İstanbul'un 100 hani (100 caravanserais of Istanbul) 9786054595167

Han kelimesi, Farsça “hane(ev) kelimesinden gelmektedir. Arapça literatürde ise “han” kelimesi, 1213 yılında “Han al-Aka

268 56 65MB

Turkish Pages 190 Year 2012

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD PDF FILE

Recommend Papers

İstanbul'un 100 hani (100 caravanserais of Istanbul)
 9786054595167

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

,

a~

~~ ~~

,

a~

~~ ~~

, , a~

a~

~~ ~~

~[t. ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ r-

~~ ~~

~~ ~~

~~

~~ ~~

~~

~~ ~~

~~

~~

~~

~~ ~~

~~

1~ 1~

~~

~~ -

1~ 1~

l•••• ~~

a

~~

1~ 1~

~~

lif

~~ ~~ ~~ ~~ il lif

~~ ~~ il

lif

~~ ~~ il

~~ ~~ il

~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~

1

~~ ~~

İSTAN B UL'UN

~~ ~~

HANI

~~

1~ 1~ 1 1~ 1~

100 İSTA

BUL'UN YÜZLERİ SERİSİ -6 0

~~ -

""'4~...

~~ ~~

~~ ~~

~~ ~~

~~ ~~

~a

~a

~[t. ~~

~~ ~~

""'4~...

~~ ~~

""'4~...

~~ ~~ ~~ ~

~~ ~~

1~ 1~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~ ~~

~-~, ~-~, ~,~~,~I ~,~I ~I ~I

~I ~I

~I ~i

~,~I

İSTANBUtUN 100 HANI

İSTANBUL'UN

100 HANI SİNAN CECO

İSTANBUL'UN YÜZLERİ - 60

~



•,

..

.•.•.



. •

.....

• ..

ııl



...

.• •

• •





..... i

,,





&

İ stanb ul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları

İSTANBUL'UN YÜZLERİ ~

60

İSTANBUL'UN 100 HANI Sinan Ceco Genel Yayın Yönetmeni Kültür A. Ş. Genel Müdürü Sabri Dereli Yayın

Koordinatörü Kültür A. Ş. Kültürel Projeler ve Fatih Yavaş

Tanıtım

Müdürü

Editör Fatih Dalgalı Yayın Danışmanı

Ahmet Vefa

Çobanoğlu

Konsept Yönetmeni Dündar Hıza/ Dizi Editörü Uğur Aktaş

Güney Ongun Danışma Kurulu Ahmet Kot Ömer Faruk Şeri/oğlu Fotoğraflar

Sinan Ceco Encümen Arşivi Grafik

Tasarım

Tuğrul

Peker fana Ohanesyan Kapak Fotoğrafı I. Vakıf Han Baskı Yılı

2012 Proje Yapım Kült Ltd. / +90 212 251 3940 www .kult-art . net

Copyright © Kültür

A.Ş.

2010

ISBN 978-605-4595-16-7 Yayınevi

Sertifika No: 15321

Matbaa Sertifika No: 22235

Maltepe Mahallesi Topkapı Kültür Parkı Topkapı / Zeytinburnu / İstanbul T. 0212 467 0700 F. 0212 467 0799

Osmanlı

www.kultursanat.org I [email protected]

Evleri 34010

• •

il



+

il

....

~

• +



~

i



....





• ,.



....

~



+

• •

~

+

~



~





~



+

'

il

'

~

~

.

I

ÇERİ K

07

...

Sunuş

Balcı

09 Takdim 10 Önsöz 14 AbedHan

15

,,

36

70 Deve Hanı

Han

71 •Dikranyan

37

Balkapanı Hanı

i

39

73

Bereket Han

Dilsizzade Han

74

+ 40 Bodrum Hanı ~

ElfiHanı

42

77

AbudEfendiHan

Burmalı

,,

+ 44

~ 77

Büyük Balıklı Han

Esir Hanı

17

Ada Han

Hanı

Elhamra Pasajı

Han

, 46



19

Adamopulo Han

Büyük Çorapp Han

Fesfibaşı

...

21

81 El-Katib Han

.,. 48

-.. 83

Afrika Pasajı

Büyük Çukur Han

Generali Han

...

.. 50



Ağa Hanı

Büyük Ticaret Hanı

Giritli Muflafa Paşa Han



23

~

~

24

22

85

Büyük Valide Hanı

~ 86 Gümrük Hanı

Ali Paşa Hanı {Kapalıfarşı)

•Büyük55 Yeni Han

Hacopulo Pasajı

~ 25 Ali Paşa Hanı {KüfÜkpazar)

59 •Büyük

Hasan Paşa Hanı

Alalemciyan Han

~

27

Ali Paşa Hanı (Tığcılar Sokak) ~

28

Anadolu Pasajı ~

30

Aııılnıı Han

~

52

4 Yıldız Hanı

60

Caferiye Han "11111

61

90

...

91

Hezaren Hanı

~ 63 ÇefeyanHan

Kalcı/ar Hanı

,,

~

33



İmameliHan

65 •ÇituriHan

&ılıtiy,u Hım

89

Cebeci Han

,filızrn Hım

+ 31

87

67

.... 92 . 94 Karaköy KüfÜk Cedid Han

.._ 95

Çuhacı Hanı

KaşıkfıHan

,. 69

i

Çukur Han

Kayseri Han

96

Kızı/Han

•Metro124Han

• 159

• 98



126

.

•Kilit99Han

il,

127

Nordflern Hanı

+ 101

~

KumnıluHan

Ömer Abed Han

il,

97

Kızlarağası Hanı

il,

Narmanlı

Han

130

.. 132

102

VakıfHan-1

161

VakıfHan

-2

• 163 VakıfHan



-3

165

VakıfHan

,ıJ

-4

168

Roman Han

VakıfHan

• 103

.... 133

il,

Kurukahveci Han

Rumeli Han {Pasaj}

Vefai Hanı

~

,,.. 135

+ 171

Sabuncu Han

Vezir Hanı

• 137

4'

Saksı Hanı

Voyvoda Han

• 140



Kurşunlu

Han

105

KuşakfıHan

106 Kuveloğlu Han

108 •Kuyumcular Han ~

109

Küfük Balıklı Han

110

""'Küçük Çukur Han 112 Küçük Yeni Han ~

114

Kürkçü Hanı

116 Leblebici Hanı

118

Serpuş Hanı

~



144

il,

146

Simkeşhane

179 Yusujjan Han

..

181

~ 184 Zincirli Han

.... 150

188 Kaynakra

Süha Fazlı Han

~ 152

+ 153

Liman Ticaret Hanı

Taş Han

Melek Han

178 Yelkenciler Hanı

148 •Sorguflu Han

• 121

+ 122

175

Zincirli Han (Karaköy}

Şekerci Hanı

121

175

SofcuHanı

Liman Hanı

Mahmudiye Han

169

Yağcı Hanı

142

Silahtar Hanı

-5

~

155

Ticaret Hanı

157

""'Tütün Han

SUNUŞ

Sevgili İflanbullular, Kıta/arın

ve kültürlerin

buluşma noktasında

yer alan

İflanbul üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehirdir. Tarihinin her döneminde bir "dünya kenti" olan İflanbul siyasi, iktisadi ve

kültürel bir merkez olma niteliğini halen korumaktadır. Küreselleşmenin etkilerinin güçlü olarak hissedildiği ve şehirlerin büyüyüp dünyanın küçüldüğü zamanımızda önemini ve cazibesini korumaya devam etmektedir. İflanbul'un 2010 Avrupa Kültür Baş­ kenti olarak seçilmesi bunun açık bir göflergesidir.

201 OAvrupa Kültür Başkenti sürecinde birçok etkinliği başarıyla gerçekleştirdik. Bu faaliyetler arasında İflanbul ile ilgili yayınlarımız

önemli bir ağırlık taşımaktadır.

Şehrimizin tarihi, kültürel ve edebi değerleri üzerine eserleri okuyucularla buluşturmaya önem veriyoruz. Bu eserlerin hem İflanbul'un dünya ile diyaloğunun zenginleşmesi­ ne hem de İflanbul'da kentlilik bilincinin gelişmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Tarih, kültür, bilim, sanat, edebiyat gibi pek çok sahada İflanbul'un farklı yüzlerini tanıtan '1flanbul'un Yüzleri" serisini de İflanbul kent kültürüne bir katkı olarak yayın­ yazılmış

lıyoruz.

