132 25 23MB
Turkish Pages [38]
I
Can D ündar
YAYINLARI
iz tarihe hep “büyük adamlar" perspektifinden baktık. “Büyük
B
adamlar” sabah alacasında şahlanmış atları üzerinde taarruz emirleri yağdırıp, yüz binleri ölüme sürerler; o yüz binler de ar kalarında toz bulutlarıyla cepheye koşuşur ve çoğu zaman ge ride bir kan gölü ile “meçhul asker” unvanı bırakırlardı.
“Yüz binler”in adını sanını kimseler bilmezdi.
Yenenler, yenilenler, ölenler ya da kalanlar hep onlar olduğu halde tarih kitaplarında savaşları hep krallar ve imparatorlar kazanıyordu: Fatih, gemileri karadan yüzdürmüştü.
Aksak Timur, OsmanlI’yı Ankara Meydan Savaşı’nda mağlup etmişti. Attila, İtalya’y a saldmp. Rom a'yı kuşatmıştı. Her şeyi tek başlanna yapmışlar gibi anlatırlardı. Öyle ki yenilseler bile, tek başlanna ağlarlardı. Tarih kitaplan, cephede v e y a cephe gerisinde ağlaşan “yüz b in lerin tııçkınklanna sağırdı sanki... Bu anlayış, yıllar yılı Cumhuriyet tarihine de egemen oldu. İlkokullarda Kurtuluş Savaşı, “Atatürk yoktu / Düşmanlar çoktu / Atatürk geldi / Düşma
nı yendi” tekerlemesiyle anlaulâi: “Vahideddln’in işgal alandaki İstanbul’a bakıp ağladığı” yazıldı. Ağlayan bir tek o muydu acab a?.. Bu tür bir söylemin, “büyük adanılar’a da zarar verebileceği, onları yapa
yalnız birer figür haline sokacağı hiç düşünülmedi. Bunun, topluma saygı sızlık anlamına geleceği öngörülemedi. “Gölgedekiler” adını taşıyan bu belgesel dizi, bu anlayışa meydan okuyor. Adından da anlaşılacağı gibi mazinin “gölgede” kalmış “meçhul a sk erle rini sahneye çağırıyor. Tarih kitaplarında adlarını görmeye alışkın olmadığı mız gizli kahramanların öykülerinden yola çıkarak, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının dönüm noktalarını bir kez de onların gözünden anlatıyor. Tarihe, bazen bir gizli sevdalının, bazen bir gemi kaptanının, bazen eski bir dostun, bazen kısa ömürlü bir partinin penceresinden bakıyor. Yakın geçmiş, onlarla ete kemiğe bürünüyor. Tarih, “Gölgedekiler’Te aydınlanıyor.
on Çanakkale gazisi Hüseyin Kaçmaz, eylül 1994’te öldü. 110 yaşındaydı ve Cumhuriyetim temellerini atan o yitik “1915 kuşağı"nm son temsilcisiydi. Ardından bir başka ölüm haberi geldi çok uzaklardan, ta okyanuslar ötesinden... Son Anzak askeri de, 1997'nin aralık ayında ölmüştü. Böylece, 1915’in o cehennemi baharında Çanakkale’nin iki yanında savaşmış askerlerden hiç kimse kalmadı hayatta... Geride eş dosta anlatılmış kmk dökük anılarla, cephede yazılmış özlem dolu mektuplar ve günlükler kaldı. Bu belgesel, işte o yazıları bir araya getiriyor.
S
1994 yılında işe koyulurken amacımız, hep bir kahramanlık destanı olarak dinlemeye alıştığımız Çanakkale Savaşı’na bir de cephenin karşısından bakmaktı. “Karşı”da yazılan anıları, mektupları, günlükleri okumaya başlayınca oradan görünen manzaranın da en az buradaki kadar hazin ve ibret verici olduğunu gördük. Gelibolu’nun yerini bile haritada gösteremeyecekken çocuk yaşta cepheye sürülmüş Anzak askerlerinin anıları savaşın nasıl bir dehşet olduğunu en iyi anlatan belgelerdi. Üstelik, komutanların anıları ile erlerin anıları karşılaştmlınca, birileri için “olağanüstü bir zafer” olarak görünen şeyin, nasıl başkaları için “topyekûn yıkım" anlamına geldiği de bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyordu. Gelibolu, hem hattın iki yanında gırdak gırdağa ölüm kalım savaşı veren çocukların ne kadar birbirine benzediklerini gösteriyordu bize, hem de haksız bir işgal tutkusunun yüz binlerce masum insanı nasıl ölüme sürükleyebildiğim... ...tabiî aynı zamanda savaşın nasıl gözü kara bir ölüm fermanı olduğunu da...
Çekimlff sırasında Gelibolu Yarımadası’nda, boğazın o harikulade yeşilliklerinde, eski bir savaştan kalma seslere kulak kabartarak gezinirken, o doğa hfikasmı son kez görüntüleyen televizyon ekibi olduğumuzun farkında ieğildik tabiî... Ne vaz.ık ki bu*elgeselde göreceğiniz, Çanakkale şehiderinin üzerini örten o olağanüstü doğa örtüsü amk yok. Temmuz 1994'te boğazı teslim alan feci Bir yangın, o yemyeşil yarımadayı gri bir kül ormanına dönüştürdü. Dolayısıyla artık ne görüp konuşabileceğimiz gazileri var , ne Gelibolu’nun gezip dolaşabileceğimiz o eşsiz dekoru... Yüzyılın kaderini değiştiren bir savaştan geriye kül rengi mezarlıklar ve hüzün yüklü satırlar kaldı. O satırlardan örülen bu belgeseli izlediğinizde havadaki ceset kokusunu soluyacak ve nedenini bile bilmeden uzak bir yarımadada can veren, “amk bizim evladımız olmuş” gencecik kahramanların hazin öyküleriyle sarsılacaksınız. Savaşa ara verildiğinde birbirlerinin yaralarım saran, gece şehit düşen arkadaşının kopmuş bacağını kendisine yastık yapan ve cephede birbirleriyle yiyeceklerini paylaşan o kahramanlar kuşağının destanı, savaşı bir kez daha düşündürecek sizlere... ... savaşı ve savaşın bizden kopardıklarım...
Can Dündar
6
L
6
i
0
Çanakkale Savaşı
X
L
E
ft
E r W illiam Edw ard R olgard, A n z a k askeri
“ Savaş başladığında gencecik bir delikanlı idim . Yeni Z elan d a'd a okullara savaş posterleri asılm ıştı. Posterde babalarının dizinin dibinde o y u n oynayan çocukların resm i vardı.
'Baba, Büyük Savaş'ta sen ne yaptın(■' i Ağustos 1914 Almanya'nın Rusya'ya harp ilanıyla Birinci Dünya Savaşı başladı.
1
P
Ağustos 1914
■ j.t e Ingiliz filosu, Çanakkale ijoğazı karşısında beklemeye ■ te başladı. Bu tarihten itibaren İv devamlı gemi takviyesiyle [ Ş kuvvetlenen İngiliz filosu,
t
»— 1 .' boğaza giriş çıkışr.kontrol , ? ! , altına aldı. (p iit e Ingılizlerın takibinde plan “:i-v':.Goeben ve Breslau isimli i ’ - Alman kruvazörleri Osmanlı ■tev-çDevletı'riın.izniyle Çanakkale J ij'.ii Boğazımdan,geçerek "31te Marmara Denizime girdi. 16 ^RyASağustos 1914'te Osmanlı : ■hükümeti, bu iki kruvazörün,'"'¿İ te satın alınarak donanmaya S i n : ‘-katıldığını açıkladı
diye soruyorlardı. Bunlar beni etkiledi. A slında değil Çanakkale, T ürkiye'nin bile nerede olduğunu bilm iyordum . A m a ülkem için savaşm aya hazırdım . 17 olan yaşım ı 21 olarak b ü y ü ttü rd ü m ve G elibolu’ya giden ilk birlik için gönüllü y azıldım .”
