Roma Tarihi: Krallar, İtalya, Samnitler, Keltler, Sicilya ve Adalar [1 ed.]
 9786057768902

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

PİNHAN YAYINCILIK Litros Yolu, Fatih San. Sitesi No: 12/214-215 Topkapı/Zeytinburnu İstanbul Tel: (0212) 259 27 60 Faks: (0212) 565 16 74 www.pinhanyayincilik.com [email protected] Sertifika No: 40676 ROMA TARİHİ Krallar-İtalya-Samnitler-Keltler-Sicilya ve Adalar

APPİANOS ©Pinhan Yayınalık, 2022 Türkçe çeviri ©Okan Demir Birinci Basım: Ocak 2022 Genel Yayın Yönetmeni: Mahmut Sever Son Okuma: Adem Beyaz Kapak Tasarımı: Mahmut Sever Sayfa Düzeni: Adem Beyaz Teknik Hazırlık, Baskı ve Cilt: Yaylaak Matbaaalık San. Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu Fatih San. Sitesi No: 12/197-203 Topkapı-İstanbul Tel: (0212) 567 80 03 Sertifika No: 44865 Pinhan Yayınalık 1 301 ISBN: 978-605-7768-90-2





ROMATARIHI Krallar 1 İtalya 1 Samnitler 1 Keltler Sicilya ve Adalar

APPİANOS çeviren OKAN DEMİR

Önsöz Appianos Aleksandreos (MS 95-165), Roma eyaleti olan Mısır'ın (Provincia Aegyptus) İskenderiye (Aleksandreia) ken­ tinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Hayah hakkındaki kısıtlı bilgilerimizi kendi eserindeki ifadelerden ve Marcus Aurelius'un hocası Marcus Cornelius Fronto'nun mektuplarından ediniyoruz. Kendi hayahru konu alan bir eser kaleme almış olduğunu Roma Tarihine yazmış olduğu gi­ riş bölümünde belirtiyor, ancak bu eser ne yazık ki günümü­ ze ulaşabilmiş değildir. Varlıklı bir ailede dünyaya gelmiş olması nitelikli bir eğitim alabilmesine imkan sağlamışh. Al­ dığı eğitim sayesinde vatanında önemli bir makam elde et­ miş, ardından Roma' da avukatlığa kadar yükselerek impara­ torların davalarının savunuculuğunu yapmışh. Nitekim bu görevi sırasında ortaya koyduğu başarılar sayesinde MS 147 yılından sonra procurator1 olarak atanmışh. Appianos, Eski Yunanca dilinde kapsamlı bir Roma Tarihi kaleme almışh. Bu çalışmasını, Roma'nın ilişkili olduğu kişi ya da uluslara göre bölümlemeler yaparak,

bu kişi ya da

uluslar hakkında kısa bilgiler vererek ve Roma ile etkileşimle­ rini kronolojik aktararak gerçekleştirmişti. Toplamda 24 ki­ taptan oluşan bu çalışmanın ll'i neredeyse eksiksiz (Hispa­ nia, Hannibal, Kartaca, Numidia, Makedonya, Illyria, Suriye, Mithridates ve İç Savaşlar hakkındaki 5 kitap), 5'i ise (Krallar, İtalya, Samnitler, Keltler ve Sicilya ile diğer adalar) bölümler halinde günümüze ulaşabildi. Appianos, Roma' da ulaşhğı konum sayesinde kaynaklara ulaşmakta sıkınh çekmemişti. Polybios, Paulus Cladius, Hie­ ronymus, Caesar, Augustus ve Asinius Pollio' dan yaphğı 1 İmparatorların eyaletlerdeki mali işlerle ilgilenmek üzere görevlendirdikleri üst düzey yetkili memurlar.

5

alınhlan eserinde belirtiyor. Çalışmasının kimi bölümlerinde bahsetmiş olduğu Varro, Fabius Pictor, Cassius Hemina ve Rutilius Rufus gibi isimlerden yararlanmış olması da muhte­ meldir. Aktarmış olduğu bilgilerin doğruluğu eleştiriye açık olsa da özellikle Roma' daki iç savaşları anlathğı kitaplar önemli bilgiler içermesi açısından oldukça kıymetlidir. Sade bir anlahmı tercih etmiş, efsanevi unsurları mümkün oldu­ ğunca az kullanmaya çalışmışhr. Eserinin önemli yanlarından biri de önemli tarihi kişiliklerin konuşmalarını aktarma gayre­ tidir. Bu bölümler üslup bakımından oldukça dikkat çekicidir. Eski Yunanca aslından Türkçeye ilk kez tercümesi yapılan Appianos'un Roma Tarihi eserinin giriş ve parçalar halinde günümüze ulaşmış ilk 5 kitabını çevirirken Appian. Roman History, Volume I. Edited and translated by Brian McGing. Loeb

