Dede Korkut -Dresden Nüshası- Giriş, Notlar [1 ed.]
 9789751631763, 9789751631756

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

Sadettin

ÖZÇELIK

-Dresden Nüshası­ Giriş, Notlar

-1� / Türk Dil Kurumu Yayınları

Sadettin

ÖZÇELİK

DEDE KORKUT -Dresden Nüshası­

Giriş, Notlar

Özçelik, Sadettin Dede Korkut: Dresden nüshası: giriş, notlar / Sadettin Ôzçelik. -Ankara: Türk Dil Kurumu, 2016.

928 s.: tbl.; 24 cm.- ( Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Y üksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınlan; 1 1 66/1) Dizin var. ISBN 978-975-16-3176-3 ISBN 978-975-16-31 75-6 (tk.)

1. Halle Edebiyatı, Dede Korkut 2. Dede Korkut, inceleme 1. e.a 398.5

Türk Dil Kurumu Yayınları

DEDE

KORKUT

-Dresden Nüshası­ Giriş, Notlar

Sadettin ÖZÇELİK

Ankara, 2016

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Y üksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınlan: 1166/1

DEDE KORKUT -Dresden Nüshası­ Giriş, Notlar Prof. Dr. Sadettin ÔZÇELIK •

İnceleyenler: Prof. Dr. Mertol TULUM Prof. Dr. Gürer GOLSEVIN •

Meda denedmi:

TDK - Kübra KICIR •

Sayfa ve kapak tasanmı: TDK - Dilek ŞERBETÇi •

Baskı: Poyraz Ofset Matbaacılık İvedik OSB., Matbaacılar Sitesi 1534.(578.) Sokak, 9 TR 06378 Yenimahalle, Ankara Telefon: +90(312) 384 l 942

Belgegeçer: +90(312) 384 18 77 •

Birinci baskı: Ankara, 2016 Şubat Baskı sayısı: l 500 adet ISBN: 978-975•16-3176-3 ( l .c) ISBN: 978-975-16c3175-6 (Tk) •

Dağıtım: Türk Dil Kurumu Remzi Oğuz Arık Mahallesi Atatürk Bulvarı, 2 l 7 TR 06680 Çankaya, Ankara Telefon: +90(3 l 2) 457 52 00

Belgegeçer: +90(312) 468 07 83 Genel Ağ: http://tdk.org.tr •

©5846 sayılı Yasa'ya göre

eserin bütün yayın, çeviri ve alıntı hakları Türk Dil Kurumuna aittir.

İçindekiler ÖN SÖZ• 9 TEŞEKKÜR• 1 1 KİTAP HAKKIND A• 13 KAYNAKLAR• 1 7 KISALTMALAR • 29 İŞARETLER • 30 ÇEVİRİ YAZI ALFABESİ• 3 1 Dresden Yazması Yayınlannın Sayfa (-Satır) Tablosu• 33 GİRİŞ• 39

1. Yazına Eserlerin Okunına Sorunlan• 43 1. 1. Araştırmacının Durwnu ve Tutumu• 44 1 .2. Yazına Eserin Durwnu• 45 1 .3. Kullanılacak Kaynak ve Yöntemlerin Belirlenmesi• 47 1 .4. Okwna Sonrasında Yapılacak Kontroller• 47 2. Dede Korkut Metninin Okunma Sorunlan • 48 3. Dede Korkut Nüshalan Hakkında Tespitler• 50 3. 1 . Dede Korkut'un Yazıya Geçirilişi İle İlgili Görüşler• 50 3.2. Dede Korkut Nüshalarının Ortak Bir Nüshaya Dayanması • 59 3.2. 1 . Dede Korkut Nüshalarında Ortak Yanlış Yazını Örnekleri• 60 3 .2.2. Dede Korkut Nüshalannda Ortak Eksik Yazım Örnekleri• 61 3.2.3. Dede Korkut Nüshalarında Ortak Sıra Yanlışı Örnekleri• 64 3.2.4. Dede Korkut Nüshalannda Ortak Tekrar Örnekleri• 64 3.3. Anlatıcı ve Yazıcının Dede Korkut Metinlerini Değiştirmesi• 64 4. Dresden Nüshasında Sözlü Dil Özellikleri• 7 1

4. 1 . Anlatıcı Ozanın Ara Sözler Kullanması• 71 4.2. Dinleyicilere Hayır Dua Edilen Cümleler• 74 4.3. Vurgu Yoluyla Soriı Cümleleri• 74 4.4. Sözlü Dili Çağrıştıran Zamirler• 75 4.5. Sözlü Dili Çağrıştıran Ünlemler• 76 4.6. Ağız Taklidi Amacıyla Baştaki Ünsüzlerin Değiştirilmesi• 79 4.7. Özneyi Atlama Örnekleri• 84 4.8. Aynı Savaş Sahnesi veya Aynı Olayın İki Boy'da Geçmesi• 86 4.9. Tamlamada veya Cümlede Ögelerin Yer Değiştirmesi• 90 4.9. 1 . Tamlama Ögelerinin Yer Değiştirmesi • 90 4.9.2. Tamlama Ögelerinin Birbirinden Uzak Düşmesi • 91 4.9.3. Cümle Ögelerinin Yer Değiştirmesi• 91 4.1 O. Metinde Yazım Eksiklikleri Bulunması• 91 4. 1 1 . Alınma Kelimelerin Türkçeleştirilmesi • 92 4. 1 1 . 1 . Ünsüz Değişmesi • 93 4. 1 1 .2. Ünsüz Tekleşmesi• 95 4. 1 1 .3. Ünsüz Düşmesi• 95 4. 1 1 .4. Ünsüz Türemesi • 95 4. 1 1 .5. Ünlü T üremesi• 95 4. 1 1 .6. Ünlü Düşmesi• 95 5. Dresden Nüshasının Önemli Yazım Özellikleri• 95 5. 1 . a Edatının Yazılışı• 96 5.2. a/e Ünlülerinin Yazımında Dikkat Çekici Örnekler• 96 5.3. Kalın Sıradan Kelimelerde/s/Sesinin sin ile Yazılması• 97 5.4. İki veya Üç Şekilde Yazılmış Kelimeler • 97 5.4. 1 . Aynı Kelimenin b- veya m- ile Yazılması • 97 5.4.2. Aynı Kelimenin b- veya p- ile Yazılması • 97 5.4.3. Aynı Kelimenin d- veya t- ile Yazılması • 98 5.4.4. Aynı Kelimenin d- veya t- ile Yazılması• 98 5.4.5. Aynı Kelimenin -f- veya -v- ile Yazılması• 98 5.4.6. Aynı Kelimenin g veya y ile Yazılması• 99

5.4.7. Aynı Kelimenin J.c veya ğ ile Yazılması• 99 5.4.8. Aynı Kelimenin J.c veya bile Yazılması• 100 5.4.9. Aynı Kelimenin J.c, bveya ğ ile Yazılması• 100 5.4. 10. Aynı Kelimenin -1)- veya -m- ile Yazılması• 101 5.4. 11. Aynı Kelimenin -1)- veya -n- ile Yazılması • 1O1 5.4.12. Aynı Kelimenin -1)-, -ng- veya nlc ile Yazılması• 102 -

-

5.4.13. Aynı Kelimenin -r- veya -1- ile Yazılması• 102 5.4.14. Aynı Kelimenin sad veya sin ile Yazılması• 102 5.5. Bitişik Yazılmış Kelimeler• 103 5.6. Şeddenin Yazılması• 104 5.6.1. T ürkçe Kelimelerde Şeddenin Yazılması• 104 5.6.2. t Ünsüzü ile Biten Fiillerin Görülen Geçmiş Zaman Çekiminde Şeddenin Yazılması• 104 5.6.3. Arapça Kelimelerde Şeddenin Yazılması • 105 5.7. Dresden Nüshasının Harekeli Bir Nüshaya Dayandığını Düşündüren Örnekler • 105 6. Dresden Nüshasının Yazım Yanlıştan• 106 6.1. Göz Takılmasıyla İlgili Yazım Yanlıştan • 107 6. 1. 1. Alt Satır(lar)a Göz Takılması Sonucu Yapılan Yanlışlar • 107 6. 1.2. Üst Satır(lar)a Göz Takılması Sonucu Yapılan Yanlışlar• 108 6. 1.3. Aynı Satıra Göz Takılması Sonucu Yapılan Yanlışlar• 110 6.2. Birbiri Yerine Yazılmış Harfler• 111 6.3. Yer Değiştirmiş Harfler • 120 6.4. Noktalann Sağa-Sola, Aşağı-Yukan Kayması • 121 6.5. Art Arda Gelen İki Kelimedeki Ek(ler)in Yer Değiştirmesi • 122 6.6. Yazım Eksiklikleri • 122 6.6.1. Şeddesiz Yazılmış Örnekler• 122 6.6.2. Tek Harflik Yazım Eksiklikleri• 123 6.6.3. Kelime Başında Yazılmamış Kısımlar• 125 6.6.4. Kelime İçinde Yazılmamış Kısımlar• 125 6.6.5. Kelime Sonunda Yazılmamış Kısımlar• 126

6.6.6. Yazılmamış Kelimeler• 126 6.7. Yazını Fazlalıkları• 129 6.7. 1. Fazladan Yazılmış Şedde• 129 6.7.2. Tek Harftik Yazım Fazlalıkları• 130 6.7.3. Fazladan Yazılmış Ekler• 131 6.7.4. Fazladan Yazılmış Kelimeler, Cümleler• 131 6.8. Birbiri Yerine Yazılmış Kelimeler • 132 6.9. Birden Fazla Yazım Yanlışı Bulunan Kelimeler• 132 Notlar• 135 Notlar Dizini• 873 Sayfa ve Satır Sırasına Göre Notlar Dizini• 875 Alfabe Sırasına Göre Notlar Dizini• 899

ÖN SÖZ Elinizdeki kitabın serüveni on yılı aşan bir zamana dayanıyor. Bu serüvenin başındaki ille amacın bir makale yazmak olduğunu belirtmeliyim. Makalenin ko­ nusu, şimdi hatırlamadığım, yanlış okunmuş veya anlamı verilememiş olan bir­ kaç kelimeydi. Söz konusu kelimeleri yeniden okuyup bunlarla ilgili tekliflerimi yazmak istiyordum. Sonuç olarak künyeleri Kaynaklar bölümünde verilmiş olan Dede Korkut ile ilgili makale ve bildirilerim ortaya çıktı. 2005 yılında yazdığım notları bir araya getirerek Dresden nüshasının metni ve metnin okunuşu ile birlikte kitap halinde yayımladun. Bir yıl sonra yazdığım yeni notları ayn bir kitap olarak yayımladım. Ancak daha birçok sorunu bulundu­ ğunu bildiğim için Dede Korkut üzerinde çalışmaya devam ettim. Her geçen gün daha farklı okumalar, tespitler ve teklifler ortaya çıkıyordu. Bu arada yayımladı­ ğım kitabın üzerinden on yıl geçmiş oldu. Son on yılda yaptığım çalışmalar sonu­ cunda Dede Korkut metni üzerinde yapılmış tekliflerde birçok başka yanlışlıklar olduğunu; bir kısmının ise doğru olduğunu, ancak daha iyi gerekçelerle sunula­ bileceğini gördüm. Böylece bu kitaptaki yeni notlar ortaya çıkmış oldu. Notların bir kısmının eski teklifleri yeniden düzenleyen, zenginleştiren veya tamamlayan özellikte olduğunu, çoğunun ise ağırlıklı olarak yeni teklifler sunduğunu belirt­ mek gerekir. Ancak kitaptaki yenilikler söz konusu notlarla sınırlı değildir. Çalışmalarım sırasında Dede Korkut metinlerinin gerek yazımında gerekse okunuşunda birçok yanlış yapılmış olduğunu, metinde çözülememiş birçok sorunun iç içe girmiş olduğunu gördüm. Kısacası, Türk dili ve edebiyatına ve daha başka alanlara kaynaklık yapabilecek özellikteki Dede Korkut metinlerinin incelenecek birçok yönü vardı ve hakkında yazılacak birçok konu, araştırmacıları bekliyordu. Ancak, hiç şüphesiz filolojik yönden bu metnin en öncelikli sorunu, doğru okunması ve doğru anlaşılmasıydı. Bu düşünceyle yola çıktığımda Dede Korkut metinleri üzerindeki filolojik çalışmaların iki tür problemi olduğunu gördüm: Bunlardan birincisi metin kay­ naklı sorunlar, ikincisi araştırma(cı)lardan kaynaklanan sorunlardı. Metin kay­ naklı sorunlar da kendi içerisinde anlatıcı ozan(lar)dan kaynaklanan ve yazıcı(lar) dan kaynaklanan sorunlar olmak üzere iki türdü; çünkü Dede Korkut anlatıları yüzyıllar boyunca sözlü dilde yaşamış, günün birinde okuma yazması olan bir ozan veya ilgili, meraklı ancak mutlaka bu hikayeleri ezberlemiş olan biri ta­ rafından yazıya geçirilmiş olmalıydı. Dede Korkut metnini yazıya geçiren kişi-

den başka, daha sonra metni kopyalayan kişilerin bir(er) anlatıcı olma ihtimali de yüksektir. Bu konunun en güzel tanığı, Dresden ve Vatikan nüshaları arasındaki anlatım farklılığıdır yani Dede Korkut'un eldeki iki nüshasının kelime, cümle, anlatım ve yer yer kurgu farklılıkları, bu iki nüshanın redakte edilmiş iki ayn varyant olduğunu düşündürüyor. Bu noktada Dede Korkut nüshalarını çoğaltan yazıcıların, metinleri müda­ hale ederek değiştirmiş olduklarını belirtmek gerekiyor. Konu, eldeki iki nüsha için geçerli olduğu kadar -tespit edilmemiş nüshalar varsa- muhtemelen onlar için de geçerli olabilir. Dede Korkut'un eldeki iki nüshasında geçen yanlışlıkların bir kısmı, muhtemelen önceki nüsha(lar)dan metne geçirilmiştir. Bu konunun örnek­ leri gerek Giriş bölümündeki ortak yanlış yazımlar, ortak eksiklikler, ortak sıra yanlışları başlıkları altında gerekse Notlar bölümündeki ilgili notlarda verilmiştir. Kitabın Giriş ve Notlar bölümünde değinilmiş olan sorunlar ağırlıklı olarak elbette Dresden nüshasıyla ilgilidir. Ancak her iki nüshanın ortak sorunları olduğundan yeri geldikçe Vatikan nüshasından yararlanmak ve sorunlara bu nüsha üzerinden de çözüm sunmak gerekiyordu. Bu nedenle yazılmış olan konuların veya notların bir kısmında yeri gelmişken Vatikan nüshasında görülen, tespit edilen sorunlara dikkat çekilmiş ve bu nüshayla ilgili olarak da önemli sayıda çözüm teklifi sunulmuştur. Dede Korkut metni üzerinde çalışmaktan her zaman büyük keyif aldığımı ve mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Elbette her kitabın yeni bir açılım olması, yeni katkılar sunması beklenir; çünkü yeni bir kitap yeni hedefleri veya açılımları da beraberinde getirir. Hatta bir bakıma her kitap araştırmacılar için hem yeni bir kaynak hem de yeni bir hedeftir denilebilir. Bu nedenle bundan sonra da Dede Korkut metinleri üzerinde başka çalışmaların süreceği, bu kitapta yapılan tekliflerden hareketle yeni tespitlere ulaşılacağı, bazı teklifler üzerinde eleştiriler yapılacağı ve dolayısıyla kitabın başka çalışmalara vesile olacağı açıktır.

Prof. Dr. Sadettin ÖZÇELİK

TEŞEKKÜR Öncelikle çalışmam süresince beni sık sık, sabırla ve samimi bir ilgiyle dinleyen, henüz yazdığım birçok yeni notun müsveddesini okuyan, tartışmalarıyla katkıda bulunan, mesai arkadaşım ve dostum Yrd. Doç. Dr. Münir Erten'e, Çeviri yazı metninin noktalama işlemlerinde, Dizin bölümünün bilgisayar ortamında hazırlanmasında ve kitabın yazım kontrolünde çok emeği geçen sevgili öğrencim Dr. Resul Özavşar 'a, Kitaptaki birçok notu ve Dizini inceleyen, farklı noktalara dikkat çekip eleş­ tiriler ve teklifler getirerek eserin söz konusu bölümlerinin sunumuna, daha anla­ şılır olmasına katkılar sağlayan, sorduğum sorulan dinleyen ve dikkatle tartışan, telefonlarıma sabırla cevap vererek destekleyen, rahmetli O. Nedim Tuna hocama Malatya'da doktora öğrencisi olduğumuz yıllarda tanıdığım güzel insan Prof. Dr. Gürer Gülsevin'e, Kitabın özellikle Giriş bölümünü, birçok notu ve Dizini üstün bir ciddiyet ve yetkinlikle okuyan, katkılar sunan; okuduğu birçok yerde, belirleyici, yol gösteri­ ci şekilde önemli noktalara dikkat çekerek, eleştiriler yaparak metinler üzerindeki derin bilgisi ve tecrübesiyle bir takım yanlışları ayıklamama, başka eksiklikleri görmeme, yeni tespitler yapmama vesile olan ve kitapla ilgili olarak telefonlarıma cevap verip katkı sunan Prof. Dr. Mertol Tulum'a,

2012 Y ılında Türk Dili Kurultayı toplantısında, kitabımın basılması için tek­ lif getiren ve destek sağlayan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin'e, Kitabın tasarım ve denetim aşamasında emeği geçen Türk Dil Kurumu çalı­ şanlarına teşekkür ederim.

S. ÖZÇELİK

KİTAP HAKKINDA Elinizdeki kitabın birinci cildinde Giriş, Notlar, ikinci cildinde ise Metin ve

Dizin yer alıyor. Giriş bölümünden önce gerek şimdiye kadarki okuma şekillerinin gerekse ortaya konan değerlendirme ve tekliflerin Dresden nüshası üzerinde yapılmış önceki çalışmalardan izlenebilmesi için Dresden Yazması Yayınlarının Sayfa-Satır Tablosu hazırlandı. Bu tabloda kullanılan kısaltmalar, çeviri yazılı metinde her sayfanın üzerinde de kullanıldı; böylece sayfaların veya metnin Ergin, Gökyay, Tezcan ve Özçelik yayınlarından denetlenmesi için kolaylık sağlanmış oldu. Giriş bölümünde, Dede Korkut metinleri üzerinde yapılmış olan önemli filolojik çalışmalardan söz ettikten sonra, yazma eserlerin okunma sorunları üzerinde durdum. Dede Korkut üzerinde yapılmış bilimsel çalışmalarda nüshalar hakkındaki düşünceler ve nüshaların okunma sorunları ile ilgili yorumlan özetleyerek kendi görüşlerimi kanıtlarıyla birlikte ayrıntılı şekilde sundum. Burada Dede Korkut'un- Dresden ve Vatikan nüshalarının ortak nüsha 'ya dayandığını gösteren örnekler ve anlatıcı ozan(lar)ın veya yazıcıların metinleri değiştirmesi konusu üzerinde durarak sırasıyla Dresden Nüshasının Sözlü Dil Özellikleri ile Dresden Nüshasının Önemli Yazım Özellikleri 'ne yer verdim. Yazma eserlerin okunma sorunlarını çözmek için okunan metnin yazım özelliklerinin bilinmesinin yanı sıra, yazıcının hatalarını hangi sıklıkla yaptığının tespit edilmesi ve bu örneklerin ayrıntılı olarak tasnif edilmesi gerekir. Bu düşünceden hareketle Dresden Nüshasının Yazım Yanlışları başlığı altında nüshada gördüğüm bütün yazım yanlışlarını tasnif ederek verdim. Bu bölüm, Dresden nüshasının illet haritası 'dır denilebilir. Özellikle Dede Korkut'un bu illet haritasını hazırladıktan sonra yaptığım tespitlerde daha sağlam ve daha kesin çözümlere ulaştığımı belirtmeliyim çünkü söz konusu illet haritası benzer yazım yanlışlıklarını bir arada görme imkfuıı sağladığı gibi farklı olan ve yanılgıya yol açmış / açacak örnekleri de ayıklama imkanı sağlamış oldu. Aynca yeni tamir veya tekliflerle ilgili olarak bu haritayla ortaya çıkan önemli ipuçlarını, yazdığım notlarda kanıt olarak kullandım. Bu nedenle Dresden nüshasının söz konusu illet haritası, hem Dede Korkut metni üzerinde hem de başka metinler üzerinde çalışacaklar için hazır bir malzeme oldu. Yazdığım notlar için Dresden nüshasını esas almakla beraber gerekli durumlarda Vatikan nüshasından da tekliflerimi destekleyecek tanıklar verdim.

