Devrimci Proletaryanın 1 Mayıs Eylemi [1 ed.]

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

Birinci baskı : Nisan 1975 ÇAGRI YAYINEVİ El kitapları dizisi

:

:

3

1

Sorumlu yönetmen:

İlhan KALAYLIOGLU

ADRES: Necatibey Caddesi 47 j9 Telefon

:

18 18 72 ANKARA

Yazışma adresi

:

P.K. 568 Kızılay - ANKARA

LENiN

DEVRiMCi PROLETARYANIN 1 MAYIS EYLEMi

Çeviren Orhan AYDIN

Ünal Matbaası 1975

-

ANKARA

İŞÇİ BAYRAMI

İşçi yoldaşları

Tüm ülkelerin işçilerinin

sınıf bilincine vardıkları, insanın insana bas­ kısı ve zulmüne karşı verilen mücadelede, aç­ lık, yoksulluk ve aşağılanmaya karşı milyon­

lan kurtarma mücadelesinde birlik oluşlarını kutladıklan İşçi Bayramı yaklaşıyor. Bu bü­ yük mücadelede birbirine karşı olan iki dün­ ya var: sermaye dünyası ile emek dünyası, sö­ mürü ve esaret dünyası ile kardeşlik ve özgür­ lük dünyası.

Bir yanda bir avuç zengin kan emici var.

Onlar fabrikalan ve değirmenleri, araç ve ma­ kinaları ellerine geçirrnişler, milyonlarca dö­ nüm toprağı ve yığınlada parayı özel mülki­ yetlerine geçirmişlerdir. Onlar, hükümeti ve orduyu uşaklan, yığdıkları servetin sadık bek­ çi köpekleri durumuna getirmişlerdir. Diğer yanda mülksüzleştirilmiş milyonlar var. Onlar, parababalarma, hizmetlerinde ça­ lışmak için yalvarmak zorundadırlar. Emekle­ riyle tüm serveti yaratanlar onlardır; yine de

s

bütün yaşamlan boyunca bir ekmek kabuğu için mücadele etmek, bir lütufmuşçasına. iş için yalvarmak, güçlerini ve sağlıklarını ezi­ yet verici işlerde tüketmek ve köylerde, kulü­ belerde ya da kentlerde badrum ve çatı oda­ lannda yoksulluk içinde yaşamak zorundadır­ lar. Fakat şimdi, ezilen mülksüzleştirilmişler parababalarına ve sömürücülere savaş ilan et­ mişlerdir. Tüm ülkelerin işçileri, emeği ücretli kölelikten, yoksulluk ve baskıdan kurtarmak için savaşıyorlar. Onlar, ortak emeğin yarat­ tığı servetin, bir avuç zenginin değil tüm ça­ lışanların yaranna olduğu bir toplum düzeni için savaşıyorlar. Onlar, toprağı ve fabrikaları, değirmenleri ve makinalan tüm ezilenlerin or­ tak mülkü yapmak istiyorlar. Onlar, zengin-fa­ kir ayrımını ortadan kaldırmayı istiyorlar, e­ meğin ürünlerinin emekçilerin kendisine git­ meşini istiyorlar ve insan aklının tüm buluş­ lannın, iş yöntemlerindeki tüm gelişmelerin çalışan insan kitlelerini geliştirmesini istiyor­ lar, baskı aracı olarak kullanılmasını değil. Emeğin sermayeye karşı verdiği mücade­ le, tüm ülkelerin işçilerine büyük fedakarlık­ lara maloluyor. Onlar daha iyi bir yaşam ve özgürlük uğruna kanlarını oluk oluk akıtıyor­ lar. Bu dava için çarpışanlara hükümetler, gö­ rülmemiş işkenceler yapıyorlar.

Fakat tüm

haskılara karşın dünya işçilerinin birliği bü-

6

yüyor ve güç kazanıyor. Giderek daha çok işçi sosyalist partilerde birleşiyor, bu partileri des­ tekleyenler milyonlara varıyor ve kapitalist sömürüciller sınıfını alaşağı edecekleri kesin zafere doğru, kararlı adımlarla ilerliyorlar. Rus proletaryası da yeni bir hayata baş­ ladı. O da bu büyük mücadeleye katılmıştır. İşçilerimizin köleleştirilmeye ses çıkarmadık­ ları, boyunduruktan kurtulmanın hiçbir yolu­ nu bulamadıkları, acı hayatlarında hiçbir ümit ışığı göremedikleri günler geride kaldı. Sosya­ lizm, onlara kurtuluş yolunu

gösteriyor ve

onbinlerce savaşçı kızıl bayrak altında topla­ nıyor. Grevler, işçilere birliğin gücünü kanıt­ lamış, karşı durmayı öğretmiş, örgütlü emeğin sermaye için ne denli korkunç olduğunu gös­ termiştir. İşçiler, kapitalistlerin ve hükümetin yaşamasının ve sernirmesinin, kendi emekleri sayesinde olduğunu anlamışlardır. İşçiler, bir­ likte mücadele ruhuyla, özgürlük ve sosyalizm özlemiyle yola çıkmışlardır. İşçiler, çarlık otok­ rasİsinin :ne denli karanlık ve uğursuz bir güç olduğunu kavramışlardır. İşçiler, mücadeleleri için özgürlüğe gerek duyuyorlar, fakat çarlık hükümeti onların ellerini kollarını bağlamış­ tır. İşçiler toplantı özgürlüğüne; örgütlenme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne gerek duyar­ lar, fakat çarlık hükümeti özgürlük için yapı­ lan her atılıma, kamçı, hapishane ve süngü ile karşılık vermektedir.