İflanbul Büyükşehir Belediyesi olarak İflanbul ile ilgili

nitelikli yayınları bundan sonra da sizlerle buluşturmaya devam dönemde yeni müzeleri, tiyatro salonları ve sanatsal aktiviteleri ile dinamik bir kültürel merkez haline gelen ve kültür-sanat alanında uluslararası bir cazibe merkezi olan İflanbul 'u her geçen gün daha ileriye taşıyacağız. edeceğiz. Geçtiğimiz

İflanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi nedeni ile başlattığımız '1flanbul'un Yüzleri" serisinin yayına hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm İflanbullulara sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

\ . KadirTOPBAŞ lstanbul B üyükşc hir Bdcdiyc B aşkanı \

1

TAKDİM

Osmanlı

Devleti dini, askeri ve eğitim müesseselerinin ticari geleneğe uygun yapılarla da öne çıkmış­ tır. Uzun yıllar devleti idare edenlerin sadece askeri, dini ve eğitim yapıları inşa ettirmediği, ticari hayatı geliştirmek ve yönlendirmek amacıyla hanlar, kervansaraylar ve çarşılar yaptırdığı görülmektedir. Yönettiklerinden şahsen sorumlu oldukları ilkesinden hareketle, Osmanlı sultanları halkın ''ter.fih-i ahvali"ne yani ferah seviyesinin yükseltilmesi ve korunması hususuna önem vermişlerdir. yanı sıra oluşturduğu

Çarşı kültürümüzün önemli unsurlarından olan hanlar, bir liman kenti olan İflanbul'un vazgeçilmez mimari yapıla­ rındandır. İflanbul'da bulunan hanlar, ticari malların toplandığı, değerlerinin tespit edildiği ve satışının yapıldığı yerler olmanın yanında, otel olarak da kullanılmıştır. Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı Devleti, vakiflara gelir getirmesi amacıyla hanlarda konaklamayı ya da ticari faaliyetlerde bulunmayı ücrete tabi tutmuş ve bu sayede toplumun ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılayabil­ miştir.

İflanbul'un 100 Hanı adlı kitabımızda, İflanbul'un ticari ve sosyal hayatına tanıklık etmiş olan hanların mimari özelliklerine ve bu hanlarda geçmişten günümüze yapılan ticari faaliyetlere ilişkin kayda değer bilgiler bulunmaktadır.

Kitapta ayrıca, İflanbul'unfethinden sonra inşa ettirilen ilk yapılardan birisi olan Deve Hanı, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından inşa ettirilen Çuhacı Hanı, Avrupa yakasından Anadolu yakasına gelen malların dağıtımının yapıldığı Balaban Hanı, balların depolanıp satıldığı Balkapanı Hanı, Kapalıçarşı hanlarından biri olan Ağa Hanı, Sultan II Abdülhamid'in mabeyncisi Sarıca Ragıb Paşa tarafından Beyoğlu'nda yaptırılan Anadolu Pasajı, Mimar Kemaleddin Bey'in yaptığı VakıfHanları ve diğer hanlar hakkında yapılmış önemli tespitleri okuma fırsatı

bulacaksınız.

İflanbul'un 100 Hanı adlı kitabımızın, köklü bir ticaret geleneğine sahip medeniyetimizin mimari unsurlarından birisi olan hanların önemini kavramak bakımından faydalı olmasını diliyoruz.

İyi okumalar.. . KültürA.Ş.

..

Ü NSÖZ Han kelimesi, Farsça "hane" (ev) kelimesinden gelmektedir. Arapça literatürde ise "han" kelimesi, 1213 yılında "Han al-Akaba"nın yapılmasıyla görülmüştür. Hanlar yapısal olarak birbirinden farklı iki tür için Bunlar menzil hanları (kervansaraylar) ve şehir hanlarıdır. Kervansaraylar, uzun yolculuklarda birer konaklama istasyonu durumundayken şehir hanları, malların depolandığı, satıldığı, takas edildiği, tacirlerin konakladığı ve düzenli olarak ticaret ile imalatın yapıldığı yerlerdi. kullanılmıştır.

Dünyanın

en önemli liman kentlerinden biri olan

İstanbul'da ise ticaret hanları, hiç şüphesiz, kent hayatının en

önemli

enstrümanları arasında

yer

almaktaydı.

Bu hanlar, dünyanın dört bir yanından gelen mallave satıldığı ticaret merkezleriydi. Ticaret özelliğinin yanı sıra ikamet amacıyla kullanılan hanlar, bu yönüyle de günümüz otellerine benzer bir işleve sahipti. Birçok handa çeşitli malların ana dağıtımının da yapıldığı düşünüldüğünde, İstanbul hanlarının ithalat-ihracat merkezi, ambar, alışveriş merkezi ve otel işlevini gören ticari kompleksler olduğunu söylemek yanlış olmaz. rın depolandığı

Osmanlı hanları,

ekseriyetle bünyesinde bulunduğu vakfa gelir getirmesi amacıyla kurulmuştu ve bu nedenle burada konaklamak, kervansarayların aksine ücrete mukabildi. Ancak İstanbul'da bulunan hanların tamamı konaklama hizmeti vermiyordu. Bu tür hanlar ise "ticaret hanı" olarak anılmıştır. Konaklama hizmeti veren hanların çoğunda ise, konaklayanların hayvanlarına ev sahipliği yapması bakımından ahırlar bulunuyordu. Ahırı bulunmayan ve konaklama amacı taşıyan hanlar ise, şehre çalışmak için gelmiş bekarlara hizmet vermekteydi ki, sözlü kültürümüzde yer alan "bekar odası" tabiri de buradan gelmektedir. Kaynaklar incelendiğinde bekar odalarının oldukça yaygın olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda 1882 yılındaki verilere göre, bekar odalarında ikamet edenler İstanbul'un genel nüfusunun yüzde ikisini oluşturmaktaydı. İstanbul hanlarının genel bir mimari şeması ve yapı tekniği de bulunmaktaydı. Buna göre, İstanbul hanları olarak

tabir edilen Osmanlı yapımı hanlar, taş ve tuğla malzemenin sıralı bir şekilde inşa edilmesiyle ortaya çıkmıştı. Hanların dış cephesi bu şekildeyken, mekanların ise, bir veya birden fazla avlunun etrafını çevreleyen revaklar ve revakların gerisinde konumlandırılan odalardan oluştuğu anlaşılmaktadır.

İsranbul hanlarının çoğu iki katlı ve tek avluludur; kat ve avlu sayısına göre gruplara ayrılmaktadır. Ancak 18. yüzyıldan itibaren şehirdeki imar faaliyetlerinin artması sonucu yer sıkıntısı baş gösrermiş ve bu yüzyılın başından itibaren, aynı yapı tekniğiyle üç katlı hanlar inşa edilmeye başlan­ mıştır. İki katlı konaklama hanlarının zemin katı depolara, ü§r katları ise tacirlerin konaklamasına ayrılmıştı. Ahırı olmayan ticaret hanlarının ise zemini depo veya dükkan, ü§r katları ise imalathane ve ticarethanelere ayrılmıştı. yapılar

İflanbul'un 100 Hanı isimli bu kitapta, "İsranbul hanları"

olarak nitelendirilen hanların özgün örnekleriyle, 19. itibaren yapısal ve mekansal değişim gö§reren örneklerini görebilecek ve bu hanların kent hayatında ne kadar önemli birer ensrrüman olduğuna tanık olacaksınız.

yüzyıldan

Araştırmalarımız sırasında 19. ve 20. yüzyılda hazır­ olan sigorta haritalarından etkin bir şekilde faydalandık. Zira bu hanların birçoğu özgün vaziyetini büyük ölçüde yitirmiş olarak günümüze ulaşmıştır. Hatta yıkılan birçok hanın yerine yeni binalar inşa edilmiş, bir şekilde günümüze ulaşabilen hanlara ise acımasızca ve cahilce uygulamalarda bulunulmuştur.

lanmış

Kitapta yer alan hanlara yaptığımız keşif gezileri sı­ tespit ettiğimiz sorunların en başında, bu hanların çok kötü şekilde idare edilmesi yer almaktadır. Osmanlı İmparator­ luğu devrinde, kurulan vakıflara gelir getirmesi maksadıyla inşa edilen bu hanların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idaresine geçtikten sonra yeterli ilgiden uzak kaldığı ortadadır. Osmanlı han mimarisinin en iyi örneklerini barındıran İsranbul'daki hanlar, maalesef ya kaderine terk edilmiş ya da bu yapılara "taş yığını" gözüyle bakan esnafa terk edilmiştir. rasında

