Tarih Hırsızlığı

Tarih Hırsızlığı, tarihyazımı aracılığıyla tarihin Batı tarafından ele geçirilişini anlatıyor. Bu “hırsızlık”, geçmişin

140 52 19MB

Turkish Pages 420 [434] Year 2012

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD PDF FILE

Table of contents :
Kapak
Künye
İç Kapak
İthaf
Epigraf
İçindekiler
Teşekkür
Giriş
I Sosyo-Kültürel Bir Soyağacı
1 Kim Çaldı, Ne Çaldı, Zaman ve Mekân
2 Antikçağın İcadı
3 Feodalizm: Kapitalizme Geçiş mi Yoksa Avrupa'nın Çöküşü ve Asya'nın Egemenliği mi?
4 Asyalı Despotlar ve Toplumlar, Türkiye'de mi Başka Yerde mi?
II Üç Akademik Bakış Açısı
5 Rönesans Avrupası'nda Bilim ve Medeniyet
6 "Uygarlık" Hırsızlığı: Elias ve Mutlakıyetçi Avrupa
7 "Kapitalizm" Hırsızlığı: Braudel ve Küresel Karşılaştırma
III Üç Kurum ve Değerler
8 Kurum Hırsızlıkları: Kentler ve Üniversiteler
9 Değerlerin Sahiplenilmesi: Hümanizma, Demokrasi ve Bireycilik
10 Çalınan Aşk: Avrupalıların Duygular Üzerindeki Hak İddiaları
11 Son Sözler
Notlar
Kaynakça
Dizin
Arka Kapak
Recommend Papers

Tarih Hırsızlığı

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

Genel Yayın: 2477

TARİH JACKGOODY TARİH HIRSIZLI(iI ÖZGÜN ADI

1HE 1HEFT OF HISTORY COPYRIGHT © JACK GOODY 2006 CAMBRIDGE UNIVERSITY PRESS İNGİLİZCE ÖZGÜN METİNDEN ÇEVİREN

GÜL ÇAGALI GÜVEN © TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2.007 Sertifika No: 11213 EDİTÖR

ALlBERKTAY GÖRSEL YÖNETMEN

BİROL BAYRAM

REDAKSİYON/DİZİN

ERKAN IRMAK

GRAFİK TASARIM UYGULAMA

TüRKlYE İŞ BANKASI KÜLTOR YAYINLARI I. BASKI: MART 2012

ISBN 978-605-360-532BASKI

LİTROS

YAYLACIK MATBAACILIK YOLU FATİH SANAYİ SİTESİ NO: 12./197-2.03 TOPKAPI İSTANBUL

(0212) 612 58 60 Senifika No: 11931 Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. TüRKlYE İŞ BANKASI KÜLTOR YAYINLARI 2./4 BEYOtLU 34433 Tel. (0212) 252 39 91 Fax. (0212) 252 39 95 www.iskultur.com.tr

iSTİKLAL CADDESİ, MEŞELİK SOKAK NO:

İSTANBUL

Jack Goody

Tarih Hırsızlığı Çeviren: Gül Çağalı Güven

TÜRKiYE $BANKASI Kültür Yayınları

Juliet'e

Sosyal bilimdeki genellemeler -ki bu, Batı için olduğu kadar Asya için de geçerlidir- Batı'nın genel kültürün inşasında normatif başlangıç noktasını teşkil ettiği inancına dayanır. Hemen hemen bütün kategorilerimiz -siyaset ve ekonomi, devlet ve toplum, feodalizm ve kapitalizm- esas olarak Batı'nın tarihsel deneyimi temelinde kavramsallaştırılmıştır. (Blue ve Brook 1999) Dünyada akademik hayattaki Avrupa-Amerikan hakimiyeti, şimdilik, Batı dünyasının somut güç ve entelektüel kaynaklarındaki paralel gelişmenin talihsiz, ama kaçınılmaz bir karşılığı olarak kabul edilmelidir. Ancak bunun doğuracağı tehlikelerin farkına varılması ve bu tehlikelerin aşılması için sürekli girişimde bulunulması gerekir. Antropoloji böyle bir sonuca varmak için uygun bir araçtır ... (Southall 1998)

