323 18 7MB
Turkish Pages 60 Year 2021
DENEME
TUSWORLD 66. 43. DENEME
TEMEL BİLİMLER SORULARI KLİNİK BİLİMLER SORULARI
EN ÇOK BİREBİR SORU YAKALAYAN TUS DENEMESİ ! tusworld.com.tr tusworld.com
Kazananların
dünyası
1
66. DENEME TEMEL BİLİMLER AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdaki seçeneklerde verilen kaslardan hangisinin clavicula kırıklarında fonksiyon kaybı yaşaması daha az ihtimallidir? A) M. deltoideus B) M. pectoralis major C) M. coracobrachialis D) M. sternocleidomastoideus E) M. trapezius CEVAP: C Clavicula’ya tutunan kaslar: - M. trapezius - M. sternocleidomastoideus - M. subclavius - M. pectoralis major - M. sternohyoideus - M. deltoideus
For. ischiadicum majus’tan geçenler: - For. suprapiriforme’den geçenler: - A. glutea superior - V. glutea superior - N. gluteus superior - For. infrapiriforme’den geçenler: - A. glutea inferior - V. glutea inferior - N. gluteus inferior - N. ischiadicus - N. cutaneus femoris posterior - N. pudendus - A. pudenda interna - V. pudenda interna For. ischiadicum minus’tan geçenler: - N. pudendus - A. pudenda interna - V. pudenda interna
M. coracobrachialis, scapula’nın proc. coracoideus çıkıntısına tutunur. DENEME
2. Pelvis travması sonrası görüntülemelerinde m. piriformis’te hematom meydana gelen hastada, hematomun m. piriformis superior’unda yer alan delikte daralmaya neden olduğu tespit ediliyor. Buna göre hastada aşağıdaki seçeneklerde verilen yapılardan öncelikle hangisinin etkileneceği düşünülebilir? A) N. gluteus superior B) A. glutea inferior C) N. cutaneus femoris posterior D) V. pudenda interna E) N. ischiadicus CEVAP: A Lig. sacrospinale ile lig. sacrotuberale arasında for. ischiadicum minus bulunurken; lig. sacrospinale üst kısmında ise for. ischiadicum majus bulunur. For. ischiadicum majus’ta yer alan m. piriformis bu deliği for. suprapiriforme ve for. infrapiriforme olmak üzere ikiye deliğe ayırır. 2
Kazananların
dünyası
3. Aşağıdaki seçeneklerde verilen eklemlerden hangisinde eklem boşluğu içerisinde disk bulunmaz? A) Art. temporomandibularis B) Art. radiocarpalis C) Art. radioulnaris proksimalis D) Art. sternoclavicularis E) Art. acromioclavicularis CEVAP: C Eklem boşluğunda disk bulunan eklemler: - Art. sternoclavicularis - Art. acromioclavicularis - Art. radioulnaris distalis - Art. radiocarpalis - Art. temporomandibularis
tusworld.com.tr
4. Beyinde meydana gelen bir infarkt neticesinde aşağıdaki seçeneklerde verilen suprahyoid kaslardan hangisinde fonksiyon kaybı olması beklenmez? A) M. mylohyoideus B) M. stylohyoideus C) M. digastricus venter anterior D) M. digastricus venter posterior E) M. geniohyoideus CEVAP: E
CEVAP: B Humerus corpus kırıklarında n. radialis hasarlanabilir. N. radialis kol ve ön kol posterior grupta bulunan tüm kasların motor inervasyonunu sağlar. M. supinator, m. abductor pollicis longus, m. extensor pollicis longus ve m. extensor indicis ön kol posterior kaslarındandır. M. abductor pollicis brevis ise el thenar grup kaslarından olup n. radialis ile değil, n. medianus ile inerve edilir.
DENEME
Suprahyoid kaslardan m. mylohyoideus ve m. digastricus venter anterior, n. mandibularis tarafından inerve edilirler. M. digastricus venter posterior ile m. stylohyoideus n. facialis tarafından inerve edilir. M. geniohyoideus ise C1 spinal siniri tarafından inerve edilmektedir. C1 spinal siniri kasa gelirken n. hypoglossus’u taşıyıcı olarak kullanmaktadır ancak m. geniohyoideus inervasyonunda n. hypoglossus’un fonksiyonu yoktur.
5. İş yerinde 3 m yüksekten sağ kolunu üzerine düşmesi sonrası acil servise başvuran hastada sağ humerus angüle görünümdedir. Hastanın yapılan görüntülemelerinde sağ humerus şaft kırığı olduğu tespit ediliyor. Bu hastada aşağıdaki seçeneklerde verilen kaslardan öncelikle hangisinde fonksiyon kaybı olması düşünülmez? A) M. supinator B) M. abductor pollicis brevis C) M. abductor pollicis longus D) M. extensor pollicis longus E) M. extensor indicis
6. İş yerinden üst kattan kırılan cam parçasının sağ art. sternoclavicularis hizasına doğru yukarıdan saplanması sonrası acil servise gelen hastanın aktif kanaması olması nedeni ile acil ameliyata alınıyor. Hastanın sağ a. subclavia’sının tama yakın kesildiği gözlemleniyor. Bu hastada aşağıdaki seçeneklerde verilen damarlardan hangisinde dolaşımın etkilenmediği düşünülebilir? A) A. vertebralis B) A. pericardiacophrenica C) A. intercostalis suprema D) A. pharyngea ascendens E) A. thyroidea inferior
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
3
CEVAP: D A. subclavia’nın ana dalları: - A. vertebralis - Truncus thyrocervicalis - A. thoracica interna - Truncus costocervicis A. pericardiacophrenica a. thoracica interna’nın, a. intercostalis suprema truncus costocervicalis’in, a. thyroidea inferior ise truncus thyrocervicalis’in dalıdır. A. pharyngea ascendes a. carotis externa’nın dalıdır.
DENEME
7. Alt ekstremiteye ait olarak yapılan bir anjiografide aşağıdaki seçeneklerde verilen damarlardan hangisine gelen kontrast maddenin, öncelikle a. poplitea’dan geldiği düşünülmez? A) A. superior lateralis genus B) A. superior medialis genus C) A. decendens genus D) A. media genus E) A. inferior medialis genus CEVAP: C Diz bölgesinin arteryel beslenmesinde yer alan damarların isimlerinde ortak olarak “genus” ifadesi geçmektedir. Bu damarlar genel olarak a. poplitea’dan köken almaktadır. Adında “genus” olmasına karşın a. poplitea’dan köken almayan tek damar a. descendens genus’tur. A. descendens genus a. femoralis’in dalıdır.
4
Kazananların
dünyası
8. V. jugularis externa’yı aşağıdaki seçeneklerde verilen damar çiftlerinden hangileri oluşturmaktadır? A) V. auricularis posterior – V. retromandibularis’in arka dalı B) V. auricularis posterior – V. retromandibularis’in ön dalı C) V. facialis – V. retromandibularis’in ön dalı D) V. facialis – V. retromandibularis’in arka dalı E) V. temporalis superficialis – V. maxillaris CEVAP: A V. maxillaris ile v. temporalis superficialis ikilisi gl. parotidea içerisinde birleşerek v. retromandibularis’i oluşturur. V. retromandibularis’in ön dalı ile v. facialis v. jugularis interna’ya drene olurken; v. retromandibularis’in arka dalı v. auricularis posterior ile birleşerek v. jugularis externa’yı oluşturur.
tusworld.com.tr
11. Mesencephalon’da colliculus superior seviyesinde meydana gelen infarkt neticesinde aşağıdaki seçeneklerde verilen yollardan hangisinde fonksiyon kaybı olması daha yüksek ihtimallidir? A) Tr. corticospinalis B) Tr. rubrospinalis C) Tr. reticulospinalis D) Tr. tectospinalis E) Tr. vestibulospinalis CEVAP: D
CEVAP: B Yumuşak damak kaslarının genel motor inervasyonunu plexus pharyngeus yapmasına karşın; m. tensor veli palatini kasını n. mandibularis (V3) inerve eder. 10. Batın içi cerrahisi esnasında omentum minus’a işlem uygulayan cerrahın aşağıdaki seçeneklerde verilen yapılardan hangisine zarar verme olasılığı diğerlerine göre daha az ihtimallidir? A) A. gastrica sinistra B) A. gastrica dextra C) A. hepatica propria D) A. gastroomentalis dextra E) V. portae hepatis CEVAP: D Omentum minus’u oluşturan yapılar lig. hepatogastricum ve lig. hepatoduodenale’dir. Lig. hepatogastricum içerisinde bulunanlar: - A. ve v. gastrica dextra - A. ve v. gastrica sinistra - N. vagus gastrik dalları - Gastrik lenf nodları Lig. hepatoduodenale içerisinde bulunanlar: - V. portae hepatis - A. hepatica propria - Ductus choledochus
tusworld.com.tr
12. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin zedelenmesi neticesinde duyu muayenesi esnasında bir bulguya rastlanmaz? A) N. suboccipitalis B) N. occipitalis major C) N. occipitalis minor D) N. auricularis magnus E) N. transversus colli
DENEME
9. Yumuşak damak kasları plexus pharyngeus ile inerve olmaktadır. Aşağıdaki seçeneklerde verilen kaslardan hangisi yumuşak damak kası olmasına karşın plexus pharyngeus hasarında fonksiyon kaybı yaşamaz? A) M. levator veli palatini B) M. tensor veli palatini C) M. palatoglossus D) M. palatopharyngeus E) M. uvula
Tr. tectospinalis mesencephalon’da colliculus superior seviyesinden başlar. Tegmentum mesencephali’de “Meynert” çaprazını yaptıktan sonra medulla spinalis ön boynuzlarında sonlanır. Spinovisüel refleksten sorumlu olan yoldur.
CEVAP: A N. suboccipitalis C1 spinal sinirinin arka dalı olup duyu kökü yoktur. Trigonum suboccipitale’de yer almakta olup suboccipital kasların motor inervasyonunu sağlar. N. suboccipitalis major C2 spinal sinirinin arka dalı olup hem motor hem de duyu lifleri içerir. N. occipitalis minor, n. auricularis magnus, n. transversus colli, nn. supracalviculares ile birlikte plexus cervicalis’in deri dallarını oluşturur. 13. N. facialis ile ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi doğru değildir? A) Nuc. lacrimalis’ten çıkan n. petrosus minor ile giden parasempatik lifler ggl. pterygopalatinum’da sinaps yapar. B) Chorda tympani’de yer alan tat duyusunu alacak olan sinir uzantılarının gövdesi ggl. geniculi’de yer alır. C) Nuc. motorius nervi facialis’te bulunan nöronların uzantıları m. platysma’ya ulaşır. D) Nuc. salivatorius superior’dan çıkan parasempatik lifler chorda tympani ile seyrederek ggl. submandibulare’de sinaps yapar E) Nuc. lacrimalis’ten çıkan lifler gl. lacrimalis’in inervasyonunu sağlarken; nuc. salivatorius superior’dan çıkan lifler gl. submandibularis ve gl. sublingualis’in inervasyonunu sağlar.
Kazananların
dünyası
5
CEVAP: A N. facialis’in parasempatik fonksiyonu için nuc. lacrimalis’ten çıkan parasempatik lifler n. petrosus major ile ggl. pterygopalatinum’da sinaps yaptıktan sonra gl. lacrimalis’e gelerek bezin inervasyonunu sağlar. Nuc. salivatorius superior’dan çıkan lifler ise chorda tympani ile ggl. submandibulare’de sinaps yaptıktan sonra gl. submandibularis ve gl. sublingualis’in inervasyonunu sağlar. N. facialis’e ait motor çekirdek nuc. motorius nervi facialis’tir. N. facialis mimik kaslarının, m. stapedius’un, m. digastricus venter posterior’un ve m. stylohyoideus’un motor inervasyonunu gerçekleştirir.
15. İşitme fizyolojisi incelendiğinde iç kulakta yüksek frekanslı sesler aşağıda verilen bölgelerden hangisinde asıl etkisini gösterir? A) Oval pencereye yakın baziler membran B) Helikotremanın yakınındaki baziler membran C) Ampulla duvarındaki krista ampularis D) Utrikulusta makula bölgesi E) Sakkulusta makula bölgesi CEVAP: A •
•
Kokleadaki ses dalgalarının değerlendirilmesine bakıldığında yüksek frekanstaki ses dalgaları oval pencereye yakın baziler zarı harekete geçirir. Düşük frekanstaki ses dalgaları kokleanın apikal ucundaki helikotremanın yakınındaki baziler zarı harekete geçirir.
16. Aşağıda verilen kıkırdaklarından hangisi hyalin kıkırdak sınıfındadır? A) Epiglot B) Krikoid C) Kuneiform D) Üst aritenoid E) Kornikulat DENEME
CEVAP: B 14. Gözde bulunan humor aquosus salgılanması ve dolaşımı ile ilgili olarak aşağıdaki verilen yapılardan hangisinin ilgisi olduğu söylenemez? A) Proc. ciliaris B) Camera anterior C) Camera vitrea D) Camera posterior E) Pupilla CEVAP: C Proc. ciliaris’te üretilen humor aquosus camera posterior’dan camara anterior’a pupilla aracılığı ile geçer. Lensin ve kornea’nın diffüzyon yolu ile beslenmesini sağlar. Camara anterior’dan angulus iridocornealis’teki Schlemm kanalı ile drene edilerek sistemik dolaşıma aktarılır.
• •
Larinks hyalin kıkırdakları; tiroid, krikoid, alt aritenoid. Larinks elastik kıkırdakları; epiglot, kuneiform, kornikulat, üst aritenoid
I. Mikrotübül II. Mikrofilaman III. Ara filaman 17. Hücre iskeleti elemanları yukarıda verilmiştir. Hangisi veya hangilerinde belirgin polarite özelliği yoktur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I-II E) II-III CEVAP: C · ·
6
Kazananların
dünyası
Mikrotübül ve mikrofilamanların + ve – uçları yanı polarite özellikleri belirgindir. Ara filamanların belirgin polariteleri yoktur.
tusworld.com.tr
CEVAP: C
21. Tiroid hormon sentezi incelendiğinde ihtiyaç duyulan iyodürün kapiller lümeninden foliküler hücrenin içine taşınmasını sağlayan aşağıdakilerden hangisidir? A) Pendrin taşıyıcısı B) I-Cl taşıyıcısı C) Na-I taşıyıcısı D) HCO3-I taşıyıcısı E) Tiroglobulin aracılı taşıma
Pacemaker potansiyel F kanalı (h kanalı), T tipi Ca kanalı Depolarizasyon L tipi Ca kanalı Repolarizasyon K kanal
CEVAP: C
19. Primer koryonik villuslar kaçıncı haftada oluşmaktadır? A) 2. Hafta B) 3. Hafta C) 5. Hafta D) 7. Hafta E) 12. Hafta
•
CEVAP: A • Primer koryonik villuslar 2. Haftada meydana gelir. • 3. Haftanın başında mezenşim villusların içine doğru ilerler ve sekonder koryonik villuslar oluşur. • Bu villusların içinde kan damarları görülmesiyle üçüncü haftanın sonunda tersiyer koryonik villuslar (kalıcı villus) meydana gelir. 20. Mikrotübüllerin hücre içerisinde birçok yerde görev aldığı ve yapısına katıldığı bilinmektedir. Aşağıdakilerden hangisinin yapısında mikrotübül yer almaz? A) Mikrovillus B) Sentrozom C) Kinosilyum D) Bazal cisim E) Flagellum CEVAP: A ·
·
Mikrovilluslar yüzey farklanmaları arasında yer alan, yüzey genişletici yapıdır. Aktin filamanlarınca oluşturulan aktif hareketli olmayan özellik gösterir. Bazal cisim, sentriyol, kinosilyum, flagellum yapısında mikrotübüller görev alır.
tusworld.com.tr
•
Dolaşımdaki iyodür foliküler hücrenin bazalinde bulunan Na-I simport (NIS) taşıyıcıları ile foliküler hücrenin içine alınır. Apikal bir iyodür/klorür taşıyıcısı (pendrin), foliküler hücreden koloide iyot pompalar.
