121 9 5MB
Turkish Pages 416 [417] Year 2005
Firdevs Gümüşoğlu Y rd. Doç. Dr. Finlevs Ganailşoğlu, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde lisans, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde yüksek lisans, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde doktora yaptı. Gllmiişoğlu'nun, l 996'da yayımlanan ve büyük ilgi gören Ders Kitaplan'nda Cinsiyetçilik (Kaynak Yayınlan) adlı kitabı Türkiye'de bu alanda yapılan ilk çalışmadır. Bunun yanı sıra Türkiye'nin Pasteur'u Dr: Zekai Muammer Tunçman (Berfin Yayınlan, Haziran 2001) ve Cumhuriyette iz Bırakanlar: Onuncu Yıl Kuşağı (Kaynak Yayınlan, Kasım 2001) adlı üç kitabı yayımlanmıştır. Firdevs Gümiişoğlıı'nun çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulun maktadır. Y rd. Doç. Dr. Firdevs Giimii.şoğlıı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Toplumsal Dönüşüm Yayınlan: 300 Araştırma, inceleme dizisi: 109 e Firdevs Gümüşoğlu ÜLKÜ DERGİSİ ve KEMALİST TOPLUM 1. baskı: Toplumsal Dönüşüm Yayınlan ISBN 975-6448-94-6 Yayınevi kurucusu: Hayri Bildik Genel yayın yönettneni: Hatice Bahtiyar Baskı/Cilt: Sultanahmet Matbaacılık
Topkapı Tel: (0212) 567 02 21 Mart2005
Genel dağınm: KARDAK [email protected] Narhbahçe sokağı no. 6 Cağaloğlu-İstanbul Tel: (0 212) 528 66 89 Belgegeçer: 519 84 85 ı[email protected]
FİRDEVS GOMÜŞOGLU
Ülkü Dergisi ve Kemalist Toplum
TOPl.UMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLAAI
iÇiNDEKiLER ÖNSÖZ ı.
GIRIŞ
...
.. . .
....
..
....
..
. . . ..
.... ... ...
.
....
.
. .. . . .. . . .
.... .
.. . ..
... .. . .....
.. . .. 9 ..
.
.
11
.................................................................................
Çalışmanın Amacı . Çalışmanın Kapsamı . Çalışmanın Yöntemi . ...
.
.
. . . 15 . .. . . .. . . 16 . ....... .. .. . . . . . ... . .. 17
............. ............ .......... ...
.
...
.
...
..
. .... ........ ............. .
..
.
.
. . . . . .
.... .........
.. .........
..
.. ......... . ......
2. CUMHURiYETE GiDEN YOLDA TOPLUMSAL VE SiYASAL DECIŞIM
.. . . .. .................. .......................................
20
Kemalist Toplumun Tarihsel Arka Planı 21 Türk Derneği . ... . .. . . 24 Türk Yurdu Cemiyeti (Ağustos 1 9 1 1 ) .............................. 26 Türk Ocakları ( 1 9 1 2-193 1 ) : "Ocak"ların Toplumsal ve Eğitsel Önemi . . . . . . . . . . 26 Türk Yurdu Dergisi ( 19 1 1 -1931): Yeni Bir Toplum Modeli . 32 Kurucuları-Başlıca Yazarları . . . . . . .. . . . .. . 34 Derginin Yayın ilkeleri . . 38 Türk Yurdu'nda Kültür . 40 Türk Yurdu Dergisinde Milli Amaç . .. . .42 Milli Ekonomi . .. .. . .. .. .. . 43 Eğitim . . .. . . . .. . . .. ... 48 Toplum ve Aile . . . . . . 51 Türk Yurdu'nun Akibeti . . 59 .........................
......
... .........
... ....
.....
.
... .. .. .. .
..... .......... .................
..................... ..... ...
...
......
.
.. .... ..........
. ..
.. .
... .
. .
.
.
. .............................. ...................
.
........ ............................................
..................
...... .......
.........
......
..........
. .....
...
....... ............. .. .... . ..
...
.....
. .........
.............
....
.
....................... ... ................. ... ....... ...
...
...........
...... ........
................................
3. KEMALiST TOPLUM VE HALKEVLERI
.........
.. . .
.. . ....
.
......
....
... 6 1 .
Kemalist Toplumun Yapılandırılması .61 Saltanatın Kaldırılması . . . . .. .. . 62 Halifeliğin Kaldırılması . . .. .. .. . . . .. 64 Kemalist Devrimin Başlıca Dayanakları: . . . 70 Sınıfsal Yapısı . . . . . .. . . . . . .. . . 70 Eğitim Birliği Yasası ve Laik Eğitim . ... .. . .. 73 Latin Harflerine Geçiş ve Okuma Yazma Seferberliği . 78 Millet Mektepleri ve Halk Okuma Odaları . 82 ............................
.................... ..........
.
.
.............. . ......
.
.... .
..... . .
...
..
...... . ..
.
...
...
.
... ....... ........ ..
.
........
.
.. . .... .
...
....
......... .
.. ... ...........
..
. ..
.....
... .
...
.............