Hanlardan bir kısmının yapım tarihindeki belirsizlikler nedeniyle alfabetik olarak sıralanmasının uygun görüldüğü bu kitapta, klasik Osmanlı hanlarının yanında, Batılılaşma dönemi han örnekleriyle de karşılaşacaksınız. Bu hanların bazılarının Batılılaşma dönemi hanlarına geçiş özelliği taşıdığını da göreceksiniz. Sonuç itibariyle bir avlu etrafında gelişen hanların son yüzyılın Batılılaşma etkisiyle avlu yerine iki sokağı birbirine bağlayan bir geçide dönüştüğü dikkat çekecektir. Bu nedenle, İsranbul hanlarının, klasik Osmanlı han yapısından, Avrupalıların "pasaj" olarak ifade ettiği ticari yapılara dönüştü­ ğü de ortaya çıkacaktır. Bu kitabın hazırlanmasında katkılarını esirgemeyen değerli sanat tarihçisi Ahmet Vefa Çobanoğlu'na ve Fatih Güldal'a teşekkürleri bir borç bilirim ... Sinan Ceco

Abed Han Abud Efendi Han Ada Han Adamopulo Han Afrika Pasajı Ağa Hanı Alalemciyan Han Ali Paşa Hanı (Kapalıçarşı ) Ali Paşa Hanı (Küçükpazar) Ali Paşa Hanı (Tığcılar Sokak) Anadolu Pasajı Andrea Han Astarcı Han Bahtiyar Han Balaban Hanı Balcı Han Balkapanı Hanı Bereket Han Bodrum Hanı Burmalı Han Büyük Balıklı Han Büyük Çorapçı Han Büyük Çukur Han Büyük Ticaret Hanı Büyük Valide Hanı Büyük Yeni Han Büyük Yıldız Hanı Caferiye Han Cebeci Han Çeçeyan Han Çituri Han Çuhacı Hanı Çukur Han Deve Hanı Dikranyan Hanı Dilsizzade Han Elçi Hanı Elhamra Pasajı Esir Hanı Fesçibaşı El-Katib Han Generali Han Giritli Mustafa Paşa Han Gümrük Hanı Hacopulo Pasajı Hasan Paşa Hanı Hezaren Hanı( lmameli Hari Kalcılar Hanı Karaköy Küçük

Cedid Han Kaşıkçı Han Kayseri Han Kızıl Han Kızlarağası Hanı Kilit Han Kumrulu Han Kurşunlu Han Kurukahveci Han Kuşakçı Han Kuveloğlu Han Kuyumcular Han Küçük Balıklı Han Küçük Çukur Han Küçük Yeni Han Kürkçü Hanı Leblebici Hanı Liman Hanı Liman Ticaret Hanı Mahmudiye Han Melek Han Metro Han.. Narmanlı Han Nordsrern Hanı Omer Abed Han Roman Han Rumeli Han (Pasaj) Sabuncu Han Saksı Hanı Serpuş Hanı Silahtar Hanı Simkeşhane Sofcu Hanı Sorguçlu Han Süha Fazlı Han Şekerci Hanı Taş Han Ticaret Hanı Tütün Han Vakıf Han - 1 Vakıf Han - 2 Vakıf Han - 3 Vakıf Han - 4 Vakıf Han - 5 Vefai Hanı Vezir Hanı Voyvoda Han Yağcı Hanı Yelkenciler Hanı Yusufyan Han Zincirli Han (Karaköy) Zincirli Han

ABEDHAN

Yapı tekniği

ve

üslubu açısından bir 19. yüzyıl yapısı olduğu anlaşılan

Abed Han. 712 metrekarelik bir alan üzerine. bitişik nizamda inşa edilmiştir.

Karaköy, Kemankeş Mahallesi'nde, Erişteci Sokak ile Havyar Hanı Sokak arasındaki parsel üzerine, bitişik nizamda inşa edilen Abed Han'ın iki girişi bulunmaktadır. Giriş­ lerden biri Erişteci Sokak No: 3'te bulunurken, diğeri Havyar Hanı Sokak No 19'dadır. Kitabesi bulunmayan hanın inşa tarihi ve mimarıy­ la ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Abdurrahman Abed Bey tarafından inşa ettirilen bu hanın, yapı tekniği ve üslubuna bakıldığında bir 19. yüzyıl yapısı olduğu anlaşılmaktadır. Zeminle birlikte dört katlı olan Abed Han'ın bir de bodrum katı bulunmaktadır. Hanın planı ise, üzeri iki yana eğimli cam çatıyla örtülü dikdörtgen bir avlunun etrafında şekillenmiştir. Avluya açılan dükkanların bulunduğu Abed Han'ın zeminde kapladığı alan ise 712 metrekaredir. Han, bitişik nizamda inşa edildiğinden cepheleri oldukça dardır. Bu nedenle üst kattaki odaların çoğu gün ışığını cepheden değil, avlu boşluğundan alır.

Abed Han'ın giriş cephesinden bir görünüm

Abed Han'm girişinden bir gO'rünüm

.1 4 .

Hana ait en eski belgeler, 1913'e ait ticaret yıllıkları­ Buna göre handa o yıllarda beş tüccar, dört tahıl tüccarı, iki un tüccarı, bir kahvehane, yedi komisyoncu, yedi tahıl komisyoncusu, iki kömür tüccarı, bir sigorta şirketi, altı avukat, bir yabancı şirket, iki banker, bir Fransız sigorta şirketi, bir terzi ve Abdurrahman Abed Bey'in yönetim bürosu bulunmaktaydı. Günümüzde ise Abed Han'ın dükkan ve odaları ağırlıklı olarak elektronik eşya ticareti için kullanılmaktadır. dır.

2

ABUD EFENDİ HAN Eminönü'nde, Mahmutpaşa Yokuşu'nda bulunan Abud Efendi Han, 1887 yılında, Sultan II. Abdülhamid devrinin önemli tüccarlarından Abud Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Mimarı bilinmeyen han, 1987 yılında el değiştirmiş ve oda oda satılmıştır.

• Abud Efendi Han'ın girişinden bir göriiniim

. 15 .

Zeminle birlikte dört katlı olan Abud Efendi Han'ın bodrum katı ve çatı katı da bulunmaktadır. Planı dik açılar­ dan oluşmayan ve ortasında dikdörtgen bir avlu bulunan Abud Efendi Han, 335 metrekarelik bir alana inşa edilmiştir.

Sultan il. Abdülhamid devrinin ünlü tüccarlarından Abud Efendi tarafından 1887 yılında inşa edilen han, seçmeci

Hanın cepheleri oldukça hareketlidir. Dönemin üslup anlayışının bir uzantısı olarak seçmeci bir süsleme tarzı göze çarpmaktadır. Sarı renk sıvalı olan bu cephede çok sayıda pencere vardır. Handaki dükkanların, sokağa bakanları hariç, tümü bir kapı ve iki pencereyle avluya açılmaktadır.

mimarlık anlayış ının

bir ürünü olarak

Hanın

içindeki geçitten bir gOrii.nUm

Pervititch Haritası'nda Abud Efendi Han, 1944

"' Abud Efendi Han'ın

Osmanlıca

ve Fransızca yazıtı

1889-1890 tarihli ticaret yıllıklarındaki kayıtla­ ra göre Abud Efendi Han'da yedi komisyoncu, bir halıcı, bir kağıt tüccarı, bir simsar, bir banker-tüccar (bu banker on odayı kullanmaktadır) ve bir çay tüccarı faaliyet yürütmüştür. Hanın sahibi olan Abud Efendi de iki odayı büro amaçlı kullanmıştır. Han ile ilgili kayıtlardan, handaki tüccarların çoğunun gayrimüslim olduğu anlaşılmaktadır. O yıllarda ağırlıklı olarak tuhafiyecilerin faaliyet gösl:erdiği handa, günümüzde tuhafiyeciler, bijutericiler, elektronik eşya tamircileri ve hırdavatçılar faaliyet gösl:ermektedir. Hanın üsl: katları ise tamamen depo olarak kullanılmaktadır.

. 1 6.

Seçmeci

mimarlık anlayışının

bir ürünü olarak deAbud Efendi Han, üzeri cam çatılı avlusu ve avlu boşluğunun etrafını çevreleyen galerileriyle 19. yüzyıl hanı özelliği göstermektedir. Abud Efendi Han, özgün halini iyi derecede koruması bakımından son derece önemlidir. ğerlendirebileceğimiz

ADAHAN Karaköy, Kemankeş Mahallesi'nde Gümrük Sokak Tulumba Sokak'ın kesiştiği noktada inşa edilen Ada Han'ın tek girişi Gümrük Sokak'tandır. Kitabesi bulunmayan hanın inşa tarihine ve mimarına ilişkin kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1880 tarihli ticareti yıllıklarında bu hanın isminin geçmesi, 1868 tarihli yıllıklarda ise geçmemesi, Ada Han'ın 1868 ile 1880 tarihleri arasında inşa edildiğini göstermektedir. ile

Ağaç

Ada Han'ın giri/indm bir gürünüm

. 1 7.