22. Ovaryumda foliküllerin gelişimi incelendiğinde, fetal dönemde ilk oluşan folikül aşağıdakilerden hangisidir? A) Primordiyal folikül B) Primer tek katlı folikül C) Primer çok katlı folikül D) Sekonder folikül E) Graaf folikül
DENEME
18. Kalpte SA nodda depolarizasyondan sorumlu esas kanal aşağıdakilerden hangisidir? A) F kanalı B) T tipi Ca kanalı C) L tipi Ca kanalı D) K kanalı E) SERCA
CEVAP: A • • • •
Fetal yaşam sırasında meydana gelen ilk foliküller; primordiyal foliküllerdir. Yassılaşma foliküler hücrelerden ve primer oositlerden oluşur. Primordiyal foliküllerden onlarcası puberte sonrası her siklusta gelişim gösterir. Primordiyal folikül Primer folikül Sekonder folikül Graaf (Olgun) folikül
23. İmplante olmuş embriyo ve myometriyum arasında kalan endometriyal doku aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir? A) Desidua bazalis B) Desidua kapsülaris C) Desidua pariyetalis D) Korpus luteum E) İç hücre kitlesi
Kazananların
dünyası
7
CEVAP: A •
İmplantasyon sonrası süreçte endometriyum histolojik değişimlere uğrar ve desidual hücreler meydana gelir. Endometriyum desidua adını alır. 3 bölgeye ayrılır. - Desidua basalis implante embriyo ve miyometriyum arası - Desidua kapsülaris implante embriyo ve uterus lümeni arası - Desidua pariyetalis uterusun embriyodan uzak olan kısmı
24. İskelet kası yapısı incelendiğinde, sarkolemmanın T-tübül adı verilen girintileri mevcuttur. İskelet kasında T-tübüller aşağıdaki bölgelerden hangisine yerleşmiştir? A) Z diskine B) A-I bağlantısına C) M çizgisine D) H bandı orasına E) A bandı ortasına CEVAP: B DENEME
•
T tübülleri iskelet kasında A-I bağlantısındaki triadın ortasında yer alır. T tübülleri kalp kasında Z diskindeki diadlar yer alır. T tübülleri düz kasta yoktur. Kaveola aynı işlevi görüyor.
27. Gastrointestinal sistemde pacemaker özelliğe sahip hücreler hangisidir? A) Esas hücre B) D hücresi C) Kajal hücresi D) Pariyetal hücre E) Paneth hücresi CEVAP: C • • • • •
Esas hücre pepsinojen salgısı Pariyetal hücre HCL, intrensek faktör D hücresi somatostatin salgı Paneth hücresi lizozim ve defensin salgı Kajal hücresi düz kaslar için elektriksel uyarı oluşturur. Bazal elektriksel ritimden sorumludur.
25. Proteinlerin merkezi glikozilasyonu aşağıdaki organellerin hangisinde gerçekleşir? A) Peroksizom B) Lizozom C) Mitokondri D) Çekirdek E) Endoplazmik retikulum
I. Bipolar hücre II. Amakrin hücre III. Horizontal hücre IV. Ganglion hücre 28. Retinanın tabakaları incelendiğinde yukarıda verilen hücrelerin hangilerinin çekirdekleri iç çekirdek tabakasında yer alır? A) I-II B) I-III C) II-III D) I-II-III E) II-III-IV
CEVAP: E
CEVAP: D
•
•
• •
•
Proteinlerin kimyasal modifikasyonu: Glikoproteinlerin merkezi glikozlanması, sülfatlama, fosforlama endoplazmik retikulumda gerçekleşir. Golgi organeli de posttranslasyonel modifikasyonun esas organellerindendir.
26. Fertilizasyon sonrası hangi günde zona pellucida dejenere olur? A) 3. Gün B) 5. Gün C) 7. Gün D) 10. Gün E) 13. Gün
8
CEVAP: B • Zona pellucidanın dejenere olması uterusa implantasyon için gereklidir. • Zona pellucida konsepsiyon sonrası 5-6. Günde dejenere olur. • Blastokistin implantasyonu da zona pellucidanın dejenere olmasını takiben 6-7. Günlerde gerçekleşir.
Kazananların
dünyası
Nöral retina dokuz farklı tabakadan oluşur. Bunlardan üç ana tabaka, hücrelerin çekirdeklerinden oluşur. 1. Dış çekirdek tabakası - Fotoreseptörlerin (çomak ve koni) hücre gövdelerini içerir. 2. İç çekirdek tabakası - Bipolar hücre, amakrin hücre, horizontal hücre 3. Ganglion tabakası - Ganglion hücreleri
tusworld.com.tr
29. Bronşiollerde yer alan, sürfaktan lipoproteinleri ve müsin salgılayan, detoksifikasyon görevi de üstlenen hücre aşağıdakilerden hangisidir? A) Tip 1 pnömosit B) Tip 2 pnömosit C) Sustentaküler hücre D) Club hücresi E) Kulchitsky hücresi
32. Tad duyusunun algınmasıyla ilişkili T2R reseptörleri hangi tad duyusunun algınmasında rol alır? A) Acı tad B) Tatlı tad C) Ekşi tad D) Tuzlu tad E) Umami tad
CEVAP: D
CEVAP: A
•
T2R acı T1R2, T1R3 tatlı T1R1, T1R3 umami (mgluR4) Ekşi H iyonlarına geçirgen ENaC kanalı Tuzlu Na iyonlarına özgü ENaC kanalı
30. Kas tendonunda oluşan gerim bilgisini taşıyan duyusal sinir lifi aşağıdakilerden hangisidir? A) Ia B) Ib C) II D) III E) IV CEVAP: B • •
Golgi tendon organındaki gerim bilgisini Ib aferent lifleri medulla spinalise taşır. Kasın boyundaki uzama bilgisini kas iğciğinin Ia aferent lifleri medulla spinalise taşır.
33. Proteinlerin sekonder yapısında bulunan betakıvrımda aşağıdaki aminoasitlerin hangisinin bulunması diğerlerine göre daha düşük ihtimallidir? A) Valin B) Glisin C) Arjinin D) Aspartat E) Treonin DENEME
Ekzokrin bronşiyol hücreleri (çomak hücreleri – club hücresi) (clara) - Sürfaktan salgılama - Ksenobiyotik bileşenlerin DER enzimleri ile detoksifikasyonu - Bağışıklık savunması için antimikrobiyal peptit ve sitokin salgılama
CEVAP: A Beta-kıvrım bölgesinde enzim/proteinin aktif bölgesi mevcuttur. Bu nedenle bu bölgede suda çözünen aminoasitlerin çok olması beklenir. Seçenekler içinde valin hidrofobik olan tek aminoasittir.
31. Aşağıdaki ajanlardan hangisi membrandaki guanilat siklazı aktifler? A) NO B) ACTH C) ANP D) LH E) İnsülin
34. Aşağıdaki sentez sonrası modifikasyonlardan hangisi, geri dönüşümlü olmasıyla diğerlerinden ayrılır? A) Kısmı proteoliz B) Tirozinin fosforilasyonu C) Serinin metilasyonu D) Biyositin formasyonu E) Prolin hidroksilasyonu
CEVAP: C
CEVAP: B
•
Önemli bir spot bilgi. Fosforilasyon&defosforilasyon (Kinaz&Fosfataz) süreci dışındaki diğer posttranslasyonel modifikasyonlar geri dönüşümsüzdür.
•
NO membranlardan kolaylıkla diffüze olur ve düz kas stoplazmasındaki solubl guanilat siklaz enzimine bağlanır. ANP ise düz kas membranındaki guanilat siklaza bağlanıp etki eder.
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
9
35. Hemoglobin A formunda bulunan aminoasit— HbF formunda HbA’daki aminoasit yerine geçen aminoasit ikilisi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sunulmuştur? A) Histidin—Tirozin B) Tirozin—Serin C) Serin—Metiyonin D) Glutamat—Valin E) Histidin—Serin CEVAP: E HbF’de; HbA’daki Histidin yerine Serin bulunmaktadır. 36. Plazma kreatinini= 2 mg/dL; idrar kreatinini= 100 mg/dL ve günlük idrar çıkışı 2500 mL olan bir kişinin kreatinin klerensi kaçtır? A) 86.81 B) 75.48 C) 100.27 D) 120.56 E) 68.54
CEVAP: E Aminoasitlerin tampon özellikleri, yakın zamanda 2 TUS’ta sorgulanmış temel bir konudur. Burada iki önemli noktanın sorulması beklenmektedir. · pI tanımı: Molekülün elektriksel olarak nötr olduğu pH değeri (Buna ek olarak, bir aminoasitin pI değerinde en kötü tamponlama kapasitesinin olduğu) · Bir aminoasidin en iyi tamponlama kapasitesinin de Radikal grubun pk değeri olarak da bilinen pKr değerinde olduğu (Bu soruyu da Histidinİmidazol halkası üzerinden sorma ihtimalleri yüksek
😊
CEVAP: A DENEME
Kreatinin Klerensi= İdrar Kreatinini (mg/dL) x İdrar Hacmi (mL) / (Serum Kreatinin Konsantrasyonu x 1440) 37. Aşağıdaki enzimlerden hangisi tıpkı beta-2 mikroglobulin gibi böbrek transplantlı bireylerde rejeksiyon reaksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır? A) 5’ Nükleotidaz B) Sirtuin fosfotransferaz C) N-Asetilglikozaminidaz D) Peptidil transferaz E) Lösin Aminopeptidaz CEVAP: C Klinik biyokimya textbooklarından absürt bir soru. N-asetilglikozaminidaz, temel olarak rejeksiyon reaksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılsa da, beta-2 mikroglobulin kadar tübül hasarıyla körele olmayan bir parametredir.
10
38. İzoelektrik nokta olarak tanımlanan pI tanımı aşağıdakilerden hangisinde en net tanımlanmıştır? A) Hidroksil grup konsantrasyonunun pozitif logaritması B) Enzim-substrat kompleksinin birim zamanda ürüne dönüştürdüğü miktar C) 250C’de 1 mikromol enzimin 1 sn’de oluşturduğu ürün miktarı D) Çözeltideki asit ve bazik madde konsantrasyonlarının eşit olduğu nokta E) Molekülün elektriksel olarak nötr olduğu pH değeri
Kazananların
dünyası
39. Proteinlerin sentez sonrası düzenlenmelerine posttranslasyonel modifikasyon adı verilir. Proteinlere sentez sonrası lipitlerin takıldığı aminoasit aşağıdakilerden hangisidir? A) Serin B) Sistein C) Glisin D) Arjinin E) Metiyonin CEVAP: B Eli kulağında olan bir soru daha. TUS’a hazırlanan çoğu meslektaşımız artık posttranskripsiyonel ve posttranslasyonel modifikasyonları genel hatlarıyla bilmekte. Artık daha detaya inmenin zamanı geldi. Prenilasyon olarak da bilinen, kolesterol sentezinde oluşan izopren türevleri proteinlere eklenir. Bunun en önemli örneği ise Ras proteinleridir. Ras proteinlerinin fonksiyonel hale gelmesi için, sistein rezidüleri üzerinden farnezil gruplarının takılması gerekir. (Farnezil transferaz bunu katalizler)
tusworld.com.tr
40. Enzimlerin katalitik aktivitesinin SI ünite cinsinden birimi olan “katal” aşağıdakilerden hangisidir? A) U/L B) Mol/sn C) Mol/dk D) kU/L E) μmol/dk CEVAP: B Katal birimi, mol/sn’dir. Saniye başına reaksiyona sokulan molü belirtir. 41. Aşağıdakilerden hangisi moonlighting enzimlere bir örnek teşkil eder? A) Akonitaz B) Fosfodiesteraz C) Sitrat Liyaz D) 3-fosfoepimeraz E) Glikoz-6-fosfataz CEVAP: A Kendi görevinden başka ve kendi göreviyle alakasız gibi görünen süreçlerde de görev alan enzimlere moonlighting enzim adı verilir. Buna en iyi örneklerden birisi de akonitazdır. Hem TCA’da hem de demir metabolizmasında görev alır.
tusworld.com.tr
42. Aşağıdakilerden hangisi Lambert-Beer Kanununu en iyi biçimde açıklayan ifadedir? A) Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile doğru, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla logaritmik olarak ters orantılıdır. B) Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile logaritmik olarak doğru, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla ters orantılıdır. C) Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile logaritmik olarak ters, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla doğru orantılıdır. D) Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile logaritmik olarak doğru, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla doğru orantılıdır. E) Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile doğru, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla logaritmik olarak doğru orantılıdır. CEVAP: C Lambert-Beer kanunu, klinik biyokimya laboratuvarlarında ışık özelliğinden faydalanılarak yapılan ölçümlerde kullanılan bir kanundur. Bu kanuna göre, “Bir çözeltiden geçen ışık miktarı, ışığın çözelti içinde kat ettiği yol ve çözelti konsantrasyonu ile logaritmik olarak ters, emilen ışık miktarı ise konsantrasyonla doğru orantılıdır.”
DENEME
Diğer önemli posttranslasyonel modifikasyonaminoasit ilişkileri ise:
43. Aşağıdakilerden hangisi, hücre membranında en fazla bulunan lipit olan lesitinin yapısında bulunmamaktadır? A) Gliserol B) Fosfat C) Serin D) Kolin E) Aktifleşmiş Yağ Asidi CEVAP: C Kolay soru. Hücre membranında en fazla lipit, lipitlerden en fazla fosfolipit, fosfolipitlerden en fazla fosfatidilkolin (Lesitin) bulunmaktadır. Fosfolipit yapısında, Gliserol-3-Fosfat, aktiflenmiş yağ asitleri ve ek grup bulunur. Lesitinin ek grubu ise Kolindir (Alkoldür).
Kazananların
dünyası
11
44. Salgılanacak proteinlerin ER’ye “kotranslasyonel” hedeflenmesinde aşağıdakilerden hangisi doğru bir ifade değildir? A) Polipeptid zincirlerin sinyal dizisi içermeleri gerekir. B) Sinyal peptidleri SRP tarafından tanınır. C) BIP proteinleri bu modifikasyonda görev alır. D) Protein sentezi tamamlanmadan transport başlar. E) Sinyal dizisi peptidaz ile polipeptitten çıkarılır. CEVAP: C ER’ye proteinlerin taşınmasının iki temel mekanizması vardır; “kotranslasyonel” ve “posttranslasyonel”. Kotranslasyonel transportta ER proteinlere özgü N-terminal hidrofobik sinyal dizisi SRP ile tanınır. SRP’nin sinyal diziye bağlanması, polipeptid zincirinin daha fazla uzamasını önler. Ardından SRP, ER zarındaki SRP reseptörü ile etkileşir ve sinyal dizisinden ayrılır. Sentezlenmekte olan zincir, translokon aracılığı ile ER lümenine taşınır ve sinyal peptidazlar ile kesim gerçekleştirilir.
DENEME
Posttranslasyonel translokasyonda ise sentezi tamamlanmış polipeptid zinciri sitoplazmada şaperonlarla korunur. Burada Sec62/63 kompleksi ve translokon yardımı ile lümene aktarılır. BIP adlı şaperon zinciri, lümene olan translokasyonda görev alır.
46. Aşağıdakilerden hangisi elektronlarını doğrudan ubikinona aktarmaz? A) Açil CoA Dehidrogenaz B) Dihidrooratat dehidrogenaz C) Malat Dehidrogenaz D) NADH Dehidrogenaz E) Süksinat Dehidrogenaz CEVAP: C Basit bir soru. Koenzim Q’ya elektronlarını direkt aktaranlar: · Kompleks I · Kompleks II · Açil CoA Dehidrogenaz · Gliserol-3-Fosfat Dehidrogenaz · Dihidrooratat Dehidrogenaz 47. Mitchell’in kemiozmotik teorisine göre, güncel bilgiler ışığında 2 molekül glikozun iskelet kası hücresindeki nihai oksidasyonu sonucunda üretilen toplam ATP aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sunulmuştur? A) 26 B) 64 C) 60 D) 12 E) 24 CEVAP: B
45. Yukarıda gösterilen fonksiyonel grup aşağıdakilerden hangisidir? A) Ester B) Eter C) Enol D) Fenol E) Tiyoester CEVAP: E
Hesaplama soruları, yağ asidi sentezi üzerinden sorgulandı! Dikkat. Mitchell’in kemiozmotik teorisine göre 4 protonun intermembranal alana pompalanması 1 ATP sentezine karşılık gelir. Bu bilgiden yola çıkarak: 1 mol NADH2.5 ATP 1 mol FADH2 1.5 ATP yapar. İskelet kası ve beyin dokusunda, glikolizin ilk ve tek oksidasyon-redüksiyon basamağı olan Gliseraldehit-3Fosfat Dehidrogenaz basamağında üretilen NADH’lar gliserol fosfat mekiği kullanılarak aktarılır. 1 mol glikozun iskelet kasındaki aerobik glikolizinde elde ettiği net kazanç aşağıdaki gibidir.
