Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

I

l2:

osmanli'yi yeniden kegfetmek

TiMAS

YAYINLARI iSTANBUL

2006

I...

ÍLBER

ORTAYLI

I

I

Í947

yihnda dogdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Pak Itesi (1969)ile Ankara UniversitesiDil Tanh Cofrafya Faküllesi Tarih Bölämü'nü bitirdi. Chicago Üniversitesi'nde çaligmasuu Prof Hafil lnalak ile yapts. "Tanzimat m master Sonrast Mahalli 1dareler" adh rezi ile doktor, "Osmanla Imparatorluju'nda Alman Nüfuzu" adt: çalgmasryla da doçent oldu. Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova,Roma, Münih, Strasbourg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus Gyehji yapte, seminerler konferanslar üníversiteterindemisajir opretim ve verdi. Yerli ve yabana bilimseldergilerdeOsmanIrtarihinin 16. ve tarihiyle yüzyde ilgili makaleier 19. yaymlada 1989-2002 ve Rusya yrllan arastnda Siyasal BilgilerFaküllesiindeIdare Tarihi Bilim Dal: Baikam clarak Rörev yapmy, 2002 yrianda Galatasaray Universitesi'negeçmigtir. Halen TopkapeSardys MüzelerMüdürlüfü Baikam görevini de yurütmektedir. Ilber Ortayh, Uluslararast OsmanicEtüdleri KomitesiWnetim Kurulu üyesi ve Avrupa Ironoloji Cemiyetiüyesidir.

o

Diger Eserleri Tanzimat'tan Sonra Mahalli Idareler (1974) Türkiye'deBelediyedligin Eurimi (flhanTekeli ile birlikte, 1978) Türkiye Idare Tarihi (1979) Alman Nüfiezunda Osmanh Imparatorluju (1980) GelenektenGelecede(1982) Imparatorlujun En Uzun Yüzyah (1983) Tanzimat'tan Cunghun'yet'eYere!YönetimGelenegi(1985) Istanbul'dan Sayfalar (1986) Studies on Ottoman Transfomtation (1994) Hukuk ve 1dare Adann Olarak Osmanh DevletindeKadi (1994) Turkiye1dareTarihirie Giri; (1996) Osmanh Alle Yapts: (2000) Tarihin Simrlarma Yolculuk(2001) Osmanlr1mparatortugu'adaIktisadive SosyalDegigim(2001) Osmanh Mirasmdan Cranhuriyet Turkiye'síne(Taha Akyol ile birlikte, 2002) Osmanh Banµ (2004)

-r

-

I

I..

1 INDEKILER

ÖNSÖZ / 7 ÍSTANBUL TARiHINDENESÏNTÏLER / 9 MÏMAR SÏNAN / 19 OSMANU'DA DEVSIRME / 27 OSMANU'DA AÍLE KURUMU

/ 35

BAB-l ÂLÍ/ 45

I

(.

BAROK 1STANBUL'DA / 53 FATlH SULTAN MEHMET / 61

FATÍHVE FETÏH / 69 OSMAND MUTFAGl / 77 OSMAND

/ 85 SEYAHATNAMELERÌ

OSMANU SARAYLARI

TOPKAPI SARAYI / 91

--

ÍSTANBUL'DA ULEMA SEMTLERI / 101 OSMAND PADISAHI.ARI OSMANU PASALARl

/

/

109

117

127

OSMANLI KADISI /

DÌVAN-I HÜMAYUN/ 135 SULTANAHMET / 145 OSMANLI IDARE SISTEMINDE BAGIMSIZ EYALETLER / 155 ASAR-I ATIKA / 163 173

/

ENDERUN

SON ROMA ÍMPARATORLUÕU / 181 I

I,

L

L.La

12.L..

F-I

l

i

i

di.

i

!

s

i

i

JL

IFA

bli•pmLI.•Jumi

la,

i..

i

\"

/

ONSOZ --

I

-

Osmanli'yr Yeniden Keyfermek,Osmanh ekseninde yapttgim birtakim konugmalarimin kitap haline getirilme projesidir. Bunlar çegirli iletigim araçlarmdaki yaptipm konugmalardtr.Bir nevi umumî konferans mahiyetindeki malardtr.

Osmanh üzerine yorumla-

L

·

Konugmalarimi,Engin Atatimur'un kizi sevgill Neslihan Atatimur degifreetti. Tekrardan duzenlernekve gözden geçirmek gibi bir ihtlyaç hâsil oldu. TimagYaymlan da bu kitabt yaymlamaya talip oldu. Bu hiç güphesiz benim seve seve kabul ettigim bir tekliftir. Umut ederim beklenen bir ihtiyaci karidayacaktir.Okuyucumuzun bu konudaki cepki ve degerlendirmeside bundan sonraki baskdarda veya bu tip konugmave konferanslann yeniden çözülüp, yorumlanmasina, degerlendirmesinesebep olacakttr. ILBER ORTAYLI

7

I

.

I

-I I

KonugmalanmizinOsmanli'yt yeniden kegfetmekten ziyade belki bir yorum ve birtakim az bilinen, okul müfredatlannda yer almayan kurumlan ve çizgileri yorumlamak ve betimlemek geklinde

anlagilmasini

temenni

ederim.

Genellikle kutlama programlarinin çok manidar oldugunu dügünmüyor ve bir çigtr açacagina inanmtyorum. Bununla beraber Os-

manli

Devlett'nin kurulugunun 700. yll kutlamalan Turkiye'de bir ilgi uyandirdt ve Türk toplumu yedi astrbk carihine ilgi duymayabagladi.Bu ilgi, kuru bir hamaset çirgisini geçti, anlagilan toplumsal dügünceninve yorumlamalarin tekâmül etmesi dolaytstyla "Osmanh imparatorlugu nedir? Bu imparatorlugun kurumlan nedir? Yagamgekli nedir? Bizimiçin anlamt nedir?" gibi sorulara cevap aranmaya baglandl.Ve bu meyanda bu tip çahymalar, hazirhklar yapmak ve yapaklanmm genig kitleye tarutmak gibi bir ihtiyaç hâsil oldu. umulmaz

adir.

ki elinizdeki bu kitapta bunlardan birisidir ve Süphesiz

Gelecekte bu tur kitaplar yayinlanacak basamak tegkil edecektir.

ve

daha

o iddigenigine bir

Ocak 2.006

ilberOrtayli

8

OSMANLPYlYENIDEN KESFETMEK

.

1¯L

L

ÏSTANBUL TARÌHÌNDEN ESÍNTÏLER

"Be makama Konstantiniyye el Mahmiyye..."

Yüzyillarboyu Osmanh Imparatorlugu'nonbücun fermanlannda ve kayidarmda gehrin adt böyle geçerdi: Konstantintyye, "korunmuy makam"... Memalik-i Mahrusa'nin korunmuy ulkelerinin

Konstantiniyyebücün Araplann tarihinde, Islamtarihi boyunca bu adla andirdi. Kimse gebrin kurucusu olan hükümdann ne adint küçümserdi,ne de inkâr ederdi. Hiç güphesiz ki bu resmî ad, sadece resmî iglemlerle sinLrh degildi. Son döneme kadar, basdan bazi kitaplann ilk sayfasinda "Konstantiniyye... marbasi" künyest vardtr. BüyükKonstantin'in adini tagimaktan dolayiOsmanh istanbul'u hiçbir zaman yüksünmüç degildir. Dolayistylabu konuda bir hassastyetede lüzumyoktur. merkezi

Vakia mütareke dönerninin tatsiz gunlerinde Konstantin ismirahatsiz etmesinden daha normal bir gey yoktur. Çünkü iggal kuvvederi tçinde yer alan Yunanldar küçük Yunanistan'trl nin Türkleri

1LBEROR.TAYLI

.

9

..I

i.

...mi,....I

-_._ime

.1...mi.I..

L

.

.

i.i_iB

i

I

-

Ísianbul.Peter

Coek.

Krah Konstantin'le tarlbteki büyükKonstantin'in ismini birbirinin yerine

koymayaçahytdar. O yüzden resmen bu isim silindi. Hiç güp-

hesiz ki büyük gehrin bagka adlan da vardt. Bir kere Istanbuldördüncü asirda resmen kuruldugundan beri yeryüzünde onun kadar büyük bir gehir, ancak italya'dakiRoma'ydi ve bir iki asir içinde istanbul

istikrarli, zengin,

kuvvetli bir imparatorlugun merkezi olduu için, Nea Roma yani "YeniRoma" eskisini gölgede biraka; eskisi çöktukçe, fakirleptikçe,dagudikça, nüfusu azaldikça yenisi ona inat geniglemeye bagladt.

Iki astr sonra ise yeryüzünde bundandaha büyük bir gehir dügünulemezdi. Misir'dakiAleksandria (iskenderlye), Italya'dakiRoma, dini bir merker

oldugu

lçin hacimce büyük olmasa da Kudüs, eski Suriye'nin ihtigamini pek tagunasa da Antakya ve Atina ise harabe-

ler halinde bir gehirdi. YeryüzündeIstanbulkadar ihtigamb bagkabir gehir bulmak pek mümkün degildi.Emeviler'den Abbasonra Sam, siler'den sonra Bagdat,satvetli devirlerindefran'in Isfahan daha ve evvel Kazvin,Niçabur gibi gehirler belkibüyükgehider sayilabilirdi. 10

OSMANLPYIYENIDEN KESFETMEK

Ancak, gurast bir gerçek ki bin yd boyunca bir gehir yoktu.

Istanbul'dandaha parlak

TRIICS) iki Alcaci asir ortasmda Miletli ve AydLDil mimar Anchemios ve Isidor yanan bir kilisenin ve llahi Hikmer anlamindaki Ayasofyahin yerine bugünkü bildigimizbüyük mabedi, büyük kiliseyibina ettiler. Vakia, bu mabet belki, 16. asirda SiyendemeSL OlmâSR günumüZe ZOT uZanirdt. nan m onemh destek ve Ama begeriyetilk defa kubbeyi satunlar ve kemerler üzerine bina

becerdi ve bir daha bunu birakm bagka milletler, BizanshalRomalilarin kendileridahi geligtiremediler. 16. ve 17. asirda Osmanli bagkentini süsleyen büyuk maberlerin yapimma kadar Ayasofya'yL geçecek ne bir yükseklik ne de kubbe genigligi söz koermeyi

kLrun,

nusu olmuytur.

Italya'dakiRönesans mimarisini de göz ardi etmeyelim; bin sene Istanbulhem bu büyük mabedlyle hem de

Tabii

ama yaklagik

bizzatkendisi milletlerin dikkatini çekmigti. Ona gitmek, onu gezmek, onu görmek bir imtiyazdi. Italya'nin, Yunanistan'in, Suriye'nin, Kafkas ülkelerinin, Kirim'm, Uzak Rusya'nm hatta o zaman tamamtyla toplayict ve avet milleclerin yagadišt 1skandinavya'nin bazi imtiyazblart istanbul'agelmeyi bir saadet addederlerdi.

Imparatorlugunmuhafiz kitalan arasinda bulunan Vareglerdedigimiz Rus ve Isveçtaktmint unutmayahm. Nihayet hac için bu gehre gelen

Ruslar onu hayranhkla ve hayretle tasvir etmekten kalmamiglardtr.

geri

Bütün Avrupa kitaimda lstanbul,yani Konstantinopolis ile bir gebir yoktu. Nasil olsun ki; en parlak zamanlarmda Kolonya, yani Köln on bin nüfusa ancak ulagmigtt. Italya bayüyen gehirlerin yagadigt bir bõlgeydi;ama orada bile güzel Venedik, Pisa, Eski Roma ve geligmekte olan Floransa, Istanbullayangmak lÇLR ancak on beg ile on altmet yüzyib beklemek zorunda kalmiglardi. Onun yapdarma ulagmak mümkün degldi. Bu yüzden eski imparatorluk zamarunda gebri ifade etmek için sadece "Urbis", (Urb, yani yangabilecek

ILBER ORTAYLI

¯LIMI'

I..

L

I•

.'.".¯IE]¯L

.IL

r

t.r.L.1

11



e



.I.

IA,

_lis.auk

r"Il

-9IALLrs

L

i



I".

'&

I..•..hi_..ni".11•RI

ha

..i.

·'





1

.I

ehir

sadece kelimesi)kullandiyorsabu yeni gehrin admi da ehir diye ifade etmek yetti. Bundan dolayt gehirde" anla"polis",

"gehre,

kullandan Stinpoli, Îstanbul'uneski adi olarak ortaya çika. yerleyti. Zamania bu Muslüman Emevi kugatmastndaiscinboldeyimi gehrin eski ismine benzeyen bir kelimeyi de Türkler kullandt. 18. yüzydda bazi kitabelerde, mezar taglarmda, hiç güphesiz fermanlarda ve kayitlarda kullandan Islambol kelimesi vardir. Bu, gehrin âdera tagidtimin islamlagoginm, islamadt bir ifadesidir. 18. yuzyihn garip bir etnik bilincidir ve isim çok fazlayagamamistir. 19. yüzydda kullanilmamigor. OsmanlL istanbul'umutantandi, görkemliydi, bü tün dogulu ve banh milletlerin gözü o gehrin üzerindeydi. lnda

gibi

Iran'da,1sfahan,Orta Asya'da, Müslüman Hindistan'da, Delhi belki bäyle kalabahk gehirler vardir. Bona ragmen, 1st.anbul'un

nüfusundan

çok zenginligi,

orijinal mimarisi, çekerdi. Develer dolusu kervanlarla bu gehre

kütüphaneleri dikkati kitap tagirurdi. Kütuphaneleri dolmayabaglamigti. Bizzat istanbul'unbu zenginligi muhtelif milletlerin dillerinde, muhtelif isimlerle andmasma neden oldu: Asitane, Darü's-Saadet, Der Allyye (Yüce Ev), Darü'l-hilafetü'lAliyye, Der-i Saadet veya Der-Saadetgibi son zamanlara kadarhalk arastada kullandan isimler. Isimlersaymakla bitmlyor. Slav milletledilinde onun adt Tsarigrad'di (Çar'm, imparatorun yaçadt L gebugün hir). Hâlâ Bulgarca'dabu ismin kullanddiginigörürsünüz. Bildigimkadanyla Sofya Havaalanthm beklemesalonundaki mozaigin üzerinde istanbul,Tsarigrad diye gösterilmektedir. rin

Bu isimlerin hiçbirisini reddetmemeliyiz. ne boyunca bütün dünyamn tek

ve

Çünkühepsi bin sebüyük metropolü olan gehrin

adidir. Bu gehri almak isteyenier çoktur. Onun muhtegem surlan buna mani oldu. Bu gehri top kullanarak, yani modern çagin ategli silahlarim

kullanarak bizim dedelerimiz ele geçirdiler ve ondan sonra da bu sehri korudular.Önceeski büyük kiliseleri camilere çevirdiler, bu bir korumaydi. Sonra yenilerini yaptdar ve yenileri 16. yüzydda gahikasina ulagu.

