Kur'ân Dilinin Fonetik Yapısı: Kıraat ve Dilbilim Çerçevesinde: K¿raat ve Dilbilim Çerçevesinde
 9783330029538, 3330029536

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

   

  

                            

          !     "                            #                 $%        

      

  "       &#   &#      ' %     %()  !          *  * *  * 

*  %  "

                $ 

         

   

     "     $+        $                       

       $               #         %        #           "

&,   - .   & /   

 "  0  ,   -    



    "&#  $  

$ +  

  

1 1 . 2 . '

      "



      

 





   

 



  

 

 !

         

                                                                                                                             !"#$       %  "

! &      ' &    (  )*!  &

" " *)+,-!  

  

   ./'&   0   1,)+  2&  3   2 1,)4 %   "

 !  &       ' &   (     " " 1,)4

 ÖN SÖZ ğ ğ i l hl h e h h h h l h i h ğ h hh l hh h h h hh h hl il hğh Ŵjh Ų ĵŶh Łh ŋh Ň=b j ʼnųơ‹b AŋŽjŊŵ ǻųj ɉĵš Űj ɉ `źŭȎ  `ĵũŋŧů‹ ^Ōŵ djȑ‹ ]h Kĵ ĸȩ jŷjķ ĵŵAʼnh Ÿ djȑ‹ jĬ j j aʼnj lĸȭ ȇ ğ ğhi hk h hh iğ ğ h h h l h Šl il hğh i Ġ i hl e i ĝ h h e h h h h h Ġ Ů  j ɋĵŪů‹ ĵŶɀjĸŲĵžjɅŋŠĵŵĵŏj ɉjŷjŵĵŏjŰjķ űž jŞšů‹ `Aŋ Ūů‹ ^Ōŵdjȑ‹ ʼng ųƤĵŶjžjȼŵ ȇ  Ĭ‹ ǔŔb jKź  ȍ‹ Ǔj? Dĵ j ųŰŞů‹ i h lhl hğ ki h ğ h h l hh h h ğ h iih l l l i ğ h h k h jȔź j ŎKb  jĬ  ‹ Ǔj? ŷĻŋłjŸ  ĺŵǽ  Ŵų ȯ  cźŵ ĵŲ O ŋj Ɋ‹ Ȃj j ů ĵųȫ˯ jDĵžj ȍĭjķ ^ĵ  ųȭƁ‹ ĵųȫj?ǽ ) h h l hh h h h iih l h h i l h hh l h lh hi i hli h iih l ğ h iihl h l h Ÿĵ hŋŁĵ Ų Ǔj? ŷĻŋłŹj ŦĵŹŅjŭŶȬgC=ŋɊ‹ Ǔj? b=ĵŹĸžŕj ŽĵžȫI Ǔj? ŷĻŋłjŸ ĺ  ŵ ǽ Ŵ  Ųb jȔź  j Ŏi Kh bh  jĬ  ‹ Ǔ  j? ŷ Ļŋ ł  Źj Ŧ h h l ğ i h  ʼnšȨĵŲ= Ǽ͘jŷ lȎj? XIX. yüzyılda Batı’da ciddi telifler eúli÷inde geliúmeye baúlayan ve XX. yüzyılda da bu geliúimini Cenevre, Prag ve Kopenhag gibi köklü çevrelerde yetiúen bilim insanlarının hiç hız kesmeyen çalıúmalarıyla devam ettiren ça÷daú dilbilim, günümüzün beúerî ilimleri arasında saygın bir mevkiye yükselmiú bulunuyor. Avrupa’da özellikle Alman dilbilimci August Schleicher (1821-1868), øsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure (1857-1913), Rus dilbilimci Nikolay Trubetzkoy (1890-1938), dil atlası çalıúmalarının öncüsü olarak kabul edilen øsviçreli dilbilimci Jules Gilliéron (1854-1926), Amerikan Yapısalcılı÷ı’nın kurucusu Leonard Bloomfield (1887-1949), ilk “genel dilbilimci” unvanını alan øngiliz dilbilimci John R. Firth (1890-1960), Fransız dilbilimci André Martinet (19081999) gibi isimlerin gayretleriyle tebarüz eden bu genç bilim; Üretici Dil Bilgisi Kuramı’nın biricik teorisyeni Noam Chomsky ile bir kez daha dikkatleri üzerinde toplamıú ve dil çalıúmalarının daha büyük bir ivmeyle ilerlemesini sa÷lamıútır. Kısa bir sürede dünyanın hemen her yerinde ilgi ile üzerinde durulan bir bilim haline gelen ça÷daú dilbilim, daha çok Batılı uzmanların kuramları üzerinden takip ediliyor ve Batı dillerinden yapılan çevirilerden ö÷reniliyorsa da Do÷u’da da hızla geliúmekte ve her gün biraz daha yenilenen veçhesiyle özgünlü÷e do÷ru istikrarlı adımlarla yürümektedir. Örne÷in; Ahmet Cafero÷lu (1899-1975), Do÷an N. Aksan (1929-2010), Özcan Baúkan (1929-1997), Akúit Göktürk (1934-1988), Nevin Selen (1925-2005), Necip Üçok (1911-1953), Berke Vardar (1934-1989), Süheyla Bayrav i

(1913-2008), Hikmet Sebüktekin ve Tahsin Yücel gibi isimler, yaptıkları seçkin ve kimi zaman da özgün çalıúmalarla Türkiye’de dilbilimin tanınmasında ve yaygınlaúmasında önemli bir rol oynamıútırlar. Arap dünyasında ise øbrƗhƯm EnƯs (1906-1978), TemmƗm ‫ۉ‬assƗn (19182011), A‫ۊ‬med Mu‫ې‬tƗr ‘Umer (1933-2003), Rama‫ڲ‬Ɨn ‘AbdittevvƗb (1930-2001), ‫ۉ‬Ɨtim

‫܇‬Ɨli‫ ۊ‬e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨmin (1938-2013), ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed, KemƗl

Mu‫ۊ‬ammed Biúr, Man‫܈‬njr b. Mu‫ۊ‬ammed el-ƤƗmidƯ, SemƯr ùerƯf østƯtiyye ve ‘ø‫܈‬Ɨm NnjriddƯn gibi bilim insanları, hem çeviri ve hem de özgün telifleriyle dilbilim alanında ciddi eserler ortaya koymuúturlar. Eymen RuúdƯ Suveyd ise özellikle Kur’ân dilinin sesbilgisi üzerine yaptı÷ı çalıúmalarla øslam dünyasında haklı bir üne kavuúmuútur. Aslen bir Japon olan Toshihiko Izutsu (1914-1993) da özellikle Arap dili semanti÷i üzerine ciddi etütler gerçekleútiren önemli dilbilimcilerden biridir. Yine øngiliz asıllı profesör Daniel Lawrence Newman da özellikle Arap dilinin foneti÷i üzerinde çalıúmaları olan tanınmıú bir bilim insanıdır. øster Do÷u’ya ister Batı’ya ait olsun, bütün bu ça÷daú çalıúma ve kazanımların, asırlar öncesine dayanan sa÷lam kökleri vardır. Bugün Batılı bir dilbilimcinin kökü, milattan önce III. yüzyılda, Yunanların Mısır’da kurdukları øskenderiyye Okulu’nda yetiúen Dionysios Thrax (MÖ 170-90)’a kadar uzanır. Do÷ulu dilbilimciler ise Knjfe ve Ba‫܈‬ra gibi okulların kurucu veya temsilcileri olan el-‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791), SƯbeveyh (öl. 180/796), el-Muberrid1 (öl. 285/898) ya da øbnu CinnƯ (öl. 396/1005) gibi dâhilerin vârisleridir. Bu yüzden denilebilir ki dilbilim, hem çok yeni ve hem de bir o kadar eski bir bilim dalıdır. Dilbilim veya orijinal deyimiyle lengüistik, günümüzde, eskiden hiç olmadı÷ı kadar fazla kola ayrılmıútır. ønsano÷lunun ö÷renme ve ö÷retme merakı, kapasitesine en elveriúli yöntemlerden biri olan sınıflandırma metoduna göre úekillenmekte ve her bir bilim dalı, iúlev ve sorumlulukları çerçevesinde alt disiplinlere ayrılmaktadır. Bu uygulamadan nasibini alan dilbilimin günümüz itibarıyla sesbilgisi (phonetics),  1

Bu lakabın harekelendiriliúinde ihtilaf edilmiú ve kimileri ism-i fâ‘il olarak (el-Muberrid) kimileri ise ism-i mef‘ul olarak (el-Muberred) söylenmesi gerekti÷ine kâni olmuútur. Müellifin el-Mukte‫ڲ‬ab adlı eserini tahkik eden Profesör ‘U‫ڲ‬ayme, eserin inceleme kısmında bu ihtilafları gündeme getirmiútir. Biz, el-Muberrid (muhatabını verdi÷i cevaplarla donduran) imlâsını kabul ettik zira birçok yerde elMuberred (muhatabı karúısında donup kalan) kullanımının hasımları tarafından gündeme getirildi÷i ifade edilmiú ve kendisine hakaret etmek üzere böyle söylendi÷i belirtilmiútir.

ii

sesbilim (phonology), biçimbilim (morphology), sözdizim (syntax), anlambilim (semantics), sözcükbilim (lexicology), sözlükbilgisi (lexicography), lehçebilim (dialectology) ve göstergebilim (semiology) gibi birçok dalı; bu dalların da yine birçok alt dalları vardır. Dilbilimin alt kollarından biri olan fonetik veya sesbilgisi de kendi içinde çeúitli sınıflara ayrılmıú ve bunlar, ilgi alanlarına göre söyleyiú sesbilgisi (articulatory phonetics), tarihsel sesbilgisi (historical phonetics), akustik sesbilgisi (acoustic phonetics), fizyolojik sesbilgisi (physiological phonetics), deneysel sesbilgisi (experimental phonetics), fiziksel sesbilgisi (physical phonetics), psikolojik sesbilgisi (psychological phonetics) vb. gibi isimlerle anılmıútırlar. Biz de bu araútırmada, dilbilimin en önemli kollarından sesbilgisi (phonetics)’nin alt disiplinlerinden biri olan söyleyiú sesbilgisi (articulatory phonetics) ba÷lamında, klasik dil ve kıraat kaynaklarıyla modern dilbilim kaynaklarının verilerinden istifade edecek ve bu materyaller çerçevesinde Kur’ân dilinin artikülasyon mekani÷ini2 ortaya koymaya çalıúaca÷ız. Bununla amacımız; eski ve yeni kaynakları referans alarak asırlardır okunmaya devam eden Kur’ân-ı Kerîm’in diline ait olan fonetik hususiyetleri, imkân ölçüsünde belirlemek ve onun telaffuz keyfiyetinin otantikli÷inin muhafaza edilebilmesine biraz olsun katkıda bulunmaktır. øtiraf etmemiz gerekiyor ki bu tarz bir çalıúma, telaffuza yönelik olması dolayısıyla denemeli yapılmalıydı ve Kur’ân’a ait olan sesler de bir fonetik laboratuvarında gerekli âletlerle ve grafikler hâlinde tespit edilmeliydi. Ayrıca sesler tespit edilirken de telaffuzu gerçekleútiren kiúilerin birden fazla mucƗz3 ve ana dili Arapça olan kâri’lerden oluúturulması beklenirdi. Fakat ülkemizde böylesi enstitü ve müesseselerin –Mu÷la Üniversitesi bünyesinde bulunan tek fonetik laboratuvarı hariç– henüz olmayıúı4 ve baú gösteren di÷er muhtelif imkânsızlıklar, bizi bu tetkik ve tespitlerden mahrum bıraktı. Dile÷imiz, ilerleyen dönemlerde bu konunun çok  2 Artikülasyon mekani÷i; dil, diú, dudak vs. gibi telaffuz bölgelerinin hareketleriyle meydana gelen iúleyiú demektir. (Ayrıntılı bilgi için bk. SemƯr ùerƯf østƯtiyye, el-E‫܈‬vƗtu’l-Luƥaviyye, DƗru VƗ’il, ‘AmmƗn, 2003, s. 77-120.) 3 MucƗz, muttasıl bir senetle okuyuúu Hz. Peygamber’e dayanan ve kıraat okuyup okutma konusunda icâzeti bulunan kiúi demektir. 4 Kimi vakıf üniversitelerinde fonetik laboratuvarları varsa da bunlar, ses bilgisi disiplinine hizmet maksadıyla de÷il, tıp fakülteleri bünyesinde teúhis ve tedavi maksadıyla kullanılmaktadır.

iii

daha ciddi tetkikler ve bu tetkikler neticesinde ulaúılan verilerle yeniden ele alınmasıdır. Konuyla ilgili müstakbel araútırmalara örnek olmasını ümit etti÷imiz bu çalıúma, dört bölümden müteúekkildir. Birinci kısımda “Sesbilgisi ve Sesbilim” baúlı÷ı altında fonetik ve foneti÷in alt disiplinleri de÷erlendirilmiú, “Kur’ânî Sesbilgisi” baúlı÷ı altında ise konuyla yakından ilgisi olan tecvƯd ilmine de÷inilmiútir. Kitabın ikinci bölümünde, söyleyiú sesbilgisi açısından son derece önemli olan konuúma organları ve bu organların anatomik yapıları üzerinde durulmuú; üçüncü bölümünde Kur’ân dili, ünlü-ünsüz fonemleri açısından incelenmiú ve son bölüm olan dördüncü bölümünde ise Kur’ân diliyle alakalı bazı ses hadiselerine yer verilmiútir. Eserlerin üzerinde yalnızca bir veya birkaç yazarın ismi olur. Fakat her eserin arkasında isimleri bilinmeyen nice katkı sahipleri bulunur. Hiç úüphesiz bu mütevazı çalıúmanın arkasında da onun úekillenmesine çeúitli fikir ve de÷erlendirmeleriyle katkıda bulunan birçok ilim insanı bulunmaktadır. Bunlardan muhterem Doç. Dr. Ömer Aslan (Cumhuriyet Ünv.) baúta olmak üzere, özellikle saygıde÷er bilim insanları Prof. Dr. Talip Özdeú (Cumhuriyet Ünv.), Prof. Dr. Hasan Keskin (Cumhuriyet Ünv.), Prof. Dr. øsmail Çalıúkan (Yıldırım Beyazıt Ünv.), Prof. Dr. Sadık Kılıç (Atatürk Ünv.), Prof. Dr. Davut Aydüz (Sakarya Ünv.), Prof. Dr. Ömer Faruk Yavuz (Cumhuriyet Ünv.), Dr. øslam Bedir (Old Dominion Unv.)’e ve Arú. Gör. Mustafa Güler (Cumhuriyet Ünv.)’e ve eserlerinden istifade etti÷imiz mütekaddimûn veya müteahhirûndan bütün ilim hâdimlerine minnettâr oldu÷umuzu belirtmekten úeref duyarız. Gayret-i cüz’î ve ahtâ-i küllî bizden; muvaffakiyet ile ma÷firet ise merhameti ve ihsânı bol, Yüceler Yücesi Yaradan (c.c.)’dandır.

ý¥Æð÷¦©Ċ¯¦üøó®»Âûþô÷ą

Ċ¯¦üøô©ý¥Æð÷¥®»Âû¦ûą MÜELLøF SøVAS 1 ùaban 1436/20 Mayıs 2015

iv

v

øÇøNDEKøLER

ÖN SÖZ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘7 KISALTMALAR͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘y ùEKøLLER͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘y77 TRANSKRøPSøYON SøSTEMø͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘y7s GøRøù͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭ I. BÖLÜM͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱ FONETøK, FONOLOJø VE TECVƮD͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱ 1. SESBøLGøSø VE SESBøLøM / PHONETøCS & PHONOLOGY͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱ 1.1. Sesbilgisi / Phonetics / ¼ɋýçóɎʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϲ 1.1.1. Söyleyiú Sesbilgisi / Articulatory Phonetics / ƝÞǽʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳ 1.1.2. Dinleyiú Sesbilgisi / Auditory Phonetics / ƔöÒɎʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵ 1.1.3. Akustik Sesbilgisi / Acoustic Phonetics / ƢāɁÑýɈĄʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϬ 1.1.4. Fizyolojik Sesbilgisi / Physiological Phonetics / ŰýɎýāÒêòʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϮ 1.1.5. Enstrümantal Sesbilgisi / Instrumental Phonetics / ƥĂʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϮ 1.1.6. Eú Zamanlı (Süremli) Sesbilgisi / Synchronic Phonetics / ȕJÎðùÒɎʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϯ 1.1.7. Art Zamanlı (Süremli) Sesbilgisi / Diachronic Phonetics / ȕJÎï¸Āȅʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϯ 1.1.8. Karúılaútırmalı Sesbilgisi / Comparative Phonetics / H8¸íŋʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϰ 1.1.9. Psikolojik Sesbilgisi / Psychological Phonetics / ƀêǽʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϰ

1.2. Sesbilim / Phonology / ¼ɋýçóɎʖ1.ýץʖ趸àJôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϱ 2. KUR’ÂNÎ SESBøLGøSø: “TECVƮD” / ÌɋýÅǻʖŚ)Îíòʖ1.ýץʖôóã͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϲ 2.1. TecvƯd’in Tanımı, Konusu ve Kapsamı͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϳ 2.2. TecvƯd’in Gereklili÷i͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϵ 2.3. TecvƯd’in Tarihçesi͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘Ϯϭ 2.4. TecvƯd’le ølgili En Mühim Telifler͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘Ϯϱ 2.5. TecvƯd - Fonetik øliúkisi͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘Ϯϴ II. BÖLÜM͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϭ KONUùMA ORGANLARI ANATOMøSø͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϭ 1. KONUùMA ORGANLARI / ORGANS OF SPEECH / ëÞǽʖ(¸Ûã*͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϭ 1.1. Akci÷erler / Lungs / H¸¿¶ÎɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϯ

P P P

1.2. Soluk Borusu / Trachea / ¼ā¶.ýōʖ¼»Øíò.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϰ 1.3. Gırtlak / Larynx / 0ÎÅùŁ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϱ

vi

QT

Q ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϲ 1.4. Yutak / Pharynx / GýäóǺ. 1.5. A÷ız / Mouth / ôêò.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϳ 1.5.1. Dudaklar / Lips / H¸¿êÕɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϯϵ 1.5.2. Diúler / Teeth / H¸ùÑĄ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϬ 1.5.3. Damak / Palate / îùŁ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϭ 1.5.4. Dil / Tongue / H¸ÒóɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϮ

1.9. Küçük Dil / Uvula / 0¸üóɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϰ 1.10. Ses Telleri / Vocal Folds / H¸ā¾ýØɎʖH.ξýɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϰ 1.11. A÷ız ve Bo÷az Boúlu÷u / The Mouth and Throat Cavity / CýĿ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϱ 1.12. Geniz Boúlu÷u / The Nasal Cavity / GýÕɄł.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϲ III. BÖLÜM͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϵ KUR’ÂN ARAPÇASININ FONEM SøSTEMø͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϰϵ 1. ÜNSÜZLER / CONSONANTS / ½õ.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱϬ 1.1. Eklemleme Noktaları / Points of Articulation / 1.ýץʖ38¸ņ Açısından Ünsüzler͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱϭ 1.1.1. Çiftdudaksıllar / Bilabials / Ś¸¿êÔ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱϴ 1.1.2. Diúsil-dudaksıllar / Labio-dentals / Ś¸ùÑ*BLýêÔ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϱϵ 1.1.3. Diúyuvasıl-diúsiller / Alveo-dentals / Ś¸ùÑ*BLýǼ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϲϬ 1.1.4. Peltek-diúsiller / Interdentals / Ś¸ùÑ*ǐº͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϲϳ 1.1.5. Damaksıl-diúyuvasıllar / Palato-alveolars / LýǼBL8ȁ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϲϵ 1.1.6. Artdamaksıllar / Velars / Ɲ»Ý͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϭ 1.1.7. Küçükdilsiller / Uvulars / Lýō͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϭ 1.1.8. Bo÷azsıllar / Pharyngeals / ƝóÇ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϯ 1.1.9. Gırtlaksıllar / Glottals / LÎÅùÇ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϰ

1.2. Eklemleme Biçimleri / Manners of Articulation / 1.ýץʖ1¸ê× Açısından Ünsüzler͘͘͘͘͘ϳϱ 1.2.1. Patlamalılar / Plosives / L8¸Åêø,͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϵ 1.2.2. Genizsiller / Nasals / ƛø*͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϵ 1.2.3. Titrekler / Trills / L8.ÎȲ¾͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϵ 1.2.4. Sürtünmeliler / Fricatives / Ɵǔ¿Ç,͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϳϵ 1.2.5. Yarıkapantılılar / Affiricates / ŰÏɏ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϬ 1.2.6. Kapantılılar / Occlusives ~ Stops / ƛìJ͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϬ 1.2.7. Islıklılar / Sibilants / LƷê×͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϭ

vii

1.2.8. Yanünsüzler / Laterals / Ŧø¸Ä͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϭ 1.2.9. Yarıünlüler / Glides ~ Semivowels / ƙĈÏø,͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϮ

1.3. Ses Telleri / Vocal Folds / H¸ā¾ýØɎʖH.ξýɎ. Açısından Ünsüzler͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϮ 1.3.1. Ötümlüler / Voiced / 08ýüÅŋʖ1.ýץ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϮ 1.3.2. Ötümsüzler / Voiceless / ¼Ñýöüŋʖ1.ýץ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϯ

1.4. Hava Akımının Geçiú Biçimi Açısından Ünsüzler͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϯ

ĒPQ

1.4.1. Engelliler / Obstruents / ¼ìýäöɎʖ1.ýץ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϯ 1.4.2. Engelsizler / Sonorants / ¼āùɄøÎɎʖ1.ýץ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϯ

2. ÜNLÜLER / VOWELS / ½¶.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϰ 2.1. Tekünlüler / Monophthongs / 06Îêŋʖ¼ÞāÒɀòʖ½¶.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϳ 2.1.1. Kısa Ünlüler / Short Vowels / 0ƷØíòʖ½¶.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϳ 2.1.2. Uzun Ünlüler / Long Vowels / ¼óɋýÞòʖ½¶.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϴϵ

2.2. Çiftünlüler / Diphthongs / ¼ÄJ6Ïŋʖ¼»ȠÎŋʖ½¶.ýØɎ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϬ IV. BÖLÜM͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϯ KUR’ÂN FONETøöøNE ÂøT ÖNEMLø BAZI SES OLAYLARI͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϯ 1. ø਋HƖR / CLARøTY / 8¸üàĆ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϯ 2. øDƤƖM / ASSøMøLATøON / Gȁ6Ć.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϰ 3. ø঩FƖ’ / HøDøNG / (¸êÊĆ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϱ 4. ø঱LƖB / CONVERSøON ~ CHANGøNG / /ĉìĆ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϵϴ 5. MEDD / LENGTHENøNG / Ìŋ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϬϬ 6. øMƖLE / INCLøNATøON / ¼ò¸õĆ.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϬϮ 7. TESHƮL / FACøLøTATøON / ñāüÒɁò.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϬϯ 8. øBDƖL / SUBSTøTUTøON/ F.̺Ć.͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϬϱ KAYNAKLAR͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘͘ϭϭϭ

viii

ix

KISALTMALAR

a.e. a.g.e. a.mlf. Ans. Ar. a.s. a.y. AÜ b. bk. c. c.c. CÜøFD ç. çev. d÷r. DøA Ens. Fak. h. Hz. øng. m. md. no. núr. öl. s. s.a.v. Sos. Bil. sy. TDV trc. tsz. Ünv./Unv. vb. vd. vrk. ysz. YDT YMT

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Aynı Eser Adı Geçen Eser Aynı Müellif Ansiklopedi(si) Arapça(da) ‘Aleyhi’s-selƗm Aynı yer Ankara Üniversitesi bin / ibnu (o÷lu) Bakınız Cilt / Cüz Celle celƗluh Cumhuriyet Üniversitesi ølahiyat Fakültesi Dergisi Ço÷ul(u) Çeviren(ler) Di÷er(ler)i Diyanet øslam Ansiklopedisi Enstitü(sü) Fakülte(si) Hicrî Hazret-i øngilizce(de) Miladî Madde(si) Numara(sı) Neúr(eden)i Ölümü Sayfa ৡalla’llƗhu ‘aleyhi ve sellem Sosyal Bilimler Sayı(sı) Türkiye Diyanet Vakfı (Yayınları) Tercüme(si / eden) Tarihsiz Üniversite(si) / University Ve benzeri Ve devamı Varak Yersiz Yayımlanmamıú Doktora Tezi Yayımlanmamıú Master Tezi

x

xi

ùEKøLLER ùEKøL 1: øùøTME SÜRECø ..........................................................................................................................9 ùEKøL 2: KULAK ANATOMøSø ................................................................................................................10 ùEKøL 3: AKCøöER ANATOMøSø .............................................................................................................33 ùEKøL 4: SOLUK BORUSU ......................................................................................................................34 ùEKøL 5: GIRTLAK .................................................................................................................................35 ùEKøL 6: YUTAK ....................................................................................................................................36 ùEKøL 7: AöIZ BÖLGESø ........................................................................................................................38 ùEKøL 8: DøùLER ....................................................................................................................................40 ùEKøL 9: ÜST DAMAK ...........................................................................................................................42 ùEKøL 10: DøL .......................................................................................................................................43 ùEKøL 11: KÜÇÜK DøL ...........................................................................................................................44 ùEKøL 12: SES TELLERø VE AÇIKLIK-KAPALILIK DURUMLARI ..............................................................45 ùEKøL 13: GENøZ BOùLUöU ...................................................................................................................47 ùEKøL 14: /B/ .........................................................................................................................................58 ùEKøL 15: /0/ ........................................................................................................................................59 ùEKøL 16: /W/ ........................................................................................................................................59 ùEKøL 17: /F/ .........................................................................................................................................60 ùEKøL 18: /T/ .........................................................................................................................................60 ùEKøL 19: /T‫ޑ‬/ ........................................................................................................................................61 ùEKøL 20: /F/ .........................................................................................................................................61 ùEKøL 21: /N/ .........................................................................................................................................61 ùEKøL 22: /F“/ ........................................................................................................................................62 ùEKøL 23: /L/ .........................................................................................................................................62 ùEKøL 24: /L‫ޑ‬/ ........................................................................................................................................62 ùEKøL 25: /R/ .........................................................................................................................................63 ùEKøL 26: /R‫ޑ‬/ ........................................................................................................................................63 ùEKøL 27: /S/ .........................................................................................................................................63 ùEKøL 28: /S‫ޑ‬/ ........................................................................................................................................64 ùEKøL 29: /Z/ .........................................................................................................................................64 ùEKøL 30: /6/ .........................................................................................................................................67 ùEKøL 31: /Ð/ .........................................................................................................................................68 ùEKøL 32: /Г/........................................................................................................................................68 ùEKøL 33: /L/ ..........................................................................................................................................69 ùEKøL 34: /5/ ..........................................................................................................................................70 ùEKøL 35: /‫ ݶ‬/ ........................................................................................................................................70 ùEKøL 36: /M/ .........................................................................................................................................71 ùEKøL 37: /S/ .........................................................................................................................................72 ùEKøL 38: /Z/ .........................................................................................................................................72 ùEKøL 39: /¯/ .........................................................................................................................................72 ùEKøL 40: /Í/ .........................................................................................................................................73 ùEKøL 41: /ž/ .........................................................................................................................................74 ùEKøL 42: /!/ .........................................................................................................................................75 ùEKøL 43: /J/ .........................................................................................................................................75 ùEKøL 44: ÜNLÜLERøN DURUMLARI ......................................................................................................85 ùEKøL 45: ÜNLÜLERøN AöIZ øÇøNDEKø KONUMLARI ..............................................................................86 ùEKøL 46: ÜNLÜLER ..............................................................................................................................86 ùEKøL 47: ÜNLÜLERøN ÇIKIù YERLERø VE GRAFøKLERø .........................................................................88 ùEKøL 48: “AY” .....................................................................................................................................91 ùEKøL 49: “EY”......................................................................................................................................91 ùEKøL 50: “AW”.....................................................................................................................................92 ùEKøL 51: “EW” .....................................................................................................................................92 ùEKøL 52: øMÂLE .................................................................................................................................103

xii

xiii

TRANSKRøPSøYON SøSTEMø

Harfin Sembolü

Harfin Adı

øbranice Karúılı÷ı

Türkçe Karúılı÷ı

Çeviri yazı Karúılı÷ı

IPA Karúılı÷ı

;

Hemze

-

-



!

A

Elif

ʠ

-

ƖƗ

#Ö

B

bƗ’

ˎ

Bb

Bb

D

D

tƗ’

ʺ

Tt

Tt

V

E

sƗ’

ʺ

-

˜ ˜

6

F

CƯm

ʢ

Cc

Cc

ˎ ²I

G

তƗ’

ʧ

-

ণত

Í

H

পƗ’

ʧ

-

঩প

Z

I

DƗl

ː

Dd

Dd

F

J

਎Ɨl

ʣ

-

਍਎

&

K

rƗ’

ʸ

Rr

Rr

T

L

ZƗy

ʦ

Zz

Zz

\

M

SƯn

ˈ – ʱ

Ss

Ss

U

N

ùƯn

ˇ

ùú

ùú

5

O

ৢƗd

ʶ

Ss

ৡৢ

U“

P

ঌƗd

ʶ

-

ঋঌ

F“

Q

৬Ɨ’

ʨ

Tt

৫৬

V“

R

਌Ɨ’

ʨ

-

਋਌

&“

S

‘ayn

ʲ

-



ž

T

Ƥayn

ʲ

-

Ƥƥ

¯

[

fƗ’

ʴ

Ff

Ff

H

xiv

\

লƗf

ʷ

-

঱ল

S

]

KƗf

ʫ

Kk

Kk

M

^

LƗm

ʬ

Ll

Ll

N

_

MƯm

ʮ

Mm

Mm

O

`

Nnjn

ʰ

Nn

Nn

P

b

VƗv

ʥ

Vv

Vv / Njnj

YWÖ

a

hƗ’

ʤ

Hh

Hh

J

d

yƗ’

ʩ

Yy

Yy / ƮƯ

LKÖ



xv

GøRøù

ønsanı salt biyolojik açıdan ele alan evrimci bir paleoantropolog için hominid5 kategorisine dâhil olan türümüz, fizyolojik olarak kendisine benzeyen di÷er primatlardan “dik duruúu, ellerini serbest bırakabiliúi, âlet yapımı, avlanması, iúbirli÷i ve sosyal organizasyon becerisi, beyin kapasitesinin büyümesi, çenesinin ve diúlerinin küçülmesi”6 gibi de÷iúkenlerle ayrılır. Bu tanım gere÷i insan, bir homo erectus yani “dik duruúlu canlı”dır. Aynı canlıyı felsefî açıdan ele alan bir filozof söz konusu olunca ise bu tür, di÷er canlılardan “düúünebilme” yetisiyle ayırt edilecek ve homo sapiens, yani “düúünebilen canlı” olarak tanımlanacaktır. Yine kapitalist bir ekonomist içinse insan sadece bir homo eoconomicus (ekonomik canlı)’tur. Bütün bu meslekî ve tek yönlü tanımlamalar bir yana bırakılıp da insan; di÷er bir meslek grubunun mümessili olan bir dilbilimci tarafından tanımlandı÷ında ise homo loquens (konuúabilen canlı) olarak adlandırılacak7 ve böylece o, di÷er canlı türlerinden “konuúabilme” yetisiyle ayrılmıú olacaktır. Bu “konuúabilme” becerisinin en genel karúılı÷ı olaraksa günümüzde co÷rafyalara, ırklara, zamana ve hatta kültürlere ba÷lı olarak sürekli de÷iúen ve geliúen “dil” kavramı kullanılmaktadır. Bununla birlikte “dil” olgusu, “konuúma” kavramını da içine alan çok daha geniú bir perspektif arz eder. Zira yeryüzünde yaúamakta olan birçok türün, kendi grupları içerisinde, çok geliúmiú veya az geliúmiú çeúitli anlaúma sistemleri vardır ki bunlar da genel olarak “dil” kavramının sınırları içerisinde de÷erlendirilmektedir. Mesela canlı türlerinden “yunuslar” ve “balinalar”, yalnızca kendi grupları arasında deúifre edilebilen sesler çıkarmak suretiyle bir anlaúma eylemi gerçekleútirebilmekte ve ancak bu iletiúim sistemleri aracılı÷ıyla topluca hareket edebilmektedirler. Meseleyi biraz daha ileri götürürsek, insan türünün bile konuúabilmek dıúında kullanageldi÷i farklı dil sistemleri vardır diyebiliriz. Nitekim konuúma veya iúitme  5

Bunlar, Ponginae alt familyası bünyesinde gruplandırılan Pongo (orangutan) ile Homininae alt familyası bünyesinde gruplandırılan Gorilla (goril), Homo (insan) ve Pan (úempanze) cinsleridir. Bütün bu cinsler ve evrimleri konusunda ayrıntılı bilgi için bk. John Relethford, The Human Species: An Introduction to Biological Anthropology, McGraw-Hill, New York, 2010. 6 Hüseyin Türk, “Beyin Evrimi Iúı÷ında Dilin Kökeni”, Ankara Ünv. Dil ve Tarih-Co÷rafya Fak. Dergisi, c. XXXVIII, sy. 1/2, Ankara, tsz., s. 528. 7 A. McMahon, An Introduction to English Phonology, Edinburgh Unv. Press, Edinburgh, 2002, s. 1.