Ada Han'ın

dış genel gOrünümü

Yol ve arsa durumuna uyum sağlama çabasından düzgün bir plana sahip olmayan üçgene yakın bir plan şeklinde inşa edilen Ada Han, zeminle birlikte üç katlı ve avluludur. Avlusunun üzeri cam çatıyla örtülüdür. Zemin katı dükkanlı olan hanın bu katındaki dükkanların bir kısmı sokağa veya avluya bakarken, üsr kattaki odalar avluya bakan galerilere dolayı

açılmaktadır.

Hana dair en erken tarihli belgeler olan 1880 tarihli ticaret yıllıklarına göre bu handa bir İtalyan mimar, Marmara Adalan Şarapçılığı'na ait bir mağaza ve meyhane, çatılar için zift kartonu satıcısı, kömür tüccarı, çelik kasa tüccarı, bir komisyoncu, bir sarraf faaliyet gösrerirdi. Hanın ikinci katında ise Cervat&Fatzea kardeşler isimli bir kuruluşa ait farklı sektörlerden işyerleri bulunmaktaydı. 1990'lı yılların sonuna doğru ise hanın zemin katında eczane, av malzemeleri, temizlik malzemeleri, ambalaj malzemeleri satıcıları, demir, kağıt, boru ve deri ticareti yapanlar, elektronikçiler ve ganyan bayii faaliyet gösrermiştir. Üsr katlarında ise avukatlar, muhasebe büroları, gemi acenteleri, sigorta şirketleri, inşaat şirketleri, kırtasiye malzemeleri satıcıları, elektrik malzemeleri satıcıları faaliyet gösrermiştir. Günümüzde ise hanın odalarından sekizi boş dururken, üç oda da depo olarak kullanılmaktadır. Geri kalan odalarda ise muhasebe büroları, gemi acenteleri, elektronikçiler ve hırdavat­ çılar faaliyet gösrermektedir. Zemindeki dükkanlardan birinde bir ayakkabıcı, diğerinde lokanta, üçüncüsünde ise su arıtma makineleri bayii faaliyet gösrermektedir.

1868 ile 1880 yılları edilen Ada Han. üç katlı ve avlulu hanlar grubunda olup, yol ve arsa bakımından düzgün bir plana sahip değildir. arasında inşa

4

ADAMOPULO HAN Tünel'de, Galip Dede Sokağı'nda bulunan Adamopulo Han 1906 yılında inşa edilmiştir. Ön cephesi Galip Dede Sokağı'na, arka cephesi de Şah Kulu Sokağı'na bakan hanın mimarı C. Coulouthros'tur. Aynı döneme tarihlenen pek çok yapı örneği gibi ana malzemesi taş olan yapı oldukça geniş bir alanı kaplamaktadır ve hanın geneline simetrik unsurlar hakimdir. Yapının cephesinde yer alan orta bölümdeki dört pencerenin, iki yanda birer pencereyle daha desreklenmiş olduğu görülür. Birinci kat dı­ şında tüm pencereler birer balkona açılır. Ön cephe daha süslü, arka cephe daha sadedir. Arka cephede her katta on iki pencere

.19.

1906 yılında Mimar

C. Coulouthros tarafından inşa

edilen Adamopulo Han. neo-klasik üsluba yakın tasarlanan cephe düzenlemesiyle dikkat çekmektedir.

Adamopulo Hanı'nın d ı; gme!görünümü

bulunurken, ön cephede beşer pencere vardır. Birinci kattaki pencerelerde kullanılan üçgen alınlık ve pencerelerin yanların­ da bulunan küçük sütunlar birer tapınak girişini andırır. Günümüzde han olarak işlevini sürdüren yapı, klasik üsluba yakın bir görüntü sergilemektedir.

AFRİKA PASAJI

Beyoğlu'nda

bulunan ve Ragıb Paşa tarafından 1905 ettirilen han, Büyük Parmakkapı ile Küçük Parsokaklarını birbirine bağlamaktadır.

yılında inşa makkapı

Bü yük Parmakkapı ile Küçük Parmak kapı sokaklarını birbirine bağlayan Afrika Pa s ajı, 1905

Yapının planına baktığımızda, giriş katıyla birlikte yedi katlı olan yapının merdiven boşluğunun üzerinde teras olarak kullanılan bir çatısı vardır. 1072 metrekarelik bir alana inşa edilen pasajın dört kapısı bulunmaktadır. Üfüi açık pasajın dört kolundan iki kolu sokaklara, diğer iki kolu da hanlara

yılında Ragıb Paşa tarafından, 1072

metrekarelik bir alan üzerine inşa

açılmaktadır.

e ttirilmiş tir.

Han ilk yapıldığında, dükkanlarında kuaför Dimitri Olendezos, ayakkabıcı Marko Ferigo, bisiklet tamircisi Mihran Büyükyan, ayakkabıcılar Onnik Papazyan ve Garbis Minasyan, ütücü ve temizleyici Yani Çobanoğlu ve matb aacı F. Caryan faaliyet göslermiştir. Afrika Hanı'nın dönemin en seçkin ailelerinin oturduğu altmış dairesi ise ailelere yetmeyecek kadar küçük olmasına rağmen 1980'lere kadar gayrimüslim aileler burada yaşamayı sürdürmüşlerdir. 1920'li yıllarda handa otuz dört Rum, on bir Levanten, yedi Ermeni, üç Musevi ve iki Müslüman aile yaşamaktaydı. boştur

Günümüzde Afrika Pasajı'nın üsl katları tamamen ve bir bölümü ayakkabı imalathanesi olarak kullanıl­

maktadır.

. Afrika Pasajı 'ndan bir görünüm

.2 1 .

6

AGAHANI

Beyazıt'ta, Kapalıçarşı'nın batı yönünde, Yorgancılar Caddesi'nin Yağlıkçılar Sokağı'na yakın bir noktada inşa edilmiştir. Hanın kitabesinin günümüze ulaşamamasından dolayı, binanın yaptıranına ve mimarına dair bilgiler bulunmamaktadır. Fakat isminin ''Ağa Hanı" olarak anılması, bu hanın, saraydaki kapıağalarından biri tarafından yaptırılma ihtimalini kuvvetlendirmektedir.

Kapalıçarşı hanlarından

Ağa Hanı'nın

olan kitabesi

bulunmadığından,

hangi tarihte kim tarafından inşa edildiği

tam olarak bilinmemektedir. Ancak hanın. civar hanlar ile olan benzerlikleri binanın bir 18. yüzyıl

Hanın kitabesinin bulunmayışı, yapının tarihlendirilmesi konusunda da başlıca engellerdendir. Ancak yapının Kapalıçarşı'nın batı istikametinde inşa edilmesi ve civarındaki diğer hanlarla plan ve süsleme açısından benzerliklerin görülmesi bu hanın, civarındaki diğer hanlar ile aynı dönemlerde, yani 18. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş olabileceği tezini güçlendirmektedir.

yapısı olduğunu

göstermektedir.

Ağa Hanı, Osmanlı mimarisindeki, han inşa teknibir uzantısı olarak taş ve tuğla malzeme ile imal edilmiş­ tir. Kesme taşlar ile tuğlaların kullanıldığı yapıda, kesme taş­ ların mükemmeliyeti dikkat çekmektedir. İsl:anbul hanlarının genel özelliklerinden olan bitişik nizamda inşa edilmiş olan bu han, birçok Osmanlı hanında olduğu gibi, yol ve arsa durumuna göre tasarlanmıştır. Buna göre, yapının bir kenarı 19 metre bir kenarı ise 16 metre olan alana iki katlı olarak inşa edilmiştir. ğinin

.. Ağa Hanı'nın Kapalt;arşı'da

bulunan girişi

.. Ağa Hanı'nı n

avlusundan bir göriiniım

Zaman içerisindeki gelişigüzel onarımlarla gunumüze kadar gelebilen, tek avlulu ve iki katlı olan Ağa Hanı, özgün durumunu büyük ölçüde kaybetmiştir.

. 22 .

1

ALALEMCİYAN HAN

Alalemciyan Han, Eminönü'nde, Posrane Yanı Sokak ile Büyük Posrane Caddesi'nin kesiştiği köşede yer almaktadır. Yeni adı "Banka Han'' olan hanın girişinde orijinal ismi hem Fransızca hem Osmanlıca yazılmıştır. İsminin yazılı olduğu levhanın her iki yanında da binanın yapım tarihi olarak 1900 yılı dikkat çekmektedir. Mimarı bilinmeyen han, Alalemciyan isimli bir fes tüccarı tarafından yaptırılmıştır.

Alalemciyan isimli bir fes tüccarı tarafından 1900 yılında inşa edilen han, birçok farklı üsluptan izler taşıması bakımından

önemlidir.