İÇİNDEKİLER ... XI .............1

Teşekkür ... Giriş .. ......... . I Sosyo-Kültürel Bir Soyağacı

13

1 Kim Çaldı, Ne Çaldı? Zaman ve Mekan.............. . ...... .. .. ............... ......15 Zaman .................................................................................................................16 Mekan . ...............................................................................................................22 Dönemselleştirme.................................................................�........ ,................ 25 2 Antikçağın İcadı ......................................... .............. .31 İletişim Tarzları: Alfabe .......... .. .. 37 ...... ·• .39 Antikçağa Geçiş............... .... . .. .................. ........... ........... .. ..45 Ekonomi.. .......... ......... ..................... .58 Siyaset.. ... ....................... ................. ................. ............... . ..71 Din ve "Siyah Atina" .... Sonuç: Antikçağ ve Avrupa-Asya İkiliği .. . .............. ... .77 3 Feodalizm: Kapitalizme Geçiş mi YoksaAvrupa'nın ....... 81 . Çöküşü ve Asya'nın Egemenliği mi?. .. ... . . .... 82 Antikçağdan Feodalizme Geçiş . . Batı'da Gerileme, Doğu'da Devamlılık ...... ........ ..83 ............... . _...... 93 Feodalizme Geçiş ................... .... .........................97 Karolenj Canlanışı ve FeodalizminDoğuşu Süvari Savaşı . ............. ... ............. . ............................. ............... .... ...........101 Ticaret ve İmalatın Yükselişi ... .............. . ............103 .......................... .108 Diğer Feodalizmler? ..

4 AsyalıDespotlar ve Toplumlar, Türkiye'de mi Başka Yerde mi? ...................................................................117 Sultanın Ordusu............................................................................................122 Köle Köylüler mi? ........................................................................................126 Ticaret ............................................................................................................... 130 İpek Sanayii ............... ....... ....... ... ........ ... ..132 . . . ... .. . . . . .. . .. .. .. . .135 Bah arat Ticareti .. .. . .. ........ ....138 Durağan Bir Toplum mu? .. Doğu' da ve Batı' da Kültürel Benzerlikler ......... . .140 II

Üç Akademik Bakış Açısı 145

5 ............... ........... 147 R önesans Avrupa'sında Bilim ve Medeniyet. .159 Yönetim Şekli ve Burjuvazi. .. .. . .. ....... 166 Ekonomi ve Hukuk .171 "Modern Bilim" ve Bilgi Sistemlerinin İçsel Özellikleri. . 174 Needh am Problemi.. . ......................... 6 "Uygarlık" Hırsızlığı: Elias ve Mutlakıyetçi Avrupa ..........................181 Uygarlaşma Süreci .. .......................................... ...................................... .188 Gana'dakiDeneyim ..................... ....................... .................................... 206

7 "Kapitalizm" Hırsızlığı: Braudel ve Küresel Karşılaştırma .... .213 ................... ... ............, .. .225 Kentler ve Ekonomi........ Mali Kapitalizm..................... .....................................................................232 ......................243 Kapitalizmin Zamanlaması..........................

m

Üç Kurum veDeğerler 25 1 8 Kurum Hırsızlıkları: Kentler ve Üniver siteler . . ....................................253 Kentler ..............................................................................................................254 Üniversiteler ...................................................................................................262 İslam'da Eğitim.............................................................................................268 .................. .274 .... .. .... .. . . Hümanizma .... 9

Değerlerin Sahiplenilmesi: Hümanizma, Demokrasi ve Bireycilik ........... :........... ... . ........ .283 ·········· .... . . ........................ .. ....... ..284 Hümanizma.. ........................ . .285 Hümanizma ve Sekülerleşme Hümanizma, İnsaniDeğerler ve Batılılaşma: ......... .. .289 Retorik ve Uygulama. ........... .292 Demokrasi.. . . .. 303 Bireycilik, Eşitlik, Özgürlük .. . ................... . ..... 308 Hayırseverlik ve Lüks Konusunda İkilem ..... . 10

Çalınan Aşk: AvrupalılarınDuygular Üzerindeki Hak İddiaları ..3 15 11 Son Sözler.....

Notlar . Kaynakça..... Dizin.

.......................................... ....339 .3 65 . .................. .........391 .......407

