145 52 19MB
Turkish Pages 420 [434] Year 2012
Genel Yayın: 2477
TARİH JACKGOODY TARİH HIRSIZLI(iI ÖZGÜN ADI
1HE 1HEFT OF HISTORY COPYRIGHT © JACK GOODY 2006 CAMBRIDGE UNIVERSITY PRESS İNGİLİZCE ÖZGÜN METİNDEN ÇEVİREN
GÜL ÇAGALI GÜVEN © TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2.007 Sertifika No: 11213 EDİTÖR
ALlBERKTAY GÖRSEL YÖNETMEN
BİROL BAYRAM
REDAKSİYON/DİZİN
ERKAN IRMAK
GRAFİK TASARIM UYGULAMA
TüRKlYE İŞ BANKASI KÜLTOR YAYINLARI I. BASKI: MART 2012
ISBN 978-605-360-532BASKI
LİTROS
YAYLACIK MATBAACILIK YOLU FATİH SANAYİ SİTESİ NO: 12./197-2.03 TOPKAPI İSTANBUL
(0212) 612 58 60 Senifika No: 11931 Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. TüRKlYE İŞ BANKASI KÜLTOR YAYINLARI 2./4 BEYOtLU 34433 Tel. (0212) 252 39 91 Fax. (0212) 252 39 95 www.iskultur.com.tr
iSTİKLAL CADDESİ, MEŞELİK SOKAK NO:
İSTANBUL
Jack Goody
Tarih Hırsızlığı Çeviren: Gül Çağalı Güven
TÜRKiYE $BANKASI Kültür Yayınları
Juliet'e
Sosyal bilimdeki genellemeler -ki bu, Batı için olduğu kadar Asya için de geçerlidir- Batı'nın genel kültürün inşasında normatif başlangıç noktasını teşkil ettiği inancına dayanır. Hemen hemen bütün kategorilerimiz -siyaset ve ekonomi, devlet ve toplum, feodalizm ve kapitalizm- esas olarak Batı'nın tarihsel deneyimi temelinde kavramsallaştırılmıştır. (Blue ve Brook 1999) Dünyada akademik hayattaki Avrupa-Amerikan hakimiyeti, şimdilik, Batı dünyasının somut güç ve entelektüel kaynaklarındaki paralel gelişmenin talihsiz, ama kaçınılmaz bir karşılığı olarak kabul edilmelidir. Ancak bunun doğuracağı tehlikelerin farkına varılması ve bu tehlikelerin aşılması için sürekli girişimde bulunulması gerekir. Antropoloji böyle bir sonuca varmak için uygun bir araçtır ... (Southall 1998)
İÇİNDEKİLER ... XI .............1
Teşekkür ... Giriş .. ......... . I Sosyo-Kültürel Bir Soyağacı
13
1 Kim Çaldı, Ne Çaldı? Zaman ve Mekan.............. . ...... .. .. ............... ......15 Zaman .................................................................................................................16 Mekan . ...............................................................................................................22 Dönemselleştirme.................................................................�........ ,................ 25 2 Antikçağın İcadı ......................................... .............. .31 İletişim Tarzları: Alfabe .......... .. .. 37 ...... ·• .39 Antikçağa Geçiş............... .... . .. .................. ........... ........... .. ..45 Ekonomi.. .......... ......... ..................... .58 Siyaset.. ... ....................... ................. ................. ............... . ..71 Din ve "Siyah Atina" .... Sonuç: Antikçağ ve Avrupa-Asya İkiliği .. . .............. ... .77 3 Feodalizm: Kapitalizme Geçiş mi YoksaAvrupa'nın ....... 81 . Çöküşü ve Asya'nın Egemenliği mi?. .. ... . . .... 82 Antikçağdan Feodalizme Geçiş . . Batı'da Gerileme, Doğu'da Devamlılık ...... ........ ..83 ............... . _...... 93 Feodalizme Geçiş ................... .... .........................97 Karolenj Canlanışı ve FeodalizminDoğuşu Süvari Savaşı . ............. ... ............. . ............................. ............... .... ...........101 Ticaret ve İmalatın Yükselişi ... .............. . ............103 .......................... .108 Diğer Feodalizmler? ..
