137 11 47MB
Turkish Pages 362 [363] Year 2022
•
••
BiR KIR UTOPYASI Osmanlıdan Cumhuriyete
İDEAL KÖY •
Ahmet Mutlu
İdealkent Yayınlan: 47 Ahmet Mutlu
Bir Kır Ütopyası: Osmanlıdan Cumhuriyete İdeal Köy Yayın Yönetmeni: Konsept Danışmanı: Dizgi-Mizanpaj: Kapak: Kapak Fotoğrafı:
Emir Osmanoğlu
Yusuf Sunar Seda Tokuroğlu Büşra Gezer Atatürk'ün İdeal Köy Projesi (Kaynak: https://insaninyolu.com)
978-605-74052-9-6
E-ISBN: ISBN:
978-605-74052-8-9
Yayıncı Sertifika No: 46320 Şti. 2022
© ADAMOR Ltd.
1. Baskı, 2022
©Tüın hakları saklıdır. Yayına izni olmadan, kısmen de olsa fotokopi, film vb. elektronik ve mekanik yöntemlerle çoğaltılamaz.
Baskı: Bizim Büro Basım Evi LTD. ŞTI. Matbaa Sertifika No: 42488 Zübeyde Hanım Mahallesi Sanayi 1. Cad. &, Sedef Sok. 6/1 06070 İskitler-Albndağ/Ankara KENT
ARAŞTIRMALAR! ENSTtrüSÜ
·�t·· �� 4r-•"
INSTfTUTE OF URBAN STUDIES
İdealKent Yayınlan ADAMOR Limited Şirketi yayın markasıdır. Nasuh Akar Mahallesi, Türk Ocağı Caddesi, Prof. Dr. Osman Turan Sok. No: 4 Kat 2, 06520 Balgat-Çankaya/Ankara Tel: 0312 285 53 59 • Faks: 0312 285 53 99 Gsm: 0543 285 53 59 Web: www.idealkent.com.tr • e-mail: [email protected]
BİR KIR ÜTOPYASI Osmanlıdan Cumhuriyete
İDEAL KÖY •
Ahmet Mutlu
llidealkent 13yayınları
"Kırsal gelişme, özellikle 1962 yılından bu yana akademik ilgi alanımı oluşturuyor. . . . Siyasal istendn kırsal alana gereken önemi vermemes ine karşın bu etkinliklerimi sürdürüyorum. " Hocam Prof. Dr. Cevat Geray'ın anısına...
Ahmet Mutlu, 1974 yılında Konya-Bozkır' da doğmuştur. Kaınu Yönetimi ala nında lisans ve yüksek lisansını Gazi Üniversitesi'nde, doktorasını Ankara Üni versitesi'nde tamarnlamışbr. 2012 yılında doçent, 2018 yılında profesöt olmuş tur. Halen Ondokuz Mayıs Üniversitesi ÜBF Siyaset Bilimi ve Kaınu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyesidir. Çalışma konulan siyasal ekoloji, kentleşme, kentsel siyaset ve yerel yönetimlerdir. Yazarın bu konularda bilimsel makaleleri ve kitapları vardır.
İÇİNDEKİLER SUNUŞ
...........................................................................................
ÖNSÖZ GİRİŞ İDEAL KÖY ARAYIŞININ İLK ADIMLARI: OSMANLI DÖNEMİ (1860-1876; 1908-1920)
12
••••••.••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
15
..............................................................................................
19
••••••••••••••••••••••.•••••••••••••••
43 43 46
Sorunlar Köy Sorunu Ayaklanmalar ve İsyanlar Arayışlar Köy Kurulmasına Dayalı İskan Politikaları Tuna Deneyiminin Aktörü: Midhat Paşa Midhat Paşa'nın Köy Uygulamaları Siyasi Partilerin Köy Yaklaşımları Numune (Önı.ek) Köyler Değerlendirme
................................................................................................................
...................................................................................................... .............................................................................
57
...............................................................................................................
59
..............................................
60
..................................................
70
...........................................................
77
.............................................................
102
.............................................................................
104
..................................................................................................
113
İDEAL KÖY ARAYIŞINDA KATEDİLEN YOLLAR: ERKEN CUMllURİYET DÖNEMİ (1923-1945) Yeni Rejim İçin Köyün Önemi
117
•••••••••••.•••••••••••••.•••••••••••••.••••
.......................................................................
Sorunlar Köy Sorunları Mübadele ve Göçınen Sorunları Arayışlar Erken Cumhuriyet Dönemi Köycülüğü Köycülükte Fraksiyonlar Cumhuriyet Köyü İdeali Kazım Dirik'in Köy Uygulamaları İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi Cumhuriyet Köyü İdealinin Akıbeti Değerlendirme
117
..............................................................................................................
124
.................................................................................................
124
................................................................
128
..............................................................................
, .............................. 131
..................................................
142
.............................................................................
158
.............................................................................
173
............................................................
195
.................................................................
211
..................... ....................................
223
..................................................................................................
234
İDEAL KÖY ARAYIŞINDA SON ADIMLARI: SAG-SOL DÖNEMİ (196()-198())
•....••.••.••••.•.•....•.•.••••••.••••••.••.••.••••........••..•.•.•.....•...........
1950'lerden Sonra Köy Sorunu Solun ve Sağın Köy Arayışı: Köykent ve Tarım Kenti
239
......................................................................
239
.............................
242
Köykent Köykent'in Düşünsel Temelleri Köykent'in Niteliği . Köykent'in İşlevleri ve Kurumlan .. .. ... .. . ..... .. .. .. .. Köykent Uygulamaları . Köykent'in Akıbeti ve Etkileri ....... .. . . . .
..............................................................................................................
247
.................................................................
250
.............................................................. ........................
257 266 274
.
.
..
..
..... ..
..
.
.
.
.
............ ......
..................... .......................................................... .
.....
...... ... ... .............. .......................
291
Tanm Kenti . . . ..... .... ....................... ...... . . .... . .. . . 298 Tanm Kenti'nin Düşünsel Temelleri . .. . . . . . . 301 Tanm Kenti'nin Niteliği .............................................................................. 320 Tanm Kenti'nin İşlevleri ve Kurumlan ... .... .......... . ...... ................. . 324 Tanm Kenti Uygulamaları . . . ... . .... ...... .. ........ ...... ..... .. ... ... . ..... 335 .................... ........ ... ...
.
..
..
. ...
.
..... . .
. .
. . .
.. ..
. .... .
.. .............. .......... .. ........ .... ...
..
...
..
..
. .
.
.
.
.
..
.
.
.
. .
I:>eğerlendirme .. . . .... ... .. . . .. .... .. . .. .. .. .... . .. . . .... ....... ..... . 337 .. . ...
.
...
GENEL DEGERLENDİRME
KAYNAKÇA
. . .
