Türk-Macar Askeri İlişkileri 1912-1918
 9789751751522

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

CD ,.. =

":'

N ,.. = ,.. -

a; ...

... -

:111111: uti

... -

(a; ... :111111:

=

1 E

=-= a; = ...

Macar Kaynaklanna Gõre Melek

ÇOLAK

Ba;ta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere ÇANAKKALE ;ehidi büyük dayim Ha!i! 'in, GALÍÇYA gazisi Musa dedemin ;ahsinda, Bütün ;ehit ve gazilerimize Rahmet, minnet, saygi ve sevgiyle!

TÜRK-MACARASKERi iLi�KiLERi 1912-1918 Macar Kaynaklanna Gõre

ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE TARiH YÜKSEK KURUMU TÜRKTARÍH KURUMUYAYINLARI IV/A-2-2. 2. Dizi-Sayi: 18

TÜRK-MACARASKERi iLi�KiLERi 1912-1918 Macar Kaynaklarma Gore

MelekÇOLAK

ANKARA, 2022

Çolak, Melek, 1963Ttirk-Macar askeri ili�kileri, 1912-1918 : Macar kaynaklarma gõre / Melek Çolak. Ttirk Tarih Kurumu yaymlar1; IV/A-2-2.2. Dizi-Sayi: 18 Bibliyografya ve indeks var. ISBN 978-975- 17-5152-2 1. Ttirkiye Askeri ili�kiler Macaristan 1912-1918. 2. Macaristan Askeri ili�kiler Túrkiye 1912-1918. I. E.a. II. Dizi. _

_

_

_

_

_

956.101543 943.904 327.5610439

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yónetim Kurulunun 25.03 .202 1 tarihli ve 8 1 8 /33 say1h karan geregi 1000 adet basilmi§tlr.

ISB N: 978-975-17-5 152-2 inceleyiciler:

Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK Dr. Ôgr. Üyesi Alev DU RAN

Kapak Gõrseli: Macar Kralhg1 Milli Savunma Bakanhg1'mn Türk askerlerinin Macaristan'daki §ehirlere yerle§tirildigine dair 8 Kas1m 1912 tarih ve 12916 sayill resmi yazlSl: HL: Hadtorténelmi Levéltár (Askeri Tarih Arfivi), Budape§te /Macaristan; HL, Hpf 3218 eln.1912. Türkiye'de

Avusturya-Macaristan askerlerinin sevkiyat1: HL: Hadtorténelmi Levéltár (Askeri Tarih Arfivi), Budape§te/ Macaristan.

KapakTasanm: Emine ÇAKIR

Basta Salmat Basun YaymethkAmbalaj San. ve Tic. Ltd. �ti.

Sebze Bahçeleri Caddesi Arpac10glu i � Hani No:95/1 i skitler/ANKARA Te!: (0312) 341 10 24 Faks: (03 12) 341 30 50 www.salmatbasim.com.tr email: [email protected]



"SULARDA BiRiNi ARAR GiBi GÔZLERiM"

"Bu gõlge, bu gõlge Benim gõlgem; Çanakkale sularmda Birini arar gibi gõzlerim. Adm1 Çocuklugumda õgrenmi§tim, O yerin; Erciyes'in kar§Ismda Erkilet'te. Babasm1 gõrememi§ Ogluydum, Çanakkale'de Sehit dü9mü9 bir askerin."

Co§kun Ertepmar

ÍÇÍNDEKiLER ÕN SÕZ

..........................................................................................................

KISALTMALAR

...........................................................................................

IX

XV

GÍRÍ�

l

................................................................................................................

B iRiNC i B Ó LÜM

XIX. YÜZVIL SONLARINDAN XX. YÜZVIL BA�LARINA TÜRK-MACARAS KERI iLi�KiLERÍNE KISAB ÍRBAKI�

...................

5

iKíNC i B Ó LÜM

BAL KAN SAVA�I SIRASINDATÜRK-MACARASKERI iLi�KiLERÍ (1912-1913)

I. Macar Bas1m, Kamuoyu, Sava§m Ba§lamas1 ve Seyri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 II. Birinci Balkan Sava§l S1rasmda Macaristan'daki Türk Askerleri . III. Türk Askerlerinin Macaristan'daki Ya§amlan A. Askerlerin Garnizonlara Geli§i

. ..

............... .... .

. .. .

. 21

..... .

21

.. ........ ....... ................................

26

.....................................................................................

37

. ..... ........

B. Macar Basm1 ve S1gmma Meselesi . . . ...

C. Gündelik Ya§am

. ...

.......... .

16

.......... ....................

........ ..

1. Türk-Macar Dostlugu ve Etkinlikler 2. Yiyecek ve Íçecekler

.

..

.................

.

.

.

. .. .. . . . . . . . . . .

.......... . . .

.

..

.

.

.

.

.

.

..............

.

.......... .................................... ......... ........ ........

3 . Askerlerin Maneviyat1

.. .

.... . ... .........

..

....

. . . .... ... .... .... .. ... .

.

.

.

..

.

..

....... . ....

37

. 46 . 48

4. Yeni Gelenler ve Firarlar . . . . . . . . . . .. .. .. . . .. .. 53 5. Hastal1klar ve Ólümler . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 . .

.

.... . .

. ...... ..

. . . ..

. . . . ...

.

..

.. ... ... . . ... ...........

D. Geri Di:inenler ve Geride Kalanlar .

.. .........

..

.

. . ........... . ........

. .

.

... .. ....

.

. . ... .

...... .... ... .

. ..

. 61

... ............ ..... .

ÜÇÜNCÜ B Ó LÜM

1. DÜNYA SAVA�I SIRASINDATÜRK-MACARASKERI iLi�KiLERÍ (1914-1918)

I. Macar Basm1, Kamuoyu, Sava§m Ba§lamas1 ve Seyri .. . . . . 67 II. Macaristan'da Sava§m Ítici Gücü: Turanc1hk ve Turk-Macar Íli§kileri. . . . . 103 ........

............. .. ... ... ..

...

.

iÇiNDEKiLER

VIII

III. Birinci Dünya Sava�1'nda Türk-Macar i li�kilerinin Fikri Temelleri: Türkoloji Çah�malan ve Esir Kamplan

112

IV. Türklerin Sava�t1klan Cepheler . . . .. . . . . . .

118

. . ...

. .

. ..

. .................. ..

.......................

A. Çanakkale Cephesi .............................................................................. 118 B. Kafkas Cephesi. .................................................................................... 137 C. Galiçya-Romanya Cephesi .................................................................. 140 D. Güney Cephesi ................................................................................... 145 V. Macarlann Yer Ald1g1 Osmanh Cepheleri .................................................. 154 A. Macar Birliklerinin Geli�i . . .................................................................. 154 B. Cepheler ............................................................................................... 155

1. Çanakkale Cephesi

...........................................................................

155

2. Güney Cephesi ................................................................................. 159 C. Geri Dõnenler ve Geride Kalanlar . ...................................................... 165

SONUÇ

....................................................... . . . .............................. .................

167

KAYNAKLAR.............................................................................................. 169 D ÍZ ÍN

.......................... . ................................................................................

179

EKLER.......................................................................................................... 185

ÕN SÕZ YiTiK BiR HATIRATIN DÜ�ÜNDÜRDÜKLERi : "Bükref. Budapejte, Tuna nehri. ..

"Türk'üm" diyen herkesin kalbinde Tuna nehrinin ayn bir yeri vardrr, gõrse de gõrmese de. O "akmam" dedigi zamanlarda destans1 kahramanliklara tamklik etmi�, türkülere konu olmu� bir neslin hatiras1dir. O, sular1 altmda kalan Adaka­ le'nin türkülerini koynunda saklayan, diyardan diyara dola�tiran, sonunda Anado­ lu ile bulu�turan gõnül yoludur. Bu nehir, isterse �airlere en güzel �iirlerini yazdmr. Kimi �airi "Koryürek" yapan, "üstünde günef batarken sevgili yurdunu andtran" odur. Kimi �aire "ktytstnda herjirttna benden bir aktn sesi" dedirten toplumsal hafizanm izleri de odur ; "akma bajka denize, can evime kof Tuna" dedirten de. Bu gõnül yolunun geçtigi her kan� toprak ile bir bag1m1z vard1r. �airin dedigi gibi "o bizde olmasa bife biz ondayizdtr. " Tuna'nm bir ucu Bükre�, bir ucu Budape�te, bir ucu Viyana'dir. Belgrad'1 gõ­ rür, Viyana'y1 dolamr, Budape�te'yi sarmalar. . . Bozkirdan gelen athlara "su baft durak" olur. Budape�te'de bir dõnemin kahramanlik türkülerini barmdmr, Viya­ na'da geri çekili�in hazin õykülerini. Tuna, yüzy1llar sonra I. Dünya Sava�1'nm hengâmesi içinde, Budape�te'de tren katarlarmm Romanya ve Galiçya'ya ta�1d1gi yolcu Mehmetçiklerin, sila õzlemlerine gõzya�lanm kat1k yapt1klarma tamklik ederek hazin türküler mirildamr. Bükre�'te yolun sonuna gelen Mehmetçiklerin kanlar1 ile kirmlZl gelincik tarlasm1 andmr. �airin dedigi gibi onun "bazt gece­ fer agladtgtm" gõrmesek bile hissederiz. O, gõrmü� geçirmi�ligin, tarihe tamklik etmenin agir yükünü magrurlugu ile gizler. Bu nedenlerden dolayi Tuna, Turk'e dost, nazh nazh akan bir "Hilal"dir. Tuna nehrinin adm1 dedesinden dolayi, annesinden çok i�itmi� olan bu sa­ t1rlann yazarmm, dogal olarak Anadolu'nun bir kõ�esinden Tuna'ya dogru yillar sonra ba�layacak olan yolculugunda, onunla giyaben bir tam�1khginm olmas1, ço­ cukluk yillarma dayanmaktadir. Kalemi kendi kendine bu �ekilde yazdiran dü�ünceler içinde, Tuna'dan Ana­ dolu'ya akan bu gõnül yolunun bir ucunda, dedemin askerlik hatiralar1m, çocuklu­ gumda annemden çok i�ittim. Onun anlatt1klarma gõre dedem "Bükref, Budapeffe ve Tuna nehrinin adtm dilinden hiç düjürmez", bu nehrin "akmam" diye direttigi zamanlara tamklik eden "türküyü pek severmif. Gafiçya cephesinde bir farapnef par­

çasiyla yaralanmir Uzun seferberlik diinemi bitip gazi olarak evine diindükten sonra

X

ÕN S ÕZ

askerlik hattrafarznz yazmtj. O zamanlar etrafindakiferin pek iinem vermemesi yü­ zünden bir ta;inma szrasinda kaybofan hatzra defteri için çok üzülürmü;." 1897 ytlmda Osmanh-Yunan Harbi sirasmda dünyaya gelen dedem çok genç bir ya§ta Güney Cephesi'nde, Romanya- Galiçya Cephesi'nde sava§ffil§, "Bükre; ve Budape;te'yi gormü/', "Tuna'nzn sularzna bakmz;tz". I. Dünya Sava§i'nda cephe­ den cepheye sürüklenen ve neredeyse cephede büyüyen bir neslin temsilcisi olan dedemi henüz okula ba§lamadan kaybettim. Onun askerlik hat1ralanm annem­ den dinledikçe" . . . Budape;te, Tuna nehri. . . "hafizamda silinmez izler b1rakt1. Y1llar geçtikçe bir tarihçi olarak, hatiratmm kiymetini daha iyi anlad1gimdan, bir hazine kaybetmi� gibi, ben de dedemin duygularma giderek daha çok ortak olmaya ba§­ lad1m. 2005 ytl1, bu izlerin yeniden canlanma dõnemi oldu. Çünkü burslu olarak art1k Macaristan'da, Budape§te'de idim. Bu bir bakima kaderin garip bir cilvesi gibiydi. Kaybolan hatiralar, pe§ine takilacak birini bulmu§, onu Macaristan'a çek­ mi§ti. O yüzden Budape§te'ye ve Tuna nehrine dedemin gõzü ile bakt1m. Geçen trenlerde, onu ve onunla beraber õlüme giden arkada§lar1m gõrdüm. Galiçya ve Romanya'ya sevk edilen Türk askerleri Budape§te üzerinden gitmi§lerdi. Acaba dedem Budape§te'den o zaman m1 geçmi§ti? Yoksa yaraland1gmda burada m1 te­ davi olmu§tu? Tuna nehrini ilk defa o zaman m1 gõrmü§tü ? .. . Her yerde, çocukluk hat1ralarimda bõlük põrçük yer edinen sevgili dedemin ayak izlerini arad1m. Her defasmda "Çanakkafe'nin adtnt çocukfugunda duyan" bir §airin hissiyat1yla baktim Tuna'ya, "birini arar gibi giizlerim sularznda" ! Bu nedenle Macaristan'da, Kaposvár'dan Budape§te'ye kadar bütün ar§iv ve kütüphaneler ikinci evim oldu. 17 Mart 2006'da Budape§te'de 1. Dünya Sava�1'nda Galiçya Cephesi'nde §e­ hit olan Türk askerlerinden 480'inin yatt1g1 Újkõztemetõ'de (Yeni Mezarhk), Türk askerleri için ayrtlan Askeri �ehitlik'te idik. Türkiye Cumhuriyeti'nin Budape§te Büyükelçiligi gõrevlileri ve Türk-Macar vatanda§lannm katilim1 ile onlan and1k. Arslan oglu Halil ile biraz ilerde Macar askerleri için ayrtlan bõlümde yatan Ma­ car lstván , ya da mezanmn üzerindeki altm yald1zh Hilal'den Türk oldugu anla­ §Ilan meçhul asker ! . . . Onlar hep "meçhul" olarak m1 kalmah idi? Bir meçhul olan hatira defterinin yeri onlarla doldurulabilir miydi? Kaposvár §ehrinde iki Türk askerinin de bulundugu mezarhk ise milliyetler ve sm1rlarm1 ortadan kald1ran "ufuslararasi"bir mezarhk idi. Burada Anadolu'nun ücra bir kõ§esinden gelip adm1 bile hiç duymad1klar1 bir yerde yatan Türk asker­ lerinden ayn; Macar, Avusturyah, S1rp, H1rvat, Romen gibi çe§itli milletlerden

ÔN S ÔZ

XI

askerler birbirlerine yolda�hk ediyorlardi. Bir dünya sava�m1 kimin kazamp kimin kaybettigi �eklindeki bir soruya bu uluslararas1 mezarhk cevap veriyordu. Ashnda sava�1 kazanan yoktu. insanhk kaybetmi�ti. Meçhul Türk askerinin ya da Macar askerinin ve dahi Sirp askerinin burada bir farki yoktu. Ortak noktalar1 geride gõzü ya�h b1rakt1klar1 yakinlarmm sessiz ç1ghklar atarak ortahkta dolamyor olmas1ydi. Bu a�amada kendi topraklarmda õlen ba�ka milletlerden askerler için "onlar arttk bizim evlatlartmtz olmu;lardtr" diyerek, gõzü ya�h analara teselli vermek isteyen bir büyük lideri, bir dünya lideri­ ni hat1rlad1m. Ômrü cephelerde geçen, ancak "me1ru müdafaa olmadikça sava11 bir cinayet" olarak gõren bir dünya liderini! Acaba ba�ka hangi milletin lideri bõyle bir sõz sõylemi�tir? Bu dü�ünceler beni Çanakkale Cephesi'ne sürükledi. Bu da, Tuna'nm Buda­ pe�te'de ba�layan yolculugunun Karadeniz'e ulapp, Bogaz'm sulanyla bulu�mas1 ve onun Ttirk tarihine ba�ka tamkhklar yapmas1 demekti. Burada da "tarihin dilin­ den dü1meyecek"bir destan yaztl1yor; �aire "bu vatan kimin" dedirten sorunun cevab1 "nehirleri gazi, daglart kahraman yaptp" yedi düvele ispat edilerek veriliyordu. Hiç tammad1g1m ve adm1 büyüklerimden ͧittigim Çanakkale �ehidi büyük day1m Halil, binlerce Mehmetçik gibi bu destanm bir parças1 olmu§tu. Henüz 18-20 ya§lannda iken anas1 Feri§tah Nine'nin deyimiyle "Çanakkale daglarmda kalm11t1." Askere giderken, ondan, "beline ku1amastm istedigi babastmn kemeri geri gelmi; ve anast olünceye dek gozya;t dokmü1tü."T1pki Kaposvár'da ya da Budape§te'de ya da "meçhu/" yerlerde kalan Mehmetçiklerin geride birakt1klar1 gibi! Kalemin bir zorluk ç1karmadan kendi kendine yazd1g1 bu çah§manm 17 Mart ak§am1 bitmi§ olmas1 ise unutulmaz bir an idi. Kalem, yazarmm bõyle bir planlamas1 olmamasma ragmen, sanki son noktay1 koymak için õzel bir gün seç­ mi§ti. Çünkü ertesi gün 18 Mart Çanakkale $ehitlerini Anma Günü idi. Bu, ailede Tuna'y1 gõren, adm1 dilinden dü§Ürmeyen gazi dedemden ayn, Çanakkale �ehidi büyük day1m Halil'e sunulacak bir §Ükran borcu anlamma geliyordu. Aym zaman­ da Tuna'ya bakan gê:izlerin "Çanakkale sulartnda" arad1gm1 bulmas1 demekti. Bõylelikle Budape§te'den yola ç1kan, Bogazlardan geçip Ege Denizi kiyila­ nnda bir Ttirkmen kenti olan Mugla'da soluklamp, Bat1'ya bakan bir Hilal çizen yol haritasmda, tarihi ke�fetmek için ç1kilan uzun ve yorucu Macaristan yolcu­ lugunun da sonu gelmi§ oluyordu. Yolculugun meyvesi ise Anadolu'dan Tuna'ya, Tuna'dan Anadolu'ya bir gõnül kõprüsünün kurulmas1yla, gazi dedem ile §ehit büyük day1mm �ahsmda bütün §ehit ve gazilerimize duydugum sevgi, sayg1 ve §Ükran duygularmm, denizde kum tanesi misali, naçizane bir ifadesi olarak ortaya ç1kan bu çah�madir.