12

.

OSMANLPYIYEN1DEN KESFETMEK

.

1stanbulkendine göre bir nüfus

politikast takip etti.

Sehrika-

labahklagarmakiçin Anadolu'dan zorla götürülenler sadece Müslümanlar degillerdi;KaramanbölgesindenTürkçe konutan HiristlyanRumlar, sonra Helence konuganlarve lar, yani Karamanhdedig-imiz nih'ayet Ermenil.er. O kadarki Ermeni tarthinde ve dini hiyerargisinde, hiç yeri olmadigt halde, Istanbulbir patriklik, hem de bütün Eryöneten bir patriklik olarak

meni milletini

teykilatlandinldt.

Nihayet 15. ve 16. yüzyillarda yogun Yahudi göçuyle lstanbul dünyaSlnLn ve Selanik, Yahudi en änemli iki merkezi haline geldiler. Bo gehrin adlart onun çegitli milletlerin efsanelerinde, masallarmda yagadtşnl gösterir. Halen bugün için bile hiçbir memleket, hiçbir gehtr bagka millederin folklorunda bu kadar yogunlukla andmaz. Bunun üzerinde israrla durmak gerekiyor.

Îstanbuldügün dernek

gehriydi. Bu gehirdeki protokol ve töre-

Enümkün degildir. Unutmaymiz ne bagkamilletlerde rastlamak pek yüzyll sacaylarina 16. Avrupa ki boyunca bokmeden Îspanyolproto-

kolüydü.Fransiz saray adabi, protokolü ancak 17. yüzydm sonunda, 18. yüzyilda, yani 14. Louis'ren itibaren bagkamillederi etkilemeye baglaml§CLT.

bir rektörler toplantistna Rektörü merhum hocamiz katilan o zamanki lstanbulÜniversitesi eski Siddik Sami Onar, "En universite benim. Onu ben temsil ediolacaktir" deyorum; dolayisiyla protokoldeki yerim de öncelikli mistir. Tabii daha Theodosius devrinden beri gerçek anlamda üniversiteye sahip bu gehre de Sorbonne, Prag ve Cambridge'ler än1940'larin

celik vermek

sonunda,

Avrupa'daki

durumunda kahmylardir.

Bütün orta

zamanlar

boyunca millecleri hayran birakaa ve on-

takht

.

larm etmeye çahstiklari tek yer Konstantinopol, yani bizim anlardBizans lmparatorlugodedigituiz yerdi. Bu gehrin tärenleri, sin, ögrenilsin diye kitaplarakonu olmuscu. Bizzat imparatorlar, rörenlerin

usulü

ILBERORTAYLI

hakkmda kitaplar kaleme ahntglardir:

Imparator 13

.

i

Konstantin Porfirogenetus'un 10. asirda kaleme aldigt De Ceremoniis Aulae Byzancinae'igibi. 15. yüzyddan itibaren bu imparatorluk protokolü hiç güphesiz ki Osmanh ananestyle devam etmigtir. Bu gehirde hükümdarin nasd yagayacagi, sarayda devlet adam-

lanyla günlük

nasil yemek yiyecegi, muayyen günlerde, bilhassa Cuma günleri Cuma namazina gidilirken selamhk dedigimiz törenin nasil yapilacagi en ince aynnflSLna kadar tespit edilirdi. Ve temast,

bu sadece imparatorlugun çok önemliydi.

bir adaletin

halki için degil,butün Islamdünyast için

Unutmaym ki, Cuma günleri bir törenin ötesinde karmanLndaki tecelli günü, halkin insanlarla, en alt

uzak köylerle

hükümdann ve vezirlerin temasa geçtigi gündü. Rikab-rHümayun dedigimiz,padigah atla geçerken onun güya egerini

yakalayarak

verilen, takdim

leri degil bir alay

edilen arzuhallerin

içinde sirf TürkçeSlav dillerinde ve Helence olanlarl Vardt. Bu, 19.

yüzydda

dahi devam eden bir ananeydi. Bunlart argivde de görmek mümkündur. Dolayistylaimparatorluk bir dunya imparatorluguydu ve istartbulda o dünya imparatorlugunun bagkentiydi. Her tären bunu göstermek için bir vesileydi. Meselâ, üç ayda bir yeniçerilerin

ulufeleri

verilirdi.

Bu muelaka

sarayda

verilirdi.

Her yeniçeri ortaSLna teSlim edilecek maag, büyük deri torbalarin içinde haztr tutulurdu ve or tarun ileri gelerileri, zabitleri orada toplanirdt. Binlerce kipinin çektigi ve çikardigt gürültüydü. dezenli gayet bir Bizbu gulguleyi gamata, düzensiz gürültü anlaminda kullantriz; ama o zaman öyle degildi.Ulufe dagttimi strasmda atilan sloganlar, bir nevi gösterilen sarayda avluda bu"gülbank"

"gulgule"

lunan yabanci elçileri büyulerdi. Çünküo gün Istanbul'dakisefaret heyetlett de orada hazir bulunurdu. Bu çok önemli bir gundü. Cu-

lus alayt gehrin içinden geçilerek yapdan yürüyügle vuku bulurdu. Aynt gekilde padaah Eyup'te kiliç kugandl tâû SOnra, gehrin her tarafmdan geçecegi ve görülecegi bir güzergâh, karadan veya sudan takip

14

edilirdi.

OSMANU'YIYENIDENKESFETMEK

I

Beyazit'tan Haliç, K prü ve Galata. J. Godfrey.

I-

Ramazan ortastnda padi ah, Müslümanlarin halifesi olarak, törenle Hirka-i Serifve mukaddes emanetleri ziyaret eder, bundan sonra törenle Hirka-i Serifalayt certip edilirdi. lytedini yant agir ba-

san bu törenden sonra; saray mutfaklannda hazirlanan ve yeniçeri, sipahi, topçu ve cebeci. gibi KapikuluOcaklart askerinin her on neferinebir cepsihesabiylahazirlanan baklavasialleri, futalarina sardmig olarak Matbah-i Amire önüne dizilirdi.Bu Ramazan ikramlfU

olugturan sintlerin ilkini, silahdar aga ve mahiyeti, bir numaralt yeniçert olan padigah adina teslim aldiktan sonra, diger ortalardan gelen ikiger nefer futalanna sanlmig birer siniyi nizamî olarak yüklenir; her bölügün usta, saka, macevelli, odabagt gtbi amirleri önde,

baklava siniferi ve

ta§Lyanlar

arkada, açilan

kapidan dLgan Çlkarlar, baklava alayt gulgule ve numayt; ile Divanyolu'ndan kargthkll Slfalanmi§ halkan arasladan alki § ile ki§lalara Yutardü. Sint ve futalar ise ertesi gün iade edilirdi. .

Sultan hanimlaradügün yapihrdt. Sehzadeleie ise sünnet dügüdüšun yapumiyor. Bu Ydmaz

nü yapahrdi. Yani gehzadeler evlentrken

(LBER ORTAYU

15

Özeunatarafmdan

belirttlir... Fakat sehzadelere

mutlaka mutantan sünnet dügünü yaputyor. Igteo sünnet dügünleri gehrin esnafmin, ulemanin, askerin gulgulesi, gösterigi için diger bir vesileydt ve o gün-

lerce devam eden zengin dugün töreniyle de Istanbulhalki ortaya çikar, sanatkarlar, canbazlar ortaya çikar, esnaf alaylanyla bir nevi üretim teghir edilirdi.

Bunlarm hepsi bin yllhk gark âderleriydi. Iran'da, Bizans'ta benzerleri görülürdü; fakat en mütekâmili Osmanh istanbula'ndaydi. 19. yüzydda bu aderlerdegigmisdirve Istanbulyeni bir döneme girmigrir. Bu ne demektir?Birkere artik halkla saltanatm temast bagkakahplara dökülmügtur. Gerçi gene eski âderler devam etmektedir. Meselâ, Cuma selambémi herkes seyrederdi. Kadinlaiçin yer hazirlanirdi. Asaylge dikkat edilirrin da seyredebilmeleri selamhgindaki selam kitalannda sadece Müslümanlann di. Cuma degil, bagka dinden yani millet gruplanndan çavug, mülazim ve neferlerin de bulunmasma dikkat edilirdi. ÇünküCuma selambitna çikan imparator yani bizim padigahimiz, son Roma hükümdari, yeryuzündeki bü tün bu milletlerin hukümdarydi. Dolayisiyla mil-

lecler,kendisine ihtiramlanni ddar. Cuma

selamligt

aynt

arz etmek durumunday(saygliarlnl) zamanda

imparatorluk

protokolünün

heykellegtigtbir yerdi. Dolayistylabagkenttekisefirlerin, hatta mede bunu seyretmesi imkân dâhilindeydi mur olmayan ecnebilerin ve

bU

ilnkan hazirlantrdt.

Meselâ, bir kögede de birtaktm eenebi hanimlarin, madamalagöcürdünüz. Bunun gibi bir 1DL V€ tÖfeni Seyrettišini rörende Kdiç Alayi idi. Eyüp'ten kiliç kuganmig padigahin gehre makamma dogru yürüyügunü duqunünüz. Son güne kadar bu gerçekten çok dikkati çeken bir törendi. O kadar ki bunun rm toplandl bagka önemli

kudsiyeti sadece bu toplumda degil, bütün dünyada tantrimak zorunda kalm4tir. l. Dunya Savagl ÏÇinde padigah tahta çiktigt Son ve cülus rörenini yapagt gün kihç kuganmigttr.O g ehIngthzler zaman ri bombardiman alema almigti. Çivilerve elle bomba artyorlardi. 16

OSMANU'Yl YEN1DENKESFETMEK

.

Topkapi Sarayi ikinci avlusunda P. Martini.

bayram töreni.

Sultan VI. Mehmed Vahideddin; "Bugün gehir bombalanmaz"demigti. Hakikaten o gün bomba atd-

Alay, Eyüp'ten yürümekteydi.

harbeden devlet dahi olsa OSmank Împaratorlugu büyük devletlerden birlydi. Dü§man cephesi, tahana da saygi göstermekteydi. lstanonun hükümdarma da, bul'daki törenler, emperyal protokol bütün gark dünyasmin bir manzumesidir. Bunun üzerinde durmak gerekir. Maalesefhenüz tegrifat üzerinde aragttrmalar büyük ölçüde tamam degildir. Ama günden güne bunlar anlaplmaktadie

Çünkübu bir protokoldü

madi.

ve

19. yüzyda kadar kimseyeburnundan kil aldirmayan Istanbul, aklimizi bagimizatoplatsak gene de aldirmaz. Potanstyellbu kadar yüksek, geligmeye bu kadar müsait, bu kadar güzel ve bu kadar zengin mitasa-sahip bagka gehir nerede? Hangi gehrin bõyle bir silueri

kegmeke;de bizi. Elli senedir onu çirkinleptirmek için her geyi yaplyoruz ama gene de var?

istanbul'undigt cihant

yakar, içindeki

güzel. .7

lLBER ORTAYLI

I

--

I

Onun için istanbul'unbu-olaylanmn geçtiši bölgeleri çok lyi korumamizgerekir..Neresidirbu bölgeler?Sultanahmet, Divanyolu dedišimiz,yani Sultanahmet ile en azindan Aksaray'a kadar uzanan cadde, Beyazit Meydant ve Süleymanlye civan...

Maalesef gu ana

kadar korumaytbeceremedik.Eger bu yollan ve mekânlan koruyamazsak ne ecdadimizin ala astrhk tarihini, ki bunun beg asn Istanbul'da geçmigtir, ne de pegimizdeki bin ydlik Roma carihini korumamiz, anlamamiz, canlandtrmamiz mümkün degildir.Ve bu uzun tarih bizimsorumlulušumuz altindadir. Buralara sahip olan insanlann imriyazlan kadar, çekecegi külfet.ve altina girecegi yükümlüläk de vardir. Bu üç kilometrekareyikorumak, muhafaza etmek bizim boynumuzunborcudur.

18

OSMANLPYlYENIDENKEQFETMEK

L

I

I

MÏMAR SÍNAN I

I

Kanunî Sultan Süleymandevri, Osmanh lmparatorlugu'nun, hatta bütün Türk tarihinin zirvedeki, en pardtill zamani olarak bilinir. Tarihte hüzünluve hadisellyeri olan sarvetli milletlerin tarihinde bu gibi zamanlar vardtr... Bu bir astr mi sürer, bir buçuk astr mi sürer belda digerbüynk imparatorluklar gili degil.Osmanh Imparatorlugu'na bi iki buçukasir ömür biçenlervar. O iki buçuk asnn gerisi kurulugve gerileme diye tasvir edilir. Buradaimparatorluklann cografyast ve tarihi özellikleri üzerinde fazladuracakdegiliz.Ama bu gibi dönemlere insanlarm özlemle bakmast,sirf Kanunîdevrine hasdešildir. saltanatinSultan Süleyman'm kirk dört yilkk iktidarmdan, dan sonra da daha bir asir ve uzun asirlar boyu o devir bir model

olarak anlagdmig ve muhtelif tarihçilerin ve siyasetle ugrayan kayakmmastyla üslûbuyla, özlemiyle, bu görüg bizlere kadar lemlerin

devam etmigtir. Imparatorlukve Türk edeblyati ise bu devirde en buyuk gairlerine sahiptir. ILBERORTAYU

19

r.

Bu insanlarm ne oldugunu, neler terennüm ectiklerini, sanatlanndakt özellikleri halen anlamakla meggulüz. "Eski kitaplar artik okunmuyor"

diyenler var. Okunmamalan onlann kabahati degil, bin kelimeyle yazip konugan bizim gençligimizin kabahati ve o gençligi öyle yeEigtiren bizlerin, egitimcilerin suçudur; buna kuvvetle inantyoruz ki biz Türkler, edebiyanmizi ve dilimizidaha iyi ögrendigimiz, daha lyi araçurmaya bagladigimizzaman bunlar tekrar keyfedilecek hazineler olacaktir. Dügününki böyle büyük gairlerin döneminde Kanunî ve Hürrem Sukan, yañi imparator diyebileceimiz bir padigah ve gözdesi bile glir yazmaktadtr ve burlar kötü giirler degildir. Öneinliresim, minyatür üstadlart bu dönemdedir. lstanbul kervantarla bütün garktan kitap çekmektedir, öyle bir, iki, üç âdet degil yuzlerce... 1stanbul'un kütüphaneleri en degerli gark yazmalarlyla dolmaktadir. istanbulbatiyi çekmektedir. Nitekim Kanunî'nin sevgili veziri önce makbul, sonra maktul saytlan siyaset cezasindan kurtulamayan- IbrahimPaga, âdeta bagkente Venedik -tabii

zevkini, Ränesans't getiren

bir devlet büyügüdür.

