142 3 7MB
Turkish Pages 179 Year 2001
Orhan Duru
18 Aralık 19ll'te lstanbul'da
doOdu. Ankara üniversitesi
Veterin e r
Fakültesi'ni bitirdi (1956). Bir sü re
veterinerlik ve aynı fakültede
asıstanlık yaptı. 27 Mayıs 1960 asker i müdahalesinden son ra 147'1er arasında üniversiteden uzakla�ırılınca gazeteciliOe yôneldi. Ulus'ta başladıgı bu mesl egi Cumhuriyet, Milliyet Güneş ve Hürriyet
gaz ete lerinde sü rdürdü. Oykı:.ı ve deneme y aza rl ıgının yanı sıra çeviri ve tiyatro uyarlamaları da yaptı. ilk öyküsü 1953'te Küçük Dergi' de
yayımlandı. Mavi. Evrim, Yeni Ufuklar, Pazar Postası, Yelken ve Dost
dergilerindeki ürü nle ri y l e dikkat çeken Duru, Agır işçiler adlı öyküsüyle 1970 TRT Sanat Öd ülle ri Yarışması'nda başarı ödülü kazandı.
Yapıtları:
Ôykü: Bırakılmış Biri (1959); Denge Uzmanı (1962); Agır işçiler (1974); Yoksullar Geliyor (1982); Şişe (1989); Bir Büyülü Ortamda (1991); Sarmal-Toplu Ôykii/er (1996, Sedat S ımavi Vakfı Edebiyat Ô d ü lü); Fırtına (1997, Sait Faik ôd ülü , Erdal ôz'le birlikte). Deneme: Kıy ı Kıyı Kent Kent (1977, genişletı le rek Mavi Gezi adıyla 1986 ve 1987'de yeniden basıldı);
Hormonlu Kafalar (1992);
lnanbulin (1995). Anı: O Pera 'daki Hayalet (1996, Sezer Du r u 'y l a birl ik te) . Çeviri : Sierra Madre'nin Hazineleri (B. Traven'den); Gizli Ta rih (Prokopius'tan); Çagdaş Fizik'te Doga (Werner Heisenberg'den,
V.
Günyol'la
birlikte); Amerika (Ginsberg ve Ferlinghetti'den şiirler, F. Edgü'yle birlikte) . Tiyatro
(Uyarlama):
Durdurun Dünyayı
inecek Var (1968, Antony Newley ve Leslie Bricuss'tan), Sınırdaki Ev (1970, Slawomir
M rozek 'ten) ;
Üzbik Baba (1990,
Alfred J ar ry 'nin Kral UbLi'sünden).
Darlem11: Kısas-ı Enbiya (1979, 1997).
TÜRKiYE iş BANKASI
Kültür Yayınları
bizans'ın gizli tarihi Prokopius
Çeviren Orhan Duru
Tarih
İstanbul 2001
İÇİNDEKİLER
SUNU . . . .
7
.
KİTABIN AMACI
27
1. BÖLOM
BF.LISARIUS İLE ANTONINA
11
11.eötOM JUSTINUS, JUSTINIANUS VE TEODORA
57
111. BÖLÜM JUSTINIANUS'UN KÖTÜ YÖNETiMİ
81
iV. BÖLÜM TEODORA'NIN
99
İŞLERİ
V.
BÖLÜM ŞEYTAN IMPARATOR'UN GETİRDICI YIKIM
113
VI. BÖLÜM TOPLUMUN ÇEŞiTLİ SINIFLARININ KIYIMI
133
Vll.BÖLÜM HER ŞEY VE HERKES İMPARATOR'UN AÇGÖZLÜLÜCÜNE KURBAN EDİLDİ
151
SONSÖZ iMPARATOR'LA UE(;ENMiŞLiCi
165
iMPARATORiÇE'NiN KENDİNİ
.. 167 171 17S 177
NOTLAR i'.AMANUIZIN Hll ADLARI DİZİNİ Kl�ILl::R
DİZİNİ .