W H A T WILL YOUR ANSWER BE When you r hoy asks y o o TATH ER, D II TO BRITAIN FO R IN
gg A ğ u s to s 1914
Osrnantı DevletK itilâf Deyfe tleri'ne. karşı Aimanyâ'yteğiz bir-anlâşma yaparak: Türkrh
Ekim 1914
Alman -Amirali Souchon komutasında Karadeniz'e orduları, fiilen Alman komu- . * V açılan Türk-Alman filosu, - - ite-hükûmetın kararıyla tanlafirrerrırinde, olarak) ■ k-c Sivastopol, Odesa, Kefe ve kyyMovorosısk limanlarını bomi ; ) baladı ve Rus donanmasına M ateş açtı Böyleçe Osmanlı jte.-Devietı, Alman ve •IşÇy'AvijŞtııryalılann safında Birinci I 1 ■Dünya Savaşı'na fiilen girmiş | te-oıdu
'
Kasım 1914
İÎ-Ingıiiz ve Fransız savaş gerrte t- ş ....-¡en, Çanakkale Boğazı ‘
Alman .Genelkurmayı’ mndiğt antta harekâta katılacaktirl;." :kaVarıni aldı. ■
Ağustos 1914 Dünya ŞavasTnitf başlaması .üzerine,Osmanlı Devleti sefen herlik ten etti. >
%
s
girişindeki. Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Öfhaniye tabyalarını ..topa tutarak ilk . : deniz taarruzunu başlattı.
11 Kasım 1914___ Osman’ı! Devleti, Birinci Dünya Savaşı'na katıldığını ilan etti. ‘
14 Kasım 1914 Osman ii Devleti,.Birinci Dünya Savaşı'na. girişi- ’ - nedeniyle j cihada-' ekber ilan etti.
L
fi
E
fi
bildirdim, Henüz cevap alamadım."
Aralık 1914 Mustafa Kemal, Sofya'dan i Başkumandan Vekili Enver . Paşa'ya şu satırları yazdı: " Vatanın müdafaasına alt faal vazifelerden daha . rhühim ve yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım , muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben, Sofya'da ataşemlliterllk yapamam I Eğer birinci, sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise,: lütfen açık söyleyiniz!" -
I H Ocak 1915 . Mustafâ Kemal, Esad (Bülkat) Paşa komutasındaki 3, Kolördu'ya bağlı olarak ■Tekirdağ'da teşkil edilecek 19. Tümen kumandanlığına : atan d ı:.
K
İ
L
İ
K
İ V JLustafa Kemal (Yarbay,, l y: Tümen Kumandam)
“ Sofya’da ataşemiliterken Başkumandanlığa yazıyla başvurarak savaş cephesinde bir göreve atanm am ı istemiştim. Nihayet bir süre sonra Harbiye N ezareti'nden gelen bir telgrafla 19. T üm en kumandanlığına atandığım bildirildi. İstanbul’a gelince atam am ı yapanın Başkumandan Vekili Enver Paşa olduğunu öğrendim. Kendisine teşekküre gidip bu tümenin nerede olduğunu sordum. Genelkurm ay’a sormamı istedi. Ama GenelKurmay’ da da bilen çıkmadı. Şu hale bakın, ne garip durumdayım. Herkese 19. T üm en kumandanı olduğumu söylüyorum, halbuki böyle bir tüm enin varlığından bile kimsenin haberi yok. Adeta sahtekâr vaziyetinde idim. N ihayet anlaşıldı ki tüm en Gelibolu'dadır. 24 ocak 1915’te Gelibolu’ya gidip tüm enim i teslim
Başkumandan Vekili Enver Paşa...
Kasım 1914 Mustafa Kemal Sofya'dan Salih Bozok'a yazdığı mek--. ' tupta şöyle dedi: "Genel ' durum hakkındaki görüşümü soruyorsun. Bu husustakigörüşümü yalnız sende katmak'şartıyla yazıyorum. Ben Almanların bu harpte . muzaffer olacaklarına, katiyen emin'değilim.. Bir vazifeye atanmam için Harbiye nazırına yazdım. Ataşemiliterilkte kalmak İstemediğimi, millet ve'memlek-etin büyük bir savaşa hazırlandığı bir sırada, benim de herhangi bir kıtanın başında bulunmak istediğimi
İ
19 Şubat 1915 Ingiliz ve Fransız donanması, Çanakkale'nin dış tabyalarını topa tuttu ve karaya asker çıkardı
25 Şubat 1915 Tekirdağ'daki 19. Tümen Kumandanlığı, Maydos'a (Eceabat) nakledildi. Mustafa Kemal'in ise, 19. Turnen kumandanlığı üzerinde olmak üzere Maydos Bölgesi kumandanı, olarak görevini sürdürmesine karar verildi.
J^ Ş u b a t1 9 1 5 Mustafa Kemal, Ingilizlerin
—- ~ 1
V J e n e r a l İan Hami l t on Akdeniz Seferî Kuvvetler Başkumandanı
ŞeddütbaHir'e asker çıkarma gîftei™ (çerine o bölgede . bulunan 26, lAlay kumam danırıa telefonla şü ernrL verdi: " Bizzat '-şimdi yanınıza ■hareket ediyorum. Benim orayavarışıma kadar sah-le çıkmış olan düşman (mutlaka denize, dökütecektir!” Bu-emri takiben Mustafa kemal, Maydos'tam Kirte'ye,
deniz savaşında Wusret mayın gemisinin döşediği mayınlar 'düşrttatv donanması kayıplar verdirdi.
&&ısını«
M art 1915 Çanakkale Cephesi'rv'm önemkazanması üzerine/.' ■ t ■ ' Genşikürırıay Başkanlığı : Gelibolu'da 5. Ordu'nun■kuruihrast kararırif aidi: S. Ordu'nun kumandanlığına Alman Generali-Liman von Sanders atandı General Liman von Sanrlers,: 26-rıiart 1 9 i 5'te Gelibolu'ya geldi( ■ Nisan 1915 Mustafa Kemal'in - . komutasındaki 19. Tümen, 5 Ordu'hüö'yedeğini oluşturmak üzere Bigalı’ya gönderildi
aradan da Seddulbafeır'e geldi,' Varışında düşmanın, karaya ayak basmış "olan Ç' küçük bir kuvvetinin oradaki kuvvetlerimizin sungu, hücu muyla yok edildiğini ve düşmanın Seddülbahir'den 'uzaklaşarak Kumk.ale'ye yörıeidiğiiıi-gördü. Daha sonra- kumfcafe’dekı Çıkarma girişimi de -' 'püskürtüldü. I H M art 1915 Çanakkale Boğazknı geçmeye, •teşebbüs eden Amiral De Robeçk komutasındaki Ingiliz ve Fransız-donanmaları .ağır' zayiat; verdi.'-i . ' . " Düşman donanması yedi saat süreyle türrv boğaz tahki matını ateş altına aldıysa da, :bu (girişim;, Tuık topçusunun etkili karşı ateşi sayesinde • (sonuçsuz kaldı. 18 marttaki
G {, i i b (T i
O
Nisan 1915 Çanakkale'de General Hamil ton, birliklerine şu emri verdi: ", .Düşmanlarımızın ete getirilemez diye adlandırdıkları sahillere denizci'arkadaşlarımızla birlikte-Çıkmakzar'undayiz, Bize verilen buyuk harp görevine layık olduğumuzu ispat edelim1" 25 Nisan 1915 İngilizleş Çanakkale'de saba ha karşı Fransız' kuvvetleri ye ■ Ânzak kdrgrdüsü'yla beraber Arıburnu, Seddülbalii.r ve K-umkale sahillerinden çıkarma yapmaya, başladı; Şerjdülbahir'e çıkarma yapan birlikler, kıyı topçusunun yoğun ateşi ve-karşı taaırüzuyia durduruldu, Kumkale kıyılarından yapjlaıt çıkarm a'
takılmıştı 0 orun belgelenmesi için fotoğraf çekileceği zaman, tekrar f r '-m 215. okkalık mermiyi sırtiomok .Jc' isteyen fdremitli Seyit, bunu; * bo^ofCtrnodı ve; ''Roşom offet. bu \ \ ış resim tçm falan yapılacak şey.. . . değil. G. öyle bir andı-. Nasıl oldu ben . de bilmiyorum” dedi. Kumandan do; \ "Doğru oğlum... 0 gün gerçekten öyle bir gündü. Nasıl oldu, nasıl başardın» *onh dkk zor anlayacaktır...” dıyecevnp verdi. ; Bunun üzerine bir hafta kodcır sonra, res min çekilmesi için, aym ölçülerde yaptırıl* mış tahtadan bir mermi getirilerek fdremit • • i ti Seyıt’m sırtıno yerleştirildi ve. bu olay ancok bu şekilde fotoğToflonobıtdi
18 mart 1815 Çanakkale savunm asında, top vinçlerinin bozulması üzerine 215 okkalık top mermisini sırtında taşıyan Edremitli Mehmet oğlu S eyit...
eneral İan
“ Saat tam 16.00'da Teke burnumu döndük ve birdenbire dehşet içinde ■kaldık. C ehennem i bir ateşin ' C ortasmdayız. Dev /trhiıiarm ağır '. ' toptan hep bir ağızdan alev kusuyor Yüzlerce m erm i havada ıslıklar çalıyor. Yer gök birbirine giriyor. Kulakları sağır eden b ir ;y . güm bürtü. Gelibolu sırtlan alevler içinde yanıyor GizB seyyar m■topların mermileri hem Rumeli, ek;.'
