Aristoteles Metafizik Büyük Şerhi III [3]
 9786052023488

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

Lltera- ı33 İslam Felsefesi Klasikleri - 39 Metafu.ik Büyük Şerhi, lbn Rüşd Özgün adı: Tefsiru mi-ba'de't-tabia'

Çeviri: Prof. Dr. Muhittin Macit İç düzen: Litera Yayıncılık Kapak Tasarım: Litera Yayıncılık Kapaktaki Yazma: Topkapı III. Ahmed 3206 numaralı Muhtaru'l-Hikem yazmasından alınmıştır.

Baskı: Olls Matbaa

Olls Matbaa Yayın Kağıt San. Tic. Ltd. Şti.

Maltepe Mah. Gümüşsuyu Cad. Işık Sanayi Sitesi

No: 19 B Blok Z-ı Topkapı Zeytinburnu İstanbul

Copyrighc©Kadem Yapım Medya İletişim ve Piyasa Araştırma Org. San. ve T ic. Ltd. Şti. ıo19 İstanbul-ıo19 Bu eserin Türkçe çeviri hakları Kadem Yapım Medya iletişim ve Piyasa Araş. Org. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. 'Xaymcmın izni olmaksızın tümüyle veya kwnen yayanlanaınaz, kısmen de olsa fotokopi, film vb. tekniklerle çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda yayınlanamaz.

Kalenderhane Mah. Cemal Yener Tosyalı Cad. Şehzade Cami Sk.

No: 3 34134 Fatih-lscanbul

Tel - Faks: o(ııı) 5ıı 86 90 web: e-mail:

www.literakitap.com [email protected]

KÜTÜPHANE BiLGi KARTI

Ubruy of Congn:ss Caıaloging in Publicaıion Data İbn Riifd, Meraflzik Büyük Şerhi ı. Felsefe ı. İbn Rüşd 3. Metafizik 4. Büyük Şerh ISBN 978-605-ıoı3-48-8

METAFiZiK BÜYÜK ŞERHİ .

.

TEFSİRU MA-BA'.DE'T-TABİA' 3.

CİLT

(METİN - ÇEVİRİ)

İBN RÜŞD ÇEVİRİ

MUHİTTİN MACİT



LITERA YAYINClliK

İÇİNDEKİLER METAFİZİGİN ONUNCU 'MAKAı.Esi

Ya/İota

[İota I ıa,Ta]

8

METAFiZİGİN MAKAı.Eı.ERiNDEN L.w 'MAKAı.Esi

Lam/Lambda

DiziN

[Lambda ı Aaıı�5a]

250

729

METAFİZİK B ÜYÜK

ŞERHİ

İBN RüşD 3. CİLT

METAFlZIGIN ONUNCU MAKALEsı YA/1.orA

[lOTA I 16>Ta] Aristoteles der ki;

ıo

ıs

20

Bir'in pek çok türde söylendiği, daha önce şeyin, kaç türde söylendiğini bildiren tafsiladarda söylenmişti. Pek çok türde söylendiğinden bablara bölündüğünde, araz türünden değil bi­ zatihi 'bir' olduğu söylenen öncelikli şeylerin dört türü olur. Zira [bir olan] bitişik, ya basit/mutlak türde olur veya bundan daha çok tabiat bakımından olur. Yoksa ne dokunma ne de bağlanma bakımından olur. Bundan daha çok 'bir' olan ve daha önce olan, fiilin bölünmeyen hareketidir ki .bu daha basittir. Y ine bunun gibi veya bundan daha çok, bir tür asıla/ilkeye ve yine surete sahip olan bütün de [bir'dir]. Özellikle de, örneğin tutkalla veya çiviyle veya bir bağla 'bir' olan şey gibi zorlamayla değil de tabii olarak bunun gibi [bütün] olan, dahası zatında bitişmenin illeti olan bir şeye sahip olarak bütün olan. Hareketin bir olması ve zaman ile mekh bakımından bölünmemesi bunun gibidir. Şöyle ki bir şey, tabii olarak ilk hareketin ilkesine sahip olursa, örneğin basit hareket denilen dairesel hareket gibi, açıktır ki o, ilk büyüklüktür/niceliktir. Buna göre bazı şeyler, ya bitişik olması bakımından veya bütün olması bakımından bu hal üzere bir'dir.

� � ,;JI .:.ı�I � öGS f:!;4 J� .i>l_,ll ı:Jl \ı_,t J.i ..\i

·1:-!ı� f:!;T �) � �.Y. 1�1 öGS f:!;4 J� �� •ır-'' J� ti� .k� tr. 1...1 �I ı:J� �_,.JI tr. 'i ö.i>l.J �I� JlZ ,;JI J}JI .i>l.J ı.ı.. � ;st., .k4.r. 'i., �4 'i d-14 ya c.5.lll ı.!fü ;s11...1.J

ı.ı.. J!.. L.iıtt., 41.� ;s1 ı./'.J J-A.11 4S? � 'i ı... ;s1.J J.i ya.J

ı.ı.. J!.. ı:J lS ı... � 'i., ÖJ�.J L.iıtt ı... � 41 ı.5.ll l �' � ;s1 .,t •r.r- 41 Jı .kL..r. _,t jS.r. _,t �fa. ı�ı_, ı:.ı� ı.5.lll J!.. .ı-&14 'i d-14

'.

'i_, ö.i>l.J 4S_,:-JI ı:,,_,s;.; ı:,,4 l.iA J!,..J JL.,.aj'il & 41 ya c.5.lll �I� �

ıJ_,\tı 4S..r-JI -.IJ:ıl J_,l •ır-' ı:JlS ı:Jl� ı:J� cll�.J ı:Jl..j.J ı:J� �

�I ya cll� ı:J� 41.�I 4S_,:-JI J.i ö;IJ:... '14 4S_,:-JI J!.. d-14 JS' �4 1...1.J � �4 1...1 J� I ı.lA � .i>l.J •1:-!ı\ti � J_,\ti

,

,

1O

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

Bazıları da uygunluk bakımından bunun gibidir. Kavranması/ fehmedilmesi 'bir' olan §eyler bunun gibidir ki böyle olanlar par­ çalanmazlar. Parçalanmayanlar, örneğin parçalanmayan tanım­ lar gibi, sayı bakımından parçalanmaz olur. Zira münferit/tekil sayı bakımından parçalanmazdır. Suret bakımından 'bir' olana gelince, o, bilgi ve fikir bakımından bölünmeyendir. Şu halde cevherlerin bir olmasının illeti olan, ilk olan bir'dir. Buna göre 'bir', bu türlerin sayısınca söylenir: Tabii olarak bititik olan fey ve de bütün, münferit ve külli. Zira bunların tümü parçalanıo maması bakımından bir'dir. Ama bazısı hareket bakımındandır, [ 1 0 52b] bazısı ise kavram ve kelime/tarif bakımındandır.

Tefsir [1]

•Bir'in pek çok tılrde sDylendigi, daha Once şeyin, kaç tılrde

sDylendigini bildiren tafstlatlarda sDylenmiştt• [sözüyle şunu kasteıs

20

ı5

der:] Burada tafsilat derken, bu ilimde kullanılan isimlerin kaç türlü söylendiğini kendisinde tafsil ettiği makaleyi murat etmektedir ki o da bu kitabın beşinci makalesidir. [2] [Aristoteles daha sonra der ki:] •pek çok tılrde sDylendiginden bablara billtındtıgtınde, araa: tılrİlnden değil bizatihi 'bir' olduğu sDylenen Oncdikli şeylerin di>rt tılrtı olur.• [Bu sözüyle şunu kaste­ der:] Zira orada, bir isminin söylendiği pek çok şeyi saymış olsak da iyice teemmül edildiğinde bunların dört temel ilk cinse münhasır olduğu görülür. Bunlar 'bir' isminin kendisine bilaraz değil, önce­ likli ve bizzat söylendiği şeylerdir. Dahasonraonlarısaymayabaşladıve [dediki:] "Z.iralbirolanJbitişOc, ya basit/mutlak ttırdeolurveyabundandahaçoktabiatbakımındanolur. Yoksa ne dokunma ne de baglanma bakımuıdan olur.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] [3]

� ı;J I •.;... J!.e_, ..b-I_, W ıjl l .;... J!.e.1 t._, ')l..J4 •.;... J!.e �J

.Jl L.t_, t� � ıjl l �_,..b- J!.e t� � L. �1 t� �., t� t....J � '5 .1.lli •J�4 ..b-l}I L.t_, �..w4 t� � �.,A:.JI .Jl,i �..w 4 •

�IS

..b-l_,11 & .,.ıy..U.,,. '5 .11 1 .,,. J.,�I ..b-l_,11 ıil,i •µı..J �_,-J 4 J

�t JSJI_, d-1 4 � .11' '5 .11 1 J!.e t!_,;�I •.;... �� JUt ..b-l}li

�rJ\.:i � L.t t� � �� ..b-I_, •.;... e;:-.- .Jl,i JS'..11_, �.,A:.JI_, .�l.,�4�J

�I

..:.ı� I ı} •_r.s t!Y� JUt ..b-l}I .Jl � .,t J:i .li ıJ _; [ ' ] ı.;J I �LWI �4 [ı�..r.] ·� I JUt tf � ,)s- � ıjl l ..:.ı

.!.lJ.)_, � I 1.lı J

�1...-·



!\ .. L..... �I

JlZ ty � � l+.:i j....:i

. '-:"' l.::SJ 1

ı.ı..

'-"'

� l>J 1 ı.İ



>"

t!_,;t �) � �Y. 1 -> 1 •.GS t!Y� JUt 4.il,i [ıJli �] [ Y ] ..b-l_,11 ı- 1 � JUt ö .r.s .. �t l.;�� .!.l.11:...tı l:S ı:, ı_, 4.i l,i [ \�..r.l .. �� I ı.,f'.1 J_,l U"" �l �) ı} ö_,..-:..o ..:.ı�_, �y I .>! 4.i l,i . .._,;,.rJ I �� � �I�_, �_,l ..b-l}I r-' I � J� ı.;J I

j,� tr. L.1 � I .Jl,i [ıJ lii ] ı... � � .ı:.:.t � [Y'] [ı�..r.1 j, 4 .J! � ., �4 � d-1 4 .,,. '5 .11 1 .!.lJ.) ;st L.!J

,,

12 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA!IOTA

(1)

Bir isminin üzerine söylendiği bu türlerden biri, mutlak veya önce­ likli bir türde bitişiktir. Bundan daha çok tabii olarak bitişiktir, yok­ sa ne dokunma bakımından ne de bağlanma bakımından bitişiktir. Kısaca sanat bakımından bitişik olan değildir.

ıo

[4] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Burulan daha çok 'bir' olan ve daha ônce olan,ftiltn bôlıınmeyen hareketidir kt bu daha basittir.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] ' Bir' isminin üzerine söylendiği tabii bitişiklerden daha çok söylendiği, bölünmeyen tek bir harekete sahip olan bitişiktir ki o da doğrusal bitişiktir. Çünkü eğri olan bitişiğin açıları vardır ve bütün cüzleri, bütünün hareketine eşit bir şekilde hareket etmez. İ şte buna delalet etmek üzere [dedi ki:] •Bu daha basittir.•

15

20

2�

[5] ' Bir' isminin üzerine söylendiği bu dört anlamdan biri ncisini zikredince, ikincisini zikretti ve [dedi ki :] "Yine bunun gibi veya burulan daha çok, bir tar asıla/ilkeye v e yine surete sahtp olan batan de [bir'dtr].• [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Bir' ismi, örneğin bitişik üzerine söylendiği gibi veya b undan daha fazla, kendisinde mevcut olan bir anlam bakı mından ki bu surettir, bü­ tün ve b itişik olan şeye söylenir. İ şte bu, suretlere sahip olan fert!erin halidir. "Veya bundan daha çok• demesinin nedeni , ferdin bitişik olmasının nedeninin suret olmasıdır. Şu halde suret, 'bir' ismini bitişik olandan daha fazla hak eder. Çünkü suret ondaki bitişmenin sebebidi r. [6] Bütün olanın bir kısmı tabii bir kısmı da sınai olunca [dedi ki:] •özellikle de, Orneğin tutkalla veya çiviyle veya bir bağla 'bir' olan şey gibi z:orlamayla değil de tabit olarak bu­ nun gibi [batan] olan.• Zorlamayla değil demesinin nedeni,

�ı � t.._,,....;;

1

13

J")U.k L.! J..a=...1 1 Y' ...l>- 1 _,ll r-" I 4# J� � I e./� 1 o..Lı. ...l>- t_, LW4 J..a=...1 1 'l dal4 J..a=...1 1 Y'J !..lb ;st_, r ...l.4:.o � l..!.J ..

.�U4 J..a=...1 1 'l �4-' .14..r. 'l_,

� 'l ...l>- 1 _, J.:i _,,._, ...l>- 1 _, ı.ı.. ır ;st_, [!Jli �] [ t ] dal4 ..;.,�I 1f ...l>- 1 _,ll ı-- 1 � J� t.. ;st_, [!�.ı:!] �I 45.r

J..a=...1 1 Y' l..Lı. _,



! .J�



.r.):- ö...l>- 1 _, 45? .J ..;.,�I 1f ıJ lS t..

!.\_,....::; � 41_,jl _,� Y'.J C:_,....J I J..a=...1 1 ıJ°'l � I

� J� �..UI Y' 1..Lı._, �_,:-- 45.r � o_r ;,.r dJlft-l .�� ;st ı./"-'

J� � I �J°'1 1 � ı....J I 1f ...l>- 1 _,ll �I l..Lı. �� W_, [ o ] }St _,t l..Lı. J!.e �t_, [!Jw] � \!ll �I �� ...l>- 1 _,ll r-" I 4#

öJ�J t.. t:- .J �..UI �I � � � -' •'% JL.,... �..UI �I � J oy � y:-y l�l,i .;;J.14' Y' � � I ı:,ı_,s J 4.WI ı:_ı\j � }St _,t !Jli � ı./" öJ_,..al 1 ..:,.; lS � ! J..a=...1 1 ır ...l>- 1 _,l I r-"4 J;--l ı./" öJ_,..al 1

ı ·

t.. J!.o ...l>- 1_,ll r-- 1 JU.__, [!�.ı:!]

..:.J

. .y JL.a;'ll

dal4 JS" y- t.. -IJ �rJI iJ fa iJ4 l..iA j!.-J [ ı J ü � ] [A] LŞ.ll l y. � I l.lA J � 4 ..1.>-l_,JIJ [ı �_r.] iJLoj.J iJ�

�lJ ıJK. 'lJ ıJ Lo..f. � ..r.f;- ö..1.>-IJ 4:5? iJ � _? .ll ,_;.,..,. � t_L-1 1 ıJ" L..l.>J I J ö..1.>-l_,.ll �_rJ I ı./' Lo . l:.A 41 J_,..!. ı..:.j_r ..U

�rJI ,.ı� ı J.JT ,.� (.)IS iJT � (.J_fo. �.;.J [ıJü �] [�] �.; iJl,i Ü.�I �rJI J:i ö_; IJ;....'1 4 �rJI J!.- � 4 J_,'ojl !.l�I ıJ" if' l:.A lA ıJIS iJ! 4.ii � .Y"J [!�_r.] J.J\'I � I y. y. !.l�I 1 "4i ü.� I ö_r.� 1 ı.Ş'J JJ"J I �_rJI � '5 } . iJLoj '.lJ ıJ� � '.l ö..1.>-IJ �� !.\� 4.ilJ JJ"J I �I

,.



l+itı Lol J b.JI o.lA ,fa ..!.>-IJ �":/1 � [!Jü �] [ \ •] ..1.>- l _,.ll J! �; .ı,. � c:.ıt (.d ..w [ı�_r.] JS l+ilı Lol.J � -�4 ..1.>-l_,JIJ JL,a;'.l 4 ,.



,,

16

1

Metafizik Büyük Şerhi

[11]

YA / lOTA

(1)

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Batılan da uygunluk ba­

kımından bunun gibidir. Kavranmas11fehmedilmesi 'bir' olan şeyler bunun gibidir ki bôyle olanlar parçalanmatlar. Parçalanma.yanlar. Drnegtn parçalanmayan tanımlar gibi. sayı bakımından parçalanmat olur ... (Ztra mtlnferit/tekil, sayı bakımından parçalanmatdır).• [Bu

ıo

sözleriyle şunu kasteder:] Bir ismi bazen, akla nispeti şu somut şe­ yin hisse nispeti gibi olan şeye söylenir ki bu şey de kavradığımız ve tasavvur ettiğimizde bölünmeyen şeydir. Bunların bir kısmı, ne tasavvurda parçalanır ne de parçalanmayan şeye parçalanır, örneğin nokta ve sayıdaki 'bir' gibi. Kısaca bunlar, söz konusu cinste tanım bakımından parçalanmayanlardır. Ö rneğin, büyüklükte parçalan­ madığından noktanın tanımı ve sayı bakımından parçalanmadığın­ dan sayıdaki bir'in tanımı gibi. [ 1 2]

15

[Aristoteles daha sonra der ki:] •suret bakımından 'bir'

olana gelince, o, bilgi ve fikir bakımından bDltlnmeyendir.• [Bu sö­

züyle şunu kasteder:] Varlıkta bölünmesi söz konusu olan şey, par­ çalanmayan bir'dir, fakat o, tek tek cinsl�rde tanım bakımından 'bir' olandan farklı olarak parçalanmayan şeye parçalanır.

20

25

[ 1 3] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde cevherlerin bir olma.sının illeti olan, ilk olan bir'dtr.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Cinslerin her birinde ilk olan, söz konusu cinsin tanımında bölün­ meyen olduğunda ve cevher de bütün mevcutları ilk tanı mlayan olunca bu durumda cevherde tanım bakımından bölünmeyen ilk 'bir', bütün mevcut cinslerindeki bir'in illetidir. [ 1 4]

[Aristoteles daha sonra der ki:] "Buna gDre 'bir', bu t11rlerin

sayısınca sôylentr: Tabıl olarak bitişik olan şey ve de btlttın. m11nfertt ve ktlllt. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Buna göre açıkça ortaya çıkmıştır

,;ı ı .ı.. J!.e ı. .J ')t.J 4 .ı.. J!.e �.J r J Li � J l, , 1 t� "i L. ull t� "i.J t� "i � ' .ı.. J!.e.J "- '.J w

4-:S JWI



4-:... o.lA.J .ı_,...o.:l l .J

o.lA

4la.4:..l l

!





µ

Jl

l�

L. ,j.s- J � .ı.i .>.>l_,ll ı-" l.J [ ı �..r.1 �I � � � � I ı..ş"' .J �I J l



l:J

L. J ! i � �J .ı_,...o.:l l J i � "i L. İ � "i L. � 4 .J .).ı..J \ J .>.>1_,l l.J

"i



.).ı..J \ J .>.>l_,ll .>.>J � I J İ � � ..;ı,t 4la.4:..l l .>.> J!.o . .).ı..J 4 i � � '-?.ll l ..; � � I .!.ll j J

4i_,-l 4 41

"i '5.U li iJ_,..al 4 ..ı-1_,ll L.t.J [ ı J Li �1 [ \ Y 1 "i '-?.ll l .>.>l_,ll .Y" ı.ı.. J .)� _,ı ı J 4..-.i '-1 .J lı�..r.1 µ ıJ ..l>J4 .>.>1_,ll J .T' �I ..J� l � � L. J l İ � �J l � t......i

-� � J

� _;Alp .Y" '-"" 4-� I

l.r"

'5 .u ı _,,. J/•J ı ..ı-1_,ll ı i ı> [ ı J Li � 1 [ \ Y'1 � � J J J� I ıJ lS \ j l.J [ ı �..r.1 ..ı- 1 } 1

ıJ lSJ � I .!.ll j J ..l>J I J � � '-? .ll l .Y" � '-? .ll l J.J� I .>.>l_,ll,; ..:.ıb� r-J I � � L. J .Jl .Y" '-"" 4-i � J .>.>t _,l ı � .Y" _,. � ı J ..l>J 4 � . ..:.ıb� r-J I

/' � I

'5.u ' J!.e e,;\rı .ı.. .).lA.ı J� ,,_,.,,.ı, ı i ı> r ıJl.i �1 [ \ t ı ı.ı.. l.r" ;.r...; .ili [!�..r.1 �' .J .)µ ı.J �t �'.J � 4 J..,a:..

_,,.



18

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / IOTA

(1)

ki 'bir' isminin üzerine söylendiği şeylerin tümü, dört türe münha­ sırdır. Bunlardan ilki, tabiat bakımından bitişik olandır. İ kincisi bü­ tün ve tam olan şeydir ki o da tabii mevcutların fertlerinden tek bir ferttir. Üçüncüsü on kategori cinslerinden her bir cinsteki basittir. Dördüncüsü ise suret bakımından bir olandır, kısaca külli anlamdır. [ 1 5]

[Aristoteles daha sonra der ki:J •ztra bunlann tumıl par­

çalanmaması bakımından btr'dir. Ama bazısı hareket bakımındandır, bazısı ise kavram ve kelime/tarif bakımındandır.• [Bu sözüyle şunu 10

15

kasteder:] Onlardan ikisi, yani tabiat bakımından bitişik olan ve bütün ve tam olan fert hakkında 'bir' denilmesinin nedeni, her bi­ rinin tek bir hareketle hareket etmesinin gerekli olmasıdır. Geriye kalan ikisi hakkında 'bir' denilmesi ise akılda bölünmez olmaları bakım ındandır. Ama onlardan birisi tanımdadır diğeri ise tek bir şeyden daha fazla şey için genel olan tek bir tabiattadır. Aristoteles der ki;

Tefekkürle dütünülmesi gerekir ki hangi feylere 'bir' denil­ diği, bir'in mahiyetinin ve kelimesinin/tarifinin ne olduğu, aym hal üzere söylenen bir feymif gibi zannedilmemelidir. Zira 'bir' (zikredilen) bu türlerin sayısınca söylenir ve bunlardan her biri, 20

bu türlerden bir §eye sahip olduğu zaman 'bir' olur. 'Bir' olma­ sı bakımından ise bazen bu feylerden başkası ifin olur, bazen de başkası, bunlardan daha fOk isim bakımından yakın olur. Ama onlar ise bilkuvvedir. Tıpkı unsur ve illet hakkında ko­ nu,ma ihtiyacı duyulması ve §eyleri tafsil ederek isminin tam-

25

mımn verilmif olması gibi. Zira atef, unsur gibidir ve bizatihi sonsuz olan şey veya bunun gibi başka bir şey olabilir. Bunun gibi olmayabilir de zira ateşin ve unsurun mahiyeti aynı değildir.

'•

.... -- .ı..ı ı .uu. ı.. .r--"

�11.A-l>-İ e.,;i �) J � -l>-1_,JI r-"ı � J� Lo � .:,,i ��İ '-1" ..l>l_,ll � I yaJ r \;J JS ya � .ili �\!.llJ � 4 ı.::.ı'l _,.Lll ..,... �i '-1" � � J �I �\!.llJ �I ı.::.ıl.:ıy:-.,..J I

1

19

-� 1 � I � 4J •1_,.a.14 ..l>l_,ll C:! l) IJ _,.!..J I

� Lot t� '} �� .l>-IJ ı./" o.iA c;-:- .Jl;i [\Ju �] [ \ o] �I WJ 4;..o .J�'ll LotJ [\�..r.] t..\.(llJ r+4l 4 �J �rJ\.:i 1 '. � .l>-1 J 1 � l ;; �I� r \jJ le\' ya � .lJI - • l l J !.. i l., . - - � � r..r- j,> c.r ı..r--e;-. � JlA:S .JlJ� I .J �'ll LotJ ö.l>-IJ c� � .l>-IJ JS .!.l� .Jt Lo İJ ..bJI � w..l>İ Loİ JA.-J I J .J � 'l 4i � '-"' -l>-IJ .......__,

.



.



..:...

. .l>-IJ •if' '-1" �

•.

4..o� ö-l>IJ � � _r;-')1

ı ·

. • • • 'j h C'."!ll., . l:. . ı ... J l.4; L!t . l:. . .Jt ö..l>I.J Jl>. ı..s..... � � 4.i .r""' • � .Jl �J

.>�

J� .!>l_,JI .Jl;i c.Js' Lo.J .!>l_,JI ��4 ya Lo.J il� -l>- 1.J J� Lo

'""'

--�

4.1

.JlS 1->1 ı�ı.J .Jfo. .ı. '""' .!>l.J JS.J e;\tı .ı. _,;-�I .JlS �J.J o.l. '-1" _,;-i ,.� .JlS l.....) .l>-1.J 4.i� Lo!J e_,.;\tı .Jt o:>I _,! J!.e ö_,Al\.:i � Lot.J o.l. '-1" ;sl ("""''l 4 '--:'1 U.. ya ı1.U I •

.ı.





("""''1 1 � �t:. .Jt.J --�\ti '-"' J..-A; .Jl.J tWl.J ._,...AJ...'1 1 ı.İ �

_r.İ; '5.iJl.J .Jfo. .Jt �.J ._,...Ak...'llS 1 l:JI .JI; ı.;a ı.;a ı.rl ._,...Ak...'} l.J 1 l:JI �İ .J l> ..!ll .lS ı.rl .J lS Lo.J 1.1. J!.e _,;-i ,.� .Jt �l.i.ı ol:.:..

,,

20

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

Aksine ateş, tıpkı şeyin kendisinden olunan tabiatı gibi, unsurdur. İsme gelince, tamlık bakımından ona arız olması gibi arız olur. Çünkü o, kendisinden olan bir şeydir. Tıpkı şeydeki ilk olandan oluşan şey gibi. Yine mahiyet, bir ve bunun gibi şeylerin tümü de aynı şekildedir. Bu nedenle bir'in mahiyeti parçalanmaması bakı­ mından mevcuttur. 'Bu şey' olduğunda ve mekan veya suret veya vehim bakımından farklılaşmadığında ve bütün ve belirli/mahdut olduğıında (mahiyeti) mevcut olur. Yine her cins için ve en hildm olarak nicelik için, başkalarından daha çok ilk ölçüt olması baıo

kımından ('bir' mahiyetine) sahiptir. Ve buradan öteki şeylerin (ölçütü) olur. Zira ölçüt/mikyal, niceliğin kendisiyle bilindiği şey­ dir ve nicelik, nicelik olması bakımından ya 'bir' ile veya sayı ile bilinir. Bütün sayılar ise 'bir' ile bilinir. Şu halde nicelik olması bakımından bütün nicelikler 'bir' ile bilinir ve kendisiyle ilk ola-

ıs

rak bilindikleri şey aynıyla bir'dir. Bu nedenle 'bir', sayı olması bakımından sayının ilkesidir/başlangıcıdır.

Tefsir [ 1 6] •refekkilrle dılş1lntilmest gerekir ki hangi şeylere 'bir' de­ nildiği, bir'in mahiyetinin ve kelimestntn/tartftnin ne olduğu, aynı hal 20

tl4ere sôylenen bir şeymiş gibi zannedilmemelidir• [sözüyle şunu kas­

teder:] 'Bir' isminin verildiği şeylerin delalet ettiği şeyin, aynı anlam olduğunun ve bu ismin tevacu ile söylendiğinin, yani isim ve canım bakımından ittifak ettiğinin zannedilmemesi gerekir. [Aristoteles daha sonra der ki:] •ztra 'bir' (.tikredtlen) bu tılrlertn sayısınca sôylenir ve bunlardan her biri, bu tılrlerden bir [ 1 7]

25

şeye sahip olduğu zaman 'bir' olur.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira

;,.,.J.li •.

��

r-" ":il

if6

.L... ı...

;l:.JI �

J.Jt � iJfo. ı.1 .ll lS' ı .ı... � · � .;'J r L..::l 4 J �.;At t..l.J l.L. � · � � �I

.•

r.-A' 1 21

W'

.ı... J!.e J ı.;ı ı �.J ..1.>-l}l.J �t �\ti ..!.U.lS.J ·� I J iJ lS'.J • ı.r-1 ı ı .ı... iJ lS' W y. .J t� ":/ .;4 if" ..1.>-I _,ı ı �T ..!.ll .ll.J

Y' •

J� �t 1;.J"'-".J � iJlS'.J r-'6.J .Jt 'ô;� .Jt iJlS::..ı Jfo _r.f­ o.).,._11 �.J � Js:l J.Jt J� .r.'"- � ;st iJfo. iJ4 J



J�I iJ� .,>-'J I • l:J.'JI ull ;� l:.A lA �.J I� •

ı.1.ll l

y.

,)..uJ4 L.1.J ..1.>-1 _,!4 L.1 � l+i4 �I J fÜ.J �I J fÜ � l+i4 �I � J fÜ I�� ..1.>-1_,)4 ,)..uJI � J .;At.J ..1.>-l_,ll ..!.U.ll .J ..1>1.J � Y' � .Jt � Jrü ı.1.ll l · � l.J ..1.>-l_,) 4 . ,)�

.;t

":/

,)..uJI •l..l::ı l _,,....A::J ı

.;t •fal 4 ıJliıt iJl �_, ıJ; f n] � J--4 L. ı:.ıl � ":i l �.J l1--4.r.l -1>1.J J� L. ö-1>1.J J� ,.); J _,.a.. ..\.>- l .J � ,.); 4.:... J --4 .; i l .L. � � � ..\.>- 1_,ı1 r-" 1 . .w l .J r-" ":14 � ı.1i _;ı., 1 fa. JU; l.,;T Jıit iJl ı.14*

":/

..1>1.J JS.J e.,;'Jı .ı... ,.); J� ..1.>-l_,ll ı:.ı � [! J li �] [ w ] ..;� [1--4 .r.1 e.,;'J ı .ı... � · � J ıJlS' 1.)1 11>-l.J iJfo. o.L. � •



\.

\•

22 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / IOTA (1)

açıkça görülmektedir ki 'bir' ismi, saydığımız bu muhtelif türler üzerine söylenir ve mevcutlardan her birine sadece saydığımız an­ lamlardan birisine sahip olduğu zaman bu isim verilir. [ 1 8]

[Aristoteles daha sonra der ki:] "Bir olması bakımından ise

bat:en bu şeylerden başkası için olur, bat:en de başkası, bunlardan daha çok isim bakımından yakın olur. Ama onlar ise bilkuvvedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bir olması bakımından 'bir' isminin delalet

10

15

ettiği şeye gelince, bazen bu cinste ilk olan için bu anlam bulunur bazen de bir olması bakımından bir isminin delalet ettiği şeye yakın bir şey için bu anlam bulunur. Bu başkalarından ve ilk olan bir'in dışındakilerden daha çok bunun içindir. Ancak onun için bir olması bakımından bir isminin delalet ettiği anlamdan bir anlam bulunur ki onda ilk anlama benzerlik vardır. İ şte •ama onlar ise bilkuvvedtr• sözüyle buna delalet etmiştir. Şöyle ki şeyin benzeri ve ona yakın olan hakkında bazen 'bilkuvve bu şeydir' denilir. [ 1 9] Bunu zikredince, örneğini verdi ve [dedi ki:] •rıpkı un­

sur ve illet hakkında konuşma thtiyaa duyulması ve şeyleri tafsil ederek isminin tanımının verilmiş olması gibi. Ztra ateş, unsur gi­ 20

bidir ve bitatihi Sonsu%'. olan şey veya bunun gibi başka bir şey olabilir.• [Bu sözleriyle şunu kasteder:] 'Bir' hakkında konuşmak is­

tediğimiz zaman gerekli olan durum, unsur, illet ve takdim-tehir ile söylenen diğer şeyler hakkında konuşmak istediğimiz zaman gerekli olan durum gibidir. Şöyle ki bu isim olması bakımından bu ismin tanımının hangi şeye delalet ettiğini açıklarız ve son25

ra kendisinde bunun delalet ettiklerinden bir şey bulunan şeyle­ ri tafsil ederiz. Eğer bu ismin tanımına mutabık olan bir şey bu­ lursak, onun bu cinste ilk olduğunu söyleriz. Bunun gibi bir şey bulamazsak ona yakın olan şeyi alırız ve 'o bunda ilktir' deriz.

ı... .. ....ı.ı ı ........ Lo .r.-"'

••

if 1 � I � _,;� I o.lı. � J� .!>l_,JI ı-' I ıJt � .J �J I� ! ı-' ':JI l.lı. � � W! ..:..ıb fe_,.JI IJ'" .!>IJ JS' ıJtJ l.111.i .)� if 1 '-İ L...o..! I o.lı. IJ'" .!>IJ �

1

23

l.111.i .)�

.

�JJ oh IJ'" f-İ ,.ır-ı ıJlS �} .!>IJ 4'� L.TJ [ıJl.i �1 [ ' A1 ö_,Al l:i � L..tJ o.r.1- IJ'" ;sT ı-' ':J 4 '":") u.. ,,,. ı.5 .ll l .r\' 1 ıJ lS J J'jJ � J �) .!>IJ y. � .!>l_,ll ı-' I � J--4 La t.. tJ [ı--4.r.1 .!>l_,JI ı-' I � J--4 La '-:" ;� ·� .J � J �JJ �I l.lı. ı} .J �y. Wlfa JJ � I .!>l_,JI ı'.JJ.) LaJ o ,r.!- IJ'" .fil .!>IJ y. �

� � La .!>IJ .Y6 � .!>l_,Jl ı-' I � J--4 La � IJ'" ıJt ��J ö_,.ill:i � t..tJ ı.J� � J.) �.ili .Y6J JJ� I � I ö_,4) 4 ·�I �� �1 � J� � .J '-:"Jl.4.llJ ·�I �

�fü

IJ'"

,

·

.

� ıJt o:> I _,J J!.o [ıJw1 �� J� dt 1.lı. _?� WJ [ ' �1 ıJ� ı-'\11 J-ı �t; ıJtJ ,.��l IJ'" � ıJtJ tWIJ �\il ı} f-İ ,.� } ..; I� l::.. ,r.!- � .illJ ıJ� ıJf J:İ>J � \llS ;l:.ll .!>l_,JI ı} � ıJt --4} La� ıJ � ıJt � J bJ IJ [ !--4.r.1 I lı J!.o J� La )L. ı}J UJI ı}J � ':Jl ı} � ıJt --4} La� Jb.llS o

y.

o

'•

� ı-' ':J I �� .!> � J--4 �t l:.J � ıJ4 ��J .r.>bJ ("'!�

�� � J--4 L... ·� 4::i �y. if 1 •l:-!ı� l J..aA.i � ı-' ':J I �� �I �� ı} JJ�I �1 l.:..\j ı-' ':Jl �� .!> J.!Lkt t;.;, Li�J ıJ� �� ı} JJ� I 4' ! 1.:.1.iJ '-:" }t

y.

La Li.b:-t l.lı. J!.o



� ıJ !J

,.

24 1

YA / İOTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Ö rneğin, unsurun ne olduğunu soruşturup unsur tanımının delalet ettiği şeyin, ateş isminin delalet ettiği şeyden başka olduğunu gör­ düğümüzde 'ateş, ilk unsurdur' demeyiz. Fakat unsurun gerçek tanı­ mını, söylendiği şeylerden hiçbirinde bulamazsak ve ateşe yakın bir şeyde bulursak 'o ilk unsurdur' deriz. Ö rneğin kadim fılozoflardan bazılarının, sonsuzun ilk unsur olduğunu söylemesi gibi.

ıo

ıs

20

[20] •Bunun gibi. olmayabilir de nra ateşin ve unsurun mahiyeti aynı değildir. Aksine ateş, tıpkı şeyin kendisinden olunan tabiatı gibi., unsurdur. lsme gelince, tamlık bakımından ona arız olması gibi. arız olur. Ç1lnkıı o, kendisinden olan bir şeydir. Tıpkı şeydeki ilk olandan oluşan şey gibi..,. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Unsur olması bakı­ mından unsurun mahiyeti bulunmayan şey hakkında 'o bu cinste ilktir' denilmez. Ö rneğin ateş gibi. Zira ateşin mahiyeti ve tanımı unsurun tanımı değildir. Ne ki bu isimle ona delalet etmesinin nedeni, onda unsur isminin delalet ettiği şeylerden bir şeyin tabiatının bulunmasıdır. Bu yüzden bu isim ona lazım gelir. Tıpkı tabii ismi­ nin, bu anlama kemal ve tamlık üzere eklenmesi gibi ki bu da baş­ kası bulunmaksızın şeyde ilk olmaklıktır. İ şte bu, mürekkeplerdeki ilk madde gibidir. Şöyle ki dört unsur, mürekkeplerin unsurlarıdır, fakat öncelikli değillerdir. Çünkü onlar ilk maddeden ve basit suret­ lerden mürekkeptirler. [2 1 ]

[Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine mahiyet, bir ve

bunun gibi. şeylerin t1lm1l de aynı şekildedir. Bu nedenle btr'in mahiyeti parçalanmaması bakımından mevcuttur. 'Bu şey' ol25

duğunda ve mekdn veya suret veya vehim bakımından farklılaşma­ dıgında ve batan ve belirli/mahdut olduğunda (mahiyeti) mevcut olur. Yine her

dns

için ve

en

Jıakim olarak nicelik için, baş1uılann­

dan daha çok ilk Olçilt olması bakımından ("bir' mahiyetine) sahiptir...

� J--4 Lo L;� _; � �I >"' Lo � I� ! .!.fü Jl!..

J_, � I � �I ı./' .Jl:JI ıJ ! jA.; � .Jl:J I � I � J--4 Lo y::i:- J> o l; � JJ � J � k. r-� .;:.wı � � I ..l> � � ıJ ! � � J� Lo J!..o J_,� ı ��I ..;! l:.1i ->l:J I j-" '-:"")İ .. � . J_,� I � �I

r

ol:.::.. _r.Ajl ıJ ! r-Lo..L4ll

cr:1 ��1_, .JL:.ll �j ıJl,i .!U.lS' cr:1 ıJlS Lo_, \.J_,.t_, lY • J �r.i t""' � 1 LotJ ı .ı... j-" .. ı.? � � 1 ı./" .) l:J 1 J.ı ı./" ı./"

ı:ıfo. L? .u lS ı .ı... � .. ı.? .:.'J rL..::l4 ...ı �fi w­ �t.. ·- � I �\ 4.İ ....4.L.. 1�I Lo J [1...u .r.] ,. "/'"""'• I\ ..;ı..; ı...r�t.. ·- I >"' kı. ı...r.. l.A..l> J �Lo ıJ� .>l:JI J!..o �I .!il� ı..j JJ �I ..;l � J � �

J r J_,t







� 4-::-9 ıJ� r"� I I�

� J� k;!J ��I ..l> >"' � t""' � I � L.S r"� ı ı .ı... �_).; ��I r"I � J--4 k. .. � .. �ı ı..j JJ İ r ..ş.UI >"'-' i L..::l l J Jw:JI � �1 1.iA �I .!il� J ..::.AzS.rl 1 ı..j J _,� 1 ö� W 1 J!..o r l .iA_, o _r.i:- ıJ fo. ıJİ _r.i:- j-" � � \rJi � � ..::,,l:S.rll ..::,, Wk.... I ı./' t!->� ı ..::,, Wk.... � ı ı:, i . ..WL.:-1 1 ->_,...a.l l J J }:Jı ö�Wı j-4 4..;5r

J!.o J �ı r::---J -l>l,llJ �t �\tı ..!.Ll.lS'_, f \Jü �l f n ] ,. � \ l.iA ıJlS W _JAJ l� � 4.� ı./" ..l> l,11 �j .!lJ.UJ .iA .J .JL,o �t ı ;J..l:ı...oJ � ıJlSJ r-'6J Jt Ö.J.J-"I' Jt cJ� Jfa y:i; I� ö�_,......JI �J � � JJl J� _r.İ:- � .;sl ıJfo. ıJ�

' ·

"

o

o

' ·

26

ıo

ıs

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Aynı şekilde bir olması bakımından bir ismi, mekan bakımından, suret bakımından ve vehimde asla bölünmediğinden, bütün ve tanımlı da olup bir isminin söylen­ diği şeylerin istisnası olduğundan, bölünmez olması bakımından her bir cinste, 'bir'in bu cinsteki şeylerin ilk ölçütü olması ve ölçeni olması zorunlu olur. Kastettiğim şudur; bir'in tabiatı ölçü­ tün tabiatıdır, özellikle cinslerde öncelikle/ilkin ve bizzat takdire/ ölçmeye sahip olan şeye sahip olanlarda böyledir ki bu da ayrışık niceliktir. Zira ondaki bu anlam takdirin eklendiği diğer şeylerden daha önce gelir. [22] [Aristoteles daha sonra der ki:] -Ve buradan Oteki şeylerin (Ol­ çıltil) olur.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ö lçüt ismi, kendisinde ona benzemesine göre takdir/ölçme kullanılan öteki cinslere ayrışık nicelik­ lerden ve sayısal bir'den nakledilmiştir. Aynı şekilde takdir ismi ve onun anlamı da yine ona benzerlik yoluyla bunlardan nakledilmiştir. [23]

[Aristoteles daha sonra der ki:] ·zira Olçütlmikyal, niceliğin

kendisiyle bilindiği şeydir... (ve nicelik, nicelik olması bakımından ya 'bir' ile veya sayı ile bilinir. Batıln sayılar ise 'bir' ile bilinir. Şu halde nicelik olması bakımından biitıln nicelikler 'bir' ile bilinir ve kendisiyle 20

ilk olarak bilindikleri şey aynıyla bir'dir. Bu nedenle 'bir', sayı olması bakımından sayının ilkestdir/başlangıadır).• [Bu sözleriyle şunu kas­ teder:] Ö lçüt, kendisiyle ayrışık niceliğin ölçüldüğü yani bilindiği/

tarif edildiği şeydir. Nicelik ya bir ile veya sayı ile tarif edilir.

2s

[24] Demek istiyor ki sayı 'bir' ile tarif edilir ve ölçülür. Buna göre her ayrışık nicelik 'bir' ile bilinir/tarif edilir. Ru nedenle 'bir' sayı değil sayının ilkesidir. Zira sayı olsaydı bir ile bilinirdi ki bu muhaldir.

·-

.... .. ..ı.ı ı .),,.,. Lo �

1

27

w

.l>-1.J ya � .l>-1_,ll ı- 1 ..!.U.lS'J [\-l;_r.] �t ı;J � J � ıJlSJ r-"'J �J Ö J-""'2-! � ; .:ı� � �i � � -l>-1_,ll � .,:- 1 .l>-1_,ll ı- 1 � J � if1 • L:-!ı\r l l.r ..L!.

� 4.Ş.l.l l ya ıJlS

� W J J \r 1 J �I ya ıJ � ıJİ �

.r.f;- ya �

,_,..;:>:- ,_,..;:>:­

J �I � � -l>-1_,ll � ıJİ � İ .J J ..ı..W I J � I ..!.U� ı./"'J .:.ıl.l.l � J �Jl _r...IA::.! 1 .J ...,... � "l ı l.r � Y- l.oJ � �J

· l:-!ı \r ı ;L.. ı.fa- r ..u:.. ya

l+::i

ıf-1 ı ı .ı... .:ı � � ı � ı -ı . ..r. ilil '-:-1. � '-!""' ı

(f.J [\-l;_r.] _,>\i l •L:-!ı\rl Jl JL.,,. l.:..a lA (f.J [\Jli �] [Y T ] U"'�'-:JI Jl J�I ı-' I jA; 4.Ş�.LJI -l>-1_,ll.J � I � I •

.ı...

l.r jA; ..!.U .l5J � �1 ı.fa- _r...IA::.l I l+::i J-:...ı 1 if 1 _,>.\r 1



. �İ � I �_,1. ı.);- ol:-J _r.ilil ı-' I

-l>- ıJİ [\-l;_r.] �I ı..İfi '5 .ll l ya J�I ıJ� [\Jli �] [Y Y'] �I ...J /Ü.J ı..i /Ü 4.Şl � I �I � J� '5.l.ll ya J�I

. �.LJ 4 �l.J -l>-1 _,! 4 �!

/Ü � � J5J -l>-1 _,! 4 J�J ..J fi �.LJı .:ıi -l:..r. [ y t ] ıJlS ı;� ıJlS _,.! 4.i� � � � �.LJI İ� ya -l>-1_,ll ..!.U .ili .l>-1 _,! 4

ı..İ

. J b....o yaJ .l>-1 _,! 4 ..J fi

'o

28 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

Aristoteles der ki;

Ve buradan (hareketle) ölçüt, her birinin öncelikle kendisiyle bilindiği diğer şeyler hakkında söylenir. Ve onlardan her birinin uzunlukta, genişlikte, derinlikte ve hızda ölçütü 1 bir'dir. Zira ağırlık ve hız zıtlarda müşterektir. Onlardan her biri, katlı (an­ lam taşır) . Örneğin ağırlık, şeydeki meyilden oluşan şeydir ve yine ilave meyle sahip olan şeydir. Hız, nicelik bakımından olan bir tür harekete sahip olan şeydir ve yine ilave bir harekete sahip olan şeydir. Zira ağıran bir hızı ve hafıfın bir yavaşlığı vardır. ıo

Buna göre bütün bunlarda parçalanmayan bir ölçüt ve ilke vardır. Zira çizgilerde de parçalanmayan ölçü olarak eşit ölçüyü kullan­ maktadırlar. Çünkü onlar, her şeyde parçalanmayan tek bir şeyi ölçüt olarak talep etmektedirler. İşte bu, ister nitelik ister nite­ lik için olsun basittir/mutlaktır. Buna göre artma ve eksilmenin

15

olmadığı zannedildiği zaman işte bu en tam/müsteksa ölçüttür.

[ 1 0 53a]

Çünkü sayılar tamdırlar ve onların hipotezleri; parçalanma­ yan bir'dir. Öteki şeylerde ise bunun gibi olanlara benzetirler. Zira mil ve sıvı ölçü birimi olan talent2 ve daima büyük olan (ölçüt), kendisinden bir şey eksildiğinde veya kendisine bir

20

şey ilave edildiğinde, daha küçük olan ölçüden daha fazla bir gizlilikle gizli kalabilir. Şu halde kendisinde bu şeyin hisse­ dilmesi mümkün olmayan ilk şeyi tüm topluluklar, yaş, ağır ve büyüklük hususunda ölçüt edinmektedirler. İşte bu du­ rumda söz konusu ölçütü bildiklerinde niceliği bildiklerini

25

zannetmektedirler. 1

2

Tahkikte 'fiil' diye ifade edilen ve birkaç bağlamda geçen bu kelimenin 'keyl / ölçüt' şeklindeki okunuşunu tercih euik. Antik Yunan'da bir ölçü birimi; yaklaşık 26 kg.

JS' \ı_,t �

4-!

'5.U I •1.:-!ı\tl )l... ı.İ J�I J Lit l:.A iJ4 .J

ı.İ.J �� 1 ı.İ.J J fal 1 ı.İ -l>-1 .J ı+.- -l>-1 .J JS' J:S'.J ı+.- -l>- 1 .J JS'.J � l..ı...,;, \t 1 ı.İ '5_;.!.o �.;-l 1.J Ji!ll ıJ l> �.;-l 1 ı.İ .J J.-11

j J:.JI 1.r4 ıJ lS Lo Y' �.U1 Ji!l I J!.o ı...A....,4.. l+-e -l>-1 .J � ı.:,.jlS Lo '5.ı> � �I ı..I' �.;-ll.J J:.- ö�ltj 4l '5.uı �t.J U...t �.J �.r" c.r.--' 1 :•it ı) I�� l.Jut '5.ı> ö �l.L J· ı.t �1 1.J 4-SJL ..... ı.r •c.rJ 1 .

.

.

ı.İ ıJ!> t� "i Lo -l>- 1.J ·�l.J Jış:.. o.L. � ı;; ıJ� �\t t� "i '5.U lS J .u.I '5.JL-JI J .u.1 1 ıJ� _,>\ti .1. �I _,,. l.L..J t� "i l.k-1.J � •1.:-!ı\tl � ı.İ J� I ". 1 4' t � l:.. ..!--' .t....Sll Lo � 1 t.A..SJ.I Lol ö� l.L J. .J t ıJ L.,.ü; ıJ�� .







.

.1. _,J.;.l l

�_,.;, Y'.J öl..AA::.-t � l..lP\t 1 ıJ\t � J ış:.. �.ü J:.J 1 i.r4 4' l> l.L. J!.o _,,. � ıJ� •1.:-!ı\t 1 ;t... ı.İ .J t� "i � ıJt � ,r.S\t 1 i.r4 I�t.J JkJ �Lo ıJj.J _,,..J J-:J Uı. 1 i.r4.J ı.İ ıJfo. '5.uı � I i.r4 ;st --� � �j .Jt · ı.r .c..a �I ıJl l.:._,_-. � l.L. ıJfo. ı:,t � "i \ı.Jt '5.uı --�ı ılı> _ıA..P\t l } .....J r1W I .J Ji!ll ı.İ.J .y,)1 •1.:-!ı\t 1 ı.İ \ı ış:.. ıJ� t 4'.J � .J�I I� I� 1�1 �I ıJ� � t ı:>A

ö-l>-_,JI ıJt

...

-

.









, ·



1.

30

1

Metafizik Büyük Ş"hi

YA / İOTA

(1)

Tefsir [25] ·ve buradan (hareketle) ôlçııt, her birinin ôncelikle ken­ disiyle bilindiği diğer şeyler hakkında sôylenir• [sözüyle şunu kasteder:] Ö lçüt ismi, sayısal bir'den yani ona benzeyenlerden,

nicelik cinsine dahil olan şeyin kendisiyle ölçüldüğü her bir şeye nakledilmiştir, tıpkı nicelik isminin bu cinse, sayısal nicelikten nakledildiği gibi.

ıo

15

[26] •ve onlardan her birinin u.tUnlukta, genişlikte, derinlik­ te ve hı�da ôlçutıi1 bir'dir• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu ismin, sayıların dışındaki şeylerin kendisiyle ölçüldüğü şeye nakledil­ mesinin nedeni, ölçütlerinin/fiillerinin bir olmasıdır. Uzunlukta bir ise uzunlukta ölçüt olur, genişlikte bir ise genişlikte ölçüt olur, derinlikte bir ise derinlikte ölçüt olur, sebebi ağırlık ve ha­ fi fl i k olan hızlı harekette bir olursa ağırlığın ölçülmesinde ölçüt 'bir' olur. [27] •zira ağırlık ve h� tıtlarda mUştuektir. Onlardan her biri, katlı (anlam taşır). Onıegtn ağırlık, şeydeki meyilden oluşan şeydir ve yine ilave meyle sahip olan şeydir. Hız nicelik bakımından olan bir tılr harekete sahip olan şeydir ve yine ilave bir harekete sahip olan şeydir.

20

25

Zira ağınn bir hıtt ve hafifin bir yavaşlığı vardır.• [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Ö lçütün bu cinslerin her birindeki fiilinin tek bir/aynı

fiil olmasının sebebi, bu cinslerin her birinin, tıpkı katlanmış/iki katmış gibi iki zıdda bölünmesidir. Bunun örneği, ağır olanın daha az ağır ve daha fazla ağır olana bölünmesidir. Aynı şekilde sebebi ağırlığın niceliği olan hız da daha az hız ve daha çok hıza bölünür. 1

Tahkikte 'fiil' diye ifade edilen ve birkaç bağlamda geçen bu kelimenin 'keyl/ölçüt' şeklindeki okunuşunu tercih ettik.



.r--A:J I

� � .ll l ,.l:-!-\ı l _;L... ı} J�I

J� l:.A lf'J ıJ} [ Y o ] JZ 4-! � 1 1.r' �İ � .)..WI J.>.l_,.ll l.J"J [ u-!_r.] � ..l.>-IJ JS � Jt �I ._r>:- J J>b y. Lo � J� � ..l.>-IJ J5 Jl J�I ı-' I · � I \ �� J I t;;: L.s . �.)..WI �I · �I ı-' 1 � • • (J" • ,_;J.-l lJ �_,....l lJ J .,la.i l ı} ..l.>-IJ � ..ı-IJ JS J:SJ ı J} J [ Y '\] � � J� �.lll Jl ı-°)1 1 l .l.ı.4_l4j J aJ IJ [L.1-!_r.] �_rll ıjJ J .,la.l ı � J _,.6.l ı J ı � ı J 0ts 01 ..l.>-IJ y. 4-W 0i .) ı ..l&-\ı ı l..l&­ •

ü>.J IJ JA!.1 1

� _,.JI � vP _,.JI

� .;J I 4S_rJI �r J l�IJ 0lS 0!J J.-1 1 �

J.-1 1 J l�IJ 0lS 0 1J

. JA!.1 1

J l�IJ 0lS 0lJ

_r....lZ

J J.>.IJ

' ·

....l....ii

..ı-IJ JSJ .)l..ı...;.\ıl ı} 4S_;..!.o �_rJIJ JA!ll ıJ� ı J} J [ Y v] �tJ �I ,j J:..-11 l.r' ıJ lS Lo y. � .ll l JA!ll J!.o � LA.o � ,.

� IJ �4 l+J ı.:...i lS Lo o..r- l+J � 1 ı./' � _rllJ o.)4j .J � .ll l .ı.. ı :•lt ı:.ııil"� U....t 4S..r- o.)l..LJ• ı.... .... . . ..__ı ı J [ı.ı.ı.f-] tk.t. .... .. .A..A>JJJ �.r' ı.r---

� __,..4-\ıı o..Lı. l.r' ..l.>-IJ J5 J J�I � ıJİ J J � �LA.o � l5 '-!'°J 0-! ..1...41 1 J 1 � V" 4-\ı 1 o..Lı. l.r' ..l> 1 J �JSJ � -4) _,,, Lo J u � �i _,,, Lo Jı � J:.A!lı ı:.ıi �� •·• ı :·ı ı W" ı. . -1\ � ıı �.r' ..r-• 1 .,L,..J �I �.J-:> ı)s- LA � � l ıJlj.J� I � � [!�.r.1 t� "1 Le -'>-1.J ·'�'.J J� .ı.,. � ı.,,M





':i l�I_, � � ı:,_,� �_,_..J l .J �.Jj_,..} l .J � I .. �� I o .,L,. � 4 Jl$.J 4 o� .:ıl cJJ� ..,..-i l � l..!.J � ) 4 L.! İ� ..,...-1 4 �

"1

l.. ıJlj.J� I ı.) �� � kf � l..LJI -'>-1)1 Y'.J

' ·

34

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA!IOTA (1)

Ö rneğin dirhemde, sak.lama kaplarında ve ölçülerde tabii olarak mevcut olan en küçük ölçüye denk olan şey gibi. Tıpkı ayak ölçüsü veya zira' ölçüsüne göre yüzölçümü birimlerini elde etmeye çalışma­ ları ve zira'ları karışlarla, karışları da parmaklarla tarif etmeleri gibi.

ıo

[30] •zira çizgilerde de parçalanmayan ôlçü olarak eşit ôlçıl­ yü kullanmaktadırlar• [sözüyle de şunu kasteder:] Zira çizgileri ölçümlerinde, ölçülen çizgi nin bir ölçüsüne eşit olan bir ölçü vaz'ederler ve bu ölçüyü parçalanmayan şey gibi vaz'ederler. Tıpkı onu ayak ölçüsü veya zira' ölçüsü olarak vaz'ettikleri gibi. Başka b i r tercümede bunun yerine şöyle geçmektedir: •Başka

çizgilerde parçalanmaz olarak ayak ôlçılsünıı kullanmaktalar ve bu bakımından her ôlçıınün yerine bôlllnmeyen tek bir şey addet­ mekteler. • [3 1 ] Daha sonra bunun sebebini ortaya koydu ve [dedi ki:] 15

20

25

•çıınkü onlar, her şeyde parçalanmayan tek bir şeyi ôlçılt olarak talep etmektedirler. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onu bu cins­ te bulmayınca konum ve ıstılah bakımından parçalanmaz olarak vaz 'ettiler. [32] [Aristoteles daha sonra der ki:] •tşte bu, ister nitelik ister nitelik için olsun basittir/mutlaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Di­ ğer ölçütleri kendisine benzettikleri ölçüt, parçalanmayan bir şeydir. Bu ise nitelikte olduğunda nitelikte parçalanmayan bir şeydir. Nice­ likte olduğunda ise nicelikte parçalanmayan bir şeydir. [33] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bunagôreartmaveekstlmenin olmadığızannedtldtgi.tamaniştebuentamhmlsteksaôlçılttilr. Çünkıisayı­ lar tamdırlar. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Herhangi bir cinste onlar için

1

35

Lo

.r. .) LW I J-' Jl_,"� ı_, � ;..U I J �I �.? J!.A ;.li � �LJ I .r. .)La.. i.J_,� Lo J!.A � 4 ol:>:-Y- ;l..ı.A.. _,;-� · Cj �� 4 ;��I_, ;�� 4 t_J ��I i.J }fiJ �;.UI ;.li _,t j=:-)1

_,L....

r

ı.? _,wı ;.illi .:.ı.,l-::-t ,r:- \t ı .ı.)a;J ı ı.İ .:.ı µ \ �_,;_, [r • ] c:.ı� .l. _,k>J I � .r...IZ ..1.:s- c:.ı � [ \ �.r.] T� 'i ı.? .l.l lS J.ill .. � \S J.ill l ı.!.ll � c:.ı �_, ; ..l.W I .1:>..l l .:.ro ;..ı.4.l -! L.... r lj .li .jJ � J� ; \..ı.A.. _,'\ İ.li ;l..ı.A.. o� i.J'ı J!.A 'ı� 'i '-?.UI c:.ı .,l-::-t ,r:- \tı .l. ).;..i l ı) c:.ıT J.i 0-"-' \ Ilı J � ı.> .,.>-'ı �; 1�1_, � Jl..l.W I c:.ı l.(. JS ı) c:.ı_, �_,

is� .;:.AS

i.ill l

J.i

. ı--'-' .r.:'> _,

ı.İ J�ı .:.ı� �\t [\Jwl Ilı J �4 J'ı � [r ' ] ı.!.lJ � J oA � I�� [\�.;.!] T� 'i l�l.J � •l:-!ı\tl C:::---­ C.')lk.... 'i I_, e:!'} 4 ts� .r.i> İ.J� _, �I

1 •

.

[\�.r.l � L.1.J � L. 1 .ı.�ı _,,. ı.ı.._, [\Jü �] [n ] Lo'ı t� 'i ı.>.UI - •c.rJI - J�I_, - r J.�1 ;1..,. � İ.J� ı.>.UI · · 'i '-? .Uli Ll..SJ - I '-!'. İ� - - I '-!'. '-? .Uli �I - '-!'. J�I - LotJ Ll..SJ -

- �1 .j i� 'i

ı.!.ll..ü b\.LJ 'i_, c:.ıl..,.ü.i .:.ı� � 4.iT � � [ıJü �] [rr] ._r:>:- J � J.4; 1 1�1.J [ı�.r. 1 öl..,.ü::... .)l.U>\tl .:.ı\t � J�

"

36

1

YA I İOTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

kendisinde artma ve eksilme bulunmayan bir ölçüt rast geldiğinde işte bu onların nezdinde en tam ölçüttür. Çünkü o mutlak olarak tam olan sayısal ölçüt gibidir ki bu da sayının ilkesi ve ölçütü olan bir'dir. [34] "Ve onlann hipotez.len; parçalanmayan bir'dir. ôteki şey­

lerde ise bunun gibi olanlara benzetirler• [sözüyle de şunu kasteder:] Onlar birliğin ilk ölçü olduğunu düşündüklerinden diğer şeyleri de ona benzetirler.

ıo

15

[35] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira mil ve sıvı OlçU biTimi olan talent1 ve daima bııyılk olan (OlçUt), kendisinden bir şey eksildiğinde veya kendisine bir şey ilave edildiğinde, daha kUçti.k olan olçııden daha farla bir gizlilikle gizli kalabilir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Zira iki ölçütten biri diğerinden büyük olduğu zaman , büyük olan ölçütten bir şey eksilir veya artarsa ondaki artma ve eksilme küçük ölçütte olan artma ve eksilmeden daha çok gizli kalır. Zira ölçüt küçük olduğunda eğer varsa ondaki artma açıkça görülür ve eğer varsa ondaki eksilme açıkça görülür. Bu nedenle küçük öl­ çütle olan ölçü daha doğru olur. [36]

20

ıs

[Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde kendisinde bu şe-

yin hissedilmesi m11mkiın olmayan ilk şeyi t11m topluluklar, yaş, ağır ve biıyılklılk hususunda Olçt.ıt edinmektedirler. işte bu durumda sD.t konusu OlçUt11 bildiklerinde niceliği bildiklerini .tannetmektedirler. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Kendisinde artma ve eksilme hissedil­ mesi mümkün olmayan şeyi, bütün herkes yaş, ağır ve büyüklüğü olan şeylerin ölçülmesinde ölçüt olarak alır. Buna benzer bir ölçütle ölçtüklerinde ona güvenirler. 1

Antik Yunan'da bir ölçü birimi; yaklaşık 26

kg.

_,.ll �t �,.;,_,...J ! .J}_, [u] Ö..l.> _,.il �i �Jf.. l ylS' w � i [!�.r.. l l.lA J!.e .Y6 L...ı �� �\fi )l.... ı.) � �� � J_,\ı ı )..LWI

.. l:-!ı\tl

ı.16

·-

r.-A' 1 37

�jj �L.a.A; "ıl_, ö .:ı4j � � � J� l.. ı,?.lJI J')lk� I ,j.s. ajj• oll .:ı..ı..J I J� � dj\ı �

J� .J'6

ı..

...

ı�t.J Jl-.) �l.. _,,..J ı)-:JU.1 l.J".J J:...ll l.J" �� [ !Jü �] [ ,.. o ] ı,?.ll l �' l.J" ;st � ..u_; .Jt 4:... �' �ı � �t J:b:- _r.S\tı _r:-�I .:.r- ..r.Sİ l,.....1.>l �"ıl� �l5 ı.? dji [!�.r..] _,-....,\t ı J ��

l.J"

}S'İ �L.a.A;Jı_, ö.:ı4)1 � � ..u_; .Ji w � l� l ..r.5\11 J�I �� L.J5 dji_, _;....,\i l J�I ı.) �� ı,? .ll l �L.a.A;JI_, ö.:ı4)1 � L....

� � l 4:... �L.a.A;Jı_, � �j �! � ö.:ı4)1

' ·

R _;....,i J�I �lS' - �l ı �l _;....,\ı ı J�4 �j_,.11 �lS' �.ll _, 4:... ..::J

� ı .ı.- �� �t � "ıl �.Jt ı,?.lll .. �ı ı�� [!Jü �] [r ı] �'.J JA!ll J.J �)1 �\ti J � � �,...-.t. �.J � L.:._,_,.

[!�.r..1 J�ı ı� u.� 1�1 � ı ı� ..u �t �A } .J .J'6 L.:. .J->--" �L.a.A;JI_, ö .:ı4) 1 � �� �İ � "ıl .ll l .. � ı I�� · • t.l:. )ı .. w ı :·ı ı .r.. ...ıA; ı.1-' ı..r- \ıı .r.. ...ıA; ı.I• �Ls::. - . u,...-..t 4jJ .1>.:. '-:? .ll ı ..

.......

-

-

.

·'-!

ı�_, J�l l.lA

� 1_,.llS' l�!J �1 .r.. ...ı.A; ,_,._,

1 .

38

1

YA / IOTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Aristoteles der ki;

Yıne bunu, zamanın azlığı. nedeniyle basit ve hızlı harekette de kul­ lanmaktadırlar. Bu nedenle yıldızların hesaplanmasında (Astronomi­ de) buna benzer olan 'bir', ilke ve ölçüttür. Zira onların hipotezleri;

seminın hareketinin, tek bir hal Ü7.ere ve de oldukça hızlı olduğudur ve

onunla öteki hareketlere hükmederler. Ve müzikte çeyrek name

(nota) olan diassis bölünmez fiinkü o, oldukça kısadır. Seste ise (öl­

çüt) harftir. Zira bütün bunların bir'i bu türdendir. Çünkü 'bir' müş­

terek değildir, aksine denildiği gibidir. Ne ki ölçüt daima sayısal 'bir'

10

değildir. Aksine bazen daha çok olur. Örneğin diassis (çeyrek name/

nota) gibi. Zira onlar iki tanedir ne ki işitme için değil, aksine sözde olan içindir. Ve kendisiyle ölçüm yaptığımız sesler çoktur. Ve köşegen iki

(ölçütle) ölçülür ve yine kenar da böyledir. Onlar bir

tür

büyük­

lüktür ve bütün büyüklükler o'nun içindir. Buna göre 'bir' bütün §CY1s

lerin ölçütü değildir. Ve bilinen bütün büyüklükler için (bir) yoktur.

Bunlardan cevher ya nicelik veya suret bakımından cüzlere aynlır. Bu

sebeple 'bir' cüzlere ayrılmaz/parçalanmaz. Çünkü bütün qyanın ilki,

cüzlere aynlmaz/parçalanmaz. Ne ki bölünmeym. her 'bir' aynı türden

değildir. Örneğin ayak ve birlik gibi. Aksine bazısı kesinlikle cüzlere ıo

ayrılmaz/parçalanmaz. Bazısı

ise

denildiği gibi his bakımından par­

çalanmayan şeylerdir. Buna göre bitişik olan her şeyin parçalanması/ cüzlerine aynlması uygundur ve ölçüt daima mütecanistir/cinsteştir. Örneğin büyüklüklerin ölçütünün büyüklük olması gibi. Münferit

her bir şeyde de durum böyledir. Buna göre uzunluklar için uzunluk, ıs

araz için araz, sesler için

ses,

ağırlık için ağırlık ve birler için birlik

ölçüttür. Zira söz konusu bu türe göre alınması gerekir. Yoksa sayı için sayı olmasına göre değil. Eğer onlara benzer olursa (ona göre olurdu),

fakat onlar gibi olması zorunlu değildir. Aksine birlerin ölçütünün

birlik değil birler olması gerekecektir. Sayı ise birlerin çokluğudur.

.... ...ı.J l .ı..u. l,. -·

ı'.Jl..;J I

tU.I

tu..,,..J l.J

U.�I

4SrJI

J �t

clU

ıJ l,i J�.J ,.I J:ıl _,,. 1.ı.. J!.- .JA �.ll l ..l>-1.,JI r� I

·-

.r.-"'

1 39

ı'.J,ı.-:...J..

'-:'t-.

J ..!.ll .ll.J

ı:ı.,,....üt lf...J �t ı� tu.,,...,, ö..l>- t,, Jl> ı.P ,.uı 4S� ı:ıt �_,.;.,,..