Soru zor gibi görülse de basit bir soru. Tiyo yapısında kükürtün bulunduğunu bilen bir öğrenci için ise 10 sn’lik
😊
12
Kazananların
dünyası
tusworld.com.tr
49. Aşağıdaki enzimlerden hangisi glikolizde aldehit ve keton gruplarının birbirine dönüşümünü sağlayan ilk enzimdir. A) Fosfoheksoz izomeraz B) Trioz fosfat izomeraz C) Aldolaz A D) Glikokinaz E) Pirüvat kinaz
Toplam: 64 ATP kazanılır Net ATP kazancı ise: 64- 4 ATP= 60 ATP olur. 48. Üronik asit yolağının son ürünü olup aynı zamanda fosfoglukonat yolunda da kullanılabilen madde aşağıdakilerden hangisidir? A) Dihidroksiaseton fosfat B) Gliseraldehit-3-Fosfat C) NANA D) Ksiluloz-5-Fosfat E) Ribuloz-5-P
CEVAP: A Güzel bir soru. Glikoliz zaten TUS’un çok sevdiği bir konu başlığı, bunu neredeyse tüm meslektaşlarım biliyor, ancak glikolizde kıyıda köşede kalmış bazı bilgiler var, onların üstünden geçmek için de ideal bir soru. TUS, zamanında trioz fosfat izomerazı sormuştur. Bu enzim; trioz fosfat olan gliseraldehit-3-P (Aldehit) ile Dihidroksiasetonfosfat (Keton) birbirine çeviren enzimdir. Ancak bu enzimle birlikte Glikoz-6-PFruktoz-6-P dönüşümünü katalizleyen fosfoheksoz izomeraz da aldehit—keton dönüşümünü gerçekleştirir. DENEME
Bunu 2 mol glikozun toplam kazancı üzerinden uygulayacak olursak: · Glikoliz: 8 ATP · Pirüvat Dehidrogenaz: 10 ATP · TCA: 40 ATP · Gliserol Fosfat Mekiği: 6 ATP
CEVAP: D İnsanda üronik asit yolağının son ürünü Ksiluloz-5Fosfattır. Bu da HMY’ye girerek metabolize olur. Burada en önemli sorulacak olan soru ise: · İnsanda HMY ürünü olan Ksiluloz-5-Fosfatın lipit ve karbonhidrat metabolizmasını birlikte regüle eden bir bileşik olduğudur. Bu regülasyon insülin tarafından defosforile aktiflenen bir enzim olan fosfoprotein fosfataz 2A’nın ksiluloz5-Fosfat tarafından allosterik aktiflenen bir enzim olmasından kaynaklanır (Enfes bilgi)
50. Aşağıdakilerden hangisi, anafilaksinin yavaş etkili maddesi (SRS)’nin üretiminde kullanılır? A) Glutamat B) Glutamin C) Glutatyon D) Aspartat E) Asparajin
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
13
CEVAP: C Lökotrien sentezinde LTA4LTB4 ve SRS-A (LT-C,D ve E4) moleküllerine çevrilme görülür. LTA4LTC4 dönüşümünde glutatyon kullanılır. Önemli bir spot Lökotrien C, D ve E4’ün üçünün de yapısında bulunan tek aminoasit sisteindir. 51. Aşağıdaki apolipoproteinlerden hangisi, hem HDL’den diğer lipoproteinlere aktarılan, hem karaciğerde reseptörü olan hem de Alzheimer hastalığında artışının risk faktörü olduğu gösterilen bir apolipoproteindir? A) Apo AI B) Apo AII C) Apo CI D) Apo CII E) Apo E CEVAP: E
DENEME
Aslında sorunun ilk iki verisi sizi cevaba götürecektir. Apo E’nin artışının Alzheimer hastalığında risk faktörü olması ise, zor soru olarak karşınıza çıkabilir. Apo E; HDL’den VLDL ve şilomikrona aktarılan apolipoproteindir. Apo E’nin karaciğerdeki reseptörleri aracılığıyla hem şilomikron artıkları hem de IDL kandan temizlenir. 52. Prokaryotlarda, repressorün DNA üzerinde bağlandığı yer aşağıdakilerden hangisidir? A) Operatör B) Repressör C) Intron D) Palindrom E) Promoter CEVAP: A RNA Polimeraz’ın promoter’a bağlandığı iyi bilinen bir bilgidir. Bu nedenle operatöre dikkat! Operon ile operatörü karıştırmayınız Operon, DNA üzerindeki yapısal genler ve önündeki promoter alanın birlikte olduğu bölgedir. Operatör ise, repressör molekülün promoter üzerindeki bağlantı yaptığı yere verilen addır. Operatör bölgeye bağlanan repressörde oluşan mutasyonlar iseSürekli protein üretimi Malignite oluşumuna da neden olabilir. Repressörü de inhibe eden indükleyici olarak adlandırılır.
😊
14
Kazananların
dünyası
53. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi, sülfür grubu içermektedir? A) B1 B) B2 C) B3 D) B9 E) B12 CEVAP: A B1 vitamininin diğer adı tiyamindir. Tiamin= Thiovitamine (Sülfür-içeren vitamin) olarak da adlandırılır. Tiyamin, iki adet heterosiklik halka içermektedir; ilki pirimidin ( 2 adet N atomu içeren 6 üyeli aromatik halka) diğeri ise tiyazol (içinde N ve S bulunan 5 üyeli bir aromatik halka) halkasından oluşur. 54. Bir tıbbi biyokimya asistanı, rata uyguladığı bir yöntemin komplikasyonu olarak Adenilat siklaz enziminin yapısal olarak işlevini kaybettiğini saptamaktadır. Aşağıdaki hormonlardan hangisinin aktivitesinde azalma diğerlerine göre daha az beklenen bir durumdur? A) PTH B) T3 C) ACTH D) TSH E) ADH CEVAP: B Adenilat siklaz, hücre içinde cAMP oluşturan bir enzimdir. Deneyin bir komplikasyonu sonucunda bu enzimde görülen fonksiyon kaybı, hücre içinde etkisini göstermek için cAMP’ye ihtiyaç duyan hormonların da etkisinde azalma ile karşımıza çıkacaktır. T3 ise etkisini nükleustaki reseptörleri aracılığıyla göstermektedir. 55. Gram pozitif bakterilerin hücre duvarını kaybetmiş, çoğalabilen formlarına ne ad verilir? A) Protoplast B) Sferoplast C) L form D) Much granülü E) Babest Ernst cisimciği CEVAP: C Eğer bakteri, hücre duvarı ortadan kaldırıldıktan sonra hiperozmolar bir ortama konursa kok şeklini alarak yaşayabilir; fakat çoğalamaz. Bakterilerin bu formlarına gram pozitiflerde protoplast, gram negatiflerde ise sferoplast adı verilmektedir.
tusworld.com.tr
Duvarını kaybetmiş bakterilerin çoğalabilen formlarına ise L form bakteri adı verilir. L form bakteriler, çoğalabilirler, relapslara neden olabilirler. Mycoplasma cinsi bakterilerden farklı olarak, hücre duvarlarını yeniden kazanabilirler ve hücre zarlarında sterol içermezler. Tüberküloz’un L formuna Much granülü adı verilir.
CEVAP: B
56. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin kapsülü diğerlerinden farklı kimyasal özelliktedir? A) Streptococcus pneumoniae B) Klebsiella pneumoniae C) Staphylococcus aureus D) Neisseria menengitidis E) Bacillus anthracis CEVAP: E
I. Hepatit A II. Kızamık III. Kuduz IV. Suçiçeği V. Hepatit B 57. Yukarıda verilen viral enfeksiyonların hangilerinden korunmak için standart immunglobulin kullanımı uygundur? A) I, II ve IV B) I ve II C) Sadece II D) II ve III E) I, II, IV ve V
tusworld.com.tr
58. Streptococcus pyogenes’in en önemli virülans faktörü aşağıdakilerden hangisidir? A) M proteini B) Lökosidin C) A proteini D) Enterotoksin E) Toksik şok sendromu toksini CEVAP: A
DENEME
Kapsül bakteriyi çevreleyip, onu doğal yanıtın temel bileşenlerinden olan fagositoza karşı koruyan, önemli bir virülans faktörüdür. · Bakteriler kapsüllerini kaybederse ölmezler, avirülan hale gelirler. Yani kapsül bir bakteri için esansiyel değildir. · Genellikle polisakkarid yapılıdır. · Bu kurala uymayan kapsül yapıları o Bacillus anthiacis: Polipeptit (D-glutamik asit) yapıdadır. o Streptococcus pyogenes: Hyalüronik asit o S.agalactia: Siyalik asit o H.influenzae: Poliribozil fosfat
S.pyogenes’in major virülans faktörü M proteinidir. M Proteini · En önemli virülans faktörüdür. · Adezyon selektivitesini belirler (yapışılacak dokunun farinks mi yoksaderi mi olacağını belirler). · Konağın plazmasındaki fibrinojeni kendisine bağlayarakfagositozdan ve komplemanın sitotoksik etkilerinden bakteriyi korur. · Kapsülü zayıf antijen olduğu için, tiplendirmede M proteini kullanılır (M18, M49 gibi). M proteininin hücre dışına bakan amino ucu farklı Streptokok suşlarında değişken özellik gösterir. Örneğin sadece sınıf I M proteini içeren suşlar akut romatizmal ateş kliniğine neden olmaktadırlar. · Streptococcus pyogenes’ e karşı gelişen bağışıklıkta M proteinine karşı gelişen tipe özgüantikorlar rol oynar. · M proteini aynı zamanda kapsüllü etkenlere karşı vücudun temel savunması olan opsonizasyondan sorumlu C3b proteininin mikroorganizmaya bağlanmasını engelleyerek fagositoza karşı bakteriyi korur (C3b aynı zamanda M proteine bağlana faktör H tarafından da parçalanabilir).
Kazananların
dünyası
15
59. Aşağıdaki bakterilerden hangisi insanlara kontamine süt ve süt ürünleri ile bulaşmaktadır? A) Bordetella pertussis B) Francisella tularensis C) Legionella pneumophila D) Brucella abortus E) Haemophilus influenzae
61. Aşağıdakilerden hangisi Neisseria meningitidis’e ait bir virülans faktörü değildir? A) Pili B) Polisakkarid kapsül C) Lipoteikoik asit D) Lipooligosakkarid E) Ig A1 proteazlar
CEVAP: D
CEVAP: C
B.abortus kontamine süt ve süt ürünleri ile buluşabilen bakteridir. Bordotella pertussis; solunum yoluyla, F. tularensis; kemirgenlerle direkt temas, kene ısırığı veya solunum yoluyla, Legionella; kontamine sulardan inhalasyonla bulaşır. Süt ve süt ürünleri ile geçen bakteriler · Mycobacterium bovis · Brucella spp. · Listeria monocytogenes · Coxiella burnetti
Lipoteikoik asit gram pozitif bakterilerin hücre duvarında bulunan yapıdır. N. menengitidis gram negatif diplokoktur. Virulansında kapsül, pili, lipooligosakkarit tabaka ve Ig A1 proteazlar rol oynar.
DENEME
60. Kanlı agara düz bir hat boyunca beta hemoliz yapan Staphylococcus aureus ve arkasından bu hatta dik olarak test edilen bir Streptokok türü ekilmektedir. Normal atmosferde inkübasyon sonrasında her iki çizginin kesiştiği bölgede test edilen bakteriye doğru hemoliz artışı izlenmektedir. Bu olguda test edilen Streptokok türü aşağıdakilerden hangisidir? A) S. bovis B) S. pyogenes C) S. agalactiae D) S. pneumoniae E) S. mutans CEVAP: C
Virülans faktörü
Özellik
Polisakkari kapsül
Antifagositiktir. Antijenik özellik gösterir.
IgA proteaz
IgA’yı parçalayarak kolonizasyona yardım eder.
Endotoksin
Sepsis
Pilus
Nazofarinks kolonizasyonundan sorumludur.
62. Aşağıdakilerden hangisi şankroid ile ilgili olarak yanlış bir ifadedir? A) Etkeni gram negatif Haemophilus ducreyi’dir. B) Sifiliz şankr’ının tersine ağrılı lezyonlardır. C) Hastalığa karşı kalıcı bağışıklık oluşur. D) Tetrasiklin, eritromisin, trimetoprim sülfametoksazol gibi ilaçlarla tedavi edilir. E) Tedaviye rağmen derin skarlar bırakır. CEVAP: C
Streptococcus agalactiae Hippuratı hidrolize eder, basitrasin ve kotrimoksazole dirençlidir. CAMP testi pozitiftir.
CAMP testi pozitif bakteriler; • B grubu streptokok • Listeria monocytogenes
16
Neisseria meningitidis
Kazananların
dünyası
Şankroid (Yumuşak şankr) etkeni bakteri H.ducreyi’dir. Gram negatif kokobasildir. Genitalde ağrılı lezyonlar oluşturur. Tedavisinde tetrasiklin ve eritromisin gibi ilaçlar kullanılır. Tedaviye rağmen derin skar dokuları bırakarak iyileşme özelliği vardır. Hastalığa kalıcı bağışıklık gelişmez. 63. Genellikle klima veya duşlardan inhalasyon yoluyla bulaşan bakteri aşağıdakilerden hangisidir? A) Streptococcus pneumoniae B) Mycoplasma pneumoniae C) Legionella pneumophila D) Chlamydia psittaci E) Klebsiella pneumoniae
tusworld.com.tr
CEVAP: C Legionella pneumophila havalandırma sistemlerini kolonize eder. Kontamine su partikülleri ile hava yolundan bulaşır. İnsandan insana bulaşmaz. Soğutma kuleleri, duşlar, su depoları ve klimalar kolonizasyon açısından uygun ortamlardır. Yaptıkları hastalığa lejyoner hastalığı ismi verilir. Daha çok yaşlı ve immünsistemi bozulmuş hastalarda ağır klinik tablo ortaya çıkar. Atipik pnömonilerin tipik özellikleri Mycoplasma pneumo- Genç hasta niae Büllöz mirenjit Soğuk antikorlar Legionella pneumoni- Yaşlı hasta ae Klima öyküsü
CEVAP: B Üreaz enzimi pozitif bakteriler; -Helicobacter pylori -Brucella -Proteus spp -Corynebacterium urealyticum -Ureoplasma urealyticum -Yersinea enterocolitica
Splenomegali, hepatit
CEVAP: C
Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında ani bozulma
Chlamydia trachoma- Yenidoğan tis Konjonktivit 0-3 ay arası hipereozinofili ile birlikte seyreden atipik pnömoni Pneumocystis jiroveci
AIDS’li hasta, atipik pnömoni
Chlamydia psittaci
Kuşlardan geçer
DENEME
Çiftlik hayvanlarıyla temas
66. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin doğal yanıtı uyarabilme olasılığı en azdır? A) Lipopolisakkaritler B) Viral çift iplikli RNA C) Human tek iplikli RNA D) Peptidoglikanlar E) Flagella
İshal, hiponatremi, baş ağrısı
Coxiella burnetti
65. Aşağıdaki gram negatif bakterilerin hangisinde üre reaksiyonu pozitiftir? A) Enterobacter aerogenes B) Proteus vulgaris C) Serratia marcescens D) Staphylococccus aureus E) Escherichia coli
Doğal bağışıklığın aktive olabilmesi için antijenin yabancı olarak algılanması gerekir, lipopolisakkaritler, viral çift iplikli RNA, peptidoglikanlar, flagella, teikoik asit yabancı moleküller olduğu için doğal bağışıklık uyarılır. Patojen ilişkili olan bu moleküler örgülere; pathogen associated-molecular patterns; PAMPs denir. Antijenler farklı olmasına rağmen oluşan yanıt benzer olup, temel olarak interferonlar ve NK hücreleri rol alır.
64. Kene ısırığı sonrası ülseroglanduler formda; kontamine suyun içilmesi sonucu orofaringeal formda hastalık oluşturan etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Brucella melitensis B) Francisella tularensis C) Listeria monocytogenes D) Leginonella pneumophila E) Yersinia pestis
67. CD4 T lenfositlerinden interferon gama salınımı için kendi üzerinde bulunan CD2 reseptörü ile makrofajlar üzerindeki hangi reseptörlere bağlanmalıdır? A) LFA-3 B) MHCII C) B7-1 D) B7-2 E) B7-3
CEVAP: B
CEVAP: A
F.tularensis tülaremi etkenidir. Kene ısırığı ya da kontamine su içilmesi ile bulaşabilir. Ülseroglandüler, orofarengial ya da tifoidal formda hastalık oluşturabilir. Kene ısırığı sonrası daha çok ülseroglandüler formda, kontamine suyun içilmesi sonucu ise orofarengeal formda hastalık oluşturur. Türkiye’de en çok kontamine su içilmesi sonrası hastalık oluşur.
