126 34 6MB
Turkish Pages 278 [279] Year 2019
m e: ;:a )> � cn )> 3:: :e C>
e:: r m o -
e
40
�
� �
:5 ..... i
bir devletin güç kahb1, bunlara uygun yetenekleri geli§tirmesi ve bunlara uygun uzaysal boyutta aktive olmas1 ile alakah iken, 20. yüzyilda, hava ve uzay, 2 1 . yüzy1lda sanal ortam gibi yeni boyutlarm eklenmesi ile stratejinin boyutlan geni§lemi§ ve büyük güç olma boyutlan huna gõre dõnܧffiܧtÜr. 13 Yeni boyutlar ; yeni yetenekler ve sorumluluklar getirirken eski büyük güçlerin yerini yeni güçler alnn§lardir. Zamana uyamayan devletler ise büyük güç statülerini kaybetmi§lerdir. Anla§1lacag1 üzere büyük güç statüsü, yalmzca yetenek in§asm1, vizyonu ve tanmmay1 degil, zamanm degi§imine uyabilmeyi de gerektirmektedir. Bu nedenle, Theodore Roosevelt, Büyük Beyaz Filo'yu dünya turuna ç1kartm1§t1r ; çünkü, o dõnemin büyük güç tamnnnda okyanus geçme yetenegine sahip olan donanma, sadece askerí bir araç degil, büyük güç olma kriterlerinin bütün bile§enlerini temsil eden bir simge niteligini ta§imaktaydi. Theodore Roosevelt, bu çerçevede, ülkesinin zamana uygunlugunu gõstermek istemekteydi. Theodore Roosevelt'in donanmaya olan ilgisi zamana uygun luk olarak nitelendirilse de, gerçekten de 1 9 . yüzy1l sona ererken, deniz gücü, büyük devlet statüsü ile ilgili literatürün en ba§mda gelen kavranu temsil etmekteydi. Bu durum, George Modelski'nin dõngüsel tarih tezi çerçevesinde, ingiltere'nin deniz hâkimiyetinin peki§mi§ oldugu ikinci hegemonik devresinin yapnmas1 ve bu çerçevede, ingiliz Donanmas1'mn bu hâkimiyette oynad1g1 rol ile alakah gibi gõzükmektedir. Fakat, aslmda, deniz gücünü bu kadar õnemli kilan neden, bu kavramm ilk defa akademik bir endi§e ile tammlannn§ olmas1 ile alakahdir. Gerçekten de, ABD Donanmas1'ndan emekli bir amiral olan Alfred Thayer Mahan, 1 89 1 'de yay1mlad1g1 Deniz Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi (The In.fluence e
44
� � :..::
:3 li
lan koruyabilecek askeri araçlarm varhg1 ile gõzetilebilir. Bu araçlar ise donanmalard1r. Fakat gerek denizlerde mesafelerin uzunlugu ve gerekse bu mesafeleri kat edecek olan araçlarm ikmal ihtiyac1, deniz hâkimiyetini arayan bir devlet için ikmal üsleri olu§turmay1 gerekli kilar. Bõylece Mahan, bir büyük gücün emperyalist yay1lmasmm me§rulugunun da yolunu açmaktad1r. Bütün bu tamm, tek bir tamamlay1c1 olgu ile birle§medigi sü rece anlams1zdir. Bir devlet, deniz gücü olabilmek için hütün dinamiklere sahip olabilse dahi, bu birikimi pratige dõkebilecek bir hükumet yap1sma ve karakterine sahip olmad1gmda pasiflige mahkumdur. Tamm içinde negatif bir olgu da bulunmaktad1r. Bu çerçevede, deniz gücü olma dinamiklerine sahip olmayan devletler, denizler ile ilgili ç1kar tamm1 üretemeyeceklerinden, salt rekabet için donanma yapmaya giri§tiklerinde, bu araç, ç1kanm denizlerde tammlayan devletler için yalmzca askeri bir tehdit hâline gelecektir. Deniz hâkimiyetini, ekonomik ç1karlar açmndan tammlayan devletler için donanmalar caydmct, askeri ç1karlar aç1smdan tammlayan devletler içinse donanmalar, tehdit amaçh araçlar olacaklard1r. BÜYÜK GÜÇ STATÜSÜNÜN i N SASI:
B ÜYÜ K G Ü Ç
=
D E N i Z G ÜCÜ
George Modelski, uzun dongü tezinde, ingiltere'nin 1 7 1 3 - 1 793 ve 1 8 1 5- 1 9 1 8 arasmda birbirini takip eden iki dõngü içerisinde, ulus lararas1 sistemin hegemonu oldugunu savlann§tir. ingiltere'nin ilk hegemonluk dõngüsü, dolayh bir hegemonya üzerine kurulu dur. Bu dõngü çerçevesinde ingiltere, "kendinden õnceki dünya güçlerinin koloni topraklan üzerinde dogrudan bir hâkimiyet kurmadan, herkes için uygun olan, ama, en büyük kârm kendisi tarafmdan yap1ld1g1 bir küresel ekonomik üstyap1 yaratmt§ttr. " 2 2 22 Modelski, a.g.m., s. 222.
45
Bõylece, ingiltere, küresel ekonomiyi kontrol eden bir finans merkezi olu�tururken, bu dolayh üstünlügü "dengeleyici" bir diplomasi ile e�le�tirmi�tir. Bu çerçevede, ingiltere, Avrupa'daki devletlerin toprak mücadelelerine dogrudan taraf olmaktansa, onlan sürekli olarak Avrupa'ya konsantre tutabilecek problemleri kõrükleyecek olan degi�ken koalisyonlan kurma yolunu seçmi�tir. Bõylece, Avrupah güçler, dikkatlerini k1ta d1�ma çevirebilecek olan enerjiyi üretmekten yoksun kalmaktayd1lar. Bu durumda da ingiltere ; Fransa ve ispanya gibi deniza�m imparatorluklann Avrupa d1�mdaki topraklan üzerinde yava�, ama emin bir �ekilde etki ve hâkimiyet kurmay1 ba�arm1�ttr.23 1 8 1 5 sonrasmda, uluslararas1 sistem yeniden �ekillenirken, ingiltere õnceki dõnemdeki hegemonik degerlerini yenisine de aktarm1�ttr. Bu ikinci dõngünün ba�lang1cmda, ingiltere'nin hege monyas1m temsil eden iki olgu ortaya ç1kmaktayd1 : Bunlar, deniz hâkimiyeti ve dünya ticaretini kontrol altmda bulunduran konu mudur. Sanayi Devrimi'nin de etkisiyle endüstriyel bir üstünlük elde etmi§ olmas1, ingiltere'nin, sistemin diger üyelerini de rahats1z etmeyecek, serbest ticarete dayah bir ekonomik doktrini sistemin i§leyi§ine sunmasm1 saglarm�tu. Bõylece, ingiltere, bu ekonomik doktrin kendi lehine i�lemeye devam ettigi ve bunu destekleyen (denizlerle smuh) askeri üstünlügüne kaq1 etkili bir tehdit ortaya ç1kmad1g1 sürece dolayh hegemonyasm1 sürdürmeyi ba§armt§tlr. Bu noktada, Modelski'nin savlad1g1, hegemonun õzelliklerini ingiltere üzerinden yeniden degerlendirmek faydah olacakttr. ingiltere'nin, ikinci hegemonik dõngüsüne ba�lamas1 Napolyon Sava§lan'mn ertesinde olmu§tur. Bu nedenle, uluslararas1 sistem üzerindeki ingiliz hegemonyasmm õzellikleri, bem õnceki dõ23 i ngiltere'nin hegemonyasm1 inps1 için �u kaynaga bak1lmasmm faydah oldugu dü�ünülmektedir : Niall Ferguson, Empire, New York, Basic Books, 2002.
g:J C• -< C• "' Cl C• '("') ln
:;!
..... C• ln C• z C• z
�!!:!
ln
o ::o e z ln )> !:
46
�
:'i i.::
:S
� :E
nemde ingiltere'yi hegemon kilan ve hem de bu sava§lar süresince ingiltere'nin yeni hegemonyasm1 hazirlayan dinamikler çerçevesinde olU§IDU§tUr. Ônceki dõnemde kõkenlenen ekonomik üstünlük, deniz hâkimiyeti ve dengeci diplomasi, Napolyon Sava§lan sirasmda ve sonrasmdaki kazammlar ile peki§mi§tir. Ôzellikle, Viyana Kongresi ile ingiltere'nin eline geçen Ce belitank, Malta, Cape Colony, Seylan, Santa Lucia, Trinidad Tobago ve Heligoland gibi bir dizi õnemli ada, Íngiltere'ye, Meksika Kõrfezi, Ümit Burnu, Akdeniz, Hint Okyanusu gibi deniz ticaret rotalarmm tamam1 üzerinde kontrol ve ikmal üsleri saglann§tI. Gene, ingiltere, Napolyon Sava§lan'ndan, diger Av rupah devletlerin donanmalanmn toplamm1 a�an say1da gemiye sahip bir donanma ile ç1km1§tl. Bu kazançlann tamam1, Viyana Kongresi'nde, Avrupa'nm yeniden kurulan hiyeraqisi tarafm dan resmen tamnmakla kalmamt§, 1 8 1 5 'teki Dõrtlü Íttifak da Íngiltere'ye, Avrupa Ahengi'nin içine girerek, Avrupa siyasetine etki edebilecegi bir diplomatik pozisyon kazand1rm1§tl. Viyana Kongresi kararlannda, su yollarmm, tüm devletlerin kullammma aç1khg1 ilkesinin kabulünü saglayan ingiltere, aym zamanda kõle ticareti ve korsanhk ile mücadele konularmda da sorumlulugu üzerine alm1§tI . Viyana Kongresi ertesinde, ingiltere'nin, bir hegemon olan fonksiyonel yapm, bu õzelliklerin birle§imi üzerine kurulmak tayd1. ingiltere bir yandan, serbest ticareti küresel bir ekonomik doktrin hâline getirerek gõrünü§te bir firsat e§itligi yaratml§ olsa da, henüz Sanayi Devrimi ile yeni tam§maya ba§layan kita devletlerinin ingiltere ile rekabet edebilecek bir gücü bulunma maktayd1. Bu nedenle, serbest ticaretten en çok kazanan devlet gene ingiltere'ydi. Benzer bir §ekilde, Napolyon Sava§lan'ndan büyük bir ekonomik yük ile ç1km1§ olan ve hâlen birbirlerini sürekli kollamak zorunda olan bta devletleri, askeri bütçelerini kara güçlerinin yap1lanmasma harcamak durumundayd1lar. Bu
47
da, zaten büyük bir donanmaya sahip olan ingiltere'yi, denizlerde herhangi bir rekabetten uzak tutmaktaydi. Ekonorni ve donanma õzelinde askeri dinarniklerin üzerine kuruldugu bir güç potansiyeline sahip ingiltere, bu potansiyeli, diplomasi alamnda hegemonik bir üstünlük kurmak için de et kinle§tirmekteydi. Bu çerçevede ingiltere, Avrupa Ahengi'nin diplomatik yeteneklerini kendi ç1kan için sonuna kadar sõmür mekle kalmarm§, aym zamanda bu uzla§manm çõkü§ünün ba§lan gic1m haz1rlam1§tlr. 1 83 1 'de, Belçika'nm Hollanda'dan aynlmasm1 Londra Konferans1 ile Avrupa Ahengi hiyeraqisi içindeki bütün devletlere onaylatmak, ingiltere'nin, Viyana Kongresi kararlanna indirdigi õnemli bir darbeydi. Akdeniz'e yõnelik Rus yay1lmasmm õnünü kesmek için de, 1 84 1 Bogazlar Sõzlqmesi ve 1 856 Paris Konferans1'm kullanarak, õnce Bogazlan ve sonra da Osmanh cografyasm1 Avrupa Ahengi'nin s1mrlan içine katmak ise, bu düzenin imhas1 yolundaki en õnemli ad1mlardi. Bunun õtesin de, 1 8 54'ten sonra Çin üzerinde etki kurmak ve 1 882'de Mmr'1 kontrol aluna almak gibi tek tarafh müdahalelerde, ingiltere, mqruiyet ihtiyac1 duymayan bir hegemon gõrünümündeydi. 1 9 . yüzy1lm geneline yay1lan bu diplomatik üstünlük, ingiltere'nin direkt olarak kaulmaktan kaçmd1g1, Avrupa kita dev letlerinin kendi aralarmdaki mücadeleler ile e§le§tiginde, ingiltere'ye belirleyici bir konum saglamaktaydi. ingiltere, sisternin hegemonu olarak kendi konumunu tammlamak zorunda degildi ; huna kar §lhk, sistem hiyeraqisi içinde konum kazanmak isteyen devletler için ingiltere'nin kabulü õnemliydi. Ôrnegin, Almanya'nm siyasal olarak birle§mesi, ingiltere'nin olumlu yakla§lffil olmadan mümkün olamazd1 ; Rusya'mn, Osmanh imparatorlugu topraklanna yõnelik yay1lmas1 da, ingiltere'nin tepki gõstermesi nedeniyle mümkün olmarm§tlr. 1 9 . yüzy1lda, Avrupa siyasal sisternini bir güç dengesi olarak niteleyen yazarlann, ingiltere'yi "dengenin dengeleyicisi" olarak i§aret etmesi dogru gibi gõzükse de, gerçekte, ingiltere'ye
48
� ;,;
lo::
:3 � 1-
"sistemin belirleyicisi" demek daha dogru olacaktir. Hans Morgenthau, ingiltere'nin bu konumunu, uluslararas1 sistemin güç dengesinde dengenin "denetçisi" olarak nitelerken, ingiltere'yi de "dengenin dengeleyicisi" olarak gürmektedir.24 Modelski, 1 860'lardan itibaren ingiltere'nin hem deniz üstün lügünde ve hem de ekonomik alanda õnemli meydan okumalarla kaq1la�maya ba�lad1g1m belirtmektedir.25 Bu durum, hem demir yollannm geli�iminin gemicilige rakip bir ta�1ma kapasitesi ortaya ç1kartmas1 ve hem de Sanayi Devrimi'nin yay1lmasmm ekonomik rekabeti arttlrmas1 ile ilgilidir. Almanya'nm birle�mesi ve Avru pah devletlerin emperyalist yay1lma yan�1 da, ingiltere'nin kita di�mdaki dokunulmazhgm1 etkilemeye ba�lam1�tlr. Bu durum, ingiltere'nin yava� da olsa bir negatif ivme içine dogru yõnlendigini simgelemektedir. Modelski'nin bahsettigi dü�ü�ü biraz açmak faydah olacaktir. Paul Kennedy, ingiltere'nin, 1 8 . yüzy1ldan beridir süregelen ekonomik üstünlügünü sona erdirecek geli�melerin, 1 860'larm ba�mdan itibaren uluslararas1 sistem içinde canlanmaya ba�la d1gma i�aret etmektedir. Bu canlanma, hem ABD'nin h1zh bir ivmelenme ile büyüyen ekonomik verimliligi, hem de Sanayi Devrimi'nin Avrupa kitasma girmesi ile olgunla�maya ba�layan kita devletlerinin ekonomik büyümelerinin sonucudur. 26 Eski teknolojilere dayanan ekonomik üretimi hâlen verimli bir geri dõnü� getirdiginden, ingiliz üreticileri, yeni teknoloji yatmm larma yõnelmekte gõnülsüzlerdi. Buna kaq1hk, h1zla geli�en rakip ekonomiler, ingiliz ekonomik hegemonyasmm nicelik üstünlügünü, ancak, nitelik ile alt edebileceklerinin farkmday d1lar. Bu durum da, 1 850'lerin sonundan itibaren gerek endüstri 24 Morgenthau, a.g.e. , s. 1 87- 1 89 . 25 A .� . m . ,
s.
223 .
26 Kennedy, The Rise and Fali of Great Powers, Londra, Fontana Press, 1 989, s. 246-248.
49
ve gerekse askeri alanlarda dünya çapmda büyük bir teknolojik atilmun ba§lang1cma vesile olmu§tur. ilginç §ekilde, ingiltere'nin, bu teknolojik geli§melerin ke§finde pay1 pek az olmasma kaqm, bunlan kopyalayarak uyarlamaktaki becerisi büyüktü. Fakat, bu uyum saglama süreci dahi, ingiltere'nin ekonomik üstünlügünün daralmasma engel olamamt§tlr. 1 880'lerin sonlanna dogru, ABD, Almanya ve hatta kimi zaman Fransa tarafmdan üretilen mallar, ingiliz üretimi mallara kaq1 pazar paylanm ele geçirmeye ba§la m1§lard1r. ingiltere, bu kay1plan, sõmürgeleri ile olan ticaretini artttrarak bir tür iç pazar aç1hnn ile kapatmaya çah§sa da bu dü§Ü§, ingiliz hegemonya dõngüsünün ekonomik temeline ciddi bir darbe indirmekteydi. 27 Ekonomik alanda ingiltere'nin kar§tla§tig1 rekabetten daha õnce, ingiliz hegemonyasma yõnelen ilk tehdit, ingiltere'nin güç potansiyelini temsil eden donanma üstünlügüne yõnelikti. III. Na polyon liderligindeki Fransa, 1 85 7 y1hnda kabul edilen ve 1 863 ile 1 865 y1llannda iki kez geni§letilen bir donanma plam çerçevesinde, ingiltere Donanmas1'mn küresel üstünlügü ile rekabet etmeye çah§mt§tlr. Buhar ve z1rh gibi yenilikleri denizcilige sokan Frans1z teknisyenlerin sayesinde oldukça modem bir donanma in§a eden Fransa kaq1smda ingiltere, sadece, Frans1z modellerinin kopyala nm daha fazla üreterek bu meydan okumayla ba§a ç1kmay1 ba§ar mt§tlr.28 Bu yan§m sonucunu belirleyen ise, ingiltere'nin rakibini 27
Bu dõnemde ivme kazanan rekabetin ekonomik altyap1s1 ile ilgili bkz. Norman Stone, Europe Transformed 1 8 78-1919, Londra, Fontana Press, 1 983, s. 1 3-75. Aynca, ingiltere'nin gerileyi�i için bkz . Kennedy, The Rise
and Fali of British Naval Mastery, s. 7 7- 1 92 . 28 i ngiltere ile Fransa arasmdaki donanma rekabetinin ayrmulan için bkz. Theodore Ropp, The Development oJ a Modern Navy, French Naval Policy 1848-1904, Annapolis, Naval lnstitute Press, 1 987, s. 7-9. John Beeler
ise, 1 860 ile 1 880 y1llan arasmdaki, denizlerdeki güç dengesini inceledigi ara�urmas1 çerçevesinde, ingiltere ile diger devletlerin donanmalan arasmda yapug1 kaq1la�t1rmalarda, ingiliz deniz gücünün rakipsizligini gõstermek-
50
pes ettirecek ba§ans1 degil, 1 870'teki Prusya-Fransa Sava§i'ndaki Prusya galibiyeti ve Fransa'nm bütçesini s1firlayan sava§ taznúnatl olmu§tur. Bõylece, ingiltere, Almanya'y1 Avrupa'mn ortasmda yeni bir Avrupa denetçisi olarak in§a ederken, Fransa'nm kendi deniz hâkinúyetine olan tehdidini de dolayh yoldan imha etnú§tir. ingiliz hegemonyasmm temellerinden biri olan deniz hâkinúyetine yõnelik ikinci tehdit, 1 880'lerin sonunda gene Fransa'dan gelnú§tir. Bu sefer, tehdidin niteligi somut bir yan§a yõnelik bir meydan okuma degil, ingiliz ticaretine kaq1 denizler de bir tür gerilla mücadelesi õn gõren soyut bir doktrindi. Jeune Eco/e olarak amlan bu doktrin, ingiltere Donanmas1'nm deniz hâkimiyetini, bu donanma ile çarp1prak degil, ama, bu donanma mn korumas1 gereken ticarete saldirarak yok etmeyi hesaplayan bir stratejiye dayanmaktaydi.29 Ame Roskund'un "zay1fm stratejisi" olarak niteledigi bu doktrin, hafif ve h1zh gemiler ile ingiltere Donanmas1'mn büyük, hantal ve yava§ genúlerinin yeti§emeyecegi mesafelerde beklenmedik anlarda ticaret gemilerine saldirmay1 hedeflemekteydi.30 Doktrinin amac1, ingiltere Donanmas1'm herhangi bir çarpt§maya girmeden etkisizle§tirmekti ve bu çerçe vede, hedef, ticaret filosuydu. Gerçekte,]eune Eco/e, ingiltere'nin deniz ticaretini s1fira indirmekten çok, as1l olarak bu ticarete yõnelik y1pratlc1 saldmlar ile kamuoyunu ekononúk ve sosyal bir kan§1khgm içine itmeyi, dolaymyla, toplumu çõkü§ noktasma tedir. Beeler, bu dõnemde, ingiltere'nin denizlerdeki tek güç konumunda olduguna, diger devletlerin i ngiltere'ye rakip alma konusundaki yetersiz liklerine ve ingiltere Donanmas1'nm deniz hâkimiyetinin de kesinligine vurgu yapmaktad1r. Bkz. John F. Beeler, "A One Power Standart? Great Britain and the Balance of Naval Power, 1 8 60- 1 880", journal of Strategic
Studies, 1 5 :4, Arahk 1 992, s . 548-5 75. 29 Jeune Eco/e ile ilgili bkz. Rolf Hobson, lmperialism at Sea, Leiden, Brill Academic Publishers Inc., 2002, s. 93- 1 09. 30 Ame Roskund,Jeune Ecole-the Strategy of the Weak, Leiden, Brill Academic Publishers lnc., 2007.
51
sürükleyecek bir ekononúk panik yaratmay1 amaçlamaktaydt.31 Doktrinin stratejik ag1rhg1, hafif ve süratli (dolaymyla dü§ük maliyetli) genú s1mflarma ve henüz emekleme devresinde olan torpido silahmm etkin kullammma dayanmaktaydt. Kõkeni Frans1z olsa da,Jeune Ecole, masrafü donanma yatmm lan yapmak istemeyen küçük devletler için anlamh bir doktrindi. Diger taraftan, bu doktrine, Fransa dt§tnda, en olumlu yakla§an devlet Rusya olmu§tur. 1 880'lerin ortalanndan itibaren, gerek Fransa ve gerekse Rusya, donanma yap1m planlanm büyük sa va§ gemilerinden agir ve hafif kruvazõrlere ve torpidobotlara çevirnú§lerdir. jeune Ecole her ne kadar bir askeri bir doktrin olarak gõrül se de, ingiltere'yi hegemon yapan bütün degerlere saldiran bir yap1ya sahipti. Doktrinin stratejik hedefi, õnceki rekabetlerdeki gibi, ingiltere'nin donanma üstünlügünü sona erdirmek degildi. Aksine, saldm, ingiltere'nin uluslararas1 sistemdeki fonksiyonunu belirleyen ekononúk üstünlügü ve huna bagh olarak in§a olan güç yapmm tehdit etmekteydi. Ticaretini koruma yetenegini kaybe den bir deniz gücü, varhk anlarmm kaybetmekle kalmayacak, aym zamanda ingiltere'yi ayncahkh ktlan diplomatik yeteneklerin de ortadan kalkmasma neden olacaktt. ingiltere'nin Jeune Ecole doktrinine verdigi cevap eskisi gibi gemi yap1m1m artttrmakla smtrh kalmamt§ttr. Bunun yerine, ingiltere, hem Fransa'y1 ve hem de Rusya'y1 izole etmeyi hedefle digi bir diplomatik gõsteri yaprm§ ve aym zamanda, ingiliz deniz hâkimiyetini bir doktrin ile yeniden anlamland1rmt§t1r. 1 887 y1hnda ingiltere ; italya ve Avusturya-Macaristan ile Akdeniz'in mevcut statükonun degi§mezligini ortak olarak tamd1klan m belirten bir koalisyon konusunda anla§maya varmt§ttr. Bu, hem Fransa'dan tehdit alan italya için ve hem de Rusya'ya kaq1 31
Ropp, a .g. e.,
s.
1 62.