"ıl lfl� �I .JA �.lll ı.r-"" lt,) �_,..il J.J .;>�I .:.ılS'rJI ı.P I� lA..l>-1.J o.lA C::-:- ı'.Jl,i JrJI .:.ı�I ı.İ.J I� ö� �� � ,)..uJ4 ll>I,, J�I l�t �.J J:i W' J. lS_,:.:.... � ..l>-1.,JI ı'.J� f:r1 1 J � .lll J. � � '1' 1 �I �l,i ı.r-"" lt..U I J!.- ;s1 ı'.J lS' l...J.; J. 1JA.J �t � l.J �4 J � )ü.1 1,, ö_r.s � l+! � I .:.ıl��l.J r ')\SJI c::-:- "ıl,, ,.��I c::-:- J� ..l>-1.,JI � r lliP�I � 41,, l.. r lliPt ;\..p.J ö;�4 l..1.J �4 l..1 ·� ı'.Jl �y.JI �.J ıJ_rü '1' 1 r lliP�I JS �.J t� "ıl �.lll ,.��I c::-:- J,,t ı'.J� t� "ıl ..l>-1_,ll �I l-4J �ı t� "ıl � J. Ö..\.>-.,ıı,, r .lAl ı J!.- ..\.>-ı,, er. ts� .r.i> ..\.>- ı,, JS ı'.J� ı:ıt J:l;.i J:i W' �4 t� "ıl � ı'.J� ı:ıt ..UJ. �J JS J ..!.ll .ıs,, � r lliP�ı J� J!.- �� ı�t J�ı,, t� J..a::.o JAill.J .:.ı� .:.ıl��.J �f �_,...u,, J_,ı,. J_,J..Ui Ö,)µı � ..l>-1.J ı:ı ı., ,)..uJ ,)� �t "ıl f:r1 1 ı.ı.. ı.P .1>Jt ı:ıt � � l,i ö..\.>-.,ıı ,)l>�,, � J� �.J::"' J. ..!.ll.) J!.e �,J:! "ıl �.J ..!.ll.) J!.e ı'.J� ı:ıt � ı'.J lS' .,)W öfo ,)..uJI t..t,, ö..l>-.,JI "ıl ,)l>T ,)l>\rı

'.

,



40 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

Tefiir [37) "Yine bunu, t:amanın atlığı nedeniyle basit ve hırlı harekette de kullanmaktadırlar• [sözüyle şunu kasteder:] Onlar bütün hare­

ketlerden daha hızlı olan basit hareketi, kendisiyle bütün hareketleri ölçtükleri ölçüt kılarlar yani onun zamanıyla diğer hareketleri ölçer­ ler. İ şte bu hareket semanın günlük hareketi olan harekettir. Şöyle ki bu hareket Fizik Kitabı'nda açıkça ortaya çıktığı üzere, hareketlerin en basitidir ve onun zamanı zamanların en azıdır.

ıo

15

[38) •Bu nedenle yıldıt:lann hesaplanmasında (Astronomide) buna ben.ter olan 'bir', ilke ve ôlçılttar• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu nedenle yıldızların feleklerinin hareketini, bütün hareketlerin ilkesi ve ölçütü olan bu hareketin benzeriyle ölçülür kıldılar. [39) Daha sonra günlük hareketi, kendisiyle semavi cisimlerin hareketlerinin ve diğer hareketlerin ölçüldüğü en küçük ölçüt kabul etmelerinin sebebini gösterdi v e [dedi ki:] •ztra onlann hipoterlert; semanın hareketinin, tek bir hal azere ve de oldukça hırlı olduğudur ve onunla ôteki hareketlere hılkmederler. • [Bu sözüyle şunu kaste­

der:] Onlar semanın günlük hareketini bu fiile özgü kıldılar. Çün­ 20

kü inandıkları hipoteze göre, semanın hareketi artmaz ve eksilmez. Yine bu hareket oldukça hızlıdır. İ şte bu, ölçüt olması bakımından ölçütün her bir cinsteki şartıdır.

25

[40) "Ve mllZikte çeyrek name (nota) olan diassts bôlılnmet: çıln­ kıl o, oldukça kısadır• [sözüyle ise şunu kasteder:] Zannediyorum ki bununla 'tam aralık'ı (bu'du tanini'yi) kastetmektedir. •seste ise (ôlçılt) harftirlharflerdtr• [sözüyle de şunu kasteder:] Harfler

·-

......ı.ı ı .Uu. l. r.--1' •.

.;.ı-A:J I

1

41

U. .r:-JI

ö_rll J �t �fü ı)_,1-:..._,. ı J _,i [ Y'V] 1f trl ıŞ' ı.jl l 6-k � I ö_rll I � r-+ i [ı�_r.] ıJL.jll tUI ıJJ;� � İ ..:.. l5_rll � � ıJJ;� \r � ..:.. l5_rll �

�.;-11.J

,.!fü_, y r.J I ,.L-J I 45? ı/' 45 _rll .ı_.. J ..:.. l5_rll ) l... 4-ö l..ı _i.! 4-ö l..ı jJ t_W I ı.) � Lı ..).; ..:.. l5_rll �İ ı/' 45 _rll .ı_.. ıJİ •



I lı J!.t

. �j� I Jil Y'

'5 jjl ..ı-1_,ll İ� I '-:"t-. J ı.!.l.IJJ_, ı J_,iJ [Y'A] ö;..U.. i �I .!l')Uİ 45? 1 � ı.!.ll .ll J [ı�_r.] J�_, ,.1..1:ı1 _,,. . ..:.. lS"_rll � J�_, .l..l:ıl ı/' ı.jl l 45.rJI .ı_.. � �J J"



_;....., i ı/' y _r.1 1 45.rJI I � ı:ı i ı.) �4 Jİ � [ Y- �) ı:ı ı,t [ıJw] ..:.. l5.rJI ) l...J 4-ul-JI r l.r.� I ..:.. l5_;> � ;..lZ J� W!J [ı�_r.] I� �.r" ö..ı-1_, J \.:.. � ,. L.....J I ö_r ı:ı t �_,.)Jy

� r-JI � .) � I 1f ıJ� Jo-Al l I� y r.JI ,.L-Jı 45? l � I ı/' .ı...J ı � �_,... t+öİ.J � 'j_, �;:; 'j .uı 45.r ı:ı i � � � ı.) J� Y' � J � I .ı.. _, r. •

·

ö_µI � I Y' '5 JJI ır:"" lt .) � r-JI J .J ı J_;_, [ t • ] '-:--"" i Lo.:i ı.!.ll � [ �.r.] ' � ö .J:""'Iİ \+i 'i � � Lr. ..lA:l J.J_rl l ı:ı t [ ı �_r.) J _, _rll �_,..,a.1 1 J .J ı J_;_, - ı;Jal l � I !

, .

"

42

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

lafızların ölçütüdür. •zira bıltıın bunlann bir'i bu tılrdendfr• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu cinsteki şeylerin en kısası olduğu için onda artma ve eksilme olması mümkün değildir. •çünktJ. 'bir' müşterek değildir, aksine denildiği gibidir• [sözüyle ise şunu kasteder:] Her bir cinsteki 'bir' , bu cinse özgü olur çünkü denildiği gibi 'bir' ne müşterektir ne de geneldir. [4 1 ] Sayısal bir'in her bir cinsteki öncelikle ölçüt olan 'bir'

ıo

olduğunu açıklayınca her cinste tek bir ölçüt kullanılmadığını, aksine bazen tek bir cinste birden çok ölçüt kullanıldığını tarif etmiştir. Fakat bu, büyük olanın küçük olanla bilinmesi bakımın­ dandır. [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ne ki ôlçtıt daima sayısal 'bir' değildir. Aksine bazen daha çok olur. Orneğin diassis (yanm nota/name) gibi. Zira onlar iki tanedir ne ki işitme için değil, aksine

15

20

sôt:de olan içindir. Ve kendisiyle ôlçtım yaptığımıt: sesler çoktur. •

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Her cinste ölçüt, tek değildir, aksine bazen tek bir cinste bir ölçütten daha çok ölçüt bulunur. Fakat onlardan büyük olanı küçük olanla ölçülür. Ö rneğin birden çok nameyle/notayla ölçülen bileşik nameler gibi. Bu sadece duyulan şeylerde böyle değildir, aksine lafızlarda da böyledir. Ö rneğin hecelerin sebepleri gibi. [42]

[Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve kôşegen iki (ôlçtıtle)

ôlçtılılr ve yine kenar da bôyledir. Onlar bir tılr bılyüklılktıır ve bıl­ tıln bılyüklılkler o'nun içindir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Dairenin 25

köşegeni, altıgenin kenarıyla ve dairede vaki olan diğer kenarlarla ölçülür. Kenarlar da aynı şekilde köşegenin tek ölçümünden daha çok ölçüyle ölçülür.

.t,.ı ı

ı... .. ..ı.ı ı .Lu.

J_,>-

erJ I I � lA..l>-1.J .LA � !'.> � \ .J}J . J; W\r ı ö_, �j � � v-:l 4,jj .J � I 1.!fü J Lo �İ 0 l5 w l.J [ \ � .r.1 lS_r.:... v-:l ..l>-1 _,l' !'.> \r \ .u; .J v-:l ..l>- 1 _,l l 0\r � I ..!ll � W, � � � �

J ..1>-IJ Jl$.o \ı.:;i

y.

.,..ı...J 4 ..1>-l_,ll 0i

� l&. �



J l$.o



. J:i W'

·-

ı... .r.-4'

4,jj ( u-! _r.] .

0 l..,a.4; '1 .J J ..1>- l _,l l '1 J

L5_;:..!..-

J. ..1>-IJ J l$.o \ı Ji � � � JS v-:l 4,ji J f' � JJ .r-4 ?.'J I 0i � ü-4 � _;si ..1>-l_,ll �I J � � _;st !'.ıl5 �.J J. _, ..ı...J 4 l�IJ J�I l�t v-:1.J [\Jlli] _;...., \; 4 r �I ı) �.ll l J. � ..:..-::! � I � I 4,j � ı.r:""' � ..UI J!.o

WJ [ t \ ]

ö_r.5 � � � I ..:..ı ı,...,\r ı.J �J ..l>-IJ J� ü-4 _;si ..l>-1_,ll �I J � � J. l�IJ O-- f54 .J...\Z .;J I � _rll ..:..ı � I J!.o _;....,'; 4 .J� 4-:... ?.'J I �

JS J J�I v-:1.J [\�_r.]

J!.o J;W\rl _jJ J.

kii ..:ı l&. r--J I

J v-:l l.lAJ ö..l>-IJ



· F ı '-:"'� ..t ..

r � t Y. J �t � ı.J � 4 J� Jül' J [\J lj � l r ı .,. 1 l }I ıJfo. ıJİ � \... ...l> l _,ll .!.f ü -� ii...l> I_, � 4J � ..;..; IS } � l

1

45



ıJl _;Ay.JI �-' ...i_,.ü ıjl l r ��I � �-' ı ...ı _,; _, [ t t 1 ...l> I _, 4J r �� I � �-' [ı�..r.1 iJ�4 La!.J �4 La l .ljtft" ;;_,,._, �4

;; _,..

ol;J..U l�l

� �-' � I � �-' � I � . �ı J:.i � if ' olSl _r. �

,.1::-!ı� I � J_,t ıJ� t� � ...l> l }I �l l-4J_, ı..J_,;_, [ t ol J_,\q ıJ "J � � -l>I_, ıJfo. -l>I_, JS J-' lı�..r.1 t� � l.Ş.ll l ı ı.. .) 1 \ı _,i � � �!.J r-A:..o .r.}- ıJfo. ıJi � � JS J � J ..lZ if 1 L.l_, . . t..� )' I J d' fi \... J!.o �I J J ._,4l l

,

.

.

. J'• . ıJ" .._s

'-:' �"J , _,

. L. LA.J I '-:!" J J.; W"J I �\.>...,J � .r.?• ..::.- .-J l..... '. ):"I � c .) l; }ı ı d' .J..ı....ı , � l:..,.. J.- ı � r--:! if, J!.o e LA.J , � .r.}- � � � �.)L.-Jı_,

\...

-

J!.o ...l> I _, t,r. r_s� .;:f;- ...l> I _, JS' ı.riJ [ ıJt; � 1 [ n] 1..J ıJ� ı:,t �..r. �J �I t� � � J. ö ...l>_,ll_, r ..WI ..l>.::; if1 ..:.ıl...l> }I � ı.riJ [ı�..r.1 J:i L.S �4 t� �

.r.}-

t:!' }4

� J. ...l> I _,

{S� .r.}-

(r. �� .r.}- '-:!" cipJ

�I � �J .)..WI J ...l> l _,ll J!.o �I {S� ..

"

46

1

YA / IOTA (1)

Metil.fizik Büyük Şerhi

Ö rneğin adım ve karışlarla ölçülen şeylerin birimleri gibi. Bazıları ise ölçü bakımından histe bölünmez olan şeylerin alınmasıyla böy­ ledir. Ö rneğin arpa taneleri gibi. [47] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Buna gOre bitişik olan her şeyin parçalanmasJ/ca.rlerine aynlması uygundur. • [Bu sözüyle şunu

kasteder:] Histe parçalanmayan şeyin ölçütlerden olduğunu söyle­ miştik. Çünkü buna benzer ölçütler bitişiğin tabiatındandır ve her bitişik olan da cüzlerine ayrılır. [48] ıo

[Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve Olçılt daima mtiteca-

nistirlcinsteştir. Ôrneğin bııyılkltlklerin Olçtittintin bııyılkltik olması gibi. Mtinferit her bir şeyde de durum boyledtr. Buna gOre utUnluklar için utUnluk, araz için araz sesler için ses, ağırlık için agırlık ve birler için birlik Olçtitttlr. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Söylemiş

ıs

20

ıs

olduğu bu şey açıktır. Şöyle ki her cinsin kendisiyle ölçüldüğü 'bir' bu cinsin tabiatındandır. Zira ne sayılar büyüklükle ölçülür ne bü­ yüklükler birlikle ölçülür. Aksine denildiği gibi birimler birlikle, büyüklükler ise büyüklükle ölçülür. [49] Birlik hakkındaki; •zira sO.t konusu bu ttlre gore alınması gerekir. Yoksa sayı için sayı olmasına gOre değil• [sözüyle de şunu kasteder:] ' Bir' , sayılar olması bakımından değil, ancak birlerden mürekkep olması bakımından sayıyı ölçer. Sayı olması bakımından sayıyı ise birlik ölçer. [50] •Eğer onlara ben.ter olursa (ona gOre olurdu),fakat onlar gibi olması .tarunlu değildir. Aksine birlerin Olçılttintin birlik değil birler olması gerekecektir. ise birlerin çokluğudur• [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Sayıyı ancak sayı ölçer, fakat ölçülen sayıyı ölçenin benzeri bir sayı olması gerekli değildir. Aksine ölçmenin 'bir' ile ölçülen ilk sayıda son bulması zorunludur. Çünkü sayı birlerin çokluğudur.

Sayı



ı.:.ı.; 0-4



.. l:--!ı i .l;..;; .)� � J J�\ı ı_, i ..ı..aJ � .. L:.-!ı\ıl � J!-4 .�\ �J-:> J!-4 0j)� __,....J I J

wı_, [\-4.r.l t� � JS .:ı� .:ıt J:.1>J [\J\j �] [ t v] -/' j!\41 1 . ok J t!..i .:ı\ı __,....J ı J i� '1 Lo j!\41 1 0-4 01 .i � ...; � J..a.:..o JS_, �\ �

� İ �\rl J� J!-4 �l.::--o l �t J�IJ [\J\j �] [t A] � f' �_rıll J J )o J _,lalli ö .:ıfo.-1 1 � J.>.I_, JS ı} .!.U .lS_, � J\j ..şlll lok_, öJ.>. ) 1 .:ıl>-")l.l_, JAS JA!UJ � .J4' � ı.J4' '>UJ �\ ..!ll � � 0-4 Y' � J5 "'-! )� ..şlll J.>.1)1 .:ıi Y'J JL;

LS

..:.ıl...1.> )1 J. ö...1.>Y. i l.l:a&. \ı ı 'J_, � .:ı l �\ı ı J ...IZ v-:-1 ...; lfa -� i l.l:a&.\ı ı _, ö...1.> Y. J ...IZ

,

.

'J tf-'1 1.k ıfa ..i>._k .:ı t � 4.İ� \öJ.>.)\ ı.İ J _,; _, [ t �] --?./' y. � � ö..WI J� Wl ...1.> l )I_, [\-4_r.] .:ı..uJ .:ı .ı; 4-i\r . ö...1.> Y. ö � y. � ö..WI J� WlJ ö.ı; -/' � 0-4 'J ..:.ı\ J.>. _,

'J �.J ..!ll � � .)� .:ı t � .)\S .:ı ı., \ J ;_, [ o . ] .r.faJ ö..u..l l Lot_, öJ.>.)1 'J .:ıl>-T .:ıl>-�I J� �.J:'"" J. .!.U� � .:ı� .:ıt i � ..r-1 � .:ı.ı; • )� w ı .:ı..u.J ı .:ıts .:ıı_, [\�_r.] .:ıl>-T .:ı� J_,İ Jl _r..ı.4::.l l � .:ıt � J. .J.!,, .:ı � • J � J .ı.4..J I .:ı..u..1 1 � J:!

. .:ıl>-T ö JS y. .:ı..WI .:>\ı ...1.> I )� J�

"

48

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

[ 5 1] •Birlerin OlçıitUnıln birlik değil birler olması• demesinin nedeni, her şeyin ölçütünün cinsinden olmasını tarif etmektir. Böylece birlerin ölçütü birlik olmaz, aksine 'bir' birlerin/birimle­ rin

ölçütü olur. Kanaatimce burada kastettiği şudur; 'bir' ve birlik

hakkındaki durum böyle olunca, 'bir' birlikten türemişken, örne­ ğin bir ve sayı gibi tür bakımından farklı olan şeyler hakkındaki durum nasıl olur. Aristoteles der ki; Yine aynı nedenle biz deriz ki; bilgi ve his şeylerin ölçütüdür. ıo

Zira biz herhangi bir şeyi onlarla biliriz. Hilbuki onlar, ölçmek­ ten çok, ölçülmeye layıktır. Fakat sanki başkası bizi ölçüyormuş da üzerimize konulmuş bir zira' ile hangi ölçüde olduğumuzu biliyormuşuz gibi bir durum arız olur. Protagoras diyordu ki; 'insan bütün eşyanın ölçütüdür' . Sanki o bilen ve hissedeni

[ 1 0 53b] kas tediyo r gibidir. Çünkü bunlardan biri hisse, diğeri ise b i lgiye sahiptir. Demiştik ki ; o n l ar kendileri için vaz'edil­ miş iki ölçüttür. Buna göre onlar hiçbir ş ey söylemedikle­ ri halde bir şey s öyledikleri görüşündedirler. Bu durumda açıktır ki, yetkin anlamda sınıfl adıkları bir'in mahiyeti 20

daha çok şudur; o , hikim türde niceliğin sonra da niteliğin (ölçütüdür) . Bazıları nicelik bakımından b azıları da nitelik b akı m ı n dan bölün mezse b öyle olacaktır. Bu nedenle ' b ir' ya m utlak olarak veya bir ol m ası b akımından bölünmezdir.

.....,,ı.ı ı � L. �

0t ....; r.:J ö.i> _,.i l � ,)t>T ,)b- \tı J� \Jli WlJ [ o ' ] J. Ö .1> _,.ı ı ı./' ır.:3 ,)t> \ı ı J� 0t � .ı....:.:ı:-- 0--" r ·� J5 � I� J"'":J I ıJlS" I .)! _,.i l 0--° � .i>l_,.11 0l � .i>l_,.11

1

49

J�

. ,) ..W IJ ..>.>-1 _,.ll J!.o tf-1 4

11., ·�� I J� r-LJ I 01 L.iatt J.,ZJ

ı.!.lJ .)J ö.i>IJ tW �"' � ı:, t e J.ll ı J ..u.;

0--°

ıJ"-İ

J� ı:,t J�t � � �G La � � � 4il

�,..:o•.

J..u 'ı? t

l:....W L:J l5 _,,,:..T

ıJ t

_,.ı

4i ts'

L:J

vi' �

JŞ ıJW� I ıJl J_,.it Jı J� U.1)1 ıJl5 ..u., l:.# c:J' .Jt 'ı? .ll l � �.l.A

-1>� ıJ�

'-"' � '

.,t r-3W4 �t 4its" ·� � I

, ·



4J �_,.;, .,..J I ·�� ıJ�� � 1 l:.1i Ws. _,,:-1)1.J J .i>l _,.lJ �\ti ı:, t � � ıJ_,.l_,.it r-fİ t ıJJ_r. J...d � ıJ_,.l_,.it � � ,)� tr. r tL.lSlJ 4i., J):..- 'ı? .uı t"" �' r"' ı.!.U.; ;st � 4 ı-'" _r.İ:- ıJ l5 ıJ 1 lA.1>t Lat 1.1.A J!.e ıJ .fo.J � � .ı.. � tr. Lal ı-'" _r.İ:- .i>l_,.11 ı.!.U.ll ., �4 ıJl5 ıJl _,,,:.. \tı., lyl5 Wi

. .i>IJ 4i� L.!J

"

50 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

Tefsir [52] '"Yine aynı nedenle bit: dertt ki; bilgi ve his şeylerin Dl­ çtıtııdar. Zira b� herhangi bir şeyi onlarla bilirtt• [sözüyle şunu

10

kasteder:] Bazen akıl ve hissin her ikisinin de ölçüt olduğu söyle­ nir. Ama akıl akledilir şeylerin ölçütüdür, his ise hissedilir şeylerin ölçütüdür. Bunların ölçüt olmasının ciheti, her ikisiyle de mev­ cutların bilinir olmasıdır ki bilinmeyi mümkün kılan da ölçüttür. İ şte bu, his, akıl ve 'bir' için müşterek illettir. Buna rağmen bilgi ve hissin mevcutları ölçmeleri nden daha çok, mevcutların onları ölçmesi daha uygun olur. İ şte "buna rağmen onlar Dlçmelıten çalı, Dlçti.lmeye layıktır• sözüyle bunu kastetmiştir. Şöyle ki şayet Pro­

15

tagoras'ın dediği gibi mevcudun varlığı, nefste bulunana tabi ol­ saydı bunlar ölçüt olurdu. Ama onlardan nefste bulunan mevcuda tabi olduğu zaman bu durumda mevcut nefsi/zihni ölçen olur. Biz bundan nefsimizde hasıl olan miktarı idrak ederiz. Tıpkı bir insan bizi zira' ile ölçseydi bizde kaç zira' olduğunu idrak edeceğimiz gibi. İ şte buna delalet etmek üzere [demiştir ki:] •paJıat sanki baş­ kası � Dlçtıyormuş da a.terim�e konulmuş bir .tira' ile hangi Dlçti.­

de olduğumU.tU biliyormu.ştLt gibi bir durum arız olur. • [Bu sözüyle 20

kastettiği] kendisiyle ölçülen şeydir. [ 5 3 ] •protagoras diyordu lıi; 'insan batan eşyanın Dlçatıı­ dur'. • [sözüyle de şunu kasteder:] Şöyle ki o , doğrunun, insan­

25

lardan her birinin inandığı şey olduğunu düşünüyordu. Hatta ona göre, iki insan tek bir şey hakkında iki karşıt şeye inandığında bu ikisi de doğru olur. Çünkü o , doğrunun inanca tabi olduğu görüşündeydi.

·-

.... .. ..ı.ı ı .u... l. _,.....,.,

1

51

tW ._,..:oJ ı ,., ,.�� I J� r-LJ I c:.ıı �t J.,z,., ı J_,; [ o y ] ._,..:oJ ı ,., J.W I � J � ...li ,., [ı...1: .r.] Lo ı;.:, 4-ı � .ı.;t �m,., ö�I,.,

l:-!-'.>ili .r-JI t.. i ,., �_,A-.11 .. l:-!-'.>ili J.W I Loi ıJ'} � 4i r J _rü � ı.Ş .il ı,., � 1,) y:- _,.J 1 ..J _rü 4. ıJ İ J:i � L _,-;-.11 ıJ� '1 1.J � ı_,u,., J.Wı ,., � �_r...l l 4.WI tŞ' oh,, J� w � ı:.ıi � � by:- _,.JI � ı:.ıi J ..l.o:-İ w .r-Jı,., r-LJ I ..



J� c:.ıt J ..l.o:-t �!> '1 1.J ıJ ..ti! ,)1) l.).ill r lh,., � by:- _,.JI ,)y:- _,.JI ,)y:-,, ıJl5 } \ı t$.o ıJ � ..:..; l5 l.W ! ..;i .!11 � ,., � c:.ıt c) l5 l� l Loi,., Jı J .-"'lk l)I J � Lo � .!11 � � � I � W � l; Lo � I � l.). .ill r ,) y:- _,.Jli ,) y:- rl! l:..ı l; l+-o � I ..) . ıJW! l:..l l5 } ..;i W' .!11 � � l:.....A; i � J..a.> Lo J...li !IJ...li �"'

J,) '-?.il ı r ıh,, � J� � l:.::9 r5 !IJ...li L:S::ı � J.il4 e J.11 1 J..u; � J.a � t l:...W l:Jl5 _rı:.T c:.ıt } .ı.;\s" l:J ı.;İ' .ı-t ı:,SJ . � J ıs; '-?.il 1 [ \ ...l: .r.l l.:.:ls- c:!' Y- � .il 1



ı J..ti! �

e::--- JŞ c:.ıl....i )' I c:.ıı J� JıJ.-"' lkl)I c:.ıl5 .a,., ı J _,;,., [ o ,.. ] o � L..:i r J.=-..1 1 ı:.ıt 1.S.r. c) l5 ..; t J:i � [ ı ...1: .r. ] ,.� � I � ıJ li W l � I ı�ı .ı.;i � ıJ l5 J ,) L.al 1 0 İ

IS

.r. 0 l5 .ı.; � J,) l...o

?

L.o.+:1S'

\•



ı:.ı wı ı:.ı w ı 0 İ 0::-4 \A:;.oJ 1 � ı ,., .. � LJ" l:J I

, .) W, ')\J

� l;

T '

52

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

[ 54] •sanki o bilen ve hissedeni kastediyor gibidir. Çtınkıl bunlar­ dan biri hisse, diğeri ise bilgiye sahiptir. Demiştik ki; onlar kendileri için va.t'edilmiş iki Dlçtıtttır. • [Bu sözleriyle de şunu kasteder:] Ancak

biz demiştik ki insan, bilen ve hisseden ol ması bakımından ölçüttür. Bunu bilen ve hisseden hakkında söyleyişimiz de nefsin bu cüz' ünün bir hissi ve öteki cüz'ünün bir bilgisi olması bakımındandır.

ıo

15

[55] ·Buna gôre onlar hiçbir şey sDylemedikleri halde bir şey sDy­ ledikleri gDrtıştındedirler• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu sözleriyle işaret etmiş olduğu kimseler, bir'in tanımı hakkında konuşurken onun kaç türlü söylendiğini tafsil etmeyen kimselerdir. Demek isti­ yor ki bu kimseler, kaç türde söylendiğini tafsil etmeden 'bir' hak­ kında konuştuklarında, onun tanımı hakkında bir şey söylediklerini zannetmişlerdir. Oysa onlar çelişkili bir şey söylemektedirler. Bu nedenle şunu söyleyerek sözünü tamamlamıştır: •Bu durumda açıktır ki, yetkin anlamda sınıfladıklan bir'in mahiyeti daha çok şudur;

o, hakim ttırde niceliğin sonra da niteliğin (Dlçtıttıdtır). • [Bu sözüyle

ıo

şunu kasteder:] Tafsil ettiğimiz şekilde 'bir'in pek çok manaya dela­ let ettiği hakkında inceleme yapıldığında, bir'in hüviyetinin bundan daha çok olduğu ve söz konusu cinste en yetkin anlamda ona özgü kıldıkları ismin, bu anlama delalet ettiği açıkça ortaya çıkar. Ve bu anlam öncelikli ve mutlak olarak nicelikte bulunan 'bir' içindir son­ ra da nitelikte bulunan 'bir' içindir. Çünkü 'bir' zannettikleri gibi bütün şeylerde bir/aynı ve onların ilkesi değildir. [56] Başka bir tercümede bunun yerine bulduğunuz şey de bu tef-

25

sire/yoruma delalet eder: •0n1ann va.t'edilmiş Dlçtıler olduğunu sDyle­

yenler, tısttın bir şey sDyledtklerini dtıştınurler. ŞDyle ki onlar, bir için ol­

duğundan daha çok, Dncelikle gerçek nicelik için olan şeyin Dlçtıstl olarak tafsil ettikleri isim içindir. Aynıyla bu misale gDre nicelik içinde olur. •

.•

......ı.ı ı .!Ju. L. .r.--" •.

1

53

ı:r..l.A �\' ıJ'jJ c..r' t..-J I _,t ıJW4 �T .;ls ! J_,i_, Lo t J 4J � _,.;, ,.JI �';J ı'.J \I � 4 1 l:.1i l.tiP ?� J � l:.1i J c..r' L-- ıJ � o.; l � i.r" J � ıJ \....j )' 1 ıJ ! l:.1i w !J [ 1 --4.r.1 l!;.- v-4J 1 ;r .r.J 1 1-4J ıJ t � ;r c..r' t..-J 1 _, ıJ W 1 J ..!l.l � ..

..

. wP

.r-- \r ı ı -4J_,

· J ı-"'lS' Wi !J _,,• J [o ol ı -� iL!. iL!. ..,: ,,,ı-""!· �·t :,..,_,..r. ı.r. ..,:,,,,ı-""! I� ıJl _d; ;r �1_,JI � J ı'.J� lylS' ı:r. .ll l Jl ..!l.l � � ;r �1_,JI J 1_,...LS:; 1� 1 � l ..!l.l�_, --4.r. �1_,JI J� tf � ı).&\ ,._ 1 - 1 - � . ıJl � -· I.:. JLA.• t.l'· r r-'6-' o� ı-1• \L:. ıJ Y- ' �• �· l 1 ,,ı..s,,.....-:. ..r.&' �ı.,.u �\il ıJt � !Jli ı'.J� ı.ı.,. J.)) ..!l.l.ll_, ili> � ı'.J_,J � � � .),,_. tr. _,.,. U.. tsll .;JJ# 1.Ş.UI ı-' \11 _,.,._, ı.!fü .}St ı'.Jl.ıı.o ı).&- J--4 o.;l l:.L.ai L. ı).&- �1_,JI J _)a; l� !J [ 1--4_r.] � ı-' \il � J--4 ı.Ş .ll l _,.,. _, o l:......o_, ..!l.l� _;5l ..l:>-1_,JI �>" ıJl � ö _r.5 i ...IA::..o er. .).Y:',,,. _,.,. � 1 ı.ı.,. J J.o � 1 ı.r-J4 .;� ı.Ş .ll I . ı 1 t'• �I ı,/· ı.,? .ili �I rıt "'" '.)U. �' -_, ı..r:1:' �I Ll.,5;JI 4./· ı.,? .ili �I r •

"'

• .

'

·







. I� L.S 4J t�_, �\t i � J 1.1;.. 1 _, �1_,JI .

,.

\ O

..

_,.,._, 1 ,1,. J. �?l �J J o� L. � I 1 ,1,. ı).&- J--4_, f o ' l

ıJ_,l� � t ı'.JJ ,.r. �y ı.jl l ..r..)U.. lfji ı'.J _,J� ı:r..UI L.t_, ! J_,i ;l ..U.. _,.,. 4t ıJ� ı.Ş.U I ı-' \14 ;st �lyl! ıJ� lfjt � I!:-:. �-' � JlWI 1.1.. ,_p_, I� A))..J I � � _,t _,.,. W

T •

54

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Birimleri/birleri, şeyleri ölçüm için vaz'edilmiş ölçüler olarak tanımlayanlar, bu ismin verildiği şeylerin bazılarını bazılarından ayrıştırmadıkları zaman iyi bir söz söyledik­ lerini zannederler. Ayrıştırdıklarında ise ölçü, ölçüt ve bir'in ayrışık olan gerçek nicelik için sonra ise nitelik için mevcut olan ölçüye delalet ettiğini gördüler. Buna göre onların söylediklerinin batıl ol­ duğu ortaya çıkmıştır. [57] ıo

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Baıılan nicelik bakımın­

dan baıılan da nitelik bakımından bôlılnmeue bôyle olacaktır. · [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Bir' ve ilk ölçüt ya nicelikte mevcut olur ki bu nicelik bakımından bölünmez veya nitelikte mevcut olur ki bu da nitelikte ve özellikle de cevherlikte bölünmez. [58]

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu nedenle 'bir' ya mutlak

olarak veya bir olması bakımından bôlünmeıdir. • [Bu sözüyle ise 15

şunu kasteder:] O ya cevherde bölünmeyen bir olması bakımından 'bir'dir veya nicelikte bölünmeyen bir olması bakımından 'bir'dir. Başka bir tercümede bunun yerine şu ifadeler bulunur: •Bu nedenle 'bir' basit/mutlak olması bakımından ve bir olması bakımından bôlıln­ meyendir. • Bununla öğretmek istediği şey şudur: Bu sebep yani bir

ıo

isminin tafsilinin ihmal edilmesi, ayrışık nicelikteki bir'in cevher olduğuna, onun mevcutların ilkesi olduğuna ve bu yüzden sayıların cevher olduğuna inananların bu inançlarında yatan sebeptir. [59]

ıs

Ben derim ki bu sebep, İ bn Sina'nın sayının ilkesi olan bir' in,

on kategorideki mevcutların cinsi olduğuna dair inancındaki sebeple aynıdır. Buna göre o, onlar için miişrerek olan bir araza delalet eder.

.......ı.ı ı ..ı.u. Lo .r.-'-' •.

.•

1 55

� _,; � I .. �\t i _r..) l.4.. �� .:..o l .!>-_,ll ıJJ� � l!IJ [!--4_r.] � Lo � I� r-l ı..i--4 I� �} ıJ_,l� �t ıJ_A .r. ..uill

� IJ )..LWI r-" I ıJl IJl.J ı _µ ı�ı,; � lf' ('"""' 'l l lh � u..aA;.J 1 if' J �I � .) y. _,.o.ll )..LWI � J--4 .!>-I }IJ · Jk 4 o_,J li Lo ıJ'ı

� � ,,!fü � �

� _;:i:- ıJ lS .Jl lA.i>l Lol lh J!.. .Jfo..J [!Jli �] [ o v] J�IJ .!>-l_,ll ıJ�J [ı--4.r.] �4 ıJ lS .Jl .,,>� IJ �4 .)y. _,.o.llJ �4 � 'l '-?.ili * �I J .) y._,.o.ll Lot J J\t ı -�'I 4..P l>...ı. J . � ..,,. .r:"" _

�I --

•. 'l '-:? .ili y. �I - - �. �. �

Lo l.J .kJ-:"' t_r. Loi � _;:i:- .i>l)I o.!.ll l!J [ıJli �] ( o A] -l>-IJ -1.i � Lol.J f'y..l l J � _;:i:- -l>-IJ -1.i� Lo l [ !--4.r.] -l>-IJ -1.i� .i>l)I o.!.ll l! J ılh J� ı.s_;> l 4_; JJ �I J � _;:i:-

lh .:.ıt � c:.ıl .)1) Wl.J .!>-IJ y. �J � y. � � _;:i:�I ıJ" .)\.A::&. I J � I y. .A>- 1_,ll r-" I J....aA.i Jw l '°:? t � I .::..oby. _,.o.ll l� -1.i lJ /' y. y. u..aA:.J I �I J '-?.ili .!>-l_,ll ıJt . ..,,. ı y. lh ıJts::...l .)I �\t ı ıJtJ

� lf- 1 .) \.A::&. I J � I y. � lh J � [ o �] 4J !J _;-!-o�_r � J--4 -1.il � ö _r..J I .::..o by..,..U � y. .) ..u..l l t �

y. '°:?lll .!>-1_,JI ıJl

,.

,



56

1

Meta.fizik Büyük Şerhi

YA / İOTA ( 1 )

Şöyle ki sayının ilki olan 'bir' ile ki sayının faslı ndaki bir'i kastedi­ yorum, mevcut isminin müradifi olan 'bir' ismi arasındaki fark, bu adam için problem oluşturmuştur. Aristoteles der ki; Cevher ve tabiat bakımından ise onun nasıl olduğunu araş­ tırmalıyız. Tıpkı şaşkınlık verici güç meselelerde yapmış oldu­ ğumuz araştırma gibi: Bir'in ne olduğunu ve tıpkı önce Pyt­ hagorasçıların sonra da Platon'un dediği gibi; 'onun herhangi bir şeyin cevheri' gibi mi olduğunu yoksa vaz'edilmiş herhangi ıo

bir tabiat mı olduğunu düşünmemiz gerekir? Bununla birlikte tabiat ilmi bilginlerinin (tabiatçıların) söylediği gibi onu daha bilinir ve daha fazla bir sözle söylememiz gerekir. Zira onlardan bazıları bir'in sevgi olduğunu, bazıları sonlu olduğunu ve bazı­ ları da sonsuz olduğunu söylemiştir. Fakat, tıpkı cevher hakkın-

ıs

da ve mevcut hakkındaki görüşlerde denildiği gibi, küllilerden hiçbirinin cevher olması mümkün değilse; bu durumda 'aynıyla bu şey' cevher değildir. Zira müşterek olduğundan, çokluktan başka bir şey olması mümkün değildir, aksine o salt kategori/ yüklem gibi olur. Buna göre açıktır ki, tıpkı bir'in cevher olma-

20

ması gibi o da cevher değildir. Zira bir ve mevcut ondan daha çok, bütün eşya üzerine söylenen genel/külli kategorilerdir. Şu halde cinsler ne tabiatlardır ne de başkalarından ayrık/mufarık olan cevherlerdir. Aynıyla onun sahip olduğu illetler nedeniyle mevcut ve cevherler de cinsler değildir. Yine bütün eşyanın bu-

25

nun gibi olması zorunludur.

t... .J..1 1 -·

..ı..... Lo .r.-"' ·-

1

57

.l_,.ll � ,y � �I .!fü J JJİ y. J.>.IJ ı...r" ��I l:...-J



. �yJI ö_r.-..J I J W I

,y �

J!.-

ı.,I' Le .;»y.-11

� � ı:,t � j-J J.>.1_,.11 Le �yJ1J [ıJli �) [ı \ ) ;.r ıJ _,lıo ')\;tJ .; J� l;i "':"' l:.....P t � J t J l.i W' Le .. if' fi y:S J.>.1 J y. �I Ilı J '-:? .ll l �yJIJ [ı�_r.) �_,.;, _,.. � y. Jt � .J li L. ,)s- L _,-..oJ 1 .;» 1y.J1 .r.f- � � li J.>. I _,.! 1 J1ı � ıJİ ./' yı:- ,)s- J� r l J� ı J ıJ _,lıo".>Ü İJ .)..wı J _;. ;-"'� "'="'l:.....P İ Jİ J li 4.il �I r-W I "':"'�İ Jli L. J!.- L _,....-J I .;A ly.JI ;.r . 4;.o ri .. ._,;. Ji .. wı Jt � Jt .. ı _,,. 4.it

Le J!.- }S'tJ ıJ�t J� J� ı:,t Ilı � �J ( ıJl.i �) [ ı Y ) �I J.>.l_,.11 ıJl Jl.i ı.!WJt � ıJ� � 1 r-W 1 "':"'t:.....P t Jl.i � ıJİ �J [ı�.r.l ol::.. �1 4.it �J ı,tı l:::.J 1 4.it �J

ö.) ):.-o ..:.. br. _,.. 4.i l:f ts.)L:-J I J .. L....lA.1 1 Ju liİ J ıft t J � � İ� ıJ ! l_,.lli � 0):9 �I r-W I "':"'�İ Le.� W' ..:.. l:iS �

.. wı Jİ .. l_ttJ I J!.o o l::.. � 4.il 1_,Jli �J �I y. .;A y.JI . o \::.. .r.f- � 1_,Jli � J

,.

"

60 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA ( 1 )

[63] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Fakat, tıpkı cevher hak­ kında ve mevcut hakkındaki gôrUşlerde denildiği gibi, klllltlerden hiç­ birinin cevher olması mtlmkiın değilse; bu durumda 'aynıyla bu şey' cevher değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat cevher ve varlığın cinsleri hakkında konuşmuş olduğu makalede açıkça ortaya çıktığı ve geçtiği gibi, küllilerden hiçbir şeyin cevher olması mümkün de­ ğildir. Bu yüzden açıktır ki 'külli bir' cevher değildir.

111

ı5

[64] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira mtışterek olduğundan çokluktan başka bir şey olması mtlmktln değildir, aksine o salt kategorllytlklem gibi olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Çünkü pek çok şey için müşterek olan bir şeyin cevher olması mümkün değildir. Ne var ki bu, sadece nefste mevcut olması bakımından mümkün­ dür. Başka bir tercümede bunun yerine şu ifade yer almaktadır: •zira bunun çokluğun dışında tek bir şeymiş gibi cevher olması muhtemel değildir. Şôyle ki o sadece ytlklemede bir illet gibidir. • İ şte bu, bu tercümede •o salt kategorllytlklem gibi olur" ifadesiyle kastetmiş olduğu şeydir. Yani külli, sadece yüklemdir. [65] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Buna gôre açıktır ki,

20

25

tıpkı bir'in cevher olmaması gibi o da cevher değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu bakımdan ki 'bir' ve mevcut sadece zihin­ de olması bakımından varlığı bulunan külli yüklemlerdir. •zira bir ve mevcut ondan daha çok btlttln eşya tl4erine sôylenen geneli k'llllt kategorilerdir• demesinin nedeni, bir ile mevcut ve hüviyye isimlerinin müteradif/eşan lamlı olmasıdır. •vaha çok" demesinin nedeni, mevcut isminin, bazen 'bir' isminin söylendiği şeylerden daha çok şeye söylenmesidir. Ö rneğin doğru/sadık anlamı üzerine söylenen gibi.

..:.>l:lSJI l..r" ,,� iJ� İJl � 'J iJlS İJ1 �-' [!J\.i � ] [ır] 1.1.. ti� 4t.,,.l l J � ıjl l_, _,,.�I j._, lil J J.:i L.S lj.A _,.­ � I �LA..J I J � İ..lZ ..\i .) l � -' f !-4.r.] �t .;A� ı,r:l �

iJ� iJ l � ı,r:l ..; l �y. .,..J I ı.r' � l J-' _,,. � I J 4:i � . _,,.� ı,r:l � I ..L> l_,11 c:ıl � lj.A y. ..:.>�I l..r" if' ..

.!l_µ... 4.'J ö.;s:JI � "if' iJ� iJl � 'ı/ 4.� [!J\.i � ] (ı t ] .. l:-!ı \r .!l _µ... if' �Y- iJ l � 'J ..;'J l !-4.r.1 .lüi J .,.... 4. ts' J.

�; J ı.ı.. J �-' .lüi � 1 J Y' ..!..:>- l..r" ')' ! _,,.y. Y' ö.r.s ..

ö.;s:JI � ..b-I_, "if' 4.ts' l_j.A_,.- 1.1.. İJ� iJl � � ! ı..> _,> l o.lA J .U� �ı) '-?.ili y. ı.ı.. _, .lüi J-JI J tWlS 4.l � .)_, . .lW J .,,..-.. � 1 iJ l ı..> l .lüi J .,.... 4.ts' \ �_rl 1 �l ..b-l_,11 ı,r:l L.S

_;Ay. y. ı,r:l .

.

J ..,,,. ..!..:>-

')' .,,..-.. � * ı _, ..l.> 1 _,ı 1 ıJ l ..L>-1_,lı r-" ı iJ 'J ,, l:-!ı'JI r::;-:- � Jt.Qj � ,; ;st ! Jü wı_, � .l.l ı � y. .,..J I ("""" ! c:ı'J }S"J I J !J\,; Wı_, ıJü�l_r- �.,,.J I _, _,.- .,..J I _, � J� '-?.ili J!.o ..b-l_,11 r-"' � J� w ;st � J � ..\i l..r"

')' l

l+l �y.-' ')' �

.



[!J\.i � ] [ ı o ] İ WI � y. _,..J I c:ı l � _,,. ı y. ..::.-:l ..:.>�I ..::..; lS l.) l_, [ !-4.r.1 � 1 . I� y. İ WI ..L>l_,11 ı,r:l L.S � I c_1L> �y. Y' _,,. � ı,r:l � l..r" [!-4 .r.1 �.) ;st � ..::.> 'J _,A.o �*'-' ..b-l_,11 İJ� [!Jü 4.l

,

'o

..::.>



. J �L..=J ı �

,.

62 1

Metafizik Büyük Şerhi

[66]

YA / İOTA (1)

[Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde cinsler nt tabi­

atlardır ne de başkalanndan aynk/mufank olan cevherlerdir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde külliler cevherler olmadığından cinsler de cevher değildir. [67]

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Aynıyla onun sahip olduğu

illetler nedeniyle mevcut ve cevherler de cinsler değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onlar bakımından küllilerin cevherler olması da im­ kansızdır. •cevherler de cinsler değildir• [sözüyle ise şunu kasteder:] Çünkü külliler cinslerdir. ıo

[68] [Aristoteles daha sonra der ki:] 'Tınt bıltUn eşyanın bunun gibi olması ,zorunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bütün külliler ya külli cevher veya külli arazlar olur. Aristoteles der ki; Mevcut/hüviyye bir'in türlerine ctit olan türlere söylenir. 'Bir',

ı5

niteliklerde bir tür tabiat olduğundan niceliklerde de bu aynı şekil­ dedir. Buna göre açıkur ki, tıpkı mevcutta olduğu gibi bir' in de kül­ li bir şekilde soruşturulması gerekir. Çünkü onun tabiatınm1 bilgi­ si hakkı nda 'o işte budur' demek yeterli değildir. Fakat renklerde 'bir', örneğin beyaz gibi, tek. bir renktir. Zira öteki rengin bundan

20

ve siyahtan olduğunu görürsün. Siyah ise, tıpkı karanlığın qığın yokluğu olması gibi, beyazın yokluğudur. Şu halde şayet mevcutlar renkler olsaydı bu durumda mevcutların bdirli bir sayısı olurdu. Fakat hangi şeyinl A�r ki onlar renklerin sayısı olurdu. Ve 'bir' de bir olması bakımından, örneğin beyaz gibi, tek bir şey olurdu.

25

Yine aynı şekilde şayet mevcutlar/hüviyyeler melodiler olsaydı 1

Muhakkikin metinde tercih etmiş olduğu 'talep/soruşturma' l afzı yerine 'tabiat' lafzını tercih c:tcik.

...,,ı.l l -""-! l.o �

�J l.A.. -"'' .P- 'i ., t.�4 ı.f6 d� �I 'i ) .J"ly.

1 63

V" �\J ı 'i., '�� [ ! J \.i � ] [1 1] ..:.ı � I � ı..l l� l.J [ ! �_r.J .r:- � · .J"ly. �i

.!llil �

..1.>t _,!1 iJ� iJT � 'i., [ ı J ı.; � ] [w] ..:.ı � I iJ fa iJİ � I � ;_,.. [ı �_r.] �_,.JI 'i_, l+J � I � ı.f6 d 4- � I iJ � [ ı �_r.] V" 4-t .J" ly.JI 'i_, ı J_,;_, .J" l_p. . ..:.ı l:1S

JL..1 1

ı.!fü J!.e ,.l:-!o\JI � iJfa iJT )a..4.o l.iatt_, [ ıJl.i �] [ ' A] . __,.;ı_ri ..:.ıl:JS _, i _;Aly. ..:.ıl:JS ..:....; ıs ..:.ı�I � [ı�_r.]

"" ..1.>1,ıı iJIS ;� ..1.>1,ıı e;\J �l..... e;� Jl.i; � ,., � �t � l.iatt o.::J � I "" ı.!fü iJlSJ L. r::;b .J16.J o.::J � I � �.ru � ır) ;1 l.iatt � IS ..1.>l_,ll L. � iJT j-5 tr.

iJ � �\JI J!.e ..1.>l_,ll iJ_,ll l iJl_,l\JI "" �.J �l.C 1.1.. .J16 �t W' �\Jı r � .)_,.....\J ı_, .)_,.....\J ı l.Y'-' ı.ı. l.Y' iJfa l+it ı.S.i .r:-'Jı

.)� o.::J luf.U iJ ts:ı uı,ıt o.::J \u+l ' ..:....; ıs ,ı ı�� ,.,,...aJ ı r � t...UaJ ı iJT ..1.>I_, �� l.iatt ..1.>l_,ll_, iJl_,l\JI iJfa ..:....; IS (+il � ,.l:-!o\J �.J uı.:.Jt o.::J \u+J I ..:..,; IS _,! l.iatt �.lS.J �\J 1 J!.e ..1.>I.J ,.ı.r- iJ IS iJ l

..

64

1

YA / İOTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

çeyrek notanın bir sayısı olurdu, fakat onlar cevher ve bir'den müellef olmaz. Şu halde cevheri 'bir' değil, aksine çeyrek nota (diasis) olan bir şey olurdu. Yine aynı şekilde notalarda da şayet mevcutlar harfler olsaydı tek bir sesli harf onların sayısı olurdu

[ 1 0 54a] Şayet mevcutlar, doğrusal pzgi şekilleri olsaydı şekillerin sayısı şekil­

ler olur 'bir' ise üç �ı olan (ÜfSCn) olurdu. Bu söz diğer cinslerde de aynı şekildedir. Şu halde infiallerde/edilgilerde, niteliklerde ve ha­ rekette bir sayı var ise ve tümünde bir tür 'bir' ve 10

var

ise; sayı şeylerin

bir tür bir'in sayısı ise ve bu aynıyla cevherde.ki (durum) değil ise

benzer durum un cevherde de olması zorunludur. Zira o , tümünde benzerdir. Buna göre apktır ki her bir cinsteki 'bir', bir tür tabiattır ve

söz

konusu 'bir' onlardan hiçbir şeyin aynıyla tabiab değildir. Fa­

kat, bpkı renklerde kendisi 'bir' olan bir renk talep edildiği gibi aynı şekilde cevherde de kendisi 'bir' olan bir cevher talep edilir.

Tefsir

1s

20

[69] [Aristoteles der ki:] 'Bir', mevcut ve hüviyye isminin söy­ lendiği şeylere eşit türlerde söylenip sadece cihet bakımından onlar­ dan farklılaşınca ve yine nitelikteki bir, tabiat bakımından bölün­ mez olup nicelikte de böyle olunca, buna göre açıktır ki mevcutta bir'in ne olduğunun soruşturulması gerekir. Şöyle ki bu da cevherde öncelikle bölünmez olan ilk bir'i tarif ederek yapılır.

bilgisi

ıs

[70] •ç11nkll onun tabiatının1 hakkında 'o işte budur' de­ mek yeterli değildtr• [sözüyle de şunu kasteder:] Çünkü cevherde buna benzer bir şeyin bulunması gerektiği hususu, cevherdeki bu şey in ne olduğu bilinmeksizin, onun bilgisinde mevcut değildir. 1

Muhakkikin metinde tercih etmiş olduğu 'talep/soruşturma' lafzı yerine 'tabiat' lafunı tercih ettik.

.l:J ı ..J r

;...,,ı.ı ı � ı.. �

.;A.Y':" 41 ,,� 1'..ı � ıi� -1>1_,JI,, .;Ay.JI l'..ı �

1 65

l+4JJt 'ıl �.J .>.lP V"':""' 4..U l'..ı �

li,,;-- �lo+ll ı.:..ilS _,.! �t � I J dı.lS,, V"':""'4.) J. .1>-l_,.11 'ıl

1'..ı� .1-)UJI � ��t ı.:..ilS ).J �,,..-.il -1>1_,JI ..J_rll l.A.>.lP

""'�\lı J � J_,411 ı.ı..,, 41.Jj .!,ı'.)U ,,� .1>-l_,.11,, ��t J�\lı .).,lp

J.J �µıı J.J ��ı ı.İ.J �'ı/l..A;'ı/ 1 J ı.:..i\S ı�ı ıi� �t _,.:.\lı ı.r).J �t,, l.. -1>1_,J,, ,,�\I .>.l....11 1'.JIS,, l.. -1>1.J l+lS" J.J .>.lP �_rll "'!L.:.:.o �� �t _;Aly.JI J dl� J!.o 1'..ı� 1'..ıl

)a...A..i .;A_p.-11 J � 1.1..-

1.l.. ı.ri.J l.. c;b ""'�\l ı � � JS" J .1>-l_,.11 l'.Jt ı.mi � J

,,,. .1>-l.J 1'..ı_,.I � 1'..ıl_,.1\1 1 J l.. J!.oS �.J � ·� � � .1>- l_,.11 - � .1>-l_,.11 ,,,. .1>-l.J .;".Y':" � �t .;"_p.-1 1 J dı.lS � .1>- l_,.11

(9""" 1 � J� W �.J l-.o ey� .1> 1_,.11 J� �!.J [!J�] [H] · · il -1> 1 .J �I ı.!. 1'.JIS.J .la.it �1 Lı- ıJ l.41.:.;.,, WIw 4.. .J"t"· I \ .J .> .Y':" .J,,,. l.. � l'.Jl � d,jl � �I J dı.lS,, dal 4 � _d•

_;A _p.-1 1





· -



'.



J J,,\'I .1>-l_,.11 l.. J.J":! l'..ı � ��.J .>y.-_,..J I J -1> 1_,JI - � .Jt � � .d- ,,,. J:! .r�ı

1

67

ıJl_,l\' 1 J JbJlS' �y.JI J JbJI ıJİ � �i .!.U�.J )l... ...:.-;S ) .c... 1.Ş.ÜI .JAJ �4 r-4:..o .d- ..l.>-IJ ıJl_,l\r l J � y. •-4! "if' �ly.JI J ıJ � ıJİ � .!.U.lS' �\r ı .JAJ ıJl_,J\r ı �İ

WJ

IJ:.

...:..-:5; w ı ıJl_,J\r ı ıJ l J� ıJi ..µw �.J ü..a.1 1 � .,..a.ı ı r � �ı ıJi L..S �\r ı r � �_,.....\r ı ıJ\r �_,..... \r ıJ . ..l.>-IJ 'Y! İ� ıJl_,l\1 1 J �\r ı





..

..::J lt_,.J I ..;..j l$' _,l 1� !; [ıJW] \;. _,.;,J �I 1.1.. �lj � [v Y ] �":l ı J!.o \ J_,i �l � � ":l �.J �� ..::J ltJfll ıJ l5J uı_,Jt l+l ıJl5J G ı_,J l l+1S ..:.ıl�y:- rJ I ..;..j l$' _,l �i .!.U� J l!.. [ \ �.):!] ..l.>-IJ "if' l+l ıJl5JJ l+l _,.>T "if' � � \' ıJl_,lİ � � � J L. � �

..::J lt_,.JI ..;..j l$' _,l 1�!; ! J_,ii $ �\t i .JAJ ıJ_,l ..l.>-IJ .JA J � � ıJl_,l )U � � � J [!� .ı:!] � �":l �.J � .a. ..::J ltJfll ıJ l5J uı_,Jt ..;..j l$' �t l.r-:İ ı J}J ıJl_,J\r ı .d- � � � 'YJ Jlb � � \'

,

.

\ O

�J [ı�J:!] �":l ı J!.o .!>l.J � � �t ..L>l_,ll � ıJl_,l'°:ll ıJ fa ..l.>-IJ .JA � ..l.>-1_,ll .b:-:J I ıJ _,l.J I � �_,,. ıJl_,l\r l ıJ fa ..;..j l$' � İ · �\r ı ıJ_,l.ll J!.o .ı..ı

J.!.l..a::l l tj JJ � ı ı.ı.. � .ı..ı JS_;:l _,.>T J� �i � [vY']

[ !�J:!] � .a.

�4..U ıJ l5J UbJt ..:.ılt_,.JI ..;..j lS _,l �.lS'J [!JW]

T •

68 1

ıo

ı5

20

YA / IOTA (1)

Metajizjk Büyük Şerhi

Bu durumda sayı sadece notanın/namenin sayısı olurdu ve 'tam ara­ lık' da (bu'du tanini de) onu ölçen yani onların bir'i olurdu. •Fakat onlar cevher ve bir'den mtlellef olmat" [sözüyle de şunu kasteder:] Fakat bir'ler, cevher olan bir'den meydana gelmediği gibi niceliğin ilkesi olan birden de meydana gelmez. Aksine 'cam aralık' (bu'du canini) olan bir'den meydana gelir. ·su halde cevheri 'bir' değil, ak­ sine çeyrek nota (diasis) olan bir şey olurdu" [sözüyle ise şunu kas­ teder:] Şu halde mevcuclar, 'bir' olması bakımından bir'in tabiatın­ da olmayan bir tabiatı ve cevheri olan bir şeyden meydana gelmiş olurlar. Fakat mevcucların kendisinden meydana geldiği söz konusu 'bir', 'tam aral ık' kısaca en basit nota olur. [74] Daha sonra buna üçüncü bir örnek ilave etti ve [dedi ki :] "Yine aynı şekilde namelerdelnotalarda da şayet mevcutlar harfler olsaydı tek bir sesli harf onlann sayısı olurdu . . . (Sayet mevcutlar, doğrusal çizgi şekilleri olsaydı şekillerin sayısı şekiller olur 'bir' ise tıç açısı olan (tıçgen) olurdu.)" [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şayet mev­ cuclar lafızlar olsaydı bu durumda onu sayan 'bir' sesli harf olurdu ve harf de mevcucların ilkesi olurdu. Aynı şekilde şayet mevcutlar şekiller olsaydı onları sayan 'bir' üçgen olurdu. [75] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu sô.t diğer cinslerde de aynı şekildedir [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mevcucların diğer cins­ lerinde de buna benzer bir durum lazım gelir. . ..

25

[76] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·su halde in.fiallerdeledilgt­ lerde, niteliklerde ve harekette bir sayı var ise ve tıım1lnde bir tıır 'bir' var ise; sayı şeylerin ve bir tıır bir'in sayısı ise ve bu aynıyla cevherde­ ki (durum) değil ise ben.ter durumun cevherde de olması zorunludur. Zira o, tıımtınde ben.terdir. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] l nfıaller­ de/edilgilerde, niteliklerde ve harekette sayıların olması ve tümünde ..

1 69

t.Şİ

Lı.J � t.Ş JJ I y. � I

�I ıJlS_,

.lW

� I .) .lP .)..uJI ıJıs:.I L. � J [!�.r.] -l>l}IJ .,,-y.J I lfA.!Jt 'i � !J j _, l+-o -l>-1.,,J I � İ� y. ..l>IJ '1_, .,,-y. y. ..l>IJ ;f' .!.J ...b.j ..:.ıl..l>.,,J I �l5

_,Ay. J �� ıJ ıs:.I ıiı,t !J j _, � I �I y. ..l>IJ (f- J. ;f' �.)L> ..:.ıb y. r-JI ıJ _,5:; � l5 I.)� [ !�.r.] u-:""' 4 .) J. -l>l .,,J I t.Ş JJ I ..l>-1.,,J I ıJ ıs:.I -l>IJ y. � -l>-1.,,J I � 'i _,Ay.J � J � �

'i

- � 1 �İ � 4J ı.jkl l �I

y.

.,,J Utl � I J �.ıs_, [!JW1 8 � � \!.. �İ Ilı .)lj � [v t J .,,J _, [!�.r.1 ..:.ı,,..-J I -l>l .,,J l .J_,:-JI lA.).lP ıJ ıs:.I \i_,.ı>" ..:.ı4.*I �l5 ..:.ı,,..-J I ..J _rll � �l ..:.ı4.,,+l l

y. Lı.�

t.Ş JJ I -l>-1.,,J I ıJıs:.I ll;l.4Ji ..:.ı4.* I

� l5

� l5 .,,J .!.ll .lS_, ..:.ı4.,,+l l İ� y. ..J_,:-JI Ilı ıJ ıs:.I _, . 41_,j .!.ı')\!JI _,.)

y. Lı.�

(.) JJ I -l>-1.,,J I ıJıs:.I

j!.- J [!�.r.1 _,.,:."Jı U"" �"Jı J � J_,Alı ı.ı.._, [!Jli �1 [v o 1 . ..:.ıb y. r-JI ..,... �i _; L.. J r )! 1.1..

J-' ..:.ı�I JJ ..:.ı'il..Ai 'i l J �l5 1.l l liı,t [!Jli �1 [v 11 � �"J .)..uJI ı)l5_, L. -l>IJ � JJ .)1.lPl �_,:-Jl JJ ..:.ı�I J �fü J!.o ı)� ı:,t ;....;....; .,,- y.J ı J � .ı.. �J ..l>l.,,J _, ..:.ı'1_,ü J ıJİ � 1.l� [!�.r.] � J � l.!.:.. �l,i Utl .,,- l y.JI � J-' .)l .lP İ �_rll J-' ..:.ı �I J-' ..:.ı �I J-' ..:.ı'1 l..Ai '1 1

"

70 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

bir sayının bulunması ve 'bir'in de bu tabiatta bölünmeyen söz ko­ nusu sayının ilkesi olması doğru olur ise -ki bu durum ne cevherde ne de bu bir'lerin herhangi birinde his ile açıkça görülür-, bu gö­ rüşe göre, söz konusu duruma benzer bir durumun cevherlerde de bulunması gerekir. Demek istediğim onlardan birinin, sayılarının ve varlıklarının ilkesi olan 'bir' olması gerektiğidir. Şöyle ki varlığın ilkesi olan her şey sayının da ilkesidir. Sayının ilkesi olan da varlığın ilkesidir. Buna göre bütün cinslerde zorunlu olarak bir 'bir'in olması gerekir ki •ztra o, tllmtlnde b�erdir• sözüyle bunu kastetmiştir. ıo

ıs

[77]

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Buna gôre açıktır ki her bir

[78]

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Fakat, tıpkı renklerde kendi­

cinsteki 'bir', bir tllr tabiattır ve sô.t: konusu 'bir' onlardan hiçbir şeyin aynıyla tabiatı değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Durum, tıpkı tümevarımla açığa çıktığı gibi böyle olunca açıktır ki her bir cinsteki 'bir' söz konusu cinsin tabiatından yayılmış olan bir tür tabiattır, yoksa 'bir'in kendisi onlardan bir şeyin tabiatı değildir. Yani ortada onlardan birinin tabiatı olan bir 'külli bir' mevcut değildir. si 'bir' olan bir renk ta1.ep edildiği gibi aynı şekilde cevherde de kendisi

20

2s

'bir' olan bir cevher ta1.ep edilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Cevhederin varlığının ilkesi ve cevherdeki sayısının ilkesi olan bu şeydir. Ancak bunu söylerken maksadı şudur: Fizik Kitabı'nda Ezeli ve tü­ müyle maddeden beri olan bir İ lk Muharrik'in (Hareket Ettiricinin) ortaya konulmasından sonra burada ise buna ilave olarak söz konusu ilkenin sadece hareket ettirici ilke olmadığını dahası O'nun suret ve gaye olduğunu açıklıyor. Böylece O'nun cevherin ilkesi olan 'Bir' ile aynı olduğu ve tıpkı orada beyan edildiği üzere kendisine asla kuvve bulaşmamış olan nihai fiil olduğu ortaya çıkmış oluyor.

�ı

..,,; �

-1_,J1 ol.o. 0-" ...b- lJ "Y J J"' y.J 1 J ._,.....J 4 � u-:-1 il.o. 0 lSJ ı:ı� ı:ıi J _,.alı � 0-" � .r"' y.J ı J..l&- İ..l:-4 ı:ı� ı:ıi � ..!.lli

-.y

..::..

i ..l:-4J LAJ..l&- i..l:-4 r ...b- IJ � ı:ı � ı:ıi ..;s-i .r"' ıy.Jı ..,,; ..!.ll � J!.o İ ..l:-4 (..) lS L..J J ..l&- İ ..l:-4 * Jy.J İ ..l:-4 (..) lS L.. JS 0İ ..!..lbJ LA Jy. J � ..!.ll � 0-" U"" ��ı � ..,,; r ..>)\.lı ı:ıi ..!.ll �J J y. J i ..l:-4 * J..l&-�

� �L.:.::.. ...; µ \.ı..l � J I ) .ş lll .J">J 11>1.J 0� ı:> İ

i l.o. ı.riJ L.. � � JS � J.:>- 1,11 l'.>t ı.mi [\Jü �] [vv] R w- ı.ı.s:.,,. ı.ı.. ı:ıts ı�ı_, [u�.r.1 � .. � ı.:..:ı, � ...b- l .,Jı � 0-" � L.. � r � JS ..,,; J.:>-1_,J ı ı:ı i � ı � "Y 4 � y. u-:-1 .şİ � .r-ı � r � J.:>-1_,ll u-:-1.J �I ..!.ll � �



, .

. � � .r-ı � � I J.:>-1_,ll

...b- I J l'.>Y. � l'.>1_,J\tı � L.. JW' �J f\Jü �] fv A] ...b- l.,JI y. ...b- I J .r"'.r. � �t .r"'y.J I � ı.!.U ..15' � ...b- l .,JI J J y._,.,..ı ı LAJ..l&- İ..l:-4J .r"'ı y.Jı J y.J İ..l:-4 r .ş ll ı [ \�_r.] �

r

� \... il.o. J l �İ l� l ...;i I� � L..; l..J J"' y.JI u-:-1 1..Lo. ı:ıi � � �J öJL.. JS 0-" �.r. � ) JJİ l5_r-o ü LA ı:ı i � �� ...;i .faJ ö.;.J4' ...;i .fa J J. .kii .!.1__,.,..... ...;i .fa İ..l:-4 _,,. ...; i � w- .r"' P i ..l:-4 ...; i L:... LA � .s.uı � ...b- l .,J ı _,,. r ...; i .�i ö_,i �.H "Y .ş lll ?'l ı �I

"

0-" t_UI J

T .

72 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / IOTA (1)

Aristoteles der ki; Ama bir'in anlamı, bir şekilde mevcudun anlamıyla aynıdır. Buna göre açıktır ki kategorilerin onlara bağlılık türleri eşittir. Bu da kategorilerin mahiyetlerinin aynı olmaması ve hiçbirinin 'bir' olmaması bakımındandır. Ö rneğin mahiyet olarak söylenen (cevher) kategorisi için 'bir' olmayan şey gibi. Nitelikle 'bir' olan şey de yoktur. Aksine onlar mevcut gibi benzerdirler (müteşabih­ tirler) . Bu da onun yüklenmesi/söylenmesi hususunda başka bir şeyin eklenmemesi bakımındandır. Ö rneğin 'bir insan' (la&ının) ıo

'insan' üzerine söylenmesindeki gibi. Yine, tıpkı mahiyetsiz, ni­ teliksiz ve niceliksiz bir şeyin mevcut olmaması gibi. Bir'in ma­ hiyeti olan şey aynı şekilde her bir şeyin mahiyetidir.

