135 43 5MB
Turkish Pages 160 [161] Year 1996
·--·-::..-
� �
:; /
�$)�·· .
�--""'·'.� .,,/
·;,,,�
. v..r" .f,.1J""' __...,., .
,;�' ,-
..... . ,//
�-
..,
.... �"'
��,-;-·
...�-"�' ,; .. /.\,.
·-
Eski
İsta n bul
Ha ya tı
ve
Betül
GEDİK
İ S T A N B UL
/
1 996
PERA ORİENT Kitapçılık ve Yayıncılık İstiklal Caddesi, Sadri Alışık Sokak No: 16 Beyoğlu - İSTANBUL
Tel:(0212)251il77
Dizgi/Sayfa Düzeni&Kapak Kompozisyonu REBNCengiz Yurdanur Babıali Caddesi, Bey-Han No: 29 K. 5 Cağaloğlu
-
İSTANBUL
Tel: (0212) 527 02 92 Baskı KUŞAK OFSET
Tel: (0212) 520 85 80
:;.:;,:;,.:;,:;.:Ja:;,:;.:,,:;.:.;.:;,:;,.:;,:;.:;,:;;:;,.:;,:;,:;;:;,:;.:;,:;,:;,:Ja:;..:;,.:;,:;.:;,:;,:;,:;,:;,:;.:;.:;,:;,:;.:;.:1a �
, .. , , , , . , ,
�
....
� � � � � �
.
... -
�
...
ı•
�
t..i
5
U
N
U
...
� � �
... ...
�'•;•
�;...
g -
ti ...
g g
�
ti�
merkezi olma özelliğini koruyor. Ba;;ta Ergun Hiçyılmaz olmak üzere kitapları çoğunlukla diğer yayınevlerince yayınlanan Pera Orient yazarlarının eserlerini Altın Kitaplar, Cep Kitaplar,
�
ti ti t�i �
..
...
�; ...
g ;�
kitapların daha sonra diğer yayınevleri tarafından yeni baskılara ula;;ması, konuya ne denli ciddi baktığımızın bir göstergesidir.
ı.·
dönük çalı;;malarını desteklemeye devam edecektir. Bu sadece kitabı yayınlamak değildir, satmak uğrar• vermek de değildir. Önemli olan konu ile ilgili bilgi ve
:� , ,.
.� ,.
:�. :� ,
..
� ,
�
,
:! ,
'.,!
�
Yahudileri ile adım atmı;;tır. Biz ona yol gösterdik... u
Nasıl yürüyüp koşacagını zaman gösterecektir.
�
� ,
:� ı•
,
:�, -
�
,
�
,
...
ı•
q
t�
PERA ORİENl/HİÇYILMAZ
... �
... ......... .. ,..................-;.�:- ...-. ..................,...... ,..:.,.. ,.."...... -:.-.-:.-. ...-.,....�..:. i.::. .-.-.-. ... ........
t
.
..
Betül Gedik, arartırmacılığına İstanbul
ti
.� ·�. ..
..
belgelerin yarına bırakılmasıdır.
�
,. , ..
:,!
Pera Orient, yeni ara;;tırmacıların, özellikle tarihe
�
·� ·� ..
:!
Daha önce Pera Orient'ten yayınlanan bazı
...
, . , ..
,
Varlık Yayınları arasında görüyorsunuz.
�;
�
,
,.
, -
Pera Orient, az ve öz kitap yayınlayan bir kültür
�; ..
:!
.
... ...
�;'•• �;
,
c:; �
.. ..
.. ..
% ,
.. , ..
"......,...........,..:.-.-.ı\.';.t\,,';. -ı.!
