122 48 5MB
Turkish Pages 272 [273] Year 2022
4350 1 ALFA 1 TARiH l 162
RUS DEVRiMi
SHEILA FITZPATRICK (4 Haziran 1941) Melbourne'de dogdu . Sovyetler Birtigi ve modem Rusya tarihi alarnrnn onde gelen tarihçilerindendir. Stalin dõnemi ve Büyük Tasfiyeye odaklanan "sosyal ta rih" ve "a$ag1dan tarih" yakla$1m1yla komünist tarihyaz1m1nda yeni bir açan ôncü isimlerden oldu . Stalinizm ile Nazizm aras1nda yap1lan tart1$malarda totalitarizm kavram1rnn ele$tirel bir $9kilde ele ahnmas1na da katk1da bulunmu$tur. Kaleme ald1g1 birçok kitaptan bazilan $Unlard1r: The Cultural Front: Power and Cultura in Revolutionary Russia, 1992; Everyday Stalinism: Ordinary Life in Ext raordinary Times: Soviet Russia in the 1930s, 1999; On Stalin's Team: The Years of Living Dangerously in Soviet Politics, 2015. My Father's Daughter: Me mories of an Australian Childhood (2021) adh bir arn kitab1 da vard1r. Tt.irkçede bulunan diger kitaplan ise $Unlard1r: (Yuri Slizkine ile birtikte) Rus Devriminin Gôl gesindeki Kad1nlar, çev. Lale Aykent Tunçman, 2004; Af'§ivdeki Casus, çev. irem Almaç Yüce, 2017; ve K1sa SSCB Tarihi, çev. Samet Ôksüz, 2022.
NURULLAH DURU (1978) istanbul dogumlu. Bir lisede edebiyat ogretmenligi yap1yor. Dü$ünce ve edebiyat metinlerinin çevirisiyle me$gul.
Rus DeVTimi © 2022, ALFA Bas1m Yay1m Dagit1m San. ve T ic. Ltd. Sti. The Russian Revolution © 2017, Sheila Fitzpatrick Kitabm Türkçe yaym haklan Anotalialit Ajans arac1hgiyla Alfa Bas1m Yay1m Dagium Ltd. !>ti.'ne aittir. Tamttm amac1yla, kaynak gõstermek iamyla yap1lacak bsa almular d11mda, yaymcmm yaz1h izni olmaksmn hiçbir elektronik veya mekanik araçla çogalnlamaz. Eser sahiplerinin manevi ve mali haklan sakhdir.
Yaymc1 ve Gene) Yaym Yónetmeni M. Faruk Bayrak Gene) Müdü r
Vedat Bayrak
Yaym Yónetmeni Mustafa Küpüioglu Çeviren Nurullah Duru Kit ap Editõrü Erkal Ünal Kapak Tasar1m1 Adnan Elmasoglu Sayfa Tasarim 1 Mürüvet Duma
ISBN 978-625-449-639-4 1. Bas1m: Ekim 2022
Basb ve Cilt Melisa M atbaac1bk Çiftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaia-istanbul Tel:0(212) 674 97 23 Faks:0(212) 674 97 29 Sertifika no:45099
Alfa Bas1m Yay1m Dagit1m San . ve Tic. Ltd . �ti. Alemdar Mahallesi T icarethane Sokak No: 15 34110 Cagaloglu-istanbul Tel:0(212) 511 53 03 (pbx) Faks: 0(212) 519 33 00 www.alfakitap.com - [email protected] Sertifika no:43949
SHf ILA flTZPATBICK •
•
IUS OEUllHI lnqfümden çeu1ren Hurullah Duru
ALFA
içindekiler
Te§ekkür, 7 Giri§, 9
1
ORTAM, 30
2
1 9 1 7 : �UBAT VE EKÍM DEVRÍMLERÍ, 66
3
iÇ SAVA� , 105
4
YEN1 EKONOM1 POL1T1KASI (NEP) VE DEVR1M1N GELE C ECt, 141
5
STAL1N'1N DEVRÍMÍ, 180
6
DEVR!Mt SONA ERDÍRMEK, 222
Seçilmi§ Kaynakça, 259 Dizin, 269
TE�E KKÜR
Bu kitabm art1k uzun bir tarihi var. Kitabm ilk taslag1m 1979 yazmda Avustralya Milli Üniversitesi Sosyal Bi limler Ara§t1rma Okulu'nda misafir ara§t1rmac1 oldugum sirada yazm1§tlm. Avustralya Milli Üniversitesi'ne davet edilmemi saglayan ve ardmdan kitabm elyazmas1yla il gili yararh yorumlarda bulunan arkada§Im Harry (T.H.) Rigby'ye; õnemli bir düzeltme yapan R. W. Davies'e; kitap ilk yaz1ld1g1 sirada bana entelektüel ilham verdigi gibi te§vik de eden Jerry Hough'a te§ekkür etmek isterim. Ki tabm 1993 ve 2008'de yap1lan ikinci ve üçüncü bas1mlan Chicago Üniversitesi'nde bulundugum dõnemde hazir land1 ve lisansüstü õgrencilerimin yam s1ra Rusya Ara§ t1rmalan ve Modem Avrupa Ç ah§taylan üyeleri de benim için büyük ilham kaynag1 oldu. tkinci ve üçüncü bas1mlar yapild1gmda hâlâ lisansüstü düzeyindeki baz1 õgrencile rimin üçüncü ve dõrdüncü bas1mlarda referans verdigim õnemli akademik ara§t1rmalannm yay1mland1gm1 belirt mekten memnuniyet duyuyorum. Kocam Michael Danos ikinci bas1mm gõzden geçirilmi§ halini okudu ama üçün cü bas1m1 gõzden geçiremeden vefat etti; yazd1g1m her §eyde onun kahc1 izleri vardir. Elinizdeki 4. bas1m Avust ralya'da, beni destekleyen bir dizi yeni meslekta§1mm ol dugu Sidney Üniversitesi'nde haz1rlandi. Rus Devrimi'nin yüzüncü y1ldõnümü adma düzenlenen birçok uluslarara s1 konferans hadisenin uzun vadeli õneminin yeniden de gerlendirilmesine vesile olmu§tur. 7
GiRi�
ABD devlet ba§kam Nixon'm 1 972 y1lmdaki Çin ziyareti sirasmda sohbet dõnüp dola§IP yakla§1k iki yüz y1l õnce ki Frans1z Devrimi'ne gelmi§ti. Rivayete gõre, Ba§bakan Çu En-Lay ondan devrimin etkisini degerlendirmesi is tendiginde bunun için çok erken oldugunu sõylemi§ . Çu En-Lay muhtemelen soruyu yanh§ anlami§ ve kendisine 1 968 Paris olaylarmm soruldugunu s anm1§t1 ama her ha lükârda güzel bir yamt vermi§ti. Büyük tarihsel olaylann etkisi hakkmda konu§mak için daima erkendir zira bu etki statik olmaktan ziyade mevcut ko§ullanm1z ve geç mi§teki degi§imlere ili§kin bak1§ aç1m1zla birlikte sürekli olarak degi§ir. Hatiras1 bir dizi degi§imden geçen ve gele cekte de ku§kusuz geçecek olan Rus Devrimi için de aym §ey geçerlidir. Rus Devrimi ( 1 994) kitab1m, ikinci bask1s1m çarp1c1 hadiselerin ardmdan yapm1§t1: Komünist reji min çõkü§ü ve Sovyetler Birligi'nin 1 99 1 sonunda dag1h §l. Bu olaylar Rus Devrimi çah§an tarihçiler için her türlü sonuca gebeydi . Daha õnce kapah olan ar§ivler açilm1§; çekmecelerde s akh duran hatiratlann yam sira õzellikle Stalin devri ve Sovyetler Birligi'ndeki bask1lann tarihiy le ilgili her türden yeni malzeme de gün l§Igma ç1km1§tl. Sonuçta l 990'h y1llar ve 2000'lerin ba§l uluslararas1 aka demik toplulukla yeni bag kuran post-Sovyet Ruslarm da aralannda oldugu tarihçiler için õzellikle verimli geçmi§ ti. Kitab1mm üçüncü bask1smm (2008) geni§letilmi§ kay9
RUS DEVRiMi
nakças1 bu yeni bilgi bollugunu yanslt1yordu. Elinizdeki dõrdüncü bask1yla Rus Devrimi'nin yüzüncü y1lma ula§ mI§ bulunuyoruz. Bunun yeniden degerlendirme yapmak için elveri§li bir zaman oldugu ortada ama ne tuhaftir ki Rusya'da bõyle bir projeye giri§meye dõnük fazla bir is tek yok. Sovyetler Birligi sonrasmda Rusya yeni bir ulusal kimligin zemini olabilecek kullam§h bir geçmi§e ihtiyaç duyuyor. Sorun, Devrim'in huna nasil uyarlanabilecegi. II. Dünya Sava§1'nda Rusya 'y1 (Sovyetler Birligi'ni) Bati kar §Ismda büyük bir zafere ula§tiran ve sava§ sonrasmda ülkenin süpergüç statüsüne yükselmesine nezaret eden bir ulus-in§ac1s1 olarak Stalin bu anlat1ya nispeten ko layhkla dahil edilebiliyor. Ama çagda§ Ruslar aç1smdan Lenin ve Bol§evikler hakkmda ne dü§üneceklerini bilmek o kadar kolay degil. Ruslar ve diger eski Sovyet vatanda§lan için Sovyetler Birligi'nin çõkü§ü, vaktiyle dünyanm "ilk sosyalist dev leti"nin kurulu§ hadisesi olarak selamlanan, §imdi ise birçoklannm gõzünde Rusya'nm yetmi§ dõrt y1l boyunca s aptig1 yanh§ bir yol olan Devrim'in anlammm yeniden ve esash biçimde degerlendirilmesi anlamma gelmi§tir. 1 Her ne kadar büyük bir degi§iklige gitme ihtiyac1 duy masalar da Bat1h tarihçilerin perspektifi de Soguk Sava§ ve Sovyetler Birligi'nin sona ermesiyle ince bir ayardan geçmi§tir. Bu entelektüel degi§imler üstündeki toz bulutu henüz dagilm1§ degil. Ama bir §ey aç1k seçik ortada: Rus Devrimi'nin anlam ve õnemine ili§kin kesin bir degerlen dirmede bulunmak için hâlâ çok erken ve Devrim modem Avrupa ve dünya tarihinde bir dõnüm noktas1 olarak cid diye ahnd1g1 sürece bu degi§meyecek. Elinizdeki kitapta Devrimin adlandmlmas1 bile sorun te§kil etmi§tir. "Rus Devrimi" te rimi Rusya'da hiçbir zaman kullamlmam111tir. Bugün birçok Rusun kullanmaktan kaçmd1g1 Sovyet devrindeki kullamm ise "Ekim Dev rimi" ya da s adece "Ekim"di.
10
GÍRÍ$
Devrim'in hikâyesini anlatmaya ve meseleleri Devrim'e i§tirak edenlerin gõzünden gõründügü haliyle netle§tir meye çah§acag1z. Ancak Frans1z Devrimi gibi Rus Devri mi'nin anlam1 da sürekli olarak tart1§1lacakt1r. Devrimin
zaman dilimi
Devrimler karma§Ik toplumsal ve siyasal çalkant1lar meydana getirdigi için onlar hakkmda yazan tarihçiler arasmda en temei meselelerde bile farkhhklar ya§amr: Devrimin nedenleri, devrimci amaçlar, devrimin topluma etkisi, siyasi sonucu ve hatta kapsad1g1 zaman dilimi. Rus Devrimi'nin ba§lang1ç noktas1 herhangi bir sorun te§kil etmez: Ç ar II. Nikolay'm tahttan indirilmesi ve Geçici Hükümet'in kurulmas1yla sonuçlanan 1 9 1 7'deki �ubat Devrimi'ni2 hemen herkes ba§lang1ç noktas1 olarak kabul etmektedir. Peki Rus Devrimi ne zaman sona ermi§tir? Bol§eviklerin iktidan ald1g1 Ekim l 9 1 7'de mi? Yoksa Bol §eviklerin tç Sava§'ta zafere ula§t1klan 1 920'de mi? Sta lin'in "yukandan devrim"i Rus Devrimi'nin bir parças1 m1yd1? Ya da Devrim'in Sovyet devleti var oldugu sürece devam ettigi gõrü§Ü kabul edilebilir mi? Anatomy of Revolution (Devrimin Anatomisi) adh ese rinde C rane Brinton, devrimlerin radikal bir dõnü§ümün arzuland1g1 ve gitgide artan bir §evk ve co§kunun hâkim oldugu çe§itli a§amalarla zirveye ula§t1ktan sonra bunu bir taraftan devrimci enerjinin azald1g1, õbür taraftan düzenin ve istikrann restorasyonuna yõnelik ad1mlann tedricen atild1g1 Termidorcu bir hayal kmkhg1 evresi nin izledigi bir ya§am dõngüsüne sahip oldugunu õne sürmü§tür.3 Brinton'm analizine temei olu§turan FranTakvim degi11ikliginden õnceki tarihler eski haliyle verilmi11tir; 1 9 1 7'deki eski takvim Rusya'mn 1 9 1 8'de kabul ettigi yeni Batih tak vimden on üç gün gerideydi . C rane B rinton, The Anatomy of Revolution (gõzden geçirilmi11 ba-
11
RUS DEVRiMi
s1z Devrimi modelini ak1llannda tutan Rus Bol§evikleri kendi devrimlerinin Termidorcu bir yozla§maya ugrama smdan korkmu§ ve 1 92 l 'de Íç Sava§'m ardmdan ya§anan ekonomik çõkü§ten õtürü uygulamak zorunda kald1kla n NEP'in (Yeni Ekonomik Politika) simgeledigi "stratejik geri çekili§" esnasmda bu yozla§may1 ya§ad1klanm dü§ü nüp k1smen endi§elenmi§lerdir. Ne var ki Rusya 1 9 20'lerin sonunda hem 1 9 1 7 �ub at ve Ekim Devrimlerinden hem de 1 9 1 8 - 1 920'deki íç Sa va§ 'tan daha büyük toplumsal etkisi olan bir ba§ka bü yük çalkant1ya sürüklenmi§tir: Birinci Be§ Y1ll1k Plan'la õngõrülen sanayile§me hamlesi, tanmm kolektifle§ti rilmesi ve Stalin'in õncelikle eski entelijansiyay1 hedef alan Kültür Devrimi'yle baglant1h "yukandan devrim"i. Klasik bir Termidor'un belirtileri ancak l 930'larm b a §mdaki bu çalkantmm ardmdan gõzlemlenmi§tir: Dev rimci §evk ve sava§ ç1hgm sõnümlenmeye yüz tutmas1; düzen ve istikrarm restorasyonunu hedefleyen yeni p o litikalar; geleneksel kültürün v e degerlerin canlam§1; yeni bir siyasi ve toplumsal yapmm peki§tirilmesi. Ama sõzünü ettigimiz Termidor'un dahi tam olarak devrim ci çalkantmm sonunu olu§turdugu sõylenemez. 1 93 7 1 938'deki Büyük Tasfiye devrimci terõrün yükseldigi geçmi§teki dalgalardan çok daha deh§etli bir nihai iç sarsilmayla birlikte, hâlâ hayattaki eski Bol§evik dev rimcilerin çogunu ortadan kaldirm1§; siyasi, idari ve askeri elitlere mensup kadrolan tümüyle tasfiye etmi§ ve bir milyondan fazla insam õldürmü§ ya da Gulaglara sürmܧtÜr.4 sim, New York, 1 965). Frans1z Devrimi'nde 9 Thermidor (27 Temmuz 1 794) devrimci takvimde Robespierre'in devrildigi tarihti. "Termi dor" kelimesi hem devrimci terõrün hem de devrimin kahramanhk evresinin sona erdigi tarih olarak kullamlmaktadir. Bkz. Son bõlüm.
12
GiRiS
R u s Devrimi'nin zaman dilimini belirlerken kar§lla §Ilan ilk mesele l 920'lerde NEP'in simgeledigi "stratejik geri çekili§"in dogas1d1r. NEP, Devrim'in sonu muydu ya da õyle olmas1 m1 tasarlanmI§tI? 1 92 l 'deki aç1klamalan na bak1hrsa Bol§eviklerin niyeti bu ara dõnemden dev rimci taarruzu yenilemek amac1yla güç toplamak için yararlanmakt1; fakat Bol§eviklerin devrimci arzularmm azalmas1yla birlikte niyetlerinin de degi§mi§ olmas1 ihti mal dahilindeydi. Baz1 ara§tlrmac1lara gõre l 924'te vefat eden Lenin, õmrünün son y1llarmda Rusya'nm sosyaliz me ancak halkm kültür seviyesi yükseltilerek ve a§amah biçimde ilerleyebilecegi kamsmdayd1. Buna ragmen Rus toplumu NEP dõneminde oldukça gergin ve istikrars1z, parti ise oldukça agresif bir ruh halindeydi . Bol§evikler kar§1-devrimden korkarken iç ve dI§ "s1mf dü§manlan"n dan yõnelen tehditle me§gul oluyor; NEP'ten memnun ol mad1klanm ve NEP'i Devrim'in nihai sonucu olarak ka bul etmeyi istemediklerini ifade ediyorlard1. Gõz õnünde bulundurulmas1 gereken ikinci mesele Stalin'in 1 920'lerin sonunda NEP'e son veren "yukandan devrim"inin dogas1dir. Baz1 tarihçiler Stalin'in devrimiy le Lenin'in devrimi arasmda gerçek bir süreklilik oldugu fikrini reddetmektedir. Baz1lan ise Stalin'in "devrim"inin bu §ekilde adlandmlmay1 hak etmedigi kamsmdadir zira onlara gõre bu bir halk ayaklanmasmdan ziyade radikal dõnܧÜm amaçlayan iktidar partisinin topluma yõnelik olarak ba§latt1g1 bir taarruzdu. Bu kitapta Lenin'in ve Stalin'in devrimleri arasmdaki süreklilikleri ara§tmyo ruz . Stalin'in "yukandan devrim"inin Rus Devrimi'nin parças1 say1hp say1lamayacag1 tarihçilerin kendilerine gõre hakh nedenlerle farkh yamtlar verdikleri bir soru dur. Ancak burada mesele 1 9 1 7 ve 1 929'un birbirlerine benzeyip benzemediklerinden ziyade aym sürecin parça s1 olup olmad1klandir. Her ne kadar onlan 1 789 ruhunun 13
RUS DEVRiMi
bir somutlam§l olarak gõrmüyor olsak da Napoléon'un devrimci sava11lan Frans1z Devrimi genel kavramma da hil edilebilir ve Rus Devrimi'yle ilgili de benzer bir yakla §lfil benimsemek mümkündür. Bir devrimin, eski bir reji min çõkü§üyle yeni rejimin saglam temellere oturtulmas1 arasmdaki çalkantl ve istikrars1zhk evresini kapsad1g1m sõylemek sagduyulu bir yakla111m olacaktir. Rusya'da 1 920'lerin sonunda yeni rejimin süreklilik arz eden un surlan henüz tam olarak ortaya ç1kmam1§tl. Karar verilmesi gereken son mesele 1 937-38'in Bü yük Tasfiye'sinin Rus Devrimi'nin parças1 say1hp s ay1lamayacag1dir. l 937-38'd e ya§ananlar bir devrimci terõr müydü yoksa esas itibanyla farkh tipte bir terõr müy dü? (kemikle§mi§ bir rejimin sistemik amaçlanna hizmet eden totaliter bir terõr olarak tammlanmaya müsait miy di?) Bence bu iki tamm da Büyük Tasfiye'yi tam olarak aç1klamaktan uzaktir. Büyük Tasfiye tam da devrimci ve post-devrimci Stalinizm arasmdaki sm1rda konumlanm1§ olan benzersiz bir olguydu. Retorigi, hedefleri ve ç1g gibi büyüyen ivmesiyle bir devrimci terõrdü. Ama yapilardan ziyade insanlan yok etmesi ve Lider'in §ahsiyetini tehdit etmemesiyle totaliter bir terõrdü. Stalin'in ba11latt1g1 bir devlet terõrü olmas1 onun Rus Devrimi'nin tammlayic1 unsurlarmdan biri oldugu gerçegini ortadan kald1rmaz: Sonuçta 1 794 Jakoben Terõr'ünü de benzer bir çerçevede tammlamak mümkündür. 5 tki devir arasmdaki bir ba§ka õnemli benzerlik her ikisinde de yok edilen ba§hca hedef lerin devrimciler olmas1dir. Nasil ki Frans1z Devrimi'nin hikâyesi Jakoben Terõr'ünü zorunlu kild1ysa Rus Devri mi'nin hikâyesi de kendi ba§ma dramatik nedenlerle Bü yük Tasfiye'yi gerektirmi§ti. Devlet terõrüyle ilgili fikirlerimi büyük õlçüde Colin Lucas'm ma kalesine borçluyum, "Revolutionary Violence, the People and the Terror", K. Baker (ed . ) , The French Revolution and the Creation of Modem Political Culture, e. 4: The Terror (Oxford, 1 994) .
14
GiRiS
Bu kitapta Rus Devrimi'nin zaman dilimi �ubat 1 9 1 7 'den 1 937-38'in Büyük Tasfiyesi'ne kadarki dõnemi kaps1yor. Farkh evreler (�ubat ve Ekim 1 9 1 7 Devrimleri, tç Sava§, NEP ara dõnemi, Stalin'in "yukandan devrimi", onu izleyen Termidor dõnemi ve Büyük Tasfiye) yirmi yil hk bir devrim sürecinin ayn kesitleri olarak inceleniyor. Yinni yilm sonunda devrimci enerji iyice tükenmi§ ve toplum bitkinle§mi§ti; hatta iktidardaki Komünist Par ti6 bile çalkant1lardan yoruldugu için "normallige dõnü§" istegi duyuyordu. Elbette nonnallige dõnü§ mümkün ol mam1§t1 zira Büyük Tasfiye'den sadece birkaç yil sonra Alman i§gali ba§lam1§ ve Sovyetler Birligi II. Dünya Sa va§1'na ginni§ti. Sava§ daha fazla çalkant1ya yol açsa da daha fazla say1da devrime -en azmdan Sovyetler Birli gi'nin 1 939 õncesindeki cografyas1 gõz õnüne almd1gm da- yol açmami§tl. Sava§la birlikte Sovyet tarihinde yeni, post-devrimci bir dõnem ba§lami§tl.
Devrimle ilgili metinler Yorumculan arasmda ideolojik tarti§malar yaratmak ta devrimler gibisi yoktur. Ôrnegin Frans1z Devrimi'nin iki yüzüncü y1h olan 1 989'a b az1 ara§t1nnac1 ve aydmla nn Devrim'i tarihin çõp kutusuna atarak onun etrafmda uzun süredir devam eden yorum kavgasma son venneye yõnelik hararetli çabalan damga vurmu§tu. Rus Devri mi'yle ilgili digeri (Frans1z Devrimi) kadar kapsamh bir tarihyaz1m1 yoktur ancak bunun tek nedeni Rus Devrimi hakkmda yazanlarm Frans1z Devrimi hakkmda yazanlan yakla§Ik yüz elli yil geriden takip ediyor olmalandir. KiPartinin ismi Rus Sosyal-Demokrat ͧÇi Partis i (Bol§evik) iken 1 9 1 8'de Rusya (daha sonra Tüm Rusya) Komünist Partisi olmu§tur. "Bol§evik" ve "Komünist" terimleri l 920'lerde birbirlerinin yerine kullamhrken 1 930'larda "Komünist", standart kullamm haline gel mi§tir.
15
RUS DEVRiMi
tabm sonuna ekledigim Seçilmi§ Kaynakça'da Bati'da son on-on be§ yildaki Rus Devrimi ara§t1rmalanm yans1tan güncel akademik çah§malara odakland1m. Burada ise ta rihsel perspektif içinde zamanla gerçekle§en en õnemli degi§imleri ana hatlanyla õzetleyip, Rus Devrimi ve Sov yet tarihi hakkmda baz1 klasik çah§malara deginecegim. Bat1'da II. Dünya Sava§1'ndan õnce profesyonel tarihçi lerin Rus Devrimi hakkmda yazd1klan fazla bir §ey yoktu. En ünlüsü John Reed'in Dünyayi Sarsan On G ün 'ü olan bir dizi kusursuz tamkhk ve hatirat d1§mda W. H. Cham berlin ve Sovyet diplomasi tarihini içeriden gõzlemlerle anlatan Soviets in World Affairs'i (Dünya Meselelerinde Sovyetler) bir klasik olmay1 hâlen sürdüren Louis Fischer gibi gazeteciler tarafmdan yaz1lm1§ ba§anh tarih metin leri vard1 . Rus Devrimi'ni yorumlayan ve kahc1 etkiler birakan eserler Lev Troçki'nin R us Devrimi'nin Tarihi ve Íhanete Ugrayan Devrim 'iydi. Yazan Sovyetler Birligi'n den kovulduktan sonra yaz1ld1g1 halde siyasi bir polemik vasf1 ta§1mayan Rus Devrimi 'nin Tarihi devrime katilmI§ birinin gõzünden 1 9 1 7'ye dair canh bir anlat1m ve Mark sist bir analizdir. 1 936'da Stalin' e yõnelik bir suçlama olarak yaz1lan Íhanete Ugrayan Devrim ise Stalin rejimi ni yeni ortaya ç1kan Sovyet bürokrasi sm1fmm destegine bel baglayan ve esas itibanyla burjuva degerlerini temsil eden bir Termidor rejimi olarak tammhyordu. Sovyetler Birligi'nde sava§tan õnce yapilmI§ tarih araijtlrmalan arasmda Stalin'in s1k1 gõzetimi altmda ya zilm1§ olan ve 1 938'de yay1mlanan ünlü Sovyetler Birligi Komünist Partisi Tarihi 'nin õzel bir yeri vard1r. Bu, oku run da tahmin edebilecegi üzere, bir akademik ara§tir madan ziyade Ç arhk rejiminin yap1smdan K1zil Ordu'nun tç Sava§'taki zaferinin nedenlerine ve Sovyet iktidanna kar§l "hain Troçki"nin õncülük ettigi ve yabanc1 kapitalist güçlerin destekledigi kumpaslara kadar Sovyet tarihiyle 16
GÍRÍ$
ilgili tüm meselelerde dogru "parti çizgisi"ni (komünistle rin hepsinin benimseyecegi ve bütün okullarda õgretile cek ortodoksiyi) belirlemek amac1yla yazilm1§ bir kitapt1. Bõyle bir eserin varhg1 Sovyet devrine dair daha yarat1c1 akademik çah§malara fazla alan b1rakm1yordu. Sovyet ta rihçiliginde kat1 bir sansür ve otosansür hâkimdi. Sovyetler Birligi'nde l 930'larda hâkim olan ve hiç de gilse l 950'lerin ortalanna kadar gõklere ç1kanlan Bol§e vik Devrimi yorumunun basmakahp bir Marksist yakla§I m1 ortaya koydugu sõylenebilir. Temel noktalanyla õzetle yecek olursak, Ekim Devrimi, Bol§evik Parti'nin proletar yamn õncü gücü olarak hizmet ettigi gerçek bir proleter devrimdi ve vakitsiz ya da rastlant1sal bir devrim oldugu kesinlikle sõylenemezdi - tarihin yasalan uyannca ger çekle§mi§ti. Sovyet tarihindeki her §ey, büyük bir õnem atfedilmekle birlikte genellikle dogru düzgün tammlan mayan tarihsel yasalar (zakonomemosti) tarafmdan be lirleniyordu ve bu, pratikte bütün büyük siyasi kararlann dogru oldugu anlamma geliyordu. Lenin, Stalin ve genç ya§ta õlmü§ birkaç Bol§evik d1§mda geri kalan tüm dev rimci õnderlerin "Devrim"e ihanet ettikleri ortaya konup bu ki§iler yok hükmünde say1ld1g1 için (bas1h bir metinde adlarmm zikredilmesi imkâns1z oldugu için) gerçek bir siyasi tarih yaz1lam1yordu. Toplumsal tarih ise aktõrler ve õznelerin i§çi sm1fI , kõylülük ve entelijansiyadan iba ret oldugu sm1fsal bir çerçevede yaz1hyordu. Bat1'da ise Sovyet tarihi ancak II. Dünya Sava§1'ndan sonra, esasen dü§mamm tamma merakmm belirledigi bir Soguk Sava§ ortammda kuvvetli bir ilgi gõrmü§tÜ. Atmos feri belirlemi§ olan iki eser romand1: George Orwell'in Bin Dokuz Yüz Seksen Dort'ü ve Arthur Koestler'in Gün Ortasmda Karanlik'1 (Koestler'in romam l 930'larm so nunda eski Bol§eviklerin tasfiye edildigi Büyük Tasfiye duru§malanyla ilgilidir) . Akademide ise Amerikan siyaset 17
RUS DEVRÍMÍ
bilimi hâkimdi. Ba§vurulan en popüler yorum çerçevesi Nazi Almanya's1 ve Stalin Rusya'sm1 §eytanla§tlnc1 bir yakla§imla aym sepete dolduran totalitarizm modeliydi. Totaliter devletin her §eye kadir oldugu ve elindeki "de netim ayg1tlan" vurgulamyor; ideoloji ve propagandaya büyük ilgi gõsterilirken -totaliter devletin parçalad1g1 pasif bir saha olarak gõrülen- toplumsal alan ise büyük õlçüde ihmal ediliyordu. Birçok Bat1h ara§tmnac1, Bol§e vik Devrimi'nin bir azmhk partisinin gerçekle§tirdigi ve herhangi bir halk destegi ya da me§ruiyeti olmayan bir darbe olduguna inamyordu . Bu yüzden Bol§evik Devrimi ve Bol§evik Partisi'nin devrim õncesindeki tarihi esasen Sovyet totalitarizminin kõkenlerini aç1klamak maksad1y la inceleniyordu. l 970'lerden õnce Rus Devrimi ve Sovyet tarihini ince lemeye giri§en çok az s ay1da Bat1h tarihçi vard1 zira bu konu hem siyasi gerilimlerle yüklüydü hem de ar§ivlere ve birincil kaynaklara eri§mek çok zordu. Britanyah ta rihçilerin yapt1g1 iki õncü çah§may1 burada anmak gere kir: E . H. C arr'm birden fazla cilt olarak tasarlanan ve ilk cildi l 952'de yay1mlanan Sovyet R usya Tarihi'nin (History of Soviet R ussia) ilk kitab1 Bol§evik Devrimi, 191 7-1923 ( The Bolshevik Revolution, 191 7-1923) ve Isaac Deutsc her'in ilk cildi 1 954'te yay1mlanan klasikle§mi§ Troçki biyografisi. Sovyetler Birligi'nde l 956'da yapilan 20. Kongre'nin ardmdan Hru§çov'un Stalin'i kmamas1 ve ardmdan ger çekle§en k1smi de-Stalinizasyon bir tarihsel muhasebeye ve Sovyet ara§tirmalannda bir düzey yükseli§ine kap1 aralam1§tl. 1 9 1 7 ve 1 920'yle ilgili ar§ivlere dayanan ara§ t1rmalar ortaya ç1kmaya ba§lam1§t1 (i§çi sm1fmm õncü gücü olarak Bol§evik Parti etrafmdaki baz1 k1s1tlamalar ve dogmalar hâlâ yürürlükte olsa da) . Troçki ve Zinovyev gibi yok hükmündeki §ahsiyetlerden a§agilama maksa18
GiRiS
d1yla bile olsa bahsedebilmek mümkün hale gelmi§ti. Hru§çov'un Gizli Konu§mas1'mn tarihçilere saglad1g1 bü yük firsat Lenin'le Stalin'in birbirlerinden ayn§tmlmas1 olmu§tu. Reformcu Sovyet tarihçiler 1 920'lerle ilgili bir çok kitap ve makale yayimlayarak farkh alanlardaki "Le ninist normlar"m Stalin devrine gõre daha demokratik, çe§itlilige daha aç1k, daha az zorlay1c1 ve keyfi oldugunu iddia etmi§lerdi. Bat1h okur arasmda da kar§1hk bulan 1 960'lar ve 70'lerin "Leninist" trendinin ba§hca õrnegi 1 97 1 'de in gilizce yayimlanan Let History Judge: The Origins and Consequences of Stalinism (Tarih Yargilasm: Stalinizmin Kõkenleri ve Sonuçlan) adh eseriyle Roy A. Medvedev'di. Ôte yandan Medvedev'in eseri Stalin' e Brejnev devrinin ikliminin müsaade ettiginden daha keskin ve aç1k bir ele§tiri yõnelttigi için Sovyetler Birligi'nde yay1mlanmas1 mümkün olmami§tl. Bu devirde samizdat (Sovyetler Bir ligi'nde elyazmas1 metinlerin illegal biçimde dola§1m1) ve tamizdat (eserlerin yurtd1§mda illegal olarak yay1mlan mas1) ye§ermi§ti. Devrin en ünlü muhalif yazan Gulag Ta kimadalan 1 973'te !ngilizce yay1mlanan büyük romanc1 ve tarih polemikçisi Aleksandr Soljenitsin'di. 1 970'lerde baz1 muhalif Sovyet ara§t1rmacilarm eser leri Batih okurla bulu§maya ba§lasa da, Rus Devrimi hakkmda Bati'da yapilan ara§t1rmalara hâlâ "burjuva tahrifat1" gõzüyle bak1hyordu ve bu eserlerin SSCB'de bu lundurulmas1 yasakt1 (huna kar§Ihk Robert C onquest'in Büyük Terõr'ü ve Soljenitsin'in Gulag'1 gibi eserlere el al tmdan eri§mek mümkündü. ) ôte yandan Bat1h ara§tirma cilann ko§ullan iyile§mi§ti. Ar§ivlere hâlâ smirh biçimde ve s1k1 bir denetim altmda eri§ilebilse de art1k Sovyetler Birligi'nde ara§tirma yapilabiliyordu; oysa õnceki devir lerin ko§ullan o kadar kõtüydü ki Bat1'da Sovyetler Birligi çah§an birçok ara§t1rmac1 ülkeyi hiç ziyaret edememi§ti; 19
RUS DEVRiMi
edebilenler de ya ajan ilan edilip ülkeden kovulmu§ ya da çe§itli tacizlere maruz kalmI§tI. l 970'lerin sonu ve l 980'lerde Sovyetler Birligi'ndeki ar§ivlere ve birincil kaynaklara eri§im imkânlan iyile§tiginde çok say1da genç Bat1h tarihçi Rus Devrimi ve sonras1 hakkmda ara§t1rma lar yapmay1 tercih etmi§ ve Amerika'da Sovyetoloji saha smda siyasetbiliminin yerini tarih, õzellikle de toplumsal tarih alarak hâkim disiplin hâline gelmi§ti. Rusya'daki ar§ivlere eri§imin õnündeki birçok k1slt lamanm kaldmld1g1 ve geçmi§te gizli olan Sovyet bel gelerine dayah ilk çah§malarm yay1mlanmaya ba§lad1g1 l 990'larm ba§mda ise Sovyet ara§t1rmac1hgmda yeni bir sayfa aç1lm1§tI. Soguk Sava§'m bitmesiyle Bat1'da Sovyet ler Birligi tarihçiligi, kendi hanesine yazilan bir art1 puan olarak, daha az politikle§mi§ti. Sovyet sonras1 dõnemin Rus tarihçileriyle Batih tarihçiler arasmdaki izolasyon sona ermi§ ve ara§tirmacilar arasmda geçmi§te varolan "Sovyet", "gõçmen" , "Bat1h" gibi aynmlar büyük õlçüde or tadan kaybolmu§tu: E serleri hem Rusya'da hem de Rusya d1§mda çok etkili olan ara§tirmacilar arasmda Mosko va'da ikamet eden ve Politbüro'yla ilgili ar§iv ara§tirma larma õncülük eden Rus (esasen Ukrayna dogumlu) yazar Oleg Khlevnyuk ve Moskova dogumlu eski bir gõçmen ola rak l 980'lerden beri ABD'de ya§ayan ve Jewish Century (Yahudi Yüzy1h) adh eseriyle Yahudilerin Devrim'deki ve Sovyet entelijansiyasmdaki konumlanm esash biçimde yeniden yorumlayan Yuri Slezkine vardi. Ar§iV ara§tirmalarma dayah yeni Lenin ve Stalin bi yografileri yaz1ld1g1 gibi daha õnce ar§iV ara§tirmala rma elveri§li olmayan Gulag ve halk direni§i gibi me seleler de birçok tarihçinin ilgisini çekmi§ti. Sovyetler Birligi'nin dagilmas1 ve eski Birlik cumhuriyetleri ekse ninde yeni bag1ms1z devletlerin kurulmas1yla ilgilenen Ronald Grigor Suny ve Terry Martin gibi ara§tirmacilar 20
GiRiS
Sovyet milletleri ve smir bõlgelerini b i r tarihsel ara§tir ma alam haline getirmi§ti . B õlgelere ili§kin ara§t1rma lar geli§irken Stephen Kotkin bu kap samda Urallar'daki Magnitogorsk §ehriyle ilgilii Magnetic Mountain (Man yetik Dag) adh çah§mas1yla l 930'larda Devrim'in dolay h bir ürünü olarak kendine õzgü bir Sovyet kültürünün ("Stalinist medeniyet") dogdugunu õne sürmü§tÜ. Sosyal tarihçiler ar§ivlerde siradan vatanda§m yetkililere yaz d1g1 bir y1gm mektup (§ikâyet, kmama, ba§vuru) oldugu nu ke§fetmi§ ve bu ke§if tarihsel antropolojiyle birçok ortakhk ta§1yan gündelik hayat çah§malarmm h1zla ge li§mesine katk1da bulunmu§tu. Günümüzün genç tarih çiler km� ag1 , l 980'lerin aksine (ve genel olarak tarihçilik meslegindeki geli§meleri yans1tan bir durum olarak) , Sovyet deneyiminin õznel ve bireysel b oyutlanm aç1kl a mak üzere günceler ve otobiyografilerden yararlamrken kültürel ve entelektüel tarih kadar toplumsal tarihe de ilgi duyuyorlar.
Devrimi yorumlamak Tüm devrimlerin kendi bayraklanna nak§edilmi§ li berté, egalité, fratemité (õzgürlük, e§itlik, karde§lik) gibi asil sloganlan vardir. Tüm devrimciler CO§kulu ve tutku ludur; hepsi ütopyac1dir ve eski dünyanm adaletsizligi, yolsuzlugu ve vurdumduymazhgmm sonsuza dek orta dan kayboldugu yeni bir dünyanm hayalini kurarlar. Fi kir aynhklanna tahammül edemezler; taviz vermeye ya na§mazlar; uzak gelecege dair büyük hedeflerle CO§arlar; §iddete yatkm, kw�kucu ve tahripkârd1rlar. Yõnetimde ise gerçekçilikten uzak ve toydurlar; dogaçlama kurumlar ve prosedürlerle idare ederler. Halkm iradesini temsil ettik lerine dair cezbedici bir yamlsamalan vardir ve bu yaml sama halkm monolitik olduguna dair inançlanm yansltir. Dünyay1 iki kampa bõlmü§ olan Maniheistlerdir: Aydmhk 21
RUS DEVRiMi
ve karanhk, devrim ve dfü�manlan. Tüm gelenekleri, kabul gõrmü§ hikmetleri, ikonlan ve b at1l inançlan küçümser ler. Toplumun devrimin doldurabilecegi bo§ bir levha ol duguna inamrlar. En sondaki moral bozuklugu ve hayal kmkhg1 devri min dogasma içkindir. �evk azahr, co§ku duymak zorla §Ir. Çilgmhk7 ve a§In mutluluk anlan geçer. Halkla dev rimciler arasmdaki ili§ki zorla§IP karma§1kla§1r: Halkm iradesinin daima yekpare ve §effaf olmad1g1 fark edilir. Servet ve mevki arzusu tekrar ba§ gõsterir; insamn kom §Usunu da kendisi gibi sevemedigi ve bõyle bir §eyi as lmda istemedigi anla§Ihr. Tüm devrimler bir süre sonra yoklugundan pi§manhk duyulan §eyleri ortadan kaldmr. Yaratt1klan §ey devrimcilerin beklentilerinden çok daha farkh ve çok daha az1d1r. Ôte yandan türsel benzerlikler d1§mda bütün devrim lerin kendine õzgü bir karakteri vard1r. Rusya tarihte çev resel bir konuma s ahipti ve ülkenin Avrupa kar§ISmdaki geriligi egitimli sm1flann zihnini me§gul ediyordu. Rus devrimciler genellikle "halk"m yerine "proletarya"y1 ko yan ve devrimin ahlaki degil tarihsel bir zorunluluk oldu gunu iddia eden Marksistlerdi. Rusya'da devrim olmadan õnce devrimci partiler vard1 ve sava§m ortasmda devrim âm gelip çatt1gmda partiler rastgele ve kendiliginden ha reket eden bir devrimci kitlenin sadakatm1 kazanmaktan ziyade halk devriminin haz1r k1talanmn (askerler, deniz ciler, Petrograd'm büyük fabrikalanndaki i§çiler) deste gini alabilmek için birbirleriyle rekabete girdiler. Bu kitapta üstünde durdugumuz üç tema õzellikle õnemlidir. Birincisi, modernle§me temas1dir (gerilikten kurtulmamn bir yolu olarak devrim) . !kincisi, sm1f teBu terimi ald1g1m makale için bkz. Aristide R. Zolberg, "Moments of
Madness", Politics and Society 2 : 2 (K1�, 1 972), 1 83-207.
22
GiRiS
mas1d1r (proletarya ve onun "õncü gücü" olarak Bol§evik Parti'nin devrim misyonu) . Üçüncüsü, devrimci §iddet ve terõr temas1dir (Devrim'in kendi dü§manlanyla nas1l mücadele ettigi ve bunun Bol§evik Parti ve Sovyet devleti aç1smdan anlam1) . Genellikle postmodern diye tammlanan bir çag da "modernle§me" terimi demode gõrünse de kitaptaki konumuza gayet uygundur. Bol§eviklerin ugrunda mü cadele ettikleri endüstriyel ve teknolojik modernlik gü nümüzde devrini doldurmu§ gõrünüyor: Eski Sovyetler Birligi ve Dogu Avrupa manzaras1m çevreyi kirleten bir dinozor sürüsü gibi kaplayan devasa bacalar vaktiyle devrimci bir hayalin gerçekle§tirilmesi anlamma geli yordu. Rus Marksistleri devrimden çok õnce Bati tarz1 s anayile§meye â§tk olmu§lard1; on dokuzuncu yüzyilm sonlarmda popülistlerle girdikleri tarti§manm merke zinde kapitalizmin (õncelikle kapitalist sanayile§menin) kaçmilmazhgma yõnelik israrh vurgulan yer ahyordu. Rusya'da Marksizm, daha sonra Üçüncü Dünya'da da ol dugu üzere, hem bir devrim hem de ekonomik kalkmma ideolojisiydi. Rus Marksistleri aç1smdan sanayile§me ve ekonomik modernle§me, teoride, onlan amaca gõtürecek araçlardan ibaretti ve amaç sosyalizmdi. Fakat Bol§evikler araçlara daha net ve kararh biçimde odakland1kça amaç daha be lirsiz, uzak ve gerçekdt§l hale geldi. "Sosyalizmi in§a et mek" terimi 1 930'larda yaygm biçimde kullamld1g1 sirada terimin anlamm1 fiilen in§a edilen yeni fabrikalar ve ge li§en sanayi §ehirlerinden ay1rmak zordu. Bu ku§agm ko münistlerinin gõzünde, steplerde tüten yeni bacalar Dev rim'in zaferinin nihai gõstergesiydi. Adam Ulam'm belirt tigi üzere Stalin'in dayatt1g1 tempoyla ilerleyen sanayile§ me ne kadar ac1 verici ve zorlay1c1 olsa da "Marksizmin 23
RUS DEVRiMi
mant1ki ve tamamlay1c1 unsuruydu"; "ihanete ugramak" bir yana, "gerçekle§tirilmi§ bir devrim"ª sõzkonusuydu. tkinci tema olan sm1f, Devrim' e katilanlar onu bõyle algilad1g1 için Rus Devrimi'nin õnemli bir parças1ydi. Marksizmin analitik kategorileri Rus entelijansiyasmda geni§ kabul gõrmü§tü ve Devrim'i sm1f çat1§mas1 bagla mmda yorumlamalan ve endüstriyel i§çi sm1fma õzel bir rol vermeleri aç1smdan Bol§evikler, Rus entelijansiyasm da bir istisna degildi. Bol§evikler iktidara geldikten sonra proleterleri ve yoksul kõylüleri kendi dogal müttefikleri saymaya devam ettiler. Aynca, tamamlay1c1 bir ç1karsa mayla, "burjuvazi"nin (eski kapitalistler ve soylu toprak sahipleri, devlet memurlan, baz1 ufak esnaf, kulaklar [zengin kõylüler] , ve baz1 durumlarda Rus entelijansi yasm1 da içeren geni§ bir grup) kendi dogal dü§manlan olduguna karar verdiler. Bu insanlar "sm1f dü§manlan" olarak tammlanm1§ ve devrimci terõrün erken dõneminde õncelikli hedefler haline gelmi§ti. S1mf meselesinin y1llar içinde büyük hararetle tart1§Ilan taraflarmdan biri Bol§eviklerin i§çi sm1fm1 temsil etme iddialarmm me§ru olup olmad1g1ydi . Petrograd ve Moskova'da i§çi sm1fmm radikalle§tigi ve Bol§evikleri diger partilere aç1kça tercih ettikleri 1 9 1 7 yaz1 ve son bahanna bak1ld1gmda bu basit bir soru gibi gõrünebi lir. Fakat Bol§eviklerin iktidara i§çi sm1fmm destegiyle gelmi§ olmas1, yahut iktidar olmadan õnce veya olduktan sonra kendi partilerini sanayi i§çilerinin sõzcüsü saym1§ olmalan i§çi sm1fmm daima onlan destekledigi anlam1na gelmez. Rusya'nm d1§mda ilk kez 1 92 1 Kron§tad isyamyla baglantlh olarak i§itilen Bol§eviklerin i§çi sm1fma ihaAdam B . Ulam, "The Historical Role of Marxism", The New Face of
Soviet Totalitarianism (C ambridge, MA, 1 963), 3 5 . 24
Gi R i S
net ettikleri suçlamas1 dogru olabilecek ve sonuçta dog ru oldugu anla§1lan bir suçlamaydi. Peki ama ne tür bir ihanet sõzkonusuydu? Kimler ne kadar süre içinde ihanet etmi§ti ve bunun sonuçlan ne olmu§tu? Bol§evikler i§çi sm1f1yla tç Sava§'m sonunda bitmeye yakm gõrünen ev liliklerini NEP dõneminde onarabilmi§lerdi. Fakat Birinci Be§ Yilhk Plan'da dü§en reel ücretler, kentlerde kõtüle §en ya§am ko§ullan ve rejimin israrla yüksek verimlilik talepleri yüzünden ili§kiler yine bozulmu§tu. l 930'larda Bol§eviklerle ͧÇi sm1fmm evliligi resmen sona ermese de ikisi fiilen ayn ya§amaya ba§lami§tl. Ama bütün hikâye bundan ibaret degildir. ͧçilerin Sovyet iktidarmda i§çi olarak durumlan ba§ka bir §ey; onlara durumlanm iyile§tirmek (i§çiden daha ba§ka bir §ey olmalan) için verilen flrsatlar ise ba§ka bir §eydir. Ekim Devrimi'nden sonra on be§ yil boyunca parti üye lerini õncelikle i§çi sm1fmm arasmdan dev§iren Bol§e vikler bir i§çi partisi olma iddialanm gerçekle§tirmek için epey ugra§IDl§tl. Aynca i§çi sm1fma yukanya dõnük bir hareketlilik imkâm saglayan geni§ bir kanal açilm1§tl zira i§çilerin partiye üye olmalan proleter komünistlerin beyaz yakahlara õzgü idari ve yõnetimsel (menejeryal) mevkilere terfi etmeleriyle at ba§1 gitmi§ti. 1 920'lerin so nundaki Kültür Devrimi sirasmda rejim, kalabahk say1da genç i§çiyi ve i§çi çocuklanm yüksekõgrenim kurumlan na yerle§tirip yukanya dõnük hareketliligi saglayan bir kanal daha açmi§tl. "Proleterlerin terfi ettirilmesi"ni he defleyen yüksek basmçh politikadan l 930'lann ba§mda vazgeçilse de bu politikanm sonuçlan kahc1 oldu. Stalin rejiminde asil õnemli olan i§çiler degil eski i§çilerdi (yõ netici ve profesyonel elitlerin içinde terfi eden "proleter çekirdek"). ͧçi sm1fmm yukanya dõnük hareketliligi kat1 bir Marksist bak1§ aç1smdan fazia õnemli olmayabilir. Ama bu nimetten faydalananlar için, edindikleri yeni elit 25
RUS DEVRiMi
statüsü Devrim'in i§çi sm1fma yõnelik vaatlerini gerçek le§tirdigine dair çürütülemez bir kamt gibi gõrünmü§ ol mahd1r. Bu kitapta incelenen üçüncü tema devrimci §iddet ve terõrdür. Halk §iddeti devrime içkindir; devrimciler dev rimin ilk evrelerinde §iddeti olumlarlar, ama daha sonra çekinceleri giderek artar. Nüfusun genelini korkutan ve deh§ete dü§üren devrimci gruplann ya da rejimlerin õr gütlü §iddeti anlammdaki terõr, modem devrimlerin te mei õzelligidir ve bu alanda ana õrüntüyü Frans1z Devrimi belirlemi§tir. Devrimciler için terõrün temel amac1 devri min dü§manlanm ve degi§imin õnündeki engelleri orta dan kald1rmaktir; ama genellikle devrimcilerin safhgm1 ve devrimci baghhklanm korumak gibi ikinci bir amaç daha sõzkonusudur.9 Dü§manlar ve "kar§1-devrimciler" bütün devrimlerde çok õnemlidir. Dü§manlar aç1k ve õr tük biçimlerde direnerek komplo ve kumpaslar haz1rlar ken suratlanna genellikle devrimci maskesi takarlar. Marksist teoriye bagh olan Bol§evikler devrim dü§ manlanm sm1fsal b i r çerçevede kavramsalla§t1rm1§tl . Bir soylu, kapitalist ya da kulak olmak kar§1-devrimci lere sempati duymanm yeterli kamt1 say1lm1§tl. Bol§e vikler kar§1-devrimci kumpaslan birçok devrimci gibi (hatta sava§ õncesinde yeraltmdaki parti õrgütlenmele ri ve kumpas deneyimleri gõz õnüne almd1gmda birçok devrimciden daha fazla) bir saplant1 haline getirmi§lerdi; õte yandan kendilerine õzgü Marksizm anlayi§lan da bu saplant1ya õzel bir boyut katm1§tl. Bol§evikler nezdinde, dogalan geregi devrime dü§man sm1flar olduklan için koskoca toplumsal sm1flar bir dü§man komplosu olarak gõrülebilmi§ti. O sm1flara mensup bireyler "õznel olarak" Bu konuyla ilgili bkz. Igal Halfin, Terror in My Soul: Communist Autobiographies on Triai (C ambridge, MA, 2003).
26
GiRiS
(kendi zihinlerinde) komplolardan bihaber olduklanm ve devrimi desteklediklerini dü§ünüyor olabilirlerdi ama "nesnel olarak" kar§1- devrimci komploculardi. Bol§evikler Rus Devrimi'nde iki tür terõre ba§VUrIDU§ tu: Parti di§mdaki dü§manlara ve iç dfü�manlara yõnelik terõr. Devrim'in ilk y1llannda parti di§mdaki dü§manla ra yaygm biçimde uygulanan terõr l 920'lerde azalsa da 1 920'lerin s onunda kolektifle§tirme ve Kültür Devrimi'y le birlikte yeniden alevlendi. tç dü§manlara yõnelik terõr ise ilk olarak tç Sava§ sonunda parti içi fraksiyon kavga lannda bir ihtimal olarak gündeme gelse de 1927'ye ka dar bastmlm1§; 1 927'de ise Sol Muhalefet'e ufak çaph bir terõr uygulanmi§tl. O tarihten sonra parti içindeki dü§manlara geni§ çaph terõr uygulama arzusu giderek elle tutulur hale geldi. Bu nun bir nedeni rejimin parti d1§mdaki "s1mf dü§manlan" na zaten ciddi düzeyde bir terõr uyguluyor olmas1ydi. Bir b a§ka neden de partinin dõnem dõnem kendi saflannda yapt1g1 tasfiyelerin (temizlik anlammdaki chitski) belir li bir istegin yerine getirilmesine yakm bir etki yaratml§ olmas1ydi. Ulusal õlçekte ilk olarak 1 92 l 'de yap1lan bu tasfiyeler sadakatleri, yeterlikleri, õzgeçmi§leri ve ili§ki lerinin halkm õnünde degerlendirilmesi için komünist lerin tek tek huzura çagnld1klan ve aralannda yetersiz buhinanlann ya partiden kovuldugu ya da adayhk statü süyle yetinmek zorunda birakild1klan b �r parti tefti§iydi. l 929'da ve l 933-34'te partide ulusal õlçekte tasfiyeler ya p1ld1ktan sonra - parti için tasfiyenin atleta bir saplan t1 haline gelmesiyle- 1 935 ve 1 936'da üyelere yõnelik iki tefti§ daha pe§ pe§e yapildi. O tarihlerde partiden kovul mamn tutuklama ve sürgün gibi ek cezalar getirmesi hâlâ zay1f bir ihtimal olsa da partideki her tasfiyeyle birlikte bu ihtimal güçleniyordu. 27
RUS DEVRiMi
Terõr ve parti içindeki tasfiyeler (küçük harfli "t"as fiyeler) 1 937- 1 938'deki Büyük Tasfiye'yle nihayet devasa bir düzeye ula§ti . 1 0 Parti üyelerine yõnelik sistematik bir tefti§ yap1lmad1g1 için burada olagan bir tasfiye sõzkonu su degildi; ilk etapta õzellikle yüksek mevkilerdeki parti üyeleri hedef ahnm1§, ardmdan tutuklama ve korku dal gas1 partili olmayan entelijansiyaya ve daha dü§ük bir düzeyde geni§ kalabahklara dogru h1zla yayilmi§tl. Daha dogru bir ifadeyle Büyük Terõr1 1 olarak adlandmlan Bü yük Tasfiye'de ku§kuyla mahkumiyet genellikle e§anlam hyd1; suç eylemleri için kamt aranm1yordu ve kar§1-dev rimci suçlarm cezas1 ya idam sehpasrna ç1kart1lmak ya da çah§ma kamprna gõnderilmekti. Birçok tarihçi, Fran s1z Devrimi'nin Terõr dõnemiyle benzerlikler bulmu§ tur ve bu benzerlik ku§kusuz Büyük Tasfiye'yi organize edenlerin de aklrna gelmi§ti zira Büyük Tasfiye sirasrnda kar§1-devrimci olduguna inamlanlara isnat edilen "halk dü§manhg1" suçlamas1 Jakoben terõristlerden õdünç ahnmi§tl. Bu tarihsel õdünçlemenin õnemini kitabrn son bõlümünde tartl§acag1z.
'º
Büyük Tasfiye, Sovyetler'den ziyade B at1'ya ait bir terimdir. Uzun y11lar boyunca, bu dõnemden Rusçada aç1kça ve kabul edilebilir �e kilde bahsetmek mümkün degildi zira hadisenin gerçekle�mi§ oldu gu resmen kabul edilmiyordu; õzel sohbetlerde ise dolayh biçimde " 1 937"den bahsediliyordu . "Tasfiyeler"le "Büyük Tasfiye"nin kan§t1nlmas1 Soyvetler devrinde ba§vurulan bir adlandmnadan kaynak lamr: Terõr 1 939'daki 1 8. Parti Kongresi'nde yap1lan sõzde kma mayla sona erdirildiginde kâglt üstünde "kitlesel tasfiye" (massovye
chistki) kmanm1§t1; parti içinde ise 1 936'dan bu yana kelimenin tam anlam1yla yap1lm1� olan herhangi bir tasfiye yoktu. Tabir (massovye chistki) Rusçada k1s a süre kullamld1ktan sonra kaybolurken 1ngiliz ceye kahc1 olarak yerle§ti.
The Great Terror (Büyük Terõr) , Robert Conquest'in konuyla ilgili klasik eserinin ismidir.
28
GiRi�
Dõrdüncü bas1mla ilgili not Kitabm õnceki bas1mlan gibi dõrdüncü bas1m da Rus Devrimi'nin esasen eski Rus tmparatorlugu veya Sovyet ler Birligi'nin Rus olmayan topraklarmda degil Rusya'da ki tarihini konu ediyor. Ruslann çogunlukta olmad1g1 bõlgeler ve Rus olmayan halklarla ilgili oldukça etkileyici ve degerli tarih çah§malan yap1ld1g1 için bunu õzellikle vurgulamak gerekir. Kitabm yeni bask1s1, temel meselesi itibanyla, 199 1 'den sonra eri§ilebilir hale gelen malzeme nin yam sira güncel uluslararas1 tarihçiligin verilerini de içeriyor. Kitabm argümam ya da düzenleni§inde büyük bir degi§iklik olmasa da yeni bilgi ve akademik yorumla ra yõnelik tepkilerimi yans1tan bir dizi degi§iklik yapt1m. Güncel !ngilizce ara§tlrmalar d1§mda tngilizceye çevril mi§ Rusça ara§t1rmalara da dikkat çekmek üzere dipnot lara ba§vurdum ve Rusça ara§t1rma ve belgelerden ya pilan almt1lan olabildigince azaltt1m. Kitabm sonundaki "Seçilmi§ Kaynakça" daha kapsamh okumalar yapmak is teyenler için k1sa bir kilavuz sunuyor.
29
1 ORTAM
Rusya, yinninci yüzyil ba§mda Avrupa'mn büyük güçle rinden biriydi. Fakat tüm dünyada Britanya, Almanya ve Fransa'dan daha geri oldugu kabul edilen bir büyük güç statüsündeydi. !ktisadi anlamda bu, feodalizmden ç1k makta (kõylüler "lord"lar ve devlet kar§ismdaki yasal bo yunduruklarmdan ancak 1 860'larda kurtulabilmi§ti) ve sanayile§mekte geç kald1g1 anlamma geliyordu. Siyaset te ise 1 905'e kadar hiçbir yasal parti ve seçilmi§ merkezi parlamento olmam1§ ve otokrasi, yetkilerinden herhangi bir §ey kaybetmeden var olabilmi§ti. Rus §ehirlerinin si yasi õrgütlenme ve õzyõnetim gelenekleri yoktu ve Rus soylulugu Ç ar'dan tavizler koparabilecek kadar güçlü bir kurumsal kimlik edinememi§ti. Rus vatanda§lan kâg1t üstünde belirli "zümrelere" ait olsa da (kentlilik, kõylü lük, ruhban ve soyluluk) , yürürlükteki zümreler sistemi meslek sahibi profesyoneller ve kentli çah§anlar gibi yeni toplumsal gruplar yaratmami§tl ve yalmzca ruhban ken di içine kapah bir kastm temei õzelliklerini ta§1yordu. l 9 1 7 'den õnceki otuz yilda Rusya'da yoksulla§madan ziyade milli servet arttl ve bu dõnemde devletin sanayi le§me politikalan, yabanc1 yat1nm, bankac1hk ve kredi sisteminin modernle§tirilmesi ve yerli giri§imcilerin faa liyetlerinin mütevaz1 õlçekte de olsa geli§mesiyle birlikte ilk defa ekonomik kalkmmada bir at1hm gerçekle§mi§ti. 30
ORTAM
Devrim sirasmda Rus nüfusunun hâlâ %80'ini olu§turan kõylülügün ekonomik durumunda ise herhangi bir gõzle gõrülür iyile§me olmam1§tl. Fakat b az1 çagda§ gõzlemci lerin iddialannm aksine kõylülügün ekonomik konumun da istikrarh bir bozulma da gerçekle§memi§ti. Son Rus Ç an II. Nikolay'm üzüntüyle fark ettigi üzere otokrasi Bat1'dan sinsice s1zan liberal etkiler kar§ismda kaybetmekte oldugu bir sava§ yürütüyordu. Siyasi degi §imin yõnü (Bat1h bir anayasal monar§il belirgin olsa da egitimli s1mflara mensup birçok ki§i degi§imin yava§h gmdan, otokrasinin inatç1 ve kõstekleyici tutumundan §ikâyetçiydi. 1 905 Devrimi'nden sonra Nikolay teslim bayragm1 çekip seçilmi§ bir ulusal parlamento (Duma) kurmu§ ve siyasi partilerle sendikalan yasalla§tlrmi§tl. Ama otokratik idareye õzgü eski keyfi ah§kanhklar ve giz li polisin süren faaliyetleri bu tavizlerin altm1 oyuyordu. Ekim 1 9 1 7'deki Bol§evik Devrimi'nden sonra birçok Rus gõçmen, devrim õncesi y1llan I. Dünya Sava§I ve isyan eden ayaktak1m1 (ba§ka deyi§le Bol§evikler) tarafmdan sebepsiz yere sekteye ugratilm1§ , ilerlemenin hâkim oldu gu bir altm çag olarak gõrmü§tÜ. Ama bahsedilen ilerle me, toplumun istikrars1zhg1 ve siyasi çalkant1 ihtimalin de büyük p ay sahibiydi: Bir toplum ne kadar h1zh degi§ir se (degi§imin ilerici ya da gerici olarak alg1lanmasmdan bag1ms1z olarak) o kadar fazia istikrars1zla§1r. Rusya'da devrim õncesi dõnemin büyük edebiyat1m dü§ünürsek en canh imgelerin yerinden edilme, yabanc1la§ma ve insanm kendi kaderini denetleyememesi gibi deneyimlerle iç içe geçtigi gõrülür. 1 9. yüzyil yazarlanndan Gogol için Rusya, zifiri karanhkta bilinmez bir yõne ilerleyen bir troykaydl. 1 9 1 6'da II. Nikolay ve onun bakanlanm ele§tiren Duma siyasetçilerinden Aleksandr Guçkov'a gõre ise Rusya deli bir sürücünün uçurumun e§igine sürükledigi ve yolcula rm dümene geçip geçmemek için aralarmda tart1§t1g1 bir 31
RUS DEVRiMi
arabaydi. 1 9 1 7 'de bu risk ahnmi§ ve Rusya'nm bodosla ma gidi§i devrime sürükleni§ halini almi§ti.
Toplum Rus 1mparatorlugu batida Polonya'dan doguda Pasi fik Okyanusu'na, kuzeyde Arktik'ten güneyde Karadeniz, Türkiye smirlan ve Afganistan'a uzanan çok geni§ bir cografyayi kapsiyordu. 1mparatorlugun merkezi olan ve bugün Ukrayna'yi olu§turan topraklann bir bõlümünü de kapsayan Avrupa Rusya'smm nüfusu -toplam tmparator luk nüfusunun 1 26 milyon olarak saptandigi- 1 897 nüfus sayimma gõre 92 milyondu. 1 Fakat Avrupa Rusya'si ve tm paratorlugun gõrece ileri bati bõlgeleri bile hâlâ büyük õlçüde kirsaldi ya da henüz kentle§memi§ti. Ç ogu son dõ nemin hizh geni§lemesinin sonucunda ortaya çikmi§ bir avuç büyük kentsel sanayi merkezi vardi: 1. Dünya Sava §i'nda Petrograd, 1 924'te ise Leningrad admi alan impa ratorluk ba§kenti St. Petersburg; tarihsel ve ( 1 9 1 8'den iti baren) müstakbel ba§kent Moskova; Kiev, Harkov, Odessa ve bugün Ukrayna'da bulunan Donbas'taki yeni madenci lik ve metalürji merkezleri; batida Var§ova, Lodz ve Riga; güneyde Rostov ve petrol §ehri Bakü. Fakat Rus ta§rasm daki birçok §ehir yirminci yüzyil ba§mda hâlâ durgun su birikintileriydi - ufak bir tüccar nüfus, birkaç okul, kõy lülerin kurdugu birkaç pazar ve belki de bir demiryolu olan yerel idari birimlerdi. Kõylerde geleneksel hayat tarzi büyük õlçüde devam ediyordu. Kõylülerin toprag1 hâlâ komünal mülkiyetti; kõy arazileri çe§itli kõylü aileler tarafmdan ayn ayn sürülen dar parsellere bõlünmü§tü ve birçok kõyde mirler (kõy konseyleri) her ailenin e§it pay alabilmesi için parselleri Frank Lorimer, The Population of the Soviet Union (C enevre, 1 946). 1 0, 1 2 .
32
O RTAM
belirli arahklarla yeniden bõlü§türüyordu. Kõylerde ka rasabanlar hâlâ yaygm biçimde kullamlmaktayd1 ve mo dem tar1m teknikleri bilinmiyordu; kõylü tanm1 geçimlik seviyenin üstüne pek ç1km1yordu. Kõylülerin kulübeleri kõydeki sokak boyunca õbek õbek s1ralamyor ve kõylüler f1nnlannm üstünde uyuyup hayvanlanm evlerin içinde besliyorlard1 ve kõylü ailesi eski patriyarkal yap1yi sür dürüyordu. Kõylülerin serflikten kurtulmasmm üstünden henüz bir ku§ak geçmi§ti: Yüzy1l dõnümünde altm1§ ya §1Ildaki bir kõylü 1 86 1 'de Serflikten Azat yasas1 yürürlüge kondugunda hâlâ genç bir yeti§kindi. Serflikten Azat yasas1, ku§kusuz, kõylünün ya§amm1 degi§tirmi§ti ama bu yasa degi§imin azaltilmas1 ve zama na yayilmas1 amac1yla büyük bir ihtiyatla haz1rlanm1§tL Serflikten Azat'tan õnce kõylüler hem kõy topragmda ken dilerine dü§en parseli hem de efendilerinin toprag1m sü rer ya da kendi emeklerinin nakdi kar§1hgm1 efendilerine õderlerdi. Serflikten Azat'tan sonra ise kendi topraklanm sürmeye devam ettiler ve bazen de toprak sahiplerine dev letin tazminat olarak verdigi toplam meblagm "kefaret"i olarak belirli õdemeler yapabilmek için eski efendilerinin topraklanm icar usulüyle i§lediler. Kefaret õdemeleri nin kirk dokuz yil sürmesi planlanm1§t1 (gerçekte devlet planlanandan birkaç yil õnce huna son verdi) ve kõy top lulugu her üyesinin borcundan topluca sorumluydu. Bu, tek tek kõylülerin hâlâ kõye bag1mh olduklan anlamma geliyordu; fakat baghhk borçlarla ve serfligin yerini alan mirin kolektif sorumluluguyla devam ediyordu. Serflikten Azat'm ko§ullan kõylülerin kitleler halinde §ehirlere akm etmesi ve kamu düzenine tehlike olu§turabilecek bir top raks1z proletaryanm olu§masm1 õnlemek için tasarlan IDl§tl. Aym zamanda mirin ve komünal toprak mülkiyetine dayah eski sistemin peki§tirilmesine sebep olmu§ ve kõy lülerin kendi parsellerini emniyete almalanm, arazilerini 33
RUS DEVRiMi
geni§letip iyile§tirmelerini ve küçük õlçekli bag1ms1z tan ma geçmelerini imkâns1z hale getirmi§ti. Serflikten Azat'1 izleyen y1llarda kõylerden temelli ay nlmak zor olsa da tanm, in§aat, madencilik ya da §ehir lerde çah§mak için geçici olarak aynlmak kolayd1. Dog rusu bu tür i§ler birçok kõylü ailesi için bir zorunluluktu: Vergiler ve kefaret õdemeleri için para gerekiyordu. Mev simlik i§çi (otkhodniki) olarak çah§an kõylüler genellikle yilm büyük bõlümünde uzaklarda oluyor ve kõylerdeki topraklan i§leyebilmeleri için ailelerini geride birak1yor lard1 . Seyahatler uzad1gmda (Rusya'nm merkez bõlge sindeki kõylerden Donbas madenlerine çah§maya giden kõylülerin durumunda oldugu üzere) otkhodniki sadece hasat ya da ilkbahardaki tohum ekimi zamamnda kõye dõnebiliyordu. Mevsimlik çah§ma için kõyden aynlmak õzellikle toprak sahiplerinin serflerden emeklerinden zi yade nakdi õdemeler talep ettigi Avrupa Rusya'smm daha az verimli topraklarmda çok kõklü bir uygulamayd1. Fa kat on dokuzuncu yüzyil sonu ve yirminci yüzy1l ba§mda biraz da §ehirlerde daha fazla i§ imkâm ortaya ç1kt1g1 için giderek daha yaygm hale gelmi§ti. I. Dünya Sava§1'mn he men õncesindeki y1llarda her y1l yakla§Ik dokuz milyon kõylü kendi kõyleri di§mda mevsimlik i§çi olarak çah§ mak üzere pasaport ahyor ve bu insanlarm neredeyse ya ns1 tanm dI§I i§lerde çah§1yordu.2 Avrupa Rusya'smdaki her iki kõylü ailesinden birinde (bu oran Petersburg, Merkezi Sanayi Bõlgeleri ve bati §e hirlerinde daha yüksekti) aile fertlerinden biri i§ bulmak için kõyü terk ederken eski Rusya'nm kõylerde degi§me den devam ettigi izlenimini inand1nc1 kilmak zordu. Bir çok kõylünün bir ayag1 geleneksel kõyün dünyasmda õbür A. G. Ra§in, Formirovanie rabochego klassa Rossii (Moskova, 1 958) . 328.
34
O R TA M
ayag1 ise modern sanayi §ehrinin çok farkh dünyasmday d1. Kõylülerin geleneksel dünyaya ne õlçüde ait oldukla n yalmzca cografi lokasyona gõre degil ya§ ve cinsiyete gõre de belirleniyordu. Gençlerin çah§mak için kõyden aynlmasma daha s1k rastlamyordu ve genç erkekler as kere çagnld1klarmda daha modern bir dünyayla tam§ma imkâm buluyordu. Kadmlar ve ya§hlar ise daha ziyade kõy hayatma ve kõylülere õzgü eski hayat tarzma a§inay dilar. Kõylülerin deneyimindeki bu farkhhklar 1 897 nü fus say1mmda saptanan okuryazarhk oranlarma çarp1c1 biçimde yans1m1§tir. Okuryazar gençlerin say1s1 ya§hlara gõre çok daha fazla iken okuma-yazma bilen erkeklerin say1s1 okuma-yazma bilen kadmlann say1sm1 a§iyordu ve verimli Kara Toprak Bõlgesi'ne k1yasla Avrupa Rusya's1nm daha az verimli -mevsimlik gõçün en yaygm oldugu yõrelerinde okuma-yazma oram daha yüksekti.3 Kentli i§çi s1mfl, kõylülüge hâlâ çok yakmdi. Daimi sa nayi i§çisi say1s1 ( 1 9 1 4'te üç milyonun üstündeydi) he:r y1l tanm d1§1 mevsimlik i§lerde çah§mak üzere kõylerinden aynlan kõylü say1smdan daha azd1 ve kentlerde daimi olarak ikamet eden i§çilerle y1lm büyük bõlümünü kent lerde çah§arak geçen kõylüler arasmda kesin bir aynm yapmak imkâns1zdi. Daimi i§çiler arasmda bile kõylerde toprag1 olan ve kanlanyla çocuklanm kõyde birakm1§ olan çok say1da insan vard1; (õzellikle Moskova yõresinde yaygm bir durum olarak) kõylerde ya§ay1p günlük ya da haftahk olarak kentlerdeki i§lerine gidip gelenler de var di. Yalmzca St. Petersburg'da sanayide çah§an i§gücünün kirsal kesimle tüm baglan kopmu§tu. Kentli i§çi sm1flyla kõylülük arasmdaki bu s1k1 bag lantmm temel nedeni Rusya'nm kaydettigi h1zh moderBarbara A. Anderson, Intemal Migration during Modemization in Late Nineteenth-Century Russia (Princeton, NJ, 1 980) , 32-8.
35
RUS DEVRiMi
nle§menin yakm tarihli bir olgu olmas1ydl. Rusya'da sa nayinin geni§ õlçekte büyümesi ve kentlerin geni§lemesi 1 890'lan bulmu§tu (Britanya'dan yanm yüzy1h a§km bir süre sonra). O tarihlerde bile kahc1 bir kentli i§çi s1mfmm olu§mas1 1 860'larm Serflikten Azat Yasas1'nm kõylüleri kõye baglayan ko§ullarmdan õtürü smirh kalmi§tl. Rus i§çi sm1fmm büyük bir bõlümünü çogunlugu kõylü olan birinci ku§ak i§çiler olu§tururken, ikinci ku§ak ve kentle re yerle§mi§ olan i§çiler ise azmhktaydl . Sovyet tarihçiler I. Dünya Sava§l arifesinde sanayi i§çilerinin %50'den faz lasmm ikinci ku§ak i§çilerden olu§tugunu iddia etseler de bu hesaba ku§kusuz babalan otkhodniki olan i§çi ve kõylü otkhodnikiler de dahildi. Bir azgeli§mi§lik tablosuna õzgü bu temel õzelliklere ragmen I. Dünya Sava§l gelip çatt1gmda Rus sanayii belli yõnlerden oldukça ileriydi. Modem sanayi sektõrü ufakt1 ama hem cografi olarak (õzellikle Petersburg, Moskova ve Ukrayna-Donbas gibi bõlgelerde) hem de sanayi tesisleri nin büyüklügü itibanyla olaganüstü yogun bir sanayiydi. Gerschenkron'un4 belirttigi üzere bu gõreli geriligin baz1 avantajlan vard1: Büyük õlçekli yabanc1 yat1nmlar ve enerjik bir devlet müdahalesi sonucunda geç tarihlerde sanayile§mi§ olmas1 Rusya'ya baz1 erken a§amalan atla ma, ileri teknolojiyi õdünç alma ve büyük õlçekli modem üretime h1zla geçme imkâm saglami§tl. Petersburg'taki ünlü Putilov metal i§leme ve makine-in§a tesisinde ve büyük õlçüde yabancilara ait olan Donbas 'taki metalürji tesislerinde binlerce i§çi istihdam edilmi§ti. Marksist teoriye gõre ileri kapitalist üretim ko§ulla rmda yüksek düzeyde yogunla§an bir sanayi proletarya smm devrimcile§mesi güçlü bir ihtimal iken kõylülükle A. Gerschenkron, Economic Backwardness in Historical Perspective (C ambridge, MA, 1 962), 5-30 .
36
O R TAM
güçlü baglanm koruyan modem õncesi bir i§çi s1mfmm devrimcile§mesi ise zay1f bir ihtimaldir. Dolay1s1yla Rus i§çi s1mfmm devrimci potansiyelini te§his etmeye çah §an bir Marksist, baz1 çeli§ik õzelliklerle kar§1la§1yordu. ôte yandan 1 890- 1 9 1 4 dõnemine ili§kin empirik verilere bak1ld1gmda, kõylülükle yakm baglan olmasma ragmen Rus i§çi s1mfmm fevkalade militan ve devrimci oldugu gõrülür. ͧçiler s1k s1k büyük õlçekli grevler düzenlemi§; kendi aralarmda fabrika yõnetimi ve devlet otoritesine kar§l ciddi bir dayam§ma gõstermi§ ve iktisadi taleple rin yam sira çogunlukla siyasi taleplerde de bulunmu§ tu. 1 905 Devrimi'nde St. Petersburg ve Moskova i§çileri kendi devrimci kurumlan olan sovyetleri õrgütlemi§ ve orta s1mf liberallerin otokrasiye kar§l hamleleri Ç ar'm Ekim aymdaki anayasal tavizlerinden sonra geri çekilse de kendi mücadelelerini sürdürmü§tÜ. 1 9 1 4 yazmda i§ çilerin Petersburg ve ba§ka yerlerde ba§latt1klan grevler õylesine tehditkâr bir boyut alm1§tl ki baz1 gõzlemciler hükümetin genel sava§ seferberligi ilan etme riskini ala mayacagm1 dü§ünmü§tü. Rus i§çi sm1fmm devrimci hislerinin bu kadar güçlü olmas1 farkh biçimlerde aç1klanabilir. ílk olarak, Rusya ko§ullarmda i§verenlere s1mrh bir ekonomik protestoy la (Lenin'in deyimiyle sendikac1hkla) kar§1 ç1kmak çok zordu. Hükümetin Rusya'daki yerli sanayide ve yabanc1 yatinmlarm korunmasmda büyük ç1karlan vard1 ve õzel i§letmelerdeki grevler kontrolden ç1kmaya ba§lad1gmda devlet yetkilileri grev yap1lan yerlere h1zla asker sevk ediyordu. Bu da ekonomik grevlerin (ücretler ve çah§ma ko§ullarma ili§kin protestolarm) siyasi bir boyut alabil digini gõsteriyordu ve Rus i§çilerin yabanc1 yõneticiler ve teknik personele duydugu õfke de benzer sonuçlara yol aç1yordu. ͧçi sm1fmm kendi çabalanyla devrimci bir bilinç edinemeyecegini , olsa olsa "sendikal bir bilinç" edi 37
RUS DEVRiMi
nebilecegini sõyleyen ki§i bir Rus Marksisti olan Lenin olsa da Rusya'daki deneyim (Bati Avrupa'nm aksine) onu dogrulam1yordu. íkinci olarak, Rus i§çi sm1fmm kendi içinde kõylülük unsurunu bannd1rmas1 onu muhtemelen daha az de gil daha çok devrimci yapmI§tL Rus kõylülügü, õmegin Frans1z kõylülügünden farkh olarak, dogas1 geregi muha fazakâr küçük mülk sahiplerinden olu§muyordu. l 7 70'le rin Pugaçev Ísyam'nda da gõrüldügü üzere Rus kõylülü günün toprak sahipleri ve devlet yetkililerine kar§I kanh ve anar§ik yõntemlerle isyan etme gelenegi 1 905 ve 1 906 kõylü isyanlannda yeniden nüksetmi§ti; 1 86 1 Serflikten Azat Yasas1 adil ya da yeterli bir õzgürle§me say1lmad1g1 için kõylülerin isyan ruhunu yat1§t1rmaya yetmemi§ti ve giderek topraga aç hale gelen kõylüler kendilerinden esir genen toprakta haklan oldugunu iddia ediyordu. Aynca kentlere gõçüp i§çi statüsüne geçen kõylülerin çogu genç ti; kõydeki ailelerinin k1s1tlamalanndan kurtulsalar da fabrika disiplinine hâlâ ah§amam1§lard1 ve yer degi§tirip ah§mad1klan bir ortama uyum saglamakta güçlük çek menin kirgmhk ve õfkesini duyuyorlardi.5 Rus i§çi s1mfI bir bak1ma tam da Lenin'in bahsettigi "sendikal bilinci" edinecek -kendi ç1karlanm devrimci olmayan araçlarla koruyabilen ve modem kentli toplumlann belirli düzeyde egitimli ve vas1fh kimselere sundugu yukan dõnük hare ketlilik f1rsatlanm kavrayabilen yerle§ik bir sanayi pro letaryas1 olabilecek- vakti olmad1g1 için devrimciydi. ôte yandan Rus toplumunun "modem" õzellikleri kentli kesimler ve egitimli üst tabaka arasmda dahi hâlâ çok yetersizdi. Rusya'da bir orta sm1fm olmad1g1 birçok kez sõylenmi§tir; dogrusu yeni geli§en bir sivil topluKõylü isyanlan ve i§çi sm1f1 devrimi için bkz. Leopold Haimson, "The Problem of Social Stability in Urban Russia, 1 905-1 9 1 7", Slavic
Review, 2 3 , no. 4 ( 1 964) , 633-7 . 38
O R TAM
ma õzgü meslekler, odalar, dernekler ve ba§ka birtak1m gõstergeler olsa da i§ hayat1 ve ticaret s1mf1 nispeten zay1ft1.6 Devlet bürokrasisi giderek profesyonelle§se de üst kademelere hâlâ devlete hizmetkârhk eden soyluluk hâkimdi . Serfligin kaldmlmasmdan sonra toprak sahibi bir grup olarak kar§1la§t1g1 iktisadi çõkü§ten õtürü dev � ete hizmetkârhk etmek soyluluk için daha da õnemli bir ayncahk haline gelmi§ti: Soylu toprak sahiplerinin çok az1 kapitalist ve piyasa odakh bir tanma ba§ anyla ge çebilmi§tir. Rus toplumunun yirminci yüzy1l ba§mdaki §izoid do gasm1 çok iyi yans1tan §eylerden biri en büyük ve modem Rus §ehri St. Petersburg'taki adres rehberlerinde kaylt h kimlik tariflerinin §a§1rt1c1 çe§itliligidir. Baz1 insanlar geleneksel usullere bagh kalarak kendilerini toplumsal zümrelerine ve statülerine gõre tammlam1§t1 ("dogu§tan soylu", "Birinci Lonca'ya kay1th tüccar", "saygm vatan da§", "Resmi Müste§ar" vb.) Bazilan ise aç1kça yeni bir dünyaya ait olduklan için kendilerini meslekleri ya da i§leriyle tammlami§tI ("borsa simsan", "makine mühen disi", "§irket yõneticisi" ya da Rusya'da kadm õzgürlügü mücadelesinin kazammlannm simgesi olarak "kadm dok tor" .) Üçüncü bir grup ise hangi dünyaya ait oldugu belli olmayan ve rehberde kendilerini bir y1l toplumsal zümre lerine gõre bir ba§ka y1l mesleklerine gõre tammlayan ya da bir seferinde tuhaf biçimde kendini "soylu di§ hekimi" olarak tammlayan birinin durumunda oldugu üzere her iki kimligi de kullananlardan olu§uyordu.7 B k z . Between Tsar a n d People. Educated Society a n d the Quest for
Public Identity in Late Imperial Russia, ed. E dith W. C lowes, Samuel D. Kassow ve James L. West (Princeton, NJ, 1 9 9 1 ) . Alfred Rieber Rus toplumunda eski v e yeni toplumsal kimliklerin bir arada varolu�unu tammlamak üzere "tortus al" terimini kullan m1�tir. Rieber'in ilgili makalesi için bkz. "The Sedimentary Society",
Between Tsar and People, 343-66. 39
RUS DEVRiMi
Egitimli Ruslar ise pek resmi olmayan ortamlarda kendilerini genellikle entelijansiya mensubu olarak ta mmhyordu. "Entelijansiya" sõzcügü sosyolojik balumdan çok kaygan bir kavram olmakla birlikte genel olarak Rus toplumunun kalanmdan egitim düzeyiyle, Rusya'daki otokratik rejimden ise radikal ideolojisiyle aynlan Ba t1hla§m1§ ve egitimli bir eliti tammhyordu. ôte yandan Rus entelijansiyas1 kendini bir elit olarak tammlamaktan ziyade toplumun iyile§tirilmesine ili§kin ahlaki bir kay g1, "ele§tirel dü§ünme" becerisi ve õzellikle rejime kar§l ele§tirel ve yan muhalif bir tutum paydasmda birle§mi§ olan sm1fs1z bir grup olarak gõrüyordu. Entelijansiya terimi on dokuzuncu yüzy1l ortalarmda yaygm biçimde kullamlmaya ba§lansa da kõkenleri on sekizinci yüzy1lm ikinci yansma, soylulugun devlete zorunlu hizmet yükümlülügünün sona erdigi ve egitimli olduklan halde egitimle edindikleri becerileri toplumun faydasma yete rince sunamad1klarma inanan aydmlarm "halka hizmet" yükümlülügüne dayanan altematif bir ethos geli§tirdik leri bir dõneme uzamyordu.8 ideal ko§ullarda (pratikte daima bõyle olmasa da), entelijansiya mensubu olmakla bürokraside çah§mak b agda§t1nlam1yordu. On dokuzun cu yüzy1lm ikinci yansmda ortaya ç1kan ve otokrasiyle s ava§mak için ufak çaph komplolar düzenleyip halk1 õz gürle§tirmeye çah§an Rus devrimci hareketi büyük õlçü de entelijansiyanm radikal ideolojisi ve siyasal muhalefe tinin ürünüydü. Yüzy1l sonunda yüksek statülü mesleklerin ortaya ç1k1§1yla Ruslarm mesleki tercihlerinin geçmi§e oranla çok daha çe§itli ve kap samh bir hal almas1 sonucunda ente lijant s1fat1 genellikle siyasal degi§imi amaçlayan aktif bir devrimci baghhktan ziyade gõrece pasif ve liberal Bkz. Marc Raeff, Origins of the R ussian Intelligentsia: The Eighte
enth-Century Nobility (New York, 1 966). 40
O RTAM
tav1rlara i§aret etmeye ba§lam1§t1 . Yine de meslek sahi bi yeni profesyonel sm1f eski entelijansiyanm, adanm1§ devrimcilere sempati ve sayg1 duyma geleneginden yete rince nasiplendigini ortaya koymu§ ve devlet memurlan reformcu politikalar izlediginde ya da devrimci terõrist ler tarafmdan katledildiklerinde dahi rejime asla sempati duymami§tl. Baz1 ba§ka profesyonel mesleklerin de otokrasiye tam destek vermekle bagda§tmlmas1 zordu. ôrnegin hukuk meslegi 1 860' larda hukuk sistemindeki reformun bir so nucu olarak geli§IBͧ olsa da sõzkonusu reformlar uzun vadede Rus toplumu ve devletinde -õzellikle Ímparator II. Aleksandr' m 1 88 1 'de bir grup devrimci terõrist tarafm dan katledilmesinden sonra ba§layan reaksiyon devrin de- hukukun üstünlügünün egemen k1hnmasmda ba§an s1z olmu§tU. Hukukçular idarenin keyfi uygulamalannm, polisin smirs1z yetkilerinin ve hükümetin yarg1 sistemini etkilemeye dõnük çabalarmm hukukun üstünlügü ve al d1klan hukuk egitimiyle bagda§mad1gm1 dü§ünüyordu.9 Rejimle kurulan dü§manca ili§kinin bir ba§ka õrnegi devlet bürokrasisinden kurumsal bak1mdan ayn olan ve genellikle onunla çati§an zemstvo admdaki seçilmi§ ye rel idari organlardi. Yirminci yüzy1l ba§ma gelindiginde, zemtsvolarda radikallere duyduklan sempatiyle tanman yetmi§ bine yakm profesyonel meslek sahibi (doktor, õg retmen, tanm uzmam vs .) gõrev yapmaktaydi. 1 890' larda õzellikle Sergey Witte õncülügündeki Fi nans Bakanhg1 ve ardmdan Ticaret ve Sanayi Bakanhg1 tarafmdan ba§latilan iktisadi modernle§me ve sanayile§Bununla ilgili b i r tarti§ma için b k z . Richard S. Wortman, The Deve lopment of a Russian Legal Consciousness (C hicago, 1 976), 286-9 ve muhtelif yerlerde . Daha kapsamh bir mesele olan Büyük Reformlar ile ilgili bkz. Russia 's Great Reforms, 1 855-1 881 , ed. Ben Eklof, John Bushnell ve Larissa Zakharova (Bloomington, IN, 1 994) .