ru bir duman yükseldi. Sonra da koca ■ gem i,da dakika içinde yana ycıtıp, dev— riliverdi. İngiliz kumandanın deyişiyle "
Küvete fırlatılmış bir fincan tabağı suda nasıl kayıp giderse, o dev zırhlı da öyle ce boğazın sularında boğuluvermişti.”
h e m iıC ş a d o İ H s rife Ş i|rH !id ı .n .y ^ p î .m '
Geminin 800 mürettebatından ancak
' gibi tepem ize yağıyor,"
1
5 subay ve 56 er kurulabildi. Zırhlılarda
; t;İ Ç
tam bir şaşkınlık yaşanırken, kıyıdaki
18 mart 1915
tabyalarda zafer naraları atılıyordu. Hemen ardından, İngilizlerin hiç bek lem edikleri o feci sürpriz geldi. İngiliz donanmasının en gözde zırhlılarından İn flad b le (Bükülm ez), Türlderin mayın gemisi Nusret’in bir gece önce döşediği
güven li bir geminin güvertezieyen İon
Homilton şaşkına
( j e n e r a l İan Ham ilton \i\ienb Scfl'n Kuvvetler Başkumandanı -
.1 ' Harekât planımız kürkler üzerinde tam öldürücü bir etki yapacaktır. Türkler geri çekilmek için bile vakit bulamayacaklar. Bazı kum andan arkadaşlar Çanakkale Boğazı’nm geçilemeyeceğini sanıyorlardı. Göreceğiz bakalım... Göreceğiz ...”
gelişemedi, takviyeli i kuvvetlerle Artbumu'na akarı j tngèztense Mustafa Kemal î komutasındaki bffbkfer , .. j t.araCıri^atj'Îâptlan k a fS a a r- • j ruzla ağır yenilgiye uğratıldı ] j .Arıburnu’ndan-çikarma. j. yapan Ingiliz Birlikleri ye ‘ • Anzak Kolordusu, Mustafa i ; . Keftıai-fem^ Tümen kuvvetleri tarafından ' Cönkbayın önlerinde j . durdurultlu,^VI-. ■' ; -. - ¡S Mustafa Kemal çıkarmanın ■başladığını görür görmez, i kuvvetlerinin bir bölümünü j Süratle" Bigalı'dan harekete i: geçirerek Kocaçimen Tepesi j büzerinden Conkbaytrfna sevk | etti, Aftbumu'ndan j: Conköayın'na % rte ® ı Ingiliz j kuvvetleri, Mustafa Kemal'in i komuta ettiği 19. Tümen i kuvvetlerinin taarruzuyla geri "j vçekiidi.. Cönkbayın taarruzun-, da Mustafa Kemaf blrlftenne- : ; şu emri verdi; "Ben stze taar, lüzemıetmiyarurnKölmeyK ; 27 Nisan 1915 .; . .emrediyorum T Biz ölünceye Ingfcltırltider-tran'TiJÎurny'na kadar geçecek zaman asker çıkarmaya devam ,. zarfında yerimize başka etfneleri üzerine Mustafa;. _ -kuvvetlerve'kumandanlar -Kemal,; 19: Turnen birliklerinı geçebilir! " yeni bir taarruza getrdi. ’■ 16 mayış, 191-5'e,kadar, geçen, Bu-taarruz ve çarpışmalarda i: sûre içinde Arıbürnu, yer yer başarılar kazâriıidıysa" ' Cephesi’ndesayaşanTg. da aşırı' subay ve e r kaybı/: . Tümen ile bu tümeni takviye askerlerdeki .genel « jfc u n ju k ■ etmek üzere gönderilen diğer riedertiyte takviye zoruhlutümenlere bağlı bazı mvade ■ lüğu doğdu.' ’ ve topçu alayları, bu bölgede Müstafâ KemaTinemrinde 29 Nisan 1915 bir "Arıburnu Kuvvetleri Ingiliz birlikleri, Arıburnu Grubu", oluşturdu. Mustafa CephesPnde sağ kanat üzgrtne; Kemal 19. Tümen kumandanıtaarruza gèçti/fâkaf Muştala olmakla beraber emrindeki Kemal 'komutasındaki ; ; - r tüm kuvvetlere, 25 nisan kuvvetlerin karşı taa fruzüÿla 1915'ten 16 mayıs 1 9 I5 ’e hu saldırı geri püskürtüldü. kadar "Arıburnu Kuvvetleri i Aÿnt.gü'nün akşamı İöjûsîâfa : kumandanı'' olarak komuta i Kemal 19. Tümen birlikierinin etti. kumandan ye/subaÿlaririà şu I 25 Nisan 1 9 1 5 ________ Ingiilz kolordusu Kumandanı General Birdvvood, Türk taarruzu, karşısında akşam Genefa l/Hârbilfon’ai bütün. askerlerin geri çekilmesi önerisinde bulundu . GeneraTBÎrdvvoödiun bu öneösş Ingiliz kuvvetleri kumam danlığinca, birlikleri çekecek' ■ vasıtaların bulunmaması nedeniyle yerine'getirilemedi .'
emri iletti: " ...inşallah karşımızdaki' ' düşmana son kesin darbeyi vuracağız. Beş gün ve beş geceden beri takdire değer . kahramanlıklarınızın mükâfatını toplamak için bütundugünuz: mevzilerin bu t; gece tahkimatını artırarak kıtalarınızın İlişki, -düzen,- emir ve komutasını bir daha kuvvetlendirmek ve: yedek
I v a n H ilden Kraliyet Deniz Kuvvetleri Subay, ” Türkler mermi yağdırmaya başlamışlardı. Benden 30 metre ötede bir nefer vuruldu. Ben siperimin yanın• daki ufak incir ağacının gölgesine sığındım, korkunç nisan sabahı ay ışığı altında _ S j f c / \ Ç ik t ığ ım ı z kumsalın çakıl taşları asâ j y ö e L K kerlerimizin cesetleriyle ortülmüştü. Dalgaların gidip gelmesiyle j j ^ . . yüzlerce ceset sahilde çalka-
¿y
.J _ Ç a n a k k a le ’ d e bir Tü rk u ç a k sa v a r topçu b ir liğ i...
■'f
4
4
' #
■
S
S
kuvvetinizi lüzumunda hemen kullanılacak bir halde bulundurmak hususunda şimdiye kadar gösterdiğiniz gayrete devam etmenizi ve
aşkefletinizi. mümkün . olduğa kadar çök" istirahat ettirmek, ve uyutmak yönleri ni göz önünde tutmanızı tavsiye e d e r i m . " 30 Nisan 1915 Mustafa Cemal bölge kumandanlarını KemalyerCnde toplayarak onlara yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi: "...Karşımızda bulunan düşman: mutlaka öterek ■
de’ ize dökme»; ia/ırn otöuğıı.kanaatindeyim... içimizde ve komuta ettiğimiz askerlerde Balkan utananın ikinci bir safhasını görmek tense burada: ölmeyi-, tercih, : etmeyenlerin'bulunacağını 1 katiyenkabul, etmem... Bu. gece katılaçak: taze fewvet;lerfe Cenaba Hakkini . yüce yardımına sığınarak yarın düşmana taarruz eyle mek niyetindeyim." 1
1 M ayıs 1915 Mustafa Kemal
L
6
E
I
komutasındaki 19. Tümen, Arıburnu Cephesi'nde düşmana taarruza geçti Sabaha karşı topçu ateşiyle başlayan bu taarruz, gündüz ve gece sürdürülmesine, zaman zaman düşman mevzilerine girilmesine rağmen, kayıplar ve taze kuvvet yetersizliği sebebiyle mevzilerin'-türriüyle ele geçirilmesi sağlanamadı.. Bunun üzerine Mustafa Kemal, ■ 2 mayıs 1915 sabahı' birliklere, ■ taarruzu durdurarak bulunduk ları hatta savunmaya geçmeleri' emrini verdi. ■■ 2 ; M ayıs 1915 3 Kolordu Kumandanı Esad (Bülkat) Paşa, Arıburnu Cephesindeki durumu yakından göımek üzere, Kemalyeri'ne gelerek Mustafa Kemal'le görüştü. f M avıs 1915 Mustafa Kemal. 19 Tümen’ birliklerine şu.emri verdi: ':..,Bütün rriüharebeferde,
gerek subayların gerekse erlerin gösterdikleri kahramanlık cidden şan ve namus örneği olacaktır. Subaylar ve erlerin, karşımızdaki düşmanı, ■ tek kişi kalıncaya kadar denize atabileceğine tam inancım vardır... Benimle beraber burada harp eden bütün askerier kesinlikle bilmelidir ki, bize verlien vatan ve namus görevini tam olarak yapmak için, bir adım geri gitmek yoktur. Bu sırada uyku ve
İ
K
t
i
I
VJeneral Liman von Sanders’in Türk ordusu hakkında söyledikleri:
" Çanakkale’yi bir asker olarak anlatmak imkânsızdır. Çelikten, manevî güçten, vatan eşkinden bir insan yapısı ne demektir ? Bu sorunun cevabı işte şu .gösterişten uzak, mütevekkil ve sakin Anadolu çocuğunun ta kendisiydi Tarih kitaplarında Türkler hakkında yazılı olanlar, hatta onlarla savaşanların' anlattıkları, gerçekleri ifadeden acizdir. Mutluluk Türklerle aynı safta savaşmaktır. :Bu şerefi
£
ömrümün sonuna kadar taşıyacağım. fa ş üzerinde yatıyor, güneşe. Artmalara, soğuğa, yağmura karşı korunmasız
:
siperlerde çamur ve toz içinde günler
A
geçiriyor, fa k a t dünyanın butun vgsıta ve
1
Imfcânlorma sahip düşmanlarıyla grşlonlar gibi
'
dövüşüyorlardı. Bu ne sessiz, gösterişsiz bir yurt
4
sevgisiydi!..