141 DEDE KORKUT -Dresden Nüshası- Giriş, Notlar Dolayısıyla bazı notların içinde Vatikan nüshası hakkında da dikkat çekerek düzeltmeler yaptım. Bu kitaptaki notların çoğu başka yerde yayımlanmamıştır. Kitaptaki notların bir kısmı daha önce yazmış olduğum ve Kaynaklar bölümünde künyeleri verilmiş olan kitap, makale ve bildirilerde konu edilmiştir. Ancak söz konusu notlar gözden geçirilmiş, tanıktan genişletilmiş veya yapılan başka yeni tespitlere göre yeniden düzenlenmiştir. Aynca daha önce yazmış olduğum bazı notları yeni tespitler ışığında hükmü kalmadığı için tamamen iptal ettiğimi de belirtmeliyim .. Özellikle böylesi çok sorunları olan bir metin üzerinde çalışırken yanılmak, yanlış yapmak her zaman için mümkündür. Bu nedenle daha önceki kitap, makale ve bildirilerde yer alan notlarımı yeniden inceledim; yeni bilgiler ışığında yanlış gördüğüm teklif ve tespitleri içeren bazı nottan iptal ettim, bazı notları ise tespit ettiğim yeni noktalan ve teklifleri ekleyerek yeniden yazdım. Notlarda araştırmacıların yapmış oldukları atlamalara da dikkat çektim.Yazmış olduğum notlar, birkaç başlık altında toplanabilir: •Yanlış okunmuş, yanlış anlaşılmış kısımlar üzerine notlar. • Okunamamış kısımlar üzerine notlar. •Anlam ve aktarma ile ilgili notlar. • Metinde yanlış yazılmış kısımların tamiri için teklifler. •Yazılmamış veya fazladan yazılmış kısımlar üzerine teklifler. • Dede Korkut'la ilgili, istatistiğe dayalı bazı tespitler. • Bazı gramer yapılan üzerine dikkat çekilen notlar. Kimi notların içerisinde bu konulardan iki veya daha fazlası da işlenmiş olabilir. Aynca notların bir kısmında araştırmacılar tarafından konuyfa ilgili yapılmış olan teklifler özetlenmiş ve doğru bulduğum görüşü destekleyecek, ve konuya katkı sağlayacak eklemeler yapılmıştır. Burada amaç konu üzerinde hem şimdiye kadarki farklı görüşlerin görülmesini sağlamak hem de yeni bilgiler işığında durumu netleştirmektir. Dede Korkut üzerinde yapılmış çalışma sayısı veya Dede Korkut yayınlan dosyası hayli kabarıktır. Bu nedenle Kaynaklar bölümünde söz konusu çalışmaların, özellikle Dede Korkut metninin okunma sorunlarına katkı sunanlanna ve doğrudan kullanmış olduğum kaynaklara yer vermeye çalıştım. Aynı teklifi veya görüşü konu edinen çalışmalardan ise eski olanını tercih ettim. Bu çalışma süresince kitap seviyesinde en çok kullandığım kaynaklar elbette Ergin, Gökyay, Tezcan yayınlan oldu. A nlamla ilgili tespitler için sıklıkla Ergin ve Gökyay'ın Türkiye Türkçesine aktarma kitaplarını da kullandım. Aynca karşılaştırma yapmak amacıyla Vatikan nüshasına sıklıkla baktığımı da belirtmeliyim. Bunun dışında yazdığım notları ilgilendirdiği kadarıyla araştırmacılara ait çeşitli makale veya bildirilere de değindim. Notların yazımı

Sadettin ÖZÇELIK

l 1s

bittikten sonra yazılmış olan birçok not veya makale arasında -bazı teklifleri atlamış olabileceğimi düşünerek- benden önce yazılmış olan notları tekrar taradım ve atlamış olduğum notlarla ilgili gerekli ekleme veya düzeltmeleri yaptım, en küçük bir bilgi veya tespiti dahi atlamamaya dikkat ettim ancak her şeye rağmen atlamış olduğum teklifler olabilir. Notları, Dresden nüshasındaki sayfa ve satır numarasına göre etiketleyerek sıraladım. Aynca, Dresden nüshasının sayfa ve satır numaralarının hemen yanına Ergin yayınındaki sayfa ve satır numarasını parantez içerisinde verdim. Notların başına çoğunlukla yapılan tespit veya teklif hakkında fikir verecek kısa bir başlık yazdım. Gökyay yayınında her notta incelenen konu ile ilgili bilgi veya alıntının metindeki sayfa ve satır numarasını notun ilgili kısmında parantez içerisinde belirttim. Başlıklarda kullandığım Dresden nüshasının sayfa ve satır numaralan Tezcan ve Özçelik yayınında aynı olduğundan, bu yayınlar için başka bir açıklamaya gerek kalmadı. Doğruların tespiti için öncelikli yöntem olarak -varsa ve mümkün olduğu kadar- Dede Korkut metinlerinden örnekler ve kanıtlar verdim, gerektiğinde başka eserlerden de kanıtlar ekledim. Yazılan notlarda aynı konuyla ilgili olarak daha önce yapılmış tespitlerden -sözü uzatmamak için- çalışmayı veya notu ilgilendirdiği kadarıyla alıntı yaptım. Notlarda sadece üzerinde durulan konularla ilgili nelerin yapılmış ve söylenmiş olduğunu belirttim. Her notta, konuyla ilgili olarak bulduğum tanık ve açıklamaları da ekleyerek sonuca ulaşmaya çalıştım. Bu tür çalışmalarda atlamalar, yanılgılar ve gözden. kaçan noktalar olması her zaman mümkündür. Bu nedenle elden geldiğince dikkatli ve seçici olmaya çalıştım; gerekli notları alarak tereddüt ettiğim, kesinlik taşımayan noktalan belirttim ve ilgili sorunların çözümüne katkı sunabilecek alıntılara yer verdim. Birinci cildin sonundaki Notlar Dizini, iki bölümden oluştu; birinci dizin sayfa ve satır numaralarına göre küçükten büyüğe doğru, ikincisi alfabetik sırayla hazırlanmıştır. Kitabın ikinci cildinin İçindekiler bölümünde, Dede Korkut'un giriş bölümü ile boyların başlangıç sayfalarını hem metne hem de yayın sayfasına göre verdim. Metin bölümünü bir sayfada Dresden nüshasının fotoğrafı, karşı sayfada ise bunun çeviri yazısı olacak şekilde hazırlayıp çeviri yazıda sayfa numaralarını koyu puntoyla, satır numaralarını ise parantez içerisinde yazdım. Çeviri yazıda her sayfanın üzerinde yer alan Dresden nüshası sayfa numarasının hemen yanına Ergin ve Gökyay yayınlarının sayfa ve satır numaralarını ekledim. Çeviri yazılı metnin ilgili yerlerinde dipnotlar düşerek notlara göndermelerde bulundum. Aynca metinde yanlış yazıldığını düşündüğüm kısımların metindeki yanlış yazılışını, yazılmış olması gereken doğru yazım ile birlikte aynı sayfanın altında dipnot olarak şu örnekte olduğu gibi verdim: JJJ.1"' � JJJJ-' Bu tür durumlarda oktan önceki yazım, metindeki yanlış veya eksik şekli, oktan sonraki yazım ise doğru şekli gösterir. Düzeltmenin devamında -varsa- ilgili nota

16 1 DEDE KORKUT·Dresden NQshası- Giriş, Notlar gönderme yaptım, not yazılmamışsa dipnotun devamına düzeltmenin gerekçesini kısaca ekledim. Böylece metinde gerekçesi gösterilmemiş bir okuma tercihi veya tamir kalmamış oldu. Dede Korkut üzerine yapılmış filolojik düzeltmeler çok önemli bir seviyeye ulaştığından yapılan yeni düzeltmelerin ışığında metnin Türkiye Türkçesine ak­ tarılması gerekiyordu. Bu düşünceyle Dede Korkut boylarını Türkiye Türkçesine aktardım. Boylar aktarılırken birkaç noktaya dikkat etmek gerekliydi. Bunların en önemlisi Dede Korkut'un söz dağarcığı ve üslubuydu. Boylardaki söz dağarcığı büsbütün yitmemeli ve okuyucu eserin orijinal üslubunu mümkün olduğunca his­ setmeliydi. Konu, boylarda kullanılan söz dağarcığı kadar aliterasyon ve söyleyiş ile de ilgilidir. Sözü edilen düşüncelerin ışığında okuyucunun metnin bağlamın­ dan anlayabileceği kelimeler, mümkün olduğunca aktarılmadan metinde olduğu gibi bırakıldı. Menin aktarımında sadece anlaşılmayan ve günümüz okuyucusuna kazandırılması zor olan kelimelerin yerine Türkçede yaşayan kelimeler kullanıldı. Böylece metnin dil ve üslubu mümkün olduğunca korunmaya çalışıldı. Aynca bilimsel çalışma yapacakların ve farklı ilgi veya düşüncelerle bu bö­ lümü okuyacakların bu aktarmadan yararlanabileceği veya ilgi duyacakları kı­ sımlan orijinal metinden takip etmek isteyebilecekleri düşünülerek her sayfanın başına orijinal sayfa numarası koyu punto ile yazıldı. Metin olarak 13 satırdan oluşan her sayfanın 5. ve 10. satırlarının başına parantez içerisinde satır numarası yazıldı. Böylece bir kelimenin, ibarenin veya cümlenin Türkiye Türkçesine ne şekilde aktarılmış olduğunu görmek isteyenler için kolaylık sağlanmış oldu.

Dizin Bölümünde Dede Korkut'ta geçen kelimelerin yanı sıra anlamca kay­ naşmış birleşik fiiller ve deyimlere özellikle madde başı olarak yer verildi. Bura­ da eş anlamlı kelimelere, deyimlere göndermeler yapmaya özen gösterildi. Dede Korkut'ta geçen özel adlar ise Özel A dlar Dizini içinde yer verildi.

KAYNAKLAR AcARoôw; Türker(1988), Bulgaristan 'da Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınlan, Ankara. AHMED VEFiK PAŞA(2000), Lehce-i Osmıini, (hazırlayan: Recep Toparlı}, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 743, Ankara. AHuNoov, Ehliman (1978), Azerbaycan Halk Yazını Örnekleri, (Türk çevriyazısına aktaran: Semih Tezcan), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 445, Ankara .

AKALIN, Şükrü HalQk(2004), "Dede Korkut K.itabı'nda Geçen Bir Cümle Türü Üzerine", Türk Dili Araştırma/an Yıllığı Belleten 1998 //, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 793, Ankara, s. 1-28. Muzaffer(1995), Kitab-ı Gunya, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 592, Ankara.

AKKuş,

AKsAN, Doğan (1974), "Anadolu Yer Adlan Üzerine En Yeni Araştırmalar", Türk Dili Araştırma/an Yıllığı-Belleten 1973-1974, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 406, Ankara.

AKsov, Ömer Asım(1988), Atasözleri ve Deyimler Sölüğü, İnkılap Yayınlan, İstanbul. AKsu, Nurettin-IŞIK, Ayfer (1997), Türkiye Türkçesi-Kırgız Türkçesi Sözlüğü, MEB Yayınlan, İstanbul.

AKTUNÇ, Hulki (2000), Türkçenin Büyük Argo Sözlüğü (Tanıklarıyla), Yapı Kredi Yayınlan, İstanbul. ·

Gülşen Seyhan (2002), "Dede Korkut Kitabını Anlamaya Katkılar'', Türkoloji Dergisi XV / 1, Ankara s. 145-162. ALLAH, Kur 'an ( 1985 Kur'iin-ı Kerim ve Türkçe Anlamı, Diyanet İşleri Başkanlığı,

ALışIK,

,

Ankara).

Seyfettin (1994), Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü l-11, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlan: 2648, İstanbul.

ALTAYLI,

Cengiz (1994), Orhun Yazıtlannın Söz Dizimi, Atatürk Üniversitesi Yayınlan No: 830, Erzurum.

ALYILMAZ,

___(2005), Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu, Kurmay Yayınlan, Ankara.

(2015), ipek Yolunun Ölümsüzlük Eserleri, Atatürk Üniversitesi Yayınlan, Ankara.

___

Al.YILMAZ, Semra(2011}, Risıile-i Miıze-dCızluk, Elik Yayınlan, Ankara. (2016) "Dede Korkut Kitabındaki Bir Sözcükten (Boy) Hareketle 'Bo, Bu, Abo, Abu . . . ' Seslenme Ögelerinin Yapısı", Uluslarqrası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), www.tekedergisi.com. Aralık 2015, s. 1413-1424.

__

ARAsLI, Hamid(1962), Kitabı Dede Korkud, Azerbaycan Dövlet Neşriyyatı, Balcı. ARAT, Reşit Rahmeti (1946), Gazi Zahirüddin Muhammed Babur, Vekayi, Babur 'un Hıitıratı(2 cilt}, Türk Tarih Kurumu Yayınlan, Ankara .

___ (1979), Kutadgu Bilig lll İndeks, (hazırlayanlar: Kemal Eraslan-Osman F. Sertkaya-Nuri Y üce), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınlan, İstanbul. __

(1988),

Ankara

Yusuf Hıis Hıicib Kutadgu Bilig ll Çeviri, Türk Tarih Kurumu Yayınlan,

.

(1992), Atebetül-Hakayık, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 32, Ankara.

__

(1999), Kutadgu Bilig l Metin, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 458, Ankara.

__

ATA, Aysu ( 1997), �ışaşü 'l-Enbiyii (Peygamber Kıssaları), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 681-1, 2. Ankara .

11

I DEDE KORKUT-Druden Nüshası- Giriş, Notlar (2004), "Dede Korkut Hik8yelerinde Şüpheli Birkaç Kelime Üzerine Düşünceler",

__

Türk Dili Araştırma/an Yıllığı Belleten 1998 //, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 793, Ankara, s. 29-38.

ATALAY, Besim (1986), Divanü Lügat-İt-Türk Tercümesi (4 Cilt), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 524, Ankara. ATEŞ, Ahmet (1942), "Metin Tenkidi Hakkında'', Türkiyat Mecmuası, lstanbul, C. VII­ Vlll / 1, s. 253-267. AYDEMiR, Şevket Süreyya( 1976), Suyu Arayan Adam, Remzi Kitabevi, İstanbul. AYDIN, Mehmet(2001), "Düvlek Kelimesi Üzerine Bir Not", ilmiAraştırma/ar, İstanbul, c. 12, s. 57-61.

Azerbaycan Dia/ektoloji Lüğeti /, 2(1999, 2003), (redaktörler: Akad. M. Ş. Şireliyev, M. i. İslarnov), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 661, 828, Ankara.

BANGUOOLU, Tahsin(1974), Türkçenin Grameri, Baha Matbaası, İstanbul. BAşGôz, İlhan(1960), "Dede Korkut'ta Yanlış Okunan Bazı Kelimeler'', Türk Dili, C. IX, S. 104, s. 442-444. (1985), "Dede Korkut Üzerine Notlar'', 65-77.

__

Folklor ve Etnografya Araşhrmaları,

s.

BAşGôz ilhan - TİETZE, Andreas, (1999), Türk Halkının Bilmeceleri, Kültür Bakanlığı Yayınlan, Ankara.

BATIAL, Aptullah( 1934), İbni-Mühenna Lügati, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 9, Ankara. BAYAT, Ali Haydar (2005), Kitabu '1-Müntehab Fi't-Tıb, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği Yayınlan, İstanbul. BEKKI, Salahaddin (2015), Dedem Korkut Kitabı Bibliyografyası Üzerine Bir Deneme (Türkiye 'deki Yayınlar 1916-2013), Ankara, Beıikan Yayınevi. BiLGiN, Azmi (1996), Nazmü 'l-Hilafıyyat Tercümesi, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 663, Ankara. BIRTEK, Feıit (1944), Divan-ı Lügat-it-Türk'ten Derlemeler /- En Eski Türk Savlan, Ankara.

BLASING, Uwe (2010), "Ordu'daki Çal Kiraz ile Kaşgaıi'nin Çal Qoy'u", Türk Dilleri Araştırmaları, İstanbul, C. 20, s. 35-74. BoRATAV, Pertev Naili ( 1958), "Dede Korkut Hikiyelerindeki Taıihi Olaylar ve Kitabın Te'lif Taıihi", Türkiyat Mecmuası, İstanbul, C. XIII, s. 31-62. __

(1982),

Folklor ve Edebiyat 2, Adam Yayınlan, İstanbul, s. 59-210.

BoRoVKov, A. K. (2002), Orta Asya 'da Bulunmuş Kur 'an Tefsirinin Söz Varlığı (Xll.­ XIII. Yüzyıllar), (Rusçadan çevirenler: Halil İbrahim Usta, Ebülfez Amanoğlu), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 811, Ankara. BURAN, Ahmet( 1997), Keban, Baskil veAğın Yöresi Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 669, Ankara.

CAFEROOLU, Ahmet(193 ı ) Abü-Hayyan Kitab al-İdrak li-lisan al-Atrak, Evkaf Matbaası, ,

İstanbul.

(1968), Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 260, Ankara. CEM!LOOLU, İsmet (2001), Dede Korkut Hikôyeleri Üzerinde Söz Dizimi Bakımından Bir İnceleme, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 790, Ankara. CEMştoov, Şamil ( 1990), Kitab-ı Dede Korkud (hazırlayan: Üçler Bulduk, Kültür

___

Bakanlığı Yayınlan, Ankara.

Sadettin ÔZÇELIK CLAUSON,

l 19

Sir. Gerard (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century

Turkish, Oxford. ÇAvuşoow, Mehmet (1981), Divanlar Arasında, Umran Yayınlan, Ankara. İlhan (1986), "Türkmen Türkçesi Sözlüğü", Türk Dili Araşhrmalan Yıllığı Belleten 1982-1983, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 527, Ankara, s. 29-84.

ÇENELi,

Özkul (1998), "Sözlü Kompozisyon Teorisi ve Günümüz Halkbilimi Çalışmalanndaki Yeri", Dursun Yıldırım Armağanı, TDV Matbaası, Ankara, s. 138170.

ÇoBANOOLU,

Robert (2004), Evliya Çelebi Seyahatnamesi Okuma Sözlüğü, (katkılarla İngilizceden çeviren: Semih Tezcan), İstanbul.

DANKOFF,

DAŞDEMIR, Muharrem (2004), "Dede Korkut Kitabındaki Bir İbare BU DA YETTİ", Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araşhrmaları Enstitüsü Dergisi, S. 25, s. 1-4. DEFNE, Zeki Ömer (1988), Dede Korkut Hikôyeleri Üzerinde Edebi Sanatlar Bakımından Bir Araştırma, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 548, Ankara. Jean (1941), Türk Dili Grameri (Osmanlı Lehçesi), (tercüme eden: Ali Ulvi Elöve), Maarif Matbaası, İstanbul.

DENY,

Derleme Sözlüğü (1965-1979) 1-XI C, Türk Dil Kurumu Yayınlan, Ankara. DEVELi, Hayati (1995), Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyıl Osmanlı Türkçesinde Ses Benzeşmeleri ve Uyumlar, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 622, Ankara. (2001), "Dede Korkut Oğıızııaıneleri Tezcan ve Boeschoten Yayımı Üzerine ----ı;Jotlar", İlmi Araştırmalar, İstanbul, C. 12, s. 83-94. Cem (1991), Mes 'üd bin Ahmed Süheyl ü Nev-bahiir; inceleme- Metin- Sözlük, Atatürk Kültür Merkezi yayını: 51, Ankara.

DILçlN,

GERHARD (1963-1974), Türkische und mongolische Elemente im Neupersischen, unter besonderer Berücksichtigung iilterer neupersischer Geshichtsque/len, vor ailem der Mongolen- und Timuridenzeit, 1-IV: Wiesbaden. Franz Steiner Verlag. DUMAN, Musa (1995), Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyılda Ses Değişmeleri,

DoERFER,

Türk Dil Kurumu Yayınlan: 616, Ankara

.

Eeu

BEKR-1 TIHRANI (2001), Kitab-ı Diyarbekriyye (çeviren: Mürsel Öztürk), Kültür Bakanlığı Yayınlan I 2631, Ankara .

EcKMANN, Janos (1976), Middle Türkic Glosses of The Rylands lnterlinear Koran Translation, Budapeşt.

(1995), Nehcü'l-Feriidis, (yayımlayanlar: Semih Tezcan-Hamza Zülfikar), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 518, Ankara

__

.

ELIADE, Mircea (1999), Şamanizm, (çeviren: İsmet Birkan), İmge Kitabevi, Ankara.

___ (2003), Dinler Tarihine Giriş, (çeviren: Lale Arslan), Kabalcı Yayınevi, İstanbul.

ELIYARLI, Süleyman (2000), Kitabi-Dede Qorqud Ensiklopediyası (Alpanlar Maddesi), Bakı, C. 2, s. 23. Süleyman (1990), "Kitab-ı Dedem Korkut Kitap Olmuş mu?", Türk Kültürü Araştırmaları, Ankara C. XXVIII I 1-2, s. 81-101. ELIZADE, Samet (2000), "Kitabi Dedem Qorqud", Kitabi-Dede Qorqud Ensiklopediyası, ELIYAROV,

,

Bakı,

C.

1, s. 36-11L

___ (2004a), "Azerbaycanda Kitabi Dede Gorgud'un Elmi Metninin Neşri Problemlerine Dair", Türk Dili Araşhrmalan Yıllığı Belleten 1998 / ll, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 793, Ankara, s. 37-42.

___ (2004b), "Müasir Merhelede Kitabi Dede Gorgud Metnşünaslığının Be'zi Meylleri", Türk Dili Araşhrmaları Yıllığı Belleten 1998 / II, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 793, Ankara, s. 43-48.

