ABD Tarihi [6 ed.]
 9789758717111

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

Özgün Metin

The Pocket History ofthe United States Copyright "Allan Nevins ve Henry Steele Commager, The Pocket History ol the United States, New York: Pocket Books, 1951; ilk çeviri: Halil Amerika Birleşik Devletleri Tarihı; İstanbul: Varlık Yayınları, 1961. "Türkçe çevirinin yayım hakları Doğu Batı Yayınları'na aittir.

İngilizceden Çeviren Halil İnalcık

Yayma Hazırlayan Şermin Korkusuz

Düzeltmen

Sinan Aydın Kapak Tasarımı 3 Tasarım/ www.3tasarim.com

Baskı Tarcan Matbaacılık 1. B ask ı: Mart 2005 6. Baskı: Mart 2014 Doğu

Batı Yayınları

Yüksel Cad. 36/4 Kızılay-Ankara Tel: O 312 425 68 64

-

425 6H 65

e-mail: [email protected] www.doguhati.com Sertifika No: 150361 ISBN: 978-975-8717-11-1 Doğu Batı Yayınları-lO Tarih-3 Kapak Resmi: Edward Curtis, A Yuma Typc, The Nortlı American Indian

inalcık,

İÇİNDEKİLER .

Çevırenın .

o

..

nsozu . ..

. ..... ... ...... . . . . . .

Yazarların Önsözü

.... . .. . . . .. . . . . .. . . .

....... . .. . .

.

.. ...

.

. . ... .......

.

...... . . . . . . .

.... ...... . . ... . . . .. ... . .. .... ... .

.

ll

.. .

15

.. .

. . . . . . ....

I. Bölüm: KolonUerin Kurulması Kuzey Amerika'nın Doğal Özellikleri İlk Göçmenler

... . . . . . . . ... .. . . . . . . . ..... ....

.

19 25

. . . . ... . . . . . . . ...... .... . ... . .. . . . . .

..

. . . . . . ... . . . . . . . . . . . . ..... . ....

.

....

Kendi-Kendini Yönetme (Self-Governmcnt)

Metodunun Geli§mesi

. .

. . ... .. ..

Kolonilerde Kilise ve Devlet

33 . .40

. . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . ..... . . . . . . ... . . .. . . . . . . . .

.. . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . .. .. .. ... ..... . .. ..

. ..

II. Bölüm: Kolani Çağının Mirası Amerikalılığın Geli§mesi

47 New England Kolonileri . . . 54 Orta l(o]oniler ........................ . ............................................. 59 Güney Kolonileri . . 62 Ard- Ülke (Back-Country) . 68 Kültür 71 Kolani Çağının Mirası .. . . 76 . . .. .. . . . . . . . . .

... . . . .. . . . .... . .. . . .. . . ...... . . . . . . . . . .

. . ....... .. .... . . ...

. . . . . . ......... . .

.. . . . . . . .... . .

.... ........ . .......... . . . ..... . . . . . . . .. .. . .. . ....... . . .

...

. .. . ... . . . . . ... . . . . . . . . . . .... .

....

.

....

. .... . . . . .. ..... . ..

. . . . . . .. .... .. . . .. . . . .. ....... . . .. . . . . .... ... . ..... . . . . . . . . . . . . .. . . . ... . . . . . .......

. .. . . ..... . . . . . . .

..... ....... .. . ...

. .. . . . . . . . .. . . . . . . .

III. Bölüm: imparatorluk Davası Fransızlarla Sava§lar

.... . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . ... . . .. .. ... ....... .

imparatorluk İli§kileri

. . . .......

.

.

...

imparatorlukta Federalizm Sorunu .

. . .. . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . ....... .

Genel Ho§nutsuzluğun Nedenleri

.. . .

.

... .. . ... . .. . . . . . .

İngiliz Ticaret veya Seyrüsefer Kanunları

Anla ın zlı.�( . ·: � � Devrımın Orgutlenmesı . . . . ...

........

79 87 90 93 93

... . . . . . . . . .. .. ... .. . . .. . . . . . .. . .. . . . . . . . .. . . . ..

. . .. . . . . . .. . . . ....

. . . .. . . . . . . . .. . . .

.

. . ........

.. . . . . . . . . . .. .... .... . . . ........ . . .. . .. . . . . .... . .. . . . .

..

... . . . . ... . . ... . . . . . . .... .. .. .. .. . . ......... . .. . . . .

...

..

1 o: 1 O::ı

N. Bölüm: Devrim ve Konfederasyon

Silaha Ba§vurulması. ........................................................... 108 Devrim Sava§ı .................................................................... 113 Amerikalılar Aleyhindeki Ko§ullar . . . . .. . . 1 14 Amerikalıların Üstünlükleri................................................. 118 Bağımsızlık . . .. . . . . .. . .. . 1 21 Harekat ve Sava§lar ............................................................ 124 Barı§ ve Antla§ması ............................................................. 128 Demokrasinin Geli§m esi ..................................................... 129 Ulusal (Federal) Bir Hükümetin Yokluğu ........................... 135 .....

.. . ....

.

.

. .. . . . . .

. .. .

. . .. . . . . . . .. . . . .. ....... ........ . . . . . . . .

..... . .... . ..

. .. .

... ....

V. Bölüm: Anayasanın Meydana Getirilmesi Çı ğır Açan Bir Ba§arı .......................................................... 137 Konfederasyon Hükümetinin Zayıflığı ................................ 138 Kuzeybatı Bildirgesi (Northwest Ordinance) ...................... 143 Convention'ın Çağrılması ................................................... 144 Convention Çalı§ma Halinde .............................................. 147 Nihai Eser .......................................................................... 149 Onay ݧi. 156 1789'da Amerika ................................................................ 158 .... .......... . . . . . . .. . . .. . .. . . . . . . . ........... . .. .. . . . . . . . . . . . . . . ...........

VI. Bölüm:

Washington Yönetiminde Hükümetin Örgütlenmesi Alexander Hamilton ............................................................ 165 Thomas J efferson ............................................................... 168 Harnilton'ın Mali Önlemleri. ............................................... 1 70 Anayasa'nın Yorumlanması: "Anlam Yönünden Varolan Güç ve Yetkiler" ....................... l72 Viski Ayaklanması: Jay Antla§ması ... . . . . l 73 John Adams ........................................................................ 176 ........

. .

. . . . .. . . . . .

..

. .... . . .

VII. Bölüm: Ulusal Birliğin Yükseli§i Jefferson'ın Yönetimi .......................................................... 179 Louisiana'nın Satın Alınması, Burr'ün Komplosu ............... 181 Amerika'nın Tarafsızhğı: Ambargo Yasası ........................... 185 1812 S ava§ı ........................................................................ 187 Ulusal Birlik . . . .. . . . . . . l 92 .... ..... . . . . . .

.

. . . . . . . .. . .

..... .. ....

.. . .

. .. . . . . . . . . . . . . . . .

VIII. Bölüm: Jackson Demokrasisi Ülkeyi Sarıyar

Monroe Doktrini . . .. . . ... . . Missouri Uzla§ması .. . ... .. .. . . . . . . . .. . . . .... Jackson'ın Ortaya Çıkı§ı Jackson'ın Dü§Ünceleri . . Jackson'ın Aldığı Önlemler ... . .. . . Ba§ka Demokratik Eğilimler .. . .. . .. ... .... .... .

......

..

.

. ......

..

..

.

. .. . . . . .. . . . . . . ....

.......

..

..

.....

.

.

..

.

. ...

.

.

...

.....

.

197 199 202 206 21O 212

..

....

. . . . . .. . . . . . . . ..... ........... ........ . .. . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . ..

...

....

.

.............

.. . . . . . . . . .

. . ..

. .

...

..... . . . ...

. . . . . ....