52
� � :..:
:3 li
destek arayan Avusturya-Macaristan için oldukça anlamh bir giri�imdi. ingiltere içinse, Akdeniz'deki üstünlügünü, kendine meydan okuyan rakiplerinin rakiplerine kabul ettirmek anlamm1 ta�1maktayd1 ve hem Fransa'ya ve hem de Rusya'ya dolayh bir gõzdag1 verme eylemiydi. Ôte yandan, 1 888 y1lmda, mevcut yeteneklerini gõzlemlemek üzere bir dizi tatbikata giri�en in giltere Amiralligi, haz1rlad1g1 raporda " donanmanm, ancak kendinden sonraki en büyük iki donanmanm gücüne e�it bir üstünlüge kavu�turulmas1 durumunda, ingiliz topraklanm, Akdeniz-Hindistan yolunu ve Osmanh Bogazlanm, Fransa'ya ve Rusya'ya kaq1 koruyabilecegi" sonucuna ula�m1�tlr. 32 Bu rapor çerçevesinde, 1 889 y1lmda, ingiltere hükúmeti, 1 8 1 5 'ten beridir kabul ettigi en kapsamh gemi yap1m programm1 içeren bir donanma plamm kabul etmi§tir.31 1 888 yilmdaki degerlendirmeler ve 1 889 y1lmda haz1rlanan plan, ingiltere için yalmzca bir donanma modernle§tirme ya da gemi inp projesi degildi. Yap1lan �ey, bir doktrin inps1ydi. Literatüre iki Güç Standard1 olarak geçen bu doktrin çerçeve sinde, ingiliz sava� filosu, kendisinden sonra gelen en büyük iki donanmamn sava� filolanmn toplammdan daha fazla sava§ gemisine sahip olacak bir donanma gücü üzerine kurulu olacak tl. Lawrence Sondhaus'un da belirttigi üzere iki Güç Standard1, 1 889'a degin ingiltere Amiralliginin benimsedigi bir yakla§1md1 ; ama, ilk defa 1 889 donanma plam çerçevesinde kag1da dõkülüp resmile§tirilmi§tir. 34 iki Güç Standard1 doktrini her ne kadar askeri bir yakla§Im gibi alg1lansa da, bu zamana degin güç tamrm yapmak zorunda 32 Kennedy, The Rise and Fali ef British Naval Mastery, s. 1 79. 33 Fred T. Jane, The British Battle Fleet, 2 . Bas1m, Londra, Conway Maritime Press, 1 997, s. 257. 34 Stephen W. Roskill, The Strategy ef Sea Power, Londra, Collins, 1 962, s. 93-94.
53
kalmarm§ olan ingiltere için bir ilki temsil etmekteydi. Bu çerçe vede, ingiltere, kendi pozisyonunu simgeleyecek bir güç kavranu yapmakla kalmarm§, aym zamanda bu güç tamnum, ekonomi, imparatorluk ve deniz hâkimiyeti ile kõklendirmi§tir. Jeune Eco le tehdidi, ingiliz ekonomisine yõneldiginde, bu tehdit, ingiliz deniz gücü tarafmdan etkisizle§tirecekti ve bu deniz gücü deniz hâkimiyetini sadece tehditlerle çatI§arak degil, denizlere hâkim olup, tehdidi ba§lad1g1 yerde yok ederek, say1sal ve niteliksel üs tünlügü ile tehditleri cayd1rarak yapacaku. Bu, hem deniza§m imparatorluk içerisinde dõnmeye ba§layan ingiliz ekonomisinin üstünlügünü ve hem de üstün ingiltere Donanmas1'nm güç potan siyelinin koruyuculugunu vurgulayan bir "deniz gücü" tamnn idi. Bõylece, 1 889 yilmda, ingiltere uluslararas1 sistemde büyük güç olabilmenin tammm1 yapmaktayd1 ve bu tamm, büyük güç olabilmek deniza§m sõmürgeler ve bu sõmürgeler ile merkez arasmdaki baglanulan saglayabilecek bir aç1k deniz donanmasm1 gerekli kilmaktayd1. Mahan, 1 8 9 1 'de deniz gücünü tammlarken, aslmda ingiltere'nin yaprm§ oldugu bu "büyük güç e§ittir deniz gücü" manugmdaki tamma akademik bir kimlik kazand1rmaktan ba§ka yeni bir §ey üretmemi§ti. BÜYÜK GÜÇ STATÜSÜ NÜN STABi Li ZASYONU:
MEYDAN O KUMA LAR
ingiltere'nin hegemonik ivmesinin sonu yakla§trken içine girdigi dü§Ü§, hem ekonomik, hem de askeri alanda kendini gõstermek teydi. 1 860'larm sonlarmdan itibaren, ABD ve Avrupa devletlerinin ivme kazanan ekonomileri kaq1smda ingiltere, büyük imparatorlu gunun iç pazan ve büyük üretim kapasitesi sayesinde õncüllügünü korumay1 becermekteydi. Bundan õte, küreselle§en ekonomi herke sin rekabetine aç1kt1 ve ingiltere, bu sistem içinde hâlâ aslan paym1 elinde bulundurmaktayd1. Bu nedenle de ingiltere, hegemonyas1mn õnemli bir birlqeni olan ekonomik üstünlügünün tehdit altmda
tD
C• < C• " G"l C•
VI
� -t
C• VI C• z C• z "'
�
!!! VI o Ãl e z VI )> e
72
i � :oi:
:5 li
Kulturkampf politikalan, yeni Almanya'y1 Prusyahla�urma yolunda ilerletirken, bu politikalara kaq1 yükselen muhalefet de Almanya'mn içyap1smda toplumsal bir karga�ay1 da beraberinde getirmekteydi. Diger taraftan, Bismarck, politikalarmm devamhhgmda ve uygulanmas1 yõnünde, Prusya'nm toprak aristokrasisi olan Junker sm1fmdan destek almaktaydi. H1zla sanayile�en Almanya'nm liberal burjuvazisinin yay1lmac1 taleplerine kaq1hk Bismarck, hâlen asker ve sivil bürokrasinin etkin mevkilerine hâkim olan Junker aristokrasisinin destegi ile Avrupa'ya kapah bir di� politika izlemeyi, Almanya'nm di� politika stratejisi olarak benimserni�ti. Birligin içyapmm kuvvetlendirmek amac1yla, di� politikasmm Almanya'ya getirmesi muhtemel krizlerden ve problemlerden, bu devleti uzak tutmay1 hesaplayan Bismarck, 1 8 7 1 sonrasmda Avrupa siyasi sistemini maksimum derecede kontrolü altmda tutmay1 hesaplamaktaydi. Bu nedenle, yalmzca Almanya'nm kom �ulan ile arasmda ç1kmas1 muhtemel krizler degil, Almanya'mn kom�ulan arasmda da ç1kmas1 muhtemel krizleri engelleyebilecek olan õnleyici diplomatik giri�imler, Bismarck'm Avrupa politi kasmm temelini olu�turmu�tur. 1 87 1 ile 1 889 y1llan arasmda, Avrupa'da Almanya'nm düzenleyicisi oldugu bir dizi anla�malar ve konferanslar süreci ile Avrupa'da, 1 8 1 5 sonrasmdaki Avrupa Ahengi'nin yeni bir versiyonu içinde ban� ortannm saglann�tlr. Seaman, Bismarck'm politikalan ile ilgili �unlan yazmaktadir : "Prusya'y1 'Alman imparatorlugu' olarak kutsamasma kaqm, da marlarma kadar Prusyah kalmaya devam etti. Buna uygun olarak, firsat buldugu her anda, hiçbir zaman toplumcu ve milliyetçi ol mayan ama saf hanedanc1 olan bir politikanm arac1 olarak davrand1. Nihayetinde, belki de Aydmlanm1� Despotlarm sonuncusu olarak insanlann akillarmm megaloman hükmetme hayallerine dogru kayd1g1 bir çagda yalmzca manuga uygun bir güç dengesi üretmek ile ilgilenmekteydi . " 64 64 Seaman, a .g.e. , s. 1 23 .
73
Buradan da anla§tlacag1 üzere, Bismarck, ban§m Almanya'nm Prusyahla§arak merkezi yapmm kuvvetlendirme süreci için gerekli oldugunun farkmda olarak, Alman di§ politikasm1 maceras1z ve dengeli bir yakla§lm içine sokmu§tU. Bismarck'm di§ politika yakla§lml, baz1 kaç1mlmaz sorunla n da beraberinde getirmekteydi. Bunlardan ilki, Almanya'nm vizyonunun ve di§ politika menzilinin, kau bir §ekilde, Avrupa kitasma kapah kalmas1 idi. Raymond Aron, Bismarck'm yõne timindeki Almanya'mn, Avrupa ile smirh kalmasmm ve güce dayah olmayan ama ban§Çl ve itidalci bir begemonya üretmesinin, aslmda, gerçek anlamda Almanya'y1 bir begemon bâline getirme digini vurgulamaktad1r. 65 Aç1kça bir begemonya üretmemesine kaq1hk, Bismarck'm di§ politikasmm Avrupa için bir kolektif ban§ mantig1 ürettigi aç1kt1r. Bismarck'm ittifaklar ve garantiler ile kurumsalla§tird1g1 bu ban§ modelinde pasifle§en Avrupah devletler, enerjilerini Avrupa di§mdaki deniza§m bõlgelerde ya y1lmaya yogunla§tlrmaya ba§lami§lardir. 1 878 ve 1 885 taribli Berlin Kongreleri'nden sonra, Rusya'mn Asya'ya ve Fransa'nm da Afrika'ya yõneli§leri Bismarck tarafmdan desteklenirken, Almanya'nm, Avrupa'da arad1g1 pasif ortam da ortaya ç1km1§ olmaktaydi. ilginç olan ise, Almanya'mn kita di§ma yõnlendirdigi Fransa'nm ve Rusya'nm ingiltere ile kaq1la§mas1ydi. Bismarck'm, Almanya'nm vizyonunu Avrupa'ya kapayan di§ politikasmm ikinci õnemli sonucu, Almanya'mn kita di§mdaki emperyalist yay1lmadan uzak kalmas1 idi. Bu durum, bem de niza§m pazar ve bammadde imkânlarmdan uzak kalan Alman liberal burjuvazisinin memnuniyetsizligine ve bem de, emperya lizmin õnemli bir bile§eni olan aç1k deniz donanmas1 konusunda, Almanya'mn etkisiz kalmasma neden olmaktaydi. Kitaya kapah vizyonu ile Almanya, güvenligi konusunda deniz gücüne yatmm 65
Aron, a .g. e . ,
s.
1 52 .
1:11
C• -< C• "'
G'l
C• -o VI
�
-t C• VI C• z C• z
�!!!
VI o ;o e z VI > e
74
�
ü'i
:..::
:5 li
yapmay1 gereksiz gõrmekteydi. Bu nedenle de, Bismarck dõnerninde Almanya Donanmas1, ordunun gõlgesinde etkisiz, õnemsiz ve hatta gereksiz bir araç olarak gõrülmekteydi. 66 Bu §artlar altmda, Avrupa siyasi ortammm yati§mas1 sonrasmda ilgilerini deniza§m bõlgelere çeviren Fransa ve Rusya, gittikçe daha da ivme kazanacak §ekilde, ingiltere'nin deniz hâkimiyeti ile rekabet etmeye giri§mek zorunda kalacakken, Almanya, denizler deki ingiliz hegemonyas1 konusunda ilgisiz kald1gmdan, dolayh olarak bu hegemonyay1 kabul ediyor gõzükmekteydi. Aym §ekil de, ingiltere de, Almanya'nm kitadaki düzenleyiciligini Fransa ile Rusya üzerinde bir kontrol olu§turdugunu dü§ündügünden, Almanya'mn Avrupa politikasma sicak bakmaktaydi. Bõylece, 1 890'larm ba§llla kadar ingiltere gibi Almanya da, konumunu tammlama geregi duymaml§tl. Bismarck'm kesin hâkirniyetinde ilerleyen Almanya, Haziran 1 88 8 'de, II. Wilhelm'in tahta geçmesi ile yava§, ancak yogun ilerleyen bir siyasi krizin içine girmi§tir. Birlqme õncesinde, Prusya'mn ve sonrasmda da Almanya'mn yõnetim biçirnini sim geleyen asker ve sivil Alman bürokrasisi ile imparator arasmda uzla§1lm1§, fakat adi konmamI§ bir i§ birligine dayanan Alman imparatorluk yõnetimi, Bismarck'm 1. Wilhelm ile yürüttügü say g1h beraberlik çerçevesinde simgesel hâle gelrni§ti. 1. Wilhelm'in õlümünün ardmdan I I I . Frederick tahta ç1kmi§ ise de girtlak kanseri, Frederick'in iktidarda yalmzca doksan dokuz gün kala bilmesine izin verrni§ti. I I I . Frederick'in õlümünün ardmdan ise, II. Wilhelm'in tahta ç1kmas1, Alman imparatorlugu'nun yõnetimi konusunda, aralarmda ciddi bir nesil farki bulunan ve bu durumun getirdigi degi§ik dünya gõrü§leri ile donanml§ iki yõneticinin 6 6 Bu dõnemdeki Almanya Donanmas1'nm durumu için bkz. Lawrence Sond haus, Preaparingfor Weltpolitik-German Sea Power be[ore Tirpitz Era, Maryland, Naval Institute Press, 1 997, s. 1 0 1 - 1 76 .
75
mücadelesine sahne olacag1m simgelemekteydi. 6 7 Bismarck'm gõzünde Wilhelm ; genç, tecrübesiz ve siyaset le gereginden fazla ilgili bir acemi krah temsil etmekteydi. 1 . Wilhelm'in tahtta oldugu sürede, Bismarck, memuru oldugu hanedanm güvenini sarsma konusunda hiçbir hata yapmadan, bu anlamda da kraliyetten herhangi bir müdahale gõrmeden ve kraliyet adma imparatorlugu yõneten bir üst memurdu. Diger ta raftan, iktidan boyunca gõsterdigi ba§an ve imkâns1z gibi gõzüken bir birligi, büyük bir kararhhkla hayata geçirerek saglamla§tlrffil§ olmas1 da, Bismarck'1 Alman siyasetinde mistik bir kahramana dõnܧtÜrmܧtÜ . i§ birligi içinde bulundugu tutucu aristokrat s1mflar, ile beraber, bu sm1fm tekelinde bulunan Prusya'nm asker ve sivil bürokrasisi de, Bismarck'1 bir õnder olarak gõrmekteydi. Bütün bunlar, II. Wilhelm'in tahta geçmeden ve tahta geçtikten sonra da kolayca fark edebilecegi gõrüntülerdi. Bu nedenle, genç imparator ya dedesinin pasif rolünü benimseyecek ya da baba smm liberal dü§Üncelerine yakm durarak etrafindaki Bismarck düzeni ile hesapla§acaku. Wilhelm, ikinci yolu seçtiginde 1 888'in Haziram'nda ba§layan gerilim, s1ki bir siyasi hesapla§maya dõnü§ mü§ ve 1 890'da Wilhelm'in Bismarck'1 emekliye sevk etmesi ile sona ermi§tir. Wilhelm'in, Bismarck'1 uzakla§tlrmas1, imparatorun kendi ik tidanm saglamla§tirma yõnünde bir ad1m olmasma kaq1hk, im paratorlugun asker ve sivil bürokrasisi hâlâ, Bismarck'm etkisinde bulunmaktaydi. Bu nedenle, Wilhelm, siyaset alamm Bismarck'm etkisinden kurtarabilecegi ve kendi bürokrasisini olu§turabilecegi yeni kurumsalla§malara yõnelme yolunu seçmi§tir. Bismarck'm s1ki Prusyahla§tlrma politikalarma ve kurumsalla§ma ad1mlanna 67
I I . Wilhelm de amlarmda, Bismarck ile aralarmda ortaya ç1kan gõrü� ay nhklanm, nesil farklarma ve degi�en dünya alg1larma baglamaktad1r. Wil helm II, Kaiser's Memoirs, Londra, Harper and Brothers Publishers, 1 922, s. 3-5.
76
kaqihk, Wilhelm, birle§ik Almanya vurgusu üzerinde dunnaktaych. Kendi iktidanm, Hohenzollern monaqisinin Alman imparatoru kimligi içinde in§a ederek Prusya aristokrasisinin gücünü lmmay1 hesaplayan Wilhelm'in gençliginin verdigi enerji avantaj1, siyasal tecrübesinin eksikligi ise dezavantaj1 durumundaydi. Diger ta raftan, Alman imparatorlugu'nun karma§ik devlet yapm ve bu yap1 içindeki Prusya hâkimiyeti ve aynca, ülke içindeki karma§ik s1mfsal yapmm ortaya ç1kard1g1 siyasi yelpaze, Wilhelm'in, kendini tammlamak istedigi egemen kimligine uygun dii§ecek bir yap1lan may1 da zorla§tlrmaktaydi. Bu nedenle, Wilhelm, iktidan süresince hem kendini muktedir kilacak bürokrasiyi olu§turmaya, hem de iktidanm s1mflar õnünde popüler kilabilecek bürokratlan yanma toplamaya çah§ffil§tlr. Bismarck'm kau Prusyahhgma kaq1hk, Wil helm, Almanlann imparatoru olmak istemekteydi. Mart 1 889'da, Wilhelm, Alman Ordusunun, imparatorluk yapm içindeki bürokratik kurumsalla§mas1m simgeleyen Ordu Kabinesine denk olarak, Donanma Kabinesini olu§turmu§tur.68 Bu kurumsalla§ma çerçevesinde, Wilhelm'in kendi içinde hâlen junker aristokrasisinin hâkim oldugu kapah bir yap1lanmaya sahip orduya alternatif bir güç olarak donanmay1, kendi bürokrasisi ile §ekillendirme yoluna gitmeyi hedefledigi dii§iinülmelidir. 69 Genç 68 Donanma Kabinesi (Marinekabinett) çerçevesinde Amiral von der Goltz Donanma Komutanhgma, Amiral Edward Heusnerr Donanma Bakanh gma ve Wilhelm'in Donanma Yaveri olan Baron Gustav von Senden de Donanma Kabinesi Ba�kanhgma atanm1�lard1r. Bi:iylece, Donanma da, Ordu Kabinesinde mevcut olan Genelkurmay Ba�kanhg1, Sava� Bakanhg1 ve Askeri Kabine yap1sma uygun olan ve her biri digerinden bag1ms1z olarak Ímparatora bagh olan hiyerar�ik sisteme gore düzenlenmi�tir. Bu düzenleme ile ilgili ayrmuh bilgi için bkz. ivo Nikolai Lambi, The Navy
and the German Power Politics, Londra, Allen and Unwin, 1 984, s. 32-33. 69 Walter Goerlitz, bu di:inemde Ímparatorluk Genelkurmay Ba�kam olan Alfred von Waldersee'nin bir darbeyle Wilhelm'i tahttan indirerek Bismarck'1 ba�a geçirmeyi planlad1gm1 yazmaktad1r. Bkz. Walter Goerlitz,
History of the German General Staff 1657-1943, New York Praeger, 1 959,
77
imparator, bõylece, otorite olarak sõz geçirilmesi zor bir kastla§ maya sahip olan Genelkurmay ve Dt§i§leri Bakanhg1 gibi devlet kurumlan ile mücadele etmek yerine, eski sisternin pek fazla ilgilenmerni§ oldugu donanmay1, kendi otorite alam olarak in§a ederek otoritesini saglamla§ttrmay1 hedeflerni§ gõzükmektedir.70 Wilhelm' in donanma üzerinden ba§latttg1 politik degi§im, Ímparator'un, Bismarck'm yerine §ansõlye olarak seçtigi eski donanma komutam Leo von Caprivi'nin politikalan ile iyice belirgin hâle gelmeye ba§lamt§tlr. Bu degi§im, iç politikada tutucu ]unker aristokrasisinin gücünü kirmak için liberallere yakm duran Yeni Yol (Neuer Kurs) yakla§lmt ile kendini gõsterirken, dt§ poli tikada da Bismarck'm, Üç Ímparatorlar Ligleri ve ittifak-garanti anla§malan ile i§ birligi içine girdigi merkez Avrupa monaqileri ekseninden koparak, ingiltere'yle yakmla§ma üzerine odaklan maktaydi. 71 Bu aç1dan yakla§1ld1gmda da, Wilhelm'in donanmaya olan ilgisi, onun, Alman dt§ politikasmm Bismarckç1 kapahhg1m kirmas1 anlammda yeni bir aç1hm getirerek, Íngiltere ile olan pasif uzla§may1 aktif ͧ birligine dõnü§türecek yolu açacak bir s. 1 1 8-1 1 9 ; aynca Prusya ordusunun Alman imparatorlugu'nun siyaseti içindeki konumu ile ilgili geni� bilgi için bkz. Gerhard Ritter, The Sword
and the Scepter, Florida, University of Miami Press, 1 970, Cilt 2, s. 1 1 91 3 6 Gordon Craig, The Politics of the Prussian Army 1640-1945, Oxford, Clarendon Press, 1 964, s. 2 1 7-254. 70 Wilhelm, amlarmda, iktidara gelmesi ile ba�latt1g1 Donanma ile ilgili dü zenleme ve reformlan ingiltere'de ve Almanya'da daha õnceden yapt1g1 çah�malar sonucu haz1rlanu� oldugunu yazmaktad1r. Wilhelm II, a .g. e . , s.
5 1 . Aynca, Wilhelm'in Donanma ile olan ilgisine dair diger gürü�ler
için bkz. Michael Epkenhaus, "Wilhelm II and 'his' Navy 1 888- 1 9 1 8",
The Kaiser-New Research on Wilhelm II's Role in Imperial Germany, Annika Mombauer ve Wilhelm Deist (eds.), Cambridge, Cambridge University Press, 2004, s. 1 2-36. 71
Bu dõnem ile ilgili haz1rlannu� en ayrmtth çah�malardan biri için bkz. J. Alden Nichols, Germany Ajter Bismarck-the Caprivi Era, Cambridge, Harvard University Press, 1 958.
C:J
e:: -< e:: " C\ e::
e
80
�
ü'i
�
:3 ..... i
ilk kismmda bahsedildigi üzere, ingiltere'nin iki Güç Standard1 çerçevesinde yaptig1 büyük güç tammmm, deniz gücü tamnn ile olan e�le�mesi hâlâ, donanma konusunda bir yap1lanma içine girememi� olan Almanya ile yap1lacak olas1 bir i� birligini gereksiz kilmaktaydi. Diger taraftan, 1 894 Fransa-Rusya ittifak1 ertesinde, ingiltere'nin, Fransa'ya ve Rusya'ya kaq1 Almanya'y1, Avrupa siyasal sistemi içinde potansiyel bir dengeleyici olarak gõrme ye ba�lad1g1 sõylenebilir. 75 Bu da, dogal olarak, ingiliz politika yapic1larmm 1 890'lann sonunda seslendirmeye ba�lad1klan, po tansiyel Anglo-Sakson-Germen ittifak1 sõylemlerinin nedenidir. Bu çerçevede, diplomatik belirleyiciligini hâlâ elinde tutmay1 hedefleyen Íngiltere aç1smdan Almanya, Avrupa'ya kapah bir güç oldugu çerçevede ortak olunabilecek bir partner konumunday di. 76 1 890'larm ba�mdaki Almanya için geçerli olabilecek olan bu yakla�1m, Almanya'nm 1 890'larm ikinci yansmda geçirecegi degi�im nedeniyle mümkün olmayacaku. Fritz Fischer, 1 890'lann sonlanna yakla�1hrken, Almanya'nm dinamik bir degi�im içine girdiginden bahsetmektedir. Bu degi�im, genel olarak bilinen büyük ekonomik büyüme ve sanayi auhnnnm sosyoekonomik yap1lanmada getirdigi farkhla�malar ve bu farkh la�malarm, ülkenin siyasi yap1sma yans1malan ile ilgilidir. Daha õn ceden belirtildigi üzere, Fischer de, 1 890 sonrasmdaki Almanya'da bir yandan büyük bir sanayi devriminin ya�anmakta oldugunu ve bunun sonucu olarak da sermaye ve i�çi s1mflarmm politik kau hmlarmm artugmt, ancak, diger yandan da, devlet bürokrasinin hâlâ eski tutucu s1mflarm elinde bulunduguna dikkat çekmektedir. Bu çerçevede, Almanya, bir yandan politik bir kutupla�ma içine 75
Clark da ingiltere'nin yakla�1m1 için benzer bir gõrü� belirtmektedir. Clark,
a .g. e., s. 1 44 . 76 ivo Nikolai Lambi, Caprivi'nin pnsõlyeligi dõneminde Alman ü s t düzey yetkililerin bu gõrü�e uygun düiündüklerini belirtmektedir. Lambi, a.g.e . , s. 60.