Tefsir

15

20

25

[79] Ama 'bir' isminin delalet ettiği anlam bir şekilde mevcut isminin delalet ettiği anlamla aynıdır (müteradiftir) . Buna göre açıktır ki onların kategorilere bölünme türleri eşittir. Şöyle ki mevcut; cevhere, niceliğe, niteliğe ve diğer kategorilere bölünür dediğimiz gibi aynı şe­ kilde 'bir' için de cevher olan 'bir' ve nitelik olan 'bir' deriz. Yani 'bir' mevcut isminin bölümlendiği sayıda bölümlenir. İ şte buna delalet etmek üzere 1uıtegorilertn onlara 'baglilık tıırlai eşittir• demiştir. [80] İ bn Sina mevcut ve bir'in şeyin zatına ilave olan bir anlama delalet ettiği görüşündedir. Şöyle ki ona göre, şey bi­ zatihi mevcut değildir, aksine üzerine zait olan bir sıfatla mev­ cuttur. Ö rneğin bir şey hakkında 'o beyazdır' sözümüz gibi. Onun nezdinde 'bir' ve mevcut şeyde bulunan araza delalet eder­ ler. Söz konusu bu vaz'edişe lazım gelen muhalleri başka yer­ lerde zikretmiştik. t lzam edici ilk şey ona şöyle denilmesidir:

..ı.u. l. ""-1.ll •.

r.-4'

·-

1 73

t!Yt ıJ � r:r.:f � I ı,;-.ı Lo tr. _,,,. _,,,. -1>1}1 ı,;.- c:ıt Lot_, ö-1>_, lA-l>t 'i_, ö-1>1_, ı.::...-:.1 l+:::iİ c:ı�_, � L:.. ..:.ı'i _,A...ll �l:..

� 'i_, � Lo Jtz ,.:JI �_,A...lJ -1>1_, � Lo J!.o ıJWl -1>1_, J!.o _r=.İ ·� �U.. ı.)s- .>lfl 'i .,�_, �I J!.o �\.!.:.. _,,,. '5.ıı ı_, � _,t '5t _,t ı.r- '5t "j.:;. Lo �\' 4 'i _, Lo JW' c:ıwı ıJs. . -1>1_, JS �"'J �t -1>1}1 �İ ı./' J. -1>1_,

,.

�'

W J ,,ı.J"' Lo e,r. _,,,. -1>1}1 r-" ı � J--4 Lo ı:.ıi Loi_, ıJ_,A: [v �]

4-! ..:.ı ":l _,A.JI r Wi l t!_;İ ıJİ l.J" � �_,.l l (""""' \ � J--4 uş_, � ı) i.J r- .r. ıJl � ,),r. _,....1 1 ıJ l J _,.a; W' ..; İ cll �_, /' y. ..\> 1 _, ..:.... ..\> 1} 1 ı:.ı l J _,A; cil..lS ..:..ı ":l _,A.J 1 )l... l.J" cll � .d- _, l .Lı._, ,)y. _,...J I r-" ":l ö,)lA.. r W� � -1>1}1 ıJİ � İ UŞ ..1.>I_,_, . � L:.. ..:.ı 'i _,A...ll �l:.. t!;t c:ı� ! 4.l � � J,) '5.ill _,,,. �_,L:..

ı).s-

� ı:r.I_, [A • ]

i,j l� ,) y. _,,. •..r-31 ıJ İ LS ..r.. � ..; İ ci! �_, i,j\ � ı).s- ..Ulj � o � ..1.>l}I_, � İ ..; ! •..r-31 � l:J _,; J!.o � ö..Ulj � J. ..:.ı":l ı.-JI Li _,5 � ..li _, •..r-31 � � f' ı).s- ıJ"Y --4 ,)y._,...J I _, J J� ıJİ )! Lo J_,İ_, � _,,. Lo _r.:i; � � }I l-4J � j ')l.! I •..r-31

l.J"

J L,.:. J.- l�y. � 4.il r-L ..ili �I � Jü ıJ!J �4" � Jl JJ _,.J I r ) .JJ l j ,_;.-.,. Jü ı:ı l ..L4::&- I 4.iİ w..l>l ıJl rl � ) 1 .k.1$. W!J �I� ..l>IJ if' � Y­

�Y':" _,.J 1 J I� 1 J ..l> 1_,J1

J L,.:.

'-!

..

Jai �Y':" _,.J 1 t""' � h 1 _,.J 1 ...\>- ı .,ı 1 _,,. � 1 i � _,,. ı.Ş.ll 1 ...\>- ı .,ı 1 J.s. J -4 '5.ll l ..l>-1_,JI ıJl � l_r"Y ı ı.) �J ..U.... ..l>l_,ll Ilı ı:ı i ıJts::.l "

ı....

.

.

ı.Ş .ll l �Y':" _,.JI t""' I � �I 4.il � l!! I J � _r 4.iİ ..;... � _,A.JI � J �L.a.ll J.s. J -4 ı.Ş .ll l ı:,µ J �L.a.ll J.s. J -4 ı.Ş .i.JIJ �I J.s. J -4 ..;... � _,A.JI d' ..l>IJ J5 J.s. J -4 �I J.s. J -4 ı.Ş .i.JIJ � f' y> . �_,..i l J � w- '-:-' l;.; ;J�� µ ı

\ •

[!-4..r.1 ö .1>-J 1.. ..1>-l �J ö .1>- IJ ı.:.....:J \.+::iİ ı:ı4J ! .J }J [A ' 1 ..l>IJ � l+:i ır)J � L,;Y,L.. J ..;..ı � _,A.JI ..;... I J� ı:ı l J:i d'

ı.!.l.l .lS ı.!.l.l � ıJ IS _,J 4.i"Y � IS � Y':" _,.J 1 J ..l> l _,l 1 ıJ.fo. ı.? � ......A$) I J l ./"y.J 1 ;J .,A.o d' � J -4 ı... J.s. 4:... ...\>- ı.,ı' t""' 1 J -4 r-1 e.,;i

J.s. J -4 �I t""' I ı:ıi W- J. .k.....J �J JJİ 4.l�� � I Jİ . 4J !.\_;;..!.- � 41. L... Y.

"

_;AY':" y> ..l>IJ .1>-IJ _;AY':" �J [!-4..r.1

o ..\>J 1.. ..1>-l ";/J \.J }J [A Y ] J. ö.1>-IJ �I ";JJ y. L.. JLZ � I 41,wJ .1>- IJ ır) L.. j:.- \.J }J � ..l>IJ y> "if' � y. ır) 1... j:.. [!-4.,r.1 �_,..1 1 j:.- 4+!\.!.:.. � ..;... � _,.w 1 )l... d' ı.!.l.l � �J ......A$) I 41 _,.w J ./" � ' ;J _,.w !.\ _;;..!.-

'

.

76 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

aksine tıpkı hüviyye ve mevcudun delalet ettiği şeyin durumu gibi onlar üzerine takdim ve tehir ile (öncelik ve sonralık ile) söylenecek bir anlam bulunacaktır. [83] ' Bir' ve mevcut isminin aynı zata delalet ettiği ve ancak cihet bakımından farklılaştığı hususunda bu iki delili serdettikten sonra üçüncü bir delil getirdi ve [dedi ki:] •Bu da onun yaklenmesil sDylenmesi hususunda başka bir şeyin eklenmemesi bakımındandır. Örneğin 'bir insan' (laf%ının) 'insan' 1.1.terine sDylenmesindeki gibi. Yine, tıpkı mahiyetsiz niteliksit ve niceliksit: bir şeyin mevcut olmaıo

ıs

ması gibi. Bir'in mahiyeti olan şey aynı şekilde her bir şeyin mahiye­ tidir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bunun için şöyle şahit getirilir: Belli bir işaret edilen insan hakkında 'o bir insandır' ve 'o insandır' denildiği zaman varlık bakımından başka bir anlam ilave edilmiş olmaz. -rıne, tıpkı mahiyetsit'.• sözüyle delalet ettiği gibi. (84]

[Aristoteles daha sonra der ki:] 9Niteliksiz ve niceliksit bir

şeyin mevcut olmaması gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Bir' isminin diğer kategorilerle birlikte olmaması gibi. Ö rneğin mekanda bir, ya da diğer kategorilerden birinde bir denilmesi gibi. Veya bir cevher veya bir nicelik demek gibi. İ şte -mr'in mahiyeti olan şey, aynı şekilde her 20

25

bir şeyin mahiyetidir• delalet ettiği şey budur. Burada 'bir' ve mevcut isminin delalet ettiği şeyin bütün yönlerden aynı olduğunu murat et­ memiştir. Demek istediği, onların mevzu bakımından aynı ama cihet bakımından farklı bir anlama delalet ettiğidir. Bu nedenle İ bn Sina yanılmış ve demiştir ki şayet 'bir' ve mevcut ismi bir şey için müteradif olsaydı şeye 'o birdir' demek doğru olmazdı. Ö rneğin 'bir insan' insana delalet c:tsc:y-l;J �� � J _,.Lll .

iJ�� .)� rJ IJ ..l>-1_,ll r-" I .:.ıl � � I

�I

� .Y.

1 77

J.

.)�rJ IJ �_nj l r-" I

�!+. _;l WJ [AY"]

.c.l� � _;l � 4 iJ � l.WlJ ö..l>-IJ ..:.ıl� ıfa ıJWl ,fa ıJWl �IJ J!.o _r:.İ � �U.. ,fa .'l l_;t �

4'�J [!Jlli]

�t ..l>- 1.,JI �İ y. ı.5 .ll lJ rS Jt c.i t Jt � c.it "j.>. L. �";4 �J iJW)'I � �li Jli l� l 4'l ..!.U.ll � L... J [!�_r.] �IJ JS' �";

L. J!.o

·

·

.:.ıW)'I � ıfa .) .İ! r-1 4'� .:.ıw ı 4'lJ .:.ıw ı ..l>-IJ 4'l �l _,\..!..J I . �"; 4 �J ı... µ \ ..J� � J.) W" .)�)4 ..J l�lM _r:.i � iJ \ "j..>. l.. [\�_r.) rS Jt c.i t Jt � c.i t °'j.>. l.. [!Jli �) [A l )

� Jt ;_r.� I � �IJ 4' ! J� .:.ıl � � _r:. l ;.}� ..l>-1_,ll r-" I iJ__.A! y. l.L.J rS ..l>-IJ Jl fb � ..l>-IJ 4' ! J� Jt ..:.ı�_,.Lll ,:.r ;.J _,..a.. .) _r. r-1 J �IJ JS' �"; �1_,ll �İ y. ı.5 .ll lJ \..J � � J.) ı.5 .ll l ·

..:.ı�I � ,:.r ..l>-IJ y. .)� rJIJ ..l>-1_,ll r-" I � J� Lo .:.ıl � 4 ....A1:::>.... t.r=' r-J4 ..l>-IJ � ıfa iJ�� L.,.;l .)1) l.WlJ .:,:f .)1 ..T" .) � r-JIJ ..l>-1_,ll r-" I iJlS' _,.! Jlli � ı:r.I .lal&. ..!.U.ll J iJlS' _,.! ...; l ..!.U� Jl!.A ..l>-IJ ..;\ � I

, ·

"

..);

J ..l...P W .. � I r-" � 4'i � ! _,\..!..J I iJW)'I � l:J} iJlS' W ıJW ! ıfa J� iJW l ..l>-IJ ..l>-IJ iJW)'I l:J_,i iJlS' J. t.r=' YJ J_,....-.. ,:.r 4-;S..!"' � �IJ ..

. 1.)- WI 1.)· W�I l:J .J'• •



l•a

c.ı-

T •

78 1

YA / IOTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Aristoteles der ki; Yine 'bir' ve 'çok' vaz'/konu bakımından pek çok türde mü­ tekibildir. Bunlardan biri, birlik ve çokluktur. Ö rneğin parçalan­ mayan ve parçalanan şey gibi. Zira bunlardan birine, parçalanmış olması veya parçalanır olması bakımından çokluk denilirken par­ çalanmamış olana, parçalanmaz olması bakımından 'bir' denilir. Konu bakımından mütekibil, dört türde olup bu ikisinden (bir ve çokluktan} biri, yokluk/yoksunluk türündendir, bu durumda onlar zatlardır. Zıtların çelişik ve göreli gibi olduğu söylenemez. ıo

Parçalanmayan 'bir'e parçalanan 'bir' ile delalet edilir. Bunun ne­ deni çokluğun daha fazla hissedilir olması ve parçalananın parça­ lanmayandan daha fazla hissedilir olmasıdır. Şu halde çokluğun söylenmesi, histen dolayı parçalanmayan şeyden öncedir.

Tefsir ı>

20

25

[85] "Vcu:'lkonu bakımından. . (pek çok türde mıltekabildir)• sözüyle biri bir şeye vaz'edildiğinde diğerinin ortadan kalkacağı şe­ kilde bir tekabülü kastetmektedir. İ şte bu mütekabillerin 'onlar bir ve aynı şeyde, aynı yönden ve aynı zamanda var olmayan iki şeydir' şeklinde yapılan tanımındaki anlamdır. Bir ise tekabül türlerinden birden fazlasıyla çokluğa tekabül eder. .

[86] Daha sonra bu türleri zikretmeye koyuldu ve [dedi ki:] •Bunlardan biri, birlik ve çokluktur. ômegtn parçalanmayan ve par­ çalanan şey gibi. • Zira 'bir' parçalanmaz, çokluk ise parçalanır ki işte şu sözüyle bunu kastetmiştir: •ztra bunlardan birine, parçalanmış olması veya parçalanır olması bakımından çokluk dentltrken parçalanmamış olana, parçalanmcu: olması bakımından 'bir' denilir. • [Demek istiyor ki:] Zira çokluk, ancak parçalanmış veya parçalanır olana söylenirken 'bir' olması bakımından 'bir' parçalanmaz.

.... ..ı.J \ ..Lou. l.. r.-A'·-·

1 79

ö�l.J .!>l_,ll lA.!>l.J ö_r..s fiy� c:Jı'}4 J.� �l.J .!>l}I �t.J

Lo ö_r..5 J� T� �� _,t tr. ..u �� w..l>t I'.>� r.s� �.J r.sp:.J ı J!.o

fiyl tu) ,_); c:Jı'}4 �LWI I�� t� � �� .!>l.J J� t� � '5 .ll li

J!.o l+il ...wa.ı ı � J� ı.ri.J .>l...l.,ôt 1�1 # i..wı e_r. ı:n.iA .!>T Ju..J .!>l}I � t� � '5.lll .!>l}I � J..\::-1.J �t .JL,..i..J lS' �.J �I

� '5.ll l � � t� '5.lll.J t...,-- � ö�l 1'.>'1 clj.).J t� '5.ll l

-� 1 1'.>� t� � '5.ll 4 J_,All J:i ö�4 J_,All I�� t�

c:Jı' .J ı? �t J..i � J. l.Z � I \ � � c:Jı' }4 ı .J_,i [A O] ..:..ı � l.4:.JI .!> J JJ Lo � .JA.J ? \i l � ;I � J w ..l>'ı

,

.

.!>l.J .:...i .J J .!>1.J � .J ...b- l .J � J ıJI� y,_ 'j ıJl.WI l+i! . �LWI e; l � ...b- l .J tf � }S'� ö�I J.� ...b- l }l.J ·

·

J!.o ö�l.J .!>l}l lA.!>l.J [ıJw] e;\'1 o.iA _?� tr � [A ' ] l.iA.J �� ö�l.J r.s� .r.f- .JA .!>l}l 1'.>� r.s� �.J r.sp:.J ı öft J� t� �� .Jt r.sr. ..u �� w..l>t I'.>� ı.J� .>1 ) '5.ıı ı _,,. J�

�! ö�I ıJ� fı--'-!_r.] t� � �� ...b- l.J J� t� � '5 .ll li Lo . t� 'j � � ...b- 1.J r � ...b- 1 _,ll Lol.J l� W .Jt CS?. ...li W

\O

80 1

Metafizik Büyük Şerhi

[87]

YA / I OTA (1)

Bu türden mütekabili zikredince [dedi ki:] •Konum ba­

kımından m11tekabil, dbrt t11rde olup bu i1ıistnden (bir ve çokluktan) biri, yokluk/yoksunluk t11r1n1 dendtr, bu durumda onlar zıtlardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Başka bir bağlamda mütekabillerin/karşı­ lıklıların; olumlu-olumsuz, zıtlar, meleke-adem (sahiplik-yok/sun/ luk) ve göreliler şeklinde dört tür olduğu söylenmiştir. Buna göre açıktır ki 'bir' bu cihetten yani meleke-adem cihetinden çokluğun mukabilidir. Şöyle ki parçalanmama parçalanmanın yokluğudur. [88] •Bu durumda onlar (bu yonden) zıtlardır. • Yani çokluk ve rn

ıs

birlik birbi rlerine adem ve meleke zıtlığı bakımından zıttırlar. Adem ve melekenin zıtlar olarak isimlendirilmesinin nedeni gerçek zıtların bu cinse yükselmesidir/raci olmasıdır. [89] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zıtlann çelişik ve gôreli gibi oldugu sôylenemez. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Bir' ve çokluğun çelişiklerin yani olumlu ve olumsuzların tekabülü cihetinden mütekabil olduğu söylenemez. Yine onların, göreliler cihetinden mütekabil olduğu da söylenemez. [90]

ıo

2s

[Aristoteles daha sonra der ki:] •parçalanmayan 'bir'e

parçalanan 'bir' ile delalet edilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] ' Bir' çokluğa, adem ve meleke tekabülü cihetinden mukabildir. Çünkü 'bir' parçalanmayan ve birleşik olandır ve parçalanmanın ademidir. Parçalanma ise bu adem/yokluk için meleke ve suret gibidir. [9 1 ] Daha sonra parçalanmanın parçalanmamadan daha bilinir olmasının sebebini göstererek [dedi ki: ] •Bunun nedeni çoklugun daha Jat:la hissedilir olması ve parça­ lananın parçalanmayandan daha Jat:la hissedilir olmasıdır. •

. l J �J e ; T � ;T � e; l �) ,js- � l.A:.oJ I 1'..ı l � r-3 1 l.lı _d. � J:i � lJ (ı --4.r.]

.)

l'..I İ

'ıl

1'.,ı\jl.,a.J IJ r ...W IJ �IJ ,)IJ..,ıiı � IJ � UIJ � r-3 1 l'..ı 'ı ı.!.ll � J r ..ı.JIJ � 4 ı.Ş İ � I o� ö _;s:JI J. � J.>- 1.,JI



. .. ı.?

_r.=.1 ı

r ..l&-

y.

t�

,)� J.>.l}IJ ö_;s:Jü ı ı.Ş İ �I ·� .)l..ı..;.T l � l # ıJ}J [AA] �IJ r ...W I ı.s4"" WlJ � r ...u..l l � ,)� � '-İ l!JI \.._.,. J.>. İ

. �1 1.lı Jl ı.); � 1 ,)1..ı..;. � l l'.,ı� ı;ı..ı..;. i

'ıl.,

�I J!.e �T ..ull ır J� ı.r)J [ıJli � ] [A � ] ,js- J. U;; 4 t ö ;s::ı 1 J J..> ı .,ı 1 � J � ı.ri J [ ! --4.r.1 ....; u.J 1 • • L. � · " · 1 1 c..r.L l.4.:.ı L. � · İ � �l r_ 'ı/ J 4.JUI . J � . _,...,'I � . 1'.,ı\jl.,a.J I J. � J!.e

.

. .

-' • ' ....

.

-

T� 'ıl ı.? .UI J.>.1.,1 1 � J ..l:.,..,J [ıJli �] [ � • ] r ...w ı J. � t.. � .Js- ö ;s::ı ı J. � J.>-1.,ııJ [ !--4.r.1 t� ı.?.u ı y. j_r.=.llJ j_r.=.ll r..l&- y. �IJ İ� 'ı/ y. J..> l }I l'.,ı� �I

J.>.1.,11

,

ır

· r ..ı.Jı ı-4J öJ_,..al ı J �ts

[ı J W] J � 'ı/ ,:r ....; _rİ j � I 1'..ıfi � � 4 �İ � [ � \ ]

T� 'ı/ ı.? .UI

ır

;s1 T� ı.?.u ı_,

4.-.,,_-

;s1 ö�I iJ"J ı.!.ll �_,

..

82 1

Meta.fizik Büyük Şerhi

YA / l OTA (1)

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun sebebi, parçalananın çokluk ol­ ması ve çokluğun da münferit olandan daha bilinir olmasıdır. Yine parçalanan, parçalanmayandan daha büyüktür ve büyük olan da kü­ çük olandan daha bilinirdir. [92] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde çoklugun sôylen­ mesi, histen dolayı parçalanmayan şeyden ôncedir. " [Bu sözüyle şunu kasteder:] Çokluğun bilinirliği parçalanmayan şeyden önce olunca çokluğun, birliğin yokluğu/ademi demek olduğu kendisine söylen­ memesi için bunu söylemiştir. ıo

Aristoteles der ki; Tıpkı zıtların bölümlenmesinde işaret ettiğimiz gibi, aynı, ben­ zer (müteşabih) , eşit (müsavi) ve çokluk 'bir' içindir, 'başka', 'ben­ zer-olmayan' ve 'eşit-olmayan' ise çokluk içindir. Şimdi 'aynı' pek çok türde söylenir. Bu türlerden biri, bazen aynı dediğimiz sayıdır.

15

Kelime/tarif ve sayı bakımından bir olursa [ona d a aynı denilir] .

[ 1 0 5 4b] Ö rneğin suret ve madde bakımından aynıdır denilen şey gibi.

Yine cevherin kelimesi/tarifi bir olursa [ona da aynı denilir] . Ö rneğin doğrusal çizgilere eşit olan çizgilere aynıdır denilir. Aynı şekilde dört eşit açıya sahip olan şekillerden/dörtgenlerden 20

ikisinin açıları eşittir. Her ne kadar çok olsalar da bunlardaki eşitlik birliktir.

Tefsir

2s

[93] Mütekabillerin özelliklerini zikrettiğimiz zaman şunları sı­ ralayarak demiştik ki aynı olmak ve benzer olmak bir' e özgüdür, yani onda nitelik bakımından farklılık bulunmaz. Yine 'bir' eşittir, yani onda ne fazlalık ne eksiklik bulunur. Çokluğa özgü olan ise 'başka',

:t,ı ı

...,,ı..ı ı � l,. _r.-i;

,_; ?

..J _ri ;; �ı.J ;;_;s y. L5� 1 c) İ .!fü J � ı .J [ u � .r.1 ..J _ri �� ı.J i� 'J -şll ı :r � i �i i � -ş.i.l ı .J .) µ ı . _,;......� 1 :r

:r

11� ( \ �_r.] t� 'J -ş.i.l l J:İ ö�4 J_,.al 1 11µ [ıJ Li � ) ('\ Y ] *1 Ilı J li Wl.J İ � 'J -ş.i.l 4 ..Jlf&''J I J:i ö�4 ..Jlf&''J I . �l..l>} 1

İ� -/" ö�I cJ ! Jli .J J�

ı_Ş.JWl.J �l.J y. .J+ll -l>-1_,ll c:>µ .)ı..u\tı t......i J ı.:......J W'.J ..l>t c:> lS.J ö_r.s (!y� y. ya J� ; µ .J L.... 'J.J � L!:.o 'J.J _r.A) I ö}SJ.!.J

.).L..1 1.J �4 ..l>l.J c)lS c:>1 �t.J _,,. _,,. 1.:.1.i �J -ş.i.l l .).L..1 1 (!.,;\tı �I �lS c:>1 �t.J �t �1.J öJ.,...a.1 4 ya ya J � -ş .i.l l J!.o

� J.,_,.la>. �l...:.J I J.,.,la>J I J� \... J!.o .Jt ö-l>-1.J �p � I l...a 41.Jj �l...:.J I 41.Jj �) .:.ı ı.J; ı/' � I JK:.\tl ..!ll .lS.J � � . �1-l>-.J oh J öl.JUi �.J ö_r.!S �lS ı:, ı_, lfj µ �L::..

..:.ı��I - 1}1 cJ! _,,. .J .r.Al 1 � ö� 1 cJ i.J cJ L,.ü; 'J .J Ö.) 4.J � -.r:1 .si .J L.... ..;i.J L:..ü .J

1 83

84

1

Metafizik Büyük Şnhi

YA / İOTA (1)

'benzer-olmayan' ve 'eşit-olmayan'dır ki 'başka' aynı'nın mukabi­ lidir, 'benzer-olmayan' benzer'in mukabilidir ve 'eşit-olmayan' da eşit'in mukabilidir. Buna göre 'bir' bu tarzdaki mütekabil olma ci­ hetlerinden çokluğun mukabilidir.

ıo

ıs

20

[94] [Aristoteles daha sonra der ki :] •şimdi 'aynı' pe'k ço'k tllr­ de sôylentr. Bu tll rlerden biri, bat:en aynı dedtgtmiz sayıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Daha önce 'aynı'nın pek çok türde söylen­ diğini ve bu yüzden de bir'in çokluğa bütün bu yönlerden muka­ bil olması gerektiğini söylemiştik. Bunlardan biri, bazı insanların şu zanlarıdır: Mevcutlar birbirlerinden sayı olmaları bakımından ayrışırlar. Buna göre şu belli somut şey, 'aynı' olan sayısal birlik imtiyazıyla 'bir' olmuştur. Aynı şekilde somut çokluk da, ancak sayısal çokluk bakımından 'çokluk' olmuştur ki böylece somut olan iki şey, sayısal ikilik bakımından iki ol muştur. Bu nedenle onlar başkalarının zikretmiş olduğu şu görüşleri delil getirmişler­ dir: 'Sayı tabii olarak sayılanlardan öncedir ve sayısal birlik de 'bir' olandan. Bitişiğe gelince, durumundan açığa çıkmıştır ki o sınırladığı sonlar bakımından bir'dir. Buna göre onun mütehayyiz olması yüzeylerledir, yüzeylerin mütehayyiz olması çizgilerledir ve çizgilerin mütehayyiz olması ise noktalarladır. [95]

[Aristoteles daha sonra der ki:] •Kelime/tarif ve sayı ba'kı­

mından bir olursa [ona da aynı denilir]. ôrnegtn suret ve madde ba'kı­ mından aynıdır denilen şey gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bazen suret ve madde bakımından bir olana da 'bir' denilir. Ö rneğin işaret edilen bu Zeyd gibi. Zira onun sureti birdir yani bölünmemiştir. Maddesi de aynı şekildedir.

...,,,ı.ı ı .ı...ı ı.. �

1 85

J.U.. ,J-A J '-:? JLo 'iJ �I J.U.. .J-AJ '! L!... 'iJ r _,.3 1 J.U.. . .:..ı � lA:l l � .. l>.;\rl o� ö�I J.� .b- l_,lli '-:? JL-ll

e; 'i ı ..\.:>- t ıJlSJ ö_r.$ e; � ,,,. *ı J l.öt .)� [ \ J ü � 1 [ � t 1 _,.3 1 .:.>! l.:..W l.:..o ..lZ l:.S WJ [ \ �.r. 1 r l:..li � J '-?.ili �..u-.11 ı.!.Lli ı� ö _;s;:J I .b- l_,ll J. � .:.ıl � ö_r.5 e .,.; 4 J � .J-A .:..ı l�_p.-_,.J I .J İ ..,.. u ı � � L. e_,;\r ı ı.!.Lli .b- IJ e _,;\r ı _ t: � ı; ..ıs. ı . . < . ı� . ..::..1...a.A; I W I · l..r" �ı�- .:.> .Y"':!' '1"' .r ı.r.-lö l..r". �

� l .b- _,l 4 oj � I J:i � .b- IJ ; � W! � ! ;L!...l l .. � I l.lı ö)S .:..ı ; � W! l+:J ! ;L!...l l ö� I ı.!.U.lSJ r ı/' ı.;J I ��..uJ I �I I; � W! L.+.J! ; L!...l l .J � I .:.> � ıf> ��..uJ I ö� 4 :

:.. _

_



..!.ll .ll .:.>� ly lSJ ��..uJ I �l:.!l l J:i � ��..wı ö ..\.:>- _,J ıJ .:..ı b J ..ı....oJ ı .> � 4 r ...1..4::.o �..wı .:.ıi J:i � ı.;J I .:..ı 4 4:J 4 .b- IJ o,; i o _,... l � ı.r-:i j..a:.J I L. İJ ö .b- _,.JI .>

('""' _r.İ;

o _;S.)

.k _,b;J 4

,.



oj � 4 � IJ c_.,k-l 4 oj� � � I L. l o� . .la.4.:J 4 .k;.J 1 J

'-?.ili J!.a Jt �..wı_, t..1SJ 4 .b- I_, ıJlS ıJl ı..iatt_, [\Jü �J [ � o J 1,l;.. 1 J .JlS L. 1,1;.. 1 _, J�_, [ \�.r. 1 _roa.:.,J I_, ö;,..aJ 4 r r J Lit _d; '-:? İ ö .b- I_, 4' ;� .:.> � � ! ;L!...l l �j J!.a _ra:..J I _, ö;,..aJ 4 . 4.� L. ..!.ll .lS_, �

1•

86 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[96] Başka bir tercümede bunun yerine şu ifade geçmektedir:

•şu halde 'aynı' pek çok tarzda soylenir ve bu tarzlardan biri sayıda­ dır ki bazen 'odur' deriz. Bu sôzde ve sayıda 'bir' olduğunda suret ve maddede bir olan mesabesindedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:) Bu, tanımda ve kendisine işaret edilmede olursa suret ve maddede bir olan mesabesinde olur. [97] [Aristoteles daha sonra der ki: ) '"Yine cevherin kelimesi/

ıo

tarifi bir olursa [ona da aynı denilir]. ôrnegtn doğrusal çizgilere eşit olan çizgilere aynıdır denilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:) Yine bazen cevherse! tanımları müttefik olan şeylerin 'bir' olduğu söylenir. Ö rneğin doğrusal çizgiler hakkında 'eşittir' yani 'eşitl iği kabul eder' denilmesi gibi. Ne var ki kastettiği doğrusal olma­ yan çizgilerdeki durumun hilafınadır. Veya doğrusal ve doğrusal olmayan şeylerin farklı olmasını kastetmektedir. Zira ne kavisli

15

20

çizgi doğrusal olana eşittir ne de doğrusal olmayan, doğrusal ol­ mayana eşittir. [98] •Aynı şekilde dôrt eşit açıya sahip olan şekillerdenldôrt­ genlerden ikisinin açılan eşitttr• [sözüyle de şunu kasteder:] Aynı şekilde dik açılı şekillerin tanımında birbirine eşit dört açıya sahip olmak bulunur. [99] •ner ne kadar çok olsalar da bunlardaki eşitlik birliktir" [sözüyle ise şunu kasteder:) Dik açılı dörtgen şekillerin türleri çok olsa da açılarının eşit olması bakımından ortaktırlar. Aynı şekilde doğrusal çizgilerin türleri de çok olsa da eşitliği kabul etme husu­ sunda ortaktırlar.

.1=Jı

·-

.....ı.ı ı .Uu. l,. .r.-A' •.

...;_,...

1

87

ö_r.5 ,.L...it c.P J Lit .,,. �1.J ı ıh J::.i ı.s..,> i 4; ı.) .J [ � ' ] J ı:,ıs ıJl lhJ �m �l:>-t 41.,Ai �.uı ,)..u..ı ı J .,,. ..1>-1.J �J ..1>-IJ J.J::fl l J öJ_,..,.aJ I � ya L. 41;...ı l�l.J .)..u..1 1 J.J J_,AJI -l>-1.J y. L. 41 ;...ı � ! ö;l !ı';JI J .J ..l>J I J ıJ \S l� ! lh.J [ı�_r.] . J � ı.J ö.;_,..,.al l J .•

25

j!.. J t ö..1>-l.J .ıAP � ı �ı ..:.; IS ıJl �t.J [ıJli rl] [ � v] �İ.J [ı�_r.] ı./' ı./' � J,._,ı.> 4tJl...:.J I J,.�1 J Lit L.

1 .. l:-!ı ":>U J � .Ü J!.o Ö..l> l .J ı..; i '5.. /> y.J ' lA-l> ı.sİ U4:.o � ı.rl .. .. .. W !.J '-ffe .J WI J:Z � İ �.JL.::.o ı..; 1 •. _;;· il J,, _,b;JI J J� L. •

� I J .J İ � y:Al l J,, _,b;JI J .r"\'I ..J ")\>. �.r. � ...; \,; r--- _;;"--- • , .J Lo - ;;" , , d .JA-" .la> ..l> y. � .r.?. � .J r--- � .;:Al .J L..o

�J



·.







4tJl...:.J I �l.Jj �) ..::.ı l J� 4/' � I J��I �JSJ ıo.l}.J [ v . ] ı..; 4 41.J;ll W lill J K.!ı�I -l> 1.r4 ..!.UJS.J [ı�_r.] 4t.J L::.. l..A � l.Jj - �.JL.::.o 41.Jj �) l+l ı.;.1 1

�1-l>-.J o.lA J ölJl....J I � ö_r.5 ı.:.;\S ıJl.J ı..; � ıo.l}.J [H] � l_,;İ ..:.;IS ıJ!.J Wlill 41.Jj � }i l ..::J l .J� J K.:.\r l ıJl,i [ı�_r.] • _;;· ı ı j,, _,k;.J 1 ..!.ll JS.J 4t.J L.:.. lA 4 ' .Jj ı) 4 .!lr.; ı..; ı,; ö.r.s . ölJl....J I � ıJ İ J .!l r.; ı..; ı,; ö_r.5 � l_,;İ ı.:.;\S ıJ!.J 4



,.

'o

88 1

Meta.fizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

Aristotekı der ki; Mutlak olarak benzer olmadığında ve mürekkep çizgileri suret bakımından farklı olmadığında 'benzer' denilir. Ö rneğin büyük dörtgenin daha küçük dörtgene benzemesi gibi. Eşit olmayan çiz­ giler de böyledir çünkü bunlar benzerdir. Bu şeylerden mutlak olmaksızın aynı olanlar, eğer aynı surete sahip olup daha az ve daha çok olmaları mümkün ise daha az ve daha çok olmasalar da benzerdir. Bazıları inAal olup surette aynı olursa, örneğin daha çok ve daha az beyaz olan gibi bunlara da benzer denilir. Çünkü ıo

onlarm sureti birdir. Bazı benzerlerin ise aynılığı başkalığından çok olup bu ya mutlak veya kolay bulunur bir şekilde olur. Ö r­ neğin kalaylı tenekenin [beyazlığı nedeniyle] gümüşe benzemesi ve altının kumral ve kızıl olması nedeniyle [bronza] benzemesi gibi. Şu halde açıktır ki 'başka' ve 'benzer-olmayan' da pek çok

ıs

türde söylenir. 'Başka/diğer' ve 'aynı' ise konu bakımmdan muka­ bil olma türünden söylenir. Bu nedenle her şeye ya 'aynıdır' veya 'başkadır' denilir. Bazısı ise maddesi ve kelimesi bir olmadığında ['başka'] olur. Bu nedenle 'mukabil' de başka'dır. Üçüncüsü mate­ matikteki şeyler gibidir. Bu sebeple 'başka' ve 'aynı' olan her şeye,

20

biri diğerine izafetle 'başka' ve 'aynı' denilir. Ve bütün bunlar 'bir' ve mevcut olanlardır. Zira [başka] aynı'nın çelişiği değildir. Bu nedenle o, mevcut olmayan şey hakkında söylenmez. Ama onlara aynı-olmayan denilir. Bütün mevcutlara ise söylenir. Zira 'bir' ya tabiatı bakımından 'bir' olur veya olmaz. Çünkü 'bir' bir olan şeye

25

ya tabii olarak söylenir veya arazi olarak söylenir. Yani yapılmış olan/masnu' 'bir'dir. Tıpkı divan gibi ki o, ya tabii olarak birdir veya değildir. Mevcut bir'dir. Bu hal üzere olan 'başka' konu bakımından tekabül eder.

ve

'aynı',

'•

.o... .. ..ı.ı ı .),,... L. .r.-"'

ü1;:;.. _;:i:- � ıJ_, j,� tr. ı./" ı./" � ıJ ı�ı 4+!L!::.. Jt.Qj_, .r.S\' 1 1.tl.,j �) '� .:>t L. J!.e ı./" ı./" �lS'_, i;�4 �r-1 1 .ı.;J 4 o.Lı ıJµ �L:.. _;:i:- ı./" ıjl l j,_,J.a;.11_, �\'I \.tl.Jj �) � .ll � L.:... İ;�1 l+) ıJlS' ıJl j,� E:r. � ,.� \11 o.Lı ı./" ı./" ıjl l L.f_, 4+!L!::.. ji\11_, _;s\r ı � ıJ ı�ı ji\11_, _;s\rı � ıJfo. ı) lS'_, ı./" ı./" ıjl l � µ Jif_, I� �\11 J!.e i;�I ı.) .JA .JA Jt.A;�I ıJlS' 1�1 �..J 1r }St ı./" � 1 � �lS' 1�1 �..J i..l>I_, �J.r"' .:>µ 4+!L!::.. Jt.Qj � .ll ı_, WaAlJ ��' J!.e .P-.,ıı 44-11 L.!.J j,� tr. l..l ..::.ı l.,r.All .:>t_, i.r.s �y� JUt � L!::.. _;:i:-_, �t .,r.All .:>t � ı�µ �; 'U_, _,.ut �µ t..ı � JS JUt ı.!.ll .ll_, �_,.14 � 1.A..1 1 tr. JU:i .,,. _,.Jı_, .,,>�1 L.1 J. L&..1 1 ı.!.ll .ll_, i-l>I_, WSJ I_, _ra:,,J I � ıJ 1�1 �..J .,,>İ l..!.J .JA .JA �1 1-41 _,,. _,,. _,t .r.Al' t..ti � ı ı.) � .ll ı J!.e �w ı_, .;:i:- �t ıjl l C:--- '-!"_, .,,>�1 lr -1>1_, JS ı.)1 �l.; � 4 4:w- -1>1_, JS JU:i � ıjl l ı.) JUt � ı.!.ll.l_,l .,,. .,,. �l:.:ll v-:1 .:>µ V.J i..l>I_, Jt.Qj ıJfo. ıJt l.. l -1>1_,.11 ıJ µ JU:i ..::.ı lt_,.J I C:--- ı.) t..l_, J lA:i .JA .JA � L.t_, ol>,..ı ı_, d-1 4 ol>,..ıı c.P JUt ..l>l_,.11 .:>µ ıJfo. �t L.!.J c;l-l 4 1l>.1_, �t t..0 ıl>.ı_, c;l-l 4 .:>fo. .:>t L.1 ..n.r-llS' ıl>.ı_, e_r.-J ı �t ,_;,,,.J4

1

89

.)

1



..

·�_,.14 �l.Qj JbJI •..\+ı .JA _,.1 1_, .,r.All_, i-l>I_, �1_, ıJfo.

1 .

90 1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Tefsir [ 1 00] Bir ve çokluğun birbirlerine, 'aynı', 'başka' , 'benzer' ve 'benzemez' yönünden mukabil olduklarını bildirip 'aynı' ile 'baş­ ka'nın kaç şekilde mütekabil olduklarını tarif edince şimdi de aynı şekilde 'benzer' ve 'benzemez'in kaç yönden birbirlerinin mukabili oldukları tarif etmek istemektedir. Bunu, tıpkı aynı'nın kaç yön­ den söylendiğini saydığı gibi benzer'in de kaç yönden söylendiğini sayarak yapmaktadır. [ ı O 1 ] •Mutlak olarak benz.er olmadığında ve mılrekkep çizgileri ıo

suret bakımından farklı olmadığında 'benz.er' denilir• [sözüyle şunu kasteder:] Suret bakımından 'bir' olmadığında ve yine kendisinden bileşik olduğu çizgilerin farklılığı bakımından suret olarak fark­ lı olduğunda şeylere benzer denilir. Ö rneğin üçgenin dörtgenden farklı oluşu gibi.

ı5

[ 1 02] Daha sonra 'benzer'in örneğini verdi ve [dedi ki:] •örneğin

küçUk

bılyilk dbrtgentn daha dbrtgene benz.emest gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ö rneğin büyük ve küçük dörtgen gibi. Çünkü bun­ lar surette benzerdir. Başka bir tercümede bunun yerine şu ifade geçer: •Bılyilk dbrtgen, ıo

küçUk dbrtgen mesabestndt:dtr. • [Bu sözüyle

şunu kasteder:] Mütenasip olan şekiller 'aynı' değildir. Ö rneğin eşit açılı dörtgenlere aynıdır denilir, fakat onlara benzerdir denilmez. Aynı şekilde dörtgen ve dik açılı dikdörtgen ve eşit kenarın da ben­ zer olduğu söylenmez.

......ı.ı ı ..Uu. ı.. r.-A' ·-

•.

1 91

_,,-A:J ı

� ;r J. tA::; ö �IJ ..l>-1}1 ı:.ıi J .r W [ ' • • 1 .,.J I J.� ...A:....o � ıfa J_r J �� I � J ��IJ .r.>J IJ ı .... l.1,i t. 1.A::. ;;,,._ � J � I ı.r. � � .:.t ı J _,,. .,,...- r . J � ı:,, i .L. .r. .r.""' � I � J � � I o y:- } I J L:..... İ � ı:.ı4 .!.ll � J � I · .JA _,W I � J � � I o y:- }I .. L..-- 1 � J..i W.JA .,.J I �



•.

t.fa. ı./' ı./' � � 1.) 1 �l!.:.. J l'-!J 1. I J:i 1f .; � 4 W::;..

- � rll

� ) ı ,; c:ı t L. J!.o [ ı J Lü ] � � ı J � Jİ � [ ' • '\' 1 � _rJI J!.o [ ı .l:.r.1 )'..P � I �IJj � } 'ı? jj � L!.o .r.5'� 1 �IJj . l!.:.. ı . : ı � - -t ı ı.!· "'+! .:. -' I J .r.:-"' 1_, lf!J ,,...., ıJ \r � L!.:.o Jtz � !> Jil_, ıL:- � \r ı J!.ö.l>IJ �W° '-? t �� l..Z I if 1 ..fa � L!.::.J I J � ..li_, [!�.r.]

J

JA:;



if 1 �l:-!-� 1 J!.- ;s� ı_, Ji � 4 � � t "Y ! öJ _,.....3 4 1't"'. . : 1 1� . � J ll. � l.i .r-• � .u ı_, L;UU ��' J!.- .)�_,ı ı 41+-JI L. u

L. ! � I

'-1"

}S"t � � I ..:.ı l.A...al l ıJ fa if 1 ..fa ..:.ı� L!.:.o

"

94

1

Metafizik Büyük Şnhi

YA / İ OTA (1)

mutlak olur veya bazen pek çok sıfatta sanat bakımından müttefik olmaları mümkün olan şeylerdeki gibi olur ki bu da kolay ve yakın bir şekilde edinilmek şeklindedir. Ö rneğin kalaylı teneke ve gümüş gibi. Zira bunlar pek çok sıfatta sanat bakımından müttefik hale gelebilir ve hatta tenekenin gümüş olduğu zannedilir. Bronz ve altın da aynı şekildedir. [ 1 07] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde açıktır kt 'başka'

lO

ve 'ben.ter-olmayan' da pek çok tıı rde soylentr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Başka'nın 'aynı'ya mukabil olduğu ve 'ayn ı'nın pek çok türde söylendiği açıkça ortaya çıkınca bu durumda 'başka'nın da pek çok şeye söylendiği açıktır. Aynı şekilde 'benzer' de pek çok tarzda söylenince benzer-olmayanın da o sayıda söyleneceği açıkça ortaya çıkar. [ 1 08] [Aristoteles daha sonra der ki:] • •Başka/diğer' ve 'aynı' ise

15

20

konu bakımından mukabil olma tıınlnden soylenir. Bu nedenle her şeye ya 'aynıdır' veya 'başkadır' denilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Başka/diğer' ve 'aynı'ya gelince, bunlar konu bakımından müteka­ bildirler yani birisi vaz'edildiğinde diğeri mevzudan kalkar. [ 1 09] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Batısı ise maddesi ve kelimesi bir olmadığında ['başka'] olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Kendisine 'başka' denilen şeylerin bazısı, maddesi ve sureti başka olanlardır ki işte bunlar 'aynı'nın yani maddesi ve sureti bir olanın mukabilidir. [ 1 1 0] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu nedenle 'muk4btl' de

2s

başka'dır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle bu türden 'bir' olanın mukabili olan, 'başka' olandır. Demek istiyor ki; çünkü bu tür, mevcut olan iki şey arasında doğruluk ve yanlışlığa ayrılır.

4....1.J I .ı..u. ı.. -·

.r.-" .•

1 95

..:..ı lA...al ı ;s-t J üA:.o �l:....a.l 4 � ıJi � ...l.i �� L.. !.J J'}U. k � ıJl � � µ d..,a..i! IJ ..r. �_;.al l J!.o JJ \.;.;J I ı...:>) J 4.l �J � ı.!11 .lSJ � � ı ..r. � _;Al4 � ,__;> ..:..ı lA...al l ;s-t J üA:.o � l:....aJ 4

- � 11 1 � 1.1"� 1

� l.!.:..

.r.f- J Utl _r.iJI ı:>l � l� Li ( ı J Li � 1 [ \ • V1 _,,. _,..ı ıJ _,,. _,..ı ı J. � y,:AJ ı ıJt � ı�ıJ [! ..l:..r. 1 •r.s e.;4 ö_r.5 .. �i ı.P J � .;.:Ali ıJi �i � ö_r.5 .. � i ı.P J � · . ö ..r.ı �. J l.4. .ı.-..!.l l ıJ lS l�I ı.!11 .lSJ •< .. t-;İ � 4'L!..J I ff ıJi (J::' . J�

.



•.



- �� ı.P J �

�U.. tr.

_,..i l _, _;>- � I L.. l ı:,, t_, ( ı J Li � 1 ( \ • A1 L.. i J [ ı ..l:..r.1 _;>-i L.!.J _,,,. _,,,. L.. 1 ,,� JS J� ı.!11 11 _, eJ1 _,ll w � i c:i' J ,_;... '-:? t c:i' _,l 4 ..:..ı � 1.4::..J 1 � l+i µ ;.:Al 1 J _,,. * 1 . _;>\i l � )I JLi:i

Y6

i.!>I_, �I_, �I � ı.J 1�1 �.J [ıJ Li �1 [ \ • \1 �I J l filA.o ıJlS l..o .JA .r.f- �! 4.) J� Le �J [ı ..l:..r.1 . öJ�I_, �I J .!>1_,ll 1.Ş t .JA _,..i l J. U.. Y6 l.lA_, öJ�I_,

J.li...l l ı.!11 11 _, [!..l:..r.1 .r.f- Utl J.li...l l ı.!11 .U_, [ıJ Li �1 [ ' ' . 1 � W! t_rl l lh ıJ� ..l:..r. .l>I_, ;.:AJ I .JA .l> l_,ll � t_rl l l-4J · l.fl.�Y:-Y' �:. !. � ı.-:ı..ıs;JI _, J ...l..Al l

,.

'•

96

1

Meta.fizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[ 1 1 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] -ÜçılncQ.sil matematikteki şeyler gibidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Aynı' ve 'başka' tekabül türünün kendisinden olduğu üçüncü tür ise matematikte olandır. Ö rneğin 'ya benzerdir veya benzemezdir' sözümüz gibi. [ 1 1 2] Başka bir tercümede bu ifade yerine şöyle denildiğini gö­ rüyoruz: •Bu nedenle 'başka' ve 'btıı.ttmt.t' pek çok tarz.da sDyltnir ki bu açıkça bilinir. 'Başka' aynı'nın mukdbilidir. Bu her şey ya aynı'dır veya başka'dır. Eger madde ve ktlimtltarif dt bir olursa bu durumda mukabil dt başka olur. ÜçılncQ.sil ise matematikstllerin

yll?den

10

15

mesabesindedir. • [ 1 13] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu sebeple 'başka' ve 'aynı' olan her şeye biri diğerine i.tafetle 'başka' ve 'aynı' denilir. • [Bu sö­ züyle şunu kasteder:] 'Başka' çelişki oluşturur. Bu sebeple 'başka' ve 'aynı' , ancak iki şey mevcut olup biri diğerine izafe edildiğinde mütekabil olurlar. [ 1 14] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve bUta.n bunlar 'bir' ve

20

25

mevcut olanlardır. Zira [başka] aynı'nın çelişiği değildir. Bu neden­ le o, mevcut olmayan şey hakkında sDyltnmt.t. Ama onlara aynı-ol­ mayan denilir. Bılta.n mevcutlara ise sDyltnir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Onlar hakkında biri ötekinin aynıdır denilmez. Mevcutla müteradif olan bir' in mukabili ise 'bir olmayan' değildir. Zira 'baş­ ka' bir şeyin bir şeye izafetiyle söylenir. Bu nedenle burada söz konu­ su olan 'bir' 'ya mevcuttur veya mevcut değildir' sözümüzdeki gibi mevcut isminin mukabili olan şey değildir. Ne var ki kendi dışında bütün mevcutların mukabili olan 'bir' ise 'ya birdir veya çoktur' sözümüzdeki bir'dir.

.... .. .ı.ı ı .Lu.

·-

ı... _,,,....,

1 97

uJ IJ [ı--4.r.1 � l.dl J '5 .l.11 J!.- l!J\!JI_, [ıJü ıJ1 [ " \ 1 y. .;:i.llJ y. _,+) 1 Y'J J. lA.::.l l � uJ I lh �y. '5.i!I l!J\!JI �

. � L!..o ,r.i:- t.. !J � L!..o t.. ! l;J ; J!.-

� w 1 J '5.ll I

_r.AJI J� ı.!U.l.IJ ı�r:-'ı 4} J .laA.UI lh J� �J [ \ \ Y] _,,. J+l ı J. u.. _,:;. � ı J fi u- r ,ı...... ı.ı.._, •.r.s ,. t:..;t ,.p �ı .r.f-_,

�ı _, .J-'*ı �lS ıJ l> !lı� t.. ı., ,r.i:- _,:;.T t.. ı., _,,. _,,. t.. 1 JS 1.1+1.,, . �l.dl J t.. 41� l!J\!JI_, _,:;.T _,,. J.l.Wli 1.1+1_, ö-l>-1_, �t

-l>-1_, JS J U:i �I 1.1+1 .JA _,,._, .r.AJI t.. ti [ ıJl.i ıJ] [ \ " " 1 1 .l+I J �� .;:i.ll ıJ'ı [1--4.r.1 _,:;.�ı � ..l>-1_, JS .)1 iil..b )/ 4 � t.. ..l:s �� .r-:-_,.,.

:.ı:. •. �

ıJ ��

wı _,,. _,+J ı_, .;:i.lı

ıJts �ı

. r:-\t ı .) ! w..l>-t

._;�

v-=1 ıJI> �_,,._, ..l>-1_, J� '5 .l.11 e::--- _,,._, [ıJü ıJ] [ \ ' t ] J lA:i y. .JA 'J t.. t_, � � I J J � 'J ı.!U.l.I _, .JA .JA � l::J I 4::-9 � r-1 r:-\' 4 w..l>-t ıJt [ı--4.r.1 J U:i ..:J�_,+l ı e;:-.- ı.İ t..t_,

,r.i:- Y' '5.ll I � � u-:1' � y:-_,.J 1 ...h 1 .r. '5.lJ1 ..l>-1_,ı1 t.. l.J Y' Y' -l>-IJ " if' .) ! ..l>-1_, " if' 4iW. k J� '-?.ll l y. .;:i.ll ıJ ı,; -l>-IJ l.. l l:Jj Y'J �y:- _,.JI ı-' I J.� t.. l.L.J ..l>-IJ J.� 'J .!11 .ll J ..:..ı l �y:-_,.JI



ol...ı; t.. JS J.� '-?.ll l W!J �y:- Y' y::i:- L.!J � y. Y' . .r.s t.. !J -l>-1 J l.. l l;J ; Y'

,

.

1•

98 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

( 1 1 5] Mevcudun müteradifı/eşanlamlısı olan bir'in mukabi­ li çokluk'tur deyince bunun sebebini gösterdi ve [dedi ki:] •zira 'bir' ya tabiatı bakımından 'bir' olur veya olmaz:. Çılnkıl 'bir' bir olan şeye ya tabtt olarak sôylenir veya aratt olarak sôylenir. Yani yapılmış olan/masnu' 'btr'dtr. Tıpkı divan gibi ki o, ya tabtt olarak birdir veya değildir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Ne var ki her mevcudun tabii olarak ya bir olması veya çok olması lazım gelir. Çünkü var olan her 'bir' ya tabii olarak bir'dir veya çoktur. Şöyle ki, örneğin divan gibi sanatsal olan 'bir' , çoktur. Çünkü o, arazi ıo

olarak birdir. Arazi olarak bir olan ise çoktur. Bu nedenle doğruluk ve yanlışlık her şey üzerine taksim olunur. Bu anlamda 'bir' ismiyle ilgili sözümüz 'ya bir'dir veya çoktur' şeklinde olur. Şöyle ki divan, tabii olarak 'bir' değil çoktur. [ 1 1 6] •Mevcut bir'dir. Bu hal 'il.tere olan 'başka' ve 'aynı', konu

ıs

bakımından tekabıll eder• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu anlamdaki 'aynı' ve 'başka' olanlardan her biri diğerine tam bir tekabüliyet/ karşılıklılık ile tekabül eder ve bu, bir şeyin başka bir şeye izafetiyle söylenen 'aynı' ve 'başka' tekabüliyetinden farklıdır. Aristoteles der ki;

20

Farkldı.k ve batkalık ise diğer bir türdendir. Zira 'batka' ve kendisinden batka olunanın, bir şeyden batka olmaları zorunlu de­ ğildir. Çünkü bir şey mevcut olduğunda ya 'batka' olur veya 'aynı' olur. Ama 'farklı', bir şeyden bir şey ile farklıdır. Şu halde ortada onların kendisiyle farklılaımadıkları bir aynı şeyin bulunması

ıs

zorunludur ki işte bu da cins veya surettir/türdür. Zira her 'farklı',

....,,ı.ı ı � ı.. _,,_;;

y-11 ....; .) ı_r. .ş .l.ll ...L>- 1 _,.ll ıJ ! J ı,; WJ [ ' ' ol l�IJ 1.Jfo. 1.Jl l-1 ..L>l_,.ll l.J� [\JW] ..!.LI� .j �4 _;İ ö}5JI ..l>-y-l lJ � 4 ..l>-y-1 1 ı.)s- J� ..l>-1 _,.ll l.J� 1.Jfo. ')i l L-!J � 4 �� �l

1 99

.) y.-

L-!J l�IJ � 4 1.Jfo. 1.JT L- 1 .r..,.-llS l�IJ � I .şT �.,,.J 4 Lo lJ �4 ...L>- I J Lo! .) y.-y J5 ıJ� ıJİ İ ) � LJ [\-4_r.] 1.Jfo. ')il ...L>- 1 _,.ll ıJİ ..!.LI �J _r.s lo !J �4 ...L>- I J l.. ! y. ...L>- I J J5 l.J � _r.s

../' _,.J 4

...L>- 1 _,.J1 J � _,.J 4 ...L>- 1 J 4j�

r.s y. .r..r-11 �

4s. l:....aJ

4

ı.ı.. ı..İ L;J; � � J5 ı.)s- ��' J J ..L..aJ 1 r-4 ..!.LI..ill r.s y. _r..,.-1 1 ıJİ ..!.LI�J l .J:!S Lo lJ l�IJ ıJ� ıJİ l.. ! ...L>- 1 _,.ll r-" I 0-4 �I

· �4 ...L>- I J

')'

_r.s y.

c:.P ) 4 �La; J � I ·� y. _,..! I J .r.AJIJ \ J } J [ ' " ] "-:>L,.. � ..l>-IJ J5 J.� �I I � .r.AJIJ y. _*11 ıJİ [\-4_r.] : 1 \ J y. .tt'. 1 1 ....; ')\>..., � l:.ll 41�1 ı...s'l .\ � ı...ş'"• " m..,.; L JLA.. '-:? .il i .r.""' . ••



. ...L>- I J _rT � �

� � J y. c.Ş lllJ _r.AJI l.J� _rT tf:i �.r.AJIJ J')b:. ')il t.-TJ

1.JT L- !J � 1.Jfo. 1.JT l- 1 v (.JlS WS" ı:.ı� "ır-' I� 1.Jfo. 1.JT �

ıJfo. ıJT )a..,.a.. 1� � UIL>... ,.� ,.ı.rJ Ult>-11 t.-tJ y. y. ıJfo.

UIL>... JS ı:.ı� öJ.J4' Jt � y. ı.ı...J l.J� ')' � c.Ş .l.11 y. y. ,.ı.?

,.

1 00

1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

bir cins veya suret ile farklalll§ır. Cins ile farklılll§anlar ortak bir maddesi olmayan

ve

birbirleriyle de oluşmayanlardır. Örneğin

kategori şekilleri bll§ka olan bütün şeyler gibi. Suret/tür ile fark­ lılll§anlar ise cinsleri aynı olanlardır. İki farklı şey için cevher bakımından aynı olan şeye cins denilir. Tefsir [ 1 1 7] •Farklılık ve başkalık ise diğer bir türdendir• [sözüyle şunu kasteder:] Farklı ve farklı olmayana gelince, bunlar 'aynı' olana teka­ büliyetlerinden başka bir türde mütekabildirler. ıo

[ 1 1 8] Daha sonra bunların arasındaki farkı zikretmeye başladı ve [dedi ki:] •ztra 'başka' ve kendisinden başka olunanın, bir şeyden başka olmalan zorunlu değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Ay­ nı'nın mukabili olan 'başka' , farklının bir şeyden farklı olması ve uygunun bir şeye uygun olması gibi, bir şeyin başkası olacak şekilde

ıs

göreli/muzaf türünden değildir. [ 1 1 9] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ç11rık11 bir şey mevcut oldu­ ğunda ya 'başka' olur veya 'aynı' olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mevcut olan iki şey ya başka olur veya aynı olur. [ 1 20] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ama 1arklı', bir şeyden

20

bir şey ile farklıdır. Şu halde ortada onlann kendisiyle farklılaşma­ dıklan bir aynı şeyin bulunması zorunludur ki işte bu da

dns

veya

suretttrltürdtlr. Zira her 1arklı', bir cins veya suret tle farklıla­ şır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Farklı, bir şey ile farklı olunca

.l:J ı ._;,...

.!)_,:.:... � �

ı;Jli �4 L.t

;..,,,ı.ı ı � L. �

_,t



1

10 1

Ul �

r:::--- J!.e � ıy � iJfo. 'J_, ./'� 4 .,,,. .,,,. � 1 J Ut '5 .ll l � J U,_, _,,. _,,. � ı;Jli ö ;_,...l 4 �

ii ;�

L.t_, _,,:.t l,;'1_,.t.. � ıjl l

. ıJ:A.l l;.....1 1 JS' _r--A:J ı

L.ti [\ � .r. ] _,,:.i tf':' �.;.:Ali_, ı..i � 'J I L.t_, \ ..J_,i [ \ W]

J. �

'-? .u ı

t_? ı

.r.f- 1+4 w

_,,:. T

tH

ül::>-l ı

.r.f-_,

. .; ı-;. oJ ı

. _,,. _,..ı 1



..J .JA '5 .ll l_, .;.:Ali iJl,i [\JW] � J_,Al l _ş� .L.:.i � [ \ \ A] J,Ut '5.ll l .;.:Ali İJ � [\�.r.l ..� I� iJfo. iJt � � .r.fiJfo. L. J!.e .. � I� iJ� u;> ..J �I �4 :.ı-" � .JA _,.JI . .. � iliı_,... _;; ı _,.Jı_, .. �

ı.lıl;... Ull;.....1 1

iJt L. }_, .r.f- iJfo. iJt L.1 �.JA iJIS L. JS' iJl,i [\Ju �] [ ' ' �] L. !_, .r.f- \j � İJ i L. l-i .:.r. :>.r._,... İJ lS L. JS' İJ � [ \ �.r.1 _,,. .,,,. İJfo. . _,,. _,,. \j � İJ i iJt _,ı...;...; Ult;... .. � ..� Ul l;.....1 1 t.. t_, [\Ju �] [ ' " · ] JS' İJ l,i öJ.r" _, t � _,,. ı.ı.._, İJ � 'J � '-1 .ll l _,,. .. c.? İJfo. . U]t;.,, ...il l;.....1 1 iJlS w _, [\..l. .r. ] öJ.r" _, t � U]l;... U] l;... •



1 .

\O

102 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

bu durumda farklılaşmayan şeyin, farklılığın kendisiyle oluştuğu şeyle uygun olması ve kendisiyle uygun olduğu bu şeyle de farklılaşması zorunludur. Zira şeyler birbirleriyle ya cins bakımından veya suret bakımından muvafık olurlar. Buna göre farklılaşan şeylerin ya cins bakımından veya suret bakımından farklılaşması zorunludur.

ıo

15

[ 1 2 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ctns ise ile farldılaşan­ lar ortak bir maddesi olmayan ve birbirleriyle de oluşmayanlardır. Örneğin kategori şekilleri başka olan btıttın şeyler gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Birbirleriyle cins bakımından farklılaşanların, ne müşterek bir maddeleri vardır ne de onlar birbirlerine değişirler. Bunu söylemesinin nedeni, birbirlerine değişen şeylerin maddeleri­ nin müşterek olmasıdır. [ 1 22] •örneğin kategori şekilleri başka olan btıttın şeyler gibi• [sö­ züyle de şunu kasteder:] Ö rneğin farklı kategoriler altındaki şeylerin tümü böyledir. Tıpkı çizgi v e beyaz olan gibi. Zira bunlar hiçbir cins altında müşterek değildir. Çünkü bir ve mevcut hakiki cins değildir. Bu yüzden de çizgi ve beyaz birbirlerine değişmezler. [ 1 23] [Aristoteles daha sonra der ki:] •suretlttır tle farklılaşanlar ise cinsleri aynı olanlardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Suretsel

20

fasıllarla farklılaşanlara gelince, bunların cinsleri aynıdır. [ 1 24] Daha sonra cinsin ne olduğunu betimledi ve [dedi ki:] •nn

25

farklı şey için cevher bakımından aynı olan şeye cins denilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Cinsi ile 'o nedir' yoluyla birbirinden fark­ lılaşan iki şeyden her birine yüklenen kastedilmiştir. Zira cevherse! yüklemin sıfatı budur.

'i.J !l.;.:... � � � ı;ı u �4 t..T [\Jü �1 [ ' n 1 [\--4.r.1 _r:. T �'i _,.c.. � ı;J I c:--- J!.e � ır � iJfo. 45'? ö.:ıL. � � ı.f' I # �4 � � ...Al t>.: ı.f' l.J



ı.f' I �\r l iJ°'i ..

ı.!.fö

Jü l..; l.J � ,)l � � ";/.J · .:. _ . . o · • t.- ";J � .>:!' iJ ü � ı.s'1 ·1 1� •



[\--4.r.1 _r:. T �'i .,.C.. � ıjl l C:--- J!.e \...l _,i .J [ H T 1 oh iJ � �°'J l.J .la>JI J!.e � � ";/ .,.C.. � ı./" ı.f' I � � � yı:- _,.Jl.J � ' _,ll İJ°'J ı.)"' �°'J 1 IJ" � � !l _,:.:.; � . ı ı . .:,. _ _ .r.1'--!. . . ";/ ..!11 .ll .J .� ı.s'·ı � �

J!.e

,.

.)





� ı;ı u ·J�4 t..T.J [\Jü �1 [ H r1 . �l.J � ı.f' I # �u�I J_,...ul 4 .....Al.::;..; ı.f' I

t..i .J [\--4.r.1 .,,. .,,.

('"""

J�

,)s- � L. �4 �i.J [\--4.r.1 � l;....1 1 JS' _,,.� 4 .,,. .,,. �,;Ay...1 1 J _,.-J I iJ� � �I J JS' y. L. �_,ı, IJ" � I �1 Jt.it c,?.ll l � Jlit.J [ \Jw1

y.

L.

�I

[\ T t1

,,

104

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Aristoteks der ki; Ama zıtlar ve zıtlık bir çeşit farklılıktır. Vaz'ettiğimiz şeyin doğruluğu söylenenlerin sonucu olarak açıkça ortaya çakmakta­ dır. Zira bütün bu şeylerin farklı oldukları görülmektedir. Onlar sadece 'başka' değil, aksine bazm cins bakımından başka, bazm da aynı kategori altında tanzim edilmek bakımından [başkadır] . Şu halde onlar tek bir cins içindedir ve cins bakımından aynıdır. [ 1 0 5 5a] Başka bir yerde cins bakımmdan aym olan veya başka olan şeyler

tafsil edilmiştir. Birbirlerinden farklı olan şeylerin daha çok ve ıu

daha farklı olması mümkün olduğundan açıktır ki büyük bir farklılık olabilir. Zira cins bakımmdan farklılaşan şeylerin bir­ birlerinden oluşmasımn bir yolu yoktur. Aksine onlar birbirle­ rine çok uzaktır ve farklı değildir. Suret/tür bakımından farklı­ laşan şeylerin oluşları ise zıtlardandır. Çünkü onlarm [farklılığı]

15

en büyüktür. Başka olan şeylerin uzaklığı en büyük uzaklıklar­ dır. O halde zıtlarm uzaklığı da böyledir. Fakat cinslerin her birinde büyük olan tam'dır. Çünkü büyük, üzerine ilave/ziya­ de olmayan şeyken tam/mükemmel olan kendisinin dışında bir şey bulunması mümkün olmayandır. Zira farklılığm da tamlığı

20

vardır, tıpkı diğer şeylere 'tam' denilmesi gibi. Onlar da tamlı­ ğa sahiptir ve varlık bakımmdan tamlığın dışmda kuşatıcı olan bir şey yoktur. Bu nedenle tamhğm dışında hiçbir şey yoktur ve tamlık başka bir şeye kesinlikle ihtiyaç duymaz.

Tefsir 25

[ 125] •Ama zıtlar ve zıtlık bir çeşitfarlılılılıtır. Vat'ettigimit: şeyin doğruluğu sôylenenlertn sonucu olarak açıkça ortaya çıkmaktadır• [sözüyle şunu kasteder:] Zıtların ve zıtlığın bir tür farklılık olduğu şeklinde vaz'ettiğimiz ilke, birbirini izleyen tümevarım şeklindeki sözlerimizden açıkça ortaya çıkmaktadır.

.. .... .. ..ı.ı ı ..ı.... . ı.. .r.-"'

1

1 05

L. � .:ıt r ')l.S:] ı � A 1.... l..d L. .J')l.;.j �..ı....aJ ı.J .:ıl.1..,ö\Jı L.t.J ..1üi r.'"- ,.,,. ı;.ı ı ı.rl.J W::.;... �t ı.Sft •l:-!ı\j 1 c:--- .:ı � 1 .1.A �.J

� I � ı./" I � � U>-1.,,.1 1 �.,.WI � �.J �4 r.'"- � J.

ı./" ı.J" �4 ı;J I l.lı. r.'"- � J"4i .U.J �4 ı./" ı./".J ..b-l .,,.1 1 . < .) ,,..I � .r.f'' .Jt ı ::t.J .r•...t1 üJ�• �• 1.. �f � • ' ı.r ..-..: UJ l:>..ı ıJt � ıJ� .:ıt J=.- � � �4 Ult;.; ı;J I L.t �� � L. .J".)b:.I .:.. _ .



