Devlet ve İhtilal [7 ed.]

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

3



IHT

DEVLET VE IHTilAl

YEDiNCI BASKI: ARALIK 1969

Bb.JM VE SOSYALİZM YAYINLARI Ataç Sokak, No, 36/2 Yenişehir Ankara •

Tel: 13146 97

SUNUŞ BİR DAHA YENİDEN

V.l. Lenin'in "Devlet ve ihtilal" adlı yapıbmn bu çevirisi il­ kin Mart 1976'da Bilim ve Sosyalizm Yayınlan'nın 8'nci kitabı olarak yayınlandı. Çeviri üzerinde açılan soruşturma, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'mn 14.4.1976 tarih ve Basın Hz. 976/

255-172 sayılı takipsizlik karan'yla sonuçlandı. Yapıbn Aralık 1978'de yapılan altıncı baskısı henüz tü­ keımıeden 12 Eylül rejimi gelip çatb. "Devlet ve ihtilal"in eldeki bütün nüshalarına, Bilim ve Sosyalizm Yayuılan'nm öteki bü­ tün kitaplanyla birlikte el kondu. Ankara Sıkıyönetim Komu­ tanı'ndan emir alan Emniyet Siyasi Şube göravlUeri 28 Ağus­ tos 1982'de yayınevimi boşalbna eylemine giriştiler. 9 Eylül 1982 'ye kadar günaşın gelişlerle 13 gün süren bir operasyon ... 18 yıllık yayınevimin ürünü olan kitaplafı kamyonlara yükle­ yip Mamak'taki Sıkıyönetim Askeri KarargAhı'na götürdüler. 7 Kamyon dolusu 133 bin 607 kitap. Son sıkıyönetim üanmdan yıllarca önce yargı kararlarıy­ la aklanmış bulunan bu kitapların geri verilmesi için Komu­ tanlığa yaptığım başvurular üç yıl boyunca yanıtsız kaldı.

5

Sonra, Ankara'dan sıkıyönetimin kaldırılacağı tarihi be­ lirleyen Milli Güvenlik Kurulu kararının yayınlanmasından hemen 2 gün sonra (28 Mayıs 1985'te), Ankara Sıkıyönetim Komutanı'nın verdiği bir emirle, o güne kadar üç yıla yakın bir süre Manıak'ta tutulan 133 bin kitabın 3 Haziran 1985 tarihin­ de sıkıyönetim bünyesinde" yakılarak imha edildi�:i ortaya çıka­ cakbr. Yargı organlarınca aklanmış olan kitapların imhası, her şeyden önce, bir devlet sorununu gündeme getirmiştir. Bu, yar­ gı gücünün yok sayılması, yargı kararlannın çiğnenmesiydi. Yıllarca ceza yasasının 142. maddesi karşısında düşünce öz­ gürlüğünü, bilimi ve kitapları savunmuştum. Dramatik olan şuydu ki, şimdi, devletin verdiği kararların geçerliliğini devlete karş_ı savunaca.k.bm. Oneelikle devletin en yüksek katına durumu ilebneliy­ dim. 10 Temmuz 1985 tarihinde Cumhurbaşkanlığı'na baş­ vurdum. "Kiuıplanm(ın) devletin uygar, şerefli yargıçlannın ve savcılarının imzalannı taŞıyan kainleşmiş heraat kararianna ve ta­ kipsizlik kararianna sahip" olduğunu açıkladığım bu başvuru şu sabrlarla noktalanıyordu: •

·

"Şimdi, yasal olarak sahip olduğu 133 bin kitabı imha edilen bir vatandaş olarak benim karşı karşıya kakhğmı soru şudur:

Devleti oluşturan güçler arasında ymgı gücü var mıdır, yok mudur? Mahkemeler gerçekten var mıdır, yok mudur? Mah­ kemeler varsa, bun/ann kararlan geçerli midir, değil midir? Yüksek yargı organlannın, Ymgıtay'ın, Askeri Yargıtay'ın ke­ sinleştirici heraat kararlan gerçekten kesin midir, değil midir? Açıkıır ki, kanuıoyu ortada yalnızca beni ilgilendiren özel bir sonmla değil, her şeyden önce devleti ilgilendiren vahim bir sorunla karşı karşıyadır. Sorumlu/ann hesap vermesi ve"maddive manevi kayıplanmın tozmini için durumu ilgilerinize saygıyla arz ederim. 10 Temmuz 1985."