81
sürüklenirken, diger taraftan da,Junkerler, sanayiciler ve liberaller Almanya'ya, Avrupa, Yakm Asya ve okyanus õtesi alanlarda yeni roller biçmektedirler. Aym dogrultuda, Almanya'nm lideri olacag1, õnce italya, Avusturya-Macaristan, Sirbistan ve Rusya'y1 içerecek ve sonra da Fransa'nm kauhrm saglanacak bir Avrupa Birligi fikri nin -Mitteleuropa- yam sira, Balkanlar ve Osmanh imparatorlugu üzerinde kurulmas1 hedeflenen emperyalist hâkimiyet -Drag Nach Osten- ve nihayet, ingiliz modelinde bir imparatorluk in§as1 -Welt macht- fikirleri tutucu, milliyetçi ve liberal kanatlardan, çe§itli Alman akademisyenleri ve ekonomistleri tarafindan s1kça i§lenen ve hatta doktrin hâline getirilen konulardi. 77 Devarmnda, Alman iç politikas1, sanayilqmenin getirdigi õnemli bir s1mf çatl§masmm politik yans1malan ile sars1hrken, diger taraftan da sanayile§menin getirdigi büyük ekonomik güç ile, di§ politikada, kendine em peryalist stratejilerle desteklenen yeni bir statüye aday olmak için hazirlanmaktaydi.78 Almanya'mn 1 890'lardaki kimlik paradoksu, yalmzca Bismarck sonrasmda Wilhelm'in iktidanm in§a etme mü cadelesi ile degil, aym zamanda, Fischer'in i§aret etmekte oldugu, iç ve di§ politikay1 birbirine bag1ml1 kilan bu sosyoekonomik dõ IlܧÜm ile de ilgiliydi. Bütün bunlar gõz õnüne almd1gmda, Almanya'mn, ingil tere'nin olas1 bir ittifak çerçevesinde kendisine biçecegi Avrupa'ya kapah kalacak bir rolü kabul etme ihtimalinin pek mümkün olmad1g1 fark edilebilir. Diger taraftan, Almanya'nm, Avrupa'y1 a§maya ba§layan vizyonunun, bu devleti, uluslararas1 hiyeraqide daha kapsay1c1 bir role yõnlendirdigi de aç1ktir. Almanya, güç sta tüsünde bir geçi§ dõnemi geçirmekte oldugunun farkmda olarak, kendisini, ancak Fransa'ya ve Rusya'ya kaq1 bir denge unsuru 77 Fischer, !Mir of Illusions, New York, W. W. Norton and Company, 1 975, s. 26-43 . 78
Fischer, World Power or Decline, New York, W. W. Norton and Company, 1 974, s. 5-6.
DJ
C:• -< C:• "'
G'l
C:• -o VI
);! '-1
C:• VI C:• z C:• z
�!!!
VI o ::e e: z VI )> e
82
i � �
�
1-
�
olarak gõrecek olan ingiltere'nin ortakhgma soguk bakmaya ba§lamI§tl. Dahas1, olas1 bir i§ birligi durumunda, Almanya'mn, Fransa ve Rusya ile arasmda ivme kazanacak olan gerginligin kaq1hg1 olarak, bu olas1 i§ birligine ingiltere'nin katacag1 ne olabilirdi? Almanya, basit anlamda, ingiltere'nin kendisi ile olan etkile§imin de, ingiltere'ye e§it oldugunu gõsterecek olan simgelere ihtiyaç duymaktaydi.79 Bu nedenle de, Almanya'nm, kendi pozisyonunu tamtabilmesi ve tanmmanm da sistemde belirleyici konumda olan ingiltere'den gelmesi õnemliydi. 1 890'larm ortalarmdan itibaren, Almanya'nm kendine biçtigi "dünya gücü" pozisyonu için, ingiltere ile pozitif ya da negatif sonuçlar üretecek bir etkile§im içine girecegi belli olmu�tu . Fisc her, bu etkile�imin ilk defa, 1 896'daki Transvaal Krizi ile negatif bir temelde ba�lad1gm1 vurgulamaktadir. Fischer'a gõre, bu kriz çerçevesinde Alman d1� politikasmm temei karakteristikleri ; abar ulnu§ ekonomik ç1karlar, yapay ulusal ihtiyaçlar ve büyük güç statüsünde e�itlik kazanma olarak yap1lanm1� gõrünümdeydi ve bu çerçevede, Almanya, daha ba�tan kibirli ve uzla�maz bir ro tada strateji üretmekteydi. Bu da, dogal olarak, krizin ertesinden itibaren Íngiltere ile Almanya arasmdaki ili§kilerin bu negatif temei üzerinde §ekillenmesine neden olmu�tur.80 BÜYÜ K GÜÇ STATÜSÜ N Ü N TAN I N MASI:
RiS K TEORiSi ÇERÇEVES i N D E KiMLiK O LU$TURMA
1 897 y1lmda, Wilhelm, hem kendi iktidanm saglamla�ttracak, hem de Almanya'mn dt§ politika stratejisini tamamen degi§tirecek olan iki õnemli atama yapmi§tlr : Alfred von Tirpitz Donanma Bakanhgma ve Alfred von Bulow da D1§i§leri Bakanhgma geti rilmi§lerdir. Aym dõnemde, Fransa'nm Siyam'daki ve Rusya'nm Çin'deki yogun aktiviteleri ve ingiltere'nin, bu devletlerle olan 79 Clark, a .g.e. , s. 1 44- 1 4 5 . Fischer, World Power o r Decline s. 7.
80
83
rekabetinin yam s1ra,Japonya'nm ve ABD'nin yükselmeye ba§layan statüleri de, 1 8 7 1 sonrasmda, Bismarck tarafindan §ekillendirilrni§ Avrupa sisterninin merkez oldugu uluslararas1 sisterni dõnܧtÜr mekteydi. Avrupa õtesinde etki kurma araçlarmdan yoksun olan Almanya ise okyanus õtesi alanlarda, ancak ikincil konumda bu lunmaktaydi. 1 890'lann ba§larmda, Almanya ile ingiltere arasmda mevcut olan yakmla§manm ivmesi de azalmt§tl. Tersine, iki devlet, gittikçe çatt§an sorunlar ile kaq1 kaq1ya gelmekteydiler. ingiltere, Almanya'nm Afrika'da ve Pasifik'te elde etmeye çah§ttg1 sõmür gelere engel olmaktayd1 ve Almanya'mn, Osmanh imparatorlugu topraklannda in§a etmeye ba§lad1g1 Berlin-Bagdat Dernir yolu Projesi de, iki taraf arasmda õnemli bir sürtܧme yaratmaktaydt. Fakat, iki devlet arasmdaki sürtܧmeyi ba§latan en õnemli geli§me, ingiliz Güney Afrikas1'ndan, kuzeydeki Boer Cumhuriyetleri'nden Transvaal'e yap1lan bir saldmy1 savu§turan Ba§kan Paul Kruger'e, Wilhelm'in yollad1g1 tebrik telgrafi ile ba§lamt§ttr. Telgrafm içeriginde, Wilhelm, Transvaal Cumhuriyeti'nin Ba§kam Peter Kruger'in yeni y1lm1 kutlamakta ve "dost bir gücün yard1mma ba§vurmadan, ülkesini yabanct i§galcilere kaq1 savunmu§ olmasm1 tebrik" etmekteydi. 81 Anla§1lacag1 üzere, yabann i§galci ingiltere 81
1 895 y1lmm sonunda, ingiltere hükumeti, kendine bagh Cape Colony'nin yõneticisi konumundaki Ceei! Rhodes'un õzerk konumda bulunan Orange ve Transvaal cumhuriyetlerine kaq1 bir i�gal hareketine gõz yummu� ise de, bu hareket ba�ans1zhkla sonuçlannu�ttr. I I . Wilhelm, bu harekâtm ar dmdan Transvaal Cumhuriyeti'nin Ba�kam Kruger'e bir telgraf yollayarak "dost güçlerin yard1mma ba�vu rmadan" ve kendi insanlannm yard1m1yla "ban�1 tehdit eden ve ülkesini i�gal etmeye yeltenen silahh haydutlan" yenmekte ve bõylece "kendi ülkesinin bag1ms1zhgm1 garanti aluna alarak ban� ortammt yeniden saglamas1 konusunda gõsterdigi ba�andan dolayt tebrik etrni�tir. II. Wilhelm'in Kruger'e yollad1g1 telgraf, ingiltere'de bü yük bir tepki ile kar�1lannu�ttr. Telgrafm anlanu aç1ktt : Dost bir ülkenin yard1m1 ile olas1 bir Alman yard1nu, banp tehdit eden silahh haydutlar ile de harekâta kattlan ingiliz askerleri kastedilrni�ti. En õnemlisi ise, �eklen de olsa, hâlen ingiltere'ye bagh olan Transvaal Cumhuriyeti'ni Wilhelm,
84
ve dost güç Almanya idi. Bu telgraf, iki ülke basm1m kaq1 kaq1ya getirmekle kalmami§, ama, aym zamanda iki ülkenin arasmdaki ili§kileri de gerginle§tirmi§tir. Robert K. Massie, Kruger Telgrafi ile ingiltere ve Almanya arasmda urmanan gerginligin bir süre sonra yatl§tlgm1, ancak, ingiliz kamuoyunda, Almanya'ya kaq1 olu§an §Üphenin ortadan kalkmad1g1m vurgulamaktadir. 82 Diger taraftan, krizden õnce, Transvaal'deki Alman yaunmlannm ne kadar çok artmi§ oldugu ve ingiltere'nin, bõlgedeki Alman varh gmdan oldukça rahats1z olmas1 ; kriz süresince de Almanya'y1 üstü kapah §ekilde sava§ ile tehdit edi§i, Alman yetkilileri okyanus õtesi politikalarda telgraftan daha etkili araçlara sahip olmas1 gerekliligi konusunda ikna etmi§ti. Tirpitz'in Donanma Bakanhgma atanmas1, selefi oldugu Fried rich von Hollmann'm, Reichstag kaq1smda donanma bütçelerini savunma konusundaki baprmzhklanmn ardmdan istifa etmesi sonucu gerçekle§mi§ti. Bu nedenle, Wilhelm'in, Tirpitz'den en büyük beklentisi Reichstag'm imparatorluk savunma bütçelerine karp engelleyici tavnm kirabilmesi idi. Tirpitz ise, imparatorlu gun geli§en potansiyelinin, Almanya'y1 Avrupa'ya kapah tutmay1 imkâns1zla§tird1gmm farkmdayd1 ve bu aç1hmin anahtan ve gõs tergesi de donanma olacaku. Haziran 1 897'de gõreve atanmasmm ardmdan, Wilhelm ile yaptig1 ilk gõrü§mede Tirpitz, on dokuz sava§ gemisinden olupn bir çekirdek etrafmda §ekillenecek yeni bir donanmanm yap1mm1 õneren bir memorandum sunmu§tUr. Bu memorandum, hem Almanya'nm yeni donanmasmm hem de dünya gücü olmay1 hedefleyen Almanya'nm yeni d1§ politika stratejisinin belirleyicisi bag1ms1z olarak tammlayarak bõlge üzerindeki ingiliz hâkimiyetini gõz ardi etmi�ti. 1 895'teki Transvaal Krizi için bkz. Robert K. Massie, Dread
nought-Britain, Germany and the Coming of the W e
1 54
içinde bulunduklan sistemde devamhhklanm sürdürmek olan, türde§ birimlerin(devletler), bu devamhhk durumunu saglayacak olan temel yeterlilik için gerekli olan gücü elde etme çabasmda olduklanm õne sürmektedir. Morgenthau'ya gõre, bütün devlet lerin güç elde etme çabalan, birbirleri arasmda bir denge olu§turma endi§esini de beraberinde getirir. Eger, sistem içinde bu denge olu§ mazsa, bir birimin, digerleri üzerinde üstünlük kurmas1 ihtimali dogar. 10 Morgenthau, sistem içinde dengenin iki §ekilde saglan d1g1m õne sürmektedir. Bu çerçevede, mevcut dengeyi korumak isteyen birim, ya dengeyi tehdit eden birime kaq1 direkt olarak kaq1 koyar ; ya da dengenin bozulmasmdan rahats1z olan birimler, dengeyi tehdit eden birime kaq1 i§ birligi yaparak yeni bir denge olu§tururlar. Nihayetinde, ortaya ç1kan durum da yeni bir denge nin olu§umunu simgelemektedir ve bu durum güç dengesi olarak anlam kazanmaktad1r. Morgenthau, ilk versiyonda, güç dengesinin kendi gücünü digerininkinden üstün k1lmaya çahpn iki aktõrün kaq1la§mas1 ile ortaya ç1kttgm1 ve bu yap1 çerçevesindeki üstünlük mücadelesinin sava§a yatkm oldugunu iddia etmektedir. 11 ikinci versiyonda ise, aktõr saylSl daha fazia oldugundan, hem kendi kendine yeterlilik ve bem de potansiyel i§ birligi opsiyonlanmn fazlahg1 rekabeti ortaya ç1kartacakur. Bõylece, aktõrlerin manevra alanlan arttigmdan, dengenin degi§ik koalisyon kombinasyonlan ile yeniden olu�turulma �ans1 bulunmaktad1r. Morgenthau, bõy lesine bir dengenin, güç potansiyeli daha yetersiz olan aktõrlere de davram� yetenegi verdigini ileri sürmektedir. Daha da õnemlisi, bu tür güç dengesi olu§umlannda mevcut dengeyi korumay1 amaçla yan büyük güçler, dengenin bozulmasmdan zarar gõrecek küçük güçler ile koalisyonlara giderek "dengenin dengeleyicisi" rolünü de üstlenmektedirler. 12 10 Morgenthau, a.g.e. ,
s.
1 63 .
A .g.e. , s . 1 67. 12 A .g.e. , s s . 1 67- 1 69, 1 87- 1 90. 11
155
Morton Kaplan, Morgenthau'nun güç dengesi anlaturum 1 8 . ve 1 9 . yüzy1llardaki Avrupa siyasal sisteminin yap1smm õzellikleri çerçevesinde analiz ederek tarihsel bir model içinde degerlendir mi�tir. Kaplan'a gõre, güç dengesinin ortaya ç1kmas1 için, aktõr say1smm en az be� olmas1 gereklidir. Bu çerçevede, güç dengesi alt1 kural çerçevesinde i§ler hâle gelmektedir. Bu kurallar §ôyledir : 1 ) Birimlerin güç kapasitesini yükseltmesi, ama, çati§ma yerine müzakerelere ba§vurma yolunu seçmeleri ; 2) Güç kapasitesini yükseltme konusunda ha§ans1z olmaktansa çatl§ma yolunu se çilmesi ; 3) Bir aktõrün yok edilmesi tehlikesi ortaya ç1kugmda çatl�manm durdurulmas1 ; 4) Sistemde hâkim konuma gelme potansiyeline sahip olan bir aktõrün ya da bir aktõr koalisyonuna kaq1 durulmas1 ; 5) Ulusüstü degerleri benimseyen aktõrlerin, bu degerler çerçevesinde davram§lanm s1mrlamalan ; 6) Mag lup edilmi� veya aktõrlük yetenegi klSltlannn§ birimlerin ortak degerlere uyumlu hâle getirilerek eski aktõr yeteneklerinin geri kazandmlmas1 ve eski prestijlerine kavu�turulmasi. 1 3 Kaplan'm kurallan mayla takip edildiginde güç dengesinin kademeli olu�umu da izlenebilir hâle gelmektedir. Bu kurallann ilk ikisi, Morgenthau'nun õnerdigi kar§l duru§ ve koalisyon kurma tepkilerinin, Kaplan tarafmdan yeniden anlamlandmlmas1dir ve güç maksimizasyonu ve aynca, kendi kendine yeterlilik pe§inde olan devletlerin bireysel durumlanm ifade etmektedirler. Üçüncü kural, güç dengesi sõz konusu oldugunda, birimlerin, güç kapasi telerinin õtesine geçme egilimlerinin azalmas1 ile ilgilidir. Bõylece sistem belli bir düzene kavu§urken, birimlerin devamhhgmm garanti edilmesi, çatl§manm temel nedenlerinden birinin ortadan kalkmasma neden olacakur. Dõrdüncü kural, dinginle�meye 13
Morton Kaplan , "Balance of Power, Bipolarity and other Forms of lnter national Systems", The American Political Science Review, Cilt 5 1 , No : 3 , Eylül 1 957, s. 6 8 6 .
VI
� �
z .õ' m ::e ;;;:· o m Cl
ili
z .(';" m ::e � e m (;)
e
196
i jí :.::
::S 1�
hazuhklar, savunma amaçh dahi olsalar, digerleri için tehdit alglSl yaratacagmdan, hiçbir devlet kendini tam bir güvenlik durumunda hissedemeyecektir. Bu olgu, Güvenlik ikilemi (Security Dilemma) olarak adlandmlmaktadu.86 Jervis, uluslararas1 sistemin yap1smm devamh bir güç dengesi olu§umu içinde bulundugunu ve bunun da güvenlik ikilemi nedeniyle devletlerin kar§thkh olarak silahlanma, diplomatik gerginlikler ve salduganhklar e§liginde dõngüsel bir manttkta gerçekle�tigini õne sürmektedir. 87 Jervis, devletlerin sahip olduklan saldm ve savunma yeteneklerinin dengelendigi dõnemlerde sistemin güç dengesinden ahenge dõ nii§tiigünü belirtirken, saldm yeteneklerinin artttg1 dõnemlerin sava§a ve savunma yeteneklerinin artt1g1 dõnemlerin ise ban�a egilimli oldugunu vurgulamaktad1r. Van Evera, 1 9 1 4'te sava�a giden süreç gõz õnüne ahnarak de gerlendirme yap1ld1gmda, saldmmn üstünlügünün, htzh bir zaferi mümkün kilacag1 yõnünde kuvvetlenen genel inancm, Avrupa siyasal sistemine tehlikeli etkileri olduguna i�aret etmektedir. 1 9 . yüzy1lm son çeyreginde sanayile�en ekonomilerin, artan ula�1m aglarmm ve geli�en askerí: teknolojilerin saglad1g1 imkânlarm ordu larm yeteneklerini õnemli miktarda geli�tirmi� olmas1, 1 900'lerin ba�mda Avrupa'mn büyük güçlerinin ellerindeki bu potansiyeli dt§ siyasetlerinde kullanma istegini de beraberinde getirmi§ti. Van Evera, bõylesi bir durumda, yani 1 900'lerin ba�mda, Avrupa sistemi dâhilindeki devletlerin saldmya olan egilimlerinin artmas1 sonu cunda bq õnemli tehlikenin ortaya ç1kugma i�aret etmektedir.88 ilk olarak, devletler, hücumun getirecegi h1zh bir zaferin füsatlarmdan faydalanabilmek ya da bõyle bir saldmnm muha86 Robert Jervis, "Cooperation under the Security Dilemma", World Politics, Cilt 30, Say1 2, Ocak 1 978, s. 1 67-2 1 4 . 87 Jervis, " From Balance to Concert : A Study on l n ternational Security Cooperation", World Politics, Cilt 38, Say1 1, Ekim 1 985, s. 5 8-79. 88 Van Evera, A .g. m . , s. 63-64.
197
tab1 olarak bu durumun getirmesi muhtemel dezavantajlardan s1ynlabilmek için, daha agresif d1§ politika stratejilerine ba§vUr maktad1rlar. Bu ko§ullar altmda, devletler, yay1lmac1 politikalara motive olmaktadirlar ve bunun negatif yans1mas1 olarak da, hem kendilerini ve hem de sistemi daha güvensiz bir hâle getirmek tedirler. Güvenligin azald1g1 bu süreçte de, mevcut savunma ittifaklan s1kila§makta, yükümlülükler de artmaktad1r. ikinci olarak, saldmmn popülerligi çerçevesinde, seferberligi ni ilk tamamlayacak veya saldmy1 ilk ba§latacak olan tarafin üstün olacag1 ç1kanrm, devletler arasmda "õnleyici sava(a ba§vurma egilimini güçlendirmektedir. Bu zihniyet, bir devletin, potansiyel rakip olarak gõrdügü ba§ka bir devleti, kendi gücünü a§acak kadar yeterli kuvvete ula§madan etkisizle§tirmesini õngõrmektedir ve bu yakla§lm da, ilk vuramn kazanacag1 yõnünde bir mantik ortaya ç1karttigmdan, inisiyatif ilk vuru§U yapanm olacaktir. Bõylesine bir h1zhhk içinde kazamlacak ve çoklu diplomasinin engellemesine firsat kalmayacak bir sava§ seçenegi devletler için kolayca ba§vurulabilir hâle gelmektedir. Üçüncü olarak, saldmnm saglad1g1 h1zhhk sayesinde elde edilebilecek sonuçlar, devletler için fmatlan ve güvenlik aç1k lanm birlikte getirmektedir ve bu da h1zh sonuç almmas1 veya kaq1hk verilmesi õngõrülen diplomatik alg1lara ve õnleyici sava§a ba§vurma riskini arttlrmaktadir. Dõrdüncü olarak, bu tür bir hava içinde gerilmi§ olan ulus lararas1 sistemde, alman riskleri mqrula§tlrabilmek için devletler daha rekabetçi d1§ politikalara ba§vurmaktad1rlar. Risk unsuru yüksek olan giri§imler ve oldubittiler (jait accompli) içeren cüretkâr diplomatik taktiklerin kullamrm devletlerin kaq1hkh olarak te kil ç1karlanm birbiriyle çati§tlrmaya ba§lad1gmdan, ili§kilerin güvensizle§tigi bir ortam ortaya ç1kartmaktad1r. Bu durum da devletlerin bireysel güvenliklerini sürekli tehlike altmda gõrme lerine neden olacaktir.