Unutmayin ki, onun, bugün Islam Eserleri Müzesi olan ve kendisine atfedilen saraym önüne, Budin'den, Mohaç seferinden dönerken beraberinde getirdigi Apollon, Herkül ve Diana heykel grubunu diktirmesinin bir münakagaya ve giderek bir isyana sebep oldugu billnmektedir. Türk mimarîsi, bu dönemde yerel özelliklerinden merkezîlegmeye dogru gitmektedir. Meselâ Büyük Farih'in döneminde yapilmig bugunkü Yunanistan'da, Mora'da, Atina veya Yanya'daki bir camiye baktiginizzaman henüz geç paleolog dedigimizson devir Bizans'm etkileri görülür. Hatta bagkentte bile böyle eserler vardir; ama on alttact yüzydda âdera bir merkezî bakanlikta, sanki Baymdirlik Bakanligi'nda standârt tersimle çikan projeler gibi, Bosna'dan Halep'e, hatta Misir'a kadar belirgin üslûba sahip medreselerin, camilerin, çegmelerin ortaya çiktigi görülür. lyte bu merkezîlegmede bir dâhinin çok büyük rolü vardir; Mimar Koca Sinan Aga. 20

OSMANLPYIYENIDEN KESFETMEK

Süleymaniye Camii. Thomas Allom.

Mimar Koca Sinan kimdir?

Devgirmeoldugu bihniyor.Ordunun istihkâm smthna ve Hasçocuklar, sa Mimarlan Ocagt dedigimizmimarî bölümüne devgirilen gelebilir. öbür devgirmelerinaksine daha ileri yagta Çunkübunlar adamlar Bazdannin olmahdir. er. behrgin bir sanau bilen, ögrenen abartdlyOr. olarak saghkh etmemiz tespit çok Oysa nik mengei bunu inimamümkün degildir.Mimar Sinan, Osmanh imparatorlogu'nun ndir ve bir Osmanh'dir. Bu kuru kuruya söylenmig bir söz degildir; çünkü onun bürün yerelliklerin, bütün etnik özelliklerin üzerine çiknäint gõreceksiniz. MimarlarOcaši'na abnan, yant Hassa Mimarlan Ocagi'na ahnan bir mimar tabii ki bir askerdir, bir zabittir.

imparatorlugundört bir tarafmi yerde

köprüler onanlir.

gezer. Niçin? Çünküuzun seHer yerde su kaynaklan onan-

ferlerde her br. Ordunun konaklayacag1depolar, hangarlar onanhr

ve tabli cayerel sanatlara, yerel bunlar yapihrken sanacçdan'kulanögrenmek, yerel

Ve OnâTÄlf bunlan mak gerekir. O yüzden bunlar çok çabuk beynelmilellegen,bugünkü

miler

yapdLT

Veya

malzemeye vâktf olmak,

ILBERORTAYLI

I

I

i

I

mimarî ögrencisinin

hip olan kigilerdir.

bile sahip olamayacagt bir imkân ve egitime sa-

Bugün bir mimarlik re'yi,

Misir'i,Çin'ive

fakültesi ögrencisine,

Hindistan'L

anda tefsir ettirebilmek,

gösterebilmek,

ustalanyla,

Îtalya'yt,Îngilteoradaki eserleri

bir

mimarlarlyla yür yüze getirebilmek gansina sahip degiliz.O yüzden bu mimarlarin OsmanlL Împaratorlugu gibi üç kLta a Ve o zamanki medenlyetleri kapsayan

bölgede yetigmesinin bilmemizgerekir.

bir

'onlar

için büyük bir gans ve imkân oldugunu

Çokkisa bir zamanda,

dört bir tarafta cografî çartlari, malzeçok önemli- uscalarin kendine äzgü bilgilerini kapan bu kipiler standart bir mimarî geligtirebilmektedirler. O kadar ki, Yunanistan'in bugün Trikala denen Tirhala'smdaki Osman Sah Camii, Halep'teki camiler ve Istanbul'daki Mimar Sinan eserlerini tantyabilmek için egitimli mimar meyi tantyan

-malzemeyi

tanimak

olmak gerekmiyor.

Bunlart gören, bir kaçma dikkatli bakan herhangi bir gehirli, mimarî bilgisi olmasa bile, ayru mimarin elinden çtktigint anlar. Igteböyle özgün üslûp sahibi olmak, ancak dâhilere hastir.

Türkiye sanatL, Osmanll sanati dedigimizböyle bir dönemden geçmektedir. Unutmayahm, devletin yönetiminde insanlar yeni bir devre girmektedirler; 16. yüzydda dini baktmdan daha Ortodoks dedišimiz, daha muhafazakâr bir yönetim benimsenmektedir. Eski Ortadogu ve Islam edebiyatt kavranmaktadir. Hatta Ebus-suud Efendi, ki o zaman geyhülislâm ismi daha kullanilmiyordu, konusunda son otoritelerden saydmaktadir. Bir yandan da MoHaKaabrz gibi daha mutaassip bir yagam yorumu getirenler ortaliktadir. Halk edebiyacinm ve divan edebiyati dedigimizbölümün hangisine bakarsak bakahm, siirdeve edeblyatta bile bu mistisizm hâkimdir. Ama bir derinlik de kaçmdmazdtr. Devletin sinirlart "Orbis Octomanorum"yani "Osmanhlarm Dünyast"diyecešimizkavramt hakh 22

'

OSMANU'YI YENIDEN KESFETMEK

kamaktadir. Batida bugünkü Macaristan'dan baglayansmirlar, dobugünkü HagudaGürciscan'i kapsamakta, Ukrayna ovalanndan uzanmaktadtr. Nibegistan'in kuzeyine yani Habeg eyaletine kadar hayet 16. yüzythn akqi içinde Garp Ocaklan dedigimizKuzey Afrika'daki Cezayir, Tunus ve Libya, Yemen'e kadar uzanan Kuddeniz havzasi ve Basra Körfeztbu büyük cografyays tamamlamaktadtr. Bir tasavvur edelim: Kargmizda bütün dinleri

ve inandmaz

sayidaki dilleri kapsayan bir imparatorluk söz konusu. Bu imparatorlugu ge2ebilen, görebilen, ögrenebilen insanm eger zekiyse ve üstün

muhtegem olacagma hiç güphe yoktur. Buzekâhysa yaratiethšmin gün bile bu imkâna sahip bir zümre yoktur. 16. yüzydm Osmanh lmparatorlugu, askerî bir imparatorluktur ve askerî hayatin zaruretleri içinde zümre çok geyi kegfederek,süratli olarak ögrenebil-

belirli bir

mekte ve yeni modeller

ortaya

koyabilmektedir.Bu büyük dinler, imparatorlukla-

diller, trklar haritastnm 18 ve 19. yüzyihn sömürge bir memleketttyla da pek alâkasi yoktur. Çünkabu imparatorluk, ler bütünudür. Burada yaçayan insanlarm yatay olarak bir egitliligi söz konusudur.Teotik olarak ve pratikte de en ücra kögedekiinsamerkezindeki karar organlanna oturamn yükselebilme ve devletin bilmesi söz konusudur. vardir. Aynt ve örfî bir hukuk zamanda Hirisciyanlar ve Musevîler için kendi cemaarlerinin hukukunun uygulanmasi söz konusudur. Hatta Rum Ortodoks cema-

Ser'îhukukun yanmda

saygLn

hukukuatt için "Turkokracia"dedišimizdönem, yani Geç Bizans Imparatoriçtihatlannin konusudur. söz devami nun metinleri ve imparatorluklan gibi sivil hayatta bir lukbüyaktür; ama Yeniçag'm zenginligiimparatorlugun israf henüz söz konusu degildir. Dogrusu ni doguran kaynaklar ve bu kaynaklarm kullanlmlnda kamusal

heykellegmesi,soluklay camilerdi, sebillerdi, mast ön plandaki endigeydi, Güzel binalar; çok açik bir keyflyetmedreselerdi, büyük kapali çargilardi. Surasi zengLn.binasi tir; 16. yüzyd lstanbulu'nun,zarif de otsa en guzel ve otoritenin,

kamo yönetiminin,

1LBERORTAYLI

idatenin

23

Topkapi Sarayt degildir. 1500'lerde bir sancak 12.000 altin civanndaydi. sinden ancak

Bursa'nm en

zengin

beyinin geliri

tüccannm

.tereke-

4.000 altm çikml§tl. Halil Inalcikhocamizsöylemekredir; henüz devietin idaresint, topragin idaresini elinde tutan si. ntflar en güvencede, en zengin kisimdir ve bunlar bu dünyayi yaranyordu. Ayni gekilde zengin bir imkanina sahip olan ulem·2 maag smift da; bu imkânt yeni eserler bina etmekte kullanml§ELI. Osmanh toplumunda

mimarlik basit ve ingaat ustalgt degildi. O zamanlar otorite vardi. Binalarm boyu, sokaklara bir gehnigininin

(balkon)tagtp

bunun ihlali halinde anî bir yrkim kaBundan dolayidLr ki, Sultanahmet Meydant altmdaki sarniçlarm korunmast için yüksek binalar yapilmamast, 19. asir sonuna kadar uygulanan bir kuraldt. Ancak 19. asirda ve bilhassa 20. asirda buralarda bu kurah iblâl eden binalar tagmayacagi,

ran, mimarbaginm elindeydi.

ottaya çikmigur.

Fonksiyonlan ve örgütlenig biçimi itibarlyle Hassa Mimarlan Ocagi, Yeniçeri Ocagi'nm bir parçastydt ve buraya giren insan belirli bir kültürün, emperyal Osmanh kültürunün kompartimani için-

de erir, kendine özgü bir kipilikkazantrdi. Eu kipiligin içinde büyük dehalar orcaya çikmigtt. Sinan Aga'nin eserierinin sayisi halen tartigthyor.

KaylpkrlD

kendi eserinin digmdanasd bir tasarim yapttšt tartigthyor. Elimize geçen planlar yok ama plan ve kroki için kagLt defterleri var. Bundan bagka,Sinan Aga'nin lego benzeri rakimlarla her gün maker yaptl 1, bu maketleri geligtirdigi, etraft göretledigt bilinlyor. Hiç ve

güphesi:

ki, demir yolu yoktu, tayyare de yoktu. Mimar Sinan Aga'nm dört bir kugagayetigmesi, yant bu mimarî generalin, istihdam generalinin imparatorlušun dört bir tarafma kogusturmasi,buradaki eserlerin

ingasmi bizzat gözetmesi mümkün degildir. Çok ekol sahibidir. Onun üslûbunu ki, bir ve teknigini kavrayan ustalar, diger mimarlar ve kalfalar vardtr. açikElr

24

OSMANLI'YIYENiDENKESFETMEK

Eugène Flandin.

§ehzadeCamii.

O yüzdendir ki, dört bir kögede,hatta bazenbizzacgidemedi-

gi yerlerde onun izini, perspekttfini tagiyan yapdar yükselmektedir. Mimar Sinan imparatorluk cografyasina, imparatorlugun sanatina kendi üslübunu

ve merkezi

bir Osmanh havastm veren dâhidir. Bugün Süleyrnaniye semti, onun sevimli mütevazi türbesinin buüslûp orijinallišinin lundušu semt bu yarattnm, bu beraberliginin, sayllir...

zirvesi

Süleymanlye, 1.5 kilometrekare alantyla bizimkimligimizdir, kâgiduntzdtr.Bizimbu memleketteki tapumuzdur. Buradaki lâubalîdavranl§lmiz, büyükgebrin hengâmesinebu muhiti birakmamiz düpedüz bir intihardir. Üstelikgelecek nesillere karp bizi utandiracak bir intihar oldugunu söylemek gerekir. nüfus

.r

Sultanahmet'te Turing Kulübühün onardišt YegilEv dedigimiz konak, bugün otel olarak kullandmaktadir. íçine Milano mobilyalan monte edilmly; bazilariorijinal bazilari degiL Ama yok olmakta, ytkilmakta

atmosferini

olan bir Sultanahmet

canlandirabilen

ILBERORTAYLI

1¯f

ti

LT·-TŒ.

--

.-i-

-:"".IF1_'1"Tur.II

15

••

II

a•.a

si

a

_a.FIFI•91

i

._a

IFmal.a.I

Jf.Lisual

--

•di

_•.•Fada.•±•h•.am-II.m.

Lili

e

i

=

.•._•

I-.,

•i

-%•·

kurumlarin bagmda bu kulüp geliyor. Sogukçegme Sokagt, bizim gençlišimizde dahl bir yiktna olarak gördugümür bu sokak, gimdi o ortami anlatabilecek ve lstanbul'agelenlerin sükûnet içinde dinlenebilecekleri, kalabilecekleri bir yer olarak ortaya çikmigur. SogukçegmeSokagt ndaki evlerin birinde Istanbul'un.sayisiz hazinelerindenbiri sayabilecegimiz bir 1stanbulkitapltäi, yani Çelik Gülersoy'unpahsî kütüphanesi yer ahyor. Bu kütüphanenin özelligi; 1stanbulhakkindaki yerli yabanet seyahatnameler, Bizans ve Osmanh dönemi üzerindeki monografilerden=olugan zengin bir ketüphane olmasidir. Defter-i Hakani Hukuk Mügaviri,yani eski Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Hukuk Mugaviri olan Hasan Tahsin Efendi'nin konagi da bu civardadir. Hiç güphesiz ki Ayasofya ile Sošukçegme arasindaki en eser klasik devirden kalma Cafer Aga Medresesi'dir. Türk Kültürüne Hizmet Vakfi'na tahsis edilen bu medresede, bugun hat,

.

.

önemli

ebru

gibiOsmanlisanatlariyla

ilgilidersler

veriltnekte,.sergiler

açamaktadtr.

26

OSMANLPYIYENIDEN KE§TETMEK

.

IL

L

I

OSMANLI'DA DEVSÍRME

Osmanli rumlarm

tarih

ve tetkiklerinde

bizi en çok meggul eden ku-

bagmdadevgirmelikgelir.

Devyirme,çok kisa bir tarifle, devletin kapikulu ocaklari olan sipahilerle,

temin etmek içm ortaya çakmigttr, çankü insan ve savagçl yüzü yenilenmek zorundadir. Hiristiyan çocuklardan devgirmeahnmigur. Niye Hiristiyan çocuklar.

yeniçerilerm

dan diyoruz?

yendenmesmi

ÇünküMusevî

toplumundan,

Osmanhhk'in Musevî Bunun nedent degildir,Yahudiler'ingehir

kompartimanindandevgirmeahndigt gärulmemigtir. antisemitizm veya toplumu olmasidir.

YahudilikaleyhtarhšL

Devgirme kurumunda temel kaidelerden birisi, gehir utaštnin çünkü gehir uçagmin gözü açiktir, muhtelif ocaša ahnmamasidir; cereyanlara, akimlara mensup olabilir. Bu yüzden kültür bakimmdan artik kendine göre bir kigiligekavugmugtur,bir kimlik elde etmigtir. Dolayistyla bu ocagm gerektirdigi tekdüze, tek yönlü bir kimligin gehirliye verilmesi mümkün olmayabilir.