.

· ·

. .:.._ :.o ..,,. ,.,,. rJ!ı . � � ı....-. Ult;.; ,.,-�1 1 L.t.J Wt;... ....);.J .r•...t1 ö.al..: .: • _r.S1 .;>-\JI •l:-!ı\JI �.J _r.S1 �\j .:ıl.1...ö\J I � ��.fa ıJ� öJ� 4 ·

JO

.

.

V"' �\JI � ..b-l.J JS' � � I �.J Liatt .:ıl.1...ö\J I �.J I � � .:ı�\JI

�Y- .:ıt � � � .ıı ı r w ı.J ö.:ılLJ � ı.rl �.ıı ı .JA � ı .:ı� r t. Liatt •l:-!ı\JI )l... J� L. JW' r W .J".)b:. '.)l.J ıJ� .c... c_Jl> •ı.r

' ·

� .JA.J �4 .;>-T r l..:l l � c_Jl> � ı.ri.J uw � .:ı� t. t.

.�ı ·ı.r Jl r w ı c.� �.J r L.:J ı � c_Jl> � ı.rl ı.!.U .ıı.J ·

·

A l.... l..d

.;.ı-A:J I

L. .J'j.;.j �..ı..;..l l.J .:ıl.1...ö \J I L.T.J ! o.l} [ \ Y o] .:ı t � .J � .:ıt L. t.J [!�.r.] 1.1.A �.J L. � .:ıt r 'jSO I � � � A .şJJı r � ' � � L. ..; � � ..ı....aJ ı J .:ıı ..l.,ö\J ı . .. l _,A::... 'Y I JA J

'•

1 06 1

ıo

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

[ 1 26] [Aristoteles daha sonra der ki :] •zira btıtıln bu şeylerin farklı oldukları gôrtilmektedir. Onlar sadece 'başka' değil, aksi­ ne bazısı cins bakımından başka, b�ısı da aynı kategori altın­ da tan.tim edilmek bakımından [başkadır]. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Şöyle ki kendisine farklı denilen şeylerin tümünün gayrimuvafık (uygun olmayan) olduğu görülmektedir ama bu farklılığın mutlak olarak 'başka' olan şeylere söylen mediğini, ak­ sine sadece cins veya suret bakımından farklı olan dahası bazısı cins bazısı suret bakımından farklı olan şeylere söylendiği ortaya çıkmaktadır. [ 1 27] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde onlar tek bir cins

içindedir ve cins bakımından aynıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde farklı olan şeyler tek bir cinsin altında toplanmayanlardır, uygun olan şeyler ise tek bir cinsin altında toplananlardır. 15

[ 1 28] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Başka bir yerde cins ba-

kımından aynı olan veya başka olan şeyler tafsil edilmiştir. · [Bu sözüyle şunu kasteder:] Daha önce geçtiği üzere, cins bakımından aynı olan ve başka olan şeylerin kısımları tafsilatlandırılmıştı.

20

ı5

[ 1 29] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Birbirlmndtnfarklı olan şeylerin daha çok ve dahafarklı olması m1lmk1ln olduğundan açıktır ki b1ly1lk bir farklılık olabilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şeylerin birbirlerinden farklılığı az ve çok farklarla olabileceğinden açıktır ki son noktadaki farklılık büyük bir farklı lıktır. [ 130] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·zira cins bakımındanfarklılaşan şeylmn birbirlmndtn oluşmasının bir yolu yoktur. Aksine onlar birbirlmne çok uzaktır vefarklı değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:]

4... .. ..1.l l ;,,.. .

�.J

w ı.;..

ı.S.r.

·-

L. _,,...

1 1 07

�'iı � c:ı � [ \ J ü �1 [ " ' ı] . · - ' I.. #'. ı� . ı�.J . .:. _ . ı.r: ı . .lüi #' 41" � ı.r-:""' dl • \+it

..

41 .r-ıı r-: _ ı:.�. 4-;:i J � � I .. �� I � c)İ � �İ ..!.ll .) J [! -4.r.1 ö-1>1.,JI ·11 ı.ş9 ..!.ll .) J lA.• ı.r:'ı �İ ill i _,.. .r.f'· W t>... ı�. : ı ı.J· ')U. ı.. #' ı.şA '-!"' . :.. _ . ı . .k.ü • - - 1 1.. · - 1 1.. ı� · - 1 1... #'. ı.şA '-!"'·11 ı.r:l . ı..r-:ı.r: o)_,_.. . .r.f'. J t ı..r-:.:, _ .

_:.

·

••





.

. ö;.,..aJ 4 �.J

�4 ı./' ı./'.J -1>1.,JI �I J ı./' ti� [ \Jü �] [ \ Y v]

ı.şA üll>s..J I .. �� 1 11 � [ı-4.r.] -1> 1 .J � � � m ı _,.. ı.;-

� I_, -1> 1.J � � � ')/ � I

ı./' ı./' �4 � I 1.1.. ö.l>l.J

ı.şA

ül l.;..

.

_;:i;- J j.Ai

..UJ [ıJü �] [ \ Y A] � I .. �� I �J� .....a.... l..J � .liJ [ı-4.r.] _;:i;- .Jt

��

- �4

_,,.

'-!' -1

L.

ı

•,



J:.:..- � � �4 Ul lN � I ı.-t 4.i � [ıJü �] [ H ' • ] [!-4..r.1 w ı.;.. .;:i:-.J ;st ·�� 41" J. � � � c:ı� c:ıt

'o

108 1

Metajizjk Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

Cinste farklı olanlara gelince, onlar ne birbirlerinde fiil yapar­ lar ne de birbirlerine zıttırlar. Aksine birbi rlerinden uzak olup gerçekte farklı değildirler. Çünkü farklı olanlar birbirlerinde fiil yaparlar. [ 1 3 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki : ] ·suretlt:Ur bakımından farklılaşan şeylerin oluşlan ise zıtlardandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Suret bakımı ndan farklılaşan şeylere gelince, onlar ya zıtlardır veya zıtlardan oluşanlardır. [ 1 32] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ç11nk1l onların lfarkıo

lılığı] en büyükt:Ur. Başka olan şeylerin uzaklığı en büyük uzak­ lıklardır (O halde zıtların uzaklığı da bôyledir). • [Bu sözüy­ le şunu kasteder:] Onların zıtlar olmalarının nedeni, zıtların varlıkta en büyük uzaklık olmasıdır. Tıpkı mekanda ilk uzak olanın boyutların en büyüğüne sahip olması gibi. Bilmelisin ki zıtların bu tanımı, mekandaki zıtlık bakım ındandır. Şöyle ki bu boyut yani çizginin iki ucu arasındaki boyut, doğrusal çizgi üzerinde bulunduğundan ve yine mekandaki bu boyutun zıtlığı, bu mekanlara özgü cisimlerin cevherleri nin zıtlığı ve suretlerin­ . . .

15

20

25

de birbirlerinden uzak olmasının sebebi olduğundan, zıtların mutlak tan ımında 'varlıkta onlar arasındaki uzaklık/boyut nihai uzaklıktır' denilir. [ 1 33 ] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Fakat cinslerin her birinde büyük olan tam'dır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat cinslerden her birinde yani mekandaki , nitelikteki ve suretteki boyutların en büyüğü olan boyut, tam olan boyuttur.

·-

.....ı.ı ı .Uu. ı. r.-"' -·

ı..I'

'} J

� ı.I.

(J\r �

.

1 1 09

ı.I � '-!""'·t ı L.. ti � ' J � J � '-1" Ö ..U-� � J. .)ı..w.i - � J � J..A; �' ı..I' � ' ·-t

� ı.r- ı..r:- ı..r--:"' ı

ı . .:, _ _

ı . �:

ı :.

.

� �fa .Jl:i ö;.,..al 4 UJ !.;.j ı;ı ı L..lJ [!Jli � ] [ " " ' ] .)\ ..L.,ö İ :.Jfa :.Jİ L.. ! 4J � DJ.,..al 4 � � I L.. iJ [!�_r.] .)ı..w.\lı '-1"

.

.)ı..w.\r ı

'-1"

4Jfa �ı L.. İJ

.)�\lı _r.S'l _r\lı .. �\lı �J _r.S'l 4J\I [ıJli �] [ ' n ] .)_r. _,l l J ı :U. � _;s-i ı..I' .)ı..w.\rı (J\r ı�ı..w.i ..:..ı ; l..P L...i !J [!�_r.] �J .) � \r ı ..r.5İ � � � I ı..I' :.Jts:....l l J ,_)J\r ı ö ..u-�I :.Jİ L..S W \l.. � I ı)s- .)\..L.,ö\r l ...l> J J:i �;_,...., J . .Lı.:-11 4: li- .) y.-_,ı 1 J

r \j l.J" �\1 1 IJI" ...l>- 1 .J JS' J �I �.J [ıJli � ] [ H ' Y'] '-1" ...l> ı .J JS' � _,,. .) � \r ı ..r.S i _,,. ı.> .ll ı .Lı.:-1 ı � J [ ı �.r.1 .

.

, .

\O

1 10 1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

•çanklı bılyak,

[ 1 34] [Aristoteles daha sonra der ki:] llterint ila­ ve/ziyade olmayan şeyken" [Bu sözüyle şunu kasteder:] Üzerine ilave yapmak mümkün olmayan şey, tamdır. [ 1 3 5] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ramJmılkemmel olan ken­ disinin dışında bir şey bulunması mılmlııln olmayandır. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Kendisinin dışında bir şey bulunmayan şey tamdır. Bunun neticesi, zıt olan şeyler arasındaki boyut ve onların arasında­ ki farklılığın tam olmasıdır. ..

ıo

15

[ 1 36] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ztra farldılığın da tamlığı vardır, tıpkı diğer şeylere 'tam' denilmesi gibi. Onlar da tamlığa sahiptir ve varlık bakımından tamlığın kuşatıcı olan bir şey yolttur. Bu nedenle tamlığın dışında hiçbir şey yolttur ve tamlık 11ir şeye ke­ sinlilde ihtiyaç duymaz.,. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Kuşatıcı olanla, tam olanı kastetmektedir. Kuşatıcı olması bakımından tamlığın dışında bir şey kalmaz. Tamlığın başka bir şeye kesinlikle ihtiyaç duymaması ise üzerine ilave edilecek bir şeye ihtiyaç duymamasıdır.

dJşında

'başka

Aristoteles der ki; Bundan da as:ığa s:ıkmaktadır ki zıtlık 'tam farklılık'tır. Zıt­ lar pek s:ok türde söylendiğinden zıt olmalarının mahiyetleri20

ne (inniye) göre bu türden tamlık onlara eklenir. Bütün bun­ lar böyle olduğundan apktır ki 'bir' için pek çok zıttın olması mümkün değildir. Zira son olandan daha sonra gelen bir ıey yoktur ve bir boyut için iki nihayetten daha fazlası yoktur. Ge­ nel olarak denilebilir ki zıtlık farklılık olursa ve farklılık da

25

iki ıeyin farklılığı ise bu durumda tamlık da aynı ıekildedir ve yine zorunlu olarak öteki zıtların tanımları da doğru olmalıdır.

·-

.... .. .ı.ı ı .uu. l. .r.-"'

[\�.r.l

b\LJ �

v-:1 ll.ll l .,,. �' l'.J� [\Jli �] [ \ Y't ] . i ı.; .J+i � �ı .i! 1'..ı l � v-:1 '-?.uı_,

c_; l> ,_ � � y. l'..ı l � "i ll.uı i w ı_, [ \ J u � ] [ , r o ] .!.l.) :, (.)"' � i l,; .,,. � c_;l> " if' � y. ")/ ll .uı_, [\�.r.l � .JA � '-?.UI ..J'.)1..;...1 1_, ö�Ww.! I

J .J"' � I �

· i ı.; ..J')\>.

(.).ll l � I ıJt

,_ � v-:1 .!.l.l.U J \ i w 1 ı..f'-1_,ll � l'.J� "i_, .r.>"ı l � I?-\; ;sf ,_ � l'.J� "i �� ;_r.s �"i J� 'il 1'.JlS'.J J�I �..l.,4JI ı.:..i lS' 1'..11 ı)S J_,A,J ı:r.::t� � •

ıJfa l'..ıl �T l+l



ü�t.._, _r"Jı �ı .w."Jı �_,.!>- 1'..ıfa l'..ıl Liatt _,ı...;..._, Liatt r w ı_, ı i�

112 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Zira tam farklılık en büyük farklılıktır. Çünkü cins ve suret ba­ kımından farklı olandan daha öte farklı olan bir fey bulunma­ sı mümkün değildir. Apkça ortaya çıkmıftır ki farklılık cinsin dı,ında olan feyde değildir. Çünkü en büyük farklılık ondadır ve tek bir cinste en çok farklı olan zıtlardır. Zira bunlardaki en büyük farklılık tam/kamil olan farklılıktır. Yine farklılığı en çok olan farklılar da aynı cinstedir. Zira madde zıtlar için aynıdır. Aynı kuvvette olan zıtlar, en büyük farklılığı olan farklılardır. Çünkü bir ilim bir cinsin ilmidir ve bu cinsteki tam farklılık en ıo

büyük farklılıktır.

Tefsir

15

[ 1 37) •Bundan da açığa çıkmaktadır ki ntlık 'tam farklılık'tır• [sözüyle şunu kasteder:] Söylediğimiz şeylerden de özede şu açığa çıkmaktadır; zıtlıktaki farklılık, söz konusu cinste kendisine bir şey ilave edilmesi v e bu cinste herhangi b i r şeyin dışarda kalması müm­ kün olmayan farklılıktır. Bu sıfattaki şey, tam olarak uzak olandır. Buna göre netice şudur; zıtlık tam farklılıktır. [ 1 38) •zıtlar pek çok ta.rde sı>ylendigtnden .ut olmalannın mahi­

yetlerine (tnntye) gfJre bu ta.rden tamlık onlara eklenir• [sözüyle de 20

şunu kasteder:] Zıtlık olması bakımından zıtlığın tam farklılık oldu­ ğu ve zıtların daha önce söylendiği üzere, pek çok türde söylendiği ortaya çıktığına göre, açıktır ki onların türleri arasındaki farklılığın, zıttın varlığının ve zıt olması bakımından mahiyetinin gerektirdiği gibi 'tam' olması zorunludur. Eğer mekanda olursa mekandaki fark-

25

lılık.ları tam olur, eğer surette olursa suretteki farklılıkları tam olur ve eğer nitelikte olursa nitelikte ki farklılıkları da tam olur.

( �· - t.

r- �c.· ('!.. 1' r-:� � t, � i;;. t. '"- · · - � � k' C.·. � ., .. ,... ç. �. li\ • � f c.li\ .� � c.. � . • i.l ';. �-. � t �--:- e: .f. . �. t. l.- 1. fi t t� .IJ. . -t · �v. t. '"-· r ı:; [.-: c.·_;.. � �. 1. � c.·li\ . li\ c. Z°� " . ı �I ';? � t � t � t-. � li\ o.l - t. • t' " t[::; � C."· ' � i �� � .E' .f: f-1. b r :ı.. ''- r [�: (r- t� �- �l . �\- �e. tC 1: (r- *�.. 't:.� t. - �y '"';? · C. ., .t. f :::; � � � -· '



'-

C.•

D•

C. •

t'

C.•

r,

r,

·



·



r:

.c;..

�.

l'". 'l.

C.·

t;.

.

·

.c

r ..



· .

�-

. · ç

.C'""'

t'"

l:""

·

· .

"

· .

·

.

t � ff � t \- � t:



_...

.



�·

. ·

·

·

.

f.



.

-

·

.

C..·

ç

·

. J,-

......,



�}r

o.l



·

�" ' � � .

·



�·

c.· c r o.l c.

c.

c;..

.

� '1=

� 'G.. � t 't:f- v. . r -;'

t •



C.· � ��. . t �· � � G. ' · �

�: �

t. ';?

t

t.

t'" �

e. �.

•.




l c:!' J � i.Jfo. \IJ ıJli ...!.ll .1.! J l�IJ \'! JJ\' 1 v--:l 4.il W- .;..J � if 1 J.i

. l.J>-İJ t � � �

i.JlS"J J')b:.I �..ull �..ı..a.1 1

..:...; ts"



;st

ı � �I � ;st

i.Jl .)S J�J [ ı J li �] [ ' t ' ]

ıJ l JS J� J [ı--4.ı:!] �t İ WIJ ıi� �\' J')b:.\11 . İl.i l+i ')b:. I ı:.>l � .la.ü �\' ....; ')\:.>. \1 1 ıJ lS"J ....; ')b:. I

..:...; ts"

' ·

_,>�I �1..1..;. � I �J..I.>- i.J� i.Jl �t �J [ıJli �] [ H T ] Ilı � _,,,. u.; J [ \"'4.ı:!] _;:Ş J')b:.1 41 İ WI J')b:. \11 i.J� ��l....,

ı,)s- � b Wa:.J 1 ..\> ı) t J _,Al 1 İWI J ')b:. \llJ İli J')b:.I 4J if 1 ı.,I' .;..J \ �l.;a:.JI ı)� ..1.>-IJ ,_,..;:.:,;:Si v:. � � J')b:.I �y. \IJ � ,;:St J ')b:.I �y. \1 '°:? .l.!I y. . ..1.>-IJ ,_,..;.:.:- J ı.,I' if 1 � � y. '°:?.l.!I J')b:. \i l � J � LiJ 1 J if 1

.:,J

\.A.b-1 1

.:,J

'



1 16

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[ 1 43] •çıınkti cins ve suret bakımından farklı olandan daha Dte farklı olan bir şey bulunması mılmktin değildir. • [sözüyle şunu kaste­ der:] Şu yönden ki cins ve suret bakımından farklı olanlar arasında daha uzak ve daha yakın bir şey bulunmaz. Yani, tıpkı cins bakımın­ dan farklı olan büyüklükler arasında takdir yapılmadığı gibi onların

ıo

15

arasında da mukayese yapılmaz. Başka bir tercümede bu şöyle ifade edilmiştir: •şoyle ki cins ve tılrdefarklı olanlann dışında başka bir şe­ yin bulunması mılmktin değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıkça ortaya çıkmıştır ki cins bakımından farklı olanlar arasında asla bir ortaklık bulunmaz. Çünkü onların dışında bir şey yoktur, aksine onlar sonsuzca farklıdır. [ 1 44] •Açıkça ortaya çıkmıştır ki farklılık cinsin dışında olan şey­ de değildir. Çılnkti en bılyılk farklılık ondadır• [sözüyle de şunu kas­ teder:] Açıkça ortaya çıkmıştır ki tek bir cinse münhasır olmayanlarda tam farklılık bulunmaz. Çünkü onların arasındaki farklılık, birbirinden ayrı oluşun nihai noktasıdır. [ 145] [Aristoteles daha sonra der ki:] -Ve tek bir cinste

en

çok

farklı olan .tıtlardır. Zira bunlardaki en bılyılk farklılık tam/kdmtl olan farklılıktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Yine açıkça ortaya 20

çıkmıştır ki tek bir cinste nihai noktada farklı olanlar zıtlardır. Bu durum 'zıtlar tek bir cinstedir ve onlar söz konusu cinste son derece farklı olanlardır' sözümüzün aksinedir.

25

[ 1 46] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine farklılığı en çok olan farklılar da aynı cinstedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıkça ortaya çıkmıştır ki son derecedeki farklılıkla farklı olanlar tek bir cinste olanlardır ve onların farklılığı tam farklılıktır.

w.:....J I

..ı..o.ı t "if'

�y. ı:.ıt

� 'J �N ı o.J _,;__, [ ' t r 1 w.:....J I � � y. � ...; İ � '-r" [ ı -4..r.1 li .;� IJ � � �LA.. � .}� � (.)\ '"7'}":J IJ ..ı..o.ı ":J I öJ�IJ � � J ..!.ll � �J � � �I İ � ":J ı � _r...tZ _;� 'J W' ı.;l' &" � .;l>- "if' � y. ı:.ı l � _r.i:- ..;t ..!.ll ; J ı ıS.,..>- İ �_; �

&"

ü1:;.... ı..11' ·�i L �I � -

� ...; \ � � J [ı -4..r.1 �_,; \t ıJ ı..r' t:.:ı:- \tı J

ü.l:;...

./6 l_,ll � I J w.:....J I _;sl ı:,ıl__, [ıJli �1 [ ' t o 1 ,, 1..l.;.İ # ..b-I__, � J � WI J �I ı:.ıi �İ �J [ı -4_r.] J ü.l:>... �\__, ..b-IJ � ıj .j6 ,,1..l.;. ":; I 0 1 l:Jj � .Y'J . �ı ..!.ll � ı..İ �wı

� ı} ı.jl l J�'JI _;sl w.:....J I �lJ [ıJli �1 [ ı t i] J ./6 .jl l �I ıJİ �J [ı -4..r.1 İ WI J�'JI 4-:İJ .l>IJ . İ WI J� 'J I ...; İ__, -l>I__, � ıj �İ ....; � 'J I �t,ç.

,

.

1 18 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

( 1 47] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zıra madde .ntlar için ay­ nıdır. Aynı kuvvette olan .ntlar, en b'llyılk farklılığı olan farklılardır. Çılnkıl bir ilim bir cinsin ilmidir ve bu cinsteki tam farklılık en büyılk farklılıktır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Tek bir cinste olan fark­ lıların zıtlar olduğuna delalet eden şey, maddenin zıtları kabul edici olması ve tek bir mevzuda bilkuvve olan şeylerin en büyük farkla farklı olanlar olmasıdır. Bu nedenle zıtların tek bir ilmi vardır. Aristoteles der ki; İlk zıtlık meleke/sahiplik ve adem/yoksunluk zıtlığıdır. [Fakat]

ıo

adem pekfoktürdesöylendiğiiçin [sözkonusuolan] her adem/yokluk değildir, aksine tam olan ademdir. Diğer zıtlar ise buna benzer şekil­ de söylenir. Bazısı ona sahip olması bakımından, bazısı onu yapması bakımından, bazısı onu yapıcı olması bakımından ve bazısı ise eksik olması bakımından [zıttır] . Bunlar ve diğer zıtlar [bu şekildedir] .

[ 1 0 5 5 b] Eğer konu bakımından tekıibül/karşılıklılık; felişki, zıtlık, adem ve

görelilik ise ve bunlardan ilki felişki olup felişkide mutavassıt/

ortada olan bir şey bulunmayıp zıtlarda mutavassıtın bulunma­ sı mümkün ise bu durumda afıktır ki fClişki ve zıtlar birbirinin aynı değildir. Ademe/yoksunluğa gelince, o bir tür felişkidir. Zira 20

kuvveti-olmayan şey ya külli bir şekilde mutlak olur veya müf­ red/tekil bir şekilde tabiatında bulunan şeyden yoksunlukla olur. Çünkü bir başka yerde tafsil ettiğimiz üzere bu pek fOk türde/ şekilde söylenir. Şu halde adem/yoksunluk, kabil/kabul edici ile birlikte alınan kısımdaki kuvveti-olmayan felişiktir. Bu sebeple

2s

felişikler arasında mutavassıt bulunmaz ama bir tür adem ifiD mutavassıt bulunur. Zira o ya 'eşit olan'dır veya 'eşit-olmayan'dır. Her şey ya 'eşittir' veya 'eşit-olmayan'dır, ancak bu eşitliği kabul etmiş olan bir şey ifindir.

ö} .j � IJ .>l..U 'JJ JA JA �I .Jl,i [!Jli �] [ \ t V] ı.;J I ıJİ ı)s- J� L.... J [ !�_r.] J')b.:. 'ıl l }S't � I � ö-l>IJ ı.;J I ıJİJ .>l..U°'.>U J.lill JA �I .Jİ ö.>l...a.J I ı.,I' -A>-IJ � .j � 1 ..!ll .U J J '}b:-"i 1 ftİ ü\;:;..J 1 ı.,I' -A>-IJ c:J' Y' .j ö_,A.l 4 ı.,I' . ..:.ı

b LA:.o.1l .,,. -A>-1 _,l I

ey� J lit r ..ı..J I .J'J r ..u> JS �J r ..ı..J IJ �I ,)J'JI �..L..4J IJ

Lal .ı.. J!.e � JU:i .>l..U'JI j l... L.tJ lfü .Jfo. '5 .ll l J. ö_r.$ . .-...: . .:. _ _..:J 1.... . . 1. .JU ı.... ı _;� .;t. ı....-. .J L.,.A; ı.....:t,. 1....-. ..:J tlP li 1..... 1. .;t.!.J ı.r•

�..L..4J IJ �I c:J'}4 J.U; �lS .J}J _rt .>1..UlJ .l.. �tJ •

L.

.



L.

� J....p ·� �J .l.. JJt �I .JlSJ Jl...a.J IJ r ..ı..J IJ � .>l..U 'JIJ �I .;t li::İ J....p t*1 ıJfo. .;t � .>l..U 'JI L.tJ o

'

·

o

.Jfo. .;t 4l ö} 'ıl '5.ll l .JlS .Jl �l,i La � �l,i r ..ı..J I L.tJ JA JA l...-

L.iJ jS tr. Lal r ..u> Jİ J ı:>fo. .;t � ı.i La J � '5.u ıJ 41 t:i'_,..J ı ı.ı.. _,;, ı.i l:.i.Ai W' ör.s ey� .!lJ.) JUt � ı,; .;.. La tr.

�1 1.l+IJ J.lill � ö.>y:.Wı ö_,; � ..:...L..oi � I �I r ..ı..J I ıiı,; ,,

La r ..ı....ı L.tJ �ı � ..ı.....,:.- � .j -l>J .JlS .Jl J. JS 'ıl '5J L..... 'ılJ '5JWI L.iJ JS' '5JL..... 'ıl · '5J l-:...ll J�I '5 .ll li '5Jwı Lal �l:i o

..ı.....,:.-

,

.

1 20 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / l OTA (1)

Tefiir [ 1 48] •nk .tıtlık meleke/sahiplik ve adem/yoksunluk .tıtlıgıdır• de­ mesinin nedeni şudur: Meleke ve adem bakımından mütekabil/kar­ şılıklı olanlar, tabii olarak zıtlık bakımından mütekabil olanlardan önce gelir. Şöyle ki zıtlık bakımından mütekabil olan her şey, adem ve meleke bakımından da mütekabildir. Zira en düşük iki zıdda daha mütekamil zıtlığın yokluğu ilişir. Ve es-Simdu 't-tabii'de (Fizik Kita­ bı'nda) ilk zıtlığın adem ve suret olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.

ıo

15

[ 149] [Aristoteles daha sonra der ki:] •[Fakat] adem pek çok ta.rde sôylendiği için [sDz: konusu olan] her adem/yokluk değildir, aksine tam olan ademdir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Her meleke ve adem, geriye kalan zıtlardan önce değildir. Aksine tam olan adem/yokluk asla bir varlıkla birlikteliği olmayan mutlak ademdir. [ 1 50) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Diğer .tıtlar ise buna benz:er şekilde sôylenir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Diğer zıtlara gelin­ ce, onlara zıtlar denilmesi, resmettiğimiz bu zıtlarla ilişkili olmaları bakımındandır. [ 1 5 1 ] Daha sonra onlarla ilişki cihetlerini zikretti ve [dedi ki:] '"Ba.­

.tıSt ona sahip olması ba1ıımından, ba.tıSt onu yapması bakımından, ba20

25

.tıSt onu yapıcı olması bakımından ve ba.tıSt ise ondan ve diğer .tıtlardan

eksik olması bakımından [.tıttır]. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Onla­ rın bazısı için zıtlar denilmesinin nedeni, zıtların gerçek anlamından bir şeye sahip olmalarıdır. Bazısı hakkında zıtlar denilmesinin nedeni ise zıtların meffılü olmalarıdır. Bazısına zıtlar denilmesinin nedeni de zıtların faili olmalarıdır. '"Ba.tıSt ise eksik olması bakımından [.tıttırJ. • [sözüyle de şunu kasteder:] Bazısı hakkı nda zıt denilmesi, birinin tam meleke olması diğerinin de eksik olması bakımındandır.

L..cü; 4-i� �_, .& li l+l c:ı �_, � c:ı� �_, · . .. • ı . ı . '.t..ı ..u i ı....'... J w . .:.. _ .-.:J u.A-J ı .)ı ..ut..ı ı ı...r"-" ı....ıJ" '-!"" ....... ...l>. )'!. ı....... .)ı -

· ı......°"l .)l..Uİ ı..... '... I ''"i':"" - ;. JIA.. ı..... .:.. _ .-.: J .)l..U":>IJ 4J � · ;. JIA.. .)l..Uİ ..... '.1.. . 1'"t'::'" . L ....-.: -' \J _, .) l .1.,P":>\.! lli, lj .... .'...t..ı .ı ] c)l.,cü; 4,\j 1.... Y JIA,, �_, [ 1...1..;:! _,, . �t; ı.S?t..ı ı_, iol; 45J... lA...l>İ .:.ıi J:i � ..u ..;! •

l





.





.

'.









l

,•

1 22 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[ 1 52] "Bunlar ve diğer mlar lbı.ı şekildedir]• [sözüyle de şunu kaste­ der:] İşte bu, daha önce betimlediğimiz zıtlar ve kendilerini zikretmeyip tanımlarını ve örneklerini verdiğimiz diğer zıtların halleridir. [ 1 53] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Eğer konu bakımından te1rd­

balllıarşılıklılık; çelişki, zıtlık. adem ve gih'elaik ise ve bunlardan ilki çeliş­

10

15

20

25

ki olup• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde tam mütekabiller dörttür: İ lki çelişiklerdir ve bunlar da olumlu ve olumsuz olanlardır. Diğerleri zıtlar, adem-meleke ve görelilerdir. Zira başka bir yerde resmedildiği üzere çelişikler bunların en şiddetlisi ve ilkidir ki bu, Peri Hermeneias (ibare) kitabında açıkça ortaya koymuş olduğu bir şeydir. [ 1 54] Daha sonra bunlar arasındaki farkları haber vermeye baş­ ladı ve [dedi ki:] •çelişkide mutavassıt/ortada olan bir şey bulunma­ yıp• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Olumlu ve olumsuzun zıtlardan kendisiyle ayrıştığı şeylerden biri, olumlu ve olumsuz arasında mutavassıtın bulunmaması, bazı zıtların arasında ise b i r vasatın/ortanın bulunmasıdır. İ şte •.tıtıarda mutavassıtın bulunması mtlmktlndtır• sözüyle buna işaret etmiştir. [ 1 5 5 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu durumda açıktır ki çe­ lişki ve .tıtlar birbirinin aynı değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu durumda açıktır ki çelişikler ve zıtlar aynı şey değildir. [ 1 56] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ademe/yoksunluğa gelince, o bir tılr çelişkidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunu söylemesinin nedeni, olumlu ve olumsuzun doğru ve yanlışa taksim edilmesinin adem ve melekeden daha genel olmasıdır. Çünkü adem, mevzu ikisi için mevcut ve tanımlı olduğunda meleke ile birlikte doğru ve yanlışa taksim edilir. Çelişik ise mantık kitaplarında açıkça ortaya çıktığı üze­ re, mevzu mevcut olsun veya olmasın doğru ve yanlışa taksim edilir.

­

../" ../" •-49

o

. l.f.i":ı' l!..ı .J l,ı. .).J ..I.> L;_?� ki l.J �� �

r ..uJ1.J �..uJ1.J �1 t:i'} 4 J.Lit ...a � J.WI �IJ İ..WI 0İ .J J.fa W.J [ \ o A] \Jli ı ; y. _,... � J.WI .JlS I� ! "-:"'.15:.l l.J J..l.,41 1 .J � ki l IJ L.,.:.

,

.

[\-4.r.l J.WI � ö�_,> WI ö} � ..:...L..ai ı.jl l �I i ..W I I�� � ..::.ı ..i>-İ l� l "-:"' �)' ! ,_)s. ö} � v-:1 .;J I � L! I y. i ..W ı 11� . ...,.., � J. li

v-:1 �

.k....p � �1 1.l+J.J [\Jli �] [ \ o �] � \ 0t .la....p � v-:1 ..;t ,j � \ 1.l+J.J . ...,.., � J. li ,j

[\-4.r.1 �I ye



� ı .J i ..wı L. iJ [ \-4.r.l .la.... _,::...i i ..w t..t.J [ \Jli �] [ " · ] ı ,._ °)lo.> 1�1 Ja..., - 1 \., ........;. ı . ı ...\.>ı : L; . t l,j y::&- ı..s� . ...,.., 1.>Ji ı� .r.. ...... . ..r.t . .

·



"



.

· � � .:ı � �

,.

1 26 1

Metafizik Büyült Şerhi

YA / İ OTA (1)

[ 1 6 1 ] Daha sonra bunun örneğini verdi ve [dedi ki:] •ztra o ya 'eşit olan'dır veya 'eşit-olmayan'dır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] ' Eşit olan' ve 'eşit-olmayan' sözümüz aralarında bu iki tarafın üze­ rine yanlışlanabileceği bir şeyin bulunması nedeniyledir. Ö rneğin beyaz olan gibi. Zira bunun için 'eşit olan' ve 'eşit-olmayan' yanlış­ lanabilir.

ıo

15

[ 1 62] •Her şey ya 'eşittir' veya 'eşit-olmayan'dır, ancak bu eşitliği kabul etmiş olan bir şey içindtr• [sözüyle de şunu kasteder:] Eşit ve eşit olmayan kendilerine özgü mevzularına yüklendiklerinde ki bu mevzu büyüklüklerdir, bu durumda ikisi de doğru ve yanlışa taksim edilirler. 'Eşit olan'ın mukabili olarak 'eşit-olmayan' alındığında ise bu doğru ve yanlışa taksim edilir. 'Bu çizgi şu şeye ya eşittir veya eşit değildir' sözümüz gibi. Fakat eğer ona eşit olmadığı ortaya çıkarsa bu yine büyük ve küçük diye taksim edilir. Belirginlik kazanması ise 'bu çizgi ya eşittir veya büyük ya da küçüktür' denilmesiyle olur. Aristoteles der ki; Eğer unsurdaki/maddedeki olutlar zıtlardan ise ve bunlar ya suret ve surete sahiplikten veya bir tür suretin ve ilkenin/asılın (sinkhu) yokluğundan olutur ise bu durumda açıkur ki bütün

20

zıtlar bir tür ademdir/yoksunluktur. Ademe/yoksunluğa gelin­ ce, her adem zıt olmaz. Bunun nedeni, yoksunluğun pek çok türde olabilmesidir. Zira ötekine doğru değifimin olutu bu zıt­ lardandır. Şöyle ki bu da yine sözün devamından açıkça orta­ ya çıkmaktadır. Zira her zıtlık zıtlardan birinin ademiyle olur.

2s

Ne var ki bu hepsinde böyle değildir. Çünkü eıitsizlik eşitliğin ademidir, benzemezlik benzerliğin ademidir ve rezilet/redaet ise faziletin ademidir. Adem söylendiği gibi farklılatır: Biri/ncisi

� '-?.Uü '-?-'WI L.. t �ı,t [!JW] ..!fü J� Jİ � [ ' " ] � ,_r. � � Y- ...; 1:9 '-?-'L. �_, '-? -'L. L:J _; [!�_ı:] '-?-'L. �-' _, L. ...; İ � '-:"'� ...; 1:9 �\i l J!.o .J lt}J I .Jlh � '-:"'� . _,L.

L.. İ_, [!�_ı:] JS � "5-'L..... �_, JS '-? -' WI L..t_, !..lj_, [ " Y ] �_, V"' wı �_,...; _,... .).&- � 1;1 '-?_, wı _r.?_, '-.?_, w ı

J.Li.o J>.i ı;ı '-:"'JSJı_, J...l..al ı .:ı � 4 1:9 i �\ı ı l -4J _,L. L.. l .k;JI ı.ı.. L:J ; '-:"'JSJı _, J...l..al l � �\j (._Ş JL. �I Jl �i ı.ı.. � I _,L. � ...; i � .:ı ı � _,L. � L.. !.J L.. !.J _,l-o l.. l .k;J \ lh J � .Jİ y. �l _r=J I � � t.t _r.A..a.) 1 _, � '-?-' wı

,

.

. __..;....., i L.!.J ?,i

ÖJ_,..al l � l.. l iJfoJ_, �ı J....;\ı l � �I ı.İ iJl_,s\tl �lS i;l.J

� � ı_, ÖJ� L. i..lP � L.l.J ÖJ_,..al l � �_, .!fü ı.) u.JI_, 4t..L..Al l JS � _, iJfo. � İ .LJ I Let_, İ ..lP iJ_,>:; �

4t..L..Al l L.. l �t

� I _r\ıl � �IJ....;\ı l oh iJl,f ö_r.5 e_,;� i .LJ I i � iJT � �t 4tJ....; � iJ l:f İ �I � fo. L.... �t � ı.!11 ;_, ..:.ıl_r.A:J I iJ_,>J 4:...

4J,S" ı.) � � �t �l �IJ....;\ıı �t i..lP ı :: L.S ...A.I.:;._, W.�t L..t ı.r.' ; a...a.aı ;; .. b)I_, ı-,-; L!..J I ı-,-; l.!..J ı ..r.-:.ı_, •

öl_,Wı ;;l_,L. _r.iJ �\ı

•.

..

,

,

1 28 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

şey için salt madum olmasıdır ve diğeri ise herhangi bir vakitte madum olmasıdır. Ö rneğin zamanın bir vaktinde şeyden madum olan veya bütünüyle gerçekte madum olan şey gibi. Bu sebeple, örneğin ne iyi ne kötü olan insan gibi bazılarının mutavassıtı bulunur bazılarının ise bulunmaz. Tıpkı sayının ya tek ya çift olması gerektiği gibi. Yine bazılarının tanımlı/belirli bir mevzu­ su vardır bazılarının ise yoktur. Şu halde açıktır ki zıtlardan biri daima adem türünden söylenir. Zira bu gereklidir.

Tefiir ıo

15

20

25

[ 163] •Eğer unsurdaki/maddedeki oluşlar :otlardan ise ve bunlar ya suret ve surete sahiplikten veya bir ta.r suretin ve ilkenin (sinkh) yoJılu­ gundan oluşur ise bu durumda açıktır ki bllta.n :otlar bir ta.r ademdir/ yoksunluktur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer oluş, ancak maddede­ ki zıtlar arasında meydana gelirse ve her oluş da ya yetkin bir suretten eksik bir surete doğru veya aksine eksik bir suretten yetkin bir surete doğru meydana gelirse ki böylece oluş sadece zıtlar arasında söz konu­ su olacaktır, bu durumda açıktır ki ondaki zıtlardan biri adem olacak­ tır. Oysa kendisinde adem bulunan her şey zıt değildir. [ 1 64] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ademe/yoksunluğa gelince, hu adt:m :ot olmaz. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ama her adem zıt değildir. Aksine yoksunluklardan kendisinde zıtlık bulunmayan tam yoksunluklar/ademler bulunmalıdır. [ 165] [Aristoteles daha sonra der ki:) "Bunun nedeni, yoksunluğun pek çok ta.rde olabilmesidir.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun nedeni her ademde bir zıttın bulunmamasıdır. Çünkü adem ya bütünüyle yok­ sun/yok olma veya sadece kemalin yok olması şeklinde iki çeşittir.

·-

.... .. .ı.ı ı .w. l,. .r.-"'

1 1 29

..ı.r-1 İJfo. l.. J!.e ..ı.r-1 l.. clJ J iJlS 1.)1 _r\' ı_, .l.Ai uJ.lA.o iJlS 1.) 1 � �' 1-41_, JSJ _,t � �,..... tr. _,t iJ_;.11 &-- cl_, J ı ;) iJfo. iJl J. ı.r=1i � J-' .ıt_,.:. �_, r."- � iJWl .JAJ .k..._,:..

�t cft 1 .) 1,i ')Ü �J �_,� f:.rİ'.,.il � iJl,i �t_,

�J) _,t

· rJ� �.) iJt_, r ..wı e.r. �1 ...L.,.;\1 1 ..l>t J lft ı�t

�I

J ı �ı...L.,.; \l ı &-- � ' J iJl _,s-\lı �lS iJ w \.J _,; r , n 1 w ı İJ _,.sJ ı İJ lS İJ ı_, r \ �.ıtl r ..\p :.J _,s:.; t+ıs �J..AJ ı (.) t � \ .J _,; ö .ı r" &-- :.Jfo. iJİ l.. l iJ fi JS iJlS_, �l ...L.,.; \'I cJ.:! J� I J iJfo.

�\,; Ö.Jr" &-- �4 _, t �\,; Ö.Jr" Jl ilolS .r-1 _, r ..\p � � J..AJ ı ..l>t iJ İ � �1 ...L.,.; \1 1 &-- iJ� w ı iJ_,.sJı . ...L.,.; _,...; r ..\p � L. JS iJlS_, ilolS Jl

1 •

[\�.ıtl �J..AJ ı JS �_, :.Jfo. ')Ü r ..wı L.t_, [\Ju �l [ ' 1 t ] ö� L,a.. � .r-1 L. r' ..\p\ıı &-- J. � � .,, ...L.,.; r � r ..\p JS Leli . � l::l ı r' .lP\ıı "!"'-'

"

�;� r ..wı r � :.Jt � �t �.) J 4Wı_, [\Ju �1 [ " ol r .w ı iJ\ı ...L.,.; ..:... r ..\p JS J .r-1 -"il � .)ı..ı..;. \r ı o.l.. iJµ ! ....l } J r " ı] r � �� .:ıl..ı..;. \r ı ı:,i J �IJ [! -'-!_r.] �ı .J"_ •·J I r ..WIJ öJ�I � J J.lk.JI ıJ�I ıJ� .ı.:..o LŞ.iJI .:ıL.a::l l y ıJl · tUI J � Lo

� l+i i Lo

iJfa �

ı.)s-

JSJ iJµ r'}l.SJ'



.,.l:t ı- L.iatt � .!m_,

[!Jü � 1 [ , ı v ] ı:,i .. ı_;:... \1 1 � � i � _,,. _, [! -'-!_r. ] ı:r. J...4J I -l>l r � �..ı..;. .:ı_,.... \r ıJ �\r ı J!.e � w ı J...4l ı r � W. -l>l � ı:r. ..ı..;. JS � IJ .:ıJ � IJ J l-1 1 .!.U JS_, �\r l r � Lo � .:ı_,.... \r ı ıJ l,i . J:A!l l _,

öl_,WI .r.AJ � ":/ l+lS' J � ı,r.l � t 'il [ ! J ü � ] [ " A] 45l.J I ı:,i \I ! [! -'-!_r.] � �.>)! _, � L.:..J I �I .r.AJ_, öl_,WI

,

� I � �.) ) 1 J.� LŞ.iJIJ � .r.AJ I �� � I � J-4 4; _;.WI �l � U t.-.)1..L.P� ül:>.... oh �lS l .>lJ �.) J \1 y. LŞ.iJI . ül:>.... �

,•

.

t! _,;i � J ıJ�L!.:.. \I_, ıJ4_,...:... ı:r. J...4J I -l>i J LŞ.iJI r ..WI_, LŞ.iJI_, LŞJ W I J.� lŞ JL.... \1 � J-4 LŞ.iJI r ..WI ıJl,i .:ıl..ı..;. \r ı

u_, ..ı..... iJlS ı.>1 w.l>T L.t J:i W' �., [!Jli �] [ ' H] ..:.;_, J · c.r-1 İJ� Le J!.e ·� Le ..:.;_, J iJlS 1 -> 1 .ı>-c:;ı_, J..ü r ı�\r ı oh ...Al:;.;_, [!-4.r.1 jSJ � .)_,_. � _,t iJ_,.ill �

1 32 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Şöyle ki bir kısmı şeyde mutlak adem olanlardır, bir kısmı, örneğin buluğa erişmeden önce belli bir yaşta sakalın olmayışı gibi herhangi bir vakitte ilişen bir adem olanlardır bir kısmı ise takdim ve tahkik ile söylenen anlamda ademin söz konusu olmasıdır.

ıo

15

ıo

[ 1 70) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu sebeple, ôrnegin ne tyt ne Jıôtıı olan insan gibi bazılannın mutavassıtı bulunur bazılannın ise bulunmaz Tıpkı sayının ya tek ya çift olması gerektiği gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zıtların tabiatının ve onlara arız olan adem­ lerin tabiatının farklılığı nedeniyle bazılarının mutavassıtı olması arız olur. Ö rneğin iyi ve kötü olan insan gibi. Zira bunlar arasında mutavassıt bulunur ki o da ne iyi ne kötü olan insandır. İ şte bu, me­ dinenin/şehrin bir parçası olmayan mütevahhit insandır. Bazılarının ise mutavassıtı bulunmaz ki bunun örneği de tek ve çifttir. [ 1 7 1 ) [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine bazılannın tanımlı/ belirli bir mev.tUSU vardır bazılannın ise yoktur. • [ B u sözüyle şunu kasteder:] Yine ademlerin bir kısmının belirli bir mevzusu vardır bir kısmının ise belirli bir mevzusu yoktur. Burada olumsuzlama edatının delalet ettiği ademi kastetmektedir. [ 1 72] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·şu halde açıktır ki .ntlardan biri daima adem tıırllnden sôylentr. Zira bu gereklidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıklamaları yapılmış olan şeylerden, adem ve melekenin, zıtların kendisine yüklediği zıtlık olduğu durumu zo­ runlu olarak ortaya çıkmaktadır. Aristoteles der ki;

25

Zıtların ilkeleri ve cinsleri bir ve çokluk olsa da diğerleri bunlara nispet edilir. Fakat bir şey bir şeyin zıddı olduğu için bir kimse şu zor soruyu sorabilir; 'bir, çok olana, eşit de bü­ yük ve küçük olana konu bakımından nasıl mukibil olur?'.

..�,

·-

......ı.ı ı .1'u. L. ,r..JU -·

....; _,...

1

1 33

L. ci Y. l.Jfa r � ,,,. L. �.J J '.>U:ı k L. r � '-::i L. � 1.Jl .!lJ .).J L. � .J tr.J I � � I r � J!.o � I if ci .J � 1.Jfo. L. J!.o - �.J �� J _,.Lll � I r ..WI if .J �y.

� �I l.i+J.J [ ıJli �) [ w ) [!-4.r.l �.Jj .JT I�} ıJfo. c:.ıt Jı � � J.J .r.r. "ı/.J _r.>1.Jfo. 1.Jl �fi � � I r l �\11 �.J .)\ ..t.,.;\ı l � J 'j.;;.,;.. 'J .J

"ıl ıJW l ."6.J

J.....,_,:..



� l.J� .r.r. .Ji ,r.>- y. '-?.l.ll 1.JW)'I J!.o J.....,_,:.. � '-?.l.ll �_,:;...1 1 1.JW)'I y. 1.1...J .r.r. 'J.J � � '-?.l.ll 1.JW)'I ."6.J . .) ,;.ı ı.J �J;ll J!.o J.....,_,:.. � �J �..La � � J..... ,_,:..

..

� .J .l.J ..U- (rb ,,.J I � ıJ!> UtT.J [ !Jli �) [ w ' ) L. � J .)J � tr" _,,.. 43 L. r ı�\ı ı ir 1.J� UtlJ [ 1..�.r.l '.}Ü . �I J .;> � J-4 '-?.l.ll r ..WI -4.r. .)J � t_ri> yı 4J �

c:.ıt.J r ..WI t.r. .)1..t.,.;\ıl �t J Ut �T ı.'.r.! I.) !> [!Jli �] [ w T ] r ..wı 1.J fo. 1.Jl .!.m ;.ıs- � � 1.J �� r .,Uj 1- [ !-4.r.1 rj"ıl .!lJ.) . .)l..t.,.; \ıı �} l+:J ! � I �...\..Al i ı../" �l.J

,

.



�ı_,ı ı ıJ !> ö;s:J l.J �1_,JI J!.o lf..,. �T.J .)1..t.,.;\ıl JSl.JT �IS ıJ!J

�L �t Jl.t c:.ıt J:1> �ı_,ı �ı.J .) l...ıit .)1 �J •.ı.. Jl � _µ ı.J � '-?.JL.Jl.J �l.J �ı.,ıı �.,l4 JılAt ı..AŞ ı.J'4J..JP

,•

1 34

1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Zira konu bakımından tekibüliyet; örneğin 'beyaz mıdır yoksa siyah mıdır?', 'beyaz mıdır yoksa beyaz olmayan mıdır?' gibi da­ ima 'mıdır?' sorusuyla söyleniyor olsa da biz 'insan mıdır yoksa beyaz olmayan mıdır?' şeklinde sormayız. Ne ki arazi türden, örneğin 'gelen Kleon mudur yoksa Sokrates midir?' şeklinde bir soru olabilir. Zira bu kesinlikle hiçbir cinste zorunlu değildir. Aksine bu da oradan gelmektedir. Zira konu bakımından mü­ tekibillerin/karşılıklı olanların birlikte mevcut olmaları müm­ kün değildir. Onu burada kullanması da yine 'gelen ikisinden biri ıo

midir?' sözüyledir. Zira şayet birlikte olmaları mümkün olsaydı

[ 1 0 5 6a] çok gülünç olurdu. Eğer bu türden olursa bu durumda yine 'bir'

ve çok olanın tekibüliyeti altında vaki olur. Ö rneğin 'her ikisi mi yoksa biri mi geldi?' gibi.

Tefsir ı5

[ 1 73] •zıtlann ilkeleri ve cinsleri bir ve çokluk olsa da diğerleri bunlara nispet edilir• [sözüyle şunu kasteder:] Birbirine zıt olanların ilkeleri ve cinsleri bir ve çokluk ise bu durum bir' in zıtların tanımın­ da alınmış olması bakımındandır. [ 1 74] [Aristoteles daha sonra der ki:] •paJıat bir şey bir şe-

20

25

yin .tıddı olduğu için bir kimse şu z:or soruyu sorabilir; 'bir, çok olana, eşit de bılyılk ve olana konu bakımından na­ sıl mulıdbil olur?'. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat 'bir' ve 'çok' zıtlardan olursa ve 'zıtların yalnızca bir zıddı vardır' de­ nilmişse ayrıca çokluk da bir değilse ki bir'in özelliklerinden birisi olan 'eşit' de aynı şekilde büyük ve küçüğün mukabilidir

k1lçtüı

·-

.... .. .ı.ı ı ..uu. l. _,......,

1 1 35

,)_,....t .Jt �t J.- J!.o � 1�t JUJ t:i' _,l4 �LW1 �lS' c:>l �l:i

· · t ı.r.J ı. ı. J�• · � .J � · t � .Jt � c:ı� - � - c:ıt �l �t � .J t c:ıwı ı.r

� 1.ı.. c:ı 1:t �1_;... .Jt c:ı.J':}... r,)lll 1 J.- J!.o �1.J �_,....1 1 er.

�LW1 c:>!:i ı.,;t � � �t 1.lA J. � 1 ı.r" � \r1 � ı.r:- J � �t l:.A lA .!lJ.) � _,,,..J l.U cJfo. c:ıt � � t.. ,).P-".J t:i'_,l4

� c:ıt �t �LJ1 �� LU �t _,l � l:i L..A .i>T r,)lll 1 J.- 41�

J t:i' _,l1 �U.. � r;3' Jl> ,)s- # �t tf1 1 I � �lS' c:>!.J l+ı . L..A..l>t .Jt L..A � r .u J.- J!.o �1 .Jt ..l> 1_,l1

_,-.-Q:l ı ..l>1_,l1 J!.o ı+-- � t.J ,)1..U \r1 Jf1.Jt �lS' c:>!.J ıJ} [ \ V Y'] .:.ıb Wz:;..l l Jl.Jt �lS' ı'..ı l.J [ \�.r.l .ı.. � 1 � ..l>1_,l1 c:>!:i ö� 1.J ..l> J .)yı:.t. .i>l_,ll ı:.ıt J:i � ö ;.s:Jl.J .i>l_,ll ...,,. 4-�t.J . ö,) Wz:;..l l

1





J � c:ıt J.:.l;.i ..l>-1_,l ..l>-1.J ,)l....iat ,; ı .:,SJ.J [ıJli �] [ \ V t ] � r..Ş.J L-11.J �1.J .i>1_,l1 t:i' _,l 4 J. Ut uş ı.J'°'t.Y �L ıJ lS'.J .:.ı b Wz:;..J 1 � .r.s:ı l .J ..l> 1_,l1 ıJ lS' ıJ ! .:,SJ .J [ \ �..r.1 _µ 1.J

..::.-::-1 ö _;.S:J 1 � lS'.J ..l> l.J ..u � ! J � ...l..41 1 ıJ1 J:i ..ı.i _µ l .J � 1 � Ut ..l> 1 _,l I 1..1"' 1_,>- ..l>i _,,,. r..Ş .il 1 r..Ş .J \.....J 1 .!.U.lS.J ..l> 1 Y.



136 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

ve bu bağlamda mukabil ve zıt bir olmayıp, aksine birden çoktur, bu durumda 'bir'in zıttının bir olduğu nasıl söylenebilir? [ 1 75] Daha sonra mütekabiller ile mütekabil olmayanlar ara­ sındaki farklılığı belirginleştirmeye başladı ve [dedi ki:] •zıra konu

ıo

15

bakımından tekabılliyet; Orneğin 'beya.t mıdır yoksa siyah mıdırr, 'beya.t mıdır yoksa beya.t olmayan mıdırr gibi daima 'mıdırr soru­ suyla sOyleniyor olsa da. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira konum bakımından mütekabil olarak vaz'edilen şeyler, hakkında 'mıdır?' sorusuyla soru sorulan şeyler olsa da. Ö rneğin 'bu renk beyaz mıdır yoksa siyah mıdır yoksa bunlar arasında mutavassıt mıdır?' yoksa bu renk beyaz mıdır beyaz olmayan mıdır?, sözlerimiz gibi. [ 1 76] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bit 'insan mıdır yoksa beya.t olmayan mıdır?' şeklinde sonnayız Ne ki aratt ttlrden• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mütekabillerin dışındaki şeyler hakkında 'mıdır' sorusuyla soru sorulmaz. Ancak sorulursa bu arazi bakımdan olur. Yani demek istiyor ki bu şeylere tekabül, ancak bilaraz ilişir. [ 1 77] [Aristoteles daha sonra der ki:] •örneğin 'gelen Kleon mu­

20 25

30

dur yoksa Sokrates midirr şeklinde bir soru olabilir. Zira bu kesin­ likle hiçbir cinste zorunlu değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bilaraz soru ise şöyle soranın sözü gibidir: 'Gelen falan mıdır yoksa falanca mıdır? Zira hiçbir cinste buna benzer bir tekabülün bulun­ ması zorunlu değildir. Hiçbir cinste böyle bir bölünme bulunma­ sı da zorunlu değildir. Çünkü o ikisinin birlikte gelmiş olmaları mümkündür. [ 1 78) Bunu zikrettikten sonra, insanların bu türden sorularına sebebiyet veren illeti zikretmeye başladı ve [dedi ki:] •Aksine bu da oradan gelmektedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat kim

·-

.......ı.ı ı ..l.ou. l. .r.-A' -·

� ..i> IJ 0-°

0-°

_rst J. l � IJ � o .iA ı) ..wJIJ J. LWI .JIS I":.� ..1>1_,.ll J..;. ..1> 1_,.ll .:.ı ı J:i

1

1 37

.



.:.ıfo. .ş ..ül ..J ")b:."J I _;fi ,1.:.. l � [ w o]

JL;; � _,.!4 4.41.A:.JI �IS .J l 4.il,t fıJlli] 4.41.A:.JI _d;- � .Jfo. 4.il> [ı -4.r.l �t "J Jt �t �J .)_,... t Jt �t � J!.o � ı�t ..J � 4:.&- J� � I '""' � _,.! 4 � l.A::.o � y � I _;y"l l �IS .J! J- Jt � .k.... p Jt .)_,.... t Jt �t .:.ı .,u ı l.iA J- L:J_,; J!.o J- �t "J Jt �t .:.ı .,u ı l.iA .ş ..UI

�l.A:.JI

· t "J .Jt .:.ı wı ı.rı . J_,..• · "J .J [ ıJli r"'•] [ w '] .:.ı � � - .:.ı t "Jl ı.J"":! .:.ıl "J ! .:.ı� l.A:.JI _d;- ı) J- ..J � J� "JJ [ı -4.r.] vP _,.J I tr, . vP _,.J 4 l .iA ı) J. lA::.1 1 vP � .:.ıt "J ! -4.r. __,..; _,...! 1 tr. .:.ı fo.

�l .ıL- .Jt .:.ı .J "J 4 r .) W I � J!.o � l.J [ıJli �] [ w v] � IJ [ı -4 .r.] 4 1 ._,.. �\JI 0-° � � � � l.iA 1'.>l,t 4.i � .J '.>li Jl .J '.>li r -li J- JUi J} J!.o y. vP _,...! 4 .ş ..U I 41 LJ"' � \j 1 0-° � ı) � lA; l.iA J!.o .:.ı fo. .:.ı t � � w .:.ıfo. .:.ıt � 4.i"l 41 LJ"' �"l ı 0-" � ı; r u "Y ı "JJ -�



LJ"'L:J I

� 4J.:j '-1-" � I ll.JI _?� ,1.:..l l.iA _?":. WJ 0-°

� [ı -4.r.] ı]l



'-'"°

ı) \.. �

[ \ VA] l.iA J. [ıJlli] � I l.iA J!.o

' ·

"

1 38

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

böyle bir soru sorar ise bu durum soruyu soranın, o ikisinin birlikte gelmediğine inanmaması bakımındandır. O soruyu sorar ve bilir ki on­ lardan birisi gelecektir. Bu nedenle onlar bilaraz mütekabildirler yani bu durum onlara soran bakımından arız olmuştur. Çünkü soran bilir ki o ikisi birlikte gelmez veya birinin gelen olduğunu düşünür. [ l 79] Bizim dilimizin gramercileri, yoksa (em) ile veya (ev) soru edatları arasında ayrım yaparlar. Onlara göre, birisi 'yanındaki Zeyd

ıo

15

mi yoksa Amr mıdır?' derse onun yanında birisinin bulunup bulun­ madığını bilmiyordur. Eğer 'yanındaki Zeyd mi veya Amr mıdır' derse onun yanında birisinin olduğunu biliyordur, fakat onlardan hangisinin olduğunu bilmiyordur. İ lkinde inanılan, bu durumda yoksa (em) ile veya (ev) soru edatları arasında ayrım olmadığıdır. Çünkü birinin onun yanında olmadığına inanıldığında onda tekabül kuvveti bulunmaz. Yine bilaraz da olmaz. Çünkü onun yanında hiçbirinin bulunmaması da mümkündür, ikisinin birlikte bulunması da mümkündür. [ 1 80] Daha sonra sorunun mütekabillerde olmasının sebebini

20

göstererek [dedi ki:] •zira konu bakımından mıltekabillertnllıarşılıJı­ lı olanlann birlikte mevcut olmalan mılmktın değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Mıdır' sorusu daima mütekabillerle birlikte bulunur. Çünkü mütekabillerin birlikte bulunması mümkün değildir. [ 1 8 1 ] Daha sonra bu soruyu soranın, ikisinin birlikte gelmediğini bildiğine delil getirmeye başladı ve [dedi ki:] •0nu burada kullanması

25

da yine 'gelen ikisinden biri midir?' sD.tüyledir . . . (Ztra şayet birlikte olmalan mılmktın olsaydı çok galunç olurdu).• [Bu sözüyle şunu kasteder:l Soranın bu sorusu, 'gelen ikisinden biri midir?' diye soranın sözü ölçüsündedir. Bunu söylemesinin nedeni, bu sorunun diğer soru ölçüsünde olmaması halinde sorusunun batıl olacağıdır.

.....,,ı..ı ı � ı.. �

':J 4l � Jl_;....1 1 ı .ı.,. J L.. .Jİ J:i � ıj.Jİ w � �ı ı.ı.,. J!.o .J� l.4::.o l..A ı.!ll .ill r � L..A ..l.> İ .Ji ..J fi.J J � .tt-9 ı.;... .Jt.. �

1

1 39

� JUi .J� � İ JUi J:i � ı.!ll � 4l d' .r 4.� � l d' _,...! 4 · r .)wı

y.

L..A ..l.> İ .Ji o.l:; .J� .Ji

ı.;...

.Jt.. � ':J 4i

..J r- � �I ı.ı.,. J .J} � t:.;U J �I jAİ.J [ w �1 4.l .J.rs- r l !l.l:; �) Jü Jü ı�ı 4.l � x....; .Ji ..J r- � .J r i .Jİ !l.l:; �jİ Jü l�l.J � � ı}s- o.l:; l..A ..l.> İ .Jİ o.l:; � h �l.J � y. � � )� ':J � L..A ..l.> l o.l:; .Ji � ..w .J.rs­

l..A ..l.> İ .Ji � � ı..? 4.� Ji.J r i � ı.ı.,. J J ) ':J 4.İ � .Ji o.l:; .J� ':Jİ � 4.� d'_,...! 4 ':J.J J. U:ll ö} � � � o.l:;

ı..

. ı.;...

ı ·

o.l:; Li � .Ji �.J � ..l>-1.J ':J.J

..:.ı�� I J �I .J \S .µ � � .ll l � 4 Jİ � [ \ A • 1 [ı�..r.1 ı.;... .J � .Jl � ':J lA.)_p.J �}4 t4l.WI .J� [ı J lli1 .Jİ � ':J ��ı .J� ��4 ı � i .J_A jA ..J r- .J\S WlJ. . ı.;...

.J fa

"-4; � Jl_;....1 1 ı.ı.,. J � � .ll l .Jİ ı)s- � ..i.>-l � [ ' A ' 1 jA '-'� la t.. �T ı.!ll � j-:-t ,,,._, [ıJlli1 ı.;... .Jt.. � ':J 4i JL � JI_;.... J!.o ,,,. JUi ı.ı.,. JI_;..... ) ..\i J [ı�..r.1 L..A ..l.>T r ,,wı Jl_;....1 1 ı.ı.,. J..u � � .Jl 4.� ı.!ll � Jü Wl.J l..A ..l.> İ r .)lill jA ·�4 '-'1_;..... .J ts::.I

_?- � I

Jl_;....1 1 J ..\i

\ O

, .

140

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[ 1 82) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eğer bu tılrden olursa bu durumda yine bir ve çok olanın tekdbııltyett altında vaki olur. Ôrneğin 'her ikisi mi yoksa biri mi geldi?' gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Buna benzer soruların yani 'Zeyd mi yoksa Amr mı geldi?' gibi so­ ruların, 'ikisinden biri mi geldi?' sorusu gibi olduğu açıkça ortaya çıkınca açıktır ki bu soru, mütekabillerde bulunan sorulara dahildir ve onlara racidir. Ö rneğin çok ve az tekabülünde bulunan soru gibi. Bütün bunlarla murat ettiği şey, mütekabillerde 'mıdır' sorusuyla sorulanların tümünün bir ve çok tekabülüne dahil olduğudur. ıo

Aristoteles der ki; Eğer 'mıdır' sorusu daima konu bakımından tekibül hakkın­ da olursa, bir kimse 'büyük müdür, küçük müdür veya eşit mi­ dir?' diye sorar ise bu durumda konu bakımından burada 'eşit' in mu.kabili nedir? Zira o, ne sadece birinin zıttıdır ne de her ikisi-

ıs

nin zıttıdır. Zira küçükten [her zaman] bir büyük bulunacaktır. Yine eşit, eşit olmayanın zıttıdır. Şu halde o ya birlik veya çokluk için olacaktır. Eğer eşit olmayan her ikisi için de aynı olursa bu durumda konu bakımından her ikisinin mukibili olacaktır.

Tefsir 20

2s

[ 1 83) 'Mıdır' sorusunun, ancak mütekabil şeylerde yani olumlu, olumsuz, zıtlar, meleke-adem ve görelide bulunacağını açıklayın­ ca, şimdi de eşit, büyük ve küçüğün kendilerinde 'midir' sorusu kullanılması bakımından hangi türden tekabül olduğunu soruş­ turmak istemektedir. [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eger 'mıdır' sorusu daima konu bakımından tekdbııl hakkında olursa, bir

kimse 'bılyllk mıldılr,

k1lç1lk müdür veya eşit midir?' diye sorar ise

....ı.ı ı ..uu. l.o _,,...ı.

'•

•.

1 141

� Jl> ıfa # �t tfl l il+! ı.:..i \S c)J_, [\Jl.i �] [ \ A '\' J L..A � .,t w.l>t r ..u JA J!.. �'"' -l> t,ıı J � ,ıı �u.. �

J rs- Jİ ..\:j r ..U J6 �İ � I lh J!.o c:>İ � 1� !.J [\ .l:..r.J t:-" IJJ J> b _,,. �I Ilı ı:.ıi � w-l>l r li J6 � IJ" J!.o �LWI ı• �l.A::. l "ı/ .U,.. �t- J /'-4' \ti 4J'" r....t1 cJY"'::" " �� � "ıl 1 c:>IS c:>J., ô.l>_,l l.. l.J ö}SJ L.1 c:ı� ı �µ �JL....J I "ı/ ..W. �JL....J I 4:lSJ �,ı 4 J.U.. cJ,µ 4:lSJ _,,. _,,. ıfa J..\: _,L.... •

.



·

·

ı





�'

J yı \r l ıj ıJ� �l � �I ıJ\ � W [ \ AY'] r .WIJ �IJ �ı..w.\r lJ �WIJ � _,...J I ı./" � I �l.A::..J I �I � JL....J I J.� J. l.A=ll � _,;İ IJ" tf � � � ıJli�IJ . � L -" · ·· · c)LS' �I -1"""' \ J c.!' 1.1.l. c)\S c:>'�� [\ JW] erı .. J ? ı'1!::" ı_r--:. . r.:"""

JL.... .,t � t .,t _,şt jA J� c)\SJ jA � � ,ıı �u.. :.

"

142 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA ! I OTA (1)

bu durumda konu bakımından burada 'eşit'in mukabili nedir?" [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Eğer 'mıdır' sorusu sadece dört çeşit olu­ yor ve çoğunlukla da büyüklüklerde 'büyük müdür, küçük müdür yoksa eşit midir?' diye soruluyor ise bu durumda eşit olan, dört mü­ tekabilden hangisi bakımından büyük ve küçük olanın mukabilidir.

