115 89 5MB
Turkish Pages 433 [434] Year 2003
Atatürk Devrimi Bir
Çağdaşlaşma Suna Kili
Modeli
©Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları Istanbul Merkeı
213 Beyoğlu 34433 Istanbul Ankara Merkııı Ararürk Bulvarı 199/41 Kavaklıdere 06680 Ankara Meşelik Sokağı
Yayına Haıırlayan Müqir Balabanlılar Kapak Tasarımı Mehmet Ulusel Düıelti Bedirhan Toprak Sayfa Düıeııi Tıpograf (0212) 249 Ot Ol Sııkiıinci Basını Şubat 2003, Istanbul ISBN 975-458-070-7 OTM 10103208 Basınıevi Şefik Marbaası (0212) 551 SS 87 Marbaacılar Siresi
40 Güneşli 34212 İstanbul
TORKIYE
$BANKASI
KOltür Yayınlan
atatürk devrimi BİR ÇAGDAŞLAŞMAMODELİ
SunaKili
Siyasal Bilim
Doğumunun yüzüncü yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün yüce anısına
İnkılabın hedefini kavramış olanlar daima onu muhafazaya muktedir olacaklardır. Mustafa Kemal
ATATÜRK
İÇİNDEKİLER
Önsöz
. . . . . . . . . . .
.
.
. . . . . .
. . . ................... .
13
I
GİRİŞ ... .. ..... ............ 1. ÇACIN öZELLiCi . . . a) Bağımsızlaşmak, Çağdaşlaşmak, Kalkınmak b) Anamalcı Gelişme Modeli . . .......... ............. . c) Marksist Gelişme Modeli.......... . . . . ...... ..... ...... ç) Gelişmiş Ülkelerin Ortak Yanları . . . . . . . . . . .... .. ... d) Gelişmemiş Ülkelerin Ortak Yanları ve Açmazları 2. ULU SAL MODEL ARAYlŞLARI
19 21 29 38 42 43 50
II OSMANLI TOPLUM VE DEVLET YAPISI 1. DEVLETiN VE TOPLUMUN ÖZELUKLERİ .. a) Devlet Düzeni . . ............................ b) Toprak Düzeni ..... ...................... c) Ekonomik Yapı .. ............. ... .... ... .. . . . .. .... .. .. ... ç) Toplumsal Yapı . . ... 2. İMPARATORLUCUN ÇÖKÜŞÜ a) Batı'mn Gelişmesi . . ........................ . ........... .................................... b) Dış Etkenler . c) İç Etkenler . .... . ... . . . . . . .. ................................ 3. D ÜZELTİM ÇABA VE ARAYlŞLARI . . . .. ... . . . a) Tanzimat Fermanı ........................................ b) Anayasal Saltanat . ................ 4. DÜŞÜNSEL ARAYlŞ VE AKIMLAR . . . . .. . a) Osmaniıcılık . ·. . . .......... ................. ...... b) islamc;lık · . . . ..... ............ c) Türkçülük ç) Batıcılık (Garpçılık) d) Kişisel Girişiıncilik ve Yiinetimde Federalcilik e) Sosyalist Eğilimler ...................... 5. ÇABALARlN SAGLADIGI BiRIKIM .
74 76 77 78 79 79 80
81 82 85 87 88 90 90 91 92 93 94 95
96
III DEVRİM'İN BAŞLANGlClNDA TüRKİYE'NİN DURUMU 1. EKONOMINİN ÖZELI.iCI VE SANAYİ KURULUŞLARI
. .
. ı os
2. NÜFUSUN BlLEŞİMI VE ÖZELLi(;!... 3. DÜŞÜNSEL FARKLILIKLAR
ı os ...... ........ ........ l l O
..
lrtiharçılar . .... ....... ..... .. . . ..... .................. . . ..... . ................ ..... Yeşilorducu lar . .... . ................... ... Komünistler ........ . ........ ...... ........ . . ... . . . . . . . . . . .. Müdafaai Hukuk'un Parçalanması Birinci Grup . . ..... ........ ....... . .. ..... ............ ...... ...... .... Ikinci Grup . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4. SAKlNCALAR VE ÇEKİNCELER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .
ll ı ll2 llS
llS ı 20 ı 20 ı21
IV
ATATüRK DEVRİM MODELİ 1. MODEL'IN AMAÇLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . a) Çağdaşlaşmak . . . . ..... ....... . . .... . ...... . .............. ......... ... b) Kalkınmak . . . . . .............. ...... ...... ...... ..................... .. . ....... .............. .. 2. MODEL'iN SORUNSAL AŞAMALARI . . . . a) Birlik Sağlamak . . . ... . ..... ...... .. ..... ...................... ... b) Ororire Kunnak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . c) Eşidik Sağlamak . . . . . . ........... ... . ..... ................................... 3. MODEL'İN STRATEJI VE TAKnCi. ....... ......................... 4. ÖNDERLiClN VE PARTi SİSTEMİNİN iŞLEVI . . . . . . . . . . . . . . . . . .
