Portreler [3 ed.] 9786053605461


110 66 905KB

Turkish Pages 169 [187] Year 2014

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD PDF FILE

Table of contents :
Boş Sayfa
Recommend Papers

Portreler [3 ed.]
 9786053605461

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

TÜRK EDEBİYAT! CAN YÜCEL PORTRELER

©TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2009 Sertifika No: 29619 DERLEYEN SEZAİ SARIOGLU

EDİTÖR RÜKEN KIZILER

GÖRSEL YÖNETMEN BİROL BAYRAM

GRAFİK TASARIM VE UYGULAMA TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

1.

BASIM: DOGAN YAYINCILIK, 2008

TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARl'NDA 1. 111.

BASIM MART 2012, İSTANBUL BASIM MAYIS 2014, İSTANBUL

ISBN 978-605-360-546-1 (KARTON KAPAKLI)

BASKI AYHAN MATBAASI Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad. Gelincik Sok. No: 6 Kat: 3 Bağcılar İstanbul Tel: (0212) 445 32 38 Fax: (0212) 445 05 63 Sertifika No: 22749 Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme hiçbir yolla yayınevinden izin alın­ madan çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI İstiklal Caddesi, Meşelik Sokak No: 2/4 Beyoğlu 34433 İstanbul Tel. (0212) 252 39 91

Fax. (0212) 252 39 95 www.iskultur.com.tr

portreler CAN YÜCEL

TÜRKiYE

$BANKASI

Kültür Yayınları

İÇİNDEKİLER

İmgesini Bul, Biçimini Yeniden Yarat/ Aydı n Çubukçu xi ....

Şairler İçin

.....................................................................

1

GGG

(Şeyh Gôlip)

3

........................................................

Şeyh Gôlip İçin Fikret' ten Tevkif VI / NeyleMeyle

4

........................................................

5

........................................................

(Neyzen Tevfik)

....................................................

6

Kartal'ın Akkartalına

(Neyzen Tevfik)

7

....................................................

Bir Resmin Karşısı nda

(Nôzım Hikme�

8

....................................................

Gurbetten

(Nôzım Hikme�

....................................................

9

Kamış

(Melih Cevdet Anday)

lO

.........................................

Ası rdıde

(Melih Cevdet Anday)

l l

.........................................

Görece

(Melih Cevdet Anday)

Orhan Veli'nin Kulağıyla Orhan Veli'yle Cemal Süreya Parkı nda

l2

.........................................

13

.........................................

14

........................................................

......................................... .

y

15

Mülemma

(Cemal Süreya)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

16

Sema h

(Cemal Süreya)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

l8

Afrodiz ma

(Cemal Süreya)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

19

Adı Lôz ı m

(Ece Ayhan)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Enver Gökçe'ye Onat' ı n Yeni Yı lını Ku�arı m

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Onat Ku#arj

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

20 21 22

Kimesne öldü

(Onat Ku#arj

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

23

Oktay'a

(Oktay Rifa�

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

24

Büyük Bir Şaire

(Oktay Rifa�

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

25

Bir Söy lenti

(Edip Canseverj

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

26

Amentü

(Cahit Külebı)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

İlham Berk İçin Varsa Ölümün Arifesi

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Turgut Uyarj

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

27 28 29

Adres

(Metin Eloğlu)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

30

Darbec e

(Metin Eloğlu)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

31

Lôedri

(Metin Eloğlu)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

32

Şiirimizin Öfkeli Gencine Portesiyle Bir Portre

(Metin Eloğlu)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

33

Cenaze Dönüşü

(Ozdemir Asa�

Küçük İskender

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Vl

36 37

Yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler için Gôzi Mustafa Kemal Atatürk İkrar

(Bülent Ecevi�

39

.............................

41

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . .

42

. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Ruhi İçin

(Ruhi Su)

43

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Gelecek Olsun

(Ruhi Su)

45

. . . . .... . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . .... . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .

Bir Arkadaş Niçin

(Tezer Özlu1

46

. . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . ..

Haldun Taner'e Ve Komiser Kolombo

47

(Haldun Tanerj

48

.... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . ... . . ... . . . . . . ....

. . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Cihat İçin Cahit

(Cihat Burak)

49

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .

Zazatelere Zakarak Yazdan Kalma

50

. . . . . . . . .... . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..

(Zeyyat Selimoğlu)

. .. . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

51

Şey Gibi

(Fethi Nacı1

52

. . . .. . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . ... . . . . ......... . ... . . . . . ...

Rıfat'a

(Rıfat Ilgaz)

53

. . . . . . . .. . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .

Saint Aziz'e

(Aziz Nesin)

54

. . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .....

Memet Fuat ile Polemik O Bahsi Hiç Açma

(Yalçın Küçük)

55

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .

. . ... . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

56

Mustafa'ya

(Mustafa Ekmekçı1

57

. . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . .

Yirmi dokuz

(Mustafa Ekmekçij

58

. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........

Avcıoğlu'na

(Doğan Avcıoğlu)

. . ... . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . ... . ... . . . . . . .

Vll

59

Yönlenme

(Doğan Avcıoğlu) ...............................................60 Tanilli'ye Başsağlığı

(Server Tanillı)

. . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . .

.

. . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

61

Bir Büyük Artize

(Salih Tozan)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Oktay Arayıcı 'ya İdris'in Şu İşi !

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(İdris Küçükömerj

62 63 64

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Şekvô

(İlber Oriay/ı)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

65

Alttan Almayan Altan'a

(Çetin Altan)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

66

Kı rkiki

(Çetin Altan)

. .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . .

67

Musa Beğ İçin

(Musa Anterj Gazi Yaşargil'e Acı badem

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . .

(Hüseyin Baş)

.

.

. . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

.

. . . . . .

.

. . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . .

. . . .

.

. . . . . . .

. . . . . . .

68

. 69 .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.70

Teyet

(Selôhattin Hilôv)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.71

Güzün Yüzü

(Reşat Oktarj ......................................................72 Emil Galip Sandalcı 'ya Saygı Doğaçlama

(Ercüment Batanay)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.73

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

74

Cazzzzzzz

(Erol Pekcan)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.75

Gel-Gitme

(Nahit Hanım) 95

. . .

.

. . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . .

.76

Yaşı nda

(Ömer Asım Aksoy)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Vlll

.

. . . . . . . .

.

. . . . . . . .

.77

Bir Yoldaşı n Ölümü Üzerine

jPatriyot Hayatı)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.78

xxv

(Sait Faik}

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

79

Alôdan Bôlô

(Nail V. Çakırhan) ..............................................80 Sevgili Sema'ya

(Sema Erderj

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

81

XXXXVl

-

-

(Orhan Pamuk}

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

82

Tahmin

(Mehmet Altan)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

83

Bir Ölüm İlanı

(Hayalet Oğuz) ..................................................84 Gözlerim Doluyor

(Hayalet Oğuz) .................................................85 Yavuzer'in Cenazesine Giderken

(Yavuzer Çetinkaya)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . .

87

Son söz

(Şevki Akşi�

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

88

xxı

(Fakir Baykurl'ı ....................................................89 Varsın Çalsı n

(lzgan Baz)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

90

Canyoldaşı ma

(Asım Bezircı) ..................................................... 91 Orhan Peker'e Orhan Peker der ki Orhan Peker'in Hôlô Gülen Gözleri İçin Selim Bir İnsana Selim Bir Ressama

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Selim Turan)

. . . . . . . . .

.

. . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

92 93 94 95

Patlayan Tanker

(Mengü Erle�

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ıx

97

Bayan Yion'la Bay Lingham Bir Evliyaya

(İlhan Koman)

................... . ................

..................................... ............

98

l 00

Bahar Yazısı

(Yavuz Erkoçak}

..... ............................... . ..... .....

l Ol

Yiği�eme

(Burhan Uygurj

................... . . ...... ....................

l 02

Burhan İçin

(Burhan Uygurj

...... ........................... . ..............

l 03

Rest Makamından Şarkı

(Yusuf Kôtipoğlu)

1 05

..... .......................... ...............

Abidi n Bey İçin

(Abidin Dino)

l 06

.......... . . ..... . .. . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .

Fantezi

(Şadi Çalık}

.....................................................

l 07

Yaprak Dökümü

(Devrimciler İçin)

...................... . .......................

l 08

Mare Nostrum

(Deniz Gezmiş)

............. . . .................................

l 09

Ayaymışım

(Aydın Çubukçu)

............. ......................... ........

llO

Yüzgörümlüğü

(Aydın Çubukçu)

. . ......... . .... . .... . .......... . ...... .......

lll

Pazarlardan Bir Pazar Sokaklardan Bir Sokak

(Aydın Çubukçu)

.............. ................................

l l2

Yukardalar

(Yılmaz Güney)

114

.......... . .. . ... . .......................... . ...

Yılmaz Güneydoğu'ya Eşber'e

115

. . ...... ..................................

(Eşber Yağmurderelı)

...... ..................................

l16

Barış İçin

(Eşber Yağmurderelı)

117

............ .............. . . . . ... . .....

Eşber'e

(Eşber Yağmurderelı)

118

................... . ...................

x

Terzi Fikri İçin Vukuat

(Akın Birda�

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Aygün Uğurlar İçin Olmuyor

(İlhan Erdos�

Başka Sesler �in Lunaçarski'ye Şiir Dikeni

(Safu)

119

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

120 121 122

.......................................................

125

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Dylan Thomas İndinde Dylan Thomas'ın Mezartaşı Dylan Thomas'tan Akis

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Teodorakis)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

123

126 127 128 129 130

Zito

( Teodorakis)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

131

Pavarotti'ye Vivavivaldi Fidel'in Gelişi-Gidişi

133

(Fide/ Castro)

134

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Yannis Ritsos'a Acem Dost Furuğ'a Garda Lorca'ya Grasiya Bre Kör

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Mi/es Davis)

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Shakespeare Üzre Brahms'a Rembrandt'ı n Resmi Üzerine Gerard de Nerval'le Anayasası İnsa n ı n

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

(Paul EluarcJı

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

W. Bu�er Yeats'ten

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

xi

132

135 136 137 139 140 141 142 143 144 145

W. Butler Yeats'ten Politika W.B. Yeats'dan Bizans'a Yelken İrlanda'nın Koca Şairi W.B. Yeats Adına Louis Aragon'dan Rimbaud'yu Anlamaya Neruda Üzre T.S. Eliot'tan Ne Tesadüf, Ne Tesadüf! lonesco Üzre Oscar Wilde'e

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Bir Siyasinin Mapuslan İçin

146 147 149 150 151 152 155 156 158

........................................

"BİR SİYASİ"nin MEHMET SÖNME'zine Aktaş-Reyhanlı Hatay Sabahattin Emmi İçin Oniki Onüç Yirmibir Yirmi üç Otuz

. . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Xll

159

161 162 163 164 165 166 167 168

İMGESİNİ BUL, BİÇİMİNİ YENİDEN YARAT Can Yücel, resimden anlardı, resmi severdi . Belki önce G(}. ler'in sonra da Su'nun. ressamlığının yarattığı bir ilgiydi bu; be� ki de, yeryüzüne baktığında gördüğü her şeyin kelimelerle, ses­ lerle ya da renkler ve çizgilerle defalarca farklı biçimlerde an­ latı labilmesinin olanakları karşısı nda duyduğu derin hayran­ lıkla ilgiliydi . Anlatabilmenin biçimleri ve araçları değiştikçe, bir de bunlar arası nda durmadan birbirlerinden doğan ve bir­ birlerini doğuran yenileri ortaya çıktıkça, anlatılan şeyin daha derinden bilinmesine doğru bir yol bulduğunu düşünenlerdendi. "Bi de şuradan bakalım, bi de bununla anlatalım . . . " Ve dos�arına da, dünyaya da öyle dald ı . Şiirinin g ücü, gö­ rüntüden süzülen ne kaldıysa onun imge haline getirilmesinden geliyordu. Bu açıdan bakı lı nca Portreler aslı nda portre değil­ dir. Kimi insan öldüğünde girdi Can Yücel'in şiirine, bir selam sarkıttı arkaları ndan, Fatiha n iyetine; kimi ölmeden girdi gü­ zellemelerle, kimi de hak ettiği iğneli fıçı larcı girmişçesine . . . Bu şiirlerin bazı ları nı birilerine ikram etti, yoldan geçen bir simit­ çiden alınmış, susamlı ve sıcak sıcak: yedikçe çıtırında kendi­ ni bulsun diye . . . Kimilerin i zehirlemekti niyeti, "şiiriynen" . . . Pan­ zehirin'i de cebinde taşırdı . . . Şiirlerinde, gölge-ışık oyunları gibi kelimeleri ustaca kullanı­ şı na bakarak, dıştan görünmeyen özellikleri anlatan portreler diye adlandırabiliriz. Zaten, anlalhğının içini anlatırdı daha çok.