5
SUNU
• mparatoriçe Teod ora yı ira lya 'n ı n Ravenna kentin
I
'
deki kilisenin duvarlarında mor bir giysi içinde gö rüyoruz yakın çevresiyle birlikte. Mor, Bizans impa ratorlarının ve imparatoriçelerinin simgesi . Mor oda da doğuyorlar, mor salonlarda tahra çık ıyorlar. Öl
dükten sonra mo r lahitlere konuluyorlar. Yok s ull uğun en alt düzeyinden gelmiş, sirklerde ve c i yatrolarda fırtınalı günler geçirmiş, aşkları ve oy n a k · lığı ile ilgi toplamış, daha sonra İmparator Justini anus'un eşi olarak en görkemli döneminde bir impa rator luğ u n yönetimini pa y l a ş ış bir kadını pul pul mozaik ler arasından ta n ımaya çalışmak çok zor. Kıyı sından takılar sarkan kocaman tacı altında kalan yü zü, birbirine yakın kaşları ve b üyük gözl eri yle bir hüz nü yansıcıyor gibi. Biraz soğ u k ve çekinge n. Boynu uzu n. Gülümsemeyen dudakları i ri ama emir vermeye alışmış bi r görünümde. Tüm bunlar gerçekte bir şey a n l a tmı y or . . . Bizans döne m i nd e y a p ılmı ş tüm kilise lerde bulunabi lecek, birbirine benzer ve aynı geleneği sü rd üren mozaiklerden b i ri y l e karşı karşıyayız. Sa dece Teodo ra değil, tüm Bizans tarihi c.le ilgilen di r i y or bizi . Kimi yazarlara bakılırsa hileler, entrika-
m
7
lar, suikastler, komplol a r, darbeler, karanlık ve kirli işler, savaşlar, zaferler ve yenilgilerle dolu bir rarih bu. Hangi ülkenin tarihi böyle değil ki . . . diye sorula bil ir. Ama Bizans carihinde bu çeşit olaylar biraz daha yoğunluk kaza111yor. Gene de bir yargıda bulunabile cek du r umda değil iz . Devletlerin tarihinde entri kalar la, ayaklanmala r la dolu karanlık dönemler de olabi lir, huzur ve barış içinde geçen dönemler de . . . İmpa ratoriçeler erkeklere düşkün olabilir, ol mayabilir de. Tüm bunlar, yönetimlerde genellikle görülen yozlaş manın bir belirtisi olarak da ortaya çıkabi li r. Bir dönemi deri nlemesine anlamak konusunda sonradan yazılmış tarih k itapları yararlı olmuyor. Onlarda genellikle bir soğukluk var. İnsancıl ay rıntı hırdan, öznellikten uzak kalıyorlar. Kuşkusuz tarihçi ler bir devletin tarihini yaz arken yansız olmak kaygı sıyla çoğu kez ayrıntılardan uzaklaşıyor. Oysa o ay rıntılarda gizli ola nları öğrenmek istiyor insan. Bunu veremiyor t arihçiler. Genellemelerle s ınırlı kalmak zo rundalar. Bu nedenle anılar, içtenlikle yazıl mış karala malar, edebi yat ürünleri daha çok ilgi çekiyor. K ısaca s ı yüzeysel tarihlerden çok, kayn ak kita plar, belgeler sağlayabiliyor i stediği m iz bilgiyi, kimi zama n. Burada sizlere höyle bir örnek sunmak istiyoruz. Biza ns'ın en görkeml i döneminde yönetimde bulunan Justi nianus ile Teodora'yı daha yakından anlamak ola nağını veren bir kaynağı geririyoruz sizlere. O kadar tan ımaya çalıştığımız İ mparatoriçe Teodora ile aynı dönemde yaşamış bir tari hçi olan Prokopiu s 'un Bi zans'ın Gizli Tarihi adı verilen kitabı bu . O çağda, bizdeki s aray vakanü visleri gibi resmi bir Bizans tarihçisi olan ve pek çok resmi tarih yazan Pro kopius, ardında hir de Bizans'ın Gizli Tarihi'ni bırak8