I
saldırganın üzerine atılıyorlardı
£ im
Düşmanlar; do onlara hayrandı,
MJ f l
Allah adını yürekten tekrarlayarak |
Yıllar süren silah arkadaşlığımız f| 3 |
f
öldürmeye, yurdunu elinden
F
almaya gelenlere karşı hiçbir
m
a?
gaddarlıklarım görmedim.
||
Yaralı düşmanlarını sırtlarında
M
siperlerine getiriyor, sargı bezi
f
olmodığı zaman, yedeği
I
bulunmoyan gömleklerini yırtarak
1
»
onları sarıyorlardı...
■
1 General Liman von Sanders
*
5. Ordu Kumandam”
■ f lb
ü m
I ]
I
m
döneminde, kendisini
* _
MV
F k , ?
J
■
Jk m
V V
inston Churchill
İngiliz Donanma Bakam i
“ Ne Batı Cephesi’ndeki Alman
Anofartalar Kumandam Kurmay Albay Mustafa Kemal ile Kurmay Başkanı Yarbay İ lle t t in (Org. Ç a lışla r), 125. Piyade Alay Kumandanı Yarbdy A b d iirren ak ve Alay müftüsü siperler dnünde...
topu, zehirli gazı, ne de onların dahiyane planları bize o kadar tesir etmedi. Nispetine göre en etkili şey neydi bilir misinizi Türklerin Çanakkale Boğazı’na attıkları ve demir bir tel üzerinde sallanan 20 adet mayın... Bu, bize yüz binlere m al oldu.”
G
e
'■istirahat aramanın, ' buisfirahatten yalnız bizim •değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum Kalmasına . sebep olabileceğini hepinize '■■hatırlatırım Bütün arkadaşlarımın t. benimle aynı düşüncede olduklarına ve düşmanı tamamen denize I; dökmedikçe yorgunluk ■işaretleri göstermeyeceklerine şüphem yo ktur"
ı
l
6
E
D
9 j Mayıs 1915
| İtilaf kuvvetleri, sabah ■'‘Arıburnu Cephesı'nden : Kabatepe'ye topçu ateşi desteğinde asker çıkarmaya s başladı. Bunun üzerine ■Mustafa Kemal, . Kabatepe'deki 77. Alay kumandanına şu emri y bildirdi: * Kuvvetiniz karaya ■ '■çıkan düşmanı def etmeye ■.kâfidir. Taarruz edip '■ ■uzaklaştırınız!" Emrin yerine getirildiği ■ taarruz sonucu, çıkarma .yapan İtilaf kuvvetlen ağır ' kayıplar vererek tekrar . gemilerine dönmek zorunda ■kaldı.
Mustafa Kemal, 72. Alay'ın 3. Tabur Kumandanı Binbaşı Mahmud Efendi'ye, erlerin yorgun düşmesi nedeniyle gösterdiği başarısızlıktan ötürü şunları.söyledi:- "Dün icrası emrolunan taarruzu sonuna kadar bitirecek ve karşınızdaki düşman siper- . lerini zapt edeceksin I Göndereceğim taze asker sizinle ancak bu şartla yer değiştirecek I Askerlerinizi, düşman siperlerini zapt ve işgal etmek üzere yön lendirme ve uyarmada başarısızlığınız veyahut askerinizin bir münasebet sizliği halinde yerinizi alacak yeni kuvvet evvela sizi ortadan kaldıracak ve ondan sonra yerinize' geçecektir."
Mustafa Kemal’in .emriyle
d € i b İr ir l n.
I 6
K
İ
L
E
R
Üsteğmen Safvet , komutasındaki Fedaî Müfrezesi, itilaf kuvvetlerine Kanlısırt bölgesinde baskın düzenledi. 140 kişilik Fedaî . M üf rezesi, taarruzla düşman siperleri içine girdi, ancak Safvet Efendi'nin omzundan yaralanması, takviye kuvvetlerin yeterli yardımı sağlayamaması gibi nedenlerle, girişimleri tam bir sonuca ulaşamadı;
j^ J V Ia y ıs 1915
İtilaf kuvvetleri, sabahın erken saatlerinde tekrar Kabatepe'den ve Arıburnu’ndan karaya asker çıkar maya başladı Yoğun çarpışmaların yaşandığı .günün gecesinde 19. Tümen'e bağlı bir kısım kuvvetlerin yaptığı taarruzlarla İtilaf kuvvetlerine ağır zayiat verdirildi ve bir siper ele geçirildi
i
_____
Mustafa Kemal'in Arıburnu kuvvetleri kumandanı olarak muharebeleri idare ettiği tepeye "Kemalyeri" adı verildi.
E r Halil Koç Ârtbumu Cephesi'nden Mustafa Kemal, Kuzey Grubu Kumandanlığıma şu
“Çok hücum yaptık.: İstihkâmdan çıkarıyorlar dışarı... Hadi bakalım hücum... Süngü hücumu... Süngüleri takıp, istihkâmdan çıkıyoruz. Gâvurun istihkâmı 20 adım. Süngülerini görüyoruz. Oraya varmadan gâvur öldürüyor seni... Oradayanımdaki bütün arkadaşlarım şehit oldular.‘Ben de vurulurum' şimdi’ derken başıma bir şarapnel parçası çarptı. Devrildim.”
arbay Mustafa Kemal Füımn Kumandanı■' -d- o y , men Kumandam'
•Karşîhkl: siperle: atasındaki mesafe , .
Birinci süperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına . düşüyor. İkincidekiler onlarin yerine giriyor. :Eâkabne kadarijmeı|}ri&s:k m i o|§ıiâ;amî||tK ; ı-'kü :
d
1
d j||u gornyor, uç dakfeyâ kaba
£i - ■
biliyor, en ufak bir duraksama bile
ellerinde Kuranı Kerim. cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler keltmei şehadet getirerek y ü r ü y o r l a r : , d
İde bekliyor.
raporu geçti: " Kolordunun isteği gereğince karşımdaki düşmanı. Arıburnu'ndan atmak için canımı fedadan bir an tereddüt etmem. Kumanda ettiğini birliği dahi son ere kadar ölüme gön derebileceğime güvenim var, Ancak, fayda verecek sonu cu ortaya koyacağına kesin olarak inandığım, evvelki, raporumda da arz ettiğim üzere, ağır topçunun ateş himayesi altında yeni bir. tüm ene taarruzun yapılmasının gerekli olduğunu arz eylerim."
"Muharebe Altın Liyakat Madalyası" verildi. Arıburnu Kuvvetlen kumandanlığından ayrılışı nedeniyle emrindeki birlik lere Kemalyeri'nde yazdığı, veda mektubunda şunları söyledi. “ 23 gün sevk ve idare etmek mutluluğunu kazandığım siz demir kitlenin, Tanrı'ya sığınarak yaptığı hücum iledir ki, düşmanın 20 OOO'ı aşan kuvveti Arıburnu'nda yok edildi... 23 günlük ateşli ve kanlı ortak çabalarımızın anısının, samimî ve temiz duyguyla korunacağından
B
Mayıs 1915
Kemalyerı'nden ayrılan Mustafa Kemal tümenine ait siperlen dolaşarak subay ve erlerle görüştü ve.kuvvetleri ni yeni bir taarruza hazır hale getirdi.