«Kahrolsun otokrasi! »

7

haykırışı Rusya'nın her köşesine yayılmıştır; sokaklarda ve işçilerin kitle gösterilerinde gi­ derek, sık sık duyulmaktadır. Geçen yaz Gü­ ney Rusya' da onbinlerce işçi daha iyi bir ya­ şam için ve polis zulmüne karşı ayaklanmış1ardır. Burjuvazi ve hükümet, büyük şehirler­ lerdeki tüm endüstriyel hayatı bir vuruşta fel­ ce uğratan korkunç işçi ordusunun görünümü karşısında tir tir titrediler. İşçi davasının dü­ zinelerce savaşçısı, çarlığın iç düşmana karşı gönderdiği birlikler tarafından öldürüldü. Fakat bu iç düşmanı yenecek hiçbir güç yoktur, çünkü yönetici sınıflar ve hükümet yalnızca onun [iç düşmanın -ç] emeğine daya­ narak yaşamaktadır. Dünya yüzünde, giderek sınıf bilincini geliştiren ve örgütlü bir biçim­ de birleşen milyonlarca işçiyi yenebilecek hiç­ bir güç yoktur. İşçilerin uğradıkları her yenil­ gi safiara yeni savaşçılar katmakta, daha ge­ niş kitleleri uyandırmakta ve on1an yer,ıi mü­ cadeleler için hazırlamaktadır. Ve Rusya'nın şu anda içinde bulunduğu süreç, işçi kitlelerinin uyanışının daha hızlı ve geniş olmasını zorun1u kılmaktadır ve biz­ ler proletarya saflannı sıklaştırmak ve onu çok daha kararlı mücadelelere hazırlamak için tüm gücümüzle çalışmalıyız. Savaş, proletar­ yanın en geri kesimlerinin bile politik olaylar ve sorunlarla ilgilenmelerini �ağlamıştır. Sa8

vaş, Rusya'yı yöneten, otokratik düzenin tüm çürümüşlüğünü, polis ve mahkeme çetesinin

tüm caniliklerini

her zamankinden açık

ve

canlı bir biçimde gözler önüne sermiştir. Hal­ kımız, yurdunda yoksulluk ve açlıktan eziliyor -buna rağmen üzerinde yabancı ırkların ya­ şadığı

binlerce mil uzaktaki yabancı ülkeler

için, yıkıcı ve anlamsız bir savaşa sürüklen­ miştir.

Halkımız, politik

kölelikten si.ı.rünü­

yor- buna rağmen başka insanların köleleş­ tirilmesine yarayacak bir savaşa sürüklenmiş­ tir. Halkımız,

siyasal düzen değişikliği ister

-fakat o [savaş-ç], onun ilgisini dünyanın öbür ucundaki silah seslerine çekmek için bulun­ muştur. Fakat çarlık hükümeti, oynadığı bu uyunda;

ulusun ?enginliğini çarçur etmede,

g.�nçliği Pasifik kıyılanna ölüme göndermede, çok ileri gitmiştir. Her savaş halkın üzerinde bir gerginlik yıyla eğlendiler; taşlama­ lar yazıp, elden ele veya ağızdan ağıza yaydı­ lar; otokrasiye ve monarşiye karşı halkı ilk,

28

l905'de harekete geçiren

Sosyal- Demokrat:­

ların7 devrimci sloganlarını halka hatırlatan, grev ve gösterilere çağıran, krsa,

sade fakat

çok öğretici küçük «broşürler» yayınladılar. gün, 1 Mayıs'ta 100.000 işçinin grevde olduğunu yazdı. Burju­ Hükümet basını ertesi

va gazeteleri telgrafla aldıklan

habere göre,

sayının 125.000 olduğunu yazdılar (Kievskaya

Mysl) Alman Sosyal - Demokratlannın merkez organının bir muhabiri St. Petersburg'dan çektiği telgrafta sayının 150.000 olduğunu bil­ diriyordu. Ve bir gün sonra tüm burjuva ba­ sını, altını çizerek 200- 220.000 gibi bir sayı­ dan sözediyordu. Aslında

grevcilerin sayısı

250;000'e varmıştı! Fakat,

1 Mayıs greveilerinin

sayısından

başka, daha çok etkileyici - ve çok daha önem­ sokak li- olan, işçilerin yaptıklan devrimci gösterileriydi. İşçiler başkentin her yanında, devrimci marşlar söyleyip, devrimci sloganlar atarak ve ellerinde kızıl

bayraklarla, hükü­

metin çılgınca seferber ettiği polis- ve güven­ lik kuvvetleriyle saatlerce

çarpıştılar. Ve bu

işçiler, çarın en gönüllü uşaklarına bile, mü­ cadelenin ciddi olduğunu, polisle çatışanın bir ıavuç

bayağı

Slavophild8

olniadığını,

çekte, ayaklananların başkentin emekçi

ger­

yı�­

lan olduğunu göstermiştir. Bu, proletaryanın· devrimci özleinlerinin, yeni kuşaklarca güçlendirilen ve Çelikleştiri-

