128 108 8MB
Turkish Pages 278 [294] Year 2016
••
•
•
SULTAN ABDULAZIZ DEVRi OSMANLI KARA ORDUSU (1861-1876)
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRKTARİH KURUMUYAYINLARI IV/A-2-2.2. Dizi-Sayı: 10
••
•
•
SULTAN ABDULAZIZ DEVRi OSMANLI KARA ORDUSU (1861-1876)
UğurÜNAL
ANKARA, 2016
Ünal, Uğur, 1975.. Sultan Abdülaziz devri Osmanlı Kara Ordusu (1861-1876) / Uğur Unal. -Ankara : Ttirk Tarih Kurumu, 2016. xiv, 278 s.: resim, tablo, tıpkıbasım ; 24 cm. -(AKDTYK Türk Tarih Kurumu yayınları; IV/A-2-2.2. Dizi-Sayı: 10) Bibliyografya ve indeks var. ISBN 978 - 975 - 16 - 3169 - 5 1. Osma!11ı İmparatorluğu_ Tarih_ Abdülaziz dönemi, 1861-1876. 2. Osmanlı Imparatorluğu_ Tarih, Askeri_ 1861-1876. 3. Askeri eğitim ..,.. Osmanlı İmparatorluğu_ Tarih_ 1861-1876. 4. Ordu..,.. Osmanlı imparatorluğu_ Tarih_ 1299-1861. 5. Ordu_ Osmanlı imparatorluğu_ Tarih_ 1861-1876.1. E.a. II. Dizi. 956.101542 355.00956101542 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kunımu Yönetim Kurulunun 28.10.2015 tarih ve 710/5 sayılı kararı gereği 1000 adet basılmıştır.
ISBN 978-975-16-3169-5
Raportör:
Prof Dr. Ahmet AKSIN Prof Dr. Mustafa TURAN
Kapak Resmi: Sultan Abdülaziz (Nasıl Hal Edi1di, Nasıl intihar Etti?), İstanbul, 1927, ss.96-97. (Salih Fuad Bey Koleksiyonundan)
Baskı: Salmat Basım Yayıncılık Ambalaj San. ve T ic. Ltd. Şti. Sebze Bahçeleri Cad. (Büyük Sanayi 1. Cad.) Arpacıoğlu İş Hanı No. 95/1 İskitler-Ankara Tel: 0312 341 10 24 · Faks: 0312 341 30 50
İÇİNIJEKİLER
ÖNSÖZ ........................................................................................................... IX KISALTMAL AR ............................................................................................ XI TABLO LiSTESi ......................................................................................... xııı
GİRİŞ SULTAN ABDÜLAZİZ DEVRİNE KADAR OSMANLI KARA ORDUSU (1299-1861) ..................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM
KARA ORDUSU T EŞKİLATI I. Nizamiye Kuwetleri ..................................................................................... 25 1. Kur'a Sistemi ve Asker Kaynakları ........................................................... 28 a. Kur'a Nasıl Gerçekleştirilirdi ? ......................................................... 31 b. Gönüllü Askerlik .............................................................................. 31 c. Bedelli Askerlik ................................................................................ 34 d. Gayrimüslimlerin Askere Alınması ve Asker Kaynaklarını Artırma Çabaları .................................................................................... 36 2. Piyade Sınıfı 3 ........................................................................................... 38 3. Süvari Sınıfı ............................................................................................. 39 4. Topçu Sınıfı ............................................................................................. 40 5. Diğer Askeri Sınıflar ................................................................................ 43 il. Redif Kuwetler ........................................................................................... 44 ili. Müstahfız Kuvvetler .................................................................................. 49 IV. Diğer Askeri Kuvvetler .............................................................................. 52 1. Rikab Bölükleri ........................................................................................ 52 2. Zabtiye Teşkilatı ...................................................................................... 53 V. Askeri Rütbeler ........................................................................................... 60
V]
1ÇİNDEK1LER I KINCİ BÖLÜM
ASKERİ YÖNETİM VE ORDU MERKEZLERİ 1. Askeri Yönetim ............................................................................................. 62 1. Seraskerlik ............................................................................................... 62 2. Dar-ı Şfıra-yı Askeri ................................................................................ 69 3. Erkan-ı Harbiyye ..................................................................................... 73 11. Ordu Merkezleri ......................................................................................... 77 1. Ordu Koınutanlıkları ............................................................................... 78 2. Bosna Nizamiye Alayları ......................................................................... 82 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ASKERİ SANAYi VE DONATIM 1. Askeri Sanayi ............................................................................................... 91 1. Tophane-i Amire ..................................................................................... 92 2. Diğer Sanayi Merkezleri: Askeri Fabrikalar (Tufenkhane, Baruthane, Feshane-i Amire, Kılıç Üretimi) .................. 98 3. Sanayi Alayları ....................................................................................... 104 11. Askeri Donatım ........................................................................................ 109 1. Şeşhaneli 'Tufek ve Toplar ...................................................................... 111 2. İğneli Tüfekler ....................................................................................... 113 3. Diğer Toplar .......................................................................................... 117 4. Askeri Kıyafetler .................................................................................... 119 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ASKERİ SAĞLI K HİZMETLERİ 1. Askeri Hastaneler ....................................................................................... 127 il. Sıhhi Tedbir ve Faaliyetler ........................................................................ 134 BEŞİNCİ BÖLÜM
ASKERLERİN MAAŞ VE EMEKLİLİKLERİ 1. Askerlerin Maaşları .................................................................................... 137 il. Askerlerin Emeklilikleri ............................................................................ 143
1ÇİNDEK1LER
VII
ALTINCI BÖLÜM
ASKERİYARGI VE TALTİFLER 1. Askerlerin Yargılanması .............................................................................. 151 il. Askeri Ödüller .......................................................................................... 158 1. Asker1ere Verilen Nişanlar ..................................................................... 158 2. Diğer Askeri Ödüller ............................................................................. 162 YEDİNCİ BÖLÜM
ASKERİ EĞİTİM-ÖĞRETİM ]. Askeri Eğitim Kurumları ........................................................................... 166 1. Askeri Ruşdiye ve İdadiler ..................................................................... 169 2. Mekteb-i Harbiye .................................................................................. 174 3. Mekteb-i Tıbbiye ................................................................................... 183 4. Mtihendishane-i Berri-i Hümayun ........................................................ 190 11. Askeri Kitap ve Yayımlar .......................................................................... 192 111. Askeri Talim ve Törenler ......................................................................... 196 SONUÇ ........................................................................................................ 201 KAYNAKL AR .............................................................................................. 207 DİZİN ........................................................................................................... 229 EKLER ......................................................................................................... 237
ÖNSÖZ
XIX. yüzyılda hükümran olmuş diğer Osmanlı padişahları ve dönemlerine kıyasla hakkında daha yüzeysel araştırma ve inceleme yapılmış olan Sultan Ab dülaziz dönemi (1861-1876), gerçekte diğerlerinden eksik kalmayan ıslahat ve çabaları içermektedir. Bununla beraber Osmanlı Yenileşme dönemi kapsamında yapılan çalışmalarda özel1ikle Sultan Abdiilaziz'in donanmaya verdiği yeni şekil etraflıca ele alınmasına karşın döneminde kara kuvvetlerinde meydana gelen ge lişmeler çoğu kez göz ardı edilmektedir. Sultan Abdülaziz adının daha çok bahriye teşkilatında anılması, döneminde ki kara kuvvetleri teşkilatının kapsamlı biçimde incelenmemesine neden olmuştur. Halbuki herhangi büyük bir savaşın ortaya çıkmadığı ve özellikle dış barışın hakim olduğu bu devirde Sultan Abdülaziz, en az deniz kuvvetleri kadar yoğun biçimde kara kuvvetlerinin de ıslahına yönelmiştir. Tanzimat dönemi ile birlikte başlayan yeni askeri teşkilatı geliştirerek farklı askeri birlikler teşkil etmesi, askeri eğitim ku nımlarında esaslı değişikliklere gitmesi, silahlı kuvvetlerin modernizasyonu saha sında ve Osmanlı silah teknolojisinde yeni bir çığır açtırması gözden kaçırılmıştır. Bu yüzden tezimizde askeri tarih araştırmalarında eksik kalan ancak son dönem Osmanlı askeri teşkilatında belirleyici esaslar içeren bu konuyu ele almaya çalıştık. Çalışmada Sultan Abdülaziz dönemi Osmanlı kara kuvvetlerinde görülen ıs lahat ve gelişmeler ele alınırken dönemin arşiv belgeleri ve gazeteleri kaynak alın mıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan çalışmalarda öncelikle "İradeler" üzerinde durulmuştur. Aynı arşivin Sadaret Evraklarında Bab-ı Asafi Mühimme Kalemi, Mühime Kalemi, Meclis-i Vala Yazışmaları, Nezaret ve Devair, Teşrifat Kalemi ve Umum V ilayat Evraklarından da istifade edilmiştir. Yine önemli bil giler ihtiva eden Şura-yı Devlet Bab-ı Seraskeri Mesalihi Evrakı, Yıldız Esas ve Sadrazam Kamil Paşa Evrakı ile Yıldız Perakende Evrakı Askeri Manizat'tan geniş bir biçimde faydalanılmıştır. Belirtilen müteferrik belgelerin dışında Başba kanlık Osmanlı Arşivi'nde mevcut defterlerden Maliyeden Müdevver Defterler, Mühimme-i Asa.kir, ivlevadd-ı Askeriye Defteri ve Bab-ı Ali Evrak Odası Sadaret Amedi Kalemi Umfır-ı Askeriye İrade Hülasa Kayıt Defterleri de ele alınmıştır. Çalışmanın hazırlanmasında istifade ettiğimiz ikinci arşiv, Genelkurmay ATASE Arşivi olmuştur. Burada Osman1ı-Sırp-Karadağ Harbi ile Osmanlı-Rus Harbi (1877-1878) Koleksiyonlarında Su1tan Abdülaziz devri kara kuvvetleri ile ilgili kısımlardaki belgeler ele alınmıştır.
X
ÖNSÖZ
Su1tan Abdü1aziz devri ile ilgHi teferruat1ı bilgiler içeren ve çoğunlukla resmi yazışma1arın yer aldığı süre1i yayınlardan Basiret, Ceride-i Askeriyye, Ceride-i Havadis, Hakayik"ü1-Vakayi, Mecmua-i Fünun, Ruzname-i Ceride-i Havadis, Takvim-i Vakavi ve Tercüman-ı Ahva1'in ilgi1i sayıları Ttirk Tarih Kurumu Kiitüp hanesi'ndeki nüsha1arından incelenmiştir. Böv1ece eserin hazırlanmasında Sultan Abdü1aziz devrine ait yaklaşık 6.000 sayı Osman1ıca gazeteden istifade edilmiştir. Kara kuwetlerine ve askeri eğitime ait önemli bi1gilerin yer a1dığı ve 18611875 senelerini kapsayan Devlet Sa1name1eri; Bosna, Tuna, Suriye, Erzurum, Ye men V i1ayet Sa1nameleri i1e ilk kez bu devirde, Mayıs 1865'te, çıkartılan Askeri Salnamelerden de yararlanılmıştır. Bu temel eserlerin yanında diğer kaynak eser ler de dikkate alınarak ça1ışma tamamlanmıştır. Çalışmanın her aşamasında yardım ve teşviklerini esirgemeyen değerli hocam Prof. Dr. Necdet Hayta ya, Dr. Togay Seçkin Birbudak'a, Dr. Hasan Koç'a, Yunus Emre Abacı'ya, Enes Demire, anlayış ve desteklerinden dolayı eşim Filiz Ünal'a, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Genelkurmay ATASE Arşivi ve Ttirk Tarih Kuru mu Kütüphanesi çalışanlarına teşekkürü borç bilirim. Eserin Ttirk askeri tarihi ve ıslahatları ile ilgili çalışmalarda bir eksikliği gidereceği ümidiyle ... Doç. Dr. Uğur UNAL
KISALTMALAR
ATASE
a.g.e.
a.g.m.
a.g.md. A.M.D. U..A.
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı adı geçen eser adı geçen makale adı geçen madde
Bab-ı Ali Evrak Odası Sadaret Evrakı Amedi Kalemi Urnfır-ı Askeriye İrade Hülasa Kayıt Defteri A. U. Ankara Üniversitesi A.}DVN.MHM. Bab-ı Asafi Mühimme Kalemi
A.}MKT.MHM. A.}MKT.MVL. A.}MKT.NZD. A.}MKT.UM. A.}TŞF.
Nezaret ve Devair Evrakı Umum Vilayat Evrakı Teşrifat Kalemi Evrakı
Bas.
Belirtilmemiş Basiret (Gazete)
B.
Mühimme Kalemi Evrakı Meclis-i Vala Yazışmaları
bkz. B. O.A. C. C.AS. C.A.
Bakınız Başbakanlık Osmanlı Arşivi Cilt
C. H.
Ceride-i Havadis (Gazete) Çeviren Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi
Çev.
D.G.B.İ.T. D.S. D.T.C.F. gös. yer.
G. Ü. H. HAT.
Cevdet Askeriye Ceride-i Askeriye (Gazete)
Devlet Salnameleri Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Gösterilen yer Gazi Üniversitesi Hicri Hatt-ı Hümayun
xıı
KJSALTMALAR
H. V. IRCICA İ.DH. İ.DA. İ.HR. İ.MMS. i.ŞD. i.T.Ü. I.U.E.E MAD.d. M.E.B. I.A. No OTAM
irade Şüra-yı Devlet
R.C. H.
Ruznarne-i Ceride-i Havadis (Gazete)
Hadayik'ti1-Vakayi' (Gazete) İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi İrade Dahiliyye İrade Divan-ı Ahkam-ı Adliyye irade Hariciyye irade Meclis-i Mahsus İstanbu) Teknik Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Maliyeden Müdevver Defter Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi Numara Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi
s.
Sayı
s.
Sayfa
Sad.
Sadeleştiren
ss.
Sayfalar arası
S.A. S. V. Ş. D. B. S. T.A. T.D.V. İ.A. T. E. T KAE T.T. K. T. V.
Salname-i Askeri Salname-i Vilayet Şura-yı Devlet Evrakı Bab-ı Seraskeri Mesalihi Terciirnan-ı Ahval {Gazete) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Tasvir-i Efkar {Gazete) Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Turk Tarihi Kurumu Takvim-i Vakayi (Gazete)
v.d.
ve diğerleri
Y·
Yaklaşık Olarak
Yay. Haz.
Yayına Hazırlayan
Y.EE.KP. Y.PRK.ASK.
Y ıldız Esas ve Sadrazam Kamil Paşa Evrakı Y ıldız Perakende Evrakı Askeri Maruzat
TABLO LİSTESİ
Tablo No Tablonun Konusu
Sayfa
Tablo 1:
1870'te VJ. Ordu'da askerliğe gönüllü yazı1anlarla istibdat tezkerelerini terk edip askerliğe devam edenlerin miktarı . . .. . ... .. . . . . 33
Tablo 2:
1870'te Ordularda yer alan redif alayı ve alay neferlerinin hangi bölge ve şehirlerden temin edildiği . ... ... . .. . .. . .. . .. . .. . . . . . . . . ... ...... ... . .. . .. . .. . .. . .. . 48
Tablo 3:
Temmuz 1864'te Bab-ı Ali Tercüme Odası hülefasından Mehmet Şevki'nin Osmanlı ve Avrupa ordularının miktarını gösteren raporu . 50
Tablo 4:
1869'da bir Alman gazetesi haberine göre Düvel-i Muazzama'nın nüfusu, askeri kuvvetlerinin dağılımı ve toplam asker miktarı . .. . .. . 51
Tablo 5:
1868'de mevcut zabtiye askeri ve merkezleri adedi ile yeni askerkarakolhanelerin ilavesini gösterir tablo ...... . . . . .. . ... ... ... . .. . .. . .. . .. . ... ... 58
Tablo 6:
Sultan Abdülaziz devrinde İstanbul ve bilad-ı selasede mevcut zabıta merkezi ve bölgeleri miktarı . ... ... . .. . .. . .. . ..... . . . . . . . . ... . .. ... . .. . .. . .. . ... .. ... . 60
Tablo 7:
Askeri riitbe1ilere yazılan yazışmalarda yapılan hitap şekilleri . ... . . . 62
Tablo 8:
1876'da Mekteb-i Harbiyye'deki öğrenci mevcudu ..... . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 75
Tablo 9:
Sultan Abdülaziz devri Erkan-ı Harbiye ümera ve zabit sayısı .. . .. . 76
Tablo 10: 1865'te Beşinci Ordu'da oluşrurulan redif alay ve taburlarına atananların listesi . . .. . ... . . . . . . . . . . ... ... . .. . .. . .. . ..... . . .. . . . . ... ... ... . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 81
Tablo 11: 1869'da Osmanlı kara kuwetlerinin dağılımını gösterir tablo . . .. . .. . 87 Tablo 12: 1876'da Osmanlı kara kuwetlerinin dağılımını gösterir tablo . . .. . .. . 88 Tablo 13: Devlet Salnamelerine göre Sultan Abdülaziz devri ordu komutanlarının adları . . . . . .. . . . . ... ... . .. . .. . ......... . . . . .. . ... ... ... . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 89
Tablo 14: 1867'de Tophane Sanayi Alayları İdadi BöliikJeri'ndeki nefer sayısı.106 Tablo 15: 1870'lerde Avrupalı ülkelerin kullandıkları tüfekler ve bunların dakika itibarıyla atabildikleri kurşun miktarları . ... ... ... . .. . .. . .......... 110
Tablo 16: 1867'de kara ordusu ümera ve zabitleri için Simkeşhane'de yapılan üniformaların fiyatları . . . . . .. . . . . ... ... . .. . .. . .. . ..... . . .. . . . . ... ...... ... . .. . .. . .. . ... . 124
XJV
TABLO LİSTES1
Tablo 17: 1864-1867 senelerinde asakir-i şahane için ima) edilen e1bise ve sairenin fiyatları ........................................................................... 126 Tablo 18: 1850'1erde çeşitli rütbelere göre verilen maaş miktarları .............. 137 Tablo 19: Bir piyade alayının senelik gider dağılımını gösterir tablo ........... 140 Tablo 20: 1873'te Yemen'de teşkil edilen VII. Ordu'nun Meclis ve Erkan
Memurları, ümera, zabit ve ordu nefer1eri maaşları ..................... 147 Tablo 21: 1873'te VII. Ordu l lastaneleri'nde çalışanların maaşları .............. 148 Tablo 22: Mart 1863'te Zabtiye rütbelilerinin maaş miktarları ................... 148 Tablo 23: 2 Ekim 186S'te ilan edilen "'Askeri Ümera ve Zabit Emeklilerinden
Vefat Edenlerin Maaşları Hakkında Beyanname''ye göre çıkarılmış birinci yetimlere verilecek maaş miktarını gösterir tablo .............. 149
Tablo 24: 2 Ekim 186S'te ilan edi1en "'Askeri Ümera ve Zabit Emeklilerinden
Vefat Edenlerin Maaşları Hakkında Beyanname''ye göre çıkarılmış ortalama emekli maaşları miktarını gösterir tablo ........................ 149
Tablo 25: Divan-ı Harp oluşturulurken suçlunun rütbesine göre başkan ve
azaların teşekkülü ........................................................................ 156 Tablo 26: 1876'da ülke içerisinde ve İstanbul Askeri Rüşdiyeleri'nde eğitim
gören öğrenci sayısı ...................................................................... 170
Tablo 27: 1875'te açılan Askeri Rüşdiye öğrencilerine verilecek ders1er ve
vakitleri ........................................................................................ 171
Tablo 28: Askeri idadiler ve öğrenci sayılarını gösterir tab1o ....................... 173 Tablo 29: Harbiye'den mülazım-ı sanilik rütbesiyle mezun o1an zabitlerin miktarı ve gönderildikleri ordular ................................................ 181 Tablo 30: Harbiye'den mezun olup mü1azım-ı sanilik rütbesi ile orduların
piyade ve süvari sınıflarında görev alan zabitlerin adedi ............... 181
Tablo 31: 1874'te Tıbbiye mekteplerindeki öğrenci mevcudu ....................... 188 Tablo 32: 1875'te Tıbbiye mekteplerindeki öğrenci mevcudu....................... 188 Tablo 33: 1876'da Tıbbiye mekteplerindeki öğrenci mevcudu ...................... 188 Tablo 34: Su1tan Abdülaziz devrinde (1861-1876) Askeri Tıbbiye'den mezun
olanların adedi ............................................................................. 189
Tablo 35: Mekteb-i Harbiye matbaasında basılan askeri eserler ve fiyatları ... 195 Tablo 36: Mekteb-i Tıbbiye matbaasında basılan kitaplar ve fiyatları .......... 196 Tablo 37: Ceride-i Askeriye İdaresi'nce satılan kitaplar ve fiyatları ............. 196
GİRİŞ
SULTAN ABDÜLAZİZ DEVRİNE KADAR OSMANLI KARA ORDUSU (1299-1861)
Türk milleti, tarih sahnesinde uzun yıllar yer a1mış, irili ufaklı yüz1erce devlet kurmuşn.ır. Bu devletlerin hakimiyet süreleri farklılık göstermesine rağmen, hemen hepsinin en göze çarpan niteliği askerı karakteri o1muştur 1 • İslamiyet'ten önce laı rulan Türk devletleri, her ferdin daimı askerliğini yani "ordu-millet" anlayışını be nimsemişler, çağlarına göre daha modern silah, sistem ve taktikleri kullanmışlardır. Nitekim Mete Han tarafından dünya askeri teşkilatına kazandırılan "onlu sistem" yanında atın üzerinde manevra kabiliyetini artıran pantolon ve ceketlerin kullanımı, savaş1arda ağır teçhizatlı düşmanların paniklemeleri ne neden olan "hafif süvari" bir "' likleri, "sahte ric'at taktiği ve "ıslıklı oklar"ın kullanımı bunların başında gelmiştir. Öncelikle Çin olmak üzere göçler nedeniyle Roma, Bizans ve diğer Avrupalı millet ler de, çoğu kez Türk ordu teşkilatı ve teçhizatını örnek almışlardır2. İslam öncesi varo]an gerek "onlu sistem"ve gerekse "ordu-millet" anlayışı Tiirk İslam dev1et1erinde de devam etmiştir. Üstelik yüzyıllar geçtikçe Türk ordu ve askeri teşkılatı, eski ile sınırlı kalmadan yenilik ve ilerlemelere de ayak uydurarak gücünü koruyup artırabilmiştir. İlk Türk-İslam devletleri içerisinde en güçlü ve düzenli ordu, dört teme) askeri unsurdan oluşan Büyük Selçuklu Devleti ordusudur. Bunlar, başta Ttirkler olmak üzere çeşitli millet1erden seçilerek sarayda öze] bir eğitimden ge çirilen Saray Gulamları, hükümdarın yanında her an savaşa hazır bulunan Hassa Ordusu, büyük komutan ve dev1et görevlilerinin bes1ediği Eyalet Askerleri ile sınır bölgelerinde fetihlerle görevli ve her an savaşa hazır Ttirkmenler idi. Buna yakın bir askeri teşkilat Anadolu SelçukJu]arı'nda da devam etmiş ve bu yapı basit şekliyle Osmanlı Devleti' nin ilk zamanlarında da kendini göstermiştir1 . 1
Hüseyin ]şık, "Türk Askerinin Nitcliklcri", As.keri Tarih Bülteni, S. 38 (1995), s. 156. 2 İbrahim Kafesoğ]u, "1lirklcr", M.E.B. 1.A., C. 12/11, s. 150, 237. Bahaeddin Öge], lslamiyeı'ten Önce Türk Kültiir Tarihi, s. 46. Rasonyi, Tarihte Türklü.k, s. 62. L. Ligeti, Bilinme yen iç Asya, s. 3 1 . Geniş bilgi için bkz.: Ögcl, Türk Kültiir Tarihine Giri/, C. VI I. Kafesoğlu, Hım lnıparııtorlugıı. Bartho]d, Orta Asya Tiir.k Tarihi Hakkımla Dersler. 3 Erdoğan MerçU, Mıis/üma11-Türk Devletleri Tarihi, s. 171. Geniş bilgi için bkz.: Meh met Altay Köymcn, Sel(uklu Devri Tiirk Tarihi. Osman Turan, Selçuklular Zanımwıda Türkiye. Aydın Tancri, Türkiye Sel(uk/ıJarmda Kiiltür Hayatı. Taneri, Osmanlı Kara 'iJe Deniz Kuvvetleri: Kıırıılu1 Devri.