Köy Eğitmenleri ve Köy Enstitilleri: . .. 92 Köy Eğitmenleri . . . 93 Köy Enstitüleri . 100 Liberal Politikadan Devletçiliğe Dönüş . 109 Kadro Dergisinin Kemalist Düşüncenin Oluşumundaki Rolü . . . 118 Halkevleri ve Halkodaları: . . . . 128 Halkevlerinin Çalışma Kolları ve Etkinlik Alanları 133 Toplumsal Değişmedeki Rolü . . 138 Halkevleri Yayınları . . . .141 Halkevlerinin Kapatılması . . 142 .. ...... .......... . ......
. . . ........................
.....................
....
............................. .........................
................
...................
...................
......... .. ........
....
.......
..........
.................... . . . ....
. ......................... .......
................... ....... ....... ...............
.....................
........ .........
4. OLKÜ DERGiSiNDE KEMALiST TOPLUM .....................146 Ülkü Dergisinin Çıkış Amacı . .. . . 150 . .. . . . . . 157 Derginin Yazarları Derginin Yayın Politikası . .. . . 158 Derginin Disiplin Başlıkları (Yazı Bölümleri) 163 Derginin içeriği . . . 169 Altı Ok: . . . . . 169 Cumhuriyetçilik . . 169 Milliyetçilik . . . 180 Halkçılık . . . . . 188 . . . .. . . . 211 Köycülük .. . . .. . . 238 Halk Sağlığı Devletçilik 24 7 Lailclik . . 273 Devrimcilik-inkılapçılık . . 284 Dergiye Göre Cumhuriyetin Temel Dayanakları: 295 Eğitim . . . . 295 310 Tarih . . . . Dil . . . . . 322 Kültür ve Sanat . . . . . . 333 Spor . 361 Derginin Hallcevleri Yayınlarını ve Hallcevlerini Yönlendirme lşlevi . 367 5. SONUÇ . . . . . .. 380 KAYNAKLAR .. .. . . .. . 391 .blztN 413 EKLER .................................................................................. 417 ..... ..... . .......... .......... .....
........ ............ . .... .. ... .... ...
......... ...
........
.............
... ...................
..............
.................................................
..................
...... .
...
..... ............. ........... ........... .. ...........
....................... ............................ ....
.................. ....
...
...
..
...
.............
......................... ...............
........................................
....... .... ... ...... . ..................... .... ..... .........
....... . ........ .
..
......
........................ ........
..................................................................
.................... ............................................. ......
........... ........... ....................
........
...................... .................................
............... ..
..
......... ... ..
. ..... ...................................... ..........
... ........ .......... ...................... ............ . . . ................
.........
..
...
.................................
........... .
............. .............
..........................................
............................. .
.... ............... ... ..... ....................... ........ . ..............
.
.....
........................
...... ..... . .... ............. ....
...................................................................................
Teşekkür
Bu çalışmaya, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne bağlı Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalı'nda Haziran 2003'te kabul edilen "Kemalist Toplum Modelinde Ülkü Dergisi'nin Yeri" başlıklı doktora tezim temel alınmıştır. Araştırmamın her aşamasında katkısını gördüğüm Hocam Prof. Dr. Esin Küntay'a bilimsel titizliğinin yanı sıra esir gemediği sevgisi ve desteği için sonsuz teşekkürler. Ayrıca Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Güliz Erginsoy' a, Yrd. Doç. Dr. Aylin Dikmen'e ve Hikmet Çiçek'e yardımları için teşekkür ederim. Çocukluğumdan itibaren, Sultan Gümüşoğlu'nun yaşamıma kattığı zenginlik için ise kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.
Muazzez nmiye Çığ'a ölümü1'tle; Ülkü dergisinde ortaya konan Kemalist toplum IJK>delinin. döne
min siyasal ve toplumsal konjonktüründeki yeri açts&ndan ir delenecektir.
Çalışmanın ekseni, kütüphanelerden ve ariivlerde, elde edilen belgeler ve geniş bir literatür taramasıyla. birkıcU kay naklardan hareketle oluşturulmuştur. Zaman zaman ikincil kaynaklar kullanılmakla birlikte esas olarak özgün metilller incelenmiştir. ·Ülkü, Türk Yurdu ve Kadro de q�ileri � in 1'. . sayıları; Yeni Adam, Fikir Hareketleri dergileri, OUmtfuriyet ve Ulus gazeteleri; Halkevleri Talimatnameleri, ��la ilgisi oranında Halkevleri broşürleri araştırmada kaynak o i a.k.kulu' !anılmıştır. Bunun yanı sıra, Cumhuriyetin ilk yirmi vıhm. ko
�
r/k
•
�Jf'. ıt
ı. nu alan araştırmalar, edebiyat eserleri de çalış�asında
dikkate alınmıştır.