...........

. .. . . . .

..

.

..

...

IX. Bölüm: Batı ve Demokrasi

Hareket Halindeki Sınır Bölgesi (Frontier) . 215 Sınır Bölgesi Göçmenleri 21 7 Sınır Bölgesinin Kazandırdığı İyi ve Kötü Özellikler . .. 219 Kızılderili l erle Sava§lar . . . ... .. . .. . . ... 221 Yakın Batı'da Yerle§iın ........................................................ 224 Mississippi Ötesi Batı . 226 Oregon Yolu . . . 229 Mormanlar . . . .. . ... . . . . . 23 0 Texas'ın İlhakı . . .. . . . . . .. ... . ... .. .. . .. . .. ... 232 Meksika Sava§ı ve California ile New Mexico'nun İlhakı 23 3 ....

... . . ........ . .. . ...

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . .

. . . ..

.

.............

.......

. ..

. . .. . .

. .. . .

. . ..

....

...

...

.

......

..

.

....

..

..

..

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . .. . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .

..

.

...

. ..

..

.

.... .....

....

.

.

...

. . . . . . .. .

............... . . . . . . . . . . .

...

..

..

.

.

.

..

..

.

. . .. .

. . ..

....

X.

Bölüm: Bölgeler Arasında Mücadele Kölelik Fırtınanın Patlak Vermesi . . . .. . 1850 Uzla§ması .. . . ... . ... .... .. .. ... .. ...... .. Sava§a Sürükleome . . . . . . . Lincoln'ün Ba§kan Seçilmesi; Ayrılma

236 240 .. 242 . 250 254

.... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. .....

. . .. .

..

....

.

.

...

....

..

..

.

..

.... . . . . . . . . . . . . .

.

..

......

.

..

. .....

..

. . . . ...... . . . . . .

.

..

....

. . . .. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .

..

...

. . .. . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .....

XI. Bölüm: Karde§ Sava§ı

İnsan ve Kaynaklar Bakımından Bir Kar§ıla§tırma . . . 261 Sava§ Harekatı . . . . . . 265 İç Mücadeleler .. . .. .... . ..... .. . . . . . ... . . ... . 271 Robert E. Lee ve Abraham Lincoln . . 273 Sava§ın Geride Bıraktıkları 275 Güney'in Kalkındırılması .................................................... 276 .

... ......

..

..

.

.... . . . . . . . . . . . . . .. . . . .. . . .. . . . . . . . . . .

..

...

..

..

..

....

...

...

...... . . . . . . . .

.

..

. . ..

.

..

...

..... . . . . . .

......

...

.....

...

..

.

.

.

. . ........

. .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

XII. Bölüm:

Modern Amerika'nın Doğu§U Sava§ın Etkisi .. . . .. . . . . . . Güney'in Deği§mesi . . . . Kuzey'de Köklü Deği§iklikler .. . . .. Siyaset .

....

.

..

..

.

..

...

....

..

....

.....

. . .. . . . . . . . . .......

.

...

..

....

. ...

. . . . . . .. . . .. . ..

...

..

...

...

.

...

......

. .. . .

. . . . . . .. . . . . . . . . . . . ....

292 298

.

..

.

.........

.

281

. . 283

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .... . . . . .. . . . . . . . . .. . . .. . . . . . ..... ......... . . . . . . ......... . .

..

.

.....

.

XIII.

Bölüm: Büyük Endüstri ve Ticaretin Yükseli§İ Endüstri Egemenliğinin Temelleri. . .. . . . .. . 304 Demir ve Çelik . . . . . . . . . . .. . . . ... . 312 Tröstler ve Tekeller .. . . .. .. . . . . . 319 Hükümet ݧe Karı§ıyor .......................................................325 . . . . . ....

..

.

.

..

..

.

..

.......

......

..

..

.

.....

....

. .. . . . . . . . .

..

.

....

.....

..

. . .. . .

. ...

..

..

....

....

.

.

...

..

.

.. .

. . . . . . . .. . . . . . . . . . . . .

XIV. Bölüm: ݧçiler ve Göçmenler

ݧçi ve Nasıl l§e Alındığına Dair .. . . . . . . .. .. . .. 331 .. . . . . .. . . . . . 3 37 Birlik Kuvvettir . . . . ݧçi Anla§mazlıkları . . ... .. . . . . . . . .. . . . . . 34 l "Eritme Potası" ..................................................................347 ..

..

....

.

......

.... .

.

. .

. .

....

..

.....

..

.

.

..

..

..

.

..

..

..

. . .. . . . .

. . . .. . .

.

.....

..

. . . . ......

..

. . ..

.

...

...

.. ..

. . . . .....

.. . . .

XV.

Bölüm: Batı Bölgesi Geli§iyor Son Batı Bölgesinin Yerle§ime Açılması . . . . .. ... .. .354 Madencilik ve Hayvancılık ..................................................360 Çiftçilerin Geli§i. .. . . . . ... . . . .. .. .. .. . 3 63 Son Sınır Bölgesinde Hayat. . . . . . .. . 367 ...

...

...

.

..

..

.

..

. . . . ...

..

.

. . ...

.

. ..

.......

..

..

..

.....

...

. .. . . . . . . . . . . . . . .

. . . . .. . . .. . . . ...

.

.

.....

....

XVI.

Bölüm: Çiftçi ve Problemleri Zira! Devrim . . . . .. .. .. . . 373 Çiftçilikte Kriz . . . . . . ... . . . . . . . . .... . . . .. .3 82 Çiftçiler Örgütleniyor .........................................................38 7 1896 Yılı . .. . . .. . . . 394 ..

.

....

.

....

..

.......

.

..

. . . . .. . . . ......

.

.

....

.....

.

....

..

...

. . ..... . . .

.

. . . .. .

..... . . . . . . . . .

..

..

.

...

. . . .. . .

. . . . ...

. ..

. . . . . . . . . ...... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

......

XVII. Bölüm:

Reform Çağı Demokrasiye İhtar .. . . .. .. . 400 Sosyal Adalet İçin Açılan Mücadele .................................... 405 Eyaletler Yolu Gösteriyor ................................. ........ . . ......... 411 Theodore Roosevelt ve Adil Düzen .....................................417 ....

.. . . . . . . . .. . . . . . .

........... .

.....

...

..... . . . . . . .

XVIII. Bölüm: Amerika'nın Bir Dünya Devleti Olması Yeni Güçler ve Yeni Ufuklar . . .. İspanya-Amerika Sava§ı. . . . Açık Kapı: Roosevelt Siyaseti . . .. . ...............

....

........

. . . . . . . . . . .. . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .

. . . ......... . . .

....

....

426 431

..............

........ ...

.

...

. 439 ..

XIX. Bölüm: Woodrow Wilson ve Birinci Dünya Sava§ı

Woodrow Wilson "Yeni Özgürlük" Uygulanıyor Demokratik Bir Dı§ Siyaset . Birinci Dünya Sava§ı ve Tarafsızlık . . Sava§ Milletler Cemiyeti ve Amerika'nın Yalnızlık Siyascti

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .. . . . .. . . . . .. . . . . . . . . . . . .

447

.... ... . . . . . ... . . . . . . . . . . . .. . . . ...... . . . . . . . .

449

. . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

.........

453

........... . . . . ................... .

4 56

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .. . . . .. . . . . . . .. . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . ... . .

459

.. . . . . . . . . . .

464

XX. Bölüm: İki Sava§ Arası

Normale Dönü§ ve Yalnızlık Politikası ................................468 Sava§ Sonrası Yıllarda Toplum 475 Büyük Ekonomik Kriz 4 79 .484 Franklin D. Roosevelt ve Yeni Düzen (New Dea!) . Yeni Düzen Faaliyette 487 Sava§ Tehlikesi . . . . 492 Sava§ . 497 . . .. . . . . . . ....... . ..... . . .. . .. . . . . . ........

. . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .. .. . . . . . .. .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

....

. .. . . . . .

. . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . .

.

........ ........

.... . . .. . . . . ......... ... ......... .... . . . . .

....... . . . . . . . ......

. . .. . .. . .. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . ..... . . . . ..... . . . . . . . .. . . . .. .. . . .

XXI. Bölüm: İkinci Dünya Sava§ı

Karanlık Günler..................................................................503 Askeri ve Endüstriyel Hazırlık . 507 Pasifik'te Savunma . . . . .. . .. 513 Atiantik Sava§ı . . . 516 Kuzey Afrika ve İtalya 520 Büyük İstila .. . . . 526 Avrupa'da Zafer . 532 Pasifik'te Zafer . . . . . . 536 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .

......... ..........

..... . . . . . . . .

. ...

. . . . . . . . . . . .. . . . .

............

...

..........

. . . . . . .. . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .

...

.

.......

. . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . .. . . ....

. . . . . . ........

.

. . . . . . ......

. . . . . . . . .........

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . .

....

........

....

...... . . . .. . . . . . . . .

................................

................ ... ..... ........ ......... . .. . . .

Yakın Olayların Kısa Bir Kronolojisi . Tavsiyeye Değer Kitapların Kısa Bir Listesi Dizin ...

. . .. . . . . . .

.

........ . . . . . . . . .

.

....

..

. 543 ..

. . . . .. . . . . . . . . . . . . . ..... ... . . .

548

. .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .......... . . . . . . . . . . . ........ . . . . ..... . . . . ...... . .. . . . . . .

551

ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ

Ankara Ü n iversitesi Tarih Bölümü programına Amerikan tarihi dersinin konulması kararı, ABD ile Türkiye arasında sıkı i§bir­ liği yıllarına rastlar. Soğuk S ava§ yıllarında Türkiye, ABD'nin en yakın müttefiklerinden biriydi. Türkiye, 1 9 49'da kurulan Kuzey Atiantik Organizasyonu (NATO)'na katıldı (20 Şubat) . Kore S ava§ı'nda ABD ordusu yanında sava§mak üzere bir kuv­ vet (4500 kişi) gönderdi. İ § te bu yakın ili§ kiler sonucu, DTC Fakültesi Tarih Bölümü'ne Amerikan tarihi akutmak üzere her yıl bir Arnerikan tarihçisi davet ediliyordu. O zaman Türk halkı için dedi toplu bir eser olarak, A. Nevins ve H. S . Commager' in kitabını Türkçeye çevirmeyi dü§ündüm. Bu iki yazardan Ne­ vins genel siyasi tarih üzerinde tanınmı§ bir otorite sayılıyordu (ba§lıca eseri Amerikan İç Sava§! üzerinedir) . Commager ise daha çok Amerikan dü§ünce tarihi üzerinde tanınmı§ bir yazar­ dı (onun hakkında bkz. Nei! Jumonville, Henry Steele Comma­ ger, Midcentury Libaralism and the History of Present Cha­ pelville: N orth Carolina Press, 1 999). Sonunda fakültede Ame­ rikan tarihini bir Türk tarihçisinin üstlenmesi dü§ünüldü ve Halil İ nalcık seçildi. Ford Foundation'ın bir bursuyla Harvard Ü niversitesi'nde bir yıl Amerikan tarihi derslerini izlemek üzere 1 9 5 7' de Arneri-

1 2 ABD Tarihi ka'ya hareket ettim. Ailemle Cambridge'de kaldığım bir yıl için­ de Amerikan tarihinin en tanınmış profesörlerinin derslerini ta­ kip ettim, ayrıca Amerikan Anayasa derslerine girdim. Ameri­ ka'nın Batı'ya yayılış tarihinin otoritesi Prof. F. May, özellikle göçmen ta rihi uzmanı O. Handlin'in dersleri beni etkiledi. O tarihte şiddetleneo Soğuk S ava§ dolayısıyla komünizme kar§ı Amerikan milliyetçiliği doruk noktasmdaydı. Amerikan milli değerleri; demokrasi, sekülarizm, birey hakları toplumda ve si­ yasette en hararetle tartı§ılan konulardı. Bu hava içinde Komü­ nist Partisi, yasa dı§ı ilan edildi (24 Ağustos 1 954) . Bu akımın aşırı bir temsilcisi senatör J. McCarthy ' ni n yönetirnde komünist avı ( 1 950- 1 955) Amerikan sivil haklar savunucularıyla hararet li tart ı §malara konu oldu. 1 953 - 1 954'te Columbia Ü niversi­ tesi'nde Osmanlı tarihi akutmak üzere b ul undu ğum zaman bu tartı§maları televizyoncia izle m iştim . Yine bu yıllarda Afrika kökenli Amerikalıların sivil haklarını koruma önlemleri gündeme geldi ( 1 957) (bu akımı Martin Luther King'in 1 960'1arda cesur çıkışları izleyecektir) . Ö zetle, 1950- 1 956 döneminde Amerika'da Soğuk Savaş ve komünizm tehlikesine kar§ı devlet derin biçimde etkilenirken, Amerika'nın insan hakları ve özdeğerlerini koruma kaygısı gündemdeydi. Nevins ve Commager'in kitabı i§te bu atmosfer için yayın alanı­ na çıktı. ABD'nin en seçkin tarihçileri arasında yer alan Com­ mager, Ame rikan özdeğerleri üze rinde duran bi r tarihçidir. Commager'in tarihçiliğini Bilkent Ü n ive rsites i Tarih Bölümü Amerikan tarihi profesörlerinden Timothy Mason Roberts ile yaptığım söyle§i çerçevesinde anlatmaya çalı§acağım. Prof. Ro­ berts'e göre Nevins ve Commager'in eserleri, yarım yüzyıl son­ ra tekrar itibar kazanmı§t ır . Bunun nedeni 1 1 Eylül 200 1 fela­ ketinden sonra Amerikan toplumunda ve siyasetinde , yeniden yıkıcı bir tehdit ve saldırı kar§ısında Amerikan gücünü ve özde­ ğerlerini dünya ölçüsünde savunma gereği gündeme gelm iştir . 11 Eylül Amerikan tarihinde gerçekten bir dönüm noktasıdır. Olaydan sonra iki kez Amerika'ya gittim, gözlerime inanama­

ÇeviJ·enin Önsözü 13

dım: Hemen hemen her evde, her arabada Amerikan bayrağı sallanıyor; bayrak Amerikan halkının Amerika'ya, onun idealle ­ rine, üstün gücüne inancın sarsılmadığını, mücadele azınini dünyaya ilan eden semboldü. Tüm Amerikalılar, Avrupalı, Afri­ kalı, Yahudi, Latin Amerikalı herkes, bu sembol etrafında birbi­ rine sarılıyor ve dünya yüzünde düşmanı son neferine kadar her yerde takip ve yok etme azınini (yanlış bir kelime kullana­ rak crusade) ilan eden ba§kanının arkasında olduğunu göster­ mek istiyordu. Amerika o tarihten beri dünyayı §a§ırtan, onun ideallerinin sorgulanmasına yol açan bir çeşit seferberlik halin­ dedir. 11 Eylül'den sonra Amerikan halkının hararetle benim­ sediği Samuel Huntington'ın görüşleri kayda değer: Hunting­ ton'a göre, din ve medeniyetler çarpışması devrimiz tarihinin ana çizgisidir; Batı kendi ideallerini ve medeniyetini gerekirse silahla savunmalıdır; şimdi baş dü§man köktenci İs/8m d ır Ne­ vins ve Commager'in elli yıl önce benzeri bir atmosfer içinde yazdıkları bu kitap, hedef farklı olmakla beraber, günümüzdeki Amerika'yı yansıtır. Nevins ve Commager, eserc yazdıkları Önsöz'de §U nokta­ ları belirtirler: Amerika, en genç milletlerden biri olmakla bir­ likte en eski cumhuriyet ve en eski demokrasidir; Amerikalı, in­ sanlığın umudu olan değerleri temsil ettiğinin bilincindedir. Bu özdeğerler, çe§itli men§eden insanların kayna§tığı bir Amerikan toplumunda, bireylerin Anayasa güvencesi altında haklarına ve inançlarına saygı, ekonomik fırsatlarda e§İt haklara sahip olma ve siyasi yapıda halk egemenliği (demokrasi) . Aynı zamanda Amerika, bu özdeğerleri dünyada geçerli kılmak gibi bir misyo­ nu üstlendiğine inanır. Kitabın yazariarına göre bu, iddialı bir misyondur. Allleri­ kan tarihi destani bir hikayedir: "küçük ve zayıf bir milletin ko­ ca kıtada . . . yayılı§ı, sonra dünyada en güçlü bir devlet haline gelişi e§ siz destandır" (burada Bitanya'da ufak bir beylikten dünyanın en güçlü imparatorluğu haline gelen Osmanlı desta­ nım anımsamamak elden gelmez. Osmanlı, çe§itli men§eden '