137 138 ı42 ı4s ıso
ı 66 ı 76 ı 86 190
V MODEL'İN TOPLUM VE DEVLET YAPISINA UYGULANIŞI 1. BIRUCi SACLAMAYA YöNELiK ATlLlMLAR
....
2. OTORi TEYi KURMAYA YÖNELIK ATlLlMLAR
.. .
..
. . . . . . . . 218
. . . .........
. . . . 228
3. EŞini Cl GERÇEKLEŞTIRMEn YÖNELİK AllLlMLAR . . . 229 4.
ATATÜRK'TEN SONRAKi DÖNEMiN ÖZELLIKLERİ .. . . . . 232
VI ATATüRKÇÜ İDEOLOJİ VE iLKELERİ 1. ÇAGDAŞl.AŞTIRICI iDEOLOJI
.
.....
........................ 244
2. ANADOW E YLEMi'NIN iDEOLOJiSI ....... 3. ATATÜRKÇÜl.ÜGÜN ILKELERI ..
a) Cumhuriyetçilik . . b) Ulusçuluk . . .... . ...
... ...
.
.
.
247
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2S 4 . ......................... 2SS
. . . .
.... .... .... ......... . . .. ...... ..... 260
c) Halkçılık . . . ......... ...................... . .. . .......... . . ç) Devletçilik . . . . . . .... ................ .. .. . . d) Laiklik . .. ................ . ............ e) Devrimcilik . . ...... .. .. .. . . . . . . .......... ... . .. . . ... . ... ............... 4. ATATÜRKÇÜLÜK VE ATATÜRK DEVRiM MODELİ .......
276 285 297 305 308
VII ATATüRK DEVRİMİ: İLKELER VE SİYASAL GELİŞMELER ARASINDAKİ ETKiLEŞiM Mayıs 1919 Şubat 2033 -
.
.. .
.. . . . . . . .
... ..
· · · · · · · · · · · · · · · · ·· ······· · ·····
313
VIII SONSÖZ VE YENİ GELİŞMELER: Türkiye ve Avr upa Birliği, Kıbrıs, Küreselleşme, Cumhuriyet, Cumhuriyetçilik ve De mokrasi, Atatürk Devrim Modeli ve A tatürkçülük TÜRKİYE VE AVRUPA BiRLi(;i (AB) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KIBRIS . . . . . .. . . . . . . . ...... ............ ... ........ .. .. .................... .. . .. KÜRESELLEŞME ÜZERİNDE BAZI GÖRÜŞLER . . . . . . .. ... CUMHURİYET, CUMHURIYETÇiLiK VE DEMOKRASi ...... . ATAT ÜRK DEVRİM MODELİ, ATATÜRKÇÜLÜK, CUMHURİ YET, DEMOKRASi VE KüRESELLEŞME . . . . . . ... . .. . . SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA . . .................. ........................... ... .... ....... ........ Kitaplar . . . . .. . . . ............... . . .. . .............. .... Yazılar ....... . ........... .... .. ...................... ........................ AD D İZ İNİ . .. .. . ................. . . .. ............... ... ... . . . ... . .... KONU VE KAVRAM DlZlNi . . . .. .... ............. . .....