4 AsyalıDespotlar ve Toplumlar, Türkiye'de mi Başka Yerde mi? ...................................................................117 Sultanın Ordusu............................................................................................122 Köle Köylüler mi? ........................................................................................126 Ticaret ............................................................................................................... 130 İpek Sanayii ............... ....... ....... ... ........ ... ..132 . . . ... .. . . . . .. . .. .. .. . .135 Bah arat Ticareti .. .. . .. ........ ....138 Durağan Bir Toplum mu? .. Doğu' da ve Batı' da Kültürel Benzerlikler ......... . .140 II
Üç Akademik Bakış Açısı 145
5 ............... ........... 147 R önesans Avrupa'sında Bilim ve Medeniyet. .159 Yönetim Şekli ve Burjuvazi. .. .. . .. ....... 166 Ekonomi ve Hukuk .171 "Modern Bilim" ve Bilgi Sistemlerinin İçsel Özellikleri. . 174 Needh am Problemi.. . ......................... 6 "Uygarlık" Hırsızlığı: Elias ve Mutlakıyetçi Avrupa ..........................181 Uygarlaşma Süreci .. .......................................... ...................................... .188 Gana'dakiDeneyim ..................... ....................... .................................... 206
7 "Kapitalizm" Hırsızlığı: Braudel ve Küresel Karşılaştırma .... .213 ................... ... ............, .. .225 Kentler ve Ekonomi........ Mali Kapitalizm..................... .....................................................................232 ......................243 Kapitalizmin Zamanlaması..........................
m
Üç Kurum veDeğerler 25 1 8 Kurum Hırsızlıkları: Kentler ve Üniver siteler . . ....................................253 Kentler ..............................................................................................................254 Üniversiteler ...................................................................................................262 İslam'da Eğitim.............................................................................................268 .................. .274 .... .. .... .. . . Hümanizma .... 9
Değerlerin Sahiplenilmesi: Hümanizma, Demokrasi ve Bireycilik ........... :........... ... . ........ .283 ·········· .... . . ........................ .. ....... ..284 Hümanizma.. ........................ . .285 Hümanizma ve Sekülerleşme Hümanizma, İnsaniDeğerler ve Batılılaşma: ......... .. .289 Retorik ve Uygulama. ........... .292 Demokrasi.. . . .. 303 Bireycilik, Eşitlik, Özgürlük .. . ................... . ..... 308 Hayırseverlik ve Lüks Konusunda İkilem ..... . 10
Çalınan Aşk: AvrupalılarınDuygular Üzerindeki Hak İddiaları ..3 15 11 Son Sözler.....
Notlar . Kaynakça..... Dizin.
.......................................... ....339 .3 65 . .................. .........391 .......407
Teşekkür
Bu kitabın bölümlerinin farklı versiyonlarını çeşitli konferanslar da sundum. Bunlar Mainz'daki Norbert Elias, Montreal'de ve Ber lin'de Braudel (ve Weber) merkezlerinde, İskenderiye'de değerler üze rine bir UNESCO konferansında, daha genel olarak Londra'da Kar şılaştırmalı Tarih Semineri'nde "dünya tarihi" konu başlığı altında, Luisa Passerini tarafından düzenlenen sevgi üzerine bir konferans ta Washington'daki John Hopkins Üniversitesi Hint Araştırmaları Bölümü'nde, Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nde, Princeton'da ki İleri Araştırmalar Enstitüsü'nde ve geniş bir biçimde de İstanbul'da Bilgi Üniversitesi Kültürel Araştırmalar Programı'nda yaptığım su nuşlardı. Bu çalışma süreci, la pensee domestiquee'den çok la pensee sau vage'ın ürünü olmakla birlikte, benim öteden beri fazlasıyla ilgimi çeken noktalara temas ediyor. Bu ilgi, özellikle (yalnız entelektüel de ğil ahlaki nedenlerle de)Juliet Mitchell, Peter Burke, Chris Hann, Ric hard Fisher, Joe McDermott, Dick Whittaker ve aralarında oğlum Lokamitra'nın da bulunduğu daha pek çok dostumun desteği ve teş vikiyle gelişti. Bunun dışında Susan Mansfield (düzenleme), Mela nie Hale (hesaplama), Mark Offord (hesaplama, editörlük), Manue la Wedgw ood (editörlük) ve Peter Hutton'ın (kütüphane) yardımla rına olan gönül borcumu da dile getirmeliyim.