2
GİRİŞ
623 yıllık varl1ğı (1 299-1922) süresince Osmanlı Devleti de, askeri temeller
üzerinde oturmuş ve bu özelliği ile birçok bölgede hakimiyet kurmuştur. Kuruluş döneminde Osman1ı askeri teşkilatı, Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlı ve Mem luk askeri teşkilatlarına benzer özellikler taşımıştır. Genel itibarıyla merkeze bağlı her bey, kendisine bağlı aşiret kuwetleriyle savaşa iştirak etmiştir. Ancak, bu aşiret askerleri atlı birlikler olduğu için, özellikle kale muhasaralarında istenilen başa rıyı elde edememişlerdir. Bu yüzden devam1ı, savaşa hazır yaya ve atlı kuvvetlerin oluşturulması i htiyacı doğmuştur. B öylece, Orhan B ey döneminde Ttirk gençle rinden meydana getirilen ilk düzenli ordu oluşturulmuş; bunların atsız askerine "'yaya... at1ı askerine "müseUem" adı verilmiştir. Bu askeri birlikler, XV. yüzyıl orta larına kadar savaşlarda bizzat kullanılmıştıı-4. Osmanlı Devleti, Rume1i taraflarında genişlemeye başlayınca daha fazla as kere ihtiyaç olmuş; bu da, savaşlarda esir alınan hristiyan çocukların Tıirk-lslam terbiyesi ile yetiştirilerek yeni bir askeri sınıf meydana getirilmesiyle karşılanmış tır. Bu cümleden olarak Sultan I . Murat zamanında; Acemi Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Cebeci Ocağı, Topçu Ocağı, Top Arabacıları Ocağı, Kapıkulu Süvarileri adıyla ahı sınıftan oluşan Kapıkulu Ocakları'nın temelleri atı1mıştır5 . Daha sonra bun lara H umbaracı ve Lağımcı Ocakları da eklenmiştir. İlk zamanlar pençik kanunu, Sultan 1 1 . Murat zamanında ise devşirme sistemi ile yetiştirilen bu askerler, üç ayda bir "'ulufe" ad lı maaş alan merkez askerleri görevini görmüş, evlenmeleri ve başka bir işle uğraşmaları yasak edilmiştir. Devletin savaşları kazanmasında ve başarılarında büyük paya sahip olan Kapıkulu Askerleri'nin devşirilmesi sistemi, XVJ. yüzyıl sonlarından itibaren zayıflamaya başlamıştır'. Osmanlı Devleti'nin temel askeri güçlerinden birisini de, esasını Tımarlı Sipahiler'in oluşturduğu Eyalet Kuwetleri teşkil etmiştir. Tımarlı Sipahiler, Os manlı toprak sisteminin askeri yönüyle ilgili uygulaması sonunda ortaya çıkmıştır. Sistem bir yönüyle toprağın işlenmesini ve ürün alınmasını sağlarken, diğer yö nüyle de devletin asker ihtiyacına hizmet etmiştir. En mükemmel şeklini Kanuni Sultan Süleyman zamanında alan Tımarlı Sipahi Teşkilatı da, XVJ. yüzyıl sonla rından itibaren dirlik (tımar) sisteminin zayıflaması ile bozulmaya başlamıştır· .
◄ Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Dı!'Vltt Teşldlaıt ve Sosyal Yapı, s. 43. İ. Hakkı Umnçarşılı, Osmıırılı Tarih� C. I, s. 508. Solak-zade Mehmed Hemdemi Çelebi, Solnlı.-zô.de Tarihi, C. 1 , ss. 29-30. Mehmet Neşri, Kitah-ı Cihan-ııünui (Neşri Tarihi), C. 1, s. 155. s Halaçoğlu, "'Osmanlı Devlet Teşkilatı, D.G. B.1. T, C. 12, ss. 337-338. & Nejat Göyünç, " Kuruluş Devrinde Askeri Teşkilat ve Devşirme Düzeni", Osmanlı, C. 6, ss. 558-560. Devşirme sistemi hakkında geniş bilgi için bkz.: Abdülkadir Özcan, "Dev şirme", TD. V. 1.A. , C . 9, ss. 254-257. Umnçarşılı, "Devşirme", M.E. B. 1.A., C. 3, ss. 563-565. Ahmet Refik, Devıirme Usulü. Yavuz Ercan, "Devşirme Sorunu", Devşirmenin Anadolu ve Balkanlardaki lurkleşmc ve İslamlaşmaya Etkisi, Belletm, S. 198, ss. 679-724. Özcan, "Osmanlı Askeri Teşkilatı", Osmanlı, C. 6, s. 553. Halil Cin, Osmanlı Toprak Düzeni ve Bu Düzenin Bozulması, s. 63-65. Tımar Sistemi ve Tımarlı Sipahiler hakkında bilgi
G1R1Ş
3
Batıda Macaristan'a, kuzeyde Kafkas]arın yarısına, doğuda Mezopotamya ve Arabistan'a, güneyde Mısır'a ve Akdeniz adalarına u]aşmış olan Osmanh Devle ti'nin bu geniş topraklar üzerinde hük(im sürebilmesi için ordu teşkilatını sürekli güç]ü nıtabi]mesi gerekiyordu 8• Ancak bir zamanların muhteşem Osmanlı merkez ve eyalet orduları, zamanla batının teknik-taktik gelişmelerini takip edememe sinden ve kanun-nizam]ara uygunsuz hareket1erden dolayı bozulmaya başlamış; böylece savaşlar kaybedilmiş, ocakların devlet üzerindeki nüfuzu gittikçe artmış ve maaşların ödenmesi zorlaşmıştır. Bununla birlikte devlet, XVI I I. yüzyıla ka dar askeri sahada geri kalmışlığının sebeplerini yeterince fark edememiştirg. Ni teki m, X VI I . yüzyılda, askeri meseleler üzerinde yüzeysel durulmuştur. Örneğin Sultan I. Ahmed ( 1 603- 1 6 1 7), dev]et adamlarından Yeniçeri Ocağı'nın eski adet ve ananelerini bildiren ve ocağın güçlendirilmesini öngören raporlar almasına karşın bu tespi t]er hayata geçirilememiştir10• Sultan I 1 . Osman ( 1 6 1 8-1 622) da, 1 Eylül 1 621 'de Hotin önlerine ge]en Osman1ı ordusunun istenilen sonucu a]a madığını görünce 1 1 , Lehistan seferindeki başarısızhğın esas nedenini askerlerin gayretsizliğine bağ]amıştır. Bu sefer sonunda askerlerle padişahın arası açılmaya başlamış ve bu Genç Osman'ın öldürü]mesi ile sonuçlanmıştır. Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması gerektiğine inanan i l . Osman, Yeniçerilerin öldürdüğü ilk Osmanlı padişahı olarak tadhe geçmiştir 1 2• Yine Sultan i V. Murat ( 1 623-1640) ve Köprü lüler zamanındaki (1656-1 676) zorlama girişimleri dışında, XVJ I . yüzyılda askeri teşkilatın ıslahı için ciddi hiçbir tedbir alınamamıştır13• X VIII. yüzyıl başlarında artık Avrupah devletlerin askeri açıdan Osmanlı'ya olan üstünlükleri kabul edilmeye başlamıştır. Tı.irk aydınlarının bazıları, askeri ye terliliğin sağlanmasının ve Avrupa1ı devletlere mukavemet edilebi]mesinin batı harp usul1erinin alınmasıyla mümkün olabileceğini düşünmeye baş1amıştır 14 • Fa kat bu konuda çalışmalar başlamadan önce, batının askeri kurumlarının ve silah için bkz.: Ömer Lütfı Barkan, UTımar", M.E.B. l A., C. 12/1, ss. 286-332. M. Tayyib Gökhil gin, "Sipahi, M.E.B. /. A., C. 10, ss. 689-694. 8
Cemalettin Taşkıran, "Yükselme Döneminde Osmanlı Ordusu, Osmmılı, C. 6, s. 561 .
9
Ergün Aybars, "Türkiye'de Modernleşme, Demokrasi ve Bağımsızlık Mücadelelerin de Turk Silahlı Kuwctleri, Genelkurmay Bn;kaıılıtı;ı Yedinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri I (2000), s. 523. ıo Halil İnalcık, Osmaıılı lmparaıorlı,gu Klasik Çag (1300-1600), s. 9. İnalcık, "Adiletn:imcler, Belgeler, ıır. X (1967), ss. 123-133. Ziya Nur Aksun, Osmanlı Tarihi, C. 2, s.32. 11
12
Mücteba 1lgürcl, "İkinci Osman, D. G.B.1. T, C. 10, s. 435. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. 1 1 1 - 1 . Kısım, s. 133.
13
Özcan, a.g.m., s. 554. Özcan, "Osmanlı Askeri Teşkılatı, Osmanlı Devleti Tarihi, IRCl CA (Zaman Yayınları), C. 1, s. 357. 14
Ercüment Kuran, "Osmanlı İ mparatorluğu'nda Yenileşme Hareketleri", Tı,rk Dü11yası El Kitabı, s. 1003. Kuran, "Turkiyc'de Siyasi D üşüncenin Değişmesi", Türk Yıırdu Dergisi, C. 1 1 , s. 53. Baykara, a.g. m., s. 263.
4
GİRİŞ
gücünün ülkeye ne şekilde getirileceği tartışma konusu olmuştur 15 • Genellikle as keri eksiklikler bat1dan getirilen yabancı uzmanlar aracılığıyla giderilmeye çalışıl mış, dolayısıyla askeri reformlar kişisellikten kurtulamamıştır. Lale Devri (1718-1730) başlarında Sadrazam Damat Jbrahim Paşa, alınan yenilgileri göz önüne alarak, bozulmuş olan Yeniçeri Ocağı'nı ıslah etmeyi düşün dü. İ brahim Müteferrika'nın "Fenn-i Muharebe ve Ta'lim-i Asker'"e dair yayınla mış olduğu risaleyi dikkate alarak, 300 kişiden oluşan bostancı neferine Haydar paşa çayırında yeni usulle gizlice talimler yaptırttı 16• Ayrıca, uzun yı1lar Osmanlı ordusuna hizmet edecek olan Comte de Bonneval (Humbaracı Ahmed Paşa), Humbara Ocağı'nı ıslah etmek için yine bu devirde davet edildi1 ' . Bu dönemde, savaşların sona ermesi nedeniyle askeri ve mülki kadrolarda bir takJm düzenle meler yapılarak, büyük tasarruflara gidildi 18• Yangınlara karşı bir Fransız dönmesi olan Davud'un teklifi ile bir tulumbacılar birliği meydana getirildi 1 9• 1tim bu fa aliyetlere rağmen, Osmanlı tarihinde önemli bir yeri olan Lale Devri'nde askeri düzenlemeler diğer alanlara nispetle sınırlı kaldı. Lale Devrini müteakip tahta çıkan Sultan I . Mahmud (1730-1754), savaş araç-teknikleri ve strateji metot1arı tamamen değişen Avrupa orduları karşısında, askeri bir ıslahat yapmadan zaferler kazanmanın artık kolay olmayacağını iyice anlamıştı20. Dönemin sadrazamı Topal Osman Paşa da modern topçu kuvvetle rinde Avrupa taktik ve silahlarının kullanılması taraftarıydı2 1 • Askeri sınıfı Avrupa tarzında yetiştirmek isteyen 1 . Mahmud, Ibrahim Müte ferrika'nın kendisine sunduğu "UsGl'ul-hikem fl-nizamü'l-ümem" adlı risalesinden etkilenerek22 Avrupa askeri usullerini yakmdan tanıyan bir Avrupalı uzman getirt meye karar verdi23. Sultan I . Mahmud bu amaçla, Tı.irkiye ye iltica edip ihtida etmiş olan Ahmed Paşa·yı Humbaracı Ocağı'nı ıslaha memur etti. Bundan sonra 200 yıl boyunca Osmanlılar, çağdaş dünya ile bu teknik uzmanlar aracılığıyla bağ kurdu2 1. 15
Tarık Zafcr Tunaya, Türkiye'nit, Siyasi Hayaııııdn Baıılılajma Hareketleri-ll, s. 12.
İlhan Tekeli-Selim l lkin, Osnımılı lmparaıorlıı� tıda Egitim ıue Bilgi Üretim SiJtemini,ı Oluşumu 'lJe Dö1ıiijümii, s. 28. Ahmet Refik Altınay, Lale Devri, s. 13. Tahsin Ünal, Türk Siyasi Tarihi, s. 71. 16
17
Münir Aktcp-e, "Ahmed 111", TD. V 1. A., C . 2, s. 37. Ahmet Refik, Tesavir-i Rical, s. 79.
18
Yaşar Yücel-Ali Sevim, Türkiye Tarihi, C. 111, s. 277.
19
Aktepc, "Darnad lbrahim Paşa", T.D. V. 1.A., C. 8, s. 442.
20
Mithat Sertoğlu, Mufassal Osmanlı Tarihi, C.5, s. 2497.
21
İlgürcl, "I. Mahmud, D. G.B.1. T, C . 1 1 , s. 144.
22
Ercüment Kuran, a.g.m., s. 492. Bernard Lewis, Modenı Türlı.iye'ni,ı DoJtııJU, s. 48.
23 24
Stanford Shaw, Osmmılı lmparatorlugu ve Modern Türkiye, s. 327.
İlgürel, gös. yer. Cavid Baysun; "Ahmed Paşa (Humbaracı)", M.E.B. I.A., C. 1, s. 199. Ö'l.can, "Humbaracı Ahmet Paşa", T.D. V 1.A., C. 18, s. 351. Asıl adı Cloud Alexandre Comte
GİRİŞ
5
Beylerbeyi payesiyle Humbaracı Ocağı'nın25 başına getiri1en ve bundan böy le "Humbaracı Ahmet Paşa" diye şöhret bulan Comte de Bonneva1, işe ulüfeli bir humbaracı sın ı fı kurmakla başladı ve bunun için bir nizamname hazır1adı26 • Bu nizamnameyle sonraki gelenekçi reformcuların sık sık başvurdukları bir örnek meydana getirilmiş oluyordu: "tutucu muhalefeti ayağa kaldırmamak için eski yapı içerisinde yeni örgütlerin kurulması yolıl'. Humbaracı Ahmet Paşa, düzen1i aylık1ar ve emeklilik aylıkları vererek askerliği yeniden gerçek bir meslek haline dönüş türmek istedi. Yen içeri alay1arının daha küçük bir1ik1ere ayrılmasını ve bunların başına kendi yetiştireceği genç subayların getirilmesini savundu, böy1ece daha et kin ve disipliner bir askere sahip olunacağını düşündü. Fakat Yeniçeri muhalefeti bu planların uygulanmasını engelleyince, Fransa'dan getirttiği üç subay yardımıyla tüm gücünü topçu bir1iklerin kurulmasına sarf etti27 • Humbaracı Ahmet Paşa, Bosna'dan getirttiği 300 kadar nefere Usküdar-A yazma,da kurulan Humbaracı kış1asında, batı tarzında yeni ta1im usul1eri ve savaş stratejileri öğretti. Eğittiği bir1iği Fransız ve Almanların gıpta edecekleri bir dü zeye çıkardı2�. Ahmet Paşa'nın hazırladığı nizamname gereğince ulüfeli humba racılardan her 100 kişi bir oda meydana getirmek üzere teşkilatlandırıldı ve her odaya bir odabaşı (yüzbaşı), iki ellibaşı, üç otuzbaşı, on onbaşı, vekilharç, imam, hoca, tabip, cerrah , yazıcı, davulcu vesaire o1mak üzere 2 5 kişi tayin edi1di29. Bu çalışmalarla Humbaracı Ocağı, müstakil bir ocak haline getiri1miş oldu'0 • Humbaracı Ocağı, tedristen ziyade talime kıymet veren bir müesseseydi. Sıkı bir talimle eğitilen humbaracılar, V idin, Niş, Hotin, Azak ve Bosna gibi serhad kalelerine "humbaracıbaşı" o1arak tayin ediliyordu 11 • Ulüfeli Humbaracı Ocağı ile Osmanlıöa i1k defa Avrupa usulünde yeni bir askeri eğitim gerçekleştirilmiş olu yordu 12 . de Bonneva1 olan Ahmet Paşa, 14 Temmuz 1675'te Coussae'de doğmuş, asker olarak yetişmiş, İspanya veraset savaşlarında şöhret kazanmış bir Fransız asilzadesidir. Baysun, gös. yer. Humbara (Kumbara), askeri bir terim olarak demirden yapılmış, içine patlayıcı madde doldurulan, yuvarlak bir çeşit merminin adıdır. Bu mermiyi havan topu vasıtasıyla kullanan topçuya "Humbaracı", bunu yapan ve kulJananların bağlı bulunduğu ocağa da MHumbaracı Ocağı" denirdi. Ahmet Halaçoğlu, "Humbaracı", T. D. V. 1.A., C. 18, s. 349. Mehmet Zclci Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlügü, C.1, ss. 854-855. 25
26
Q'l.can, gos. yer.