ÕN S ÕZ

XII

Artik Budape§te'den Romanyàya, Galiçya'ya giden tren katarlan, büyük bir istekle hatiralarm1 õlümsüzle§tirmek isteyen Musa dedem, Çanakkale'de "kalan" büyük dayim Halil, silah arkada§lar1 ve daha niceleri çoktan tarih oldu. Kapamp tekrar ba§layan ve tarih olmaya aday bir ba§ka dõnemin içindeyiz. Onlarla bizim aram1zda bir hatira defterinin hissettirdikleri ve kurdugu bag, sonraki ku§aklar için bizim kaleme aldiklar1m1zm onlara hissettirdiklerinden ve kurduklari baglardan ibaret olacaktir. Zaten tarih de, onu hissedip dü§Ünen ve ara§tlranlarm bulabildik­ leri õlçüde kaleme aldiklarmdan ibaret degil midir? Henüz kaleme almmayan nice "meçhuller" ise Tuna'nm derinliklerindedir. Bunlarm nadide bir inci misali gün yüzüne ç1kanlmayi bekledikleri gerçeginin altm1, bu çalt§ma ile "kafemfe' çizmek, milli bir sorumluluktur. Milli sorumluluklarm1 kendi kanlar1 ile bu cografyanm sm1rlarm1 çizerek yerine getiren bütün §ehit ve gazilerimiz ile kendi milleti için istediklerini insanhk için de isteyen asil liderimizin ruhlan §ad olsun. Ümit ederim ki gazi dedemin kaybolan hat1ra defteri, gerçek degerini ve yerini bulmu§tur. Túrk-Macar ili§kileri denildigi zaman genellikle tarihi süreç içinde yogun ol­ mayan, kis1th ili§kiler hat1ra gelmektedir. Hâlbuki bu ili§kiler tarihin her dõnemi­ ne tamkhk ettigi gibi, tarihimizle baglantih diger olay ve olgulann aç1klanmasma aracihk etmektedir. Túrk-Macar ili§kilerini altm dõneminin ba§lang1c1 olarak degerlendirilebi­ lecek XIX yüzytldan XX. yüzytl ba§larma yans1yan sürecin çok az incelenmi§ ol­ mas1 dikkat çekicidir. Genç neslin dil zorluklanm a§arak Macar kaynaklarm1 da degerlendirip kar§tla§ttrmalt olarak yapt1g1 inceleme ve ara�tirmalar memnuniyet verici olsa da henüz yeterli degildir. .

Bu dõnemi Macar kaynaklarma dayalt olarak inceleyen bir çalt§manm hemen hemen hiç olmamas1 ve bundan duyulan vicdani sorumluluk bõyle bir çalt§manm ortaya konulmasmda kismen etkili olmu§tur. Bilindigi üzere XIX yüzy1l sonlanndan XX. yüzyihn ba§lanna giden süreç müttefik iki devlet olan Avusturya-Macaristan Ímparatorlugu ve Osmanl1 Ím­ paratorlugu aç1smdan aym kaderin payla§tld1g1 bir dõnem oldu. Sava§ rüzgârlan Ímparatorluklar1 yikt1 geçti. Dostluklarm zor zamanlarda daha iyi smand1g1 ger­ çeginden yola ç1karak her iki Ímparatorluk içinde Türkler ve Macarlar birbirle­ rini zor zamanlarda daha iyi tamma imkâm buldular. 93 Harbi'nden I. Dünya Sava§1'na giden süreç ve bu dõnemdeki ili§kilerin getirdikleri bunun en iyi gõs­ tergesidir. XIX yüzytldan XX. yüzytla yans1yan iyi ili§kiler XX. yüzytlda Balkan ve I. Dünya Sava§t'nda smand1 ve güç kazandi. Türkler tarihten gelen kültürel .

.

ÔN S ÔZ

XIII

yak.mhgm bir sonucu olarak. müttefik.leri içinde sadece Macarlar1 "karde;" olarak. adlandirdtlar. Her iki tarafta bu "karde;ligin" hak.k.m1 sava§ meydanlarmda verdi. Balk.an Sava§i'nda Macaristan ki§lalarmda enterne edilen Ttirk. ask.erlerine gõste­ rilen candan ilgi, Galiçya'da Macarlar1 savunmak. için Ruslara �1 set olu§turan nesillere bunun "Mohaç'a kar;t Macarlartn gõnüllerini almak için" oldugunu sõyle­ ten anlayi§, bu zorlu yolda toplumsal hafizaya k.azman dama ta§lar1 oldu.

Bu yüzden Balk.an ve 1. Dünya Sava§l dõnemindek.i süreci õzellikle Macar k.aynak.larma ba§vurarak. k.aleme almayi uygun gõrdük. 1912 ile 1918 yillar1 hem siyasi ve ask.eri ili§k.ilerin hem de kültürel ili�k.ilerin yogun olarak. ya�and1gi ytl­ lar oldugundan dolayi bu sürecin õncesini yans1tabilmek. için giri� bõlümünde Ttirk-Macar ili§k.ilerinin XIX. yüzytla k.adar olan süreci hak.kmda genel bir bilgi verildik.ten sonra XX. yüzyila giden yolda askeri, siyasi ve kültürel ili�k.iler üzerin­ de duruldu. Çah§mam1zm asil konusunu te�k.il eden Balk.an Sava�lar1 ve 1. Dünya Sava�1 sirasmdak.i ili§k.iler Macarlarm bak.i§ açlSl ile yans1tildi. Ask.eri tarih çal1�malarma hiç konu olmayan, Genelkurmay Ba�k.anhg1'nm Harp Tarihi Yay1nlan'nda birk.aç satir olarak yer alan Balk.an Sava�1'ndak.i ili�k.ile­ re geni� yer verildi. Ta�hca Müfrezesi'nin Macaristan'da geçen ve bilinmeyen sekiz ayhk enterne süresi Macar k.aynak.larmdan iz sürülerek ortaya ç1karild1. l.Dünya Sava�1 s1rasmdak.i askeri ili�k.ilerin itici gücü olan Türkoloji çah§malar1 ve Turancilik ak.immm etk.isine yer verilerek sava�m sadece cephede cereyan etmedigi asil õnemli olan kültür sava�mm cephe gerisinde sürdügünü or­ taya koymak amaçland1. Sava�m seyri baglammda Türklerin sava�ta yer almas1 ve sava�t1g1 cepheler Macar k.amuoyunun gõzünden ortaya konuldu. Onlann baki� aç1s1 ile fiili olarak cephede cereyan eden olaylar ayn bõlümler halinde kaleme almd1. Osmanh cep­ helerinde yer alan Macar birliklerine ise son bê:ilüm olarak. yer verildi. Kaleme ahnan sava� yillar1 ile her Türk vatanda�mm geçmi�ten gelecek nesil­ lere yans1yan duygusal bir bag1 oldugundan dolay1, bu bag1 ve eserin k.imlere ithaf edildigi noktasmda ortaya ç1k.an duygu ve dü�ünceler okuyucu ile payla§ilmak is­ tendiginden bu istek, õn sê:izün ba�mdak.i sat1rlara küçük bir hatira olarak yans1di. Ekler ise yillar süren uzun Macaristan yolculugunun ve kurulan baglantilarm gõrsel malzemesi olarak. yer aldi. Bu nedenle ara�tirmalar1m s1rasmda yard1mlarm1 esirgemeyen Macar Mil­ li Ar�ivi, Askeri Tarih Ar�ivi, Etnografya Müzesi-Etnoloji Ar�ivi, Bilimler

XIV

ÔN S ÔZ

Akademisi Ar§ivi ile Kaposvár Ar§ivi ve Kütüphanesi personeline; õzellikle Zsuz­ sanna FRiSNYÁK'a, Erika FÜGGEDi'ye, Csaba CSOTi'ye, Támás POLGAR'a ,Gabi SZÕLLÕSSY'ye, László MATUS'a, destek ve yard1mlanm gõrdügüm dostum ve meslekta§lffi Doç.Dr. Piroska Pálios �iMON ve e§i Csaba SiMON ile ailesine, Dr. Nándor KOVÁCS'a, Dr. János MAJDÁN'a te§ekkür borçluyum. Aynca Budape§te'de askeri ata§elik gõrevini yerine getirirken, burada bulu­ nan Türk �ehitligi'nin ve Kaposvár Mezarhg1'nda yatan Túrk askerlerinin mezar­ larmm Túrkiye Cumhuriyeti'nin Budape§te Büyükelçiligi tarafindan restore etti­ rilmesi masmda, yogun i§ mesaisi arasmda büyük emegi geçen Emekli Kurmay Albay Avukat Dr. Muzaffer �EN, bir vatanda§ olarak te§ekkür borçlu oldukla­ nmdand1r. Bu çah§mada te§ekkür edilecek ki§ilerden baz1lannm hem õgrencim hem meslekta§1m olmas1 ayn bir sevinç kaynag1dir. Bu alanda bapnyla ilerleyen Dr. Müjdat KARAGÜLMEZ ara§tlrmalanm s1rasmda yükümü hafi.flettigi için ilk mada gelenlerdendir. Doç. Dr. Yücel NAMAL ve Dr. Sezgin Topal MIZRAK da ba§an ile ilerleyenler arasmda te§ekkürü hak edenlerdendir. Sevgili Dr. Tevfi.k Orkun DEVELi'nin yard1mlan ise unutulmaz. Bu alanda çah§manm verdigi a§kin ve çah§ma bittiginde §ehit ve gazilerimize ithaf etmenin verdigi huzurun kaleme yans1m1§ veya yans1mam1§ olmasmm tak­ dirini okuyucuya birakarak, mütevaz1 çah§mamm ilgilenen herkese faydal1 olmas1, kaynak olu§turmas1 ve yapilacak yeni çali§malara §evk vermesi dilegiyle! Prof. Dr. Melek ÇOLAK Eylül 2020, Mugia

K.ISALTMALAR

bk. bs. e.

-

e.

ç. yaz1 çev. ed. haz. HL MNL OL MNM MTA s. S. t.y. vb. Y.evi y.y. Yay.

: Bakimz : bask.t : cilt : çeviri yaz1 : çeviren / tercüme eden : Editor : Haz1rlayan : Hadtõrténelmi Levéltár (Askeri Tarih Ar§ivi) : Magyar Nemzeti Levéltár, Országos Levéltár (Macar Milli Ar§ivi, Devlet Ar§ivi) : Magyar Néprajzi Múzeum, EA: Ethnológiai Adattár (Macar Etnografya Müzesi, Etnoloji Ar§ivi) : Magyar Tudományos Akadémia Levéltára, Keleti Gyújtemény (Macar BilimlerAkademisi Ar§ivi, �arkiyat Koleksiyonu) : sayfa : say1 : bas1m tarihi yok : ve benzerleri : Yaymevi : bas1m yeri / yaymevi yok : Yaymlan, Yaymcilik

GiRi�

Türk ve Macar milletleri arasmdaki ili�kilerin kõklü bir tarihi gelenegi bu­ lunmaktad1r. " Urallartn dogusunda" ba�lad1gi varsaytlan bu kõklü tarihi geçmi�in izleri daha sonra da birbirini izleyerek ve artarak devam etmi§ 1 , Macarlar Avru­ pa'nm ortasma gelip yerle§meden õnce yakla�1k 1000 ytl Ttirk kavimleriyle iç içe ya§am1§lard1r.2 896 ytlmda bugünkü yurtlarma gelip yerle§en3, tarihlerinde Hun­ larla õzde§le§me gelenegi bulunan4 ve millet olarak tarih sahnesine ç1kmalannda bozkir dünyas1 Türk âleminin büyük payi olan Macarlari5 çagda§I Bizans, Íran ve Arap kaynaklar1 "Türk" olarak adland1rm1§t1r.6 Macarlar Avrupa'da Bat1-H1ristiyan camiasma uyum saglarken diger taraftan Türk kavimleri ile baglantilan devam etmi§tir.7 Macarlarm bat1ya dogru gõçlerinde hayati rol oynayan Peçenek­ ler8, Mogollarm õnünden kaçarak Macar Kral1 IV. Béla zamanmda (1240-1241 ) Macaristan'da iskân edilen Kumanlar9 Macar kültür unsurlarm1 zenginle�tirmi§­ lerdir. 1 0 Türklerle ili§kiler Osmanh Devleti'nin kurulu§u ve Avrupa'daki fetihleri Gyorgy Hazai, Tarih Boyunca Macar-Türk Baglari, Budapest, 1963, s. 1-3; Cemil Ôztürk, "Ma­ carlarla Karde� miyiz", Tarih ve Top/um, c.18, S.215, s. 53. Gyula Németh, A Honfaglaló Magyarság kialakulása, Budapest, 1930, s. 1; Hamit Zübeyr [Ko­ �ay], "Türk-Macar Karde�ligi", Türk Yurdu, c.5-25, S.35-229, II. Te�rin 1930, s. 54; László Rásonyi, Macar Arkeolojisinde Hunlar, Avariar, Macarlar, Ankara Halkevi Ne1riyat1, No:23, is­ tanbul 1938, s. 1-2. �erif Ba�tav, Türk-Macar Münasebetleri, Türk-Macar Dostluk Demegi Yay., No:5, Orun Mat­ baas1, s. 4; Muzaffer �en, Yurt Tu!Uflan Trianon'a Macaristan, Çizgi Kitabevi Yay., Konya, Kas1m 2016, s. 30. Melek Çolak, "Türk-Macar ili�kileri Çerçevesinde Macar Türkolojisi ve "Ugor-Türk Sava�1"", IV. Uluslararasi Dünya Dili Türk;e Sempozyumu Bildirileri 22-24 Aralzk 2011, C.I, Ankara 2012, s. 531. Ba�tav, Türk-Macar Münasebetleri, s. 57. M. i. Artamonov, Hazar Tarihi, Türkler, Yahudiler, Ruslar, çev. B. Ahsen Batur, Selenge Yay., istanbul, 2004, s. 433; Ramazan �e�en, ibni Fazlân Seyahatnamesi, Bedir Y.evi,, istanbul 1995, s. 107- 108; Németh, A Honfoglaló Magyarság kialakulása, s. 199. Hazai, Tarih Boyunca Macar-Türk Baglart, s. 7-9. László Rásonyi, "Türk-Macar ili�kilerinin Kaynaklar1", çev. Muslihittin Karakurt, Belgelerle Türk Tarih Dergisi, S.41, Temmuz 1988, s. 66; Tibor Halasi Kun, "Türk-Macar Akrabahgi Üze­ rine", Erdem, c.6, S.18, Eylül 1990, s. 889; Türk Dünyasi E! Kitabi, C.I, Cografya-Tarih, Türk Kültürü Ara�tlrma Enstitüsü Yay., 2. bs., Ankara 1992, s. 181. lstván Mandoky Kongur, "Kumanlann Tarihi", Türk Dünyast Tarih Dergisi, S. 115, Temmuz 1996, s. 17. Árpád Berta, Türk Kokenli Macar Kavim Adlan, çev. Nurettin Demir, Emine Ytlmaz, Grafiker Yay., 1. Bas1m, Ankara, 2002, s. 126; László Rásonyi,"Tuna Havzasmda Kumanlar", Belleten, c.III,1939, s.414; Cemil Ôztürk, "Türk Soylu Halklar ve Macar Kültürü Üzerine", Tarih ve Top/um, c.15, S.88, Nisan 1991, s.60-62.

