127 86 15MB
Turkish Pages 739 [751] Year 2011
OSMANLI IMPARATORLUGU TARI HI 5 �
.
•
•
Osmanlı İmparatorluğu'nun Venedik savaşının bittiği 1669'dan 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'na kadar bilhassa Rusya'nın gittikçe artan nüfüzu karşısında çökmeye devam etmesi
OSMANLI İMPARATORLUGU TARİHİ
-
JOHANN WILHELM ZINKEISEN Zinkeisen, Geschichte des Osmanischen Reiches in Europa, V, Gotha 1857 Editör Erhan Afyoncu Editör Yardımcıları Ahmet Önal-Uğur Demir Çeviri Nilüfer Epçeli Latince ve İtalyanca Çeviri: Erendiz Özbayoğlu Fransızca Çeviri: Mustafa Daş Yunanca Çeviri: Levent Kayapınar İspanyolca Çeviri: Özlem Kumrular İngilizce Çeviri: Nilüfer Epçeli Çeviri Kontrol Kemal Beydilli Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karagüllüoğlu © Yeditepe Yayınevi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 16427 ISBN: 978-605-4052-69-1(cilt 5) ISBN: 978-605-4052-64-6(takım) Yeditepe Yayınevi: 150 Araştırma İnceleme Dizisi: ı28 ı. Baskı: Eylül 2011 Baskı Hazırlık İrfan Güngörür, Sercan Arslan Baskı-Cilt Şenyıldız Yay. Matbaacılık Ltd. Şti. Gümüşsuyu Cad. No:3/2 - Topkapı / İstanbul Tel: 0212 483 47 91-92(Sertifika No: ıı964) kitapadresi.com
internetteki kitap adresiniz
YEDİTEPE YAYINEVİ Çatalçeşme Sk. No: 27/15 34410 Cağaloğlu-İstanbul Tel:(0212) 528 47 53 Faks: (0212) 512 33 78 www.yeditepeyayinevi.com 1 [email protected]
S
OSMANLI IMPARATORLUGU TARI HI -
.
•
•
(1669-1774)
5
JOHANN WILHELM ZINKEISEN
Çeviri Nilüfer Epçeli
Çeviri Kontrol Kemal Beydilli
Editör Erhan Afyoncu
YEDİTEPE
W
İstanbul 2011
İÇİNDEKİLER
Onsöz
....................................................................................................................
IX
BEŞİNCİ KİTAP/ 1 BEŞİNCİ BÖLÜM VENEDİK SAVAŞININ 1669'DA SONA ERMESİNDEN 1699 TARİHLİ KARLOFÇA ANTLAŞMASI'NA KADAR AVRUPA'DAKİ DURUMLAR ....... 3 1) Bahlı Devletlerin Babıfili İle İlişkileri: Fransa ve İngiltere. Berberi: Devletleri İle Anlaşmazlıklar ve Yeni Antlaşmalar ..................................... 3
2) Aynı Dönemde Kuzey Devletleri. Lehistan İle 1676 ve 1678 Tarihli İzvançe (Zuravna) ve İstanbul Barış Antlaşmalarına, Rusya ile 1681 Radzin Barış Antlaması'na Kadar Lehistan ve Rusya ile Savaş ve Barış ........................ 44 3) Viyana'nın 1683'te Kuşatmadan Kurtarılmasına ve 1684'te Osmanlı
��:::�.��
İmparator luğu'na Karşı Kutsal İttifak'ın Oluşumuna Kadar Avusturya, Macaristan ve Erdel .........,............................................................................ 60 41
ı;:;��n�:� �9.9. ���-�1°.� 1
. .
.
............
Bı
Johann Wilhelm Zinkeisen
VI
ALTINCI KİTAP/ 165 BİRİNCİ BÖLÜM 17. YÜ'.ZYILIN İKİNCİ YARISINDA VE 18. YÜ'.ZYILIN BAŞLARINDA OSMANLI İMP ARATORLUGU'NUN İÇ YAŞAMI ........................................ 167 1) II. Mustafa'nın Sonuna ve III. Ahmed'in Cülusuna Kadar Osmanlı Sultanları ....................................................................................................... 167 2) Köprülüler, Yönetim Sistemleri ve Islahatları ......................................... 183
İKİNCİ BÖLÜM BABIALİ'NİN KUZEY DEVLETLERİ İLE İLİŞKİLERİ. PRUT (1711) VE İSTANBUL (1713) BARIŞI'NAKADAR ÇAR (DELİ) PETRO VE İSVEÇ KRALI XII. (DEMİRBAŞ) ŞARL ..................................................................... 229 1) Asya'ya ve Babıali'nin Avrupa Dışındaki Diğer Topraklarına Bakış. Kırım Hanları. ve Batılı Devletlerle İlişkiler .............................................. 229 2) Kral XII. Şarl'ın Ortaya Çıkışına ve 171o'da Osmanlı-Rus Savaşının Meydana Gelişine Kadar Kuzey Devletlerinin Babıfili Nezdinde Konumlan
..............................................................................................................