Giriş
"Tarih hırsızlığı" , tarihin Batı tarafından ele geçirilişi anlamına geliyor. Bu da geçmişin Avrupa, çoğu zaman da Batı Avrupa ölçeğin de olan bitenlere göre kavramsallaştırılıp sunulmasını, ardından da dünyanın geri kalanına dayatılmasını ifade ediyor. Bu kıta, "demok rasi" , merkantil "kapitalizm" , özgürlük, bireycilik gibi değer yük lü bir kurumlar silsilesini icat etmiş olmak konusunda çok iddialı dır. Bununla birlikte, bu kurumlar geniş bir dizi insar.. topluluğun da da mevcuttur. Ben, sıklıkla 12. yüzyılda yalnızca Avrupa'da or taya çıkan ve Batı'nın modernleşmesinde (söz gelimi, kentsel ailede) içkin olan sevgi (ya da romantik aşk) gibi belirli duygular için de ay nının geçerli olduğunu ileri sürüyorum. Önde gelen tarihçi Trevor-R oper'ın The Rise of Christian Euro pe adlı yapıtındaki açıklamaya bakılırsa bu durum açıkça görülür. Trevor-R oper, Avrupa'nın R önesans'tan bu yana gösterdiği çarpıcı başarıyı (bazı karşılaştırmalı tarihçiler bu avantajı ancak 19. yüzyı la ait saysalar da) kabul eder. Bu avantaj geçici olabilir, ama Trevor R oper şunu savunur: Dünyanın yeni hükümranları -bunlar kim olursa olsun- Avrupa, yalnız ca Avrupa taranndan inşa edilmiş bir konumun mirasçısı olacaklardır. Avru pa dışındaki dünyayı sarsarak onları geçmişlerinden -Afrika' da barbarlık-
2 TARiH HIRSIZIJ�I
tan, Asya' da cok daha eski, yavaş, daha görkemli bir uygarlıktan- koparan lar Avrupa teknikleri, Avrupa örnekleri, Avrupai düşünceleridir; ve dünya tarihi, son bes yüzyıldır, öneminden dolayı cogunlukla Avrupa tarihi olmuş tur. Bu tarih arashrmamızın Avrupa merkezli olması konusunda bir mazerete ihtiyacımız oldugu kanısında degilim.1
Yine de, tarihçinin işi "[kendi felsefesini] sınamak olduğundan bir tarihçinin yurtdışında, hatta düşman bir ülkede yolculuk etmek zo runda" olduğunu ileri sürer. Ben, Trevor-Roper'ın gerek kavramsal gerek ampirik olarak Avrupa'nın çok uzaklarına yolculuk etmedi ği kanısındayım. Kaldı ki, somut avantajların Rönesans'la birlikte başladığını kabul etmek, onun başarılarını Hıristiyan aleminin "ken di içinde yeni ve muazzam hayatiyet kaynakları"na sahip olduğu ger çeğine yoran özcü bir yaklaşımı benimsemek anlamı taşır.2 Bazı ta rihçiler, Trevor-Roper'ı aşırı bir örnek olarak kabul edebilir, ama be nim burada göstermek niyetinde olduğum gibi, gerek kıtalar gerek dünya tarihine yük olan benzer eğilimlerin daha duyarlı birçok fark lı çeşidi vardır. Afrikalı "kabileler"in arasında olduğu gibi Gana'daki yalın bir krallıkta da uzun yıllar ikamet etmenin ardından, (demokrasi gibi) pek çok yönetim biçiminin, (pazar gibi) mübadele biçimlerinin, ada let biçimlerinin hiç değilse rüşeym halinde başka yerlerde de geniş bir biçimde bulunmasına karşın, Avrupalıların bunları kendilerinin "icat etmiş" oldukları yönündeki bir dizi iddialarını sorgulamaya baş ladım. Bu iddialar, gerek akademik bir disiplin, gerekse halk söyle mi olarak tarihte somutlaşır. Açıktır ki, yakın zamanlarda