2

GÍRi$

strasmda farkh bir boyut kazanm1�t1r. Osmanhlar bu süreçte Macarlarm sert dire­ ni�i ile kar�1la�m1�lardir.11 Osmanh Devleti'nin 1363 ytlmdaki Sirp Smd1g1 Zaferi ile ba�layan bu sü­ reç121389 Kosova ve 1396 Nigbolu zaferlerinden sonra devam etmi�13, Macar Krallig1'nm direni�i 1526 ytlmda Mohaç Sava�1 ile lortlarak Turk zaferi sonucun­ da Macaristan Kralligi ortadan kalkmi�ttr. 1 4 Kanuni Sultan Süleyman'm Mohaç zaferinden sonraki süreçte 1541 ytlmda, Budin'i almas1 ile Macaristan'da Türk hâ­ kimiyeti dõnemi ba�lam1� ve Macaristan üç losma aynlm1�t1r. 1 5 Turk hâkimiyeti dõneminde pek çok kültür õgesi Macarlar1 etkilemi�tir. 16 Bu clonem 1683 yilmm getirdigi bozgunla birlikte 1686 ytlmda Budin'in ve ardmdan diger kalelerin dü�mesiyle sona ermi�17 ve Macaristan Habsburglann yõnetimine girmi�tir.18 Macarlar için zulüm ve baski dõnemi Habsburglara kar�1 ayaklanmalara neden olmu�tur. Macarlann õzgürlük mücadelesine giri�tigi ve ta­ raftarlannm "Kuruc", Habsburg taraftarlannm ise "Labanc" ad1yla amld1g1 XVII . yüzytlm son çeyregi ile XVIII. yüzytlm ilk y1llar1m kapsayan Kuruc devrinde, ilkin mücadelenin õnderi olan19, Macarlan Almanla�tirmak isteyen Avusturyalilarla mücadele etmeyi Alman hegemonyasm1 Macaristan'dan uzakla�ttrmayi kendine ideal edinen lmre Thõkõly (Késmark 25 Eylül 1657- Ízmit, 13 Eylül 1705)2 0, Ba�tav, Türk-Macar Münasebetleri, s. 6; ismail Soysal, "Mohaç Sonras1 Turk-Macar Siyasal ili�­ kileri Üzerine Macar Tarihçisi Géza Perjés'in Bir Degerlendirmesi", Bel/eten, e. XL, S.157, Ocak 1976, s. 128; �erifBa�tav, Osmanlt Türk Macar Tarihi Münasebetlerinde Ílk Devir( 1456'ya kadar), Turk Kültürünü Ara�tirma Enstitüsü Yay.:116, Ankara, 1991, s. l . Macar Tarihçi Lájos Fekete'ye gõre Ttirklerle Macarlarm ilk kar�tla�t1g1 tarih 1366'du. (bk. Hic­ ran Yusufoglu, Osmanlt-Macar Íli;kileri, (Ba;langtctndan Ankara Sava;t'na Kadar), Ttirk-Macar Dostluk Dernegi Yay. : l , 1. Bas1m, May1s 1995, s. 20-21.) �ehabeddin Tekindag, "569. Ytl Dõnümü Münasebetiyle Turk Ordusunun Bir Taktik Sava�1: Nigbolu 25 Eylül 1396", Türk Kültürü, S.35, Eylül 1965, s.814-819; Yusufoglu, Osmanlt-Macar Íli;kileri, s. 72; Ba�tav, Osmanlt-Türk Macar Tarihi Münasebetlerinde Ílk Devir (1456'ya Kadar), s. 1 . Géza Perjés, Mohaç Meydan Muharebesi, Tamtan: �erifBa�tav, Ttirk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1992, s. 57-61. Soysal, "Mohaç Sonras1 Ttirk-Macar Siyasal ili�kileri Üzerine Macar Tarihçisi Géza Perjés'in Bir Degerlendirmesi", s. 129. Hazai, Tarih Boyunca Macar-Türk Baglart, s. 1-13. Soysal, "Mohaç Sonras1 Ttirk-Macar Siyasal ili�kileri Üzerine Macar Tarihçisi Géza Perjés'in Bir Degerlendirmesi",s. 129. Ba�tav, Türk-Macar Münasebetleri, s. 41 -42. Béla Keller, "Macar ihtilalinin 8. Y1l Dõnümü" , Macarcadan çev. �erif Ba�tav, Makaleler 3, Prof. Dr. �erif Ba�tav, haz. E. Semih Yalçm, Emine Erdogan, Berikan Y.evi,, Ankara, May1s 2005, 1 . bs., s . 57-58. ; J. Eckmann, Macar Edebiyatt Tarihi, Ankara Ürúversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Yay., No:51, Pulhan Matbaas1, istanbul, 1946, s. 35. "Hür Macaristan için Büyük Mücadele", çev. Sadettin Pirah, Tarih Mecmuast, Ytl: 14, c.1, S.4, 1 Nisan 1978, s. 94-96.

GiRi�

3

1703-1711 ytllan arasmda Habsburglara kaq1 cereyan eden ayaklanmanm ba�ma geçen ve yenilgiye ugrayan II. Ferenc Rákóczi ve maiyeti21, XIX. yüzytlda ise Ma­ caristan'da milliyetçilik hareketi olarak ortaya ç1kan 1 848 ihtilalinin Avusturya tarafindan çok kanh bir �ekilde bastmlmasmdan sonra 1849 ytlmda mücadelenin õnderi konumunda olan Lájos Kossuth ve birçok Macar mülteci Osmanh Dev­ leti'ne s1gmm1�tir.22 ideolojik ve fikri baglamda Osmanh modernle�mesini etki­ ledigi bilinen Macar mültecileri meselesinden sonra23 õzgürlük mücadelesinden vazgeçmeyen Macarlarm 1867 ytlmda bagims1zhklarma kavu�mas1 ve ikili devlet sisteminin kabul edilmi� olmas124 tarihleri õzgürlük mücadeleleri tarihinden iba­ ret olan Macar milletinin yar1 yanya amacma ula�t1ginm gõstergesidir. Bu dõnem art1k imparatorluklarm silinip süpürüldügü bir dõnemin ba�lan­ g1c1 oldugu gibi, hem Avusturya-Macaristan imparatorlugu hem de Osmanl1 imparatorlugu aç1smdan aym zamanda sonun ba�lang1c1d1r.

Béla Kópeczi, "II. Ferenc Rákóczi", Türk-Macar Kültür Münasebetleri Iftgt Altmda II. Rákóc­ _ zi Ferenc ve Macar Mültecileri Sempozyumu, 31 Mayts -3 Haziran 1976, lstanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi, istanbul 1976, s. 36; II. Ferenc Rákóczi'nin Hayat1 ve Türkiye'deki Sürgün Günleri, II. Rákóczi Ferenc élete és Tiiriikországi emigrácüija, Magyar-Tórók Baráti Társaság, Buda­ pest, 2005, s. 1 1 ; Dokumentumok II. Rákóczi Ferenc és társai újratemetéséhez (1873-1 906) , Magyar Országos Levéltár, Budapest, 2004, s. 3. Sadece Osmanlt ar�iv belgelerine góre bu konuda hazirlanan çalt�ma için bk. Bayram Nazir, Macar ve Polonyalt Mülteciler, Osman!tya Stgmanlar, Yeditepe Y.evi,, 1. bs., Ekim 2006, s. 19-60. Kemal H. Karpat, Bakanlarda Osman!t Mirast ve Ulusçuluk, çev. Recep Boztemur, imge Kitabevi Yay., 1. bs., Nisan 2004, s. 129-131; s. 149-150. Fahir Armaoglu, 1 9. Yüzyt! siyasi Tarihi (1 789-1 914), Ttirk Tarih Kurumu Bas1mevi, Ankara, 1997, s. 318.

BiRiNCi BÓLÜM XIX. YÜZVIL SONLARINDAN XX. YÜZVIL B�LARINA

TÜRK-MACARASKERi iLi�KiLERiNE KISA BiR BAKI�

Türk-Macar yaktnla�mas1 1 848 Macar Mültecileri meselesinden sonra büyük ilerleme kaydetti. 1876 yth yazmda Strbistan ve Karadag Osmanh Devleti'ne sa­ va� ilan ettigi zaman Macaristan'da Turk yanda�hgi ve sempatisi en yüksek se­ viyeye ç1kt1. Bunda õzellikle II. Ferenc Rákóczi ve Lájos Kossuth gibi Macar õzgürlük sava�çtlarma Osmanh Devleti'nin kucak aç1p yard1m etmesi nedeniyle duyulan �ükran ve sempati duygularmm ve sonrasmda geli�en Turk-Macar kültü­ rel ve siyasi ili�kilerinin payi büyük oldu. Sava§ ba§lad1ktan sonra her yerde Turk dostu, Rus kar�1tl gõsteriler birbirini izledi.25 iki halk arasmdaki yaktnla�ma aym zamanda her iki ülkenin de Slav tehdidini yaktndan hissetmelerinin bir sonucu olarak da ortaya ç1kt1. 26 Lájos Kossuth'un sürgünden gõnderdigi "korkunçfelaket kabul edilen savajtn bife Rus iktidarimn büyümesine izin verilmesinden daha küçükfelakei' oldugunu be­ lirten mektuplar1 Türk dostu duygularm artmasma neden oldu. Macar milletine seslenen Kossuth aym zamanda Türk milletine �ükramm ifade ediyordu. Macar õzgürlük sava�mm bast1rili�1 nedeniyle Rusya'dan nefret eden Macar üniversite gençliginin Ruslarm destekledigi S1rplara kar�1 mücadele eden Turklerden yana sempatisini gõstermek için27 Serdar-1 Ekrem Abdülkerim Pa�a'ya bir tõren kili­ c1 sunmay1 istemesi28 bu olumlu atmosferi yans1tmaktadu. Gençlerden olu�an ve ktho gõtüren heyetin istanbul yolculugunun sonucu ise, hemen hemen hiç kim­ senin hesap etmedigi bir §ekilde, Sultan II. Abdülhamid'in el yazmas1 Korvinalar1 hediye olarak geri vermesi oldu. Kanuni Sultan Süleyman dõneminde Budin'in fethi ile istanbul' a gõtürülen bir kts1m Korvinanm Macaristan' a geli§inden ktsa Melek Çolak, "Macaristan'da "Dünya Sava�mm Resimli Kronigi": "A Világháború Képes Kró­ nikája ve Türkler", 100. Ytltnda /. Dünya Savflit Uluslararast Sempozyumu, 03-05 Kastm 2014, Budape�te, Atatürk Ara�tirma Merkezi Yay., Ankara, 2015, s. 275. Melek Çolak, "Macar Kaynaklarma Gõre Türk-Macar Askeri ili�kileri (1912-1918)'', Kurulu­ fUndan Günümüze Türk Ordusu, On ikinci Askeri Tarih Sempozyumu Bildirileri-1, 20-22 Mayts 2009, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Ba�kanltgt Yay., Ankara, 2009, s. 395. Melek Çolak, "Macar Kaynaklarma Gõre Gyula Andrássy ve Osmanh-Macar ili�kileri (18751878)", Tarih incelemeleri Dergisi, e. XXVI, S. 1 , Temmuz 201 1 , s. 54. "A tõrõk Hadsereg fõvezérei", Vasárnapi (ijság, XXIII. Évfolyarn , 46. szám, 1876 November 12, s. 721 .

MELEK ÇOLAK

6

bir süre sonra �eyh Süleyman Efendi' nin ba§kanhgmda bir heyetin Macaristan ziyareti Macar kamuoyunda büyük yanki buldu.29 l 876'da Osmanh-S1rp Sava§i'n­ da oldugu gibi, 1877-1878 Osmanh-Rus Sava§l sirasmda da Türk sempatizanhgi­ mn çogalmasmda3 0 bu geli§melerin payi oldugu §Üphesizdir. Osmanh-S1rp Sava§t'nda oldugu gibi Osmanh-Rus Sava§1 ile iç içe yürüyen bu muazzam ilgi artan yayinlarla kendisini gõsterdi.311 877 Nisanmda sava§ ba§la­ d1gi zaman Osman Pa§a yõnetiminde Türk ordusunun Temmuz aymda Plevne'yi Ruslara kar§1 ba§aril1 bir §ekilde savunmas1 Pe§te ve çevresindeki Macar §ehirle­ rinde kutlandi. János Arany Türklerin zaferini kutlayan "Plevne" adh §iirini kale­ me ald1. Plevne'nin dü§Ü§Ü üzerine Budape§te ve çevredeki §ehirlerde Türklerden yana sokak gõsterileri oldu. Buda'da 500 üniversiteli ve i§çi Avusturya-Macaristan Monar§i'nin Türklerin yard1mma ko§masm1 talep ederek gõsteriler yapti.32 Os­ manh-Rus Sava§1'nm tamt1lmas1 aç1smdan bir propaganda eser niteliginde olan ve Budape§te'de yay1mlanan "A muszka írtóháború titkai"(Moskofjmha Sava11'mn S1rlarz) adh eserde (bk. Ek. 1) Osman Pa§a tarafindan Plevne'nin tahkimi, bapnh Plevne savunmas1 aynnt1h olarak ele almmakta33 ve Macaristan'daki bu atmosferi §õyle aç1klamaktadir:34 "Taa en ba§mdan bu yana Türk karde§lerinin yanmda oldugunu be­ yan etmeyen, Türklerin kazand1g1 zafer kar§1smda Moskoflan, sanki ken­ di ordusunun birliklerini tepelemi§çesine sevinip kivanç duymayan hiçbir Macar yoktur. Ülkenin kalbi Budape§te bu mutlulugun di§a vurumu husu­ sunda iyi bir õrnek olu§turmak suretiyle õn plana ç1kin1§tl: Kentte geceleri gõrkemli bir aydmlatma gerçekle§tirilmekte, Macaristan'm ba§kentindeki tüm sokaklarda mutlulukla t§tldayan pml pml yüzler gõrülmekte, her yer­ de yalmzca Osman Pa§a'nm adi yankilanmaktayd1. Ta§radaki irili ufakh kentler de kendilerine ba§kenti õrnek alm1§lard1. Ôyle ki koca Macar yur­ dunda geceleri õzel olarak l§tkland1rtlmayan tek bir §ehir bile kalmam1§tl. lstván Flesch, Atatürk és Kora, Musztafa Kemál Atatürk faggetlenségi háborúja és kormányzása, Corvina Kiadó, 2004, s. 59-61. Çolak, "Macar Kaynaklarma Gõre Gyula Andrássy ve Osmanh-Macar Íli�k.ileri (1 875-1 878} ", s. 57-58. Yaymlarla ilgili aynntili bilgi için bk. Çolak, "Macaristan'da "Dünya Sava�mm Resimli Ksonigi": "A Világháború Képes Ksónikája ve Ttirkler", s. 276. Çolak, "Macar Kaynaklarma Gõre Gyula Andrássy ve Osmanh-Macar ili�k.ileri (1875-1 878) ", s 5 8. Eser hakkmda ayrmtili bilgi için bk. Melek Çolak, "II. Abdülhamid dõnemine Ait Macarca Bir Eser: "A Muszka írtóháború titkai": Moskof imha Sava�mm sirlar1 , Türkiyat Arafttrmalart, Hacettepe Üniversitesi Ttirkiyat ara�tirmalari Enstitüsü, S.24, Baliar 2016, s. 71 -90. Çolak, "II. Abdülhamid dõnemine Ait Macarca Bir Eser: "A Muszka írtóháború titkai": Moskof imha Sava�1mn s1rlar1 ", s. 75. .

"

TÜRK-MACAR ASKERi iLi�KiLERi 1912-1918

7

Macar hallo Türklerin davasmdan yana oldugunu ve gerektigi takdirde derhal lohç ku�amp Moskof beylerinin 1 848/49'da zorla üzerimize y1kt1k­ lan borcu geri õdemeye haz1r oldugunu büyük bir güçle ve hep bir ag1zdan haylormaktayd1."

3 Mart 1878'de Ayastefanos Antla�mas1'nm imzalanmas1 ile daha õnce imzalanan gizli Budape�te Sõzle�mesi'nde, Ruslann Avusturya-Macaristan Mo­ nar�isi'ne teminat vermi� olmalarma ragmen Romanya, Sirbistan, Karadag'm ba­ gims1z olmas1 ve "büyük güney Slav devletinin" ba�ka bir deyi�le otonom Bulgaris­ tan'm kurulmas135, 14 Kas1m 187l'de Avusturya-Macaristan imparatorlugu'nun ortak D1�i�leri Bakanhg1'na getirilen36 ve radikal Macar politikaclSl olarak Rus kar�1t1 gõrü�ü temsil eden37 Andrássy'yi harekete geçirdi. Bar1�m imzalanmasm­ dan iki gün sonra Rusya'nm tek ba�ma Avrupa'ya ait õnemli sorunlan çõzmeye hakkt olmad1gm1 bildirdi. Andrássy 1878 Nisanmda Viyana ve Londra tarafmdan kabul edilemez saytlan ve reddedilen Ayastefanos Antla�mas1'nm revizyonu için uluslararas1 kongrenin toplant1ya çagmlmasm1 õnerdi. Bunun üzerine Rus etkisi­ nin büyümesini istemeyen büyük güçler 1 878 yazmda Berlinde toplanan kongre­ de Rusya'y1 zaferinin õnemli meyvelerinden yoksun b1rakttlar. Bu kongrede Avus­ turya-Macaristan' a Bosna-Hersek'i i�gal etme hakkt verildi. József Kerekesházy "Ayastefanos Barz!t ve Berlin Kongresi'nin 1849 yzlmda Lájos Kossuth'un elçisi olarak istanbul'a gonderifen Kont Gyula Andrássy'ye bir zamanlar istanbuf'da iken gordü­ gü Türk konukseverliginin borcunu odemeye firsat verdigint' belirtmektedir. Berlin Kongresi'nden sonra Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek'in i�gali için hazirhga ba�lad1. Fakat Andrássy Macar Parlamentosundaki muhalefet bu zamanda Türk dostu politika takip ettigi ve Osmanh Hükümeti'nin nzas1 olmakslZln i�gale kar­ �1 ç1kttg1 için, bunu Osmanh Hükümeti'nin de onaylamasm1 istiyordu. Planla­ nan olmad1 ve iki eyaletin Müslüman halki istanbul'dan direni�e te�vik edildi. Avusturya-Macaristan, i�gali, halk tarafmdan memnuniyetle kar�tlanan bir ha­ reket olarak gõstermeye gayret etti. Ama gerçek bir yerel sava� patlak vermi�ti. Avusturya-Macaristan'm yakla�1k 200.000 ki�iyi sava�a gõnderdigi kanh çat1�ma­ lar birbirini takip etti. Planlanm1� i�galin meselelerini mazur gõstermeye çal1�an resmi yaym verilerine gõre i�gal çogunlukla Macar askerlerinin hayatma mal oldu. Bosna-Hersek'in i�gali dõneminde Macar kamuoyu Osmanh Devleti'nin toprak bütünlügünü savundu. Andrássy i�galden sonra da Müslüman nüfusu, õzellikle yõnetici tabakay1 kazanmak için manevra yaparak Osmanh Devleti ile ili�kileri Flesc h , Atatürk és Kora, s. 61-63. Zoltán Hangay, 19. század Magyar tõrténelmébõl, Trezor K.iadó, Budapest, s. 149. László Tókeczi, "ldõsebb Gróf Andrássy Gyula 1823-1890", Tõrténelmi arcképek politikus portrék a dualizmus korából, XX. Század lntézet, Budapest, 2002, s. 10.