PERA ORİENT YAYINLARI MEYHANELER (baskıları tükendi) İSTANBUL'UN SON KULLANMA TARİHİ (baskısı tükendi) ESKİ İSTANBUL HAYATI ve İSTANBUL YAHUDİLERİ - Betül GEDİK ESİR PAZARINDAN SARAYA CARİYELER - Sema OK (yayına hazır)
İsteme ve yazışma adresi: ·
Meşrutiyet Mah. Aslıhan Kitapçılar Çarşısı No: 38 Galatasaray / İSTANBUL Telefon:
(0212) 252 18 96 Kuloğlu Mah. Sadri Alışık Sokak No: 16 Beyoğlu / İSTANBUL
-4-
ClRlZGAli Balat ve Hasküy kıyılarına denizin vurduğu ve küçük dalgaların sahille öpüştüğü yıllarda barışın kucakladığı nice dersaadet çocu ğundan biriydi ... Her çocuk gibi o da hülyalar büyütmüştü. Acıyla yoğrulup, se vençle kucaklaşacaktı. Saraya hekim ya da tercüman olmayı şüphe siz istemişti. İsaac N. Eskenazi gibi, 1800 sonlarının İstanbul Yahudileri, onca padişah ve devlet adalı görecekler ve bu hayatı nesilden ncsile Cul huriyet dönemindeki çocuklarına devredeceklerdi. 1908'de "Meşru tiyet Bayrağı" altında yaşamışlardı. 1923'de "Cumhuriyet Bayrağı" al tında yaşayan onlardı... 1 Ocak 1893 tarihli "Eskenazi" mührüyle Dersaadet geçmişine düşülen tarih, işte babadan evlada aktarılıp günümüze kadar gelmişti. Hayat bir bayrak yarışıydı. 1840 doğumlu Luna Bahar gibi her doğan "Bahar" ile bir başka "Bahar" dünyaya geliyordu. Son "Bahar" Klara, İstanbul'u yüreğinde terkedilmez edebi bir sevda olarak taşımıştı. Kimi zaman yıldızlı Kuledibi gecerelerinde mazi avcılığına çıkıyor ve geçmiş zamanı Galata, Ortaköy veya Kuzguncuk'da pusuya düşürüyordu. Onun İstanbul sevgisi, hiç şüphesiz, bana teslim ettiği İstanbullu Bahar ailesinin beş kiloluk evrak-ı metı1kesinden daha ağırdı. "On lar sadece kendilerinin değil, geçmişin de günlüğünü yazdılar. Bu mazi paketi ailemiz kadar, onların kök saldığı bu ülkenindir." Sara (1859), Haiın Moise Vitalc (1863), Sara Eugnia Fresco (1864) ve sonrasında Figli - Isacco (1882), Luna Fanny, Lea Elena, David, Re becca ve diğerleriyle sürüp gitmişti hayat... Bir hayat bir hayata bı r.ıkılıyor, Yafa Bellina, Elia, Sultana Menaşe ve Clara Fresko ile 1900'1er başlıyordu.
- 5-
Susanm! 0924) Elisa, Raffaele ve Raşcl Cumhuriyet'le doğmuşlar dı. İstanbul, Ester'in, Leonc'nin, Zafıra Angd'in, Susan'ın ya da Co rina'nın İstanbul'undan çok farklıydı... Ama Cumhuriyet dönemin deki çocukların anlattıkları, Klara Bahar'ın anlattıklarından farklı olacaktı. Bundan sonraya kadar anlatılanlardan muhtemelen farklı olması gibi... 22 Aralık 1949'da İtalya'nın İstanbul Bakonsolosu Carla Cavac ci'nin 524 sayıyla onayladığı soyağacı, İstanbul'dan kök verip İsr.ı il'c.len Aım:rika'ya, Fransa'dan İtalya' ve Arjantin'e dalhudak salmış. Günlerden bir gün hoş ve inzivaya çekilmiş Balat'ın dar sokakla rında ya da denize hasret bakan bir Kuzguncuk kahvesine.le onlara restlayal>ilirsiniz. Şu engin ve güzeller güzeli İstanbul'un nasıl olup da hir küt,;'.Ü men yüreğe sığdığını bu hasretin çocukları size mutlaka anlatacak lardır. Giysilerinde Lafayette veya benzeri yerlerin etiketini taşısalar da Sultanhaınam ya da Yüksekkaldırıın'daki tuhafiyeci Mişon'u, Av ram'ı veya Raşel'i soracaklardır.
