130 81
Turkish Pages 391 [393] Year 2004
AYSUN KOKTENER
•
•
•
•
BiR GAZETENiN TARIHI •
CUMHURiYET
omo ISTANBUL
BİR GAZETENİN TARİHİ
CUMH URİYET Aysun Köktener 196S'te İstanbul'da doğdu. 1986'da Marmara Üniver sitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nu bitirdi. 1989'da İstanbul Üniversite si Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo Televizyon Anabilim Dalı'nda yük sek lisansını, 1997de Gazetecilik ve Halkla hişkiler Anabilim Dah'nda doktorasını tamamladı. 1986-88 yıllannda ORHİM Organizasyon ve Halkla İlişkiler Şirketi'nde çalıştı. 1 988'de uzman yardımcısı olarak çalışmaya başladığı Tekel Genel Müdürlüğü'nde halen Eğitim Müdürü olarak görev yapmakta dır. Chicago Üniversitesi'nde "Türkiye'de Fikir Gazeteciliği Tarihi ve Cum huriyet Gazetesi Örneği" konulu bir konferans veren Kökteneı'in çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır.
Yapt Kndi Yayınlan -2119 Cogito-134
Bir Guetmln Tarihi: Cumhuriyet / Aywun KöktftWI' Kitap Editörü: Tama Erdopn Düulti: Mahınllft ileri
Kapak Tasannu: Nahidr Dibi Basla: Şefik Malbaası Manrıan Sanayi Sitfti M Blok No: 291 butelli/lstanbu.ı 1. 8-kı: latanbul. ICamn 2004 IS8N 97>-08-0880-0
C Yapt Kmti Kültiir Sanat Yayıncılık Ticaftt n Sanayi A.Ş. 2002
Yapt Kmti Kültiir Sanat Yayıncılık Tlcaret n Sanayi A.Ş. Yapt Knd.i KültüJ" Merkezi lstilwoı c.ddesi No. 2B5 Beyoğlu 34433 '9tanbuı Trldon: (0 212) 252 47 00 (pbxl Faks: (0 212) 293 07 23 http://www.yapikftdiyayinlari.com r-posta: yllultuıOykykultur.com.tr . lntrmrt satıt adresi: http://yky.rstoıT.com.tr www.trlrwrb.com.tr
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ• 11 1. BÖLÜM: TEK PARTİ DÖNEMİNDE
CUMHURİYET GAZETESİ
(1924-1946)
Cumhuriyet Kuruluyor... • 13 Adı "Cumhuriyet " Olsun ...• 1 6 lstanbul Basını Cumhuriyet'e Karşı• 1 7 ilk Baskı ...• 17 Tirajı Patlıyor...• 22 Reklam Her Zaman Ônemliydi...• 25 Yaz.arlar... Başyaz.arlar... • 26 Sayfa lçerigi• 28 Haberler...• 30 Gazete Kapatılıyor...• 31 ôıel Sayfalar ve Ekler• 33 Yarışma lar... Promosyon lar...• 34 Kampanyalar• 39 Cumhuriyet Kitap Yayımlıyor• 44 Cumhuriyet'in Fransıza:ı Baskısı: La Republique ve Yeni Gün Gazetesi• 45 Polemikler. .. • 47 Cumhuriyet Arif Oruç Polemiği• 47 Cumhuriyet - Tan Gazetesi Polemiği• 52 Nadir Nadi - Hüseyin Cahit Yalçın Polemiği ve Cumhuriyet'e Nazi Suçlaması• 60 Cumhuriyet'i idare Edenler• 66 Dönemin Ônemli Olayları ve Cumhuriyet Gazetesi• 67 Takrir-i Sükun Yasası ve İstiklal Mahkemeleri• 67 -
6
Bir Gazetenin Tarihi: Cumhuriyet
Cumhuriyet Gazetesi Atatürk Devrimlerinde öncü• Cumhuriyet Gazetesinin Yeni Yasalara ve Sosyal Gelişmelere Bakışı • 71 Serbest Cumhuriyet Fırkası Kuruluyor • 72 il. BÖLÜM: ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE
68
CUMHURiYET GAZETESİ
(1946-1960)
DP ile Kötü Günler Başlıyor• 78 Devalüasyona Rafmen Z'.am Yok• 83 Yeni Bir Dagıtım Agı• 84 ilanlar Beslmu Basına• 84 Başyazarlar... Yazarlar... • 85 Cumhuriyet'in Yazı işleri Kadrosu• 86 Sayfa Sayfa Cumhuriyet• 86 Haberler• 89 Sansür mü Var? • 91 ÔUI Sayfalar ve Ekler• 93 Güzellik Yarışmalanna Devam...• 93 Yunus Nadi Armagtını Yarışması• 95 Cumhuriyet'in Yayımladıgı Kitaplar ve Gaz.eteler• 95 Cumhuriyet - CHP Milletvekili Dr. Fahri Kurtuluş Polemifi• 96 Dönemin ônemli Olaylan ve Cumhuriyet Gaz.efesi• 97 Cumhuriyet Gazetesi ve Kore Savaşı• 97 Nlzım Hikmet Yurtdışına Kaçıyor• 98 111. BÖLÜM: 27 MAYIS'TAN 12 EYLÜL'E ARA REJİMLERİN ARASINDA CUMHURİYET ihtilali Beld.erknı...• 103
Tirajda Zila.aklar, Fiyatta Yükseliş Deuri• 110 Makineln Yenileniyor• 112 Cumhuriyet'e Reklam Boykotu• 113 Yönetim Defişiklifi ve Nadir Nadi'nin BaşyazArlılctan istifası• 114 Cumhuriyet Gazetesinde İkinci Yönetim Değişikliği• 116 Nadir Nadi İstifa Ediyor • 118 Nadir Nadi Geri Dönüyor• 120 Kadroya Yeni Yazarlar Kııtılıyor• 1 22 Yazı işlerinde Kııvga Var• 1 25 Sayfa Sayfa Cumhuriyet• 129 Dış Haberler Atagtı Kıılbyor• 132
Yurt Haberlerine ilgi Çotalıyor• 132 Yayın YasaJclanıyor, ilhan �lçuk Tutuklanıyor• 133 Ele Gelenegi Başlıyor• 137 Yunus Nadi Ödülleri Devam Ediyor• 137 "Millet Yapar" Kıımpanyası• 138 "Tüccar Gazeteci" Kim? • 139 Cumhuriyet'e Baglı Yeni Bir Şirket Kuruluyor• 140 Dönemin ônemli Olaylan ve Cumhuriyet Gazetesi• 140 Cumhuriyet Gazetesi ve 12 Mart Muhhrası• 140 Birlik, Beraberlik Dönemi: Kıbns Banş Hareklh•
143
iV. BÖLÜM: 12 EYLÜL 1980'DEN 2000'Lİ YILLARA
Tiraj Açısından Cumhuriyet Gazetesi • 158 Gazete Fiyatlan Kanatlanıyor• 162 Nihayet Ofset Baskı • 167 "Cumhuriyet Her Gün Sa.dece Gazete Verir"• 168 Nadir Nadi'nin Vefatı ve Cumhuriyet'tt Yaşanan Deprem• Berin Nadi'nin Vefatı• 188 Yazmlar Bir Gidiyor, Bir Geliyor• 188 Yazı işlerinde Kimler Var? • 191 Cumhuriyet Gazetesinin idari Kadrosu• 193 Sayfa Sayfa Cumhuriyet• 194 Dış HııMler• 200 Hem Sansür Hem YasaJclama• 204 EJc1er ve "Cumhuriyet 2"• 211 "Yunus Nadi Ödülleri" Artık Bir Ekol• 216 Bülent Dik:mnıer Haber Ödülleri• 219 Okullar Arası Sanat ve Kültür Yarışması• 220 Kampanyalar• 221 ...