Bunun digmdahepimizin bildigi gibi fakat yanhg olarak teküzere, Müslümanlarmda devgirmeyeahamadigi söylenir.

rarlandigL

ORTAYLI ÍLBEÑ

.T¯.I

I¯F£r¯

,,i

27

-

IIII.I

LIIIIIII-i.

.L

i

IhmirlLI.I,i..

.

.

Bu bir genel kuraldir; ama istisnast yok degildir. Mesela, IslamAnsiklopedisi'nin

"devgirme"

maddesinde

bukonuda istedigimiz malû-

BaZL Müslüman köylerden de çocuk devgirilir. maci bulabiliriz. Çünkübu köyleria ahalisi bunu istemiglerdi.

Devgirme iglemi, birkaç ydda bir yapilirdt 'kaç

bin çocukla sintrh

tutulurdu.

ve

Bazensayi 5-6

genelde sayi birbine kadar ulagir;

ama fazlast olmazdi

ve bu olay h.er yd da yapumazdi çünkü kapikulu ocaklarindaki asker sayistni göz önüne aldigimiz zaman ihtlyaç belirliydi. Binaenaleyh bir tarihte bilhass.a taribi teckiklerden ve tarihçilerinin inmekten Osmanh kaynaklarina âciz bazi Balkan ve onlan takip eden Hirtstiyan yazarlann ileri surdügü gibi, ye tigen butün yeni gençlik Osmanh savag gücünün içine ahnmig, Türkleçcirilmis ve bäylelikle Balkanlar'da âdeta milleti sürükleyecek, ayaklanma yaratacak; belki bagimstzhgi elde edebilecek saghkli genç bir nufusun yegermesine müsaade edilmemigtir gibi bir hayalperest ifadenin gerçekle baglantisi yoktur. Nicekim ilmi tarihçillkle hareket eden bizzat Balkanh yazarlar, meselâ Yunanh VasilikiPapoulia da bunun bäyle olmadigini çahymalarinda ortaya koymuytur.

Ihriyacagöre

sadece Balkanlar'dan

dešil, bazen, Orta Anado-

lu'dan çocuklar devgirilmigtir. Mimar Koca Sinan'in bu çevreden hassa mimarlar ocagt için devgirildigtbilinmekredir.Hatta Kafkasya'dan da

devgirmeahndiëL olmuytur. Eu devgirme, devyirmeemini kryafer"(fizyonomi) dedigimizdala vukuve kâtibleri denen fu olan, çocuklarm ne oldugunu anlayan ve hakikaten de bu -konuda ehil olan ve dürüstlügüyle taninan kimselerden olugur. "ilm-i

Devgirmeemini ve devgirmekâtibleri belirli bälgelere çikarlar ve bilhassa käylerdeki çocuklari devgirirler. Devgirme iglemi dedigimir gibi her yd yapumaz. Bu ikt ydda olut, üç yllda bir olur, bazen uzadtgi da olmuytur. Onun için böyle her yd binierce çocugun devgirilmesigibi bir olay dogru degildir. Gene aynt gekilde devgirme emini tek çocuklu allelerin, tek oglan çocugu olan allelerin çocugunu devgiremez. Esasen devgirme tçin, köy cemaatinin bir yer28

OSMANLPYlYENIDEN KESFETMEK

de rizastrun alinmaSL gerekir. Bu quadan ileri gelir zannedlyorum bir nevi çatigmayi önleyen amnî (kapah)bir anlagma ve topiumsal akit sör konusudur. Kural olarak köylere gidiur. lik olarak köy çocugu tereih edilir; çunkü kendi dini bakimtadan da kendt dili baktmmdan da deigmeye en açik köy çocugudur. Burada kural vardir. Ivo Andriç'in romant Drina Köprasühde yazdigt gibi, o pek güzel, pek etkileyici öyle 3-5 yaginda çocuk sepete konup götürülmez. Yani Osmanh devgirmesi sepette taginabilecek bir çocuk degildir; çünkü sepette tagmabilecek çocuk hastaçocugun daha henüz tamamlayamadigi hklan vardir. Devlet kizamik,kuspalazigibi çocukluk hastahklanyla ugragacak durumda degildir.Bunlari atlatan biri ve oradaki yazicmin tabiriyle gulamçe, -Farsça'dangelme bu kelimenin tam karphgi bati dillerinde garçon veya knabe veyahut da boy- yani tam anlamtyla artik bir okul çocugu yagini almly biri devgirilebilir. Demek ki dokuz yagLn üStüdur, gene aynt gekilde on därt-on beg yagm uzerinde de devgirilmesipek âdet degildir, çünkü böylelerinede literatürde diye tabir edilir. Bu gibi zevatin artik yetistirilme yagi geçmigtir; yant agaç yagken egilir kurahna uymadigi çok açikttr. "sakalh"

Ancak bazi klasik ve çok ihtisas isteyen smiflar için, mesela, ordudaki istihdam birligive baymdirllkbirligi diyebilecešimiz has-

lagimcilar için bazi iglerden anlayan çirak, kalfa gibi gençlerden söz edilir ki, galiba, Mimar Sinan bu gibi lylerden anlayan biridir. Hiç güphesiz ki burada emisici rol oynamaz. Osmanh Devleti çocuk Sevgirirken hangi etnisitiden oldušuna hiç bakmaz. Nitekim pekâlâ Orta Anadolu'da Karamanh dedigimiz Türk ama dini Hiristlyan olan sintfran devgirme toplandigt sa mimarlar

ocagi için,

görülmektedir. I

Baziköyler o derecede fakir ve kendilerinde o derecede istikbal görmüyorlardt ki, Kafkasya'nin veya Arnavutluk'un, 14kodrahin beslenebilmesi,istikbalde is dag köylerinde oldugu gibi, çocuklaTLn L

1LBER ORTAYU

29

.

bulabilmelerizordu.

Çünküekecek

tarla, sapan ve besleyecekbayevlenebilmeleri mümkün görülmeÇolukçocuga kangip mekteydi. Böyleyerlerde aileler devgirmeeminini beklerlerdiâdeta.

van yoktu.

Genellikle çocuklar kimliklerini unutacak yagta degillerdir. Yani ileri yagta da hangi köyden geldigini, anasini, babasini, akra-

haarlar. Örneklerivardir. Sokoloviç Mehmer Papa gibi... Sokullu bütün ailesini sonradan aynt gekilde devlet hizmetine almigttr. Hatta bir tanesini beylerbeyi,äbürünü Strp patriki yapmt§tir. Meselahog bir hikâyedir: AyazPapabir kt; kendisine eski partal ayakkabilar.veren bir fakir kadma, ki Güney Arnavutlukludur kendisi, bir gükran ifadesi olarak, zamanla sakladigt o pabuçlarm içini altinla doldurup göndermigtir. Herkes kendi yerini bilir. Fakat unutulan gey güphesiz ki çocuklarin konugtuklaridil ve dinleridir. Bu çocuklar toplandiktan sonra yürütülürlerdi. Bu dogrudur, çünka artik yürüyecekyagtadirlar ve saglikhdtrlar. Belirli merkezlere.getirilir, sünnet edilirler ve ondan sonra ayrdirlar. Çokzeki ve. güzel olanlart Enderun mekteplerine ahnirlar ki burada bunlar saray hizmerlileri olacaklardir ve belirli bir kademeden sonra Birun'a çikmak dedigimiz, yani sancak beyi payesiyle veya ona egit baSLRI

payelerle devlet hizmetine.gireceklerdir.

Dünyada hemen hemen hiçbir devletin protokolü, yüksek zümreye bakaginiz zaman Osmanh Devleti kadar göz alici degildir; çünkü Osmanh devlet protokolü.hepsi fizikîbakimdan mükemmel, fevkalâde zeki ve tüm trklarin en seçkinlerinden meydana gelmig devlet adamlarindan olugur. Bunu seyyahlarin tasvirinde de göruyorsunuz. O kalabaligtn içinde hastalikh olant yoktur, çankü burdar zaten seçilerek o makama gelmig, geririlmig insanlardtr.

Her devgirmeöyle bazdannin sandigt gibi gidilip zorla ahnmaz. Hatta ban fakir köylei· çocuklarinm -bu yolla kurtulacagma, yukselecegine inanarak gänüllü olarlar. Tabli kaderde bir asker olarak, bir yeniçeri olarak muharebede ölmek de vardtr. Onu da 30

.

OSMANU'YI YENIDENKESFETMEK

herkes bilir. Zaten dünyada hangi olay yüzde yüz egitlikle cereyan edlyor ki? O alinan çocuklarm kimisi bir yeniçeri neferi olarak kalacaktir, kimisi de Sokullu Mehmet Paga.ve Mahmut Papa gibi koca bir imparatorlugun kaderini elinde tutan bagvezirlerolacaktir. Tipkt bugün nasd Harbiye'dektbir SLulfa giren ÇOcuklardan biri gebagkant oluyor; bir kismi da albay bile olamadan

nelkurmay

-hatta

mazide cumhurbagkant emekli

olop

oldular-

gidlyor, bunun aksi

mümkün

degildir. Her Mülktye'ye giren adam büyükelçi veya vall ya da müstepar olmuyor, bazistda özel idarede küçük bir memur olarak da kalabillyor.

.

Bunun gibi Enderun dedigimizmektep, SmLf bulunan bir mektep degildir;zaten burada insanlar hizmeE iÇiešitim görürler, kogugtan koguça terfi ederler. Padigah sarayirida kendileri begenildikçe padigaha daha yakm hizmetlere verilirler. Burada çok ilginç bir gekilde sözlü ve yüz yüze bir egitim görarler. Spor.da vardtr, resim de vardir, hüsn-ü hat da vardir, edebiyat da vardtr. .

.

toplar. Her Kabillyetinegöre insan bunlardan toplayabildigini devgirmeâlim olacak demek degildir. Dogru dürüst egitim görmemigse, -neferlikle ige bagladiysa;meselâ sonrådan Kemanke; Kara

Mustafa Paga gibi

sadrazam

da

olsa okuma

yazmasi olmaz, bu müm-

kündür. Ama içlerinde bizzatMahmut Paga, Cagalazade, Sokullu Mehrnet Papagibi bilgili insanlar vardtr. Lütfi Papagibi eser yazanlar bilinir. Bu çok açaktar. KöprülüMehmet Paga'ntn kendisi bilgili degildi;ama artik devgirmeolmayan, onun sulbünden gelen çocuklan devrin tanmmig müderrisleriydi. Devgirmebir hayat tarzidir. Bu çocuklar Türkçe ögrenir. Enderun'a almmayanlar bile-Türk'e verilmek uzere-1stanbul civarindaki köylerdekiköylülerin yanma gönderilir. Balkan dillerinin getirdigi kültürle konugan çocuklarin bir müddet sonra Osmanit'mn lisaamt benimsedikleri anlagdabdir. Yeniçeri adaymin burada ögrendigi Türkçe ve din bilgisi de çok [LBERORTAYLI

31

önemlidir. I

Rafine bir medrese dindarhgi verilmlyor

Bir köylünün dindarhgi verilyor,

bu çocuklara. en esas unsurdur bu.

Bir dil ve medeniyet en saglam bir gekilde alt tabakada ögrenilir. Nicekim günün birinde gençlerimiz meselâ 15, 16, 18 yaglarmda Fransizca ögrenmek istlyorlarsa, bence Fransa tagrasma gitsinier veyahut bir köylü allenin yanmda kalsinlar ve o gekilde o medeniyete adim atsinlar. Üniversitededil ögrenmeyi herkes birdenbire kavrayamaz.Bu devyirmelerinzamanla, meselâ, eski günlerinden kalma dualan terennüm ettikleri, bir parkiyi'söyledikleri bellrrillyor. Her devyirne köylu mü? Haytr. Bazen çok änemli ailelerin çoda ikna yoluyla almabilir. Bu Osmanh ananesine uygundur.

cuklan

Devletimizin ve milletimizin tarihinin serencammin ilk safhasmda bize Bizans'm asilleri de kanlmiglardtr. Mihailoglu, Evrenosoglu gibi ve bizzat imparatorluk hanedanmdan, paleologlardan Murat Pahanedaga gibileri kat migttr. Veya SemsiPapa gibi Isfandlyarošlu nmdan gelenler vardtr.

Aynen Mahmut Papave Sokullu Mehmet Papaörnešinde oldugu gibi, muharebeden sonra ulema ve bilhassadevgirmeeminleri,

(onlarçok

yetenekli

kipilerdir)aileleri ikna ederler: "Çocugunu-

Müslüman olsun, bu sizin için de lyldir, bizim için de lyidir." derler. Nitekim Sokullu Mehmet Papa, çok ünlu, bilgili bir ruhban ailesinin çocuiu olarak aramiza girmigtir. Ama gunu söylemek gerektr ki, çok iyi bir Müslüman olmugtur. Zaten bu sistemin zu verin.

en önemli

taraft

da budur.

Bu asimilasyon, bu egitim amalgami ve kabullenilmesininnaçok önemlidir. Enderun bagh bagma bir müessesedir ve

sd oldugu

bilmek gerekmektedir. Burada insanlar birbirlerlyle diyekonuqurlar,lâubalîlikyoktur. Koguyzabirlerlyle, koogun baglarlylason derece saygik olmak.zorundadirlar. Yeme içme, yikanma, kalkma, yatma saatleri konusunda büyük bir disiplin içindedirler. Igtebuna bazi insanlar; Osmanh Saray Medeniyecidlyorlar onun

tarihini

çok iyi

"siz"

3Z

OSMANLI'YlYENIDENKE$FETMEK

ki, bu došrudur.Buradauydurulan bazigeyler üzerinde de durmakgerekir; Enderun oglani gibi uydurma laflarin geçerllliši yoktur. HiristlyanlarLn kurdugu CizvictariBurada, tipkt Rönesans'ta kati.gibiama ondan daha evvel geligen ve aklin yolu bir oldugu için benzerliklergösteren bir durum söz konusudur.Son derece sert, yuzde yüz kipiselkurallar cereyan eder. MeselâCizvitlerde birbirlerine diyehitap ederler. Tarikatm içinde gençlerin lâubalî olmasi pek mümkün degildir.Devamh bir kontrol söz konusudur.Yani insanlar gündüz de, gece de kontrol altmdadir. Enderun da böyledir. Enderun'daki disiplindolayistylaçok kisa zamanda bir Osmanh saray protokolü meydana gelmigtir. Daha da ilginci Enderun'un digibir izdugümü vardir. O da bizatihi Harem'in kendisidir. "siz"

Harem'deki bütün ktzlar padigah için

toplanmig

dešildir. Ora-

özelda liklere sahip bazikazlarinoldugu dogrudur.Ama neticede birtaktm kizlar orada hizmet.ltolarak kahr ve asil önemlisi buradaki Türkçe ve Islâm'i ögrenen ve Osmanh saray medeniyetinin benimsetildigt buktzlann bir kismmin Birun'a çikan Enderunhalkiyla baggöz edildigidir. Dolayistylabir kan aristokrasisi, bir hukuki hükümranhk padigaha takdim edilecek, padigahin

begenecegi öncelikli

statüsü tespit edilmedigi halde, Osmanh cemiyeti de insanlann nel kurab diginda kalmamaktadir. Orada da insanlann tecvizi

ge-

(ev-

Bu seçkin situf eli ayagt tuttugu, akh igledigi surece hükümdarm yantada devletin yönetimini götürmektedir. Bunu beceremedigitakdirde derhal o stniftin digina itilir. Zaren hukukî hiçbir imtiyazi yoktur, lendirilmesi)yoluyla

bir seçkin sintf yarattlmaktadir.