tı. Yazarın ölümü n den çok sonra ortaya çıktı bu ki tap. Gizli Tarih'te, Bizans İm paratoru justinianus ile eşi Teodora'nm yaşam ları, özellikleri, kişilikleri, yap tıkları işler, çevirdikleri dolaplar ve e nt r i kalar açıkça, anc a k çoğu kez kı zgın lık
ve hırsla anlatılıyor. Proko pius bu kitabı, resmen yaz d ı ğı tarihsel kesitte an lata mad ı klarını gelecek kuşaklara açıklamak için kaleme aldığını b e l ir tiy or. Gizli Tarih'te başrollerde justini anus ve Tcodora yer alıyor. Onları çağın ünlü komu tanı B e lisarius ile eşi Antonina izliyor. A monin a da Teodora ' d an aşağı ka l mayan hir kadın. Prokop i us'un çizdiği Bizans toplum yaşamı kavga la rl a , gaddarl ı k la, part i çatışmalarıyla, işkencel erle, baskılarla örülü. Neredeyse k ok uş m uş bir ortam. Ta rih kitaplarında "Büyük" diye anılan Justinianus, Gizli Tarıh'te para düşkünü, hain, sefil, yasalar ı çiğ neyen ve keyfine göre uygulayan kanlı bir despot ola rak tanımlanıyor. Vandallara, Gotlara ve İranlılara karşı yapıla n savaşlarda B izans ordusu n u zaferlere kavuşturan general Be lisa ri us ise eşine tutkun, onun sözü n d en çıkmayan, zayıf bir erkek olarak anlatılı
yor. Prokopius'a bakılırsa o çağda Bizans çürümekte, k adınl ar kocalarını aldatmakta, p arayla her şey satın alınmakta, insanlar başlarına gelen fel aketler karşı sında ne yapacağını şaşırmış durumdalar. Yazar, casus sürü l erind e n ve jurnalcllerden korktuğu için ki tabını gizli yazdığ ı n ı ayrıca b eli rtiyo r. Burada Teo d ora da bir çeş it fah i şe , büyüc ü ve karanlık bir kadın olarak karşımıza çıkıyor.
Böylece bu özellikleriyle bu kitap, a ş ı r ı suç l a m ala rı
ve a ba rtma ları olsa da, yüzeysel tarihlerden ayrı l ı
Gerçek bir ka ynak kimliğine bürünüyor. Proko pius'un anlattıklarının doğru olup olmadığı sonradan yor.
9
pek çok araşrwnacıyı ilgilendird i . Ancak sonunda Prokopius'un yazdıklarında gerçeklik payının büyü k olduğu ortaya çıktı. PROKOPİUS'UN KİMLİGİ
Prokopius, Kayse riye kentinde doğdu. Bizim Kayseri değil bu. Filistin'de deniz kıyısında Romalı larca kurulan bir kent. Prokopius'un doğum tarihi bi li n miy or ama MS 500'de ya da bu tarihten az önce doğduğu sanılıyor. MS 527 yılında Komutan Belisa ri us'un özel yazmanı ve hukuk danışmanı oldu. Görev nedeniyle Komutan Belisarius'la birlikte İran, Afrika ve İtalya 'daki seferlere katıldı. İranlılara, Vandallara ve Gotlara karşı yapılan savaşları y akın dan i zledi. 542 yıl ı n d a Prokopius Bizans'a döndü. Bu ra da başkenti ve bütün İmparatorluğu silip süpü ren büyük veha salgınını gördü ve yazdığı kitaplar dan bi ri nde ayrıntılı olarak buna yer verdi. Daha sonra ki yıllarda Prokopius'un İmparator J us tinianus'a ya k l a ş rığı n ı görüyoruz. Teodora'nın ölü münden sonra Justinianus'la iyi ilişkiler kurabilen Pr o ko pius'a 560 yılında lllustres unvanı verildi. "Seçkin ya da aydın" anlamına gelebilir bu söz. O çağda yük sek devlet görevlilerine illustres, sfıectabıles ya da cla rissimi gihi unvanlar veriliyordu. 