1

engellilerin anlaúmak üzere kullandıkları iúaret a÷ırlıklı diller de az önce söylediklerimizi teyit eder mahiyettedir. Türler arasında iletiúim kurmayı sa÷layan dil sistemlerinin hiçbiri, insan türünde oldu÷u gibi bir “düúünme” ve “kavramlaútırma” sürecinin ürünü de÷ildir. ønsan, varlık alanı içerisine sonradan dâhil olan nesne ve mefhumları, mahiyetlerine göre ifade edebilmek için “isimlendirme” yapabilen tek canlı türüdür. Bu noktada o; kendi türü içerisinde gerçekleútirdi÷i “anlama” ve “anlamlandırma” eylemlerini, öncesinde

yaúamıú

türdaúlarından

tevârüs

etti÷i

kurallar

çerçevesinde

gerçekleútirerek, ça÷daúı olan benzerleriyle bir konsensüs ortamı oluúturabilme kabiliyetindedir ve bu kabiliyetiyle o, -di÷er canlı türlerinde oldu÷u nispette kısıtlı olmayan- çok daha geniú bir imtiyaz alanını kullanabilme ayrıcalı÷ına sahiptir. Bu yönüyle sadece insanlara özgü bir iletiúim kurma vasıtası olan dünya dilleri; ça÷ımızın geliúen bilim dallarından biri tarafından hemen her yönüyle ele alınmakta ve ciddi araútırmalara istinat eden bulgular, her geçen gün biraz daha ilgi çekici olmaktadır. Bu bilim, hiç úüphesiz dilbilimdir.8 Dilbilim veya dil bilimi; dünya dillerinden Almancada linguistik veya sprachwissenschaft, taalkunde,

Arapçada

Fransızcada

‘ilmu’l-luƥa

linguistique,

veya

lisƗniyyƗt,

Flemenkçede

øngilizcede

linguistics,

øspanyolcada

lingüística, øsveççede språkvetenskap veya lingvistik ve øtalyancada ise linguistica úekillerinde karúılanmaktadır.9 Son dönemlerde Türkçede dilbilim kavramı için Batı dillerinden tasarrufla aktarılan lengüistik yazılıúı da yaygınlaúmaya baúlamıútır.10 Bu bilim, “kendine özgü yöntemlerle genel olarak dil olayını, özel olarak da do÷al dilleri; yapıları, iúleyiúleri, süre içindeki de÷iúimleri vb. açısından inceleyen

 8 Dilbilimle ilgili güzel bir giriú denemesi için bk. Andrew Radford ve d÷r., Linguistics: An Introduction, Cambridge University Press, UK, 2009. 9 David Crystal, A Dictionary of Linguistics and Phonetics, Blackwell, UK, 2008, s. 283 vd.; Hadumod Bussmann, Routledge Dictionary of Language & Linguistics, Routledge, New York, 1996, s. 693 vd.; Muতammed ণasen BƗkellƗ ve d÷r., Mu‘cemu Mu‫ܒ܈‬ala‫ۊ‬Ɨti ‘ølmi’l-Luƥati’l-‫ۉ‬adƯs, Mektebetu LubnƗn, Beyrnjt, 1983, s. 64; Berke Vardar ve d÷r., Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlü÷ü, Multilingual Yabancı Dil Yay., østanbul, 2002, s. 73 vd.; Ahmet Kocaman ve d÷r., Dilbilim Sözlü÷ü, Bo÷aziçi Ünv. Yay., østanbul, 2011, s. 334; Mehmet Rifat ve d÷r., Göstergebilim Dilbilim ve Çeviribilim Terimleri Sözlü÷ü, Sel Yay., østanbul, 2010, s. 30, 70, 106. 10 Bir Türk dilbilimci olan Profesör Baúkan, bu kelimeyi, bir kitabının isminde kullanmıútır. Bk. Özcan Baúkan, Lengüistik Metodu, Multilingual Yabancı Dil Yay., østanbul, 2003.

2

insan bilimi”11 úeklinde tanımlanmıútır. Kısacası dilbilim, dil olgusunu her yönüyle inceleyen bir bilimdir, denebilir. Bu yüzdendir ki söz konusu bilim, dili inceleyiú biçimine göre birçok alt disipline ayrılır. Bunlar içerisinde özellikle sesbilgisi (phonetics / ‘ilmu’l-eৢvƗti’l-luƥaviyye), sesbilim (phonology / ‘ilmu ve਌Ɨ’ifi’leৢvƗti’l-luƥaviyye), biçimbilim (morphology / ‘ilmu’ৢ-ৢarf), sözdizim (syntax / ‘ilmu’n-naতv), anlambilim (semantics / ‘ilmu’d-delƗle), sözcükbilim (lexicology / dirƗsetu’l-mufradƗt), sözlükbilgisi (lexicography / ৢinƗ‘atu’l-mu‘cem), lehçebilim (dialectology / ‘ilmu’l-lehecƗt) ve göstergebilim (semiology / ‘ilmu’r-rumnjz) son derece önemli kollar olarak karúımıza çıkar. Fakat dilbilimin inceleme alanlarının daha çeúitli oldu÷unu ve bu bilimin alt dalları arasında örne÷in toplumdilbilim (sociolinguistics / ‘ilmu’l-luƥati’l-ictimƗ‘Ư), psikodilbilim (psycholinguistics / ‘ilmu’l-luƥati’n-nefsƯ), co÷rafî dilbilim (geolinguistics / ‘ilmu’l-luƥati’l-cuƥrƗfƯ), karúılaútırmalı dilbilim (comparative linguistics / ‘ilmu’l-luƥati’l-muলƗran), tarihsel dilbilim (historical linguistics / ‘ilmu’l-luƥati’t-tƗrƯপƯ) gibi daha birçok disiplinin de yer aldı÷ını ifade etmek gerekir. Bizse bu çalıúmada, sözü edilen dilbilim dallarından sadece sesbilgisini; asıl inceleme konumuz olan Kur’ân foneti÷inin genel hatlarını belirleme ve ona ait hususiyetleri izah etmeye yardımcı olması dolayısıyla çeúitli baúlıklar altında de÷erlendirecek fakat daha sonra ilgimizi, Kur’ân ba÷lamında, spesifik bir alana yöneltece÷iz. Bu özel alan, eski kaynaklardan itibaren ‘ilmu’t-tecvƯd olarak tanınmıú ve bu ilim üzerine yazılan binlerce eser, öteden beri øslam literatürü içerisinde göz ardı edilemeyecek kadar geniú bir alanı iúgal etmiútir.

 11

Vardar, A.g.e., s. 73.

3

4

I. BÖLÜM FONETøK, FONOLOJø VE TECVƮD 1. Sesbilgisi ve Sesbilim / Phonetics & Phonology Sesbilgisi ve sesbilim terimleri öteden beri birbirine karıútırılan iki sözcük olarak ortaya çıkar. Bu kelimelerden ilki olan sesbilgisi, øngilizcede phonetics, Arapçada ise genellikle ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗt olarak adlandırılırken; ikincisi olan sesbilim de øngilizcede phonology, Arapçada ise genellikle ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-vaܲƯfƯ olarak adlandırılagelmiútir. Bu alanlardan sesbilgisi, dili oluúturan sesleri ele alan bir bilim olarak tanımlanır.12 Buna göre söz konusu dal, sesbilimden farklı olarak, herhangi bir dili oluúturan görevli-görevsiz bütün ses ö÷elerini, eklemleme noktaları (Ar. me‫ې‬Ɨric; øng. points of articulation) ve eklemleme biçimleri (Ar. ‫܈‬ifƗt; øng. manners of articulation) açısından detaylı bir úekilde inceler. Sesbilim ise bir dile ait olan seslerden yalnızca gramatik görev veya iúlevi olanlarıyla, yani sesbirimlerle ilgilenir. Di÷er bir söyleyiúle sesbirimler ya da fonemler; bütün bir dil dizgesi içerisinde, anlam ayırt edici fonksiyonlar icra eden seslerdir ve bu sesler, sesbilimin araútırma kapsamına dâhildir. Konu, úu úekilde örneklendirilebilir: /ˎ /an

can

hayat

çan



/Wߑ/an



bir zil çeúidi

han



/K/an



konaklama yeri

kan



/N/an



yaúam sıvısı

úan



/ߑ/an



ün

Van



/Y/an



bir úehir adı

yan



/M/an



taraf

zan



/]/an



sanı

 12

Herold Parmer, A First Course of English Phonetics, W. Heffer & Sons Ltd., 1917, s. 1.

5

Yukarıda listesi verilen Türkçe veya Türkçeleúmiú kelimelerin baúında bulunan /ˎ /, /Wߑ/, /h/, /k/, /ߑ/, /v/, /j/ ve /z/ sesbirimlerinden sonra gelen “an” kısımlarının hepsi müúterektir. Bu müútereklik, ancak kelimelerin baúında bulunan fonemlerin de÷iúmesiyle bozulur ve her bir kelime, ancak bu fonemlerin de÷iúmesi durumunda farklı bir mana ifade eder. øúte bu sesbirimlerin çıkakları (Ar. me‫ې‬Ɨric, øng. points of articulation) ve bo÷umlanma biçimleri (Ar. ‫܈‬ifƗt, øng. manners of articulation), sesbilgisinin konusu içerisine girerken; anlam ayırt edici iúlevi açısından incelenmesi meselesi de sesbilimin kapsamı içerisinde de÷erlendirilir. Aynı hadise, Arapça açısından da úu úekilde örneklendirilebilir: h hĻKh Ķ h  h ļh Ŭ Ķ   h hĶ h  ȋ   h h hĶ  ļ ȭ  

/r/atebe

tertip etmek

/k/etebe



yazmak

/l/etebe



yapıúmak

a e e

/য/ t b



azarlamak

Yukarıdaki Arapça fiillerin her biri, ancak ilk fonemlerinin, yani /r/, /k/, /l/ ve /য/ sesbirimlerinin de÷iúmesiyle ayırt edilebilir. Bu fiillerdeki anlam farkını oluúturmak üzere kullanılan söz konusu sesler, iúlevleri açısından sesbilimin konusunu oluúturur. Bu kısa bilgilerden sonra, alt dallarıyla sesbilgisini ve sesbilimi ayrı ayrı de÷erlendirmeye geçebiliriz.

1.1. Sesbilgisi / Phonetics / ¼ɋýçóɎʖ1.ýץʖôóã Standart Türkiye Türkçesinde genellikle sesbilgisi terimiyle karúılanan fonetik kelimesinin orijinini, Grekçe asıllı ijȦȞȒIJȚțȠȢ (fonetikos) kelimesi oluúturur. Bu sözcü÷ün kökü de di÷er seslerden farklı kabul edilmesi dolayısıyla “insana ait sesi” ifade etmek üzere kullanılan ijȦȞȒ (fon) kelimesine dayanır.13 Mezkur terim için Modern Standart Arapçada en sık kullanılan karúılıklar ise ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗt14,

 13 14

Geoffrey Stewart Morrison, Etymological Guide to Phonetics Vocabulary, s. 6 vd. Muতammed ‘AlƯ el-঩njlƯ, Mu‘cemu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, Me৬Ɨbi‘u’l-Ferazdaলi’t-TicƗriyye, 1982, s. 5.

6

‘ilmu’‫܈‬-‫܈‬avtiyyƗt15, ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-luƥaviyye16 ve Batı dillerinden Arapçalaútırılmıú el-fnjnƯtikƗ17 ifadeleridir. Sözü edilen bilim, “bildiriúim açısından taúıdıkları özellikleri ya da iúlevlerini

göz

önünde

bulundurmadan

sesleri

somut

gerçeklik

içinde,

oluúturulmaları, aktarılmaları ve algılanmaları bakımından inceleyen dal”18 olarak tanımlanmıútır. Aynı terim için benzer bir tanımlama ise “insan dilinin seslerini, iúlevlerini ve iletiúim açısından taúıdıkları özellikleri göz önünde bulundurmaksızın salt fiziksel yönleriyle inceleyen dal”19 úeklinde yapılmıútır. Bu ikinci tanım, ilkine göre daha do÷rudur. Zira ilk tanımlamada genel olarak “ses” kavramı kullanılmıú, ikincisinde ise “insan sesi” ayrımı yapılarak sesbilgisinin muhtevasına daha uygun bir ifadeye yer verilmiútir. Bunun sebebi de sesbilgisinin genel olarak seslerle de÷il, yalnızca insana ait olan dil sesleriyle ilgilenmesidir. Bu yüzden sesbilgisi ifadesi de terimin anlam alanını sınırlandıramaması açısından eksiktir. Bunun yerine, lugavî sesbilgisi ya da dilsel sesbilgisi gibi ifadelerin daha isabetli olaca÷ı söylenebilir. Sesbilgisi ya da fonetik, uzun süre “sesleri ele alan bilim”20 niteli÷i taúımıú ise de XX. yüzyılda sesbilimin kurulmasıyla birlikte, sesleri daha çok do÷a bilimlerindeki yöntemlerle ele alan bir dal olarak görülmeye baúlanmıú, sesbilim alanında ise dilbilim yöntemleri geçerli sayılmıútır.21 Modern sesbilgisinin birçok alt disiplini vardır. Bu dalların her biri insan seslerine ait farklı özellik ve konular üzerinde yo÷unlaúmaktadır. ùimdi bunlardan bazılarını tek tek de÷erlendirebiliriz.

1.1.1. Söyleyiú Sesbilgisi / Articulatory Phonetics / ƝÞǽʖ1.ýץʖôóã

 15

‘Abdul‘azƯz Aতmed ‘AllƗm ve d÷r., ‘ølmu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, Mektebetu’r-Ruúd, 2009, s. 18. ‘øৢƗm NnjruddƯn, ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, DƗru’l-Fikri’l-LubnƗnƯ, 1992, s. 23. Kanaatimizce Arapça terimler içerisinde en isabetlisi budur. Bu adlandırmaya göre mezkûr bilim, bütün seslerle de÷il sadece “lugavî/insanî sesler”le ilgilenmiú olmaktadır. 17 Dr. NnjruddƯn, bir kitabının adında bu terimi kullanmıútır: ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, DƗru’l-Fikri’l-LubnƗnƯ, Beyrnjt, 1992. 18 Vardar, A.g.e., s. 167. 19 Kocaman, A.g.e., s. 225. 20 Parmer, A.g.e., s. 1. 21 Vardar, A.g.e. ve a.y. 16

7

Herhangi bir dilde yapılan konuúma eyleminin gerçekleúmesi, söyleyiú esnasında çıkarılan seslerin üretimi, bu seslere ait çıkıú yerleri ve çıkıú biçimleri ile dil seslerinin gruplandırılması gibi konular, söyleyiú sesbilgisinin araútırma alanına girer.22 Bu disiplinle yer yer fizyolojik sesbilgisi de kastedilir.23 Bununla birlikte bu dallardan söyleyiú sesbilgisi, seslerin çıkıú yerleri ve çıkıú biçimleriyle; fizyolojik sesbilgisi ise daha çok seslerin oluúumunu sa÷layan organlar ve bu organların anatomileriyle ilgilenir. Söyleyiú sesbilgisi, Arapçada ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’n-nu‫ۘܒ‬Ư biçiminde24; Batı dillerinde ise artikulatorik fonetik úeklinde25 karúılanır. Articulatory sözcü÷ü de Latince articulƗre (eklemlere bölmek)’den gelir.26 Arap dünyasında, söyleyiú sesbilgisine yönelik ilk teúebbüsler, hicrî II (miladî VIII.) ve III. (miladî IX.) yüzyıllara tekabül eder. Bu dönemlerde Arap dili seslerinin teúekkül noktaları ve bu sesler teúekkül ederken onlara ait oldu÷u gözlemlenen çeúitli özellikler; el-‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791)’nin KitƗbu’l-‘Ayn, SƯbeveyh (öl. 180/796)’in el-KitƗb ve el-Muberrid (öl. 285/898)’in el-Muۘte‫ڲ‬ab adını taúıyan meúhur eserlerinde detaylı bir úekilde incelenmiú ve izah edilmiútir. Hicrî V. (miladî XI.) yüzyıldan itibaren ise, Klasik Arapçanın söyleyiú sesbilgisine yönelik en ciddi çalıúmalar, tecvƯd ve ۘirƗ’Ɨt ilimleri etrafında úekillenmiú ve fonetik bilimi, köklü tecvƯd literatürünün bir cüzü hâline getirilmiútir. Bu dönemde Klasik Arapçada bulunan a‫܈‬lƯ ve fer‘Ư sesler üzerine geniú kapsamlı eserler telif edilmiú ve bu eserler, müteakip asırlarda kaleme alınan benzerleri tarafından da kaynak olarak kullanılmıútır. Kur’ân seslerinin telaffuz keyfiyetleri konusunda muhtelif dönemlerde kaleme alınan en önemli eserler arasında özellikle MekkƯ b. EbƯ ܑƗlib el-ۗaysƯ (öl. 437/1045)’nin er-Ri‘Ɨye li-TecvƯdi’l-ۗirƗ’e ve Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Lafܲi’t-TilƗve adlı eseri, Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd ed-DƗnƯ (öl. 444/1052)’nin et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd adlı eseri, ‘AbdulvehhƗb b. Mu‫ۊ‬ammed el-ۗur‫ܒ‬ubƯ (öl. 463/1070)’nin el-Mnj‫ڲ‬i‫ ۊ‬fi’tTecvƯd adlı eseri, øbnu’‫ܒ‬-ܑa‫ۊۊ‬Ɨn es-SumƗtƯ (öl. 561/1165)’nin el-ønbƗ’ fƯ TecvƯdi’l 22

Kocaman, A.g.e., s. 233. Crystal, A Dictionary of Linguistics and Phonetics, s. 36; Vardar, A.g.e., s. 168. BƗkellƗ, Mu‘cemu Mu‫ܒ܈‬ala‫ۊ‬Ɨti ‘ølmi’l-Luƥati’l-‫ۉ‬adƯs, s. 63. 25 M. Volkan Coúkun, Türkçenin Ses Bilgisi, IQ Kültür Sanat Yay., østanbul, 2010, s. 40 vd. 26 Morrison, Etymological Guide to Phonetics Vocabulary, s. 2. 23 24

8

ۗur’Ɨn adlı eseri, øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429)’nin et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd adlı eseri ve ‘AlƯ en-NnjrƯ e‫܈‬-‫܇‬afƗۘusƯ (öl. 1118/1706)’nin TenbƯhu’l-ƤƗfilƯn ve ørúƗdu’lCƗhilƯn adlı eseri anılmaya de÷erdir.27 Bütün bu eserlerde Kur’ân-ı Kerîm’e ait sesler üzerinde ayrıntılı bir úekilde durulmuú ve bu seslerin çıkıú yerleriyle birlikte telaffuzları esnasında mezkûr seslere ait oldu÷u gözlemlenen çeúitli özellikler -zamanlarıyla koúut imkânsızlıklara ra÷mendo÷ru ve son derece baúarılı bir úekilde de÷erlendirilebilmiútir. Öyle ki Müslüman ilim adamlarının söyleyiú sesbilgisi ile ilgili bu baúarı ve gayretleri, Alman müsteúrik Gotthelf Bergsträsser (1886-1933)’i úu sözleri söylemeye mecbur etmiútir: “Bu alanda Avrupalıları sadece Araplar ve Hintler geçebilmiútir.”28

1.1.2. Dinleyiú Sesbilgisi / Auditory Phonetics / ƔöÒɎʖ1.ýץʖôóã Modern sesbilgisinin en mühim dallarından biri de dinleyiú sesbilgisidir. Arapçada ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’s-sem‘Ư úeklinde29 adlandırılan bu dal, øngilizcede ise auditory phonetics úeklinde isimlendirilmektedir.30 Auditory kelimesinin menúeini, Latince asıllı audire (duymak) sözcü÷ü oluúturur.31 Bu alt disiplin, “konuúulan dilin sinyal ve kodlarının algılanmasının anatomik ve nörofizyolojik süreçlerini araútırma konusu yapan sesbilgisi dalı”32 úeklinde tanımlanmıútır.

ùekil 1: øúitme Süreci  27 Soner Akda÷, “Kur’ân Foneti÷inde ‘Sâkin Mîm’ Foneminin Seslendiriliúi Üzerine Yeni Bir ønceleme”, Marife, y. 10, sy. 1, (2010), s. 130 vd. 28 Muতammed ণassƗn e৬-৫ayyƗn, “Araplarda Sesbilim (Fonetik)”, Ondokuz Mayıs Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, çev. Ahmet Yüksel, (2004) s. 17, s. 302. 29 KemƗl Muতammed Biúr, ‘ølmu’l-E‫܈‬vƗt, DƗru ƤarƯb, el-঱Ɨhire, 2000, s. 43. 30 Kirsten Malmkjær, The Linguistics Encyclopedia, Routledge, New York, 1991, s. 56. 31 Morrison, A.g.e., s. 2. 32 Hadumod Bussmann, Dictionary of Language & Linguistics, Routledge, New York, 1996., s. 105.

9

Yukarıdaki úekilde, herhangi bir konuúmacıyla herhangi bir dinleyici arasında vuku bulan bir konuúma olayı gösterilmektedir. Buna göre konuúma olayı önce konuúan kiúinin aklında úekillenmekte, sonra konuúma uzuvları tarafından kodlanarak fiziksel bir olay olan “seslerle” muhataba aktarılmaktadır. Bu noktada muhatabın önce iúitme organı kulak devreye girmekte ve kulak kepçesi, sesleri toparlayarak içe aktarmakta; en sonunda ise bu yolla deúifre edilen sesler, akledilebilir bir hâle getirilmektedir. Bütün bu olaylar, anlık gerçekleúmektedir ve dinleyiú sesbilgisi de bu hadise ve oluúumlarla ilgilenmektedir. Dinleyiú sesbilgisinin temel enstrümanı olan ve telaffuz edilen sesleri iúitip beyne aktaran kula÷ın anatomisini úu úekille gösterebiliriz:



ùekil 2: Kulak Anatomisi

Dinleyiú sesbilgisi, Kur’ân foneti÷i açısından da son derece önemli bir disiplindir. Zira çok eski zamanlardan beri Kur’ân-ı Kerîm’in orijinal telaffuz keyfiyeti, semƗ‘ (dinleme) metoduyla33 ahzedilmiú ve bu yolla da nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelebilmiútir. Kur’ân’a ait olan seslerin do÷ru telaffuz edilebilmeleri, ancak do÷ru iúitilmeleri ve do÷ru idrâk edilmeleri neticesinde mümkün olabilmektedir.

1.1.3. Akustik Sesbilgisi / Acoustic Phonetics / ƢāɁÑýɈĄʖ1.ýץʖôóã

 33 Bu ve di÷er usuller hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Necati Tetik, “Kur’ân Tilâvetinin veya Kırâat ølminin Ö÷retilmesi Usulleri”, Atatürk Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, sy. 9, (1990), Erzurum, s. 238-244.

10

Akustik sesbilgisi; dil seslerinin akustik açıdan niteliklerini, titreúim sıklı÷ını, süre ve duyulma gücünü aygıtlarla ortaya koyan sesbilgisi dalıdır.34 Buna göre sözü edilen dal; seslerin, havanın titreúimleriyle konuúucudan dinleyiciye aktarılıúı sırasında ortaya çıkan olguları35 ele almaktadır. Bu alt disiplinin Modern Arapçadaki karúılı÷ı ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-eknjstƯkƯ úeklindedir.36 Akustik sesbilgisi, ayrıca fiziksel sesbilgisi (physical phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-fƯzyƗ’Ư) olarak da bilinir.37 Konuúma olayı gerçekleútirilirken konuúma aygıtı aracılı÷ıyla birtakım sesler çıkarılır. Bu seslerin oluúumunda bir enerji kayna÷ına, titreúim yapabilen bir organa, rezonans boúlu÷una (yutak, a÷ız ve burun boúlu÷u) ve konuúma organlarının birbirleriyle uyumlu çalıúmasını sa÷layacak bir sinir sistemine gereksinim duyulur. Ses dalgaları, ancak bir varlı÷ın titreúmesiyle oluúabilir ve seslerin oluúabilmesi için de hava moleküllerinin birbirlerine çarpmasını sa÷layacak bir hareket gerekir. Bu hareketin vuku bulmasıyla birlikte moleküller birbirlerine çarpmaya baúlar ve bu yolla da ses dalgaları alıcıya iletilmiú olur.38 Titreúim oluúturarak ses çıkaran organ ya da nesnelerin saniyedeki titreúim sayısı, titreúim sıklı÷ını ifade eder ve buna da frekans adı verilir. Frekansın birimi ise Alman fizikçi Heinrich Hertz (1857-1894)’in soyadına izafeten hertz úeklinde adlandırılır. Bu sözcü÷ün fizik terminolojisindeki kısaltması da Hz’dir.39 Günümüzde seslerin akustik özellikleri, geliúmiú lengüistik laboratuvarlarında hassas cihazlarla tespit edilebilmekte ve dil seslerinin grafikleri, bütün ayrıntıları ile oluúturulabilmektedir. Seslerin çeúitli yönleriyle analizini gerçekleútiren bu cihazlara örnek olarak kimograf (kymograph), osilograf (oscillograph), spektrograf (spectrograph) ve sonagraf (sonagraph) gösterilebilir.40

 34

Kocaman, A.g.e., s. 20. Vardar, A.g.e., s. 168. 36 Muতammed ‘AlƯ el-঩njlƯ, Mu‘cemu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, Me৬Ɨbi‘u’l-Ferazdaলi’t-TicƗriyye, elMemleketu’l-‘Arabiyyetu’s-Su‘njdiyye, 1402/1982, s. 115. 37 ReúƯd ‘AbdirrahmƗn el-‘UbeydƯ, Mu‘cemu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, Merkezu’l-Buতnjsi ve’d-DirƗsƗti’løslƗmiyye, el-‘ørƗল, 1428/2007, s. 125. 38 Coúkun, Türkçenin Ses Bilgisi, s. 106. 39 Malmkjær, The Linguistics Encyclopedia, s. 2; Filiz Gürer Yücel, Ses Bilgisi ve Akustik Konusunun Disiplinler Arası Ö÷retimi, Nobel Yay., Ankara, 2014, s. 7. 40 Mezkûr cihazlar ve bu cihazların görevleriyle ilgili ayrıntılı bilgi için bk. ‘Abdul‘azƯz Aতmed ‘AllƗm ve d÷r., ‘ølmu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, Mektebetu’r-Ruúd, RiyƗঌ, 1430/2009, s. 38-43. 35

11

1.1.4. Fizyolojik Sesbilgisi / Physiological Phonetics / ŰýɎýāÒêòʖ1.ýץʖôóã Fizyolojik sesbilgisi, insan seslerinin çıkarılmasını gerçekleútiren soluma ve konuúma organlarının anatomisini, devinimlerini, iúlevlerini, niteliklerini ve çalıúma biçimlerini inceleyen sesbilgisi dalıdır.41 Söyleyiú sesbilgisi olarak da bilinir.42 Arapçadaki karúılı÷ı ise ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-fisynjlnjcƯ úeklindedir.43 Herhangi bir dile ait olan seslerin tespiti açısından konuúma organlarının iyi tanınması ve bu seslerin hangi organlar aracılı÷ıyla çıkarıldı÷ının bilinmesi son derece önemli bir konudur. Zira bu organların yapı ve iúlevleri bilinmeden herhangi bir sesin oluúumu, gerçek manada asla gözlemlenemez. øúte bu yüzdendir ki öteden beri fonetikçiler, fizyolojik sesbilgisi üzerinde ciddiyetle durmuúturlar.

1.1.5. Enstrümantal Sesbilgisi / Instrumental Phonetics / ƥĂʖ1.ýץʖôóã Enstrümantal sesbilgisi ya da ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-’ƗlƯ, insan seslerine ait her türlü özelli÷i belirlemek, bu seslerin çıkarılıúları esnasında konuúma organlarına ait hususiyetleri ortaya koymak, sesler arası iliúkileri gözlemlemek ve her bir sesin kendine has niteliklerini tespit etmek amacıyla laboratuvar ortamından ve bu ortama ait her türlü âlet ya da enstrümandan faydalanan deneysel bir sesbilgisi dalıdır.44 Bu özelli÷i dolayısıyladır ki aynı disiplin fonetikçiler tarafından deneysel sesbilgisi (experimental phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t-tecrƯbƯ) ya da laboratuvar sesbilgisi (laboratory phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-ma‘melƯ) úeklinde de anılır.45 Kur’ânî sesbilgisinin mükemmelen tespiti için, laboratuvar teknikleri oldukça ilgi çekicidir. Bu yolla yapılacak olan deneysel bütün çalıúmalar, Kur’ân’a ait olan fonetik özelliklerin çok daha iyi anlaúılıp kavranmasına ve silsile yoluyla asırdan asıra nakledilegelen otantik nutuk keyfiyetinin çok daha sa÷lıklı bir úekilde

 41

Kocaman, A.g.e., s. 131; Vardar, A.g.e., s. 168. Crystal, A.g.e., s. 36. BƗkellƗ, A.g.e., s. 63. 44 Benzer tanımlamalar için bk. Bussmann, A.g.e., s. 895; Kocaman, A.g.e., s. 84; el-঩njlƯ, Mu‘cemu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, s. 112. 45 el-঩njlƯ, A.g.e., s. 113; Bussmann, A.g.e., s. 895. 42 43

12

korunarak gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunacaktır. Fakat ne yazık ki øslâm dünyasında henüz böylesi ciddi bir çalıúma yapılabilmiú de÷ildir.

1.1.6. Eú Zamanlı (Süremli) Sesbilgisi / Synchronic Phonetics / 1.ýץʖôóã ȕJÎðùÒɎʖ Eú zamanlı, dural ya da di÷er bir deyiúle betimleyici sesbilgisi (descriptive phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-va‫܈‬fƯ), herhangi bir dilin seslerini ve ses olaylarını, tarihî geliúim ve de÷iúim seyirlerini dikkate almaksızın belirli bir zaman süreci içinde inceleyen sesbilgisi dalıdır.46 Bu disiplin için önemli olan úey; seslerin, dilin herhangi bir döneminde ne tür özellikler gösterdi÷idir. Di÷er bir deyiúle bu bilim, inceledi÷i dönemin öncesine ya da sonrasına de÷il, sadece o dönemin kendisine ehemmiyet vermektedir. Modern Arapçada bu terim için ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t-tezƗmunƯ, ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’lva‫܈‬fƯ

47

ya da Batı dillerinden Arapçalaútırılan ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’s-senkrnjnƯ karúılıkları

kullanılmaktadır.

1.1.7. Art Zamanlı (Süremli) Sesbilgisi / Diachronic Phonetics / 1.ýץʖôóã ȕJÎï¸Āȅʖ Art zamanlı, tarihsel (historical phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t-tƗrƯ‫ې‬Ư) ya da geliúimsel sesbilgisi (evolutionary phonetics / ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t-ta‫ܒ‬vƯrƯ), herhangi bir dilin seslerini ve ses olaylarını, tarihî geliúim ve de÷iúim süreçleri içinde inceleyen sesbilgisi dalıdır.48 Bu tanıma göre, sözkonusu sesbigisi dalı, bir dili oluúturan seslerin zaman içinde gösterdikleri de÷iúim ve geliúimleri ortaya koymak için çalıúmaktadır.

 46 47 48

Vardar, A.g.e., s. 168; el-঩njlƯ, A.g.e., s. 113. el-঩njlƯ, A.g.e., s. 116. Vardar, A.g.e., s. 168; el-঩njlƯ, A.g.e., s. 113.

13

Standart Arapçada bu terim için ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t-tƗrƯ‫ې‬Ư, ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’t49

ta‫ܒ‬vƯrƯ ya da Batı dillerinden Arapçalaútırılan ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’d-diyƗkrnjnƯ karúılıkları kullanılmaktadır.

1.1.8. Karúılaútırmalı Sesbilgisi / Comparative Phonetics / H8¸íŋʖ1.ýץʖôóã Karúılaútırmalı sesbilgisi, farklı diller arasındaki benzerlik ve farklılıkları kendisine inceleme konusu yapan sesbilgisi dalını ifade eder. Bu dalın günümüz Arapçasındaki karúılı÷ı ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-mukƗran’dır.50 Özellikle son iki asırdan itibaren iki dillilik (bilingualism) ve çok dillilik (multilingualism) oranlarının arttı÷ı bilinen bir gerçektir. Bu durum, hem dünyanın küreselleúmesinde ve hem de mukayeseli dil araútırmalarının hızla geliúmesinde önemli bir rol oynamıútır. Karúılaútırmalı dil araútırmalarının geliúmesiyle birlikte de -özellikle aynı dil ailesine mensup- diller arasındaki benzerlik ve farklılıklar dikkat çekmiú ve bunlar için özel inceleme alanları oluúturulmuútur. Dillerin, seslerinin benzerlik ve farklılıkları açısından mukayesesiyle bu dillerin yabancı kiúiler tarafından çok daha düzgün ve kolay bir úekilde ö÷renilmesi sa÷lanabilmektedir. Buna göre Kur’ân dilinin di÷er dünya dilleriyle olan benzerlikleri, mukayese yoluyla iyi bir úekilde tespit edilebilirse bu durum, Kur’ân ö÷renim ve ö÷retiminde kayda de÷er bir mesafenin katedilmesine zemin hazırlayacaktır.

1.1.9. Psikolojik Sesbilgisi / Psychological Phonetics / ƀêǽʖ1.ýץʖôóã 1957’den sonra Amerikalı dilbilimci Noam Chomsky’nin üretici-dönüúümsel dilbilim kuramının etkisi altında kalan ve zaman içinde ba÷ımsız bir dal haline gelen psikolojik dilbilimin51 sesbilgisine yönelik olan alt disiplini, psikolojik sesbilgisi olarak adlandırılır.