8

MELEK ÇOLAK

bozmak istemedi. Ancak kisa bir süre sonra bu iki güney eyaletinin i�gali ile Avus­ turya-Macaristan'm dahi ulusal hareketleri kendine kar�1 dõndürdügü ve Balkan­ lara ait s1kinttlarm çõzümü yerine Monar�iye sorunlar getirdigi anla�tld1. József Galantai'a gõre birçok s1kintiyi arkasmda sürükleyen Bosna-Hersek'in i�gali sonraki silsilelerde Dünya Sava�1'nm haz1rhgma yard1m etti. i�gale kar�1 olaga­ nüstü sert Macar siyasi direni�inin de büyük õlçüdeki rolü nedeniyle Rus kar�1t1 politikasma ragmen Osmanh Devleti'nin toprak bütünlügünü bozan Bosna-Her­ sek'in i�gali politikas1 ile kendi içinde çeli�kiye dü�en Andrássy zor durumda kald1 ve Almanya ile ittifak antla�mas1 yapt1ktan sonra istifa etti.38 Macarlarm kis1tli maddi ve õzellikle manevi yard1mlar1 1 897 Osmanh-Yunan Sava�1'nda da gõrüldü. Bu sava�a gõnüllü olarak kattlmak isteyen baz1 Macarlann dilekçelerle Osmanh Devleti'ne ba�vurduklar1 bilinmektedir.39 Macar kamuoyu 1908 ytlmda Bosna-Hersek'in Avusturya-Macaristan tarafindan ilhaki s1rasmda oradaki Türk­ lerden yana tavir sergilerken40, Trablusgarp sava�1 (1911-1912) sirasmda Ítalya'mn tutumunu kinam1�t1r.41

Çolak, "Macar Kaynaklarma Gore Gyula Andrássy ve Osmanh-Macar Íli�kileri (1875-1 878) ", s. 58-61. 39 Tarihte Türk-Macar Íli;kileri, Genelkurmay ATAS E Ba�kanhgi Yay., Ankara, 2002, s. 63. 40 Mikusch von Dagobert, Kamal Atatürk, Gdzi Musztafa Kamdl fé! évszdzad Tõrõkorszdg tõrténelméból, Budapest, 1937, s. 172. Melek Çolak, "Türk-Macar Íli�kileri ve Macaristan'da Türk Ímaj1 (XIX. Yüzytl Sonlari- XX. Yüzytlm Ílk Yaris1) " , Uluslararas1 Ímgebilim Sempozyumu, Ôtekinin Sunumlarindaki Alg1lama Fark!t!tklart, ed. Serhat Ulagh, C.II, Mugia Üniversitesi Yay.:77, Mugia, 2006, s.219.

iKiNCi BÔLÜM BALKAN SAVA�I SIRASINDA TÜRK-MACAR ASKERi iLi�KiLERi (1912-1913)

1. Macar Bas1ru, Kamuoyu, SaYafm Bllflamas1 ve Seyri

Osmanh Devleti'nin iç ve d1§ sorunlarla ugra§t1g1 bir dõnemde Rusya'nm da te§viki ile Balkanlardaki Osmanh topraklarm1 almak için harekete geçen Sirbis­ tan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadag'm kendi aralarmda ittifak anla§malar1 yaparak 8 Ekim 1912 tarihinde Karadag'm Osmanh Devleti'ne sava§ ilam ile ba§­ layan42 Balkan Sava§l, 93 Harbi'nde oldugu gibi Rumeli'deki Türk varhgm1 dog­ rudan etkileyen bir sava§ olarak43 Macaristan'da yanki uyandirarak, merakla takip edildi.44 Sava§ ba§lay1p ittifakla bir araya gelen Bulgaristan, Yunanistan, S1rbistan ve Karadaghlann askeri gücünün Türk ordularma kar§l Avrupah büyük güçler ta­ rafmdan beklenmeyen bir §ekilde hizh askeri ba§anlar elde ettigi süreçte Avustur­ ya-Macaristan Monar§isi'nin diplomatlar1 ve askeri yõneticileri Ímparatorlugun güney sm1rlar1 boyunca cereyan eden olaylar1, õzellikle Çarhk Rusya'smm o bõl­ gedeki olaylara nastl tepki gõsterecegini ilgi ile izlediler. Zaten Avusturya-Maca­ ristan, 1912 ylli Eylül ay1 sonundan beri Balkanlarda ç1kacak muhtemel bir sava§l hesap ederek çe§itli õnlemler ahp hazirhklar1m yapmi§ti.45 Daha 4 Ekim'de gün­ lük gazeteler Bulgaristan, S1rbistan ve Yunanistan'm Türkiye'ye sava§ ilan ettigi haberlerini yaz1yorlard1. Sándor Gelensér'in deyimi ile "boylelikle sava1 firtmast ba1lamtfft. "46 Mücahit Ôzçelik, "Balkan Sava�lan Íle Birinci Dünya Sava�1 Arasmdaki Dõnemde Osmanh Devleti ve Balkanlar", XIV. Yüzyildan Günümüze Ba/kan/ar ve Ba/kan Tarihi, On Dõrdüncü As­ keri Tarih Kongresi Bi/diri/eri-1, 03-07 Araltk 2012, Ístanbul, Genelkurmay Personel Ba�kanhg1 Askeri Tarih ve Stratejik Etüd (ATASE) Daire Ba�kanhgt Yay., Ankara 2014, s. 391. Ahmet Halaçoglu, Ba/kan Harbi Strasinda Rume/i'den Türk Gõç/eri (1912-1913), Türk Tarih Ku­ rumu Yay., 3 . bs., 2014, s. 197. 44 Tõrok katonai emigrdciós tdbor Kaposvdron, 1 912. XI.3-1 913. Vll.4, Gelencsér Sdndor visszaemlé­ kezése, Hadtõrténelmi Levéltár (HL): Askeri Tarih Ar�ivi, Budape�te/Macaristan; Tgy 2743 sz., Ôsszeállította: Gelencsér Sándor ,1976. Január hó., s.1; Somogyban kidobolták a mozgósítást, Somogyvdrmegye, 1912.10.10, s. 2. Melek Çolak, "Birinci Balkan Sava�1 S1rasmda Macaristan'm Kaposvár �ehrinde Bulunan Türk Askerleri ve Ya�amlan (Macar Kaynaklarma Gõre)", XIV. Yüzytldan Günümüze Ba/kan/ar ve Ba/kan Tarihi, On Dõrdüncü Askeri Tarih Kongresi Bildirileri-1, 03-07 Araltk 2012,Ístanbul, Genelkurmay Personel Ba�kanhgi Askeri Tarih ve Stratejik Etüd (ATASE) Daire Ba�kanhgi Yay., Genelkurmay Bas1mevi, Ankara, 2014, s. 347. 46 Tõrõk katonai emigrdciós tdbor Kaposvdron, 1 912. XI.3-1 913. VIL4, Ge/encsér Sdndor visszaemlé-

10

MELEK ÇOLAK

Sava� patlak vermeden õnce ve ba�lad1gi süreçte tedirgin bir bekleyi�in var oldugu Macar basmmdan anla�tlmaktad1r. 47 Somogyvármegye gazetesinin 5 Ekim 1912 tarihli "Kultúrháború elõtl'(Kül­ tür Savajt Ôncesi) adh yaz1smda (bk. Ek.2) "cografyasi, halklart hakkinda bilmi1 olduklart hikâyelerle, Balkanlartn, Macaristan't gerçekten ilgilendirmeye bajladtgtmn" belirtildigi yaz1da bu tedirginlik �õyle yans1ttlmaktadir:48 "Yukan Balkan daglan arasmda panldayan gõzlerle Amavutlar ve Túrkler birbirlerini izlerken, Avrupa diplomasi kap1smm ardmda rahatma dü�kün, kibar, ütülü pantolon giymi� diplomatlar korkudan tir tir titrerler­ ken, borsada telefon ürkütücü bir sesle çalarken, Avrupa'nm firtma bulutu tehlikeli Balkan �im�eklerini üzerimize dogru ta�1maktayd1."

Basmm verdigi bilgilere gore "herkes sava1a haztrlanan Balkan devletlerine en­ di1eyle bakiyor ve bu sava1 doneminde olaylar, aym 1ekilde bunlart bekleyen geli1me­ ler de hararetle tart111lzyordu. Herkes büyük bir ilgi ile Balkanlardaki galeyanla ilgili gelen, gerçeginden daha güçlü bir 1ekilde boyanarak aktartlmayt, dag1ttlmay1 bekleyen haberleri takip ediyorlardt. Bu ko1ullarda gene/ seferberlik emri gibi bazi yerlerde yanlz1 yorumlanan kararlar bir heyecan dalgastna neden olmuitu."49 "Avrupa'nin her yerinde insanlar arttk savajtn tehditkâr kâbusuyla yatip kalkt­ yor, Balkanlarda ba1layan mücadele için diplomatlar 1iddetle savajtn vokal olacagtnt dile getiriyorlardi."50 Ancak sava�m Macaristan'daki sosyo-kültürel, ekonomik du­ rumu alt üst ettigi aç1kt1."Kultúrháború elõtl', adh yaz1da bu durum �õyle deger­ lendirilmektedir:51 "Alay eden, dalga geçen, küçümseyen ülkeler birden bire kültürümüzü, sanayimizi, ticaretimizi ciddi bir �ekilde tehlikeye atmaya ba�ladtlar. Çün­ kü ne zaman emir alacag1m1z1, kalemi, alet edevatl birakmamtz gerektigini, atõlyeleri, dükkânlar1, kitaplari terk etmemiz gerektigini bilmiyoruz . . . De­ miryollar1 çoktan emri alm1�t1, çoktan ki�lalarda "hazir" i�areti verilmi�ti . . . Bilinmedik bir ta�ranm õnünde gõrülmeyen tehlikelerin arasma bizden ta­ mam1yla uzak amaçlar ugruna girmemiz gerekebilirdi. �imdi Bulgaristan, Karadag, Yunanistan kuvvetli bir jestle Avrupa'nm elinden zevk kadehini dü�ürürken ve bar1�m kucagmda tembelle�en halkla-

48

49

so

kezése, HL, Tgy 4743, s. l . "Kultúrháboní elõtt", Somogyvármegye, 1912.10.05, s.1; "Somogyban kidobolták a mozgósítást", 1912.10.10, s. 2-3; "Szerb Kém Somogyban", 1912.12.06., s. 3. "Kulnírháboní elõtt", s.l. "Somogyban kidobolták a mozgósítást", s. 2-3. "Szerb kém Somogyban", Somogyvármegye, 1912.12.06., s. 3. "Kultúrháboní elõtt", s.l.

TüRK-MACAR ASKERi iLi�KiLERi 1912-1918

11

rm arasma endi§e, korku, ürperme tohumlarm1 atarken doymak bilmez bir merakla Avrupa'nm bilinmeyen bõlgesiyle ilgili her §eyi okuyoruz ve dün­ yayi gezen, Paris'te egitim alm1§ ve basmda kõ§e yazar1 olan diplomatlardan gelecekteki sava§m kültür sava§I oldugunu §a§kinhk içinde õgreniyoruz. Te­ lefon, posta, demiryollar1, iyi bir kamu yõnetimi, dürüst bir yargi için kisaca anayasanm korunmas1 altmda ortaya ç1kan kültür için mücadele edilmelidir. Bugün Avrupa Balkanlar1 ürpererek seyrediyor. Arnavutluk, Dogu Rumeli, Karadag Avrupahalklarmm kültür sürecine girerlerse dünyaya bõy­ le bir büyük güç, deger katmI§ olacaklar."

Aynca Sirplara kar§I bir antipatinin yükseldigi hissedilmektedir. Somogyvár­ megye gazetesinin verdigi habere gõre "Strplar Avusturya-Macaristan'tn onuru ve çtkarfartm zedeleyecek ;ekilde yükseli;ini sürdürmekteydi. Strbistan Rusya'mn güven­ ligi için Macarlara kar;t silahlanmakta ve bu haztrftgm uzanttfari haftalardtr Maca­ ristan stmrfarmdan geçmekteydi. "52 Ülkede dola§t1g1 haberi gelen S1rp casuslarmm da tedirginligi art1rd1g1 anla§1hyor. 53 6 Arahk 1912 tarihli gazetenin "Szerb Kém Somogyban" (Strp Casus Somogy'da) adh yaz1da casusluk olay1 §Õyle anlatilmaktadir:54 "Birkaç gün õnce Alba ilindeki Bicske Belediye Lokantas1'nda polis tarafmdan S1rp casusu oldugu ortaya ç1kan §Üpheli bir ki§i tutukland1. Ara­ ma tarama yap1hrken üzerinde Gyõr, Veszprém, Fehér, Komárom, Tonla ve Somogy ili askeri haritas1, daha çok arazi kayitlar1, üstün kalitede çizilen malzemeler ve Almanca yaz1h madencilik okulu sertifikalar1 bulunmu§. Al­ manca ve S1rpça konupn §Üpheli yabanc1 õnce adm1 sõylemekten kaçmm1§ ama daha sonra admm Ferenc Neubaeur oldugunu ve Steinmark'ta ma­ denci oldugunu kabul etmi§tir. Jandamalar üzerinde avc1 kiyafeti bulunan ve entellektüel biri olan yabanc1 phs1 sorgu hakimi Gyula Rhuz'un hemen sorguya çektigi yer olan Székesfehérvár Savciligi hapishanesine gõtürdüler. �üpheli §ah1s ba§langiçta bilgi vermeyi reddetti. Steinmark'ta yetkili makarn Ferenc Neubaeur isimli maden mühendisinin herhangi bir zarnanda burada ikamet edip etmedigini ara§tirmaktayd1. Bu ada sahip birinin burada asla tanmmad1gi õgrenildi. Bunu tutukluya sõylediklerinde gülümsedi. Sonra­ smda ki§isel bir nedenle ve amaçs1zca Macaristan'da seyahat ettigi konu­ sunda savunma yapmaya ba§lad1. Pécs, Bares, Gyékényes'de gezdigini ve Dombovár'dan Budape§te'ye geçtigini sõyledi. Aynca Bicske'de tutuklan­ maya kadar geçen süre içinde Gyõr'de, Komárom'da yoluna devam etiigini "Szerb kém Somogyban", s. 3 . "Szerb kém Somogyban", s.3. ; "Szerb kémek Somogyban", Somogyvdrmegye, 1912.12.10., s . 3. "Szerb kém Somogyban", s.3.

12

MELEK ÇOLAK de bildirdi. Askeri haritalan ne amaçla kullanchgi sorusu için açtldamada bulunmak istemedi. Sõzde Neubaeur'e açik bir ifade ile yüzüne 1wl1 Srrp casusu bir subay oldugu sõylendi. Bunun üzerine tekrar gülümsedi. Bütün emareler tutuklu �ahsm casusluk amacryla Tuna boyunda dola�an Srrp su­ bayi oldugunu gõstermektedir. �üpheli yabanc1 askeri makamlara teslim edildi." "Szerb Kémek Somogyban" (Strp Casus/ar Somogy'da} adl.t yaz1da ise "Gyékényes Stntr Karako/u'nda Strp casuslart olduklart ortaya ç1kart1/an 1üpheli 1ah1slartn yakaland1gm1 bild;rmekte ve �õyle denilmektedir:55 "

"Ülkenin güneybat1 kesiminde gõze çarpan bir smrr karakolu olarak Gyékényes Smir Karakolu'nun Gyékényes'e seyahat eden her yabanc1ya titizlikle dikkatetmesi gerekiyor. Ve Gyékényes Smir Karakolu bu kritik günlerde vazifesini anlamalidir. Bu s1kt denetimi onaylayabiliriz. Çünkü bõyle bir zamanda hala abart1h veya belkide temelsiz gõrünen tedbirlerden zarar gelmez. Tam tersine gereklidir. .Kisa bir süre õnce polis bir S1rp'm Gyékényes'e seyahat ettigi haberini ald1. Hemen trende arama yapt1 ve Belgrat'taki sava�tan dolayi ticari hayat tamamen bittigi için i� kurma ama­ c1yla Pécs'e geldigini �üphe hirakmayacak �ekilde ispatlayan Belgrath bir tüccar buldu. Polise durmadan �üpheli S1rplarla ilgili ihbarlar geliyor. Ka­ posvár'daki bir meyhaneden bõyle bir Sirpla ilgili haber gelmi�ti. iyi giyim­ li bir �ah1s hemen yakaland1 ve tercüman arac1hg1yla sorguya çekildi. Iván Draquesevics satl� elemam oldugunu sõyledi ve en soo Pozsega yaktnmdaki Perenc'tekald1gm1 iddia etti. Arama esnasmda üzerinde yurtd1�1 için hazir­ lanm1� pasaport bulundu. �üpheliye ait belgeler yoktu ve bagaj da bulunma­ maktayd1. ifadesine gõre kendisine yer aramak için seyahat ediyordu. Polis Pozsega makamma telgraf çekerek sat1� elemamyla ilgili sorular yõneltti. O,ifade vermesi durumunda hemen serbest biraktlacak. Cevap ula�mcaya kadar da gõzaltmda tutulacak. "

Balkan Sava�1'nm ba�lamas1 Macaristan'da tanm1 da etkilemi�ti. Kaposvár ve Somogy'da bostanc1hgm yok olmas1 da Balkan Sava�1'nm birçok ba�ka sorunun yanmda hissedilebilir bir etkisi idi. Pazarlarda çok sayida sebze tükenmeye ba�­ lam1�, bu alanda fiyatlar da giderek artm1�ti. Bunun üzerine yillardan beri sebze bahçeleri üzerine çal1�an Tanm i�leri Bakanhg1 çok sayida bahçe alanlan tesis etti. Daha büyük �ehirlere bu tarz bahçe alanlarmm organize edilmesi amac1yla talimat gõnderdi. Birçok �ehir sebze bahçelerini kendisi olu�turmaya ba�ladi.5 6 Bu alanda üretimin dü�mesinin sebebi Bulgarlarda gõrülüyordu. Kaposvár'i terk eden ve sava�a kat1lmak için yurtlanna dõnen Bulgarlann say1s1 az degildi. Ôrnegin "Szerb kémek Somogyban", s.3. "A háború hatása Somogyban", Somogyvármegye, 1913.01 .03, s. 2.