1 98
!
cn :..::
� 1-
f
Be§inci olarak ise, kaq1la§tlan güvenlik risklerinin, devletleri askeri ve siyasal kararlarm almu konusunda gizlilige itmektedir. Ortaya ç1kan güvensizlik ortammda devletler, istihbarat1, güvenlikleri çerçevesinde degerlendireceklerinden, bir taraftan varsay1mlar üzerinden kendilerini güçlü hissedebilecekleri bir seviyeye ula§maya çah§trken, diger taraftan da bulunduklan ortamdaki di gerler devletler ile aralanndaki güven ili§kisini kaybedeceklerdir. Van Evera'nm, 1 9 1 4'te Avrupa'y1 sava§a sürükleyen ortamm içerigi ile ilgili saptamalan tartt§mah bir temele dayamyor olsa da, 1 900'lerin ba�mda Büyük Güçlerin bir dt§ politika arac1 olan sava§t farkh alg1lamaya ba§lad1klanm gõstermektedir. Van Evera'mn sal dm kültü olarak tammlad1g1 bu farkhhk, õnceki dõnemde savap s1mrlayan kongre sisteminin güvenlik mekanizmalanm a§abilecek aç1hmlan üreterek, sava§a ba§vuracak devletin ba§art §ansm1 yük seltme ihtimalini içinde banndirmaktayd1. Bu anlamda õnleyici sava§ algm, bir tür kendini savunma olgusu oldugundan, bir devletin sava§ aracma ba§VUrmak için me§ruluk saglama sorununu ortadan kaldirmaktayd1. Saldm ile kazamlmas1 dü§ünülen kesin sonuçlu bir zafer, ba§ka taraflarm kan§masm1 engelleyeceginden, sava�m lokalize edilmesini de mümkün kilacaku. Bõylece, kongre sisteminin, devletlerin güç kullammma getirmi§ oldugu denet leme ortadan kalkmasa dahi, saldm yetenegine sahip devletlerin bu denetlemeden s1ynlma §anslan artmaktayd1. Van Evera'nm belirledigi be� tehlike unsuru gõz õnüne almd1gmda, sava§ di§mdaki diger dt§ politika arac1 olan diplomasinin de, tipki sava§m içerigi gibi bir dõnܧÜm içine girdigi gõzlemlenebilir. Bu anlamda, tekil ç1karlanm õne ç1kartan devletler, diplomasiyi, sta tükoyu korumak için degil, degi§tirmek için bir araç olarak gõrmeye ba§larru§lard1r. Statükonun devamhhg1, ortak bir ç1kar olarak Avrupa siyasal sisteminde bart§In temelini temsil etmekteyse, Van Evera'nm vurgulad1g1 saldm kültü, bu anlay1�1 degi§tirmi§ gõzükmektedir. Bõylece, Fay'in iddia ettigi, kemikle§en ittifaklarm elastikiyetlerini
199
kaybetmeleri ve Avrupa'y1 kutupla§maya gõtürmeleri bu aç1dan anlam kazanrnt§ gõzükmektedir. Michael Howard, 20. yüzy1lm ba§mda, Almanya ve Avusturya-Macaristan yõnetimlerinin olas1 bir sava§ta kazanabileceklerinin, ban§ta kaybedeceklerinden fazla oldugunu dü§ündüklerini, Rusya'nm, Fransa'mn ve ingiltere'nin de benzer hesaplan oldugunu vurgulamaktad1r. 89 Bridge ve Bullen, 1 9 . yüzy1l boyunca Avrupa sistemi dâhi lindeki devletlerin, monarklann ve devlet adamlarmm egemen liginde kald1gm1 ve ordulann geli�en yeteneklerine kaqm, askeri otoritelerin bu egemenligi sarsamad1gm1, ancak, sivil ve asker elitlerin aym gõrü�te ortakla§ttg1 zamanlarda, ordunun sivil oto ritenin hizmetinde bir araç olmaktan daha fazlas1 hâline geldigini ve askeri otoriteler tarafmdan büyük õnem atfedilen detayh ihtiyat planlannm, politik geli�meleri beklenmedik yõnde etkileyebildik lerini yazmaktadirlar.90 Bridge'in ve Bullen'm argümanlanna bu noktada ek yap1lmas1 aç1smdan, sivil ve askeri bürokrasi arasmdaki çeki§menin, õzellikle 1 9 . yüzy1lm sonlarmda, Avrupa'mn Büyük Güçlerinin her birinde farkh biçimlerde ve boyutlarda olmas1 dikkat çekicidir ; ancak, bundan daha õnemlisi, bu çeki�mede ordunun sivil otoriteye karp muhafazakâr yapmm korumakta sürekli ba�an gõstermesidir. Van Evera saldm kültünün in�asmda ve doktrinlqtirilmesinde, bu õzerkligin, devletler için güvenlik tamm1 yap1lmasmda askeri otoriteleri sõz sahibi yapt1g1m belirt mektedir. 91 Bõylece, 1 900'lerin ba�mdan itibaren Avrupa siyasal sistemi çerçevesinde õnleyici sava� olgusu, askeri otoritelerin, sivil otoritelere õnermekte oldugu temel güvenlik saglaym õnlemler listesinde yerini almaya ba§larm�ttr. 89 Michael Howard, "Europe on the Eve of the First World War'', The Coming
efthe First World War, editõrler : R. J. Evans ve Hartmut Pogge von Strand mann, Oxford, Clarendon Press, 1 988, 90 Bridge ve Bullen, a .g. e . , s. 8-9. 91
Van Evera, a .g. m . , s. 79-83 .
s.
1 - 1 7.
ln
� l;
z -n· m XI
;;;;· e m Cl< Vi' -1
::õ" 3: m !!!. ln o XI e z ln )> e
AVR U PA SiYASAL SiSTEM i N i N KRiZi:
M i Li TARiZM VE HAYAL EDiLMiS SAVAS
Sava§lar devletler arasmda bir etkile§im olsa da, sava§m yap1lmas1 için devletler silahh güçleri olan ordulara ihtiyaç duymaktad1rlar. Devletlerin güvenliklerini dt§andan gelecek tehlikelere kar§I koru mak üzere õrgütlenmi§ kolluk kuvvetleri olan ordular, bu gõrevle rini yerine getirebilmek adma sürekli hazir olmak durumundad1rlar. 1 9 . yüzy1lda, sava§m degi§en karakteri, sava§a haztr olmay1 yalmzca egitim yapmaktan ç1kartarak, aym zamanda planlama a�amasma getirmi�tir. Bu durum da, ordulann yõnetim kademelerinde plan lama ve organizasyon ile ugrapn ve deyim yerindeyse sava§I masa ba�mda haz1rlayan ve buradan yõnetecek olan bir asker bürokrasi kadrosu olu§masma neden olmu§tur. Bu kadronun, yaplSl geregi �üpheci olmast ve sürekli olarak muhtemel çatt�ma senaryolanm, eldeki potansiyele uygun olarak i§lemesi gerekmekteydi. Buna kar §thk, unutulmamas1 gereken, her zaman oldugu gibi, bu planlarm da siyasi, diplomatik ve teknolojik geli�melerden etkilenmekte oldukland1r. En tehlikeli olabilecek durum ise, mevcut planlarm kemikle§mesi ve dogmala�mas1yd1. Bu durumda, planlar, güncel ile olan baglant1sm1 kaybederken, birer güvenlik arac1 olmalanna kaqm, siyasi ortarm dõnii§tiirme amac1 hâline gelebilmekteydiler. 1 9 1 4'ün Agustos ay1, belki de tarihin o güne degin kaydet medigi yogunlukta bir askeri harekâtm, Avrupa'nm sm1rlan için de ba�lad1g1 bir tarihi yansttmaktadtr. Birinci Dünya Savap'nda cephelerde verilen kay1plar ile ilgili yap1lan ara§tlrmalarda, en yogun can kaybmm sava�m ilk alt1 ayi ile son sekiz ay1 içerisindeki çatt�malarda meydana geldigine dikkat çekilmektedir. Bu durum, Birinci Dünya Sava§t'mn en õnemli iki çatl§ma evresinin, sava§m ba�mda ve sonunda oldugunu gõstermektedir. Bu noktada Fay'in, sava�m kõkenleri sualamasmda belirttigi militarizmi yeniden hattrlatmakta fayda gõrülmektedir ; çünkü, sava§ ilanlanm takip eden sürecin içinde ba§layan yogun askeri harekat, sava§a kaulan
201
devletlerin bõylesine bir sava§ için uzun süredir haz1rland1klanm gõstermektedir. Fakat, gerçekten durum bõyle miydi? Gerçekten, Avrupa'nm Büyük Güçleri bõylesine bir çatl§maya nn hazirlan d1lar? Yoksa bu devletlerin haz1rland1klan ve pratige koyduklan sava§, gerçekte ortaya ç1kandan farkh bir çatl§ma hâlini mi temsil etmekteydi? Eger durum buysa, beklenti ile gerçek arasmdaki aynnn ortaya ç1kartan çizgi nerededir? Bu çizginin gerçek sava§ ile mutlak sava§ arasmdaki çizgi oldugu dii§iinülebilir mi? Fay, militarizmden bahsederken, bu olguyu Birinci Dünya Sava§i'mn nedenleri arasmda ikinci siraya yerle§tirmektedir. Fay'in bahsettigi militarizmin, kabaca tammlanmas1 gerekirse, milita rizmden bir ülkenin ulusal ç1karlanm savunmak veya elde etmek için, gereginde kullanmak üzere kuvvetli bir askeri güce sahip olmas1 gerektigine olan inanç olarak bahsedebilmesi mümkündür. Diger taraftan, militarizm aym zamanda, devletin yõnetiminde asker elitlerin sõz sahibi olmas1 ve onlarm gõrii§leri çerçevesinde üretilen politikalarm §ekillenmesi anlannm da içermektedir. An la§1lacag1 üzere birinci anlann milliyetçilik kavrann ile yakmdan ilgili iken, ikinci anlann ise elitist teorinin bir versiyonu olarak §ekillenmektedir. ilk anlam, genel olarak her ülkede mevcut olabilecek bir gõrÜ§Ü yans1tmaktadir ; ancak, ikinci anlannn her ülkenin kendi õzelinde degerlendirilmesi gerekmektedir. Fay de, aym aynm1 takip ederek, genel anlamda Sanayi Devrimi sonrasmda, toplumlarm silahlanmaya olan yatkmhklarma ve õzellikle de, 1 87 1 Fransa-Prusya Sava§I sonrasmda silahlanma mn tlrmam§ma i§aret etmi§tir. Silahlanmanm devlet bütçelerine getirdigi inamlmaz mali yüklerin kaq1lanmas1 amac1yla topla nan vergileri me§rula§ttrabilmek için, siyasi ve askeri elitlerin militarizmin mitlerini yarattigm1 ve bu mitlerin, zaman içinde, uluslar arasmda korku, güvensizlik ve hornõrüsüzlük ile yüklü bir hâli ortaya ç1kard1gma i§aret etmektedir. 92 Fay, bu kaq1hkh 92 Fay, a .g. e . ,
s.
39.
VI
� e;
z -õ' m ;a � e m C\
e
216
� � �
:3
1-
�
imkâns1z kilacag1 bir zaferin , elde edilmesi mümkün iken kazamlmas1 ile potansiyel rakibin güçlenmeden elimine edilmesi, õnleyici savapn manugm1 olu§turmaktad1r. Õnleyici sava§, 1 87 1 'den sonraki dõnemde, Büyük Güçlerin askeri elitleri tarafmdan üzerinde õnemle durulan bir kavram olmasma kaqm, güvenlik tamrmm hâlen ortak ç1kar üzerinden yapmakta olan ve bu anlamda, diplomasinin hâlâ sava§tan daha faydah bir sorun çõzme arac1 oldugunu dii§Ünen devlet adamla rmm gõsterdigi tepkiler, sêiz konusu kavrarmn, genelde, askeri planlar çerçevesinde ve kâg1t üzerinde kalmasma neden olmu§tUr. Ôrnegin Bismarck, §ansõlye oldugu dõnemde, Genelkurmay'm Rusya'ya kaq1 bir êinleyici sava§ yap1lmas1 konusunda defalarca yapug1 uyanlan gêiz ardi ederken, Avusturya-Macaristan im paratoru Franz Joseph, israrla, italya'ya ve Sirbistan'a kaq1 bir õnleyici sava§a ba§vurulmas1m talep eden Genelkurmay Ba§kam Conrad von Hõtzendorf'u, 1 9 1 1 'de, geçici olarak gõrevden al ml§tlr. 1 900'lerin ba§mdan itibaren ise, meydana gelen degi§imler õnleyici sava§ fikrini yeniden canlandmrken, devletlerin, sava§ fikrine olan direnci de, bu degi§imlerin etkisi ile azalmaya ba§larm§ ve ç1kar tammlan içinde sava§ olgusu, õnleyid sava§ kamuflaj1 içinde kendini belli etmeye ba§larm§tlr. David G. Hermann, 19. yüzy1lm sonunda, Avrupa siyasal siste minin güç yap1smda, õnceki dõneme oranla õnemli degi§ikliklerin meydana geldigine ve bu durumun da Büyük Güçlerin, kendi aralarmdaki ili§ki biçimlerine olan yakla§tmlanm etkiledigine i§aret etmektedir. Hermann'a gore, yüzy1lm sonuna degin, Bü yük Güçlerin askeri yap1lan nicelik ve nitelik olarak gõreceli bir denge içinde bulunmasma kar§m, õzellikle 1 895'ten 1 905'e degin, Avrupa k1tasmm dt§mda ya§anan sava§lann sonuçlan, dolayh bir biçimde, sêiz konusu askeri dengeyi bozmU§tUr. Ortaya ç1kan bu durum, güçsüzle§en devletleri yeniden güç kazanabilmek için silahlanmaya dogru yêineltmi§, fakat, digerlerinin de bu yeniden
217
toparlanma giri§imlerini tehdit olarak alg1lamaya ba§lamas1 ile Büyük Güçlerin tamami bir güvenlik krizi içine girmi§lerdir. 1 18 1 89 5 ile 1 905 arasmdaki dõnem, Avrupah güçlerin, gerek kita di§mda etkin oldugu alanlarda Avrupah olmayan güçler ile kaqila§tiklan, gerekse Avrupah olmayan güçlerin, kendilerini Avrupah güçlere kaq1 kazand1klan ba§anlar ile kamtlad1klan bir çatl§malar dizisini içermektedir. Bu çerçevede, Japonya, 1 895'teki Çin-Japon Sava§l ertesinde, Rusya ile arasmda ba§layan sürtܧmeyi 1 905 'teki Rus-Japon Sava§i'ndaki ezici galibiyeti ile sonlandmr ken, Büyük Güç statüsünü diger devletlere kabul ettirmekteydi. Japonya'mn diger devletler tarafindan kabul gõren yeni statüsü, Avrupa siyasal sistemindeki Büyük Güç hiyerar§isi için pek de büyük bir õnem arz etmese de, Rusya'nm, Japonya ile giri§tigi sava� süresince ugraml§ oldugu büyük kay1plar, Rus ordusunun ve donanmasmm, sava§ õncesindeki kuvvetinin büyük õlçüde azalmasma neden olmu§tur. Bu nedenle, 1 905'te sona eren sava �m ardmdan, Rusya'nm toplumsal yapm devrimci giri§imler ile sars1hrken, bu sõylemler, zaten prestijini büyük õlçüde kaybetmi§ olan ordu ve donanmay1 da sarsmaktaydi. Rusya'nm içine girmi§ oldugu dü§ü�ün, Rus karar ahc1larmm, ülkenin askeri gücünü restore etme planlan çerçevesinde durdurulmas1 hesaplanm1§ olsa da, bu durum, hem büyük kaynaklann seferber edilmesini, hem de bu kaynaklarm büyük çaph silahlanma programlarmda kullamlmasm1 gerektirmekteydi. 1 899'daki Boer Sava§l, ingiltere'nin askeri gücünü, Rusya'nm ordusunun õlçüsünde y1pratmasa da, ingiliz Ordusunun sava§ sü resindeki zay1f performans1, ingiltere'nin, kita devletleri ile askeri i§ birligine gidebilmesi ihtimalini ciddi biçimde aksatmi§tlr. Bu nedenle, ingiltere ile kurulacak askeri bir ortakhgm, birbirlerine 1 1 8 David G. Hermann, The Arming oj Europe and the Making oJ the War, New Jersey, Princeton University, 1 996,
s.
3-4.
Ili
� >
'(li
z -õ. m ;a � e m � .(ij. -1
::õ" 3: m !!!. VI o ;a e z
� e
218
i
;,; lo:
:S
1-
�
rakip konuma gelen ktta devletlerine bir güç çarpam olarak etki yapmas1 mümkün olarak gõzükmemekteydi. Belki de, kttada büyük istikrar saglamas1 muhtemel, 1 899- 1 902 y11lan arasmdaki ingiltere ile Almanya arasmdaki ittifak gõrü§meleri de, bu nedenle sonuçsuz kalmi§tlr. Gõrülecegi üzere, ingiltere'nin kara gücünün etkisine olan Alman inanc1, Schliefen Piam' na da yanslffil§tlr. 1 895'te, italya'nm Habe§istan ile giri§tigi sava§ta ald1g1 büyük yenilgi, bu devletin askeri gücünün dü§tügü zay1fhg1 kullanmak isteyen Avusturya-Macaristan'm, italya'ya kar§l daha agresif bir di§ politika çizgisine girmesine neden olurken, 1898 ABD-ispanya Sava§l da, ABD'nin, Büyük Güç kulübüne adayhgm1 peki§tirmesi sonucunu getirmi§tir. Bu çatl§malarm di§mda, Avrupah Büyük Güçlerin sõmürgeci yay1lmalan çerçevesinde gõsterdikleri askeri performanslar da çok iç aoc1 gõzükmemekteydi. Cezayir'de ve Tunus'ta kar§1la§t1g1 yerel direni§e kaq1 Frans1z ordusu etkisiz kahrken, Almanya'nm askeri gücü de, Dogu Afrika sõmürgesinde ba§layan 1 908 tarihli Maji Maji Ayaklanmas1'm ancak üç y1lda bastirabilmi§tir. 1 905 Rus-Japon Sava§l di§mdaki sava§larm, Avrupa'daki Büyük Güçlerin askeri yap1lan üzerinde gõrünür bir zay1fhk yaratmad1gm1 kabul etmenin dogru olacag1 dü§ünülmektedir. Fakat, 1 905 Rus-Japon Sava§I ile Rusya'nm ugraml§ oldugu kesin yenilgi, õnceki dõnemde mevcut olan, Büyük Güçlerin askeri potansiyellerinin dengeli yapmm alt üst etmekle kalmam1§ ; aym zamanda, Avrupa siyasal sisteminin üretmi§ oldugu güvenlik mekanizmalanm da y1pratm1�tir. Bu durumun sonuçlarmm §U �ekilde degerlendirebilmesi mümkündür : ilk olarak, Rusya'nm 1 905 'ten sonra ba�lattig1 silahlanma yatmrm ve buna bagh olan uluslararas1 ortamda krizlerden kaçmma politikas1, ktsa vadede, 1 894 Fransa-Rusya ittifakt'nda mevcut olan Rus askeri katktsmm vas1fozla§mas1 sonucunu getirmekteydi. Almanya' nm, 1 8 7 1 'den beridir, en temel stratejik endi�esi olan iki cepheli sava� tehlikesi
219
nispeten etkisizle§tiginden, bu devletin, Fransa'ya kaq1 tavn, õnceki dõneme oranla daha da sertle§meye ba§lamt§tlr. Bõylece, Fransa, aç1kça olmasa da, ba§ rakibi olan Almanya'ya kaq1 yalmz la§makla kalmamakta, aym zamanda, ingiltere ile 1 904'te girdigi uzla§maya bag1mh hâle gelmekteydi. Hermann, Rusya'nm askeri zay1fhgmm, tam da, Almanya'mn ingiltere ile donanma yart§l ve Fransa ile de koloni sorunlan yüzünden kaq1 kaq1ya geldigi ve huna ek olarak, Büyük Güç politikas1 mücadelesi vermeye çah�ttg1 dõneme denk geldigini vurgulamaktadu. Hermann'a gore, bu durum, Almanya'nm, Rusya'nm dengeleyiciliginden kurtulmamn rahathg1 çerçevesinde, ba§ka zamanlarda diplomasi yõntemi ile rahatça çõzüme gõtürebilecegi pek çok konuyu, krizlere dõnܧen gerginlikler haline getirmesine neden olmu�tur. 1 1 9 ikinci olarak, 1 878'deki Berlin Kongresi ertesinde, 1 882'deki Üç imparatorlar Ligi ve 1 894 Koalisyonu çerçevesinde, Rusya ile Avusturya-Macaristan arasmda, Balkanlarda politik i§ birligini õngõren uzla�manm dayand1g1 güç dengesi bozulmaktaydi. Sa va§ta, yalmzca Çin üzerindeki hâkimiyetini degil, bu hâkimiyetin menzilini de saglayan araç olan donanmas1m da kaybeden Rusya, Balkan devletlerinde artmakta olan Pan Slavist politikalara destek vererek, y1pranrm� prestijini ve Büyük Güç imaj1m onarmak iste mekteydi. Bu durum da Avusturya-Macaristan ile Rusya arasmda õnceden var olan uyumun ve i§ birliginin bozulmas1 ihtimalini kuvvetlendirmekteydi. Üçüncü olarak ise, Rusya'nm askeri gücünü yeniden yap1landumak için içine girdigi silahlanma süreci ve bunu saglayacak sanayi atthm1, Almanya'nm ve Avusturya-Macaristan'm tedir ginligini arttumakla kalmamt§, aym zamanda bu iki devletin de benzer hamlelere ba§vurmasma neden olmu§tUr. ilerleyen süreçte, Fransa'mn ve hatta ingiltere'nin de bu zincirleme re1 1 9 Hermann, a .g . e . , s. 225.
VI
� )>
il'l
z -õ" m ;o ;;;· e m �
�: ;o
3: m !!!. VI o ;o e z VI )> !::
220
i :'i
i.::
:5 li
aksiyona kattld1gma i§aret etmenin dogru olacag1 sõylenebilir. David Stevenson, 1 908'den 1 9 1 3 'e degin geçen sürede Avrupa'mn Büyük Güçlerinin silahlanma harcamalarmm, õnceki dõneme oranla yüzde elli artug1m ve bu alanda, Almanya'mn, Rusya'nm ve Avusturya-Macaristan'm, genel bütçelerine oranla en fazla pay ayiran devletler olarak õne ç1kttklanm belirtmektedir. 1 20 1 905'ten sonra, Rus-Japon Sava§1'nm yukanda bahsedilen sonuçlarmm ortaya ç1karttig1 durum çerçevesinde, Avrupah Büyük Güçlerin alg1larmda, Levy'nin bahsetmi§ oldugu, õnle yici sava§l mümkün kilan §artlarm olgunla�tig1m sõyleyebilmek mümkündür. 1 2 1 Bu anlamda, Avrupa'da, diplomasinin sava� ile kesi�tigi limitlerde ya�anan krizler dõneminin de, bu durum ile alakasmm olduguna i�aret edilebilir. 1 905 ile 1 9 1 3 arasmda, Avrupa'nm Büyük Güçlerinin tamamm1 kaq1 kaq1ya getiren bq büyük kriz çerçevesinde Avrupa, kongre sisteminin sorun çõzücü yapmndan uzakla�irken, diplomasi de elastikiyetini kaybetmeye ba�lam1�ttr. A. J . P. Taylor, 1 905 ve 1 908'deki bunahmlan, Av rupah devletler arasmda birer diplomatik kríz olarak nitelerken, 1 9 1 1 'deki Agadir Krizi'nde, devletlerin "sava� õncesindeki ruh hâline" büründüklerini yazmaktadir. 122 Scott Sagan, õnleyici sava�m popülerlqmesinin nedenlerinin yalmzca askerí: teknolojilerdeki ilerlemenin ve Avrupah Büyük Güçler arasmdaki askerí: dengenin bozulmasmm olmad1gma i§aret etmektedir. Sagan, Van Evera'nm hücum kültü tezini yeniden ele alarak, bu kültün Büyük Güçlerin sahip oldugu ittifaklann gü venilirligine olan etkisini sorgulam1�tir. Sagan'a gore, sõz konusu ittifaklar savunma karakterli yap1lrrn� olsa da, bu ittifaklara taraf olan devletlerin asker karar ahc1lan, anla�mada kabul edilmi� olan 1 20 David Stevenson, Armaments and the Coming of War-Europe 1 904-1914, Ox ford, Clarendon Press, 1 996, s. 3 . 1 2 1 Bkz. Levy, "Declining Power and the Preventive Motivation fo r War" 1 22 Taylor, The Strugglefor Mastery in liurope, s. 473.
221
"dü§mana kaq1" i§birligi vaadini yerine getirebilmek için, saldm üzerine kurulu bir askeri strateji benimsemek zorundaydilar. 123 Bunun nedeni savunma üzerine kurulu askeri stratejilerin, ittifak tipi ortakhklarda, diger ortagm veya ortaklann, güvenligine herhangi bir katki saglamamas1 idi. Sagan, savunma ittifaklanmn, kauhmc1lanm saldirgan askeri stratej ilere zorlamasmm ve bu durumun, diger ittifaklarm yap1smda benzer olmas1 nedeniyle, kaq1hkhhk içermesinin, sava§l, ilk darbeyi vuranm kazanacag1 bir kaq1la§ma hâline getirdigini belirtmektedir. Bu nedenle de devletler, bir yandan ittifak ortaklanm yanlannda tutmaya çah §trken, diger taraftan da, rakiplerini fazla güçlenmeden etkisizle§ tirecek olan saldm için tetikte olabilecek bir haz1rhk durumunda bulunmak isterni§lerdir. Sagan, sõz konusu hazirhk durumunun, seferberlikler yoluyla sagland1gm1 ve dogal olarak, bu õnlernin de kaq1hkhhk içermesinden dolay1, olas1 seferberlik ilanlanmn, son dakikada, diplomatik çõzüm üretebilecek mekanizmalan i§lemez hâle getirdigini ifade etmektedir. Sagan'm, ittifak sorumluluklannm, sõz konusu ittifakla ra üye devletlerin askeri yap1lanm, saldm kültüne uygun hâle getirmeye mecbur olmalan fikrini içeren yakla§1m1 gõz õnüne ahnarak, 1 900'lerin ba§mdan 1 9 1 4'e degin Avrupah güçlerin arasmdaki diplomatik ili§kilerin yap1smm ve yogunlugunun analiz edilebilmesi mümkündür. 1 882'de olu§turulan ve 1 9 1 3'e degin degi§iklikler ile yenilen Üçlü ittifak'a mensup Almanya'nm, Avusturya-Macaristan'm ve italya'nm aralannda yapt1g1 gõrü§me lere kaq1hk, ne ordulanmn ve ne de donanmalanmn i§ birligini õngõren bir düzenlemeleri olmann§tlr. Patrícia A. Weitsman, bu durumun, Üçlü ittifakm yapm ile alakah oldugunu belirtmekte1 23 Sagan, Scott O . , " 1 9 1 4 Revisited-Allies, Offense and Instability", Military
Strategy and the Origins ofthe First World Wii r, Steven E. Miller, Sean M. Lynn Jones ve Stephen Van Evera (editi:irler), New Jersey, Princeton University Press, 1 99 1 , s. 1 0 9- 1 33 .