174
"Uğur Mumcu Cinayeti Faillerinin Ortaya Çıkanlması İçin Dilekçe" • 221
''Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlıkn • 222
Cumhuriyet 'Cankurtaran Köprüsü' Polemikler• 223
Kuruyor• 222
Ali Sirmen ve Uğur Mumcu ile
Çetin Altan ve Oğullan Polemiği• 223
Hikmet Çetinkaya - Fehmi Koru Polemiği•
227
Hilmi Yavuz' dan İlhan Selçuk'a Dinozor Suçlaması• 240
Sabah Gazetesi ile Gergin Durumlar• 251
Solcu Basın da Cumhuriyet'e Karşı• 259 Bir Soldan Bir Sağdan• 263 Oktay Ekşi - Necati Doğru Polemiği• 266 Hürriyet Gazetesi ve İlhan Selçuk Haberleri• 277 Genç Kalemler Cumhuriyet'te• 286 Bir Sivil Toplum Oluşumu: CUMOK• 286 "Cumhuriyet Radyo " Yayında• 287 Cumhuriyet lntemetle Tanışıyor • 288 "Cumhuriyet Mahallesi" Kuruluyor• 289 Cumhuriyet Grubu 'na Baglı Şirketler ve Cumhuriyet Vakfı• 291 Cumhuriyet Vakfı • 292 Cumhuriyet Vakh'na Bağlı Şirketler• 294 Cumhuriyet Halka Açılıyor • 295 Sermayeye Gürbüz Çapan 'dan Destek• 305 Dönemin Ônemli Olayları ve Cumhuriyet Gazetesi• 312 Cumhuriyet Gazetesi Körfez Savaşı' na Karşı• 312 Cumhuriyet Yazarlannın Sarsıa Ölümü• 314 2 Temmuz 1993: Sivas'ta "Aydın Katliamı" • 326 Susurluk Skandalı• 328 Postmodem Darbe: 28 Şubat• 333 11 Eylül 2001: ABD Teröre Kurban• 343 ...
...
SO NUÇ• 367 NOTLAR• 371 KAYNAKÇA • 375 D İZ İN• 379
Gelecegin aydınlık yüzü biricik kızım ve sevgili eşime,
SUNUŞ
Liseyi, 12 Eylill 'ün baskısını iliklerimize kadar hissederek bitirmiştik. Ü niversite özgürlüğe açılan kapıydı. Ve bu kapıdan girildiğinde bütün baskılar geride kalacakh. Ancak beklediğimiz gibi olmadı. Burada da as ker-polis kontrolü devam etti, postal sesleri yankılandı koridorlarda. Sonuçta olağanüstü durum hala devam ediyordu. Ve bu ortamda eleştirileri yüksek sesle dile getirmek bile çok zorken, basın sektöründe sansüre uğramadan muhalefet yapmak, imkansızı başarmaktı. Televiz yon olarak da sadece TRTnin yayın yaphğı bu dönemde muhalif kimlik li, yasaklanmamış tek sol gazete vardı: "Cumhuriyet". Üniversite kantininde elden ele, masadan masaya dolaşan bir ya da iki Cumhuriyet olurdu. Fikri olan ve bunu dile getiren, demokrasi savaş çısı Cumhuriyet gazetesi, öğrenci bütçesinin kısıtlılığıyla imece usulüyle alınırdı. Çünkü, o zaman da Türkiye'nin en pahalı gazetesiydi. Okunur, üstünde tartışılır; "Cumhuriyet yazdıysa doğrudur" savıyla kabul gö rürdü. Doktoramı yaparken hazuladığım ''Fıkir Gazeteciliği ve Cumhuriyet Gazetesi Örneği" adlı tezle, iyice pekişti Cumhuriyet'le olan ilişkim. Ancak görünen kimliğinin ardında inişli çıkışlı, çarpıa bir geçmişin yattığını gözlemlemek de şaşırtmadı değil doğrusu. Cumhuriyet kurulduğu 7 Mayıs 1924'ten beri, hem tartışılan, hem say gı duyulan, hem çok güvenilen, hem az okunan gibi paradokslarla günü müze kadar geldi. Ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine tanıklık eden ender kurumlardan biri olarak, Cumhuriyet rejiminin oluşturulmasında ve benimsetilmesin de yadsınamaz bir ağırlığı oldu. Cumhuriyet gazetesi bu anlamda, Türkiye'nin toplumsal ve siyasal ta rihinin de fotoğrafını yansıttı. Ve kuruluş tarihi eşzamanlı olan bu iki
12
Bir Gazetenin Tarihi: Cumhuriyet
"Cumhuriyet"in başlangıçta örtüşen ilkeleri temelde aynı kaldıysa da, ge lip geçen i.ktidarlann uygulamalanyla bazen aynldı, bazen zıtlaştı. Bu nedenlerden ötürü Cumhuriyet gazetesi, Türkiye'nin siyasi tarihin deki geçiş dönemleri göz önüne alınarak, kronolojik olarak incelendi. Tek Parti Döneminde Cumhuriyet gazetesi (1924-1946)", "Çok Partili Dönemde Cumhuriyet Gazetesi (1946-1960)", "27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Ara Rejimlerin Arasında Cumhuriyet", "12 Eylül 1980'den 2000'li Yıllara" baş lıklanyla dört bölüm halinde ele alınan Cumhuriyet gazetesinin, döneme damgasını vuran olaylara bakış açısından ticari, mesleki ve idari konu muna kadar her türlü yapılanması irdelenmeye çalışıldı. Aynca incelenen dönemler içinde meydana gelen siyasi, sosyal, kül türel olaylar ve Cumhuriyet'in bu olaylara yaklaşımı, genel yayın politika sını somut olarak örneklendirmek amacıyla "Dönemin Önemli Olaylan ve Cumhuriyet Gazetesi" başlığı altında yer