21
Shaw, gos. yer.
28
Sina Akşin-Mctin Kunt, Türn.iye Tarihi J (Osmanlı Devleti 1600-1908), C. 3, s. 278.
29
A. Halaçoğlu, a.g.md., s. 350.
30
Baysun, "Kumbaracı", M.E.B. 1.A., C. 6., s. 983.
31
A. Halaçoğlu, gös. yer.
32
Ekmeleddin 1hsanoğlu, "Yenileşme Dönemi Eğitim ve Bilim �lüessescleri", Osmanlı
GİRİŞ
6
Sadrazam Topa) Osman Paşa•nın 1732öe azlinden sonra Humbaracı Ahmet Paşa bir süre unun1lduysa da, Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa zamanında kendisi ne tekrar beylerbey1ik payesi verilerek "Sadrazam Müşaviri" oldu33• 1734'te ocağın ihtiyaç duyduğu talimli askeri yetiştirmek üzere Üsküdar Toptaşı'nda bir "Hen desehane" açtı34. Hendese ilminde tam bir maharet sahibi olan Yenişehir Müftüsü Hacı Ahmet Efendi zade Mehmet Said Efendi'yi, bu dersin hocalığına getirdi '-. Matematik ve fen bilgi1erinin öğreti1diği bir askeri mühendis okulu olan Hen desehane3l, Türkiye'de ilk defa yüksek teknik eğitim yapan bir müessese o1ması bakımından önemlidir. Buraya devlete daha sadık olan "Bostancı Ocağı"ndan seçi1enler alındı37 • Subay yetiştirmek üzere açılan bu mektep, i l I .Selim zamanında kurulacak olan "Mühendishane-i Berri-i Hümayun"un çekirdeği oldu38• Humharacı Ahmet Paşa nın reformları, Osmanlı ordu1arının 1736-1739 Rusya ve Avusturya seferlerinin başarılı o1masına katkıda bulunmuştur. Osmanlı orduları bu dönemde, Sırbistan'm büyük bir kısmını, Belgrat da dahil o1mak üze re, geri almış ve Bosna'daki Osmanlı hakimiyetini güç1endirmiştir39• 1 . Mahmud'un reform çabaları yalnızca topçu bir1il5t'-ı, s. 1 -1; 960. . 1 -2; 984, ss. 1; 1018, S5. 2-3; C. .ı/ , No. 38, " . J-4; 39, ss. J-4 ; . J--4.
ı-
-ıo.
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU ( 1 861- 1 876)
25
çe·ye çevrilerek yayınlanmıştır u,5• Ayrıca devamlı surette Avrupa'da kullanılan yeni icat top, tüfenk ve diğer askeri teknolojiler hakkında varolan bilgiler gazetelerde yer almıştır1"6. Tüm bunların yanında Sultan'ın askerliğe verdiği önem ve değeri gösteren en ciddi kanıt Şubat 1864'te çocuklarını Harp Okulu'na kaydettirmesidir. Kayıt günü: "Efendileri bu mektebe koymaktan muradım, arkadaşları ile beraber askerliği tahsil edip hiz.met-i devlette bulunmaları ifindir. insanın gözüne bir şey dokunacak olsa eliyle muhafaza etmek emr-i tabi'dir. Millet ve memleketin namusu ise benim gözüm gibidir. Allah etmesin ona bir ;ey dokunacak olsa bunlar elim gibi olduğun dan muhafazasında kullanacağım cihetle askerliğe verdim" 167 sözleriyle askerliğin ve askeri eğitimin ülke için önemini belirten veciz bir konuşma yapmıştır. 1 . Nizamiye Kuvvetleri Eylül 1843 Askeri Nizamnamesi'yle biri 5 senelik Nizamiye, diğeri 7 sene lik Redif olmak üzere Tanzimat döneminde iki askeri sınıf oluşnıru1muştur 168• Bu tarihten itibaren düzenli orduya, il. Mahmud döneminde oluşnırulan "Asakir-i Mansure" veya "Asakir-i Muntazama" adı yerine "Asakir-i Nizamiye" denilmiştir. Mart 1846'dan itibaren ise ocak usulüne son verilerek kur'a sistemine geçilmiştir169 • 1860'1arda Avrupalı devletlerin "milis ordusu" tanımlamasıyla hafife aldık ları Prusya ordusunun yeni icat ettiği silahlarla Danimarka ve Avusnırya'ya ga lip gelmesi üzerine, Avrupalılar ordularını yeniden tanzim edip asker sayılarını artırmaya başladılar 1 10• Bu yüzden Sultan Abdülaziz, Avrupa'da meydana gelen m TV, No: 862, s. 2; 993, s. 2; 1013, s. 1 ; 1021, s. 1-2-3-4; 1024, s. 1; C. A., No: 61, s. 4; 62, s. 4; 82, s. 3; 91, s. 4. 166
TV, No: 981, s. 2; 1004, s. 1; 1010, s.3; 1216, s.3.
m Hayta, a.g.e., s. 215. T V., No: 735, s. 1; 736, s. 1. C. A., No: 4, s. 1; 5, ss. 1 -2. T A., No: 449, s. 1; 453, s. 1 .
T V, No: 1 151, s. 1 . Hakayik'ül-Vakayi' (Bundan sonra H. V şeklinde kısaltı1acaktır.) No: 1 16, s. ı. l t.S
ı&9 Musa ÇadırCl, "Redif Askeri Teşkilatı", Yedinci Askeri Tarih Semi11eri Büdirileri l, s . 53. 170
Mahmut Şevket Paşa, Osmanlı Teıkilat ve Kıyafeı-i Askeriyyesi, C. 2, s. 20. 1864 yılında Avusturya Ue Prusya , Germen Konfederasyonu adına Danimarka'ya savaş açtı1ar ve büyük bir zafer kazandılar. Ancak, Avusturya özdlikle 1--f olstein'd e ayrı bir po1itika izlemeye ve Prusya'yı haklarından yoksun bırakmaya kalkınca, Prusya Başbakanı Ono Von Bismarck, Avusturya'ya savaş açtı ve 1 866'da Sadowaaa bu devleti büyük bir yeni1giye uğrattı. Bu savaştan sonra Prusya kendi denetiminde Kuzey Almanya Konfederasyonu' nu oluşturdu. Oral Sander, Siyasi Tarih, llkçallardan 1918e, s. 1 5 1 . Rıfat Uçarol; Siyasi Tarih (1789-1999), ss. 240-246. Toktamış Ateş, Siyasal Tarih, ss. 257-266. Stephen J. Lee, Avrupa Tarihi1ıden Kesitler 1789-1980, ss. 101-1 10. Bu tarihlerde Avrupa ve özellikle Almanya'd aki askeri gelişme ve faaliyetler için bkz.: Paul Kennedy, Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri, ss. 2 13-223. Havta, a.g.e., ss. 373-728.
26
UCUR ÜNAL
veni askeri düze]eme ve asker sayı]armı artırma foa1iyet1erini takip ettirmiş ve 2 1 Haziran 1 869'd a Osmanlı askeri kuvvet]erinde önem1i bir değişik1iğe gitmiştir. Çağın ihtiyaç]arına cevap verebilmek için bu tarihte yayın]anan nizamname ile 1 843 düzenlemesi biraz daha genişletilerek, Kara kuvvet]eri; Nizamiye, Redif ve Müstahfız olmak üzere üç kısma ayrı1mıştır 1 ' 1 • N izamiye kuvvet]eri iki sınıf olarak belirlenmiş, as]i kuvvet olan ilki dört sene müddetle daima si]ah altında bulunmuş; ikincileri dört sene hizmeti tamamla dıktan sonra iki sene müddetle İ htiyat sınıfına nakledilerek istihdamlarına gerek olmadığı takdirde memleketlerine gönderilerek ziraat, ticaret ve diğer iş]eriyle uğ raşmışlardır. Fakat süvari ve topçu Nizamiye nefer1eri iki senelik ihtiyat süreleri nin ilk senesini si]ah ahında geçirmişler, yalnızca birer seneliğine mem]eketlerine gönderilmişlerdir. Böylece Nizamiye askerlerinin asli (muntazam) sınıfı 1 50.000 nefer, İ h tiyat sınıfı 60.000 i]a 65.000 nefer olmak üzere toplam 2 1 0.000 kişi ola rak hedeflenmiştir. Her sene 37.500 kur·a neferi silah altına alınmaya başlamışsa da VII. Ordunun teşkili ile bu rakam 45.000'e ulaşmıştır172 • N izamiye süresini tamam]adıktan sonra 6 senelik ve 1 92.000 neferden o]uşa cak Redif hizmeti; arkasından 8 senelik ve 300.000 neferden o]uşacak Müstahfız kısmı o]uşturulmuştur. Böylece daha önce 12 sene olan askerlik süresi 1 8 69 Ni zamnamesi ile 20 seneye çıkarılarak; 20-40 yaş]arı arasındaki Müs]ümanlar askeri mükeHefiyet altına alınmıştır. Seraskerlik tarafından bu nizamname 2 Ekim 1 869 tarihinde vilayet1ere bildirilmiştir173 • Su1tan Abdülmecid dönemiyle kıyas]andığı zaman burada en dikkat çekici fark, Nizamiye ve Redif sürelerinden birer sene indirilmesi, bu iki sene için Niza miye ve redif süresi arasında olmak üzere bir İ htiyat sınıfı oluşturulmasıdır. Yine genele bakıldığında askerlik mükeHefiyet süresi uzatı]mıştır. Kuşkusuz bundaki en önemli gaye asker sayısının artırı]mak istenmesidir1 ' 4 • 171
T. V, No: 1 15 1, s. 1 . R. C. H., No: 1256, s. 1 . Mühimme-i Asıikir, Mevıidd-ı Askeriye Defteri, Zilhicce 1280-l\ıluharrem 1287, s. 140. Bu nizamname şu şeki]de meydana getiril miştir: İlk o]arak Serdar-ı Ekrem başkan]ığında toplanan askeri komisyonda askeri ıs1ahat meselesi etraflıca tartışılarak bir mazbata hazırlanmıştır. Seraskerlik tarafından da bir Jayiha sunularak bu ikisi (mazbata ve layiha), 1 869 H aziran baş]arında akdedilen Encümen-i Mahsus Meşvercti'nde kabul edilmiştir. 2 1 Haziran 1 869'da da irade yayınlanmıştır. İrade Mcclis-i Mahsus (Bundan sonra 1.MMS. şeklinde kısa1tı1acaktır.) 1542, 1552. ın Sultan Abdülaziz döneminde kur a usulü Avrupa1ı ülkelerinde de uygulana gelmekte olup, 1872'de kur'aya katılan ve askerliğe a1ınan nefer sayı]arına baktığımızda şun1arı görürüz: AJmanya'da kur'aya katılan 340 bin kişiden 130 bini; Rusya'da 450 binden 150 bini; Fransa'da 325 binden 1 50 bini; Avusturya'da 334 binden 95 bini, ltaJya'da 250 binden 95 bini askerliğe alınmıştır. C. A., No: 525, s. 4. 173 174
T. V, No: 1 149, ss. 1 -2; 1 150, ss. 1-2. C. A, No: 301, ss. 1 -3. R. C. H., No: 1256, s. 1 . T. V, No: 1 157, s. 2.
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU ( 1861- 1876)
27
Barış zamanlarında Nizamiye askerlerinin nöbetle memleketlerine gitmeleri ne izin verilirdi. Fakat Sultan Abdülaziz döneminde hassas bölgeler olan Belgrat, Girit, Trablusgarp ile Karadağ'ın bazı yerlerindeki askerlerin iki senede bir mem leketlerine gitmelerine izin verilmiştir. Ayrıca nöbetleşe olarak memleketlerine gönderilecekler için şu şartlar belirlenmiştir: 3 veya 4 senelik Nizamiye hizmetlisi olup talimleri hakkıyla öğrenmiş ve yerine getirmiş olmaları, hiçbir zaman firar etmemiş olmaları, çağrıldıklarında en kısa zamanda dönmeleri ve izinde oldukJarı sürede memleketteki sancaklarının dışına çıkmamaları. Çağrıldıklarında gelme yenlerin askerlik hizmetleri yanmış ve yeniden askerlik kaydına alınmışlardır 1 �>. Nizamiye'den memleketlerine gönderilmek üzere ihtiyat sınıfına nakledilenler nakilleri sırasında birer tezkere alırlar, bir buçuk ay içerisinde bu tezkerelerini redif yüzbaşısına ibraz ettirerek kayıtlarını yaptırırlardı. i htiyat süresi boyunca memle ketlerinde bulunan bu neferler, RedifTaburu Dairesi içerisinde yer alan bölgelerden ayrılmaz, ancak ruhsat alabilirlerse en fazla bir aylığına uzaklaşabilirler, bulunduk ları bölge de ticaret ve işleriyle uğraşabilirlerdi. Nizamiye kuvvetlerinin sayısının ar tırılmasına ihtiyaç hissedilirse ilk olarak İ htiyat kuvvetleri askere alınırdı. İ htiyat sürelerini tamamlayanlar, memleketlerinin Redif binbaşısına gelip İ htiyat tezkere lerini verirler ve künyeleri redif defterlerine kaydedilerek redif tezkeresi alırlardı 176• Tanzimat döneminin başından itibaren Nizamiye askerlerinin evlilik mesele si de kanun ve nizamlarda yer almıştır. 1 866'da yapılan bir hatırlatmaya göre "Bun
dan böyle askerlik mesleğinde bulunup da evlenmek isteyenler, öncelikle bağlı oldukları ordu tarafından ruhsatname alacaklar; bu ruhsatname olmadan Mehakim-i Şer i'yye tarafından kendilerine evlilik izinnamesi verilmeyecektir. .. "li7 denilmiştir. Yapılan hatırlatmadan da anlaşıldığı üzere, Tanzimat döneminde askeri kanunlar başça vuştan askeri neferlere kadar evlenmek isteyenlerin hane geçindirecek durumda olanlarına müsaade etmiş, olmayanları ise zabit olana kadar beklettirmiştir. Kur'a ile asker olanlardan İstanbul'da evlenmek isteyenlerin ise istibdal tezkerelerine 1 75 C. A., No: 49. s. 2. R. C. H., No: 1256, s. 2. 1 76 T V., No: 1 150, ss. 1-2. C. A No: 301 , s. 1-3. 1870 sonları ve 1871 başlarında Yemen İ syanları sırasında İhtiyat askerlerine ihtiyaç hissedilmiş ve buraya birkaç kafile halinde gemilerle İhtiyat askerlerinin sevki gerçekleşmiştir. R. C. H . 1556, s. 1 . Piyade 1htiyat Neferlerine Verile cek Tezkere Örneği: "Birinci Ordu-yı Hümayun Piyade ikinci Alayı Üçüncü Taburu Dördüncü Bölüğü Beşinci Himcsi nefcratından balada künyesi ve cşk:ili muharrer Ahmet bin Hüseyin, müddet-i nizamiyyesi olan dört seneyi memduhan ikmal etmiş olduğundan devletçe taburunda tevkif ve istihdamına lüzum olmadığı halde merkum bundan böyle iki sene dahi kendi kir u kesbiyle meşgul olmak için doğruca memleketine azimet etmek ve memleketine vardığı gibi yani nizamiye silkinden sallVerildikten itibaren bir buçuk mah müddet içinde memleketinin redifyüz başısına isbat-ı vücGd ederek işbu tc-Lkeresini kayd ü tasdik ettirmek ve bu suretle memleketinde bulunduğu müddetçe ... T. V., 1 1 50, s. 2. C. A., No: 301, s. 4. R. C. H., No: 1258, s. 2. 1 77 T V, No: 865, s. 2 .
28
UCUR ÜNAL
a1ıncaya kadar bek]etilmeleri yahut bir yakınının (babası-kayınpederi gibi) askerin hanesini geçindirebileceğine dair taahhüt senedi vermesi ile müsaade edilirken; askerlik çağında olup da taşra1arda evleneceklere her zaman izin verilmiştir 178 • Ruhsatsız evlenenlere ise hapis cezası uygulanmıştır 179• Su1tan Abdü1aziz saltanatının sonuna kadar, Nizamiye askerleri ile i1gili yeni düzenlemelere gidilmiştir. Mayıs 1865'te Nizamiye askerlerinin bilgilerini artır mak amacıyla alaylar içerisinde özel mektepler oluşturulmuştur. Özellikle yazı yazmayı öğretmek için açılan bu okullarda birçok kişi 5-6 ay zarfında okuma-yaz mayı öğrenmiştir 180 • Temmuz 1875'te Nizamiye askerlerini Avrupa'nın yeni standartları doğrul tusunda düzene koymak ve taksim etmek amacıyla "Tensikat-ı Askeriyye" adıyla bir komisyon oluşturulmuştur. Komisyon başkanlığına Erkan-ı Harbiyye Reisi Mahmut Paşa atanmıştır 181 • Fakat bu komisyonun yaptığı çalışmalardan Sultan Abdülaziz devrine etki eden radikal sonuçlar elde edilememiştir. 1. Kur•a Sistemi ve Asker Kaynak1arı
Avrupalı ü1ke1erinde de uygulana gelen kur'a usulü için 182, Osmanlı Dev1e ti'nde 1869 Askeri düzenlemesinden sonra yeni bir kanunname hazırlanmıştır. 4 Ağustos 1869'da B ab-ı Seraskeri'de oluşturulan komisyonun çalışmaları sonucu 18 ' 1870 senesi başlarında basımı tamam]anan184 ve Mart ayından itibaren yürürlüğe giren 7 fası] ve 77 maddeli kur'a kanunnamesi ile askerliğe alınma şart ve kuraUarı yeniden belirlenmiştir 1 85 • 1870 Kur'a Kaminnamesi'ne göre, bütün Müs1üman ahali şahsen askerlik hiz meti ile mükellef tunılmuş (1. madde), hizmetler Nizamiye, Redif ve Müstahtiz şeklinde ifa edilmiştir (2. madde). Askerliğe ya gönüllü yahut kur'a ile a]ınılmış (3. madde), Osmanlı kara kuvvetleri 6 orduya ayrılmış; her ordu için birer daire tahsis edi1erek askeri nefer eksikliği bu dairelerin tarafından giderilmiştir (4. madde). 1711
T V., No: 1037, s. 1. R. C. H., No: 1046, s. 1 .
179 C. A., No: 87. s . 1 . 180 T V., No: 801, s. 2 .
c. H., No: 2835, ss. 1 -2; 2840, s . 1 . 182 Avrupalı devletlerde uygulanan kur'a usulünün teferruatı için bkz. H. V, No: 98, ss. 1 -2. 183 1. DH. 41496. 184 A.M.D. UA. 57, No: 388 181
I8�
Ağustos 1869'da Dar-ı Şura-yı Askeri:'d e oluşturulan özel bir komisyonda ele alınan (A. M.D. UA. 57, No: 1 57) 1 870 Kur'a Kanunnamesi, Ağustos ayına gelindiğinde Seraskerlik tarafından tüm ordu müşirliklcrine ve 130 adet de vilayet kapı kcthüdalıklarına gönderilmiştir. R. C. H., 1457, s. 1 .