B7 ile CD28 etkileşimi IL-12 salınımına sebep olur, IL-12 T lenfositlerini aktive eder. T lenfositlerinden interferon gama salınımı için CD2 ile makrofajların üzerinde bulunan LFA-3 reseptörü ile etkileşimi gerekmektedir. Oluşan interferon gama makrofaj aktivasyonuna sebep olur.
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
17
68. Th17’nin sebep olduğu inflamasyon ile oluşması en muhtemel hastalık aşağıdakilerden hangisidir? A) Psöriazis B) Reaktif artrit C) Poliarteritis nodosa D) Graves Hastalığı E) Pernisyöz anemi
71. Ramsey-Hunt Sendromu’nun tedavisinde aşağıdaki ajanlardan hangisi kullanılır? A) Metilprednizolon B) Teikoplanin C) Azitromisin D) Telitromisin E) Asiklovir
CEVAP: A
CEVAP: E
Dört tip aşırı duyarlılık reaksiyonu vardır, tip 4 T hücre aracılığı ile oluşur. Th1 ve Th17 rol oynar. Psöriazisin patofizyolojisi tam olarak aydınlatılamamış olmakla birlikte Th17’nin salgılamış olduğu sitokinler nedeni ile deride destriktif plaklarla seyreder. Romatoid artrit, multiple skleroz, Crohn hastalığı, kontakt dermatit Th17 ile oluşan diğer önemli kliniklerdir.
VZV’nun latent enfeksiyonu olan Zona’nın kulak tutulumuna Ramsey Hunt Sendromu denir. Tedavisinde asiklovir kullanılır. Asiklovir bir ön ilaç olup, öncelikle viral timidin kinaz, sonrasında iki kez hücresel timidin kinaz ile fosfatlanır ve aktif formu olan asiklovir-3P’a dönüşür.
69. Hangi virüste RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimi bulunmaz? A) Ortomiksovirüsler B) Paramiksovirüsler C) Filovirüsler D) Filavivirüsler E) Bunyavirüsler DENEME
CEVAP: D Negatif polariteli virüsler pozitif polariteli olurken RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimini kullanırlar. Pozitif polariteli virüslerin bu enzime ihtiyacı yoktur. Picornavirüsler, Togavirüsler, Filavivirüsler, Calisivirüsler ve Coronavirüsler pozitif polariteli olup mevcut RNA’ları m-RNA görevi görmektedir. RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimi bulundurmazlar. 70. Aşağıdaki virüs ve bağlandığı reseptör eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) HIV-CD4 B) HBV-IgA reseptörleri C) İnfluenzae-Hyaluronik asit D) HSV- Fibroblast growth faktör E) Kuduz-Asetilkolin reseptörleri CEVAP: C İnfluenzae virüs siyalik asit reseptörlerine bağlanır. EBV-CD21, Rinovirüs-ICAM-1 reseptörlerine, Parvovirüs-eritrosit P antijenine bağlanır.
18
Kazananların
dünyası
72. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisi İnfluenzae virüs tedavisinde inhaler yolla kullanılır? A) Oseltamivir B) Zanamivir C) Ribavirin D) Amantadin E) Rimantadin CEVAP: B Zanamivirin inhaler ve parenteral formu vardır. Tüm seçenekler İnfluenzae virüs tedavisinde kullanılır. Amantadin ve rimantadin M2 proteinine bağlanmayı engelleyerek viral soyunmayı engeller. Yalnız influenzae A tedavisinde kullanılırlar. Ribavirin DNA’ya bağlı RNA polimeraz enzimini bloke eder. Hem İnfluenza A hem de İnfluenzae B tedavisinde kullanılabilir. Oseltamivir ve zanamivir de hem İnfluenza A hem de İnfluenzae B tedavisinde kullanılırlar ve nöraminidaz reseptörlerini bloke ederek virüsün hücre dışına çıkmasını engellerler. Oseltamivirin oral formu bulunmaktadır. 73. Histoplasma capsulatum için aşağıdakilerden hangisi virulans faktörü değildir? A) Hücre içi yaşayabilme B) Fagolizozomun pH’sını yüksek tutabilmesi C) Mantar hücre duvarını değiştirebilme yeteneği D) Proteinaz sekresyonu E) Demir ve kalsiyum yakalayabilmesi CEVAP: D Proteinaz sekresyonu, konak hücreye adhezyon, maya-hif dimorfizmi, komplemanın alternatif yoldan aktivasyonu, fenotipik değişiklik ve hücre yüzeyinin hidrofobik olması candidalar için virülans faktörleridir.
tusworld.com.tr
CEVAP: C C.albicans’tan sonra fungeminin en sık sebebi C.glabrata olup idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur, gerçek hif ve psödohif oluşturmaz. 75. AIDS hastalarında larvalarıyla menenjite sebep olan parazit aşağıdakilerden hangisidir? A) Strongyloides stercoralis B) Ancylostoma dudodonale C) Necator americanus D) Enterobius vermicularis E) Loa loa CEVAP: A S.stercoralis hem otoinfeksiyon hem de hiperenfeksiyona sebep olabilir. Hiperinfeksiyonu AIDS gibi immun yetersizlikli hastalarda yapar, larvaları sistemik dolaşıma katılarak; pnömoni, menenjit ve myokardit yapabilir. Otoinfeksiyonda larvalar barsak boşluğunda oluşursa internal, dışarı çıkmış olan larvalar cildi delerek tekrar vücuda girerse eksternal otoinfeksiyon denir.
77. Alternatif olarak aktive edilmiş Makrofajların proliferasyonunu ve anti-inflamatuar sitokinleri salgılamasını aşağıdaki moleküllerden hangisi tetikler? A) IL-1 B) IL-4 C) IL-8 D) IL-2 E) IL-5 CEVAP: B IL-13 ve IL-4 alternatif yolaktan makrafajlar uyarırlar. Bu makrofajlar IL-10, TGF-beta sentezleyerek antiinflamutar etki gösterirler. Ayrıca TGF-beta ile fibrosizde görev alırlar. 78. P53 proteini ile etkileşerek apopitozun başlamasında görev alan protein aşağıdakilerden hangisidir? A) p16 B) BAX C) Puma D) BCL-2 E) FAS DENEME
74. Non-albicans fungemi bildirilen bir hastada aşağıdakilerden hangisinin etken olabilmesi diğerlerine göre daha olasıdır? A) Candida duplinensis B) Candida tropicalis C) Candida glabrata D) Candida parapsilosis E) Candida krusei
CEVAP: B BAX ve BAK proteinleri apopitoz sürecini artıran ve kolaylaştıran proteinlerdendir. p53 proteini DNA hasarı olduğunda bu proteinleri aktifleştirir. Bunlar ise Sitokrom C’nin sitoplazmaya geçişini artırır.
76. Aşağıdaki parazitlerden hangisi kenelerle bulaşır? A) Toxoplasma gondii B) Trypanosoma cruzi C) Babesia microtii D) Plasmodium knowlesi E) Balantidium coli CEVAP: C Kene ile bulaşan ajanlar: Borrelia burgdorferi Lyme hastalığı etkeni, Ricketsia ricketsii kayalık dağlar benekli ateşi etkeni, Borrelia recurrentis dönek ateşi etkeni, Babesia microtii babesyoz etkeni, Erlicia, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Virüsü, Kolorado Kene Ateşi Virüsü.
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
19
Anti-apopitotik
BH3-Proteinleri (Sensörler)
Pro-apopitotik
BCL-2 BCL-XL MCL-1
Bu moleküller sitokrom c ve diğer ölümü indükleyen proteinlerin sitoplazmaya geçişini engeller.
BAD BIM BID Puma Noxa
Pro-apopitotik ve anti-apopitotik genler arasında dengeyi sağlarlar. Apopitzun hakemi gibi davranırlar. BCL-2 ve BCL-XL’yi nötralize ederler. BAX ve BAK aktive ederler.
BAX BAK
DNA hasarında hücre kanserleşmesin diye p53 tümör süpresör proteini BAX’ı aktive ederek apopitozu artırır.
I. PGI2 II. PGD2 III. PGE2 IV. LTE4 80. Yukarıdaki araşidonik asit metabolitlerinden hangilerinin vazodilatör etkisi belirgindir ? A) I-II B) I-III C) I-IV D) I-II-III E) II-IV CEVAP: D Araşidonik asit metabolitleri her zaman soru değeri taşıyan yerlendendir. PGI2 (prostasiklin) vazodilatasyon yapar ve platelet agregasyonunu inhibe eder. Ayrıca damar geçirgenliğini artırır. PGE2 ve PGD2 mast hücreleri tarafından üretilen ana prostaglandinlerdir (en çok PGD2); vazodilatasyon ve damar geçirgenliğinde artışa neden olurlar.
DENEME
79. İnflamasyon sırasında kemoatraktan olarak görev alan moleküllerden hangisi özellikle makrofajlar üzerine etki gösterir? A) IL-8 B) MIF-1α C) Eotaksin D) Fraktalkin E) Lenfotaktin CEVAP: B Kemokinler spesifik lökosit tipleri için kemoatraktan olarak davranan küçük protein ailesidir.Sistein rezidülerine göre sınıflara ayrılırlar. Makrofaj inflamatuar protein-1α (MIP-1α) özellikle makrfajlar üzerine etkili kemokindir. ARDS’nin inflamasyon sürecinde önemli rol alır.
20
C-X-C
Tipik örneği IL-8’dir. Primer olarak nötrofiller üzerine etkilidir.
C-C
Monosit kemoatraktan protein-1 (MCP-1): Monosit Eotaksin: Eozinofil Makrofaj inflamatuar protein-1α (MIP-1α): Makrofaj RANTES: T lenfosit ve monosit
C
Lenfositler için spesifik olan lenfotaktin bu grupta yer alır.
CX3C
Bilinen tek örneği fraktalkin’dir. Monosit ve T hücreleri için kemotraktandır.
Kazananların
dünyası
81. Aşağıdaki klinik tablolardan hangisisinin onkotik basıncın azalması nedeniyle ortaya çıkan ödeme neden olması beklenmez? A) Siroz B) Malnütrisyon C) Nefrotik sendrom D) Anjiogenez E) Gastroenteropati CEVAP: D Hidrostatik basınç kanı damar dışına iter. Plazma kolloid onkotik basıncı ise kanı damar içerisinde tutar. Artmış hidrostatik basınç ya da azalmış kolloid ozmotik basınç sıvının damar dışına çıkmasına neden olur. Bu duruma ödem denir..
tusworld.com.tr
Artmış hidrostatik basınç Bozulmuş venöz drenaj Arteriyoler dilatasyon Konjestif Kalp Yetmezliği, Konstriktif perikardit, Asit (KC sirozu), Venöz obstrüksiyon ya da kompresyon (tromboz, kitle basısı, immobilizasyon) Isı, Nörohümöral düzensizlik Azalmış plazma onkotik basıncı Protein-kaybettiren glomerülopatiler (Nefrotik sendrom), Karaciğer sirozu, Malnutrisyon, Protein-kaybettiren gastroenteropati Lenfatik obstrüksiyon İnflamatuar, Neoplazi, Postoperatif, Radyasyon Sodyum retansiyonu Böbrek yetmezliğinde aşırı tuz alımı, Sodyumun artmış tübüler geri emilimi (Renal hipoperfüzyon, Artmış renin-anjiyotensin aldosteron sekresyonu) İltihap Akut ya da kronik inflamasyon, Anjiogenez 82. Astım ve kronik bronşit gibi patolojilerde mukus hipersekresyonundan sorumlu interlökin aşağıdakilerden hangisidir? A) IL-4 B) IL-5 C) IL-6 D) IL-9 E) IL-13 CEVAP: E IL-13 Mukus sekresyonunu uyarır IL-4 B lenfositleri IgE üretmesi için uyarır. IL-5 Eozinofilleri aktive ederek reaksiyon alanına toplanmasını sağlar. IL-6 pro-inflamatuvar ve antinflamatuvar özelliği olan sitokindir. 83. İğsi fibrozis , plazma hücreleri ve yoğun T lenfositleri ile karakterize, obliteratif flebitin sıklıkla eşlik ettiği otoimmün hastalık aşağıdakilerden hangisidir? A) Ig4 ilişkili hastalık B) Polimiyozit C) Dermatomiyozit D) Sistemik skleroz E) Miks konnektif doku hatalığı
tusworld.com.tr
CEVAP: A İgG4 antikoru-üreten plazma hücreleri ve lenfositlerden oluşan (özellikle T) doku infiltratları ve iğsi (storiform) fibrozis, obliteratif flebit ve genellikle artmış serum İgG4 ile karakterize bir hastalık Ig4 ilişkili hastalıktır.Ortayaş ve yaşlı erkeklerde daha sık görülür. Rituximab tedavisifaydalıdır. Hastalıkta görülebilen patolojiler; Mikulicz sendromu, Riedel tiroiditi, retroperitoneal fibrozis, otoimmün pankreatit ve orbita, akciğerler ve böbreklerin inflamatuar psödotümörleri görülebilir. 84. VHL sendromu tanılı hastalarda sitoplazmada yıkılamadığından miktarı artarak devamlı anjiogeneze neden olan molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Beclin-1 B) p53 C) Trombospondin-1 D) Endostatin E) HIF-1α CEVAP: E HIF-1α oksijen düşüklüğü HIF-1α aktivasyonu aracılığıyla VEGF gibi anjiogenik sitokinlerin üretimine neden olur.Normoksik durumlarda von Hippel-Lindau proteini (VHL) HIF-1α’ya bağlanır ve yıkımına neden olur. Hipoksi HIF-1α’nın VHL tarafından tanınmasının engeller ve yıkılamaz. HIF-1α çekirdeğe ulaşır ve VEGF ve FGF gibi hedef genlerin transkripsiyonunu aktive eder. Bu nedenle VHL tümör süpresör gen gibi davranır.
DENEME
Patofizyoloji Etiyoloji
85. Lenf nodlarında görülen foliküler hiperplazi gelişimine neden olan hücre aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğal katil hücreler B) Yıldızsı hücreler C) T Lenfositler D) Nötrofiller E) Dendritik hücreler CEVAP: E Foliküler hiperplazi: Humoral immün yanıtı uyaran durumlarda görülür. Kesitlerde foliküllerde hiperplazi, antijen-sunan foliküler dendritik hücreler ve tingible-body makrofajlar görülür (tingible: boyanabilen). Romatoid artrit, toksoplazmoz ve HIV enfeksiyonunda görülür. Parakortikal hiperplazi: T-hücre aracılı immün yanıtı uyaran durumlarda görülür. Enfeksiyöz mononükleozdaki gibi akut viral enfeksiyonlarda görülür.