 49 50 51

el-঩njlƯ, A.g.e., s. 113. A.g.e., s. 115. Vardar, A.g.e., s. 162.

14

Bir dildeki seslerin yayılması, konuúma sürecinin planlanması ve konuúmayı; konuúmacının kendisinin ve dinleyicisinin algılaması gibi konular, bu bilimin ilgi alanları içerisine girer. Bu yüzden de psikolojik sesbilgisi, iúitsel sesbilgisiyle yakın bir alaka arz eder. Söz konusu bilim dalının günümüz Arapçasındaki karúılı÷ı ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’n-nefsƯ’dir.52 Kur’ân-ı Kerîm’in do÷ru ve güzel telaffuz edilmesinin yanı sıra parçaüstü sesbirimler (suprasegmentals) de dikkate alınarak yani vurgu, ton ve ezgi ile tilâvet edilmesi durumunda -Arapça bilsin ya da bilmesin- dinleyicilerin hâlleri, hisleri, tepkileri ve algıları de÷iúebilmektedir. ølahî bir metin olarak Kur’ân’ın, profesyonel bir úekilde artiküle edilmesinin psikolojik etkileri üzerinde yapılacak olan bütün etütler, onun engin mana okyanusunun aydınlatılmasında çok mühim bir ödevi üstlenecektir.

1.2. Sesbilim / Phonology / ¼ɋýçóɎʖ1.ýץʖ趸àJôóã Daha önce kısaca üzerinde durmuú oldu÷umuz sesbilim ya da orijinal deyimiyle fonoloji, herhangi bir dilin ses dizgesi üzerinde yo÷unlaúır. Sesbilim için önemli olan úey; sesbilgisinin konusunu oluúturan seslere ait fiziksel özellikler ya da bu özellikler çerçevesinde úekillenen muhtelif olgular de÷il, o dildeki sesleri birbirinden ayırt eden yapılar ve anlamsal iúlevlerdir. Sesbilim (phonologie) kavramı, XX. yüzyılın en mühim dilbilimcilerinden biri olarak kabul gören øsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure (1857-1913) tarafından,

günümüzdekinden

kullanılmaktaydı.

53

farklı

olarak

sesbilgisi

ile

aynı

anlamda

Fakat bu kullanım; dilbilimciler tarafından pek benimsenmemiú

ve seslerin daha çok fiziksel özellikleriyle ilgilenen dala sesbilgisi (phonetics), anlamsal iúlevleri ve yapılarıyla ilgilenen dala da sesbilim (phonology) 54 denmiútir. Bununla birlikte Türk dilbilimci Do÷an Aksan (1929-2010) da fonetik sözcü÷ü için

 52 53 54

el-঩njlƯ, A.g.e., s. 116. Ferdinand de Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, çev. B. Vardar, Multilingual, østanbul, 1998, s. 66. Emel Huber, Dilbilime Giriú, Multilingual, østanbul, 2008, s. 113.

15

tıpkı Saussure gibi “sesbilim” karúılı÷ını kullanmıú55, fonolojiye ise “görevsel sesbilim” demeyi tercih etmiútir.56 Modern Standart Arapçada, sesbilim karúılı÷ı olarak ‘ilmu veܲƗ’ifi’l-e‫܈‬vƗti’lluƥaviyye,57 ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-vaܲƯfƯ58 ve ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’n-niܲƗmƯ59 gibi söz öbekleri ve Batı dillerinden aktarılmıú “fonem” kelimesiyle kurulan ‘ilmu’l-fnjnƯmƗt60 terkibi kullanılmaktadır. Seslerin iúlevsel analizini yapan sesbilim’in Arapçadaki ilk çalıúmaları, fonetik çalıúmalarla paralel olarak aynı dönemde, yani hicrî II. (miladî VIII.) ve III. (miladî IX.) yüzyıllarda baúlar. Bu dönemdeki fonoloji çalıúmalarının temelini; el‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791)’nin KitƗbu’l-‘Ayn, SƯbeveyh (öl. 180/796)’in el-KitƗb ve el-Muberrid (öl. 285/898)’in el-Muۘte‫ڲ‬ab adını taúıyan meúhûr eserleri oluúturur. Hicrî V. (miladî XI.) asır ve takip eden dönemlerde ise fonolojik konular, genellikle, kıraat ilmine yönelik eserler içerisinde ayrıntılı bir úekilde yer alırken, bazen de bu alana yönelik müstakil eserlerde karúılık bulabilmiútir.

2. Kur’ânî Sesbilgisi: “TecvƯd” / ÌɋýÅǻʖŚ)Îíòʖ1.ýץʖôóã øslâm âlimleri, takrîben 1500 yıllık bir mazisi bulunan Kur’ân-ı Kerîm’in otantikli÷ini muhafaza edebilme adına öteden beri ciddi gayretler göstermiú ve bu gayretleriyle de çok çeúitli ilimler sistematize etmiútirler. Genel olarak ‘ulnjmu’lۘur’Ɨn terkibiyle anılan bu ilimlerin her biri, Kur’ân’a ait farklı bir özelli÷in anlaúılmasında ve korunmasında ayrı bir iúlevi üstlenmiútir. Örne÷in tefsƯr ilmi, onun anlaúılmasına yardımcı olmasının yanı sıra manası yönüyle tahrîf edilmesini de engellemek amacı taúır.  55

Do÷an Aksan, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yay., Ankara, 2003, c. II, s. 9. Aksan, A.g.e., c. II, s. 61. Dr. NnjruddƯn, bir kitabının adında bu terimi kullanmıútır: ‘ølmu VeܲƗ’ifi'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: elFnjnnjlnjciyyƗ, DƗru’l-Fikri’l-LubnƗnƯ, Beyrnjt, 1992. Kanaatimizce Arapça terimler içerisinde en isabetlisi budur. Bu adlandırmaya göre söz konusu edilen bilim, seslerin fiziksel özellikleriyle de÷il “lugavî/insanî sesler”in sadece yapı ve iúlevleriyle ilgilenmiú olmaktadır. 58 Mustafa Kaya, Arap Dili Foneti÷i: Ses-Anlam ølgisi, Erzurum, 2011, s. 11. 59 el-঩njlƯ, A.g.e., s. 115. 60 Musa Alp, Arap Dili Foneti÷i, Adana, 2011, s. 41. 56 57

16

Di÷er bir ilim olan ‫ې‬a‫ܒܒ‬u’l-me‫܈‬Ɨ‫ۊ‬ifi'l-‘usmƗniyye, cem ve istinsah dönemi yazmalarının imlâ özelliklerini korumayı amaç edinirken i‫ې‬tilƗfu’l-me‫܈‬Ɨ‫ۊ‬if adı verilen ilim de istinsah dönemi mushafları arasındaki yazım farklılıklarını muhafaza etmek üzere teúekkül etmiútir. Yine bu ilimlerden ۘirƗ’Ɨt; Kur’ân’ın farklı okunuú keyfiyetlerini, nakledenlerine isnat ederek bildirme vazifesini üstlenmiú ve ona ait bütün vecihlerin, de÷iútirilmeden günümüze kadar getirilebilmesini sa÷lamıútır. TecvƯd ilmi de tıpkı söz konusu edilen bu ilimler gibi Kur’ân’a özgü bir niteli÷in korunmasına katkıda bulunmak üzere sistemleútirilmiútir. Onun görevi; Kur’ân’ın bütün kelime ve seslerinin orijinal nutuk keyfiyetlerini, birtakım kriterler vazederek korumak ve onların nesilden nesile aynı úekilde nakledilmelerini sa÷lamaktır. Modern sesbilgisiyle yakın münasebeti dolayısıyla biz bu ilmin; ‘ilmu’le‫܈‬vƗti’l-ۘur’ƗnƯ (Kur’ânî sesbilgisi) úeklinde de isimlendirilebilece÷ini düúünüyor ve alternatif olarak önerdi÷imiz bu terimin, günümüz bilimlerinin ulaúmıú oldu÷u veriler çerçevesinde çok daha sa÷lıklı ve isabetli oldu÷u kanaatini taúıyoruz.

2.1. TecvƯd’in Tanımı, Konusu ve Kapsamı TecvƯd (ΪϳϮΠΗ) kelimesi, Arapçada “C-V-D” (ΩϭΝ) üçlü kökünden türetilmiú bir kelime olup tef‘Ưl (ϞϴόϔΗ) formunda bir mastardır. Lügatte bu kelime, “herhangi bir úeyi düzeltip güzelleútirmek, bir úeyi iyi ve güzel yapmak” gibi anlamlar ihtiva etmektedir.61 Bir ilme isim olması yönüyle ise kelime, en eski kaynaklardan itibaren -bazı lafızlar de÷iúse de- genellikle úu úekilde tarif edilmiútir:

l i h l h i h h h l ih h h h k ihl h ii Ġ h IKh bh ĵŹh ĸhj ĻAŋh Ɋh ĵŹh ĸɀ i j Ļŋl Ļbh ĵŹh Ȱź  Ū ń  [b i ;ĵ ś ȭ  j ? ź Ÿ b j C ;A  ŋ Ūj ů‹ Ĺ ŶɆ  jL b j Cb Ɔj ȋ‹  Ĺ ž Ű ń j ʼnɆ i jź ł l ȋ ğ ‹» j ŋi ơ‹ h l l h Šh h l i l  j ŋi ń i Ŵ l Ųj [  j ŋl ơ‹ h «jŷj Ű Ŕ l =bh jŷ Ł j ŋh ƥ  Ǔ  j ? űj ł  š ų ɉ‹ [b



Bk. øbnu Man਌njr, LisƗnu’l-‘Arab, núr. ‘AbdullƗh ‘AlƯ el-KebƯr ve d÷r., DƗru’l-Me‘Ɨrif, el-঱Ɨhire, 1981, c. I, s. 720 vd.

61

17

Yani, “TecvƯd; tilâvetin süsü, kırâatin de zinetidir. O, harflerin hakkını vermek ve mertebelerini tertip etmektir; alfabe harflerinden her birini, çıkıú yerine ve aslına döndürmektir.”62 XVIII. yüzyılda, Osmanlı ulemâsının en meúhûr simalarından biri olan ve genellikle de “Saçaklızâde Maraúî” lakabıyla anılan Mu‫ۊ‬ammed b. EbƯ Bekr elMer‘aúƯ (öl. 1150/1737)’nin tecvƯd tanımı ise úöyledir:

h h ii h h hh l h l hh i h li fl i l  ;j ĵś i l  jFKĵƥ Ŵj h Ų ĵŹh ȰźŪń   [b  j ŋi ơ‹ h ȭj? ȇ jŷžjȯ Ũ i Ű śl Ȭi  ʼnl ũbh  ĵŹjh Ļĵŧ jŔbh  [b  j ŋi ơ‹  ȭ jŷ žjȯ Ľ  Ņ ĸȬ ű ŰjŠ» j Ŵ h k h h ğh h l i h h l «jDĵŧŕɉ‹  ŲĵŹŪŅļŏɊbjFjKĵňųh ɉ‹ j Ŵj “TecvƯd, kendisinde harflerin mahreç ve sıfatlarından söz edilen bir ilimdir. Ayrıca o; harflerin, mahreçleri yönüyle hakkını ve sıfatları yönüyle müstehakkını vermeye de ıtlak olunur.”63 ølk tarifin birinci kısmından, tecvƯd ilminin sadece Kur’ân tilâvetine has bir ilgi alanı oldu÷u anlaúılıyor olmakla birlikte ikinci tanımda ‫ۊ‬arf kavramı daha genel bir anlamda kullanılmıú ve bu tanımla sadece Kur’ân seslerine yönelik bir sınırlandırma söz konusu edilmemiútir. Zaten mezkûr tanımı yapan müellif, baúka bir eserinde bu konuyu de÷erlendirirken “Tecvîdin konusu, Kur’ân harfleridir, denilmiútir. Bu, tartıúma götürür bir düúüncedir. Zira mutlak olarak harflerden bahsetme, ancak tasrîf ilminin konularından biri olabilir. Bunun için eú-ùâfiye gibi tasrîf konusunda yazılmıú bazı eserler bu konuya da yer vermiútirler.”64 demiútir. ølk tecvƯd kitapları da dâhil olmak üzere, bu alana özgü eserlerin hemen hepsinin temel kaynaklarının el-‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791), SƯbeveyh (öl. 180/796) ve el-Muberrid (öl. 285/898) gibi dilciler ve bunlara ait filoloji kitaplarının olması da meselenin salt bir Kur’ân okuma meselesi olmadı÷ını, bu 

62 el-’AmmƗnƯ, el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt, núr. ‘øzzet ণasen, DƗru’l-Fikr, Dimeúল, 1427/2006, s. 72; ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1421/2000, s. 68; el-Hu਎elƯ, KitƗbu’t-TecvƯd, núr. FerƥalƯ Seyyid ‘ArabƗvƯ, DƗru’l-Kutubi’l‘ølmiyye, Beyrnjt, 2011, s. 55; øbnu’l-CezerƯ, et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, núr. ‘AlƯ ণuseyn el-BevvƗb, Mektebetu’l-Me‘Ɨrif, RiyƗঌ, 1405/1985, s. 47. 63 Muতammed b. EbƯ Bekr el-Mer‘aúƯ, Cuhdu’l-Muۘill, núr. SƗlim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1429/2008, s. 109. 64 el-Mer‘aúƯ, TertƯbu’l-‘Ulnjm, çev. Zekeriya Pak ve d÷r., Ukde Kitaplı÷ı, Kahramanmaraú, 2009, s. 165.

18

olayın aslen dilin kendi do÷al çerçevesi içerisinde mütalaa edilmesi gereken bir olgu oldu÷unu göstermesi açısından çok manidardır. Bu noktadan bakıldı÷ında sırf Kur’ân okumaya yönelik olan hususi birtakım kaideler istisna edilirse tecvƯd ilminin, genel olarak, Kur’ân’ın da dilini oluúturan Klasik Arapçanın artikülasyon mekani÷iyle ilgilendi÷ini söyleyebiliriz. Buna göre tecvƯd; genelde Klasik Arapçanın, özelde ise Kur’ân’ın telaffuz keyfiyetini konu edinmekte, fakat sadece Kur’ân’a özgü bazı nutuk özelliklerini de ayrıca iúlemesi dolayısıyla, daha çok bir Kur’ân ilmi olarak de÷erlendirilmektedir. Bu yüzden bu çalıúmada tecvƯd kavramının kapsamı, daha önce de önermiú oldu÷umuz ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-ۘur’ƗnƯ (Kur’ânî Sesbilgisi) teriminin kapsamıyla eúde÷erdir.

2.2. TecvƯd’in Gereklili÷i Kur’ân’ın, bütün Müslümanların ittifakına dayalı bir úekilde kelâm-ı ilâhî olarak kabul edilmesi, onlar için, Kur’ân’a ait bütün vasıfların her úeyden daha ziyade dikkate alınır olması anlamına gelir. Bir metnin, herhangi biri tarafından de÷il de bir ilâh tarafından oluúturulmuú olması ise hiç úüphesiz onun mucizevî, metafizik ve mistik bir içeri÷e sahip olmasının yanı sıra dili yönüyle de di÷er metinlere nazaran çok daha güzel, orijinal ve kusursuz olmasını gerektirir. Bütün bu özelliklerin muhafaza edilmesi de muhatap olarak kabul edilen ve o kutsal kitabın içeri÷ine göre hayatını tanzim etmeyi amaçlayan her din mensubunun ödevi olarak telakki edilegelmiútir. Allâh (c.c.)’ın vahyi koruma vaadi65, sünnetinin de÷iúmezli÷i66 ilkesi gere÷ince birtakım sebeplere binaen gerçekleúmektedir. Kur’ân’ın on beú asırlık mazisi boyunca tahrif ve tebdile maruz kalmaksızın varlı÷ını devam ettirebilmesine sebep de iúte bu vasfını koruması için gayret gösteren ilim insanlarının, hattatların ve hafızların titiz çalıúmaları olmuútur. Daha önce de iúaret edildi÷i gibi Müslüman ilim adamları, Kur’ân’ın otantikli÷ini, her yönüyle muhafaza edebilmek adına bir sürü ilim sistematize etmiútirler. TecvƯd ilmi de Kur’ân seslerinin, Peygamber (s.a.v.) zamanında nasıl  65 66

“ùüphesiz ki o Zikr’i biz indirdik biz ve onun koruyucusu da elbette biziz.” (el-‫ۉ‬icr, 15/9). “Allâh’ın kanununda asla de÷iúiklik bulamazsın.” (el-A‫ۊ‬zƗb, 33/62).

19

seslendirilmiúseler

aynı

úekilde

telaffuz

edilmelerini

sa÷lamak

maksadıyla

sistemleútirilmiú ve bu sistemati÷i içerisinde de kendisine, ilk dönem kurrâsının tatbikâtlarını ve fasîh Arapçanın dil özelliklerini referans almıútır. Bu özelli÷iyle Kur’ân’ın mucizevi korunuúunun bir yönünü ortaya koyan tecvƯd ilmi, yeryüzünde neredeyse hiçbir dile ve hiçbir kitaba nasip olmayacak bir ölçüde orijinal bir artikülasyon keyfiyeti ortaya koymuútur ki kendisini ö÷renen insanlar, onun sayesinde, hangi co÷rafyaya ve ırka dâhil olurlarsa olsunlar Kur’ân’ı aynı úekilde okuyabilmektedirler. Bugün Senegal’de bulunan bir Müslüman ile Sudan’da bulunan bir Müslüman ya da Endonezya’da bulunan bir Müslüman ile Pakistan’da bulunan bir Müslümanın ellerindeki Kur’ân metinleri birbirinin aynısı oldu÷u gibi tecvƯd ilmi sayesinde ırkları, dilleri ve mezhepleri farklı olan bu insanların, e÷er iyi e÷itim almıúlarsa mezkûr metne yönelik telaffuzları da hemen hemen aynıdır. Bu hadise, takriben 1500 yıllık tarihî bir metin olan Kur’ân’ın dili bir yana bırakılırsa, günümüzde yaúamakta olan herhangi bir dilin sadece bir tek diyalekti için bile neredeyse söz konusu de÷ildir. Bütün bu meseleler dikkate alındı÷ında tecvƯd’in ya da bizim söylemimizle ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-ۘur’ƗnƯ’nin tahsil edilmesinin ne kadar gerekli oldu÷u kendili÷inden ortaya çıkar. Aksi takdirde Kur’ân metninin orijinaline uygun olarak ve her yerde aynı úekilde okunması mümkün olmayacaktır. øúte bu yüzden, öteden beri øslâm âlimleri tecvƯd’in ergenlik ça÷ına ulaúmıú kadın-erkek her Müslüman için gerekli oldu÷u konusunda icmâ etmiú ve far‫ڲ‬-i ‘ayn oldu÷unu söylemiúlerdir67:

i ii hi l ki hh T P Q TP P T Ē ğ h l h l i l h ğh il h h l i h Tź  Ű Ȋ‹  ĵŶŸ ťž  j jȀ  ȋğ ĭjķ IA j  ȇ  ǐ O ȭ =  Îé Ìɋ  ýR Åǻʖ `  = ű ŰŠ‹»  ŋh ųi ɉ‹bh  ǻj  ŧȀųɉ‹ Ŵj  Ų Ĺg ųj ŰŏɊb ˈjg Űŏl Ɋi  ȁ lh l h l k h l iiğ lh l hhh h h h ilhl h h l ğ h h i i Ġ h h i h ğ ğ h jk j b ȇ  b Ũžj  Ȱŋɉ‹ jŷ žjȯ Ů  ŇʼnŦ Ů  Ūšů‹b jĹŶ ŏɉ‹b Bĵ j ļjŭůĭjķ ŷ ļž jŗŋ Ŧ ĺ  ļȼľ ʼnj Ɇjźłȋĭ  j ķ aŋɊ įŽ `  = Ů j ŧśů‹ j Ƞ il hl ğ j Ʀ˯ «.jĹŲƁ‹Sĵ Bu satırlar, hicrî XI. asrın mühim âlimlerinden biri olan Man‫܈‬njr b. ‘ƮsƗ b. ƤƗzƯ el-En‫܈‬ƗrƯ es-SemƗnnjdƯ’ye aittir ve cümleler úu úekilde tercüme edilebilir: “ùunu bil ki tecvƯd, mükellefînden her müslim ve müslimeye far‫ڲ‬-i ‘ayndır. Burada teklîften 

Manৢnjr b. ‘ƮsƗ b. ƤƗzƯ el-EnৢƗrƯ es-SemƗnnjdƯ, Tu‫ۊ‬fetu’‫ܒ‬-ܑƗlibƯn fƯ TecvƯdi KitƗbi Rabbi’l-‘ƖlemƯn, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1429/2008, s. 26.

67

20

kasıt bulû÷ ve akıldır. Ergenli÷e girdi÷inde, bir çocu÷un velisi için ona tecvƯdi emretmesi bir görevdir. Zira onun farziyyeti; kitap, sünnet ve icmâ-i ümmet ile sâbit olmuútur.”. Kur’ân seslerini do÷ru telaffuz etme, onun do÷ru anlaúılması gayesine yöneliktir. Bu yüzden de her bir ses do÷ru söylenmeli ve yanlıú anlaúılmalara sebep olacak her türlü tavır ve tasarruftan uzak durulmalıdır. Yoksa murâd-ı ilâhî ya anlaúılamamıú ya da yanlıú anlaúılmıú olacaktır. Bu ise herhangi bir kitabın yanlıú anlaúılması gibi bir úey de÷ildir. Zira Kur’ân, herhangi bir metin de÷il bir dinin metnidir ve o dinin müntesiplerinin hayatlarını tanzim etmektedir. O’nun do÷ru okunması ne kadar gerekliyse, yanlıú okunması da o ölçüde sorumluluk gerektiren bir iútir68:

Š h h il khi lh l h űi j ľA`  Aŋ Ūů‹jIjźƒűɉŴŲ h h h hlh il h h Š h  Ŕ Ɔ  bĵ  ŶȎj?ŷŶjŲAŊŭŸ b øbnu’l-CezerƯ

(öl.

h lh l hl h l ȋ ğ ĭķŊi Ň  ‹b _i jLƅ  űf ļ ńj ʼnɆjźł j Ɓ h h l h iŠ l ğh i ƃ j ‹jŷjķŷŵƁ j  ŌŵɁȔ ƅ

 

833/1429)’ye

ait

olan

bu

beyitleri,

úu

úekilde

anlamlandırabiliriz: “TecvƯdi almak çok gerekli bir úeydir. Her kim Kur’ân’ı tecvƯdle okumazsa günahkârdır. Çünkü ilâh, onu tecvƯdle indirmiútir ve o, böylece bize kadar gelmiútir.”.69

2.3. TecvƯd’in Tarihçesi Haklarında do÷um ve ölüm mukadder olan her úeyin bir tarihi oldu÷u gibi ilimlerin de tarihleri vardır. Herhangi bir ilmin nasıl neúet etti÷i, kimler tarafından vazedildi÷i, nasıl sistematize edildi÷i, hangi telifler etrafında úekillendi÷i ve zaman içerisinde ne tür geliúme ve de÷iúmeler gösterdi÷i gibi konular ancak o ilmin tarihî arka planı iyice araútırılarak bilinebilir.



68 øbnu’l-CezerƯ, el-Muۘaddime fƯmƗ Yecibu ‘alƗ ۗƗri’i’l-ۗur’Ɨni en Ya‘lemeh, núr. Eymen RuúdƯ Suveyd, DƗru Nnjri’l-MektebƗt, el-Memleketu’l-‘Arabiyyetu’s-Su‘njdiyye, 1427/2006, s. 30. 69 TecvƯd’in gereklili÷iyle ilgili geniú bilgi için bk. Ömer Aslan, “Kur’ân Tilâvetinde Tecvîd’in Gereklili÷i ve Lahn (Okuyuú Hataları)”, Cumhuriyet Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, c. VII/1, (2003), s. 357-372.

21

TecvƯd ilminin tarihi, Kur’ân’ın indirilmesiyle birlikte baúlar. Kur’ân-ı Kerîm, Arap dilinin en fasîh lehçeleriyle indirildi÷ine göre onun, geliúi güzel bir úekilde telaffuz edilen bir metin olmayaca÷ı ortadadır. Aslında herhangi bir dille oluúturulan hiçbir metin, fasîh olsun ya da olmasın, keyfî bir telaffuz etrafında úekillenemez; aksine her metin, hangi dille yazılmıú ya da söylenmiúse o dilin fonetik kuralları etrafında úekillenir ve ona göre seslendirilir. Bu yüzden Kur’ân da indirilmeye baúlandı÷ı dönemden itibaren belli fonetik kurallar çerçevesinde okunmuú ve okutulmuútur. Hatta Peygamberimiz (a.s.), Kur’ân’ı do÷ru telaffuz etme konusunda dört sahabiyi özellikle övmüú ve insanlara, Kur’ân’ı bu zâtlardan almaları tavsiyesinde bulunmuútur:

l h h i h h h h h i l l h l h ihl i hh ğ h ġ h Ŵl ȭh  űž j Ĭ‹  ʼni lĸȭ ŋjh ŬJ ^ĵũ \b g Ǫ i l Ɋ h jŸ Aŋh l ķj? Ŵl ȭ Cŋğ Ɋ Ŵj ķbjŋųȭ Ŵȭ Ĺ ĸšőĵŶȪʼnń ʼnj Ȏj źh ɉ‹źiķɁĵŶh Ȫʼnğ ńh h f h h h h hh l h l ġ lh hl h Ŵi Ȩl i l h i Ġ j i = ^i ALh h= ƅ ğ ğȍ ) Ʊ  ŮŁi K ]AJ ^ĵŪȯ bŋg ųȭ Ŵj ķ jĬ‹  ʼnj ĸȭ ʼnŶjŠ ˆg źši ŏl Ɋ j  ‹ ĺšųj Ŏ ŷ ĸń h h h h h hh h i ġ lh l h Ŵlķj Ĭ‹j h h l l h Š l i l i i i Ūi Ȭh h ŷķ=ʼnh ĸh ȯh Zˆg źši ŏl Ɋ jJĵšh Ųi bh  Ĺ ŧȬl Ŋń ƪj =Ƞźl Ɋ ˈg j ɉĵŎh bZj j j  ʼnĸȭŴjŲĹg šɅK=ŴjŲ`AŋŪů‹AbŊŇ^ź i h h Ŵlķ kj h Ɂbh  Ů ͘͘Ķ  g šl ŬŴj l ķƪ g ĸh Ł j “Kur’ân’ı úu dört kiúiden alın: ‘AbdullƗh b. Mes‘njd –ki onunla baúladı–, SƗlim MevlƗ EbƯ ‫ۉ‬uܴeyfe, Mu‘Ɨܴ b. Cebel ve Ubeyy b. Ka‘b’dan.”70 ølk dönemlerde, bugünkü anlamda sistemli bir tecvƯd ilminden söz edilemese de bu, böyle bir olgunun olmadı÷ı anlamına gelmez. Bu durum, tıpkı ‘Arnj‫ ڲ‬ilmi için söz konusu olan durum gibidir. Zira Arap úiirinin do÷asına ait olan ‘Arnj‫’ڲ‬un bir ilim olarak sistemleútirilmesi, her ne kadar el-‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791) tarafından gerçekleútirilmiúse71 de ondan asırlarca önce CƗhiliyye úâirleri bu gelene÷e göre úiir söylemekteydiler. Aynı úekilde Efendimiz (s.a.v.) ve ashabı da her ne kadar “medd, imƗle, idƥƗm, i‫ې‬fƗ’, iۘlƗb vs.” gibi teknik terimleri kullanmasalar da –ki bir kısmını kullanmıúlardır– bu terimlerin anlam alanını ifade eden fonetik kuralları uygulamakta idiler.72 Günümüzde bu durumun aksini ortaya koyacak hiçbir  70

el-BuপƗrƯ, MenƗۘibu’l-En‫܈‬Ɨr, 16/3808. Hüseyin Tural, Arap Edebiyâtında Arûz, Ensar Neúriyat, østanbul, 2011, s. 18. Efendimizin (a.s.) kıraat özellikleriyle ilgili bol örnek ve geniú malumat için hicrî III. asırda yaúamıú olan Ebnj ‘Umer ‫ۉ‬af‫ ܈‬b. ‘Umer ed-DnjrƯ (öl. 246/860)’nin úu eserine bk. el-ۗirƗ’Ɨtu’l-VƗridetu fi’sSunneti ve me‘ahu Cuz’un fƯhi ۗirƗ’Ɨtu'n-NebƯ, núr. Aতmed ‘øsƗ el-Ma‘ৢarƗvƯ, DƗru’s-SelƗm, el঱Ɨhire, 1429/2008. 71 72

22

delil bulunmamaktadır. Aslında bu konu, temel øslâm bilimlerinin birço÷u için geçerlidir. Zira bu ilimlerin tedvîn ve telîf dönemleri her ne kadar sonraki asırlara tekabül etse de kullandıkları materyal ve argümanlar, ilk dönemlere aittir. Bilindi÷i kadarıyla tecvƯd kelimesi, Asr-ı Saadet’te, günümüzdeki anlamını ça÷rıútıracak bir úekilde kullanılmamıútır. Zira dokuz meúhur hadis külliyatının (elKutubu’t-Tis‘atu) fihristini içeren el-Mu‘cemu’l-Mufehras li-ElfƗܲi’l-‫ۉ‬adƯsi’nNebevƯ adlı konkordansta, böyle bir kullanıma dair herhangi bir madde bulunmamaktadır.73 Bununla birlikte aynı dönemde tecvƯd karúılı÷ı olarak tertƯl, ta‫ۊ‬sƯn, tezyƯn ve ta‫ۊ‬bƯr gibi kelimeler istimâl edilmiútir.74 Kaynaklarda, tecvƯd kelimesini, bildi÷imiz manada ya da ona yakın olarak ilk kullananların ashaptan Hz. ‘AlƯ b. EbƯ ܑƗlib (öl. 40/661) ve Hz. ‘AbdullƗh b. Mes‘njd (öl. 32/653) oldu÷u söylenir.75 Her ikisi de hâfız sahabilerdendir ve kendilerinden kıraat nakledilen kurrânın bir kısmı onların ö÷rencisidir.76 Rivâyete göre, bu iki sahabiden ‘AlƯ b. EbƯ ܑƗlib (r.a.), kendisine Muzzemmil Sûresi’nin dördüncü âyetinde geçen tertƯl kelimesinin anlamı soruldu÷unda úöyle cevap vermiútir:

Q TĒ i l ih Q TP i l Ìɋ «.[b  j ŋi ơ‹  ýR ġbh [ź  j ũźi ɉ‹Ĺ Ŧŋj šl Ųh ñāR  ȩƳò .»

Yani, “TertƯl, duruú yerlerini bilmek ve harfleri tecvƯd etmektir.”77 Di÷er ünlü sahabi ‘AbdullƗh b. Mes‘njd (r.a.)’un ise úöyle dedi÷i nakledilmiútir:

l hƁ‹l Ŵ l hįķiaź i k h h h Š Aŋl Ūi lů‹.J6Q ýS ÄP » «...jDAźh Ŕ j ŏh ń j  ŶjɆLb` R

“Kur’ân’ı tecvƯd ediniz ve O’nu en güzel seslerle süsleyiniz...”78  73

A. J. Weinsinck, el-Mu‘cemu’l-Mufehras li-ElfƗܲi’l-‫ۉ‬adƯsi’n-NebevƯ, çev. Muতammed Fu’Ɨd ‘AbdulbƗলƯ, Brill, Leiden, 1936, c. I-VII. 74 ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, ed-DirƗsƗtu’‫܈‬-‫܇‬avtiyye ‘inde ‘UlemƗ’i’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1428/2007, s. 16. 75 øbnu’l-CezerƯ, en-Neúr fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. ‘AlƯ Muতammed eঌ-ঋabbƗ‘, DƗru’l-Kutubi’l‘ølmiyye, Beyrnjt, 2011, c. I, s. 166 vd. 76 Muতammed el-ণabeú, eú-ùƗmil fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-MutevƗtira, DƗru’l-Kelimi’৬-৫ayyib, Dimeúল, 1422/2001, s. 22 vd. 77 el-Hu਎elƯ, KitƗbu’t-TecvƯd, s. 55.

