132 62 22MB
Turkish Pages 682 [685] Year 1979
ARX _ENGELS
1
� •
�
o(')
�
1
"
.....,..
c.o
YAYlNLARI
SEÇME Y APITLAR Ü'ÇÜNCÜ CİLT
KARL MARX VE
FRİ EDRİCH ENGELS
BİRİNCİ
BASXI
SEÇME YAPlTLAR ÜÇÜNCÜ CİLT
KARL MARX VE
FRİEDRİCH E NGELS
Karl
Marx
ve
lume
Three,
Belll,
Seyhan
Kenan dilimize 11dı
ıı...
Frlcdrlch Erdoğdu,
Someı·
ve
çevrilmiş Ara lı k
Engıols'ln yapıtlarmdan
Publlshers,
Progı·ess
Vahnp
Öner Ünalan
""
1979
Sol
Moscow
Erdoğdu,
t.nrlhlndL·.
Arif
tarafından
Yayınları
1070)
Gelen,
M.
Seçme
ilkyaz
Selectecl
kitap,
(her metin
tarafından,
Ankarıı'da,
derlenen adlı
Mihri
Kııbngll, ayrı
ııyrı
Yapıtlar,
Basımevl'ndc
Works Belli,
(Vo
Sevim
Ünsal Oskny, olmak
Uzere)
ÜÇ'iincü
Cllt,
dizdirilip
baH-
tırılm.ıştır.
,,
İÇİNDEKİLER
ll
GOTHA PROGRAMININ ELEŞTİRİSİ. Karl Marx
ll 13
Hi
Fricdrich Engels'In önst?zti W.
BRACKE'YE MEKTUP, Kar! Marx
ALMAN İŞÇİ PARTİSİ PROGRAMININ
KENAR NOTLARI, Karl Mar.ı:
16 27
ll
211
lll
30
IV
37
A. DEBEL'E MEKTUP, �·riedrir.h Engels
16
K
5!1
DO(iANIN
70
IANTİJ-DÜHRİNG'E t'SKİ ÖNSÖZ, .1-'ricdrlclı Engel.•
70
KAUTSK'f'YF. MEKTUP, Frtedrkh Engels D lYALEKTİGİ'NE
MAYMUNDAN İNSANA
D4
KARL MARX, Frledriclı Enuels
106 113 115
1311
Frtedrich
Enaels
DJ�·nlektlk Üzerine
110
Hl6
GİRİŞ,
GEÇİŞTE EMEGİN ROLÜ,
Frtedrlch
Enaııle
MARX VE ENGELS'TEN A. BEBEL, W. LİEBKNECHT, W. BRACKI!: VE ÖTEKİLERE ("GENELGE MEKTUP")
HI. üc Ztirlhllnin Manifestosu Ü'I'OP.K SOSYALİZM VE BİLİMSEL SOSYALiZM, Frtlldrtch Engels 1892
İ ngll lzce Baskıya Özel
Giriş
ÜTOPİK SOSYALIZM VE BİLİMSEL SOSYALiZM
1311 152
161
ll
III
1112
V. İ. ZASULİÇ'İN MEKTUBUNA YANITIN İLK TASLAGI, Karl Marx
106
KARL
MA1tX'IN
MEZARI
BAŞINDA
YAPILAN KONUŞMA, Frtedrtch
Eııgel3 IOU
MARX VE DİE NEUE RHEINİSCHE ZEİTUNG, �'riedriclı Engels
200
KOMÜNiSTLER BİRLiGİNİN TARİHİ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ, Friedrtch Eııflcls
2?.1
230
Alnıaııya'tla KomUnist Partınin İstemleri AİLENİN, ÖZEL MÜLKiYETİN VE DEVLETiN KÖKENi. Friedricfı Enuel•
230
1884 Birinci Baskınııı
232
1891
2:12
İl k el Ailenin Tarihi Üzerine
Ön sözU
DördUncU Almanca Baskıya Önsöz
�.·17
AİLENİN,
247
I.