Cumhurbaşkanlığı'ndan bir yanıt gelmedi. Bakiemiyor­ dum da zaten. Sıkıyönetimin eylemlerinden sorumlu Başba­ kanlık'tan imha edilen kitaplarıının bedelini ödemeslni iste­ dim. Bqbakanlık da sustu. Böylece bize mahkemenin yolu gösterilmiş oluyordu. İdare mahkemesinde Başbakanlık aleyhine açbğıın dava. Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 27 Haziran 1989 tarihli oybir­ liği kararıyla Başbakanlığın tazminat ödemeye mahkt\m edU­ niesiyle sonuçlandı.

6

Yargılama aşamasında, sorumlularca yıllarca gizlenen ve ensonu mahkemenin verdiği bir ara karan ile getirtilerek dava dosyasına giren imha tutanağı, kitaplanının "sıkıyönetim bünyesinde" 3 Haziran 1985 tarihinde yakılaralc imha edildiAi­

ni ortaya koydu.* Bilim ve Sosyalizm Yayuılan 'nın yeniden yayın dünyasına girmesi ve bu kitabın da yeniden yayınlanabilme olanağının yaratılması, uzun yılları alan böyle bir süreçten geçti. Süleyman EGE

*Başbakanlığın Daii!ştay'a yaptiğı temyiz itinızına karp yanıtımızda, ki· taplann imha biçimine i.llşkin &ÇlklamllliUZ şöyledir: "... Ye ıoten, o11lld8 yasayıı uygıuı bir illemin wılwnwu olnuullğı aorumlular­ c.ı bilinen bir şeydir. f4WI)'411Yf1111 bir lfle,1 � .ıpııpk yopt/IT. Oysa, kltaptan­ mıurı imhası ve imha INfimi hep gkli ıuıulnuık isterımipir. Olay bize fiiiC4k, kilapllln­ mıt hakkındil bilgi almak için yaptığımrı başmru ikerine bildirilmi41ir. Yapıkın bildi­ rimde de imha emri ve imha IUM"nağı belgeleri, istemimize karım bke verilmemiştir. Kitaphırmıızuı Nl!lı/ imlw edi1diğf., sorwnlularell. maJıkemetkn de gizhnmek suretiy­ le, üç yıl bqyunn;ı "kitaplar imha için Seluı � teılim edi/nılttir" diye yamtkırımq; arı­ cak, imluı belgelerinin gerinilmesi isıemimil.i dikkate ahın mahktmenin 26.11.1987ta­ . rihli ara lfaran iizerine, dDvalı·Başbakarılığırı ınaJıJwneye sıınmak ıorurıdD JuıJdığı imlw tutanağı ile 133 bin 6fJ7kilabınuıırı � bi�ıyes�Nle" 3 Hu.iran 1985 ta­ rihinde yokılarok imJuı edildiği or14yo çı/cnuşlll". •

7

DEVLET VE iHTiLAL -MARKSiST DEVLET Öö-RETiSi VE PROLETARYANIN DEVRiMDEKi GÖREVLERi-

V.i. LENiN

çeviren SÜLEYMAN ARSLAN

iÇiNDEKiLER

BIRlNd BASKlYA ÖNSÖZ iKINCI BASKlYA ÖNSÖZ

..••......••...,.......••• ,. ....••.•••.•...••••.••• ,.•..•••• ••••.•••.•••

••••••••••.•••...•••••••••....•.•••..•....••.•••...•..••.......•..•••.....

BÖLÜM 1. SlNlFLI TOPLUM VE DEVLET

,.. 1. Uzlaşmaz sınıf çelişkilerinin ürünü olarak devlet . .. . .. 2. özel silahlı adam· müfrezeleri, l"•.;pishaneler, vb. .. ... ... . .. 3. Ezilen sınıfın sömürülmesi Aleti olarak devlet . .. ... . 4. Devletin �sönmesin ve zora dayanan devrim .. . ... .... . .... .•••.•••..••.•••.•....•••.•••.•••.••••••••.•••.

. ...

..

..

...

. .