Devgirmelik 17. asirda azalmistir. Evliya Çelebi'ninde verdigi bilgilere göre IV. Murat zamarunda 8.000 kisi kadar, 18. asirda, IIL Ahmet zamarunda 1.000 kivi civart devgirilmigtir.Ancak asrin ortalarinda artik Anadolu Türkleri de bu kategoriye girmektedir. Meselâ,NevgebirliDamat ibrahimPapa Türk devgirmelerdertbiri-

dir. Tabli Zülüflü Balcacuar arasinda Türk devgirmeler her

zaman

II i

bulunmaktadir. Baltact Mehmet Papa gibi, onlar sarayin digkogu§unu meydana getirirler veya Kafkas kökenl Miislüman devgirmeler, AnadolulagmigIspartalt.Halil Hamit Papa gibi... 18. aSLrdan sonra pratikte de bu müessese ortadan kalkmaktadtr. Akt astrbk imparatorluk hayatimizda, Çandarblar sülalesinden sonra, 15. asir ortalanndan 18. asra geldik. Yani iki asn birazgeçen bir süre bir devgirme geleneginden bahsedilir. Uzun hayatinda imparatorluk;

tarihinin

daha sikintdL bagka yöntemler bularak geçoigtir ki, bunlann üzerinde de aynca durmak gerekir. .köprülerini

II I

i I

34

OSMANU'YIYENIDENKESFETMEK

I

OSMANU'DA AÌLE KURUMU

I)

L

I

.

Osmanh ailesi nasd bir kavramdir? diyede ele alabilirdik bir nedeni var: Bu bir imparatorluktur ve

ki "Osmanh toplumunda Süph.esiz ama

bunu yapmamamian

alle"

sonuncusudur ve guragerçek anlamda geleneksel imparatorluklann güneyine bu si da çok açikttr ki, dogusundanbatisina, kuzeyinden imparatorlugu olugturan muhtelif dialere bagli ve muhtelif dilleri

.

konugan unsurlann baziortak yönleri vardtr. O ortak yönler arasmda en bagta gelen ailedir. ki, bu imparatorlukta bir Suphesiz

tarafta Arabistan urbani,

bir tarafta Balkanlar'm, Adriyatik'in kiytsmdakt gehirler, en bagta lstanbulgibi bir dünya bagkenti yer ahr. Bu kadar farkh yerlegim noktalannda insanlaan çok farkh yapdanmalara maçegitlilikler gösterecegi açaktir. Ama ruz kalaca L, farkh toplumsal her geye ragmen alle bu toplumda bir yeknesakhk arz eder. O kadar yani agiretler,

ki, insanlann aile hakkludaki mefhumlan, alle içi iligkileri, allenin ILBERORTAYLI

35 I

I

bireyin hayatmda oynadigt rol açtsindan ister Tuna boyundakiköylere veya ehiriere, ister Firat havzasmagidin; ister Kafkasyakiydannda olun, istersentz Necef çölünde pek farkhhk görmezsiniz. Daha dogrosuban kurallart ve kaideleri, ananeleri bildišiniz rakdirde her yerde.hareketiniz için bir referans, bir demir alma noktast meydana gelmig saythr.

Osmanli ailesi dedigimizzaman, buradahiç çaphesiz ki Müslüman ve o Müslumanhginiçinde Sünaî -ve. diger fikth mezheplerine

bagh kollardakiinsanlar kadar,Hiristiyanlan'veMusevîleride kastediyoruz.Çünküburada alle, toplumun temelidir ve aileyi iki açidan ele alahm: Birisidevlet, biris¯toplumun kendi nezdinde. Nedir?Devletin nezdinde, aile esas biriodir, üretim birimidir,dolayistyla vergilendirilecekbirimdir. 19. astrda ahz-i asker yani, asker toplamak için temel birimdir.Devletin.tebaa ifá temasa geçecegi idarî ünitedir. Müslüman tebaanin evliligi,· ger'iyye Siciline, mahkeme siciline kaydedilecekdeniyor.Ancak bunu herkesin yapmadl L, yapamadigi açikur..Asd olan insanlann kendi dialerine göre küçük bir törente, bu da part degil; ama ananedir, birlegtiklerini cemaate ilan etmeleridit. Bundan sonra, çift kan-koca olarak caninir ve dogacak o çocuklan ve varsa evdeki daha öneeki nesildere ihtlyarlarla birlikte bir aileyi meydana getirirler. Bunun kandi içinde bazi kurallan vardli Osmanh allesi patriarkal, yani ataerkildir. Devlet de babayt ve ogullan vergi mükellefi olarak kaydeder. Osmanh ailesinin bu özelligi, Müslümanlar kadar öbür dinler için de geçerlidit. Osmanh

ailesi

dinî

bir kurulur. Bu bir kayittir. Bu nenikâht çok part midir? Evet, anane olarak dir? Imam garttir. Hiristiyanlarda bu,.mutlaka kilisenin defterine kayitla mümkündür. iglemle

Yani dini blr nikâh vapdirve onlar böylecealle olur. Bu ailede ölüm halinde, miras taksimi de gene dini kurallara gõre yapdir. Ancak burada kargmaa çok ilginç istisnalar çikmaktadir. Ser'iyyesicillerine, 36

OSMANLPYI YENIDENKESFETMEK

bakaginiz zaman bazi ahvalde ahkam-i feraiz takdedigimizlslamhukuku miras kurallarma göre yapuan miras simlerine gayrtmüslimlerin de müracaat ettigini gõcüyoruz. Mesela,

mahkeme

sicillerine

Ermeni allelerinde

vefat

edenlerin

mirast; çocuklart, kizi, oglu, egi

buna göre taksim edilir. Niçin? Anlagdan kurallar ve yagayakindir. Yani kiz çocuga çeyiz verilmekt.edir, yty biçimi birbinne araSLnda

evlendirilmekredir.

Geriye kalan

tarlayl,

ogullann

taparu,

bahçeyi,

Yagambiçimindebir yerde egit suretle payla§malan hayaEt müesseselerde paylagma, hukukî ayru ki benzerlikter ve aynt istenmektedir.

paylagmt ve standardizasyonu

getirmektedir.

kugkusuz aileyi olugturan en änemlt unsur kaTürk kadininin, imparatorluktaki yagam biçimi dindlf. OSmanil vardtr. üzerinde egri dogru birtakim teoriler Bunlar kismen çagda; klSmen degerlendirilmesinden, yanhg kaynaklarm yanllghitndan, de ezbere konugmaktan ileri gelebilir. Sunusöylernek lazim: Osmanh allesinde kadin ikincil durumda görülmektedir. Bu MüslüRum man Türk için de bõyledir, Arap için de böyledir, Enneni, içia de böyledir. Hiç kugkusuzki, uzak Arabistan'daki yagam biçimiyle Bosna'yi, Tuna kiydarini ve Orta Anadolu'yn bir kefeye Bu toplumda

koymak dogru degildir. Bir kere bu kafes arkasi

efsanesi

pek

toplumda kadin evin diginaçikmaktadir. mektedir.

bu dogru degildir. Çünkü Karnusal alanda da görül-

g;itmekredir. ama kadin çargiya, pazara tabli sokaga çiktlmama hassasiyeti devam ermekte-

istisnalarvardir;

Bazi yerlerde dir. Ama purast çok açdibr ki, bilhassa istanbul kadini ve imparatorlukraki küçuk yerlerdeki kadinlar çargtya, pazara da gider. Hattürbeleri biter, ta türbe zlyaretleri o dereceye varir ki, Müslüman vazife addemayista Hz. Meryem'in göge yükseligini kutlamak bile dillr. Surlardaki kiliselerde Kara Meryem gününde Hiristlyan ve

Muslümankadinlarm o gün beraber oldugunu görürsunüz. Bu toplumda bu gibi geylerin oldugunu Salomon Schweigger, Sultaniar Kencine Yolculukadh 16. yüzyd seyahatnamesinde de yazmgar. lLBER ORTAYU

37

:

I

Bu seyyahin dedlšine göre; Türk, iki kart bakacak durumda degildir. Aynldiklan zaman çocuk bilhassa kiz çocugu kadma verilir ve kadinlar çok gezerler. Bunlar Salomon Schweigger'in gözlemidir, ama mutaassib bir Alman Protestan'a göre bu topium, kadinin hür oldugu bir yapidadir. Osmanh allesi için tipi aile" deniyor. Yani büyük bir aile... Biraz yanh; bir sosyolojik önyargidir. Tanmla geçinen bir _ toplumda büyuk allenin geçerli olacagi dügünülür. Oysa pek öyle degildir. Hele 19. asra gelindigi zaman I anbul gibi gehirlerde küçük aile artik hâkimdir. Çekirdek aile, yani ana, baba ve çocuklardan olugan aile tipi. "cemaat

Vakia qu özelligt unutmayallm: Geçmig asirlarda da Osmanli'da

ekirdek

aile görülse de mahalle en önemli rolü oynamaktadir. Osmanh ailesi için ana unsur, ana platformdur. Bunun nedenleri vardir. Bir kere mahalleye yerlegen herhangi bir hane halkL, diger kompula-

nu kefaletiyleoraya yerlegebilir. Dolayistyladigerkompularbu alleyi kontrolde, uygunsuz hareketlerini ihtarda ve mahalleden armakta hak sahibidirler. Bu iglem her zaman uygulantr. Yani mahallenin hu-

zuru ve uyumu çok önemlidir.

Elizabeth'in gönderdigi ilk I

I

I

O kadar ki, 16. 2SLT SOnlannda Kraliçe IngiltereBüyükelçisi EdwardBarron Top-

hane'deki bir mahallede oturuyormuy ve biraz eglenceye dügkün bir adam oldušu için gayet gürültülü, içkili geceler tertipliyormug. Matoplanip, arzuhal verip halleli onu bile oradan aturyorlar. O zaman Vestfalya Antlagmast öncesinde diplomatik dokunulmazliklar, muaflyetler yok; ama mahalleden atilan da bir kraliçeninsefiri. Ayni gey meselâ, ban yabanct tüccarlara da uygulanabiliyor. Demek ki yagam tarzmda, kültürde bir yeknesakhk, bir uyum Birçoksemtte, ahyap evlerin içinde insanlar yüksek sesle kavga etmlyorlar; çünkü mahallenin bunu duymamasigerekir. olmasi m(imkün.

Insanlarmahallede Bu çok

38

önemli

öbürleriyle

bir özelliktir.

beraberolmak için bir arada yagarlar.

OSMANLPYI YENIDENKESFETMEK

ikinci ve daha önemlisi,

mahalle

alleyi

kapsayanbir bukukt

Meselâ, avanz vergisi; avartz-i divanlye dedišimiz fevkalâdezamanlarda ahnan olašanüstü vergiler bir degilbirkaç haolugur. Bu ne sneydana getirit. Yani avartz hanesi birkaç haneden malî bir birimdir. Dolayisiylamahallede yagamak çok önemlidir. kipiligesahiptir.

çegme, suyolu denen lagtm, yangina kargi alindigt yok ya igte altnmasi lazimdir) birtaktm

Üçüncüsü;mahalle tedbir

gibt

(pekde

asayigin bozuldugu kendisi yerine getirir. Özellikle zamanlarda mahalleli kendi mahallesini kendi. korur. Bu çok önemli bir özelliktir ve tabii kanun olmasa da gelenek olan gey ondan daha kuvvetlidir. Mahallede zengin fakir .bir - arada oturur. Çünkümahalle, ekonomik duruma göre degil, dine göre, dini aidiiçinde elden geldigince yete gäre olugan bir birimdir ve bu birimin zengin fakiri gözecir.

mükelleflyetleri

dogar. Dogdugu an onu tebrike gelenler mahallelilerdir. Lohusaya yardim edenler, kendihane halki yecersizse, mahallelilerdir. Çocukbuyür, Bir çocuk, ailenin yeni ferdi, mahallenin

okula gider, mahallenin mektebi olsun, ister

okuluna

gider.

lçinde

lster Muslüman

kilisenin veya sinagogun yanmdaki

"beyt

mahalle mid-

rag" olsun, oraya gitmeyeni cemaat her geyden evvel ikaz eder. Baganh ögrenclyi cemaat tebrik eder.

Bir mahalledeki evlillk olayi cemaatin igidir. Hiç kimsenin cenazesi ortada kalmaz. Hastaltkta kimse kendi bagina kalmaz. Herkesin elden geldigince yardim, destek görecegi bir yer vardtr. Dolayisiylamahalle insanlarin yagaytgina da burnunu sokar. "Mahalleli ne der?" anlayigt çok ciddi bir toplumsal snüessesedir ve varbgtyla geçerlidir. O kadar ki, IL Abdülhamid devrinde ablâk zabitakttasi tegkil edilene kadar mahallenin içinde oturan uygunsuz oluyogahit mahallelinin baskin yapmastna ma, böyle yagayanlara

·

ruz. Bunlar o devirden kalma, hatta zamanimiza kadar uzanan geylerdir. Bugün gerek apartman hayatt, gerek yagayt; biçimimiz ve

lLBERORTAYU

39

-

I

I I

ekonomik

durumumuz itibariyle biz, mahalle denen müesseseyl yt

kiyoruz,ortadan kaldinyoruz.Hatta ayru apartmanda oturanlar bile bu birlikte yagama denen usulü bilemiyorlar, göcüremiyorlar. Osmanli ailesinin çok önemli bir evrimi de vardir. Aslmda

I

I

alle ve evrim çok ters kavramlardir, çankü alle tarihin bilgisintn ve tespitinin ötesinde bir müessesedir. Insanhštn erkin, en en muhafazakâr müessesesidir, fakat bunun kendi içinde geçirdigi bir evtim vardir. Osmanh allesi, sulale ve mahalleyle birlikte yagar. Ekonomik aktiviteler, etkinlikler o gekilde yarine getirilir ve bir destek söz konusudur.