VI
� )>
-VI
z .('\" m ;o � e m � .(ii' :::!. ;o 3: m !!!. VI o ;o e z VI > !::
222
i
� :.::
:S l-
i
dir. Weitsman'm i§aret ettigi üzere, Üçlü Íttifak, aslmda birbirine uyumu dü§ük olan, iki ayn ittifak üzerine kurulmu§tUr. Bu ittifaklar, 1 8 79 'daki Almanya ile Avusturya-Macaristan ve 1 882 'deki Almanya, Avusturya-Macaristan ve Ítalya arasmdaki ittifakland1r. Bu bagla§malardan ilki, kuvvetli bir uyuma ve ortak tammlanrm§ bir tehdidin motivasyonuna sahip olmasma kaqm, ikinci bagla§ma iki rakip devleti bir araya getiren ve ortak tehdit tamrmm ba§anh bir §ekilde üretemeyen bir yap1y1 simgelemektedir. Weitsman'a gõre Üçlü Íttifak'm varhk nedeni, Avusturya-Macaristan ile Ítalya arasmdaki geçimsizligin sava§a dõnii§mesinin engellenmesidir. 124 Üçlü Íttifak, 1 9 1 3 y1lma degin pek çok kez yenilenmesine kaqm, Avusturya-Macaristan ile Ítalya arasmda hiçbir an olumlu bir hava yaratmaml§tlr. Tersine, Avusturya-Macaristan'm kontrolünde olan Trentino, Gorizia ve Trieste bolgeleri üzerinde, Ítalya'mn sürekli hak iddia etmesi, Ítalya'mn askeri gücünü ve õzellikle donanmasmm gücünü arttirmas1 gibi geli§meler, Avusturya Macaristan'm Adriyatik Denizi'nden Akdeniz'e ç1ki§mlll Ítalya tarafmdan engellenebilmesi riskini ta§1maktayd1. Bu gibi sorun lar, Avusturya-Macaristan Genelkurmay Ba§kam Conrad von Hõtzendorf'un, italya'y1 bir müttefik olarak alg1lamaktan çok, henüz, gücünü toparlamadan etkisizle§tirilmesi gereken bir po tansiyel tehlike olarak gõrmesine neden olmaktaydi. Bu nedenle de, 1 895'den sonra imparator Franz Joseph'e sundugu pek çok raporda, italya'ya kar§l bir õnleyici sava§ yap1lmas1 konusunda isteklerde bulunmu§sa da, bunlann hiçbiri kabul edilmemi§tir. Ítalya'y1 Üçlü Íttifak'a bag1mh kilan en onemli güvenlik sorunu, Fransa'mn yarattig1 potansiyel tehdit ile alakahydi. Fransa ile Ítalya arasmdaki sm1r, nispeten, Alp Daglan'mn saglad1g1 cografi engelle korunmu§ olsa da, Ítalya'mn, Akdeniz'deki kiy1lanm 1 24 Patricia A. Weitsman, Dangerous Alliances, Stanford, Stanford University Press, 2004, s. 97-98.
223
Fransa'ya kaq1 savunmas1 zordu. Bundan dolay1, italya, Üçlü ittifak'm Fransa'ya yapug1 basby1 kendi güvenligi için olumlu gõrmekteydi. Bu durum, 1 900'lerin ba§mda degi§mi§tir. 1 902'de italya'nm Fransa ile gizli bir saldirmazhk antla§mas1 imzalamas1 sonrasmda, italya'nm Üçlü ittifak'a olan samimiyeti ciddi bir biçimde azahrken, Avusturya-Macaristan Genelkurmay1'mn õn leyici sava§ yakla§lml, ittifak içindeki ili§kileri daha da sarsmak taydi. 1 905'teki Fas Krizi ertesinde, hem italyan ordusu, hem de Avusturya-Macaristan ordusu, Alpler'deki sava§ §artlarma uygun õzel birliklerin egitimlerini s1bla§tinrken, iki devlet de h1zla tlrmanan bir donanma yan§l içine girmi§lerdir. 1 25 Diger taraftan, iki devletin imkânlan, büyük çaph bir silahlanmaya uygun olmad1gmdan , aralanndaki askeri denge, birinin digerine üstün gelebilecegi bir seviyeye ula§mamI§ ve bu durum da, Üçlü ittifak'm, en azmdan, kâgit üzerinde devamhhgmm saglanmas1 sonucunu getirmi§tir. Üçlü ittifak, üyeleri arasmda uyum saglama konusunda ne kadar zay1f temellere sahipse, Üçlü Antant da sõz konusu uyumu saglamaya müsait bir yap1 üzerinde vanlnn§ bir uzla§maydi. An tant, kelime anlann itibariyle, uzla§ma anlannna gelmekteydi ve Üçlü Antant da, Üçlü ittifaktan farkh olarak, bir bagla§ma degil, koalisyondu. 1 26 Buna kaq1hk, Üçlü Antant da, Üçlü ittifak gibi, 1 2 5 1 905 sonrasmda italya ve Avusturya-Macaristan arasmdaki askeri sorunlar ile ilgili bkz. Hermann, a .g. e . , s. 1 05- 1 1 2 . 1 26 B u metinde "ittifak" kavram1, Glenn H . S nyder'm "ittifak Politikalan
(Alliance Politics)" adh eserinde belirttigi, " ittifaklar, aç1kça, üyelerinin ortak bir ç1kar ugruna kaynaklanm ahenk içinde kullanmak üzere birle�tirdikleri, i� birligi giri�imleridir. Ortak ç1kar ise, üçüncü bir taraf ile yürütülmesi õngõrülen çatl�manm organizasyonudur. " tamm1 çerçevesinde ele ah nacaknr. Snyder, "bagla�ma" kavram1m ise, "devletlerin gelecekte içine girecekleri etkile�imlerde, diger devletler tarafindan desteklenecekleri ya da kar�1 konulacaklan konularmdaki beklentilerini aç1khga kavu�turacak olan uzla�malar" olarak anlamland1rmaktad1r. Bu metinde ise, Snyder' m
224
bir dizi anla§ma sonunda ortaya ç1kan bir koalisyon õrnegiydi. Bu anla§malar ; 1 894 Fransa-Rusya Íttifaki, 1 904 Fransa-Íngiltere Anla§mas1 (Entente Cordia� ve 1 907 Íngiltere-Rusya Antla§mas1 idi. Bu çerçevede, Fransa ve Rusya arasmda bir baglaym anla§ma bulunsa da, Íngiltere'nin bu iki devlet ile arasmda baglay1c1 bir anla§ma yoktu. Weitsman, 1 894'te, Fransa ile Rusya arasmda ku rulan ittifakm, dengeleyici bir yap1da oldugunu ve imzac1 devletler aç1smdan amacmm Almanya'dan, Avusturya-Macaristan'dan ve Íngiltere'den alg1lanan tehdit seviyesinin dengelenmesi amacm1 ta§1d1g1m belirtmektedir. 127 Ízolasyon içindeki Fransa'mn, zaten, kendini tehdit altmda hissettigi bir dõnemde, Almanya'nm Rusya ile Garanti Anla§mas1'm yenilememesi, Üçlü Íttifak'm varhg1 ve ingiltere'nin de bu ittifaka kattlmas1 ihtimali iki devleti ortak gü venlik endi§esinde bulu§tUrmU§tUr. Üçlü Antant ise, ingiltere'nin, Fransa ve Rusya ile arasmda güvenlik sorununa neden olan konulan çõzüme baglad1g1 1 904 ve 1 907 anla§malan ile ortaya ç1km1§ttr ve gene, Weistman' m ipret ettigi üzere, Üçlü Íttifak1 dengeleme gibi bir hedefi yoktur. 128 Buna kaq1hk, 1 905'teki Fas Krizi'nden ba§layarak, 1 9 1 4'e degin ilerleyen süreçte, Üçlü Antant'a bagh devletlerin askeri kurumlarmm çe§itli seviyelerde i§ birligi kurmak üzere pek çok gõrü§me yapug1 gõrülmektedir. ilginç §ekilde, bu gõrü§melerin hepsi, Üçlü Íttifak'm bir ya da birkaç üyesini tehdit olarak tammlad1klan ve bu tehdide õnlem almay1 hedefledikleri son uçlar ile tamamlanrm§lardir. Dahas1, 1 9 1 2 'deki Agadir Krizi ertesinde, Antant'm taraflan aralanndaki askeri i§ birligine yõnelik baglanttlan kuvvetlendirecek gizli anla§malar yaprm§lardir. 1 29 We"bagla�ma" olarak niteledigi k avram yerine, "antant" ya da "uzla�ma" kavramlarmm kullannru uygun gõrülmü�tür. Sõz konusu tartt�ma için bkz. Glenn H. Snyder, Alliance Politics, Ithaca, Comei University Press, 1 997. 1 27 Weistman, a.g. e. , 1 28 A .g.e. ,
s.
s.
1 1 7.
135.
1 29 Barbara Tuchman sõz konusu antla�malarm olu�um süreçleri v e içerikleri ile ilgili oldukça ayrmt1h bilgiler vermektedir. Bkz. Tuchman, The Guns
225
istman, Antant'm askeri meselelerdeki i§ birligini ortaya çikartan uyumun, ortak tehdit olarak algtlanan Almanya'nm etkisizle§ti rilmesinin ortak bir çikar olarak alg1lanmasmdan kaynakland1g1m belirtmektedir. 130 Bu aç1dan baktld1gmda, Üçlü Antant'm, Üçlü ittifak'a oranla çok daha s1kt ve uy9mlu bir askeri i§ birligi kirnligi ortarm olu§turdugunu sõylemek mürnkün hâle gelmektedir. ilginç olan nokta ise, Antant içindeki devletlerin yapttklan askeri i§ birligi anla§malarmm, askeri birimler arasmda gizli biçimde yap1lmas1 ve hükumetlerin bu anla§malardan haberdar edilmemesidir. Bu noktada, Sagan'm, ittifaklann baglaylClhgmm saldm kül tüne olan bag1ml1hg1 artt1rd1g1 tezini yeniden sorgulamakta fayda gõrülmektedir. Arahk 1 9 1 3'te, son kez yenilenen Üçlü ittifak, üye devletlerin deniz güçlerinin i§ birligini õn gõrmekteydi ; huna kaq1hk, 1 9 1 4'ün bahar aylannda, ittifaka üye olan devletlerarasm da, sava§ planlan ile ilgili yap1lan gõrii§melerde, yalmzca kaq1hkh vaatler sõz konusu olmu§ ve herhangi bir i§ birligi anla§mas1 or taya ç1kmarm§tlr. 13 1 Aym dõnemde, Antant devletleri, aralannda deniz ve kara güçlerinin sorumluluk alanlanmn payla§trmm ve i§ birligini içeren pek çok gizli anla§ma yaprm§ durumdayd1lar ve 1 9 1 4'te sava§ ba§lad1gmda Antant devletlerinin sava§ planlannda bu anla§malarm õngõrdügü i§ birligi, devreye sokulmu§tur. 132 An tant üyesi üç devletin, sava§m ba§lamas1 ile, Almanya'ya sava§ ilan etmesine kaqm, Avusturya-Macaristan'a ve italya'ya kaq1 sava§ of August, s 53-8 1 ; aym zamanda Antant devletlerinin askeri i�birlikleri ile ilgili daha fazia bilgi için �u kaynaga ba�vurulabilir : Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), War Planning 1914, Cambridge, Cambridge University Press, 20 1 0 . 1 30 Weistman, a .g. e. , s. 1 5 7- 1 58 . 1 3 1 George B . Manhart, Alliance and Entente, N e w York, F . S . Crofts and Co. 1 933, s. 68-69. 1 32 Georges Michon da, 1 9 1 ! 'den sonra, Fransa'nm ve Rusya'nm, aralanndaki ittifak1 daha agresif bir yap1ya sokma konusunda uzla�uklanm yazmaktadir. Michon, a .g. e . , s. 1 9 1 .
226
ilan etme konusunda ortak bir tavir almann§ olmalan da, antantm bir ittifak olarak i§lemedigini gõstermesine ragmen, 1 9 1 2- 1 9 1 4 y1llan arasmda yap1lnn§ olan gizli askeri anla§malarm, ü ç devletin sava§ planlarmda bir e§ güdüm yaratnn§ olmas1 dikkat çekici bir durum olarak gõzükmektedir. Bu durumda, Üçlü Antant'm, Üçlü ittifak'a kiyasla, olas1 bir sava§l daha mümkün gõrdügü ve bõyle bir sava§a daha organize hazirland1g1 iddia edilebilir. AVR U PA SiYASAL SiSTEM i N i N KRiZi:
KÂG IT ÜSTÜ N D E SAVA$
A§ag1 yukan ilk sekiz ay1 di§anda birakild1gmda, Birinci Dünya Sava§i'mn, Sanayi Devrimi'nin ertesinde geli§en askeri teknolo jilerin, uygun askeri taktiklerle birlikte kullamld1g1, ilk çatl§ma oldugunu sõylemek uygun olacakur. 1 9 . yüzy1lm ikinci yan smdan itibaren, h1zh bir süreçte geli§meye ba§layan askeri tek nolojiler, yalmzca daha fazia imha gücünün daha süratli ve daha yogun kullammm1 mümkün kilmakla kalmann§, aym zamanda, bu imha gücünün daha uzun menzillerde kullamlmasma da imkân saglam1§t1r. Napolyon Sava§lan'nda piyadeler, ag1zdan dolma tüfekleri ile dakikada dõrt ila alu atl§ yapabilirken, 1 8 7 1 'deki Fransa-Prusya Sava§i'nda, Frans1z piyadeleri igneli tüfekleri ile dakikada yirmiden fazia atl§ yapabiliyorlardi. 1 900'1erin ba§m da, gittikçe mükemmelle§tirilen makineli tüfekler ise, dakikada ortalama alu yüzden fazla mermi atabilme kapasitesine sahip lerdi. 1 860'lardan itibaren ag1zdan dolma toplar yerlerini, çok daha kisa sürede atl§a haz1rlanabilen kuyruktan dolma toplara buaknn§lard1. Bu durum, sadece, mekanik geli§melerin silahlara ve kullamc1larma saglad1g1 h1z ile ilgili degildi. 1 8 70'1erin son lanndan itibaren yaygmla§maya ba§layan dumans1z ve yüksek enerjili barut sayesinde ate§li silahlann menzilleri uzarken, yiv teknolojisi sayesinde isabet oranlan da büyük oranda artm1�tl. 1 3 3 1 33 Williamson A . Murray, " Towards the World War",
Watjàre, Geoffrey
227
Gerçekte, yeni teknolojilerin, yeni silahlar ortaya ç1karma smdan çok, yüzy1llard1r, sava§ alanlarma hâkim olan silahlarm niteliklerini geli§tirilmesi sõz konusuydu. Tüfek ve top, yüzy1llar d1r, kara sava§lannm belirleyici silahlan konumundayd1lar ve bu silahlarla donanrru§ ordularm yapacag1 sava§lan eskisinden farkh kilacak nitelikte yeni bir silah da, 1 9 . yüzy1l sona ererken henüz geli§tirilmi§ degildi. 134 Avrupa'mn o zamana kadar gõrdügü son büyük sava�, 1 87 1 Fransa-Prusya Sava§l oldugundan, Avrupa ge nelkurmaylan, Avrupa kitasmm sm1rlan çerçevesinde ç1kabilecek bir çatl§may1, bu sava�ta Prusya'ya zaferi getirmi� olan strateji ve taktikler üzerinde dii§Ünmekteydiler. Bernadotte E. Schmitt ve Harold C . Vedeler de bu noktaya dikkat çekerek, Birinci Dünya Sava§i'na giden süreçte haz1rlanan planlarda, gelecekte yap1lacak modem bir sava�m dü�ünülmedigini, ancak, bu planlann 1 8 7 1 Fransa-Prusya Sava�1'nm daha büyütülmii§ bir modeli üzerinde durularak olu�turuldugunu belirtmektedirler. 1 35 Bu durum, dogal olarak, 1 9 1 4'te pratige dõkülen sava� planlanmn yap1m süreçle rindeki ruh hâlini gõstermektedir. Williamson A. Murray, 1 9 . yüzy1lm sonundaki teknolojik geli§melerin, henüz o dõnemde bugünkü kadar fark edilir olmad1klarma ve askeri kurumlarm, sava§ yeteneklerini deneyebilecek pratikleri eyleme sokabilmek için çok az fusata sahip olduklanna i§aret etmektedir. 1 3 6 Bu te zin tartl§maya aç1k oldugu sõylenebilir. Avrupah asker elitler, 1 87 1 ile 1 9 1 4 arasmda, hem silah teknolojilerinin geli§melerini gõzlemleyebilecekleri, hem de bunlara uygun taktikler geli�tireParker {editor), New York, Cambridge University Press, 1 995, s. 243 ; Stevenson, Catacylsm- The First World War as a Political Tragedy, s. 7. 1 34 Alfred W. Crosby, Ate; Etmek, çeviren : Aybek Gõrey, istanbul, Kitap Yaymevi, s. 1 23-1 26. 135 Bernadotte E. Schmitt ve Harold C. Vedeler, The World in Cruciblc, New York, Harper & Row Publishers, 1 984, 136 Williamson A. Murray, a.g. m . , s. 243 .
s.
28.
VI
� �
z .('i" m ;e ;;:· o m �
�·
ij" 3: m !!!. VI
o ;e e z
VI
> e:
228
bilecekleri pek çok çatt§ma konusunda bilgili olmalarma kaq1hk, haz1rlad1klan sava§ planlannm içerigine bu bilgilerin gerektirdigi düzeltmelerin entegre edildigini sõylemenin dogru olmayacag1 dü§ünülmektedir. 1 878 Osmanh-Rus Sava§t, 1 899 Boer Sava§t, 1 895 Çin-Japon Sava§t, 1 896 italyan-Habe§istan Sava§t, 1 89 8 ABD-ispanyol Sava§t, 1 905 Rus-Japon Sava§t, 1 9 1 1 italyan-Os manh Sava§t ve 1 9 1 3 Balkan Sava§lan gibi çatt§malar, Avrupah Büyük Güçlerin askeri gõzlemcileri tarafmdan izlenmelerine kaq1hk, bu sava§lar ile ilgili sunulan raporlardan ç1karttlmas1 muhtemel pek çok tecrübe, 1 9 1 4'te pratige geçen sava§ planlan içinde yer bulmamt§ttr. Oysaki, õrnek olarak saytlan bu sava§lar dizisi, teknolojik geli§melerin, sava§tn stratejisine ve taktiklerine karada, denizde ve havadaki pratikler ile eklendigi çatt§malar dir. 1 37 Ba§anlar, bapns1zhklar ve hatta bapnlann içinde gizli olan bapns1zhklann, Avrupah askeri otoriteleri çok da etkilememi§ oldugunu sõylemenin mümkün oldugu dü§ünülmektedir. Tek nolojinin anahtanm ellerinde tutmalanna, askeri modernitenin kibirli üstünlügünü benimsemelerine kaqm, Avrupah devletlerin, 1 8 7 1 ile 1 9 1 4 arasmdaki zay1f sava§ repütasyonlarmm da gõz ardi edilmemesinin gerekliligine inamlmaktadir. Íngiltere'nin, Boerler kaq1smda ; Frans1zlarm Cezayir'deki Berberi kabileler kaq1smda ve Rusya'nm Japonlar kaq1smda ald1g1 yenilgiler ; Dev Çin'in küçük Japonya'ya boyun egi§i, Ítalya'nm Somali'deki bozgununu takiben Libya'daki bapns1zhklan ; Os manh imparatorlugu'nun küçük Balkan devletleri kaq1smdaki maglubiyeti, yalmzca Askeri Tarihe dü§ülmii§ notlar olarak geç mektedir. Dikkatli gõzlemciler, Boerler'in komando taktiklerinin, agir hareket eden düzenli ordu birliklerine kar§t ne kadar etkili oldugunu ; modem teknolojilerin gerektirdigi koordinasyonu 137 Trevor Wilson ve Robin Prior, "Conflict, Technology and the Impact of Industrialization : The Great War 1 9 1 4- 1 9 1 8", TheJournal ofStrategic Studies, Cilt 24, No :3, Eylül 200 1 , s. 1 28- 1 5 7 .