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU ( 1861- 1 876)
29
Askerlik çağı 20-25 yaş]arını yani 6 seneyi kapsamış (5. madde) ve hazar mevsiminde her kazanın askerlik çağına gelen]eri kazaca uygun bir mahalde top lanarak kur'a orada gerçekleştiri]miştir (6. madde) . Kur' a iş1em1eri Kur'a Meclis leri tarafından yapılmış, Kur'a Meclisi başlarında Binbaşı o1mak üzere birer Ko1 Ağası, Tabur Katibi ve gerekli sayıda yüzbaşı, mülazım ve kazanın mülki haki mi i1e memurlarından oluşturu]muş, Redif Miralay]arı ise taburlarda gerçekleşen kur'ayı teftiş etmişlerdir (7. madde) 186. Her sene hazar mevsiminden üç ay önce her bir ordu merkezi tarafından o ordu nezdinde olan nüfus defterlerine bakılarak ne kadar askerlik çağına gelen varsa künyeleriyle yazılarak "lsnan Defterleri" oluştunılmuştur 187 • Arkasından o ordunun kaç nefere ihtiyacı o]duğu belirtilmiş ve kazalardan ne kadar nefer a]ın ması gerektiğini tespit eden "TakJim Defterlert hazırlanmıştır. Kur'a dairelerinde görevli olan zabitlerin rütbe ve isimlerini gösterir "Devtiir Defterlerl" de çıkarıl dıktan sonra, hangi kazadan alınacak neferin hangi alay ve hangi tabura veril meleri lazım geldiğini gösterir " Tahsis Defterleri" düzenlenmiştir. Bu defterlerin birer sureti Seraskerliğe de takdim edilmiştir (11. madde) . Ordularca Seraskerliğe sunu1an bu defterler, Dar-ı Şuraya verilmiş ve orada tetkik edildikten sonra tekrar Seraskerlik kanalıyla Bab-ı A]i'ye takdim olunmuştur (13. madde) 188. Kur' a memuru ile maiyetindeki redif zabitleri, kazalara giderek mülki me murların marifetiyle özel bir "isnan Defteri" hazır1arlardı. O kazada bekar, evli, kayıp, mevcut, sakat ve sağlam 20-2 5 yaşlarında kimler varsa bun1ar hangi gün kur'a çekecekler ise o gün kur'aya götürürler, mevcut olmayanların yerlerine veka leten babaları yahut yakınlarından birisi gelmek üzere ayrı ayrı pusulaları muhtar larına veri1irdi (15. madde). Defterlerdeki kayıtlara bakılarak kur,aya gelenlerin yoklamaları yapılır, sa katlık veya geçici özrü bulunanlar bir tarafa ayrılır, muayeneye katılanlardan gerek mevcut olanlar, gerek eğitim için bir başka bö1geye gidenler veya hasta olup da gelmeyenlerin kur'aya dahil olacaklarına dair kalın bir (K) harfi yazılarak isimleri üzerine muinleri, evli mi bekar mı oldukları yazılırdı. Fakat kur'aya katılmayıp da savuşanlar ve vekilini göndermeyenlerin firar ettikleri kabul edilerek isimleri üzerine " Bila-kur·a asker" yazılırdı. Bu defterlere göre kur'a yapılacağı için defterin üstüne " . . . Senesi . . . RedifAlayı 'nın . . . Taburu Dairesı nde vaki . . . . Kaz.ada lcra Olu nan Kur a Dljieridir" şeklinde ibare düşülürdü (16. madde) 189 . 186
187
T. V., No: 1 2 1 1 , ss. 1 -2. R. C. H., No: 1378, s. 1 .
Kur'a defterinden örnek bir sayfa Ekler bölümünde sunulmuştur. Kur'a neferlerinin Esami Defterleri, kurası isabet ederek askerliğe alınacak olanların künye, doğum tarihi, şahsi ve ailevi durumlarını içermiştir. Maliyedm Miulevver Defterltr, (Bundan sonra MAD.d. şeklinde kısaltılacaktır.) 5532, ss. 1 -10. 188
1 89
R. C. H., No: 1378, s. 2. T V., No: 1 2 1 1 , ss. 2-3. R. C. H., No: 1378, ss. 2-3.
UCUR ÜNAL
30
Kadılar, hakimler, daimi ilimle meşgul olan hocalar, istanbul riiusu alanlar, padişahın özel hizmetlileri ve muzıka-i hümayün neferleri askerlikten muaf tutu lur, memur ve katipler ise ya bizzat ya da bedelen askerlik yaparlardı. Talebelerden isimlerine kur'a isabet edenler ise yaşlarına göre ordularca tayin edilen mümeyyiz ler nezaretinde derslerden imtihan olurlar başarılı olurlarsa kur'aları ertesi seneye ertelenirdi (12., 17. ve 18. maddeler) 190• Askerlik yapmalarına engel olan kör, çolak, topal, dilsiz ve kamburlar, mua yeneleri sonucu muaf tunılurlardı (24. madde). 70 yaşını geçmiş bir adamın veya tek yaşayan bir kadının işini görecek tek bir oğlu varsa kur'aya alınmazdı. Bir ha nede iki erkek kardeşten biri askerse diğeri kur'aya alınmaz, şayet 15 yaşını geçmiş üçüncü bir erkek çocuk varsa ikinci kişi kur'aya alınırdı. Bir kişi ailesini tek başına idare ediyorsa ve başka bir yakını yoksa kur'ası ertelenirdi. Bir adamın askerlik çağına gelen iki oğlu varsa ikisine de kur'a çıkmışsa babası hangisinin askerliğe alınmasını isterse o alınırdı. Y ine bir adamın ikiden fazla oğlu varsa en fazla ikisi kur'aya alınabilirdi (25-32. maddeler). Kur'a davetine katılmayanlar askerlik çağı nı geçseler bile askeri hizmetten muaf nınılmazlardı (35. madde) I91 • Kur'a Kanunnamesi'nde firar edenlerin durumuna da değinilmişti. Buna göre, Kur'a zamanı özrü yokken saklanarak gelmeyenler olursa kur'aya bakılmaksızın zorla askere alınırlardı (36. madde) I92• Askerlik çağını aşana kadar kaybolup daha sonra ortaya çıkanların kur'ası Kur'a Meclisi'nde yapılır, kur'a zamanı değilse ordu meclisine gönderilerek her biri için bir boş torbaya altısı "asker oldum • lafzı yazılı birisi de boş olmak üzere yedi adet kur'a zarfına yedi adet kağıt konularak altı senelik kur'ası birden çekilir; kağıtta boş çıkarsa redife nakledilir, "asker oldum" yazılı ise askerliğe alınırdı (37. madde). Askerlikten kurtulmak için parmaklarını kesen yahut herhangi bir uzvuna zarar verenler kendilerine uygun hizmetlerde kur'asız askere alınırlardı (38. madde) 193 • Askerlik çağında olup da kur'a isabet etmeden önce ya da sonra firar edenler, onları saklayanlar veya onlara yatak1ık edenler, üç ay hapse atılır ve bir Osmanlı lirası cezaya çarptırılırdı. Bu para belirtilen suçluları haber veren kişiye mükafat olarak verilirdi (39. madde) I94• 190
T V. No: 1212, ss. 2-3. lDH. 501 77. 191 R. C. H., No: 1380, s. 1 . 192 T V. . No: 1212, ss. 3-4. R. C. H . No: 1380, s . 2. 193 R. C. H., No: 1381, s. 1 -2. Kur'a Kanunnamesinin 37. bendinde belirtilen lcişiler için
"ma'lul olsalar bile kur'aya alınırlar ibaresi yer almasına karşın 12 Aralık 1871 tarihinden itiba ren bu tarz o]up da tedavi olunmayacak bir kronik (kalıcı) veya salgın hastalığa yakalananların doktor raporuyla askerliğe alınmamalarına Dar-ı Şur:i-yı Askeri karar vermiştir. 1.DH 44698. 1 94
Kanunda yer alan maddelerden bazıları daha öncelci tarihlerde benzer şeki]de eski kur'a kanunnamesine yapılan eldemclerin aynısıdır. Örneğin 39. maddede geçen ifadc1er
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU ( 1861- 1 876)
31
a . Kur'a Nasıl Gerçekleştirilirdi ? Bir kazanın asker1ik çağında bulunan neferleri belir1endikten sonra kaç kişi varsa, örneğin 150 kişi, o kadar ufak köşeli kağıt kesilirdi. Her birinin ismi o ka ğıtlara yazıldıktan sonra kağıtlar meydanda boş bir yere konulurdu. Arkasından 150 kağıt daha kesilerek kazadan mesela 60 nefer alınacak ise 150 kağıdın 60'ına "asker oldum" lafzı yazılır diğerleri boş bırakılırdı. Bunlarda ayrı bir yere konulur du. Eğer kazada firar eden örneğin 5 kişi varsa, 55 kağıda "asker oldum" yazılırdı. Bizzat kur'a neferleri veya veki1leri meclisin huzuruna gelir, isimleri yazılmış olan 150 kağıt gözleri önünde zarflara konulurdu. Bu 150 zarf bir torbaya, 55'i "asker oldum" yazılı diğer 150 kağıt da başka zarflara konularak başka bir torbaya ko nulurdu. İsim torbası müftüye, kur'a torbası ise meclis azalarından birine teslim edilirdi. O kişiler torbalarını önlerine alırlar sonra karışması için sallarlar, önce müftü elini isim torbasına sokarak rast gele birini çekerdi. O kişi gelerek kur'a torbasına elini sokar ve kur'asını çekerdi. Aldığı kağıtta "asker oldum" yazılı ise kur'a defterinde isminin üzerine " . .. sıradan kura isabet etmiştir' yazılırdı. Eğer boş çıkarsa isminin yukarısına "Halt' (Müstesna) kelimesi yazılıp meclisten dışarı çıkarılırdı (40. madde)19l . Altı senelik kur'a dönemlerinde (20-25 yaşlarında) isimlerine kur'a isabet etmeyenler ile belirtilen özürleri olanlar Redif sınıfına nakledilirdi (43. madde). Kur'ası çıkanlar meclis huzurunda dizilerek kaçıncı numaradan çıktığını gösterir numara pusulalarını alırlar, görevlerine başlamadan önce 20 gün izinli sayılırlardı. Bu süre içerisinde gelmeyenler firari kabul edilirdi (47. madde). Kur.adan önce firar edenler zorla askerlik mesleğine kaydedilme cezası alırlar, kur'adan sonra firar edenler ise Kaza Redif Binbaşısı'na teslim edilir, bunlar ya 60 değnek ya da 4 ay hapis cezasına çarptırılırdı. Bunlar daha sonra yararlanabilecekleri bedel ile asker1ik yapma haklarını da kaybederlerdi (63. madde)1 96• b. Gönüllü Askerlik Gönüllü olarak askerlik mesleğine katılmak isteyenler için bazı şartlar beJir lenmişti ki bunlar: 18-40 yaşlarında ve askerliği yapabilecek sağlık-sıhhatte olma ları, Tersane'ye bağh ahaliden olmamaları, sabıkasız olmaları, Nizamiye süresi 6 seneyi tamamlamaya razı olmaları (67. madde) idi .. Gönüllülerden 18-25 yaşları Ağustos 1869'd a kabul edilmiş ve burada aynen yer almıştır. "Askerlik çağına gelip de adına kur'a gelmezden evvel ya da sonra firar edenler üç ayı geçmemek üzere hapsedilecek ve bir Osmanlı altını ceza vereceklerdir. T. V., No: 1 13 1 , s. l . 195
T V., No: 1 2 1 3, s. l . Kur a sitemine geçiş ile birlikte, 1 846'dan itibaren, her sene askere 30.000 kişi alınırken bu rakam 1870 Kur'a Kanunnamesi ile 37.S0Oe ulaşmıştır. Necati Tacan, "Tanzimat ve Ordu, Tmızimaı 1, s. 133. 196
R. C. H., No: 1382, ss. 1 -2; 1383, ss. 1-2; 1384,ss. 1 -2.
UCUR ÜNAL
32
arasında olanlar memleketlerinin bağlı olduğu ordulardan başkalarına ve Tersa neye kabul edilmezlerdi. Yani ancak bağlı oldukları ordu dairesinde askerliklerini yapabilirlerdi. Fakat kendi ordularının istedikleri sınıf ve taburuna kabul edile bilme avantajları vardı. 25 yaşını geçenler ise Redif yahut l\ılüstahtiz durumunda olurlarsa istedikleri ordu, sınıf ve tabura alınırlardı. Eğer gönüllüler henüz asker alınmayan mahal1erden ise istedikleri ordu, sınıf ve tabura gidebilirlerdi. Gönül lüler kazalardan alınacak kur'adan düşülürdü (68. madde) 1 9:-. Osmanlı Devleti'nde Tanzimat'la birlikte kur'a usu1üne geçilince bu durum ilk zamanlar Müslüman ahaliye zor gelmiştir. Birçok kaçma olayına rastlanılmış bazıları kelepçe ile tutuklanarak zorla askerliğe alınmıştır. 1870'1erde halk askerliğe iyice alışmış, hatta giderek gönüllü katılımlar artmaya başlamıştır. Bunda en önemli sebep, artık zabitlerin mektepli olması ve askerlerle hukuklarını iyi tanzim edebil meleridir. Dolayısıyla zabitler askerlere görev aşkını ve sevgisini verebilmişlerdir 198 • Sultan Abdülaziz döneminde askerlik mesleğinin cazip hale getirilmesinden, birçok bölgede isimlerine kur'a isabet etmeyen yüzlerce kişi, adına kur'a isabet et mişçesine askerlik mesleğine kendi rızalarıyla başlamışlardır. Bu tarz davranışlar pa dişahın takdirine şayan olmuştur1 99• Yine muvazzaflık görevini tamamlayan birçok asker askerlik mesleğinden ayrılmamak için tezkerelerini almamışlardır200. Hatta 1 862'd e bu durumu padişahın gayret ve çabalarının bir sonucu olarak gören ve kim tarafından sunulduğu belli olmayan bir methiyede şu satırlara yer verilmiştir20 1 : B arekallah ey cihanın şah-ı asker-perveri (Allah bereketli eylesin ey asker ko1layanın şahı) Eyledin tezyide himmet kuvvet-i bahr u berri (Kara ve deniz kuvvetlerini arttırmaya gayret eyledin) Rağbet-i şahane ki gördükçe böyle muttasıl (Böyle aralıksız padişah ilgisini gördükçe) H erkes eyler arzu silk-i celil-i askeri
T V., No: 1213, ss. 2-3. C. H., No: 3070, s. 1 . 1 99 1.DH. 34924. 35172, 35236, 36228, 3694 1 . T. V., No: 660, s . 2 ; 667, s . 1 ; 670, s . 2 ; 671, ss. 2-3; 676, s. 2; 678, s. 4; 712, s. 1 , 716, s. 1; 723, s. l; 724, s. 2; 727, s. 1 ; 775, s. 1 ; 786, s. 2; 82 1 , s . 1 ; 833, s. 1 ; 837, s . 1 ; 860, s . 2 . 200 T V., No: 692, s . 2 ; 723, s . l 201 TV., No: 667, s. 1 . Bu methiyeyi daha sonra Tophane-i Amire Nazırı Lebib Efendi ek yaparak genişletmiştir (T V., No: 669, s. 1). 197 198
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU (1861-1876)
33
(Herkes yüce askerlik mesleğine girmeyi arzu1ar) Ehl-i seyf oldukça manzfır-ı nigah-ı devletin (KıJıç ehli devletin alakasını böyle gördükçe) Askerinden bir nefer terhib ider bin leşkeri (Bir nefer askerin korkutur bin askeri) (La-edri-1862) (Söyleyeni belli değil) Su1tan Abdülaziz devrinde gazetelerde yoğun biçimde gönüllü o1arak asker1ik mesleğine katılan1ar hakkında geniş bilgi1er verilmekte, böy1ece askerlik mes1eği nin saygınlığı vurgulanmakta idi202• Bu cümleden olarak, 1869'da yapılan kur'ada sadece Il l . Ordu'd a 181 kişi gönül1ü o1arak askerlik mes1eğine katılmıştır2(n. Yine 1870 yılında VI. Ordu'da askerliğe gönüllü yazılanlarla istibda1 tezkerelerini terk edip askerliğe devam eden1erin miktarı şu şeki]dediı-204 : Tablo 1 : 1870'te V1 . Ordu'd a askerliğe gönüllü yazılanlarla istibdal tezkerelerini terk edip askerliğe devam edenlerin miktarı Alay, Tabur ve Bölüğü
Tali'a Taburları
Tezkerelerini Terk Edenler
Gönüllü Katılanlar
24
123
Saf Piyade Tabur1arı
53
Süv:iri Alayları
26
Topçu Alayları Sanayi Bölüğü Toplam
29 -
132
346 1 50 63
27
709
202
Gönüllü askerliğe katılanların isimleri, Takvim-i Velciyi, Ceride-i Havadis, Tercüman-ı Ahval ve Ceride-i Askeriye başta olmak üzere gazetelerde iJan edümiştir. Sadareı Umum Vilayaı Evralu (Bundan sonra A.]MKT UM. şeklinde kısaltılacaktır) 525/93. Sadaret Ne-ı:,ıi reı ve Devdir Evrıikı (Bundan sonra A.JMKTNZD. şeklinde kısaltılacaktır) 387/25, 387/88, 391/47, 393/40. Sadaret Mühimme Kalemi Evrakı (Bundan sonra A.}MKT.MHM. şeklinde kısaltılacaktır) 246/7, 252/46, 282/78, 294/19, 348/95, 350/96, 376/29. 203 C. A., No: 352, s. 2. C. A., No: 486, s. 1. Gönüllü olarak askerlik mesleğine yazılmış o1anlardan bazılarının akraba ve yakınları yerlerine bedel vermek istemişlerse de Padişah'ın, fermanlarında gönüllü askere yazılanların askerlikte sebat etmelerinin askerliğin şerefi olduğunu belirtmesi nedeniyle istibdal (görev bitirme) tezkerelerini terk etmeleri sağlanmıştır. T V., No: 678, s. 4. 204
UCUR ÜNAL
34
c. Bedelli Askerlik 1869 Nizamnamesi'ne göre isim1erine kur'a isabet edenler, ya fiilen yahut be delli o1arak hizmet ederlerdi. Yalnız bedel vereceklerin bu iş için mülk ve mallarını satma1arına izin verilmezdi. Bede) ödedikten sonra kendilerine Redif Tezkeresi verilirdi (70. madde). Veri1ecek bede1ler Dar-ı Şura-yı Askeri yahut ordu mer kez ve Mevki meclis1eri tarafından 6 taksit halinde a1ınırdı (73. ve 74. maddeler). Nizamiye askerliği müddetinde bedel vermek isteyenler, ne zaman bedel öderlerse ödesin1er tam bedel öderler, o zamana kadar yaptıkları hizmet, redif sürelerinden düşülürdü (77. madde)2°'. Su1tan Abdülmecid döneminde hazırlanan Kur'a Kanunnamesi gereğince de Nizamiye hizmetinin bedelen yapılabilmesine müsaade edilmişti. Bu kararın aynen yürürlükte kalmasının en önemli sebebi sanat, ticaret yahut kar1ı bir iş1e uğraşanların işlerinin sekteye uğramaması idi206• Müslümanlardan bedel vererek muvazzaflık görevinde bilfıi) hizmet etmeyenler, redif hizmetine nakledilerek gö revlerini burada tamamlamak zorunda idiler2°7. Kur' a Kanunnamesi yayınlanmadan önce, 1869 senesi başlarında, "İsimleri ne Kur'a İsabet Edip de Bedel-i Şahsi İ 'ta Edeceklere Dair" adlı bir nizamname yayınlanmıştır. Bu nizamname hemen hemen aynı içerikle kanunnamede de be lirti1m iştir: "lsimlerine kur'a isabet edip de, Nizamiye hizmetlerini hede/en ifo etmek iste yenlerden bir süredir hede/ nakdi alınmakta ise de . . . bu kişiler isimlerine kura isabeti zamanında bedellerini kur'a meclislerine getirecekler ve hur·a tabibine muayene ola caklardır. . . Yetiştiremedikleri takdirde 20 günlük mehil müddeti içinde kaza kur asının bitimine kadar kaza kur'a meclisine götürecekler, o da yetiJmez.se bağlı oldukları ordu merkezine götüreceklerdir. . . Kabul edildiği takdirde bedel verenler Kur a Kanunnıime si'nin 30. bendine göre yedi sene (1869 Nizamnamesi ile 6 sene) kayıtlı olmak üure redifsınıfına nakledilecektir (1. bend). Kur·a neferlerinden hizmete başladıkları halde hede/ vermek isteyenler olursa kabul edilecek,fakaı bedel vermezden Önceki Nizamiye hizmetleri rediflik jürelerinden sayılacaktır (2. hend) ... 208 Ordular kendilerine dahil olan ahaliden başkasından bedel alamayacaklardır (9. hend). "209 205
T V., No: 1213, ss. 3-4. Kur'a Kanı1nnamcsi'nin 47. ve 63. maddelerinde geçen, isimle
rine kur'a isabet edenlere 20 gün izin verilmesi işlerini güçlerini halletmeleri için konulmuş bir madde idi. Bu süre içerisinde askerliğe gelmeyenler fırar etmiş sayılırlardı. Bu tarz fırarilere 60 değnek cezası verilmesi bu kanunnameden öncede de yürürlükte idi. T V., No: 983, ss. 1 -2. 206
1. DH. 37524. A.M.D. UA. 53, No: 95.
207
T V, No: 1054, s. 1. T V, No: 1076, ss. 3-4. C. A., No: 274, ss. 2-3. T V, No: 1078, ss. 2-3. C. A., No: 274, s. 3. R. C. H., No: 1 127, ss. 1-3.