A vram Galanti'nin müthiş bir İttihatçı olup Büyük Millet Medi si'ndeki milletvekilliğine, "Tekinalp" adını alan Moiz Kohen'in Türk'ten daha "Türkçü" olabileceğine, Birinci Dünya Savaşı, Milli ı'vlücadele ve Kore'de, bu ülkenin bayrağı için ölebileceklerine tabii ki "Bayr.ık"sızların akıl erdirmesi mümkün değildir. Karaküy İskelesi'nde yıllarca emanetçilik yapan ve elinden bin lerce çanta ile bavul geçen "Emanetçi Sulcana"nın Milli Mücadele'ye sandık sandık cephane, silah ve asker sevkettiğini elbette bazıları bilemez... Bu durum, ya bilgisizlikten ya da peşin yargıdan kaynaklanıyor. bazen kendi geı.·ınişimize yabancılardan daha "yabancı" olabiliyor ve doğrusu bu ya, yaşanmamış telakki ediyoruz. Yahudilerin yerleşim yerleri ve hayatlarına dair yerli ve yabancı kaynaklarda bazı bilgilerle karşılaşırız. Yahidelerle meskun alanların kimi zaman bir-iki satırla geçiştiril mesi ve bu konuda yeterli bilgi verilmeyişi de günümüzde açık ve dolgun bilgi aktarımını önlemektedir. Ermeni ve Rum yazarların daha çok kendileriyle ilgili bilgilere yönelmesi, diğer yazarların da genelde Hıristiyan ya da gayrımüs-
-6-
Hm gibi başlıklar altında konuya yaklaşması ile kimi yerde Katolik ve Levanten unsurlar bile kapsam olarJk Yahudilerden daha geniş lik kazanmıştır. Bakışlarda umursamayışı da vardır. Hıristiyan yazarlarda Yahudi karşıtlığını iddia etmesek de konunun en azından sempati ile ele alanmıdığını ifade edebiliriz. Yahudilerin nüfuz azlığı ve yerleşim birimlerinin dar oluşu, bir açıdan geçmişlerinin irdelenmesini oldukça zorlaştırıyor. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'ndaki etkinlikleri nüfus oranların dan üok daha fazla yer işgal etmektedir. Osmanlı İmpar.ıtorluğu'nun Hıristiyan toplumuna alternatif ola r.ık Yahudileri düşünmesi olasıdır. Kovulmuş ve horlanmış Yahudi lerin Osmanlı imıxır.ıtorluğu'nu yurt edinmelerinde her türlü kolay lığın gösterilmesi ve onların toplumda yer edinmeleri tek tarJflt değildir. Bunda sadece insani düşüncenin hakim olduğunu da söy leyemeyiz. Osmanlı Devleti'nin kmliyet dengesini sağlamak, ekono mik ve sosyal dengeyi sadece Hıristiyan unsurlam vermemek dü şüncesi de siyaseten geçerli bir anlayıştır. Seyahatnamelere ve Osmanlı'yla ilgili diğer yazılarJ genel olarak baktığımızda, Yahudiler faslında "tar.ıP'sız bir bakış göm1üyoruz. Enneni yazar İnciciyan'ın 18. asır İstanhul'una dönük kitabında, diğer yazarlara nazarnn daha etrnllı bir yerleşim alanı Çizilmektedir (18. Asırda İstanbul; P. G. İnciciyan; Tercüme: HrJnd D. Andreas yan, İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları) İnciciyan, padişahın "malik olmadıkları halde Yahudiler{! imtiyaz lar bahşettiğini" altını çizerek ifade eder. Rum ve Ermenilerin malik olmadıkları imtiyazlardır bunlar... Fetih'ten sonr.ıki asırlar, sadece nüfusu değil, mekanlarla birlikte Yahudilerin kendilerine has özelliklerini de geliştirmişti. Sadece ekonomik değil, sosyal hayatın de değişik renklerini oluşturdular. Bazıları bize çok benzeyecekti. En bıçkın kabadayısı na, en civelek köçeğine, Türk musıkisine nota olabilen sanatçısı ile ayyıldızlı göğsüne de taşıyabilmiş "milli" sporcusuna rastlayabiliyor duk ... Spor hayatına hareket getiren Makabi, İstanbul'da doğmuş, İsra il'c göç etmişti... Ve o Makabi bir asır sonra, doğduğu topraklarda spor desteği alıp, filizlendiği Fenerbahçe ile bir bakıma "şükran" maçı yapmıştı.