229
saglayamayan italyan subaylannm, Habe§ kabileleri kaqmnda bozguna ugramalanm, ilk kez sahra telefonlanm sava§ alanmda kullanarak modem silahlarm gerektirdigi koordinasyonu sagla yan Japon ordusunun, Kore'de, Ruslar kaqmndaki ba§anlanm ; 1 9 1 1 'de Libya'da, italyanlar'm uçak ile havadan gõzlem yaparak bir ilki gerçekle§tirdiklerini fark etmi§lerdir. Ba§anmn, silahlarm modernliginin õtesinde, bu modernligin sava§ alamna nas1l yan s1t1ld1g1yla ilgili olmasmm anla§1lmas1 gereken ilk derslerden biri niteliginde olsa da, bu durumun 1 9 1 4'teki sava§ õncesi için pek az geçerli oldugu gõrülmektedir. Askeri Tarih üzerine yaz1lnn§ olan kitaplar, her çagda benzer durumlann mevcut oldugunu ve pek çok bulU§UD, askerlerin gelenekçi yapmna bir devrim anlammda eklenmelerinin, ancak ihtiyaç duyulan zamanlarda gerçekle§tigini gõsteren pek çok õrnekle doludur. Teknolojik yeniliklerin sagla d1g1 imkânlarm 1 9 1 4'te uygulamaya konan sava§ planlarmda çok fazia yer almamas1 eksiklik olarak gõrülebilirse de, bu planlan as1l sorunlu hâle getiren durumun nedeni, bunlann, hazulayanlarm geçmi§teki tecrübelerinin ve ruhsal yap1larmm, kendi stratejik õngõrüleri, ç1kanmlan ve planlamalan üzerine olan etkileriydi. Bu çerçevede, devletleri sava§a haz1rlayan ya da õnceden bah sedilen argümanlara uygun olarak yõnlendiren sava§ planlanm degerlendirmek, 1 900'lerin ba§larmda Avrupa siyasal sisteminde, sava§m anlannnm degi§im sürecini de anlamland1racakt1r. 1 9 1 4 y1h Agustos aymm ba§mda, daha sava§ ilanlanm bildiren notalar yaz1hrken, Avrupah Büyük Güçlerin ordulan, çatl§mada yer almak üzere hazuhklara ba§lann§lard1. Askeri hazuhgm, bu denli çabuk bir §ekilde hayata geçirilmesinin en temei sebebi, en ince aynntlsma kadar haz1rlanmI§ olan sava§ planlarmm içerik lerinin, pratige dõkülecegi amn gelmi§ olmas1yd1. Bu planlarm hemen hepsinde, ortak olan õzellikler bulunmaktayd1. Planlarm sahip oldugu ilk ortak õzellik, daha õnceden de deginildigi üzere, saldm mant1g1 üzerine kurulu olmalanyd1. Bütün sava§ planlan,
230
� :'l ::.i::
:5 li
degi§ik manevralar õngõren saldmlar içermekteydiler. içerigi ve hatta varhg1, bugünde hâlâ devam eden bir tartl§ma konusu olsa da, Schliejfen Plani, Alman Ordusunun Hollanda ve Belçika üzerinden büyük bir çark hareketi ile Fransa'mn savunmas1z kuzey smmndan girerek, Almanya ile olan smmm savunmaya çah§an Frans1z ordusunu kiskaç içine almay1 ve bu orduyu etki sizle§tirmesini õngõrmekteydi. 138 Frans1z Hükumeti tarafmdan 1 3 8 Okuyucuya sunulan metin, planm varhg1 ve içerigi ile ilgili olan tartI§malara katki yaratmay1 amaçlamamaktad1r ve metin içinde yap1lan degerlendir meler planm mevcudiyetinin kabulü üzerine kuruludur. Buna kaq1hk, planm varhg1 ile ilgili olan tartl§ma §U §ekilde õzetlenebilir : ikinci Dünya Sava§I'nda müttefik devletlerin bombard1manlan sonucu, Prusya ve Alman askeri belgelerinin çogunun imha olmu§ olmas1 ve sõz konusu planm da belgelerinin bu nedenle mevcut olmamas1, Schliefen Plam'm bir mit hâline getirmektedir. Buna kaq1hk, 1 95 3 'te Gerhard Ritter, ikinci Dünya Sava§I ertesinde, müttefikler tarafmdan el konulan belgeler üzerinde yapt1g1 ça h§ma çerçevesinde, plan ile ilgili belgelere ula§t1g1m iddia ederek, planm yapm ve aynnulan üzerinde ilk akademik çah§may1 yaymlami§tir ; Bkz. Gerhard Ritter, Schlieffen Plan-Critique of a Myth, Londra, Oswald Wolf Limited, 1 95 8 , s. 1 2 . Terence Zuber ise, 1 8 9 1 ile 1 906 y11lan arasmda Genelkurmay Ba§kanhg1 gõrevinde bulunan Schlieffen'in, 1 85 7'den 1 889'a kadar gõrevde bulunan Helmuth von Moltke'nin haz1rlarm§ oldugu planlan revize etmeye devam ettigini ve kendi ismiyle amlmas1 gereken bir plan haz1rlamam1§ oldugunu, sõz konusu memorandumun büyük ihtimalle Schlieffen tarafmdan haz1rlantn1§ bir hipotetik çah§ma oldugunu ileri sür mektedir. Zuber, Ritter'in ula§llli§ oldugu belgelerin, 1 905 'te düzenlenen Ímparatorluk Konseyi'ne sunulan memorandum ile ve bununla ilgili olan çah§ma yaz1larmdan olu§tugu iddiasmdadir. Bkz. Terence Zuber, Terence Zuber, Inventing the Schlieffen Plan 1 871-1914, Oxford, Oxford University Press, 2002. Zuber'in planm varhgmm sorgulanmasm1 savunan tezi, Terence Holmes, Robert T. Foley ve Annika Mombauer gibi siyasi tarihçilerden yogun ele§tiri almI§Cir. Ortaya ç1kan bu tartl§ma §U kaynaklardan takip edi lebilir : Terence Zuber, "The Schlieffen Plan Reconsiderd", War in History, Cilt 6,say1 3, 1 999, s. 262-305 ; Terence Holmes, "The Reluctant March on Paris : A Reply to Terence Zuber's 'The Schliefen Plan Reconsiderd"',
ltíir in History, Cilt 8,say1 2, 200 1 , s. 208-232 ; Terence Zuber, "Terence
231
savunmaya fazia agirltk verdigi dü§ünülen Plan 1 6 yerine, 1 9 1 l 'de kabul edilen Plan 1 7'de ise, Frans1z ordusunun Alsace Lorraine üzerine bir saldm yapmas1 õngõrülmekteydi. 139 Planlarm tama rm , dü§mam en uygun cografyada yakalayarak, kesin sonuçlu bir meydan sava§ma zorlamak üzerine kuruluydu. ilginç olan nokta ise, planlarm hiçbirinin sõz konusu meydan sava§mm ya p1lacag1 taktikleri içermemesidir ; bu anlamda, planlar yalmzca
(/)
�
> � z
e
234
� ü'i :..::
� 1-
�
say1larla verilmi§ degerler olarak harita üzerine aktanlml§ bir alanda yok etmeleri, bu planlarm ana temas1m olu§turmaktaydi. Bu konuda en iyi õrnek, bir saat hassashg1 ile i§lemesi õngõrülen Schliejfen Piam 'nin içerigidir : Askerlik kariyerinin õnemli bir kismmda topografya ve organizasyon üzerinde uzmanla§an Schlieffen, hazirlad1g1 planmda, sahip oldugu teknisyenlik yete negini, makine düzeninde i§lemesi gereken bir taktikler bütünün olu§mas1 yõnünde kullanmI§tl. Milyonlarca askerin, binlerce birligin, trenin ve vas1tanm bir saat düzeninde belirlenmi§ za manlarda ve h1zla hareketi üzerine kurgulanmI§ bir plan çerçe vesinde, ilk ve kesin vuru§ batida yap1lacakti. Kõln, Düsseldorf ve Aachen arasma yerlqecek dokuz kolordu, be§ süvari tümeni ve ihtiyatlardan olu§an yedi kolordu, Belçika yõnünde saldm ya geçecekler ve aym anda kademeli olarak dizilmi�, nispeten daha zay1f yedi kolordu da Saarbourg'a dogru güney yõnünde ilerleyeceklerdi. Ba�ka bir deyi�le, Alman ordusu, a�ag1 yukan tamamma yakm bir güçle, Didedenhofen-Metz bõlgesini merkez alan bir eksen etrafmda, Belçika üzerinden çark ederek, Frans1z ordusunun arkasma geçecek ve Siene Irmag1'mn havzasmda, Verdun ve Metz gibi sm1r kalelerine arkas1m verecegi bir sava�a zorlayacaku. Aym s1rada, Üçlü ittifak'm diger üyelerine de i§ler dü§mekteydi. Ren Bõlgesi'nde, olas1 bir Frans1z ilerlemesine kaq1hk on piyade tümeni ve iki süvari tümeni kuvvetindeki bir italyan ordusu, bu bõlgeyi savunarak Frans1zlar'm, Baden'e ula§masma engel olacaku. Doguda ise, üç kolordunun yam ma, ihtiyatlardan olupn dõrt tümen, iki ya da dõrt süvari tümeni ve muhtelif rnilis kuvvetlerin kat1hm1 ile olu§an zay1f bir güç, Dogu Prusya'y1 savunacakti. Fakat Schlieffen, bu cephede, Rus ordusunun dikkatini Avusturya-Macaristan'm yapacag1 bir sal dm ile dag1tmay1 hedeflemekteydi. H1z õnemliydi ve aynca, her birime biçilmi§ zamanlamalann da õnerni büyüktü. Schlieffen, tek bir meydan sava§l ile Fransa'nm dize gelecegine inanmaktayd1
235
ve sonra, demir yolu agi, bu cephede bo§alan birlikleri, Ruslarm õnüne ç1kmak üzere doguya ta§iyacaku. Avusturya-Macaristan Genelkurmay Ba§kam Franz Conrad von Hõtzendorf, haz1rlad1g1 "R, " "B, " ve "!, " Planlari çerçevesinde, Avusturya-Macaristan ordusunun kirk sekiz tümenini üç gruba ay1rarak, olas1 senar yolarm gerektirdigi alanlara kaydmlmalanm saglayacak elasti kiyeti üretmeyi amaçlamaktaydi. 143 Sava§ planlannm aynnulan ile ilgili yukanda bahsedilen nedenlerle, 1 9 1 4'te ba§layan savap "tarifeler sava§1" yak1§tmlmas1 yap1lmaktad1r. Sava§ planlarmm en õnemli õzelligi, õngõrdükleri seferberlik organizasyonlarma say1sal ve zamansal olarak bag1mhhkland1r. Buna gõre, seferber ligin gerektirdigi organizasyon, mükemmel bir zaman ayanm da getirmektedir. Planlarm tamarm, bu organizasyonun mükemmel bir zamanlama ile i§leyi§i ihtimali üzerinden, bapnya ula§abilme õngõrüsü içermektedirler. Ôrnegin, bu durum, Rusya'mn sava§ piam olan Plan 1 9'da kendini aç1kça gõstermektedir. Bu plan çerçevesinde, seferberligini h1zla tamamlayacak iki Rus ordu sunun, h1zla Dogu Prusya'ya saldirmas1, diger be§ ordunun ise, seferberliklerini tamamlamak üzere toplanacaklan Galiçya'da, Avusturya-Macaristan'dan gelmesi beklenen bir saldmy1 kar§l lamalan õngõrülmektedir. 144 1 43 Conrad von Hõtzendorf, Sirbistan ile ba�layan sava�m. Rusya ve italya ile de olas1 bir sava�1 tetikleme ihtimalini gõz õnüne alarak, elindeki kuvvet lerin stratejik olarak yerle�tirildigi, birbirine bagh üç plan haz1rlam1�t1r. Avusturya-Macaristan'm sava� planlan için �u kaynaklara ba�vurulmasmda fayda gõrülmektedir : Günther Kronenbitter, "Austria-Hungary" War Plan
ning 1914, Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 20 1 0 , s. 24-47 ; Wawro, Geoffrey, Wmfore
and Society in Europe 1 792-1914, Londra, Routledge, 2000, s. 1 93- 1 95 . 1 44 1 9 1 O y1hnda General Yuri Danilov tarafmdan yap1lan planm ilk versiyo nunda Rus ordusunun büt � n gücünün seferberligini tamamlayarak , Al manya üzerine sald1rmas1 sõz konusu iken, 1 9 1 2 'den sonra yap1lan düzelt meler ile plan uygulamaya konan �eklini alm1�t1r. Buna kaq1hk, plamn
(/)
� e;
z
e
242
i
;'i ::.::
:5 l-
i
Büyük Güçlerin ç1karlarma uygun olarak düzenlenmesi konusundaki ba�arm ortadayken, yakla�1k bir y1l sonra patlak veren yeni bir Balkan krizinde, aym yolun izlenmemi� olmasma dikkat çekmekte fayda gõrülmektedir. 153 Aradan geçen bir y1l içinde, Avrupah devletlerin, aralarmdaki ili�kilerde büyük bir tirmam�a neden olacak bir sorunun olmad1g1 rahathkla sõylenebilir ; aksine, 1 9 1 1 'de Avrupa'da, sava�m telaffuz edilmesine neden olan, Agadir Krizi'nin yaratm1� oldugu gerginlik õnemli õlçüde yati�rru�ti. Hat ta, 1 9 1 4'ün ba�mda, ingiltere ile Almanya, aralarmdaki donanma yan�m1 sessiz sedas1z bir uzla§ma ile yava§latmaya ba§lam1�lard1 ; bu ise, iki devlet arasmdaki en temel geçimsizlik konusunun ortadan kalkmas1 için yeni bir dõnemin ba�lama firsatm1 temsil etmekteydi ; ancak, bõyle bir süreç hiç canlanmam1�t1r. Bunun ba�hca nedeni, Balkanlarda, Avusturya-Macaristan ile Sirbistan arasmdaki krizde, Avrupa'nm Büyük Güçlerinin õnceki donemde kullanml§ olduklan sorun çõzme mekanizmalanmn yerine, farkh bir yõntem izlemeleridir. 28 Haziran 1 9 1 4'te, Saraybosna'daki ordu manevralanm denetlemek üzere orada bulunan Avusturya-Macaristan Veli ahd1 Aqidük Franz Ferdinand'm, Gavrilo Princip adh genç bir S1rp õgrenci tarafmdan vurularak oldürülmesi ile ba�layan kriz, Avrupah devletlerin arasmda kriz yaratacak bir gündem olu�tu racak derecede õnemli bir sorun olma õzelligi ta�1mamaktayd1. Nihayetinde, 1 908 y1lmda, yalmzca Avusturya-Macaristan'1 ve Sirbistan'1 degil, Almanya'y1 ve Rusya'y1 da kaq1 kaq1ya getiren bir ba§ka krizin çõzümlenmesi ile, Avusturya-Macaristan, nüfu sunun õnemli bir kisrm Sirp olan Bosna Hersek'i ilhak ederek, 1 8 7 1 'den beridir, Avrupa siyasal haritasmda meydana gelen en 153 Balkan Sava�lan'mn diplomatik süreçlerinin degerlendirilmesi için �u kaynaga bakilmasmda fayda gõrülmektedir. Ernst Christian Helmreich,
The Diplomacy efBalkan Wars, Cambridge, Harvard University Press, 1 93 8 .
243
büyük smir degi§ikligini yaptru§ bulunmaktaydi. 154 Daha, henüz bitmi§ Balkan Sava§lan'nm Londra'daki ban§ gõrii§melerinde ise, Sirbistan'm olas1 baz1 toprak kazançlan Avusturya-Macaristan'm baskm ile tõrpülenmi§ti. 155 Suikast sonrasmda da Avusturya Macaristan ile Sirbistan arasmda tirmanmaya ba§layan yeni kri zin, Avusturya-Macaristan'm, S1rbistan'1 zorlayacag1 bir sonuç la bitmesi beklenen bir rutin olarak gõrülmekteydi. 1 5 6 Üstelik, Avrupa'nm en eski hanedan ailelerinden birine yap1ltru§ olan bu saldmmn, yalmzca, Avusturya-Macaristan'a degil, aym zamanda Avrupa degerlerine de yap1ld1g1 gõrÜ§Ü baz1 Avrupah siyaset çevrelerinde hâkim oldugundan, bõyle bir saldmya, Avusturya Macaristan' m bir cezalandmc1 güç gõsterisi ile kaq1hk vermesi de uygun gõrülmekteydi. 1 57 Avrupa siyasal sisteminin hiyerar1 5 4 Bosna Hersek'in Avusturya-Macaristan tarafmdan ilhak1 ve bunun yaramg1 kriz ile ilgili §U kaynaklara bakilmasmda fayda gõrülmektedir : E. Schmitt,
The Annexation of Bosnia 1 908-1 909, Cambridge, Cambridge University Press, 1 93 7; aynca bkz. Stevenson, Armaments and the Coming oJ War, s. 1 1 2- 1 3 1 . 1 5 5 B u düzenlemeler için bkz. Bridge, From Sadowa to Sarajevo, Londra, Rout ledge and Kegan Paul, 1 972, s. 348-352. 156 Gerek Saraybosna Suikastmm ve gerekse suikastm Avrupa'daki yank1lan ile ilgili bilgrler için §U kaynaga bakmakta fayda gõrülmektedir : Joachim Remak, Sarajevo The Story oJ Política/ Murder, New York, Criterion Books, 1 95 9 . 1 5 7 Bu yakla§Im, Avrupa'nm geli§mi§ bõlgeleri i l e geri kalnu§ kmmlan arasm daki õfke ve nefret seviyesine varan alg1 farklanm yans1tmaktad1r. Bu konu, R.J.Ewans'm ve Helmuth Pogge von Strandmann'm editõrlüklerini yapnu§ olduklan, The Coming of the First World War adh edisyonun içinde yer alan, suikastç1 Gavrilo Princip ile hapishanede bulundugu mada yap1lnu§ olan bir rõportaj1 içeren, Z. A. B. Zeman'm, "Balkans and the Coming of the War" ile Avusturya-Macaristan toplumunun sava§ õncesi fikir yapmm anlatan, R. J. W. Evans' m, "The Habsburg Monarchy and the Coming of the War" ba§hkh bõlümlerinde ayrmuh olarak i§lenmi§tir. Bkz. R. J. W. Ewans ve Helmuth Pogge von Strandmann, The Coming oJ the First World
War, Oxford, Clarendon Press, 1 998.
Ili
� �
z .o m ;:e � o m
""
�
;;;
3: m !!!. Ili
o
;:e e z Ili
)> e
244
� ü'i
�
:5 f 1-
§ik yap1s1 dü§ünüldügünde, ortaya ç1kan kriz, bir Büyi,ik Güç olan Avusturya-Macaristan ile nispeten s1radan bir devlet olarak hiyeraqinin alt s1ralarmda yer alan Strbistan arasmda cereyan etmekteydi. Bu çerçevede, Avusturya-Macaristan'm , Avrupa siyasal sisteminin Büyük Güçlere saglad1g1 diplomasi ve sava§ araçlarmdan istedigini kullanabilmesi konusunda bir smtrlama yoktu ; ancak, seçilecek yol sava§ olacaksa, kongre sisteminin müdahalesinden kaçmabilmek için, Avusturya-Macaristan'm hem çabuk bir galibiyet almas1 ve hem de sava§I lokalize edebilmesi gerekliydi. Tam da bu noktada, Avrupa siyasal sisteminin bir arac1 olan sava§m, õnceki ba§hklarda bahsedilen, içerigindeki degi§imin bir Büyük Gücü nas1l bir paradoksa ittiginin sorgulanmasmm õnemli oldugu dü§iinülmektedir. Avusturya-Macaristan'm, Sirbistan\ Saraybosna Suikasti'ndan sorumlu tutmas1 ile, Temmuz 1 9 1 4'te iki ülke arasmda ba§layan kriz bir tirmanma sürecine girerken, Avusturya-Macaristan'm, krizi bapn ile yõnetemedigine i§aret etmenin faydah oldugu dü§ünülmektedir. Bunun nedeni, krizin, birkaç hafta sonra, son rasmda topyekún bir Avrupa sava§ma dõnü§mesi degil, Avusturya Macaristan' m, elindeki dt§ politika araçlanmn içerigindeki de gi§ikliklerin neden oldugu sorunlar nedeniyle S1rbistan'a kaq1 uygulamak istedigi politikay1 netlqtirememesidir. Suikastm ardmdan Avusturya-Macaristan, ortaya ç1kan du rumun belirsizligi içinde vermesi gereken tepkinin õlçüsünü hesaplamaya çah§maktayd1. Her §eyden õnce Avusturya-Maca ristan, Büyük Güç olarak sahip oldugu prestije kaq1 bir meydan okuma ile karpla§ttg1 algm içindeydi. Bu durum, Avusturya Macaristan'm 1 908'de, Bosna Hersek'i ilhak etmesini takip eden y1llarda, S1rbistan'1 sürekli bir baski altmda tuttugu durumun bir tür geri vuru§U gibi gõrünen suikastm, Strbistan tarafmdan organize edilen bir komplo oldugu mant1g1 üzerine kuruluy du. Fakat, suikast ile S1rbistan'm gõrünür bir ili§kisi olmamas1,
245
Avusturya-Macaristan'm suikasta gõsterebilecegi tepkinin yõnünü belirsizle§tirmekteydi. Sonuçta, Avusturya-Macaristan'm bu a§a mada verebilecegi tepki için fazla seçenegi de bulunmamaktaydi. S1rbistan ile suikast arasmda organik bir bagm kurulmasm1 müm kün kilacak kamtlann mevcut olmad1g1 bir ortamda, verilecek tepkinin sertligi de õnem kazanmaktayd1 ; ne var ki bu a§amada, diplomatik bir tepkiden ba§ka bir seçenek yoktu ve bu çerçevede, ancak diplomatik tepkinin sertligi üzerinde hesap yap1labilirdi. Avrupa siyasal sisteminin yaplSl çerçevesinde, Büyük Güçlerin birden fazlasm1 ilgilendiren konular genelde kongre ile çõzüldü günden, Avusturya-Macaristan, ortaya ç1kan yeni krizin de Büyük Güçlerin kat1lacag1 bir kongre ile sonlanacagmm farkmdayd1. Krizin, kongre ile sonlanmas1 için geçerli olan nedenlerin §ôyle malanmas1 mümkündür : ilk olarak, Balkanlar, Büyük Güçler tarafmdan, Avrupa statükosunun devamhhg1 için õnemli bir alan olarak gõrülmekteydi ve 1 908'de, Avusturya-Macaristan'm Bosna Hersek'i ilhak etmesi, sõz konusu devletin bu bõlgeyi 1 8 7 8 'den beridir kontrol altmda bulundurmasmm resnliyete dõkülmesinden ba§ka bir §ey olmad1g1 için, birfait accompli olarak kabul gõrmܧtÜ ; lakin bu durumun yeniden tekrarlanmas1 Büyük Güçlerin toplu olarak yapacaklan düzenlemeler ile geçerli ola bilirdi. ikinci neden ise, ilhak sonucunda Avusturya-Macaristan ile Sirbistan arasmda tlrmanan krize, Sirbistan'a destek vererek taraf olan, Rusya'mn da kan§ml§ olmas1 ve Almanya'nm tepkisi ile bu destegi çekmek zorunda kalmasma kaq1hk, Rusya'nm Balkanlarda ç1kar tammlamaya devam ettigini gõstermesidir. Bõylece, Balkanlar ile ilgili ortaya ç1kacak herhangi bir düzenle mede, Rusya da taraf olacagm1 gõstermi§tir ve bu da, Balkanlar ile ilgili sorunlarm tek tarafh degil, kongre ile çõzümlenmesini gerektirmektedir. Üçüncü olarak, 1 908'deki ilhakm kabulünde, ingiltere ve Fransa fazia tepki vermeyerek Rusya'nm Balkanlara yõnelik politikasma kat1lmad1klanm gõstermi§lerdir ; ama, bu
VI
� )>
'(/)
z .n· m ;e � e m Clc
� ;e
3: m !!!. VI o ;e e z VI )> e
246
�
;,; :lo::
:5 t-
i
da, Almanya'nm Rusya'y1 diplomatik anlamda ezmesi ile sonuçlanmt�ttr. Bu durumda, Balkanlar ile ilgili ortaya ç1kacak olan ve en az bir Büyük Gücün taraf oldugu her sorun benzer bir ortam yaracagmdan, krizin Büyük Güçler tarafmdan düzenlenecek bir kongre ile sonuçlanmast büyük olasthk hâline getirmi�tir. As1l sorun, Avusturya-Macaristan'm 1 908'deki ilhak1 sorgulamaya aç mast muhtemel bir kongreyi isteyip istemedigi ile ilgilidir. 158 Eger kongre kaçtmlmaz ise, Avusturya-Macaristan'm, ingiltere'nin ve Fransa'mn destegini almast muhtemel olan Rusya kaq1smda yalmz kalmak istemeyecegi ve bu nedenle de, müttefiki olan Almanya'nm desteginin yamnda oldugunu bilmek isteyecegi yõnündeki argümanlarmm õne sürülmesi mümkündür. Suikastt takip eden günlerde, Avusturya-Macaristan Dt�i§leri, Leopold Bercthold, Alexander Graf von Hoyos'u õzel yetkili elçi olarak Berlin'e yollamt§ttr. Hoyos, beraberinde, imparator Wilhelm'e sunmak üzere Bercholt tarafmdan haz1rlanmt§ bir memorandum ile imparator Franz Joseph tarafindan yaz1lm1� ki§isel bir mektup getirmi§tir. Memorandum, Balkan Sava�lan ertesinde Balkanlarda ortaya ç1kan konjonktürün, Almanya ile Avusturya-Macaristan'm ortak ç1karlan yõnünde dõnü�türülmesi için Bulgaristan ve Romanya ile ittifaklar yap1lmasm1 õnermek tedir. Franz Joseph'in mektubu da benzer konulan içermektedir. iki belgede de, içerik itibariyle, Balkanlardaki sorunlara yõnelik olarak, diplomasiden ba�ka yõntem õnerilmemektedir. Wilhelm, Hoyos'un getirdigi belgeleri kendisine sunan Avusturya-Macaris tan Büyükelçisi Ladislaus Szogyeni-Marichile ile yapttg1 õzel gõ1 58 Hamilton ve Herwig, Balkan Sava�lan sürecinde, Avusturya D 1�i�leri
Bakam Leopold Berchtold'un Büyük Güçler ile uyumlu bir ahenk politikas1 t a raftan olmasma kaq1hk, zaman içinde Bakanhk çerçevesinde çah�an ve
d 1 j politikada daha sert bir karakter benimsemeyi õneren genç diplomatlar � ru hunun baskm geldigini yazmaktad1rlar. Hamilton ve Herwig, Decisions
.F>r War, s. 56.
