Bütün Yapıtları: Devrimci Demokrat XII [12, 19 ed.]
 975808416X

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

wn:agVakfiYayınlan: 14 Bütün Yapıtlan Dizisi: 12

DEVRiMCi VE U



U

R

M

DEMOKRAT U

M

C

U

1 'inci Baskı: Haziran 1985, istanbul 19'uncu Baskı: Ekim 1996, Ankara,

3 000

adet

("Devrimci ve Demokrat", 18. baskıya kadar 'Tekin Yayı nevi" tarafından toplam 63

,l

SOO adet yayınlanmıştır.)

ISBN 975-8084-16-X

Yayın Yönetmeni: Ali TARTANOCLU Kapak Tasarımı ve illüstrasyon: SOLARiS Dizgi: um:ag Baskı: DUMA T

um:ag

UCUR MUMCU ARAŞTIRMACI &AZETECILIK VAKFI

Atatürk Bulvarı, 125/6. Bakanlıklar, Ankara Tel:- O 312- 417 77 20

417 47 62 Faks: 417 57 46

Eşim Güldal'a...

SUNUŞ Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi, demokrat bir Türkiye'nin yıl­ maz savunucusu; devrimci, hep emekten yana, araştıran ve sorgulayan gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 günü oto­ mobiline konan bir bomba ile, inandığı tüm bu değerler uğ­ runa yaşamını yitirdi. Eşi Güldal Mumcu ile çocukları Özgür ve Özge; Uğur Mumcu'nun, yukarıda ana çizgilerini vermeye çalıştığımız kişili­ ğini gelecek kuşaklara aktarmak; kütüphanesini, arşivini ve tüm

yazılarını tasnif edip araştırmacıların kullanımına sunmak. gaze­ teciliğe hevesli gençleri, araştırmacılık alışkanlığıyla mesleğe ka­ zandırmaya çalışmak vb. amaçlarla

Uğu r Mumcu Araştırmacı

Gazetecilik Vakfı'nı Ekim 1994'te hukuken. Aralık 199S'te de fiilen yaşama geçirdiler Bu amaçlar dışında vaktin elbette görevleri de var Bunlar­ dan ilk akla geleni ve belki en önemlisi, aradan üç yıldan fazla bir süre geçmesine karşın hala sonuçlanmamış, hala faili meç­ hul durumdaki Mumcu Cinayeti'nin sonuna kadar takipçisi ol­ mak Bu görevin ilk ürünü sayılabilecek

93/96

-

SUiKAST RAPORU

Uğur Mumcu Cinayeti Soruşturması Sorgulanıyar

?rJiı çalışma, bir um:ag yayını olarak okuyuculara ve Uğur Mumcu dostlarına sunuldu. Bir başka görev, bir başka borç, ama aynı zamanda hak ise, Onun daha önce yayınlanmış kitaplarının, bu kez adını taşıyan

um:ag logosu altında yayınlanması idi. Böylesi bir cinayet söz konusu olmasaydı, bizim için de böyle bir görev doğmayacaktı. Ama cinayet, bu görevi kaçınılmaz kıldı. Elinizdeki kitap işte bu görevin bir ürünü. Bu noktaya ulaşılmasında, Mumcu'nun bütün kitaplarını 197S'ten bu yana, 21 yıldır dostlukla, özenle yayınlamakta olan Tekin Yayınevi'ne ve Sayın Kemal Karatekin'e hem bu hizmet, hem de anlayış ve katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Devrimci ve Demokrat'ın ilk 18 baskısı da Tekin Yayınevi ta­ rafından yayınlanmıştı. Türkiye koşullarında hele Uğur Mumcu Vakfı olarak, belli bi� özel, toplumsal amaçla kitap yayınlamak güç bir iş. Türki­ ye'nin ekonomik ve toplumsal koşulları, bu koşulların özellikle

yayıncılık sektörüne nasıl yansıdığı biliniyor. Öteki giderler göz ardı edilse bile, kitap fiyatının yarıya yakınının dağıtım, üçte bi­ rinin de kağıt gideri olarak düşünülmesi, sorunu kavramak için yeterlidir sanırız.

um:ag da en büyük sıkıntıyı kitapların fiyatını belirlerken ya­ şadı. Hem olabildiğince nitelikli ürün yaratmaya, hem de bura­ da kitap olan bu ürün ile, Uğur Mumcu okurları arasında bir uzaklık olmamasına uğraşırken çok zorlandık. Kitaplarımızın fi­ yatı bilinen tüm gerçekiere karşın yüksek bulunabilir. Ama ka­ ğıt ve baskı kalitesi dikkate alınırsa, fiyatların sık sık değişme­ mesi için çaba harcanacağı bilinirse, okuyucunun hoşgörü kat­ sayısının da artacağını umuyoruz.