41
RUS DEVRiMi
me hamlesinin enerjik destegi kar§1smda mühendisler ve teknik uzmanlann rejimden uzakla§malanm gerektiren herhangi bir neden yoktu. Witte, Rusya'mn teknik uz manlan ve i§adamlarmm otokrasi ve onun modernle§ me hamlesini desteklemeleri için her türlü çabay1 s arf etmi§ti, ama sorun Witte'nin iktisadi ve teknolojik iler lemeye dair co§kusunun Rusya'nm bürokratik eliti tara fmdan büyük õlçüde payla§1lmamas1 ve Ç ar II. Nikolay tarafrndan naho§ bulunmas1ydL Modernle§me yanhs1 profesyoneller ve giri§imcilerin otokratik yõnetim fikrine prensipte kar§l ç1kmamalan ihtimal dahilindeydi (ger çekte Politeknik Enstitüleri'nde õgrenci olduklan sirada tam§t1klan radikal fikirler onlan otokrasiye muhalefete sevk etmi§ olsa da) . Ne var ki Ç arhk otokrasisini etkili bir modernle§me arac1 olarak gõrmeleri çok zordu: Ç arhk otokrasisinin sicili çok tutars1zd1 ve siyasal ideolojisi ge lecege ili§kin tutarh bir vizyondan ziyade geçmi§e dõnük bir nostalji sunuyordu.
Devrimci gelenek Rus entelijansiyasmm gõrevi Rusya'daki ko§ullarm iyile§tirilmesiydi - ilk olarak ülkenin gelecegine dõnük toplumsal ve siyasal projeler haz1rlamak ve daha son ra mümkünse bunlan gerçekle§tirmek üzere harekete geçmek. Rusya'nrn gelecekteki õlçüsü Bati Avrupa'nrn bugünüydü. Rus entelektüeller Avrupa'da gõzlemlenen farkh olgulan kabul veya reddediyor olabilirlerdi ama bunlarrn hepsi Rusya'mn tart1§ma gündemine girmi§ti ve Rusya'nm gelecegine dair tasanlarm parças1ydL On dokuzuncu yüzy1hn üçüncü çeyreginde temel tart1§ma ba§hklarmdan biri Bati Avrupa'daki sanayile§me ve onun toplumsal ve siyasi sonuçlanydL Bir gõrü§e gõre kapitalist sanayile§me insam itibar s1zla§tmp kitleleri yoksulla§t1rm1§, Bat1'daki toplumsal 42
O R TAM
dokuyu tahrip etmi§ti ve dolayis1yla Rusya her ne pa hasma olursa olsun bundan kaçmmahyd1. Bu gõrü§teki radikal entelektüeller geriye dõnük olarak "popülist"ler adi altmda gruplandmlmI§tir (gerçekte olmad1g1 kadar tutarh bir õrgütlenmeye i§aret eden bu etiket ilk olarak kendilerinden farkh dü§ünen herkesle aralarma bir me safe koymak isteyen Rus Marksistleri tarafmdan kulla nilm1§tir.) Popülizm 1 860'lardan 1 880'lere kadar esasen Rus radikal dü§üncesinin ana ak1mm1 olu§turmu§tu. Rus entelijansiyas1, sosyalizmi (Avrupa'da Marksiz min ortaya ç1k1§mdan õnce sosyalistler, õzellikle Frans1z "ütopyac1"lar tarafmdan anla§1ld1g1 haliyle sosyalizmi) genel olarak en arzu edilebilir toplumsal õrgütlenme bi çimi olarak gõrseler de bunun liberalizmin bir siyasal degi§im ideolojisi olarak kabulüne engel olu§turmad1g1 kamsmdaydilar. Entelijansiya, toplumdan kopuk oldugu gerçegine "halk"la (narod) arasmdaki uçurumu kapatmak için kollan s1vayarak tepki vermi§ti. Entelij ansiyanm popülizm olarak adlandmlan dü§Ünce çizgisi kapitalist sanayile§meye yõnelik itirazla Rus kõylülügünün idea lize edilmesini birle§tiriyordu. Popülistler kapitalizmin Avrupa'daki geleneksel k1rsal topluluklarda y1k1c1 etkileri oldugunu, kõylülerin topraktan kopanhp kentlerde top raks1z ve sõmürülen sanayi i§çileri olarak ya§amak zo runda birak1ld1klanm dü§ünüyorlard1. Rus kõylülerinin geleneksel kõy õrgütlenmesi olan komün ya da miri kapi talizmin y1k1c1 etkilerinden korumaya çah§1yorlard1 zira mirin Rusya'y1 sosyalizme gõtürebilecek bir yol sunan e§itlikçi bir kurum (belki de ilkel komünizmin bir yadigân) olduguna inamyorlard1. 1 870'lerin ba§mda entelijansiyamn kõylülügü idea lize etmesi, huna kar§Ihk kendi durumundan memnun olmamas1 ve siyasi reform ihtimalleri popülistlerin is teklerini cisimle§tiren, kendiliginden bir kitle hareketi43
RUS DEVRiMi
ne yol açm1§tl: 1 87 3 - 1 874' ün "Halka Dogru"su. Binlerce õgrenci ve entelijansiya üyesi kõylere gitmek üzere §e hirlerden aynlm1§ ve b azen kendilerine kõylülügü ay dmlatma misyonu biçmi § , b azen halkm bilgeligini edin mek gibi mütevaz1 bir amaçla yetinmi§, bazen de dev rimci õrgütlenme ve prop aganda umudu duymu§lardi . Hareketin ne merkezi bir istikameti ne de birçok farkh katihmc1sma bak1hrs a aç1kça tammlanm1§ bir siyasi ni yeti vard1: Siyasi bir seferberlikten ziyade dini bir hac ruhuyla yürütülmü§tü. Ama hem kõylüler hem de Ç arhk polisi bu aynm1 yapmakta zorlanml§ ve büyük bir endi §eye kap1lan yetkililer kitlesel tutuklamalara giri§mi§ti. Davetsiz mis afirlerini soylulugun evlatlan ve muhte mel sm1f dü§manlan olarak gõren kõylüler de kentler den gelen gençleri kendi elleriyle polise teslim etmi§ti. Bu çõkü§ popülistler arasmda derin bir hayal kmkhg1 yaratmi§tl. Halka hizmet kararhhklarmda herhangi bir azalma olmasa da kendilerini halk ugruna giri§tikleri kahramanca eylemler ancak kendileri õldükten sonra takdir edilebilecek, d1§lanm1§ ve biçare kimseler gibi gõ ren baz1 popülistler trajik bir yazg1lan olduguna kanaat getirmi§lerdi . 1 870' lerin sonunda k1smen popülistlerin hapisteki yolda§larmm intikam1m alma isteginden õtü rü k1smen de otokratik Rusya' nm üstyap1smm kuvvetli bir darbeyle darmadagm edilebilecegi ve bu s ayede Rus halkmm kendi yazg1sm1 belirlemekte õzgür kalabilece gine ili§kin biçare b ir umutla devrimci terõrizme ivme kazand1nlm1§tl. 1 88 1 'de popülist terõristlerce kurulan Narodnaya Volya (Halkm !radesi) grubu !mp arator II. Aleksandr' a ba§anh bir suikast düzenlemi§ti . Fakat su ikastm sonucu otokrasinin devrilmesi degil Ç arhk reji minin bask1c1 politikalara, hayli keyfi uygulamalara ve hukuku hiçe saymaya yõnelip modem polis devletine 44
O R TA M
benzer bir devlet kurmas1 oldu. 10 Halkm suikasta tepki si ise Ukrayna'da anti-Semitik bir pogromun yap1lmas1 ve Ç ar'm kõylüleri serflikten kurtard1g1 için soylularca katledildigine dair sõylentilerin Rus kõylerinde yayil mas1 olmu§tU . Popülistlerin pe§ pe§e ya§ad1g1 iki hezimetten sonra 1 880'lerde Rus entelijansiyas1 içinde Marksistler ayn bir grup olarak ortaya ç1km1§ ve ütopyac1 idealizm, terõrist taktikler, kõylülere yõneli§ gibi devrimci hareketin geç mi§teki belli ba§h õzelliklerini yads1m1§lardi. Rusya'daki elveri§siz siyasi iklim nedeniyle ve terõrizmi kendileri de reddettikleri için Marksistlerin ilk etkisi devrimci eylem den ziyade entelektüel tart1§ma alanmda olmw�tu. Mark sistler Rusya'da kapitalist sanayile§menin kaç1mlmazh gm1, kõylü mirtnin hâlihazirda içten içe çürüdügünü ve sadece devlet tarafmdan desteklenip devletin dayatt1g1 vergi tahsilat1 ve kefaret õdemelerinin yaratt1g1 yüküm lülükler sayesinde ayakta kalabildigini õne sürüyorlardi. Sosyalizme giden tek yolun kapitalizmden geçtigini ve yalmzca kapitalist kalkmmanm yaratt1g1 sanayi proletar yas1 arac1hg1yla gerçek bir sosyalist devrimin yap1labile cegini iddia ediyor ve bu õnermelerinin Marx ve Engels'in metinlerinde aç1klanan nesnel tarihsel geli§me yasalan uyarmca bilimsel olarak da kamtlanabilecegini savunu yorlardi. Marksistler etik bak1mdan daha üstün bir ideo loji oldugu için sosyalizmi benimseyenlere ise burun k1v1nyorlard1 (sosyalizm elbette etik bak1mdan daha üstündü ama mesele bu degildi.) Mesele sosyalizmin, t1pk1 kapita lizm gibi insan toplumunun geli§imindeki õngõrülebilir a§amalardan biri olmas1ydi.
'º
Bkz. Richard Pipes, Russia under the Old Regime (New York, 1 974) , 1 0. Bõlüm.
45
RUS DEVRiMi
"Halkm íradesi"nin Rus otokrasisine kar§I mücadele sini içgüdüsel bir takdirle kar§Ilayan ihtiyar bir Avrupah devrimci olarak Karl Marx'm gõzünde sürgündeki Geor gi Plehanov'un etrafmda õbekle§mi§ ilk Rus Marksistleri fazlas1yla pasif ve bilgiçti. Bunlar, ba§kalan dava ugruna dõvü§üp õlürken devrimin tarihsel kaçmllmazhg1 hak kmda makaleler yazmakla yetinen devrimcilerdi. Fakat Rus entelijansiyas1 onlardan farkh biçimde etkileniyordu zira Marksistlerin Rusya'ya dair bilimsel tahminlerinden biri çok geçmeden dogrulanm1§t1: Rusya'nm sanayile§ mek zorunda oldugunu sõylemi§lerdi ve bu, 1 890'larda Witte'nin gayretli idaresi altmda gerçekle§mi§ti. Sana yile§menin devlet destegi ve yabanc1 yat1nmlar kadar kendine õzgü bir kapitalist kalkmmanm da ürünü oldugu ve Rusya'nm bir anlamda Bat1'dan farkh bir yol izledigi dogruydu. 1 1 Ama çagda§ dü§ünürler Rusya'nm h1zla sa nayile§mesini Marksistlerin tahminlerinin dogrulugu ve Rus entelijansiyasmm "büyük sorulan"nm en azmdan bazllarmm Marksizm tarafmdan cevapland1gmm çarp1c1 bir kamt1 olarak gõrmü§lerdi. Ç in, Hindistan ve geli§mekte olan ba§ka ülkelerde oldugu gibi Rusya'da da Marksizm Bati Avrupa'nm sa nayile§mi§ ülkelerinden çok farkh bir anlam ta§1yordu. Marksizm Rusya'da devrimci bir ideoloji oldugu gibi bir modemle§me ideolojisiydi de. Devrimci pasiflikle asla it ham edilemeyecek Lenin bile Rusya'daki iktisadi moder nle§meyi õnemli bir ara§t1rma I§Igmda hem çõzümleyen hem de savunan Rusya 'd a Kapitalizmin Geli§mesi eseriy le bir Marksist olarak adm1 duyurmu§tu ve Lenin'in ku §agmm õnde gelen tüm Marksistleri benzer ara§t1rmalar yapm1§tl. Ku§kusuz, sanayile§menin savunusu Marksist 11
Popülistlerin b u meseleye dair õngõrüsü için bkz. Gerschenkron,
Economic Backwardness, 1 67-7 3 . 46
O R TAM
terimlerle ("destekliyorum"dan ziyade "aç1klad1g1m1z üze re" gibi) yap1hyordu ve Lenin' i sadece anti-kapitalist bir devrimci olarak tamyan modem okur bunu §a§1rt1c1 bulabilir. Gelgelelim on dokuzuncu yüzy1l sonunda hâlâ yan-feodal ve geri kalm1§ bir toplum olan Rusya'da ka pitalizm, Marksist bir tamm çerçevesinde, "ilerici" bir ol guydu. Marksistler kapitalizmi ideolojik olarak destekli yordu zira kapitalizm sosyalizme giden yolda zorunlu bir a§amaydi. ôte yandan duygusal b aghhk aslmda çok daha derine gidiyordu: Rus Marksistleri modem, sanayile§ mi§ , kentli dünyaya hayranhk duyuyor ve eski kirsal Rus ya' nm geriliginden utamyorlardi . Lenin' in eski popülist gelenegin devrimci iradeciliginden etkilenmi§ sirad1§l bir Marksist (tarihi dogru yõnde ittirmek isteyen eylemci bir devrimci) oldugu s1khkla belirtilmi§tir. Bu dogrudur ama daha ziyade Lenin'in somut devrim anlarmdaki ( 1 905 ve 1 9 1 7) davram§lan için geçerlidir. Lenin 1 890' larda tam da modemle§meyi destekledigi için popülizmden ziyade Marksizmi seçmi§ti ve bu temel seçim Rus devriminin Lenin ve partisi 1 9 1 7'de iktidar olduktan sonra izledigi seyir hakkmda çok §ey sõyler. Marksistler erken dõnemde popülistlerle girdikleri kapitalizm tarti§masmda bir ba§ka õnemli seçim yap1p, kentli i§çi sm1fm1 kendi tabanlan olarak belirlemi§ ve Rusya'daki devrimin ba§at gücü saymi§lardi. Bu, onlan kõylülüge kar§1hks1z bir a§kla bagh olan Rus devrimci en telij ansiyasmm eski geleneginden (õnce popülistler, ardm dan 1 900' lerin ba§mdan itibaren Sosyalist-Devrimci Par ti' nin [SD] savundugu gelenekten) ayn bir yere koymu§tU. Aynca kurduklan Ôzgürle§me hareketiyle 1 905' ten hemen õnce bir siyasi güç olarak sahneye ç1kan liberallerden de ay1rm1§tl zira liberaller bir "burjuva" devrimi yapmay1 ar zularken yeni meslek sahibi sm1flann ve liberal zemtsvo soylulugun destegini almaya çah§IDI§lardi. 47
R U S D EV R Í M Í
Marksistlerin seçimi b a§lang1çta pek ümit verici gõ rünmüyordu: ͧçi sm1f1 kõylülüge ve kentli üst s1mfa gõre ufak bir kesimdi; statüsü, egitimi ve mali kaynaklan yok tu. Marksistlerin i§çilerle ilk temas1 esasen egitim amaçh olmu§tU ve entelektüellerin i§çilere genel bir egitim ver melerinden, belirli çevrelerde Marksizmin temel õgeleri nin anlatllmasmdan ve çah§ma gruplannm kurulmasm dan ibaret kalmI§tL Tarihçiler bunun devrimci bir i§çi hareketinin geli§imine katk1s1m degerlendirmekte farkh dü§ünseler de1 2 Ç arhk yetkilileri siyasi tehdidi fazlas1yla ciddiye alm1§tl. 1 90 1 tarihli bir polis raporuna13 gõre, Amaçlanm gerçekle§tirmeye çah§an ajitatõrler i§çileri hükümete kar§I s ava§mak üzere õrgütlemekte maalesef belirli bir ba§an elde ettiler. Uys al Rus gençligi son üç dõrt y1lda ailesinden ve dininden uzakla§mas1, kanunla ra riayet etmemesi ve mevcut otoriteyi inkâr edip küçüm semesi gerektigini hisseden õzel bir tür yan okuryazar
entelijanta dõnü§tÜ. Neyse ki bu tür gençlerin say1s1 fabrikalarda çok fazia degil ama toplam miktan õnem siz gõrünen bu bir avuç genç, çogunlugu olu§turan uys al i§çileri kendi s aflanna katilmalan için k1§k1rt1p terõrize etmektedir.
Marksistlerin geçmi§te kitlelerle temas kurmaya çah§an devrimci entelektüel gruplara k1yasla bir avantaj1 vard1: Kar§Ilannda kendilerini dinlemeye hazir bir kesim bul mu§lardi. Rus i§çileri hâlâ kõylülüge yakm olmakla bir likte ondan çok daha okuryazar bir gruptu ve aralarmdan 12
Olumsuz bir gõrüi? için bkz. Richard Pipes, Social Democracy and the St Petersburg Labor Movement, 1 885-1 897 (C ambridge, MA, 1 963); daha olumlu bir gõrüi? için bkz. Allan K. Wildman, The Making of a Workers ' Revolution: R ussian Social Democracy, 1 891-1 903 (Chicago, 1 967). Akt. Sidney Harcave, First Blood: The Russian Revolution of 1 905 (New York, 1 964) , 2 3 .
48
O RTAM
en azmdan baz1lan "ko§ullanm iyile§tirme" ihtimali hak kmda modem, kentli bir bilinç edinmi§ti. Egitim, yukan ya dõnük bir toplumsal hareketlilik arac1 oldugu gibi ge rek devrimci entelektüeller gerekse polis tarafmdan cid diye almd1g1 üzere, devrime giden bir yoldu da. Geçmi§te kõylere giden popülist misyonerlerin aksine Marksist õgretmenlerin õgrencilerine polis tacizine maruz kalma riskinden ba§ka verebilecegi §eyler vardi. 1 898'den itibaren Rus Sosyal Demokrat ͧçi Partisi ad1yla yasad1§1 bir õrgütlenmeye giden Marksistler, i§çi lerin egitiminden politik bir i§çi õrgütlenmesine, grevlere ve 1 905'te bir devrime kadar ilerleyebilmi§ti. ôte yandan siyasi parti õrgütlenmesiyle i§çi srn1frnrn somut protes tolan asla tam anlam1yla õrtü§memi§ ve l 905'te sosyalist partiler i§çi srn1frnrn devrimci hamlesine uyum sagla makta büyük güçlük çekmi§lerdi. Yine de Rus Sosyal De mokrat ͧçi Partisi 1 898- 1 9 1 4 arasrnda entelijansiyanrn korunakh bir alam olmaktan ç1k1p gerçek anlamda bir i§çi hareketine dõnü§mܧtÜ. ônderleri hâlâ entelijansiya mensuplan olarak vakitlerinin büyük bõlümünü Rusya di§mda Avrupa'da gõçmen olarak geçirseler de Rusya'da ki üye ve eylemcilerin çogu i§çilerden (ya da profesyonel devrimcilerin durumunda oldugu üzere eski i§çilerden) olu§uyordu.14 Rus Marksistleri kendi teorileri aç1srndan büyük bir devrimci dezavantajla yola koyulmu§lard1: Yakla§an devrimden ziyade bir sonraki devrime haz1rlanmak. Or todoks Marksist õngõrülere gõre Rusya' nm kapitalist a§ amaya geçi§i (bunun için on dokuzuncu yüzyil sonuna kadar beklemek gerekmi§ti) otokrasinin liberal bir bur juva devrimiyle devrilmesiyle sonuçlanacakti. Proletarya 14
Bol§evikler v e Men§eviklerin l 907'deki üye sayilanyla ilgili bir ana liz için bkz. David Lane, The Roots of R ussian Communism (Assen, Hollanda, 1 969) . 22-3 , 26.
49
RUS DEVRiMi
b u devrimi destekleyebilirdi ama ona tali b i r rolden daha fazlasmm dü§mesi pek muhtemel degildi. Rusya ancak kapitalizm olgunla§tiktan sonra proletaryanm sosyalist devrimine elveri§li hale gelecekti ve bunun gerçekle§mesi uzak bir tarihe kalabilirdi. Bu sorun 1 905'ten õnce pek acil gõrünmüyordu zira ufukta herhangi bir devrim ihtimali yoktu ve Marksistler ͧÇi sm1f1m õrgütlemekte belli bir ba§an elde etmi§lerdi. ôte yandan ufak bir grup (Pyotr Struve'nin ba§ml çektigi "legal Marksistler"), birinci (liberal) devrimin amaçlanm Marksist bir gündemle õzde§le§tirerek, sosyalist devrim nihai hedefini rafa kald1rm1§lardi. Struve gibi modernle§ me yanhs1 otokrasi muhaliflerinin 1 890'larda Marksist olmas1 §a§irt1c1 degildi zira o tarihlerde dahil olabile cekleri herhangi bir liberal hareket yoktu ve yüzy1l dõnü münde Marksistlerden uzakla§lp bir liberal Ôzgürle§me hareketi kurmu§ olmalan da bir o kadar dogaldi. Yine de Legal Marksizmin temsil ettigi sapma Rus Sosyal-De mokrat liderler, õzellikle Lenin tarafmdan sert biçimde ele§tirilmi§ti. Lenin'in "burjuva liberalizmi"ne dü§manh g1 Marksizm çerçevesinde bir b ak1ma mant1ks1zd1 ve ar kada§lanm §a§irtm1§tl. Gelgelelim bu tavir devrimcilik aç1smdan degerlendirildiginde gayet rasyoneldi. Aym tarihlerde Rus Sosyal-Demokrat liderler ͧÇi ha reketinin siyasi degil iktisadi hedeflere odaklanmas1 ge rektigini savunan ekonomist sapmay1 da ele§tirmi§lerdi. Aslmda Rusya'daki hareket içinde sesini duyurabilen ekonomistlerin say1s1 çok azd1 zira Rus i§çilerin protesto lan, ücretler gibi salt ekonomik meselelerden siyasi me selelere dogru h1zla kaym1§tl. Ama Rusya'daki durumdan ziyade Avrupa Sosyal Demokrasisinin egilimlerine duyar h olan yurtd1§mdaki liderler Almanya'daki harekette ba§ gõsteren reformist ve revizyonist egilimlerden endi§eliy di. Ekonomizm ve Legal Marksizm etrafmdaki doktrin 50
O R TAM
tart1§malan esnasmda Rus Marksistleri reformcu degil devrimci olduklanm ve liberal bir burjuva devriminden ziyade sosyalist i§çi devrimini amaçlad1klanm aç1kça ifade etmi§lerdi. Rus Sosyal Demokrat Partisi'nin 1 903'teki II. Kong re'sinde gõrünü§te ufak bir mesele yüzünden (parti gaze tesi Iskra'nm yaz1 kurulunun bile§imi) liderler arasmda bir fikir aynhg1 çiktl . 1 5 Aslmda ortada ciddi bir mesele olmasa da tart1§manm Lenin etrafmda yogunla§tigma bak1hrsa, temel meselenin Lenin oldugu ve partideki ar kada§larmm Lenin'in kendisinin hâkim olabilecegi bir konuma eri§ebilmek için fazlas1yla agresif bir tavir ser giledigini dü§ündükleri sõylenebilir. Lenin'in kongredeki tavn oldukça mütehakkimdi; son zamanlarda çe§itli teo rik meselelerde (õzellikle parti te§kilatlanmas1 ve i§lev leri) kurallan hep kendisi belirlemek istiyordu. Lenin'le ondan daha ya§h Rus Marksisti Plehanov arasmda bir gerginlik oldugu gibi çagda§l Julius Martov'la arkada§h g1 da bitmek üzereydi . II. Kongre'nin sonunda Rus Sosyal Demokrat ͧçi Par tisi "Bol§evik" ve "Men§evik" hizipler arasmda bõlündü. Bol§evikler Lenin'in pe§inden giderken Plehanov, Martov ve Troçki'nin de aralarmda oldugu Men§evikler Lenin'in haddini fazlas1yla a§t1gm1 dü§ünen parti üyelerinin olu§ turdugu daha kalabahk ve geni§ kaps amh bir grup mey dana getirdiler. Bõlünme -gerçekle§tigi tarihte- Rusya'da ki Marksistlere çok büyük bir anlam ifade etmemi§, hatta yurtd1§mdaki gõçmenler dahi bunu kahc1 bir bõlünme olarak gõnnemi§ti. Ancak bõlünmenin sonuçlan kahc1 oldu ve iki hizip zamanla 1 903 'te oldugundan çok daha net biçimde farkh kimlikler edindi. Lenin sonraki y1llarda 15
Bõlünmeyle ilgili sarih b i r analiz için bkz. Jerry F . Hough ve Merle Fainsod, How the Soviet Union is Govemed (C ambridge, MA, 1 979), 2 1 -6.
51
RUS DEVRiMi
bu bõlünmenin miman olmaktan gurur duydugunu ifade etti. Lenin' e gõre yüksek düzeyde baghhk ve ideolojik bir lik talep eden ufak ve disiplinli radikal gruplar geni§ ve gev§ek siyasi õrgütlerden çok daha etkiliydi. ôte yandan bazilarma gõre Lenin'in bu kanaati parti içindeki fikir aynhklarma tahammül edememesinden kaynaklamyor du . (Troçki devrim õncesindeki bir polemikte Lenin'in bu õzelligini "Jakobenlerin tahammülsüzlügünün bir karika türü olan . . . kõtücül ku§kuculuk" diye adland1rm1§tl. ) 1 6 1 903 'ten sonraki dõnemde Men§evikler ( 1 9 1 7 ortalan na kadar Men§evik olarak kalmasma ragmen daima ba§I na buyruk olan Troçki di§mda) daha ortodoks bir Mark sizmi temsil ederken olaylarm gidi§ atm1 devrim yõnünde h1zland1rmak için fazia çaba sarf etmemi§ ve s1k1 biçimde õrgütlü ve disiplinli bir devrimci p arti hedefine fazia ilgi duymam1§lard1. Bol§eviklerin Rus i§çileri arasmda güç lenmesine kar§1hk Men§evikler daha çok !mparatorlugun Rus olmayan bõlgelerinden destek bulmu§tU (õte yandan iki partinin çogunlukla entelijansiya üyesi olan lider kad rolarmda Yahudiler ve Rus olmayanlar õne ç1km1§t1.) Sa va§tan õnceki y1llarda ( 1 9 1 0- 1 9 1 4) ise i§çi sm1fmm ruh hali gitgide militanla§Irken Men§evikler i§çi sm1fI des tegini Bol§eviklere kapt1rm1§t1: Men§evikler burjuvaziyle daha yakm temaslan olan saygm bir parti olarak alg1la mrken Bol�evikler hem i�çi sm1fma daha yakm hem de daha devrimci bir parti olarak gõrülmeye ba§lamI§tI. 1 7 Men§eviklerin aksine Bol§eviklerin tek bir õnderi var d1 ve Bol�evik kimligini büyük õlçüde Lenin' in fikirleri ve § ahsiyeti belirliyordu. Marksist bir teorisyen olarak Le nin'in ilk ay1rt edici õzelligi parti õrgütlenmesine yõne lik õzel vurgusuydu. Lenin partiyi yalmzca proleter dev16
Akt. Troçki, "Our Political Tasks" ( 1 904) , Isaac Deutscher, The Prophet
A rmed (Londra , 1 970), 9 1 -2 . Haimson, "The Problem of Social Stability", 624--3 3 .
52
O R TAM
rimin õncü gücü olarak degil onun yarat1c1s1 olarak da gõrüyordu zira proletaryanm kendi bai;nna birakild1gmda devrimci bir bilinçten ziyade olsa olsa sendikal bir bilinç edinebilecegini dü§ünüyordu. Lenin'e gõre partinin çekirdegini hem entelijansiya hem de i§çi sm1fl arasmdan dev§irilen tam zamanh pro fesyonel devrimciler olu§turmah ve b a§ka bir toplumsal gruptan ziyade i§çi sm1fmm politik õrgütlenmesine õn celik verilmeliydi. Ne Yapm ali ?'da ( 1902) parti içindeki merkeziyetçilik, kat1 disiplin ve ideolojik birligin õnemi vurgulanm1§tl. Elbette bunlar bir polis devletinde gizli lik esasmda faaliyet gõsteren bir parti için mant1ki zo runluluklardi . Yine de Lenin'in daha fazla çe§itlilik ve kendiligindenlige izin veren gev§ek kitle õrgütlenmele rinden ho§lanmamas1 birçok çagda§I (ve daha sonra bir çok ara§tirmac1) tarafmdan ko§ullarm gerektirdigi bir tavirdan ziyade dogu§tan gelen bir otoriter egilim olarak gõrülmü§tÜ. Lenin sonuçta gerçekle§ecek olan bir proleter devri mi tahmin etmek yerine onu aktif biçimde arzulamas1 ve gerçekle§tirmek için mücadele etmesiyle birçok Rus Marksistinden ayn bir yerde duruyordu. Bu, ortodoks Marksizmde belli õlçüde revizyon yapmak anlamma gel se de Karl Marx'm da ku§kusuz ho§lanacag1 bir karakter õzelligiydi. Rusya'daki otokrasi kar§ltl devrimin dogal liderinin liberal burjuvazi olmas1 gerektigi fikrini Lenin asla kabul etmemi§; 1905 Devrimi'nin tozu dumam için de yazd1g1 Sosyal Demokrasinin iki Taktigi 'nde Rusya'da isyankâr kõylülükle ittifak halindeki proletaryanm bas km bir rol oynayabilecegi ve oynamas1 gerektigini vur gulam1§tl. Ona gõre ciddi devrimci niyetleri olan her Rus Marksist, burjuvazinin devrimci õnderligi doktrinini çü rüten bir yol bulmak zorundaydi. Buna benzer ve belki de daha ba§anh bir çabay1 "sürekli devrim" teorisiyle Troç53
RUS DEVRiMi
ki sarf etmi§tir. Lenin'in metinlerinde l 905'ten itibaren "diktatõrlük", "ayaklanma" ve "iç sava§" kelimelerine gide rek daha s1k rastlanm1§t1r. Lenin devrimcilerin gelecek te iktidara el koymasm1 bõyle sert, §iddetli ve realist bir çerçevede tasavvur etmi§tir. 1 905
Devrimi ve sonras1
-
I.
Dünya Sava§I
E ski Ç arhk Rusya's1, Avrupa'mn büyük güçleri arasm daki en kalabahk daimi orduya sahip ve gitgide geni§le yen bir emperyal güçtü. Dl§ dünya kar§1smdaki gücü bir gurur kaynag1 oldugu gibi ülkenin içindeki siyasi ve top lumsal sorunlara kar§l bir kazammd1 da. Yirminci yüz y1l ba§larmda bir !çi§leri Bakam'na atfedilen sõzcüklerle "ufak ve muzaffer bir sava§" Rusya' nm iç huzursuzlukla rma en iyi devaydi. Ancak bu, tarihsel aç1dan dogrulugu oldukça tart1§mah bir õnermeydi. Rusya son elli y1ldir girdigi sava§larda ne ba§anh olabilmi§ti ne de toplumun hükümete güveni artm1§tl. K1nm Sava§1' nda alman sava§ yenilgisi 1 860' larm radikal iç reformlanm h1zland1rm1§ ti. 1 870' lerde Balkanlar' a yõnelik Rus askeri müdahale si ise içeride II. Aleksandr' m õldürülmesiyle sonuçlanan bir siyasi krize yol açm1§tl. l 900' lerin ba§mda Rusya'nm Uzak Asya' ya dogru yayilmas1 onu bõlgedeki bir ba§ka yay1lmac1 güç olan Japonya' yla çat1§ma ihtimaline sü rüklüyordu. II. Nikolay'm b az1 bakanlan tedbirli olma y1 tavsiye etse de sarayda ve yüksek bürokrasi arasmda Uzak Dogu'da kolay kazammlar elde edilebilecegi ve Av rupah olmayan, alt seviyedeki bir güç olarak gõrülen Ja ponya' nm Rusya kar§1smda çetin bir rakip olamayacag1 hissi hâkimdi . Japonya tarafmdan ba§latilmakla birlikte Rusya' nm Uzak Dogu' ya yõnelik politikalarmm k1§k1rt1c1 bir etken oldugu Rus -Japon Sava§l Ocak l 904'te ba§ladi. Sava§ Rusya aç1smdan hem karada hem de denizdeki bir dizi felaket ve küçük dü§ürücü hezimetle sonuçlan54
O RTAM
di. S aygm Rus toplumunun ba§taki yurtseverlik co§kusu h1zla sõnerken - 1 8 9 1 k1thgmda oldugu üzere- zemtsvo lar gibi kamusal õrgütlenmelerin olaganüstü hallerde devlete yard1m etme çabalan bürokrasiyle çati§mala ra ve hayal kmkhklarma yol açti. Bu da liberal hareketi kamçilad1 zira yetersiz ve etkisiz otokrasi art1k tahammül edilebilir olmaktan ç1km1§ ve zemtsvo soylulugu ile mes lek s ahipleri Avrupa'daki Pyotr Struve ve diger liberal ak tivistlerin yõnettigi illegal Ôzgürle§me Hareketi etrafm da toplanmi§tl. l 904'ün son aylarmda sava§ hâlâ devam ederken Rusya'daki liberaller -1 847 'de Fransa'da Kral Louis Philippe' e kar§l benimsenen modele uygun olarak bir g1da kampanyas1 düzenlemi§ ve toplumsal elitler bu kamp anyayla anayasal reforro fikrine desteklerini aç1kla m1§tL Aynca hükümet, devlet memurlarma yõnelik terõr saldmlan, õgrenci gõsterileri ve i§çi grevleri gibi ba§ka tür b askilara da maruz kalmI§tl. Petersburg i§çileri Ocak 1 905'te ekonomik s1kmt1lanm Ç ar'a bildirebilmek için devrimciler ya da militanlardan çok polisle baglant1lan olan eski bir papazm (Peder Gapon) õrgütledigi- ban§ç1l bir gõsteri düzenlemi§ti. Bu K1z1l Pazar'da (9 Ocak) Ki§ h k Saray'm õnünde toplanan gõstericilere askerlerin ate§ açmas1yla 1 905 Devrimi ba§ladi. 18 l 905'in ilk dokuz aymda otokrasiye kar§1 ulusal daya Ill§ma ruhu çok güçlüydü. Liberallerin devrimci harekete õnderlik etme iddiasma ciddi biçimde kar§l ç1k1lm1yor du ve liberallerin rejimle pazarhk edebilmeleri yalmzca zemstvolar ve orta sm1f meslek sahiplerinden olu§an yeni sendikalardan ald1klan destege degil õgrenci eylemleri, i§çi grevleri, kõylülerin yol açt1g1 kan§1khklar, silahh kuv vetlerdeki ayaklanmalar ve imparatorlugun Rus olmayan
18
1 905 Devrimi hakkmda bkz. Abraham Ascher The Revolution of
1 905, 2 cilt. (Stanford, CA, 1 988 ve 1 992). 55
RUS DEVRiMi
bõlgelerindeki huzursuzluklardan kaynaklanan heterojen baskilara da dayamyordu. Otokrasi ise kendi hesabma sürekli savunmadayd1; panik ve kafa kari§1khg1 ya§Iyor ve düzeni yeniden saglamakta zorlamyordu. Witte, Agus tos 1 905'te Japonya'yla oldukça avantajh ko§ullarda bir bari§ antla§mas1 yapmay1 ba§ard1gmda (Portsmouth Ant la§mas1) otokrasinin hayatta kalma ihtimali ciddi anlam da güçlenmi§ti. Fakat rejimin Mançurya'da hâlâ bir mil yon askeri vard1 ve Trans-Sibirya Demiryolu'nda grev ya pan demiryolu i§çileri dizginlenemedigi sürece askerlerin geri getirilmesi imkâns1zd1. Liberal devrim, II. Nikolay'm anayasay1 ilke olarak ka bul edip seçimli bir ulusal parlamentonun (Duma) kurul masm1 taahhüt ettigi Ekim Manifestosu' yla ( 1 905) zirveye ula§tI. Manifestoyla liberaller ikiye bõlündü: Ekimciler (Oktobristler) Manifesto' yu kabul ederken Anayasal De mokratlar (Kadetler) reddetmi§ ve daha fazla taviz kop ar mak istemi§lerdi. Ama liberaller o tarihte pratik devrimci faaliyetten uzakla§IP enerjilerini yeni Oktobrist ve Kadet partileri õrgütlemeye ve yakla§an Duma seçimlerine ha z1rlanmaya yogunla§tirm1§tI. ͧçiler ise 1 905' in sonuna kadar aktif biçimde devrim ci olmaya devam edip geçmi§e nazaran çok daha fazla gõrünürlük kazanmaya ve gitgide militanla§maya ba§la d1lar. Petersburg i§çileri Ekim aymda fabrikalarda seçi len bir sovyet, ba§ka deyi§le bir i§çi temsilcileri konseyi õrgütledi. Petersburg sovyetinin pratikteki i§levi õteki kurumlarm felç oldugu ve genel grevin geli§tigi bir ta rihte §ehirdeki olaganüstü duruma uygun bir yerel idare kurmakt1. Ama bu yap1 i§çiler ve onlar kadar olmasa da devrimci parti mensubu sosyalistler için politik bir foru ma dõnü§tÜ (o tarihte Men§evik olan Troçki soyvetlerden birinin ba§ma geçmi§ti .) 56
O RTAM
Ç arhk yetkilileri sovyetlere birkaç ay boyunca tem kinli biçimde yakla§irken Moskova ve ba§ka kentlerde benzer organlar ortaya ç1kti. Fakat Arahk ba§mda Peters burg sovyeti polisin ba§anh bir operasyonuyla dagitildi. Petersburg Sovyeti'ne saldm haberi Bol§eviklerin kayda deger bir hâkimiyet kurdugu Moskova Sovyeti'nde silahh bir ayaklanmaya yol açti. Ayaklanma askerlerce bast1nlsa da i§çiler sava§maya devam edip birçok zayiat verdirdiler. 1 905'te kentlerdeki devrim on sekizinci yüzyil sonun daki Pugaçev isyanmdan beri en ciddi kõylü ayaklan malarma yol açti. Ama kentlerdeki ve k1rlardaki devrim e§zamanh degildi. Malikânelerin yagmalamp yakilmas1 ve toprak sahipleriyle devlet memurlanna yapilan sal dmlardan olu§an kõylü isyam 1 905 yazmda ba§lamI§ ve sonb ahar sonlannda zirveye ula§IP geri çekildikten sonra l 906'da büyük õlçekli olarak yeniden patlak vermi§ti. ôte yandan 1 905 sonunda rejim hâlâ bir bast1rma operasyonu yürütmek üzere kõylerin hepsine asker sevk edebilecek kadar güçlüydü. Uzak Dogu'daki askerlerin tamammm 1 906 ortalarmda geri dõnmesiyle silahh kuvvetlerde di siplin yeniden saglanmI§tl. 1 906- 1 907 k1§mda Rusya kir larmm büyük bõlümünde s1k1yõnetim hâkimdi ve askeri mahkemelerin adaleti (binden fazla say1da idam cezas1 dahil) süratle uygulamyordu. Rusya' nm toprak sahibi soylulugu 1 905- 1 906 olay larmdan kendi ç1karlarmm liberallerden ziyade -onlan kindar kõylülükten koruyabilecek- otokrasiyle birlikte hareket etmekte oldugu dersini ç1karm1§tl. 19 Kentlerde ise 1 905 Devrimi belirgin bir sm1fsal kutupla§ma bilinci ya ratamam1§t1: Birçok sosyalist nezdinde 1 905 Devrimi, li beralizmin ihanetçi karakterini ve burjuvaziyle proletar19
B k z . Roberta Thompson Manning, "Zemstvo a n d Revolution: The On set of the Gentry Reaction, 1 905-1 907" , Leopold Haimson, ed . , The
Politics of R ural Russia, 1 905-1 91 4 (Bloomington, IN, 1 979). 57
RUS DEVRiMi
ya arasmdaki temel antagonizmay1 aç1kça ortaya koyan bir Rus 1 848'i olmaktan çok uzakti. Kapitalist olmaktan ziyade meslek sahibi bir orta sm1f1 temsil eden liberal ler Ekim aymda olaylan bir kõ§eden izlerken rejimin i§çi devrimine yõnelik sald1nsma da katilmami§lardi. i§çi ha reketleri ve sosyalist hareketlere yõnelik tutumlan birçok Avrupa ülkesindeki liberallere k1yasla daha yumu§akti. ͧçiler ise anla§1lan o ki liberalleri hain degil ürkek bir müttefik olarak gõrüyorlardi. 1 905 Devrimi'nin siyasi sonucu muglakt1 ve baz1 yõn lerden taraflarm hiçbirini tatmin etmemi§ti. Rusya'nm anayasa sahibi olmaya en çok yakla§tlg1 1 906 Temel Ya salan'nda Ç ar Nikolay, Rusya'mn hâlâ bir otokrasi ol duguna dair inancm1 sergilemi§ti. Rus otokratmm art1k seçilmi§ bir parlamentoya dam§t1g1 ve siyasi partilerin yasal statüye kavu§tugu dogruydu. Ama Duma'nm yetki leri smirhyd1; bakanlar sadece otokrata kar§1 sorumluy du ve ilk iki parlamentodan sonra Dumalann fazlas1yla dikba§h oldugu anla§1hnca parlamento keyfi bir karar la dagitilm1§ ve yerine baz1 toplumsal gruplann temsil hakkmm ellerinden almd1g1, toprak sahibi soylulugun ise a§m oranda temsil edildigi yeni bir seçim sistemi getiril mi§ti. Duma'nm as1l õnemi siyasi tart1§ma için bir kamu sal forum ve siyasetçiler için bir egitim sahas1 olmas1ydi. 1 860'larm hukuk reformlanyla hukukçularm yeti§tiril mesine benzer §ekilde 1 905- 1 907'nin siyasi reformlanyla da siyasetçiler yeti§tirilmi§ti ve iki grup da otokrasinin tahammül edemeyecegi degerler ve istekler edinmeye dõ nük bir içkin egilime s ahipti. 1 905 Devrimi'nin degi§tiremedigi §eylerden biri 1 880'li y1llarda olgunla§an polis rejimiydi. Olagan hukuk süreçle ri nüfusun büyük bõlümü için halen büyük õlçüde ask1ya ahnm1§ durumdayd1 ( 1 906- 1 907'nin isyankâr kõylülerinin yargiland1g1 askeri mahkemelerde oldugu üzere) . Elbette 58
O RTAM
bunun baz1 anla§1hr nedenleri vard1: Gõrece sakin bir yil olan l 908'de siyasi saiklerle düzenlenen saldmlarda tam bin sekiz yüz devlet memurunun õldürülmü§, iki bin sek sen üçünün ise yaralanm1§ olmas1 toplumun nasil sarsil d1g1 ve rejimin nasil savunmada oldugunu gõsteriyordu. 20 Ama bu geli§meler siyasi reformlann birçok bak1mdan gõsteri§ten ibaret oldugunu da gõsteriyordu. ôrnegin sen dikalar kâglt üstünde yasal bir statüye kavu§sa da pratik te polis tarafmdan s1kça kapatihyorlardi. Siyasi partiler de yasal bir statüye kavu§mU§tu, hatta devrimci sosyalist partiler Duma seçimlerinde yan§1p birkaç sandalye elde edebiliyorlardi. Ama devrimci sosyalist partilere üye olan lann geçmi§te oldugu üzere her an tutuklanma ihtimali vard1 ve 1 905 Devrimi sirasmda Rusya' ya dõnen parti li derleri hapis ve sürgün cezasmdan kurtulabilmek için ye niden yurtd1§ma ç1kmak zorunda kalm1§lardi. Bugünden bakild1gmda, 1 905'i ceplerine koyup 1 9 1 7'yi ufukta gõren Marksist devrimcilerin i§çi s1mfmm bu çar p1c1 ve devrimci ba§lang1cmdan õtürü kendilerini kut lad1klan ve gelecege güvenle bakt1klan samlabilir. Ama aslmda ruh halleri çok farkhydi. 1 905 i§çi devriminde ne Bol§evikler ne de Men§eviklerin fazia bir etkisi olmu§tu: ͧçiler onlan reddetmekten ziyade sollam1§t1 ve bu, õzel likle Lenin aç1smdan tokat etkisi yaratan, moral bozucu bir durumdu. Devrim am gelip çatm1§ ama rejim sava§a rak ayakta kalm1§tl. Entelijansiya mensuplan devrimci rü yadan ve toplumu kusursuzla§tlrma hayallerinin yaratt1g1 eski yamlsamalardan kurtulmak gerektigini s1k s1k ifade ediyorlardi. Birtak1m aldat1c1 resmi siyasi kurumlann ve kendini begenmi§, geveze (Lenin'in onlarla ilgili gõrü§ünü õzetlersek, II. Nikolay'dan büyük fark1 olmayan) liberal po20
Mary Schaeffer C onroy, Petr Arkad 'evich Stolypin: Practical Politics in Late Tsarist Russia (Boulder, CO, 1 976), 98.
59
RUS DEVRiMi
litikacilardan meydana gelen yeni bir ku:;; a gm ortaya ç1k m1:;; olmas1 devrimci b ak1:;; aç1smdan bir kazamm degildi. Aynca devrimci liderler için gõçmen hayatmm ah:;; I ld1k kasvetine geri dõnmek katlamlmaz bir hayal kmkhg1ydi. Gõçmen devrimciler 1 905- 1 9 1 7 arasmda hiç olmad1klan kadar huzursuz, asabi ve kavgac1yd1lar; õyle ki Ruslann ufak tefek meselelerden dolay1 sürekli kavga etmeleri Av rupa Sosyal Demokrasisinin skandallanndan biri haline gelmi:;; ti ve en namh saldirganlardan biri Lenin'di. Sava:;; õncesindeki y1llarm kõtü haberlerinden biri re jimin büyük bir tanm reformu program1 uygulamas1ydi. 1 905- 1 907' nin kõylü isyanlan hükümeti kirsal kesimde ki istikrarm en büyük güvencesinin mir olduguna ili:;; kin inancmdan vazgeçmeye sevk etmi:;; ti. Art1k ufak ve bag1ms1z çiftçilerden olu:;; a n bir sm1fa bel baglamyordu. Nikolay' m ba:;; n azm Petr Stolypin' in deyimiyle "makul ve güçlü"nün yanmda duruluyordu. Kõylüler kendi toprak lanm takviye edip mirden aynlmaya te:;; vik edilmi:;; ve vi layetlerde bu süreci h1zland1rmak için toprak komisyon lan kurulmu:;; t u. Fakirler vanm yogunu sat1p :;; e hirlere giderken daha zengin kõylülerin ise topraklanm geli:;; t i rip geni:;; l etmesi ve õrnegin Frans1z kõylerindeki çiftçiler gibi muhafazakâr bir küçük burjuva zihniyeti edinmeleri bekleniyordu. 1 9 1 5' e gelindiginde Rus kõylerindeki çift çilerin dõrtte biri ila dõrtte ikisi kendi topraklanm birey sel mülkiyet olarak sürerken birtaklm hukuksal ve pratik zorluklardan õtürü kõylülerden yalmzca onda biri süreci nihayete erdirip kendi topraklanm çitle çevirmi:;; ti.21 Stol ypin reformlan, Marksist çerçevede, "ilerici"ydi zira ta nmda kapitalist geli:;; m enin temelleri at1lm1:;; ti . Ama kent sel kapitalizmin geli:;; m esiyle k1yasland1gmda reformla21
Judith Pallot, Land Reform in R ussia, 1 906- 1 91 7: Peasant Respon ses to Stolypin 's Project of Rural Transformation (Oxford, 1 999), 8 .
60
O R TAM
nn Rus devrimi aç1srndan k1sa ve uzun vadeli potansiyel sonuçlan epey moral bozucuydu. Rusya'nrn geleneksel kõylülügü isuyan etmeye yatkrndi. �ayet Stolypin reform lan ba§anh olursa (Lenin'in korktugu üzere), Rus prole taryas1 õnemli bir devrimci müttefikini kaybedebilirdi. Rus ekonomisi 1 906 yilmda Witte'nin uluslararas1 bir bankac1hk konsorsiyumundan ald1g1 devasa bir borçla (2,25 milyar frank) takviye edilirken sava§ õncesinde hem yerlilere hem de yabanc1lara ait sanayi tesislerinin say1s1 h1zla artti. Bu da ku§kusuz sanayi sektõründe çah§an i§ çilerin say1smm artmas1 anlamma geliyordu. Fakat 1 9051 906 k1§mda devrimci i§çi hareketinin ac1mas1zca bast1nlmasmdan sonra i§çilerin yol açt1g1 kan§1khklar büyük õlçüde azalmI§ ve ancak 1 9 1 0'dan itibaren yeniden art m1§t1. Sava§tan hemen õnceki y1llarda geni§ õlçekli grev lerin s ay1s1 giderek çogalmI§ ve 1 9 1 4 yazmdaki Petrograd genel greviyle zirveye ula§IDI§tI. Petrograd grevi õylesine ciddi boyutlara ula§IDI§tir ki baz1 gõzlemciler Rusya'mn ordusunu bir sava§ seferberligine sokma riskini ahp alamayacag1m sorgulamI§tir. Greve katilan i§çilerin ta lepleri iktisadi oldugu gibi siyasiydi de ve rejimle ilgili §ikâyetleri arasmda Rusya'daki birçok sanayi sektõrüne yabanc1larm hâkim olmas1 ve i§çilere uygulanan bask1 vardi. Rus i§çiler §iddete daha yatkm ve sava§ÇI hale gel dikçe Men§evikler kendi destek halkalarmm darald1gm1 Bol§evikler ise geni§ledigini fark ediyorlardi. Ama bunun, yurtdI§mdaki Bol§evik liderlerin moralini ciddi anlamda yükselttigi sõylenemez: Rusya'yla ileti§im saglamalan çok zor oldugu için muhtemelen durumun tam olarak far kmda degillerdi ve Avrupa'daki gõçmen Rus ve sosyalist topluluk içindeki konumlan giderek zay1flam1§ ve bir çe §it tecride maruz � alm1§lard1 .22 "
Bu izolasyonun psikolojik aç1dan ne anlama geldigine dair etkileyici
61
RUS DEVRiMi
Agustos 1 9 1 4'te Avrupa'da Rusya'nm Almanya ve Avusturya-Macaristan'a kar§l Fransa ve 1ngiltere'nin ya mnda saf tuttugu dünya sava§1 patlak verdiginde siyasi gõçmenler sava§ sirasmda yabanc1 bir ülkede olmanm dogal zorluklanm ya§amaya ba§lad1klan gibi Rusya'yla tüm temaslan da koptu. Avrupa'daki sosyalist harekete mensup kalabahk say1da eski entemasyonalist, sava§ ilan edildikten sonra bir gecede topluca vatansever ol dular. Ruslar aç1kça vatansever bir tutum benimsemeye o kadar yatkm olmasalar da birçok Rus , anavatan top raklannm savunusuyla smirh oldugu sürece Rusya'nm sava§a girmesini destekleyen, "savunmac1" bir konum benimsemi§ti. Ama Lenin ülkenin sava§a girmesini tama men yanh§ bulan ve sava§m kaybedilmesini destekleyen ufak bir gruba mensuptu: Ona gõre bu bir emperyalist sava§tl ve en iyi sonuç Rusya'nm yenilmesi ve bir iç sa va§ ve devrime giden yolun aç1lmas1 olurdu. Bu, sosyalist hareket içinde bile çok tarti§mah bir tutumdu ve Bol§e vikler soguk bir muameleyle kar§ila§IDl§lardi. Rusya'daki tüm tanmm1§ Bol§evikler (Duma'daki vekiller dahil) sava§ sirasmda tutuklandi. Rusya'da sava§ ilam, l 904'te oldugu üzere, vatansever co§kunun kabarmasma, bayrak §OVenizmine, iç çat1§ma larm bir süreligine ask1ya almmasma, saygm topluluklar ve sivil toplum kurulu§larmm devletin sava§ seferberli gini desteklemek üzere ciddi çabalar sarf etmesine yol açti. Ne var ki bu ruh hali h1zla sõndü. Rus ordusunun sava§taki performans ve moral düzeyi, günümüz ara§tir mac1larma vaktiyle samld1gmdan çok daha dü§ük gõrü nürken, ordu ezici yenilgiler ve kay1plar ya§am1§ ( 1 9 1 4- 1 7 arasmda tam be§ milyon zayiat) ve Alman ordusu impab i r kurmaca tasvir i ç i n b k z . Alexander Solzhenitsyn, Lenin in Zurich (New York, 1 976) .
62
O RT A M
ratorlugun bati bõlgelerinin içlerine kadar ilerleyip Rus ya'nm merkez bõlgelerine kaotik bir gõçmen ak1m ya§an masma sebep olmu§tU. 23 Yenilgiler yüksek mevkilerdeki yetkililerin ihanet ettigi §Üphesini dogurmu§ ve õncelikle Nikolay'm kans1 ímparatoriçe Aleksandra hedef ahnm1§t1 (Aleksandra aslen bir Alman prensesiydi) . Aleksandra' nm § aibeli ama karizmatik bir karakter olan Rasputin' le ili§ kisi Rusya'da skandala yol açm1§t1 (Ímparatoriçe, Raspu tin' i oglunun hemofili hastahgm1 dizginleyebilen gerçek bir ilahi §ahsiyet olarak gõrüp ona güveniyordu.) Nikolay, Rus ordusu ba§komutanhg1 yetkilerini alarak ba§kent ten uzun süreligine aynld1gmda Aleksandra ile Rasputin bakanhk tayinlerinde olaganüstü düzeyde etkili olmaya ba§lam1§ ve hükümetle Dõrdüncü Duma arasmdaki ili§ kiler ciddi biçimde bozulmu§tu: Duma'nm ve bir bütün olarak egitimli s1mfm ruh halini Kadetlerden Pavel Mil yukov' un hükümetin kusurlanna ili§kin bir konu§masm da geçen §U sõzler iyi yans1t1yordu: "Bu bir aptalhk m1 yoksa ihanet mi?" Rasputin, Rusya' nm ve otokrasinin §e refini kurtarmay1 amaçlayan saraya yakm bir grup genç soylu ve sagc1 bir Duma üyesi tarafmdan 1 9 1 6 sonlarmda õldürüldü. I . Dünya Sava§1' nm yaratt1g1 zorluklar ve bask1lar ku§kusuz, Nikolay ile kansmm karakterleri ve ogullarmm hemofili hastahgmm sebep oldugu aile trajedisi-24 Rus otokrasisinin anakronik õzelliklerini iyice belirgin hale 23
Bkz. Peter Gatrell, A Whole Empire Walking: Refugees in Russia during World War I (Bloomington, IND. , 1 999). Zayiat sayilan için bkz. Peter Gatrell, Russia 's First World War: A Social and Economic History (Harlow, 2005) , 246; ordunun sava�taki performansma dair bir yeniden degerlendirme için bkz. David R. Stone, The Russian A rmy in the Great War: The Eastem Front, 1 91 4-1 91 7 (Lawrence, KS, 20 1 5) . Ailenin trajedisini anlay1�la tasvir eden b i r eser için bkz. Robert K . Massie, Nicholas and Alexandra (New York, 1 967).
63
RUS DEVRiMi
getirmi§ ve Nikolay otokratik gelenegin savunucusundan ziyade gelenekle farkmda olmadan alay eden birine dõ IlܧIDܧtÜ. Liyakatsiz gõzdelerinin bakanhk mevkilerine tirmanmas1, saraydaki z1rcahil ve kõylü üfürükçü, yüksek soylulugun Rasputin'in õlümüyle sonuçlanan entrikalan ve hatta Rasputin'in zehirlenerek, kur§unlanarak, bogu larak õldürülmeye kar§l inatla direnmesinin epik hikâye si. . . i§te bütün bunlar daha eski bir çaga ait gibi gõrünü yor ve askeri tren, siper sava§1, topyekftn seferberlik gibi yirminci yüzy1l gerçeklikleri kar§1smda tuhaf ve uygun suz bulunuyordu. Rusya' mn o tarihlerde ülkenin içinde bulundugu durumu algilayabilen egitimli bir kamuoyu oldugu gibi eski rejimden modern dünyaya geçi§in po tansiyel kurumsal aktõrleri olan Duma's1, siyasi partileri, zemtsvolan ve Sava§ Sanayii Komiteleri de vardi. 1. Dünya Sava§1' nm arifesinde otokrasinin durumu hassasti. Toplum alabildigine bõlünmü§tü; siyasi ve bü rokratik yap1 k1nlgan ve a§trl gergindi. Rejim bir sarsmt1 ya da aksakhk ihtimaline kar§l õylesine hassasti ki Sa va§ ç1kmasayd1 bile uzun süre ayakta kalabilmesi zordu. Gene de degi§im ba§ka ko§ullarda daha az §iddetli biçim de gerçekle§ ebilir ve 1 9 1 7'de oldugundan daha az radikal sonuçlar dogurabilirdi. 1. Dünya Sava§l Rusya'da eski rejimin kmlganhg1m hem sergilemi§ hem de arttirm1§tl. Zaferleri alki§la sa da halkm yenilgilere tahammülü kalmam1§tL Toplum yenilgiler kar§1smda hükümetin arkasmda kenetlenmek yerine (õzellikle dü§man anavatam i§gal ettiginde hükü metin arkasmda kenetlenmek gõrece normal bir tepki dir ve 1 8 1 2'de ve 1 94 1 -42'de Rus toplumu da bu tepkiyi gõstermi§tir) ona s1rt çevirip rejimin yetersizligi ve geri kalm1§hg1m küçümseyici ve biraz da kibirli bir dille vur gulami§tl. Bu, rejimin me§ruiyetinin epey zay1flad1g1m; bekasmm gõzle gõrülür ba§anlara bagh oldugunu, bõyle 64
ORTAM
ba§anlar gelmezse i§inin büsbütün §ansa kald1gm1 gõs teriyordu. Eski rejim sava§ yenilgilerinden õtürü devrime sürüklendigi l 904- l 906'da §anshyd1 zira sava§1 gõrece h1zh ve onurlu biçimde sona erdirip o tarihlerde ban§m hâkim oldugu Avrupa'dan büyük miktarda borç alabil mi§ti. 1 9 1 4- 1 9 1 7 'de ise rejim o kadar § ansh degildi. Sa va§ çok uzun sürmü§ ve yalmzca Rusya'y1 degil tüm Av rup a'y1 tüketmi§ti. Avrupa'da ate§kesin saglanmasma bir y1ldan fazla süre varken Rusya'da eski rejim çõkmü§tÜ.
65
2 1 9 1 7:
� UBAT VE EKiM DE VRiMLE R i
�ubat 1 9 1 7'de elitlerin rejime desteklerini geri çekmeleri ve kitlesel gõsterilerin ardmdan otokrasi y1kilm1§tI. Dev rimin co§kusu sirasmda siyasi çõzümler kolay gõrünüyor du: Rusya'nm gelecekteki yõnetim biçimi elbette demok ratik olacaktL Bu muglak terimin tam olarak ne anlama geldigini ve Rusya'nm yeni anayasasmm içerigini § artlar elverdiginde Rus halk1 tarafmdan seçilecek bir Kurucu Meclis belirleyecekti. Bu esnada l 905'in ulusal devrimci dayam§masmm §anh günlerinde oldugu üzere elitlerin devrimleriyle halk devrimleri (ilk kategoride liberal siya setçiler, mülk ve meslek sahibi sm1flar ve rütbeli askerler; ikinci kategoride ise sosyalist siyasetçiler, kentli i§çi s1mfl, rütbesiz askerler ve denizciler yer ahyordu) bir ara da var olacaktL Yeni Geçici Hükümet kurumsal anlamda elitlerin devrimini temsil ederken yeniden kurulan Pet rograd Sovyeti ise halk devriminin sõzcülügünü üstlene cekti. íkisi arasmdaki ili§ki rekabetçi degil tamamlay1c1 olacak ve "ikili iktidar" (Geçici Hükümet'le sovyetlerin bir arada var olmasm1 tammlamak için kullamlan bir terim) bir zay1fük degil güç kaynag1 olacaktl. Rus liberalleri so nuçta sosyalistleri geleneksel müttefikleri olarak gõrüyor ve onlann toplumsal reforma yõnelik ilgisinin liberalle rin siyasi demokratikle§meye yõnelik ilgisine benzedigini ve ikisinin bagda§tmlabilecegini dü§ünüyorlardl. Birçok 66
1 9 1 7 : S U B AT VE E K i M D E V R i M L E R i
Rus sosyalisti de liberalleri müttefik olarak kabul etmeye hazird1 zira burjuva liberal devrimin gündemin ilk sira smda yer ald1g1 ve otokrasiyle mücadelede sosyalistlerin liberalleri desteklemek zorunda olduklanna dair Mark sist gõrü§ kabul ediliyordu. Ne var ki �ubat'm umutlan ve beklentileri sekiz ayda suya dü§tÜ. "tkili iktidar"m bir yamlsama ve iktidar bo§ lugunun bir kamuflaj1 oldugu anla§ildi. Halk devrimi gi derek ilerici ve radikal bir boyuta bürünürken elitlerin devrimi mülkiyet, hukuk ve düzeni savunan endi§eli, mu hafazakâr bir tutuma dõnü§tü. Geçici Hükümet, Gene ral Komilov'un sagc1 darbesini güç bela atlatabildikten sonra Bol§eviklerin Ekim aymdaki -birçok ki§inin "tüm iktidar Sovyetlere" slogamyla õzde§le§tirdigi- ba§anh sol darbesine boyun egdi. Uzun süredir beklenen Kuru cu Meclis toplansa da büyük bir kazamm elde edemeden Ocak 1 9 1 8'de Bol§evikler tarafmdan sessiz sedas1z da g1t1ldi. O tarihlerde Rusya' nm çevre bõlgelerindeki eski Ç arhk Ordusu subaylan Bol§eviklerle sava§mak için güç topluyordu ve bazilan l 9 l 7'den itibaren yasak olan mo nar§i bayrag1 altmda toplanmi§tL Devrim, Rusya'ya libe ral demokrasiden ziyade anar§i ve iç s ava§ getirmi§ti. Demokratik �ubat'tan K1zil Ekim' e bodoslama gidi§ hem zafere ula§anlar hem de yenilenler için §a§1rt1c1ydi. Rus liberaller travmatik bir §Ok ya§ami§tl. Devrim (Bati Avrupa tarihinin gõsterdigi ve sagduyulu Marksistle rin de kabul ettigi üzere kendilerine ait olmas1 gereken devrim) nihayet gerçekle§mi§ ama ugursuz ve akil s1r er mez güçler tarafmdan ellerinden ahnmi§tl. Men§evikler ve Bol§evik olmayan diger Marksistler de benzer §ekilde õfkeliydi: Proleter sosyalist devrime elveri§li bir devirde degillerdi ve Marksist bir partinin kurallan çigneyip ik tidara el koymas1 bagi§lanamazdi. Rusya' nm Avrupa'da ki sava§ partnerleri olan Müttefikler de rejimin ans1zm 67
RUS DEVRiMi
çõkmesiyle hayrete dü§mܧ ve Rusya'y1 tek tarafü ola rak sava§tan çekmeye haz1rlanan yeni idareyi tammay1 reddetmi§lerdi. Diplomatlar Rusya'daki yeni idarecilerin adlanm bile dogru dürüst bilmezken i§lerin daha da kõ tüye gitmesinden endi§eliydiler ve �ubat'ta alk1§lad1klan demokratik umutlarm h1zla yeniden canlanmas1 için dua ediyorlardi. Bat1'daki gazetelerin okurlan Rus medeniye tinin ateist komünizmin barbar derinliklerine sürüklen digini deh§etle õgrenmi§lerdi. Ekim Devrimi derin yaralar açm1§t1 ve bu yaralar Bol §eviklerin zaferinin ardmdan 1ç Sava§ sirasmda ya da iç Sava§ 'tan hemen sonra ülkeden gõçen kalabahk say1da egitimli Rusun varhg1yla daha da ac1kh ve gõrünür hale geldi. Gõçmenler için Bol§evik Devrimi, Yunan tragedya sma yakl§Ir cinsten (beklenmedik, hak edilmedik ve in safs1z) bir felaket degildi. Bati ve õzellikle Amerikan ka muoyu Rus halkmm eri§mek için uzun süredir ve asaletle mücadele ettigi liberal demokrasi tarafmdan kandmld1 g1 kamsmdaydi. Bol§eviklerin zaferini izah eden komplo teorileri büyük bir inandmc1hk kazanm1§t1: En popüler teoriye gõre Bol§evik Devrimi uluslararas1 bir Yahudi komplosuydu zira Troçki, Zinovyev ve ba§ka baz1 Bol§e vik liderler Yahudiydi; Soljenitsin'in Lenin Zürih 'te'sinde yeniden gündeme getirilen bir ba§ka teoriye gõre ise Bol §evikler Rusya'nm sava§tan çekilmesi için Almanlar tara fmdan haz1rlanm1§ bir kumpasm piyonlanydi. Ku:�kusuz, tarihçiler komplo teorilerine genellikle §Üpheyle yakla §Irlar. Ancak bu türden teorilerin geli§mesine olanak sag layan tav1rlar Bat1'da bu meseleye ili§kin akademik yak la§1mlan da etkilemi§tir. Yakm tarihlere kadar, Bol§evik Devrimi'ne dair tarihsel aç1klamalarm çogunda devrimin gayrime§rulugu atleta Rus halkm1 olaym sorumlulugu ve sonuçlarmdan tenzih etmek istercesine §U veya bu §ekil de vurgulanml§tlr. 68
1 9 1 7 : S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
B at1'da Bol§eviklerin zaferi ve Sovyet iktidanmn son raki evrimiyle ilgili klasik yorumlara gõre deus ex machi na, Bol§eviklerin gizli silahlan olarak parti õrgütlenmesi ve disipliniydi. Lenin'in illegal ve komplocu bir partinin ba§anyla õrgütlenmesi için gerekli ko§ullan tammlayan Ne Yapmali ? kitapç1grndan genellikle temel metin olarak bahsediliyor ve Ne Yapmali ?'daki fikirlerin Bol§evik Par ti'yi kurulu§ y1llarrnda §ekillendirdigi gibi õrgüt �ubat 1 9 1 7 'de faaliyetlerini nihayet aç1kça yürütmeye ba§lad1k tan sonra da Bol§eviklerin tav1rlanm yõnlendirmeye de vam ettigi ileri sürülüyordu. Rusya'da �ubat' tan sonraki aylarrn aç1k, demokratik ve çogulcu siyaset anlayI§I bal talanm1§ ve Bol§evikler Ekim aymda komplocu bir man t1kla õrgütledikleri darbeyle iktidara hukuksuz biçimde el koymu§lard1. Merkezi õrgütlenme ve kat1 parti disipli nine dayah Bol§evik gelenek yeni Sovyet rejiminin bask1c1 bir otoritarizme sürüklenmesine yol açtig1 gibi Stalin'in sonraki y1llarda kurdugu totaliter diktatõrlügün de te melleri at1lm1§t1. 1 Sovyet totalitarizminin kõkenlerine ili§kin bu genel kavrayI§I �ubat-Ekim 1 9 1 7 arasmdaki õzgül tarihsel du ruma uygulamak daima belirli sorunlara yol açm1§t1r. tlk olarak yeraltmdaki Bol§evik Parti'ye birçok say1da yeni üye kaydolurken Bol§evikler õzellikle fabrikalarda ve si lahh kuvvetlerde kadrolanm geni§letmekte tüm partileri sollam1§lard1. 1 9 1 7 ortalarrna gelindiginde, Bol§evik Par ti aç1kça bir kitle partisi haline geldi ve Ne Yapmali ?'da tammlanan tam zamanh devrimcilerin õrgütledigi disip linli ve elit õrgüte pek benzemiyordu. Íkincisi, bir bütün olarak parti ve õnderlik içinde l 9 1 7' nin en temel politik meselelerinde bile mutabakat yoktu. Ôrnegin parti õnderB u argümana dair ele�tirel ve tarihyaz1msal bir inceleme için bkz.
Stephen F. C ohen, "Bolshevism and Stalinism", Robert C . Tucker, ed.,
Stalinism (New York, 1 977). 69
RUS DEVRiMi
ligi içinde Ekim aymda bir ayaklanma ba§latmak gerekip gerekmedigine dair sert tarti§malar ya§anm1§ ve Bol§e vikler bu meseleyi günlük gazetelerde ulu arta tartl§IDl§ lardi. Bol§eviklerin l 9 l 7 'd e en güçlü taraflannm kati bir parti õrgütlenmesi ve disiplinden ziyade (o tarihte bun lann oldugu pek sõylenemezdi) siyasi yelpazenin uç so lundaki uzla§maz radikal tutumlan oldugu sõylenebilir. Diger sosyalist ve liberal gruplar Geçici Hükümet ve Pet rograd Sovyeti'nde yer alabilmek için birbirleriyle reka bet ederken Bol§evikler bunlara dahil olmay1 reddedip koalisyon ve uzla§l siyasetini ele§tirmi§lerdi. E ski radikal siyasetçiler 1hmh, sorumlu ve devlet adamhgma yak1§an türden bir liderlik sergilenmesi için çagnda bulunurken Bol§evikler sokaklardaki sorumsuz ve kavgac1 devrimci kalabahklarla birlikte hareket ettiler. "íkili iktidar" yap1s1 çõzülüp, Geçici Hükümet ve Petrograd Sovyeti õnderligi tarafmdan temsil edilen koalisyon partileri itibars1zla §Irken bundan sadece Bol§evikler yararlanabilmi§ti. Sos yalist partiler arasmda sadece Bol§evikler Marksist te oriyle ilgili tereddütlerini a§1p kalabahklann ruh halini anlayabilmi§ ve proleter devrim adma iktidara el koyma isteklerini ifade etmi§ti. Geçici Hükümet ile Petrograd Sovyeti arasmdaki "ikili iktidar" ili§kisi genellikle bir burjuvazi-proletarya i ttifak1 olarak sm1fsal çerçevede degerlendirilmi§tir. íkili iktida nn devamhhg1 bu sm1flar ve onlan temsil etme iddiasm daki siyasetçiler arasmdaki i§birliginin sürekliligine da yansa da 1 9 1 7 yazma gelindiginde :;iubat'ta saglanan çü rük uzla§mm ciddi anlamda zarar gõrdügü aç1kça ortaya ç1kt1. Kentli Rus toplumu hukuk ve düzen yanhs1 bir sagla devrimci sol arasmda giderek kutupla§irken demokratik koalisyonun ara zemini çatirdamaya ba§ladi. Temmuz aymda i§çi, asker ve denizcilerden olu§an kitleler, sovyet70
1 9 1 7 : � U BAT V E E K i M D E V R i M L E R i
lerin iktidara i§çi s1mf1 adma el koyma ve Geçici Hükü met'in "on kapitalist bakan"1m hükümsüz kilma talebiyle Petrograd sokaklanna dõküldü. General Kornilov'un ba §ans1z bir darbe giri§iminde bulundugu Agustos aymda ise õnde gelen bir sanayici, liberallere kendi sm1f ç1karla nm korumakta kararh davranmalanm tavsiye ediyordu: Bu devrimin bir burjuva devrimi oldugunu , varolan bur juva düzenin kaçmilmazhg1m ve tam da bu kaçm1lmaz hktan dolay1 tamamen mant1kh bir ç1karsamayla devlet idarecilerinin burjuva gibi dü§ünerek burjuva gibi dav ranmak zorunda olduklanm . . . sõylemeliyiz.2
"1kili iktidar" bir Kurucu Meclis toplanana dek geçici bir düzenleme olarak tasarlanm1§tl. Fakat ikili iktidann sagdan ve soldan yõnelen sald1nlarla çõzülmesi ve Rus siyasetinin giderek kutupla§mas1 19 17 ortalarmda hem varolan duruma hem de gelecege dair rahats1z edici soru lan gündeme getirdi. Rusya'nm siyasi sorunlarmm halk tarafmdan seçilmi§ bir Kurucu Meclis ve B ati modeline dayah bir p arlamenter demokrasinin kurumsalla§mas1y la çõzülebilecegini ummak hâlâ mant1kh m1yd1? Geçici nitelikteki "ikili iktidar"a benzer §ekilde Kurucu Meclis'e dayah çõzüm de belirli õlçüde siyasi uzla§1y1 ve tarafla rm taviz verme zorunlulugunda anla§malanm gerektiri yordu. Uzla§l ve tavizin alternatifi ise diktatõrlük ve iç sava§tl. E ski devlet idaresinin dizginlerinden kurtulan çalkant1h ve hayli kutupla§IDl§ Rus toplumu bu alterna tifler arasmda bir tercih yapacakti.
�ubat Devrimi ve "ikili iktidar" �ubat'm son haftasmda ekmek kithklan, grevler, lo kavtlar ve en sonunda kadm i§çilerin Uluslararas1 KaAkt. W. G. Rosenberg, Liberais in the R ussian Revolution (Princeton, NJ, 1 974) , 209.
71
RUS DEVRiMi
dmlar Günü adma Viborg'da düzenledikleri bir gõsteriyle Petrograd sokaklannda devlet yetkililerinin dag1tmay1 ba§aramad1g1 bir kalabahk toplandi. Gõrev süresinin so nuna gelen Dõrdüncü Duma, tmparator'dan sorumluluk sahibi bir kabinenin seçilmesi ve parlamentonun kriz bo yunca aç1k kalmasm1 talep etti. Her iki talep de reddedi lince ba§m1 Kadet Partisi ve tlerici Blok'tan liberallerin çektigi gayriresmi bir Duma Komitesi toplandi. !mpara tor' a bagh bakanlar ise hiçbir karar alamad1klan son bir toplantmm ardmdan dagilm1§ ve aralannda daha tem kinli olanlan ba§kentten derhal aynlmi§tl. Mogilev'de ki Ordu Karargâh1'm ziyaret eden II. Nikolay o esnada ba§kentte degildi ve krize tepkisi kentteki kan§ikhklann derhal durdurulmasm1 emreden k1sa bir telgraf çekmek oldu. 28 :?ubat ak§am1 Petrograd Askeri Kumandam dev rimci kitlelerin tüm demiryolu istasyonlanm, agir silah lan ve tespit edebildigi kadanyla tüm §ehri ele geçirdik lerini bildirmek zorunda kalml§tl; kumandanm emrinde çok az say1da güvenilir askeri birlik kalm1§t1 ve telefonlar dahi çah§miyordu. Ordu Üst Komutas1'nm iki seçenegi vard1: Orduya sa d1k kahp kalmayacaklan belirsiz olan yeni askerleri §eh re sevk etmek ya da Duma'daki siyasetçilerin yard1m1yla siyasi bir çõzüm bulmak. tkinci alternatif tercih edildi. Mogilev'den dõnü§ yolundaki Nikolay'm treni Pskov'da Üst Komuta ve Duma tarafmdan gõrevlendirilen temsil ciler tarafmdan kar§1land1 ve tmparator'un tahttan çekil mesi sayg1h bir dille istendi. K1sa bir tart1§manm ardm dan Nikolay bu õneriyi uysalca kabul etti. Ama ilk ba§ ta tahttan oglu adma çekilmeyi kabul etmesine ragmen daha sonra Ç areviç Aleksey'in saghgmm bozuk oldugunu gõz õnünde bulundurarak kendisi ve oglunun yerine er kek karde$i Grandük Mihail'in tahta geçmesi gerektigine karar verdi. Ailesine daima bagh bir adam olan Nikolay 72
1 9 1 7 : S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
yolculugun geri kalamm büyük bir dinginlik ve politik masumiyetle sivil bir vatanda§ olarak kendi gelecegi hak kmda dü§ünerek geçirdi: [Almanya'yla s ava§ta] dü§manhklar devam ettigi sürece yurtd1§mda olacag1m , sava§tan sonra Rusya'ya dõnüp Kmm ' a yerle§ecegini ve tamamen oglunun egitimiyle me§gul olacag1m sõyledi. Baz1 dam§manlan huna izin verilip verilmeyecegine dair §Üphelerini bildirince, Niko lay ailelerin çocuklanna bakma haklanmn dünyanm hiç bir yerinde ellerinden ahnamayacagm1 sõyleyerek cevap verdi . 3
(Nikolay ba§kente vard1ktan sonra ailesiyle bulu§abilme si için Petrograd d1§ma gõtürülmü§ ve ardmdan Geçici Hükümet ve Müttefikler onunla ne yapacaklanm karar la§tlrmaya çah§irken sessiz sedas1z ev hapsine ahnm1§ t1r. O günlerde Nikolay ve ailesinin ak1betiyle ilgili bir çõzüme vanlamami§tl. Aile daha sonra õnce Sibirya'ya, sonra Urallar' a sevk edilmi§tir; giderek zorla§an ko§ul larda ev hapsinde tutulmalanna ragmen Nikolay meta netini korumu§tur. !ç Sava§ ba§lad1ktan sonra Temmuz 1 9 1 8'de Bol§evik Ural Sovyetleri'nin emriyle Nikolay ve ailesi idam edilmi§tir.4 Tahttan çekildigi tarihten õlümü ne kadar geçen sürede gerçek bir sivil vatanda§ gibi hare ket eden Nikolay hiçbir siyasi rol oynamami§tir.) Nikolay tahttan çekildikten sonra Petrogradh siya setçiler büyük bir CO§ku ve enerji içindeydi. As1l .niyetle ri monar§iden ziyade Nikolay'dan kurtulabilmekti. Ama Nikolay'm tahttan oglu adma çekilmesi küçük Aleksey devrinde bir naiplik rejiminin kurulma ihtimalini ortaGeorge Katkov, R ussia, 1 91 7: The February Revolution (Londra , 1 967), 444 . Nikolay'm son günlerine dair belgesel bir anlat1m için bkz. Mark D. Steinberg ve Vladimir M. Khrustalev, The Fall of the Romanovs (New Haven ve Londra, 1 995), 277-366.