Teşekkür

Bu kitabın bölümlerinin farklı versiyonlarını çeşitli konferanslar­ da sundum. Bunlar Mainz'daki Norbert Elias, Montreal'de ve Ber­ lin'de Braudel (ve Weber) merkezlerinde, İskenderiye'de değerler üze­ rine bir UNESCO konferansında, daha genel olarak Londra'da Kar­ şılaştırmalı Tarih Semineri'nde "dünya tarihi" konu başlığı altında, Luisa Passerini tarafından düzenlenen sevgi üzerine bir konferans­ ta Washington'daki John Hopkins Üniversitesi Hint Araştırmaları Bölümü'nde, Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nde, Princeton'da­ ki İleri Araştırmalar Enstitüsü'nde ve geniş bir biçimde de İstanbul'da Bilgi Üniversitesi Kültürel Araştırmalar Programı'nda yaptığım su­ nuşlardı. Bu çalışma süreci, la pensee domestiquee'den çok la pensee sau­ vage'ın ürünü olmakla birlikte, benim öteden beri fazlasıyla ilgimi çeken noktalara temas ediyor. Bu ilgi, özellikle (yalnız entelektüel de­ ğil ahlaki nedenlerle de)Juliet Mitchell, Peter Burke, Chris Hann, Ric­ hard Fisher, Joe McDermott, Dick Whittaker ve aralarında oğlum Lokamitra'nın da bulunduğu daha pek çok dostumun desteği ve teş­ vikiyle gelişti. Bunun dışında Susan Mansfield (düzenleme), Mela­ nie Hale (hesaplama), Mark Offord (hesaplama, editörlük), Manue­ la Wedgw ood (editörlük) ve Peter Hutton'ın (kütüphane) yardımla­ rına olan gönül borcumu da dile getirmeliyim.

Giriş

"Tarih hırsızlığı" , tarihin Batı tarafından ele geçirilişi anlamına geliyor. Bu da geçmişin Avrupa, çoğu zaman da Batı Avrupa ölçeğin­ de olan bitenlere göre kavramsallaştırılıp sunulmasını, ardından da dünyanın geri kalanına dayatılmasını ifade ediyor. Bu kıta, "demok­ rasi" , merkantil "kapitalizm" , özgürlük, bireycilik gibi değer yük­ lü bir kurumlar silsilesini icat etmiş olmak konusunda çok iddialı­ dır. Bununla birlikte, bu kurumlar geniş bir dizi insar.. topluluğun­ da da mevcuttur. Ben, sıklıkla 12. yüzyılda yalnızca Avrupa'da or­ taya çıkan ve Batı'nın modernleşmesinde (söz gelimi, kentsel ailede) içkin olan sevgi (ya da romantik aşk) gibi belirli duygular için de ay­ nının geçerli olduğunu ileri sürüyorum. Önde gelen tarihçi Trevor-R oper'ın The Rise of Christian Euro­ pe adlı yapıtındaki açıklamaya bakılırsa bu durum açıkça görülür. Trevor-R oper, Avrupa'nın R önesans'tan bu yana gösterdiği çarpıcı başarıyı (bazı karşılaştırmalı tarihçiler bu avantajı ancak 19. yüzyı­ la ait saysalar da) kabul eder. Bu avantaj geçici olabilir, ama Trevor­ R oper şunu savunur: Dünyanın yeni hükümranları -bunlar kim olursa olsun- Avrupa, yalnız­ ca Avrupa taranndan inşa edilmiş bir konumun mirasçısı olacaklardır. Avru­ pa dışındaki dünyayı sarsarak onları geçmişlerinden -Afrika' da barbarlık-

2 TARiH HIRSIZIJ�I

tan, Asya' da cok daha eski, yavaş, daha görkemli bir uygarlıktan- koparan­ lar Avrupa teknikleri, Avrupa örnekleri, Avrupai düşünceleridir; ve dünya tarihi, son bes yüzyıldır, öneminden dolayı cogunlukla Avrupa tarihi olmuş­ tur. Bu tarih arashrmamızın Avrupa merkezli olması konusunda bir mazerete ihtiyacımız oldugu kanısında degilim.1