Avrupa'nın birçok büyük başarısı olmuştur ve bunların hesaba katılması gere kir. Fakat bunlar çoğu zaman Çin gibi diğer kentli kültürlere pek çok şey borçludur. Aslına bakılırsa, Batı'nın gerek ekonomik gerek en telektüel olarak Doğu'dan ayrılmasının görece yeni olduğu gösteril miştir ve oldukça geçici olduğu da zamanla ortaya çıkabilir. Yine de, Avrupalı tarihçilerin elinde Asya'nın, hatta dünyanın geri kalanının rotası, benim öteki kültürler ve (yazının bulunmasından önceki ve sonraki) daha erken arkeolojik yapılar hakkındaki anlayışıma ters düşen (aşırı uç görüşte, "Asya despotizmi" diye nitelenen) çok fark-
GiRiŞ
lı bir gelişim süreciyle damgalanmış olarak görülür. Bu kitabın amaç larından biri, Avrupalı tarihçilerin M.Ö. yak. 3000 yıllarındaki bronz çağından bu yana toplumdaki temel değişiklikleri nasıl algıladıkla rını yeniden inceleyerek bu apaçık çelişkilerle yüzleşmektir. Bu dü şünceler içinde, diğerlerinin yanı sıra özellikle büyük hayranlık duy duğum Braudel, Anderson, Laslett, Finley gibi tarihçilerin eserleri ni okumaya veya yeniden okumaya yöneldim. Sonuç, Marx ve Weber de dahil, bu yazarların dünya tarihinin çeşitli yönlerini ele alış yöntemlerinin eleştirisidir. Bu nedenle, insan yaşamının komünal ve bireysel özellikleri, pazar ve pazar-dışı etkin likler, demokrasi ve "tiranlık" gibi tartışmalara daha geniş, karşılaş tırmalı bir bakış açısı unsuru eklemeye çalıştım. Bunlar, Batılı bilim cilerin kültürel tarih sorununu oldukça dar bir çerçevede tanımladı ğı alanlardır. Gelgelelim, antikçağı ve Batı'nın gelişiminin erken dö nemini ele alırken, antropologların uzmanlaştığı daha eski ( "küçük ölçekli" ?) toplumları ihmal etmek de bir sorundur. Fakat Asya'nın önemli uygarlıklarının ihmali veya alternatif olarak "Asyalı devlet ler" diye kategorileştirilmeleri, yalnız Asya değil Avrupa tarihinin de yeniden düşünülmesini gerektiren çok daha ciddi bir meseledir. Ta rihçi Trevor-Roper'a göre, İbn Haldun Doğu'daki uygarlığın Batı'da kinden daha sağlam kurulduğu kanısındaydı. Doğu, "fatihler silsi lesi altında devam edebilen, son derece derin kökler salmış, yerleşik bir uygarlığa" sahipti) Çoğu Avrupalı tarihçinin görüşüyse kesinlik le bu yönde değildi. O halde, benim argümanım "modern" tarihe bir antropologun (veya karşılaştırmalı toplumbilimcinin) tepkisinin bir ürünüdür. Kar şıma çıkan genel bir sorun, Asya ve Avrupa'da kurulan bronz çağı uygarlıklarının kabaca birbirine koşut çizgilerde ilerlediğini belinen Gordon Childe ve diğer tarihöncesi uzmanlarının betimlemelerinin sonunda ortaya çıktı. O zaman nasıl olmuştu da, birçok Avrupalı yazar iki kıtada "antikçağ"dan itibaren, sonunda "kapitalizm"in Ba tılı "icadı"na varacak tamamen farklı bir gelişmenin var olduğunu kabul etmişti? Bu erken dönem ayrılığı üzerine tek tartışma, Doğu'nun bazı kesimlerinde sulamalı tarımın gelişimine karşıt olarak, Batı'nın yağmura dayalı tarım sistemleri ile çerçevelenmesiydi.4 Yazının ge-
3
4 TARiH HIRSIZU