Kısa Roma Tarihi
 9786258123180

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

fLORUS Kzsa Roma Tarihi Çeviren: Levent Keskin

DOGUBATI

Lucius Annaeus Florus

K.isa Roma Tarihi

Lucius Annaeus Florus

Klsa Roma Tarihi Titus Livius'un Eseri Temelinde Yedi Yüz Ytlhk Tüm Sava§lann iki Kitap Halinde Bir Ôzeti

Çeviren: Levent Keskin

DOGLJBATI

© T ü m haklan Dogu Bati Yaymlan 'na aittir.

Latince Õzgün Metin

Epitomae de Tito Livio bellorum omnium annorum DCC libri li Latinceden Çeviren

Levent Keskin Yayma HBZ1rlayanlar

Ta!Jkm Tala§ UfukCo§kun Kapak Tasanm1

HarunAk Baskt

Tarcan Matbaac1hk Eylül2022 J>oiu Bati Yaymlan Kültür Mah. Becerikli Sok. No: 20/5 Kmlay/Ankara Tel: O 312 425 68 64 - 425 68 65 www.dogubati.com ISBN: 978-625-8123-18-0 / Sertifika No: 48847 Dogu Bati Yaymlan-363 Tarih-48 Kapak Resmi: Gaius Julius Caesar, Nicolas Coustou, 1696.

Lucius Annaeus Florus

Latin edebiyatmm Gümü§ Çag1 yazarlarmdan olup hakkmda çok az §ey bilinmektedir. MS 2. yüzyilda ya§am1§tlf. Roma Tarihi'nin Romulus'tan imparator Augustus'a kadar olan dõnemini anlatan Epitomae adh bir eser yazm1§tlf. Retorik bir yazar olmasma kar§m tarafs1z kalmaya belli bir õzen gõsterir. Kuzey Afrika kõkenli oldugu, imparator Domitianus dõneminde Roma'ya geldigi ve Capitolium'daki kültür yan§malanna (Ludi Capitolini) katdd1gi, daha sonra Tarraco'ya (bugünkü Tarragona, ispanya) yerle§ip edebiyatla ugrqt1g1, Traianus dõneminde ise tekrar Roma'ya dõndügü ve Hadrianus dõnemi de dâhil Roma'da ya§ad1gi biliniyor. Seneca, Lucanus ve Pomponius Mela ile akrabahgi oldugu iddia edilir. Yine bir diger iddi­ aya gõre, Pervigilium Veneris isimli §iirin ve Vergilius orator an poeta isimli diyalogun da yazand1r.

Levent Keskin

1987 yihnda ODTÜ, idari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yõ­ netimi Bõlümü'nden mezun oldu. Ôzel sektõrde çah§ti. 2003-2007 yillan arasmda istanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Eskiçag Dilleri ve Kül­ türleri, Latin Dili ve Edebiyat1 Bõlümü'nde lisans program1m bitirdi. Aym üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde "Sürgün Sonras1 Eserlerinde Ovidius'un Ruh Hali ve imparator Augustus ile Çat1§mas1" tezi ile 2010 yi­ hnda yüksek lisans, "Urbanitas'1 Anlamada Petronius'un Satyricon'u Üze­ rine Bir Karakter Çõzümlemesi" tezi ile de 2015 yihnda doktora program1m tamamlad1. Latinceden Genç Plinius'un Mektuplan (J-W) (2018) ve Anika Geceleri (Seçmeler) (2021) çevirileri Dogu Bati tarafmdan yay1mland1.

ÍÇÍNDEKiLER

Ônsõz Giri�

..................................................................................................

..................................................................................................

9

13

Kisa Roma Tarihi (Epitomae) 1 . Kitap (Liber 1)

................................................................................

2. Kitap (Liber Jl)

Lügatçe

23

......... ....................................................................

141

............................................................................................

211

Kaynakça

....... . ... . .............................................................................

216

ÔNSÔZ

Florus'un tam ad1yla Epitomae De Tito Livio Bellorum Omni­ um Annorum DCC Libri II, k.tsaca ise Epitomae adh bu eseri, Roma'nm geleneksel kurucusu saytlan Romulus'tan Principa­ tus dõneminin ba�langicma kadar geçen yakla�1k yedi yüz ytl­ hk sürenin bir õzetidir. T itus Livius'un Ab Urbe Condita isimli yüz kirk iki kitaphk tarih eseri temelinde Roma i mparatorlu­ gu'nun ilk yedi yüz ytlhk tarihindeki iç ve di� tüm sava�larm ve ba�hca siyasi olaylarm k.tsa ve õzlü anlatimlarm1 içermektedir. Eser iki bõlümden (liber) olu�maktadir. Florus, Livius'u esas almakla birlikte, tarihteki olaylar hak­ k.tnda onunla ayn�an sonuçlara vard1gi da olur. Nitekim ba�ka kaynaklardan da faydalanm1�tir. S allustius ve Caesar'm aç1k, Vergilius ve Lucanus'un da dolayh etkileri gõrülür. Keza Ya�h Senecàrun -günümüze ula�mayan- Historiae eserinin, onun bir diger ba� kaynagi oldugunu dü�ünmek için sebepler vardir; Roma tarihinin bir insan hayatma benzetilerek dõrt ev­ reye aynlmas1, huna bir õrnektir. 1 1 Nitekim Lactantius'a gore bu te�bih ilk kez Ya�h Seneca tarafmdan yaptlm1�t1r.