Devrimci ve Demokrat'ın şu anda elinizde bulunması, bu umudumuzun yersiz olmadığını gösteriyor. Bu, ayrıca, ülkemizi siz dost okurlarla birlikte aydınlık yarınlara taşımak amacıyla kurulan Uğur Mumcu Vakfı'na yapılmış önemli bir katkı. Sağ olun. Bir önemli görevin gereği olan bu kitapların yeniden yayın­ lanmasında bize çok değerli katkılarda bulunan, Abdullah Ne­ fes, Fatih Alpertan, Mesut Seven, Savaş Sönmez, Canan Du­ ran, Çiler Keleş, Sezer Yücel, Neriman Küpçü, Şebnem Koca­ bıyık, Zeynur Türkmen, Serkan Salihoğlu, irfan Çiftçi ile Du­ mat Matbaası ve çalışanlarını, kapak düzenlemelerini büyük bir ustalık ve özenle yeniden yapan Emrah Yücel ve Murat Ka­ ya'yı da unutmadık. Onlara da içtenlikle teşekkür ediyoruz. Çağlar boyunca daha iyi, daha güzel, daha aydınlık bir dün­ ya dileyen insanlar, düşünceleri uğruna eziyet çektiler, öldürül­ meyi göze aldılar, öldürüldüler. Yaşamını, bu yolda gözünü kırpmadan feda edebilecek insanlara gerek duyulmayan, ışıl ışıl ve güzel bir dünyanın, ancak sizin gibi aydınların emeği ve ça­ bası ile oluşacağına inanıyoruz. Bu çabanın başanya ulaşabilmesinin ilk koşulu, unutmamak! Düşünenierin öldürülmemesi, öldürülenlerin unutulmama­ sı dileğiyle...

um:ag

İÇİNDEKİLER Bıraz

8

DüşUnsek

DUşman

ll

İkizler

u

Balık Avı Devrimci

Siyaset

16

Ordu

Siyas�t

18

Klm

2J

Ne

ve

İçin?

Hukuk

İçin?

Açısından

Gerçek Saygısı Ticaret \'e Siyaset

23 26 29

Şoven

31

öm:cki Gün ve Yarın

34

Kınanamaıı: ... Suçlanarnaıı:

37

Tanrının B:ı.nkerl

39

Bir Arıı

42

-

Bir Kanı

44

Nobel ÖdÜlü

Satıı:ın

47

Şarkı

f'lkrl Hl.ir

4'9

Arıbeyl

52

Ekrandaki

Ders

Aday Boyama ı�ı J..lt!'n:ı:e

ve

l!:lcU.ronık

M 57

And rono v

59

Sa vaşı

63

Sus

Tüsiad

Tek

Boyutlu

Sus

Özarıı� Şansı

66 68 'll

ÇiCt Öl ç: U

74

Güven Bunalımı

76

Şirketler

79

Sol, Sola DUşman

8J

Yabancı

84

Model

Menşel Araştırılmaz

86

Uzmanlık İster

88

Hugo ve Taşçıo�lu

90

Balboz u mu

92·

Liberal Aranıyor

95

Seçenek

98 101

Yök Siclll Gizli Belgelerle

104

YönUnU Buldu

107

Aile Hukuku Aydın UoşgörUsU

109 112

KtırsUnltı

114 117

KQraUUstil

119

Oqtan Aldı Götürdü Bir özerklik Anısı

121

Ayıp Olan

124

Başkası Yok mu? İçi ve

Kamuoyunun

Dlllmlzln

İki

127

Dışı

Ustası

132

Modern Ttırban Zaman

129 134 137

Çok

Hazırlıklı Kadro

139

ŞeUefyan ve Ilıcak Bu SansUr Ne Adına?

141

De&ll

ml

144 H6

Alman'sın?

Tebllkell lllşkller

14!1

MUdahaleelllk

151

4Jnalar

154

'nlrtbten Bir Yaprak

15 6

Buiıdan Daha �ırı

Rabıtat-ül

Aıeın- ili

Tarlb. Blllncı.