19
FiRDEVS GÜMÜŞOGLU
2. CUMHURİYET'E GİDEN YOLDA TOPLUMSAL VE SİYASAL
DECIŞIM Osmanlı lmparatorluğu'nun son yüzyılı, özellikle de 1900'lerin başları imparatorluğun hızla küçüldüğü, siyasi ve ekonomik iktidarsızlığın egemen olduğu koşullara tanıklık et mektedir. Yüzlerce yıl boyunca Osmanlı yönetimi altında bulu nan Balkanlar'da ulusal uyanışın başlaması; ardından ulus dev letlerin kurulması, Kuzey Afrika'daki toprakların da bir bir yiti rilmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu durum, Osmanlı aydınlarını sorunların nedenlerini saptama ve çözümleri yönünde düşün ce üretme sorumluluğuyla karşı karşıya bırakmıştır. imparator luğu bir arada tutmaya, dağılmaktan kurtarmaya yönelik çö züm arayışları, "nasıl bir toplumsal proje" oluşturmak gerektiği sorusunu da beraberinde getirmektedir. Başlangıcı, 1 839 Tanzi mat Fermanı'na kadar giden bu süreçte; bir anlamda 1 9. yüzyı lın başında pek çok düşünce akımının yanı sıra Osmanlıcılık, Panislamizm, Pantürkizm'in düşünsel çerçevesi oluşturulur. Çünkü, " imparatorluk artık daha homojendir ve ittihatçılar bü tün ideolojilerini ve idari siyasetlerini gözden geçirmek zorun da kalırlar. ldeolojilerindeki üç unsuru -Osmanlıcılık, lslam ve ulusçuluk- terk edemezlerdi. Değişiklik ancak bunlardan biri nin vurgulanması şeklinde olabilirdi Toplam nüfus içinde sayı sal bakımdan en önemli grup olan Türkler'in önemlerinin art masına rağmen, en çok vurgulanan nitelik ulusalcılık değil ls lam'dı." 7 Buna karşın siyasal ve toplumsal yaşamın akışı, önce Balkan Savaşı, ardından Birinci Dünya Savaşı'nın yarattığı ye nilgi koşullan, ulusçuluğun önemini arttırır: "Devletimize pek kadim zamarılardan beri, istinatgah hizmetini gören iki büyük 7
20
Feroz AHMAD, Modern Türkiye'nin Oluşumu, Çev. Yavuz Alogan, Sarmal Yayınlan, İstanbul, ı995, 61.
ÜLKÜ DERGİSİ ve KEMALiST TOPLUM esas vardır: Birincisi Müslümanlık, ikincisi Osmanlılık, bu iki esas şüphe yok ki şimden sonra da onun istinadgahları olmak da devam edecektir. Yalnız son zamanlarda kendi gözlerimizle müşahede ettiğimiz emsalsiz bir haile, Rumeli felaketi bizi ken dimizi düşünmeğe sevketti. Biz kani olduk ki Türkler kendileri ni sevmeyecek, kendilerine yine kendileri müzaheret etmeye cek olurlarsa yurdumuzun son parçası da elimizden gidecek, büsbütün perişan olacağız ... Biz Türklüğü, aşık bir kalp ile sevi yoruz." 8 Hamdullah Suphi'nin, idare Heyeti Reisi sıfatıyla, Türk Ocağı'nda yaptığı bu konuşmada Türkçülük, milleti kurtaracak son çare olarak anlatılır. Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşıp, Cumhuriyet'in kurulmasına dek bu düşünce etkili olur. Kemalist Toplumun Tarihsel Arka Planı Birinci Dünya Savaşı yılları, ittihat ve Terakki yönetimini ekonomik ve siyasal alanda yapısal dönüşümlere yöneltilmiş tir. ikinci Meşrutiyet'in ardından, lttihatçılar'ın p iyasa i Çin üretimin önem taşıdığı bölgelerde ve ürünlerde orta ve zengin çiftçiye yönelik sistemli politikalar izledikleri bilinmektedir. Korkut Boratav, lttihatçılar'ın, üretici birliklerini ve koopera tiflerin kurulmasını bu gruplar lehinde desteklediklerini belir tir. Söz konusu çiftçi gruplarının Birinci Dünya Savaşı sırasın da, üretimdeki daralmaya karşın yüksek fiyatlardan ötürü yüksek bir gelir artışı kaydettikleri görülmektedir. Bununla birlikte geçimlik üretim yapan geniş köylü yığınlarının yoksul luğu derinleşmiştir.9 Yeni bir toplum yaratma ütopyası ile yola çıkan ve 1 9 1 1 'de yayınlanan Türk Yurdu dergisinin yazarlarından Parvus Efen8
9
Hamdullah Suphi (TANRIÖVERJ . "Türk Ocağı idare Reisinin Nutku", Türk Yurdu, lll, 56, 8 Ocak, 1913, 9. Korkut BORATAV, "iktisat Tarihi (1908- 1 980)", Çağdaş Türkiye (19081980), Yay. Haz. Mete Tuncay-Cemil Koçak vd., Cem Yayınları, lstan
bul,1989, 278.