aldı. Yaklaşık 80 yıllık tarihi ve duayen gazeteci kadrosuyla Türk basının da önemli bir çizgisi olan Cumhuriyet'i, hemen hemen her açıdan incele mek oldukça zordu. Aylarca süren gazete arşivinin taranmasıyla birlikte çeşitli anılar ve resmi kaynaklardan yola çıkarak, halen yaşayan bir tarih kronolojik ola rak aktanlıyordu çünkü. Özellikle gazetenin sürekli değişen yazar kadro sunu, yöneticilerini ve idari kadrosundaki her ismi doğru tespit etmek için çeşitli kaynaklar karşılaştınlmak zorunda kalındı. Özellikle tiraj konusunda her kaynaktan farklı bilgilere ulaşılması söz konusuydu. Titizlikle çalışılmasına rağmen gözden kaçmış isimler ya da başkaları için önemli olan konular yer almamış olabilir. Takdir edilmeli ki, yaklaşık 80 yıllık bir yayın yaşamını tek bir kitabın içine sığdırmak kolay değil. Ancak Cumlıuriyet'le hiçbir organik bağım olmadığı için, tüm bilgi ve belgeler olabildiğince yansız aktanldı. Ve Cunıhuriyet'in yayın hayatı, bir durum saptaması yapılmasından sonra doğru bulgulara ulaşılacağı inan cıyla, aynntılı olarak gözler önüne serildi. Bu arada uzun ve yorucu çalışmamda emeği geçen ve verdiği destek le yüreklendiren saygıdeğer hocam Prof. Dr. Özden Cankaya başta olmak üzere, değerli düşüncelerini paylaşan İlhan Selçuk, Orhan Erinç, Okay Gönensin ve Cumhuriyet gazetesinin zengin arşivinden yararlanmamı sağlayan İbrahim Yıldız'a, editörüm Tamer Erdoğan'a, sevgili eşime ve katkıda bulunan diğer dostlara teşekkür ederim.
Aysun KÔKTENER
1. BOLUM
TEK PARTİ DÖNEMİNDE CUMHURİYET GAZETESİ (1924-1946) Cumhuriyet Kuruluyor 1920'li yıllarda T ürkiye, yeni bir rejimin kuruluş sancılanru yaşıyor du. Henüz Kurtuluş Savaşı'run yorgunluğunu atamadan ekonomik ve si yasi kavgalara yelken açılmıştı. Ülkedeki geleneksel yapı, yapılan dev rimlerle radikal değişikliklere uğruyor; Cumhuriyet'in ilanı, yeni yöneti min hayata geçirilmesi heyecanla karşılanıyordu. Ancak hızla yaşanan değişimlerin benimsenmesi, istenilen hızda olmuyordu. Özellikle İstanbul basınında Cumhuriyet aleyhine yazılar çıkıyor, açık açık hilafet propagandası yapılıyordu. Böyle bir ortamda rejimi savunmak ve kamuoyu oluşturmak ancak bir gazete ile mümkündü. Bu gazete de rejimle birlikte kök salıp, birlikte gelişecek olan "Cumhuriyet" ti. Cumhuriyet gazetesi, 7 Mayıs 1924'te üzerine yüklenen bu ağır mis yonla doğdu. Yunus Nadi, Zekeriya Sertel ve Nebizade Hamdi İstanbul' da, Cum huriyet'i "Cumhuriyet gazetesi" ile benimsetmek için bayrak açmışlardı. İlk olarak on'ar bin liralık sermayelerle, üç hisseli bir şirket kurdular. Gazetenin doğum yeri, İstanbul'un arnavutkaldırımh sokaklarını süsleyen üç katlı ahşap bir konakh. İttihat ve Terakki'nin Cağaloğlu'ndaki eski genel merkez binası olan "Kırmızı Konak", bir dönem ülkenin siyasal tarihine tanıklık etmişti. Ata türk'ün Yunus Nadi'ye armağan ettiği bu konak, şimdi de Cumhuriyet ga-
14
Yunus Nadi Cumhuriyet arşivi
Cumhuriyet Gazetesi
zetesinin yeni idare binası olarak, Türk basın tari hindeki rolüne hazırlanıyordu. Tecrübeli bir gazeteci olan Yunus Nadi, bir gazetenin başanya ulaşmasındaki en büyük etke nin okuyuculan ile sağlam bağlantılar kurması ve sürdürmesi olduğunu biliyordu. Gazetenin haki ki sahipleri okuyucularıydı. Yeni bir gazete, dü şüncesi kadar biçimiyle de yeni olmalıydı. Bu yüzden teknik hazırlıkların yanı sıra sürdürülen içerik hazırlıklannda da, işe bir anket ile başlan ması uygun görüldü.! Bir sabah İstanbullular, dağıhlan sabah gazete leriyle birlikte bir anket formunu da kapılannda buldular. Bu formda, "Okurun istediği gazetenin temel çizgileri nedir?" sorusuna yanıt aranıyordu: Cumhuriyet, Türkçe yevmi gazete, İdarehane: İstan bul Cağaloğlu'nda. Efendim, Yakında sabahlan yayımlanacak Cumhuriyet gazetesi şimdiye kadar Türkiye' de çıkmış gaz.etelerin en güz.eli ve en mükemmeli olmak emelin dedir. Bu emelini temin için okuyuculanrun arzu ve ihtiyaçlanru tatmin edebilmek mecburiyetinde bulunduğuna kaniyiz. Okuyuculann bugün kü gazeteler tarafından tatmin edilmemiş birçok ihtiyaçlan olduğuna emin olduğumuz için, bu arzu ve ihtiyaçlanrun fikir ve hissiyabna makes olmak isteyen Cumhuriyer in bu olgunluğa ulaşmasına siz de aşağıdaki sorulara cevap vermek suretiyle yardım edebilirsiniz. Bu sebeple aşağıda yer alan sual cevaplannı doldurup bir an evvel idarehanemiz.e gönder mekliğinizi rica eder ve bu vesile ile saygılarımızı tekrarlanz efendim.2