Han, "L'' şeklinde bir plana sahiptir ve zeminle birlikte üç katlıdır. Bunun dışında iki bodrum, bir asma kat ve bir de çatı katı bulunmaktadır. Avlusu bulunmayan handa odalar, koridora ve üzeri ışık geçiren cam çatılı bir ışıklık boşluğuna bakan galeriye açılır. Üç cephesi bulunan hanın tüm odaları­ nın dışarıya açılan pencereleri bulunmaktadır. Kağir bir yapı olan Alalemciyan Han, zeminde 429,5 metrekarelik bir alana oturmaktadır.

Kesme taş işçiliğinin örneklerinin görüldüğü Alalemciyan Han, neorönesans üslubunda olmasının yanında birçok farklı üsluptan izler de taşıması bakımından eklektik, yani seçmeci bir üslup anlayışının ürünüdür.

.. Alalemciyan Han'ın dışarıdan

bir gOrüniimU

Pervititch Haritaları'nda A lalemciyan Ha n, 1 944

1913 yılına ait ticaret yıllıklarına göre bu handa, han sahibi olan ve fes ticaretiyle uğraşan Alalemciyan'ın dışında, Anglo-Levantine Banking isimli bir banka, iki banker, bir halı tüccarı, bir sigorta şirketi, iki tüccar, bir komisyoncu faaliyet gösrermiştir. Daha sonra diş hekimleri ve avukatların ağırlık olarak faaliyet yürütmeye başladığı yakın zamanlara kadar ise ecza depolarına hizmet vermiştir. Günümüzde ise resrorasyon faaliyetleri nedeniyle hanın büyük bir bölümü boşaltılmıştır. .2 3 .

.. Alaltmtiyan Han 'ın

lı.talıaı

19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı han mimarisinin tipik örneklerinden sayılabilecek olan Alalemciyan Han, özgünlüğünü iyi korumuş bir yapı olarak dikkat çekmektedir.

ALİ PAŞA HANI (KAPALI ÇARŞI)

Kapalıçarşı'nın

hanlar bölgesi olarak isimlendirilen Caddesi ile Yorgancılar Caddesi'nin kesiştiği köşede inşa edilen Ali Paşa Hanı'nın kuzeyinde Camili Han, güneyinde Bodrum Hanı bulunmaktadır. kesiminde,

Ali Paşa Hanı'nın Kapalıça rşı'da

bulunan giriji

..

Çadırcılar

Hanın kitabesinin olmaması, yapının kim tarafın­ dan ne zaman ve kime yaptırıldığı sorularını yanıtsız bırak­ maktadır. Ancak yapı, inşa tekniği ve malzeme açısından değerlendirildiğinde 18. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Klasik bir yapı şekli olan kesme taş ve sıralı tuğlalarla inşa edilmiş olan yapı, diğer hanlarda da görülen, yol ve arsa durumuna uygun bir biçimde inşa edilmiştir. Yapı buna rağmen diğer hanlara nazaran daha düzgün bir plan içermektedir. Yapının planı, güneyinde bulunan Bodrum Hanı'na bitişik olan cephesi hariç düzgün bir dikdörtgen form göstermektedir. Hanın tek avlusu da bu düzgünlük çerçevesinde ta sarlanmıştır ve 17x27 metrelik bir alana sahiptir. Girişi

Yorgancılar

Caddesi'nde bulunan Ali Paşa Hanı'nın Yorgancılar Caddesi ile Çadırcılar Caddesi' ne bakan cephelerinde serbest biçimde dükkanlar bulunmaktadır. İki katlı revaklar ve revakların gerisinde gelişen mekanlarla oluşan yapının en önemli özelliği, üst kattaki giriş yönü ve kuzeyde yer alan orta mekanların revaklarının, avluya birer eyvan düzeniyle açılmasıdır. . 24 .

Zemin katı depo, üsl: katlan da ikamet ile çeşitli ticarethanelere ayrılan bu hana ait esnaf defterleri incelendiğinde, 19. yüzyılın başlarında handa on sekiz çuhacı, dokuz terzi, iki oturakçı, bir kapamacı, bir fıçıcı esnafının bulunduğu anlaşıl­

Kapalıçarşı hanlarından

olan Ali Paşa Hanı 'nın kitabesi

maktadır.

bulunmadığından yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapı üslubu açısından bu hanın bir 18. yüzyıl yapısı olduğunu söylemek mümkündür.

Avlu cephelerinde de taş ve tuğlanın kullanıldığı düşünülen yapı, bozulmuş bir plan ve dokuyla günümüze kadar ulaşabilmiştir. Yanı başında bulunan Bodrum Hanı ile birleşen cephesiyle bir çeşit "çift han'' görünümü arz eden yapı hanlar bölgesindeki işlevselliğini sürdürmektedir.

ALİ PAŞA HANI (KÜÇÜKPAZAR)

Eminönü'nün Küçükpazar semtinde, Unkapanı Caddesi ile Kıble Çeşme Caddesi arasına inşa edilen hanın kitabesi olmadığından, yapım yılı, yaptıranı ve mimarı hakkında kesin bilgilere ulaşılamamaktadır. Ancak yapısal özellikleri göz önüne alındığında, hanın 18. yüzyıla ait olduğu anlaşılmakta­ dır. Eski Eserleri Koruma Arşivi'ndeki bazı kayıtlarda yapının 18. yüzyılda Çorlulu Ali Paşa tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir.

Ali Paşa Hanı, İsl:anbul hanlarının geleneksel yapı biçimine uygun olarak kesme taş ve tuğladan inşa edilmiştir. Bugün Atatürk Bulvarı olarak bilinen yolun doğusunda, kuzey-güney uzantılı olarak inşa edilen bu han, inşa edildiği dö-

Ali Paşa Hanı'nın dış genel görUniimU

"

I"

,,;-- ...

Y.•

':t!~

nemdeki mevcut yolun ve arsanın konumuna uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle nizami bir geometrik plana sahip olmayan hanın 15xl 7 metrelik avlusu da nizami değildir,

Eminönü'nün Küçükpazar semtinde yer alan Ali Paşa Hanı, özgün vaziyetini iyi bir biçimde muhafaza etmiş 18. yüzyıl yapısı olarak dikkat çekmektedir.

Dış cephesinden her odanın iki penceresinin olduğu görülebilen Ali Paşa Hanı, iki katlı ve tek avluludur. Yakın zamanda gördüğü onarım sayesinde diğer hanlara nazaran daha iyi durumda olan Ali Paşa Hanı'nın avlusu revaklıdır ve giriş cephesinde sivri kemerli bir kapıyla başlayan beşik tonozlu geçidi, özgün halini son derece iyi bir biçimde muhafaza etmiştir. Bu geçidin açıldığı avlunun solunda her iki katı birbirine bağ­ layan merdiven bulunmaktadır. İki katlı hanın katları revaklarla çevrilmiştir. Revak kemerleri tuğladan yapılan hanın zemin katındaki kemerler sivri, üst kattakiler ise yuvarlak formda tasarlanmıştır. Ön ve arka cephelerinde dükkanların, zemin katında ise depoların bulunduğu handa, 1821 tarihli esnaf defterlerine göre bir tütüncü ve on sekiz çuhacı esnafı bulunmaktaydı.

.. Ali Paşa Hanı'nın avlusu, Encümen Arıivi.1940'/ar

. 26 .

10

ALİ PAŞA HANI (TIGCILAR SOKAK)

" Ali Paşa Hanı'nın Tığcılar

Sokak'tan gOrümişü

Beyazıt'ta, Kapalıçarşı'nın

hanlar bölgesinde yer alan yapı, Tığcılar Sokak'taki beş büyük handan biridir. Bitişik nizamda inşa edilen hanın kuzeyinde Mercan Çukur Han, güneyinde ise Yaldız Han bulunmaktadır.