73
RUS DEVRiMi
dan kaldird1g1 gibi ihtiyath bir adam olan Grandük Mi hail de tahta geçmeyi reddetti. Dolay1s1yla Rusya bir mo nar§i rejimi olmaktan fiilen ç1km1§tl. ülkenin gelecekteki yõnetim biçiminin, zamam geldiginde bir Kurucu Meclis tarafmdan belirlenmesi ve o zamana kadar kendi üyeleri ni kendisi tayin eden bir "Geçici Hükümet"in imparator lugun eski Bakanlar Konseyi'nin gõrevlerini devralmas1 kararla§tmldi. Zemtsvo Birligi'nin ba§kam ve ihmh bir liberal olan Prens Georgi Lvov yeni hükümetin ba§ka m oldu. Kabinede ise tarihçi ve Kadet Partisi teorisyeni Pavel Milyukov; Finans Bakanhg1 ve Ticaret-Sanayi Ba kanhg1 gõrevlerinde iki õnde gelen sanayici ve Adalet Ba kanhg1 gõrevinde sosyalist hukukçu Aleksandr Kerenski bulunuyordu. Geçici Hükümet seçmenden herhangi bir yetki alma m1§t1; kendi otoritesini art1k devre d1§1 kalan Duma'ya, Ordu Üst Komutas1'mn nzasma ve Zemtsvo Birligi ve Sa va§ Sanayii Komitesi gibi kamusal õrgütlerle yapt1g1 gay riresmi antla§malara borçluydu. Yürütme mekanizmas1 eski Ç arhk bürokrasisinden meydana gelse de Duma daha õnce daglt1ld1g1 için bunu destekleyebilecek herhangi bir yürütme orgam yoktu. Resmi bir me§ruiyeti olmamas1 ve kmlganhgma ragmen yeni hükümet kolayhkla iktida n alabilmi§ti. Müttefik Güçler, Geçici Hükümet'i hemen tammi§lardi. Gõrünen o ki Rusya'da monar§ist duygular bir gecede yok olmu§tu: Koskoca 1 0. Ordu'da Geçici Hükü met' e baghhk yemini etmeyi reddeden subaylarm say1s1 sadece ikiydi. Liberal bir siyasetçinin daha sonra hatir lad1g1 üzere, Bireyler ve õrgütler yeni iktidara baghhgm1 aç1klam1§tL Stavka [Ordu Ana Karargâh1) , komuta kademesi de dahil olmak üzere, Geçici Hükümet'i bir bütün olarak tamm1§ t i . Ç ar'1 destekleyen Bakanlar v e baz1 Bakan yard1mcila74
1 9 1 7 : $ U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
n tutuklanm1§t1 ama diger yetkililerin hepsi gõrevlerine devam ediyordu. Bakanhklar, devlet daireleri, b ankalar ve ashnda Rusya'nm bütün siyasi mekanizmas1 kesin tisiz biçimde faaliyetini sürdürüyordu. Bu b ak1mdan [�ubat'taki) coup d 'état õyle pürüzsüzdü ki bunun bõyle s ona ermeyecegi, bu tür bir krizin b õyle ban§çil biçim de atlatilmasmm imkâns1z oldugu daha o günlerde içime dogmu§tu.5
Dogrusu, iktidann devrinin ne kadar etkili oldugu konusunda §Üphelenmek için baz1 nedenler ta ba§mdan beri vardl. En õnemli neden de Geçici Hükümet' in raki binin olmas1yd1: �ubat Devrimi ulusal õlçekte rol almak isteyen bir degil iki otorite yaratm1§tl. 1kinci otorite i§çi, asker ve sosyalist siyasetçilerin 1 905 Petrograd Sovye ti' ni õrnek alarak olu§turduklan Petrograd Sovyeti' ydi. 2 Mart' ta Geçici Hükümet' in kurulu§U ilan edilirken Pet rograd Sovyeti de Tauride Saray1' nda toplant1 halindeydi. Geçici Hükümet' le Petrograd Sovyeti arasmdaki ikili iktidar ili§kisi kendiliginden ortaya ç1km1§ ve hükümet b a§ka seçenegi kalmad1g1 için bunu kabul etmek zorunda kalmi§tl. Ellerinde herhangi bir güç olmayan bir düzine bakanm -hem hükümet hem de Sovyet' in ilk toplant1 yeri olan- Saray' 1 nutuk atmak, yemek yemek, uyumak, tar t1§mak ve bildiri yazmak için durmadan içeri girip ç1kan pejmürde k1hkh bir i§çi, asker ve denizci kalabahgmdan temizlemesi pratikte mümkün degildi ve Sovyet Kamara s1' na kâh esir ahnml§ bir polisle kâh yerde sürüklenen bir Ç arhk devri bakamyla girip bu insanlan temsilcilerin õnüne atan kitlenin ruh hali de onlan bõyle bir giri§im den cayd1rm1§ olmahd1r. Daha genel anlamda, Sava§ Ba kam Guçkov' un Mart ay1 ba§mda Ordu Ba§komutam' na belirttigi üzere, A. Tyrkova-Williams, From Liberty to Brest-Litovsk (Londra, 1 9 1 9) . 25.
75
RUS DEVRiMi
Geçici Hükümet'in gerçek b i r gücü yok, direktifleri ͧçi ve Asker Temsilcileri Sovyeti izin verdigi õlçüde uygu lanabiliyor; Sovyet ise gerçek iktidann bütün unsurla rmdan istifade ediyor zira askerler, demiryollan, posta ve telgraf hatlan onun elinde. Geçici Hükümet'in ancak Soyvet'in izin verdigi kadanyla varolabildigini sõylemek mümkün.6
Geçici Hükümet ilk aylarda çogunlukla liberallerden olu§urken Sovyet Yürütme Komitesi' ne ise sosyalist ente lektüeller ve esasen Men§evikler ve SD' ler (Sosyalist Dev rimciler) hâkimdi. tki kurumun da olu§turulmasmda aktif rol oynayan Kerenski hem Geçici Hükümet' in üyesiydi hem de sosyalistti ve iki grup arasmdaki irtibat1 saghyordu. Soyvet bünyesindeki sosyalistler burjuva devrimi kendi normal seyrini izleyene kadar i§çi sm1fmm ç1karlanm ko ruyabilmek için Geçici Hükümet' i denetlemek istiyorlardi. Burjuvaziye duyulan bu sayg1 k1smen sosyalistlerin iyi bir Marksist egitim almalanndan kaynaklamrken k1smen de bir belirsizlik ve ihtiyat ürünüydü. Sovyet' in Men§evik li derlerinden Nikolay Sukhanov' un belirttigi üzere gelecek te bir sorun ç1kmas1 muhtemeldi ve sorumlulugun, hatta kabahatin liberallere yüklenmesi daha iyiydi: Sovyet demokrasisi kendi sm1f dü§mam olan mülk s ahibi unsurlara iktidan teslim etmek zorunda kald1 zira içinde bulundugu berbat çõzülme ko§ullannda bu sm1f olmak s1zm ne yõnetim tekniginde ustala§mas1 ne de kendisine kar§I birle§en Ç arhk güçleri ve burjuvaziyle ba§ etmesi mümkündü. Fakat bahsedilen iktidar devrinin ko�ulu sm1f dü§mam kar§ismda yakm gelecekte ahnacak ku sursuz bir zaferin ardmdan demokrasinin kesin biçimde tesis edilmesiydi . 7 Akt. Allan K. Wildman, The End of the R ussian Imperial A nny (Prin ceton, NJ, 1 980) . 260. Sukhanov, The R ussian Revolution , 1 9 1 7 , i. 1 04-5.
76
1 9 1 7 : S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
Ne var ki Sovyet tabanmdaki i§çiler, askerler ve deniz ciler o kadar ihtiyath degildi. Geçici Hükümet'in resmen kurulmas1 ve Sovyet içinde "sorumluluk sahibi bir lider ligin" ortaya ç1k1§mdan õnce 1 Mart'ta Petrograd Sovyeti adma ünlü 1 No.lu Emir yayunlandi. 1 No.lu Emir, Sovyet iktidarma vurgu yapan devrimci bir belgeydi. Bu Emir'le askerlerden olu§an seçilmi§ komitelerin kurulmas1, su baylann denetim yetkilerinin azaltilmas1 ve en õnemlisi silahh kuvvetlerle ilgili tüm politikalarda Sovyet iktida rmm tanmmas1 için çagnda bulunuluyor; Ordu'ya hükü met tarafmdan verilen herhangi bir emrin Sovyet'in onay1 ve imzas1 olmadan geçerli sayilamayacag1 belirtiliyordu. 1. No.lu Emir, subaylarm gõrevlerine devam edebilmeleri için seçimlerin yap1lmasm1 zorunlu k1lmasa da dikba§h birliklerde bu tür seçimler yap1hyordu; Kron§tad ve Bal tlk Filosu'ndaki denizcilerin �ubat Günleri'nde yüzlerce deniz subaym1 tutuklad1klan ya da õldürdüklerine dair haberler ortahkta dolamyordu. Dolay1s1yla 1 . No.lu Emir sm1f sava§ma yõnelik güçlü çagn§1mlar ta§1rken sm1flar aras1 i§birligine ili§kin hiçbir güvence vermiyordu. Silah h kuvvetlerin alt kademeleri yalmzca Petrograd Sovye ti'nin otoritesini tamrken rütbeli subaylarm da yalmzca Geçici Hükümet'in otoritesini tamd1klan bir durumun ortaya ç1kmas1 ikili iktidarm i§levsiz kald1g1 bir yõnetim tarzmm habercisiydi. Sovyet Yürütme Komitesi, 1 . No.lu Emir'in radikal tu tumundan uzakla§mak için elinden geleni yapml§tl. Ama Nisan aymda Sukhanov, Yürütme Komitesi'yle Geçici Hü kümet arasmdaki fiili ittifak yüzünden "kitlelerden uzak la§Ild1g1"m ifade etmi§ti. Ku§kusuz bu, k1smi bir ittifakti. Sovyet Yürütme Komitesi'yle Geçici Hükümet arasmda emek politikalan ve kõylülerin toprak talepleri gibi me selelerde sürekli nükseden fikir aynhklan vardi. Aynca Rusya'nm Avrupa'daki sava§a kat1lmas1yla ilgili õnemli 77
RUS DEVRÍMÍ
anla§mazhklar sõzkonusuydu. Geçici Hükümet sava§a devam etmeyi kararhhkla destekliyordu ve DI§i§leri Ba kam Milyukov'un 18 Nisan tarihli Not'unda Rusya'mn hâkimiyet alamm (Ç arhk yõnetimiyle Müttefikler arasm daki Gizli Antla§malar'da belirtildigi üzere) 1stanbul ve Bogazlar' a dogru geni§letme isteginin hâlen devam etti gi alttan alta bildiriliyordu. Ama kamuoyundaki infial ve tekrar patlak veren sokak eylemlerinden sonra Milyukov istifa etmek zorunda kald1. Sovyet Yürütme Komitesi ise "savunmac1" bir konum benimseyip Rus topraklanna s al d1nld1g1 sürece sava§ta kalmmasm1 desteklerken Gizli Antla§malar' a ve ilhak amaçh sava§a ise kar§I ç1k1yordu. ôte yandan Sovyet tabanmda -sokaklarda, fabrikalarda ve õzellikle k1§lalarda- sava§ konusunda benimsenen tu tum genellikle çok daha basitti: Sava§m durdurulmas1, Rusya'mn sava§tan çekilmesi ve askerlerin eve dõnmesi talep ediliyordu. 1 9 1 7 ilkbahan ve yazmda Petrograd Sovyeti Yürütme Komitesi'yle Geçici Hükümet arasmda yogun ve yakm bir ili§ki oldugu gibi birçok sert tartI§ma da ya§amyordu. Yürütme Komitesi bag1ms1z kimligini korumaya çah§sa da iki kurum son kertede birbirinin kaderine kay1ts1z ka lamayacak ve felaket anmda birbirinden aynlamayacak kadar iç içe geçmi§ti. Geçici Hükümet May1s aymda li berallerin çat1s1 olmaktan ç1k1p liberallerle sosyalistlerin bir koalisyonu haline geldiginde ve Sovyet Yürütme Ko mitesi'nde çogunlukta olan belli ba§h sosyalist partile rin (Men§evikler ve SD'ler) temsilcilerini kendi bünyesine dahil ettiginde iki kurum arasmdaki bag daha da güçlen di. Sosyalistler hükümete girmeye merakh olmasalar da ulusal kriz kar§1smda sendeleyen rejimi güçlendirmek gerektigi sonucuna varm1§lard1. Diger yandan, õzellik le yeni sosyalist Tanm ve Ç ah§ma Bakanlanmn liberal muhalefet yüzünden kendi politikalanm uygulamakta 78
1 91 7:
� U BAT VE E K i M D E V � i M L E R i
zorland1klanm fark ettiklerinde kendi dogal siyasal ey lem alanlarmm sovyetler olduguna kanaat getirmi§lerdi. Ancak yine de sembolik bir seçim yap1lm1§t1: "Sorumlu luk s ahibi" sosyalistler Geçici Hükümet'le yakm bir ili§ki kurup kendilerini (ve dolay1s1yla Sovyet Yürütme Komi tesi'ni) halkm "sorumsuz" devriminden ayn bir yere koy mu§lardi. ilkbahar sonlarmda sava§ yorgunlugu giderek art1p kentlerdeki ekonomik durum bozulurken, halk arasmda "burjuva" Geçici Hükümet'e yõnelik dü§manhk da artt1.8 Temmuz aymdaki sokak gõsterilerinde ("Temmuz Gün leri") gõstericiler iktidarm Geçici Hükümet'ten almmas1 anlamma gelen "tüm iktidar Sovyetlere" çagnsmda bulu nan p ankartlar ta§IIDI§lard1. Petrograd Sovyeti Yürütme Komitesi p aradoksal bir tutumla (gerçi Hükümet'e bag hhklan gõz õnüne almd1gmda mant1kh sayilabilecek bir tutumla) "tüm iktidar Sovyetlere" slogamm reddetmi§ ve sokak gõsterileri Hükümet kadar mevcut Sovyet liderligi ni de hedef almaya ba§lamI§tI. Bir gõsterici, sosyalist bir politikac1ya yumrugunu sallayarak "orospu çocugu, §U ik tidan alm art1k! " diye bag1rm1§t1.9 Ama bu, "ikili iktidar"a bagh olanlarm asla yerine getiremeyecekleri bir talepti (belki de bir tehditti).
Bol§evikler $ubat Devrimi esnasmda õnde gelen Bol§eviklerin ne redeyse tamam1 ya yurtdI§mda gõçmendi ya da Rus tm paratorlugu'nun uzak yõrelerinde sürgündü zira Bol§e vikler Rusya'nm sava§a katilmasma kar§I ç1kmakla kal may1p s ava§ta yenilmesinin devrimin ç1karma da olacaTa§rada geli§en durumla ilgili canh bir anlatlm için bkz. Donald J. Raleigh, Revolution on the Volga (Ithaca ve Londra, 1 986) . Akt. Leonard Schapiro, The Origin of the Communist Autocracy ( C ambridge, MA, 1 955) , 42 (n. 20) .
79
RUS DEVRiMi
gim savunduklan için sava§ ba§lad1ktan k1s a süre s onra toplu olarak tutuklanm1§lardi. Stalin ve Molotov'un da aralarmda oldugu Sibirya sürgünü Bol§evikler, Moskova ve St. Petersburg'a ilk dõnenler arasmdaydi. Fakat Avru pa'daki gõçmenler kitada bir sava§ oldugu için Rusya'ya dõnmekte çok daha fazla zorlanmi§lardi. Balt1k yoluyla dõnmek tehlikeli ve Müttefikler'le i§birligi gerektiren bir güzergâh iken karayollan da dü§man topraklarmdan geçiyordu. Buna ragmen Lenin ve sava§ta tarafs1z kalan tsviçre'deki gõçmen toplulugun diger üyeleri Rusya'ya dõnmek için sabirs1zlamyordu ve arac1larla yürütülen müzakerelerden sonra Alman hükümeti onlara Alman ya'dan trenle gizlice geçme §ans1 tammi§tl. Sava§ a kar§l olan Rus devrimcilerin Rusya'ya dõnmesi Almanya'nm aç1kça yararmayd1 ama õte yandan devrimciler de geri dõnme istegiyle kendilerini siyasi bir pazarhga konu etme riski arasmda tercih yapmak zorundayd1lar. Lenin ve ufak bir grup Bol§evik gõçmen bu riski almaya karar verip Mart sonunda yola koyuldular (Ísviçre'de aralarm da Men§eviklerin de oldugu çok daha kalabahk bir Rus devrimci grubu ise beklemenin daha mant1kh olduguna karar vermi§ti - bu, Lenin'in yolculugunun yol açt1g1 tar tl§ma ve ithamlardan sakmmalanm saglayan kurnaz bir hamleydi. Bu grup bir ay sonra yine Almanlar tarafmdan yapilan benzer bir düzenlemeyle ikinci bir gizli trenle yola koyulmu§tur.) Lenin, Nisan ba§mda Petrograd'a dõnmeden õnce eski Sibirya sürgünleri Bol§evik õrgütlenmeyi tekrar kurma ya ve bir gazete ç1karmaya ba§lad1lar. Bu noktada diger sosyalist gruplar gibi Bol§evikler de Petrograd Sovyeti etrafmdaki dagm1k õrgütlenmeye kat1lma egilimi gõs termi§ti. Ama Sovyet'in Men§evik ve S D liderleri Lenin'in nasil sorun ç1kartabilecegini unutmu§ degillerdi ve onun Rusya'ya dõnü§ünü endi§eyle bekliyorlardi. Endi§eleri 80
1 9 1 7 : $ U 8AT VE E K i M D E V R i M L E R i
bir süre sonra dogruland1. Lenin 3 Nisan'da Petrograd'da ki Finlandiya tstasyonu'nda trenden indiginde onu kar §llayan Sovyet komitesine k1sa ve ters yamtlar verdikten sonra kalabahga muhaliflerinin daima sinirine dokunan çok sert bir ses tonuyla birkaç §ey sõyledi ve Bol§evik Partisi'ndeki meslekta§lanyla yapacag1 õzel bir kutlama ve toplant1ya kat1lmak üzere oradan apar topar aynldL Lenin'in eski sekter ah§kanhklanm hâlâ sürdürdügü besbelliydi. Bu ilk aylarda eskiden birbirine has1m olan siyasetçileri devrimci zafer adma birbirlerini karde§çe kucaklamaya yõnelten sevinç hissinden Lenin hiç nasip lenmemi§ti. Lenin' in tarihte Nisan Tezleri olarak bilinen siyasi du rum degerlendinnesi kavgac1 ve tavizsiz oldugu gibi Sov yet' in sosyalist birlik ve yeni hükümete ele§tirel destek verme tavnm geçici olarak kabul eden Petrograd Bol§e vikleri için de õzellikle kafa kan§tmc1ydL �ubat kazamm lanm onaylamakla vakit kaybetmeyen Lenin halihazirda devrimin ikinci a§amasma, burjuvazinin proletarya tara fmdan devrilmesine gõzünü dikmi§ti. Geçici Hükümet' e asla destek verilmemesi gerektigini sõylüyordu. Sosyalist birlik yamlsamalan ve kitlelerin yeni rejime duyduklan "safça güven" ortadan kaldmlmahydL Burjuva etkisine boyun egen mevcut Sovyet liderligi faydas1zd1 (Lenin bir konu§masmda Rosa Luxemburg' un Alman Sosyal Demok rasisine ili§kin nitelendirmesini õdünç alarak Sovyet li derligini "koku§IDU§ bir ceset" olarak tammlami§tl.) Yine de Lenin, yeniden canland1nlm1§ bir devrim ci liderlik sayesinde, iktidarm burjuvaziden proletarya ya geçi§inde sovyetlerin anahtar kurumlar olabilecegini tahmin etmi§ti. Lenin' in Nisan Tezleri'nde yer alan "tüm iktidar Sovyetlere" slogam fiilen bir sm1f sava§l çagn s1ydl. Nisan Tezleri' nin bir diger slogam olan "Ban§, top rak ve ekmek" de benzer devrimci içerimler ta§1yordu. 81
RUS DEVRiMi
Lenin'in bahsettigi §ekliyle "ban§" hem emperyalist sa va§tan çekilmek hem de bõyle bir çekilmenin "sermayeyi devirmeden . imkânsiz oldugu"nu kabul etmek anlamma geliyordu. "Toprak" ise toprak sahiplerinin mülklerine el konulmas1 ve bunlarm kõylülere yeniden dag1tilmas1 an lamma geliyordu - kõylülerin topraklara kendiliginden el koymalarma benzer bir durum. Bir ele§tirmenin Lenin'i "devrimci demokrasinin gõbegine iç sava§ bayrag1m dik mek"le10 suçlamas1 §a§1rt1c1 degildir. Bol§evikler, Lenin'in vizyonu ve liderligine sayg1 duy makla birlikte Nisan Tezleri'nden hayrete dü§mܧlerdi: Baz1larma gõre Lenin'in gõçmenlik y1llannda Rusya'da ki hayatm gerçekligiyle temas1 tamamen kopmu§tU. Ama Bol§evikler sonraki aylarda Lenin'in te§vikleri, azarlan ve serzeni§leriyle uzla§maz bir konum benimseyip sosyalist koalisyona aç1kça mesafe ald1lar. Buna ragmen Petrograd Sovyeti'nde Bol§evikler çogunlukta olmad1g1 için Lenin'in "tüm iktidar Sovyetlere" slogam Bol§eviklere pratikte bir eylem kilavuzu sunmuyordu. Lenin'in stratejisinin usta bir siyasetçinin mi yoksa a§mhk yanhs1 bir delinin mi i§i oldugu (sava§la ilgili kayits1z §arts1z vatansever tutu mundan õtürü Rus sosyalist siyasetinin ana ak1mmdan di§lanan eski sosyalist Plehanov'un sol bir muadili mi ol dugu) tarti§maya aç1kti. Aralarmdaki eski sekter anla§mazhklan bitirmekle õvünen, sovyetlerle ili§kili birçok siyasetçi için sosyalist birlik ihtiyac1 tart1§mas1z bir zorunluluktu. Haziran aym da 1 . Sovyet Ulusal Kongresi'nde konu§mac1lardan biri iktidar olmanm sorumlulugunu tek ba§ma ta§iyabilecek bir siyasi partinin olup olmad1g1 sorusunu cevab1 hayir olan bir retorik soru olarak sordugunda Lenin araya gi. .
10
V. I. Lenin, Collected Works (Moskova , 1 964) , xxiv. 2 1 -6 . Lenin'in zik rettigi ele�tirmen Goldenberg'di.
82
1 9 1 7 : S U B AT VE E K i M D E V R i M L E R i
rip "evet, bõyle bir parti var," demi§ti. Fakat birçok delege bunu ciddi bir meydan okumadan ziyade bir yukandan atma olarak gõrmü§tü. Oysa ciddi bir meydan okuma sõz konusuydu zira Bol§evikler halkm destegini kazamrken koalisyon sosyalistleri ise kaybetmekteydi. Bol§evikler Haziran aymdaki Sovyet Kongresi'nde hâlâ azmhktayd1 ve kentlerdeki büyük seçimlerden hiçbirini kazanamami§lardi. Ama tabanda (fabrikalardaki i§çi ko mi teleri, silahh kuvvetlerdeki asker- denizci komiteleri ve büyük§ehirlerdeki yerel semt sovyetlerinde) giderek güç lendikleri a§ikârdi. Bol§evikler kitlesel bir üyelik kam panyas1 ba§latmak için resmi bir karar almam1§ olsalar da Bol§evik Parti'ye üye olanlarm say1s1 çarp1c1 biçimde art1yordu ve Bol§evikler üye akmmdan §a§kma dõnmü§ gõrünüyorlardi . �üpheli ve muhtemelen abart1h olmakla birlikte partiye üyelik sayilan olaym ne boyutlara ula§ t1g1 hakkmda fikir vericidir: �ubat Devrimi sirasmda 24 bin Bol§evik Parti üyesi (gerçi bu say1 õzellikle §Üphelidir zira Petrograd'daki parti õrgütü �ubat'ta sadece 2 bin üye tespit edebilirken Moskova'daki õrgüt ise 600 üye tespit edebilmi§ti); Nisan sonunda 1 00 binden fazla üye ve Ekim 1 9 1 7 'de 60 bini Petrograd ve civarmda, 70 bini de Mos kova ve kom§usu Orta Endüstriyel Bõlge'de olmak üzere toplam 350 binden fazla üye. 1 1
Halk devrimi 1 9 1 7 ba§mda Rus ordusunda iki milyonu ihtiyat birligi olmak üzere yedi milyon asker silah altmdaydi. Silahh kuv vetler büyük kayiplar ya§am1§t1; sava§ yorgunlugu, giderek artan firar vakalanndan ve cephedeki askerlerin Alman lann dostluk gõsterilerine yõnelik ilgisinden art1k aç1kça 11
1 9 1 7 yllmm üyelik verilerine dair dikkatli bir analiz için bkz. T. H. Rigby, Communist Party Membership in the USSR, 1 91 7- 1 96 7 (Prin ceton, NJ, 1 968), 1 . Bõlüm.
83
RUS DEVRiMi
anla§il1yordu. Askerler için !?ubat Devrimi sava§m yakmda bitecegine dair õrtük bir vaatti ve Geçici Hükümet'in bunu -kendi inisiyatifiyle degilse Petrograd Sovyeti'nin baskI s1yla- ba§armas1 sabirs1zhkla bekleniyordu. 1 9 1 7 bahan ba§lannda Ordu, seçilmi§ komitelerden te§ekkül eden yeni yap1s1, yetersiz lojistik gibi eski sorunlan ve alabildigine huzursuz ve belirsiz ruh haliyle etkin bir sava§ gücü ol maktan ç1km1§t1. Cephedeki askerler tam bir moral çõküntü ya§amasalar da ihtiyat birliklerinin konU§landmld1g1 Rus ya'daki ki§lalarda durum çok daha kõtüydü. 1 9 1 7'nin Rus asker ve denizcileri üniformalarmda ki apoletler ve sembollerden bag1ms1z olarak genellikle "proleter" kategorisine dahil edilmi§tir. Aslmda askere almanlarm çogu kõylüydü; ancak Balt1k Filosu ve kuzey ve bati cephelerindeki ordularda i§çi say1s1 çok daha faz layd1 zira oralarda askere ahm bõlgeleri gõrece sanayi le§mi§ti. Marksist terimlerle, silahh kuvvetlerde gõrev yapanlarm, i§leri geregi proleter olduklan õne sürülebilir ama bundan daha õnemlisi askerlerin kendilerinin de du rumu tam olarak bõyle gõrüyor olmalanyd1. Wildman'm çah§masmm12 ortaya koydugu üzere, 1 9 1 7 bahannda cephe hattmdaki askerler -Devrim'i ve yeni davram§ normlanm kabul eden subaylarla i§birligine hazir olduk lannda bile- subaylarm ve Geçici Hükümet'in bir ba§ka sm1fa ("efendiler" sm1fma) mensup olduklanm dü§ünüp kendi ç1karlarmm i§çiler ve Petrograd Sovyeti'yle ortak olduguna inamyorlardi. May1s aymda Ordu Ba§komuta m, subaylarla erler arasmdaki "sm1fsal antagonizma"mn Ordu'daki yurtseverlik ruhuna büyük darbeler indirdigini endi§eyle bildiriyordu. 12
Wildrnan, The End of the R ussian Imperial Anny. $ubat- Nisan
l 9 l 7'de ordunun durumuna odaklanan ana meselesine ek olarak bu kitap $ubat aymda iktidann el degi�tirmesine dair kusursuz analiz ler içermektedir.
84
1 91 7:
S U B AT VE E K i M D E V R i M L E R i
Petrograd Üjçileri "burjuva" Geçici Hükümet'in kurul masma direnebilecek militanhga ya da psikolojik haz1r hga sahip olmasalar da $ubat aymda devrimci bir ruh sergilemi§lerdi. $ubat Devrimi'nden sonraki ilk aylarda Petrograd ve b a§ka yerlerdeki i§çilerin temel §ikâyetleri ekonomik nitelikteydi ve günde sekiz saat mesai (Geçici Hükümet sava§tan kaynaklanan olaganüstü hâlden õtürü bu talebi geri çevirmi§ti) , ücretler, fazla mesai ve i§siz lige kar§l güvence gibi geçim meselelerine odaklanmI§ ti. 13 Rus i§çi s1mfmm siyasi militanhk gelenegi gõz õnüne almd1gmda bunun hep bõyle sürecegine dair bir güvence yoktu. Sava§m i§çi sm1fmm bile§imini degi§tirip hem ka dm i§çilerin oramm hem de toplam i§çi say1sm1 arttir d1g1 dogruydu ve genellikle kadm i§çilerin erkek i§çiler kadar devrimci olmad1g1 dü§ünülüyordu. Ancak Ulusla raras1 Kadmlar Günü'nde düzenlenen grevle kadmlar $ubat Devrimi'ne ivme kazand1rm1§ ve kocalan cephede olan kadmlar sava§tan çekilmeyi õzellikle güçlü biçim de desteklemi§lerdi . Birçok vas1fh erkek i§çiriin askerlik ten muaf tutuldugu bir mühimmat sanayii merkezi olan Petrograd, sava§tan õnce fabrikalarda çah§an erkek i§çi say1sm1 sava§ y1llarmda da büyük oranda korumu§tu. Sa va§ ba§lad1gmda Bol§eviklerin polis tarafmdan tutuklan mas1 ve fabrikalarda sorun ç1kartan çok say1da ki§inin ya askere almmas1 ya da tevkif edilmesine ragmen Pet rograd'daki büyük metalürji ve savunma tesisleri Bol§e vik Parti ve diger devrimci partilere mensup inamlmaz kalabahk say1da i§çiyi ve hatta sava§ ba§lad1ktan sonra Ukrayna ve imparatorlugun diger bõlgelerinden ba§kente gelen Bol§evik profesyonel devrimcileri istihdam etmeye devam ediyordu. $ubat Devrimi'nden sonra ba§ka dev13
Marc Ferro, The R ussian Revolution of February 1 91 7, çev. J . L. Ric hards (Londra , 1 97 2 ) . 1 1 2-2 1 .
85
RUS DEVRiMi
rimei i§çilerin de fabrikalara dõnmesiyle siyasi kan§1khk potansiyeli iyice artt1. �ubat Devrimi Rusya'nm tüm sanayi merkezlerinde, ama õzellikle Petrograd ve Moskova'da çok sayida i§çi õrgütlenmesine zemin haz1rlad1. Petrograd Sovyeti'nde oldugu üzere sadece §ehir düzeyinde degil daha alt ka demedeki semtlerde de i§çi sovyetleri kurulmu§ ve bu ralarda liderler sosyalist entelijansiyadan ziyade i§çiler arasmdan ç1km1§ ve genellikle daha radikal bir ruh hali hâkim olmu§tU. Yeni sendikalar kuruldugu gibi fabrika larda i§çiler idareyle ilgili meselelerle ba§ edebilmek için -sendika yap1sma dahil olmayan ve bazen yerel sendika kollanyla bir arada faaliyet gõsteren- fabrika komiteleri kurmaya ba§lamI§tI. En radikal ͧÇi õrgütleri taban ha reketine en yakm olan fabrika komiteleriydi. Bol§evikler May1s 1 9 1 7 sonlannda Petrograd fabrika komitelerinde hâkim bir konuma geldi. Fabrika komitelerinin as1l i§levi fabrikalardaki kapi talist idareye kar§I i§çilerin denetim orgam olmakti. Bu i§levi tammlamak üzere kullamlan terim "i§çilerin kont rolü"ydü (rabochii kontrol 1 ve burada idari anlamda kontrolden ziyade bir çe§it gõzetim kastediliyordu. An cak fabrika komiteleri pratikte genellikle daha ileri gidip idari i§levler de üstlenmeye ba§ladi. Bu bazen i§e ahm ve i§ten ç1karmanm denetlenmesiyle ilgili tart1§malarla baglant1h oluyor, bazen de b az1 fabrikalarda i§çilerin se vilmeyen ustaba§lan ve idarecileri el arabalanna koyup nehre att1klan bir sm1fsal dü§manhkla tezahür ediyordu. Ba§ka õrneklerde, fabrika sahibi ya da idarecinin zarar ettigi için fabrikay1 terk ettigi ya da kapatmakla tehdit ettigi durumlarda fabrika komitelerinin i§çileri i§sizlik ten kurtarabilmek için idareyi devrald1klan da olmu§tU. Bu tür olaylar yaygmla§tikça , "i§çilerin kontrolü" giderek i§çilerin õzyõnetimi anlamma gelmeye ba§ladi. 86
1 9 1 7:
S U B A T VE E K i M D E V R i M L E R i
Bu degi§imin gerisinde i§çilerin siyasi ruh halinin mi litanla§mas1 ve Bol§eviklerin fabrika komitelerindeki et kisinin artmas1 vardl. Militanhk burjuvaziye dü§manhk duyulmas1 ve devrimde i§çilerin õnceliginin vurgulanma s1yla e§anlamh hale gelmi§ti; tipk1 revize edilmi§ anla m1yla "i§çilerin" kontrolünün i§çilerin fabrikalarm efen dileri olmas1 gerektigini ifade etmesi gibi. Sonuçta, i§çiler arasmda "sovyet iktidan"nm i§çilerin semtlerde, §ehir lerde ve belki de bir bütün olarak ülkede hâkim konuma gelmesiyle e§anlamh olduguna dair bir his dogmu§tu. Bu, siyasi teori aç1smdan Bol§evizmden ziyade anar§izm ya da anarko- sendikalizme yakmd1 ve Bol§evik liderler as lmda fabrika komiteleri ya da sovyetler arac1hg1yla fa aliyet gõsteren dolays1z bir i§çi demokrasisinin partinin õnderligindeki "proletarya diktatõrlügü"ne dayah kendi anlayi§larmdan daha makul ya da arzulanabilir oldugu kamsmda degildi. Yine de Bol§evikler gerçekçiydi ve 1 9 1 7 yazmda Petrograd'm siyasi gerçekligi Bol§evik Parti'nin fabrika komitelerinde güçlü bir destegi oldugunu gõsteri yordu ve bu destegi kaybetmek istemiyorlardl. Bu yüzden Bol§evikler ne kastedildigine ili§kin fazia detayh bir ta mm yapmadan "i§çilerin kontrolü"nü desteklediler. ͧçi sm1fmm artan militanhg1 i§verenleri endi§elen dirmi§ti: Bir dizi fabrika kapatilm1§ ve õnde gelen bir sanayici, kentli i§çilere çekidüzen vermek için ba§vuru labilecek son çarenin "açhgm s1ska eli"yle onlan smamak oldugunu temkinli biçimde ifade etmi§ti. ôte yandan kir sal kesimdeki toprak sahiplerinin endi§esi ve kõylülerden duyduklan korku çok daha büyüktü. !?ubat aymda kõyler sakindi ve birçok genç kõylü, askerde oldugu için k1rlar da degildi. Fakat May1s ayma gelindiginde, kirsal kesimin 1 905'teki kent devrimine yõnelik tepkiye benzer bir çal kant1ya sürüklendigi besbelliydi. 1 905-6'da oldugu üzere malikâneler yagmalamp yakilmaktaydl. Bunun yam sira 87
RUS DEVRiMi
kõylüler §ah1slara ve devlete ait topraklara kendileri i§le mek üzere el koyuyordu. Kan§1khklar yaz aylannda daha da artml§ ve birçok toprak sahibi mülklerini geride bira k1p kirsal kesimden kaçm1§tl. II. Nikolay 1 905-6 isyanlanndan sonra bile Rus kõy lüsünün yerel yetkililer ve toprak sahibi soylularla ilgili fikirlerinden bag1ms1z olarak Ç ar'1 sevdikleri fikrine sa nlm1§ olsa da birçok kõylünün monar§inin y1k1lmas1 ve �ubat Devrimi'ne verdigi tepki çok farkhydi. G;õrünen o ki Rus kõylülügü bir bütün olarak bu yeni devrimin soy lulugun eski gayrime§ru toprak mülkiyetini hükümsüz k1ld1gm1 (ya da hükümsüz k1lmas1 gerektigini) dü§ünü yordu. Bahar aylarmda Geçici Hükümet'e yaz1lan say1s1z dilekçede kõylüler topragm toprag1 sürenlere (yani ken dilerine) ait olmas1 gerektigini ifade etmi§ti. 14 Anla§1ld1g1 kadanyla kõylülerin daha somut biçimde õnem verdikleri §ey birer serf olarak soylular adma i§ledikleri ve Serflik ten Azat düzenlemesinden sonra hâlâ soylu toprak sahip lerinin elinde kalan topraklann kendilerine verilmesiydi. (Mevcut durumda topraklann büyük k1sm1 toprak sahip leri tarafmdan kõylülere kiralamyordu; baz1 durumlarda ise toprak sahipleri topragm sürülmesi için yõredeki kõy lüleri kirahk i§çi olarak çah§tmyorlardi.) Kõylülerin topraga ili§kin varsay1mlannm hâlâ elli küsur y1l õnceye, serflik dõnemine uzand1g1 dü§ünülürse, I . Dünya Sava§1'ndan õnceki y11larda Stolypin'in toprak reformlarmm kõylü bilincini çok az etkilemi§ olmas1 faz la §a§1rt1c1 degildir. Yine de 1 9 1 7 'de kõylerde mirin haya tiyetini hâlâ aç1kça koruyor olmas1 birçok ki§iyi §a§1rt m1§tl. Marksistler mirin aslmda içeriden çõzüldügünü ve sadece devlet tarafmdan faydah bir araç olarak gõrüldü14
Halktan gelen çe�itli tepkilere dair belgeler için bkz. Mark D. Stein berg, Voices of Revolution, 1 91 7 (New Haven ve Londra , 200 1 ) .
88
1 9 1 7 : S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
gü için varolmaya devam ettigini ta 1 880'lerden beri õne sürüyorlard1. Stolypin reformlannm kâg1t üstündeki et kisi Avrupa Rusya'smdaki kõylerin büyük k1smmda mir lerin dag1lmas1 olmu§tU. Ama buna ragmen 1 9 1 7'de mir, kõylünün toprakla ilgili dü§üncesinin hâlâ temei faktõr lerinden biriydi. Kõylüler dilekçelerinde soyluluk, devlet ve Kilise'nin sahip oldugu topraklarm e§itlik temelinde (tam da mirin geleneksel olarak kõy arazilerini kõydeki hanelere e§itlik temelinde tahsis etmesine uygun biçim de) yeniden bõlü§türülmesini talep ediyorlard1. 1 9 1 7 ya zmda topraklara izinsiz biçimde el koyma vakalan geni§ çaph olarak ba§lad1gmda, el koymalar tek tek kõydeki haneler adma degil kõy toplulugu adma yap1lm1§t1 ve ge ne! õrüntü mirin eski topraklan bõlü§türmesine benzer §ekilde yeni topraklan da kõylüler arasmda bõlü§türme siydi . Aynca mir, 1 9 1 7 - 1 9 1 8'de eski üyelerinin üstündeki otoritesini yeniden tesis etmi§ti: Sava§tan õnceki y1llarda ufak çaph bag1ms1z çiftçiler olmak üzere mirden aynlan Stolypin "aynhkç1lan" birçok durumda geri dõnmü§ ve el lerindeki arazileri kõyün ortak topraklanna dahil etmek zorunda kalm1§lard1. Toprak sorununun ciddiyeti ve 1 9 1 7 yazmm ba§lann daki topraga el koyma haberlerine kar§m Geçici Hükü met, toprak reforrou meselesini sürüncemede birakt1. Li beraller §ah1slara ait topraklara el konulmasma ilke ola rak kar§I degillerdi ve kõylülerin taleplerini genel olarak hakh buluyorlard1. Ancak radikal bir toprak reformunun yap1lmas1 kesinlikle çok ciddi sorunlara yol açabilirdi. tlk olarak, topragm müsadere edilmesi ve kõylülere devri için Hükümet'in karma§ik bir resmi mekanizma kurmas1 gerekirdi ve mevcut idari yetkilerle bunun yap1lmas1 im kâns1zdi . tkincisi, birçok liberalin zorunlu buldugu üzere toprak sahiplerine büyük miktarda tazminat õdenmesi de mümkün degildi. Geçici Hükümet, sorunlan Kurucu Mec89
RUS DEVRiMi
lis onlan uygun biçimde çõzene kadar rafa kald1rmanm en iyi yol oldugu sonucuna vardi . Bu arada, pek fazla i§e yaramasa da kõylüleri kanunlan asla çignememeleri ve kendi adaletlerini kendileri saglamamalan için uyardi.
Yaz aylarimn siyasi krizleri Art1k Geçici Hükümet'in Sava§ Bakam olan Kerenski, Haziran ortalannda Rus ordusunu Galiçya C ephesi'nde büyük bir taarruza sürükledi. Bu, �ubat Devrimi'nden beri düzenlenmi§ ilk ciddi askeri harekâtt1 zira Almanlar bir süredir doguya daha fazla ilerleme geregi duymadan, Rus güçlerinin çõzülmesini büyük memnuniyetle izliyor lard1 ve bir felaket ya§anmas1 ihtimalinden endi§elenen Rus Yüksek Komuta Kademesi Müttefikler'in harekete geçmeleri için onlara yapt1g1 b ask1ya direnmi§ti. Rus ya'nm Haziran ay1 ve Temmuz b a§larmda gerçekle§tir digi Galiçya taarruzu yakla§Ik 200 bin zayiatla ba§ans1z oldu. Taarruz, neresinden b ak1hrsa bakilsm tam bir fela ketti. Silahh kuvvetlerin morali daha da bozuldugu gibi Almanlar yaz ve sonbahar aylarmda devam eden ba§anh bir kar§I taarruz ba§latti. Rus ordusunda gõrevli kõylü askerlerin kõylerindeki topraklara el konuldugu haberle rini duymalanyla zaten çok yüksek olan firar say1s1 ina mlmaz boyutlara ula§tI. Geçici Hükümet'in kredisi tüken mi§ ve hükümetle askeri liderler arasmdaki gerilim artti. Kadet üyesi (liberal) bakanlarm hükümetten çekilmesi ve Geçici Hükümet'in ba§kam Prens Lvov'un istifas1yla yõ netim krizi derinle§ti. Kriz s1rasmda Petrograd kitlesel gõsteriler, sokaklar daki §iddet olaylan ve Temmuz Günleri olarak bilinen 3 - 5 Temmuz halk ayaklanmas1yla bir kez daha sars1ld1. 15 D õ 15
Temmuz Günleri hakkmd a bkz. A. Rabinowitch, Prelude t o Revoluti
on: The Petrograd Bolsheviks and the July 1 9 1 7 Uprising (Blooming ton, IN, 1 968).
90
1 9 1 7 : S U B A T VE E K i M D E V R i M L E R i
nemin tamklannm anlatimma gõre s okaklarda toplanan yanm milyonluk kitlenin arasmda Kronstadh denizciler, askerler ve Petrograd fabrikalannda çah§an i§çilerin õrgütledigi kitlesel gruplar vard1. Geçici Hükümet bunu Bol§eviklerin bir isyan giri§imi olarak degerlendirdi. Pet rograd' a vard1ktan sonra kan§ikhga yol açan Kronstadh denizcilerin liderleri arasmda Bol§evikler de vard1; de nizciler Bol§eviklerin "tüm iktidar sovyetlere" sloganmm yaz1h oldugu pankartlan ta§IIDI§tl ve ilk adresleri Kse sinskaya Saray1'ndaki Bol§evik karargâh1ydi. Ancak Kse sinskaya Saray1'na ula§t1klannda Lenin onlan sessizce ve tersçe selamlam1§ ve Geçici Hükümet' e ya da mevcut Sovyet liderligine kar§l §iddetli eylemler düzenlemeye asla te§vik etmemi§ti. Kitle, Petrograd Sovyeti'nin oldu gu alana ilerleyip tehditkâr biçimde ortahkta dolansa da §iddete ba§vurmam1§; sokaklarda lidersiz, plans1z ve ka falan kan§Ik vaziyette dola§an gõstericiler içki içip etrafi yagmalad1ktan sonra dagilm1§lardi. Temmuz Günleri Lenin'in Nisan'dan beri devam eden uzla§maz tutumunu bir bak1ma dogrulam1§tl zira gõs tericiler hem Geçici Hükümet'in hem d e ikili iktidarm aleyhinde güçlü ve kitlesel bir hissiyat ortaya koydukla n gibi koalisyon sosyalistlerine asla tahammül edeme diklerini da gõstermi§lerdi. Aynca Kronstadh denizciler ve digerleri kanh bir hesapla§maya, belki de bir ayak lanmaya hazir olduklanm kamtlam1§lardi . Ancak Tem muz Günleri Bol§evikler için bir bak1ma aym zamanda bir felaketti. Lenin ve Bol§evik Merkez Komitesi olay lara kesinlikle haz1rhks1z yakalanmi§lardi. Bol§evikler genel anlamda ayaklanmadan bahsetseler de herhangi bir ayaklanma planlan yoktu. Denizcilerin devrimci ruh haline uygun biçimde davranan Kronstadh Bol§evikler, Bol§evik Merkez Komitesi tarafmdan fiilen reddedilen , bir giri§im ba§latmi§lardi. Hadise, Bol§eviklerin mora 91
RUS DEVRiMi
lini iyice bozmu§ ve Lenin'in bir devrimci lider olarak itibanm zedelemi§ti. Bol§eviklerin ald1g1 hasar aslmda çok daha büyüktü zira Lenin'in mütereddit ve belirsiz tepkisine ragmen hem Geçici Hükümet hem de sovyetin ihmh sosyalistleri Temmuz Günleri'nden Bol§evikleri sorumlu tuttular. Ge çici Hükümet, Subat Devrimi'nden beri bütün partilerden siyasetçilerin yararland1g1 "parlamento dokunulmazh g1"m kald1np sert õnlemler almaya karar verdi. May1s'ta Rusya'ya dõndükten sonra Lenin'in uç sol tutumuna ya km bir tutum benimseyen ve Agustos 'ta resmen Bol§evik Partisi'ne üye olan Troçki'nin de aralannda oldugu birçok Bol§evik tutuklandi. Lenin ve Bol§evik liderligindeki ya km çah§ma arkada§larmdan biri olan Grigori Zinovyev'in tutuklanmas1 emredildi . Aynca Geçici Hükümet, Temmuz Günleri'nde Lenin'in bir Alman ajam olduguna ili§kin sõylentileri destekleyecek kamtlarm elinde oldugunu üstü kapah biçimde ima etmi§ ve Rus basm1 Bol§evik lerin orduda ve fabrikalardaki popülerligini bir süreligi ne zedeleyen milliyetçi suçlamalar yõneltmi§ti. Bol§evik Merkez Komitesi ve (ku§kusuz Lenin'in kendisi) Lenin'in can güvenliginden endi§eliydi . ilk ba§ta Rusya'da sakla nan Lenin, Agustos aymda trenlerde çah§an bir i§çi k1h gmda sm1n geçip Finlandiya'ya s1gmm1§tl. Ancak Bol§eviklerin ba§l dertte oldugu gibi Tem muz'dan beri Kerenski'nin yõnettigi Geçici Hükümet'in ba§l da dertteydi. Liberallerle sosyalistlerin koalisyonu büyük bir karga§aya sebep oldu; sosyalistler sovyet üyesi olan tabanlan tarafmdan sola itilirken liberaller de oto ritenin çõkü§ü ve halk isyanlarmdan gitgide endi§elenen sanayiciler, toprak sahipleri ve ordu komutanlarmm bas k1s1yla saga yõneldi. Kerenski kendine Rusya'y1 kurtar mak gibi yüce bir misyon biçmi§ olsa da bir arabulucu ve siyasi tavizler koparmaya çah§an bir müzakereciden 92
1 91 7:
S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
fazlas1 degildi; ona büyük bir güven ya da sayg1 duyulma d1g1 gibi belli ba§h partiler arasmda siyasi tabam da yok tu. Üzüntüyle §Õyle yakm1yordu: "Sol ve sag Bol§eviklerle mücadele ediyorum ama ya birini ya da digerini tutmam1 istiyorlar . . . Bir ara yol tutturmak istedigimde hiç kimse bana yard1m etmeyecek." 16 Geçici Hükümet'in belirli bir yolu tercih etmesi gereki yordu. Soldan yõnelen tehdit Petrograd'da bir halk ayak lanmas1 ve/veya Bol§evik darbesi olmas1yd1. Buna benzer bir tehdit Temmuz aymda bo§a ç1kart1lm1§t1 ama Almanla nn kuzey ve bati cephesindeki faaliyetleri Petrograd civa rmdaki askerlerin sinirlerini ugursuz biçimde gerdigi gibi magdur, silahh ve i§siz firarilerin §ehre akm etmesiyle Pet rograd sokaklarmda §iddet olaylannm ya§anma ihtimali de artmI§tI. Geçici Hükümet'e yõnelen bir ba§ka tehdit de kanun ve düzen adma bir diktatõrlük kurmak maksad1yla düzenlenebilecek bir sag darbeydi. Yaz aylannda bu seçe nek yüksek askeri kademede tart1§Ilm1§ ve baz1 sanayiciler tarafmdan desteklenmi§ti. Hadise gerçekle§meden õnce kamuya verdikleri beyanatlarda bõyle bir giri§ime kesin likle kar§I ç1kacak olan Kadetlerin bile bir emrivakiyi ra hathkla kabul edeceklerine dair i§aretler vard1. En sonunda Agustos aymda, Kerenski'nin bir süre õnce Rus ordusunda düzeni ve disiplini saglamas1 için Ba§ko mutanhk gõrevine getirdigi General Lavr Kornilov bir sag darbeye kalki§tI. Kornilov'un motivasyonu ki§isel hirstan ziyade ulusal ç1kard1. Hatta Kornilov, Kerenski'nin sü rekli sorun yaratan solculann icabma bakacak güçlü bir hükümet kurmaya yõnelik bir askeri müdahaleyi destek lemekten memnun olacagm1 dahi dü§ünmü§ olabilir zira onun niyetlerinden k1smen haberdar olan Kerenski, Kor16
Akt. A. Rabinowitch, The Bolsheviks Come to Power (N ew York, 1 976), 1 1 5.
93
RUS DEVRiMi
nilov'la kumaz taktiklerle ba§ etmeye çah§IDI§tl. Ancak iki temel aktõr arasmdaki yanh§ anlamalar durumu iyice karma§1kla§t1rm1§ ve Komilov'un hamlesinden õnce Al manlann beklenmedik bir geli§meyle Riga'yi ele geçirme si Rusya'nm sivil ve askeri liderleri arasmda panik, ku§ ku ve çaresizlik hissini iyice artt1rm1§tl. Agustos'un son haftasmda § a§kma dõnse de kararhhgm1 koruyan Gene ral Komilov, cephedeki askeri birlikleri güya ba§kentteki kan§Ikhklan sona erdirmek ve C umhuriyet'i kurtarmak için Petrograd' a sevk etti. Darbe giri§imi büyük õlçüde askerlerin güvenilmezligi ve Petrogradh i§çilerin gayretli eylemleri sayesinde ba §ans1z oldu. Demiryolu çah§anlan askeri sevkiyat tren lerini yanh§ yõne sevk ederek engellemi§; matbaacilar Komilov'un giri§imini destekleyen gazetelerin yaymm1 durdurmu§; metal i§çileri §ehre gelen askerleri kar§1lay1p onlara Petrograd'da herhangi bir kan§1khgm olmad1g1 ve subaylar tarafmdan kand1nld1klanm aç1klam1§tl. Bu bask1 kar§ISmda askerlerin morali bozulmu§ ve darbe gi ri§imi ciddi bir askeri çatI§ma olmadan Petrograd dI§lll da durdurulmu§tu; Komilov'un emirleriyle hareket eden birlik komutam General Kerimov, Geçici Hükümet'e tes lim olduktan sonra intihar etmi§ti. Komilov'un kendisi ise Ordu Karargâh1'nda tutuklanmI§ ve darbenin tüm so rumlulugunu hiçbir direni§ sergilemeden kabul etmi§ti. Petrograd'daki merkez ve sag siyasetçiler Kerenski'nin hâlâ ba§mda oldugu Geçici Hükümet'e baghhklanm bil dirmek üzere harekete geçseler de Komilov olaymdaki idare tarzmdan õtürü Kerenski'nin itiban zedelenmi§ ve hükümet zay1flam1§tl. Petrograd Sovyeti Yürütme Komite si'nin kredisi de olaydan sonra azalm1§t1 zira Komilov'a kar§I direni§ büyük õlçüde yerel sendika ve fabrikalar dü zeyinde õrgütlenmi§ti. Bu da Sovyet'in eski Men§evik-SD liderligini ala§ag1 etme firsat1 yakalayan Bol§eviklere 94
1 9 1 7:
S U B A T VE E K i M D E V R i M L E R i
verilen destegin ani ve h1zh biçimde artmasma katk1da bulundu. Kornilov olaymda en büyük darbeyi Ordu Yük sek Komuta Kademesi yemi§ti zira Ba§komutan'm tu tuklanmas1 ve darbe giri§iminin ba§ans1z olmas1 moral bozuklugu ve kafa kan§1khg1 yaratt1g1 gibi subaylarla erler arasmdaki ili§kiler de ciddi anlamda bozuldu ve bu yetmezmi§ gibi Alman ordusunun gõrünürde Petrograd'1 hedefleyen ilerleyi§i h1zlanarak devam ediyordu. Eylül ortasmda General Kornilov'un halefi General Alekseyev ans1zm istifa ettikten sonra istifa metninin ba§ma Kor nilov'un yüce hedeflerine yõnelik duygusal bir methiye eklemi§ti. Alekseyev disiplinin tümüyle kayboldugu ve "subaylann §ehit oldugu" ordunun sorumlulugunu art1k ta§1yamayacag1m hissetmi§ti: Pratikteki durumu gõz õnüne alarak konu§acak olursak, bu korkunç tehlike amnda deh§etle §Unu sõyleyebilirim ki hâlihazirda bir ordumuz yok (bu sõzcükler dilinden dõkülürken General'in sesi titreyip gõzlerinden birkaç damla ya§ süzülmü§tü); Almanlar s on ve en güçlü darbe yi indirmeye her an haz1rlar. 1 7
Kornilov olaymdan en çok sol yararland1 zira daha õnce sola ait soyut bir nosyon olan kar§I-devrimci sag tehdit somut bir hal alm1§; i§çi sm1f1 gücünü gõstermi§ ve birçok i§çi, devrimin kendi dü§manlarrndan silahh bir teyakkuzla korunabilecegine ikna olmu§tu. Liderlerinin çogu hâlâ hapiste veya firarda olan Bol§evikler Kornilov'a kar§I somut direni§te õzel bir rol oynamam1§lard1. Fakat kamuoyunun Agustos ba§mdan beri gõzle gõrülür bi çimde Bol§eviklere yõneli§i Kornilov'un ba§ans1z darbe 17
General Alekseyev'le yap1lan gazete mülakat1 için bkz. (Rech', 1 3 Ey lül 1 9 1 7 , s. 3), Robert Paul Browder ve Alexander F. Kerenski, ed., The
R ussian Provisional Govemment 1 91 7: Documents (Stanford, 1 9 6 1 ) , iii. 1 62 2 .
95
RUS DEVRiMi
giri§iminden sonra büyük bir ivme kazand1 ve Kornilov tehdidine kar§I olu§turulan milis i§çi birlikleri ve "Klzil Muhaf1zlar" ileride pratikte Bol§eviklerin i§ine yaraya cakt1. Bol§eviklerin gücü, burjuvazi ve !?ubat rejimiyle asla uzla§mam1§ tek parti olmalan ve partinin kendini i§Çi sm1fmm iktidan ve silahh ayaklanma fikriyle güçlü biçimde õzde§le§tirmesinden kaynaklamyordu.
Ekim Devrimi Bol§eviklerin "tüm iktidar soyvetlere" slogam Ni san'dan Agustos'a kadar aslmda provokatif bir slogand1 Petrograd Sovyeti'ni kontrol eden ve tüm iktidan almaya niyeti olmayan 1hmhlara yõnelik bir sata§mayd1. Ancak Kornilov olaymdan sonra 1hmhlar Sovyet'in kontrolünü kaybettiginde durum degi§ti . Bol§evikler 3 1 Agustos 'ta Petrograd Sovyeti'nde, 5 Eylül'de ise Moskova Sovyeti'n de çogunlugu ele geçirdiler. Ekim aymda toplanmas1 ka rarla§tinlan 2 . Sovyet Ulusal Kongresi, ba§kentteki siyasi egilimlere uygun hareket ederse ne olurdu? Bol§eviklerin niyeti Kongre'den ç1kartt1klan bir kararla Geçici Hükü met'in yõnetim yetkisini iptal etmek ve iktidarm güya ya sal bir yoldan sovyetlere devrini saglamak m1yd1? Yoksa o eski sloganlan gerçek bir isyan çagns1 m1yd1 ya da Bol §eviklerin digerlerinden farkh olarak iktidan alabilecek cesarete sahip olduklanm m1 vurguluyordu? Lenin, Eylül'de Finlandiya'da sakland1g1 yerden Bol §evik Partisi'ne talimatlar gõndererek silahh bir isyana haz1rhk yap1lmasm1 istedi . Lenin'e gõre devrim âm ge lip çatm1§t1 ve gecikmeden bunu degerlendirmek gereki yordu . Gecikme, õlümcül olabilirdi. Bol§evikler 2 . Soyvet Kongresi'nden õnce harekete geçerek Kongre'nin alabile cegi her türlü karan bo§a ç1kartmak zorundayd1. Lenin'in silahh ayaklanmay1 desteklemesi tutkulu ve hararetli bir tavir olsa da líder arkada§lan aç1smdan
96
1 9 1 7 : $ U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
tamamen ikna edici degildi. Gidi§at aç1kça onlann iste digi gibi iken Bol§evikler niçin umutsuz bir kumar oy namay1 kabul etsinlerdi? Aynca Lenin henüz geri dõnüp dümeni devralmam1§t1: Gerçekten ciddiyse bõyle bir §ey yapmas1 gerekmez miydi? Ku§kusuz, yaz aylarmda ona yõneltilen suçlamalar Lenin'in sinirlerini epey germi§ti. Lenin muhtemelen hem kendisi hem de Merkez Komi te'nin Temmuz Günleri'nde ya§ad1g1 tereddütler üstüne dü§ünüyor ve iktidara el koymak için e§ siz bir flrsat1 teptiklerine inamyordu. Ôte yandan bütün büyük lider ler gibi onun da saati saatine uymuyordu ve bu ruh hali geçici olabilirdi . Lenin'in o tarihlerdeki davram§lan kesinlikle çeli§ki liydi. Bir yandan bir Bol§evik ayaklanmasmm tertip edil mesi için bastmyordu. ôte yandan haftalardir Finlandi ya'dayd1, oysa Geçici Hükümet Temmuz'da tutuklanan sol siyasetçileri serbest birakmI§tl; Bol§evikler art1k Sovyet' e hâkimdi ve Lenin aç1smdan büyük tehlikeler geride kal m1§tl. Lenin büyük ihtimalle Ekim'in ilk haftasmda Pet rograd'a dõndügünde Bol§eviklerden dahi saklanmaya devam etmi§ ve Merkez Komite'yle bir dizi õfkeli ve te§vik edici mektupla§ma arac1hg1yla ileti§im kurmu§tu. Bol§evik Merkez Komitesi 10 Ekim'de bir ayaklanma ba§latmanm prensipte cazip oldugunu kabul etse de bir çok Bol§evik, iktidann güya yasal ve §iddetsiz bir yoldan devrini saglamak için Petrograd Sovyeti'ndeki konumla rmdan istifade etmeye daha yatkmdi. Petrograd Bol§evik Komitesi üyelerinden birinin daha sonra hat1rlad1klanna bak1hrsa, Hemen hiçbirimiz ilk ad1m olarak bütün idari kurumlara belirli bir sa atte silahh olarak el koymay1 dü§ünmemi § tik . . . Ayaklanmay1 Petrograd Sovyeti vas1tas1yla iktida ra el koymak olarak tas arlam1§t1k. Sovyet, Geçici Hükü97
RUS DEVRiMi
met'in emirlerine uymaktan vazgeçip kendisinin iktidar oldugunu ilan edecek ve bunu yapmaktan onu ahkoyan her §eyi ortadan kald1racakt1 . 1 8
Petrograd Sovyeti'ndeki Bol§evik çogunlugun lideri k1sa süre õnce hapisten ç1kan ve Bol§evik Parti'ye üye olan Troçki'ydi. Troçki, l 905'in Sovyet'ine de liderlik edenler den biriydi. Lenin'le aç1k bir fikir aynhg1 ya§amasalar da (daha sonra Lenin'le gõrü§lerinin hep aym oldugunu iddia etmi§tir) Troçki'nin de muhtemelen ayaklanmayla ilgili baz1 ku§kulan vard1 ve Geçici Hükümet'i ala§ag1 etme sorununu Sovyet arac1hg1yla halletmek gerektigini dü§ünüyordu. 19 Lenin'in eski Bol§evik yolda§lan Grigori Zinovyev ve Lev Kamenev'in de Bol§eviklerin õnderlik edebilecegi bir ayaklanmaya güçlü itirazlan vardi. Zinovyev ve Ka menev Bol§eviklerin iktidara bir darbeyle el koymalanm sorumsuzluk olarak gõrüyor ve tek ba§ma iktidar oluna bilecegi fikrini gerçekçi bulmuyorlardi. Bu argümanlanm Bol§evik olmayan bir günlük gazetede (Maksim Gorki'nin Novaya zhízn'inde) kendi adlanyla yay1mlad1klarmda Le nin'in õfkesi ve hayalkmkhg1 zirveye ula§IDI§tl. Lenin'in õfkesinin anla§1hr nedenleri vard1 zira Zinovyev ve Kame nev'inki sadece bir itirazla smirh degildi, Bol§eviklerin gizlice bir ayaklanma planlad1klanm da ulu orta aç1kla m1§lardi. Bol§eviklerin Ekim darbesinin bu ko§ullarda ba§anh olmas1 kayda deger gõrünebilir. Ama ayaklanma hazir hklannm ortaya ç1kmas1 muhtemelen Lenin'in davasma 18 19
Akt. Robert V. Daniels, Red October (New York, 1 967), 82. Ekim Devrimi'nin belli b a § h i§tirakçilerinin eylemleri v e niyetle ri sonralan s adece resmi Stalinist tarihlerde degil Troçki' nin am sal-tarihçilik eseri Rus Devrimin Tarihi'nde de ki§isel ç1karlara uygun olarak çok say1da revizyon ve siyasi mit-yap1mma tâbi tutul mu§tur. Aynca §U tart111maya bkz. Daniels, Red October, 1 1 . Bõlüm.
98
1 9 1 7 : $ U B A T VE E K i M D E V R i M L E R i
kõstek degil destek olmm�tu. Zira bu sayede Bol§evikler kesinlikle harekete geçmek zorunda olduklan bir konuma yerle§tiler (tabii, õnceden tutuklanmad1klan ya da Pet rograd yõresinin i§çi, asker ve denizcilerinin devrimci bir eylemi bo§a ç1kartacagma dair güçlü sinyaller almad1kla n sürece) . Kerenski, Bol§eviklere kar§l etkili õnlemler al mazken Bol§eviklerin Sovyet Askeri-Devrimci Komitesi'ni kontrol etmeleri de bir darbenin õrgütlenmesini gõrece kolayla§tirmi§tl. Askeri-Devrimci Komite'nin temel ama c1 Kornilov tarz1 bir kar§1-devrime kar§l i§çi direni§ini õrgütlemekti ve Kérenski'nin huna kan§acak hali yoktu. Bir ba§ka õnemli etken de sava§tl: Almanlar ilerliyordu ve Petrograd tehdit altmdaydi. ͧçiler Geçici Hükümet'in belli ba§h sanayi tesislerinin §ehirden tahliye edilmesi emrini reddetmi§lerdi: Hükümet'in devrimle ilgili niyet lerine güvenmedikleri için Almanlarla sava§maya niyetli olduguna da inanm1yorlardi. (ͧçilerin Bol§eviklerin "ba n§" slogamm onaylad1klan dü§ünülürse, Alman tehlikesi yakla§IP somutla§tigmda gerek i§çilerin gerekse Bol§e viklerin sava§tan yana tepkiler gõstermi§ olmalan para doks al bir durumdur: Riga'nm dü§Ü§ünden sonra 1 9 1 7'in sonbahar ve k1§ aylannda o eski b an§ sloganlan çok az i§itilmi§tir. ) Kerenski, Almanlar yakla§irken i§çileri silah s1zland1rmak isteseydi muhtemelen bir hain ve teslimi yetçi olarak yaftalanarak linç edilirdi. Ayaklanma 2. Sovyet Kongresi'nin arifesinde 24 Ekim'de Sovyet Askeri-Devrimci Komite güçlerinin belli ba§h hükü met kurumlanm i§gal etmesi, telgraf ofisleri ve demiryolu istasyonlanm ele geçirmesi, §ehirdeki kõprülere ve Geçici Hükümet'in toplant1 halinde oldugu Ki§hk Saray civann daki yollara barikatlar kurmas1yla ba§ladi. N eredeyse hiçbir direni§le kar§1la§ilmam1§; sokaklar sessiz kahrken vatanda§lar günlük i§lerine devam etmi§ ti. Lenin, 24-25 Ekim gecesi ortahga ç1k1p, eskiden genç 99
RUS DEVRiMi
k1zlarm gittigi bir meslek okulu iken art1k Sovyet karar gâhma dõnü§en Smolyn Enstitüsü'ndeki yolda§lanna ka tildi. Gerginliginden ve endi§elerinden kurtuldugu gõrü len Lenin eski lider konumuna sessiz sedas1z yerle§ti. 25 Ekim õgleden sonrasmda, ortahkta provokatif bir engel olarak duran ve içindeki Geçici Hükümet üyeleriyle birlikte halen ku§atma altmda bulunan K1§hk Saray'm ele geçirilmesi d1§mda devrim ba§ anya ula§ml§tl. Saray, say1s1 giderek azalan muhaflzlara düzenlenen karman çorman bir saldmyla geç vakitlerde dü§ürüldü. K1§hk Saray'm dü§ürülmesi Sovyet tarihlerinde anlat1ld1g1 ka dar kahramanca bir hadise degildir; Saray'm kar§1smda Neva Nehri'nde demirleyen Aurora sava§ gemisi tek bir atl§ dahi yapmam1§ ve Saray'1 i§gal edenler Kerenski'nin yandaki bir kap1dan s1v1§1p arabayla §ehirden kaçmas1na izin vermi§tir. Olaym siyasi drama boyutu da fazla tatmin edici degildi zira Bol§eviklerin isranyla ilk otu rumu birkaç saat ertelenen Sovyetler Kongresi, K1§hk Saray dü§meden oturuma kald1g1 yerden devam etmi§ ve Bol§eviklerin dramatik bir aç1h§ duyurusu yapma ar zulan bo§a ç1km1§tl. Ne olursa olsun, ortada temel bir gerçek vard1: �ubat rejimi devrilmi§ ve iktidar Ekim'in muzafferlerine geçmi§ti. Ancak tabii ki bir soru cevaps1z kalm1§t1: Ekim'in mu zafferleri kimlerdi? Bol§evikleri Sovyetler Kongresi'n den õnce ayaklanmaya te§vik eden Lenin ku§kusuz bu unvanm Bol§eviklere ait olmas1m istiyordu. Gelgelelim Bol§evikler ayaklanmay1 aslmda Petrograd Sovyeti'nin Askeri-Devrimci Komite'si vasitas1yla õrgütlemi§lerdi ve Komite, bilerek ya da bilmeyerek, ulusal Sovyetler Kong resi toplant1smm tam õncesinde ayaklanmaya dahil ol mu§tU. (Troçki daha sonra bunu Bol§eviklerin iktidan al mas1m me§rula§t1rmak üzere sovyetlerin kullamlmasma dayah kusursuz -ve Lenin'e ait olmad1gma gõre muhte1 00
1 9 1 7:
S U BAT VE E K i M D E V R i M L E R i
melen kendi fikri olan- bir strateji olarak tammlam1§ tir. 20) Ta§ra illerine ula§an haberin en yaygm versiyonu ise s ovyetlerin iktidara el koydugu yõnündeydi. 25 Ekim'de Petrograd'da ba§layan Sovyetler Kongre si'nde mesele tam anlam1yla netle§tirilemedi. Kongre delegelerinin büyük çogunlugu tüm iktidarm sovyetlere verilmesini õngõren bir yetki devrini desteklemi§ti. Ama Kongre'de Bol§eviklerden ibaret bir grup yoktu (670 de legeden 300'ünün Bol§evik olmas1 partiyi hâkim konu ma ta§ISa da çogunluk haline getirmiyordu) ve bõyle bir yetki devri Bol§eviklerin õn ahc1 eylemlerinin kesinlikle onayland1g1 anlamma gelmiyordu. Men§evik ve SD'lerden olu§an kalabahk bir grup ilk oturumda Bol§eviklerin ey lemini sert biçimde kmam1§ ve Kongre'yi protesto edip salondan ayrilm1§tl. Lenin'in eski arkada§l Martov'un ba§l çektigi Men§evik bir grup ise Bol§eviklerin eylemini daha uzla§tmc1 bir yakla§1mla sorgulamakla birlikte bu grup da Troçki'nin unutulmaz deyimiyle "tarihin çõplü güne atilm1§"ti. Bol§evikler Kongre'de iktidann tüm ülkede i§çi, asker ve kõylü sovyetlerine devredilmesini talep ettiler. Merkezi iktidar bak1mmdan en mant1kh s1 ise eski Geçici Hükü met'in yerini Kongre tarafmdan seçilmi§ ve bir dizi farkh parti temsilcisinin yer ald1g1 bir Sovyet Merkezi Yürütme Komitesi'nin almas1ydi. Ama õyle olmadi. Birçok delege yi §a§irtan bir geli§meyle, merkezi yõnetimin i§levlerinin yeni bir Halk Komiserleri Konseyi'ne devredilecegi duyu ruldu ve üyelerinin tamam1 Bol§evik olan Konsey'dekile rin isimleri Bol§evik Parti sõzcüsü tarafmdan 26 Ekim'de Kongre'de okundu. Yeni hükümetin ba§kam Lenin, Di§i§ lerinden Sorumlu Halk Komiseri (Bakam) ise Troçki'ydi. 20
Leon Trotsky, The History of the Russian Revolution, çev. Max East man (Ann Arbor, MI, 1 960), iii. 4-6 bõlümler.
101
RUS DEVRiMi
Baz1 tarihçiler Bol§eviklerin tek parti yõnetiminin ka s1th bir giri§imden ziyade tarihsel bir tesadüf oldugunu -Bol§eviklerin tek ba§ma iktidar olma niyetlerinin olma d1g1m- iddia etmi§tir.21 Ancak eger Lenin'in niyetleri gõz õnüne ahmrsa, bu argümamn dogrulugu tart1§mahdir ve Lenin kendi partisindeki õnde gelen üyelerin itiraz lanm da bertaraf etmi§tir. Lenin, Eylül ve Ekim aylann da iktidan çok partili sovyetlerden ziyade Bol§eviklerin elinde toplamak istiyordu. Sovyetleri bir kamuflaj olarak kullanmak dahi istemiyordu ve elinden gelse hiçbir tar tI§maya mahal birakmayan bir Bol§evik darbesi yapma y1 tercih ederdi. Ta§ra §ehirlerinde Ekim Devrimi'nin ilk sonucu sovyetlerin iktidara el koymas1 olmu§tu ve yerel sovyetlere daima Bol§evikler hâkim degildi. Bol§eviklerin Ekim'den sonra sovyetlere yõnelik tavn farkh biçimlerde yorumlanmaya müsait olsa da, sovyetlerin güvenilir Bol §eviklerden meydana gelme §art1yla yerel düzeyde ikti dar olmalanna prensipte kar§I ç1kmad1klanm sõylemek dogru olacaktir. Fakat bu §artm (Bol§eviklerden meydana gelme §art1) ba§ka siyasi partilerin de yan§tlg1 demokra tik seçimlerle bagda§t1nlmas1 zordu. Yeni merkezi hükümette (Halk Komiserleri Konse yi) Lenin, koalisyon meselesinde oldukça kat1yd1. Kas1m 1 9 1 7'de Bol§evik Merkez Komitesi yalmzca Bol§evikler den olu§an hükümeti daha geni§ kapsamh bir sosyalist koalisyon yapma ihtimalini tarti§maya ba§lad1gmda Le nin -birçok Bol§evik, durumu protesto edip hükümetten istifa etse de- buna israrla kar§I ç1kt1. Daha sonra birkaç usol SD", (Sosyalist Devrimci Parti içinde Ekim darbesini kabul ederek farkh bir tutum alan grup) Halk Komiserleri Konseyi'ne kabul edilmi§ olsa da bunlar güçlü bir tabana 21
ô rnegin bkz. Roy A. Medvedev, Let History Judge: The Origins and
Consequences of Stalínism ( 1 . bas1m New York, 1 976), 3 8 1 -4. 1 02
1 9 1 7:
S U B AT VE E K i M D E V R i M L E R i
sahip degildi. Sol SD'ler Almanya'yla k1sa süre õnce im zalanan ban§ antla§masma kar§l bir protesto gõsterisi düzenledikleri 1 9 1 8 ortalannda hükümetten atilml§ ve Bol§eviklerin diger partilerle koalisyon hükümeti kurma ya yõnelik ba§ka bir çabas1 olmam1§tl. Bol§evikler tek parti iktidan için halktan yetki alm1§ lar m1yd1 ya da bõyle bir yetki ald1klanna m1 inamyorlar d1? Daha Ekim darbesi gerçekle§meden õnce planland1g1 üzere Kas1m 1 9 1 7 'de yap1lan Kurucu Meclis seçimlerinde Bol§evik Parti oylann %25'ini ahp oylann %40'1m alan SD'den sonra ikinci parti olmu§tU (darbede Bol§eviklere destek veren sol SD'ler oy listelerinde ayn bir grup olarak yer almami§lardi.) Bol§evikler daha iyi bir sonuç bekle mi§lerdi ve oylar detayh biçimde incelendiginde bu, anla §Ilabilir bir beklentiydi. 22 Bol§evikler Petrograd ve Mos kova'da ve muhtemelen Rus kentlerinin hepsinde seçimi kazanmI§lardi. Toplam be§ milyonluk oylan ayn olarak sayllan silahh kuvvetlerde ise kuzey ve bati cepheleriyle Balt1k Filosu'nda mutlak bir çogunluk elde etmi§lerdi buralar Bol§eviklerin en iyi bildikleri ve en iyi bilindikle ri seçim bõlgeleriydi. Güney cepheleri ve Karadeniz Filo su'nda ise SD'ler ve Ukrayna partileri kar§1smda seçimi kaybetmi§lerdi. Toplam seçim sonuçlanna baklld1gmda SD'lerin elde ettigi zaferin nedeni kõylülerin oylanm al malanydi. Ama burada da bir belirsizlik sõzkonusuydu. Kõylüler muhtemelen tek bir meseleye odaklanarak oy kullanm1§lard1 ve Bol§eviklerle SD'lerin toprak program lan neredeyse aymydi. Ne var ki SD'ler geleneksel seç menleri olan kõylüler tarafmdan Bol§eviklere oranla çok daha iyi tammyordu. Bol§eviklerin toprak programmdan haberdar olduklan yerlerde (genellikle Bol§eviklerin daha 22
Bu k1s1mdaki analizimiz esas itibanyla O. Radkey'nin analizine dayanmaktadir, bkz . Russia Goes to the Polis: The Election to the
All-Russian Constituent Assembly 1 91 7 (Ithaca, NY, 1 989). 1 03
RUS DEVRiMi
güçlü bir kampanya yürütebildigi §ehirler, k111lalar ve de miryollanna yakm yerlerde) kõylülerin oyu Bol§eviklerle SD'ler arasmda bõlünmü§tü. Ne olursa olsun, demokratik bir seçim politikasmda yenilgi yenilgidir. Bol11eviklerin ise bõyle bir seçim anla Yl§lill Kurucu Meclis'e ta§1maya niyetleri yoktu: Seçimi kazanamad1klan için iktidardan feragat etmeyi ak1lla rma bile getirmemi§lerdi (ve Meclis toplamp huna kar §1 dü§manca bir tavir ald1gmda onu sessiz sedas1z da gitm111Iardi.) ôte yandan yõnetme yetkisi sõzkonusu ol dugunda, Bol11eviklerin nüfusun tamamm1 temsil etmek gibi bir iddias1 yoktu. Onlar iktidara i§çi sm1fl adma el koymu§lardi. Ve siras1yla Ekim ve Kas1m 1 9 1 7 'de yap1lan 2. Sovyetler Kongresi seçimleri ve Kurucu Meclis seçim lerine bak1ld1gmda, i§çi s1mfmm Bol11evik Parti'ye diger partilere oranla daha çok oy verdigi gõrülüyordu . Peki, i§çiler Bol11evik Parti'ye verdikleri destegi ileride çekerlerse ne olacakt1? Bol§eviklerin proletaryanm irade sini temsil etme iddias1 bir gõzleme dayand1g1 gibi bir inanç meselesiydi de: Lenin' e gõre, i§çi sm1fmm proleter bilinci gelecekte bir noktada Bol11evik Parti'nin bilincin den daha dü§ük bir seviyeye inebilirdi ve bu, partinin yõ netme yetkisini ortadan kald1rmazdi. Bol11evikler muhte melen bõyle bir §ey olmasm1 beklemiyorlardi. Gelgelelim 1 9 1 7 'de birçok muhalifleri bunu bekliyordu ve Lenin'in partisinin i§çi sm1fmdan ald1g1 destegi kaybetse bile iktidan asla birakmayacag1m dü§ünüyorlardi. Engels, vakitsizce iktidar olan bir sosyalist partinin toplumdan giderek kopup bask1c1 bir diktatõrlüge yõnelebilecegi konusunda uyanda bulunmu11tu. Ama Bol11evik liderler, õzellikle de Lenin bu riski almaya hazirdi.
1 04
3 i Ç SAVA �
Ekim aymda iktidann almmas1 Bol§evik Devrimi'nin sonu degil ba§langic1ydi. Bol§evikler Petrograd'da ve bir hafta süren sokak çati§malanndan sonra Moskova'da kontrolü ele geçirdi. Ama ta§ra merkezlerindeki sovyetlerin burjuvaziyi devirmek konusunda (yerel düzeyde bu, §ehirdeki vatan da§lar tarafmdan kurulan "Kamu Güvenligi Komiteleri"nin devrilmesi anlamma geliyordu) ba§kentteki sovyetleri õrnek ald1klan sõylenemezdi ve bir yerel sovyet, iktidan alamaya cak kadar zayif oldugunda ba§kentin ona yard1m etmesi çok zordu. 1 Hem ta§rada hem de merkezdeki Bol§evikler kendi otoritelerini ba§anyla tesis etmelerine ragmen Men§evikle rin ve SD'lerin hâkimiyetindeki yerel sovyetlere kar§l da bir tutum belirlemek gerekiyordu. Aynca Rusya'mn klrsal kesi mi kentlerin boyundurugundan büyük õlçüde kurtulmu§tU. Eski imparatorlugun Rus olmayan, ücra yõreleri büyük bir çalkant1 içindeydi. Bol§evikler ülkeyi geleneksel yõntemlerle idare etmek niyetiyle iktidara el koydularsa, anar§ik, adem-i merkeziyetçi ve aynhkç1 egilimlere kar§1 uzun ve zorlu bir mücadele vermeleri gerekiyordu. Ta§ra § ehirlerinde devrim sonrasmdaki duruma dair analizler için bkz. Peter Holquist, Making War, Forging Revolution: R ussia 's Con tinuum of Crisis, 1 9 1 3-1921 (C ambridge ve Londra, 2002) (Don bõl gesi üzerine) ve Donald J. Raleigh, Experiencing R ussia 's Civil War: Politics, Society, and Revolutionary Culture in Saratov, 1 91 7-1922 (Princeton, NJ, 2002 ) .
1 05
RUS DEVRiMi
Rusya'nm gelecekteki idare biçiminin ne olacag1 hâlâ tartl§ilan bir meseleydi. Ekim darbesine bakarak bu ko nuda hüküm veren Petrogradh Bol§eviklerin "tüm iktidar soyvetlere" sloganma dair çekinceleri vard1. ôte yandan bu slogan 1 9 1 7 - 1 9 1 8 ki§mda ta§ra §ehirlerinin ruh ha line gayet uygun gõrünüyordu - gerçi bu da merkezi yõ netimin otoritesinin ta§rada bir süreligine iflas ettigini sõylemenin bir yoluydu. Bol§eviklerin diger slogam olan "proletarya diktatõrlügü"nün de ne anlama geldigi henüz belli degildi. Lenin'in son eserlerinde güçlü biçimde vur guland1g1 üzere bu, eski mülk sahibi sm1flann kar§1-dev rimci giri§imlerini ezmek anlamma geliyorsa, yeni dikta tõrlük kaç1mlmaz olarak Ç arhk rejiminin gizli polisine benzer i§levlere sahip bask1 ayg1tlan tesis edecekti; Le nin'in siyasi muhaliflerinin çogunun §Üphelendigi üzere bir Bol§evik Parti diktatõrlügü kurulacaksa, bu durumda da diger siyasi partilerin varhg1 büyük sorunlar yarata cakti. Peki yeni rejim eski Ç arhk otokrasisi kadar bask1c1 olabilir miydi, ya da õyle oldugunda halktan ald1g1 deste gi koruyabilir miydi? Proletarya diktatõrlügü aralannda sendika ve fabrika komitelerinin de oldugu proleter ku rumlara geni§ yetkiler ve bag1ms1zhk verilmesini õngõ rüyordu. Peki, sendikalar ve fabrika komiteleri i§çilerin ç1karlan konusunda farkh gõrü§lere sahip oldugunda ne olacakt1? Fabrikalardaki "i§çi kontrolü" i§çilerin õzyõne timi anlamma geldiginde, Bol§eviklerin temel bir sosya list hedef olarak gõrdükleri merkezi ekonomik kalkmma plamyla bunu bagda§tlrmak mümkün müydü? Rusya'daki devrimci rejim dünyadaki konumunu da dü §Ünmek zorundaydi. Bol§evikler kendilerini uluslararas1 proleter bir devrimci hareketin parças1 olarak gõrüp Rus ya'daki ba§anlarmm Avrupa'mn tümünde benzer devrim leri tetikleyecegini ummu§lard1; ba§lang1çta yeni Sovyet C umhuriyeti diger devletlerle geleneksel diplomatik ili§1 06
iç S AVA$
kiler kurabilecek bir ulus-devlet olarak dü§ünülmemi§ti. Troçki, D1§i§lerinden Sorumlu Komiser oldugunda birkaç devrimci beyanatla "dükkâm kapatabilecegi"ni sanm1§tl; Brest-Litovsk ban§ müzakerelerinde Almanya'nm resmi temsilcilerini yok say1p dogrudan Alman halki ve õzel likle Dogu Cephesi'ndeki Alman askerlerine hitap ederek diplomasi sürecini baltalamaya çah§IDl§ ve herhangi bir netice alamam1§tl. Bol§evik liderler rejimin ilk y1llann da Avrupa'daki ileri kapitalist ülkelerde i§çi devrimleri gerçekle§medigi takdirde Bol§evik Devrimi'nin ayakta kalmasmm mümkün olmad1gma samimiyetle inand1klan için geleneksel diplomasi zorunlulugunu kabul etmemi§ lerdi. Fakat devrimci Rusya'nm dünyadan giderek koptu gu aç1kça ortaya ç1kmca, d1§ dünyaya yõnelik tutumlanm yeniden degerlendirmeye ba§ladilar ve devrimci talepler le devletler aras1 geleneksel temaslan birlikte dü§ünme ah§kanhg1 geli§tirdiler. Yeni Sovyet Cumhuriyeti'nin kara s1mrlan ve Rus ol mayan milletlere yõnelik politika da bir ba§ka büyük so run te§kil ediyordu. Marksistler milliyetçiligi bir çe§it yanh§ bilinç olarak gõrseler de Lenin sava§tan õnce ulus larm kendi kaderini tayin hakk1 ilkesini ihtiyath biçimde onaylami§tl. Bõylece rejime yõnelik bir tehdit te§kil et medigi sürece milliyetçiligin varhgm1 kabullenen, prag matik bir tavir benimsenmi§ti. Sovyetler Birligi'nin gele cegiyle ilgili l 923'te benimsenen politika, halklara "ulu sal kimlikler bah§ederek" milliyetçiligi etkisiz kilmakt1: Ayn ulusal cumhuriyetler, ulusal azmhklarm korunmas1, ulusal dil ve kültürlerin desteklenmesi ve ulusal elitlerin ol U§turulmasi. 2 ôte yandan eski Rus 1mparatorlugu topraklannm yeni Sovyet cumhuriyetine dahil edilmesinden de anla§1lacag1 Terry Martin, The Affirmative Action Empire (Ithaca, 200 1 ) , 8, 1 0 .