TÜRK-MACAR ASKERI iLi�KiLERi 1912-1918

13

Kaposvár'dan gõç eden Bulgar bahç1vanlardan biri daha Kirkkilise çarp1�masm­ da õlmü�tü. Diger ikisi ile ilgili hayatta olduklarma dair haber gelmi�ti. József Teodorovich ve József Nenovics Rusçuk'tan Turul Oteli'ni i�leten József Leng­ yel'e fotografiar1 ile beraber mektup gõndermi�ler ve bir daha dõnmeyeceklerini belirtmi�lerdi.57 Somogyvármegye gazetesi Kaposvár'daki Bulgarlar1 ve onlarm bahç1vanliktaki õnernlerini "A Kaposvári Bolgárok"(Kaposvárlt Bulgarlar) adh ha­ berinde �õyle anlatmaktadir:58 "Demek oluyor ki bõylelikle titiz ve becerikli Bulgar bahç1vanlar1 Ka­ posvár civarmdaki Bulgar bõlgelerinin bakimm1 bir daha yapmayacaklar... Kahverengi pantolonlu, çingene yüzlü Bulgar Amerika'ya yelkenle gitmedi. Hayir. Buraya, Macaristan'a, birkaç1 Kaposvár'a geldi.Çünkü babalarmdan, dedelerinden Macar topragmm yalmzca hazineyle sakl1 toprak oldugunu duymu�lard1. Hazine orada uzamyordu, sadece bulmak gerekliydi. Daha sonra madenci lambasma, kazmaya gerek kalmad1, güçlü bir sapa sahip, hi­ lal §eklindeki Bulgar çapas1 ve bir avuç kadar sogan yeterli oldu. Ne zaman ülkeye sessizlik hakim olsa Macar halki ferahlardi. En azmdan oldukça ma­ kul ve belirli bir fiyata toprak birine verilirdi.En azmdan evde peri§an halde ya�ayan Macar çiftçi, sakatlanarak, hastalanarak ama çok parayla Ameri­ ka'dan dõnünceye kadar verilirdi. O zamanlar bizde ili�kiler bu �ekildeydi. Somogy halki Amerika'ya gitti. Bulgar aç1kgõzdü, agz1 s1la Bulgar ise top­ rag1 i�gal etti. Para için üzerinde kendi hakimiyetini kurdu ve yava� yava� nesilden nesile yetecek bir serveti elinden aldi. Ülkede kalan kõylüler, okula giden çocuklanm sopayla yabani otlan ayiklamak için Bulgar topragma birkaç kuru� için kavurucu s1cak günde istemeye istemeye, oflayarak, belini bükerek- gõnderirlerdi. Tanmsal aç1dan bõyle kültürsüz bir Balkan halla bile bizim üstümüzde yer alirken milli onurdan nas1l sõz etmeye cesaretedebiliriz ki! Ne kadar da güzel dinliyoruz bu olayla tecrübe kazand1j1;1m1z yerde ! Hiçbir yerde ne bir ; es ne de bir itiraz vardi. Huzur içinde bizim için yabancmm büyük arazimizde ürettigi sogam, lavirc1g1 ve maydanozu yedik ve bizim de bunu yapabilecegimiz kimsenin aklma gelmedi. Fare gibi ya§ayan bu insanlar, yurtseverlik gõreviyle yurda geri çagnld1klarmda ülke çapmda birden bire eksikliklerini hissettik. Çogu yerde ye�illik yok ya da oldukça pahali. ista­ tistik ise utanarak Bulgar'm, i�çi Bulgar'm barut almak için eve getirdigi çok say1daki milyonlar1 gizlemekte. Ve �imdi art1k bunun telafi edilmesi gerektiginden sorun ortaya ç1kt1. Tanm i�leri Bakanl1g1 Macar tanmctlanm Bulgar bahç1vanlan gibi egitim almak için toplayacak. Acaba bu ba�arill olacak m1? "A Kaposvári bolgárok'', Somogyvármegye, 1913. 03.06., s. 2.

''A Kaposvári bolgárok", s. 3.

14

MELEK ÇOLAK

Somogy insarurun yap1smm bu i�e gõre olmachgi bilindigi.nden bir çok ki�i huna ku�kuyla bakn. Somogy insarurun iklime, hava durumuna, tehlikeli soguklara, rüzgarlara veya uzun süren kurakliga kar�1 mücadeleye girmesi için Macar insarurun akli yeter."

Macarlar, Türkler aç1smdan askeri bir hezimet ve facia olan, Balkan devletlerinin askerleri ve komitactlannca Turklere yaptlan zulürnler nedeniyle gõçlere sebep olan Balkan Sava�159 sirasmda Türk dostlugunu büyük bir sempa­ ti ile yans1tm1�lardir. Basmm ifadesi ile "bu mücadeleden pay çikararak kan akttan Türkiye'nin yamnda yer alm11lar, Hilal'in parlakltgt solarken bütün duygular ve dost­ luklar Türklere çevrilmi1tir''. 60 "Somogyi díákok a tõrõk hadseregben, (Türk Ordusunda Somogy'lu õgrenciler)" adh yaz1da Turklere kar�1 gõsterilen yogun ilgi �õyle anlattlmaktadir:61 "Edirne'nin dumaru ç1kan kalmttlar1, uzun ve kanh Balkan Sava�1'nm son durumunu ortaya koyuyor. Avrupa Turkiyesi'nin tamamen yok olu�u. Çatalca ve Gelibolu civarmda halen süren insan kiyim1, toplu katliamlar durumda henüz bir degi.�iklige neden olmad1. Turkiye'den Osmanh'yasade­ ce bir avuç küçük bir parça, Ístanbul'un stratejik müdafaas1 için Karadeniz ve Marmara denizi kiytlarmda dar bir hat kald1. Turkiye'nin trajik dü�ü­ �ü, talihsiz kaderi bütün Macarlarm kalbinde hüzünlü bir tepkiye yol açt1. Sava�m ilk anlarmdan itibaren Turkler Macarlarm sempatisini kazanm1�t1. Güney slavlar1, akrabalik duygusuyla yaytlmadan dolayi uyar1 aç1klamas1 yapttlar. Balkanlardaki küçük devletçikler arasmdan Sirbistan ve Karadag, bu çar1kh domuz ve domuz çobaru halkla bir türlü içtenlikle arkada� olama­ yacagim1z kadar çok, Avusturya-Macaristan devletine edepsizlikte bulundu. Turklere ka�1 hissedilen yogun içtenlik, �imdi iki Barcs'h õgrenciyi mümkün olan en gõzü pek maceraya sürükledi. Béla Putz,Mihály Putz 1 4 ya�mda v e Adolf Oberritter, Tivadar Oberritter 1 5 ya�mda - her ikisi d e Balkan sava�1 ç1kt1gindan beri Bárcs okulunda õgrenciydi.Onlar gazete­ lerin sava� bõlgesiyle ilgili haberlerini her zaman beraber okurlard1. Büyük Türk yenilgisini okuduklarmda iki güçlü oglan çocugunun gõzleri bir kere bile ya�armach. Dogrudan Paskalya bayram1 õncesi Béla Putz ve Adolf Oberritter sõz birligi yap1p büyük bir gizlilik içinde yurtlarmdan kaçmaya ve �an kaza­ nacaklar1 Turk ordusuna asker olarak kattlmaya karar verdiler. Ínce ruhlu

Halaçoglu, Balkan Harbi Strastnda Rumeli'den Türk Gõçleri (1912-1 913), s. 46-48; Rtdvan Akrn, Osmanlt jmparatorlugu'nun Dagzlma Devri ve Türkçülük Hareketi {1 908-1 918), Der Yay., istan­ bul, 2002, s. 98. "Tórõk menekültek Kaposváron", Somogyvármegye, 1912. 1 1 .03., s. 4-5. "Somogyi díákok a tõrõk hadseregben", Somogyvármegye, 1913.03.29., s. 3.

TÜRK-MACAR ASKERi iLi�KiLERi 1912-1918

15

õgrenciler çok sayida loyafet alarak, biraz birikmi� forintleriyle paskalyanm ertesi günü sabahm erken saatlerinde Bárcs'tan yürüyerek yola ç1kttlar. Hir­ vatistan'da Verõce'ye dogru yol aldtlar ve Drava'nm õtesine ancak geçebildi­ ler. Yalondaki smirda 15 ya�mdaki Bárcs'h lmre Magyar ile bulu�tular. Onu da ikna etmeye çali�ttlar- O da sadece Verõce'ye varmcaya kadar gelecekti . . . Burada bu meseleyi dü�ündü ve iki maceraperest õgrenciye hiçbir �ey sõy­ lemeden onlar1 yüzüstü biralop gitti ve Barcs'a dõndü. Kaçan õgrencilerin anne ve babalar1 ertesi sabah ogullarmm ortadan kaybolduklarm1 õgrene­ bildiler. Hemen yetkili makama ba�rdular. Yetkili makam kaçaklarm ya­ kalanmalar1 için mümkün olan en geni� tedbirleri ald1."

Balkan Sava§lan masmda Balkan devletlerinin Türk-Müslüman ahaliye yapt1g1 zulümler Macar kamuoyuna duyuruldu.62 Macar Türkolog Ármin Vám­ béry'nin õgrencisi olan ve Turanc1 kimligi ile dikkat çeken Gyula Mészáros63 Bal­ kan sava§lan s1rasmda Türklere yap1lan bu mezalimden etkilenmi§, mezalimi bir­ kaç ay boyunca Macar kamuoyuna duyurmak için ugra§ffil§tlf. Bu amaçla birçok Macar §ehrini ve kõyünü gezerek konferanslar vermi§ Osmanh Hilal-i Ahmer Cemiyeti'ne yard1m toplami§tlf. Bu mezalimler ile ilgili gazetelerde yaztlar yaz­ maya devam etmi§ ve bu yaztlarm1 bir kitap halinde yayimlam1§tir.64 "A Balkáni Háború Kegyetlenségei (Balkan Sava1larindaki Mezalimler) " adm1 ta§iyan bu eser (bk. Ek.3) yazannm ifadesiyle, ''yurdu için olenlerin ruhunun sela­ meti için" yaztlm1§tir.65 Yazar "Balkanlardaki bu ac1mas1z!tklara ait verileri orijinal Türk kayitlarindan aldiklarim ve bunlara jstanbul'daki Ne1r-i Vesaik Cemiyeti'nin izniyle bakma imkâm bulabildiklerini" belirtmektedir. 66 Türk-Macar dostlugunu yans1tan, içerigi Balkan milletlerinin Türklere yapt1g1 yagma, tecavüz, katliam haberlerini orijinal fotografl.arla desteklenerek67, (bk. Ek.4) Alkotmány (Anayasa) admdaki günlük gazeteden ayn bas1m olarak 1913 ytlmda Budape§te'de yayinla­ nan bu eserde68, yazar, "Balkan Sava11 Hakkinda Ífiaatlar" adh bõlümde bütün bu cinayetlere kar§l §õyle bir soru sormadan edememektedir:69

66

Yücel Namal, "Macar Ttirkolog Gyula Mészáros ve Ttirkiye'deki Çah�malan",XI Mi/li Türkolrji Kongresi Bildirileri 11-13 Kastm 2014, C.2, istanbul, Agustos 2015, s. 623; Vilmos Prõhle, "A Kereszt Nevében?", Napkeletró1, Második és Bõvített Kiadás, Budapest, s. 318. Yücel Namal, "Macar Ttirkolog Gyula Mészáros ve Ttirkiye'deki Çah�malan", s. 622-623; "Mészáros Gyula"Ma,gyar Életrajzi Lexikon, Második kõtet L-Z, Akadémiai Kiadó, Budapest 1969, s.195. Namal, "Macar Ttirkolog Gyula Mészáros ve Ttirkiye'deki Çah�ma1ar1", s. 623. Gyula Mészáros , A Balkáni Háboru Ke,gyetlenségei, Stephaneum Nyomda R.T., Budapest, 1913, ,s. 1. Mészáros, A Balkáni Háboru Ke,gyetlenségei, s. 10. Mészáros, A Balkáni Háboru Ke,gyetlenségei, s. 1-39. Mészáros, A Ba/káni Háboru Ke,gyetlenségei, s. 1. Mészáros, A Ba/káni Háboru Ke,gyetlenségei, s. 8.

16

MELEK ÇOLAK

"Hangi ktrbaçlanmt/ tutkular, nastf basttrtfmt/ ve birden bire ortaya çtktveren dünyalar kadar büyük bir hafk Ofkesi gerekiyordu ki insam baylesine bir canavara do­ nü1türmeyi ba1amn!" Macar Askeri Tarih Aqivi'nde kayith bulunan 1 1 9/X numarah dosyada yer alan bilgilere gore "Bafkan Sava,t Türkiye'nin Avrupa'ya ait bolümünü parçalamt/ ve arttk Asya'daki Türk jmparatorlugu ile dünya sava,t oncesi her Avrupalt güç ticari ofarak veya somürge politikast olarak veya Hiristiyanftk adtna ilgilenmi1tir."7º Macar Turanctlarmdan Vilmos Prõhle, "Hiristiyanftk adina" neler cereyan et­ tiginin cevabm1 Nyireghazá'dan 27 Ekim 1912 tarihinde yazd1g1 ve "A Kereszt Nevében?" (Haç adtna mi?)" sorusunu sordugu hat1ratmda �õyle vermektedir:71 "Tanrmm gõrkeminin arttmlm as1 adma Türk kiyim1 ba�lad1. Hiristiyan olarak adlandmlan dõrt devlet, bir taraftan bir ytl õncesinde ac1mas1zca, hukuk ve adalete ragmen sald1ran be�incisinin iç karart1c1, insanhk d1�1 kan dõkü�ün meyvelerinin tadm1 ç1karmas1; diger taraftan italya'nm Trablus­ garp giri�iminin ahlaki fiyaskolarmdan zevk duyarak izleyenlerin, beklen­ meyen (bu) son ba�anyi kiskananlarm bugün veya yarm i�tahlarm1 doyur­ mak için daha uygun �artlar bulabilmeleri için italya'nm bugünkü lider politikactlarmm Trablusgarp elmasm1 1S1rd1klar1 ve de uluslarma 1sirtt1klar1 gibi aniden Allah' m kavmine sald1rd1. Bunlarm hepsi ise Hiristiyanhk mas­ kesi altmda yaptlmaktadir. S1rp, Karadag, Yunan, Bulgar sava� bayraklar1m kutsal üçlü adma ( teslis) salhyorlar."

Balkan Sava�1'nm bu ortammda Macarlar1 ilgilendiren bir ba�ka olay ortaya ç1kt1. O da "sava,firtinastmn sürükledigi" yeni konuklard1. 72 II. Birinci Balkan SaYaft Sirasmda Macaristan'daki TúrkAskerleri

Güney sm1rlarmm güvenligini saglamak için 1912 ytlmm Eylül ayindan iti­ baren Avusturya-Macaristan imparatorlugu tarafindan çe�itli õnlemler ahnd1. Askeri birlikler gõnderildi. Kara ve demiryollar1 saglamla�t1rtld1. Askeri binalarda gõzetimler artt1rtld1. General Oskar Potiorek 17 Ekim 1912 tarihinde ç1kartlan kararnamede kom�u ülkelerin ordularmdan korunmak amac1yla aynntili direktifHL: Hadtiirténelmi Levéltár{Askeri Tarih Ariivi), Budape�te/Macaristan: Dosszié: 119/X, s. 1 . Prõhle, Napkeletról, s. 318. Çolak, "Macar Kaynaklarma Gõre Ttirk-Macar Askeri ili�kileri", s. 397-398; Çolak, "Birinci Balkan Sava�1 Suasmda Macaristan'm Kaposvár �ehrinde Bulunan Ttirk Askerleri ve Ya�amlari (Macar Kaynaklarma Gõre)", s. 348-349; Melek Çolak,"Az elsõ balkáni háború idején Mag­ yarországra menekült tõrõk katonák", Sorsok, Frontok, Eszmék, Tanulmányok az e/só világháhorú 100. évfordulójára, Fõszerkesztõ: Majoros lstván, Kiadja: ELTE BTK, Komáromi Nyomda és Kiadó, Budapest 2015, s. 216-217.