M Mayıs 1915
_______
İtilaf kuvvetleri, Arıburnu'na yeniden asker çıkardı, ancak gece Bombasırtı'na yapılan taarruz, Türk kuvvetleri ■ tarafından süngüyle püskürtüldü, karşı kuvvetlere ağır zayiat verdirildi.
B
Mayıs 1915
Edirne Valisi Hacı Âdil Bey ile Gelibolu Mutasarrıfı Rıfat, Eceabat Kaymakamı Rahmi, Koşan kaymakamı, Gelibolu. Jandarma kuman danının oluşturduğu heyet, Kemalyeri'nde 19. Tümen Kumandanı Mustafa Kemal'i ziyaret etti. Heyettekiler cephede gösterdiği fedakârlık ve kahramanlıktan dolayı Mustafa Kemal'i tebrik ettiler.
Arıburnu’ndakı düşman mevzilerine sabaha karşı baskın şeklinde taarruz düzenlendi. Mustafa Kemal'in kumandasındaki 19 Tümen birlikleri, birçok mevziyı ele geçirmelerine karşın cephedeki genel harekâtın tam gellşememesi nedeniyle büyük bir başarı sağlanamadı. Bunun üzerine Kuzey Grubu kumandanının emriyle saat 9.00'da taarruz durduruldu.
Mayıs 1915 Çanakkale Cephesi'nde ■ ingilizlerin isteğiyle, ölü ve yaralıları toplamak üzere sabah 7.30'dan, akşam 16.30'a kadar ateşkes yapıldı.
[M ayıs 1915 Mustafa Kemal, Arıburnu kumandanlığından ayrılarak 19. Tümen kumandanlığı görev-ne döndü. Ve kendisine Arıburnu muhare belerindeki fedakârlığı ve başarısı dolayısıyla
■- . ~
JLVlustafa Kemal Atatürkçün 17 mayıs 1915’te M adam Corinne’e 19. firka kumandam unvanıyla
"Aziz dostum, Son kartınız Maydos’a, Fethi'nin bir zorfı içinde geidi. Siz ki her şeyden haberiniz olduğunu iddio edersiniz, siz ki (benim hayatımı takip etmekten memnun olmok istersiniz, nasıl oluyor da benim muharebe meydanında bulunduğumu öğrenemediniz ? Bunun benim hatam olduğunu mu söylemek ■istiyorsunuz ? Tabiî, değil mi ? ödden hayret ettiniz sanırım, ben Maydos’ta bulunur, gece gündüz düşmanla savaşırım da ; aziz dostum Corinne bunu bilmez ve kartlarıyla mektuplarını . bermutod Sofya’yo gönderir, bunları do benim yerime hep
p
■■fethi Boy alır (...) İki aydır bürodayım ve Çanakkale Boğazı nı, müttefiklerin rihraç teşebbüslerinde bulunan donanmalarına ve kuvvetlerine karşı müdafaa ediyorum. Bu ana kodor, aziz Corinne, : hep muvaffok oldum ve aynı yerde kalırsam, kuvvetle ümit ediyorum ki, daima da muvaffak olacağım. \ Burada benim ismimin duyulmamasına hayret etmemeli, çünkü ben, mühim bir muharebenin , kahramanı olarak Mehmed Çavuş’o şeref ^¡4 ! kazandırmayı tercih ettim. Tabiî, şüphe etmezsiniz ^ \ ki. muharebeyi idare eden sizin dostunuzdu ve savaş gecesi, muhariplerin saflarında Mehmed (Çavuş’u bulan da oydu. Corinne. Sofya’dan ayrıldığımı ve burada bulunduğumu size niçin haber vermediğimi bana sormayınız. Anlıyorsunuz ki, . çok ciddî bir şekilde meşgulüm ve şüphe etmemelisiniz ki. ^hafızalarımızda silinmez çizgilerini çizdiğimiz güzel anları asla 'unutamam. r u Zaman geçer, fa k a t dostlar arasındaki bağları daima * kuvvetlendirir. Mektubumu elinize vermesi için size . , fırkamdan bir zabit gönderiyorum. Çünkü postayla ancak manasız birkaç kelime yollamak mümkün (...) Siz bana kısa, basit kartlar yollayabilirsiniz. ümit ederim 0 -. .Size istenilen zamanda cevap veremez . . beni mazur görürsünüz. m Matmazel Edith’e samimî dostluklarımı Grz eder m. Valideniz hanıma ve pederinize lütfen hürmetlerimi - Geçmiş zaman ve geçmiş zamanın hatıraları ,. maliktir. Beni unutmayınız Corinne, hatta bu harpte ölsem bile. 19. Faka Kumandanı Mustafa Kemal” ı
■
ar w
*3 =
A
t \
9 *
f
Onde eturonlor Hulusi ve Nuımı beyler, Ayaktakıler:(Sağdan) 3 . Kolordu Kumandanı Esad Paşa, Anafartalar Grubu Kumandanı Kurmay Albay Mustafa Kemal B ey, Rüştü Bey. Arkada; (Seğdan) Güney Bölge Kumandanlığı Danışmanı Kurmay Albay Kcnnenglesser Bey. Soldan bozyakalı Wilmer Bey, daha geride Kolordu Kurmay Başkanı YüJbaşı Fahrettin (Altay) Bey, (Kelpaklı) Kemal Ohri Bey, yütünün yarısı görünen Grup Kurmay B aşkanı İzzettin (Ç alışlar) B ey’dir.
.
J
Mayıs 1915 ^
■ 4-5 Haziran 1915
Mustafa Kemal. .19. Tümen' birliklerine tahkimat'hâkkında-jü talimatrverdi:- : - "... Herkes v.e bütün erler iyi-bilmelidirler ki, siperler yalnız . savunma içln degildir. ve . saldırıyı sağlamayan siperler, zararlı ve başarısızlığa uğratıcıdır Mevçutslperler iyileştirilip düzenlenecek ve : tahkimat yalnız1düşman, ateşinden korunup-:az-telefat' : vermekıgörüşüne dayan-. roayıp, düşmanı ezecek ve ■ vsaidırıyı. kplaylaştırabifecek ■mükemmel' şekle sokula' ¿âktır-."
30 Mayıs 1915 Çanakkale'de, Ağıldere böl. gesinde İngilizlerle şiddetli çarpışmalar oldu..31 mayıs T 915’te ’de devam eden. Ağıldere Muharebesi, Anafartalar Bölgesi kumandanı tarafından başlatıldı,- ancak Mustafâ'- Kemal tarafından idare edilerek başarıya -sonuçlandırıldı. İtilaf kuvvetleri, Ağıldere -.Muharebesi sürerken, Aribumu Cephesi’nde mevzilenmiş 19: Tümen'in sol kanadını oluşturan 27. - Alay Cephesi'ne bir taarruz düzenledi. Ancak ağır' kayıplarvererek'geri : çekilmek zorunda kaidı. ..
^ H a z iran 1915 Mustafa Kemal albaylık rütbesine yükseldi.
ijj| Haziran 1915 İngiliz birlikleri Kirte bölgesine, yaptıkları taar ruzu öğleden sonra 19/Tümen Cephesi'ne böğrü ' genişjetı tiler.
__ İtilaf kuvvetleri, gece bazı :. . siperleri ele; geçirmeyi başardılar. Mustâfa Kemal; gece yarısı,' Düztepe-’deki -karargâhtan:tümen cephesine gelerek harekâtı ' bizzat yönetmiştir Bunun üzerine başlatılan.karşı hücumla, siperlerin bir 'bölümü-yeniden alınmıştır.; 5 j H aziran 1915 Dahiliye NaziriTalat- Paşa, Edirne Valisi Hacı Adil ve İsmail Canbolat beyler, Kemalyerı'r.dekı 3 Kolordu Karargâhımı ziyaret ettiler..
7 1Haziran yi 915 İtilaf kuvvetleri ' BombasırtTna taarruza geçtiler, Ancak- kısa, süre,' içinde kârşi taarruzla, tutun dukları siperlerden söküldüler. İtilaf kuvvetleri: bu sırttaki siperlere, 11 hazt ran günü yeni bir taarruzda daha bulunduysa da, yine tutunamayarak ve ağır kayıplar vererek çekilmek zorunda kaldı Mustafa Kemal, 3 Kolordu KumândahilEsâd.Paşâ'yı. ara yarak tümeni için-yeterli miKtnrda et.bombası iste n ...