Xlll

Kem gözlü bir kedi Patikleri Adidas Bulana hayatboyu kedi maması ! . . B u dizelerden Ece Ayhan'ı çıkarabilmek, imgelerin karşı­ lık düştüğü nesnel durum ve davranışları bulabilmek için epey bir şifrecilik gerekir. Ama bu gülünç olduğu kadar ciddi ve sert şiirin inandı rıcı olmadığını söylemek olanağı yoktur. Varlığın ya da kişinin dışı, içindeki bir şeyi açığa çıkarma­ ya yarıyorsa, bir çizgiyle ona da murlaka değinir. Küçük ka­ ralamalar gibi görünen bazı şiirler, bir alışkanlığı tiye almak, bir boş böbürlenmeyi mide bulantısıyla küçümsemek, her se­ ferinde taşı tam gediğine koymak için güle oynaya yazı lmış­ tır. Kişiye özgü imgeyi bulmak için kendisini çok zorlamaz, im­ geler, sahibinin aslı nda herkes tarafı ndan pekôlô bilinen en karakteristik özelliğini anlatı r ve Can Yücel sakalını karıştı rır­ ken orada bir yerde bulduğu oyundan çıkmış gibi görünür. Kimi heveslilerin "ben de yaparı m" diyebileceği kadar kolay, ba­ sit, sıradan çağrışımlardır sanki. Kendine özgü büyüsünün kay­ nağ ı, yine de, şaşırtıcı ve sarsıcı olabilmesindedir. Herkesin gördüğü ve herkesin aynı biçimde ifade edebileceğini sandı­ ğı özelliklerin dile getirilmesindeki çarpıcılığın sırrı Can Yücel'in derin birikiminde ve bunun üzerine kurduğu bilgeliğindedir. Gökyüzü değil de "götyüzü" denmişse Cemal Süreya'ya uygun düşsün diye, burada yapılan artı k tek bir harf değişti­ rerek oyun oynamak değildir. Bu ters çizilmiş yürek Bu götyüzü Argo ve kaba sözcüklerin sarsıcı, rahatsız edici olduğu ka­ dar (ve belki de buralardan kaynaklanan) çekici bir yanı o� duğunun da bilincindedir. Anlatılan kişinin imgesini, bu tür söz­ cüklerden ya da bu tür sözcüklerin kendi aralarındaki ilişkilexıv

rinden doğmuş yeni sözcüklerle inşa etmek, göründüğünün ak­ sine, hayli güç bir diyalektik işlemidir. Yalnızca mizah duygu­ suna sahip olmakla başarı lamaz, aynı zamanda çok sağlam bir mantık düzeyi de gerektirir. Kuşkusuz Can Yücel, kôğıt üze­ rinde ince hesaplar yaparak i mge yaratmıyordu . Dili, düşün­ cesi, birikimi öylesine bir bütünlük içinde çalışıyordu ki, kimi nasıl tanımlayacağı n ı , kimin hangi imgeyle anlatı labileceğini hemencecik bulabiliyordu. Burada bir anlamda "Sokratik" bir yöntemden söz edilebilir. Can Yücel, kişinin imgesin i onunla girdiği içsel ve izleyenlerce her zaman anlaşılmayan bir diya­ logla kendisine (üstelik en olmadı k yerinden) doğurtabiliyordu . . . Birine adanmış ya d a birini anlatmak için yazı lmış b u şiir­ leri okurken bütün bu özellikler düşünülürse alı nan zevk, ola­ ğanüstü olacaktır. Herhangi bir insanın, tanıml ı varlığı ile imgesi arası nda bir çelişki olması Can Yücel'in gözettiği bir mizah ilkesidir. Ancak pek çok şiirinde bu ilişkiyi keskin bir karşıtl ı k olarak yorumla­ maz. Aksine, imge ve varlık arası nda birbirini karşılıklı olarak yeniden yaratan bir ilişki bulunması, dolayısıyla bir çelişkiden çok, onu da içermek üzere anlamlı bir bağ ı ntı kurulması ge­ rektiğine karar vermiştir. Bu kısa yazıda, söylediklerimi örnekleyecek şiirler kullan­ mad ı m . Belki bu ipuçları n ı değerlendirerek okuyucunun Can Yücel şifrelerini çözmeye çalışması, çok daha keyifli olacaktır. Yarattığı o kocaman ve yürekli şiir dünyası için ona teşek­ kür etmenin yolları ndan biri de bu olsa gerek . . .

Aydın Çubukçu

xv

ŞAİRLER İÇİN

GGG Şeyh Gôlip Gôlip Güzel Güzel Garip

Gökyokuş 3

ŞEYH GALİP İÇİN Minkelaşklarla dönüyor ağaçları bahçenin Hüsnü Aşk bir tarih düşüyor coğrafyası na şehrin Itri nası l birleştirdiyse iki ayrı kıtayı Boğaziçinden bir taksimle . . . Biz ş u anda bir tuluat tiyatrosunda yaşıyoruz Naşit'i ölmüş . . . Yine de Şeyh Galip sen nur içinde yat, Sen hücrelerden aydı nlığa tünel açan En eski devrimcimizsin şiirlerinle Galata'daki Tekkende ve türbende

Seke Seke 4

FİKRET'TEN TEVKİF Kış başladı camlarda kediler Hava da amma soğudu dediler Dikilmiş tüyleriyle birer Siberya Acayip kaktüsler ki adanmış Soluklar donarak yaşamaya Bakmayı n siz tüm sevgiler budanmış Kış başladı camlarda kediler Hava da amma soğudu dediler Kış başladı camlarda cam güzelleri Renklerini vermişlerse de gerisin geri Yine de bir baharı anımsatıyorlar İlerdeki bir cümbüşe hazırlık Solukları nı soğuklara budatıyorlar Tüyleri bir örenin üstündeki üzerlik Kış başladı camlarda cam güzelleri Renklerini vermişlerse de gerisin geri Kış başladı camlarda cam kırıkları Canlısı yarı cansızı yarıdan yarı Bir yarım kür'e halinde toparlak Dünyayı yeniden doğuruyorlar Toprağı n cam kırı kları n ı ufalayarak Bakmayı n siz bütün sevgiler kovuluyorlar Kış başladı camlarda cam kırıkları Yeniden doğuruyor dünyalıkları

Güle Güle / Seslerin Sess izliği 5

VI /

NEYLE-MEYLE

Neyzen çöker otururmuş Barboros sahilinde Sütbeyaz mırvanıyla köşe minderine Kavaklar pamuklan ı p kavak yelleri estikçe Ney üflermiş oracıkta mavi gözlerini yumup Denize karşı Neyzen gine böyle bir sabah Gelmiş mırvanıyla erkenden, oturmamış ama köşe minderine A�adığı gibi neyin üstüne pamuklu kavak yelleriyle Uçuvermiş Pendik'e, yol üstündeki kabrine.

Gece Vardiyası 6

KARTAL'IN AKKARTALINA Ne kötü Rüya göremiyor Kartal Kabristanı ndaki o kartal Ne acı ! Biz onun öfkesinin kırı ntı ları n ı Ancak görüyoruz rüyalarımızda . . . İşte b u Neyzen Tevfik Portesi portresiyle, Dememle rapp dikiliyor ayağa Sevgileriyle şişesiyle de sonra Düz rakılara tı rmanıyor Azab-ı Mukaddes' e doğru

Alavora 7

BİR RESMİN KARŞISINDA Tasvir gibi bakma öyle yüzüme Bakar gibi gökyüzüne Mahzun mahzun Mazlum, mazlum! . . Ölmekle silinir m i sandın, Silinir mi, bre heyin, İnsanları sevme suçun? .. Diktim bahçeme üç nar Ağam gelir bakar diye, Gelmiş ki benden habersiz, Bakmış ki onlara zaar Üçü de açtı narların .

Canfeda

GURBETIEN Ölmeden az önce Ecel'e demiş ki Nôzı m :

İy'ki geldin, ahbap, ben öfkeme döneceğim ...

Gökyokuş 9

KAM1$

Sayın Anday'a Akşam yine akşam yine akşam Göllerde bu dem Kı lkamış olsam

Gökyokuş 10

ASIRDiDE Melih Cevdet'e Yirminci yüzyı lı yaşadı k Ama umut a m a umutsuzluk ... Bu yaşayan ve yaşanan zaman birimi Yarıda kesilecek sandı k ilk kez tarihte Ceolocik bir çağ sanki Her yanı dağıtan bir çocuk, Harpleriyle Hitteriyle Mitteriyle Hôlô da bilmiyoruz ne yapacağı n ı Büyüyünce

Maaile 11

GÖRECE Ne küçük şeymiş buradan, açı ktan Sent Con şovalyelerinin koskocaman kalesi ! Cancan da okuldan gelişinde çıkarırdı çantası ndan yaptığı resimleri O gün iki Hayalet Uçağı dolanmıştı üstümüzde

-

Bu dedi yüksekten uçtuğu için küçük Bu da alçaktan uçtuğu için büyük. Melih Cevdet Bey Zaman yoldur buyurmuş Belki haklı, ama bakıyorum da şimdi Karaada'yla benim aramda resmen Zamana benzeyen bir mekan var Derya diye bir camgöbeği Fiy tarihlerine gebe gibi

Gölcyokuş 12

ORHAN

VELİ'NİN KUlAGIYLA

Kuzguncuğun orda Fethipaşa korusunda İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı . . . Taa Eminönünden, Yeni Caminin dibine dibi ne O ihtiyar, o ayyaş Karaköy Köprüsü yerine Kurulacak asri, ama üzümsüz o asma otköprü için Demir Kazı klar çakan şahmerdan ı n gürültüsü geliyor Güm ! Güm ! Güm ! İstanbulu özlüyorum Gözlerim kapalı . . .

ÇokBiÇocuk 13

ORHAN VELİ'YLE Birdenbire gece oluyor Birdenbire bir genç ölüyor Birdenbire bir ot bitiyor Birdenbire otu koparıyorlar Faili meçhul bir cinayet Altı ndan bir gelincik bitiyor Bitmemecesine birdenbire Kı pkızıl

Nıoaile 14

CEMAL SÜREYA PARKINDA Bir Kasım güneşlisinde Meclis'in o askeri duvarı n ı n Dibinden geçip Geldim oturdum karşı na sen in . . . Hiç bu kadar mülk sahibi olmamıştı n Darphône müdürü olduğunda bile . . . Epiy bir yüzölçümün var Bir basket sôhan Çocuk bahçen Havuzun İki kutu gibi helôn Sunay'ı n dediğince Gülcemaller'in solmuşsa da Tektük çimen yeşilin var sağa sola serpili. . . Çocuklar bu ara okulda Ama firariler de var araları nda Erkek-dişi kırıştı rıyorlar, Arabalar etrafları nda vızı r vızırmış Olsu n ! Sen geceleri çıkarsın zôten ortalığa Bankları n üstünde eski gözağrı ları nla Al takke ver külah . . . Parkı n sana mübarek olsun !.. Alavara 15

MÜLEMMA

Cemal Süreya'ya Kaçı ncı seferberliği bu şiirin Fizan Yemen Kokayin Bu ters çizilmiş yürek Bu götyüzü Kediye verdim yemiyor Kedimin adı gece Aşı k bir tosbağa sazı nnan Kahvesi kapandığı için Uçuyor yakin bir uzaya Habire Maydanozu muyum ben papahanı n Neden hiçdurma dôvet ediyor beni Türkçesinden tutuşmuş ormana

16

Pır ediyor sinir uçlar ı m Gümlese ya Ve nerde o Nerde o nedircik O hiç üzülmeyen nüzul Utanmadan gülüyorum hala Dayamış başı n ı sevgi duvarı na Amamonyak helanın Yaşamaktan başka çarem yok ki Topa tutmak için dostum Kristofu Bütün balyemezlerimi verirdim oysa Terbiyeli bir köfteye Canfeda Buluşuruz yarı n sabah Saat beşte bre timsah Bre yeşil Bre güneş

Canfeda 17

SEMAH

Cemal'e Vurulan turnaysa düş Düştüğün sararmış çemene Ki göçmen gökyüzünden Öbür turnalar döne döne Döne döne döne gördükçe Senin bir daha dönmeyeceğini O büyük dönmeceye Turnalar turnalar ki Silahı ve siyaseti bilir Bir sitemle savuşurlar Yı llarca uğramazlar o ülkeye . . . Turnalar uçun bizleri seçin Döne döne döne Yurdumuza dönün turnalar O günler gelecek turnalar Kimsenin kimseyi vurmadığı günler Turnalar dönün dönün turnalar Döneklere karşı döne döne Gelin bize turnalar Döne döne döne döne Gelin bizim yeni yeşeren çemenimize

Gezintiler 18

AFRODİZMA Aşk yok gayri memlekette Cemal Süreya beri gideli Daha önce var mıydı ki Oğulun babasına aşkı mesela Döve döve öldüresiye Bir Kürt öldü diyeler Bir şair pekiyi Harbe gidişi

Gece Vardiyası 19

ADI LAzlM Kem gözlü bir kedi Patikleri Adidas Bulana hayatboyu kedi maması ! . . Meğer Turuva Harbinde Odisseus kaçırmışmış onu ! . . Çünki o bir tansık kedisiydi Şimdi Çanakkale' de mukim Adı batsın, Ece! . .

Gezintiler 20

ENVER GÖKÇE'YE Sene 1 966 Kayı nvaldenin evinde oturuyoruz Kı nalı ' da Gözü yaşlı bir sonbahar günü Güler sökük dikiyor pencerenin önünde Ben odanın gerisinde masa başı nda Hatırı mda kalmamış kimden Çeviri yapıyorum harı l harı l Telifini parça-buçuk alacağı m ı bile bile . . . Yau diye seslendi Güler

Bir adam geçti önümüzden. Tam bir eski tüfek. . . Bu kadar olur ama!. . Demeye kalmadı zı r kapı ! Gittim açtı m, Karşı mda bizim Enver!