- 7-
Td-Aviv'deki san-lacivertlileri desteklcyelen ve kalben Fenerbah çeli olan İstanbullu Yahudiler, sanki Bayan Klara Bahar'ın verdiği günlüklerin canlı şahitleriydi. .. Yahudilerin Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nde sportif olarak önem kazanması, ilk Musevi kulübü M:ıkabi'nin kunıluşu ile gerrasi uluslararası basketbol hakemliğimle Türkiye'yi 25 yıl temsil ederken, Üsküdarlı İzak Hananel masa teni sinde bir başka Fenerbahçeli olarak tanınmıştı. Dünyamız onca zenginlikten sonr.ı gidt>R•k hayat yoksulluğunu yaşamaya başladı. �eyh lkdn.•(klin'in yanında üllinıe giden Torlak Kemal'dt>n, futbol sahasında yitirdiğimiz ilk futhokuımız Aldo'ya, Osmanlı Sar.ıyı'nı alt-üst eden Ester Kir.ı'd:ın Moiz Kohen'e (Teki nalp) kadar geçmişte çok yüklü bir zenginlik görüyoruz. Sonr.ı Osmanlı Polis Müdürü Samuel Efendi'nin fesli, Bayan Kla r.ı'nın kalem k�ışlı fotogr.ıfilerinc bakıyorum ... Kopup giden zaman ic,;inde hasrL'lin çocuğu gibi bakmaktayım albümlere. Göç yollarına düşmüş ve sılaya kapılmış ne kadar eski İstanbullu varsa selam olsun!. ..
Ergun Hiçyılmaz
-8-
ÖN§ÖZ Yahudiler, engin Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde aynı genişlikte yer kaplar ... Geçmişin sadece "azınlıl!.', "ekaWvet' ya da "cemaat'indcn çok, "teh'd'sı olan Yahudiler, asırlardır bu yaşamı sürdürmektedir ler... Kimileri israil'de, kimileri de başka ülkelerde... Son kalanları teşkil edenler iy'de oturur. " İ stanbul mıntıkasında Yahudilere ait vergi belgelerinin sayı sını 20 bin olarak veren yazar, bu rakamın da Yahudi nüfusu nu veremeyeceğini belirtir. Sebebi ise hayli ilginçtir: "Yahudilere ait vergi kağıt/an, bütün İstanbul mmtı kası içiıı 20. 000 ise de, hu rakamdan Yahudi nü/usullu çıkarmak mümkü n dejJ,ildil� çü11kü fakirlerin vergisine mahsus olup "ccr,maat keğc arnı i�lcın y:ı pıl ı r.
Purim: Neşe ve eğlence bayr.ımıdır. 14 Adar günü kutlanan bu bayram sevinin ifa d esi d i r.
- ın. Ildiya: Hükümdar idaresinde bulunan
ve
vergi veren halk.
Iloş-aşama: Tişri ayının ilk ve i ki nci g ü n ü kutlanır. Dinsel Yılbaşı olarak kabul edi lir.
-§Sarih: Açık, aşikar, meydanda, belli.
Sefer Torn: Kanunların yazıl ı olduğu metin veya Moşe - 136 -
Rabenu'nun beş kitabının parşömen tzerine, birtakım kaidelere uygun olark yazılmış ve rulo haline getirilmiş birtakım şartlara uygun bir şekilde kullanılan kutsal dinsel metinlerin toplamıdır. Sefer Tora bu iş için eğitilmiş özel kişiler tarafından yazılır.
Sinagog: (Havra) Yahudiliğin aileden sonra yaşamın
kuto;anması yönünden en temel kurumu sinagogdur. Aile kişi için ne i.se, .sinagog da toplum için odur. S inagog aynı zama nd a hem bir k ü lt ü r, hem eğitim, hem de sosyal hizmet mek an ı d ı r Amacı Yahudinin hem dinsel bağlılığının hem de ins:ın soy u n u n bir üye.si olarak güre\'inin hilirn:inc varmasını sa ğla m ak tır. .
Siyonism: 1 9.yüzyıl Avrupa'sında ortaya çıkan ve Yahudileri İsrail topraklarına geri götürmeyi amaçlayan hareket.
Sulmt: Kipur'dan 5 gün sonr.ı, Tişri ayının 1 5 . günü kutlanır. "Çardaklar Bayra mı" diye :ıdlan