Classical Library 2. Cambridge, MA: Harvard University Press, 2019 edisyonundaki Eski Yunanca metni temel aldım. Kişi, yer ve bölge isimlerinde Latince ve Eski Yunanca asılla­ rına sadık kalmaya çalışhm, ancak Roma ile ilişkili terimleri, kurumlan ve özel isimleri Latince aslıyla verip gerekli yerler­ de dipnotlarla açıkladım. Dilimize oturmuş yer ve bölge isim­ leri varsa bunları kullanmayı uygun gördüm. Söz konusu edisyondaki İngilizce çeviride kullanılan tarihlemelerden ve eklemelerden metin içerisinde yararlarulmışhr. Aynı edisyo­ nun giriş kısmında Appianos ve eseri hakkında verilen bilgi­ lerden de yararlanılmışhr. Hem çeviri aşamasında hem de son okuma yaparak yar­ dımlarını sunan değerli dostlarım Kutsi Aybars Çetinalp ile Serhan Demirtepe'ye, eğitim hayahm boyunca emeği geçen değerli hocalarıma ve hayahmın her alanında desteklerini esirgemeyen sevgili anneme ve kardeşime teşekkür ederim. Kaynakça Appian. Roman History, Volume I. Edited and translated by Brian McGing. Loeb Oassical Library 2. Cambridge, MA: Harvard Uni­ versity Press, 2019. Caesar. Notlar & Galya Savaşı Üzerine, çev. Samet Özgüler, Doğu Batı Yayınlan, 2019.

6

Gregory S. Bucher, The Origins, Program, and Composition of Appian's Roman History, Transactions of the American Philological Associa­ tion, Volurne 130, 2000, pp. 41 1 -458, Published by Johns Hopkins University Press. Güler Çelgin, Eski Yunanca Türkçe Sözlük, Kabala Yayınevi, İstanbul, 201 0. Liddle-Scott Greek Lexicon - Perseus Digital Library

(httJ>:Uwww.perseus.tufts.edu/hopper/resolvefonn?redirect=true) Logeion, Greek Lexicon

(httJ>s:Ulogeion.uchicago.edu) Oğuz Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, 10. Baskı, İletişim Ya­ yınlan, 2016. Plutarch. Lives, Volume Il: Themistocles and. Camillus. Aristides and Cato Major. Cimon and Lucullus. Translated by Bemadotte Perrin. Loeb Classical Library 47. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1914.

Plutarch. Lives, Volume W: Alcibiades and Coriolanus. Lysander and Sul­ la. Translated by Bemadotte Perrin. Loeb Classical Library 80. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1916. Plutarch. Lives, Volume VII: Demosthenes and Cicero. Alexander and Cae­ sar. Translated by Bemadotte Perrin. Loeb Classical Library 99. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1919.

POMAİKA

IlPOOIMION

1.

Ti]v 'PwµaiKT]v laı:oQLaV aQxôµevoç auyyQQUyEÇ, i:v ôi: µwoya{(p Illai'.ôaı 'CE tcai. AuôoL 'COOaÜ'Ca rnvrı Uıv XEQQOVTJOOV Oİ.KOÜOLV, Kal nıiV'CWV iiQXOUUL 'Pwµaim. 3. Ilt:Qıiaavuç ôi: Kal E'CEQWV i:Svwv iiQXOUOLV aµcpi. 'COV nov'COV Kal MuaWv 'CWv i:v Eu(>Wnt;t Kal E\>�KWv ÖOOL nt:Ql 'COV [2] EuÇnvov. ano bi: lwvi'.aç K6Anoç imi. SaAaaarıç 6 Ai.yaioç tcai. E'CEQOÇ lovi'.ou SaAaaarıç tcai. 6 LLKt:ALKOç nOQSµOç tcai. Tı (3] TUQQTJVLKl'ı SıiAaaaa µiXQL 'CWv 'HQaKAdwv a'CT)Awv. 'COU'Co µfjK6ç fo'CLV an' lwvi'.aç i:ni. 'COV WKt:aVOV, Kal i:v 'Ccf>ôt: av 'tef> naQıinAcp 'Pwµai'.wv untjKoa 'COaaürn, il 'CE 'EAAaç miaa tcai. E>waaAi'.a tcai. MaKt:Mvı:ç tcai. öaa nQ6o'Oltca aMa E>Q�Kwv Kal lMUQLWV Kal Ilaı6vwv lSVTJ, au'Ctj 'CE haA(a µaKQO'Cıi'CT) ÔTJ naV'CWV i:0vWv OÖaa Kal ano 'COÜ lov(ou naQTJKOUaa ini. 7tAEia'COV 'Cfjç TUQQT)VLKfjç SaAıiaarıç µiXQL Kt:A'CWV, ouç au'COi. faAıi'CaÇ [4] nQoaayOQt:UoUUL, Kal Kt:A'CWV, öaa rnvrı '(tl µi:v i:ç 'Ctjvôı: Uıv SıiAaaaav, '(tl ôi: i:ç 'COV �HOV WKt:aVOV acpoQ�, '(tl ôi: naQıl 'Pfjvov nomµov cf'.ıKTJrnL, l�fJQLa 'CE naaa tcai. Kt:A't�TJQEÇ, ini. 'COV foni:QLOV tcai. �nov wKrnvov tcai. 'taç 'HQaKAfouç a'Ct'JAaç [5] '(fAW'CWv'CEÇ. Kal 'COU'CWV nEQl Kal i:cp' i:Kıimou ÔT)AWaw '(tl tXKQ�EO'Ca'Ca, Ö'CaV f.ç EKaO'COV rnvoç Tı YQacpi] nt:QLLt;t. 4. Nüv ôt, öaov ÖQOLÇ µı:yıiAmç Uıv tXQXTJV 7tEQLAa�Eiv, tca'Ca µi:v SıiAaaaav t:İQT)rnL, tca'Ca bi: yfjv 7tEQLoôı:fov'tl µoiQıi '(f MaUQOUOlwv av ELTJ 'CWv naQ' Ai.Sloıjn 'COiç 7tEQL foni:QaV Kal d 'tl (2) 0t:Qµ6UQOV f] 0T]QLWôt:ç dMo A�Uf]ç µiXQL Ai.0L6nwv 'CWv tc;ıwv. 'taürn µi:v A�urıç 'Pwµai'.otı:; ÖQOL, 'Cfjç ôi: Aai'.aç nO'Caµ6ç 'tt: Elı'PQıi'CT)ç tcai. 'CO Kautcaaov 6Qoç tcai. Tı AQµt:vi'.aç 'Cfjç µdl;,ovoç tXQXTJ tcai. K6Axm naQıl Uıv EuÇnvov SıiAaaaav cf.ıKTJ µi:vm tcai. 'ta [3] Aoma 'Coüôı: wü mMyouç. i:v ôi: nj Eu(>Wnt;t nO'Caµoi. Mo, 'Pfjv6ç 'CE tcai. 1mQOÇ, µıiALma Uıv 'Pwµai'.wv tXQXTJV 6Qll;,ouaLV, Kal '(QU'(WV 'Pfjvoç µi:v i:ç '(OV �6Qnov wKrnv6v, 1mQOÇ ôi: dı:; 'COV EuÇnvov n6v'Cov 10