1 07
RUS DEVRiMi
üzere, uluslann kendi kaderini tayin hakk1 õnünde b az1 kisitlar vardi. Ímparatorluk Petersburg'unun eski uyrugu Azeriler bundan pek ho§lanmasa da Petrograd'daki Bol �evikler için Sovyet iktidan Macaristan'da oldugu kadar Azerbaycan'da da devrimci bir zafere ula§mak zorunday di . Bol§eviklerin Ukrayna'daki i§çi sovyetlerini destek leyip burjuva "Ukrayna" milliyetçilerine kar§1 ç1kmalan da dogal bir tavird1; õte yandan Ukrayna sovyetlerinde (Ukrayna'daki i§çi sm1fmm etnik bile§imini yans1tan bir durum olarak) hem milliyetçilere hem de Ukrayna kõy lülerine yabanc1 olan Ruslar, Yahudiler ve Polonyahlar hâkimiyet kurmu§tU. Bol§eviklerin Kizil Ordu l 920'de Polonya'ya girdiginde Var§ova i§çilerinin "Rus i§gali"ne kar§1 direnmesiyle en çarp1c1 õrneklerinden biri ya§a nan açmaz1, proletarya enternasyonalizmi politikalarmm pratikte Rus emperyalizminin eski tarz politikalanyla ra hats1z edici benzerlikler ta§1yor olmas1ydi.3 Fakat Bol§eviklerin Ekim Devrimi'nden sonraki tavir lan ve politikalarmm · bir bo§lukta ortaya ç1kt1g1 da sõy lenemez ve iç sava§ bunlann aç1klanmasmda çok õnem li bir faktõrdür. íç Sava§, Rusya'yla Almanya arasmda Brest-Litovsk Ban§ Antla§mas1'nm resmen sonuçland1nlmas1 ve Rusya'nm Avrupa'daki sava§tan kesin biçimde çekilmesinden birkaç ay sonra, 1 9 1 8 ortalarmda patlak vermi§ti. Rusya'nm sava§taki eski müttefiklerinin de ara larmda oldugu bir dizi dt§ gücün destegini arkasma alan çe§itli Beyaz (Bol§evik-kar§itil Ordular kar§1smda birçok cephede sava§ildi. Bol§evikler iç sava§l hem yurtiçinde hem de uluslararas1 düzeyde verdikleri bir sm1f sava§1 olarak gõrüyordu: Rus burjuvazisine kar§1 Rus proletarBu meselelerle ilgili bir analiz için bkz. Ronald G. Suny, "Nationa lism a n d C l a s s i n the Russian Revolution: A C omparative Discussi on", E . Frankel . J. Frankel ve B. Knei-Paz, ed . Russia in Revolution: .
Reassessments of 1 9 1 7 (C ambridge, 1 992). 1 08
i ç SAVAS
yas1 ve uluslararas1 kapitalizme kar§I uluslararas1 devrim (Sovyet Cumhuriyeti'nin ideallerinin temsil ettigi üzere). Dolay1s1yla l 920'deki K1zil (Bol§evik) Zafer proletaryanm zaferini simgelese de mücadelenin çetinligi proletaryanm s1mf dü§manlarmm gücü ve kararhhgm1 da ortaya koy mu§tu. tç Sava§'a müdahale eden kapitalist güçler sonun da geri çekilseler de Bol§evikler bunun kahc1 bir çekilme olduguna inanmam1§lard1. Onlara gõre uluslararas1 kapi talizm elveri§li bir anda geri dõnüp uluslararas1 i§çi dev rimini kaynagrnda ezmeye çah§acaktl. tç Sava§'rn Bol§evikler ve genç Sovyet Cumhuriyeti'ne ku§kusuz olaganüstü bir etkisi oldu. Toplumu kutupla§ tirarak kahc1 hasar ve yaralar biraktig1 gibi yab anc1 mü dahalesi yüzünden Sovyetler'de "kapitalist ku§atma"ya dair kahc1 bir korku, paranoya ve zenofobi ortaya ç1ktl. iç Sava§ ekonomiyi de mahvedip sanayiyi durma noktasrna getirdi ve kentler bo§aldL Bunun iktisadi oldugu gibi si yasi sonuçlan da oldu zira Bol§eviklerin onlar adrna ikti dara el koydugu sanayi proletaryas1 bir süreligine de olsa parçalamp dagilm1§tl. Bol§evikler ilk idari deneyimlerini iç sava§ baglamrn da edinmi§ ve bu, ku§kusuz, partinin sonraki geli§imini birçok õnemli yõnden §ekillendirmi§ti.4 tç Sava§'rn bir a§amasrnda 4 milyondan fazla komünist K1zll Ordu'da gõrev yapml§tl (bu kitlenin kab aca yans1 Bol§evik Par ti'den õnce K1z1l Ordu'ya üye olmu§tu.) Bol§evik Parti'nin 1 927'deki toplam üye say1srnrn %33'ü p artiye 1 9 1 7 - 1 920 y1llan arasrnda kat1hrken, 1 9 1 7 'den õnce parti üyesi olanlarrn oram ise yalmzca % 1 'di.5 Dolay1s1yla l 920'lerlç Savai{m etkisi hakkmda bkz. D. Koenker, W. Rosenberg ve R. Suny ed., Party, State, and Society in the Russian Civil War (Bloomington, IN, 1 989) . T. H. Rigby, Communist Party Membership in the USSR, 1 91 7-1 96 7 (Princeton, NJ, 1 968), 242; Vsesoyuznaya partiinaya perepis ' 1 927
1 09
RUS DEVRÍMÍ
de birçok parti üyesi partinin devrim õncesindeki yeralt1 dõnemini (eski lider ve "muhaf1z" kadronun kurucu dene yimlerinin olu§tugu y1llar) ancak kulaktan dolma biliyor du. tç Sava§ sirasmda p artiye kat1lan topluluk aç1smdan Bol§evik Partisi tam anlam1yla bir sava§ õrgütüydü. K1z1l Ordu'da gõrevli komünistler parti siyasetinin diline as keri bir jargonu sokmu§; sivil makamlarda gõrev yapan lar veya sava§mak için çok genç olanlann bile giydikleri askeri kiyafetler ve botlar 1 920'lerde ve 1 930'lann ba§m da parti üyelerinin adeta üniformas1 haline gelmi§ti. Bir tarihçinin yorumuyla !ç Sava§ deneyimi "Bol§e vik hareketin devrimci siyasi kültürünü militarize etmi§ ve . . . zor kullanma, idari emirlerle yõnetme (administri rovanie) , merkezi idare ve yarg1s1z infazlar"dan6 olu§an bir miras birakm1§tl. Sovyetik (ve Stalinist) otoritarizmin kõkenlerine ili§kin bu gõrü§ partinin devrim õncesinden kalma mirasm1 ve Lenin'in merkezi parti õrgütlenmesi ve s1k1 disiplinden yana olmasm1 vurgulayan Bat1'daki gele neksel yorumdan birçok yõnüyle daha ikna edicidir. ôte yandan partinin otoriter egilimlerini güçlendiren ba§ka faktõrler de mutlaka hesaba katilmahdir. tlk olarak, bir azmhk diktatõrlügü kaç1mlmaz olarak otoriterle§mek zo rundayd1 ve diktatõrlügü icra edenlerin Lenin'in 1 9 1 7'den sonra s1kça ele§tirdigi patronluk ve zorbahk ah§kanhg1 edinmeleri güçlü bir ihtimaldi. !kincisi, Bol§evik Parti 1 9 1 7'deki ba§ansm1 Rus i§çi, asker ve denizcilerden ald1g1 destege borçluydu ve muhalefeti bast1rmak ya da kendi otoritelerini ikna yoluyla degil zorla dayatmak gibi so runlar eski Bol§evik entelektüellerle kiyasland1gmda bu insanlann pek umurunda degildi. Son olarak, tç Sava§'la otoriter yõnetim arasmdaki goda. Osnovnye itogi perepisi (Moskova, 1 927), 52. Robert C . Tucker, "Stalinism as Revolution from Above", Tucker, Sta
linism, 9 1 -2. 1 10
i ç SAVA S
bag hakkmda dü§ünürken Bol§eviklerle 1 9 1 8-20'nin siya si ortam1 arasmda çift tarafh bir ili§ki oldugu hat1rlan mahdir. tç Sava§, Bol§eviklerin herhangi bir sorumluluk ta§1mad1klan bir takdir-i ilahi sonucu degildi. Aksine, Bol§evikler �ubat-Ekim 1 9 1 7 arasmdaki dõnemde silahh çat1§ma ve §iddete dogrudan ba§vurmu§tU ve Bol§evik li derler Ekim darbesi gibi bir olaym birçoklan tarafmdan aç1k bir iç sava§ provokasyonu olarak gõrülecegini -olay gerçekle§meden õnce- biliyorlardl. tç Sava§, yeni rejimi kan ve ate§le vaftiz edip gelecekteki seyrini etkilemi§ti. Ancak bu, Bol§eviklerin bilerek gõze ald1klan, hatta iste dikleri bir vaftiz çe§idiydi. 7
iç Sava§, K1zil Ordu ve Çeka Bol§eviklerin Ekim darbesinden hemen sonra Kadet gazetelerinde devrimin kurtanlmas1 için silaha sanlma çagnlan yap1lm1§; General Krasnov'un sad1k askerle ri Petrograd d1§mdaki Pulkovo Tepesi Muharebesi'nde Bol§evik yanhs1 güçler ve K1z1l Muhaf1zlar'la sonuçsuz bir çatl§maya çirmi§ ve Moskova'da §iddetli çat1§malar ya§anm1§tl. Bol§evikler bu ilk raunttan galip aynld1lar. N e var ki yeniden sava§mak zorunda kalacaklan kesindi. Sava§m güney cephelerinde Almanya ve Avusturya-Maca ristan' a kar§l konu§landmlm1§ olan kalabahk say1daki Rus askeri arasmda Bol§eviklerin iti·b an kuzey ve batida oldugundan çok daha azdl. Almanya, Rusya'yla sava§ma y1 sürdürüyordu ve Dogu Cephesi'ndeki ban§ Almanlara baz1 avantajlar saglasa da Rusya'daki yeni rejim Mütte fiklerin anlay1§ma ne kadar güvenebilirse Almanlann iyi niyetine de ancak o kadar güvenebilirdi. Dogu Cephesi'n deki Alman güçleri komutanmm �ubat 1 9 1 8 ba§lannda, Bu argümam detayland1rd1g1m1z bir makale için bkz. Sheila Fitzpat rick, "The C ivil War as a Formative Experience", A. Gleason, P. Kenez, ve R. Stites, ed Bolshevik Culture (Bloomington, IN, 1 985). ..
111
RUS DEVRiMi
Brest-Litovsk'daki ban§ gõrü§melerinin kesintiye ug ramas1 ve Alman taarruzunun ba§latilmasmdan hemen õnce günlügüne yazd1g1 üzere, Ba§ka bir ç1k1§ yolu yok, aksi takdirde bu vah§iler [Bol §evikler) Ukraynahlan, Finleri , Balt1klan haritadan sile cek ve yeni bir devrimci orduyu sessiz sedas1z tertip edip bütün Avrupa'y1 mezbelelik hale getirecekler . . . $u anda Rusya'nm tamam1 devas a bir bõcek yig1m - pis ve s efil bir y1gm.8
Troçki, Ocak aymda Brest'teki ban§ müzakerelerinde Almanlann §artlanm reddetmi§ ve "Ne ban§ ne sava§" anlammda bir strateji benimsemeye çah§IDI§tI: Ruslar ne sava§a devam edecek ne de kabul edilemez bulduklan §artlarda dayat1lacak bir ban§ antla§masma raz1 olacak lard1. Bu tam bir meydan okumayd1 zira Rus ordusu cephe de eriyordu ve Bol§evikler i§Çi sm1flan arasmda karde§lik çagnlan yapsalar da Alman ordusunun durumu farkhyd1: Almanlar Troçki'nin restini gõrüp ilerlemeye devam etmi§ ve Ukrayna'da geni§ topraklan i§gal etmi§lerdi. Lenin bir ban§ antla§mas1 imzalamanm zorunlu ol dugu sonucuna vard1. Rus ordusunun durumu ve Bol §eviklerin k1sa süre sonra bir iç sava§a girmek zorunda kalacaklan gõz õnüne almd1gmda, Lenin'in tavn gayet rasyoneldi; aynca Bol§evikler Ekim Devrimi'nden õnce Rusya'nm Avrupa'daki emperyalist sava§tan çekilmesi gerektigini birçok kez belirtmi§lerdi. Fakat Ekim aymda Bol§eviklerin anlamh biçimde "ban§ taraftan" olduklan m dü§ünmek yamlt1c1dir. Ekim'de Bol§eviklerin safmda Kerenski'ye kar§I sava§maya haz1r olan Petrograd i§çile ri Almanlara kar§I Petrograd'1 savunmaya da haz1rlard1. Bu sava§ÇI ruh bali 1 9 1 8'in ilk aylarmda Bol§evik Parti'ye Akt. John W. Wheeler- Bennett, Brest-Litovsk. The Forgotten Peace, March 1 9 1 8 (New York, 1 97 1 ) , 243-4.
1 12
iç SAVA S
güçlü biçimde yans1m1§ ve !ç Sava§ sirasmda yeni rejime büyük bir avantaj saglam1§tl. Lenin, Brest müzakereleri sirasmda Bol§evik Merkez Komitesi'ni Almanya'yla an la§ma geregine ikna etmekte çok zorlanm1§tl. Parti'deki "sol komünistler" (daha sonra lider kadro içinde Stalin'in son büyük rakibi olarak tarihe geçen genç Nikolay Buha rin'in de aralannda oldugu grup) Alman i§galcilere kar§l bir devrimci gerilla sava§l vermeyi savunurken o tarihte Bol§eviklerle ittifak yapan sol SD'ler de benzer bir tutum benimsemi§ti. Lenin en sonunda istifa tehdidi savurarak kendi karanm Bol§evik Merkez Komitesi'ne kabul ettirse de çetin bir sava§ vermek zorunda kalm1§tl. Almanlarm ba§anh taarruzlarmm ardmdan dayat1lan §artlar Ocak aymda õnerilen §artlardan kesinlikle daha agirdi. (Yine de Bol§evikler §anshyd1: Almanya daha sonra Avrupa'da ki sava§ta yenilmesinin sonucu olarak Dogu'da fethettigi topraklan kaybedecekti.) Askeri tehdit Brest-Litovsk Ban§ Antla§mas1'yla yal mzca bir süreligine bertaraf edilebilmi§ti. Eski Rus or dusu subaylan güneyde, Don'daki Kazak topraklarmda ve Kuban'da güçlerini yeniden toplarken Amiral Kolçak, Sibirya'da Bol§evik kar§ltl bir hükümet kurmaya giri§ti. Britanyahlar gõrünü§te Almanlarla s ava§mak için ama aym zamanda yeni Sovyet rejimine kar§l yerel muhalefe ti desteklemek için Rusya'nm iki kuzey limanma (Arkan gelks ve Murmansk) asker sevk etmi§lerdi. Sava§m ilginç bir cilvesi olarak Rus topraklanndan geçtikleri halde Rus olmayan askerler de gõrülmü§tÜ (30 bin askerden olu§an Çek Lejyonu Avrupa'da sava§ bitme den Bati C ephesi'ne ula§mak ve eski Avusturyah efendi lerine kar§l Müttefikler'in safmda s ava§arak ulusal ba g1ms1zhk iddialarm1 güçlendirmek niyetindeydi.) Ancak Ç ekler Rus ordusunun konu§land1g1 cephelerden geçme leri imkâns1z oldugu için Trans-Sibirya Demiryolu'yla 1 13
RUS DEVRiMi
yapacaklan zorlu bir yolculuk sonucunda Vladivostok'a ula§mak ve oradan gemiyle Avrupa'ya gitmek istiyorlardi. Bol§evikler bu yolculuga izin verse de, yabanc1 sava§ç1la nn yolculuk boyunca demiryolu istasyonlarmda durak lamalarma yerel sovyetler tarafmdan dü§manca tepkiler gõsterilmi§ti. May1s 1 9 1 8'de Ural §ehirlerinden Ç elya binsk'te Bol§evik hâkimiyetindeki bir sovyet ile Ç ekler arasmda ilk çat1§ma ya§ andi. Ba§ka Çek birlikleri de Sa mara'da Bol§eviklere kar§l ayaklamp kisa süreli bir Vol ga Cumhuriyeti kuran Rus SD'lerini destekledi. Ç eklerin Rusya içinde az çok dõvü§erek ilerledikten sonra Vladi vostok'tan gemiyle Avrupa'ya gitmeleri aylan bulmu§tU. Bol§evik Kiz1llarla Bol§evik kar§ltl Rus Beyazlar ara smda cereyan eden esas iç Sava§ ise 1 9 1 8 yazmda ba§ ladi. Bol§evikler o tarihte ba§kentlerini Moskova'ya ta§l IDI§tl zira Petrograd Almanlar tarafmdan fethedilme teh didinden kurtulduktan s onra bu kez General Yudeniç'in õnderligindeki bir Beyaz Ordu'nun sald1nsma maruz kalm1§tl. Fakat Rusya'nm birçok bõlgesi (Sibirya, güney Rusya, Kafkasya, Ukrayna ve hatta yerel Bol§eviklerin birçok kentteki sovyetlerin kontrolünü zaman zaman ele geçirdikleri Ural ve Volga bõlgeleri) Moskova'mn deneti mi d1§mdayd1 ve Beyaz Ordular dogu, kuzeybat1 ve gü ney yõnlerinden Sovyet Cumhuriyeti'ni tehdit ediyorlar di. Müttefik Güçleri'nden Britanya ve Fransa yeni rejime had s afhada dü§manhk sergiliyor ve iç Sava§'a dogrudan askeri müdahaleleri çok sm1rh olsa da Beyazlan destek liyorlardi. Hem ABD hem de Japonya, Sibirya'ya asker gõndermi§ti - Japonlar toprak kazanmay1 umarken Ame rikahlar ise oldukça karma§Ik bir çabayla hem Japonlan dizginlemeyi, hem Trans-Sibirya Demiryolu'nu denetle meyi, hem de Amerika'nm demokratik standartlanna uy gun hareket ettigi sürece Kolçak'm Sibirya'daki idaresini desteklemeyi hedefliyorlardi. 1 14
iç S AVA S
Kendi mutlak kontrolleri altmdaki bõlgenin kabaca 1 6. yüzyil Moskova Rusya'sma denk dü§tügü 1 9 1 9 yilmda Bol§eviklerin durumu umutsuz gõrünse de muhalifleri de büyük sorunlar ya§1yordu. !lk olarak, Beyaz Ordulan bir birinden büyük õlçüde bag1ms1z hareket ediyordu; ara lannda e§güdüm ya da merkezi bir idare yoktu. tkincisi, Beyazlann kendi kara üslerinde kurabildikleri denetim Bol§eviklerinkinden bile daha zay1ft1. Bõlgesel yõnetim ler olu§turabildikleri yerlerde idari mekanizmay1 s1firdan kurmak zorunda kalm1§lard1 ve elde edilen sonuçlar pek tatmin edici degildi. Rusya'nm tarihsel olarak Moskova ve Petersburg'da yogunla§an ula§Im ve ileti§im aglan Be yazlann uzak yõrelerdeki faaliyetlerine yard1mc1 olmu yordu. Beyaz Ordular, K1z1llarm yam sira "Ye§il Ordu" adi verilen güçlerin de (iki tarafa da bagh olmamakla birlikte en çok Beyazlann konu§land1g1 ücra yõrelerde faaliyet gõsteren kõylü ve Kazak çeteler) sald1nlanna maruz ka hyorlard1. Eski Ç arhk ordusundaki subaylarm kalabahk miktarda bulundugu Beyaz Ordular subaylann idare ede bilecegi siradan asker bulmakta ise zorluk çekiyordu. Bol§eviklerin sava§ gücü 1 9 1 8 bahannda Sava§ Komi serligi'ne getirilen Troçki'nin yõnetiminde te§kilatlanan K1zI1 Ordu'ydu. Eski Rus Ordusu'ndaki dagilma durduru lamaz boyutlara ula§t1g1 için (Bol§evikler iktidan ald1k tan k1sa süre sonra eski ordunun tamamen terhis edildigi aç1klanm1§t1) K1z1l Ordu ister istemez s1flrdan olu§turul du. K1z1l Ordu'nun 1 9 1 8 ba§mdaki çekirdegi fabrikalar daki K1z1l Muhaflzlar ve eski Ordu'yla Donanma'da gõrev yapan Bol§evik yanhs1 askerlerden olu§uyordu. Ordunun mevcudu gõnüllü kat1hmlar ve K1z1l Ordu'ya 1 9 1 8 yazm dan itibaren seçilen askerlerle daha da artt1. Klzil Ordu'ya ilk seçilenler i§çi ve komünistlerdi ve tç Sava§ s1rasmda muharip birliklerin büyük bõlümü onlardan olu§IDU§tU. ôte yandan tç Sava§'m sonuna gelindiginde K1zI1 Ordu, 1 15
RUS DEVRiMi
çogunlugu kõylülerden olu§an be§ milyondan fazla aske riyle devasa bir kuruma dõnü§tÜ ve bu saymm yalmzca onda biri muharip birlik iken (K1z1llar ya da Beyazlann belirli bir cepheye sevk ettikleri asker say1smm 1 00 bini geçtigi durumlar çok nadirdi) geri kalanlan ikmal, ula §Im ve idari i§lerle ilgilenen birliklerden olu§uyordu. Si vil idarenin çõkü§üyle ortaya ç1kan bo§luk büyük õlçüde K1zil Ordu tarafmdan dolduruldu: Sovyet rejiminin ilk y1llarmda en kalabahk, en iyi i§leyen ve eldeki kaynakla ra eri§im õnceligi olan bürokratik zümre K1z1l Ordu'nun içinde ortaya ç1km1§tl. Birçok Bol§evik, ideolojik bak1mdan, K1z1l Muhaflzlar tarz1 milis birliklerini tercih etseler de K1z1l Ordu ba§m dan beri düzenli bir ordu olarak õrgütlenmi§; erler askeri disipline tabi k1hnm1§ ve subaylar seçilmekten ziyade tayin edilmi§ti. Troçki ve Lenin, egitimli ve profesyonel asker eksikliginden õtürü eski Ç arhk ordusu subaylanm K1z1l Ordu'da kullanmakta israr etmi§ler ve Bol§evik Parti içinde sert ele§tirilerle kar§1la§an bu politika pe§ pe§e iki parti kongresinde Askeri Muhalefet tarafmdan engellen meye çah§1lm1§tL ÍÇ Sava§ bittiginde K1z1l Ordu'da 50 bin den fazla eski Ç arhk subay1 gõrev yap1yordu ve bunlarm çogu Bol§evikler tarafmdan orduya zorunlu olarak dahil edilmi§ti. K1z1l Ordu'daki üst düzey komutanlarm çogu bu gruba mensuptu. E ski Ç arhk devri subaylarmm K1z1l Ordu'ya sadakatlerini s aglamak için her birinin yanma bütün emirlere kar§I koyma yetkisi olan ve nihai sorum lulugu askeri kumandanlarla birlikte payla§an komünist siyasi komiserler verilmi§ti. Sovyet rejimi askeri güçler di§mda bir güvenlik gücünü de h1zla olu§turmu§tu: Ç eka ad1yla bilinen Tüm Rusya'da Kar§1-Devrim, Sabotaj ve Spekülasyona Kar§I Mücadele Olaganüstü Komisyonu. Ç eka, Arahk 1 9 1 7'de kuruldugun da ilk gõrevi Ekim aymdaki iktidar degi§ikliginden sonra 116
i ç SAVA S
haydutluk, yagmalama ve likõr dükkânlanna saldm gibi vakalardaki büyük artl§l kontrol altma almakti. Ama k1sa süre sonra bir güvenlik polisinin daha kapsamh i§levle rini üstlenip bir yandan rejim kar§ltl komplolarla me§gul olmaya, õte yandan burjuva "sm1f dü§manlan", eski rejim ve Geçici Hükümet memurlan ve muhalif siyasi partilerin mensuplan gibi sadakatlerinden ku§ku duyulan gruplan gõzetim altmda tutmaya ba§lami§tl. !ç Sava§ ba§lad1ktan k1sa süre sonra bir terõr organma dõnü§IDܧ ve Beyaz larm denetiminde olan ya da Beyazlara sempati duydu gundan ku§kulamlan bõlgelerde yarg1s1z infazlar ve top lu tutuklamalar yapmaya, geli§igüzelce rehineler almaya ve k1sa yoldan adalet dagitmaya giri§mi§ti. Bol§eviklerin 1 9 1 8'de ve 1 9 1 9'un ilk yansmda Avrupa Rusya'smdaki yirmi vilayet için verdikleri say1lara gõre Ç eka tarafmdan en az 8 bin 389 ki§i yarg1s1z infazla õldürülürken, 8 bin 700 ki§i de tutuklanmi§ti.9 Bol§eviklerin K1z1l terõrüne kar§ihk Bol§evik kar§ltl güçlerin kendi kontrolleri altmdaki bõlgelerde uygula d1klan bir Beyaz terõr de vard1 ve iki taraf birbirini aym tip katliamlar yapmakla suçluyordu. Ne var ki Bol§evik ler, uygulad1klan terõrde samimiydiler (yalmzca k1sa yoldan adalet dagitmakla kalmay1p belirli bir grubu ya da bir bütün olarak nüfusun tamam1m korkutmak için bireysel suçlarla alakas1z geli§igüzel cezalar da veriyor lard1) ve §iddet hususunda kat1 olduklan; burjuvazinin samimiyetsizligi ve riyakârhgmm aksine proletarya veya ba§ka bir sm1fm iktidarda kalabilmek için diger s1mflara kar§l §iddet uygulamak zorunda oldugunu dürüstçe kaSay1lan 11uradan aktanyoruz: Aleksandr I. Solzhenitsyn, The Gulag A rchipelago, 1 91 8-1 956, çev. Thomas P. Whitney (New York, 1 974) , i-ii, 300. Petrograd'daki Çeka faaliyetleri hakkmda bkz. Mary McAuley,
Bread and Justice: State and Society in Petrograd, 1 91 7-1922 (Ox ford, 1 99 1 ) , 375-93 .
117
RUS DEVRÍMÍ
bul ettiklerini sõyleyip kendileriyle õvünüyorlardi. Lenin ve Troçki, terõr zorunlulugunu anlayamayan sosyalistleri küçümsüyorlard1. Lenin yeni hükümetteki meslekta§lan m §Õyle azarlamI§tI: "Bir sabotajc1y1 ve Beyaz Muhaf1z1 vurmaya haz1r degilsek bu nas1l bir devrim?"1° Bol§evikler Ç eka'nm faaliyetlerinin tarihte benzerleri oldugundan sõz ederken dogal olarak Fransa'da l 794'ün devrimci terõrüne i§aret ediyorlardi. ôte yandan Bat1h tarihçiler tarafmdan huna s1khkla dikkat çekilse de, Bol §evikler Çeka'yla Ç arhk rejiminin gizli polisi arasmda herhangi bir benzerlik oldugunu dü§ünmüyorlardi. Dog rusu Çeka'nm faaliyet tarz1 eski polise k1yasla çok daha aç1k ve kanhyd1: Bir yandan 1 9 1 7'de Balt1k denizcilerin kendi subaylarma yõnelttikleri "sm1f kini"yle õbür yan dan Stolypin'in 1 9 1 6 - 1 9 1 7'de kirsal kesimi silah zoruyla sindirmesiyle birçok benzerlik ta§1yordu. Ç arhk rejiminin gizli polisiyle benzerlik ise íç Sava§'tan sonra Ç eka'nm yerini GPU (Devlet Siyasi tdaresi) ald1gmda (terõr sona erdirilip yasal bir faaliyet alanma itildiginde) ve güven lik organlannm faaliyet yõntemleri daha rutin, bürokra tik ve ihtiyath bir hal ald1gmda iyice belirginle§ti. Daha uzun erimli bir perspektiften bakild1gmda, Ç arhk reji minin gizli polisiyle Sovyet gizli polisi arasmda elbette güçlü bir süreklilik vard1 (aralannda personel sürekliligi olmasa da) ve bu süreklilik netle§tikçe Sovyetler'de gü venligin i§levine ili§kin tart1§malar daha ba§tan savma ve riyakâr bir biçim aldi. Bol§eviklerin tç Sava§ 'ta zafere ula§masmda hem K1zil Ordu hem de Ç eka'nm õnemli katkilan oldu. Fakat bu zafer sadece askeri güç ve terõrle izah edilemez zira K110
Lenin'in terõrle ilgili aç1klamalanna bir õrnek için bkz. W. Bruce Lincoln, Red Victory: A History of the R ussian Civil War (New York, 1 989), 1 34-9; Troçki'nin gõrü11leri için bkz. Terrorism and Commu
nism: A Reply to Comrade Kautsky ( 1 920). 1 18
i ç SAVA S
z1llarla Beyazlar arasmdaki güç dengesini õlçmenin her hangi bir yolu yoktu. Toplumun aktif destegi ve pasif ka bulleni§i de mutlaka hesaba katilmahdir ve bu faktõrler muhtemelen çok daha belirleyici olmu§tU. K1z1llar kent lerde ͧÇi sm1fmm aktif destegini alm1§ ve Bol§evik Par tisi bu kitleye belirli bir õrgütlenme zemini saglami§tl. Eski orta ve üst sm1flann aktif destegini alan Beyazlarm õrgütlenme zemini ise Ç arhk devri subaylardi. Fakat asil dengeyi bozan faktõr nüfusun büyük çogunlugunu olu§ turan kõylülüktü. Hem K1zil Ordu hem de Beyaz Ordu kendi kontrolleri altmdaki bõlgelerde kõylüleri silah altma alsalar da her ikisinden de çok say1da firar vakas1 ya§anmi§tl. Ama tç Sava§'m ilerleyen a§amalarmda Beyazlarm kõylü asker lerle ilgili kar§Ila§t1g1 zorluklar K1z1llara gõre çok daha fazlala§IDI§tl. Kõylüler Bol§eviklerin kendilerinden tahil talep etmesine õfkeliydi ama Beyazlar da bu konuda fark h bir yol izlememi§ti. Aynca Rus ordusunun l 9 l 7'deki deneyiminden aç1kça anla§ild1g1 üzere kõylüler ne Be yazlarm ne de K1z1llarm safmda sava§maya büyük istek duyuyorlardi. ôte yandan 1 9 1 7 'de ordudaki kõylü asker lerin toplu halde firar etmesi o yil kõylerdeki toprakla rm müs adere edilip yeniden bõlü§türülmesiyle yakmdan baglant1hydi. 1 9 1 8 sonuna gelindiginde bu süreç büyük õlçüde tamamlanm1§t1 (kõylülerin askerlige muhalefeti büyük õlçüde sona ermi§ti) ve Bol§evikler toprakla ilgili yeni durumu onaylami§lardi. Beyazlar ise topraklara el konmasm1 onaylamad1klan gibi eski toprak sahiplerinin iddialanm desteklemeyi de sürdürüyorlardi. Dolay1s1yla toprak gibi temel bir meselede Bol§evikler kõylüler tara fmdan ehveni§er olarak gõrülüyorlard1 . 1 1 11
Kõylülerin tav1rlan için bkz. Orlando Fige s , Peasant R ussia, Ci
vil War: The Volga Countryside in Revolution , 1 91 7- 1 921 (Oxford, 1 989).
1 19
RUS DEVRÍMÍ
Sava§ Komünizmi Bol§evikler çõkü§Ün e§igine gelmi§ bir sava§ ekono misini devralm1§lard1 ve kar§1la§t1klan ilk büyük sorun ekonomiyi i§ler hale getirmekti. 1 2 1 2 Daha sonra "Sava§ Komünizmi" diye adland1nlan tç Sava§'taki ekonomi po litikalanmn pragmatik baglam1 buydu. Bol§evikler uzun vadede õzel mülkiyeti ve serbest piyasay1 ortadan kald1np ürünleri herkesin ihtiyacma gõre dagitmay1 amaçh yorlard1 ve k1sa vadede bu idealleri mümkün kilabilecek politikalan tercih etmeleri bekleniyordu. Sava§ Komüniz mi y1llarmda pragmatizmle ideoloji arasmda gõzetilen denge eski bir tart1§mamn konusudur13 ve sorun, kamu la§t1rma ve devlet eliyle bõlü§türme politikalanm sava§ ko§ullarma yõnelik pragmatik tepkiler olarak m1 yoks a komünizmin ideolojik bir zorunlulugu olarak m1 aç1k lamanm daha mant1kh olacag1dir. Bu tarti§mada fark h gõrü§lere sahip ara§t1rmac1lann Lenin ve diger õnde gelen Bol§eviklerden farkh farkh almtilar yapt1klan gõ rülebilir zira Bol§eviklerin bu soruya verdikleri kesin bir yamt yoktu. Bol§eviklerin, Yeni Ekonomi Politikas1 (NEP) adma Sava§ Komünizminden vazgeçtikleri 1 9 2 1 yilmm perspektifinden bak1ld1gmda, "pragmatik yorum" kesinlikle daha tercih edilebilir gõrünüyordu: Sava§ Ko münizmi iflas ettigine gõre onun ideolojik temellerinden ne kadar az bahsedilirse o kadar iyiydi. Daha erken ta rihlerin Bol§evik perspektifinden (õrnegin klasik eserle ri Komünizmin ABC'si'nde Buharin ve Preobrajenski'nin savunduklan perspektiften) bakild1gmda ise bunun tam tersi geçerliydi. Sava§ Komünizmi politikalan yürürlükte oldugu sürece Bol§eviklerin sõzkonusu politikalan ideo12
Ekonomi hakkmda bkz. Silvana Malle, The Economic Organization of War Communism, 1 91 8-1 921 ( C ambridge, 1 985) . Bkz. Alec Nove, An Economic History of the USSR (Londra, 1 969), 3 . Bõlüm.
1 20
i Ç S AVA S
lojik bak1mdan me§rula§t1rmalan -Marksizmin bilimsel ideolojisiyle donanm1§ partinin olaylara uyum saglamaya çah§maktan ziyade olaylan yõnlendirdigini iddia etmele ri- dogaldi. Tart1§manm gerisindeki soru Bol§eviklerin komünizme ne h1zda ilerleyebilecegiydi ve bu sorunun yamt1 l 9 1 8'den veya l 920'den bahsetmemize gõre degi§ir. Bol§eviklerin ilk ad1mlan ve gelecege yõnelik beyanatlan ihtiyathydi. Ama 1 9 1 8 ortalannda !ç Sava§'m patlak vermesiyle ba§ taki ihtiyat da ortadan kaybolmaya ba§ladi. Bol§evikler çok zor bir durumla ba§ edebilmek için radikal politika lara yõnelmi§ ve zamanla merkezi hükümetin denetimini en ba§ta tasarlanandan çok daha geni§ ve h1zh biçimde yaymaya çah§IDI§lardi. l 920'de Bol§evikler sava§ta zafe re, ekonomide ise felakete ilerlerken bir yandan co§ku õte yandan umutsuzluk hâkim olmu§tU. E ski dünya Devrim ve !ç Sava§'m alevleri arasmda kaybolurken birçok Bol §evik yeni dünyanm Anka ku§U gibi küllerinden dogmak üzere olduguna inamyordu. Bu umut muhtemelen Mark sizmden ziyade anar§ist ide.olojiye õzgü olsa da Marksist terimlerle ifade ediliyor ve proleter devrimin zaferiyle komünizme geçi§in çok yakm oldugu, hatta huna birkaç hafta ya da birkaç ay kald1g1 sõyleniyordu. Ekonomi politikasmm temel alanlarmdan olan kamu la§tirmada da aym durum aç1kça gõzlemleniyordu. Ken dilerini iyi Marksistler olarak gõren Bol§evikler, Ekim Devrimi'nden sonra bankac1hk ve kredi sistemini h1zla kamula§tirsalar da sanayinin tümüyle kamula§t1nlma sma hemen giri§memi§lerdi: !lk kamula§t1rma emirleri savunma amaçh üretim ve devlet ihaleleri arac1hg1yla devletle zaten yakm ili§kileri olan Putilov Fabrikas1 gibi büyük ve tekil kurulu§lan kapsam1§tl . Ne var ki kamula§t1rmanm kaps am1 bir dizi farkh ko§uldan õtürü zamanla Bol§eviklerin en ba§taki k1sa 121
RUS DEVRiMi
vadeli niyetlerinin çok õtesine geçti. Yerel sovyetler sa nayi tesislerine kendi inisiyatifleriyle el koymu§lardi. Baz1 fabrikalan ise sahipleri ve idarecileri terk etmi§ti; bazilan eski idare tarafmdan i§ten kovulan i§çilerin di lekçeleriyle, bazilan da asi i§çilerden korktuklan için ko runma talep eden idarecilerin istegiyle kamula§tmlml§tl. 1 9 1 8 yazmda hükümet büyük õlçekli sanayinin bir bütün olarak kamula§t1nlmasma yõnelik bir kararname yay1m lam1§ ve 1 9 1 9 sonbaharmda tahminen bu türden i§let melerin %80'inden fazlas1 kamula§tmlm1§tl. Yeni Yüksek Ekonomi Konseyi'nin õrgütlenme kapasitesini katbekat a§an bir orand1 bu: Pratikte i§çilerin hammadde tedari ki ve mamul ürün bõlü§ümünü düzenleyip fabrikay1 i§ler hale getirmeyi beceremedikleri durumlarda fabrikalar kapamyordu. Buna ragmen Bol§evikler daha da ileri git meye karar verdiler. Kas1m l 920'de küçük õlçekli sanayi hükümet tarafmdan en azmdan kâgit üstünde kamula§ t1nlm1§tl. Bol§evikler pratikteki yeni kazammlanm bece riyle yõnetmek §Õyle dursun, adland1rmakta hatta tamm lamakta dahi zorlamyorlardi. Fakat üretim alam teoride art1k tamamen Sovyet iktidannm elindeydi; zanaat atõl yeleri ve rüzgâr degirmenleri bile merkezi yõnetime tabi olan bir ekonominin parças1yd1. Bol§evikler benzer biçimde serbest ticareti de nere deyse tümüyle yasaklam1§lard1 ve íç Sava§'m sonuna ge lindiginde paranm tümüyle ortadan kayboldugu bir eko nomi kurulmu§tu. �ehirlerde karne uygulamas1 ( 1 9 1 6 'da ba§lami§tl) ve teoride kõylülerin fazla ürünlerinin alm masma dayanan devlet tahil tekeli ( 1 9 1 7 ilkbahannda Ge çici Hükümet dõneminde ba§lam1§t1) Bol§eviklere selefle rinden miras kalan uygulamalardi. Ama §ehirlerde hâlâ ekmek ve ba§ka g1da maddelerinin s1kmt1s1 çekiliyordu çünkü kõylüler piyasada satm almabilecek mamul ürün ler olmad1g1 için ellerindeki tah1h satmak istemiyorlardi. 1 22
iÇ SAVA $
Bol§evikler Ekim Devrimi'nden k1sa süre sonra kõylülere parayla degil mamul ürünlerle õdeme yaparak tah1l sev kiyat1m artt1rmaya çah§t1lar. Aynca toptan ticareti de devlet tekeline alarak tç Sava§ ba§lad1ktan sonra temei g1da maddeleri ve mamul ürünlerin perakende ticareti nin yap11masm1 yasakladilar ve tüketici kooperatiflerini devlete bagh dag1t1m aglanna dõnü§türmeye çah§tilar. 14 Bunlar §ehirlerdeki g1da krizi ve ordunun lojistigindeki s1kmt1lan halletmek için ahnmI§ olaganüstü tedbirler di . ôte yandan Bol§evikler bu tedbirleri ideolojik aç1dan me§rula§tirmaya da devam ediyorlardi. �ehirlerde g1da krizi derinle§irken para degerini kay betmi§ ve takas temei bir mübadele biçimini almI§tl. l 920'de ücretler ve maa§lar k1smen ayni olarak (g1da ve ürün bazmda) õdeniyordu; hatta paradan ziyade emtia temelli bir bütçe olu§turma giri§imi s õzkonusuydu. Ha rap haldeki §ehirlerde verilebildigi kadanyla kentsel hiz metlere bireyler artik para õdemiyordu. Baz1 Bol§evikler bunu ideolojik bir zafer -toplumun komünizme çok yak la§tigmm bir gõstergesi olarak "paramn kaybolu§u"- ola rak selamlam1§lard1. O kadar iyimser olmayan baz1 gõz lemciler ise olan biteni enflasyonun ahp ba§mI gitmesi olarak yorumluyorlard1. Bol§evikler arasmda ideolojiyle pratik zorunluluklar her zaman pürüzsüz biçimde õrtü§müyordu. Uyu§mazhk noktalan i§çi sm1flyla ilgili politikalarda (kendi ideolo jilerinin somut kar§1hgmm ne oldugu konusunda Bol§e viklerin zihinlerinde yer etmi§ baz1 soru i§aretleriyle bir likte) õzellikle belirgin hale gelmi§ti. ôrnegin Bol§evikle rin pratikte ücretlerle ilgili kat1 bir e§itlik politikasmdan ziyade e§itlikçi içgüdüleri vard1. Üretimi azami seviyeye 14
Ticaret politikalan hakkmda bkz. Julie Hessler, A Social History of
Soviet Trade (Princeton, NJ, 2004) , 2. Bõlüm. 1 23
RUS DEVRiMi
ç1kartabilmek için sanayide parça b a§l i§i korumaya ça h§ml§lard1, oysa i§çiler bu õ deme biçimini esas itibanyla e§itlige aykm ve adaletsiz buluyorlardL ÍÇ Sava§ sirasm daki yokluklar ve karne uygulamalanndan õtürü kentler deki e§itsizlik azalm1§t1 ama bunu Bol§eviklerin kazamm1 olarak gõrmek zordu. Aslma bak1hrsa Sava§ Komünizmi dõnemindeki karne uygulamas1yla aralarmda K1z1l Ordu personeli, belli ba§h sanayi sektõrlerindeki vas1fü i§çiler, komünist yõneticiler ve entelijansiya üyesi baz1 gruplarm da oldugu belirli kategoriler fiilen kaymlm1§tl. Fabrikalarm organizasyonu da bir ba§ka has sas so rundu. Fabrikalan -Bol§eviklerin 1 9 1 7 'de "i§çi kontrolü" nü onaylamalarmdan da anla§ild1g1 üzere- i§çiler mi yõ netecekti yoksa devletin tayin ettigi ve merkezi planlama ve koordinasyon kurulu§larmm direktiflerini uygulayan idareciler mi? Bol§evikler ikinci seçenegi tercih etmi§ti; ama Sava§ Komünizmi y1llarmda yürürlükte kalan uygu lama çe§itli yerler arasmda ciddi farkhhklar gõsteren bir taviz olarak yorumlanabilir. Seçilmi§ i§çi komiteleri baz1 fabrikalan yõnetmeye devam ederken baz1 fabrikalar ise genellikle bir komünist olmakla birlikte bazen eski bir idareci, ba§mühendis, hatta fabrika sahibinin ta kendisi de olabilen atanm1§ bir idareci tarafmdan yõnetiliyordu. Baz1 durumlarda da fabrika komitesine veya yerel sendi kaya mensup bir i§çi ya da i§çi grubu fabrika yõnetimine tayin ediliyor ve atanm1§ yõnetimle "i§çilerin kontrolü" arasmda bir yerde konumlanan bu geçici düzenleme ge nellikle gayet ba§anh oluyordu. Bol§eviklerin kõylülerle ilgili ba§hca pratik sorunu ise g1da teminiydi. Devletin tah1l tedariki ne õzel tahil tica retinin yasaklanmas1 ne de õdemelerin parayla degil ma mul mallarla yap1lmas1yla iyile§tirilebilmi§ti: Devletin hâlâ çok az say1da mamul mal õnerebildigi bir durumda kõylüler ellerindeki ürünleri teslim etmek istemiyorlardl . 1 24
i ç SAVA S
�ehirleri ve K1z1l Ordu'yu acilen besleme zorunlulugu ise devletin dil dõkerek, hile yaparak, tehdit ya da zora ba§ vurarak kõylülerin ürünlerini ellerinden almas1 di§mda bir seçenek birakm1yordu. Tah1l talep politikas1 uygula yan Bol§evikler genellikle silahh olan ve baz1 mallan ta kas etmek üzere yanlarmda gõtüren i§çi ve asker taburla nm ambarlarda istiflenmi§ tah1llan almalan için kõylere gõnderiyorlardl. 1 5 Bu da Sovyet rejimiyle kõylüler arasm da bariz bir gerilime yol açmi§tl. Ana aym §eyi Beyazlar da yap1yordu - i§gal ordularmm as1rlar boyunca yapt1g1 gibi. Bol§eviklerin toprak geliriyle geçinmek zorunda kal malan muhtemelen kõylülerden çok Bol§eviklerin kendi lerini §a§irtan bir durumdu. Diger yandan, Bol§evik politikasmm kõylüleri de §a §lrtlp endi§elendiren taraflan vardl. Bol§evikler ilk ola rak kõyleri rakip gruplara bõlüp tahil tedarikini kolay la§tirmak istemi§lerdi. K1rsal kapitalizmin geli§mesiyle kõylüler arasmda kayda deger bir sm1fsal farkhla§mamn dogduguna inanan Bol§evikler, yoksul ve topraks1z kõy lülerin içgüdüsel destegini ahrken zengin kõylülerin de içgüdüsel muhalefetiyle kar§ila§acaklanm ummu§lard1. Bu nedenle kõylerde Yoksul Komiteleri õrgütlenmi§ ve bu komiteler zengin kõylülerin ambarlarmdan tah1l tedarik etmek için Sovyet yetkililerle i§birligi yapmaya te§vik edilmi§lerdi. Bu giri§im k1smen kõylülerin di§andan ge lenlere kar§l kendi aralarmdaki dayam§madan õtürü k1s men de 1 9 1 7 - 1 9 1 B'deki toprak müsadereleri ve topragm yeniden bõlü§türülmesiyle eski topraks1z ve yoksul kõy lülerin konumunda gerçekle§en iyile§meden õtürü büyük bir ba§ans1zhkla sonuçlandl. Daha da kõtüsü, kõylüler Bol§eviklerin k1rlara ili§kin devrim anlayi§mm kendi 15
G 1 d a tedariki hakkmda b k z . Lars T . Lih, Bread and Authority in Rus
sia 1 91 4- 1 921 (Berkeley, 1 990) . 125
RUS DEVRiMi
devrim anlay1§lanndan çok farkh oldugunu anlam1§lard1. Popülistlerle girdikleri eski Marksist tart1§manm te rimleriyle dü§ünmeye devam eden Bol§eviklerin gõzünde mir içten içe çürüyen bir kurumdu ve bir yandan Ç arhk devleti tarafmdan yozla§t1nlm1§ õte yandan yeni k1rsal kapitalizm tarafmdan baltalanm1§ oldugu gibi sosyalist geli§me için de hiçbir p otansiyel ta§1m1yordu. Aynca Bol §evikler k1rsal kesimdeki "birinci devrim"i (el konulan topraklann e§itlikçi biçimde yeniden bõlü§türülmesi) yoksul kõylülerin zengin kõylülerle sm1f sava§ma girdigi ikinci bir devrimin izleyecegine ve kõy toplulugunun bir ligini dag1tacak bu devrimin son kertede mirin otoritesi ni kaçm1lmaz olarak ortadan kaldiracagma inamyorlar di. 1 6 Oysa kõylüler miri tarihsel olarak devletin sõmürüsü ve istismanna maruz kald1ktan sonra devlet otoritesinin boyundurugundan kurtulup bir kõylü devrimi gerçekle§ tiren gerçek bir kõylü kurumu olarak gõrüyorlard1. Bol§evikler 1 9 1 7 - 1 9 1 8'de kõylülerin i§lerini kendi bil dikleri gibi yapmalanna izin verseler de k1rsal kesimle ilgili uzun vadeli planlan en az Stolypin'in planlan kadar y1k1c1yd1. Bol§evikler mirden tutun da topraklan ataer kil aileler arasmda parsellere bõlü§türen sisteme kadar geleneksel kirsal düzenin hemen her boyutuna muhalifti. (Hatta Komünizmin ABC 'si kõylü ailelerin "barbarca" ve müsrif bir ah§kanhg1 terk edip evlerinde ak§am yeme gi yemekten vazgeçtikleri ve komünal kõylü mutfagm da kom§ulanyla birlikte yemek yemeye ba§lad1klan bir gelecege õzlem duyuyordu.)17 Stolypin'in tavnna benzer §ekilde Bol§evikler de kõylülerin hayatma kan§1yordu ve 16
Bir "ikinci devrim"in olmad1gm1 s avunan bir argüman için bkz. T. Shanin, The Awkward Class: Political Sociology of Peasantry in a Developing Society: Russia 1 9 1 0-1 925 (Oxford, 1 972), 1 45-6 1 . N. Bukharin ve E . Preobrazhensky, The ABC of Communism, çev. E . ve e . Paul (Londra , 1 969), 355.
1 26
i ç SAVA S
Stolypin'in ufak çaph tanmla geçinen küçük burjuvaziye yõnelik CO§kusunu prensip olarak p ayla§masalar da kõy lülerin geriliginden nefret ediyor ve Stolypin'in kõydeki hanelerin dag1mk parsellerini ufak çaph modem tanma elveri§li toplu parsellere dõnü§türme politikasm1 sürdü rüyorlard1. 1 8 ôte yandan Bol§eviklerin as1l ç1kan büyük õlçekli ta nmdayd1 ve 1 9 1 7 - 1 9 1 8'de büyük arazilerin parsellere bõlü§türülmesine gõz yummalannm nedeni bir siyasi zorunluluk olarak gõrdükleri kõylülügü kazanma politi kas1yd1. Geri kalan devlet arazilerinin bir kismmda Bol §evikler devlet çiftlikleri (sovkhozy) kurmu§lard1- büyük õlçekli kapitalist tanmm sosyalist e§degeri olan bu sis temde ücretli çah§an statüsündeki tanm i§çilerinin faa liyetlerini atanmI§ idareciler tefti§ ediyordu. Bol§evikler kolektif çiftliklerin (kolhozlar) , siyasi bak1mdan, gelenek sel ufak çaph ya da bireysel kõylü tanmmdan daha üs tün olduguna da inamyorlard1 ve !ç Sava§ sirasmda ter his edilen askerler ya da §ehirlerdeki açhktan kaçan baz1 i§çiler tarafmdan kolektif çiftlikler kurulmu§tU. Kolektif çiftliklerde geleneksel kõydeki durumun aksine toprak p arsellere bõlünmek yerine bir bütün halinde i§leniyor ve ürünler topluca piyasaya sürülüyordu . !lk kolektif çiftçi ler genellikle ABD ve ba§ka yerlerdeki ütopik tanm toplu luklannm kuruculanyla benzer bir ideolojiye sahiplerdi; tüm kaynaklan ve mallan bir havuzda topluyorlard1 ve ütopyacilar gibi onlar da ne çiftçilikte fazla ba§anh ola bilmi§ ne de uzun süre uyumlu topluluklar olarak var ola1•
Stolypin refonnlan dõnemiyle 1 920'ler arasmda õzellikle kirsal ke simde topragm güçlendirilmesi için çah§an tanm gõrevlileri arac1hg1yla s aglanm1§ süreklilik hakkmda bkz. George L. Yaney, "Agricul tural Administration in Russia from the Stolypin Land Refonn to Forced C ollectivization: An Interpretive Study", James R. Millar, ed.,
The Soviet R ural Communíty (Urbana, IL, 1 97 1 ) . 3-35. 1 27
RUS DEVRiMi
bilmi§lerdi. Kõylüler ise hem devleti hem de kolektif çift likleri ku§kuyla kar§Ilami§lardi. Bunlar geleneksel kõylü tanmma ciddi bir tehdit yõneltemeyecek kadar zay1f ve az say1da olsa da varhklanyla kõylülere Bol§eviklerin tu haf fikirleri oldugunu ve onlara fazla güven duyulamaya cagm1 gõstermi§lerdi.
Yeni dünyaya ili§kin vizyonlar tç Sava§ s1rasmda Bol§eviklerin dü§üncelerinde ol dukça mant1ks1z ve ütopyac1 bir damar vardi . 1 9 Ku§kusuz, ba§ anh devrimlerin hepsinin bõyle bir õzelligi vard1r: Devrimciler daima CO§ku ve irrasyonel umutlarla hare ket ederler; aksi takdirde devrimin riskleri ve bedelleri nin muhtemelen kazançlarmdan daha agir bas acagma ili§kin sagduyulu bir yarg1da bulunmalan kaç1mlmazdir. Bol§evikler kendi sosyalizm anlay1§lan bilimsel oldugu için ütopyac1hktan uzak olduklanna inamyorlardi. Fakat Bol§eviklerin Marksizmin bilimsel dogas1yla ilgili gõrü§ lerinin hakhhg1 ya da haks1zhg1 bir yana, bilim kendi var hk ko§ulu olarak õznel yarg1larda bulunan ve duygusal õnyargilara sahip insani yorumcular gerektirir. Bol§evik ler de laboratuvarlarda çah§an asistanlar degil co§kulu devrimcilerdi. Bol§evikler her ne kadar bunu desteklemek için Mark sist sosyal bilim teorisine ba§vurmu§ olsalar da Rus ya'nm 1 9 1 7'de proletarya devrimine hazir oldugu dü§ün cesi bir õznel yarg1ydi. Dünya devriminin yakla§t1g1 gõrü §Ü bilimsel bir tahminden ziyade inanç meselesiydi (hatta Marksist terimlerle bak1ld1gmda, Bol§eviklerin bir hata yap1p iktidan çok erken tarihte ald1klan sõylenebilirdi.) 19
Bkz. Richard Stites, Revolutionary Dreams: Utopian Vision and Ex perimental Life in the R ussian Revolution (Oxford, 1 989) ve William G. Rosenberg, ed., Bolshevik Visions: First Phase of the Cultural Re volution in Soviet Russia (2. bas1m, Ann Arbor, MI, 1 990) .
1 28
Í Ç SAVA $
Sava§ Komünizmi devrinin ekonomi p olitikalannm altm da yatan, Rusya'nm komünizme kesin geçi§ a§amasmda oldugu inancmm Marksist teoride bir kar§1hg1 yoktu. l 920'ye gelindiginde Bol§eviklerin gerçek dünyaya dair alg1lan komik biçimlerde yanh§lanmI§tI. Birçok Bol§evik, Polonyahlarm K1z1l Ordu askerlerini Rus saldirganlardan ziyade proleter karde§leri olarak selamlayacagm1 dü§Üil dükleri için K1zil Ordu ta Var§ova'ya gõnderilmi§ti. Yur tiçinde ise paranm komünizm ko§ullarmda ortadan kay bolu§uyla yüksek enflasyon ve devalüasyon birbirine ka n§t1nlm1§tI. !ç Sava§ sirasmda sava§ ve k1thk yüzünden birçok çocuk evsiz kald1gmda Bol§evikler bunu gizli bir nimet olarak gõrmü§lerdi zira devletin bu sayede çocuk lara (yetimhanelerde) gerçek bir kolektivist egitim verebi lecegi ve eski aile yap1smm çocuklar üstündeki burjuva etkilerinin ortadan kaldmlabilecegi dü§ünülmü§tü. Bol§eviklerin en ba§ta hükümete ve idari i§lere yakla §Immda da aym ruh gõzlemlenebilir. Burada esas alman metinler Marx ve Engels'in komünizmde devletin ortadan kaybolacagma dair tespitleri ve Lenin'in Devlet ve Dev ri m 'de ( 1 9 1 7) devlet idaresinin sonunda tam zamanh pro fesyonellerin ugra§I olmaktan ç1k1p tüm yurtta§larm nõ betle§e olarak üstlendigi bir gõrev haline gelecegine dair õngõrüsüydü. Ancak Lenin pratikte hükümet meselesinde hayli kat1 bir gerçekçiligi daima korumu§tu: Eski ida ri mekanizmanm 1 9 1 7- 1 920 arasmda çõktügünü gõrüp Rusya'mn komünizme yakla§t1gm1 ve devletin ortadan kaybolmaya ba§lad1gm1 dü§Ünen Bol§eviklerin arasmda Lenin yoktu. Komünizmin ABC'si'nin ( 1 9 1 9) Bol§evik yazarlan Bu harin ve Preobrajenski ise bir hayli a§mya kaçm1§lard1. Buharin ve Preobrajenski gayri§ahsi ve bilimin rehber liginde yõnetilen bir dünya hayali kuruyorlard1 : çagda§ Rus yazan Yevgeni Zamyatin'in Biz'inde ( 1 920) hicvedilen 1 29
RUS DEVRiMi
ve George Orwell'in Bin Dokuz Yüz Seksen Dort'ünde tas vir edilen dünya. Bu dünya geçmi§teki, §imdiki zaman daki ve gelecekteki somut Rusya'nm bir anti-teziydi ve bõyle olmas1 !ç Sava§'m kaosunda onu õzellikle cazip k1hyordu. Buharin ve Preobrajenski devlet yok olduktan sonra merkezi planlamayla idare edilen bir ekonominin nas1l i§ler kilmabilecegini §Õyle anlat1yorlard1: Ana yõnelim, defter kayd1 tutan çe§itli daireler ve ista tistik bürolan tarafmdan b elirlenecek. Buralarda üretim ve onun yaratt1g1 tüm ihtiyaçlar hakkmda günlük hesap lar tutulacak; çah§anlann nereye sevk edilecegi , nereden getirilecegi ve ne kadar i§ yap acaklan kararla§t1nlacak. Ve herkes çocukluktan itib aren toplumsal emege ah§tm lacag1 için, herkes bu faaliyetin zorunlu oldugunu, tüm i§ler õnceden belirlenmi§ bir planla yap1ld1gmda ve top lumsal düzen t1kir t1kir i§leyen bir makine gibi çah§tigm da hayatm kolayla§t1gm1 bilecegi için, istatistik bürosu nun gõstergeleriyle uyumlu biçimde faaliyet gõsterecek. Devlete b agh õzel bakanhklara, polise ya da hapishanele re, kanunlara ve kararnamelere -huna benzer §eylere- ih tiyaç duyulmayacak. Orkestrada tüm s eyircilerin orkest ra §efinin degnegini s eyrederek ona uygun davranmalan gibi herkes kendi i§lerini istatistik raporlanna gõre idare edecek.20
Bu, Orwell'in Bin Dokuz Yüz Seksen Dort'ünü okuyan biz ler için ugursuz çagn§Imlar ta§1yabilir ama o tarihlerde cesur ve devrimci bir dü§ünce tarz1 oldugu gibi neredeyse Fütürist sanat kadar heyecan verici ve moderndi de (gün delik gerçeklikten bir o kadar uzakt1). !ç Sava§ entelektü el ve kültürel deneylerin çogald1g1 bir devirdi ve geçmi§i hedef alan ikonoklast tutum genç radikal entelektüeller arasmda modayd1. Makineler (gelecekteki toplumun "t1k1r t1kir i§leyen" makinesi dahil) sanatç1lan ve entelek20
Bukharin ve Preobrazhensky, The ABC of Communism, 1 1 8 .
1 30
i ç SAVA S
tüelleri büyülüyordu. Hissiyat, maneviyat, insani dram ve bireysel psikolojiye lüzumsuz ilgi duymak art1k moda olmaktan ç1km1§tl ve genellikle "küçük burjuva" tav1rlar olarak gõrülüp kmamyordu. �air Vladimir Mayakovski ve tiyatro yõnetmeni Vsevolod Meyerhold gibi avangard sa natçllar devrimci sanat ve devrimci siyaseti eski burjuva dünyaya yõnelik protestonun parças1 olarak gõrüyorlardi. Entelijansiyanm Ekim Devrimi'ni sahiplenen ve yeni Sov yet hükümetine hizmet etmeye hazir ilk üyeleri onlard1; Kübist ve Fütürist propaganda afi§leri haz1rlanm1§, eski saraylarm duvarlarma devrimci sloganlar yazllm1§, dev rimcilerin zaferi sokaklarda kalabahklarm õnünde yeni den sahnelenmi§ , geleneksel tiyatroya uygun siyasi me sajlarla birlikte akrobasi gibi beceriler de sahnenin par ças1 haline gelmi§ ve geçmi§in devrimci kahramanlarmm amlarma soyut amtlar dikilmi§ti. Avangard sanatç1lara izin verilseydi, geleneksel burjuva s anat1 burjuva siyasi partilerden çok daha h1zh biçimde tasfiye edilebilirdi. Ne var ki Bol§evik liderler sanatsal Fütürizmle Bol§evizmin aynlmaz dogal müttefikler olduguna taro anlam1yla ikna olmam1§ ve klasiklerle ilgili daha temkinli bir tavir al mi§lardi. Kadmlar ve aile bahsinde ise Bol§evikler (ya da en azmdan Bol§evik entelektüeller) devrimci õzgürle§me ethosunu içtenlikle benimsemi§lerdi. Rus radikal ente lijansiyasmm birçok mensubunun 1 860'lardan itibaren yapt1g1 üzere, Bol§evikler kadm õzgürlügünü destekliyor lardi. Modem ailede kocamn "burjuva", kadmm ise "pro leter" oldugunu sõyleyen Friedrich Engels gibi onlar da kadmlan sõmürülmekte olan bir grup gibi gõrüyorlardi. Íç Sava§'tan sonra bo§anmay1 kolayla§tiran, gayrime§ru çocuk dogurmay1 ay1p olmaktan ç1kartan, kürtaja izin ve ren, kadmlara e§it haklar ve e§it maa§lar tamyan kanun lar yürürlüge kondu. 131
RUS DEVRÍMÍ
Ailenin ortadan kald1nlmasmdan sadece en radikal Bol§evik dü§ünürler bahsetse de kadmlar ve çocuklarm aile içindeki baskmm potansiyel kurbanlan oldugu ve ai lenin burjuva degerleri a§ilad1gma ili§kin genel bir kam hâkimdi. Bol§evik Parti kadmlan õrgütlemek ve egitmek, onlarm ç1karlanm korumak ve bag1ms1z bir rol oynama larma yard1m etmek için õzel kadm departmanlan (zhe notdely) kurmu§tu. Genç Komünistler'in ise üyelerini bir yandan burjuva egilimlere kar§1 evde ve okulda dikkatli olmaya te§vik etmek, õte yandan eski günleri nostaljiyle yâd edip Bol§eviklerden ve devrimden ho§lanmayan ya da "dini hurafelere" bagh kalmay1 sürdüren ebeveynleri ve õgretmenleri egitmek amac1yla kurduklan kendilerine ait bir õrgütleri vard1 (ergenlik çagmda olanlar ve genç yeti§ kinler için Komsomol; 10- 14 ya§ grubu için Genç Ôncüler) . iç Sava§'taki sloganlardan biri olan "ebeveynlerin kapita list tiranhgma son ! " eski Bol§eviklerin õlçüsüz co§kusu nu yansltsa da gençlerin isyan ruhu partinin ilk y1llarm da genel olarak takdir edilip sayg1 gõrmü§tü. Komünistlerin ilgilendigi yeni meselelerden biri olan cinsel õzgürlük ise Bol§evik liderligini fazlas1yla mahcup etmi§ti. Partinin kürtaj ve bo§anmayla ilgili tutumuna bakanlar, Bol§eviklerin geli§igüzel seks anlammda "õzgür a§k"1 desteklediklerine inamyorlardi. Oysa Lenin bunu asla desteklemiyordu: Onun ku§ag1 burjuvazinin filis ten ahlakma kar§l olsa da cinsiyetler aras1 yolda§ça bir ili§ki kurmak gerektigini savunuyor ve geli§igüzel seksin ciddiyetsizlik ve laubalilik oldugunu dü§ünüyordu. Cin sellikle ilgili meselelerde en fazla kalem oynatan ve bir çe§it feminist olan Aleksandra Kollontay bile -komünist toplumda cinselligin su içmekten farks1z oldugu teorisi genellikle ona atfedilse de- a§ka inamyordu. Ancak cinselligin su içmekten farks1z oldugu teori si genç komünistler, õzellikle ideolojik formasyonlanm 1 32
i ç S AVA S
K1z1l Ordu'da edinmi§ ve geli§igüzel seksi komünist bir ritüel olarak gõren erkekler arasmda popülerdi. Bu in sanlarm tavn genel bir sava§ta ve sava§ sonrasmda ah laki degerlerin gev§emesiyle tezahür eden ve diger Avru pa ülkelerine k1yasla Rusya'da daha fazla rastlanan bir durumu yans1t1yordu. Daha ya§h komünistler Kübistlere, Esperanto taraftarlanna ve ideolojik bir olumlama eyle mi olarak zaman zaman Moskova'daki tramvaylara ç1plak binen nüdistlere katland1klan gibi bunlara da katlanmak zorunda kalm1§lard1 (seksin õzel hayat1 ilgilendiren bir mesele oldugunu ve neticede bu insanlarm burjuva filis tenler degil devrimciler oldugunu kabul etmi§lerdi.) Fa kat beri yandan bu tür §eylerin devrimin âli ciddiyetini azaltt1g1m hissediyorlard1.
Bol§evikler iktidarda tktidara geldikten sonra Bol§evikler ülkeyi nas1l yõ neteceklerini õgrenmek zorundayd1lar. Aralannda idari deneyimi olan pek kimse yoktu: Birçogunun eski meslegi profesyonel devrimcilik, i§çilik ya da serbest gazetecilikti (Lenin kendi meslegini "kalem adamhg1" olarak tammla IDI§tl [literator] ) . Bürokrasiyi küçümsüyor ve bürokrasi nin nas1l çah§t1gm1 pek bilmiyorlard1. Bütçe hakkmda da hiçbir §ey bilmiyorlard1. Halk Aydmlanma Komiseri Ana toli Lunaçarski ona bagh olarak çah§an ilk maliye memu ru hakkmda §Unu yazmi§tI: Ne zaman bankadan bize para getirse yüzünde derin bir § a§kmhk ifadesi oluyordu . Devrim ve yeni iktidann orga nizasyonu ona hâlâ sihirli bir oyun gibi geliyordu ve bu s ihirli oyunda gerçek bir paramn olabilecegine ihtimal vermiyordu . 2 1
21
Ak t . Sheila Fitzpatrick, The Commissariat of Enlightenment (Lond ra, 1 970). 20.
1 33
RUS DEVRiMi
tç Sava§ sirasmda Bol§eviklerin õrgütlenme beceri leri daha ziyade KlZll Ordu, G1da Komiserligi ve Çeka'ya yõneltilmi§ti. Yerel parti komiteleri ve sovyetlerdeki be cerikli õrgütçüler K1zil Ordu'da seferber edilmi§ ya da sorunlan çõzmeleri için ba§ka yerlere gõnderilmi§lerdi. E ski merkezi hükümete b agh bakanhklar (yeni adlany la Halk Komiserlikleri) esas itibanyla entelektüellerden olu§an ufak bir grup Bol§evik tarafmdan yõnetilirken, geçmi§te Ç arhk rejimi ve Geçici Hükümet hesabma çah §an memurlar gõrevlerini sürdürmü§tü. Merkezi otorite ise kafa kan§t1nc1 bir organizasyonla bir tarafta hükü met (Halk Komiserleri Konseyi) õbür tarafta Sekretaryas1 ve õrgütsel ve siyasi meselelerden sorumlu bürolan (Org büro ve Politbüro) olan Sovyet Merkezi Yürütme Komitesi arasmda bõlünmü§tü. Bol§evikler kendi yõnetimlerini "proletarya diktatõr1 ügü" olarak tammlam1§lard1 ve pratikteki faaliyetlerine bak1hrsa bu kavram birçok yõnden Bol§evik Parti dikta tõrlügü anlamma geliyordu. Diger siyasi partilere ba§m dan beri çok az alan tamnm1§tl: Beyazlan destekledikleri ya da (sol SD'lerin durumunda oldugu üzere) isyan ettik leri için yasad1§1 ilan edilmekten kurtulabilen partiler tç Sava§'taki tutuklamalarla yildmhp 1 920'lerin ba§mda kendi kendilerini tasfiye etmek zorunda birakilmi§tl. ôte yandan bir yõnetim tarz1 olarak diktatõrlügün anlam1 da o kadar aç1k degildi. Bol§evikler ba§lang1çta kendi parti õrgütlerini potansiyel bir yõnetim arac1 olarak gõrmemi§ lerdi . Gõrünen o ki çok partili bir sistemde Bol§eviklerin iktidar partisi olmasma benzer §ekilde parti õrgütünün devlet yõnetiminden ayn oldugu ve idari i§levler ta§1ma d1g1 dü§ünülmü§tÜ. Bol§evikler kendi yõnetimlerini "Sovyet iktidan" ola rak tammlam1§lardi. Ama bu da kesin bir tamm degildi zira Ekim Devrimi sovyet iktidarmdan ziyade bir parti 1 34
i ç S AVA S
darbesiydi ve Bol§evik Merkez Komitesi'nin seçtigi yeni merkezi hükümetin sovyetlerle ili§kisi yoktu. Yeni hükü met Geçici Hükümet'e bagh çe§itli b akanhk bürokrasile rinin idaresini devralm1§t1 ki bunlar da Geçici Hükümet'e Ç arhk devrinin Bakanlar Konseyi'nden miras kalm1§tl. ôte yandan sovyetler eski idari mekanizmanm tümüyle çõktügü yerel düzeyde belirli bir rol oynuyorlard1 ve mer kezi hükümetin yerel organlan (daha dogrusu yürütme komiteleri) kendi finans, egitim, tanm vb. bakanhklanm kurmu§lardi. Bu idari i§lev sovyet seçimleri bir formali te haline geldikten sonra bile sovyetlerin varhgma anlam katmaya devam etmi§ti. Merkezi hükümet (Halk Komiserleri Konseyi) ilk ba§ ta yeni siyasi sistemin merkezi orgam gibi gõrünse de Íç Sava§ bittiginde Bol§evik Parti Merkez Komitesi ve Polit büro hükümetin yetkilerini gasbederken yerel düzeyde de parti komiteleri sovyetlerden daha baskm hale gelmi§ti. Sonuçta, partinin devlet organlanndaki hâkimiyeti Sov yet sisteminin kahc1 bir õzelligi olmu§tU. ôte yandan 1 92 l 'de ciddi anlamda hastalamp 1 924'te õlen Lenin'in hastahg1 yüzünden sahne di§ma itilmeseydi bu egilime kar§l ç1kacag1 ve partiden ziyade hükümetin hâkimiyetini destekleyecegi s1khkla õne sürülmü§tür.22 Hem bir devrimci hem de devrimci bir partinin kuru cusu olarak Lenin'in kurumlarla ilgili tuhaf kaçan bir mu hafazakârhg1 vardi. Lenin, dogaçlama kararlarla yõnetilen bir direktõrlükten ziyade gerçek bir hükümet kurmak is tiyordu; t1pk1 gerçek bir ordu, gerçek yasalar ve belki de son tahlilde gerçek bir Rus imparatorlugu kurmak istedi gi gibi. Diger yandan, hükümet üyelerinin daima Bol§evik 22
T. H. Rigby, Lenin 's Govemment: Sovnarkom , 1 91 7-1922 (C ambrid ge, 1 979). Lenin'in iktidarda oldugu dõnem hakkmda ar�ivlere daya nan güncel bir çah�ma için bkz. Robert Service, Lenin: A Biography (Londra, 2000), 1 5--25 Bõlüm.
1 35
RUS DEVRiMi
Parti Merkez Komitesi ve ona bagh Politbüro tarafmdan seçildigi unutulmamahchr. Lenin, hükümet ba§kam oldugu gibi fiilen Merkez Komite ve Politbüro'nun da ba11kamyd1 ve tç Sava§ s1rasmda askerlik ve dI§ siyasetle ilgili hayati sorunlarla hükümetten ziyade bu parti organlan ilgilen mi§ti. Lenin'e gõre hükümet ayg1tmm sistem aç1smdan büyük avantaj1 birçok teknik uzman (finansç1, mühendis , hukukçu, kamu saghg1 uzmam) banndiran bir bürokrasi ye sahip olmas1yd1 ve Lenin bundan mutlaka yararlanmak gerektigini dü§ünüyordu. Fakat Bol§evik Parti kendi bü rokrasisini olu§tururken parti üyesi olmayan yabancila n bürokrasiye dahil etmemi§ti. Partide, õzellikle partinin i§çi üyeleri arasmda, "burjuva uzmanlar"a yõnelik büyük §Üphe vard1. l 9 l 8- l 9 l 9'da orduda askeri profesyonellerin (eski Çarhk rejimi subaylanmn) gõrevlendirilmesine Bol §evik Parti içinde güçlü bir muhalefetin olu§mas1 bunu daha õnce aç1kça ortaya koymu§tU. Bol§evikler iktidan ald1ktan sonra olu§an siyasi siste min dogas1 sadece kurumsal düzenlemelerle degil Bol§e vik Parti'nin dogas1 da gõz õnüne almarak aç1klanmahdir. Bol§evik Parti'nin otoriter egilimleri vard1 ve parti daima güçlü (Lenin'in muhaliflerine gõre diktatoryal) bir lider tarafmdan yõnetilmi§ti. Parti disiplini ve birligi sürekli olarak vurgulanmi§tI. 1 9 1 7'den õnceki y1llarda õnemli bir meselede Lenin'le ters dü§en Bol§evikler genellikle parti den aynhrlard1 . 1 9 1 7 - 1 920 arasmda ise Lenin muhalefet le hatta parti içindeki baz1 muhalif hiziplerle ilgilenmek zorunda kalm1§t1 ve anla§1ld1g1 kadanyla bunu anormal ve can s1k1c1 buldugu için en sonunda durumu degi§tir mek üzere kesin ad1mlar atm1§t1. Parti di§mdan gelen muhalefet ya da ele§tiriye ise Bol§eviklerin ne devrimden õnce ne de devrimden sonra tahammülü vard1. Lenin ve Stalin'in genç yolda§larmdan Vyaçeslav Molotov'un yil lar sonra hayranhkla belirttigi üzere Lenin 1 920'lerin ba1 36
i ç SAVA S
§mda Stalin'den bile sertti ve "mümkünse hiçbir muhale fete tahammül etmek istemiyordu."23 Bol§evik Parti'nin bir ba§ka temei õzelligi -imaj1, top lumdan ald1g1 destek ve parti üyelerinin büyük çogun lugu itibanyla- bir i§çi s1mf1 partisi olmas1ydi. Parti içindeki yaygm inam§a gõre i§çi Bol§evikler birer "çetin çeviz" iken entelijansiya üyesi Bol§evikler daha "yumu §ak"ti. Her ikisi de entelektüel olan Lenin ve Troçki bu aynma uymasalar da, muhtemelen belli õlçüde dogru bir gõzlemdi bu. 1 9 1 7 ve Íç Sava§ sirasmda i§çi ve kõylülerin partiye akm etmesi partinin otoriter, ho§gõrüsüz, kaba saba ve bask1c1 õzelliklerini muhtemelen güçlendirmi§ti. Bol§eviklerin siyasi fikirleri sm1f meselesine odaklan m1§t1 ve toplumun antagonist sm1flar arasmda bõlündü gü; siyasi mücadelenin toplumsal mücadelenin bir yan s1mas1 oldugu; kentli proletarya ve sõmürülen sm1flara mensup diger kesimlerin devrimin dogal müttefikleri oldugunu dü§ünüyorlardi . Eskinin ayncahkh ve sõmü rücü s1mflan da aym nedenle dogal dü§manlar olarak gõrülüyordu.24 Proletaryaya baghhk Bol§eviklerin duygu dünyalannm õnemli bir parças1 olsa da "s1mf dü§manla n"na -eski soylular, kapitalist burjuvazinin mensuplan, kulaklar (zengin kõylüler) ve digerlerine- yõnelik nefret ve ku§ku da uzun vadede en az o kadar kõklü, hatta daha õnemli bir unsur haline gelmi§ti. Bol§eviklerin gõzünde 23
Sto sorok besed s Molotovym. Iz dnevnikov F. I. Chueva (Moskova, 1 99 1 ) , 1 84. Çeviri bana ait. Albert Resis tarafmdan çevrilen Molotov Remem bers'daki (Chicago, 1 993) los1m ise (s. 1 07) yanh§ ve eksik çeviri. Bireyin sm1f kimliginin a§ikâr olduguna ili§kin ba§lang1çtaki varsa y1mlan her ne kadar yanh§lansa da, Bol§evikler pratik ve kavramsal zorluklardan bag1ms1z olarak nüfusu toplumsal sm1f temelinde tas nif etme çabalanm 1 0- 1 5 y1l boyunca sürdürmü§lerdir. Buna ili§kin zorluklar için bkz. Sheila Fitzpatrick, Tear off the Masks! (Princeton, 2005 ) , 2-4. Bõlümler ve ("sm1f dü§manlan" olarak Don bõlgesindeki Kazaklarla ilgili) Holquist, Making War, õzellikle s. l 5{}-97.
1 37
RUS DEVRiMi
eski ayncahkh sm1flar s adece tamm geregi kar§1-dev rimci degillerdi, aym zamanda fiilen kar§1-devrimci bir komplo te§kil ediyorlardi. Bu iç komplo tehdidi çok daha ciddiydi zira !ç Sava§'taki yabanc1 müdahalesinin hem teoride hem de pratikte gõsterdigi üzere uluslararas1 ka pitalizmin destegini alm1§tl. Bol§evikler Rusya'da proletaryanm zaferini peki§ti rebilmek için eski sm1fsal sõmürü õrüntülerini ortadan kald1rmakla yetinmeyip tersyüz etmek gerektigine de ina myorlard1 ve tersyüz etmenin yollarmdan biri "sm1fsal adalet" ilkelerini uygulamakt1: E ski hukuk mahkemelerinde sõmürenlerden olu§an s1mfs al bir azmhk emekçilerden olu§an çogunlukla ilgi li hükümler verirdi . Proletarya diktatõrlügünün hukuk mahkemelerinde ise emekçi çogunluk sõmürücü azmhkla ilgili hükümler veriyor. B u mahkemeler tam da bu amaç dogrultusunda kurulmu§lardir. Hâkimler sadece i§ çiler tarafmdan ve i§çiler arasmdan seçilmektedir. Sõmürücü lerin tek hakk1 ise yargil anmaktir. 25
Bunlann e§itlikçi ilkeler olmad1g1 aç1k seçik ortadaydi. Ancak Bol§evikler devrim ve sosyalizme geçi§ a§amasm da kendilerinin e§itlikçi oldugunu asla iddia etmemi§tir. Bol§eviklere gõre, baz1 vatanda§lar rejimin sm1f dü§mam iken herkesi e§it kabul etmek mümkün degildi. Bu yüz den Rusya Cumhuriyeti'nin 1 9 1 8 anayasasmda (cinsiyet ve milliyet fark1 gõzetilmeden) tüm "emekçi"lere oy hak k1 tammrken sõmürücü sm1f mensuplarmdan ve Sovyet iktidarmm dü§mam olarak gõrülen kesimlerden (ücretli i§çi çah§tiran patronlar, çah§madan kazamlan gelir veya rantlarla geçinenler, kulaklar, papazlar, eski jandarmalar, Ç arhk rejimindeki baz1 memur kategorileri ve Beyaz Ordu subaylarmdan) bu hak esirgenmi§ti. 25
Bukharin ve Preobrazhensky, The ABC of Communism, 272.
1 38
iç SAVA $
"Kim yõnetiyor?" sorusu soyut terimlerle pekâlâ soru labilirdi ama "i§leri kimler yap1yor?" sorusunun somut bir yamt1 olmahydi. Siyasi iktidar el degi§tirmi§ti ve (Bol§eviklere gõre geçici bir düzenlemeyle) eski patronlar yerine yenilerini bulmak gerekiyordu. Bol§eviklerin dü §Ünce yap1smda s1mf, zorunlu bir seçim õlçütüydü. Lenin gibi baz1 Bol§evik entelektüeller sm1fla birlikte egitimin de õnemini savunurken az say1daki baz1 Bol§evik ise fab rikalardan uzun süreligine aynlan i§çilerin proleter kim liklerini kaybedeceklerini dü§ünüyorlardi. ôte yandan partide bir bütün olarak yeni rejimin iktidan emanet ede bilecegi tek grubun eski rejimde sõmürülen proleterler olduguna ili§kin sars1lmaz bir mutabakat vardi .26 iç Sava§ sona erdiginde on binlerce i§çi, asker ve de nizci (aralarmda Bol§evikler ve l 9 l 7'de Bol§evik safmda sava§IBI§ olanlar, daha sonra K1z1l Ordu'da ya da fabrika komitelerinde sivrilenler, genç ve gõrece iyi egitimliler ve sadece ikbal beklentisiyle rejime yana§IBI§ olanlar vard1) partinin "kadrolar"1 haline gelmi§ti ve yapmakla yükümlü olduklan çogunlukla idari i§ler vardi. (Bol§evik devrimini Ç arhk rejiminin k1s1tlamalanndan kurtulmak ve yeni flr satlar yakalamak için elveri§li bulan Yahudilerin de ara larmda bulundugu, proleter olmayan rejim destekçileri de vardi.)27 Bu insanlar K1zil Ordu kumandanhgmda, Çe ka'da, g1da idaresinde, parti ve sovyet bürokrasisinde gõ rev almi§lardl . Birçogu yerel fabrika komiteleri ya da sen dikalarda çah§t1ktan sonra fabrika yõneticiligine tayin edilmi§ti. 1 920- 2 1 'de "i§çilerin terfi ettirildigi" bu sürecin büyük õlçekli olarak nas1l sürdürülecegi ya da bunun mümkün olup olmad1g1 parti liderleri aç1smdan belirsiz26
Bkz. Sheila Fitzpatrick, Education and Mobility in the Soviet Union,
1 92 1 - 1 934 (C ambridge, 1 979), 1. Bõlüm. Yahudiler ve devrim hakkmda, bkz. Yuri Slezkine, The Jewish Cen
tury (Princeton, NJ, 2004) , õzellikle 1 73-80 ve 220-6. 1 39
RUS DEVRiMi
di zira partinin ilk ba§ta sahip oldugu i§çi üye havuzu büyük õlçüde tükenmi§ti ve tç Sava§ sirasmdaki endüst riyel çõkü§ ve kentlerde ya§ anan g1da k1thklan l 9 1 7 'nin endüstriyel i§çi sm1fm1 büyük õlçüde dagit1p demoralize etmi§ti. Yine de Bol§evikler "proletarya diktatõrlügü"nün ne anlama geldigini deneye yamla ke§fetmi§lerdi. Prole tarya diktatõrlügü fabrikalarda eski i§lerini sürdüren i§ çilerin kolektif s1mf diktatõrlügünden ziyade tam zaman h "kadrolar"m ya da patronlarm diktatõrlügüydü ve yeni patronlarm mümkün mertebe eski proleterler arasmdan seçilmesine õzen gõsteriliyordu.