10 Kisa Roma Tarihi Roma'ya bir õvgü amac1 ta�1makla birlikte, Florus'un siyasi õnyargtlardan uzak bir baki� açlSl oldugu da gõrülür. Kusur, cürüm ve ahlâks1zhklar1 alayc1 ama sivri bir dille lanar, duygu­ sal ve hattâ gücenik nidalar sarf eder. Eserinde ba�artlarm1, ka­ rakterini ve yõnetim tarzm1 en çok takdir ettigi siyasi ki�iligin Augustus oldugu gõze çarpmaktadir. Eser, kentin kurulu�tan Augustus Bar1�1'nm ba�langicma kadar geçen dõnem haklonda genel olarak bir fikir vermekte­ dir. Bu eser, retorik yõnünün (Gümü� Çag1 Latin edebiyatmm õnde gelen õzelligidir) güçlü olmas1 dolaylSlyla 17. yüzytlm sonlarma degin bir ders kitab1 olarak okutulmu�tur. The El­ zevir Press'in tek ba�ma 1638-1674 yillar1 arasmda alt1 baslo yaptig1 biliniyor. Florus'un hayat1 ve diger eserleri haklonda elimizde fazia bir bilgi mevcut degildir. Epitomae'da kendisi haklonda yakala­ dig1m1z tek bilgi bu eserin yakla�1k yazih� tarihidir. "i mparator Augustus'tan bugüne degin geçen ve iki yüz ytldan çok da az olmayan dõnem ise . . "1 diye ba�lad1gi ifadede, esere smir çek­ tigi tarih olan MÔ 27'den itibaren yakla�1k iki yüz ytl sonrasm1 kastetmektedir. Bu da kitabm yaz1h� tarihinin kabaca MS 173 oldugunu gõsterir ve Marcus Aurelius dõnemine denk gelir. Ancak bu konuda bir diger ve daha çok destek bulan gõrü�; ya­ zarm, Augustus'u ba�lang1ç kabul ederken onun dogum tarihi­ ni yani MÔ 63 yihru kastettigidir. Bu tez kabul edilirse kitabm yazih� tarihi kabaca MS 137 olmakta ve Hadrianus dõnemine girmektedir. Bu ayru zamanda, Hadrianus ile yazm zevklerinin uyu�tugu yõnündeki bir diger tezi de dogrulayan bir tarihtir. Çeviri yõntemine dair, dipnotlarda aç1klanan Latince cins isimler italik yaz1 stiliyle ve (Lat. ) losaltmas1yla verildi. Me­ tinde geçen cografi bõlge, kavim ve õzel isimler ag;trhkh ola­ rak Latince, yerine gõre Eski Yunanca formuna uygun biçim­ de, kimi zaman da Turkçeye yerle�mi� kullarum1yla (Sicilya, .

1

I.l. (Giri�). 8.

Ônsõz 11

Sardinya, Atina, Siraküza gibi) tercih edilmi�tir. italya yerine ltalia yaztlmas1 sõzcügün modem bir devleti degil bir cogra­ fi. kavram olarak Apenin yar1madasm1 temsil etmesindendir. Aym �ekilde, Asya yerine Asia yaztlmas1 sõzcügün günümüz­ deki gibi büyük bir kitay1 degil bir Roma eyaleti olarak Ana­ dolu'nun Firat irmagmm batismda kalan tarafim tammlama­ smdandir. Keza Africa dedigimizde de dev Afrika kitasm1 de­ gil, bir diger Roma eyaleti olarak Kuzey Afrika'yi, hattâ onun da sadece belli bir kismm1 (bugünkü Kuzey Afrika'nm Fas ve Moritanya'dan itibaren Libya'ya kadar olan bõlümünü) kastet­ mekteyiz. Benzer durumlar Macedonia, Cappadocia, Thracia, Graecia, Pergamon, Cilicia, Syria, Hispania gibi bõlgeler için de geçerlidir ve bu sebeple de burada Antikçag isimlerini kul­ lanmay1 tercih ediyoruz. Çeviride kisa çizgiler ya da normal parantezlerle ayr1lan ifa­ deler yazarm õzgün metindeki kendi tasarruftar1dir. N adiren ba�vurulan kõ�eli ayiraçlar ise çevirmenin tercihi olup, ifade bakimmdan tamamlay1c1, gramer bakimmdan da yumu�atlCl i�lev gõrmektedir; cümleyi ve baglam1 destekler mahiyettedir. Dipnotlar yine çevirmene ait olup; kaçmtlmaz olarak aç1m­ lanmas1 gereken, kisa veya uzun ek bilgi aç1smdan faydah gõ­ rülen ya da kitabm ba�ka bõlümleriyle kar�tla�tirma yaptlmas1 gereken hallerde kullantlm1�tlr. Dipnotlarda aç1klanan Latince kavramlardan baztlan kitabm Lugatçe bõlümünde tekrar ve­ rilmi�tir. Eserin õzgün metnindeki numaralandirmada Roma ra­ kamlarmm bize tamd1k olmayan kullammlarma rasthyoruz; IV yerine 1111 ya da IX yerine VIllI yaztlmas1 gibi. Biz burada bildigimiz genel kullamm1 esas ald1k. " " Latincede çift-sesli harfierden olan ae , Türkçede hecelen­ digi zaman "ay" gibi okunur. Bundan dolay1, sõzgelimi Baiae sõzcügünün çekimli halinde, yazlli� "Baiae'deki" ya da "Bai­ ae'nin'' �eklinde degil, "Baiae'daki" ya da "Baiae'm" gibi olur.