sağ taraftan Karadeniz, Propontis,8 Hellespontos9 ve Ege Denizi ile sol taraftan Pamphylia ya da Mısır Denizi [4] (her iki isimle de anılır) ile sınırlanmış olan büyük yanmada ile karşılaşırız. Bu yarımadada­ ki bazı halkların Mısır Denizi ile sınırlan bulunur. Bu halklar Pamphylialar, Lykialılar ve Ionia'ya kadar uzanan Karialılardır. Di­ ğer halkların ise Karadeniz, Propontis ve Hellespontos ile sınırlan vardır. Bunlar Galatia, Bithynia, Mysia ve Phrygia halklarıdır. İç kı­ sımlarda ise Pisidialılar ile Lydialılar bulunur. Bu yanmada içerisin­ de daha pek çok halk yaşar ve bunların hepsi Romalıların egemenli­ ği altındadır. 3. Romalılar, kıyı boyunca devam edildiğinde Karadeniz civa­ rında yaşayan diğer Pontus halklarını, Avrupa'daki Mysialılan ve Karadeniz'e kıyısı bulunan Thrakialılan da [2] yönetirler. Ionia'nın ötesinde Ege Denizi, Adriyatik Denizi, Sicilya Boğazı ve [3] Herakles Sütunlarına kadar uzanan Tyrrhenia Denizi vardır. Burası Ionia'dan okyanusa kadar uzanan alandır. Kıyı boyunca ilerlediğimizde Ro­ malıların egemenliği altında bulunan şu bölgelerle karşılaşırız: Hel­ las'ın tümü, Teselya, Makedonya ile bitişiğindeki Thrakia, lllyria, Pannonia ve İtalya'run bizzat kendisi. İtalya, Adriyatik boyunca uzanması ve Keltlerin-Romalılar bunları Galyalı olarak adlandırır­ lar-ülkesine kadar Tyrrhenia Denizinin büyük bölümüyle sınırlan olması açısından diğerlerine göre [4] en büyük alanı kaplayan ülke­ dir. Keltlerin bir kısmı Akdeniz'e karşı, bir kısmı kuzeydeki okyanu­ sa bakan bölgede, bir kısnu ise Ren Nehrinin uzandığı alan boyunca yaşarlar. Sonrasında kuzeydeki ve batıdaki okyanuslarla sınırlan bu­ lunan tüm Hispania10 ile Keltiberialılar11 ve Herakles Sütunlarına ka­ dar uzanan [5] alan vardır. Her birini ayn ayn yazmaya başladığım­ da tüm halklar hakkında oldukça detaylı açıklamalar yapacağım. 4. Şimdilik, Roma egemenliğinin uzandığı büyük sınırların kıyı boyunca yelken açıldığında karşılaşılan kısımlan hakkında bilgilen­ dirme yapıldı. Kara üzerinde yolculuk yaparken karşılaşılan sınırlar şöyledir: Mauretania'nın Batı Etiyopya'ya kadar uzanan bölümü ile [2] Afrika'nın sıcak ve vahşi hayvanlarla dolu, Doğu Etiyopya'ya kadar uzanan diğer bölümü vardır. Bunlar Afrika'daki Roma sınırla­ rıdır. Asya'daki sınırlar Fırat Nehrini, Kafkas Dağlarını, Armenia Maior Krallığım, Karadeniz boyunca uzanan bölgede yaşayan Kolk­ his halklarını ve [3] kıyının geri kalanında yaşayan halkları içinde bulundurur. Avrupa'daki iki nehir, Ren ve Tuna, Roma İmparator­ luğunun sınırlarının büyük bölümünü oluşturur. Bunlardan Ren Nehri kuzeydeki okyanusa, Tuna Nehri ise Karadeniz'e 11