BÖLÜM ll. DEVLET VE DEVRiM 1848-1851 YILLARI DENEYI 1. Devrimin öngünü ......... ... ...

.

.

...... .

.

..

9

11 17 17 20

23 27

34 .. 34 2. Bir devrim bilançosu ..... .. .... .... ... ............ ... .... ........ ,.. 38 3. Marx 1852'de sorunu nasıl koyuyordu? ... . . ... ,. 44 •••·••···•··••••··•··•••··••···•·••••·•·•··••·••••··••·••••••••·••··•••

..

.

.

.... .. . ....

.....

.....

.

..

....

... .

.

.........

.

...

.

.....

........ . .....

.

.. .... ..

......

BÖLÜM lll. DEVLET VE DEVRIM. PARIS KOMÜNÜ DENEYIMi {1871), MARX'IN ÇÖZÜMLEMESI .. . ... ... ........ ... .... .. .... ,.. 47 .

.

.

.

.

.

.

.

.

1. Komüncülerin girişimi neden ötürü kahramancadır? ... .. 2. Yıkılan devlet makinesini neyle değiştirnıeli? .. .. 3. Parlamentarizmin ortadan kaldınlması . . . .. .. . .. . 4. Ulus birliğinin örgütlenmesi ... ....... .... ..... .... . ... .... . ..... ,. 5. Asalak devletin yıkılınası . .. . . .. .. .. .. .... ... ... . .

.........

... . .

.

...

. .

.......

.. ..

.

.......

.

....

.

.

.....

.....

.. ...

..

...

.

. . .....

47 51

56 62

65

BÖLÜM IV. DEVAM. ENGELS'IN TAMAMLAYlCI AÇIKLAMALARI 66 1. "Konut sorunu" ...... ............. ............ .......... ............. .. ...... ..... 66 2. Anarşistler lle poJemik ... ... ......... ........ ........ .... ......... .......... 71 3. Bebel'e mektup....................................................................... 75 4. Erfurt program tasansının eleştirisi................................... 78 5. Marx'ın lçSavaş'ınm 1891 önsözü ................. ........ .... ... . 86 6. Engels ve demokrasinin aşılması .......... ............................. 91 .•••••••••••.•••.••...........•..•••.••..••.•••.•••.•••..••..

..

.

.

.

.

.

BÖLÜM V. DEVLETIN SÖNMESININ EKONOMIK TEMELLERI . . . . .

.

... ... . .. ... .. ... .. .. ..... .... . ... . .. ............. ....... .... .. 95 Marx sorunu nasıl koyar? .. ... ..... ...... ..................... ....... ... 95 Kapitalizmden komünizme geçiş ............ . ......................... 98 Komünist toplumun birinci evresi .... ... ... ............ . .... ...... 103 Komünist toplumun üst evresi .................. ............ ... ....... 107 .

1. 2. 3. 4.

.

.

.

.

.

.

.

..

.

.

.

.

.

.

.

.

BÖLÜM VI. MARKSIZMIN OPORTÜNISnER TARAFINDAN ALÇALTILMASI .. . . . . .. ... ..

.

.

... . .. .. ... . ...... .. ... ..... .... .. ... ....... .. ı. Plekhanov'ıın anarşistler ile polemiği ........................ .... .. 2. Kautsky'nin oportünistJer ile polemiği ................ ... ......... 3. Kautsky'nin Pannekoek ile polemiği ............. ....... ... ... .... .

.

.

.

.

.

.

.

BIRiNCI BASKlYA SONSÖZ AÇIKLAYIO NOTLAR

...... ...

... . .

.

..

... .... ... ..

.

.....

. . .. ....

.

.

115 115 117 124

.. . .. . .. . . 135 ... ..

..

..

.. .. . .

...................................................... .........................