29

len

proletaryanın

devrimci

rimci taleplerinin, tüm

güçlerinin,

dev­

insanlara ve Rusya

halklarına gerçekten parlak ve açık bir anlatı­ mıydı. Geçen yıl hükümet ve işverenler Lena patlamasını önceden sezemedikleri ve sonuç­ larıyla

mücadele etmek için reçeteler hazırla­

yamadıkları gerçeğiyle kendilerini avutmuşlar­ dı; ancak bu kez monarşi kesin bir önsezi gös­ terdi, hazırlıklarını yapacak bol bol zamanı vardı ve

alınan «tedbirler» en «kuvvetli»le­

riydi; sonuç, proletarya yığınlarının ·devrimci uyanışı karşısında çarlık monarşisinin ne ka­ dar aciz olduğunun görülmesiydi. Gerçekten de, liberallerin ve onların ça­ nak

yalayıcılarının

«grev

çılgınlığı»na karşı,

«Sendikalist» greviere karşı, ve ekonomik grev­ Ierin politik grevlerle ya da politik grevierin e konomik grevlerle birleştirilmesine karşı at­ tıkları acınacak çığlıklara rağmen, Lena olay­ larından beri bu bir yıllık grev

mücadeleleri

kitleleri ajlte etmek, onları harekete geçirmek ve

Sosyal- Demokrat

proletaryanın

devrimci

mücadelesine çekmek için grevierin ne kadar büyük ve yeri doldurula�z bir silah olduğu­ nu göstermiştir. Devrimci kitlesel grevler düş­ mana nefes aldırmadı. Aynı zamanda düşmanı ekonomik olarak çökerttİ ve tüm dünya gö­ zünde «güçlü» olduğu ileri sürülen çarlık hü­ kümetinin politik prestijini ayaklar altına al­ dı. Bu kitlesel eylemler, giderek daha çok işçi

30

kesiminin 1905' de

kazanılanlann, en azından

küçük bir bölümünü, yeniden elde etmelerini sağladı ve yeni yeni kesimleri ve hatta en geri kesimleri mücadeleye çekti. Bu eylemler işçi­ lerin kapasitesini tüketmedi, çoğu zaman kısa süreli protesto eylemleri

biçiminde oldu ve

aynı zamanda kitlelerin sokak gösterileri bi­ çiminde ortaya koydukları, daha etkileyici ve daha devriınci açık eylemiere geçişi hazırlaıı­ dırdı. Geçen yıl Rusya'da kollarında bu enerjik

görülen;

çeşitli iş

kadar çok insanın kararlı ve

bir biçimde katıldığı, politik amaçlı

grevler dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş­ tir. Yalnız bu durum

bile, 1912 -13'de Rus

işçilerinin taktiğini; kitlelere sosyalist eğitim vermek ve aydınlatmak için çalışmalarının

ağırlık

anayasal dönemlerin

yapılan hazırlık

kazandığı lölçülerini

«Avrupai» hillanarak

«ayarlama»ya kalkan liberal ve tasfiyeci alla­ rnelerin bayalığım ve

alçakça

ahmaklığını

herkese göstermiştir. Rusya'daki grevlerin, en gelişmiş ülkeler olan Avrupa ülkelerine göre büyük üstünlüğü, Rusya işçilerinin özel nitelikleri ve yetenekle­ rini değil, fakat günümüz Rusyasınd�:ı.

özel ko­

şulların varlığını, yani, bir devrimci durumun varlığını, dolaysız devrimci krizin gelişimini gösterir. Avrupa da benzer bir devrimci geli­ şime vardığında (orada, ülkemizdeki gibi, bur-

