Yunan ve Roma Mitolojisi [2 ed.]
 9786050205916

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

William

Hansen

Bloomington'daki Ind iana Üniversitesi'nde Eski Yunan ve Roma Dün ­ yası ve Halkbilim Araşhrmalan profesörü ve Mitoloji Araşhrmalan Programı yöneticilerinden biridir. Ariııdne's Thread: A Guide to Jnterna­ tional Tales Found in Classiaıl Literature (2002), Anthology of Ancient Greek Popular Literature (1998), Phlegon of 11ıralles' Book of Marvels (1996), Saxo Grammaticus and the Life of Hamlet: History, Translation, and Commentary (1983) adlı kitaplar başlıca eserleri arasında yer almaktadır.

Ü mit Hüsrev Yolsal

1966 yılında Ankara' da doğdu. ODTÜ Felsefe Bölümü' nü bitirdi. Anka­

ra' da çeşitl i yayınev lerinde çalıştı. Şimdi serbest çevirmenlik y apmakta­ dır. Modem Felsefenin Kısa Tarihi (Dipnot), Milliyetçilik ( Ahf Yayınlan ), Eski Mısır (Say Yayınlan), Rus Devrim i (Dost Kitabevi) adlı kitaplar baş­ lıca çevirileri arasında bulunmak.tadır.

YUNAN VE ROMA MİTOLOJİSİ William Hansen

lnqilizceden çeviren:

Ümit Hüsrev Yolsal

Say Yayınlan Mitoloji Yunan ve Roma Mitolojiai / William Hansen Özgün adı: Classical Mythology: A Guide to the Mythical World of the Greelcs and Romans

© 2004 William Hansen

CLASSICAL MYTHOLOGY: A GUIDE TO THE MYTHICAL WORLD OF THE GREEKS AND ROMANS (FIRST EDmON) ilk kez 2004 yılında lngilizc:e olarak yayımlannuşbr. Bu çeviri Oxford Oniversitesi Yayınlan'nın izniyle yayımlan­ mışbr. Orijinal eserin bu Türkçe çevirisinden Say Yayınlan sonımludur. Oxford Oniversitesi Yayınlan bu çeviride olabilecek yanlışlık.. ihmal, eksildik ve belir­

sizlikler ve bunlardan ötürü eserin uğrayabileceği kayıplar ile ilgili olarak hiçbir sonımluluk kabul etmez.

Türkçe yayın haklan Akcalı Ajans araalığı ile© Say Yayınlan Bu eserin tüm haklan saklıdır. Tarubm amaayla, kaynak göstermek şarbyla ya­ pılan kısa alıntılar hariç yayınevinden yazılı izin alınmaksızın alınb yapılamaz, hiçbir şekilde kopyalanamaz. çoğalblamaz ve yayımlanamaz. ISBN 978-605-02-059H Sertifika no:

10962

İngilizceden çeviren: Omit Hüsrev Yolsal Yayın koordinatörü: Levent Çeviker Editör: Sinan Köseoğlu Kapak ve sayfa tasanmı: Artemis tren Baskı: Çınar Matbaaalık

Topkapı-lstanbul

Tel.: (0212) 501 37 6.3 Matbaa sertifika no: 36305

1. baskı: Say Yayınları, 2. baskı: Say Yayınları,

2017 2018

Say Yayınlan Ankara Cad. 22/12 • TR-34110 Sirkeci-lstanbul

Tel.: (0212) 512 21 58



Faks: (0212) 512 50 80

.sayyayindlik.com • e-posta: [email protected] www .facebook.com/ sayyayinlari • www .twitter.com/ sayyayinlari

www

Genel dağıbm: Say Dağıbm Ltd. Şti. Ankara Cad. 22/ 4 • TR-34110 Sirlceci-lstanbuı Tel.: (0212) 528 17 54 •Faks: (0212) 512 50 80 intemet sabş: www.saylitap.com • e-posta: [email protected]

lE NE Ol�U?

111

Yanmadası'nın ötesini alıp yerli halka kendi adını verdi. Ai­ olos, sakinlerine Aiol adını vererek Tesalya' da hüküm sürdü. Ksuthos kendi payı olarak Peleponez'i aldı. Ksuthos'un Yu­ nanlıların Akhalar ve tonlar diye bildikleri soyların geldikleri Akhaios (Latincesi: Acheus) ve Ion diye iki oğlu vardı. Deu­ kalion ile Pyrrha'nın soyundan gelenler farklı yerlere yerleş­ tiler ve birçoğu kendi bölgelerine ya da kendi soylarından gelenlere kendi adlarını verdi.