248
3) Rusya İle Savaş ve Barış ve XII. (Demirbaş) Şarl'ın Eve Dönüşü .......... 293
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 1718 TARİHLİ PASAROFÇA BARIŞI'NAKADAR VENEDİK VE MACARİSTAN" SAVAŞLARI .................................................................................... 323 1) 1716'da Habsburg İle Savaşa Kadar Venedik ve Babıali .......................... 323 2) 1718'de Pasarofça Barışı'na Kadar Venedik'in ve Habsburg'un Babıali'ye Karşı İttifakı
........................... 363
.................................................../
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM PASAROFÇA BARIŞI'NDAN 1739 TARİHLİ BELGRAD BARIŞI'NA KADAR ASYA VE AVRUPA'DAKİ DURUMLAR .......................................... 409 1) Osmanlı-Rus Savaşına ve İran ile 1736 Tarihli Barışa Kadar Rusya, İran ve Babıali .............................................................................................409 2) Rusya ve Avusturya'nın 1739 Tarihli Belgrad Barışı'na Kadar Osmanlı'ya Karşı Savaşı ............................................................................. 468
VII
Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 5 -
YEDİNCİ KİTAP! 573 BİRİNCİ BÖLÜM ASYA'DAKİ DURUMLAR VE OSMANLl İMPARATORLUGU'NUN 1768'DE RUSYA İLE SAVAŞIN BAŞLAMASINA KADAR İÇ YAŞAMI ........... 575 1) 1746 Tarihli Barışa ve Nadir Şah'm 1747'de Ölümüne Kadar İran Savaşı ............................................................................................................ 575 2) 1768'de Rus Savaşına Kadar Barış Dönemi Boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun İç Yaşamına Bir Bakış ............................................... 585
İKİNCİ BÖLÜM BABIALİ'NİN BELGRAD BARIŞI VE 1768 OSMANLI-RUS SAVAŞI'NA KADAR DIŞ SİYASETİ
····················································································
599
1) Bahlı Devletler ve Prusya'nın Şark Siyasetine Girişi ............................... 599 2) 1768 Osmanlı-Rus Harbine Kadar Rusya, Lehistan ve Babıali ............. 630
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 1769-1774 TARİHLERİ ARASINDA OSMANLI-RUS SAVAŞI VE KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI ............................................................................ 643 1) Osmanlı Donanmasının Çeşme'de Yok Edilmesine ve 1770 Kagul (Kartal) Muharebesi'ne Kadar Geçen Hadiseler ...................................... 643 2) Avusturya ve Prusya'nın İlk Arabuluculuk Teşebbüslerinden Küçük Kaynarca Barışı'na Kadar Rusya ve Babıali ............................................. 661
Dizin
...................................................................................................................
675
P,
serimizin bu cildi, Osmanlı İmparatorluğu tarihini Joseph von Hammer'in büyük eserinin bittiği önemli döneme kadar götür mektedir.