348 372 385 392 398 407 407 423 433 437
ÖN SÖZ
Atatürk Devrimi: Bir Çağdaş/aşma Modeli nin 8 . baskı sını hazırlarken yapıta önemli çapta yenilikler getirdim, yeni konuları işledim. Bunu yapmam gerekliliği üç temel nedene dayanmaktadır: Birincisi, yapıtın ilk yayımlandığı 1 9 8 1 yılında Sovyet Rusya henüz çökmemişti; Doğu Avrupa ülkelerinde Ko münist rejim ve Soğuk Savaş sürüyordu. İkinci olarak, 1 980'li yılların başlarında Avrupa Bir liği-Türkiye ilişkileri, Kıbrıs sorunu bugünkü yoğunluk ta gündemde değildi. Üçüncü neden de, 1 980'li yılların başlarında ·" küre selleşme" olgusu, Cumhuriyet ve Demokrasi ilişkisi hem ülkemizde ve hem de yurt dışında bu denli önem taşıyan konular değildi. Bu nedenlerle, Atatürkçülük ve Atatürk Devrim Modeli'ni küreselleşme olgusu ve Cumhuriyet ve Demokra si ilişkisi açılarından da incelernem gerekiyordu. Tüm bu yeni gelişmelerin ışığında Atatatürkçülük ve Atatürk Devrim Modeli'ni yeniden değerlendirdim. Ata türk Devrim Modeli ve Atatürkçülük 2 1 . yüzyılda geçer liliğini, önemini koruyacak mı ? Bu konuları araştırdım, inceledim ve irdeledim. Bu kitap, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın " Atatürk Serisi" arasında, 1 9 8 1 yılında, Atatürk'ün do ğumunun 1 00. Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde ya yımlandı . Atatürk'ün 1 00. Yıldönümü için bir kitap ha zırlamam önerisi 1 98 1 yılından yaklaşık 2 yıl önce geldi. '
13
·
Kitabıının konusunu özellikle Atatürk'ün çağdaşlaş ma-kalkınma Modeli; kısacası, Atatürk Devrim Modeli üzerinde odaktamak istedim. Bunun 2 temel nedeni var dı: Birinci neden o tarihe kadar, genelde, Atatürkçülük, Atatürk Devrim Modeli'nin düşünsel, ideolojik yönü üzerinde durmuştum. Kemalizm konulu ve İngilizce ya yımlanan kitabım böyle bir çalışmanın örneğidir. Ata türk Devrim Modeli'ni incelememin ikinci önemli nede ni ise şuydu: Kapitalist ve Marksist gibi iki önemli Mo deli karşılaştırarak, bu Modeller arasında Atatürk Dev rim Modeli'nin yerini saptamak . Aslında, Atatürk Dev rim Modeli'nin bir üçüncü kalkınma-çağdaşlaşma Mo deli olduğu Maurice Duverger gibi önemli yabancı dü şünürlerce de öne sürülmektedir. Atatürk Devrim Modeli gelişmekte olan ülkelere esin kaynağı olmuştur. Çünkü Atatürk Devrim Mode li'nin başlıca özelliği bu Modelin "ulusal" oluşudur. Bu Model bir ülkenin tarihsel, ekonomik, siyasal ve top lumsal birikimi doğrultusunda oluşturulmaktadır. Ata türk Devrim Modeli'nin başarı şansı, bir ülkeye uygu lanmak istenen, bir ülkenin kabul etmeye zorlandığı "yapay" modellerden çok daha fazladır. Çünkü Atatürk Devrim Modeli bir ülkenin gerçekleri doğrultusunda oluşturulmuştur. Atatürkçülük ve Atatürk Devrim Modeli'nin yeter li bir değerlendirmesi "devrimcilik" ilkesinin içeriği ve amacının aniaşılmasına da bağlıdır. Atatürk devrimcili ği "ulusal" bir devrimciliktir. Atatürk devrimciliği ülke nin üniter yapısından ödün vermez. Atatürk'te devrim cilik ilkesi ülkenin bağımsızlığı, ülkenin ve ulusun bölün mez bütünlüğü, Cumhuriyet'in laik temeli, çağdaşlığa adanmışlıktan ödün vermeden ileriye, yeniliğe açıktır. Eğer Sovyet sistemi çökmüş, Maoculuk gündemden kalk14