158

İshi ın

11i1 llit

Maske·

166

BölUcUnUn Dış Deste�l

169

BOek Güreşi

Sosyalizm Kendine

ve Ba�ınısızlık Saygı

172 175 178

Futbol

181

örnektır

Döviz Suçları

183

Yök

185

Kıyımı

Yök Sözlü�ü

188

Mevlı'l.na Takvlml

190

Doçentln

192

Meyll

195

Erelerin Efesl Büyükbaş

ve

Kömür

197

Petrol Denl:.ıl

200

Bulgar Şovenll�l

203

Ö'slerdc

206

Vergi Kaçakçılıtı

Bir Acı Yıldönümü

208

Arabesk Liberalizm

211

Ayncalıklı Liberal

Sanıklar

Dostlara

Dersler

2 13 2 15

Liberallik Mevzuatı ...

2 18

Asala ve PKK

220

Siyasal

Seçenek

223

Kızma Birader

225

Arap Serınayesl

228

Liberal Aranıyor

230

Liberalizm

233

Arabeskl

İdeolojik Malzeme ml?

236

Pcrlkles Planı

238

Dernek Egemenll�i

24 1

Kendileri İçin

244

Adını Koyalım

246

Fetva·ıı $Irket

249 25 1

Lawrence Aynı

254

Evrim

257

.Zaman Tüneli

259

"Öçü

de

BiRAZ DÜŞÜNSEK 1 950'1erden bu yana, tam sekiz kez sıkıyönetim nan edilmiş. böylece her dört yıla bir genel seçim ve her üc buçuk yıla da bir sıkıyönetim düşmüş. . . Dahası var: Bu süre içinde bir i htilôl, iki ihtilôl g irişimi. yarı-ihtilôl anla­ mına gelen iki Silôhlı Kuwetler muhtırası yaşanmış . . . Aynı dönem içinde, bir Başbakan, iki bakan, bir kur­ mav albay, bir binbaşı ve üc gene ipe çekilmiş; son gün­ lerde siyasal nedenlerle öldürülenlerin sayısı g ünde on k� şiyi aşmış . . . Cok partili hayat i l e başladığı ileri sürülen «görülme­ miş kalkınma yolu• Bayarlı - Menderesli teslimiyet politl­ kasından, bugün, Demirelli - Türkeşli iflas noktasında son bulmuş; devlet. izlenen d ilenci ekonomisine bağ l ı bu po­ l itika nedeniyle, uluslararası silah kacakcılarını «devlet p rotokolu» ile karşıtayacak kadar şaşkınlık içine sokul­ muştur. Doğrusu bu ya, devlet, devlet olmaktan ç ıkmış, u lus­ lararası kredi piyasalarında, tümüyle haciz edilmiş bir mal varlığına dönüşmüştür . . . Böyle çöküş nedenleri çözüm yollarını da beraberin­ de getirirler. Çok parti l i hayata girdiğimiz gün lerden bu yana, şu demokrasi dediğimiz sistemi niçin doğru d ü· rüst cahştıramamışız? N icin Türkiye, bugün dış borclannı ödeyemez, petrolüne, yakıtına, ilacına para bulamaz bir ülke haline düşmüştür? Evet neden? Elbet de bütün bunların. izlenen ekonomik ve siya­ sal yoliarın genel sistemi ile ilgisi vardır. cYoktur• diyen bunca bunalımı, bu çıkmazlan nasıl açıklayacak?. Sorun. 9