21
FİRDEVS GÜMÜŞOGLU di'nin de sıklıkla dile getirdiği gibi kapitülasyonlar, imparator luğu "mali boyunduruk altına" almıştır. Ekonomik bağımlılı ğın yanı sıra; Türklerin imparatorluk sınırları içindeki millet lerden ekonomik ve sosyal açıdan daha da geri konumda ol ması, hem gelişmekte olan Türk burjuvazisinin, hem de ay dınların hoşnutsuzluklarını dile getirmelerine yol açmaktadır. İmparatorluğun harcının dağılmasını engellemek amacıyla ortaya çıkan Osmanlıcılık ve Panislamizm, yeni gelişen Türk burjuvazinin taleplerine yanıt vermemesi sonucu, amacından uzaklaşacak ve farklı bir olgunun Türkçülük'ün güçlenmesi nin koşullarını yaratacaktır. Tarık Zafer Tunaya, Türk milliyet çiliğinin örgütlenmeye ve güçlenmeye başladığı koşulları şöy le anlatmak.tadır:
"Bu müesseseleri, bünyelerine isabet nüfuz edebilmek için, kuruldukları zaman ve mekan çerçevesi içinde görmek la zımdır. 1 908 tarihinden itibaren imparatorluk ülkesinde kendi aralarında dahi medeniyet ve an'ane bakımından muhtelif şubelere bölünebilen şu unsurları saymak müm kündür: Türk, Arap, Arnavut, Bulgar, Sırp, Ulah, Boşnak, Dürzi, Süryani, Maruni, Çerkes, Rum, Ermeni, Musevi, ve sa ire. . Türklerden gayrı kültür ve an'anelerini, milliyetlerini id rak etmiş veya etmek üzere bulunan bu unsurların, diğer adıyle 'romantik milletlerin' muhtar ve mümkün olduğu tak dirde müstakil birer devlet olarak yaşamak emelindedirler. i mparatorluk örtüsünü kaldırınca bu menfaat ve milliyet mücadelesi bütün açıklığıyla görülmektedir. Bu keşmekeş içinde, 'millet haline gelememenin mazzaratını müthiş beli yeler halinde çeken' bir kavim vardır: Türkler. imparatorlu ğun merkezi unsurunu teşkil eden bu kavim, kendisine siya seten tabi diğer unsurların iktisadi ve içtimai esiridir, Türkler memur ve rençberdir, hayatın yaratıcı kuvvetlerinden istifa de etmemekte, kendi memleketlerinde müstahsil değil müs tehlik kalmaktadırlar. llim mikroskobunu imparatorluk ül22
ÜLKÜ DERGiSi ve KEMALİST TOPLUM
kesi üzerine yaklaştırınca görülecektir ki Türkler birbirinden ayrı, milli mefkureden mahrum bir kitle olarak yaşamakta dırlar. Bu münferit insanları bir arada millet denilen bir bü tün içinde toplamak lazımdır. Onlar için tek kurtuluş yolu budur. Bu suretle sadece Devletin şekline münhasır siyasi bir hareket değil, fak.at asrın gidişine uygun içtimai ve iktisa di bir inkılap istenmektedir. Meşrutiyetin son senelerine doğru daha fazla gelişecek ve 'Türkçülük cereyanı' adını ala cak olan bu doktrin muhtelif cemiyetlerin hayatiyetini temin etmiştir." ı o Türkçülük hareketinin başlangıcında; Türkler'in kültürel kimliğine vurgu yapan Türkçüler'den, bütün Türk Dünyası'nı birleştirme ütopyası olan Turancılık a, İslamcılık motiflerini içeren Türkçülüğe, kimi kez de bu unsurların bütününü için de barındıran düşünc,lere kadar geniş bir yelpaze içerisinde karşımıza çıkar. "Milli kültür, milli tarih, milli dU ve m illi eko '
nomi" oluşturma çabası, kısacası toplumu dönüştürmek ve yeni bir toplum yaratmak ideali bu dönem T ü'rkçüleri'ni n en önemli "mefkure"sidir. işte bu mefkureyi yaymanın aracı; ön celeri Türk Derneği ve yayın organı Türk Derneği dergisi, ar dından Türk Yurdu Cemiyeti ve Türk Yurdu dergisi, 1 9 1 2'de de Türk Ocakları olacaktır. Özellikle Türk Ocakları, 193 1 'e kadar süren çalışmalarıyla Osmanlı 1mparatorluğu'nda milliyetçili ğin, Cumhuriyet de ise ulusalcı politikaların dolayısıyla "ulus devlet"in oluşmasında önemli bir rol oynar. Bu ku rumlar ve yapılar aracılığıyla "modern bir toplum" yaratmanın zemini belirginleşir. Kuruluş aşamasında kültür örgütlenmeleri ola rak kendisini tanımlayan bu kurumların, "mefkure" yayma, kültürel ve siyasal bilinç oluşturma misyonu olduğu açıktır.
ıo Tarık Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler (1859-l 952) ,Arba Yayınları,
lstanbul, 1995, 375-376.