208 209
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU {1861-1876)
35
Kanuna göre "bede]-i nakdi" vermek isteyen]erin, o verin idare meclisince hazırlanmış "eh1-i servet mazbatasını" yani zengin olduk1arını belgeleyen bir kağıt getirmeleri ve "bedel-i nakdi" ödemek için de tarla, bağ, bahçe ve ev gibi mü1kle rini satmama]arı şarttı210• Asker1ik bedeJi olarak 150 Osmanlı Jirası veri1irken bu fiyat Ekim 1872'd e 100 liraya indirilmiştir2 l l . Hizmet sürüleri 3 sene olan Bosna Nizamiye asker leri ise 1873e kadar bedel nakdi olarak 100 Osmanlı altını verirken bu tarihten itibaren 50 ahın ödemişlerdir2 1 2• Gayrimüslimlerden askerlik karşılığı olarak alı nan verginin miktarı 1871Öe 50 lira idi. Yasaya göre askerlik çağına ge]en 1575 arasında o]an her 180 kişiden biri {yani 3 mi]yon gayrimüs]imden 16. 666'sı) bu vergiyi veriyordu. Nüfus arttıkça gayrimüslim nüfus oranı düşüyor ve daha az sayıda kişiden asker1ik bedeJi a]ınabiliyordu213• Aslında bede]-i askeri vergisinin cizyenin yerine ikame edildiği açıktı. Öyle ki verginin miktarı bile bazı yer]erde cizyeye kıyasla belirleniyordu. Kişi başına ortalama 28 kuruş olan bedel-i askeri, 15-75 yaş arasındaki gayrimüslim erkeklerden tahsi] ediliyor, din adam]arı, fakir ve iş göremez durumda olanlar muaf tutuluyordu2 14 • Buna karşın Müs]üman nü fus kişi başına (daha sonra indirilmesine rağmen) 150 Osman1ı lirası veriyordu. Dolayısıyla askeri açıdan yarar1anı1amayan gayrimüslim1erin devlete bu konuda ekonomik bir katkıları da olmuyordu. 13 Aralık 1875'te tebaa arasındaki eşit]ik hakkında yayınlanan ferman ile: " Toplanmasında sorunlaryaşanan bedel-i askerinin 20-40yaşları arası hasta ve sakat olmayan gayrimüslimlerden düzenli olarak alınması, Müslüman ahaliden ise alınan 100 altının 50ye indirilmesi' emredilmiştir2 V i . Rum Patrik1iği bu fermana dayana rak ödenen bedelin kişi başına senede 2 7 kuruş olarak alınmasını yahut bedel yeriHakkı Y ılrnaz Çiyan, uOsrnanlı İmparatorluğunda XIX. Yüzyılda Askere Alma Siste mi (1826-1914)", On lk.itıci Askeri Tarih Sempozyumu Bildirilerı, 1stanbul 2009, s. 253. 211 R . C. H., No: 2007, s. 1 . 210
212
1.MMS. 1871. "Bosna Vilayeti ahalisi her n e kadar nizim-ı mahsus tahtında hidrnet-i
askeriyyede istihdam olunmakta ise de bunJarın müddct-i ni'l.arniyeleri olan üç sene yüz altın bedcl-i nakdi veren s:iir mahaller ahalisinin müddet-i ni'l.amiyeleri bulunan altı senenin nısfı raddesinde bulunduğuna mebni ahali-i merkume bcdel-i nakdisinin dahi nisbet-i muharrire icabınca elli adet Osmanlı altınının tenzili hususu ... " R. C. H., No: 2088, ss. 1 -2. 2 13
Bo'l.kurt, a.g.e., s. 124.
2 14
Ufuk Gülsoy, Osmanlı Gayrimüslim/erinitı Askerlik Serüveııi, s. 1 78. Edirne Ka'l.ak ve Dragon alaylarında bilfiil hizmet ederek sonradan askerlikten ayrılan gayrimüslim tebaa da bedclat-ı askeriyyeden muaf tutulmuşlardır. T V., No: 1054, s. 1 . A.}MKTMHM. 413/8 1 . m C. H., No: 2955, s . 2; 2956, s. 1 . 1886 tarihli kanun ile "Bedel-i Şahsi" yerine "Bedcl-i Nakdi" tabiri kul1anılmış, fakat 50 Osmanlı altını 1927 ye kadar geçerliliğini korumuştur. Pa kalın, a.g.e., C. 1, s. 186.
UCUR ÜNAL
36
ne askerliğe alınma]arını tek1if etmiştir2 1ı; . Osman1ı Devleti, bedelin indirilmesini esas alan bu tek1ifi açıkça reddetmiştir2 1 ' . Bedel-i Askeri, Osmanlı ge]ir bütçesinde faz]a yer kap]amamıştır. Bunun en önemli nedeni Mus]üman-Türk ha]kın ekonomik güçsüzlüğüdür. İstenen bede] Ttirkler için ödenemeyecek miktarda o]duğu için, kuşkusuz bu imkandan kendi]e rine göre uygun bede11erle yararlanabilen zümre de ticari faaliyetlerde daha yoğun olarak bulunan gayrimüslim]er olmuşnır2 1N . d. Gayrimüslimlerin Askere Alınması ve Asker Kaynak.Jarını Artırma ÇabaJarı
Osmanlı Devleti'nin geniş sınır1armı koruyabilmesi için asker sayısının yük sek nını]ması gerekiyordu. Aslında askeri nefer1erde istenilen rakam]ara u]aşmak için nüfus yeterince kalaba1ıktı219 • Ancak 1874'e ge]indiğinde Osmanlı Devle ti'nde ha]a azınlıkların askere a]ınması sağ]anamamıştı. Oysa Avrupahlar aynı tarih]erde tebaa]arı olan bütün mi11etlerden asker alabiliyorlardı. Rusya, Kazak ve Çerkezleri; Fransa, Cezayirlileri; Ingilizler, Hintli1eri; Felemenkler ise Sumat ralı]arı asker1ik1e mükel1ef nınıyordu. Osmanh Dev]eti'nde ise her alanda eşit]iği istenen azınlıkların askerlik konusundaki eşitliği bir türlü sağlanamıyordu220• Su1tan Abdülaziz devrine gelindiğinde bazı Miis]üman halkın yaşadığı böl gelerden de asker alınamıyordu22 1 • Bunlar, Rumeli'de Bosna ve Hersek ile Arna vutluk halkı, Doğu Anadolu'da Kozan ve Dersim aha]isi i]e Arap yarımadası ha]kı idi. İ stanbu] ha]kı da zaten askerlikten muaf nı nıluyordu. Asker kaynaklarının artırılması mese]esi, 1863'te Vükela Heyeti'nde ele a]ındı. Mesele şu şekilde ortaya kondu: "Devlet, askerlik mükellefiyetini hep metbu ahaliye yükletiyor. Böyle giderse öz umurumuz olan Türklere günden güne zaafgelir. Şu halde buna bir tedbir aranmalıdır."Tedbir olarak Müs]üman o]mayan halkın as kere a]ınması meselesi üzerinde dunıldu. Ancak bu ve benzeri girişimler sonuçsuz kaldı. Zira Müslümanlar askerliği bir ge]enek hatta dini bir emir kabul etmelerine karşın; müşterek vatan mefhumuna sahip olmayan Hıristiyan]ar, askerliği sevmi yor ve Müslümanlarla aynı safta savaşmak istemiyorlardı222 . Üstelik yıllarca Miis2 16
C. H., No: 2987, s. 1; 3036, s. 2.
217
C. H., No: 3049, s.
ı.
218
R. C. H., Na: 2432, s . 1 . 1.DH. 49972. Sadaret Meluiıhi Kalemi Medis-i Valô Yazışma /arma Ait Belgeler (Bundan sonra A.}MKT.MVL. şeklinde kısaltılacaktır.) 130/75. Erik Jan Zürcher, Modenıleıeıı Türhiye',ıin Tarihi, s. 89. 21'1
Karal, ,, ,. . , s. 1 8 1 .
220
R. C. H., Na: 2348, ss. 1 -2. R. C. H., Na: 2402, s. 1 .
221 222
Karal, gös. yer. BaJireı (Bundan sonra Bas. şeklinde kısaltılacaktır) No: 346, s. 1 ; 4 1 1 ,
SULTAN ABDÜLAZ1Z
DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU (1861-1876)
37
lümanlarla eşit olmadıkları için batılı ülkelere şikayette bulunan gayrimüslimler, bu kez eşitlik gereği askere ahndıklarından şikayet etmeye başlamışlardı. Açıkçası istenen eşitlik değil, düzenlerinin bozulmaması idi223 . 1909'a kadar özel amaçlarla kunı1an ve içlerinde Hıristiyanların da görev al dığı Kazak ve Dragon alayları ile jandarma birlikleri hariç, genel olarak gayrimüs lim tebaanın fiilen askere alınamamasının birkaç önemli nedeni vardı. Bunlardan ilki Hıristiyan ve Yahudilerin orduda nasıl istihdam edileceği hususunda Osmanlı devlet adamları arasında bir fikir birliğinin sağlanamamış olmasıydı. İkincisi bazı devlet adamlarının güvenemedikleri için gayrimüslimlerin askere alınmasına karşı çıkmaları idi. Üçüncüsü gayrimüslimlerin askere alınması durumunda bu konu vu bahane edecek Avrupalı devletlerin müdahalelerinin artacağından korkulması ı 1 'd•224
Eskiden olduğu gibi Sultan Abdülaziz devrinde de gayrimüslimlerin askere alınamaması üzerine, hiç olmazsa Müslüman ahalinin geri kalanını askere alabil me girişimleri başlatıldı. 1863 ,ten sonra İstanbul'da din ve mezhep farkı gözetil meksizin çekilecek kur'a neticesinde askere alınacak erlerin mızıka ve sanayi bir liklerinde çahştırılrnası uygun görüldü. Anadolu ve Rumeli neferlerinin ise piyade, topçu ve süvari olarak kullanılacağı tespit edildi. Ahmet Cevdet Paşa, 1864'te Bosna ve Hersek,te teftiş memuriyeti sırasında Boşnakları askerlik yapmaya ikna ettiği gibi22 \ kısa bir süre sonra da Kozan ve civarını itaat altına almak için yaptığı etki1i çalışmalar neticesinde bazı şartlarla bu bölge halkından asker olarak fays. 2; 498, s. 2-3. 1865'tc de Babıali'de Fuad Paşa·nın başkanlığında oluşturulan encümende ger çekleşen mü'l.akcreler� gayrimüslimlerin askere alınmasının lehte ve aleyhte olacağını düşünen lerin tartışmaları ile sonuçlanmıştır. Encümende ö'l.cllikle Cevdet Paşa· nın gayrimüslimlerin askere alınmasının sakıncaları Ü'l.erindeki görüşleri gerçekçi bulunmuştur. G ülsoy, a.g.e., s. 102. lL 1868'de de azınlıkların askere alınması ile ilgili bir girişim gerçekleşmiştir. Mithat Pa şa'nın Türklerden gayrısının da fiilen askerlik yapmasını isteyen raporu, görüşlerin alınması amacıyla tüm valiliklere gönderilmiştir. Cevaplar arasında en ayrıntılısı ve dikkat çekeni Bos na'da valilik yapan Ahmet Cevdet Paşa'nınki idi. Cevdet Paşa ya göre bu durumun o günün şartlarına göre mümkün olmadığı özetle şu şekilde ifade edilmiştir: " ... bugün Avrupa'da din yerine vatan gayreti hakim olmuştur; doğrudur. Fakat bu düşünce feodalite devrinden beri işlene gelmektedir. Biz de onlar gibi vatan sözünün kıymetini ele alarak anlatmaya başlasak aradan çok 'l.aman geçer... Türk ve Müslüman erler kendilerini ölüme götüren gayrimüslim amirlerine o dar vakitte ve karar anında itaat edecekler mi? . . . Bizim askerlerimi'l. kanaatkardır lar; ama gayrimüslim askerler her ay başı maaşlarını alamadıklarında şikayete başlarlar... şimdi görünüşe bakarak böyle bir karar almadan çok düşünmemiz gcrekir. 1hsan Sakarya, Belgelerle Ermeni Sorunu, s. 28-29. İ ngiliz Büyükclçisi Eliot, 1 9 Temmuz 1873'te Hıristiyanların askere alınmayıp onun yerine vergi verdiklerini ve bu durumu utandırıcı bir yetkisizlik olmaktan çok bir avantaj olarak tela kki ettiklerini ya'l.ıyordu. Bozkurt, a.g.e., s. 123-1 24. 224
225
Gül soy, a.g. e.• ss. 1 80- 1 8 1 .
1.DH. 36521 (29 Ağustos 1864). T. V., No: 762, s . 2; 766, s . 1 ; 771, ss. 1-2.
UCUR ÜNAL
38
dalanılması imkanını hazırladı226 • Yine Şubat 1874'ten itibaren daha önce askere a1ınmayan Müslüman Kıptiler de kur'a ile askere alınmaya baş1amıştır227. Askerlerin düzenli bir şek.ilde görev yapmaları, sayılarının her zaman belirli bir miktarda tutulması için Sultan Abdülaziz döneminde özel bir gayret gösterilmiştir. Bu konuda k.1çak askerlerin affedilmesi yoluna bile gidilmiştir. Örneğin, 1863-1864 (h. 1280-1281) ve daha önceki senelerin kur'a firarileri hükümete gelerek pişman lıklarını bildirmişler, bunun üzerine hükiimet firari cezalarını affettiğini bildirmiştir. Bu yüzden birçok firari teslim olarak askerlik mesleğine baş1amıştır228• Sonuç olarak Osmanlı Devleti'ndeki asker sayısını artırmak amacıyla hesapla nan kaynak.1ar, yine Müslüman ahaliden temin edilebilmiştir. Prensip olarak Islahat Fermanı ile kabul edilen gayrimüslim uyrukların da askere alınması devletin yıkı lışına kadar pratikte bir türlü gerçekleşememiş ve hep kağıt üzerinde kalmıştır229.
2. Piyade Sınıfı 1843 düzenlemesini müteakip piyade sınıfında Fransız talimname ve nizam ları benimsenmiş230, 1828'de kabul edildiği gibi her piyade alayı 4 tabur, her tabur ise 8 bölükten oluşmuştur231 • Piyade alaylarının 1. ve 2 . 'lerine Zuhaf, diğerlerine Saf Piyade (sonradan Tali'a) denilmiştir2·12• 1870e gelindiğinde piyade alayları 3'er taburdan oluşturulmasına rağmen, her orduda piyade alayı oranınca Tali:'a tabur ları meydana getiri1miştir23 3 . Her taburun nizami rakamı 815 civarındadır. Şöyle ı11, Karal, a.g.e., ss. 182-183. 227 R. C. H., No: 2402, s. 1. 20 Aralık 1873 tarihli irade: "Kıpti taifesinin ... asakir-i şaha nede görecekleri adib-ı insaniye ve İslamiye'yi tclakkı ile diirc-i terbiyete girecekleri misillG tabur ve alaylarda şahsi ve sınıflarına göre hizmetler dahi bulunacağından ... Kıptilerden de asker alınmasının usıil-i ittihazı. .. " 1.MMS. 2025. 228 T V, No: 857, s. 2. 22'J Bozkurt, a.g.e., s. 129. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde bu konu ile ilgili giri şimler için blct..: Sinan Kuneralp, "İkinci Meşrutiyet Döneminde Gayrimüslimlerin Askerlik Meselesi (1908-1912)", Toplumsa/ Tarih, C. X11, S. 72,ss. 1 1 -16. Kadir Kasalak, UKarn Ordusunda Subay Rütbeleri (1826-1961), Yedinci Askeri Tarih Semitıeri Bildirileri /, s. 396. 231 Ömer Faruk Akün, "Tabur", M.E.B. 1.A., C. 1 1 , s. 612. 1826'da yeniçeri ocağının kal 2 30
dırılmasından sonra kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediyye teşkilatında saf tabirinin yerini 1828'de bölük almış ve bu terim bir yii'l.başı emrindeki askeri birlik için kullanılmıştır. Abdülkadir Özcan, "Bölük", T.D. V. 1.A., C. 6, s. 325. 212 Mahmut Şevket Paşa, a.g.e., s. 15. Tali'a: mukaddimet-ül-ceyş, piş-dar, öncü asker. Ferit Devellioğlu, Osma11/ıca-Tıirkçe Lugat, s. 1231. 233
Örneğin J. Ordu'da 7 Piyade taburu olduğundan 7 de Tali'a taburu, II. Orduda 6 piya de alayına karşın 6 Tali'a taburu mevcuttur. Sabıiıme-i Askeri (Bundan sonra S. A. şeklinde kısaltılacaktır) 1287 ( 1870), ss. 34-156.
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU (1861-1876)
39
ki: 1 Binbaşı, 1 Kolağası, 8 Yüzbaşı, 16 Mülazım, 8 Başçavuş, 32 Çavuş, 8 Bölük Emini, 64 Onbaşı� 640 nefer, 24 Mehter, 8 Saka, 2 Cerrah, 1 Eczacı, ve 1 İmam. Buna Miralay, Kaymakam ve Alay Emini'ni de (ve Tali'a taburlarını da) ilave edersek234 3 piyade ve 1 Tali'a taburluk her alayın yaklaşık 3.250 piyade askerine sahip olduğu anlaşılmaktadır. 1876'ya gelindiğinde I. Orduda 7; il., III, I V. ve V. Ordularda 6; VI. ve VII. Ordularda 5 olmak üzere toplam 41 piyade alayı (ve 41 Tali'a Taburu) yer almak tadır. Bu da takriben 135.000 Nizamiye piyade askeri demektir. Redif askerlerinin büyük bir kısmının da piyade olduğu düşünülürse Osmanlı Devleti'nde kara kuv vetlerinin en büyük sınıfının piyadeler olduğu ortadadır23i _ Piyade askerleri 1860'1arda sefer esnasında ağırlıkları belirtilen şu malzeme leri taşırlardı: Yağmurluk, mintan, kuşak, siyah tozluk, şalvar, fes ve püskül, kilim, tayin torbası Elbiseleri toplam 7 kıvye 155 dirhem; Palaska, Palaska kayışı ve toka, Tüfenk kayışı, nefer kılıcı kayışı silah malzemeleri toplam 98 dirhem; Tufenk ve süngü, meme miftahı, iğne, süngü kılıti silah ve edevatları toplam 3 kıyye 397 dir hem; Her destede on fişenk olmak üzere dört deste kurşunlu fişenk Cephaneleri toplam 1 kıvye 100 dirhem; Havlu, gömlek, iç donu, çarık, postal, eldivan çanta, sabun, matara, çorap vs. çamaşır ve aletleri toplam 5 kıvye 197 dirhem; tahmimen 3 kıvye ağırlığındaki birkaç günlük yiyecekleri ile yekun 21 kıyye 347 dirhem (yaklaşık 28 kilogram) tutardı23l,_ 3. Süvari Sınıfı Tanzimat devrinde Süvari sınıfı da piyade gibi Fransız eğitim subaylarının talimleriyle şekil almış, her süv:iri alayı 6 süvari bölüğünden meydana getirilmiştir. Birinci ile altıncılar avcı ya da nişancı, diğerleri ise mızraklı olmak üzere her bölük 120 kişiden oluşmuşnır237• 1863'te I. Alayların "Sipahi", 11. Alayların "Dragon", 111. AJayların "Hüsar", i V. Alayların "Mızraklı" olması hakkında bir kararname yayınlanmıştır2 18• 1876'ya gelindiğinde Osmanlı Devleti'nde 1 . Ordu'da 5 Süvari AJayı, 1 Süvari Kazak Ala234
M. A. Ubicini, Tı,rlliye 1850, Maliye-Ordu-Millet, C. 2, ss. 409-410.
m Devlet Salnamesi (Bundan sonra D. S. şeklinde kısaltılacaktır) 1293 (1876), Defa 3 1 ,
s. 89-1 13.