19. yüzydda büyük gebir ve giderek göç olgusunun ortaya çik-

masiyla

bu sistem bozulmayabaglamigtar,ama gunu ifade etmek geki, bütün Orta Dogu toplumlan gibi Türkiye'de halen, Avrupa'ya nispecen bu konuda en muhafazakâr toplumlardan biridir. Toplumsal müesseselerin, toplumdaki iktisadî kurumlann geligememesi durumunda alle temel rolü oynar. Nitekim bugünün Türkiyesi'nde birçok ailede uç kugagmbir arada yaçamamast, gu ekonomik krizde aslinda ne kadar olumsuz bir unsurdur. rekir

Yani üç kugagtnbir arada yagamaSLyla, krizlerin var oldugu bir küçükler lyi bakilacak, terblye edilecektir ve bu hayat pahahhginda ortak tencere kaynayacaktLT. Bunu maaleSef belirginbir hayat ve dünya görügüyle ve belirgin bir kutoplagmaylaalle bireyleri arasinda yok edip ortadan kaldinyoruz.Oysa orta sintf Türk ailesi ekonomik baktmdan küçük çekirdek alleyi kurup götürebilecek durumda degil.Bunu da hepimiz biliyoruz. toplumda

I I

***

Alle bir yerde Osmanh toplumunda orada yetigir.

I

I I

asil mekteptir.

Çocuk

Bunu üçüncü kugak yerine getirir ve aile Osmanh toplumunda her ge-yden evvel bir müessesedir. Tahrir defterleri dedigimiz vergi arazi kayitlarina baktigimizzaman; ailenin erkek bireylerinin verginin esas unsuru oldugu ve bunlara tahsis edilen

I

I I I

I

40

OSMANLPYIYENIDENKESFETMEK

dedigimizbir çift öküzle sürülebilecek, onunla ekim yapi labilecek arazinin tahsis edildigt görülmektedir. Alle sülaleyle birlikte, yani yakin akraba grubuyla birlikte esasen, gehtrde de bir üretim birimidir. Çaryusralart yanina çirak olarak yakin akrabasmi, bildigi hemperisini abr. O yüzden de zanaatlar, bir bakima, eski toplumlarda rastgele kimselerin toplandišt yer degildir.Yakmlarin çiftyeri

çirak ve kalfa yapilmast dolayistyla zanaat dallan etnik kökene gäre gekillenir. Mesela, Ermeniler kuyumcu, Rumlar marangoz, Süryaniler tagçtdir ve gümügçüdür.

Türkler çok ilginç btr gey, iglerini iyt bilirler, camet ve vitraySüleymantye defterleri kayttlarindan bu çikar ve nibayet alle bestenme rejimleri ve mutfak kültürü itibariyle bu toplumdaki

cidLrlar.

esas unsurdur. Ailede bir kere insanlar yemek yemeyt ögrenirler ve çok uzun yillar Türk mutfagt ve Osmanli imparatorlušu'nundiger mutfagL unsurlarinin Bu piyasaya, yani lokantaya çikmamqur...

bugan de böyledir. Acaba Türklye'de 70 bin kadar yagayan Ermeru'ye ragmen, Erment mutfagini dogrudurust cadacagimiz ticart bir yer yani lokanta, restoran var midir? Bu halen evin içinde uretilen mutfaktir. Belki de Batt Avrupa toplumlarindan en buyük farkimiz budur. Nihayet alle mahalli kültürun, folklorun yagadigt bir yerdir. Osmanli topiumunda hangi dinden olursa olsun her cemaat umaCLlarla,

perderle,

masallarla

büyur ve bunlar gaplacak kadar da bir-

birine benzer. Fakat buna yüruten yer ne matbuattir, ne okuldur. Bunlar dogrudan dogruya allenin içinde o birimin ortasmda buyü.kten küçüge, babaanneden torunlara intikalle devam eder. Nihayet bir geyi daha unutmayalim; kriz zamarundaki en bag sigmti yeri ailedir.

Imparatorlugunbu muhafazakâr kadar da devam etmektedir. itiraf edelim

ve koruyucukurumu bugüne Ipsizliksevimli bir olgu degildir; arna

ki ipsizlik, eger zengin batt Avrupa

lLBERORTAYLI

toplumlarLndaki

41

I.

kadar feci ve korkunç bir görünüme gelmemisse, bunda aile müessesesinin, allenin

koruyucurolunün büyük payi

vardir.

Osmanli ailesi Tanzimat'ta degigmeyebagladt. Çekirdekaile-

den bahsermiyorum sadece.

KadLmn

yava§ yavag hayata girmesi, ilk tahsil görüp muallime almast, zamanla hayatin diger dallanna da girmesiyle birlikte ailedeki ekonomik roller degigmeye bagladi. õnce

Bundan sonra hayatin kazanum ve yarucülmesi bu gekilde devam ettigi içindir ki, ailede çekirdek konuma geçmeyen kugaklararastada

aeldi

bölünme ve ayrilma bu devirde meydana ve alle kanun konusu olmaya bagladt.MeselâMen-i IsrafatKanunu gibi, dügünlerde masraf yaptlmamasi, evlenmenin kolaylagmastiçin baghkladrahomarun azaltilmasi, yasaklanmast gibi kurallar orraya çika ve bunlar devam etti. Nihayet nüfus idaresi kuruldu. Ailedekilerin nafos kaydt yapLldi. Alle toplumun hukuken de birincil esas unsuru olarak benimsendi. Harp içinde kaldirdan Hukuk-i Aile Kararnamesi'ne ragmen 1926'da kabul edilen Medenî Kanun ile romanizasyon, yani Türk hukukunun Romaldagma,Roma hukukunu, esaslanru benirnseme ve garb hukukunu uyarlama çabalan son noktaya ulagmigttr. Böylelikle bundan sonra birey ve alle bu kanunun esas remel unsurudur. Boganma bu ailenin en ve Osmanli

önemli

örelligidir.

Islamhukukuna

uygulamastna

göre, kadin boganmaiçin mücbir sebeplere sahip olmahdir. Bunlar bugünkü medenî kanunda da- aynen sayllmigtir.

Meselâ sarhogluk ve sarhoglukta Israr etme. Eg içmeyeceëine dair söz vermigttr, "Eger içersem bogamriz","Bog ol" diye. Tektar içerse zevce bu nedenle boganma hakkma sahip olur. Gaybubet; ya

da nerede oldugu meçhul (gâib)koca için boganmahükmüne vanbr. Tabii ki kabul edilemeyecek sapkinhk halleri bunun nedenleridir. Bundan bagkabazi ahvalde kadm giddecli geçimsizlikle müracaat ettiginde, erkek bunu kabul ederse zaten boganmigolmaktadir. Yani hiç boganmiyor degil insanlar, fakat kadinin da hakki vardir. 41

OSMANLYYlYEN1DENKESFETMEK

I

Herkesin bildigi gibi

hakki" dedigimizyani padigah ve gehbu hakki vardtr. Onlar kocalarmdanboganmayi talep edebilirler. Tum geleneksel topiumlarda oldugu gibi her halukârda boganmahogkarylanmaz.Kanun ve hukuk kendisine bu kolayhgibahgediyordiye bir erkegin ikide bir bog oldugunu da bildigini zannetmeyelim. Bugünkünden çok daha zordur bu. Çünkü adama erkekleri dikkatli davranmadiye sorarlar. O ya zorlar. Hatta bazidurumlarda çok geçimsiz eplerle bile hayat surdürmek zorundadirlar. "ismet

zade ktzisultanlarm

"niye"

"niye"

Çocuk,anne babanin

vesayeti altmdadir. Eger onlar yoksa kendisine vasi tayin edilir. Bazenmakkeme bu görevi yüklenir. Sunu da söyleyelim ki, sokaga atdan çocuklar o devirdede vardir. Bu çocuklar

belirli bir maagla bir kadma verillrdi. Onlar da bu kimse-

sizlere bakar, büyütürlerdi. Bõylece, bu hallerde de bir koruma ünitesi ortaya çikrugar.

Hiç kugkusuzki 19. yuzyilda bilhassa gayrimüslim cemaatler, yetimhaneleri ve kurduklan vakiflar sayesinde epeyce buyüdüler. Çocukve alle güphesiz bazi vakiflann konusudur. Müslümanlar ve Hiristiyanlar be konuda gerekli vaktflan cömertçe kurmaktan çekinmezler, ama unutmayahm ki bu mütevazi yagayan bir topluodur. Her gey tevazu sirurlan içindeydi. Zannediyorum bugünkü Türkiye'de sokaklardaki binlerce sahipsiz çocuk halen bir utanç durumudur ve bizbu görevi yerine getiremeyen bir toplum olarak hayatimi za devam edlyoruz. I'

Ailenin egitimi ve ailenin geligtirilmesi, bilhassa kadmin ve çocuklann ešitimi meselesi, 19. asirda artik bir içtimaî kural, bir kiz doktrin, bir misyon haline getirilmektedir. O kadar ki, insanlar alle olarak, batidahani gramer kitaplannda gördagümuz Mr. Brown, Mrs. Brown yahut Madame ve Monsieur Duvalle gibi aileleri benimsemektedirler.Yani iki çocuk, anne, ILBERORTAYLI

43

I i i

baba

çok çok iheiyar büyük ebeveyn,

buyük babanin bulundugu, kitap okunulan, igte nakig iglenilen lyi aydinlattimty, lyi evler... Derskitaplannda aile diye bunlar okutoluyor. Însanistnan iar, Aksaray'm, eski istanbul'unizbe, ahgap hanelerindeki kadiniann toplandigt, erkeklerin oturmaktan sikthp kendini mahalle kahvesine actigt, kendi alle düzenlerine karp bir dü;manhk beslemeye bagltyorlar. Bu ideolojidir ki, büyük alle tipi, yani üç kugaginbir arada yagadgt alle tipini süracle çekirdege.dogru götürmektedir. Göturuyor da ne oluyor? Maalesefekonomik gelgmemiz böyle bir egilive

akgamlan

me fazla imkân venniyor.

Osmanh allesi dedigimiz,yani iki-üç kugagin bir arada yagadigi akrababk, sulâle iliskilerine önem veren ve bulundugumahalle içinde var olan alle tipine çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu özellik

bütün Osmanblar için geçerlidir. Onun için bir Osmanh allesinden

bahsedlyoruzve bu alle tipinin kendine has iletigim ve hitap biçimlert vardir. Bu sokaga da akseder. Türklye'de hangi dinden olursa oldi.yehitap eder; diye hitap eder, sun yagldara, insanlar diye hitap eder. Ve Osmanh imparatorlugu'ndan göç eden insanlarin bu gibi adetlert Amerika'da bile cagidigi görülür. Su birisidir ki, mesela, mahalle halkinin birbirleen änemli unsurlardan riyle yakm iligki kurmamasidügünülemez. Eunun akst bir düzen, han"teyze"

"amca"

"kardegim"

gi dinden ve dilden olursa olsun, Osmanh Ìmparatorludu'ndan çikan insanlarm bilhassayurt digina gittiklerinde Avrupa ve Amerika'da gikayetçi olduklan bir konadur.

Biz aileyi muhafazakâr bir kurum olarak göruyoraz ve öyledir. de pek kulak asmaz, kendi bildigiyle gider. Va-

Aile siyasî rejimlere

kla son asun ekonomik geligmeleri onda dramatik degigmeleri de yararmamig denemez. Ama insanlar halen bazen geriye baktyorlarsa, gittigimiz yoida en dogruyumu yapiyoraz diye sormamiz gerekir. Sosyal mühendishk ve alle bagdagmayaniki unsurdur. Bunun böyle geligen olaylar da göstermektedir. olduŠunu 44

OSMANLPYI YENIDEN KESFETMEK

I

I I

.

I

i

I

I I

BAB-I ALI

duymuyoDaha dogrusu ismi çok duyanz. bu âh; Bab-i digina, Ïkitelltgisemtlert terk edip istanbul'un bu çünkü basm macbuat Lçin kularuz; Bab-1âli ismi de beri çekildišinden bi yerlete ndmaz oldu. verilen bir Bab-i âli'yi Türk basmina hayattmizda olarak duçúAshnda biz ifade eden bir kavram basinimia dolayt Osmanh isim, semtren âli denince, bundan Bab-1 asirda 19. terkiptir. nürüz; ama dünya kelime bir Osmanh'hukumerini anlardi ve bu Devleti'ni, Rusçadaki tabtriyle amk

tercumesi

Sublimeporte, Hohepforte,

Bunun kularubr. Yangmalardave DvorOsmanh hukümeti için hareket Verhovniy Bab-i âli böyle raporlarda; Bab-i âli punu isclyor, diplomatik Devleti'nin, Osmanh hütereddütte gibi Osmanh

Bab-i âli görürdük. ile özdeglegtigini kümetinin bu kelime hükumeti dogrudan dogruya asirda Bab-i âll deylmi Türk Geçen hâkimiyeti devrinde, Türk Iran'da ki, kadar ifade ederdi. O

edlyor,

45

ILBERORTAYLl I

-

l

I

i

hanedanlarin hâkimiyetinden olacak Kazvin'de ve 1sfahan'dahükümete bu kelimeden bozma Ali Kapi denirdi. YüksekKapt anlamanda bir kelimedir. Bizimkinden daha Türkçe'ydi; fakat oralarda hükümet denilen kurum bu kadar müesseselegmigmiydi,

o caragdir. Bugün Sirkeci'den Gülhane Parkt'na dogru giderken bir kögeden Alay Kögkühe, diger köpeden de Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kargismda yer alan ahgap kaplya, yani bir zamanlarta ünlü Bab-i âli'sine rastlanz. Bab-i âli

halen ahgab, öyle olmasi da geKapmm hemen ardmda bahçe içinde BagbakanhkArgiv Dairest yet aliyor. Milano'daBrera Akademisi'nden Fossati biraderlerin eseridir. 1911'de esash bir yangm geçiren, nice tarihî belgenin kül oldugu ve birkaç yll önce de defterdarlik tutugunca tekir.

gene yanatlatan ünlü argivden söz ediyoruz. Bab-i âli yanginlara ahgikttr. 18. yüzydda birkaç yango çirdi. 1808'de gegin tehlikesi

Alemdar Mustafa Paga,konaga saldiran Yeniçerilekarit Harem'de kalan bir cariyesini ve kendinisilahla savundu. Sonra da cephaneligi ategleyip konakla birlikte birkaç yüz yeniçeriyi de havaya uçurdu. Bu siyasî harakiri Türk devlet geleneginde zaman zaman rasdanan olaylardandir. O olaydan sonra Bab-i âli konak yeniden yapttrildt. ve Bab-iâli.'nin ahgap dönemi Tanzimat devriyle bitti. lstanbul valiliginia bulundugu 1844'te tamamlanan kârgir bina eski sadrazamhk binasidir. Bab-t âli geçen asirda, talebelerin, yanE bir nevi devlet kapistyönelen na insanlana yetigtigi muhitti. Bu yüzden Bab-i âli efendisi, Bab-i âli ketebesi, devlet yönetimine aday genç memur smifmi ifade eden bir kavramdi. Nitekim olumlu da olumsua olarak; ya Bab-t âli zihniyeti, Bab-i âli ikiyüzlülügü, Bab-t âli efendiligi, Bab-i âli tavn gibi birtaktm kelimelerle lisammizda yerini etmigtir. Impacatorluk bu bölgede fizikîolarak gekillenmigtir. re

belki farkmda degilizdir. Çogumuz 19. yüzyd

baglarmakadar devleti temsil edecek binalarm, müesseselerin, yant fizikî varhšm

I

I

I

46

OSMANLPYI YENIDEN KESFETMEK

..