Rengôhenk 21

ONAT'IN YENİ YIUNI KUTLARIM Onat' ı n onatları koşuyor Beyaz bir yatağ ı n Velifendisinde Bir bel farkıyla yine birinci geleceksin Gaziayı ntap' ın o en eski tayı Şarap parçası n ı n önünü kesemez şarapnel parçası Sen alın açık beli doğru bir yarış atısın Onat

Maaile 22

KİMESNE ÖLDÜ Onat'a merhamet değil, çok acı ndım Sanki içimden, bileğim değil, Bir dal kı rı ld ı . Nerdeyse dünyaya değil, İnsanlara değil, Kendime sevgim azald ı . Azmak için değil, öldürmek için değil, Kimseyi değil, Zaten kimsesiz kald ı m . Parasız kaldı m At yarışı nda kaybetmişçesine. İshak.

Maaile 23

OKTAY'A l 960'1arda Kuzguncuk'taki evine Ziyarete gelmiştik Cevat vardı, Teoman vardı . . . Kapıyı sen açtı n, Gözlerinde deniz hôreleri İy'ki geldiniz çocuklar, dedin

Sosyalizmi göreceğim gelmişti... Ne gezer o zaman bizde -Şimdi de öyle ya­ Sosyalizmi temsil. . . Ama hiç kuşkum yok, Oktay, Sosyalizmin göreceği gelecek seni . . .

ÇokBiÇocuk 24

BÜYÜK BİR ŞAİRE

İmam sordu teneşir karşısında Nasıl bilirsiniz dedi merhumu Ben de içimden bağırdım Büyük şairdi! Kı rm ızı meşin Babamdan kalma çanta Çıkardım okuyorum Koca bir yazsı n sen Oktay O tabut ki taşımadığım benim Bu da işte bir kitap Buda gibi Bu da işte bir kitap Şimdiden yaşamaya yeşilleniyor Kemiklerim Allah sana uzun ömürler versin

Gece Vardiyası 25

BİR SÖYLENTİ

Ben şimdi nasıl yaşayacağım, Mefharet, Sensiz? Demiş, öyle diyorlar 29 Haziran' da Edip Cansever.

ÇokBiÇocuk 26

AMENTÜ

Cahit Külebi'ye Oturmuşum yay burcunun İki çeşme meydan ı na Ağlıyorum aya doğru Gülüverin oklarıyla Ay ki ayı p Utanmıyor dolunundan Açı kta kalmış bak kıçı Töbe diyim gökyüzünün Yatıyorum şimden geri İki gözüm ben pusuya Dönene dek kahpe karı Ay dördünde bir ayçaya Diyim ki ben de ona

Ayı gördüm al/ah Amentü bil/ah Ve öyle bi gülüyüm ki Şu önümüzdeki aya Başım girmeden belôya Ağlamaya güle güle Geçeyim öbür dünyaya

Canfeda 27

İLHAM BERK İÇİN Epiydir görüşmüyoruz kendisiyle Seksenlik merdivenini Ç ı ka çıka bitiremediği halde Hôlô dinçmiş öyle diyorlar Bunamamış da Ama oldumbittim bunaktı zôten, Haa bi de Şiirlerini gerdirmek için Avrupa'ya gidiyormuş arası ra

Seke Seke 28

VARSA ÖLÜMÜN ARİFESİ Bakmayı n siciline "emekli yüzbaşı" kaydı işlendiğine Kendisi mirlivayd ı . . . Nası da sürerdi yavrum, gebelerden aşağı Şiir-0şkı n komutu üzre Livaları nı O umarsız ve umulmaz güzellikteki benliğimize doğru ! . . Gördünüz hepiniz arazide onu Bütün piyade ve süvari tatbi karları nda . . . Derken indirirdi bir paraşüt bölüğünü Benlen karı mı barıştı rmak için, Oturup parlıcan salatası yapardı Unutmaz kırmızı biberi, sarı msağ ı n ı . . . O, ayn ı zamanda, Napoleon'un ordusunda Mısı rların, kıtaları n ta önünde Yürüyen bir trampete çocuktu Waterloo veya 1 2 Mart'ta . . . Belki de İspanyol İç Harbi'nde Pisi pisine ölen bir Lorca . . . Ben Turgut'la okuşup koklaştığımda Yaşamanın umman soluğunu soluduğumda Denize açı lır olurdum hep Fethe çıkarcası na "Dünyanın En Güzel Arabistanı"nı Şiirimizin o en kızı l saçlı levendiyle . . .

Canfeda 29

ADRES

Metin Eloğlu'na Camgöbeği bir hava Havadar ve hovarda Matisse'in işliğinde Resme durmuş bulutlar Serçe parmakları bile oynamıyor Şarabi bir güneş süzülüyor kadehlere Gümüş suyunda oturuyoruz Dümen sokağı , Dümen Apartman ı nda Numarasız

Maaile 30

DARBECE

Metin Eloğlu'na Tüp gazı nı kapattı n mı? Söndürüverdin mi? Neyi? Musluklar zaten . . . Darbe n e zaman? Ne memleket be ! Doları n kaç?

Gezintiler 31

LAEDRİ Yazı lmamış şiiri yazıyor Çünki yazacak şey kalmarn ış O kalmamıştan kalan şey Şeyse eğer ona yeter Metin gibi Yumuşak Geler i yazar Hem İkslerin ne kusuru var DOiarı unutmayalım Giderek Sol Anahtarları n ı

Gezintiler 32

ŞİİRİMİZİN ÖFKELİ GENCİNE PORTESİYLE BİR PORTRE Çamlıca'dan indi Beyoğlu'na !Annesinden tevarüs İstanbul lehçesiylen ve horladığı babası n ı n, bahçıvan, karakol çiçekleriylen,) Alı p zamkinos yeleğinin delik cebine Kısıklı'yı, Sultantepe'yi, İcadiye'yi, Yôni tekmil Üsküdar\ Allı dallı bir heybe gibi vurup sırtına -Ve hayret odur ki, Boğaz'ı da geçip Orhan Veli'nin tek atlı arabasıynan­ İndi şiirimize O Eloğlu değil, o itoğluyit O kıl pranga kızıl çengi O Çingene Baron

33

Oturmuş Lômbo'nun penceresi içine Uzun ayak uzun ayak üstüne Çekme boylu bir idare lômbası (Çı ngarlara bir işaret feneri) Bakıyor yarı lanmış üçüncü Marmara şişesine önündeki Bana insanları ne zaman sevdirecek diye bu zıkkım, Derken çıkarıp göğsünden al mendilini Siliyor duman olmuş gözlüklerini. . . Ah bu pis zampara Kaldı rıma esriklikten bi kalıp serilip de Elinden tutup kaldı rmaya davranan şefkati kadı na Başı n ı kaldırıp kusmuklar içinden Yarın nerde buluşciğiz, hanfendi? diyen ! . . Ah bu etyemez, a h bu hayatobur Ah bu kılçıklarına bi bakışta balıkları n Balı kların silsilesini sayıp döküp, Dümende bir gemi aslanı gibi oturup Bal ı kçı Baki'ylen, Ve Sait'ten sonra en cins Marmara öykülerini yazı p Ayağ ı nı ömrü-billah denize sokmamış reyiz! . . Ah bu Maltepe' den Adalar' a dipten Çakıllar içinden yürüyen telefon kabloları kadar bükülmez ve sert Ah bu yumuşak G ! . . Ah b u kerih cigolo Üçotuzunda heykeltı rôşilerle Gıran-parmak-laport karyolalara Horozundan zerre korkmadan hoplayı p O Levanten ve minet usulleriylen İcrôyi lübiyat ettikten sonra 34

Aynı kaztüyü döşekten saba h ı n Yeni b i r küfür, yeni b i r umut, yeni b i r şiir Ve yepyeni bir mermer-t ı rôşiylen kalkan Figaro! Yüzyı l süren seferberliği gereği Ölmemiştir bu müzmin asker kaçağı Ölmemiştir, firar etmiştir yine Başı bozuk, sivil bir evrene . . . Ve niçin olması n ki Yazıp kefen defterinin solverisine Tekmil Beyoğlu'nu, Galata'yı, Tarlabaşı 'nı Çiçek Pasajı'nı, Gümüşsuyu'nu Tekmil Peraları ve olmayan paralarıyla Rum garsonları ve lôternalarıyla Henüz kurumamış yağlı boya bir resim sanki Ha öldü bir hayat tarzı n ı Urup erguvanlar açm ış tabutunun omuzcuğuna, Doğru Çamlıca'ya ! . . Toz olsa da Çakaldağ'da karakurum cesedi Dinmicek şiirimizin kulak tozunda Diş ve düş gıcırtı ları o öfkeli gencin, Metin bir metindir çünki Metin'in düzdüğü metin . . .

Can(eda 35

CENAZE DÖNÜŞÜ Anlaşı ldı bu R'lerin intikamı Onlar yuttu Özdemir Asaf'ı

Rengôhenk 36

KÜÇÜK İSKENDER Kuşumla fazla oynama sen ! Seni becereceğime, ayol, Büyük İskender'i beceririm! Hem sana şunu da söyleyeyim : Nôzı m için "Gurbette yazdığı şiirler Kartpostal şiiri" diyen Ece'nin kendisi Kart bir postal. . .

Seke Seke 37

YAZARIAR, SANATÇILAR, SİYASETÇİLER İÇİN

GAzİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Türk, öğün, çahş, güven! demiş a, Çalışan, parasız pulsuz, çalışıyor paralıya Güvenen varsa, parası na güveniyor Sonra öğün babam öğü n ! Dövün babam dövün !

Afavara 41

İKRAR Bülent Ecevit dedi ki : Kötü şaire güven olmaz

Gece Vardiyası 42

RUHiİÇİN Su su su su Susuz kaldığı mızı n resmidir Akarsunun başı n ı tutmuştu O yine de Koşar sular boyunca koşar Pis pis pis pis diye haykırarak O tiz sesiyle pa�atmak için zalı mları n lağımları n ı Derken bağlardı bağlamasıyla pesten Halkı n o halktan halka türküsünü Pisi pisi pisi diye Ne kadar sıçan varsa dünyada

43

Boğmak için topunu bir avuç suda İşte öyle Öyyyle bir Tarihi Maddeciydi RUHi

Gezintiler 44

GELECEK OLSUN Beş yıldır damdaym ış tüh be Epiy damlanmış olacak ki Bizim eve damladı Dama oynamıya Biz de Ruhileri çağ ı rdık Bigüzel demlendik

Canfeda 45

BİR ARKADAŞ NİÇİN? Aşağ ıda yatıyorum Sokağa bakan pencerenin orda Bir ses birden olmaz bir olay oluyor Kulağ ı m ı n dibinde Bir bahar dalı cama vuruyor Tezer

Canfeda 46

HALDUN TANER'E Bakt ı m sana Yahya gibi Teşvikiye'den Çimler seni etmiş olmalı ki teşvik Küplüceye (taa) gidiyordun . . . Yürüyordun aramızda Yürüyordun aramızdan . . . Giderayak Sen belki de İnsan Haldun Çokbigüzel Çokbigüzel Çokbigüzel Yepyeni bir İstan-buldun.

Canfeda 47

VE

KOMİSER KOLOMBO

Haldun Taner'e Vay hafiye rüzgôr vay! Sıcakları n nereye taşı ndığ ı n ı efendice tahkike yanaşmış Hafiften zatülcenp muşambasıyla Havadan sudan dereden tepeden hoşbeşti derken sabah beri Yaprak izlerini alıyor çınarı n Yandı n çavuş yand ı n ! Böyle b i r sonbahar iptidası nda Tutuklanmışt ı zavallı Amerika' da

Ölüm ve Oğlum 48

CİHAT İÇİN CAHİT Cehit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi Cehit ki haksızlığa karşı üreyen höcrelerdi . Yorgun develer gibi çöktüğü Dermen şölenlerinde bile "Siz paranızı , ben kendi kendimi yerim" derdi. Cehit zaten azalarak yaşayanlardan değil Çoğalarak ölenlerdendi

Sevgi Duvarı 49

ZAZATELERE ZAKARAK

Cevat Şakir Bey'in serçe parmağının yavru ağzından bidaha, bidaha, bidaha öperim. Zenerji ve Zabii Kelzaynaklar Büyükbaş Bakanı, Cova'da zermik zantı ral zurmakla Zalabalıkları n zıplayacağ ı n ı Zaçakçılığ ı n zönleneceğini Zurizmin zoplayacağ ı n ı Büyükbaşlar züretiminin zartacağ ı n ı YEŞİL'le MAVİ'nin zok zedileceğini lütfen zifade zetmişler.