.

14

ABD Tarihi

çe§itli dine mensup cemaatleri, e§itlik ve ho§görü prensiplerine sadık kalarak muazzam bir egemenlik §eınsiyesi altında topla­ DU§ ve be§ yüz yıl boyunca bu yapıyı korumu§tur) . Nevins ve Commager bize Amerika destanını, kahramanla­ rını, geli§me a§amalarını, mücadelelerini, ba§arı ve h ayal kırık­ lıklarını anlatıyor. Halil İnalcık, 2005

ABD Tarihi Üzerinde Son Zamanlarda Yayımlanmı§ Bazı Önemli Eserler: William Chafe, The Unflnished fourney: America Since World

War ll (New York: Oxford University Press 2002). ,

Eric Foner, The Story of American Freedam (New York: W . W. Norton and Company, 1999). David Kennedy, Freedam From Fear: The American Peop/e in

Depression and Waı:. 1929-1945 (New York: Oxford University Press,

2000) .

Linde Kerber, Through Woınen's Eyes: An Afternative American History (New York: Oxford U ni versity Press, 2005) . Edward

Larson, Suınner for the Gods: The Scopes Trial and

America's Continuing Debate Over Science and Religion (New York: Basic Books,

1998).

Louis Menand, The Metaphysical Club: A Story of ldeas in

America (New York: Farrar, Strauss and Giroux, 2002) . Gordon Wood, The Radicalisın of the American Revolution (New York:AlfredA. Knopf,

1993).

YAZARLARlN ÖNSÖZÜ

Amerika, bundan yalnızca dört yüzyıl kadar önce tarihin aydın­ lığına çıkmıştır. Büyük milletierin en genci olmakla birlikte bir­ çok bakımdan en dikkate değer alanıdır. Çünkü Amerika tari­ hi, insanoğlunun tarihini bu kısa zamanda bir kere daha özetler ve politik, ekonomik ve sosyal kurumların gelişimini daha ya­ kından gözlerimizin önüne serer. Ayrıca Yeniçağ'a şekil vermiş olan o büyük tarihi güçler ve etkenierin çoğu, yani emperya­ lizm, milliyetçilik, göç hareketleri, sanayile§me, bilim, din, de­ mokrasi ve özgürlük hareketleri onun üzerinde de güçlü etkisi ­ ni göstermiştir. Dahası, bu güçlerin toplum üzerindeki etkisi, Amerikan tarihinde diğer uluslarınkinden daha açık bir şekilde belirmektedir. Amerika, tarihinin kısalığına rağmen bugün dünyada en eski cumhuriyet ve en eski demokrasiye sahiptir. En eski yazılı anayasa yönetimi altında yaşamaktadır. Arnerikan tarihi ilgi çeker, çünkü daha ba§langıcından itibaren Amerikan halkı özel bir geleceğe aday olduğu bilincini beslemiş, insanlı­ ğın istek ve umutları ona bağlanmış ve o, bu geleceği gerçek­ le§tirmekte ve bu umutları haklı çıkarmakta ba§arısızlığa uğ­ ratmaını§tır. Amerika tarihi eski bir kültürün el değmemiş do-

1 6 ABD Tarihi

ğal bir çevreyle temas kurarak meydana getirdiği değişikliklerin tarihidir. Amerika, adeta tarihin ilk altı bin yıllık devresini atia­ yıvermiş ve tarih sahnesine cesur ve olgun bir şekilde çıkıver­ mi§tir. Çünkü ilk göçmenler, ilkel değil, medeni insaniardı ve oraya yüzyıllık bir kültürü taşımı§lardı. Bununla birlikte Yeni Dünya hiçbir zaman Eski Dünya'nın sadece batıya uzanmış bir parçasından ibaret değildi. Bu ülke oraya giden ilk göçmenlerin hayallerinde besledikleri, Kurucu Ataların tasarladıkları bir §ey, kısaca tarihte yeni bir şeydi. Gerçekten, Atiantik'ten Pasifik Okyanusu'nun parıltılı sularına kadar yurt-açan öncülerin kar­ şısına çıkan el değmemi§ vah§i bir doğa, geçmişten gelen ku­ rumları derin bir değişikliğe uğratmış; ulusların ve ırkların bir­ birine karışıp kaynaşması, geçmi§ten gelen kültürleri değiştir­ miştir. Amerika, tarihte ulusların karışması, dini ho§görü, sos­ yal e§itlik, ekonomik imkan ve siyasi demokrasi alanlarında şimdiye kadar girişiimiş en iddialı deneyimi temsil eder. Avru­ palı tarihçiler ve seyyahlar, Amerikan halkının özlü yüksek nite­ liklerini kolayca kabul etmekle birlikte, uzun zamandan beri şu nokta üzerinde ısrarla durmuşlardır: Amerikan tarihi renksiz ve yavandtr, değişiklik ve zenginliği, güzelliği yoktur. Fakat aksine Amerikan tarihi olağanüstü dramatik ve renklidir ve destansı bir hava içinde gelişmiştir. Küçük ve zayıf bir ulusun koca bir kıtada bir baştan bir ba§a hızlıca yayılışı dramının ve birkaç dağınık koloninin en güçlü bir devlet haline geli§inin Yeniçağ tarihinde bir benzeri görülınemi§tir. Bizim dağ geçitleriıniz, Ortaçağ feodal hisariarı kadar değişik bir güzelliktedir, §ehir toplantılarıınız kral saraylan kadar görkemli, çeşitli uluslara mensup insanların Amerika'nın içerilerine doğru üşüşınesi Normanların veya Arapların yayılışı kadar heyecan vericidir ve bizim Washington, Jefferson, Lincoln gibi ulusal kahramanları­ mız başka herhangi bir ulusun kahramanlarıyla boy ölçü§ebile­ cek güçtedir. Bu tarih kitabı bilim adamları için değil, tarihle uğra§mayan halk için yazılmı§tır. Orijinal ara§tırınalar içermek veya yeni

Yazarlarm Önsözü 17

yorumlar ileri sürmeye kalkışmak iddiasında değildir. Ameri­ kan halkının tarihini kısaca anlatan bir kitap ihtiyacını kaqıla­ mak amacıyla kaleme alınmıştır. Eğer bu kitapta bir anafikir varsa, o da adında ifadesini bulmuştur: Özgürlük ihtiyacını du­ yacak kadar uyanık ve onun için çalışmaya ve çarpışmaya ka­ rarlı bir ulusun bu kıta üzerinde, Amerika'daki gelişimi. Allan Nevins, Henry Steele Commager