. II

I.

Bab-1 âli Thomas Allom. .

sayisi pek azdi. Saray-i Amire dedigimiz Topkapi Saray1padigahin eviydi ve bunun etrafmda birtakim bölumler sirf padigah evi degildi. Harem bunun ilk kismtydt, çünkü padigahm özel eviydi.

Saray görevlilerinin ve saraya memur olarak yetigecek insanlaokulu ifade eden Enderun ve onun ardindan Endeyetigtigi nn run'un digmdaki koguglar, en bagta Divan-i Hümayun aslinda huku-

kî anlamda bir müessese midir? GörünügteKubbe'ntn altinda devlet iglert tartgihrdt; fakar Divan-i Hümayun Osmanli Imparatorlugu'nun en önemli ve devamli kurumlanadari birlydi. Divan-i Hümayun'dan buradakisaca söz edecegiz. Divan-t Hümayun'a sadrazamdan bagka Anadolu ve Rumeli Kazaskerlerigirer. 16. astrdan itibaren, ilmlyyenin reisi olmasma rag-

hazrederiburayagirmezdi. Seyhülislâm

Divanin devamh üyesi degildi.Tabii birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü vezirler var. lçlerinde Kaptan-i Derya,büyük amiral ve sonra Yeniçeri Agast gelir. Niganci, çok ilginç bir biçimde,bütün tapu kadastrokayttlannin, yazigmalarium, haricî ve dâhili yazqmalarm amiri durumundaydl.Buniar men,

lLBERORTAYLI

47

..i

.---

...

.-,

Divan-i Hümayun üyeleriydi.

Buralardamühim meselelerin tartigil-

dtätru billyoruz. Ayrica haftada bir gün, ki bu ögleden sonra Cuma'dtr, temyiz görevi günudür; yani bir yerde gärulmüg, nkanmig ya da hakstzligina hüküm getirilip bir daha buraya müracaat edilmig davalar, hükümler aleyhinde müracaat hemen orada gõzden geçirilirdi.

Divan-i Humayun, imparatorlugu temsil eden idarî bir kurumdu ve onan etrafindaki ofislerde de bürokratikkadrolar çaligirdi. Bu çok mühim bir gödurumda sarayin sadece padigah evi revi oldugunu billyoruz.Bab-i âli dedigimizsadaret konagi, sadaret makami 17. astrdan beri bilinen yerinde mütemekkindir, yani yerlegmigtirve vezir-i azam konaklart, vezirin gabst ikametgâhi oldugu

olmadiÃtru,

gibi, halkin ve belirli devlet görevlilerinin

çaligtigt ofistir.

Burada çabgan herkes sadrazamin kendi akçesinden, kendi bütçesinden maag verdigi insanlar degildi. Gerçi eski devler düzeninde 19. asirdan evvel büyükdevlet yöneticilerinin kapi halki de-

digimizbirtakim hizmerkârlartvardi. Bunlarin ücretini onlar verirdi. Hatta bunlarm bir kismi konak iglerini görmenin öresinde devlet iglerini gören memurlardt; yani sadrazama o älçüde yardim ederlerdi. Bu, diger görevliler için de söz konusuydu.

Kisacasibugünkü Bab-1 âli, ki pimdi Istanbulvalisinin konagidir,çok daha genig bir inekândi ve bunun içinde bugün için devletia akla hayale gelmeyecek birtakim ofisleri yerleynigti. Meselâ, Mallye buradaydi, DLgigleri Bakanhgl diye bir örgür yoktu, ama digiglerinin görevlerini gören adamlar vardi. Bunlarin baginda Reisul-ul Küctab dedigimiz kâtiblerin reist bulundugu için bu memur digigleridiplomasisi konolarinda uzman sayihrdt. O kadar ki, Kartarihinde hem lofça Antlagmasi gibi bizim imparatorlugumuzun olumsuz, ama yeni geligmeler getirmesi baktmmdan öneml sayabilecegimiz bir anlagma esnasmda bu memurlarin degeri ortaya çikti.

48

OSMANLI'YIYENIDENKESFETMEK

Gelecegin Rami Mehmet Papasto zaman Reis-ülküttab'di. Daçekmig ve ileride ha sonra diplomasi alanmdaki beceristyledikkati temel.ofislesadrazam olmustu. Bab-i âli ilginç bir biçimde devletin rinden biriydi ve bizim bugün bakanlik diye bildigimizbirtakim görevler

bunun içindeydi.

bit konu; Süleymanlye Caašamii'nin civarmdaki yeniçerilerin serdart olan, bagiolan Yeniçeri olmast Oturdugu Buranin Seyhülislamlik Aga kaplSLdir. sinLD veya Bab-i Megihat(Me1826'dan sonradtr ve Megihatü'l-Islamiyye Burania diginda çok daha

tenkli

kapist), diye anilmigtir. Cumhuriyet'in ilanindan sonra da Iscanbul Müftülügü'neçevrilmigtir. Halen de IstanbulMüftulügü'dür. Burada çok önemli bir argivimiz, ger'iyye mahkeme sicilleri kayitlari saklantr ki, fevkalâdebir argivdir. Defterlerin saklandigt doçok kigtbilaplar,IL Abdülhamid Han'mdir. O lyi bir marangozdu,

gihat

içinde de cabil imparatorlugumuzun,

lir bunu, ve o

defterleL·in

yatmaktadtr.

Incelemekleve

büyük

gehirlerimizin bütün içtimaî hayatt, kultürel hayatt, hukukî hayati yorumlamakla

ildir. Bunlarm ingallah aragurmacdann

bitecek bir kaynak de-

elinde zamanla ylpranmak-

evvel tipkibastmma can kurtarilmasi için bir an tanbul'a

gitmek talihine,

orada

yagamak

talihine

geçllir ve sadece

dünyanm dört bucagmdayagayan Osmanh bunlart kullanabilirler.

yurdun ve

Is-

kavuganlar degil, tarihçileri

de

Bir diger ofis de Kaptan Paga'nta dairesiydi. Bu Kastmpaga'daydi. Yavagyavag Bahriye Nezareti'ne ve günümüzde de donançevrilmigtir. Bugün amiralimiz orada ocurma saha komutanhšma maktadir. Marmara ve Bogazlar'abakan komutanlik onun resmî efendinin konaši yoktur. ilginçtir; Seyhülislâm makamidir.

Çok

makama ayrilmigoturursa orast aynt zamanda astrlarda çok ilginç bir tir. Dolayistylabu dedigimizbinalar, geçen Osmaalt Devleti'nin fiziklegmiggekliydi ve o yüzden Bab-

nerede Seyhülislâm

biçimde yaydmign 1 âli, devlet kapist gibi laflar yava; yavag tagraya da ILBERORTAYLI

ve

49

tagrada

kaymakambklann, mahkemelerin

oldugu yerlere devlet kadenirdi, kale denirdi. ptst Meselâ Safranbolu'da bir repede yanan hukümet konagi ondan evvel bu adla andiyordu. Su anda o konak tamir edillyor. Ne için kullandacak bilmlyorum.

Bab-i âli'den, Cumhuriyet devrinden beri Istanbul valisinin çabyma yeri olarak kunandan konaktan yukari çikiyoruz. Bunun kargisinda defterdathk vardi. 1stanbuldefterdarhş da eski Maliye

Nezareti'ydi. Yandiktan ve tamir edildikten sonra Istanbulpolisine verildi. Bunlann arkasinda da devletin argivleri vardi. Hazine-i ev-

rak'a yeri yetmiyor, yenisi de yapdamiyor. 1stanbul Türkiye alti ve asithk imparatorlugun mirasmi yani argivleri yürütemiyor. Bizim gi-

bi devletlerin hariciye argivleri olur, yani mazidekt büyükdevlederin, ki bu büyük devletlerden birisi de Osmanli Devleri idi. Hukuken büyckdevietti bunlar, birbirleriyle büyükelçi teati ederlerdi. Eskiden her devletin büyükeiçisi yoktu. Her deviet büyakelçi gönderemezdi ve her devlete de büyükelçigönderilemezdi. Ancak büyük devlet vasfma sahip olanlann hukuken bu gibi özellikleri vardi. Bunlar fevkalâde yetkili büyukelçiler teati ederlerdi. Ingiltere, Avusturya-Macaristan,Rusya,Fransa, tabii Osmanli imparatorlugu, sonra

Almanya,

Italya,ispanyada bu devletlerdendi. Bunlann

sefaâli'de olmast gerekir; fakat nedense eenebi esasen Bab-i devletler Bizanszamanindan beri kargi kiytyi cercih etmislerdir ve retlerinin

onun için

butün Avrupa e1çilikleri Beyoglucarafindadir.

Bit tek istisnasi olan deviet, Iran sefacetidir. O, billyorsunuz Bab-i âli'dedir. Bugünde istanbulBaykonsolosluguolarak kullanilmaktadir. Burada dikkatinizi çekeyim, bazi negriyatta yanlig yapdiyor, binayt Balyaniar degil, italyanFossaribiraderler inga etmiglerdir. Yani Fossatiusulü binalardandtr. Bab-i âli yakin Tan ga2etesi olayi i

50

âli

2amanlarda

çok büyük olaylar yagadt. 194Tde

ve daba daha geriye gittigimiz zaman ünlü Babbaskuu, yani Enver ve Talat Paga'nin -Talat Bey henüz paga

OSMANLPYl YENLDEN KEQFETMEK

degil- tertiblyle kabineyi toplanti halinde bastp Harblye Nazin'nt katletmelerini, gehit edenleri hatirbyoruz. Bu çok kanli bir hükügörülmemigti ve sadmet darbesiydi,geçmig devirlerdebile böylesi vilayette eski kartpostallara razamin oturdugu konak, yani bugünkü baktl m1z zaman, makineli tüfeklerle korunan makam arabastni görürsünüz. Bu bize ünlü Mahmut SevketPagahin suikast sonucu hasillamesini yattan, siyasî hayattan

hatirlatmaktadtr.

OsmanlL

tari Ïniû V6 Cašaloglu çok ilginç bir semttir. Burada Cagaloglu denikültürünün muhtelif parçalannt görürüz. Bu semte Pqa'dan Cagaloglu, CagalazadeSinan geliyor. Neden Cagaloglu? rivayetler gibi için de Cagalazade liyor.Tabii birçok devgirmepaga muhtelif. JosephHammer'i dialeyecek olursak; Papa Kont Cigalohun soyundan geliyor; bir Italyansoylusu. Denizde Osmanh Bahriye Kuvvetleri'ne esir dugmüg;fakat daha evvel annesi bizim saraydanmig. Bir gemide iken annesi Italyanlartarafindan esir altamig. DolaylSLyla da bu gizli MüslüKont Cigalo bu hanimla evlenmig. hanLm yani Cigalazade'ninannesi, çocuiunu Türk Müslüman man terbiyesine göre yetigtirmig. Bu.yuzden devgirme paganin ihtidasi pek zor olmamig. Osmanlt tarihinin çok örremli'komutanlanndan, devlet adamlanadan birisiylekargikarglyaytz. baZL konagt orada oldugu ve kendisi orada vaktf eserleri meydana getirdigi için, istanbul'unbirçok semti gibi adly santyla aniliyor. Mekteplerlyle, o semtin de adi bu paganin Ve lstanbul fotokopicileriyle, kittasiye ve-riätbaalafL I2ÈnlÜÔÜf olinaya devam etmektebirl hayatimn vaggihrœz pargal Aidan semttir. Bumda·meselâ Ticarechane Cagalogíop1Niginç.bii

Bu muhteremin

.dir.

Sokagi vardir.

ÀRhog-biriaolmasa da burada'-Bagbakanhk D-le

Argiviyet alir. Ayn.tsokaga.bakmes içtihad Evi varuito Modern Türk imla Latidarfleriyle Fransiz imlâstyla Içcihadyazdmyttr. na uymayan Abdullah Cevdet'in ünlò IctihadMecmuasinta Àarddtgbyetair. ILBERORTAYLI

51

I

I

lçtihadMecmuasihin bir özelliši

var. Bu basildigindan daha çok yani elden ele dolaçan bir mecmuaydi. Modernist blamciydt, rahmerli Cemil Meriç'in tarifiyle... Yani modern asrî okunan,

haya-

tin 19.-20. yüzyddaki her müessesesinin Islamikurallara uygun oldugu yönünde keskin fetvalar árirdi. Bu yüzden de mutaassib ta-kimin hipmma ugramigti. Rivayet edillyor.ki.emniyet bir ara bu yaihaneyi copia beklemek ve korumak zorunda kalmuttr. Yarn baindaki

Sokagt 15. yüzytldan Çacalçegme

20. yüzyda kadar.bizimtaküçük bir KögesindeMolla Fenari Mescidi ile birlikte incili Çavu;Sokagtha ve Rustem Mektebihe ihimizi ifade eden

I I

sapariz; ünlü okullar

nieydandir..

buradadir.

Cašaloglu KizEnstitusü de burada yer almaktadir..llk

mekteplerindendir günkü

halde

sanayi

ve bir ara Mülkiye Mektebi bo binadaydi. Bude argivde çabganlarm ugradigL kitapçdar, fotokopici-

ler bu semtte çalismaktadtr. Dolayistylabiz 1stanbul'uniglek yaym hayati baktmmdan, kültür hayatt bakimmdan änemli bir semtindeyiz; ama fizikikonumu baktmmdan aym lyimserligi ve olumlu görugü serdermek mümkün degildir.

52

OSMANLI'YIYENIDENKESFETMEK

L

BAROK ISTANBUL'DA

18. yüzytlda Osmanh bagkentininyaninda ticaretle zenginlegen

kentler var ki, saymakla bitmez.MeselâBalkanlar'daBulgaristan'da Filibe,Makedonya'daVoskopol,daha yukanda Saraybosna; smirlart içinKaradeniz kiydarmda Trabzon; nihayet bugünkü 1srail de Hayfa;Suriye'de Halep ve Samgibi yerler bu bagkentin atmosferini benimsemeyebagladilar.Gelecekte'Selanik, Beyrut, Izmirgibi gehirler de 1stanbul'unyamnda büyuk metropoller olarak geligeceklerdi. Yalniz ilginç bir gey vardt; imparatorlušun mimarîsi 16. asicda, sadece kamusalbinalard yani camiler, imatet, kervansaray,köprü gibi yapilarda degil, artik kullanilan konutlarda da standartlagmaya baglamigti. Bir kere bütün esnaf konaklannda belirgin üslûpla nakt; arasinda, meselâ, Istanbulresimleri yer alve bu duvar nakiglarmin

muhtelif

bir biçimde 18. yüzyil Osmanh mimarisînde yani kamusalmimarîde, camtlerde, çegmelerde ilginç bir Avrupa Barok üslûbunun benzerinin ortaya çiktigi görülmektedir. O yüzdendir ki, maktaydl.