Canfeda 50

YAZDAN KALMA

Zeyyat Se/imoğlu'na Düşeyazdım o izbede acı mdan -Yoksa hiç çı kmasa mıyd ı m dışarı?­ Kamaşmayla cazgır kapı n ı n kasası Karşı mda Kürekçi-Bahri Sokağı ! Yazdan kalma bir gün derler a Aynen o tertip bizim eşik, Yazcı ları n giderken allaha emanet ettiği Kimi vahşet, kimi tekir, kimi kör Bir ordu kedi Devirmişler çöp tenekesini Şölen üstüne gelmişim ben de, Yalnız, İlerdeki elektrik direğinin dibinde Günebakancasına Bir sarman yatıyor teklifsiz, Yaz boyunca, Kablo'nun orda Sabahın onundan ikindiyin beşe Adamış bedenini Tanrıça Ra'ya Ateşin bir hatun vardı ya Onun için farketmiyor anlaşı lan Yaz güneşiymiş, kış güneşiymiş . . . -Yoksa hiç girmese miydim içeri?-

ÇokBiÇocuk 51

ŞEY GİBİ Fethi Naci'ye Şey gibi herbişeyim yahu Satır yazamıyorum Sanki kendimle değil Dünyayla ölüyorum Bağ ı rsam bağ ırsam bağı rsam Bağı rdığımı duymuyorum Tek bir musluk var açı k Onunla akıyorum İstemeden istemeden istemeden İsteyereeeek Ah sen ölüm denen topal köfte Buluştuk bak cenabette İçim rakı dışım su Bu mahmur cinayette Çocuklar çocuklar çocuklar Sizlen doğmamış mıydık biz birlikte

Rengôhenk 52

RIFAT'A Ilgaz, Anadolu'nun sen yüce bir dağ ısın Eteklerinde kitaplar . . .

Canfeda 53

SAINT AZİZ'E Yaşasın, yaşamışım Yetmiş yıl bu, bitamam ! (Karların baharları Açmış ki şaşakaldım.) Yetmiş yaşı aşmışım Çalatuş çalışarak, Yetmiş yı l yaşamışı m . Yetmişi d e yetmiş çocuk, Büyümemiş hiç bu kaçık! (Tek imzayla değil ki, Aziz mührüyle aydın.)

Canfeda 54

MEMET FUAT İLE POLEMİK Sen elbette benim dünyada Sevdiğim insanlardan birisin . Ama bugünkü faşizan polisi mazur göstermek sana yaraşmaz. Bu ağ ı r yazıyı onun için yazdı m . Dikkatle okudum, güvenle okuduğum içi n, Seni üzmüşsem ki hiç istemediğim bir şey Beni özürle karşıla. Polisin, bugünkü polisin ne ve kim olduğu her an ortada. Halk çocukları n ı n bazı ları da o . . . . . çocuklarıd ı r. Bunları n arası nda işkenceci, değnekçi, rüşvetçiler de var Anaları hariç. Gözlerinden öperim . O dedikduya gelince, o b i r dedikodu Değil, bir kodu-dedi'ydi.

Seke Seke 55

o

BAHSİ HİÇ AÇMA

Yalçı n Küçük küçüktür ama Mide bulandı rı r.

Seke Seke 56

MUSTAFA'YA Çok tatlı adamdı Ekmekçi Hiç gocunmaz, herkese yardıma koşardı, Domuzlara bile, Yiyelim diye . . .

Seke Seke 57

YİRMİDOKUZ

Mustafa Ekmekçi'ye Bu işten anlar diye Meydancılar! Ekmek geldi! Acele kapıaltına gelin meydancılar! Hoparlörden yayı lan o davudi ses, Ses değil, can ı m . . . buram buram kokusuydu Nar gibi kızarmış sıcacık ekmeğin . . . Acı kmış parmaklar arası nda bölünürkenki kokusu Özgürlük ekmeğinin . . .

Bir Siyasinin Şiirleri 58

AVCloGLU'NA Doğan'la bir tarihte Bu, şimdi yaşadığım mor sahillerde Üçer beşer yaşı ndaki oğulları nı gördüydüm Dudaklarında birer kibrit çöpü Ve elleri arkaları nda Yürüyorlardı kumları tekmeleyerek Babaları n ı n arkasından . .. Babaları da arkası nda olup bitenden habersiz Dudakları n ı n ucunda cigara, sarkm ış öyle külü Elleri arkası nda yürüyordu kumsal boyunca Düşünceli düşünceli Memleketi nası l kurtarayı m diye Ölmek için . . .

Gökyokuş 59

YÖNLENME

Doğan Avcıoğ/u'na Bu ara kendimi toprağa çok yakı n hissediyorum O kadar seviyorum ki toprağ ı İçine giresim geliyor. Bademlere sarı lıyorum yolda, Ama öbür tarafa değil Bu topraklardaki Ne zaman olacağ ı meçhul Devrime doğru yürüyorum Nar çiçekleriyle . . .

Seke Seke 60

TANİLLİ'YE BAŞSAGUGI Kulağı m sende Server Nası l beklediysem doğacak çocuğumun haykırışı nı Senin sağlık haberini de öyle bekliyorum Sanki bir tel gerilmiş aramıza, bir saz En püften bir işaret kı prar kı pramaz Ötmeye başlıyor nabzı m ı n kızı l serçesi Şakaklarımda Geçerken gördüm demin Küçüksu'yun ordan Mezarlığın yamacı nda bir erguvan açmış Senin resmin tıpkı, çıkt ı ya gazetelerde Ak sedyenin içinden koşturuyorsun baharı Kana kana kanayarak ölüme karşı Bu toprak var ya can verdiğin senin, Bu toprağa düşman baltalarla budanarak Üstüne yığ ı ldığın toprak var ya hani O toprak işte seni ayağa kaldıracak . . . Onun için sıkı dur, kardeşim, sık dişini Ve ateşten ölüp ölüp dirilen semendercesine l Mayıs'ta Taksim' e yetişmeye bak Taksim' de birleşmeyle birleşmeye! BEKLİYORUZ HAA, GECİKMECE YOK!

(12 Nisan, 1978) Rengôhenk 61

BİR BÜYÜK ARTİZE SENieri eğlendirenler ençok BENieriyie sıkı lır. . . Tut ki en şey yerinde o ben . . . Va çare olaydı yalnızlık, O pudralı elleriyle derhal En sezmez kulislere kaçarak. Durma gıdıklardı kendini komik Nefsini öldürünceye dek Kahkahadan . . . Bizim tarafta durum bu, Salih Tozan, Sen orda kimi öldürüyorsun, mirim?

Canfeda 62

OKTAY ARAYICl'YA Bir araycı fişeğiydi Oktay Çaktıkça karanlığ ı n çalparaları na karşı Tanyerleri gösterdi bize yer yer Ve perde perde Ayak götürürken şimdi sahnemizden Allah değil, bizcileyin allahlı klar Razı olsun kendisinden Bir solukta oyun bitti Bir SOL daha anahtarken Gürleyip güme gitti Biz ne zaman kilit olacağız ki?

Canfeda 63

İDRİS'İN ŞU İŞİ! İdris adam mıydı? Yoo! İdris bir bilim adamıyd ı . . . İdris insan mıydı? Yoo! İdris insan bir insandı . . . Hiçkaçmaz urulup Çanakkale' de bin martı olacaktı Şaha kalkmış siperinden şehit bir ihtiyat zabiti. . . Sezdiğinden belkim bunu, okudu iktisadı Pohuna yanmasın için bidaa bir Ciresunlu Asker dedi, sivil dedi, eşindi durdu Esatirdi ada vapurunda son okuduğu . . . Dayanamadı yalana, dayanamadı prostatı Kaldı rmad ı bünyesi içinde yaşadığımız bu despot saati İdris'in şu işine bak! Marksist bir ekonomi Olur mu güzel kardeşim olur mu? En keynesyen organ ı ndan Sidikli bir salgı bezinden böyle Olur mu yakalanmak! Sen özlediğin sivil topluma gidiyorsun artı k Herkesin ahretlik olduğu herkesin çı plak Ve kıyamete dek kıyam etmeye aşk . . .

ÇokBiÇocuk 64

ŞEKVA

İlber Oriay/ı'ya Eskici diye çığrıyor adam sokaktan Müşteki bir sesle Neden tarihçi yetişmiyor diye şekvô ettiğim bu beldede Onun için de eşkiya oldum ya ben

Güle Güle / Seslerin Sessizliği 65

ALTIAN ALMAYAN ALTAN'A Satranç masası nda konuşulmaz be Çetin Taşın sür derler adama Sittin senedir sırtı ndaki o Sivri Ada'yı Hem Şah olmaktan evlôdır mat Dememiş miydin sen Fil Tarihinde

ÇokBiÇocuk 66

KIRKİKİ Çetin Altan içerde de, dışarda da, Madem ki yazısı nda da, yaşamı nda da, Dün, bugün değil sade, dilerim, yarın da Tepeden tı rnağa ve kirpiklerine kadar Yiğit, dürüst ve ilerici bir aydın, Gözleri de ayd ı n olsun cancağ'zı m ı n !

9 Aralık, 1973

Bir Siyasinin Şiirleri 67

MUSA BEG İÇİN Musa Anter çağ ımızda Yeni bir Salôhaddin-i EyObiydi Onun ipek kesen kılıcı varsa Musa Beğin Türkçesi Ve de o güzelim Kı rmancası vardı Herkesin yaya gittiği yerde O filinta bacaklarıyla koşard ı Musa Peygamber Kızı ldeniz'in dalgaları arası ndan nası l ulaştıysa O da kardaşlı kla dünya kardaşlığıyla ulaştı karşı kıyıya Musa Beğ için akan göz yaşları yediveren mermilerdir birer birer

Güle Güle / Seslerin Sessizliği 68

GAZİ YAŞARGİL'e Gazi Cebeci Çayırı 'nda oynuyordu 1935 yazı n ı n herhangi bir ikindisinde Dünya kadar geniş bir yemyeşil Uçurtmalar balonlar kırmızı toplar Kızlar gülüşüyordu birdirbir oynayan oğlanlara Gazi bir uçurtmaya tutunup göğe ağdı Gözleriyle okşadı okşadı ordan Kimi kumral kimi sarışın çocuk başları nı İşte o anda bir beyin cerrahı oldu çıktı O dürblni şefkatiyle el vermek için arkadaşları na

Gezinti/er 69

ACIBADEM

Hüseyin Baş'o Sürgünlerde bir sürgün görünce önünde eğil! Bahara durmuş badem ağaçlarıdır acılar Ağaran o dağlar ki yarı n yeşilden de yeşil. . . Sevinçten oynatacak tahtası eksik tahtacı lar . . .

Gökyokuş 70

TEYET

Selôhattin Hilôv'a Ruh gibi kumrular esti esin uçmaktan Erken mi? Tam mevsimi! Geç bile! Tarçınl kanatları okşayaraktan bahar dalları n ı . . . Onlar ki Merih'le aramızda sürüp giden deruni bir dünya harbi boyunca Hep böyle duraklayı p bir cm için, bir teehhür Yuvası az, damı bol bu Rumeli'nde Lozan sayı n, barışlardı köylerimiz üstünden Teyet gelip geçtiler Balkan hezimetinden beri . . . Baka kaldı m b u yı l d a yine Ne hikmetse vaktinden önce ortaya fı rlayan Guguklu bir saatin gugukçuk sesleri gibi arkaları ndan

Gökyokuş 71

GÜZÜN YÜZÜ

Reşat Oktar'a Trabzon hurmaları na basaraktan Tı rman ıyor tı rman ıyor gökyokuş Siyah kanatlı bulutlar ard ı ndan turuncular, Acayip bir semtülreise doğru . . . Yağmur da iniyor ters yönden Piano forte Her damla toprağı taşıyan Bir atı m toprak kokusu Her damla bir komünist höcresi Her damla bir katman ozanlı ozon Her damla biraz gökyüzü Her damla biraz yeryüzü Ağarı rken güzün yüzü Bendeniz zom bir kromozon

Alavara 72

EMİL GALİP SANDALCl'YA SAYGI Seni, Emil, Boğaziçi Lisesi'nin buz tutmuş havuzuna Kaydı rak oynarken düşüp Kafamla buzları kı rı p zorbelô Kenara çı kmaya çalışı rken Elimden tuttuğunda tanıdım Ne severdik o zamanlar Mehlika Sultônı Sen, Jean Jacques Rousseau'nun Emile'ini Kaptığın gibi Cumhuriyet Türkiyesi'ne getirdin İktisatçı oldun, gazeteci, radyocu İşkence gördün, insan hakları savunucusu oldun Son marifetini de gösterdin Uçak öyle kaçırı lmaz böyle kaçırı lır diye Son nefesini kaçı rd ı n Havadar b i r maviye

Alavara 73

DOGAÇLAMA

53. sanat yılında Ercüment Batanay'a H iç yaşamak istemiyorum Bi boz ayı gördüm Bi dolunay gördüm Beni yaşamaya çağ ırdı O kadar çok sevdim ki ayı Ay ay ay ay ay ay ay ay Ay ay ay ay ay ay ay ay Güneş doğunca uyandım Ne güneş ne güneş yarabbi Sanki bi davul çalıyordu gökyüzünden Ve bütün dallar, yeşillikler saksofon Dünyanın ta göbeğinde çalıyordu Sıkıldıkça sıkıldıkça ruhum Cemil Beysiz kalmış bi tambur gibi Kendi kendini çalıyordu vücudum

Seke Seke 74

CAZZZZZZZ

Erol Pekcan'a İki yıl önce diktiydim seni toprağı n o köşeciğine, Bire hanı meli ne hızlı büyüdün ! Deme sen de "Can çok küçüldün ! " Bakma bana nolur, daha, daha büyü ! Balkona tı rman yavaş yavaş! Kapıyı aç! Ben yerde yatıyorum sarhoş, İlkin bacaklarıma sarıl ! Belime sarı l! Daha, daha yukarı çık, memelerimi okşayarak! Boynuma sarı l ! Ama iyice! En büyük iyilik bana bu ! Boğ beni, boğ ! Hanı meli, Boğ beni, Boğ, Boğ, Boy! . . Boy! . . Boy! . .