11/ustres unvanı ise çok az sayıda kişiye uygun görülmüştü. Demek ki Prokopius en yüksek düzeyde bir görevli durumuna gelebi imişti. Prokopi us , burada da kalm a dı , 562 yı l ı nd a Bizans ken ti yöneticisi ya da Latince deyimiyle Praefectur'u oldu. Bu görevin çok önemli olduğu modern tarih çiler tarafından belirtiliyor. P rokopi u s 'u n İmpa ra tor Tarihçi
ııı
J ust inian us ile aynı yılda, ya ni 565 yılında öldüğü sa
n ıl ı yo r. Prokopius'un o döneme göre klasik bir eğitim aldı ğını biliyoruz. Onun yaşadığı dönemde Bizans İmpa ratorluğu hem eski Roma'nın, hem de Grek uygarlığı nın etkileri altında bulunuyordu. Prokopius'un esk i ta rihç i l erd en esinlendiği, y azdığı resmi tarihlerde He rodotos ve Thukidides'in yöntemlerini izlediğini gör ü yoruz. Yer
yer Aristofanes'in oyunlarından y a p t ığı klasik yazar ve düşü n ürl e ri n etki�i
alıntılar nedeniyle a ltı nda
kaldığı sonucuna varıyoruz. Prokopius Gizlı
Tarih dışında sekiz kitaplık bir Savaşlar Tarihi yazdı .
Bunlarda Bizans ordu larının Vandallar, Gotlar ve İranlılarla yaptığı savaşları anlam. Savaşlar Tarihi'nin üç cildi De Bello Gothico, yani "Gotlarla Savaş
Üzeri
ne" a d ın ı taşıyor. İki cildi De Bel/o Persico, y a ni "İranlılarla Savaş", iki cildi de De Bello Vandalico,
yani ''Vandallarla Sa vaş " ... Sekizinci c il d i n ise bun l a ra sonradan ek le n diği bild i riliyo r. Gizli Tarih tüm bu savaş tarihlerinin hir devamı gibi. Yazar sık sık daha
ünce yazdıklarına göndermeler yapıyor.
Proko p i u .. ay
rıca İmparator Justinianus'un emriyle onun da yaptırı l a n kilise,
zaına.nın
köprü ve başka yapıları içine alan altı ciltlik bir kitap yazdı . Bunun adı ise De Aedifiis kısacası "Yapılar". Yazar bu kitabında ise o dönemde ki mimariyi ortaya koyan çok değerli b i lgil e r veriyor. Prokopius'un Gizli T a ri h ' i nde Justinianus ile Te odora'yı, yanında ça lışt ı ğ ı komutan Bclisarius ile eşi ni bu k ada r kötülemesi, araştırmacılar için ayrı bir merak konusu oldu. Yapılan çalışmalardan Prokopi us'un tutucu bir insan olduğu ortaya ç ı k ıyor. Kitapla rı n d a sürekli olarak yerleşik geleneksel kurumların iineminc değiniyor, eski kurallardan cayılmamasını is11
tiyor. Oysa anladığımız kadarıyla İmparator Justi ni anus egemenliği süresince gelenekleri ve özellikle bü yük arazi sahiplerinin güçlerini ve etkisini kırmaya çalıştı. O dönemde büyük çiftliklere Latifımdia denil mekteydi. Bizans tarihçisi Vasiliev'e göre bu büyük arazi sahipleri bir dönemde o kadar güçlenmişlerdi ki, sözgelimi Kapadokya•da ve Mısır•da bunların özel askeri birli kleri besledi kleri bile görüldü. Justinianus ise bunlara karşı merkezi yönetimin gücünü sağla m laşrırmak, devleti yeniden düzene sokmak için çeşitli uygulamalarda bulundu. Zaman zaman bunların top rak larını kamulaştırdı. Prokopius rurucu bir kişi ola rak bu uygulamaları hiç hoş karşılamadı. Anlaşılan