.
.
... .
..
..
..
.. ..
... .... .
.
..
..
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••.
341
••••••••••••••••••••••••••••••••••••.•••••••••••.••.•••.•••.••.•••...•.•.•.•.•.•.
349
HARİTA LİSTESİ
Harita 1. Göçmenlerin Kafkasya'dan Rumeli ve Anadolu'da İndikleri Limanlar
51 279 281 282 284
. ........................................................................................................
Harita 2. Van-Özalp Köykent Demetler Düzeni Harita 3. Van-Özalp Köykent Demetler Düzeni Harita 4. Van-Özalp-Dorutay Köykent Proje Haritası Harita 5. Çavdar ve Yöresi Köyleri Köykent Projesi Haritası
........................................
........................................ . ............................. . .......................
KROKİ LİSTESİ
Kroki 1. 17.-18. yüzyılda Doğu Avrupa'da Habsburgve Prusya Krallıklan tarafından Romanya'da kurulan planlı kırsal yerleşme örnekleri
. ....................
106
Kroki 2. 1913 tarihli Nafta Nezareti Mühendislerince Hazırlanan Göçmen 106 Kroki 3. 1917 Tip Muhacir Köyü "Umumi Planı" 106 Kroki 4. 1919 tarihli "Muhacirin Köyleri ve Evlerinin Hangi Plana Göre Köyü Planı
. ................................................................................................... ....................................
İnşa Edilmesi Gerektiğinin Tamimen Tebliği"ndeki yapı cephe görünüşleri" ......................................................................................................................
107
Kroki 5. 1916 Tarihli "Yeniden Tesis Olunacak Köylerde Nazar-! Dikkate Alınacak Esasat-ı Sıhhiyye ve Mevcut Köylerin Bu Cihetlerden Mümkün Olduğu Kadar Islahı" Adlı Kitapçıkta Bulunan Köy Planı
. ........................
109
Kroki 6. Aptullah Ziya Kozanoğlu Tarafından Tasarlanmış Olan Köy 179 Kroki 7. Burhan Arif Ongun'un Tasarladığı Köy Projesi 180 Kroki 8. Behçet Ünsal'ın Tasarladığı Sincan Köyü Durum Planı 181 Kroki 9. Abidin Mortaş'ın Tasarladığı Köy Projesi 181 Kroki 10. Abidin Mortaş'ın Tasarladığı Kasaba Evi 182 Kroki 11. Etimesgut Köyü Planı 190 Kroki 12. Samutlu Köyü Planı 193 Kroki 13. İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi Genel Taslağı 217 Kroki 14. İdeal Cumhuriyet Köyü Projesinde Üretim ve Yerleşim Yerleri 218 Kroki 15. İdeal Cumhuriyet Köyü Projesinde Köy Meydanı Düzeni 220 Kroki 16 Çavdar ve Yöresi Köyleri Köykent Projesi Uygulama Alanı 285 Projesi
. ..........................................................................................................
. .........................
. ............
....................................
. .................................
. ................................................................
.....................................................................
............................
.
. ........
.
. .....
FOTOGRAF LİSTESİ Fotoğraf1. Midhat Paşa ................................................................................ 72 Fotoğrafı. Atatürk Orman Çiftliği'nde gezerken...................................... 135 Fotoğraf 3. Aptullah Ziya Kozanoğlu ......................................................... 150 Fotoğraf4. Atatürk Bir Köylüyü Dinlerken............................................... 154 Fotoğraf5. Atatürk, Orman Çiftliğini Gezerken. ...................................... 185 Fotoğraf6. Cumhuriyetin ilk yıllarında İnşa Edilen Numune Köyler (Üst Sıra Soldan Sağa: Trakya (1936), Elazığ-Habusu (1935) ve Edirne-Havsa (1938); Alt Sıra Soldan Sağa: Elazığ-Hüvenk (1935) ve Antalya-Cevizli (havadan ve sokaktan) numune köyleri (1940 ve 2002)............................... 187 Fotoğraf7. 1925'ten 1930'ların Başına Kadar Ankara'da İnşa Edilen Etimesgut Köyü ............................................................................................ 191 Fotoğraf8. Ahi Mesud Numune Köyü....................................................... 192 Fotoğraf9. General Kazım Dirik. ............................................................... 196 Fotoğraf 10. Atatürk ve Kazım Dirik. ........................................................ 197 Fotoğraf 11. Trakya Bölgesi Genel Müfettişi Kazım Dirik (En sağda bastonlu) Köy Kalkınması ve Eğitim Konularında Yaptığı Çalışmalar Sonrasında. ................................................................................................... 202 Fotoğraf12. Sarımsaklı Çiftliği/ Lüleburgaz............................................. 206 Fotoğraf13. Recep Peker ............................................................................. 229 Fotoğraf 14. Başbakan Bülent Ecevit.......................................................... 250 Fotoğraf15. Taşkeşti Orman Ürünleri Fabrikası'nın Temel Atma Töreni276 Fotoğraf 16. Taşkesti'de Köykent uygulamaları (Köykent Entegre Ağaç Fabrikası- Köykent Yem Fabrikası-Köykent Endüstri Pratik Sanat Okulu) 277 Fotoğraf 17. Taşkesti Köykent Uygulaması ................................................ 278 Fotoğraf18. Van-Özalp-Dorutay Köykent Çalışmaları ................................ 283 Fotoğraf 19. Çavdar ve Yöresi Köyleri Köykent Projesi Tanıtım Tabelası. 286 Fotoğraf20. 2007 Yılında İlgisizlikten Kar Yağışıyla Çöken Çavdar ve Yöresi Köyleri Köykent Projesi Orman Ürünleri İşletmesi ve Değerlendirme Tesisi............................................................................................................. 292 Fotoğraf 21. Alparslan Türkeş .................................................................... 298 ......................................................................................................................
TABLO LİSTESİ Tablo 1. 1936'da Trakya Bölgesinde Belirlenen Numune Köy İsimleri 208 İ Tablo 2. deal Cumhuriyet Köyü Projesinde Yer Alan Numaralandırılmış İşlevler 221 İ Tablo 3. deal Cumhuriyet Köyü Projesinde Yer Alan Gruplandırılmış İşlevler 222 İ Tablo 4. Köykentlerde ve Dışındaki şletmelerde Sermaye Miktarı ve Bileşimi (000 TL) 293 Tablo 5. Köykent ve Köykent Dışında İşletmelerde Tarımsal Gelir ............ 294 Tablo 6. Yeni Kırsal Paradigmaları ............................................................ 347 .....
..........................................................................................................
. .........................................................................................................
...................... ...................................................................................