TÜRK-MACAR ASKERi iLi�KiLERi 1912-1918

17

ler verdi. 28 Ekim'de IX. Karadag Tugayi, bag1ms1z S1rp Javor Tugay1 ile birle§erek Pljevlja'yi (Ta§hca) ele geçirdi. 30 Ekim'de Karadag'm askeri birlikleri ipek ve Djakoviça'y1, S1rplar 21'inde Nova Varos'u, 25'inde Novipazar'i, 26'smda Sjeni­ ca'yi, 31'inde Priboy'u i§gal ettiler. Bõylece Sancak bõlgesinin i§gali tamamlanm1§ oldu. Karadag ve S1rphlarm Sancak'ta ba§arlli bir §ekilde ilerlemesinin bir sonucu olarak, Túrk ordusundan gittikçe daha fazla say1da asker Karadag ve S1rplarm sava§ tutsag1 olmamak için Avusturya-Macaristan topraklarma s1gmd1. Monar§i bõlgesinde s1gmak arayan Türk askerlerinin sayis1 Ekim aymm ikinci yar1smda giderek artt1. 14 Ekim'de 9 sm1r muhafiz1, 15'inde tekrar 9 asker, 18'inde bir su­ bay ve 27 ki§ilik erat Bosna smmna geçti. Onlar1 Saraybosna'da bir karargâh­ ta gõzaltma aldtlar. Ekim sonunda Monar§i smmna en yakm dü§en büyük Türk garnizonu Ta§hca'da bir alayi meydana getiren 2 nizam, 2 redif ve 1 müstahfiz taburu bulunuyordu. Redif birlikleri içinde olan itaatsizlikleri komutan Binba§I Ali Mümtaz Bey genellikle dayakla cezalandmyordu. Alt1 daha büyük kalibreli Krupp ve alt1 mitralyõze sahiptiler. Ta§hca'y1 Ekim aymm son günlerinde S1rp ve Karadag birlikleri neredeyse tamamen ku§atttlar. Savunanlarm yeterli cepha­ ne ve erzaklar1 kalmad1gmdan toplanan askeri §Ura Avusturya-Macaristan bõl­ gesine geçmenin zorunlu oldugu kararm1 ald1. Binba§I Ali Mümtaz istihkâmla­ rm çõkertilmesinden sonra 27 Ekim'de Ta§hca'yi bo§altt1. Aym gün gece sm1rda bulunan Metalka'da Yüzbap Karl Gattaringer ile 2 saatlik bir gõrü�me yapt1. 28 Ekim'de õgleden sonra ilgili taraflar geçi§ ko§ullar1 hakkmda tekrar gõrü§tüler. Ve bunun sonucunda aym gün ak§am Türkler smm geçti. Geçenlerin toplam sayis1 69 subay, 1380 asker ve 250 at olarak belirtilmektedir. Aynca birkaç makineli tüfegi ve dag topunu da yartlarmda getirmi§lerdi. Bu kadar fazla sayida Túrk as­ keri daha õnce Avusturya-Macaristan smmm a§mad1g1 için bunu düzenlemek Monar§i için büyük sorun olu§turdu. Potiorek'in talimatl uyarmca olay Gorazde Askeri Garnizon Komutanhgi'mn yetki alam içine giriyordu. Metalka'dan Ko­ zara-Nyereg'e kadar, Cainica'dan oraya giden bir piyade birligi onlara e§lik etti. Silahs1zlandirtlmalar1 28 Ekim ak§ammdan ertesi gün sabaha kadar devam etti. Potiorek'in emri üzerine subaylar silahlarm1 korudular. 73 Avusturya-Macaristan'a s1gman askerler uluslararas1 hukuk kurallar1 uyarmca enterne edilmeliydiler.74 Monar§i'nin Savunma Bakam, askeri olaylardan mümkün Tibor Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsó Balkán-Háború idéjén", Limes, külõnnyomat 1997/3 as számból, s. 59-61; Tibor Baila, "Tórõk Katonák lnternálása Ausztria-Magyarországon 1912-1913ban ", Hadtorténelmi Koz­ lemények, 4. szám, 1998, s. 1-6. Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsó Balkán-Háború idéjén", s. 59.

18

MELEK ÇOLAK

mertebe daha uzak olan enterneyi zorunlu ktlan 29 Temmuz 1899 tarihli Lahey 0 Antla§mas1'nm 57. maddesine uygun olarak Túrk askerlerinin imparatorlugun iç kesirnlerine gõtürülmesini emretti. Bunu Viyana'daki Túrk Askeri Ata§esi Refet Bey'e bildirdi. Türklerden alman silah ve mühimmat Saraybosna'ya, atlar Viseg­ rad' a gõtürüldü. 7 Kasmida onlar1 Visegrád'da s1mfland1rdtlar. Túrklerin atlarmm çogu Bosna-Hersek tren ve sm1r avc1 tümenleri arasmda dagittldi. Viyana'daki Túrk askeri ata§esinin izniyle diger atlar sattld1. 29 Ekim'de Gorazda'dan Túrkler yaya yürüyü§le hareket etti. Aym gün Us­ tipraca'dan trenle 65 subay ve 1 100 asker Bosna'nm ba§kentine gõtürüldü. Bir­ kaç asker aclara bakmak için Visegrad'da kaldi. iki hasta subay ve 9 yarah askeri yolcu treniyle Saraybosna'ya, hastaneye getirildi. iki tren katan Túrk askeri 30 Ekim'de art1k daha õnceden Monar§i'ye s1gman askerleri de trene yerle§tirdik­ leri Bosna'nm ba§§ehrine ula§tl. Onlan oradan kisa bir ikametten sonra Bosna Brod'a gõnderdiler. 72 subay ve 1 100 ere konak yerinin sagland1g1, Szávra'mn sol kiy1smda bulunan Brod'a aym gün akpm vard1lar. Daha sonra Visegrad'dan da digerlerine kattlan 5 subay 354 asker daha geldi. Bosna Brod'ta kalan Túrkler, bir Macar gazetesinin sava§ muhabirine gore sessiz, sakin onlar1 bekleyen enterneyi kar§ilad1lar. Subaylann çogu iyi Frans1zca ve almanca konu§uyordu. Genellikle õlçülü ve kibardilar. Askerler arasmda kambur, topal, tek gõzlü gibi fazla fiziksel engelli ve iyile§mekte olan yaralilar vardi. Üç hafta11k çati§ma sonucunda kõtü bir durumda idiler. Avusturya-Macaristan Savunma Bakam 31 Ekim 1912 tarihinde enterne edilecekler ile ilgili aynntili bir talimat verdi. 75 Buna gore erat, imparator­ luk ve Kraliyet ordusunun ki§lalanna askeri garnizon komutanhgmm emri altmda yerle§tirilecekti.76 Baz1 garnizonlara van§ sonras1 her Túrk subay1, ona gõsterilen garnizonu Harbiye Vekili'nin õzel izni olmaks1zm birakmayacagma sõz verirse, õzgür bir §ekilde dola§abilir hatta õzel konut kiralayabilirdi. Aksi takdirde· ki§la­ da kalmas1 gerekirdi. Ki§la di§mda sadece gõzetim altmda dola§abilirlerdi. Erat ki§lalarda askeri gõzetim altmda tutulmal1yd1. ikametleri için terk etmelerinin yasak oldugu sm1rlandmlm1§ bir alan verilmeliydi. Orada kalan subaylarla beraber ki§lanm düzenine uymal1 idiler. Konaklama yerlerinin temizligi õzel bir ciddiyetle kontrol edilmeliydi. Bu grubun yõnetimi için, Askeri Garnizon Komutam'na bir, mümkünse enterne edilenlerin dilini bilen subay1 kendi mevcudundan tayin et­ mesi gerekiyordu. Onlar hakkinda bir çe§it yoklama listesi tutmak gerekirdi. GõBalia, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén", s. 61 -63. Macar Milli Savunma Bakanl1g1'nm 12916 say1h ve 8 Kas1m 1912 tarihli, Milli Savunma Baka­ m imzah, Macar Kralhg1 Askeri Bõlge Komutanhg1'na gõnderilen resmi yaz1, HL, Hp/3218 eln. 1912 .

TÜRK-MACAR ASKERI iLi�KiLERi 1912-1918

19

nüllü olarak i§e ba�ran erat1, emeginin kar§illgi para õdenerek õrnegin temizlik, odun kirma vb. gibi i§lerde çah§tlrmak mümkündü. Fakat zorla hiç kimse çah§­ t1nlamazd1. Çah§mak istemeyenler Türk subaylarmm yõnetiminde me§gul edil­ meliydiler. Talimat aynca onlarm sava§ eseri olmad1gim, askerlere kibar, subaylara arkada§ça davramlmas1 gerektigini bildiriyordu. Gerekli durumlarda disiplinin sürdürülmesi için Monar§i'nin askeri gücü için zorunlu kilman vas1talar uygulana­ bilirdi. Hastahk durumunda askeri hastaneye kaldirilmah ve ülkenin askerlerinin yararland1gi ko§ullardan yararlanmahydilar. Bakanhgin aynca manevi gõrevlerin kar§ilanmasmdan sorumlu olan ve enterne edilen garnizonlara girecek imamlar1 saglayacag1 bildiriliyordu. Yemekler Müslüman geleneklerine gõre yapilmahyd1. Onu kendileri de pi§irebilirlerdi. Enterne edilen subaylarm ayhgi, askerlerin yi­ yecek ihtiyaçlar1, tütün ve diger alacaklan ordudaki diger asker ve subaylarla aym olacakt1. Gerekirse onlara giyim e§yalar1 da verilecekti. 77 Saghkl1 askerleri 1 Kas1m'da Avusturya-Macaristan Monar§isi'nin iç bõlgele­ rinde bulunan Kaposvár, Lõcse, Reichenberg (Liberec), Ungvár (Uzsgorod), Zna­ im §ehirlerindeki garnizonlara naklettiler. Türk subay ve askerlerinin trenle nakli Sirasmda her grubun yanma bir ortak ordu üstegmenini ve on eri muhafiz olarak gõrevlendirdiler. Onlar1 Bosna Brod'dan Szabadka'ya gõtürdüler ve orada onlan alt1 gruba bõldüler. 3 Kas1m 1912 tarihinde Kaposvár'da 1 1 subay ve 200 erat, Reichenberg, Lõcse, Ungvár, Znaim'de 10 subay ve 200 erat, Miskolc'da 4 subay ve 157 erat yerle§tirildi. Çogalan geçi§ler bala Bosna'da bulunan Türklerin son nakli s1rasmda Monar§i'nin iç kesiminde bulunan yeni bir askeri garnizonun belirlenmesini gün­ deme getirdi. Josefstadt'a bu yüzden Bosna Brod'dan 28 Kas1m 1912 tarihinde 4 subay ve 130 ki§iden olu§an bir grup hareket etti. Bõylece Josefstadt'ta da asker­ lerin yerle§tirildigi anla§illyor. 4 Arahk'ta buraya gelen 236 ki§i ile birlikte Aral1k sonunda Josefstadt'ta toplam say1 4 subay, 366 erat oldu. Avusturya-Macaristan topraklanna bundan sonra da geçi§ler oldu. 1913 yill Ocak aymda XVI. Kolordu bõlgesine, Kaposvár ve Znaim'e 70 ki§i nakledildi. Karadag tutsakl1gmdan kaçan 6 Türk, 1913 �ubatmda Ragusa'ya (Dubrovnik) geldi. Bu askerleri daha ziyade S1rp tutsakhgmdan kaçan arkada§lan ile beraber Kaposvár'a gõtürdüler.78 Macaristan sm1rlan di§mda yerle§tirilen Türk askerleri ile ilgili somut ve­ rilerin olmad1g1m ifade eden Tibor Balla " Tiiriik Katonák Internálása AusztriaBaila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az clsõ Balkán-Háború idéjén", s. 62-63. "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az clsõ B alkán-Háború idéjén", s. 63-64.

MELEK ÇOLAK

20

Magyarországon 1 912-1913han� (1912-1913'te Türk Askerlerinin Avusturya-Ma­ caristan'da Enternesi), adh makalesinde birta.lom ihtimaller üzerinde durmaktachr. Buna gõre "hüyük ihtimalle Türk askerleri Reichenherg'te 74. veya 94. Ortak Piyade Alayt, ]osefttadt'ta 94. veya 98. imparatorlukve Kralltk Piyade Alayt, Znaim'de 99. Avusturya-Macaristan Piyade Alayt 'ntn k11lastnda idiler. "79 Bununla birlikte Macar Milli Savunma B akanhgi'nm 12916 sayili ve

8 Ka­

s1m 1 9 12 tarihli Macar Krallig1 Askeri Bõlge Komutanhg1'na gõnderdigi yazida Macaristan smrrlan içerisindeki garnizonlara yerle§tirilen Túrk askerlerinin saylSl konusunda §U bilgiler verilmektedir:80 (Bk. Ek.5) Kaposvár'da 13 subay 200 erat Lócse'de 13 subay 200 erat Ungvár'da 6 subay 100 erat Miskolc'ta 13 subay 200 erat Osmanh Devleti'nin Macaristan'daki Ba§§ehbenderi Ahmet Hikmet Bey'in Macar içi§leri Bakaru ve Hükümet Ba§kanl Lukacs Ladislas'a gõnderdigi "mülte­

cilere verilmek üzere Bfl/1ehhenderlige, onlartn aileleri ve akrahalart tara.findan Tür­ kiye'den mektuplar gonderildigi ve Osman!t Bfl/1ehhenderliginin hu askerlerin nerede hulunduklartnt hilmediginden dolayt ifade edilen nedenler dogrultusunda kullamlmak üzere Osmanlt ordusunda haglt hulunduklart alayt, hangi kt/falara yerle1tirildiklerini helirten soz konusu asker ve suhaylartn ayrtntt!t isim listesini acil olarak" gõndermeleri konusundaki dilekçesi üzerine81, Lászlo Ladislas'm "sadece hirkaç olüm, nakil ve firar hilgisi ile yardtm edehildigt' gõzõnüne ahmrsa bu saytlarm sürekli degi§tigi ortaya çikar. 82 1 9 1 3

yili Mayis sonunda yaptlan sayim çizelgesinin farkh rakamlar­

dan olu§mas1 bunu dogrulamaktadir. 83 Milli Savunma Bakanhgi bu askerlerin ba.lom masraflarm1 üstlendi. Ama aym zamanda bu tutarm Ortak Di§i§leri Bakanhgi bütçesine de kaydedilmesini istedi. Túrkiye tarafmdan ba.lom için saglanan tazminat kar§iligtnda Orsova yanmdaki 79 80

Baila, "Tôrõk katonák intemálása Ausztria-Magyarországon 1912-1913-ban ", s. 13. Macar Milli Savunma Bakanhgi'run 12916 sayih ve 8 Kas1m 1912 tarihli yaz1S1, HL, Hpf 3218 eln. 1912. MNL OL: Magyar Nemzeti Levéltár, Országos Levéltár (Macar Milli �ivi, Devlet Ar,ivi) , Budape,te-Macaristan, K 26. Szekció Miniszterelnókség ( Ba,hakanhk Fonu)1913 XLI. 238 adh belgeye ek, 10 Ocak 1913 tarihli ve 8634 numarah belge. Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsó Balkán-Háború idéjén", s. 64. Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszámyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén" ,s. 66.

TÜRK-MACAR ASKERl iLi�KiLERÍ 1912-1918

21

Adakale'nin kime ait oldugunun gündeme gelmesi ortaya attldi.84 Türk subay­ lan rütbelerine gore kalacak yer paras1 aldilar. Onun toplam miktar1 kifi hafma tegmenden binbafiya kadar 48 ile

104 korona arasmda degifti.85 Askerlerin dini gorevlerini yerine getirmek için Milli Savunma Bakanhgi 11 Kasrm 1912 tarihli

talimatl uyarmca garnizonlarda Bofnak alaylannm imamlarm1 gorevlendirdi. 86

III. Ttirk.Askerlerinin Macaristan'daki Yllfamlan A. Askerlerin Gamizonlara Gelifi Balkan SavafI ba�ladigi zaman sava�m seyri bütün Macaristan'da oldugu gibi bir Macar fehri olan Kaposvár ve çevresinde de merakla takip edilmekte idi. Hatta genel seferberlik emri gibi yoruinlanan astls1z haberler halkta heyecan ve panik yaratm1f, savafm etkileri Kaposvárhlar1 da sarmiftI.87 Savafla ilgili haber ve yorumlar1 halka aktaran ve Kaposvár'm tek gazetesi olan Somogyvármegye88 Kas1m

1 1912 tarihli sayismda " Tõrõk. menek.ült k.atonák. Kaposváron" (Mülteci Türk.