.doOrudan dollruya bir sistem lle ilg ilidir. Sistem durmuş, . sistem çökmüş, ststem Iflas etmiştir!. Peki n icin iflas etmiştir? Bunları , gelip geçici politikacıların kişil ikleri ile acık­ lamak olanaksızdır. Cunk ü , bu gibi sorun lar, kişilerin bo­ .yutları nı aşar . Sorun, dollrudcin d�ruya, dış yardıma bağ l ı di lenci ekonomisinin s istemi ile ilgi lidir. aSistern cökmüştür• derken, bu sistemin yerine Mark­ sist - Leninist bir devlet yapısı, Marksist - Leninist bir sis­ tem kurulsun g i bi b i r göruş t aşıyor d eOiliz. Peki ya ne is­ tiyoruz? istediğimiz şu: cı Demokrati k hukuk devletiyiz• diye kitlelerle, yıllınlarla, milyonlarca yurttaşla alay edil­ .miyorsa. cıBurjuva demokra sisi• adı verilen Batı demokrasilerinin ülkemizde tam ve eksiksiz uygulanmasını sall­ lamak, böyle bir ortam içinde sorunlarımıza cözüm ara­ maktır. Bir ülkede, otuz yıl içinde, bir Başbakan, iki Bakan, bir Kurmay Albay, üc gene ipe çekil i r, sokaklarından her­ g ü n oluk oluk kan akar, otuz yılda sekiz sıkıyönetim. bir i ht ilôl, i ki ihtilôl g irişimi, iki kez Silôhlı Kuvvetler muhtırası yaşanır. b ütün bunlardan sonra. cıoh demokrasimiz ne iyi işliyor• diyorsak, bu gibi görüşlerin sahiplerini. ctam te­ şekk üllü» hastanelerde «tedavi• ettirmek gerekir. Biz bu köşede, cıbu işin sisteminde bozukluk var• d iye yazd ığ ımızda calakalem satırla r döktüren tarihi köşk satıcılarından « NATO Kriptoları• önce NA TO ülkelerinde tepe-tepe kullanılan özgürlük lerin Tü rkiye 'ye nicin cıl üks» sayıldı ğını, l ütfed ip açıklamaları gerekir. Dış yardım dilenciliği ile yaşayan bir ü lkenin bağım­ sız olması bir yana. sağ lıklı i.ıir ekonomiyi sürdürmesi olası mıdır? Ve otuz yıl içinde. bir başbakan, iki bakan. bir kurmay albay, bir binbaşı ve üc genci darağacıntı çekmiş. bu süre içinde her üc buçuk yılda bir sıkıyönetim Ilan etmiş siyasal sistemin işlerl iğinden ve geçerliğinden söz edilebilir mi? Türktye'nin nicin b u noktaya sürüklend illini d üşüne­ lim ve özgü rce tartışalım. isted iğimiz budur. Ama «eller gider Mersin'e. biz gideriz tersine!• .. Bıra10

ttalım, •Güney Amerika M odelleri• ni de yakınımızdaki •Yunan Modelline bakalım: 1 967 albaylar darbesinden önce, Yunanistan'da ne g i bi ola ylar sürd ürül üyordu? Al­ baylar Cuntası. ne getirmiş, ne götürmüştü? Ve 1 974'de sivil yönetime nasıl dön ü lmüştü? Anayasa de!)işikl ikleri ve « Demokratik Otorite» adı �ltında tezgah ianan « B askıcı ik tidar modelleri » n i n yakı n g ü n deme geldi!)i g ünl erde cevremize şöyle bir bakmak­ ta sayısız yarar vardır. Bazı Yunan şarkılannın besteleri bizimkilere benzer del.. ·

(21

Nisan 1980 Pazartesi)

DÜŞMAN iKiZLER . . . Ülkemizde kendilerini «mill iyetçi, muhafazakar» ola­ rak tanıtan, bu yüzden « antlkomünish olduklannı söyle­ ye n cok insa n vardır. Bunla rın bir kısmı, solcuların he­ men hemen hepsinin « Moskova'dan talimat aldıklarını» söylerler. Bunların a rasında, antikomünizmi v e Sovyet ' duşman lığını tıp dilinde « Para noya» adı verilen bir ruh hasta lı!)ına kadar vardıranlar da çı kmaktadır. Sa!)cı olma yan bütün d üşünceleri komünistlikle suc­ lamak gene l l ikle «Mc Carthy'ci likıı olarak adlandırı l ır. 11Mc Carthyıo, ikinci Dünya Savaşı sonrasında. bütün dev­ Jet organlarına komünistlerin sızdı !)ını i leri s ü rerek. terör rOzgan estiren bir Amerikalı senatörün adıd ır. «Mc Carthy'cillk, bu tarihten sonra, bir Amerikalı senatörün adı olmaktan cıkmış, a ntik omünizm siyaset inin, b ütün dOnyadaki ortak a d ı olarak kullanılmaya başlanmıştır. cTürk Mc Carthy�ci leri» adını verece!)imiz çevreler, ul kedeki bütün solcu aydınl arı. sosyal istleri, •Sovyetlerin yOnlendirdil)lne» inanırlar ve herkesi buna inandırmaya çalışırlar. Bunlar, alat urkq «Mc Carthy'cilerıı dir. Sosyal ve siyasal olayla n « Conspiracy» adı verilen bir kuroma göre acıkleyan görüşler de vardır. Bu görüş­ Jere göre, toplu�sal gelişmeler ve olaylar, i htilaller . dar11