137

DEVLET VE İHTİLAL

BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ

DEVLETsornnu, günümüzde, teorik bakımdan olsun, siyasal ve pratik bakımdan olsun, özel bir önem kazanı­ yor. Emperyalist savaş, tekelci kapitalizmin tekelci dev­ let kapitalizmi durumuna dönüşme sürecini büyük ölçü­ de hızlandmp yoğunlaştırdı. Güçlü kapitalist topluluk­ larta durmackın daha sıkı bir biçimde kaynaşan devletin çalışan yığınlar üzerindeki korkunç baskısı, kendini git­ gide daha çok gösteriyor. Gelişmiş ülkeler- "cephe geri­ leri"nden sözediyoruz bu ülkelerin-, işçiler için askeri angarya kamplan haline geliyorlar. Uzayan savaşın sayısız korkunçluk ve yıkımlan yı­ ğın/ann durumunu dayanılmaz bir hale getiriyor, öfkele­ rini artınyor. Ulusforarası proleter devrim açıkça olgun­ /aşıyor. Bu devrimin devlet karşısındaki tutumu, pratik bir önem kazanıyor. Onlarca yıllık görece banşçı bir evrim boyunca bi­ rikmiş bulunan oportünizm öğeleri tüm dünyanın resmi sosyalist partileri iÇinde egemen durumckı olan bir sos13

yaZ-şovenizm akımı yaratmıştır. Bu alanı (Rusya'da Pleklıanov, Potressov, Breşkovskaya, Rubanoviç, sonra az-buçuk örtülü bir biçimde Çereteli, Çemov ve hempa­ lan;Almanya 'da Scheidemann, Legien, David ı-:e başka­ lan; Fransa ve Belçika'da Renandel, Guesde, Vander­ velde;İngiltere'de Hyndman ve Fabianlaı2 vb. vb.) sözde sosyalist, pratikte şoven olan bu akım, "sosyalizm önder­ leri"nin yalnızca "kendi" ulusal burjuvazilerinin değil, aynca "kendi" devletlerinin de çıkarianna alçakça ayak uydurmalanyla belirlenir, çünkü büyük devletler deni­ len devletlerin çoğu, uzun zamandır, birçok küçük ve güçsüz halklan sömürüp köleleştiriyorlar. Emperyalist savaş, aslında bu türden bir yağmanm sürdürülmesi ve paylaşılması için yapılan bir boğuşmadır. Çalışan yığın­ lan, genel olarak burjuvazinin, özel olarak emperyalist burjuvazinin baskısından kurtarma savaşımı, "devlet" üzerindeki oportünist önyargılara karşı bir savaşım ol­ maksızm, olanaksızdır. Her şeyden önce Marx ve Engels'in devlet üzerinde­ ki öğretilerini inceleyecek ve özellikle bu öğretinin unu­ tulmuş ya da oportünistlerce çarpıtılmış yönleri üz. erinde duracağız. Sonra, özel olarak, bu çarpıtmalann başta ge­ len körükleyicisi, bugünkü savaş sırasında utanç verici bir siyasal batkıya uğrayan ll. Enternasyonal'in (18891914) en ünlü önderi Karl Kautsky'yi inceleyeceğiz. Son olarak, 1905 ve özellikle 1917Rus devrimleri deneyinden çıkanlması gereken en önemli sonuçlan ortaya koyaca­ ğız. Şu anda (1917Ağustosunun başı), 1917 devriminin fŞubat Devrimi -ç.J gelişmesinin birinci evresini tamam­ ladığım görüyoruz; ama genel olarak, bu devrimin tümü, ancak ve ancak, emperyalist savaş m dağuracağı proleter sosyalist devrimlerzincirinin bir halkasıolarak kavrana ­ bilir. Öyleyse, proleter sosyalist devrimin devlet karşısm­ daki tutumu yalnızca pratik siyasal bir önem kazanmak-

la kalmaz, aynca ivedi bir güncellik niteliğine de bürü­ nür; çünkü aslında sözkonusu olan, yığmlan, çok yakm birgelecekte sermaye boyundurnğundan kurtulmak için yapmalan gereken şey üzerinde aydmlatmaktır. Yazar Aaustos t9t7.

tK!Nd BASKlYA ÖNSÖZ

Bu ikinci baskı, birinci baskınm hemen hemen tıplası­ dır. Yalnızca, ll. bölüme üçüncü paragraf eklenmiştir.

Moskova, 17

Alalık 191&.

Yazar

BÖLÜM I

SINlFLI TOPLUM VE DEVLET

1.