12 Kisa Roma Tarihi

Ôzgün haliyle "büyük 1" harfiyle ha§layan bazi õzel isimleri " "J harfiyle yazmayi yegledik; õrnegin Julius, Jugurtha, Juppi­ ter, Janus, Janiculum. Bu çeviride Latince kaynak metin olarak "Florus, Epitome of Roman History", çev. Edward Seymour Forster, ed. Jeffrey Henderson, (1984) Harvard University Press, Loeb Classical Library (LCL 231) künyeli çah�ma temei ahnm1�tir. Loeb'ün ingilizce çevirisinde esas ahnm1� olan metin ise Codex Bam­ bergensis E III 22 (B) ve Otto Jahn'm 1852 yih Teubner edis­ yonudur. Verdigi akademik destekten õ türü hocam Prof. Dr. Bedia Demiri�'e, zor zamanlarda yardim1ru esirgemeyen Dogu Ban Yayinlan Genel Yayin Yónetmeni Ta�km Taki�'a ve bana sab­ reden aileme te�ekkürü bir borç biliyorum.

Levent Keskin Ankara, 2022

GiRi�

O quamfacile era! orbis imperium occupare, aut mihi Romanis militibus datis, aut me rege Romanis. 1

( Florus, LXIIl.18)

Klasik Roma tarihçiligi Sallustius ile ba�lar. Bunun õncesinde yaztlanlar ise ya ytlhk ya da am türünde yaztlm1� eserlerdir. Onun çagda�1 olan Nepos daha ziyade bir biyografi yazar1dir. Cicero dõneminden Augustus dõnemine geçi�te bir diger Romah yazar Varro tarih ansiklopedisi niteliginde bir eser ver­ mi�tir. Augustus dõnemine gelene kadar iç sava�lardan ve siya­ si çeki�melerden neredeyse tükenmi� toplumda Romahltk bi­ lincinin yeniden harekete geçirilebilmesi, erdemlerin yüceltil­ mesi ve ahlâki çõk:üntünün õnüne geçilmesi için, k:ültüre deger veren bir imparator olan Augustus, kapsamlt ve hevesli iyile�­ tirme çabalan ba�latm1�ttr. Daha sonra Florus'un kitabma da ilham verecek olan, dõnemin en büyük tarihçisi Livius'un ve onun Ab Urbe Condita yani "Kentin Kurulu�undan Ba�layarak" isimli eserinin ortaya ç1lo�1 bu sosyal ko�ullann bir sonucu­ dur. Gene aym dõnemde, dogrudan dogruya süslü, sõylencesel ve ders verici üsluptan kaçman ve tarih yaz1ctltgm1 bilimsel, 1 "Dünyarun egemeni olmak ne kadar kolay olurdu, �ayet �u Romah askerler bana verilmi� olsaydt ya da ben Romahlann krah olsayd1m."