1 40
4 YENi EKONOMi P O LiTiKA S I ( NE P ) V E DE VRiMiN GELE C E Gi
Bol§evikler iç Sava§ 'taki zaferin ardmdan ülkedeki idari kaos ve ekonomik çõkü§ten kaynakh iç sorunlarla kar§1la§t1lar. �ehirler aç ve yan yanya bo§tU. Kõmür üretimi inamlmaz õlçüde dü§IDܧtü, demiryollan dõkülüyordu ve sanayi durma noktasma gelmi§ti. Kõylüler ellerinde ki g1dalarm almmasma isyan edecek derecede õfkeliydi. Tanmda rekolte azalmt§ ve pe§ pe§e iki y1l süren kurakhk Volga ve diger tanm bõlgelerini açhktan õlümün e§igine getirmi§ti. 1 9 2 1 -22'de kithk ve salgm hastahk kaynakh õlümler I. Dünya Sava§l ve iç Sava§'taki toplam zayiat1 a§tl. Devrim ve sava§ sirasmda iki milyon ki§inin ülkeden gõçmesi Rusya'nm egitimli elitlerinden çok §ey gõtür mü§tü. Buna kar§thk pozitif bir nüfus hareketliligi ola rak yüz binlerce Yahudi kendilerine mahsus eski yerle§im bõlgelerinden ç1k1p ba§kentlere yerle§IDi§ti . 1 K1z1l Ordu'nun b e § milyondan fazla mensubu vard1 ve iç Sava§'m sona ermesi bunlarm birçogunun terhis olma s1 demekti. Bu, Bol§eviklerin beklediginden çok daha zor bir meseleydi: Yeni rejimin Ekim Devrimi'nden beri in§a Moskova ve Leningrad'daki Yahudilerin s ay1s1 1 9 1 2 - 1 926 arasm da dõrt misli artmi§tir ve Ukrayna ba§kentleri Kiev ve Harkov'da da benzer õlçekte arti§lar olmu§tur. Bkz . Slezkine, Jewish Century, 2 1 6- 1 8 .
141
RUS DEVRiMi
etmekte oldugu yapmm büyük õlçüde dagilmas1 anlam1na geliyordu. tç Sava§ ve Sava§ Komünizmi yillannda Bol §evik idarenin omurgasm1 K1zil Ordu olu§turmu§tU. Ay nca Kml Ordu ülkedeki en kalabahk "proleter" kitleydi . Bol§evikler proletaryay1 toplumsal destek tabanlan ola rak gõrüyorlard1 ve Rusya'mn i§çileri, askerleri , denizci leri ve yoksul kõylüleri 1 9 1 7'den beri Bol§evikler tarafm dan her türlü pratik amaç dogrultusunda proletarya ola rak tammlanmI§tI. Asker- denizci tak1mmm büyük k1sm1 dag1t1lm1§tI ve daha fenas1, terhis edilen askerler -i§siz, aç, silahh ve genellikle ula§Imdaki aksamalar yüzünden kendi memleketlerinden çok uzakta- birtak1m kan§1khk lara sebebiyet veriyorlard1. 1 92 1 'in ilk aylarmda iki mil yondan fazla asker terhis edilince Bol§evikler devrim sa va§ç1lannm bir gecede haydutlara dõnü§ebildigini fark etmi§lerdi. Sanayi i§çilerinden olu§an çekirdek proletaryanm ak1beti de bir o kadar endi§e vericiydi . 1 9 1 7'de 3,6 milyon olan sanayi i§çisi say1s1 fabrikalarm kapat1lmas1, zorun lu askerlik, idari gõrevlere terfiler ve hepsinden õte aç hk nedeniyle §ehirlerden kaçanlar yüzünden 1 920'de 1 ,5 milyona dü§IDܧtü. i§çilerin õnemli bir oram ailelerinin ya§ad1g1 kõylere geri dõnmü§ ve kõy toplulugunun onlara tahsis ettigi topraklan alm1§lard1 . Bol§evikler kõylerde ne kadar i§çi oldugunu ya da i§çilerin kõylerde ne kadar kalacagm1 bilmiyorlard1. i§çilerin yeniden kõylülügün parças1 haline gelip §ehirlere bir daha asla dõnmemeleri mümkündü. Ancak uzun vadeli ihtimaller ne olursa ol sun, mevcut durum gayet aç1kt1: Rusya'daki "diktatoryal sm1f'm yandan fazlas1 ortadan kaybolmu§tu.2 Ortadan kaybolan i�çi sm1f1 hakkmda bkz. D . Koenker, "Urbanization and Deurbanization in the Russian Revolution and C ivil War" , D. Koenker, W. Rosenberg ve R . Suny, ed., Party, State, and Society in the R ussian Civil War (Bloomington, IN, 1 989), ve Sheila Fitzpatrick,
1 42
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
Bol§evikler ba§lang1çta 1 . Dünya Sava§1'ndan sonra devrim yapacak gibi gõrünen Avrupa proletaryasmm Rus Devrimi'ne destegine bel baglam1§lardi. Fakat sava§tan sonra Avrupa'daki devrimci dalga geri çekilmi§ ve Sov yet rejiminin Avrupa'da kahc1 müttefik olarak gõrebilece gi herhangi bir ülke kalmam1§t1. Lenin di§andan hiçbir destek gelmedigi için Bol§eviklerin Rus kõylülügünün destegine muhtaç oldugu sonucuna varm1§tl. Ama Sava§ Komünizmi s1rasmdaki karne uygulamas1 ve piyasanm çõkü§ü kõylüleri rejimden uzakla§tlrIDI§ , hatta baz1 bõl gelerde aç1kça isyana sürüklemi§ti. Ukrayna'da Nestor Mahno'nun õnderlik ettigi bir kõylü ordusu Bol§eviklerle sava§maktaydi. Rusya içlerinde õnemli bir tanm bõlgesi olan Tambov'da patlak veren kõylü isyam ise bõlgeye an cak 50 bin K1z1l Ordu askeri s evk edildikten sonra bast1nlabilmi§ti. 3 Yeni rejime indirilen en agir darbe Petrograd'daki i§çi grevlerinin ardmdan Kronstadt deniz üssü civarmdaki denizcilerin isyan etmesi oldu.4 1 9 1 7 Temmuz Günleri'nin kahramanlan ve Ekim Devrimi'nde Bol§eviklerin destek çileri olan Kronstadthlar, Bol§evik mitolojisinde neredey se efsanevi figürler haline gelmi§ken ·§imdi Bol§evik dev rimini itibars1zla§t1rmak pahasma "komiserlerin keyfi yõnetimi"ne kar§I ç1k1yor, i§çiler ve kõylülere ait gerçek bir sovyet cumhuriyetinin kurulmas1 için çagnda bulu nuyorlardi. Kronstadt isyam 1 0 . Parti Kongresi toplant1 halindeyken patlak vermi§ ve bir grup delege K1z1l Ordu ve Çeka tarafmdan isyanc1larla sava§mak için buzlarm "The Bolsheviks ' Dilemma: The Class Issue in Party Politics and Cul ture", Sheila Fitzpatrick, The Cultural Front (Ithaca, NY, 1 992). Oliver H. Radkey, The Unknown Civil War in Soviet Russia (Stanford, CA, 1 976), 263. Bkz. Paul A. Avrich, Kronstadt, 1 9 2 1 (Princeton , NJ, 1 970), ve Israel Getzler, Kronstadt, 1 91 7-1 921 (C ambridge, 1 983).
1 43
RUS DEVRÍMÍ
üzerinden k1zaklarla Kronstadt'a gõnderilen elit birlikle re katilmak üzere kongreden apar topar aynlmi§lardi. Bu, oldukça çarp1c1 ve Bol§evik bilincinde iz b1rakacak bir hadiseydi. Naho§ hakikatleri gizlemeye dõnük ilk büyük çabayi sarf eden Sovyet basm1 Kronstadt isyamm yurt di§mdaki gõçmenlerin k1§k1rtt1gm1, liderinin ise gizemli bir Beyaz general oldugunu iddia etmi§ti. Gelgelelim 1 0. Kongre'deki sõylentiler bunun tam aksini ima ediyordu. Kronstadt isyam, sembolik aç1dan, i§çi sm1fiyla Bol§e vik Parti'nin yollarmm aynld1gm1 gõsteriyordu. Bu hem i§çilerin ihanete ugrad1g1m hem de partiye i§çiler tara fmdan ihanet edildigini dü§ünenler için tam anlam1yla bir trajediydi . Sovyet rejimi tarihte ilk kez silahm1 dev rimci proletaryanm üstüne dogrultmu§tU. Aynca Krons tadt travmas1yla a§ ag1 yukan aym tarihlerde devrim aç1smdan ba§ka bir felaket daha ya§anm1§tl. Moskova'daki Komintern liderlerinin te§vikiyle devrl.mci bir isyan ba§ latan Alman komünistleri korkunç bir yenilgiye ugradilar. Alman komünistlerinin yenilgisi en iyimser Bol§eviklerin dahi yakmda Avrupa'da bir devrim olacagma dair umut larmm suya dü§mesi anlamma geliyordu. Art1k Rus Dev rimi di§andan hiçbir destek almadan kendi çabalanyla ayakta kalmak zorundaydi . íkisi de hem iktisadi hem de siyasi s1kmt1lardan kay naklanan Kronstadt ve Tambov isyanlan Sava§ Komü nizmi'ni ikame edebilecek yeni bir ekonomi politikas1 ihtiyac1m gündeme getirdi . 1 92 1 ilkbahannda at1lan ilk ad1mla kõylülerin ürünlerine el koyma uygulamas1 sona erdirilmi§ ve ayni bir vergi yürürlüge konmu§tU. Bunun pratikteki kar§1hg1 devletin alabildigi her §eyi almak ye rine sabit bir kota uygulamas1yd1 (sonralan l 920'lerin ilk yansmda para birimindeki istikrar yeniden sagland1gm da ayni vergi yerini daha geleneksel nakdi vergiye birak m1§tir.) 1 44
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
Ayni vergi uygulamas1 sayesinde kõylülerin elinde pi yasa sürebilecekleri miktarda fazla ürün kald1g1 için bir sonraki adiro mant1ken bireysel ticaretin canlanmasma izin vermek ve gitgide büyüyen karaborsay1 bitirmekti. 1 92 1 ilkbaharmda Lenin, ticaretin yasal hale gelmesine hâlâ kesin biçimde kar§1yd1 ve bunu komünist ilkelerin çignenmesi olarak gõrüyordu ama bireysel ticaretin daha sonra (genellikle yerel yetkililerin onay1yla) kendiliginden canlanmas1 Bol§evik õnderliginin ister istemez kabullen digi bir emrivaki oldu. Bu ad1mlar NEP olarak k1saltilan Yeni Ekonomi Politikas1'nm ba§lang1c1ydi.5 Umutsuz eko nomik ko§ullara verilen dogaçlama bir tepki olarak NEP, ba§lang1çta parti ve líder kadro tarafmdan uzun boylu tart1§1lmadan (ve kayda deger bir muhalefetle kar§ila§ madan) kabul edilmi§ ve bunun ekonomide son derece h1zh ve çarp1c1 bir etkisi olmu§tu. Bunun ardmdan ileride "Sava§ Komünizmi" diye ad land1nlan sistemden tamamen vazgeçilmesiyle sonuçla nan ba§ka iktisadi degi§iklikler yap1ldi. Sanayide toplu kamula§t1rma hamlesinden vazgeçilip õzel sektõrün ye niden dogmasma izin verildi ama büyük õlçekli sanayi ve bankac1hk gibi ekonominin "hâkim tepeler"i devletin kontrolünde kaldi. Endüstriyel i§letmeler, madenler ve kalkmma projeleriyle ilgili baz1 imtiyazlar vaat edilerek yab anc1 yat1nmcilar ülkeye davet edildi . Finans Komiser ligi ve Devlet Bankas1 eski "burjuva" finans uzmanlarmm tavsiyelerine kulak asmaya ba§lad1 ve bir yandan para biriminde istikrarm saglanmasma dõnük ad1mlar at1hr ken õte yandan devlet ve kamu harcamalarmda k1smtila ra gidildi. Merkezi hükümet bütçesinde büyük bir k1smt1 yap1ld1 ve devletin vergi gelirlerini artt1rmak üzere baz1 NEP hakkmda bkz. Lewis H. Siegelbaum, Soviet State and Society
between Revolutions, 1 9 1 8-1 929 (C ambridge, 1 992). 1 45
RUS DEVRiMi
çabalàr sarf edildi. Daha õnce ücretsiz olan egitim v e sag hk gibi hizmetler parah hale getirilirken emekli ayhklan, hastahk ve i§sizlik yard1mlanna eri§im katk1 p ay1 õdeme lerine tâbi k1hmp k1s1tlandi. Komünistlerin bakl§ aç1smdan NEP bir geri çekili§ ve ba§ans1zhgm k1smen kabulü anlamma geliyordu. Birçok komünist derin bir hayal kmkhg1 ya§1yordu: Gõrünen o ki devrim çok az §eyi degi§tirmi§ti. 1 9 1 8'den beri Soyvet ba§kenti ve Komintern karargâh1 olan Moskova, NEP'in ilk y1llarrnda yeniden canh bir §ehir haline gelmi§ti. Ger çi d1§andan bak1ld1gmda hâlâ 1 9 1 3'ün Moskova's1yd1: Pazarlarda patates satan kõylü kadmlar; inananlan iba dete çagiran kilise çanlan ve papazlar; sokaklarda ve de miryolu istasyonlarmda dola§an fahi§eler, dilenciler ve yankesiciler; gece kulüplerinde i§itilen çingene §ark1lan; soylularrn kar§ismda §apka ç1kartan üniformah bekçi ler; kürkleri ve ipek çoraplanyla tiyatro seyircileri. Deri ceketli komünistler Moskova'da kasvetli yabancilar gibi gõrünürken eski K1zil Ordu askerleri ͧ ve ͧçi Bulma Ku rumu'nun kap1smdaki kuyrukta bekle§iyorlardi. Bir k1s m 1 Kremlin'de bir k1sm1 Hotel Luxe'te karargâh kurmu§ Bol§evik liderler ise gelecege korku ve endi§eyle bak1yor lardi.
Geri çekilmenin disiplini Lenin'e gõre NEP'in simgeledigi stratejik geri çekili§ Bol§evikler aç1smdan devrimin zaferlerini peki§tirme ih tiyac1 ve umutsuz ekonomik ko§ullardan õtürü bir zorun luluktu. NEP'in amac1 dag1lan ekonomiyi toparlamak ve proleter olmayan nüfusun korkulanm yat1§t1rmakti. NEP kõylülüge, entelijansiyaya ve kentli küçük burjuvaziye tavizler vermek; ekonomik, toplumsal ve kültürel hayat üstündeki denetimi gev§etmek; komünistlerin bir bütün olarak topluma yakla§1mmda zorun yerini uzla§mm al1 46
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
masm1 s aglamak anlamma geliyordu. Fakat Lenin gev§e menin siyasete s1çramamas1 gerektigini aç1kça vurgula m1§tl. Komünist Parti içindeki "en ufak bir disiplin ihlali sert, kat1 ve ac1mas1z biçimde cezaland1nlmah"yd1: Disiplin bir ordunun ilerleyi§inden ziyade geri çekili§in de gereklidir zira ilerleme sirasmda herkes ileriye hamle yapar. $imdi herkes geriye hamle yapars a , bunun sonucu h1zh ve kaçm1lmaz bir felaket olur . . . Gerçek bir ordu geri çekilirken mitralyõzler daima hazir tutulur ve düzenli bir geri çekilme düzensiz bir geri çekilmeye dõnü§tügünde derhal ve tartI§Ilmaz bir hakhhkla ate§ emri verilir.
Lenin' e gõre ba§ka siyasi partilerin halkm kar§ismda gõrü§lerini ifade etme õzgürlügü íç Sava§ sirasmda oldu gundan bile daha kat1 biçimde sm1rland1nlmahyd1, hele de bu p artiler Bol§eviklerin yeni ihmh tutumlanm kendi lerine mâl etmeye çah§irsa: B i r Men§evik "$imdi s i z geri çekiliyorsunuz, oysa ben zaten hep geri çekilmeyi s avunmu§tum; bugün sizinle hemfikirim ve art1k sizden biriyim, haydi beraber geri çekilelim, " dediginde §U yamt1 vermeliyiz : "Men§evizmin kamusal tezahürleri kar§Ismda devrimci mahkemeleri mizin verecegi ceza õlümdür, aksi takdirde bunlar bizim mahkemelerimiz olmaktan ç1k1p kimbilir kimin mahke mesi olmu§lardir. "6
NEP'in yürürlüge konmasma Men§evik Merkez Ko mitesi'nin tüm üyeleri ve birkaç bin Men§evigin tutuk lanmas1 e§lik etti. l 922'de bir grup sag SD, devlete kar§I i§ledikleri suçlardan õtürü halka aç1k mahkemelerde yar g1land1: Bunlardan baz1lanna -anla§1ld1g1 kadanyla ce zalan infaz edilmese de- idam cezas1 verilmi§ti. 1 922 ve Lenin, "Política! Report of the Central C ommittee to the Eleventh Party C ongress", (Mart 1 922), V. I. Lenin, Collected Works (Moskova, 1 966), xxxi ii. 282.
147
RUS DEVRiMi
1 923'te yüzlerce õnde gelen Kadet ve Men§evik, Sovyetler Birligi'nden zorla s1mrd1§1 edildi. O tarihten itibaren ik tidardaki Komünist Parti (art1k Bol§evik Partisi genellikle bu isimle amhyordu) di§mdaki tüm partiler fiilen yasad1§l ilan edilmi§ti. Lenin'in her türden somut ya da potansiyel muhalefeti bast1rma istegi 1 9 Mart 1 922'de Politbüro'ya yazd1g1 ve Politbüro üyelerine klthgm dogurdugu firsattan Ortodoks Kilisesi'nin gücünü k1nnak için yararlanma tavsiyesinde bulundugu gizli mektubunda korkunç biçimde aç1ga ç1k m1§t1: "Tam da açhktan k1nlan bõlgelerde insan etinin yendigi, sokaklarm binlerce degilse bile yüzlerce ceset le dolu oldugu §U siralarda kilisenin degerli varhklarma vah§i ve ac1mas1z bir enerjiyle el koyabiliriz (ve bunu yap mahy1z) ." Açhkla mücadeleye yard1mc1 olmak için kilise nin mallarma el koyma kampanyasmm §iddetli protesto gõsterilerine yol açt1g1 $uya'da Lenin "çok say1daki" yerel din adam1 ve burjuvamn tutuklanmas1 ve yarg1lanmas1m tavsiye etmi§ti. Ona gõre mahkemeler, �uya'da çok etkili ve tehlikeli olan Kara Yüzler'e mensup çok s ay1daki ki§inin kur§una dizilmesiyle neticelenme lidir ve yalmzca o §ehirde degil , Moskova ve din adam larmm yogun olarak bulundugu diger merkezlerde de mümkün mertebe aym §ey yapilmahdir . . . gerici ruhb an ve burjuvazinin ne kadar fazla say1da temsilcisini idam edebilirsek bizim için o kadar iyidir. Onlara õyle bir ders vermeliyiz ki direnmeyi bir daha ony1llar boyunca ak1lla rmdan dahi geçiremes inler.7
Komünist Parti içindeki disiplin sorunu da yeniden tart1§1hyordu. Ku§kusuz, Bol§evikler parti disiplinini da ima güçlü biçimde vurgulam1§t1 ve Lenin'in l 902'de yazRichard Pipes , ed., The Unknown Lenin, çev. Catherine A. Fitzpatrick (New Haven, 1 996). 1 52-4.
1 48
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
d1g1 Ne Yapmali? kitapç1gmdan sonra p arti üyelerinin si yasi bir karar almmadan õnce meseleleri õzgürce tart1§a bildikleri ama p arti kongresi ya da Merkez Komite'de ya pilan nihai oylamadan sonra alman karan herkesin tar t1§mas1z biçimde kabul ettigi demokratik merkeziyetçilik ilkesi bütün Bol§evikler tarafmdan benimsenmi§ti. ôte yandan demokratik merkeziyetçilik ilkesi parti içindeki tart1§malarm kurallanm -tart1§manm ne õlçüde kabul edilebilir oldugu, parti liderlerinin ne sertlikte ele§tirile bilecegi, ele§tirmenlerin baz1 meselelerde "fraksiyonlar" ya da bask1 gruplan kurmalarma izin verilip verilemeye cegini- belirlememi§ti. l 9 l 7 'den õnce parti içi tart1§malar, neresinden bak1hrsa bak1lsm, Bol§evik entelektüellerden olu§an gõçmen toplulugu içinde cereyan etmi§ti. Lenin'in hareketteki hâ kim konumu nedeniyle Bol§evik gõçmenler kendi liderleri ve siyasi kimlikleriyle ufak bir grup çevre olu§turan Men §evik ve SD gruplara k1yasla daha birle§ik ve homojen bir grup te§kil ediyorlard1. Lenin, Bol§evikler arasmda ben zer bir geli§menin ya§anmasma sert biçimde kar§1ydi. Bir ba§ka güçlü Bol§evik §ahsiyet olan Aleksandr Bogdanov, 1 905 sonrasmda gõçmenlik y1llarmda benimsedigi felse fi ve kültürel yakla§1m1 payla§an takipçileriyle bir grup olu§turmaya ba§lad1gmda Lenin, Bogdanov ve grubunu -siyasi bir fraksiyon ya da parti içi bir muhalefet te§kil etmeseler de- Bol§evik Parti'den aynlmaya zorlam1§tl. Yurtd1§mdaki gõçmen Bol§evikler ile Rusya'da yeral tmda faaliyet gõsteren Bol§evik gruplarm �ubat Devri mi'nden sonra geni§ kapsamh bir parti liderligi çat1s1 altmda birle§meleri ve partiye üye olanlarm say1smm olaganüstü düzeyde artmas1yla bu durum degi§ti. 1 9 1 7'de Bol§evikler parti içinde disiplini saglamaktan ziyade halk devrimi rüzgânm arkalarma almakla me§gullerdi. Ekim õncesi ve sonrasmda parti içindeki birçok birey ve 1 49
RUS DEVRÍMÍ
grup belli ba§h politik meselelerde Lenin'le anla§maz hga dü§ebilmi§ ve Lenin'in gõrü§ünün kabul edilmedigi durumlar da olabilmi§ti. Baz1 gruplar kendilerinin olu§ turdugu platformlar Merkez Komite'deki çogunluk ya da p arti kongresi tarafmdan reddedilse dahi k1smen kahc1 olabilen fraksiyonlar kurabilmi§ti. Büyük õlçüde eski Bol§evik entelektüellerin olu§turdugu bu azmhk fraksi yonlan, 1 9 1 7 õncesinde olsa partiden aynlacaklan halde, art1k genellikle partide kalmay1 tercih ediyorlardi. Zira Bol§evik Parti art1k tek parti devletinde iktidard1 ve bu ko§ullarda partiden aynlmak siyasetten istifa etmekten farks1zdi. ôte yandan bütün bu degi§imlere ragmen Lenin'in parti disiplini ve parti õrgütüne dair eski teorik õnerme leri íç Sava§ 'tan sonra da Bol§evik ideolojisinin parças1 olmay1 sürdürdü; Bol§eviklerin Moskova merkezli yeni uluslararas1 komünist õrgütü (Komintern) idare etme tarz1 da aç1kça bunu gõsteriyordu. l 920'de 2. Komintern Kongresi'nde Komintern'e kabul §artlan tart1§1hrken Bol §evik liderler 1 9 1 7 õncesinde Rusya'da faaliyet gõsteren Bol§evik Parti modelinde aç1kça israr etmi§lerdi; oysa bu, kitlesel ve popüler bir parti olan ítalyan Sosyalist Parti si'nin d1§lanmas1 (ítalyan Sosyalist Partisi, Komintern'e kendi bünyesindeki sag ve merkezci gruplan tasfiye et meden kat1lmak istemi§ti) ve Komintern'in Avrupa'da ye niden kurulan Sosyalist Enternasyonal'le rekabetinde zay1flamas1 anlamma geliyordu. Komintern'in benimse digi "2 1 Kabul �art1"yla üye partilerin sadece ileri dere cede adanml§ devrimcilerden olu§an uç sol azmhklan b armd1rmalan ve mümkünse Bol§eviklerle Men§evikler arasmda 1 903 'te ya§anan bõlünmeye benzer bir bõlün meyle kendi partileri içindeki "reformist" merkez ve sag kanatlara aç1kça tav1r almalan zorunlu k1hnm1§tl. Dü§ manlarla dolu bir ortamda faaliyet gõsteren bir komünist 1 50
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I ( N E P J VE D E V R i M i N G E L E C E G i
partinin temel õzellikleri birlik, disiplin, uzla§mazhk ve profesyonel devrimcilik olmahydl. Fakat bu kurallar tabii ki Bol§evikler için geçerli de gildi zira onlar iktidar partisiydi. Bir tek parti devletin deki iktidar p artisinin ilk etapta bir kitle partisi olmas1, ardmdan gõrü§ aynhklanm kabul etmesi, hatta bunla n kendi kurumsal bünyesine dahil etmesi gerektigi õne sürülebilir. Dogrusu Bol§evik Parti'de l 9 l 7 'den itibaren olan tam da buydu. Liderlik içinde belirli politik mese lelerde fraksiyonlar ortaya ç1km1§t1 ve fraksiyonlar parti içindeki nihai oylamalardan sonra da (demokratik mer keziyetçilik ilkesini ihlal etmek pahasma) var olmay1 sür dürmü§lerdi. 1 920'ye gelindiginde, sendikalann statü süyle ilgili güncel tarti§maya katilan hizipler bir yandan siyasi rekabet platformlan olu§tururken, õte yandan 1 O . Parti Kongresi'nden õnceki tarti§malar v e delege seçim leri sirasmda yerel parti komitelerinin destegini alabil mek için lobi faaliyetleri yürütüp ba§ anyla õrgütlenen gruplar haline gelmi§lerdi . Ba§ka deyi§le, fraksiyonlarm çok partili sistemdeki siyasi partilerin rolünü oynamala nyla Bol§evik Parti kendi "parlamenter siyaset" versiyo nunu geli§tirmi§ti. Bat1'da daha sonraki dõnemlerin tarihçilerinin (ve as hnda liberal demokratik degerlere bagh herhangi bir dt§ gõzlemcinin) baki§ aç1smdan bu, hayranhk verici bir ge li§me ve bir iyiye gidi§ emaresiydi. Ne var ki Bol§evikler liberal demokrat degillerdi ve partinin bõlündügü, geç mi§teki anlamh birlik ve gidi§atm ortadan kaybolduguna dair kayda deger bir rahats1zhk duyuluyordu. Lenin parti siyasetinin yeni tarzm1 asla onaylam1yordu. Birincisi, íç Sava§'m ardmdan Bol§eviklerin acil ve õnemli sorunla rma k1yasla tali õnemdeki sendika tart1§mas1 liderlerin vakti ve enerjisini büyük õlçüde tüketiyordu. íkincisi, hi zipler Lenin'in partideki liderligine alttan alta meydan 151
RUS DEVRiMi
okuyorlardi. Sendika tart1§masmdaki hiziplerden birinin lideri , k1sa süre õnce partiye üye olmasma ragmen Le nin'den sonra en õnemli ikinci adam haline gelen Troç ki'ydi. Aleksandr �lyapnikov'un ba§ml çektigi "ͧçi Mu halefeti" adh diger fraksiyon ise partinin i§çi üyeleriyle arasmda õzel bir ilii;; k i oldugunu iddia ediyordu ve bu, Lenin'in õnderlik ettigi gõçmen entelektüellerden olu§an eski çekirdek lider kadro için potansiyel olarak hayli za rar verici bir durumdu. Dolay1s1yla Lenin, Bol§evik Parti'nin içindeki fraksi yonlan ve fraksiyonculugu ortadan kald1rmak için hare kete geçmi§ ve bu amaçla sadece hizipçi degil aym za manda düpedüz komplocu taktiklere ba§vurmu§tU. Hem Lenin'in grubuna mensup genç bir Ermeni olan Anastas Mikoyan hem de Molotov, 1 92 1 ba§lannda 1 O. Kongre'de Lenin'in nasil büyük bir zevk ve kararhhkla harekete geç tigini, kendi taraftarlan arasmda gizli toplant1lar yap1p muhalif hiziplerin kalabahk ta§ra temsilci heyetleri ara sma nifak tohumlan ektigini ve Merkez Komite seçimle rinde elenecek muhaliflerin adlanndan olu§an birtak1m listeler haz1rlad1gm1 anlatm1§lard1r. Hatta Lenin "bir dak tilosu ve merdaneli bask1 makinesi olan eski bir komünist yolda§1"m gizlice bildiriler dagitmas1 için yeraltmdan ça g1rmak istemi§ fakat hizipçilik olarak yorumlanabilecegi gerekçesiyle Stalin huna kar§I ç1km1§tl.8 (Lenin' in Sovyet iktidarmm ilk y1llarmda geçmi§teki komplocu ah§kanhk larma dõndügü tek olay bu degildi . Molotov'un hat1rla d1g1 kadanyla, Íç Sava§'m kasvetli bir a§amasmda Lenin liderleri çagmp onlara Sovyet rejiminin çok yakmda çõ kecegini sõylemi§ ve liderler için sahte kimlikler ve gizli adresler haz1rlanm1§t1: "Parti yeraltma inecekti.")9 A. 1. Mikoyan, Mysli i vospominaniya o Lenine (Moskova , 1 970). 1 39 . Molotov Remembers, çev. Albert Resis, 1 00 .
1 52
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
Lenin, 1 0. Kongre'de Troçki'nin fraksiyonunu ve ͧçi Muhalefeti'ni yenip yeni Merkez Komite'de Leninist bir çogunluk elde ettikten sonra Merkez Komite Sekreterli gi'ndeki iki eski Troçkist üyenin yerine bir Leninist olan Molotov'u getirdi. Ama son nokta burada konmam1§tl. Lenin'in grubu fraksiyonlann liderlerini afallatan bir hamleyle mevcut fraksiyonlann dag1t1lmas1 ve partide hizipçilik faaliyetleri yürütülmesini yasaklayan "parti içi birlik" õnergesini oylamaya sunmu§ ve õnerge 1 0. Parti Kongresi tarafmdan onaylanm1§tl. Lenin hizipçilik yasagmm geçici oldugunu aç1klam1§tl. Bu gerçekten samimi bir aç1klama olabilir ama Lenin'in partinin yasag1 kabul etmeme ihtimalini dü§Ünerek ken dine bir hareket alam saglamak üzere bõyle bir aç1klama yapml§ olmas1 daha güçlü bir ihtimaldir. Gelgelelim par tiden güçlü bir tepki gelmemi§ti: Parti bir bütün olarak kendi bünyesinde birligin saglanmas1 için fraksiyonlan feda etmeye hazird1 zira fraksiyonlar parti tabanmda ye terince kar§1hk bulmad1g1 gibi birçok parti üyesi onlan hiçbir §eyden memnun olmayan entelektüellere õzgü bir ayncahk olarak gõrüyordu. Lenin'in "parti içi birlik" õnergesi parti üyelerine hi zipçilikte israr edenleri partiden ihraç etme, Merkez Ko mite'ye de hizipçilik suçu i§ledigi tespit edilen herhangi bir üyeyi gõrevden alma yetkisi veren gizli bir madde içe riyordu. Fakat Politbüro'nun maddeyle ilgili ciddi çekin celeri oldugu için Lenin'in saghgmda bu yaptmm hiçbir zaman uygulanmadi. ôte yandan 1 92 1 sonbaharmda Le nin'in inisiyatifiyle partide büyük õlçekli bir tasfiye ger çekle§tirildi. Bu, her komünistin parti üyesi olmaya de vam edebilmek için bir tasfiye komisyonunun kar§1sma ç1k1p devrimci olarak güvenilirligini ispat etmesi ve ge rektiginde kendini ele§tiriler kar§ismda savunmas1 anla mma geliyordu. Aç1kland1g1 kadanyla, 1 92 1 tasfiyesinin 1 53
RUS DEVRiMi
temel amac1 partiyi "kariyeristler" ve "sm1f dü§manlan"n dan temizlemekti; maglup edilen hiziplerin destekçileri resmen hedef ahnmami§tl. Yine de Lenin §Unu kesin bi çimde vurgulam1§t1: "Rus Komünist Partisi'nin biraz ol sun §Üpheli ya da güvenilmez bulunan tüm üyeleri . . . der hal kovulmahdir" (yani partiden ihraç edilmelidir); ve T. H. Rigby'nin belirttigi üzere, parti üyeleri arasmda alçak oldugu saptanan yakla§Ik %25'lik bir bõlümde hiçbir mu halif hizip üyesinin olmad1gma inanmak zordur. 10 Tasfiye sirasmda muhalif hiziplerin õnde gelen üyele rinden hiçbiri partiden ihraç edilmese de, 1 920- 1 92 1 'de muhalif hiziplerin cezadan tümüyle kurtulabildikleri sõy lenemez. Art1k Lenin' e bagh birinin yõnettigi Merkez Ko mite Sekreterligi parti personelinin tayinleri ve gõrev da g1hmlanm düzenlemekle yetkilendirilmi§ ve ͧÇi Muhale feti'nin õnde gelen üyelerini Moskova'dan çok uzak yerlere tayin etmi§ti. Bõylece bu ki§ilerin liderlik siyasetine aktif olarak kat1lmalan fiilen engellenmi§ti. Parti liderliginin birligini peki§tirmek için bu tür "idari yõntemler"e ba§ vurma pratigi l 922'de parti genel sekreteri (ba§ka deyi§le Merkez Komite Sekreterligi Ba§kam) olduktan sonra Sta lin tarafmdan ciddi anlamda geli§tirilmi§ ve ara§t1rma c1lar bunu genellikle Sovyet Komünist Partisi'nde demok rasinin õlümü olarak yorumlami§lardir. Fakat bu pratik ashnda Lenin'le ba§lam1§ ve Lenin'in hâlâ efendi, Stalin ve Molotov'un ise onun sad1k askerleri oldugu 1 0 . Parti Kongresi'ndeki çati§malar sirasmda dogmu§tU.
Bürokrasi sorunu Birer devrimci olarak Bol§eviklerin tümü "bürokrasi" ye kar§iydL Kendilerini p arti lideri ya da askeri kuman10
Rigby, Communist Party Membership, 96- 1 00, 98. 1 92 1 tasfiyesini yerel õlçekte yeniden tasvir eden canh bir metin için bkz. F. Gladkov,
Cement, çev. A. S. Arthur ve C. Ashleigh (New York, 1 989), 1 6 . Bõlüm. 1 54
Y E N i E KONOMi POLiTiKASI ( N E P ) V E D E V R i M i N GELECEGi
dan olarak gõrmekten mutluluk duyuyorlard1 ama han gi gerçek devrimci, bürokrat (ba§ka deyi§le yeni rejimin çinovnik'i) olmay1 kabul edebilirdi? Bol§evikler idari i§ levlerden bahsederken konu§malan hüsnütabirlerle do luyordu: Komünist yetkililer "kadrolar"a; komünist bü rokrasiler Sovyet iktidannm "aparatlar"1 ve "organ"larma dõnü§üyordu. "Bürokrasi" sõzcügünün hep olumsuz bir anlam1 vard1: "Bürokratik yõntemler" ve "bürokratik çõ zümler" den ne pahasma olursa olsun sakmmak ve devri mi "bürokratik yozla§ma"dan korumak gerekiyordu. Ancak bütün bunlar Bol§eviklerin toplumu yõnetmeyi ve dõnü§türmeyi amaçlayan bir diktatõrlük kurdugu ger çegini õrtbas etmemelidir. Bol§evikler idari bir mekaniz ma olmadan amaçlanna eri§emezlerdi zira en ba§mdan beri toplumun kendi kendini yõnetebilecegi ya da kendili ginden dõnü§ebilecegi fikrini reddetmi§lerdi . Dolay1s1yla soru ne tür bir idari mekanizmaya ihtiyaç duyduklany dl. Ta§ra §ehirleriyle irtibat1 çoktandir kopmu§, geni§ bir merkezi yõnetim bürokrasisini devralmi§lardl. 1 9 1 7'de k1smen yerel yõnetim i§levleri üstlenmi§ olan sovyetler vardl. Son olarak, Bol§evik Parti'nin kendisi (bir devrime zemin haz1rlama ve onu gerçekle§tirmeye dayah eski i§le vi Ekim sonrasmdaki durumla hiçbir §ekilde uyu§mayan bir kurum) vardl. Art1k Sovyet kontrolünde olan eski hükümet bürokra sisi Ç arhk rejiminde gõrev yapm1§ birçok yetkili ve uzma m istihdam etmeye devam ediyordu ve Bol§evikler bunun kendi devrimci politikalanm baltalay1p sabote etmesin den korkuyorlardl. Lenin 1 922'de eski Rusya'nm "fethe dilen milleti"nin halihazirda kendi degerlerini komünist "fatihler"e dayatt1g1m yazm1§t1: Moskova'y1 ve o devasa bürokra si makinesini, o devasa y1g1m sorumlu mevkilerdeki 4 bin 700 komünistle birlik1 55
RUS DEVRiMi
t e ele geçirdigimize gõre §Unu sormahy1z: Kim kimi idare ediyor? Komünis tlerin bu y1g1m idare ettigini sõylemenin dogruluguna dair ciddi §Üphelerim var. Dogrusu komü nistler idare etmeleri gerekirken birileri tarafmdan idare ediliyorlar . . . E ski bürokrasi kültürü sefil ve pespaye olsa da bizim seviyemizden hâlâ yüks ekte. Ne kadar s efil ve alçak olsa da onun s eviyesi bizim sorumlu mevkilere ge tirdigimiz komünist idarecilerin s eviyesinden hâlâ daha yukanda, zira komünistlerin idari becerileri yok. 1 1
Lenin, eski bürokrasinin komünist degerleri itibars1z la§t1rma tehlikesi ta§1d1gm1 fark etse de komünistlerin eski bürokrasiyle çah§mak d1§mda bir seçenegi olmad1gma inamyordu. Eski bürokrasinin teknik uzmanhgma ihtiyaç duyuluyordu - sadece idari uzmanhk bak1mmdan degil, komünistlerin kendi ba§larma halledemedikleri idari finans , demiryolu i§letmeciligi, agirhklar ve õlçüler, jeolojik etüt gibi alanlarda da. Lenin' e gõre yeni rejimin -eski rejimde memurluk ya da dam§manhk yapanlarm da aralarmda oldugu- "burjuva uzmanlar"a duydugu ihtiya c1 anlayamayan parti üyeleri "komünist bir kibir"le hare ket etmekte; çocukça ve cahilane bir inançla komünist lerin bütün sorunlan kendi ba§larma çõzebileceklerini dü§ünmekteydi. Yeterli miktarda komünist uzmanm egi tilebilmesi için partinin çok uzun zamana ihtiyac1 vardi. Komünistler o tarihe kadar burjuva uzmanlarla çah§mak ve onlan s1k1 bir denetim altmda tutmay1 õgrenmek zo rundayd1lar. Lenin'in uzmanlarla ilgili gõrü§lerini diger parti üye leri de genel olarak kabul etseler de parti tabamndaki ko münistler pek fazla desteklemiyordu . Birçok komünistin hükümetin daha üst kademelerinde nasil bir uzmanhk bilgisi gerektigine dair herhangi bir fikri yoktu. Ama eski Lenin, Collected Works, xxx i ii. 288.
1 56
Y E N Í E K O N O M i P O L i T i K A S I I N E P ) VE D E V R Í M Í N G E L E C E G i
rejimden kalma ufak çaph memurlann veya geçmi§te ken di fabrikasmda çah§an komünist eylemcilere kõtü dav ranm1§ bir muhasebecinin veya bir zamanlar Komsomol'a sorun ç1kart1p okulda dini ilkeleri õgretmeyi sürdürmü§ inançh bir kõy õgretmeninin Sovyet devrinde de gõrevine devam etmesi hakkmda net fikirleri vardi. Birçok komünist için, õnemli bir §ey yapllmas1 gerek tiginde bunu parti vasltas1yla yapmak tart1§mas1z bir zorunluluktu. Elbette parti merkez aparat1 günlük idari i§lerin halledilmesinde devasa bir hükümet bürokrasisiy le boy õlçü§emezdi - bõyle bir §ey için çok ufakti. Hem parti komiteleri hem de sovyetlerin s1firdan olu§turuldu gu yerel düzeyde ise durum daha farkhydi. Parti komi tesi íç Sava§'tan sonra hâkim yerel otorite olarak sivri lirken sovyetler eski zemstvolar gibi ikincil bir konuma itilmi§ti. Parti komuta zincirinin (Politbüro, Orgbüro veya Merkez Komite) yerel parti komitelerine aktard1g1 politi kalarm uygulanmas1 merkezi hükümetle i§birligini pek istemeyen kaotik sovyetlere aktanlan bir y1gm emir ve talimatm uygulanmasmdan çok daha kolaydi. Hüküme tin sovyet personelini i§e alma ve i§ten ç1kartma yetkisi olmad1g1 gibi bütçe kontrolünde etkin bir gücü de yoktu. Parti komitelerinde ise üst düzey parti organlarmm tali matlarma parti disiplini geregi uyma yükümlülügü du yan komünistler gõrev yap1yordu. Komitelere ba§kanhk eden parti sekreterleri, kâglt üstünde yerel parti õrgütleri tarafmdan seçilseler de pratikte partinin Merkez Komi tesi'ne b agh Sekretarya onlan gõrevden alabiliyor ya da yerlerine ba§ka birilerini tayin edebiliyordu. Ancak bir sorun vardi. Parti aparat1 (en tepede Mer kez Komite Sekreterligi'nin yer ald1g1, onun altmda ise tayin edilmi§ yetkililerden olu§an kadro ve komitelerin bulundugu hiyerar§i) neresinden bak1hrsa bak1lsm bir bürokrasiydi ve bürokrasi, komünistlerin prensipte ho§1 57
RUS DEVRiMi
lanmad1klan bir §eydi. 1 920'lerin ortalarmdaki haleflik kavgasmda Troçki, Parti Genel Sekreteri Stalin'i bir parti bürokrasisi kurmak ve bunu kendi siyasi amaçlan dog rultusunda kullanmakla ele§tirerek itibars1zla§tlrmaya çah§IDI§tl. Fakat Troçki'nin ele§tirisinin partide bir bütün olarak fazla etkisi olmami§tl. Bunun nedenlerinden biri , parti sekreterlerinin seçilmekten ziyade tayin edilmeleri nin Bol§evik gelenekten Troçki'nin iddia ettigi kadar bü yük bir sapma olmamas1yd1 : Komiteler 1 9 1 7 õncesindeki eski yeralti günlerinde Bol§evik Merkez tarafmdan tayin edilen profesyonel devrimcilerin liderligine hep güven mi§lerdi ve 1 9 1 7 'de yeraltmdan yasal alana ç1ktiklannda dahi onlar için kendi yerel liderliklerini seçme hakkmdan ziyade "Merkez'deki kadrolar"m acil taleplerini yerine ge tirmek daha yaygm bir uygulamaydi. Daha genel olarak ise birçok komünistin parti aparati m bürokratik bir zümre olarak gõrmedigi ve ona olumsuz bir anlam yüklemedikleri belliydi. Max Weber gibi onlar için de bürokrasi aç1kça tammlanm1§ bir dizi kanun ve teamülle faaliyet gõsteriyordu ve bir ba§ka tammlay1c1 õzelligi de yüksek derecede uzmanla§ma ve profesyo nel uzmanhga sayg1 duyulmas1 idi. Ama 1 920'lerin parti aparatmm ciddi bir uzmanhgmm oldugu sõylenemezdi ve -güvenlik meseleleri ve askeri meseleler d1§mda- pro fesyonel uzmanlara dam§ilm1yordu. Yetkililer "kitabma uygun" davranmaya te§vik edilmiyorlard1: tlk y1llarda b a§vuru kaynag1 olarak haz1rlanm1§ parti kararlarmdan olu§an derleme eserler yoktu ve sonraki y1llarda mevcut parti çizgisine uygun hareket etmek yerine eski bir Mer kez Komite talimatnamesine bagh kalmaya çah§an bir sekreter büyük ihtimalle "bürokratik egilim"lerinden õtü rü kmamrdi. Komünistler bürokrasiden ho§lanmad1klanm sõyler ken devrimci buyruklara ters dü§en ya da ters dü§mesi 1 58
Y E N i E KONOMi POLiTiKASI ( N E P ) V E D E V R i M i N G E L E C E G i
muhtemel bir idari yap1 istemediklerini kastediyorlardi. ôte yandan tam da aym nedenle devrimci buyruklara uy gun bir idari yap1 istiyorlard1 - yetkililerin devrim lider lerinin verdigi emirleri kabul ettikleri ve radikal toplum sal degi§im politikalanm uygulamaya hazir olduklan bir yap1. Parti aparatmm (ba§ka deyi§le bürokrasinin) yerine getirmesi beklenen devrimci i§lev buydu ve birçok komü nist bunu içgüdüsel olarak kabullenmi§ti. Birçok komünist, "proletarya diktatõrlügü"nün or ganlarmm da proleter olmas1 gerektigine inand1klan için sorumlu idari mevkilerde eski i§çilerin gõrev yap malanm istiyorlardi . Oysa Marx'm proletarya diktatõr lügüyle kastettigi §ey tam olarak bu olmad1g1 gibi Lenin de asla bunu kastetmemi§ti (Lenin l 923 'te §unu yaz IDI§tl: "!§çiler bizim için daha iyi bir aparat olu§turmak isteseler de bunu nas1l yapacaklanm bilmiyorlar. On lar daha iyisini yapamazlar. Bunun için gerekli kültürü edinmi§ degiller; tam da bu kültürü edinmeye ihtiyaçlan var. "1 2) Gelgelelim bir kurumun siyasi aç1dan saglamhg1, devrimci co§kusu ve "bürokratik yozla§ma"dan uzak du rabilmesinin, b armdird1g1 i§çi kadrolarmm kalabahkh g1yla dogru orant1h oldugu tart1§mas1z bir gerçek olarak kabul ediliyordu . Parti aparat1 dahil bürokrasinin tüm kademelerinde sm1f õlçütü uygulamyordu. Parti üyelik ahmlarmda da aym õlçüt uygulamyordu ve bu uygula ma S ovyet idari elitlerinin gelecekteki bile§imini kaç1mlmaz olarak etkilemi§ti. Sanayide çah§an i§çi sm1fl 1 92 1 'de darmadag1mk hal deydi ve rejimin onunla ili§kisi bir krizi yans1t1yordu. Ancak 1 924'e gelindiginde, ekonomideki canlanma baz1 sorunlan hafifletmi§ , i§çi sm1fl toparlanmaya ve kalkm12
"Better Fewer, But Better" (2 Mart 1 923), Lenin, Collected Works, xxxi ii. 488.
1 59
RUS DEVRiMi
maya ba§lam1§t1. Aym yil yüz binlerce i§çiyi p artiye üye yapmay1 amaçlayan Lenin Üye Kaylt Kampanyas1 ba§ latilm1§ ve partinin proleter kimligine baghhg1 bir kez daha teyit edilmi§ti . Daha fazla say1da ͧÇi idari i§lerde çah§maya te§vik edilirken "proletarya diktatõrlügü"nü kurma kararhhgmda herhangi bir azalmamn olmad1g1 kamtlanm1§tl. Kalabahk say1da i§çinin partiye kaydolmas1yla ge çen üç y1hn ardmdan l 927'de Komünist Parti'nin toplam mevcudu bir milyondan fazla tam ve aday üyeye ula§tl ve bunlann %39'u partiye kat1ld1ktan sonra meslekleri itibanyla ͧÇÍ olmaya devam ederken %56's1 ise partiye kat1ld1ktan sonra eski i§çiler haline geldi . 1 3 Bu iki oran arasmdaki fark, idari ve ba§ka türden beyaz yakah ͧlere giren ve o i§lerde kahc1 olan ͧÇi komünistlerin meydana getirdigi grubun büyüklük b ak1mmdan a§ag1 yukan neye tekabül ettigini gõsteriyordu. Sovyet iktidannm ilk on y1lmda partiye katilan i§çilerin daha sonra idari mevkilere terfi etme §anslan ( l 927'den sonraki terfiler sayilmasa bile) en azmdan %50 idi. Parti aparat1 hükümet bürokrasisinden ziyade i§çi ko münistler için ula§ilmas1 hedeflenen popüler bir mevkiye dõnü§mܧtü; zira i§çiler hem parti ortammda kendile rini daha rahat his sediyorlard1 hem de egitim eksikligi bir yerel parti sekreteri için, õrnegin hükümetin Finans Komiserligi'ne bagh bir biriminin ba§kam kadar büyük bir sorun te§kil etmiyordu. l 927'de parti aparatmm so rumlu mevkilerindeki komünistlerin %49'u eski i§çi iken hükümet ve Sovyet bürokrasisindeki komünistlerde ise bu oran %35 idi. idari hiyerar§inin en yüksek kademele rinde fark daha da belirgindi. Hükümetin yüksek mevki lerinde gõrevli komünistlerin çok az1 i§çi iken yerel parti 13
I . N. Yudin, Sotsial'naya baza rosta KPSS (Moskova , 1 97 3 ) , 1 28.
1 60
YENi EKONOMi POLiTiKASI ( N E P )
ve
DEVRiMiN GELECEGi
sekreterlerinin (oblast, gubemiya ve krai te§kilatlannm ba§kanlan) neredeyse yans1 eski i§çiydi. 14
Liderlik mücadelesi Lenin hayattayken Bol§evikler onu p arti lideri olarak kabul etmi§lerdi. Yine de partinin resmi bir lideri yoktu ve bõyle bir §ey olmas1 gerektigi fikri Bol§evikleri rahat s1z ediyordu. Siyasi çalkantilar esnasmda partideki yol da§lannm Lenin'i ki§isel otoritesini çok fazla õne ç1kar makla ele§tirdikleri gõrülmü§tÜ ve Lenin kendi bildigini yapmakta israr etse de pohpohlanmay1 ya da õzel sayg1 gõsterisi gibi §eyleri asla beklememi§ti. Bol§evikler Mus solini ve ítalyan fa§istlerini küçümsüyor ve onlan komik opera üniformalanyla Il Duce'ye sadakat yeminleri eden ilkel siyasiler olarak gõrüyorlardi. Aynca tarihten ders ç1kartilmas1 ve Rus Devrimi'nin Napoléon'un kendini im parator ilan ettikten sonra Frans1z Devrimi'nin ugrad1g1 ak1bete ugray1p yozla§mamas1 için õzen gõsteriliyordu. Bonapartizm (devrimci bir sava§m õnderinin diktatõre dõnü§mesi) Bol§evik Parti'de genellikle K1z1l Ordu'nun kurucusu ve !ç Sava§'ta komünist gençligin kahramam olan Troçki'ye yõnelik imah gõndermelerle tart1§1hyordu. Potansiyel bir Bonapart'm güzel ve etkili konu§up insan lara büyük hayaller kurdurabilen ve muhtemelen askeri bir üniformayla sahneye ç1kan karizmatik bir figür olaca g1 varsay1hyordu. Lenin, Ocak 1 924'te õlse de saghg1 1 92 1 ortalarm dan beri ciddi anlamda bozuldugu için 1 92 l 'den sonra siyasetle düzenli ve aktif biçimde ilgilenememi§ti. Ma y1s l 922'deki inmeyle k1smi felç geçirdikten sonra Mart 1 923 'teki ikinci bir inmeyle daha da agir bir felç geçirip 14
Kommunisty v sostave apparata gosuchrezhdenii i obshchestven nykh organizatsii. Itogi vsesoyuznoi partiinoi perepisi 1 92 7 goda (Moskova, 1 929), 25; Bol'shevik, 1 928 no. 1 5, 20. 161
R U S DE V R i M i
konu§ma yetisini büyük õlçüde yitirmi§ti. Dolay1s1yla Lenin'in õlümü yava§ça ilerleyen bir sürece yayilm1§ ve kendisi de bunun erken sonuçlanm gõzlemleyebilmi§ t i . Lenin'in hükümet b a§kam olarak yetkileri üç b a§kan yard1mc1s1 tarafmdan devrahnd1 ve bunlarm en õnemli si 1 924'te Lenin'in halefi olarak Halk Komiserleri Kon seyi Ba§kam olan Aleksey Rikov'du. Ancak iktidarm as1l merkezinin hükümet degil Lenin'in de dahil oldugu yedi üyeden olu§an Politbüro oldugu belliydi . Politbüro'nun diger üyeleri Troçki (Sava§ Komiseri), Stalin (Parti Genel Sekreteri), Zinovyev (Leningrad parti te§kilat1 ve Komin tern ba§kam) , Kamenev (Moskova parti te§kilat1 ba§ka m), Rikov (ilk Halk Komiserleri Konseyi Ba§kan Yard1m c1s1) ve Mihail Tomski (Sendikalar Merkez Konseyi b a § kam) idi. Lenin'in hastahg1 sirasmda -ve õlümünden sonra Politbüro, kolektif bir õnderlikle ülkeyi yõnetmeye karar vermi§ ve Politbüro üyeleri arasmdan herhangi birinin Lenin'in yerini alabilecegi ya da benzer bir otorite mev kisine gelmeyi isteyebilecegi fikrini kesinlikle reddetmi§ lerdi. Buna kar§thk 1 923'te Zinovyev, Kamenev, Stalin tri umviras1 ile Troçki arasmda gizli bir haleflik kavgas1 sõz konusuydu. Hem Bol§evik Parti'ye geç tarihlerde katild1g1 için hem de partiye üye olduktan sonra sergiledigi çarp1c1 performanstan õtürü dt§lanan Troçki, kendisi bunu red detse de en tepedeki mevkiyi arzulayan ihtirash bir rakip olarak gõrülüyordu. 1 923 s onlannda yazd1g1 Yeni Yol'da Troçki, Bol§evik Parti'nin eski muhaflzlannm "muhafa zakâr, bürokratik hizipçilige" boyun egerek devrimci ruh lanm kaybettiklerini ve tek derdi iktidarda kalmak olan ufak bir idari elit gibi davrand1klanm belirterek uyanda bulunmu§tU. Hastahgmdan õtürü aktif liderlikten çekilmek zorun da kalsa da halef adaylannm manevralanm gõzlemle1 62
Y E N Í E K O N O M Í P O L Í T Í K A S I ( N E P ) VE D E V R Í M Í N G E L E C E G Í
meyi sürdüren Lenin de "oligar§i" olarak tammlamaya ba§lad1g1 Politbüro'yla ilgili benzer bir memnuniyetsizlik duyuyordu. 1 922 Arahk'mda yazd1g1, "Vasiyetname" diye bilinen metninde -diger Politbüro üyelerine k1yasla fazla s1yla õne ç1kt1klanm kendisinin de kabul ettigi Stalin ve Troçki dahil- parti liderlerinin õzelliklerini çõzümlemi§ ve hepsini õver gibi yaparken aslmda k1yas1ya ele§tirmi§ ti. Lenin'in onun hakkmdaki yorumuna b ak1hrsa, Stalin Parti Genel Sekreteri olarak olaganüstü yetkilere sahipti ve bu yetkileri daima ihtiyath biçimde kullanmamas1 ih timal dahilindeydi . "Vasiyetname"nin üzerinden bir haf ta geçtikten sonra Lenin'in kans1 Nadejda Krupskaya ile Stalin arasmda Lenin'in hasta yatagmdaki bak1m1yla il gili bir meseleden õtürü patlak veren kavganm ardmdan Lenin, "Vasiyetname"ye Stalin'in çok kaba saba oldugu ve Genel Sekreterlik gõrevinden azledilmesi gerektigine dair bir not eklemi§ti. 1 5 Birçok Bol§evik d e Stalin'in siyasi çapmm Troçki'yle bir tutulmasma §a§1nyordu. Stalin, Bol§eviklerin normal de parlak bir õnderden bekledikleri õzelliklerin hiçbirine sahip degildi. Karizmatik bir figür, kusursuz bir hatip ya da Lenin veya Troçki gibi seçkin bir Marksist teorisyen degildi. Ne bir sava§ kahramamyd1 ne i§çi sm1fmm õrnek bir evlad1 ne de bir entelektüeldi. Nikolay Sukhanov onun "gri bir leke" oldugu izlenimi edindigini sõylemi§ti - ba § anh bir perde arkas1 siyasetçisi ve partinin iç i§leyi§i konusunda uzman olmakla birlikte herhangi bir kayda deger ki§isel vasf1 olmayan biri. Politbüro içindeki trium viranm õnde gelen üyesinin Stalin'den ziyade Zinovyev oldugu dü§ünülüyordu. Ne var ki Lenin, Stalin'in kapasi tesini herkesten daha iyi degerlendirebilecek bir konum15
Vasiyetname metni için bkz. Robert V. Daniels, e d . , A Documentary History of Communism in R ussia from Lenin to Gorbachev (Leba non, NH, 1 993). 1 1 7- 1 8 .
1 63
RUS DEVRiMi
dayd1 zira 1 920-2 l 'deki parti içi kavgada Stalin onun sag kolu olmu§tu. Triumviramn Troçki'yle kavgas1 1 923-24 k1§mda doruk noktasma ula§tI. Partide hizipçilik resmen yasakland1g1 balde ya§ananlar birçok bak1mdan 1 920-2 1 'deki duruma benziyordu ve Stalin büyük õlçüde Lenin'in geçmi§teki stratejisine ba§vurmu§tU. 1 3 . Parti Kongresi'nden õnce parti içi tart1§malar ve delege seçimleri sirasmda Troç ki'nin destekçileri bir muhalefet gibi hareket ederken par ti aparat1 da "Merkez Komite çogunlugu"nu, yani trium viray1 desteklemek üzere seferber edilmi§ti. Merkezi hü kümet bürokrasisine bagh parti birimleri, üniversiteler ve KlZll Ordu'dan Troçki'ye destek veren baz1 ki§iler olduysa da sonuçta seçimi "Merkez Komite çogunlugu" kazand1. 16 ílk oylamamn ardmdan Troçki taraftarlarma yõneltilen yogun saldmdan õtürü birçok ki§i çogunluk tarafma geç ti. Sadece birkaç ay sonra, 1 924 bahannda, yakla§an Parti Kongresi için yapilan delege seçimlerinde Troçki'ye veri len destegin tamamen buharla§t1g1 anla§1ld1. Bu esas itibanyla, parti makinesinin, ba§ka deyi§ l e Genel Sekreter Stalin'in zaferiydi. Genel Sekreter, bir ara§t1rmacmm deyimiyle "iktidann dõngüsel ak1§1"m17 manipüle edebildigi bir konuma yerle§IDi§ti. Genel Sek reterlik, yerel parti te§kilatlanm yõneten sekreterleri ta yin ediyor ve sakmcah hizipçilik egilimleri gõrüldügün de aym sekreterleri gõrevden alabiliyordu. Ulusal parti konferanslan ve kongrelerindeki delegeler ise yerel parti te§kilatlan tarafmdan seçiliyordu ve yerel delege liste lerinin en tepesindeki sekreterlerin girdikleri seçimleri rutin biçimde kazanmalan gitgide yaygm bir uygulama 16
Bkz. Robert V. Daniels, The Conscience of the Revolution (C ambrid ge, MA, 1 960) , 225-30. Bu tabir Daniels'e ait. K1sa ve õz bir analiz için bkz. Hough ve Fain sod, How the Soviet Union is Govemed, 1 24-33 , 1 44.
1 64
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I { N E P J VE D E V R i M i N G E L E C E G i
haline gelmi§ti. Buna kar§1hk ulusal parti kongrelerinde Parti Merkez Komitesi, Politbüro, Orgbüro ve elbette Sek retarya üyeleri seçiliyordu. K1sacas1 Genel Sekreter, siyasi rakiplerini cezalandirabildigi gibi parti kongrelerini de kendisinin gõrevde kalmasm1 saglayan y1gmlarla doldur mu§tu. 1 923-24'teki õlüm kahm sava§mdan galip aynlan Sta lin elde ettigi kazammlan sistematik biçimde peki§tir meye koyuldu. 1 925'te Zinovyev ve Kamenev'le yollanm aymp bu ikisini birer saldirgan gibi gõründükleri bir sa vunma pozisyonuna itti. Zinovyev ve Kamenev daha son ra Troçki'yle beraber bir birle§ik muhalefet olu§tursalar da Stalin kendi etrafmda toplad1g1 sad1k ve kararh bir ekibin yard1m1yla (ileride Sovyet hükümetinin õnde ge len liderlerinden Vyaçeslav Molotov ve sanayiden sorum lu komiserlik makamma getirilen Sergo Orconokidze de ekipteydi) muhalefeti kolayhkla yenebilmi§ti . 1 8 Muhalif leri destekleyen birçok ki§i ücra ta§ra §ehirlerindeki gõ revlere tayin edildiler; muhalefet liderleri ise hâlâ parti kongrelerinde konu§abilseler de muhalif delegelerin sa y1s1 o kadar azalm1§t1 ki liderler partinin ruh halinden tümüyle uzak ve sorumsuz asiler olarak gõrülüyorlardi. 1 927'de muhalefet liderleri ve destekçileri hizipçilik yasa gm1 çignedikleri gerekçesiyle nihayet partiden ihraç edil di ve Troçki ve bir grup muhalif, idari sürgün cezas1yla ücra §ehirlere gõnderildiler. Stalin'le Troçki arasmdaki kavgada, õzellikle sana yile§me stratejisi ve kõylülük politikas1 gibi meseleler gündeme getirilse de bu ikisi ashnda temei meselelerde o kadar farkh dü§ünmüyordu: Hem Troçki hem de Stalin kõylülüge õzel bir sevgisi olmayan, sanayile§me taraftan 1•
1 920'lerin hizip kavgalan s1rasmda Stalin'in ekibinin oluliumu hak kmda bkz. Sheila Fitzpatrick, On Stalin 's Team: The Years of Living
Dangerously in Soviet Politics (Princeton, 20 1 5) , 1 . Bõlüm. 1 65
RUS DEVRiMi
Bol§eviklerdi; ama Stalin, 1 920'lerin ortasmda Troçki'ye gõre daha ihmh bir kamusal tutum benimsemi§ti ve bir kaç yil sonra h1zh bir s anayile§me hedefiyle yola koyu lan Birinci Be§ Y1lhk Plan çerçevesinde Troçki'nin poli tikalanm çalmakla suçlanacakti. Tabandaki parti üyeleri ise Troçki'yle Stalin arasmda belirli meselelerdeki fikir aynhklarmdan ziyade iki liderin ki§isel farkhhklanm daha net biçimde alg1hyordu. Troçki'nin tç Sava§'ta hem ac1mas1zca davranan hem de gõz ahc1 ve karizmatik bir liderlik performans1 sergileyen bir Yahudi entelektüeli ol dugu yaygm biçimde biliiliyordu (Yahu:diligi daima olum lu kar§1lanmasa da); Stalin ise karizmatik, entelektüel ve Yahudi olmad1g1 bilinen, gõrece nõtr ve karanhk bir fi gürdü. Parti makinesiyle ona meydan okuyanlar arasmdaki asil mesele bir bak1ma parti makinesinin ta kendisiydi. Partideki hâkim hiziple aralanndaki sorun ilk ba§ta ne olursa olsun 1 920'lerin muhalif olu§umlanmn hepsi en sonunda aym temel §ikâyeti dile getirmi§ti: Parti "bürok ratikle§mi§"ti ve Stalin parti içi demokrasi gelenegini õl dürmü§tü. 19 Hatta muhalefete õzgü bu bak1§ aç1sm1 son y1llannda Lenin'in de payla§t1g1 iddia ediliyordu20 - Le nin'in liderlerin küçük grubundan d1§land1g1 dü§ünülür se bunda biraz hakhhk pay1 olabilir ama onun durumuna bir siyasi yenilgiden ziyade hastahgm yol açt1g1 unutul mamahdir. Aynca Stalin'in birçok bak1mdan akil hocas1 olan Lenin'i parti makinesine kar§I parti içi demokrasiyi savunurken gõrmek biraz zor olurdu. Geçmi§te Lenin ik19
Daniels'in l 920'lerin Komünist Muhalefetleri'ne dair kitab1 The
Conscience of Revolution'un (Devrimin Vicdam) ku§at1c1 temas1 budur. Kitabm admdan da anla§1lacag1 üzere, Daniels parti içi de mokrasi çagnlanm muhalefetin içkin bir i§levinden ziyade devrimci idealizmin bir d1§avurumu olarak gõrmektedir. Bkz . Moshe Lewin, Lenin 's Last Struggle (New York, 1 968) . Alternatif bir yorum için bkz. Service, Lenin, 26-8. Bõlümler.
1 66
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
tidann belirli bir noktada toplanmasmdan endi§e duy mami§tl , onun derdi iktidann Stalin'in elinde toplanm1§ olmas1ydi. Arahk 1 922'de yazd1g1 "Vasiyetname"sinde Parti Sekreteri'nin yetkilerini azaltmay1 õnermek yerine sadece Stalin'den ba§ka birisinin Genel Sekreter olmasm1 is temi§ ti. ôte yandan Lenin ile l 920'lerin Stalin'i arasmda baz1 süreklilikler olsa da Lenin'in õlümü ve haleflik kavgas1 gerçek bir siyasi dõnüm noktas1ydi. Stalin, kendi iktidar aray1§1 çerçevesinde muhaliflerine kar§l Leninist yõntem lere ba§vursa da bu yõntemleri -partideki ki§isel otorite sini uzun süre õnce tesis eden- Lenin'in yamna dahi yak la§amad1g1 bir amans1zhk ve ac1mas1zhkla uygulam1§tl. íktidara geldiginde Stalin'in ilk i§i Lenin'in eski rolünü -ilk olarak Politbüro'daki e§itler arasmda- üstlenmek oldu. Bu arada Lenin de õlümünden sonra ilahi vas1flarla donat1hp hatas1z ve kusursuz bir Lider' e dõnü§türülmü§; cesedi mumyaland1ktan sonra halkm ilham almas1 için Lenin Mozolesi'ne sayg1yla yerle§tirilmi§ti. 2 1 Lenin'in õlümünden sonra yarat1lan Lenin kültü eski Bol§eviklerin lidersiz parti mitini yok etti. Yeni lider e§itler arasmda birinci olmaktan fazlasm1 istediginde, art1k dayanabile cegi bir temel vardi.
Tek ülkede sosyalizmin in§as1 Bol§eviklerin iktidardaki hedefi õzetle "sosyalizmin in§as1"yd1 ve Bol§eviklerin sosyalizm anlay1§lan ne kadar muglak olsa da, "sosyalizmin in§as1"nm. ekonomik kal kmma ve modernle§meden geçtigine dair net bir fikirleri vardi. Rusya'da sosyalizmin õnko§ullan olarak daha faz la s ay1da fabrikaya, demiryoluna, makine ve teknolojiye 21
Lenin kültünün ortaya ç1ki�1 hakkmda bkz. Nina Tumarkin, Lenin
Lives! (C ambridge, 1 983) . 167
RUS DEVRiMi
ihtiyaç vardi. Ülkenin kentle§mesi; k1rlardan kentlere bir nüfus hareketliliginin gerçekle§mesi; daha kalabahk, ka hc1 ve kentli bir i§çi sm1fmm ortaya ç1kmas1 gerekiyordu. Okuma-yazma oram ve okul say1smm çok daha artmas1, daha fazla say1da vas1fh i§çi ve mühendisin yeti§mesi §artti. Sosyalizmin in§as1 Rusya'mn modem bir sanayi toplumuna dõnü§mesi anlamma geliyordu. Bol§eviklerin bu dõnü§ümle ilgili net bir fikri vard1 zira kapitalizmin daha ileri Bati ülkelerinde yaratt1g1 dõ nü§ümü esas ahyorlardi . Ama Bol§evikler iktidara "vak tinden õnce" gelmi§lerdi ve dolay1s1yla Rusya'da kapita listlerin i§ini yapmak onlara dü§mܧtü. Men§evikler ise bunu pratikte riskli, teoride ise oldukça muglak bir poli tika olarak gõrüyorlardi . Aslmda Bol§eviklerin kendileri de bu politikay1 nasil ba§anyla uygulayacaklanm bilmi yorlardi. Ekim Devrimi'nden sonraki ilk y1llarda Rus ya'mn sosyalizme ilerleyebilmek için daha ziyade Bati Avrupa'daki sanayile§mi§ ülkelerin yard1mma (Avrupa'da Rusya'dakine benzer bir devrim olduktan sonra) muhtaç oldugu sõyleniyordu. Avrupa'daki devrimci hareketin çõ kü§ünden sonra sosyalizme nasil ilerleyeceklerini bile meyen Bol§evikler yine de sosyalizme ilerleme kararhhk lanm korumu§lardi. Rusya'da devrimin vaktinden õnce gerçekle§tigine dair eski tarti§maya 1 923'te dõnen Lenin, Men§eviklerin itirazm1 "hayli basmakahp" bulmaya de vam ediyordu. Napoléon'un sava§ hakkmda dedigi üzere, devrimci bir durumda "On s'engage et puis on voit! " (Ônce kavgaya girilip sonra hesap yap1hr) . Bol§evikler bu riski alm1§tl ve Lenin'in ula§t1g1 sonuca bak1hrsa, aradan ge çen alti yilm ardmdan "genel olarak ba§anh olduklan" muhakkakti.22 22
Lenin, "Our Revolution (A Propos of the Notes of N. Sukhanov) ", Col
lected Works, xxxiii . 480. 1 68
Y E N Í EKONOMÍ POLÍTÍKASI ( N E P ) V E DEVRÍMÍN GELECEGÍ
Lenin pemhe bir tablo çiziyordu çünkü tç Savaij 'tan sonra onlan bekleyen ekonomik durum kar§Ismda en iyimser Bol§evikler bile sars1lm1§lard1. Rusya atleta Bol §eviklerin tüm istekleriyle alay edercesine yirminci yüz y1lm yükünü üzerinden at1p gõreli gerilikten mutlak ge rilige intikal etmi§ti. �ehirler harap haldeydi; makineler metruk fabrikalarda paslamyordu; madenleri sel basm1§ t1 ve endüstriyel i§çi sm1fmm yans1 gõrünü§e bak1hrsa yeniden kõylü olmu§tU. 1 926 nüfus say1mmm gõsterdigi üzere, Avrupa Rusya's1 tç Sava§'tan hemen sonraki y1llar da 1 897'de oldugundan çok daha az kentliydi. Kõylüler geleneksel geçimlik tanma geri dõnmü§lerdi ve anla§1lan o ki serfligin ortaya ç1k1§mdan õnceki altm çag1 yeniden yakalamaya çah§1yorlard1. 1 92 l 'de NEP'in yürürlüge konmas1 Bol§eviklerin bü yük kapitalistlerin yapmas1 gereken i§i yapabildiklerini ama §imdilik ufak çaph kapitalistler olmadan sistemi sürdürmenin mümkün olmad1gm1 kabul ettikleri anlam1na geliyordu. �ehirlerde bireysel ticaret ve ufak çaph õzel sanayinin canlanmasma izin verilmi§ti. K1rsal kesimde ise Bol§evikler zaten kõylülerin toprag1 kendi bildikleri gibi i§lemesine izin vermi§lerdi ve §imdi kõylülerin bir yandan kent pazarma yõnelik üretim yapan güvenilir "küçük burjuva" rolü oynamalanm, õte yandan kentlerde üretilmekte olan mamul mallan tüketmelerini saglama ya çah§1yorlard1. Stolypin devrinde ba§lat1lan kõylülere kendi arazilerini güçlendirmekte yard1mc1 olma politika s1 1 920'lerde Sovyet yetkililer tarafmdan -mirin otorite sine asla cepheden saldmlmadan- devam ettirildi. Bol§e viklerin bak1§ aç1smdan ufak çaph kõylü tanm1 gelenek sel komünal ve geçimlik kõylü tanmmdan daha iyiydi ve bunu te§vik etmek için ellerinden geleni yap1yorlard1 . Bol§eviklerin NEP dõneminde õzel sektõre ili§kin tu tumlan ise daima muglakt1. tç Sava§ 'tan sonra parçala1 69
RUS DEVRiMi
nan ekonomi restore edilirken õzel sektõre ihtiyaç duyul mu§ ve büyük ihtimalle ·ozel sektõrün ekonomik kalkm mamn erken a§amalannda gerekli oldugu dü§ünülmü§tü. Ne var ki kapitalizmin k1smen canlanmas1 bile birçok parti üyesi aç1srndan incitici ve korkutucuydu. Yabanc1 §irketlere üretim ve madencilik "imtiyazlar"1 verildiginde Sovyet yetkililer bundan rahats1z olmu§ ve ülkede s aglam i§letmelerin kurulup imtiyazlann geri alrnacag1 ve ya banc1 §irketlerin çekilecegi zamam iple çekmi§lerdi. Yerel õzel giri§imcilere ("NEP"çiler) büyük bir §Üpheyle yakla §Ihrken bu ki§ilerin faaliyetlerine yõnelik k1s1tlamalar 1 920'lerin ikinci yansmda õylesine ag1rla§tmlm1§tir ki birçok i§letme iflas ederken geri kalan "NEP"çiler de i§ lerini k1hfrna uyduran karanhk vurguncular gibi gõrün mü§tür. Bol§eviklerin NEP devrinde kõylülüge yõnelik tavn ise daha da çeli§kiliydi. Bol§evik Parti'nin uzun vadeli hede fi ülkede kolektif ve büyük õlçekli tanma geçilmesi olsa da l 920'lerin ortalanndaki yaygm inam§a gõre bu ancak uzak gelecekte gerçekle§ebilecek bir hedefti. O zamana dek kõylülerin gõnlü almmah ve kendi küçük burjuva ha yatlanm ya§amalarma izin verilmeliydi; aynca kõylüleri tanm yõntemlerini geli§tirip üretimi artt1rmaya te§vik etmek de devletin yarannayd1. Bu, rejimin s1k1 çah§an ve bireysel tanmda ba§anh olan kõylülere ho§gõrüyle yak la§t1g1, hatta onlan onaylad1g1 anlamma geliyordu. ôte yandan pratikte Bol§evikler kom§ulanndan daha zengin kõylülere yõnelik büyük §Üphe duyuyorlard1. Bu tür kõylüler potansiyel sõmürücü ve k1rsal kapitalistler olarak gõrülüp genellikle "kulaklar" olarak tammlamyor lard1 ve kulaklar oy verme hakkrndan mahrum birak1lmak dahil olmak üzere çe§itli aynmc1hk biçimlerine maruz kahyorlard1. "Orta" kõylülükle (kõylülerin büyük çogunlu gunun dahil oldugu, "zengin"le "fakir" aras1 bir kategori) 1 70
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
ittifak ihtimalinden bahsetmekle birlikte Bol§evikler kõy lülügün kendi içindeki s1mfsal farkhla§ma gõstergelerine kar§l daima teyakkuzdaydilar ve sm1f mücadelesine girip zengin kõylüler kar§ismda fakir kõylüleri desteklemeleri ne olanak s aglayacak bir §ans elde etmek için hazir bek liyorlardi. Gelgelelim Bol§evikler ekonomik kalkmmanm anah tarmm kõylerden ziyade §ehirler olduguna inamyorlar di. Sosyalizmin in§asmdan bahsederken zihinlerindeki ana süreç son kertede sadece kent ekonomisini degil kõy ekonomisini de dõnü§türecek bir sanayile§meydi. !ç Sa va§'m hemen ardmdan sanayide üretimin yeniden 1 9 1 3 seviyesine ç1kart1lmas1 büyük bir vazife gibi gõrünmü§ tü: Lenin'in ülkeyi elektriklendirme plam 1 920'lerin ilk yansmm neredeyse tek uzun vadeli kalkmma plamyd1 ve yapilan tüm reklamlara ragmen aslmda ba§lang1çtaki hedefler itibanyla gayet mütevaz1ydi. Ancak 1 924- 1 925'te sanayide ve genel olarak ekonomide gerçekle§en beklen medik toparlanma Bol§evik liderler arasmda iyimserli gin artmasma ve yakm gelecekteki endüstriyel kalkmma ihtimallerinin yeniden degerlendirilmesine yol açti. !ç Sava§ sirasmda Çeka'nm ba§kam ve partinin en iyi õr gütçülerinden biri olan Feliks Dzerjinski, l 924'te Yüksek Ekonomik Konsey (Vesenka) ba§kanhgma getirildi ve Konsey'i Ç arhk rejimindeki seleflerine benzer §ekilde bü yük õlçüde metalürji, metal i§leme ve makine-in§a sana yiine odakh ve güçlü bir sanayi bakanhg1 haline getirdi. Dzerjinski'nin 1 925 sonlanndaki cüretkâr aç1klamasma sanayideki h1zh kalkmmaya ili§kin yeni bir iyimserlik yans1m1§t1: [Sanayile§meyle ilgili) bu yeni vazifeler ülkemizi sanayi le§tirmek için herhangi bir yol haritas1 belirlemedigimiz sürece s osyalizmi in§a etmenin imkâns1z oldugundan 171
RUS DEVRiMi
b ahsettigimiz on, o n b e § y a da yirmi y1l õncesinde ol dugu gibi , s oyut terimlerl e kavrad1g1m1z vazifeler degil. Art1k sorunu genel teorik bir düzeyde degil, devam eden iktisadi faaliyetimizin kesin ve somut bir hedefi olarak gõrüyoruz.23
Parti liderleri arasmda h1zh sanayile§me hedefini des teklemek konusunda gerçek bir fikir aynhg1 olmasa da 1 920'lerin ortalarmdaki hizip kavgalarmda mesele kaç1mlmaz olarak gündeme gelmi§ti. NEP'in kasvetli ba§lan g1ç y1llarmda bile ekonominin devlet tarafmdan planlan mas1m aktif biçimde destekleyen az say1daki Bol§evikten biri olan Troçki, siyasi rakiplerine kar§I sanayile§me da vasmm savunusunda ba§I çekiyordu. Ancak Stalin l 925'te sanayile§menin art1k kendi davas1 ve yüksek õncelikler den biri oldugunu aç1kça ifade etmi§ ve Ekim Devrimi'nin sekizinci yildõnümünde, partinin k1sa süre õnce ald1g1 ekonomide h1zh modernle§me karanm Lenin'in 1 9 1 7'de ald1g1 siyasi iktidara el koyma karanyla k1yaslam1§tL 24 Bu hem Stalin'in kendisi için elde etmeyi umdugu presti ji hem de ekonomide h1zh modernle§meye verilen õnemi gõstermesi bak1mmdan cesur bir k1yaslamaydL Anla§1lan o ki Stalin, tarihteki kendi yerini Lenin'in halef� olarak gõrüyordu: O, "Sanayile§tirici Stalin" olarak amlacaktL Partinin yeni yõnelimi Stalin'in "Tek ülkede Sosya lizm" slogamyla ifade edilmi§ti. Bu, Rusya'nm kimsenin yard1m1 olmadan kendi çabas1yla sanayile§erek güçlü ve kudretli olmaya ve sosyalizmin õnko§ullanm yaratmaya hazir oldugu anlamma geliyordu. Sovyet Komünist Parti si'nin temel hedefi uluslararas1 devrimden ziyade ulusal 23
Akt. Yu. V. Voskresenskii, Perekhod Kommunisticheskoi Partii k
osushchestvleniyu politiki sotsialisticheskoi industrializatsii SSSR ( 1 925- 1 927) (Moskova , 1 969). 1 62 . J . V. Stalin, "October, Lenin a n d the Prospects of O u r Development",
Works (Moskova, 1 954) , vii. 258. 1 72
Y E N i E K O N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R i M i N G E L E C E G i
modernle§meydi. Bol§eviklerin kendi proleter devrimleri ne destek verecek bir Avrupa devrimine art1k ihtiyaçlan yoktu. Sovyet iktidannm in§a edilmesi için yabancilann (kapitalist ya da devrimci yabancilarm) iyi niyetli çaba lanna gerek duyulmuyordu. Ekim l 9 l 7'de oldugu üzere Sovyetler kendi güçlerine güvenerek kavgay1 kazanabilir lerdi. Sovyetler'in tart1§mas1z bir olgu olarak dünyadan ko pu§U ve Stalin'in büyük bedeller õdetmek pahasma ülkeyi sanayile§tirme hedefine ragmen "Tek Ülkede Sosyalizm" kullam§h ve kenetleyici bir §iar oldugu gibi ba§anh bir siyasi stratejiydi de. ôte yandan kati bir Marksist teoriyle egitilmi§ eski Bol§eviklerin pratikte büyük itirazlar yõ neltmemekle birlikte kendilerini mutlaka tart1§mak zo runda hissettikleri bir stratejiydi bu. Sonuçta, halledil mesi gereken teorik meseleler ve parti sanki Sovyet halk1nm siyasi b ak1mdan en geri kitlelerini tatmin ediyormu§ çasma rahats1zhk veren baz1 §OVen milliyetçi çagn§imlar sõzkonusuydu. ônce -1 926'ya kadar Komintern lideri olan- Zinovyev, ardmdan Troçki oltaya gelip, "Tek Ülkede Sosyalizm"e ideolojik bak1mdan kusursuz olmakla birlik te politik bak1mdan feci sonuçlara yol açan baz1 itirazlar yõneltmi§ ve bu itirazlar bir yandan Stalin'e rakiplerini karalama imkâm verirken õte yandan onun Rus ulusunun in§as1 ve ulusal gücünden yana bir tutum ald1gma ili§kin siyasi bak1mdan oldukça avantajh bir hususun vurgulan masma yol açm1§tl. 25 Bir Yahudi entelektüeli olan Troçki, Bol§eviklerin da ima enternasyonalist oldugunu vurgulad1gmda Stalin'in taraftarlan onu Rusya'dan çok Avrupa'y1 dü§ünen bir kozmopolit olarak yaftalam1§tl. Troçki hakh olarak ken25
Bu tart111malar hakkmda bkz. E. H. Carr, Socialism in One Country, ii. 36-5 1 .