Düzenlenen ankette okuyuculara hangi gazeteleri niçin okudukları, tercih nedenleri, ilgi alanlan, en sevdiği yazarlar soruluyordu. Bir gazete nin içeriğinden yayın politikasına kadar olması gereken bütün konulara değinilen bu ankette, Türkiye' de ilk defa okuyuculann istekleri derinle mesine analiz ediliyordu. Ve Cumhuriyet gazetesi cumhuriyet kavramını ülkede yaymak, yapı lan devrimleri halka benimsetmek, hilafet propagandasına karşı rejimi sa vunmak gibi büyük ideallerle yayın yaşamına başlıyordu. Ancak amaç, sadece cumhuriyetin ideoloğu olmak değildi. Halkın nabzını tutarak, ticari ve mesleki başanlara imza atmak da hedeflerin ara sındaydı.
Tek Pani Döneminde Cumhuriyet Gazetesi
15
Yunus Nadi Atlıtürk'�. Cumhuriyet a�itri
Yunus Nadi gazetesinin ilk sayısında yayımladığı "Cumhuriyet'i Okuyuculara Sunuş" yazısında hedeflediği il.keleri ve nitelikleri sıralıyor, özellikle de "gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de bir parti gazetesidir'' diyerek tarafsız olacaklarının albru çiziyordu. Bugün ille. sayısını yayımlamayı başardığımız Cumhuriyd, okurlan na
kendisini tarubnaya yeterliyse de gaz.etemizin amaç, şekil ve mesle ğine ait bir iki kelime eklemeyi de yararlı bulduk. Cumhuriyet'in siyasi programı isminden belli olduğu gibi, onu ya yımlayanlann siyasi hayatlan da bellidir. Cumhuriyet, Türkiye' de bü yük kavgalarla elde edilmiş tarihi bir sonuçtur. Biz, elde edilen bu amaç uğrunda fiilen çalışmış insanlanz . Memlekette bu muzaffer ve galip fikrin çok kuvvetli taraftarlan vardır. Cumhuriyet memlekete mal ol muş bir fikirdir. Biz, onun temsilcisi ve koruyucusuyuz. Bu temel dü şünce göz önünde tutulduktan sonra kesin olarak söyleriz ki, gazete miz ne hükümet gazetesi ne de bir parti gazetesidir.
Ülkedeki değişim rüzgarlan sadece sosyal ve kültürel alanda değil, teknik olarak da etkisini göstermeye başlanuşh. Yunus Nadi de gelişime açık bir insandı. Yepyeni fikirlerle çıkaracağı gazetesinin teknik olarak da ayrıcalığı olmalıydı. Bu düşünceyle Amerika' da gazetecilik eğitimi görmüş ve Matbuat
16
Cumhuriyet Gazetesi
Umum Müdürlüğü görevinde bulunmuş olan Zekeriya Sertel'i evine ça ğırdı: Nadi Bey bir gün beni evine çağırdı. Ben Basın Genel Müdürlü ğü'nden yeni çekilmiştim. İstanbul'a dönüp serbest çalışmaya hazırla nıyordum. Nadi Beyin yanında Şükrü Kaya da vardı. Nadi Bey bana birlikte "Cumhuriyet" adında bir gazete çıkarmamızı teklif etti. Nadi Bey, Nebizade Hamdi ve ben küçük bir ortaklık kurduk. Onlar Anka ra'da kaldılar. Nadi Bey "Cumhuriyet" çıkıncaya kadar "Yeni Gün" gaze tesinden aynlmadı. Yeni gazetenin hazırlıklannı yapmak üzere benim İstanbul' a gitmem kararlaşhnldı. 3
Adı "Cumhuriyet " Olsun ... Gazetenin bir başka özelliği de, adının "Cumhuriyet" olmasıydı. Cumhuriyet adı bir mesaj, bir sembol olacakb. Demokrasiyi henüz tanı mayan Türk halkını aydınlığa ulaştıracak bir meşale gibi düşünülmüştü. Cumhuriyet gazetesinin isim babası Atatürk'tü. Yunus Nadi'nin kızı Leyla Uşaklıgil çocukluk anılanndaki o heyecan lı günleri şöyle anımsıyordu: İstanbul'a dönünce babam yeniden Yeni Gün'ü çıkarmak istedi. Bu fikrini Atatürk'e de açh. Ama Atatürk, 'Nadi Bey, sen Yeni Gün yerine
Cumhuriyet adlı bir gazete çıkar' dedi. Cumhuriyet böyle çıkh.4
Gazeteci ve yazar Enver B. Şapolyo da "Cumhuriyet" isminin özellik le seçildiğini vurgulayarak; "Osmanlı hükümdarlanna asırlarca başkent lik etmiş olan İstanbul' da Cumhuriyet adı ile bir gazetenin çıkması pek manalı ve çok da isabetli idi. Gazetenin isim babası Atatürk olduğu gibi, çıkmasını arzu eden de, bu büyük adamdı"5 diyordu. Ancak herkes Atatürk ve Yunus Nadi gibi düşünmüyordu. Gazetenin kuruluş hazırlıklan için İstanbul'a gelen Zekeriya Sertel'i meslektaşları hiç de dostane karşılamadı. İstanbul'a gelince düşmanca bir hava ile karşılaşhm. Bir yandan ha zırlıklan yaparken bir yandan da esen havayı kokluyordum. Kiminle konuşsam İstanbul'da esen düşman havasına karşı gazetenin adını "Cumhuriyet" olarak kullanmak doğru görünmüyordu. Bir tür akınh ya kürek çekecektik. Durumu Nadi Beye bildirdim. Nadi Bey kararlı idi, iflas etmek pahasına da olsa gazetenin adı "Cumhuriyet" olacakh. Anlaşılan bu işte Nadi Beye yardımını esirgemeyen Atatürk de bunu böyle istiyordu.6