SUNUŞ
er ülkenin topraklan kırsal alanlarla kentsel alanların topla mından oluşur. Bu görünüm aynı zamanda ekonomik etkin liklerle ülke nüfusunun da mekansal dağılışına temel oluştu rur. Ülkemizde en az 80 yıldır yaşanan hızlı kentleşme sonucunda, kır sal alanlardaki nüfusumuz neredeyse %10'un da altına düşmüştür. Bu olumsuz gelişmede, nüfusu kırsal alanlarda, bir başka deyişle köyünde tutabilecek bilinçli adımların atılamamış olmasının çok önemli payı vardır. Oysa, köy, ekonomik, toplumsal, fiziksel ve ekolojik değerlerimizin toplandığı zenginlikler kaynağıdır. Köye ideal boyutlar kazandırma gi rişimlerinin Osmanlı döneminden başladığım belirtmeye gerek yoktur. Bu ilgi, yakın zamanlara değin sürmüştür. Elimizde, Bir Kır Ütopyası: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e İdeal Köy başlıklı değerli bir bilimsel ça lışma var. Bu kitapta, ta Osmanlı'dan bu yana yönetici kadroların köy konusuna verdikleri önemin somut belirtilerinin ve adımlarının gözler önüne serildiği nesnel saptamalar yer alıyor. Prof. Dr. Ahmet Mutlu, bu kitabında ideal köy arayışlarını üç dö nemde inceliyor. Midhat Paşa'dan başlayarak, 19. Yüzyılın ikinci yan sından Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara değin atılan örnek köy oluş turma çabalarını, Erken Cumhuriyet Döneminin (1923-1945) köye yak laşımları ve köycülük girişimleri izliyor. Son bölümdeyse, 1960ve1980 yıllan arasındaki dönemde, sağ ve sol eğilimli siyasal partilerle değişik platformların köy kalkınmasına ilişkin yaklaşımlarının çözümlen mekte olduğunu görüyoruz. Kuşkusuz, kalkınmanın plana bağlanmı ş olduğu bu dönemde, hem kalkınma planlarındaki kırsal kalkınma yak laşımları, hem de CHP ve MHP gibi siyasal partilerin önderlerinin
H
13
Bir Kır Ütopyası
"köykent'' ve " tanın kenti" gibi adlar albnda geliştirmiş oldukları ideal köy yaklaşımlarının bilimsel değerlendirmelerine yer verilmektedir. Başarılı çalışmalarına öğrencilik yıllarından bu yana yakından tanık olduğum değerli uğraş arkadaşım Ahmet Mutlu'nun bu çalışması ger çek bir bilimsel katkı niteliğindedir. Kitapta, ideal köy konusu nesnel olarak betimlenmekle kalmamış, yazar, değerlendirme bölümünde kendine özgü sonuçlan yöneticilerin dikkatine sunmaktan geri kalma mışbr. İnanıyorum ki, köy ile kent ayrılığının neredeyse son bulmak üzere olduğu bu dönemde, merkezi yönetimde ve yerel yönetimlerde karar verme mevkiinde bulunan yöneticiler bu kitaptan yararlanmayı gündemlerinde tutarlar. Kitabın, üniversitelerimizdeki öğretim üyele rine, araşbrmaolara ve öğrencilere de büyük yararlar sağlayacağına kuşkum yok. Ahmet Mutlu'yu bu önemli katkısından dolayı bir kez daha kutluyorum. Böylesine değerli yapıtları okuyucularla buluşturmaktan geri kal mayan İdeal Kent Yayınevinin değerli yöneticilerine de kültür yaşamı mıza yaptıkları katkılardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Prof. Dr. Ruşen Keleş Ankara, Ekim 2021
14
ÖN SÖZ
1979
yılı, mevsimlik işler, değişmeyen simalar ve basit oyunlardan ibaret durağan köy yaşamında yeni gelişmeler yılıydı biz çocuk lar için. O yıl, köyümüzü Seydişehir-Bozkır karayoluna bağlayan "Susa" dediğimiz iki kilometrelik toprak yolda ilk defa "şose çalış ması"na başlanmışb. Daha önce duymuş olduğumuz, ancak biz çocuk lar için pek bir şey ifade etmeyen"devler', "hükümer', "belediye reisi" gibi kavramlar, şose yol sayesinde ete kemiğe bürünmeye başlamışb. Kapı larında "YSE "ı yazan sarı renkli Mercedes kamyonlar mıcır ve mal zeme taşımak için vızır vızır köyün içinden gelip geçerken, biz çocuklar yol kenarına dizilip, film izler gibi bıkmadan usanmadan onları izliyor duk. Aslında hiçbir fikrimiz olmamasına rağmen çocukça akıl yürüt melerimiz sonucunda "yanş arabası(!)" olduğuna hükmettiğimiz silin dirler geceleri köy meydanına sıra sıra park edildiğinde kendimizi pek önemli hissedip seviniyor, köyümüz ve belediye başkanımızla gurur lanıyorduk. Hele yol bitip de herkesin kullanımına açıldığında bu se vinci ve gururu tarif etmeye imkan yoktu. Seviniyorduk; çünkü bu yo lun yazın tozundan, kışın çamurundan kurtulmuştuk. Gururlanıyor duk; çünkü devlet böyle yolları habrlı belediye başkanları için yapıyor muş. Neticede devletin bir dokunuşu olan bu şose yol, köyümüzün çehresinde esaslı bir değişiklik yaratmışb. Bugün asfalt kaplama olan Susa, hala hisler ve düşünceler gü zergahıdır benim için. O yoldan her geçişimde çocukluk anılarım ak lıma gelir ve aynı zamanda düşüncelere dalarım. Düşünürüm ki, şose yol yapılana değin bizim köy, Anadolu' daki pek çok köy gibi devletin var olduğundan haberdar, ancak onu hiç görmemiş; her ne yapbysa ı
Yol-Su-Elektrik (y.n.).