20 1 DEDE KORKUT·Dnsden NQshlsı- Giriş, Notlar ERASLAN, Kemal ( 1 988), "Boz-ok ve Üç-ok Oğuz Kolu Adlan Hakkında'', Türk Dili Araştırma/arı Yıllığı Belleten 1986, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 539, Ankara, s. 5-8. ERclLASUN, Ahmet Bican (ve Diğerleri) (1991), Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, Kültür Bakanlığı Yayınlan, Ankara.

( 1994), "Dedem Korkut Kitabı ile Oğuz Destanı Arasındaki Münasebetler", Türk Dili Araştırma/arı Yıllığı Belleten 1988, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 552, Ankara, s. 69-89. (2004), "Zikredilen Şahıslara Dayanılarak Dede Korkut Boylarının Kronolojik Sıralanması", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1998 / /, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 793, Ankara, s. 61-69. ERCILASUN, Ahmet B. AKKOYUNLU, Ziyat (2014), Kıişgar/ı Mahmud Divanu Lugatiı· Türk Giriş · Metin - Çeviri - Notlar - Dizin, Türk Dil Kurumu Yayınlan: l l20,

__

__



Ankara.

EREN, Hasan (1950), "Dede Korkut Kitabına Ait Notlar", Türk Dili ve Tarihi Hakkında Araştırmalar/, Türk Tarih Kurumu Yayınlan, Ankara, s. 33-37. ___

( 1999), Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara.

ERGiN, M. Emin (Tarihsiz), Urfa Ağzı Sözlüğü, Harran Yayınlan, Şanlıurfa. ERGiN, Muharrem (1971), Dede Korkut Kitabı, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlan, İstanbul.

( 1975), Orhun Abideleri, Boğaziçi Yayınlan, İstanbul. (1958), Dede Korkut Kitabı I (6iriş-Metin-Faksimile), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 169, Ankara. (1963), Dede Korkut Kitabı 11 (indeks-Gramer), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 219,

___

__

___

Ankara.

___ ( 1983), Dede Korkut Kitabı Metin - Sözlük, Ebru Yayınlan, İstanbul.

ERGUN, Sadettin Nüzhet (Tarihsiz), Karaca Oğlan, İstanbul MaarifKitaphanesi, İstanbul. ERGOZEL, Mehdi (1 999), Şirvanlı Mahmud Tarih-i İbn-i Kesir Tercümesi, Türk Dil Kurumu Yayı.ölan: 700 / 2, Ankara .

(2009), Kitab-ı Bıiz-name-i Padişahi, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 983, Ankara. ERTEN, Münir (1994), Diyarbakır Ağzı, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 556, Ankara. FIROZABADI (2007), Kamusu 'l-Muhit, (hazırlayan: ijaHI Me'mün Şll;ıa) Dliru'l-Ma'rife, 2.

___

baskı, Beyrut.

GABAIN, A. Von (1988), Eski Türkçenin Grameri, (çeviren: Mehmet Akalın), Türk Dil Kurumu Yayınlan: 332, Ankara .

GEMALMAZ, Efrasiyap ( 1986), Azeri Türkçesi Lügati, Erzurum. GöKYAY, Orhan Şaik ( 1 973), Dedem Korkudun Kitabı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul. __

(1963), Bugünkü Dille Dede Korkut, Remzi Kitabevi, İstanbul.

___ ( 1982), Destursuz Bağa Girenler, Dergah Yayınlan, İstanbul.

___ ( 1987), "Dedem Korkut Hikayelerinde Bazı Düzeltmelere Düzeltmeler'', Türk Folkloru Belleten 1986 / 2, İstanbul, s. 309-3 15. ___ ( 1 994), "Dedem Korkut Kitabı Üzerine'', Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1988, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 552, Ankara, s. 91-96. __

( 1 995), Dede Korkut Hikayeleri, Dergah Yayınlan, İstanbul.

GôMEÇ, Saadettin ( 1997), Kök Türk Tarihi, Türksoy Yayınlan: 8, Ankara.

GRôNBECH, Kari (1 992), Kuman Lehçesi Sözlüğü Codex Cumanicus 'un Türkçe Sözlük Dizini, (çeviren: Prof. Dr. Kemal AYTAÇ), Kültür Bakanlığı Yayınlan, Ankara.

Sadettin ÖZÇELIK

1 21

GULCALı, Zeınire (2013), Eski Uygurca Altun Yaruk Sudur'dan "Aç Bars" Hikayesi, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 1084, Ankara .

GOLENSOY, Tuncer (1995), Türkçe Yer Adlan Kılavuzu, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 618, Ankara. GOLSEVIN, Gürer (1997), Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, Türk Dil Kurumu Yayınlan: 673, Ankara .

(1998), "Türk Dilinde koy-("' ş

ş

,_;..:.

i:

z

)

.b T .ı:.

z

'.?:

t o

g

u F

f

t

" �

l.c

� K, G

k, g, l)

J

L

f'

M

m

Ü

N

n

.J

V (O, Ô, U, Ü) v {o, ö, ö, u, ü, ü) H (E, A)

r..S Y {I, i)

h {e, a) y

(ı,

i, 1, e)

Dresden Yazması Yayınlarının Sayfa (-Satır) Tablosu M. Ergin, çalışmasında Dede Korkut Dresden nüshasını 2'den 304'e kadar numaralamıştır. O. Ş. Gökyay ise okuduğu metnin kendi kitabındaki sayfa ve satır numaralarını gönderme yapma yoluyla sözlükte tanıklar vermiştir. Ergin ve Gökyay'ın bu farklı tercihleri, okuyucuların metinlere ulaşmasını güçleştirmektedir çünkü okuyucu üç farklı sayfa numarası ile karşı karşıyadır. Bu güçlüğü az da olsa ortadan kaldırmak için aşağıda üç sütun üzerine bir tablo hazırlandı. Aşağıdaki tabloda Drs. başlıklı birinci sütunda Dresden nüshasının sayfa numaraları işlendi. Aynı satırın ME başlıklı ikinci sütununda Ergin'in kullandığı sayfa numarası, OŞG başlıklı üçüncü sütununda ise Gökyay'ın kullandığı sayfa ve satır numarası verildi. Drs. başlıklı birinci sütundaki Ja ile başlayan sayfa numaraları, Tezcan-Boeschoten ve Özçelik yayınlarında aynı başlık (Drs.) ve aynı numara ile (3a) başlatılmış olduğundan bu yayınlar için de geçerlidir. Çeviri yazılı metin sayfalarının üstünde de yukarıda anılan kısaltmalar kullanılarak her sayfanın aynı sırayla numarası gösterilmiştir. Buna göre tabloda, ille satır şöyle oluştu:

1. Tablonun birinci sütunundaki Drs. / 3a kısaltması; Dresden nüshası ile Tezcan-Boeschoten ve Özçelik yayınlarının ilk sayfanı gösterir. 2. Tablonun ikinci sütunundaki ME / 2 kısaltması, Dresden nüshası ile Ergin yayınının ilk sayfasını gösterir. 3 . Tablonun üçüncü sütunundaki OŞG / 1 . 1 kısaltması, Dresden nüshası ile Gökyay yayınının ille sayfasını gösterir.

34

1 DEDE KORKUT -Dnııdtn Nlishuf. Glrif, Nallar Drs. 3a 3b 4a 4b Sa Sb 6a 6b 7a 7b Sa Sb 9a 9b ıoa ıob l la l lb ı2a ı2b 13a 13b ı4a ı4b ısa ısb ı6a

ME 2 3 4 s 6 7 s 9 ıo 11 ı2 ı3 ı4 ıs ı6 ı7 ıs ı9 20 2ı 22 23 24 2S 26 27 2S

OŞG

Drs.

ı.ı ı.ıs 1 .30 2.12 2.26 3.1 3.14 3.26 6.2 6.14 S.l s.ı9 S.36 6.14 6.27 7.4 7.16 7.30 s.s s.2 ı S.36 9. 1 1 9.23 ıo.s ı o.24 ıo.37 ı ı .23

ı 6b ı7a ı7b ısa ısb ı9a ı9b 20a 20b 2ıa 2ıb 22a 22b 23a 23b 24a 24b 2Sa 2Sb 26a 26b 27a 27b 2Sa 2Sb 29a 29b

ME 29 30 3ı 32 33 34 3S 36 37 3S 39 40 4ı 42 43 44

4S 46 47 4S 49 so sı S2 S3 S4 ss

OŞG

Drs.

ı2. ıO ı2.26 1 3 .4 ı3.14 ı3.3S ı4.23 ı s.s ı6.S ı6. 1 7 ı7.3 ı 7.23 ı 7.33 ıs.ıs ı s.32 ı9.12 ı9.2S 20.4 20.2S 21.14 2 1 .37 22. l S 23.4 23. ı 9 23.34 24.20 24.33 2S. 1 7

30a 30b 3 ıa 3ıb 32a 32b 33a 33b 34a 34b 3Sa 3Sb 36a 36b 37a 37b 3Sa 3Sb 39a 39b 40a 40b 4ıa 4ıb 42a 42b 43a

ME S6 S7 ss S9 60 6ı 62 63 64 6S 66 67 6S 69 70 7ı 72 73 74 7S 76 77 7S 79 so sı S2

OŞG 26.1 26.23 26.36 27.14 27.3S 2S. l l 2S.2S 29.4 29. ı6 29.26 30.3 3 1 .4 3 1 . 14 32. 1 32. ı s 32.2S 33.4 33. ı9 34.ı 34.ı6 34.32 3S.7 3S.2ı 36.S 36:ı7 36.32 37. ı2

1

Sadettin OZçELIK 35 Dn. 43b 44a 44b 45a 45b 46a 46b 47a 47b 48a 48b 49a 49b 50a 50b 5ıa 5 ıb 52a 52b 53a 53b 54a 54b 55a 5b 56a 56b 57a

ME 83 84 85 86 87 88 89 90 9ı 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 ıo9 ı10

OŞG 37.24 38.4 38.14 38.30 39. 1 3 39.29 40.1 3 40.29 4 1 .8 41 .20. 4 1 .38 42. ı 7 42.34 43.22 44.14 44.28 45.4 45.23 46.8 46.27 47. 1 2 47.37 48.27 49.9 49.30 50. 1 0 50.24 5 1 .8

Dn. 57b 58a 58b 59a 59b 60a 60b 6ıa 6ıb 62a 62b 63a 63b 64a 64b 65a 6Sb 66a 66b 67a 67b 68a 68b 69a 69b 70a 70b 7ıa

ME ııı 1 12 113 1 14 115 116 1 17 118 1 19 ı20 ı2ı ı22 ı23 ı24 ı25 126 127 128 129 130 131 132 ı33 134 135 136 137 138

OŞG 5 1 .33 52.9 52.23 53.1 0 54.6 54.33 SS. 1 8 56.2 56. ı9 57.6 57.24 58.4 59.10 59.23 60. ı4 60.33 6 1 .8 6 1 .2 1 62.2 62.26 63. 1 0 63.30 64.3 64. 16 64.29 65.7 65.30 66.9

Dn. 7ıb 72a 72b 73a 73b 74a 74b 7Sa 7Sb 76a 76b 77a 77b 78a 78b 79a 79b 80a 80b 8ıa 81b 82a 82b 83a 83b 84a 84b 85a

ME 139 ı4o ı4ı ı42 ı43 ı44 ı4s ı46 ı47 ı48 ı49 ıso ısı ı 52 153 ı54 ı5s 156 157 158 159 160 161 ı62 163 164 ı65 ı66

OŞG 66.32 67.20 68. ı 68.1 5 68.32 69.2ı 70.3 70.27 71.1 ı 71 .30 72. ı ı 72.35 73. 1 5 73.33 74. 12 74.26 75.2 75.14 75.27 76. ı6 76.34 77. 13 77.33 78. 1 6 78.32 79. 17 79.36 80. 14

38 1 DEDE KORKUT -Dnısden NiWıasl- Giriş, Nollar Dn. 85b 86a 86b 87a 87b 88a 88b 89a 89b 90a 90b 9la 91b 92a 92b 93a 93b 94a 94b 95a 95b 96a 96b 97a 97b 98a 98b 99a

ME 1 67 168 169 170 171 1 72 1 73 1 74 1 75 1 76 1 77 1 78 1 79 180 181 182 1 83 184 1 85 1 86 187 1 88 1 89 190 191 192 193 194

OŞG 8 1 .2 81.23 82. 12 82.27 83. 10 83.24 84.6 84. 1 7 84.30 85. 1 5 86.4 86.22 87.1 87. 1 6 87.29 88. 1 8 88.30 89.9 89.26 90.3 90.20 91.1 91.15 91 .30 92.8 92. 19 93.1 93.14

Dn. 99b ı ooa lOOb !Ola IOlb 102a 102b 1 03a 103b 104a 104b 105a 105b 106a 106b 107a 107b 108a 108b 109a 109b ı ıoa l l Ob llla l l lb 1 12a 1 12b 1 13a

ME 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222

OŞG 93.32 94.9 94.30 95.1 7 96.1 96.21 97.5 98.3 98.1 6 99.2 99. 15 100.5 100.21 101.4 101 .28 102.12 102.38 103.10 104.8 105.1 1 105.26 106.8 106.22 107.1 107.12 107.25 108.5 108.20

Dn. 1 13b 1 14a 1 14b 1 1 5a 1 1 5b 1 16a 116b 1 17a 1 1 7b 1 18a 1 18b 1 1 9a 1 1 9b 120a 120b 121a 121b 122a 122b 123a 123b 124a 124b 125a 125b 1 26a 1 26b 1 27a

ME 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250

OŞG 108.32 109. 19 1 10.1 1 10.13 1 1 0.27 1 1 1 .6 i l 1.21 1 12.13 1 12.28 1 1 3.14 1 1 3.36 1 14.19 1 14.3 1 1 15.12 1 1 5.26 1 1 6.12. 1 16.26 1 17.15 1 1 7.30 1 18. 1 2 1 18.28 1 19. 10 1 1 9.32 120.19 120.36 121.18 122.4 122.24

1

Sadettin OzçELIK 37 Dn. 127b 128a 128b 129a 129b 130a 130b 131a 131b 132a 132b 133a 133b 134a 134b 135a 135b 136a 1 36b 137a 137b 138a 138b 139a 139b 140a 140b 141a

ME 25 1 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278

OŞG 123.1 123.19 123.37 125.4 125. 1 8 126. 1 126. 1 2 126 .29 127. 1 3 127.34 128. 12 128.31 129. 1 6 1 29.28 130.8 130.23 1 3 1 .8 1 3 1 .30 132. 15 133.6 133.20 134.2 134. 1 5 1 35.2 1 35.17 1 35.32 136.12 136.34

Dn. 141b 142a 142b 143a 143b 144a 144b 145a 145b 146a 146b 147a 147b 148a 148b 149a 149b 1 50a 1 50b 151a 151b 1 52a 1 52b 1 53a 1 53b 154a

ME 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304

OŞG 1 37.19 138.6 138.29 139. 1 5 139.34 140. 1 6 140.30 141.13 141.32 142.14 142.32 143.21 144.1 145.9 145.29 146. 18 147.2 147.20 148.2 149.3 149. 19 150.5 1 50. 1 8 151.1 1 5 1 . 16 152.2

GİRİŞ Türk Dili ve edebiyatının önemli eserlerinden biri de hiç şüphesiz Dede Korkut'tur. Bu metin, dil ve edebiyat bakımından incelenmeye değer olduğu kadar tarih, sosyoloji ve daha başka bilim dalları açısından da incelenmeye değer bir metindir. Dede Korkut üzerinde bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında birçok yayın yapılmıştır. Dede Korkut metinleriyle ilgili ilk yayını H. F. Von Diez, 1 8 1 5 'te yapmıştır. Diez, Denkwürdikeiten von Asien (Beri in und Halle 1 8 1 5) adlı kitabında Tepegöz hikayesini tanıtmış ve Homer'in Polyphem'i ile karşılaştırmıştır. Diez aynca Dresden Kraliyet Kütüphanesinde bulduğu yazmanın bir nüshasını yazmıştır. Bu nüsha Berlin Kraliyet Kütüphanesinde bulunmaktadır. Kilisli Rifat, Kitab-ı Dede Korkut ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan adlı kitabı 191 6'da yayımlar. Kilisli Rifat'ın bu çalışması, Diez'in istinsahı olan Berlin nüshasına dayanır. O. Ş. Gökyay, Berlin nüshası ile Dresden nüshasının fotoğraflarını karşılaştırarak Latin harfleriyle ilk kez 1 938'de yayımladı. Ardından Ettore Rossi, Dede Korkut'un Vatikan Kütüphanesinde bulunan eksik nüshasını tespit ederek 1950 yılında tanıttı, 1 952 'de yayımladı.

Hamit Araslı'nın Kitab-ı Dede Korkut adlı metin ve küçük bir sözlükten oluşan kitabı 1 939, 1 962 ve l 969'da Azerbaycan'da üç kez basıldı. M. Ergin, Dresden nüshasına dayanarak hazırlamış olduğu çalışmasını Dede Korkut Kitabı I adıyla 1 958 'de, dizini ise Dede Korkut Kitabı II İndeks-Gramer

adıyla 1 963 'te yayımladı. Ergin, birinci kitapta Dresden nüshasını Vatikan nüshasıyla karşılaştırarak çeviri yazılı metni kurmuş ve farklılıkları dipnotlarla belirtmiş, metin içinde yaptığı ekleme veya tamirleri ise italik harflerle yazarak belirtmiştir. Aynca, birinci kitabın sonuna Dresden ve Vatikan nüshalarının tıpkıbasımlarını eklemiş olan Ergin, metni kurarken Dresden nüshasının sayfalarını 1 -304, Vatikan nüshasının sayfalarını ise 1 -97 şeklinde nuınaralamıştır. Ergin, çalışmasının ikinci cildinde doğal olarak metinde Dresden için kullandığı sayfa ve satır numaralarını referans vermiştir. Bu yöntemin tercih edilmiş olması, tıpkıbasımla çeviri yazıyı karşılaştırmak veya kontrol etmek isteyen araştırmacılar için ayn bir zorluk teşkil etmektedir. Ergin' in iki nüshanın da tıpkıbasımını birinci kitabın sonuna koymuş olması ise önemlidir.

40

1 DEDE KORKUT ·Dresden Nüshası· Giriş, Notlar Ergin, Dede Korkut Kitabı il İndeks_-Gramer adıyla yayımladığı ikinci cildinde dizinini hazırlamış ve Dede Korkut metninin gramerini incelemiştir. Bu kitabın dizininde birleşik fiiller ve deyimlerin büyük ölçüde işlenmemiş olması önemli bir eksikliktir. Aynca, dizinde verilen numaralarda yer yer karışıklıklar, eksiklikler ve tutarsızlıklar görülür; kelimelere verilen anlamların metne uygun düşmediği durumlar dikkat çeker. Ergin'in çalışması, bu eksikliklerine rağmen Dede Korkut metinleri üzerinde çalışanların sıkça kullandığı önemli bir kaynaktır. O. Ş. Gökyay, 1 973 'te yayımladığı kitapta Dede Korkut' un Dresden nüshasını esas almış, yer yer Vatikan nüshasından yararlanarak tamirler yapmıştır. Gökyay, metinde yaptığı ekleme ve tamirleri italik veya koyu harflerle yazarak belirtmeye çalışmıştır; ancak bunu yer yer ihmal ettiği de görülür. Gökyay'ın bu eklemelerin gerekçelerini belirtmemiş olması bir eksikliktir. Gökyay'ın çalışmasında aynca sözlük, Dede Korkut üzerine incelemeler, boylarla ilgili varyantlar ve birtakım başka tespitlere de yer verilmiştir. Gökyay yayınında metnin tıpkıbasımına yer verilmemiş olması kontrolü güçleştiren bir durumdur. Aynca metnin çeviri yazısının yapılmamış olması, Dresden nüshasının sayfa ve satır numaralarının belirtilmemiş olması kitaptaki önemli bilimsel yöntem eksiklikleridir. Gökyay'ın hazırladığı sözlükte kelimelerin geçtiği yerler için kendi kitabının sayfa ve satır numaralarını vermiş olması, farklı çalışmalarla karşılaştırma yapmak konusunda araştırmacılar için önemli bir zorluk teşkil etmektedir. Sözlükte verilen sayfa ve satır numaraları ile metin arasında yer yer tutarsızlıklar görülür kelimelere verilen anlamların metne uygun düşmediği durumlar dikkat çeker. Bu durum, çoğunlukla bağlam dikkate alınmaksızın sözlüklerde bulunan anlamlar yazılarak bir dizin oluşturulduğunu düşündürmektedir. Gökyay'ın bu çalışması, bilimsel filolojik metot yönünden eksik ve kullanımı zor bir çalışma olsa da yayımlandığı dönemden günümüze kadar önemli bir boşluğu doldurduğu ve Dede Korkut çalışmalarına önemli katkı sağladığı kesindir. O. Ş. Gökyay'ın D. Korkut ve D. Korkut üzerine yapılmış yayımlarla ilgili olarak farklı tarihlerde yazmış olduğu makaleler ise toplu olarak 1 982 yılında yayımladığı Destursuz Bağa Girenler adlı kitabın belirli bölümlerinde yer alır. F. Zeynalov ve Samet Alizade, Kitab-i Dede Gorgud adıyla 1 988 yılında Azerbaycan'da bir kitap yayımladılar.