31

j uva demokratik değil, sosyalist

bir devrim

olacaktır) , en gelişmiş kapitalist ülkelerin pro­ letaryası ücretli köleliğin savunuculanna karşı çok daha güçlü grevler, gös.teriler ve silahlı mücadelelere girişeceklerdir. Rusya'da son onsekiz aydır

olagelen bir

seıi grev gibi bu yılın 1 Mayıs grevi de; yal­ nızca ekonomik grevierden değil, fakat örne­ ğin son Belçika grevi9 gibi anayasal reform­ lar talep eden politik grevierden

ve protesto

grevlerinden, devrimci karakteri

dolayısıyla

ayırdedilir. Liberal dünya görüşüne saplanan­ larm ve artık olaylan devrimci bakış açısm­ dan yorumlayamayanların, tümüyle Rusya' da­ ki devrimci duruma bağlı olan Rus grevlerinin

bu ayırdedici karakterini anlarnalarına olanak yoktur. Karşı devrim, inançlarından rahatlıkla dönme devri, ardında, Sosyal - Demokrat ola­ rak bile adlandınlmak isteyenlerin

olduğu,

bu . tiliden birçok insan bıraktı. Rusya bir devrimci durum

yaşamakta­

dır, çünkü nüfusun büyük çoğunluğunun -yal­ nızca proletaryanın değil, fakat, özellikle köy­ lüler olmak üzere, · küçük üreticilerin onda dokuzunun- üzerindeki bu yoğurr baskı, aç­ ·

lık, yoksulluk; haksızlık ve aşağılanma, Rus­ ya?daki

üretici güçler durumuna; 1905 ayak­

lanmasını yapmış olan yığınlarm sınıf bilinç­ lerine · ve

3.2

·

taleplerine; -yalnız · Avrupa değil,

Asya' daki- tüm komşu ülkelerle olan ilişkile­ rin dur.uı:nuna açıkça aykırıdır. Fakat hepsi bu kadar değil. Yalnızca bas­ kı, ne �kadar büyük olursa olsun, bir

ülkede

her zaman devrimci bir duruma yol

açmaz.

Çoğu zaman alt sınıfların eskisi gibi yaşamak

istememeleri devrim için yeterli değildir. Aynı zamanda üst sınıfiann eskisi gibi yöneteme­ meleri ve hükümet edernemeleri de gereklidir. Rusya'da bugün gördüğümüz budur . Gözleri­ ınizin önünde · bir politik bulıran olgunlaşmak­ tadır. Burjuvazi, karşı devrime arka

çıkmak

ve bu karşı devrimci temel üzerinde «barışçı gelişimi>� sağlamak için elinden gelen herşeyi yapmıştır. Burjuvazi feodal beylere ve cellat­ lara istedikleri kadar par.a dağıttı ,

devrime

sövdü ve onu · reddetti, Purishkevich'in çizme­ lerini ve II. Markov'un kırhacım yaladı ve on­ ların uşaklığını etti.

«Avrupa1»

tartışmaLar

üzerine kurulan, 1 905 devrimine söven ve onu «entellektüel» bir devrim, uğursuz,

caniyane,

ihanet dolu vb. olarak tanımlayan

teoriler

türetti.

Ve yine de, keseden, onurdan ve nından bunca fedakarlık burjuvazi -Kadetlerden

vicda­

etmesine rağmen, Oktobristlere10

ka­

dar- kendisi; kapitalist bir ülkenin 20. yy. da Almanya ve yeni Çin ile yanyana yaşayabilmesi için onsuz yapamayacağı «kanun» ve «nizam» için temel koşullan sağlamaktan ve «barışçıl 33

gelişimi» temin etmekten otekrasinin ve toprak sahiplerinin aciz olduklannı kabul etmektedir. Rusya'da bugün, yapının dışını, yalnızca

katlarından birini değil, devlet sisteminin

melini sarsan ülke çapında bir

te­

bulıran var.

Liberallerimiz ve tasfiyecilerimiz « tanrıya şü­ kür anayasamız var>>, politik

reformlar gün­

demdedir (yalnızca çok az insan bu iki öneri

arasındaki bağiantıyı anlayamaz) ,

ne kadar çok kaypak deyim teşhir

anlamında ederlerse

etsinler, bu reformİst gevezeliklerden ne ka­ dar çok döktÜrüderse döktürsünler, tek bir tasfiyeci ya da

liberalin reformist bir çıkış

yolu gösteremeyeceği gerçeği ortadadır. Feodal toprak sahiplerinin son

kurtuluş

çaresi olarak yapıştıkları tarım politikasına11 bağlı olan Rusya'da · nüfusun

büyük bir bölü­

münün durumu, uluslararası

durum ve ülke­

mizde şekillenen gene l politik bulıranın nite­

liği; işte, şJmdiki düzenle ve

hükümetin ve

sömürücü sınıfların elindeki araçlarla bir bur­ juva devriminin görev lerini yerine olanaksızlığı nedeniyle

getirmenin

Rusya'nın durumunu

devrimci y�pan objektif koşulların tamamı.