15
Bir Kır Ütopyası
kendisi yapmaya çabalamış, bambaşka bir köy olabileceğini hiç düşü nememiş. Bu Toros beldesindeki insanlann nazarında köy, yollan tozlu, toprağı kıraç ve susuz, kıt kanaat geçinenlerin mekanı bilinmiş ve bunun değişmez bir kader olduğuna hükmedilmiş. Durum, "Bizim Köy''ı romanındaki gibi yani. İtiraf etmek gerekir ki, ortaokul yıllarında kavuştuğumuz televiz yon sayesinde köy dışındaki dünyayla tanışıncaya değin Türkiye'deki bütün köyleri bizim köy gibi hayal ediyordum. Zihnimde "daha iyi bir köy düşüncesi" olmadığından, herkes gibi ben de köy şartlarını kanıksa mıştım. Ekranda farklı/müreffeh köyleri gördükçe, hele de bunların Ege, Trakya, Akdeniz gibi ülkemizin değişik yörelerinde bulunduğunu öğrendikçe burukluk duygusuna kapılmaya başlamıştım. Her köyün bizim köy gibi olmayabileceğinin şuuruyla bu burukluk duygusu, şu soruyu sorduruyordu: Acaba bir gün bizim köy de yoksunluklardan kurtulup, o imrendiğim köyler gibi olacak mıydı? Misal, köyümüzün uçsuz bucaksız arazilerinde buğday ve arpadan başka ürünler yetişti rebilecek miydik? Devlet, bir gün bu topraklara su getirecek miydi? Tarlaları at yerine traktörle sürebilecek miydik? Üniversite yıllarında "Köykenf' ve "Tanm Kenti" projelerini duydu ğumda, yıllar öncesinin çocukça sorulan yeniden aklıma düştü. Müf redatın kentleşme ağırlığı karşısında kırsal kalkınma sorununa pek a lız biçimde değinilmesi, merakımı gideremediği gibi onu daha da artır mışh. Bu dönemde altematif okumalarla ülkemizde köy sorununun eski ve derin bir boyutu olduğunu sezmeye başlamıştım. Lakin ilerle yen süreçteki yoğunluklar bu merakın küllenmesine yol açb. Netice olarak bu çalışmayla, aklımdan hiç çıkmayan bu merakın yirmi beş yıl sonra tekrar küllerini üflemiş oluyorum. Külleri üflediğimde ise kar şıma kökleri yaklaşık 200 yıl öncesine dayanan bir kır ütopyası çıkh. Ortaya çıkan çalışmaya çeşitli biçimlerde katkı sunan çalışma arka daşlarıma teşekkür etmek isterim. Çalışmanın redaksiyonuna katkı sağlayan doktora öğrencim Arş. Gör. Berkay Yalçınkaya ile yüksek li sans öğrencim Okan Memiloğlu'na, yapıa eleştirileri için Prof. Dr. Nu ray Keskin'e, Prof. Dr. Duygu Dalgın'a, Doç. Dr. Cenk Aygül'e ve di siplinler arası derinliğiyle çalışmayı değerlendiren Prof. Dr. Hakan
2 Mahmut Makal'ın ünlü romanı. (y.n.).
16
Ahmet Mutlu
Reyhan'a teşekkür ederim. Geçen yıllara rağmen gençliğini koruyan hocaların hocası Prof. Dr. Ruşen Keleş Hocam'a ise çalışmayı satır satır okuması ve kıymetli tavsiyelerde bulunması nedeniyle ayrıca teşekkür ederim. Ahmet Mutlu
Samsun, 2022
17
GİRİŞ
Tek kelime ile köy, Türkiye demektir. Şükrü Kaya3
K
öyler ülkemizde hep mi önemsiz görülmüştür? Bu soru ışı ğında geçmişe dikkatlice bakıldığında köyün politik ve bilim sel düzlemde önemsenmiş olduğu zamanlan görmek pekfila mürnkündür.4 Ne yazık ki son 40-50 yıldan bu yana köyün hem kendisi hem de ona verilen değer kaybolduğundan, köyler "kalü bela"dan beri ilkel ve önemsiz yerleşirnlerrniş gibi algılanır olmuştur. 3 Dönemin (1936) İçişleri Bakanıdır. Akt. Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlarımız, Çizgi Kitabevi, Konya, s.28. 4 Örneğin Fehmi Yavuz, bir zamanlar köyün sosyal bilimlerin en önemli meşguliyetlerin
den birisi olduğunu şöyle belirtir: "Köy ve köylü sorun/an hakkı nda yapılan ilmi ve sistemli çalışmalar ... son zamanlarda çok artmışhr. Üniversiteler, ilgili devlet daireleri bu alana verdikleri önemi durmadan arhnyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araşhrmalan ve Değerlendirme Mer kezi Köyle İlgili Araşhrma ÖZ.etleri başlığını taşıyan bir kitapçık yayınlamışhr. Orman Genel Mü dürlüğü birkaç yıldan beri orman köylerini incelemeye devam ediyor. ... Aynı Genel Müdürlüğün yayınladığı Teknik Haberler Bülteni'nin Aralık 1962 sayısı (No.4) toplum kalkınması konulanna tahsis edilmiştir. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İskan ve Şehircilik Enstitüsü'nün düzenlediği Beşinci İskan ve Şehircilik Haftasında yalnız köy konulan ele alınmış ve verilen konferanslar bir kitapta yayınlanmışhr. Ford Vakfı'ndan gördükleri yardımla Türk köyleri hakkında araşhrma yapan Ge orge ve Barbara Helling'in Türkiye'de Köy adlı kitap/an İstatistik Genel Müdürlüğü ... tarafından 1956 yılında yayınlanmışhr." Yavuz, F. (1969), Memleketimizde Toplum Kalkınması (Köy Kalkınması), Sevinç Matbaası, Ankara, s.129.
19
Bir Kır Ütopyası
Aslında bu durum çok şaşırba değildir. Uygarlık tarihi esasen şehir tarihi olarak yazılıp çizilmiş, buna karşılık köy ihmal edilmiş ve tarihsiz kalmışhr. Oysa uygarlığın ilk adırnlanrun köyde abldığıru hamlamak ge rekir. Uzun kültürel evrim sürecini başlatan tarımsal üretim anı,s aynı z.a manda köylerin kuruluş anı değil midir? Bu bağlamda insanın doğa kar şısında ilk özgürlük adımlarını köylerle atbğıru, emeğini ilkin köylerde keşfettiğini ve sadece bu gerekçelerle bile köylerin kutlu mekanlar oldu ğunu unuhnamak gerekir. Gerçekten de doğanın diğer canhlan ve Ç'etin doğal şartlara rağmen insanın öz potansiyeliyle yaratbğı beslenme kül türü, bunun kaynağı olan yerleşik yaşam ve nihayet köylerin kurulması, bütün keşiflerin üstünde bir keşif olsa gerektir. İnsan ırkını doğanın in safına kalmaktan kurtaran bu keşfin önemi, sonraki keşif ve icatların çok luğu nedeniyle kanıksanmış ve z.amanla unuhılmuştur. Bugün yükselen kentleşme eğilimi karşısında köy ve köy yaşamı, gelişmemişlik ve zarurete dayalı bir yerleşim biçimi olarak algılanmak tadır. Halihazırda ülkemizdeki algı da bundan farklı değildir. Böyle olumsuz bir algı, öteden beri ülkemiz örneğinde köyün bilimde ve si yasette esaslı bir gündem olmayışının temel nedenlerinden birisidir ve köyleri her geçen gün yok olmaya doğru götüren süreci beslemektedir. Köylerin yok oluşu, ekolojik gelecek bir yana, sadece insanlığın kadim bir kültürünün yok olması bakımından bile önemsenmesi gereken bir sorundur. Köyler üzerinde düşünebilmek için önce köyün ne olduğunu sor gulamak gerekir. Ülkemizde köyün yasal-kurumsal ve bilimsel nite likli çeşitli tanımları yapılmışbr. Yasadaki tanım, 1924 tarihli Köy Ka nunu'nda yer aldığı üzere "cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta
mallan bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlann bağ ve bahçe tarlalanyla birlikte teşkil ettikleri, nüfusu iki binden az olan yerleşim birimi"
ve
biçimindedir. Geçmişte Devlet Planlama Teşkilatı'na göre nüfusu SOOO'e kadar olan yerler; Devlet İstatistik Enstitüsü'ne göre de 10.000'e kadar olan yerler köy olarak kabul edilmekteydi. Türkiye İstatistik Ku rumu köyü "kırsal alan" tanımı içinde tarif ehnektedir ve buna göre il
s Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlanmız, s.58.