Gökyokuş 75

GEL-GİTME

Nahit Hanım'a Halının üstünde ışı klar Isparta halısı n ı n Kırmızı Işı klar şı ktı r-şık Çocuklar Saklambaç oynuyor Patikleriyle Hızlı bir git-gel Benim gözyaşları m sanki Bir dostun öleceğine Kendim de olabilir Gelsin ama hiç gitmesin diye

Gece Vardiyası 76

95

YAŞINDA

Artık ölmek istiyorum ya Kafam durmuyor ki hiç demiş

O güzel ihtiyar Ömer Ası m Aksoy İstediği oldu öldü ama Kafası durmamıştı r ki yine İşliyordur Gaziayı ntap'ta bir yerde Bir güneş saati

Gezintiler 77

BİR YOLDAŞIN ÖLÜMÜ ÜZERİNE Patriyot Hayati ölmüş fötür şapkasıyla yatağ ı nda Her zamanki gibi harekete hazı r Bir kadeh Marx içtikten sonra

Gezintiler 78

xxv

Çakır gözlü Sait gezerken Burgaz'da Bir bahar günü Bir rahip görmüş çiçeğe durmuş bir ağacın altı nda Hışşt sesleri kol geziyor etrafta Yeşil salatalar içinden Ve deniz adı bilinmedik turfanda bir sebzevat O anda ağacın üstündeki güneş gözlü sincap Uzun tı rnaklı önayakları n ı sarı tüylü yanakları na götürerek Pışşt demiş . . . Kimse oyuna getiremez çünkü Yaşam tehlikesini Edebiyat adı na bile olsa . . . Demek ki Sait istemese de sincap Sait'ten korkmuş Ve atlamış bademden kiraza

Güle Güle / Seslerin Sess izliği 79

ALADAN BALA

Yüksek Mimardan geçilmeyen bu ülkede Yüksek olmayan mimar Bir tek Mimar Sinan var diyordum + bir İkincisi var Yüksek olmayan bir mimar NAİL V . . . Yüksekler, yükseklerden atı p kendilerini Çatlası nlar patlası nlar!

Gökyokuş 80

SEVGİLİ SEMA'YA Rüzgôr sesi yı ldız sesleriyle ayn ı Yıldız-poyraz, Herşey gökyüzünde gibi oluyor . . . Burçlar düştükçe iç bademler dökülüyor Kırpıştı rarak çakmak çakmak gözlerini, Göğün kadife dükkônı nda Karadullar yağıyor üstüme O Habeş halayı klar lşığa durmuş meme uçlarıyla . . . Apansız rüzgôr kesiliyor Sona eriyor fener alayı , Ortalık tısss . . .

Seke Seke 81

-XXXXVI-

Sepetinde üç dirhem pamuğu olmayan takı mı Fena halde tebelleş oldu Orhan Pamuk' a . . . Yok efendim, bu Nişantaşı çayırı züppesi -Romancı lık ne gezer serde!Reklam yazarıym ış düpedüz Veya son model helikopteriyle kapı kapı dolaşan Post-modern bir seyyar satıcıymış . . . Ben ki pre-modern bir şairim, diyorum ki size: Bakmayın Orhan'ın hep geçmişe mazilerden dem vurduğuna Harem dairelerinde oryantôl yapar gibi yaptığına! O mu sanki edebiyatı mızda tek yağmur kaçağ ı ! UslCıbu bihoş mesleği nakkaş muşambası makintoş! Bakmayı n sokaklarda bir müze bekçisi gibi dolaştığına! O tam Günün Adamı ! Antika olan biziz ası l ! Gı rtlağı na kadar beyaz eşyaya, kara paraya batm ış Bu tüketim toplumunun has çocuğu . . . Bir kalemde yeni bir kalem sürdü piyasa ekonomisine, Kitapsızlar mahallesinde salyangoz bellenen o yasaklı O tükaka KİTAP kapış kapış gider oldu sapamarketlerde . . . Orhan eskiden yok olan bişeyi yok satıyor! Biz ne kızıllar gördük kızı lı yok pahası na satan Varsın o da Kırmızı 'yı okutsun ateş pahasına! . .

Alavara 82

TAHMİN Mehmet Altan Eski Datça' daymış Yirmi yı l oluyormuş burayı mesken tutalı, Bunca yı ldır ben de gelip dururum bu köye Hiç raslamadım ona ne kahvede ne yolda, Tahminim o ki, çok yoruluyor İstanbul' da Dinlenmek için yazlığına kapanıyor, Ama yazı yazmaktan Ders vermekten değil asıl Çetin dostumu dinlemekten yoruluyor Şunu da söleyim: İkinci Cumhuriyet taraflısıdır kendisi, Sayısı nı arttı rmakla düzelecekse Cumhuriyet, "Onuncu Cumhuriyet" diyelim en iyisi !

Afavara

83

BİR ÖLÜM İLANI Zaten hayalet olan Gölge yazar Oğuz' un ölümü de Herhalde kendinden rivayet Oğuz'un cenazesi mi Hayret! Hem o hiç uyumaz ki Belki de ilk kez oradan Kendi kendini Türkçeye çevirecek Yeni dikilmiş bir kalem selviyle Ya da en eski daktilosuyla gecenin Yıldızları tuş

Ölüm ve Oğlum 84

GÖZLERİM DOLUYOR Faytonla gelirken Şafak' a doğru Şıp dedi çamları n içinden Güneşe môyil üç parça tekne Bakmıyorlar küsotları birbirlerine Gözlerim dal ıyor değil Gözlerim doluyor Mezarl ık ki sı kıştığı mda bir i nsanlık En terkedilmiş kabri suladı m Bir top ışık başverdi topraktan Gözlerime doluyor Çam Limanı'naydı çı kartmamız attarla Gazino kapalıymış efkôriyeden Kumsalda çimen evlôd-ı vatanın Fazla sivil oluşuna içerlediler mi nedir . . . Biz de konaklayacak bir ağaç altı na bakındık Sağ ilerde bir çam, çam değil ihvandan bir can Dalları kök, kökleri dal Dal ıp dalıp çı kıyor derinlerden Bir yaprak ı lıcası sanki Gözlerim doluyor

85

Karşıda Eşek Adası , uyuz Oysa yeşil kısraklardı bu adalar eskiden Başladı lar mıydı dalgalarla öpüşmeye Ben diyeyim üç, sen de beş tay Sal ı n ı rdı baharları deryanın çayı rına Gözlerim doluyor Şu sanatoryumda kimsesiz ölen Hayalet Oğuz Çeviri yapıyor hôlô İlerinin dünyası ndan Türkçeye Perşembe Pazarı 'ndan kopup gelmiş çırakları n çığrışlarıyla Su atarlarken birbirlerine Gözlerim doluyor Gözlerim doluyor Ama ağlamıyorum Çünkü kirpiklerimden inen her yaş Mermer bir hançer olacak yarı n Marmara'ya saplanmış Sonra, varsın saplansı n deyip İnadına ağlıyorum

Rengôhenk 86

YAWZER'İN CENAZESİNE GİDERKEN Bir güvercin uçsa götürse beni meşelerin arası na bu güneşin şerrinden ı rağa bir kangal, o şaman konuşsa Tuncel Kurtiz'in adamı götürse beni Sivas' a Yavuzer ki tiyatronun adamı yı llar önce Kanlıca Körfezi'nde yüzerken nasıl vurduysa al bıyı klı gondoluma vursa başını gene mermer omuzuma götürse beni öbür dünyaya

Güle Güle / Seslerin Sessizliği 87

SONSÖZ

Şevki Akşit'e Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm Değdi yorgunluğuma Bi ölüm kald ıydı onu da gördüm Beni pişman etmedi doğduğuma

Ölüm ve Oğlum 88

XXI

Fakir Bayburt'a Gurbet el kadar somun ye ye bitmiyor Kırı ntı ları uçuyor hep Gönen' e doğru Ellerim ellerim ellerim ben yad ellerdeyim Ayaklarım ayaklarım ayakları m ayak götürüyor serden Bir ter kokusu çocuktan gül yaprağ ı na karı lmış Damıtın damla damla beni sonra üstünüze serpin Ki öbür dünyaya bulaşması n yanlışlığ ı m yalnızlığ ı m

Gezintiler 89

VARSIN ÇALSIN

lzgan Baz'a İhtiyari durak değil ihtiyarlık Kaderi kateden bunca keder Kızı l bir tramvay değil gayrı vücudun Kızları n aybaşları ndan kalkan Çilekler de Arnavutköy' den gelmiyor Hep öyle kokacaklar mı sandın Gözün değil sade olmayan dişlerin de Kesmiyor artı k dolunayları Sürekli bir keser var kasları nda Yemeklerden sonra iki kaşık Uyumak istiyorsun hep Kalkı nca da ama bir tekmil huzur Bir lensin sen güneşe karşı gerinen Acayip bir açıkseçiklik İyi sular akıyor sanki Zihnin ve bedenin üstünden Varsın çalsı n sağı r kulakları nda Ölümün özelleştirilmiş telefonu Elinde kalem yazıyorsun gelmeyen geleceği O bitürlü açmayan gülü Yeniden bası ncaya dek uyku Anı lar arada bir anırsa da Düş düş düş düştü düşecekken Nedense düşemiyorum uçurumun sabahı na

Gezintiler 90

CANYOLDAŞIMA Gülmek bir erdemse Ası m Gülerdi gülmek için değil Papatyalar açarcası na O Erzincanlı yüzünde Çalışmanın şavkıyla ışırdı gözleri Bugün tek başı na da olsa Yarın el ele Garip bir kuştu Ası m Zümrüdü-onka * Küllerini seveyim Öpe savura



Gezintiler Zümrüdü-anka-Phoenix: Yanıp yanıp da küllerinden dirilen esatiri kuş. 91

ORHAN PEKER'E Dün gece seni gördüm seyrimde Kanlıca' da, Al boran' daymışız Ben dükkônın dibinde bir masada oturuyorum açıkta Sen geldin -o senin en sevdiğin aklı karalı kedi Hani keyfe geldiğinde, öyle derdin ya sen, o Ahmed Arif gibi m ı rı l mırı l kedi­ Çöktün karşıma güneşin altı na Bi açı p bi kapatıyordun gözleri ni, o yen i patlamış yaprak gözleri ni Ben de senin şiirini yazarken şimdi Orhan İçim geçer gibi de olsa, gözlerimi yummamaya bakıyorum . . . Anla artı k sen, o g ü n ve o dün geceki düşte Kaldırım taşları nı döven zifiri fı rçasıyla kuyruğunun Resmini yapan o kedinin ve kendinin ardı ndan Siyah-beyazlara karışmaktan, kardeşim, nası l korkuyorum !

Rengôhenk 92

ORHAN PEKER DER Kİ Bir başkayd ı zaman, ne sabaha sığardı ne akşama Ruhumtı rak bir kedi geçti yan ı mdan Ardı ndan da kapkara bir erkek . . . Dünyayı memede bir bebeye döndüren çığrışlarıyla Atladı lar bizim çatı katı ndan karşı dama Üç ay sonra siyah-beyaz bir resim doğdu kucağ ı ma Yüzüm gözüm tı rm ı k içinde

Rengôhenk 93

ORHAN PEKER'İN HALA GÜLEN GÖZLERİ İÇİN Her karanlığ ı n içinde bir horoz sesi vardı r Uyuyan çocuğun kulağ ı nda çınlıyasıya Gelecek gelecek gelecek Öyle bir horoz ki karanlıklar içinde Ölmüş bütün Orhanları n adı na ötecek Aşk aşk aşk Ve fı rçalarla boyalarla Dünya dursa da durmayacak bir meşk Çünki karanlıklar da kendisi bir renk Her kara tuvali ağartan Bir Renkahenk

Seke Seke 94

SELİM BİR İNSANA SELİM BİR RESSAMA l 948'lerde Resmi çok sevmiştim Natürmort olacaktı m nerdeyse Londra'dan geldiğimde Paris'e Turner'ler ve Sisley'lerle Scola Cantorum' da bir gece Selim'i, Şahika'yı tanıdım Oh dedim o küçücük odada Yağl ıboya kokusunu çektim burnuma Bir rahip bir rahibe Hiç özenmeden bana anlattı lar Mikrokozmoz neymiş makrokozmoz neymiş Haşlanmış patatesler ve Vin Rouge şişeleriyle Kapalı bir oda ve de resimler İki insanın bir suretsizlikle kavgası Ne kadar da sôkindiler

95

Galerileri gezerdik bütün gün Beni de takdim ederdi ressam Soulage'a Ben sanki genç bir mabut Seine kıyısına çıkar Çiçek Pazarına uğrardık "Bu kadar hiç konuşmadan h iç anlaştığım yoktu" Ben Selim'i bir sessizliğin sessiz Bir çığlığa dönüşmesi olarak dinledim Bir boş tuvalin üstünde hôtasız bir hattı n Bir sath-ı müdafaaya dönüşmesi Bütün Şeyh Bedrettin dizisi buna tan ı k Bunca habisin kol gezdiği bu toplum içinde Selim'i selim bir ur gibi böğrümde taşıyacağ ı m Zaman zaman sızlayan