büyük arazi sahiplerini ve soylu kişileri tutuyordu da ha çok. Gizli Tarih'i bu nedenlerle kaleme a ldığını öne sürenler de var. BiZANS'IN GİZLİ TARİHİ Prokopius•un Gizli Tarih'i 550 yılında yazdığı sap tandı. Teodora 548 yılında kanserden öldüğüne göre, onu n ölümünden iki yıl sonra yazıldı demek. Gizli Tarih ' in biçimi biraz karmaşık . Yazar en baş ta kısa bir girişle, kitabın yazılış a macını anlatıyor. Üs tü kapalı geçilmiş gerçeklerin içyüzünü anlatacağını belirtiyor. Kitabın ilk bölümünde danışmanı olarak yanında çalıştığı Komutan Belisarius ile eşi Amoni na'nın yaşamlarına yer veriyor. İkinci bölümde Justi nianus'can önceki imparator Justinus dönemini ele alı yor. Juscinianus•un nasıl tahta çıktığını anlatıyor. Justi nianus'un kendinden önceki imparator Jusrinus'un ye ğeni olduğunu anımsatalım burada. Aynı böl ümde Te odora •nın doğumu, gençlik yılları ve fahişeliği sergi le12
niyor. Üçüncü bölüm Justinianus'un kötü yönetimine, dördüncü bölü m Teodora'nın işlerine ayrılıyor. Beşinci bölümde yazar, Justinianus'uıı "insan kılığına girmiş hir şeytan olduğunu" ilan ediyor, bu yüzden İmp a ra t or luğun başına gelen felaketleri sıralıyor. Altıncı bö lümde J us t inianu s ile Tcodora'nın toplumun çeşitli sı nıflarını nasıl ezdiklerini dile getiriyor. Yedinci bölüm de ise Justinianus'un para düşk ü n l üğü anlatılıyor. Gizli Tarıh Prokopius'un öteki yap ı tlarında n tama men farklı. Bu nedenle çağdaş araştırmacılar bu kita bın Prokopius'a ait olup olmadığı konusunda kuşkuya düştüler önce. Daha sonra Prokopiu s'un deyişi, sevdi ği sözcükler, d eyimler ve tanımlamalar üzerine yapılan araştırmalar sonunda Gizli Tarih'in onun tarafından yazı ldığı kanıtlandı. G;zfi Tarih ' in Avrupa 'da ilk baskısı 1623 yılında Alemannus tara fından Lyon'da yapı ldı. Ancak Ale mannus töreye aykırı ve açık saçık bulduğu için kita bın bir bölümünü çıkart tı. Daha sonra 1663 y ılında ,Pa r i s ' te , Maltretus tarafından eksiksiz bir baskı ya yınlandı. Gizli Tarih daha sonra çeşitli Avrupa dil leri ne çe v rildi. Eski Grekler Gizlı Tarıh'e Anekdota adını verdiler. İngi liz tarihçisi Gi bbon da bu k itabı l ngi l i zceye "Anekdotlar" diye çevirdi. Oysa Anekdota sözcüğ ü nün, yazarların ölmeden önce yayınlanmasını isteme dikleri yapıtları için kullanıldığı sonradan anlaşıldı . Gizli Tarih'in Latince adı ise "Historia Arcana" ... KısA BiZANS TARİHÇESİ
Okurlarımızın bilgilerini tazelemek ıçın bu noktada Bizans İmparatorluğu tarihinden, hiç ol mazsa Justi13
nianus dönemine kadar olan bölümden söz açmamız gerekiyor. Böylece Gizli Tarih'i okuyanlar orramla da ha iyi ilişki kurabilirler. Tarihçiler Bizans ta rihini daha çok Konsrantinus ile başlatıyorlar. Ancak kesin değil bu. Bizans İmpara rorluğu gerçekre Roma İmparatorluğu'nun bir devamı gibi doğdu. Son dönemlere gelinceye kadar Bizansl ı lar kendilerine Romaioi yani Roma lı dediler. Bizdeki ''Rum" sözü de oradan kaynaklanıyor. Roma impara rorlarından