14 Kua Roma Tarihi

teknik ve dikkatli bir ugra�1ya dõnü�türmek isteyen Pompeius Trogus gibi yazarlar da ç1krm�t1r. Augustus sonrasmda geri ge­ len ho�gõrüsüz ve ku�kucu ortam, bu edebi türde dalkavukluk ve retorigi õn plana ç1karm1�, bõyle bir yola girmek istemeyen tarihçiler ise çareyi Roma di�mdaki ülkeler üzerine yazmakta, etnografya ve cografyaya yõnelmekte bulmu�tur. Bu sm1rlayic1 siyasi düzen genel olarak Romàdaki edebi etkinlikleri azaltm1� ve degerlerinden de kaybettirmi�tir. Bu olumsuzluklara kar­ �m; annales, biyografi ve tarih ara�tirmacthg1 eserleriyle ortaya ç1kan Tacitus insanc1hg1, sezgisi, tarafs1zhg1 ve üstün Latince­ siyle ün kazanm1�tir. Latin edebiyatmda Gümü� Çagi'nm son õnemli tarihçisi olan Suetonius ise imparatorluk ar�ivlerinde­ ki degerli belge ve mektuplardan yararlanarak imparatorlarm ve õnemli edebiyatçilarm biyografüerini, tarihi anlay1�tan bir nebze yoksun olarak, derine inmeden ilginç ve eglendirici yõn­ leriyle kaleme alm1�tir. Tarih õzeti yaz1m1 ise bir alt tür olarak, imparatorlarm uzun uzad1ya okuma ah�kanhklarmdan vaz­ geçmelerinden dolayi, kisa ve haz1r bilgi ihtiyaçlarm1 gidermek üzere ortaya ç1km1�tir. Epitomae ya da periochae olarak adland1rilan bu hülasa ya da õnsõz biçimindeki tarih eserlerinin bizim için bir büyük faydas1, kayip kitaplardan günümüze ta�1d1klar1 ufak parçalar yardim1yla onlar hakkinda bilgi edinmemizi sag­ lamalar1d1r. Florus'un eseri iki ana bõlümden olu�maktadir. Birinci ki­ tap diye de tabir edilen ilk ana bõlüm efsanevi kurulu� yih M Ô 753'ten itibaren Romulus ve Yedi Krallar Devri ile ba�lar ve Parthlarla yapilan ilk sava�lara kadar uzamr, can ahc1 bir genel tekrarla sona erer. Íkinci kitap yani ikinci ana bõlüm ise Grac­ chus Karde�ler ve plebs ayaklanmalarmdan itibaren ba�lar ve Octavianus'a Augustus unvam verilen ve bõylece Principatus dõnemine girilen MÔ 27 tarihine kadar sürer. Florus'un Epi­ tomae'1, Livius'un izledigi sistematige uyarak bu noktada son bulmaktadir; dolayis1yla bu eser, iki bõlüm halinde, tam olarak yedi yüz yirmi alt1 yilhk bir tarih arahgm1 i�lemektedir.

Giri/ 15 Tarihi olaylarm basitle�tirilerek hattâ bazen indirgenerek

yeniden yaztlmas1 ya da kisa ve õzlü biçimde anlattlmas1, be­ raberinde kimi belirsizliklere ve anlam eksikliklerine de kap1 arahyor. Nitekim eserde adi geçen Romah ünlü ki�iliklerin ve komutanlann belli ve sayih soylardan geliyor olmalar1 kimi za­ man isimlerin ve dolay151yla da olaylarm birbirine kar1�tmlma­ s1 ihtimalini doguruyor. Nitekim kitapta birden çok Tarquini­ us, Caesar, Scipio, Brutus, Marius, Licinius, Pompeius, Cato ve Valerius soyisimli ki�ilikler bulunmaktadir. Bunun yams1ra, okurun baz1 tarihi olaylar1 õnceden bildigi varsaytlarak metnin yaztlm1� olmas1 kimi bõlümlerin dogru anla�tlmasm1 zorla�n­ rabilmektedir. Bunun belirgin bir õrnegi Florus'un, sonradan i mparator Augustus unvam alan Octavianus'tan düzensiz ola­ rak farkli isimlerle yani Octavius, Caesar, Augustus Caesar ya da sadece Augustus diye (hepsi dogrudur) bahsetmesi ve bir õlçü tutturmamas1dir. Bu gibi s1kinttlarm õnüne geçebilmek için belli yerlerde dipnotlara ba�vurduk ya da insiyatif kullamp zamir yerine dogrudan õzel isim kulland1k. Belli yerlerde diyo­ ruz, zira s1k yapt1gim1z takdirde bu kez okumanm akt�1 sekteye ugrayabilir, aç1klama yüklü dipnotlar metne alternatif bir hale gelebilirdi. Neticede bu bir ders kitab1 degil bir çeviridir ve yazarm õnüne geçmemek gerekir. Eserin kapsad1g1 tarihi olaylar içinde bilhassa Kartaca sa­ va�lar1, Anadolu'ya yaptlan askeri seferler, i ç sava�lar ve Tri­ umvirlik dõnemleri, yazarm tuttugu 1�1k ve heyecanh üslubuyla ilgi çekicidir. Siyasi dogruculuga kaçmaks1zm, yer yer aklma ilk gelen dü�ünceyi oldugu gibi aktaran ve duygusal ç1ki�lara ba�an Florus'un bu yõnü kimi okuyucuyu yadirgatabilse de uyandird1g1 etkiyle amacma ula�ir. Bahsi geçen Latince ünlem cümleciklerine õrnek olarak "o nefas!", "pro nefas!", "pro de­ decus!", "o pudor!", "turpe dictu!", "fata rerum!", "fidem numi­ num!", "simile prodigio!", "horribile dictu!" ve benzeri deyi�ler verilebilir.

16 Kua Roma Tarihi ifadeyi güçlendirmek üzere uygulachgi diger bir teknik, aym

cümle içinde e� ya da yakm anlamh iki sõzcügü yan yana getir­

mesidir: "Aequo bonoque", "subegit at domuit", "imaginario et

.