Maaile 96

PATLAYAN TANKER Mengü Erte/'e Zehirli bir mantar gibi mai ormandan kanayan Bu ateş, bu kurşuni, bu barut! duman Ortası nda bir güneş, bi görünüp bi kaybolan Bana diyor ki : Sen de patlayacaksı n bi gün Can Olanca dikkatsizliğiyle ve bir Rum kosteri edasıylan Güler tekrar gençmiş gibi geçtiğ inde ihtiyar yanımdan Öfkeden, kıskançtan, petrolden, rakıdan ve aşkdan . . . Derken inecek bütün Modalardaki manken ve camekôn Ben de o Romen tankerince berhava olacam o zaman Camlara Romen örneklerini keten göynek üzre dokuyaraktan Ben de patlayı p öldüğümde yüzbin çam dikilmiş o akşam Kendisi için değil sade, adam olmak için adam Kökleri güneşte hep, biraz deniz, biraz çiyan

Rengôhenk 97

BAYAN YİON'LA BAY LİNGHAM Cova, Karaköy'den ses getiriyor Ilgınlar dinliyor o gürül de gürülü Balıkçı lar kendi araları nda konuşuyor Dalgalar tek bir dalgayı Işı klar tek bir ışığı taşıyor çı plak ayakları mıza Güneş kavuşunca kara, karanlığa kavuşuyor Bayan Yion'la Bay Lingham da evlerine gidiyor Sanskritçe çiftleşmeye tı pış da tıpış

Seke Seke 98

Bu elyazmasını, şiirin yayınlanmış haliyle arasıncJaki önemli fcrklılıklan ede­

biyat tarihine kayıt düşmek amacıyla yayınlıyoruz. Carle{İ arşivinden. 99

BİR EVLİYAYA İlhan Koman ki tı raşsız heykeltı raş Uçmağa doğru sakall ı . . . Elinde bombalarla bebekler Heykel gibi olmayan heykeller, Taşınırdı garip maacir Güneyinden Kuzeyine Kutupları n Battı batacak teknesiyle Varmak için Edirne'ye Selim iye'ye

Kimsenin kimsesi yok Herkes bin kimesne Kapımın zili her çekilişte Kimo diye sesleniy' om Tahtaboştan eğilip İtalikle kendime

ÇokBiÇocuk 1 00

BAHAR YAZISI

Yavuz Erkoçak'a Geçen bahar Hayyam'dan kalma Acı bir umut şairi ben Yanılıp yanmışım ki fena Nası l toz kondururum şimdi Şu önümüzdeki bahara Kaçamaz aldanacak Bademlerin aldanması na

ÇokBiÇocuk 101

YİGİTLEME

Burhan Uygur'a Bu herif karnabahar değil Karnı güneş . . . B u herif ressam !

Gökyokuş 1 02

BURHAN İÇİN

Bu yaşlar fazla tuzlu geliyor Kaç paraya gitti ki resimler? . . E n pahalısı sendin! Gece sarhoş "Anne, ben hurdayım!" demek için O arayı p arayı p da bulamadığın kabre . . SOretinle suratı n Resmedilecek tekraren Türkiye'nin sOretsizliği içinde . . .

il Çocuk yürümeye başladı m ıydı Durdurabilirsen durdur Farıyı p uyuya kal ı ncaya kadar 111

Keskin göz çatlayan küpüne zarar Demişler

1 03

iV

Suya düşer mi resim düşer Hele motorla Beşiktaş' a geçiyorsan Rüzgôrlı bir akşam Kafan da iyiyse Yanı nda kôğ ıda sarı lı duran Şahin Kaygun'un portresi Uçar denize . . . Beşiktaş'ta iner motorlu bir sandal tutar Dönersin Üsküdar' a Ara babam ara Gök de kavuşuyordur Kayı kçı mırın-kırına başlar Tam o sırada Şemsi Paşa'n ı n orda Bağ ırırsın "Nah, işte arkadaşı m ! " diye Tuval yürüyordur cômi rıhtı m ı n ı n eşiğinde v

Son olsun bu seferki ölüşün Kolay değil her biten resimle Azar azar ölmek VI

Senin o kameti eğri Yampiri imzan BUHRAN için bu Bir dal erguvan

Güle Güle / Seslerin Sessizliği 1 04

REST MAKAMINDAN ŞARKI O servinin yeşili karanlıktan da koyu -Dibinde Ressam Yusuf başaşağ ı oturmuş­ Horasanları örülmüş tersyüzüne bir kuyu Koşmuş koşmuş da sanki, birden amuda durmuş . . . Ressam Yusuf'un yüzü gençlikten kuruş kuruş •

İsviçre dağlarından kaçırıp Ursula'yı Kuzguncuğun içinde bir mekôn kurmuş Balarısı ölüp de bitmeyince balayı Kemençeyle çal ı nan bir mezamir tutturmuş Ressam Yusuf'un yüzü hem Mernuş hem Tebernuş •

O servinin gölgesi karanlı ktan da kuyu

ÇokBiÇocuk 1 05

ABİDİN BEY İÇİN O dinozoru çok arayacağ ız Bereket el ayak izleri var Çukurova' da

Gezintiler 106

FANTEZİ Sağlığında hızlı bir heykeltı raş olan Giritli Şadi Çalık Küpeştenin kenarına dayamış başı n ı Tuzlu suyu nasıl yontarım diye düşünüyor Bir mezartaşı lôzı m olmuş da kendisine

Gezintiler 1 07

YAPRAK DÖKÜMÜ Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar Mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayı nca rüzgôr Çı plağı nda o atı n yine onlar koşacaklar O çocuklar O yapraklar O şarabi eşkiyalar Onlar da olmasalar benim gayri kimim var?

Rengôhenk 108

MARE NOSTRUM En uzun koşuysa elbet Türkiye' de de Devrim O, onun en güzel yüz metresini koştu En sekmez lüverin namlusundan fı rlayarak . . . E n hızlısıydı hepimizin, En önce göğüsledi ipi. .. Acıyorsam sana anam avrad ım olsun, Ama aşk olsun sana çocuk, AŞK olsu n !

Bir Siyasinin Şiirleri 1 09

AYAYMIŞIM

Gözü Aydın Çubukçu 'ya Dolunay bulutsuz, anadan doğma Yetmiyormuş gibi kendi üryani eriği Ağaçları soyuyor karanlı kta Damları sokakları Bakkalı çakalı soyuyor, En ücra evlere bile yetişip Sevişmek için soyunmuş Çiftleri bikez daha soyuyor, Ben de sıçıyorum ay aydınlığında Götüm başım meydanda, Luna Luna Lunapark! . .

Mekanım Datça Olsun 1 10

YÜZGÖRÜMLÜGÜ

gözünaydın çubukçu'ya Yağmur duası na çı kmadan Toprak kokusunu bekliyordum Toprağı n burnumda tüteceği anı Geldi O lslak ayva tüyleriyle karışık Bir fincan kahvenin kahverengi dumanı Yeşili unutturan Yeni bir yeşile peşrev İri damlalarla düşen Sonbahar Al sana bir yüzgörümlüğü

Mekônım Datça Olsun 111

PAZARLARDAN BİR PAZAR SOKAKLARDAN BİR SOKAK

Aydın Çubukçu 'ya Ağ ı r bir söz yarı lmış da sanki şôkı ndan Ortada kal-O belôdan kalma bir arnavut kald ı rımı Kimi kör kimi şaşı iki sıra ev iki sıra surat Sivilceler, çiçek bozukları , taş izleri, bıçak yaraları Kadınlar oturuyor eşiklerde Kocaları nı çekiştirerek Göğün sulu sepkenle tiftiklenmiş Mavisini örüyorlar kazak diye, Rakip istemedikleri için mahallede çocuklar Kendilerine çekiyorlar tahta tabancaları , Kahve hı ncahınç Ağzı n ı bıçak açmıyor kimsenin Kı lıç oynuyorlar son metelikleriyle, Yel üfüren bir herif dalıyor kapıdan Birinin kulağ ı na bişey fısı ldayıp dışarı fı rlıyor Öbürleri kı lıçtan kaldı rıp başları n ı bir an için Sonra indiriyorlar, Meyône, sarhoşları nın taşıdığı bir tabut Bir sağa bir sola yalpalıyor ha düştü ha düşecek, Mal getiren bir kamyon Dickens'in "İki Kentin Masalı" roman ı ndan 1 12

Köşebaşı ndaki çukura yuvarlanıyor, Art kapak açı lıyor Güzel Marmara kasaları haydi aşağı , Mahalle talimli b i r çete kesiliyor birden Kı pkızıla kesiyor her yan Dudaklar alınlar yanaklar üst-baş Narôlar allı dallı küfürler Kaldı rı m taşları n ı n arası ndan bir kan akıyor Özgürlüğün kan ı , hakkı n, emeğin şarabı İnsanlığ ı n şerefine

Seke Seke 113

YUKARDALAR 1 2 Martta n sonra İstanbul' un ev ev arandığı gece Yı lmaz, Mahirlerle Ulaşları saklandıkları yerden Arabası na bindirip Levent'e evine götürür. Polis barikatları ndan "Yaşa Çirkin Kra l ! " ünlemleriyle Az sonra kapı vurulur, bir komiser on silah endazıyla Girer içeri, Yı lmaz kapı ağzı ndadır. Komser "İhbar aldık, Mahir'le arkadaşları n ı Burda saklıyormuşunuz" der. Yı lmaz da Yı lmaz'ca gülüp eliyle çatı katı nı göstererek "Yukardalar" deyince, Komser de kahkahayı basıp avenesiyle basıp gider. Yı lmaz gerçekten o anda yukardadı r. Yoldaşlarıyla Devrim Tarihimizin çatı katı nda .

Seke Seke 1 14

YILMAZ GÜNEYDOÖU'YA O da herkes gibi geldi dünyaya Kapkara bir üçgenden kapkara bir kare Ne yazıldı üstüne o kazı lacak . . . Kandan dôvalar, dôvadan kanlar Mapuslar aza�ar azaplar Voltalar votkalar smitvetsonlar Curalar bakaralar kırık-yitik Kale'ler Çocuklar çocuklar halklar haklar

Öyle bir dikildi ki havaya

O canhıraş zurna O kapkara kareden bir yı ldırı m Kızı l bir film çıktı ortaya . . . Yetmez cirmin bre ıskatçı Sığmaz kazdığın çukura o fildişi fil Hortumu kaldı baksan ya dışarda

Gezintiler 115

EŞBER'E Gökyüzünün aslanağzı aseton kokuyor, Dünya kadar koğuşun dip ucundaki Buluttan ranzada Aç açı na kurulmuş onbeş yı llık Bir Zekeriya sofrası Buğday kuş üzümü fasulye safran Tarçın özetle aşure Bir rüyayı bozuyorlar niyetsiz bir oruç niyetle Nerden çıkmış bu köprü, arkada mutlu bir çift Önde bir çığlı k, İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek Alman ressam Munch bile böyle bağ ı rm ıştı , Köşede santurasına dalmış Eşber Onbeş yı l sonra göreceği aydı nlığı anlatıyor Etrafı na toplanmış farelere, Sinop Cezaevi'nde dip kapalıda bile Koşturacak bir açı k hava vardır

Seke Seke 1 16

BARIŞ İÇİN

İki gözüm Eşber'e Gözleri görmeyen Eşber, Dünyayla barışık Gözleri açıklar Dünyaya kapalı, Yağmurdereli'yle birlikte Savaş için, rusça niyet Yani hayı r, Yağmurdereli'yle birlikte Barış için dövüşelim, Dereler gibi akacak Güzelim yağmur Rahmet gelecek dünyaya Kör gözlerimizden akan Barış gelecek dünyaya Barış için dövüşelim

Seke Seke 117

EŞBER'E Eşber kör ama Renk körü değil Kızı lı hepimizden iyi biliyor, Eşber kör ama Ölmeden badem gözlü olanlardan, Teke-Tek'de konuşup Bir tek attı ktan sonra televizyonda Cigarasını tüttürerek 7 karakolun ipini çekerek Çankırı hapsini boylayan Bir kahraman . . .

Seke Seke 118

nRZİ FİKRİ İÇİN Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa'ya O Gürcü öyle bi gürledi ki arkadaşlarıyla Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar Kimseler çıkaramaz Fatsa'nın sırtı ndan Emek hakkı nın sı msıcak çıplaklığı n ı

Maaile 119

WKUAT Kovan kuşları uçuşuyor başı nda İnsan Hakları Derneği başkanının, Gelincikler içinde yatıyor Akı n Birdal Altı yerinden vurulmuş, Suçu Savaş değil Barış . . . Koltuğunun altı nda bir ekmek Bir yumurcak Evine doğru yürüyor . . .

Alavara 120

AYGÜN UGURLAR İÇİN Ne nime�eri var şu dünya n ı n Ekmek peynir zeytin yemiş . . . . . Bir nimeti daha var dünyan ı n : İnandı kları uğruna açlı ktan ölmek.

Seke Seke 121

OLMUYOR Sırtım ı verdim Acemler'in köşküne Hani şu yokuşun altbaşı nda Beyazlı yeşilli sarmaşı klar sarhoşu . . . Elimde nevale var yorulmuşum Oturdum duvarı n üstüne Kahverengi zıvanalı Samsun'u da yaktı m Bakkal Güngör ikram ettiydi demin Çektim kulağ ı m ı n arkası ndan . . . Yağmur çiseliyordu, Karşıki meşelikte de kuş demlerine karışık Palamurlar düşüyordu arada bir Daldım dalacağı m eski Beylerbeyi'ne Asaf Halet Çelebi'nin yamacı ndan . . . Olmuyor allah kahretsin Şu arabaları n cayı rtısı yüzünden . . . İlhan Erdost'un nasıl öldüğünü Kaç gündür aklı mdan çıkaramadığım gibi. . .