İşte her çeşit döneğİn örnek göstermekten

hoşlanacağı -ki bunlar dünün burjuva dev­

rimlerini (bu devrimler yannın proleter devri­ mine ışık tutar) örnek alacaklarına

bugünün

« anayasab durumunu örnek almaktadırlar­

Avrupa'da mümkün olmayan özgül grev biçim34

lerinin Rusya'da görülebilmesinin nedeni olan toplumsal, ekonomik, politik durum ve sınıf­ lar arası ilişkiler. Ne alt sınıflar üzerindeki bas­ kı, ne de üst sınıflar arasındaki bulıran bir dev­ rime neden olabilir; pasif baskı durumunu ak­ tif ayaklanma ve devrim durumuna dönüştüre­ bilecek devrimci bir sınıf yoksa bu durum ül­ keyi yıkıma götürür. Kitleleri devrim için ayaklandırabilecek, Rusya'yı yıkımdan kurtarabilecek gerçekten öncü sınıf rolü, sanayi proJetaryası tarafından oynanmaktadır. Bu, onun, devrimci grevlerle yerine getirdiği görevdir. Liberallerin nefret ettiği ve tasfiyecilerin anlayamadığı bu grevler (RSDİP'nin Şubat kararında belirttiği gibi) « pa- · sifliğin, karamsarlığın ve tarım proJetaryası ile köylülüğün dağınıklığının üstesinden gelmek,. . . ve onları en birleşik, e ş zamanlı v e yoğun dev­ rimci hareketlere çekmek için en etkili araçlar­ dan biridir.))* İşçi sınıfı, temel haklardan yoksun bırakıl­ mış ve karamsarlığa itilmiş çalışan kitleleri ve sömürülen halkı devrimci eylemiere çeker. İşçi sınıfı onlara devrimci mücadeleyi öğretİr, dev­ rimci eylemler için eğitir ve çıkış yolunu nere­ de bulacaklarını ve kurtuluşa nasıl varacak!arı­ nı açıklar. İşçi sınıfı onları yalnızca sözlerle de­ ğil, eylemlerle, örneklerle eğitir ve bu. örnekler tek tek kahramanların maceralarından değil, * Bk. V.

İ. Lenin Toplu Eserler Cilt 18 s. 457

-

Eo..

35

politik ve ekonomik

talepleri birleştiren dev­

rimci kitle eylemlerinden çıkar. Sosyalizm ve demokrasi teorisinin esasla­ rını bile kavrayan her dürüst işçi için bu fikir­ ler ne kadar sade, açık ve yakın! TasfiyecL ga­ zetelerde «yeraltı»na söven ve onuiıla alay eden, saf insanlara « kendilerinin de Sosyal - Demok­ rat» olduğuna garanti veren, aydınlar ara sından çıkan sosyalizm ve demokrasi hainlerine bu fi­ kirler ne kadar yabancı. Tüm Rusya proletaryası

tarafından des.

teklenen, St. Petersburg proletaryasının 1 Ma­ yıs eylemi, gözü gören

kulağı duyan herkese

bugünün Rusyasmda devrimci yeraltının büyük tarihi önemini açıkça göstermiştir. RSDİP 'nin St. Petersburg' daki tek parti örgütü St. Peters­ burg

Komitesi, burjuva

gazetelerİnİ bile, 9

Ocak öncesinde, Romanov'ların 300. yıldönümü öncesinde ve 4 Nisanda12 olduğu gibi, 1 Mayıs eyleminden önce de, St. Petersburg komitesinin bildirilerinin fabrikalarda tekrar tekrar görül­ düğünü yazmaya zorladı. Bu bildiriler büyük fedakarlıklada hazır­ çekici değildi . landı. Bazılarının görünüşleri Bazıları, örneğin 4 Nisan gösterilerine çağnda olduğu gibi, gizlice hazırlandığı ve değişik bası­ mevlerinde aceleyle basıldığı açıkça belli olan, altı satır ile yalnızca gös terinin yerini ve saati­ ni bildiriyordu. Bizde bazı insanlar ( « sözde Sosyal - Demokratlar» ) var ki «yeraltı» çalışma-

36

sının bu koşullarını ima ederek, art niyetle sı­ rıtıp, kibirle dudak büküyor ve soruyorlar: « Eğer parti yeraltı ile sınırlandırılsaydı kaç ta­ ne üyesi olurdu? İkiyüz mü üçyüz mü?» [Açık sözlü bir tasfiyeci olma üzücü cesaretine sahi� Bay Sedov'un, başyazısında savunulduğu dönek Luch dergisinin 95. ( 1 8 1 .) sayısına bakınız. Luch'un bu sayısı, 1 Mayıs eyleminden beş gün önce yani yeraltının tam bildirileri hazırladığı zamanda çıktı! ] Bu utanç verici ifadeleri kullanan Dan, Pot: resov ve şürekası bilmelidir ki, parti saflarında daha 1903'de binlerce ve 1907'de 150 bin prole­ ter vardı ve hatta şimdi binlerce ve onbinlerce işçi RSDIP'nın yeraltı hücrelerinin üyeleri ola­ rak yeraltı bildirileri basmakta ve dağıtmak­ tadırlar. Fakat tasfiyeci beyler biliyorlar ki, yeraltının zararına olan çirkin yalanlarının ve daha da çirkin olan

önemine vb. ne kibirle gülüyorlardı. Ve aniden bir mucize olur! St. Petersburg Komitesi Yürütme Komisyonunun yanın düzi­ ne

üyesince alınan karara uyarak - bir bildiri

« iki veya üçyüz>> [işçi-ç] tarafından basılır ve dağıtılır - St. Petersburg'da ikiyüzellibin insan yekvücut olarak ayaklanır. Bildiriler ve işçilerin miting ve gösteri­ lerde yaptıklan devrimci konuşmalar, lib eral­ lerin, hayalleriyle halkı aldattığı « açık işçi sı­ nıfı partisi>> , «Örgütlenme

özgürlüğü>> ve bu

cins reformlardan söz etmiyor.