Ask.erleri Kaposvár'da)

ba�hgi altinda verdigi haberle Kaposvár'm yeni gelecek

konuklarmdan soz ediyordu. Buna gore

"Pljevlja'dak.i Türk. garnizonunun olduk.ça büyük. bir bõlümü Strp ordusunun bajart!t k.uja/mastndan sonra Bosna'ya k.açmtj ve silahlartnt teslim etmijti. Kaçan Türk. birlik.lerini Budapejte Türk. Konsolosunun yeni bir talimatina k.adar k.alacak.lart Macaristan'a gõndermijlerdi. Türk. ask.erlerinin bir bõlümü Saraybosna'dan õzel bir trenle Kaposvár'a gelip, Bross sok.agtnda 44 numa­ ralt ortak. k.tj/ada k.onak.layacak.lardt. Mevcut sek.iz hafta!tk. ask.erlik. egitimine giren yedek.ler bu nedenle Szantó k.tj/astna nak.ledilmijlerdi."89 (Bk. Ek.6) Avusturya-Ma­ caristan Mon�isi'nin Ortak Milli Savunma Bakani, Kaposvár'daki 44. Piyade Alayi Komutam Yarbay Emil Sommer'e

2 Kasmida 211 mülteci Türk askerinin­

Kaposvár'a gelecegini bildirdi. Aynca Pljevlja garnizonu mensubunun bir kismma konak yeri saglama konusunda daha onceden gerekeni yapmas1 için Üstegmen Gyula Biringer; misafirleri Kaposvár Gar1'nda kar�tlamak üzere Yüzb�1 Gaszton Gerhard ve Üstegmen Oszkár Wermescher gorevlendirilmifti.90 Gyorgy József 84

86

88 89 90

Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén",s. 63. Balia, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszámyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén",s. 65. Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén",s. 64. Çolak, "Birinci Balkan SaYa§l Srrasmda Macaristan'm Kaposvár �ehrinde Bulunan Túrk Asker­ leri ve Ya§arnlan (Macar Kaynaklanna Gõre) s. 349. Somogyvármegye gazetesinin 5.10.1912-6.12. 1913 ytllar1 arasmdaki saytlan. "Tórõk menekült katonák Kaposváron" , Somogyvármegye, 1912. 1 1 .01, s. 5. "Az Osztrák-Magyar kõzõs hadügyminiszter intézkedése a menekült tõrõk katonák ügyében", Tórõk katonai emigrációs tábor Kaposváron, 1912.IX.3.-1913.Vll . 4. (Gelencer Sándor vissza• ,

22

MELEK ÇOLAK

Lévai'nin "A Betyár Koponyája (Haydutun Kafatas1)adh makalesinde verdigi. bil­ gilere gõre "Balkan Sava;t'ndan õnce de Kaposvár'da Müslümanlar ya;amt;ti. Bun­ lardan biri 1860 yi!tnda Kaposvár pastanesini açan Bosnalt pastact Károly Tomics, digeri Balkanlarda 1856'dan beri süren kari;ikltklar yüzünden bir grup mülteci ile Kaposvár'a gelen, dinini ve Türk vatanda;ltgtnt daima koruyan Htftt Akker idi. "9J Ancak ;imdi durum farklt idi. "Balkanlart kastp kavuran sava; firtmastmn sürük­ ledigi Türk askerleri ile birlikte Kaposvár ;ehri belki de en fazia saytdaki konuklartnt agtrltyordu. Fakat bu sefer tarih Türklerin hayattnda ba;ka bir sayfa açmt;, Hilal'in ihti;amt solmu;tu."92 Mülteci Türk askerlerinin ayag1 gene de Somogy topragma, Kaposvár'a daha õnce degmi§ti. Onlar sava§m ilk günlerinde "tarafszz topraga stgtnan Türk stmr muhajizlart idi." Avusturya Jozsefstadt'a dogru giden trenin yolculannm bõy­ le mülteciler olabilecegini dü§Ünen kalabahk onlan gõrmek için 15 Ekim günü Barc'daki demiryolu istasyonunda toplanmt§, yorgun askerlere ekmek, kahve ve meyve dag1tm1§lard1. Onlar da Macarlann nezaketine sava§ hikâyeleriyle cevap vermi§lerdi. Türk jandarmas1 As1m Softaj Briboy'u (?) bu s1cak kar§tlama õyle et­ kilemi§ti ki "Barc'da tekrar frene bindiklerinde gõzya;lartnt tutamamt;lardi."93 2 1 1 Türk mültecinin Kaposvár' a gelecegine dair heyecan verici haberi bir-iki gün õnce õgrenen çok say1da merakh kalabahk, istasyonda Budape§te yõnünden gelen her treni bekleyerek vakit geçirmi§ti. Ancak Türk askerlerini ta§1yan tren 2 Kas1m sabahi saat 06.00 civannda istasyona geldi. Somogyvármegye gazetesinin 2 Kas1m günündeki haberleri yazd1gi 3 Kas1m 1912 tarihli say1smda verdigi bilgilere gõre "sabah saat 6. 00'da Yüzba;t Gaszton Gerhardt ve Tegmen Gyula Bringer sadece bazt meraklt insanlartn aylakça vakitgeçirdikleri demiryolu istasyonunda haztr bulundular. Türk mülteciler stcak bir dostlukla ve samimi duygularla kar;tlandt. Bosna Brod'tan emlékezése), Ôsszeállította: Gelencér Sándor, 1976. Január hó., HL, Tgy 2743 sz. Tanulmány, Dombóvár, 1976.III. 9-én., s. 12. Gyorgy JózsefLévai, "A Betyár Koponyája", Kaposvári Tõrténetek, Kaposvár, 2003, s. 129-130. "A torok menekültek katonák Kaposváron'' , SomogyvármegyeAlmanachja, 1914, s. 263. Csaba Csoti, "Tórokjárás Kaposváron", Somogyi Kalendárium, Kaposvár, 2002, s. 105. "Askerlerin Kaposvár'a gelif tarihi ile ilgili olarak "Tõrõk katonai emigrációs tábor Kaposváron" adh derlemede "Bosna'da bir gün geciktiklerinden dolayt askerlerin 3 Kastm'da Kaposvár'a ulafttklan" ifade edilmektedir. (bk. Tõrõk katonai emigrációs tábor Kaposváron, 1 912.Xl.3-1 913. VII. 4, Ge­ lencsér Sándor visszaemlékezése, s.l) Aym tarih Tibor Balla'mn "Rossz szomszédság torok átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén" adh makalesi (bk. Baila, "Rossz szomszédság tiirok átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén"s, . 64) ve Csaba Csoti'nin "Tórokjárás Kaposváron", adh maka­ lesi (bk. Csoti, "Tcirokjárás Kaposváron", s. 105) için de geçerlidir. Hâlbuki Somogyvármegye gazetesi n i n " Tõrõk menekültek Kaposváron" adlt 3 Ka s 1 m 1912 tarihli haberinde 2 Kas1m günü bu konuda alman bilgiler verilmektedir. Buna gore askerlerin Kaposvár'a geli� tarihi gazetenin "bu sabah Kaposvár'a ula1an Türk mü!teci!er. . . " diye ba�layan satirlanndan da anla�1lacag1 üzere 2 Kas1m l 9 1 2'dir. (bk. "Tóriik menekültck Kaposváron", s. 4-5 .)

TÜRK-MACAR ASKERI iLi$KiLERi 1912-1918

23

gelenler on bir subay, 200 erden o/Ufuyordu. Erler üstü bflit dokülmÜj, yorgun bir vazi­ yette 52. Piyade Alayt 'ndan on piyade eri ve bir üstegmen e1liginde Kaposvár'a geldi."94 Somogyvármegye gazetesi gelen erlerle ilgili olarak §Õyle demektedir:95 "Ôzellikle erlerin giysileri, elbiseleri acmacak haldeydi. Zavalh insanlar üç haftadan beri bir çatt altmda uyumami§lar. Farkli ya§talar. Aralarmda 16-20 ya§larmda gõrünen gençlerle birlikte 35-40 ya§larmda olanlar da var. . . Ttirk mülteci askerler kahvalttlarm1 kendileriyle birkaç kelime Ttirkçe konu§abilen Krant'm karmnm bulundugu Krant Kantini'nde yapttlar. Ya­ banc1 bir memlekette kendi dillerinden birkaç kelime duyan zavalh Ttirk askerlerinin gõzleri parlad1 ve dudaklarma gülümseme yerle§ti. Her §eyden çok "ek-mekk"(! )' kelimesi onlara iyi geldi. Ttirk mülteci askerleri sava§m sonuna kadar Kaposvár'da kalacaklar. Sadece Balkanlardaki sava§ ç1ghklari sustugunda memleketleri olan Ttirkiye'ye geri dõnecekler . . . "

Erler 44. Piyade Alay1'nm Baross Sokag1'ndaki ki§lasma yerle§tirildi. Yarbay Emil Sommer askerleri memnuniyetle kabul etti ve düzenleme yaptlmcaya kadar subaylan da ki§lada misafir etti. 96 Daha sonra subaylar kaçmayacaklanna sõz ver­ dikleri için onlara õzel bir konaklama yeri sagland1 ve vilayet merkezinin mutena bir oteli olan Turul'da daire kiralandi. Ve subaylar Turul Oteli'ne yerle§tiler.97Yar­ bay Emil Sommer, subaylann subay gazinosunda, erlerin ise kantinde misafir ola­ rak kahvalu yapmalarm1 saglamak için gerekli düzenlemeleri yapt1. Subaylar saat 10.00'da subay gazinosuna geldiler. On bir Türk subaymm adi §ôyle idi: Binba§I Mustafa, Naci, Salih Yekki (?), Üstegmenler Abdülagami (?) ve Hasan, tegmenler Osman ve Abdürrahim, silah sistem subay1 Ahmet.98 Yarbay Sommer'in talimau ile Türk askerlerinin ister er veya ister subay olsun kiyafetleri çok kõtü durumda oldugu için ''Ármin Székely Fiai" (Ármin Székely Ogullan) adh iyi bir Kaposvár dikim firmasma asker ve subaylar için yeni Türk üniformalan haz1rland1. 99 Tegmen Gyula Biringer 2 Kas1m günü õgleden sonra saat 15.00'te kilavuz­ lanyla birlikte üç Türk subaymm civarda ali§veri§ yapmasm1 sagladi. Ílk olarak elbiseleri denedikleri Ármin Székely'in Fiai markal1 cadde ba§mdaki magazay1 "Tórõk menekültek Kaposváron", s. 4-5. "Tórõk menekültek Kaposváron", s. 5. 'Ttirkçe "ekmek" kelimesi bõyle sõylenmektedir. "Tórõk menekültek Kaposváron", s. 4-5. Csóti, "Tórõkjárás Kaposváron", s. 105; Balia, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman me­ nekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén" , s. 64; "Tórõk katonai emigrá­ ciós tábor Kaposváron", s. 4. "Tórõk menekültek Kaposváron", s. 4-5. Csóti, "Tórõkjárás Kaposváron", s. 105; "Tórõk menekültek Kaposváron", s. 4-5.

24

MELEK ÇOLAK

ziyaret ettiler. Sonra F. Nándor Lukács'm Amerikan ayakkab1 magazasma gittiler. Buradan ayakkab1 ve iç çama�m aldilar. Sonra Aladár Vajda'nm magazasma ve ihtiyaç duyduklar1 e�yalar1 alacaklar1 ba�ka yerlere gittiler. Büyük bir kalabaltk subaylarm pe�inden gittikleri her yere onlarla beraber gitti. Aym gün õgleden sonra 44. Piyade Alay1'nm Baross Caddesindeki ki�lasma giden meraklt bir kala­ baltk da vardi. Yorgunluklarm1 gideren askerleri gõrmek istediler ama bu istekleri gerçekle�medi. Õgleden sonra Somogyvármegye muhabiri nezaketle her taleple­ rini yerine getiren Yarbay Sommer'i ziyaret etti. Yaroay muhabire Türk askerlerin binba�1s1 Mustafa Bey ile gõrü�ebilecegini bildirdi. Ancak Binba�1 kendisini a�m yorgun hissettigi için muhabire ba�ka bir zaman ziyaret edebilecegini bildirdi. 1 00 Bir diger garnizonun bulundugu Macar �ehri olan Miskolc'da yerel basm Türk askerlerinin geli�inden aym �ekilde ayrmt1h olarak sõz etti. Miskolczi Nap­ ló(Miskolcz Gazetesi) adh günlük gazete 3 Kas1m 1912 tarihli say1smda "Hírek" (Haberler) sütununda heyecanh bekleyi�i �õyle yans1tmaktadir:1 01 "Ttirk s1gmmac1 askerler Miskolcz'da! Dün bütün gün �ehirde her yer­ de lOO'den fazla Ttirk harp esirinin Türk subaylarmm yõnetiminde Mis­ kolcz'a geldigini konu�uyorlardi. Ttirk sava� esirleri ile ilgili olarak sava� haberleri yaydtlar ve kahvehanelerde sava�tan ba�ka sohbet cereyan bile etmedi. Ttirk esirlerle de daha õnce konu�ruklarm1 haber veren birçok ki�i vardi. Dogal olarak tercüman vas1tas1yla. Çünkü Miskolcz'da Ttirkçe bil­ miyorlar. Güvenilir kaynaklardan bilgi edinenler esrarlt bir yüzle gittiler, geldiler ve e! altmdan Balkan Sava�1 hakkmda olaganüstü ilginç �eyler sõy­ leyen Ttirk sava� esirlerinin Miskolc'ta olduklar1m herkese sõylediler. Sonra, bugün saat 13. lS'de Miskolc'a gelecek olan güney Budape�te yolcu treniyle 1 70 Ttirk askerinin 7 subay yõnetiminde Miskolc'a geleceginden sõz edil­ digini õgrendik."

Bu haber dalgasmdan ba�ka Miskolc'da Rudolf Ki�las1'na Türk askerlerinin gelecegi ve ki�lada kalacak yer düzenlemesi yapildtgi resmi haber olarak iletildi. Türk askerlerinin gelecegi haberi erken saatlerde �ehirde yayildt. Ve Tisza Gar1'n­ da Miskolc' a gelen Türk askerlerini gõrmek için büyük bir kalabaltk birikti. Son derece peri�an bir durumda olan ama "Türklere ozgü bir sabirla kaderlerine razt ge­ len" Türk askerlerine üstegmen Cserny e�lik ederek onlar1 Miskolc Garnizonu'na teslim etti. Büyük halk kalabaltgmm bekledigi Türk askerlerini Újvilág Sokagi üzerinden Rudolf Ki�las1'na gõtürdüler. Türk askerlerini Yarbay Rieger kar�ilad1. �ehir halki askerlerden yana büyük sempati gõsterdi. Yarbay Rieger'in talimat1 100 101

"Tôrõk menekültek Kaposváron", s. 4-5. "Tôrõk katonák Miskolcon, 1912-ben";Borsod-Abaúj-Zemplén il Ar�iv (Borsod-Abaúj-Zemp­ lén Megyei Levéltár) MüdüriiLehel Somorjai tarafmdan gõnderilen 1 �ubat 2012 tarihli bilgi.

TÜRK-MACAR ASKERI iLi$KiLERi 1912-1918

25

üzerine her askere günlük, subaylara ise ortak ordunun benzer rütbedeki subaylar1 kadar ücret verildi. Buraya gelen dõrt subaym adi �õyle idi: Jandarma Yüzba�1 Rahmi Efendi, Jandarma Yüzba�1 Mustafa Lütfi, Piyade Tegmen Fadullah Efen­ di ve Piyade Tegmen ismail Kemal. Geldiklerinden bir gün sonra Pazar günü õgleden sonra Rahmi ve Mustafa yüzba�tlar ve Tegmen ismail Kemal, Üstegmen Cserny e�liginde Pannonia Kahvesi'ne gittiler. Kahvehaneyi t1khm t1khm doldu­ ran halk büyük bir ilgi ile Türk subaylanm seyretti. Somurtkan, üzgün yüzlerde derin bir keyifsizlik ve hüzün okunabiliyordu. Kahvehanede bulunan çok sayi­ daki subay sevgi ve sempatiyle Ttirk subaylariyla ilgilendiler. Kahvehaneden saat 19.00'da a�am yemegi için Bõczõgõ mahzenine, oradan Abbázia Kahvehanesi'ne giden Ttirk subaylarma ktlavuzluk ettiler. Ttirk subaylar1 gittikleri yerlerde halkm ilgi odag1 oldu.102Subaylarm da bala bilmedigi kaderlerinin ne olacagi konusunda üstegmen Cserny halk kitlesine ve Türk subaylarma bilgi verdi. Yarbay Rieger de memnuniyetlerini dile getiren Türklerle büyük bir titizlikle ilgilendi.103Yalmz Miskolc'daki Türk subaylan, Kaposvár'daki gibi ayn bir otele yerle�tirilmeyip erat gibi ki�laya nakledildi.104 Miskolczi Napló gazetesi 3 Kas1m 1912 tarihli say1smda aym zamanda Lõ­ cse'ye yerle�tirilecek Türk askerleri hakkinda bilgi verdi.105 Sándor Gelencér'in derledigi bilgilerden Türk mltecilerin 200 er ve 10 subay olmak üzere 4 Kas1mda Bosna Brod ve Szabadka üzerinden Lõcse istasyonuna ula�t1klan anla�tlmaktadir.106 52. Piyade Alay1'nm bir komandosu onlara Lõcse'ye gõtürdü. Orada Albay Vince Lippa tarafmdan kar�ilanan askerler, Szepesi Hírnok gazetesinin tasvirine gore "sessiz, yorgun, aralannda birkaç hasta ife birlikte, alqam sogugunda tir tir titre­ yerek üzgün bir 1ekifde befirfenen konakfama yerlerine geçip gittiler. "107 Kalacak yerleri 85. Piyade Alayi'nm ki�las1yd1.108 AskerlerinLõcse'ye geli�i Szepesi Hírnok gazetesinin 12 Kas1m 1912 tari­ hinde yay1mlanan "Torok katonák Lõcsén, (Türk askerferi Lõcse'de)" adh yaz1da (bk.

1 04 105 1 06 107 1 08

"Tórõk katonák Miskolcon, 1912-ben", Borsod-Abaúj-Zemplén il Ar�iv Müdürü Lehel So­ morjai tarafmdan gõnderilen 1 �ubat 2012 tarihli bilgi. "Tórõk katonai emigrációs tábor Miskolcon, 1912 . 1 1 .04- 1913.07.05."TGY 2836,Ósszeállítot­ ta: Gelencér Sándor, Dombóvár, 1980 Május 26. "Tórõk katonai emigrációs tábor Miskolcon", 1912. 1 1 .4-1913 .07.05. ",TGY 2836. Borsod-Abaúj-Zemplén il Ar�iv Müdürü Lehel Somorjai tarafmdan gõnderilen 1 �ubat 2012 tarihli bilgi. "Tórõk katonai emigrációs tábor Lõcsén", 1912. 1 1 .04- 1913.07.04.'TGY, 2836, Ôsszeállította: Gelencér, Sándor, Dombóvár, 1980 junius 8. "Tórõk katonák Lõcsén", Szepesi Hfrnok, Volume: 50, No:45, 1912 November 12., s. 2. Balia, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ Balkán-Háború idéjén" , s. 65.