^BİHaziran 1915
_
Başkumandan Vekili Enver Paşa, Şehzade.Örrier Faruk Efendi ve İstanbul Mebusu . HüseyinlCahitJYaighJ Bey,- .. Kemaiyeri'nde 31 Kolordu Kararğâhı'nı ziyaretten sonra 19. Tümen karargâhı'nda1 . Mustafa Kemal'i ziyaret ettiler.
Yoralı bir askere su içiren flnzak askeri.
H. Barlett
19 mayıs 1915’ te flnzak birliklerinin saldırısında ölen Türk askerleri. Bu saldırı sonrasında iki taraf yaralı ve ölüleri toplamak için kısa bir süreliğine ateş ke sm işlerd i...
"Siperler çok sayıda ölü ve' yaralıyla, d oluydu. Yaralıların büyük bir kısmının durum u da ağırdı. Ben de bacağımdan yaralıydım am a'ö tabloyu görünce kendi;yaramı u n u m u n .. Bu insanlara yardım etmek istiyordum. Rizde.n ya da karşı taraftan oluşları-' artık önemli değildi. O sırada ' ba'cağindan yaralı bir Türk askeri y anım a geldi.' İşbirliği yapmak istediğini anlatmaya çalışıyordu. H em en harekete, geçtik. Bulabildiğimizsargılarla, beraber yaralan sarmaya, carı çekişenlerin kurumuş duduklanna mataralarda kalmış sulan damlatmaya başladık: Sonunda dernlansiz kaldık..' İlci düşm an arkadaş- içtenlikle el sıkışarak ayrıldık,'"
29-30 H aziran 1915 giden yolun tehlikeli o.ma$! İtilaf kuvt/etleri âksam baskın j- nedeniyle Mustafa Kemal'le' şeklinde bir taarruz başlattı. telefon bağlantısı kurmuş \feT Bunun üzerine Mustafa-' başarılarından dolayı ' Kemal; emrindeki kuvvetleri ! kutlamıştır. Yüksekstrt'a karşı taarruza ; geçirdi. Ancak takviye I Ağustos 1915 kuvvetlerin yerinde ve . ■ İtilaf kuvvetleri, Anburnu ^Cephesi'ne topçu ateşiyle 3 & I I zamanında kullanılamaması S I -nedeniyle bu karşı, taarruz taarruza başladı. 16. Tümen.. başarısız olmuş ve kayıplara rkontrolündeki Kani ısırt 'O Y | neden olmuştur. düşman eline geçti, itilaf }ş Z İŞ 3 kuvvetleri 16. TOmen'in sol - | Temmuz 1915 kanadında bulunan ' - ¡S ğ s . Ingilizlerin ve Fransızların cephelere de hücum etmiş, . ancak ağır zayiat vererek Seddülbahir'e karşı başlattıkları yeni bir taarruz, geri çekilmek zorunda: kalmıştır. yedekteki birliklerin zamanında ileri -sürülmesiyle Bu taarruzun butun cepheyëyôm önlendi, yayılma eğilimi göstermesi- 1 . üzerine Mustafa Kemal,, Y î f t T ’ jjjjTem m uz 1915 emrindekllere: "Umumi vaziyet mühimdir. Komutan1..^ , Mustafa Kemal'e-nikel, bakır, çinko karışımından lar ve.subaylardan her / '£ oluşan "Harp Madalyası"' zamandan fazla uyanıklık ve ' j-;.Ş; verildi. fedakarcasına çalışma isterim" emrini yayımladı
_ _ •- _
■Temmuz 1915 Gazeteci, yazar ve şairlerden oluşan bir heyet, savaş .
alanını ziyaret etmek için -İstanbul'dan Çanakkale'ye geldi. Heyette Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Ahmet Ağaoğlu, AH Canip (Yön tem), Ömer Seyfettin, Mehmet Emin (Yurdakul), ‘ İbrahim Alaattln (Gövsa), Hakkı Süha (Gezgin) ve Enis Behiç (Koryürek) beyler bulunuyordu. Çanakkale Cephesi'ne gelerek 5, Ordu ve 3. Kolordu karargâhlarını-ziyaret eden heyet, Cesarettepesi'ne
S
Ağustos 1915
2 /l
■SŞ'-J
İtilaf Devletlerinin sabah 9 Cohkbayırı'na şiddetli top . ateşiyle başlayan taarruzu sonucu, Cönkbayırı Tepesi'nin Ingilizlerin eline- -'; geçmesiyle bölgedeki 9. [ Tümen’e bağlı kuvvetler zor durumda kaldı. . S 2 £ j^ | S. Ordu Küma'ndanlığt'nca-şTÇ Anafartalar Grubu Ku m an -,'i:' danlığı adı altında bir ' " - ¡0 kumandanlık oluşturuldu! Anafartalar ve Kocaçimen.Ç bölgelerini içine alan bu kumandanlığın başına Saros • Grubu Kumandanı Albay Fevzi Bey getirildi. Albay' ’'-«fsgid Fevzi Bey 5.Ordu kuman- -C;-( dânlığma atandığı gün, verilen taarruz emrine, birliklerinin yorgun olduğu ■ gerekçesiyle "bugün değil, yarın" deyince, görevinden, atandığı gün alındı. Conkbayırı'nda durumun kritikleşmesi üzerine Mustafa Kemal, 5. Ordu Kumandanı Uman von .0 ;Y p , I Sanders adına Kurmay . ':■[ Başkam Albay Kâzım (İnanç) tarafından telefon başına ;| çağrıldı. Durumu hasıl -
G-eiûfrtrlut
___
old Clive Newman: Anzak askeri
' “'30- haziran 19İ5'tc. Walkers l sütteki siperlerimizde karşıladığımız-; Türk; hücumundan sonra,-gün ağardığında.’ periskopla etrafı-gözetlemekteydim.. - Çıplak arazide, siperlerimizin hemen yakınında, sinmiş durumda üç Türk askeri bulunduğunu görmüştüm. İçlerinden biri durmadan beyaz bir mendil sallamaktaydı. Diğer ikisinin ise çok ağır yaralı oldukları . anlaşılıyordu. Aramızdaki mesafe ancak-25-30 adım kadar vardır Bir anda verdiğim kararla, karşılaşacağım tehlikeyi göze alıp siperden . dışarı fırladım. Olanca gücümü kullanarak yaralıları taşımaya başladım, 5-6 dakika kadar sürmüş olan bu iş sırasında Türk tarafından hiçbir müdahaleyle, karşılaşmadım. Halbuki, onlar isteselerdi anında avlanabilecek çok güzel bir hedef durumundaydım... : ... Hemen aynı günlerde Türk askerleri bizim ön siperlerimize kadar geldikleri bir hücum sonunda bazılarının-çekilemeyerek orada kalmış olduklarını görmüştük. İçlerinden biri ağır yaralı olmasına rağmen elinden' silahını bırakmıyor, ateş etmeye devam ediyordu. Nihayet' mermisi tükenince, yanma sokulduğumuzda baygın haldeydi. Hemen sıhhiyeye kadar taşıdık. Yaralarından akan kan, iç çamaşırlarını vücuduna yapıştırmıştı. Doktor onları keserek çıkardıktan sonra ■ ancak yaralan safabilffiişti. Bü askerin metaneti, cesareti orada < - darın hayret ve takdirin ; kazanmıştı. Ç ok'; geçmeden geriye, ’ hastaneye sevk edilmiş olan bü -. y # . . delikanlının hayatı kuFteniâbjirifiş miydi, hala merak ederim. "
Siperler içinde İngiliz ve Anzak a sk e rle ri...
Siperler içinde Türk birlikleri..
Ç ta y u ş Joseph W3Eaaı Alyvvord^Ün amhnnl:-:
B H İS
6-7 ağustos 1915... "... Durun', kritikti. Türklerin h m a :-. karşı taarruzu muhtemeldi. Yanımdaki beş erle barikatlar yapmaya başladı.-:. Crdar işle' uğraşırken,•takımdan kalmış olanlan bulabilmek :çiiı ön hatlara doğru ilerledim. Kazılmış bir tün elin, ağzıyla karşılaştım. şerden gelen sesler ¿uyuyordum. ■Hemen erlerimi yanıma çağırdım.