Dioclerianus, impararorluğu i kiye ayıra rak her birinin başına eşit yetkide iki yönetici geçme sini ve birinin imparatorluk topraklarının Batı'da ka lan parçasını, öbürünün Doğu'dakileri yönetmesini istedi. Ancak Diocletianus'tan sonra seçilen yönetici ler hemen birbirleriyle savaşmaya başladılar. Bu yolla seçilen ve Doğu topra klarının yönetimi kendisine ve rilen Konrantinus, Batı'da, yani Roma'daki karşıtı Li cinius'u bir savaşta yenince tüm Roma İmparatorlu ğu'nun tek yöneticisi oldu. Tarih: MS 324 ... Konstancinus daha sonra başkcnri Roma'dan Bi zans'a taşıdı ve buraya Yeni Roma adını verdi. Da ha sonra Konstantinopolis diye anılan Bizans, Doğu Ro ma İmparatorluğu'nun ya da Bizans İmpara torlu ğu'nun başkenti oldu. Bizans tarihi ise daha çok bu olaydan sonra başlamış sayılıyor. İşin garibi Prokopi us, Bizans kentine hiçbir zaman Konstantinopolis de medi. Hep Bizanti um adını kullandı. Konsrantinus ayrıca Hıristiyan olan ilk imparator olarak rarihe geçti. Ancak nasıl Hıristiyan olduğu belli deği l. İddialara göre ölüm yatağında son nefesini ve rirken Hıristiyan oldu. Bu biraz abartma ya da Kili se'nin uydurması olarak görülebilir. Yalnız doğru ola n bir şey var. Konsrantinus güçlenmekte olan Hıristiyan14
lığın ve Kilise'nin işbirliğini s a ğ l a m a k için Hıristiyan lara i yi davrandı. İ m paratorl u k içinde yaygın olan öteki inançlara da dokunmadı. Konstanrinus 324 ile 337 yılları arasında İmpara torluğu yönetti. Yerine oğlu Konstantinus geçti. Daha sonra Gallus ve Julianus yönetimde bulundular. Hı ristiyanlık ancak Teo d osius döneminde tam bir başa rı sa ğ l a d ı ve İmparatorluğun r esmi dini durumuna gel di. Teodosius'un sülalesi 457 yılına kadar sürdü. 457 y ı lı n d a tahta geçen Leo ise başka bir sülale kurdu. 491 yılında ya şlı bir asker olan Anastasius tahta geç ti. Anastasius'un ölümünde ise saray m u ha fı zları ko muram ve aynı zamanda Justinianus'un amcası ol an Jusrinus imparator ilan edildi. Justinianus, amcası ta h tt a i ken İmparatorluğu yönetmeye başladı, amcası ölünce de tahta geçt i . Justini a nus resmen 527 yılı n d a taç giydi ve 565 y ı lına kadar İmparatorluğu yöne tti . Justinianus Çağı i çerde Hıristiyanlar arasında çeşit li mezhep ve inançların çatışması, dışarıda Hunların , Vandalların, İranlıların saldırılarıyla geçti. İtalya bütü nüyle elden çıktı. İmparatorluk Balkan Yarımadası, Anadolu, S u riye ve Mısır'ı içine alacak biçimde küçül dü. Roma kenti önemini yitirdi. Ostrogotlar İralya'da , Vand a ll a r Afrika'da, Vizigotlar Galya'da ve İspan ya'da krallıklar k u rd u lar. Gotlar bir ar a İ m p arat orl u ğa par alı asker olarak sızdılar. Komutanlıkları ele ge çirerek perde arkasında her şeyi yönetir duruma geldi ler. İ m paratorluk bu etkiden zorlukla kurtulabildi.
İNANÇ KAVGALARI Hıristiyanlık içinde mezhep ve inanç kavgaları Bizans devletini hiç rahat bırak m a dı . İlk i n a nç a yrılığı Mı-
15
sır'da yaşayan Arius adında bir din adamından çıktı.