Kazananların
dünyası
21
Sinüs histiyositoz (retiküler hiperplazi): Lenfoid sinüslerdeki hücrelerin sayısı ve boyutunun artışını ifade eder. Meme karsinomu gibi lenf nodlarını belirgin drene eden durumlarda görülür. Lenfatik endotel hücreleri hipertrofiktir ve makrofajların sayısı artmıştır bu durum da sinüslerin genişlemesine neden olur. 86. Kuru gangrende izlenen histolojik bulgu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kazeifikasyon nekrozu B) Likefaksiyon nekrozu C) Fibrinoid nekroz D) Koagulasyon nekrozu E) Yağ nekrozu CEVAP: D Gangrenöz nekroz ayrı bir nekroz tipi değildir, iskemik koagülasyon nekrozu ve buna eklenen enfeksiyöz nedenli likefaksiyon nekrozudur. Gangrenöz nekrozun iki tipi vardır; Kuru gangren koagülasyon nekrozu iken Islak gangren Iikefaksiyon nekrozu ve püy gelişmesidir. DENEME
87. ARDS’de aşağıdakilerden hangisin görülme olasılığı daha yüksektir? A) Alveollerde lenfosit infiltrasyonu B) Arterlerde pleksiform lezyonlar C) Fibrinden zengin eksuda D) Tip 1 pnömosit hiperplazisi E) Respiratuvar bronşiyolerde yıkım CEVAP: C ARDS son zamanlarda COVID-19 enfeksiyonu ile popüler konular arasına girmiştir.Hastlarda ili farklı aşama gözlenir. İlk aşama akut evre;İntertisyel ve intra-alveoler ödem, fibrin birikimi, diffüz alveoler hasar ve hyalen membranlar görülür. İkinci aşama organze evre; Tip II pnömosit hiperplazisi, granülasyon dokusu , alveoler septada fibröz kalınlaşma (skarlaşma) saptanır. 88. Lynch sendromlu olduğu düşünülen bir hastada, aşağıdaki mutasyonlardan hangisinin görülmesi diğerlerinden daha olasıdır? A) MSH2 B) PTEN C) KRAS D) APC E) SMAD4
22
Kazananların
dünyası
CEVAP: A Herediter Non-Polipozis Kolorektal Kanser Sendromu yada Lynch hatalı eşleşme (mismatch) tamir genlerinde mutasyon vardır. MLH1 ya da MSH2 mutasyonu izlenir. Mikrosatellit instabilite görülür. Kolon kanserinin en sık sendromik nedenidir. Kolon kanseri sıklıkla sağ kolonda yerleşir. Özellikle endometriyum olmak üzere mide, ince barsak, pankreas, over, üreter, beyin ve deri kanserleri riski de artar 89. Gardner sendromunda beklenmeyen bulgu aşağıdakilerden hangisidir? A) Osteom B) Desmoid tümörler C) Cafe au laitler D) Bağırsak polipleri E) Diş anomalileri CEVAP: C Gardner sendromunda APC mutasyonlar saptanır Hastada tiroid, osteomlar, diş ve deri anomalileri saptanabilir. Cafe au lait özellikle NF-1 sendromunun tipik bulgusudur. 90. EBV etkisi ile gelişen Burkitt lenfomada hangi onkogenin aktivasyonu sorumludur? A) PTEN B) C–myc C) CDKN2A D) P53 E) SİKLİN D CEVAP: B Burkitt lenfomaların tüm formları MYC protein seviyelerinin artışına neden olan 8.kromozom translokaslayonları ile yüksek düzeyde ilişkilidir. MYC için translokasyon partneri genellikle IgH lokusudur (t(8;14)’dür, ancak Ig κ t(2;8) veya λ t(8;22) hafif zincir lokusu da olabilir. 91. Aşağıdakilerden hangisi memede intralobüler stromadan köken alır? A) Sklerozan adenozis B) Fibroadenom C) İntraduktal karsinom D) Paget hastalığı E) İntraduktal papillom
tusworld.com.tr
CEVAP: B
CEVAP: D
Memede lezyonların patolojisi her zaman değerlidir. Filloides tümör ve fibroadenom intralobüler stromadan köken alırlar.(FİFİ)
Alzhemer tip 2 glia; • Astrosit nukleusları 2-3 kat büyüyüp kromatinleri soluklaşır • Çekirdekte glikojen damlacığı birikir • Nükleer membran ve nukleolus belirgin olur. Görüldüğü durumlar - Uzun-süreli hiperamnonyemi - Kronik karaciğer hastalığı - Wilson hastalığı - Üre siklus bozuklukları 94. Aşağıdaki immünohistokimyasal boyalardan hangisi malign melanom tanısında kullanılabilir? A) S-400 B) Kalretinin C) HMB 45 D) CD57 E) CD45
CEVAP: E Kanser riski yüksek olan nodüller · Genç hasta · Erkek hasta · Tek · Solid nodül · Soğuk nodül · RT öyküsü · Multinodüler guatr eşlik eden nodül 93. Aşağıdaki kraniyal patolojilerden hangisi karaciğer hastalıkları ile daha çok ilişkilidir? A) Rozental fibrilleri B) Lafora bodileri C) Korpora amilasea D) Alzheimer tip 2 glia E) Bergman gliozisi
tusworld.com.tr
CEVAP: C Malign melanom tanısında kullanılabilen boyalar; · Melan A · S-100 · HMB 45 (Human Melanom Boyası)
DENEME
92. Aşağıdakilerden hangisi tiroid nodülünün malign olma olasılığını arttıran klinik bulgulardan değildir? A) Soğuk nodül B) Erkek hasta C) Genç hasta D) Radyasyon öyküsü E) Aktif nodül
95. HPV için spesifik hücre olan koilosit oluşumuna virüsün hangi proteini neden olur? A) E4 B) E5 C) E6 D) E7 E) E8 CEVAP: B Koilositler çekirdek çevresinde yani perisentrik alanda boşluk olan hücrelerdir.(Şekilde görülmektedir.) Bu hücreler HPV enfeksiyonu için tipiktir. HPV E5 proteinin buna neden olur.
Kazananların
dünyası
23
CEVAP: D Osteoklastom diğer adıyla Kemiğin Dev hücreli tümörü epifizi tutan, kemik veya kıkırdak yapımı bulunmayan ayrıca RANKL ekspresyonu olan bir kemik tümörüdür. 98. Tiroid papiller karsinomunun en sık görülen varyantı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Uzun hücreli varyant B) Foliküler varyant C) Diffüz sklerozan varyant D) Okkült sklerozan varyant E) Nodüler sklerozan varyant CEVAP: B
DENEME
96. Mesanede adenokarsinom gelişiminde aşağıdaki risk faktörlerinden hangisinin diğerlerine göre daha ön planda olduğu söylenebilir? A) Sigara B) Kronik analjezik kullanımı C) Radyasyon D) İntestinal metaplazi E) Anilin boyası
99. Aşağıdaki parametrelerden hangisinin absorbsiyonu hızlandırdığı söylenemez? A) Mide boşalmasının hızlanması B) Yüksek doku kan akım hızı C) Küçük moleküler yapı D) Lipofilite E) Gastrointestinal sistem içi kompleks oluşumu
CEVAP: D
CEVAP: E
Mesanede en sık görülen tümör üretelyal tümördür. Risk faktörleri: • SİGARA: En önemli risk faktörüdür. • β-naftilamin: Endüstriyel aril amin maruziyeti, Anilin boyaları, Radyasyon • Uzun süre analjezik kullanımı (fenasetin), Siklofosfamid • 9p delesyonu (CDKNA, p16) • Schistosoma haematobium: Skuamöz (%70), transizyonel ve glandüler kanser riski artmıştır. • Ekstrofi vezika ve urakal artıklar:Adenokarsinom • İntestinal metaplazi :Adenokarsinom
Gastrointestinal sistem içinde kimyasal kompleks oluşumu her iki alacın da absorbsiyonunu kısıtlar. Örneğin antiasitler ile kimyasal kompleks oluşturduğu için oral absorbsiyonu azalan antibiyotikler kinolonlar ve tetrasiklinlerdir. Absorbsiyonu Hızlandıran Durumlar • Lipofilitenin yüksek olması • Yüksek doku kan akım hızı • Mide boşalmasının hızlanması • Küçük moleküler yapı
97. Hücreleri yüksek düzeyde RANK ligand ekspresse eden lokal agresif kemik tümörü için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Fibröz displazi B) Osteoblastom C) Osteokondrom D) Kemiğin dev hücreli tümörü E) Osteosarkom
24
Tiroidin en sık görülen kanseri papiller kansinomdur. Özellikle radyasyon ile ilişkisi akılda tutulmalıdır. En sık görülen varyantı foliküler varyanttır. RAS mutasyonları ile ilişkilidir. Prognozu kötü olan ise Uzun hücreli varyanttır. RAF ve RET mutasyonları saptanır.
Kazananların
dünyası
100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin CYP2D6 aktivitesi genetik polimorfizm nedeniyle düşük olan bir kişide daha yavaş metabolize olması beklenmez? A) Kodein B) Metoprolol C) Debrisoquin D) Nortriptilin E) Süksinilkolin
tusworld.com.tr
Plazmada bulunan psödokolinesterazdır. Kolinesteraz asetilkolini sinaptik aralıkta yıkan enzimdir. Kolinesteraz Enzimi • Bir dakikada 600 bin asetilkolin molekülünü parçalar • Post-sinaptik membrana tutunuk halde bulunur • Kolinesteraz ile yıkılabildiği için metakolin kısa etkili bir kolin esteridir • Neostigmin (antikolinesteraz) ile aktivitesi azalır 102. Neostigmin yerine rivastigmin kullanılması aşağıdaki durumlardan hangisinin tedavisinde daha doğru olacaktır? A) İdrar retansiyonu B) Roküronyumun etkisini geri döndürme C) Bağırsak atonisi D) Alzheimer hastalığı E) Supraventriküler taşikardi CEVAP: D Antikolinesteraz’lar iki çeşittir. Santal ve periferik etkili olanları vardır. Neostigmin periferik, rivastigmin santral etkilidir.
deacetylated
COCH CEVAP: E Nitratların etki mekanizması ile aslında kolay bir soru, nitratlar vücutta metabolize olarak iki molekülün miktarını artırırlar; bunlar siyanid ve nitrik oksit. Endotel hücrelerden NO salgılatan kolinerik ilaçlar veya Histone endojen ligandlardır, hatta bu nedenden olayı kolinerjik etkinlik sonucu vazodilatasyon yanıtı oluşur. COCH Peroksinitriti ise savunma hücreleri oluşturur, nitrit oksit Tumor suppr gene inact sentazı ise özellikle interlökinler gibi proinflamatuar moleküller indükler. 3
3
Sodium Nitroprusside
Organic Nitraset RNO2
NO
NO
Smooth Muchle
S-nitrosothiol
GC GTP
↑cGMP
Relaxation 104. Aşağıdaki bilgilerden hangisi uvabain için söylenebilir? A) Yarı ömrü uzundur B) Oral yoldan yüksek oranda absorbe edilir C) Yüksek oranda böbreklerden elimine edilir D) Vücutta yüksek oranda metabolize edilir E) Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır
tusworld.com.tr
HDA
DENEME
CEVAP: B
103. Nitrat grubu ilaçlar öncelikle aşağıdaki mekanizmalardan hangisiyle vasküler gevşemeye neden olur? A) Endotel hücrelerden nitrik oksit salgılatmaları B) Damar düz kaslarında nitrik oksit sentazı indüklemeleri C) Endojen nitrik oksitle, peroksinitrit radikal oluşturmaları D) Nitrik oksitin yarı ömrünü uzatmaları E) Metabolizmaları sonucu nitrik oksit açığa çıkarmalarıHistones
↑
101. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kolinesteraz enzimi için yanlıştır? A) Metakolin’i parçalar B) Plazmada bulunur C) Postsinaptik membrana tutunuk halde bulunur D) Neostigmin ile aktivitesi azalır E) Bir dakikada 600 bin asetilkolin molekülünü parçalar
↑
CYP2D6 İle Metabolize Olan İlaçlar • Metoprolol • Kodein • Debrisoquin • Nortriptilin
↑
Süksinilkolin psödokolinesteraz ile metabolize olur. Atipik psödokolinesteraz aktivitesi olan kişilerde uzamış apneye neden olur.
Antikolinesterazların Endikasyonları • Santral Etkililer · Antikolinerjik ilaç intoksikasyonu (Fizostigmin) · Alzheimer hastalığı (Rivastigmin, Takrin, Donepezil) • Periferik Etkililer (Neostigmin, Pridostigmin) · Bağırsak atonisi · Nöromusküler blokörlerin (Roküronyumun) etkisini geri döndürme · Supraventriküler taşikardi (Edrofonyum) · İdrar retansiyonu
↑
CEVAP: E
Kazananların
dünyası
25
CEVAP: C
ANTİARİTMİK İLAÇLAR
Uvabain hidrofilitesi en fazla olan dijital türevidir. Yüksek oranda böbreklerden değişmeden vücuttan atılır. Uvabain • Oral yoldan düşük oranda absorbe edilir • Plazma proteinlerine düşük oranda bağlanır • Vücutta düşük oranda metabolize edilir • Yarı ömrü çok kısadır • Yüksek oranda böbreklerden elimine edilir 105. Sınıf I grubuna dahil olmayan antiaritmik aşağıdakilerden hangisidir? A) Sotalol B) Kinidin C) Flekainid D) Lidokain E) Prokainamid CEVAP: A
DENEME
Sotalol bir beta blokördür, aynı zamanda güçlü bir potasyum kanal blokörüdür. Sınıf 3 antiaritmik ilaçtır. • Kinidin: Sınıf 1A • Prokainamid: Sınıf 1A • Lidokain: Sınıf 1B • Flekainid: Sınıf 1C
Etki meknizmaları
Temel etkileri
İlaç örnekleri
IA.Orta veya belirgin Na+kanal blokajı, birçok K+ kanalının blokajı sonucu refrakter periyodun uzaması
AP’nin faz 0’nı orta derece deprese ederek repolarizasayonu yavaşlatır(QT’yi uzatır), iletimi orta derece yavaşlatır
Kinidin Prokainamid dizopiramid
IB hafif veya orta derecede Na+kanalı blokajı,K+kanalı blokajı yapmaz. Refrakter periyodu değiştirmez veya kısaltır.
AP’nin faz 0’na hafif etkilidir. repolarizasyonu kısaltır, fibrilasyon eşiğini yükseltir,iskemik dokudaki iletimi oldukça selektif deprese eder.
Lidokain Fenitoin Meksiletin Tokainid
IC. Belirgin derecede Na+kanalı blokajı.Dışa yönelik K+kanalı blokajı yaptığından refrakter periyod uzaması.
AP’nin faz 0’nı en fazla deprese eder. A-V ve ventrikül içi iletimi fazla yavaşlatır. AP süresine ve repolarizasyona etkisi zayıftır.
Flekainid Enkainid
II beta blokörler. Adrenerjik tonusun azalması ve kalsiyum kanalının açılmasının indirek inhibisyonu
SA düğümde ve Purkinje liflerinde otomatisiteyi baskılar.A-V düğümde refraktör pariyodu uzatır.Propranolol ve asebutolol kinidin benzeri etki yapar.
Propranolol Metoprolol Atenolol Esmolol Asebutolol Timolol
III.Potasyum kanal blokörleri. Belirgin K+ kanalının blokajı sonucu refrakter periyodun uzaması. Hafif Ca+kanalı blokajı
Yüksek antifibrilatuar etki, geç art-depolarizasyonun baskılanması,Q-T uzaması
Amiodoron Sotalol Bretilyum Dofetilid İbutilid Vernakalant
IV. kalsiyum kanal blokörleri. Direkt Ca+kanalı blokajı ile SA düğümün ve A-V iletimin inhibisyonu
Geç art-depolarVerapamil izasyonun inhibisyonu, Diltiazem A-V düğümde refrakter periyodun uzaması, supraventriküler aritmilerin geçirilmesi
106. Lokal anesteziklere bağlı delirium tedavisinde kullanılmasında bir sakınca bulunmayan kas gevşetici aşağıdakilerden hangisidir? A) Gabapentin B) Baklofen C) Tizanidin D) Diazepam E) Dantrolen
26
Kazananların
dünyası
tusworld.com.tr
Hem bir kas gevşetici hem de antiepileptik olan diazepam’dır. • Baklofen: GABA-B agonisti kas gevşeticidir. • Dantrolen: Riyanodin inhibitörü kas gevşeticidir. • Gabapentin: GABA analoğu antiepileptik ilaçtır. • Tizanidin: Alfa2 agonist etkili kas gevşeticidir. 107. IV yoldan uygulanan ve kısa etkili genel anestezik ajan aşağıdakilerden hangisidir? A) Ketamin B) Propofol C) İzofluran D) Tiyopental E) Nitröz oksit CEVAP: B Seçeneklerde en kısa etkili olan propofoldur. Paranteral Yoldan Uygulanan Genel Anestezik İlaçlar • Propofol • Tiyopental • Ketamin 108. Aşağıdakilerden hangisi enzim inhibisyonu ile anti-parkinson etkisini gösterir? A) Pramipeksol B) Tolkapon C) Pergolid D) Bromokriptin E) Ropirinol CEVAP: B Seçeneklerde tolkapon haricindeki tüm ilaçlar bir dopamin reseptör agonistidir. Tolkapon, katekoO-metil transferaz (COMT) inhibitörüdür, yani bir enzim inhibitörüdür.