ıo

15

[ 1 84] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira o, ne sadece birinin .tıttıdır ne de her ilıisinin .tıttıdır. Zira kaçtıkten [her taman] bir ba­ yıik bulunacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira eğer zıt olursa ya birisinin zıddı olacak veya her ikisinin zıddı olacaktır. Birisinin zıddı olması imkansızdır. Sanki küçüğün zıttıdır der gibisin zira kü­ çükten büyük, büyükten küçük mevcuttur. [ 1 85] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine eşit, eşit olmayanın .tıttıdır. Su halde o ya birlik veya çokluk için olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 'Eşit olan, eşit olmayanın zıttıdır' dediğimizde buradaki 'eşit olmayan' sözümüz ya tek bir tabiata delalet eder veya pek çok tabiata delalet eder. [ 1 86] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eger eşit olmayan her ilıisi için de aynı olursa bu durumda konu bakımından her ilıisinin muka­ bili olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer 'eşit olmayan' sözü-

20

25

müz, eşitin tabiatına mukabil olan tek bir tabiata delalet ediyorsa bu durumda eşit olmayan şeyin eşit olması lazım gelir ki bu yanlıştır. Yine eğer 'eşit olan, eşit olmayanın zıttıdır' sözümüz, 'küçükten bü­ yük, büyükten küçük' durumu gibiyse dahası eşit olmayan ise bu durumda yine eşit olan, ya eşit olmayanın kendisine tasdik edildiği şeylerden birinin zıddı olmalıdır veya her ikisinin zıddı olmalıdır. Onlardan birinin zıddı olması imkansızdır. Ama ikisinin zıddı ol­ ması da imkansızdır. Çünkü zıt, ancak bir şeyin zıttıdır.

�I ıJ \S ıJ � [!-4.r-] o.lA J '5 .JL.-ll � } 4 J.Ut '5.ill W j.aı r �� I J � La l.J.:!S".J 4.•••u� I J l:...P � I J .Jfo. l..; ! � l.J"

_;...,.,� ı ,, _r.5)U '5,, wı J.� � '5 Y ,, L- ,,t _;...,., i ,,t _r.5i . 4..ı..... J



.;ı,;

ıJ fo. ıJ İ ..:...ü

..r) .;ı,; [!J\.i �] [ \ A t ] ıJ IS ıJ ! .; ı,; [ !-4.r-1 _;...,., "i 1 l.J" _r.5l IJ�

'J.J 1...A -l>"i 'J

L. �

ı .L,

� I ..::.ı ')l... lA::l l



� ,,i '--' --'>� ı .L. . _r.5İ l.J" _;...,., i_, _;...,., i l.J" _r.5i � y. .; ı,; _;...,., ;u

..!.l; ts 1...A --'>� ı.L. 1Jfo. 1Ji Jt-..,,

Lal lJ � ı � ı,; '5.JL.... 'J .Jt ı.. � _,L....

'}\l

.u

. ö)S ı)s-

'5,,wı Liıtt_, [!Jl.i �] [ \ A o] '5 _, wı IJ ! w ı�!.J [ !-4.r-J ii--'>.,ı ı.. 1.J ii� .u

_,İ ö-1>1_, � ı)s- J-4 _,L.... 'J l:.l_,i IJfo.

,

.

� _,,. _,,. .fa J-4 '5.JL.... 'J

IJ \S IJ!.J [!J\.i �] [ \ A 1] J-4 _,L.... 'J L:J _,; ıJ \S IJ l,i [!-4.r-1 � � }4 :u.ıu... IJ _,5::-J ..ri La IJfo. IJİ r µ '5 _, wı c:;kl 4 J. IZ ö.l>I_, � ı)s'}\l .u '5 _, wı ıJ ! L:J _,; 1Ji �i_, '-:-'.ıs .!.ll � _, _,L.... _,L.... 'J _,,. r .)! ..w _, L- 'J J. .r.5� ı

,,i

IJ�

,, L-

'J



� J�

l.J"

L...

_;...,., t _, _;...,., \rı

--'>I}

l.J"

_r.5i

r

ts _, L....

'5 _, wı �l .Jfo. 1J i 1J fo. 1Jt Jt-.. _, � � ı.,ı .Jfo. IJİ Jt-.. ,, � .u

. ..\>

ı .,ı

.u

..t..al 1

"

144 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / IOTA (1)

Aristoteles der ki;

ıo

15

20

25

'Eşit olmayan tek başına aradadır' diyenler güç bir sorunla karşılaşır. Fakat bir'in ikiye zıt olması durumu arız olur ki bu imkansızdır. Yine eşit olan da böyledir zira o, büyük ve küçük olan arasında görülür. Zıtlık ise arada görülmez. Yine tanımın­ dan da bu mümkün değildir. Zira iki şey arasındaki bir şey olur­ sa tam olmaz. Aksine daima başkasıyla arasında bir şeye sahiptir. Buna göre geriye, tıpkı olumsuz veya adem gibi konu bakımın­ dan mütekabil olması kalır. Fakat bunlardan birisi için mütekılbil olması mümkün değildir. Zira o, küçük olandan daha çok büyük olan için olumsuz değildir. Şu halde o, her ikisi için de ademi olumsuzdur. Bu nedenle onlardan birinde değil, her ikisi hakkında da 'mıdır' kullanılır. Örneğin 'büyük müdür eşit midir veya eşit midir küçük müdür?' gibi. Şu halde onlar üçtür. Ademe/yoksunluğa gelince, o zorunludur. Zira büyük veya küçük olmayan her şey eşit değildir. Aksine bu öyle olan şeylerdedir. Zira eşit olan, büyük ve küçük olmayan değil, tabiatında bü­ yük veya küçük olmak bulunan ve konu bakımından her ikisine mukabil olandır. Fakat onun bir ismi yoktur. Çünkü bunlardan her biri pek çok türde söylenir ve kabul edici tek değildir. Aksine o çoktur ki beyaz olmayan ve siyah olmayan (gibidir) . Ve ne de bunlardan biri tektir, aksine üzerine olumsuzun ademi tarzda söylendiği şey türünden sınırlıdır. Zira o ya gri renktedir veya bundan hali olan başka bir renk olmak zorundadır. Şu halde her şeyin isminin benzer olduğunu zannedenlerin sözleri doğru de­ ğildir. Bu durumda el ile elbise arasında ne el ne elbise olan bir şey olacaktır. Çünkü ne iyi ne kötü olan şey de yine iyi ve kötü arasındadır. Zira bütün şeylerin arasında mutavassıt/ortada olan bir şey vardır. Ne ki bunun arız olması zorunlu değildir. Zira

·IJ � 1'.Jfo. l'.Jt �.T'-t

�J

15.Uü

L.:i ı.S_; � �.l..,4J I L..tJ _µ ı_, � I cft! L.:i ı.S.r.. 4'µ �t � I � clJ.) � J. "if' cft! L.:i �lS c:"-"'1'.Jl· t.ı.r.I; 1'.Jfa..., ��• lfjµ . 'L l .l,ij :.t .w � . w• ,,'-1"". ı .l.t. LI ..... . r .ı..J lS _,t t.JUlS ..... � 41" ı- ;st � l;L ı.:......:.J lfjµ w--'>"1 � � �_, . . ı . ıı J U.• cll .llJ L � t.ll... 1 .:-' I "" ı � ıil"� . 1� ı.t' J U. � J 1�ı .:- ı.t' ıft" L..t_, .u":>U 41" ı �µ #t _,t _,L... J.a _,t _,L... _,t � J.a J!.e w--'>t �J

cft!

. .A



.







ı.İ J. _, L... _,,. #t _,t � � ıJ L.. JS � 4'µ ;1)...;o l:i r .ı..J I

ı.İ_, � � _, .r.? � _,,. � �.ıı ı _,,. ı.?_,wı l'.lµ .!ili l'.l_,s:; ı.;ı ı .o ı-"' � � J � _,14 � L..+1-! U..J l_r.A..o .,t lj:Ş 1'.Jfo. 1'.Jt �

'

·

ı.? .ll l ;s1 J. l � I_, J. Lil l �J ör.s t!Y� J� l.,.:... --'>IJ JS l'.l"J

J� '-?.ll l L.. tf-! .)J..b...t J. --'> IJ y. 1.1.A �J ,)_,....t �J �t � y.

,_,.� tr. �u ı •.ı.. � ,,�"Jı � Ju lil l'.Jt l'.J_A ı:r..ll l J; � � ı �µ ı.ı.. "j.>. _ı>-t Jt �J V"� � _,,. � '-1 .ll l .y ı V"�J .y ı cft! l'.J� ı � µ � l!.:.o ,,� 4'µ _rJt_, �I cft! l.J �t _,.:. �., � � '5.ll l 1'.JlS .)1 4'µ ;1)...;> 4 clJ.) l'.Jfo. l'.Jt �_;At �J ,,�"Jı � cft! L.:i .ı-_,:.. L.. 1.J 1'.J).11 .r.Pt L.. 1 1'.Jfo. l'.ll )...A.. 4'µ

,,

146 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA/ IOTA (1)

konu bakımından mütekibil olan ıeyleri toplayıcı olumsuz mu­ tavassıt bir ıeydir ve boyutu olan bir tabiata sahiptir. Bazıları ise toplayıcı olumsuzları aynı cinste olan farklılığa sahip değildir. [ 1 0 56b]

Şu halde [onların] mevzusu aynı değildir. Tefsir

ıo

15

20

25

[ 1 87] • 'Eşit olmayan tek başına aradadır' diyenler gaç bir sorunla karşılaşır. Fakat btr'in tktye tıt olması durumu a� olur kt bu imkan­ sttdır• [sözüyle şunu kasteder:] Eğer bir hata yoksa ifade bu şekil­ de vaki olmuşcur. Buna göre anlam şöyledir: 'eşit olmayan' tek bir manaya delalet eder diyenlerin sözü, eşit ve eşit olmayan dememiz arasında bir sözdür. Bu durumda yine olumlama ve olumsuzlama arasında mutavassıtın bulunması kuşkusu arız olacaktır. [ 1 88] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine eşit olan da boyledir .tira o, bılyilk ve olan arasında gôrtıl'llr. Zıtlık ise arada gôrtılmez. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Yine açıkça eşit olan, büyük ve küçük olan arasında mutavassıt olduğuna göre zıtlardan hiçbiri iki uç arasında mutavassıt değildir.

kUç11k

( 1 89] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine tanımından da bu m'llmk'lln değildir. Zira iki şey arasındaki btr şey olursa tam olmaz. Aksine daima başkasıyla arasında btr şeye sahiptir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Yine zıtların tanımından da eşit olanın büyük ve küçüğün zıddı olması mümkün olmaz. Yani tanımlarında geçen; 'aralarında son derece uzaklık bulunan iki şey ki bu tam olandır' açıklamasından da bu durum mümkün olmaz. Şöyle ki zıt olan şey, iki zıt arasında mutavassıt olan değildir. Aksine birbirlerine zıt olan iki şey arasında bir mutavassıt bulun ur. Buradan da açıkça gö­ rülmektedir ki iddia ettikleri gibi, büyük küçüğün zıddı değildir

.....,,ı.ı ı � ı.. �

ı:,t c:f l+l.J .ı-..,:.. ·� # �_,ı 4 J.U; ı;J ı , ....�ı 9uı L.1 ı} ; . ...�ı � ı,... ı.jl l �'}l.:>1 l+] � � L.t.J L. � ıJfo.

1

1 47

. -l>IY. � �.,.11 1�� -l> l.J �

.Jl..... "ıll ıJl ıJ .,l_,At lfl.ll l ($.W ı.J"'lt_,,J I 4Jl.....J \J_,i [ ' AV] J l-o "ıl ıJ .,J � lfl.Ü 1 ıJ l o l:....,.j tk> � r-1 ıJl.J r! J U S � o ..l>.J

�t � Jl-.ı ..r-:1J Jl..... l:Jj � Y'J -l>IJ � ı)s- J� . .la... p �IJ ��)'I � ıJfo. ıJt Y'.J ..!L!JI Ilı

� I � � 4S.r., ...; � � JL.......1 1 L.t �t.J [\Jü �] [ , AA] ($.J L.......1 1 ıJl,i �tJ [\�_r.] � � 4$) '.}IJ ��I L.tJ � l.J lfl�I � -l>IJ ..r-:1J µıJ _r.$.)1 � .la... p ...; t "J"t � �

1

.

. ı:r.:i;, � .la...p

ı:, _,s::; "ıl �� �t .bJ I � .!fü � "ıl.J [\Jü �] b A 4'] "ılJ [\�_r.] � � · � ı �t l+l J. · � � � �l! ıJl 4,.\j

ıJl.ill l 41 4:i J:i lfl.ill l � t lfl,)Wı:.JI ol> � �t � _r.:SJj ol.;. � JL.......1 1 ıJfo. ıJt rl:l l Y'J �l;JI ı} � .ı....:J I ıJl�I J. lfl.l.;. � .la... p y. � ol.;. y. L. ıJt � .)J µı.J

� ol.;. _r.$.)1 ..r-:1 ...;t � l:.A �J .la... p l..H. ıJl.ill l

1......-

,

,

148

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

ve eşit olan da bu ikisi arasındaki mutavassıt değildir. Zira büyük ve küçük arasındaki uzaklık tam uzaklık değildir. Çünkü büyük olan küçükten büyüktür, küçük olan da büyükten küçüktür. [ 1 90] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Buna gOre geriye, tıpkı

10

olumsuz veya adem gibi konu bakımından mütekdbtl olması kalır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eşit olanın kendilerine zıt olmak yö­ nünden büyük ve küçüğün mukabili olması yanlış olduğuna göre geriye kalan onlara mukabil olmasının ya olumlama/icap ve olum­ suzlama/ selb cihetinden olması veya adem-meleke cihetinden olmasıdır. Yani eşit olmayan eşitin olumsuzlanması olur. [ 1 9 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Fakat bunlardan birisi için

mütekdbil olması mümkıln değildir. Zira o, kaçak olandan daha çok

15

20

25

bıl­

yük olan için olum.sut degildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat eşitin, olumsuzlama yönünden onlardan birisinin mukabili olması mümkün değildir. Zira onun, olumsuzlama cihetinden büyük için mukabil ol­ ması, küçük için mukabil olmasından daha fazla değildir. Bunu söy­ lemesinin nedeni şudur; eğer olumsuzlama olsaydı sadece birisi için olumsuzlama olacaktı. Çünkü ademden/yoksunluktan farklı olarak, iki şeyin tek bir olumsuzlamasının bulunması mümkün değildir. [ 1 92] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde o, her ikisi için de ademt olumsuzdur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eşit olmayan, büyük ve küçük olumsuzlama yönünden eşit olanın mukabili olma­ yınca bu durumda onlara adem cihetinden mukabil olması gerekir. Demek istediğim, eşit olmayanın eşitin ademine/yokluğuna delalet etmesidir.

�ı � ı. _,....A;

_r.A..a.1 1_, _r.:5J I � !:t ..!fü IJ � y. � .)_,.... İ �J �İ � l:J_,i � J..1: Lo �İ �\r l � � I 4.k.... _,::.o.l l �l_,l\r l � J ö.)J,,_. ö_r.5 �l....o �J . .)_,.... \r ıJ

� WI o ..iA � JLit c.l.l.11 ! J 1 � \... � � �I �U:...l l ..Jl_).\rl r.WI � ._)s. � �I � ._)s.

\.J� � J.) ı_Ş.ll l _,.,. lh .J �p �� ..)s- J.l:i �l,i ..l>- 1 .J � ı:ıi [ \�_r.) .k......,:.. ·� # r;:i>.,! 4 J. U; � I '· ..·t-ll 4:J WI L.t

ıJ'l� ıJl.WI w � li:...l l �)ali � l..r" �--- �1 �WI � ıJ� ı:ıt c;"' l+l.J ! ..l }.J � � � ..)s- � i .k..... p �if- ..)s..)s- �)ali (.)"' .).JJ>.,. � .J� � _,.,. d- .k..... _,:.J 1 1.l+J .J [ \ �.r-1 L. ...

. .:..ı lk.... _,:.JI

� � L. �

1



ı



�I_,... � I ..J�I l+J � � L.t.J [!Jü �) [Y ) � �_,1.-JI � �\r l � L. İ.J [!�_r.) ..l>-1.J � � 4-..-t-l l • o

�I �İ .:..ı � �I � �y �I �I oh l+J � � � ��I ._)s. J� l+:-i �)ali � ıJİ l..r" ..l>- 1 .J � � -

Liatt ..l>-1_,ll � ı..rA'..,,.J I 4lLJI oh � �t J� l'..>t J:l>.J

ı,;İ'� �� t.f! r;:i>.,l4 �1.,JI J. U; ö}SJI ı.:.;lS' 1'..11 ..;� ö}SJl.J i�I l'..>"J t\i .Jt � �1.,JI 1'..>� ..;� � 'l .�t �1,U

1 58

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

konu bakımından yine azlığın mukabilidir. Yine bu durumda iki çokluk olacaktır çünkü 'bir kat', katı alınanın çokluğudur. Ve yine 'bir katı' için iki denilir ki bu durumda 'bir' az olandır. Çünkü böyle olmaz ise ve bir' e veya az olana izafe edilmez ise iki, han­ gi şeyin katı olacak ve çok olacaktır. Zira ondan daha az hiçbir şey yoktur. Yine çok ile azın çokluktaki durumu, uzun ile kısanın uzunluktaki durumu gibi ise bu durumda çok olan, çokluktur ve çokluk, çok olandır. Ne ki kolayca sınırlanan bitişik durum­ ıo

larda bir tür farklılık vardır. Buna göre az olan, çokluk olacaktır ve bu yüzden 'bir' eğer az olursa çokluk olacaktır. Yine bu du­ rumda ikinin çokluk olması da zorunludur. Fakat bazısına çokluk ve çok denilirken, örneğin su gibi muhtelif olanlara çokluk değil çok denilir. Dahası parçalanmayanlar çokluktur. Zira bunlar 'bir' türünden söylenir. Eğer çokluk, bazısı olan ve bu bazıları da sayı

ıs

20

2s

gibi olan bir çokluk ise ['bir' türünden söylenir] . [Çokluk] konu bakımından sadece bir'e tekabül eder ve bu şekilde bir ve çokluk mütekibildir. Tıpkı 'bir ve daima birler; beyaz ve beyazlar' diye­ nin sözü gibi. Zira bu ölçüt ve ölçülen izafeti olup bütün birler, 'bir'in ölçülenleridir. Nasıl ki konum bakımından mukabil olan az olan değil 'bir' ise aynı şekilde 'iki' de çokluktur. Ya bir şeye nispetle veya mutlak şekilde fazlalığı olması bakımından çokluk ise böyle değildir. Aksine 'iki', mutlak şekilde az olandır. Çünkü o, bazı'ya sahip olan ilk çokluktur. Bu nedenle Anaksagoras 'bü­ tün eşya çoklukta ve küçüklükte sonsuz olarak birliktedir' derken doğru söylememiştir. Oysa 'küçüklükte' yerine 'azlıkta' demeliydi. Zira şeyler, azlıkta sonsuz değildir. Çünkü azlık, bazılarının dedi­ ği gibi 'bir'den dolayı değil, aksine iki'den dolayıdır.

·-

;... -- ..ı.ı ı ..Uu. Lo _,,_..,

y.

ı..k..Al l c:J lS �l l;::s' ��I c:J.fo. �t_, �t ti:UJ I e::J')4 J.�

1

1 59

�.lS' � � c:Jl,i J:li �ı_,Jı ı;ı,; �t �I J U,.J �\.A:.1 1 r.s �

Jı _,t �1_,ll Jl � � c:Jl ı_r.s cJ� ��I �L.Gt ·� ıit Jl:i

� ı_, J__,l..1 1 J_,J.l l ı.İ c:Jt W' c)lS c:Jl �t_, jit � v-:l -.il,i J:Ull

_r.s ö_}SJ I_, ö.JS _,.; l_r.s' c:J lS Lo l�l,i J:Ull_, �I ö}SJ I ı} �.lS' ·

J:Ulı c:J,µ ...1-t� ı J+.- � J t..

u� wt>... c:J.fo. c:Jt �ı

c:J.fo. c:Jt )a..&a �.ıs_, �t � c)lS c:J l Lo ö.JS �ı_,Jı ı;ı,; Lo öJS •.ı.. c:Jl:i • .ı.. J tp::; � ı;ı ts J. öJS � r.s .wı J!.- � ..;"i e::J')4 J.IZ_, .,..uJlS 4..Ö t...ıt_, � l+} ö}S ..:...i lS c:J l �ı_, t.f-! J \Z �J �t ö}SJI_, J� ö}SJI � c:J.fo. c:Jt J:l> �J öJS ��I

ı�t �ı_,_, �ı_, Jsl.Al l J_,AS ö;s �ı,.u J� �.lS'J

.lüi

'

·

�ı,.u

JS c:Jt_, �I_, J_µı_, J:SJI Jl 4iL..ö ';/ 4 41_µ1_, �t_, �t �.lS' J:Ull � �l_,ll e::J')4 J.LWI c:Jt W'_, �1_,l J..,S::.. �ı_,

j,,� er. Lo!J

·

� J l l.ol blLJ l+l ö}S ..;� Lot_, �t ö}S ��I

j,,� er. U:1i ��I J. �.lS' � • \.:.!ı"i l r::;-.- c:J l 41_,i J ._;;� L-S:il � � �t tWI •.l+JJ �

l+l J_,t •;s lf,i"i J_,t

J ..Lı J� c:Jt � c:J� �t_, _µı_, ;_;sJ I ı} �l::.. � l:ı.. ..:...i lS IJ"' wı � Ju W' �ı,.u � tuıı J �L::.. � l+il:i tuıı _µı_,

· ��l c:J � J.

1 o

1 60

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Tefsir [206] Eşit olan ın, büyük ve küçükle tekabül iyeti ile mütekabille­ rin zıtlık türünden vaz'edilişi hususunda ortaya çıkan kuşkuları zik­ redip bunların dört mütekabil türünden hangisine dahil olduğunu açıklayınca ki bu adem-meleke tekabülüdür, şimdi de 'bir ve çok' un hangi tür mütekabillerden olduğunu incelemeye koyuldu ve [dedi

•Bir kimse 'bir' ve yine çokluk hakkında bunun gibi z.or sorular

ki:]

sorabilir. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bir kimse zikrettiğimiz; eşit, eşit olmayan bir ve çok gibi meseleler hakkında zor sorular sorabilir. ıo

Demek istediği m, bunların zıtlık türünden mi yoksa diğer türlerden mi mütekabil oldukları sorulabilir.

(207] [Aristoteles daha sonra der ki :] •zira eğer çokluk, konu ba­

kımından mutlak olarak bir'in mukabili olursa 'bir'e mtımkıin olma­ yan şeyler arız olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira eğer 'bir', 15

zıtlık yoluyla mutlak olarak çok olanın mukabili olursa bu durumda pek çok imkansız şey arız olur.

[208] Daha sonra bu imkansızlıkları zikretmeye başladı ve [dedi ki :]

•ztra 'bir' � veya �lık olacaktır. Çtınktı çokluk, konu bakımın­

dan yine a.rlıgın mukdbilidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer 'bir', 20

çokl uğun zıddı olan bir şeyle ki bu azlıktır, çokluğun zıddı olarak vaz'edilirse bu durumda bir'e azl ık olmak arız olur.

[209] Daha sonra bir'in çokl uk olmasını ilzam eden sözü ve bu husustaki kuşkuyu karara bağlamaya başladı ve [dedi ki:]

"Yine bu

durumda iki çokluk olacaktır çtınktı 'bir kat', katı alınanın çokluğudur.

·-

.... . . .ı.ı ı ..u... ı.. _,,....,.,

1

161

� .ŞJ L-.l l � l.i. J ._,;, � if 1 !.l µ ı _?.) w [ y ı] e .,; t l..r" tf .ş � �J � w ı tf'! -=.ı � l.4::.. � JJ µıJ �İ � .l>- İ r ..WIJ �I WJ iJ� � Cj J\ı l -=.ı�l.4:..! 1 J:l>J [ıJw] ö�IJ ..b-l_,ll J. 1.A.i -=.ı �l.4:..! 1 e _,;i l..J"' tf .Ş� [ !--4.r.l ö�IJ ..b-l_,ll "' �_,.JI ;JUi .ı.. J!.a ..b-T Jl-t ı:,t 'l J .ş Jı......ı ı J t; _?.) if 1 ;.ıL.ıı . h J!.o ..b-İ J� iJİ J.:..l>- J tf'! Jİ �L..a.:.1 1 tf'! iJ� l.4::.. w J.A �İ ö�IJ ..b-l_,ll J .ŞJL.... •



. -=.ı � l.4:.J ı e .,; t

l..r" ..,..:-ı

� _,l4 ..b-l_,ll J.ı l.A.i ö�I �lS ı'.Jl 4i� [ıJü �] [Y V ] iJlS' iJ l ....; ı,; [ !--4.r.l � 'l ö.r.s .�t ..b-l .,.U d> f'-! Jı, � er. ö_,;s �İ ._,;, f'-! ....; � � w ı �_,k ı.)s- J '.>U:o � � I J. � ..b-l_,ll •

..

' ·

-�

..b-l_,JI ı'.J� 4i� [ıJw] -=.ı 'lb...J I � _?� .b:.İ � [Y A ] iJ l ....; i [ı --4.r.l �t tl:lAl l � } 4 J.ı l.At ö�I ıJ"i tli _,t � ....; � ."UA.1 1 .Y' J ö�I ..l..P r ._ş .l.11 ·�4 ö�I � � ..b-1_,JI � -' -� ..b-l_,ll iJ� iJİ ._,;, � •

J ..!..L!J ı J •.}S ..b-l_,.ll iJ� iJİ w r � � _; .JA .b:.t � [ Y �] �wı .r.s � u.......ıJ ı ıJlS' .;ı ır.s �"iı ı:, � �t_, [ ıJw] !fü •

..

,•

162

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Ve yine 'bir katı' için tkt dentltr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Yine iki, çoktur çünkü iki bir kattır ve kat da azlığa izafetle söylenen bir çokluktur. Tıpkı katların azına izafetle katların çoğu denilmesi gibi. [2 1 0] Daha sonra bu sözden lazım gelen neticeyi ortaya koydu ve [dedi ki : ]

•Ki bu durumda 'bir' at olandır. • [ B u sözüyle şunu

kasteder:] İki, kat olduğuna göre ve kat da katı olduğu şeye izafet­ le çokluk olduğuna göre bu durumda iki ' n i n katı olduğu 'bir' az olandır. 10

•çtınktl bclyle olmaz. tse ve bir'e veya at olana izafe edilmez tse tki, hangi şeyin katı olacak ve çok olacaktır. Zira ondan daha at hiçbir şey yoktur. • [Bu sözüyle şunu [2 1 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:]

kasteder:] Zira 'bir', az olan olmasaydı bu durumda iki, hangi şeye izafe edilecekti. Onların her ikisine de çok denilirse her çokluk aza 15

nispetle söylendiği için bir'e veya b ir'den az olan herhangi bir şeye ki bir'den az olan hiçbir şey yoktur, izafe edilmemiş olacaktır ve dolayısıyla zo runlu olarak bir'e izafe edilecektir. Bir ise çokluk olan iki'nin kendisine izafetle söylendiği bu az olan şeydir.

20

25

[2 1 2] Daha sonra başka bir kuşkuyu ele aldı ve [dedi ki:] "Yine çok ile atın, çokluktaki durumu, uzun tle kısanın uzunluktaki durumu gibi tse bu durumda çok olan, çokluktur ve çokluk, çok olandır. Ne ki kolayca sınırlanan bitişik durumlarda bir ta.r farklılık vardır. Buna gı>re at olan, çokluk olacaktır ve bu yti.tden 'bir' eger at olursa çokluk olacaktır. Yine bu durumda ikinin çokluk olması da zorunludur. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Yi ne birisi şöyle diyebilir: Uzun olan her şey, hem uzun hem de kısadır. Kendisinden daha kısa olana izafetle uzun, daha uzun olana izafetle ise kısadır. Aynı şekilde her çok olan da

·-

.... .. .ı.ı ı ..w. ı.. _,,....,..

1 163

...A.ıı....; �'Y I ;}� _r.s r �'Y I 0 1,i �i_, [\-4.r.1 �t �I J U,_, ..JL...,.; \'I .r.-""' •-l_,.11 � � 0 1 �l,i [\-4.r.1 J! � t3 ıJ ! J:lil l J! J ı.z • ;s JS ı:ı iJ _r.s 4 1 L.+.:-9 J:i •

l:.A ı... � � ..l>l_,.11 ;r Jii r • ıfJt ..l>l_,.11 Jii •ıfl->t . Jl . . J:Ul l .!.U� .JA ..l>l}IJ ..l>l_,.11 J! ..Jl.,a; ÖJJ .ri' � ..l>l_,.11 ;r ö�I � 1 ..J� l.). .ÜI �I . ıJ �'Y I ı,_,A . . J_,J.ll J .:ıt W' .:ıts .:ıt Liatt_, [\JW1 _ı>-T

� Jİ �

_,.; 1 _r.s' ıJ lS L. I� � J:W I J �I ö� I J .!.U.lS' _r.Ai) I_, J._,J.ll -4� 1 J..... J...a::.- J u'}I.>. wı.;.. .:ı� .:ıt 'Y t r.s ö�ı_, ö.JS .!.U.lS'_, Liatt � ıJlS .:ıı L. öjS ..l>l_,.11 ı i � L. 'ôjS J:Al l .:ı_µ

,.

[" ' " 1

,,

�l J� .:ı i �W .:ıı,; �iJ [\-4.r.1 .!.U .lS' ıJ�'YI .:ı� .:ıt _,ı...,.a.. · l., l . . L 1. .L 1. .L L. J I 4,; l..,.; '1 L. l < L.S .. . -l iJ \S WJ [ Y ' Y'] J J.)l.p ..r.f:- cl!� iJ\SJ ö )S _,.; r.s >"' \.. ı:ı t >"' �I J...ai l.o.:i ljW. cl!� � r-l J �4 � \- l.A\:!::... I ..:.ıWWI � J .).ı..J I � J� �IJ ..:.ıWWI

l..r"

� .).ı..J I iJ\ı � t:; !

...A.I � iJ� iJT ":Jl !4.l� � J.) � .iJI .Y"J ı-' ":J I !l ı_;.:.4 � WI .�� I J..... � J li� iJ� .Y"J J b...J I

� .iJI ..!.L!JI l.l.A l..r" t) WJ [ Y \ t ] ö_;s:.ı ıJ ..l:>-1_,ll J. LA:i J J"\ı ı � ...J �J � .b:. l � ..l:>-1_,ll

,.

��

�J �T ö�IJ JLA:i ö�I � iJ� iJT J:1>. �_, [!Jlii ] • .l.A iJ 1,i • .ı.. J T� ":J � IS J. ö ;s "ıl _r.s .wı J!.e U1.::;... 4''-J �_, [!�_r.] .).ı..J \S 4...Ö �t_, � l+l ö)S ı:...i \S iJl ..L>I_, tf-! JLA:i

l+:-ls- J � ö .r.5 �! 4J J� ı;ı ı .. 1.:-!-\ı l � İJ � iJl J:l>. ö)S �t l+:-ls- J � ')' _, ö.r.5 �l l+:-ls- J� �J ö )S � t J � ')' _, _r.s 4' l � J � � .iJI .. WI J!.e l+-J� ...ib.; �\ı

Wl,i • JS l+l � ıjl l l. .)l>İ t� ":J ıjl l ö_;s:.JI 1.. t_, ö)S ..;l � �I �I l..r" �t .).ı..J \S l+-P� l ı:...i \S I� ! ..l:>-IJ tr. J LA:i

'•

,.

166

1

YA / l OTA (1)

M�tafizik Büyük Şerhi

Demek istiyor ki her çokluk, daha azı olanın çokluğu değildir ve her azlık, daha azı olanın çokluğu değildir. B u durum sayıdaki çokluk ve azlıktan apaçık ortaya çıkar. Bu nedenle bir'in, azlık ve çokluk bakımından iki sayısının mukab ili olması lazım gelmez. [2 1 5] [Aristoteles daha sonra der ki:]

•[Çokluk] konu bakımından

sadece bir'e tekdbul eder ve bu şekilde bir ve çokluk mtıtekdbildir. Tıp­ kı 'bir ve daima birler; beya.t ve beycı.tlar' diyenin sôn gibi. Zira bu ôlçılt ve ôlçıllen �Jeti olup blıllln birler, 'bir'in ôlçıllenleridir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bir'in çokluğa ve çokluğun da bir'e mukabil 10

olması ciheti, bir'in söz konusu olan bir'in türünden olan çokluğa tekabül etmesi cihetidir. Örneğin beyaz olan bir'in, beyaz olan pek çok şeye mukabil olması ve bir' i n de çok olanın birimlerinden biri olması gib i . İşte bu türden mukabele, ancak ve ancak ölçenin ölçü­ lenle, ölçütün ölçümlenenle ve sayanın sayılanla m ukabelesi olabilir.

15

Şöyle k i h e r çokluk, kendi türünden 'bir' i l e ölçülür/değerlendirilir. Bu nedenle o ikisi arasında zıtlık cihetinden bir tekabül mevcut de­ ğildir. Ne ki onların arasındaki tekabül, sayan ve sayılan arasındaki tekabül cinsindendir ki o da bu makalenin baş tarafında açıklanmış olan, bir olması bakı mından bir'in ve cevheri basit olanın, kendisin-

20

den mürekkep olan şeylerin ölçütü olduğu hususudur. [2 1 6] [Aristoteles daha sonra der ki : ] "Nasıl ki konum bakımın­ dan mukabil olan a.t olan değil 'bir' ise aynı şekilde 'iki' de çokluktur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Nasıl ki 'bir', azın çoğa mukabil olması tarzında değil de ölçüt ve ölçümlenenin mukabil olması tarzında

25

çoğun mukabili ise 'bir' ve iki arasındaki durum da aynı şekildedir. Bu ikisi çok ve az tekab ülü Larzıııda değil ölçen ve ölçülen tarzında mukabildir.

.....ı.ı ı .ı... ı.. r.-A' -·

.

·-

ı./' m J5 'ıl _, Ji l ı./' w ö;s ı./' ö;s J5 ı.r::l .:ıt --4.r. r � ı.r::l .!.ll ..LI _, 4.W ı_, .)J.J ı � ö;s:J ı r t � � .!.ll .>_, Jil ı./' . ö _;s:J ı_, 4.W 4 �'ıl l .)J.Jı � J..>- 1 _,.ll J.� .:ıl

w ö ;s

1

167

J. � .!.ll .lS.J Jüi J..>- 1 .,.U e-P _,.! 4 J. Lô.i.J [ \ J Li � ] [" ' o ] �t_, �t_, �t_, ı�t J..>- 1 _,_, J..>- 1 _, � \ll l J.,D •J:S J..>- l _,.11 J � J..>- 1 _, JS' .:ı t_, J..>- 1 _, J µ ı_, J:SO I '-" 1 UW. )' 4 41 _µ 1_, J..>- 1 _,.ll ö�I_, ö_;s:JI J..>- 1 _,.!I 4-! J.� � I �I_, [\--4.r.] J..>- 1 _,.! J..>- l _,.11 .!.lJ.) tf



ı./' � I ö _;s:Jl J..>- 1 _, 4-! J.� � I �I ı./'

ö_r.5 .) b- � J..>- 1_,_, � ö _r.5 ·l:-!ı� �� I J..>- l _,.11 �l.i.A � � J:SOI_, J..u...U J..l.WI �l.i.A 'ıl ! � � �LWI o.lA_, 4s-;. � J..>- I Y. J...lZ wı öJS J5 .:ıt .!.ll .> _, .)_, .lA..ll .)w ı_, '-:? ..u ı J. l.i::.l 1 w !.J .) Wd 1 � ..fa J. Lô.i � ı.r::l .!.ll .ll _, � � Y. .J .)_, ..u..J ı_, .)WI � 1.Ş .ll l J.l.i::.l l � � y. � .ı,; l � y. o .;A y:- � _, J..>- 1 _, y. � J..>- l _,.11 .:ıl 4.! LWI o.lA J_,t .



�;

w J�

.!.ll .lS J:Ull 'ıl J..>- 1 _,.!1 e-P ) 4 J.l.WI .Jl L.S_, [!Jl.i �] [Y \ ı] �_}. ..fa J..>- 1 _,.!I ö }SJ.l J. lWI .:ıl W"_, [ \--4.r.l �t ö}S �'ıll J..>- l _,.11 � r ':J ı .!.ll .lS r.sJl J:lil l �_}. ..fa 'ıl � J:SOI •!.rt. ı.s-\,_ w .:r-' ı \ �il r.-"' · ··'ıl ı.J -

-

,

,

·

.

168

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

[2 1 7] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ya bir şeye nispetle veya mutlak şekilde fwalıgı olması bakımından çokluk ise bôyle değildir.

..

[Bu sözüyle şunu kasteder:] İki'nin çokl uk olmasına gelince, o, ken­ disi nden daha az olana zait olduğu için söylenir veya o, mutlak çok­ l uk olarak mutlak çokluğun yüklendiği şeylere söylenir ki durum böyle değildir zira o azlıktır. (2 1 8] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •Aksine 'iki', mutlak şekilde

at olandır. ÇunlıU o, batıya sahip olan ilk çokluktur. .. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Aksine ' iki' , az sayıların ilkidir ki o mutlak olarak ıo

azdır. Çünkü ondan daha az olan yoktur. Bu nedenle çokluğun da ilki olmuştur. [2 1 9] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Bu nedenle AnaJısagoras 'btıttın eşya çoklukta ve ka.ç1lJıl1lkte SOTI.SU2: olarak birliktedir' derken doğru sc>ylememiştir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu, çokluğun az-

15

lığa tekabül etmesi ve küçüğün büyüğe tekabül etmesi bakımın­ dandır. Şayet 'bütün eşya küçüklük ve büyüklük bakımından son­ suzdur' demiş olsaydı bu hatalı bir söz ol mazdı. Şayet 'azlıkta ve çokl ukta sonsuzdur' demiş olsaydı bu durumda bir yönden yanlış bir yönden ise doğru olurdu. Yanlışa gel ince, bu çokluk ve azlıkla

20

nitelenen şeyin sonsuza kadar devam etmiyor oluşundan dolayıdır. Doğru olan ise azlığın çokluğa mukabil olması bakımındandır. Ne ki küçüklük demesinin nedeni, birbirine benzer parçaları n kendi­ si nden çıktığı karışımlar hakkındaki görüşüne göre, küçük ve büyük olanın sonsuza kadar bölünmesidi r.

25

(220] [Aristoteles daha sonra der ki :] •0ysa 'k11ç1lJılllkte' yerine 'wıkta' demeliydi. Zira şeyler, wıkta SOTI.SU2: değildir. ÇllnlıU atlık, batılannın dediği gibi 'bir'den dolayı değil, aksine iki'den dolayıdır. ..

.....,,.ı.ı ı � \.. �

l L.l ö .>ld lfJ •;s lfj� L.t,, [ ıJli �] [ n v]

tr. L.L,,. � lfj� J � ö }S"

i

�� I .Jİ L. İJ [ı�_r.] ı.!.U.lS

1

� ! J� L. ul ! � J '.:>Uo k ö JS lfjl ,,t 4:... Jii

!,

ö}S lfj� J ,,l

. ı.!.U.lS � llA.l I

_,,.

L. ı)s- ö .ll l j

�J 6..a.lk.1 1 ö;s:ı 1

f ı�_r.]

. ö;s J,,l ı.::..; lS ı.!.U.ll ,, 4:... Jii

169

� .lı.�

.bir- tr. 4l:ü ��I J. l ıJli �]

U:J.i # �I �l ��I J,,i � �� I J.

1

[ Y \ A]

� lfl ı.),,t

� Y-

� .)1 J')lk k

�_,i J JıJ��I � rl u.JI •.i+J.J [ıJli �] [T ' �] � � [ı�_r.] _µ ı,, i}SJI J �l::... _,;, U... ı.:...i lS ��I e::-:­ .:. - 1 1 (J! •< tı (.}'!1 . 1.A,- � .ili .:ıl 1 .1.4,- � .ili ., llA.ll � ö � Jli - ' � c:'.' I \ � .JA _r.::-rw �} .r � � � l.J _,;.-i l J:i � � b _,;, � �� I � .J l �I _,..., J � � tk.;. .J � ö ;s:J 1 J llA.l I ı) � b _r.);- J li _,l J tk.;. . : � ı.s'' 1 � 4.,. 1"t"' • ıJ" •- L. İ � � llA.llJ ö r"' "W � .:ı� l Jli� W!J ö;s:J I �\.i. � llA.ll .:ıi � � �ı_,..., L. İ,, _,;.-i � ı,S- � '"t"' .) ı�. ::.ı .: �. '-S'i ·l � .r.:-"'c:'.' 1 1 .J �- Ilı """ I . :j :1 'I .Jl

..

,.

..

ı

ı .

·

.

.

.



.:.

.

ı

\ ı.-a.t

J

lfj� Uill jo..Al lJ J� J� c:>l � c) � [ıJli � ] [Y Y • ] �� ' cJ� J. � Jli L.S ..l>l_,iJ Uill J �l::... ı.:..-:3

' o

1 70 1

Metafizik Büyuk Şerhi

j

YA I !OTA (1)

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Şayet bir kimse; ' oklukla nitelen

f

şeylerin, bir'de son bulmaları bakı mından azlıkta sonlu' olduğunu söylemiş olsaydı, bu doğru olmazdı. Aksine doğ u olan şöyle de­ nilmesidir; 'onlar azların azı olan iki'de son bul rrfıları bakımından

1

azlıkta sonludurlar' .

Aristoteles der ki;

ıo

[ 1 0 5 7a]

20

25

J

akfn

'Bir', konu bakımından çokluğun mukabili ir. Örneğin ölçüt ve ölçümlenenler gibi. Göreli gibi konu b ından mukabil olanlara gelince, bunlar bizatihi göreli olanların tümü değildir ki biz başka bir kitapta görelinin/muzafın iki şekilde söylendiğini/ kullanıldığını tafsil etmiştik. Bunlardan ilki, zıtlar gibi göreliler­ dir diğeri ise ilmin maluma göreliliği gibi olanlardır. Zira başka bir şey ona izafe edilerek söylenir. Bir'e gelince, onun bir şeyden, örneğin iki'den daha eksik olmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur Zira eksik olsa bile az değildir. Çokluğa gelince, o sayının cinsi gibidir. Çünkü sayı, bir ile ölçülen çokluktur ve 'bir' ile sayı, zıtlar tarzında birbirinin mukabili değil, aksine bazı göreli­ ler hakkında denildiği gibidir. Zira onlar ölçüt ve ölçümlenen tekabüliyeti gibi konu bakımından mütekabildirler. Bu nedenle 'bir' olan her şey, bölünmez denilen her şey gibi sayı değildir. İlim de bu tarz üzere maluma izafet edilir, fakat bu aynı şekilde döndürülemez. Buna göre ilmin ölçüt, malumun da ölçümle­ nen olması uygundur. Fakat burada her ilmin malum olması ve her malumun ilim olmaması durumu arız olur. Şöyle ki ilim bir şekilde malumla ölçülür. Çokluk ise ne az olanın zıttıdır ki bu çokluk kendisine ek yapılan bir çokluğa zait olan bir çokluk olarak azın zıttıdır, ne de çokluk her durumda bir'in zıttıdır.

ill.1 1 ı_} � l:.:.o ö�4

·-

.....ı.ı ı .Lu. ı.. .r--"' •.

1

171

� I .. l:-!-\j l ıJ! Jli Jli _,.lJ [ı-"-!_r.] J � ı:_ı l .JA '-:"' l � I J. �l_,..o � ıJ ..l>l_,.ll J l 4S�I � 1.1-° . J:lil l Jil .,,. � ..il i � )i l J! 4:-" l;.; � 1.1-° ill.1 1 ı.) � l:.:.. � l �

._....,ı ıı,_,ııa.;... t Jli

J. U. � I Lof.J � �I J!.. ö}SlJ r:;:i' _,.14 J.U.. ..l>-1_,.llJ l:.l...Ai

.lİJ .Jl..W I 1.1-° �I� � � I r:;:-.- # .Jl..W IS r:;:i'_,.14

J� .Jl..W I ı:.ıt y�I

ı.ı.. .r.f- ı.İ ..l>l_,.ll ı...TJ �l ciW.� _,A ,,ı.r- J� �� r_,1-l l Jl rLJ � .;>-�l.J ı:ı ıs ı:ıı ı.r:1 �� �\it J!.. ,,� 1.1-° �T ı:ı� ı:ıt � ,,ı.r- � öJS .>..uJI ı:ı � .>..uJI � # ö}SJI ı...TJ �T � ı:ı� �T W' J. ..ı...Al lS ı..ri \... tr. .>..uJIJ ..l>l_,.ll r:;:i' _,.14 J. � ..l>IY. 41.,S:.. r.r.· - 'L ı.r.ı .u, ı'+'. �ı�� ..::.ı li l..WI � c.I ı.r-u ı �. ıı J ı.r-"" ı �11 ı .u,• W' �,, ı.r. � 'i \... JS J!.. �T .>� .Jfi ..b-IJ ıJIS \... JS ı.r:1 41.JI • .l+JJ .>t..ı..;.\J � w-'>T ı...T

l.r.f'.,:.ı

·

,.

·

.

j!.. � )1 �.J r_,1-ll Jl ciL.;.� tfl l 1.1.. � J� rLJ l.J ı:ıt �� �.J r_,1-JI �l.J JŞ rLJ I ı:ıt ı'.J� ı:ıt J:l;.i .!fü

J� ı... er. rLJ ı ı:ıt .!ll �.J wP r.,ı.... JS ı..ri.J r,,ı.... J..s- JS ı:ı�

öfo �..il i _,;s:J t ı.ı.. J. �T J:Ull .>l...,.iü � ö�ı ı...T.J r_,1-l 4

Jl> JS � ..b-l_,1.1 ö}SJI .>l...,.iü 'i.J .>\....İt � -"-!je ö}SJ ö..Ulj ö..b-1.J

,•

172 1

j Aksine söylendiği gibi bazı bir'lerin zıttıdır. Çü+ü o bölünebi­ lir. Bölünmeyene gelince, o göreli gibidir, tıpkı r alumun sayısı

YA / I OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

olduğunda ilim gibi. Bir ise ölçüttür. Tefiir

[22 1 ] • 'Bir', Jzonu bakımından çokluğun mukdbilidtr. Ôrneğln ôl­

çüt ve ôlçümlenenler gibi• [sözüyle şunu kasteder:] ' Bir', örneğin az 1

ve çok gibi birbirine göreli zıtlar cihetinden değ\!, aksine örneğin ölçüt-ölçümlenen ve ölçü-ölçülen tekabülü gibi kendisi nde zıtlık bulunmayan izafet cihetinden çokluğun m ukabilidir. Bunu söyleıo

mesinin sebebi, daha önce geçen kuşkuda bir' i n , çoğun az olana tekabüliyeti cihetinden, çok olana mütekabil/karşılıklı olduğunu vaz'etmiş olmasıdır. [222] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Gôreli gibi konu bakı­

mından mukabil olanlara gelince, bunlar bizatihi gôreli olanlann ıs

tıım11 değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Sadece izafet yönün­ den konu m ütekabil iyetine sahip olanlar, kend i l eri göreli o l ma­ yan şeylerdir. Ancak onlara başka şeyler izafe edilir. Şöyle ki isim­ lerin şerh edildiği makalenin m uzaf/göreli kısmında açıkça ortaya çıkmıştır ki; göre l i iki sınıftır. Bunl ardan b i r i , bizatihi görel idir

20

ki o da iki taraftan her birinin varlığı n ı n izafette bulunmasıdır. İkincisi ise başkası bakımından göreli olandır. Yani başkasının kendisine izafe edilmesi yönünden kendisine izafet yapılır. Ör­ neğin hissedilir ve akledilir gibi. Zira akledilir ve hissedilir, akıl ve his bizatihi göreli oldukları için göreli o l u rl ar. Yo ksa bunlar

25

bizatihi göreli değildir.

• · .:,\j •· 'Y ı.j .11 1 L.tJ � ..Jl.,4...l lS � .11 1' *· � 1

.:. _ ı ı.r.ı. c.r-ı• W' ı.r-:'

� j:.SJI J!.. ö� � _,.14 J.U.. J.>.l_,.llJ ! .ı.l_,i .) � \ ..J l.,a..J I � � 'Y ö;>J I J. U.. y. ..1.>-l _,.l l • l r_ ı.r.l . ..r.-"' •'.i .;>-\rıJ .)ıu \tt>:i w..1.>-l ı... t �� w..1.>-İ :.r.f'_;, .)s- JLA...l l 0i -.JLWI o.iA _d- J � ...li J

1

1 75

l.+ ..1.>-IJ J5 .;J I ı./' o.iA J lg; I� -=... l; l..A..J I Lo �J..,.; � .;J I ı./' ü l..A..J I o.iAJ J l!.l l Jl J L,;.ı... J1" � v-:l .;J 1 ı./' J Lg; I� ü Wı..o -=---:J .;J 1 J l!.l IJ � 1 J J:.W 1 � . İ _,ı-ıı J � I � .)l.,4i � 0-4

.ı..l

.)y.-_,ll

Wl

ı:.ıµ [\�_r.] � 1 ci W.k _ı>-i --� JtAt - J .ı..l li v-:l ...; 1 1 .ı.- "":" ı .r. J J� -*' � ...:... � i ...;'l ..1.>-l_,ll 0� 0i



r--L .d- 0� J. r--L >"' .. ..? � >"'

[\�_r.] .).M.ll

v-:l J �İ ...; µ � 'ı/ I

� i >"' ı... 0� 0i i )-! ..1.>-l_,ll J� ı./' o.iAJ �İ

0-4

C:

-l_,.Ll �LWI ö�I LoİJ

,,

ı 76

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / lOTA (1)

Bununla sayının tanımında, 'birlerden mürekkep olan çokluktur' şekl inde söylenenlere işaret etmektedir. B u nedenle [demiştir ki :]

•çıınkıl sayı, bir ile Dlçıllen çokluktur. • Yani bir ile sayılan çokluktur. [227] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve 'bir' ile sayı, ntlar tar­

nnda birbirinin mukdbilt değil, aksine ban gôreltler hakkında de­ nildiği gibidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Sayı, zıttın mukabe­ lesi tarzında değil, aksine bizatihi göreli olmayan göreli türünden mukabele ile bir'in mukabilidir. Bunu söylemesinin neden i, önceki kuşkuda, çokluğun bir ile tekabülünün az olanın tekabülü gibi zıtlık ıo

tekabülü olduğunun vaz'edilmesidir. Bu nedenle bu sözden bir'in az olması lazım gelmiştir. [228] Bir'in tekabülünün, göreli türlerinden birisi gibi olduğunu söyleyince bunun örneğini verdi ve [dedi ki :] •zira onlar ôlçılt ve

ôlçılmlenm tekabilltyeti gibi konu bakımından miltekdbildtrler. • 15

[229] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu nedenle 'bir' olan

her

şey, bDlıınmez denilen her şey gibi sayı değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle çokluğu ölçen bir'in az olması lazım gelmez. Çünkü ölçen 'bir' , ölçülen bazen aslında bölünmez olduğundan, bazen bölünmez olur. 20

[230] ·mm de bu tarz tızere maluma iz.afet edilir, fakat bu aynı şekilde dôndilrillemez• [sözüyle de şunu kasteder:] Malum/bili­ nen, tıpkı ölçülen in ölçütle bili nmesi gibi ilimle bilinir. İlim bu türden bir izafetle maluma görelidir. Oysa aksi b u şekilde doğru değildir. Demek istiyorum ki nasıl ki her ilmin bir malumu varsa

ı.!U.ü_, ,)ı,.T &" t?r ö)S �l ,)..uJI -l>- � J:i L. J! ı.!U � � . -l>-l y, ;,,)_,..ı..... ö)S \şl -l>-ly, � i}S ,)..uJI ıJl,i ıJü

� l..

tr.

,)..uJl.J .l>-l_,11 � _,14 J.U,_, [!Jü �] [Y Y V] • 'J ı;; L.S ı . ..wallS' -�· ı:.ıl � L....; •I ıJ � J [! ..L• .r.. ] ..::.ı li l..W I ..wall '"I'�li.S 'ı/ ,)..uJI J.� � '-:? .ÜI Jl..W I &" tfl 1 �li.S J. � ı.rı.r. ;, �I Lıl İ ..l4:.JI .!.l.!..1 1 � � _, �� ı.!U.) Jü L....; l_, �I� liL,.a.. ı ..._ - 1\ 1.1.4; 1 ı :ı ı 1 .1.4; L. l • . ..!.Ü .ÜJ 4.ı..wallı 41.1.A..o � J ı.r.--l_,11 ıJfo. ı:.ıt J _,AJ I l.lA

&"

İ)

Jİ J l.,.2..J I e .,; i &" tf J!.o -l>-l_,11 J. 1.4; �! Jü w_, [ y y Al . �I_, J,:SJI J. l.it L.S � _,14 J. tAj �l,i [!JW] ı.!U.) J�

-l>-1.J .JlS' L. JS � tWI •J.+IJ [ıJü �] [ Y Y �] � .:ıfo. ı:.ıt ;,� l)..ll. ı�ı_, LılS' � i )! � ı.!U.ü_, [!�_r..] _;:); Lıfa ..li i..)WI Lı� � _;:); Lıfo. ..li J...l.W I -l>-1_,ll Lı� .�t �

,

.

,)� _,.;

r,ı-.ı ı � l 4tl..b }l 4 trl ı ı .ı.- � J LAt r-W ı_, ı...ı _,,; _, [ n · l J fi L.S r-W4 J fi i ,ı-.ı ı ı '-:? i ı.!U� J!.o � � �.J 4.il..,.; )J I &" tfll I� İ ,L-11 Jl Jl.,.a.. .JA r1-l 1.J � 4 � I i _,ı..... � � ı:.ıl L.S ıJfo. .:ıi � i ı.!U.) J!.o � �.J

"

178

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

her malumun da bir ilmi olması doğru değildir. Kastettiği akis şu­ dur; her ölçüt bir ölçülenin ölçütüdür ve her ölçülen bir ölçütün ölçülenidir. [23 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Buna gôre Ümin o� malu­ mun da olçtırrılenm olması uygundur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Buna

göre en doğru olan, ilmin ölçüt malumun da ölçümlenen olmasıdır. [232] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Fakat burada her ilmin

malum olması ve her malumun ilim olmaması durumu arız olur. Şôy­ le ki ilim bir şekilde malumla olçıılıır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat her ilmin malum olması yani ölçenin ölçülen olması ve her ıo

malumun ilim olmaması yani ilimle bilinmesi durumu arız olur. Şöyle ki ilim bir şekilde malumla bilinir.

at olanın tıttıdır ki bu çokluk kendisine ek yapılan bir çokluğa z:ait olan bir çokluk olarak atın tıttıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Çokluk ise [233] [Aristoteles daha sonra der ki :] •çokluk ise ne

15

azlığa mutlak olarak tekabül etmez, aksine az olan, ancak başka bir çokluğa ziyade olan bir çokluğa tekabül eder. [234] [Aristoteles daha sonra der ki : ] '"Ne de çokluk her du­

rumda bir'in tıttıdır. Aksine sôylendiği gibi batı bir1mn tıttıdır. Çünkü o bOltlnebilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ne de çoklu20

ğun azlık bakımından her bir olana zıtlığı bulunur. Aksine bazı bir'lere zıttır ki bu da bölünen bir'dir. Bölünmeyen bir'lere gelin­ ce, bunlar tıpkı ilmin maluma tekabül etmesi gibi çokluğa teka­ bül ederler. İşte �ltlnmeyene gelince, o gOreli gibidir, tıpkı ma­

lumun sayısı olduğunda ilim gibi• sözüyle buna işaret etmiştir.

••

.....ı.ı ı ..w. Lo .r--"' •.

JŞ � JŞ JS l:.lj � w- �.r. � � r_,L.... JS iJfo. iJ İ

1

179

- � � � � jSJ �

r ,t-l l � IJ J=5' r-LJ I iJf iJfo. iJf J:.l;.J (ıJli �1 (H ' \ 1 . � ı r ,t-ııJ JŞ � ı iJ İ J;--\tı iJfo. iJİ J::1>d [ı�.r.1

�J r _,1.... � JS iJfo. iJf vi' fi �J [ıJli �1 [Y Y'T ] �J [ı�.r.1 r,t-l 4 J� ı... tr. r-1-1' iJt ..!ll .)J \.ili. r_,ı..... JS 1.Jfo. "YJ � jSl.SJ I 1.Jfo. � i ı..: _,L.... � JS 1.Jfo. 1.Jİ ,._,;, fi ..J fi ..u ı... tr. r-W ı 1.Ji .!.lJ.)J r-W 4 ..J fi � i \.ili. r _,ı..... JS · r ,ı.-ı 4

J. �t J:l.il l J.Lfj � ı}SJI ı...tJ [ıJli �1 [ n r1 ı... iJ [ı�.r.1 ,) � 4-:iP �;.- ı;sJ ö J."ı lj ö..t>-IJ •% �.ll l �I

u..

,

.

� I ö �I J:Ul l J.� Wl J. J '.>Uok Uil l J. IZ � '-fj l-i ö �I - �_ı>-i ö)S ı.)s- ö.)�j � ;r J\Z

� J. J b- JS � ..t>-1_,ll i}SOi .)l.,.iü ":ılJ [ ıJli �1 [ "\'1" t ] � J. Uil 4 ..t>-IJ JS ö�I .)\..Aj "YJ [ı� .r. 1 r'- .;"J J:i W" �� .:..ı l ..t>-_,ll

;r

� 'l

ı... L.İJ � � .ll l ..1.>l_,ll .JAJ .)l>� I

ı �� � J.) � .ll l _,.- l.iAJ r,t-ll r-W I J.� W" ö�I J.�

r ,ı.-u ı �..u. İJ lS' İJ 1 r-LJ lS'

....;

w...J lS' _,.; � "i � .ıı ı ı... tJ

,,

1 80

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Bölünmeyene gel ince, o, ilmin maluma mukabil olması gibi tekabül eder. Yani eğer ilim malumun sayısı ve ölçütü olursa.

[235] •Bir ise Olçılttıır• [sözüyle de şunu kasteder:] İlmin ma­ lumun ölçüleni olması gibi, bir' i n bir olması bakımından ölçülen olması durumu arız olmaz.

Aristoteles der ki;

ıo

15

20

25

Zıtlara gelince, bunlarda bir mutavassıtın olması mümkün­ dür ve bazı şeylerde zıtlar arasında mutavassıtın olması zorunludur. Zira bütün mutavassıtlar ve mutavassıta sahip olanlar aynı cinstedir. Zira biz, değişenin zorunlu olarak öncelikle ken­ disine doğru değiştiği şeylerin tümüne mutavassıt diyoruz. Ör­ neğin hareket, kalın (mehuze) telden ince tele (hadde) doğru olursa öncelikle daha mutedil olan name olacaktır. Aynı şekilde renkler d e böyledir. Eğer hareket, beyazdan siyaha doğru olur­ sa siyahtan önce evvela kırmızı ve griye doğru olacaktır. Diğer şeylerde de durum böyledir. Bir cinsten başka bir cinse doğru değişime gelince, bu sadece arazi türde olabilir. Örneğin bir renkten bir şekle değişim gibi. Şu halde mutavassıtlar ve mutavassıta sahip olanların bir ve aynı cinste olması zorunludur. Fakat bütün mutavassıtlar konu bakımından mütekibil olan şeyler içindir. Zira bizatihi değişim sadece bunlardan olur. Bu nedenle konu bakımından mütekibil olamayanların değişmesi mümkün değildir. Şu halde değişme ve değiştirme1 konu bakımından tekibülden olur. Konu bakımından mütekibil olanlar­ dan çelişkiye gelince, o kesinlikle bir mutavassıta sahip değildir. ı

Metinde ' la tağayyür' şeklinde ifade edilmiş olsa da 'tağyir' formunun anlamını tercih ettik.

�l � l. �

.J ! l.J � J ..:JU.....,,::.J I l+] � l.J ..::J U..._,:..j l •.l+J.J lf!I� � ..lüi o.l.A � � � e::J' _,!4 � U::.. --�� ..:JU....._,:.J I

� ,r.:İÜ.J ..r,:A:)I iJ� ı i� e::J' _,!4 J.La:; � � I � iJl � � tWI �I J....p ltJ � � I L.t r:::!' _,!4 J.U. � I �.J r:::!' }4 � \.WI

,•

1 82 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Çünkü çelişki, cüzlerinden herhangi biri daima hazır olan konu bakımından tekabüliyettir ve kesinlikle bir mutavassıta sahip değildir. Konu bakımından olan diğer tekabüllere/karşılıklı­ lıklara gelince, bunların bazısı görelidir, bazısı ademdir bazısı ise zıtlardır. Göreliye gelince, zıt olmayanların hiçbiri bir mu­ tavassıta sahip değildir. Bunun nedeni onların aynı cinste ol­ [ 1 0 5 7b]

mamalarıdır. İlim ve malum arasında bir mutavassıt yoktur, aksine mutavassıt büyük ile küçük arasındadır. Tefsir

ıo

[236) •zıtlara gelince, bunlarda bir mutavassıtın olması mtimkundür ve ban şeylerde zıtlar arasında mutavassıtın olması .torunludur• [sözüyle şunu kasteder:] Öteki mütek.abiller arasından zıtlara özgü olan, bazılarında mutavassıt bulun masıdır. Bunun sebebi, kendisin­ de zıtlar bulunan bazı cinslerde zıtlar arasında mutavassıtın zorunlu

15

olarak bulunmasıdır.

[237) [Ari_stoteles daha sonra der ki:] •ztra btittin mutavassıtlar ve mutavassıta sahip olanlar aynı cinstedtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu zorunludur çünkü mutavassıtlarla, arasında mutavassıt bulunan şeyler aynı cinstedir ve zıtlar bir cinstedir. Bundan dolayı da büyük 20

öncülün döndürülmesiyle mutavassıtların zıtlarda olması lazım gelir.

[238) Daha sonra mutavassıtınlortada olanın ne olduğunu be­ ti mledi ve [dedi ki:] •ztra bt.t. değişenin .torunlu olarak ôncelikle kendisine doğru değiştiği şeylerin ttimtine mutavassı t diyoruz • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mutavassıtın manası değişenin öncelikle ve 25

bizzat kendisine doğru değiştiği şeydir. Yani bir zıttan diğer zıdda değiştiği zaman .

r1

tt -\

t\_

.r

·

t .:;� �'f ).

r 1•

C:: r

�· t. �.

1.

:t. _

......



.r

-

-



o



l:

C: .... . ..

'

l

�.

>

......

..c

'-

......

-ı. .

'-

ç

c:: '{;':

1....

r: "'- ·





c..

-. t. . E! \ � � t r.� t.'...� �'- · :[ 1 �. · . J � � � .. il •

·-

C· G�· · r.,. -E r . �� � ç L z. (• t ç b � f Ç::. 1:. l ;. ; t �� � \ � f t '- � ı � ·� 1 f."- .C.· il\. · . r lr ·

r,

� 1[

t

..c .r: "I. .

· .

'-

· � f. �· ...... ı •e · ':;"' � · . ·� -r � t - . � --



... .

\;

11 ·



'-

.b �

ı.:-

C: ,_...,

r. -ı.ı;-;.

ı..

.c. " I.!.

ç

l.p_ ..

......

f" ''-

""... : l. � � C.·

� G. t .r

r t: 1 t: ır.. � Jf 1� t. F"

'-·

1. '1 r





·

1 C.· f ı )-� � " f. � �C.· f . f � � ·'-. . � t Ç::.

l

'-

·

f. ·�

.f fi



11 •

·c:

J:

':;"' l ""' �

......



\



-

.

.r

r � E � çr... � 't... � 'ı..f" "' _:.. ç .

\;

..

. ·

1. r f r..v-· '"' L li\ l.

r,

t C.· c. · ..c !l c.-: � ��!l

(.

c..

"'

. · f l ·\· � · . � h �. ':lt 't �� b r· .� t fi · L •

·�

- �_:.. l.p..r. � · '· .f "f � C.. ç4 ç . ..c -. t- . . ) r.s. �i... � ''- 'ı.f . · �

c



:: .�· !!..

.çı

[ '-·

ç 1: fi

[ -



. �cı;' � t .� r '� r f r 1 J 1 � t!

·

'" -

.r

'-

-· ·

{ .f

ı..

...

00 "'

1 84

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA (1)

[239) Daha sonra bunun örneğini verdi ve [dedi ki :] •ônu:gin

hareket kalın (mehuze) telden ince tele (hadde) doğru olursa Dncelikle daha mutedil olan name olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ör­ neğin en ağır nameden en yükseğine doğru olan değişim öncelikle ağır name ile yüksek name arasındaki nameye intikal eder, sonra yüksek nameye intikal eder.

[240) Daha sonra başka bir örnek verdi ve [dedi ki:] •Aynı şekilde

ıo

renkler de bôyledir. Eğer hareket, beyaz.dan siyaha doğru olursa si­ yahtan Dnce evvela kırmızı ve griye doğru olacaktır. Diğer şeylerde de durum bOyledir. • [Bu sözüyle ş u n u kasteder:] Beyazdan siyaha doğru hareket, ancak öncelikle mutavassıt renklere doğru olur. Daha sonra beyazın mukabili olan diğer uca doğru olur ki o da siyahtır.

[24 1 ) [Aristoteles daha sonra der ki : ] •Bir cinsten başka bir 15

cinse doğru değişime gelince, bu sadece aratt ttırde olabilir. ôrnegt n bir renkten bir şekle değişim gibi. • [ B u sözüyle ş u n u kasteder:] Bunun sebebi ş udur: Değiş im b i r zıttan diğer zıdda doğru olur. İki zıt ise ayn ı cinstedir ve mutavassıt olan da zıtların cinsindedir ve o değişimin öncelikle kendisinde vaki olduğu şeydi r. Cinsten cinse olan yani tek cinste olmayan değişim ise ancak ve ancak

20

bilaraz olabilir. Tıpkı dediği gibi değişenin renkten şekle doğru değişmesi gibi.

[242) [Aristoteles daha sonra der ki :] •şu halde mutavassıtlar ve mutavassıta sahip olanlann bir ve aynı cinste olması .wrunludur. " [Bu sözüyle şunu kasteder:] Değişim öncelikle zıttan vasat olana 25

doğru, daha sonra ikinci zıdda doğru olduğuna göre ve zıtlar açıkça ortaya çıktığı gibi aynı cinste olduğuna göre bu durumda mutavas­ sıtların ve zıtların aynı cinste ol ması zorunludur.

:ı.,ı ı

......ı.ıı .ı..u. Lo -·

....;_,...