23

Tespit edebildi÷imiz kadarıyla bu rivâyetlerden ilki, en erken V. h./XI. m. yüzyıla ait olan bir eserde79; ikincisi ise en erken IX. h./XV. m. yüzyıla ait olan bir eserde80 geçmektedir. Bununla birlikte øbnu Mes‘njd (r.a.)’a ait rivayetin “΍ϭΩϮΟ” kısmının “΍ϭΩήΟ” úeklinde söylendi÷ine dair bir baúka rivayet ise hicrî III. asrın ortalarıyla IV. asrın baúlarında yaúamıú olan øbnu EbƯ DƗvnjd es-SicistƗnƯ (öl. 316/929)’nin KitƗbu’l-Me‫܈‬Ɨ‫ۊ‬if’inde yer bulabilmiútir.81 Daha sonraki dönemlerde, tecvƯd kelimesinin en erken kullanımlarından birine örnek de Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd ed-DƗnƯ (öl. 444/1052)’nin øbnu MucƗhid (öl. 324/935)’den alıntıladı÷ı úu ifadelerdir:

Š il ğ ğh l i l h Ġ hl h h h Ğ h l Űɉ‹ l h ` h l l i l h Ġ Ơĭ h l  j; ĵśh ȭ h l h Ğ Ň Ŵj l Ų ŷi Ūń [  j ŋl ơ‹  j Ł `ĵ j Ŷh ơ j Aŋl Ūů‹ Ǎ j Ŵ i Ņ ǽ  ŋĻ Ǐ  j Ƣ‹b BA j ? ] j ŋŠƃj ‹ Ŵơ ǔ j b ǔ j Ŧ Ǐ lh TP Ǽ.jŷ Şj ŧůÌR ɋýR ġ “Kur’ân’da la‫ۊ‬n (okuyuú hatası), iki çeúittir: CelƯ (açık) ve ‫ۏ‬afƯ (gizli). Bunlardan celƯ, i‘rƗb hatasıdır. ‫ۏ‬afƯ ise, lafzının tecvƯdi yönüyle harfin hakkını vermeyi terk etmektir.”82 Bütün bunlarla birlikte, tecvƯd sözcü÷ünün, harflerin mahreçleri ve sıfatları üzerinde yo÷unlaúan spesifik bir ilmi ifade etmek üzere bir ıstılah olarak asıl kullanımı, IV. hicrî asrın hudutlarından itibaren söz konusu olabilmiútir.83 Bu dönemlerde mezkûr kelimeyi ilk kullanan kiúi Ebu’l-‫ۉ‬asen es-Sa‘ƯdƯ (öl. 410 h. civarı/1019 m. civarı)’dir:

Š il lğ TP l e hh h h hk h i l h h h hğ ġ h h h l h hl h h h  j Ŷ Ŕ=`  = jŷ j Ļĵŗŋl ųjh ɉū  Ūȯbh bh  jŷ j ļŠĵśh j ķĬ‹ i ]  ʼnšŎ= ƴ Ǽ.` j Aŋl ŪůĭjķjŜŧŰɉ‹ÌR ɋýR ġ  Ŵj  ŲAŊĸ ȫūɉť  j ȋɂŎǽ

 øbnu’l-CezerƯ, en-Neúr fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, c. I, s. 167. el-Hu਎elƯ, A.g.e., s. 55. øbnu’l-CezerƯ, A.g.e., c. I, s. 167. 81 øbnu EbƯ DƗvnjd es-SicistƗnƯ, KitƗbu’l-Me‫܈‬Ɨ‫ۊ‬if, núr. MuতyiddƯn ‘AbdissubতƗn VƗ‘i਌, DƗru’lBeúƗ’iri’l-øslƗmiyye, Beyrnjt, 1423/2002, s. 514. 82 ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, s. 116. 83 el-ণamed, ed-DirƗsƗtu’‫܈‬-‫܇‬avtiyye ‘inde ‘UlemƗ’i’t-TecvƯd, s. 15. 78 79 80

24

“Benden –Allâh seni tâatiyle mutlu etsin ve rızâsına muvaffak kılsın– Kur’ân’ı lafzı yönüyle tecvƯd edecek kısa bir úey tasnif etmemi istedin.”84 Ondan sonra ise tecvƯd kelimesini ilk kullanan kiúi, 413 h./1022 m.’de 85

yazdı÷ı el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt adlı yapıtıyla Ebnj Mu‫ۊ‬ammed el-‫ۉ‬asen b. ‘AlƯ b. Sa‘Ưd el-Muۘri’ el-‘UmmƗnƯ (öl. hicrî V. yy./miladî XI. yy.) olmuútur:

ğh hl P T h Lbh j Cbh Ɔjh ȋ‹ k Ĺi žh lŰjń Ìɋ h ŋjh Ūlů‹ Ĺi ŶɆ «j C ;A  ýR ÅĒǻ.`=űl ŰŠ‹» j “Bil ki tecvƯd, tilâvetin süsü ve kırâatin zînetidir.”86 Daha sonraki dönemlerde MekkƯ b. EbƯ ܑƗlib el-ۗaysƯ (öl. 437/1045), erRi‘Ɨye li-TecvƯdi’l-ۗirƗ’e ve Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Lafܲi’t-TilƗve adlı eseriyle; Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd ed-DƗnƯ (öl. 444/1052), et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd adlı eseriyle; ‘AbdulvehhƗb b. Mu‫ۊ‬ammed el-ۗur‫ܒ‬ubƯ (öl. 463/1070), el-Mnj‫ڲ‬i‫ ۊ‬fi’t-TecvƯd adlı eseriyle ve øbnu’‫ܒ‬-ܑa‫ۊۊ‬Ɨn es-SumƗtƯ (öl. 561/1165) de el-ønbƗ’ fƯ TecvƯdi’l-ۗur’Ɨn adlı eseriyle tecvƯd kelimesini bir ıstılah olarak yaygınlaútırmıútır.87 2.4. TecvƯd’le ølgili En Mühim Telifler TecvƯd ilmine dair nesir úeklinde yazılan ilk eserin Ebnj ‘Ubeyd ۗƗsim b. SellƗm (öl. 224/838)’a, nazım úeklinde yazılan ilk eserin ise MnjsƗ b. ‘UbeydillƗh el‫ۏ‬ƗۘƗnƯ (öl. 325/936)’ye ait oldu÷u söylenmiútir.88 Bu eserlerden ikincisinin metni, bugün elimizde olup 51 beyitten oluúmaktadır. øsmi, el-ۗa‫܈‬Ưdetu’l-‫ۏ‬ƗۘƗniyye olan eser, ba‫ۊ‬ru’‫ܒ‬-‫ܒ‬avƯl ile yazılmıútır.89

 84

Ebu’l-ণasen es-Sa‘ƯdƯ, et-TenbƯhu ‘ale’l-La‫ۊ‬ni’l-Celiyyi ve’l-La‫ۊ‬ni’l-‫ۏ‬afiyyi, Mektebetu’lMutতafi’l-‘ørƗলƯ, no: 3767, vrk. 62/਌’den naklen el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1422/2002, s. 66. 85 el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1432/2011, s. 7. 86 el-’AmmƗnƯ, el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt, s. 72. 87 TecvƯd ilminin tarihçesi hakkında derli toplu ve detaylı bilgi için bk. el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, s. 9-72; a.mlf., ‘ølmu’t-TecvƯd: DirƗse ‫܇‬avtiyye Muyessera, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1426/2005, s. 22-28. 88 ৡafvƗn DƗvnjdƯ, ۗavƗ‘idu’t-TecvƯd, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1431/2010, s. 58. 89 Mezkûr eserle ilgili geniú bilgi için bk. el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, s. 17-46.

25

Kur’ân seslerini muhafaza etmeye yönelik olarak hazırlanan eserler, V. hicrî asırdan itibaren büyük bir ivme kazanmıú ve müteakip dönemlerde de hiç hız kesmeden devam etmiútir. Çeúitli dönemlerde kaleme alınan ve tecvƯd alanında çalıúanların bigâne kalamayacakları90 en mühim telifleri úöylece sıralayabiliriz: 1. MnjsƗ b. ‘UbeydillƗh el-঩ƗলƗnƯ (öl. 325/936), el-ۗa‫܈‬Ưdetu’l-‫ۏ‬ƗۘƗniyye: elۗa‫܈‬Ưdetu’r-RƗ’iyye olarak da bilinen eserin tam bir nüshası el-Mektebetu’lEzheriyye’de, 16230[192] envanter numarasıyla muhafaza edilmektedir. 2. Ebu’l-ণasen es-Sa‘ƯdƯ (öl. 410 h. civarı/1019 m. civarı), et-TenbƯhu ‘ale’lLa‫ۊ‬ni’l-Celiyyi ve’l-La‫ۊ‬ni’l-‫ۏ‬afiyyi: Birçok yazması olan bu eserin bir nüshası,

Mektebetu’l-Mut‫ۊ‬afi’l-‘ørƗۘƯ’de,

3767

envanter

numarasıyla

muhafaza edilmektedir͘ 3. MekkƯ b. EbƯ ৫Ɨlib el-঱aysƯ (öl. 437/1045), er-Ri‘Ɨye li-TecvƯdi’l-ۗirƗ’e ve Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Lafܲi’t-TilƗve: Bu eser, Prof. Dr. A‫ۊ‬med ‫ۉ‬asen Fer‫ۊ‬Ɨt tarafından tahkik edilmiú ve DƗru ‘AmmƗr aracılı÷ıyla 2008’de ‘AmmƗn’da basılmıútır. 4. Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd ed-DƗnƯ (öl. 444/1052), et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve'tTecvƯd: Eser, Prof. Dr. ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed tarafından tahkik edilmiú ve DƗru ‘AmmƗr aracılı÷ıyla 2000’de ‘AmmƗn’da basılmıútır. 5. ‘AbdulvehhƗb b. Muতammed el-঱ur৬ubƯ (öl. 463/1070), el-Mnj‫ڲ‬i‫ ۊ‬fi’tTecvƯd: Bu eser, Prof. Dr. ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed tarafından tahkik edilmiú ve DƗru ‘AmmƗr aracılı÷ıyla 2000’de ‘AmmƗn’da basılmıútır.  6. Ebu’l-঱Ɨsim Ynjsuf b. ‘AlƯ b. CubƗra el-Hu਎elƯ (öl. 465/1072), KitƗbu’tTecvƯd: Bu eser, aslında bir kitap olmayıp müellifin el-KƗmil fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l‫ۏ‬amsƯn adlı eserinin bir bölümüdür. Ayrı bir risale úeklinde FerƥalƯ Seyyid ‘ArabƗvƯ tarafından tahkik edilerek DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye aracılı÷ıyla 2011’de Beyrut’ta basılmıútır. 7. øbnu’৬-৫aততƗn es-SumƗtƯ (öl. 561/1165), el-ønbƗ’ fƯ TecvƯdi’l-ۗur’Ɨn: Küçük bir risale olan bu eser, Prof. Dr. ‫ۉ‬Ɨtim ‫܇‬Ɨli‫ ۊ‬e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨmin tarafından tahkik  90 Ne yazık ki günümüzde kaleme alınan teliflerin büyük bir kısmı, naklî bir ilim olan tecvƯde yönelik meseleleri, en erken dönemlere ait bu telifler çerçevesinde hazırlanmak yerine daha sonraki dönemlerde yazılan kitaplardan hareketle ve ço÷unlukla da aynı minval üzere hazırlanmaktadır. Bu durumun bilimsel kriterler dikkate alındı÷ında ne kadar vahim oldu÷u ortadadır.

26

edilmiú ve Mecelletu’l-A‫ۊ‬mediyye’nin IV. sayısının 49-72 sayfalarında yayımlanmıútır. 8. øbnu’৬-৫aততƗn es-SumƗtƯ (öl. 561/1165), Murúidu’l-ۗƗri’ ilƗ TahۘƯۘi Me‘Ɨlimi’l-MeۘƗri’: Küçük hacimli olmasına karúın içerik yönüyle oldukça zengin olan bu eser, Prof. Dr. ‫ۉ‬Ɨtim ‫܇‬Ɨli‫ ۊ‬e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨmin tarafından tahkik edilerek Mektebetu’t-TƗbi‘Ưn aracılı÷ıyla 2007’de Kahire’de basılmıútır. 9. Ebu’l-‘AlƗ’ el-ণasen b. Aতmed el-Heme਎ƗnƯ (öl. 569/1173), et-TemhƯd fƯ Ma‘rifeti’t-TecvƯd: Bu eser, CemƗluddƯn Mu‫ۊ‬ammed ùeraf ve d÷r. tarafından tahkik edilmiú ve DƗru’ৢ-ৡaতƗbe li’t-TurƗs bi-৫an৬Ɨ aracılı÷ıyla 2005’te Mısır’da basılmıútır. 10. øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429)’nin et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd: Alanın en çok bilinen eserlerinden biri olan bu kitabın iki farklı tahkiki yapılmıútır. ølki, Dr. ‘AlƯ ‫ۉ‬useyn el-BevvƗb tarafından gerçekleútirilmiú ve Mektebetu’l-Me‘Ɨrif aracılı÷ıyla 1985’te RiyƗঌ’da basılmıútır; ikincisi ise Prof. Dr. ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed tarafından gerçekleútirilmiú ve Mu’essesetu’r-RisƗle aracılı÷ıyla 2001’de Beyrut’ta basılmıútır. 11. ùihƗbuddƯn Aতmed b. Muতammed b. EbƯ Bekr el-঱as৬alƗnƯ (öl. 923/1517), el-Muste‫ܒ‬Ɨb fi’t-TecvƯd: Tahkiki es-Seyyid Ynjsuf A‫ۊ‬med tarafından yapılan eser, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye aracılı÷ıyla Beyrut’ta 2008’de yayımlanmıútır. 12. Manৢnjr b. ‘ƮsƗ b. ƤƗzƯ el-EnৢƗrƯ es-SemƗnnjdƯ (öl. hicrî 11. yy./miladî 17. yy.), Tu‫ۊ‬fetu’‫ܒ‬-ܑƗlibƯn fƯ TecvƯdi KitƗbi Rabbi’l-‘ƖlemƯn: Bu güzel eser, Prof. Dr. ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed tarafından tahkik edilerek DƗru ‘AmmƗr aracılı÷ıyla 2008’de ‘AmmƗn’da basılmıútır. 13. ‘AlƯ en-NnjrƯ eৢ-ৡafƗলusƯ (öl. 1118/1706), TenbƯhu’l-ƤƗfilƯn ve ørúƗdu’lCƗhilƯn: Bu eserin tahkiki, Mu‫ۊ‬ammed eú-ùƗܴelƯ en-Neyfer tarafından yapılmıú ve eser, Mu’essesƗtu ‘AbdilkerƯm b. ‘AbdillƗh aracılı÷ıyla 1974’te Tunus’ta basılmıútır. 14. Muতammed b. EbƯ Bekr el-Mer‘aúƯ [Saçaklızâde] (öl. 1150/1737), Cuhdu’lMuۘill: Alanın en hacimli ve itibar edilen eserlerinden biri olan bu kitap, Dr.

27

SƗlim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed tarafından tahkik edilmiú ve DƗru ‘AmmƗr aracılı÷ıyla 2008’de ‘AmmƗn’da basılmıútır.91 

Günümüzde, tecvƯd ilmi denilince akla gelecek olan ilk ve en önemli çalıúmalarsa hiç úüphesiz ƤƗnim ۗaddnjrƯ el-‫ۉ‬amed’e aittir. Alanla ilgili onlarca telîf ve tahkîk çalıúması bulunan ve bu çalıúmalarla da modern yapıtların hemen hepsine kaynaklık eden Profesör el-‫ۉ‬amed’in bazı mühim telîf çalıúmalarını ise úu úekilde sıralayabiliriz:

1. Eb‫ۊ‬Ɨsun fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1422/2002. (Müellifin bazı makalelerinden oluúmaktadır.) 2. ‘ølmu’t-TecvƯd: DirƗse ‫܇‬avtiyye Muyessera, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1426/2005. (Modern sesbiligisini de dikkate alan bir tecvƯd kitabıdır.) 3. ed-DirƗsƗtu’‫܈‬-‫܇‬avtiyye ‘inde ‘UlemƗ’i’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1428/2007. (Doktora tezidir ve alanda yazılmıú en kapsamlı eserdir.) 4. el-Muyesser



‘ølmi’t-TecvƯd,

Merkezu’d-DirƗsƗti

ve’l-Ma‘lnjmƗti’l-

঱ur’Ɨniyyeti bi-Ma‘hedi’l-ømƗmi’ú-ùƗ৬ibƯ, Cidde, 1430/2009. 5. eú-ùer‫ۊ‬u’l-VecƯz ‘ale’l-Muۘaddimeti’l-Cezeriyye, Merkezu’d-DirƗsƗti ve’lMa‘lnjmƗti’l-঱ur’Ɨniyyeti bi-Ma‘hedi’l-ømƗmi’ú-ùƗ৬ibƯ, Cidde, 1430/2009. 6. Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1432/2011. (Müellifin bazı mühim makalelerinden oluúmaktadır.) 7. Ehemmiyyetu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-Luƥaviyye fƯ DirƗseti ‘ølmi’t-TecvƯd, Merkezu TefsƯr li’d-DirƗsƗti’l-঱ur’Ɨniyye, er-RiyƗঌ, 1436/2015. (Fonetik biliminin tecvƯd araútırmaları açısından ehemmiyetini konu edinen eser, alan açısından ciddi bir kazanımdır.) 2.5. TecvƯd - Fonetik øliúkisi TecvƯd’in yani ‘ilmu’l-e‫܈‬vƗti’l-ۘur’ƗnƯ’nin; Klasik Arapçanın, dolayısıyla da Kur’ân’ın seslerini, seslerin çıkıú noktaları (me‫ې‬Ɨric) ve nitelikleri (‫܈‬ifƗt) açısından incelemeye tâbi tuttu÷unu daha önce ifade etmiútik. Aynı úekilde sesbilgisinin de  91 Bunların dıúında, tarihsel kronolojilerine göre meúhur birçok eseri içeren detaylı bir liste için bk. elণamed, ed-DirƗsƗtu’‫܈‬-‫܇‬avtiyye ‘inde ‘UlemƗ’i’t-TecvƯd, s. 24-44.

28

dillere ait sesleri, çıkıú yerleri (points of articulation) ve çıkarılıú özellikleri (manners of articulation) açısından de÷erlendirdi÷ini ve incelemiú oldu÷u materyallerle kullanmıú oldu÷u enstrümanlara göre çeúitli alt disiplinler etrafında úekillendi÷ini belirtmiútik. Bu iki ilmin arasındaki tek fark; birinin genel, di÷erinin ise özel olmasıdır. Yani tecvƯd, sadece bir dilin (Arapçanın) tek dönemini (klasik dönem) incelerken; sesbilgisi, her dilin hemen her dönemini inceleme konusu yapabilmektedir. Bu sebeple de tecvƯd’in, fonetik biliminin bir alt dalı oldu÷unu ve dolayısıyla da bu iki bilimin birbiriyle çok yakın bir ilgi arz etti÷ini söyleyebiliriz.92

 92 Fonetik biliminin tecvƯd ilmi araútırmaları açısından ne kadar önemli bir disiplin oldu÷unu ayrıntılarıyla görmek için bk. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, Ehemmiyyetu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-Luƥaviyye fƯ DirƗseti ‘ølmi’t-TecvƯd, Merkezu TefsƯr li’d-DirƗsƗti’l-঱ur’Ɨniyye, er-RiyƗঌ, 1436/2015.

29

30

II. BÖLÜM KONUùMA ORGANLARI ANATOMøSø 1. Konuúma Organları / Organs of Speech / ëÞǽʖ(¸Ûã* Daha önce insanın,

dilbilimciler

tarafından,

homo loquens93

yani

konuúabilen canlı olarak tanımlandı÷ını ifade etmiútik. Bu eylem, benzer organlar di÷er birçok canlıda da oldu÷u halde, yalnızca insan için söz konusudur. Zira düúünebilme yetisi, canlılar içerisinde sadece insana özgü bir meziyettir. Konuúma kabiliyetinin icrası da ancak konuúma organları marifetiyle mümkün olabilmektedir. Konuúma eylemini gerçekleútiren organların incelenmesi, fonetik biliminin kollarından fizyolojik sesbilgisinin görevidir. Mezkûr disiplin, bu görevini yerine getirirken bir baúka fen biliminden, tıp biliminin de en büyük yardımcılarından biri olan anatomiden yararlanmaktadır. Anatomi (‘ilmu’t-teúrƯত) veya Yunanca orijinaliyle ܻȞĮIJȑȝȞȦ (anatemnǀ) kelimesi, Antik Yunanca asıllıdır ve ܻȞĮIJȑȝȞİȚȞ (anatemnein) kelimesine dayanmaktadır. Bu sözcük grubunu oluúturan kelimelerden ܻȞĮ (ana), “içinden ayrılmıú” anlamına gelirken; IJȑȝȞİȚȞ (temnein) kelimesi de “kesmek” anlamını içermektedir.94 Bir bilim olarak ise anatomi, en kısa hâliyle “canlı varlı÷ın yapısını araútıran ilim”95 úeklinde tanımlanabilir. Bizim burada ilgilendi÷imiz úey, canlılardan sadece insana ait olan yapı oldu÷u gibi, bu türün anatomik yapısı içerisinde de sadece konuúma organlarının yapı ve iúlevleridir. Zira genel olarak canlı anatomisi ya da özelde insan anatomisi, fizyolojik sesbilgisinin istifade etti÷i dallar de÷ildir. Sesbilgisinin bu dalı, sadece konuúma organlarıyla ilgilenmektedir. Konuúma organları, bazı Türkçe kaynaklarda ses organları/örgenleri úeklinde isimlendirilmekte96 ise de bu adlandırma teknik açıdan do÷ru de÷ildir. Zira  93

April McMahon, An Introduction to English Phonology, s. 1. Tasarrufla Mehmet Çimen, Sistematik Anatomi, Cumhuriyet Ünv. Yay., Sivas, 2013, s. 1. M. Naci Ayral, Anatomi ve Fizyoloji I, Ankara Ünv. Yay., Ankara, tsz., s. 1. 96 Vardar, A.g.e., s. 172; Kocaman, A.g.e., s. 225. 94 95

31

bu organlar, dil sesleri dıúında da sesler çıkarabilmektedir ve lengüistik açıdan bu seslerin hiçbir önemi yoktur. Mühim olan, bu seslerin, konuúma eylemi gerçekleútirebilecek nitelikte olmasıdır. Bu yüzdendir ki aynı organları ifade etmek üzere øngilizcede, organs of sound / voice (ses organları) söz öbe÷i yerine, organs of speech97 (konuúma organları); Arapçada ise a‘‫ڲ‬Ɨ’u’‫܈‬-‫܈‬avt (ses organları) tamlaması yerine, a‘‫ڲ‬Ɨ’u’n-nu‫ۘܒ‬98 (konuúma organları) kelime grupları tercih edilmiútir. Kur’ân’ın seslerini incelemekte olan birinin, konuúma organlarının yapı ve ödevlerine kayıtsız kalması düúünülemez. Zira bu seslerin gerçek de÷erlerinin iyice anlaúılması, o seslere ait çıkıú noktalarının iyi bilinmesi ve bu sesler çıkarılırken dikkate alınacak olan niteliklerin layıkıyla kavranması; o seslerin kendilerinden önce, teúekkül noktaları olan konuúma aygıtının anatomik yapı ve görevlerinin bilinmesine ba÷lıdır. Aksi takdirde bu konu, layık oldu÷u mecradan uzaklaútırılacak ve Kur’ânî seslerin tam karúılıkları asla do÷ru ö÷renilemeyecektir. Nitekim günümüzde, bu konuya yeterince dikkat etmeyen birçok müellif; hâlihazırda, aۘ‫܈‬a’l-‫ې‬alۘ bölgesinin, bo÷azın gö÷se bitiúti÷i nokta99 oldu÷unu düúünmektedir100 ki bunun gibi yanlıú de÷erlendirmelerin tek sebebi, konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmamak de÷ildir. Bu tür hataların en mühim sebeplerinden biri de akademik kimi tecvƯd kitaplarında yer almasına karúın fizyoloji ve anatomi ilimleri açısından hatalı olabilen çeúitli bilgi, resim ve grafiklerdir.101 Ayrıca aynı yanlıúların tekrar edilmesinde, seslere ait bu grafiklerin, o seslerin mutlak karúılıklarıymıú gibi de÷erlendirilmelerinin de payı vardır. Bu sebeple de seslerin daha iyi kavranmalarını sa÷lamak maksadıyla çizilen resim ve grafiklerin; literatürde yer alan bilgilerle  97

Georg Hermann Von Meyer, The Organs of Speech, Kegan Paul Trench Trübner & Co. Ltd Paternoster House, London, 1883, s. 1; Crystal, A.g.e., s. 344. 98 SemƯr ùerƯf østƯtiyye, el-E‫܈‬vƗtu’l-Luƥaviyye, DƗru VƗ’il, ‘AmmƗn, 2003, s. 11. 99 Bu duruma örnek olmak üzere bk. Abdurrahman Çetin, Kur’an Okuma Esasları, Aksa Yay., Bursa, 2003, s. 72; Necati Tetik, Kur’ân-ı Kerîm Ders Notları, Atatürk Ünv. ølahiyat Fak. Yay., Erzurum, 1992, s. 17; Sıtkı Gülle, Açıklamalı Örnekleriyle Tecvid ølmi, Huzur Yay., østanbul, 2005, s. 42; Demirhan Ünlü, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, TDV Yay., Ankara, 2011, s. 58; Rahim Tu÷ral, Ana Hatlarıyla Kur’ân Tecvîdi, øzmir ølahiyat Fak. Vakfı Yay., øzmir, 2009, s. 5; Alican Da÷deviren, Kur’ân Okuma Sanatı: Tecvid, Yeni Akademi Yay., øzmir, 2006, s. 28; Nurettin Baúyi÷it, Tecvîd Ta’lîm ve Tashîh-i Hurûf, Emin Yay., Bursa, 2014, s. 29; H. øbrahim Tanrıkulu, Kur’an’ı Okuma Usûl ve Esasları, TDV Yay. ve Mat., østanbul, 1999, s. 12. 100 Oysaki konuúma eylemi, bu noktadan çok daha yukarıdaki bir bölümde yani ses tellerinin de içinde bulundu÷u gırtlak bölgesinde oluúmaya baúlamaktadır. (bk. Aksan, A.g.e., c. II, s. 18 vd.) 101 TecvƯd kitaplarında yer alan resim ve grafikler ile bu grafikler arasındaki kimi farklılıklar hakkında mukayeseli bir araútırma için bk. el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, s. 163-208.

32

paralellik arz edip etmedi÷i, modern anatomik ve fizyolojik verilere uygun olup olmadı÷ı gibi konular üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.

1.1. Akci÷erler / Lungs / H¸¿¶ÎɎ. Gö÷üs kafesinin içinde yer alan akci÷erler (pulmones), içi hava dolu pramitlerin úekline sahiptirler. Biri sa÷da bir di÷eri ise solda olacak úekilde mediastinum (gö÷üs kafesinde bulunan aralık) tarafından ikiye ayrılırlar. ùekillerine bakıldı÷ında, ince a÷aç dallarıyla hatlandırılmıú iki ıslak süngere benzerler.102 Sa÷ akci÷er 625, sol akci÷er ise 565 gr kadardır. Sa÷ akci÷er, sola nazaran biraz daha basıktır.103 Bu organların anatomisini, úu úekilde grafize edebiliriz:



ùekil 3: Akci÷er Anatomisi

Aslında akci÷erler, do÷rudan konuúma organı de÷ildirler. Fakat konuúma eyleminin gerçekleúmesini sa÷layan havayı, soluk borusu aracılı÷ıyla gırtla÷a ileterek seslerin oluúmasını sa÷larlar.104 Bu görevleri dolayısıyladır ki onlar olmadan, insanın konuúabilmesi mümkün de÷ildir.

 102 103 104

Alain Marchal, From Speech Physiology to Linguistic Phonetics, Iste Ltd., UK, 2009, s. 3. Çimen, Sistematik Anatomi, s. 150. Coúkun, A.g.e., s. 34.

33

P P P 1.2. Soluk Borusu / Trachea / ¼ā¶.ýōʖ¼»Øíò. Soluk borusu; yüzük (cricoid) kıkırda÷ın alt kenarı, yani altıncı servikal vertebra (C6) ile baúlar ve boyunda, orta hatta aúa÷ı do÷ru uzanır. Dördüncü torakal vertebranın (T4) alt kenarı hizasında ikiye ayrılarak sonlanır.105 Yetiúkinlerde 11 cm uzunlu÷unda ve 2‫ޤ‬2,5 cm yarıçapında olan soluk borusu, kadınlara göre erkeklerde daima daha büyüktür. Çocuklarda ise yetiúkinlere göre daha küçük, daha derin yerleúimli ve daha hareketlidir.106 Do÷rudan bir konuúma organı olmasa da soluk alıp vermede önemli bir enstrüman olması dolayısıyla konuúma organları arasında yer alan soluk borusunun107 grafi÷i úu úekildedir:



ùekil 4: Soluk Borusu

Ebnj ‘AbdillƗh Mu‫ۊ‬ammed b. AbdillƗh el-‫ۏ‬a‫ܒ‬Ưb el-øskƗfƯ (öl. 420/1029), KitƗbu ‫ۏ‬alۘi’l-ønsƗn’ında el-ۘa‫܈‬ab kelimesini úu úekilde anlamlandırır:

ih k il i ğ hh ğ i h Ġ i ŕh Ūh l ů‹ǽ ǼĹ ijŋɉ‹  ŋŧȩƲ  j ů‹Ķ  šŒɉ‹Ķ j ŷ ŶjŲ\  105 106 107

Çimen, A.g.e., s. 148. Henry Gray, Anatomy of the Human Body, Lea & Febiger, New York, 1918, s. 1084. Bu organ hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Gray, A.g.e., s. 1084 vd.

34

“el-ۗa‫܈‬ab: ønsanlar, akci÷eri ondan ayırt eder.”108

1.3. Gırtlak / Larynx / 0ÎÅùŁ. En önemli konuúma organlarından biri olan gırtla÷ın anatomi dilindeki karúılı÷ı olan larynx kelimesi, Yunanca ȜȐȡȣȖȟ (larunks)’tan gelir.109 Bu organ, nefes borusunun üst ucunda bulunan ve akci÷erlerden gelen havaya sesli harf titreúimi verme özelli÷i olan bir aparattır.110 Gırtlak, genel olarak herhangi bir ses çıkarmaksızın hava akımı sa÷lar. Sadece belli koúullar altında ve tamamen insan iradesine ba÷lı olarak ses üretiminde bulunur. Bir kutu görünümünde olan gırtlak; kıkırdak, zar ve ba÷lardan yapılmıú, önemli görevleri bulunan bir organdır. Onun en önemli görevlerinden biri, ses tellerini korumaktır. Gırtla÷ın ortadaki bölümünde her iki yanda bulunan yarıklar, gırtla÷ın içini kaplayan mukoza (zar tabaka)’nın katlar yapmasıyla oluúmuútur. En üstte bulunan iki yarık, yalancı ses telleri; altındakiler ise, gerçek ses telleridir.111 Bu organı da úu úekilde grafize edebiliriz:



ùekil 5: Gırtlak 

108 Ebnj ‘AbdillƗh Muতammed b. AbdillƗh el-঩a৬Ưb el-øskƗfƯ, KitƗbu ‫ۏ‬alۘi’l-ønsƗn, núr. ঩iঌr AvvƗd el‘Ukl, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1411/1991, s. 93. 109 Morrison, A.g.e., s. 5. 110 Von Meyer, The Organs of Speech, s. 32. 111 Coúkun, A.g.e., s. 34.

35

Gırtlak kelimesi, Arapçada ‫ۊ‬anceratun sözcü÷üyle karúılanır. Ünlü dilci øbnu Manܲnjr (öl. 711/1311), ‫ۊ‬ancer kelimesinin anlamını úu úekilde izah etmektedir112:

l Q P T T h l h h l hl h ğ Q P T P T h i l hl Q Q T Q T h i l il M  i =Kh  0 ÎP ÅùŁ P ‹ Ůžj  Ȱbh  Ĺ ųh ŕh Ű Ťů‹ ǔ  j Ž ĵųjɊ _ź j ŪŰơ‹  \ĵ j ĸh Śl = Ŵj  Ų `ĵ j Ūĸh Śh  0 ÎP ÅùŁ  Űơ‹ 8ý  Å ù Ł ‹ǽ ‹b  Ũ Q T Q T h i h j i l il i l h h i h h i ğ h i i l h h h l h l Q  ŪŰơ‹[  źŁź ŸŮžj  Ȱb I ʼnƘĽ  žńjĹųŕŰŤů‹ Ǽ..8ý  ÅùŁ  ‹ź Ÿb _ź “el-‫ۉ‬ancnjr: Bo÷az. el-‫ۉ‬ancerah: Gırtlak kapa÷ının aúa÷ısında bulunan bo÷az kapaklarından iki kapakçıktır. Denilmiútir ki: el-‫ۉ‬ancerah, gırtlak kapa÷ının baú kısmı olarak belirlenen yerdir. Yine denilmiútir ki: O, bo÷az boúlu÷u ya da bo÷azdır.”113 QTQ 1.4. Yutak / Pharynx / GýäóǺ. Yutak, do÷rudan bir konuúma organı de÷ildir. Bununla birlikte bu organ olmadan insanın konuúabilmesi de mümkün de÷ildir. Yutak ya da anatomik karúılı÷ıyla pharynx, kafa kaidesinden C6. vertebra (omur)’ya kadar uzanan, kas ve fascia (ba÷doku)’dan ibaret bir borudur. Uzunlu÷u, ortalama 12-14 cm kadar olup üç farklı bölümden oluúur114: Nazofarinks (ϲϔϧϷӸϡϮόϠΒ˵ ϟ΍), orofarinks (ϱϮϤϔϟӸϡϮόϠΒ˵ ϟ΍) ve laringofarinks (ϱήΠϨϟӸϡϮόϠΒ˵ ϟ΍). Bu organı, úu úekilde resimlendirebiliriz115:



ùekil 6: Yutak 

øbnu Man਌njr, LisƗnu’l-‘Arab, c. II, s. 1019. Bu organ hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Gray, A.g.e., s. 1072-1084. Çimen, A.g.e., s. 162. 115 Bu çizim, David Proffitt tarafından çizilen grafi÷in tarafımızdan hazırlanan adaptasyonudur. 112 113 114

36

øngilizcede, Yunanca asıllı ijȐȡȣȖȟ (phárunks) kelimesinden alıntılanan116 pharynx sözcü÷üyle karúılanan bu organ; Arapçada, öteden beri “ϡϮόϠ˵Βϟ΍” úeklinde ifade edilegelmiútir. Hicrî X. asırda yaúamıú olan BedruddƯn el-ƤazzƯ (öl. 984/1576), insan uzuvlarına hasretti÷i ܳikru A‘‫ڲ‬Ɨ’i’l-ønsƗn adlı küçük lügatinde, sözü edilen organı úu úekilde tanımlamıútır:

l i l h l hl l h i il il ğ ğ j šh śů‹c Ǽ.űkj Řɉĭjķ űj ši ŰȊĭ Ŭ Ũ j Űơ‹Ǎ ŋh ƣ_ź  šŰȊ‹ǽ j _ĵ “el-Bul‘njm: Bo÷azda yemek akıúını sa÷layan yerdir, bul‘um gibi, ‫ڲ‬ammeyle(ötreli)dir.”117 Baúka bir tanım da el-ƤazzƯ’den yaklaúık 5 asır önce yaúamıú olan Ebnj ‘AbdillƗh Mu‫ۊ‬ammed b. AbdillƗh el-‫ۏ‬a‫ܒ‬Ưb el-øskƗfƯ (öl. 420/1029) tarafından yapılmıútır. Mezkûr müellif, KitƗbu ‫ۏ‬alۘi’l-ønsƗn adlı lügat çalıúmasında el-bul‘njm kelimesinin anlamını kısaca úöyle izah eder:

l h i i l il h i i l i l h Ǽ.ō  j ŧğȍ‹cŋh ƣ_ź  ŪŰơ‹b_ź  šŰȊ‹ǽ “el-Bul‘njm ve el-‫ۏ‬ulۘnjm: Nefes akıúını sa÷layan yer(dir).”118

1.5. A÷ız / Mouth / ôêò. A÷ız, tek bir organ olmayıp birden fazla organı ihtiva eden bir bölge durumundadır. Muhtevasına dâhil olan konuúma organları; dudaklar, diúler, damaklar

ve

dildir.