ıcaı:abı.boi. nt:QOQOÇ auı:oiç i:aı:tv ouô' fJv EXOUOL. 6. Tot'.ıı:wv ı:oaot'.ıı:wv ıcal ı:l]ALKOt'.ıı:wv i:0VWv ovı:wv ı:o µE.yt:0oç, lı:aAlav µtv auı:i)v i:mµ6x0wç ı:t: ıcal µ6ALÇ i:v nt:vı:aKoatoLÇ Eı:wt [2] ıcaı:t:LQYıiaavı:o J3t:J3alwç. ıcal ı:ot'.ıı:wv ı:a i] µiam J3aatAt:üatv i:xQWvı:o, ı:a bt Aoma ı:ouç J3aatAfoç i:KJ3aA6vı:t:ç ıcal i:noµooavı:t:ç OUK avE.Çw0m J3aatAE.wv aQLU1:0KQaı:ft;t ı:t: (3) fXQTJOavı:o ano ı:oüôt: ıcal 7tQOaı:Ctı:atÇ aQXOUULV fı:l]OLOLÇ. ÔtaKOOLOLÇ bf µCtAtaı:a rÇijç f7tL ı:oiç 7tt:Vı:aKOOLOLÇ i:nl µE.ya t;Afüv TJ aQXTJı ıcal �t:VtKijç ı:t: ÔUVCtµt:WÇ fKQCtı:l]OaV a7tt:LQOU KaL (4) ı:a Mfiaı:a ı:Wv i:0VWv ı:6ı:t: U7tl]yıiyovı:o. r CtlOÇ ı:t: KaiaaQ, U7tt:Q ı:ouç ı:6ı:t: buvaaı:t:t'.ıaaç ıcal ı:i)v Tıyt:µovlav KQaı:uvaµcv6ç ı:t: ıcal bta0E.µt:voç i:ç cpuAmcr')v aacpaAij, ı:o µtv axijµa ı:ijç noAmlaç ıcal ı:o [5) ovoµa i:cpt'.ıAaÇt:v, µ6vaQXOV b' fouı:ov f7tf01:l]Of nam. ıcal foı:tv i]ôt: Tı cl:QXTJ µEXQL vüv ucp' rvl aQxovı:ı, OUÇ J3aatAfoç µtv ou Myoumv, Wç i:yw voµll,;w, ı:ov ÖQKov ai.bot'.ıµt:VOL ı:OV 7taAat, auı:OKQCtı:OQaÇ Ôf ovoµal,;ouatV, Ô ıcal ı:wv 7tQOaıcaiQwv aı:Qaı:l]ywv ovoµa t;v· dal bt EQYCıJ ı:a navı:a J3aatAt:iç.

7. Kal €aı:t ıcal ı:oiabt: ı:oiç auı:oKQıiı:OQULV i:ç ı:ov 7taQ6vı:a xQ6vov i:yyuı:aı:w btaKoalwv i:ı:wv a.Mwv, i:v otç ti ı:t: n6ALÇ µCtAtaı:a ıcaı:t:Koaµi)0l] ıcal Tı 7tQ6aoboç i:nl nAdaı:ov T]lıÇi)0l] 12

boşalır. Bu nehirleri aşhğımızda Ren'in ötesinde kalan Keltlerin bazıları ile Tuna'run ötesindeki [4] Getae halkı da-Romalılar bun­ lara Dacialı diyorlardı -Romahlar tarafından yönetiliyorlar. Bun­ lar doğruluğuna en yakın ihtimalle kara üzerindeki sınırlardır.