Ben bu cildi hazırlamakla meşgulken, hayatının son anına kadar Şark bi liminin bütün alanlarında yorulmak bilmeyen bir araştırmacı olan Hammer, Osmanlı devlet hayatına dair bize derin bir anlayış kazandırarak, oldukça iler lemiş bir yaşta hayatının ve verimli faaliyetlerinin sonuna gelmişti. Şahsi olarak hiçbir bağlantım olmamış olmasına çok pişman olduğum merhuma burada bir kez daha Osmanlı tarihinin bu ciltte ele alacağımız dö nemi açısından bütün zamanlar için gösterdiği üstün hizmetlerden dolayı de rinden teşekkür etmeyi borç bilirim. Bununla birlikte başka yönlerden (bk. Göttinger Gelehrte Anzeige ı857, 56. parça, 6 Nisan, s. 533) olduğu gibi, yeni kapanmış mezarına bir taş atmak yerine, verdiği hizmetleri de değerlendirme özgürlüğünü de kendimde buluyorum. Başka işlerden dolayı kesintiye uğrayarak da olsa, Osmanlı İmparatorluğu tarihini incelemeye başlamamın üzerinden 25 yıl geçti; dolayısıyla Joseph von Hammer'in Osmanlı tarihi açısından verdiği hizmetleri gayet iyi değerlendi rebilmekteyim. ı832'de "Geschichte Griechenlands (Yunanistan Tarihı}" adlı eserim (Leipzig, Barth yayınevi) yayınlandıktan hemen sonra, belki bunun için fazla genç olmama rağmen, değerli hocam Heeren, Ulkert ve Friedrich Pert hes tarafından, o dönemlerde Perthes tarafından tasarlanarak, sağduyu ile ol duğu kadar dayanıklılıkla da gerçekleştirilen ve yakın zamanda yayınladığı ha-
Johann Wilhelm Zinkeisen
x
tıratında (Friedrich Perthes Leben, Cilt 3) ilginç bilgiler edindiğimiz "Avrupa Devletleri Tarihi" planını gerçekleştirmek için biraraya gelen değerli insanların arasına alındım. Böylece kendimi "Devletler Tarihi"nin en eski olmasa da, ilk katılımcılardan biri kabul edebilirim. Devletler Tarihi'ne dahil edilen bu eserin ilk cildi, Paris'teki kütüphanelerde ve arşivlerde yıllarca ön incelemelerde bulu nulduktan sonra, Paris'te yazılmıştır. 184o'ta yayınlanmıştır. Ancak çok hare ketli geçen 13 yıl sonra, artık sonuna gelmekte olan ve çok sevdiğim bu işime geri dönme fırsatım oldu. Şimdiye kadar kamuoyuna sunduklanmın, kendim den beklediklerimin en az bir kısmını karşılayacağını umuyorum! Bu beklentiler ve bu esnada gözönünde bulundurmak zorunda kaldığım diğer hususlar, ilk cildin önsözünde de dile getirdiğim ve bu eser üzerinde ça lışmaya devam ederken onaylandığını gördüğüm üzere, Joseph von Hammer'in eseri hakkında da bir değerlendirmede bulunmamı sağladı. Hammer, adil bir biçimde değerlendirilmek için, kendi yapısının olağanüstülüğü ile ele alınma lıdır. Bütün üstün özelliklerinin ve verdiği üstün hizmetlerin yanısıra, hatala rını ve eksikliklerini de gözönünde bulundurmak zorundayız. Hammer, Osmanlı tarihinin pragmatik bir tarihini yazmak istememiş tir. Aksine çok geniş kapsamlı Osmanlı kaynaklarının ender zenginliğini ve bu alanda yıllardır biriktirdiği, ancak sonunda kendisinin bile zor hakim ol duğu geniş kapsamlı bilgisini kendi olağanüstü ruhuna uygun olarak kullan mak ve dünya ile paylaşmak istemiştir. Bu yüzden de eseri, planlı olarak dü zenlenen bir tarih kitabından ziyade, gelişigüzel biraraya getirilmiş notlardan oluşan bir deponun tuhaf yapısına sahiptir. Onu bunun için suçlayabilir mi yiz? Başka hiçkimsenin bilemeyeceği ve aktaramayacağı birçok değerli bilgi ler verdiğini kim inkar edebilir? Yine de bu bilgilerin iyice incelenip, dikkatle kullanılmalıdırlar. Zira eleştiri Hammer'in çok da güçlü bir tarafı değildi. Tıpkı zengin bir kapitalist gibi, bolca sahip olduğu hazinelerin üstünlüğünün tadını çıkartmaktan ve kendisini müsrif bir hevesle Şark'a özgü zengin hayal gü cüne kaptırmaktan hoşlanıyordu. Zaman zaman ayrıntılara ve önemsiz bilgi lere kaçması kaçınılmazdı. Ne yazık ki tek taraflı yazılan Osmanlı kaynaklan kendisini zaman zaman yanıltmıştır da. Eserinde düzeltmek için ayn bir kitabın gerekli olacağı önemli hatalar ve yanlışlıklar, Osmanlı kaynaklarına fazla ağırlık vermiş, buna karşın aynı dönemin batılı raporlarını yeterince incelememiş olmasından kaynaklan-
Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 5
XI
-
maktadır. Oysa bilhassa üzerinde durduğunuz Avrupa devletlerinin Osmanlı İmparator luğu ile ilişkileri için batılı rapor lar çok önemlidir. Zira Osmanlı ta rihçileri birçok şeyi ya gerçekten bilmiyor lardı ya da sabit ve kibir li içine ka panıklılıkları dahilinde söylememeleri gereken şeyleri dile getirmemek, an cak söylemelerine izin verilenleri kendi görüşlerinin veya kendilerine hakim olan çıkar ların ve şahsiyetlerinin kisvesi altında aktarmak için daima iyi se bepleri vardı. Hammer Tarihi'nin tarafımca da daima titizlikle ve minnettar lıkla kullanılan ve göreceli yerini daima koruyacak bir kaynak eser olarak de ğerini oluşturan budur. Burada Hammer'den ayrılarak, eserimizin devamında Osmanlı İmpa rator luğu tarihinin yakın zamanlarda meydana gelen hadiseler açısından ar tan bir değer ve önem kazanan dönemine geçiyoruz. Aslında bu dönem daha önce pragmatik bir gelişimin birbirine bağlantılı, geniş kapsamlı bir anlatıma konu olmamıştı. Üstlendiğimiz görevin zorluğu taleplerin ve beklentilerin do ğasından ötürü daha da artmaktadır. Bu amaçla yıllardır biriktirdiğim zengin, çok az bilinen ve çok az kullanılan materyaller, belki bu dönemi layığıyla ak tarmamı sağlayacaktır. Ancak aktarabileceklerim için daha şimdiden anlayışlı eleştirmenlerin merhametine sığınıyorum. Küçük Kaynarca Barış Antlaşması'nın tarihini ı856'da akdedilen Pa ris Antlaşması'na kadar götürmeyi düşünüyorum. Bu dönem, Osmanlı İmparator luğu'nun gerek Avrupa devletleri ile ilişkilerinde, gerekse iç haya tında değişimler için kriz dönemidir. Bu dönemin hadiseleri gelecekte belki de çok zor lu mücadelelere sahne olacak kaderini de belirleyecektir.
Bedin, Kasım ı857
J.W. Zinkeisen
BEŞİNCİ KİTAP BEŞİNCİ KİTABIN SONU, ALTINCI VE YEDİNCİ KİTAPLAR: VENEDİK İLE 16691)A YAPIIANBARIŞfAN SONRA1774 KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI'NA KADAR OSMANLI GÜCÜNÜN SÜREKLİ AZALMASI VE RUSYA'NIN BABIALİ ÜZERİNDE ARTAN NÜFUZU
EŞİNCİ BÖLÜM
K SAVAŞININ
.
1669'DA DEN 1699 TARİHLİ I'NAKADAR
ı) Batılı Devletlerin Babıali İle İlişkileri: Fransa ve İngiltere. Berberi Devletleri İle Anlaşmazlıklar ve Yeni Antlaşmalar
1(
ral XIV. Louis'nin Venediklilere Girit Savaşı'nın son yıllarında giz lice veya açıkça ve adeta Vatikan'ın sancağı altında sağladığı yar dım, tabii ki Fransa ile Babıali arasındaki dostane ilişkileri, Cesy ve
Marcheville dönemlerinde yaşanan anlaşmazlıklardan ve uğursuz Cizvit kav galarından beri kötü etkilemiş1 olumsuzlukları daha da zor laştırmış ve daha karmaşık hale getirmişti. Şahsi kızgınlık ve diplomatik alınganlık, bu ilişki leri Venedik ve Macaristan savaşları sırasında oldukça öfkeli bir yapıya ka vuşturmuştu. Gurur lu ve zorba Köprülü Mehmed Paşa, Marcheville'nin halefi olan La Haye'nin (1639'dan beri) kendisi sadaret makamına getirildiğinde (1656) her zamanki huzura kabul ve onur hediyelerini takdim ederek gerekli biatlerini sunmayı ihmfil etmesini bir türlü affedememişti. Köprülü Mehmed Paşa'nın sadaretinin bu dalgalı dönemlerde çok uzun sürmeyeceğini düşünerek bu şe kilde davranan La Haye, yaptığı hatayı öfkeli sadrazamı gücünü iyice tesis et tikten sonra ziyaret ederek ve daha önce sunmadığı hediyeyi vererek telafi ı
Karşılaştırma için bk. bu eserin IV. cildi.
Johann Wilhelm Zinkeisen
4
etmeye çalıştı. Köprülü Mehmed Paşa, La Haye'yi soğuk karşılayarak, onur hediyesini her ne kadar kabul ettiyse de elçiye ilk fırsatta yeterince ağır his settirdiği amansız öfkesini kalbinde taşımaya devam etti. Bu fırsat çok geçme den eline geçecekti.