Bu

organlar,

konuúma

seslerinin

oluúmasında

ve

sınıflandırılmasında hayati bir öneme sahiptir. Zira sözü edilen sesler, aslen bu bölgede kümelenen organlar marifetiyle teúekkül etmektedir. Her birini ayrı baúlıklar  116

Morrison, A.g.e., s. 6. BedruddƯn el-ƤazzƯ, ܳikru A‘‫ڲ‬Ɨ’i’l-ønsƗn, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dimeúল, 1424/2003, s. 34. 118 el-øskƗfƯ, KitƗbu ‫ۏ‬alۘi’l-ønsƗn, s. 93. 117

37

altında inceleyece÷imiz bu konuúma uzuvlarını, genel olarak úu úekilde resmedebiliriz:



ùekil 7: A÷ız Bölgesi

Bu bölgenin isminin Arapça karúılı÷ı el-fem’dir. BedruddƯn el-ƤazzƯ (öl. 984/1576), “a÷ız” manasına gelen el-fem kelimesinin aslını úu úekilde izah eder:

i i h h l l h hl i hl h h h i hl i l l h h h fl h i l h l h e h ğ h i i hl l j j ɉ bA  ųj ļ ƕ  Ɔ  Ŧ  ;ĵŹ ɉ‹ ŷ Ŷ Ųj  ĺ  ŕ  Ū ȫ  aź Ŧ Ů Ŕ  Ɓ  ‹b  Ĺ Ŀ Ű Ŀ Ų  ű ŧ ů ‹ͩ ŏ  j ɉ B j Aŋh Š Ƅ ĵŹh Ŷ Ųj  P  jźk ši ȯ  ĵŹh j ŵźŭ  ź ɉ‹ Ů lhh flhi h l ih l h ihl h h h l hh lh h l ğ h l h i l f h ͨaA ź Ŧ =b ŷ Ɇ ź Ŧ ĺ  j ŷ ĻI I K ĺ  š Ʀ  b =D  ŋ Ť Ŕ  `j ıŦ  űžųj ɉ‹  Ű Ū ȯ jŷ j Ű Ŕ  Ɓ “el-Fem, üç harflidir ve aslı fevhun’dur. HƗ, ondan eksilmiú ve i‘rƗbda suknjnu dolayısıyla da o, vƗv’ı taúıyamamıútır. Bu yüzden ona mƯm bedel olmuútur. Bununla birlikte e÷er [kelimeyi] küçültür ya da ço÷altırsan onu aslına çevirir ve dersin ki: fuveyhun (a÷ızcık) ve efvƗhun (a÷ızlar)...”119  119

el-ƤazzƯ, ܳikru A‘‫ڲ‬Ɨ’i’l-ønsƗn, s. 107.

38

Kelimenin ço÷ul formu olan efvƗh, Kur’ân-ı Kerîm’de 12 yerde120 geçmekte, aynı kelimenin fƗhu úekline ise 1 kez yer verilmektedir.121

1.5.1. Dudaklar / Lips / H¸¿êÕɎ. Bu konuúma organı, a÷ız bölgesinin dıúa açılan kısmını oluúturur. Biri altta bir di÷eri ise üstte olmak üzere toplam iki parçadan ibarettir. Üstte olanına eúúefetu’l-‘ulyƗ, altta olanına ise eú-úefetu’s-suflƗ adı verilir. el-øskƗfƯ (öl. 420/1029) dudakları, a÷zın kapısı (giriúi) olarak tanımlar.122 A÷ız bölgesinin hareket eden parçalarından biri olan ve Arabi seslerden dördünün123 telaffuz edilmesini do÷rudan sa÷layan bu organa Kur’ân-ı Kerîm’de de yer verilmiútir:

ûh û h iğ h ûh ûhh ûh h h h q h h ͨ̊ǻ  ȫĵŏj ɉb̉ǻ j ȿžȭÿȔŮšƑűɉɁͩ j ļŧőbĵ “Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi?”124 Sözü edilen organa isim olarak verilen eú-úefeh kelimesinin etimolojik tahlili ise úöyle yapılmıútır:

l f h i hh l h ğh f h hi hh h l i fh il h ih ğ h h h  ĵųh Ÿi bh  Ǫ faĵ ŧ ő h ‹bh  Ĺ Źh lž ŧ ő  j  ;ĵ  Ÿ  ĵŹ Ɋ ƅb  `ĵ i h Ȳ  Ļbh  Ĺ Ŧb  ŋ š Ų  Ĺ ŧ Œɉ‹  jŤ ŕ  Ļ ` Ɓ j  şi ųl Ơ  ͩ   ĵŸ Ǟ j ļ ŧ ő l ih h h Šh hhlhh h l l h hlh h l hh h h l h h h h l f h h h h h k h k ĺ  Ĵ ő j  `  ˯ d g ʼnj Ɇ b  Ǖ g j ʼnŬ Ǐ  Ű Ū ȯ  ĵŹ j ɉĵń  ȇ   ĵŹ ļ ȡ ŋ Ļ ĺ  Ĵ ő j  `j ıŦ  ĵŹ Ȏ  j ? ĺ  ĸ ŏ  ȸ AJ ˯ .DA  b Ğ j ő  ź ŧ ő   ĺ h Ğ j ŧh ő ͨǘ  “eú-ùefeh, bilinen bir úeydir ve parçalara ayrılmıútır. Bunlardan her ikisi birden úefetƗn (iki dudak)’dır. Onun lâm’ı (kök harflerinin sonuncusu) hƗ’dır çünkü küçültülmüú úekli úufeyhetun (dudakçık)’dur. Ço÷ulu úifƗhun veya úefevƗtun’dur.



120 Bk. Ɩlu ‘ømrƗn, 118/167; el-MƗ’ide, 41; et-Tevbe, 8/30/32; øbrƗhƯm, 9; el-Kehf, 5; en-Nnjr, 15; elAhzƗb, 4; YƗsƯn, 65; e‫܈‬-‫܇‬aff, 8. 121 Bk. er-Ra‘d, 14. 122 el-øskƗfƯ, A.g.e., s. 79. 123 ৡafvƗn DƗvnjdƯ, ۗavƗ‘idu’t-TecvƯd, s. 89. 124 el-Beled, 9.

39

Ona nispet ekledi÷inde e÷er dilersen hâli üzere bırakır ve úefiyyun dersin -demiyyun ve yediyyun gibi- e÷er dilersen de úefehiyyun [dersin].”125

1.5.2. Diúler / Teeth / H¸ùÑĄ. Asıl görevleri besinleri parçalayıp ö÷ütmek olan diúlerin anatomik olarak görünen kısmına corona dentis (diú tacı) denir ve bu kısım enamelum (mine) tabakası ile örtülüdür.126 Mekanik sindirimin en önemli enstrümanlarından biri olan diúlerin asıl görevleri her ne kadar besinleri parçalayıp ö÷ütmek ise de onlar, aynı zamanda yüzün güzel görünmesi ve konuúma dilinin düzgün iúlemesi gibi görevleri de üstlenirler. Bu yönleriyle de diúlerin, fonetik açısından birer konuúma organı olarak de÷erlendirilmeleri icap eder. 127 Genelde yetiúkin bir bireyde 16’sı altta, 16’sı da üstte olmak üzere 32 adet görülen diúlerin üst kesimini úu úekilde resimlendirebiliriz:



ùekil 8: Diúler

Arap dilinde diúi ifade etmek için sinnun kelimesi kullanılır ve bu kelimenin de esnƗnun, esinnetun ve esunnun úeklinde üç düzensiz çoklu÷u vardır. Aynı kelimenin küçültme formu (taৢƥƯr) ise kelime mu’ennes oldu÷u için suneynetun

 125

el-ƤazzƯ, A.g.e., s. 78. Çimen, A.g.e., s. 157. Diúler hakkında temel bilgiler için bk. ‘øৢƗm NnjruddƯn, ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, s.72-73; Von Meyer, A.g.e., s. 121. 126 127

40

úeklinde gelir.128 Sinnun kelimesi, belirlilik (ma‘rife) formunda, Kur’ân-ı Kerîm’de de 2 kez yer bulabilmiútir:

hû iiû h iiû û ûğ ğ h m h û ûh h hûh hh h hû û û hûhû h k bh  `  j Ɓĭ  j ķ ť  ŵƁ‹bh  ǻ j šh ůĭjķ ǻ j JƁĭjķ `JƁ‹bh  ťŵ Ŵjğ ŏɉ‹  šů‹b ō  j ŧğȍĭjķ ō  h ŧȍ‹ `  = ĵŹžjȯ ű Źj žŰŠ ĵŶȼļȡbͩ h ğ h h h h x h h i iû h k k h Ģh lih iğ h h h m h i ûh û ğ h h iğ x h ğ h h i h iű Ÿi ū  j ɌʤbįŦ Ĭ‹   ^ Ōŵ= ĵųjķ űȲ  Ƙ ű ů ŴŲbÿô Ȕ   CKĵŧŬ ź Źȯ Ājŷjķ \  ʼnŕĻ ŴųȯOĵ  ŋƠ‹b Ŵjj ŏɉĭjķ ô ŕj ũ Gb ğ h  ̮ͨ`ź  ųji ۊɾů‹ “Hem (Tevrat'ta) onlara úu hükmü de farz kıldık: Cana can, göze göz, buruna burun, kula÷a kulak, diúe diú karúılıktır. Hülasa bütün yaralamalar birbirine kısas edilir. Fakat kim bu kısas hakkından feragat edip ba÷ıúlarsa bu, kendi günahları için keffaret olur. Kim Allah'ın indirdi÷i ahkâm ile hükmetmezse iúte onlar tam zalimdirler.”129 Diúlerin bulundukları yer ve görevlerine göre almıú oldukları isimlerin Arapçadaki karúılıkları ise úöyledir130: ğ ‹ 1. Ön Kesici – ĵhŽĵŶh Ȍ i 2. Yan Kesici – Dĵ  žjğ ȭĵɅh ŋɉ ğ ‹ lh i h 3. Köpek Diúi – Bĵ  žȫƁ‹ i h ğ 4. Küçük Azı – ūj  ńAźŘɉ‹ ğ i h 5. Azı – Ŵj  ńAźśů‹

h h l Ɓ‹ 6. Küçük Azı ve Azı – MA i ǰ 1.5.3. Damak / Palate / îùŁ. A÷ız boúlu÷unun tavanında yer alır ve a÷ız boúlu÷unu burun boúlu÷undan

ayırır.

131

Dama÷ın 2/3’lük ön kısmına palatum durum (sert damak), 1/3’lük arka

kısmına ise palatum molle (yumuúak damak) adı verilir.132 Bu kelimelerin Arapça  128

el-ƤazzƯ, A.g.e., s. 71. MƗ’ide, 45. NnjruddƯn, ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, s.72. 131 Bruce D. Wingerd, The Human Body Concepts of Anatomy and Physiology, Fort Worth: Saunders College Publishing, 1994, s. 166; Çimen, A.g.e., s. 159. 132 Çimen, A.g.e., 159. 129 130

41

karúılıkları ise el-‫ۊ‬aneku’‫܈‬-‫܈‬ulbu (sert damak) ve el-‫ۊ‬aneku’l-leyyinu (yumuúak damak) úeklindedir.133 Dile ait birçok sesin oluúturulmasında birincil önemi haiz olan bu organı úöylece grafize edebiliriz:



ùekil 9: Üst Damak

ølk dönemlerden bu yana, damak için Arapçada kullanılan isim hiç de÷iúmemiú ve Sadr-ı øslâm’da da kelime aynı úekilde kullanılmıútır:

h h h h i ih hh ğ h i h l h i ihh Ġ h lh l ğh i l ġ i l h h hhl h h i l l h ih hh ğ h Ŵ l ȭ Ĺ Ųĵ Ŏ=źķɁĵŶȪʼnńAźɉĵũĶ  g Ɇŋ ŬźķɁb d  ŋj šőƁ  ‹Ig AŋķŴ  Ȩj Ĭ‹  ʼn ĸȭb Ĺ ĸɀőƪ  j = Ŵ  Ȩjŋ ȲķźķɁĵŶȪʼnń h h h l h l i h h i h h h h h hh űžj h ŸAŋh l ķj?iaĵ ųğ ŏh Ŧ)Ʊ ğ j ğȍ  ‹jŷ j ķĺ  i lžȩɂ Ŧ_f ƆţǓ  j Ȑ  h Ɋi ƪ  j = Ŵ l ȭ C Iŋl iķƪ  j = Ŵ  ȭ ʼng Ɇŋh ķ h j bi ^ĵ  ũ ƽź h h h b ͘͘˅g ŋh ųl ļh j ķŷi ŭŶğ ń “Bir o÷lum oldu ve onu Peygamber (s.a.v.)’e götürdüm. Ona øbrahim adını verdi ve bir hurmayla da dama÷ını ovdu.”134

1.5.4. Dil / Tongue / H¸ÒóɎ.

 133 Manৢnjr b. Muতammed el-ƤƗmidƯ, e‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗtu'l-‘Arabiyye, Mektebetu’t-Tevbe, RiyƗঌ, 1421/2000, s. 45. 134 Muslim, KitƗbu’l-ƖdƗb, 24.

42

En önemli konuúma organı olan dil; konuúma, yutma ve tat alma gibi birçok fonksiyon icra eden hareketli bir organdır. Bu organ, kaslar ve mukozadan ibaret olup anatomik yapısı itibarıyla corpus linguae (dil cismi), radix linguae (dil kökü) ve apex linguae (dil ucu) adı verilen üç kısımdan oluúur.135 Herhangi bir konuúma diline ait seslerin oluúmasında do÷rudan ya da dolaylı olarak katkısı olan dili úu úekilde grafize edebiliriz:



ùekil 10: Dil



Arapçada dil kelimesinin karúılı÷ı lisƗn olup bu kelimenin düzensiz

çoklukları elsinetun, elsunun ve lusnun úeklindedir.136 Tekil ve ço÷ul formlarıyla 25 kez Kur’ân’da da yer bulan ve konuúma diline ait seslerin büyük bir kısmının teúekkül etmesinde mühim bir rolü olan lisƗn’ın kısımları ise úunlardır137: k l 1. Dil Kökü – `ĵ j ŏjh Űɉ‹Ki ŊŁh

k lh 2. Dil Kökünün Üstü – `ĵ j ŏjh Űɉ‹ǃ  h ũ= k i h h 3. Dil Ortası – `ĵ j ŏjh Űɉ‹ř  Ŏb k ih h 4. Dil Ucu – `ĵ j ŏjh Űɉ‹[  ŋŚ  135

Çimen, A.g.e., s. 158. el-ƤazzƯ, A.g.e., s. 134. Terimler için bk. Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1421/2000, s. 102-103; SemƯr ùerƯf østƯtiyye, el-E‫܈‬vƗtu’lLuƥaviyye, s. 26. 136 137

43

k ilh 5. Dil Baúı – `ĵ j ŏjh Űɉ‹M  =K k ih h h 6. Dil Kenarı – `ĵ j ŏjŰɉ‹ĹŦĵ ń 1.9. Küçük Dil / Uvula / 0¸üóɎ. Velum yani yumuúak dama÷ın hemen sonunda yer alan ve aúa÷ıya sarkıtılmıú küçük pembe bir organ olan küçük dil, a÷ız sonuna kadar açıldı÷ında rahatlıkla görülebilir.138 Arka dama÷ın uzantısı olan bu hareketli organ, akci÷erlerden gelen havayı, burun sesleri oluúturulaca÷ı zaman, a÷ız yolunu kapatarak burna; a÷ız sesleri oluúturulaca÷ı zaman da burun yolunu kapatarak a÷za yönlendirir.139 Birçok sesin oluúmasında dolaylı olarak görev alan bu küçük organı úu úekilde resmedebiliriz:



ùekil 11: Küçük Dil

1.10. Ses Telleri / Vocal Folds / H¸ā¾ýØɎʖH.ξýɎ.

 138

el-øskƗfƯ, A.g.e., s. 88; Elizabeth C. Zsiga, The Sounds of Language: An Introduction to Phonetics and Phonology, Wiley-Blackwell, UK, 2013, s. 10 vd. Coúkun, A.g.e., s. 32 vd.

139

44

Ses telleri (plica vocalis), gırtla÷ın ortasında tiroid kıkırdak (ademelması)’ın içiyle aritenoid kıkırdak (halka kıkırdak)’ın iç kenarları arasında yer alan ve sesin oluúumunda birinci derecede rol oynayan esnek iki kastan ibarettir.140 Bu kaslar arasında yer alan boúlu÷a da glottis denir.141 ùekil olarak dudaklara benzemeleri dolayısıyla vokal dudaklar (vocal lips) olarak da adlandırılan142 bu konuúma organları, e÷er istenirse tamamen kapatılmadan birbirine çok yaklaútırılabilir ve böylece onlarla hava akımı ile titreúim ayarlanıp müzikal sesler üretilebilir.143 Birçok fonksiyonu olan ses tellerinin ana iúlevleri fonasyon yani seslemedir. Bu kıvrımlar, ses üretmedikleri, yani titreúmedikleri zaman iki farklı pozisyonda bulunabilirler. Buna göre, e÷er nefes tutulursa tamamen kapalı; soluk alıp verilirse de açıktırlar. Açık ya da kapalılıkları dıúında ses kıvrımlarının incelik, kalınlık ya da gerginlikleri de farklı seslerin üretilmesinde mühim rol oynar.144 Seslerin ötümlü ya da ötümsüz olarak sınıflandırılmasının sebebi olan ve Arapçada ayrıca el-e‫ۊ‬bƗlu’‫܈‬‫܈‬avtiyye145 olarak da bilinen ses tellerinin açık, dar ve kapalı pozisyonlarını úu foto÷raflarla gösterebiliriz:



ùekil 12: Ses Telleri ve Açıklık-Kapalılık Durumları 1.11. A÷ız ve Bo÷az Boúlu÷u / The Mouth and Throat Cavity / CýĿ.

 140

Kocaman, A.g.e., s. 225; Crystal, A.g.e., s. 513. Crystal, A.g.e. ve a.y. A.g.e. ve a.y. 143 George Noël-Armfield, General Phonetics for Missionaries and Students of Languages, W. Heffer & Sons Ltd., Cambridge, 1915, s. 6. 144 Ses telleri hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Crystal, A.g.e., s. 513. 145 FaপrƯ Muতammed ৡƗliত, el-Luƥatu’l-‘Arabiyye, DƗru’l-VefƗ, el-Menৢnjra, 1994, s. 31. 141 142

45

A÷ız boúlu÷u (cavitas oris), sindirim kanalının baúlangıcı olup vestibulum oris ve cavitas oris propria (esas a÷ız boúlu÷u) adı verilen iki alt bölümden oluúur.146 Bu bölümlerden ilki, dıútan dudaklar ve yanaklarla; içten diúler ve diú etiyle sınırlanmıú olup ikincisi ise bu kısmın gerisinde kalan, ön ve yanlarda diúler ve diú eti, arkada bo÷az geçidi, yukarıda damak ve aúa÷ıda ise a÷ız döúemesi ile sınırlanan bölümdür.147 Kısacası a÷ız boúlu÷u; ses aygıtının önde kesici diúler, arkada da eklemleme noktalarıyla sınırlanan kesimidir.148 Bo÷az boúlu÷u ise a÷ız boúlu÷u ile gırtlak arasında kalan boúluktur. Birçok konuúma sesinin oluúumunda bu boúluklar görev üstlenir. Arapçada bu iki terim için en eski kaynaklardan beri cevf sözcü÷ü kullanılmakla birlikte modern kaynaklarda ayrıca a÷ız boúlu÷u için et-tecvƯfu’lfemevƯ149, bo÷az boúlu÷u içinse et-tecvƯfu’l-‫ۊ‬alۘƯ150 ifadelerine de yer verilmiútir.

1.12. Geniz Boúlu÷u / The Nasal Cavity / GýÕɄł. Geniz boúlu÷u, burun deliklerinin ardında ve dama÷ın üstünde yer alan boúluk olup bu boúluk, büyük bir yüzey alanına sahiptir ve uzundur.151 Konuúma diline ait /P/ ve /Q/ gibi seslerin telaffuzunda mühim bir iúlevi olan geniz boúlu÷u úu úekilde grafize edilebilir:

 146

Çimen, A.g.e., s. 157. A.g.e. ve a.y. Vardar, A.g.e., s. 14. 149 el-঩njlƯ, Mu‘cemu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, s. 36. 150 A.g.e. ve a.y. 151 Richard Ogden, An Introduction to English Phonetics, s. 138. 147 148

46



ùekil 13: Geniz Boúlu÷u

Arapçada geniz boúlu÷u için eskiden bu yana hep ‫ې‬ayúnjm152 ifadesi kullanılmıúsa da günümüzde aynı terim için et-tecvƯfu’l-enfƯ153 karúılı÷ı da yaygın olarak kullanılmaktadır.

 152 153

ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, s. 109. el-঩njlƯ, A.g.e., s. 35.

47

48

III. BÖLÜM KUR’ÂN ARAPÇASININ FONEM SøSTEMø

Arap dilinin tarihi üzerine kafa yoran bilim insanları arasında, bu dilin tarihî dönemlerine yönelik çeúitli adlandırmalar yapılmıúsa da konu üzerinde tam bir mutabakat sa÷lanamamıútır. Bununla birlikte, bir Arap dili profesörü olan Jonathan Owens’ın sınıflandırmalarını154 dikkate alarak Arapça için úu dört dönemden söz edebiliriz: 1. ølk Arapça (Proto-Arabic) 2. Yayılma Öncesi Arapça (Pre-diasporic Arabic) 3. Eski Arapça (Old Arabic) 4. Klasik Arapça (Classical Arabic), Modern Standart Arapça (Modern Standard Arabic)

Bu sınıflandırmada Klasik Arapça ve Modern Standart Arapçanın aynı kategoride de÷erlendirilmesi155; bu iki dilin, söz varlı÷ındaki bazı de÷iúiklikler ve kimi gramatik farklılıklar istisnâ edilirse, hemen hemen aynı olmalarıdır. Bununla birlikte Sa‘Ưd BedevƯ, Arapçanın bu iki kolunu ayrı maddeler hâlinde de÷erlendirmiú ve birini fu‫ۊ܈‬a’t-turƗs, di÷erini ise fu‫ۊ܈‬a’l-‘a‫܈‬r olarak isimlendirmiútir.156 Her hâlükârda, Kur’ân Arapçası olarak isimlendirdi÷imiz dil, Klasik Arapça (fuৢতa’tturƗs) içinde yer almaktadır.157 Tıpkı di÷er dillerde oldu÷u gibi Kur’ân Arapçasında da fonem, di÷er bir söyleyiúle sesbirim olgusu vardır. Sesbirim, kısaca “bir dilin ses dizgesinin en küçük birimi, anlam ayırt edici somut birim”158 olarak tarif edilebilir. Daha detaylı bir tanımlama ise úöyledir: “Bir dizim içinde tüm çevre sesler aynı kalmak koúuluyla bir  154

Jonathan Owens, A Linguistic History of Arabic, Oxford Unv. Press, New York, 2006, s. 2 vd. Hassan A. H. Gadalla, Comparative Morphology of Standard and Egyptian Arabic, Lincom Europa, München, 2004, s. IX. 156 Reem Bassiouney, Arabic Sociolinguistics, Edinburgh Unv. Press, Edinburgh, 2009, s. 14-15. 157 Owens, A.g.e., s. 5; Bassiouney, A.g.e., s. 14. 158 Kocaman, A.g.e., s. 227. 155

49

tek ses de÷iútirildi÷inde anlam de÷iúikli÷i de olursa, anlam ayrımını yapan sese, sesbirim denir.”159 h Łh ;ĵ h h ő ;ĵ



5Ɨ’e



dilemek

h Ŏh ;ĵ



UƗ’e



fena olmak

ˎƗ’e

gelmek

Yukarıdaki Arapça fiillerin baúında geçen ˎ 5 ve U seslerinin hepsi sesbirimdir. Zira bu sesler, aynı ses çevresinde yani “Ɨ’e”de yer almakta ve ancak bu sesler marifetiyle yeni ve farklı anlamlı bir kelime oluúturulabilmektedir. Anlamları yönüyle fonolojinin konusunu oluúturan fonemler, seslendiriliúleri yönüyle de fonetik biliminin kapsamı içerisinde de÷erlendirilirler. Çıkarılıúları ve kimi özellikleri dikkate alındı÷ında bütün fonemler, ya ünsüz (consonant) ya da ünlü (vowel) olarak sınıflandırılırlar. ùimdi Kur’ân Arapçasının fonem sistemini, detaylı bir úekilde incelemeye geçebiliriz.

1. Ünsüzler / Consonants / ½õ.ýØɎ. Fonolojideki consonant terimine karúılık olarak Amerikalı lengüist Kenneth Lee Pike (1912-2000) tarafından önerilen contoid kavramının Türkçedeki mukabili ünsüz160 kelimesidir. Buna göre ünsüzler (contoids), konsonantların telaffuz edilmiú biçimleri olmaktadır.161 Bu kavramın Modern Standart Arapçadaki karúılıkları, sƗkin162 (ç. sevƗkin) ve ‫܈‬Ɨmit163 (ç. ৢavƗmit) úeklindedir. En eski kaynaklarından itibaren dil, tecvƯd ve ۘırƗ’Ɨt literatürlerinde ise bu seslerin karúılı÷ı olarak ‫ۊ‬arf (ç. তurnjf/aতruf) sözcü÷ü kullanılagelmiútir.164  159

Huber, A.g.e., s.130. Kocaman, A.g.e., s. 259. “Contoid” ve “vocoid” kavramları için bk. Martin J. Ball ve d÷r., Phonetics: The Science of Speech, Routledge, New York, 2013, s. 43. 162 SuleymƗn ণasen el-‘ƖnƯ, et-TeúkƯlu’‫܈‬-‫܇‬avtƯ fi’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, çev. YƗsir el-MellƗত, enNƗdi’l-Edebi’s-SeলƗfƯ, Cidde, 1403/1983, s. 49. 163 ণƗzim ‘AlƯ KemƗluddƯn, DirƗse fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗt, Mektebetu’l-ƖdƗb, el-঱Ɨhire, 1420/1999, s. 21. 164 el-঩alƯl b. Aতmed el-FerƗhƯdƯ, KitƗbu’l-‘Ayn, núr. MehdƯ el-MaপznjmƯ ve d÷r., DƗru’r-RaúƯd, el‘ørƗল, 1981, c. I, s. 47; ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, s. 77. 160 161

50

Ünsüz terimi, en basit úekliyle úöylece tanımlanabilir: “Akci÷erlerden gelen havanın ses yolunda bir kapanma ya da engelle karúılaúması sonucu oluúan ses.”165 Fonetik ya da sesbilgisi açısından, ünsüzlerin sınıflandırılmasında kullanılan genel ölçütleri úu úekilde sıralayabiliriz166: 1. Eklemleme Noktası 2. Eklemleme Biçimi 3. Ses Tellerinin Durumu 4. Hava Akımının Geçiú Biçimi

ùimdi de bu sınıflandırma biçimlerini dikkate alarak Kur’ân konsonlarını detaylıca inceleyelim:

1.1. Eklemleme Noktaları / Points of Articulation / 1.ýץʖ 38¸ņ Açısından Ünsüzler Standart Türkiye Türkçesinde eklemleme noktası167, bo÷umlama noktası168 veya çıkak169 úeklinde ifade edilen ve eski kaynaklarda me‫ې‬Ɨricu’l-‫ۊ‬urnjf170 kavramıyla karúılanan fonetik terimi; Modern Standart Arapçada, sesbilgisine daha muvafık kavramlar olan me‫ې‬Ɨricu’l-e‫܈‬vƗt171 ve emƗkinu’n-nu‫ۘܒ‬172 ifadelerinde karúılık bulmuútur. Bununla birlikte, geleneksel tecvƯd ve ۘirƗ’Ɨt kitaplarında hâlâ me‫ې‬Ɨricu’l-‫ۊ‬urnjf kavramı yaygın olarak kullanılmakta ve di÷er modern sesbilgisi terimlerine pek yer verilmemektedir. Ma‫ې‬rec (ΝήΨϣ) kelimesi, Arapçada “঩-R-C” (ΝέΥ)

üçlü kökünden

türetilmiú bir kelime olup mef‘al (Ϟόϔϣ) formunda bir ism-i mekândır. Sözlükte  165

Vardar, A.g.e., s. 207. Aynı sınıflandırma için ayrıca bk. Caner Kerimo÷lu, Genel Dilbilime Giriú, Pegem Akademi Yay., Ankara, 2014, s. 150. 167 Vardar, A.g.e., s. 91. 168 Kocaman, A.g.e., s. 341. 169 Vardar, A.g.e., s. 91. 170 SƯbeveyh, el-KitƗb, c. IV, s. 431; el-Muberrid, el-Muۘte‫ڲ‬ab, c. I, s. 328. 171 el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, s. 127. 172 Aতmed MuপtƗr ‘Umer, DirƗsetu’‫܈‬-‫܇‬avti’l-LuƥavƯ, ‘Ɩlemu’l-Kutub, el-঱Ɨhire, 2006, s. 116. 166

51

“çıkıú yeri”173 anlamına gelir. Istılahta ise “Harfin kendisinden neúet etti÷i yer.”174 ya da “(Dil) Sesler(i) oluúturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaúması ya da de÷mesi sonucu ses yolunun daraldı÷ı ya da tıkandı÷ı yer.”175 úeklinde tanımlanmıútır. Bu kavramı tanımlamak için ya da ona alternatif olarak eski ve yeni eserlerde maۘ‫ܒ‬a‘176, ‫ۊ‬ayyiz177, mev‫ڲ‬i‘178, medrac‘179, mekƗn180 ve nuۘ‫ܒ‬a181 kelimeleri de kullanılmıútır. Bununla birlikte ‫ۊ‬ayyiz kelimesini ma‫ې‬rec kelimesinden ayıran bir nüansın oldu÷u belirtilmiú182 ve bu konuda Ebnj Mu‫ۊ‬ammed el-‫ۉ‬asen b. ‘AlƯ b. Sa‘Ưd el-Muۘri’ el-‘UmmƗnƯ (öl. hicrî V. yy./miladî XI. yy.) úöyle demiútir:

h kh h i hl hl ğhh h hl i h l h h h k h l i i l h l h ğ i ğ h i l ‹jIʼnh šh ķǘ  `  Ɓj  [b  j ŋi ơ ĵųh Ŭ Ǥ  j `ĵ j Ŧŋl ơ ‹ş ųj ļƒƅ  b .Ǥ  [  g ŋńȁ  ŲFŋƞ g j ńǍ  žńƁ‹ĵŲįŦ » g j ń  Ŵj j h j ŦLĵ khh i h l h h «.Ů g ƤǍ  j `ĵ j ųh ŏl Ł j ş ųj ļƒƅ “A‫ۊ‬yƗz’a gelince, o, harflerin sayısı adedincedir. Her harf mutlaka bir ‫ۊ‬ayyizden çıkar ve iki harf bir ‫ۊ‬ayyizde bir araya gelemez. Tıpkı iki cismin bir tek mahalde bir araya gelememesi gibi.”183 Modern dilbilimde ‫ۊ‬arf ve ‫܈‬avt kavramları farklı anlamlar ihtiva eder: ‫ۉ‬arf yani yazaç kavramı, herhangi bir alfabeyi oluúturan ve bir ses ya da ses öbe÷ini göstermek üzere kullanılan yazı sembolü; ‫܈‬avt yani ses ise, iúitsel bir yapıya sahip olması yönüyle, akci÷erlerden dıúarı do÷ru cereyan eden havanın etkisi sonucu, sesleme organlarında meydana gelen titreúim olarak kabul edilir. Buna karúın klasik kaynaklarda geçen ‫ۊ‬arf sözcü÷ünün içeri÷ine ‫܈‬avt da dâhildir. Seslerin vücut buldukları yer için eski kaynaklar genellikle me‫ې‬Ɨricu’l-‫ۊ‬urnjf terimini kullansalar da günümüz dilbilim verileri ıúı÷ında bu terimi me‫ې‬Ɨricu’l-e‫܈‬vƗt olarak düzeltmek,  173

Muতammed b. EbƯ Bekr b. ‘AbdilলƗdir er-RƗzƯ, Mu‫ې‬tƗru’‫܈‬-‫܇‬i‫ۊ‬Ɨ‫ۊ‬, núr. ‘øৢƗm FƗris el-ণarastƗnƯ, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1425/2005, s. 92. 174 ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, s. 102. 175 Vardar, A.g.e., s. 91. (Parantez içi ek ifadeler bize aittir.) 176 øbnu CinnƯ, Sirru ‫܇‬inƗ‘ati’l-ø‘rƗb, núr. ণasen HindƗvƯ, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1413/1993, c. I, s. 6; el-Mer‘aúƯ, Cuhdu’l-Muۘill, s. 123. (Dilbilimde bu terim, “hece” karúılı÷ı olarak da kullanılır.) 177 el-঩alƯl b. Aতmed, KitƗbu’l-‘Ayn, c. I, s. 58. 178 Maতmnjd es-Sa‘rƗn, ‘ølmu'l-Luƥa, DƗru’n-Nehঌati’l-‘Arabiyye, Beyrnjt, tsz., s. 90. 179 el-EzherƯ, TehzƯbu’l-Luƥa, núr. AbdusselƗm Muতammed HƗrnjn, DƗru’l-঱avmiyyeti’l-‘Arabiyye, el-঱Ɨhire, 1384/1964, c. I, s. 48. 180 el-‘UbeydƯ, Mu‘cemu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, s. 193. 181 el-঩njlƯ, A.g.e., s. 176. 182 KemƗl Muতammed Biúr, ‘ølmu’l-E‫܈‬vƗt, DƗru ƤarƯb, el-঱Ɨhire, 2000, s. 180 vd. 183 el-’AmmƗnƯ, el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt, s. 88.