ÖZEL
MÜLKiYETİN
Tarih-Öncesi
248 249
Yabanıllık
2.
Baı·barlık
II.
311
III.
İrokua Gensi
326
IV.
Yunan Gensl
V.
348
VI.
359
VII.
374
VIII.
386
IX.
408
DEVLETiN
KÖI{ENİ
Aşamaları
1e
253
336
A i
Uygarlık
ı.
VE
Atina Devletınin Oluşumu Roma'da Gens ve Devlet Keltlerde ve Cermenlerde Gens Cerınenlerde Devletin Oluşması Barbarlık ve Uygarlık
LUDWİG
FEUERBACH
VE
KLASİK
ALMAN
FELSEFESİNİN
SONU,
VE
KLASİK
ALMAN
FELSEFESİNİN
SONU
Frledrlclı Enoels 1888 Baskısına Önsöz
40() 411
LUDWİG
FEUERBACH
411
421
u
431
III IV
439 459
TARİHTE ZOiıUN ROLÜ, Friedrich Engels
521
18!ll
SOSYAL-DEMOKRAT
PROGRAM
TASARISININ
ELEŞTİRİSİ.
Friedrich Engels 521
I.
526
Il.
532
III.
Paragrafta
Gtidülerin A\iıklannıası
istemler
İktisadi istemler Birinci Kesime Ek
532 534
On
Siyasal
İNGİLTERE'DE EMEKÇİ
SINIFLARıN
DURUMU'NA ÖNSÖZ,
Friedriclı
Engels 551
GELECEK İTALYAN DEVRİMİ VE SOSYALİST PARTi, Friedrlch Engels
556
FRANSA'DA
VE
ALMANYA'DA KÖYLÜ SORUNU,
Frledrich
558 569 579
II M E K T U P L A R,
Karı Marx ve Frledrlch Engels
579
Engels'ten Londra'daki P. Lavrov'a
583
Marx'tan Hamburg'daki Wilhelm Bios'ya
584
Engels'ten VIyana'daki Karl Kautsky'ye
585
Engels'ten
587
Engels'ten Berlln'deld C. Schmldt'e
589
Engels'ten Breslau'daki
591
Engels'ten
New York'taki F. Kelley Wıschnewetzky'ye Otto Boenlgk'e
Königsberg'dekt Joseph Bloch'a
Engels
fiili
llllll
ı·:ııu•·IK'Iı·n Uthe, Faust,
Bölüm:
I. Sahne 3.
-Ed.
"Yoksa", Seeebi böyle soruyor (s. 810) , "ölü sistemi baş langıçtaki akkor halindeki bulutsuya geri getirebilecek ve yeni bir yaşam uyandırabilecek güçler doğada var mı? Bil miyoruz." Elbette bunu, 2 x 2 4 gibi, ya da maddenin çekiminin uzaklığın karesine göre çoğalıp azaldığını bildiğimiz gibi bilmiyoruz. Ama doğa konusundaki görüşünü olabildiğince uyumlu bir bütün halinde kuran, ve günümüzde en kafasız görgücünün bile onsuz hiç bir yere varamayacağı teorik doğabilimi içinde, sık sık tam olarak bilinmeyen büyüklük lerle hesap yapmak zorundayız ve düşüncenin tutarlığı her zaman bilgi yetersizliklerini aşmak zorundadır. Modern do ğabilimi, hareketin yok olmazlık ilkesini felsefeden devral mak zorundaydı ; bu ilke olmaksızın daha fazla yaşayamaz dı. Ancak, maddenin hareketi, salt kaba mekanik hareket değildir, salt yer değiştirme değildir; ısı ve ışıktır, · elektrik ve magnetik gerilimdir, kimyasal bileşim ve ayrışımdır, ya şamdır ve son olarak bilinçtir. Maddenin, bütün sınırsız var lık süresi boyunca yalnızca bir kez, ve sonsuzluğuna kıyasla sonsuz derecede küçük kısa bir süre için, kendisini, hare ketini farklılaştırabilecek ve dolayısıyla bu hareketin bütün zenginliğini ortaya koyabilecek bir durumda bulduğunu ve, bundan önce ve sonra, maddenin sonsuza kadar salt yer · de ğişikliği ile sınırlanmış olarak kaldığını söylemek, maddenin ölümlü ve hareketin geçici olduğunu savunmakta eşanlam l ıdır. Hareketin yok olmazlığı, yalnızca nicel olarak