Tanrılar Kendi [Oltlerini Olufluruyor Zaman dizinin bu noktası civarında Yunan mitolojisi öyküler bakımından çok zengin olduğu için örneklendirmeyle yetin­ mek zorundayım. Birçok mit tek tek tannlann etki alanlarını nasıl elde ettiklerini ve dünyada büyük kültlerini nasıl oluş­ turduklarını naklederken, diğer mitler tanrılar ile insanların birleşmelerini anlabr. Bu mitlerin göreli olarak hangi sırayı izlediğine karar vermek zordur çünkü bunlar bağımsız anla­ blar olabilirler. Eleusis Gizemleri

z.eus kız kardeşi Hera'yla ve Poseidon Nereus Amphitri­ te'yle evlendiyse de kardeşleri Hades evlenmedi. z.eus onun Demeter'den kızı Persephone'yi kaçırmasına izin verdi ama bu eşleşmeyi sakıncalı bulabilecek Demeter' e ve bu sırada niyeti bakire kalmak olan kızına bu ayarlamadan hiç söz et­ medi. Böylece kız bir gün çayırda çiçek toplarken Hades sa­ vaş arabasının üzerinde belirip kızı yeralb krallığı Erebos' a götürdü. Demeler yaşlı bir kadın kılığında yeryüzünde kızı­ nı

aradı. Aramaları sonuçsuz kaldıysa da sıra dışı buğday ve

onun yetiştirilmesiyle ödüllendirdiği Eleusisliler dahil olmak üzere şefkatli insanlarla karşılaşb. Eleusisliler de bütün dün­ ya sakinleri bol bol sahip olana değin bu tahılın tohumlannı n2

YU nAN VE ROMA N İ TOLOJ İSİ

başkalarıyla paylaştılar. Tanrıça Eleusis'te kendi özel ayinle­ rini, Eleusis Gizemleri'ni oluşturdu. Demeter Persephone'yi Hades'in kaçırdığını öğrenince Zeus, Hermes'i Persephone'yi geri getirmesi için ölüler diyarına göndermesine ve anne ile kız neşeyle yeniden buluşmalarına rağmen Demeter Persep­ hone' nin Erebos'ta yalnızca bir nar tanesi olmak üzere yemek yediğini fark ettiğinde, Persephone'nin kısmen daima ölüler diyarına ait olacağını anladı. Bundan sonra Persephone yılın bir yansını kocasıyla birlikte Erebos'ta, diğer yansını yukarı­ daki dünyada annesi ve diğer ölümsüzlerle birlikte yaşadı. Gi­ zemlere kabul edilen kişiler ölümle daha iyimser yüzleşirler. Delphoi Klibini

Apollon küçük Delos Adası'nda doğduktan kısa bir süre son­ ra ilgi alanlarının lir, yay ve kehanet olacağını bildirdi. Aklın­ da kehanet olmak üzere insanların kendisine kurban suna­ bilecekleri ve kendisinin kehanette bulanabileceği bir kahin tapınağı inşa etmek için yer aramaya başladı. Pamassos Da­ ğı'nda bir mevkide karar kılan Apollon, tapınağın temelleri­ ni attı ve insan zanaatkarlar işi tamamladılar. Ama tasarıyı kaynağın yanında ikamet eden ve yerli halkı ve koyunlarını öldürerek yıkıma neden olan canavar bir ejderha tehdit etti. Apollon canavarı bir okla vurdu ve canavar o noktada can verip çürüdüğü (Yunanca pytho: çürümek) için bu yer Pytho ve tanrının kendisi de Pytho Apollon diye adlandırıldı. Artık burası insanların kurban kesmeleri için güvenliydi. Tanrının yeni tapınağı için rahiplere ihtiyacı vardı. Knossos'tan Girit­ lileri ta şı yan bir gemiyi durduran Apollon bir yunus biçimini ahp gem inin üzerine sıçradı ve gemi dümencisine itaat et­ meyip rotasını Pyth o'nun limanı Krisa' y a çevirdi. Bir gencin biçimini alan Apollon gemicilere kimliğini açıklayıp tapına­ ğını yönetmeleri için seçildiklerini bildirdi. Onlara kendisiZ A M A N : KLAS İ K M İ TOLOJ İ �[ NE OL �U?