52

ses / ‫܈‬avt ve yazaç / ‫ۊ‬arf kavramları arasındaki fark dikkate alındı÷ında çok daha yerinde olacaktır. Fasih Arapçada toplam 35 adet ses bulundu÷u tespit edilmiútir.184 Fakat bu seslerden aৢlƯ olan 28 tanesinin harf sembolleri bulunurken185, yine bir aৢlƯ ses olan hemzenin ve geriye kalan di÷er 6 fer‘Ư sesin kendilerine has herhangi bir তarf karúılıkları yoktur. øster aৢlƯ, isterse fer‘Ư olsun bahsi edilen bu 35 sesten 34 tanesi, Kur’ân kıraatleri arasında yer alabilmiúse de /5/ ve /‫ݶ‬/ seslerinin birleúiminden oluúan fer‘Ư ses186, mütevâtir on kıraatin hiçbirinde yer alamamıútır. Arap dilinde sözü edilen bu dil seslerinin çıkıú yerleri ve bu yerlerin adedi konusunda öteden beri ihtilâf edilmiú ve bu ihtilaflar; sadece eski-yeni kaynaklar arasında de÷il, yer yer muasır kaynaklar arasında da söz konusu olabilmiútir. Kadîm dilcilerden SƯbeveyh (öl. 180/796)187, øbnu Durayd (öl. 321/933)188, ez-ZeccƗcƯ (öl. 337?/948?)189 ve øbnu CinnƯ (öl. 396/1005)190 çıkak sayısını 16 olarak belirlemiúlerdir. Aynı görüúe tecvƯd ve ۘirƗ’Ɨt âlimlerinden el-‘UmmƗnƯ (öl. hicrî V. yy./miladî XI. yy.)191, ed-DƗnƯ (öl. 444/1052)192, ‘AbdulvehhƗb b. Mu‫ۊ‬ammed elۗur‫ܒ‬ubƯ (öl. 463/1070)193, el-HuܴelƯ (öl. 465/1072)194, øbnu EbƯ Meryem (öl. 565/1169)195 ve el-VƗsi‫ܒ‬Ư (öl. 740/1339)196 de katılmıúlardır. Eski âlimlerden elFerrƗ’ (öl. 207/822), ۗu‫ܒ‬rub (öl. 206/821) el-CermƯ (öl. 225/839) ve øbnu KeysƗn (öl. 299/911)’ınsa maপrec sayısını 14 olarak kabul ettikleri ifade edilmiútir.197

 184

SƯbeveyh, el-KitƗb, c. IV, s. 432; el-Muberrid, el-Muۘte‫ڲ‬ab, c. I, s. 328. el-Muberrid, A.g.e. ve a.y. 186 SƯbeveyh, el-KitƗb, c. IV, s. 432. 187 A.g.e., c. IV, s. 433. 188 øbnu Durayd, Cemheratu’l-Luƥa, núr. RemzƯ MunƯr Ba‘lebekkƯ, DƗru’l-‘ølmi li’l-MelƗyƯn, Beyrnjt, 1987, c. I, s. 45. 189 ez-ZeccƗcƯ, el-Cumel, núr. øbnu EbƯ ùeneb, Ma৬ba‘atu Cnjl Karbnjnel bi’l-CezƗ’ir, 1926, s. 376. 190 øbnu CinnƯ, Sirru ‫܇‬inƗ‘ati’l-ø‘rƗb, c. I, s. 46. 191 el-’AmmƗnƯ, el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt, s. 90. 192 ed-DƗnƯ, A.g.e., s. 102. 193 ‘AbdulvehhƗb b. Muতammed el-঱ur৬ubƯ, el-Mnj‫ڲ‬i‫ ۊ‬fi’t-TecvƯd, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1421/2000, s. 78. 194 Ebu’l-঱Ɨsim Ynjsuf b. ‘AlƯ b. CubƗra el-Hu਎elƯ, KitƗbu’t-TecvƯd, núr. FerƥalƯ Seyyid ‘ArabƗvƯ, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 2011, s. 66. 195 øbnu EbƯ Meryem, el-Mnj‫ڲ‬a‫ ۊ‬fƯ Vucnjhi’l-ۗirƗ’Ɨt ve ‘ølelihƗ, núr. ‘Umer ণamdƗn el-KubeysƯ, elCemƗ‘atu’l-঩ayriyye li-TaতfƯ਌i’l-঱ur’Ɨni’l-KerƯm, Cidde, 1414/1993, c. I, s. 163. 196 ‘AbdullƗh b. ‘Abdilmu’min el-VƗsi৬Ư, el-Kenz fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. ঩Ɨlid Aতmed el-MeúhedƗnƯ, Mektebetu’s-SeলƗfeti’d-DƯniyye, el-঱Ɨhire, 1425/2004, c. I, s. 166. 197 el-ণamed, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, s. 55. 185

53

Bununla birlikte, daha sonraki dönemlerde, özellikle øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429)’nin tartıúılmaz otoritesi etrafında úekillenen 17’li taksim198 úöhret kazanmıú ve günümüzün tecvƯd ve ۘırƗ’Ɨt kaynaklarında da daha çok bu taksime itibar edilmiútir.199 Fasih Arapçanın fonemlerine ait çıkıú yerlerini, günümüzde, Arap dilinin foneti÷i üzerine çalıúmalar yapan muasır akademisyen ya da kuruluúlardan bazıları ise úu úekillerde belirlemiúlerdir:

9 Çıkıú Yerlerini “10” Olarak Kabul Edenler: 1. TemmƗm ‫ۉ‬assƗn (1918-2011). Profesör ‫ۉ‬assƗn’a göre bu 10 çıkıú noktası çerçevesinde sesler úu úekilde sınıflandırılır: 1. Çift dudaksıl / ϱϮϔη, 2. Diú-dudaksıl / ϲϧΎϨγ΃ ϱϮϔη, 3. Diúsil / ϲϧΎϨγ΃, 4. Diúsil-diú yuvasıl / ϱϮΜϟϲϧΎϨγ΃, 5. Diú yuvasıl / ϱϮΜϟ, 6. Damaksıl / ϱέΎϏ, 7. Art damaksıl / ϲϘΒρ, 8. Küçük dilsil / ϱϮϬϟ, 9. Bo÷azsıl / ϲϘϠ, 10. Gırtlaksıl / ϱήΠϨ.200 2. Rama‫ڲ‬Ɨn ‘AbdittevvƗb (1930-2001). Profesör ‘AbduttevvƗb’ın taksimi, bir öncekinin hemen hemen aynısıdır: 1. Çift dudaksıl / ΔϳϮϔθϟ΍, 2. Diú-dudaksıl / ΔϴϧΎϨγϷ΍ ΔϳϮϔθϟ΍, 3. Diúsil / ΔϴϧΎϨγϷ΍, 4. Diúsil-diú yuvasıl / ΔϳϮΜϠϟ΍ ΔϴϧΎϨγϷ΍, 5. Diú

yuvasıl / ΔϳϮΜϠϟ΍, 6. Damaksıl / ΔϳέΎϐϟ΍, 7. Art damaksıl / ΔϴϘΒτϟ΍, 8. Küçük dilsil / ΔϳϮϬϠϟ΍, 9. Bo÷azsıl / ΔϴϘϠϟ΍, 10. Gırtlaksıl / ΔϳήΠϨϟ΍.201

3. ‫ۉ‬Ɨtim ‫܇‬Ɨli‫ ۊ‬e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨmin (1938-2013). Profesör e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨmin’in taksimi, ilk iki taksimin neredeyse aynısıdır: 1. Dudak / Δϔθϟ΍, 2. Diú-dudak / ϥΎϨγϷ΍ ϊϣ Δϔθϟ΍, 3. Diúler / ϥΎϨγϷ΍, 4. Diúler-diú yuvası / ΔΜϠϟ΍ ϊϣ ϥΎϨγϷ΍, 5. Diú yuvası / ΔΜϠϟ΍, 6. Damak / έΎϐϟ΍, 7. Art damak / ϖΒτϟ΍, 8. Küçük dil / ΓΎϬϠϟ΍, 9. Bo÷az / ϖϠϟ΍, 10. Gırtlak / ΓήΠϨϟ΍.202 

øbnu’l-CezerƯ, et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, núr. ‘AlƯ ণuseyn el-BevvƗb, Mektebetu’l-Me‘Ɨrif, RiyƗঌ, 1405/1985, s. 105 vd. 199 Örnek olarak bk. Maতmnjd ঩alƯl el-ণuৢarƯ, A‫ۊ‬kƗmu ۗirƗ’eti’l-ۗur’Ɨni’l-KerƯm, DƗru’l-BeúƗ’iri’løslƗmiyye, Beyrnjt, 1999, s. 54 vd.; ৡafvƗn DƗvnjdƯ, ۗavƗ‘idu’t-TecvƯd, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1431/2010, s. 89; Alican Da÷deviren, Kur’ân Okuma Sanatı: Tecvid, Yeni Akademi Yay., øzmir, 2006, s. 28 vd.; Nurettin Baúyi÷it, Tecvîd Ta’lîm ve Tashîh-i Hurûf, Emin Yay., Bursa, 2014, s. 29 vd. 200 TemmƗm ণassƗn, MenƗhicu’l-Ba‫ۊ‬si fi’l-Luƥa, Mektebetu’l-Enclu’l-Miৢriyye, el-঱Ɨhire, 1990, s. 84 vd. 201 RamaঌƗn ‘AbdittevvƗb, el-Med‫ې‬al ilƗ ‘ølmi'l-Luƥa ve MenƗhici'l-Ba‫ۊ‬si'l-LuƥavƯ, Mektebetu’l঩ƗncƯ, el-঱Ɨhire, 1417/1997, s. 31. 202 ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, ‘ølmu’l-Luƥa, CƗmi‘atu BaƥdƗd, el-‘ørƗল, 1989, s. 53 vd. 198

54

4. ‘ø‫܈‬Ɨm NnjriddƯn. Doktor NnjriddƯn’e göre bu 10 çıkıú noktası çerçevesinde sesler úu úekilde kategorize edilir: 1. A÷ız boúlu÷u sesleri / ΔϴϓϮΠϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 2. Bo÷azsıl sesler / ΔϴϘϠϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 3. Küçük dilsil sesler / ΔϳϮϬϠϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 4. Damaksıl sesler / ΔϳήΠθϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 5. Diú yuvasıl-damaksıl sesler / ΔϴϘϟάϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 6. Diúsil-diú yuvasıl sesler / ΔϴότϨϟ΍Ε΍ϮλϷ΍, 7. Diúsil-diú yuvasıl sesler / ΔϴϠγϷ΍Ε΍ϮλϷ΍, 8. Peltekdiúsil sesler / ΔϳϮΜϠϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 9. Çift dudaksıl sesler / ΔϳϮϔθϟ΍ Ε΍ϮλϷ΍, 10. Genizsil sesler / ΔϴϣϮθϴΨϟ΍Ε΍ϮλϷ΍.203 5. ‫ۉ‬Ɨzim ‘AlƯ KemƗluddƯn. Doktor KemƗluddƯn’e göre bu 10 çıkıú noktası, ilk iki maddedekiyle aynıdır: 1. Çift dudak çıka÷ı / ϱϮϔθϟ΍ΝήΨϤϟ΍, 2. Diú-dudak çıka÷ı / ϲϧΎϨγϷ΍ϱϮϔθϟ΍ΝήΨϤϟ΍, 3. Diúler arası çıka÷ı / ϲϧΎϨγϷ΍ΝήΨϤϟ΍, 4. Diú yuvası çıka÷ı

/ ϱϮΜϠϟ΍ ΝήΨϤϟ΍, 5. Diú-diú yuvası çıka÷ı / ϱϮΜϠϟ΍ ϲϧΎϨγϷ΍ ΝήΨϤϟ΍, 6. Damak çıka÷ı / ϱέΎϐϟ΍ ΝήΨϤϟ΍, 7. Küçük dil çıka÷ı / ϱϮϬϠϟ΍ ΝήΨϤϟ΍, 8. Art damak çıka÷ı /  ΝήΨϤϟ΍ ϲϘΒτϟ΍, 9. Bo÷az çıka÷ı / ϲϘϠϟ΍ΝήΨϤϟ΍, 10. Gırtlak çıka÷ı / ϱήΠϨϟ΍ΝήΨϤϟ΍.204

6. Daniel L. Newman. Profesör Newman’a göre bu 10 çıkıú noktası çerçevesinde sesler úu úekilde sınıflandırılır: 1. Bilabial / Çift dudaksıl, 2. Labiodental / Diúsil-dudaksıl, 3. Dental / Diúsil, 4. Dento-alveolar / Diú yuvasıl-diúsil, 5. Post-alveolar / Diú yuvası arkasıl, 6. Palatal / Damaksıl, 7. Velar / Art damaksıl, 8. Uvular / Küçük dilsil, 9. Pharyngeal / Bo÷azsıl, 10. Glottal / Gırtlaksıl.205 7. IPA. 1886’da Fransa’da kurulan Uluslararası Fonetik Derne÷i (The International Phonetic Association) tarafından dünya dillerinin seslerini ortaya koymak üzere hazırlanan ve 2006’da son úekli verilen Uluslararası Fonetik Alfabe (The International Phonetic Alphabet), günümüzde hızla yayılmaktadır. Bu derne÷in, ilk basımını 1999’da gerçekleútirdi÷i Handbook of the International Phonetic Association: A Guide to the Use of the International Phonetic Alphabet adlı kitapta, Arapça için kabul edilen tasnif de úöyledir: 1. Bilabial / Çift dudaksıl, 2. Labio-dental / Diúsil-dudaksıl, 3. Dental / Diúsil, 4. Alveolar / Diú yuvasıl, 5. Postalveolar / Diú yuvası arkasıl, 6. Palatal / Damaksıl, 7. Velar / Art damaksıl, 8. Uvular

 203

‘øৢƗm NnjruddƯn, ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, s. 209 vd. ণƗzim ‘A. KemƗluddƯn, DirƗse fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗt, Mektebetu’l-ƖdƗb, el-঱Ɨhire, 1420/1999, s. 22 vd. Daniel L. Newman, “The Phonetic Status of Arabic within the World’s Languages the Uniqueness of the Lughat al-Daad”, Antwerp Papers in Linguistics, sy. 100, (2002), s. 66.

204 205

55

/ Küçük dilsil, 9. Pharyngeal / Bo÷azsıl, 10. Glottal / Gırtlaksıl.206 Bu sınıflandırmaya göre hazırlanan tablo ise úu úekildedir207:

Bilabial

Labiodental

Dental

Plosive

E

W

Nasal

P

Q I

Fricative

Alveolar

Postalveolar

Palatal

G

‫ ˓ۏ‬V ]

ߑ

Velar

Uvular

N

4

[ ࣢

Pharyngeal

Glottal

ভ ю

K

‫ݶ‬

Affricate

U

Trill

M

Approximant Lateral Approximant

Z

O

 Pharyngealized Consonants: WরGরVর˓রOরভর

9 Çıkıú Yerlerini “11” Olarak Kabul Edenler: 1. A‫ۊ‬med Mu‫ې‬tƗr ‘Umer (1933-2003). Profesör ‘Umer’e göre bu 11 çıkıú noktası úunlardır: 1. Dudaklar / ϥΎΘϔθϟ΍, 2. Alt dudakla üst diúler / ϊϣϰϠϔδϟ΍Δϔθϟ΍ ΎϴϠόϟ΍ ϥΎϨγϷ΍, 3. Diúlerle dilin en ucu / ϥΎδϠϟ΍ Ϊ ϊϣ ϥΎϨγϷ΍, 4. Diúler ve diú

yuvasıyla dil sınırı ve ucu / Ϫϓήρϭ ϥΎδϠϟ΍ Ϊ ϊϣ ΔΜϠϟ΍ϭ ϥΎϨγϷ΍, 5. Diú yuvasıyla dil ucu / ϥΎδϠϟ΍ ϑήρ ϊϣ ΔΜϠϟ΍, 6. Damak çukuruyla dil önü / ϥΎδϠϟ΍ ϡΪϘϣ ϊϣ έΎϐϟ΍, 7. Damak çukuru ve yumuúak damakla dil ortası / ϥΎδϠϟ΍ ςγϭ ϊϣ ϦϴϠϟ΍ ϖΒτϟ΍ϭ έΎϐϟ΍, 8. Yumuúak damakla dil ardı / ϥΎδϠϟ΍ήΧΆϣϊϣϦϴϠϟ΍ϖΒτϟ΍, 9. Küçük dille dil ardı / ΓΎϬϠϟ΍ ϥΎδϠϟ΍ ήΧΆϣ ϊϣ, 10. Bo÷az ve dil kökü / ϥΎδϠϟ΍ έάΟ ϊϣ ϖϠϟ΍, 11. Gırtlak boúlu÷u / ΓήΠϨϟ΍ϒϳϮΠΗ.208

2. KemƗl Mu‫ۊ‬ammed Biúr. Profesör Biúr’e göre bu 11 çıkıú noktası çerçevesinde sesler úu úekilde sınıflandırılır: 1. Çift dudaksıl sesler / ΔϳϮϔη Ε΍Ϯλ΃, 2. Diúsil-dudaksıl sesler / ΔϳϮϔη ΔϴϧΎϨγ΃, 3. Diúarasıl sesler / ΔϴϧΎϨγ΃, 4. Diúsil-diú yuvasıl sesler / ΔϳϮΜϟ ΔϴϧΎϨγ΃, 5. Diú yuvasıl sesler / ΔϳϮΜϟ, 6. Diú yuvasıl-damaksıl sesler / ΔϴϜϨΔϳϮΜϟΕ΍Ϯλ΃, 7. Damak ortası sesleri / ϚϨϟ΍ςγϭΕ΍Ϯλ΃, 8. Art damaksıl  206

IPA, Handbook of the International Phonetic Association: A Guide to the Use of the International Phonetic Alphabet, Cambridge Unv. Press, UK, 2007, s. 51. A.g.e. ve a.y. 208 Aতmed MuপtƗr ‘Umer, DirƗsetu’‫܈‬-‫܇‬avti’l-LuƥavƯ, s. 315 vd. 207

56

sesler / ϚϨϟ΍ ϰμϗ΃ Ε΍Ϯλ΃, 9. Küçük dilsil sesler / ΔϳϮϬϟ Ε΍Ϯλ΃, 10. Bo÷azsıl sesler / ΔϴϘϠΕ΍Ϯλ΃, 11. Gırtlaksıl sesler / ΔϳήΠϨΕ΍Ϯλ΃.209

3. Mu‫ۊ‬ammed ‫ۉ‬asen ‫ۉ‬asen Cebel. Profesör Cebel’e göre bu 11 çıkarılıú úekli ve çıkıú noktası úunlardır: 1. Gırtlak kapa÷ı / έΎϣΰϤϟ΍, 2. Bo÷az ortası /  ςγϭ ϖϠϟ΍, 3. Küçük dil altı ve dil kökünün üstü / ϥΎδϠϟ΍ωάΟϰϠϋ΃ϭΓΎϬϠϟ΍Ϟλ΃, 4. Dilin iç

üçte biriyle yumuúak damak / ϦϴϠϟ΍ ϚϨϟ΍ ϊϣ ϥΎδϠϟ΍ ϲϠΧ΍Ϊϟ΍ ΚϠΜϟ΍, 5. Dilin iç üçte biriyle sert damak / ΐϠμϟ΍ ϚϨϟ΍ ϝϭ΃ ϊϣ ϥΎδϠϟ΍ ϲϠΧ΍Ϊϟ΍ ΚϠΜϟ΍, 6. Dil önünün ortası ve karúısındaki sert damak / ΐϠμϟ΍ ϚϨϟ΍ Ϧϣ ϪϳΫΎϳ Ύϣϭ ϥΎδϠϟ΍ ϡΪϘϣ ςγϭ, 7. Dil ucu / ϥΎδϠϟ΍ ϑήρ, 8. Üst ön diúlerin ucuyla alt dudadı÷ın içinin buluúma noktası / ˯ΎϘΘϟ΍ ϰϠϔδϟ΍ Δϔθϟ΍ ϦρΎΒΑ ΎϴϠόϟ΍ ΎϳΎϨΜϟ΍ ϑ΍ήρ΃, 9. øki duda÷ın buluúma noktası /  ˯ΎϘΘϟ΍ ϦϴΘϔθϟ΍, 10. Geniz boúlukları / ϢϴηΎϴΨϟ΍, 11. Gırtlak kapa÷ıyla dil ardının

yükselmesi ve dudakların yuvarlaklaútırılması ile dil önünün ortasının yükselmesi ve dudakların düzleútirilmesi / ωΎϔΗέ΍ϊϣϭϦϴΘϔθϟ΍Γέ΍ΪΘγ΍ϭϥΎδϠϟ΍ϰμϗ΃ωΎϔΗέ΍ϊϣέΎϣΰϤϟ΍ ϦϴΘϔθϟ΍έΎΠϔϧ΍ϭϥΎδϠϟ΍ϡΪϘϣςγϭ.210

Bizim kanaatimize göre de çıkıú noktalarının sayısı 9 olup bunlar, úu baúlıklar altında incelenebilir:

1. Çiftdudaksıllar / Bilabials / ƭĵļŧő 2. Diúsil-dudaksıllar / Labio-dentals / ƭĵŶŎ=Zdźŧő 3. Diúyuvasıl-diúsiller / Alveo-dentals / ƭĵŶŎ=ZdźȌ 4. Peltek-diúsiller / Interdentals / ƭĵŶŎ=ǻķ 5. Damaksıl-diúyuvasıllar / Palato-alveolars / dźȌZdKȖ 6. Artdamaksıllar / Velars / ǐĸŚ 7. Küçükdilsiller / Uvulars / dźŹů 8. Bo÷azsıllar / Pharyngeals / ǐŰń 9. Gırtlaksıllar / Glottals / dŋłŶń

 209

KemƗl Muতammed Biúr, ‘ølmu’l-E‫܈‬vƗt, s. 183 vd. Muতammed ণasen ণasen Cebel, el-Mu‫ې‬ta‫܈‬ar fƯ E‫܈‬vƗti’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, Mektebetu’l-ƖdƗb, el঱Ɨhire, 1427/2006, s. 53 vd.

210

57

Bütün bu muhtelif görüúleri kısaca verdikten

sonra, artık kendi

sınıflandırmamız çerçevesinde, Arap diline ait olan konsonları ayrıntılı bir úekilde incelemeye geçebiliriz.

1.1.1. Çiftdudaksıllar / Bilabials / Ś¸¿êÔ Her iki duda÷ın da müútereken kullanılmasıyla oluúan seslerdir.211 Bu sesleri ifade edebilmek için Arapçada úefetƗnƯ ya da úefevƯ gibi terimler kullanılmaktadır.212 Çiftdudaksıl fonemler oluúturulurken hem hareketli olan alt dudak ve hem de sabit olan üst dudak devrededir. Bu fonemlerin bir kısmı, dudakların tam olarak kapatılması sonucu oluúurken di÷er bir kısmı da aralarında küçük bir boúluk bırakılacak úekilde dudaklar birbirine yaklaútırılarak teúekkül eder.213 Arapçada, iki duda÷ın birbirine tam kapanmasıyla D ve O sesleri, iki duda÷ın birbirine yaklaútırılmasıyla da Y sesi oluúturulur.214 Bütün bu sesleri úu grafiklerle gösterebiliriz:



ùekil 14: /b/

 211

Ken Lodge, A Critical Introduction to Phonetics, Continuum International Publishing Group, New York, 2009, s. 27; el-঩njlƯ, A.g.e., s. 84; Crystal, A.g.e., s. 52 vd. el-঩njlƯ, A.g.e., s. 84; BƗkellƗ, A.g.e., s. 47. 213 Necip Üçok, Genel Fonetik, Multilingual Yay., østanbul, 2007, s. 42. 214 Çiftdudaksıl sesler için bk. KemƗluddƯn, DirƗse fƯ ‘ølmi’l-A‫܈‬vƗt, s. 22; RamaঌƗn ‘AbdittevvƗb, elMed‫ې‬al ilƗ ‘ølmi'l-Luƥa ve MenƗhici'l-Ba‫ۊ‬si'l-LuƥavƯ, s. 42. 212

58



ùekil 15: /m/



ùekil 16: /w/ 1.1.2. Diúsil-dudaksıllar / Labio-dentals / Ś¸ùÑ*BLýêÔ Üst sıra kesici diúlerin alt duda÷a istinat ettirilip havanın yanlardan sızmasıyla oluúturulan fonemlerdir.215 Arapçada, diúsil-dudaksıl olan tek fonem HH’dir.216 Türkçede bir diú-dudak fonemi olan Y Arap dilinde yoktur. Bu yüzden Türkiye’de bazı okuyucuların Y fonemini, Türkçedeki Y fonemiymiú gibi telaffuz etmeleri fonetik bir hatadır. Arap dili fonemlerinden H’nin grafi÷i, úu úekildedir:  215 216

Üçok, Genel Fonetik, s. 42 vd.; el-঩njlƯ, A.g.e., s. 84. ‘AbdittevvƗb, A.g.e., s. 43.

59



ùekil 17: /f/ 1.1.3. Diúyuvasıl-diúsiller / Alveo-dentals / Ś¸ùÑ*BLýǼ Dil ucunun ya da dil önünün üst diúlere, diú etine ya da üst diúlerin arkasında bulunan hafif tümse÷imsi noktaya de÷mesi ya da yaklaútırılmasıyla oluúturulan seslerdir.217 Arapçada, diúyuvasıl-diúsil olan fonemler W, Wর, G, FF“, Q, O, Oর, U, Uর, V, Vর ve]’dir.218 Bütün bu fonemlerin grafize edilmiú úekilleri

úöyledir:



ùekil 18: W

 217 218

Manৢnjr b. Muতammed el-ƤƗmidƯ, e‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗtu'l-‘Arabiyye, s. 64; Kocaman, A.g.e., s. 99. Ayrıca bk. el-ƤƗmidƯ, A.g.e. ve a.y.

60



ùekil 19: Wর



ùekil 20: F



ùekil 21:Q

61



ùekil 22:F“



ùekil 23:O



ùekil 24:Oর

62



ùekil 25:U



ùekil 26:Uর



ùekil 27:V

63



ùekil 28:Vর



ùekil 29:]

Bütün bu seslerden belki de en karakteristik olanı FF“ fonemidir. Kur’ân fonemleri içerisinde söyleniúi en zor olan ve öteden beri Arap dili dıúında baúka bir dilde bulunmamasının219 düúünülmesi dolayısıyla da Arapçanın luƥatu’‫ڲ‬-‫ڲ‬Ɨd (ঌƗd dili) olarak isimlendirilmesini220 sa÷layan bu sese, telaffuzu üzerine müstakil risâleler kaleme alınacak ölçüde büyük bir önem atfedilmiútir. Öyle ki bu kitapçıklardan birinin müellifi olan e‫܈‬-‫܇‬iۘillƯ (öl. V. asrın sonu/XII. asrın baúı), mezkûr fonemle ilgili olarak úunları söyleyebilmiútir:



es-SeraলnjsƯ, ܱƗ'Ɨtu'l-ۗur'Ɨn, núr. ণ. ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dımaúk, 2003, s. 5. Kees Versteegh, “Treatise on the Pronunciation of the ঋƗd”, Studies in the Linguistic Structure of Classical Arabic, Brill, (2001), s. 197.

219 220

64

h l Šl il h hi hğ h hl h hĠ ğ h h ğ h iğ h i hhl h hğhh lhlh h i j ȯŋƔj  űj Ɇŋj ŭů‹ ` j AŋŪů‹ ĹŤů Ĺ žjɅŋšů‹ Ĺ ŤŰɉ‹ ŮŁb Ō Š Ĭ  űl ŸAźjh Ŏ Ŵ l ȭ B  ŋšů‹ ĵųŹj j ķ Ǥ  ųȩ  ǻ  ‹ œ  ğ Ňͩ h Š ğ i ğ h i h l hl  ͨ.;ĵ i Şů‹bh Iĵ  Řɉ‹ĵųŸ`ĵ j Ŧŋơ‹`A j ŊŸ bh “Azîz ve Celîl olan Allâh, Kur’ân-ı Kerîm dili olan Arapçayı, iki harfle has kıldı ve Arab’ı bunlarla di÷erlerinden temyîz etti ki iúte bu iki harf ‘ν’ ve ‘υ’dır.”221 Bununla birlikte, günümüzde bazı dillerde bu foneme oldukça benzeyen sesler de yok de÷ildir. Örne÷in; Polonya dili Polca (Lehçe)’da bulunan १ fonemi, Profesör Versteegh’in de belirtti÷i gibi, Arapçadaki FF“ sesbirimiyle telaffuz açısından benzerlik arz eder.222 Aslında eski dil âlimlerinden biri olan Cemheratu’lLuƥa müellifi Ebnj Bekr Mu‫ۊ‬ammed b. el-‫ۉ‬asen b. Durayd (öl. 321/933) da, F“ sesinin, az da olsa bazı acem dillerinde kullanıldı÷ından söz etmektedir.223 Kadim dil bilgini SƯbeveyh (öl. 180/796), F“ foneminin çıkıú noktasını dilin yan tarafının ucu (evvelu তƗfeti’l-lisƗn) ile mukabilindeki azı diúleri (el-eঌrƗs) olarak belirler.224 Bu görüúünde ona, dilcilerden øbnu CinnƯ (öl. 396/1005)225; kıraatçilerdense MekkƯ b. EbƯ ܑƗlib el-ۗaysƯ (öl. 437/1045)226, el-MehdevƯ (öl. 440/1048)227, Ebnj ‘Amr ed-DƗnƯ (öl. 444/1052)228, øbnu’l-BƗܴiú (öl. 540/1145)229, øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429)230 ve e‫܈‬-‫܇‬afƗۘusƯ (öl. 1118/1706)231 gibi farklı dönemlerden birçok âlim de muvafakat eder. Ünlü dilcilerden biri olan el-Muberrid (öl. 285/898) ise F“ sesinin çıka÷ının avurt (eú-úidল) oldu÷unu belirtir.232 Bu görüúünde ona Ebu'l-Ferac Mu‫ۊ‬ammed b. 

eৢ-ৡiলillƯ, Ma'rifetu'‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨdi ve'ܲ-ܱƗ', núr. ণ. ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dımaúk, 2003, s. 19. Kees Versteegh, A.g.m., s. 197. 223 øbnu Durayd, Cemheratu’l-Luƥa, c. I, s. 41. 224 SƯbeveyh, A.g.e., c. IV, s. 433. 225 øbnu CinnƯ, Sirru ‫܇‬inƗ‘ati’l-ø‘rƗb, c. I, s. 47. 226 MekkƯ b. EbƯ ৫Ɨlib, er-Ri‘Ɨye li-TecvƯdi’l-ۗırƗ’e ve Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Lafܲi’t-TilƗve, s. 184. 227 el-MehdevƯ, ùer‫ۊ‬u’l-HidƗye, c. II, s. 76. 228 ed-DƗnƯ, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, s. 103. 229 øbnu’l-BƗ਎iú, el-øۘnƗ‘ fi’l-ۗırƗ’Ɨti’s-Seb‘, núr. ‘AbdulmecƯd ঱a৬Ɨmiú, DƗru’l-Fikr, Dımaúk, 1403/1982, c. I, s. 172. 230 øbnu’l-CezerƯ, et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, s. 130. 231 eৢ-ৡafƗলusƯ, TenbƯhu’l-ƤƗfilƯn ve ørúƗdu’l-CƗhilƯn, núr. Muতammed eú-ùƗ਎elƯ en-Neyfer, Mu’essesƗtu ‘AbdulkerƯm b. ‘AbdullƗh, Tunus, 1974, s. 83. 232 el-Muberrid, A.g.e., c. I, s. 329. 221 222

65

‘UbeydillƗh b. Suheyl en-Na‫ۊ‬vƯ (öl. 460/1067) de katılır.233 Bu tez, bir öncekinin antitezi olmayıp, dilin yan kenarı ve azı diúlerinin, mezkûr sesin teúekkülü esnasında avurtla da ilgisi oldu÷unu ifade etmeye yöneliktir. Zira Ebnj ‘Amr ed-DƗnƯ (öl. 444/1052) de mezkûr sesin çıka÷ı olarak azı diúlerinden söz etmiú ve daha sonra ise bununla ba÷lantılı bir úekilde kimi okuyucuların sa÷, kimi okuyucuların ise sol avurtu kullandıklarına de÷inmiútir.234 F F“ sesbirimi teúekkül ederken, dil kenarının ucu (evvelu তƗfeti’l-lisƗn)

azı diúlerine (el-eঌrƗs) temas ettirilir. Ne var ki bu sesin telaffuzu sırasında kimileri dilin sa÷ kenarını kullanırken, kimileriyse sol kenarını kullanır. Bu uygulama ise SƯbeveyh (öl. 180/796)’in “…ϦϤϳϷ΍ ΐϧΎΠϟ΍ Ϧϣ ϭ΃ ήδϳϷ΍ ΐϧΎΠϟ΍ Ϧϣ… / …ya sol taraftan ya da sa÷ taraftan…”235 ifadelerine dayandırılır. Aynı ifadeler, sonraki dönemlerde çeúitli dilciler ve kıraatçiler tarafından da tekrar edilir.236 øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429) de aynı cümleyi alıntıladıktan sonra okuyucuların ço÷unun sol tarafı tercih etti÷ini, buna mukabil çok az bir kısmının ise sa÷ tarafı tercih etti÷ini vurgular.237 Bazı kaynaklarda ashaptan ‘Umer b. el-‫ۏ‬a‫ܒܒ‬Ɨb (öl. 23/643)’ın, F“ sesini, dilin her iki kenarını da kullanarak telaffuz etti÷i rivayet edilir.238 Ayrıca bazı hadis koleksiyonlarında, Hz. Mu‫ۊ‬ammed (s.a.v.)’den “‫ڱ‬Ɨd harfini nutketmekte Arapların en fasîhi benim.”239 úeklinde bir söz dahi nakledilmiútir.240 SƯbeveyh (öl. 180/796), el-Muberrid (öl. 285/898) ve øbnu CinnƯ (öl. 396/1005) gibi âlimlerin teliflerinde F“ foneminin telaffuzundan söz edilirken azı diúleri için “alt” ya da “üst” gibi tavsifler yer almaz ve azı diúleri manasına gelen ele‫ڲ‬rƗs kelimesi yalın olarak kullanılır. Bununla birlikte daha sonraki teliflerde ve özellikle de ۘirƗ’Ɨt ve tecvƯd kitaplarında bu diúler için “üst” tavsifi de kullanılır ve



en-NaতvƯ, e‫ڲ‬-‫ڱ‬Ɨdu ve'ܲ-ܱƗ', núr. ণ. ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dımaúk, 2004, s. 13. ed-DƗnƯ, A.g.e., s. 103. 235 SƯbeveyh, A.g.e., c. IV, s. 433. (Vurgular bize aittir.) 236 el-Muberrid, A.g.e., c. I, s. 329; øbnu CinnƯ, A.g.e., c. I, s. 47; ed-DƗnƯ, A.g.e., s. 103. 237 øbnu’l-CezerƯ, en-Neúr fi’l-ۗırƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. ‘AlƯ Muতammed eঌ-ঋabbƗ‘, DƗru’l-Kutubi’l‘ølmiyye, Beyrut, tsz., c. I, s. 200. 238 ùihƗbuddƯn Aতmed b. Muতammed b. EbƯ Bekr el-঱as৬alƗnƯ, el-Muste‫ܒ‬Ɨb fi’t-TecvƯd, núr. es-Seyyid Ynjsuf Aতmed, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrut, 2008, s. 91. 239 Bk. el-‘AclnjnƯ, Keúfu’l-‫ۏ‬afƗ, no: 2428. 240 Hadîs olarak nakledilen bu sözün, sahîh olmadı÷ı ve mevzû oldu÷u söylenmiútir. (Bk. øbnu’lCezerƯ, A.g.e., c. I, s. 220.) 233 234

66

F F“ foneminin dil kenarının üst azı diúler (el-eঌrƗsu’l-‘ulyƗ) ile teması sonucunda

oluútu÷u vurgulanır.241 Konuyla ilgili olarak son söylenmesi gereken úey; teoride F“ sesinin teúekkülü konusunda eski-yeni bilginler arasında bir konsensüsün oldu÷u, fakat buna karúın pratikte aynı durumun geçerlili÷ini koruyamadı÷ıdır.