Tek Parti Döneminde Cumhuriyet Gazetesi
17
lstanbul Basını Cumhuriyet'e Karşı Cumhuriyet gazetesinin kuruluş amaçlanndan biri de İstanbul basınında
yer alan rejim karşıh yazılara ve hilafet propagandalanna set çekebilmekti. Hüseyin Cahit Yalçın Tanin' de, Velid Ebuzziya Tasvir-i Efkar' da, Ah met Emin Yalman ise Vatan gazetesinde, Mustafa Kemal'in diktatörlük kuracağına dair imalarda bulunuyorlardı. Savaş meydanlarındaki mücadele kazanılmış, sıra, Babıali' deki ka lem kavgasından galip çıkmaya gelmişti. Cumhuriyet bu amaçla Babıali'ye adımını attığında, rakipleri çoktan güç birliği yaparak, cephelerini oluşturmuşlardı bile ... Zekeriya Sertel, İstanbul basınının Cumhuriyet gazetesine aldıkları tavn, daha sonra anılannda şöyle aktaracaktı: Gazetenin Cumhuriyet adını taşıması ve cumhuriyet etrafında yayın yapmaya başlaması, İstanbul basınını şaşırth. Bu kez gazeteler toplannı bize çevirdiler. Cumhuriyet adı albnda bir diktatörlüğe gidileceğine şüp he kalmadığını söylüyor, kamuoyunu Ankara'nın aleyhine çevirmeye çalışıyorlardı. Fakat biz çeşitli cephelerden hilafetin nasıl çürümüş ve çökmüş bir kurum olduğunu kanıtlarıyla ispat ediyorduk. Memleketi yabancılara satmış olan hanedan mensuplannın arbk bu topraklara dö nemeyeceğini sanıyorduk. Milli Kurtuluş Savaşını halk kazanmıştı ? Cumhuriyet
gazetesine gelen eleştiri okları yalnız kuruluş günleriyle
sınırlı değildi. Yıllar sonra gazeteci Ahmet Kahraman Cıımhuriyet'in propagandist bir amaçla doğduğunu vurgulayarak, onu rejim muhafızlığıyla suçluyor du: "Savunma mevzii ve propaganda gücü olsun diye, önüne imkanlar serilerek egemen güç tarafından yaratılıp doğuruldu. Biçilip giydirilen iş leve sadakatle sanldı. Rejim muhafızlığı görevini üstlendi."8 Başından itibaren suçlamalar, eleştiriler Cumlıuriyet'te adeta içgüdüsel bir savunma mekanizması oluşturmuştu. Belki de bu yüzden ülkenin en güçlü muhalefet basını kimliği, hiç tartışmasız Cumhuriyet'e verilecekti.
llk Baskı ... Bu arada Ankara' da, çıkardığı Yeni Gün gazetesinin başında kalan Yu nus Nadi'nin içi rahattı. Eğitimli ve işi bilen bir gazeteci olan Zekeriya Sertel, İstanbul'da gazetenin makinesini, mürettiphanesini, kağıtlannı te ker teker almaya başlamıştı. Yeni bir doğum heyecanı herkesi sarmıştı.
Cumhuriyet Gazetesi
lR
İstanbul' da gazetenin hazırlık lanyla uğraşan z.ekeriya Sertel'in de içi içine sığmıyordu. Amerika'da Columbia Üniversitesi'nde öğrendi ği yeni gazetecilik tekniğini uygula ma fırsah bulacaktı. Dünyadaki ilk gazetecilik okulunda üç yıl eğitim gören Zekeriya Sertel, mektepli bir gazeteci olarak alaylı meslektaşlan na örnek bir gazete sunacakh. He men yeni bir ekip yetiştirmek için yola koyuldu. Ne de olsa, ileri gö rüşlü bir gazetenin çal ışanları da farklı olmalıydı: Öteki gazetelerde çalışmış arkadaş lardan hiç kimseyi istemiyordum. Onlar eski gazeteciliğe alışmışlardı. Ben hiç tecrübe görmemiş, fena alışkanlıklar edinmemiş yeni gazeteciler yetiştirecek tim. Böylece yepyeni ve görülmemiş bir gazete çıkanlacakb.9
Kırmızı Kmıd, Cumhuriyet ıırJİtlİ
Aylarca süren çalışmalardan sonra, büyük ilanlarla Cumhuriyet çıkb. Ama ne var ki, evdeki hesap çarşıya uymam.ışb. z.ekeriya Sertel merakla beklediği ilk sayıyı eline aldığında üzüntü sünden kahroldu: Cumhuriyd'in ilk sayısını mer ak ve heyecanla makinadan alıp bakb ğım zaman, kederimden o anda düşüp ölebilirdim. Aylardan beri bera ber çal.ışhğun arkadaşlan yetiştirmek, onlara yeni gazeteciliği öğret mek için harcadığım emek boşa gitmişti. O vakit gazeteler Arap harfle riyle çıkardı Ben Arap harflerinin yeni tekniğe uymayacağını hesapla yamamışbm. Gazete hiçbir şeye benzemiyordu. Sonra hatamızı düzelt meye çalıştık.. Fakat olmadı. .