.r.:--4'

·-

1

1 85



�rJI c:>l L. J!.e l ! Jlii 1 ı.!fü J � J İ � [n - �] Jl!.. [!�.r.1 L..H, ıjl l � I J � ,,t � ö.>l>JI Jl ö�_p.Wı ı:ı 4 cJ� W l lA�l J! � I �İ � c)� ı.Ş ..ÜI �I ıJİ �fü

J:i ô.) l>J l.J

•l_;;-1 1

0:! ıjl l � I Jl

;;1_;;-1 1

� I � \r,,i J-4=: . ö.) l>J I J l � ıJİ

..:.JlS' ıJl c:>ı_,.1\11 J cll ..ıs,, [!Jlii ] _,.,;-T J � J İ � [ n · 1 � \11,, _,.-.\i l Jl �.Jt � ,,_,... \1 1 Jl �\1 1 � �_r-J I

Jl � wı ,,_,.... \ı ı J! �\ı ı � �,,,-ı ı ı:ı l [!�.r.1 .)_,...\ı ı J:i __...;. µı J lA.J 1 .;::>-\ı 1 ._j )al 1 J ! \;; � � \r .J i 4k.... _,:.J 1 cJ ı .,,ı \ı 1

..)\_,_! 1 ,,.,. .J

"

� l � _,.,;-T � Jl � � � L.t,, [!Jü �] [n ' ] Jl ..wJ I � y> � I ıJİ .!.ll � � � l.J [!� .r.] __...;. _;J I t_r. � I ı.) . ..:.. Ua... _,:.Jl.J ...l.> I J � ı.). ıJl..wJI,, ..wJI Jl � � �I L. İ.J �I 9 ! � \r,,i ı.Ş ..ÜI .. � I yı. ıJl..wJI

'-:9 ı..>. ..Ü I Jü

W' __...; _;J 4 � ! cJ� '.)\j ...l.> I J � ı.). � ı,S..ÜI . �l . � · F Jl ı:ı.,,ı � � � ı:ı i J!..o

ltJ � l.J .k...,,:.JI ıJfo. ı:ıl )...A.e I�� [ !Jü �1 [ Y t Y ] � \r,,i .k..._,.il J l ..wJI � �I ıJ lS' l�l.J [!�.r.1 .JA .JA � � ;l)a..ö 4 11� � W' ...l>- 1.J � � .)1...1..;o \r l ..:.J lS'.J '-İ l!ll ..wJI Jl

I•

.J...,_,:.J I

. ...l>- 1 .J � � .> 1...1..;o\r l,, ..:.. Ua... _,:.JI c)� ıJİ

,.

1 86 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[243] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Fakat btıtıln mutavassıtlar konu bakımından mutekc2btl olan şeyler içindir. Zira bi.tatthi değişim sadece bunlardan olur.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mutavassıtlar zıtlar olduğu için birbirlerine doğru değişim de yine bizzat olur, tıpkı uçlardan onların tavassutuyla olduğu gibi.

•au nedenle konu bakımın­ dan mutekc2btl olamayanlann değişmesi mumkıın değildir. Şu halde değişme ve değişttrme• konu bakımından tekdbtilden olur. [Bu söz­ [244] [Aristoteles daha sonra der ki: ]

..

leriyle şunu kasteder:] Bu illetten dolayı yani zıttan zıdda olan deıo

ğişimin, birbirine bizatihi mütekabil olmayan şeylerde söz konusu olmaması nedeniyle değişim, tekabüle kon u olan şeylerde meydana gelir. Bu ilk sözün aksi bir durumdur. Şöyle ki ilk söze göre değişim zıttan zıdda doğru olarak vaz'edilmiştir ki buna göre değişimin önce m utavassıtlara olacağı açıktır. Burada sanki değişimin mutavassıtla-

15

ra doğru olmasını ortaya koyduğunda buradan değişimin zıtlardan olmasını gerekli kılmaktadır. Şöyle ki durumlarına bakıldığında bu şeylerin döndürülebilir olduğu anlaşılmaktadır.

'"Konu bakımından mtltekc2bil ol.anlardan çelişkiye gelince, o kesinlikle bir mutavassıta sahip değildir. Çunkıı çelişki, cilrlerlnden herhangi biri daima hatır olan konu ba­ kımından te1ıı2btıliyettir ve kesinlikle bir mutavassıta sahip değildir. • [245] [Aristoteles daha sonra der ki :]

20

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Çelişki ile murat ettiği, iki çelişik diye isimlendirilen olumlu ve olumsuzdur. Buna göre demektedir ki mü­ tekabillerden olan iki çelişik arasında hiçbir vasat bulunmaz. Bu da 25

şu bakımdandır; iki çelişikten biri kaçınılmaz olarak daima varlığa sahiptir. Dahası onlardan birisi sürekli olarak varlıkta hazır bulunur. Bu durum mantık disiplininde apaçık ortaya konulmuştur. 1

Metinde 'la tağayyür' şeklinde ifade edilmiş olsa da 'tağyir' anlamını tercih ettik.

·-

.......ı.ı ı .ı..... ı.. r--4' -·

1

1 87

� }4 � U:. � 'jj ..:.ı lk..._,:...1 1 � � J [!Jli �] [Y ! Y'] Ö.)l..,a:... ..:.ıl.6.... _,:...1 1 (.j\j J [!-4J:J lfjl� � J...ü o ..İ.A &" �µ ...; 1 .,,.ı..'1 1 &" (.jfo. w- ..:.ı1.l.l4 � J! � &" �1 �i (.jfo. · l+k-- fa.

J. IZ ':i '1" 1 � ı:>t � ':i u.JI •.l+IJ [!Jli � ] [n t ] [!-4_r.] � }4 �lWI &" .r.}üJ _;.:id i ıJ� 11µ � }4 .jl l � '1 ..ı..,a_l l J! ..ı...aJ l � �1 (J � -../" .jl l u.Jl • .l+J J �

�1 (.j� ı 1 � ..:.ı1.l.l4 � J! � �lA::..o ..::...-:1 ı.!.l.J;,_, J_,\ı ı J _,AJ I � l..İ.A (JlS_, J.l..ô l Js- �_,....;. r-1 1 ��'1 1

..ı...aJ l J! ..ı...aJ l � (Jfo. �1 (J İ 4::i � -' W J_,\ıı J_,4)1 ıJİ ..; ts 1.ı.. _, ..:.ı l.6.... _,:...1 1 J! \r_,i (Jfo. � 1 (Jİ ı.!.l.J;, J:-9 � � ı.!.l.J;, J:-9 �r İ �



,

.

i ) i ..:.ıl.6.... _,:...1 1 J! ı:, fo. .,r.:A:l l (Jİ 4::i e:!' _, w

� � �\1 1 • .ı.. (J İ ı.!.l.J;,_, .)1._w,\1 1 � �1 (.jfo. ı:,i .�

\.+i İ

ı.r::1' �I ı... t � }4 J. IZ ırJ I &"J [!Jli �] [ n o] • · J.>.t c::!'· Y'L. U.\.A.. � ' •· 1 1 "":.ıI:"� J....,J ı'1-'.ı :,ts 1�· ·t 1�· ·t?." .;4' l>- "" . � J � _,.; �L:... ö t--l l '-:J Ui_, � r-11 4i:J 4 [ ' -4 .r.l l�t (Jİ J:-9 � .k... _, � (Jfo. ı.r:1 ..:.ı��ı � � W l (J l t.-�i J. Wb t.-�i � .J>:" .,ıı � '1 �.wı � wı . Jh.:..J l �l:...,.. ı..İ J_}Z L...o � 1.ı.. _, l_r.;l>- l�İ � (j fo.

"

.)

T .

1 88

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

[246) [Aristoteles daha sonra der ki : ) •Konu bakımından olan

diğer tek4btıllerellıarşılıklılıklara gelince, bunlann b� gDrelidir, b� ademdir b� ise .ntlardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:) Mü­ tekabillerde 'mıdır' sorusuyla vaz'edilen şeyler dört çeşittir: Olumlu­ olumsuz, görel iler, meleke-adem ve zıtlar.

[247) [Aristoteles daha sonra der ki :] •Göreliye gelince, .nt ol­ mayanlann hiçbiri bir mutavassıta sahip değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Göreliye gelince, onlardan zıt olmayanların mutavassıtı yoktur. ıo

[248) [Aristoteles daha sonra der ki :] •Bunun nedeni onlann aynı

cinste olmamalandır. ntm ve malum arasında bir mutavassıt yoktur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bazı görelilerde mutavassıtın bulunma­ masının sebebi şudur; iki görel iden biri bazen bir cinste olurken diğeri başka bir cinste olabilir. Örneğin ilim ve malum gibi . Zira 15

ilim nitelikte malum ise cevherde bulunur. Bu nedenle [demiş­ tir ki:]

•ntm ve malum arasında bir mutavassıt yoktur. " Buradaki

ma edatı muhtemelen olumsuzluk edatıdır. Yine azarlama cihetin­ den soru edatı da olabilir.

[249) •AJıstne mutavassıt bılyılk tle lıt1çılk arasındadır• [sözüyle 20

de şunu kasteder:] Mutavassıt, ancak kendisinde zıtlık bulunanda olur. Örneğin büyük ve küçük gibi. Zira bunların arasında 'eşit' bulun ur.

Aristoteles der ki;

25

Açıkça ortaya çıkuğı üzere, eğer mutavassıt olan şeylerin tümü aynı cinste ve zıtların mutavassıtı oluyor ise bu durumda onla­ rın söz konusu zıtlardan mürekkep olması zorunludur. Zira ya

c.. ·G-

J: f 1· � [·. t 8

[

�. 'Ç

.c f( �·

� � :. \ ·

Ç;:.

tt"

� •

f 't[·li\. C..·



"

l_ r tc... (i;ı

I.;

. 1:-

·

'€.. .( � ı: . ·

E�

l...l..ô l ıJfa;-J .>1...l...;\ı l J:i L.. ,. � 4.i\s J\-11 o.İA ı.P ıJlS ıJ! L.. J!.- J.,,...ul lJ �I

IJ°

J_,..al l ıJ� .>1...l..ô\ı l

..:J�

'11 1 J_,...ul l 0"41 c:' � _,,.:.� IJ J_,A.. ıJ_,l L.A�tJ .>l...l..ôt ,,_,...\ı lJ h'il

'11 1 ı,ŞJJ J:i � � ö.>l..,A.. o.İA I�� J:i c:' �IJ J.,A.J I �I IJ° ..:Jlla.... _,:.11 o.İA ıJ_µ }St .>l..,4; �..wJ I t_r. � � ,,_,...\ı ıJ h\ıl cft L..:i ı/' if ' ı:ıı_,ı\ıı � J!.- J.,,...ul lJ J� IJ° o.İA ıJ� ıJlJ ıJ_,lJI y> �IJ J_,...ul l

IJ°

o.İA J l.A; ı:ıl

ht L..1 �IJ JS ı:ı_µ '11.J JJ\ıl .>1...l...;\ı l ıJ� 'J ı,ŞJJ L..

L..:i

o.İA ıJfa;- I�� .k...p _,,.:.İ ,.� Jt ,,_,...t L..1.J � ı:ıt � '�� � ı.jllJ J.,.aA; if ' JJ\ıı J.,,...ul lJ JJ'Jı

.>l...l..ô\ı l

cft.

4.İ� � ı.} .k....,,:.O ,.�

..:.-:J '11 1 .>l...l...;\ıl �J \rJl o.İA °t?f" ..:..-:! ı.jl l IJ° °t?f" �IJ � ı.} � I ıJ� ı:ıt )a....a..t IJ° � t?.rı � .>1...l...;\ı l L..t 4.ݵ °t?.J'" .r.}- ı:ı� Jt �4 ıJfo. 4:... �IJ 'JJ L..1.J lf.15' L..! 4la...._,:.l l L..tJ jslJt '-!"" I�� � IJ°

ı.İ � ı:ıt J:i ·ır-1 1 l.i.A ı.İ .;.:-id i ı:ı� ı �µ .>1...l...;\ı l IJ° ·� cft. L..:i �t o.İAJ I�� }StJ Jil 4:... �IJ � ıJ� 4.ݵ o.İA

t?r-J I ı:ıµ 4k..._,::.. t?r-J I _,,.:.\ıı � �tJ .>l...l..ô\ıı jit _,,.:.\ıı IJ°J ;st L.A�t IJ° L.. tr. 4.i l J� Jil _,,.:.\ıı IJ°J ;st L.A�t

IJ°

' ·

"

192 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

Bütün zıtlardan önce, bıtfka hifbir şey cinsteş olmadığına göre bu durumda mutavassıt, zıtlardan meydana gelir. O halde bütün alttakiler, zıtlar ve mutavassıtlar ilk zıtlardan oluşacaktır. Tefiir [250] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Açıkça ortaya çıktığı ııtere,

eğer mutavassıt olan şeylerin tilm1l aynı cinste ve zıtlann mutavassıtı oluyor ise bu durumda onlann sO.t konusu .tıtlardan mılrekkep olması zorunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıkça ortaya çıktığı üzere eğer mutavassıtlar ve zıtlar ayn ı cinste oluyor ise ve mutavassıtlar ıo

da zıtlar arasındaki m utavassıtlar ise bu durumda mucavassıtları n, aralarında bulunduğu zıtlardan mürekkep olması zorunludur. [25 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki : ] ·zira ya onlann herhangi

bir cinsi olacak veya olmayacaktır. Eğer onlann bir cinsi olursa, bu durumda o .tıtlardan Onceki bir şey gibi olacaktır. • [Bu sözüyle şunu 15

kasteder:] Zira zıtların cinsi aynı olacaktır veya aynı olmayacaktı r. Fakat eğer onların cinsi ayn ı olmaz ise açıklandığı üzere bunlar zıt olmayacaklardır. Eğer onların cinsi aynı olursa bu durumda söz ko­ nusu cinsin, zıtları kabul edici olması zorunlu olur. [252] [Aristoteles daha sonra der ki :] "Ve .tıtlan yapan fasıllar-

ıo

dan Once .tıtlar bulunacaktır. • Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu durum­ da da zıtların kurucusu olan fasıllardan önce de zıtlar bulunması gerekecektir. [253] [Ariscoteles daha sonra der ki :] •zira suretler, cins ve fasıl­

lardan olur.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira türler, 25

fasıllardan terekküp eder (bileşerek oluşur) .

c i n sl erden ve

....,,ı.ı ı � l. .,.-A;

,)l..ı..;.�I 4r U......,:..J U ,)l..ı..;.�I c;-.- � W� _,>t �t ı.:.-:J �1.J

1

193

,.

.J,,�1 ,)1..ı..;.� l lr U....._,:..1 1,, ,)l..ı..;.� IJ � � I c;-.- ıJ� I � �



W" .J"' .J"' �

,)l..ı..;. � I .ı.,.

..1.>IJ � .} ,)l..ı..;.\' IJ ..:.ı lk.... .,;:.o.JI ..;..i lS ıJı,; [!�_r.] •

..li

W"

°4.:S..r"

J U....._,:..i l ..;..i lS 4Jl.J \ J _,i [ T o • ] 4Jfa .:ıt � ,)l..ı..;. '.>U U..... ,,:.e ..;..i lSJ

4r

� .öa.... _,::.. ı./' .ua.... _,:..ı ı ..;..i lS,, � . � .öa...._,::.. ı./' ı;ı ı ,) ı ..ı..;.\' I 4r 4.:S..r" .öa...._,:..1 1

ıJfa ıJİ �ı_,; ,) ı ..ı..;. \' I

4Jfo. \it Lo l.J Lo � l+J ıJfo. ıJt Lol 4.i� [!J\.i � ] [T O \ ) � Lo ,.ı.r- 4.its' J 6JI .ı.,. � ıJ� � l+J ıJ lS ıJ � l+J

\'



,.

ıJİ Lo !J ..1.>IJ � ,) ı ..w.":>U ıJ� ıJİ Lo ! � ı,; f ! �_r.] ,)1..ı..;. � 1

.> l..W.İ � t1 ..1.>IJ � l+I � t1 ıJ ! � ..1.>IJ � l+I ıJ� �I .!fü ıJ� ıJİ i _H ..1.>IJ � l+I ıJ lS ıJ ı,; � Lo � . .>l ..W. ":>\.l �Ü

ıjl l J,...ul l � ,)l..ı..;. t 4J ,,S:.:.-J [!Jli �J (T o T ] 4:... � I J _,...aAJ I J:i ,) ı ..w.i 4Jfa ıJİ � J [!�_r.] ,)l..ı..;. � I . .) ı ..ı..;. � ı ..::.... _,A;

..:.ı.r.""

cJl,İ (!�_r.] J_,...aAl lJ �I

4f

;_,...al i 4J� (!J\.i �] [T o T' ) . J _,...uı ı ,, \,)" t:.::-� ı 1r ı...:-5; � _,N ı

"

194 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

[254] Daha sonra bunun örneğini verdi ve [dedi ki: ] •ômeğin beyaz ve siyah zıtlar ise ve bunlardan birisi dagıtıcılaynştıncı renk diğeri de toplayıcı renk ise işte bunlar ônce olan dağıtıcılaynştına ve toplayıcı fasıllardır. Şu halde bunlar ônceden birbirlerine zıttırlar. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun örneği beyaz ve siyah tır. Beyaz­ lık, 'o görmeyi dağıtıcı renktir' diye tanımlanmıştır. Siyahlık ise, 'o görmeyi toplayıcı renktir' diye tanımlanmıştır. Bu fası l l ar, muta­ vassıtların kendis iyle kurulduğu fasıllardan önce gelen fasıllardır. Zira beyazlığın faslı olan 'dağıtıcı' ve siyahlığın faslı olan 'toplayıcı' , ıo

zıtlıkta beyaz olan ve siyah olandan öncedir. Çünkü beyaz olanın ve siyah olanın zıtlığı o ikisi bakımı ndandır. [25 5 ] [Aristoteles daha sonra der ki :] •FaJıat zıtlık ttınlnden ayn­

lanlar daha çok zıttırlar. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zıt olanların türleri yani beyaz ve siyah fasıllarından daha çok zıttırlar. Bunu söy15

lemesinin nedeni, dağıtma ve toplamaya 'daha az' v e 'daha çok'un il işebilmesidir oysa bu lazım gelen değildir. [256] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Buna gOre sO.t konusu mu­ tavassıtlar/ortada olanlar cins ve fasıllardan oluşacaktır. Ôrneğin be­ yaz ve siyah arasında bulunan bılttın renkler. • [Bu sözüyle şunu kas-

20

teder: ] Zıtlar cins ve ilk fasıllardan mürekkep olunca ve söz konusu cinsteki mutavassıtlar da onların arasında olunca bu durumda söz konusu mutavassıtlar birbirine mütekabil olan o fasıllardan karışım ve kanlım tarzında mürekkep olacaktır. Çünkü o fasıllar daha az ve daha çok olmayı kabul eder. Örneğin beyaz ve siyah olan renklerin,

25

renk, toplama ve dağıtmadan mürekkep olması ve ancak daha az ve daha çok olmak bakımı ndan farkl ılaşması gibi. [257] [Aristoteles l t.. J!.o [\Jw] ..!fü � Jl.W4 Jt � [ " o t ] J � ı .ı.; � � _,>\ti_, A J_;.. 1'.>_,.I l.a..b-IJ �IJ...P l �.,...."J ı., ""°�I ..l>- � _,..... \rı ., �\rı ı.!.LI� Jl!.. [ \--4.r. l J:i � �ı., J ,;...1 1 J _,...zAJ I ohJ A �� 1'.> _,.I ..; l �l _,_l l ...\> J A J,;.. 1'.> _,.I ..;l � .u ı J ,,,.w ı I'.> ı,; 4.k... rJ ı r _,A:; � c.;ı ı J _,....u.ı ı ıJ.; ;... ..li;:.. ı/' •

� ...ı...a.1 1 � J:i L.... �ı_,_ıı J..a.t . �_,.... \r ı_, �\r ı �l,.,&,j

� .ili t4 � ' J ""°�' J..a.t J"' � l..r4 � ! �_,.....\r ı_, �\r ı ı.);

J"'

;.sl � w.; �...ı...a.1 1 t.f-! � c.;J I 4?JJ [\Jli �] [ '\'O o] l..r4 l�l,.,&,j ..w.t �.,..... \r ı_, �\rı � t ö�l..,;w.1 1 t! _,;l 4?JJ [ \--4.r.l . \r ı.!.LI� Jli L..i u •l., 1'.>_,.ll l _,,,. �ı_, .ı.. JU; l'.>l � [\Jli �] ['\' ov] [ \ --4.r.1 J J \r 1 �I J...P \J 1 I'.> fa � 4?JJ \,.. J ,..ai 1..r4 o.la I'.>fa

"



'

·

ı 96

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

Buna göre, m utavassıtların ayn ı cinste ol ması ve ilk zıtlar olmayan, bir tür zıt olan fasıllarının olması zorunludur. [258] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Aksf takdirde mutavassıt

renklerden her biri ya beycu: ya siyah veya mutavassıt olan başka bir şey olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mutavassıtların fasılları ya ilk zıtların fasıllarının aynı olacaktır veya zıtlar arasındaki m uta­ vassıtlar olacaktır. Ne ki onların fasılları ilk zıtların fasılları değildir. Şu halde onlar, ilk zıtların fasılları arasındaki mutavassıtlardır. Ör­ neğin beyaz ve siyah arasındaki mutavassıtlar ya beyaz ya siyah ya da ıo

b unların arasında bir mutavassıt olur. [ 2 5 9 ] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •şu halde bunlar ilk .nt­

lar ile aynştınp hasreden ilk fasıllar arasında olacaklardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde b u m utavassıtları n , bütün m u ­ tavassıtları kuşatan zıtlar arasında olması v e fasılları n ı n da ilk zıt15

ların fasılları arasında ol ması gerekir ki hi çbiri bunların dışı nda kalamaz.

[260] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •Bu durumda ôncelikle bunlan ve cinsteki mutavassıt şeylerden olmayan .ntlan soruştur­ mamı% gerekir. Zira aynı cinste olanlann cinsle murekkeplbileştk 20

olmayan şeylerden murekkep olması veya gayrimurekkep olması z.o­ runludur. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Şu halde daima bu m uta­ vassıtları ve aynı cinste m utavassıt olmayan zıtları soruşturmamız gerekir. Zira aynı cinste olanların ya söz konusu cinste olanlardan mürekkep olmayanlardan mürekkep olması veya gayrimürekkep

2s

olması zorunludur. Yani ya basi tlerden m ürekkep olması veya ba­ sitlerden olması gerekir.

...,,ı.J l � L. �

1 197

4-! 1.J� 1.Jİ.J ...1.> l.J � J .:.ı lk...._,:..J ı 1.Jfa 1.Jİ ı.ı.. ı)s- �

. J/�' 1 .)l ...L.,.;\' 1 1.J fa 'Y � .J o.)l.,a:.. L. J �

.Jt .),,...t L.!J �t l.. l ...1.> I_, JS İJ� 'Y!J [\Jl.i �] [Y o AJ ı..16 ı..16 l.J fa iJ l L.! .:.ı lk...._,:..J ı J� 1.Jİ [ \�_r.] L_,::.. _rT ,,� 1.Ji 'Y! .)ı ..ı..,.;\r ı � L..J �_,::.. 1.Jfa 1.Ji L. 1.J J.J\r ı .)1 ...L.,.;\r l J �

L..J �_,::.. ı../6 11 1,i J_,\r ı .)l ...L.,.;\r l J � � 4-1� L.! .) _,..... \r ı_, �\r ı � .ı...._,:..J I 1.Jİ ..!fü Jl!.. J_,\r ı .)l ...L.,.;\r ı

J� � 1.Jİ

· � .k.... p .Ji .) ,,... i _,j �i İJ �

J� ı_, J_,'�ı .)l ...L.,.;\r l � L.:i .ı.. İJ� ' �� [\Jl.i �] [ y o \ ] .:.ı lk...._,:..J I o.l.. l.Jfa 1.Jİ � ı 1ı:; [ \�.rJ � ı;J I_, � � I J_,\rı l..J 4-1� 1.Jfa 1.Jİ.J .:.ı lk...._,:..J I � � � 1 .)1 ...L.,.;\r l � l..J •

· l+---

·

� � � -y _, J_,\rı .)l ...L.,.;\r l J� �

�-' � _,t .ı.. � iJT � ı �� [!J li �] [ n · ] J � ı iJfa iJT )a..A.o �� � J .ı.... _,:.. ,,ı.r- � � ı;J I

.)l ...L.,.; \r l

,.



t?r .;:i:- iJfa .Jt �4 t?r � ı;ı ı � t?r ...1.> I _, � .)l ...L.,.; \r l.J .:.ı lk.... _,:..J I • .ı.. � ı �i � 1.Jİ � ı 1ı:; [!�_r.] � I 1.J fa iJ İ )a..a..o �l,i ...1.> l .J � J � _,::.. ı../6 � � I J ı../6 �ı � t? r � � ı � t? r L.! ...1.> l .J � J � t?r iJfa 1.Jİ L.! l.S i t?r .r.J;- 1.J fa 1.Jİ L.!_, �ı ..!.ll �

"

·

. .lal�

L. !.J

.lal L..:l 1

'.

1 98 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

ki zıtlar birbirlerin­ den mt.trekkep değildir ve bu yıltden onlar ilkelerdir. • [Bu sözüyle [26 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •ôyle

şunu kasteder:] Zira zıtlar söz konusu cinste mürekkep olmadığında bu cinste mürekkep olanları n, ki bunlar mutavassıtlardır, ilkeleri olması gerekir. [262] [Aristoteles daha sonra der ki : ] "Mutavassıtlar ise ya tıı ­

mt.tyle zıtlardan murekkeptir veya hiçbiri zıtlardan mt.trekkep degtl­ dtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mutavassıtlara gelince, ya tümünün zıtlardan oluşması veya hiçbirinin zıtlardan mürekkep ol maması geıo

rekir. Burada asıl bildirmek istediği şey, onların bazılarının zıtlardan olduğuna bazılarının da zıtlardan olmadığına inanmanın imkansız olduğudur. Ancak onlardan hiçbirinin zıt parçalardan mürekkep ol­ maması kısmı hakkında sükut etmiştir. Çünkü bu kısmın apaçık olması, onların mutavassıt olmaları ve zıtların öncelikle kendilerine

15

doğru değiştiği şeyler olması bakımındandır. Bu nedenle [dedi ki: ]

•su halde değişim, Dtekt (zıt) oluşmadan Dnce bu şeyde olacaktır. • [Bu

sözüyle şunu kasteder:] Şu halde değişim, öteki zıdda ulaşmadan önce zıttan mutavassıta doğru olacaktır. Şayet başka bir tabiatta ol­ saydı değişim onun vasıtasıyla bilaraz zıttan zıdda doğru olurdu. 20

[263] Daha sonra değişimin öncelikle ona doğru olmasının se-

bebini gösterdi ve [dedi ki: ] •ztra onlardan her birinin daha azı ve

daha çoğu olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Değişimin zıtlar­

dan mutavassıta doğru olmasının sebebi, zıtların daha az ve daha çoğu kabul edici olmasıdır. Bunun döndürmesini de kastetmek25

tedir yani; değişimin öncelikle zıttan vasata/ortaya doğru oluşma­ sı vaz'edildiğinde zıttın daha az ve daha çoğu kabul etmesi lazım gelir. Bunun böyle olmasının nedeni, daha az ve daha çoğu kabul etmeyende değişim olmamasıdır. Bu nedenle şayet mutavassıt tür bakımından uçlardan farklı olsaydı fizik ilminde ortaya konulmuş

30

olan hareketin şartlarından birisi ortada bulunmuş olmayacaktı .

·-

.....ı..ı ı ..ı..u. ı.. .r.--A> -·

� � � 'J..?� � .)ı..ı..ı;":/ ı l..l 4.il,i [!Jü �] [n ' ] ,.!.fü J 'J..?� ..:.-:l .:ıl.l..ö\rı ..:..; IS W 4.iµ [ !�,r.] Jsl_,t ı./" lil,i

1

199

. 4.k... _,::..J I ı,/".J �I �fü J �rlJ Jl.Jl 1.Jfa 1.Jİ i _;.l �I

1.Jfo. lf;... ..b-I_, � l.. 1.J lf1S' L.1 4.k..._,:.l l L.l.J [ ıJü �] ( Y ı T ] l+lS' 1.Jfa 1.Jİ la! � ..w 4.k..._,::..J I t..i.J [!�,r.] .:ıl.l..ö\r l � ·� l.Jt .) 1) L...; !.J l .l..ö \r 1 l.J" 4:... ol> l .J � l.Jfo. l.J i L. !.J .) l .l..ö \r 1 � � J.J .:ıl.l..ö \1 1 l.J" ı..;i � J � 1.Jİ Jt.-JI l.J" d,ji � ol> l .J ..r:l l.Ji J w 1 r-41 1 J �! (f ı:.-5.-,J .) l.l..ö\r 1 � ..:.-:l ı..;i .:;.. Lb.... _;:... ı..; _,s J:i � � �fü l.J\ı ö.:ı L,.z:;.. ı?. t � l;S'� 4:... ı.) J"-•·11 l.J� ı i µ ıJü ..!..ll .U .J .:ıl.l..ö\r l � �.Ji 4:1! ı;-ı ı ı..; t.J ..wa.11 l.J" _r.A::J I l.J� 111,9 (ı�,r.] o.lı ı.) .r.At 1.Jl J:i • ı.r-ı ı Ilı � ..:..: IS }.J ? \ı ı ..l..4l l J! � 1.Jİ J:i .k... _,::..j l y. '-?.ili J! · vi' .r-3 4 4:1- L... Y. ..wa.ı ı J! ..wa.ı ı � _r.A::J ı 1.J l.SJ İ � ı:>fo.

.:> ı>

ı.:ı:::u L...;,.. lf- İ ?. .) Y:- J .)\ J...Jo İ � �rJ I J � 'l ..;l .J_,.i � L.... llıJ •;_,.,ali ...\:...,j .Y! ı.Ş lll .JAJ �l.OJI _,.,. w-l>İ ıJfo. J. ..J l )o\ı ı J J.x:....J ı c_l_;..l l -l:ı:- Y- ı:,i � � ..;i � ı.!.ll �

,

.

ı.!.ll .) �İ _,.! ..;\ı � I J ıJ" .,,.:.:J � oj � � � a.)l.,a:.J\ ..r.iü � ıJ i _r.i;- � 4-4' ..J 1)o\ı 1 � �J" -l:ı:- _,; ıJ i �\ı • ıf'

_,.:.:.ı� � .) ) 1 J � l.4.. ı.!.ll .) J

l.:.:=S' ..liJ � '}J

;s-t ?\ıl �J Jit w..l>t � �rl' .:> ı> ı .J_,.i J [ n o 1 -l>İ � ı...:.5 rJ I J -l:ı:-Y- Wl ..;l [ ı �.r.1 � tr. �1 J Ut •_,Al 4 ı.?i � tr. J. J ')U, k 'l Jii ?\ı ı �J ;s-i 1f- ..l..4l ı ı.!.ll .il J J-il 4 'l ö _,Al 4 ı...:.5rJ I J � ı...:.5 rJ I .. ı?.i .Jİ ı.!.ll .l J � r-l 'l lJ �l.OJI .. .r.J 4 ö ;� IJ J-Al 4 l.i>IJ ı...:.5 rJ I ıJ lS • J-Al 4 ı l> ıJ

\ O

T •

202 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[266] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Bıltıln zıtlardan Once, baş­

ka hiçbir şey dnsteş olmadığına gôre bu durumda mutavassıt, zıtlar­ dan meydana gelir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mutavassıt farklı şeyler arasında olduğundan ve onların farklıl ığı zıtların farklılığın­ dan başka olmadığından bu durumda mutavassıt zorunlu olarak zıt­ lar arasındadır. •o halde b11 tıln alttakiler, zıtlar ve mutavassıtlar ilk

zıtlardan oluşacaktır. • Aristoteles eler ki;

ıo

Buna göre aflkça ortaya flkınıştır ki bütün mutavassıt şeyler aynı cinstedir, onlar zıtlar arasındadır ve onların tümü zıtlardan mürekkeptir/bileşiktir. Suret bakımından başka olana gelince, bu, bir şeyden başka bir şey olduğundan bu (cinsin) her ikisi için

ıs

[ 1 0 5 8a]

olması gerekir. Zira hayvan suret bakımından başka olursa bu du­ rumda her ikisinin de hayvan olması ve suret bakımından başka olanın aynı cinste olması zorunludur. Zira buna benzer olanların her ikisine de 'aynı cinstedir' denilir. Çünkü onların farklılığı is­ ter madde gibi isterse başka bir şekilde olsun arazi türden değildir. Zira onların her ikisinin de hayvan olması gibi sadece müşterek bir şeye sahip olmaları değil, aksine aynı olan hayvanlığı her

ıo

ıs

biri için başka kılacak bir şeye sahip olmaları da zorunludur. Örneğin birinin at, ötekinin de insan olması gibi. Şu halde bu farklılığın, cinsin başkalığı olması zorunludur. Zira ben diyo­ rum ki cinsin farklılığı başkalıktır. Başkalık, bu şeyin kendi­ sini başka yapan şeydir. Oysa zıtlık, aynı olan şeydedir. Şöyle ki bu izleyen sözlerde de [tümevarımla da] ortaya çıkar. Zira bütün eşya, konu tekibüliyetiyle bölünür. Zıtların aynı cins­ te olduğunu ise aflklamıştık. Çünkü zıtlık, tam farklılıktır

?;- 'l � L. � � . �·. � [. f '\; � 1 '.c · .e· t ·r... 'l!.. C. ..!- t° .r:-

.



,.

.•

� G

N �· f C�· .

[-

_.. '.

'-

t;,

f

\; c· , e•

\:.

,Z''

- r. �. '-

·l

�s. .

{

-

'

-

-. ... .

\

.

� ,f!

.ç. .

_

,

'-

..

-

ır.. ..,

sy �

Ç:: � :r-

-

-

Ç::

� t � � f.· � � b .

L. � :-' ri·� � .Ç::� L '\f... ) ) .g r-. t � :� '- C\ � �. 1s , � (!. �. C· � �f ,-�e �S,. �c· C\ ·�. \ . � r-: fit: � � L ' �� ı_ • '- . '\ ..! �'

;

, e•

-

l... t

Ç::

�· .[ '· \ .c � { t l ;_ . 'C· l_: .s:. �,, � !:., �� �" c...� �Z'� t:" .ç.� \� C• 1 C•...... � f:: f . (İ\ • · ,,, � ı.:.... İJfo. "i,, r u ..; '*>"i ı İJ µ iJt,, yıa yıa � ı.} � ·��I iJfa iJT 41" ö;,...al 4 �;.:iJ I iJµ 41'°.J �..w; l+I � ı;J I C::--- ö;,...al 4 ı.,/6 ı.,/6 J Liu �..w; l+I iJfa J.i ti....p 41'° ı;J I ı.}.J ı-41' ı.} iJfa ..:..ı lt.A.A.11 iJ µ � "i ı.jl l J.:$ � 4 ·ı.r- iJfo. � �t ıJ:! ıiµ � "i �� ı ı..Jl � iJT ö;,,_.oS 41'° ı.jl l ı.} 41 ö;,...al 4 _r:.i "i,, ya ya "i � � � .lJ I J� � .lJ I � �I ı..t,, �U4 � J � � I iJµ �I d-J 4 41" ı.jl l cJ J� '5 .lJ lS' ya '5 .lJ I J. ı:,=1i-* I � "i � Ull>....J � 4 � UI � J. ya ya � cJ � ı.jl l ı.} "i,, ö;,...al 4 Ull;..J I .J� 41'° �.A.A.11 iJ µ ya ya � ı.} ı;il ö;,...al 4 •





. .lüi .Y" .Y" �



,

·

ı.İ ı;ll .ı.. İJfa.J •

.r--A:J I

..:..ı b l..,a:.J I ıJl ı./".J � �.) �')\!JI �lk..l l o.l.a ıJ:! W [ Y ı v] L.:i ..:..ı lk..._,:.oJ ı ı:.ı t,, .:ı ı ..w; t � ı...:.sr .la.... � ı ı:.ıi,, ..\> ı,, � J .)ı ..w; \r ı � .

ı,

206 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / ! OTA (1)

(268] Daha sonra fasıllar ve suretler/türler bakımından farklı olanların cins ve asıl bakımından o rtak olduklarını açıklamaya ko­ yuldu ve [dedi ki : ] ·suret bakımından başka olana gelince, bu, bir şeyden başka bir şey olduğundan• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Suret bakı mı ndan başka olan ise başkasında var olur. Farklı olan bir ve aynı mevzuda mevcut olmaz, aksine o müttefik olduğu cinste bu­

lunur. İşte � (cinsin) her ikisi için olması gerekir• sözüyle murat ettiği budur.

(269] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •zira hayvan suret ba10

kımından başka olursa bu durumda her ikisinin de hayvan olması (zorunludur).• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira eğer hayvan, suret bakımından başka olan kısımlara ayrılırsa yan i iki türe ayrılırsa bu durumda hayvanın her ikisi için de mevcut olması zorunludur yani onlardan her biri hayvan olur.

15

(270] [Aristoteles daha sonra der ki :] "Ve suret bakımından başka olanın aynı cinste olması .zorunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Özetle bu durumda suret bakı mı ndan değişik olanlar yani türler, bir ve aynı cinstedir.

(27 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki :] •zira buna ben.zer olanlann 20

her ikisine de 'aynı dnstedir' denilir. Çıınkıı onlann farklılığı ister

madde gibi isterse başka bir şekilde olsun arazı tıırden değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira bunun gibi bir farklılıkla farkl ı olan yani suret bakımından farklı olan şeyler aynı cinste olur. Çünkü

bilaraz farklı değildirler. Örneğin suret bakımından ortak, madde 25

bakımından farklı olan şeyler gibi. Tıpkı biri altından diğeri gümüş­ ten olan iki yüzük gibi.

;l,.l ı J.r

..!il� � t_r � [Y ı A) �l:i i;�4 _,:ı:.T _,,. � .ll l t.. lJ [ıJlli] � IJ �4 üA::.. � y. _,:ı:.T � ö;�4 _,:ı:.T .,,. � .ll ı t.. iJ [ ı �_r-] ,.ı.r-1 _,:ı:.T ,. ı.r­

;�IJ J_,..a.4l 4 ü.l::>...J I 1'.Jİ

1

207



� 1 � J. y> .J'6 -l>IJ t_ri> _,... � � _; ü.l::>...J 1 � J l..İ.A l'.J � l'.Jl � J ! ...l � .)\) � .ll l .,,. l..İ.AJ � JA:;; � jJ\

-�

)ı..A...i i;�4 _,:ı:.T 1'.Jl�I 1'.JIS 1'.J l �l:i

[ıJl.i �] [n �] Jl � l'.llr.-JI 1'.JIS 1'.J l )a..a..o �� [ı�_r-] l'.ll .t,:> l...a '}l.S' l'.J � ı ;y. _,... l'.llr.-JI l'.J� l'.Jl )ı.,A...i � y J l � t ö;�4 � .r-� . l'.ll.t,:> � -l>IJ JS" l'.l � � İ �

l'.Jl

.J'6 �

J i;�4 _,>l � ı;J l l'.lfa l'.llJ [ıJl.i �) [Y V • )

,.

r ):9 � 4J

[ı�_r-) .J'6 - � -l>IJ � � e .Y�I

ıŞ' J ö;�4 ö _r-1.A:..J I •L:-!ı�I l'.l_,s;; 1'.Jİ

J � 1'.Jl J Ut � l..i.A j!.e � .ll l l'.J l:i (ıJl.i �] (Y V ' ] 1'.JIS Jt �I J!.e 1'.JIS vi' _,,J I tr. 'ıl ..J')b:.I 41 1'.JIS �l .J'6 .J'6 �

� i ..J')b:. 'ıl ı ı.ı.,. J!.e � .ş- ı;J I •L:-!ı� I l'.l � [ı�_r-] _,:ı:.T tr. ı;J I J!.e vi' .,,,J 4 ...A.b.; 'ıl �! -l>IJ � J 1'.Jfa ö;�4 � �� � L...a ..l> t 1'.J Wb:- ..!il� Jl!.o ö.)W4 ...A.b.;J ö;�4 JA:;;

- � � _,>� IJ

'•

208

\

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[272] [Aristoteles daha sonra der ki :] •zira onlann her ikisinin

de hayvan olması gibi sadece mllşterek bir şeye sahip olmalan değil, aksine aynı olan hayvanlığı her biri için başka kılacak bir şeye sahip olmalan da z:orunludur. ômegin birinin at, ôtekinin de insan olması gibi. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Zira sadece müşterek bir şey bakımından ittifak etmeleri, fakat bununla birlikte kendisiyle başka bir şey haline geldikleri şeyle de farkl ılaşmaları gerekir. Bununla kastettiği şey, kendisinde bulunanları tür bakımından farkl ılaştıran m uhtelif şeylerle, bir ve aynı mevzuda toplanan ve kendisinde buıo

lunanları renk ve tat bakımından farklı kılmayan m uhtelif şeyleri birbirinden ayırmaktı r. Zira bunların zıtlığı yoktur. Kendisinde bu­ lunanları farklılaştıran şeyler ise bunları, ancak sahip oldukları zıt­ lıkla yaparlar. Çünkü daha önce söylendiği gibi zıtlar aynı mevzuda tek bir tür olarak toplanmayan şeylerdir.

15

[273] [Aristoteles daha sonra der ki : ] ·su halde bu farklılığın, cinsin başkalığı olması z:orunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde zıtlığın oluşturduğu bu tür farklılığın, aynı cinsin cevherinde kendisiyle farklılaşılan şey olması zorunludur.

20

[274] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •zira ben diyorum ki cinsin farklılığı başkalıktır. Başkalık, bu şeyin kendisini başka yapan şeydir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle ben diyorum ki aynı cinsin kendisiyle farklılaştığı şey başkalıktır ve başkalık, cinsin birbirine zıt fasıllarla bölünmesini gerektirir.

25

[275 ] [Aristoteles daha sonra der ki :] •aysa z:ıtlık, aynı olan şeydedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Durum böyle olunca suretlerde mevcut olan zıtlık. kendisi için aynı cinse sahip olunması gerekli kılınmış şey olur. Başka bir tercümede ise bunun yerine şu ifade yer almaktadır: •Bu nedenle işte bu z:ıtlıktır•.

.... .. ..ı.ı ı ..ı..... ı.. .r.-"'

'•

1 209

!l;:.:..J I � 1 l+] iJfo. iJl � � 4il,i (!J \.i � 1 (Y V Y 1 _,,. .JAJ �T if' � -l>IJ � iJfo. iJl J! � iJl� I J!.e �t � ..;� [!�.r-1 iJWl _,>�IJ ı.J") iJfo. iJl J!.e iJl� I � ..lıW

·



İJ fo. '! � .ll I .. ı.r-1 1 ..) ....A.\;:;.; İJl J ..\:ili !.\ _r.!.J 1 .. ı.r-1 1 ..) � l J.A:;;

� I üb....l l .. l:-!ı\r l � � iJl .!.l.l � � .r. _rT � -l>IJ JS J � � I üb....l l .. l:-!ı\r lJ tf3 4 � 4::1 � _,; � I � ..

..

..

..

..

JJ.ll l J iJ_,l.l4 � 4::İ �y � I � �J y. y. .l>IJ � y � 4::1 ö.:ı � _,.JI .. l:-!ı\rl � � I iJ� � .W l+] v-:-1 o .lA iJ� ı.16 .:ıı .w\ı ı iJ � J _,41 1 r ...\.ij ..u jl l+l �ı � ..1...4.! 4 .!.l.J j J..A.i wı . �IJ

t_r. y. y. -l>IJ � y J � � � I

,

.

� �� J��l l.lA iJfo. iJT _,k..W [!J\.i �) [Y VY') o � '-? .ll I .....; ')\.:.,,:. � 1 � t.f1 1 l .lA İJ fa. İJ l � ı 1 � [ \ �.r.J

. o/6� J �l _,.11 �1 .r.� '! [!J\.i �1 [Y v t ) '! 1.J � iM iJfa "ıl.J r\j J�"ıll iJl,t [ıJü � ) [Y A O ] . iM ıJI� y. "ı1 � I ı:,, t [ı--4.r. J 1...,.:...

iJfo. "ı1 rWI J�"ıll iJl ..11 .).J ıJj ı..> .;>-İ �) � .J [Y A ı] � � y. "ı1 r WI ..J ')b:. "ıl l ıJ� [ı--4.r.1 iM � � � ı.::..; ıs 1 .)1 Jk:J l.J � � l.J ıJ_,.u 1 � Y' Y' --l>-1.J .. ...? � iM �y ı;.ı ı l.Al:::;.,J 1 ..;.ı

"

214

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA l l OTA (1)

O nedenle bunlar farklı cinslerde mevcut olurlar. Tam farklılık ile muhtelif olanlara yani tek bir şeyde mevcut olmayanlara ge­ lince, onlar zo runlu olarak tek bir cinstedir ama tek kategoride bulunup tür bakımından farkl ıdı rlar. Örneğin beyazlık ve s iyah­ lık gibi.

[287] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •o halde farklılık, nt­ lıktır. Zira suret bakımından başkalık, şeylerin aynı cinste bolıın­ mesi ve ntlıga sahip olmalarıdır. • [ B u s özüyle ş u n u kasteder : ] Ş u halde s u ret/tür bakı m ı n dan farklılık, zıtlık farkl ı l ığıdır. Z i ra ıo

s u ret bakımından başkalık t e k b i r cinsin kendisiyle böl ündüğü ve tek b i r şeyde toplanmayan durumdur ki işte zıtların durumu budur.

[288] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •zıtlığa sahip olmayan 15

şeylerin tılmtlne, 'suretltıır bakımından aynıdır' denilir ve onlar bOlunmeyenlerdir. • [ B u sözüyle şunu kasteder : ] Suret bakımın­ dan aynı olan şeylere gelince, bunlar zıtlığa sahip olmayan bütün her şeydir ki , örneğin Zeyd, Amr ve Halit gibi bölünmeyen cüzt­ lerdir.

[289] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •zıtlıklar bolumlerde ve ıo

bOltlnmeyen şeyde son bulmadan Onceki mutavassıtlarda olur. • [ B u sözüyle ş u n u kasted e r : ] Z i ra zıtlık, kendi s iyle i l k cins le­ rin ve mutavas s ı t cinslerin böl ündüğü s u rette o l u r. Hatta bu bölünme, s u ret bakımı ndan bölün meyenlere kadar devam eder ki bunlar da bölün meyen fe rtlere varı ncaya kadar bölünen son

ıs

türlerd i r.

'

\j "1 • 1 �

·I\ ..,...,

� .j Ö .)J.ri' # •



� lJ I J!.o

l:..>. I

'-"'

./" ö..L>IJ '..! � .j � y. JA JA



'-?'.

..L>IJ .. ._,;. .j

Lo t J �

o.lı ..L>. y• ..!.ll ..i..l J

'l .jl l � İ (.! \j �..i..l l tr 4 JA JA ..L>IJ �y

. � ı_,_ııJ

ı./" ö.)_,...a.1 4 �.;:AJI �� �J..ô .J':}.:>-'ll 1�� [\--4..r.l �..ı..;. l+l � fa �tJ J" J"



[\J ij �] [Y AV] ı.} � --�\ti � fa �t

.j" öJ_,...a.1 4 �_.dJ I l.J� �..ı..;. ..j'j.;>.\ J" öJ_,...a.l 4 ....; ':}.:>- 'll 11� ./" o.lıJ ..L>\J .. ._,;. ı.} & 'lJ � ..L> \J � � � .jl l

. � ı..ı..;.\ı ı JL>

� ö.)_,...al 4 ı.I" ı.I" J La....J [ \ J ij �] [ '\' ı\ı\ ] öJ_,...a.l 4 ..L>IJ ./" .jl l .. �\ı l LoİJ [\--4..r.] � 'l �\ ı./"J �..ı..;. � 'l .;ı ı ..::.ı �pli .j" J �..ı..;. 4-1 ..:..-:l .;ı ı .. �\ıı � #

l+l ı.:.-:1 � 1

'.

. ..U t.>J J � J --4j J!.o

ıjJ r-'1 1 ,j � fa �..ı...;J I �� [\J ij �] [Y A °'] 1.Jfa � ..ı...;J I l.J� [\--4..r.] � 'l �')U\ Jl � �t J:İ .U....._,:.. .?- &.., µ1 JMl 4 . r.f- iJfa. iJ İ Lo)J ..1.>IJ

" ı.?

ı.r:ı:oS "ıl � J� '-?jjl � �I LoTJ [!Jli �1 [Y � \ 1 ı.Ş jj l � I � t � I ds- J .y �I LoİJ [ ! ..lt.r.1 ıJ=li.J+l l iJ � ı:r. jj l r _,A.ll ds- J ..1.t ı.Ş jj l �I "ıl � 4 � � J � � � Lo ...l>İ iJIS Ilı J 0=1i .J+l l � l:J _,; y. J ...l> I J '-:"'İ Jl

, ·

- � U J �I ı- '

c:::l-1 4 ı./' ..;J I J J� '-?jj\S ya ı.Ş jjl J. [!Jli �1 [Y � Y 1 ..1.t.r. � 4 ö.) Y':" _,...1 1 ,. l::-!ı�I ds- � ı.Ş jj l � I J. [ ! ..1.t.r.1 · Y' Lo �_}. ı.r tfl 4 ı:r._r.5 ds- J _,......J I

"ıi J [! ..lt.r.1 ya ya � J ı.:-:1 ıjl l J "ıiJ [!Jli �1 [Y � '1" 1 . ...l> I J � J ı.:.-:J �I � � y. öJ �4 J")\;JI

'•

218 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / IOTA

(1)

[294] [Aristoteles daha sonra der ki:] •suret bakımından farklı­ laşanlar aynı cinste olanlardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Kendi­ siyle suretin farklılaştığı şeyler aynı cinste olanlardır.

[295] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira zıtlık suret bakımın­ dan farklı olanın farklılığıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun sebebi , zıtlığın suret bakımından farklılık olması, suret bakımı ndan farklılığın da zıtlık bakımından farklılık olmasıdır. Zıtlık ise daima bir ve aynı cinste olur. Bu durumun gerekti rdiği şey, suret bakımın­ dan farklılığın bir ve aynı cinste olmasıdır ki buna delalet etmek ıo

üzere [demiştir ki:] •Bu sadece aynı cinste olanlarda bulunur. • Yani suret bakımından farklılık aynı cinste olanlardadır.

Aristoteles der ki;

Bir kimse föyle zor bir soru sorabilir; 'erkek, kadının zıddı farklılık zıtlığın farklılığı olduğuna göre niçin kadın, suret/ tür bakımından erkekten farklı değildir? Yine niçin erkek hay­ van, suret/tür bakımından dişi hayvandan farklı değildir? Zira bu farklılık bizatihi hayvanın farklılığıdır ve beyazlık ile siyah­ lık gibi değildir. Aksine dişilik ve erkeklik hayvan olması bakı­ mından hayvana aittir. Bu Şafkınlık aynıyla föyle sorup hayrete dü,enin Şafkınlığı gibidir: Niçin bazı zıtlıklar feyleri suret ba­ kımından bafka yaparken bazıları yapmaz? Örneğin yürüyen ve uçan gibi. Beyazlık ve siyahlık ise böyle değildir. Şöyle ki onların bazısı cinsin özel inflalleridir bazıları ise bunun dışındakilerdir. Bazısı kelimedir/tariftir bazısı ise unsurdur/maddedir. Buna göre kelimede bulunan bütün zıtlar, suret bakımın­ dan farklılık oluştururken unsurla birlikte mevcut olan­ lar olufturmazlar. Bu nedenle insanın ne beyazlığı ne de si­ yahlığı insanı oluşturur. Ne de beyaz insan siyah insana izafe edildiği zaman suret bakımından farklılık oluşur. Ne de

ve ı5

20

[ 1 0 5 8b] 25

,,,. ,,,. � "' "" c.;ıı ÖJ.,..al 4 ...Al t;._,. [ıJli �] ['l' � t ] . .A> I_, � � c.;'I � ö;.,..al l � � c.;'l.J [ı�_r.] ö;.,..al 4 Ul l;....1 1 J � "" � ..\.Al i ıJ� [ıJli � ] ['\' � o] ...; � ı_, ö;.,..al 4 ....; � � ..\.Ali c)'\ .!f ü � �ı_, [ı�.r. 1 � -A>l.J � � ı lı t ıJ fa � ..\.Al ı_, � ..\.A\ 4 ....; � ö; .,..al 4 Y'.J � -A>I_, � � ö;.,..al 4 Wl.%.JI ıJ fa ıJl ..!U.> 1f r ):i •

! � J.Ai ,,,. ,,,. � "'

c.;ıı .ı. ıJfa.J •

! J� �

. ö.).,..al 4

J.) '-:? .il 1 ü1.::>-l 1

ö.J.,..al 4 �) ' öt.,..J ı ...Al t;.; "i ı..! �..r 4JL -A>t Jl.t ı:ıt J::1>-.J

,.

_,5'.ill ıJl�I � ıJ.J �.1..AU J� I ıJlS.J �'°jl J.4> _,5'.ill ıJlS .>! �YlS �.J ıJI� �I� _,,. J�I l.l.A ıJ� ö.J.,..al 4 _,,:.İ �':JJ

� "':"'Jl.at � ,,,. �' l.l.A ıJ� ıJl.J::o> �� .;.uı.J �'4.jı J. .)'.t-1 '.J

"i �..J ö.J.,..al 4 _,>t ı.I" .. �t J..A; ..::.ı �..\.Al ı � ı..! JL.J � � ı:ıt ..!.lJ.).J

�.J

t..ıs'



.)'.t-1'.J �yı L.t.J �...,..J l.J .. l!...J ı J!.e J..A;

� ıi� ..!.lJ .) ıJ.J.) �.J � �\.,:. ..::.ı "i l..A.i l

c.;'I r:;-:-.J ö.J.,..al 4 U � � WSJI "' c.;'I ..::.ı �..\.All � �

.)ı_,.... "i.J

L:.t;

d1'YI � "i ı.!ll .il � � �I � .)r.,.JI J

"i.J .)_,...'4.j. ı ıJW)'I ı) l �T 1.>1 ö.J.,..al 4 J � ı.A:ı'°jl ıJW jU "i.J

1 .

220 1

ıo

15

20

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İOTA

(1)

tek bir isim vaz'edilse de onu oluşturur. Çünkü 'bu insan', unsur gibidir ve unsur/madde farklılık oluşturmaz. Çünkü tekil insan­ lar bu sebeple insan suretine sahip değildir. Her ne kadar etler ve kemikler başka başka ve onlardan olanlar da şu bu olsa da onların bütünü başkadır. Suret bakımından ise başka değildir. Bunun nedeni onun kelimesinde/tarifınde zıtlık bulunmaması­ dır ki bu bölünmeyen nihai (surettir) . Kallias'a gelince, unsurla birlikte olan kelimedir/tariftir. Beyaz olan da insandır. Çünkü Kallias insandır. Bu yüzden insan arazi olarak beyazdır. Ne bronz ne ahşap daire ne bronz üçgen ne ahşap çember unsur dolayısıyla suret bakımından farklıdır. Aksine kelimesinde/tarifınde zıtlık bulunduğu için farklıdır. Fakat unsur/madde bir şekilde suret bakımından farklı kılmaz mı yoksa bu bazen mümkün müdür? Neden bu at, kelimeleri unsurla birlikte bulunduğunda suret bakımından b u insandan farklı olur? Kelimede zıtlık bulunduğu için mi, örneğin beyaz insan ve siyah at [farklı] suretlere sahiptir, fakat bu birinin beyaz diğerinin siyah olmasından dolayı değil­ dir. Şayet her ikisi de beyaz olsalardı yine suretleri başka olurdu. Erkek ve dişi, hayvanın özel infıalleridir, fakat bu, cevher bakımından değil, aksine onların unsur ve bedende olmaları bakı­ mındandır. Bu nedenle aynı sperm bir şekilde infıale uğradıktan sonra ya dişi olur veya erkek. Tefsir [296] •Bir kimse şôyle zor bir soru sorabilir; 'erkek, kadının z:ul-

25

dı ve farklılık ntlıgın farklılıgı olduguna gôre niçin kadın, suret/tar bakımından erkekten farklı değildir?'" [Bu sözleriyle şunu kasteder:]

·-

......ı.ıı ..uu. ı.. .r.-"' •.

1

22 1

1.J"J Ü�I � 'ı1 _;..w.l lJ _;..w.l lS' 1.Jl....i)' l 1.J"J ..b-IJ ı-" I t:İ'J 1.Jl

.,,>t r uu.ı ıJ ryJ.J ı �lS' 1.J !J .tW ı ·.l+l 1.Jl....i l J� r-- c.rl ı.J" wı iJ_,...ıl 4 L.ti .,,>İ .J" jSJI � I ı.}JJ 1.1.aJ 1.1.a 4:... � I .,,>lJ

� .ll l _r.>"J 1 _,,. ı.ı. J �,.w. �I J � 41'-J ı.!.ll )J .,,>İ _,,. c.r:1i • - · -11 � �I _,., ı.J" l.1.i ı.J" l.1.i • L.ti �· 'ı1 • 1.J"J 1.J l....i l � "it J .r-w J) 'ılJ � IJ ı.J"l:..:.l l ö)b 'ılJ �;J I t,r. �t 1.Jl....i )' li �t .

.

�J -'• • • .:... i)bJ ı.J" \.:..:J I 41J_;ll .!.ı'.}i.!l l iJ_,...ıl 4 .,,>İ � 'ı1 _;..w.l l J.- ı.}JJ �,.w. �I J 1.J"J J. _;..w.l l l.J� iJ_,...ıl 4

U]L;..

1.l+l İJ_,...ıl 4 .,,>İ ı.J"_,Al i J l,.p ıJJ � 1.Jl �t ı.....,JJ L. t.r. 1.JlS' ) 1 L. j:..o �,.w. �I J 1.J"J Jt _;..w.l l

� l.fjWS �lS' 1 )1 1.Jl....i)' I

w..b-l 1.J� c.rl ı.;JJ l.J� l+} 1.Jµ �.,..."ı ı ı.J" ..,.t.1 1J �"Jı 1.J l....i /'J

cfa WJ� 1.JlSJ �t

l.A')l.S'

1



lilS' _,.! 4µ �_,...t _,>-\llJ �t

1.JI� �� .:.ı'ılL.-A;l lilS' 1.J!J 4µ �"JIJ _,s".ll l L.lJ '5.;>l J� � I .tW I •.l+lJ � IJ _;..w.l l J ı./' J. .J"'y.-.14 � ı.}JJ . L. �Lı-.4;1 J-Z I J.i 1.Jl � _,s') L.!J �t L.1 1.J� ..b-l_,.l l

_r--A:J ı

öl.rJı Ull;.; 'ı1 � �...JP ...ıL ..b-l Jl-t 1.Jl J::1>J \.J; [ Y � ı] [ \�_r.] �..walJ J j.;J I 1.JlS'J �"JI ..W. _,s".ll l c) lS' )1 i J_,...ıl 4 �) 1

'•

222 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

Bir kimse şöyle zor bir soru sorabilir; Erkek niçin türsel olarak ka­ dından farklı değildir. Oysa erkek kadının zıttıdır ve zıtlık bakımın­ dan farklılık suret bakımından farklıl ıktır? [297] [Aristoteles daha sonra der ki: ] "Yine niçin erkek hayvan,

suret/tar bakımından dişi hayvandan farklı değildir?• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ve niçin erkek hayvan , dişi hayvanın zıddı değildir? Oysa o, bu iki fasılla türsel olarak bölünen cevherdir. Bunu söyle­ mesinin nedeni, erkek ve dişinin her hayvan cinsinde aynı türden olduğunun kendiliğinden apaçıklığıdır. ıo

(298] Daha sonra bu meseleyi ol uşturan sebebi açıkladı ve [dedi ki :] •zira

bu farklılık bitatihi hayvanın farklılığıdır ve beyarlık ile

siyahlık gibi değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira hayvan bu iki fasılla bilaraz değil bizzat bölünür. Bu bölünme, onun beyaza ve siyaha bölünmesi gibi değildir. Burada şunu murat etmektedir: Fa15

sıllarla bizzat bölünür olduğu vaz'edilince bu durumda erkeğin bir tür, dişinin de başka bir tür olması gerekir. [299] •Aksfne dişilik ve erkeklik hayvan olması bakımından hay­

vana aittir• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu bölünmenin zati olması zorunluluğunun nedeni, hayvanın erkek ve dişi olarak bölünme20

sinin, beyaz ve siyaha bölünmesinden farklı olarak hayvan olması bakımından oluşudur. [300] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu şaşkınlık aynıyla

şDyle sorup hayrete dıışentn şaşkınlığı gibidir: Niçin ban %ltlıklar şeyleri suret bakımından başka yaparken banlan yap�? ôrne25

ğin ytınlyen ve uçan gibi. Beyarlık ve siyahlık ise bDyle değildir. •

c..,.,.ı.ı ı -""! lo

ı.1ı1.:>...o .J.ll ı .._j 'j;.:. Y'

_,,...;.;

1

223

�-"'

4.!L ..l>-l J � ıJ t J.:1>. J � ..ı...al 4 .._j � 1 J J-\r 1 ..\..,.;. .J .ll 1 ı) ıs � l � .fl 4 J-"YJ . o;.,-l 4 ıJ� � r-1

Y' J

� ..ı...al 4 _,:ı:.i J-'JJ ,Ş .ll l ıJl�I ı.rl ıJ J [!Jli � ] [n v] �t � J-\r l ıJl.r.-\1 ..\..,.;. .J.ll l ıJl.r.-\1 ı)� � r-1 J [!�_r.] �\r ..!11 � J li WlJ � y L:\....A.i l �I � � � ,_;> � y:­ tf 1f ıJl _r.> .?.- JS J lo.A J-\r lJ .J .ll l ıJl � �I ;r · Y' Y'

..l>-IJ

ı)� [! Jl.ii ] 4.!LJI o l.. �

Y'

Lo.ı

ır-1 '":"JIAt � �' ı.ı.. ı)� [!Jli � ] [Y' • • ] • ;.,-l 4 _,:ı:.t ı../" -- �t J..A' ..::.ı � .l..Al ı � r-1 JLJ '.)U 1_,..J 1 J ı.,,.P l::l l Lo tJ �;JIJ L.:...1 1 J!.e J..A' "i �J





,.

"

224 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bu şaşkının sorusuna yakın bir soru da şöyle denilerek sorulan sorudur: Niçin bazı zıtlar, örneğin yürü­ me, uçma ve yüzme gibi türler olarak meydana gel irken -zira yürü­ yenler, uçanlar ve yüzenler türsel olarak farklılaşır- , bazı zıtlar ise, örneğin beyaz ve siyah gibi -ki bir ve aynı türde beyaz ve siyah mev­ cut olabilir-, türler olarak meydana gelmez? İlk kuşkuya yaklaştığı­ nı söylemesinin nedeni , ilkinde kadının türsel olarak erkeğin zıddı olmasının ilzam edilmiş olmasıdır. Bu kuşkunun cevab ında 'her zıt türsellik oluşturmaz' denilince bu ikinci soru lazım gelmiştir ki o da ıo

bazı zıtların türsel lik oluşturduğu bazılarının ise oluşturmadığıdır. Burada iki soru arasındaki yakınlık ciheti ise, ilkinin çözümü aşılın­ ca ikincinin birinciden lazım gelmesidir.

[30 1 ] Zı tların yürüme, uçma ve yüzme gibi bazılarının türsel­ lik oluşturduğunu beyazlık ve siyahlık gibi bazılarının ise türsellik ıs

oluşturmadığını söyledikten sonra bunun sebebini bildirerek [dedi ki : ] •ş0yle Jıt onlann bazısı cinsin Ot:el tnftalleridir batılan ise bunun

dışındakilerdir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun sebebi şudur; cinsin kendileriyle bölündüğü bazı zıtlar, bu cinsin cevhersel fasıl­ ları değil arazları ve infıalleridir. Bazıları ise bunun dışı ndadır yani 20

cevhersel fasıllardır.

[302] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •Bazısı kelimedir/tariftir bazısı ise unsurdur/maddedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde bazı zıtlıklar, kendisiyle vasıflanan şeyin cevherinin bir parçası olan surettir, bazısı ise maddeseldir ve şeyin cevherine mensup değildir. 2s

[303] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Buna gOre kelimede bulunan btıttin z.ıtlar, suret bakımından farklılık oluştururken unsurla birlikte mevcut olanlar oluştumıa.rlar. • [Bu sözüyle şunu kasteder:]

�l � L. _,,...;.;

.l,J ı ..... ,...

ıJlS r-1 Jw J L l..r" J ı y... .r.-J ı Jl )-1 1 ı .ı... (..r" '-:" .A.J [ ı�_r.] .. L!...J 1 ıJ ı,; 4.>-l:--J l .J r.1al l j � 1 J!.- � 1 y t .!J ..b.j .:.ı 4..wJ1 �

1

225

� 1 _,;l .!J ..b.j � �.J �.,,:.! 4 ...A.b>.; � u l j ) Lla.1 1.J �\r ı � ...1.> l _,ll t_.,,:.l l � � Y- �t ı.!.fü.J .)_,.... \r ı.J �\r ı r jl ..li ıJlS J}� I � �\r J.J \r ı ..!.l!J I '-:" J l.4: �! Jü �!.J .) _,..... \r ı.J

J!.-

..!.l!JI .!fü '-:" I� � J:i 1 1 1,9 � .,,:.! 4 � ) 1 ..ı..,.; öl _r-l l ı:.ı _,>.; ı:.ıl � ı:.ı ts r-1 Y- .J _; l!lı Jı_;-11 ı .ı... r ;1 �.,,; � ..ı..,.; JS � �ı ı:.ı t � 1 )-1 1 � '-:" .;.ı ı � } � � �.J �y � .)ı ..ı..,.;\r ı . J.J\rı

J>- �) ı�ı J.J\r ı ;,r- r j'l _; l!lı

ıJl_r.l.all.J � I J!.- � y � � ıJ ! Jü W .J l r q ] � �4 Jl .)1_,..J l .J � l::-J I J!.- �y � 'l �.J 4.>-l:--J l .J !fü İJJ.) �.J � �'llAA.i l � i.>T .!11 � .J lıJw] .!11 �

� � � I .:.ı4..wJI � ı:.ıl .!11 � � �l.J [ı�_r.] _d:- �.J �..,.,. � J .,,...ai 'l � 1 .!11 .ll .:.ı 'l lAA.i l .J � 1 f t if' . �..,.,. � J .,,...ai � t .!11 �

,

·

•.

�I

� ı1� [ı� .r.l � �_, WS � ı �� [ıJü �l [ r • " ] ı.s"' .. l .. � - ..,.,.� ,. ?. ı.s"' .. ô J .J-P .:.ı4..wJI .. �.J � ...A...., Y- 15.ll

\ O

. .. �ı ..,.,.� J! � _,.._:... _d:- ��

l.i� � t..ısO I ,,; � ı ��..wJI � [ıJü �] l r • r ] [ l �_r.] � ')Ü _ra:..1 1 � .)� �' ı.} �' �.J OJ.rıal 4

T .

226 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

Buna göre tanımlara dahil olan bütün zıtlıklar yani tanımlarda alı­ nan fasıllar, tür bakımından farklılık oluşturur yani farklı türler oluştururlar. Maddede bulunan bütün zıtlıklar ise maddenin arazla­ rıdır ve türleri oluşturmazlar.