1 73
RUS DEVRiMi
disinin en az Stalin kadar sanayile§me yanhs1 oldugunu ileri sürdügünde, Stalin'in adamlan onun l 920'de eme gin militerle§tirilmesini s avundugunu ve dolay1s1yla Sta lin'den farkh olarak Rus i§çi sm1fmm ç1karlanm feda etmeye haz1r bir sanayile§me taraftan oldugunu hat1rlat m1§lardi. Sanayile§me politikasmm finansmam gündeme geldiginde ve Troçki, Rus halkmm ta§1yamayacag1 kadar agir bir yükün altma s okulmamas1 için yabancilardan dt§ ticaretle kredi almmasm1 savundugunda bu da onun "enternasyonalizm"inin bir ba§ka delili say1lm1§t1 - ayn ca büyük õlçekli dt§ ticaret ve yabancilardan kredi ahm1 gitgide imkâns1zla§t1g1 için Troçki'nin gerçekçi olmad1g1 da sõylenmi§ti. Stalin ise e§zamanh olarak hem yurtsever hem de pratik bir tutum benimsemi§ti. Stalin'e gõre Sov yetler Birligi'nin kapitalist Bat1'dan iyilik dilenmeye ne istegi ne de ihtiyac1 vardi . Gelgelelim, sanayile§me hamlesinin finansmam reto rik jestlerle halledilemeyecek kadar ciddi bir meseleydi. Bol§evikler burjuva endüstriyel devrimin õnko§ullardan birinin sermaye birikimi oldugunu ve Marx'm canh bi çimde aç1klad1g1 üzere bu sürecin halkm ac1 çekmesi an lamma geldigini biliyorlardi. Sovyet rejimi sanayile§mek istiyorsa sermaye birikimi yapmak zorundaydi . Eski Rus burjuvazisinin mülkleri halihazirda müsadere edilmi§ti ve yeni NEP' çi burjuvazi ve kulaklann sermaye birikimi yapmaya ne vakitleri ne de firsatlan vardi. Devrimle bir likte siyasi izolasyona maruz kald1g1 için Rusya'nm Wit te õrnegini izleyerek Bati'dan sermaye transferi yapmas1 da art1k mümkün olmad1gma gõre, rejim kendi elindeki kaynaklara ve hâlen agirhkla kõylü olan halkm kaynakla rma yõnelmek zorundaydi. O halde Sovyet sanayile§mesi "kõylülügün ezilmesi ve s uyunun ç1kanlmas1" anlamma m1 gelecekti? Eger õyleyse, rejim kendisini bekleyen siya si hesapla§madan zaferle aynlabilecek miydi? 1 74
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) VE D E V R Í M i N G E L E C E G i
l 920'lerin ortalannda bu mesele o tarihlerde muhalif olan Preobrazenski ile bir Stalinist olan Buharin arasm da tart1§1lmu�ti. Daha õnce Komünizmin ABC si 'ni birlik te yazan ikili, iktis at (Preobrazenski) ve siyaset (Buharin) teorisinde uzmanla§IDl§, õnde gelen Marksist teorisyen lerdi. Tartl§mada Preobrazenski, bir iktis atç1 olarak, bü yük õlçüde ticaretin terimlerini kirsal kesime uyarlay1p kõylülükten s anayile§menin bedeli olarak bir "vergi" alm masm1 s avunmu§tU. Buharin ise siyasi bak1mdan kabul edilemez buldugu bu tavrm kõylülügü rejimden uzakla§ tirabilecegini ve rejimin Lenin tarafmdan NEP'in siyasi dayanag1 olarak tammlanan ͧÇi-kõylü ittifakm1 bozma riskini alamayacag1m belirtmi§ti. Tarti§mada belirli bir sonuca varilamam1§t1 zira Buharin s anayile§menin §art oldugunu ve dolay1s1yla sermaye birikiminin bir §ekilde yap1lmas1 gerektigini kabul ederken Preobrazenski de kõylülükle kanh ve §iddetli bir hesapla§manm sakmcala nm kabul etmi§ti. 2 6 Stalin tartl§maya katilmam1§t1 ve bu tavrmdan õtü rü birçok ki§i onun müttefiki Buharin'le hemfikir oldu gunu dü§ünmü§tü. Ne var ki Stalin'in kõylülüge yõnelik tutumunun Buharin'in tutumu kadar uzla§mac1 olmad1gma dair baz1 emareler daha o tarihte mevcuttu: Stalin kulak tehdidine yõnelik daha sert bir tutum benimsemi§ ve Buharin'in kõylülügü rejimin lütfuyla "zenginle§me"ye te§vik eden yakla§1mma kar§l 1 925'te net bir mesafe al IDI§tl. Aynca Stalin sanayile§me hamlesine kararh biçim de baghyd1, oysa Preobrazenski-Buharin tartl§masmdan ç1kan sonuç Rusya'nm sanayile§meyi ya ertelemesi ya da kõylülükle büyük bir hesapla§ma riskini almas1ydi. Sta lin halk arasmda pek tutulmayan politikalanm õnceden '
26
Tart11lmaya dair detayh bir inceleme için bkz. A. Erlich, The Soviet
Industrialization Debate, 1 924-1 926 (C ambridge, MA, 1 960). 1 75
RUS DEVRiMi
aç1klayan bir siyasetçi degildi ama geriye dõnüp b alnld1gmda o tarihte hangi sonucu tercih ettigini tahmin etmek zor degildir. Stalin'in l 927'de belirttigi üzere, ekonomide NEP'in yaratt1g1 toparlanma (sanayide verimlilik ve sana yi proletaryasmm büyüklügü neredeyse sava§ õncesinde ki seviyelere gelmi§ti) kentlerle kirsal kesim arasmdaki dengeyi kentlerin lehine b ozmu§tu. Stalin ülkeyi sanayi le§tirmeye kararhyd1 ve bu, k1rsal kesimle siyasi hesap la§ma anlamma gelecekse ona gõre kazanan kesinlikle "kent"ler -kentli proletarya ve Sovyet rejimi- olacaktL Lenin 1 92 l 'de NEP'i yürürlüge koydugunda bunu stra tejik bir geri çekilme olarak tammlam1§ ve NEP'in Bol§e vikler için güçlerini birle§tirip yeniden devrimci taarruza geçmeden õnce güç toplad1klan bir dõnem olacagm1 sõy lemi§ti. Aradan on y1l geçmeden NEP politikalarmm bir çogundan vazgeçen Stalin, Birinci Be§ Y1lhk Sanayile§me Plam hamlesi ve kõylü tanmmm kolektifle§tirilmesiyle yeni bir devrimci evreyi ba§lattL Stalin, dogru Leninist yolun bu oldugunu ve ya§asayd1 Lenin'in de aym yolu iz leyecegini sõylemi§ti ve ku§kusuz kendisi de huna inam yordu. Bir sonraki bõlümde ele alacag1m1z üzere, Buha rin ve Rikov gibi diger parti liderleri ise Lenin'in rejimin sosyalizme dogru kararh ad1mlar atmay1 ummadan õnce ihmh ve uzla§mac1 NEP politikalanm "ciddiyetle ve uzun süre" devam ettirmesi gerektigini sõyledigini iddia edip Stalin' e kar§l ç1km1§lardl . Tarihçiler arasmda Lenin'in siyasi mirasma dair bir mutabakat yoktur. Bazilan Stalin'i iyi kõtü Lenin'in ger çek vârisi olarak gõrürken baz1lan da Stalin'in aslmda Lenin'in devrimine ihanet ettigi kamsmdadir. Troçki bu ikinci gõrü§ü benimseyip kendini rakip vâris olarak gõrmekle birlikte onun da Stalin'in NEP'ten vazgeçmesi ya da Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmdaki iktisadi ve top lumsal dõnü§üm hamlesiyle prensipte gerçek bir sorunu 1 76
Y E N i E KO N O M i P O L i T i K A S I ( N E P ) V E D E V R i M i N G E L E C E G i
yoktu. l 970'lerde ve daha sonra Gorbaçov'un Sovyetler Birligi'ndeki perestroyka devrinde Leninizm (yani "esas Bol§evizm") ile Stalinizm arasmda temei bir fark oldu guna inanan ara§tlrmacilan esas itibanyla Stalin'e kar§1 "Buharin alternatifi" cezbetmi§ti.27 Buharin alternatifi, NEP'in õngõrülebilir gelecekte sürdürülmesi ve Bol§evik lerin iktidan ald1ktan sonra devrimci iktis adi ve toplum sal hedeflere evrimci bir yoldan eri§ilebilecegini kabul etmeleri anlamma geliyordu. Lenin ya§asayd1 l 920'lerin sonunda NEP'ten vazgeçip vazgeçmeyecegi tarihte kesin yamt1 olmayan "ya õyle ol sayd1?" sorulanndan biridir. Son y1llannda ( 1 92 1 - 1 923) Lenin, -devrin tüm Bol§evik liderleri gibi- radikal degi§im ihtimalinden umutlu degildi ve kisa süre õnce vazgeçilen Sava§ Komünizmi politikalanyla ilgili partide hâlâ devam eden hayal kmkhklanm ortadan kald1rmak istiyordu. Fakat Lenin, yine diger Bol§evik liderler gibi, 1 924-25'in beklenmedik h1zh ekonomik toparlanmas1 kar§1smda ruh hali radikal biçimde degi§ebilecek, olaganüstü degi§ken tabiath bir dü§ünürdü. Ocak l 9 1 7'de "devrimi sonuca gõ türecek sava§lar"1 gõrmeye õmrünün yetmeyecegini dü§ü nürken aym y1hn Eylül aymda iktidara proletarya adma el koymanm zorunlu oldugunu sõylüyordu. Lenin, Bol§evik lerin NEP devrinde kendilerini ko§ullann pasif kurbam olarak gõrmelerini genel olarak kabul etmezdi. O mizac1 itibanyla bir devrimciydi ve NEP, Lenin'in devrimci he deflerinin iktisadi ve toplumsal anlamda gerçekle§tigi bir durumu hiçbir §ekilde temsil etmiyordu. Lenin'le ilgili tart1§ma di§mda Bol§evik Parti'niil bir bütün olarak NEP'i Ekim Devrimi'nin zirvesi veya sonucu 27
Bkz. Stephen F. C ohen, "Bolshevism and Stalinism", Tucker, ed., Stali nism, and Bukharin and the Bolshevik Revolution (N ew York, 1 973); ve Moshe Lewin, Political Undercurrents in Soviet Economic Deba tes: From Bukharin to the Modem Reformers (Princeton, NJ, 1 974).
1 77
RUS DEVRiMi
olarak kabul etmeye hazir olup olmad1gma dair daha ge nel bir mesele vardir. Hru§çov'un l 956'daki 20. Parti Kong resi'nde Stalin devrindeki suiistimalleri kmamasmm ar dmdan eski ku§aktan birçok Sovyet entelektüeli NEP'in bir altm çag gibi gõründügü 1 920'lere dair gençlik am lanm yazmI§ ve Bat1h tarihçiler de benzer bir gõrü§Ü be nimsemi§lerdi. Ancak geriye dõnüp bakild1gmda NEP'in erdemleri (toplumda k1smi bir rahatlama ve iç çe§itlilik, rejimin gõreli olarak benimsedigi laissez-faire [birakm1z yapsmlar] tutumu) dõnemin komünist devrimcileri tara fmdan fazla takdir edilen õzellikler degildi. l 920'lerin komünistleri sm1f dü§manlanndan endi§eliydi; kültürel çogulculuk ho§larma gitmiyordu; parti liderliginde birlik olmamasmdan, amaç ve istikamet kaybmdan yakm1yor lard1 . Ekim Devrimi'yle dünyay1 dõnü§türmek istemi§ler di ama NEP dõneminde eski dünyamn hâlâ büyük õlçüde devam ettigi ayan beyan ortadayd1. Komünistlere NEP, büyük Frans1z Devrimi'nin yozla§ t1g1 Termidor dõnemini çagn§tmyordu. 1 926-27'de parti liderligiyle muhalefet arasmdaki mücadele naho§ bir bi çimde t1rmanm1§tI. !ki taraf birbirlerini komploculukla ve devrime ihanetle suçluyordu. Frans1z Devrimi'yle ara daki benzerliklerden, Termidorcu yozla§mayla baglant1h olarak ve bazen giyotinin iyile§tirici etkilerine de yap1lan -ugursuz- gõndermelerle s1k s1k bahsediliyordu. (Bol§e vikler devrimlerin kendi evlatlanm yemeye ba§lad1kla rmda çõktüklerini onlara õgreten devrim tarihini bilmek le õvünüyorlard1.)28 S1kmtmm parti elitiyle smirh olmad1gma ili§kin baz1 emareler vard1. Parti tabanmdaki birçok komünist ve 28
Termidor'la ilgili p arti içi tarti§malar hakkmda bkz. Deutscher, The Prophet Unanned (Londra, 1 970) , 3 1 2-32 ve Michal Reiman, The Birth of Stalinism, çev. George Saunders (Bloomington, IN, 1 987), 22-3 .
1 78
Y E N i E KONOMi POLÍT Í K A S I ( N E P ) V E D E V R Í M i N GELECEGÍ
sempatizan, õzellikle gençler, her gün daha fazla hayal k1nkhgma ugruyor ve devrimin bir açmaza toslad1gm1 dfü�ünüyorlard1. ͧçiler (komünist i§çiler dahil) "burjuva uzmanlar" ve Sovyet yetkililerin ayncahklan, s1k1 pazar hkç1 NEP' çilerin kazançlan , yüksek i§sizlik oram, f1rsat lar ve ya§am standartlanyla ilgili e§itsizliklerden õtürü õfkeliydiler. Parti ajitatõrleri ve propagandac1lara "Niçin mücadele ediyoruz?" gibi õfkeli sorulan s1khkla soruyor lard1 . Partinin ruh hali genç Sovyet Cumhuriyeti'nin so nunda s akin bir limana demirlemesinden duyulan mem nuniyeti yans1tm1yordu. Huzursuzluk, memnuniyetsizlik, gizlenemeyen bir kavgac1hk ve õzellikle parti gençligi arasmda íç Sava§'m kahramanhk günlerine duyulan nos talji duygusu hâkimdi.29 1 920'lerde devrim ve íç Sava§ de neyimleriyle yogrulan ve kendini hâlâ (Lenin'in 1 9 1 7'deki deyimiyle) "i§çi sm1fmm silahh õrgütü" gibi gõren genç partiye (Komünist Parti) ban§ ve huzur vaktinden çok õnce gelmi§ti.
29
Gençligin rejimden uzakla!lt1gma dair kaygilar hakkmda bkz. Anne E. Gorsuch, Youth in Revolutionary Russia (Bloomington, IN, 2000). 1 68-8 1 .
1 79
5 S TALiN'iN DE VRiMi
Birinci Be§ Y1lhk Plan'la ( 1 929-32) ba§lat1lan sanayile§me hamlesi ve ona e§lik eden tanmda zorunlu kolektifle§tir me hamlesi genellikle bir "yukandan devrim" olarak ta mmlanmi§tir. Ancak, olan biteni tammlamak için sava§ imgesine de pekâlâ ba§vurulabilir ve o tarihlerde -Sovyet yorumculann sõylemekten ho§land1g1 üzere "sava§m ha rareti" devam ederken- sava§ metaforlan devrimci meta forlardan daha yaygmdi . Komünistler "sava§ç1"yd1; Sov yet güçleri sanayile§me ve kolektifle§tirme "cepheleri"ne seferber edilmekteydi: Burjuvalann ve kulaklarm olu§ turdugu sm1f dü§manlan her an "kar§1-taarruz"a geçip "pusu" atabilirlerdi. Rusya'mn geriligi ve proletaryanm iç ve d1§ dü§manlan kar§1smda verilmekte olan bir s ava§ sõzkonusuydu. Sonraki y11larm baz1 tarihçilerinin gõrü §Üne bak1hrsa bu, Stalin'in "ulusa kar§l sava§" açt1g1 bir dõnemdi . 1 Sava§ imgeleri ku§kusuz Í ç Sava§ ve Sava§ Komüniz m i dõnemlerinin ruhuna dõnmek ve NEP devrinin fazla kahramanca oldugu sõylenemeyecek tavizlerini geçersiz kilmak anlamma geliyordu. Fakat Stalin hiçbir zaman sa dece sembollerle yetinmiyordu zira Birinci Be§ Yilhk Plan sirasmda Sovyetler Birligi gerçekten sava§taki bir ülkeye Ornegin bkz . Adam B. Ulam , Stalin (New York, 1 973), 8. Bõlüm.
1 80
STALÍ N ' Í N DEVRÍMÍ
benziyordu. Rejimin politikalarma kar§l siyasi muhale fet ya da direni§ õrgütlemeye çah§anlar vatan hainligiyle damgalamp sava§ zamanlarma õzgü bir sertlikle cezalan d1nhyorlardi. Ajanlar ve sabotajc1lara kar§l uyamk alma geregi Sovyet basmmm daimi temalanndan biri haline gelmi§ti. Halk yurtseverlik temelinde bir dayam§maya te§vik ediliyor ve sanayile§menin zorunlu kild1g1 "sava§ çabas1" için birçok fedakârhk yapmaya zorlamyordu: Sa va§ ko§ullarmm yeniden hâkim olmasmm bir ba§ka delili olarak §ehirlerde zorunlu kame uygulamasma geçilmi§ti. Sava§ zamanma õzgü kriz atmosferi kimi zaman yogun õlçekli sanayile§me ve kolektifle§tirmenin dogrudan bir sonucu olarak gõrülse de aslmda çok daha eskiye uzam yordu. 1 927'de hem parti içinde hem de ülkede kapitalist güçlerin yakmda yeniden müdahale edebileceklerine dair büyük bir sava§ korkusu ba§ gõsterdiginde sava§ zaman larma õzgü bir olaganüstü psikoloji hâkim olmu§tU. Sov yetler Birligi son zamanlarda d1§ siyasette ve Komintem politikasmda bir dizi §iddetli tepkiyle (Londra'daki Sov yet ticari misyonuna [ARC OS] saldm, milliyetçi Kuomin tang'm Sovyetler'in Çin'deki komünist müttefiklerine sal d1ns1 ve Polonya'daki bir Sovyet diplomatik temsilcisinin õldürülmesi gibi) kar§ila§IDI§tl. Troçki ve diger muhalif ler Stalin'i d1§ siyasetteki felaketlerden, õzellikle Ç in'deki durumdan sorumlu tutuyorlardi. Bir dizi Sovyet ve Ko mintem lideri bu §iddetli tepkileri Britanya'nm õncülük ettigi ve büyük ihtimalle Sovyetler Birligi'ne yõnelik bir askeri sald1nyla sonuçlanacak aktif bir Sovyet kar§ltl komplonun delili olarak gõrüyorlardi. GPU (Ç eka'mn ar d1h) rejim dü§mam oldugundan ku§kulamlan kimseleri gõzaltma almaya giri§tiginde yurtiçindeki gerilim iyice artmaya ve basmda Sovyet kar§ltl terõrizm vakalan ve rejim kar§ltl iç komplolarm haberleri yer almaya ba§ladi. Bir sava§ beklentisine giren kõylüler piyas adan tah1llan181
RUS DEVRiMi
m çekmeye ba§lad1gmda ise hem kirsal hem d e kentli nü fus arasmda temel tüketim mallarmm ahm1 hususunda panik ba§ gõsterdi. Birçok Bat1h tarihçi o tarihlerde s omut veya yakm bir müdahale tehdidinin olmad1g1 konusunda hemfikirdir; Sovyet DI§i§leri Komiserligi ve Politbüro'nun komplocu mant1ga itibar etmeyen Aleksey Rikov gibi üyeleri de ke sinlikle bu fikirdeydi. Ama parti liderliginin diger üyele ri çok daha kolayca teyakkuza geçebiliyorlard1. Bunlann arasmda o tarihte etrafI velveleye veren sõylentilerin ya y1ld1g1 ve yabanc1 devletlerin niyetlerine ili§kin somut bilgilere ula§Ilamayan Komintern'in heyecanh ba§kam Buharin de vard1. Stalin'in tavnm anlamak ise daha zordur. Sava§ teh likesinin endi§eyle tart1§Ild1g1 aylarda Stalin sessiz kal IDI§tl. Ardmdan 1 927 ortalannda meseleyi büyük bir be ceriyle muhalefetin aleyhine çevirmi§ti. Stalin'in kendisi sava§m çok yakmda ç1kacagma ihtimal vermese de, Troç ki'yi I . Dünya Sava§1'nda Clemencau'nun yaptlg1 üzere dü§man askerleri ba§kent kapilanna dayand1gmda dahi ülkenin liderligine kar§1 aktif bir muhalefet yürütmekle suçlamI§tI. Troçki'ye isnat edilen bu davram§ sad1k ko münistler ve Sovyet yurtseverleri aç1smdan vatan hainli ginden farks1zd1 ve Stalin'in birkaç ay sonra muhalefete nihai darbeyi indirip Troçki ve diger muhalefet liderlerini partiden ihraç etmesini kolayla§t1rm1§tl. l 927'de Stalin'le Troçki arasmdaki kavga siyasetin ge rilimini ugursuzca arttird1. Bol§evik Parti içindeki eski bir tabuyu çigneyen lider kadro siyasi rakiplerinin tutuk lanmas1, idari sürgüne yollanmalan ve GPU'nun ba§ka tür tacizlerini onaylad1. (Troçki, p artiden ihraç edildikten sonra õnce Alma-ata'ya sürülmü§, ardmdan l 929'da Po litbüro'nun emriyle Sovyetler Birligi'nden smird1§1 edil di.) l 927'nin sonunda Stalin, GPU'nun muhalefetten gele1 82
STALi N ' i N D E V R i M i
bilecek bir darbe giri§imi tehlikesine dair raporlanna ce vaben Politbüro'ya Frans1z Devrimi'ndeki ünlü �üpheliler Yasas1'yla k1yaslanabilecek bir dizi õneride bulundu. 2 Stalin'in Politbüro'da kabul edilmesine ragmen kamuoyu na aç1klanmayan õnerileri §Unlard1: Muhalif gõrü§leri yayanlar Sovyetler Birligi'nin iç ve d1§ dü§manlannm tehlikeli i§birlikçileri olarak kabul edilip GPU'nun idari emriyle "ajan" olarak cezalandmlmahdir; hükümet ayg1tmm en tepesinde, parti içinde ve partinin õncü organlannda yer etmi§ dü§man unsurlan ara§tir mak üzere GPU geni§ çaph bir ajanlar §ebekesi kurmahdir.
Stalin "en ufak bir §Üphe uyandiran herkesin ortadan kald1nlmas1 gerektigi"3 sonucuna varmi§tl. Muhalefetle hesapla§manm ve sava§ korkusunun do gurdugu kriz atmosferi 1 928'in ilk aylarmda kõylülükle büyük bir hesapla§maya giri§ilmesi ve eski "burjuva" en telij ansiyaya sadakats1zlik suçlamalan yõneltilmesiyle daha da derinle§ti. Mart 1 928'de Devlet Ba§savc1s1, Don bas'm �aht1 bõlgesinde bir grup mühendisin maden sa nayiini kasten sabote ettikleri ve yabanc1 güçlerle i§bir ligi yapt1klan suçlamas1yla yargilanacaklanm aç1kladi.4 Bu, savc1hk makammm sm1f dü§manlanndan yõnelen iç tehdidi yabanc1 kapitalist güçlerin tehdidiyle baglan t1landird1g1 ve zanhlarm suçlanm itiraf ederek gizli kaJakoben Konvansiyon 17 Eylül 1 793 tarihli $üpheliler Yasas1'yla eylemleri , baglant1lan, metinleri ya da genel davram§lanyla devri me tehdit s ayilabilecek herkesin derhal tutuklanmasm1 emretmi§ tir. Stalin'in Frans1z Devrimi'nin terõr evresine duydugu hayranhk hakkmda bkz. Dmitri Volkogonov, Stalin: Triumph and Tragedy, çev. Harold Shukman (Londra, 1 99 1 ) , 279. Akt. Reiman, Alman D1§i§leri B akanhg1 Siyasi Ar§ivi'ndeki bir belge,
Birth of Stalinism, 35-6 . $aht1 duru11mas1 ve daha sonraki "Endüstri Partisi" duru11mas1 hak kmda bkz. Kendall E. Bailes, Technology and Society under Lenin
and Stalin (Princeton, NJ, 1 978), 3-5 . Bõlümler. 1 83
RUS DEVRiMi
pakh faaliyetleri hakkmda detayh anlat1mlarda bulundu gu gõstermelik duru§malann ilkiydi. Günlük gazetelere büyük õlçüde harfi harfine yans1yan duru§malarda aç1kça §U mesaj verilmi§ti: Sovyet iktidan na b agh oldugunu iddia etse de burjuva entelijansiyas1, tamm geregi, güvenilmez bir sm1f dü§mamydi. tlk mesaj kadar aç1k olmasa da burjuva uzmanlarla birlikte çah§an komünist yõnetici ve idarecilerin rahathkla anlayabildik leri bir ba§ka mesaj ise p arti kadrolarmm da kabahatli olduguydu - kabahatleri aptalhk, safdillik ve daha fenas1 degilse de, uzmanlar tarafmdan oyuna getirilmekti. 5 Yeni politika, Rus ͧÇi sm1fi ve tabandaki komünistle rin eski ayncahkh sm1flara mensup uzmanlara duydugu yaygm §Üphe ve dü§manhk hislerinden istifade ediyordu. Bu, ku§kusuz biraz da Birinci Be§ Y1lhk Plan'm yüksek hedeflerine eri§ilmesine dair §Üphelerini ifade eden çok say1da uzman ve mühendise yõnelik bir tepkiydi. Ôte yan dan h1zh bir sanayile§me programma haz1rlanan rejim aç1smdan -1 928-29'da "kulak" dü§manlara yõnelik sefer berligin tanm alamnda yol açt1g1 üzere- büyük maliyet leri olan bir politika sõzkonusuydu. Sovyetler Birligi'nde sanayile§me hamlesi için gerekli vas1flara sahip her tür den uzmamn, õzellikle de mühendislerin eksikligi çekili yordu. ( 1 928'de vas1fll Rus mühendislerin büyük çogunlu gu "burjuva"yd1 ve komünist olduklan sõylenemezdi . ) Stalin'in uzmanlara yõnelik b i r kamp anya ba§latma smm nedenleri tarihçilerin kafasm1 kan§tlrml§tir. Zira komplo ve sabotaj suçlamalan õylesine saçma, zanhlarm itiraflan õylesine zorlama ve düzmece idi ki genellikle Stalin ve kafadarlarmm dahi bunlara inanm1§ olamaya caklan varsayilm1§tir. Ne var ki ar§ivlerdeki yeni veriler Bkz. Sheila Fitzpatrick, "Stalin and the Making of a New Elite", Fitz patrick, The Cultural Front, 1 53-4, 1 62-5 .
1 84
STA L i N ' i N D E V R i M i
-Politbüro'nun diger üyelerinin durumu tam olarak bõyle olmasa da- Stalin'in bu komplolara inanmI§ olma ihti malini güçlendirmektedir - bir ba§ka ihtimal de Stalin'in bunlara k1smen inanmas1 ve inancm bir siyasi avan taja çevrilebilecegini fark etmi§ olmas1d1r. OGPU'nun (GPU'nun ard1h) ba§kam Vyaçeslav Menjinski, yurtd1§rn daki kapitalistlerin destegiyle bir darbe ve bununla e§gü dümlü bir d1§ askeri müdahale planlad1klan õne sürülen "Endüstri Parti"sine üye olma suçlamas1yla yarg1lanan uzmanlann sorgu tutanaklanm Stalin' e gõnderdiginde Stalin hem zanhlarrn itiraflanm oldugu gibi kabul ettigi ni hem de eli kulagmdaki sava§ tehlikesini fazlas1yla cid diye ald1gm1 gõsteren bir cevap vermi§ti. Stalin'in Men jinski'ye sõylediklerine bak1hrsa, elde edilen en ilginç de lil planlanan askeri müdahalenin zamanlamas1yd1 : Müdahaleyi 1 930'da yapmaya niyetlendikleri ama sonra 1 93 1 ve 1 93 2'ye erteledikleri anla§ihyor. B u gayet makul ve õnemli . Bilginin birinci el bir kaynaktan, S S C B içinde veya gõçmen statüsünde S S C B d1§mdaki tüm so syo-eko nomik gruplar arasmda sahip oldugu sermaye ve Frans1z ve Íngiliz hükümetleriyle ili §kileri bak1mmdan en güçlü sü olan Riabu§inski, Gukas ov, Denisov ve Nobel grubun dan [devrim õncesi Rusya'da büyük ç1karlan olan kapita listler] gelmesi ise onu daha da õnemli k1hyor.
Stalin hazir bu delili ele geçirmi§ken Sovyet rejiminin iç ve dI§ kamuoyunda bunu geni§ õlçekte payla§acag1m ve "bõylece õnümüzdeki birkaç yildaki tüm müdahale gi ri§imlerini akamete ugrat1p durduracaklanm ve bunun Sovyet rejimi aç1smdan çok õnemli oldugunu"6 belirterek son noktay1 koymu§tu. Stalin'den V. R . Menzhinski'ye rnektu p , 1 930 civa n , Diane P. Koenker ve Ronald D. Bachrnan, e d . ,
Revelations from the Russian Archives: Documents in English Translation (Washington, D C , 1 997), 243 . 1 85
RUS DEVRiMi
Stalin ve diger liderlerin Sovyet kar§ltl kumpaslar ve muhtemel askeri tehditler hakkmda nas1l veya ne dü§ün düklerinden bag1ms1z olarak bu fikirler Sovyetler Birli gi'nde geni§ õlçekte yay1lm1§tl. Bunun nedeni sadece re jimin propaganda çabalan degil, mevcut õnyargilan ve korkulan derinle§tiren bu tür fikirlerin Sovyet halkmm geni§ kesimleri tarafmdan da inand1nc1 bulunmas1ydi . l 920'lerin sonundan itibaren iç ve d1§ komplolara g1da kithklan, endüstri, ula§IID ve elektrik kesintileri gibi ik tisadi sorunlan aç1klamak için düzenli olarak ba§vurul mu§tu. Sava§ tehlikesi de bu dõnemde Sovyet zihniyetinde e§it õlçüde yer etmi§ ve s1k s1k nükseden sava§ korkulan 1 94 1 'de sava§ SSCB için gerçekten ba§layana dek Polit büro'nun ve gazete okurlanmn gündemini düzenli olarak me§gul etmi§ti.
Sag kar§1smda Stalin 1 927-28 ki§mda parti liderligi kõylülük politikas1 et rafmda bõlünmü§ ve Stalin bir tarafta yer ahrken daha sonra Sag Muhalefet diye bilinen grup ise onun kar§1sm da yer alm1§tl. Temei mesele tah1l tedarikiydi. 1 927 son baharmda hasat iyi geçmesine ragmen kõylülerin piyasa ya sürdükleri ürün ve devletin tedarik ettigi tahil miktan beklentilerin çok altmdaydi. Sava§ korkusu bir etkendi ama devletin tahil için õnerdigi dü§ük fiyat da õnemli bir etkendi. Sanayile§me hamlesi ufukta gõrünmü§ken, so run, rejimin kõylülere b ask1 uygulamanm siyasi riskini almak ve kõylülerin ürünlerini yüksek fiyattan satm al manm iktisadi sonuçlanna katlanmak arasmda bir tercih yapmas1ydi. NEP dõneminde devletin bir yandan kõylülerin tanm sal ürünlerine gõrece dü§ük fiyatlar verirken õte yan dan kamula§tmlm1§ sanayi sektõrlerinin ürettigi mamul mallara gõrece yüksek fiyatlar vererek sermaye birikimi 1 86
STALÍ N ' Í N D E V R Í M Í
yapmas1 rejimin iktisat felsefesinin bir parças1ydi. Ama pratikte tah1l ahm-satim1 yapilan ve devletin verdigi fi yatlann a§ag1 yukan piyasa seviyesinde kalmasma sebep olan bir serbest piyasa oldugu için devlet kendi politika sm1 yumu§atmak zorunda kalm1§ ve kõylülükle çat1§mak istemedigi için l 923-24'teki "makas krizi"nde oldugu üze re tanmsal ve endüstriyel ürünlerin fiyatlan arasmdaki makas fazia aç1ld1gmda baz1 tavizler vermi§ti. Fakat l 927'de hazirhklan yap1lan sanayile§me hamle si bu denklemi birçok yõnden degi§tirdi. Yabanc1 maki nelerin ithalat masrafm1 dengelemek üzere büyük õlçekli tah1l ihracati yapma planlan tah1l tedarikindeki istik rars1zhk yüzünden tehlikeye girdi . Tah1l fiyatlarmm yük sekligi endüstriyel kalkmma için gerek duyulan fonlan azaltacak ve muhtemelen Birinci Be§ Y1lhk Plan'm hedef lerine eri§ilmesini imkâns1z kilacakti. Aynca toplam tah1l miktarmm büyük bõlümünün Rus kõylerindeki çiftçilerin çok ufak bir oram tarafmdan piyasaya sürüldügü tahmin edildigi için yüksek tah1l fiyatlarmdan bir bütün olarak kõylülükten ziyade "kulak"lann -rejim dü§manlarmm yararlanacag1 dü§ünülüyordu, Arahk 1 927'de yap1lan 5 , Parti Kongresi'nin gündemin deki ba§hca konular Sol Muhalefet'in (Troçki-Zinovyev ekibi) aforoz edilmesi ve Birinci Be§ Yilhk Plan'di. Ancak, liderlerin zihninin gerisinde tah1l tedariki sorunu vard1 ve ülkede tahil üretiminin yap1ld1g1 belli ba§h bõlgelerin temsilcileriyle gergin tarti§malar olmu§tu. Kongre'den k1sa süre sonra Politbüro ve Merkez Komite'nin baz1 üyeleri acil incelemelerde bulunmak üzere bu bõlgele re dogru yola ç1km1§tl. tç Sava§'tan beri ta§raya yapml§ oldugu az say1daki seyahatlerden birine ç1kan Stalin de Sibirya'daki durumu incelemeye gitmi§ti. Partinin yük selen y1ld1zlarmdan oldugu gibi iyi egitimli ve becerikli de olan Sergey Siristov'un ba§kanhk ettigi Sibirya parti 1 87
RUS DEVRiMi
komitesi tahil tedarikinde kõylülerle çati§maktan kaçm maya õzellikle õzen gõsteriyordu ve bir süre õnce Rikov (Sovyet hükümetinin ba§kam ve Politbüro üyesi) ona dog ru parti çizgisinin bu olduguna dair güvence vermi§ti. Ne var ki Stalin aym gõrü§te degildi ve 1 928 ba§larmda Sibirya'dan dõndügünde kendi gõrü§lerini Politbüro ve Merkez Komite'ye aç1kladi.1 Stalin'e gõre temel sorun kulaklarm tahil stoku yap malan ve Sovyet devletiyle bir çe§it fidye pazarhg1 yü rütmeleriydi. Tah1l fiyatlanm yükseltmek ya da mamul mallarm kirsal kesime arz1m artt1rmak amac1yla uzla§ mac1 õnlemler almak saçmayd1 zira bu tür õnlemlerin tek sonucu kulaklann taleplerinin artmas1 olacakti. Endüst riyel yatmma õncelik verildigi için devletin kulaklarm taleplerini kar§1lamas1 imkâns1zdi. Kõylülükle "Ural-Si birya" yõntemiyle ba§ etmek olarak da adlandmlan k1sa vadeli çõzüm, zora ba§vurmakt1: Stokçular kentlerde vur guncularla mücadele etmek için yürürlüge konan 1 07 . No. lu Ceza Yasas1'na tabi olarak yargilanmahydi . Stalin'in uzun vadeli çõzümü ise kentlerin, K1z1l Or du'nun ve ihracatm ihtiyaçlanm kar§ilayacak güvenilir bir tah1l kaynag1 temin edecegi gibi kulaklann tah1l pi yasasmdaki hâkimiyetini de ortadan kaldiracak olan ta nmda kolektifle§tirme politikas1m uygulamakti. Stalin bu politikanm kulaklara kar§l radikal õnlemler ("kulak s1zla§t1rma") almak ya da 1ç Sava§ devrinin zorunlu ta h1l tedariki uygulamasma geri dõnmek anlamma geldi gini reddediyordu. Fakat bu reddini ifade edi§ tarz1 bile ugursuz bir tm1 ta§iyordu: Kendilerine kilavuzluk edecek ilkeler arayan komünistlerin gõzünde, NEP'le alakah belStalin'in tedarik kriziyle ilgili aç1klamalan (Ocak-�ubat 1 928) hak kmda bkz. Stalin, Works, xi. 3-2 2 . Aynca bkz. Moshe Lewin, R ussian
Peasants and Soviet Power (Londra, 1 968), 2 1 4--40 . 1 88
STA L i N ' i N D E V R i M i
li ba§h sõzcükler kullamlmadan íç Sava§ politikalanna gõndermede bulunulmas1 bir taarruz sinyaliydi. Stalin'in politikas1 (uzla§1dan ziyade çat1§ma, adli taki bat, devletten yüksek fiyat veren tüccarlara tahil gõtüren kõylülerin yolunu kesmek vb.) 1 928 bahannda yürürlüge konmu§ ve tah1l tedarikinde geçici bir iyile§meyle birlikte kirsal kesimde gerilim agir biçimde artm1§tl. Yeni politi kayla ilgili parti içinde de büyük bir gerilim ya§amyor du. Politbüro ve Merkez Komite'yi ziyaret eden temsilciler Ocak aymda yerel parti te§kilatlanna genellikle birbiriyle çeli§en baz1 talimatlar vermi§lerdi. Stalin, Sibiryah komü nistlere sert davranmalanm sahk verirken -Finans Komi seri yard1mc1s1- Mo§e Frumkin, güney Urallar civanndaki bõlgeye ziyaretinde uzla§1 telkin edip kõylülere tah1l kar §Ihgmda dogrudan mamul mal verilmesini istemi§ti; Mos kova parti te§kilati ba§kam ve Politbüro yedek üyesi Niko lay Ulganov da a§ag1 Volga bõlgesinde benzer bir tavsiye de bulunmu§ ve merkezden gelen yogun bask1dan õtürü baz1 yerel parti yetkililerinin tahil tedarik edebilmek için "Sava§ Komünizmi y1llanmn naho§ yõntemleri"ne ba§vur dugunu bildirmi§ti.8 Stalin bilerek ya da bilmeyerek Ug lanov ve Frumkin gibilerin aptal gibi gõrünmesine sebep olmu§tU. Politbüro içinde konsensüs olu§turmaya yõnelik eski uygulamadan vazgeçip kendi politikasm1 son derece keyfi ve provokatif biçimde dayatml§tl. Stalin'e kar§l parti içindeki Sag Muhalefet, Sol Muha lefet'in yenilgiye ugramasmdan sadece birkaç ay sonra l 928'in ilk aylarmda olu§maya ba§lam1§tl. Sag Muhalefet esasen NEP dõneminin siyasi çerçevesi ve temel sosyal Frumkin'in tavsiyesi �urada aktanhyor: Za chetkuyu klassovuyu
liniyu (Novosibirsk, 1 929) 73-4; Uglanov'un tavsiyeleri de Ocak ay1nm sonunda Moskova'da yapt1g1 bir konu�mada kendisi tarafmdan õzetlenmi� ve �urada yay1mlanm1�t1r: Vtoroi plenum MK RKP(b), 31 yanv.-2 fev. 1 928. Doklady i rezoliutsii (Moskova , 1 928), 9- 1 1 , 38-40.
1 89
RUS DEVRiMi
politikalannm sürdürülmesini savunuyordu ve sosyaliz min in§asmda gerçek Leninist yakla§1m1 kendisinin tem sil ettigini iddia ediyordu. Sag Muhalefet kõylülüge kar§l zor kullamlmasma, kulak tehlikesinin abart1h biçimde vurgulanmasma ve fakir kõylülerle zengin kõylülerin kar§I kar§1ya getirilip kirsal kesimde sm1f sava§mm k1§ k1rt1lmasma kar§1ydi. Tahil sevkiyatmm (ve dolay1s1yla tahil ihracat1 ve sanayile§menin finansmanmm) güven ceye almmas1 için kõylülüge zor kullamlmasmm zaru ri oldugu argümanma kar§ihk Birinci Be§ Yilhk Plan'm endüstriyel üretim ve kalkmma hedeflerinin "gerçekçi", yani gõrece dü§ük seviyelerde sabitlenmesini õneriyor du. Sag Muhalefet, �aht1 duru§masmm õrnekledigi üzere, eski entelijansiyaya dõnük saldirgan bir sm1f sava§I yü rütülmesine dayah yeni politikaya da kar§1yd1 ve sürekli olarak yakmda ç1kabilecek bir sava§tan, ajanlarla sabo tajc1larm yõnelttigi tehditten bahsedilerek yarat1lan kriz atmosferini dagitmaya çah§iyordu. Politbüro'daki iki büyük Sag Muhalif, Sovyet hüküme tinin ba§kam Rikov ve Pravda'nm ba§editõrü, Komin tern'in ba§kam ve õnde gelen Marksist teorisyenlerden Buharin idi. Buharin ve Rikov'un belirli politikalar etra fmda Stalin'le ya§ad1klan fikir aynhklarmm temelinde §Unu hissetmi§ olmalan yat1yordu: Stalin, Lenin'in õlü münden sonra siyaset oyununun eski kurallanm tek ta rafll olarak degi§tirmi§ti ve NEP dõneminin temel politik varsay1mlarmm birçogundan vazgeçtigi gibi kolektif li derlik teamüllerini de kabaca bir kenara itmi§ti. ôzellik le Troçkiçi ve Zinovyevci Muhalefet'le girdigi kavga i arda Stalin'i hararetle destekleyen Buharin ki§isel bir ihanete ugrad1gm1 dü§ünüyordu. Stalin geçmi§te ona siyasi dengi gibi davramp ikisinin partinin "yüksek doruklan"m ("Hi malayalan"m) temsil ettigini sõylese de §imdiki eylemle riyle ona hiçbir siyasi ya da ki§isel sayg1smm olmad1gm1 1 90
STALi N ' i N D E V R i M i
gõsteriyordu. Ugrad1g1 hayal kmkhg1yla fevri bir tepki gõsteren Buharin, maglup Sol Muhalefet'in baz1 liderle riyle 1 928 yazmda gizli toplantilar yap1p siyasi aç1dan feci sonuçlan olan bir ad1m atti. Stalin'i Devrim'i yok edecek bir "C engiz Han"a benzetmesi Stalin'e derhal ye ti§tirildigi gibi k1sa süre õnce Stalin'le birlikte saldird1g1 Sol Muhalefet liderleri nezdindeki itibanm da hiçbir §e kilde artt1rmadi. Çogu Buharin'in ahbab1 olan Stalin eki binin üyeleri ise Buharin'in onlarm birtak1m tereddütler ya§ad1klan ve onun tarafma geçmelerinin yakm oldugu nu iddia etmesine õfkelenip Buharin'den uzakla§tilar.99 Buharin'in bu ki§isel giri§imlerine ragmen Politbü ro'daki Sagc1lar -Sol Muhalefet'e hizipçilikten õtürü veri len cezalan gõrdükten sonra- bir b a§ka muhalif hizip õr gütlemek için gerçek bir çaba sarf etmek yerine Stalin ve onun Politbüro'daki destekçileriyle tart1§malanm kapah kapilar ardmda yürüttüler. Ama bu taktik de onlar için agir dezavantajlara yol açt1 zira Politbüro'nun gizli Sagc1lan parti içindeki belirsiz ve anonim bir "Sagc1 Tehlike"yi (p1smkhk egilimi ve karars1z liderlikle birlikte devrimci õzgüven yoksunlugu kastediliyordu) kamuoyunun õnün de kmamak zorunda kaldilar. Parti liderliginin kendi içi ne kapah dairesinin d1§mda kalanlar aç1smdan dairenin içinde bir iktidar mücadelesinin yürütüldügü besbelliydi ama sagc1hk suçlamas1yla sald1nya ugrayanlann kimler oldugu ya da neleri savunduklan aylar b oyunca aç1k seçik biçimde tammlanmam1§tl. Politbüro'daki Sagc1lann parti içinde kendilerine geni§ bir destek aramalan imkâns1zd1 ve kendi platformlan daha çok rakiplerinin çarpltilm1§ yorumlanyla tamtihrken Sagc1lann kendileri de muhalif platformlanndan ara sira yapt1klan imalar ve Ezopyen gõndermelerle bahsediyorlardi. Bkz. Fitzpatrick, On Stalin 's Team, 55-57.
191
RUS DEVRiMi
S ag'm iki ana güç merkezi Uglanov'un ba§mda oldugu Moskova parti te§kilatl ve Politbüro'nun Sagc1 üyelerin den Mihail Tomski'nin ba§kanhk ettigi Sendikalar Mer kez Konseyi idi. Bunlardan birincisi 1 928 sonbaharmda Stalinistler tarafmdan ele geçirildi ve Stalin'in eski ka fadarlarmdan Vyaçeslav Molotov õnderliginde kapsamh bir tasfiye yap1ldi. tkincisi ise birkaç ay sonra ele geçi rildi ve bu kez tasfiyeye Politbüro'nun yedek üyelerinden biri olmakla birlikte, geçmi§te ç1kartt1g1 sorunlarla nam salan Ukrayna parti te§kilatmdaki gõrevinde gõsterdigi sertlik ve siyasi beceriyle y1ld1z1 parlayan Stalinistlerden Lazar Kaganoviç õnderlik etti. Tecrit edilip kõ§eye s1k1§ t1nlan Politbüro'daki Sagc1lann isimleri en sonunda tek tek aç1kland1 ve 1 929 ba§lannda soru§turma ba§lat1ldi. Tomski sendikalar ba§kanhgmdan ahmrken Buharin de hem Komintern içindeki hem de Pravda yaym kurulun daki gõrevlerinden azledildi. Politbüro Sag'mm üst düzey üyelerinden biri oldugu gibi Buharin'den daha tedbirli ve pragmatik bir siyasetçi ve parti liderligi tarafmdan daha fazia hesaba katilmas1 gereken bir güç de olan Rikov ise Sag'm çõkü§ünün ardmdan hükümet ba§kanhgm1 iki y1l boyunca sürdürüp 1 930 sonunda yerini Molotov' a birakti. Aç1k bir çatl§ma ya da õrgütlü bir hizip sõzkonusu olmad1g1 için Sag'm parti içinde veya idari elit arasm daki gerçek gücünü degerlendirmek zordur. Sag'm ye nilgisinin ardmdan partide ve hükümet bürokrasisinde kaps amh bir tasfiye yapild1g1 için Sag Muhalefet'in ciddi bir destege sahip oldugu (ya da huna inamld1g1) dü§ü nülebilir. 1 0 Ancak, sagc1hk suçlamas1yla tenzil-i rütbeye ugratilan yetkililerin hep si ideolojik olarak Sagc1 degildi. Sagc1hk yaftas1 hem resmi ideolojiden sapanlara hem de bürokraside çõreklenmi§ i§bilmez memurlara (Stalin'in 10
B k z . C ohen,
Bukharin and t h e Bolshevik Revolution, 322-3 . 1 92
STALi N ' i N D E V R i M i
agresif biçimde yürürlüge konan yukandan devriminin gerektirdigi politikalan uygulama riskini alamayacak kadar kifayetsiz, kay1ts1z ya da yozla§IDI§ oldugu dü §Ünülen yetkililere) yap1§tmlm1§tl. Oysa bu kategoriler aç1kça birbirinden farkhyd1: Ortak bir yaftaya ba§vur mak Stalinistlerin ideolojik Sag'1 itibars1zla§t1rma yõn temlerinden biriydi. Sag Muhalefet, geçmi§teki Stalin kar§ltl muhalefetler le aym ak1beti payla§IDI§ ve Stalin'in kontrolündeki parti makinesi tarafmdan yenilgiye ugratilm1§tl. Fakat geçmi§ teki liderlik mücadelelerinden farkh olarak bu kez ilke ler ve politikalarla ilgili net meseleler gündeme getiril mi§ti. Bu meseleler oylamaya sunulmad1g1 için partinin bir bütün olarak tutumu hakkmda sadece spekülasyon yap abiliriz. Sag Muhalefet toplumsal ve siyasal çalkan t1 tehlikesinin zay1flat1lmasm1 taahhüt eden bir siyasal platformu temsil ediyordu ve parti kadrolarmdan NEP'in ah§kanhklan ve yõnelimlerini degi§tirme talebinde bu lunmuyordu. ͧin negatif tarafmdan bakild1gmda, Sag Muhalefet Stalin'in vaat ettigi ba§an ve kazammlarm çok daha azm1 vaat etmekteydi , oysa parti l 920'lerin so nunda ba§anya aç haldeydi ve bu açhgm nelere mâl ola bilecegi konusunda bizim sonradan edindigimiz bilgile re sahip degildi. Hayli agresif biçimde devrimci oldugu gibi bir dizi iç ve d1§ dü§man tarafmdan ku§atlld1gma da inanan; toplumun degi§ebilecegi ve degi§tirilmesi gerek tigine inanmay1 sürdüren bir partiye Sag Muhalefet, mü tevaz1, ufak kazammlara dayah, fazla çat1§ma içermeyen bir program õneriyordu. 1 92 l 'de Lenin bu tür bir prog ram1 kabul ettirebilmi§ti. Ama 1 928-29'da Sag'a õnderlik edebilecek bir Lenin yoktu ve NEP'in geri çekilme poli tikalarmm ( 1 92 1 'de oldugu gibi) topyekun iktisadi çõkü§ ve halk ayaklanmas1 ihtimaliyle me§rula§t1nlmas1 art1k mümkün degildi. 1 93
RUS DEVRiMi
Sag Muhalefet liderlerinin kendi platformlanm tamt ma ya da partide belirli meselelerle ilgili daha kapsamh bir tart1§ma ba§latma yolunu tercih etmemi§ olmalannm partinin birligine dair kayg1lardan daha farkh ve makul nedenleri olabilir. Sag Muhalefet platformu rasyoneldi ve muhtemelen (kendi iddialarma bak1hrsa) Leninistti ama Komünist Parti içinde bir kampanya yürütmek için uygun bir platform degildi. Sagc1lar, siyasi bak1mdan, sendikala ra büyük tavizler vermeyi kararla§tiran Britanyah Muha fazakâr liderlerin ya da Federal hükümetin ülkedeki dene tim yetkileri ve i§ ya§amm1 düzenleyici rolünü artt1rmay1 tasarlayan ABD'li Cumhuriyetçilerin me§gul olabilecegi türden meselelerle me§gul olmu§lardi. Bu tür politikalar hükümet içindeki d1§ a kapah konseylerde pragmatik ne denlerle kabul edilebilirdi (ki Sag'm 1 928'deki umudu ve temei stratejisi buydu) . Ama partinin ate§li taraftarlanm kenetlemek için etkili sloganlar degildi. Geçmi§teki muhalif hareketler gibi Sag da parti içinde daha fazia demokrasi talep ettiginde bunun Komünist lerin oyunu almak için etkili bir yõntem olup olmad1g1 §Üpheliydi. Yerel parti yetkilileri kendi otoritelerinin za rar gõrme ihtimalinden endi§elenmi§lerdi. Urallar civa rmdaki hararetli bir sohbette Rikov'a Sag'm "[bõlgesel parti) sekreterlerinin kellesini almaya"1 1 haz1rland1g1 (tüm ba§ans1zhklardan onlan sorumlu tuttugu ve dahas1 nizami bir seçimle gõreve gelmedikleri için bu ki§ilerin bulunduklan mevkileri hak etmediklerine inand1g1) sõy lenmi§ti. Orta kademe ta§ra memurunun gõzünde Sagc1lar demokrat olmaktan ziyade elitistti ve Moskova'da çok uzun süre gõrev yapt1klan için parti tabamyla temaslan kopmu§tU. 11
B u yorum Rikov'un 1 930 yazmda Sverdlovsk'ta yapt1g1 gecikmi� "Sagc1" konu�mamn ardmdan Urallar parti sekreteri Ivan Kabakov tarafmdan yap1lm1�tir. X Ural'skaya konferentsiya Vsesoyuznoi
Kommunisticheskoi Partii (bol 'shevikov) (Sverdlovsk, 1 930), 6, 14. 1 94
STA L i N ' i N D E V R i M i
Sanayile§me hamlesi Geç Ç arhk devrinin õnde gelen modernle§me tarafta n Kont Witte gibi Stalin için de ulusal ve askeri gücün artt1nlmasmm õnko§ullanndan biri Rusya'da agir sana yinin h1zla geli§tirilmesiydi. Stalin, �ubat 1 9 3 1 'de §Õyle demi§ti: Tarihte b elirli bir anavatamm1z yoktu, onu kurmay1 be cerememi§tik. Ancak §imdi kapitalizmi o rtadan kaldir ffil§ durumday1z ve iktidar bize, halk1m1za ait; art1k bir anavatamm1z var ve onun bag1ms1zhg1m korumak zo runday1z . Sosyalist anavatanm yenilmesini ve bag1ms1z hgmdan olmasm1 ister misiniz? E ger bunu istemiyorsak, ülkenin geriligini en k1sa zamanda ortadan kald1rmah ve sosyalist ekonominin in§asmda gerçek bir Bol§evik tem po yakalamahy1z.
Bu çok acil bir meseleydi zira Soyvet sanayile§mesinin temposu sosyalist anavatanm ayakta kahp kalmayacag1 ve dü§manlan kar§1smda ezilip ezilmeyecegini belirleyecekti. Temponun yava§lamas1 geri kalmak anlamma gelir. Ve geri kalanlar yenilirler. Ancak, biz yenilmek istemiyoruz. Yenilmeyi kesinlikle reddediyoruz ! E s ki Rusya tarihinin õzelliklerinden biri geriliginden õtürü sürekli yenilme siydi . Rusya, Mogol hanlanna, Türk b eylerine, tsveçli feodal hükümranlara, Polonya ve Litvanya soyluluguna, B ritanyah ve Frans1z kapitalistlere, Japon b aronlara ye nilmi§ti. Bunlann hepsi Rusya'y1 askeri, kültürel , siyasal, endüstriyel, tanmsal geriliginden õtürü yenmi§ti . . . tleri ülkelerin elli ya da yüz yil gerisindeyiz . Bu aray1 on yil içinde kapatmahy1z. Ya bunu yap anz ya da boyunduruk altma gireriz . 1 2 l 929'da
Birinci B e § Y1lhk Plan'm kabul edilmesiyle sa nayile§me Sovyet rejiminin yüksek õnceliklerinden biri 12
Stalin, Works, xiii. 40-- 1 .
1 95
RUS DEVRiMi
haline geldi. Sanayile§me hamlesine õnderlik eden dev let kurulu§u (Agir Sanayi Komiserligi - Yüksek Ekonomik Konsey'in ard1h) 1 930'dan 1 93 7 'ye kadar Stalinist liderli gin en güçlü ve dinamik üyelerinden biri olan Sergo Or conikidze tarafmdan yõnetilmi§ti. Birinci Be§ Y1lhk Plan çerçevesinde demir ve çelige odaklamhp bir yandan Uk rayna'daki metalürji tesisleri maksimum üretime te§vik edilirken õte yandan güney Urallar'daki Magnitogorsk gibi devasa yeni tesisler s1firdan in§a edilmi§ti. Traktõr tesisleri de hem kolektifle§tirilen tanmm acil (kolektif le§tirme sürecinde kõylülerin yük hayvanlanm õldürme leri nedeniyle daha da acille§en) ihtiyaçlarmdan õtürü hem de gelecekte tank üretimine yõnlendirilmesi gõrece kolay oldugu için bir ba§ka yüksek õncelik haline getiril mi§ti . Ülkenin yurtdi§mdan makine ithalatma bag1mhh gm1 ortadan kald1rmak amac1yla makine-imalat sanayii h1zla geni§letilmi§ti. Tekstil endüstrisi ise NEP devrinde bu alanm geli§tirilmesi için devlet tarafmdan büyük bir yatmm yap1ld1g1 ve kalabahk ve deneyimli bir i§gücü sektõrde istihdam edildigi halde fazla geli§ememi§ti. Ri vayete gõre Stalin, K1z1l Ordu'nun deri ve tekstil malze meleriyle degil metallerle sava§acagm1 sõylemi§ti. 1 3 Metal sanayiine õncelik verilmesi ku§kusuz ulusal gü venlik ve savunma kaygilanyla alakahyd1 ama Stalin için metal sanayii bundan daha büyük bir õnem ta§1yordu. Stalin partideki kod adm1 Rusça çelikten (stal 1 alm1§ olan bir Bol§evik devrimciydi ve l 930'larm ba§mda çelik ve pik demiri üretimine ili§kin kült, yeni ortaya ç1kan Stalin kültünü dahi sollam1§tl. Birinci Be§ Yilhk Plan'da atleta metaller ugruna her §ey feda edilmi§ti. Dogrusu kõmür, elektrik ve demiryollanna yap1lan yat1nm o kadar yeter13
Stalin'in gõrü§ü §urada aktanlmi§tlr: Puti industrializatsii ( 1 928), no. 4, 64-5.
1 96
S TA L i N ' i N D E V R i M i
siz kalm1§t1 ki benzin ve elektrik s1kmtilan ve ula§1mdaki aksamalar genellikle metalürji tesislerini durma nokta sma getirmi§ti. 1 930'a kadar Devlet Planlama Komisyo nu ba§kam olan eski Bol§eviklerden Gleb Krizanovski'ye gõre Stalin ve Molotov metal üretimiyle õyle saplant1h bi çimde me§gullerdi ki tesislerin demiryoluyla hammadde sevkiyatma ve benzin, su ve elektrigin istikrarh biçimde tedarikine bag1mh oldugunu unutmu§ gõrünüyorlardi. Tedarik ve daglt1m organizasyonu Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda devletin en zorlu vazifesiydi . On y1l õnce Sava§ Komünizmi devrindeki ba§ans1z ve geçici uygula maya benzer biçimde Sovyet devleti kent ekonomisi, dag1t1m ve ticarette atleta topyekün bir denetim kurmu§tU ve denetim bu sefer kahc1 olacakti. Ôzel üretimin ve ticaretin klsitlanmas1 NEP'in son y1llannda ba§lam1§t1 ve 1 9281 929'da NEP' çilere kar§l ba§lat1lan hamleyle (basmdaki karalama kampanyas1 d1§mda õzel giri§imcilerin "vur gunculuk yapt1klan" gerekçesiyle hukuki ve mali takiba ta ugrat1lmalan ve birçogunun tutuklanmas1yla) süreç h1zland1nlm1§tl. l 930'lann ba§mda zanaatkârlar ve ufak dükkân sahipleri i§lerinden edilip devletin denetiminde ki kooperatiflere katilmaya zorlanmi§tl. Aym zamanda kõylü tanmmm büyük õlçüde kolektifle§tirilmesiyle eski karma NEP ekonomisi h1zla ortadan kaybolmu§tU. Bol§evikler için ekonominin merkezden planlanmas1 ve devlet kontrolü ilkesi büyük õnem ta§1yordu ve Birinci Be§ Yilhk Plan'm l 929'de yürürlüge konmas1 sosyalizme giden yolda bir dõnüm noktas1ydi. Bu, ekonomik kalkm mada "planlama" unsurunun her zaman ah§1ld1k biçimde uygulanmad1g1 bir geçi§ ve deney süreci olsa da Sovyet planh ekonomisinin kurumsal temelleri kesinlikle bu yil larda at1lm1§tl. Daha sonraki Be§ Y1lhk Planlara k1yasla Birinci Be§ Y1lhk Plan'm ekonominin somut i§leyi§iyle baglant1s1 çok daha zay1f ve muglakt1: Gerçek bir eko1 97
RUS DEVRÍMÍ
nomik planlamayla siyasi te§viklerin iç içe geçtigi, kar ma bir plan yürürlüge konmu§tu. Dõnemin paradoksla rmdan biri Plan'm doruk noktasma ula§t1g1 1 929- 1 93 1 y1llannda devlet planlama kurulu§lannm Sagc1lar, eski Men§evikler ve burjuva iktisatç1lardan ac1mas1zca temiz lendikten sonra zar zor faaliyet gõsterebilen yerler haline gelmesiydi. ôte yandan uygulamaya kondugu 1 929 y1lmm õncesi ve sonrasmda Birinci Be§ Yilhk Plan birçok revizyondan geçirilmi§ ve birçok yeni versiyon haz1rlanm1§tI. Siyaset çilerin uygulad1g1 bask1lara rakip planlamacilar farkh biçimlerde tepki gõstermi§ti. 14 Planm 1 929'da kabul edi len ana versiyonu tanmda devasa õlçekte kolektifle§tir me õngõrmüyor, sanayideki emek ihtiyac1m fazlas1yla küçümsüyor ve rejimin politikalarmm netlikten uzak ya da muglak oldugu zanaat temelli üretim ve ticaret gibi meseleleri epey tutars1z biçimde ele ahyordu. Üretim he defleri belirlenirken (Plan uygulamaya konduktan sonra metal sanayii gibi anahtar sektõrlerde hedefler yükseltil mi§til üretimi artt1rmak için gerekli kaynaklarm nereden temin edilebilecegine dair veriler belirsiz birakilmi§tI. Ne Plan'm pe§ pe§e haz1rlanan versiyonlarmm ne de Plan'm kazammlarma dair nihai aç1klamanm gerçeklikle pek bir ili§kisi yoktu. Birinci Be§ Yilhk Plan'm dõrt yilda tamam lanmas1 (ya da sonuca ula§t1nlmas1) hedeflendigi için Plan'm ba§hgmda bile bir kusur gõze çarp1yordu. Sanayi sektõrü Plan'1 basitçe uygulamaktan ziyade "abart1h biçimde yerine getirmeye" te§vik edilmi§ti. Ba§ ka deyi§le, Plan'la birlikte kaynaklarm tahsisi ya da ta leplerin dengelenmesinden ziyade ekonominin palas pan d1ras kalkmdmlmas1 hedeflenmi§ti. ôrnegin Stalingrad 14
Bkz. E. H. Carr ve R. W. Davies, Foundations of a Planned Economy,
1 926-1 929 (Londra, 1 969), i. 843-97. 1 98
STA L i N ' i N D E V R i M i
Traktõr fabrikas1 -Stalingrad'a metal, elektrik aksam1 ve lastik temin eden fabrikalann çalu�ma düzeni allak bul lak olsa da- planlanandan çok daha fazla traktõr ürete rek Plan'1 en iyi §ekilde yerine getirmeye te§vik edilmi§ti. Tedarik planlan Plan'm yaz1h metnine gõre degil, Agir Sanayi Komiserligi, Emek ve Savunma Konseyi ve hatta Politbüro'nun ald1g1 bir dizi ad hoc kararla belirleniyor du. Yüksek õncelikli (udamye) giri§imler ve in§aat pro jelerinden olu§an resmi liste etrafmda sert bir rekabet ya§amyordu zira listeye dahil edilmek tedarikçilerin de vam eden sõzle§me ve yükümlülüklerinin yüksek õnce likli emirler uygulanana kadar ask1ya ahnmas1 anlamma geliyordu. ôte yandan yüksek õncelikler belirli bir kriz, yakla§an bir felaket ya da ba§hca sanayi sektõrlerinden birinde belirlenen yeni hedeflerden õtürü sürekli degi§tiriliyor du. Yeni bir insan ve malzeme rezervinin i§e ko§ulmas1 anlamma gelen "sanayile§me cephesinde at1hm" Sovyet basmmda ç1kan haberlere ve Sovyet sanayicilerinin gün delik hayatlanna dramatik bir unsur katm1§tl . Birinci Be§ Yilhk Plan s1rasmda ba§anh olan Sovyet yõnetici tipi itaatkâr bir memurdan ziyade rakiplerini maglup etmek için kestirme yollara ba§vuran ve her türlü firsat1 deger lendirmeye haz1r olan bir dalavereci giri§imci profiliydi . Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda amaçlar (Plan'1 ba§any la uygulamak ve mümkünse abart1h biçimde yerine ge tirmek) araçlardan daha õnemliydi ve tedarik s1kmt1s1 çeken fabrikalann, yük trenlerine pusu kurarak ta§man mallara el koyduklan durumlar bile olmu§tU ve bu tür durumlarda verilen en agir cezalar ula§1mdan sorumlu yetkililerin yazd1g1 §ikâyet ve kmama yazilanydi. Endüstriyel üretimde gerçekle§en h1zh artI§ sürekli vurgulansa da Birinci Be§ Yilhk Plan'm as1l amac1 in§a at yapmakti. Birinci Be§ Yilhk Plan sirasmda devasa yeni 1 99
RUS DEVRiMi
in§aat projeleri (Nijni Novgorod [Gorki) otomobil fabrika s1, Stalingrad ve Harkov traktõr fabrikalan, Kuznetsk ve Magnitogorsk metalürji fabrikalan, Dinyeper (Zaporijya) çelik fabrikas1 ve ba§ka birçok fabrika) için devasa kay naklar aktanlm1§ ve bu tesisler ancak l 932'den sonra, 1kinci Be§ Yilhk Plan ( 1 933- 1 937) s1rasmda tam kapasi teyle üretime geçebilmi§ti. Dolay1s1yla bir anlamda gele cege yatmm yapilm1§tl. Yatmmlarm büyüklügüne bak1hrsa, Birinci Be§ Yilhk Plan s1rasmda yeni endüstriyel dev projelerin yerleriyle ilgili kararlarm Sovyetler Birligi'nin ekonomik haritas1m fiilen yeniden çizdigi sõylenebilir. Yatmm meselesi 1 92 5 gibi erken bir tarihte Stalin'in Zinovyevci Muhalefet'le çat1§mas1 sirasmda parti içi si yasette de belirli bir rol oynaml§ ve Stalin'in kampanyas1m destekleyenler sanayile§me planlarmm baz1 bõlgelere saglayacag1 faydalarm bõlgesel parti liderleri tarafmdan anla§1labilmesi için ugra§IDI§lardi. Ama ancak l 920'le rin sonlarmda, Birinci Be§ Y1lhk Plan' a ili§kin kararlar belli oldugunda, Bol§evikler siyasetin bütünüyle yeni bir boyutunun gerçek anlamda farkma varm1§lard1: Bõlge lerin kalkmma projelerinden pay alabilmek için arala rmda rekabet etmesi. 1 929'daki 1 6 . Parti Konferans1'nda konu§mac1lar pratik sorunlarla çok yogun biçimde me§ gul olduklan için Sag Muhalefet'le ideolojik mücadeleye odaklanmakta güçlük çekmi§lerdi. Eski bir Bol§evigin igneleyici biçimde sõyledigi üzere, "Her konu§ma . . . 'bize Urallar'da bir fabrika verin, Sag Muhalefet'in icabma ba kahm. Bize bir elektrik santrali verin, Sag Muhalefet'in icabma bakahm' diye bitiyor"du. 1 5 Ukrayna ve Urallar'daki parti te§kilatlan arasmda ya t1nm fonunun madencilik ve metalürji tesislerine mi yok15
David Ryazanov, XVI konferentsiya VKP(b), aprel' 1 929 g . Stenografi
cheskii otchet (Moskova, 1 962), 2 1 4. 200
STALi N ' i N D E V R i M i
sa makine-imalat tesislerine mi aktanlacag1 konusunda bir kavga ç1km1§ ve ikisi arasmdaki rekabet l 930'lar bo yunca devam etmi§ti (rekabete geçmi§te Ukrayna'da parti sekreterligi yapan Lazar Kaganoviç ve ulusal sendika li derligine getirilmeden õnce Urallar p arti te§kilat1 ba§ka m olan Nikolay �vernik gibi õnde gelen ulusal siyasetçiler de katilm1§ti.) Birinci Be§ Yilhk Plan sirasmda in§a edil mesi õngõrülen baz1 fabrikalarm yeriyle ilgili de yogun rekabet ya§anm1§tl. En sonunda Harkov'da in§a edilen traktõr fabrikasma yanm düzine Rus ve Ukrayna §ehri talip olmu§tu. Ural Makine-Ín§a Fabrikas1'nm (Uralma§) bulundugu alanla da ilgili benzer ve muhtemelen kendi kulvarmda bir ilk olan bir sava§ patlak vermi§ti: Sava§ tan galip aynlan Sverdlovsk, yer kararmda Moskova'y1 oldubittiye getirmek için merkezi yõnetimin izni olmadan yerel fonlarla in§aata ba§lami§tI . 1 6 Bõlgeler arasmdaki (õrnegin Ukrayna'yla Urallar ara smdaki) güçlü rekabet çogu zaman ikili bir zaferle sonuç lamyor ve planlamac1lann ba§lang1çtaki niyeti tek fabri ka in§a etmek iken sonuçta iki farkh bõlgede iki ayn fab rikanm kurulmas1 onaylamyordu. Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda hedeflerin yükseltilmesi ve masraflann giderek artmasmm nedenlerinden biri buydu. Ancak tek neden bu degildi zira Moskova'da merkezdeki siyasetçiler ve plan lamac1lar bariz bir büyüklük takmt1s1 olan "gigantoma nia"ya [büyüklük hastahgma] tutulmu§lardi. Onlara gõre Sovyetler Birligi herhangi bir ülkeden daha fazla in§aat ve üretim yapmak zorundaydi. Fabrikalan dünyanm en ••
Birinci Be� Y1lhk Plan'da izlenen sanayile�me politikas1 hakkmda bkz. Sheila Fitzpatrick, "Ordzhonikidze's Takeover of Vesenkha: A C a s e Study in Soviet Bureaucratic Politics", Soviet Studies 37: 2 (Ni san 1 985). Bõlgesel bir vaka incelemesi için bkz. James R. Harris,
The Great Urals: Regionalism and the Evolution of the Soviet Sys tem (Ithaca, 1 999), 38-1 04. 201
RUS DEVRiMi
yeni ve en hüyük fahrikalan olmahydi. Ekonomik kalkm mada Bati'y1 yakalamakla yetinmeyip onu geçmeliydi. Stalin'in h1k1p usanmadan vurgulad1g1 üzere Bat1'y1 yakalay1p geçehilmek için modem teknolojiye sahip ol mak §artti. Birçok uzman huna kar§l ç1ksa da montaj hat t1yla üretim yapan yeni otomohil ve traktõr fahrikalan kurulmu§tU çünkü efsanevi kapitalist Ford'u kendi saha smda yenmek gerekiyordu. Pratikte ise Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda fahrikalardaki yeni ta§ima hantlan ge nellikle ho§ kalm1§; i§çiler traktõrlerin montaj1m üretim hõlümünde geleneksel yõntemlerle ve hüyük hir zahmetle yapmi§lardi. Ama ho§ hir ta§ima handmrn dahi hir i§levi vardi. Bu, esas itihanyla, Birinci Be§ Y1lhk Plan'rn gele cege yat1nmrnm hir p arças1ydi. Aynca Sovyet hasmmda fotograflarrnrn yay1mlanmas1, yetkililerin ve yahanc1 zi yaretçilerin hayranhg1m toplamas1yla Stalin'in Sovyet halkma ve dünyaya vermek istedigi mesaj1 da semholik olarak aktanyordu: Geri kalm1§ Rusya yakrnda "Sovyet Amerika" haline gelecekti; Rusya'nrn hüyük ekonomik kalkrnma at1hm1 devam ediyordu.
Kolektifle§tirme Bol§evikler kolektifle§tirilen tanmrn hireysel kõylü nün yaptig1 ufak çaph tanmdan daima daha iyi olduguna inansalar da NEP devrinde kõylüleri huna ikna etmenin uzun ve zor hir süreç olacagm1 kahul etmi§lerdi. l 928'de kolektif çiftlikler (kolhozlar) toplam ekili arazinin yalmz ca % 1 ,2'sini olu§turuyordu; % 1 ,5'lik arazi devlet çiftlikle rine aitken geri kalan %97,3'te ise hireysel kõylü tanm1 yapihyordu. 1 7 Birinci Be§ Yilhk Plan'da kolektifle§tirilmi§ tanma hüyük õlçekli hir geçi§ õngõrülmemi§ti ve daha sonraki hirkaç y1lda h1zh sanayile§menin yol açt1g1 mü§ 17
Alec Nove, A n Economic History of the USSR (Londra, 1 969) . 1 50.
202
STALi N ' i N D E V R i M i
kül sorunlarla ugra§may1 yeterli bulan rejim huna bir de tanmm yeniden ve esash biçimde düzenlenmesini ekle mek istememi§ti. Fakat Stalin'in bahsettigi üzere (ve onun di§mda hem Preobrajenski hem de Buharin'in birkaç yil õnceki tartl§ mada gündeme getirdikleri üzere) sanayile§me meselesi kõylü tanm1 meselesiyle yakmdan baglant1hydi. Sanayi le§me hamlesinin ba§anh olabilmesi için devletin istik rarh tah1l sevkiyatma ve dü§ük tahil fiyatlarma ihtiyac1 vardi. 1 927-28'in tedarik krizi NEP devrinde oldugu üzere bir serbest piyasanm oldugu ve devletin verdigi tahil fi yatlannm pazarhk konusu edildigi ko§ullarda kõylülerin (ba§ka deyi§le piyasaya sürülen tahilm büyük miktanm tedarik eden nispeten zengin kõylü azmhgm) "devleti fid ye vermeye zorlayabildigi"ni gõsteriyordu. Stalin, Ocak 1 928 gibi erken bir tarihte kulak stokçula nn tedarik krizine yol açan haydutlar oldugunu sõylemi§ ve kõylü tanmmm kolektifle§tirilmesiyle birlikte devletin kendi verdigi fiyatlar ve belirledigi takvimle yeterli mik tarda tah1l tedarikini güvenceye alabilmek için ihtiyaç duydugu denetim aygitma kavu§acag1m aç1klam1§tl. An cak 1 928'de ve 1 929'un ilk yansmdaki gõnüllü kolektif le§tirme te§vikleri fazlas1yla mütevaz1 sonuçlar üretmi§ ve tedarik ciddi bir sorun olmaya devam etmi§ti. Rejim bu sorunla sadece kentlerdeki g1da s1kmt1lanndan õtürü degil yurtd1§mdan yap1lan endüstriyel ürün ahmlanmn finansmam tah1l ihracat1yla saglandig1 için de ilgilenmek zorunda kahyordu. Tam da bu nedenle Stalin'in genel ola rak destekledigi zorla tahil tedarik etme yõntemleri gittik çe revaç bulurken rejimle kõylülük arasmdaki dü§manhk da t1rmamyordu: Kulaklan itibars1zla§t1rma ve kõylüler arasmdaki sm1fsal antagonizmalan k1§klrtmaya yõnelik yogun çabalara ragmen d1§andan yap1lan bask1lar kõyün birligini bozmak §Õyle dursun daha da güçlendirmi§ti. 203
RUS DEVRÍMÍ
1 929 yazmda rejim serbest piyasadaki tah1llarm bü yük bõlümünü toplad1ktan sonra tedarik kotalan koymu§ ve tah1l sevkiyat1 yapmay1 kabul etmeyenler için cezalar belirledi. Sonbaharda kulaklara yõnelik saldm sertle§ir ken, parti liderleri kitlesel kolektifle§tirmeden yana kar §I konulmaz bir kõylü hareketinin dogdugunu sõylemeye ba§lad1. Bu, ku§kusuz, parti liderlerinin rejimle kõylülük arasrndaki hesapla§mamn çok ileri boyutlara vard1g1 ve bundan geri dõnü§ün olamayacagrna dair hislerini yans1t1yordu zira sürecin sert bir mücadele verilmeden kaza mlabilecegine art1k çok az ki§i ihtimal veriyordu. Birinci Be§ Y1lhk Plan'm hararetli destekçilerinden eski Troçkist Yuri Pyatakov'un sõzleriyle, Tanm s orununun bireysel tanm çerçevesinde çõzülmesi asla mümkün degildir. Dolay1s1yla tanmda kolektifle!j
tirmeyi a!jin boyutlara vardirmak zorundayiz . . Bu i § .
yapild1g1 sirada tç Sava§ 'taki õlçüler esas ahnmahdir. E l bette Íç Sava § 'taki yõntemlerin benimsenmesi gerektigi ni sõylemiyorum, ancak hepimiz . . . s m1f dü§rnanlanm1za kar§I silahh mücadele yürüttügümüz dõnemin harare tiyle çah§rnak zorunday1 z . Sosyalizmin in!jasmm kahra
manlik devri gelip çatti . 1 8
1 929 sonuna gelindiginde Parti kendini kõylü tan mm1 topyekun kolektifle§tirme hedefine adamI§tl. An cak Sovyet rejiminin sm1f dü§manlan olan kulaklar yeni kolektiflere dahil edilmeyecekti. Stalin, Agustos aymda kulaklarrn sõmürücü egilimlerine art1k tahammül edil meyecegini aç1klam1§tI. Kulaklar "bir s1mf olarak tasfiye edilmeli"ydi. Partinin apokaliptik ruh hali ve delicesine devrimci retoriginin gerçekten de geçmi§teki bir "kahramanhk dev ri"ni (!ç Sava§ ve Sava§ Komünizmi'nin l 920'deki umutsuz 18
Akt. R. W. Davies, The Socialist Offensive (C ambridge, MA, 1 980), 1 48 .
2 04
STA L i N ' i N D E V R i M i
dorugunu) hat1rlatt1g1 1 929- 1 930 k1§1 tam bir ç1lgmhkti. ôte yandan komünistler geçmi§ten farkh olarak l 930'da ne kirsal kesime sadece retorik bir devrim gõtürmü§lerdi ne de Íç Sava§ sirasmda oldugu üzere g1da bulmak için kõylere baskm düzenleyip ardmdan kõylerden aynlm1§ lardi. Kolektifle§tirme hem kõylü ya§amm1 yeniden dü zenlemeye hem de kõylere kadar uzanacak bir idari dene tim kurmaya yõnelik bir giri§imdi. Yap1lmas1 istenen yeni düzenlemenin tam olarak ne oldugu ta§radaki birçok ko münist için belirsizdi çünkü merkezden gelen talimatlar hem hararetli hem de muglakti. Fakat hedeflerden birinin kõylerde denetim saglamak oldugu a§ikârd1 ve yeniden düzenlemenin yõntemi kõylülerle sert bir hesapla§maya giri§mekti. Yeni politikayla, pratikte, kirsal kesimdeki yetkili lerden kulaklarm icabma vakit kaybetmeden bakmalan istenmi§ti. Bunun kar§1hg1 yerel komünistlerin kõylere gidip yoksul ya da aç kõylülerden bir grup olu§turduk tan sonra bir avuç "kulak" aileye (bunlar genellikle zengin kõylüler olsa da bazen sadece kõy halk1 tarafmdan ya da ba§ka bir nedenle yerel yetkililer tarafmdan sevilmeyen kõylüler de olabiliyordu) gõzdag1 verip onlan evlerinden atmalan ve mülklerine el koymalan oluyordu. Aynca yerel yetkililere geri kalan kõylüleri kolektiflere kendi istekleriyle kat1lmaya te§vik etmeleri sahk veril mi§ti 1 929- 1 930 ki§mda merkezden verilen talimatlarm üslubuna bak1hrsa, bu "gõnüllü" kat1hmm h1zh ve etki leyici sonuçlar vermesi istenmi§ti. Bunun da pratikteki kar§1hg1 yetkililerin kõylülerle toplant1 yap1p kõylerinde bir kolhoz kuruldugunu ilan etmeleri ve yeterli say1da kõylü kendi istegiyle kolhoz üyesi olmaya raz1 olana ka dar onlara nutuk çekip gõzdag1 vermeleriydi . Bu ba§anl d1ktan sonra yeni kolhozun kurulmasma õncülük edenler kõylülerin hayvanlarma (ba§hca ta§mabilir kõylü mülkü) -
205
RUS DEVRiMi
el koymaya yõnelip hayvanlann art1k kolektif mülkiyet oldugunu ilan ediyorlardi. Bu da yetmezmi§ gibi kolektif le§tirme yanhs1 komünistler (õzellikle Komsomol üyeleri) kiliselere zarar veriyor; p apaz ve õgretmen gibi yerel "s1mf dü§manlan"na hakaretler ediyorlardi. Bu eylemler kirsal kesimde bariz bir õfkeye ve kaosa yol açti. Birçok kõylü, hayvanlanm teslim etmek yerine kesip etlerini satmak üzere en yakmdaki §ehirlere gitti ler. Mülklerine el konan baz1 kulaklar §ehirlere kaçarken bazilan da gündüz ormanlarda saklamp geceleri kõylere baskmlar düzenliyordu. Genellikle yanlarmdaki papaz larla birlikte veryansm eden kõylü kadmlar kolektifle§ tirme yetkililerine hakaretler ediyordu. Yetkililer dõvülüp ta§lamyor, bazen de kõylere yakla§irken ya da kõylerden aynlmaya haz1rlamrken pusuya yatan saldirganlar tara fmdan vuruluyorlardi. Birçok yeni kolhoz üyesi §ehirler de ya da yeni in§aat projelerinde i§ bulmak için kõyleri apar topar terk etmi§ti. Rejim bu belirgin felakete iki §ekilde tepki gõsterdi . OGPU ilk olarak mülklerine el konan kulaklan ve sorun ç1kartan diger kõylüleri tutuklamak üzere kõylere gitmi§ ve ardmdan bu kitleleri Sibirya, Urallar ve kuzeydeki bõl gelere toplu olarak tehcir etmi§ti. íkincisi, parti õnderligi ilkb ahardaki tohum ekimi vakti yakla§irken kõylülükle a§Irl bir hesapla§maya ginnekten kaçmmi§tl. Stalin, Mart aymda ünlü makalesi "Ba§andan Serseme Dõnmek"i ya y1mlay1p talimatlarm kendilerine tamd1g1 yetkiyi a§t1k lan için yerel yetkilileri suçlam1§ ve kolektifle§tirilmi§ hayvanlarm çogunun (kulaklara ait hayvanlar hariç) õn ceki sahiplerine geri verilmesini emretmi§ti. 19 Bunu fir sat bilen kõylüler kolhoz üyelerinin yer ald1g1 listelerden isimlerini sildirmi§ti ve SSCB'de kolektifle§tirilen kõylü 19
Stalin, Works, xii. 1 97-205.