"" scaemco", "pax et qwes p am ac pro1esse , aggere et vallo" , . ", "al .t:. "inbelli

ac

perfida", "coire et consentire", "favore et admiratio­

ne" , "turbida et foeda", "turpes et inpias" gibi. K aq1t anlamh iki sõzcükle bunu

yapngi

da olur:"hominum deorumque","ab­

sens praesensque","aut caenum aut caelum", "domi ac foris", "pace belloque" ve "terra marique" gibi. Retorik sorular onun bir ba�ka peki�tirme

ve

dü�ündürme

yõntemidir. Bunun en çarp1c1 õrneklerine dair �unlar1 verebi­ liriz: Marius'un Sulla taraftarlarma yapt1gi vah�etten sonra, Sul­ la'nm Marius'tan intikamm1 alabilmesi için ne kadar kan dõkmesi gerekiyordu? Servius tarafindan yaptlan nüfus sayim1, Romaltlarm kendi õzelliklerini tarumalarma faydah olmam1� m1d1r? Bu zaferin en çok takdir edilmesi gereken yam nedir? Çabuklugu mu? Zira tüm bunlar [sadece] kuk gün için­ de meydana geldi. Güzel talihi mi? Zira tek bir gemi bile kaybetmediler. Yoksa ba�ar1s1 m1? Zira oradan bir daha hiç korsan ç1kmadt. Süvari sm1fim hukuk.i baldar konusunda Senatus'la anla�­ mazhga dü�üren �ey, htrs ve bencillik degil de neydi? Tam en

kizi�m1� a�amada ik.i ordu da aniden duralad1 ve

sessizle�ti. Sank.i herkes bir an kendi kendine aym �eyi dü­ �ündü; 'Nereye varacak bunun sonu?' Eserle ilgili bir gõzlem olarak; Florus'un, halk kesiminin hak arayi�mda ileri gittigini dü�ündügünü gõsterir yorumlar1m ya­

kaltyoruz:

Giri/ 17

Meseleyesük.Unetle hir yol hulahilirdi,eger plebslerin lider­ leri seçkin olmakla hirlikte hahis insanlarolmasalarch yada en azmdan kõtü liderlik gõstermeselerdi . Gracchuslarm hukuki düzenlemeleri Roma'da toplumu hõlmü� ve devletin birligini iki h�h hale getirmi�ti .

Ancaksoylu srmftan geldigi halde devlete komplo

kuran

Ca­ tilina'yi ve bu tertipte onunla i�birligiyapan diger mühim ki�i­ leri de agir �ekilde ele�tirmekten imtina etmez: Catilina'yi ülkesinin aleyhine çah�maya savuran da gene hudur . Maddi zenginliklere daha çok ula�mak ch�mda han­ gi sebep insanlan makam ve iktidar hevesine itiyordu? Catilina bir patriciustu, ama sadece o mu? Suç ortaklarma gelince,�urada isimlerini yazmak bile tiksinti verici . Caesar suikastiru degerlendirirken Julius Caesar'm diktatõr­ lük yolunda kuraltan1maz tarz1yla Cumhuriyet'i ilga edi�ini ve sebep oldugu iç çati�malarla ülkeyi büyük bir varolu� krizinin e�igine getirmesini ve iç sava�larm �iddetini ltalia ch�ma da ta�1m1� olmas1ru hatirlatmaktan çekinmez: Kendi vatanda�larmm karum dünyanm her yerinde dõk­ mü� bu adamm kam �imdi Senatus'ta aktyordu . Ôzellikle uzak cografyalardaki dü�man klan ya da topluluklan, s1kltkla, uygarhga yabanc1 barbarlar olarak niteler: Romaltlar antla�ma geregi müttefik kent olarak huna mü­ dahale ettiler ve teamül geregi de elçiler gõnderdiler . Lakin bu vah�i yabanctlar hak adalet tamr m1? Daha da õfkelene­ rek sava� açttlar . Moesialtlar yabantl,kaba ve diger yabanc1 kavimler içinde en barbar mizaçh olamchr; bu hallerini anlatmak da çok tats1zchr .