1.1.4. Peltek-diúsiller / Interdentals / Ś¸ùÑ*ǐº Dil ucu kenarının üst ve alt kesici diú dizilerinin arasına alınmasıyla oluúturulan seslerdir.242 Arapçada, peltek-diúsil olan sesler 6, ˓ ve ˓“’dır.243 Bu seslerin grafikleri úu úekildedir:



ùekil 30:6

 241 242 243

el-Mer‘aúƯ, Cuhdu’l-Muۘill, s. 130. Üçok, A.g.e., s. 45. el-ƤƗmidƯ, A.g.e., s. 64.

67



ùekil 31:˓



ùekil 32: ˓“

Bu üç peltek sesten en zor artiküle edileni hiç úüphesiz ˓““ fonemidir. Telaffuzu, F“ sesi kadar olmasa da bir hayli zor olan ˓“ sesbiriminin karakteristi÷i hakkında, Arap dili tarihinin en mühim simalarından biri olan el-‫ۏ‬alƯl b. A‫ۊ‬med el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791)’nin úöyle dedi÷i nakledilmiútir:

h il i li h hhl i h i Ğ hh fl h i ğ P Ŵ l Ųj ʼnf ńh =jŷ žjȯ űl Źi ȡǬ  B j ŋšů‹`ĵ  ŏj ɉjŷ j ķœ  ğ Ňȗ  j ŋŠ[  ŋń;ĵ  ͨűj Ɋh Ɓ‹ÎR R¶¸Ñ  Şů‹ͩ j ȹƅ

68

“ܱƗ’; Arabî bir harftir ve Arapça, sâir milletlerden herhangi biriyle bu seste müúterek olmamasından ötürü, onlardan ayrılır.”244 ˓““ sesinin, ilk dönemlerde her ne kadar Arapça dıúında bir dilde olmadı÷ı

iddia edilmiúse de günümüzde bunu söylemek mümkün görünmemektedir. Zira Türkçenin diyalektlerinden biri olan Türkmen Türkçesinde, bu sesin kalın vokaller öncesinde hemen hemen aynısı hâlâ kullanılmaktadır.245

1.1.5. Damaksıl-diúyuvasıllar / Palato-alveolars / LýǼBL8ȁ Damaksıl sesler, dil ve dama÷ın teması ya da yakınlaúmasıyla oluúur. Damak, dil sırtıyla ilgili olan eklemlenme yerlerinin ilkidir ve burada, dil sırtı ön sert dama÷a kadar yükseltilir.246 Damaksıl-diúyuvasıl sesler telaffuz edilirken dil önü (ya da dil önüyle birlikte dil ucu) diúyuvası ve öndamak arasındaki bölgeye temas eder veya yaklaútırılır.247 Arapçada, damaksıl-diúyuvasıl olan sesler L, 5 veˎ’dir.248 Bu seslerin grafikleri úu úekildedir:



ùekil 33:L

 244

eৢ-ৡiলillƯ, A.g.e., s. 19. Bk. Mehmet Kara, Türkçenin øzinde, Kesit Yay., østanbul, 2009, s. 189. Martin J. Ball, Phonetics: The Science of Speech, s. 57. 247 Ken Lodge, A Critical Introduction to Phonetics, s. 30; Crystal, A.g.e., s. 348. 248 el-ƤƗmidƯ, A.g.e., s. 64. 245 246

69



ùekil 34: 5



ùekil 35:ˎ

Bu seslerden ˎ, günümüz Arap diyalektlerinde, çok farklı úekillerde söylenilebilmekte ve bu yöresel farklılıklar, kimi okuyucuların Kur’ân tilavetlerinde de duyulabilmektedir. Örne÷in bu fonem; Yemen, Aúa÷ı Mısır, yani Kahire ve øskenderiye’de tıpkı Farsçadaki II gibi telaffuz edilirken Kuzey Afrika ve Do÷u Akdeniz kesimlerinde (özellikle Beyrut, ùam ve Kudüs) ise = h lih ^ Ōj ŵ>=

 411

Nihat Temel, Kıraat ve Tecvid Istılahları, s. 133.

104

8. øbdƗl / Substitution/ F.̺Ć. øbdƗl ( ϝ΍ΪΑ· ) kelimesi, Arapça bir kelime olup ( ϝ  Ω  Ώ ) üçlü fiil kökünden türetilmiú if‘Ɨl formunda bir mastardır. Mezkûr kelime lügatte “bir úeyi bir úeyle de÷iútirmek, bir úeyi di÷er bir úeyin yerine koymak” gibi anlamlara gelir.412 Aynı kelime, bir tecvƯd terimi olaraksa “hemzeyi hâlis bir medd harfine çevirmek” manasını ifade eder.413 Bu ses olayını isimlendirmek için ayrıca el-bedel414 ve te‫ۊ‬vƯlu’l-hemze415 terimleri de kullanılır. E÷er hemzenin öncesindeki harf me‫ڲ‬mnjmsa hemze vƗv’a, meksnjrsa yƗ’ya ve meftnj‫ۊ‬sa da elif’e tebdƯl edilir416:

EL-øBDƖL

Hemze-Elif

Hemze-YƗ

Hemze-VƗv

l jDįhŽĺjDĵhŽ l i i i h űl ȱŋi Ɋi įhŽĺűl ȱŋi Ɋĵ Ž

l h h Ȋh bh  ōh ȻjȊbh ĺōɀ j i ő lű ļi lȻjőĺűl ļɀj

h l h `źŶji ŲİiŽĺ`ź  Ŷji ŲźiŽ l il h i l bh  AźŶji ŲİȎ bĺAźŶji ŲźȎ

 øbnu Man਌njr, A.g.e., c. I, s. 231. el-CermƯ, A.g.e., s. 10. el-Mes’njl, A.g.e., s. 29. 415 ed-DevserƯ, A.g.e., s. 11. 416 Temel, A.g.e., s. 67. 412 413 414

105

106

SONUÇ

Kur’ân dilinin fonetik yapısını incelemeye hasretmiú oldu÷umuz bu çalıúmayla úu sonuçlara ulaúmıú bulunuyoruz: 1. Kur’ân-ı Kerîm, indirildi÷i andan itibaren Arap dilinin fasih fonetik hususiyetleri çerçevesinde okunuyor ve Müslümanlara da böyle ö÷retiliyordu. 2. TecvƯd ilmine ait tüm konular, sonradan disipline edilerek sistemli bir ilim hâline getirilmeden önce de biliniyor ve pratik olarak uygulanıyordu. 3. TecvƯd ilmine ait asıl fonetik konuların, ço÷unlukla ilk dönem dilbilim kaynaklarında yer alıyor olması ve ilk dönem tecvƯd kaynaklarının da kendilerine dilbilim kitaplarını referans almaları bu ilmin salt bir Kur’ân okuma meselesi de÷il aynı zamanda dönemin dil özelliklerini de ortaya koyan dilbilimsel bir mevzu oldu÷unu gözler önüne sermektedir. 4. Kur’ân seslerinin orijinal telaffuzlarını metinlerden takip edebilmek açısından ilk dönem kaynakları çok önemlidir. Sonraki dönemlere ait kaynaklarsa Kur’ân sesleriyle ilgili -e÷er varsa- de÷iúim ya da dönüúümlerin tarihsel olarak takip edilebilmesi açısından mühimdir. Bununla birlikte sesler, yazılı malzemelerden de÷il ancak iúitilerek ö÷renilebilecektir. Bu yüzden de Kur’ân sesleri, sadece silsile yoluyla o sesleri ahz eden fem-i muhsin kiúilerden duyularak ö÷renilebilir. Yazılı belgelerse bu noktada, yardımcı kaynak mahiyetindedir. Dolayısıyla da sadece yazılı metinlerden hareketle seslerin orijinal nutuk keyfiyetlerini ö÷renebilmek mümkün de÷ildir. 5. Kur’ân dilinin telaffuz keyfiyetini tespit ve muhafazaya çalıúan tecvƯd ilmi, modern foneti÷in alt disiplinlerinden biri olan söyleyiú sesbilgisi (articulatory phonetics) ile hemen hemen aynı görev ve iúlevlere sahiptir. Ne var ki söyleyiú sesbilgisi, herhangi bir dilin artikülasyon

107

mekani÷iyle ilgilenebilirken tecvƯd, sadece Kur’ân’ın dili olan Klasik Arapçanın telaffuz keyfiyetiyle meúgul olmaktadır. 6. TecvƯd ile söyleyiú sesbilgisinin amaç ve alanlarının müútereklikleri ve modern dilbilim verileri dikkate alındı÷ında, günümüzde tecvƯd ilmini isimlendirmek için bizim alternatif olarak önerdi÷imiz ‘ilmu’le‫܈‬vƗti’l-ۘur’ƗnƯ yani “Kur’ânî Sesbilgisi” terimi de kullanılabilir. 7. Kur’ân seslerinin fonetik otantikli÷ini korumak ve sonraki nesillere bu úekilde aktarımını kolaylaútırıp onları garanti altına almak için günümüzün teknolojik imkânları da düúünüldü÷ünde laboratuvar teknikleri de oldukça ilgi çekicidir. 8. Kur’ân seslerinin do÷ru ö÷renilip ö÷retilebilmesi açısından fizyolojik sesbilgisi (physiological phonetics) alt disiplininin ayrı bir yeri vardır. Zira bu dal, konuúma organlarının yapı ve ödevlerinin anlaúılıp kavranmasını sa÷layarak okuyucuların, dil seslerinin çıkarılıúını daha iyi idrak etme ve tanımlamalarına yardımcı olmaktadır. 9. Profesyonel bir okuyucunun dilinden aktarılan seslerin do÷ru algılanabilmesi açısından iúitsel sesbilgisi (auditory phonetics) çok önemlidir. Bu dal sayesinde iúitme organları tanınmakta, bu organların iúlevleri ö÷renilmekte ve iúitme süreçleri daha do÷ru bir úekilde gözlemlenebilmektedir. Böylece dil sesleri de daha do÷ru analiz edilip kavranılabilmektedir. 10. Eú ya da artsüremli sesbilgisi dalları marifetiyleyse dile ait olan seslerin aslı, fonetik de÷iúim ve dönüúümleri, tarihsel süreçleri içerisinde takip edilebilmekte ve bu sayede seslerin orijinallikleri daha sa÷lam bir úekilde ortaya konabilmektedir. Kur’ân seslerinin de bu dalların önerdi÷i kriterler kapsamında de÷erlendirilmesi, seslerin tespiti açısından yararlı olabilir. 11. Kur’ân’ın fonetik özellikleri çerçevesinde okunmasının, okuyucunun ve dinleyicinin ruh hâli ve dolayısıyla da psikolojisi üzerinde ciddi bir etkisi vardır. Bu ba÷lamda, psikolojik sesbilgisi (psychological phonetics)’nden sözü edilen durumun sebep ve sonuçlarını tespit edip ortaya koymak konusunda faydalanılabilir.

108

12. Kur’ân seslerini çeúitli özellikleriyle konu edinen klasik dil ve tecvƯd kaynaklarıyla modern kaynaklar arasında tanımlama, açıklama ve isimlendirme gibi meselelerde teorik farklılıklar varsa da bu seslerin tespit edilen fonetik hususiyetlerinin pratikleri üzerinde ciddi denebilecek bir ihtilâf göze çarpmamaktadır. 13. Türkiye’de bazı seslerin, özellikle de ünlülerin telaffuzları noktasında birtakım fonetik hatalar yapılmaktadır. Mezkûr hatalarda ısrarın aklî ve ilmî bir dayana÷ı olmadı÷ı gibi bu durum, Kur’ân foneti÷inin evrenselli÷i önünde bir engel teúkil etmekte ve onun otantikli÷ine gölge düúürmektedir.

h h h h l i iğ h i ih i h hl h i l hl lh ğ ķűi hŰŠl h=Ǔĵ  ^ź  ũ=.Bĵ  Ĵųɉ‹bş Ł  BA j źh ŕɉĭ  šh ȩbh ŷi ŵĵŅ ĸŎĬ  ‹b j ŋųɉ‹jŷ Ȏ˯ j  û h h h ğ mhhûğ h h ğ mhh h û h h hŠh û i i ŭơ‹ i Űšh ů‹ h û űžj  ­̡űžj ĺŵ=ūŵj?ðĵŶļųŰŠĵŲƅj?ĵȍűŰjŠƅūŶɳĸŎ®    

l l h hl l h h ğ ih l hh h ğ lh i h l ğh h h e h h i h h l h l h=bh  ǻ h ŕjj Űňųi ɉ‹ia Iĵĸjh Šjŷ j ķşh ŧŶȬh `  =Ĭ‹ ƫĵ  ^ įŎ=b jŷ jŪžjȯźl Ļbh jĬ‹  ʼnj ųƔj Bĵ  ļjŭů‹ű ȩ j ł jȍĵĸȼŎŷ Űšƒ` h l h h jȍbh k _h źl hŽǔ  ŴŽj j Ȑ‹  j Ÿ=jDĵł  hh x h i h h h hûh û h hğ hh û h ğ h  ŲşŧŶŽƅ_źŽ® ^ĵ  ­͚ˈžj p ŰŎh Ķ p ŰŪjķĬ  ‹ƫɁŴŲƅj?͙`źŶi Ȩh ƅb



109

110

KAYNAKLAR

‘AbdulcelƯl, ‘AbdulলƗdir, ‘ølmu’‫܈‬-‫܇‬arfi’‫܈‬-‫܇‬avtƯ, DƗru’l-Ezmine, ‘AmmƗn, 1998. ‘AbdittevvƗb (1930-2001), RamaঌƗn, el-Med‫ې‬al ilƗ ‘ølmi'l-Luƥa ve MenƗhici'lBa‫ۊ‬si'l-LuƥavƯ, Mektebetu’l-঩ƗncƯ, el-঱Ɨhire, 1417/1997. Abu-Chacra, Faruk, Arabic: An Essential Grammar, Routledge, USA, 2007. Adıgüzel, Mehmet, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi ve Tilaveti, Ekev, Erzurum, 2001. el-Aপfeúu’l-Evse৬ (öl. 215/830), Ebu’l-ণasen Sa‘Ưd b. Mes‘ade, Me‘Ɨni’l-ۗur’Ɨn, núr. H. Maতmnjd ঱arƗ‘ah, Mektebetu’l-঩ƗncƯ, el-঱Ɨhire,1411/1990. Aতmed, RƗƥib Aতmed, Fnjnnjlnjciyye’l-ۗur’Ɨn: DirƗsetun li-A‫ۊ‬kƗmi’t-TecvƯdi fƯ ‫ڱ‬av’i ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-‫ۉ‬adƯs, CƗmi‘atu ‘Ayni ùems, el-঱Ɨhire, tsz. Akçay, øsmail, Arapça ve Türkçe Seslerin Telaffuzu ve Aralarındaki øliúkiler, Atatürk Ünv., Erzurum, 1994. [YMT] Akda÷, Soner, Asım Kıraatinin ùu‘be Rivayeti, Asitane Kitabevi, østanbul, 2008. ______ ve d÷r., “Bazı Arap Lehçelerinde Kullanılan Türkçe Sonekler Üzerine Yeni Bir ønceleme”, Turkish Studies, c. VII/1, (2012), s. 1567-1582. ______, “Kur’ân Foneti÷inde ‘Sâkin Mîm’ Foneminin Seslendiriliúi Üzerine Yeni Bir ønceleme”, Marife, y. 10, sy. 1, (2010), s. 129-141. AলrabƗvƯ, Z. Maতmnjd SelƗme, el-Murúid fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, DƗru’l-FurলƗn, ‘AmmƗn, 2003. Aksan, Do÷an, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yay., Ankara, 2003. Alkalesi, Yasin M., Modern Iraqi Arabic, Georgetown Unv. Press, USA, 2006. ‘AllƗm, ‘Abdul‘azƯz Aতmed ve d÷r., ‘ølmu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, Mektebetu’r-Ruúd, RiyƗঌ, 1430/2009. Alp, Musa, Arap Dili Foneti÷i, Adana, 2011. Alsurf, Saeed Saad Saeed, The Phonetics of the Qur’Ɨnic Pharyngealised Sounds, Department of Linguistics Macquarie University Sydney, Australia, 2012. [YDT] Altıkulaç, Tayyar, Tecvidü’l-Kur’an, DøB Yay., Ankara, 2005. el-‘ƖnƯ, SuleymƗn ণasen, et-TeúkƯlu’‫܈‬-‫܇‬avtƯ fi’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, çev. Dr. YƗsir el-MellƗত, en-NƗdi’l-Edebi’s-SeলƗfƯ, Cidde, 1403/1983. Arslan, A. Turan, “DƗl / Ω” md., DøA, c. VIII, s. 426. 111

______, “ঋƗঌ / ν” md., DøA, c. VIII, s. 396-397. ______, “Elif / ΍” md., DøA, c. XI, s. 35-36. Ashby, Patricia, Understanding Phonetics, Hodder Education, UK, 2011. Aslan, Ömer, “Kur’ân Tilâvetinde Tecvîd’in Gereklili÷i ve Lahn (Okuyuú Hataları)”, Cumhuriyet Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, c. VII/1, (2003), s. 357-372. Ateúyürek, Remzi, Kur’ân Tilâvetinde Tecvîd ve Temsîl, Etüt Yay., Samsun, 2013. Ayral, M. Naci, Anatomi ve Fizyoloji I, Ankara Ünv. Yay., Ankara, tsz. BƗkellƗ, Muতammed ণasen ve d÷r., Mu‘cemu Mu‫ܒ܈‬ale‫ۊ‬Ɨti ‘ølmi’l-Luƥati’l-‫ۉ‬adƯs, Mektebetu LubnƗn, Beyrnjt, 1983. Ball, Martin J. ve d÷r., Phonetics: The Science of Speech, Routledge, New York, 2013. ______, Methods in Clinical Phonetics, Whurr Publishers, USA, 2001. Bassiouney, Reem, Arabic Sociolinguistics, Edinburgh Unv. Press, Edinburgh, 2009. Baúkan, Ömer, “Süregelen øki Tanımlama ve Tasnif Problemi Üzerine: el-øhfâ mı? el-øhfâu’l-Lisânî mi? el-øzhâr mı? el-øzhâru’llisânî mi?”, Hitit Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, (2007/1), c. VI, sy. XI, s. 103-134. Baúyi÷it, Nurettin, Tecvîd Ta’lîm ve Tashîh-i Hurûf, Emin Yay., Bursa, 2014. el-Beknjú,

e৬-৫ayyib,

Mu’essesƗtu

et-Ta‫܈‬rƯfu’l-‘ArabƯ

‘AbdilkerƯm

b.

min

‘AbdillƗh,

‫ۏ‬ilƗli

‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-‫ۉ‬adƯs,

el-Memleketu’l-‘Arabiyyetu’s-

Su‘njdiyye, 1992. el-BennƗ (öl. 1117/1705), Aতmed b. Muতammed, øt‫ۊ‬Ɨfu Fu‫ڲ‬alƗ’i’l-Beúer bi’lۗirƗ’Ɨti’l-Erbe‘a ‘Aúer, núr. ùa‘bƗn Muতammed øsmƗ‘Ưl, Mektebetu’lKulliyyƗti’l-Ezheriyye, el-঱Ɨhire, 1407/1987. Bickford, Anita C. ve d÷r., Articulatory Phonetics, International Academic Bookstore, USA, 2006. Bin-Muqbil, Musaed S., Phonetic and Phonological Aspects of Arabic Emphatics and Gutturals, Unv. of Wisconsin-Madison, USA, 2006. [YDT] Birjandi, Parviz ve d÷r., An Introduction to Phonetics, Zabankadeh Publications, øran, 2005. Biúr, KemƗl Muতammed, ‘ølmu’l-E‫܈‬vƗt, DƗru ƤarƯb, el-঱Ɨhire, 2000. Brame, Michael K., Arabic Phonology: Implications for Phonological Theory and Historical Semitic, Massachusetts Institute of Technology, Boston, 1970.

112

Bussmann, Hadumod, Routledge Dictionary of Language & Linguistics, Routledge, New York, 1996. Bybee, Joan, Phonology and Language Use, Cambridge Unv. Press, Cambridge, 2004. Cebel, Muতammed ণasen ণasen, el-Mu‫ې‬ta‫܈‬ar fƯ E‫܈‬vƗti’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, Mektebetu’l-ƖdƗb, el-঱Ɨhire, 1427/2006. el-CermƯ, øbrƗhƯm Muতammed, Mu‘cemu ‘Ulnjmi’l-ۗur’Ɨn: ‘Ulnjmu’l-ۗur’Ɨn etTefsƯr et-TecvƯd el-ۗirƗ’Ɨt, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1422/2001. Coúkun, M. Volkan, Türkçenin Ses Bilgisi, IQ Kültür Sanat Yay., østanbul, 2010. ______, “Fonetik ve Fonetik Laboratuvarları”, Türk Dili Dergisi, sy. 581, (2000), s. 387-402. ______, “Fonetik, Fonoloji ve Türkiye Türkçesinin Ünsüzler Matriksi”, Türk Dili Dergisi, sy. 588, (2000), s. 588-594. Crystal, David, A Dictionary of Linguistics and Phonetics, Blackwell, UK, 2008. Ça÷ıl, Necdet, Kıraat Olgusu Çerçevesinde Kur’ân’ın Belâgat ve Fonetik Yapısı, ølâhiyât Yay., Ankara, 2005. Çetin, Abdurrahman, Kur’ân Okuma Esasları, Aksa Yay., Bursa, 2003. Çimen, Mehmet, Sistematik Anatomi, Cumhuriyet Ünv. Yay., Sivas, 2013. Da÷deviren, Alican, Kur’ân Okuma Sanatı: Tecvid, Yeni Akademi Yay., øzmir, 2006. ______, “Kur’ân’ın Fonetik ø‘câzı”, Sakarya Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, sy. 20, (2009/2), s. 49-63. ______, “Kur’ân Kıraatinin Ana Dinami÷i: Harfler”, Sakarya Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, sy. 17, (2008), s. 47-81. eঌ-ঋƗmin (1938-2013), ণƗtim ৡƗliত, ‘ølmu’l-Luƥa, CƗmi‘atu BaƥdƗd, el-‘ørƗল, 1989. Danesi, Marcel, A Basic Course in Anthropological Linguistics, Canadian Scholars’ Press Inc., Toronto, 2004. ed-DƗnƯ (öl. 444/1052), Ebnj ‘Amr ‘UsmƗn b. Sa‘Ưd, et-Ta‫ۊ‬dƯd fi'l-øtۘƗni ve't-TecvƯd, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1421/2000. DƗvnjd, Muতammed Muতammed, e‫܈‬-‫܇‬avƗ’it ve'l-Ma‘nƗ fi'l-‘Arabiyye, DƗru ƤarƯb, el-঱Ɨhire, 2001. DƗvnjdƯ, ৡafvƗn, ۗavƗ‘idu’t-TecvƯd, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1431/2010.

113

Denny, Frederick M., “The Adab of Qur’an Recitation: Text and Context”, International Congress for the Study of the Qur’an, ed. A. H. Johns, Australian National Unv., Canberra, 1981, s. 143-160. ed-DevserƯ, øbrƗhƯm b. SaƯ‘d, Mu‫ې‬ta‫܈‬aru'l-‘øbƗrƗt li-Mu‘cemi Mu‫ܒ܈‬ale‫ۊ‬Ɨti’l-ۗirƗ’Ɨt, DƗru’l-ণaঌƗra, er-RiyƗঌ, 1429/2008. Dukes, Kais, Statistical Parsing by Machine Learning from a Classical Arabic Treebank, The University of Leeds School of Computing, UK, 2013. [YDT] ed-DnjrƯ (öl. 246/860), Ebnj ‘Umer ণafৢ b. ‘Umer, el-ۗirƗ’Ɨtu’l-VƗridetu fi’s-Sunneti ve me‘ahu Cuz’un fƯhi ۗirƗ’Ɨtu'n-NebƯ, núr. Aতmed ‘øsƗ el-Ma‘ৢarƗvƯ, DƗru’sSelƗm, el-঱Ɨhire, 1429/2008. Durmuú, øsmail, “CƯm / Ν” md., DøA, c. VIII, s. 1-2. ______, “Ƥayn / ύ” md., DøA, c. XIII, s. 416-417. ______, “ণƗ / Ρ” md., DøA, c. XIV, s. 333-334. ______, “঩Ɨ / Υ” md., DøA, c. XIV, s. 334-335. ______, “HƗ / ϫ” md., DøA, c. XIV, s. 336-338. ______, “Harf” md., DøA, c. XVI, s. 158-163. el-EhvƗzƯ (öl. 446/1054), Ebnj ‘AlƯ, el-Mnjcez fƯ ùer‫ۊ‬i EdƗ’i’l-ۗurrƗ’i’s-Seb‘a, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’bni’l-CevzƯ, el-Memleketu’l-‘Arabiyyetu’sSu‘njdiyye, 1430/2009. el-EndelusƯ (öl. 455/1063), Ebu’৬-৫Ɨhir øsmƗ‘Ưl b. ঩alef, el-øktifƗ’ fi’l-ۗirƗ’Ɨti’sSeb‘i’l-Meúhnjra, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru NƯnevƗ, Dimeúল, 1426/2005. EnƯs (1906-1978), øbrƗhƯm, el-E‫܈‬vƗtu’l-Luƥaviyye, Mektebetu Nehঌati Miৢr, el঱Ɨhire, tsz. Ewen, C. J. & H. van der Hulst, The Phonological Structure of Words, Cambridge Unv. Press, New York, 2001. el-EzherƯ (öl. 370/980), Ebnj Menৢnjr Muতammed b. Aতmed, TehzƯbu’l-Luƥa, núr. AbdusselƗm Muতammed HƗrnjn, DƗru’l-঱avmiyyeti’l-‘Arabiyye, el-঱Ɨhire, 1384/1964. Feghalil, Maksoud N., Spoken Lebanese, Parkway Publishers Inc., USA, 1999. el-FerƗhƯdƯ (öl. 175/791), el-঩alƯl b. Aতmed, KitƗbu’l-‘Ayn, núr. MehdƯ el-MaপznjmƯ ve d÷r., DƗru’r-RaúƯd, el-‘ørƗল, 1981.

114

Fırat, Yavuz, “Kur’an Tilâvetinde Arap ve Türkler Arasındaki Farklılıklar”, Bilimname, c. XXVI, sy. 1, (2014), 25-50. Fox, Anthony, Prosodic Features and Prosodic Structure the Phonology of Suprasegmentals, Oxford Unv. Press, New York, 2000. Gadalla, Hassan A. H., Comparative Morphology of Standard and Egyptian Arabic, Lincom Europa, München, 2004. Gade, Anna M., Perfection Makes Practice Learning Emotion and the Recited Qur’ân in Indonesia, Unv. of Hawaii Press, USA, 2004. el-ƤƗmidƯ, Manৢnjr b. Muতammed, e‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗtu'l-‘Arabiyye, Mektebetu’t-Tevbe, RiyƗঌ, 1421/2000. ______, “A Spectrographic Analysis of Arabic Vowels: A Cross-dialect Study”, Journal of King Saud University, c. X, (1998), s. 3-24. el-Ƥavs, MuপtƗr, Luƥatu ۗurayú, DƗru’l-Mi‘rƗci’d-Devliyye li’n-Neúr, er-RiyƗঌ, 1418/1997. el-ƤazzƯ (öl. 984/1576), BedruddƯn, ܳikru A‘‫ڲ‬Ɨ’i’l-ønsƗn, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dimeúল, 1424/2003. Gick, Bryan ve d÷r., Articulatory Phonetics, Wiley-Blackwell, UK, 2013. Gray (1827-1861), Henry, Anatomy of the Human Body, Lea & Febiger, New York, 1918. Gülle (1951-2015), Sıtkı, Açıklamalı Örnekleriyle Tecvid ølmi, Huzur Yay., østanbul, 2005. el-ণabeú, Muতammed, eú-ùƗmil fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-MutevƗtira, DƗru’l-Kelimi’৬-৫ayyib, Dimeúল, 1422/2001. el-ণafyƗn, Aতmed Maতmnjd ‘Abdi’s-semƯ‘, Eúheru’l-Mu‫ܒ܈‬ale‫ۊ‬Ɨt fƯ Fenni’l-EdƗ’ ve’l-ۗirƗ’Ɨt, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 1422/2001. el-ণamed, ƤƗnim ঱addnjrƯ, ed-DirƗsƗtu’‫܈‬-‫܇‬avtiyye ‘inde ‘UlemƗ’i’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1428/2007. ______, Eb‫ۊ‬Ɨsun CedƯde fƯ ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti ve’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1432/2011. ______, Eb‫ۊ‬Ɨsun fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1422/2002. ______, Ehemmiyyetu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-Luƥaviyye fƯ DirƗseti ‘ølmi’t-TecvƯd, Merkezu TefsƯr li’d-DirƗsƗti’l-঱ur’Ɨniyye, er-RiyƗঌ, 1436/2015.