Devrimden,

tek çıkar yol olarak sözediyorlar. Onlar, re­ formlar hakkındaki liberal yalaniara karşın, cumhuriyet'ten,

özgürlüğü

gerekli olan değişiklik ve

garantilernek için onu bilinçli olarak

savunmak üzere ayaklanabilecek güçleri ifa­ de eden tek slogan olarak söz ediyorlar . St. Petersburg'da yaşayan iki milyon in-

38

san, halkın tüm çalışan ve ezilen kesimlerini

kavrayan devrim çağrılarını görüyor ve işiti­ yor. Tüm St.

Petersburg neyin

gerçek çıkar

yol, neyin reformlar hakkında liberal yalan­ lar olduğunu, gerçek ve kitle

ölçüsünde bir

puk kopuk da olsa bildirmek

zorunda kalan

örnekle görüyor . Binlerce işçiyi kapsayan iliş kiler ağı-ve St. Petersburg kitle hareketini ko­ yüzlerce burjuva gazetesi - başkent proletarya­ sının inatçı grev kampanyası hakkındaki ha­

berleri tüm Rusya'ya yaydı. Hem

köylüler

kitles i hem de orduda hizmet eden köylüler;

grevler, işçilerin devrimci istekleri, köylülük

yararına malikanelere el konması ve cumhuri­

yet için yapılan mücadeleler hakkındaki ha­

berleri duyuyorlardı. Devrimci

grevler, halk

kitlelerini yavaş fakat emin bir biçimde hare­ kete

geçiriyor, uyandırıyon, aydınlatıyor ve

devriırı için örgütlüyar .

« İki veya üçyüz» «yeraltı savaşçısı », mil­

yonlar ve orunilyonların · ilgi ve

ihtiyaçlarına

kında gerçeği söyler, devrimci

mücadelenin

sözcülük eder, onlara umutsuz durumlan hak­

gerekliliği hakkında onların gözlerini açar, bu

mücadele içinde onları güvenle doldurur, on­ lara doğru sloganlar

sağlar ve bu

kitleleri

burjuvazinin yüksek perdeden, tamamen düz­ mece reformist

sloganlarından

kurtararak

[kendi saflarına-ç ] kazanır. Ve aydınlar ara­

sından « iki veya ÜÇ» düzine tasfiyeci, dış ül-

39

kelerden ve liberal tüccarlardan toplanan pa­ rayı bilinçlenmemiş işçileri aldatmak için har­ cayarak, burjuvazinin

sloganlarını

işçilerin

içine taşıyorlar.

1 Mayıs grevi,

1912-13'tin tüm devrimci

grevleri gibi, günümüz

Rusya'sının ayrıldığı

üç politik kampı açık seçik belli etti; cellatlar ve feodai beylerin, manarşİnin ve gizli polisin kampım. O, elinden gelen gaddarlığı yapmış:-­ tır ve şimdiden işçi kitleleri karşısında gücü­ nü yitirmiştir. Kadetlerden Oktobrislere ka­ dar, burjuvazi kampının tümü bağırıp inliyor, reform istemlerinde bulunuyor ve reformların yapılabileceğini

Rusya' d·a

düşünerek ken�

dilerini komik durumlara düşürüyorlar. Ve ezilen kitlelerin

sözcülüğünü yapan

tek kamp, devrim kampı. Bu kampta tüm ideolojik çalışma prulcter­

ya ile, en ilerici sınıfla kopmaz bağları olan ve her legal olanağı Sosyal - D emokrasi huyla kullanmasını bilen,

gizli

çalışan

ru­

Sos­

yal - Demokratlar tarafından yürütülüyor. Hiç kimse bu ilerici sınıfın kitlelere muzaffer dev,

rime giden yoldcı. öncülük etmeyi başaracağını önceden söyleyemez. Fakat bu sınıf görevi­ ni - kitleleri bu çözüme

götünnede

-

liberal ke­

simin tüm yalpalama ve ihanetlerine ve « söz­ de

Sosyal - Demokratlana karşın

başarıyla

sürdürüyor. Rus sosyalizmi ve Rus demokra-· sisinin tüm yaşayan ve hayati unsurları pro-

40

letaryanm devrimci mücadelesinin

ömegı ve

onun rehberliğiyle güçlü bir şekilde eğitilmek­ tedir.

Bu yılki 1 Mayıs hareketi, tüm dünyaya

Rusya proletaryasının canlıyken

boğulan ve

çürüyen bir Rusya için tek kurtuluş yol'-! olan,

Toplu Eserler, cilt 1 9 , s. 218 Sotsial - Demokrat sayı 31,

-

27

Toplu Eserler

cilt ·19,

s.