Çokilginç

sanat tarihçileri

1LBERORTAYU

bu asirda Osmanh barokundan söz etmektedirler.

53

I

Simdibarok dedik de nasd bir gey oldugunu biraz tartigahm. Barok, çok kiginin sandigt gibi sadece mimarîye has bir üslûp degildir.Biliyorsunuz,Avrupa sanat tarihçileri, sanatlari Apolloniyen ve Diyonisyendiye iki isim altinda inceliyorlar. Bunlardan bi-

ri Apolloniyen sanatlart; yani mitolojideki Tanri Apollo'ya izafe edilen bir isim. Bunlar Apollo'nun üstat oldugu mimarî, resim, heykeldir; bir de Diyonisyen sanadar var, yani tiyatro ve bilhassa müzikal gösteri. Simdibarok sadece mimariye ve resme has bir sanat gibi, yani Apollonlyen bir sanat gibi telaffuz edilmiyor. Diyonisyen taraflan da var, yani bir barok müzikten söz edillyor ve barok müzišin ne oldugu galiba mimaridekinden daha lyi tarif edilmig vaziyette.

Daha da ilginci barok dugünceden, barok edebiyatediliyor. tan da söz Igtebunun üzerinde de durahm. Meselâ 18. yüzydda Le Sage pitoresk roman dedigimiz bildigimiz barok devrin, barok üslûbun etkilerinin oldugu bir roman türünü temsil eder. Hiç güphesiz ki bütün bu bilgileri 18. yüzyllin Osmanh

dünyasma kolay degil; ama yabana atmayacagtmiz, atamayacagimiz degigikliklerde var. aktarmak,

uygulamak

Biz 18. yüzyd Osmanh dünyasmin Avrupa barokundan bu de-

rece etkilenmesinin

nasd mümkün oldugunu

tartigmak

ki bu etkilenme Süphesiz

durumunda-

edebiyat ve felsefeyekadar uzanmig degildir;ama mimarîde önemli veriler vardir. Birkere resimde garip bir gekilde perspektif kullandiyor. Sanat tarihçilerimiz bu perspekyiz.

tifi

daha

önce

toda

de Bektagî resimleri dedigimizgeleneksel halk sana-

tespit etmigtir. Zaten aslmda resmindeki bu geligme Azerbaycan resminde, perspektifin uzun anlatimm,

uygulandršt

devamli anlatimm

_1ß.

asir sonundan itibaren havalisini de etkilemigtir.

Iran Iran

resimlerde, panorama dedigimiz yer aldtit görülmektedir. Mese-

la, muLtegernstralamalarla müharebe resimleri ve ZaSehname'den sélu Rüstem'in ve Zal Mahmut'un gürey tutma maceralanni veya

SaÊevi-Osmanh savaglanni

resmeden

konaklann duvarlarmdayer aliyor. 54

eserlerdir

bunlar. Bu eserler

OSMANLPYl YENIDEN KEQFETMEK

Osmanli çevrelerini, bilhassa Iscanbul'u çok etkiledigi konusunda dügünceler var. Yani resmimizdeki bo degigikligin kökterini illa Batida aramayahm. 1randaha yakm olabilir. Nitekim Levni gibi bir minyatur üscadi artik eskt Osmanli minyatür gelenegini birakimg,kendince portreye ve resimlerinde insana daha.fazlabir harekerlilik vermittir. Gene ayni sekil-

Iran resminin 18.

yüzydda

de Enderun'dan yetigen minyatür

ustalan

arasinda Vastf'tn persFakat asd de-

pekttfli eserlerini göz önüne getirmek gerekmektedir. gigiklikmimarîdedir.

Barok mimart Avrupa'da iki fonksiyonu yerine getirmigtir. Bunlardan bir tanesi halkin kargismdadevletin somutlagtirdmasi Uzun monumental genig merdivenlerle çikan binalatin fasadi,yanl ön cephesi, gayet ho; süslemelerle insanlann gözünu almaktadir. Devlet muhtegem fakat o derecede de cakendini kitsomutlagmaktadtr ve devlet na yakm binalarda ve resimleptirilmesidir.

·âdeta

leye kabul ettirmektedir. izdtrap telkin Ortaçagin o hüzünlu, dikenli ve insana ancak eden sanati, yerini yagayan civil civil bir mimarîye birakmaktadir.

yani Ottaçag Avrupa mimarisi gibi bir görunüme sahip olmayan, son derece geometrik sanatatbiki ne olmaktm çevreyi birbiriyle bütunlegt.trenbir mimarîye tadir? Çokaçak bir gekilde barok dönemi resim sanattni Topkapi Sarayi'nda Harem ve dišer bölumlerin ban pavyonlannda görürsü-

Simdibunun böyle bir geçmige

Ama nüz. Bunlann çok üstün eserler olup olmadigt tartiplabilir. toplumlarin yenilik aramaktadtr yenillk en besbellt ki cemlyet ve meselâ, Lübnan'da Cebeli istegidir. Benzer sanat bugün masum Muhtara'daki, Beytuddin'deki Dürzî emirlerinin saraylannda gö-

istanbul'unresim

rülmektedir. tagraya

da

sanati ve süsleme sanan

kendisini

tagmaktadtr.

Fdibe'nin, Gobrovo'nin konaklannda, Balkanlar'daBosna'da, Voskopol'un konaklarmda, Yunan adalannda, Mora'da bilhassa ILBERORTAYU

55

-

I

I

Naupliya'da (Anaboli dedigimiz)bütün bu ešilimleri görmek mümkündür. Hiç güphesiz ki zengin Ege bölgesindeIzmir,Aydin ve bilhassa Tire'de Birgi'deki konaklarda bunu gözlemek mürnkündür. Aynt egilim Trabzon'un konaklarmda ve o zamanki genig Trabzon vilayetinin

Giresun gibi sancaklarmda, dini hissettirmektedir.

Suriye'de, Akka'da da ken-

Insanlarresim

seviyor, canh renkli resimler seviyor ve impaneresinde olurlarsa olsunlar, Istanbul'uevlerinin tavaninda, duvarmda görmek istiyorlar. Mimarîmizde bitki süslemelerine dayanan barokun kendi, kurak motiflere çizgilere ratorlugun

ve dayanan bir bagatmimarî, bir ön cephe mimarîsi geligrirmektedir. lçte bunu Istanbul'dakiNur-u Osmanlye Camii'nde, çok abarcilmig bir gekilde Tophane'deki Nusretlye Camilhde, dahast var sagda solda bir-

takim sebillerde gärmektesiniz. I

I

I

Bogazin uzak semti Beykoz'da, daha evvel gümrük eminligi ÎShak Aga'nin 1746 yllmda yaptirdigt abidevî çegmeyi dügüyapml§ nünüz. Bu çegme verimli su kaynagiylane kadar hogbir biçimde bütünlegmigtir. Bizimnesil çocuklugunda buradan akan suyun bütün Bogazibeslediginibilir. Bu su damacanalarlaetrafa dagmhrdt. Uzak Beykoz, barok bir karaktere bürünmügtür. Etraftaki dönemin barok sanayi dedigimizsanayisi (çünkubarok sanayi diye bir mefhum da vardi) porselene dayanmaktadir.Sümerbank kumagfabrikast, Beykoz'underi ürünleri kadar iglerinin sergilendigi tesiscam lerin yaninda L Mahmut'un yaptirdigt kasir, Beykoz'un Bogazdaki barok merkezi mertebesine yükselmesine yardim etmigtir. Nihayet Istanbullular'mher gün gördügü, nereden bakarlarsa baksmlar, Selimiye'deki Sultan IIL Selim'in yapardigt kigla sadece mimarî tarihimizindegil bütün Avrupa tarihinin barokkiglalarinaen iyiörnektir. Hakikaten aynen Avrupa'daki gibi Osmanh'run 17. yüzyil ve 18. yüzyd baglarindakisurekli savaglarm bezdirdigiasker toplumuna bir refah ve yeni bir zevk getirmektedir.

56

OSMANU'YI YENIDENKESFETMEK

Nur-u Osmanlye Camii iç avlusu. Thomas Allom.

Bu dönemin vezir ve paga konaklari eski dönemlerdekinden daha makemmeldir. Mükemmel oldugu için de hem tagrada bem de 1stanbul'dabugüne kadar uzanan örnekler bu devre altri. Daha evvelki astrlara ait konut mimarîsi, yani sivil mimarîye ait eserler çok saythdir. BelkiTürk insam o zaman savagtyor ve kamusal binalan büyük gösterigle yaplyor; fakat 16. yazyilda Alman seyyaht Salomon Schweigger, kendt bakig açisina göre, "Bunlar, sadece Al-

lah't kandtrmak için ona buyük mabedler yapiyorlar" diyor. Bu cabli bir dindarligtn bagka türlü bir degerlendiriligbiçimidir ve 17. yüzyilin insant dindardir.. 17. yüzyihn insant toplum için gösterigli eser yapmayi cercih etmektedir. Kendi hayattnda o nisbette mütevazi hasta birazfazla mütevazidir. 18. yüzydda bu iklim degigmekte-

dir

ve insanlar

artik gelirleri nisperinde

kendi hayatlarinda da de-

Tabli bu bagkatür bir hayat tarzt gerirmektedir. Nedir bu? istanbul'unKâgithane, Göksu gibi suyolu merkezlerinde ayn bir eglence türü ortaya çtkmigttr. Bu eglence öyle baziEsnaf lanmma zannettigi gtbi sadece pagalative veziderikapsamaz. yapmaktadirlar. gigiklik

loncalart da burada eglenirler ve 1LBERORTAYLI

öyle amiyane

eglenceler

degtidir. 57

l

i ·l

I

i I

.

Ii

Birtakimhalk sanatlan, Karagöz,Ortaoyunu gibi dallann buralarda inkigaf ettigi anlagilmaktadtr. Kâštthane eglenceleri, Türkierin hem hoguna gitmig hem de mutaassib ve fakirlegençevrelerin hasetint çekmigtir. O yüzdendir ki hem ayaklanmada, hem de çok önemli sanayilegmenin basladigt kagLthane, lengerhane, demirdökaSLTÌRT merkezleri iglemlerde ylkilküm RCimaSlzca kurmak gibi by olarak addedilmigtir. Bunlar fuzulî migtir. Ama sadece Patrona Halil'in serdefteri oldugu asiler degtl devleri idare edenler de bu gibi konak ve kasirlan yikip yerine bazi si-

kurmayikendileri için çok haylrhah bir davrampolarak görmüglerdir. Haliç'te bugün kalmtdarini gördügümür veya hâlâ kullandtšimizKâgithane, Feshane veya Tersane'ye ait lengerhane naî

tesisleri

gibi tesislerin

bulunduklan yerlerde, bir zamanlar çok girin, kaytkhanell konaklar, yaldar daba içeride de kastrlar vardi. Barok hayat tarzt bu kadarla da bitmiyor. istanbullular'inarahos halk hikâyeleridolagiyor.Zannetmeyelim ki barokdönemin edeblyati sadece Nedim'in pür nege, tertemiz Türkçeh müzikal giirlerinden ibarettir. Bir mudder sonra SeyhGalib'in derin mis·

smda çok I

de bu döneme aittir ve o medenlyeti tamamlayici bir parçadir. Nihayet "Tayyarzade", "Hançerli Hanun" gibi halk hikâyeleri de, ki içinde muagaka hatta hafif sefahat ve geleneksel iffetli hayattan saptirtet motifler vardir, barok istanbul'unhalk kültürüne ait parçalardir. Bu parçalar da Istanbulmedentyetinin bir sütunudur. risizmi

I

I

Su kadarini

biz Lale Devrindeyiz. Insanlar, fakirine, ilmlyye strufinin en seçkin insanlanndan, Ebu ishakzade'lerden tutunuz kayikçilara, kasaplara kadar lale sogani yetigtiriyorlar, yeni lale türleri ortaya çikanyorlar. Lale Istanbul'da bir moda haline gelmig. O kadar ki Tezkire-igükufeciyan biunurmayahm;

zengininden

I

zim taribimizde

essiz

kaynait

yüzydda ayn

lale yeristiricilerinin

okudugunuz

biyografileriniihtiva eder. Bu

zaman görecekstniz ki, Turk cemiyeti 18.

bir tarzin içine girmigtir. Bilhassa bizim okul

tarih

I

I I

58 I

i

OSMANLPYIYENIDENKESFETMEK

L

Küçüksu'da

müzisyenler.

William Henry Barleu.

derslerimizde bir israf, bir lüzumsuzlvkolarak addedilen ve ardmdan kanli ve cahil bir isyam davet ettigi için âdeta suçlanan Lale Devri, bir medentyerin açdmasi ve geligmesi için âdeta 1üzumlubir üslûp

degigikligidir. ve tarihi

bir baktma kitleye Ahmet Refik (Altmay soyadmi tagirdi), bu döneme Lale Devri ismini vermekle çok isabet etmigtir. ÇünküOsmanli ve Türk hayatmda Lale Devrinin önemi Halka yönelik eserleriyle taninan sevdirmekte çok büyük rolü olan tarihçi

kavranmigttr.Hatta gu kadarmi söylemek lazim gelir ki, bu keyflyet sadece bagkentlstanbul'lasmith degildir.Baziiddialarin aksine, çok uzak vilayetlerde tagralara kadar uzanan ve etkilerini gösteren bir kültürel üslûp degigikligidir. Avrupa; kiyafetiyle,camtyla, kumagiylaTürkiye'ye akmaktadir; ama aynt gekilde buradan da benzergeyler Avrupa'ya akmaktadir. Bahçelerimizi Fransiz üslûbunda düzenlemeyebagladigamizsöylenlyor. Bu dogru; ama ne yazik ki elimize eskizleriyle ve kahnellariyla geçmedigi için lyi bilinmlyorsada, bir Türk bahçe tipi, bir Iran ILBERORTAYLI

59

bahçe tipi süslemenin oldugu anlagdtyor. AynL gekilde bizimkdiklarimiz,türbanimiz, cüppelerimiz, kumagLmlz Avrupa'yi etkilemekte ve Turqueriededigimizbir moda yaydmaktadir. Dolayisiyla 18. yüzydda Turk medenlyeri Bati Avrupa ile bir kültürel ahyverig içine girmektedir. Bunun önetni üzerinde de durduk. Çünkügu stralarda Fransa'da sadece tarihçiler ve Türk tarihi çaliganlar degil; Fransa tarihçileri hatta sosyologlar da, dönemin

Türk eserleriyle, sefaretnamelerle çok ilgileniyorlar. Çevirileryapdiyor ve bu onlarLn dügüncesineyeni bi