Ari us kabaca "İsa'nın Tanrısallığını reddetti, ondaki insancıl öğelerın daha çok ol duğ un u usçular ayrıc a
İsa'nın
"
öne sürd ü Ari .
ba bas ıyla yani Tanrı ile aynı öz
den olduğu görüşünü de benimsemediler. Arius'tan haşlayarak pek çok tarikat kuruldu. Orta ya çıkan
di nsel tartışma sonucu ünlü İzni k Ruhani Mec li s i toplandı (MS
325).
Konstantinus Hıristiyan olm a dığ ı
halde, bu meclise başkanlık y ap t ı İznik Ruhani Mec .
lisi Ariusçul uğu din den sapma saydı ve "İsa 'y la baba
sı aynı özdendir" görüşünü benimsedi. Ancak Arius çuluk yok olmadı. Batı'da İtalya'ya geçti. İmparator Valens'in duruma egemen olması üzerine yeniden geri döndü Aynı imparatorun Gotlarla savaşta yenilmesi .
üzerine erkisi azaldı. Bu defa başka bir tartışma çıktı ortaya. İsa'daki tanrısal ve kişisel nitelikler sorun ol du. Ortaya hir Antakya, bir de İskenderiye Oku!u çıktı. An ta ky a Okulu "Tanrısallık, bir vazo g ib i seçmişti.
İ s a n ın
Dolayıs ıy la
'
vücudunu
Meryem isa'nın
anasıydı. Ta nr ı nın anası değildi" tezini öne sürerken, '
İskenderiye Okulu buna karşı çıkarak l sa y ı Tanrı-in '
san biçiminde gös terd i ve höylece Tanrılık ve insanlık öğelerini birleştirdi. Ortaya ç ı kan Papaz Nestorius Antakya Okulu'nun görüşlerini savundu. R o m a Kili sesi ise Jskenderiye'den yana çıktı. Çatışma sonunda Efes'te bir ruhani meclis toplandı (MS 431). Bu mec lis, Nestorius'un g örüşlerini dindışı saydı. Böylece İs kenderiye Okulu İsa 'da ki insan kişiliğini geri plana iterek tanrısallığı öne çıkardı ve aşırı bir görüş e kay dı. Bu görüşe
Monofizit
adı takıldı.
Monofizit görüş
Roma'daki Papa l ık tarafından uygun karşılanmadı.
451 yılında Kadıköy' de toplanan ruhani meclis ise bu defa
Monofizit gör üşü dindışı saya rak "Isa'nın her iki 16
niteliği, yani ins anl ı ğı ve tanrısallığı birbirinden ayrıl maz ama birbirine de karı şmaz " kanısına vardı. Ama
Monofizitlik
bir türlü ortadan kaldırılamadı. Justini
anus impa rator olunca Batı'ya yayılma politikası izle diğinden, Roma Kilisesi'nin tarafını tuttu ve Monofi
ıitlere daha düşm an bir politika izledi. İmpararor'un Monofiıitlere baskısı çok şiddetli oldu . Bu yüzden Mısır'da ve Suriye'de bazı Hıristiyanlar ülkeyi terk ederek İran ve başka ülkelere sığınmak zorunda ka 1dıl a r. Halk ise Justinianus ve Teodora arasında kal ıp hangisine ina na c a ğını şaşırdı.
PARTİLER Aynı dönemde partiler de önemli bir kuruluş olarak etkinliğini sürdürdü. Partilerin ya da o dönemdeki deyimi ile demes'lerin nereden ç ı ktığı kes in ol a r ak bi li nm iyor. Birtakım tarihçiler bunların kaynağını Ro ma'ya götürüyor. Başlangıçta dört parti olduğu bilini yor. Bunl ar Yeşiller, M a viler, Beyazlar ve Kırmızılar
K ırmızıl a r sonra orta M avi le r kaldı. Mavilere
olara k anılıyord u . Beyazla r ve d a n kalktı. Geriye Yeşiller ve
"Venetoi",
Ye şill ere "Prasinoi" denildi. Kimi tarihçi
ler ve araştırmacılar bunların halk örgütleri olduğunu belirtiyorlar. Kimi bunların imparatorluk içinde çeşit li sınıfları temsil ettiklerini, aralarında inanç farkları bulunduğunu öne sürüyorlar.