247
rii§mede, Büyükelçiye, Habsburg hanedan ailesine yap1lan saldm nedeniyle olan üzüntüsünü ve õfkesini aç1klarm§, Almanya'mn, Avusturya-Macaristan'm S1rbistan'a kaq1 giri§ecegi her eylemi bütün irnkânlan ile destekleyecegini bildirmi§tir. Aym gün üst bü rokratlarm kauld1g1 kraliyet konseyi toplantmnda da, Wilhelm'in yakla§lffil büyük destek gõrmܧtÜr. Bunun ardmdan da, �ansõl ye Bethmann-Hollweg, Avusturya-Macaristan delegasyonuna Almanya'mn destek taahhüdünü resmí olarak aç1klam1§tlr. 1 59 Tarihe, Almanya'nm, Avusturya-Macaristan'a verdigi "aç1k çek" olarak geçen bu taahhüt, Almanya'mn, Avusturya-Macaristan'm, Sirbistan'a kaq1 diplomatik bir tepkiden fazlas1m gõstermesi ko nusunda cesaretlendirmek ile itham edilmesine ve Birinci Dünya Sava§i'nm ha§lang1cmdan sorumu tutulmasma neden olmu§tur. 160 Hamilton ve Herwig, bugün, Almanya'mn sava§m ba�lang1n ile ilgili olan sorumluluguna yõnelik tartl�malarm devam ettigini, ama, sava§ ile ilgili ilk kararm Avusturya-Macaristan tarafm1 59 Hoyos'un Berlin' gidi�i için bkz. Sean McMeekin, ju/y 1914 Countdown to
War, New York, Basic Books, 20 1 3 , s 89- 1 05 ; Hamilton ve Herwig, De cisionsfor War , s 59-67, Clark, a .g.e., s. 4 1 2-422. 1 60 Sava� suçu maddesi olarak da adlandmlan, 1 9 1 9'da Almanya ile Müttefikler arasmda imzalanan Versailles Antla�mas1'nm 8. Yaptmmlar kismmm aç1h� maddesi olan 23 1 . Maddenin içerigi �õyledir : "Müttefik ve ilgili hükumetler teyit eder ve Almanya kabul eder ki, Müttefik ve ilgili hükumetlerin ve onlann vatanda�larmm ba�ma gelmi� olan kay1p ve hasarm nedeni Almanya ve müttefiklerinin sald1rganhg1 ile onlara dayatalmI§ olan sava§m sonucu olmu§tur ve bunun sorumlusu da Almanya ve müttefikleridir." Versailles Antla§masmm taro metni için bkz. Çevrimiçi : https ://archive.org/details/treatypeacewithOOgermgoog , son güncelleme, Nisan 2 0 1 4 . H e w Strachan, Almanya'nm Avusturya-Macaristan'a bõylesine bir taahüt vermi� olmasm1 degil, bu taahüdün içerigini bu kadar yoruma aç1k bir geni�likte birakilm1� olmasmm sorun yaratnu� oldugunu vurgulamaktad1r. Strachan, The First World War, Oxford, Oxford University Press, 200 1 , Cilt 1 , s . 72.
V>
�
z -õ" m ;ic � e m C\
!::
252
rerek, seferberligini durdurmas1m istemi§tir. Bu ana kadar olan süreç, 1 908'de Bosna Krizi'nde ya§anan süreçle aymd1r; geçmi§te, Rusya'mn ve S1rbistan'm geri ad1m atmas1 konusunda i§e yararm§ olan bir davram§ modelinjn tekrar edilmesinde olagan di§l bir §ey gõzükmemektedir. Fakat, 1 908'deki prtlarla, 1 9 1 4'teki §artlar bir birinden çok farkhd1r. 1 905 'teki sava§m y1k1rmm üzerinden atrm§, Fransa ve Íngiltere ile olan askeri i§ birligini geli§tirmi§ Rusya'nm, bu sefer kolayca geri ad1m atmas1 yerine, daha kuvvetli bir jeste ba§vurmas1, kendisinin sahip oldugu Büyük Güç statüsünün ta§1d1g1 arriam aç1smdan uygun bir hamle olarak alg1lanabilir. Diger taraftan, tam da bu noktada, asker elitlerin haz1rlarm§ olduklan güvenlik belgeleri olan sava§ planlarmm devreye girdigine de i§aret etmek uygun olacakt1r. Daha õnceki ba§hklarda bahsedildigi üzere, sava§ planlarmm içerigi, seferberliklerin tamamlanarak, uygulamalarm ba§lat1lmasm1 kapsamaktad1r. Sava§l ba§latmak için, tek bir Büyük Gücün seferberlik ilan etmesi yeterlidir ve bõyle de olmu§tur. Ortaya ç1kan bu zincirleme reaksiyonda, sivil karar ahc1lar, bir yandan kongre sisteminin emniyet mekanizma smm saglad1g1 kolektif diplomasi aracmm ellerinde i§levsiz hâle geldiklerini fark ederken, bir yandan da diger devletlerin tepki lerini dogru degerlendirmek zorundayd1lar. Seferberlik ilanlan, asker karar ahc1lar tarafmdan düzenlenmi§ güvenlik tammlarma uydugundan, Temmuz aymm sonunda, bu tammlar üzerinden sivil karar almlar tarafindan sava§ kararlan verilmi§ ve haz1rlanrm§ olan askeri mekanizmalar devreye sokulmu§tUr. Avrupa siyasal sisteminin saglamI§ oldugu emniyet mekaniz malan ve sorun çõzme yõntemleri ile geni§ kauhmh bir sava§tan uzak durmu§ olan Büyük Güçleri'in, 1 9 1 4 y1h Agustos aymm ba§mda, araç olmaktan ç1karak, amaç hâline gelme yoluna giren sava§ta, hem kendi fiziksel birikimlerini ve hem de Avrupa siyasal sisteminin 1 648'den beridir in§a etmekte oldugu deger yaplSlm feda etmi§ olduklanm sõylemek uygun olacakt1r.
SONUÇ
Giri§ bõlümünde çah§manm hipotezi §U §ekilde kurulmu§tU : "Birinci Dünya Sava§l, olu§ süreci içinde, taraf olan devletler aç1smdan gerçek sava§ olmaktan ç1karak, mutlak sava§a dõnܧ mܧtÜr. Kaq1 tarafi yenme güdüsü, devletlerin, zaten muglâk olan siyasi hedeflerini unutturmu§ ve bütün imkânlarm ugruna seferber edildigi §iddetin, bir amaç hâline gelmesine neden ol mu§tur. Diplomasinin kayboldugu bir ortamda, taraflar, mutlak sava§taki kutupla§maya sürüklenmi§ler ve gerçek sava§m anlarm olan siyasi aktivitenin devamhhg1, sava§an taraflar arasmda ortadan kalkrm§tlr. Bu çerçevede Birinci Dünya sava§l bir mutlak sava§tir" Bu hipotezin smanmas1 için ise, Clausewitz'in mutlak sava§ distopyasm1 kurgulamaya yõnelik õne sürdügü prtlar, Birinci Dünya Sava§l ile ili§kilendirilerek sorular hâline getirilmi§ti. Bu sorulan tekrar etmekte fayda oldugu gõrülmektedir. Buna kar §In, sorularm s1ralamalan degi§tirilerek, birbirleri ile alakah hâle geldikleri bir kurgu içinde analiz edilmeleri denenecektir.
254
Birinci Dünya Sava§i'nm ba§mda, devletlerin karar alma süreçleri, mevcut durumu nas1l degerlendirmi§lerdir ve bu de gerlendirmeler, sava§ kararlarmm almmasmda ne kadar etkili olmu§lardir? • Birinci Dünya Sava§l, bir tlrmanmanm sonucunda rm ba§la ffil§tlr ; yoksa sava§a tek veya aym anda almmt§ kaq1hkh kararlarm bir sonucu olarak rm gidilmi§tir? • Sava§tan õnce gelen krizlerin etkisi mi Birinci Dünya Sava§i'nm sava§m ba§lang1cma neden olmu§tur ; yoksa sava§, beklenmeyen bir anda aniden mi patlak vermi§tir? • Birinci Dünya Sava§t'nda Avrupa'nm Büyük Güçleri'nin çatl§ma pratikleri, siyasetin frenlemesi ile sm1rlanm1§ m1dir ; yoksa Büyük Güçler, mutlak sava§m distopyasmdaki a§mhklara m1 sürüklenmi§lerdir? • Birinci Dünya Sava§l, sava§an devletler için ba§ka araçlarla diplomasinin devam1 anlam1m m1 ta§Jml§tlr ; yoksa Birinci Dünya Sava§l, diplomasinin ve askeri araçlann, dii§mam yok etme üzerine kuruldugu bir §iddet eylemi basitligine mi dõnii§mܧtiir? Çah§manm takip eden kmmlannda yap1lan çõzümlemeler, bu sorularm cevaplanmas1 için gerekli alt yap1y1 olu§t U rmU § ol dugundan, aruk, bu cevaplann üretim sürecine giri§mek uygun gõrülmektedir. Birinci klSlmda yap1lan analizde, 1 900'lerin ba§mda, Büyük Güç statüsünün belirlenmesi ile alakah olarak ya§anan, gerilimli donanma yan§mm neden oldugu krizler sonucunda, ingiltere ile Almanya'mn birbirlerine kaq1 olan alg1larmm dii§manhk tamrm üzerinde §ekillendigi sonucuna ula§ t lrm §tlr Bu alg1 çerçevesinde kutupla§an iki devletin, bagh olduklan ittifak ve koalisyonlan da kendi alg1lanna uygun olarak radikallqtirerek, Avrupa siyasal sistemini çift kutuplu bir yap1ya sürüklediklerine i§aret edilmi§ tir. Bu dogrultuda, Avrupa'mn Büyük Güçlerinin karar alma mekanizmalanmn, 1 9 1 2 'deki Agadir Krizi sonrasmda netlqen •
.
255
bu kutupla§manm etkisinde kalarak, rakip bloga dâhil olan diger devletleri dü§man olarak tammlamas1, bu ittifak ve koalisyonlara mensup devletlerin, 1 9 1 4'ün Temmuz aymdaki mevcut siyasal durumu çok yõnlü degerlendirmelerini engelleyecek bir ortam yaratmI§tlr. ikinci klSlmdaki analiz ise, bu soruya ba§ka bir boyut ekle mektedir. 1 8 1 5 'ten sonra, Avrupa siyasal sisterninin yap1sal bir õzelligi olan kongre sisterninin, sorun çõzme yolunda saglad1g1 imkânlara kaqm, Avrupah Büyük Güçlerin karar ahc1lan, hayalí: olarak tasarlannn§ bir sava§ olgusunun ç1karlanna daha uygun hiz met edebilecegine inanmaya ba§lann§lard1. Bu çerçevede degi§rni§ olan güvenlik tammlarmm varhg1, i� birliginin çõzmesi muhtemel sorunlan çati§maya dõnü§türme egilimi yaratmaktayd1. 1 9 1 4 Yaz1'nda, bõylesine bir ortamm yapm içindeki negatif alg1lann, devletler arasmda, i� birligi ile çõzüm üretilebilmesini mümkün kilacak kararlarm almmasm1 engellerni§ olmasmm mümkün ol dugunu belirtmek uygun olacakur. Yukandaki paragraflarm içerigi dogrultusunda, ilk sorunun cevabmm, 1 9 1 4 Yaz1'nda, kaq1t algilar içinde güdülenrni� olan karar ahcilann, mevcut siyasi durumu bu algilar çerçevesinde yorumladik lan ve i§ birligini mümkün kilacak di§ politika araçlannm varhgma kaqm, çatI§may1 seçtikleri yõnünde verilmesi mümkündür. Birinci Dünya Sava§i'nm ba§lang1ç sürecini inceleyen pek çok yazar, sava§m neden 1 9 1 4'te ba�lad1g1 sorusuna cevap aramaktad1r. Bu metinde, bu sorunun cevabmm bulunmas1 endi�esi olunmasa da, 1 9 1 4 yilmm, Avrupah Büyük Güçler arasmdaki ili§kiler aç1smdan, õnceki y1llara oranla çok daha dü§ük bir gerginlik seviye sinde oldugu iddias1 benimsenmektedir. Bu durumda da, sava§m devletler arasmdaki ili§kilerde ya§anan gerginlikler nedeniyle ba§lad1g1 tezini yadsmmaktadu. ikinci kmmda da bahsedildigi üzere, sava§ kararlan beklenmedik bir çabukluk içinde ahnnn§ ve uygulamaya konmU§tur.
VI o z e: -n
256
�
:'i :=-::
:5 li
Birinci kmmdaki analizde gõsterildigi üzere, 1 9 12'den sonra, ingiltere ve Almanya arasmdaki urmanma, yava§ da olsa azalmaya ba§lann§tl. 1 9 1 3 'teki Balkan Sava§lan sürecinde, iki devlet kutupla§tird1klan Avrupa siyasal sistemini yati§tlracak biçimde, ihtiyath di§ politika yakla§imlarma ba§vurmu§lard1. Buna kaq1hk, iki devlet ve onlarm güdüledigi bloklar arasma yerle§mi§ olan alg1, sistem içinde gõzlemlenen yati§maya kaqm, devletlerin i§ birligini engelleyici bir unsur olarak, mevcudiyetini korumaktay di. Bu nedenle, 1 9 1 4 Yaz1'nda, bõlgesel bir krizin neden oldugu bõlgesel bir sava§, ardi ardma gelen sava§ ilanlan ile Avrupah Büyük Güçlerin tamamm1 içine alan bir zincirleme reaksiyon ile sona ermi§tir. ikinci kmmdaki analize gore ise, Büyük Güçlerin haz1rlanrm§ sava§ planlan çerçevesinde, asker elitler tarafindan haz1rlanm1§ güvenlik tammlarma sahip olduklanm ve bu tammlarm, Avrupa siyasal sisteminin 1 9 . yüzy1ldaki sorun çõzme mekanizmalannm kullammim engelleyecek bir ortam yaratug1 vurgulanmi§tlr. Sõz konusu sava§ planlan, hayal edilmi§ bir sava§a uygun olarak haz1rlan1TI1§ olsa dahi, uygun olduklan bir ortamda, içeriklerinin sundugu güvenlik tamnn, sorunlarm i§ birligi yap1larak çõzülme sini degil, çati§may1 õngõrmekteydi. Diger yandan, ittifaklarm üyelerine yükledikleri sorumluluklar da, kriz dõnemlerini çati§ maya dogru sürüklemekteydi. Bu durumun da, 1 9 1 4 Yaz1'nda, bõlgesel bir krizin bir Avrupa sava§ma dõnii§mesini h1zlandir1TI1§ oldugu sõylenebilir. Üçüncü soru, ilginç bir sorudur : ilk baki§ta, birinci kmmdaki analizlerle aktanlan süreçlerin, sorunun ilk kisnnm dogrulad1g1 anla§1lsa da, durum bundan farkhd1r. ingiltere ile Almanya ara smdaki krizlerin, 1 9 1 4'teki savapn ba§lang1ç sürecini dogrudan etkilediklerini sõylemek mümkün degildir. iki ülke arasmdaki krizlerin, birbirleri arasmda bir dü§manhk algm yaratml§ olmas1 ve iki devletin askeri bagla§1klanm kendi alg1lanna uygun olarak
257
güdülemeleri de, sava§l ba§latmak için yeterli nedenler saglama maktaydi. 1 908'de, Avusturya-Macaristan'm Bosna Hersek'i ilhak etmesi ile Balkanlarda ba§layan tlrmam§ ise, ancak, Avusturya Macaristan ile Sirbistan arasmda bir sava§m ba§lang1c1 olacak bir kriz yaratabilirdi ve nitekim sonuç tam da bu olmu§tU. Fakat, Balkanlar ile ilgili olan bu urmam§m bir Avrupa sava§mm nedeni oldugunu ileri sürmek, sava§ içinde yer alan Íngiltere ve Fansa gibi, Balkanlara olan ilgileri smirh olan devletlerin kauhm mo tivasyonlanm aç1klama konusunda yetersiz bir argüman olarak kalacakur. Sava§m aniden patlak vermi§ olmasm1 ileri sürmek olanak hd1r. Avusturya-Macaristan ile S1rbistan arasmda ba§lamas1 ve sonuçlanmas1 gereken bir sava§tan, geni§ çaph bir Avrupa sava§ma geçi§ o kadar çabuk olmu§tur ki, as1l gõzden kaçan, hiçbir Büyük Gücün sava§a kaulmaktan ba§ka bir aç1hm üretmemi§ olmalandu. Seçim konusunda gõsterilen acelenin, Birinci Dünya Savap'mn ani ba§lang1cm1 i§aret ettigini iddia etmek olas1du. 1 9 1 4'te ba§layan sava§ta, en büyük can kay1planmn 1 9 1 4'ün son alti ay1 ile 1 9 1 8 'in ilk sekiz ay1 içerisinde verilmi§ oldugu ikinci analizde vurgulanffil§tl. Buna ek yapilmas1 aç1smdan, Birinci Dün ya Sava§i'nda asker ve sivil dokuz milyondan fazla insanm õldügü tahmin edilmektedir. Birinci Dünya Sava§i'ndan õnce, Avrupa'da ya§anan son büyük sava� olan 1 87 1 Fransa-Prusya Sava§1'ndaki can kaybmm, üç yüz bini anca geçtigi dü§Ünülürse, Birinci Dünya Sava§i'nm §iddet anlammda uçlara kaçrm§ oldugu rahathkla one sürülebilir. 1 8 7 1 'den sonra haz1rlanffil§ sava§ planlarmm içerdigi seferberlik ile toplanacak asker say1lan dü§ünüldügünde, sivil ve asker karar ahc1larm olas1 bir Avrupa sava§mm yaratacag1 vah§eti hesap etmelerinin çok da zor olmad1g1 gõz õnüne almmahd1r. Sava§m ilk alt1 aymda, Avrupa'nm Büyük Güçlerinin yakla�1k alu milyon askeri cepheye sürmü� olmalan ve 1 9 1 8'e kadar da, büyük can kay1plarma bu tutumlanm sürdürmeleri, siyasetin,
VI o z e:
" ,...
> ::o
268
Rosenbrook, William J., The German Mind, Detroit, Wayne State University Press, 1 963. Roskund, Arne,Jeune Ecole-the Strategy ojthe Weak, Leiden, Brill, 2007. Roskill, Stephen W. , The Strategy oJ Sea Power, Londra, Collins, 1 962. Schmitt, Bernadotte E., Tripie Alliance and Tripie Entente, New York, Henry Holt Company, 1 934. , E. Schmitt, The Annexation oJ Bosnia 1 908-1909, Cambridge, Cambridge University Press, 1 937. Schmitt, Bernadotte E. ve Vedeler, Harold C . , The World in Crucible, New York, Harper & Row Publishers, 1 984, Seager II, Robert, Aljred Thayer Mahan, the Man and his Letters, Annapolis, Naval lnstitute Press, 1 977. Seaman, Lewis C.B., From Vienna to Versailles, Londra, Methuen and Co. Ltd., 1 95 5 . Snyder, Glenn H., Alliance Politics, Ithaca, Comei University Press, 1 997. Snyder, Jack, The Ideology oJ Ojfensive: Military Decision Making and the Disasters oJ 1914, lthaka, Cornell University Press, 1 984. Sondhaus, Lawrence Preaparingfor Weltpolitik-German Sea Power Bejore Tirpitz Era, Maryland, Naval Institute Press, 1 997. , Naval Warjare 1 815-1914, Londra, Routledge, 200 1 . Steinberg, Jonathan, Yesterday's Detterent- Tirpitz and the Birth ojthe German Battle Fleet, Londra, McDonald, 1 965. Stevenson, David, Armaments and the Coming oJ War-Europe 1904-1914, Oxford, Clarendon Press, 1 996. , Catacylsm- The First World Wtir as a Política/ Tragedy, New York, Basic Books, 2004 . Stone, Norman, Europe Transformed 1 8 78-1919, Londra, Fontana Press, 1 983. Taylor, A. J. P. , The Strugglefor Mastery in Europe 1 848-1918, Oxford, Clarendon Press, 1 954. --, War by Time Table, Londra, Me Donald and Co, 1 969. ---, The First World War, Oxford, Oxford University Press, 200 1 , Cilt 1 . Strachan, Hew, C/ausewitz's on War: a Biography, New York, Atlantic Monthly Press, 2007. Tirpitz, Alfred von, My Memoirs, New York, AMS Press, 1 970 ( 1 9 1 9 bas1mmm aym), Cilt 1 . ---
--
---
269
Tuchman, Barbara, The Guns ofAugust, 4. Bas1m, New York Ballantine Books, 1 990. --- , The Proud Tower, 4. Bas1m, New York, MacMillan, 1 965. Vagts, Alfred, A History ofMilitarism, New York, W.W.Norton & Com pany, 1 937. Waltz, Kenneth, Man, The State and itár, 2. Bas1m, New York, Columbia University Press, 1 959. ---, Theory of International Politics, Londra, Addison-Wesley Publis hing Company, 1 979. Wawro, Geoffrey, itáifare and Society in Europe 1 792-1914, Londra, Routledge, 2000. Weir, Gary E . , Building the Kaiser's Navy, Annapolis, Naval lnstitute Press, 1 992. Weitsman, Patricia A., Dangerous Alliances, Stanford, Stanford Univer sity Press, 2004. Wells, Herbert G., The War ofthe Worlds, Londra, William Heinemann, 1 898. -- , The War That Will End War, Londra, Frank and Ceei! Palmer Red Lion Court E.C., 1 9 1 4. Wendt, Alexander, Social Theory oJ International Relations, Cambridge, Cambridge University Press, 1 999. Wilhelm II, Kaiser's Memoirs, Londra, Harper and Brothers Publishers, 1 922. Williamson Jr. , Samuel, The Politics of the Grand Strategy-Britain and France Preaparefor War 1904-1 914, 2 . Bas1m, Londra, The Ashfield Press, 1 990. Wimmel, Kenneth, Theodore Roosevelt and the Great White Fleet, Virginia, Brassey's, 2000. Yalçmkaya, Haldun, Sava� Uluslararas1 Íli�kilerde Güç Kullamm1, Ankara, imge Kitabevi, 2007. Zuber, Terence, Inventing the Schlieffen Plan 1 871 -1914, Oxford, Oxford University Press, 2002 . MAKALELER
Abbenhuis, Maartje Maria, "A Most Useful Too! for Diplomacy and Statecraft : Neutrality and Europe in the 'Long' Nineteenth Cen tury, 1 8 1 5-1 9 1 4", The International History Review, Vol 35, No 1 , 20 1 3 , s . 1 -22.
�z > "
> ;o
270
Beeler, John F., "A One Power Standard? Great Britain and the Balance of Naval Power, 1 860- 1 880'',Journal efStrategic Studies, 15 :4, Arahk 1 992, s. 548-575. Whyte, Ian Boyd ; "Anglo German Conflict in Popular Fiction 1 8701 9 1 4", The First World War as a Clash efCultures, New York, Camden House, 2004, s. 43- 1 00. Buli, Hedley, "World Order and the Super Powers", Super Powers and World Order, ed. Carsten Holbraad, Canberra, Australian National University Press, 1 9 7 1 , s. 140- 1 54 . Checkel, Jeffrey T . , "The Constructivist Tum i n International Relations Theory'', World Politics, Say1 50, Ocak 1 998, s. 324-348. Cobb, Richard, "France and the Coming of War", The Coming efthe First World War, editõrler : R. J. Evans ve Hartmut Pogge von Strandmann, Oxford, Clarendon Press, 1 988, s. 1 27- 1 44. Crowl, Philip A., "Alfred Thayer Mahan : Naval Historian", Makers ef Modern Strategy, Editõr : Peter Paret, New Jersey, Princeton Uni versity Press, 1 986. Doughty, Robert A., "France", War Planning 1914, Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 2010, s. 1 43- 1 74. Epkenhaus, Michael, " Wilhelm I I and 'his' Navy 1 888- 1 9 1 8", The Kaiser-New Research on Wilhelm II's Role in Imperial Germany, Annika Mombauer ve Wilhelm Deist (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 2004, s. 1 2-36. Fulya Ereker, "ilk Çaglardan Günümüze Hakh Sava� Kavram1", Ulusla raras1 ilijkilerde Çatijmadan Güvenlige, Mustafa Aydm, Hans Günther Brauch, Mitat Çelikpala, Ursula Oswald Spring, Necati Polat (edi tõrler), istanbul, istanbul Bilgi Üniversitesi Yaymlan, 20 12, s. 45-75. Freidberg, Aaron L., "Britain and the Experience of Relative Decli ne-1 895- 1 905", Journal ef Strategic Studies, 1 0 :3, 1 987, s . 33 1 -362. Foley, Robert T., "The Origins of the Schlieffen Plan", War in History, Cilt 10, Say1 2, 2003, s. 222-232. -- , "The Real Schlieffen Plan", War in History, Cilt 1 3 , Say1 1 , 2006, s . 9 1 - 1 1 5 . Gilpin, Robert, "The Theory of Hegemonic War", The Journal of Interdisciplinary History, Cilt 1 8, No. 4 , The Origin and Preven tionof Major Wars (Bahar, 1 988 ) , s. 5 9 1 -6 1 3 .