Yine de, tarihçinin işi "[kendi felsefesini] sınamak olduğundan bir tarihçinin yurtdışında, hatta düşman bir ülkede yolculuk etmek zo­ runda" olduğunu ileri sürer. Ben, Trevor-Roper'ın gerek kavramsal gerek ampirik olarak Avrupa'nın çok uzaklarına yolculuk etmedi­ ği kanısındayım. Kaldı ki, somut avantajların Rönesans'la birlikte başladığını kabul etmek, onun başarılarını Hıristiyan aleminin "ken­ di içinde yeni ve muazzam hayatiyet kaynakları"na sahip olduğu ger­ çeğine yoran özcü bir yaklaşımı benimsemek anlamı taşır.2 Bazı ta­ rihçiler, Trevor-Roper'ı aşırı bir örnek olarak kabul edebilir, ama be­ nim burada göstermek niyetinde olduğum gibi, gerek kıtalar gerek dünya tarihine yük olan benzer eğilimlerin daha duyarlı birçok fark­ lı çeşidi vardır. Afrikalı "kabileler"in arasında olduğu gibi Gana'daki yalın bir krallıkta da uzun yıllar ikamet etmenin ardından, (demokrasi gibi) pek çok yönetim biçiminin, (pazar gibi) mübadele biçimlerinin, ada­ let biçimlerinin hiç değilse rüşeym halinde başka yerlerde de geniş bir biçimde bulunmasına karşın, Avrupalıların bunları kendilerinin "icat etmiş" oldukları yönündeki bir dizi iddialarını sorgulamaya baş­ ladım. Bu iddialar, gerek akademik bir disiplin, gerekse halk söyle­ mi olarak tarihte somutlaşır. Açıktır ki, yakın zamanlarda Avrupa'nın birçok büyük başarısı olmuştur ve bunların hesaba katılması gere­ kir. Fakat bunlar çoğu zaman Çin gibi diğer kentli kültürlere pek çok şey borçludur. Aslına bakılırsa, Batı'nın gerek ekonomik gerek en­ telektüel olarak Doğu'dan ayrılmasının görece yeni olduğu gösteril­ miştir ve oldukça geçici olduğu da zamanla ortaya çıkabilir. Yine de, Avrupalı tarihçilerin elinde Asya'nın, hatta dünyanın geri kalanının rotası, benim öteki kültürler ve (yazının bulunmasından önceki ve sonraki) daha erken arkeolojik yapılar hakkındaki anlayışıma ters düşen (aşırı uç görüşte, "Asya despotizmi" diye nitelenen) çok fark-

GiRiŞ

lı bir gelişim süreciyle damgalanmış olarak görülür. Bu kitabın amaç­ larından biri, Avrupalı tarihçilerin M.Ö. yak. 3000 yıllarındaki bronz çağından bu yana toplumdaki temel değişiklikleri nasıl algıladıkla­ rını yeniden inceleyerek bu apaçık çelişkilerle yüzleşmektir. Bu dü­ şünceler içinde, diğerlerinin yanı sıra özellikle büyük hayranlık duy­ duğum Braudel, Anderson, Laslett, Finley gibi tarihçilerin eserleri­ ni okumaya veya yeniden okumaya yöneldim. Sonuç, Marx ve Weber de dahil, bu yazarların dünya tarihinin çeşitli yönlerini ele alış yöntemlerinin eleştirisidir. Bu nedenle, insan yaşamının komünal ve bireysel özellikleri, pazar ve pazar-dışı etkin­ likler, demokrasi ve "tiranlık" gibi tartışmalara daha geniş, karşılaş­ tırmalı bir bakış açısı unsuru eklemeye çalıştım. Bunlar, Batılı bilim­ cilerin kültürel tarih sorununu oldukça dar bir çerçevede tanımladı­ ğı alanlardır. Gelgelelim, antikçağı ve Batı'nın gelişiminin erken dö­ nemini ele alırken, antropologların uzmanlaştığı daha eski ( "küçük­ ölçekli" ?) toplumları ihmal etmek de bir sorundur. Fakat Asya'nın önemli uygarlıklarının ihmali veya alternatif olarak "Asyalı devlet­ ler" diye kategorileştirilmeleri, yalnız Asya değil Avrupa tarihinin de yeniden düşünülmesini gerektiren çok daha ciddi bir meseledir. Ta­ rihçi Trevor-Roper'a göre, İbn Haldun Doğu'daki uygarlığın Batı'da­ kinden daha sağlam kurulduğu kanısındaydı. Doğu, "fatihler silsi­ lesi altında devam edebilen, son derece derin kökler salmış, yerleşik bir uygarlığa" sahipti) Çoğu Avrupalı tarihçinin görüşüyse kesinlik­ le bu yönde değildi. O halde, benim argümanım "modern" tarihe bir antropologun (veya karşılaştırmalı toplumbilimcinin) tepkisinin bir ürünüdür. Kar­ şıma çıkan genel bir sorun, Asya ve Avrupa'da kurulan bronz çağı uygarlıklarının kabaca birbirine koşut çizgilerde ilerlediğini belinen Gordon Childe ve diğer tarihöncesi uzmanlarının betimlemelerinin sonunda ortaya çıktı. O zaman nasıl olmuştu da, birçok Avrupalı yazar iki kıtada "antikçağ"dan itibaren, sonunda "kapitalizm"in Ba­ tılı "icadı"na varacak tamamen farklı bir gelişmenin var olduğunu kabul etmişti? Bu erken dönem ayrılığı üzerine tek tartışma, Doğu'nun bazı kesimlerinde sulamalı tarımın gelişimine karşıt olarak, Batı'nın yağmura dayalı tarım sistemleri ile çerçevelenmesiydi.4 Yazının ge-

3

4 TARiH HIRSIZU