C. A., No: 1 10, ss. 3-4. Kıyye: Dört yüz dirhem = okka = 1 .282 gram. Dirhem: Okkanın dört yüzde biri, 3. 205 gram. PakaJın, a.g.e., C. I , s. 454. Devcllioğlu, a.g.e., s. 223, 62 1 . Osmanlı Dcvlcti'ndeki ağırlık ve ölçülerin günümüz karşılığı için bb.. HaJil 1 nakık, A11 Economic nrıd Social History efıhe Oıtomım Empire 1300-1914, ss. 987-994. 2 36
237
Ubicini, a.g.e. ss. 409-41 1 .
2311
Mahmut Şevket Paşa, gös. yer.
UCUR ÜNAL
40
yı, 1 Süv:iri Dragon Alayı; 11., 1 1 1., IV. ve V. ordularda 4'er; VI. Orduda ise 2 olmak üzere toplam 25 Süvari Alayı bulunmaktaydı. Vll. Ordu'nun Süvari Alayı henüz teşkil edilememişti. Bu istatistiklerden Abdülaziz devrinin sonunda 18.000 civa rında Nizamiye süvarisinin bulunduğu anlaşılmaktadıı-239• Süvari ve topçu Nizamiye neferleri iki senelik ihtiyat sürelerinin ilk senesini silaha1tında geçirirler, birer seneliğine memleketlerine gönderilirlerdi240• Süvari sınıfının daha faydalı bir hale getirilebilmesi için 1864'te Sefer Paşa başkanlığında bir meclis oluşturulmuş ve mecliste süvari bineklerinin zayıf olanla rının değiştirilmesi kararlaştırılmıştır. Önce1ikle İstanbul Süvari Alayları'nın yeni lenmesine başlanmış, bu alaylar için gereken hayvanlar ahaliden satın alınmıştır24 1 • Arkasından Süvari ve topçu alayları için at yetiştirmek üzere çiftlikler kurulması karar1aştırılmıştır242. 1866'dan itibaren Süvarilere ellerinde bulunan kargıların ye rine yeni icat edilmiş olan fılintalar verilmeye baş1amıştır241 . 4 . Topçu Sınıfı
Tanzimat'la birlikte topçu alayları, Prusya usulü ile 66 sahra topu, 4'ü aşkın obüs topu ile mücehhez, 3'u atlı ve 9'u yaya 12 batarya ve 1.687 kişiden meydana gelmekteydi2.ı4• 1869'da Osmanlı'da her birinde birer alay olmak üzere mevcut 6 Orduöa toplam 6 Topçu Alayı yer almaktayken245; 1876'da I. Ordu'da 1 Seyyar Topçu, 1 İhtiyat Topçu, 1 Bahr-i Siyah Topçu, 2 Bahr-i Sefıd Topçu; l l., iV., VI. ve VII. Ordularda 1'er Seyyar Topçu, 1 1 1 . ve V. Ordular'd a 1'er Topçu Alayları olmak üzere toplam 11 Topçu AJayı bulunmaktaydı24l,_ Bu da göstermektedir ki, Abdülaziz devrinin sonunda 18.000 civarında Nizamiye topçusu mevcuttu. 1864'te Topçu Alayları ve Tophane İhtiyat Alaylarında yer alan Binbaşı, Ko lağası ve yüzbaşı dışındaki neferlerin yarısı alayları denetiminde şeşhaneli ve kaD. S. 1293 ( 1876), Defa 31, s. 89- 1 13. 2 40 T. V, No: 1 1 50, ss. 1 -2; C. A., No: 301, ss. 1 -3. 1869 N izamnamesi 2. bendi: " ... Süvari ve Topçu takımı işbu iki sene İhtiyat müddetinin evvelki bir senesini dahi silah altında ifa ederek bunlar yalnız birer sene için memleketlerine gönderilir ... " T. V, No: 1 149, s. 1 . 241 C. A., No: 1, s. 2. 2
Jfulul Tarihi, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1988. 2'1
252
D. S. 1293 (1876), Def'a 31, ss. 89- 1 13.
Osma,ı/ı Asleri Teşlilaı ve Kıyafetleri (1876-1908), Askeri Müze ve Kültür Sitesi Ya yınları, s. 19. 1.DH. 41205. 254
Mahmut Şevket Paşa, a.g.e., s. 23.
UCUR ÜNAL
44
istibdal tezkerelerini almayarak rızalarıyla muzıka bandosundaki görevine 5 sene daha devam etmek isteyenlere atiyye olarak daha önceden verilen 500 kuruş yerine 1.000 kunış verilmiş, ayrıca maaşları %50 artırılmıştır. Muzıka bandosunda 10 sene hizmet edenlerin rediflik süreleri de düşülmüştür (2. bend)2�5• Süvari Topçu Alaylarının bir yere vardıklarında doğal olarak muzıka takımı da hayvan ile gitmesi lazım geleceğinden ve hayvan üzerinde tam anlamıyla usul-i icra olunamadığından 19 Eylül 1869 tarihinden itibaren Süvari Topçu Alayların da bulundurulan birer takım muzıka bandolarının tamamen kaldırılmasına karar verilmiştir2 16. il. Redif Kuvvetler Redif Teşkilatı'nın kurulması 1 1 . Mahmud zamanında Mart 1834'te günde me gelmiş, bu konudaki çalışmalar sonucunda Ağustos 1834'ten sonra Anadolu ve Rumeli'de uygulamaya geçilmiştir. Asakir-i Redife-i Mansure adıyla teşkil edilen bu askerler, her sancakta üçer dörder ve her eyalette 10-12 tabur halinde büyük valiler idaresine verilmiştir. Redif askerleri, haftada iki gün askeri giysiler giyerek talim ederler, öteki günlerde kendi işleri ile ilgilenirlerdi2�:-_ Bunların zabitleri iki gün çalışmalarına karşılık belirlenen maaşın ¼'iinü alırlardı2�8• Kuruluşunda yedek ordu olarak düşünülmeyen ve nöbetleşe şehir merkez lerinde eğitim gören Redif askeri, piyade ağırlıklı olmakla birlikte kuruluşundan itibaren süvari birliklerini de kapsamıştır. 1843 Askeri Nizamnamesi ile 5 senelik Nizamiye süresinin ardından gelen Redif süresi, 7 yıl olarak belirlenmiş, terhis edilen erlerin yerine ilk etapta da redif birliklerinden asker alınması yoluna gi dilmiştir. 1846'dan itibaren kur'a usulüne geçilmesiyle yeni bir askerlik kanunu hazırlanarak yürür1üğe konulmuştur. Bu düzenleme ile birlikte her ordu bölgesi, muvazzaf alayların adedi kadar redif bölgelerine ayrılmış, her bir bölgede dört taburlu bir redif a1ayının kurulması uygun görülmüştür. Yapılan bu değişiklik.le redif birlikleri artık yedek ordu konumuna girmiştir259 • 2 55
�iz:imn:imenin adı tam o1arak şu şekildedir: Evvel-bi-cvvel (l lk zamanlarda) Dcr'aliyye'de (İstanbuJ'da) Bulunup ScJamlık Resm-i 'Alisinde Bulunmaları Mu'tad 01an ve Bab-ı Vila-yı Seraskeri'dc Bulunan Hassa Birinci Ordu-yı Hümayunu Birinci ve Üçüncü ve Dördüncü Alaylarıyla Beşinci Tali asında �lüstahdem Dört Bando Hakkında Seri'an İfa ve Ba'dehı1 Birinci Ordu-yı Hümayunun Sair Alaylarının ve Ondan Sonra Sırasıy1a Diğer Or du-yı H ümayunlar Alaylarının Muzıka Bandolarında İcra Olunmak Üzere Asakir-i Hazret-i Müluk:inc Muzıka Bandolarının Nizamnamesidir." 1. DH. 41045. 256
2 l7
w
1. DH. 41755. Mustafa Nud Paşa, a.g.e.,C. i V, ss. 297-298.
258
J. Deny, "Redif", M.E.B. 1.A., C. 9, s. 666.
M
Çadırcı, gös. yer. Redif askeri teşkılatının kuruluşu için bkz.: Çadırcı, "Anadolu'da Re-
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU {1861-1876)
45
1 869 Nizamn:imesi ile Nizamiye sü resi gibi rediflik süresi de bir sene k.ısal tı1arak 6 seneye indiri1miştir2w . Nizamname ile altı senelik Redif sınıti, 3 senelik Mukaddem (Birinci Sınıf) ve 3 sene1ikTa1i (ikinci Sınıf) adlarıyla iki sınıf ve 240 taburdan oluşacak, bunun nefer1eri, Nizamiye sürelerini tamamlayanlar i1e kur'a isabet etmeyip yaşı askerlik çağını geçmiş olanlar ve Nizamiye sürelerini bedelen ödeyenlerden o1uşturulacaktı. 240 redif taburunun her biri 800 nefer olmak üzere, ülkedeki top1am redif sayısının 192.000 neferden ibaret o1ması kararlaştırılmış tıı-26 1 . Yalnız Abdülaziz devrinin sonlarına gelindiğinde ( 1 8 76) kayıtlarda yaklaşık 120.000 redif askerine rastlanmıştır262 . 1 877-78 Osmanlı-Rus Harbinin arifesin de Müstahtiz Sınıfı ka1dırılıp Redife nakledildiğinden bu rakam 300.000'in üze rine çıkmıştır263 . Redif, her an bir bölgeye sevk ve istihdam o1unabilecek sınıftı. B u yüzden redif neferleri, senede bir ay bağlı bulundukları Redif taburuna gelerek talim ya parlardı 264 . Örneğin İstanbul'da bulunan redif askerleri, Seraskerlik'te bulunan Siileymaniye Kışlası 'na, karşı taraftakiler Beyoğlu'ndak.i Mecidiye Kışlası'na, Üsküdar taratindakiler ise Kuleli ve Selimiye Kışlaları'na sabahları gelerek saat f 1 0:00'd an 12:0f ye kadar iki saat talim yaparlardı. Redif talimlerinde ayak, silah ve ateş talimleri üzerinde durulurdu. Redif askerleri talim dönemlerinde maaş ve tayinatlarını alabilirlerdi265 . Redif asker1erinin e1bise ihtiyaçları da bölge1erindeki redif depolarından temin edilirdi 2(,(,. İstanbul ve taşrada bulunan redif askerlerinin Mayıs ayında bir ay talim yaptırılmasındaki maksat, önceden öğrendiklerini unutmamaları, yeni usul ve dif Askeri Teşkılatının Kuruluşu", A.Ü. D.T.C.F. Tarih Araştırmaları Dergileri, C. VJ-1 1-XII, Sayı 14-23, ss. 63-75 . Mübahat Kütükoğlu, "Sultan 1 1 . Mahmud Devri Yedek Ordusu Redif Asakir-i Mansure", Edebiyat Fıılülıesi, Tarih Ensıitiısü Dergisi, Sayı 12 (1982), ss. 127-1 57. 260
261
T. V., No: 1 15 1 , s. l; 1 157, s. 2.
T V., No: 1 1 50, s. 1 -2. C. A., :ı·,fo: 301, s. 1 -3. 1.MMS. 1 542. Mahmut Şevket Paşa, a.g.e.,
s. 2 1 . Bu nizamname ile 800 mevcutlu 120 redif taburu yerine aynı mevcuda sahip 240 redif taburu oluşturulması kararlaştırılmıştır. Bilgi için bkz.: Suat llhan "Osmanlı İmparatorluğunda Askeri Yapı İçerisinde Tanzimat'ın Yeri", Belleıen, C. LV, ss. 563-577. m C. H., No: 3070, s. 1 . m Çadırcı, a.g.m., s . 55-56. Mahmut Şevket Paşa, a.g.e., s . 22-23.
A. }MKTMHM. 448/28, 448/50, 45 1/19. H. V., No: 35, s. 1; 39, s. 1; 41, s. 1 . m C. A., No: 3 8 1 , s. 1 -2; 393, s . 2 ; 399, s . 2; 402, s . 2; 403, s. 2 ; 585, s . 2 ; 587, s . 1; 590, s . 1; 591, s. 1 ; 593, s. 1 -2. R. C. H , No: 1499, s. l; 1891, s. 2; 1927, s. 1 ; 2 145, s. 2; 2496, s. l . 1. DH. 264
461 14.
C. H , No: 2678, s. 1.A. }MKT.UM. 560/51 . Mukaddem ve Tali Redif askerleri, senelik bir ay talimleri sırasında devletten aldıkları eşya ve elbiselerini talimlerin sona ermesi ile redif depolarına teslim ederlerdi. Redif neferlerin çuhadan yapılmış elbiselerini 4-6 sene kullanma ları sağlanırdı. 1.DH. 466 70. 266
UCUR ÜNAL
46
kaidelerin uygu1anrnasını, icatedi1en {iğneli) tüfekJerin kul1anılmasını öğrenmeleri, bedel veren ya da ismine kur'a isabet etmeyenlerin askerlikten bihaber olmamaları idi 26' . Redif talimlerine katılan askerlere kurşunlu ve kurşunsuz fışenkJer verile rek yaptıkJarı atışların yüzde kaçının isabetli olduğu kaydedi1irdi2li8• Yine redif askerlerinin eğitimlere çağrılması sırasında, kimlerin eğitime çağrıldığı, kimlerin katılıp katılmadığı yahut kimlerin o sene redif eğitiminden müstesna tutulduğu hakkında askerlerin redif tezkerelerine işaret düşü1ürdü u.9 • Sanayi taburlarında Nizamiye sürelerini tamamlayanlar, redif sürelerinde diğer redif askerlerinin senede bir ay yapmakta oldukJarı talimden muaf tutul muşlardır. Ancak Mart 1 874'ten itibaren bu muafıyetlikleri kaldırılarak talimlere çağrı1mışlardır270 • 1 869'd a Askeri düzenlemenin gereği olarak ordulara birer redif livasının ta yini icap ettiğinden; I. Ordu·ya M iralay Abdul1ah Bey, 1 1 . Ordu ya Miralay Hü seyin Bey, 111. Ordu'ya Miralay Ahmet Bey, I V. Ordu'ya Miralay Mustafa Bey, V. Ordu'ya Miralay Muhlis Bey atanmıştır. Bosna Redif Alayı Miralaylığı'na ise Rüstem Bey tayin edilmiştir2 71 • Ayrıca Nizamiye alayları gibi her bir redif tabu ru na 1 Kolağası ve 4"er Mülazım-ı Evvel tayin edilerek redifler için daimi ve düzenli zabitler bulundurulmuştur2 12 . Gerek redif neferleri gerekse askerlik çağına gelenler, ticaret yapmak amacıy la uzak ve yabancı bölgelere giderken hükümetten mürur tezkeresi almak zonın daydılar. Redif neferlerinin bu tezkereleri redif yüzbaşılarına mühürleterek bölge lerinden ayrılabil mel eri ne izin verili rdi 273 • 1 5 Şubat 1 864'te padişaha sunulan ve 22 Şubat 1 864'te Sultan Abdülaziz'in irade buyurduğu karara göre, " Redif askerleri ümera, zabıtan ve ketebesinin bağlı
267 C. H., No: 2505, s. 1 . A.M.D. UA. 59 No: 102. 2(,8 C. A., No: 599, s. m C. A., No: 597, s. 1. 2 10
"Sanayi taburfarında ikmal-i müddct-i nizamiye ederek silk-i redife naklolunmuş efrad bu seneye ( 1 874e) gelinceye kadar her sene bir ay efrad-ı redifcnin icra etmekte oldukları ta'lim den müstesna idiysclcr de işbu Doksan senc-i Rfımi'sinin ibtidasından itibaren efrad-ı rcdifc-i saire misillu anların dahi ... talim ettirilmesi kar:ir-ı vaki' iktizasından ... " C. H , No: 2472, s. 2. 2 71 T. V, No: 1 1 72, s. 1. m "Tensilcit-ı Cedide-i Askeriye icabınca Redif alaylarının kesbetmiş olduğu cesamet üzerine bunlara Nizamiye alayları misillu zibitinının mükemmel ve muntazam bulunması irade-i seniyye iktizis ından olmağla her tabura birer Kolağası ile dörder nefer mülazım-, evvel nasb ve tayın edilmesi ... " R. C. H., No: 1442, s. 1 . 273 " Ba'dem:i gerek efrad-ı redifeden gerek isnan-ı askeriyyc erbabından taraf-ı ili-i hica za gidecek ve bcra-yı ticaret sair mahalle azimet edecek olanların hükfımet-i seniyye tarafından mürur tezkeresi aJmaksızın bir tarafa gitmemeleri ... " T. V., No: 945, s. 1 .