5. Akdeniz'de yer alan tüm adalar şunlardır: Kyklades Adala­ n, Sporades Adalan, Ionia Adalan, Ekhinades Adalan,12 Tyrrhe­ nia Adalan ve Balear Adalan. Ayrıca Libya, Ionia, Mısır, Mir­ toan, 13 Sicilya ve Akdeniz sularında yer alan ve [2] çeşitli adlarla anılan diğer adalar. Bunların yanı sıra, Hellenler tarafından bü­ yük adalar olarak anılan Kıbrıs, Girit, Rodos, Lesbos,14 Euboia, Sicilya, Sardinia, Korsika ile daha küçük ya da büyük diğer tüm adalar. Tüm bu adalar [3] Romalıların egemenliği alhndadır. Romalılar, kuzeydeki okyanusu aşarak oldukça büyük bir kara parçası olan Britannia'ya ulaşhlar ve diğer yerleri umursamadan adanın en iyi ve yansından fazlasını kapsayan kısmını hakimi­ yetleri alhna aldılar. Aslına bakılırsa diğer yerlerin onlara hiçbir faydası yoktur. 6. Bu kadar fazla halkı hakimiyeti alhnda bulunduran Roma­ lılar, İtalya'da güçlü bir konum elde edebilmek için beş yüz yıl boyunca büyük çabalar [2] sarf ettiler. Bu sürenin yarısı kralların hükmü alhnda geçti. Romalılar, kralları kovup bir daha krallık yönetimi getirmeyeceklerine dair yeminler ederek aristokratik [3] bir yönetime geçtiler ve kendilerine yıllık yöneticiler seçtiler. Bu beş yüz yıldan sonra gelen iki yüz yılda ise egemenlik alanlarını büyük ölçüde genişlettiler. Bu dönemde sınırsız bir dış güce ulaşhlar ve halkların büyük çoğunluğunu [4] egemenlikleri alh­ na aldılar. Bu dönemin ardından, Gaius Caesar15 rakiplerine üs­ tünlük sağlayarak hakimiyeti ele geçirdi, bu hakimiyeti sağlam temellere oturttu, yönetimin şeklini ve [5] adını korudu, ancak kendisini herkesin mutlak hükümdarı yaph. İmparatorluk onun zamanından günümüze kadar tek bir kişi tarafından yönetilmiş­ tir. Benim düşünceme göre, eski yemine saygı duydukları için yöneticilere kral demiyorlar. Bunun yerine onları imparator ola­ rak adlandırıyorlar. Generaller de zaman zaman bu isimle anılı­ yorlardı. Fakat yine de bu imparatorlar fiilen tamamıyla kral gibi hareket ediyorlar. 7. Bu imparatorların ortaya çıkhğı zamandan günümüze ka­ dar neredeyse iki yüz yıl geçmiştir. Bu zaman içerisinde şehir büyük ölçüde düzene oturmuş, gelirini oldukça arhrmış, 13

ıW 'PwµaiKWv J3aalALKTJV. TJ b' i�f)ç '(lt iç TI)v aMrıv haAlav, XWQLÇ ye 'tf)ç naQit '(OV K6A7tOV '(OV 1ovLOv· iç bf. alıyKQLmv 'tf)ç [4] 7tQO'CEQaÇ ijbe MyernL [ij t�f)ç] 'Pwµa'(KWv 1rnALKTJ. uArnrn(cp öf rnvn, r.auvhmç, o'l naQa 'COV 1oVLOV c;,KTJV'taL, µeyaAcp 'tE Kal XMrn noı:aµc;>, 'Pwµoç bf. Kai. 'PwµuAoç ol naibt:ç, E� Aivdou EAKovı:t:ç µrıı:Q60Ev ı:o yivoç· ı:o yaQ ı:oü cpuvı:oç abrıAov. (Phot. Bibl. 1 p. 46 Henry) '

Ilt:Qi. 'Pwµou Kai. 'PwµuAou. AAouarıç TQoiaç 6yoor;ı ı:oü MKEf1{3Qlüu µrıvoç cpt:lıywv Aivt:laç dç Tiıv 1brıv ôLfJA0t: ı:ouç Axmouç auyxWQoüvı:aç auı:c;> J3aaı:ciÇovn dbwAa Kai. yivoç. Ol bf. Myoumv WÇ ou uıv Ö\j>LV auı:Wv UUVEVEYKELV, aM Öı:L noMaKu; dUT)yi)aaı:o ı:oiç J3aQJ3ciQou; anoôoüvm Tt'ıv 'EAEVT)V ı:oiç Axmoiç. EKEi bf. QuyWv XEiQa auMi�aç anf)A0t:v dç AwQt:vı:ov Kai. Eyyurıaciµt:voç Tiıv AaouLviav, 0uyaı:iQa Aaı:(vou (3aaıAiwç ı:Wv AJ30QLYLVWV, Kı:(i:n 116ALV Kai. ovoµciÇn [2] auuıv AaoULVLOV EK ı:f)ç yuvmKOÇ' Kai. ı:Qlı:eı.> lı:n ı:t:Awı:tjaavı:oç Aaı:(vou bıabd:,aµt:voç Tt'ıv lXQxTJV ano ı:oü KT)Ôt:aı:oü ovoµciÇn ı:ouç AJ30QLyivaç Aaı:(vouç. Kai. ı:Qlı:CıJ b' av nLAm auvtjvfYKaV, tva µTj upQLa0dTJ ı:o awµa ı:oü KaµLAAou· auı:oç bt paQu0uµwv iç 'ti]v AQbrnı:wv n6ALv µEı:cfıKTJaEv, EuÇıiµEvoç 'ti]v AxLAAnov (6] EUXTJV, imno0fJam 'Pwµa(ouç KıiµıMov iv KalQ4'. Kai aniJvı:rıaev auı:Q Kai ı:6bf ou noAu Üaı:fQOv· KEAı:wv yıiQ 'ti]v n6ALv Kaı:aAaJ30vı:wv 6 bfJµoç ini KıiµıMov Kaı:eq>uyev Kal ÔLKı:ıiı:WQa au0LÇ dAeı:o, WÇ iv ı:aiç KeAnKaiç nQıiÇwLV auyy eyQanı:m. (Exc. de virt. 2, p. 21 6 Roos)