109. 63 yaşındaki erkek hastaya tip II diyabetes mellitus tanısı konuyor ve tedaviye başlanıyor. Hasta 10 gün sonra hasteneye başvurup ilacını reçetede yazıldığı şekilde sabahları aç karnına aldığı ve sonrasında yemek yediğini halde güçsüzlük, halsizlik, soğuk terleme, ellerinde titreme ve çarpıntı şikayetlerinin olduğunu belirtiyor. Bu tabloya göre hastanın kullandığı andiyabetik ilacın aşağıdakilerden hangisi olması en muhtemeldir? A) Sitagliptin B) Gliklazid C) Pramlantinid D) Metformin E) Akarboz CEVAP: B Hastada kullandığı antidiyabetik ilaç sonrası semptomlar gelişiyor ve bu semptomlar aklımıza öncelikle hipoglisemiyi getiriyor. Bir antidiyabetiğin hipoglisemi yapması için öncelikle insulin salınımını glukoz bağımsız arttırması gereklidir. Insulin duyarlılığını artıran ilaçlar tek başına hipoglisemiye nadiren neden olurlar. DENEME
CEVAP: D
SÜLFANİLÜRELER Sekretagog olup tip II DM tedavisinde kullanılırlar. Beta hücrelerinde potasyum kanallarındaki kendi reseptörlerine bağlanarak potasyum kanallarının kapanmasını sağlarlar. İnsülin salınımını arttırır (depolanmış). Sülfanilüreler (SU) aynı zamanda insülinin hepatik klirensini ve serum glukagon konsantrasyonunu da azaltır. Klorpropamid ve tolazamid birinci kuşak SU olup artık yan etki profili nedeniyle çok tercih edilmemektedir. Gliburid, glipizid, glimepirid ve gliklazid ikinci kuşak SU olup glipizid en kısa yarı ömrü olan SU’dur. Glimepirid en düşük dozla kan şekerini düşüren SU (en potent)’dur. Gliklazidin sorbitol birikimine negatif etkisi olduğundan mikrovasküler komplikasyonların gelişmesini geciktirir. Antiagregan etkisi vardır. Yan etkileri : • Hipoglisemi (gliburidde az, glipizidde çok) ve Kilo alımı • Gliburid kalpteki potasyum kanallarındaki reseptörlere etkiyecebileceğinden artmış kardiyovasküler riske neden olabilir. • Guatrojenik ve teratojeniktirler • Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda çok dikkatli kullanılmalı, ileri seviye yetmezlik varsa kullanılmamalıdır.
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
27
112. Kanama eğilimli bir hasta hematoloji kliniğine başvuruyor. Hastanın antiagregan ilaç kullandığı biliniyor. Bu ilaç etkisini trombositlerdeki siklooksijenazı direkt ve reversibl olarak inhibe ettiğine göre aşağıdakilerden hangisinin bu ilaç olması en olasıdır? A) Aspirin B) Zafirlukast C) İbuprofen D) Alprostadil E) Zileuton CEVAP: C
DENEME
110. Aşağıda verilen hasta profillerinden hangisine uygulanacak tedavinin intravenöz glukagon olması daha uygundur? A) İnflamatuar bağırsak hastalığı nedeniyle ileri derecede diyaresi olan hasta B) Yüksek dozda kokain alan ve kan basıncı 190/110 mmHG olan hasta C) Enfeksiyon ve şok nedeniyle laktik asidozu olan hasta D) Üç saattir gliburid’ini almayı unutan diyabetik hasta E) Yüksek dozda atenolol aldığı için ciddi derecede bradikardisi olan hasta CEVAP: D Beta blokör (atenolol) intoksikasyonunda fizyolojik antagonist olarak glukagon kullanılır. 111. On sekiz yaşında kadın hastanın dismenore şikayetiyle kliniğe başvurduğu öğreniliyor. Hastanın dismenoresine membranda derive olan uterin stimülan etkisiyle aşağıdakilerden hangisi neden olmuş olabilir? A) Prostoglandin E2 B) Anjiotensin II C) Oksitosin D) Prostasiklin E) Serotonin CEVAP: A Prostoglandin analoglarının çoğu (Prostoglandin E, Prosotglandin F2a) uterusu kasar. Prostoglandinler hücre membranından serbestleştirilen araşidonik asitten üretilir. Bu nedenle dismenoreye neden olabilirler. Bu hastalarda prostoglandin sentezini azaltan nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar kullanılır.
28
Kazananların
dünyası
Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (ibuprofen) COX inhibitörüdür. Tromboksan A2 sentezini azalttıkları için antiagregan etkileri de vardır. • Alprostadil: Prostoglandin E analoğudur, duktus arteri-ozusu açık tutmak için kullanılır. • Aspirin: NSAİİ’dir. Ancak COX’u irreversibl inhibe eder. • Zafirlukast: Lökotrien D4 reseptör blokörüdür, astım tedavisinde kullanılır. • Zileuton: Lipooksijenaz inhibitörüdür, astım tedavisinde kullanılır. 113. Aşağıdakilerden hangisinin metotreksata karşı gelişen dirençte rolü yoktur? A) Folat taşıyıcı aktivitesinin metotraksata aktivitesinin azalması B) DHFR enziminin metotreksata afinitesinin azalması C) Sitotoksik metotraksat poyglutamata dönüşümün azalması D) Asetil transferaz enzim modifi kasyonu E) Dihidrofolat redüktaz yapısal değişikliği CEVAP: D Asetil transferaz enzim modifikasyonu Kloramfenikola direnç gelişiminde rol oynayan mekanizmadır. Folat taşıyıcı aktivitesinin metotraksata aktivitesinin azalması, Sitotoksik metotraksat poyglutamata dönüşümün azalması, Dihidrofolat redüktaz yapısal değişikliği, DHFR enziminin metotreksata afinitesinin azalması ise metotreksata karşı direnç gelişim nedenleridir. 114. Aşağıdakilerden hangisi epitelyal büyüme faktörü reseptörü antikoru olarak etki gösterir ve metastatik kolon kanserinde kullanılır? A) Setiksumab B) Bevasizumab C) Sorafenib D) Asparajinaz E) Topotekan
tusworld.com.tr
CEVAP: A Yeni geliştirilen ve antineoplastik olarak kullanılan monoklonal reseptör blokörleri her zaman sorulmaya aday başlıklardan. Bevasizumab ve sorefenibe de dikkat. Setuksimab, İgG1 yapısında ekstrasellüler EGFR (Epitelyal büyüme faktörü reseptörü) monoklonal antikorudur. Metastatik kolon kanserinde kullanılır. Bevasizumab VEGF-A’yı (vaskuler endotelyal growth faktör) hedefleyen hümanize monoklonal antikordur. Metastatik ko-lorektal kanserlerde kombinasyon tedavisinde ilk sıra tedavisinde kullanılır.
116. Alkilleyici antineoplastik ilaçlar grubuna aşağıdakilerden hangisi dahil edilemez? A) Kladribin B) Dakarbazin C) Siklofosfamid D) Melfalan E) Streptozosin CEVAP: A Kladribin pürin antimetaboliti olup hairy cell lösemide tercih edilir. ALKİLLEYİCİ AJANLAR
115. Adenozin Deaminaz inhibitörü olup hem T hem B lenfositlere etkili olan immünsüpresan ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Mikofenolat mofetil B) Basiliksimab C) Abatacept D) Muromomab E) Pentostatin CEVAP: E Pentostatin: ADA inhibitörüdür, Hairy cell lösemide kullanılır. STATİN DEĞİLDİR. Mikofenolat mofetil: İMP Dehidrogenaz inhibitörüdür. (Bu iki ilaç kombine lenfosit etkilidir.T+B) Basiliksimab: İL-2 blokaj ve T hücre inhibisyonu yapar. Muromomab: CD3 selektiftir.
tusworld.com.tr
DENEME
Sorafenib VEGF, PDGFR, ve raf kinazı inhibe eden bir molekül olup metastatik renal hücreli kanserde kullanılır. Yan etki profili bevasizumaba benzer. Asparajinaz ise asparajini aspartik asit ve amonyuma dönüştürerek protein sentezi için gerekli olan L-asparajinin tüketimine yol açarlar. G1 dönemine özgüdür. Topotekan tek bir DNA zincirinin kırılması ve tekrar bağlanmasından sorumlu topoizomeraz I enzim aktivitesini inhibe ederler.
117. Kurşun bazlı boyanın kronik olarak tüketilmesi sonucunda aşağıdakilerden hangisi meydana gelir? A) Sarımsak kokulu nefes B) Deri pigmentasyonunda değişiklikler C) İşitme ve görme bozuklukları D) Heme sentezinin inhibisyonu E) Nörolojik etkiler CEVAP: D Kurşunun kronik zehirlenmesinde heme sentezi inhibisyonu ve plazmada δ-aminolevulinat birikimi meydana gelir. Sarımsak kokusu ve deri pigmentasyonunda değişiklikler arsenik zehirlenmesinde görülür. Görsel ve işitsel bozukluklara ve nörolojik etkilere cıva zehirlenmesi neden olur.
Kazananların
dünyası
29
118. Aşağıdaki majör depresyon tedavisinde tercih edilen ilaçlar hakkında verilmiş bilgilerden hangisi söylenemez? A) Fenelzin, monoamin oksidaz-A enzim inhibisyonu yapar. B) Bupropion, presinaptik serotonin salıverilmesini yükseltir. C) Sitalopram, selektif serotonin geri alım inhibisyonu yapar. D) Duloksetin, norepinefrin ve serotonin geri alım inhibisyonu yapar. E) Trazodon, 5HT2 reseptör antagonistidir. CEVAP: B Bupropion atipik antidepresan olup etkisini dopamin ve noradrenalin geri alımını inhibe ederek gösterir. Dopamin ve noradrenalin salınımını arttırıcı etkisi de vardır. Serotonerjik etkiyi arttırmaz. Diğer şıklardaki ifadeler doğrudur.
120. Muskarinik reseptör agonistlerinin sistemik yolla kullanımı için kontraendike olmayan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Peptik ülser B) Kronik obstrüktif akciğer hastalığı C) Astım D) Üriner obstrüksiyon E) Nörojenik mesane CEVAP: E Flask tip nörojenik mesanede kullanılan betanekol selektif muskarinik agonistidir. Diğer şıklarda verilen durumlarda muskarinik reseptör agonistleri kontraendikedir.
DENEME
119. Konjenital kalp hastalıklarının bazı tiplerinde, düzeltici cerrahi işleme kadar yenidoğanın duktus arteriozus açıklığının kapanmamasını sağlayan prostaglandin analoğu aşağıdakilerden hangisidir? A) İloprost B) Dinoproston C) Karboprost D) Epoprostenol E) Alprostadil CEVAP: E PGE1 analoğu alprostadil erektil disfonksiyonun tedavisinde intrakavernöz enjeksiyonla kullanılır. Günümüzde daha çok siyanotik kalp hastalığı olan çocuklarda; duktus arteriozusun açıklığının devamı için kullanılır. İloprost ve epoprostenol PGI2 analoğu olup pulmoner hi-pertansiyonda kullanılırlar. Dinoprost PGE2 analoğu olup medikal abortus oluşturmada kullanılır. Karboprost PGF2α analoğu olup medikal abortus ve postpartum hemorajilerin kontrolünde kullanılır.
30
Kazananların
dünyası
tusworld.com.tr
1. Aşağıdakilerden hangisi uzun QT’ye bağlı torsades de pointes gelişimine neden olabilecek ilaçlardan biri değildir? A) Amiodoron B) Eritromisin C) Prokainamid D) Fenitoin E) Terfenadin CEVAP: D Etyoloji: İlaçlar: · Sınıf 1a ve 3 antiartimik ilaçlar, · Makrolidler, trimetoprim sulfmetaksazol · Terfenadin · Trisiklik antidepresanlar · Fenotiazinler, haloperidol · Klorokin Fenitoin 1b gurubu bir antiaritmik ilaçtır. 2. 27 yaşında bayan hasta nefes darlığı, ortopne ve yorgunluk yakınmaları üzerine hastaneye başvuruyor. Hastanın öyküsünden romatizmal mitral kapak nedeniyle takipli olduğu fakat kontrollerine düzenli gelmediği öğreniliyor. Hastanın fizik muayenesinde kan basıncı 130/85 mmHg olarak ölçülüyor. Dinlemekle S1, S2 sert ve apekste middiastolik rulman ve pansistolik üfürüm duyuluyor. Çekilen elektrokardiyografide atriyal fibrilasyon izleniyor. Bu hasta için yapılan ekokardiyografide aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi en az olasıdır? A) Sol atriyal dilatasyon B) Mitral yetersizliği C) Pulmoner hipertansiyon D) Düşük ejeksiyon fraksiyonu E) Mitral darlığı CEVAP: D Mitral darlığında sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının etkilenmesi beklenmez. Romatizmal mitral kapak hastalığında erişkinde en sık mitral darlığı görülür, fakat hastanın apeksinde pansistolik üfürüm duyulması yetmezliğinde eşik ettiğini gösteriyor. S2 sertleşmesi pulmoner hipertansiyon veya sistemik hipertansiyonda olur.
tusworld.com.tr
3. Sol kalp yetmezliği öyküsü olan bir hastada aşağıdakilerden hangisinin varlığı, hastada sağ kalp yetmezliğinin geliştiğini düşündüren bulgulardan birisi değildir? A) Parasternal lift B) Hepatomegali C) Hepatojuguler reflü D) Kussmaul bulgusu E) Apikal vurunun laterale ve inferiora kayması CEVAP: E Apikal vurunun laterale ve inferiora kayması sol ventrikülün dilate olduğunun göstergesidir. Sağ yetmezlikle ilişkili değildir. Sol kalp yetmezliğinde: ·
Akciğerde krepitan raller
·
Mitral yetersizlik üfürümü( sol ventrikül genişlemesine bağlı fonksiyonel)
Sağ kalp yetmezliğinde: ·
Hepatomegali, Juguler venöz dolgunluk
·
Bilateral gode bırakan ödem,
·
Hepatojuguler reflü,
·
S3 ve S4
·
Parasternal lift
·
Pulsus alternans
·
·
Apeks vurusunun aşağıya ve yana yer değiştirmesi
Protein kaybettiren enteropati
DENEME
66. DENEME KLİNİK BİLİMLER AÇIKLAMALI CEVAPLAR
4. 40 paket yıl sigara kullanım öyküsü olan 55 yaşındaki erkek hasta bilateral bacak ağrısı yakınması ile başvuruyor. Hasta ağrısının yürümekle olduğunu ve kalçadan itibaren ayak bölgesine kadar hissettiğinin belirtiyor. Hastanın anemnezinden impotans yakınmasının da eşlik ettiği öğreniliyor. Fizik muayenede her tarafta femoral ve ayak nabızları alınamıyor. Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Leriche sendromu B) Abdominal aort anevrizması C) Tip B aort disseksiyonu D) Burger hastalığı E) Polimiyozit
Kazananların
dünyası
31
CEVAP: A Leriche sendromu Aortun iliak arterlere ayrılmadan önce ateroskleroza bağlı tıkanması durumudur. Hastakarda impotans+ bilateral alt eksremite arteryel tıkanıklık bulguları izlenir.
6. 12 saat önce aniden başlayan nefes darlığı nedeniyle acil servise getirilen 50 yaşındaki erkekte hastada takipne, taşikardi ve hipotansiyon saptanıyor. Çekilen kontrastlı toraks bilgisayarlı tomografisinde, sol ana pulmoner arteri tama yakın tıkayan pulmoner emboli ile uyumlu dolma defekti tespit ediliyor. ProBNP düzeyi: 2000 pg/ml bulunan hastanın ekokardiyografisinde sistolik pulmoner arter basıncı yüksek saptanıyor. Herhangi bir kanama diyatezi öyküsü bulunmayan bu hasta için en uygun tedavi yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Standart heparin infüzyonu B) Fondaparinuks C) Dabigatran D) Cerrahi tedavi E) Trombolitik tedavi CEVAP: E Pulmoner Emboli Tedavisi: Yüksek riskli pulmoner emboli: Hipotansiyon, şok Orta riskli pulmoner emboli: Sağ ventrikül işlev bozukluğu( EKO,BNP), miyokart hasarı (troponin) Düşük riskli pulmoner emboli: Sağ kalp yetmezliğin ve miyokart hasarının olmaması
DENEME
Leriche sendromu. Alt eksremite kollateraller ile beslenmekte. 5. Pulmoner arter kateterizasyonu sırasında aşağıdakilerden hangisi doğrudan ölçülemeyen bir parametredir? A) Santral venöz basınç B) Pulmoner arter basıncı C) Pulmoner kapiller kama basıncı D) Sistemik vasküler direnç E) Sağ ventrikül basıncı
·
CEVAP: D Pulmoner arter kataterizasyonu ile sırasıyla, santral venöz basınç, sağ atriyal basınç, sağ ventrikül basıncı, pulmoner arter baıncı ve pulmoner wedge kapiller basınç ölçülebilir. Sistemik vasküler direncin ölçülebilmesi için kalp debisinin ve ortalama sistemik kan basıncının bilinmesi gerekir. Kan basıncı : Kalp debisi * sistemik vasküler direnç
32
Kazananların
dünyası
·
Tüm pulmoner emboli hastalarında en az 3 ay antikoagülasyona devam edilmelidir. Eğer neden düzeltilemiyorsa (örn: hemofili durumu) ya da emboli antikoagülasyon kesildikten sonra tekrarlamışsa antikoagülasyon ömür boyu sürmelidir. (Warfarin INR 2-3 aralığı) Antikoagüle edilemeyen yada antikoagülasyona rağmen emboli atakları olan hastalara vena kava filtresi takılır.