Rengôhenk 1 22

BAŞKA SESLER İÇİN

LUNAÇARSKİ'YE Ay parçası değil ki bütün bütüne, Nerden gelmiş garbı mıza gôribimize Meçhul, lşktan ışıktan örümcek ağları n ı n İçinden geçer gibi geçip ben İçmelerde duruyorum içmeye, Oysa O dolaşacak dolaşacak daha Haydan gelip huya giden uydularıyla Bu huysuz bu yıldız bu poyraz körfezi, Sulara salınmış bin bir iğneli paraketesi Sikerine bir dolunay denizamlarından doğma Balıklıova'ya bir dolu ki yağmakta aşkla Voliler veliler leylôlar, leylôklar Ve vaveylôlarla, Halikarnas'tan bir balıkçı tut ki sıkıysa Ele avuca ve ölümlere sığmaz . . .

Afavara

125

ŞİİR DİKENİ

Safo'ya 1995 Sözler uçuşuyor Ben ardı ndan hezarfen Yere indirip sözleri Toprağa dikiyorum Yediveren şiirler açıyorlar Dikeni sikeyim

Maaile 126

OYLAN THOMAS İNDİNDE Bir kuşun kafesi varsa, kafesin de kuşu vardır Bir nenin nası l bir nası lı varsa Nası lın da bir nesi vardı r Cıgaranın dumanı Ki nefes ve bir ses

Seke Seke 127

DYLAN THOMAS'IN MEZARTAŞI Nası l da yeşildim usul usuldum Yeşildim yine de öleyazdı m Yoksa şakırdım hep denizleyin zincirlerimi şakırdatarak

Seke Seke 128

DYlAN THOMAS'TAN Pes etme, ne olur, hayı rlı geceye Gurup vakti, dellenmeli kocamışlık. İsyan et, isyan, nisyanla sön meceye! Bilgeler ki, gerçeğe "ışk" diye diye, Bakmışlar sonunda, haklıym ış karanlık, Pes mi eder onlar hayı rlı geceye? Veliler ki, ka�an ı p her işkenceye, Sevapları yeşil bir körfezde batı k, Eyvallah etmez nisyanla sönmeceye. Mecnun ki, güneşe düzerken medhiye, Neden sonra fark eder, kararmış ufuk, Mecnun da pes etmez hayı rlı geceye. Vakurlar ki, ecel gelmiş görücüye, Gözyaşları, göktaşları , aşk ve ışık, İsyan eder, isyan, nisyanla sönmeceye. Sen ağam, durmuşun bir garip tümceye, Lônet mi, rahmet mi, ne okursan artık, Evet deme, n' olur, hayırlı geceye, İsyan et, isyan, İsô'ya dönmeceye!

Canfeda 129

AKİS Sen çaldıkça Teodorakis Bir mor yağ ıyor üstüme . . . Dudakları m öpüşmekten mosmor . . . Bir putum sanki ilahilerle denize fırlatı lmış Ve bir deniz yağ ıyor üstüme Bakma sen sevgili Teodorakis Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine! Avluları n o en çakı rkeyiflisine Mısır doneleri gibi serpilmişler ama Mısır donesi değil ki bu adalar Ne de biz güverciniz . . . Sekerek o güneş güzeli çakı lları n üzerinden Çı plak ayaklarımızı n su sesleriyle Birbirimize Ve kendimize geliyoruz Bilakis Sen çaldı kça Teodorakis Bir mor yağ ıyor üstüme

Ölüm ve Oğlum 1 30

ZİTO "Marx öldü, yaşası n MARK! " demiş Eski marksist Teodorakis. Demek düzdüğü türkülerle gayrı Mayna ediyor Kızı l Bayrağı Pantheon'undan aşağı Bir o eksikti, üstat, Türk Dostu kesilmen için, Bırak sen Mitçotakis'i, Yeni Demokrasi Partisi'ni, Elado, seni Anavatan' dan milletvekili seçtirelim, Lokomotif olursun Yavru Vatan Partisi' ne, Zito Vre Özalakis.

Gece Vardiyası 131

PAVAROTTİYE Türkiye' de opera sanatçısı güç yetişir Çünkü bütün şarkıcı lar sabah ezanı nda Uyku sersemi okuyorlar aryaları n ı

lvlaaile 1 32

vivAvivALDİ Vivaldi'yle kaçan bir gam Kelebek kravarları uçuruyor Tenteneli gömlekler üzerine Yeniden başlayacak mı O zaman açelyalara gözkulak olalım Donması nlar kamelyaları bulutlara saralım Utanmaz herif sekiyor zekerimin üstünde Anamı n Venüs Dağ ı ' na karlar yağıyor Başı mda dönme Vivaldi Akların kızı lları nla Başı m dönüyor! Baktı m ki bizim alicengiz sete Bir saattir aynı koşmacayı dinliyormuşum Beş kezdir ta baştan

Gezintiler 133

FiDEL'İN GELİŞİ-GİDİŞİ Fidel çok insan bir dev Ağarmış saçları sakallarıyla Karlı bir dağ Gözlerinde güleç Kardelenler açıyor, Sesi titremeyen bir ses Umudun sesi, Demirel'e Türkiye'yi övmüşmüş! Mesut Beyi de adam yerine koymuşmuş! Laf kıtlığı nda asmalar budamıyor Fidel, Son konuşması nda yukarı yarımkürenin, Aşağı yarımküreyi ezmesine küreselleşme dendiğini mimledi, Sade konut-monut davasıyla da yetinmed i. Emperyalizm yüzünden, insanlığ ı n altı ndan Toprağı n nası l kaydığını anlattı, Sosyalizmin teslim olmadığını temsil etti . Hoşgeldin Fidel, Gidişinle de Bizi yine nahoş-çakallarla başbaşa bıraktı n

Seke Seke 1 34

YANNİS RİTSOS'A Kı rkyıllık Yani

Demek ki olur mu Yôni?

Gezintiler 135

ACEM DOST FURUG'A Sende benim gibisin Furuğ, Her şeyle ölüp. Herşeyle dirilmek istiyorsun Ama her dakka olmaz ki bu ! Olmuyor işte!

Seke Seke 136

GARCIA LORCA'YA GRASİYA Aklını oynatıyor zurnasıyla bir çingene - Bana ne, bana ne? - Hangi kimsin sen ulan ibne? Aklını Oynatıyor Zurnasıyla Ve gümüş Bir çingene Yeri mi? İkinci Meandros'un orda Çine Ve bindokuzyüzaltmışdokuz sene Aklıyla zurnasını oynatıyor bir çingene Ve şair ne kadar memnun olmalı ki Boyuna kaşı nıyor kene Ve turnalar uçuşuyor zurnadan Ve kimin ne şikôyeti var ki Kurnalar dahil 12 Mart'tan bu yana

137

Ve herkesi üç saarlik nefesten sonra Kapatıyorlar yine Aklını oynatıyor zurnasız kalmış bir çingene Ama cakası caka Lor peyniri yiyor ranzada Lorca

Rengôhenk 138

BRE KÖR! Miles Davis ölmüş zatürreden O alacalı trampet O ters ôşı k O sittirici herif o eroinman Gökyüzünden bir ses Yeryüzü yüzlü bir adamcağız Unutmayacağ ı m onu yaşadıkça Kulak memelerimi arası ra okşarmışçası na Ve gözlerim onu dinledikçe eski şeylerimizden Güneş gözlükleri takıyor kendine Doğaç bir katarakt Kör, kör, kör, kör Sırtı m döndü dönüyor bana O kadar sessiz o kadar kimsesiz ki ibne Dünya bile kalmıyor sahnede Her şey bir cümle ister, ister şiir ister musiki Cümlemiz için Tutturabilirsen eğer Ve iyi yontulmuş bir kamış varsa ağzı nda Kamışın varsa yôni . . .

Gece Vardiyası 139

SHAKESPEARE ÜZRE Türkiye'nin Manimarkası'nda bişeyler kokuyor Kimine göre tuz, kimine göre et, Hamlet! Hamleeeeet!

Canfeda 1 40

BRAHMS'A Dünyada senlen yaşaması zor Ellerini tutuyorum ellerim yok Ayakları n ı okşuyorum Ayakları m kayboluyor Dudakları m dudakların Gökyüzüne bakıyorum dudakları n Bulu�ar Bu işte Bu işte Kerem ile Asl ı n ı n hikôyesi Bu hikôyenin aslı sana doku ndukça Tutuşuyorum Sana dokundukça tutuşuyorum. Benim bütün yaptı kları m yanan bir kor Seni içimden seviyorum Aynada bakm ıyorum sana Sen bensin Gel yürüyelim kekliklerle Aşkım benim şiirim

Maaile 141

REMBRANDT'IN RESMİ ÜZERİNE Karanlıklar arası nda bir ışın Bir kadı n vücuduna vuruyor Aşağ ıdan yukarıya Yı kanmak üzre Geceliğini kaldı rmış Bacakları bütün kadınları n Bacakları ndan Ama o an ezele kalacak O bir ışın yüzünden Aydı nlatan yaşamım ızı Aydı nlatan yalnızlığımızı Bir tek ışın Yaşası n

Maaile 1 42

GERARD DE NERVAL'LE

Oktay'a Gurbet elde Cem Sultanım Harap bir kulede mukim Karanlı kları nda Aleyhistanın Gümüş bir cümbüş çalar ellerim Karasevdanı n zifiri güneşi vurdukça yüzüme Göreceğim gelir yôrimi tı pış tı pış karşıdan Üçotuzları nda mı asla Ben yarı n öleceğim Bir sokak lambası n ı n ışığ ı n ı Murassa b i r saat gibi asarak boynuma Ne kadar çok sevdiğimi Aleme ilan için

Rengôhenk 143

ANAYASASI İNSANIN

Ustamız Eluard'm izinden Kan yasası bu insanı n : Üzümden şarap yapacaksın Çakmak taşı ndan ateş Ve öpücüklerden insan ! Can yasası bu insan ı n : Savaşlara yoksulluklara Ve binbir belaya karşı n İlle de yaşayacaksı n ! U s yasası bu insanın : Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksı n ! Anayasası b u insanın Emekleyen çocuktan Uzayda koşana dek Yürürlükte her zaman

ölüm ve Oğlum 1 44

W. BUTLER YEATS'TEN Ne ümirle, ne de dehşet Can çekişirken kurtla kuş, Beşer pür-dehşet, pür-ümit Azrail'le öğür olmuş; Bu kaçıncı ölmeyinen Bu kaçı ncı dirilişi . . . Uğrusunda gırla hôyin, Ağ ı r adam, mağrur kişi Son soluğunu kesecek Keserlere okur meydan. Ölümü bilir iliğ'ne dek. . . İnsandı r ölümü yaratan.

CanFeda 1 45

W. BUTLER YEATS'TEN POLİTİKA

"Zamanımızda, insanlığın yazgısı, politika bağlamında belirlenir." T. Mann O kız dururken orda, Ne umurum İspanya veya Macar'da Çook nôzikmişse durum! Beyleri, mecbur, dinliy' ceksin, Biri allôme bir hoca, Öbürü devrôn ı devreden Usta bir politikacı . Belki de dedikleri essah Harp Tehlikesinde ama, Şimdi genç olacaktı m ki, ah, Kopacaktı m kızı kucağ ıma!

Canfeda 146

W. B. YEATS'DAN BİZANS'A YELKEN

•••

Kocamışa göre değil bu ülke. Genç uşaklar Sarmaş-dolaş, ağaçlarda fuluryalar, kanaryalar Kendi havaları nda, o ölmeye yüz tutmuş kuşaklar. Som selleri, uskumrudan geçilmeyen deryalar, Balık, beden, kuş yazlar boyunca kollar, kucaklar, Doğanı, öleniyle peydahlanan ne varsa oyalar. Dalmış herkesler büyüsüne o tensel ahengin, Boşlar zihnin an ırlar'nı, o herdem taze ve dingin. Yaşlı adam dediğin o zı rva bir şey, başka ne, Bir sı rığa geçirilmiş partal bir palto, yeter ki Ellerini çırpsı n ruh, çığ ı rsı n gücü yettiğine, Daha da çığ ı rsın her yı rtı k için üstlüğündeki, Hem o an ıtlardan başka onun eski haşmetine Adanmış bir musiki okulu daha yoktur ki Onun için ben de açı ldı m denize, orsa-boca, Sonunda vard ı m işte bu kutsal kente, Bizans'a .

147

Ey Tanrı n ı n o kutsal ateşine ermiş bilgeler, -Yaldız içre gömülmüş mozayikler gibi duvara­ Belletin ruhuma, n'olur, ilôhiler, ezgiler Çıkıp o ateşin içinden, çevremde fı rdolana. Gönlümü ki hasta etmiş arzularla sevgiler, Can çekişen bir hayvana fena kenetlenmiş zira, Duman edip o gönlümü, o kendinden habersiz Ve beni sonsuzluğun işliğine çırağ ediniz. Hele bi kopayı m doğadan, ten kafesime gayrı Örnek biçmeyeceğim zinhar doğaldan-moğaldan, Bana lôzım olan şimdi dövme altı n varakları Ve uyanık dursun diye mahmur İmparator-Sultan Rum kuyumcunun döktürdüğü biçimlerle taslakları, Ya da bir kuş şakı maya başlası n altı n daldan, Bizans beylerine, hanı mlarına okusun destan Olup-bitenlerden, olanlardan, olacaklardan .