206
STA L i N ' i N D E V R i M i
hanelerin toplam oram %50'yi a§IDI§ken 1 Mart- 1 Hazi ran 1 930 arasmda %25'in altma inmi§ti. "Ba§andan Serseme Dõnmek"le a§agilanan ve ihanete ugrad1klanm dü§ünen baz1 komünist kolektifle§tirmeci lerin Stalin'in portrelerini duvardan indirip melankolik dü§üncelere dald1klan sõyleniyordu. Gelgelelim kolektif le§tirme hamlesindeki bu geri ad1m geçici bir olguydu. On binlerce komünist ve kentli i§çi (çogunlukla Moskova, Leningrad ve Ukrayna'daki büyük fabrikalarda istihdam edilen ünlü "25 binler" dahil) kirsal kesimde kolhozlan õr gütlemek ve yõnetmek için seferber edilmi§lerdi. Tavukla n ve ineklerine bu kez dokunulmayan kõylüler kolhozlara üye olmaya ikna edilmi§ ya da zorlanmi§tl. l 932 'ye ge lindiginde resmi Sovyet verilerine gõre kõylü hanelerin %62 'si kolektifle§tirilmi§ti. l 937'ye gelindiginde ise bu oran %93'e ç1kti.20 Kolektifle§tirme, ku§kusuz, kirsal kesimde yapilan ger çek bir "yukandan devrim" di. Ancak degi§imin kapsamm1 fazlas1yla abartan dõnemin Sovyet basmmda anlatild1g1 gibi bir devrim de degildi ve Ç arhk devrindeki Stolypin reformlarma k1yasla kõylü hayatm1 düzenlemeye yõnelik müdahaleleri birçok bak1mdan daha az radikaldi. Sovyet basmmda tammland1g1 §ekliyle kolhoz, eski kõye k1yasla çok daha büyük bir birimdi; tanmda kullamlan yõntemler de makinele§me ve traktõrün devreye sokulmas1yla dõnü §Üm geçirmi§ti. Dogrusu l 930'lann ba§mda bahsedilen traktõrler büyük õlçüde hayal mahsulüydü; 1 930-3 l 'de büyük reklam1 yap1lan "kolhoz devleri" h1zla çõkmü§ ya da onlan var eden yaz1h kayltlardan bir ç1rp1da silinmi§ lerdi. Tipik kolhoz, kõylülerin geçmi§te oldugu gibi aym ah§ap kulübelerde ya§ay1p aym kõy arazisini sürdükle'º
Say1lar Nove'nin çah�rnasmdan, bkz. Economic History of the USSR ,
1 97 ve 238. "25 binler" hakkmda bkz. Lynne Viola, The Best Sons of the Fatherland (New York, 1 987) . 207
RUS DEVRÍMÍ
ri eski kõydü (sadece gõçler ve tehcirler yüzünden hem kõylülerin hem de yük hayvanlannm sayis1 azalmI§tI.) Kõydeki asil degi§im kõyün idaresi ve ürünlerin piyasaya sürülü§ biçimiyle ilgiliydi. Kõylü miri 1 930'da ortadan kaldmlmI§ ve onun yerini alan kolhoz idaresini atanm1§ bir ba§kan (ilk y1llarda ge nellikle kentli bir i§çi ya da komünist) yõnetmeye ba§la mi§tl. Kõylülerin geleneksel liderligi kolhozlar vas1tas1y la sindirilirken kulaklarm tehcir edilmesiyle k1smen yok edilmi§ti. Rus tarihçi V. P. Danilov'a gõre 1 930-3 l 'de 3 8 1 bin kõylü hanesi (en azmdan 1 buçuk milyon ki§i) kulak olmaktan ç1kanhp tehcir edilmi§ti - 1 932'de ve 1 933 'ün ilk aylarmda benzer ak1bete ugrayanlar bu say1ya dahil degildi. 21 (Tehcir edilen kulaklarm yandan fazlas1 sanayi tesisleri ve in§aatlarda çah§tmlm1§tl. Kulaklarm çogu ilk birkaç yilda mahkum emeginden ziyade õzgür emek sta tüsünde çah§tmls a da sürüldükleri bõlgeden aynlmalan ya da kõylerine geri dõnmelerine izin verilmemi§ti.) Kolektif çiftliklere devlete belli miktarda tah1l ve tek nik mahsul tedarik etme zorunlulugu getirilmi§ ve maa§ lar kolhoz üyelerinin i§e yapt1klan katklya oranla bõlü§ türülmeye ba§lanmi§tL ôte yandan baz1 kõylülerin ufak çaph bireysel arazilerinden elde ettikleri ürünleri münfe rit olarak piyasaya sürmelerine izin verilmi§ ve bu taviz kolektifle§tirme hamlesi ba§lad1ktan ancak birkaç yil son ra resmiyet kazanm1§tl. Kolhoz ürünleri için tespit edilen sevkiyat kotalan genel olarak epey yüksek (ürünlerin %40'1 ya da geçmi§te kõylüler tarafmdan piyasaya sürülen ürün miktannm iki-üç kat1) iken fiyatlar dü§ük kalmi§tl. Kõy lüler bildikleri tüm pasif direni§ ve kand1rma taktiklerini kullansalar da rejim silaba davranm1§ ve bulabildigi her §eye (tah1l tohumlan ve g1dalar dahil) el koymu§tu. Sonuç21
Slavic Review, 50: 1 ( 1 99 1 ) , 1 52 . 208
STA L Í N ' Í N D E V R Í M Í
ta 1 932-33 lm;mda ülkede tanmsal üretimin yapild1g1 belli ba§h b õlgelerde (Ukrayna, Orta Volga, Kazakistan ve Ku zey Kafkaslar) klthk ya§anm1§tl. Klthk, korkunç acilara yol açm1§tl: Orta Volga bõlgesindeki sõylentilere gõre kõylüler klthg1, kolektifle§tirmeye direndikleri için rejimin onlara verdigi bilinçli bir ceza olarak gõrmü§lerdi. Sovyet ar§iv lerindeki verilere dayah son hesaplamalara gõre 1 933'te klthktan õlenlerin sayis1 üç ila dõrt milyondu.22 Kithgm ilk sonuçlanndan biri rejimin Arahk l 923'te yurtiçi pasaport uygulamasm1 tekrar yürürlüge koymas1 ve pasaportlann kirsal nüfus yerine otomatikman kent li nüfusa verilmesi oldu: Kriz süresince açhktan õlmek üzere olan kõylülerin kirsal kesimden aynhp kentlere s1gmmalan ve g1da karnelerinden yararlanmalanm engel lemeye dõnük elden ne geliyorsa yap1ld1. Bu da ku§kusuz, kõylülerin kolektifle§tirmenin ikinci bir serflik olduguna ili§kin inançlanm peki§tirdigi gibi baz1 Batih gõzlem cilere kolektifle§tirmenin ba§hca amaçlanndan birinin kõylüleri çiftliklere kapatmak oldugu izlenimini vermi§ti. Aslmda rejimin, kithgm yaratt1g1 olaganüstü ko§ullar d1§mda, bõyle bir niyeti yoktu çünkü 1 930'larda temel amaç h1zla sanayile§mekti ve bu da kentlerdeki i§gücünün h1z la geni§lemesi anlamma geliyordu. Rusya'da kirsal kesi min gereginden fazla kalabahk oldugu uzun süredir ka bul edilen bir gerçekti ve Sovyet liderler kolektifle§tirme ve makinele§tirmenin tanmsal üretimi rasyonalize edip tanmda ihtiyaç duyulan i§çi say1sm1 azaltacagm1 umu yorlard1. Kolektifle§tirmeyle Sovyet sanayile§mesi ara smdaki ili§ki, i§levi itibanyla, Britanya'da yüzy1h a§km süre õnce gerçekle§tirilen çitle çevirme hareketiyle sana yi devrimi arasmdaki ili§kiye benziyordu . 22
tstatistiki delillere dair bir analiz için bkz. R. W. Davies ve Stephen Wheatcroft, The Years of Hunger: Soviet Agriculture, 1 931-33 (Ba singstoke ve New York, 2004) , 4 1 2- 1 5 .
209
RUS DEVRiMi
Fakat Sovyet liderlerin b õyle bir benzetme yapmalan tabii ki pek mümkün degildi: Marx, sonuç olarak, Britan ya'da çitle çevirmelerden õtürü yerinden edilen kõylüle rin çektigi acllardan sõz etmi§ti; her ne kadar o süreçte kõylüler "k1r hayatmm yahtllm1§hg1"ndan kurtulup uzun vadede onlan kentli proleterlere dõnü§türen daha yüksek bir toplumsal varolu§ düzeyine intikal etmi§ olsalar da. Sovyet komünistler de kolektifle§tirme ve ona e§lik eden kõylü gõçü kar§1smda benzer bir ikircim ya§am1§ olabi lirler; kõylü gõçü, sanayide ortaya ç1kan yeni i§lere gõ nüllü bir yõnelim, kolhozdan kaç1§ ve zorunlu sürgünden olu§an kafa kan§tmc1 bir bile§imdi. ôte yandan Sovyet komünistler kolektifle§tirmenin sebebiyet verdigi fela ketlerden kesinlikle utanç duyarak savunmaya geçmi§ ve bütün bir meseleyi bir dizi bahane, mantlks1z sav ve sahte iyimserlikle geçi§tirmeye çah§IDI§lardi. íki buçuk milyon kõylünün kahc1 olarak kentlere gõçtügü 1 93 1 'de Stalin akll almaz bir aç1klama yaparak kõylülerin kolhozu çok cazip bulduklanm, õyle ki artik k1rsal ya§amm sefale tinden kaçma zorunlulugu duymad1klanm sõylemi§ti.2323 Ancak bu, Stalin'in temel derdinin sadece girizgâh1yd1 esasen kõylülerin kendiliginden ve beklenmedik biçimde kõylerinden aynlmalanm engellemek ve kolhozlardan or ganize i§çi ahmlan yapmak planlamyordu. Sovyetler Birligi'nin kent nüfusu 1 928- 1 932 arasmda yakla§Ik on iki milyon artarken en azmdan on milyon ki§i de kõylü tanmm1 birak1p ücretli i§çi haline geldi.24 Bun lar çok büyük say1lard1 ve Rusya tarihinde gõrülmedik bir nüfus hareketliligine i§aret ettigi gibi ba§ka herhangi 23
Stalin, Works, xiii. 54-5 . Bkz. Sheila Fitzpatrick, "The Great Departure: Rural-Urban Migrati on in the Soviet Union, 1 92 9- 1 933", William R. Rosenberg ve Lewis H . Siegelbaum, ed . Social Dimensions of Soviet Industrialization .
(Bloomington, IN, 1 993), 2 1 -2.
2 10
STA L i N ' i N D E V R i M i
bir ülkede bu kadar k1sa sürede bõyle büyük bir nüfus ha reketliliginin ya§anmad1g1 da iddia edilmi§ti. Gõç eden lerin büyük bir orammn genç ve güçlü kuvvetli kõylüler olmas1 kolektifle§tirilmi§ tanmm daha sonra etkisiz hale gelmesi ve kõylülügün moralinin bozulmasma kesinlikle katk1da bulunmu§tu. Fakat gõç taro da aym nedenle Rus ya'nm sanayile§me dinamiginin bir parças1 olmu§tu. Zira Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda kolektif çiftliklere kat1lan her üç kõylüden biri ba§ka bir yerde beyaz ya da mavi yakah ücretli ͧÇÍ olarak çah§mak için kendi kõyünden aynlm1§tl. Stalin'in kirsal kesimde yaptlg1 devrimin en az kolektifle§tirme kadar temel bir õgesi bu aynhklardi.
Kültür Devrimi Komünistler için srn1f dü§manlanyla mücadele etmek íç Sava§ sirasmda oldugu gibi Birinci Be§ Y1lhk Plan s1rasrnda da õnemli bir gündem maddesiydi. Kolektifle§tir me seferberliginde "kulaklarrn bir s1mf olarak tasfiyesi" komünistlerin faaliyetinin odak noktasrn1 olu§turmu§tu. Kent ekonomisi yeniden düzenlenirken bertaraf edilme si gereken srn1f dü§manlan arasrnda õzel giri§imciler de (NEP' çiler) yer alm1§tl. Aym dõnemde uluslararas1 ko münist hareket, "sm1fa kar§I sm1f' diye adland1nlan yeni bir sava§Çl politika benimsemi§ti. NEP devrinde hâkim olan daha uzla§mac1 yakla§1m1 geçersiz kilmay1 hedefle yen bütün bu politikalann burjuva entelijansiyanm sm1f dü§mam olarak gõrüldügü kültürel ve entelektüel alan da da kar§1hg1 vardi. Eski entelijansiya, burjuva kültürel degerler, elitizm, ayncahklar ve bürokratik rutine kar§I yürütülen mücadele, dõnemin yazarlan tarafmdan "Kül tür Devrimi" olarak adlandmlan bir olguyu meydana ge tirmi§ti. 25 Kültür Devrimi'nin amac1 komünist ve proleter 25
Bunu izleyen analiz için bkz . Sheila Fitzpatrick, e d . , Cultural Revolu
tion in R ussia, 1 928-1931 (Bloomington, IN, 1 978). 21 1
RUS DEVRiMi
bir "hegemonya" kurmakt1 ve bunun pratikteki kar§1hg1 kültürel hayatta parti denetimi dayat1hrken yeni bir genç komünist ve i§çi toplulugunun idari ve profesyonel elitler arasma girmesiydi. Kültür Devrimi, parti liderligi -daha dogrusu Stalin'e bagh liderlik hizbi- tarafmdan 1 928 ilkbaharmda ba§la tild1; o tarihlerde yakla§an �aht1 duru§masmm duyurul masrna komünistlerin kültürel alanda teyakkuza geçmesi, burjuva uzmanlarrn rolünün yeniden degerlendirilmesi ve eski entelijansiyanrn kültürel üstünlük ve liderlik id dialarmm reddedilmesine yõnelik bir çagn e§lik etti. Bu seferberlik Stalin'in Sag Muhalefet'e kar§I mücadelesiyle yakrndan baglant1hydi . "Sagc1"lar burjuva entelijansiya nm muhafizhgrn1 yapmak; parti d1§mdaki uzmanlarm tavsiyelerine lüzumundan fazla bel baglamak; hükümet bürokrasisindeki uzmanlarm ve eski Ç arhk rejiminden kalma memurlarm nüfuzuna kaylts1z kalmak ve "çürü IDܧ liberalizm" ve burjuva degerlerle zehirlenmeye yat km olmakla itham ediliyordu. Aynca Sagcilarm bir ba§ka kabahati devrimci yõntemlerden ziyade bürokratik yõn temleri tercih etmeleri ve p arti yerine hükümet aparatm1 desteklemeleriydi. Onlar büyük ihtimalle partinin prole ter tabamyla bag1 kopmu§ ve Avrupahla§IDI§ entelektü ellerdi. Fakat Kültür Devrimi parti liderligi içindeki bir hizip kavgasrndan çok daha fazlas1ydi. Burjuvazinin kültü rel hâkimiyetine kar§I sava§mak hem komünist gençlige hem NEP sirasmda parti liderligi tarafrndan arzularrna ket vurulmu§ bir dizi militan komünist õrgüte hem de komünist olmad1klan halde çe§itli alanlarda kendi mes leklerinin erbaplanyla sorun ya§ayan gruplara çok cazip gelmi§ti. Rus Proleter Yazarlar Dernegi (RAPP) ve Militan Ateistler Birligi gibi gruplar l 920'ler boyunca çok daha agresif bir kültürel hesapla§ma politikas1 uygulanmas1 212
STA L i N ' i N D E V R i M i
için propaganda yapm1§lardi. Komünist Akademi ve K1z1l Profesõrler Enstitüsü'ndeki genç ara§t1rmacilar ise çogu komünist olmamakla birlikte akademik alanlarda hâkimiyetini koruyan eski k1demli ara§t1rmacilarla kav ga etmek için sabirs1zlamyorlardi. Devrimci "avangard hga" meyleden ve politikalarm belirlenmesinde daha bü yük bir rol almak isteyen Komsomol Merkez Komitesi ve ona bagh sekreterlik, Komsomol'un uzun süredir belirli politikalar etrafmda fikir aynhg1 ya§ad1g1 birçok kuru mun bürokratik yozla§maya boyun egdigini dü§ünüyor du. Genç radikallere gelince, onlar için Kültür Devrimi bir kendini kamtlama ve zembereginden bo§anma firsat1ydi. Bu perspektiften bak1hnca, Kültür Devrimi ikonok last ve sava§ç1 bir gençlik hareketiydi ve hareketin ey lemcileri parti liderliginin uysal bir aparat1 asla degildi - 1 960'larda Ç in'deki Kültür Devrimi'nin K1z1l Muhaflzla n'na benziyorlardi. Partiyle büyük õlçüde aym zihniyeti payla§iyor ve komünistler olarak ba§kalarma õnderlik etme ve emir verme haklarmm olduguna inamyorlard1 ama bürokratik ve "nesnel olarak kar§1-devrimci" egilim lerinden ku§kuland1klan mevcut otorite ve kurumlarm çoguna kar§l da içgüdüsel bir dü§manhk duyuyorlardi. Kendilerini bilinçli proleterler olarak gõrüyor (aslmda eylemcilerin çogu toplumsal kõkenleri ve meslekleri iti banyla beyaz yakahyd1) ve burjuvaziyi, õzellikle orta ya§ h, saygm "burjuva Filistenler"i küçümsüyorlardi. Onlarm gõzünde devrimin mihenk ta§I ve kendi retorik dü§leri nin kaynag1 Íç Sava§'ti. Kapitalizmin yeminli dü§manlan olmakla birlikte Amerika'ya hayranhk duyuyorlard1 zira Amerikan kapitalizmi modem ve büyük õlçekliydi. Her hangi bir alandaki radikal bir yeniligin onlarm gõzünde büyük bir cazibesi vardi . Kültür Devrimi adma giri§ilmi§ §eylerin çogu dogaç lama biçimde gerçekle§tigi için baz1 beklenmedik sonuç213
RUS DEVRiMi
lar ortaya ç1km1§t1. Kolektifle§tirmenin doruk noktasma ula§t1g1 bir dõnemde militanlar din aleyhtan kampanya lanm kõylere ta§lIDl§ ve kõylülerin kolhozun Deccal i§i olduguna dair §Üphelerini iyice peki§tirmi§lerdi. Kom somol "Hafif Süvari"sinin düzenledigi akmlar hükümet dairelerindeki i§leri aks atirken Komsomol'ün "Kültür Or dusu" (ba§lang1çta cehaletle sava§mak ve okuma-yazma oramm artt1rmak için olu§turulmu§tu) yerel egitim bi rimlerinin bürokratik olduklan gerekçesiyle kapat1lmas1m saglamakta õnemli bir ba§an elde etmi§ti (oysa parti liderliginin bõyle bir hedefi yoktu.) Genç ve co§kulu komünistler devlet tiyatrolannda "burjuva" oyunlarmm gõsterilmesini ishklar ve yuhala malarla sabote ettiler. Edebiyatta RAPP militanlan ta rafmdan -tam da Stalin ve diger parti liderleri onu ital ya'dan dõnmeye ikna etmeye çah§irken- saygm (ama tam anlam1yla proleter olmayan) yazar Maksim Gorki'ye kar§l bir kampanya ba§latildi. Radikaller siyaset teorisinde de kendi bildiklerini okudular. iç Sava§ devrinin birçok CO§ kulu komünisti tarafmdan iddia edildigi üzere, çok ya kmda büyük bir degi§imin gerçekle§ip devletin yam sira hukuk ve okul gibi kurumlarm da yok olacag1 iddia edildi. Stalin ise l 930'larm ortasmda bunun yanh§hgm1 aç1kça ifade etmi§ti. Ancak, parti liderligi bir y1l sonra Kültür Devrimi eylemcilerine çekidüzen verip onlarm "ku§ be yinli tasanlan"m rafa kald1rana kadar Stalin'in aç1kla mas1 fazla ciddiye almmam1§tl. Kültür Devrimi'nin genç eylemcileri Stalin ve parti õn derligi tarafmdan sosyal bilim ve felsefe gibi alanlarda Troçki ve Buharin'le baglantilandmlan teorileri itibar s1zla§t1rmak, eski Men§eviklere sald1rmak ya da saygm "burjuva" kültür kurumlanm parti denetimine sokmak için kullamldi. ôte yandan Kültür Devrimi'nin bu tür bo yutlanyla pratik siyaset, hizip kavgalan ve entrikalarm 214
STALi N ' i N D E V R i M i
dünyasmdan çok uzakta geli§en bir hayalperest ütopyac1 boyut birlikte var olmu§tu. Hayalperest ütopyacilar (fi kirleri genellikle eksantrik ve gerçekd1§1 bulundugu için kendi mesleklerinden dt§lanan kimseler) yeni "sosyalist kentler", komünal ya§am projeleri, doganm dõnü§ümüy le ilgili spekülasyonlar ve "yeni Sovyet insam" imgesine ili§kin planlarla me§gul olmu§lardl . Birinci Be§ Yilhk Plan'm "yeni bir dünya in§a ediyoruz" slogamm ciddiye alan ütopyacilarm fikirleri l 920'lerin sonuyla l 930'larrn ba§mda birkaç yilhgma ilgi gõrmü§; geni§ kamuoyunun dikkatini çektigi gibi birçok durumda çe§itli devlet kuru lu§lan ve resmi organlardan ciddi anlamda maddi destek de gõrmü§tü. Kültür Devrimi'nin proleter bir nitelige sahip oldu gu iddia edilse de bu iddiay1 yüksek kültür ve ara§t1rma alamnda dar anlam1yla dü§ünmek yanh§ olur. ômegin RAPP eylemcileri tarafmdan "proleter", edebiyat alanm da "Komünist"in e§anlamhs1 olarak kullamlm1§t1: "Prole tarya hegemonyas1"m kurmaktan bahsedildiginde edebi yat alanma hâkim olmak ve Komünist Parti'nin edebiyat organizasyonlannda tek yetkili temsilci olarak kabul edilmek istegi ifade ediliyordu. Ku§kusuz RAPP' ç1larrn proletaryamn adrn1 tümüyle sinik niyetlerle kulland1kla n sõylenemez zira fabrikalarda kültürel faaliyetleri te§ vik etmek ve profesyonel yazarlarla i§çi srn1fi arasmdaki ileti§im kanallanm aç1k tutmak için de ellerinden geleni yapm1§lardL Ancak bu, büyük õlçüde, 1 870'lerde "halk"a giden popülistlerin ruhuyla yap1lm1§tl. RAPP entelijansi yasmm liderleri kendileri proleter olmasalar da proletar ya adma konu§IDU§lardl. Kültür Devrimi'nin proleter niteligi rejimin o y1llar da israrla sürdürdügü "proleterleri terfi ettirme" politi kasmda (Sovyet i§çi ve kõylü "müspet eylem" program1) kar§1hk bulmu§tu. Stalin'in �aht1 duru§mas1 vesilesiyle 215
RUS DEVRiMi
sõyledigi üzere, burjuva entelijansiyasmm ihaneti prole ter güçlerin mümkün mertebe süratle egitilmesini zorun lu k1lm1§t1. K1z1llarla uzmanlar arasmdaki o eski kar§Ithk ortadan kaldmlmahyd1. Sovyet rejiminin kendi entelijan siyasma (Stalin'in hem idari hem de uzman elitleri tamm lamak üzere kulland1g1 bir terim) sahip olmasmm art1k vakti gelmi§ti ve bu yeni entelijansiya alt sm1flar, õzellik le kentli i§çi s1mfI arasmdan dev§irilmeliydi. 26 ͧçileri idari i§lere "terfi ettirme" ve genç i§çileri üni versitelere yerle§tirme politikas1 yeni degildi ama hiçbir zaman Kültür Devrimi'nde oldugu kadar h1zh ve muazzam õlçekte uygulanmam1§tI. Devasa say1da i§çi, endüstrideki idari kadrolara terfi ettirilip sovyet ya da parti yetkilisi haline gelmi§ ya da merkezi hükümetten ve sendika bü rokrasisinden tasfiye edilen "sm1f dü§manlan"nm yerine takviye güç olarak atanm1§lard1. 1 933 sonunda Sovyetler Birligi'nde "lider kadro ve uzman" s1mfma giren 86 1 bin ki§iden 1 40 binden fazlas1 (alt1da birden daha fazla) daha be§ y1l õnce mavi yakah i§çi statüsündeydi . Ama bu, buz dagmm sadece gõrünen k1sm1yd1. Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda beyaz yakah i§lere terfi ettirilen toplam i§çi sa y1s1 büyük ihtimalle bir buçuk milyondan az degildi . Aynca genç i§çileri ve komünistleri üniversitelere yer le§tirmek için yogun bir kampanya yürüten Stalin üniver sitelerde ve teknik egitim enstitülerinde büyük bir çal kant1ya yol aç1p "burjuva" profesõrleri çileden ç1karm1§ ve beyaz yakah ailelere mensup lise mezunlarmm Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda üniversitelere girmelerini çok zorla§tirm1§tI. Birinci Be§ Y1lhk Plan s1rasmda 1 50 bin 26
Bunu izleyen analiz için bkz. Fitzpatrick, "Stalin and the Making of a New Elite", Fitzpatrick, The Cultural Front ve Fitzpatrick, Education
and Social Mobility, 1 84-205. ô zbekler ve B a�kirlar gibi "geri" mil liyetler lehine de benzer politikalarm uyguland1g1m belirtelim; bu konuda bkz. Martin, Affirmative Action Empire, õzellikle 4. Bõlüm.
216
STALi N ' i N D E V R i M i
i§çi ve komünist üniversiteye kaydolurken bunlarm çogu mühendislik egitimi alm1§tl zira art1k toplumun sanayi le§mesine õncülük etmek için gerekli temel vasfm Mark sist sosyal bilimden ziyade teknik uzmanhk olduguna inamhyordu. Aralarmda Nikita Hru§çov, Leonid Brejnev, Aleksey Kos1gin ve bir dizi müstakbel parti ve hükümet liderinin de oldugu bir grup, 1 937- 1 938'teki Büyük Tasfi ye'den sonra Stalinist siyasi elitin çekirdegini olu§turdu. Bu ayncahkh grup (sonraki y1llarda zevkle sõylendigi üzere "i§çi sm1fmm evlatlan") için devrim, proletaryay1 iktidar, i§çileri de devletin efendisi yapma vaadini yerine getirmi§ti. Ama i§çi sm1fmm diger mensuplan için Sta lin Devrimi'nin bilançosu o kadar olumlu degildi . Birinci Be§ Yilhk Plan sirasmda birçok i§çinin ya§am standartlan ve reel ücretleri h1zla dü§tÜ. Sendikalar Tomski'nin tasfi yesinden sonra dizginlendigi için idareyle pazarhklarda i§çilerin ç1karlanm savunma becerileri büyük õlçüde kay bolmu§tu. Eski kulaklann da aralarmda oldugu yeni kõylü i§gücü sanayi sektõründeki i§lere akm ederken parti lider lerinin i§çi sm1flyla õzel bir ili§kisi ve i§çi sm1fma kar§l õzel yükümlülükleri oldugu inanc1 giderek zayifladl.27 Demografik ve toplumsal altüst olu§ Birinci Be§ Yil hk Plan sirasmda olaganüstü boyutlara ula§tl. Milyon larca kõylü kolektifle§tirme, kulakhktan ç1kart1lma veya kithk yüzünden kõylerinden aynhrken b az1lan da yeni i§lerin cazibesine kap1hp kentlere gõçtü. Ancak bu, bi reyler ve ailelerin yerle§ik ya§am õrüntülerini sarsan çok say1da altüst olu§tan sadece biriydi . Kentlerdeki evli kadmlar tek maa§la art1k geçinemedikleri için ça h§maya ba§larken kõylerdeki kadmlar da kentlere gõçen 27
Birinci Be§ Yilhk Plan s1rasmda i§çilerin degi§en durumu hakkmda bkz. Hiroaki Kuromiya,
Stali n 's Industrial Revolution
(C ambridge,
1 988) . Daha s onraki geli§meler hakkmda bkz. Donald Filtzer, Soviet
Workers and Stalinist Industrialization 217
(New York, 1 986) .
RUS DEVRiMi
v e sirra kadem basan kocalan tarafmdan terk edilmi§ti; ebeveynleri tarafmdan terk edilen ya da kaybolan ço cuklar ise evsiz gençlerden olu§an çetelere (besprizor nye) katilm1§lardl. Yalmzca yedi y1lhk bir genel egitim alm1§ olan genç i§çiler üniversitelerin mühendislik bõ lümlerine kabul edilirken üniversiteye gitmeyi umutla bekleyen "burjuva" lise õgrencilerinin õnü kesilmi§ti . Mülklerine el konan NEP' çiler ve kulaklar yeni bir haya ta nas1l ba§layacaklanm bilemedikleri kentlere kaçm1§ lardl . Papazlarm çocuklan ebeveynleri gibi yaftalanmak istemedikleri için evlerinden kaçm1§tl. Trenler bir sürü sürgünü ve mahkümu bilinmedik ve istenmedik yerlere ta§lIDl§tl. Vas1fh i§çiler idarede "terfi ettirilmi§" ya da Magnitogorsk gibi ücra yerlerdeki in§aat §antiyelerine sevk edilmi§lerdi; komünistler kolektif çiftlikleri idare etmek için kirsal kesime gõnderilmi§ , devlet dairelerin de çah§anlar ise devlet kurulu§larmdaki "tasfiye" sira smda kovulmu§lardL On yil õnceki sava§m, devrimin ve iç sava§m yaratt1g1 çalkantilarm ardmdan hâlâ tam ola rak kendine gelemeyen toplum, Stalin'in Devrimi'yle bir kez daha ac1mas1zca sarsilm1§tl . Ya§am standartlan ve kalitesindeki dü§Ü§ kentlerde ve kõylerde neredeyse tüm sm1flan etkiledi. Kolektifle§ tirme sonucunda degi§imden en çok etkilenenler kõylü ler olmu§tU. Ancak kentlerdeki hayat da g1da karneleri, kuyruklar, tüketim mallanmn (ayakkab1 ve k1yafet dahil) kronik yetersizligi, ev ve bannaklann dolup ta§mas1 , õzel ticaretin yasaklanmasmdan kaynakh bir y1gm s1kmt1 ve kentlerdeki sosyal hizmetlerin tamammdaki bozulma yüzünden sefil bir hal almi§tl. Sovyetler Birligi'nin kent nüfusu 1 929 ba§mda 29 milyon iken, 1 933 ba§mda yak la§lk 40 milyona yükselmi§ ve dõrt yilda %38'lik bir ar tl§ olmu§tu. Moskova'nm nüfusu 1 926 sonunda 2 milyon iken 1 933 ba§mda 3,7 milyona yükselmi§ti; aym dõnemde 218
STALi N ' i N D E V R i M i
Urallar'daki bir sanayi §ehri olan Sverdlovsk'un (Ekate rinburg) nüfusu ise %346 artm1§t1. 2 8 Ç ok daha dolayh ve yava§ biçimde olsa da siyasette de baz1 degi§imler ya§and1. Stalirr kültü, esas itibanyla 1 929 sonunda Stalin'in ellinci dogum günü kutlamala nyla ba§latilm1§tl. Parti konferanslan ve kalabahk top lantilarda komünistlerin Stalin'in salona te§rif etmesini çilgmca alki§lamalan art1k bir ah§kanhk haline gelmi§ti. Ama Lenin õrnegini aklmda tutan Stalin bõyle bir co§ku yu onaylamaz gibi gõrünmü§ ve parti içinde kâg1t üstün de Genel Sekreter mevkisinde kalmay1 sürdürmü§tü. Sol Muhalefet'in ac1mas1zca ezildigini unutmayan "Sag"c1 liderler daha temkinli ad1mlar att1klan için onla ra verilen ceza daha yumu§ak oldu. Ama bu, parti içindeki son aç1k (ya da yan-aç1k) muhalefetti. Teoride 1 92 l 'den beri varolan hizip yasag1 art1k pratige dõkülmü§ ve po tansiyel hizipler otomatikman birer komplo gibi algilan maya ba§lami§tI. Parti kongrelerinde belirli politikalar etrafmdaki aleni fikir aynhklanna art1k çok seyrek rast lamyordu. Parti liderligi kendi gõrü§ ve tasanlanm gi derek daha çok gizlemeye ba§lam1§t1 ve Merkez Komite toplantilannm tutanaklan art1k rutin biçimde payla§il m1yor ve tab andaki parti üyelerinin eri§imine açilm1yor du. Liderler -bilhassa en tepedeki Lider- akil sir erdiri lemezlik ve esrarengizlik gibi ilahi vas1flar geli§tirmeye ba§lami§tI. 29 Sovyet gazeteleri de degi§mi§ ve l 920'lerde yap1lan habercilige k1yasla iç meselelere dair haberler daha sõ28
Izmeneniia sotsial'noi struktury sovetskogo obshchestva 1 921 -se redina 30-kh godov (Moskova, 1 979), 1 94; Sotsialisticheskoe stroi tel'stvo SSSR. Statisticheskii ezhegodnik (Moskova, 1 934) , 356-7 . Bu süreç hakkmda bkz. Fitzpatrick, On Stali n 's Team, 9 1 -5 . 1 930'lar da "vozhd" (lider) teriminin Stalin'e mahsus olmad1gm1 belirtelim: Politbüro 'nun diger üyelerinden de basmda "vozdi" (iiderler) olarak bahsediliyordu.
219
RUS DEVRiMi
nük v e daha a z bilgilendirici bir hal almi§tl. 1ktisadi b a §anlar genellikle gerçekligin pervas1zca çarpit1ld1g1 ve i s tatistiklerin manipüle edildigi bir yakla§imla õvülürken l 932-33 'teki k1thk, gazetelerde hiç yer almami§tl. Yüksek rand1man te§vikleri ve "sabotajc1"lara kar§I uyamkhk çagnlan alk1§lamrken, ciddiyetsizlik mimlenmi§ti. Gaze telerde ne art1k "Mary Pickford'un son filmi" gibi Bati tar z1 reklamlar yay1mlamyor ne de trafik kazalan, tecavüz ler ve soygunlar gibi üçüncü sayfa haberleri yer ahyordu. Birinci Be§ Y1lhk Plan s1rasmda Bat1'yla temas çok daha fazla k1sitlanm1§ ve tehlikeli hale gelmi§ti. Rus ya'nm dünyadan kopu§U 1 9 1 7 Devrimi'yle ba§lasa da l 920'lerde d1§anyla hatm say1hr miktarda bir ah§veri§ ve trafik devam etmi§ti . Entelektüeller, kitap ve makale lerini yurtdi§mda bastirabilmi§ , yabanc1 yaymlar sipari§ edilebilmi§ti. Fakat Kültür Devrimi sirasmda tertiplenen gõstermelik duru§malarda yabancilardan ku§kulanmak güçlü bir motif haline gelmi§ti ve bu durum hem lider kadroda hem de ku§kusuz halkta giderek yükselen bir yabanc1 dü§manhgm1 yans1t1yordu. Birinci Be§ Yilhk Plan'm "ekonomide otar§i" hedefi de d1§ dünyadan uzak la§ma istegine i§aret ediyordu. Stalin devrinde (ve Sta lin'den sonraki devirde) Sovyetler Birligi'nin ba§hca õzel likleri olan kapah sm1rlar, ku§atma zihniyeti ve kültürel izolasyon bu y1llarda kurumsalla§t1nlm1§tl. 30 Büyük Petro devrinde oldugu üzere, devlet güçlenirken halk zay1flam1§tl. Stalin'in Devrim'i devletin kent ekono misindeki dolays1z denetimini artt1rm1§ ve kõylü tanm1m istismar etme becerisini büyük õlçüde geli§tirmi§ti. Aynca devlete bagh polis ayg1t1 fazlas1yla güçlenmi§ ve sanayile§me hamlesiyle iç içe geçerek sonraki yirmi-o'º
Sovyetler'in ugrad1g1 izolasyon hakkmda bkz. Jerry F. Hough, R ussia and the West: Gorbachev and the Politics of Reform (2. Bas1m, New York, 1 990) , 44-66 .
220
STA L i N ' i N D E V R i M i
tuz y1lda h1zla geni§leyen bir Gulag çah§ma kamplan imparatorlugunun (ilk ba§ta serbest emegin yetersiz kal d1g1 alanlara mahküm emegi tedarik etmek maksad1yla) kurulmas1yla sonuçlanm1§tl . Kolektifle§tirme ve Kültür Devrimi sirasmda "sm1f dü§manlan"na eziyet edilmesi ac1lar, korkular ve §Üphelerden olu§an karma§Ik bir mi ras birakt1g1 gibi ihbar, tasfiye ve "õzele§tiri" pratiklerini de te§vik etmi§ti . Stalin'in Devrim'i sirasmda bütün kay naklar zorlanm1§ , bütün sinirler gerilmi§ti. Geriye, Rus ya'y1 gerilikten kurtarma hedefinin ne õlçüde ba§anh ol dugunu gõrmek kalm1§tl.
221
6 DE VRiMi S O NA E R D iRMEK
C rane Brinton'm tabiriyle devrim, hastay1 esir alan, gitgi de yükselip doruk noktasma ula§an ve en sonunda gerile yip hastanm normal hayatma dõnmesine izin veren ate§li bir hastahk gibidir - "hastahk deneyimi ki§iyi baz1 yõn lerden güçlendirip benzer bir ataga kar§I en azmdan bir süreligine bag1§1khk kazand1rabilir ama insanm tümüyle yeni birine dõnü§mesi imkâns1zd1r."1 Brinton'm metafo runa ba§vuracak olursak, Rus Devrimi birçok kez yüksek ate§e tutulmu§tur. Ate§ nõbetlerinin ilki 1 9 1 7 devrimle ri ve !ç Sava§; ikincisi, Birinci Be§ Yilhk Plan sirasmdaki Stalin Devrimi, üçüncüsü ise Büyük Tasfiye'dir. NEP bu §ema içerisinde bir nekahet evresiydi ve ondan sonra hastahk yeniden nüksetmi§, b azilanna gõre virüs talih siz hastaya zerk edilmi§ti. Troçki'nin "Sovyet Termidoru", Tima§ef'in ise "büyük geri çekilme" olarak adland1rd1g1 istikrar politikalanyla l 930'larm ortalannda ikinci bir nekahet evresi ha§lamI§tI.2 1 937-38'deki Büyük Tasfiye s1rasmda hastahk yeniden nüksettikten sonra ate§ bir kez daha dü§ürülmü§ ve hasta normal hayatma dõnmek için yalpalayarak yatagmdan ç1km1§tI. C rane Brinton, The Anatomy of Revolution (gõzden geçirilmi� ba s1m, New York, 1 965), 1 7. L. Trotsky, The R evolution Betrayed (Londra, 1 937); Nicholas S. Ti masheff, The Great Retreat: The Growth and Decline of Commu
nism in Russia (New York, 1 946) . 222
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
Ancak hasta, devrimci ate§ nõbetlerine tutulmadan õnceki ki§iyle gerçekten aym m1yd1? Eski hayatma kald1g1 yerden devam edebilmi§ miydi? Ku§kusuz, birçok bak1m dan NEP dõneminin simgeledigi "nekahet" evresi 1 9 1 4'te sava§m patlak vermesi, 1 9 1 7'nin devrimci altüst olu§lan ve tç Sava§'la kesintiye ugrayan hayata geri dõnü§ anla mma gelmi§ti. Ama 1 930'lann "nekahet"i farkh bir ka rakterdeydi çünkü o tarihlere gelindiginde eski hayatla aradaki baglarm çogu kopmu§tu. E ski hayata dõnmekten ziyade yeni bir hayata ba§lamak sõzkonusuydu. Birinci Be§ Y1lhk Plan, Rusya'da gündelik hayatm te melindeki yap1lan 1 9 1 7 - 1 920 dõneminin devrimci dene yiminde gõrülmedigi kadar sarsmI§tI. l 924'te, NEP ara dõneminde, on y1l sonra Moskova'ya dõnen biri kent reh berine bakt1gmda eski doktoru, avukat1, borsa simsan, hâlâ gizliden gizliye en iyi ithal çikolatay1 tavsiye eden favori pastanesi, semt tavernas1, semt papaz1 ya da saat lerini tamir etmi§, ona yapi malzemesi ya da yazarkasa satmI§ firmalann isimlerini hâlâ gõrebilirdi (rehberin ta sanm1 ve format1 sava§tan õnceki y1llardan o tarihe dek çok az degi§tigi için her §eyin yerini kolayhkla bulabi lirdi.) On yil sonra, l 930'larm ortalanna gelindiginde ise listedeki isimlerin hemen hepsi silinmi§ti ve §ehre ayak basan ziyaretçi, Moskova sokaklan ve meydanlarmm ad lannm degi§tigini, kiliselerin ve bildigi diger tarihi yap1lann tahrip edildigini gõrüp hayrete dü§ebilirdi. Birkaç yil sonra ise kent rehberi tümüyle ortadan kaybolacak ve yanm as1r sonraya kadar yeniden yay1mlanmayacakt1. Devrimler insanm enerjisi, idealizmi ve õfkesini anor mal düzeyde yogunla§tird1g1 için bir a§amada yogunluk lanm kaybetmeleri dogaldir. Ancak bir devrimi itibar s1zla§t1rmadan sona erdirmek nas1l mümkün olabilir? tktidarda devrimci itkinin sõnümlendigini gõrecek kadar uzun süre kalan devrimciler için bu durum çetrefil bir so223
RUS DEVRiMi
rundur. E ski bir devrimcinin Briton'un metaforuna ba§ vurarak devrimci CO§kusu ve hararetini art1k kaybettigini aç1kça sõylemesi pek mümkün degildir. Fakat Stalin her zorluga hazird1 ve onun Devrim'i sona erdirme biçimi bir zafer ilamydi. l 930'larm ilk yansmda ortahg1 bir zafer retorigi kap ladi. Maksim Gorki'nin kurdugu Kazammlanmiz adh yeni dergi bu ruhu yanslt1yordu. Sovyet propagandac1lar sanayile§me ve kolektifle§tirme sava§larmm zaferle so nuçland1gm1 ilan ediyorlardi. Sm1f dü§manlan yok edil mi§ti. i§sizlik sona erdirilmi§ti. ilkõgretim zorunlu hale getirilmi§ti; art1k tüm çocuklarm okula gitme imkâm var d1 ve iddialara gõre Sovyetler Birligi'ndeki okuma-yazma oram %90'di.3 Be§ Y1lhk Plan'la birlikte Sovyetler Birligi ins anm dünyanm efendisi olmas1 yõnünde dev bir ad1m atm1§tl: insan artik hiçbir §ekilde denetleyemedigi eko nomik güçlerin aciz bir kurbam degildi. Sosyalizmin in§a sürecinde "yeni bir Sovyet insam" doguyordu. Fiziksel çevre dõnü§üyor, uçsuz bucaks1z Rus steplerinde fabri kalar yükseliyor ve Sovyet bilim insanlan ve mühendisler "dogay1 fethediyor"du. Devrimin zafere ula§t1gm1 sõylemek aslmda alttan alta Devrim'in sona erdigini sõylemekti. Sira art1k zafe rin meyvelerini tatmaya (tabii bõyle bir §ey vars a) veya en azmdan devrimin agir gerilimlerinden kurtulmaya gelmi§ti. Stalin 1 930'larm ortalarmda hayatm daha ra hat ve tasas1z oldugundan bahsedip "kendi sokag1m1zda tatil yapma"y1 vaat ediyordu. Düzen, ihmhhk, õngõrüleOkuryazarhk oranlanyla ilgili olarak bkz. Fitzpatrick, Education and Social Mobility, 1 68-76 . 1 937'de yap1lan ve sonuçlan gizlenen ulusal nüfus s ay1mma gore 9 ile 49 ya11 arasmdaki nüfusun %75'i okuma yazma biliyordu. (Sotsiologicheskie issledovaniya, 1 990 no. 7 , 65-6 ) . 50 ya11 üstü nüfus dahil edildigi takdirde bu oranm dü11ecegi bellidir.
224
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
bilirlik v e istikrar gibi erdemler resmi ag1zlarca yeniden õvülmeye ba§lami§tl. Ekonomi alanmda ikinci Be§ Yilhk Plan ( 1 933- 1 937), agir sanayi merkezlerinin in§a edilme sine yõnelik vurguyu sürdürse de çilgmcasma yürütülen Birinci Be§ Yilhk Plan'a k1yasla daha õlçülü ve gerçekçiy di. Rejim kirsal kesimde yürütülen kolektifle§tirme çer çevesinde kolhozlan i§ler hale getirebilmek için kõylüge yõnelik daha uzla§mac1 ad1mlar atm1§t1. Marksist olma yan yorumculardan Nikolay Tima§ef, olan biteni olumlu bulup devrimci deger ve yõntemlerden büyük bir "geri çekili§" olarak tammlarken, Troçki ise olanlan hiç tas vip etmiyor ve "Sovyet Termidoru", ba§ka deyi§le devrime ihanet olarak gõrüyordu. Kitabm bu son bõlümünde devrimden post- devri me geçi§i üç yõnüyle inceleyecegiz. ilk olarak, rejimin 1 930'larda ilan ettigi devrimci zaferin dogasma odakla nacag1z ("Zafere ula§an devrim") . ikinci olarak, aym dõne min Termidorcu politikalan ve egilimleri üzerinde dura cag1z ("ihanete ugrayan devrim") . Son olarak, 1 937-37'nin Büyük Tasfiye'sini ele alacag1z. Bu son ba§hk ikinci k1s1mda bahsedilen "normallige dõnü§"e yeni bir I§lk tuta rak normalligin en az zafer kadar yamlt1c1 olabildigini bize hat1rlatacak. Rejimin devrimin zaferini ilan etmesi ne kadar kofs a hayatrn normale dõndügüne dair güven celer vermesi de (halk bunu kabul etmeye istekli olsa da) bir o kadar sahte ve yamlt1c1ydi. Devrimi sona erdirmek kolay i§ degildir. Devrimci virüs sistemin içinde kahr ve gerilime maruz kald1grnda her an yeniden parlayabilir. Devrim'den geri kalan §eylerin çogunu (idealizm, dõnü §Üm arzusu, devrimci lügat ve son olarak devrimcilerin kendisini) yak1p tüketen nihai bir devrimci ate§ nõbeti olarak Büyük Tasfiye'de olan tam da buydu .
225
RUS DEVRiMi
" Zafere ula§an devrim" l 934'ün bai;lannda toplanan 1 7 . Parti Kongresi'nin
adi "Zafere Ulai;anlann Kongresi"ydi. Zaferle kastedilen, Birinci Bei; Y1lhk Plan'la gerçeklei;tirilen iktisadi dõnü i;ümdü. Kent ekonomisi ufak bir kooperatif sektõrü d1i;m da tümüyle kamulai;tmlm1i; ve tanm kolektiflei;tirilmii;ti. Dolay1s1yla Devrim üretim tarzm1 bai;anyla degii;tirmii;ti ve her Marksistin bildigi üzere üretim tarz1 toplum, siya set ve kültürden olui;an koca bir üstyapmm dayand1g1 ik tisadi altyap1y1 olui;turuyordu. Peki , Sovyetler Birligi'nin altyap1s1 sosyalist oldugu balde üstyap1s1 niçin huna uyum saglamakta bai;ans1zd1? Komünistler sosyalist bir toplum kurmak için gerekli olan i;eyleri (Marksist terim lerle yap1labilecek her i;eyi) altyap1y1 degi§tirerek zaten yapm1i;lardi. Bundan s onras1 an meselesiydi. Nas1l ki kapitalizm burjuva demokrasisini dogurduysa, sosyalist ekonomi de otomatikman sosyalizmi doguracakti. Teorik formülasyon buydu. Ancak pratikte birçok ko münist devrimci, vazifeyi ve zaferi daha basit terimlerle kavramaktaydi . Vazife, Birinci Be§ Y1lhk Plan'm simge ledigi sanayile§me ve iktisadi modernle§meydi. Bacas1 tüten her yeni fabrika ve her yeni traktõr zaferin birer simgesiydi. Devrim Sovyetler Birligi'nde güçlü, modern ve sanayilei;mi§ bir devletin temellerini atmakta bai;anh oldugu gibi d1§ düi;manlara kari;1 da kendini koruyabildi gine gõre misyonunu art1k tamamlam1i;ti. Peki bu aç1dan degerlendirildiginde, elde edilen kazammlar nelerdi? Sovyet sanayilei;me hamlesinin gõrünür gõstergeleri asla gõz ardi edilemezdi. 1ni;aat alanlan her yeri kapla m1i;ti. Kentler Birinci Be§ Y1lhk Plan sirasmda h1zla büyü müi;tü: E ski sanayi merkezleri h1zla genii;lemii;; sessiz sa kin tai;ra i;ehirleri büyük fabrikalann aç1lmas1yla dõnüi; müi; ve Sovyetler Birligi'nin dõrt bir yanmda yeni sanayi 226
D E V R i M i SONA E R D i RM E K
ve madencilik tesisleri kurulmu§tu. Yeni devasa metalürji tesisleri ve makine-imalat fabrikalan ya in§aat halindey di ya da hâlihaz1rda faaldi. Türkistan-Sibirya demiryolu ve devasa Dinyeper Hidroelektrik Santrali in§a edilmi§ti.4 1 93 2 'de aradan geçen dõrt buçuk y1lm ardmdan Bi rinci Be§ Y1lhk Plan'm ba§anyla sonuçland1g1 aç1klan di. Yurtiçi ve yurtd1§mda büyük bir Sovyet propaganda kampanyasma konu olan resmi sonuçlara elbette ihtiyat la yakla§mak gerekir. Yine de Bat1h iktisatçilar, Sovyet ler Birligi'nde Walt Rostow'un daha sonra "endüstriyel kalk1§" adm1 verdigi gerçek bir kalkmmanm gerçekle§ti ginde mutab1klardi. Birinci Be§ Y1lhk Plan'm sonuçlanm õzetleyen bir Britanyah iktisat tarihçisi §U notu dü§mܧ tü: "Tamhklan ve kusursuzluklarma dair iddialarm dog rulugu §Üpheli olsa da güçlü bir mühendislik sanayiinin kurulmakta oldugu ve makine aletleri, türbinler, traktõr ler ve metalürji ekipmanlarmdaki rand1manm gerçekten etkileyici oranlarda artt1g1 kesindir." Çelik üretimi, hedef lenen artl§ oranma ula§amasa da (Sovyet verilerine gõre) yakla§lk %50 oranmda artmi§tl. Planlanan art1§ yine daha fazia olsa da demir cevheri üretimi iki katmdan fazlaya ç1km1§ ve 1 927 /8- 1 932 arasmda ta§ kõmürü ve pik demir üretimi neredeyse iki kat artm1§tl. 5 Fakat bu durum, ac1mas1z bir kararhhk ve inatç1hkla h1z ve rand1mam vurgulayan bir sanayile§me hamlesinin sorunsuz oldugu anlamma gelmiyordu. Sanayide kazalar yaygmd1; devasa bir malzeme atig1 vard1; kalite dü§ük, defolu üretim oram yüksekti. Sovyet stratejisi mali ve inTürkistan-Sibirya Demiryolu hakkmda bkz. Matthew J. Payne, Sta
lin 's R ailroad: Turksib and the Building of Socialism (Pittsburgh, 200 1 ); Dinyeper Hidroelektrik Santrali hakkmda bkz. Anne Rasswe iler, The Generation of Power: the History of Dneprostroi (Oxford, 1 988). Alec Nove, A n Economic History of the USSR (yeni bas1m, Londra, 1 992), 1 95-6 . 227
RUS DEVRiMi
sani bak1mdan pahah oldugu gibi kalkmma oranlan gõz õnüne almd1gmda çok iyi düzeyde oldugu da sõylenemez di: Bir Bat1h iktisatçmm hesabma gõre Sovyetler Birligi, NEP çerçevesinden hiç aynlmasayd1 bile l 930'larm orta larmda benzer kalkmma düzeylerine ula§mas1 mümkün dü.6 "Plan'1 gerçekle§tirme ve abart1h biçimde yerine ge tirme" hedefi genellikle rasyonel planlamadan vazgeçmek ve yüksek õncelikli birkaç hedefe ba§ka her §eyi gõz ardi ederek odaklanmak anlamma gelmi§ti. Yeni fabrikalar traktõr ve türbin gibi gõz kama§tmc1 ürünler üretiyordu ama Birinci Be§ Y1lhk Plan boyunca çivi ve dolgu malze mesi gibi §eylerin eksikligi ciddi anlamda duyulmu§tU ve kolektifle§tirmenin beklenmedik bir sonucu olarak kõylü lerin verdigi nakliye ve ta§1mac1hk hizmetlerinin çõkmesi tüm sanayi dallanm etkilemi§ti. 1 932 y1lmda Donbas kõ mür sanayii krizdeydi ve ba§ka bir dizi anahtar sektõrde in§aat ve üretim alanmda büyük sorunlar ya§amyordu. Bu tür sorunlara ragmen Sovyet liderlerin gerçekten kayda deger bir ba§an elde ettiklerine inand1klan alan yine de sanayiydi. Neredeyse tüm komünistler (hatta geç mi§te Sag ve Sol Muhaliflere sempati duyanlar bile) bõy le dü§ünüyordu ve partiyle ili§kilerinden bag1ms1z ola rak genç nesil ve belli õlçüde kentli nüfus da aym gurur ve heyecam duyuyordu. Birçok eski Troçkist, Birinci Be§ Y1lhk Plan'm co§kusuyla muhalefet saflanm terk etmi§ti ve Troçki'nin kendisi de Be§ Yilhk Plan'1 esas itibanyla onaylam1§tl. 1 928-29'da Sag'a meyleden komünistler fikir degi§tirip sanayile§me hamlesiyle tam anlam1yla bütün le§mi§lerdi. Geçmi§te rejime §Üpheyle yakla§an birçok ki §inin iç muhasebesinde Stalingrad Traktõr Fabrikas1 ve Holland Hunter, "The Overambitious First Soviet Five-Year Plan",
Slavic Review, 32: 2 ( 1 973) , 237-5 7 . Daha olumlu bir okuma için bkz. Robert C . Allen, Farm and Factory: A Reinterpretation of the Soviet Industrial Revolution (Princeton, NJ, 2003 ) . 228
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
diger büyük sanayi projeleri Stalin devrinin büyük bas k1lan ve kolektifle§tirmenin ula§t1g1 a§IrI boyutlar gibi olumsuz yõnlere agir basmI§tI. Düzenli olarak krizlere, çat1§malara ve dogaçlama çõzümlere yol açan kolektifle§tirme, Birinci Be§ Y1lhk Plan'm yumu§ak karmyd1. Olumlu tarafmdan bakild1gmda, devletin pazarhga tâbi olmayan dü§ük fiyatlarla ve kõylülerin satmak istediginden çok daha büyük mik tarlarda tah1l tedarik etmek için arzulad1g1 mekanizma kolektifle§tirmeyle saglanmI§tI. Olumsuz tarafmdan ba kild1gmda ise kõylüler gücendirilip çah§ma istekleri biti rilmi§ , besi hayvanlarmm devasa õlçekte õldürülmesine ve 1 932- 1 933 k1thgma yol aç1lm1§tl (bõylece iktisadi ve idari sistemde krizler tetiklenmi§ti) . Aynca kolektifle§tir me, devleti tanm sektõrüne -ba§lang1çta belirlenen "kõy lülügün suyunu ç1karma" stratejisiyle bagda§mayacak miktarda- büyük bir yat1nm yapmaya zorlami§tI.7 Kolek tifle§tirme teoride birçok anlama geliyor olabilirdi. Ama pratikte 1 930'larda Sovyetler Birligi'nde uyguland1g1 ha liyle, kõylülügün hakh nedenlerle "ikinci serflik" olarak gõrdügü a§m bir ekonomik sõmürüye tekabül ediyordu. Bu sadece kõylüler degil, durumu birinci elden deneyim leyen komünist kadrolar için de moral bozucuydu. Kolektifle§tirmeden sahiden memnun olan hiç kimse yoktu; komünistler bunu büyük bir bedel õdenerek kaza mlmI§ bir sava§ gibi gõrüyorlard1. Aynca gerçek kolhoz, komünistlerin hayal ettigi ya da Sovyet propagandasmda tasvir edilen kolhozdan çok farkhyd1. Hayal edilen kolhoz büyük õlçekli, modem ve makinele§mi§ tanmm bir vitrini iken gerçek kolhoz ufak, kõy-merkezli ve ilkeldi. Traktõr ler B õlgesel Makine-Traktõr 1stasyonlan'na gõnderildikBkz. James R. Millar, "What's Wrong with the 'Standard Story'?", Ja mes Millar ve Alec Nove, "A Debate on Collectivization" , Problems of
Communism (Temmuz-Agustos 1 976), 53-5. 229
RUS DEVRiMi
leri için gerçek kolhozlarda traktõr olmad1g1 gibi kolek tifle§tirme sirasmda atlar kesildiginden õtürü geleneksel binek hayvanlanmn da eksikligi çekiliyordu. Kolektifle§ tirmeyle birlikte kõydeki ya§am standartlan ciddi an lamda dü§IBܧ ve birçok yerde asgari geçim seviyesine inmi§ti. Su gücüyle çah§an türbinler ve elektrik üreten "kulak" degirmenciler ortadan kayboldugu için kirsal ke sime elektrik l 920'lerde oldugu kadar bile verilemiyordu. Kolektifle§tirilmi§ tanm kirsal kesimdeki birçok komü nist yetkiliyi rahats1z eden bir durum olarak tüm kõylü leri kapsam1yordu zira b az1 kõylülerin ufak õzel arazilere sahip olmalarma hâlâ izin veriliyordu ve bu, kõylüleri ko lektif arazilerde çah§maktan kaytarmaya te§vik ediyordu. Stalin'in 1 935'te itiraf ettigi üzere kõylü ailesinin geçine bilmesi için §ah1slara ait õzel arazilerin varhg1 §artt1 zira kõylü (ve ulus) süt, yumurta ve sebzesini büyük õlçüde oralardan temin ediyordu. l 930'larm büyük bõlümünde kõylülerin birçogunun yapt1klan i§ kar§ihgmda kolhoz dan ald1klan tek õdeme tah1l hasadmdaki ufak bir pay dan ibaretti. 8 Devrim'in siyasi hedeflerine gelince, rejimin 1 93 1 , 1 932 ve l 933 'ün endi§e verici aylanm atlatmasmm bir zafer -belki de mucize- oldugunu sõylemek birçok ko münist için ab art1h degildi. Yine de bu, halkm kar§1sm da ulu orta kutlanabilecek bir zafer degildi. Sosyalizm için daha fazlasm1 yapmak §artti . l 930'larm ba§mda "sosyalizmi in§a etmek" ve "sosyalist in§a"dan bahset mek moda olmu§tu. Fakat hiçbir zaman tam olarak ta mmlanmayan bu laflar s onuçlanm1§ bir §eyden ziyade · devam eden bir sürece i§aret ediyordu. s talin, l 936'da yeni Sovyet anayasasmm yürürlüge konmas1yla "in§a" l 930'lann gerçek kolhozlan hakkmda daha detayh bir analiz için bkz. Fitzpatrick, Stalin 's Peasants, 4-5. Bõlümler.
230
DEVRÍMÍ SONA ERDÍRMEK
evresinin esasen sona erdigini aç1klam1§tl. Bu da Sov yetler Birligi'nde sosyalizmin art1k eri§ilIDi§ bir olgu ol dugu anlamma geliyordu . Teorik bak1mdan bu bir s1çramaydi. "Sosyalizm"in tam olarak ne anlama geldigi daima belirsiz kalsa da, Lenin'in -Eylül 1 9 1 7'de yazd1g1- Devlet ve Devrim'i k1lavuz kabul edildiginde sosyalizm yerel ("sovyet" tarz1) demokrasiyi, sm1fsal antagonizma ve sõmürünün ortadan kaybolu§u nu ve devletin sõnümleni§ini içeriyordu. Bu son ko§ul bir ayak bag1yd1 zira en iyimser Sovyet Marksisti bile Sovyet devletinin sõnümlendigi ya da yakmda sõnümlenecegini sõyleyemezdi. Bu sorun, sosyalizmle komünizm arasmda yeni ya da en azmdan o tarihe kadar ihmal edilmi§ bir teorik aynma ba§vurularak çõzümlendi. Devletin ancak komünizm §artlarmda sõnümlenebilecegi anla§Ilm1§tl. Sosyalizm ise Devrim'in nihai sonucu olmasa da, Sov yetler Birligi'nin kapitalist bir ku§atma altmda oldugu dü§man ulus-devletler dünyasmda eri§ilebilecek en iyi düzendi. Dünya devriminin gerçekle§mesiyle devlet de sõnümlenecekti. O zamana dek dünyanm tek sosyalist toplumunu dü§manlanndan korumak için devletin güçlü ve kudretli olmas1 gerekiyordu. O halde Sovyetler Birligi'nde varolan sosyalizmin te mel õzellikleri nelerdi? Bu sorunun yamt1 Rusya Cumhu riyeti'nin 1 9 1 8 tarihli devrimci anayasasmdan sonra ken di kulvarmda ilk olan yeni Sovyet anayasas1yla verilmi§ti. Meseleyi anla§1hr kilmak için Marksist-Leninist teoriye gõre devrimle sosyalizm arasmda proletarya diktatõr lügünün hâkim oldugu bir geçi§ evresi oldugunu hat1r latmahy1z . Rusya'da Ekim 1 9 1 7 'de ba§layan bu "evre"nin temel õzelligi eski mülk sahibi sm1flar kendi mülklerine el konulmasma ve proleter devlet tarafmdan tasfiye edil melerine kar§I direndikleri için yürütülen yogun bir sm1f sava§1ydi. Stalin'in yeni anayasanm dibacesinde aç1kla231
RUS DEVRÍMÍ
d1g1 üzere, proletarya diktatõrlügünden sosyalizme geçi §in gõstergesi sm1f sava§mm durmu§ olmas1ydi. Yeni anayasaya gõre tüm Sovyet vatanda§lan e§it hak lara sahipti ve sosyalizmle uyumlu vatanda§hk haklan güvence altmdaydi. Kapitalist burjuvazi ve kulaklar orta dan kaldmld1g1 için sm1f mücadelesi sona ermi§ti. Sovyet toplumunda sm1flar -i§çi sm1fl, kõylülük ve (bir sm1ftan ziyade kesinlikle bir tabaka olarak tammlanan) entelijan siya- hâlâ vard1 ama aralanndaki ili§kiler antagonizma veya sõmürü içermiyordu. Statüleri e§it oldugu gibi sosya lizme ve Sovyet devletine b aghhklan da e§it düzeydeydi. 9 Bu iddialar Sovyet vatanda§l olmayan birçok yorum cuyu y1llar içinde çok õfkelendirmi§ti. Sosyalistler, Sta linist sistemin gerçek sosyalizm oldugunu inkâr ederken baz1 gõzlemciler de Anayasa'da vaat edilen õzgürlük ve e§itligin sahte oldugunu õne sürmü§lerdi. Sahtekârhk ya da sahtekârhg1 if§a etme niyeti tarti§maya aç1k olsa da, 1 0 Anayasa'mn Sovyet gerçekligiyle ili§kisi çok zay1f oldu gu için bu tepkiler anla§ilabilirdi. Ancak mevcut tarti§ma baglammda Anayasa'y1 fazla ciddiye almak yanh§ olur: Anayasa'mn devrimci zafer iddialan Komünist Parti ya da bir bütün olarak toplumda çok s1mrh bir duygusal kar§1hg1 olan tali bir mevzuydu. Birçok ki§i Anayasa'ya kay1ts1z kahrken baz1larmm da kafas1 kan§Ikti. Haliha zirda Sovyetler Birligi'nde sosyalizmin hâkim oldugu ha berine dokunakh bir tepki sosyalist gelecege gerçekten J. Stalin, Stalin on the New Soviet Constitution (New York, 1 936). SSCB 8. Olaganüstü Sovyetler Kongresi tarafmdan 5 Arahk l 936'da kabul edilen Anayasa metni için bkz. Constitution: Fundamental
Law of the Union of Soviet Socialist Republics (Moskova, 1 938). Rejimin sovyet seçimlerini demokratikle§meye yõnelik gerçek niye tinin Büyük Tasfiye'yle baglaatlh toplumsal gerilimler yüzünden bo§a ç1kt1g1m õne süren bir argüman için bkz. Arch Getty, "State and Society under Stalin: C onstitutions and Elections in the l 930s", Sla
vic Review, 50: 1 (tlkbahar 1 99 1 ) . 232
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
inanmasma ragmen kõyündeki ya§amm ne kadar ilkel ve sefil oldugunu bilen genç bir gazeteciden gelmi§ti. Sosya lizm bu olabilir miydi? "Ne daha õnce ne de daha sonra bõyle bir hayalkmkhg1 ve üzüntü ya§amad1m." 1 1 Yeni Anayasa'da vaat edilen e§it haklar Rusya Cumhu riyeti'nin 1 9 1 8 tarihli anayasasmdan gerçek bir degi§imi simgeliyordu. 1 9 1 8 Anayasas1 vatanda§lara e§it haklar tammaktan aç1kça kaçmm1§t1: Eski sõmürücü sm1flarm mensuplan sovyet seçimlerinde oy kullanma hakkmdan mahrum edilmi§ ve kentli i§çilerin oylan kõylülerin oy larma daha agir basm1§tl. Buna uygun olarak Devrim'den sonra i§çileri ayncahkh, burjuvaziyi ise dezavantajh bir konuma oturtmak için tasarlanml§ ve aç1kça sm1f aynm c1hg1 yapan yasa ve düzenlemelerden olu§an karma§Ik bir yap1 yürürlükte kaldi . 1 936 Anayasas1'nda ise sm1fi ne olursa olsun herkese oy hakk1 tanmdi . "Oy hakkmdan mahrum olanlar" (lishentsy) kategorisi ortadan kaldmldi. Aslmda, sm1f aynmc1hg1 yapan politika ve uygulamalar yeni Anayasa yürürlüge konmadan õnce a§amah olarak devre d1§1 birakilmI§tl. ôrnegin üniversiteye kabullerde i§çiler lehine aynmc1hk yapma uygulamas1 birkaç y1l õnce yürürlükten kaldmlm1§tl. Dolay1s1yla sm1f aynmc1hg1 yapmaktan vazgeçmek Anayasa'da belirtildigi kadar kusursuz bir uygulama ol masa da gerçek bir degi§imdi ve i§leri eskisi gibi yapma ya ah§IDI§ olan komünistlerin ciddi direni§iyle kar§ila§ ti. 12 Bu degi§imin õnemi birkaç biçimde yorumlanabilir. S1mf aynmc1hg1 yapmaktan vazgeçmek bir yandan sos11
Aktaran N . L. Rogalina, Kollektivizatsiya: uroki proidennogo puti (Moskova, 1 989), 1 98. B k z . Fitzpatrick, Tear off the Masks! , 40-3 , 46-9. $unu belirtrnek ge rekir ki eski aynmc1hk biçimleri ortadan kaybolsa da yeni aynmc1hk biçimleri vard1 . Ne kolhoznikler diger vatanda§larla e§it haklara sahipti ne de tehcir edilen kulaklar ve diger idari sürgünler.
233
RUS DEVRiMi
yalist e§itligi saglamanm ("zafere ula§an devrim") bir õn ko§ulu olarak gõrülebilir. ôte yandan bunu rejimin pro letaryadan kesin biçimde uzakla§mas1 ("ihanete ugrayan devrim") olarak yorumlamak da mümkündür. ͧÇi sm1fI nm yeni düzendeki statüsü ve Sovyet iktidanyla ili§kisi belirsizdi. Proletarya diktatõrlügü devrinin kapand1gma ili§kin resmi bir aç1klama hiçbir zaman yap1lmam1§tI (oysa Sovyetler Birligi halihazirda sosyalizm a§amasma geçtigine gõre, mant1ken bunun bõyle olmas1 gerekiyor du) ama "proletarya hegemonyas1" gibi terimlerin yerini "i§çi sm1fmm õncü rolü" gibi daha mülayim laflar almaya ba§lad1. Troçki gibi Marksist ele§tirmenler partinin temel top lumsal destek kaynag1 olan i§çi sm1fmm yerini bürok rasinin almasma izin vererek ba§hca dayanaklarmdan birini kaybettigini sõylüyor olabilirlerdi. Stalin ise farkh gõrü§teydi. Ona gõre Devrim'in en büyük kazammlarm dan biri i§çi sm1fI ve kõylülügün içinden "yeni bir Sovyet entelijansiyas1"nm (esasen yeni bir idari ve profesyonel elit) dogmas1yd1. 1313 Sovyet rejimi art1k SSCB'ye sadakat leri daima §Üpheli olan eski elitlerin kalmt1larma bel baglamak zorunda degilçli, bunun yerine "õncü kadrolar ve uzmanlar"dan olu§an ve kendi elleriyle yeti§tirdigi bir elite güven duyabilirdi: Bu insanlar hem terfi etmelerini hem de kariyerlerini Devrim'e borçluydular ve Devrim'e (elbette Stalin' e de) tamamen sad1k olduklarma hiç §Üp he yoktu. Rejim bu "yeni sm1f'1 ("idareci konumuna terfi etmi§ dünün i§çi ve kõyl Ü leri") kendi toplumsal tabam olarak kabul ettiginde proletaryanm rejimle õzel ili§ki si Stalin için õnemli bir mesele olmaktan ç1k1yordu. So nuçta, Stalin'in 1 939'daki 1 8. Parti Kongresi'nden õnceki 13
B k z . Fitzpatrick, "Stalin and the Making o f a New Elite", Fitzpatrick,
The Cultural Front, 1 77-8. 234
DEVRÍMÍ SONA E R D Í R M E K
yorumlanndan da anla§ilacag1 üzere, eski devrimci i§çi sm1fmm tohumu Yeni Sovyet entelijansiyasma ekilmi§ti , ve yükselmekte ba§ans1z i§çiler herhangi bir k1skançhk duyuyorlarsa bu onlann sorunuydu. Ku§kusuz bu bak1§ aç1s1, bulunduklan yerlerden yukan tirmanmaya çah§an ve bir yandan kendi dezavantajh geçmi§lerinden gurur duyan õte yandan geçmi§lerini geride birakmaktan mutlu olan yeni elite mensup "i§çi sm1fmm evlatlan"na tam an lam1yla uyuyordu.
"ihanete ugrayan devrim" Liberté, egalité, fraternité (õzgürlük, e§itlik, karde§lik) vaadi neredeyse bütün devrimlerin bir parças1dir ve aym zamanda devrimcilerin zafere ula§t1ktan sonra neredeyse kural olarak iki parahk ettikleri bir vaattir. Bol§evikler
bunun daha õnceden farkmdayd1 çünkü Marx okumu§ lardi. Ekim Devrimi'nin co§kusu içindeyken bile ütopyac1 hayalperestlerden ziyade gerçekçi ve bilimsel devrimciler olmak için ellerinden geleni yapIDl§lardi. Liberté, egalité, fraternité vaatlerini sm1f sava§l ve proletarya diktatõr lügüne yõnelik gõndermelerle süslemi§lerdi. Gelgelelim klasik devrimci sloganlan itibars1zla§t1rmak ve hiçbir co§ku içermeyen bir devrim yapabilmek de zordu. Eski Bol§evik liderler duygusal olarak e§itlikçi ve õzgürlük çü bir tavir benimsemekten kendilerini alamazlard1 ve Marksist teoriye bagh olmakla birlikte hepsi biraz ütop yac1ydi. l 9 1 7'nin yeni Bol§evikleri ve íç Sava§'m mahsul leri de hiçbir dü§ünsel ketlenme ya§amadan aym duygu sal tepkileri vermi§lerdi. Bol§eviklerin tam olarak e§itlik çi, õzgürlükçü ve ütopyac1 bir devrim yapma niyetleri o l masa da Devrim onlan e n azmdan bir süreligine u� i t l l k �: I , õzgürlükçü ve ütopyac1 yapm1§tl . Ekim sonras1 dõnemin Bol§evi zm i 1 1 i 1 1 1 1 1 1. 1 · 1 1 d 1 • v 1 1 1 1 1 1 1 daman Birinci Be§ Y1lhk Plan s 1 ru s 1 1 1 d 1 1 K 1 i l l i l i l 1 t • v 1 1 1 1 1 1 ' 1 1 1 1
RUS DEVRiMi
de hâkim olmu§tu ve Kültür Devrimi bu tür hadiselerde ki õrüntüye uygun olarak õnce kendi s �mrlanm a§tiktan sonra zaman içinde daha yumu§ak ve daha az deneysel sosyal ve kültürel politikalan benimsemi§ti. Bunlar "bü yük bir geri çekili§" olarak nitelendirilmi§ti ve terim ("geri çekili§") 1 930'larm baz1 õnemli "devrimci" hadiselerini (õzellikle kõylü tanmmm kolektifle§tirilmesi, kentlerde õzel ticaretin yasaklanmas1 ve Kültür Devrimi'nin sona eri§inden yalmzca be§ yil sonra yeni bir terõr dalgasmm ba§lamas1m) gõz ardi etmekle birlikte 1 930'larm orta smdaki degi§imi gerçekten de belli õlçüde yanslt1yordu. Ancak, burada perspektif de õnemlidir. Sosyalizmi in§a etmek için Magnitogorsk'a ya da Komsomolsk-na-Amure §ehrine gitmeye gõnüllü olan genç ve CO§kulu komünistler, gõrünen o ki, ne ya§anmakta olan degi§imlere büyük bir õnem vermi§ ne de devrimci bir "geri çekili§" evresinde ol duklanm dü§ünmü§lerdi . 1414 ôte yandan eski Bol§evikler, õzellikle de eski Bol§evik entelektüeller birçok degi§imi, bilhassa da hiyerar§inin giderek daha çok vurgulanma sm1, elitlerin ayncaliklarmm kabul edilmesini ve rejimin geçmi§te proletaryayla kurdugu õzde§likten uzakla§ma sm1 rahats1zhk verici buluyorlardi. Bu ki§iler Troçki'nin devrimin ihanete ugrad1gma yõnelik suçlamasm1 kabul etmeseler de ne kastettigini gayet iyi anhyorlardi. Büyük "geri çekili§" toplumun hal ve tav1rlarma çarp1c1 biçimde yans1d1 ve degi§imi destekleyenler toplumun daha "gõrgülü" hale geldigini dü§ünürken Troçki gibi ele§ tirmenler ise yeni geli§meyi "burjuvala§ma" olarak adlan dmyordu. 1 920'lerde Bol§evik entelektüeller proleter ta v1rlan te§vik etmi§lerdi: Stalin partililerden olu§an bir 14
l 930'larda genç olan insanlann günceleri v e hatiratlan "büyük bir geri çekilme"nin olduguna dair çok az say1da itiraf içennektedir. Ornegin bkz. Jochen Hellbeck, Revolution on My Mind (C ambridge, MA, 2006) .
236
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
kitleye kendisinin "kaba" birisi oldugunu sõylediginde, bu bir a§ag1lama degil õvgü olarak algilanmI§tI. l 930'larda ise Stalin, Sovyet komünistlere ve yabanc1 gazetecilere kendini Lenin gibi bir kültür adam1 olarak takdim etme ye ba§lam1§t1. Parti liderligi içinde, proleter kõkenleriyle gurur duymakla birlikte kõylü gibi davranmaktan kaç1nan Hru§çov gibi yeni liderler kültürlü ve gõrgülü olmak tan gurur duymakla birlikte burjuva entelektüelleri gibi davranmaktan kaçrnan Buharin gibi siyasetçilere agir basmaya ha§lam1§t1. Daha dü§ük resmi kademelerdeki komünistler ise nazik davram§ kurallanm õgrenmeye ça h§tiklan için asker botlan ve bez §apkalanm ç1karm1§; yatay bir toplumsal hareketliligi temsil eden proletarya mensuplanyla kan§tmlmamak için õzel çaba harcamaya ba§lam1§lard1. ikinci Be§ Y1lhk Plan, ekonomide õlçülü bir planla maya geçilmesini simgelerken i§çilerin §iarlan üretimi artt1rmak ve yeni beceriler edinmek oldu. ͧçilere maddi te§vikler verme politikas1 kararhhkla uygulamrken i§ çilerin maa§lan -vas1flan ve sirad1§1 rand1manlanndan õtürü hak ettikleri ikramiyelere gõre- farkhhk gõsterme ye ha§lam1§tl. Uzman maa§lan artt1nlm1§ ve 1 932'ye ge lindiginde mühendis ve teknisyenlerin ortalama maa§lan ortalama i§çi ücretlerine k1yasla Sovyet tarihinde gõrül medik bir düzeye ula§IDI§tI. Donbas bõlgesinde rekorlar kiran bir kõmür madencisinin adrn1 ta§iyan Stahanov Hareketi, kolektiflerin zaranna münferit i§çileri yücelt mi§ti. Stahanovculuk õnceden saptanm1§ üretim hedefini a§may1 ifade ederken Stahanov, ha§ anlarmdan õtürü ba srn tarafrndan alk1§lamp õdüllendirilse de gerçek hayatta ha§ka i§çilerin õfkesini çekerek onlar tarafrndan d1§lan m1§tI. Stahanov üretim alanrnda bir yenilikçi ve rasyonel le§tirici oldugu gibi uzmanlarrn muhafazakâr zihniyeti ne meydan okumaya ve üretim hedeflerinin a§Ilmas1 için 237
RUS DEVRiMi
yukandan yapilan sürekli bask1lara kar§l direnmek için fabrika idaresi, mühendisler ve sendika kollan arasrnda olu§turulan dilsiz mutabakat1 if§a etmeye yõnelik bir te§ vikti de.1515 Egitim alamnda ise 1 930'larda, Kültür Devrimi çerçe vesinde ortaya ç1kan oldukça deneysel ve sirad1§1 geli§ meler di§rnda l 920'lerin daha 1hmh ve ilerici egilimle rinden apar topar vazgeçildi. Ev õdevleri, ders kitaplan, okullarda resmi egitim ve disiplin geri dõndü. l 930'larrn ileriki y1llarrnda okul üniformalan yeniden ortaya ç1kt1 ve Sovyet liselerinde okuyan oglan ve kiz çocuklan Ç ar hk devrinin cimnasyumlanndaki seleflerine benzemeye ba§lad1lar. Üniversiteler ve teknik okullara giri§ §artla n bir kez daha toplumsal ve siyasal õlçütlerden ziyade akademik õlçütlere dayandmld1; profesõrler otoritelerini yeniden tesis ederken srnavlar, dereceler ve akademik un vanlar yeniden yürürlüge kondu . 1 6 Devrim'den kisa süre sonra çagda§ ya§amla alaka s1 olmad1g1 gibi geleneksel olarak yurtseverlik ve hâkim srn1f ideolojisi a§ilad1g1 için de yas aklanan tarih dersle ri okullarrn ve üniversitelerin müfredatrna yeniden gir di. l 920'lerde hâkim olan ve eski Bol§evik tarihçi Mihail Pokrovski'nin ad1yla amlan Marksist tarih anlay1§1 koca bir tarihi isimsiz , tarihsiz ve kahramans1z oldugu gibi hiçbir duyguyu da harekete geçirmeyen soyut bir s1mf çat1§mas1 anlat1srna indirgedigi gerekçesiyle itibars1z la§tmldi. Stalin birçogu Pokrovski'nin eski dü§manlan olan ve Marksizme sõzde bir baghhk gõsteren "burjuva" tarihçilerin hazirlad1g1 yeni tarih kitaplan sipari§ etti. Korkunç ívan ve Büyük Petro gibi büyük Rus liderlerinin 15
Lewis H. Siegelbaum, Stakhanovism and the Politics of Productivity
in the USSR , 1 935-1 941 ( C ambridge, 1 988). Fitzpatrick, Education and Social Mobility, 2 1 2-33; Timasheff, The
Great Retreat, 2 1 1-25. 238
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
d e aralarmda oldugu Ç arhk devri kahramanlan tarih ki taplanna yeniden girdi. 17 C insel õzgürle§meyle ilgili çekincelerine ragmen Bol §evikler, Devrim'den k1sa süre sonra kürtaj1 ve bo§anmay1 yasalla§tlrd1klan ve kadmlarm çah§ma hakk1m güçlü bi çimde destekledikleri için genel olarak hem aileye hem de geleneksel ahlak degerlerine dü§man olduklanna inam hyordu. Ne var ki annelik ve aile hayatma õzgü erdemler 1 930'larda geri dõndü ve bunu gerici bir hamle, kamuo yuna verilmi§ bir taviz ya da her ikisi olarak da yorum lamak mümkündür. Altm evlilik yüzükleri dükkânlann vitrinlerinde yeniden boy gõstermi§, serbest evliligin ya sal statüsü ortadan kaldirilm1§ , bo§anma zorla§t1nlm1§ ve ailevi yükümlülüklerini ciddiye almayan vatanda§lar sert biçimde kmanm1§tl ("kõtü bir koca ve babadan iyi bir vatanda§ olamaz.") Kürtaj1 hem destekleyen hem de ele§ tiren gõrü§lerin savunuldugu bir kamusal tart1§manm18 ardmdan erkekler arasmda e§cinsellik sessiz sedas1z ya saklandi. Bütün bunlar geçmi§ dõnemlerin õzgürlükçü tav1rlanm benimseyen komünistlere -õzellikle annelik ve aile tart1§malarmdaki santimantal ve mutaass1p üslup tan õtürü- küçük burjuvazinin berbat filistenizmine çok yakm gõrünmܧtÜ. 1 929- 1 93 5 arasmda yakla§1k dõrt milyon kadm ilk kez ücretli çah§an haline geldi19 ve ba§lang1çta hedeflenen kadm õzgürle§mesinin õnemli dayanaklarmdan biri yerli yerine oturtuldu. ôte yandan aile degerlerine yap1lan yeni vurgu kadm õzgürlügünü destekleyen eski mesajla zaman 17
Bkz. David Brandenberger, National Bolshevism: Stalinist Mass Culture and the Formation of Modem R ussian National Identity, 1 93 1 - 1 936 (C ambridge, MA, 2002), 43-62. Kürtaj tart1§mas1 hakkmda b k z . Sheila Fitzpatrick, Everyday Stali nism (New York, 1 999), 1 52-6. Wendy Z. Goldman, Women at the Gates: Gender and Industry in Stali n 's Russia (C ambridge, MA, 2002), 1 .