218 - 27

!5 (28) Haziran 1913

ötürü baskı hatasından Sayfanın son satırı lar, am tam y eri E ksı' k k_aıan eksik kalmıştır. özür dileriz. dev­ n tek kurtuluş yolu " . . . . . . . . . Rusya içi ır. ışt rm v ini göste - edig izl . cı. yo lu sebatla nm

41

·

_ol� n;,

Çl\GRI YA YI NEVİ

41

S OTLAR

(ı) d

Mayıs :ı> Lenin tarafından _·Cenova'da yazılmış

Vperyod Yazı Kurulu ve Ç"oğunluk Komiteleri Bürosu imzasıyla tır.

Birçok

broşür biçiminde çıkarılmış­

yöresel

Sosyal . Demokrat

komite­

ler tarafından yeniden basılmıştır.

(2) Tasfiyeciler

( Likidatörler)

yenilgisinden ratlar

sonra

arasında

1905-07

Menşevik

çıkan

bir

tasfiyeciliğin takipçileri.

devriminin

Sosyal - Demok­

oportünist

Tasfiyeciler,

eğilimin, işçi

sını..

fının devrimci yeraltı partisinin kaldırılmasını istiyorlardı.

Onlar,

cadelelerini

durdurmaları

çarlığa

bulundular,

partisiz

bir

karşı devrimci mü­ için

işçilere

«işçi

çağrıda

kongresi»

top­

lamaya ve devrimci sloganları reddedecek, ken­ dini legal çalışmayla sırurlandıracak bir «geniş iŞçi partisi»

kurmaya baktılar.

Bolşevikler,

yılmadan, tasfiyecileri

l enin ve diğer devrim da­

vasının hainleri olarak teşhir ettiler. cilik,

işçi yığınları

arasında

çok

az

Tasfiye­ taraflar

buldu. RSDİP'nin Ocak 1 9 1 2 Prag konferansın­ da

(3)

tasfiyeciler

partiden

RSDİP'nin Altıncı ransı Ocak

atıldı.

(Prag)

1 9 1 2 'de

Tüm Rusya Konfe­

Prog'da

toplandı.

Konfe­

ransa yirmiden fazla yöresel Parti örgütü tem­ silcisi katılmıştı ve Konferans, Parti Kongresi-

42

nin işlevini yerine getirdi. Yükselen devrimci hareket koşullarında Parti'nin politikasını sap­ tadı ve yaklaşan Dwna seçimlerinde şu temel sloganların atılmasını önerdı.: demoknatik cumhuriyet, sekiz saatlik işgimü, malikanelere el konulması. Konferans, tüm Rusya örgütü olara_k işçi s_ınıfının illegal devrimci partisini ye-niden düzenledi ve Merkez Komitesini seç­ ti, Menşevik tasfiyecileri ve diğer oportünistleri partiden çıkardı ve Bolşeviklerle Menşevikle­ rin aynı parti içindeki biçimsel birliklerine bir son verdi. (4) Haziran ( 1907) hükümet darbesi. Bu tarihte r.ü. kümet II. Dumayı dağıtıp, seçim kanununu yeniden düzenledi. Yeni kanun toprak sahiple­ rinin, fabrikatörlerin ve tüccarların Duma'da temsil edilebilme olanağını artırırken zaten az sayıda olan işçi ve köylü temsilcilerinin sayı­ sını azalttı. Kanun, Asya'daki nüfusun büyük bölümünü lifedeni haklardan mfthrum etti,_ Po­ lonya ve Kafkasya temsilcilerinin sayısını ya­ rıya indirdi. Bu kanun ile seçilen ve ilk, Ka� Duma son derece sım 1 907 'de toplanan III. gericiydi. parbeyi, 3 Haziran rejimi diye de adlandırılan Stol_ypin gericiliği dönemi izledi. (")

"Lena olayları . çarm askerleri tarafından Nisan 1 912'de Sibiryadaki Lena altın madenierinde işçilerin vurulması.

(6) Kara Yüzler

Devrimci hareketle mücadele et. rnek üzere polis tarafından örgütlenen monar­ öldürüyor, şist çeteler. Bunlar, devrimcileri ilerici aydınlara saldırıyor ve Yahudi aleyhtarı katliamları kışkırtıyorlardı. -

(7) Çarlığın yıkılması, demokratik

·_

cwnhuriyetin

43

kurulması, ve

sekiz

saatlik

malikanelere

1 905-07

işgününün tanınması

elkonulmasmı

devrimi

sırasında

talep

eden,

Bolşevikler

tara­

fından ileri sürülen devrimci sloganlardan söz ediliyor.

(8)

Birinci Balkan Savaşı sırasında Sırp ve Bulgar­ ların Türklere karşı kazandıkları- zaferler do­ layısıyla

St.