Ali

Paşa Hanı

olarak anılan birçok handan biri olan yapının kitabesi bulunmadığından, eserin yaptıranı, mimarı ve inşa yılı gibi bilgilere ulaşılamamaktadır. Ancak yapının inşa tekniği ve süsleme gibi detaylarından bir tarihlendirme yapıl­ dığında, etrafındaki diğer hanlar gibi 18. yüzyılda inşa edildiği sonucuna varılmaktadır. Han, inşa tekniği açısından geleneksel tarzda, taş ve tuğla olarak inşa edilmiştir. Ancak yapı, günümüzde özgün halini kaybetmiş bir vaziyettedir. Doğu cephesinin sonraki dönemde yeniden inşa edilmesiyle günümüze ulaşabilen yapı, plan açısından da, çoğu handa görüldüğü üzere, arsanın ve yolun yapısına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Yapının avlusu da bu çevre-mekan ilişkisi doğrultusunda tasarlanarak simetri niteliğinden uzaklaştırılmıştır. Avlulu ve iki katlı olarak, düzgün olmayan bir plan anlayışıyla inşa edilen hanın dış

Kapalıçarşı 'nın

hanlar bölgesinde, Tığcılar Sokak'ta yer alan Ali Paşa Hanı. özgün

vaziyetini büyük ölçüde yitirmiş olarak günümüze ulaşabilmiştir. Bu sokakta yer alan b eş büyük handan biri olan Ali Paş a Hanı, birkaç küçük ~apı unsuru dışında, ismi de dah il çok şe> ka yb etmiştir

cephesi dükkanlıdır. Ancak bu dükkanların da kemer formları zaman içinde değiştirilerek özgün vaziyetini yitirmiştir. Hanın zemin katıdaki mekanlarında avluya açılan birer kapı bulunurken, daha sonraki yıllarda birer de pencere eklenmiştir. Zemin katları depo ve dükkanlar için, üsl: katları ise ikamet amaçlı inşa edilen bu handa, 1821 tarihli esnaf defterlerine göre bir adet babuşçu (bir çeşit terlikçi) ve bir adet şer­ betçi esnafı bulunurken, on beş adet de "muhtelif" esnaf kaydı bulunmaktadır.

Ali Paşa Hanı günümüze, ismi de dahil olmak üzere birçok unsurunu kaybetmiş olarak ulaşmıştır. Giriş cephesi ve bu cepheyi avluya bağlayan tonozlu geçit dışında hanın özgün vaziyetini yansıtan neredeyse hiçbir unsur kalmamıştır.

Ali Paşa Hanı'nın bulunduğu yere inşa edilen iş merkezinin içinden bir görünüm

11

ANADOLU PASAJI İstiklal Caddesi'nde, Atlas Pasajı'nın yanında bulunan Anadolu Pasajı, Sultan II. Abdülhamid'in mabeyincilerinden olup, ticaretle uğraşan Mabeyinci Sarıca Ragıb Paşa tarafından yaptırılmıştır ve 19. yüzyıl sonlarına tarihlenmektedir. Adını imparatorluğun yayıldığı coğrafyadan

Sultan il. Abdülhamid'in mabeyncisi Sarıca Ragıb

Paşa tarafından Beyoğlu'nda inşa

ettirilen Anadolu Pasajı, 831 metrekarelik bir alan üzerine oturmaktadır ve Rumeli Pasajı ile Afrika Pasajı gibi tüccar apartmanlarından

biri olarak kabul edilmektedir.

alan, arsalar üzerinde ve çok katlı olarak inşa edilen yapılar Anadolu Pasajı, Rumeli Pasajı, Afrika Pasajı, "tüccar apartmanları" olarak bilinmektedir. Beyoğlu'nda geniş

Anadolu

Pasajı'nın bulunduğu

yerde önceleri bir kabu bölümleri satın aldırarak Anadolu Pasajı'nı buraya inşa ettirmiştir. Han bittiğinde girişin sağ tarafına Lazarro Franco ve oğlunun mefruşat mağaza­ sı, daha sonra da Belfasl: gömlekçisi yerleşmiştir. Pınar Yeltin'e göre bina, İtalyan tarzı diğer yapılarla birlikte yapıldığı için tarzı aynıdır. Ragıb Paşa, bu binayı da ileri gelen tüccarlar için konut olarak yaptırmıştır. dın mağazası vardı. Ragıb Paşa,

831 metrekare üzerine kurulu olan hanın altı tamamen bodrum olup; zemin katında on yedi dükkan, üstte de yirmi daire bulunmaktadır. İstiklal Caddesi'ne bakan tarafında zemin ve üzerinde dört kattan oluşan hanın Alyon Sokağı cephesinde de zemin kat üzerinde beş kat vardır. lu

Pasajı,

Şimdiki Atlas Pasajı'nın bitişiğinde yer alan Anadoözgün vaziyetini korumuş hanlardandır. . 2 8.

12

ANDREAHAN

Yapım

"L • biçiminde bir plana sahip olan Andrea tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. 1800'lerin başlarında Kudüs'e ve Aynoroz'a gide n Ortodoks hacıların konaklaması için yapılan Andrea Han. ismini Aynoroz'daki Aya Andrea'dan Han 'ın

almaktadır.

tarihi belli olmayan Andrea Han, KaraköyGalata Mumhane Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Yan cephesi Karatavuk Sokağı'na arka cephesi de Hoca Tahsin Sokağı'na bakmaktadır.

Tophane

arasında,

1800'lerde Rusya'dan hac görevi için Kudüs'e ve Aynoroz' a giden Ortodoksların konaklaması için yapılan hanın ''Andrea" adını almasının sebebiyse Aynoroz'daki üç manastır­ dan biri olan Aya Andrea'ya bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. 1917'deki Rus Devrimi' nden sonra bir kısmı Amerika'ya ve Avrupa'ya giden Beyaz Rusların İstanbul'dan ayrılmayan kısmı Beyoğlu'nda yaşamıştır. 1950'lere kadar keşişlerin elinde olan, bu keşişlerin daha sonra Aynoroz'a gitmesiyle boş kalan yapı, Galata yöresindeki üç kiliseden üçer kişilik heyetlerin 1954'te Pantemelon-Andrea-Elia Fukaraperver Cemiyeti'ni kurmalarıyla cemiyetin idaresi altına girmiştir. Yapının orta katında bugün de bir odası bulunmaktadır.

Andrta Han'dan bir detay

Andrea Han'ın dış görünümü

.30.

"L'' biçiminde bir plana sahip olan yapı kagirdir ve üç katlı olarak inşa edilmiştir. Yapının tek girişi tamamen taş; üst katları tuğlayla örtülüdür. Sütunlu giriş kapısının iki yanında ve diğer cephelerde binaya ve Aynaroz'daki Aya Andrea Manafürı'na gelir sağlayan dükkanlar bulunmaktadır. Günümüzde yapının terası olarak düzenlenen kı­ Aya Andrea Kilisesi'nde, Aynaroz'un ve oraya giden hacıların tasvir edildiği duvar resmi bulunmaktadır. sımdaki

13

ASTARCI HAN Kapalıçarşı'nın kuzey istikametinde, Yağlıkçılar Caddesi boyunca uzanan han grubundan Cebeci Han'a bitişik olan Astarcı Hanı'nın kitabesi bulunmadığından yapım yılı, mimarı ve yaptıranına dair bilgiler bulunmamaktadır. Ancak çevre hanlarla olan üslup ve inşa tarzı benzerliğinden ötürü 18. yüzyıla tarihlenmektedir.

İstanbul hanlarının geleneksel yapı malzemesi olan kesme taş ve tuğla bu handa da kullanılmış, ancak han özgün halini büyük ölçüde yitirmiştir. Birçok İstanbul hanında oldu.3 ı.

.

ğu

gibi revak kemerlerinin ve iç avluya ait revak kemerlerindeki sütun başlıklarının taş olduğunu gösl:eren birkaç örnek kalabilmiştir.

Zemin katlarının depolara ayrıldığı hanın ÜSt katticarethane ve ikamet amacıyla kullanılmıştır. Planı genel itibariyle yamuk bir geometrik formdan oluşsa da, 22x18 metrelik avlusu düzgün bir dörtgen çizmektedir. İki katlı ve tek avlulu hanlar grubuna giren bu hanın, Yağlıkçılar Caddesi'ne bakan cephesi ise sıralı dükkanlıdır. ları

Kapalıç arş ı

h a nla rında n olan As ta rcı Han, bölgenin 18. yüzyıl

h a nla rı a ra sında

ye r a lm a kta dır. 1894 depreminde büyük hasar gören h a nın zarar görm eyen kı s ımla rı, yap ı n ı n özgün vaziye tine ilişkin fikir vermektedir.