23
FiRDEVS GÜMÜŞoGLU
Türk Derneği (1908-1912) Türk milliyetçiliğinin önemli düşünürlerinden olan Kazan Türkleri'nden Yusuf Akçura, "Türkçülükte teşkilatlanma devre si" ni11 Türk Derneği'nin 1908'deki kuruluşuyla başlatır. 1908 Ka sım ayında lstanbul'a gelen Yusuf Akçura; öğrencilik yıllarından tahıdığı Türkçüler'den Necip Asım ve Veled Çelebi'ye siyasi olma yan, kültürel çalışmalar yapacak bir Türk cemiyeti kurmak için kendisine yardımcı olmalarını rica ederı2 . Böylece 25 Aralık 1908 yılında lstanbul'da kurulacak olan Türk Demeği'nin ilk adımı atılmış olur. Mülkiye Mektebi Müdürü Celal Bey'in odasında ya pılan bir toplantıda "llmi bir cemiyet" olarak kurulan bu demek, toplantıya katılan kişilerin isimlerini ve derneğin kuruluşunu ga zete ilarılarıyla kamuoyuna duyurur. Türk Demeği'nin kurucula rı şurılardır: Yusuf Akçura, Şair Mehmet Emin, lsmail Gasprinsky (İsmail Gaspıralı), Hüseyin Cahit Bey, Azerbaycan Cumhuriyet'i Başvekillerinden Yusuf Beyzade Nasib Bey, Ahmet Ağaoğlu, Hü seyinzade Ali Bey, Fuat Köprülü, Doktor Fuat Sabit Bey, Ispartalı Hakkı Bey'dir. lttihad ve Terakki Fırkası da "derneğe yakın ala ka" l3 gösterir. Akçura, Prens Said Paşa, Köse Raif Paşa, Halit Ziya Bey gibi zamanın bazı devlet büyüklerinin, üye olmaksızın nakdi yardımda bulunduklarını belirtmekte, söz konusu desteğin kim ler tarafından verilmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Dernek, bir de "Türk Derneği Nizamname" si yayımlar. Bu rada derneğin amacı şöyle açıklanır: " . . . Türk diye anılan bü tün Türk kavirrılerin mazi ve haldeki eserlerini, işlerini, du rumlarını ve muhitini öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak, yani Türklerin eski eserlerini, tarihini, dillerini, avam ve havas (halk ve saygın olanlar) edebiyatını, etnografya ve etnolojisini, sos yal durumlarını ve mevcut medeniyetlerini, Türk merrıleketle rinin eski ve yeni coğrafyasını araştırıp ortaya çıkararak bütün 1 1 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, Kaynak Yayınlan, İstanbul, 1998, 1 64. 12 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 165. 13 Tarık Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler ( 1 859- 1952), 377. 24
ÜLKÜ DERGiSi ve KEMALiST TOPLUM dünyaya yayıp tanıtmak ve dilimizin en açık, sade, güzel, ilim dili olabilecek şekilde geniş ve medeniyete elverişli bir derece ye gelmesine çalışmak ve imlasını ona göre incelemektir." 1 4 Dernek daha önce belirtmiş olduğumuz gibi Türk kültü rüne katkıda bulunacak çalışmalar yapmayı amaçlar. Buna göre Türk dili, tarihi ve uygarlığına ilişkin araştırmalar önce likli öneme sahiptir. Türk derneği "tlimle meşgul" olacağına da vurgu yapar ve geniş katılımlı üye kaydına özen gösterir. Derneğin nizamnamesinin ikinci maddesine göre; "Cemiyetin maksadına hizmet etmek isteyen herkes, hangi din, cins ve ta biyetten olursa olsun, merkezdeki idare kuruluna sözlü ve ya zılı müracaat ettiği taktirde onun girişine cemiyetin iki üyesi nin delaletiyle ve idare kurulunun onayıyla kabul olunur." 1 5 Böylece Türk olmayan Türkçüler de derneğe üye olabilecek lerdir. Bunlar; Profesör Gordlevsky, Doktor Karoçon, Profesör Martin Hartmann'dır. Yanı sıra Boyacıyan Agop ve Antuan Tın gır Efendi adlı Osmanlılar da üyeliğe kabul edilir. Türk Derneği, kuruluş amacına uygun olarak gazete, risa le ve kitap yayınlayıp, dersler düzenleme kararı alır. Necip Asım Bey'in "Türklerin Pek Eski Yazısı", Bursalı Tahir Bey'in "Türklerin Ulum ve Fünuna Hizmetleri" adlı risaleleri art arda yayımlanır. 1 9ll 'de de Türk Derneği adlı aylık dergi yayımla nır. Yedi sayı çıkan bu dergide de "Türklüğe dair incelemeler" yer alır. Dernek, kuruluş amacına uygun konferanslar düzen ler. Önde gelen üyeleri aynı zamanda mitinglerde konuşmalar yaparak, derneğin "siyasi olmayan bir dernek" görünümün den ne denli uzak olduğunu ortaya koyarlar. 1 6 15 Kasım 1912'de derneğin aidatını ödeyenlerin kaydedildiği defterde üye sayısı altmış üçtür. Derneğin kurucularının en önemlileri nin " kıtalarının başına gitmesi'', Yusuf Akçura'nın lstan14 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 1 5 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 1 6 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi,
1 65 . 1 66. 1 66.