26 '

MELEK ÇOLAK

Ek. 7) "gerçekten sessiz ve o zamana kadar gorüfmemi/ hir sansasyon" olarak nite­ lendirilmektedir. Buna gõre "Macar ovasmda hir zamanfar parlayan ;anft Hifaf'in ;imdi sarartp soldugu hir zamanda sava; karga;asi anszzzn onlardan 210 tanesini Lõ­ cse'ye, onlara getirmi;ti. " 1º9 Szepesi Hírnok askerlerin geli§ini §õyle anlatmaktadir:11° "Onun haberi birden bire yaytld1. Elbette ertesi gün sabah merakh­ lar Türklere bakmak için akm ettiler. lgló'dan bile pek çok ki�i geldi. Ama �imdilik uzun yol ve mücadelenin yorgunlugunu yikanarak üzerlerinden atan birkaç cengâver, ciddi ama yaki�1kh müslümam sadece pencerelerden gõrmek mümkündü. Subaylari �ehirde yerle�tirdiler ve halkim1z büyük bir sempatiyle onlara konaklama yeri sundu, erat1 ise ki�lasmda gõzetim altm­ da tuttular. Orada üstegmen Aladár Péchy onlann konforlar1, ia�eleri ile ilgilendi."

Subay ve erat diger garnizonlarda oldugu gibi günlük ücret aldi.111 Ungvár §ehrinde 66. Piyade Alay1'nm ki§lasma yerle§tirilen 11 subay ve 200 asker hakkinda ise112 §ehrin resmi gazetesinin 7 Kas1m 1912 tarihinde"askerlerin gefip ki;laya nakfedifdikferi onfara askeri rütheye gore ücret verifdigi" bilgisi dt§mda ba§ka bir bilgiye rastlanmami§ttr. 11 3 B. Macar Bas1m ve S1gmma Meselesi

Genelkurmay Ba§kanhgi'nm Harp Tarihi Yayznlari serisindeAvusturya-Ma­ caristan topraklarma s1gman askerler hakkinda çok az bilgi bulunmakta, "Karadag cephesindeki harekât ve muharehelerde" "Ta;ftca müfrezesinin harekett' olarak kisa­ ca aç1klama yaptlmaktadir. Bu bilgilere gõre KaradagWarm harp ilam ile birlikte Karadag kuzey smm boyundaki Tara suyunu geçerek Ta§hca kasabasmm 5-6 km kadar güneyindeki Prençani dogrultusunda taarruz etmeleri üzerine Vardar or­ dusunun 7. Kolordusu kurulu§undaki Ta§hca Müfrezesi, üç piyade taburu ve bir agir makineli tüfek bõlügünden bile§ik bir kuvvetle Prençani'ye dogru yürüyü�e geçti. 1 1 Ekim'de burada yap1lan çarpt§mada DagWan Tara Suyu gerisine atmay1 ba§ard1ysa da bundan faydalanamad1. Karadaghlann Kola§in ve Akova'ya girdik­ leri haberi almmca müfreze, 12 Ekim'de Ta§hca'ya dõndü. Ancak burada halkin 1 09 "Tórõk katonák Lõcsén", s.2. 1 1 0 "Tórõk katonák Lõcsén", s.2.

"Tórõk katonai emigrációs tábor Lõcsén, 1912 . 1 1 . 04-1913.07.04."

1 1 2 Baila, "Rossz szomszédság tõrõk átok? Muzulman menekültek Magyar kaszárnyákban az elsõ

Balkán-Háború idéjén" , s. 65.

1 1 3 "Tórõk katonai emigrációs tábor Ungváron 1912. 1 1 .04- 1913.07.04.",Ôsszeállította: Gelencér

Sándor Dombóvár, 1980 Május 9. TGY, 2836.

TÜRK-MACAR ASKERi iLi$KiLERi 1912-1918

27

ileri gelenlerinin müfrezenin geri dõnü�ünü yermeleri üzerine Prepol Taburu'nu da alarak 13 Ekim'de tekrar Karadaghlara kaq1 ilerledi ve kar�tla�t1gi taburu çe­ kilmek zorunda b1rakt1 ise de takip etmeyerek geri dõndü. Müfreze komutam Ye­ nipazar'dan gelmekte olan 59. Alay'la birle�erek Akova dogrultusundaki Karadag kuvvetlerine taarruz etmek dü�üncesinde oldugunu dahaõnce bildirmi� olmas1na ragmen bulundugu yerde kald1. Srrplarm Pri�tine bõlgesindeki kuvvetlerinin yapt1klar1 baski üzerine Ta�hca, Seniçe, Yenipazar ve Metroviça'daki müfrezelerin toplanmalar1 hakkinda üst komutanhktan verilmi� olan emir de yaptlmadi. Bõy­ lece 18 Ekim gününe kadar yerinden kimtldamam1� bulunan Ta�hca müfrezesi, Daghlann git gide artan baskmlan kar�1smda 21 Ekim'de tekrar Ta�hca'ya dõne­ rek burada hareketsiz kald1. Müfreze nihayet S1rplarm 24 Ekim'de Seniçe'yi, 27 Ekim'de Prepol'u ele geçirmeleri, Karadaghlarm tüfek seslerinin Ta�hca'nm dõrt kilometre bat1smdaki Graç kõyünden gelmesi üzerine 28-29 Ekim'de 29 subay 1360 erle Avusturya-Macaristan'a (Bosna-Hersek'e) sigmdi.114 Mare�al Fevzi Çakmak "Garbi Rumeli'nin sureti ziyai" adh eserinde bu konu­ da �õyle demektedir:115 "5000 tüfek, dõrt makineli tüfek, bir süvari bõlügü ve bir mantelli bataryadan ibaret oldukça kuvvetli bulunan Ta§hca Müfrezesi, aç1 k bir gõ­ rev almamas1, birbirini çeli§kiye dü§üren emirlerle oyalanmI§ bulunmas 1 , müfreze komutanmm gõzle gõrülür karars1zhk ve tela§! yüzünden top ve makineli tüfegi dahi bulunmayan 1000 kadar Karadagh'dan ibaret iki tabur kar§ismda iki küçük çarpi§madan sonra utanç verecek §ekilde Avusturya'ya s1gmm1§tir."

Bu askerlerin s1gmma meselesi Macaristan'da basm ve kamuoyunu uzun süre me�gul etti. "Sirplardan kaçan" askerler üzerine basmda uzun haberler yer aldi. Hepsinin ortak õzelligi Türk-Macar dostlugu ile birlikte verilmesiydi.116 Somogy­ vármegye gazetesi Kaposvár sakinlerinin sevgi ve sempatisini kazanan, ''yapabi­ lecekleri bir ;eyi olmad1g1 için Balkanlarm kan gõlünden uzakla;amayan ve ;a;km bir ;ekilde korkarak kaçan Türk mültecilere kar;z aczma hissi duyuldugun u" yazm akta -

116

Balkan Harbi 1 912-1 913, C.IIL Garp Ordusu, 1. Ktstm Vardar Ordusu ile Ustruma Kolordusu'nun Hareket ve Muharebeleri, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Ba�kanhg1 Askeri Tarih Yay., Genelkurmay Bas1mevi, Ankara, 1979, s. 150-151. Balkan Harbi 1912-1 913, C.IIL Garp Ordusu, 1. Ktstm Vardar Ordusu ile Ustruma Kolordusu'nun Hareket ve Muharebeleri, s. 151. "Ünnepeltek a tõrõk menekültek", Somogyvdrmegye, 1912. 1 1 . 10., s. 5-6; "A Kaposvári tõrõk ka­ tonák menekiilése", Somogyvdrmegye, 1912. 12. 13, s.3.; "Tcirõk harcosok Kaposváron", Somogy­ vdrmegye, 1912. 1 1 .05., s. 3; "Tcirõk menekültek Barcson", Somogyvdrmegye, 1912. 1 1 .24, s. 4; " Tcirõk katonák Lõcsén", Szepesi Hírnok, s. 2.

28

MELEK ÇOLAK

dtr.117 Miskolci Napló gazetesi "bu askerlerin ve subaylartn içlerinde nelerytljadtkla­ rtnt kim tasvir edebilir ki" derken üst rütbeli bir subaym sa� hakkmdaki izlenim­ lerine yer vermektedir.118 "Tõrõk menekültek Barcson" (Türk Mülteciler Barcs'ta) adlt 24 Kas1m 1912 tarihli habere gõre "Bares Türk mülteciler için iki kat ;ans olmu;tu. Onlart gõren birkaç ki;i ilk stginma konusundaki mucizeyi anlatmi;tt. Barutlartnt ve yiyeceklerini btrakarak savtlj meydantnt terk etmek zorunda kalan üstü ba;t dõkülmü;, aç, soguktan õlmek üzere olan birkaç yüz asker efsanevi olaylan da kendileri ile birlikte getirmi;lerdi. . . Íkinci geli; 1 S Kastm'a denk gelmekteydi. Arttk bütün gazeie okuyucu­ lartntn oldukça iyi tantdtgt Türk askerleri tercümanlar vasttasiyla sava;ta ya;adtklan­ nt anlatiyorlardt. Strp ve Bulgar zulmünden daha actmastz olan hava ko;ullarindan, aç!tktan ve buna benzer durumlardan defalarca bahsetmi;lerdi." 119Szepesi Hírnok gazetesinin elde ettigi bilgilere gõre "Karadag!tlar saldtrdtgt zaman haztr!tkstz idi/er. Mühimmatlan yoktu. Ílk saldmlan muhafiz birligi bunun için Karadag!tlara teslim olmu;tu. Onlar actmasizca esirleri katletmeye ba;layinca, digerleri bunu gorerek kaçmaya ba;ladtlar. Ama doguya dogru ilerleyen daha büyük Strp ordusunun onüne gelmi;lerdi. Boylece ba;ka seçimleri kalmamt;, mücadele ederek Avusturya-Macaristan stnmnt geçip 58. Piyade Alayi 'na teslim olmu;lardt." 1 20 Somogyvármegye gazetesi de s1gmma nedeni olarak "Karadag!tlann actmastz!tklarina" vurgu yapmaktadu. �õyle ki:121 "Dün ak§am Kaposvár Gan'na gidenler ilginç manzaranm gõrgü ta­ mklar1yd1. Çünkü Bród üzerinden gelen tren be§ mülteci Türk'ü getirmi§ti. Be§ Ttirk askeri, sava§ suasmda esir dü§en askerlere ac1mas1zca davranan Karadaghlara esir dü§mܧtü. Karadaghlar, esir dü§en askerleri yagmalayip sava§ araç gereçlerine e! koydular ve diger degerli e§yalanm da saat, bilezik, yüzük, para ve bulabildikleri diger her §Cyi zorla ald1lar. 44. Alay ba§çavu§U ve iki astsubay, tamam1yla üstü ba§I dõkülen aç, yorgun halde Kaposvár'a gelen Türk askerlerine e§lik etti. Berbat ve ac1nacak halde, §a§kmhk içerisindeki mülteciler Kaposvár 44. Alay birliginin Bross sokagmdaki ki§lasma gõtürüldüler.

Merakhlar arasmda Türkçe konu§an, kalabal1k merakh topluluk ve mülteci askerler arasmda ba§layan sohbette tercümanhk yapan Bród'lu bir yolcu vard1. Askerler, Karadaghlarm paylar1 da bulunan i§kenceye daha fazia dayanamad1klan için kaçt1klarm1 anlattilar. Bütün mahkumlara tutsak i§leri

1 18 1 19 1 20

"Ünnepeltek a tõrõk menekültek", s.5 "Tórõk katonai emigrációs tábor Miskolcon",HL, Tgy 2836. "Tórõk menekültek Barscon", s. 4. "Tórõk katonák Lõcsén", s. 2. " Szaporodnak a tõrõk menekültek", Somogyvármegye, 1913.03.12, s. 3.

TÜRK-MACAR ASKER.í iLl�KiLERi 1912-1918

29

yaptmhlar ve bundan ba§ka kendilerine dogru dürüst yiyecek vermediler. Günde bir õgün yemek yiyorlar ve mahkUm askerlere açhk çektirecek mik­ tarda yemek veriyorlardt. Mültecilerin bu anlatttklarm1, Kaposvár'daki gar­ da toplanan halkm büyük bir kism1 i§itmi§ti ve askerleri agulayan iyi niyetli insanlar donup kaldtlar. Daha sonra artik Türkçe bilen Bród'lu yolcunun yardtm1yla halk, askerlerle Kaposvár kartpostalma Türkiye'deki akrabalan­ nm rahatlamas1 için yaz1 yazdtlar Be§ Türk mülteci asker Raguza (Dubrovnik) civarmdaydi. Onlar as­ kerlerimiz tarafmdan kar§tlandtlar ve Bródüzerinden Pécs'ten aktarmayla, sava§ sürerken uluslararas1 anla§ma geregince koruma altmda tutulacaklar1 ve gerçekte vah§i keçi çobam KaradagWar kadar dayantlmaz kõtü davram§­ larla kar§tla§mayacaklari Kaposvár'a getirildiler."

Miskolczi Napló adh gazete 3 Kas1m 1912 tarihinde "Hírek" adh sütununda verdigi bilgiye gore "Strp ilerleyi;i kar;tstnda Türklerin vah;etten Bosna bolgesine sz­ gindtgtm" ogrenmi�lerdi.122 Tegmen olan oglu sayesinde birkaç Türk subayi ile tam�an ve onlar1 yemege davet eden János Gruber "Torok világ Ivánfán" (Ivánfa'da Türk Dünyast) adh Türk subaylar1 ile ilgili hatiralannda bildirdigine gore " Türk-Macar dostlugunun stcak sohbetlere yanszdtgt bir anda onlartn Ta;!tca'da gerçekle;en ilticalartm anlatttk!artna" �ahit oldu. Davetli subaylarm anlatt1klan konusunda Gruber �oyle demektedir:123 '

"Acemi erleri henüz talim terbiye etmeye ba§lam1§lard1. Bir keresinde on bin ki§ilik Karadag ve S1rp birliklerini kar§tlannda gõrdüklerinde acemi erlerle birlikte neredeyse iki bin ki§iydiler. Sadece bir iki günlük yiyecekleri vard1. Mermi ve her türlü cephaneden yoksun §ekildeyken sava§m ba§lad1gma dair hiçbir §ey bilmiyorlard1. iki makineli tüfekleri vardi. Ama 8000 mermisi yar1m saat olmadan bo§almi§tl. Eger kendilerini zalimce gene! bir katliama teslim etmezlerse kuvvet üstünlügüne kar§! mücadeleyi kazanmak imkâns1z olacakt1. Kuleye kar§1, tek ba§ma aç1k olan dar bir geçitten geçme­ leri gerekmekteydi. Bu §ekilde Bosna'ya ula§t!lar ve Bilek'te silahlan alm­ d1ktan sonra ülkemize geçtiler. . . "

Bunun gibi, subaylann basma verdigi demeçlerden s1gmmanm bütün ayrmt1la­ nm takip etmek mümkündür. 9 Kas1m 1912 tarihinde iki subayla roportaj ya­ pan Somogyvármegye gazetesi elde ettigi bilgileri kamuoyuna yans1tmaktadir:124 122

1 24

"Tórõk katonák Miskolcson 1912-ben", Borsod-Abaúj-Zemplén il �iv Müdürü Lehel So­ morjai tarafmdan gõnderilen 1 �ubat 2012 tarihli bilgi. János Gruber, "Tórõk világ lvánfán", Morzsák A Negyvenéves Asztalról, Gerõ Zsigmond Kõnyvnyomdai Múintézete, Kaposvár, 1913., s. 1 80. "Ünnepeltek a tõrõk menekültek", s.5-6.

30

MELEK ÇOLAK

�õyle ki: "Kaposvár hallo., Ttirk müfrezelerinin sava§ meydanlannda gõsterdigi t'l1:811t . �" air DIOMaObb.R t•ll holiU b.ua m t!G .. mumuTbio. bt1Jti�i lr:hlU. Ol!.lt.otu.t al RK.. Jli:'J' jcroel:, nriat e."be8i·oaa jnttet. r.cu:.eatt.. \cru i:st!bà.S$ nem j alou. llhfil il: :mv k.r.iJ3q;6Q.J' M l. 0 tiszt. � W Ílll jh� btu». ai..rm. egymlMD M•h•�mo.1 prdCiiU. 111in4 a. \'·1 .,.çJ..tb• Yll!ZA!ii )"< � uJ.alc � lb&.nult. ,.._.._ .à. '.kórM.lbsa. i� fAk:in.llt ttl&tklE .eu .,.i.tyo• 'bt... 1 �• pt. jalDU-111. tl OTC.6::d. o4.m •.dlf•1 &.1'11 1 1?' 11. hitx>rii tapa A. :n1.p0tba.D -ma.r "°'1 \irtl tOt.)f:d\ 1 Sl'.«kC�lS· 1 i.. r"l"" io. wtu .,,... .ui rh0t1Ulk •"'fJUk"'- llijolao )0 - OOJdllH. 1101lanldv11 piboo · 1 jtt ez&ll•"1 ...i.. 1 1' J

($xf IS__..!-' f

J, '

li� •

f'!� -'

h::: •••

tilt

. -'1 ... i \

Ek 28: Éger'deki esir kampmda bulunan Tatar esirin günlügünden bir sayfa

MTA: Magyar Tudományos Akadémia Levéltára, Keleti Gyújtemény (Macar Bilimler Akademisi Ar;ivi, $ark Koleksiyonu), Budape�te/ Macaristan 937/1 979/3 .

215

EKLER

el e s

Krie�9geúrngenenle �: tJ r s K . u . K. ii:o!!lilla nd o ��-

_ _ _ __'-!.-.fi_

E ·

n

.....

t

-···



- - - --

i t t

s

k

s

r

-- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

fü r d e n !' i r ú t o r