I. Bölüm

KOLONİLERİN KURULMASI

Kuzey Amerika'nın Doğal Özellikleri Amerika'da İngiliz kolonizasyonunun tarihi, 1 607 yılının güzel bir Nisan sabahı ba§lar. Kaptan Christopher Newport'un fırtı­ nalada pençele§mi§ üç gemisi, o sabah Chesapeake körfezinin ağzına yakın bir yerde demirledi. Sahile çıkardığı adamlar "gü­ zel çayırlar, uzun güzel ağaçlar ve manzarası kendilerini adeta büyüleyen tatlı sular" buldular. Northumberland Kontu'nun yakı§ıklı, cevval oğlu George Percy ile kaptan John Smith de bu gemilerdeydi. Percy kitabında, altı çiçelderle dö§eli güzel or­ manları " İngiltere'dekinden dört kere daha büyük ve lezzetli" nefis çilekleri, "çok iri ve leziz" istiridyeleri, büyük miktarda küçük av hayvanlarım, "yığın halinde hindi yuvaları ve sayısız yumurtalarını" nasıl bulduklarını anlatır ve bir Kızılderili ka­ sabasına gittiklerini, orada vah§ilerin kendilerine mısır ekmeği ve bakır lüleli kilden çubuklada içilen tütün getirdiklerini hika­ ye eder. Virginia' da bu ilk maceralar bir süre cazip göründü. Percy, Observation adlı bu eserinde, yeni gelenlerin rengarenk

20 ABD Tarihi

kuşlar, çeşitli meyveler, çilekler, güzel mersin balıkları ve güzel manzaralar kar§tsında duydukları sevinç ve hazzı tasvir eder. Fakat onun vahşi bir şiir dolu bu güzel ve pervasız hikayesi, birden sanki bir çığlıkla son bulur . O, Kızılderililerin (lndians) "yayları ağızlarında, ayılar gibi el ve ayakları üzerinde tepeler­ den sürünerek" gelip göçmenlere nasıl saldırdıklarını, insanla­ rın nasıl "§i§me, akıntı, humma" gibi amansız hastalıklara ya­ kalandıklarını, birçoklarının da sırf açlıktan öldüklerini ve "ce­ setlerinin kulübelerden gömülmek üzere köpekler gibi sürükle­ nip çıkarıldığını" uzun uzun anlatır. Amerika'da yeni bir ulusun temelini kurma i§i, hiç de eğlen­ celi bir macera değildi . Bu, tehlikeli, zor, amansız bir ݧti. El değmemiş bir kıta ki, doğudaki üçte biri yolsuz izsiz ormanlar­ la örtülü, dağları, ırmakları, gölleri, uzayan ovaları, hepsi ala­ bildiğine büyük, uçsuz bucaksız; kuzeyinde uzayan düzlükleri kı§ın dondurucu soğuk, yazın güneydeki bölgeleri kızgın sıcak, her tarafı vahşi hayvanlarla dolu ve hala ta§ devrini ya§ayan sa­ va§çt, merhamet bilmez, güvenilmez bir halkla meskun ... Bura­ sı, birçok bakımdan girilmesi imkansız bir ülkeydi. Buraya, an­ cak öylesine tehlikeli bir deniz yolculuğundan sonra varılabilir­ di Id, bazı gemilerdeki yolcuların yarısı daha karaya varmadan ölmüş olurdu. Fakat bütün bu engellere rağmen bu kıta, geli ­ şen enerjik bir ulusun yurdu olmaya adaydı. Kuzey Amerika, kabataslak bir üçgen teşkil eder. Bunun çe­ §itli yer şekillerine sahip ve genellikle bol yağmurlu zengin bir bölge olan en geniş kı s m ı , 26 ve 55 enlemleri arasında yer alır. Bu bölgede iyi ürün yeti§mesine elveri§li sıcak bir yazla, insanı faaliyete yöneiten soğuk bir kı§ hüküm sürer ki, bu sağlam bir iklimdir. Avrupalılar, bu bölgede güç bir uyum devresi geçir­ meye mecbur kalmadan yerle§ebilmi§ler, buğday, çavdar, yulaf, fasulye, havuç ve soğan gibi temel besin ürünlerini buraya da getirip yetiştirebilmişlerdir. Yeni yurtlarında mısır ve patates gibi pek değerli iki yeni gıda da bulmuşlardır. İ ngiliz göçmenle-

Kalanilerin

Kurulması 21

rin lndian corn dedikleri mısır, Mayıs ayında ckilirse Temmuz' da sararmı§ koçanları çıkar, daha sonra sürü için yem sağlar, kabuklarını göçmenler yatakları için kullanır, son verdiği mısır tanesi e§siz bir tahıldır. Av hayvaniarına her yerde bol bol rast­ lanır, milyonlarca geyik ve bizon her tarafta ba§ıbo§ dola§ır. Sahil boylarındaysa bol balık bulunur. Zamanında yapılan bir ara§tırma, Kuzey Amerika kıtasının ba§ka herhangi bir kıtadan daha fazla demir, kömür, bakır ve petrol içerdiğini ortaya koy­ mu§tur. Ormanları sınırsızdır denebilir. Çoğunlukla alçak doğu kıyıları boyunca sıralanan körfez ve limanlar, gemi le r için bir­ çok sığınak temin e tmi§tir . Diğer taraftan St. Lawrence, Con­ necticut, Hudson, Delaware, Susquehanna, Potomac, James, Pee Dee ve Savannah gibi geni§ ırmaklar, gemilerle kıtanın içi­ ne oldukça uzak mesafclere kadar girmeyi kolayla§hrmı§tır. Bu kıyılarda insan fazla bir güçlüğe uğramadan yerle§ip yayıla­ bilecek bir yer bulabilirdi. Amerika kıtasının bazı doğal özellik ­ lerinin, Arnerikan ulusunun gelecekteki hayatı üzerinde belli bir etki bırakınası kaçınılınazdı . Atiantik kıyılarındaki küçüklü bü­ yüklü koy ve körfezler, birkaç büyük koloni yerine, birçok kü­ çük koloninin olu §umuna yol açmı§tır. Nova Scotia ve 0u6bec' i de sayarsak burada kısa zamanda on be§ kolani kuruldu ve bunlar Arnerika'ya, tarihinin ilk döneminde çok çe§itli ku­ rumlar kazandırdılar. Her biri kendi özelliğine sıkı sıkıya bağlı kaldı. Bağımsızlık kazanıldığı zaman, bu birliklerden on üçü­ nün meydana getirdiği millet, mecburen bir federasyon oldu. Kıyıdaki ovanın gerisinde geni§, vah§i bir dağ engeli, Appalac­ hiaıı dağ. silsilesi yüks eliyordu . Bu engeli a§mak o derece zor bir i§ti ki, kıyıda kurul mu § koloniler, Appalachiaııların ötesine yayılmak için büyük bir güç harcamadan önce, ister istemez oldukça kalabalık ve kuwetli bir hale geldiler. Batıya doğru ilerlediideri zaman dağların ötesinde, önlerinde uçsuz bucaksız bir merkezi havza buldular (Mississippi havzası). Birle§ik Dev­ letler'in hemen hemen yarısı kadar bir alanı kaplayan ve ekili