mış, Atatürkçülük hala yaşıyorsa, devrimcilik ilkesinin Atatürkçülüğe kazandırdığı çağla büyüme, çağla geliş me özelliği, Atatürkçülüğün "insan"a verdiği değerden dir; Atatürk Devrim Modeli'nin ve Atatürkçü düşünce sisteminin anti-emperyalist olmasından kaynaklanmak tadır. Atatürk Devrim Modeli her ülkenin kendi gerçek leri doğrultusunda kalkınma-çağdaş/aşma Modelini oluşturabileceğini kanıtlamaktadır ... Böyle bir Model dış karışmacılığa olanak vermeyen bir Modeldir. Bilimsel bir gerçektir ki siyasal ve toplumsal amaçlı radikal değişimler hep aynı düz çizgide yürümezler. Ay nı ivmeyi sürdüremezler. Karşı-devrim hareketleri baş layabilir, başlar; Türkiye örneğinde olduğu gibi. Ancak bir toplum özverili, çağdaşlıktan, ulusallıktan yana bir yönetime kavuşursa ilerici çizgisini yeniden yakalayabi lir. Ülkemizde ilericiliği ve ulusallığı Atatürkçü düşün ce sistemi ve Atatürk Devrim Modeli temsil etmektedir. Bu olgu, Türk siyasal yaşamına büyük etkisi olan bir ger çektir.. Atatürk Devrimi: Bir Çağdaş/aşma Modeli kitabıının
8. baskısım hazırlamamı öneren başta Türkiye İş Banka sı Genel Müdürü Sayın Ersin Özince ve Türkiye İş Ban kası Halkla İlişkiler Müdürlüğü ve Kültür Yayınları ça lışanlarına teşekkür ederim . SUNA KiLi Yeniköy, 10 Şubat 2003
I
GİRİŞ
1. ÇAGIN ÖZELLİGİ
20. yüzyılın önde gelen temel özelliklerinden biri, belki de en önemli niteliği bağımsızlaşma özleminin güçlü bir olgu olarak tüm dünyaya yayı lmış olmasıdır. Çağın başlarındaki dünya haritasını gözden geçiren ler beş kıtaya yayılan devletlerin elli dolaylarında oldu ğunu göreceklerdir. 2003 'e geldiğimizde ise ulusal sınır larıyla, bayraklarıyla varlıklarını ortaya koyan devlet lerin toplam sayısı 1 8 5 'i geçmiştir. Bağımsızlaşan, özel likle Afrika ve Asya'daki ülkelerin hemen hepsi dünün sömürülen hal kları ve topraklarıdır. Ortadoğu'da, Arap Yarımadası'nda, Kuzey Afrika'da bağımsızlaşan devlet lerse sömürgeci Batılı güçlü devletlerin Osmanlı İmpa ratorluğu'nu parçalamaya, parçalanmadan sonra bu topraklardaki zengin doğal kaynakları sömürmeye yö nelik tasarılarının ortaya çıkardığı sömürge ya da ilk başta yaratılan uydu devletlerdir. Bu bağımsızlaşma, devlet olma özlemi bir yandan Fransız Devrimi'yle başlayan ve giderek çevreye yayılan ulusçuluk anlayışından k aynaklanmış; öbür yandan da sömürgeci devletlerin sömürdükleri ülkelerin halkları nı kişiliksizleştirme uygulamalarına tepkiden, geri bıra k tırılmış olmaktan, sömürütmekten kurtulma, "onlar"a yetişme, " k işil i k kazanma " özlem ve inancından d oğ muştur. 20. yüzyılın hızlı bağımsızlaşma olgusunun bir baş19
ka esin kaynağı ve örnek olayı da Anadolu Türklerinin Batılı sömürgeci, anamalcı devletlere karşı verdiği ulu sal bağımsızlık savaşı ve bu savaşla birlikte gerçekleştir diği Atatürk Devrimi'dir. Nasıl Fransız Devrimi ulusçu luk duygusunun kıta Avrupa'sında, Balkanlar'da yayıl masına yol açmış, Osmanlı İmparatorluğu'nun egemen liği altındaki Balkanl ı ulusları bağımsızlığa itmişse, Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve Atatürk Devrimi de kendin den sonraki sömürgelikten kurtulma, bağımsız olma ey lemlerinde etkili olmuştur. Bağı msız olma 20. yüzyıl sömürge toplumlarının bir büyük tutkusu olarak başlamış, çağın belirgin özelliği, tanımlayıcı niteliği halinde sınırları belli, bayrakları olan devletler yaratmıştır. Bu yeni devletler uluslararası dü zeydeki örgütlerin üyesi durumuna gelmişler, bu ör gütlerde oy hakkına kavuşmuşlardır. Fakat dünya ger çeği, bu yeni devletlere, bir devletin sınırının çizilmiş ol masının, bu sınırlar içinde benimsenen bayrağının dal galanmasının " bağımsızlı k " için yetmediğini, yetmeye ceğini çok kısa sürede göstermiştir. Dünya gerçeği, bu dünya gerçeği içinde hangi sistemden , hangi modelden olursa olsun güçlü devletlerin yeni sömürgecilik dü zenlemeleriyle güçsüzleri sömürme olayını sürdürecek lerini, sürdürdüklerini kanıtlamıştır. Bu kanıtlama, ba ğımsız olmanın yeni içeriğini bel irlemiştir. Boyutları ge nişleyen bağımsızlık anlayışı " tam bağımsızlık"tır. Tam bağı msız olabilmek, tam bağı msız olarak yaşayabil mek içinse "çağdaş" olmak gerekecektir. Çağımızın ge ri kalmış, geri bıraktırılmış, gelişmemiş, hangi sözcük le tanımlanırsa tanımlansın, yoksul, ama yoksulluktan kurtulma çaba ve amacındaki toplumlarının sorunu, ku ru " bağımsız olma " çizgisinden "çağdaş olma " aşama sına dönüşmüştür. 20