9. UOrL MıiQKOÇ MıiMLoç eunaı:QlbT]ç, KEAı:Wv inEA06vı:wv ı:tj 'Pwµt;J, ı:auı:rıv nEQLEaWLO'tT) . Kal. ol TaQaV'tLVOL 'tf)ç apouAiaç aq>Wv t;ıaeavov'tO aaq>wç. (Exc. de virt. 6, p. 219 Roos) 56

yurtlarına geri getirilmesini, yağmalanan ya da kayba uğrablan malların değerinin karşılanmasını ve Romalılarla dostluklarını korumak istiyorlarsa bu yasa dışı olayın sorumlularının kendile­ rine teslim edilmesini de [4] isteyeceklerdi. Tarentumlular elçileri hemen meclise aldılar ve Hellenceyi güzel konuşamadıklarında onlarla alay ettiler. Aynca mor şeritli togalanyla da [5] dalga geç­ tiler. Alaya bir tavn olan ve şaka yapmayı seven Philonides isimli bir adam, elçilik şefi Postumius'un yanına giderek arkasını döndü ve eğilip elbisesini kaldırarak adamın [6] üzerine pisledi. Bu uygunsuz şakası izleyenler tarafından kahkahalarla karşılan­ dı. Bunun üzerine Postumius kirlenmiş elbisesini uzatarak, "Siz, bu tarz şakalarla eğlenip kahkaha atanlar, bu pisliği çok fazla kanla temizleyeceksiniz!" dedi. Tarentumlular buna karşılık bir şey söylemediler ve [7] elçiler oradan ayrıldılar. Postumius elbi­ sesini temizlemedi ve öylece götürüp Romalılara gösterdi. Büyük bir öfkeye kapılan halk, Samnitlere karşı savaşmakta olan Aemi­ lius' a85 savaşa bir süre ara vermesini ve Tarentum topraklarına yönelmesini emretti. Aemilius, Tarentumlulara elçiler tarafından önerilen şartların gözden geçirilmesini ve anlaşmayı reddeder­ lerse savaş açılacağını da [8] iletecekti. Aemilius bu talepleri ilet­ tiğinde karşılarında orduyu gören Tarentumlular bu sefer gül­ mediler. Neredeyse eşit sayıda destekçisi olan iki farklı görüş or­ taya çıkmışb ve bir sonuca varabilmek için kendi aralarında tar­ bşıyorlardı. Bu sırada içlerinden biri söz alarak yurttaşlarına şun­ ları söyledi: "Vatandaşlarını teslim etmek bir halk için köle du­ rumuna düşmekten farksızdır ve [9) yalnız savaşmak tehlikeli­ dir. Özgürlüğümüzü kararlı bir şekilde savunmak ve eşit şartlar­ da savaşmak istiyorsak Epirus kralı Pyrrhos'u çağıralım ve onu bu savaşın lideri yapalım." Dediği de yapıldı.

8. Epirus kralı Pyrrhos, gemi kazasının ardından Tarentum'a geldi.86 Tarentumlular, bölgelerine yerleşen ve hem kadınlarını hem çocuklarını aşağılayan [2] kralın adanılan tarafından pek çok sıkınb çektiler. Pyrrhos vatandaşların halk ziyafetlerini, di­ ğer toplanblarını ve savaş durumuna uygun olmayan eğlencele­ rini yasakladı. Aynca silahlı talimler yapmalarını istedi ve ihmal edenleri ölüm cezasına çarpbracağını duyurdu. Bir süre sonra bu alışık olmadıkları ağır işler ve talimler nedeniyle yorgun düşen Tarentumlular, sanki şehir kendilerinin değilmiş gibi kaçblar ve [3] tarlalara sığındılar. Bunun üzerine kral kapılan kapatb ve et­ rafa muhafızlar yerleştirdi. Böylece Tarentumlular, aptalca bir davranış sergilemiş olduklarını net bir şekilde anladılar. 57