İ
Çok geçmeden tüneldeki bir subay ile iki eri teslim almayı başarmıştık. Esirleri hendekler içinden derleterek geriye götürürken, subay saatini ve
ateşi olmaksızın sadece ■süngüyle hücuma geçte Baskın şeklinde düzenlenen bu taarruz ve süngü muharebeleri sonucu dört saat içinde düşman Conkbayırı'ndan tamamen atıldı. Ayrıca Şahinsırtı'nın en yüksek tepesi de ele geçirildi. Düşmana asker ve araç bakımından büyük kayıplar verdiren muharebeler esnasında Mustafa Kemal de mutlak bir ölümden dönmüştür. Mustafa Kemal, J J A ğ u s t O S 1915 ___ kalbine isabet eden bir Mustafa Kemal komutasındaki'kuvvetler " şarapnel parçasından, göğüs cebindeki bir saat sayesinde Ingilizlere karşı taarruza kurtulmuştur. geçti. Ingiliz kuvvetleri Mustafa Kemal, taarruzun tepelerden tekrar çıkarma başarıyla sonuçlanmas. yaptıkları kıyılara doğru püskürtüldü. Mustafa Kemal üzerine, saat 12.15'te 8. Tümen Kumandanlığı'na, 7. ve 12. Tumen'ın sabaha karşı başlayan taarruzunu taarruzun durdurulması, Şahinsırtı ve Conkbayırı'nın Anafartalar bölgesinin en hâkim noktasını elde gözetleme yeri oian bir tepeden bizzat yönetmiştir; bulundurarak tutulan hattın Taarruzun başarıyla kuvvetlendirilmesi emrim verdikten sonra Anafartalar sonuçlanması üzerine Mustafa Kemal, Anafartalar - Grubu Karargâhı'na döndü. bölgesindeki gözetleme yerinden ayrılarak M Ağustos 1915^ İtilaf kuvvetleri gece taar Coııkbayırı’na hareket etti. ruzuyla Anafartalar Yolu üzerinde Çamlıtekke'de Cephesi'nde Kireçtepe’nln bir inceleme için bulunan Liman von Sanders Paşa'yla bazı'kısımlarını ele bir görüşme yaptı ve akşam geçirdi. Ancak karşı taarruzla bu kısımlar tekrar Conkbayırı ve Suyatagı arasında bulunan tümen geri alındı. karargâhına geldi. Burada B Ağustos 1915 __ _____ ş bir gün sonra başlayacak Takviyeli kuvvetlerle Ânafartagenel taarruz için hazırlıklara lar Cephesindeki Kireçtepeye başladı. yeniden taarruza geçer itilaf kuvvetleri, 5. Tumen'e bağlı J İ A ğ u s t o s 1915 _____ alayların karşı koymasıyla ağır Muştanı Kemal, Ingiiizierin zayiat vererek geri çekildi. 8 ağustosta ele geçirdikleri Conkbayırı'na karşı büyük taarruza geçmeden önce askerlere hitap etti: "Askerler! Karşımızdaki ; ; düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur, takat sız acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Sız, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep ' birden atılırsınız " 8. Tümen alayları başlangıçta top ve tüfek
gördüğünün sorulması üzerine Mustafa Kemal " Bütün ' '■ mevcut kuvvetlerin kuman dam aitma verilmesinden başsa çare kalmamıştır" deci. Ordu kurmay başkanınım "Az gelmez mi?" sorusuna, Mustafa Kemal : ' "Az gelir" yanıtını verdi. • 5 Mustafa Kemal, gece 5. . Ordu Kumandanı l.iman von Sanders'ın emriyle Anafartalar Grup ; kumandanlığına getirildi.
Hamilton 9-10 ağustos 1915'i anlatıyor: “Dürbünle köprü üstünden Suvla cihetini seyrederken, tepeler birden mermi, şarapnel alevleri ve infilaklanyla kaplandı. İlk anda anladığım şuydu ki Tekketepe artık bizim elimizde değildi. Conkbaym tepelerine yaklaşmıştık ve düşmanla 30-40 m’lik mevzilerde iki gün iki geceden beri karşı karşıyaydık. Tutunmuştuk. Türkler bu ana kadar işgal ettiğimiz mevzileri geri „alamamıştı. Conkbaym'nda Türkler çok iyi bir kumandaya sahipler, bunu ilave etmeliyim. Başlarındaki ¡kumandanlar bizi baskınla bastırma dıkça yenemeye ceklerini biliyor lar. Haliyle durmadan baskın taarruzunu deniyorlar. Zaran yok, ölmeyeceğiz ve asla teslim olmayacağız. Düşman fevkalade bir şevkle savaşıyor. Türk topçusunun atışı her an daha şiddedeniyor, daha tahripkâr oluyor. Kalbim gece yansı başlayan bu iki boğuşma sırasında bana daha da ıstırap veriyor. Türk ve İngiliz toplan, denizden, karadan durmadan ateş yağdmyorlar. Her infilak, her padayış canlı cansız her şeyi lime lime ediyor. Telsizin başından ayrılmaya cesaret edemiyorum. İkindi üzeri 16.30’da General Stopford’dan 53. Tümen’in yenilgisinden ötürü kaleme alınmış bir mesaj geldi. General Stopford mesajında ‘Askerler, birlikler savaşma ruhuna artık sahip değiller. Ağır bombardıman veya tüfek ateşi karşısmda ilerlemiyorlar. Hücum için atılganlık göstermedikleri gibi, en basit bir düşman saldmsında tersyüzü dönüp, uzun süre ricat ediyorlar’ diyordu. îtin Hamilton ”
G i i i k (T i M.
2 i
m
Sarsıldım , elimi göğsüme götürdüm , kan
.ustafa Kemal
akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey’den boşka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun
”10 ağustos 1915. Conkbayın'nı almak ve î
duyulması bütün cephelerde panik yara-
; . \ . ■bütün boğazo hâkim olmak için İngilizler
ta b ilird i. Kalbimin üzerinde bulunan
. -' V' 20 000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları
sa at param parça olm uştu. 0 gün
r-
siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlar-
okşam a kadar birliklerin başında
- V ' d ı . Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan
daho hırslı olarak çarpıştım. Yalnız
dğormok üzere idi. 8. Tümen kumandanı ve . diğer subayları çağırdım:
bu şarapnel, vücudum da, kalbi- S l .' min üzerinde aylarca gitmeyen
'Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanı yorum. Ancak siz acele etmeyin, evvela ben
derin bir kan lekesi bırakmıştı. ağustosta, beni mutlak ölümden
diğim zaman hep birlikte atılırsınız.’ Bu
kurtaran ve porçalanan
:: istedim. Hücum, baskın tarzında olacaktı.
M r
Aynı günün gecesi yani 10 V '
ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret ver^ g p g âto m d ğ n askerlerini de haberdar etmelerini
Mektebi
Harbiye’ den beri kullandığım Omega marka saatimi Ordu Kumondonı Liman
Sakın adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30
von Sanders Pasa ya hatıro olarok
rn yakloştım. Binlerce askerin b u lu n ç .:.
verdim. Çok şaşırmış, heyeconlonmıştı.
Conkbayırı nda ç ıt çıkmıyordu. Dudakicr
Kendileri de orkosında aile o sa let
sessizce bu sıcok gecede
arm ası bulunan a ltın cep sa atin i
c jo
e d iyo r:..
|® ||ÎK o n tr o l ettim . Kırbacımı boşımın üstünde — '." kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. ¿ ^ ’•İSpat04.30’do kıyametler kopmuştu. İngiirzB p g le r neye uğradıklarını şaşırmıştı. H N a h a M ’ sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gö- er yırtıyordu. » f e
a
M
Her ta ra f duman içinde ve heyecan her yere hâkim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi
T J . f gülleleri büyük çukurlar açıyor, her to-ofc H ^ |ö r c ıp n e ! ve kurşun yağıyordu. Büyük bir -şarapnel parçası tam kalbimin üstüne çarptı.
bono hediye e t ti ¡e-.
Mustafa Kemd”
J A
E r K. J. Sykes in anılarından
Savaşın kızgın bir dönemiydi. Curtney mevziinde bulunuyorduk. Akşama kadar süregelmiş çarpışmalar nispeten duraklamıştı, ara sıra duyulan silah seslerine rağmen sakin bir gece başlamak üzereydi. Bir ara, sırtların hemen gerisinden, kulaklarımızın çoktandır yabancı kaldığı bir sesin, güzel bir melodinin, savaş alanına yayıldığını duyarak hayretle kulak kabartmıştık. Taburumuz mensuplarından Mac M ahon’un kornetinden çevreye yayılan 'U n peu d'am our’ isimli şarkının güzel melodisi, böyle bir ortamda hepimizin üzerinde bambaşka etkiler yapmıştı. Sanki verilen bir emre uyarmışçasına, bir anda iki taraf da ateşi kesmiş, çevredeki siperlerde bulunan AvustralyalI ve Türk savaşçılar bu m elodinin sihirli güzelliğinde birleşmiş kaynaşmışlardı. Son notalar sessiz karanlıkta perde perde eriyip giderken, karşılıklı siperlerden yükselen alkış sesleri böyle bir ortamda hiç kuşkusuz az rastlanabilecek bir olaydı. Ne var ki, derin sessizlik ancak birkaç dakika sürebilmiş, ardından yine öldürücü atışlar, yine savaş başlamıştı...” “
Anafartalar Grubu Cephesi, bazı bölgelerin daha, grup emrine'verilmesiyle genişletildi.
taarruz başlattı. Muharebeler esnasında Mustâfa Kemal, 7. Tümen kumandanına şu emri verdi "Ben şu haberi bekliyorum: siperlere giren düşman mahvedilmiş, düşman siper lerine askerlerimiz girmiştir. Bundan başka hiçbir haber bence önemli değildir."