Hiç beklenmeyen bu başansızlık üzerine Yunus Nadi, Ankara'da Yeni Gün' de çalışan Kemal Salih'i İstanbul'a getirtti . Yazı işlerinin başına geçen Kemal Salih, gazeteye hal.kın alışbğı şekli ve düzeni verdi, gazete yavaş yavaş rayına oturuyordu. Yunus Nadi ilk sayıda yayımlanan başyazısı ile genç Türkiye' nin olu şumuyla birlikte, gazetesini ve kendi duygulanru da anlatıyordu okuyu culara.
Trk Parti Dönrmindr Cwnhuriyrt Gazetrsi
19
24 yıl önce Baba Tahir'in çıkardığı Malumat gazetesinde başladığı ga zeteciliği, inişli çıkışlıydı. Mesleğinin ilk yıllan, Abdülhamit'in istibdad ı na karşı olduğu gerekçesiyle önce Midilli kalesinde hapis, sonra Fethi ye'de sü rgün cezas ıyla g eçmişti. Zorunlu sürgün yıllan ise İkinci Meşrutiyet' in ilanına kadar sürüyor du. Bu arada Fethiye'de Nazime Hanımla evlenen Yunus Nadi için artık yükselme devri başlıyordu. 1 91 0 yılında Selanik'te İttihat ve Terakki' nin çıkardığı "Rumeli" gazetesinde başya zarl ık, iki yıl sonra İkinci Dönem Meclis-i Mebusan' da Ayd ın milletvekilliği yapacakh. İstanbul' a döndüğünde ise ikdam ve Tasvir-i Efkı2r' da yazarlığa başlı yordu. Daha sonra Tasvir-i Efk4r' ın hem yazı işleri müdürü hem de ortağı olacakb. Ve nihayet 1 91 8 yılının 2 Eylül'ünde kendi gazetesine kavuştu Yunus Nadi. Yeni Gün adlı bu gazete ile, İstanbul' dan Milli Mücadele'yi destekle yici yazılar yazmaya başladı. İstanbul işgal edilip Anadolu'ya geçmek zo runda kalınca, gazete Ankara'da Anadolu'da Yeni Gün adıyla basıld ı. Matbaa, Ankara'nın Karaoğlan Çarşısı'nda, hapishaneye bitişik ah şap bir evin alt katında kurulmuştu. Kol gücüyle çevrilen bir makine ile 9 Ağustos 1 920'de, Ankara' run ilk günlük gazetesi yayınlanıyordu. 10 Ancak bir yıl sonra yeniden göç başlayacaktı. Temmuz 1 921 'de Yu nanlılar hücuma başlamış, Ankara'ya doğru yaklaşıyorlardı. Kağnılara eşyalannı denkleyenler, en yakın illere doğru yola çıkmışlardı. Meclis'in Kayseri'ye taşınması düşünülüyordu. Yunus Nadi de karannı verdi ve gazeteyi Kayseri'ye taşıdı. Yazı işleri müdürü Kemal Salih'e bir talimatname vererek kendisi An kara' da kaldı. Talimatnamenin ilk maddesi gazetenin yayın politikasını belirliyordu: Gazetenin hatb hareketi; Misak-ı Milli hudud ve hukukunun behe mehal istihsal edileceği (sa�lanacağı) hakkında çok derin bir kanaat ve imana sahip olması ve o kanaat ve imanı bütün kuvvetiyle tecelli ettir mesidir (göstermesidir).11
Anadolu zor günler yaşıyordu. Sakarya Meydan Savaşı başlamış, bü tün ülke tek yürek olmuş, cepheden gelecek haberleri bekliyordu. Gazetelerin halka ulaşhnlması bir yana haberlerin kağıtlara basılma sı bile hiç kolay d eğildi. Nadir Nadi'nin çocuk gözüyle, o zamanın baskı makinelerini çalıştır mak için değirmen esirleri gerekiyordu: 1921'de Sakarya Savaşı'nın en y�n günleriydi. Ymi Gün'ün mat baası Ankara'dan Kayseri'ye taşınmıştı. Pek külüstür, ilkel bir şeydi.
20
Cwnhuriyer Gazeresi Kolla çevrilen bir makineydi. Ben o zaman 12 yaşındaydım. Matbaada kilere yardım ediyordum. Bir keresinde kola asıldım, çevirmeye çalış tım, derken hoop... Ben de merdaneyi çeviren kolun hareketiyle maki nenin üstünden bir takla atıp, kağıtlann üstüne düşüverdim. Makine nin kollannı çevirmek için ancak eski devirlerde değirmen kolu dön dürtülen esirler lazımdı. Bu ağır işe kimse dayanamıyordu. Sokaktan güçlü kuvvetli hamallar bulunurdu. Bunlar sıra ile birer saat kolu çevir dikten sonra, 'Ben bu işi yapamam' diyerek kaçarlardı. Gazetenin bir yüzü basılmış, diğer yüzü kalırdı. Daha sonra mürettipler kolu çevirir ler, onlar yorulunca muharrirler gelir, nihayet iş başmuharrire kadar dayanırdı. Böyle zorluklar içinde Ymi Gün ancak (sabah gazetesi ola rak) ikindi vakti çıkabilirdi.12 Sakarya zaferi kazanıldıktan sonra gazete tekrar Ankara'ya taşınıyor,
Cumhuriyet'in yayınlanmasından
dört gün sonra, 11 �ayıs 1924'te basın
aleminden çekiliyordu. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması, ülke topraklanrun işgal kuvvetlerin den temizlenmesi, Meclis'in kurulması, devrimlerin gerçekleşmesi ... Hepsi beş yıl gibi kısa bir sürede öyle yoğun yaşanmışh ki, olaylann başından be ri içinde olan Yunus Nadi bile kendini bazen hayal aleminde sanıyordu.