UZLAŞMAZ SJNIF ÇELtŞK1LER1NtN üRüNü

OLARAK DEVLET

TARİHTE devriınci düşünürlerin öğretileri ile, kurtuluş­ ları için savaşıın veren ezilen sınıflar önderlerinin öğreti­ leri başına birçok kez gelen şey bugün de Marx öğretisi­ nin başına geliyor. Egemen sınıflar, sağlıklarında büyük devrimcileri ard.ı arkası gelmez kıyıcılıklarla ödüllendi­ rirler; öAfetilerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en taşkın yalan ve karaçalma kanıpanyalarıyla karşılarlar. Ölümlerinden sonra, büyük devrimcileri zararsız ikonlar durumuna getirmeye, söz uygun düşerse, azizleştirmeye, ezilen sın.ıfları "teselli etmek" ve onları aldatmak için ad­ larını bir ayla (hille) ile süslemeye çalışırlar. Böylelikle, devrimci öğretileri içeriğinden yoksunlaştırılır, değerden· düşürülür ve devrimci keskinliAi giderilir. Burjuvazi ve işçi hareketi oportünistleri, bugün işte marksizmi "evcil­ leştirme" biçimi üzerinde birleşiyorlar. Öğretinin dev­ rimci yanı ve devrimci ruhu unutuluyor, siliniyar ve de­ Aiştiriliyor. Burjuvazi için kabul edilebilir ya da öyle görü­ nen şeyler, ön plaiıa çıkarılıyor ve övülüyor. Bugün bütün 17

sosyal-şovenler, -gülmeyin!- "mark.sist"tirler. Ve daha düne dek marksizmin kökünü kazıma işinde uzmanlaş­ mış burjuva Alman bilginleri, şimdi bir soygun savaşının yürütülmesi için son derece iyi örgütlenmiş o işçi sendi­ kalarını eğite cek bir"ulusal-Alman.. Marx'ta n gitgida da­ ha sık sözediyorlar! Bu durum karşısında, marksizmin çarpıtılmalannın bu görülmemiş yayılışı karşısında, görevimi2, her şeyden önce, Marx'ın devlet üzerindeki öğretisini yeniden kur­ maknr. Bunun için, Marx ve Engels'in kendi yapıtların­ dan birdizi uzun alıntı, zorunlu. Bu uzun alıntılann açık­ lamayı ağırlaştıracaklan ve onu daha popüler duruma ge­ tirmeye hiç de yardımcı olmayacakları kuşkusuz. Ama bunu yapmamak da kesinlikle olanaksız. Okuyucunun, bilimsel sosyalizmin kurucularının bütün görüşlerini ve bu görüşlerin gelişmesini aniayabilmesi için, ve bu gö­ rüşlerin bugün egemen bulunan "kautskizm" tarafından nasıl çarpıtıldıklannın belgelere dayanarak gösterilmesi ve ortaya konması için de, �ve Engels'in devlet konu­ sundaki yapıtlarının bütün parçaları YIJ da hiç değilse bü­ tün canalıcı parçaları, olabildiğince eksiksiz bir biçimde

aktanlmalıdır.

Friedrich Engels'in altıncı bir baskısı 1894'te Stutt.. gart'd� yayınlanmış bulunan ve en yaygın yapıtı olan Ai­ lenin, OzelMülldyetin ve DevletinKökeni'nden başlayalım. Aktarmaları Alınanca asıllanna göre çevrimemiz ge reke­ cek; çünkü Rusça çeviriler, çok sayıda olmalarma karşın, ya eksik ya da çok kusurludurlar. Engels, tarihsel çözümlemesinden sonuçlar çıkartırken şöyle der: . "Devlet topluma dışardan dayatılmış bir erklik de­ ğildir. Hegel'in ileri sürdüğü gibi, 'ahlak düşününün ger­

çekliği', 'aklın imgesi ve gerçekliği' de değildir. Devlet, daha çok, toplumun, gelişmesinin belirli bir aşamasında­ ki bir ürünüdür: bu toplu mu n , önlemekte yetersiz olduğu uzlaşmaz karşıtlıklar biçiminde bölündüğünden, kendi­ kendisiyle çözülmez bir çelişki içine g irdiğinin itirafıdır.