[304] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu nedenle insanın ne be­

yailığı ne de siyahlığı insanı oluşturur. Ne de beyat insan siyah insana tvıfe edildiği zaman suret bakımından farklılık oluşur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle beyazlık, nutkun ' hayvan' üzerine ilave edildiğinde insanı yaptığı gibi , 'hayvan' üzerine ilave edildiğinde 10

insanı oluşturmaz. Siyahlıktaki durum da aynı şekildedir. Siyahlık da 'hayvan' üzerine ilave edildiğinde insanı oluşturmaz. Ne de beyaz insan, siyah insandan surette farklıdır.

[305] [Aristoteles daha sonra der ki :] •Ne de tek bir isim vat'edil­

15

se de onu oluşturur. Çtlrıkü 'bu insan', unsur gibidir ve unsur/madde farklılık oluşturmat. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer bir kimse beyaz insana bir özel isim vaz'ederse ve siyah insana da bir özel isim vaz'ederse bu durumda söz konusu insan iki tür insan olmaz. Çünkü insan, beyaz ve siyahın maddesi gibidir. Beyaz ve siyah ise madde­ nin in fıalleridir. Maddenin zıt unsurları ise maddenin/unsurun zıt

20

türlerini oluşturmaz.

ç

[306] • ıırıkü tekil insanlar bu sebeple insan suretine sahip değil­ dir" [sözüyle de şunu kasteder:] Yani onlar beyaz veya siyah olduk­ larından veya maddenin zıt arazlarından başka birine sahip oldukla­ rından dolayı bu surete sahip değildir. Aksine insanları insan yapan 25

natık olmalarıdır.

� � 4::i ,1.:._;; �İ .>J..bJI ı.} 4.1.>b � � I ..:.>�..wall � l . ;� l . ;� ı.Ş İ -ı ı ..:.> 1..- ..wal l �J ül::>.... IS-1 J'· i c.rt.r· ' I... ti ')l>. c.rı.ştJ c.f"' J...Ai � ıs. ..,;. ı.İ � ' ı_ri � J � ' �y . ı_,;i ·

'ıl J .>I_,.... 'ıl J l..:. l; __,;.l::] I



'ı/ .!il.il [ıJlj � ] [T' • t ]

.)_,.... \ı ı .:ıw�ı ı...ı ı �t ı�ı ö;�4 .J '}I.> �\ı ı .:ıwjU LS Gw ı .J lr.-JI .J.s- �j ı�ı ..,;.l::J ı � 'ı/ �I o-4JJ [ı�.r.t1 l j! .>l_,.J ı ı.İ f°\ı ı ı.!.ll .lSJ Gw ı ı:,ır.-Jı ...A.l l>..ı-

�· \ı ı

.JW 'ı/ 1 'ı/ J Gw ı •



.J.s- �j ljl Jk:J ı � l r_ ..ı... )· . -1\" � o � ı..r:-'ı � .J I )'::"

. .>.,..... \1 1 .JW� I ö;_,..a.l l ı.}

_,..o.:..J IS .JW�I .:ı\ı .l>IJ t"" I e:;P J .Jl 'ıl J [ıJlj �] [T' • o ] W, L;.:. L;.... I t°"" ' J e:;:P J .J!J [ı� _r.t ] li�I � 'ı/ _,..o.:..J I J ı.!.ll � � � .>.,..... \ı ı .JW� 4 W, L;.:. l.;...., I J �\ı l .JW� 4

�\ı ıJ .>_,.... \ı lJ � )\.! �IS .JW� I .:, \ı � _,; .JW� I � 'ı/ ö.>l.A:.J I � I ..:.>'ı/ l..A; I J _,..o.:...l l ..:.>'ı/ 1....4; 1 .>.,..... \ı ıJ . ö.> l.,a;:.. IS-1_,;İ �I

ı � �ı .-41 .:ıwı ;_,..o rt1 ..rl ı.J" wı .:ı\ı ı J; J [T' - 1] W! J. ö.> l.A:.JI �I __,;.l_rİ � ı.!.lJ j _d- Jİ l.)J""' J � �_,s:J

. ıftW' . :Lt; !'"+',,.. · . < L:.uİ ı.J" WI �



"

228

1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

[307) •ner ne kadar etler ve kemikler başka başka ve onlar­ dan olanlar da şu bu olsa da onlann btitllnu başkadır• [sözüyle de şunu kasteder:] İ nsan için madde cihetinden b aşkal ık bulun­ maz. Şu somut insanın kendisinden mürekkep olduğu etler ve kem i kler, diğer bir insan ın kendisinden mürekkep olduğu etler ve kemiklerden başka olsa da yan i mizaçları farkl ı farklı olsa da insan olma değişmez. B u nedenle bu ke mikler ve etlerden ol uşan bütün ile ö teki kemikler ve etlerden oluşan bütünden başkadı r. Oysa insan suret bakımından ayn ıdır. Başkalık ise, ancak suret10

te zıtlık olduğunda söz ko nusu olur. İşte

·suret bakımından ise

başka değildir• sözüyle bunu murat etmiştir. [ B u sözüyle şunu kasteder : ] İnsan bireyleri maddeleri bakı mı ndan pek çok olsa bile suret bakı mı ndan aynıdır.

15

[308) •Bunun nedeni onun kelimesinde/tarifinde zıtlık bulunmamasıdır• [sözüyle d e şunu kasteder:] İnsanın suretinde b i r v e aynı olmasının sebebi tanımında zıt fasılların alınmamasıdır. Çünkü ta­ nımlarında zıt fasıllar alınanlar kendileri zıt olanlardır.

[309) •Ki bu bôlannıeyen nihai (surettir)• [sözüyle de şunu kas­ teder:] Suret bakımı ndan aynı olan şey, başka türlere bölünmeyen, 20

aksine fertlere ayrılan son türdür.

[3 1 0) [Aristoteles daha sonra der ki:] •KaZltas'a gelince, unsurla birlikte olan kelimedir/tariftir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zeyd gibi ferde gelince, o suret ve maddeden mürekkeptir.

[3 1 l ] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Beyaz olan da insandır.

2s

Çanka Kallias insandır. Bu yılZden insan ara:z:.t olarak beyazdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İnsanın beyazlığı ve siyahlığı bilarazdır.

'-:,lal i � ı.. �

1

229

4:... ı;ı ı _rt_, _rt ruw ı_, r_,-u ı ı.:..i lS ı:,ı., \....ı ; _, [r • v1 �.r.f:- �y. �-' [1 ..1:.r.1 _r:.T _,,. JSJI � I �J 1 ..l.._, 1 ..l.. 4:... �; � I rua....ı ı _, r yJJ I ı.:..i lS ı:,ı_, � I � ır ı:J L;/U

ı..l.. 4:... �; �ı rua....ı ı _, r yJJ ı .r.f:- .Yl J L!...l ı ı ..l.. r y-Jjl_, r ua..J I o ..l.. 1f � I � I ıJIS ..!11 .ll _, c::_l .;JI � O J_,..a.1 4 �ı_, c) L;� I_, r yJJ ı _, r ua..J I .!ili ır � I �I .r.f:­ \ ....l � .>I ) 15.ll l .J16 _, .> l...,.2; öJ_,..a.1 1 ..} c)IS I� ! � y W! �_r.A.11_, O J_,..a.1 4 r-- ...,.. L:..1 1 l..l"" � t c:ıt [\..l:_r.] _r:.T _,,. � İJ_,..a.1 4 L.U

.ş l

.r � ı

.

.

. .r"' l:..J

4 ö JS 1 _,.;IS cJ 1-' � 1 J

�IJ [1..l:_r.1 �� W-(11 J � �l ..!11 �_, \ ....l } J (Y' • A) ö.>Wa:.o J_,..ai o� � J>. Y. � �t .;;J .TP � �I_, c) L;� I c:ıt �

ı ·

. ö.>Wa:.o � ö.>Wa:.o J_,..ai \... .> _,� � J>._;; � I c:ı\ı

.ş.ll ı _, [\..l:_r.1 � � .ş.ll l _r\lı _,,. l..l.._, \....ı ; _, [r • �1 � ! J. _r:.T tj �! � � ._ş .ill .r.>-\11 c:r ı .Y6 O J_,..a.1 4 � ı_, l.J"" �\ı ı

y.

·

W-(11 _,.; ...,.. l:ü L.U [ \Jli �] [ r ' • ] . �IJ öJ_,..a.1 1 1.r4 �_rll _,.i ..\:j J!.o �I

t.. lı [ \..l:_r.1 �ı

C:

ıJL;"li �t '-"" Ui � · ı:,"J ıJL;l �"J ı_, [ \Jli \""'·1 [r " ] __,..;. .rJ 4 ı:.ı L; ;u 1 _,...ı 1 J __,..;. � 1 [ \ ..l:.r.1 __,..;. .rJ 1 tr. �t ·

·

,)

\ 0

230 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA ! I OTA (1)

B u fasıllar insanda türsell ik oluşturmaz. Çünkü beyazlık, örneğin Zeyd ve Amr gibi bazı fertlerde var olduğundan dolayı insanda var olur yoksa bütün insanlarda varlığı bulunmaz. Bu yüzden insan ol­ ması bakımından değil, aksine Halit ve Bekir'de varlığı bulunması bakımından insanda mevcuttur. Buna göre beyazlık, türde bilaraz mevcuttur çünkü o, ancak bu türün ferdindeki varlığı bakımından mevcut olabilir. Bu nedenle [dedi ki: ]

"Ne bront ne ahşap daire

ne bront tlçgen ne ahşap çember unsur dolayısıyla suret bakımından

farklıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder: ] Yine türdeki şeyler, suret aynı lo

olduğunda türdeki maddelerinin farklılığı cihetinden farklılaşmaz­ lar. Örneğin bronzdan ve ahşaptan yapılmış daire ile bronzdan ve ahşaptan yapılmış üçgen gibi .

15

[3 1 2) [Aristoteles daha sonra d e r ki : ] "Unsur dolayısıyla suret bakımından farklı değil, aksine (onlar) kelimestndeltartftnde .tıtlık bulundugu için farklulır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle tür bakımından farklılaşan şeyler, maddelerinin farklılaşması dolayısıy­ la türsellikte farklı laşmaz, aksine suretlerinde zıtlık bulunduğunda farklılaşır.

20

[3 1 3) [Aristoteles daha sonra der ki :] •Fakat unsur/madde bir şekilde suret bakımından farklı kılmat mı?"' [Bu sözüyle şunu kaste­ der:] Bazen soruşturulacak olan şudur; herhangi bir şekilde madde farklı olduğu zaman zıtlık bakımından başkalığı oluşturabilir m i ?

[3 14) [Aristoteles daha sonra d e r ki: ] "Yoksa bu ba.ten mümkıln mtldür?"' [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bazen iki farklılık yani türde ve 25

suretteki farklılık bir araya geldiğinde maddenin farklılığının tü rde farklılık oluşturduğu zannedilir.

ı.,,.ö � I �'J �_,.; 4J � J _,...z.il l o..iA � ıJ-' _,.i 4-lS' J � -'�-' �j J!.o 4..P �'\ � J o.)y:--' � t � ..Ut> J o.) y:- _, � t � J. �L..; 1 y. l....ı � �L..; � I J .) y:- _,.. �L..; � I J

� _,

� � '-J � Y- wı � \S �! ı.ri' rl 4 tfl ' J .) .r. _,.. _,.; �_, �.J � 1 �.J V" 6..:J 1 ii.)b �.J ıJl.i ..!..l.1 .11 _, � J o.) y:- .J �t ı.....4.l.:.;.. �-' [ı �_r.] .4 • .;.. ii)l.).J IJ"6..:J I �1,,jl1 ı!.ı°)W1 .J�

ö;y.o.)1 ..;...i \S � ! tfl 1 J L..)I_,.. ..J')\:.;.. 1 � � tf-1 1 J �'J ı J _,.-...1 1 ..!.lW 1 _, � _, I.)" b.i � 4l _,.-...1 1 ii ;ı ...u 1 J!.o ö.l>-1.J •



..

.

� _, I.)" b.i �

J. �1 c)� ö;y.o.14 UI � ı.:.-:1.J [ıJli � ] [Y' n ] ı.....4.l.:.;.. � I � 'J I ..:.>;L.o .!.ll .11 .J [ı�_r.] .it..l...ö w.sJ I ı.İ c)'J ı.İ � 'J J. L. � ..J ')\:.;.. I � lS::..l � ,Pi ı.İ ı.....4.l.:.;.. ..:..-:l tf3 4

,.

..

. .) L.,a;

L.) .rP

c)IS �1 ö;y.o.14 �T � � �1 J.- �,, [ıJli �] [Y' \ Y'] .)Wd4 _,>-İ �I � c)\ � J.- � ..u,, [ı�_r.] L. t_r. t.�_,.;'J ı





t_r. ili::>... �I � \S �! tfl l J

c)f �t l....ıJ.J [ıJl.i �] [Y' ' t ] � I I� ! tfl 1 J ıj')\:.;.. I � I � '°:?.11 1 ..J')\:.;.. � I � �t � �t .:,ı:. l....ı ; J [ı�_r.]



L:....

ö;y.o.11_, tfl l ı.) '°:? t �li')\:.;.. I

"

232

1

YA / İOTA

Metafizik Büyük Şerhi

(1)

"Neden bu at, kelimeleri unsurla birlikte bulunduğunda suret bakımından bu insandan farklı olur? Kelimede zıtlık bulunduğu için mi?• [Bu sözüyle şunu kas­ [3 1 5 ] [Aristoteles daha sonra der ki : ]

teder:] Örneğin birinin şöyle diyerek soru sorması gibi : Niçin at ve insan iki türdür? Suretlerinin farklılığı bakımından mı yoksa maddelerinin farklılığı bakım ından m ı ? Çünkü onlar her iki şey­ de de farklıdır. Burada iddiacı söz konusu örneklerle, maddedeki farklılıkları bakımı ndan onların türsel olarak farklı olduklarını söylemek istemektedir. ıo

[3 1 6] Daha sonra bunun örneğini verdi ve [dedi ki:]

•ôrnegtn

beyat insan ve siyah at (farklı] suretlere sahiptir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun örneği beyaz insan ve siyah attır. Zira bu ikisi madde ve suret bakımından farkl ıdır. Madde bakı mı ndan farklılık, birinin beyaz diğerinin siyah olması bakımındandır. Suret bakımın15

d a n farklılık i s e insanın nank a t ı n i s e kişneyen olmasıdır. [3 1 7] [Aristoteles daha sonra der ki:]

•pakat bu, birinin beyat di­

ğerinin siyah olmasından dolayı değildir.• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat kendiliğinden bilinmektedir ki insanın beyaz, atın ise siyah ol­ ması bakımından beyaz insan, siyah attan farklı değildir. 20

[3 1 8 ] Daha sonra bunun sebebini belirtti ve [dedi ki:]

•Şayet her

ikisi de beyat olsalardı yine suretleri başka olurdu. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şayet her ikisi de beyazlıkta ittifak etselerdi surette farklı olacaklardır ve bu onların surette ittifakını gerektirmeyecektir. De­ mek istiyor ki bu durumu insan ve atın maddelerinin farklılığı nda 25

da aynı şekilde anlamamız gere k i r. Şöyle ki maddedeki farklılık su­ rette farklılığı gerektiren bir şey değildir. Tıpkı beyaz insan ve siyah at örneğindeki gibi.

'•

.... .. .ı.ı ı .Lu. ı.. r--"

1

233

iJl.....i )' I 1.1+1 öJ� 4 ..,>-İ ıJ"' _,.4.11 J L.o r-3-' f\Jl.9 � ] [r ' o ] 0 i J!.. [\--4_r.] �..l...i> �I ı} iJ'J _,t �I � � WS �lS l�l � 0-" J"' iJ�I 0 �y 01.....i )' I_, ıJ"' _;.il J l...o t1 J � JL.. J � �.r" \ı 1



J 0 � 4\ı w.r' \.:s.

...! ':>l::> I

_, İ w J .rl::> I

0-" c:_.,:J 4 �':>l::> I 0'1 . h J\!.. İ J -.f' --4 0i t..W --4.r. � - � ' J �")b:.. 1

ı..J"'_,.4.1 1_, �'11 iJl.....i /U ı... J!.. [\JW] ..!ll � J � ı.)İ � [r ' ı] ı..J"' _;.l l_, �\i l 01.....i )' I ..!ll � J\!.. [\--4_r.J l).rl::> I ı... i_, _, _,.....i ..,.>-\r ı _, ht w-l>-İ 0i � �

.J"' l...o ıh_, ._;k L; lh 0 t �

,

·

,,_,.... t ..,>-'l ı., �t w..1>-l iJ� � �"' [\Jl.9 �] [r w] h\ı i 01.....i )' I ...41 � � 4,jj � ..J_,_ro _,.,. � -' [\--4_r.] , _,_,..... \i l

ıJ"'

_;.il_, h\il 01.....i )' I 0� _, _,..... \ıı ._,... _;.i l

w� uts .,,J 4� [\JW] ..!ll � J �4 ı.)İ � [r ' A] J l..ü; I _,J 41,; [\--4_r.] �..,>-t J l> ı)s- wJ_,...., iJ� �T öJ_,...aJ I J 1+91.A:il ..!ll � �Y. t1 -' � J�I J L;Kl � l::J I

\ı ı � 0i � ..!ll .15_, --4.r. öJ�_I J �")l::> � �r-JI Y' � ._j")b:.. � I lh 0i J � I . ,)_,.....\ıı ...,... _;.ıı_, h\ı ı 01.....i )' I J JL:...l lS

J ._,... _;.ı ı _, 0 l.....i )' ı

...! ':>l::> 1

J

"

_,..

T .

234 1

YA / l OTA (1)

Metafizik Büyüle Şerhi

[3 1 9) Başlangıçta erkek ve dişi hakkında vaki olan kuşkuyu henüz çözümlememiş olduğundan buna özgü çözümü zikretme­ ye başladı ve [dedi ki : ]

•Erkek ve dişi, hayvanın el.tel tnfiallert­

dir, fakat bu, cevher bakımından değil, aksine onların unsur ve bedende olmaları bakımındandır. • [ B u sözüyle ş u n u kastede r : ] H ayvanda bizzat mevcut o l a n birinci türden z ı t l ı k bakımı ndan erkek ve dişi hakkı nda belirtilmiş olan kuş kuya gelince, erkek­ lik ve dişilik hayvanın arazi değil zati infialleri olsalar ve ona özgü olsalar da cevherliğin zati fasıllarından deği l d i rler. Yan i ıo

b u iki fasıl, hayvanın kendis iyle cevherleştiği fasıllar değildir. Aksine hayvanın maddesi ve beden i n i n zati arazl arıdır. H ayvan o ikis i n i n tanımında alınır ama onlar her ne kadar genel tanım­ larında alınsalar da cevhersel türlerin fasılları şekl inde hayvanın tanımında alınmazlar.

15

[320] [Aristoteles d a h a s o n ra der ki : ] •Bu nedenle aynı sperm

bir şekilde infiale uğradıktan sonra ya dişi olur veya erkek. • [ B u s özüyle şunu kasteder : ] B u nedenle erkek ve d i ş i n i n maddesi kısaca ayn ıdır. Ö rneğin sperm g i b i . Z i ra aynı sperm, bir tür infiale uğradığı nda ondan erkek oluşurken bunun zıddı olan in20

fi ale uğradığında ondan dişi oluşur. B u n u söylemes i n i n nede n i , infial i n cevher katego risinde d e ğ i l n i t e l i k katego risinde olma­ sıdır. Sperm ise cevher katego risindedir. Muhtemelen i n fialle kas tettiği şey, Oluş

ve

B o z u l u ş ta o rtaya çıktığı üzere sperme arız

olan sıcaklık ve soğukluktu r.

'

·­

.... .. ..ı.ı ı .ı..u. l. �

r-1 J-"J l.J _?.ll l � � l�I '-?.ll l ..!.L!J I ıJ lS W.J [ T' \ � ] ..;; "J ı,, _?.ll l ı.-t,, [!J lU] ı.!fü .?� ..i> l � � � � J. .ıA�4 � � .J ıJI� t.,., 6:- ..:.ı� l...A.i l l; lS ıJ)J 41>

1

235

,Ş.ll l � J:i '-?.ll l ..!.L!J I Lol.J [!�.r-] �l.J �I ıJ ı./' J � Y:-Y' �l.Ai 1.1.. .:,t J..i � ıJl.,r.-J I � � y:- _,.JI J- � l.J

�_,;"J ı ,, �Jfi.ll l ıJ l,i � .rJ4 � ..:.ıl.ll 4 ıJl.,r.-J I � J.J "J ı tr 1 J_,...aA.1 1 tj � � � W, L> .J .:> lr.-LJ ıJ �I� ıJ� \...A.i l t; lS ıJ !.J ıJl � I � _,A � L.... ıJ ')\....:UJ I ıJl.l.. v-:1 �t � _,.,. � I � l.ll l � _,.>W I y. .:>1 ..r.-J l.J o � .J ıJl � I � � I� � l_rl ı/' J. (! y� I J_,..aj .:,l!. Lo ı.)s- ıJ l � I ..1.>- J 4t � L.... ..1.>- J . �t lA�.J..I.>- J ..i> Y. .:,t � _,.,. � ı

' ·

..şt Lo 1 ıJ fo. ..1.>-l.,JI c.;.J I u...1 1 •.l+J.J [ ! J Li � ] [ T"I' • ] ö�Lo ıJ lS u.J I o..i+J.J [! �.r-] Lo � l...A.i l J.ı-.Ai l .li .J l � ,Ş� Lo)J



..1.>-l_,ll � I ıJ !> � I J!.- ö ..l.>- 1.J � 4 J-"J l.J _? .ll l

ı.!.U .ll 1 � l..,a.. � l...A.i 1 J.ı-Ai 1 1 � l .J ,Ş � 4:..o ıJ IS Lo � l...A.i 1 J.ı-Ai 1 1 � l � � I 4.1 _,A.o J ya J l...A.i � I .:, "J ı.!.U� J li L..i }.J J-l � ıJ lS � ..r.! .:, l �.J _,.,. y.J I 4.1 _,A.o J y. � l.J _,.,. y.J I 4.1 _,A.o J ıJ�I J



L....

ö�.J .r.l l.J öJl.rJI



.J � � Lo J l...A.i � 4 . � u ı ,,

'



236 1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / I OTA (1)

Aristoteles der ki;

ı ıı

15

20

25

30

Surette başkalığın hangi nedenle oluştuğu ve neden bazıları­ nın suret bakımından farklı olduğu bazılarının ise farklı olmadı­ ğı söylenmiş oldu. Zıtlar suret/tür bakımından başka olduğuna göre ve bozuluşa uğrayan ile bozuluşa uğramayan da başka zıt­ lar olduğuna göre, bozuluşa uğramayanın bozuluşa uğrayanın cinsinden olmaması şiddetle zorunludur ki bozuluşa uğramayan kuvve-olmayan ile fasıllaşan ademdendir. Bu yüzden şu ana ka­ dar isimlerden söz ettik. Şu halde bozuluşa uğramayan şey ile bozuluşa uğrayan şeyin, tıpkı beyaz-olmayan ve siyah gibi, suret bakımından başka olmasının zorunlu olmadığı zannedilebilir. Zira küllilerden olduğunda, örneğin insan gibi, bazılarının bir­ likte aynı şey olması mümkündür. Çünkü insanın beyaz ve siyah olması mümkündür. Tekil şeylerde ise aynı anda olmaksızın beyaz, siyahın zıddı olsa da birinin beyaz veya siyah olması müm­ kündür. Fakat bazı şeylerdeki bazı zıtlar araz türündendir. Örne­ ğin sözünü ettiklerimiz ve pek çok başka şeyler gibi. Bazıları için ise bu mümkün değildir. Bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğrama­ yanlar gibi. Zira bozuluşa uğrayan hiçbir şey araz türünden değildir. Çünkü arazın olmaması mümkündür. Bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan ise zorunlu olarak onların (arazların) içinde bulundukları şeyler içindir. Aksi takdirde tek bir şey ay­ nıyla hem bozuluşa uğrayan hem bozuluşa uğramayan 1 olur. Her ne kadar bozuluşa uğramanın ona ait olmaması mümkün ise de böyle olurdu. Şu halde bozuluşa uğrayan'ın ya cevher olması veya bozuluşa uğrayan her bir şeyin cevherinde olması zorunludur. Yine bu söz, bozuluşa uğramayanlar hakkında da caizdir. Zira her ikisi de zorunlu olan şeylerdendir. Onlar konu bakımından tekabüliyete kendisiyle sahip oldukları ilk türün üstündedir. Çünkü biri bozuluşa uğrayan diğeri ise bozuluşa uğramayan­ dır. Şu halde cins bakımından başka/farklı olmaları zorunludur. 1

Metinde yer almayan, ancak dipnotta ifade edilmiş olan 'lafasid-bozuluşa uğrama­ y a n' ifadesini tercih ettik.

�l "'-'! l. _,,..;.;

1

237

İJ,...a.1 4 � � ıJ-' iJ,...a.1 1 ıj ?\ti 1.Jfa & �\t J:i ..W

� 'J �.Ü I_, ..l...ı lA.1 1 1,JlS_, iJ,...a.1 4 ?t .>l..l.,ö\tl �lS ljl.J 'J �.J � 'J �.Ü I_, ..l...ı lA.1 1 � 1.Jfo. 'J 1.J{ İJ.J� .Ut �l:İ ?t .>l..l.,ô{ � ı i ı> .. l......\t 4 4::1 ı .ı.. � l:.1i ı.ı.,ı_, •; � � r .l$. � ÖJ,...a.1 4 .r=-1 ..l...A...J � 'J 1.JlS L. 1.Jfo. 1.Jt � � �t � 1.Jt 1 .l;.. 1_, ı;.:. 1.Jfa 1.Jt � � 1.JI> ,,_,...\t ı_, �\tı '}_, L.

,,_,...t_, �t 1.Jfo. 1.Jt � �I> l.JW}/I J!.o �I l:...



µ l:...

'J ..i>-1_,ll 1.Jfo. 1,J{_, i.>.,A.JI ,.�\ti ı.} 1.Jfo. 1.J{ �..J �lS lji

� J .>l..l.,ö\tl � �.J ,,_,...\t ı ..l.,ô �\tı 1.JlS l.Jl.J ,,_,...t_,

�t �

�.J •.r.s ?t .. �t_, 1.J'll cl:i ı;ı ı J!.o vi' _,....ı ı � .. �\tı

1 .

,.� � �I> � 'J �.uı_, ..l...ı lA.1 1 ı!.l.l..iS_, ,.ı.r-ı 1.Jfa 1.Jt � �.uı_, ..l...ı lA.1 1 L.t_, 1.Jfo. 'J 1.Jt � vi'_,....i l 1.JI> vi' _,....i l � ..l...ı l.i 1.JlS ljl

4::İ if" ıjl l ı.} İJ.J,r4J4 1.Jfa ıjl l ,.�'jJ 41> � 'J

,,wı ı 41 1.Jfo. 'Jt �t 1.Jl.J �t ILl.i 'J_, ILl.i � ..i>- l_,ll ,.ı.r-ı ı

..i>- I_, JS' fi.r. J l.. 1.J fi�I L.1 .> Wl l 1.Jfo. 1.Jt � l i l> ı!.l.l�

l...+:lS 1.JI> .Wi 'J ı;ı ı J �t J� J_,AJ1 1 .ı.._, .Wi ı;ı ı � c:J') 4 � Le.. 4J � � .ü l J_,\tı tfl 4 J_,i lfl� öJ_,_,.;J 4 1.Jfa ıjl l �

�4 ?t 1.Jfa 1.Jt � ıi ı> ..l...ı l.i _,;. ?'lı_, ..l...ı l.i t..... ..l>-t 1.JI>

,•

238 1

YA / İ OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

Açıktır ki bazı insanların iddia ettiği gibi bunların ideal-mo­ delleri olan suretlerin bulunması imkinsızdır. Aksi takdirde insanlardan bir kısmı bozuluşa uğrayan bir kısmı ise bozuluşa uğramayan olacaktır. Eğer bu suretlerin tür bakımından tek tek fertlerle aynı olduğu söylenirse isim bakımından ortak oldukları için değildir. Cins bakımından başka olana gelince, bu suret/tür bakımından başka olandan daha çok uzak olandır. Tefsir [32 1 ] ·surette başkalığın hangi nedenle oluştuğu sôylenmtş oldu• ı ıı

[sözüyle şunu kasteder:] Şeyin kendisi bakı mı ndan türsel olarak baş­ kalaştığı illet açıklanmış oldu.

[322] "Ve neden banlannın suret bakımından farklı olduğu b�­ lannın isefarklı olmadığı sôylenmtş oldu" [sözüyle de şunu kasteder: 1 Neden zıtlık bakımı ndan bölünenlerin bazıları türsel olarak farklıy15

ken bazıları farklı değildir?

[323] Bu soruşturma karar kılınca bozuluşa uğrayan ve bozulu­ şa uğramayan hakkında araştırma yapmaya başladı. Mevcut hangi tarzda bu iki kısma bölünür? Cinsin cevhersel zıt fasıllarla bölün­ mesi midir yoksa maddenin mütekabil arazlarla bölünmesi midir? 20

Yoksa bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan cins ve suret ba­ kımından farklı mıdır? Şöyle ki zıtlar bu üçünden hali kalamazlar.

·zıtlar suret/tar bakımından başka olduğuna gore ve bo%Uluşa uğrayan ile bo%Uluşa uğramayan da başka .vtlar olduğuna gore, bo%Uluşa uğramayanın bo%Uluşa uğrayanın ctnstnden olmaması şiddetle .wrunludur ki bo%Uluşa uğramayan kuvvet­ olmayan tle fasıllaşan ademdendir [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Buna göre [dedi ki :]

ıs

. ..

Zıtlar farklı türleri oluşturduğu na göre, hozııl ıı ş a uğrayan ve bo­ zuluşa uğramayan da zıtlar olduğuna göre bu durumda bozulu­ şa uğrayan ve bozuluşa uğramayan farklı iki türdür. B u manayı

4... .1.l l -·

.Lu.

l..

.•

.r.-"

"i l.J V" l:JI � J� L. J!.e o.lı J!.e J,., iJfa iJT � "i 4'l ı):!J

;�I o.lı �lS iJ l.J J.....At "i



1

239

�_, J.....At � V" l:..1 1 � iJ_µ

ı./' � I L.t_, r-"" "i 4 �;L!... lfjl "i ·�µı ı./' ı./' Ö;�4 lfj1 J� .ö;�4 _rt ı./' � I � l�l; _;s1 # �4 _rl

_,,....A:J ı

[ı--4.r.l ö;�4 _r�I iJfo. & LŞT ıJ J.:i .ili ı �; [n ' ] - e:rJ 4 _,.>T �ı iJfo. 41:-i � � I ll.JI ıj J:i .ili ..

f ı--4.r.l "i �_, ö;�4 Ul::ô..e � � _, ı �;J [r n ] .;:);- �J e:rJ 4 � ö� � 4 � LŞ.UI � iJlS r-1 J · tr1 4 � y

;_;A;

�I i w; ı JAı �y:-rJ I � � � LŞİ cfa .ı.... W I .;:);-J ��I ._,..; l _r� 4 �I İ LZI Jİ �yAy.JI ö��I J � 4 �ı..w.�I iJ İ ..!..Ll �J ö;�IJ �4 iJl.A.l::;.... .ı.... W I .;:);-J .ı.... W I İ İ

.ı.... W I

� ..i.>İ �I l.lı �

\ •

W_, [r n ]

_rl �ı..w.�I �lS l�l.J [ıJw] İ W� I ��I o.lı � _,J.>.; "i ö;_,_,.;, �t 4'� _rl �ı..w.t J.....At "i ı.l .UI_, .ı.... W I iJlS_, ö;�4 öj "i l j...u.. i � � J.....At "i LŞ.UI_, .ı.... W I � iJfo. "i iJl .,r.i-J .ı.... W I iJlSJ � IS- 1 _,.;t J...A.i �ı..w.\'1 �IS l�l.J [ı--4.r.] � I l.lı _, iJl.A.l::;.... iJ� _,.; .ı.... W I .,r.i-_, .ı.... W I I�� ıf...W. .ı.... W I

"

240

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / İ OTA (1)

başka bir tercümede şu şekilde bulmaktayız: •şu bakımdan ki zıtlar tt:ı.r bakımından farklıdır ve bo.tııluşa uğrayan tle bo.tııluşa uğrama­ yan iki zıttır. Adem/yoksunluk ise sınırlı kuvvet-olmamadır. Buna gfJre bo.tııluşa uğrayanın ve bo.tııluşa uğramayanın cins bakımından farklı olması VJrunludur. .. [324] Açıkça ortaya çıkmıştır k i bozuluşa uğramayanda bozul­ mayı kabul etme kuvveti yoktur. Kendisinde bozulmayı kabul etme kuvveti bulunmayan ise bu cinse dahil olmaz. Zira bozuluşa uğra­ yanın ve bozuluşa uğramayanın kendisiyle farklılaştığı şey, farklı iki ıo

kuvvetin ademi farklılığıdır. Demek istiyorum ki bozuluşa uğrayan, bozuluşa uğramayandan farklıdır. Çünkü birisi bozul ma kuvvetine sahiptir diğeri ise bozulma kuvvetine sahip değildir. Aynı cinste olan zı clar ise ortak cinslerinde iki farklı kuvvete sahip olmaları bakı­ mından farkl ılaşırlar. Bunlardan biri zıclardan birini kabul edicidir

15

diğeri ise öteki zıddı kabul edicidir. Bu nedenle bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan sadece suret bakımından farkl ılaşmaz, aksine suret ve cins bakımından farklılaşır.

20

[325] Daha sonra ilk tercümede [dedi ki:] •Bu yılVlen şu ana ka­ dar isimlerden sfJ.t ettik. • İkind tercümede ise [dedi ki :] •ştmdf bu isimler hakkında sfJ.t edelim.• Bunu söylemesinin nedeni şudur: Bo­ zuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan birbirine zıt iki fasıl ol unca bu durumda o ikisini toplayan şey ortak isim olacaktır. Buna benzer tabiaclar hakkında konuşan da, ancak isimler hakkında konuşur. Bu­ nun örneği muclak cisim hakkında konuşan kimsedir. Zira örneğin,

25

bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan üzerine söylenen cisim ismi ortak isimdir. Bu nedenle bozuluşa uğrayan cisim madde ve suretten mürekkep olursa bozuluşa uğramayanın mürekkep olmaması ve onun maddesinin ve suretinin isim ortaklığıyla söylenmesi lazım gelir. Çün­ kü madde ve suret oluşan ve bozulan içindir.

ü1:;....

,..,,. .)I J....ö\1 1 ı:.ıt J.i IJ"J

y.

o�

İ ..ı.JIJ ıJIJ....ö l..A .l..ı l.A.l l .r.fJ ..ı.... 1..4.l lJ t.f1 4 · �4 � ..ı.... 1..4.l l .r.fJ .l..ı l.A.l l ı:.ı� ı:.ıt ;1_,k.;.'ll

� ö.)J ..b..o ö_,i 'l

\I�

15_;>-İ 4; J

.)Lll \ J r,i � •_,.i � u--:l ..ı..... 1..4.l l .r.f ı:.ı i � .ili fn t] �I ..!.l!� J J>- � � .)Lll l Jr,i � ö_,i � u--:l ıJlS L.._,

.r.? J ..ı..... 1..4.l l � � L.. ı:.ı� � ö_,.i .J l..A ..1.> I ıJ ) ..ı..... 1..4.l l _r.? ...Al � ..ı..... 1..4.l l ıJI -r-ı � �I J ..,!' � I .)\J...,ö \ı lJ .)Lll \ � ö_,.i .J u--:l _;>-'J I_, .)Lll l � �} 4J .!.l_,:..W I � I J ıJİ J:-9 lf � ..1.>l_,.ll �_;.ı

if.Js,

..J ')i.:>. 1 .,.

_,.,,.

..ı..... 1..4.l l

.,.

lt

..ı..... 1..4.l l � ..!.l!.ili _;>-')U 15_;>-\ı ıJ � ..wJI

J

.,.

\ı �ij 4 ...1.> l . �IJ öJ_,...al � J. .kii öJ_,...al � 'l ..ı..... 1..4.l l .r.f:-J ...!.>

' ·

l.iA l:.:.:> jAili ..!.l!.ili

\J_,\ı ı 4_rll J Jli � [n o] �\ı ..!.l! � Jij l..; l.J ,.L......\1 1 o.l.. J ı)\tl JAili \�l!JI .jJ ,.L......\1 1 _,.,,. 1 •+- . � .ş lfü ı)bl,a:... ıJ':>l.a.t ..ı..... 1..4.l l .r.? J ..ı..... 1..4.l l ıJlS ı�ı

J F L..; � � ı o .ı.. � J F .ş .i.l ıJ .!.! _r..W ı � 'l ı *'" � \ � \ ı:.ı� Jlb.ll � I J F IJ" ..!.l!� Jl!.. .. t.-\ıı ı'..ı l i � ..!.l! .i.I J .!.I _;.,:... � I y. ..ı..... 1..4.l l _r.? J ..ı..... 1..4.l l � J� .ş .i.11

,•

.r.f ..ı..... 1..4.l \ _r.? ı)� ıJİ ÖJ_J4' J o.)l.. 1..r4 l;S".T' ..ı..... 1..4.l l � \ ı)lS o.)WI � lS �l � � I .!.i l _;..!. � 4.1_,A..o .;JJ4'J .;.:ıt.. 0� ıJİJ �.T' . ..ı..... 1..4.l l � ts:.Li öJ _,...a] I_,

, ·

242

J

YA l l OTA (1)

Metafizik Büyük Şerhi

[326] [Aristoteles daha sonra der ki :] •şu halde bo.tUluşa uğrama­ yan şey ile bonluşa uğrayan şeyin. tıpkı beyaz-olmayan ve siyah gibi. suret bakımından başka olmasının zorunlu olmadığı zannedilebilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayan hakkında1

• • •

(suret bakımından başka olmasının zorun­

lu olmadığı zannedilebilir) .

[327] [Ariscoteles daha sonra der ki:] •zira kiılltlerdm olduğun­ da. Drnegin insan gibi, ba.tılannın birlikte aynı şey olması mumkiın­ dur. Çunkiı insanın beyaz ve siyah olması mılmkiındur. • [Bu sözüyle ıo

şunu kasteder:] Çünkü bu zıtlara benzer bazı zıtların, örneğin insan gibi külli bir tabiat olduğunda tek bir tabiat için birlikte mevcut olması mümkündür. Zira bazısının beyaz bazısının ise siyah olması m ümkündür ve bu birlikte olur.

ıs

(328] [Aristoteles daha sonra der ki :] •rekil şeylerde ise aynı anda olmaksı.tın beyaz. siyahın zıddı olsa da birinin beyaz veya siyah olması mılmkiındur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] B u zıtların ben­ zerlerinde tek bir şey beyaz ve siyah olacak şekilde tekil bir şeyde mevcut olmaları mümkündür. Fakat bu birlikte olmaz, aksine bir vakitte beyaz olur başka bir vakitte ise siyah olur.

20

[329] [Aristoteles daha sonra der ki :] •(Beyaz siyahın zıddı olsa

da). Fakat batı şeylerdeki batı zıtlar araz tılrılndmdir. Örneğin sD­

.tılnıl ettiklerimiz ve pek çok başka şeyler gibi. Batılan tçtn ise bu mılmkiın değildir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Fakat bozuluşa uğrayanın, bozuluşa uğramayanın zıddı olduğu teslim edilse de bu 25

kuşku lazım gelmez. Çünkü bazı zıtlar içinde olduğu şeye arız olur bazısının ise aynı cinste olması mümkün değildir. Demek istiyor ki zıtlar üç çeşit olunca bunlardan ikisi bozuluşa uğrayan ve bozuluşa uğramayanın tanı nııııda iptal edildiğinden geriye üçüncüsü kalmış­ tır ki o da ayn ı cinste bulunmayan cevherse! zıtlardır. 1

Metinde eksiklik bulunmaktadır.

�t c.· � ·_ t.

�. . 1. .

S:- c.· C.· �r · � · r... 1. . f �· � ıı _. t i �- b � ·� . � b \-. c.· c.· b � ..-. r .r � " r· " t '"' b �.f " t;· t � l. c.·- • . 1:- · t: 1 � ı� f" c.· � .. .ç., � - · r. •(f..t \-; � � .f � ·� . ';" c: t .E ' "S; � ı .E ' � L � � � � � t . C.· f. ' · . ' C. . .E i=" C.· f ·�· &:'. \ . f 'b )_· � �[ C.E ' - C.· \_\ � � � - \.. · � C. 1:c.· . � f ·� � � [· , ,.. C.-· �- rz:.t: (İ\ �"'- · � �'"' �7 ·.�ç., · t· E ·-f. e-� Ç' \"· 'L }c,..... �" T-, (" ' �f c.· � · � · E: l- � r �� ' 1 '"' � t; � E:: � C.· f t c:ı_,>;; c:ıt )a..4.- ı �µ [\J \.; �] [rn] � 0fa 0 İ � l_,i �I J �\A:.JI 0-" �� ...L.!. İ �IS

,.

-�4

J!.o .ı,. J!.o J.r" •

cJ_,>:; cJt � 'J �t ı):-!J [ \ J \j �]

[ .,...,.. v]

� 0-" v-1:..1 1 &" c:ı,P 'Jj_, v-1:..1 1 � J� L.. ı..I" Ö J.,..., � lA cJ� c:ı i � 'J �i ı .ı,. 0-" �_, [\�_r.] � ı.!.ll � (j \S _,l ..;\' '-'"" 1:..1 1 � J\j W' 4::-J jİ .r.f _, 4::-J j İ tf-14 ı..I" ıJlSJ ...L...ı ts _;LS �_, .:r::J jİ '-'"" L:J I � � Y- 0İ �İ ı.!.ll ..iS � '-'"" L:J I � � Y- l.o J!.o ..,..;. r\4 � �w.ıı_, ıJ_,s::J I 0� .�_,..... i �_,

'J

&"

�_,

"

248

lO

15

1

Metafizik Büyük Şerhi

YA / l OTA (1)

[338) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eğer bu suretlerin ttı.r ba­ kımından tek tek fertlerle aynı olduğu sôylenirse isim bakımından ortak olduklan için degüdtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ö rneğin insan ismi, mufarık insan ve hissedilir insana ortaklıkla değil teva­ tu/eşit anlamlılık ile söylenecek şekilde mufarık suretlerle münferit suretlerin tabiat bakımından aynı olduğu vaz'edilir ise bu durumda imkansızlık lazım gelir. Bunu söylemesinin nedeni bunun suretler/ idealar görüşünü savunanların sözü/düşüncesi olmasıdır. Şöyle ki onlar diyordu ki mufarık suretler, hissedilir suretlerin cevheridir. Bu hissedilir suretlerle isim bakımından ortak olan suretleri vaz'edenle­ re gelince, onlara söylenecek hiçbir söz yoktur. [339) [Aristoteles daha sonra der ki:] •ctns bakımından başka olana gelince, bu suret/ttı.r bakımından başka olandan daha çok uzak olandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Cins bakımından uzak olan suret bakımından uzak olandan daha uzaktır. Şu yönden ki surette uzak olan aynı cinstedir, fakat cins bakımından uzak olan, daha önce geçen illetten dolayı asla aynı tabiata iştirak etmez. [340] Bu makale burada sona erdi.

·-

ı.....ı.ı ı .Lu L. ,,,... -·

.

1 249

ı.1'° ÖJ�4

�l J Lit J�I o.lı �lS ıJ}J [\ J\j � j [T' T' A ] l�l J6-ll r _,;.4 WlJ [\--4_r.] r- �4 4SJ\..!.. �l � b_,i.JI � J � ? � 4 ö..l>-1_, o.) _;.:..J I _, ı./' 4.i JlA..J I J� I ...:.,..,...;, _, _µ. 1 fa. ıJ" _,....-..1 1 ıJ L....i )' 1 _, J.) lA..J 1 ıJ L....i )' 1 ı.)s- � ıJ L....i )' 1 r-' J�4 �WI J_,i y. Ilı ıJ� .!fü Jü WlJ "51_,:.!. 4 � r-' � I � _,....-..1 1 J � 1

.f6 y:-

ı./' 4.i J lA..J I J�I ıJ l ıJ )� � t

!fü _,

� �_,....-..1 1 J�I • .l+I r- � 4 4SJ I..:... I)_,..., � '-"' L. t_, ..

· r ":JıS



'-"' 1-lPI.:' ;s1 � �4 __,,:-l ı.I" ,;ı ı L.t_, [\Jü �] [T' T' �] I�\.:' }S"t # � 4 ol&- \.:' ı.;J I ı:.ıt [\--4_r.] öJ�4 __,,:-T ı.I'° ı;JI � � � ö J� 1 � ol&- \.:' ı.;J 1 ıJ t � '-"' ö J� 4 ol&- \.:' ı.;J 1 '-"' 41..ll � t ö-l>-1_, � � !l � � �4 ol&- \.:' ı.;J I_, -l>-1_, . ..;:.... ..l4;

ı.;J I

' ·

METAF1ZlC1N MAKAlELERINDEN LAM MAKALFsı LAM!LAMBDA

[IAMBDA / Aaµ�5aJ

ıo

15

20

[34 1 ] Ben derim ki; bu ilmin makaleleri hakkında ne l skender'in ne de ondan sonra gelen müfessirlerden herhangi birinin bir tefsiri bulunmaktadır. Bu makale hakkında yazılmış olanın dışında bir tel­ his de bulunmamaktadır. Zira biz bu makalenin üçte biri hakkında İ skender'in (Alexander Afrodisias) bir tefsirini ve Themistius'un tam bir mana telhisini bulduk. Düşündüm ki en iyisi her bir fasılda İ skender'in söylediklerini mümkün olan en açık şekilde ve en veciz şekilde özetlemek ve söz konusu olan hususta Themistius'un bir ilavesi veya bir kuşkusu varsa onu da irad etmektir. Aynı şekilde biz de görüşü­ müze göre bir ilave veya bir kuşku varsa onu da zikredeceğiz. [342] [Biz deriz ki İ skender başlangıçta dedi ki] Bu sanatın [esasen] son makalesi olan bu Lam makalesinde söz söyleyenle­ rin sözü gerekli sözlerdir. Şöyle ki bu ilimde onun/Aristoteles'in vaz'etmiş olduğu diğer makalelerin bazısı, bu ilimde ele alınarak çözümlenmesine ihtiyaç duyulan kuşkular içermektedir. Bazıla­ rında ise bu kuşkuların çözümünü ortaya koymuştur ki bunu da söz konusu makaleden sonra tertip ettiği makalelerde yapmıştır.

,r,u,;,.ı���. �

� �_,....w ı l.l'° o � � 'j J )x.s:... ')IJ � � ..::..ı; r'1"t ' ] - ..:._ ı � 'j J 1.1 1 lh ..:,.ı'j l,i.. \:....4J İ 1.i l.t 4.11.A..J I oh ı.! 'j l ...,-: ı.! :-r.

·



ı. �

. - \::J "t::"' ...,,. .r.--

L

\:... .4J . İ J 4.11.A..J I

·

_

·I� . '-!""" l.l'°

ı·

. ,,_,

ı f.:-A'. . ·

ı. �

"t::"' )

X.S:..., ')IJ

J_,A: Lo � ı:,i ,)y.-\'I ı:,i �İJ ...U J �I � Lfü � ı) l5 L.J Ofl"JİJ � Lo �J4 � � � J ) X.S:..., 'j \ �i � .}X. ı.!.Ll .lS'J � �T d.:. Ji ö .) 4j l.l'° ı.!.Ll � J ...,,. .r.Ja.-. W . d.:, Ji Ö.) 4j l.l'° l.i..ı.:s. ı)l5 Lo oh J l}l.i �.11 1 J_,i ıJ! Jlli İ�I J X.S:..., 'j \ ıJ! J p [Y't T ]

ı.!.Ll �J �IJ J_,i y; ��\ oh _rT lfj ! r ')IJ I 4.ll.i.o � � I 4.11.A..J I !.l_µ ı

� JJ

4.11.A..J 1

� � 1 lh J �J � I ..:.ı'j l.A..J \

)l..,,

ı:,l

1+:i � I � � I lh J J>o.i ı:,i c:_� ıJ l5 � I oh � �r-11 ..:.ı 'j l.A..J 1 J 4W lh J !.\µ 1 ı.!ll.; J> ...:..:..-,a;

252

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Bazı makalelerde de mevcut olması bakımından mevcut için var olan şeyler hakkında konuşmuştur. Bu makaleye gelince, burada mevcut olması bakımından mevcudun ilkeleri ve nihai hakikat olan İ lk Cevher'in ilkeleri hakkında konuşmuştur. Bunu da durumu bu olan cevherin var olduğunu ve bu cevherin mahiyetini açıkça ortaya koyarak yapar. Bu cevherin açıklanması, bu sanatın (metafiziğin) nihai amacıdır. Şöyle ki bu makaleden sonraki iki makalede ne bi­ rincil kasıtla bir şeyi açıklamaktadır ne de bununla ilgili kendine ıo

15

20

25

özgü düşüncelerinden birini tashih etmektedir. Bunlar sadece, mevcutların ilkelerinin suretler/idealar ve sayılar olduğunu söyleyenlerin düşüncelerindeki çelişkilerin gösterilmesini tazammun etmektedir. [343] [ İ skender daha sonra der ki:] Aristoteles bu manaları Bü­ yük Elif diye isimlendirilen ve bu kitabın makalelerinden ikincisi olan makalede bir ölçüde ele almıştır. Sonra bu konudaki düşünceterini bu son iki makalede genişçe ele almıştır. Lam makalesinin bu ilimde hakkında konuştuğu şeylerin sonuncusu olması konusunda Cim makalesinin baş kısmında ve başka yerlerdeki sözlerle bazen delil getirilir. İ skender'in bu makaleye giriş olarak ortaya koyduğu şeylerin hepsi bunlardan ibarettir. [344] Bu ilimde vaz'edilmiş olan diğer makalelerin ihtiva ettiği şeylerin anlaşılması hususunda söyledikleri şeyler mücmel şeylerdir ve bunların telhis edilmesi için en uygun bağlam burasıdır. [345] Buna göre biz deriz ki, bu sanat mevcut olması bakı­ mından mevcudu incelediğine göre bu da mevcut olması bakımından mevcudun ilkelerini ve ona eklenen durumları ince­ lemeyi gerektirdiğine göre bu sanat ilk olarak iki kısma ayrılır. Çünkü her teorik sanat (disiplin) bu iki cins bilgiyi ihtiva eder.

·-

.....ı.ı ı ..ı..... L. .r--"' -·

l.AİJ :>y.y y. � :>y.r-U ö:;y.r-11 .. L;..!'ı ı ı) � � ı)J �:;l:-- ı)J :>y. y y. � :>y. r-11 �:;l:-- ı) � 4.JLWI oh ı)



1

253

�)J � I � � ı) y. - oh l.A ..14 y. �Y­

..; İ



(..r"

�I � LWI .:.ıi �)J �l:...a.l l oh (..r" ö:;_,...a.Ll l � WI � � � �J JJ\1 1 ..l...a.il l .fa � � � u-:-l 4.JLWI �:; l:-- .:.ı ı 1_,lli ı:r. JJI Jl_,iİ 4...ai l:..o � k;lJ � '-"'l>JI �İ.; ı.r . :;l ..ıs.\ı ı J .;_,..a.l l ..,,. .::..ı by. r-11 oh



'-..r'

r-11 4.ll.WI ı) � � � .:.ı ts ..li ._; L-J ı ohJ Jli [Y' t Y']

J_,AJ I ..)_,:.... I � ��l lh .;:,..� 1.4.. (..r" �l!.ll -./'J .s_r.S:ll �\il � 4.JLWI oh .:.ıi .fa J � ..liJ Jli ı)J



.::..ı � LWI





. �,;:>-\ıı � LWI �lı> ı) �) ı)

ı.r �ı ıh ı.r � � l.A ,;>T -./' .4.JLWI oh J��I � � l l.A � y. 1-49 .,;>t � ly 4.l l.4.. JJi ı)

4..o "YS

.::..ı _,::>- 1 l.A � ı) .Jli y.r-11 ı)

;;_,l;t; ...:;...; lS W �\.:...a.l l

oh .:.ı ı Jp [r t o ]

:>y.y y. � :>y. r-1 1 �:;l:-- ı) }aJ I � �)J :>y. y y. k; ! �;a; �l:...o J5 ...:;...; lS )! .J Ü>-�I Jy\1 1 ..} .fa .s.r J . .



J! �\.:...a.l l oh �Jt

..;......._Aj

l 4.! r-J I

(..r"

� I �h

'.

254 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Kadim filozoflar mevcutların ilkeleri hakkında yanlış görüşler kabul etmişler ve onun da (Aristoteles) bunları çürütmesi gerek­ miştir. Bu yüzden söz konusu hususun metafizik sanatının, tıpkı üçüncü bir bölümü gibi olması lazım gelmiştir. Böylece bu kita­ bın bölümlerinin ilki, yine üç bölüm olmuştur; birincisi mevcut olması bakımından mevcut hakkındadır, ikincisi mevcut olması bakımından mevcudun eklentileri hakkındadır ve üçüncüsü de mevcudun ilkeleri hakkında söylenmiş yanlış görüşler hakkında­ dır. Yine her teorik sanat inceleme bakımından iki türe ayrıldığı ıo

için ki bunlardan birincisi; bu sanatın inceleme tarzını, sunduğu sebepleri, nerede başlayıp nerede bittiğini ve de bu sanattaki ta­ nımların hangi cihetten kullanıldığını içerir ki işte bu söz konusu sanata özgü mantık diye isimlendirilen şeydir. İ kinci tür ise bu sanatın ihtiva ettiği bilgidir ki bu bilgi de önce iki bölüme ayrılır.

15

Birinci bölüm bu ilme özgü mantıksal bölümdür ikincisi ise bun­ dan amaçlanan bilgiyi ihtiva eder. Şu halde burada iki ana kısım vardır ve bunlardan birisinin üç bölüme ayrılması ile bu ilmin cüz­ leri dört olur. Yine bu sanat, incelemeyi ve onun ilkelerini kabul etmeyip inkar edenleri reddetmeyi tekeffül ettiği için bu da sanki

20

bu sanatın beşinci bölümüymüş gibi olur. Yine bu sanat mevcut­ ların kısımlarını incelemesi ve bu varlık kısımlarından birinin de fikri mevcutlar olması bakımından bu tür mevcutların ilkelerini incelemek ve bu konuda ileri sürülen yanlış görüşleri iptal etmek de bu sanat için gerekli olmuştur.

25

[346] Aristoteles bu değişik cinsleri inceleyince, bunların öğretimi için en iyi düzenlemeyi seçmiştir.

.....ı.ı ı .ı..... ı.. r.--"

·-



� � ts .. ı) ..:..ı b_r. _,....ı ı ı:s,, l:-- ı.İ ı_,Jli ..u .. ı... ..ı..il ı .:.ı ts w_, o .lı l.Y' ı.!.J \!l l .. pl lS l.lı .Jfo. .:.ıl İ) �l:..o � � -'-' .>_r. _,....ı ı ı) .. ?. �� J_, \'1 '-:" � ' 1.lı .. ı _r. l ..:..ı J L.,aj � L:....al l

1

255

.. ?. _, ,) y. _,.. .>'6 � ,) y. _,..J 1 J>- 1 _,J ı) .. ,;.. _, ,) y. _,.. .>'6 � �İ ..:...i lS W_, .>y. _,..J I ls .> y ı) .:.J:i � I � � lSJ I .. ı/� 1 ı) � I w..1>-l )a:J I l.J"' � Jl � �)i.i � \.:...., JS '-:" l:--" i ır � ı... _, � L:....al 1 ..!il; )i.i � ı)s- ı.Ş � ı.Ş .lJ 1 ,,_, � I J l.....:;... I � _, �-' � lf. l J b ı> � lf. İ l.Y' -' � 1 _, � L:....al 1 � w. L> iliz:.. r-W I l.lı �\ � I � L:....al l ..!il;

.>'6

� ,_ş_,:;-; 1... �



1.5 .ll 1

ı .ı... _,

4:9

� l!l l .. ?. Jl lf. İ ?. Jl � _,i ı)s- IS. � .. ?. J b .s..ı '-"" L> � . Jl w..1>-İ � .:.ı � .:.ıT _r. 111 4i w ci _ru ,,� ı � L:....al l o.lı ..:...i lS W _, �) r-LJ I l .lı .. ı _r. l ..:..ı J L.,aj ��

J L.,., y � -' )i:.l l f:! f.. l.J"' ı)s- ,, ) 4 � I ı.j6 �l ı) _,la:; � ır l+i � � i _, l+l ı.r" L> .. ?. ....; \S .. pl 1 ı .ı... �_, �µı ..:..ı l.>y._,..J I t+-Wİ ..1>-İ .:.ı ts_, ..:..ı by._,..J I İ L.i l .. ı/� 1 �-' ..:..ı l .>y. _,..J I

�_;J 1

(.Y'

ır

tfl l l.lı ls .> y ı)

. 4:f .:.J:i

_,la:;

,.

"

.:.ıl �l

� I � � lSJ I

4J J b:- 1 � l.:.�.\'1 o .lı ı) _,.la... ) )i.i Wi

[ Y' t ı ] - �l ı) �l

,.

256 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[347] Küçük Elif diye isimlendirdiği birinci makaleye bu ilim­ deki zorluk ve kolaylığın ölçüsünü ve bundan her bir insanın az dahi olsa birikip toplandığında belirli ölçüde bir şey olacak şeyi idrak ettiğini tanımlayarak başladı. Metafizik alimleri için zo­ runlu olan şey, sebepler incelemesini bu ilimde sonlandırmaktır. Çünkü bunlar talep edilen mevcutlardır. Bu yüzden bu makalede zikrettiğimiz girişten sonra o, sebeplerin sonluluğunu açıklamış­ tır. Bundan sonra teorik durumlara dahil olan hataların en büyük sebeplerini, özellikle de teorik şeylerde kanunmuş gibi vaz'edilen lo

yanlış görüşler üzerine inşa ettikleri sebepleri tanımlayarak so­ nuçlandırdı. [348] Sebeplerin incelenmesi, ilk cinslerin kaç tane oldu­ ğunu ve bu konuda önceki lerin ne söylediklerini tanımlamayı gerektirdiği için, o (Aristoteles) Büyük Elif diye isimlendirdi-

15

ği makaleye ilk sebeplerin cinsleri hakkında öncekilerin tasav­ vurlarını tanımlayarak başladı ve onların dört tane olduğunu, onların sebepler hakkındaki düşüncelerinin araştırıldığında bu sebeplerin dört sebeple sını rlandırılabi leceğini delil göstererek ortaya koymaya çalışır. Sonra onların özellikle de fizikçiler de-

20

ğil de metafizi kçileri n, varlıkların sebepleri hakkındaki görüş­ lerini serdeder. Çünkü o, bunu fizik ilminde zaten yapmıştı. B u metafizikçiler ise ilkelerin matematiksel varl ıklar ve sayılar olduğunu kabul edenlerdir ki o (Aristoteles) b u makalede on­ ları kısmen eleştirirken (muanede) onların fikirlerini tamamen

25

çürütmeyi Lam makalesinden sonraki iki makaleye yani Mim ve Nun makalesine bırakır.

·-

.....ı.ı ı .Uu. L. .r.Jo' -·

1

25 7

..J? � � _,... _rl l � .J J .J� I � \.W I J t�U [T' t V] � I Ilı J ı;J I � _,._1 1.J �_,.....a.l l Jl ..fu ..J _,...J � _µ ı Ul t ol.i � I� 1'..J lS l'..ı !.J '-"" l:J I l.r ..i>-1.J ..i>-1.J � !I J.) t L.. l'..J l ..J _r .J � I Ilı �ı...., 1'..J lS W.J J ...l.i .J ,.� � � I � l� l ..:...i lS � l '":" �� I J )Z:J I '! � l'..J l � ,.� �.J t '":"�� I �l:..i � \.W I o h J � ..:.ıb� r-J I 1f ..:.ı4_,ı.ı-ı1 Ja.l;J I '":"�t � t �.A � � l.i _?� � .il i J .l...a.l l � l'..J .J � L.. � .J '":"�� I J � �.J � )2:.l l Jy� I J U>-1..U I



,. l:-!- \'1 J

�_,..:. l+i ts

t+1

4s- _,...; r-J 1

� � lS:.l 1 ,. ı /�'1

l.r � - � )2:.l l

\ •

if .J:.-.t.

'":"�� I J )Z:J I 1'..J lS W.J l T' t A] �\.WI J t.r' ı.!.LI� J .ı... ..lZ l.r .Jli L.. .J J.J� I t+--ı � l � l.r ,.l,.. .ul l !IJ.)t L.. ..J _,.J � � I Ul� I ..J? � İ _,.... _rl l

..J fi l'..ı l

_,J li L.. l'..J l ı.!.Ll.l.l r.J 6....ı ) lf.il �.J J}:l l '":"�� I ...,... � t � l.r. ı;4 � 6....ı J� I '":"�� 1 1.r' t,fa. � � l� l '":"�� I J

o

"ıl

r+-°

"

ı> .)1.:-•·ll 1'..J l 1_,.lli �.il i !"""' ,."ıf)A.J �I � I J ı.!.LI� J.J 1'..J lS

...l.i ol.i� �

�:>U ��.J ..:.ıb� r-J I '":"�l J

�\.WI o h J .) l.:.JI � r-"'.,l;� Wl.J .)l..ı;� l.J 4:-Jı....:l l � ..J? � � I ı:r.:J lWI Jl �\.:... J J _,AJ I İ W ı.r:- f. .J - 1'..ı r! l.J � I �1.4.o �.J İ ")\.11

• ·

258

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[349] Her bilimsel soruşturma, ancak insanın destekleyici ve karşıt ceddi düşünceleri öncelikle ortaya koyması ve tarif etmesiyle tam olarak ortaya çıkabilir. Çünkü insan bir şeyi eleştirel olarak incelemedikçe bilgisizliğinden sonra öğrendiklerinin ne kadarının kendisinde meydana geldiğini ve o şeyi öğrenmeden önce kendisin­ de var olan bilginin ne kadarının kendisinden zail olduğunu bile­ mez. Zira o (Aristoteles) düşündü ki, bu ilmin meseleleri için özel bir incelemenin tahsis edilmesi ve ayrı bir makalede bu meselelerden her biri hakkında eleştirel ceddi düşüncelerle araştırma yapılması ıo

talimde/öğretimde en iyi yoldur. Bundan sonra bu kitabın diğer makalelerinde bu ilme arız olan şüphelerin çözümüne koyuldu ve bunu Ba harfiyle isimlendirilen bu kitabın üçüncü makalesinde yaptı. Bu makale zorunlu olarak birinci ve ikinci makaleden sonra, diğer makalelerden ise önce gelmiştir. Bu makalenin kendisinden

15

önceki iki makaleden sonra olması ise bu makalelerin içeriklerinin Cedel Sanatı tarafından vaz'edilmiş olmasındandır. Bununla, orta­ da dört sebebin bulunduğunu ve bunlardan her bir cinsin sonsuza kadar devam etmeyeceğini kastediyorum. Bu makalenin, kendisini takip eden diğer makalelerden önce olması ise açık bir şeydir. Çün-

20

kü bunu takip eden makaleler iki şeyden birini ihtiva eder ki bunlar ya bu makalede zikredilen şüphelerin çözümü ya da bu makalede zikredilen şüphelerin çözümünde zorunlu olan şeylerin bilgisidir. [350] Bu makalede zikredilen kuşkular, birisi bu ilmin inceleme tarzı hakkında ve diğeri de bu ilimdeki meseleler hakkında olmak üzere

25

iki çeşittir. Bu ilimde burhani inceleme yapmaya girişen kişi için ge­ rekli olan ilk şey, önceden bu kuşkuların çözümünü bilmesidir. Zira o, bu bilgisiyle bu ilimdeki burhani inceleme tarzını doğruca bulabilir

·-

.... .. .ı.ı ı ..ı..... ı.. _,....,.,

ı�ı r w ı ıJ.s- � wı � � J5 �ts w.J [r t �J 1 l�I .;,� ma......J I .J 4::..!..J I 4...l .ı-l l (.ftı . .J l.i� I ..J �. �L...i 'l'. I r ..lZ . , • . cif'-° 1f .ıJ J..- l.. ;l ...W ..Jfi � .. ır-ı ı J �L...i � I � �



1

259

.

�t 1.Ş t; .ôfi �İ J:i cif'-°

�� L. ;l...W 'l'.J � � I � � l.J r-W I l..iA �lk.. J )a:JI J� �t � I J J..iü� I 1f J � lk.. lr � )b � )b J � I ��I J. .Jl.i� 4 l+:s­ J> J ��I l..iA .::.ı 'l' l.4... ;L... J .!fü � tA � öJ.fa 4.l l.4... 1f

4!! 1!1 1 4.ILWI J

1f �

.!fü �

• .ı.- ..:..i lS �ı_,14.J .. l.zlı

._. r-

r-W I l..iA J W;WI !.l_µı � r _,......rJ ı ı..I" .J ��ı ı .ı.-

t..i .::.. 'l'LWI _; L... ı.)s- � .u::...J �1!11.J ı..h �I 4.ll.4..11 �\; 4.ILWI .Y' ı:,r.:.-� I � LWI J L. � )ü ı:,r.:.-� I �l.4..11 �\; �fi J5 �İ.J �;İ ��İ l:.A lA �İ � İ J�I �L:..,.. � L... �İ lA .A L. ı.)s- � J.A::.o �_,s L. i.J � � _r.:İ;- J! � }! 4.:.. � ..l>- İ ı.)s- �.,:-- ı../" W l .::.. 'l' LW 1 1r lAfa. L. �� �. .::.. 'l' LWI

,

·

lr

� .T'-°

ı.)s- L. !.J 4.1LW1 • .ı.- J ö ;fi .W 1 !.\_µ 1 J> ı.)s- L. ! � .r"i . 4.ILWI o..iA J ö;§.WI !.l_µı J> J �J.J� ı../" .. l:-!ıi

"

!.\� �l.4:...., 4.ILWI o..iA J ö;fi.WI !.l_µl ..:..i lS W.J [r o • ) "if' J.Jİ � lS � � I �lk.JI J !.l�.J r-W ' l ..iA fa � J

J> ..J � r � �İ r-W I l..iA J ıjlA _r.11 )a:JI J � lr ı.)s- � r-W I l..iA J ıjlA _r.11 }iJI � .ıJ � lp� .:,� !.\ _µı o..iA

,.