18

Ktsa Roma Tarihi

Efendi ahlâkive sava� hukukuyla hareketeden Roma ordusu­ nun zulümlerini genellikle olagan kar�tlar: Kana susam1� bu kavimleri, kendi bildikleri usullerle terbi­ ye etmekten ba�ka bir seçenek yoktu . Nitekim sava� esirle­ rine ate� ve kthçla eziyet edildi . Buna ragmenkimi zaman,ordununsava�ta sergiledigi a�mhk­ lar1 açtkça tenkit ettigi de gõrülür: . . . kentin ku�attlmasm1 emretti ve dü�man cesetlerini üst üste yig1p bir set olu�turdu . Sava� kargtlan ve m1zraklarla da bu yigm1 birbirine raptetti; marazi bir �eydi bu,barbar­ lara kar�1 yaptlm1� dahi olsa . Asia Sava�1'nm geri kalan ktsmm1 konsül Aquilius tamam­ lad1. Utanç verici bir �ekilde, su kaynaklarma zehir kar1�­ t1rarak kimi kentleri dize getirdi . Bu yõntem askeri ba�a­ nyi hizlandtrsa da zaferimizi itibars1zla�tird1. Dinen caiz olmayan, õrf ve âdetlerimize de ayktn bu habis ilaçlara ba�rarak �imdiye dek kulland1gtm1z Romah silahlarm kutsalhgm1 ihlal ettik . Yazarm as kerlik, siyaset, cografya ve etno grafyayi ilgilendiren ve okura bir anafikir verebilecek olan saptamalarma kitabm birçok yerinde rasthyoruz . Ôrnegin, Roma ordusunda "emre itaatin zaferin kendisinden daha õnemli oldugunu" sõylüyor, sava� kazand1ran unsurlar olarak "Roma halktnm cesaretini, Senatus'un yõnetim zekâsm1, komutanlarmm da mertligini" sayiyor, "bir komutan ancak elindeki ordu kadar iyidir" der­ ken sava�taki en õnemli rolü generallere degil as kerlere veriyor . Buna kar�m Talih ya da Kader Tannças1 diye tabir ettigimiz Fortuna'nm belirleyiciligini ve Roma'ya verdigi destegi hiçbir zaman yads1m1yor, hattâ biraz da naifbiçimde bunu "Roma ulusunun talihi, ba�1 beladayken hep daha iyi gider" diyere k destekliyor . "Romaltlar için resmi antla�malarm kutsal nite­ li k ta�1d1gma"dikkat çekiyor; "bir eyaleti elde tutab ilme k, onu

Giri/ 19

almaktan daha zordur; çünkü bilek gücü ile kazamhr ama ada­ letle ya�atilir" derken, fethedilen yerlerde adaletli bir yõneti­ min kurulmasmm õnemini vurguluyor; "cesur biri kendi gibi cesurlarla kolay anla�1r" diyerek, dost ya da dü�man, cesareti her zaman diger meziyetlerin õnünde tuttuklarm1 ima ediyor. "Caesar; yeri geldiginde bir er, yeri geldiginde de bir imparator gibi gõrev yapn", "Caesar sert yaranh�h bir adamd1 ve ba�la­ d1gi i�i tamamlamak arzusu ta�1rd1", "An geldiginde taarruz edip tepelerine dü�tü ve i�ini bitirmi� olarak aynld1" gibi sõz­ lerle Caesar'm yabanc1 ülkelerle yaptlan sava�lardaki ba�arlSl­ nm hakkm1 verirken, "Dünyadaki tüm krallarm ve milletlerin kaderini belirleyen Romaltlar kendini yõnetebilmekten aciz durumdayd1" diyerek gene aym devlet adammm Roma içinde uygulad1g1 demir yumruk siyasetini ve yaratt1g1 bunahmlar1 da apaç1k ele�tiriyor. Kartacahlardan "güneyin ve güne�in insan­ lar1" olarak sõz ederken, Hannibal'm II. Kartaca Sava�1'ndaki yenilgisi hakkinda tarihte sõylenegelen taktik hatayi yeniden hat1rlat1yor: "Hannibal sava� meydanmda galip gelmeyi bildigi kadar, sava�tan sonra bu zaferden istifade etmeyi de bilseydi [kazanacakt1]". Aym �ekilde Epeiros Krah Pyrrhos'un Roma ordusunun gücüne dair bilinen bir sõzü bu eserde tekrarlam­ yor: "Dünyanm egemeni olmak ne kadar kolay olurdu, �ayet �u Romah askerler bana verilmi� olsayd1 ya da ben Romaltlarm krah olsaydmi'. Roma ulusunun bozulmam1� çiftçi karakteri­ nin, onun en õnemli erdemlerinden biri oldugunu savunurken yurtta�larm1 "kõylü ve toprakla ha�1r ne�ir bir halk" olarak ta­ mmhyor. Ülke topraklarmm verimli ve elveri�li õzelliklerin­ den bahsederken, õrnegin, "Campania yõresi sadece ltalia'nm degil, tüm yeryüzünün en güzel yeridir" diyor; Alp daglarm1 "Italia'nm dogal seti" olarak tarif ediyor. Kitabm sonuna dogru Uzak Asya diyarlarma deginirken buranm insanlarm1 "güne�in tam altmda ya�ayan milletler"ve " [ten] renkleri bile bamba�ka bir âlemden geldiklerinin kamnyd1" sõzleriyle tasvir ediyor.

20 Kua Roma Tarihi

Eserde buldugumuz belki de en büyük õzele�tiri; kontrol­ süz güç, güç degildir �ianru da destekler mahiyette, imparator­ lugun gereksiz yaytlma ve i�gal politikas1 üzerinedir. Ortaya at­ tlgt sadece �u tartt�ma bile Florus'u en azmdan tarafs1z olmaya çah�an bir tarihçi yapmaya yeter kantsmdayiz: "Smrrlanm1zm çap1ru geni�leterek sonunda kendi gücümüzle kendimizi bitap dü�ürmektense, sadece Sicilya ve Africa ile mi yetinilseydi ya da hiç buralan dahi almaks1zm sadece ltalia'ya m1 hükmedil­ seydi, bunu bilmiyorum gerçekten."