22 ABD Tarihi

topraklarının yarısından fazlasını içine alan bu ova, tamamen düz ve engebesizdi ve bundan başka, özellikle gemi işletmeye elverişli birçok ırmak - ıtlsconsin, lowa, Jllinois, Ohio, Cum­ berland, Tennessee, Arkansasve Red- ve kuzeyden güneye bü­ yük Mississippi-Missouri nehir sistemiyle kesilmiş bulunduğu için gidiş-gelişler kolaydı. Göçmenler bu verimli ovaya çabuk ve kolaylıkla yerleştiler. Amerika'nın doğu deniz kıyısından ve Batı Avrupa'nın bütün ülkelerinden gelen insanlar bu ovada eşit şartlarta birbirleriyle karıştılar. Burası, içinde yeni bir de­ mokrasinin ve yeni bir Amerikalı duygusunun geliştiği büyük bir pota teşkil etmi§tir. Daha batıdaki yüksek ovalar çok kurak bir iklime sahiptir, bu nedenle hemen gerisindeki yüksek Rocky dağlanyla beraber göç hareketinin ilerleyişini uzun zaman geciktirmişlerdir. Bu kurak ovalar, Kızılderiliterin elinden alınmadan yirmi-otuz yıl önce, uzak Pasifik yamaçlarında bulunan alhn ve diğer maden­ ler oraya bir sürü maceracı öncü çekmişti. Issız, alabildiğine geniş bir bölge, Californidyı ve Oregon'u Birleşik Devletler'in daha eski bölümlerinden ayırdığı zaman bile California kalaba­ lık ve güçlü bir devletti. Fakat bu arazi kuşağı uzun zaman ıssız bir bölge halinde kalmadı. Bizon avetlarının peşinden davar yetiştiricileri, bu ovalara hızla yayıldığında, demiryollarının bu ağaçsız ülkeyi fethetmek için gereken malzemeyi, yani dikenli tel, yel değirmeni, kereste ve ziraat aletlerini getirmesi sayesin­ de nüfus gittikçe sıklık kazanmaya başladı. Suni sulama yapılan çifdilderin sayısı artmaya başladı. 1890'a kadar sınır bölgesi (the Frontier) denilen yer büyük ölçüde ortadan kalkmış bulu­ nuyordu ve Vah§i Batı artık yoktu. Amerika'da göç ve yerle§me hareketinin genellilde doğu-batı hattını izlemesi daha başlangıçtan itibaren kaçınılmaz bir şeydi. içeriye doğru en kolay gidiş yolunu sağlayan St. Lawrence ve Büyük Göller (Great Lakes) suyolu, Atiantik kıyı bölgesinden aşağı yukarı doğu-batı yönünde akmakta, zamanı gelince Erie

Koloni/erin Kurulması 23

kanalı için kullanılan Mohawk vadisi, Kuzey Appalachianlaiı kat etmekte ve doğu-batı yönünde başka bir yol sağlamaktaydı. Göç için üçüncü anayolu oluşturan Ohio vadisi de hemen he­ men doğu-batı yönünü izler. Atiantik kıyılarından Rocky d ağla­ rına kadar göçler şaşılacak şekilde düzlükterin üzerinden git­ miştir. Louisiana üzerinde Fransız hakimiyetinin, Califomia ve güney-batı arazisi üzerinde Meksika hakimiyetinin, İngilizce konuşan Amerikalıların ilerleyişi karşısında kendiliğinden kay­ bolup gitmesi de kaçınılmazdı. Hatta Amerikan tarihinin Kolo­ ni devrinde bile uzak görüşlü gözlemciler, Ohio vadisini haki­ miyetine alan bir ulusun Mississipplyi de zamanı gelince, kontrolü altına alması gerektiğine işaret etmişlerdir. Mississippi havzasını kontrolüne almış ulusun, sonunda onun batısındaki bütün bölgeyi hakimiyeti altına almasının gerekliliği de aynı şe­ kilde doğrudur. Amerikalı1ar sayıca üstünlükleri ve enerjileriyle beraber coğrafyanın kendilerine bağışladığı avantajlardan da en iyi şekilde yararlandılar. Kuzey Amerika' daki Kızılderililerin kolanizasyon hareketine karşı ciddi bir engel oluşturmayacak kadar sayıca az ve mede­ niyetçe geri olmaları, beyaz göçmenler için bir şans olmuştur. Gerçi onlar zaman zaman taciz hareketlerinde bulundular ve kolonizasyonu geciktirdiler; fakat hiçbir zaman bu hareketi gerçekten durduramadılar. İlk Avrupalılar geldikleri zaman Mississippi'nin batısındaki Kızılderililer belki iki yüz binden fazla değildi. Meksika'nın kuzeyinde bütün kıtada mevcut Kı­ zılderililer ise herhalde beş yüz bini aşmıyordu. Yalnız ok ve yayla, tomahawk denilen baltayla ve ucu yumru savaş sopasıyla donanmış olup pusu kurmaktan başka bir savaş sanatına aşina olmayan Kızılderililer, iyi silahlı ve uyanık beyazlarla çoğunluk­ la boy ölçüşecek bir durumda değildiler. Doğayı emirleri altına almak konusundaki yetenekleri sınırlıydı ve esas itibariyle kara ve suda avianınakla hayatlarını sağladıklarından geçim kaynak­ ları güvenilir nitelikte değildi. Meksika'nın kuzeyinde varlıkları

24 ABD Tarihi

tanınmış 59 akraba topluluğu içindeki yüzlerce kabilenin çoğu küçük topluluklardı ve hiçbir zaman mağlup edilmesi zor savaş topluluklarını oluşturmuyorlardı. En güçlü Kızılderili teşkilat Iroquois ailesinden Beş (sonraları Altı) Ulus denilen topluluk­ tu; bunların güç merkezi Batı New Yor.k'taydı, bir genel mec­ lisleri vardı ve saldırgan bir siyaset izliyorlardı, bu yüzden de komşu A!gonquin kabilel eri onlardan çok korkarlardı. Güney­ doğu'da Cree.kl er de Muskogean ailesinden başka güçlü bir birlik kurmuşlardı. Kuzeybatı'nın uzak kısımlarında ovalarda Siouxlar biraz daha gev§ek bir teşkiHit kurmuşlardı. Göçmenlerle Kızılderililer arasında Koloni dönemindeki mücadele, başı sonu iyice belli birkaç aşamada meydana gel­ miştir. İlk koloniler kurulur kurulmaz bunlardan çoğu küçük komşu kabilelerle şiddetli yerel mücadelelere girişmişlerdi. Bu­ nun iyi bir örneğini New Englandcia kısa, sert Pequot Sava­ şı'nda görürüz. Bu savaş, 1 63 7'de Connecticut vadisinde otu­ ran Pequot kabilesinin tamamen yok edilmesiyle sonuçlanmış­ tır. Başka bir örneğini Virginia göçmenleriyle Powhatan kabi­ leleri arasında 1 622' de başlayıp, keza Kızılderiliterin tamamen yok edilmesiyle sona eren savaşta görürüz. Fakat beyaz göç­ menler ilerledikçe ve daha geniş toprak parçalarını ele geçirme­ ye başladıkça Kızılderililer direniş için geniş kabile ittifaldan kurmaya kalkıştılar. Örneğin Kral Philip, birçok New England kabilesini çevresine topladı ve bunlar, ezici bir yenilgiye uğratı­ lıncaya kadar iki yıl kahramanca savaştılar. Kuzey Carolina göçmenleri Tuscarora savaşında, Güney Carolina göçmenleriy­ se Yamassee savaşında buna benzer ittifaklar kurmuşlardır. Bu mücadeleler, geniş ölçüde ciddi çarpışmalardı ve beyazların mal ve can bakımından ağır kayıplara uğramasına neden ol­ muştur. Nihayet Kızılderililer Avrupalı müttefikler bulacakları savaş aşamasına gelmişlerdir. Kuzey kabilelerinden bazıları Fransızlada ittifak kurdular, güney kabilelerinden bazıları da İspanyollardan yardım gördüler ve silah aldılar. İngilizce konu,

,

Koloni/erin Kurulması 25

§an göçmenler için bir §ans eseri olarak güçlü lroquois Birliği dostluğunu hemen gösterdi ve Fransızlara kar§ı harekat sıra­ sında fiili yardımda bulundu. Sonunda Kızılderililer önceki a§amada olduğu gibi bunda da kesin bir bozguna uğratıldılar.