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU {186 1 - 1 876)
47
bulundukları ordu, alay ve tabur daireleri içinde bulunan diğer ümera, zabıtan ve ketebe ile iki senede bir kez yer değiştirmeleri konusunda Dar-ı Şura-yı As kert'nin kararnamesi ve Kaymakam Paşa'nrn tezkiresi uygulamaya geçirilmiştir274 • 2 1 Eylül 1 870 tarihinden itibaren Redif askerlerinden silah altına çağrılan lardan bedel vermek isteyenler için yeni bir usul getirilmiştir. Buna göre redif süreleri içerisinde iki diri ve donanımlı beygir beslenerek devlet ne zaman isterse teslim edenler bedelini vermiş sayılmıştır. Şayet ihtiyaç hasıl olmazsa, Müstahfız tezkeresinin alındığı zaman, yetiştirilen bineklerin redif taburlarına tesljm edil mesi gerekmiştir. B u uygulama ile hem redif askerlerinden ekonomik durumu iyi olanların iş-güçlerine devam etmeleri, hem de redif süvari ve topçularının binek ihtiyacının karşılanması hedeflenmiştir2 i ,. Nisan 1871'd en itibaren Nizamiye ve Redif taburlarında bulunan Ttifenkçi ler'in miktarı yeter derecede olmadığı için sayıları artırılmıştır. Kur'ada Ttifenkçi lik sanatına aşina o lanlar bir sene Tophane'de eğitimlerinin ardından şehadetname alarak Nizamiye süreleri bitene kadar taburlara 30-50 kuruş maaşla gönderilmiş lerdir. Redif tezke relerini alanlardan isteyenler askerlik görevine devam ederek dışarıdan getirtilen Tüfenkçi Ustaları gibi maaşa bağlanmıştır2· 6• 1 870'e gelindiğinde I., II., 1 1 1 . , IV., ve V. Orduların her biri 4'er taburdan oluşmak üzere 6'şar VJ . Ordunun ise 1 adet redif alayı bulunmaktaydı. 1 876'd a ise I. Ordu 7 Redif AJayı'na çıkmışken; il., 1 1 1 . , I V. ve V. O rdular 6 alay olarak kalmış, Vl . ordu 5 alay, VI J . ordu ise 3 alaydan oluşmuştur277• 1 870'te Ordularda yer alan redif alayı ve bu neferlerin nerelerden temin edildiği aşağıdaki tabloda gösterilmiştir: (Her redif Alayı 4er taburdan, her tabur 8'er bölükten meydana getirilmiştir)278•
274
1. DH. 35567.
m C. A., No: 382, s. 2-3; 383, s. 3; 384, s. 2; 385, s. 2. C. H., No: 303 1 , s. 2. "Efrad-ı Re difcden Taburu Silah Altına Alınacak Olduğu Halde Bedel Vermek İsteyenler İçin İttihaz Olunacak Usulü Şamil ve Beş Bendi Müştemil Nizamname"nin 1 . Bendi: "Asikir-i redıfe efradından olup da mensup olduğu tabur silah altına da·vet olunduğu zaman bedel vermek isteyenler zirde ta'yin olunacak şeraite tevfikan müddet-i redifcsi içinde genç ve dinç iki re's hayvan besleyecek ve .işbü hayvanları taraf-, devletten her ne zaman istenilür ise hemen i'ta ey leyecek ve şayet müddet-i redifcsi zarfında lüzumu olmayıp istenilmez ise müstahfh tezkiresini aldığı anda taburu me rkezine teslim edecek ve hayvanları nezdinde bulundukça zedelemeyecek suretle kendi umurunda kuJlanabilecektir." 1.MMS. 1622. 276
C. A., No: 381, s. 2-3.
2ıı D. S. 1293 ( 1 876), Def'a 31, ss. 89- 1 13 . 1870 senesine ait redif alayları sayısı ve redif askerlerinin toplandıkları yer isimleri bölüm sonunda sunulmuştur. 27li
1870 Askeri Salnamesine göre tablo haline getirilmiştir. S. A. 1287 ( 1 870), ss. 34-381.
48
UCUR ÜNAL
Tablo 2: 1870'te Ordularda yer alan redif alayı ve alay neferlerinin hangi bölge ve şehirlerden temin edildiği Ordu Adı
Redif Alayı Sayısı
Redif Askerinin Alındığı Yerler
1 . Orduİstanbul
6
İzmit, Karahisar, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Konya ve Akşehir
1 l. OrduŞumnu
6
1 11 . OrduManastır
6
Şumnu, Silistre, Hazargırad, Edirne, Islimiye, Hasköy, Sofya, Ni ş, Filibe, Lofça, Bolu, S afranbolu, Koçhisar, Kastamonu, Ankara, Çankırı, Beypazarı, Çorum, Kı rşehir, Yozgat ve Taşköprü
Manastır, Ohri, Vidin, Yanya, Ye nişehir, Berat, (ayrıca Üsküp, Bezdin, Tiran, Piriştine, Drama, Siroz, 2 adet Bosna Gümülcine, İzmir, Manisa, Tire, Kula, Aydın, Nazilli, Redif Alayı) Milas, M uğla, B inaluka, İzornik, Tiravnik ve Yeni Pazar
] V. OrduErzurum
6
Harput, Malatya, Ergani, Zile, Tokat, Amasya, Erzurum, Erzincan, Arapgir, Karahisar, Kars, Oltu, Batum, Van, Diyarbakır, Lice, C izre ve Maroya
V. OrduŞam
6
Şam, Humus, Kudüs, Nablis, Beyrut, Akka, Antakya, Lazik.iye, Hama, Halep, Kilis, Urfa, Maraş ve Elbistan
VI. OrduBağdat
1
1\ılusul, Horasan, Bağdat, Süleymaniye, Revandüz, Kerkük ve Hülle Mevkileri
Avnıpalı devletlerin asker sayılarını artırmaları üzerine Osmanlı Redif ve M iis tahfız askerlerin tayini ile ilgili yeni düzenlemeler yapmıştır. 1872'de Osmanlı Dev leti'nde her biri 700 neferden oluşan 137 tabur redif askeri bulunmaktadır. Bu as kerlerin elbise ve silahları memleketlerinde yapılan depolarda saklı bulunmaktaydı. Oysa savaş sırasında Müstahfız askerlerin katılımı ile asker sayısı 1 500-4000 raka mına ulaşmaktaydı. B u V\.İzden tabur depolarındaki levazımat sayısı 700'den 2.000'e çıkarılmıştıı-2 19 • B u düzenleme ile 1 876'da 120.000 civarında olan redif askerlerinin tamamının elbise ve silah ihtiyaçları karşılanabilir durumdadır280• Ekim 1 8 74'te Askerlik süresini tamamlayarak redif sınıfına geçenlerin gönül lülerinden 3 sene süreyle hizmet edecekleri bir İ tfaiyye Alayı kurulmuştur. Elbise ve maaşları Nizamiye askerleri gibi olan 1tfaiye Alayındaki çavuşlara 125, bölük eminine 1 1 5, onbaşıya 1 1 0 ve neferlere 100 kuruş maaş verilmişti..ıs1 •
m R. C. H., No: 2061, s. 1 . 280 C. H., No: 3070, s . 1 . 281
C. H. , No: 26 04 ss. 2- 3.
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU ( 1861- 1876)
49
Abdülaziz devri nin sonlarına doğru, Rusya ile savaş tehlikesinin baş göster mesi üzerine Müstahfız sınıfı kaldırılarak iki sınıflık redife, üçüncü bir sınıf ek lendi. Her sınıf kendi içinde ikiye ayrıldı. Birinci kısımlar Nizamiye hizmetinde bulun muş, ikinci kısımlar ise bulunmamış erlerden kuruldu. 1 877 -78 Osmanlı Rus Harbi sırasında silah altına alınan redif tabur sayısı 429'u, nefer sayısı ise 343.000'i buldu 2112 • 111. Müstahfız Kuvvetler Yeniçeriliğin kaldırılmasından önce kale, hisar ve memleket muhafazasında bulunan; kaldırıldıktan sonra da rediflikten sonraki askerlik hizmetiyle mükellef olan kuvvetlerdiı-283 . 1 869 Askeri nizamnamesi gereğince Sultan Abdülaziz dev rinde 6 senelik redif hizmetini bitirenler, 8 senelik Müstahfız sınıfına geçer1erdi2ıı4 • Müstahfız neferler, askeri kayıt ve işlerden azade olup, Nizamiye, İhtiyat ve Redif askerlerinin herhangi bir şekilde sevk edilmesi durumunda vatan ve memleketin korunması vazifesi ile ilgili olarak oluşturuldu. Maaş ve tayinlerini göreve çağrıl dıkları zaman alırlardı285 • Osmanlı Devleti'nde Nizamiye, Redif ve Müstahfız kuvvetlerin yanı sıra savaş zamanlarında askere çağrılabilecek başıbozuk alaylar ve diğer taraftan da bu tarih lere kadar norma1 askere alma kanununa dahil edilmemiş olan, vergiye bağlı eyalet lerin askerleri de epey bir yekun teşkil etmekteydi. Bu eyaletler Avrupa'd a Sırbistan, Yukarı Arnavutluk, Bosna ve Hersek (1 864'e kadar, bu tarihten itibaren Bosna'da Nizamiye alayları teşkil edilmiştir.); Afrika'da Mısır, Trablus ve Tunus. Bu güçler hem zamanın siyasi şartlarına hem de üstüne gidilecek düşmana bağlı olarak orta ya çıkmışlardır. Ortalama kontenjanları 1 00.000 civarındadır. Başıbozuk a1aylar ise, savaş zamanlarında orduya katılan Müslüman gönüllüler, Kavaslar (yaya jandarma), 282 Çadırcı, gös. yer. Mahmut Şevket Paşa, gös. yer. Redif askerleri hak.kında geniş bi]gi için bkz.: Cahide Bolat, RedifAskeri Teıkilatt (1834-1876), A. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 2000. 283 Pakalın, a.g. e. , C. 1 1 , s. 630. 284 T V, No: 1 149, ss. 1-2; 1 150, ss. 1-2; C. A., No: 301, ss. 1-3. Redif sürelerini tamamlayan neferlerin Müstahfız sınıfına nakledildiklerini gösteren tezkere örneği: "Müddet-i muavyene-i redifcsini memdı'.ihan ifa ve ikmal etmesiyle işbu tarihten itibaren sekjz sene müddet için sı nıf-ı Müstahfıza nakledilmiştir. İşbu sınıfın vazifesi Devlet-i 'Aliyye'nin asak.ir-i niz:imiyyc ve ih tiyatiyyc ve redif'ıyyesinin cümleten ihzar ve sevki halinde bulundukları memleketin muhafazası maddesinden ibaret oJmağla öyle fcvkaJade bir ihtiyacın zuhurunda kendilerine silah veriJip ve idareleri için zabitin ta'yin olunup bunun haricinde hiçbir sebep ve vesile ile askerlikte istihdam ları ve ta1im ve te'allürn için ictimiları caiz olmayıp kendileri her türlü kuyud-ı askeriyyeden va riste ve ah:ili-i saire gibi olmaları b:i-ir:ide-i seniyye mukkarrer olduğunu mübeyyin işbu tezkere i'ı:a k.ıJındı." T V, No: 1 1 50, s. 2. C. A., No: 301, s. 4. R. C. H , No: 1258, s. 2 . 285
T V, No: 1 1 5 1 , s . 1 ; 1 157, s . 2 .
50
UCUR ÜNAL
Seymen (at1ı jandarma), Dobruca ve İznat Tatarları ile Anadolu göllerinin etrafına yerleşmiş olan Kazaklardır ki bunların orta1ama adedi 60.000clir286 • Sultan Abdülaziz devrinde genel olarak Osmanlı ordusunun miktarları hak kında fark]ı sonuçlar çıkmasına rağmen bunlardan bazılarına baktığımızda şunları görmekteyiz. Örneğin Temmuz 1864'te Bab-ı Ali Tercüme Odası hülefasından Mehmet Şevki'nin Osmanlı ve Avrupa ordularının miktarını gösteren raporu şu şeklidedir28' : Tablo 3: Temmuz 1864'te
Bab-ı Ali Tercüme Odası hülefasından Mehmet
Şevki'nin Osmanlı ve Avru pa ordularının miktarını gösteren raporu
Devletin Adı
Osmanlı Fransa ingiltere Avusturya Prusya Rusya Almanya italya Belçika
Danimarka Yunan
Felemenk Portekiz i spanya isveç Norveç i sviçre
Sefer Vakti
400.000 600.000 539.000 632.000 500.000 868.000 435.320 400.000 84.000 80.000 B 130.000 50.000 232.700 B 23.600 179.730
Hazar Vakti
200.000 467.000 99.000 399.000 200.000 578.000 304.162 200.000 40.1 1 5 22.900 9.600 58.500 19.500 151.600 7.000 14.200 B
Hazar Vakti Ahalinin Binde Kaçının Asker Olduğu
5,5
12,5 13,1 8,5 1 1,6 9,1 19,1 9,2 9,0 9,4 9,0 24,0 7,1 12,0 2,0 9,5 B
28l. Ubicini, a.g.e., ss. 421-423. Başıbozuk Alaylar ordunun aslı kuvveti ile karıştırılmaz, yardımcı asker suretinde ayrı silah ve teçhizat ile ayrı kumandanlar idaresinde görev alırlardı. 1 877-1 878 Rus Harbinde başıbozukların düzensizÜği iyice ortaya çıkmış ve bunlardan yarar lanma usulü o tarihten itibaren terkedilmiştir. Pakalın, a.g.e., C. 1, s. 164. Ahmet Mithat, Üss-i İnkılap, il. Kısım, s. 288. 287
Osmanlı Devleti ve Fransa'nın bu tarihteki tüm askeri bu rakamlardan ibaret olup bazı devletlerin bunun dışmda sömürgelerinden asker temin edebildiği kaydedilmiştir. Bunlar, İn giltcrc'nin 280.466, İspanya'nın 38.200, Portckiz'in 8.200 ve Felemcnk'in 25.200'dür. Mehmet Şevki, "Avrupa Devletlerinin Mukayese-i Kuvve-i Askcriyycleri, Mecmila-i Fü11u11, No: 26-28.
SULTAN ABDÜLAZ1Z DEVRİ OS.l\.ılA�LI KARA ORDUSU {1861-1876)
51
1869'a gelindiğinde ise bir A]man gazetesi haberine göre Düve1-i Muazza ma'nın nüfusu, askeri kuvvetlerinin dağılımı ve toplam asker miktarı şu şeki1dedir2S8: Tablo 4: 1869'd a bir Alman gazetesi haberine göre Düvel-i Muazzama'nın nüfusu, askeri kuvvetlerinin dağılımı ve toplam asker miktarı Ülke
Fransa
Nüfusu
40.500.000
Nizamiye Askeri ve suresı
İhtiyat Askeri ve Süresi
Müstahfız Askeri ve suresı
Toplam Asker ve Askerlik suresı
400.000 nefer
328.000 nefer
330.000 nefer
1.508.000 nefer -
320.000 nefer 3 sene 255.000 nefer 3 sene 188.000 nefer
350.000 nefer 4 sene
370.000 nefer 5 sene 200.000 nefer 2 sene -
1.060.000 nefer 12 sene
-
Kuzey Almanya
30.000.000
Avusturya
36.000.000
l ngiltere
29.000.000
-
545.000 nefer 7 sene 314.000 nefer
-
1.053.000 nefer 12 sene 502.000 nefer 12 sene
Y ine savaş halinde Rusya 1.226.000, İsviçre 200.000, italya 400.000, Fle menk 100.000, Danimarka 48.000, İsveç 120.000, İspanya 84.000, Yunanistan 40.000 asker toplama kapasitesinde idi289. Avrupalılar bu tarihlerde "Sulh istersen savaşa hazır ol' diyerek asker sayılarını devamlı artırma cihetine giderken, Osmanh gazeteleri bu duruma tepki göster miştir290. Nitekim, 1875e gelindiğinde AJman askerleri 1 milyon üzerinde bu lunmakJa başı çekmiş, yine artışını sürdüren Rusya onu takip etmiştir2 91 • Buna karşın Osmanlı askeri kuvvetlerine bakıldığında, Abdülaziz devrinin sonunda 1869 Nizamnamesiyle hedeflenen rakamlara ulaşılmış olup, Nizamiye neferi sa yısı 170.000, Redif kuvvetler (Müstahfız'ın da katılımıyla) 340.000 civarında idi. Başıbozuk alaylar ve yardımcı kontenjanlar ile savaş zamanında bu rakam rahat lıkJa 600.000'in üzerindeydi292 ki bu miktar 1869 Askeri Tensikatı'nda yakJaşık T V, No: 1 162, ss. 1 -2. 2 8'1 C. A., No: 329, ss. 3-4. 2 1)0 C. H., No: 2623 s. 1. 29 1 R. C. H., No: 2457, s. 3. 292 C. H., No: 2468, s. 1. Sultan Abdülmecid devrinde girişilen 1843 Askeri Tensikatı ile muntazam kuvvetler 150.000 nizamiye askeri ve 90.000 rediften ibaretti. Diğer birliklerin de katılımıyla bu rakam 300-400 bin civarında idi. Dolayısıyla Sultan Abdülmecid dönemi ile kıyaslandığında Sultan Abdülaziz devrinde asker sayısının yaklaşık bir buçuk katına çıkarıldığı görülmektedir. 1.MMS. 1542. Eugenc Morel, Tiirkiye VI! Reformları, ss. 1 85- 186. 288
UCUR ÜNAL
52
olarak hedeflenen 700.000 rakamına yakındır. Nitekim Sultan 1 1 . Abdülhamid 20 Mart 1877 tarihinde Meclis-i MebGsadı açış konuşmasında Sırbistan ve Karadağ olaylarını bertaraf etmek için 700.000 askeri silah altına aldığını ifade etmiştir293 . iV. Diğer Askeri Kuvvetler
1. Rikab Bölükleri Padişahların sefere gidişleri sırasında özel koruma görevinde bulunan rikab-ı hümayun solakları, yeniçeri ocağına bağlı her biri 1OO'er neferden ve dört cemaat şeklinde oluşturulmuş bir askerı gruptu294• Rikab solakları teşkilatı 1687-88 tari hinde kaldırılmış ise de sonradan tekrar ihdas edilmiş, Mayıs 1829'da tamamen kaldırılarak "Hademe-i Rikab-ı Hümayun" adı ile bir bölük vücuda getirilmiştir29�. Sultan Abdülaziz, kendi maiyyetinde bulundurulmak üzere Mart 1864'te "Rikab-ı Hümayun Bölükleri" adıyla 5 bölük piyade ve 4 bölük süvari askeri bu lundurulmasını emreden bir nizam yayınlattı296• Buna göre: Piyade bölükleri; 1 yüzbaşı, 1 mülazım-ı evvel, 1 başçavuş, 1 bölük emini çavuş, 4 onbaşı ve 40 nefer olmak üzere 48 kişiden oluşacaktır. Piyadelerin Birinci Bölüğü Topçu, İ kinci ve Üçüncüsü Zuhaf, Dördüncüsü Tali' a, Beşincisi ise Saf Piyadesi olup toplam 240 kişiden oluşacaktır. Her bölük ait olduğu sınıfın elbisesini giyecektir. Süvari bölükleri; 1 yüzbaşı, 1 mülazım, 1 çavuş, 2 onbaşı ve 20 nefer olmak üzere 2 5 kişiden o]uşacaktır. Birinci Bölüğü Topçu, Ikinci Bölüğü Sipahi, Üçün cüsü Ejder, Dördüncüsü Saf Süvarisi olup toplam 100 kişiden oluşacaktır. Her bölük ait olduğu sınıtin elbisesini giyecektir. Bu bölüklerin neferleri; ordulara gö nüllü yazılanlar, kur'a isabet edipte mezuniyet müddetleri olan 20 günün sonunda edebiyle askerlik mesleğine katıl:ınlar, görev süresinde hiçbir kötü davranışı olma yanlar ve Nizamiye süresi olan 5 seneyi tamamladığı halde askerlikten ayrılma mak için istibdal tezkerelerini terk edenlerden alınacaktır. Gönüllü olarak yazılmış olanlar, isimlerine kur'a isabetiyle askerlik mesle ğine katılanlara tercih olunacaktır. Gerek gönüllü gerek kur'a ile yazılmış olan ların içinde okuyup yazması bulunanlar diğerlerinden üstün nıtulacaktır. Kur'a ile askerliğe katılanlardan muharebelerde şecaati ve yararlılığı görülenler gönüllü olarak yazılanlardan üstün nınılacak ve gönüllülerden muharebelerde şecaati gö rülenler ise bunların hepsinden önde tutulacaktır. 293
Yıldız Esas ve Sadrazam Kamil Paıa E'llT'akı (Bundan sonra Y. EE.KP. şeklinde kısaltılacaktır) Dosya/Gy..,,,_..;,,.,' J� ,..,.,J;;�..,.;...,.,:ı , ..,.., � ı; - ..,��_,..,_, ✓
., ı.f
.,
ı).,..� �...,._.,) W-:-' C):.; ,?'_,(,..,-:>; ,.__, _.,,;,j.J A-!-'�l ,�;.ı;ı)_,.;.,�' o)-.�.fo..ı,'�\.. .... ..,\A-'.,� �:..;,� ı:))�:.:;ı..,., j,',.ı.,1 lSi ....� �
.., j. _;.
ı:ıj ,;.:.
',:S.-�;.'-
1
--,_...)-''
.>'
':-
EKLER
252
r:�:.::- -
�,, c.u.,ıf .w � •..:--��� ,;_,.,.,ıtı?P?./.-' :,i.;.lj;,.ı.,,, _...ı..,, ,.,,-J..,�'1 �;-!/4.7,4>1 (Y..��-.,.,."-:-""�:: :,;_·.i�"-:J�.,,,,,,!��., , · µ. , . .. . , . • , � d'cıı,., '1; 'ıJ..ı.J.ı�,,.,,,.•.,,.> r.J':,ı· ',,..J J..sı!., ,,.,,f,'1,,,,,ı
;;.,., (J'
.J;,
�;,;:.ıv. 6;,:�'-'
•
6�•,İ- 4,)_,,;,.h;, �,,.,,:� ..,,)'�•
a.:,,
• • • -ı
••
�..::-:,CJ,.ı,�� �...�,ı,; �� •
,. •
.,
•
•
,.
4,)�• . ..
�.>: ı:.;:_' .,� t:);. ,..
..