LUCIUS ANNAEUS FLORUS TITUS LIVIUS'UN ESERi T EMELiNDE YEDiYÜZYILLIKTÜMSAVA�LARIN iKi KiTAP HALiNDE BiR ÕZETi (EPITOMAE DE TITO LIVIO BELLORUM OMNIUM ANNORUM DCC LIBRI II) yada

KISA ROMA TARiHi (EPITOMAE)

1. Kitap (Liher J)

BiRiNCi KiTABIN BA�LIKLARI (Capita Libri I)

1. Romulus'tan Ítibaren Yedi Krallar Devri

II. III. IV. V. VI. VII. VIII. IX.

X. XI. XII. XIII. XIV. XV.

XVI. XVII. XVIII. XIX.

XX. XXI. XXII. XXIII. XXIV.

Yedi Krallar Devrinin Ô zeti Yônetim Sistemindeki Degi�iklik Üzerine Kral Porsenna ile Etrüsk Sava�1 Latin Sava�1 Etrüsk, Falisci, Veii ve Fidenae Sava�lar1 Gallia Sava�1 Diger Gallia Sava�lar1 Latin Sava�1 Sabinlerle Sava� Samnitlerle Sava� Etrüsk, Samnit ve Gallia Sava�lar1 Tarentum Sava�1 Picenum Sava�1 Salentini Sava�1 Volsinii Sava�1 Ayaklanmalar Hakkmda Birinci Kartaca Sava�1 Liguria Sava�1 Gallia Sava�1 Illyria Sava�1 Íkinci Kartaca Sava�1 Birinci Macedonia Sava�1 Kral Antiokhos ile Syria Sava�1

XXV.

XXVI. XXVII. XXVIII. XXIX. XXX.

XXXI. XXXII. XXXIII. XXXIV. XXXV. XXXVI .

XXXVII. XXXVIII. XXXIX.

XL. XLI. XLII. XLIII. XLIV. XLV. XLVI. XLVII.

Aitolia Sava,1 Histria Sava,1 Gallo-Graecia Sava,1 ikinci Macedonia Sava,1 ikinci Illyria Sava,1 Üçüncü Macedonia Sava,1 Üçüncü Kartaca Sava,1 Akhaia Sava,1 Hispaniàdaki Askeri B�anlar Numantia Sava,1 Asia Sava,1 Jugurtha Sa�1 Allobroges Sava,1 Cimbri, Teutoni ve T igurini Sava,Ian 1hracia Sava,1 Mithridates Sava,1 Deniz Korsanlar1yla Sava, Girit Sava,1 Balear Sa�1 Kibns Seferi Gallia Sa�1 Parth Devleti ile Sa� Genel Tekrar

1.

ROMULUS'TAN iTi BAREN YED i KRALLAR DEVRi

I.I. (GiRi�) Roma Devleti, Kral Romulus'tan itibaren i mparator Augustus' a kadar geçen yedi yüz ytl içinde bar1� ve sava� adma õyle çok i� ba�arm1�t1r ki; bilmeyen birisi, imparatorlugun bu büyüklüge daha uzun bir zaman süresi içinde ula�t1gm1 dü�ünürdü. Silahh gücünü dünya üzerinde õylesine geni� bir alana yaydi ki, Roma tarihini okuyan bir insan sadece bir ulusun degil, tüm insanhgm yapt1g1 �eyleri õgrenecektir. Say1Slz zorluk ve tehlikeyle yüz yüze kalm1� olan imparatorlugun kurulu�unda Kahramanhk ve Talih'in1 birbiriyle âdeta yar1�t1g1 gõrülür. Bu konu, õgrenilmeye deger olu�u yanmda; kapsammm geni�ligi ba�h ba�ma bir engel te�kil ettigi ve çe�itliligiyle de dikkat dagitt1g1 için, ben de yeryüzündeki ülkeleri renklere bo­ yayanlar gibi yapacagim. Âdeta küçük bir çerçeve içinde olay­ larm resmini çizecegim. Bõylece umuyorum ki, tarihin õnde gelen ki�ilerine de ilgiyi çekerek onlarm evrensel õnemini bi­ rarada ve bir kerede gõsterecegim. Ve gene eger birisi Roma ulusunu tek bir birey gibi dü�ünüp, onun da bir õmrü oldugunu varsaym1� olsa; dogdugu, bü­ yüdügü, olgunluga eri�tigi ve en sonunda ya�land1g1 dõrt evreli bir geli�imi fark edecektir.

1

Virtus ve Fortuna. Tannça isimleri.