9. "On öam tv 'PıwlcıJ 'Pwµalwv btl OW'tTJQ� Kal cpuAaıcfj ti']ç noi\ewç, µf] n mi0mev uno 'tWv tx0QWv, naQtµevov, aıho( u Kal MKLOÇ, 6 TJYE11Wv aU'tWv, 'tOLÇ aya0oiç 'tOiç 'PTJYLVWV cp0ovf]aavuç Kal cpui\a�avuç aıhouç elıwxouµtvouç tv i:OQ'rij ÔLiav lxov'tEÇ, Ô'tl µi) 7tQOÇ ÖTJf..lTJ'tQLaıwuç KaQnouç, 'tWv aMwv ayovov Kal acpua. 'ta 'tE awµma au'tOiç, µt:yaAa OV'ta ıcal 'tQUCf>T)Aa Kal aaQKWv VyQWv f.lW'ta, imo 'tf]ç abrıcpay(aç Kal µi0rıç EÇ öyKov Kal f3aeoç E�fXEL'tO Kal 7tQÜÇ bQµouç Kal n6vouç aMvarn naµnav Ey(yvE'tO, im6 'tE LÔQW'tOÇ Kal aa0µa'tOÇ, önou 'tl biOL Kciµvnv, E�t:At'.ıov'to rnxiwç. (Exc. de virt. 1 1, p. 222 Roos; Suda, a 463) 8. AnnLavOç nt:Ql 'tWV Kt:A'tWv Cf>TJULV · oüç yuµvouç

E7tt:bdıcvut: 'Pwµa(oLç· "OU'to( daLv oi 'ti)v f3oi)v 'ti)v f3aQEiav iivuç t'.ıµiv Ev rniç µaxmç Kal 'ta önAa narnyoüv'tEÇ Kal �LCf>TJ µaKQa Kal Koµaç aiwQOÜV'tEÇ, WV 'tO a'tOAµov OQWv'tEÇ Kal 'tO awµa µaAaKOV Kal a'tOVOV 7tQOUL'tf 't� fQYlf>·" (Suda, L 152) 9. Tov bE bf)µov ano 'tOÜ 'tE LXOUÇ OQaV Kal 'tOLÇ novouµivmç hiQOUÇ VEAAELÇ Emniµnnv ad. oi bf. Kt:A'tOl KEKf..1TJKO'tEÇ aKµf)aL auµnAEKOf..1 E VOL lcpwyov a'taK'tWÇ. (Suda, v 104) 10. o bf. Kt:A'toÇ ayavaK'tWv Kal ALcpmµWv EÖLwKE 'tOV BaAiQLOV, auyıcarnmafiv Enny6µt:voç· vno bf. 'tOUÇ nooaç avaxWQOÜV'tOÇ ad 'tOÜ BaAEQLoU Ka'tinWE 7tQTJvTJÇ 6 Kt:A't6ç. Kal ÖEU'tEQOV 'tOÜ'tO µovoµaxLOv E7tl Kt:A'tOiç E µt:yaAauxouv oi 'PwµaioL (Suda, A 627) 1 1 . 'On 'tO 'tWV L.t:v6vwv l0voç lvanovbov fıv 'Pwµa(oLç, Kal EµLa0ocp6QOuv Ka'ta 'Pwµa(wv. Tı bf. f3ouAiJ 7tQfof3nç lmµlj.ıt:v EYKaAfoov'taÇ, Ô'tl OV'tEÇ lvanovboL (2) µm0ocpoQOÜUL Ka'ta 'Pwµa(wv. 'tOU'tOUÇ BQL't6µaQLÇ 6 Kt:A'tÜÇ ayavaK'tWV U7tfQ 'tOÜ na'tQÜÇ, O'tl auµµaxWv TUQQTJVOiç vno 'Pwµa(wv EV 't�E 't� noAiµı+> bLicp0aQ'tO, 'ta 'tE KT)QUKELa Cf>EQOV'taÇ Kal 'ti)v aauAov fo0f)'ta 7tEQLKHµivouç Ka'tE'tEµt:v EÇ noAAa Kal 'ta µiQTJ 'tWv (3) awµa'twv bLiQQL\j.ıt:v Eç 'ta nt:bLa. Kal 'toü µuaouç 6 KOQvtjALoç Ev 6� nu06µt:voç, Eç 'taç Et:v6vwv n6Anç UUV'tOVlf> anoubfj bta Eaf3(vwv Kal IlLKEV'tLVWV fof3aAWv, anaV'ta Ka0QQH Kal EVrn(µ7tQTJ 'tWv 'tf av0QW7tWV 'taÇ µf.v yuvaiKaç Kal 'ta nmb(a i}vbeanob(l:t:'to, 'touç b' Ev flf3ı;ı navrnç fK'tHVEV oµaAWç Kal 'ti)v xW(>av EAuµa(vE'tO 7tOLKlAWÇ Kal aOLKOV EÇ 'tO Aomov EnOLff BQL'toµaQLV bf. µ6vov (4) t'jyt:v 74