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 1-8 Temmuz 1 988'de yapılmış ve Dede Korkut konusuna aynlmış olan /. Sovyet-Türk Kollokyumu'nda sunulan bildiriler, 1 994 yılında Türk Dil Kurumu tarafından, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten J988'de yayımlandı. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından 1 9-2 1 Ekim 1 999 tarihleri arasında Ankara'da düzenlenmiş olan sempozyumda sunulan bildiriler, 2000 yılında, aynı kurum tarafından, Uluslararası Dede Korkut Bilgi Şöleni Bildirileri adıyla bir kitap halinde yayımlandı.

Sadettin ÖZÇELIK

1 41

Yine 2000 yılında, Azerbaycan'da, bir komisyon tarafından hazırlanan iki ciltlik Kitabi-Dede Qorqud Ensiklopediyası basıldı. Bu çalışmanın birinci cildinde Samed Alizade'nin hazırladığı çeviri yazılı metin, sözlük ve Dresden ve Vatikan nüshalarının tıpkıbasımları yer almaktadır. Metin için Dresden ve Vatikan nüshaları ile Ergin'in yayımından, sözlük için ise Gökyay'ın kitabından faydalanıldığı belirtilmiştir. İkinci ciltte ise kelimelerle ilgili olarak notlar, incelemeler şeklinde hazırlanmış bir ansiklopedik sözlük, Dede Korkut yayınlan kaynakçası ve Azerbaycan ressamlarına ait Dede Korkut ve kahramanlıin ile ilgili temsili resimlere yer verilmiştir. 2 1 -26 Aralık 1 998'de Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapılan il. Milletlerarası Dede Korkut Kollokyumu'nda sunulmuş olan bildiriler, Türk Dil Kurumu tarafından Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1998 / !, 1998 / il olmak üzere, 2004 yılında, iki cilt halinde basıldı. H. Achmed Schmiede, 2000 yılında, Kitab-ı Dedem Korkut Destanlarının Dresden Nüshası adıyla bir çalışma yayımladı. Bu çalışma metin, sözlük ve Dresden nüshasının tıpkıbasımından oluşuyor. Schmiede'in çalışması, hem metnin okunuşu hem sözlük olarak bilimsel değil daha çok popüler özellikler taşımaktadır. Ancak kitabın sonunda Dresden nüshasının bir tıpkıbasımının verilmiş olması, önemlidir. S. Tezcan ve H. Boeschoten, Dede Korkut'un Dresden ve Vatikan nüshasının çeviri yazılı metinlerini, ilk olarak her ikisi ayn ayn olacak şekilde, Dede Korkut Oğuznameleri adıyla 2001 'de yayımladı. Bu çalışmada, Dresden ve Vatikan nüshalarında tespit edilmiş yazım yanlışları her boy için 1 'den başlanarak numaralandırılmış ve boyların isim başlıkları altında kitabın sonunda dipnot olarak ilgili kelimelerin transliterasyonu veya notlar şeklinde verilmiştir. Dipnotların kitabın sonunda verilmesi ve her boy için 1 'den başlanarak numaralandırılmış olması yorucu ve kontrolü güçleştiren bir yöntemdir. Bu çalışmada kesin çözüme kavuşturulmayıp tereddüt belirtilen bazı okuma şekillerinin de hiçbir açıklama yapılmaksızın metinde gösterilmiş olduğu dikkat çeker. Çalışmada metinlerin tıpkıbasımlarının verilmemiş olması kontrolü güçleştiren bir başka eksiklik1ir. Bu kitabın bir başka önemli eksikliği ise dizininin hazırlanmamış olmasıdır. S. Tezcan, 2001 yılında yayımlamış olduğu Dede Korkut Oğuznameleri Üzerine Notlar adlı çalışmasında Dede Korkut'taki birçok filolojik problemi çözüme kavuşturmuştur. Tezcan'ın, günümüze kadar yanlış okunmuş, yanlış anlamlandırılmış veya metinde eksik ya da yanlış yazılmış ibarelerle ilgili birçok notu içeren bu çalışması büyük bir emek ürünüdür ve önemli bir boşluğu doldurmuştur. Ancak, notlar için hazırlanan dizinde bazı göndermelerin eksik kaldığı, bazı notların ise dizinde yer almadığı görülüyor. Aynca, bazı tercih veya tamirlerin sadece metin yayınında işlenmiş ve dipnot düşülmüş olduğu, notlarda gerekçelerinin açıklanmadığı da dikkat çekiyor.

42 1 DEDE KORKUT -Dresden NOshası- Giriş, Notlar S. Özçelik, 2005 yılında Dede Korkut, Araştırmalar, Notlar / Dizin /Metin adlı kitabı yayımladı. Bu kitapta Dresden nüshası, tek numaralı sayfada renkli tıpkıbasım, çift numaralı sayfada aynı sayfanın çeviri yazılı metni olacak şekilde hazırlanmıştır. Kitapta aynca Dresden nüshasında yanlış yazıldığı düşünülen kelimeler ve yazımına dikkat çekilmek istenen kelimeler, ibareler eski harflerle aynı sayfanın altında dipnotta verilmiştir. Bu yöntemle kitapta araştırmacılar için çeviri yazı ile yazma metni karşılaştırma ve kontrol etme işi kolaylaştırılmıştır. Aynca, metnin her sayfasında hangi kısımlar ile ilgili araştırma yapılmış veya not yazılmışsa yine dipnotta belirtilerek gönderme yapılmıştır. Böylece araştırmacılar için çeviri yazılı metinden notlara ve notlardan metne kolayca gitme imkanı sağlanmıştır. Bu kitaptaki notlarda 2005 yılına kadarki araştırmalarda Dede Korkut' ta yanlış okunmuş veya hiç okunamamış kelimeler, yanlış anlaşılmış veya anlaşılamamış kelimelerle ilgili birçok problem çözülmeye çalışılmış; ekler, kelimeler, kelime grupları, söz kalıpları üzerinde durulmuştur. Aynca metindeki yanlış veya eksik yazılmış kısımların tamiri için teklif veya çözüm önerileri sunulmuştur. Dede Korkut çalışmalarına hız veren, önemli katlcı sağlayan ve teknik yönü ağır basan bu kitabın önemli eksikliği ise metindeki bazı tamirlerin gerekçesinin belirtilmemiş ve söz dizininin hazırlanmamış olmasıdır. S. Özçelik, bir yıl sonra birinci kitapta yazmış olduğu notların devamını

Dede Korkut Üzerine Yeni Notlar adıyla kitap halinde yayımladı.

M. S. Kaçalin, 2006 yılında Vatikan nüshasını; çeviri yazılı metin, açıklamalar ve sözlükten oluşan bir kitap halinde Dedem Korkut 'un Kazan Bey Oğuz-ntimesi adıyla yayımladı. Bu kitapta da metnin tıpkıbasımının bulunmaması, metindeki çoğu tamirlerin gerekçesinin belirtilmemiş olması ve söz dizininin tam olarak hazırlanmamış olması önemli eksiklikler olarak dikkat çekiyor. Aynca, metinde yapılan tamirler ile ilgili açıklamaların metne uzak düşmüş olması ve açıklamalar bölümünde tartışılan bazı konuların çok uzun ayrıntılarla işleıuniş olması bir başka dikkat çekici durumdur. O. F. Sertkaya, 2006 yılında Dresden nüshasının giriş bölümünün transkripsiyonlu metni ile bu bölüm üzerindeki notlarını Dede Korkut Kitabı Dresdem Nüshasının "Giriş" Bölümü adıyla yayımladı. Aynca Dede Korkut üzerine yazılmış dikkat çekici makaleler bulunduğunu ve bunların Kaynaklar bölümünde verilmiş olduğunu da belirtmek gerekir. 1 Bütün bu çalışmalar, Dede Korkut metinlerinin anlaşılması yolunda atılmış önemli adımlardır. Aynca özellikle 2000 yılından sonra yapılan yayınlar, metinler üzerindeki çalışma standardını yükseltmiş, bundan sonraki çalışmaların daha nitelikli olması için bir zemin hazırlamıştır denilebilir. Bütün bu çalışmalara S. Bekki'nin, 2015 yılının başında Dedem Korkut Kitahı Bihl�vografyası Üzerine Bir Deneme (Türkiye 'deki Yayınlar 1916-2013) adlı kitabını yayımladığını da belirtelim.

1

Sadettin ÔZÇELIK 43 rağmen Dede Korkut metinleri üzerindeki okuma sorunları ve tartışmaların bundan sonra da süreceği açıktır. İşte tam bu noktada yazına eserleri okuma sorunlarının başka metinleri de ilgilendireceği düşüncesiyle önce yazına eserleri okuma sorunları üzerinde durup daha sonra bunu Dede Korkut'ta tespit ettiğim yazım özellikleri, yazım yanlışları ve daha başka birtakım sorunlarla birleştirerek yani Dede Korkut örneği üzerinde yaptığım tespitlerle örneklendirerek konuya katkı sunmak istiyorum. Burada bir başka amacım ise Dede Korkut'un özellikle Dresden nüshasının yazım özellikleri ve yazım yanlışlarından hareketle aynı zamanda Dede Korkut nüshalarının istinsahı ile ilgili tartışmaları değerlendirmek ve bu konuda yeni bir zemin oluşturmaktır. Bu zemini oluşturmak için Dresden nüshasının hem yazım özelliklerinden hem de yazım yanlışlarından örnekler verecek ve gerekli değerlendirmeleri yapacağım. Aynca Dresden ve Vatikan nüshalarının tespit ettiğim ortak yazım yanlışlarını vererek bunlardan hareketle bazı tespitlerde bulunmak istiyorum. 1.

Yazma Eserlerin Okunma Sorunları

Her yazılı metinde hemen her zaman yazım yanlışları ile karşılaşmak mümkündür. Bu durum, insanın yanılması veya yanlış yapabilme ihtimali ile yakından ilgilidir. Bilgisayar teknolojisinin insanlığa ve özellikle araştırmacılara sunduğu imkanlar her geçen gün artmakta ve bu teknoloji hemen her alanda vazgeçilmez bir unsur haline gelmekte, bütün araştırmaların basım yayımında kullanıldığı gibi yazılı eski metinlerin okunmasında da kullanılmaktadır. Aynca bilgisayarda yazılan metinlerin kontrolü, düzeltilmesi geçmiş dönemdeki daktilo ve matbaaya göre çok daha hızlı ve kolay yapılabilmekte bu imkan bize önemli bir zaman kazanımı sunmaktadır. A ncak, bütün bu imkanlara ve kontrollere rağmen yayımlanmış bir çalışma metnini bile incelediğimizde az veya çok yazım yanlışı görebilmekteyiz. Eski eserleri çoğaltma işi, matbaa öncesinde müstensih dediğimiz yazıcılar eliyle yapılıyordu. Yazıcılar zamanla bir sınıf haline gelmiş, kendilerine icazet verilmiş ve yazmaları çoğaltma işinden geçimlerini sağlamışlardır. Yazıciların yazmaları kopya etmek için sahip oldukları o günkü imkanlar kağıt, mürekkep ve kamıştan ibaretti denilebilir. İşte bu imkanlarla yazılmış veya çoğaltılmış olan yazma eserlerde de elbette sözünü ettiğimiz yazım yanlışlarına rastlanabilmektedir. Metinlerde ne tür müstensih yanlışlarının olabileceği, araştırma öncesinde bu yanlışların örneklerinin araştırmacılar tarafından bilinmesi, yanlış okuma, zaman kaybı vb. durumların yaşanmaması açısından önemlidir. Benzer harflerin birbirinin yerine yazılması, noktalı harflerin noktalarının yanlış yere konması veya unutulması, fazladan nokta konması, noktaların sağ ve soldaki harflerin üzerine kaymış olması, alt veya üst satıra göz takılması nedeniyle yanlış yazım vb. durumlar, yazmalarda görülebilecek başlıca yanlışlardır. Yazma eserlerde kesin yazım ölçütlerinin bulunmaması da okuma işini güçleştiren bir başka durumdur.

44 1 DEDE KORKUT-Dtesden Nüshası- Giriş, Nallar Aynca, bir yazma eserdeki yanlış yazım örnekleri, yazıcının nerelerde hangi sıklıkta hangi yanlış(lar)ı yaptığının göstergesi olup bunların araştınlınası ve detaylı şekilde tasnif edilmesi araştırmacıya bir yol haritası oluşturacak; araştırmacının yanlışa düşmemesini ve incelediği metnin başka birtakım sorunlarını çözmesini sağlayacaktır. Araştırmacının eser üzerinde çalışması için gerekli donanım ve birikime sahip olması bütün bunların ötesinde hızlı, başarılı yol almayı kolaylaştırır. Aksi halde araştırmacı -metinde doğru yazılmış olduğu halde- okuyamadığı kısımlan

müstensih yanlışıdır düşüncesiyle

yanlışa

çevi�ebilir. Bütün bunlardan sonra araştırmacının yazma eser okuması konusunda sahip olduğu imkanlar ve yapılması gereken işler dört başlık altında incelenebilir:

1.1. Araştırmacmın Durumu ve Tutumu Araştırmacının metin okuma için gerekli bilgi birikimi, ilgisi, sabrı, ciddiyeti, ilmi araştırma becerisi vb. durumlar çalışmanın birinci ayağını teşkil eder yani yazma eserlerin okunmasında araştırmacının donanımlı ve birikimli olması kadar istekli olması ve işini ciddiye alınası da önemlidir. Bir eserin yazıldığı dönemin dil özelliklerinin veya ilgili olduğu bilim dalının o günkü terimlerini bilmek, bununla ilgili kaynaklardan yararlanarak hazırlık yapmak, bu kaynaklara sık sık müracaat etmek araştırmacının hem hızını artınr hem de doğru ve verimli bir çalışma ortaya koymasını kolaylaştırır. İlgi, sabır, ciddiyet ise araştırmacının tutumu, çalışmaya yaklaşımı ve çalışmanın önemine inancı vb. konular ile ilgili bir durum olup bu özelliklerin bir araŞtırmacıda bulunması elbette esastır. Metin çalışan araştırmacı daha önce üzerinde çalışılmış bir yazmayı okuyacaksa öncelikle kendinden önceki araştırmacı(lar)dan bağımsız olarak okuma, yorumlama

ve tespit yapmak gayreti içinde olmalıdır.

Metinde

okunamayan, anlamlandırılamayan kelime ile ilgili olarak yazıcının yanlış yazmış olma varsayımı dışında sebep ve çözüm arayışına girişmelidir. Bağlama uymayan veya anlaşılamayan kısımlara daha sonra dönmek üzere mutlaka işaret koymak ve notlar düşmek gerekir. Bunun tersine, okuma için gerekli hazırlıkların zaman kaybı gibi görülmesi durumunda ise çalışmanın boş emek mahsulü, yapılmasıyla yapılmaması arasında bir fark bulunmayan bir müsvedde olması ya da yeni fakat içerisinde birçok yanlış teklifin bulunduğu tamire muhtaç problemli bir eser olması ihtimali her zaman vardır. Aynca Türkiye' de bir metnin bir araştırmacı tarafından okunduktan sonra genellikle ikinci bir okuma yapılmadığı dikkate alındığında, o çalışmadan kaynak gösterilmesi veya alıntı yapılması yoluyla yanlış okumalar birçok başka çalışmaya da olduğu gibi girebilmektedir.

Sadettin 0ZÇELIK

1 45

M. Tulum, Tarihi Metin Çalışmalarında Usul Mentikıbu '/-Kudsiyye Üzerinde Bir Deneme adlı kitabının özellikle "Anlayarak Okumak, Aktarmak, Anlamadan Okumanın Sonuçları" (Tulum 2000: 1 - 1 74) ana başlı.klan altında, Birinci Kitap bölümünde yukarıda sözünü ettiğim konularla ilgili olarak geniş, aydınlatıcı, yol gösterici çok değerli bilgileri örnekler sunarak vermiştir. Tulum'un bu kitabı, tarihi metinler üzerinde çalışanlar için yöntem açısından son derece derinlikli, çarpıcı örnekler gösteren değerli bir eser olmuştur. İ. Ünver, metin okuma sorunları konusu üzerinde durarak araştırmacının durumu, tutumu ve metin okumaları konusundaki boşluklara beş başlıkla vurgu yapmıştır: 1 . Bilmezlik ve ilgisizlik, 2. dikkatsizlik, 3. dil ve edebiyat eğitimi yetersizliği, 4. denetim yetersizliği, 5. eleştiri azlığı (Ünver 2008: 55-58).

M. Tulum'un 1 7. Yüzyıl Türkiye Türkçesi ve Söz Varlığı adlı eseri ise giriş bölümündeki bilgilerle Osmanlı Türkçesi metinleri üzerinde çalışanlara metin okumalarında fonetik yönden ışık tutacak değerli bilgiler sunmanın yanı sıra sözlük olarak da temel bir başvuru kaynağı olmuştur (Tulum 201 1).

1.2. Yazma Eserin Durumu Metin okumalarında ikinci önemli konu, yazma eserin durumudur. Bunlar, kısaca yazmanın okunabilirlik derecesi, yazının okunaklı olması, harekeli olması vb. durumlardır. Yazma bir eserin okunmasında başka nüshanın bulunması, araştırmacıya doğru okuma açısından kolaylık sağlayabilir. Ancak, yanlış yazım sorunlarının çözümü her zaman kolay olmaz. Bir yazmadaki yazım yanlıştan elbette müstensihlerden kaynaklanır. Fuzuli, yanlış yazan müstensihlere şu dizelerle beddua eder:

"Kalem olsun eli ol ktitib-i bed-tahrlrün Ki/estid-ı rakamı surumuzı şiir eyler Gtih bir harfsukiitıy/a kılur nadiri nar Gtih bir nokta kusurıyla gözi kör eyler'' Ancak, Dede Korkut metni gibi sözden yazıya geçirilmiş metinlerde anlatıcı ozan(lar)dan kaynaklanan yanlışlıkların da bulunabileceği kaçınılmaz bir gerçektir. Günümüzde bilgisayar teknolojisi ile yazmalardaki mürekkep dağılması, karartı vb. istenmeyen durumlar giderilerek yazı netleştirilmekte, metin temiz sayfalar üzerinde okunur duruma getirilebilmekte; dolayısıyla bu teknolojik imkan araştırmacılara okuma açısından önemli derecede kolaylık sağlamaktadır. Yazma eserleri okuma sırasında dikkat edilmesi gereken durumlar şöylece özetlenebilir: •Yazmalardaki kelimeler, bildiğimiz anlam(lar)ı dışında kullanılmış olabilir. Bu durumda sadece sözlük kullanarak ve bağlamı dikkate almadan kelimenin

46 1 DEDE KORKUT-Dresden Nüshası- Giriş, Notlır anlamı ile ilgili karar vennenin yanılgıya sebep olabileceği açıktır. Bu nedenle cümle veya söz kalıbı, birleşik fiil, deyim ve kelimelerin doğru anlamı, çoğu zaman bağlamdan hareketle de tespit edilebilir. *Yazmalardaki yazım yanlışları genel anlamda benzer harflerin birbiri yerine yazılması şeklinde ortaya çıksa da bu en basit bir yanlışlıktır; yazmalarda daha karmaşık ve çeşitli sebeplerden kaynaklanan sorun veya güçlükler de görülebilir. Bunun için aşağıda Dresden Nüshasının Yazım Yanlışları bölümü incelenebilir. *Her yazmanın kelime dağarcığı eserin konusuna göre değişir. *Yazmada, kelimelerin Türkçeleştirildiği görülebilir; bunun için 4.11. Alınma

Kelimelerin Türkçeleştirilmesi bölümü incelenebilir. *Yazmanın ait olduğu konuya ve döneme göre çalışılması gereken konular veya bakılması gereken farklı kaynaklar olabilir. *Metinde yazıcıdan kaynaklanan atlanmış (yazılmamış) harfler, kelimeler, ibareler, satırlar veya veya başka karışıklıklar görülebilir. *Dede Korkut gibi yazmaların sözlü gelenekten yazıya geçirildiği düşünülürse anlatıcı ozanın kullandığı sözlü dile ait kelimeler veya söz kalıplan yazıya geçmiş olabilir. *Aynca metin okumaları sırasında anlatıcı ozanın aynı zamanda bir yazıcı olabileceği varsayımından hareketle sözlü dilin etkisiyle metinde canlandınna, tasvir, taklit yapabileceği vb. durumları da dikkate alınmalıdır. Bunun için aşağıda Ağız Taklidi Amacıyla Baştaki Ünsüzlerin Değiştirilmesi başlığı ile Vurgu Yoluyla Soru Cümleleri başlıklarına bakılabilir. *Aliterasyon doğru tespitler için bir ipucu olarak kullanılabilir. *İsim durum ekleri vb. eklerin ya da yapıların birbiri yerine veya bilmediğimiz bir şekilde kullanılmış olabileceğine de dikkat etmek gerekir. Yazmanın konusu ve karakteristiğine göre yukarıda saydığımız durumlara ek olarak şu önemli noktalar da sayılabilir: *Kelimelerde harflerin noktalan yer değiştinniş olabilir. *Harflerin noktalan eksik veya fazla olabilir. *Kelimelerde harfler yer değiştinniş olabilir. *Kelimeler yer değiştinniş olabilir. *Kelimeler ayn veya bitişik yazılmış olabilir. *Kelime grupları yer değiştinniş olabilir. Bu son sayılanlara benzer durumlar için de aşağıdaki Dresden Nüshasının

Yazım Yanlışları bölümü incelenebilir.