a) Bağımsızlaşmak, Çağdaşlaşmak, Kalkınmak Bağımsızlık olgusunu asıl içeriğiyle, genişleyen "tam ba ğımsız" boyutu nda tanımlamak gerekir. Fakat unutut maması gereken bir önemli önkoşul da, tam bağımsızlı ğa yönelebilmenin ilk adımı olan, siyasal bağımsızlıktır. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir bağımlı ülkede ege men sömürgeci devletin kendi i stenci ile bir toplumu bağımsızlığa kavuşturduğu görülmemiştir. Çünkü sö mürgeci devletin amacı, ülkeye geliş nedeni, toprakaltı topraküstü doğal kaynaklardan, yerli insan gücünü de çalıştırarak ya da köle olarak kullanarak yararlanmak, tüm olanakları kendi ülkesine aktarmak, zenginleşmek, ekonomisini geliştirmek, daha genel bir deyişle dünya egemenleri arasındaki gücünü yaygınlaştırmak, büyü mektir. Sömürgecinin amacının bu olmasına karşın, uygula malarıyla sömürülen ülkede bir tepkiler birikimi yarat tığını; sömürge yöneti minin, ekonomi k işleyişin gerek li kıldığı liman, yol, elektrik, iletişim araçları, küçük sa nayi kuruluşlarının zorunlu olarak ortaya çıkışlarıyla da yerli halkta yeni istemler ve özlemierin uyanmasına yol açtığını, bunların da bağımsızlık için itici etkenler arasında bulunduğunu belirtmek gerekir. Bu olgu, sö mürgecilik sürecinden bağımsızlık sürecine geçişte sö mürgeci devletlerin karşılaştığı kaçınılmaz bir ikilemdir. İster istemez doğal kaynakları işletmek, bunun için bir sömürgeci düzen kurmak gerekmektedir. Bu zorunlu ge rekler, en azından halk düzeyinde yen i gereksinmelerin doğmasına neden olmakta, yerli seçkinler düzeyinde de " kurtulma " , topraklarına, ülkenin olanaklarına el koy ma, sömürgeci güçleri ülkeden kovma arayışları yarat maktadır. Sömürülen ülkelerin seçkinlerinde bağımsız21
lık arayışlarının belirmesinin bir başka nedeni ise eğitim dir. Doğal olarak sömürgeci, sömürdüğü ülkede bazı ai lelerle, güçlü kişilerle ilişki kuracak, bunlara da bir öl çüde çıkar sağlayarak etkinliğini yerli desteklerle sürdür mek isteyecektir. Bu yakınlaşma, yakınlık kurulan aile lerin, kişilerin çocuklarının sömürgeci ülkelerin okulla rında eğitim görmelerine yol açacaktır. Bu eğitim " Ba tı hayranı " , Batı kültürüne, siyasal kurum ve gelenek lerine yatkın bir aydınlar kuşağı yarattığı kadar, bu ku rumları, bu siyasal yönetim biçimini kendi ülkesinde uy gulama amacına yönelen geleceğin yerli yönetici kadro sunu da oluşturmaktadır. Hemen tüm sömürge toplumlarda bu biriki mler gö rülmüş, siyasal bağımsızlık öncesi dönemlerin savaşım cı kadroları-yerli önderleri, sömürgeci devletlerin okul larında eğitim görenler arasından çıkmıştır. İster eski bir devlet ya da imparatorluk geleneği olan toplumların sonradan sömürge durumuna düşme; ister bir kabile yaşamından sömürge yönetimine girme bi çi minde olsun sömürgelikten kurtulmadan önceki ilk adımlar siyasal bağı msızlık için atı l mış, savaşı m bu amaçla başlatılmı ştır. Siyasal bağımsızlıkların tam ba ğımsızlığa, çağdaşlaşmaya yönel mesi ise uzun bir süreç içinde tüm toplumun siyasal, toplumsal, ekinsel, ekono mik içeriktc değişmesiyle olanakl ıdır. Bu noktada "tam bağımsızlı k " nedir, tam bağımsız olmak neyi içermek tedir, bunu aydınlığa kavuşturmak gerekir. Anadolu Türklerinin Bağımsızl ı k Savaşı'nın önderi Mustafa Ke mal'in Ekim 1 9 1 9'daki tanımlamasına göre : Tam _bağımsızlı k demek, kuşkusuz siyasal, m a l iye, ekono m i, adalet, askerlik, kültür
•..