20
Ahmet Mutlu
ve ilçe merkezleri dışında kalan tilin yerleşimler (beldeler dahil) köy olarak kabul edilmektedir.6 Bilimsel olarak köy, farklı bir yerleşim kategorisi olarak görülen kentle karşılaşbnlarak tanımlanmışbr. Bu bağlamda Keleş köyü, "yöne
tim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri ya da nüfus yoğunluğu yönün den kentten ayırt edilen, genellikle tanmsal . . . işlevlerle aynmlaşan . . . , konut tan ve öteki yapılan bu yaşamı yansıtan yerleşme birimi" olarak tanımlar.7 Berkes de köyü "diğer köylerden uzak ve ayn bir mekıin üzerinde toplanmış bulunan, kendine mahsus bir ad taşıyan, zümre halinde muhteliffaaliyetleri yapacak şekilde teşkilatlanmış olan birçok aile ve hanelerden müteşekkil bulu nan bir cemaar's olarak tarif eder. Ozankaya köyü, sosyolojik bir ünite olarak, genellikle tarunla uğraşan, içinde bulundukları geniş toplumla ortak çıkarları ve sınırlı ölçüde eşgüdülrnüş olan, birbirleri karşısında da güçlü bir özerklik eğilimi gösteren, toplumsal çevreden çok doğal çevreye yakın olan birkaç düzine ile birkaç yüz haneden oluşan toplu luk9 olarak değerlendirmektedir. Geray ise köy ile kırsal alanııo aynı an lamda kullanarak, buraları "işbölümünün gelişmediği, ekonomisi tanma
dayanan, geniş aile kültürünün, yüzyüze komşuluk ilişkilerinin var olduğu, bu açıdan kentsel topluluklardan farklı yerleşmeler'' olarak tarif etmekte dir.11 Yasal, kurumsal ya da bilimsel tanımlarda köy ve kent, birbirlerin den keskin biçimde farklılık gösteren yerleşim yerleri olarak tanımla nır. Oysa ulaşım ve teknoloji olanaklarının etkilediği günümüz gerçek lerine bakıldığında her iki yerleşim kademesi arasındaki farklılıkların çok da keskin olmadığı gözlenebilir. Nitekim bugün İstanbul'un, An-
6 Suiçmez, R.B. (2019), "Kalmayan Köylü ve Yok Olan Küçük Çiftçi İle Ülkemizde Tarım sal Üretim Arbnlarak Kalkınma Başanlabilir mi?", Mimar.ist, S: 66, Sonbahar, s.51.
7 Keleş, R. (1998), Kentbilim Terimleri Sözlüğü, 2. Baskı, İmge Kitabevi Yayınlan, Ankara,
s. 93. 8 (Berkes, 1942)'den akt. Suiçmez Kalmayan Köylü ve Yok Olan küçük Çiftçi İle Ülke mizde Tanmsal Üretim Arbnlarak Kalkınma Başanlabilir mi?", s.58. 9 (Ozankaya, 1971)'den akt. Kavruk, H. (2004), Köy ve Mahalle: Yerleşim ve Yönetim Bi rimi, Odak Yayınevi, Ankara, s.18. ıo Kavramsal olarak köylü, çiftçi. köy ve kırsal alan/kırsal yerleşme arasındaki farklılıklar olduğu bilinmektedir. Çalışmanın bağlamıyla ilgili olmadığından bu kavramlann farklı lıkları üzerinde duru1mamıştır. (y.n.). ı ı Geray, C. (2011 ), Kırsal Gelişme Politikalan, Phoenix Yayınevi, Ankara, s.103. 21
Bir Kır Ütopyası
kara'nın ya da Samsun'un kent olarak nerede başlayıp nerede sona er diğini söylemek çok kolay değildir. Dolayısıyla artık köyü kent karşıt lığı üzerinden tanımaya çalışmak sağlıklı bir yaklaşım olmayabilir. Köy ve kent yapısının ülkelerin gelişmişlik yapısına göre farklılıklar gösterebildiği de hatırlanırsa, yukarıdaki gibi keskin aynmlar yapmak çok makul görünmemektedir. Bunların yanısıra ülkemizde olduğu gibi bazı yasalarla (öm. 6360 Sayılı BüyükşehirYasası gibi) akşam köy olan yerlerin sabah sanal biçimde kentin bir mahallesine dönüştüğü de düşü nülürse, köy ve kent aynmını yapmak, sanıldığından daha karmaşık bir hal alabilir. Dolayısıyla köy-kent ikiliğine dayalı 20. yüzyıla ait ta nımların, koşullan ve niteliği değişen 21. yüzyıl köylerini tarif etmekte yetersiz kaldığı söylenebilir. Şu halde köyü kent karşıtlığı üzerinden tanımlamak onu anlamak için çok uygun görünmemektedir. Böyle bir karşıtlığa başvurmaksızın alternatif bir tanım yapmak olanaklı mıdır? Kentleşme ve teknolojik ge lişme seviyesi ne olursa olsun, köye ve köylülüğe ilişkin temel belirle yici özelliklerin saptanmasıyla bunu yapmak mümkün olabilir. Bu hu susta Türkdoğan'ın köye/köylülüğe yönelik olarak aktardığı "ekolojik özellik, mesleki sıralanma ve kültürel kompleksler''den12 oluşan üç özellik oldukça elverişli görünmektedir. Söz konusu özellikler, hem geliş miş/gelişmekte olan ülkelerdeki yapıyı hem de statüsü yasalarla değiş tirilse bile bir yerleşimin gerçek niteliğini açıklamaya oldukça uygun ölçütlerdir. Buna göre köy halkı, öncelikle belirli bir fiziksel alanda ya şar. Bu fiziksel alanın belirleyeni, burasının kırsal olmasıdır. Bu ekolojik nitelik, bir kısım insanın oturduğu fiziksel çevrenin kırsal ya da kentsel bölgeye olan yakınlığını/uzaklığını belirler. Bu fiziksel çevrede ekono mik meşgale de tüm gün, yarım gün çiftçilik ya da çiftçi olmamak üzere üç kategoriye ayrılır. Kültürel kompleksler (sosyo-kültürel nitelikler), bireyin gelenekçi oluş derecesine göre ölçülür. Bütün bu özellikler iti bariyle köy ve ona ilişkin toplumsallık durumu, kentle bir karşıtlığa göre değil bir sürekliliğe/bağlanbya dayanır. Toplum geliştikçe köy de ğerleri kente, kent değerleri de köye yayılır. Bu durumda köy ve köy lülük, öncelikle bir derecelenmeyi ifade eder. Örneğin, bir kısım insan düşük yoğunluklu alanlarda yaşarken, çiftçilik yapabilir ve geleneksel ,