La Haye'nin talihsizlik yıldızı, 1658'de o dönemde Şark'ta bolca bulunan Fransız maceraperestlerden birini, Girit'te Venedik hizmetinde bulunmuş Vertamont'u elinde Venedik'in müzakerecisi Ballarino'ya ve Fransa elçisine teslim edilmek üzere, genel kaptanın tedbirsizlik ederek kendisine emanet et tiği bir paket şifreli mektupla padişahın o dönemde bulunduğu Edime'ye ge tirdi. Devşirme olarak şansını denemek isteyen Vertamont, bu önemli mektup ları adreslerine teslim etmek yerine, ihanet ederek sadrazama verdi. Köprülü Mehmed Paşa'nın nefret ettiği elçiye karşı kuşku dolu ruhunu bu gibi şifreli sır lardan daha fazla öfkelendirecek bir şey olamazdı. Bu sırların her ne pahasına olursa olsun ortaya çıkmasını istiyordu ve bu amaçla La Haye'yi İstanbul'dan Edime'ye çağırttı. Oysa o dönemlerde böbrek taşlarından dolayı hasta yatan
La Haye, bu emre itaat edemiyordu ya da etmek istemiyordu; sekreterlerinden ve tercümanlarından hiçbiri, edinilen tecrübelere göre özgürlüğü ve cam teh dit eden böylesine tehlikeli bir görevi üstlenmek istemediklerinden, sonunda bu görevi kendi oğluna vermek zorunda kaldı2• Beklenildiği üzere oğlu, sadrazam tarafından çok sıcak karşılanmadı; üs telik kibirli bir dille sadrazamın gözüne girmeye çalışmıştı. Köprülü Mehmed Paşa, gerçek bir elçinin bu gibi davranışının belki hoş görülebileceğini, ancak bu vekil oğlu bile olsa, vekilinin bu gibi bir davranışının hoş görülemeyeceğini düşünüyordu. Bunun üzerine vekili hemen tutuklattı ve öfkeden kaynaklanan kötü muamelelerle hapse attırdı. Mektupların şifrelerini çözememelerine rağ men, sekreterleri ve tercümanları serbest kaldılar. Aralarından biri korkudan neredeyse ölecekti.
La Haye, oğlunun talihsizliğini haber alır almaz, en azından sadrazamın planladığı Erdel seferine çıkmadan önce serbest bırakılmasını sağlamak için 2
Bu konudan en ayrıntılı olarak Chardin, Voyages en Perse, Amsterdam 1735, 1, ıı ve devamında bahsedilir. Karşılaştırma için bk. Valiero, s. 47ı. Chardin'e inanmak gere kiyorsa La Haye bu gibi rahatsızlık verici hainleri ortadan kaldırmayı çok iyi biliyordu. Şifre çözmekte usta olup, elçiyi sadrazama hizmetlerini sunmakla tehdit ederek şantaj yapan başka bir maceraperesti yanına çağırtarak zorla misafirhanesinin balkonundan aşağı atmış; aşağıda da canını aldırtmış ve daha sonra cesedini kimseye farkettirme den gömdürmüştii (?!).
Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 5 -
5
bizzat Edime'ye geldi. Oysa oğlunun serbest kalmasını sağlamak yerine, uğur suz mektupların şifrelerini kendisi de çözemediğinden, oğlunun bu arada bi raz daha hafifletilmiş esaretini paylaşmak zorunda kaldı. Böylece baba oğul, Köprülü Mehmed Paşa Erdel'den muzafferane bir biçimde geri dönene kadar bütün halklar kanunu geleneklerine aykırı bir vaziyette kaldılar. Köprülü Meh med Paşa, sanki hiçbir şey olmamış gibi, geri döndüğünde sahte bir hayretle onların hfila Edime'de olduklarına şaşırdı; ikisini de serbest bıraktı ve rahat sız edilmeden İstanbul'a geri dönmelerine izin verdi3• Ondan önce ise kral nezdinde elçinin konumunu padişahın çıkarlarına ters düşecek şekilde kullandığına dair şikayette bulunmak üzere Paris'e bir ça
vuş göndermişti. Oysa Kardinal Mazarin, hükümdarının bir elçisine uygulanan görülmemiş böyle bir hakaret için hemen telafi talep edebilecek durumda de ğildi. Görünüşe göre, bilhassa Babıfili ile ilişkilerin bozulmasından dolayı za ten Doğu Akdeniz'deki ticaretlerini büyük bir tehdit altında gören Marsilyalı tüccarlar, meseleyi mümkün olduğunca uzlaşarak çözmesi için kendisine baskı yapıyorlardı. Kardinal, bu amaçla en çevik diplomatlarından biri olan ve ken"'.' disine verilen talimatlar etkin bir biçimde telafi talep etmeye, fakat el altın dan bu husumeti barışçıl bir şekilde çözmeye yönelik olan dönemin Berlin el çisi Blondel'i İstanbul'a göndermek için acele etti. Bunun üzerine başlatılan müzakereler hal