271
Gülboy, Burak Samih, "Bandwagoning vs Chainganging : The Failure of Great Power Diplomacy in the Balkans before the First World War", International]ournal efTurcologia, Cilt 9, Say1 1 7, Bahar 20 14, s. 7-36. --- , "Birinci Dünya Sava§i'nm Erken Dõneminde ingiltere'nin Stra tejik Yakla§immm Belirlenmesi : Çanakkale'ye Harekât Kararmm Almmasmm ingiltere'nin Stratejik Yakla§lminm ve Sava§ Hedefle rinin Saptanmas1 ile ili§kisi", Güvenlik Stratejileri Dergisi, Vol 5, No 9, 2009, s. 5 1 -87. Hamilton, Richard, "War Planning : Obvious Needs, Not so Obvious Solutions", War Planning 1914, Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 2010, s. 1 -23. Herwig, Holger, "From Tirpitz Plan to Schlieffen Plan : Some Obser vations on German Military Planning'', Journal ef Strategic Studies, 9 : 1 , 1 986, s. 53-63. --- , "German Reaction to Dreadnought Revolution'', The lnterna tional History Review, Cilt 1 3 , No 2, May1s 1 9 9 1 , s. 273-283. Holmes, Terence, "The Reluctant March on Paris : A Reply to Terence Zuber's 'The Schliefen Plan Reconsiderd'", War in History, Cilt 8, Say1 2, 200 1 , s. 208-232. --- , "The Real Thing : A Reply to Terence Zuber's : 'Terence Hol mes Reinvents the Schlieffen Plan"', itár in History, Cilt 9, Say1 1 , 2002, s . 1 1 1 - 1 20. ---, "Asking Schlieffen : A Further Reply to Terence Zuber'', itár in History, Cilt 10, say1 4, 2003, s. 464-479. Howard, Michael, "Europe on the Eve of the First World War", The Coming ef the First World War, editõrler : R. J. Evans ve Hartmut Pogge von Strandmann, Oxford, Clarendon Press, 1 988, s. 1 - 1 7 . Ingro, Charles, "Paul W. Schroeder's Balance o f Power : Stability o r Anarchy?'', The International History Review, Cilt 1 6 , N o 4, (Kas1m 1 994), s. 6 8 1 -700. Jervis, Robert, " Cooperation under the Security Dilemma'', World Politics, Cilt 30, Say1 2, Ocak 1 978, s . 1 67-2 14. ---, "From Balance to Concert : A Study on International Security Cooperation", World Politics, Cilt 38, Say1 1 , Ekim 1 985, s. 58-79. Karaosmanoglu, Ali, "2 1 . Yüzyilda Sava§l Tartl§mak : Clausewitz Yeni den", Uluslararas1 i!Íikiler Dergisi, Cilt 8, Say1 29 ( Bahar 20 1 1), s. 5-25 . Kaplan, Morton, "Balance of Power, Bipolarity and other Forms of
�z )>
" ....
)> �
272
International Systems", The American Political Science Review, Cilt 5 1 , No 3, Eylül 1 957, s. 684-695. Kronenbitter, Günther, ''Austria-Hungary" War Planning 1914, Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 20 10, s. 24-47. Levy, Jack S., "Declining power and the Preventive Motivation for War", World Politics, Cilt 40, Say1 1, Ekim 1 987, s. 82- 1 07 . , "What d o Great Powers Balance against and When? " , Balance ef Power- Theory and Practice in the 21st Century, Ed : T. V. Paul, James Wirtz ve Michael Fortmann, Stanford, Stanford University Press, 2004, s. 29-52 . Ludendorff, "Apostle o f the Total War", The Living Age, Mart 1 940, s. 22-25. Menning, Bruce, "War Planning and lnitial Operations in the Russian Context'', War Planning 1914, Richard Hamilton ve Holger Her wig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 20 1 0, s. 80- 1 42. Modelski, George, "The Long Cycle of Global Politics and The Nati on State", Comparative Studies in Society and History, Cilt 20, No 2, Varieties of Modernization, Nisan 1 978, s. 2 1 4-235. Moll, Kenneth L., "Politics, Power and Panic : Britain's 1 909 Dreadno ught 'Gap' ", Military Ajfairs, Cilt 29, Sayi 3, Güz 1 965, s. 1 33-144. Mombauer, Annika, "Of War Plans and War Guilt : The Debate Sur ronding the schlieffen Plan", TheJournal ef Strategic Studies, Cilt 28, Say1 5, Ekim 2005, s 857-88 5 . , "German War Plans", itár Planning 1914, Richard Hamilton ve Holger Herwig (editõrler), Cambridge, Cambridge University Press, 201 0, s. 48-79. Mommsen, WolfgangJ., "The Debate on German War Aims", 1 9 1 4 The Coming of the War, Walter Laqueur ve George L. Mosse (editõrler), New York, Harper Torchbooks, 1 966, s 45-70. Murray, Michelle, "Identity, Insecurity, and Great Power Politics : The Tragedy of German Naval Ambition Before the First World War", Security Studies, Say1 1 9, 20 1 0, s. 656-688. Murray, Williamson A . , "Towards the World War", itáifare, Geoffrey Parker (editor), New York, Cambridge University Press, 1 995, s. 242-265.
--
---
273
Perry, John Curtiss, "Great Britain and the Emergence ofJapan as a Naval Power", Monumenta Nipponica, Cilt 2 1 , Say1 %, 1 966, s. 305-32 1 . Remak, Joachim, " 1 9 1 4-The Third Balkan War : Origins Reconsidered", TheJournal efModern History, Cilt 43, Say1 3, Eylül 1 9 7 1 , s. 353-366. Rosecrance, Richard N., "War and Peace", World Politics, Say1 55, Ekim 2002, s. 1 37-1 66. Ross, Angus, "HMS Dreadnought ( 1 906) - A Naval Revolution Misin terpreted or Mishandled?", The Northern Marinerlle Marin du Nord, XX, No 2, (Nisan 201 O), s. 1 75-198. Sagan, Scott D . , " 1 9 1 4 Revisited-Allies, Offense and Instability", Mi litary Strategy and the Origins ef the First World War, Steven E. Miller, Sean M. Lynn-Jones ve Stephen Van Evera (editõrler), New Jersey, Princeton University Press, 1 9 9 1 , s. 1 09- 133. Seligmann, Mathew S. "Britain's Great Security Mirage : The Royal Navy and the Franco-Russian Threat 1 898- 1 906 '', The Journal ef Strategic Studies, Cilt 3 5 , No 6, Arahk 20 1 2 , s. 86 1 -886. Showalter, Dennis, "Europe's Way of War 1 8 1 5- 1 864'', European War fare 1 815-2000, Jeremy Black (editor), New York, Palgrave, 2002, s. 35-37. Schroeder, Paul, "World War 1 as Galloping Gertie : A Reply to Joac him Remak'', TheJournal ef Modern History, Cilt 44, Sayt 3, Eylül 1 972, s. 3 1 9-345 . -- , "The Nineteenth Century System : Balance of Power or Political Equilibrium'', Review ef International Studies, Cilt 1 5 , No 2, Special Issue on the Balance of Power( Nisan 1 989), s. 1 35-1 53. --- , "Balance of Power and Political Equilibrium : A Response", The International History Review, Cilt 1 6 , No 4 (Kas1m 1 994) , s. 745-754. --- , "A. J. P. Taylor's International System", The International History Review, Cilt 2 1 , . No 1 , Mart 200 1 , s. 1 -27. ---, "Did Vienna Settlement Rested on a Balance of Power'', The American Historical Review, Vol : 97, No : 3, Haziran 1 992, s. 683-706 . ---, " Historical Reality vs Neorealist Theory'', International Security, Cilt 1 9, Say1 1 , Yaz 1 994, s. 1 08- 148. Snyder, Jack, "Civil-Military Relations and the Cult of Offensive, 1 9 1 4 and 1 984", Military Strategy and the Origins ef the First World War, Steven E. Miller, Sean M. Lynn-Jones ve Stephen Van Evera (editõrler), New Jersey, Princeton University Press, 1 99 1 , s. 20-5 8 .
�z )>o
"
,... . )>o ::o
274
Strachan, Hew, "Clausewitz and the First World War", TheJournal oJ Military History, Say1 75, Nisan 201 1 , s. 367-39 1 . Van Evera, Stephen, "The Cult of Offensive and the Origins of the First World War", International Security, Vol 9, No 1, Bahar 1 984, s. 58-107. Wendt, Alexander, "Anarchy is what States Make of it : The Social Construction of Power Politics'', International Organizations, Cilt 46, No 2, Bahar 1 992, s. 3 9 1 -425 . Samuel R. Williamson jr, "Austria-Hungary and the Coming of the First World War", History and Neorealizm, Ernst R. May, Richard Rosecrance ve SaraSteiner (editõrler), Cambridge, Cambridge Uni versity Press, 20 1 0, s. 1 03- 1 28 . Wilson, Peter, "Eski Rejimde Sava�lar 1 648-1 789", Top, Tüfek ve Süngü, çeviren : Yavuz Alogan, istanbul, Kitap Yaymevi, 2002, s. 76- 1 03 . Zuber, Terence, "The Schlieffen Plan Reconsiderd", War i n History, Cilt 6, Say1 3, 1 999, s. 262-305. , "Terence Holmes Reinvents the Schlieffen Plan", Wa r in History, Cilt 8, Say1 4, 200 1 , s. 468-476. , "The Schlieffen Plan was an Orphan", War in History, Cilt 1 1 , Say1 2, 2004, s. 220-225. --, "Everybody Knows that there was a Schlieffen Plan : A Reply to Annica Mombauer'', War in History, Cilt 1 5 , Say1 1, 2008, s. 92- 1 0 1 . --
---
i NTERNET
Çevrimiçi : http ://wwi .lib.byu.edu/index . php/The_Dual_Allian ce_Between_Austria-Hungary_and_Germany , son güncelleme : Nisan 20 1 3 . Çevrimiçi :http ://wwi .lib .byu . edu/index. php/The_Three_Empe rors%27_League , son güncelleme : Nisan 20 1 3 Çevrimci : http ://wwi.lib.byu.edu/index.php/The_Reinsurance_Tre aty , son güncelleme : Nisan 20 1 3 . Çevrimiçi : http ://wwi.lib.byu .edu/index .php/The_Franco-Russi an_Alliance_Military_Convention , son güncelleme : Nisan 20 1 3 . Çevrimiçi : https ://archive.org/details/treatypeacewithOOgermgoog , son güncelleme, Nisan 20 1 4 . Çevrimiçi : http ://www.clausewitz .com/bibl/WhichTrans.htm , son güncelleme : Nisan 20 1 4 .
DiZiN
A
1 5 1 , 1 6 1 , 1 65 , 1 66, 1 6 7, 1 68 ,
Aç1k Deniz Filosu 1 2 1
1 90, 2 5 8
Agadir Krizi ( 1 9 1 1 ) 9 , 1 1 4 , 1 23 , 1 24 , 1 25 , 1 26 , 1 2 8 , 1 29, 1 30, 1 3 1 , 132, 1 3 5 , 139, 1 4 3 , 220, 224, 242, 254
Algeciras Konferans1 ( 1 905 ) 1 02 , 1 28 , 1 93 A lmanya Avusturya-Macaristan ittifaki ( 1 8 79 ) 1 72
Almanya-Rusya Garanti Antla§mas1
( 1 8 8 7)
1 72
Amerikan iç Sava§I ( 1 8 6 1 - 1 8 6 5 ) 5 7 , 202, 204, 205 Angell, Norman 209 Anglo-Sakson 64, 80, 1 3 8 , 1 5 8 , 1 60 Aron , Raymond 2 1 , 23, 73 Asquith, Herbert 1 27, 1 28, 1 3 4 Avrupa Ahengi 4 6 , 4 7 , 7 1 , 7 2 , 1 43,
B Balkan Sava§lan 1 3 7 , 1 93 , 2 2 8 , 24 1 , 242, 243, 246, 256
Berlin Kongreleri ( 1 8 85 ) 73
Berlin Kongresi ( 1 8 7 8 ) 57, 1 6 5 , 1 73 , 1 74, 1 78 , 1 9 1 , 2 1 9 Bernhardi, Frederic von 2 1 0, 2 1 1 Bethman-Hollweg, Theobald von 132
Birinci Ü ç imparatorlar Ligi ( 1 8 72 ) 1 72, 1 73 Bismarck, Otto von 7 1 Bloch, Jean De 208
Boer Sava§I ( 1 899 ) 95, 96, 98, 1 00, 1 0 1 , 1 9 1 , 2 1 7, 228 Boxer Ayaklanmas1 98, 1 00, 1 0 1 , 1 12 Buli, Hedley 34, 3 9
276
1 20 , 1 42 , 233, 238, 263, 265
Bulow, (Bernhard) Prince von 88
Fransa-italya Sald1rmazhk Antla§
e Caprivi, Leo von 7 7
Chaumont Antla§mas1 ( 1 8 1 4 ) 1 5 1 ,
mas1 ( 1 90 1 ) 1 72
Fransa-Prusya Sava§I ( 1 8 7 1 ) 2 5 , 1 65 , 1 69 , 20 1 , 204, 2 1 3 , 226,
1 66 Churchill, Winston 1 1 6, 1 1 7, 1 2 7, 1 28 , 1 30, 1 34, 2 1 4 , 262
227, 237, 2 5 7 Fransa-Ru sya ittifak1 ( 1 8 94) 5 4 , 5 6 , 5 8 , 6 2 , 70, 8 0 , 1 72 , 1 76 ,
Clausewitz, Carl von 9 , 1 9, 20, 2 1 , 22, 23, 24, 26, 28, 29, 30, 1 8 7, 2 1 3 , 232, 253, 258, 259, 262, 268, 2 7 1 , 274
1 86 , 2 1 8 , 224 Franz Joseph 2 1 6, 222, 246
G Goltz, Colmar F. von der 7 6 , 2 1 0 ,
D Deniz hâkimiyeti 36, 3 7 , 40, 42, 43, 44, 45, 46, 50, 5 1 , 5 3 , 5 8 ,
264 Grey, Edward 59, 60, 6 1 , 62, 63, 64, 1 1 7, 1 25 , 1 26, 1 2 7 , 1 28,
60, 6 1 , 7 4 , 86, 1 03 , 1 04, 1 06 , 1 09, 1 1 5 , 1 1 8, 1 82
Dõrtlü ittifak ( 1 8 1 5 ) 4 6 , 1 6 1 , 1 6 6
1 2 9, 1 3 0, 1 34, 24 1 , 250, 264 Güç dengesi 47, 48, 49, 7 2 , 1 06 , 1 20, 1 22, 1 26, 1 3 8 , 1 3 9 , 1 5 3 ,
D readnought 8 4 , 1 04 , 1 07, 1 08 ,
1 5 4, 1 5 5 , 1 5 6, 1 5 7 , 1 5 8 , 1 5 9 ,
1 1 0, 1 1 1 , 1 1 4, 1 1 5 , 1 2 1 , 2 6 6 ,
1 60, 1 6 1 , 1 62, 1 63 , 1 64 , 1 65 ,
2 7 1 , 272, 273 Dretnot devrimi 94, 105, 1 09, 1 1 0, 1 1 1 , 1 1 5, 1 1 6, 1 42
E Entente Cordial 60, 62, 1 02, 1 03 , 1 1 7, 1 1 9, 224
1 7 1 , 1 8 1 , 1 96, 2 1 9 Güvenlik ikilemi (Security Dilem ma) 1 95 , 1 96
H Haldane Misyonu ( 1 9 1 2) 1 30 , 1 3 1 Hamilton, Richard 1 86, 1 8 7 , 225,
F
Fashoda Krizi ( 1 899 ) 5 9 , 60, 6 3 , 1 80
Fas Krizi ( 1 905 ) 1 02 , 1 0 6 , 1 1 4 , 1 23 , 1 42, 1 93, 223, 224 Fay, Sidney Bradshaw 1 50, 263 Ferro, Marc 205 , 206, 2 1 1 , 263 Fischer, Fritz 7 1 , 80, 8 1 , 82, 8 9 ,
23 1 , 235, 236, 240, 246, 247, 248, 264, 270, 27 1 , 272 Herwig, Holger 8 7 , 8 8 , 9 1 , 1 1 1 , 1 8 6, 1 8 7, 1 89 , 225, 23 1 , 2 3 5 , 236, 240, 246, 247, 248, 2 6 1 , 264, 270, 27 1 , 272 Hõtzendorf, Conrad von 2 1 6
9 0 , 1 3 7, 207, 263 Fisher, John A. 1 03 , 1 04, 105, 1 06 ,
iki Güç Standard1 52, 54, 5 5 , 5 7 ,
1 07, 1 08, 1 09 , 1 1 0 , 1 1 4, 1 1 5 ,
7 0 , 8 0 , 98, 1 00, 1 09 , 1 1 6 , 1 4 0
277
ikinci Üç imparatorlar Ligi ( 1 8 82 )
Morgenthau, Hans 34, 48, 1 5 3 , 1 54 , 1 55 , 1 5 6, 1 5 7, 1 8 1 , 267
1 72 , 1 74 ingiltere-Japonya i ttifaki ( 1 90 2 )
Murray, Michelle 6 7 , 68, 69, 70, 90, 9 1 , 1 1 6, 226, 227, 272
60, 6 1 , 1 72 ingiltere-Rusya Sõmürge Antla§ mas1 ( 1 907 ) 1 72
Mutlak Sava§ 1, 3 , 1 5 Münkler, Herfreid 1 94, 1 95 , 2 6 7
N
J Jeune Ecole 50, 5 1 , 53, 54, 60, 86, 1 1 6 , 268 Junker 72, 76, 77, 79, 1 4 1 , 203
Neorealizm 1 86, 266, 274
õ Õnleyici sava§ 1 9 7, 1 98 , 1 99 , 2 1 2 ,
K
2 1 5 , 2 1 6 , 220, 222, 223, 232, 239, 248
Kaplan, Morton 1 5 5 , 1 5 6 , 1 6 1 , 1 62, 2 7 1 Kennedy, Paul M. 4 3 , 4 8 , 4 9 , 5 2 ,
9 7 , 98, 1 0 5 , 1 22, 265 Kiderlen-Wachter, Alfred von 1 24
Kutsal ittifak ( 1 8 1 5 ) 1 6 1 , 1 66, 1 73
L Levée en Masse 1 8 9 Levy, Jack S. 1 60, 2 1 5 , 220, 239,
240, 272 Lloyd George, David 27, 1 27, 1 28, 1 30 , 1 3 1 , 1 33 , 1 34, 266 Ludendorff, Eric 25, 26, 27, 266,
272
p Pax Britannica 5 8 , 96 Plan 1 7 , 19, 2 1 4 , 23 1 , 235, 237 P r u sya-Avusturya Sava§l
( 1 8 6 7)
1 92
R Realizm 3 3 , 1 8 1 , 1 84, 1 85 Risk teorisi 85, 1 0 1 Ritter, Gerhard 7 7 , 203, 230, 267 Roosevelt, Theodore 3 7 , 38, 40, 267, 269
Rus-Japon Savap ( 1 905 ) 6 1 , 1 05 , 1 1 8 , 1 7 7, 1 80, 1 9 1 , 2 1 7 , 2 1 8 ,
L
220, 228
Mahan, Alfred Thayer 37, 40, 4 1 ,
42, 43, 44, 5 3 , 78, 86, 87, 90, 2 6 5 , 266, 268, 270 Mansion House KonU§mas1 1 27 , 131 Mearsheimer, John 1 8 1 , 1 82, 1 83 , 1 84 , 1 8 5 , 266 Mitteleuropa 8 1 Modelski, George 34, 35, 36, 37,
40, 44, 4 5 , 48, 266, 272
s Sagan, Scott D. 220, 22 1 , 225, 273
Saraybosna Suikasu ( 1 9 1 4 ) 1 3 8 , 1 7 1 , 1 7 7, 1 93 , 24 1 , 244, 248, 249 Schlieffen Piam 1 06, 2 1 5 , 230, 232,
234, 2 3 7 Snyder, Jack 2 4 0 , 2 4 1
o
;:::r z
278
T
V
Taylor, A . J . P. 1 3 8 , 148, 1 5 8 , 1 5 9 ,
Van Evera, Stephen 1 9 5 , 1 96 , 1 98 , 1 99 , 205, 220, 22 1 , 266, 273,
220, 268, 273
274
Thompson, Wilüam 36 , 37, 266 Tirpitz, Alfred von 68, 74, 82, 84,
Viyana Kongresi 46, 4 7 , 1 5 9 , 1 6 1 , 1 63 , 1 6 5 , 1 66, 1 88
8 5 , 86, 87, 8 8 , 89, 90, 9 1 , 92, 9 3 , 94, 9 5 , 9 6 , 9 8 , 1 00 , 1 0 1 , 1 0 2 , 1 04, 1 05 , 1 06, 1 07 , 1 09 , 1 1 0 , 1 1 1 , 1 1 2, 1 1 3 , 1 1 4, 1 20 , 1 30, 1 3 1 , 1 3 2, 1 34, 1 42, 265, 268, 2 7 1
u-ü
w Waltz, Kenneth 1 5 7 Weltmachtpolitik 8 9 , 1 1 2 , 1 3 5 , 1 4 1 , 1 42 Wendt, Alexander 66, 67, 269, 274 Wilhelm II 9 , 74, 75, 76, 77, 7 8 ,
Uzun dõngü 34, 36, 3 7 , 4 4
79, 8 1 , 82, 83, 84, 86, 90, 9 5 ,
Üçlü ittifak 54, 56, 1 3 6, 1 7 1 , 1 72 ,
9 6 , 1 02 , 1 1 3 , 1 1 8 , 1 1 9 , 1 3 1 ,
22 1 , 222, 223, 224, 225, 226
1 3 7, 1 4 1 , 1 5 9 , 1 75 , 246, 247, 266, 267, 269, 270
Birinci Dünya Sava§I ya da ya§and1g1 dõnemdeki amlan ad1yla Büyük Sava§, üzeri nden yüz yil geçmesine kar§m aka demisyenler a rasmda halen tarti§ma konusu olma õze l l igini devam ettiriyor. Sava§m kendisine old ugu kadar, sava§I hazirlayan kõkenlerin ve nedenlerin üzerine de yogunla§an bu ta rti§malar fa rkh disiplinlerin kar§ila§t1g1, çat1§t1g1 veya i§ birligine gittikleri bir alanda devamhhklanm sürdürmekteler. "Mutlak Sava§" da, Birinci Dü nya Sava§i'na giden süreci Carl von Clausewitz'in sava§ olgusuna yõnelik fikirleri üzerinden d iplomasi tarihi, siyaset b i l i m i ve u luslara ras1 i l i§kiler disip l i nlerinin yakla§imlan õzelinde analiz etme iddias1m ta§1 mak ta ve okuyucuya Birinci Dünya Sava§i'mn yeni ve farkli bir perspektiften degerlendirilebilecegi bir portfüy sunmaktad 1 r.
ISBN: 978-9759959647 0 0 9 O D E R G A H YAY
1 11 11111111 111 11111111 11 11 1
9 7 8 9 7 5 9 9 5 9 6 47
www.d e r g a h .c o m . t r