Sadettin ÖZÇELIK

1

1.3. Kullamlacak Kaynak ve Yöntemlerin Belirlenmesi Metin okumalarında kaynaklardan yararlanma büyük ölçüde sözlüklere dayanmaktadır. Ancak, sözlüklerin yanında ansiklopedi, ansiklopedik sözlükler, tarihi kaynaklar ve okunacak yazmanın konu alanı

ile

ilgili

çalışmalara

hıışvurmakta da büyük yarar vardır. Kısacası okuma sırasında metnin özelliklerine göre başvurulacak sözlük ve kaynakların bilinmesi, tanınması ve kullanılması gerekmektedir. Mesela tasavvuf konusunda yazılmış eski bir metni incelemek için tasavvuf terimleri sözlüğü, tasavvufla ilgili kaynaklar veya üzerinde çalışma yapılmış olan tasavvuf metinlerinin dizinlerinden yararlanmak mümkündür. Müstensih yanlışlarının araştırmacı tarafından teşhis ve tespit edilebilmesi için yazmaların okunuşu esnasında izlenmesi gereken yöntemler de önemlidir. Burada çalışma yöntemi ve kaynak kullanımı ile ilgili olarak şunlar söylenebilir: Çalışılan metin, çizgili büyük boy defterin sağ yüzüne yazılır. Okuma sorunu görülen yerler işaretlenir ve bu sorunlarla ilgili olarak hangi sözlüklere bakıldığı ve hangi kaynaktan hangi bilgilerin tespit edildiği notlar halinde sol taraftaki boş sayfaya yazılır çünkü çalışmanın ilerleyen zamanlarında işler yoğunlaşacağı ve artacağı için araştırmacı hangi noktada, hangi sözlük veya kaynağa bakıp bakmadığını unutur ve defalarca aynı sözlük veya kitaba bakmak durumunda kalabilir; ancak alacağı bu notlar araştırmacıya bir yol haritası olacaktır. Böylece araştırmacı tekrar aynı kaynağa bakarak zaman kaybetmeyecektir. Eğer ulıntı buraya sığmayacak genişlikte ise sadece yararlanılacak kaynağın sayfa, paragraf, satır vb. durumları not alınır. Kısacası, defterin sol taraftaki sayfaları ileride araştırmacının yararlanacağı her türlü bilgi ve kaynağın dağarcığı olarak kullanılabilir. Aynca, yazma eser bilgisayar ekranından da okunabilir ve metin okuma çalışması, bilgisayar ortamında da gerçekleştirilebilir. Ancak sık sık kaynaklara bakmak gerektiğinden bu yöntem dikkatimizin dağılmasına ve verimin düşmesine sebep olabilir. Bu nedenle çalışmanın sağlıklı ve verimli yürümesi güçleşir. Bunun yerine metin fotoğrafından veya bilgisayar ekranındaki fotoğraftan yararlanarak metni deftere yazmak ve gerekli notları almak şeklinde bir yöntem izlenmesinin daha sağlıklı ve verimli olacağı düşünülebilir.

1 .4.

Okuma Sonrasında Yapılacak Kontroller

Yazma eserlerin okunması sonrasında dikkat edilecek noktalar ise şöylece özetlenebilir: *Yaptığımız okuma, teklifveya tespite eleştirel gözle bakıldığında bu konuda bize hangi sorular sorulabilir? Bu sorulan sağlam gerekçelerle cevaplandırabiliyor muyuz? *Okuduğumuz kelimeler sözlüklerde veya başka metinlerde var mı? *Yazma, manzum bir eserse okumamız vezne uygun mu?

47

48 1 DEDE KORKUT·Dresden NOshuı- Giriş, Notlar *Metnin başka yerlerinde, metinle ilgili okuma teklifimizi anlamca destekleyecek benzer örnek veya aynı kökten gelen başka kelimeler var mı? *Metindeki benzer diğer örneklerin yazım şekli okuyuşumuzu doğruluyor mu yani yazıcı söz konusu kelimeyi metnin başka yerlerinde aynı şekilde yazmış mı? *Sözlüklerden, yapılmış olan çalışmalardan, dizinlerden metinde üzerinde durduğumuz örneğe veya anlama uygun olup, teklifimizi destekleyen kanıt gösterebiliyor muyuz? *Yazım tutarlılığı ve anlam uygunluğu bakımından gerektiğinde yazım, kelime, deyim, söz kalıbı vb. konularda tespitimizi destekleyecek istatistikler yaptık mı? *Okuma ve anlamlandırma teklifımiz, metnin dönemine, dil özelliklerine ve bağlamına uygun mu? Yukarıdaki soruların cevabını verdikten sonra tespit veya teklifimizin doğru olup olmadığına daha rahat karar verebiliriz. Ancak, konunun yukarıda belirttikl.erimizle sınırlı olmadığını söylemekte yarar var. Her metin için çalışmanın ilerleyen aşamalarında bu soru ve konulara eklenebilecek benzer veya farklı durumlarla ilgili sorular, sorunlar da ortaya çıkabilir.

2. Dede Korkut Metninin Okunma Sorunlara Bulunduğu tarihten bugüne Dede Korkut metinlerinin okunması ve okuma problemleri üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. Ancak Dede Korkut Metninde hala çözüme kavuşturulamamış okuma, anlamlandırma ve aktarma sorunları bulunmaktadır. Dede Korkut metinleri, Dresden ve Vatikan olmak üzere sadece iki nüshaya dayanmaktadır. Dresden nüshası harekesiz bir metin olup giriş bölümü ve on iki boy içermekte, Vatikan nüshası ise harekeli bir metin olup giriş bölümü ve altı boy içermektedir. İkisi de okunaklı olan bu nüshalarda boyların sırası ve yeri şöyledir: Dede Korkut Boylarının Nüshalardaki Sırası ve Yeri Dresden I sıra, yer o

1 2 3 4 5 6 7

3a - 6b 6b - 1 9b 19b - 35a 35a - 63a 63a - 79a 79a 87a 87a - 1 02b 1 02b - 1 08b •

Bölüm / Boy Adı

Vatikan I sıra, yer

Giriş

o

Boğaç Han KazaDID Evi Yağmalanduğı Bamsı Beyrek Oruz Tutsak Olduğı Deli Dumrul Kan Turah Yegenek

1 3 2 4

58b - 60a 60a - 67b 84a - 91b 67b - 84a 91b - 100a

5

I OOa 103b -

SacletUn 0zÇELIK R

9

10

il

12

108b - 1 1 9b 1 1 9b - 128b 128b - 137b 137b - 1 47b 147b - 154a

Depegöz Begil Oğlı Emren Segrek Kazan Tutsak Olduğı Taş Oğuz, İç Oğuza Asi Olduğı

6

1 49

103b - 108a

Mevcut ilci nüshanın dil özellikleri açısından durumu, metnin hem dil hem de tarih yönünden bir tabakalaşma evresinden geçmiş olduğunu gösteriyor ki bu durum da söz konusu okuma sorunlarının çözümünü güçleştirmektedir. Ancak her şeye rağmen Dede Korkut metinlerinde şu özelliklerin dikkat çektiği söylenebilir: •Eskici! özellikler, •Eski Anadolu Türkçesi özellikleri, •Azerbaycan Türkçesi özellikleri, •Doğu ve Güneydoğu Anadolu ağız özellikleri. Belirttiğim son özellik, Eski Anadolu Türkçesi içerisinde gelişen ve tarihi dönemden günümüze uzanan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde konuşulan uğız veya ağızlardır. Söz konusu ağız özelliklerine Notlar bölümünün ilgili notlarında da dikkat çekilmiştir. Şimdiye kadarki çalışmalarda, Dede Korkut metinlerinin sözlü geleneğe dayandığı belirtilmiş; ancak belirli sorunlar üzerinde durulurken bu durum unutulmuş ve Dede Korkut'a sadece telif bir esermiş gibi yaklaşılmış olduğundan belirli sorunların çözülmesi gecikmiştir. Dede Korkut'taki okunma sorunlarının farklı sebepleri vardır ve bunlar llzetle şöyle sıralanabilir: *Vatikan nüshasında gerek giriş bölümü gerekse boylar Dresden nüshasına göre daha kısadır. Eğer Vatikan nüshası da Dresden gibi 1 2 boyu içerse, bölümler aynı uzunlukta olsa veya eserin başka nüshası ya da nüshaları bulunsa belki de okunma sorunları büyük ölçüde daha rahat çözülebilecekti; hatta sadece Dresden nüshasının harekeli olması bile çok şeyi değiştirebilirdi. Ancak bütün bu ihtimaller gerçekleşse bile sorunların tamamen çözülebileceği söylenemez. *Dresden nüshasının harekesiz olmasının yanında aşağıda verilmiş olan

Dresden Nüshasının Önemli Yazım Özellikleri ve Dresden Nüshasının Yazım Yanlışları da sorunların çözümünün gecikmesi noktasında önemli bir sebep olarak gösterilebilir. *Okunma sorunlarının bir başka sebebi Dede Korkut metnindeki ağız özellikleri, (Türkçeleştirilmiş) alınma kelimeler ve başka eserlerde tespit edilmemiş olup ille defa karşılaşılan eskici! kelimelerdir. *Okunma sorunlarının bir kısmı yazıcıdan kaynaklanmakla beraber bir kısmı ıınlatıcı ozan(lar)a dayanmaktadır çünkü Dede Korkut metinleri önce anlatıcı

50

1 DEDE KORKUT-Dresden Nüshası- Giriş, Notlar ozanların ezberlediği ve sözlü olarak icra ettiği metinler olduğuna göre kağıda geçirildiğinde sözlü dil özelliklerinin yanında anlatıcı ozan(lar)ın yanlıştan da yazıya geçmiş olmalıdır. Ayrıca bu metinler bir anlatıcı veya metni anlatıcı kadar iyi ezberlemiş kişi(ler) tarafından yazıya geçirilmiş veya çoğaltılmış olabilir. Bu noktanın dikkate alınması, metnin bazı sorunlarının çözülmesi ve doğru anlaşılması bakımından önemlidir. *Sonraki araştırmacıların önceki araştırmacılara ait okuma şekillerinin etkisinde kalmış olması çözümleri güçleştiren ve geciktiren bir başka sorun olarak gösterilebilir. *Bir diğer okuruna sorunu ise araştırmacıların okuyamadıkları veya anlamlandıramadıkları bazı kelimeleri -öncelikli olarak- yazıcının yanlış yazmış olma varsayımından hareketle çözmeye çalışmalarıdır. *Araştırmacıların, okuduktan veya anlamlandırdıktan bazı kelimeler için Dede Korkut metninden tanık bulunup bulunmadığını kontrol etmeyi unutmaları da bir sorun olarak sayılabilir. *Araştırmacıların sorunları çözmeye çalışırken teklif ettikleri çözümün bağlama uygun olup olmadığını kontrol etmeyi unutmaları bir başka sebeptir. *Metinde fazlalık görülerek okunmamış kelimeler vardır. *Metinde doğru yazıldığı halde yanlış okunmuş kelimeler vardır. *Yanlış yazılmış kelimelerin doğru kabul edilmiş olması bir başka sorundur. *Eksik yazılmış veya yazılmamış kelimeler de bir sorundur. Özellikle son on yılı aşkın zamanda yapılan yayınlarından sonra Dede Korkut metninin filolojik sorunları, büyük ölçüde çözülmüştür. Ancak Dede Korkut boylarının ilk olarak nerede, hangi ağız özellikleriyle yazıya geçirildiği ve hangi değişikliklere uğradığı çözümlenmemiş bir sorundur ve bu sorunun çözümü mümkün olsa bile çok uzun zaman alacağı açıktır.

3. Dede Korkut Nüsbalan Hakkında Tespitler Dede Korkut nüshaları üzerine yayımlanan çalışmalarda nüshaların yazımı üzerine yapılan farklı yorumlar dikkat çeker. Aynca bu farklı yorumlardan başka nüshalardaki yazım özelliklerinin ayrıntılı olarak veya bütün örnekleriyle incelenmemiş olduğu anlaşılıyor. Burada öncelikle farklı görüşlerin ve sorunların ne olduğuna kısaca değineceğim:

3.1. Dede Korkut'un Yazıya Geçirilişi İle ilgili Görüşler Nüshaların yazımı ile ilgili görüşlerden biri, Dresden nüshasının daha iyi istinsah edilmiş olduğu yönündeki düşünceye dayanır. M. Ergin'e göre Vatikan

Sadettin ÔZÇELIK

l s1

nüshasında atlanmış ve yazılmamış olan kısımlar müstensihin asıl nüshada ıınlayamadığı yerleri gösterir: Vatikan nüshası Dresden nüshasına nazaran çok kötü bir nüshadır. Harekeler çok yanlış bir şekilde konmuştur, özel adlar bile bir kaç şekilde yazılmış ve harekelenmiştir. Nüshanın bu vasfı esas ve çok iyi bir nüsha olan Dresden nüshasına onun yapacağı yardımı çok azaltmaktadır. Dresden nüshası ile ayni bir nüshaya dayandıkları anlaşılan Vatikan nüshasının müstensihi, asıl nüshada anlayamadığı kelimeleri çok defa atlamıştır. Birçok yerlerde de ifade farklı bir şekil almış ve bazan birbirinden çok fazla ayrılmıştır. Farklar umumiyetle mensur kısımlarda daha çoktur. (ME: 66-67) M. Ergin, Vatikan ve Dresden nüshasında görülen kelime, ifade ve dil fıırklılıklarının Vatikan yazıcıs�nın serbest istinsahından kaynaklandığını düşünmüştür: Metnin edisiyon kritik'inde de gösterdiğimiz gibi Vatikan nüshası ile Dresden nüshası arasında birçok kelime, ibare ve dil ayrılıktan vardır. Fakat bu ayrılıklar Vatikan nüshasının serbest istinsahla elde edilmiş olmasından ileri gelmiş gibi görünmektedir yani Vatikan nüshasının müstensihi Vatikan nüshasını meydana getirirken önüne aldığı nüshaya tam bağlı kalmamış, onun birçok yerlerini kendisine göre değiştirerek çok serbest bir istinsah yoluna gitmiştir. Bunu iki nüsha arasındaki yakınlığın ipuçları açıkça göstennektedir. (ME: 68) S. Eliyarov, Ergin'in yukarıda verdiğimiz Vatikan nüshasının Dresden nüshasından aktarılmış bir metin olduğtı düşüncesine karşı çıkmış ve verdiği örneklerle iki nüshanın bağımsız olduğunu verdiği örneklerle göstermiştir ( Eliyarov 1 990: 97- 1 0 1). O. Ş. Gökyay, M. Ergin'in yukarıdaki görüşlerinin tam tersine Vatikan nüshasının Dresden'den daha iyi bir nüsha olduğunu savunur: E.

Rossi'ye göre Vatikan yamıası, genel olarak Dresden yamıasından çok daha

doğrudur ve metni iyi anlayan biri tarafından yazılmıştır. Metinlere gelince bunlar tek bir edebi eser olmayıp bir kahramanlık destanı külliyatıdır; müstensihlerce

değişikliğe uğramış, yazılı metinlerle ağızdan yapılan nakiller arasında iki yamıada aynlıklar olduğu gibi, bunları şive farklılıkları da birbirinden ayırmaktadır. Dresden yamıasında açık olarak Azeri Şivesi özellikleri göze çarpmaktadır. Vatikan yamıası ise Eski Osmanlıcaya, bir başka deyimle batı Türkçesine yakındır; yalnız bir yerde 'benim' yerine 'menüm' geçmektedir. (Gökyay 1973: IV)

V. Zahidoğlu da iki nüshayla ilgili tartışmalara dikkat çeker ve Gökyay gibi Vetikan nüshasının iddia edildiği gibi kötü değil iyi bir nüsha olduğunu savunur: Gerçeği söylemek gerekirse Vatikan nüshasında küçük yanlışlı.klar da vardır. Lakin bu yanlışlı.klar bütün nüshanın yararsız olması hususunda kesin fikir söylemeye esas vermiyor. Vatikan nüshasındaki hatalar (bazı kelimelerde sükun işaretinin

konmaması, bir iki kelimenin yazılışında eksiklik, birkaç birleşik kelimede elemanlardan birisinin unutulması vs.) gayri ihtiyari olarak baş vermiştir ve bu tür yanlışlıkların bir kısmı Dresden nüshasında da vardır. (Zahidoğlu 1 999: 1 55)

s2

I DEDEKORKUT-Dresden NOshası· G/rlf, Nollır Mustafa S. Kaçalin, Vatikan nüshası konusunda Gökyay'ın yukandaki satırlarında geçen düşünceleriyle örtüşen benzer düşüncelerini şöyle açıklar: Vatikan yazması, genel olarak Dresden yazmasından daha doğrudur ve metni iyi anlayan biri tarafından yazılmıştır. Dresden yazmasında açık olarak Azeri Türkçesi özellikleri göze ç arpmaktadır. Vatikan yazması ise Eski Osmanlıcaya yakındır; y alnız bir yerde benim yerine menüm (60b. l l) geçmektedir. (Kaçalin 2006: 14) ,

Mustafa S. Kaçalin, aynca Vatikan nüshasının sözlü dilden yazıya geçirildiğini söyler, şu görüşlere yer verir: Metnin kendine özgü yanlışlan vardır. Yazıdan ve gözden değil kulaktan ve sesten kaleme geçirilmiştir. Böylece yazılması gerektiği ya da görüldüğü gibi yazılmayıp söylendiği ya da duyulduğu gibi yazılmış aslilikten uzaklaşılmıştır. (Kaçalin 2006: 1 O)

Ergin, Dresden nüshasının yazımının daha doğru olduğunu savunurken

Dresden nüshasında da beş on kelimenin okunuşlarını güçleştiren bazı istinsah kusurları vardır (ME: 362) der. S. Tezcan ise bunun tam tersini savunarak Dresden nüshasında tespit edilmiş yüzlerce çekimleme yanlışı bulunduğunu ve tespit edilememiş başka yanlışlıkların da olabileceğini söyler: Dresden nüshasında açıkça görülen yüzlerce çekimleme yanlışından b aşka şimdiye kadar fark edilememiş pek çok gizli çekimleme yanlışı da vardır. Tezcan-Boeschoten yayınında bunlar elden geldiğince ortaya çıkartılmıştır, fakat bu yeni yayında bile bir t akım gizli yanlışlar kalmış ol abilir. ( DKON: 13)

Ergin, yukarıdaki satırlarda iki nüshanın -en azından· ortak bir nüshaya dayandığını düşünmek gerektiğini söylediği cümlelerin hemen devamında Dresden nüshasından farklı kelimeler kullanılmış olması ve birçok atlanmış kısımlar bulunması nedeniyle Vatikan nüshasının neredeyse Dresden'den istinsah edildiğinin ileri sürülebileceğini söyler: Gerçekten V atikan nüshasının Dresden nüshası ile çok yakından ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Nüshal ann karşılaştınlmasında ortaya çıkan ipuçlan iki nüshanın birbiri ile ilgili olduğunda şüphe bırakmamakt adır. En azından, her iki nüshanın ortak bir nüshaya dayandığını kabul etmek gerektir. Biz daha ileri giderek Vatikan nüshasının Dresden nüshasından alındığının ileri sürülebileceğini söyleyeceğiz. (ME: 68)

S. Tezcan aynca tartışma konusu olan bu sorunlardan birine -her iki nüshadan hareketle- aydınlatıcı bir örnek vermiş ve sorunun belli bir bölümüne açıklık getirmiştir. Tezcan'ın aşağıdaki notunda Vatikan nüshasına dayanarak verdiği tamir örneği, Vatikan nüshasının kesinlikle Dresden' den çekimlenmemiş olduğunu gösteriyor:

1

sacıattln 0zÇELIK 53 Drs.Jb.13 (MED 3 / 13) Devletlü ogul il.copsa terkeşiode tlridür,

devletsüz oğul] 4a (1) (ı:opsa ocağınWJ 1>.; jŞ >

1>.; jŞ köridür.