değil, aynı zamanda, nitel olarak da, kavranmalıdır ; salt mekanik yer değiştirme, elverişli koşullar altında, ısıya, elektriğe, kimyasal eyleme, yaşama dönüşme olanağını da kapsamak la birlikte, bu koşulları kendiliğinden yaratamayan bir mad de, hareketi yitirmiştir; kendisine uygun düşen çeşitli bi çimlere dönüşrnek yeteneğini yitirmiş bir harekette, henüz dynamis* bulunmakla birlikte, energeia** yoktur ve böylece kısmen yok edilmiş demektir. Ama bunların her ikisi de dü şünülmez. Şurası kesindir: bir zamanlar, evren adamızın mad desi, en az 20 milyon yıldız (Madler'e göre) kapsayan gü=
• Güç. -Ed. •• Edim. -Ed.
66
ı ıcş sistemlerinin gelişebildiği hareketi - - ne türden oldu �unu henüz bilmiyoruz- ısıya çevirmişti; bu güneş sistem lerinin giderek yok olduğu da kesindir. Bu dönüşüm nasıl oldu? Güneş sistemimizin gelecekteki caput mortuum unun* tür daha yeni güneş sistemlerinin hammaddesine dönüşüp dönüşmeyeceğini, biz de peder Secchi kadar az biliyoruz. Ama burada ya bir yaratıcıya yönelmek zorundayız, ya da şöyle bir sonuca varmaya zorlanıyoruz : evrenimizin güneş sistem lerinin kor halindeki hammaddesi, hareket halindeki mad denin özünde var olan hareket dönüşümleri ile doğal yol dan üretilmişti, bu dönüşümlerin koşulları, milyonlarca ve milyonlarca yıl sonra da olsa, azçok rasıantı halinde, ama aynı zamanda da raslantıya özgü bir gerekiilikle gene madde tarafından yeniden üretilrnek zorundadır. Böyle bir dönüşüm olanağı gittikçe daha çok benimse niyor. Gök cisimlerinin alınyazısının birbiri içine düşmek olduğu görüşüne varılıyor, hatta böylesi çarpışmalarda orta· ya çıkması gereken ısı miktarı hesaplanıyor. Gökbilimin bize verdiği bilgiye göre, yeni yıldızıann ansızın parlaması, eskiden bilinenierin de ansızın daha çok aydınlanması, böy lesi çarpışmalarla en kolay yoldan açıklanıyor. Ayrıca geze genler grubumuz, güneşin çevresinde ve güneşimiz de ev ren adamızın içinde hareket etmekle kalmıyor, bütün evren adamız da uzayda öteki evren adalarıyla geçici , göreli den ge içinde sürekli olarak hareket ediyor. Çünkü serbestçe yü zen cisimlerin göreli dengesi bile ancak hareketin karşılık h olarak saptandığı yerde bulunabilir. Bazı kimseler, uzay da, sıcaklığın, her yerde aynı olmadığını varsayıyorlar; son suz küçüklükteki bir bölümü dışta tutulursa, evren adamı zın sayısız güneşlerinin ısısının uzayda kaybolduğunu ve uza yın ısısını milyonda-bir santigrad derece bile yükseltmeyi sağlayamadığını biliyoruz. Bu büyük ısı miktarı ne oluyor? Uzayı ısıtma çabası içinde sonsuz olarak boşa mı gidiyor, pratikte varlığını mı yitiriyor, bir derecenin on ya da daha çok sıfırla başlayan ondahğı ölçüsünde uzayın ısınması kar şısında teorik varlığını mı sürdürüyor? Böyle bir varsayım, hareketin yok olmazlığını yadsır; gök cisimlerinin ardarda birbirlerinin içine düşmesiyle bütün var olan mekanik hare'
•
Ölü knlıntılnrı. -Ed.