Cumhuriyet'in ilk sayısındaki
"Yeni Gün'den Cumhuriyet'e" adlı baş
yazısında da yaşananlan bir sinema filmi gibi tekrar başa alıp, okuyucula nyla şöyle paylaşıyordu:
Ben İstanbul'dan 1920 Nisanının ikinci günü ayrılmıştım. O zaman burada (Yeni Gün) yayınlanıyordu. O zaman giderken bir gün İstan bul'a yeniden zaferle geleceğime inanıyordum. Bu amaçla Yeni Gün idarehanesi olan binayı iki yıldan uzun bir süre daha kirada tuttum. Şimdi ise dönme inancım gerçekleşmiştir. Fakat görüldüğü gibi bugün gazete olarak İstanbul'dan okuyuculara Yeni Gün'ü değil Cunılıuriyet'i sunuyorum. Demek ki arada büyük devrimler meydana gelmiştir. İtiraf etmeye mecburum ki, bu devrimlerin büyüklüğü ve yüceliğini kendim bile şimdi daha iyi anlamış ve daha çok hayrete düşmüş durumdayım.
O kadar ki, zaman zaman kendimi gerçeğin ve hayalin büyük savaşına bırakmaktan alamıyorum. Özellikle olaylann içinde yüzmüş olmanın verdiği şaşkınlıkla şu ya kın geçmişin müthiş ve büyük safhalanna karşı adeta sudan çıkmış ba lık durumunda bulunuyorum. Bu kadar az zamana, bu kadar büyük devrimler sığabilir mi? Acaba dört beş yıl süren baştanbaşa rüyalarla dolu bir uykudan mı uyandım, yoksa gerçekleşmiş rüyalar karşısında mı bulunuyorum?13
Ttk Parti Dönrmindt Cumhuriytt Gauttsi
21
"Yeni Gün'den Cumhuriyet'e" ilk gün başyazı olarak çıkh. Ancak daha sonra tefrika haline getirilecek ve üç yıl boyunca yayımlanacaktı. İleriki yıllarda da Ankara 'nın ilk Günleri, Ali Galip Olayı, Birinci Büyük Millet Mec lisi 'nin Açılışı ve isyanlar, Çerkez Ethem Kutroetlerinin ihaneti, Mustafa Kemal Paşa Sams un 'da adlanyla kitaplaşhnlıyordu.14 O yıllarda gazetelerin temel direkleri başyazarlardı. Başyazarlar da genellikle gazetenin sahibiydi. Birinci sayfada siyasi içerikli başyazılar ya yımlanır, yorum ağırlıklı gazetecilik yapılırdı. Yunus Nadi Cumhuriyet'in hem düşünsel, hem teknik, hem de sayfa yapısında yeniliklerle doğmasını istiyordu. "Gazete sahiplerinin değil, okuyucunun malıdır" diyordu. Ve ilk baş yazısında bunun alhnı şöyle çiziyordu: Okuyucu her şeyden önce gazetesinde tarafsız ve önyargılara göre yorumlanmamış haberler görmek ister. Haber sütunu, okuyucunun sü tunu ve okuyucunun sayfasıdır. Okuyucu, o sütunlarda olaylann doğ ruluk taşıyan, yanlışlardan ve yanıltmacalardan uz.ak kalan bir yankısı nı görmek ister. Bu amaçla gazeteciliğin geliştiği ülkelerde, haber sayfa lanyla makale sayfalan birbirinden aynlrnışhr. Haber sayfalannda, ga zeteci yalnız olaylan yazmak ve tespit etmekle yetinmek zorundadır. Haber sütununa kendi düşünce ve görüşlerini ekleyemez. Gazetecinin düşünce ve görüşlerini bildirmeye yetkili olduğu sayfa, makale sayfası dır ve gazete sahiplerinin gazetede söz söylemeye yetkili olduklan, an cak bu sayfadır. Biz de çağdaş gazetelerin benimsediği ve uyguladığı bu temel ilkeyi gazetemizde uyguluyoruz.
Bu doğrultuda zamanın Fransız taklidi gazetelerinden farklı bir mi zanpaja gidiliyordu. Bunda Zekeriya Sertel'in Amerika'da gördüğü eğiti min etkisi de büyüktü. İlk günden Yunus Nadi imzasıyla okuyuculara şöyle duyuruluyordu değişiklikler: Fransız taklidi olarak birinci sayfaya konan başmakaleyi oradan kaldırdık. Birinci sayfa haber sayfası, dolayısıyla okuyucu sayfasıdır. Başyazann orada yer işgal etmesi hoşgörülemez. İkinci sayfa, makale sayfasıdır. Burada yalnız siyasi bir başyazı değil, o günün olaylannı yo rumlayan, inceleyen, eleştiren başyazılar bulunacakhr. Gazetemizin ik tisat, sosyal olaylar, edebiyat ve spor konulannda başyazılar kaleme alacak yazarlan vardır. Onlar, gününe göre okuyuculara olaylann yo rum ve eleştirisini yapacaklardır.