Çekimleyenin sayfa sonuna gelip bir sonraki varağa geçerken bir satır atlamış olduğu belirlenebiliyor. Herhalde bunun nedeni kopyasını çıkarttığı nüshada altalta gelen iki satırın /µJpsa ile başlaması olmuştur. Bunlardan birincisi (/µJpsa terkeşinde tiridür, devletsüz oğul) unutul.muş, 4a'ya bundan sonra gelen satır (/µJpsa ocağınu1J köridür.) çekimlenerek başlanmıştır. Vat. nüshasında ise bu atlama yoktur. Bu durum, Ergin'in iddiasının aksine Vat. nüshasının Drs. nüshasından çekimlenmediğini açıklıkla göstermektedir. (Ergin'in bu iddiası için bkz. Dede Korkut Kitabı, cilt 1, s. 69). (DKON: 44)

Tezcan, her şeye rağmen Vatikan yazıcısı hakkında çok olumlu görüşlere değildir. Bir notunda Vat. nüshasının redaksiyonunu yapan kişi zaten bir ı·ok şeyi anlamamış ve değiştirmiştir. (DKON: 229) şeklinde bir değerlendirmede hulunmuştur. Tezcan ayrıca Vatikan yazıcısını daha başarılı bulduğunu belirtmiş, ııncak buna rağmen Dresden nüshasının filoloji açısından daha önemli olduğunu KUVUnmuştur: sııhip

Dede Korkut Kitabı'nın ilci yazma nüshası vardır. Bunlardan Dresden Kütüphanesinde bulunan yazmadaki metinlerde anlaşılması güçlük yaratan sözcükler vardır. Üstelilc bu metinler apaçık yanlışlarla doludur. Dresden yazmasını çekimleyen kişinin son derece dikkatsiz olduğu, metni anlamak için de en ufak bir çaba göstermediği belirlenebiliyor. ( . . . ) Vatilcan Kütüphanesinde bulunan yazmadaki metinler ise anlaşılmaz sözcüklerden büyük oranda anndınlmıştır. Bu yazmada dikkatsizlilc yanlışlan da azdır. Çekimci, okuduğunu anlayarak çekimlemiş, anlamadığını da değiştirmiştir. Ne kadar çok yanlış içerirse içersin, filolog için daha önemli olan yine de Dresden yazmasındaki pek fazla değiştirilmemiş metinlerdir. (DKO: 9-10) ·

Dresden nüshasında eksik, Vatikan' da tam yazılmış olan yukarıdaki örneklere henzer başka cümleler de bu konuyu aydınlatmaktadır; bunlardan birkaçı şöyledir: Drs.3b.6: "kül depecük olmaz, (güyegü oğul olmaz]" = Vat.58b. 1 3-59a. 1 . Drs.4a.7: "At yemeyen acı otlar, (bitince] bitmese yeg." = Vat.59a. IO. Drs.6a.8: "ObanWJ [bu ucından] ol ucına çarpışdurdı." = Vat.60a.4. Drs. 1 Oa. 1 3 : "Boğayıla oğlan bir I:ıamle çekişdiler; iki talusınWJ üstine boganWJ [köpük] tıırdı." = Vat.62a.7 Drs.26a.5 : "AğzuıJ Js:unsun çoban, [dilÜIJ] çürisün çoban!" = Vat.87a.8-9 Drs.3 1b. 1 0: "�ara dere ağzında [l.(adir veren]" = Vat.90a.3. Ergin, yukarıdaki sözlerin hemen devamında Dresden ve Vatikan nüshalarının okuma sorunları ile ilgili olarak şöyle der:

54 1 DEDE KORKUT -Dresden NDshısı- Giriş, Notlar Bir kere Dresden nüshasında istinsah kusuru yüzünden okunması ve anlaşılması güç olan kelimeleri Vatikan nüshasının atlamış olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan Vatikan nüshası Dresden nüshasının güçlüklerini çözmeğe beklenildiği ve sanıldığı gibi yardım edememektedir. Oresden nüshasının çözülmesi şimdilik mümkün olmayan kelimelerini Vatikan nüshasında bulamıyoruz. Bulduklarımız da Dresden nüshasındaki şüpheli ve anlaşılmaz şekilleri ile karşımıza çıkıyor. (ME: 68-69)

Bütün araştırmacılar ve özellikle Gökyay, Ergin, Tezcan ve Özçelik, Dresden nüshasında tartışma konusu olmuş veya yazılışları tereddüt uyandıran kelime ve ibarelerle ilgili olarak Vatikan nüshasından yararlanarak veya kanıt göstererek Dresden nüshasında düzeltmeler yapmıştır. Aynı şekilde Vatikan'daki birtakım yanlış yazım örneklerinin, Dresden'de doğru yazıldığını ve bu nüshaya göre tamir edilebildiğini görüyoruz. Tezcan ve Kaçalin'in Vatikan metni ile ilgili yayınlarında yaptıkları bu anlamdaki tamirler, örnek gösterilebilir. Bu durum da Ergin'in iki nüshanın istinsahı ile ilgili yukarıdaki düşüncesinin geçersiz olduğunu gösterir. Aynca aşağıda, Dresden Nüshasının Yazım Yanlışları başlığı altında tasnif edilerek gösterilmiş olan yüzlerce yazım yanlışı örneği de bu görüşü çürütüyor. Ergin, yukarıdaki cümlelerin hemen devamında görüşlerini güçlendirmek için nüshalardan bazı ortak yanlış yazım örneklerini vererek sözlerini şöyle sürdürmüştür: Sonra Oresden nüshasındaki anlaşılması kolay basit yanlışların Vatikan nüshasında da ayni şekilde geçtiğini görüyoruz. Mesela soluna kelimesi her iki nüshada da solına (01 24-2, V69-8), boyuma kelimesi her iki nüshada da boynuma (0 124-6, V69- 1 0) olarak ayni şekilde yanlış yazılmış; bigler şeklinde olması gerekirken D'de (303-5) Begil şeklinde yazılan kelime V'ye de (99- 1 ) Bigil şeklinde geçmiş; arı sudan söz­ lerinin sudan kelimesi her iki nüshada da düşerek yalnız arı (0 1 32-3, V73-7) kelimesi kalmıştır. öte yandan Dresden nüshasındaki bir harf bozukluğunun bile Vatikan nüshasına yanlışlığa sebep olacak şekilde aksetmiş bulunduğunu görüyoruz. Mesela Vatikan nüshasındaki iveriirmiş (V27- 12), viriirmiş (V27- 1 3) kelimeleri ivermiş ve virmiş olacakken Dresden nüshasındaki karşılıktan olan iverimiş (080- 1 O, il) ve ç'den sonraki vav'ı re'ye benzediği için köçüriirmiş sanıldığı anlaşılan köçürmiş (D80- 1 1 ) kelimelerinin tesiriyle yanlış olarak iveriirmiş, viriirmiş şekline geçirilmiş görünüyorlar. Hele bir kelime vardır ki bu kelime nüshaların birbiri ile ilgisi bakımından çok dikkati çekecek bir durumdadır. Oresden nüshasında doğru olarak maslahata (D78-6) şeklinde geçen bu kelime, son harfi yani he'si satır sonunda cetvelin çizgisine karışmış olduğu ve ortadaki te de sonda imiş gibi yazıldığı için, dikkat edilmezse maslahat şeklinde okunup geçilebilir. Gerçekten keli.meyi Vatikan nüshasında da maslahat (V26- 12) şeklinde görüyoruz. Bunu Dresden nüshasına bağlamamağa, bu yanlışlığa Dresden nüshasının sebep olduğunu düşürunemeğe imkan yoktur. İşte bütün bunlar bizde Vatikan nüshasının serbest bir istinsahla Dresden nüshasından alındığı inancını uyandırmaktadır. (ME: 69)

Sadettin ÖZÇELIK

1 55

Burada Ergin'in yukarıdaki satırlarda, düşüncesine kanıt gösterdiği altı örneği ayn ayn kısaca özetlemek ve değerlendirmek istiyorum: *Önce ilk üç örnek üzerinde toplu olarak duralım: Birinci örnek, solulJa okunacak şekilde yazılması gerekirken Drs.64a.2'de ....._ı J""', Vat.92a.8'de �� şeklinde yazılmıştır. İkinci örnek, boyuma okunacak şekilde yazılması gerekirken Drs.64a.6'da -.....:...ı.J-1, Vat.92a. IO'da şeklinde yazılmıştır. Üçüncü örnek; Drs.68a.3, Vat.94a.7'de geçer ve iki nüshada da arı sudan abdest al- yerine eksik olarak, sadece arı abdest al- şeklinde yazılmıştır.

�-;.

Bu üç örnek, Vatikan nüshasının mutlak surette Dresden'den istinsah edildiğini göstermek için yeterli kanıt olamaz çünkü bu üç örnek her iki nüshanın dayandığı ortak bir nüshaya veya aynı nüshaya dayanan farklı nüshalara da ait olabilir. *Dördüncü örnek; Drs. 1 53b.5, Vat. 106a. l 'de geçen ve Dresden'de Begil Vutikan' da Bigil şeklinde geçtiğini belirttiği kelime, yigityel')il ikilemesinin ikinci kelimesi olup yanlış yazım örneği değil yanlış okuma örneğidir. Bu durumda yanlış okunmuş olan bir kelimenin sözü edilen sorun veya herhangi bir sorunun çözümüne kanıt olması düşünülemez. *Beşinci örnek olan cümleler her iki nüshada şöyle geçiyor: Drs.42a. I 0- 1 1 : "Oglı olan evermiş �ızı olan göçürmiş." Vat.7 l a. 12-1 3 : "Oglı olan everürmiş, �ızı olan ere verürmiş." Yukarıdaki cümlelerin her iki nüshadaki kuruluştan ve kullanılışları bakımından farklı olduğu ve böyle bir konuda kanıt olma niteliği taşımadığı, ikisinden birinin esas kabul edilemeyeceği anlaşılıyor. Buradaki tek yanlışlık Dresden nüshasındaki cümlede evermiş kelimesinde ikinci ye'nin fazladan yazılmış (�Jo>'I ) olmasıdır. *Ergin'in altıncı örnek olarak verdiği cümleler ise iki nüshada şöyle geçiyor: Drs.4l a.6-7: "Ya ne maşlabata geldÜIJ, yigit?" Vat.70b . 1 2 : "Ya ne maşlal;ıat, neye geldüg?" Bu cümlelerin de iki nüshadaki kuruluştan ve kullanılışları bakımından farklı olduğu ve böyle bir konuda kanıt olma niteliği taşımadığı görülüyor çünkü Vat.70b. 12'deki cümlede ne maslahat sorusunun devamında neye sorusu geçtiğinden maslahat kelimesinin yönelme eki alması yani Drs.4 1 a.6-7 'de olduğu gibi maslahata okunacak şekilde yazılmış olması gerekmez. O. F. Sertkaya, Dede Korkut'un bir anlatıcı tarafından icra edildiği sırada orada bulunan bir dinleyicinin daha sonra aklında kaldığı kadarıyla bu hikayeleri yazmış olduğunu önce bir bildirisinde, 1 2 yıl sonra ise yazdığı bir kitabın son bölümünde yer alan aynı cümlelerle şöyle savunur:

56

1 DEDE KORKUT -Dr8sden NOshısı- G/rlf, Nothıı Bana göre bu metinler toplu olarak bulunulan bir yerde, bir düğünde, bir bayramda, bir sünnette, bir merasimde anlatılmış, bu anlatılanları dinleyen bir kişi de daha sonra aklında kaldığı kadarını yazıya geçirmiştir. Bu yüzden bazen kelime ve ekler atlanmış, böylece hece vemi, bazen da mısralar atlanarak dörtlük sayısı bozulmuştur. Metnin müstensihler tarafından kötü istinsahı ve manzum parçaların her iki yazmada da açıklıkla belirtilmemesi yüzünden nişirlerin okuma, hece ve mısra bölme yanlışları da yukarıdaki hususlara eklenince, Dede Korkut'taki manzum parçalan sökmek çok güç bir iş halini almıştır. (Sertkaya 1994: 142, 2006: 1 52)

Dede Korkut metinlerinin yazıya geçirilişi hakkındaki bir başka görüş ise S. Tezcan H. Boeschoten'a aittir. Adı geçen araştırmacıların öne sürdükleri tahmini görüş ise hikayelerin anlatıldığı sırada bir yazıcı tarafından yazıya aktarılmış olduğu veya derlendiği yönüıidedir: -

Kimi yanlışların çekimcilere (müstensih'lere) değil, bu Oğuz-nameleri (boy'lan) yazıya geçirilmek üzere anlatan kaynakkişi (ozan) ile onun ağzından çıkanları yazıya geçiren kişiye (yazıcı'ya) ait olduğu düşünülebilir. Metin içerisinde «fazladan>> bulunan sözcükler, kimi yerde «sözcüklerin sıralanışı yanlıştırn biçiminde notlar koymak zonında kaldığımız sözdizimi bozukluklan, «devrik cümle» olarak nitelendirilebilecek cümlelerin bir kısmı bu, «anlatma - yazıya geçirme» (bugünün deyimi ile derleme) süreci ile açıklanabilir. Bu gibi yanlışların sonraki çekimlemelerde de sürüp gitmiş olduğu anlaşılıyor. Bir örnek, Drs. 16a.5: �lıda lcargamagıl, �ııZılı.lc Tagınug güniihı yol. -z-

Ar. lı:abia(+sı)

_......,.. 14

Ar. i:aiab ...,_.;.$ 9a. l , 9a.3.

lı:abza(+sı) - •.r.J 28a.8.

tcazaı:ı ..,, ı _; l lb. 10, 12a.9.

11 Drs. l l a. 1 2, 20a. 13, 27a. 13, 4lb.l, 44b. 12, 46b.8, 63b.12, 80a. l l , 82b. l l , 83a.12, 86b.4, 87b.5, l l 2a.2, 1 14b.7, 1 20a. l , 120a. l , 12la.6, 130b.5, 1 34b. 13, 137b.5, 139a.10, 1 39a.IO, 140b.9, 14l a.9, 14l b.9, 142a.6, 149a.2, 149b.9, 1 50a.2. 12 Drs.2l a.6, 2 l b.3, 22a.6, 26a. l , 3 l a.2, 3 l a.9, 53b. 12, 6 l a.3, 63b.6, 83b. 10, BSb. l , 1 1 3b.2. 13 Vat.73a.6, 77b.8, 78a. l , 82b.S, 84b.9, 8Sa.9, 87a.4'te de aynı şekilde yazılmıştır. 14 Drs.29b. l l , 56a.9, 6 l b.2, 83b.6.

l

Sadettin OzçELIK es

4.11.2. Ünsuz Tekleşmesi AI. naJAW'a •).L

na�cı) •}..;,,; 'davul' 33b.5, 62a.5, 144b. 12; tarap .UI _...J. 'gürültü' !25b.4. pvat ""'' _,; 39a.6, 39a.7, 40a. 12, 40a.12 15

AI. tarriil.ta ...; ı). AI. pvviid ,ı:,.

;,; 58a. l .

..,..;1..

4.11.3. Ünsüz Düşmesi AI. Jı:al'a .....ü 1 6 AI. fal\J 37b.9, 78b.8, 141b. 13. falı:ı .....ü Sa.! 1 . nal(+ı) ,..)L.; 33b.9. tekür J_,s::.; 78a.8, 78b.2, 9la.9 . . . boca(+m) �_,.,. 127b.9.

4.11.4. Ünsüz Türemesi AI. esir r-- 1 17 avlı 'avlu' 4.11.5. Ünlü Türemesi Far. mlrzı ı jr. AI. ruveyde •.J..,JJ AI. + Far. selg+bine ....;ı.....ı. AI. tabi ı..,..ı.

lmirze •jf"I 37b.3. ürüveyde •.J.., JJJI 6a. 12. şalabana ,.,;1>')1.... 1 14b.8, 1 1 8b. l, 1 1 9a.8. davul(+lar) ,.DJ I > 137b. l .

4.11.6. Ünlü Düşmesi Far. enıir-i agur J · ı r- ' 27b.2. AI. Fiitima ..._ı.u Sb.9, 24b.5.

OT JJ" l_,... 1

34b.6, J,,... o.r"l 37a.9. Fatma ..J...i 58b.1 O, 59a.2, 59a.6.

5. Dresden Nüshasmm Önemli Yazım Özellikleri Dresden nüshasının tespit ettiğimiz önemli yazım özelliklerini aşağıda tasnif ederek veriyoruz:

15 Drs.56a.6, 56a.6, 56a.7, 58a.5, 58a.5, 79b. 13, SOa. 12, 80b. l , Sla.3, Sla.7, 82a. 12, 82b. i2', 84b. 12, !Ola.6, !Ola.7, !Ola.9, !Ola.9, !Ola. 1 1 , 1 18a.4, 126a.5, 126a.5, 127a.6, 132a. 10, 133a.1, 143a.4, 143a. l l, 146a.8, 146b.4, 148b.10, l49b. l , 1 50b.5, 150b.7, 153a.5, 153a.7. 16 Drs.32a.6, 33a.9, 33a. l l , 37a. 12, 65a. 13, 65b. l , 89b. 12, 90a.9, 103a.IO, 103a.12, 103b.2, 103b.3, 103b.IO, 104b.5, 104b. 10, 105b.8, IOSb. 1 3, 106a.4, 106a. IO, 106a. 13, 107b.2, 108a.6, 129b.3, 129b. 13, 130a.13, 13 1b. 13, 133a.12, 134a.7, 134b.2, 136a.6, 137a.7, 138a.7, 138a. IO, 1 38b. l , 139a.4, 141b.5, 142a.2, 143a.7, 143b.6, 144a. l , 144a. 10, 146a.4, 147a.7. 17 Drs. 112b.2, 1 1 3b. l l , 124b.4, 128a.8, 130a. 13. 18 Drs.2la.9, 22a.8, 30b. 12, 123b.8, 124a. 10.



I DEDE KORKUT-Druden NQshe11- Gitlf, Notllr 5.1. a Edatının Yazıbşı Dresden nüshasında a edatının genel anlamda ünlü ile biten kelimelerden sonra elif ile; ünsüz ile biten kelimelerden sonra ise iki örneğin (Drs.64b.7, 1 04a.8) elifile, diğerlerinin he ile yazıldığı görülür: He ile Yazılan Örnekler

(öldüri) görıril[ ]a! .JSjŞ' 19 gözüg[ ]a! -.5'JjŞ o2ul[·]a! w Jı mubannatlar a! •pt>,. bizirginlar a! •_,L;IS JjL, götür a! •J.P° l,coQ[·]a! -.5'_,; ögrenür a! ._,;.şJı Dumrul[·]a! ..Jy• şalayım a ! •....,..ı\...,p •



bal.car a! •,;.., bat[-]a �L, geder a! •J.ı...S' kiifirler a! •)_,i\S üzer a! •JjJI erenler a! •_,L;}

Yer

13a. IO. 27a.5. 28b.3. 33b.7 36b.9. 46a.6. 57b. l3. 64b. l l . 83a. I . 89a. l0. 95b. 12. 126b. l 133a.8. 137a.4. 139b.6. 147b. I .

Elif ile Yazılan Örnekler Deli a! ı ._.ı, ayğırlu a! ı _,.J_,a.,ı

Yer

l,uırgu a!

ı �.,; tağa a! ı �U. (ala) gözlü a! 1_,.JjŞ' içerü a! ı J_,.,,ı

80a. l0. 92a.2. 93b. l l 1 12b. l0. 1 19a.l 1 . 12la.9. 130b.4.

l,calıc3'l a! ı..;-,Jü 1,curtarsag [-]a ts:.. .h.,;

64b·. 7. 104a.8

mere a ! ı

.;1...

5.2. a l e Ünlülerinin Yazımında Dikkat Çekici Örnekler Dresden nüshasında, bazen kelime içinde a / e ünlülerinin he ile yazılmış olması dikkat çeker. Bu örneklerin bir kısmı araştırmacılar tarafından -yanlış yazılmış düşüncesiyle- yanlış okunmuştur:

örnek (kuşun) alal,canım . .-;ü..J ı alakın .,s_,;.Uı Beyreıri �•.r--ı Beyrege -.5'•.r--1 dire2ÜID �.fti'

Yer 62b.3, 108a.8.20 22a. 13. 149b. l0. 149b.l 1 . 8a. 1 1 .

Örnek evermiş ,:....,, J.,,... ı geçegi �-..Ssügemez � ,yederem rJ•..l.,ı giireşelüm �·JŞ

19 Metinde yanlışlıkla ve yerine ze ile yazılmıştır. 20 Bu kelime, Vat. 103b.1 'de de aym şekilde yazılmıştır. 2 1 Metinde d/ll yerine vav'la yazılmıştır.

Yer 42a. l0- l l . 24a. 13, 24b.6. 89b. l l . 139a. 13. 41a.13.

Sadettin OzÇEı..IK

S.3.

Kalın

1 97

Sıradan Kelimelerde / s / Sesinin sin ile Yazılması

Dresden nüshasında, Türkçe kalın sıradan bazı kelimelerin bütün örneklerinin sin'le yazıldığı görülmektedir: sanms• JL-.,._,..

70b.3.

san delim ......b ·.- 'pek çok' 59a. 13.

� JL.. 134a.4.

sanc• _;-;L.. 104b.6.

salnıı .;,.-i- 28b. IO, 29a..3.

sanc• JI......:..- 34a.1 2, 39b.5, 105a.5,

jl.... 6lb.7, 6lb.9, 70a.9, 94a. l , 108b.l l , 1 1 4a. l l , 142a. 10.

sancaldu ,uı......:.. 145a. 12.

saz

106b. 10.

Aynca bk. 5.4. 1 4 Aynı Kelimenin sad veya sin ile Yazılması.

5.4. İki veya Üç Şekilde Yazılmış Kelimeler Dresden nüshasında bazı kelimelerin farklı yazılmış olduğu görülür; söz konusu örnekler aşağıda sunulmuştur:

S.4.1. Aynı Kelimenin b- veya m- ile Yazılması Dresden nüshasında aynı kelimenin şu örneklerde hem b- hem m- ile yazıldığı görülür: b-

,,,_

ben :ı-< !Ob. l , l l a.7, 14b.6 . . . (54 örnek)

men J' 24a. l, 26b.2, 26b.9. . .(403 örnek) mere •J" 2lb.6, 22a.1 3, 22b.2 (144 örnek); mere •JL.. 30b.9, 38a. l 1 , 93b. l 1 .

bre •.r 22a. l O.