25
FİRDEVS GÜMÜşo(;LU bul'dan ayrılmak zorunda kalması, demek toplantılarının dü zensiz yapılmasına ve derginin kapanmasına neden olur. Kısa bir zaman sonra daha geniş katılımlı olarak Türk Yurdu Cemi yeti kurulur .ve Türk Yurdu dergisi çıkarılır. Türk Yurdu Cemiyeti (Ağustos 1911)
31 Ağustos 19ll 'de Türk Yurdu Cemiyeti adlı bir demek kurulur. Kurucuları dönemin önde gelen Türkçftleri olan; Mehmet Emin, Ahmed Hikmet, Ahmed Ağaotlu;Y"usuf Akçu ra, Doktor Akil Muhtar ve Hüseyinzade Ali'dir. Türk Yurdu Ce miyeti, Türk Ocakları'nı kurma girişimlerinin fiilen başladığı bir dönemde faaliyete geçtiği için uzun ömürlü olmazl 7 Türk Yurdu Cemiyeti bir yıl sonra, yeni kurulan Türk Ocağı'yla bir leşir. Türk Yurdu Cemiyeti nizamnamesine göre; Türk çocuk larının barınabileceği bir pansiyon açılacak ve "Türklerin ze ka ve irfanca seviyelerinin yükselmesine, gelir ve girişim sahi bi olmalarına hizmet etmek üzere bir gazete çıkaracaktır" l!J. Türk Yurdu Cemiyeti, kuruluşundan birkaç ay sonra, 30 Kasım 1 9 l l 'de Türk. Yurdu adı verilen dergiyi çıkarır. Türk Yurdu dergisi, daha sonra ayrıntılı olarak ele alınacağı gibi, ye ni bir toplum inşasında düşünsel ve eylemsel açıdan önemli bir rol üstlenir. Fakat, Türk Yurdu Cemiyeti' nin ömrü dergiden daha kısa olur. Türk Ocakları (1912-1931) Türk Ocakları, 1 2 Mart 1 9 1 2 yılında, 1stanbul'da Divanyo lu'nda, bir grup Askeri Tıbbiye öğrencisinin bir yıldan beri sü regelen çabaları sonucul 9 kurulur. 17 Füsun ÜSTEL, Türk Ocak.lan (1912- 1931), iletişim Yayınları, İstanbul, 1997, 42. 18 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 167. 19 Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 1 70 ve Füsun ÜSTEL, Türk Ocakları ( 1912-193 1 ) , 52. 26
ÜLKÜ DERGiSi ve KEMAUST TOPLUM Tunaya'ya göre derneğin fiili kuruluşu 3 Temmuz 1911, resmi kuruluşu ise (9 Mart 1328) 22 Mart 1912'dir.20 Tuna ya'nın Akçura'dan aktardığına göre, içinde yaşanılan toplum dan hoşnutsuzluk, ekonomik ve siyasal sorunlar Tıbbiyelileri harekete geçirir. Öğrencilerin, dönemin aydınlarına seslene rek kaleme aldıkları "190 Tıbbiyeli Türk evladı" imzasını ta� yan bildirilerinde; toplumsal ve siyasal sorunlar ortaya koya rak, örgütlenme çağrısında bulunurlar: "Muhtelif milliyet çekişmeleri arasında, Türk kavminin ha zin akibetini hisseden münevver Askeri Tıbbiyeliler, mevcut
ve Tanzimatçı ıslahat formülünü değiştirerek köklü ve milli bir inkılap istemektedirler: Ön planda Devlet değil, fakat Türkleri millet halinde toplayarak kurtarmak lazımdır, bu taktirde doktrin siyasi olm aktan çok içtimaileşmiştir. Balkan Harbi'nin fırtına bulutları halinde yaklaşmakta olduğu bir zamanda Türk gençleri omuzlarında büyük bir mefküreyi taşımaktadırlar. Türkler birleşebilirler mi? Evet. Zira Türkler de birleşme, milletleşme istidadı vardır. Çünkü �Hah esir bir millet yaratmamıştır.' Gençler memleket aydınlarına gön derdikleri bir mektupta fikirlerini açıklamışlardırlar: 'Türk kavminin yaşadığı hayatı inkıraz' a karşı seleflerinin göster diği lakaydiyi mukayese edemeyeceklerini bildirerek içtimai hakimiyeti istemekte, 'ziraat, ticaret ve sanayi ile kazanılmış bir hakimiyeti içtimaiyeyi, kuru bir hakimiyeti siyasiye ter cih' etmektedirler. Daima Osmanlıcı ve İslamcı kalan lttihad ve Terakki ve diğer siyasi partiler bu işi başaramamışlardır.
Bu gayeye varmak için 'her türlü fırka ihtilafları fevkinde, h� türlü siya�et dağdağalarının haricinde yeni bir cereyanın doğmasına lüzum vardır. Bu cereyan fikir halinde kalmama lı, taazzuv etmeli, teşkilatlanmalı Donanma Cemiyeti kadar geniş fakat faaliyeti münhasıran milli ve içtimai olmalı, Ana-
