127 116 6MB
Turkish Pages 281 [282] Year 2000
BEYAZ MİTOLOJİLER ROBERT YOUNG CJ m -
N
� --i o r0 c.....
-·
i m :o
:a Q m m
:a -t < Q c: 2 C")
BEYAZ MİTOLOJİLER ROBERT YOUNG Bize sık sık tarihe geri dönmek zorunda olduğumuz söyleniyor. Fakat böylesine kendinden emin bir şekilde başvurulan bu tarih nerededir? Genellikle teorinin karşısına konulan tarihin bazı örneklerine bakıldığında derhal görülecektir ki bizatihi tarihin kendisi, özellikle de Marksizm için, gayet sorunlu bir kavram olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Tarih teorinin dışında, pusuda bekleyip onun aleyhine çağrılmaya hazır olacağı bir şekilde 'somut' bir varoluşu elde etmeyi hiçbir zaman başaramamıştır. Bu kitapta, savaş-sonrası dönemine ait bir takım tarih teorilerinin sıkıntılarını inceliyorum. Ne var ki takip eden bölümlerin kendileri bir tarihi, şimdiye doğru gelen bir tahliller silsilesini temsil edip böylece yeterli bir teorinin adım adım üretilmesini sergilemiyorlar. Çünkü bizim keşfettiğimiz şey tarihin olasılığının şartlarının aynı zamanda onun imkansızlığının da şartları olduğudur. Bu noktada, teorik 'başarısızlık'ı 'başarı' dan ayırdetmek giderek zorlaşmaktadır. Buradaki farklılık, bu türden şartlara ne tür bir karşılık verilebileceği ve bunun hangi maksatlarla mevzilendirileceği şeklinde daha siyasi bir farklılık olmaktadır.
Robert VOUNG
Q}BA�LAM
. l.JllULll
ISBN:
975-6947-34-9
•
•
BEYAZ MiTOLOJiLER TARİH YAZIMI
VE BATI
ROBERT YOUNG Çeviren: Can Yıldız
Q) BAGLAM
Bağlam Yayınlan 147 İ nceleme-Araştırma 94 ISBN 975-6947-34-9 Robert Young Özgün Adı: White Mythologies - Writing History and the West Beyaz Mitolojiler ©Robert Young, Routledge © Bağlam Yayınları Kitabın çevirisini Almanca metninden kontrol eden Serap Ocak'a teşekkür ederiz. Birinci Basım: Ekim 2000 Kapak ve Sayfa Düzeni: Canan Suner Baskı: Üçel Ofset
BAGLAM YAYlNCILIK Ankara
Cad. 13/1 34410 Cağaloğlu-İ stanbul
Tel: (0212) 513 59 68
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1.
-------
BÖLÜM
BEYAZ MİTOLOJİLER
Tarihselcilik ve Emperyalizm Felsefi Alerji
2.
BÖLÜM
11
------
BÖLÜM
45 49
SARTRE'IN AŞIRILIKLARI
------
İlk Critique İkinci Critique Tarihin Tezadı Tarih ve Kavimmerkeıcilik
4.
5.
BÖLÜM
53
56
61 66 72
TARİHSELCİLİGİN BİLİMSEL ELEŞTİRİSİ
----
83 84 90
Bachelard ve Bilim Tarihi Althusser ve Tarih Bilimi O Tenha Saat 'Eğer Tarih Varsa': Tarih, Hermeneutik ve Tarihsellik
97 108
BÖLÜM
117
FOUCAULT'NUN FANTASMALARl
------
123
Ayrımlaşmış Tarihler Arkeoloji
129 135
Tarih ve Hadise Foucault'nun Fantasmaları İktidar Olarak Tarih Koda: Yeni Tarihselcilik
6.
19 27
MARKSİZM VE TARİH MESELESİ ------ 41
'Tarihte' Stalinizm Buhranı
3.
7
BÖLÜM
JAMESON'IN BASKINI
139 142 146
-------
150
Marksist Teori: Kaynaşbnlamayanı Kaynaştırma Tarih ve 'Gerçek' Önsöz: Gerçekçilik ve Yorum Birinci Bölüm: Gerçekçilik ve Yorum
Postmodernizm ya da Geç Jameson'ın Kültürel Mantığı Jameson'ın Baskını
155 159 166 171 177 181
BÖLÜM
191
·
7.
ŞARKİYATÇILIGA YOLUNU ŞAŞIRTMAK
Sömürgecilik ve Hümanizm
Said ve 'Şarkiyatçılık' Söylemi Metodoloji Sorunlan
Temsil ve Gerçek Entellektüelin Rolü Evrensel ve Tikel 'Metinsellik'
8.
BÖLÜM
BHABHA'NIN TEZADI
Mukallit [The Mimic Man]
Direniş Psikanaliz ve Sömürgecilik
9.