S.4.2. Aynı Kelimenin b- veya p- ile Yazılması Aşağıdaki kelimeler Dresden nüshasında hem b- hem p- ile yazılmıştır. Bu durum, söz konusu kelimelerin artık p ile söylendiğini gösteriyor: b-

iP-

barın• +.&..r 20a.7; p� +ı.,.. 56a.4, 63b.2, 107a. 13, 128a.5, barmag +;....r 23b.5, 38b.6, 42a.4, 60a. 12, 146b.9; 1 1 6a.8. parmag+�L..,.. 42a.4, 59b.2, 61a.9, l lOb. 12,

1 1 6a.9, 1 16a.10. b�a� Jt...ı !Ob.5, 76b.6.

pıç• J� 93a. 13.

hiş- ..}--.!-< 6b.6; bişür- -J� 26b. 12.

pişür- -JM 27a.12, 28a.2, 1 12a.3; pişür- -JJ.!...,. 1 12a.5.

hüre •JJ-1 45a. 12, 45b.8, 45b. 12, 46b.3.

püre •J" 45b.4; püre •-" 46a.2, 46a.3, 46a. 12.

98 1 DEDE KORKUT -Dresden ND1h11ı- Glrlf, Notlır S.4.3. Aynı Kelimenin d- veya t- ile Yazılması Aşağıdaki kelimeler Dresden nüshasında hem dal hem te ile yazılmıştır. Bu durum, söz konusu kelimelerin artık d ile söylendiğini gösteriyor: d-

t-

tik- ..s:..:; 35b. l l , 65a. l2, l l2b.3. tikdür- -JA; 63a.l0, l44b.9. tikil- � l l 3a. 12.

dik- �•12 dikdür- -J.J5'•23

dikil- -lS'•24

S.4.4. Aynı Kelimenin d- veya 1- ile Yazılması Dresden nüshasında aşağıdaki tabloda gösterilen kelimeler, hem dal hem fı ile yazılmıştır. Bu durum söz konusu kelimelerin d ünsüzüyle söylendiğini fakat imla geleneğine bağlı olarak fı ile de yazıldığını gösteriyor: d-

ı-

dala-r )• 23b.3. dar J I • IOlb.9. dayı+m ....,. ı . 105b.5. Dundar f·uJ• 48a.9, jl ..ı..;J• 32a.4.

talad- -•')\J. 94a.5. tar JL..1.25

tavı+ .,, u.2•

fundar ;1..ı..;_,ı. 50a.2, 78a.7, 78a. ll, 106b.5; jl ..ı..;_,.b 20b.l, 20b.7, 33b. 13, 34a.6, 49b.IO, 62a.8, 62a. l l , 77a.7, 77b.8, 104b.9, l06b. l.

S.4.S. Aynı Kelimenin -f- veya -v- ile Yazılması Dresden nüshasında şu örneklerde aynı kelimenin hem + hem yazıldığı görülür:

f-

-

ufanmasun .:ı,_...u .; Jı 19b.7;

ufanduğına ciJ..ı..o.ı J ı 56a. l2.

-v-

ile

-v-

uvamnasun .:ı,_....; ı Jı 35a.5; uvandı ..ı..; ı J' 94b.3, 127a.9.

22 Drs.34b.5, 46b.6, 46b.7, 49a.2, 62b.9, 72a.l, 90b.7, 9la.6, 97a.9, l02a. l l , 102a. l3, 103a. l, l 32b.l0, l45a.l3, l48a.l2, 148b. l l , l49a.7. 23 Drs.7a.2, Sa.13, 9a.5, 20a.3, 35b. l, 38b.l l , 66b. 10, 78b.9, 96b. l l , 96b. 12, l l9b.6, 124b. 12, 145a. l, 147a.l2, l 53b.6. 24 Drs.5b.2, 24a.7, 24a. 10, 37b.3, 40a.5, 56b.l2, 93a. l2, 104a. l2, l 37b.2. 25 Drs.Sa. 10, 28a.9, 43b.l0, 68b.6, Slb.3, 8lb.9, 84a. l3, 9lb.6, 103b.8, 106b.5, l l la.8, l 35a.8. 26 Drs.33a.2, 63b.9, 64b. I, IOSb.9, l06a.2, 106a.9, 148a. l l , l48b. l, 148b.4, 148b.8, 149a. l l , 1 5 l a.7, l 5 la. l l , l 52a. l , l 52a.5, l53b.4.

1

Sadettin OZÇELIK 98

S.4.6. Aym Kelimenin g veya y ile Yazılması Dresden nüshasında aşağıdaki tabloda gösterilen kelimeler, hem kef hem ye ile yazılmıştır. Bu durum söz konusu kelimelerin y ünsüzüyle söylendiğini fakat imla geleneğine bağlı olarak kefile de yazılığını düşündürüyor: l .e-

gene 45 4b.IO, 6a.1 3, 7a.5, 9b. 13, l la.12, 23b.13, 54a.10, 70a. 13, 75a. 13, 106a.5, 108b. IO, 109b. 10, 109b. l l , 109b. l l, 1 1 6a. 13, 1 1 7b.6, 129a.4, 1 34a.8, 134b.3, 14lb. 12, 146a. l l, 146b. 10, ISOb. 10

yine ..._, !Oa.9, 1 6a.IO, 19a. 1, 19a.9, 34b.5, 49a.2, 54a.4, 58a.9, 90b.2, 94b.8, 1 15a.4, l ! Sa.7, 1 20b.1 , 123a.4, 134a.7, 134a. 12, 1 34b.4, 134b.5, 137a.7, 142b.10, 146a. 10 y

.e

-

y-

-

-

-

göge .SŞ 90b.8, 107a.4, 107a.7, 125a. l l, göye ...,ş 36a.8. 126a. 10. öyüni ._..:.,ıJI 74a.6; ögünİİl)üzde o..l.:..:S'J1 27 54b.7. öyüncügi �Jı 75a. 13. Segrek !J.f-. 130a.6, 130a.8, 130b. 1 , 130b.7, Seyrek !J_,..... 130b.2. 136b.4, 136b.8, 137a.3. S.4.7. Aym Kelimenin (c veya ğ ile Yazılması Dresden nüshasında aşağıdaki tabloda gösterilen kelimeler, hem /µıf hem gayın ile yazılmıştır. Bu durum söz konusu kelimelerin gayın ünsüzüyle söylendiğini fakat imla geleneğine bağlı olarak /µıf ile de yazılmaya devam edildiğini düşündürüyor:

-t al.t .il 16a.4, 32a.8, 9 la.6, 142a.8, 142a. 10, 145a. 12. ayal.t .iL,ol 25b. 13, 43b.5, 1 30a.9. çol< J� 38b. 1 , 59b.1 3, 59b. 13 . . . (30 örnek) çoma\ı. JL._,... 4a.6, 66b. l l , l l 9b. 1 O, 144b. 1 O. janıl< .;.;u. 36b.3. yasak ..;ı....., l l Ob.10. t ).aıza\ruc- -..ı.i } 14la.4, I SOa.9. -

-



-ğ ağ t ı Sa.13, 7a.6, 7a. 10 . . . (IOO'den fazla örnek) ayal t L,ol !Ob.4. çoi t _,... 38b.2, 8 la.4, 8la.6. çomai t L-_,... 145b.9. tanıt .o-;U. 86a.3, 86a.4, 86a.4, 86a.4, 86a.5. vasat t ı....., 104a.3. _,_

t.aızaıruc. -_,$-•} 3b. 1 o.

27 Metinde ze yerine nun yazılmıştır. Okuma teklifi ve gerekçe için bk. Drs.54b.7 notu.

1

100 DEDE KORKUT""""""' NIWıNI- G/tff, Notllr

S.4.8. Aynı Kelimenin t veya b ile Yazilınası Dresden nüshasında aşağıdaki kelimelerin hem Is hem !J ile yazıldığı görülür:

... IJalı ..,.ıu 20a.4, 9la.7, 9lb.2.

b-

lJalıça -.Ji.> 7a.3, 35b.2, 38b. 12, 63a. l 1 , 103a.2, 1 1 9b.7. 3b.7, 28b. 12, 14a.2, 28b. l 1 , batım .:ı_,.;1.> 8a.6, 8a.7, 9a.2. . . (55 örnek, bk. lsadm .;,.ı�U 29a.8, 29a. 13, 49b.6, 97a.5, 99a. 10; Dizin) lpıduı .:ı�u 70a. l ; �- .;yü 16a.4, 70a.1 2, 89b.6. _,,_ ..... (Bel) ArlJu (Bel) ,...) 95a.7. 92b.7, 102a.3, 12lb.2, ,.ıJı � 12lb. IO, 124b.8, 135b.3, 15la.4. -b -t oJıt JJI 4a.6, 13a.2, 13a.9, 22b.5, 26b. l , ob tJ' 13a.5, 13b. l , 22b.8 . . . (53 örnek, bk. 33b. l 1 , 4lb.4, 56b.8, 104b. 12, 125b.l 1 . Dizin) Şu kelimelerin ise bütün örnekleri ls>!J değişmesine uğramıştır:28

evermalJ t'J,.,ı 42a. 12, 42a. 12.

yazulJ tjL.ı 30a.5, 30a.5, 30a.6, 30a.6, 30a.7,

30a.8.28 uylJu _,.,..,. ı 15b.4, 47a.8, 97b.6, 97b.6, 105a.9, 133b.9, 134a.7, 134b.3, 135b.9, 138a.9.

alJtar(ıl)- J.r> ı 39a. 13, 147a.3.

S.4.9. Aym Kelimenin t, b veya ğ ile YBZil.ması Dresden nüshasında aynı kelimenin hem Is hem -!J hem -g ile yazıldığı görülür: -



_,,

1 -1

olaJıtJL:; JI 40b.5, 57b. 1 , 62b.9, otalJ tUJI 40a. l 1 , 63a. 10, otağ tuJı 7a.6, 7a.7 . . . (39 63b.6, 78b.9, 96b. l 1, 137b.2, 1 13a. 13. örnek)

147a.l 1 . 123a.3, yoğ t,., 1 14b.3. ;;_,., 6b.7, 7a.8, 1 6b.9, yolJ+ ,,,. ,., 87a. IO, 18b.5, 1 8b.8 . . . (88 örnek) 132a.2, 133a.2, 142b.3, 142b.4. -b-ğ+ cuğa ü-J't 128b.4. çup ÜJ't 34b.9, 78b. 1 2, çulJa ..,,,. -"'" 60b. I , 62b.4. 108a.9. yoJıt+

28 Kelime sadece Drs. 1 8b.5'te �jl.,, (yazuğı) şeklinde yazılmıştır.

Sac1e1t1n OzçELIK

l 101

5.4.10. Aym Kelimenin -1}- veya -m- ile Yazılması Dresden nüshasında aynı kelimenin hem -y- hem -m- ile yazıldığı görülür: -IJ-

-m-

göl)lek ._,s:ıs-Ş 48b.9.

5.4.11. Aynı Kelimenin

gömlek .!.1.LŞ 48b.8, 48b. l l , 48b.12, 49a.2, IOSa.13. 1}- veya

-

-n- ile Yazılması

Dresden nüshasında aşağıdaki kelimelerin iç ve son sesi olan ünsüzünün hem ile yazıldığı görülür:

-y- hem -n-IJ-

-n-

deriQligi .,>.J5" J• 107a. 13.

derin ftJ• 47a.IO, 68b.13.

İIJledi I (adlu) kelimesine göz takılması nedeniyle adlu okunacak şekilde yazılmıştır. Aynca bk. Drs.54a. 7 notu.

* Drs.7la.9: "�anın a\can yügrük şudan bir oğul alptdugısa degil maı:ıa" Yukarıdaki cümlede geçen a/µtdu1Jısa kelimesi, bir üst satıra göz takılması sonucunda ._s" J>;ftı (uçurdu1Jısa) şeklinde yazılmıştır. Aynca bk. Drs.7 l a.9 notu.

*

Drs.103b.12: "Şogra Emen derleridi bir gişi yedi kerre varup l;ıişiin

alımadı." Yukarıdaki cümlede geçen yedi kelimesi, üst satırdaki ırJI (altı) kelimesine göz takılması nedeniyle ırJ' şeklinde yazılmıştır. Aynca bk. Drs. 1 03b. 12 notu.

* Drs.106a.ll: "çevre alup 15;ondılar." Yukarıdaki cümlede geçen getdiler kelimesi, üst satırdaki �..ı.5 (getdiler) kelimesine göz takılması nedeniyle fazladan yazılmıştır.

* Drs.118b.7: "Ag bürçeklü 15;arıcıl5:ları ço15; bozlatmışam" Yukarıdaki dizede geçen bozlatmışam fiili, beşinci satıra göz takılması nedeniyle aglatmışam okunacak şekilde yazılmıştır. Aynca bk. Drs. l l Sb.7 notu.

* Drs.123a.7: "Begil beş gün oldı divana çı.lrmadı"

Yukarıdaki cümlede geçen Begil kelimesi, üst satırdaki tS:.,ı (ya1Ja) kelimesine göz takılması nedeniyle tS:.,ı şeklinde yazılmıştır.

* Drs.14lb.3: "Taı:ın menem! ' deyü çagnşur '3şlleri." Yukarıdaki cümlede geçen şu dibinde ibaresi, üst satırdaki şu dibinde ibaresine göz takılması sonucunda fazladan yazılmıştır. Aynca bk. Drs. 14lb.3 notu.

*

Drs.148b.6: "Mere �!baş, ol v$ kim Uç [015;), Boz 015; yıgnal5; olsa _,;L, 47a. 1 1

l,cann .;ı,u 66b.6

Rüstem i""-"> 105a.l

getürdiler )»p 142b. 12

şarıl,c J>L.o 47b.4

şorar J>_,.,, 49b.9

yüklerüm r..ı.J.S",., 53b. 13

Dere(şiiın) m 137a.9

re yerine nun ile yazılmış örnekler

yesir .J.r• 79a. 13

J.calWJ .!l.ıJü 90b.2

vermez j'.ft' 7Sb.3

duvağum ı-S-1 >J> 48a.3

kervan i.Jl>Ş 4b.4

vav yerine re ile yazılmış örnekler

gök .!IŞ 40a.4

buşlı .,,ı.... _,... 142b.S

yörigen J;;>J 4a.4

güvleyüp ..,....,.ı;Ş 13b.3

oğulluyı c;fo J' Sb.l

lı:apulu )� 21 b.6

lcoduğwj �J';Ö l l 3b.3

şuşayan ,;,,...:._,.:. l36b.2

vav yerine ıe ile yazılmış örnek

tcıvansam �1.) 36a.7

1

olunsa .ı.... ;,,..ıJ 1 36b.3

1

he yerine dal ile yazılmış örnek

he yerine re ile yazılmış örnek

mührele )_.... l l 6b.4

1

he yerine kefile yazılmış örnekler

çaya .!l.ıl..r- 77b.3

ParaşanıIJ .!l;ı....!l .. ;Lı 14Sa.8

he yerine mim ile yazılmış örnek

ağca �1 l l 3b.6

1

he yerine nun ile yazılmış örnek

1

neylerse .;,r-- _,J.,...; S7b.6 he yerine vav ile yazılmış örnek

1

ördegin .;,.)'J>;Jı 96a. l0 he yerine ye ile yazılmış örnek �

1

Oğuza ıjj�1 87b. l l ye yerine � ile yazılmış örnekler

yeg .!)..., 34b. l l , 68a.8, 74b.6, 78b.l

1

boyını �J-1 1 l9b.4

1

l

Saclttlnl OZçELIK 111 ye yerine pe ile yllZllmıt örnekler lcayusı ._,.-r,J 46a.l 2

yaralu ,ı.;1,. 122a.9

1 yaralanup ...,.,.:-'• . ;ı.,.. 71a. I 2

ye yerine U! ile yazılmış örnekler Beyrege �.r-ı S lb.12

giydi ı$ .ı.;S' 46b.8

ye yerine çim ile yazılmış örnekler yo� J� 124b.7, 124b ..8

ye yerine dal ile yazılmış örnek parlayup ...,..ı.J . Jl.v 32b.4

ye yerine şın ile yazılmış örnek şağım .J-S-l.# 49b.10

ye yerine �/ile yazılmış örnek ayğırlı .;J fal 39b. i l

ye yerine ke/ile yazılmış örnek !Jatum .!.L_,;1..> 1 Sa.2

ye yerine mim ile yazılmış örnek �oyaym nu .,...... L.,.; . 7 1 b.S

ye yerine nun ile yazılmış örnekler a1J .;,;ı 72b.7

kilidin .:ı.ı..J.S" 33a.9

tay� .;.;u. lOb.2

Beyrege � .r-ı 44b.3

içeli .;.ı-;ı l 40a.4

geyigi µ 70a.S

şuyı .:ft,..,. 9Sa.8

boyı ._,;,.., 19b. l l, S8a.4, 69b.4, 76a.6, 147b.9

ye yerine vav ile yazılmış örnek yay .; ı J 120b. IO

1

128 DEDE KORKUT -Drlsden NOshe.,. G/rlf, NotlM

6.3. Yer Değiştirmiş Harfler Dresden nüshasının yazıcısı, bazı kelimelerde yan yana olan harflerin yerlerini değiştinniştir. Bu tür yer değiştinnelerin muhtemelen acele etmekten kaynaklanan ve tamamen zihinsel planda gerçekleşen bir yanılmanın yazıya yansıması sonucunda ortaya çıktığı kanaatindeyim. Aşağıdaki listede yer değiştiren harfler kelimenin okunuşunda koyu punto ile belirtilmiştir: Sayfa-Satır

Okunuş

Metindeki Yazım

3a.10

tanışmayınca

9b.9

Bayın-dır

12b.7

seçilen

25a.7

g�çdi

45b. 13

bUIJaldur

46b.12

niyibüın

� . -- ' ·�.. , ... .. .:. - \.� er .,_,. _,, "'"''� �"\;.

54a. 1 3

çalma

.1-- �

.......ı 4-

63b. l l

Oruzı

�;J ,,,\

1$j)J)'

64b.l

Aruzı

1$j)J'

66b. 12

yoğurdayım

�.,,�.,� �-��

77a. 1 3

Bayburd

79a. 10

beş

82a.5

ugrulayın

126a. l )

şada"1nda36

134a.2

J.ocddısmdan

1 37a. 13

aydın

� 43a.5 1 46a.3



� ;,.. u.-ı.J;.,,

Doitru Yazım �L.1

J•,JJl.ı .;..... ı;� J)..ı.lS".J-1 r""'"'

Li

1""'1oJ)'-� JJ,.,,l.ı ..f-rı

.:r-l _,_j_, ,

.......

o..W..l.p



.:ı..ı..,.i

� ,,. -

.:ı��

Oruz

. - � �

jJJJ'

ardına

:Al.

....;

3 7 B u örnekte nun, dal ve kaftan önce yazılmıştır.

., )

l

Sadettin OzçELIK 121

6.4. Noktalann Sağa-Sola, Aşağı-Yukan Kayması Dresden nüshasında görülen bir başka yazım sorunu ise noktalı harflerdeki noktaların sağa-sola veya aşağı-yukarı kaymış olmasıdır. Bundan dolayı bazı kelimelerin doğru okunması ve anlaşılması uzun zaman almışhr. Aşağıdaki tabloda söz konusu örnekler verilmiştir: Sayfa-Satır

Okunuş

13b. l l

oglancuğını

1 5b.5

onikince

Metindeki Yazım

Dotru Yazım

�J\

��_,ı

� - ...,�

-......5" 1 .:ı_,1

.a .. -

22a.6

yetmişüz

:...