115

______, ‘ølmu’t-TecvƯd: DirƗse ‫܇‬avtiyye Muyessera, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1426/2005. ______, el-Muyesser fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, Merkezu’d-DirƗsƗti ve’l-Ma‘lnjmƗti’l঱ur’Ɨniyyeti bi-Ma‘hedi’l-ømƗmi’ú-ùƗ৬ibƯ, Cidde, 1430/2009. ______, eú-ùer‫ۊ‬u’l-VecƯz ‘ale’l-Muۘaddimeti’l-Cezeriyye, Merkezu’d-DirƗsƗti ve’lMa‘lnjmƗti’l-঱ur’Ɨniyyeti bi-Ma‘hedi’l-ømƗmi’ú-ùƗ৬ibƯ, Cidde, 1430/2009. al-Hashmi, Shadiya Adam, The Phonology of Nasal n in the Language of the Holy Qur'an, University of Victoria, Canada, 2004. [YMT] ণassƗn (1918-2011), TemmƗm, MenƗhicu’l-Ba‫ۊ‬si fi’l-Luƥa, Mektebetu’l-Enclu’lMiৢriyye, el-঱Ɨhire, 1990. el-Heme਎ƗnƯ (öl. 569/1173), Ebu’l-‘AlƗ’ el-ণasen b. Aতmed, et-TemhƯd fƯ Ma‘rifeti’t-TecvƯd, núr. CemƗluddƯn Muতammed ùeraf ve d÷r., DƗru’ৢ-ৡaতƗbe li’t-TurƗs bi-৫an৬Ɨ, Miৢr, 1426/2005. ণicƗzƯ, Maতmnjd FehmƯ, Med‫ې‬al ilƗ ‘ølmi'l-Luƥa, DƗru ঱ubƗ’, el-঱Ɨhire, tsz. Huber, Emel, Dilbilime Giriú, Multilingual Yabancı Dil Yay., østanbul, 2008. el-঩njlƯ, Muতammed ‘AlƯ, Mu‘cemu ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, Me৬Ɨbi‘u’l-Ferazdaলi’t-TicƗriyye, el-Memleketu’l-‘Arabiyyetu’s-Su‘njdiyye, 1402/1982. el-ণuৢarƯ (1917-1980), Maতmnjd ঩alƯl, A‫ۊ‬kƗmu ۗirƗ’eti’l-ۗur’Ɨni’l-KerƯm, DƗru’lBeúƗ’iri’l-øslƗmiyye, Beyrnjt, 1999. ণuseyn, ৡalƗত, el-Med‫ې‬al fƯ ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-MuۘƗran, Mektebetu’l-ƖdƗb, el-঱Ɨhire, 2006. el-Hu਎elƯ (öl. 465/1072), Ebu’l-঱Ɨsim Ynjsuf b. ‘AlƯ b. CubƗra, KitƗbu’t-TecvƯd, núr. FerƥalƯ Seyyid ‘ArabƗvƯ, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 2011. IPA (International Phonetic Association), Handbook of the International Phonetic Association, Cambridge Unv. Press, Cambridge, 2007. øbnu CinnƯ (öl. 396/1005), Ebu’l-Fetত ‘UsmƗn, Sirru ‫܇‬inƗ‘ati’l-ø‘rƗb, núr. ণasen HindƗvƯ, DƗru’l-঱alem, Dimeúল, 1413/1993. øbnu Durayd (öl. 321/933), Ebnj Bekr Muতammed b. el-ণasen, Cemheratu’l-Luƥa, núr. RemzƯ MunƯr Ba‘lebekkƯ, DƗru’l-‘ølmi li’l-MelƗyƯn, Beyrnjt, 1987. øbnu EbƯ Meryem (öl. 565/1169), Naৢr b. ‘AlƯ b. Muতammed EbƯ ‘AbdillƗh, elMnj‫ڲ‬a‫ ۊ‬fƯ Vucnjhi’l-ۗirƗ’Ɨt ve ‘ølelihƗ, núr. ‘Umer ণamdƗn el-KubeysƯ, elCemƗ‘atu’l-঩ayriyye li-TaতfƯ਌i’l-঱ur’Ɨni’l-KerƯm, Cidde, 1414/1993.

116

øbnu Ƥalbnjn[1] (öl. 399/1008), Ebu’l-ণasen ৫Ɨhir b. ‘Abdilmun‘im b. ‘UbeydillƗh, et-Teܴkira fi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-SemƗn, núr. Eymen RuúdƯ Suveyd, el-CemƗ‘atu’l঩ayriyye li-TaতfƯ਌i’l-঱ur’Ɨni’l-KerƯm, Cidde, 1412/1991. øbnu Ƥalbnjn[2] (öl. 389/998), Ebu’৬-৫ayyib ‘Abdilmun‘im b. ‘UbeydillƗh, el-østikmƗl li-BeyƗni CemƯ‘i mƗ Ye’tƯ fƯ KitƗbi’llƗhi ‘Azze ve Celle fƯ Meܴhebi’l-ۗurrƗ’i’sSeb‘ati fi’t-Tef‫ې‬Ưmi ve’l-ømƗleti ve mƗ KƗne beyne’l-Lafܲayni Mucmelen KƗmilen, núr. ‘AbdulfettƗত BuতayrƯ øbrƗhƯm, el-঱Ɨhire, 1412/1991. øbnu ঩Ɨleveyh (öl. 370/980), Ebnj ‘AbdillƗh el-ণuseyn, el-‫ۉ‬ucce fi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘, núr. ‘Abdul‘Ɨl SƗlim Mekram, DƗru’ú-ùurnjল, Beyrnjt, 1399/1979. øbnu ødrƯs (öl. 4. Hicrî asır/11. Miladî asır), el-Mu‫ې‬tƗr fƯ Me‘ƗnƯ ۗirƗ’Ɨti Ehli’lEm‫܈‬Ɨr, ‘Abdul‘azƯz b. ণamƯd b. Muতammed el-CuhenƯ, Mektebetu’r-Ruúd, RiyƗঌ, 1428/2007. øbnu Man਌njr (öl. 711/1311), LisƗnu’l-‘Arab, núr. ‘AbdullƗh ‘AlƯ el-KebƯr ve d÷r., DƗru’l-Me‘Ɨrif, el-঱Ɨhire, 1981. øbnu MihrƗn (öl. 381/991), Aতmed b. ণuseyn, el-ƤƗye fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. Aতmed FerƯd el-MiziyedƯ, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 2007. øbnu MucƗhid (öl. 324/935), Ebnj Bekr Aতmed b. MnjsƗ b. ‘AbbƗs et-TemƯmƯ, KitƗbu’s-Seb‘a fi’l-ۗirƗ’Ɨt, núr. ùevলƯ ঋayf, Miৢr, 1408/1988. øbnu SƯnƗ (öl. 428/1036), Ebnj ‘AlƯ el-ণuseyn b. ‘AbdullƗh, EsbƗbu ‫ۉ‬udnjsi’l-‫ۉ‬urnjf, núr. Muতammed ণassƗn e৬-৫ayyƗn ve d÷r., Mecme‘u’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, Dimeúল, 1983. øbnu Zencele (öl. 403 civarı/1012 civarı), Ebnj Zur‘a ‘AbdurraতmƗn b. Muতammed, ‫ۉ‬uccetu’l-ۗirƗ’Ɨt,

núr.

Sa‘Ưd

el-EfƥƗnƯ,

Mu’essesetu’r-RisƗle,

Beyrnjt,

1418/1997. øbnu’l-BƗ਎iú (öl. 540/1145), Ebnj Ca‘fer Aতmed b. ‘AlƯ, el-øۘnƗ‘ fi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘, núr. ‘AbdulmecƯd ঱a৬Ɨmiú, DƗru’l-Fikr, Dimeúল, 1403/1982. øbnu’l-CezerƯ (öl. 833/1429), Ebu’l-঩ayr Muতammed b. Muতammed, el-Muۘaddime fƯmƗ Yecibu ‘alƗ ۗƗri’i’l-ۗur’Ɨni en Ya‘lemeh, núr. Eymen RuúdƯ Suveyd, DƗru Nnjri’l-MektebƗt, el-Memleketu’l-‘Arabiyyetu’s-Su‘njdiyye, 1427/2006. ______, en-Neúr fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. ‘AlƯ Muতammed eঌ-ঋabbƗ‘, DƗru’lKutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 2011.

117

______, et-TemhƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, núr. ‘AlƯ ণuseyn el-BevvƗb, Mektebetu’lMe‘Ɨrif, RiyƗঌ, 1405/1985.˜ ønce, Nazife Nihal, Hicri ølk Dört Asırda Arap Dili Sesbilim Çalıúmaları, Selçuk Ünv., Konya, 2005. [YDT] el-øskƗfƯ (öl. 420/1029), Ebnj ‘AbdillƗh Muতammed b. AbdillƗh el-঩a৬Ưb, KitƗbu ‫ۏ‬alۘi’l-ønsƗn, núr. ঩iঌr AvvƗd el-‘Ukl, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1411/1991. østƯtiyye, SemƯr ùerƯf, el-E‫܈‬vƗtu’l-Luƥaviyye, DƗru VƗ’il, ‘AmmƗn, 2003. ______,

el-ۗirƗ’Ɨtu’l-ۗur’Ɨniyye

beyne’l-‘Arabiyyeti

ve’l-E‫܈‬vƗti’l-Luƥaviyye,

‘Ɩlemu’l-Kutubi’l-ণadƯs, el-Urdun, 2004. Jarra, Mufleh, “Arabic Fricative Consonants”, International Journal of Humanities and Social Science, c. III, no. 21, (2013), s. 220-224. Javed, Farheen, “Arabic and English Phonetics: A Comparative Study”, The Criterion An International Journal in English, c. IV, (2013), s. 1-13. Johnson, Keith, Acoustic & Auditory Phonetics, Blackwell, UK, 2003. Kambuziya, Aliyeh K. Z., “Arabic Definite Prefix: An Autosegmental Analysis”, South Asian Language Review, c. XVII, no. 2, (2007), s. 63-73. Kara, Ömer, Kur’ân Foneti÷i Tilâvet Sanatı, Bilge Adamlar Yay., østanbul, 2012. Karaçam, øsmail, Kur’an-ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri, Marmara Ünv. ølahiyat Fak. Vakfı Yay., østanbul, 2004. Karakılıç, Ali Celâleddin, Tecvîd ølmi Kur’ân-ı Kerîm Okuma Kâideleri, Kalkan Matbaacılık, Kayseri, 2011. el-঱as৬alƗnƯ (öl. 923/1517), ùihƗbuddƯn Aতmed b. Muতammed b. EbƯ Bekr, elMuste‫ܒ‬Ɨb fi’t-TecvƯd, núr. es-Seyyid Ynjsuf Aতmed, DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 2008. Kaya, Mustafa, Arap Dili Foneti÷i Ses-Anlam ølgisi, Eser Ofset, Erzurum, 2011. el-঱ayravƗnƯ (öl. 413/1022), Muতammed b. SufyƗn, el-HƗdƯ fi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘, núr. ঩Ɨlid ণasen Ebu’l-Cnjd, DƗru ‘øbƗdi’r-RaতmƗn, el-঱Ɨhire, 1432/2011. el-঱aysƯ (öl. 437/1045), MekkƯ b. EbƯ ৫Ɨlib, el-Keúf ‘an Vucnjhi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘i ve ‘ølelihƗ ve ‫ۉ‬ucecihƗ, núr. ‘AbdurraতƯm e৬-৫arhnjnƯ, DƗru’l-ণadƯs, el-঱Ɨhire, 1428/2007. ______, er-Ri‘Ɨye li-TecvƯdi’l-ۗirƗ’e ve Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Lafܲi’t-TilƗve, núr. Aতmed ণasen FerতƗt, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1428/2008.

118

KemƗluddƯn, ণƗzim ‘AlƯ, DirƗse fƯ ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗt, Mektebetu’l-ƖdƗb, el-঱Ɨhire, 1420/1999. Kerimo÷lu, Caner, Genel Dilbilime Giriú, Pegem Akademi Yay., Ankara, 2014. Kinberg, Naphtali ve d÷r., Studies in the Linguistic Structure of Classical Arabic, Brill, Leiden, 2001. ঱irú, EbƯ ‘AbdirraতmƗn CemƗl b. øbrƗhƯm, ZƗdu’l-Muۘri’Ưn EsnƗ’ TilƗveti’l-KitƗbi’lMubƯn, DƗru’ঌ-ঋiyƗ’, Tanta, 1423/2002. Kızıklı, Zafer, “Arap Dilinde ød÷âm Kavramı”, Ekev Akademi Dergisi, (2007), sy. XXXII, s. 177-195. Kocaman, Ahmet ve d÷r., Dilbilim Sözlü÷ü, Bo÷aziçi Üniversitesi Yay., østanbul, 2011. Koç, Mehmet Akif, “Kur’ân Kıraatinde Türklere Özgü Mahalli Okuyuú Sorunu”, AÜ ølahiyat Fak. Dergisi, sy. 51:2, (2010), s. 79-91. Komisyon, The Encyclopedia of Arabic Language and Linguistics, Brill, Leiden, 2006. Komisyon, The Cambridge Handbook of Phonology, Cambridge Unv. Press, New York, 2007. ঱uঌƗh, Muতammed ‘øৢƗm Mufliত, el-VƗ‫ڲ‬i‫ ۊ‬fƯ AhkƗmi’t-TecvƯd, DƗru’n-NefƗ’is, elUrdun, 1998. el-঱ur৬ubƯ (öl. 463/1070), ‘AbdulvehhƗb b. Muতammed, el-MiftƗ‫ ۊ‬fi’‫ې‬tilƗfi’lۗara’eti’s-Seb‘ati’l-Musemmeyne bi’l-MeúhnjrƯn, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, DƗru’l-BeúƗ’ir, Dimeúল, 1427/2006. ______, el-Mnj‫ڲ‬i‫ ۊ‬fi’t-TecvƯd, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1421/2000. Ladefoged, Peter & Ian Maddieson, The Sounds of the World's Languages, Blackwell, UK, 1996. Lehn, Walter, “Emphasis in Cairo Arabic”, Language, Linguistic Society of America, c. XXXIX, no. 1 (1963), s. 29-39. Lodge, Ken, A Critical Introduction to Phonetics, Continuum International Publishing Group, New York, 2009. Ma‘bed, Muতammed Aতmed, el-Mule‫ېې‬a‫܈‬u’l-MufƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, DƗru’s-SelƗm, el-঱Ɨhire, 2003.

119

el-MƗlikƯ (öl. 705/1305), ‘AbdulvƗতid b. Muতammed b. ‘AlƯ b. EbƯ SeddƗd EbƯ Muতammed,

ed-Durru’n-NesƯr

ve’l-‘Aܴbu’n-NemƯr,

núr.

‘Ɩdil

Aতmed

‘Abdulmevcnjd ve d÷r., DƗru’l-Kutubi’l-‘ølmiyye, Beyrnjt, 1424/2003. Malmkjær, Kirsten, The Linguistics Encyclopedia, Routledge, New York, 1991. Marchal, Alain, From Speech Physiology to Linguistic Phonetics, Iste Ltd., UK, 2009. el-Ma৬labƯ, ƤƗlib FƗঌil, Fi’l-E‫܈‬vƗti’l-Luƥaviyye: DirƗse fƯ E‫܈‬vƗti’l-Meddi’l‘Arabiyye, VizƗratu’s-SeলƗfeti ve’l-ø‘lƗm DƗ’iratu’ú-ùu’njni’s-SeলƗfiyyeti ve’nNeúr, el-‘ørƗল, 1984. McCarus, Ernest N., “Modern Standard Arabic”, The Encyclopedia of Arabic Language and Linguistics, Brill, Leiden, 2006, c. II, s. 238-262. McMahon, April, An Introduction to English Phonology, Edinburgh Unv. Press, Edinburgh, 2002. el-MehdevƯ (öl. 440/1048), Ebu’l-‘AbbƗs Aতmed b. ‘AmmƗr, ùer‫ۊ‬u’l-HidƗye, núr. ণƗzim Sa‘Ưd ণayder, Mektebetu’r-Ruúd, RiyƗঌ, 1415/1994. Mehmed Kâmil, TecvƯd-i ReúƗdiyye, ysz., 1331/1912. Mehmed Sâlih, Mu‫ۊ‬Ư‫ܒ‬u’t-TecvƯd, østanbul, tsz. Mehmed Zihni, el-ۗavlu’s-SedƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, østanbul, 1316/1898. el-Mer‘aúƯ (öl. 1150/1737), Muতammed b. EbƯ Bekr, Cuhdu’l-Muۘill, núr. SƗlim ঱addnjrƯ el-ণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1429/2008. ______,

TertƯbu’l-‘Ulnjm,

çev.

Zekeriya

Pak

ve

d÷r.,

Ukde

Kitaplı÷ı,

Kahramanmaraú, 2009. el-Mes’njl, ‘Abdul‘alƯ, Mu‘cemu Mu‫ܒ܈‬ale‫ۊ‬Ɨti’l-‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨti'l-ۗur’Ɨniyye ve mƗ Yete‘alleۘu bih, DƗru’s-SelƗm, el-঱Ɨhire, 1428/2007. Morrison, Geoffrey Stewart, Etymological Guide to Phonetics Vocabulary, kaynak: http://geoffmorrison.net/LING205/Etymological%20Guide%20to%20Phonetic s%20Vocabulary.pdf (Eriúim yılı: 2014) el-Muberrid (öl. 285/898), Ebu’l-‘AbbƗs Muতammed b. YezƯd, el-Muۘte‫ڲ‬ab, núr. Muতammed ‘AbdulপƗliল ‘Uঌayme, VizƗratu’l-EvলƗf el-Meclisu’l-A‘lƗ li’úùu’njni’l-øslƗmiyye Lecnetu øতyƗ’i’t-TurƗsi’l-øslƗmƯ, el-঱Ɨhire, 1415/1994. MnjsƗ, ‘Abdulmu‘৬Ư Nemr, el-E‫܈‬vƗtu’l-‘Arabiyyetu’l-Mute‫ۊ‬avvile ve ‘AlƗۘatuhƗ bi’lMa‘nƗ, DƗru ve Mektebetu’l-KindƯ, ‘AmmƗn, 1435/2014.

120

en-NaতvƯ (öl. 569/1174), Ebnj Muতammed Sa‘Ưd el-MubƗrak b. ed-DehhƗn, KitƗbu’lFu‫܈‬njl fi’l-‘Arabiyye, núr. FƗ’iz FƗris, DƗru’l-Emel, el-Urdun, 1409/1988. Nelson, Kristina, The Art of Reciting the Qur’an, The American Unv. in Cairo Press, Cairo-New York, 2002. Newman, Daniel L., “The Phonetic Status of Arabic within the World’s Languages the Uniqueness of the Lughat al-Daad”, Antwerp Papers in Linguistics, sy. 100, (2002), s. 65-75. Noël-Armfield, George, General Phonetics for Missionaries and Students of Languages, W. Heffer & Sons Ltd., Cambridge, 1915. en-Nu‘aymƯ,

ণisƗm

Sa‘Ưd,

E‫܈‬vƗtu’l-‘Arabiyye

beyne’t-Te‫ۊ‬avvuli

ve's-SebƗt,

CƗmi‘atu BaƥdƗd, BaƥdƗd, 1989. NnjruddƯn, ‘øৢƗm, ‘ølmu'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnƯtikƗ, DƗru’l-Fikri’l-LubnƗnƯ, Beyrnjt, 1992. ______, ‘ølmu VeܲƗ’ifi'l-E‫܈‬vƗti'l-Luƥaviyye: el-FnjnnjlnjciyyƗ, DƗru’l-Fikri’l-LubnƗnƯ, Beyrnjt, 1992. Odden, David, Introducing Phonology, Cambridge Unv. Press, New York, 2005. Ogden, Richard, An Introduction to English Phonetics, Edinburgh Unv. Press, Edinburgh, 2009. Owens, Jonathan, A Linguistic History of Arabic, Oxford Unv. Press, New York, 2006. ______, Early Arabic Grammatical Theory, John Benjamins Publishing Company, Amsterdam, 1990. Pakdil, Ramazan, Ta’lim Tecvid ve Kıraat, øFAV, østanbul, 2013. Parmer (1877-1949), Herold E., A First Course of English Phonetics, W. Heffer & Sons Ltd, Cambridge, 1917. Pei (1901-1978), Mario, Ususu ‘ølmi’l-Luƥa, çev. Aতmed MuপtƗr ‘Umer, ‘Ɩlemu’lKutub, el-঱Ɨhire, 1419/1998. Perrot (1920-2010), Jean, Dilbilim, çev. Iúık Ergüden, Dost Kitabevi Yay., Ankara, 2006. Radford, Andrew ve d÷r., Linguistics: An Introduction, Cambridge University Press, UK, 2009.

121

er-RƗzƯ (öl. 666 sonrası/930 sonrası), Muতammed b. EbƯ Bekr b. ‘AbdilলƗdir, Mu‫ې‬tƗru’‫܈‬-‫܇‬i‫ۊ‬Ɨ‫ۊ‬, núr. ‘øৢƗm FƗris el-ণarastƗnƯ, DƗru ‘AmmƗr,

‘AmmƗn,

1425/2005. Relethford, John, The Human Species: An Introduction to Biological Anthropology, McGraw-Hill, New York, 2010. Rifat, Mehmet ve d÷r., Göstergebilim Dilbilim ve Çeviribilim Terimleri Sözlü÷ü, Sel Yay., østanbul, 2010. Roach, Peter, English Phonetics and Phonology, Cambridge Unv. Press, Cambridge, 1998. Rogers, Henry, The Sounds of Language: An Introduction to Phonetics, Routledge, USA, 2013. er-Ru‘aynƯ (öl. 476/1083), Ebnj ‘AbdillƗh Muতammed b. ùurayত, el-KƗfƯ fi’lۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘, núr. Aতmed Maতmnjd ‘AbdissemƯ‘ eú-ùƗfi‘Ư, DƗru’l-Kutubi’l‘ølmiyye, Beyrnjt, 1421/2000. Ryding, Karin C., A Reference Grammar of Modern Standard Arabic, Cambridge Unv. Press, Cambridge, 2005. Saadah, Eman, The Production of Arabic Vowels by English L2 Learners and Heritage Speakers of Arabic, University of Illinois at Urbana-Champaign, 2011. [YDT] Sabir, Iram ve d÷r., “A Brief Description of Consonants in Modern Standard Arabic”, Linguistics and Literature Studies, c. II, no. 7, (2014), s. 185-189. ৡafƗলusƯ (öl. 1118/1706), Ebu’l-ণasen ‘AlƯ b. SƗlim b. Muতammed en-NnjrƯ, TenbƯhu’l-ƤƗfilƯn ve ørúƗdu’l-CƗhilƯn, núr. Muতammed eú-ùƗ਎elƯ en-Neyfer, Mu’essesƗtu ‘AbdilkerƯm b. ‘AbdillƗh, Tnjnis, 1974. eৢ-ৡaƥƯr,

Muতammed

ণuseyn

‘AlƯ,

e‫܈‬-‫܇‬avtu’l-LuƥavƯ

fi’l-Kur’Ɨn,

DƗru’l-

Mu’erriপi’l-‘ArabƯ, Beyrnjt, 1420/2000. ৡƗliত, FaপrƯ Muতammed, el-Luƥatu’l-‘Arabiyye, DƗru’l-VefƗ, el-Menৢnjra, 1994. es-Sa‘rƗn, Maতmnjd, ‘ølmu'l-Luƥa, DƗru’n-Nehঌati’l-‘Arabiyye, Beyrnjt, tsz. Sarı, Mehmet A., “ød÷âm” md., DøA, c. XXI, s. 471-472. ______, “ømâle” md., DøA, c. XXII, s. 177. ______, “঱Ɨf / ϕ” md., DøA, c. XXIV, s. 142. ______, “KƗf / ϙ” md., DøA, c. XXIV, s. 142-143.

122

______, Kur’ân-ı Kerîm’i Güzel Okuma Tekni÷i ve Kuralları, øFAV, østanbul, 2011. Sarıkaya, Muammer, “Araplarda Fonetik ølminin Do÷uúu”, Bilimname, sy. 4, (2004/1), s. 117-131. Saussure (1857-1913), Ferdinand de, Genel Dilbilim Dersleri, çev. Berke Vardar, Multilingual Yabancı Dil Yay., østanbul, 1998. Sell (1839-1932), Edward, The Faith of Islam, Kegan Paul Trench Trübner & Co. Ltd Paternoster House, Londra, 1896. es-SemƗnnjdƯ (öl. hicrî 11. yy./miladî 17. yy.), Manৢnjr b. ‘ƮsƗ b. ƤƗzƯ el-EnৢƗrƯ, Tu‫ۊ‬fetu’‫ܒ‬-ܑƗlibƯn fƯ TecvƯdi KitƗbi Rabbi’l-‘ƖlemƯn, núr. ƤƗnim ঱addnjrƯ elণamed, DƗru ‘AmmƗr, ‘AmmƗn, 1429/2008. Seyf, ৡalƗত ৡƗliত, el-‘Aۘdu’l-MufƯd fƯ ‘ølmi’t-TecvƯd, el-Mektebetu’l-øslƗmiyye, ‘AmmƗn, 1408/1987. Seyyid Mustafa Niyazi, Umdetu’l-ۗƗri’Ưn, østanbul, 1320/1902. SƯbeveyh (öl. 180/796), Ebnj Biúr ‘Amr b. ‘UsmƗn b. ঱anber, el-KitƗb, núr. ‘AbdusselƗm Muতammed HƗrnjn, Mektebetu’l-঩ƗncƯ, el-঱Ɨhire, 1408/1988. es-SicistƗnƯ, øbnu EbƯ DƗvnjd, KitƗbu’l-Me‫܈‬Ɨ‫ۊ‬if, núr. MuতyiddƯn ‘AbdissubতƗn VƗ‘i਌, DƗru’l-BeúƗ’iri’l-øslƗmiyye, Beyrnjt, 1423/2002. Su‘âd,

‘AbdulতamƯd,

TeysƯru’r-Ra‫ۊ‬mƗn



TecvƯdi’l-ۗur’Ɨn,

DƗru’t-TaলvƗ,

1422/2001. es-SumƗtƯ (öl. 561/1165), øbnu’৬-৫aততƗn, “el-ønbƗ’ fƯ TecvƯdi’l-঱ur’Ɨn”, Mecelletu’lA‫ۊ‬mediyye, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, sy. 4, (1420), s. 49-72. ______, Murúidu’l-ۗƗri’ ilƗ Ta‫ۘۊ‬Ưۘi Me‘Ɨlimi’l-MeۘƗri’, núr. ণƗtim ৡƗliত eঌ-ঋƗmin, Mektebetu’t-TƗbi‘Ưn, el-঱Ɨhire, 2007. eú-ùƗ৬ibƯ (öl. 590/1193), el-঱Ɨsim b. Fiyyura b. ঩alef b. Aতmed, ‫ۉ‬irzu’l-EmƗnƯ ve Vechu’t-TehƗnƯ

fi’l-ۗirƗ’Ɨti’s-Seb‘,

núr.

Muতammed

TemƯm

ez-Zu‘bƯ,

Mektebetu DƗri’l-HudƗ, MedƯne, 1426/2005. ùelebƯ, ‘AbdulfettƗত øsmƗ‘Ưl, Fi’d-DirƗsƗti’l-ۗur’Ɨniyye ve’l-Luƥaviyye: el-ømƗle fi’l-ۗirƗ’Ɨti ve’l-LehecƗti’l-‘Arabiyye, DƗru’ú-ùurnjল, Beyrnjt, 2007. ৫aberƯ (öl. 478/1085), Ebnj Ma‘úer ‘AbdilkerƯm b. ‘Abdiৢৢamed, et-Tel‫ې‬Ư‫ ܈‬fi’lۗirƗ’Ɨti’s-SemƗn, núr. Muতammed ণasen ‘AলƯl MnjsƗ, el-CemƗ‘atu’l-঩ayriyye li-TaতfƯ਌i’l-঱ur’Ɨni’l-KerƯm, Cidde, 1412/1992.

123

Tanrıkulu, H. øbrahim, Kur’an’ı Okuma Usûl ve Esasları, TDV Yay. ve Mat., østanbul, 1999. ৫avƯl, Aতmed b. Aতmed b. Muতammed ‘AbdillƗh, Fennu’t-TertƯl ve ‘Ulnjmuh, Mucemme‘u’l-Melik Fehd li-৫ibƗ‘ati’l-Muৢতafi’ú-ùerƯf, MedƯne, 1420/1999. e৬-৫ayyƗn, Muতammed ণassƗn, “Araplarda Sesbilim (Fonetik)”, Ondokuz Mayıs Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, çev. Ahmet Yüksel, (2004) s. 17, s. 301-319. Temel, Nihat, Kıraat ve Tecvid Istılahları, øFAV Yay., østanbul, 1997. Tetik, Necati, Cezeri ølaveli Karabaú Tecvidi, øhtar Yay., østanbul, 1993. ______, Kur’ân-ı Kerim Ders Notları, Atatürk Ünv. ølahiyat Fak. Yay., Erzurum, 1992. ______, “Kur’ân Tilâvetinin veya Kırâat ølminin Ö÷retilmesi Usulleri”, Atatürk Ünv. ølahiyat Fak. Dergisi, sy. 9, (1990), Erzurum, s. 238-244. Tu÷ral, Rahim, Ana Hatlarıyla Kur’ân Tecvîdi, øzmir ølahiyat Fak. Vakfı Yay., øzmir, 2009. et-TnjnƯ, Muৢ৬afƗ ZekƯ, en-Nnjn fi’l-Luƥati’l-‘Arabiyye, Meclisu’n-Neúri’l-‘ølmƯ, el঱Ɨhire, 1417/1996. el-‘UbeydƯ, ReúƯd ‘AbdirrahmƗn, Mu‘cemu’‫܈‬-‫܇‬avtiyyƗt, Merkezu’l-Buতnjsi ve’dDirƗsƗti’l-øslƗmiyye, el-‘ørƗল, 1428/2007. ‘Umer (1933-2003), Aতmed MuপtƗr, DirƗsetu’‫܈‬-‫܇‬avti’l-LuƥavƯ, ‘Ɩlemu’l-Kutub, el঱Ɨhire, 2006. el-‘UmmƗnƯ (öl. hicrî 5. yy./miladî 11. yy.), Ebnj Muতammed el-ণasen b. ‘AlƯ b. Sa‘Ưd el-Muলri’, el-KitƗbu’l-Evse‫ ܒ‬fƯ ‘ølmi’l-ۗirƗ’Ɨt, núr. ‘øzzet ণasen, DƗru’lFikr, Dimeúল, 1427/2006. el-‘UৢaylƯ,

‘AbdulazƯz

b.

øbrƗhƯm,

‘ølmu’l-Luƥati’n-NefsƯ,

CƗmi‘atu’l-ømƗm

Muতammed b. Su‘njd el-øslƗmiyye, er-RiyƗঌ, 1427/2006. Üçok, Necip, Genel Fonetik, Multilingual Yay., østanbul, 2007. Ünlü, Demirhan, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, TDV Yay., Ankara, 2011. VƗfƯ, ‘AlƯ ‘AbdilvƗতid, ‘ølmu’l-Luƥa, Nehঌatu Miৢr, el-঱Ɨhire, 2004. Vardar, Berke ve d÷r., Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlü÷ü, Multilingual Yabancı Dil Yay., østanbul, 2002.

124

el-VƗsi৬Ư (öl. 740/1339), ‘AbdullƗh b. ‘Abdilmu’min, el-Kenz fi’l-ۗirƗ’Ɨti’l-‘Aúr, núr. ঩Ɨlid Aতmed el-MeúhedƗnƯ, Mektebetu’s-SeলƗfeti’d-DƯniyye, el-঱Ɨhire, 1425/2004. Versteegh, Kees, The Arabic Linguistic Tradition, Routledge, London, 1997. ______, “Treatise on the Pronunciation of the ঋƗd”, Studies in the Linguistic Structure of Classical Arabic, Brill, 2001, s. 197-228. Von Meyer (1815-1892), Georg Hermann, The Organs of Speech, Kegan Paul Trench Trübner & Co. Ltd Paternoster House, London, 1883. Watson, Janet C. E., The Phonology and Morphology of Arabic, Oxford Unv. Press, New York, 2002. Wingerd, Bruce D., The Human Body Concepts of Anatomy and Physiology, Fort Worth: Saunders College Publishing, 1994. Worrell, William H., “The Consonants Z and ਋ in Egyptian Colloquial Arabic”, Journal of the American Oriental Society, c. XXXIX, (1915), s. 278-281. Yavaú, Mehmet, Applied English Phonology, Wiley-Blackwell, UK, 2011. Youssef, Islam, Place Assimilation in Arabic Contrasts, Features, and Constraints, University of Tromsø, Norway, 2013. [YDT] Yücel, Filiz Gürer, Ses Bilgisi ve Akustik Konusunun Disiplinler Arası Ö÷retimi, Nobel Yay., Ankara, 2014. Yüksel, Ali Osman, øbn Cezeri ve Tayyibetü’n-Neúr, Marmara Ünv. ølahiyat Fakültesi Vakfı Yay., østanbul, 1996. ZƗhƯd, ‘AbdulতamƯd, ‫ۉ‬arakƗtu’l-‘Arabiyye, el-Matba‘atu ve’l-VarƗলatu’l-Va৬aniyye, MurrƗkuú, 2005. ez-ZeccƗcƯ (öl. 337?/948?), el-Cumel, núr. øbnu EbƯ ùeneb, Ma৬ba‘atu Cnjl Karbnjnel bi’l-CezƗ’ir, 1926. Zela৬, Maতmnjd b. Ra’fet, A‫ۊ‬kƗmu’t-TecvƯd ve’t-TilƗve, Mu’essesetu ঱ur৬uba, el঱Ɨhire, 1427/2006. Zsiga, Elizabeth C., The Sounds of Language: An Introduction to Phonetics and Phonology, Wiley-Blackwell, UK, 2013. ez-Zu‘bƯ, Ɩmine ৡƗliত, FƯ ‘ølmi’l-E‫܈‬vƗti’l-MuۘƗran: et-Teƥayyuru’t-TƗrƯ‫ې‬iyyu fi’lLuƥati’l-‘Arabiyyeti ve’l-LuƥƗti’s-SƗmiyye, DƗru’l-KitƗbi’s-SeলƗfƯ, el-Urdun, 2008.

125

126