İlk Göçmenler Bu el değmemi§ yeni kıtaya Sritanyalı ilk göçmenler cesur ve atılgan gruplar halinde geldiler. Christopher Newport yöneti­ minde 13 Mayıs 1607'de Hampton Roadsa gelen gemilerin ta§ıdığı yolcular, yalnız erkeklerden olu§uyordu. Bunlar, müs­ tahkem bir mevki, bir depo ve bir sıra küçük kulübelerle Ja­ mesto wn u kurdular. Ba§larına felaketler gelmeye başlayınca Kaptan John Smith, gösterdiği cesaret ve beceriidiiilde ertesi yıl koloninin başkanı tek başına egemenliğini kurdu. Tarım yavaş yava§ geli§iyordu; 1612'de John Ro/fe tütün yeti§tirmeye baş­ ladı ve bu madde Londra piyasasında yüksek fiyata satıldığın­ dan herkes tütün elcmeye ba§ladı, hatta pazar yerinde bile tütün ekilir oldu; keza domuz ve koyun sürüsü miktarı da arttı. Bununla beraber geli§me yavaş yürüyordu. 161 9'da hepsi iki binden fazla nüfusa sahip değildi. Bu tarih, üç olay bakı­ mından kayda değer: Öncelikle o tarihte İngiltere'den doksan "genç kız" taşıyan bir gemi geldi, bunlar, nakliye masraftarına kar§ılık 1 20 libre tütün vermeye razı olan göçmenlere eş olarak verilecekti. Bu yük o kadar sevinçle karşılandı ki, kısa sürede ba§kaları da gönderildi. Bu tarih, Amerika'ya ilk defa temsili hükümet yönteminin girmesi bakımından da aynı derecede önemliydi. Yıllarca önce John Rolfe'un Pocahontasla evlenerek Kızılderililerle yapılmış geçici bir barı§ı sağlayan aynı fames­ town Kilisesi' nde, 30 Temmuz 161 9'da Amerika kıtasında ilk yasama meclisi toplandı. Meclis, bir vali (go vernar), altı üye (councilor) ve her on plantasyandan iki vatanda§ olmak üzere temsilcilerden olU§IDU§tU. Aynı yılın üçüncü önemli olayı, Ağus'

26 ABD Tarihi

tos ayında zenci kölelerle bir Hollanda gemisinin gelişiydi; bu kölelerden yirmisi göçmenlere satıldı. Virginia, bu şekilde hızla gelişip güçlenirken, Hollanda'ya yerleşmiş bulunan İngiliz kalvinistlerinden bir topluluk, Yeni Dünya'ya geçmek üzere planlar yapıyordu. Kralın kilisede üs­ tünlüğü esasını tanımadıkları ve kendilerine ait ayrı bir kilise kurmak arzusunda bulundukları için takibata uğramış olan bu "Pilgrim"ler aslında İngiltere'de Nottinghamshire da, Scrooby köyünden gelmişlerdi. Özel yetenekte üç liderleri vardı: Birin­ cisi, Cambridge mezunu bilgili, geni§ görüştü ve iyi yürekli bir adam olan öğretmen john Robinson, ikincisi yine bir Cambrid­ ge mezunu olup içlerinde en yaşiısı ve bilgilisi olan William Brewster, üçüncüsü açıkgöz, zorba ve idealist William Brad­ ford. Hepsi doğru, çalışkan ve kanaatkar olduğu kadar, cesur ve dayanıklı insanlardı, İngiltere'de herkesin dü§manlığı kar§ı­ sında sabır ve tahammül göstermi§lerdi. Hollanda'da ise yalnız­ lıktan ve sıkıntılı çalı§madan yılmadılar. Şimdi de Amerika'ya yerleşmek için bir izin kağıdı ile MayDower adlı gemiyi ve ge­ reken erzak ve levazımı sağlayınca, vah§i doğanın sert ve ha§in darbelerine göğüs germeye hazırlanıyorlardı. Sayıları yüz iki olan Pilgrinier Plymouth'tan hareketle (eski takvime göre) l l Kasım 1620'de Massachusetts sahillerine çıktılar. O kı§ onların yarıdan fazlası soğuktan ve iskorbitten öldü. Fakat ertesi yaz, iyi ürün aldılar ve sonbaharda bir gemi, yeni göçmenler getirdi. İradeleri hiçbir zaman sarsılmadı. Narraganserlerin reisi Cano­ nicus, onlara savaş ilanı anlamında yılan derisi içerisinde bir deste ok gönderdiği zaman, Bradford aynı deriyi kur§unla dol­ durup meydan okur bir mesajla iade etmekte tereddüt etmedi. Ondan sonra birbiri arkasından ba§ka İngiliz kolonileri hız­ la ortaya çıkmakta gecikmedi. Anavatan, evlatlarını gönderme­ ye hazırdı. 1629'da bir Mayıs günü Londra rıhtımları, sevinçli bir kayna§maya sahne oluyordu. Şimdiye kadar Atiantik Okya­ nusu üzerinden bir defada gönderilen en büyük sayıda sürü,

Ko/oniferin Kurulması 2 7

400 büyükbaş hayvan, beş gemiyle Massachusetts Körfezi'ne hareket ediyordu. Bunlar Haziran sonunda Salem'e vardılar; orada john Endicott ve onunla birlikte hareket eden küçük bir grup geçen sonbaharda küçük bir kasaba kurmuşlardı. Bu in­ sanlar Püriteıidi, yani başlangıçta İngiltere Resmi Kilisesi'ne (Church of England) üye olarak onun inancını düzeltmek ve temizlemek istemişler, sonra nihayet ondan ayrılmışlardı. İşte bunlar Amerika'ya büyük bir Püriten göç hareketine önayak oldular. 1630 ilkbaharında john Winthrop, 900 göçmen taşı­ yan 11 gemiyle Saleırie vardı, bu 900 ki§i Boston d ahil, sekiz yeni kasaba kurulmasına yetti: Massaclıusetts Bay kolonisi o derece çabuk geli§ti ki, kısa zaman sonra güneye ve batıya doğ­ ru kolları yayılmaya başladı. Devlet ile kilisenin (dini teşkih1tın) ayrılması gerektiğini ve bunun gibi başka radikal görü§leri vaaz eden Salemli bir rahip, Roger WiDiams, Rhode Jslandm ıssız topraklarına çekilmek zorunda kaldı. Burada 1636'da tam bir dini hoşgörünün merkezi sayılan Providence kasabasını kurdu. Yine aynı yıl, inançlı bir rahip Thomas Booker yönetiminde Connecticuta ilk göç hareketi başladı. O, rahip olarak kendi­ sine tabi olanların büyük bir bölümünü Cambridge'den batıya doğru toplu halde hareket ettirmi§ti. 1634'te liberal dü§ünceli ikinci Lord Baltimare Ceci!ius Calvertİ n rehberliği altında Maryland de ilk kolonizasyonun kurulması yoluyla başka önem­ li bir kolani daha ortaya çıkmı§ oldu. Oraya ilk gelen asil kim­ seler, koloninin kurucuları olarak İngiliz Katolikleriydiler, fakat sıradan halkın çoğunluğu Protestan'dı. Bu yüzden hoşgörü esastı, böylece Maryland dini özgürlüğün yuvası oldu ve çeşitli mezheplere ait kimseleri kendine çekti. Çok geçmeden Virgi­ nia'dan hareket eden göçmenler, bugün North Carolina (Ku­ zey Carolina) dediğimiz bölgeye kadar gitmek cesaretini gös­ terdiler ve birçokları 1650'lerde Albemarlo Boğaz! kıyılarında toprak edindiler.