BÖLÜM
SPİVAK: SÖMÜRGESİZLEŞME, YAPISÖKÜM
Tarih ve TAbi
•üçüncü Dünya Kadını' Tersinden Kavimmerkezcilik Araştırmacı İçin Uyancı Modeller
. İçteki İmparatorluk
�N
191 201 205 205 209 211 216 221 227 231 236 245 245 252 259 263 268 m
ÖN SÖZ on yıllarda edebi ve kültürel teori sahası, genel olarak söy lersek, 'siyasi olan'a yönelik bir meşguliyet tarafından be lirlenir oldu. Bu arenadaki en ateşli tartışmalardan biri ise 'te ori'nin 'tarih'le ilişkisi üzerineydi. Bu kategoriler çoğu zaman, bir şekilde birbirlerine zıt, hatta birbirlerini dışlar şekilde, veya sanki bunlar farklı hiyerarşik alanlarda işliyormuş ve böylece biri diğe rini mağlup edip kapsayacak bir konumdaymış gibi sunulmakta dır. Bir popüler ve inandırıcı görüşe göre, teori tarihi ihmal et mektedir ve siyasi olana bir üstünlük iliştirdiğiniz müddetçe te orinin 'metinsellik'ini tarih ve 'gerçek olan' lehine reddetmeniz gerekmektedir.
S
Ben burada bu iddiaya karşı çıkmaya çalışıyorum. Ama bunu yapmak için onu basitçe tersine çevirmiyorum, yani teorinin ge rektiğinde tarihe alaka gösterdiğini ileri sürmüyorum; keza siyasi olan kategorisinde zımnen varolan değerleri de tartışmıyorum. Burada mesele daha ziyade tarihin kendisiyle ilgilidir: bize sık sık tarihe geri dönmek zorunda olduğumuz söyleniyor. Fakat böylesine kendinden emin bir şekilde başvurulan bu tarih nere dedir? Genellikle teorinin karşısına konulan tarihin bazı örnek lerine bakıldığında derhal görülecektir ki bizatihi tarihin kendisi, özellikle de Marksizm için, gayet sorunlu bir kavram olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Tarih teorinin dışında, pusuda bekleyip onun aleyhine çağrılmaya hazır olacağı bir şekilde 'so mut' bir varoluşu elde etmeyi hiçbir zaman başaramamıştır. Bu kitapta, savaş-sonrası dönemine ait bir takım tarih teorile rinin sıkıntılarını inceliyorum. Ne var ki takip eden bölümlerin kendileri bir tarihi, şimdiye doğru gelen bir tahliller silsilesini temsil edip böylece yeterli bir teorinin adım adım üretilmesini sergilemiyorlar. Çünkü bizim keşfettiğimiz şey tarihin olasılığının şartlarının aynı zamanda onun imkansızlığının da şartları oldu ğudur. Bu noktada, teorik 'başarısızlık'ı 'başan'dan ayırdetmek giderek zorlaşmaktadır. Buradaki farklılık, bu türden şartlara ne tür bir karşılık verilebileceği ve bunun hangi maksatlarla mevzi lendirileceği şeklinde daha siyasi bir farklılık olmaktadır.
Tartışılan tüm bu kimselerin karşılaştığı bu türden şartların bir tanesi tarihle bütünleme [totalization] arasındaki sıkıntılı iliş kidir ki buna dair herhangi bir izahın tanım gereği herşeyi kapsa yıcı olması beklenemez. Ben burada bunun yerine ilk başlangıç noktam tarafından tayin ve tesis edilen doğrusal olmayan bir dizi halinde belirli yazarlar üzerinde odaklanıyorum. lngiltere'de edebi ve kültürel teori sahasında teoriyle tarih arasındaki müna kaşa genellikle Marksiz�le post-yapısalcılık arasındaki bir tartış ma temelinde yönetildi. işte bu benim çıkış noktamı oluşturuyor ve aynı zamanda da yöneldiğim meseleleri düzenliyor. Eğer post-yapısalcılık en son Fransız Marksist ve post-Marksist teori ye karşı Anglo-Amerikan bir cevapsa bu benim tahlilimi inşa ederken yaptığım atıfların çerçevesini vermektedir. Açıklanması şüphesiz zaruri olduğundan ilave edilmesi önem arzeden bir nokta var. 'Marksizm', 'post-yapısalcılık' ve bu gibi terimlerin tü mü burada tam yerine oturmayan bir anlamda kullanılmaktadır ve mutlak veya türdeş kimlikleri/özdeşlikleri ima ettikleri sanıl mamalıdır. Birer terim olarak bunlar sadece tanınmalarını ko laylaştıran tescil bayraklarıdır ve bu yüzden bu temelde bundan böyle ürkekçe tırnak içine alınmadan kullanılacaktır. En son Fransız teorisinin Frankfurt Okulununkiyle (özellikle de Adorno ile)