26a.2

yetmiş

..:#

26a. 10

lµıpWJdan

..�� •

28a.8

J.r-

evvel JJ1

l lb.I

evveldür ;..U JI

I Olb.3

mııtıaımatlar pL.:.Y' 33b. 7, 68a. i l mııl)aonatlar � 4a.5

ittiftlcİ c)L.W

issüz f-Y1 lplhgı ..,...u

90b.7, 97a.8

148a.3

b�a ....:..i>

23a.5

1 08a.5

b8"1 .}> ·2 ��

14lb. 1 3

92a.4

143a. 12

6.6.2. Tek Harflik Yazım Eksiklikleri Dresden nüshasında sık görülen tek harflik yazım eksikliği örnekleri aşağıdadır; eksile yazılmış harfler, kelimenin okunuşunda koyu punto ile belirtilmiştir: eli/'ID. eksik yazıldığı örnekler agla ...ıs' 49b.7

�tdüm r.ı.:..ı 142a. 1

oba J 68b.843

er ; 152a. 1 3

odam r•J' 18b. 1 3

odan !l•JI 18a. l l Is:ovalaYı c,;''l� 25b.3

Demür (E)Riici �ş 21b.12 l,(ıyan (E)Riici �ş 21b.12 Dozan .:ıjJ• 146a. IO, 146b.1 esen .:,- 90b.2 be'nin eksik yazıldıEı örnekler

büdremesün .:ı�; 35a.3 l.aırıyupdur ;.J..J) 3 1 b.3 ı pe'nin eksik yazıldıib örnek

nayibi _,.,,L.; 47a.8

ırup JJ-1' 122b.3 çapar J4- 32b.2 darın eksik yazıldığı örnekler dervendde o.J.:.J; 2lb.6

öldürdüm rJJ.ı.J Jı 26a.9

götürdi ı.S�Ş 56a. 1 O

şagdurdurn r•.fL,.. 14a.1 3

verdÜI)üz jŞ;1J SSb.6

turdı rJJ,J. 132b. I

sevindürdüıı !lJ.J.:._,... 55a.I O re'nlD. eksik yazıldlib örnekler

ardı ..s•' 59a. I

ıril-iiD y,,.!° 67b.6 deridi ..s .J..J • ssb.ı 3 Dundar l .J.:.J• 32a.4 gürz jŞ 34a.9, gürzi r,;jŞ

buğrıınurı .!.Lôl..ö.ı 88b.9

tökilür #',; 23b.2

ıtetürüridi ı.S•J.5 13a.4

üzerfunC ..,Jjıl 132b.13

J.carçadıkim ..s::......,..u 1 1 6b. 12

varuban ·,;I J 33a.4 evrülmezem r_;-)J' 133a. I 2

örleşüben ·,;_,..ı...IJ' 3b.3 dirilürsin �)..J• 104a.8

38a.1044 ıe'nin eksik yazıldıib örnekler

bozlatdurı mı -5'..uJ,.., 70a. 13 l ıtetiinnişiiz ls:ardaşlaruz ).:.ı.) 1 18a.3

1



JY\S' 3 1 a.8

ögünÜIJüzde o.c.5J' 54b.7

43 Bu kelimede şedde yazılmanuş fakat ja/iki defa yazılmıştır. 44 Bu örnekte, aynca (ıı'nın noktası yazılmamıştır. 45 Kelime metinde jf şeklinde de görüldüğünden re yerine vav yazılmış da olabilir.

124 1 DEDE KORKUT""'9sden NQsh11,. Glrlf, Holler sin'ln eksik yazıldılı örnek yanşsam ..,.:. }...ı 90b. l0 p.fm eksik yazıldt!a örnek J.canşçu\dan .;)�;ü 1 1 Sb.l O kefin eksik yazıldtjp örnekler de2il 'söyle!'�· 70b. l 3

alag )l ı 102a. 1 1

söylemege ...ı,,. , .. 143b.2

etegiİJJe .S-_,.;ı 9lb.6-7 lanı'm eksik yazıldtjp örnekler

beı!lige � 82a. I O

şişliıı:iin � 1 Sa.6

dilüp ..,,JT• 137a.9 mim'ln eksik vazıldıib örnekler

yıltar f-.J 30a.6

başmadummı

....� .

60a.1 I

bulışmadWJmı ...S- .ı..!JJ-1 54a.7

bulunsam ._ ;_,.lJ-1 45b.2

derilmişidi .; .ı..!J .;J• 63a. l 2

çalmasa ._ı� 4a.6

kimse ...S 107a. l

kelime ..ıs' 79a. 1 O

kime .S' 34b.1 2

olmasa ._ı Jı 27a.2

kime .S' 139a.2

şımağum r,._... 141b. 1 1

gelmegürn µ 1 32a.2

yalmcagmı .;.....:..i L,, 129a.8 nun'un eksik yazıldtjp örnekler

Bamsam rL... Lı 39b. 10

döşenrnişidi .; .u..ı. J• 20a.4

Banı (Çiçek) .;Lı 42b.8

çiginleri .;� 127a. l2

Jı;uluncugm ·.a..l_,.; 1 OOa. 13 mubannııs-ltlcıla ..ı..,.&J�y 153a.7

atasını -uı 123a.4

yemeginüg � 57b.3

senüo .:.1.- 136a. 12

döneyinmi? _,..; •• 93b. 12

gelinini ._,ili' 21 a.6, 22a.8 vav'm eksik yazıldtjp örnekler J.ruru lı:uru J) ;_,.ö 14a. 1 O (böırtirii) böııürii .? J-1 35b.9

böyük ..!.L,., 23a.5

avladılar ).....U ı 12b. 12

derip ..,,_,, . 1 52b. 12

getir ,;l.S" 3 1b.7

boyladulı:da o..ı.i..ı..l,.ı 1 OOb. 1 1

yol$: ..;.., 6b.8, 1 7a.5

olmış ,ı...J ı 15b.5 lı:adım .:ı.u 70a. 1

ıriivegüsi , -5..., $' 14a. I, 35b.10

Evren .:ı;ı 33a. 13

ulu JJı 49a.10

urup ..,,J) 1 33b.6

gördi .;•.? 68b.8

kesdüremedi ($J.o)-S"' 1 12b. IO

lı:aragu Ş) ll 7b. 12

tulada •)l_,J. 56b.2

kesdüremedi ($J.o)-S"' 1 53a.9

bize .r. 55a. 12

Basata .ı.1.......ı 1 1 2b.4

işe .:... ı 103a.8

nii-merde •.l"t..; 1 Sb. l 1

şavaşuban ..,. ,ı.ı� 98b.2 .

lı:arangulu ,.ıs:.;; 74b.12, 1 1 3a. l l , 146b. 12

yalmuz faL,, 14a. 13

ögey ..,s-ı i l la. i l he'nln eksik yazddıjp örnekler

zanlı\dara ).iJ;I j 48b.1 3 ı ye'nln eksik yazıldtjp örnekler alı (versin) J I IOb.9

bugrayı .; ı .J-J-1 9b.1 I

bulımadı .;.ı..JJ-1 72b.8

alpşı ,ı....;..ı ı 36a. 10

dizinüg !l,;j• 20b.3

lı:açdılar )..ı..,. ü 103b. 10

aiti .;...J ı 13 1b.7

boyı 1$J-1 21a.8

oynadavun r•l....,J I 66b.7

'ameli � 43b.4

JJiiru .:ıL> 17a.1

süsimedi

Yer 59a. l

91b. 1 2 94a.2

128 1 DEDE KORKUT-Dresden Nüshıs,. G/rlf, Notlar 6.6.5. Kelime Sonunda Yazılmamış Kısımlar Dresden nüshasında aşağıdaki kelimelerin sonunda köşeli parantez içerisinde gösterilen kısımlar yazılmamıştır: Yer 127a. 13

Örnek I Medndeki yazılışı

alımadı[-lar) ı;>L....,J I

Yer 68b. 13

şığın[lar) ...;..,.

40b. IO

kimse[ler) Ü 1.cazatruç(da) r. _,j•_;

91a.IO 74b.3

verür(ler) JJJ"lJ

68b.9 54b. 13

l.caza(ğucum) •_;

107b.9

ded.i(-ler)

92b. 13

ded.i[-ler)

94a.9

lcaza(gucuıı) _; Fatmalc*I ......ı.u oglan(cugumı) iJ�Jı

59a.2

Örnek I Medndeki yazılışı

l.calaba[l*l ._,"jj



108a.l

dedi[-ler)

95b. 13

ebçin[li) . ......, ,

98a. I

tolama[sı) ......ı _,..ı.

84b. I

altun[lu) ;;_,:J ı

38b. l l 148a. 12

üş[er) ;. J'

45b. 13

1 1 3b.9

v(ay) J

çetir[li) �

lcaran211 [lu) ş...; ı _; l.cavm(lu) �_,j

77b.9

öldürmiş[-dür) ..rJ.ı.J J'

70a.9 l l a.6

7lb.5

aşlan[muıı) ..;')1..... 1

altumda(ki) .�ı

142a. 10 126a.7

6.6.6. Yazılmamış Kelimeler Dresden nüshasında yer yer bir veya daha fazla kelimenin atlanıp yazılmamış olduğu görülür. Bu atlama yanlışlarının sebepleri, herhalde dikkat dağılması, ezber yanlışı olmalıdır. Bu yanlışların çok olması yazıcının metni redakte etmek istemesiyle ilgili olabilir. Söz konusu örneklerin tamir gerekçeleri ilgili notlarda verilmiştir. Önce tek kelimenin atlanmış olduğu örnekleri görelim: Örnek

seni oılul çala bilmez bitince eydür bir köoük bu dendi şulanna otlannurı . . . .. arslanmwı lcomaılum uqıın

Yer Jb.5 4a.3 4a.5 4a.7 5b.7 7a. 1 3 !Oa. 1 3 !Ob. 12 !Ja.6 1 6a.5 1 6a.6 1 6a.7 1 6a.8 !Sb. 10 20b. l l

Örnek eydür {Jatun binübeni binübeni lpz

başumuza ovna vüziik

Beyrek Bevrek yerlü men men ceng alcal.c

Yer 57b.9 58a.4 58b.4 58b. 13 59a.4 59a.7 59a.7 59a. l l 59a. 12 6lb.13 63a.2 64a.6 64a.7 66a. l l 67b. l l

Örnek agaçdan ağ sen andan sen sen vole 2ibi oidı uşaldan Deneıı:özün Basat Ulaş başın yay

Yer 105a. 13 105İı.. 13 106a.3 106b.6 106b. 13 107a.2 107a.5 108b. 12 109a. I 1 l lOb.8 1 1 5a.8 1 16a. 1 3 1 1 7b. 13 1 19a. l 120b.7

l

Sedltlln OzçELIK 121 hep başlu yesir

J. 1 27b.8

.,:.....

J•JJ' 122b.4

vav'ın fazladan yazıldıjp örnekler aldurup yJJ.ı.JJI l 46b. l girdi ı,S•JŞ 87b. 12

Aruz jJJJı 33a.2, 63b.9, ISOb.7

aldurdı ı,S•JJ.ı.JJI 8lb.12

J.(arçanıg !lJ�.ı_,; 4Sa.2 Argunum ,...;_,\: ..;fal.., �--' ).JJI

JJ...s-_,...

1 20a.9 ayğınn•

.....ıı....

1 26b. 13 Dozan•

�' u.,,,

4lb. l l yüzüme 42b.2 tıımıııb 47a.4 Bican• 48a.3 aJnum• 49b. ı o Tundan 52a.2 söıriindürürdün 53b.6 çalma 59b.8 Jı,:armalanuD 64a. 13 cüldi 65b. I 0-1 1 üzen2Üli 66b.5 segirdevim• 68b.6 yerlere• 68b. 9 obJadılar

,,-.._,_,, -

� _,,_ ._,'-! �\ � . \�•j. t,-...b �

jJ•.,rJJ .;,J_,A.J I Lıl jJ>

.1': '-

jŞ-.;l>-

·""'·� �il!''

.!,l..;y..,.;

. Jü � �L..

136a. 1 1 biinUIJUZ

�.�

.;.J.Jyr

136b.9 Jı,:aytabanurı •

JÇ.J ..'

.,.JŞ-.;jJ I

138b. 12 oyandı•

\(J�

r-'••_$.-

143b.2 Jı,:or1Jandum

f�.1.�

r�.ı"'J,.ı

•)rJ

144a.8 diri•

�.a

..ı..:.....;U I esenmişidi" Yukarıdaki cümle, Dresden nüshasında dört yerde daha geçer. Kelimenin diğer dört yerdeki yazılışları ise iki farklı şekildedir:

lldtttln OZÇELIK

l 203

Drs.35b. l , 63a. 1 2: "Ala şayvan gök yüzine ı.>�I "

Drs.1 03a.2, 1 19b.7: "Ala şayvan gök yüzine ı.>..ı...!....o.., I "

Buna göre, üzerinde durduğumuz kelimenin Dresden nüshasında toplam beş yerde geçtiği ve üç farklı şekilde yazılmış olduğu anlaşılıyor:

L ı.>.ı...!....iL.:. 1 (Drs.7a.3), 2. ı.>�I (Drs.35b. l , 63a. 12), 3. ı.>..ı...!....o.., I (Drs. 1 03a.2, 1 1 9b.7). Bu farklı yazım şekillerinden dolayı araştırmacılar kelimeyi farklı şekillerde okumuş ve farklı anlamlar vermişlerdir. Şimdi, araştırmacıların Dresden nüshasında üç ayrı şekilde yazılmış olan bu kelimeyi okuyuşları, verdikleri anlamlan ve -varsa- aktarmalarını ayrı ayrı görelim. M. Ergin, kelimeyi aşanmış-idi okumuş, tereddüt belirterek "aşan-: yükselmek (??)" (MEII: 2 1 ) anlamlarını vermiş ve geçtiği yerlerde "yükselmiştt' (DKK: 8, 53, 96, 1 59, 1 85) şeklinde aktarmıştır. O. Ş. Gökyay, örneklerin hepsini aşanmışıdı okumuş ancak sözlükte anlam vermemiş ve kelimeyi üç farklı şekilde aktarmıştır:

"yükselmiştt' (DKH: 3 1 , 121), "yücelmiştt' (DKH: 55), "şavk vermiştt' (DKH: 82, 137). S. Tezcan, fiili -aşağıdaki tablodaki gibi- iki şekilde okumuştur: 65 Örnek 1 1 9b.7

Okuma esenınişidi

ı.S�l

1 03a.2

eşenınişidi65

ı.S�I

35b. l , 63a. 1 2

eşenınişidi

ı.S..ı..!.....o- 1

Anlam

"esen- (eşen-? asan? �an-?) 'yükselmek' (?)" (DKON: 408)

ı.>..L!...,;\...:. I 7a.3

Tezcan, konuyla ilgili olarak yazdığı notta metindeki yazım karışıklığı konusunda şunları söylemiştir: Eşen- (ya da esen-, �an-, asan-) eylemi çözülemeyen sorunlardan biri olarak kalıyor. Çünkü başka kaynaklarda ve öteki Türk dillerinde DKK'ndaki verilere anlamca uygun düşebilecek böyle bir eylem yoktur. Karahanlıca eşün- 'örtünmek, kaplanmak' (bkz. EDPT 264, eşü- 'örtmek' EDPT 256, eşül- 'örtülmek' EDPT 262) anlamca uymakla beraber ses gelişimi açısından bunu eşen- ile birleştirmek mümkün değildir. (DKON: 65)

65 Tezcan, sadece bu örnekte dipnot düşerek kelimenin yazım şeklini belirtmiştir.

204 1 DEDE KORKUT .Qreşdeft NOıhlııı- G/rlf, Nolllr Daha önce Drs.7a.3 'te geçen örneği aşanmışıdı, diğer örnekleri eşenmişidi okumuş, Drs. 1 03a.2, 1 1 9b.7 'de geçen sin 'li örneklerin yazım şekillerine dipnotta dikkat çekmiştim. Aynı kelime, Vatikan nüshasında toplam dört yerde geçer ve bunlardan üçü66 ·:,j (esenmişidi), biri67 ı.S_' (esenmişdi) şeklinde yazılmıştır. M. Kaçalin, örnekleri geçtiği yerdeki harekelenişine uygun şekilde fakat kalın sıradan (asan-) okumuş ve şu açıklamayı yapmıştır:

..s;:

·: ·: i

_

"asan-: ( Yukarıdaki açıklamalarda da görüldüğü gibi kelime viregüm= yemışım, ıiregüm= anlayışlı, hünerli, akıllı ve diregüm= direğim olmak üzere üç farklı şekilde okunmuş ve anlaşılmıştır. Bu okuma şekillerinden üçüncüsü doğru olmalıdır; çünkü -Tekin'in yukarıda sözünü ettiği gibi- olumlu kadın tipi Dede Korkut'un giriş bölümünde geçen şu cümlelerde evin direği olarak evüy fayağı deyimiyle anılmakta ve övülmektedir: eVÜIJ tayagı oldur ki yazıdan yabandan eve bir lconulc gelse, er idem evde olmasa, ol anı yedürür içürür, ağırlar, 'azizler, göndeıür. Ol Ayişe Fiitima şoyıdur. ijiinum, anWJ bebekleri bitsün, ocağUl)a buncılayın 'avrat gelsün! (Drs.Sb.7-1 1) '

Dede Korkut'ta direk kelimesi şu cümlelerde de benzer düşünce çerçevesinde kullanılmıştır: Drs. l Ob. l : "Bir tama direk ururlar, ol tama tayaJ.c olur." Drs.57a. 1 , 1 04b.3: "TürkistanWJ diregi" (Kazan Bey için) Dede Korkut'ta zirek kelimesi ise hiç geçmez. İkinci kelimede dal yerine vav yazılmış olduğunu düşünüyorum. Yazım yanlışlığına örnek ve birbirine kanıt olarak bu dizedeki iki kelimeyi gösterebiliyorum ancak şu örneklerde tersi yazım yanlışı (vav yerine dal) yapılmıştır: duva · Dumrul J,_,., 79a. 1 3 >;�Ş 26a. 13

· ı >J> 48a.3

ver ;> 15b.7

evümi .,.., , 27b. l

vermez :,-;P 75b.3

kerviin .JI>)' 4b.4

lcal

!l..Llü 90b.2

3. düvlegüm --+ dölegüm; dölek: uyanık, dikkatli Ergin' in metinde �J> şeklinde yazılmış olan kelimeyi düvlek okuyup 'kavun?' anlamını vermiş olması metne uygun düşmüyor; diğer araştırmacıların dölek okuyuşları doğru olmalı. Dölek kelimesi için verilen anlamlardan -Tezcan' ın belirttiği- Derleme Sözlüğü 1577'de geçen 'uyanık, dikkatli' anlamı bağlama uygun düşüyor. Aynca bu dize;

216 1 DEDE KORKUT -Dr8sden NOsh11ı- Glrlf, Nolllr "J.cadunum diregüm dölegüm!" şeklinde okunduğunda ortaya çıkan aliterasyon da bu okuyuşun doğru olduğunu gösteren önemli bir kanıttır.

Drs.8b.9, 9a.10 (ME13.9, 14. 10) müsülman, yetmen � batman: mec. tosuncuk, topaç. "Taı:ın Te'iila bize bir U Vat.6 la. 1 0

\;: batman

oğul vermez, nedendür?" =

.:..�

Drs.9a. 10: "Ola kim bir ağzı du'iilınWJ all.aşıyıla Taı:ın bize bir U

batman 'ayal vere, dedi." = ��Vat.6lb.6



M. Ergin, yukarıdaki iki cümlede geçen ve metindeki yazılışı verilmiş olan kelimeyi batman okumuş, "ağırlık ölçeğt' (MEII: 40) anlamını vererek "topaç gibt' (DKK: 1 1 , 1 2) şeklinde ak1annıştır. O. Ş. Gökyay, kelimeyi yetmen okumuş, "kemale gelmiş, olgun, yetişmiş, kifayetli, erdemlt' (OŞG: 3 1 1 ) anlamlarını vererek"erdemlt' (DKH: 32, 33) şeklinde ak1annıştır. T. Tekin, söz konusu kelime ve anlamı için şu yorumu yapmıştır: ... doğacak çocuğun bir ağırlık ölçüsü ile nitelendirilmesi, Gölcyay'ın da belirtmiş olduğu gibi, pek doğal değildir. Aynca bir babnan altı okkalık veya sekiz kiloluk bir ağırlık ölçüsü olduğundan yeni doğmuş bir çocuğun normal ağırlığından oldukça fazladır. Bu kelimenin, Gölcyay'ın ileri sürdüğü gibi, yetmen olması ihtimali kuvvetlidir. Anlamı da 'yetkin, gelişmiş, gelişatlı' olabilir. (Tekin 1986: 145)

S. Tezcan, kelime ve anlamı için şöyle der: Şimdiye kadar batman ve yetmen okunmuş olan ve üzerinde epeyce tartışılmış olan bu sözcüğün birbirine oldukça yakın olan iki yerde· de müsülman yerine bir yanlış çekimleme olduğunu düşünüyorum. Ortada (yani sağdan ve soldan bitişen) lam harfi bazen pek kısa yazıldığı için müstensihlerin yanıldığı anlaşılıyor. Drs.30a.6'da .rJ... yıltar yerine r­ yiter yazılmıştır. (DKON: 72)

Tezcan, düşüncesini desteklemek için aynca Drs.64a. 1 3 'te -s.ı.J_,... cüldi ye­ rine -...ı._,... ..; , Drs. 1 37a.9'da ...,._,ı... .. � dilüp yerine ...,.-'"' .. �• Drs.78b. 10'da -'"' ' eyü yerine .) Jı vb. örneklerin yazımında da lam (J) ile ilgili yanlışlıklar olduğunu belirtmiş, bunları teklifine kanıt olarak vermiş ve söz konusu kelimenin müsülman 'hayırlı, suçsuz, -sabi' okunması ve anlaşılması gerektiğini savunmuştur (DKON: 72-73). Tezcan'ın teklifi kabul edilemez, çünkü kanıt olarak verdiği yanlış yazılmış örneklerin hiçbirinde söz konusu müslüman kelimesindeki itim (l)'ın çevre şartla­ n yoktur. Ayrıca müsülman, Drs.39b.5, 128a.6'da geçer ve her iki yerde de .JL...1...

l

Sadettin OZÇELIK 211

,eklinde yani Arapça imlasına uygun şekilde yazılmıştır. Yine metinde ..,.J J' şek­ linde yazılmış olan kelimenin yazımının doğru olduğu ve ulı okunması gerektiği aşağıda Drs.78b. 1 0 notumda gösterilmiştir. Bu nedenle Tezcan'ın yorumunun bir zorlama olduğunu düşünüyorum. M. S. Kaçalin ise kelimeye "yetmen: (