11J

ne Delphoili Apollon olarak kurban kesmelerini emrettikten sonra onları Pamassos'un yamacındaki tapınağına götürdü. Pytho kenti daha sonra Delphoi diye yeniden adlandırıldı. Atina 'nın Sahibi Kim Olacak?

Bir öyküye göre Zeus, Poseidon ve Hades kardeşler, kozmo­ sun başlıca üç bölgesine (gökyüzü, deniz ve ölüler ülkesi) ki­ min sahip olacağını belirlemek için kura çektikleri gibi ibadeti kabul edecekleri farklı kentlerin bireysel sahipliğini almaya da karar verdiler. Athena ve Poseidon bölgenin mülkiyeti için yarışmak üzere Attika'ya gittiler. Poseidon yer üzerindeki id­ diasının karuh olarak üç dişli yabasıyla Akropolis' e bir kaya çakh ve deniz taşh. Athena kendi payına bir zeytin ağaa dik­ ti. Hakimler olarak oturan tanrılar, ülkeyi Athena'ya vermeye karar verdiler ve o da Atina kentine kendi adını verdi. Buna kızan Poseidon yakındaki Thriasian Ovası'nı sele boğdu. Ta­ rihsel zamanlarda Poseidon'un mucizeleri (deniz suyu ku­ yusu ve üç dişli yabanın bir kaya üzerindeki izi) Athena'nın zeytin ağaayla birlikte Atina akropolisindeki bir kayada gö­ rülebilmekteydi . Bakkha (Dion ysos) Ay in leri

Olympos tanrılarının en genci Dionysos, dini ayinlerini uy­ gulamaya koymak için thyrsos denilen sopalarla donathğı bir bakkhalar alayı, yani dini ayini kutlayan kadınlarla beraber farklı kentlere gitti. Toplulukların çoğunda halk onu iyi kar­ şıladıysa da örneğin Thebe' de olduğu gibi kafirler onun kut­ sallığını reddettiler. Dionysos Thebe'ye ulaşhğında kadınlan evlerinden ayrılıp Kithairon Dağı'nda eğlenmeye ikna ettiy­ se de o bölgenin kralı Pentheus bu davranışlara kızdı ve eğ­ lenceyi gözetl emek için dağa gitti. Bakkhalar onu fark etti ve tanrının ayininin liderlerinden, çıldırmış durumdaki annesi 114

Y U � A !1 VE

ROM A M iTOLOJ i S i

Agaue, Pentheus'u vahşi bir hayvan zannedip pa rça lara ayır­ dı. Thebeli le r Dionysos'un gücünü inkAr etmenin korkunç so­ nuçlarını birinci el den öğrendiler. Uvg11rlık Sanattan

Demete r' in buğdayı ve onu n yetiştirilmesini ve Dionysos'un

bağcılığı ve şarap yapımını öğretmesi gibi kültürün ve uygar­ diğer önemli öğeleri de tek tek tanrılar tarafından öğ­ retildi. Maden işleme sanab Hephaistos'tan, savaş Ares'ten, avcılık Artemis'ten ve Apollon'dan, krallık kurumu Zeus'tan öğreni l di . Ya da bir Yunan şairinin belirttiği gib i , maden işle­ me u s tal arı Hephaistos' a, savaşçılar Ares' e, avalar Artemis' e

lığın

ve lir çalanlar Apo l l on ' a ve krallar Zeus' a b ağlıy d ı l a r . Her du­

rumda tann sanabn ya bulucusu ya da sahibiydi ve insanl ar

onlann öğrencisiydi. Bir insan kral ise Zeus onu kral yapbğı

içindi ve onun da vranışını i z leyen ve buna b a ğ l ı olarak onu ödüllendiren Zeus oldu ğu için bir kralın refahı ya da yoksul ­ luğu ona ilişkin kutsal yargının bir göstergesiydi. Bazı durumlarda, Demeter'in yapbğı gib i, bir tanrı in s an­ ları bir sanatta ilk ve son kez eğitti. Diğer durumlarda tanrı­ lar aracılar ara cıl ığı y l a işlerini gördüler. Artemis ile Apollon avcılığı bu l dukta n sonra, onu iyi kentaur Kheiron' a bir hedi­

ye olarak v e rdi le r . Kentaur Kheiron avcılık bi lgi s ini d i ğe r in­ sanlara y aym a l a rı i çi n evl a tl ı kl a nna, öğren ci l e ri ne ve Nestor, H ip p ol yt o s, Akhilleus, Meleager, Odysseus ve P al am e de s da­ hil olmak üzere yirmi bir kahramana öğre t ti .