Pulmomer embolide trombolik tedavi 7-14 güne kadar verilebilir.
tusworld.com.tr
CEVAP: A Akut alevlenmede KOAH’ta mekanik ventilasyon Endikasyonları: pH 45 mmHg ve Solunum sayısı > 24 olmasıdır. o Öncelikli olarak non-invaziv mekanik ventilasyon (NIMV) uygulanmalıdır. o Kardivasküler instabilite (hipotansiyon, miyokard infarktüsü vs ) ve bilinç bulanıklığı NIMV için kontrendike durumlardır. Bu hastalara başlangıcta invaziv mekanik ventilasyon uygulanmalıdır. o Non-invaziv mekanik ventilasyona yanıt alınamayan hastalara invaziv mekanik ventilasyon uygulanmalıdır. 8. Plevral efüzyonu olan bir hastadan plevral ponksiyon ile alınan sıvının incelenmesinde glukoz düzeyi 25 mg/ dL, pH 7.15, LDH düzeyi 850 IU/L, ADA düzeyi 30 U/L olarak bulunmuştur. Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Tüberküloz plörezisi B) Malign plevral efüzyon C) Sistemik lupus eritematozusa bağlı plevral efüzyon D) Romatoid artrite bağlı plevral efüzyon E) Mikst konnektif doku hastalığına bağlı plevral efüzyon CEVAP: D Tüberküloz plörezisinde pH genelde < 7.3 olur, 7.4’ün üzeri tbc’yi ekarte ettirir. Adenozin deaminaz düzeyi yüksektir (>40 IU), glukoz düşük olur.
tusworld.com.tr
Kollajen doku hastalıklarında eksüda vasfında sıvı olur. Kollejen doku hastalığında ayırıcı tanı Plevra sıvısı
SLE
RA
Glukoz
> 80 mg/dl
< 30 mg/dl
LDL
< 500 IU/L
> 700 IU/L
pH
< 7.35
< 7.20
9. Hastane dışında gelişmiş ağır pnömoni nedeniyle yoğun bakıma yatırılan 70 yaşında bir erkek hastanın akciğer filminde bilateral ve yama tarzında, çok sayıda infiltrasyonlar gözleniyor. Hastadan bronkoskopiyle alınan solunum sekresyonunun mikroskobik incelemesinde bol miktarda parçalı lökosit, çok az sayıda bakteri hücresi görülüyor.Kan biyokimyasında hiponatremi ve hipofosfatemi tespit ediliyor. İdrarda spesifik bir mikroorganizma varlığı için bakılan antijen testi pozitif bulunuyor. Bu hastadaki klinik tabloya aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisinin neden olduğu düşünülmelidir? A) Staphylococcus aureus B) Mycoplasma pneumoniae C) Moraxella catarrhalis D) Chlamydia pneumoniae E) Legionella pneumophila tip 1
DENEME
7. Altmış yedi yaşında bir erkek hasta nefes darlığında artış ve şuur bulanıklığı şikâyetleriyle getiriliyor. Hastanın kronik obstrüktif akciğer hastalığı tanısıyla düzenli olarak ilaç kullandığı öğreniliyor. Fizik muayenede kan basıncı 80/60 mmHg, solunum sayısı 35, konfüze ve ajite olarak saptanıyor; iki taraflı ronküsler duyuluyor. Arter kan gazları analizinde pH 7.2, PaCO2 75 mmHg, PaO2 40 mmHg olarak bulunuyor. Hastaya endotrakeal entübasyon yapılarak mekanik ventilasyon desteği veriliyor. Bu hastada noninvaziv mekanik ventilasyon tercih edilmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Hastanın şokta olması B) PaCO2 nin 45 mmHg nin üzerinde olması C) Solunum sayısının 24 ün üzerinde olması D) pH nin 7.35 in altında olması E) Dispnede artma olması
CEVAP: E Legionella Pnömonisi: · Atipik pnömoni etkenidir. · Pnömoni eşlik etmeyen Lejyoner Hastalığına Pontiac ateşi adı verilir. · Sularda yaşayan hücre içi bir patojen olduğu için klimalardan ve duş başlıklarından bulaşabilir. · Bilinç durumunda değişme, baş ağrısı, relatif bradikardi, karın ağrısı, ishal, karaciğer enzimlerinde yükselme, hiponatremi, hipofosfatemi, LDH ve kreatininde yükselme gibi ekstrapulmoner belirtiler ve laboratuar anormallikleri saptanabilir. · İdrarda antijen pozitifliği ile tanı konur. · Tedavide birinci tercih olarak azitromisin önerilir. 10. Anemiler ve tanı testi eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) PNH - Flow sitometrisi B) Orak hücreli anemi - Hemoglobin elektroforezi C) Talasemi – Hemoglobin elektroforezi D) Herediter sferositoz – direkt coombs E) G6PD enzim eksikliği – NADPH düzeyi
Kazananların
dünyası
33
CEVAP: D · ·
Herediter sferositoz tanısında osmotik frajilite testi kullanılır Direkt coombs otoimmün anemilerin tanısında kullanılır
11. Altmış beş yaşındaki erkek hasta, karın ağrısı ve halsizlik yakınmalarıyla başvuruyor. Fizik muayenesinde karında hassasiyet ve boyunda ağrısız lenfadenopati saptanıyor. Tam kan sayımında hemoglobin: 9 g/ dL, lökosit: 4.300/mm3 ve trombosit: 145.000/mm3 saptanıyor. Biyokimyasal incelemelerde LDH: 1.200 IU/L olması dışında bir anormallik tespit edilmiyor. Hastanın yapılan eksizyonel lenf nodu biyopsisinde immünohistokimyasal olarak boyanmasında Bcl-2, Bcl-6 ve MYC yaygın pozitif saptanıyor. Bu hastanın tedavisine başlamadan önce aşağıdakilerden hangisinin prognostik değeri en azdır? A) LDH düzeyi B) Evre C) Klinik performans durumu D) Lökosit sayısı E) Ekstranodal tutulum varlığı DENEME
CEVAP: D · · ·
Bu hastadaki klinik DBBHL ile uyumludur DBBHL prognostik kriterleri içerisinde başlangıç lökosit sayısı bulunmaz Başlangıç lökosit sayısı AML prognostik kriterlerinden birisidir
12. On altı yaşında erkek hasta, sol dizinde ani gelişen şişlik ve morarma sonrasında acil servise başvuruyor. Yapılan ultrasonda eklem içinde masif hematom saptanıyor. Detaylı öyküde hastanın diş çekimi ve sünnet sonrasında herhangi bir kanama öyküsünün olmadığı öğreniliyor. Yapılan tetkiklerde kanama zamanı normal, aPTT uzun, PT normal olarak saptanıyor. Bu hastanın tedavi ajanı aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? A) Steroid B) Düşük molekül ağrılıklı heparin C) IVIG D) Desmopressin E) Romiplostim CEVAP: D · ·
34
13. Otuz altı yaşındaki erkek hasta 10 gün önce başlayan sarılık sonrasında başvuruyor. Yapılan tetkiklerde serum ALT: 760 U/L, (normal: Monoklonal antikorlar > İpilumumab > CTLA4 > Pembrolizumab > PD-1 > BRAF mutasyonu > Vemurafenib (RAF inhibitörü) ve Trametinib (MEK inhibitörü) > Kombine > KIT mutasyonu > İmatinib > IL-2 > Aldeslökin
Kazananların
dünyası
53
96. 55 yaşındaki kadın hasta acil servise bilinç düzeyinde bozulma nedeniyle getiriliyor. Hastanın kullandığı ilaçlar ve hastalıklar hakkında bilgi alınamıyor. Fizik muayenede hipotermi, hipotansiyon, bradikardi, periorbital ödem, alt ekstremitede difüz ödem ve reflekslerin relaksasyon gecikmesi tespit ediliyor. En olası ön tanıya göre aşağıdaki tedavilerden hangisi tercih edilmelidir ? A) IVIG B) Plazmaferez C) Furosemid D) Naloksan E) Levotiroksin CEVAP: E Hastanın kliniği > Bradikardi, ödem, hipotansiyon, hipotermi, reflekslerin geç relaksasyonu > Miksödem koması ile uyumludur. Hiponatremi, hipoglisemi, a PTT uzaması da tespit edilebilecek laboratuvar bulgularıdır. En iyi tedavi IV levotiroksindir.
DENEME
97. Aşağıdakilerden hangisi uzun süreli androjen kullanımına bağlı meydana gelen azospermi sebebidir? A) Anemi B) Hepatoma C) Virilizan etki D) Kolestatik hepatit oluşumu E) Gonadotropin inhibisyonu CEVAP: E GONADOTROPİN İNHİBİSYONU Testosteron ve türevlerine anabolik androjenik steroidler denmektedir. Özellikle anabolizan amaçlı, bilinçsiz kullanım sonucunda GnRH dolayısıyla LH ve FSH üzerine negatif feed-back etki ile, bu hormonların salınımı inhibe olur. Bunun sonucunda Leydig hücrelerinden testosteron salınımı azalır ve intratestiküler testosteron seviyesinin azalmasına bağlı olarak spermatogenez yavaşlar.
CEVAP: D İKİNCİL KORUMA Hastalıkların belirti öncesi veya belirtilerin çok hafif olduğu dönemde laboratuar muayeneleri ile tanınarak tedavi edilmesine ikincil koruma denir. Burada kişi hastalığın ilerlemesinden, tedaviden yaralanamayacağı bir aşamaya varmaktan korunmaktadır. Örneğin kadınlarda periyodik sitolojik muayene yaparak uterus kanserini erken tanımak ikincil korumaya örnektir. Canlı doğan bebek sayısı: 100 Ölü doğan bebek sayısı: 11 0-7 gün arasında ölen bebek sayısı: 4 0-28 gün arasında ölen bebek sayısı: 6 Anne ölümü: 3 99. Yukarıdaki verilere sahip bir bölgede perinatal mortalite hızı nedir? A) 15/100 × 1000 B) 15/110 × 1000 C) 17/110 × 1000 D) 21/100 × 1000 E) 17/100 × 1000 CEVAP: B Perinatal Ölüm Hızı: Ana sağlığı düzeyini en iyi gösteren 2. Ölçüttür. Doğum öncesi ve doğum sırasında sağlık hizmetlerinini yeterli olup olmadığını gösterir. Şöyle hesap edilir: Perinatal ölüm hızı=bir yılda ölü doğan ve canlı doğup 0-7 gün iken ölen bebek sayısı/ bir yıldaki toplam (canlı+ölü) doğum sayısı x 1000 100. Aşağıdakilerden hangisi çok su içme, çok idrara çıkma şikayetleri olan ve bunların vazopressinle düzeldiği bilinen 16 yaşındaki bir kız çocuğunun fizik muayenesinde bilateral heteronium hemianopsi ve direkt kafa grafisinde suprasellar kalsifikasyon gözlendiğine göre en olası tanıdır? A) Kordoma B) Konjenital toksoplazma C) Tüberoskleroz D) Hand-Schüller Christian E) Kraniofarenjiom
98. Aşağıdakilerden hangisi hipertansyion ve hipertansiyona bağlı kalp hastalığında alınabilecek sekonder önlemlerdendir? A) Eğitim verilmesi B) Fiziksel egzersiz yaptırılması C) Seri kan basıncı ölçümleri D) 40 yaş üstündeki riskli kişilerin EKG takipleri E) Sigara içmenin önlenmesi
54
Kazananların
dünyası
tusworld.com.tr
Kraniofaringioma · Rathke kesesi kalıntılarından köken alan embriyonal bir tümördür. · Benigndir, çocukluk çağı beyin tümörlerinin %710’unu oluşturur. · Supresellar bölgede görülen tümörün solid ve kistik alanları vardır ve kalsifiyedir. · %90’ında kafa grafilerinde kalsifikasyon görülür. · Sella tursika’da sınırlı kalabileceği gibi, optik sinir basısına bağlı görme kaybı ve 3. ventrikülü tıkayarak hidrosefaliye neden olabilir. · Pitüiter bez ve hipotalamus basısına bağlı olarak büyüme hormonunda primer azalma sonucu büyüme geriliği gelişebilir. 101. 28 yaşındaki erkek hasta psikiyatri polikliniğine başvuruyor. Hastanın ana şikayeti enerjisinin düşük olması ve yorgunluktur. Uzmanlık sınavında istediği bölümü kazandığı için mutlu olduğunu, ilk zamanlarda motivasyonunun yerinde olduğunu ancak konsantrasyon kaybı yaşamaya başladığını söylüyor. 3 seneye yakın bir zamandır modunda geçişler olduğunu bazen çok düşük enerjili, bazen de aşırı optimistik ve enerjisi yüksek dönemler yaşadığından bahsediyor. Depresif epizod ve psikoz öyküsü bulunmuyor. Haftada 1-2 kadeh içtiğini, 1-2 ayda bir rahatlamak için esrar içtiğini söylüyor. Hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bipolar I bozukluk B) Bipolar II bozukluk C) Major depresif bozukluk D) Siklotimik bozukluk E) Hızlı döngülü bipolar bozukluk CEVAP: D Bipolar I bozukluk = Manik veya karma epizod Bipolar II bozukluk = Hipomanik epizod ve majör depresif epizod Siklotimik bozukluk = 2 yıldan uzun süren manik veya depresif epizod kriterlerine karşılamayan, hipomanik ve minör depresif belirtiler Hızlı döngülü = 1 senede dörtten fazla epizod olmalı
tusworld.com.tr
102. 35 yaşındaki erkek hasta iki haftadır süren anksiyete hissi nedeniyle polikliniğe başvuruyor. Hasta çok sık ağladığını, işine konsantre olamadığını, uykuya dalmada güçlük çektiğini ve aniden çarpıntı, terlemeyle uyandığını belirtiyor. Medikal ve ilaç geçmişinde özellik olmayan hasta, 3 hafta önce ölümlü bir trafik kazasına şahit olmuş. En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Posttravmatik stres bozukluğu B) Akut stres bozukluğu C) Panik bozukluk D) Yaygın anksiyete bozukluğu E) Major depresif bozukluk CEVAP: B Hastanın öyküsüne göre en olası tanı akut stres bozukluğudur. Travmadan sonra 2 haftadır sürmesi akut stres bozukluğu için önemlidir. Akut stres bozukluğu eğer 1 aydan uzun sürerse tanı posttravmatik stres bozukluğu olarak değerlendirilir. Yaygın anksiyete bozukluğunda ise semptomlar en az 6 aydır varolmalıdır. Panik bozuklukta ise hastalarda en az 1 aydır süren, beklenmedik tekrarlayan panik ataklar izlenir. DENEME
CEVAP : E
103. 23 yaşındaki erkek hasta kavga sonra acil servise getiriliyor. Acil servise getiren arkadaşları, ortada bir sorun yokken aynı kafede oturduğu kişilere gıcık olduğunu söyleyip kavga çıkardığını, daha öncede benzer şeyler yaptığını belirtiyor. Çok fazla işe giriş ve istifası olan hasta, eğitim hayatı boyunca da öğretmenleriyle uyumsuzmuş. En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Borderline kişilik bozukluğu B) Antisosyal kişilik bozukluğu C) Paranoid kişilik bozukluğu D) Şizotipal kişilik bozukluğu E) Histriyonik kişilik bozukluğu CEVAP: B Antisosyal • Sürekli başkalarının haklarına saldırma, tutuklanma hikayesi, yalan söyleme, bir işi sürekli götürememe, tanı için hastanın 18 yaşından büyük olması gerekir. Çocuklukta tavır/davranış bozukluğu öyküsü olabilir. • 30 yaşında bitirim erkek hasta. Herhangi bir işte dikiş tutturamamış, defalarca esrar kullanmaktan ve küçük hırsızlıklardan yakalanmış.