20 Tarık Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler ( 1 859· ı 952). 378.
27
FİRDEVS GÜMÜŞOGLU dolu ve Rumeli'de ve ülke dışı Türkler arasında şubeler aç malıdır." 2 1 ittihat ve Terakki Partisi'nin sorunlar karşısındaki başarı sızlığını, "lslamcı ve Osmanlıcı kalması"na ve parti çekişmele rine bağlayan bu hareket, yeni hareketin milliyetçi ve toplum sal temelde olması gerektiğini ilan eder. "Fikir halinde kalma yıp" eyleme dönük olması amaçlanan bu girişim yaygın bir örgütlenmeyi hedefler. Bu çağrıdaki kararlılık, örgütlenme ça lışmalarında etkili olur. 20 Haziran 1 9 l l 'de Tıbbiye'den 23 1 öğrenci adına seçilen delegelerin ve önde gelen Türkçüler'in katılımıyla büyük bir toplantı yapılır ve derneğin yöneticileri belirlenir: " . . . Talebenin başvurusunu kabul ederek toplantıya gelmiş olan Mehmet Emin (şair), Ferit (bugün Londra elçisi), Yusuf (Akçuraoğlu) , Mehmet Ali Tevfik (yazar) , Emin Bülent (şair) . Fuat Sabit (doktor), Ağaoğlu Ahmet Beyler toplanarak, kurulacak cemiyetin ismini 'Türk Ocağı' şeklinde kabul etmiş ler ve Türk Ocağı'nın kurucuları ile geçici idare heyetini seç mişlerdir: Kurucuları: Şair Mehmet Emin Bey, Ahmet Ferit Bey, Ağa oğlu Ahmet Bey, Doktor Fuat Sabit Bey. Geçici idare Heyeti: Başkan Mehmet Emin Bey, ikinci Başkan: Yusuf Bey (Akçura oğlu) , Katip: Mehmet Ali Tevfik Bey, Veznedar: Fuad Bey (Dok
tor Fuad Sabit) ."22 Üyelerinin seçimle ve aşağıdan yukarı bir sistemle işbaşına gelen heyetler tarafından yönetilen, 23 bu derneğin mütareke dönemine kadar 28 şubesi ve 2743'e varan üyesi bulunmaktaydı.24 21 22 23 24
28
Tank Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler ( 1 859- 1 952), 379. Yusuf AKÇURA, Türkçillüğün Tarihi, 1 72. Tarık Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler ( 1 859·1952), 38 1 . Derneğin şube sayısına ilişkin farlclı kaynaklarda farlclı sayılar verilmekte· dir. Landau'ya göre 1914'te onaltı şubesi ve 3000 üyesi bulunmaktadır. 1920'de üye sayısı 30.000 civarındadır. Bkz. Jacop M. LANDAU, Pantür kizm, Çev. Mesut Akın, Sarmal Yayınları, lstanbul, 1999, 64.
ÜLKÜ DERGiSi ve KEMALiST TOPLUM Füsun Üstel, Türk Ocağı'nın Nizamname-i Esas ve Dahi lisi'ne dayanarak, Türk Ocakları'nın ilk yıllarını şöyle değer lendiriyor: "Bu dönemde Türk Ocağı'nın amaçlarını açıklamada en önemli kaynak olan Türk Ocağı'nın Nizamname-i Esas ve Dahilisi'ne göre 'Cemiyet'in maksadı, akvam-ı lslamiyyenin bir rükn-ü mühimmi olan Türklerin milli terbiye ve ilmi, iç timai, iktisadi seviyelerinin terakki ve ilasiyla ırk ve dilinin kemaline çalışmaktır.' Görüldüğü gibi, Türk Ocağı nizamna mesinde özünde Türk ırkının her anlamda geliştirilmesi amaçlanmakla birlikte, Türkçülük, Osmanlıcılık, ve İslamcı lık akımlarının ilkelerinin bulanık, amaçlarının açık olmadı ğı bir dönemin izleri hissedilmekte ve Türk unsuru ancak 'akvam-ı lslamiyyenin bir rükn-ü mühimmi' olarak tanım lanmaktadır. Ancak Balkan Savaşı'nın yenilgi ile sona erme sinden sonra, Türkçülük hareketinin ittihat ve Terakki Fırka sı'nın da onayı ile bir silaha dönüşmesi ile başlayan süreçte Türk Ocakları içinde ırk ile temellendirilen bir milliyetçilik anlayışının belirtileri görülmektedir."25
Açık olarak ortaya konduğu gibi Türk Ocakları' nın kuru luş aşamasında kültürel kaygıların ön planda tutulduğuna ilişkin vurgunun, Balkan Savaşı sırasında siyasi bir biçime bü ründüğü, mütareke döneminde ise "tamamiyle siyasileştiği "26 görülmektedir. Kuruluş aşamasında İttihat ve Terakki Fırka sı'nın parasal desteği ve denetleme arzusuna karşın, dernek bu fırkanın denetimine girmekten özenle kaçınmıştır. 27 1 9 12'de Selanik'ten dönen İttihat ve Terakki ileri gelenle rinden Ziya Gökalp lstanbul'a geldiğinde "Fikirlerini yayacak 25 Füsun ÜSTEL, Türk Ocaklan (1912-1931), 63.