Tanrıların ve insanların Çiftleşmeleri Çiftleşmelerin çoğu ö l ü ml üle r ile ölümsüzler arasında ger­

çekleşti . Bu etkinliğin temel nedeni Ap h rod ite idi. Bu t a n rı ­ ça ölümsüzlerin ölümlülere kısmen ilahi olsalar da sonuçta ölümlü olan yarı-tanrıların ya da kahramanların d o ğm ası yl a 2 A n W K LASi K

M İ TO LOmE

N E ·) � � � 7

11S

sonuçlanan erotik bir arzu duymala rına yol açtı. Bir süre son­ ra bu cinsel kanşımı durdurmak isteyen Zeus A phrodi te' in ölümlü bir erkeğe öz lem d uym a s ını sağla d ı ve kendini aşa­ ğı l anmış hisseden tanrıça ölümlüler ile ölümsüzlerin çiftleş­ mesine neden olmaya son verdi. Bu cinsel etkinliğin d u rdu ­

rul mas ı nihayetinde yan-tanrıların ortadan kaybolacağının habe rci si ydi çünkü insan nü fu sund a ki il ahi öğe her yeni ne­ sille b irli kte seyre l irken kahram a nl ık çağı inişe geçip d oğa l olarak son bulmaktaydı. Eos

Şa fak tanrı ças ı Eos, bi rçok ölümlü erkeği ero ti k amaçlan için kaçırd ı ve bunlara çok sayı d a çocuk doğurdu. Aphrod i te, sevgilisi Ares' le seviştiği için Eos'un durmad an aşık o l masına neden oldu. Eos Tithonos' a aşık oldu ve onu birlikte uyuya­

cağı Etiyopya' ya götürüp onun için Troya' da savaşan ve ölen Memnon dahil olmak üzere birçok çocuk doğurdu. Kepha­ los' u (Latincesi: C eph al us ) da kaçırdı ve ona Ph aethon adlı bi r evlat verdi. Eos'un bir d iğer sevgilisi Delos adasına götür­

d üğü b ü yü k ava Orion'du ama tanrılar Eos'un bir ölüml üye aşık olma sı nı kıskandıklan için Artemis Orion'u öldürdü. Z,eus

B i rbirini i zleyen cinsel i l işkilere girdi ği için Zeus d a Eos gibi bir seri aşıkh. Argos kra l ı Akrisios b ir kahinden kızı Da ­ nae'nin kendisini öldürecek bir erkek evlat doğuraca ğını öğ­ rendi ve kızını bi r yeralh odasına kapattı. Buna rağmen Zeus alhn ı rm ağı gibi akıp Danae'yle cinsel i li şki ye gi rdi ve Da­ nae Perseus adl ı bir erkek evlat doğurdu. Zeus bütün kutsal haşmetiy l e görünür olduğunda ölen (ya da ölümsüz hale ge­ len) Thebaili bir kadınla, Semele ile ilişki kurdu; bu ilişkiden D i onysos doğdu. Bir b a şka durumda Zeus yakışıklı Troya l ı U

H t1 A N Vf ROMA M i TO LOJ İ Si

genç Ganymedes'i kaçırıp şarap sunucusu ve erotik eşi olarak

hizmet etmesi için Olympos' a götürdü. Thetis

Her ne kadar hem Z'.eus hem de Poseidon Nereus kızı The­ tis'e erotik bir ilgi duyduysalar da bir kahinin Nereus kızı

Thetis'in doğuracağı bir erkek evladın babasından daha güç­

lü olacağını önceden haber vermesi üzerine her ikisi de bu cazibenin peşinde koşmayı bırakb. Ama kentaur I