beler. kÜşkulu ey!ernler ve gizli örgütlerle oluşur. c Cons­ plracy kuramı» olaylara, bu eylemlerin çercevesinde kuş­ kulu gözl� bakar. cMc Carthy'cil bakış acısı, «Consplracy kuramı» lle blrleşlrst:ı. ıyaşadıOımız büt ün olayl ar, komünizme ve Sovyetlere baOi anır. Bu çevreler. zaman zaman inanarak zaman zaman da lnandırılarak cbütün solcula n n Moskova'dan yönetl ldiOI­ n l • . bütün terör eylemlerinin soO ya da sol yine Moskova tarafından planlandıı:Jı nı i leri sürerler. Türkiye'yi cSovyetlerin etki alanı içinde gören• a laf­ ronga cMc Carthy'clllk• bir c soOuk savaş taktiOi• olarak antl-komOnlzmi, c anti-Sovyetlzm• ile özdeşleştirerek or­ taya atar. Mc Carthy'cl görüşün bir tek amacı vardır: O da Türk solunun tümünün Moskova'dan yönetildiOinl kanıtlamak . . Sosyal demokrat, demokratik sosyalist. Atatürkcü. Ileri ­ ci. saı::;c ı olmayan n e kadar kişi. grup v e örgüt varsa hep­ '' aynı keteye konur ve bun lara bir ortak adres bulunur: - Moskova ... Buna karşı Marksist sol i çinde bir azı nlık grup, Sov­ yetlerin resmi ldeoiolllerlnl benimser. Sovyetler Blri iOI'ni «sosyalizmin onavatanı• olarak selamloyıp, siyasal gö­ rüşle rini, Sovyet resmi ideololisl ile bütünleştirir. Sunia­ n n içinde, öyle inandıklan icin bu res m i ideolojiye din gibi, ta rtışmasız biçimde baOiananlar vardır. Bu, bazı la­ rında bir çeşit c ideolojlkl ve belki ideolojik olmaktan co ı< , göz ü kapalı c platonikl bir duygu ve düşünce olarak yer­ leşmiştir. Yine bunların a rasında, enternasyonal daya­ n ışma adına. Sovyetlar tarafından yönetilen komünist pa rtisine corganlk• biçimde baOiananlar vardır. Bunla­ rın, hem c ldeolollk• hem d e corganlk• nitelikte baOiı lık­ lan söz konusudur. Bunlar, yalnızca Türk solu i çi nde deOil. Türk Mark­ sistleri a rasında da azınlıktadırlar. Ancak, c l llegab ol­ manın yarattıOı bir çeşit detişizm• güçlerini, k endi n lte12

lik va n iceliklerinin cok üstünde göstermeye eatışırlar. Bunları n da bütün amacı, Türkiye'deki sosyal 'demokrat demokratik sosyalist, Atatürkcü. Ilerici ne kadar kişi var­ sa. bunları kendi ideoloj ik etk i alanları içinde göstermek­ tir. ııMc Carthy'cilen nasıl, Türkiye'deki bütün ilerici dü­ ş ü nce ve ak ımları. Moskova'ya bağlamaya calışıyorlar­ sa, bunlar da cok ayrı bir amacıa da olsa. aynı Ilerici bi· rik imi Moskova'nın etki ve güdümünde göstermeyl varlık nedenlerinden biri olarak saymaya alışmışlardır. Türkiye'de faşist ve Mc Carthy'ci çevrelerle, kendi­ lerini ) ·

67

devrimciler de vardı. Bu Morksistler. iki portinin r eklôm Işlerini de üzerlerine ald ılar. Bunlar, « M DP'yi see. demok­ rasiye gecıı . «Paşa m . MDP ile olur yaşam» ve uAhrette ima n. dü nyoda mekôn istiyorson oyunu Özol'o verıı gibi ıınone şekeri)) tekerlemelerini andıran slog a n l a rı seçip, halka sundu lar .. Bun lardon baz ı ları ııTÜSiADıı , kısa adıyla bildi ğimiz T ürk Sanayici ve I şadamları Dern eği'ne sızd ı l a r. G i z l i Mark· sistler her yere dağ ı l d ı l ar. Bir tanes i. anti-ko münist bir gazetenin başına geçti. Bu tarihten sonra bu gazetenin satışını düşürmeyi başardı . Ne diyor Özal : - Ekonomi sağlam olmazsa her on yılda bir siyasi buna l ı m olur. Hödise budur . . . Kendileri, 1 2 Mart öncesinin DPT Müsteşorı'ydı, yani ekonomiden sorumluydu. Siyasal bunalım oldu. 12 Mart geldi. yine kendi leri 1 2 Eylül öncesi. ekonomiden sorumlu Boşbakan Yardımcısı ve DPT Müsteşorı'ydı, 12 Eylül oldu. Şimdi de bazı şemotik solcu larımız. Özo l " ı