Yalnız
bu partilerin Hi
podrom'daki at yarışlarıyla ilgili oldukları kesin. Her iki parti kendi yarışçılarını hazırlıyordu, yarışları izle yen halk, Maviler ve Yeşiller olarak ayrıl ıp kendi ya rışçı sını destekliyordu. Belki bu gü n kü spor kulüpleri ni tutanlar gibi bir şey. Ancak daha ileriye gitmiş bir biçimi. Çünkü Maviler ve Yeşiller diye p ar tı a yrım ı
17
sadece hipodromda kalmadı, tüm imparatorluğa ve her düzeyde toplum kesimine yayıldı. Zamanla parti zan lar birbirlerine girdiler ve huzursuzluk kaynağı ol dular. İmparator Justinianus, Mavileri tutarak Yeşille ri ezmeye çalıştı . Teodora ise Yeşilleri el altından des tekledi. Bu parti ayrımı ve çıkardığı sorunlar Bizans İmparatorluğu'nu uzun süre uğraşcırdı. Partilerin yöneticileri başlangıçta devlet tara fından atandı. Kentlerde çeşitli milis kuvvetleri kurdular ve surların onarım işleriyle de görevlendirildiler. Bu ara da Mavilerin eski senatörleri ve büyük arazi sahiple rini içine aldığı, Yeşillerin ise daha çok tüccarlar ve küçük esnafa dayandığı iddiaları da öne sürüldü. Ki mi tarihçiler, partilerin merkezi yönetime karşı kenr lerirı eski demokratik inançlarını yansıttığını bir gö rüş olarak ortaya attılar. Ama kesin bir hilgi yok bu konuda. İMPARATOR jUSTİNİANUS
Justinianus bugünkü Üsküp'ün yakınlarında lıul unan Tauresium'da doğdu. Tarihçi Vasiliev'e göre ya illir yalı (bugünkü Yugosla vya'nın güneyi ve Arnavutluk çevresi) ya da Arnavut kökenli. Ailesinin Ma kedon ya'da yerleşmiş eski Romalılardan gelmesi de bir ola sılı k. Yazılı emirlerinde adını şöyle yazıyor: Caesar Flavius Justinianus, Alamanmcus, Gothicus, Fra ncı cus, Germanicus, A nti cu s , Vandalicu�. Africanus. Justinianus'tan önce gelen imparatorlar ülkeyi ku zeyden ve doğudan gelen tehlikelere karşı korumaya çalıştılar. Justinianus ise gözlerini batıya çevirdi ve Ro ma İmparatorluğu 'nun varisi olduğu görüşünden ha reketle, İmparatorluğu eski büyüklüğüne eriştirmeye 18
çalıştı . Onun döneminde İmparatorluk tekrar İta l ya'yı, Afrika'nın kuzeyini, İspanya'nın bir bölümünü ele geçirdi. Bu başarıları nedeniyle kendine "Büyük J ustinianus" denildi. Ancak bu pol itikayı izlerken devletifl gücünü savaşlarda harcadı ve kendinden son ra İmparatorluk büyük felakerlere yuvarlandı. Justi nianus'un gerçekleştirdiği en önemli işlerden biri eski Roma yasa larını bir araya toplatması oldu. Bu işteki yardımcısı, hukukçulardan Tri bonianus'tu. O dönemde Justinianus, İmparatorluğun her yöre sine kiliseler, köprüler, kaleler, saraylar yaptırdı. İstan bul'daki Ayasofya Kilisesi de onun döneminde yapıldı. TEODORA Justinianus'la birlikte imparatorluğu yöneten Teodo ra'nın gençlik yıl ları gerçekten Prokopius'un anlattığı gibi mi geçti? Bunu kesinlikle bilmiyoruz. Tarihçilerin çoğu Teodora 'yı ilginç, çekici, son derece zeki bir ka