. Astarcı Han'ın Kapalıçarşı 'dak.i girişinden

bir gOriiniim

1821 tarihli esnaf defterlerine göre bu handa beş tülbentçi, bir penbeci (pamukçu), bir bohçacı, bir tüccar, üç sarraf, dokuz poliçeci, bir terzi, iki çulcu ve bir tuhafcı (tuhafiyeci) esnafı kayıtlıyken bir de muhtelif olarak kayıtlı esnaf bulunmaktadır. Şark Ticaret Yıllıkları'na göre 1885 ila 1921 yılları arasında bu handa, on dört komisyoncu, on manifaturacı, iki sarraf, bir simsar, bir sırmacı, iki basmacı, bir tülbentçi, bir tüccar, bir boyacı ve bir züccaciyeci esnafı faaliyet gösl:ermiştir. 1894 depreminde üsl: katı tamamen yıkılan Asl:arcı alt katı ise kısmen ayakta kalmıştır ve bu bölümlerden artakalan yapı elemanları sayesinde hanın özgün haline dair fikir yürütülebilmektedir. Hanı'nın

14

BAHTİYAR HAN

Galata'da, Bankalar Caddesi'nde bulunan Bahtiyar nizamda inşa edilmiştir. Kitabesi bulunmayan hanın ne zaman ve kim tarafından inşa edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1905 tarihli Goad Sigorta Haritaları'nda bu hanın isminin Bahtiyar&Camondo olarak geçmesi ve 1893-1894 tarihli ticaret yıllıklarında isminin geçmemesi, Bahtiyar Han'ın 1894 ila 1905 yılları arasında inşa edildiğini göstermektedir. Han,

bitişik

Bahtiyar Han, yol ve arsa durumuna uyum sağlan­ düzgün bir plan özelliği göstermeyip, kırık hatlıdır. Zeminle birlikte beş katlı olan hana, 1956 yılında kazan dairesi yapmak için bir de bodrum kazılmıştır. Avlusu bulunmayan han zeminde 529 metrekarelik bir alan üzerine otur-

1894 ifa 1905 tarihle ri a rasında in ş a e dile n Bahtiyar Han, 529 me tre kare lik bir alan üzerin e o turm a kta dır. Yol ve arsa durumundan ö türü düz gün bir plana sahip olmayan han, özgün vaziyetini iyi bir biçimde

ması açısından

maktadır.

k o ru ya bilmiş tir.

Bahtiyar Han 'ın

...

Hanın işlevine dair en erken tarihli kayıtların bulunduğu 1913 tarihli ticaret yıl­ lıklarına göre, bu handa ağırlıklı olarak Batılı sigorta şirketleri­ nin Türkiye temsilcilikleri faaliyet göstermiştir. İki sigorta şir­ ketinin toplam beş odayı işgal ettiği handa ayrıca bir komisyoncu, üç avukat, bir mimarlık bürosu faaliyet göstermiştir. Günümüzde ise handa yirmi elektrikçi, on beş elektronikçi, beş avukat faaliyet gösterirken odaların bazıları depo olarak kullanılmakta, bazıları da boş durmaktadır.

Galata civarındaki hanlar içinde özgün halini en iyi biçimde koruyan hanlardan olan Bahtiyar Han, özgün cephesi ve özellikle kurulduğu yıllarda burada faaliyet gösteren Avrupa sermayeli şirketlerin fazlalığıyla dikkat çekmektedir.

. 33 .

dış genel görünümü

15

BALABAN HANI

Balaban İskelesi Hanı olarak da anılan yapı, günümüzde Üsküdar'daki arabalı vapur iskelesinin bulunduğu yerden başlayarak Şemsipaşa yönüne doğru uzanan bir alan üzerine inşa edilmişti. 19. yüzyılın başlarında düzenlenmiş Bosl:ancıbaşı Defteri'nde de Üsküdar'da Yeni Valide Camii civarında olduğu ifade edilen Balaban İskelesi Hanı, yeniçerilerin kontrolünde faaliyet göstermiştir. Bir zamanlar, günümüzdeki Balaban Caddesi olarak civarda bulunan bu han, kahvehaneleri ve kayıkhane­ leriyle ünlenmiştir. Bu hanın en büyük özelliği Avrupa yakasından gelen malların, Anadolu yakasında boşaltıldığı iskeleye sahip olmasıydı. Balaban İskelesi'nde indirilen ticaret malları bu handa depolanır ve Anadolu'ya bu han vasıtasıyla gönderilirdi. Bu nedenle bir anlamda Anadolu'ya gönderilen mallaanılan

rın

"ana dağıtıcısı" konumunda olan hanın son derece önemli bir ticaret sirkülasyonu vardı. Hanın bu denli büyük bir ticaret potansiyelini elinde bulundurması, zaten nizamı bozulmuş olan yeniçerilerin dikkatini çekmiş ve han onların kontrolüne girmişti. Yeniçerilerin kontrolü altında bulunan han ve civarı­ nın zamanla İsl:anbul'un en büyük suç merkezi haline gelmesi, devlet için ciddi bir sorun oluşturmuş, 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa tarafından bu bölgeye harekat düzenlenmiştir. Bir süreliğine de olsa düzenin sağlandığı bölgede 1826 yılın­ da yeniçeriliğin kaldırılmasıyla kontrol tamamen sağlanmış ve han Sultan II. Mahmud'un emriyle, Üsküdar'ın asayişini korumak maksadıyla yıktırılmıştır. 1960 yılında gerçekleşen imar faaliyetleri kapsamın­ da handan geriye kalan mimari elemanların da ortadan kaldı­ rılmasıyla, handan geriye yalnızca bulunduğu caddeye verdiği isim kalmıştır.

Üsküdar sahilinin Yeni Valide Camiıne yakın bir kesiminde bulunan Balaban Hanı 'n ın en bü~ü öze lliği, Avrupa yakasından gelen malların, Anadolu yakasında boşaltılıp

dağıtımının yap ıldığı

yer

olma s ıdır.

16

BALCI HAN

Eminönü Sultanhamam'da Vasıf Çınar Caddesi'nde yer almaktadır. Hanın gerçek adı 20. yüzyıl başlarına ait sigorta haritalarında "Teraki Han" (ya da Terakki Han) olarak geçmektedir. Binanın üzerinde herhangi bir kitabe bulunmadığından yapının tam olarak ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak hanın üslup özellikleri dikkate alındığında, 19. yüzyıl sonu yapısı olduğu anlaşılmaktadır.

/ " Bakı

Han'dan bir görünüm

Zemin kat ile birlikte beş kat olan hanın düzgün dikdörtgen biçiminde bir planı bulunmaktadır. Yapının uzun kenarlarından biri Vasıf Çınar Caddesi'ne bakar ki bu, yapının tek cephesidir giriş de bu cepheden sağlanmaktadır. Hanın,

EminönüSultanhamam 'da ye r alan Ba lcı Han, 19. yüzyılın so nla rına

tarihlenm ektedir. Zeminle birlikte b eş ka tlı olan han, günümüzde ağırlıklı olarak depo iş levi görm ektedir.

sakinlerine ait en erken tarihli kayıtlar ise 1913 tarihli ticaret yıllıklarıdır. Buna göre handa o yıllarda Mehmet Balcı isminde bir tüccar ile kardeşlerinin mefruşat mağazaları bulunmaktaydı. Yüksek ihtimalle, Balcı kardeşlerin bu hanın mülkiyetini de almasıyla hanın ismi de değişmiştir. 2000'li yılların başlarına kadar mefruşat sektörünün ağırlıklı olarak hizmet verdiği hanın üçüncü katında bir muhasebe bürosu, gömlekçiler ve tekstilciler faaliyet göstermekteydi. Yakın zamanda han el değiştirmiş ve o zamandan itibaren hanın içinde hiçbir işletme kalmamıştır.

. 3 6.

17

BALKAPANI HANI

Eminönü, Hasırcılar Caddesi'nde bulunan hanın kitabesi olmadığından, yaptıranı, yapım yılı ve mimarı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. İsl:anbul'un en eski hanlarından biri olan Balkapanı Hanı, yapısal

olarak incelendiğinde, Bizans devrinden kalma bir yapının temelleri üzerine kurulduğu anlaşılmaktadır. Bodrumun üsl: katları dikkate alındığında bu yapı tarzının 16. yüzyıla ait olduğu anlaşılmaktadır. Temeli Bizans devrine ait kalıntılara sahip, üsl: katları 16. yüzyılda inşa edilmiş hanın bazı bölümlerinde, sonraki yüzyıllara ait yapı izleri de bulunmaktadır. Bu da sonraki dönemlerde hana bazı eklemeler veya handa bazı değişiklikler yapıldığını gösl:ermektedir. Dört tarafından sokaklarla çevrili bir ada üzerine konumlanan hanın planı, sadece Tahtakale'ye bakan cephesinden dolayı bir yamuk çizer. Bunun dışında, 87x52 metrelik alan üzerinde olabildiğince düzgün konumlandırılmıştır. Zeminin üzerine inşa edilen iki kata ilaveten daha sonra bir kat daha eklenen hanın ortasında ise 32x42 metre büyüklüğünde revaklı bir avlu bulunmaktadır.