28 ABD Tarüıi

Bu zengin koloninin merkezi fetih yoluyla elde edilmiştir: Hollandalılar, bir İngiliz denizeisi olan Henry Hudson\ bugün adını taşıyan nehirde keşif yapmaya gönderdiler, o bu görevi 1609'da başardt. Hallandalı kürk tüccarları onun ardından bu­ raya geldiler ve 1624'te Manhattan Is/and da küçük bir kolani kurdular. New Nether/and adını alan bu koloni, ancak yavaş yavaş gelişiyordu ve kendi kendini yönetmek için gerekli ku­ rumları meydana getirmekte başarısız kalmıştı. Fakat İngilizler, bütün bu sahil üzerinde hak iddiasmdan hiçbir zaman vazgeç­ mediler. Diğer taraftan Connecticuttaki İ ngiliz kolonileri, bu rahatsızlık veren komşunun toprağını ele geçirmeyi çok arzulu­ yorlardı. Britanya Amerikası'nın tam göbeğinde bu yabancı öğeye niçin izin vermeliydi? İ ngiltere Kralı //. Charles, kardeşi York Dükilne bu bölgeyi bağışladı, o da büyük bir enerjiyle faaliyete geçti. 1664 yazında üç savaş gemisi ve bir askeri kuv­ vetle New Amsterdam karşısına geldi. Bu askere Connecticut tan takviye güçleri gelip katıldığı gibi Massachusetts ve Long Isianda kuvvet göndermeye söz verdiler. Despot yönetimden zaten bıkmış olan Hallandalı kolonistlerin çoğu, egemenliğin el değiştirmesine hiç itiraz etmediler. Gerçi ihtiyar Peter Stuyve­ sant, teslim olmaktansa "ölüsünün çıkarılmasını" tercih ettiğini ilan ettiyse de elinde yapacak başka bir şey yoktu. O zamandan beri, New York adı verilen şehre İngiliz bayrağı çekildi ve bu bayrak, İ ngiliz-Hollanda savaşı sırasında kısa bir dönem dışın­ da ( 1672- 1 674), artık hep orada kaldı. Artık İ ngiliz bayrağı, Kennebedten Florida'ya kadar uzayan alanda tek başına dalga­ lanıyordu. Bununla beraber, en dikkate değer kolanilerden biri olan Pennsylvania, aynı yüzyılın son yıllarına kadar aynı gelişim se­ viyesinde kurulamamıştır. Britanyalı, Hollandalı, İsveçli birçok göçmen, sonradan Pennsylvania ve Delaware kolonileri haline gelen bölgeye girme yolunu bulmuşlardı. 168 1 'de iyi kalpli, ile­ ri görüşlü Willic?m Penn, bu bölgeyi kullanıını altına alınca,

Koloni/erin Kuru/ınası

29

orada Quakenarın inançlarına göre bir örnek cumhuriyet kur­ mayı tasariadı (Bu Quakeılan Voltaire, gerçek Hıristiyanlar diye nitelemiştir) . Penn, her zamanki iyiliksever tutumuyla bu dostça satın alma anlaşmalarıyla arazinin Kızılderili sahiplerini yatıştlrdı. Buraya kolonİstleri çekmek için cömertçe koşullar önerdi; arazi alabileceklerini, kendilerine yuva kurabileceklerini ve komşularıyla adalet ve e§itlik şartları içinde yaşayabilecekle­ rini garanti etti. Hiçbir Hıristiyan, din ve mezhebi yüzünden ayrı muamele görmeyecekti. Sivil işlerde yasalar hakim olacak, ha l k yasalann yapılışma iştirak edecekti. Penn, Philadelphia' mn, yani "kardeş sevgisi beldesinin" kuruluşunu bizzat yönet­ miş ve her evin etrafının bahçeyle çevrilınesini, böylece, "yeşil bir taşra şehri olmasını ve daima sağlam havalı kalmasını" ar­ zulamıştır. 1 682'de yüz kadar kolonisti beraberinde getirmiştir. Pennsylvania, Britanya ve Avrupa'dan farklı göçmenler çekerek büyük ilerlemeler kaydetmiş, fakat gerçek Quaker karakterini korumuştur. Britanya adalarından ve başka taraflardan gelenlerin Ameri­ ka'ya nakli ve yeni devletlerin kurulması işinde genellikle iki temel araç kullanılmıştır. Virginia ve Massachusetts'in kurulu­ şu, esas itibariyle !dir için oluşturulmuş heratlı (yani Kral'ın verdiği chartela sahip) ticaret ortaklıkları yoluyla olmuştur. Londra'da oturan hisse sahipleri tarafından kurulduğu için London Ş irketi denilen şirkete, Amerika'da 34. ve 4 1 . enlemle­ ri arasında bir kolani kurmak üzere 1606'da bir berat (charter) bağışlanmıştı. Hisse sahipleri Plymouth Bristol ve başka şehir­ lerde bulunan Plymouth Şirketi ne ise, 38. ve 44. enlemleri arasında bir kolani kurmak üzere aynı yıl bir herat verildi. Bu şirketler toprak dağıtabilir, maden işletebilir, para basabilir ve kolonilerinin korumasını örgütleyebilirdi. Bcratları veren Kral, kolani yönetimi üzerinde son kararı vermek hakkını koruyor­ du. London Şirketi, ağır mali kayıplardan sonra, 1624'tc hera­ tının feshedildiğini ve Virginia kolonisinin bir Kral kolonisi ,

30 ABD Tarihi

haline getirildiğini gördü. Plymouth kolonisi ise kuzeyde birçok yerle§me merkezi meydana getirmeye ve balık avı merkezleri kurmaya önayak oldu, fakat para kazanamadı ve düzenlemeler­ den sonra 1 63 5'te kendisine "sadece soluksuz bir ceset" diye­ rek heratının kaldırılmasını istedi. Gerek Londra §irketi, gerekse Plymouth §irketi mali bakım­ dan karlı olmamakla beraber, her ikisi de kolanizasyon alanın­ da önemli i§ler görmü§tür. London Şirketi, gerçek anlamda Virginia'nın babasıydı; Plymouth Ş irketi ve onun halefi olan Council for New England (New England Meclisi) ise Maine' de, New Hampshire'da ve Massachusettste birbiri ardınca §e­ hirler kurdu. Ü çüncü bir §irket, Massachusetts Bay Ş irketi ise, yapısı ve geli§imi bakımından ayrı bir özellik ta§ır. Bu §irket, ticari ve yurtsever dü§üncelerle hareket eden çoğu Püritenler­ den olu§ an bir hisse sahipleri heyeti olarak ortaya çıkmı§tır. Bunlar, kar ödemek konusunda daha önceki §irketlerin uğradı­ ğı ba§arısızlık kar§ısında yılmayarak daha iyi bir yönetimin kar sağlayabileceğine inanıyorlardı. 1. Charles, onlara l 629 ba§la­ rında bir berat verdi. Ondan sonra garip bir durum oldu: Kral ve Ba§piskopos Laud, İ ngiltere Kilisesi'nin hakimi olunca, bir­ çok Püriten lider ülkeden ayrılmak istedi. Bunlar, mal mülk sa­ hibi, sosyal durumları iyi ve §ahsiyetleri bağımsız insanlardı. Massachusetts Körfezi ne Londra'daki bir §irketin basit tabileri olarak gitmek istemediler. Bundan ba§ka istedikleri §ekilde bir Kilise hükümeti kurmak özgürlüğüne kavu§mayı umuyorlardı. İ §te bunun için §irkete dahil belli ba§lı Püritenler bütün hisse senetlerini satın aldılar, heratı da ceplerine koyarak Ameril