67
ketin ısıya dönüştüğü ve bunun uzaya yayıldığı, böylece "kuvvetin yok olmazlığı"na karşın genellikle bütün hareke tin duracağı olasılığını kabul eder. (Burada hareketin yok olmazlığı yanında, kuvvetin yok olmazlığı deyiminin ne ka dar hatalı olduğu anlaşılıyor. ) O halde, ilerde bilimsel araş tırmanın gösterıneyi amaçladığı bir yoldan, uzaya yayılan ısının, yeniden yığılıp etkin olabileceği bir başka hareket biçimine dönüşmesi olanağına sahip olması gerektiği sonu cuna varınz. Bununla, ömrü bitmiş güneşierin ateş halindeki buhara dönüşü karşısında bulunan başlıca güçlük kay bolur. Zaten sonsuz zaman içinde dünyaların sürekli olarak yinelenen birbirini kovalaması, ancak sonsuz uzay içinde sa yısız dünyaların yanyana bulunuşunun mantıki bir tamla masıdır - Draper'in teoriye aykırı Yankee beynine bile ge rekliliğini zorla kabul ettiren bir ilke.* İçinde maddenin hareket ettiği şey sonsuz bir çevrim, yörüngesini ancak dünyasal yılımızın uygun bir ölçü olama yacağı zaman dönemleri içinde tamamlayan bir çevrim, için de en yüksek gelişme zamanının , organik yaşam zamanının ve daha önemlisi doğanın ve kendi kendilerinin bilincine er miş varlıklarının zamanının, yaşam ile özbilincinin geçerli olduğu uzayın sınırlılığı kadar dar bir çevrimdir; ister gü neş ya da bulutsu buhar olsun, ister bir hayvan ya da hay van cinsi olsun, ister kimyasal birleşme ya da ayrışma olsun, eşit ölçüde geçici olan ve içinde hiçbir şeyin sonsuz olmadı ğı, ama sonsuz olarak değiştiği, sonsuz olarak hareket eden, hareketini ve değişimini yasalara göre yapan maddenin son lu biçimdeki varlığını içeren bir çevrimdir. Ama bu çevrim, zaman ve uzay içinde ne kadar sık ve ne kadar amansızca tamamlanırsa tamamlansın ; kaç milyonlarca güneş ve dün ya doğup kaybolursa kaybolsun; yalnız bir güneş sistemin de ve yalnız bir gezegende organik yaşam koşulları ortaya çıkıncaya dek ne kadar zaman geçerse geçsin; aralarından düşünebilen beyne sahip hayvanların gelişmesine, ve kısa bir zaman için yaşam koşullannın ortaya çıkıp sonra gene • "Sonsuz uzay içinde dünyaların çokluğu, sonsuz zaman içinde dünyala rın birbirini Izlediği anlayışına götürür." (J. W. Draper, History of t h e Intellec tual Development of Europe, Vol. II, [s. 325 ] . ) [Engels'in notu.]
�
acmıasızca ortadan kaldırılmasına dek ne kadar çok orga n i k varlıklar meydana gelip ve daha sonra gene yok olursa maddenin bütün dönüşümleri içinde, sonsuza dek olsun aynı kalacağı, hiçbir niteliğinin hiçbir zaman kaybedileme yceeği ve bu yüzden aynı zamanda da aynı sarsılmaz zorun Julukla yeryüzünün en yüce yaratığı düşünen aklı yokede ceği ve bir başka yerde; bir başka zaman onu yeniden ürete ceği konusunda kuşkumuz yoktur. -
1 1175-7G'da
Engels
! a ra fından yazılmıştır İlk kez Almanca
ve
Rusça olarak Marx
Engels Arşivi, Kitap Il, ı n25'te yayınlannuştır
I