12 Willits and Bealer'dan akt. Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlanmız, s.56. 22
Ahmet Mutlu
değerleri benimsemiş olabilir. Başka bir kimse de aynı fiziksel çevrede yaşarken çiftçilik yapabilir lakin geleneksel değerleri değil modem de ğerleri benimsemiş olabilir. Buna göre birinci kişi, ikinciye göre daha fazla köylü özelliği taşıyor olacakbr.13 Köyü ve köylüyü bu çerçevede kavramak, günümüz koşullarında ülkemizde köy gerçekliğini anla maya ve alternatif politikalar üretebilmeye oldukça elverişlidir. Köy üzerine düşünmenin, kavramlar dışında bir başka önemli bo yutu da köy realitesidir. Ülkemizde özellikle 1980'lerden itibaren köyle rin boşalma hızına paralel biçimde köylüyü ekonomik yönden ayakta tutan tarımı geliştirmeye dönük hizmetler de azalmışbr. 1980'de 28,2 milyon hektar tarım arazisi ve 21,5 milyon hektar çayır-mera alanları kullanılıyorken, 2017'ye gelindiğinde kullanılan tarım arazisi 23,4 mil yon hektara, çayır-mer'a alanı da 14,6 milyon hektara düşmüştür.14 2000'li yıllarda da durum farklı değildir. TÜİK tarım verilerine göre 2001yılında 41 milyon hektar olan toplam tarım alanı 2017 yılında 38 milyon hektara gerilemiştir. Tarım sayımına göre çayır ve mer'a alan ları haricinde tahıl, sebze, meyve ekilen ve nadasa bırakılan toplam alan 2001 yılında 26,4 milyon hektar iken 2017 sonunda 23,4 milyon hektara düşmüştür.15 Yanı sıra Başa'nın da dikkat çektiği gibi 1980'ler den bu yana arazi sulaması, arazi drenajı, arazi toplulaşbrması gibi kır sala yönelik hizmetler kaderine terkedilmiş ve kırsal bölgelerdeki iskan politikaları belirsizliğini korumuştur. Hükümetler ve siyasi partiler, köy ve köylü sorunlarını unutmuşlar; köy kalkınması Kalkınma plan ları ve hükümet programlarının gündeminden düşmüştür.16 Son yetmiş yıldır ülkemizde köylerin boşalmasına ve önemsizleş mesine yol açan pek çok politikadan söz edilebilir. BUnlar içinde hiç biri 2012 yılı sonrası politikalar kadar köylerin kaderini ani, yıkıa ve sanal
13 Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlanmız, s.56-57. 1 4 Oral, N. (2018), Türkiye' de Tanın Nasıl Çökertildi? Redaksiyon Yayınalık, Ankara,
s.142. 15 Sönmez, M. (2019), ''Tarunda Gerileme ve Köy Mekanına Yansıması", Mimar.ist, S. 66, Sonbahar, s.68. 1 6Başa, Ş. (2007), ''Köy Yönetimi, Toplum Kalkınması ve Köykent Yaklaşımı", http://www.safakbasa.com.tr/yuklenen_akademik_calismalar/16-KOY_YONE TIMI_lOPLUM_KALKINMASI_VE_KOYKENT_YAKLASIMl(KONFERANS).pdf (18.04.2020). 23
Bir Kır Ütopyası
biçimde etkilememiştir. Köyler için bir milat niteliği taşıyan 2012 yı lında 74 milyonu geçen ülke nüfusunun %77'si kentlerde, %23'ü de kırda yaşamaktaydı. Bu dönemde AB müktesebab uyarınca kırsaldaki nüfus miktarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi aşağıya çekilmesi iste nilmekteydi.17 2014 yılında çıkarılan 6360 Sayılı Büyükşehirler Ya sası'yla büyükşehir il sınırları içindeki köylerin mahalleye dönüştürül mesi sonucu bu hedefe "sanal" biçimde yaklaşılmış oldu.Y asanın etki siyle 2020 yılında 83 milyon olan ülke nüfusunun %92,B'i kentlerde ya şarken, sadece %7,2'si kırda yaşar hale gelmiştir.18 Ancak bu durum, kentli nüfus içinde görünse de 17.556 yerleşim yerinde ekonomik, top lumsal ve kültürel bakımdan hala köy hayalı yaşandığı gerçeğini de ğiştirmemektedir.19 Köyde yaşayan insanların çok yakın gelecekte "kent olmayan yerde kentli gibi yaşamaya zorlan malan na ve dolayısıyla köylerin kaybolmasına yol açacağı için bu düzenleme, eğreti bir politik tercihin ürünüdür. Toplumsal gerçekliklerle örtüşmeyen önceki pek çok politika gibi bu politika da köylerden ziyade kentlerin önceliklerine göre düşünülmüş durumdadır. Ülkemizde zorunluluktan kente gitmiş insanların yoksulluk, işsizlik ve barınma sorunları başta olmak üzere pek çok kentsel sorunla karşı karşıya kaldığı bilinmesine rağmen bu tür politikalarda ısrar etmek yanlıştır. öteden beri genç nüfusun kırsal alanda tarımı terk edip kentlere göç etmiş olması nedeniyle bugün köy lerde kalan yaşlı nüfusun toprağı işleyebilmesi zorlaşmıştır.20 Böyle gi derse yakın bir gelecekte Türkiye'de uçsuz bucaksız tarım arazisi boş ve bakımsız kalacaktır. Kırda durum böyleyken, kentlerde gençler her geçen gün artan işsizlik sorunuyla boğuşmaktadır.21 Bir yanda tarımda genç işgücünün kalmamış olması, bir yandan da kentte yaşayan her dört gençten birisinin işsiz olması ülkemiz için ciddi bir paradokstur. "
17 ABD' de tanın nüfusu %4, AB' de ise ortalama %6 civarındadır. Bkz. Başa, Ş. (2007), "Köy
Yönetimi, Toplum Kalkınması ve Köykent Yaklaşımı", s.70. 1s https://www.sozcu.eom.tr/2020/gundem/son-dakika-turkiyenin-nufusu-belli-oldu5605478/ (21.04.2020). 1 9 Ünal, A. (2016), " Kırsal ve Kentsel Alan Tartışmasında Belediyeler'', iller ve Belediyeler Dergisi, Eylül-Ekim, 5:821-822, s.50. 20 Başa, Ş. (2007), "Köy Yönetimi, Toplum Kalkınması ve Köykent Yaklaşımı", s.70 2 1 20 Mart 2020 itibariyle TÜİK tarafından açıklanan 15-24 yaş arasında iş.sizlik, 2019 yılına göre 5,1 puan artarak %25,4'e yükselmiştir. Bkz. https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrki yede-i%C5%9Fsizlik-y%C3%BCzde-137ye-y%C3%BCkseldi/a-52852983 (27.04.2020). 24