1

2

3

4

28

5

Ktsa Roma Tarihi

Krallann idaresi altmda geçen birinci evre yakla�1k dõrt yüz

ytl sürmü�tür. Çocukluk dõnemi olan bu evre, kenti1 ku�atan

kom�u devletlerle olan çeki�me ve kavgalarla geçmi�tir. ikinci evre; Brutus ve Collatinus'un konsüllügüyle, Appius Claudius ve Qyintus Fulvius'un konsüllügü arasmda geçen yüz elli ytli2 kapsar. ltalia'nm3 tüm hâkimiyetinin sagland1gi bu evre cesaretin ve silahlarm en pervas1zca konu�tugu dõnemdir ve bu yõnüyle delikanhhk çagina benzer. 7 Arkasmdan yüz elli ytl süren ve imparator Augustus'un 6

Roma bar1�1 ile tüm dünyayi zapturapt altma ald1g1 üçüncü

evre gelir. imparatorlugun yigitlik nemidir.

8

ve

sarstlmaz olgunluk dõ­

i mparator Augus�s'tan bugüne degin4 geçen ve iki yüz ytldan çok da az olmayan dõrdüncü evre ise imparatorlarm edil­ genligi sebebiyle âdeta bir güçten dü�me ve tükenme dõnemi­ dir. Bunun tek istisnas1, Traianus'un hükümdarhg1 s1rasmdaki fetih hareketleri ve umulanm aksine bu ya�h devletin yeniden güçlenerek geri kazandigi sava�kanhktir.

1 Roma kenti. 2 Metinde "centum quinquaginta annis" olarak geçen ifade her ne kadar "yüz elli ytlhk bir zaman arahgm1" i�aret etse de, Brutus ve Collatinus'un konsüllügü MÔ 5 09, Claudius ve Fulvius'un konsüllügü de MÔ 2 12 ytllarmda ba�ladtgi için bu bilgi dogru gõrünmemektedir; zira aradan geçen süre yakla�1k iki yüz elli yt1 olmahdrr. Dolay1S1yla yazar, ikinci evre için belirledigi biti� tarihinin konsüllerini yanh� hatirlamaktadrr. (Bununla ilgili bir not olarak eserin bir Almanca çevirisindeki "Florus, Rõmische Geschichte, von Günter Laser, Darmstadt: WBG, 2017" dip­ notta, bu zaman arahgtmn elyazmalarmda da 1 50 ile 260 yt1 arasmda degi�iklik gõsterdigi yaziyor.) 3 ltalia ismi, bu metinde sadece cografi bir kavram ve Apenin yar1madas1 olarak anl�tlmahdtr. 4 Yani yazarm bu eseri kaleme ald1gi zamana degin.

Romulus'tan itibaren

Yedi Krallar Dewi

29

1.1. (1) Romulus, hem Roma kentinin hem de imparatorlugun kurucusudur. Tann Mars ile Rhea Silvia'dan dogmadrr. Mars'tan hamile kalchgi, [annesi olan] rahibenin kendi itirafichr. .Art1k ku�ku­ ya dü�medigimiz diger rivayet de, Kral Amulius'un buyrugu üzerine Romulus'un, erkek karde�i Remus ile birlikte nehre attlchgi ama õlmekten kurtulmu� olduklar1chr. Nitekim Tiber nehrinin swar1 çekildi ve çocuklarm aglamalarma dikkat kesilip harekete geçen bir di�i kurt kendi yavrularm1 b1rakarak onlar1 emzirdi ve annelik yaptl. Kralm koyunlarmm çobanligm1 yapan F austulus, çocuklari õylece agaçlarm arasmda buldu; onlar1 evine gõtürdü ve egitti. Julus1 tarafindan kurulmu� olan Alba,2 o siralar Latium'un ba�hca kenti idi.Julus, habas1 Aeneas'm kenti olan Lavinium'u benimseyememi�ti. Amulius, onlardan itibaren yedinci ku�ak olarak iktidar sürüyordu. Karde�i Numitor'u kentten kovdu. Numitor'un kizi Romulus'un annesi olur. Bundan dolayi, Romulus da, gençligin ilk ate�iyle, Amulius'u kent sm1rlarmm ch�ma sürdü. Büyükbabasma eski gõrevini iade etti. içinde bü­ yüdügü ve hayati õgrendigi daglar1 ve nehirleri çok seven biri olarak yeni bir kent kurmak üzere müstahkem bir yer belirledi. Karde�i Remus ile ikizdiler. içlerinden hangisinin kentin kurulu�una ba�langiç yapacagm1 ve yõnetimi yüklenecegini tannlara sormaya karar verdiler. Remus, Aventinus tepesinde; Romulus ise Palatinus tepesinde yerini ald1. ilk olarak Remus gõrdü i�aretleri, alti tane akbaba. Romulus daha geç gõrdüyse de, onun gõrdügü on iki taneydi. Kehaneti daha kuwetli olup kazanan Romulus, ileride sava�ç1 bir ülke olma umuduyla dolu olarak kenti in�a etti. Gõr­ dügü yirttc1 ku�lar geleneksel olarak kan ve av vadediyordu. 1 Aeneas'm oglu. Ascanius olarak da bilinir. 2 Alba Longa.

1 2

3

4

5

6

7

30 Kisa Roma Tarihi 8

9

10

11

12

Burayi korumak için kaztl