Kazananların
dünyası
55
Borderline • Etrafındaki kişileri çok değerli ya da değersiz görme, terk edilmeden kaçma, kendine zarar verme olasılığı olan alanlarda dürtüsellik (para harcama. cinsellik, uyuşturucu), intihar girişimleri • 22 yaşında üniversite öğrencisi kadın, sevgilisinin kendisini terk edebileceğinden korktuğunu ve bu nedenle intihar girişiminde bulunduğunu, bu arada sizin kendisini şu ana kadar en iyi anlayan doktor olduğunuzu söylüyor Paranoid: • Başkalarını kötü niyetli olmakla suçlar, başkalarına güvenmez. Partnerini sadakatsizlikle suçlar, şüphecidir, kinbesler • 25 yaşında erkek hasta, iş arkadaşlarının onun sırlarını açığa vurduklarını ve eşinin de onlarla birlik olabileceğini söylüyor
DENEME
Şizotipal • Alışılmadık, ilginç düşünceleri var, büyüsel düşünceler inanır (altıncı his, gaipten haberalma), yalnız ve kuşkucudur • Özbakımı iyi olmayan 35 yaşındaki kadın hasta, birçok şeyi önceden tahmin edebildiğini söylüyor, pazartesi günleri asla Küçük Stajlar çalışmıyor Histrionik • Sürekli ilgi odağı olmak ister. Cinsel yönden ayartıcı, telkine yatkın, gösteriş yapmaya çalışır. Yapmacık, sürekli değişen ve yüzeyel duygulanımı vardır • 28 yaşında kadın hasta, frapan kıyafeti ve abartılı makyajıyla dikkat çekiyor ve gözlerini sizden ayırmadan gördüğü en yakışıklı / güzel doktorun siz olduğunuzu söylüyor 104. 65 yaşındaki kadın hasta kısa sürede olan kişilik değişiklikleri ve kognitif bozukluk nedeniyle polikliniğe getiriliyor. Semptomları 2 ay önce başlamış, isimleri ve olayları hatırlamakta güçlük çekiyor. Muayene sırasında yüksek sesle telefonun çalması ile myoklonus ortaya çıkıyor. Hastaya LP yapılıyor. En olası ön tanıya göre BOS’ta izlenebilecek durum hangisidir ? A) Yüksek anti-Hu antikor titresi B) Yüksek 14-3-3 protein titresi C) Yüksek herpes simpleks viral DNA titresi D) Düşük hipokretin titresi E) Düşük alfa sinüklein titresi
56
Kazananların
dünyası
CEVAP: B Hastadaki hızlı ilerleyen demans, sesle tetiklenebilen myoklonus aklımıza bir prion hastalığı olan CreutzfeldtJakob hastalığını getirmeli. Hastalığın tanısını tetikleyen bulgular BOS’ta yüksek 14-3-3 protein titresi, EEG’de periyodik keskin dalga kompleksleridir. Hastalık hızlı ilerler ve fataldır. Yüksek anti-Hu antikor titresi, özellikle küçük hücreli akciğer kanserine bağlı gelişen paraneoplastik ensefalomyelitte görülür. Düşük hipokretin titresi narkolepsi tip 1 de görülür. Düşük alfa-sinüklein titresi ise Parkinson hastalığı ve Lewy cisimcikli demansta görülebilir. 105. 65 yaşındaki kadın hasta karanlıkta televizyon izlerken, sağ gözünde yeni başlayan bulanık görme, ciddi ağrı, bulantı ve kusma şikayetiyle başvuruyor. Fizik muayenede sağ gözünde görme keskinliğinde belirgin azalma, hiperemi, ön kamerada daralma ve mid-dilate pupil tespit ediliyor. Bu hasta için en olası ön tanı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Açık açılı glokom B) Açı kapanması glokomu C) Konjunktivit D) Ön üveit E) Sempatik oftalmi CEVAP: B Vaka sorusunda dikkat edilmesi gerekenler : · Karanlıkta bir şeyler izlerken > Pupiller dilatasyon gelişir · Klinik > Ciddi ağrı, görme kaybı ve bulantı kusma olması · Fizik muayenede > Mid-dilate pupil Bunlar bizi açı kapanması glokomuna yönlendirecek bilgiler. Açık açılı glokomda > İridokorneal açı açıktır, görme kaybı progresiftir. İntraoküler basınç yüksekliği, cup/disk oranı artmıştır. Üveitte pupiller sfinkter spazmına bağlı miyozis beklenir. Sempatik oftalmi; bir gözde penetran yaralanma ya da daha seyrek de olsa cerrahi girişimi takiben her iki gözde gelişen diffüz granülomatöz, tekrarlayıcı panüveit tablosudur.
tusworld.com.tr
CEVAP: A Unutmamamız gereken bilgi, erişkin hastalarda tek taraflı seröz otitis mediada nazofarenks kanserinin araştırılması gerektiğidir. Vakada verilen muayene bulguları ve inflamasyon belirtileri olmaması seröz otitis mediayla uyumludur. Akut otitis media genelde 6-15 ay arası çocuklarda pik yapar, inflamasyon bulguları mevcuttur. En sık komplikasyonu mastoidittir. Kronik otitis media yetersiz tedavi sonucu tekrarlayan AOM ve perforasyon izlenir. Koleasteatom en önemli komplikasyonudur. I. Speed testi – Biseps tendiniti II. Lachman testi – Ön çapraz bağ yaralanması III. McMurray testi – Menisküs yaralanması 107. Yukarıdaki test-patoloji eşleştirmelerinden hangileri doğrudur ? A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I ve III E) I, II ve III CEVAP: E Hangi testin hangi patolojiyi değerlendirmek için yapıldığı soru olarak karşımıza gelebilir. · Yergason & Speed > Biseps tendiniti · Thompson > Aşil tendon rüptürü · Ön çekmece ve Lachman testi > Ön çapraz bağ · Apley, McMurray ve Thessaly > Menisküs yırtığı · Phalen ve Tinel testi > Karpal tünel sendromu
108. 40 yaşındaki çiftçilikle uğraşan kadın hasta, ayaklarında kaşıntılı döküntü nedeniyle polikliniğe başvuruyor. Fizik muayene ve yapılan KOH incelemesi sonrası tinea pedis tanısıyla skualen epoksidaz inhibisyonu yapan bir ilaç reçete ediliyor. Kullanılan ilaç aşağıdakilerden hangisidir ? A) Ketokonazol B) Flusitozin C) Kaspofungin D) Griseofulvin E) Terbinafin CEVAP: E Antifungal ilaçların etki mekanizmaları soru olarak karşımıza gelebilir. · Azol grubu ilaçlar 14 alfa sterol demetilazı inhibe ederek ergosterol sentezini engeller. · Dermatofitoz ve lokalize kandida tedavisinde topikal olarak kullanılabilirler. · Flusitozin timidilat sentazı inhibe eder, C.Neoformans menenjitinde kullanılır, dermatofitoz ve aspergilloz tedavisinde kullanılmaz. · Kaspofungin beta 1-3 glukan üzerinden duvar sentezini inhibe eder, kandida ve aspergilloz tedavisinde IV kullanılır. · Griseofulvin beta tübüline bağlanarak mitozu engeller. Dermatofitoz tedavisinde oral kullanılır. · Terbinafin skualen epoksidazı inhibe ederek ergosterol sentezini engeller, dermatofitoz ve onikomikoz tedavisinde kullanılır.
DENEME
106. 50 yaşında erkek hasta sağ kulağında işitme kaybı nedeniyle polikliniğe başvuruyor. Fizik muayenede orta kulakta efüzyon mevcut olup, hava sıvı seviyeleri izleniyor. Ateş 36,5 C ve kulak ağrısı olmayan hastada en olası ön tanı ve araştırılması gereken hastalık aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir ? A) Seröz otitis media-Nazofarenks kanseri B) Akut otitis media-Mastoidit C) Kronik otitis media-Koleasteatom D) Akut otitis media-Nazofarenks kanseri E) Seröz otitis media-Glomus tümörü
109. Miad gebe doğumhaneye 6 cm açıklık ve % 80 silinme ile başvuruyor. Muayene yapıldıktan sonra doğumun hızlanması için amniotomi yapılıyor ve ardından kırmızı parlak kanama saptanıyor. Bu olguda tanı ve en uygun yaklaşım ikilisi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) P. Previa –Spontan takip B) V.Previa –Acil Sezaryen C) Dekolman-Acil sezaryen D) Dekolman-Spontan takip E) V.Previa- Normal vajinal doğum CEVAP: B Vasa Previa Kanama fetal kaynaklıdır. Bu nedenle fetal mortalite fetal kan kaybına bağlı olarak %50-75’tir. Hastaların çoğunda valementöz insersiyon vardır Çoğul gebelikte risk artar.
tusworld.com.tr
Kazananların
dünyası
57
Tedavi: Acil sezeryan (eğer fetus canlı ve viable ise)
Soruda en önemli nokta kanamanın amniyon zarları açıldıktan görüldüğünün belirtilmesidir. Bu da vasa previaya uygundur.
DENEME
110. Gebelerde en sık görülen adneksial kitle dermoid kisttir. Bu kisttin yarattığı en sık komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir? A) Torisyon B) Rüptür C) Kanama D) Ağrı E) Enfeksiyon CEVAP: A Matür Kistik Teratom: · En sık görülen over tümörüdür ve benigndir. · Gebelikte en sık rastlanan neoplastik over tümörüdür. · Torsiyon en sık rastlanan komplikasyondur. · Yalnızca deri ve deri ekleri içerirse dermoid kisttir. · Teratom zemininde en sık gelişen malignite skuamöz hücreli kanserdir. 111. Normal doğumu gösteren bir grafide aktif faz akselerasyondan sonra aşağıdakilerden hangisi gelir? A) Latent faz B) Akselerasyon faz II C) Maksimum tepe fazı D) Deselerasyon E) Atılma
58
Kazananların
dünyası
CEVAP: C Birinci Evre (Açılma) · Birinci evre fetusun pasajdan geçişi için serviksin dilatasyonunu kapsar. · Latent faz(En fazla nulliparda 20,multiparda 14 saat) · Aktif faz(4-6 cm arası 150 MVÜ kont varlığında) · Akselerasyon fazı (4-9 cm arası hızlı açılma) · Maksimum tepe fazı · Deselerasyon fazı bundan sonra atılma gelir. 112. Pubertede aşağıdakilerden hangisi adrenarşın ilk laboratuar bulgusudur? A) Testesteron artışı B) DHEAS azalışı C) Östrojen artışı D) Progesteron artışı E) DHEAS artışı CEVAP: E Adrenarş · Adrenal androjenler pubik ve aksiller kıllanmayı başlatırlar · Adrenarşın en iyi göstergesi DHEA-SO4’ün 40 microgr/dl’yi geçmesidir. 113. Gestasyonel Diabette kan şekeri regülasyonunda hedeflenen değer ne olmalıdır? A) Açlık kan şekeri < 120 mg /dl B) Postprandial 1. Saat kan şekeri < 120 mg /dl C) Postpranial 2. Saat kan şekeri < 120 mg /dl D) HbA1c değeri < %6,5 E) Açlık kan şekeri < 140 mg/dl
CEVAP: C Gestasyonel DM · Amaç glukoz regülasyonu (açlık < 95 mg/dl, tokluk 2.saat < 120 mg/dL) · Tüm hastalar için diyabetik diyet (30-35 kcal/kg) · Diyetle düzelmeyen gestasyonel diabette ek olarak insülin gerekli olabilir. Oral hipoglisemik ajanlardan gebelik boyunca kaçınılmalıdır. · Gliburid; Metformin Grup B’dir. · Diyabetik bir gebede, ultrasonografik olarak fetusun tahmini ağırlığı >4500 g ise, muhtemel omuz distosisi riski nedeniyle sezaryan ile doğum düşünülmelidir.
tusworld.com.tr
114. OHSS kliniğinde aşağıdakilerden hangisinin laboratuvar analizlerinde saptanma ihtimal en azdır? A) Hiponatremi B) Hiperpotasemi C) Kreatin yüksekliği D) Lökositoz E) Hematokrit azalması CEVAP: E
115. Şiddetli preeklempsi nedeniyle doğum kararı alınan 32 haftalık gebe hastada OCT ( kontraksiyon stress test ) uygulanıyor. OCT ‘nin 7. dakikasında geç deselerasyonlar başlamaktadır. Bundan sonra en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Takip B) Spontan vajinal doğum C) İndüksiyon dozu artırılması D) Acil Sezaryen E) Hastayı sol yanına çevirme CEVAP: D Geç deserelasyon · Uteroplasental yetmezlik, fetal hipoksi gibi durumlarda görülür · Fetal distres göstergesidir. Acil sezaryen endikasyonu vardır. · Uterin kontraksiyonların bitiminde deserelasyon başlar · Deselerasyonun başlangıcından pik noktasına kadar geçen süre 30 sn’den büyüktür.
tusworld.com.tr
116. 34 hafta bir gebede NST’de sinüzoidal patern ile dopplerde anormal MCA saptanmaktadır. Bu durumu takiben uygulanması gereken en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Haftalık MCA dopler B) Kordosentez C) Acil sezaryen D) Normal vajinal doğum E) Amniosentez CEVAP: B
DENEME
OHSS’de hospitalizasyon endikasyonları · Kreatinin>1.2 · Hct>45 · K>5 · Na 5 cm – 2 puan · NST: Reaktif –2 puan Modifiye biofizik profil:AFİ+NST ·
· · · · ·
DENEME
· ·
Fetal tonus kaybı(asıl) ve amniotik sıvı volümünün azalması kronik fetal hipoksi durumunun bir bulgusudur. Fetal asfikside en son bozulan bulgular amniotik sıvı volümü ve fetal tonus(en geç bozulan)tur. Fetal asfiksi durumunda ilk bozulan parametre NST Toplam skor en yüksek 10’dur. 8-10 normal (diyabetik ve günaşımı olguları hariç) Eğer skor 6 ise ve oligohidramnios varsa doğum ;yoksa 12 saat sonra tekrar BPP önerilir. 6’nın altında ise doğum düşünülmelidir. Eğer BPP gerektiren hasta 36 hafta üzeriyse ya da oligohidramnios varsa doğum düşünülür.
118. Son adet tarihine göre 42. gebelik haftasını tamamlamış bir gebenin tetkiklerinde nonstres testinin reaktif ve amniyon sıvısının hafif derecede azalmış olduğu tespit ediliyor. Maternal kan estriol düzeyinin ise ölçülemeyecek düzeylerde düşük olduğu belirleniyor. Doğumdan sonra bebeğin boyun, gövde ve avuç içlerinde balık pulu görünümünde cilt lezyonları tesbit ediliyor. Muhtemel tanınız nedir? A) Fetal distress B) Plasental sülfataz eksikliği C) Plasental aromataz eksikliği D) Fetal konjenital adrenal hiperplazi E) Konjenital hipotiroidizm
119. İntrauterin gelişme geriliğine en sık eşlik eden obstetrik patoloji aşağıdakilerden hangisidir? A) Oligohidramnios B) Respiratuar distres sendromu C) Rh/rh uygunsuzluğu D) Diabetes mellitus E) Pyelitis gravidarum CEVAP: A IUGR’e en çok eşlik eden obstetrik patoloji oligohidramniostur. 120. Bilateral tubal obstrüksiyonu olan infertil bir kadında aşağıdakilerden hangisi tercih edilebilir? A) Gonadotropinler ile ovulasyon indüksiyonu B) Klomifen sitrat ile ovulasyon indüksiyonu C) İntrauterin inseminasyon D) IVF-ET E) Gamet İntrafallop Transfer (GIFT) CEVAP: D İnfertilitede tubal-peritoneal faktor tedavisi: · Ana tedavi cerrahidir. · Cerrahi başarısı düşüktür. · Bu hastalarda İVF(tüp bebek) uygun tedavi seçeneği olacaktır. · Hidrosalpenks varlığında İVF başarısı %50 azalır. Bu nedenle hidrosalpenksi olan bulgularda İVF öncesi salpenjektomi önerilir.
CEVAP: B E3’ün azaldığı durumlar · Fetal ölüm · Fetan anensefali(fetal adrenal kortex gelişmez) · Fetal adrenal hipoplazi · Plasental sülfataz eksikliği(İktiozis) · Plasental aromataz eksikliği · Down sendromu(adrenal geçmatüre olduğu için) · Fetal LDL kolesterol sentez eksikliği · Molar gebelik (Komplet molde fetus yok
60
Kazananların
dünyası
tusworld.com.tr