Cumhuriyet rejimiyle birlikte toplumda bir statü kazanmaya başla yan kadınlar da unutulmamışh. Cumhuriyet gazetesi sadece erkeklere de-
22
Cumhuriycr Gazcrcsi
ğil, sosyal yapının temelini oluşturan aileye seslenecekti. Başyazıda özel likle vurgulanan konulardan biri de buydu:
Cumhuriyet'in yapmaya çalıştığı ve çalışacağı ikinci .bir yenilik de gazetemizi aile gazetesi yapmakbr. Bizde şimdiye kadar gazeteler, yal nız
belirli bir sınıf (erkekler) için çıkardı. Halbuki aile içinde, genç, ihti
yar, kadın, erkek ve çocuklar her sınıftan ve her yaştan insanlar vardır. Bunların her birisinin ihtiyaçları ayndır. Gazetemiz, bir ailenin üyele rinden her birinin ihtiyacına cevap verebilecek yolda çıkmaya çalışa caktır. Bu amaçla kadınlarımıza , çocuklarımıza, sporculara ait ayn sü tunlarımız vardır. Kadın sütununda, okuma yazma bilen her kadını ilgilendiren konu lar ele alınacaktır. Burada kadınlara ev işleri, çocuk büyübne yollan, tu valet, moda ve benzeri konular gösterilecektir. Çocuk sütununda, 8 ya şından 16 yaşına kadar bütün çocukları ilgilendirecek konular buluna cakbr. Bu sütunlarda masallar, çocuk hikayeleri, çocuk karikatürleri, faydalı bilgiler gibi yazılar yer alacaktır. Gazetemizin iktisat ve spor sütunları, en yetkili uzmanlarca hazırla nacaktır. Mümkünse her gün, olmazsa haftada birkaç defa, biri siyasi, öteki toplumsal iki karikatür yayımlanacakbr.15
Tirajı Patlıyor... Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte gazete sayısında patlama yaşanıyor du. 1923 yılında 40 günlük gazete yayınlanırken bu sayı daha sonra 650'lere kadar yükselecekti. Cumhuriyet de 7 binlik tirajla başlamışh yayın yaşamına. Dört yıl için de de 8-9 bine çıkmışh tirajı ve dönemin en yüksek tirajlı gazetelerinden biriydi artık. O yılların İstanbul'u 1927 nüfus sayımına göre 795 bindi. Okuma-yazma oranının çok düşük olduğu o dönemde, Cumhuriyet iyi bir çıkış yapmış ve yükselme trendini çabuk yakalamışh. 10 yıl sonra tirajını 25-28 binlere çıkaran Cumhuriyet16, atağa kalkarak 1939' da baskı sayısını 62 bine ulaşhrmışb.17 Yani 15 yıl gibi kısa bir sürede tirajını 9 kahna çıkanruşb. O dönem T ürkiye, henüz enflasyonla tanışmıyordu. Cumhuriyet'in ilk fiyatı 3 kuruştu. 2 yıl sonra 5 kuruşa, 1943'te de 8 kuruşa çıkıyordu. 17 yıl boyunca hiç zam yapılmamışh. Ama İkinci Dünya Savaşı ekonomik den geleri alt üst ediyor ve aynı yıl ikinci kez zam yapılarak 1943'ü 10 kuruş fi yatla bitiriyordu Cumhuriyet.
Tek Parti Döneminde Cumhuriyet Gazetesi
23
Yokluk yıllanydı. Eldeki bütün imklnlar sonuna kadar kullanılıyor du. Gazete, Maliye tarafından satışa çıkanlan elden düşme eski bir rotatif le basılıyordu. Ancak şansı yaver gitmiş, hızla tutulmaya başlamışh. Sınırlı bir para ile yola koyulan Yunus Nadi, ilk olarak sermaye arth nmına gitti. Gazetenin sermayesi giderek 60 bin liraya kadar çıkh. Bu arada ortaklardan Nebizade Hamdi Bey aynlmışh. Yunus Nadi gazeteye tek başına sahip olmak istiyordu. Bir gün Zekeriya Sertel'i yanı na çağırarak ortaklığı bitirme teklifinde bulundu: Zekeriya, görüyorsun ki, gazeteye konan sermaye 60 bin lirayı bul du. Bundan sonra da daha ne kadar paraya ihtiyaç olacağını bugünden kestinnek mümkün değil. İstersen sermayeni vereyim, daha iş kopma dan çekili ver. Ne dersin?18
Zekeriya Sertel öneriyi kabul ederek, gazeteyle bağını kopardı. Cum huriyet artık tamamıyla Yunus Nadi'nindi. Sıra gazetedeki yeni yahnmlara gelmişti. Önce işe eski matbaa maki nesinden başlanmış, T ürkiye'ye ilk linotip matbaa makinesi getirilmişti. O makineyle de, Cumhuriyet gazetesine uzun yıllar emek vermiş bir matbaa ustası olan Hüsnü Turcan'a göre Babıali' de bir devrim yarahl mışh: 1926 yılında Cumhuriyet'te çırak olarak çalışmaya başladığımda, ga zete eski harflerle çıkıyordu ve entertipi filan yoktu eski yazının, gaze te elle diziliyordu. 1927-1928'de harf inkılabı oldu. Gazete yansı eski harfle, yansı yeni harflerle çıkmaya başladı. Gazete elle dizilir, tertiple nir, rotatifle basılırdı. Cumhuriyerin o yıllarda da rotatifi vardı. Galiba 1930 yıllanndaydı. Yunus Nadi Bey, Avrupa'dan bir tane linotip getirt ti. O zaman kadar BabıAli'ye linotip girmiş değildi. İşte bence Bab�li'deki ilk devrim budur. Yunus Nadi Bey, linotipi ülkemize getir terek bu devrimi gerçekleştirmiştir.19
Nadir Nadi de, Hüsnü Turcan'ın söz ettiği baskı makinesini ve o dö nemde gazetelerin baskıya hazırlanma sürecini daha sonra anılarında şöyle aktaracakh: Cumhuriyet' in ilk baskı makinesi 1928 doğumluydu. Babam, sanının bir sanayi fuannda gördüğü makineyi pek beğenmiş, bir eşini hemen sahn almışh. O zamana göre Türkiye'de benzeri bulunmayan, modem, üç renkli ve hızlı basan bir rotatifti bu... O zamanlar bir gazetenin hazırlanması daha geniş zaman alırdı. Ge
ce 3'e, 4'e hatta S'e kadar beklendiği olurdu . . . Hiç unutmam, Ata türk'ün ölüm haberini 9'u 10 geçe aldık. 40-45 dakika içinde yeni bir ga zete hazırladık ve tabii sadece İstanbul'da dağıtabildik.20
24
Curnhuriycc Gazccesi
O yıllarda gazetelerin en büyük sorunlanndan biri dağıhmdı. Ne bü yük dağıtım şirketleri vardı ne de gazeteler bu işi üstlenecek organizasy