26 Tank Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler (1 859 - 1 9 52). 382. 27 Yusuf AKÇURA,Türkçülüğün Tarihi, 175. 29
FiRDEVS GÜMÜŞOGLU tek dergi olarak Türk Yurdu'nu gördü"28 ve Türk Yurdu'nda yazmaya, Türk Ocakları'nda çalışmaya başlamıştır. 29 Yusuf Akçura, Hamdullah Suphi'nin Türk Ocakları başka nı olmasıyla birlikte ocakların güçlenmeye başladığını anlatır: " . . . Türkçülük fikri gençler ve aydınlar arasında tamamen ya yıldı ve yerleşti. Kendini ret ve inkar eden hava, Ocağın etra fından dağıldı; Türk aydınları arasında merhum Gökalp'in tasnifine göre, Doğu ve Batı enternasyonalizmine takılmakta ısrar eden softalarla züppelerden başka herkes Ocağa üye ya zılmış veya dost kesilmişti".30 Mütareke döneminde İstanbul Hükümeti, "Ocakçılık, ltti hadcılık ve Yeniçerilik arasında fark görülmemiştir" 3 1 demiş, Türk Ocakları'nın faaliyetleri engellenmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda işgal kuvvetleri tarafında iki kez basılan ve belgele rine el konulan derneğin çalışmaları durma noktasına gelir. Dernek binası birkaç kez değiştirilir. Artık çalışamaz hale ge len dernek için çözüm arayışları başlar. O sıralar Anadolu'ya geçmiş olan Mustafa Kemal'e durumu bildirerek, ne yapması gerektiğini soran Türk Ocakları Başkanı Hamdullah Suphi'ye Mustafa Kemal'den şöyle bir yanıt gelir: "Sefaretler nezdinde protesto, icabında mitingler akdi" tavsiye edilir. 32 Zaten kısa bir zaman sonra da ocaklılar da Anadolu'ya geçerler. Türk Ocakları'nın yeniden açılması Kurtuluş Savaşı'ndan sonra gerçekleşir. Bu bakımdan Türk Ocakları, il. Meşrutiyet döne minde kurulan derneklerin hem en uzun ömürlüsü, hem de örgütlenme ve üye sayısı ile en kitlesel olanıdır.33 Türk Ocakları 1931 yılına kadar yaptığı çalışmalar ile Hal28 29 30 31 32 33 30
Mehmet Emin ERIŞIRGIL, Ziya Gökalp, 97. Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi,177. Yusuf AKÇURA, Türkçülüğün Tarihi, 177. Tank Zafer TUNAYA. Türkiye'de Siyasi Partiler (1859-1952), 382-383. Tank Zafer TUNAYA, Türkiye'de Siyasi Partiler (1859- 1 952), 382·383. Füsun ÜSTEL, Türk Ocakları (1912-1931). 51.
''
ÜLKÜ DERGİSİ ve KEMALİST TOPLUM
kevleri'nin toplumsal ve kültürel zeminini yaratır. Jacob M . Landau Türk Ocaldarı'nın çalışmalarını değerlendirirken şun ları söyler: "Büyük ölçüde kendisini gençlik çalışmalarına yö neltti. Yeni şubeler açıldı ve yeni üyeler kazanıldı. Türk Ocağı, halkı milliyetçi bir ruhla eğitmeye çabaladı. Ve onların kültü rel geçmişlerine saygı duymalarını öğretti. Kulüpler oluştur du, akşam kursları ve diğer kurslar açtı. Ücretsiz konferanslar la birlikte yazınsal ve sanatsal geceler (suareler) düzenledi. Ki tap ve dergiler yayınladı. ihtiyacı olan öğrencilere sağlık ve yurt yardımında bulundu. Daha sonraki tarihlerde sosyal et kinlilder ve spor çalışmalarını kurumlaştırdı. Derneğin az du yulan çalışmalarından biri de Türkiye'ye, özellilde 1 9 1 7 Devri minden sonra Rusya'dan gelen mültecilere yardım etmek için yapılan törenler ve çalışmalardı." 34 Türk Ocaldarı'na katkıda bulunmak amacıyla, kaleme sa rılanlardan Hasan Rıza, "Türlderin oturduğu bütün vilayet halkının söyledilderi türküleri tetkik ve her Türk ilinden birer türkü çağıran Türk tedarik etmeli. Sonra münasip bir mahal de bir şenlik yapmalı." 35 diyerek şenlikten elde edilecek gelir le "bir ocak tüter, aşımız da pişer" önerisinde bulunmaktadır. Yazar, ayrıca böylesi girişimlerin başkalarına da ilham verece ği öngörüsünde bulunarak "Yarın bir ulu Türk çıkar, bir Türk sergisi, bir Türk müzesi açmaya kalkar" diyerek, bu çalışmala rın sonucunda bilimsel araştırmalara kaynaldık edecek verile rin toplanacağına dikkat çeker. Köy monografileri yapılmasını ve raporlar halinde Türk Ocaldarı'na gönderilmesini isteyen Hasan Rıza'nın bu ütopyası, sonraki yıllarda Halkevlerinin ça lışmaları aracılığıyla gerçeldeşir. Daha sonraki bölümde faali yetleri ayrıntılı olarak ele alınacak olan Halkevleri; köy mo34 Jacop M. l.ANDAU, Pantürkizm, 64. 35 HASAN RIZA, MMektuplar ve Cevaplarımızw, Türk Yurdu Dergisi, Haziran 1912, 273
I,
16, 27 31
FiRDEVS GÜMÜŞOGLU nografileri yapar, aynı zamanda da halkbilim çalışmalarının da evi olur. Bu araştırmaların sonuçları; hem Halkevlerinin merkezi yayın organı Ülkü dergisinde, hem de Halkevleri ya yınları arasında kitap, dergi, broşür olarak yer alır. Türk Ocal