Güle Güle / Seslerin Sessizliği 148

İRLANDA'NIN KOCA ŞAİRİ W. B. YEATS ADINA Yaşası n İnkılap! Patlası n toplar! Atlı bir hırt bir adsızı sopalar. Yerler değişir, değişmeyle saplar, İşler ama, işler yine sopalar . . .

Gökyokuş 149

LOUIS ARAGON'DAN

Teo'ya Ben yalnızları ndan geçerken Hep pesten konuşan gençler İy' dinleyin adı mlarımı ! Görürken görünmüyormuşçası na Ha burdayı m, ha orda . . . Ş u düztaban hayatta Hayalet san ıp beni Dudakları ma yapışan kız. . . Gidiyorum geliyorum Ay vurmuş da vurmamış da başı ma Ve yanakları m buruş buruş . . . Yüzüm unutmuş sanki boy aynası n ı Tüy ayaklarla şimdiden Dolaşıyorum uzayı . . . Ben yanınızdan geçerken Hep pesten konuşan gençler Geliyor musunuz benimlen? . . İt gibi biliyorsunuz siz de Şu şiirle karışan ayak seslerimizi . . . Bölecek ikiye tabiat . . . Siz Burdası n ız, ben Orda . . .

Canfeda 150

RİMBAUD'YU ANLAMAYA El' an yaşayan bir vücudun Yaşamaktan caymasıdır en ağı r durum, Ondan, ondan da beteri Vakitsiz açalyalar açmasıdır ruhun . . . Ey mevsim, ey kefenim, Rimbaud benim koltukevim . . . Delikanlı bir tekmeyle daldı içeri Açılır-kapanır kapı lardan Girip-çıkmamak üzre bidaha . . . O saisons, o chateaux

Quelfe eme est sans defaut! •

Canfeda *

Şimdi tarihini hatı rlayamayacağı m , Bedri Rahmi Eyüboğlu, "Cumhuriyet" gazetesinin ikinci yaprağı nda çıkan bir yazısı nda, Rimbaud'nun bu ünlü şiirinin yukardaki dizesini alı ntılarken, bir dizgi yanlışı yüzünden "ôme" o� ması gereken sözcük, "ône" diye çıkmışh . Böylece dize "Hangi can günah­ sız ki ! " yerine, "Hangi eşek günahsız ki ! " anlamına gelmiş oluyordu.

151

NERUDA ÜZRE

(Varsa Yoksa Ölüm} Ücralarda mezarlar ki çıtıçıkmaz çene kemikleriyle çı kıverince karşı na, daraldı kça daralan yüreğin dalar eninde sonunda gözgözü görmez bir tünele, batmakta bir gemi sanki boğulup için için geçersin kendi kendinden bambaşka bir sahile Mevtalar ki bata çıka balçıklara yoğrulmuş ayaklarıyla uyurlarken ihtiyari bir durakta sayı klayarak topsağı r kulaklarıyla köpeksiz köylerin ürümesini, çançiçeklerinin taçyapraklarıyla dökülürler körkütük bir kuyuya

152

Göründüler işte gene yelken açmış pôre pôre tabutlar aparmışlar belikleri bölük bölük hatunlarla melekler kadar beyaz hamurkôrları ve noterlere gelin gitmiş mahzun kızları aparmış gidiyorlar akı ntıya karşı o eflôtun amazondan yukarı, yelkenleri ölümün ölgün rüzgôrıyla fora gidiyorlar ağır ağı r tabutlar Sis çanları içinden ecel selômete çıkar sonunda yaya, gümrükten geçer çabucak ayaksız bir ayakkabı, gözsüz bir gözlük, sonra bir yüzük olur, tektaşsız ve parmaksız vurur kapıya, canhıraş bir çığlık atar veya ağızsız, dilsiz ve sessiz bir çığlık, derken içi boş bir muşambadı r meselô hışır hışır sokakları dolaşı r, huşO içre bir huş ağacı tut ki yağmayan bir yağmur altı nda kalmıştı r

153

Ne var-ne yok ki ölüm aynı zamanda tebdil gezer cihanı harı l harı l lepiska saçları ndan bir süpürge halinde arayarak tarayarak dört iklim dört köşeyi, bir takip ki ölesiye, ölülerin peşinde, yel üfürür, su götürür, yerde tek bir ekmek kırıntısı tek bir kôğıt parçası kalmaya dek ölüm ortalığı silip süpürür Pirinç karyolalarda yatar ölüm ranzalarda da, yer ve kamp yataklarında da uyku tulumları nda da, portatif somyalarda da ve örtü-döşek yatıyor derken mübarek nerden geliyorsa pis bir ses gelir ve küf kokusu bir nefes şişirince birden örtüleri, çarşaAarı , nevresimleri döşekler yelken açar tekmil nômevcut bir limana . . . İşte tam ordadır ölüm, limanı n girişinde dikilmiş yosundan bir kayaya kuşanmış sırma kaftanları n ı ve morg sakalları n ı sıvazlaya sıvazlaya batmış donanmasını bekler kaptanı derya

Canfeda 154

T.S. EUOT'TAN İhtiyar oluyorum ihtiyar; Tut ki köhne tranvaylar için İhtiyari bir duraktı r yaşamak.

Seke Seke 155

NE TESADÜF, NE TESADÜF! IONESCO ÜZRE Çeşme'de peydahlanmışı m Babam anam tarafı ndan, İkisi de iyi insanlar Ne iyi tesadüf! Lôleli' de doğmuşum ikiz Ne aksi tesadüf! Ordan babam mevkiinde sivrilince Şişli'ye göçmüşüm Hiç mahallede oynamam ışım Ne aksi tesadüf! İkizimle kavga etmişim Yatı lı okula yollanmışım Ne aksi tesadüf! Tam oraya alışı rken Babam vekil olmuş, doğru Ankara ! Ne aksi tesadüf! Sonra lisede harika arkadaşlar bulmuşum Gazi gibi, Turhan gibi, Kemal gibi Ne iyi tesadüf! Babamın evinde bir sürü musikişinas, şair tanı mışım Ne iyi tesadüf! Sosyalist olmuşum ne iyi ama ne belôlı tesadüf Prof Rhode'yı tan ım ış, neler neler öğrenmişim 1 56

Sonradan unutsam da Ne iyi tesadüf! . . İngiltere'ye yollanmışım, n e aksi tesadüf! Almanya'ya gidecektim . . . Uzatmayalım, Güleri bulup evlenmişim Ne iyi tesadüf! Üç çocuğum oldu üçü de harika Ne iyi tesadüf! Şi iri seçmişim, doğru seçim Ne iyi tesadüf! Öleceğim yakında Ne aksi tesadüf!

Seke Seke 157

OSCAR WİLDE'E Havalar önceleri hep havai maviydi Senle yeşil Londra'nı n kurumlu karanfili Senle İskender oldu puşrları n en rezili Kördo ruyu yalanın kılıcıyla kestiydi Oscar'ı n ıstakozu terleyen İseviydi Şampanya göllerinde Celilelerle teni Sonra sular karıştı, vadikarayla seni Küreklere götüren tek kürekli seviydi Parmaklı klardan gördüm gören parmakları n ı Körkütük bir masanın tahtaları üstünden Teker teker toplarken ekmek ufakları n ı Kuşları n pisledi i sabahlarda ben buydum Bir dilim ekmek buldum Tayt * yolundan geçerken Tanrıyı bulmuş gibi öpüp başıma koydum

*

Sevgi Duvarı O. W 'in bir zamanlar oturduğu sokak. 158

BİR SİYASİNİN MAPUSLARI İÇİN

Can Yücel Ada na Cezaevi nde'yken ( 1 973-74) Mehmet Sönmez de İs­ tanbul' da Sağ malcılar ve Sel i m iye Cezaevleri'nde hapis yatıyordur. Can Yücel Adana' da

Bir Siyasinin Şiirleri'ni yazar, Mehmet Sönmez de

İstanbul' da ş i i rleri res i m ler. Her iki mahpus da 1 974 affıyla özg ürlü kle­ rine kavuşunca bir araya gelerek

Bir Siyasinin Şiirleri kita b ı n ı

yayı n latı r­

lar. Mehmet Sönmez l 998 'de hayatı n ı kaybeder. Bu kita pta n bir desen .

11BİR SİYASİ"nin MEHMn SÖNME'zine Asker Memet Güneşte kızarmış kızarmış Bir tomattı yeşilleri uzun boylu Nerde Kavga var orda Solcuydu tepeden tı rnağa Sonraları beni ı rgalamaz . . . O yaşayan tomatı dilim dilim Yumrukla kırılmış bir baş soğanla Yer gibi yapıyorum Gözlerim yaşararak

161

AKTAŞ-REYHANLI HATAY

Yahya Kanbolara Aktaş-Reyhanlı Hatay, Aklığı pamuk, taşlığı buğday . . . Son seçimlerde oldu aynen Bu anlatacağ ım olay: Mertlik, dürüstlük ve güven, Yani Cumhuriyetçi Dotç Partisinden Sekiz silindirli bir aday Teşrif etmiş il merkezinden

162

SABAHATIİN EMMİ İÇİN Akşamüstü Beş buçuk altı suları nda Arabam kırılmış, yatıyordum betonda Çekirdek yiyerek efkôrı mdan, Dalmışım mavinin avarasına . . . Bir uçurtma çıkıverdi. Bir uçurtma ... aman ! ama n ! .. Avlu duvarları n ı n telli objektifine Sal ı na sal ı na onur verdi. . .

163

ON İKİ Yı lmaz Güney'in filminden kapıp getirdiler Siyasi Koğuşa Garip Güzel'i Hayvanına "deh" diyeceğine, yanlışlıkla hükümete "çüş" demiş . . . Aksak ayağı na emsal, sekerek anlattı kları ndan anladığım kadarı : Halde arabacı lara hasım giden kamyoncular Garip'in başı nı yemiş; He-mi kamyoncuları n komisyoncusu aleyhindeki en birinci şahit, Şikôyetçi polis de onlardan tarafa ait . . . N e ki, sekiz bebe var evde yolunu bekleyen, Karısıyla hayvan ı hariç; Hepsi de şincek konu-komşuya muhtaç . . . Üç aydan önce çıkaman, dediler. Boşuna dellenme heç! Dellendiği yoktu zôten, Yanlışımızı belledik, dedi. Üst yanını geç te. . .

Töbe gayrı "çüş" demiyece'm! Fekat. . . Madem öyle istiyorlar, de-mi-ya, ye en, Biz de deh/eriz onları güzünki Seç'te. . .

1 64

ONÜÇ Uzanmış yatıyordum, Öğlen vakti . Bizim semtin reisinde sıcak, Köpek gibi soluyorum yattığ ı m yerde. N.B. geldi . Belli, yine bozuklardan çalıyor. Üç gündür devedikeni bürümüş gözlerini, Nereye baksa, dalıyor . . . Sigaramı versene! dedi. Nerde? dedim. Görmüyor musun? dedi, yata ımın başucunda! Yatağı n ı n ayakucunda buldum paketi . Al, dedim, silôhını! Bi h ışı mla kaptı elimden . Kurala uygun kazı lmış bir boy siperine girercesine Karşı duvarın dibine çöküp Ateşledi sigarası n ı . . . Birini vurdu, ama kimi? Beni mi? Kendini mi? Anlayamadı m . . .

1 65

YİRMİ BİR Ne kadar da çok mahkum var şu gökyüzünde! Hepsi de müebbet. . . bizim Osman gibi . . .

1 66

YİRMİ Üç Abdullah duvarı n dibine oturmuş, boncuktan bir süs yı lanı örüyordu, Baş tarafı bitmemişti daha . . . Halo Dayı çıktı geldi, Gözlüklerini dürbünleyerek, Abdullah'ın elindeki o alelôcayip nesneye baktı , baktı, baktı . . . Bir kahkaha kopardı derken, ıslık azmanı bir kahkaha . . . Moorre! dedi, Moorre! Kurmanç diliyle, Uzun bir "o" ve sonu "a"ya çalan uzun bir "r" "M-Oo.R-R-E" Ve simsiyah bir yılan COdi Dağı ndan Simsiyah bir yıldız gibi kaydı , Daracı k vadilerden süzülerek sı n ı r aşırı, O Zaho denen yemyeşil düzlere . . .

167

OTUZ Halo Dayı 'nın Türkçesi yok, Kızı ldereli Hüseyin'in tercümanlığıyla konuşuyoruz: - Kaç yaşı ndası n, Can? diye soruyor. - Kı rk yedi, deyince ben, - Môôşôôllôhh! diyor bi, "ô" ları çatlata çatlata .

168

Can Yücel'in Türkiye İş Bankası Kültür Yay1nlan'ndan Çıkan Kitaplanmn Listesi Yazma Sevgi Duvarı Bir Siyasinin Şiirleri Rengôhenk Gökyokuş Güle Güle / Seslerin Sessizliği Ölüm ve Oğlum Çok Bi Çocuk Canfeda Her Boydan (Dünya Şiirinden Seçmeler)

169