B
H l Ağustos 1915
Mustafa Kemal bu çarpışmayı 5. Tümen'in karargâhının bulunduğu 16T rakımlı tepeden yönetmiştir.
M
Ağustos 1915
Ağustos 1915
itilaf kuvvetlerinin, öğleden sonra Anafartalar bölgesinde 7 ve 12 tümenler cephesine topçu ateşiyle başlayan taarruzu ancak topçu ve piyadenin ateşi ve süngü hücumuyla ' durdurulabildi.
5. Ordu Kumandaniığt'nın emriyle Çanakkale Cephesi'nde yeni düzen lemeler yapıldı. Bu düzenle meyle Mustafa Kemal'in komuta ettiği Anafartalar Grubu Kumandanlığımın emrine yeni tümen ve alay ların verilmesi kararlaştırıldı.
Ağustos 1915 Başkumandan Vekili Enver Paşa, beraberinde Başkumandanlık Genelkur may Başkan Vekili Bronzar ve 5. Ordu Kumandanı Liman von Sanders olduğu halde, incelemelerde bulun mak üzere Çamlıtepe'deki Anafartalar Grup Karargâhı'na geldi.
Ağustos 1915 İtilaf kuvvetleri Anafartalar Cephesi'nde Kayacıkağılı bölgesindeki siperlere topçu ateşiyle başlayan şiddetli bir
Anafartalar Grubu ıKumandanliğı'ndajb üstün başarısı nedeniyle Mustafa Kemal'e “ Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası" verildi
5. Ordu Kumandam Liman von Sanders Anafartalar. Grubu Karargâhı'nt ziyaret ederek Mustafa Kemal'le . görüşme yaptı.
5. Ordu Kumandanı Liman von Sanders'in emriyle Çanakkale Cephesi'nde yeni düzenlemeler yapıldı.
B E k i m 1915 Ingiliz kuvvetleri Kumandanı General ian Hamilton, komutayı General Birdvvood'a bırakarak cepheden ayrıldı.
6
İ
i
6
SYDNEY
26 Ekim 1915 Mustafa Kemal, Başkumandanlık Vekâleti'nce 9., 11. ve 12. tümenlerin birleşmesinden oluşan 16. Kolordu kumandanlığına atandı. Mustafa Kemal, kolordu kumandanı yetkisiyle Anafartalar Grubu'nu sevk ve idareyle görevlendirildi.
30 Ekim 1915____ ___ Liman von Sanders, Enver Paşa'ya yazdığı bir mektupla, Mustafa Kemal'in istifa -dilekçesi verdiğini ancak bunun kabul edilmemesi gerektiğini bildirdi. Uman von Sanders bu mektubunda istifa gerekçesi olarak, Enver Paşa'nın son defa Çanakkale'ye gelişinde üç grubun kumandanını ziyaret etmesine rağmen Mustafa Kemal'i ziyaret etmemesini gösteriyor. B K a s ı n T l l Ts İngiliz harp kabinesi Çanakkale'yi boşaltma kararı aldı.
M Aralık 1915 Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu'nun emir ye komutasını 5. Ordu Kumandanı Fevzi (Çakmak) Paşa'ya bırakarak, sağlık durumu ve yorgunluğu sebebiyle izinli olarak İstanbul’a hareket etti. 19-20 Aralık 1915_____ Ingilizler işgal ettikleri siperleri boşaltarak gece Anafartalar ve Arıbtırnu bölgesinden tamamen çekildiler. Bu bölgedeki boşaltma, sisten de yararlanılarak gizli olarak yapılmıştır. Ingilizler 8-9 ocak 1916 gecesi de Seddülbahir bölgesinden çekilmişlerdir.
I
9
I
K
İ
L
E
R
!jy ä . Ç ü r ü t m e s i,
tümüyle tşhrıp &di deposundaki yığın
sonra uzun süre siyasetten uzaklaştı. Daha sonra ülkesinin başbakanı olarak girdiği İkinci Dünya "
T
i i t
-
k
. . .
t r w
U
Savaşı’nda bir kez daha Boğazlardan geçip Sovyetlerle birleşmeyi düşlediyse de yine başaramadı.
Müttefikler boğazı geçemeyeceklerini
Cepheye sürdüğü askerler çarpışırken gemisinde
anlayınca 1915 aralığında gizlice çekip gittiler.
uyuyan Müttefik Birlikler kumandanı General İan
Geride sadece üzerinde
Hamilton 94 yaşına kadar yaşadı ve 1947’ de
"Türk... bunlar zehirli değildir, afiyetle ye”
Londra’da öldü.
yazılı konserve kutulan bıraktılar. Savaştan sağ kurtulan Müttefik askerieri, 8 ,5 oy süren savaşta Türkler ve Müttefikler
Çanakkale’yi hiç unutamadılar ve her yıl
250 000’ er şehit vermişlerdi. Savaşan toplam
dönümünde İngiltere’den, Yeni Zelanda’dan,
bir milyon gencin yarısı, tarihin bu en kanlı
Avustralya’dan gelerek geçmişi yâd ettiler.
savaşlarından birinde, Çanakkale’de can
Çoraklan ve torunlan da bakımlı İngiliz ve Anzak
verdiler.
mezarlıldannda babalannın, dedelerinin izini
Bu arada Türkiye, en genç beyinlerini, en
sürdüler...
yetenekli subaylarını, 1895’ liler kuşağının bütün aydınlarını Gelibolu’da yitirdi.
Tiirldere gelince...
Çanakkale’yle Birinci Dünya Savaşı’nın seyri
Onların hiçbir zaman Avustralya’ya gidecek kadar çok paraları olmadı.
değişti... Boğazların açılamaması yüzünden savaş en az iki yıl daha uzadı ve zayiat iki kat arttı. Kimi tarihçilere göre Çanakkale Savaşı’nın dünya tarihine etkisi daha da kalıa oldu.
Hayatta kolanların sonuncusu 1994 yılında 110
Müttefikler Ruslarla buluşamaymca çarlık
yaşında kalp yetmezliğinden öldü. Torunlarına
yıkıldı ve Rusya yeni bir rejime kavuştu.
birkaç milyonluk emekli moaşıyla, bir İstiklal
Dünyayı çift kutupluluğa götüren yeni bir
Savaşı madalyası dışında hiçbir şey bırakmadı.
düzenin de yolu açılmış oldu.
Çanakkale’de şehit düşen 250 000 Türk, yıllar yılı Fransızlar, flnzoklar ya da İngilizler gibi
Mustafa Kemal Çanakkale’de ateşlediği
G t
bakımlı mezarlara sahip olamodılar.
direniş ruhunu kısa zamanda bir ulusal
Adlarını hiç kimseler bitmedi.
bağımsızlık savaşma dönüştürdü ve
Savaş bittikten yarım yüz yıl sonra hepsi için bir
"Anafotataf Kahramanı’’ sekiz yıl sonra
anıtmezar yaptırıldı. Orada hep birlikte uykuya
kurulan yeni bir cumhuriyetin lideri oldu.
çekildiler.
Çanakkale çıkarması planının sahibi İngiliz
Üzerlerini örten bitki örtüsüyse zaferin 80.
Bahriye Nazın Winston Churchill bu yenilgiden
yılında çıkan bir yangınla kül olup gitti.
i i ir (r i
k.
5
4-
. dcrn/r XaVa'k .. 1 / / ¿9
^
« ? Yen'ikeij! QMo/sM '■ 2 3
, L r ,,
iT
,
k C J\
.
127
R A C ’V E ( 7 4 6 g c
■v
V
/char
•'
Lamps |C. Suvla o
O
/JV
Yenidaekea/
B . A n a &
Soubac
tayim lari
■ — 2..& D O ^ M o u ssa k e d
- C f i a b D ag /}
X a ra d / a / sr
a/ Y o sk ec/\ a O k a d /7 /e r 1 )
(
aleh 0 % l» !3 %
'
v
_ — ■ _/
/^Mender; ■
~
,^■''oZrcnkeu/
*
d & s 0,d a A , /kF '
X
j— / "
__
#* ^
\ 'W 1
t o p o u r n 'S r p l f
7 '*