.,
V ,_,;...,
265
EKLER
EKLER
266
İrade Meclis-i Mahsus 1937: Yemen vilayeti i1e Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'de bulunan yirmi yedi taburda rnevcud on altı bin sekiz vüz bu kadar efrad-ı ihtiyatiyye ve niza miye ve topçu asakir-i şahanenin yerine muntazam ve beher taburu yedişer yüz neferden mürekkep olmak ve birer taburu tali'a ve üçer taburu saf piyadeyi ve birer bando muzıkayı cami' bulunmak ve süvari alaylarıyla kusfır topçusu ve noksan ka lacak bir alay piyadesi ileride mahallince lüzum göründükçe icabat-ı mevki'iyyeye göre teşki1 ü ikmal kılınmak üzere şimdilik beş a1ay piyade ile altı bölük seyyar ve dağ topçusundan ve bir de istihkam bölüğünden ibaret yedinci ordu namıyla bir ordu teşkili ve işbu beş alayın hassa ordu-yı hümayunundan ma'ada beş ordu-yı hümayunun birer piyade a1ay1arının ahzıy1a ve topçu ve istihkam bölüklerinin zaten fırka-i ihtiyativye refakatinde bulunan topçu bölüklerinin zabitan ve neferat ve mü himmatının tophane-i amireden itmam-ı noksan1arı suretiyle tertib ü tesribi ve meclis-i hey'et ü erlcinıy1a ümera ve zabitan ve me'murin-i sıhhiyye ihtiyat alayları zabitan ve ümerası içinden havali-i merkfımede en ziyade tertı-'i rütbe etmişlerin den ve cihat-ı Hicaziyye ve Yemaniyye'de mevcfıd iki ferikten başka lüzumu olan bi rer ferik ve livanın dahi buradan intihab u t,tyini ve o halde ihtiyat alaylarının mem leketlerine gönderilecek efradıy1a sair ordulara yerleştirilecek kusur zabitanının zikr olunan piyade alaylarıyla topçu takımını Yemene isal edecek vapur1arın avdetinde celbi ve ordu-yı mezkurun bu suretle teşekkül eyleyecek piyade alaylarıy1a topçusu nun beher sene icra-y1 istibdaline muktezi neferat-ı cedidenin beşinci ve altıncı or du-yı hümayunların en yakın ve civar olan yerleri ve dördüncü ordu-yı hümayunun Arabist:an'a karib ü mülasık mevki'lerinden alınacak kur'a efradından sene-be-sene tefrik ü sevki ve bu üç ordunun verecekleri neferat-ı cedidenin bi'n-nisbe hisselerine düşecek mikdarından ma'adasının dahi diğer ordulardan anlara i'tası ve işbu orduya mahsusan ahfili-i mahalliyyeden bir sene müddetle silk-i askeriye duhulü arzu ey1e yenlerin suret-i istisnaiyyede olarak kabul u istihdamı ve ber-vech-i muharrer birer alay vermelerinden dolayı birer alay noksan tertib eyleyecek olan beş ordudan üçün cü ve beşinci ordularda yedinci alay namıyla ziyade bulunan birer alayın yerine şim dilik yeniden alay açılmayıp altışar alay ile bi'l-iktifa fakat kuwe-i mevcudelerinin tertib-i mukarrerince piyade tabur1arı mevcfıdlarmın sene-i hfiliyye mikdar-ı mah dudları üzerine o nispette yalnız neferat zamm u 'i1avesiyle ikma1 ve diğer üç ordu Yemen'den gelecek ihtiyat alaylarının kusur kalacak zabitanından birer alay teşkiliyle piyadesi altışar alaya iblağ edilmek suretinin kabfılü takdirinde sfilif'uz-zikr Yemen ordusunun hey et-i askerivyesiyle üç mevki'de lüzumu o1an hastahane ve me,murin-i sıhhiyye ve kalemiyye ve sairenin muhassasat u masarifatı için müceddeden tahsisi lazım gelen yetmiş üç bin dört yüz on dokuz kesenin tertibi husüslarına ve tefer ru'atına dair Dar-ı Şura'dan kaleme alınan mazbata ile defter ve pusu1a ba-tezkire-i sipeh-salari irsal o1unmağ1a takımıyla miyane-i bende-ganımızda kıra'at olundu. İklim-i Yem:ini ezmine-i vetireden berü Devlet-i 'Aliyye-i Osmaniyye'nin envar-ı
EKLER
267
hükumet-i 'adilesinden mehcüriyyetle zulmet-i şuriş ü iğtişaş içinde kalmış iken Rabbimiz te'a]a ve tekaddes saye-i feyz-i maye-i ilahisi ve mülk ii millete ihsan-ı ·azim-i samedanisi olan vücud-ı mes\ıd-ı şahanesi ile'l-ebed revnak-efza- yı evreng mu'alla-yı şevket ti şan ve füniğ-ı rayat-ı fevz ve füruhat-ı hümayununu lem'a-paş-ı aktar-ı cihan buyursun. Veliyy-i ni'met-i bi-minnetimiz şehen-şah-ı zafer-iktinah efendimiz hazretlerinin eser-i mahz-ı 'inayet ve muvafakiyyet-i 'aliyye-i miilk-dari leri olmak üzere memalik-i mahnise-i mülfıkaneye tecdid-i iltihak ile mak.arr-ı emn ti asayiş olarak her cihet ve köşesinde te'sis-i mebani-i ıslahata başlanılmış olmasıyla RumeJi ve Anadolu ve Arabistan ve Irak kıt'alarında olduğu misilG şeref-mend-i feth-i ce]il-i cenab-ı tac-dari olan ve üç milyon nüfus-ı İs]amiyye'yi cami' bulunan işbu hıtta-i vasi'a-i Yemaniyye'de dahi mükemmel ve muntazam bir ordu teşkili taslihat u tanzimat-ı vakı'anın devam u istikrar ve satvet-i seniyye-i cihan-dari nin oralarca ile'l-ebed teebbüd ti intişarı ile halen ve istik.balen fevaid-i maddiyye ve ma'neviyyeyi calib ve ol-havali ahalisinin hizmet-i mu'azzeze-i askeriyyeden is tifade ve istitazasıyla devlet-i metbu'alarına meyi ti irtibat-ı kalbilerinin te'ekküd ti izdiyadını ve havali-i merkfımeye lede'l-hace buradan ve gerek sair mevaki-'i ba'i deden sevk-i askerle enva-'ı masarifat ve tekeUüfat-ı ihtiyari mecburiyetinin ve hem de zıll-i zalil-i merahim-adil-i şehriyaride neferatı bi't-tedric oraların yerlisinden ve Arabistan'ın mevak.i-'i münasebesinden tertib ti ikmal ve beher sene 'ale'l-usGl istibdat edeceklerinden Yemenin ab u havasıyla bilad-ı baride halkının bi't-tabi' adem-i imtizacından husule gelebilecek müşkilatın indifağı mucib göründüğüne ve mticeddeden tertibi gösterilen mebaliğe gelince hiçbir vakitte sarfiyyat-ı zaide vukG'u tecviz olunamaz ise de bu masraf o kabilden olmayıp saye-i kudret-vaye-i hazret-i zıll'u1lahide aktar-ı Hicaziyye ve Yemaniyye'nin vasıta-i mtistakile-i em niyyet ve mahfuziyyet-i ebediyyesi olacak böyle bir emr-i bahir'til-hayr-i cesim için ihtiyar olunacağı ve karşılığı dahi çünkü zabt u teshir kılınan kişverlerde gümrük rtisumatından ma'ada şimdiye değin kırk bin keseye yakın varidat-ı cedide hasıl ve günden güne terakkisi mertebe-i cezm ti stibfıta vasıl olmağla andan tedarik ü telafı edileceği cihetlerle şayan-ı kabul ve bu gune umfır-ı miihimme ve teşkilat-ı nafı'ada müsa'adat-ı lutf-i ğayat-ı cenab-ı hilafet-penahi ise bt-dirig ti mebzul bulunduğu na mebni Dar-ı Ştlra-yı mezk.fırun mütala'a-i mebsı.1tası vechile ordfı-yı mezburun teşkili ile muhassasatının tertibi hususunda ara-yı acz-i intima-yı çak.eranemiz dahi ittihad etmiş ve marr'ül-beyan mazbata ve tezkire ile defter ve pusula leffen 'arz u takdim kılınmış ise de k.atıbe-i ahvalde emr ti ferman veliyy-i ni'met-i bi-imtina nemiz padişah-ı ilham-penah efendimiz hazretlerinindir. Fi 25 Muharrem sene 90. Mühürler: Ahmed Cevdet, Halil, Seyyid Mehmet Rüşdü, Safvet, Rıza, Hü seyin Avni, Midhat, Yusuf Kamil, Ahmed Muhtar, Ahmed Es'at, Seyyid Yusuf Ziya, Seyyid Mustafa, Seyyid Mustafa İ zzet, Mehmed Raşid, Sevyid Ahmed Ka mil, Mehmed Kani, Seyyid Mehmed İzzet, Mahmud Celaleddin.
268
.U\ sayu:ırıoın rin eferle ur\arı o S:ınii)'l. tab ) ye 46461__ 27 t',1-ayıs 1873. . ,de t Dahili asuı (lrl a diiır: 7 EK artırılro BELGE (..>
EKLER
269
İrade Dahiliye 46461 : 'Atfıfetlü Efendim Hazretleri, Sanayi' taburları mevcud-ı hazırı olan bin sekiz yüz nefer üzerine dört yüz on dört nefer daha zammıyla ma'a-zabitan bin yetmişer neferden mürekkeb olmak ve i mal:it ve mühimmat ve matba'a-i askeriyyeye ve İzmit ve İslimiye fabrika-i hümayunlarıyla kı1ora ve debbağ ve dökümhanelere müte'aJJik işlerde kullanılmak üzere iki tabura taksimine ve tefernlatına dair Dar-ı Şura-yı Askeri'den kaleme alınan mazbata savb-ı vala-yı sipeh-salariden meb'us tezkire ve evrak-ı melfüfe ile 'arz u takdim kılındı, me'aJlerinden müsteban olacağı vechile hülasa-i tasavvurat ve mutala'at nizamiyye dairesine aid i'malatın tekessür ü tezayüdüne ve , imdiki taburlar efradının bunlara adem-i kifayetine binaen umur-ı i'maliyyenin te'min ve teshil-i hüsn-i cereyanı makasıdına mübteni olup vakı'a veliyy-i ni'met-i bi-min netimiz padişahımız efendimiz hazretlerinin eser-i müstakill-i ihsan u 'inayet-i seniyyeleriyle kuvve-i berriyyenin vasıl olduğu derecat-ı 'aliyye-i terakkiyat iktiza sınca levazımı dahi tezayüd ii tekessür eylediğinden ve bu şeyler için haricden kullanılmakta olan amelenin muntazam'iil-ahval olmamaları cihetle emr ü idare ve istihdamlarında müşkilat ve masarifata tesadüf olunmakta idüğünden leva zımat-ı muharrere-i cünudiyyenin tanzim ii tezyid-i vesait-i i'maliyye ve inşaiy yesi ehemm ü elzem bulunmuş ve Dar-ı Şura'nın mazbata-i mebhfısasında beyan olunduğu vechile ba'd-ezin bi'l-cümle anbar ve fabrikalarda 'amele-i hariciyye kul lanılmayarak i·malat işleri kamilen açılacak taburlar efradına gördüriildüğü halde işbu taburların masarifat-ı mukannenesi çıktıktan sonra bir hayli tasarruf dahi vuku' bulacağı anlaşılmış olduğuna mebni ber-muceb-i mazbata u tezkire ifa-yı mukteziyyatı irade-i isabet-i mu'tade-i şehriyariye mu'a1lakan münasib gibi müte badir fıkr-i kasır o1muş ise de yine emr ü ferman-ı ilham-efşan-ı hazret-i cihan dari her ne merkezde şeref-pira-yı sahife-i süm1h u sudur buyurulur ise mantuk-ı münifl infaz olunacağı ifadesiyle tezkire-i sena-veri terkim olundu efendim. Fi 29 RA sene 290. Ma'n.iz-ı çaker-i kemineleridir ki, ...
EKLER
270
BELGE EK 8: (İrade Meclis-i Mahsus 1803) Askerlerin iğneli tüfek ile silahlandırılması hakkında. 29 Ağustos 1872.
İrade Meclis-i Mahsus 1803: 'Atılfetlü Efendim Hazretleri, Asakir-i fevz-me'ser- i şahanenin iğneli tüfenk ile teslihi zımnında Ytıku' bu lan karar u teşebbüsattan bahisle tertib-i tahsisatına dair tophane-i amire müşiri devletlü paşa hazretlerinin tezkiresi mazbata-i melfufe ile Encümen-i hass meş verette kıra'at u mütalaa olundu. Mevcud olan küçük çaplı tüfenklerden yüz kırk bin adedin.in buraca ve yüz bin kıt'asının Belçika veyahud İngiltere'ye gönderi lerek oralarca iğneliye tahvili mukaddema tasaYYtır olunmuş ise de tüfenkhane-i amirece kuvve- i i'maliyyenin nevakısı ikmal birle zikr olunan tüfenklerin kfünilen burada icra-yı tahvüatına karar verilmiş idüğünden ve bu hale ve tahvili muta savver tüfenklerin miktarına nazaran mevcudundan ma'ada yüz yirmi bin adet
EKLER
271
kuyruk takımının daha Avrupa'd an celbine lüzum görünerek bunların ma'a-masa rifat esman-ı mecmu'ası dok.san üç bin Ingiliz lirasına ve başkaca tebdil kılınacak yüz kırk altı bin dört yüz tüfenk masarifi dahi dört milyon üç yüz doksan iki bin kuruşa baliğ olacağından salif'üz-zikr doksan üç bin İ ngiliz lirası ileride icabına göre def'aten veya mukassatan istifa olunmak için şimdilik hazine-i rnezkure de mevkuf tutulmak ve ber-vech-i muharrer masarif-i tahviliyyeye muktezi dört milyon iiç yüz doksan iki bin kuruş dahi i'malata mübaşeret tarihinden i'tiba ren şehri vyeye ha-taksim i'ta kılınmak üzere iktizalarının icrası mezkur tezkire ve mazbatanın hülasa-i mezayası oluyor. Veliyy-i ni'met-i bi-minnetimiz padişah-ı kudret-penah efendimiz hazretlerinin i hya-gerde-i miilk-darileri olan cümid-ı şahanelerinin her halde ve hususa şeca'at-i titriyyelerinin vasıta-i mahsusa-i i'lan u isbatı olacak esliha maddesinde tarnamiyyet-i intiz:imatı ehemm-i mehamm ve ol-babda müte'allik buyurulan iradat-ı senivye-i mülukane mahz-ı keramet ii ilham olmasıyla ve bu misilu mühimmatın Devlet-i 'Aliyye fabrikalarında yaptı rılmasının haricde i'maline rüchaniyeti ise min-külli'l-vüctih müsellem ve topha ne-i 'amirece der-miyan edilen mülahazat u ifüdat dahi sür'at-i husul-i m:i-talebi mutazammın bulunmasıyla esas maslahat cay-ı bahs olmayıp bunda asıl düşü nülecek mesele istenilen mebaliğin tertibi kaziyyesi idüğüne ve kaffe-i devair-i idarede sarfivyatın karşılık.Jı cereyanı halen ve malen şayan-ı i'tina ise de saye-i f ihsan-v:iye-i hazret-i padişahide böyle bir ernr-i naf in te'hiri kat'a layık olmaya rak ma'mafih işin cesameti ve verilecek akçenin külliyeti mü1abesesiyle mübaya'ata aid mu'amelatın sı.iret-i 'adiyye ve gayr-i salimede tutulmayıp her türlü takayyüdat altında deveran etmesi ve bahaca aldanılmayıp ehveniyyet gözetilmesi dahi elzem bulunduğuna binaen mebaliğ-i mezkurenin bir taraftan tedariki çaresine bakıl mak üzere evvel-emirde icab edenlerle muhabere ve bi'l-etraf icra-yı münakasa olunarak neticesin in ve bir de esliha-i merkumenin a'zam-i vesait-i isti'mal ve te'siri kendilerine mahsus fışenklerin tehiyyesi maddesi bulunduğundan anın dahi tedabiri düşünülerek icaba.tının Bab-ı 'Aliye bildirilmesi hususunun müşir-i müşa riin-ileyhe havalesi tezekkür ü tensib olunarak salif'üz-zikr tezkire ve mazbata ]eften 'arz u takdim kılınmış ise de ol-babda emr ü ferman-ı rna':ili-'unvan-ı hila fet-pen:ihi her ne vechile şeref-sudur u sünuh buyurulu r ise manttik-ı münifı infaz olunacağı beyanıyla tezkire-i sena-veri terkim kılındı efendim. Fi 25 C sene 289. Ma'ruz-ı çaker-i kemineleridir ki, Reside-i dest-i ta'zirn olan işbu tezkire-i sarniye-i asafaneleriy1e evrak-ı rna'ruza manzfır-ı ma':ili-mevfur-ı cenab-ı şehen-ş:ihi buvurulrnuş ve suver-i mu harrerenin ber-muceb-i istizan icra-yı muktezaları şeref-sünuh u sudur buvurulan emr ü irade-i seniyye-i hazret-i hilafet-penahi iktiza-yı celilinden olarak evrak-ı mezkure yine taraf-ı samt-i vekalet-penahilerine i'ade kılınmış olmağla ol-babda emr ü ferman hazret-i veliyy 'ül-emrindir. Fi 26 C sene 289.
EKLER
272
BELGE EK 9 : (İrade Dahiliye 46824) Serasker Paşa maaşının zammına dair. 29 Ağustos 1873.
r•
Ma'ruz-ı çaker-i kemineleridir ki, Devletlii 'arufetlü serasker paşa hazretlerinin rnaaş-ı muhassasları olan yet miş beş bin kuruşun üzerine yirmi beş bin kuruşun 'ilavesiyle yüz bin kuruşa ib lağı müte'allik ve şeref-sudur buyurulan emr ü ferman-ı lutf-ı beyan-ı hazret-i şehriyari manruk-ı celtlinden bulunmuş olmağla ol-babda emr ü ferman hazret-i veliyy'ü1-emrindir. Fi 5 Receb sene 90.
EKLER
273
BELGE EK 10: (Şura- yı Devlet Bab-ı Seraskeri Mesalihi Dosya: 607- Gömlek: 15) Sultan Abdülaziz devrinde bazı küçük değişikliklerle yürürlül-te olan 207 maddelik Ceza Kanunnamesi'nin ilk sekiz maddesi. Temmuz 1869.
) :..ı,ı ..
EKLER
274
., 1
,,,,/�ı
EKLER
275
Şıira-yı Devlet Bab-ı Seraskeri Mesalihi 607 / 15: Askeri Ceza Kanunnamesinin Musahhahıdır Birinci Bab Usul-i 'Umfımiyye Beyanındadır Birinci Madde: Efrad-ı asakir-i berriyye ile taht-ı intizama alınmış olan asa . kir-i zabtiyye zabitan ve neferatı kaffeten ve askeri müteka idlerinden ve sunfıf-ı sairenin herhangi birinden hidemat-ı askeriyye-i berriyyede müstahdem olan lar ile esna-yı muharebede mahall-i mu'arrekede müctemi' harb orduları dahi linde bulunan ümera ve zabitanın hademesiyle eşhas-ı saire cümleten töhmet leri vuku'unda divan-ı harb huzurunda işbu k.inunname-i hümayun mucibince muhakeme ve metninde ta yın olunan ahkam-ı cezaiyye ile mu'amele olunurlar. ikinci Madde: Asakir-i nizamiyye zabitanı müteka'idleri hidemat-ı askeriyye haricinde bulundukları esnada miilkiyye ceza kanunnamesinin ahkamı tahtında bulunup yalnız rütbelerine mahsus üniformalarını ]abis bulundukları halde ken dilerinden dolayı rütbelerinin ma-dununda ve ma-fevkinde bulunan efrad-ı aske riyye haklarında işbu kanunnamenin yüz ikinci ve vtiz üçüncü ve yüz dördüncü ve yüz beşinci ve yüz yedinci ve yüz sekizinci ve yüz on dördüncü maddeleri ahkamı cari olacağı misillG üniformalarını gerek !abis ve gerek gayr-i !abis bulundukJarı halde ma-dunları ve ma-fevl