Ahmet Mutlu
Böyle bir paradoksa, kentlerdeki işsiz gençlerin kırsalda başta tanın ve
hayvanalık olmak üzere alternatif sektörlere yönelmesini teşvik ede cek politikalarla pekfila çözüm aranabilir. Bu noktada köy sorunu, hem abl topraklan üretime katmak hem de Türkiye'deki genç iş.sizliği soru nuna çare üretebilmek bakımından gündeme gelmesi gereken bir ko nudur. 1950'li yıllarla birlikte ülkemizde tarımda makineleşme ve kent lerde sanayi-hizmetler sektörünün gelişmesiyle kırsal alanda çözülme lerin başladığı bilinmektedir. Yukarıda değinildiği gibi bu süreç, 2000'li yıllarda kırda seyrek ve yaşlı nüfustan oluşan bir demografik yapıyla sonuçlanmıştır. Köylerin giderek boşalması ve nüfusun seyrekleşmesi, zaman içinde buralara sunulan kamu hizmetlerinin etkin ve verimlilik ten uzak olacağına yönelik bir algıyı doğurmuştur.22 Bu algı nedeniyle kamu hizmeti sunumunun kısıtlı kalması ya da hiç olmaması, zaten kan kaybeden kırsal alanların bir yerleşim ve ekonomik birim olarak daha hızlı gerilemesine yol açmıştır. Böyle bir fasit daire içinde olmak nedeniyle bugün Türkiye'nin dört bir yanındaki köylerde şu genel manzara ortaya çıkmışbr: Köy sakinleri, vakti zamanında kente gitme miş orta yaşlı ya da yaşlı insanlardan oluşmaktadır. "Maaş " gibi hazır bir geliri olmayan köylüler, tanın ve hayvancılıkla "mecburen" uğraş maktadırlar. Köylüler, ekmek, yumurta, tereyağı ve yoğurt gibi ihtiyaç larını "kentliler gibi" ilçedeki marketlerden temin etmektedirler. Köy sa kinlerinin kentlerdeki çocukları ya da yakınlan köye sadece "bayramda seyranda" gelmektedir. Öte yandan kentte emekli olmuş olan köy kö kenliler, yaz aylarında köye gelerek 4-5 ay kalmakta, havaların soğu masıyla tekrar geri dönmektedirler. Kışın köyler·birer "hayalet yerle ş im "e dönmektedir. Böyle bir manzaranın ortaya çıkmasında "Tür kiye'de tanmın kazandırmayan bir sektör oluşu"nun23 da çok büyük etkisi olduğu vurgulanmalıdır. Köy ve köylülüğü ekonomik bakımdan betimleyen niteliklerden bi risi tanm ise diğeri de "kendi kendine yeterlilik kültürü" dür. Öteden beri köyün/kırsal alanın üretici vasfı ve dolayısıyla kendi kendine yeterlilik kültürü kaybolmakta ve yerini tüketim kültürü almaktadır. Özellikle 22 Yenigül, S.B.
(2017), Kırsal Kalkınma Politikalarında Yeni Yaklaşımlar ve Bu Yaklaşım "
ların Türkiye'nin Kırsal Kalkınma Politikalanna Etkisi", Planlama, 27 (1), s.17. 23 Okur, M. (2019), Fox TV, 24 Şubat 2019 tarihli röportaj.
25
Bir Kır Ütopyası
2000'lerden bu yana köylerde ve kırsal alanda çiftçiler hızla üretimden çekilmekte ve kentlerdeki gibi tüketici bireylere dönüşmektedirler. Yu karıda değinildiği gibi artık en yakın kentten/ilçeden köylere ekmek, yumurta, yoğurt, peynir ve süt gitmesi kanıksanmış durumdadır. Emekli aylığı, yaşlı aylığı, doğrudan gelir desteği ya da sosyal yardım gibi "hazır gelir" e kavuşan köylü kesimler, unu, ekmeği tarlaya ektiği buğdaydan, yumurtayı kümeste beslediği tavuktan, sütii/yoğurdu/te reyağıru alurdaki inekten değil ilçeden temin etmeye yönelmişlerdir. Böylelikle köyler, kendi kendine yeten bir ekonomik birim olmaktan çıkarak, sadece mekansal boyutlu bir olguya dönüşmektedirler. Ülkemizde köy sorunsalı farklı dönemlerde farklı boyutlarıyla gün deme gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda köy sorunsalı, toplumsal huzursuzluklar, ayaklanmalar ve kaybedilen topraklardan gelen göç menlerin iskanı gibi iki temel niteliğe sahipti. Erken Cumhuriyet döne minde ülke nüfusunun büyük bir oranını oluşturan köylülere Cumhu riyet ve modernlik düşüncesinin ulaştırılması, hakim sektör olan ta rıma dayalı kalkınma mecburiyeti, köylülerin köyde tutularak kentlere yığılmasının önlenmesi, mübadil ve diğer göçmenlerin iskanı gibi so runlardan oluşmuştur. 1950'lerden itibaren de kırdan kente hızlı göç sorunu ile kırsalda rutin politikalarla tarımı ayakta tutma arayışları köy sorunsalını belirlemiştir. Köy sorunsalı, döneme göre değişen önem ve içerikte kalkınma planlarının, hükürnet ve siyasi parti politikalarının konusu olmuştur. Bu politikalar, genellikle kırsal alanlara götürülemeyen hizmetlerin gö türülmesini ve kır-kent arasındaki farklılıkların azaltılmasını içermiştir. Türkiye'de kır-kent arasındaki dengesizliklerin artması, kırsal yerleş melerin çok sayıda ve dağınık oluşu, kırda sınırlı istihdam olanakları, tarımda verim düşüklüğü, tarım arazilerinin parçalı oluşu, örgütlenme eksikliği, kırsaldaki gelirin ülke ortalamasının altında olması ve tüm bu şartların kırdan kente göçü hızlandırması gibi temel sorunlar politika ların odağında yer almıştır.24 Bu sorunlardan hareketle, 1950 sonra sında devletin kurumsal girişimleriyle köylerde yaşam şartlarının iyi leştirilmesine girişilmiştir. Lakin girişimi gerçekleştiren kurumların
24 Çelik, Z. (2005), "Planlı Dönemde Türkiye'deki Kırsal Kalkınma Politika ve Uygulama lan Üzerine Bir Değerlendirme", Planlama, S.2, s.61.