239
RUS DEVRiMi
zaman çeli§iyordu. Sovyet elitlerinin kanlan, l 920'lerde hayal bile edilemeyecek bir kampanyayla, Rus sosyalist leri, hatta liberal feministlerin bile daima küçümsedikle ri üst s1mfa õzgü hayirseverlik faaliyetlerine çok benzer gõnüllü topluluk faaliyetlerine kat1lmaya te§vik edildiler. l 936'da sanayi sektõründeki üst düzey idareciler ve mü hendislerin kanlan Kremlin'de Stalin ve diger Politbüro üyelerinin de kat1ld1g1 bir toplant1yla kocalanmn fabri kalarmdaki gõnüllü kültürel ve toplumsal faaliyetlerle elde ettikleri ba§anlan kutladilar.20 Bahsettigimiz kadmlar ve kocalan nüfusun geri kala nma gõre ayncahkh konuma sahip bir de facto elite men suptu ve bu durum Sovyet i§çilerin21 homurdanmasma ve parti içinde belli õlçüde mahcubiyete sebep oluyordu. Ko münistlerin gelirlerinin en azmdan teoride partinin be lirledigi bir "tavan fiyat" tarafmdan k1s1tland1g1 ve tavan fiyatm vas1fü bir i§çinin ortalama ücretini a§masma izin verilmedigi l 920'lerin aksine l 930'larda ayncahklar ve yüksek ya§am standartlan elitlerin statüsünün normal hatta neredeyse zorunlu bir e§likçisi haline geldi. Komü nist yetkililer d1§mda meslek sahibi profesyonelleri de (hem komünist profesyonelleri hem de partili olmayan lan) içeren elit tabaka, nüfusun geri kalamm olu§turan kitlelerden yalmzca dolgun maa§lanyla degil hizmetlere, mallara, çe§itli olanaklara ve onur verici õdüllere aynca hkh eri§im imkânlanyla da ayn bir yerde duruyordu. Elit tabaka siradan halka kapah olan dükkânlardan ah§veri§ 2°
Kadmlar/kanlar hareketi hakkmda bkz. Fitzpatrick, Everyday Stali
nism, 1 56-63. Ôzgürlük hareketinin koca bask1sma kar§I direnmek gibi eski mesajlannm "geri" kalmI§ kadmlar (kõylü ya da ulusal azmhklar) nezdinde hâlâ onayland1gm1 ve elit tabakaya mensup baz1 kadmlar gõnüllü olarak çah§may1 tercih etseler de kadmlarm çah§masmm õnemli bir deger olmaya hâlâ devam ettigini belirtelim. Bkz. Sarah Davies, Popular Opinion in Stalin 's R ussia (C ambridge,
1 997). 1 38-44 . 240
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
yapabiliyor, diger tüketicilerin satm alamad1g1 mallan satm alabiliyor, õzel dinlence yerlerinde ve kusursuz da çalarda tatil yapabiliyordu. ôzel apartman dairelerinde ya§ayan ve i§lerine õzel §Ofôrlerinin sürdügü araçlarla gidenler de vard1. Bu ayncahklann çogu Birinci Be§ Y1l hk Plan sirasmda büyük eksikligi duyulan §eylere tepki olarak geli§tirilen kapah daglt1m sistemlerinden dogmu§ ve ülke manzarasmm kahc1 bir õzelligi haline gelmi§ti. 22 Aslma bak1hrsa, parti liderleri elit tabakanm ayn cahklanndan hâlâ biraz rahats1zd1lar; gõsteri§çi tüke tim ya da açgõzlülük tepki çekebiliyordu, hatta Büyük Tasfiye s1rasmda baz1 elitlerin camna bile mâl olmu§tu. Elit tabakanm ayncahklan bir noktaya kadar gizlene biliyordu. Ortahkta hâlâ çileci hayat tarzm1 destekleyen ve lükse boyun egenleri ele§tiren eski Bol§evikler vard1: Troçki'nin ihanete Ugrayan De vri m 'de bu meseleye ili§ kin ele§tirileri Ortodoks Stalinist Molotov'un kendi õzel sohbetlerinde ifade ettigi ele§tirilerden çok farkh degil di23 ve Büyük Tasfiye s1rasmda gõzden dü§en komünist elitler istismara varan gõsteri§çi tüketim ve kazanç hirs lan nedeniyle devamh ele§tirilmi§lerdi. Ku§kusuz, ayn cahkh bir bürokratik sm1fm (Yugoslav Marksistlerinden Milovan Djilas 'm popülerle§tirdigi terimle "yeni sm1f'm) ya da Robert Tucker'm terimiyle "hizmet soylulugu"nun ortaya ç1k1§1 Marksistler için baz1 kavramsal sorunlar da te§kil etmi§ti.24 Stalin'in bu sorunlarla ba§ etme yõntemi yeni ayncahkh sm1f1 "entelijansiya" olarak adland1rmak ve odag1 sosyo-ekonomik üstünlükten kültürel üstünlüge 22
Elit tabakanm ayncahklan hakkmda bkz. Fitzpatrick, Everyday Sta linism, 99- 1 09. Trotsky, The Revolution Betrayed, 1 02-5; Molotov Remembers, 272-3. Milovan Djilas, The New Class: An Analysis of the Communist Sys tem (Londra, 1 966); Robert C. Tucker, Stalin in Power (New York, 1 990), 3 1 9-24.
241
RUS DEVRiMi
kaydmnak olmu§tu. Stalinist anlat1da b u entelijansiya ya (yeni elit) siyasette Komünist Parti'nin rolüne benzer bir õncü rol verildi ve kültürel alanda õncülük eden en telijansiyanm nüfusun geri kalanma k1yasla kaçm1lmaz olarak daha fazia say1da kültürel degere (tüketim mallan . dahil) eri§im imkâm olacag1 varsayildi.25 Rejimin yeni yõneliminden kültürel hayat da fazla s1yla etkilend,. !lk olarak, kültürel meraklar ve kültür lü davram§lar (kul 'turnost 1 komünist yetkililere ait elit statüsünün gerekleri ve gõrünür gõstergeleri aras1na girdi. !kincisi, komünist olmayan profesyoneller de -ba§ka deyi§le, eski "burjuva entelijansiya"- yeni elite mensuptu ve komünist yetkililerle so syal anlamda kay na§t1klan gibi onlarla aym ayncahklan da payla§1yor lardi. Bõylece Kültür Devrimi'ni gerçekle§tiren p artideki o eski uzman-kar§ltl õnyarg1 geçersiz kilmd1 ( 1 93 l 'deki "Alt1 � art" konu§masmda Stalin, burjuva entelijansiyanm "bozgunculugu"yla ilgili meselede tutum degi§tirip, eski entelijansiyamn bunun cezasmm çok büyük oldugunu ve sanayile§me hamlesinin ba§ansrnm art1k kesinle§ti gini anlayarak Sovyet ekonomisini sabote etme çabala rmdan vazgeçtigini aç1kça ifade etti.)26 Eski entelijansi yanm yeniden itibar kazanmas1yla Kültür Devrimi'nde eylemci rolü oynayan birçok komünist, parti liderliginin gõzünden dܧIDܧtÜ. Kültür Devrimi'nin temei varsay1m1 devrim çagmm Pu§kin ve Kugu GOlü çagmdan farkh bir kültürü gerektirdigi idi. Ancak Stalin devrinde eski burjuva entelijansiyanm kültürel mirasmm kararhhkla savunulmas1 ve yeni orta sm1f bir izleyici kitlesinin ken25
Bu hususu detayland1ran bir metin için bkz. Sheila Fitzpatrick, "Be coming Cultured: Socialist Realism and the Representation of Privi lege and Taste", Fitzpatrick, The Cultural Front, 2 1 6-37. Bkz. "New Conditions-New Tasks in E conomic C onstruction", (23 Haziran 1 9 3 1 ) , Stalin, Works, xiii. 53-82.
242
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
disi için anla§Ilabilir b i r kültür arayI§I sonucunda galip gelen Pu§kin ve Kugu Gõlü oldu. ôte yandan gerçek bir normallige dõnü§ten bahsede bilmek için henüz erkendi. 1 930'larda d1§ gerilimler istik rarh biçimde artt1. l 934'te düzenlenen "Galipler Kongre si"ndeki ba§hca tart1§ma konulanndan biri Almanya'da Hitler'in iktidar olmas1yd1 . Bu olay Bat1h kapitalist güç lerin askeri müdahalesinden duyulan potansiyel korkuyu ete kemige büründürmü§tÜ. Aynca birçok iç gerilim vard1. Aile degerlerinden bahsetmek güzel olabilirdi ama tipk1 íç Sava§ 'ta oldugu üzere demiryolu istasyonlan yine terk edilmi§ ve yetim çocuklarm akmma ugramI§tI. "Burjuva la§ma"nm nimetlerinden kent sakinlerinin çok ufak bir k1sm1 yararlanabiliyordu, geri kalanlar eskiden tek bir aileye ait oldugu halde §imdi birçok ailenin tek bir odaya s1g1§1p mutfak ve banyoyu payla§t1klan "komünal apart manlar"a dolu§IDU§tU ve g1da karnesi uygulamas1 hâlâ yürürlükteydi. Stalin, kolhozniklere "Hayat iyiye gidiyor, yolda§lar" demi§ti ama o tarihlerde ( 1 935 ba§lan) 1 93233 k1thgmm üzerinden sadece iki hasat dõnemi geçmi§ti. 1 93 4:-35 k1§mda, devrimin ardmdan gelen "normalli gin" zay1füg1 ve güvencesizligi iyice gõrünür hale geldi. Ekmek karnelerinin 1 Ocak 1 935'te kaldmlmas1 ve reji min "Hayat iyiye gidiyor" temas1 etrafmda bir propagan da kampanyas1 ba§latmas1 planlamyordu. Gazeteler va tanda§larm bir süre sonra -elbette yalmzca yüksek fiyat larla satI§ yapan birkaç sat1§ noktasmdan- temin edebi lecekleri mallarm bolluguyla õvünüyor ve Moskovahlarm yeni yil kutlamalanndaki maskeli balolarm ne§esi ve za rafetinden bahsediyorlard1. �ubat aymda kõylülerin ken dilerine ait arazilerini güvenceye alan ve ba§ka tavizler de veren yeni Kolhoz Sõzle§mesi'ni onaylamak üzere bir kolhoznikler kongresi düzenlenecekti. Tüm bunlar plan land1g1 üzere l 935'in ilk aylarmda gerçekle§tirildi. Fakat 243
RUS DEVRiMi
Arahk ayrnda Leningrad parti §efi Sergey Kirov'un õldü rülmesi gerilimli ve ugursuz bir atmosfer yarattl. Sergey Kirov'un õldürülmesi partiyi ve liderligi büyük bir krize sürükledi. Devrimden sonra "normallige dõnü§" sinyali veren tüm i§aretler ve simgelere kar§rn normallige dõnü§ hâlâ çok uzak bir ihtimaldi.
Terõr Ey Okur, sizlere biny1hn gelip çatt1g1m ama -vatan hain leri yüzünden- yeterince b akkal ve manavm olmad1gm1 s õyledigimizi hayal edin. B õyle bir durumda vatan ha inlerine nas1l bir õfke ve §iddetle vurursunuz? Erkekler ve kadmlarm içinde kaynayan õfkeye gelince, $ÜPHENÍN ula§t1g1 doruklar kendi b a § m a bunu anlatmaya yetmez mi? Genellikle ab art1h gõrünen bir dille durumun ola ganüstülügünden sõz ederiz: Ama bir de tamklarm so gukkanh ifadelerine kulak verelim. Bir yurtsever, evinin tepesinde ses siz sedas1z ve dü§ünceli halde otururken Frans1z korno sundan k1sa bir ezgi çalml§ olamaz, Mer cier bunun bir Kumpas Komitesi'nin bir ba§ka komiteye gõnderdigi bir mesaj oldugunu hemen fark edecektir . . . Zor bir meseleyi hemen kavrayabilen Louvet, verilen bir tfade'den õtürü o eski Manege Salonu 'na yeniden davet edilecegimizi ve oraya yürüdügümüz sirada Anar§istle rin Yirmi -tki'mizi õldürecegini anlayacaktir . . . Bunlarm arkasmda Pitt ve C oubourg vardir . . . Pitt'in altmlan . . . Mesele õnüyle, arkas1yla, etrafiyla Pitt'in perde arkasm dan yõnettigi Kump aslarla Dolu bir O laganüstü Kukla Oyunu'dur. 27
C arlye bu sat1rlan Frans1z Devrimi hakkrnda yazs a da Sovyetler Birligi'nde 1 93 6 - 1 937 'nin ruh halini bun dan daha iyi yansitan çok az say1da metin vardir. 29 Temmuz 1 936'da Merkez Komite tarafrndan yerel parti te§kilatlarrnrn hep sine "Troçkist-Zinovyevci kar§1- dev27
Thomas C a rlyle, The French Revolution (Londra, 1 906) , ii. 362.
2 44
DEVRiMi SONA E R D i RMEK
rimei blokun terõr faaliyetleri hakkmda" gizli b i r yaz1 yollanm1§ ve Sovyet iktidarmdan nefret eden "ajanlar, provokatõrler, sabotajc1lar, Beyaz Muhaf1zlar ve kulak lar"m çekim merkezine dõnü§en eski Muhalif gruplarm Leningrad p arti §efi Sergey Kirov cinayetinden sorumlu olduklan aç1klanm1§tl. Her komünistin temel õzellikle rinden biri uyamkhk olmahyd1 (bir parti dü§mamm ne kadar iyi gizlense de tamma becerisi) .2 8 Bu yaz1 Büyük Tasfiye'nin Agustos aymdaki ilk gõstermelik duru§mas1mn girizgâh1yd1 ve Agustos aymdaki duru§mayla iki eski Muhalefet lideri Lev Kamenev ve Grigori Zinovyev, Kirov cinayetine kan§maktan mahkum edilip õlüm cezasma çarpt1nlm1§tl. 1 937 ba§mdaki ikinci gõstermelik duru:;; m ada esas itibanyla sanayideki bozgunculuk ve sabotaj faaliyetleri üstünde durulmu§tU. Ba§ samk l 930'larm ba§mdan iti baren Agir Sanayi Komiserligi'nde Sergo Orconokidze'nin sag kolu olarak gõrev yapan eski Troçkistlerden Yuri Pya takov'du. Aym yilm Haziran aymda General Tuhaçevs ki ve diger askeri liderler Alman ajam olmakla suçlamp gizli bir askeri mahkeme karanyla idam edildiler. Mart l 938'deki son gõstermelik duru§manm samklan arasmda eski Sag Muhalefet liderleri Buharin, Rikov ve eski gizli polis §efi Genrih Yagoda vardi . Bütün bu duru§malarda eski Bol§eviklerden olu§an samklar i§ledikleri bir dizi olagand1:;; 1 suçu duru§malarda teferruath biçimde anla t1p ulu orta itiraf ettiler ve neredeyse hepsi õlüm cezasma çarpt1nldi. 29 '"
J. Arch Getty ve Oleg V. Naumov, The Road to Terror: Stalin and the Self-Destruction of the Bolsheviks, 1 932-1 939 (New Haven, 1 999) . 250-5 . Duru11malar Robert Conquest'in eserinde canh bir biçimde betim lenmektedir. Robert Conquest, The Great Terror: Stalin 's Purge of
the Thirties (Londra, 1 968) , gõzden geçirilmi11 yeni bas1m The Great Terror: A Reassessment (New York, 1 990). 245
RUS DEVRiMi
Komplocular Kirov cinayeti v e yazar Maksim Gorki'nin õldürülmesi gibi çarp1c1 suçlar i§lemek d1§mda rejim kar §ltl bir halk isyam k1§k1rtarak rejimin devrilmesini ko layla§tlrmak maksad1yla birçok ekonomik sabotaj eyle mi düzenlediklerini de itiraf ettiler. Eylemlerin arasmda birçok i§çinin õldügü maden ve fabrika kazalan, ücret õdemelerinin geciktirilmesi ve mallarm daglt1mmm en gellenmesi gibi faaliyetler de yer alm1§t1 ki bu yüzden kir lardaki depolarda §eker ve tütün kalmam1§, kentlerdeki ekmek dükkânlarmm raflan bo§alm1§tl. Komplocular ay nca ins anlan kand1rmay1 ah§kanhk haline getirdiklerini, muhalif gõrü§lerinden vazgeçip parti çizgisine bagh kahr gibi gõrünürken bir yandan da parti içine nifak tohumlan ektiklerini, parti üyelerinin zihinlerinde §Üpheler uyan dird1klanm ve [parti politikalanyla ilgili] çe§itli ele§tiri ler yõnelttiklerini itiraf etmi§lerdi. Komplolann arkasmda yabanc1 -Alman, Japon, Bri tanya, Frans1z, Polonya- istihbarat õrgütlerinin oldugu sõylenmi§ ve bunlarm nihai amaçlannm Sovyetler Bir ligi'ne düzenlenen askeri bir saldmyla komünist rejimi y1kmak ve kapitalizmi yeniden kurmak oldugu iddia edil mi§ti. Ancak, komplonun dügüm noktas1 sadece Gestapo degil ( 1 926'dan itibaren ! ) Britanya tstihbarat Servisi'nin de ajam oldugu ve Sovyetler Birligi'ndeki kendi komplo ag1yla yabanc1 güçler arasmda arac1hk ettigi iddia edilen Troçki'ydi. Büyük Tasfiye, Rus Devrimi'nin ilk terõr dalgas1 degildi. "S1mf dü§manlan"na terõr uygulamak iç Sava§ di§mda kolektifle§tirme ve Kültür Devrimi'nin de bir parças1ydi. Molotov, 1 937'de olanlarla Kültür Devrimi sirasmda yap1lan �aht1 ve "Endüstri Partisi" duru§malan arasmda dog rudan bir süreklilik oldugunu belirtmi§ti - ama õnemli bir fark Sovyet iktidarma komplo düzenleyenlerin bu kez "burjuva uzmanlar" degil komünistler ya da komünist 246
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
"maskesi"yle parti ve hükümet içinde yüksek mevkilere ula§abilenler olmas1ydi. 30 Yüksek kademelere yõnelik kitlesel tutuklamalar 1 936'nm ikinci yansmda, õzellikle sanayi sektõründe ba§ladi. Fakat cad1 avlanm ba§latan gerçek sinyal �u bat-Mart 1 937'deki Merkez Komite toplantismda Stalin, Molotov ve Nikolay Yejov (gizli polis te§kilatmm, 1 934'ten itibaren yeni ad1yla NKVD'nin ba§kam) tarafmdan veril di .31 1 937 ve 1 938'de bürokrasinin tüm dallarmdaki (hü kümet, parti, sanayi, askeriye ve hatta polis) üst düzey ko münist yetkililer õnce ihbar edilmi§ , ardmdan "halk dü§ mam" olduklan gerekçesiyle tutuklanm1§lardi. Bazilan kur§una dizilirken baz1lan da Gulaglara gõnderilmi§ti. Hru§çov, 20. Parti Kongresi'ndeki Gizli Konu§ma'smda 1 934'teki Galipler Kongresi'nde seçilmi§ olan 1 39 tam ve yedek Merkez Komite üyesinin 4 l 'i di§mda hepsinin Büyük Tasfiye'nin gazabma ugrad1gm1 aç1kladi. Liderlik mekanizmasmm sürekliligi neredeyse tamamen ortadan kaybolmu§tu: Tasfiyelerle eski Bol§evik ekibin hâlâ ha yattaki üyelerinin çogu ortadan kaldmld1g1 gibi Íç Sava§ ve kolektifle§tirme dõneminde olu§turulan parti kadro lanmn büyük bõlümü de yok edildi. 1 939'daki 1 8. Parti Kongresi'nde seçilen Merkez Komite üyelerinin yalmzca yirmi dõrdü be§ yil õnce seçilen eski Merkez Komite üye leriydi. 32 Tasfiyelerin tek kurbam yüksek mevkilerdeki komü nistler degildi. Entelijansiya da (hem eski "burjuva" ente lijansiya hem de l 920'lerin komünist entelijansiyas1, õzel30
Molotov, Bol 'shevik, 1 937 no. 8 ( 1 5 Nisan) , 2 1 -2 . Genel Kurul tutanaklan için bkz. Getty v e Naumov, Road t o Terror,
369-4 1 1 . Khrushchev Remembers, çev. ve ed. Strobe Talbott (Boston, 1 970) , 572; Graeme Gill, The Origins of the Stalinist Political System (C ambridge, 1 990), 278. 247
RUS DEVRiMi
likle Kültür Devrimi eylemcileri) agir bir darbe yedi. Eski "sm1f dü§manlan"nm ( l 937'de oldugu üzere adlan aç1kça belirtilmese de Rusya'daki devrimci terõrün hedefi olan olagan §Üphelilerin) durumu da aymyd1 ve adlan resmi kara listeye bir §ekilde girmi§ olan herkes aym ak1bete ugradi . Yurtd1§mda akrabalan ya da d1§anyla baglant1la n olanlar õzellikle risk altmdaydi. Stalin, "eski kulaklar", sab1kahlar, at hirs1zlan ve cezaevine giri§ kayd1 olan a§Irl dincilerin de aralarmda oldugu on binlerce "kriminal"in tutuklanmas1, kur§una dizilmesi veya Gulaglara gõnde rilmesini emreden gizli bir õzel emir vermi§ti; aynca suç i§lemeyi ah§kanhk haline getirmi§ ve Gulaglarda cezala nm çekmekte olan on bin adi suçlunun derhal õldürül mesini emretmi§ti.33 Bat1'da uzun y1llar spekülasyon ko nusu olan Büyük Tasfiye'nin gerçek boyutlan daha õnce ara§t1rmacilara kapah olan Sovyet ar§ivleri aç1ld1kça gi derek netle§mektedir. NKVD ar§ivlerine gõre Gulag çah§ ma kamplarmdaki mahkum say1s1 1 Ocak 1 937 ile 1 Ocak 1 939 arasmda yanm milyon art1p 1 ,3 milyona ula§IDI§tl. Bir sonraki yil Gulag tutsaklannm %40'1 "kar§1-devrimci" suçlardan õtürü, %22'si "topluma zararh ya da toplum sal bak1mdan tehlikeli unsurlar" olduklan için mahkum edilirken geri kalanlann çogu ise adi suçlardan dola y1 mahkum edilmi§ti. Ama Tasfiye'ye kurban gidenlerin büyük çogunlugu Gulag kamplarma ula§amadan hapis hanelerde infaz edilmi§ti. NKVD kayitlarma gõre 1 93 7 1 938'de 680 binden fazia bu tür infaz gerçekle§tirilmi§ti .34 33
Politbüro'nun 2 Temmuz 1 93 7 tarihli karan, "On Anti -Soviet Ele ments" [Anti -Sovyet Unsurlar Üzerinel . Stalin tarafmdan imzalan d1g1 gibi 30 Temmuz'da NKVD llefi Yejov tarafmdan da operasyon emri olarak tekrar imzalanml!itlr, Getty ve Naumov, Road to Terror,
470- 1 . Sayilar için bkz. Oleg V. Khlevnyuk, The History of the Gulag: From
Collectivization to the Great Terror (New Haven, 2004) , 305, 308 ve 3 1 0- 1 2 . Bu say1lann s adece çah!lma kamplarmdan derlendigini, ça248
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
Peki Büyük Tasfiye'nin gerisindeki temel mesele ney di? Büyük Tasfiye'yi devlet ç1kanyla aç1klamak (sava§ zamanmda ortaya ç1kabilecek potansiyel bir Be§inci Kol faaliyetini bertaraf etmek gibi) ikna edici degildir; tota liter buyruklarla aç1klamak da totaliter buyruklarm tam olarak ne oldugu sorusunu yamtlamay1 gerektirir. Büyük Tasfiye'yi devrim baglamma yerle§tirdigimizde ise mese le daha anla§1hr hale gelir. Yabanc1 güçlerin hizmetinde maa§h olarak çah§an, kendilerini genellikle gizleyen ve devrimi sona erdirip halklan sefalete sürüklemek ama c1yla sürekli komplolar düzenleyen dü§manlarm varh gma yõnelik §Üphe bu bõlümün ba§mda almtilad1g1m1z 1 794 Jakoben Terõrü'yle ilgili pasajda Thomas C arlyle'm canh biçimde betimledigi devrimci zihniyetin standart bir õzelligidir. ínsanlar tek bir suçlu serbest kalacagma on masumun õlmesinin daha iyi olacag1 fikrini normal §artlarda reddederler; ama devrimin anormal §artlarmda bunu genellikle kabul ederler. Onde gelen biri olmak dev rimlerde herhangi bir güvence saglamad1g1 gibi bunun tam aksi anlamma da gelebilir. Büyük Tasfiye sirasmda devrimci lider k1hgmdaki birçok "dü§man"m ortaya ç1kart1lmas1 Frans1z íhtilali'nden ders alanlar için §a§irtlc1 degildir. Büyük Tasfiye'nin devrimci kõkenlerinin izini sürmek zor degildir. Daha õnce belirtildigi üzere, Lenin'in devrim ci terõr uygulamakta hiçbir vicdani çekincesi ve parti içi ya da parti d1§1 muhalefete kar§1 hiçbir tahammülü yoktu. Buna kar§ihk Lenin devrinde parti dl§l muhalefete kar§l ba§vurulan yõntemlerle parti içindeki muhaliflere kar§l ba§vurulan yõntemler arasmda kat1 bir aynm yapilm1§ ti. Eski Bol§evikler parti içindeki fikir aynhklarmm gizli
h�ma kolonilerini, hapishaneleri ve idari sürgünleri içermedigini beli rtelim.
249
RUS DEVRiMi
polisin faaliyet alamna asla girmedigi ilkesine s1k1 s1k1ya bagh kalmu�lard1 zira Bol§evikler, Jakobenlerden farkh olarak kendi yolda§lanna terõr uygulamaktan kesinlikle kaçmmahyd1lar. Bu ilke hayranhk verici olsa da Bol§evik liderlerin onu sürekli vurgulama ihtiyac1 duymalan parti içi siyasetin atmosferiyle ilgili bir §eyler anlat1yordu. l 920'lerin ba§mda Bol§evik Parti d1§mdaki õrgütlü muhalefet ortadan kaybolup parti içindeki hizipler res men yasakland1gmda, p arti içindeki muhalif gruplar parti d1§mdaki muhaliflerin geçmi§teki konumuna yer le§mi§lerdi ve dolay1s1yla benzer bir muameleyle kar §ila§malan art1k §a§1rt1c1 olmazdl. l 920'lerin sonunda Stalin, gizli polisi Troçkistlere kar§l devreye soktugunda ve daha sonra (Lenin'in 1 922-23'te Kadetlere ve Men§e viklerin liderlerine uygulad1g1 muameleyi õrnek alarak) Troçki'yi smird1§1 ettiginde Komünist Parti'den büyük bir tepki gelmemi§ti. Kültür Devrimi sirasmda gõzden dü§en "burjuva uzmanlar"la mesai arkada§hg1 eden komünist ler ahmakhktan daha agir bir suçlamayla kar§ila§ma ris kini enselerinde hissetmi§lerdi. Stalin o tarihte geri ad1m atm1§ ve sagc1 liderlerin otorite mevkilerinde kalmalan na izin vermi§ti. Ancak bu, e§yamn tabiatma ayk1nyd1: Bir zamanlar Muhalefet saflannda yer alm1§ birilerine tahammül etmek Stalin ve -tabandaki birçok komünist aç1smdan çok zordu. Büyük Tasfiye'nin kõkenlerinin anla§1lmas1 bak1mm dan õnemli bir devrimci uygulama p arti içinde l 920'lerin ba§mdan itibaren dõnem dõnem yapilan "temizlik"ler di (chitski, yani küçük harfle ba§layan "tasfiyeler") . Par tideki tasfiyelerin s1khg1 l 920'lerin sonundan itibaren artml§ ve 1 929'da, 1 933-34'te, 1 935 ve 1 936'da pe§ pe§e tasfiyeler yap1lm1§t1. Parti içi tasfiyede her üyenin bir tasfiye komisyonu kar§ismda ayaga kalk1p suçsuzlugu nu ispatlamas1, salondan aç1kça yõneltilen bir ele§tiriyi 250
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
y a da komisyona gizlice ula§tmlm1§ b i r ihban çürütmesi bekleniyordu. Tekrar tekrar yap1lan tasfiyeler sonucunda eski suçlar birçok kez gündeme getirilmi§ ve bunlardan aklanmak neredeyse imkâns1z hale gelmi§ti. Sakmcah ak rabalar, devrim õncesinde ba§ka siyasi partilerle kurulan yakmhklar, parti içindeki Muhalefet Hareketleri'ne üye olmak, geçmi§te skandallara kan§IDl§ ve resmi kurum lardan kmama alm1§ olmak, hatta bürokrasinin yapt1g1 hatalar sonucu ba§kalanyla kan§t1nlmak . . . tüm bunlar parti üyelerinin üzerinde y1llar içinde giderek ag1rla§an bir yük olu§turnm§tU. Parti liderlerinin partide bulun duklan yeri hak etmeyen ve güvenilmez üyelerin oldugu na dair §Üpheleri her tasfiyeden sonra azalacag1 yerde artm1§tl. Aynca her tasfiye rejime daha çok say1da potansiyel dü§man kazandird1 çünkü partiden ihraç edilenler top lumdaki statüleri ve terfi umutlarmm ald1g1 darbeden õtürü büyük ihtimalle rencide oluyorlardi. 1 937'de bir Merkez Komite üyesi gizli bir celsede halihazirda parti üyesi komünistlerden daha fazia say1da eski komünist olabilecegini õne sürmü§tü ve bu, kesinlikle hem kendi sini hem de ba§kalanm çok rahats1z eden bir dü§üncey di.35 Zira zaten partinin birçok dü§mam vard1 ve bunlann çogu gizli dü§manlard1 ! Devrim yüzünden eski aynca hklanm kaybetmi§ eski dü§manlar, papazlar vb. di§m da §imdi bir de yeni dü§manlar ç1km1§t1 (kulaklan ve NEP'çileri bir sm1f olarak tasfiye etme politikasmm kur banlan) . Bir kulak, eger kulaklan tasfiye politikasmdan õnce Sovyet iktidannm yeminli dü§mam degilse bile art1k kesinlikle õyleydi. Bununla ilgili en beter durum mülk lerine el konan kulaklann çogunun kentlere kaç1p yeni 35
Eikhe'nin Merkez Komite'nin §ubat-Mart aymda yapt1g1 Genel Ku rul hakkmdaki gõrü�ü. Rossiiskii gosudarstvennyi arkhiv sotsi al'no-politicheskoi informatsii (RGASPI) , f. 1 7, op. 2, d. 6 1 2, l . 1 6 .
251
RUS DEVRiMi
b i r hayata ba§lamalan, geçmi§lerini gizlemeleri (bir i§te çah§abilmek için huna mecburlard1) , dürüst i§çiler gibi gõrünüp rol yapmalan, k1sacas1 devrimin gizli dü§man larma dõnü§mܧ olmalanydi. Babalarmm vaktiyle kulak ya da papaz oldugunu gizleyen ve devrime bagh gõrünen ne çok say1da genç Komsomol üyesi vard1 ! Stalin'in uyar d1g1 üzere, dü§man sm1flar yok edildikten sonra münferit sm1f dü§manlan daha da tehlikeli hale gelmi§lerdi. Bu tabii ki dogruydu zira s1mflarmm yok edilmesi bu insan lan ki§isel olarak yaralami§tl; Sovyet rejiminden §ikâyet etmek için gerçek ve somut nedenleri vardi. Komünist idarecilerin klasõrlerindeki ihbar dosyala rmm hacmi y1ldan y1la istikrarh biçimde artti. Stalin'in Devrimi'nin popülist yõnlerinden biri yerel yetkililerin yaptiklan "yetki istismarlan"ndan §ikâyet etmek için ge çerli nedeni olan siradan vatanda§larm ihbarc1hga te§vik edilmesiydi ve bunun ardmdan ba§latilan soru§turmalar sonucunda genellikle yetkililer gõrevden ahmyordu. Gel gelelim §ikâyetlerin çogunun motivasyonu adalet aray1§1 kadar kõtü niyet de olabiliyordu. 1 930'larda õfkeli kol hozniklerin kolhoz ba§kanlan ve diger kirsal yetkililer hakkmda yazd1klan çok s ay1da ihbar mektubunun geri sinde, i§lendigi iddia edilen suçlardan ziyade genel bir yakmma ve memnuniyetsizlik oldugu gõrülüyordu.36 Büyük Tasfiye halkm kat1hm1 olmasayd1 ç1g gibi bü yüyemezdi. Patronlanm gerçek s1kmtilardan õtürü ihbar edenler oldugu gibi ki§isel menfaatleri yüzünden ihbar edenler de vardi. Son yirmi y1lda birçok kez oldugu gibi, ajan manyakhg1 yine artml§tl: Genç "ôncü"lerden Lena Petrenko, yaz kampmdan dõndügü suada trende Alman ca konu§an bir ajan yakalam1§tl; bir ba§ka uyamk vatan36
íhbarlar hakkmda bkz. Fitzpatrick, Stalin 's Peasants, 9. Bõlüm ve a.y. , Tear off the Masks !, 1 1 . ve 1 2 . Bõlümler.
252
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
d a § i s e bir dilencinin sakalma yap1§t1gmda sakal elinde kalm1§ ve dilencinin sm1n az õnce geçen bir ajan oldugu ortaya ç1km1§tl.37 Hükümet daireleri ve parti hücrelerin deki "õzele§tiri" toplant1lannda korku ve §Üphenin birle§ mesi günah keçilerine, histerik suçlamalara ve tacizlere yol aç1yordu. ôte yandan bu, halk terõründen farkh bir §eydi. Fran s1z Devrimi'nin Jakoben Terõrü'nde oldugu gibi en gõrü nür kurbanlannm eski devrim liderleri oldugu bir devlet terõrüydü. Geçmi§teki devrimci terõr vakalannm aksine halkm kendiliginden uygulad1g1 §iddet çok smirh bir rol oynami§tl. Aynca terõrün odag1 õzgün "sm1f dü§man lan"ndan (soylular, papazlar ve Devrim'in diger gerçek dü§manlarmdan) Devrim'in kendi saflarmdaki "halk dü§ manlan"na kaym1§tl. Gelgelelim iki dõnem arasmdaki farklar en az ben zerlikler kadar §a§1rt1c1dir. Frans1z Devrimi'nde Terõr'ü ba§latan Robespierre'in kendisi terõre kurban gitmi§ti. Rus Devrimi'nin Büyük Terõr'ünde ise ba§terõrist Stalin, burnu bile kanamadan hayatma devam etti. Stalin en so nunda kendi enstrümamm feda etse de (Eylül l 936'dan Arahk 1 938' e kadar NKVD'nin ba§kanhgm1 yapan Yejov, 1 939 bahannda tutukland1ktan sonra kur§una dizilmi§ ti) olaylarm kendi kontrolünden ç1ktlgm1 dü§ünüp ken disini tehlike altmda hissettigine ya da Makyavelist bir ihtiyattan farkh bir nedenle Yejov'dan kurtulduguna dair bir emare yoktur.38 "Kitlesel bir temizlik" yap1ld1g1 iddi as1 Mart 1 939'daki 1 8. Parti Kongresi'nde sessiz sedas1z reddedilmi§ ve parti içindeki uyamkhgm yol açt1g1 "a§m37
Zvezda (Dnepropetrovsk) , 1 Agustos 1 937, 3; Krest'yanskaia Pravda (Leningrad) , 9 Agustos 1 937, 4. Yejov'un gõzden dü�mesi ve õlümü hakkmda bkz. Marc Jansen ve Nikita Petrov, Stalin's Loyal Executioner: People's Commissar Niko
lai Ezhov, 1 895-1 940 (Stanford, 2002) , 1 3 9-93, 207-8. 253
RUS DEVRiMi
hk"lar fazla abartilmadan if§a edilmi§ti; Stalin konu11ma smm bir dakikasm1 yabanc1 gazetelerin Tasfiye'nin Sov yetler Birligi'ni zay1flatt1gma dair yorumlanm çürütmeye ayirsa da konunun üstünde uzun b oylu durmam111t1.39 Gõstermelik Moskova duru11malarmm tutanaklan ve Stalin'le Molotov'un �ubat-Mart aylarmdaki birle§ik otu rumda yapt1klan konu11malann metni okundugunda, du ru11malann çarp1c1 õzellikleri d111mda yapayhklan, entri kac1 ve hesapç1 bir mant1kla yürütülmü§ olmalan, lider lerin eski arkada§larmm ihanetiyle ilgili haberlere hiçbir duygusal tepki vermemi§ olmalan gõze çarpar. Bu farkh türden bir devrimci terõrdür; bir sanatçmm degilse bile bir yõnetmenin eli hissedilir. Louis Bonaparte'm 1 8 Brumaire'inde Karl Marx me11hur bir yorumla tarihte bütün büyük hadiselerin iki kez gerçekle§tigini ve ilkinde trajedi, ikincisinde fars olarak ya11and1gm1 sõylemi§tir. Rus Devrimi'nin Büyük Terõrü fars olmasa da mükerrer bir õzellik ta111yordu ve geçmi§ teki belirli b i r modele uygun olarak sahneye konmu§tu. Bir Stalin biyografisi kaleme alan bir Rusun tespit etti gi üzere Jakoben Terõrü, Stalin'e belirli bir model sagla IDI§tI: Stalin'in Büyük Tasfiye'yle baglant1h olarak Sovyet sõylemine soktugu "halk dü§manlan" teriminin Frans1z Devrimi'nde bir mazisi vard1. Bu bilgi I§Igmda bak1ld1gmda, siyasi dü11manlan õldürmek gibi gõrece b asit ve dolambaçs1z bir hedefe ula11mak için ç1g gibi büyüyen ih barlardan ve halkm giderek artan §Üphelerinden olu11an barok bir sahneye niçin ihtiyaç duyuldugunu anlamak da kolayla111r. Dogrusu daha da ileri gidip, Stalin'in terõr uy gularken Troçki'nin Stalin devrinde bir "Sovyet Termido ru"nun hâkim olduguna ili§kin suçlamasm1 kesin biçim39
J. Stalin, Report on the Work of the Central Committee to the Eighte
enth Congress of the C.P.S. U.IB.I (Moskova, 1 939), 47-8. 254
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
d e çürüttügünü hissetmi§ olabilecegini d e õne sürebiliriz (zira klasik devrimci a§amada terõr, Termidor'dan õnce gelir) .40 Frans1z Devrimi'ni bile solda s1fir birakan bu dev rimci terõr gõsterisinden sonra kim Stalin'in Termidorcu ' bir gerici ve hain olarak devrime ihanet ettigini sõyleye bilirdi ki? Peki Rus Devrimi'nin miras1 neydi? 1 99 1 sonuna ka dar Rus Devrimi'nin mirasmm Sovyet sistemi oldugu sõylenebilirdi. K1zil bayraklar ve "Lenin ya§iyor! Lenin bizimle ! " yaz1h pankartlar meydanlarda sonuna kadar kalmi§tl. iktidardaki Komünist Parti de Devrim'in mi raslarmdan biriydi; kolektif çiftlikler, Be§ ve Yedi Y111ik Planlar, tüketim mallarmm kronik yetersizligi, kültürel izolasyon, Gulag, dünyanm "sosyalist" ve "kapitalist" kamplara bõlünmesi ve Sovyetler Birligi'nin "insanhgm ilerici güçlerinin lideri oldugu" iddias1 da õyle. Rejim ve toplum art1k devrimci olmasa da Devrim, Sovyet ulusal geleneginin temel ta§l, yurtseverligin odag1, okullarda çocuklarm õgrendigi ve Sovyet halk sanatmda kutsanan bir konu olmay1 sürdürdü . Rus Devrimi aynca karma§1k bir uluslararas1 miras biraktl. Rus Devrimi 20. yüzy1hn büyük devrimi, sosyaliz min ve anti-emperyalizmin sembolü ve Avrupa'daki eski düzenin reddiydi. Yirminci yüzy1lm uluslararas1 sosya list ve komünist hareketleri ve II. Dünya Sava§1'ndan son raki dõnemde Üçüncü Dünya'nm b ag1ms1zhk hareketleri iyi kõtü onun gõlgesi altmda var olmu§lardl. Soguk Sava§, Rus Devrimi'nin mirasmm bir parças1 oldugu gibi onun süregiden sembolik gücüne yõnelik kinayeli bir õvgüydü de. Rus Devrimi bazilanna bask1 ve zulümden kurtulu§ umudunu simgelerken bazilannda da ateist komünizmin tüm dünyada zafere ula§ma ihtimaline dair kâbuslan te40
Volkogonov, Stalin, 260, 279.
255
RUS DEVRÍMÍ
tikledi. Devlet iktidannm ele geçirilmesi ve iktisadi ve toplumsal dõnü§üm amac1yla kullamlmasma dayah bir sosyalizm tammm1 yerle§tiren de Rus Devrimi'ydi. Devrimlerin iki hayat1 vardir. tlk hayatlarmda, ya§an makta olan zamanm bir p arças1, çagda§ siyasetin aynl maz bir unsuru gibi gõrünürler. !kinci hayatlannda ise ya§ anan zamamn parças1 olmaktan ç1k1p tarihe ve ulusal efsanelere mâl olurlar. ôte yandan iki yüz yil sonra Fran sa'daki siyasi tart1§malarm mihenk ta§l olmay1 sürdüren Frans1z Devrimi õrneginden anla§1lacag1 üzere, tarihe mâl olmak siyasetin gündeminden tümüyle dt§lanmak anlamma gelmez. Yine de belirli bir mesafe ister iste mez olu§ur ve bu durum tarihçilere daha geni§ kaps amh ve nesnel yorumlar yapma imkâm verir. l 990'larda Rus Devrimi'nin tarihe mâl olma vakti çoktan gelmi§ti ama beklenen aktanm (güncellikten tarihe) sürekli erteleni yordu. Bati'da Soguk Sava§'m artç1 etkileri devam etse de siyasetçiler degilse bile tarihçiler Rus Devrimi'nin art1k tarihe kan§t1gmda az çok hemfikirdi. Sqvyetler Birligi'n de ise Rus Devrimi'nin yorumlanmas1 hâlâ politik anlam larla yüklüydü ve Devrim'in çagda§ siyasetle baglant1s1 Gorb açov dõnemine dek sürmü§tÜ. Sovyetler Birligi'nin çõkü§üyle Rus Devrimi zarif bi çimde tarihe kan§madi . Ate§li bir ulusal yads1ma ruhu e§liginde Troçki'nin deyimiyle "tarihin çõplügü"ne fir lat1ldi. l 990'larm ba§mda Rus toplumu birkaç y1lhgma sadece Devrim'i degil koca bir Sovyet dõnemini de unut mak ister gibi gõrünüyordu. Fakat bir toplumun geçmi§i ni -õzellikle de o geçmi§in olumlu ya da olumsuz anlam da dünyamn geri kalamnm ilgisini çekmi§ k1s1mlanm unutmas1 zordur. Putin devrinde Sovyet miras1 "devrimci Lenin"den ziyade "ulus-in§ac1s1 Stalin"e dayanan seçmeci bir yakla§tmla yeniden ihya edilmeye ba§land1 ve daha fazlasmm gelecegi kesin. 256
DEVRiMi SONA ERDiRMEK
Frans1zlann l 989'da Frans1z Devrimi'nin iki yüzüncü yildõnümünde devrimin mirasm1 tarti§maya devam et tikleri dü§ünülürse, Rusya'da da Rus Devrimi'nin anlam1 yüzüncü y1ldõnümü ve sonrasmda hararetli tarti§malara konu olmay1 sürdürecektir. Sadece Rus Devrimi'ni degil bütün bir Sovyet dõnemini de unutma istegine yol açan retçi tutum, Ruslann tarih bilincinde tuhaf bir bo§luk yaratmi§tl. Yüz elli yil õnce Peter Chaadaev'in Ruslann degersizliginden yakmmasma benzer biçimde Rusya'nm tarihsel olarak dü§ük bir konumda olu§U, geri kalm1§h g1 ve medeniyetten d1§land1gma dair feryatlar atleta bir koro halinde yükselmi§ti. Eski Sovyet vatanda§lan olan Ruslar, Devrim mitinin itibars1zla§mas1yla s1rf sosyaliz me inançlanm degil Rusya'nm dünyadaki õnemine duy duklan güveni de kaybettiler. Devrim Rusya'ya anlam ka tarak ona tarihsel bir yazg1 kazand1rm1§tl. Rusya, devrim sayesinde bir õncü, uluslararas1 lider, "tüm dünyadaki ilerici güçler"in modeli ve ilham kaynag1 olmu§tU. Bütün bunlar bir gecede y1k1hp gitmi§ti. Parti tarihe kan§irken Rusya yetmi§ dõrt y1l sonra "tarihin õncü gücü" olmaktan ç1k1p geçmi§teki âtil ve geri kalm1§ konumuna dõnmü§tü. Rusya ve Rus Devrimi için dokunakh bir an olarak "ilerici insanhgm gelecegi" maziye kan§mI§tl. 20 1 7 'de Devrim'in yüzüncü y1ldõnümü yakla§irken Sovyet sonras1 devrin Rusya's1 hâlâ bu travmayla bogu §Uyordu. B a§kan Putin, 20 1 4'te ku§kusuz Rus Devrimi'ni çagda§ siyasetin bir parças1 k1lma istegi duymadan [Dev rim'in] "derin, nesnel ve profesyonel bir zeminde" (vurgu bana ait) degerlendirilmesini, bununla birlikte hadisenin "devrim" degil salt bir siyasi "darbe" (perevorot) olarak yeniden tammlanmasm1 õnermi§ti. Hükümet sõzcülerin den biri ise Mart 20 1 7 'de bir yabanc1 gazeteciye yapt1g1 aç1klamada Rus Devrimi Rusya'y1 hâlâ bõlmeye devam eden bir mesele oldugu için yüzüncü y1ldõnümüne õzel 257
RUS DEVRiMi
bir kamusal tõren planlamad1klarim ve Devrim'i yorum layan resmi bir aç1klama yapilmayacagm1 sõylemi§ti.4141 Frans1zlar ise Frans1z Devrimi'nin yüzüncü yilmda Eyfel Kulesi'ni in§a ederken Ba§kan C arnot, Devrim'in bir tiranhg1 devirip halk egemenligi ilkesini (Ba§kan'm õzel likle ilave ettigi üzere seçilmi§ temsilciler arac1hg1yla) yerle§tirdigini büyük bir takdirle ifade etmi§ti. Rusya'da, 20 1 7'de Devrim'in yüzüncü y1h amsma Eyfel Kulesi gibi bir amt in§a edilmedi ve Devrim'in temsil ettigi ba§hca sosyalist ilkeler (õzellikle devlet planlamas1 ve sanayi le§me vurgusuyla birlikte Sovyet sosyalizmi) kapitalist sistem ve serbest piyasada uzmanla§mak için mücadele etmeyi sürdüren bir ülkede büsbütün anlams1z gõrünü yordu. Ne var ki devirler degi§ir ve bütün bu degi§imler genellikle dõngüsel bir õzellik arz ederler. 22. yüzyilda, iki yüzüncü yildõnümü kutlamrken Rus Devrimi'nin ve onun sosyalist hedeflerinin Rusya'da ve dünyanm geri kala mnda nas1l gõrünecegini hangimiz bilebiliriz ki? Frans1z Devrimi 1 989'daki dõnüm noktasrndan geçtiginde Fran s1z siyasetinin eski tarti§malara yeterince odakland1g1 inanc1yla (ya da umuduyla) ortaya atilan õnerilerden biri "meseleyi tamamen unutmay1 denemek"ti. Gelin gõrün ki Devrim'i unutmak ne o kadar kolaydir ne de ulusal bir perspektife oturtuldugunda s amld1g1 kadar arzulanabilir bir §eydir. Sevsek de sevmesek de, Rus Devrimi 20. yüz y1lm kurucu deneyimlerinden biridir ve bu sadece Rusya için geçerli degildir. Bu yüzden de tarih kitaplarmda ka hc1 olacaktir.
41
Neil McFarquhar, "Revolution? What Revolution? Russian Asks 1 00 Years Later", The New York Tímes, 1 O Mart 20 1 7 . Rusya'nm devrimin yüzüncü yildõnümüne ili�kin mahcubiyeti hakkmda aynca bkz. She ila Fitzpatrick, "C elebrating (or Not) the Russian Revolution", Jour
nal of Contemporary History, 2 0 1 7 . 258
S E Ç iLMi � KAYNAK ÇA
Alexopoulos, Golfo, Stalin 's Outcasts: Aliens, Citizens, and
the Soviet State, 1 926-1 936 (Ithaca, NY, 2003 ) . Ascher, Abraham, The Revolution of 1 905, i : R ussia in Disar
ray (Stanford, Kaliforniya, 1 988); ii: Authority Restored (Stanford, Kaliforniya, 1 992) . Avrich, Paul, Kronstadt, 1 921 (Princeton, N J, 1 970) [Kronstad
1 921 , çev. Gün Zileli, Versus , 2006) . B aberowski, Jõrg, Scorched Earth: Stalin 's Reign of Terror, çev. Steven Gilbert ve dig. (New Haven, 20 1 6) . Ball, Alan
M. , And Now My Soul i s Hardened: Abandoned
Children in Soviet Russia, 1 9 1 8-1 930 (Berkeley, Kalifor niya , 1 994) . Benvenuti, F. , The Bolsheviks and the Red A nny, 1 9 1 8-1 922 (C ambridge, 1 988) . Brovkin, Vladimir N. , Behind the Front Lines of the Civil War:
Political Parties and Social Movemen ts in R ussia, 1 91 81 922 (Princeton, NJ: 1 994) . Browder, Robert P. ve Kerensky, Alexander F. (ed. ) , The Rus
sian Provisional Govemmen t, 1 91 7 (3 cilt . , Stanford, Ka liforniya, 1 96 1 ) . Budnitskii, O . V. R ussian Jews between the Reds and the
Whites, 1 91 7-1 920 (Philadelphia, 20 1 2) . C arr,
E. H . , The Bolshevik Revolution, 1 91 7-1 923 ( 3 cilt;
1 95 2 ) , The In terregnum, 1 923-1 924 ( 1 9 54) , Socialism in
One Country, 1 924-1 926 (3 cilt; 1 95 9 ) , Founda tions of a Planned Economy, 1 926-1 929 (3 cilt, 2 . cilt R. W. Davies ile birlikte, 1 969-78) [Bol§evik Devrimi 1 91 7- 1 923, Cilt
I, çev. Orhan Suda, Metis, 1 989; Bol§evik Devrimi 1 91 7-
259
RUS DEVRiMi
1 923, Cilt I I , çev. Orhan Suda, Metis, 1 998; Bol�evik Dev rimi 1 91 7- 1 923, Cilt III, çev. Tuncay Birkan, Meti s , 1 998] . C hamberlin, W. H . , The R ussian Revolution (2 cilt, Londra, 1 935) . Chase, William, Workers, Society, a n d the Soviet State: Labor
and Life in Moscow, 1 91 8-1 929 (Urbana, Ill . , 1 987) . Clements , Barbara E . , Bolshevik Feminist: The Life of
Alexandra Kollontai (Bloomington, Ind . , 1 979). C ohen, Stephen F. , Bukhari n and the Bolshevik Revolution: A
Political Biography, 1 888-1 938 (New York, 1 97 3 ) . C onquest, Robert, The Harvest of Sorrow: Soviet Collectivi
zation and the Terror-Famine (New York, 1 986) . --- The Great Terror: A Reassessment (New York, 1 990) . C omey, Frederick, Telling October: Memory and the Making
of the Bolshevik Revolution (Ithaca, NY, 2004) . Daniels , Robert
V. , The Conscience of the Revolution: Com
munist Opposition in Soviet R ussia (C ambridge, Mas s . , 1 960) .
--- Red October: The Bolshevik Revolution of 1 91 7 (New York, 1 967). Davies , R. W. , The Industrializa tion of Soviet country- region
place R ussia , i: The Socialist Offensive. The Collectivisa tion of Soviet Agriculture, 1 929-1 930 (C ambridge, Mas s . , 1 980); ii: The Soviet Collective Farm, 1 9 1 9-1 930 (C amb ridge, Mas s . , 1 980); iii : The Soviet Economy in Turmoil, 1 929-1 930 (C ambridge , Mas s . , 1 989); iv: Crisis and Prog
ress in the Soviet Economy, 1 93 1 - 1 933 (Londra , 1 996); v (Stephen G. Wheatcroft ile birlikte): The Years of Hun
ger: Soviet Agriculture, 1 93 1 - 1 933 (Basingstoke, Hants . , 2004)); vi (Oleg V. Khlevnyuk ve Stephen G. Wheatcroft ile birlikte) : The Years of Progress: The Soviet Economy, 1 934-1 936 (Basingstoke, Hants . , 2 0 1 4) . Deutscher, Isaac, The Prophet Armed. Trotsky: 1 8 79-1 921 (Lond ra, 1 954) [Silahli Sosyalist, çev. Rasih Güran, Alfa, 20 1 7].
The Prophet Unarmed: Trotsky, 1 92 1 -1 929 (Londra, 1 959) [Silahsiz Sosyalist, çev. Rasih Güran, Alfa , 20 1 71 .
260
S E Ç i LM i S K AY N A K Ç A
The Prophet Outcast: Trotsky, 1 929-1 940 (Londra, 1 970) [Kovulan Sosyalist, çev. Rasih Güran, Alfa, 20 1 7) . Edele, Mark, Stalinist Society 1 928-1 953 (Oxford, 20 1 1 ) . Fainsod, Merle, Smolensk under Soviet R ule (Londra, 1 958) . Ferro , Marc , The R ussian Revolution of February 1 91 7, çev. J. L. Richards (Londra, 1 972) .
--- October 1 91 7: A Social History of the R ussian Revolution, çev. Norman Stone (Boston, 1 980) . Fige s , Orlando, Peasant Russia, Civil War: The Volga Country
side in Revolution, 1 91 7-1 921 (Oxford, 1 989) . A People 's Tragedy: A History of the R ussian Revolution (Londra, 1 996). Figes , Orlando ve Kolonitskii, Bori s , In terpreting the Russi
an Revolu tion: The Language and Symbols of 1 91 7 (New Haven, 1 999) . Filtzer, Donald, Soviet Workers and Stalinist Industrializa
tion : The Formation of Modem Soviet Prod uction Relati ons, 1 928- 1 941 (New York, 1 986) . Fischer, Loui s , The Soviets in World Affairs: A History of
R elations Between the Soviet Union and the Rest of the World, 1 91 7-1 929 (Princeton, N J, 1 9 5 1 ) . Fitzp atrick, Sheila, The Commissariat of Enlightenment: So
viet Organization of Education and the Arts under Lu nacharsky, October 1 91 7-1 921 (Londra , 1 970) . The Cultural Front. Power and Culture in Revolutionary R ussia (Ithaca, NY, 1 992). --- Ed uca tion and Social Mobility in the Soviet Union, 1 92 1 1 934 ( C ambridge, 1 979). Everyday Stalinism . Ordinary Life in Extraordinary Ti mes: Soviet R ussia in the 1 930s (New York, 1 999) . --- On Stalin 's Team: The Years of Living Dangerously in So viet Politics (Princeton, NJ, 20 1 5) . --- Stali n 's Peasants: Resistance and Survival i n the R ussian Village after Collectivization (New York ve Oxford, 1 994) . Tear off the Masks! Identity and Imposture in 1\.ven tieth-Century R ussia (Princeton, NJ, 2005). 261
RUS DEVRiMi
Rabinowitch, A. , v e Stite s , R. (ed. ) , R ussia in t h e Era of
NEP: Explorations in Soviet Society and Culture (Bloo mington, Ind . , 1 99 1 ) . Fülõp-Miller, René, The Mind and Face of Bolshevism: A n
Examination of Cultu ral Life in Soviet R ussia (Londra, 1 927). Galili, Ziva, The Menshevik Leaders in the R ussian Revolu
tion: Social Realities and Political Strategies (Princeton, NJ, 1 989) . Gatrell, Peter, A Whole Empire Walking: Refugees in R ussia
during World War I (Bloomington, Ind . , 1 99 9 ) . Getty, J . Arch, Practicing Stalinism : Bolsheviks, Boyars, a n d
the Persistence ofTradition (New Haven, 20 1 3) [Stalinizm Hükmederken: Bol!jevikler, Boyarlar ve Gelenegin Ayak Direyi!ji, çev. Gül Ç agah Güven, tleti§im, 20 1 6) . Getty, J. Arch ve Naumov, Oleg V. , The Road t o Terror: Sta
lin and the Self-Destruction of the Bolsheviks, 1 932-1 939 (New Haven, 1 999) . Getzler, Israel, Kronstadt, 1 91 7-1 921 : The Fate of a Soviet
Democracy (C ambridge, 1 98 3 ) . Gorsuch, Anne E . , Youth in Revolutionary R ussia . Enthusi
asts, Bohemians, Delinquents (Bloomington , Ind. , 2000) . Graziosi, Andrea, The Great Soviet Peasant War: Bolsheviks
and Peasants, 1 91 7-1 933 (C ambridge, Mas s . , 1 996) . Haimson, Leopold, The R ussian Marxists and the Origins of
Bolshevism (C ambridge, Mas s . , 1 955) . "The Problem of Social Stability in Urban Russia, 1 9051 9 1 7" , Slavic Review, 23: 4 ( 1 964) ve 24: 1 ( 1 965).
The Mensheviks: From the Revolution of 1 91 7 to World War II (Chicago , 1 974) . Halfin, Igal, From Darkness to Light: Class Consciousness and
Salvation in Revolutionary R ussia (Pittsburgh, 2000) . Harri s , James R . , The Great Fear: Stalin 's Terror of the 1 930s (Oxford, 20 1 6) . Hasegawa, Tsuyoshi, The February Revolution: Petrograd,
1 91 7 (Seattle, 1 9 8 1 ) . 262
S E Ç i L M i S K AY N A K Ç A
Hellbeck, Jochen, Revolution on My Mind: Writing a Diary
under Stalin (C ambridge, Mass . , 2006 ) . Holquist, Peter, Making War, Forging Revolution: R ussia 's
Con tinuum of Crisis 1 9 1 4-1 921 (C ambridge, Mass . , 2002 ) . Husband, William, "Godless Communists ": A theism a n d So
ciety in Soviet R ussia, 1 91 7-1 932 (De Kalb: Northern Illi nois Press, 2000) . Kelly, C atriona, Comrade Pavlik: The R ise and Fall of a Soviet
Boy Hero (Londra, 2005) . Kenez, Peter, Civil War in South R ussia, 1 91 8 (Berkeley, Kali forniya, 1 97 1 ) .
Civil War i n South R ussia, 1 91 9- 1 920 (Berkeley, Kalifor niya, 1 97 7 ) .
The Birth of the Propaganda State: Soviet Methods of Mass Mobiliza tion 1 91 7-1 929 (C ambridge, 1 985). Kennan, George F. , Soviet-American Relations, 1 91 7-1 920, i:
R ussia Leaves The War (Princeton, NJ, 1 956); ii: The Deci sion to Intervene (Princeton, NJ, 1 95 8 ) . Khlevniuk, O l e g V. , The History of the Gulag. From Collectivi
zation to the Great Terror (New Haven, 2004) . --- Stalin : New Biography of a Dictator (New Haven, 2 0 1 5). Koenker, Diane, Moscow Workers and the 1 91 7 Revolution (Princeton, NJ, 1 98 1 ) .
--- Rep ublic of Labor: R ussian Prin ters and Soviet Socialism, 1 91 8-1 930 (Ithaca, NY, 2005) . Rosenberg, W. G. , ve Suny, R. G. (ed. ) , Party, State, and Society
in the R ussian Civil War: Explorations in Social History (Bloomington, Ind. , 1 989) . Kotkin, Stephen, Magnetic Mountain: Stalinism as a Civili
zation (Berkeley, Kaliforniya, 1 995) . --- Stalin , cilt. 1 : Paradoxes of Power (Londra, 20 1 4) [Stalin: lktidar Paradokslan (1 878- 1 928) , Cilt 1 , çev. Ali Selman, tleti§im, 20 1 8] . Kotsonis , Yanni , States of Obligation: Taxes and Citizenship
in the R ussian Empire and Early Soviet Republic (Toron to, 2 0 1 4) .
263
RUS DEVRiMi
Krauzs, Tamás , Reconstructing Lenin: A n Intellectual Biog
raphy, çev. Bálint Bethlenfalvy, Mario Fenyo ile birlikte (New York, 201 5) [Lenin 'in Yeniden ln§asi: Bir Siyasi Bi
yografi, çev. idem Erman , Kalkedon, 20 1 9] . Kuromiya, Hiroaki, Stalin 's Industrial Revolution: Politics
and Workers, 1 928-1 932 (C ambridge, 1 988) . --- Freedom and Terror in the Donbass: A Ukrainian-R ussi an Borderland, 1 870s-1 990s (C ambridge, 1 998) . Lazitch, Branko , ve Drachkovitch, Milorad M . , Lenin and the
Comintem, i (Stanford, Kaliforniya, 1 972) . Lewin, Moshe, Lenin 's Last Struggle (New York, 1 968) [Le
nin 'in San Kavgasi, çev. Bülent Tanatar, Yazm, 2 0 1 9]. --- The Making of the Soviet System: Essays in the Social His tory of Interwar R ussia (New York, 1 985). --- R ussian Peasants and Soviet Power: A Study of Collectivi zation (Evanston, Ill . , 1 968) . Lih , Lars . T. , Bread and Authority in R ussia 1 9 1 4- 1 921 (Ber keley, Kaliforniya, 1 990) . Lincoln, W. Bruce, Red Victory: A History of the R ussian Civil
War (New York, 1 989) . Lohr, Eric , R ussian Citizenship: from Empire to Soviet Uni
on (C ambridge, Mas s . , 20 1 2) . Malle, Silvana, The Economic Organization of War Commu
nism, 1 91 8-1 92 1 (C ambridge, 1 985) . Mally, Lynn, Culture of the Future: The Proletkult Movement
in Revolutionary R ussia (Berkeley, Kaliforniya, 1 990) . Martin, Terry, The Affirmative Action Empire: Nations and
Nationalism in the Soviet Union, 1 923-1 939 (Ithaca, NY, 200 1 ) . Mawdsley, Evan, The R ussian Civil War (Boston, 1 98 7 ) . McAuley, Mary, Bread and Justice. State and Society in Pet
rograd, 1 91 7-1 922 (Oxford, 1 99 1 ) . Medvedev, Roy A . , Let History Judge: The Origins and Con
sequences of Stalinism (gõzden geçirilmi§ bas1m; New York, 1 989). Montefiore, Simon Sebag, Stalin: The Court of the Red Tsar (New York, 2004) [Kizil Çar'm Sarayi, çev. Yavuz Alogan, íthaki , 20 1 3] .
264
S E Ç Í L M Í $ K AY N A K Ç A
Naiman, Eric, Sex in Public: The Incamation of Early So
viet Ideology (Princeton , NJ: Princeton University Press, 1 997) . Pethybridge, Roger, The Social Prelude to Stalinism (Londra , 1 974) . Pip e s , Richard, The Formation of the Soviet Union: Commu
nism and Nationalism, 1 91 7-1 923 (C ambridge, Mass . , 1 954) .
--- The R ussian Revolution (New York, 1 990) . ed. , The Unknown Lenin: From the Secret Archive, çev. C atherine A. Fitzpatrick (New Haven, 1 996) . Rabinowitch, Alexander, Prelude to Revolution: The Petrograd
Bolsheviks and the July 1 91 7 Uprising (Bloomington, Ind. , 1 968) [Devrime Dogru: Petrograd Bol�evikleri ve 1 91 7 Tem
muz Ayaklanmasi, çev. Serpil Pehlivan, Yordam, 20 1 7] . The Bolsheviks Come t o Power: The Revolution of 1 91 7 i n Petrograd (New York, 1 976) [Bol�evikler lktidara Geliyor: Petrograd 'da 1 91 7 Devrimi, çev. Levent Konyar, Yordam, 20 1 9] .
The Bolsheviks i n Power: The First Year of Soviet R ule in Petrograd (Bloomington, Ind . , 2007) [Bol�evikler lktidar da: Petrograd 'd a Sovyet YOnetiminin nk Yili, çev. Can Sa day, Hakk1 B a§güney ve Nihan E lmas , Yordam, 20 1 8] Radkey, Oliver H . , The Agrarian Foes of Bolshevism. Promi
se and Defa ult of the R ussian Socialist Revolutionaries, February to October 1 91 7 (N ew York, 1 958) . --- The Sickle under the Hammer: The R ussian Socialist Re volutionaries in the Early Mon ths of Soviet R ule (New York, 1 96 3 ) .
--- R ussia Goes t o the Polls: The Election t o the All-R ussian Constituent Assembly, 1 91 7 (Ithaca, NY, 1 989) . Raleigh, Donald J. , Revolution on the Volga: 1 91 7 in Saratov (Ithaca, NY, 1 986) .
--- Experiencing R ussia 's Civil War: Politics, Society, and Re volutionary Culture in Saratov, 1 91 7-1 922 (Princeton, NJ, 200 2 ) .
265
RUS DEVRiMi
Reed, John, Ten Days That Shook the World (Londra, 1 966)
[Dünyayi Sarsan On Gün, çev. Rasih Güran, Yordam, 2006] . Reiman, Michal, The Birth of Stalinism: The USSR on the Eve
of the "Second Revolution , çev. George Saunders (Bloo "
mington, Ind . , 1 987) [Stalinizmin Dogu�u, çev. Bülent Ta natar, Metis, 1 998] . Rigby, T. H . , Lenin 's Govemment, Sovnarkom. 1 91 7-1 922 (C ambridge, 1 979) . Rosenberg, .William G. , Liberals in the Russian Revolution (Princeton, NJ, 1 974) .
Bolshevik Visions: First Phase of the Cultural Revolution in Soviet R ussia, (2. bas1m, 2 cilt; Ann Arbor, Mich . , 1 990) . Sakwa, Richard, Soviet Communists in Power: A Study of
Moscow during the Civil War, 1 91 8-1 921 (New York, 1 988). S anbom, Joshua A. , Drafting the R ussian Na tion: Military
Conscription, Total War, and Mass Politics 1 905-1 925 (De Kalb, IL, 2003) .
- - - Imperial Apocalypse. The Great War a n d the Destruction of the Russian Empire (Oxford, 20 1 4) . Schapiro, Leonard, The Origin of the Communist Autocra cy. Political Opposition in the Soviet State: First Phase,
1 91 7-1 922 (C ambridge , Mas s . , 1 955) . Schlõgel, Karl, Moscow, 1 93 7 (C ambridge, 20 1 2) . Scott, John, Behind the Urals: A n A merican Worker i n R us
sia 's City of Steel, gõzden geçirilmi§ bas1m1 yay1ma hazir layan Stephen Kotkin (Bloomington, Ind . , 1 989) . Serge, Victor, Memoirs of a Revolutionary (New York, 20 1 2) . Service, Robert, The Bolshevik Party in Revolution: A Study
in Organizational Change, 1 91 7-1 923 (Londra, 1 979) . Lenin: Lenin: A Biography (C ambridge, Mass . , 2000) [Le nin, Suat Kaya, Abis, 2 0 1 4] . Siegelbaum, Lewis H . , Soviet State and Society between Re
volutions, 1 91 8-1 929 (C ambridge, 1 992) . ve Moch, Leslie Page , Broad is My Native Land: Reper
toires and Regimes of Migration in R ussia 's Threntieth Century (Ithaca, NY, 2 0 1 4) .
266
S E Ç i L M i $ K AY N A K Ç A
Smele, Jonathan D. , The "R ussian " Civil Wars 1 91 6-1 926 (Londra, 2 0 1 5 ) . Slezkine, Yuri, The Jewish Cen tury (Princeton, NJ, 2004) . Smith, Stephen A. , Red Petrograd: Revolution in the Facto
ries, 1 91 7-1 91 8 (C ambridge, 1 98 3 ) . Solzhenitsyn, Aleksandr I . , The Gulag Archipelago 1 91 8-
1 956, çev. Thomas P. Whitney, i-ii, iii-iv (New York, 1 97478) . Steinberg, Mark D., Proletarian Imagination: Self, Modemity
and the Sacred in R ussia, 1 91 0-1 925 (lthaca, NY, 2002) . - - - Voices of Revolution, 1 91 7 ( Ne w Haven, 200 1 ) . - - - v e Khrustalev, Vladimir M . , The Fall of the Romanovs: Po-
litical Dreams and Personal Struggles in a time of Revo lution (New Haven, 1 995). Stites , Richard , Revolutionary Dreams: Utopian Vision and
Experimen tal Life in the R ussian Revolution (Oxford, 1 98 9 ) . Stone, Norman, The Eastem Fron t 1 91 4-1 91 7 (New York, 1 975) . Sukhanov, N. N., The R ussian Revolution 1 91 7, 2 cilt, ed. ve çev. Joel C armichael (New York, 1 962) ( 1 91 7 R us Devrimi, çev. Gün Zileli, Edebi �eyler, 2020] . Suny, Ronald G. , The Baku Commune, 1 91 7-1 91 8: Class and
Nationality in the R ussian Revolution (Princeton, NJ, 1 972) [Bakü Komünü (1 91 7- 1 9 1 8), çev. Kudret Emiroglu, Ara s , 20 1 9] . Timasheff, Nicholas S . , The Grea t Retrea t: The Growth and
Decline of Communism in R ussia (New York, 1 946) . Trotsky, L . , The Revolution Betrayed (Londra, 1 937) [Íhanete
Ugrayan Devrim, çev. Kolektif, Alef, 2006] . --- The History of the R ussian Revolution, çev. Max Eastman (Ann Arbor, Mich . , 1 960) [R us Devriminin Tarihi, çev. Bü lent Tanatar, Yazm, 2 0 1 7 ] . Tucker, Rob ert C . , Stalin a s Revolutionary, 1 8 79-1 929 (New York, 1 97 3 ) .
267
RUS DEVRiMi
--- Stalin i n Power: The Revolution from Above, 1 928-1 941 (New York, 1 990) . Tumarkin, Nina, Lenin Lives! The Lenin Cult in Soviet R ussia (C ambridge, 1 983) . Ulam, Adam B . , The Bolsheviks: The Intellectual and Political
History of the Triumph of Communism in Russia (New York, 1 965). Valentinov, Nikolay [N. V. Vol skyl . Enco un ters with Lenin (Londra, 1 968) . Viola, Lynne, The Best Sons of the Fa therland: Workers in
the Vanguard of Soviet Collectivization (New York, 1 98 7 ) . --- Peasant Rebels under Stalin : Collectivization and t h e Cul ture of Peasant Resistance (New York, 1 996) . The Unknown Gulag: The Lost World of Stalin 's Special Settlements (New York, 2007) . Volkogonov, Dmitri , Stalin: Triumph and Tragedy, ed. ve çev. Harold Shukman (Londra , 1 99 1 ) . Von Hagen, Mark, Soldiers i n the Proletarian Dicta torship:
The Red Army and the Soviet Socialist State, 1 91 7-1 930 (Ithaca, NY, 1 990) . Wade, Rex A. , The R ussian Search for Peace, February-Octo
ber 1 91 7 (Stanford, Kaliforniya, 1 969). Wildman, Allan K. , The End of the R ussian Imperial A rmy, i: The Old Army and the Soldiers ' Revolt (March-April 1 91 7) (Princeton, NJ, 1 980); ii: The Road to Soviet Power
and Peace (Princeton, NJ, 1 987) . Wood, Elizabeth A. , The Baba and the Comrade: Gender
and Politics in Revolutionary R ussia (Bloomington, Ind . , 1 997).
--- Performing Justice: Agitation Trials in Early Soviet R us sia (Ithaca, NY, 2005). Zeman, Z. A. B . , ed. , Germa ny and the Revolution in R ussia, 1 91 5-1 91 8: Documents from the Archives of the German
Foreign Ministry (Londra, 1 958) .
268
DiZiN
Aleksandr, II. 1 9, 3 1 , 41 , 44, 54,
74, 1 1 7, 1 49, 1 52, 267 Alman ordusu 62 Amerika 20, 1 1 4, 202, 2 1 3 aparat 1 59 ARC OS (Sovyet Ticaret Misyonu)
181 Aurora (sava§ gemisi) 1 00 Avusturya 62, 1 1 1 Avusturya-Macaristan 62, 1 1 1 Azerbaycan 1 08 B akü 32, 267 B alkanlar 54 Baltlk 77, 80, 84, 1 03 , 1 1 8 Baltik Filosu 77, 84, 1 03 Beyaz Ordular 1 1 4, 1 1 5 Bogdanov, Aleksandr 1 49 Bol§evik 1 2 , 1 5 , 1 7 , 1 8 , 23, 3 1 , 5 1 ,
52, 6 1 , 67, 68, 69, 73, 80, 8 1 , 83, 85, 87, 9 1 , 92, 93, 96, 97, 98, 1 0 1 , 1 02, 1 03 , 1 04, 1 05, 1 06, 1 07 , 1 08 , 1 09, 1 1 0, l l l , 1 1 2, 1 1 3 , 1 1 4, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 7, 1 1 9, 1 20, 1 2 1 , 1 25, 1 29, 1 3 1 , 1 32, 1 34, 1 35, 1 36, 1 37, 1 39, 142, 1 43 , 1 44, 1 45, 1 46 , 148, 1 49, 1 50, 1 5 1 , 1 52, 1 55 , 1 58, 1 6 1 , 1 62 , 1 63 , 1 70, 1 7 1 , 1 77, 1 82, 1 95, 1 96, 235, 236, 238, 247 , 250, 259, 260 Bol§evikler 10, 1 3 , 23, 24, 25, 26, 27, 3 1 , 49, 5 1 , 52, 59, 6 1 , 62 , 67, 68, 69, 70, 79, 80, 82, 83, 269
86, 87, 9 1 , 95, 96, 97, 99, 1 00, 1 0 1 , 1 02, 1 03 , 1 04, 1 05, 1 06, 1 08 , 1 09, 1 1 1 , 1 1 2, 1 1 3 , 1 1 4, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 7 , 1 1 8, 1 1 9, 1 20, 1 2 1 , 1 22, 1 23 , 1 24, 1 25, 1 26, 1 27 , 1 28, 1 29, 1 3 1 , 1 33 , 1 34, 1 36 , 1 37, 1 38, 1 39, 1 40, 1 4 1 , 1 42 , 143, 1 46, 1 48, 1 49, 1 5 1 , 1 55 , 1 6 1 , 1 68, 1 69, 1 70, 1 7 1 , 1 74, 1 76, 1 78, 1 97, 200, 202, 235, 236, 239, 24 1 , 249, 250, 262, 265 Bol§evik Merkez Komitesi 9 1 , 92, 97, 1 02 , 1 1 3 , 1 35 Brejnev, Leonid 2 1 7 Brest- Litovsk 75, 1 07, 1 08, 1 1 2, 1 13 Brinton, C rane 1 1 , 222 Britanya 30, 36, 1 1 4, 1 8 1 , 209, 2 1 0, 246 Buharin 1 1 3 , 1 20, 1 29, 1 30, 1 75, 1 76, 1 77, 1 82, 1 90, 1 9 1 , 1 92, 203 , 2 1 4, 237, 245 Büyük Tasfiye l , 1 2 , 14, 1 5 , 1 7, 28, 2 1 7 , 222, 225, 232, 24 1 , 245, 246, 247, 248, 249, 250, 252, 254 C arlyle, Thomas 244, 249 Carr, E . H . 1 8, 1 73 , 1 98 Cengiz Han 1 9 1 Chamberlin, W. H . 1 6 C onquest, Robert 1 9, 28, 245
RUS DEVRiMi
Ç eka 1 1 1 , 1 1 6, 1 1 7, 1 1 8, 1 34, 1 39,
Karadeniz 32, 1 03
143, 1 7 1 , 1 8 1 Çek Lejyonu 1 1 3 Ç elyabinsk 1 1 4 Çin 9, 46, 1 8 1 , 2 1 3
Kara Yüzler 1 48 Kmm 54, 73 Km! Ekim 67 Km! Muhaf1zlar 96, 1 1 1 , 1 1 5 , 1 1 6 Kml Ordu 1 6 , 1 08, 1 09, 1 1 0, l l l ,
Danilov, V. P. 208 Duma 3 1 , 56, 58, 59, 62, 63, 64,
72, 74 Ekim Devrimi 1 0, 1 7 , 25, 68, 96,
98, 1 02, 1 08, 1 1 2, 1 2 1 , 1 23, 1 3 1 , 1 34, 141, 143, 1 68, 1 72, 1 77 , 1 78, 235 Ekim Manifestosu 56 Frans1z Devrimi 9, 1 1 , 1 2 , 14, 1 5 ,
26, 28, 1 6 1 , 1 78, 1 83, 244, 253, 254, 255, 256, 257, 258
1 1 5, 1 1 6, 1 1 8 , 1 1 9, 1 24, 1 25, 1 29, 1 33, 1 34, 1 39, 1 4 1 , 142, 143, 1 46, 1 6 1 , 1 64, 1 88 , 1 96 Komünizmin ABC'si (Buharin ve Preobrajenski) 1 20, 1 26 , 1 29, 175 Kugu GOlü 242, 243 Kültür Devrimi 1 2 , 25, 27, 2 1 1 , 2 1 2, 2 1 3, 2 1 4, 2 1 5, 2 1 6, 220, 22 1 , 235, 236, 238, 242, 246, 248, 250 Lenin 10, 1 3 , 17, 1 9 , 20, 37, 38, 46,
47, 50, 5 1 , 52, 53, 54, 59, 60, 6 1 , 62, 68, 69, 80, 8 1 , 82 , 9 1 , 92, 96, 97, 98, 99, 1 00, 1 0 1 , 1 02 , 1 04, 1 06 , 1 07, 1 1 0, 1 1 2, 1 1 3 , 1 1 6, 1 1 8, 1 20, 1 29, 1 32, 1 33 , 1 35, 1 36, 1 37, 1 39, 1 43 , 145, 1 46, 147, 1 48 , 1 49, 1 50, 1 5 1 , 1 52 , 1 53 , 1 54, 1 55, 1 56, 1 59, 1 60, 1 6 1 , 1 62, 1 63, 1 64, 1 66, 1 67 , 1 68, 1 69, 1 7 1 , 1 72, 1 75, 1 76, 1 77 , 1 79, 1 83 , 1 90, 1 93 , 2 1 9, 23 1 , 237, 249, 250, 255, 256, 264, 265, 266, 268
General Alekseyev 95 Gulag 1 9, 20, 1 1 7 , 22 1 , 248, 255,
263, 267, 268 I . Dünya Sava�1 3 1 , 32, 34, 36, 54,
63, 64, 88, 1 4 1 , 143, 1 82 II. Dünya Sava�1 1 0, 1 5, 1 6, 1 7 ,
255 tç Sava� 1 1 , 1 2 , 1 5, 1 6, 25, 27, 68,
73, 1 08, 1 09, 1 1 0, 1 1 1 , 1 1 3 , 1 1 4, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 7, 1 1 8, 1 1 9, 1 20, 1 2 1 , 1 22, 1 23 , 1 24, 1 27 , 1 28 , 1 29, 1 30, 1 3 1 , 1 32, 1 34, 1 35 , 1 36, 1 37, 1 38, 1 39, 1 40, 1 4 1 , 1 42, 1 47, 1 50, 1 5 1 , 1 52 , 1 57 , 1 6 1 , 1 66, 1 69, 1 7 1 , 1 79, 1 80, 1 87, 1 88, 1 89, 204, 205, 2 1 1 , 2 1 3, 2 14, 222, 223, 235, 243 , 246, 247 tsviçre 80 ítalyan 1 50, 1 6 1
Men�evikler 5 1 , 52, 6 1 , 67, 76, 78,
1 50, 1 68, 1 98 Mussolini 1 6 1 Müttefik Güçler 74
NEP (Yeni Ekonomi Politikas1) 1 2 ,
1 3 , 1 5, 2 5 , 1 20, 141 , 1 45, 1 46, 147, 1 69, 1 70, 1 72, 1 74, 1 75, 1 76, 1 77, 1 78, 1 79, 1 80, 1 86 , 1 88, 1 89, 1 90, 1 93 , 1 96, 1 97,
Kafkaslar. 209
270
DiZiN
202, 203, 2 1 1 , 2 1 2 , 2 1 8 , 222, 223, 228, 25 1 , 262 Nikolay, II. 1 1 , 3 1 , 42, 54, 56, 59, 72, 88
1 77 , 1 78, 1 80, 1 8 1 , 1 84, 1 85, 1 86, 1 87 , 1 90, 1 9 1 , 1 92 , 1 93, 1 97 , 200, 202 , 203, 207, 2 1 0, 2 1 1 , 2 1 2 , 2 1 6, 2 1 7 , 2 1 8, 2 1 9, 222, 224, 227, 229, 232, 234, 236, 237, 240, 241 , 242, 243, 248, 250, 252, 253, 256, 259, 26 1 , 262, 267, 268
Orgbüro 1 34, 1 57 , 1 65 Petrograd Sovyeti 66, 70, 75, 77,
78, 79, 80, 82, 84, 86, 9 1 , 94, 96, 97, 98, 1 00 Politbüro 20, 1 34, 1 35, 1 36, 1 48, 1 53 , 1 57 , 1 62, 1 63 , 1 65, 1 67, 1 8 2 , 1 8 3 , 1 85, 1 86, 1 87, 1 88, 1 89, 1 90, 1 9 1 , 1 92, 1 99, 2 1 9, 240, 248
1 82 , 1 83 , 1 88, 1 89, 1 95, 1 96, 204, 206, 2 14, 2 1 5, 220, 22 1 , 230, 23 1 , 238, 239, 245, 247, 254, 255, 263, 264,
Stalingrad Traktõr Fabrikas1 228 Stalinist 2 1 , 98, 1 1 0, 1 75, 1 96,
2 1 7 , 232, 239, 24 1 , 242, 247, 261 Stavka 74 Stolypin, Petr 60 Struve, Pyotr 50, 55 Sukhanov, Nikolay 76, 1 63 Sverdlovsk 1 94, 20 1 , 2 1 9
Rasputin 63, 64 Reed, John 1 6 Rigby, T. H. 8 3 , 1 09, 1 3 5, 1 54 Rostov 32 Rostow, Walt 227 Rus Devrimi 2, 7, 9, 10, 1 1 , 13, 14,
1 5 , 16, 1 8, 1 9, 20, 24, 27, 29, 143, 1 44, 1 6 1 , 222, 246, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 267 Rus ímparatorlugu 29, 32, 79, 1 07 Rus -Japon Sava§1 54 Rusya Cumhuriyeti 1 38, 23 1 , 233
:?ubat Devrimi 1 1 , 7 1 , 75, 79, 8 3 ,
84, 85, 86, 88, 90, 92, 149 :?vernik, Nikolay 201 Tauride Saray1 75 Termidor 12, 1 5 , 16, 1 78, 255 Tima§ef, Nikolay 225 Troçki 1 6 , 1 8 , 5 1 , 52, 53, 56, 68,
Samara 1 1 4
92, 98, 1 00, 1 0 1 , 1 07, 1 1 2, 1 1 5, 1 1 6, 1 1 8, 1 37, 1 52, 1 53 , 1 58, 1 6 1 , 1 62, 1 63 , 1 64, 1 65, 1 66, 1 72 , 1 73 , 1 74, 1 76, 1 8 1 , 1 82 , 1 87 , 2 1 4, 222, 225, 228, 234, 236, 24 1 , 246, 250, 254, 256 Tucker, Robert 241 Tuhaçevski , General 245
Sava§ Sanayii Komitesi 74 Sibirya 56, 73, 80, 1 1 3, 1 1 4, 1 87,
1 88, 206, 227 Siristov, Sergey 1 87 Slezkine, Yuri 20, 1 39 Soljenitsin, Aleksandr 1 9 Sovyet Termidoru 222, 225, 254 Stahanov Hareketi 237 Stalin 1 , 9, 10, 1 1 , 1 2 , 1 3 , 14, 1 5,
Ukrayna 20, 32, 36, 45, 85, 103,
1 08, 1 1 2, 1 1 4, 141 , 143, 1 92 , 1 96 , 200, 20 1 , 207, 209 Ulam, Adam 23 Ural Sovyetleri 73
1 6 , 1 7 , 1 8, 1 9, 20, 23, 25, 69, 80, 1 1 3 , 1 36 , 1 37, 1 52, 1 54, 1 58 , 1 62 , 1 63 , 1 64, 1 65, 1 66, 1 67, 1 72 , 1 73 , 1 74, 1 75, 1 76,
271
RUS DEVRiMi
Viborg 7 2
Yahudi 20, 68, 1 4 1 , 1 66, 1 73
Weber, M ax 1 58
Zamyatin, Yevgeni 1 29
Wildman, Allan K. 48, 76
Zinovyev, Grigori 92, 98, 245
272