Petersburg'daki

unsurlar tarafından Mart 1 7 , düzenlenen

Slavophil

gerici

milliyetçi

18 ve 24 1 9 1 3 'de

gösterilerinden

söz

edi­

liyor. Gericiler, Balkan hal klarının ulusal kur­ tuluş

mücadelelerini,

Doğu'daki çıkarları

(9)

yağmacı

için

kullanmaya 1 9 1 3'de

ulus

Yakın

politikasının

çalışıyorlardı.

Nisan

14 - 24

grevi.

Belçika proJetaryası

den geçirilmesi,

çarlığmın

Rus

egemen

yer alan

Belçika genel

Anayasanın

genel ve eşit medeni

göz­ haklar

talebini ileri sürüyordu. Bir milyon işçinin ya. rıya yakını grevdeydi. Pravda, grev ve Rus iş­ çilerinin

grev

fonuna y aptıkları yardım hak­

kında sürekli yazılar yayınlıyordu.

{1°)

Kadetıer

(Anayasal Demokratik

1 905'de kurulan, nin

Rus

öncü partisi.

Parti)

emperyalist

Kadetler

Ekim

burjuvazisi­

kendilerini

«halk

özgürlüğünün» partisi olarak tammladılar, oysa aslında v�

otokrasi

çarlığı,

meyi

ile

uzlaşma

yolları

aradılar

anayasal

monarşi

şeklinde

sürdür­

amaçladılar.

Birinci

Dünya

Savaşı

sıra­

sında «savaşın muzaffer sonuca» dek sürdürili­ mesini

savundular.

Petrograd

Şubat

Sovyetinde

devrimi

ertesinde

Sosyalist - Devrimciler

ve Menşevik liderlerle hesaplaşılmasından son­ ra, Kadetler burjuva geçici hükümetinde lider­ lik pozisyonunu aldılar ve halka karşı,

44

devrimci

politikayı

sürdürdüler.

Sosyalist

Devriminden sonra

Büyük

karşı­ Ekim

Kadetter yabancı

emperyalistlerin geldiler

ve

gütlediler. min

tüm

acenteleri

ülkedeki Lenin,

Kadet

Rusya

Oktobristlef

ve

uşakları

karşıdevrimci Partisini

karargahı

( Onyedi

haline

güçleri karşı

ör­

devri­

olarak

tanımladı.

Birliği)

Ekonomi-

Ekim

lerini kapitalist çizgilerle çizmiş büyük sanayi ve ticaret burjuvazisinin ve toprak ağalarının karşı-devrimci partisi.

Kasım 1905'de kuruldu.

1 7 Ekim Manifestosunu sözde tanırken, bristler

aslında

politikasını

Okto­

çarlık hükümetinin iç ve

açıkça

destekliyorlardı.

ve

önemli sanayici Guchkov

dış

Liderler1

büyük toprak sa­

hibi Rodzyanko idi.

( ıı)

Burada

çarlık

kurulu şu

hükümetinin iarım

9

de�iniliyor.

(22 )

Başkanı

hakkındaki

Stolypin, toprak

rin

yıkımı

ların

( 12 )

şahsında

kurulu­

reformunu

yararınaydı demekti.

Bakanlar

çiftliklerin

Stolypin'in toprak reformu ( kulakların)

politikıtsına

1906'da

Kasım

Kırlık

çarlığa

zengin

ve

açıkladı.

köylülerin

yoksul

köylüle­

bölgelerde

sağlam bir

kulak­

dayanak

oluşturmayı amaçlıyordu. Burada

9

Ocak

1 905'e

değiniliyor.

Çarlık hükümeti tarafından Romanaviarın Üç­ y'ı.izüncü Yıldönümü 1 9 1 3 ' de kutlandı.

4 Nisan 1 923'de St.

Petersburg işçileri, Lena

altın madenierinde işçilerin çarın askerleri ta­ rafından vuruluşunun birinci yıldönümü

dola­

yısıyla, 85.000 işçinin katıldığı bir günlük greve gittiler.

( ıa) Stolypin, Pyotr 1 906-.1 9 1 1 Rus

yılları

devriminin

Arkady evicll.aşırı arasında

gerıcı ve

Başbakan.

hastınlmasını

1905-07

düzenledi

ve

hemen ardından başlayan koyu politik gerici­ lik dönemine adını verdi.

45

İÇİNDEKİLER İşçi bayramı

1 Mayıs

.

.......................................

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

5 12

1 Mayıs hareketi ve Rus sosyal - Demok­ rat İşçi Partisinin Ocak 1912 Bütün - Rusya Konferansının Sloganlan

. : Devrimci Proletaryanın 1 mayıs eylemi . . . Notlar . . . ." . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . .

. . . . . . .

.

. . .. . . . . . . . . . . .

18 27 42

LENiN M AT E R YA l i lM VE AMPi R i O KRiTiSiZM

Ç ık ı y o r ÇAGRI YAYlNEVi

l

STALi N 1 9 2 9 K A P -i T A L i l M i N B Ü Y Ü K .B U N A L ı M ı ve

SOVY ET E K O N O M_ i S i -

ÇlKlYOR

ÇAGRı

Y A Y -ı N E V i