26
Ahmet Mutlu
çok dağınık olması nedeniyle sınırlı ve kısmi bir başarı elde edilebilmiş tir. Bundan dolayıdır ki 1964 yılında dönemin hükürneti, köyle ilgili dağınık bakanlık dairelerinin büyük kısmını kültür-teknik, yol bağlan� bsı, içme suyu sağlanması, elektrik, köy hafif sanayi, yerleşim ve köy planlaması konularında yetkili olmak üzere kurulan Köy İşleri Bakanlığı bünyesinde birleştirmiştir. Bakanlık, köy envanteri sistemiyle alınacak kalkınma tedbirleri hususunda esaslı bir dayanak sağlamışbr. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda yer verilen bu envanter, o güne değin köylerde yapılmış ıslah çalışmalarının tespitinden öteye geçememiş ve kalkınma planlarında herhangi bir uygulamaya esas oluşturamamış br.ıs Köyler, 1980'lerden sonraki bilimsel-teknolojik gelişmeler ve ekono mik ideolojiler nedeniyle yeni veçhelerle dünyada önem kazanmaya başlamışsa da bu dönemde ülkemizde köyler büyük ölçüde boşalmış olduğundan, küresel gelişmelerin ülkemiz köylerinde bir karşılığı ola mamışbr. 2000'li yıllara gelindiğinde köyler artık politikanın doğrudan konusu olmaktan çıkmış; köy sorunsalı, tarım politikalarının herhangi bir bileşeni olarak ele alınır olmuştur. Köy, politik alanın yanı sıra bilimsel platformlarda da önemli bir so runsal olarak gündeme gelmiştir. Köye yönelik ilk bilimsel çalışma gi rişimi 1918 yılında, Prens Sabahattin'in öğrencisi Mehmet Ali Şevki ta rafından yapılmışbr. Erken Cumhuriyet dönemiyle birlikte özellikle edebiyat çevrelerinde köy ve köy sorunları sıklıkla ele alınmış ve bun lar, Türkiye'deki köy gerçekliklerinin kamuoyunca bilinirliğini sağla mışlardır. Bu dönemde ortaya çıkan Köycülük akımıyla sosyoloji, folk lor ve edebiyata pek çok malzeme kazandınlmişhr. Köye yönelik önemli edebi eserler verilmesine karşın 1940'lı yıllar sosyolojik nitelikli bilimsel çalışmaların yavaşladığı yıllar olmuştur. 1950'lerden sonra kır dan kente göç sürecinin başlamasına bağlı olarak, köyle ilgili bilimsel çalışmalar hızlanmış; bu çalışmalarda köyden göçme, köydeki sosyal yapı ve kurumların değişikliği sorunları araşbrılmışbr. 1960'lı yıllardan itibaren köye yönelik bilimsel çalışmalar, üniversite enstitüleri, Devlet Planlama Teşkilah ve Köy İşleri Bakanlığı gibi çok çeşitli çevrelerce sür dürülmüştür. Öyle ki bu dönem, köy sorunsalının bilimsel kulvarda ele
ıs Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlarımız, s.33. 27
Bir Kır Ütopyası
alınışı bakımından "alhn çağ''26 gibidir. Öte yandan 1950 sonrası dö nemde pek çok yabana uzman, ülkemizde yapbklan araşbrmalarla köy sosyolojisi alanına önemli katkılar sağlarnışlardır. 27 Kentleşme sü recine paralel olarak köye yönelik bilimsel ilgi 1980'lerden itibaren azalmaya başlamış ve 2000'lerde sona ermiştir. Sonuç itibariyle, köy sorunsalı, bugün ekonomiden siyasete, yöne timden bilime bütün alanlarda bir politika ve bilim konusu olarak ca zibesini yitirmiş durumdadır.2s Şu hfilde "köy" gibi sosyo-politik ve bi limsel gündemde yeri olmayan bir konu neden ele alınmaktadır? Bu nun öznel ve nesnel gerekçeleri vardır. Öznel gerekçe, mevcut kent leşme karşısında köylerin hızla yok oluşundan duyulan rahatsızlıkla ilgilidir. Kuşkusuz böyle bir rahatsızlığın temelinde üniversite yıllarına kadar köy yaşamını tecrübe etmiş olmak yatmaktadır. Bireyin düşünce dünyasını eğitim-öğretim kadar tecrübi yaşamın da biçimlendirdiği göz önüne alındığında, bu duygularla köy üzerine düşünme eğiliminden kaçınmak söz konusu olamazdı. Köy üzerine eğilmenin nesnel gerekçeleri ise çok ve derinliklidir. Bu gerekçeler, 2000'lerden itibaren köylerin farklı boyutlarda yeniden dü şünülmesine yol açmıştır. Bunlardan birisi "kültürel peyzaj"la29 ilgilidir. Dünya mirası niteliği taşıyan kültürel peyzaj alanlarının yaklaşık 0/o60' ının kırsal yerleşimlerden oluştuğu tespit edilmiş30 ve 2000' li yıl lardan itibaren ulusal ya da uluslararası ölçekte kırsal yapılı çevrelerin
26 Tütengil, 1969 yılında köy sorunsalırun önemli oluşunu şöyle dile getirir: "Zaman zaman
(actuel) bir konu özelliği kazansa da 'Türkiye'de Köy Meselesi', bu topraklar üzerindeki yaşama ve yerleşme çabalanmızla yaşıt olan bir meseledir. Her meselemiz gibi köy konulan da 'düşündü rücü' olma özelliklerini taşıdı/dan ve bu konular üzerinde düşünenler bulunduğu sürece yeniden ele alınmakta devam edilecektir, elbette. " Tütengil, C.O. (1969), Türkiye' de Köy Sorunu, Kitaş
Yayınlan, İstanbuL s.82. 27 Türkdoğan, O. (2016), Türk Köy Sosyolojisi ve Sorunlanmız, s.28-31. 2s Aydın, Z. (2018), Çağdaş Tanının Sonu, İmge Kitabevi Yayınlan, Ankara, s.189. 29 Kültürel peyzaj kavramı insan ve doğanın birlikte şekillendirdiği alanlar ile çevrenin, hammaddelerin, temel besin ve su kaynaklanrun ve gelecek nesillerin yaşam (sürdürüle bilirlik) hakkının korunmasını ifade eden bir kapsama sahiptir. Bkz. Eres, Z.; Güler, K.; Güler, A.C. (2019), "Yitirilen Köyler ve Dönüşen Peyzaj: Türkiye I