· Ama, karşıtlıkların, yani karşıt ekonomik çıkariara sahip sınıfların,

kendilerini ve toplumu, kısır bir savaşım için-

de eritip bitirmemeleri için, görünüşte toplumun üstün­ de yer alan çatışmayı hafifletmesi, 'düzen' sınırları içinde tutması gereken bir erklik gereksinimi kendini kabul etti­ rir; işte toplumdan doğan, ama onun üstünde yer alan ve ona gitgide yabancılaşan bu erklik, devlettir" (6. Almanca baskı, .s. 177-178).3 Burada, marksizmin, devletin tarihsel rolü ve anla­ mı üzerindeki temel düşünü tüm açıklığıyla dile getiril­ miş bulunuyor. Devlet, sınıf çelişkilerinin uzlaşmazolma ­ ları olgusunun ürünü ve belirtisidir. Nerede sınıflar ara­ sındaki çelişmelerin uz/aşması nesnel olarak olanaklı de­ ğilse, orada devlet ortaya çıkar. Ve tersine; devletin varlı­ ğı da, sınıf çelişkilerinin uzlaşmaz olduklarım tanıtlar. Marksizmin, iki ana çizgi izleyen çarpıtılması işte bu özsel ve temel nokta üzerinde başlar. Bir yanda, karşı çıkılması olanaksız tarihsel olgula­ rm baskısı altında, nerede sınıf çelişkileri ve sımf sava. şunları varsa, ancak orada devletin varolduğunu kabul et­ mek zorunda kalan burjuva ve özellille küçük-burjuva ideologlar, devlet'i sınıfların bi! uzlaşmaorganı olarak or­ tayaçıkartacak biçimde, Marx'ı "tashih" ederler. Marx a göre, eğer sınıflararası uzlaşma olanaklı olsaydı devlet ne ortaya çıkabilir, ne de ayakta kalabilirdi. Bol bol Marx'tan sözeden hamkafa profesörler ve gazete yazariarına göre, de vletin rolü, sınıfları uzlaştınnak.tır. Marx'a göre, dev­ let, bir sınıf egemenliği organı, bir sınıfın bir başka sınıf üzerindeki baskı organıdır; sınıflar arasındaki çatışmayı hafifleterek, bu baskıyı yasallaştırıp pekiştiren bir "dü­ zen"in kurulmasıdır. Küçük-burjuva siyasetçilerin kanısına göre, düzen, sınıfların uzlaşmasıdır, yoksa bir sınıfın bir başkasımf tarafından ezilmesi değil: çatışmayı hafifletmek demek, uzaklaştırmak demektir, yoksa baskıcıları devirmek için savaşım veren ezilen sınıfların elinden bazı savaş araç ve yöntemlerini çekip alınak değil. Böylece, 1917 devriminde [Şubat Devrimi -ç.], dev­ letin anlamı ve rolü sorunu, pratik bakımdan ivedi bir ey­ lem sorunu, üstelik bir yığın eylemi sorunu olarak tüm '

19

genişliğiyle ortaya çıktığı zaman, Devrimci-Sosyalistler ile Menşeviklerin he psi , hemen ve gözlerini kırpmadan, suııflann devlet tarafından "uzlaştırılması" küçük-bur­ juva teorisine dört elle sarıldılar. Bu iki partideki siyaset adamlarının sayısız karar ve makalelerinin hepsi, bu kü­ çük- burjuva ve hamkafa "uzlaşma" teorisinin etkisini ta­ şır. Devletin, kendi karşıtıyla (kendisine karşıt olan sınıf­ la) uzlaşması olanaksız belirli bir sınıfın egemenlik organı

olması, küçük-burjuva demokraaisinin hiçbir zaman an­ layamadığı bir şeydir. Biziıri Devrimci-Sosyalistlerimizle Menşevikleıimizin devlet karşısında takındıkları tutum, onların hiç de sosyalist değil (bunu biz Bolşevikler, hep tanıtladık), sözde-sosyalist IM ebeliği meraklısı küçük­ burjuva demokratlan olduklannı gösteren en açık kanıt-

lardan biridir.

,

Ote yanda, marksizmin çok daha ince olan "kauts­ kist" çarpıtılınası var. Burada "teorik olarak", ne devletin bir sınıf egemenliği organı olduğuna karşı çıkılır, ne de suııflar arasındaki çelişkilerin uzlaşmaz olduğuna. Ama şu olgu gözden kaçınlırya da üstü örtülür. Eğer devlet, sı­ nıflar arasındaki çeliş.kllerin uzlaşmaz olduğu gerçeğin"