7. Tarımsal ürünler ve deniz gıdaları açısından verimsiz top­ raklarda yaşayan Keltler, karınlarını şarapla ve birtakım başka şeylerle doyurdukları için ölçüsüz bir doğaya sahip oldular. İri, narin ve sarkık etlerle dolu olan bedenleri, aşın yeme içme nede­ niyle şişman ve hantal bir hale gelmişti. Koşmaya ve zahmetli iş­ lere pek yatkın değillerdi. Bir iş yapmak zorunda kaldıklarında aşın ter döküyorlar ve nefes nefese kalarak hızla bitkin düşüyor­ lardı. 8. Appianos'un Keltler hakkında anlathklan. [Marcus Furius Camillus] bedenleri çıplak olan adamları Romalılara gösterip "Bunlar çarpışmalarda yüksek sesle bağırarak üzerinize saldıran, silahlarını birbirine vurarak gürültü yaratan, uzun kılıçlı ve saç­ larını savuran insanlar. Bu cesaretten yoksun adamlara, zayıf ve dayanıksız bedenlerine bir bakın ve işinize odaklanın!" dedi.

9. Surların üzerinden savaşı izleyen halk, bitkin düşen savaş­ çılarını desteklemek için sürekli yeni kuvvetler gönderdi. Çok fazla efor sarf etmiş olan Keltler yorgun düştüler ve birbirlerine dolanarak düzensiz bir şekilde kaçhlar.t38

10. Öfkeye kapılmış olan ve kan kaybı yaşayan Kelt, Vale­ rius'a139 saldırmak için aceleyle peşinden gitti.140 Valerius adım adım geri çekilmeyi sürdürürken, Kelt yüzüstü yere yığıldı. Kelt­ lere karşı gerçekleştirilen bu ikinci teke tek çarpışmanın ardından Romalılar kendileriyle iftihar ettiler. 1 1 . Senones kabilesi, bir ateşkes olduğu halde Romalılara kar­ şı paralı asker topladı.141 Bunun üzerine senatus, ateşkese rağmen paralı asker topladıkları için onları şikayet etmek üzere [2] elçi heyeti gönderdi. Etrüsklerin müttefiki olan babası savaşta Roma­ lılar tarafından katledilmiş olduğu için öfkeli olan Keltlerin şefi Britomaris, elçilik asası taşıyan ve dokunulmazlık kıyafetleri gi­ yinmiş olan elçileri kılıçtan geçirip [3] ceset parçalarını tarlalara fırlath. Yoldayken bu iğrenç olayın haberini alan Cornelius, Sa­ bine topraklan ile Picenum üzerinden büyük bir hızla Senones şehrine gidip bir saldın düzenledi ve her yeri yakıp yıkh. Adam­ ların eşlerini ve çocuklarını köleleştirdi, yetişkin erkeklerin tü­ münü öldürdü, bölgeyi tamamen yakıp yıkh ve bir daha yaşa­ namaz hfile getirdi. Yalnızca Britomaris'i işkence uygulamak 75

aixµaAwı:ov üü Auµı;ı. üaı:eQov be Eevoveç, ouı< ixovı:eç ouıwv alj>aumEiv fKEAEUEV, EWÇ i]µEQa YEVTJ'taı, noAt'.ıxQvaa dvm boKW\I. (Suda, a 4725, K 1615) 15. 'On rnvrı Mo TLyUQLOL ıcal. 'EAout'JnOL fÇ 'tl'Jv 'Pwµa(wv KEAnKt')v fo€j3aAov, ıcal. 'tOU'tWV 'tOV m6Aov o KaiaaQ fafoç nu06µEvoç ÔLE'tELXLOEV, öaa nEQL 'Pobav6v fa'tl no'taµov fÇ tıca'tov ıcal. (2) mv'tiJKovrn mablüuç µaALma. ıcal. nQwJ3waaµlvoı.ç eni. bıam� 'toiı:; noAEµ(oı.ç unf.Q anovbW\I EKEAEUEV öµT)Qa boüvm ıcai XQt') µa'ta. anoKQtvaµlvwv b' Ei0lcr0m rnürn Aaµj3avELv, ou btMvm, j3ouA6µEvoç cp0acrm 'tl'Jv oµmxµınv au'tWv, enl. µf.v 'tOUÇ TtyuQLoUÇ €Mcrcrouç OV'taÇ foEµm AaJ3lTJVOV, au'tOÇ bf. enl. 'tOUÇ 'EAOUT)'tlOUÇ EXWQEl nQOOAaj3Wv faAa'tWv (3) 'tWV OQELwV eç bmµuQ(ouç. ıcal. YLVE'tm Aaj3LT)VcfJ 'tO EQyov EuµaQEÇ, aboKt'J'tOl.Ç TtyuQLOLÇ 7tEQL 'tOV no'taµov emnEcrOV'tl ıcai 'tQE\j>aµ€vcp ıcai aKEbaaav'tl 'tOUÇ noMouç EV aauvrnE,�. (Exc. de leg. gent. 8, p. 525 de Boor) 16. 'On AQtOULmoç, fEQµavwv j3aOlAEuç 'tWv unf.Q 'Pf)vov, €mj3a(vwv 'tijç nEQaV Aiboumç en nQO 'tOÜ Ka(aaQOÇ enoM µEı, rı XQfJvm q>LAmç ı