Balkapanı Hanı'nın T

av lusu

İsl:anbul'un limanlar bölgesine yakın bir yere konumolan bu hanın en önemli özelliği isminden de anlaşıla­ cağı üzere, temel gıda maddelerinden olan balın depolanmasını sağlamaktı. Nitekim "kapan'' kelimesi, bazı gıda maddelerinin depolandığı ve toptan olarak satıldığı yerlere verilen isimdi. Buna göre İsl:anbul'da unların depolanıp satıldığı Unkapanı, yağların depolanıp satıldığı Yağkapanı ve balların depolanıp lanmış

satıldığı Balkapanı bulunmaktaydı. Balkııpanı Hanı,

Encümen Arşivi, 1940'/ar

Bal, özellikle şekerin bulunmadığı zamanlarda şeker yerine kullanıldığından İsl:anbul'da bol miktarda bal bulundurulmuştur. Ancak her ne kadar ismi Balkapanı olsa da bu handa balın dışında da gıda maddeleri depolanmıştır. Şark Ticaret Y ıllıkları'na göre 1880-1921 yılları arasında bu handa bal ticareti yapanların dışında tereyağı, deri ve kösele, nal, çorap, tahin, musluk, kumaş, sabun gibi ticaret mallarını satan işletmeler de faaliyette bulunmuştur. Hanın bir diğer özelliği ve Bizans devrinden kalan bir yapı olarak işlevini yitirmediğinin kanıtı, Fatih Sultan Mehmed'in hanın gelirlerini Ayasofya'ya bağlamasıdır.

Eminönü bölgesinin en bü yük h a nla rından biri olan Ba lkapı Hanı 'nın,

bir Bizans yapıs ı üzerin e inş a edildiği a nlaşılmaktadır. Dört ta rafı sokaklarla çevrili bir ada üzerin e in şa edilen Ba lk apa nı Ha nı,

87x52 metrelik bir alan üzerin e o turm a kta dır.

... Balkapanı Hanı'nın girişi

. 3 8.

18

BEREKET HAN

Galata'da Bankalar Caddesi, Kart Çınar Sokak ile Galata Kulesi Sokak'ın arasında kalan parselin uç kısmında yer alan Bereket Han'ın girişi, Kart Çınar Sokak ile Bankalar Caddesi'ni birbirine bağlayan geçit üzerindedir. Kitabesi bulunmayan hanın ne zaman ve kim taradair kesin bir bilgi yoktur. Ancak yapının adının 1889-1890 tarihli ticaret yıllıklarında geçmesi 1880 tarihli yıllıklarda geçmemesi Bereket Han'ın 1880 ile 1889 tarihleri arasında inşa edildiğini gösl:ermektedir. fından inşa edildiğine

Bereket Han, Bizans devrinde Galata'da yer alan Ceneviz kolonisinin meclis binası kalıntıları üzerine inşa edilGalata'da Kart Çın a r üzerinde ye r alan Bereket Han, Ga la ta 'nın Ceneviz kolonisi o lduğ u dönemde meclis b in as ı olarak Soka ğı

kullanıla n yapının k a lıntıla rı

üzerin e

inşa e dilmiştir.

Ber~hı

.39.

Han

miştir.

1316 tarihinde inşa edilen bu meclis binasının kalın­ arka tarafında görülebilmektedir. 1316 tarihine ait bir yapının kalıntıları üzerine inşa edilen bina 19. yüzyılın başlarında Franchini Han olarak anılmaktadır. 1870'li yıllarda Bankalar Caddesi'ne tramvay yolu yapabilmek için bu binanın ön tarafı ortasına kadar yıktırılınca, bugün Bereket Han olarak anılan yapı ortaya çıkmıştır. Semavi Eyice'ye göre Bereket Han'ın arka cephesindeki zemin kat ve birinci kat duvarları, Ceneviz devrine ait meclis binasına aittir. tıları hanın

1880'li yıllarda son halini alan Bereket Han, zemin ve üzerindeki asma katla beraber beş katlıdır. 224,5 metrekarelik bir alana oturan han, avlusuz hanlar grubundadır. 1889-1890 yıllarına ait ticaret yıllıklarına göre bu handa bir sigorta şirketi, bir iş adamı, bir komisyoncu, bir tütün tüccarı, iki avukat, bir orman işletmecisi, bir aydınlatma şirketi (İstanbul şehrinin aydınlatılmasıyla ilgili faaliyet yürüten bir şirket) faaliyet göstermiştir. Goad Sigorta Haritaları'na göre hanın zemin katında da bir kahvehane bulunmaktaydı. On yıl öncesine kadar büyük bölümü depo olarak kullanılan hanın zemin katında elektrik malzemeleri ticareti yapan iki mağaza ile bir büfe, birinci katında bir çay ocağı ile boş odalar, ikinci katında iki avukat bürosu, iki elektrik malzemeleri ithalatçısı ve bir kadın kuaförü bulunuyordu. Üçüncü kat ise tamamen depo olarak kullanılıyordu. Han günümüzde tamamen boştur ve onarımı sürmektedir.

19

BODRUM HANI Beyazıt'ta, Kapalıçarşı'nın batısındaki

Kapalıçarşı

hanlarından

olan Bodrum Hanı, iki katlı ve tek avlulu hanlar gurubunda ye r almaktadır. 1894 yılındaki depremde hasar gören Bodrum Hanı, yüzeysel olarak elden geçirilmiş tir.

Fesçiler, Bitve Çadırcılar Caddesi köşesinde yer almaktadır. Yapının kitabesi bulunmadığından mimarı, yaptıranı ve yapım yılına dair bilgi yoktur. Ancak inşa tekniği ve üslup açısından bir değerlendirme yapıldığında 18. yüzyıla ait hanlardan oldupazarı Sokağı

ğu anlaşılmaktadır.

İki katlı ve tek avlulu hanlar grubunda olan yapının

alt katında dükkanlar, üst katlarında ise odalar bulunmaktadır. Halk arasında burasının bir Bizans yapısı olduğu ve fetihten evvel manastır olarak kullanıldığına dair rivayetler bulunmaktadır. Zemin ve bodrum katlarındaki Bizans yapı öğelerine dair izler bu iddiayı kanıtlar niteliktedir. . 40 .

Üst katlarında klasik İstanbul han mimarisinin gözBodrum Hanı, yol ve arsa düzenine uyum sağlanması açısından muntazam bir geometrik formdan uzak olarak inşa edilmiştir. Cephesi kırık hatlara sahip olan hanın tek avlusu da birçok noktadan yamuklar çizer. Özellikle zemin katı özgün halinden oldukça uzaklaşmış olan han, işlev açısından özelliği­ ni korumuştur. Bodrum Hanı 1894 yılındaki depremde hasar görmüş ve kabaca onarımdan geçirilmiştir. lendiği

Reşat Ekrem Koçu'nun İflanbul Ansiklopedisi'nde, Göktürk'ün aktardığı bir bilgiye göre, 1940 yılında iki kişi, hanın 53 numarasında bulunan tesviyecinin zeminde bir mahzenin varlığını fark etmişler ve yerin 150 metre kadar altına girmişler, ancak ışığın yetersiz oluşu nedeniyle daha öteye gidememişlerdir. Söz konusu mahzenin girişi bugün tamamen Hakkı

kapatılmış durumdadır.

1821 yılındaki esnaf defterlerine göre bu handa yirmi dokuz çuhacı, sekiz terzi, iki kapamacı, üç ipekçi, bir ütücü, bir hazırcı esnafı bulunmaktadır. 1961 yılındaki verilere göre de bu handa yirmi kunduracı, on bir hazır elbiseci-terzi, beş terzi, üç marangoz, iki camcı-aynacı, iki karyolacı, iki aşçı, iki kahveci, bir mobilyacı, bir tesviyeci ve bir de demirci yer almaktadır.

Bodrum Han'ın avlusundan bir görUnüm

20

BURMALI HAN

Eminönü, Rüstempaşa Mahallesi'nde, Hasırcılar Caddesi ile Kızılhan Sokağı'nın köşesinde yer alan han, Kanuni Sultan Süleyman' ın kızı Mihrimah ile evlenerek damat olan Sadrazam Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kitabesi olmayan yapı mimari özellikleri bakımından 16. yüzyılın ortalarına tarihlenmektedir. İki katlı, revaklı tek avlulu hanlar grubuna giren Burmalı Han'ın planı

Burmalı

"U" şeklindedir ve iki sokaktan da cephesi vardır. Cephesi taş, tuğla malzemeyle örülü ve sıvalıdır. Klasik Osmanlı mimari üslubunda inşa edilen Burmalı Han, zaman içinde yapılan bazı onarımlarla görsel niteliğini büyük ölçüde kaybetmiştir. Yapının dışında, caddeye bakan kesitte, sı­ ralı dükkanları bulunmaktadır. Üst katındaki revak sisteminin gerisinde ise bir sıra mekan inşa edilmiştir, bu mekanlar birer

Han, Encümen Arşivi, 1940'/ar Pervititch Haritaları'nda Burmalı Han, 1944

R

C'

L

K (79)

R• •

(s;1,,

C

:A

( 77) 17'