gibi h e r alanda tam bağı msız
lık ve tam özgü rlük demektir. B u sayd ıkta rı m ı n herhangi bi-
22
ri nde bağımsızlıktan yo ks u n lu k, u l u s u n ve ü l ke n i n gerçek a n la m ıyla büt ü n bağı msızlığında n yo ks u n iuğu demektir.•
Gerçekten de bir sömürge toplumu siyasal bağımsız lığına kavuşabilir; kendini bağımsız sayan bu toplu mun, bu yeni devletin bir bayrağı olabilir. Ama eğer o devletin sınırları içindeki madenler, yollar, limanlar, sa nayi kuruluşları, iletişim araçları hala sömürgeci devle tin ise, yabancı askerler, güvenlik kuvvetleri hala ülke de sömürgeci devletin haklarının bekçiliğini yapıyorsa, mahkemelerde hala yabancılara ayrıcalıklar tanınıyor, yabancıların suçlu kişileri yeni devletin yargıçlarının karşısına çıkarılamıyorsa, ülkedeki okullar sömürgeci devletin dili ile eğitim yapıp, sömürge döneminin ge� nek ve ekin ( kültür) aşılama görevini sürdürüyorsa o devletin bağımsızlığından söz edilemez, edilmemelidir. Bu, siyasal bağımsızlığa kavuşan her toplum için doğ ru bir yargıdır. Siyasal bağımsızlığa kavuşan toplumların bağımsızlıklarını tam bağımsızlığa dönüştürme süreçle rinde karşılaştıkları engeller, bağımsızlık savaşımı döne mindeki engellerden daha da büyük ve zorlayıcıdır. Bu engeller iç ve dış olmak üzere iki grupta toplanabilir. İç engeller toplumun geleneksel bir yapıda olmasın dan kaynaklanır. Ekonominin temel özelliği ilkel koşul larda sürdürülen tarıma ve hayvancılığa dayalı olması dır. Kırsal hayat yaygındır; kentlerde sadece sömürge ci devlet şirketlerinin işletmelerinde, işyerlerinde çalışan; onlara hizmet eden, yabancının kendisine uygun bulma dığı işleri yapan yerli halk ve sömürgecinin sunduğu çı karlardan yararlanan işbirlikçi kişiler, aileler oturmak' M. Kemal Atatürk, SÖYLEV, Il. Türk Dil Kurumu Yayınları, An kara: Ankara Üniversitesi Basımevi, 1978, s. 458.
23
tadır. Ülkedeki ulaşım ve iletişim ağı sömürgecinin çe şitli yara rlanma bölgeleri ne, o bölgelerdeki ekonomik ve toplumsal birimlere göre ayarlanmıştır. Daha açık bir deyişle hizmetler ülke ve toplum gereksinmesine göre de ğil, sömü rgecinin yararlarını en az harcama i le en yük sek verim alma düşüncesine göre ayarlanmıştır. Yoksul luk, her yönüyle ilkel yaşam, okumamışlık, eğitimsizlik toplumun genel özelliğidi r. Hastalıklar yaygındır; sağ lık hizmeti yabancılar ve onlarla işbirliği içinde olanlar içindir. Yerli halkla, toplumun dar kadrolu aydın kesi mi arasında büyük bir kopukluk vardır. Aydın kesim yabancılada içli-dışlı bir yaşamın içinde bulunduğu için yoksul yerli halkın düşmanlığını çekmiştir. Aynı ülken in, aynı toplumun insanları olmalarına karşın ge niş halk kesimi ile aydınlar arasında yabancılık vardır. Toprak ve gelir dağıl ımındaki büyük adaletsizl i k iç çe lişki ve düşmanlıklar yaratmıştır. Sömürgeci ülke insan larının gitmesinden sonra beceri, uzmanlık isteyen işle ri ve hizmetleri yürütecek, doğan boşluğu dolduracak kadroların oluşması, yetişmesi özellikle önlenmiştir. Halkın, özell ikle kı rsal alanda yaşayan büyük kesimin devletin yöneti miyle uzaktan yakından i lgisi Y