260 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

ve bu tarz inceleme, kendisine hikmet denilen sanatı temeyyüz ettirir. O, öncelikle bu sanatın inceleme tarzı hakkındaki kuş­ kuların çözümü ile başlamak gerektiğini düşünmüştür. Yine in­ celeme/nazar yalnızca ilk öncüller kabul edildiği zaman doğru olacağı için o (Aristoteles ) öncelikle bu öncülleri reddeden ve

rn

15

incelemeyi inkar edenlerle tartışmak gerektiğin i düşünmüş ve bu iki manayı tek bir makalede ele almıştır. Cim makalesi diye isimlendirilen bu makaleyi Ba makalesinden sonraya koymuş­ tur. Bu makale birisi bu ilme özgü mantık, diğeri de bizde tabii olarak bulunan ilkelerden ilk ilkeyi takrir etmek şeklindeki iki cins araştırmayı ihtiva eder. Bununla bütün ilkelerden önce olanı kastediyorum ki bu, onun 'olumlu ve olumsuz bir arada buluna­ mazlar' sözüdür. Çünkü bu, incelemenin/nazarın ilkesidir. Bu nedenle bu ilkeyi i nkar edenin ne ispat edici ne iptal edici bir delil getirmesi doğru olur. (35 1 ] Bu makalede bu konuyu tamamlayınca bu makaleyi zo­

20

25

runlu olarak takip etmesi gereken şeyin, bu ilimde kullanılan isim­ lerin taşıdıkları anlamları tafsil etmek olduğunu düşünmüştür. Bu konuyu ayrı bir makalede zikretmenin öğretimde en iyi yol olduğunu düşünmüş ve bunu Dal makalesinde yapmıştır. Dal maka­ lesini de Cim maklesinden sonra ve diğer makalelerden önceye koymuştur. Çünkü herhangi bir mesele üzerine burhani delil ge­ tirmeye karar veren bir kimsenin girişeceği ilk şey, eğer birden çok anlama geliyor ise bu mesele için kullanılan ismi özellikle de nispet (tenasüp) yoluyla kullanılan isimleri şerh etmektir ki bunlar, bu ilme özgü meselelerdir. Çünkü mevcut ismi, onun (Aristoteles) bu ilimde açıkladığı üzere tenasüp yoluyla kullanılır.

� 1 -'-"! l.. �



.:.ı t ı,Sl ; -

u=J I �L:...a.l l � __;;..:;; )a:.11 � _,.....:.l l I�_, J � I !l_µ ı � \ı Jt ı> � .:,, l �l}I

� ıf.x; -

�L:...a.l l o.lı

_)a; �

..:..ı l.. .il.J I o.lı �

ı.Sl; JJ � ı ..:..ı l.. .il.J 4

1 261

-

J



p- 1



� l..; l �t )a:.11 .:.ııs WJ \ı Jt � .:.ı t �l}I � .:.ı t � t ı.?

�t; � J ö..l>IJ 4.l lA.. J � I 4.'.r. .lı � )a:.11 �J o.lı ..:..ı _,:>- l.9 � I J .;> � 4.. _,.,. .,,..J I '-!" J \.:-1 1 J .;> 4.J LW _,>\l lJ � I I� ı..l'"' l>J I Jla;..J I w ..l> l � � 4.ll.WI ..

� r ..lA::..J I � t � 4 l:J � I JIJ\' I l.lı .J�

LU

�J �� I

..:...

y.



J}:i l l�I

J!._;Z

.J � � �UIJ � _,..J I .J! � _,i .JA J � � r-1 l�l l.lı � � JS � l.I J )a:.11 l� . Jk:.o � J ...:.-;... J;

�J l .:.ıl ı,Sl; 4.JLWI o.lı J ._;.-ll l.lı

t)

Wi

� � � I ıj l-11 � 4.JLWI oJ.+1 l;lt; .J� .:.ıt "if' _,5.i.1 4 lA� � .:.ı t � I J J..Ai� I .:.ıt ı,Sl;J � I 1.lı J Lo....� I 4.JLW �t; � J Jl...U I J .;> 4.l lA.. J � � J-9 ö..l>IJ 4.llA.. J � ":İ 0 L. JJt .J� ..:..ı � LWI JL.. � 4.. .>.A:.o J � I J _;> !""""' � I c_.A .:.ı t y. � u-1 1 � � _,1k.. .JlA .r. � LU ;.- .JIS L. l.;... �J ö_r.5 .J l,,,... � J-4 .JIS l� l � _,lk.J I .!fü � J ,,.W I .:.ııs � l � I 1.lı � � I �u-ıı '-!"J 1.:-"� \ı _,A... l+-o .:.ııs . � I l.lı J y. 4. L. ı.)s- 1.:-"� J� l..; ! �?.' _,..J I l""""' I �

, ·

[r o ' ] ..

,

.

,

.

262

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[3 52] Onun bu makaledeki amacı tamam olduğu zaman bu ilmde mesele olan şeyleri araştırmak gerekmiştir ki bunlar mev­ cutların sebeplerinin bilgisidir. Mevcutlar da bilaraz mevcut, zi­ hinde mevcut ve zihin dışında mevcut olmak üzere üç çeşittir. O öncelikli olarak bu mevcutların çeşitlerini tanımlayarak başlamak gerektiğini düşünmüştür. Onun, bu mevcut türlerinden öncelikli olarak araştırılmasını düşündüğü, nefsin dışında olanlardır ki bu meseleyi Dal makalesini izleyen makalede araştırmıştır. Bu ma­ kaledeki incelemesi bilaraz mevcut ile nefsteki mevcudu gerçek lo

mevcuttan temyiz etmek hakkında olduğundan ve bu da, ancak bu sanatın mevcut olması bakımından mevcutların bütün sınıflarını incelediğini bilenlerce yapılabilir olduğundan, tıpkı Cim maka­ lesinde açıkça ortaya çıktığı üzere, o, bu makalenin başında, bu sanatın mevcut olması bakı mından mevcutları incelediğini ve ta-

15

biiyyat ile matematik ilimlerinden farklı olduğunu zikretti. Bunu da sırf tekrar olsun diye değil hatırlatma olması bakımından yaptı ve bunu daha öncekinden faklı bir tarzda açıkladı. Ve bütün bun­ ları, isimleri şerh ettiği Dal makalesini izleyen makalede yaptı ki bu He makalesidir. Bu makaleyi Dal makalesinden sonraya koydu

20

zira bu makalenin kendisini takip edenlerden önce ve kendisinden sonra gelenlerden önce olması zorunluydu. [353] Bilaraz mevcut ile zihindeki mevcudun nakıs ol­ dukları, onun için açıkça ortaya çıkınca ve bu ilimde araş­ tırılması amaçlanan şey de nefsin dışındaki gerçek mevcut

25

olunca bundan sonra bu mevcudu araştırmaya koyulmuştur.

....,,ı..l l � l. �

,y

� l'.Jt �tJ �LWI oh J

...;, _;. J r-' WJ

1

263

� lSJ ..:..ı 4.,.J I '-:" �i 4.9_,.... ,_/' J r-LJ I l h J �_,.lk.JI .. ��I if 1J � I J if 1J vi' .,,.J 4 if 1 �_,.JI �� ..:..ı 4.,.J I ..J L,ot oh ..JL.o İ ...; r,:i � Jt ı:>� l'.Jt �ı_,ıı ıf 1'.Jİ ı.> lJ �ı CJt> ..:..ı 4_,.J I ..JL.ot ı.J:! ıf � � 4 �Jt o � ı,> .ÜI dJ ..:..ı 4.,.J I [r o T ]

�U.. � if 1 �LWI J ı.r-JI Ilı ,y � � I CJl> if 1 if 1 �_,.J I � J �LWI oh J o fa 1'.ılS WJ Jl..UI ..J .;> ":ı' l ..!.U:, J� ":ı' 1'.ılSJ �I �_,.JI ıf � I J if 1J vi' .rJ4

..:..ı 4_,.J 1 ..JL.ot � J fa if 1 ,./' �l:...a.1 1 oh 1'.Jİ ..J .r � ..J_;> � U.. J � J.i � �LWI oh JJl J _ş:, �_,.- ../' � �tJ �_,.- ,_/' � �_,.J I J fa if 1 ,_/' � l:...a.1 1 oh 1'.ıi ıf � I ı)s- J. ) _foll � ı)s- ":/ � l...:l l r-LJ I .r.f-J �I r-LJ I .r.f:..!.lJ :, j.ıJJ 4.- � I .. t...;� I .r.f- .. ı.-;� ..!.lJ :, ..J _rJ JlS.l:ll � ..!.lJ :,J .. ı......� ı 4:-f t.,,,..!ı if 1 ,_/'J Jl..UI ..J_;> �LW 4:fü � U.. J

,.

ili"

..J_;> �LW 4:J l:i �J .. l+JI ..J _;> � U.. J · l+- � W lA _,.l:iJ lA _A L.. ı)s- �LWI oh r..u; �t

�1)4 1'.ılSJ Jl..UI

µı J if 1J vi'_,..l 4 if 1 �.,.JI 1'.Jİ J � WJ [r o r] � I �_,.J I ../' lf;s. � I r-LJ I lh � if 1 l'.ılJ 1'.J\.:..ai l; �_,.J I oh ,y � ..!.lJ :, � t_,,,..!ı � I [_Jl> ö.) y.- _,...i l

"

264

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Cevher bu mevcudun ilkesi olunca cevherin ilkelerinin mahiyetini soruşturmaya başlamıştır. Buna, oluş ve bozuluşa uğrayan cevhe­ rin ilkeleri ile başlamış ve bunların madde ve suret olduklarını tarif etmiştir. Suretlerin tanımlar bakımından cevherler olmasının bilgisinin yolunu açmıştır. Bununla kastettiğim şey şudur; tanım­ ların hissedilir cevherlerde, kendilerini cevher yapan şeye ve su­ retlere delalet ettiğini açıkça ortaya koyunca bundan suretlerin cevherler olduğu ve suretlerle sureti oldukları şeyin bir ve aynı ol­ dukları sonucuna varmıştır. Bundan dolayı arazlar cevher değildir ıo

ve şeylerin bilgisinde hissedilir suretlerden başka ayrık suretlerin devreye konmasına da ihtiyaç yoktur. Çünkü tanımların delalet ettiği şeyler, bu şeylerin dışında bir şeydir. Yine oluşan ve bozulan cevherin durumunu yani bu cevherin cins ve tür bakımından ken­ disine benzeyen başka bir oluşan ve bozulan cevherden meydana

15

geldiğini açıklamıştır. Zira oluşan ve bozulan şey, madde ve suretin birleşmesinden meydana gelir. Suretler ise, ancak bilaraz oluşan ve bozulan olabilir. Bu sebeple oluşu açıklamak için eğer mevcut iseler Platoncu suretlere yani Platon'un söylediği ayrık suretlere ihtiyaç yoktur. Yine açıkça ortaya koymuştur ki, külliler cevherle-

20

re delalet etseler de nefsin dışında mevcut olan cevherler değildir. Zira suretler, unsur oldukları için veya unsurlardan mürekkep ol­ dukları için değil, aksine üçüncü cevher oldukları için cevherdir. İ ki cevher arasındaki farkı derinliğine incelemiş, sonra ilk cevher­

25

lerin fasıllarını ortaya koymuştur. Ve sonra suretlerin cüzleri ile maddenin cüzlerini birbirinden ayırmıştır. İ şte bütün bunları Vav ve Zay makalelerinde yapmıştır.

·-

.....ı.ı ı .ı.... ı.. .r---4' •.

ı:> ,) � ./' � İ ..J .rJ

L. � .L.:. l �_,._! I oh t�

y. /" y.J I

1

265

ıJlS WJ

.!fü '-"' l�IJ /" y.JI J:i '-"' /" 1 y. ) .,...=J 1 ıJ i 4j _,...... J l J:z-l 1 r.- J J -'* 1 J ö).,...=J 1 L _,......_l l r- ly.JI '-"' J...u JJ.l>.11 ıJİ � W .1 1 ..!l.l� '-"' .J � I J_,...=J I � J...u � t J /" y. lf:... y. • if' � ..L..ı l.Al l d lS:J I

� ıJfa öJ J--P .J



(.�

L _,......_l l

/" y.JI

l)J�

4 � _?.) ..1.1 ..lS.J ; L...z.:.,.:. 4 � J.A.:...1 1 ..:.ı'J/ LW 1 J 41> r ..lZ L. . 4i _,..-l l ts.)l:-- � � r ).; � I ..:.. 'J/ l-.JI

� l ..:....i .J �I . ..:.. 'J/ LWI '-:"i} ,_) . o� �. .ili _JA I� [Y' o v] 4JU.. .....t .J .rJI '-:"i} � � l:....l .J r ')\) 1 4l La.. J:i � � I · � ! ..:....i .J 'J/.J .....t � I

,•

268 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[358) Tefsir etmeye koyulduğumuz Lam makalesine gelince, onun bu makaledeki ilk amacı, hissedilir birinci cevherin ilkelerini tarif etmektir. Fakat bu makalenin baş tarafında mutlak anlamda bütün ceveherlerin ilkelerini tarif etmeye koyuldu ve oluş ve bo­ zuluşa uğrayan cevherin ilkeleri ile başladı. Bu konuda Vav ve Zay makalesinde ortaya çıkan şeyleri hatırlattıktan sonra ilk cevherin ilkelerini, onun bir cevher olduğunu ve kaç şekilde ilke olduğunu açıkça ortaya koydu. [359) Külli varlığın ilkesi hakkındaki görüşlerini bitirdikten sonıo

ra cevherin ilkeleri konusunda kendisinden öncekilerin düşünceleri­ ni çürütmeye geri döndü. O bunu Mim ve Nun diye isimlendirilen iki makalede yaptı. [360) Anlatılanlardan, Aristoteles'e nispet edilen bu ilmin maka­ lelerinden her bir makalenin ihtiva ettiği şeyler açıkça ortaya çıkmış-

ıs

ıo

25

tır. Yine ortaya çıkmıştır k i makaleler tertip bakımından e n üstün düzene göre oluşturulmuştur ve onlarda Nicholaos ed-Dımeşki'nin kitabında rastladığımız iddiaların aksine düzensiz ve gayrinizami hiçbir şey yoktur. Zira o, bu yüzden bu ilmi daha üstün bir tertiple öğreteceğini iddia etmiştir. [36 1 ) Biz bu ilmi sevdiğimiz ve onu hem öğrenme hem de öğretmeye çok istekli olduğumuz için bu adamın ( İ skender) bu ilim hakkında söylediklerini telhis ettik (özetledik) ki kendilerini Aris­ toteles'in makalelerini incelemeye adayamayan insanlar daha kolay anlasınlar ve Aristoteles'in makalelerine vakıf olanlar için ise bir hatırlatma olsun.

....,,ı.ı ı � ı.. �

._;,fa �� J l:s.�

1

269

ı.f1 1 ı,/'J r ".>U I 4.l lA.o L. t J [T' o A] t_r � J}�'I '-"" r-J I .J""' � I ı:P � J.J""! ı:ı l 4:i J J\r l ı:>.)� t �ü J".>U.. k f'' � ' � ı:s .) � ...; .J""! ı:ı � 4-J Jl J

� l jJ JIJ 4.l tA.. J ..!.lJj (..r" � � _;Sj J ..l... l.4.1 1 �ts::l l .r" � I y.:. � ıfa J .r" .r-:- _,,. 1 .ı.. ı:ı t ı):!J J J\r 1 .r" � 1 ı:>.) � ıJ.:! � . t � _,,.

L. ö..l.il- Jl .)� JSJ I t � J �lJ l..r" t_i WJ [T' o �] _,..J I �LWI J ..!.lJj J .r" � I ı:s .) � J v..lZ J t="" ? 4-# r ,,..,.

l..r" Jü

(..r"

4J lA.o 4J lA.o



..::.. .P 1

L.

. ı:ı ;, J ?J

J _,4.11 Ilı

(..r"



[ T'1 • ]

rua:.ı ı ıfa �) � t+ t J � u.. ,,.ıa....) J! �� ' � ' ı.ı.. ..:.. � tA.. L.:.• l t ........; _ , , . � ı�- C!•J ı..?'• ı'"t"::" r \.la; � J ........;.r• r.&'• ı..s.r ı.I c..r- \r ı � �J J 1::> 1 ı.ı.. ı:ı � � tJ �l::S" J !.f ü �..# � ..uı l.)"'J� � W' .



..

.

..

t .:.•t . c..r-

.

L:.; J'•

l 1\ r�

-

..W

.



ı.ı..

l J r-:.�

.

� ) w. .

ıfa l:...,., ? ö JSJ � ' ı.ı.. J � � J [ T' 1 ' ] ı:ıA � ı ı.ı.. J ıft- )ı 1 -41 � .ll ı J _,4.! ı L:...,a;J ..w �J ..!.lJj ıJ�J _,.la.... ) ..;:.. � lA,. J )a:..U tA � (..r" � �J L::.. J+..ı l . _,.la....) ..::.. � lA,. ıfa ....Ü J � .? .1::.1 1 4J �



.

'"

, .

270

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[362) Aklı ve hikmeti bahşeden Allah Teala'dan yardım dileyerek bu makaleyi lafzen şerh etmeye başlayalım. Zira Allah'a şükürler olsun ki bu maksadımız önceki makalelerde gücümüzün yettiği öl­ çüde tamam olmuştur. Aristoteles der ki; [ 1 069aıs]

Bu inceleme cevher hakkındadır. Şöyle ki (talep edilen) mese­ le cevherin illetleri ve ilkeleridir. Tefsir [363) [ İ skender demiştir ki : ] Bu sanatta onun amacı mevcut

ıo

olmak bakımından mevcut ve onun ilkeleri ile illetleri hakkında konuşmaktır. Çünkü açıkça ortaya çıkmıştır ki H ikmet ve İ lk Felsefe, ancak bu ikisi hakkında araştırma yapar. Yi ne daha ön­ ceki makalelerde açıkça ortaya çıkmıştır ki cevher, gerçek mev­ cuttur ve o, geriye kalanların illetidir. İ şte bu çerçevede bu ma-

15

kalenin girişinde cevher olan mevcudun ilkelerini talep etmeye koyulmuştur. [364) [Ben derim ki:] •Bu inceleme cevher hakkındadır. Şôy­

le ki (talep edilen) mesele cevherin illetleri ve tlkelertdtr• [sö­ züyle şunu kasteder:] Bu makaledeki inceleme cevher hakkın20

dadır. Yani onun ilkeleri hakkındadır. Muhtemelen demek istiyor ki bu ilimde öncelikle amaçlanan inceleme cevher ve ilkeleri hakkındadır. Söze kendisiyle başladığı şeyin, bu ma­ kalenin amacı olması en uygun olandır. Bu yoruma göre,

••

.... .. ..ı.ı ı J,,u. Lo r--"'

Li ..ı...ai � �IJ J.W I �l .Y.J .uı 4 � t_? [r ı T ] � )J ı ı.ı... .uı ı � l:.l � Ji � ! JaAJJ ı � m.w ı • .ı... c.rı � �l . l:.::i l.b



1

271

t...lA:..l l .;:.J� \.WI ı)

.;.ı-A:J I

�I �L:....a.l l o .l.a ı) �_;, ıJIS W J..C.S::.... � I J li [T' ıT'] ıJl � Ji ıJIS � ! � ı)J -> y>:-.J'" .JA � ->y:- r-JI ı)

� Ji

ı.:r-.1.a

)i:.;

Wl J }:i l ü.....W IJ �I � .JAJ U::W I � ->y:- r-JI .JA __,..,. � I ı:, l t...lA:..l l �l.WI � .il i .>y:-r-J I JIJl � �l.WI o .l.a JJl ı) t.r' 4J� I _;L... . __,..,. � , .,.

ı)

ıJISJ

ı)

ı:,t '"11 � ., .,.-�ı � _,,. w ı )a:.lı ı:>l \ J_,i ..::..J.i [n t ] �l.WI o .l.a ı) )a:.11 ıJ ! [\�_r.] �.>�_, .,.-�I JlP ,;a �_,11..J I

ı.ı... J )a:.11 ı:,l �.r. ı:ı l �J �.)� J � l __,..,. y..1 1 J .,. ı:ı l J /� IJ � -> �J J"'1' y..1 1 ı) .JA W! J/':i l ..l.,a.il l � r-W I J.Jl:.ıl 1.1.a � J �l.WI o .l.a � ); .JA -... "%

4-!

� I Lo ıJ�

'"

ı ,

272 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

burada cevherden anlamamız gereken oluşan ve bozulan cins ile ezeli olandır. Zira onun bu makaledeki öncelikli amacı ezeli cev­ herin ilkeleri hakkı nda konuşmaktır. Şöyle ki, oluşan ve bozulan mahsus cevherin ilkelerini Vav ve Zay makaleleri ve yine tabiat ilminde açıklamıştır. Fakat oradaki açıklamalar ile metafızikteki açıklamalar farklı yönlerdendir. Zira cevher olması bakımından cevherin ilkelerini incelemek, değişmenin yani oluş, bozuluş ve diğer değişme türlerinin sebepleri olması bakımından cevherin ilkelerini incelemekten farklıdır. Bu nedenle o, oluşan ve bozuıo

lan cevherin ilkelerini incelemekle başlamakta ve her iki ilimde de yani tabiat ilminde ve bu makaleden önce gelen makalelerde açıklananları zikretmektedir. Bu sebepledir ki bu makale önce­ likli olarak iki kısma ayrılır; birincisi oluşan ve bozulan cevherin ilkeleri hakkındaki incelemedir. İ kincisi de ezeli cevherin ilkeleri

ıs

hakkındaki incelemedir. [365] Amacının, cevherin ilkeleri hakkında inceleme olduğunu zikredince bunu gerektiren nedeni belirtmiştir: Aristoteles der ki;

Zira bu küll, bir bütün gibi olur ise cevher onun ilk parçası20

dar. Ve eğer şeyler birbirini izliyor ise yine cevher bu tarza göre ilk olandır. Sonra nitelik ve nicelik gelir.

·-

.... .. .ı.ı ı .ı.... Lo r.-"'

J }� IJ J..... lA.1 1 J�I � I _rı. y.JI 4.1" l:Jı lA � ıJl � ts.)1.:-- J � I y. JJ\r l ..\...Ail l � ;JlWI o J..,. J ....;:, _};- ıJlJ ..ı.... W I J� I

ıJ"

� ..li J )i;.11 ıJl ı.!.ll � J r-LJ I ı .ı,. J � � I �I _d- � � '":"' 1.:-- t � � 4.1" �.) 1.:-o J )i;.11 � T' y:- _,,. � 4.1" �.) 1.:-o ı.!.ll .U J � � I r-\;d l ,.L-;'\ )l.... J .) WJ IJ ıJ _,s:.1 1 y. 1.Ş .ÜI �I � ..li � .? �J ..ı.... W I J�I T' y.JI ts.)1.:-o J H \rJt t --4 ;JlWI J J �I r-LJ I J � l � �I J ı.!.ll � 4.1" Jl \f Jt � ;JlWI o .ı,. .;...i \S ı.!..U .U J ;JLWI o .l+I 4... ..lA::....1 1 )a:JI _;>� IJ ..ı.... W I J� I _rı. y.JI ts.)1.:-o J )i;.1 1 w..l>l �t?. · · · . .i

..liJ 1.Şl;llJ Jl_,.11 ;JlA,. J

. Jj\rl _rı. y.-.11 ts.)1.:-o J

.u...ı 4 Jl _rı.y.JI ts.)1.:-o J )i;.11

y.

vj;- ı:,l _?� WJ

[n o]

. ı.!.ll .U

�_,..J I

.JA _rı.y.JI ıJ I> L. U-..S- JSOl IJ..,. ıJ\S ıJl �t ı.!.ll�.J J,,\Jı _,,. y..:.1 1 I� �t T'y.JI ıJI> --� � --� A � 4.1" ıJ\S - �'.J �ı ı.ı,. °""'..J Jj:ı:-



273

_,....-j l _rı. y.JI ts.)1.:-o ı:,t ı.!.ll � J Jj\r l _rı. y.JI

�I r-LJ I J �t

ıJ 1J JJ \JI

1

,

·

274

1

M�tafizik Büyük Şn-hi

LAM I LAMBDA (A)

Tefsir

ıo

15

(366] [ İ skender demiştir ki:] Aristoteles burada "ktı.ll• kavramını mevcudun yerine kullanmaktadır. Buna göre sanki o şöyle demekte­ dir; incelemenin, ancak cevher hakkında olduğunu söylemiştik. Şu bakımdan ki eğer birisi varlığın bitişik bir bütün olduğunu kabul ederse, cevherin bu bütünün ilk parçası olduğunu kabul etmiş olur. Eğer, varlıkta bir kısmının diğerlerinden önce geldiğine ve birinci ile ikincinin olduğuna inanır ise, gerçek varlığın cevher olduğuna inanması daha uygun olur. [ İ skender demiştir ki:] Aristoteles'in kabul ettiği cevherdeki bu türden öncelik daha önce açıkça ortaya çıkmıştı. Ancak burada iki durumun ortaya çıkarılması cihetine gi­ dilmiştir. Yoksa o, birinci türden önceliğe inanıyor değildir. Çünkü açıkça ortaya çıkmıştır ki mevcudun bir kısmı ilktir ve o, cevherdir bir kısmı ise ikincidir. Buna göre mevcut olması bakımından mevcudu incelemeye başlayan kişinin, cevherin ilkeleri hakkında ince­ leme yapması gerekir. [367] İ skender'in bu fasılda söylemiş olduklarının anlamı işte budur ve bu yorum doğru bir yorumdur. Demiştir ki; "bir bütıln gtbi• ifadesinden bazen cins, •mı parçasıdır• ifadesinden de tür

20

25

anlaşılabilir. Sanki o, demiştir ki; eğer mevcut bir tür cins olursa onun ilk türü cevher olur. Daha sonra bu tefsirini şöyle reddetmiş­ tir: Gerçek cinsin hiçbir türü diğerinden öne geçmez. Onlar aynı mertebededir. [368] [Ben derim ki:] Kanaatimce Aristoteles bu sözüyle şunu kastetmiştir: Mevcut kaçınılmaz olarak ya tek bir cins ve tabiat üzerine delalet eder veya farklı cinslere delalet eder.

·-

.....ı.ı ı .Uu Lo ,,,....., -·

-IJ � J .;J I .. �\ı ı :.r IJ:!S 0İ ı.!.ll � J � L:JI � � �l � I r -lZ J JL,JI J!.- � � �I ı.!.ll � J � r� I

y.

..UJ � -l>-1)1 �I J � Y- ...\.i _;>-l::J I J l� l r ili� � J Jl,JIS -l>-IJ .. ..? Jl �� JlZ .;J I � I V"" �\ı ı J

� Y-

:.r

(..r4

� 0i � ı .ı.,. J...s _r....ı ı

':J .,.W ı � .) .r._,.oJ ı r-" ı � I � IJ �I � İ � I J5JI 41-.J I ! d..l j . _;>-WIJ r ilil 4-:i � Y- .;J I � _,;\ı ı .::.ı

lh � J..a.41 1 l h � ·� L; � V"".r.k-- � Lı i J [,.., 4,] 0L..; )' 1 0� J .. L,a&.\ı l .)�IS 01.5 I� J5JI 0t ı.!.ll � J J�



� � V"" w .. �i

�; 0ıs Ji .::.ı � ı 0� ı..İ .. ı?.\ı ı J

· - .. L.!.İ -< ...A.- .Jt.:5' � .P ,y .ı.A..J - b 01.5 J İ �I . - r - J ..:....J I .._s

t:i' _,,. J5JI

< -1\ .r-"'

:.r

:.r o..;. Y° J

·



y.

� � .,_.ua; Jv_ t3 0!J 01�1 �� I

� ...; l _?.'İ J}s �..W IJ

� (_r4 �I W' Jİ ��I � 0 � ':J I � .)..LJI J -l>-1_,.ll �Y- W' �J .. l:...;\1 1 ('.:! r-11 · � � �Jİ �I .k.,k>JI ;;._;;- . il JLS:.!.\ı l J �Y­

oh

(_r4

0�

) L... J )..ı..W I J J L,JI · � J �Jİ � Y- J �l lh � � � I 0� .� Lı � .).r._,.ı r� ��ı .)_r.J 0 1 J:i :.r ı.!.ll � �1 Lı . JLS:.!.\ı ı ;L... � ı r �J .) ı ..ıs.\ıı ;L... -l>-1_,J ı r � w-

278 1

10

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[37 1 ] Onun ilk kısım için yaptığı tefsir, İ skender'in tefsirine ya­ kın bir tefsirdir. Kastettiğim Hakim'in •nra bu lıtlll, bir bıltıın gibi olur tse• sözüdür. Ne var ki Themistius burada 'bütün' lafzından üç anlam çıkarmıştır. Birincisi, birbirleriyle birleşmiş benzer olmayan parçalardan oluşan bütün. İ kincisi, sanatsal şeylerde olduğu gibi birbirleriyle temas eden parçalardan oluşan bütün. Üçüncüsü ise askerlerin ve şehrin parçalarından oluşan bütün gibi birbirlerinden ayrı olan parçaların oluşturduğu bütündür. Bu ilavelerin bir anlamı yoktur. Zira hiçbir kimse on kategori olan mevcudun parçalarının, mekanda birbirine temas ettiğini veya ayrık olduğunu vehmedemez. "Ve eğer şeyler birbirini itliyor tse• şeklindeki ikinci kısmın tefsiri­ ne gelince, burada sayıların ve yüzeylerin birbirini izlemesi yorumu kötü bir tefsirdir. Şöyle ki sayılarda ve yüzeylerde bulunan öncelik, aynı cinste bulunan önceliktir. Oysa cevherin diğer kategorilere ön-

15

20

25

celiği, aynı cinste olanların önceliği değildir. Ne ki o, şeyin kendisi­ ne nispet edilen şeylere önceliği cinsindendir. Buna göre İ skender'in bu kısımla ilgili tefsiri doğrudur. [372] Fakat bir kimse şöyle diyerek şu soruyu sorabilir: Aristo­ teles cevherin diğer kategorilere öncelik cihetini daha önce açıkça ortaya koymuştur. Fakat Aristoteles burada bu iki kısım önce­ liği ortaya çıkarma cihetinden vaz'etmeyi amaçlamıştır. Çünkü kimsenin, cevherin diğer kategorilere önceliğini, bu iki tarz dı­ şında vaz'etmesi mümkün değildir. O ikisinden hangisini seç­ mektedir? Cevherin öncelikli olması gerekir. Bu fasılda Hakim'in amacının bu olduğunu söylediğimiz için onun söylediklerin­ den anlaşılması gereken, sadece düşünülmesi mümkün olandır. Fakat bir kimse cevherin diğer kategorilerle olan durumunun,

·-

......ı.ı ı .iN Lo ;:-"

� ;_,.- "':-":!} _,,. JJ� ı r--4.U o�J



.

1

279

� "İ � l Lo 41.-.-S' �1 1.lA ıJ IS ıJ l "l ı.!.ll �J ı � I J_,.i � l �L.:.::.. � .,. ı ?."t ;_,.- �f° � Lo ! �_,;i �� �I ;_,.- l:..ı. lA



;

..ı:.s::... � ı

[rv ' ]

fa Lo !J � l:...al l İ 4�I � Ll..:..o Lo !J � � ö ..b.:.o � "ı,; 4J � � ö.:ı �) I o.lAJ �..W ı .. ı?. İJ _µ ı .,. ı?. t � � J L L..:..o _r..J 1 ..:.ı � _,.w 1 ı./" ı.;J 1 .:ıy.- r-J 1 "1?. İ ıJ İ ol> İ r-"' fe ;_,.- ıJIS .:>!J ıJ _,.i _,,. J "' WI � I � LoİJ ıJl4ll J 4.i fa � c.)z..J I J � � .:ıl..ı;�I ); ·� � •ı.r- _,1::t � JJ .:ıl..ı;� I J � y. � .ll l İ ..LG.::l l ıJ l ı.!.ll � J "� .:ı; .ı::-4=i � /' y.JI İ ...lA.i �J .l:>-1_,JI �I J �y. � .ll l İ ..LG.::l l .Y6 c...,k-l l 4.i

' ·

;_,.- .Y6

W!J .l:>-IJ � J ı.;J I " l:-!� 1 İ ...lA.i ..:.ı�_,A.JI )L... � 1 -41 ; ..ı:.s::... � ı .ı::-4=i � l � ı.;ıı " l:-! � 1 � .,. �ı i ...lA,j � . &JI .Y6 � I

UL L.._:; � ..li _,.k... ) ıJ ! J_,4:9 JS L... J � ..li �J [Y'V T ] l:..ı. lA _,.k... ) �J ..:.ı�_,A.JI )L... � /' y.JI İ � 4-! ı.;J I �I � ! ; � � I � � İ ..LG.::l l ;_,.- � I lf-.1.. (:!' J Jl ..L..4İ Wl lf- � � l ..:.ı�_,A.JI )L... � r-y.JI İ ...lA.i (:!'I J � ıJİ � � l:.li � !J i ..Li.::....1 1 /' y.JI ıJ� .:ıl �J � 4.İ �J 1f-_,...:J 1

� �i � �ı ı.ı.. J �ı ..L..4İ _,,. ı.ı.. .:,i ..:.ı� _,.wı J L... C: /'y.JI JL> .:,i -l>İ � uş �J � .;t �i Lo � ! J_,.i

;_,.-

"

,.

280

1

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

benzer olmayan parçalardan bitişik olanın durumu gibi oldu­ ğunu nasıl zannedebilir? Ne ki bu sıfattaki şeylerin önceliğinin aynı cinsteki şeylerin önceliği olduğu anlaşılmalıdır. Zira insan bedeninin organ ları aynı cinstedir ve kalp on lara önceliklidir. Buna göre bu öncelikle, sayıların ve yüzeylerin birbirine önce­ liği arasında bir fark yoktur. Ne var ki bunlardan biri ayrışık cinsteki önceliktir diğeri ise bitişik cinsteki önceliktir. Durum böyle olunca cevherin diğer kategorilere önceliği nin, ancak ön­ celik türlerinden bu iki tür önceliğin biri bakımından olabileceği ıo

düşünülebilir. Aynı cinsteki şeylerin birbirlerine önceliğine ge­ lince, bu, mevcut isminin onların üzerine, tıpkı sayı isminin iki ve üç üzerine ve aletsel organlar isminin kalp, ciğer ve birbirleri­ ne öncelikli diğer organlara söylendiği gibi söyleneceğini düşü­ nenler nezdinde geçerlidir. Şeyin kendisine nispet edilen şeylere

15

önceliğine gelince, bu aynı cinste öncelik değildir. Tıpkı sağlığın, sağlığa nispet edilen diğer şeylere önceliği ve tıbbın tıbba nispet edilen şeylere önceliği gibi. İ şte bu nispet gerçek nispettir ve

•eger şeyler birbirini i.tliyor tse• sözünden anlaşılması gereken budur. Tıpkı •.tt ra bu kull, bir lnltıln gibi olur ise• sözünden bir20

birlerine öncelikli olan şeylerin aynı cinste olduğunun anlaşılma­ sı gerektiği gibi ki bu İ skender'in reddettiği tevile göre böyledir. Aristoteles l skender'in düştüğü kuşkuya düşülmemesi için b ura­ da 'bütün' kelimesini cinsin yerine kullanmıştır. Çünkü cins ya tevatu/eşit anlamlılık ile söylenir ya da önceleme ve sonralama

25

yoluyla söylenir. Bundan dolayı Aristoteles cins ismini 'bütün' ismi ile değiştirmiş tir. Bu sebeple eğer burada 'bütü n'den bu tür bir cins anlaşılır ise doğru bir yorum olur.

......ı.ı ı .ı...... ı. .r--"'

(>il i ...i_r

•.

·-

ı;J I ,.1.:-!ı\' I r ..lZ ıJİ � ıJİ 'l ! 4.+!l.!.:.. .r.f- ,. ı r,l � �I JL> ıJ --'-! ... �l .:ıı,; .i>l.J � J ı/' ıi-1' ,.1.:-!ı\r l r -lZ ı/' ü..a.1 1 o� J) ')\; 1 .1.a. .>.J � r .lA::.a �l.J .i>l.J � J ı/' ıJL...; � I � ı:._,k...l ' .J � .> � .:ı ı ...l&- \r ı r -lZ.J r ...1.4::.1 ' ı .ı...

1

281

� J .ı>-� ' .J � ı � J r -lZ w.l>i .:ıt 'l ! � .> )L.. .> .;A y.JI r � � � l.lSJ. J"\r ı ıJ \S \jl,i �I

ıJ.:-?

J ı;-ı ı ,.1.:-!ı\r ı r -lZ � t r ...1.4::.1 ' ,. ı...; t � �� .1>4 '1 ! ..:.ı'l _,w ı

.:ıy._,.JI ("'""" I .:>l � � � �!fü.J � .> � .i>l.J � _,...iı.A.! 1 ("'""" l .J � �l.J �'1 1 .> .:ı..u..l l r-' ' J � ı....s � J� � .> � r � I ... �\r l )L.. .J �l.J �I .> j � I _,,. � J �.J 9! � ı;-ı ı ... 1.:-!ı\r ı .> � , r -lZ � t.J

,.

,.

.> �I r -lZ.J �I Jl �_,...;..J I ... 1.:-!ı\r l .> �I r ..u:s _,,. ı;J I ı.ş".J �I �I ı/' �I o.l.a..J �I J! � _,...;..J I .,. 1.:-!ı\r l

� .:ıt � ,.1.:-!ı\r ı � � JSJI 1.l.A c:>\S c:>l c:,T cll .)., ı J ; � � c:,i � i.:? .ll ı J.}:lı .> .i>l.J � J ı/'"' � .> � r � ' ')W �I J--'-! �I l:..eı lA _,k... ) ,1.:.. İ l...i !.J _; �'11 � _;k i p, J� � � �I ıJ \S jl _; � '1 1 J.-1 lS.ll l .!l.!.!1 � ı....s

... ı.r-



... �

,,l:t ı.!-.;> � c)\S c:>i.J

ı J;



.:ıts::.. �I ("'""" I J! l.l.A ıJ� J..W .;.:>-İ.i.J � � J � � �.J �I � tfl 1 l.lA �I � l:..eı lA � ıJİ ..!.U.ll .J �I ("'""" I ·�

l_r..-4; ıJ \S



,.

282

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (J\)

[373] Themistius'a gelince, bu konuyu anlamamış ve karışık bir yorum yapmıştır. Şöyle ki, birinci kısmın anlamını ikinci kısma vermiş, birinci kısmı da cevherin diğer kategorilerle ilgi­ li durumuna uygun olmayan bir anlamla yorumlamıştır. O , iki nispeti, bir cinste bulunan tek bir nispet gibi anlamış ve cevherin diğer kategorilere olan nispetin i ortadan kaldırmıştır. İ skender'in bu fasılla ilgili tefsiri, tamamlanmak istense de tamamlanama­ mış bir tefsirdir. Themistius'un tefsiri ise salt yanlıştır. Bunun sebebi, İ skender'in tefsirinde vaki olan eksikliktir. Zira açıktır ki ıo

bu adam yan i Themistius sadece İ skender'in tefsirini özetlemeye talip olmuştur. Aristoteles der ki;

Bununla birlikte onlar, örneğin bu geriye kalanlar, mutlak olarak mevcut değildir. Fakat nitelikler ve hareketlerdir. Şöyle 15

ki beyaz-olmayan ve doğrusal-olmayan onlar bakımındandır. Biz deriz ki bu ikisi mevcuttur. Bunun örneği beyaz-olmaya­ nın mevcut olmasıdır. Yine o ötekilerden hiçbiri mufarık de­ ğildir. Kadim filozoflar da buna bilfiil şahitlik ederler. Şöyle ki onlar sadece unsurları ve cevherlerin illetlerini talep etmiş-

20

terdir. Tefiir

25

[374] İ ncelemenin diğer kategoriler hakkında değil de cev­ her hakkında olmasını gerektiren başka bir sebep de şudur: Cev­ herin dışında kalan diğer şeyler, mutlak anlamda var olan şey!er değildirler. Onlar, ancak cevher için mevcutturlar. Ö rneğin

......ı.ı ı ..uu. l. r.--1'.. •.

.r.--4=J 1 � .J e:!' _,..J 1 1 .1.A � r1i ıJ" � t; L. t .J [ Y' v Y'] J _, � I �.J '-İ l!ll � I J J _, � I � I ,_;..- � 4'İ ��.J

� �İ 'ıl! .:..ı 'ıl _,A.J I

1

283

.r" y..1 1 J L> '-:-" � 'ıl .. � �I .k.L. İ_, -l>- 1_, � J � I '-!"' -' ö.l>-1_, � ır.:-:J I l ..i+l .;.XS:... 'ıl l _r.-ci .:..ı 'ıl _,A.J I )l... � .r" � � I � I

1.J-4

)l... �

_,,. ıJ" � t; � _, � r-3 _, r w 4 p- .. if' _,,. J..a.til ' · - :· I"" \ �� '-!'. � � ıI;"� .) .XS:.., 'ı/ 1 .r.-A'· - '-!' c:• .J ı.ş .il i ıJ""" . . I .J � � ı.S � w ı 4'l o ..r"i l.J" � ıJ" �t; � t � )ı ı .l.A

tk.:.

'

· .;.XS:... 'ıl l



� J ')U, )'I c.P o.)y.-,,... � 'ıl_, 4il,i �� �.J �ı J_,.ij � 4-ı � 'ı/_, �t 'ıl �t J.i l.J" �lS.r-_, �w l.J" ı.r 'ıl .J �t_, �t 'ıl �.Jt cll � J \!.. �t �br.,,... ı:r..iA

� ��I

..!Jh

I� L..il �t cll �_, J-Al 4 �t L..u.1 1 ..lf..!.ıJ J.;1.A.o y. .;>�I ..!Jh ,.

,.

. .r"y.JI

�.J �l....AI... 'ıl 1

J )a:JI � � �İ �İ �_, \.+l:.i 1.J-4 ı.S .;>İ � o.l.A [ Y'V t ] 4=i � 1 .),,...� 1 l.J" ..,..,.y.J 1 ı.S .,l&. L. � i _,,. .J ..:.> 'ıl _,w 1 ) l... �.J,) ..,..,. y.J 1 J\!.. .r"� ô.) r.,,... '-!"' W!.J J ')U, )' I c.P I�r.,,... 4:-- .. if' �

"

284 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

nitelik ve hareket hakkında 'onlar mutlak olarak mevcutturlar' denilmez. Onlar için niteliklerin varlığı ve hareketlerin varlığı de­ nilir. Çünkü hareket bir şeyin hareketidir ve nitelik de bir şeyin niteliğidir. Cevher ise bir şey için cevher değildir. Mutlak ve asıl anlamında mevcut, cevherdir. D iğer kategoriler ise izafetle var olurlar. [375] Bir kimse şöyle bir soru sorabilir; 'varlık ismi tümü için genel olduğu halde diğer kategoriler cevherden nasıl eksik olur?' ıo

15

20

25

Aristoteles buna cevap olarak "bunun ôrnegt beyaz-olmayanın mevcut olmasıdır• demiştir. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Mevcut ismi, ' beyaz bir şey ve hareketli bir şey mevcuttur' sözümüzde arazlara delalet etse bile burada onların varlığının tam varl ık ol­ masını gerektiren bir şey yoktur. Zira mevcut ismi, bazen varlığın kaldırılması olan olumsuzlamalara da delalet eder. Ö rneğin bir şey için ' beyaz olmayan vardır' ve 'doğrusal olmayan vardır' sö­ zümüzde olduğu gibi. Burada tembih etmek istediği şey, mevcut isminin delalet ettiği şeyler arasındaki farklılıkların çokluğudur. Çünkü varlığın kaldırılması olan olumsuzlamalara da onunla de­ lalet edilir. [376] Cevher hakkında 'o mutlak olarak mevcuttur' denildiğini ve diğer kategoriler hakkında da 'izafetle mevcuttur' denildiği­ ni zikrettikten sonra bunun sebebini gösterdi ve [dedi ki:] "Yine o

ôtektlerden hiçbiri mufank degtldtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bütün bunların sebebi, cevherin bizatihi ve kendi başına kaim olan bir mevcut ol ması, geriye kalanların ise cevherde mevcut olmasıdır.

...,,ı.l l � l. �

..:.ılS.rJI "J/J J '.>'J,, k ö.)y. _,.... !+ ! 4::i J� � �I ıJİ ..!fü J '.>'J,, k Ö .)y._,.... "J/ ..:.ılS? Ö .)y. Y' J ..:.ı l:A::S Ö .)y. _,.... 4::i J� L..; !J LotJ .. ı.r-ı � ı./6 �IJ .. � 45"? ı./6 45" _rll ı:,t ..!.ll � J Y6 J '.>'J,, k J �I Js- .) y. _,.Jü .. ı.r-ı yA y. .J16 � y14 �I . 4! W. k ö.)y._,....i ..:.ı "Jl_,A.....1 1 )l.... LotJ

1

285

y14 �I

.J J � ıJİ JW ıJlS WJ [r v o ] � � .) y. _,.J 1 r--" 1 J ıJ l..,.ü;J 1 l ..lA yA � 1 ,jS' ..:..ı "J/ _,A...J 1 .)y. _,.JI r--" IJ [ı..l;_r.] �t "J/ � y. .!1.1 � J � 1...-:" l �I ı.} Jü

;L... ıJ L,a.4; ıJ�

...AŞ

.. �ı l:.l _; ı.i � J..l; ıJlS ıJ l r--" ı J..l: ..u � ı,t tfü ı;y.J \..t. .) y.J ı:,� ı:,i '-:-'!'"-'4'! � .!1.1 � l..lA ıj l:.l j � .)y. _,ll c!.J ı./6 � I "":"')L. \ı l Js- �İ .)y. _,.JI

ıJ !fa tS�

� Y.J

�i

� Y-

,.

...J ")\;.J I ıJİ � ı:,t .)1) L..; !J � "J/J �i "J/ � y. � ! .. ı.r-ı ı Js- � J..l; ıJlS � ! _r.s .J16 .) y. _,.JI r--" 4 � J..l; � I � . .)y. _,ll c!.J ı./6 � I "":"')L. \ı l

.)y. _,.... �ı � J � ı.Ş .ÜI _,,,. yA �I ıJİ .?� WJ [rv ı] [ ı J w ] .!1.1 � ıj � 4 J İ üW. k ..:.ı"J/ _,A...J ı J L... J J '.>'J,, k ıj � IJ [ı..l;_r.] JJU.. .J16 _r"i l � IJ" ,. � "J/J t.iatt_, 4Jl:JI )l.... J � � WI �I� .)y. _,.JI .J16 y14 � I ıJİ 415 l..lA · /4 �I

ıj ö.)y. yı

"

286 I

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[377] Daha sonra cevherin ilkelerinin soruşturulması hususun­ daki görüşünü tasdik edici olarak kadim filozofların fiillerini şahit getirdi. Yani onlar, mevcutların ilkelerini soruşturduklarında cev­ herin ilkelerini araştırma konusu yapmışlardır. [Buna göre dedi ki:]

•Kacftm ftlo�oflar da buna bilfiil şahttltk ederler. SDyle ki onlar scuh­ ce unsurlan ve cevherlerin illetlerini talep etmişlerdir. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu kadim filozoflar mevcutların ilkelerini soruştur­ dukları sırada bizim görüşümüze şahitlik ederler. Zira onlar cevhe­ rin unsurlarını ve illetlerini talep etmişlerdir. ıo

15

Aristoteles der ki;

Onlardan günümüzdekiler ise cevheri külli olarak vaz'et­ mektedirler. Şöyle ki onların kabul ettiği külliler özellikle de cevherin ilkeleri, cinslerdir. Bu da onların sorutturmalarının mantık yoluyla olması bakımındadır. Kadim fllozoflara göre ise bunlar cüzilerdir. Örneğin ateı ve toprak gibi. Fakat genel cisim değil. Tefiir [378] Kadim filozofların cevherin ilkelerini soruşturdukları­ nı ve daha önceki makalelerde onların görüşlerini anlattığını ha-

20

her verince burada bunu hatırlattı ve dedi ki: Onlardan günü­ müzde mevcut olanlar yani yeniler, küllilerin cevherler olduğuna ve bunların mahsus cevherin ilkeleri olduğuna inanı rlar. Bununla Platon'a işaret etmektedir. Zira Platon cinslerin mufarık/ayrık ta­ biatlar olduğuna ve bunların cüzilerden toplanmış bir şey olacak

25

şekilde cüzilerde mevcut olmadıklarına inanmaktadır. Şöyle ki

.•

.... .. ....ı ı .Lu. L. r--"

1 287

ı:>.:ıl:-o � J �İ ) �..L.,a;.l l .fa ö .:ı�4 Jİ � [ 'rVV] ..:.ıb.f':" rJI ı:>.:ıl:-o l _r.il. W � İ �İ ı.!.LJj .. La..WI � /' _r.1 1 �4 �t .. t.. ..w ı �..J [ıJW] r- _r.ı ı ı:>.:ıl:-o ,y �1 IA

�J [ı�_r.] r-y.JI �.J ..:.ıWk.... \1 1 l_r.ll. Wl � t ı.!.Ll�.J ..:.ı b.f':" rJ 1 ı:> .:ı !.:-- � ...l:.&- ı.!.LJj ,:r 1 _,.w � .. La..W 1 l .iJ. � .W . .ı.lli. J /' _r.l I

..:.ı L..4k.... I l _r.il. W ! � 1,9

ı./6 /'_r.ll l'.ı� � µ 1'.ı�I � 1'.ılS ,:r L.Ü 4.1"' �\r 1 ı./6 /'y.JI ı:>.)1.:-o t..P l> ı./6 l+i ! l'.ı _,J_A ı.jl l ı./6.J � I �plü ..t...uı ı L.Ü Jla:....1 1 �> ı)s- 1'.ılS � l'.ıl J:i .:r l.iJ..J

l'.ıl .!11 �.J �I

1.

· r WI � I \f �.J u.P).J J t; 4.l_r...ı

0lS ..ki J r-_r.l l ı:>.:ıl:-o 0� l_,;lS ı:-La..WI 0İ .r,>-İ W [-rv A] l:.A lA "-! _?::, .!11 ; J � .. ı } ;.. � ı ..:.ı \f l.W I J JW r-lZ 0İ 0J � ı_,;ısJ ��I � 1'.ı'l l r+-4 .:ıy. r-\1 Lalı JW ı.!1l � A 4.1"'_,_,_.ı ı r-_r.l ı ı:s .:ı !.:-- l+i i .J r-ı _r.ı ı '!" ..:.ı � ı

üJLi.o t'. �

l+i İ 4.1"' �\r ı J � 1'.ı lS ..;i .!ll ; J 0 _,ı.. � i Jl ı.!1l ;J 4:... � .. if- l+ii .fa ..:.ı �pl ı J ö.:ı .f':" _,,.. ..::..-:1 l+i İ.J

"

288

1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

Aristoteles' e göre külliler, zihnin cüzilerden toplayarak oluştur­ duğu bir şeydir. Yan i zihin, Kitab u 'l-burhan'da denildiği gibi, cüziler arasındaki benzerliği alarak tek bir anlam haline geti­ rir. Platon ise küllileri nefsin dışında kaim olan ve bizatihi var olan şeyler olarak vaz'etmektedi r. Bu görüşünü de bilgilerin ve tanımların bu külli şeylerde bulunmaları bakımından delillen­ dirmektedir. Platon'a göre külliler, varlıkların en tam olanıdır ve varlıkların önce gelenleridir. Şöyle ki , külliler ortadan kalktığı zaman cüziler de ortadan kalkar. Oysa cüzilerin ortadan kalkmaıo

sıyla külliler ortadan kalkmaz. Bu düşünce sebebiyle O , küllileri hissedilir cevherlerin suretleri ve ilkeleri olarak vaz'etmektey­ di. Küllilerin cevher ol ması konusunun iptali Zay makalesinde geçmiştir. Bu hususta Platon'dan bahsederken der ki; bu görüşe sahip olmasının nedeni, incelemesinin mantık cihetinden olma-

15

sıdır. Tıpkı O l u ş

ve

Bozuluş kitabında bu hususta ondan bahse­

derken "o , cisimlerin yüzeylerden mürekkep olduğu görüşünde­ dir" dediği gibi. Mantıksal inceleme ile kastettiği uygun olmayan öncüllerden oluşan incelemedir. Şöyle ki ilk öncüllerin bir kısmı uygun olan öncüllerdir bir kısmı ise uygun olmayan öncüllerdir. ıo

Kısaca kimde cedel galebe çalarsa bu durum onu çoğu zaman ol­ dukça yanlış ve şeyin tabiatından uzak inançlara götürür. Bunun nedeni insanın, mevcut olana mutabık olup olmadığına itibar etmeksizin ikna edici sözü talep etmesi halinde yanlış ve uydur­ ma inançlara düçar olmasıdır. Buna göre mantıksal araştırma,

25

ehlinin kullandığı sözlerde, mevcut ile mutabakatı aramaksızın sadece ikna etmeyi amaçladığı araştırmadır. İ şte bu da uygun olmayan öncülleri kullanan kişiye arız olan bir durumdur.

...,,,ı.ı ı -'"'! ı.. ;:-A>

(.ıl.ll J_r

"if' _,k.... ) � ı../' Wl ..:.. � I ı:.ıl W- l�IJ � o � � (.).il � . i '-!L.!.::.l l .i>� (.)\ . . J:i c_; l> Wli l)yıl ..:.. � I � ı:.>l5J ı:J_,1o")Ü\ L. t _, ı:.ı � _r.ll '-:" l:S" ..:.. y _r.J I

l..r" �.il i

1

289



.)_,..l>JI_, r _,LJI ı:.ıt � l..r" �l ; � ı:.> lS_, l.fj l� ö.)r. yı � I l..r" ı; r. _, �t �t 1.S.r. ı:JlSJ � I ; yı \r ı o ..Lı. ı} ı../' Wl ..:.. � I �; I 1�1 �t � l..r" � 4.A ..U:.. �\_, ..:.. b r. _,.JI

..:.. y _r..l l t_lA;;4 ..:.. � I �J ı.r) _, ..:.. y �I � ;I /' p I)_,...,, _, ı:> .) l:-o 4:i .) W. ":/ 1 l..Lı. ı:.>ts::.J ..:.. � I � ı:J lSJ

_,Al r. ..:.. � I ı:J fi J �l 1.Ş l ) I � l.4.A ı.) r -lZ ...li _, ı.J" _,....-J I o .)2; ı:.ı\r l.S. t )ı l..Lı. (.) l ; wı ...; l ..!fü � ı:J_,J.o")Üt (f J � �J .)L..A.l ı _, ı:.ı�ı � f. -' c__,.k-ll

J ..!fü � Jli w- Jk:....l l � ı)s- ı)lS � r r � \r ı ı:.ıl IS .r. ı:JlS ...; t � � �

1 •

'-:" l:S"

l..r" ı:.ıt ..!.ll � _, �t:... .r.f- ..:.. l.. ..W l..r" ı:.ı� 1.Ş .i!I �I �I � 4 � l..r" � 4 -' �t:... .r.f- �-' �t:... � J_,\r ı ..:.. L. ..LWI ii� _, I� � ; l> ;yıl .) W. I Jl ..!.ll � � .) Y. L. l j:!S" J�I � tw ı r �I ı:Jl.....i � I � ı:.ı l ..!.ll � J UJI_, ,.� ı � (f . il � .... c.r - ı:.ı t ....İ;. ı ... r.""!. "'. � . . �- \.la.. ....İ;. J t .)r. _,... ... - \.la.. l..r" (.).il i � I � � I � li � fa J ��lS ..:.. b W. I Jl �J li� .) r. _,.J 1 � \.la.. � ı:.ı t .r.f- l..r" t_l:.i � 1 � \..,p � c:fa .�t:... _r.AJI ..:.. L. ..LWI .i>l l..r" ._,;, r!. ..!.ll � _, �

.r·



,•



,.

290 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[3 79] •Kadim ftloa:oflara gfJre ise bunlar cı:ıttlerdir. Örneğin ateş

ve toprak gibi. Fakat genel cisim değil• [sözüyle de şunu kasteder:] Kadim fılozoflara gelince, onlar cevherin ilkesinin ister ateş olsun ister toprak olsun cüzi olduğuna inanıyorlardı. Yoksa yeni olanlar gibi, ilkenin genel cisim olduğuna inanmıyorlardı. [380] Mevcudun ilkeleri hakkındaki incelemenin cevher hakkın­ da olması gerektiği ve ilkelerini talep ettiğimiz cevherin de külli bir şey olmaması gerektiğini haber verince cevherin türlerini taksim etmeye başladı. ıo

Aristoteles der ki;

Cevherler üç çeşittir. Birisi hissedilir cevherdir ve bunun bir kısmı ezeli bir kısmı ise bozuluşa uğrayandır ve bunu onların hepsi kabul eder. Örneğin bit.kiler, hayvanlar gibi ki biz zorunlu ıs

olarak onun unsurlarının bir mi yoksa çok mu olduğunu idrak etmeliyiz. Diğeri ise hareketsiz olan {cevherdir) . Bu nedenle bazı insanlar onun mufarık olduğunu söyler. Çünkü bazıları onu iki kısma ayırır. Bazıları ise suretleri ve matematiksel nes­ neleri aynı tabiatta vaz'eder. Bazıları ise yalnızca matematiksel nesneleri kabul eder.

ıo

Tefsir [38 1 ] Aristoteles der ki; cevherler üç çeşittir. Mahsus cevherler ve mahsus olmayan cevherler. Mahsus cevherler de iki kısma ayrılır.

ıs

Birisi tabiat ilminde açıklandığı gibi, oluş ve bozuluşa uğramayan cevherdir ki bu beşinci cisimdir. Diğeri ise, bitkiler ve canlılar gibi herkesin kabul ettiği oluş ve bozuluşa uğrayan cevherlerdir.

....,ı.ı ı � ı.. _,....A;

'l ı:,SJ �}, J li 41 _;:..-ı .:.ı\::S.;=:J l.i ,.L.Jll l L.ti ! ..J}J [rv �] /" � t� ı ı:.ı t ı:.ıJ � ı_,;� .. L. .ull L.lı [1..� .r.] r WI � I

1 29 1

,,,. i� ı ı:.ı i ı:.ıJ � ı_,;� � J �) L.!J J li l.. l ı..i ?. ..r"i ,,,. . ı:J}..b...J I ..La-1 W" r WI � I

JS •.rı:.ı� ı:.ıi

.)_r. _,..1 1 �.)� J )i;.11 ı:.ı i .,r.> İ WJ [r A • ] � �.)� � l_? .lJI /" y.J I ı:JİJ /"y.J I J }i;JI

�Y-

Y"

.

/" y.J I

e _,; i � .i>İ

�ı»_,ı-} J \i

Le .:...J. ı..l.J..e.r ,.� Y" L. .:.... l.L.J ı..J",-- t.J.>.t �� /"_p.JIJ

l_?lll Y"J .:.ılil�IJ .:.ıl::J I 4l_;:..-ı � 4-! � ı..l .lll Y"J ..ı.... l.i Y"

!l� ,r.i;- ,,>�IJ l_r.s' Jt l�IJ ıJlS ıJl �wı...., ı .Lı:.t. c:ıt ö;J� �

,

·

r:::J'J �J ı:r--i Jl � '4-İ .>1 JJU.. 4.il ı..J" ut J� ı.4JJ ..ı.. ır .lüi Wlıdl �J ö.1.>IJ � J WlıdlJ ;�I .•

.r---Cl '

�� _;Aly..l l ı:J1 ı J� [Y' A \ ] � ..ı.... Lt 'l J � lS .r.J; ı.l.M .r /".r. wJ.>. l ı:.ı L-J ı.J" .,--J ı J ..ı.... Lt � lS ,,>� IJ �1>...1 1 r _r.11 Y" 1.Lı_, � I r-LJ I J ,:E L. . .:.ı Li 1 � 1 J .:.ı l::J 1 J!.o � I � � ı..l .ll 1 Y" J ı..J" ,_-

.r.f;J

ı..J" ,_-

_;A_r.

"

292

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

[382] •Bit zorunlu olarak onun unsurlannın bir mi yoksa çok mu olduğunu idrak etmeliytz• [ İ skender demiştir ki: ] Bundan an­ laşılması gereken, sadece oluşan ve bozulan cevher değil, aksine her iki cevherdir yani oluşa uğrayan hissedilir cevher ve oluşa uğ­ ramayan hissedilir cevherdir. [Demiştir ki:] Mevcutların ilkeleri hakkındaki burhanlar, hangisi olursa olsun, metafizikçinin hakkı­ dır. Ancak bunu fizikçi de kuşanır. Ne ki onu açıklamayıp sadece hipotez olarak kullanır. Şöyle ki hareketsiz cevher tabii şeylerin ilkesi ve illetidir. İ şte bu onun öncelikli amaç olarak burada söıo

zünü ettiği şeydir. Ama öteki ilkelerin ne olduğunu açıklamak ise sadece tabiat ilmine aittir. [383] [Demiştir ki:] Oluşan ve bozulan mahsus cevheri zikret­ tikten sonra � zorunlu olarak onlann unsurlannı idrak etmeli­

ıs

yiz• sözü sadece tek bir nüshada geçmektedir. Yorumlanması ise söylediğimiz şekildedir. Başka bir nüshada bunun yerine şu ifade

yer alır: •Bu ezeltdir ve biz zorunlu olarak onun unsurlannı idrak etmeliytz• [ İ skender demiştir ki:] Bu nüshaya göre onun söyle­ diğinin anlamı şöyle olur; ezeli cevherin unsurlarının ilkelerini idrak etmeliyiz. Şöyle ki İ lk İ llet -ki onun hakkı nda kon uşmak,

20

içinde bulunduğumuz bu sanatın işidir-, İ lahi cismin ilkesi ve illetidir. [Demiştir ki :] t ık nüsha daha iyidir. Şöyle ki amacının hissedilir cevherin ilkeleri hakkında konuşmak olduğunu vaz'et­ mişti ki oluşa konu olan şeyler de bunu içindedir. İ şte bu aynıyla, biraz daha özenle incelediğinde yaptığı şeydir. Şöyle ki bu şeyler

25

hakkı ndaki incelemesinden mufarık suretlerin incelemesine geçiş yapmaktadır.

J� .u Wl- 1 .l,,:.l; ı:, f öJ.J� � � .ll l .JA.J ı .J_,i.J [Y' A T ] 01.;Ay.J I J. ..1,... IAJ I d l.S:JI .;A y.J I 4:..o � 0 İ � � J � l'I

ı)s- 0 LA _r,l I 0 t ı.!.IJj.J J ü d l5:J 1 .r.J:-J d l5:J 1 l.J"' _,_-.J 1 w ')4.S .

0 iJ J J� 1 .....; _,_.l:Al 1 J> '-"' .JA w 1 ı/> �1 l:....,.; J � � � l' 4- '-"' � I l � I

.,,.J 1 ı:s .) � · -! � I ı/> o h

..::,J ••

\.) y:-

1 .1.a.J �I .. �� �.J t � .JA .!.l _r--::.o _r.AJI _;Ay.JI 0İ ı.!.IJjJ _,>-�I ls .)�I ..!.il; ı.. t.J JJ� I ..L..aA.l l ı)s- � 0'1 1 � � .ll l .Y" ·ı.ş" �t � 0i � t .kü � I �

1..1,... IAJ I d l.S:JI l.J"'_,_-.JI _;Ay...l l o _j j � .J_,iJ J ü [Y' A Y'] Ö..l> 1 J � ı.İ .) y:- .,,.J 1 -"" .uwı..... ı .l,,:. t; ıJ t � � .ll I .JA .J ıJü ı..s _,>- İ � ı.İ .J� � Y-.J ol:..ü ı.. ı)s- �J t;J � ı '-"'

.uwı..... ı .l,,:. t; 0 t öJ.J � � "1.ll I .JA .J "1 .;.,. r' ı .ı.. .J o l:..... �I o .l.A � ı.ı.. .J _,; 0 .,4 J� l' I J ü · A La 0i ı.!.IJjJ ı.S..l.o _rl l .;A y.J I ..:;.JWla... 1 ı:s .)� .l.>t 0 t � .ı.;t -"" ı.ş1> 4::i � � � I �l:..,.:J I ı.} r �I � I ı.ş"J J _,"� I 4.WI

'

.

) l... J

.

.

.ı.;İ ı.!.IJjJ .) y:- İ JJ� I �IJ Jü - �)J I � t� ı.J 4.WI .Y" J l.J"' _,_-.JI .;A y.J 1 ..:;.J Wl-1 ı.} � 0 t ....;. _;, 0 t t!' J ..ıi

� ı..s .ll l .Y" � l.l.AJ �İ 0�1 ı) �I .. �� I � ı..s .ll l .. �� I o h ı.} )Z:JI 1f 4.l.i:J I � Wl .ı.; t ı.!.IJj.J � � İ lj l

r

..

..

.

,•

..

- �JLWI Jy.all J!

,

.

294 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[384] İ skender'in bu konuda söyledikleri işte bunlardır ve bu görüşler incelenmelidir; "mevcutların ilkeleri hakkındaki burhan tabiat ilmi aliminin değil İ lk Felsefe aliminin görevidir. Çünkü tabiat ilmi hareketsiz cevherin, tabii şeylerin illeti ve ilkesi olma­ sı bakımından bu konuyu vaz'eder. Aristoteles b urada bu konuyu öncelikli bir amaç olduğu için ele almaktadır. D iğer ilkelerin açıklanması ise salc tabiat ilminin konusudur." l skender' in bu görüşleri tartışmalıdır. Şöyle ki, bu düşüncelerle, felsefecinin in­ celediği mevcutların ilkelerinin, tabiat bilgininin kabullerinden ıo

olduğunu yani bunların varlığının mahsus ezeli cevherin ilkeleri olan ayrık cevherin varlığı olduğunu ve de tabiat bilgininin var­ lığını açıkladığı ilkelerin ise oluşan ve bozulan cevherin ilkele­ ri olduğunu kastediyor ise bu doğru olmayan bir sözdür. Şöyle ki, tabiat ilminin varlığını açıkladığı ezeli/sermedi cevherler

ıs

es-

Simdu 't- tabii 'nin sekizinci makalesinin sonunda açıklanmıştır,

tıpkı bu kitabın birinci kısmında, oluşan ve bozulan cevherlerin ilkelerinin açıklanması gibi. Buna göre tabiat bilgininin varlığını açıkladığı şeylerin, ancak tabiat ilminde açıklanabilir şeyler oldu­ ğu nasıl söylenebilir. Ve yine tabiat ilminin ilkelerini açıklamayı 20

üstlendiği oluşan ve bozulan cevherin incelenmesinin, salc oluşan ve bozulan cevherin incelenmesi olmadığı, dahası oluş ve bo­ zuluşa uğramayan şeylerin incelenmesi de olduğu, çünkü tabiat ilminde incelemenin ister oluşan ve bozulan olsun ister olmasın, hareketli varlıkların incelenmesi olduğu nasıl söylenebilir. Böyle

25

yorumlanmış bir düşünce batıl bir düşüncedir.

·-

.....ı.ı ı J,... L. _,....., -·

)i;

4-}J � _,..J I lh J J � � I



.J�

1 295

La l-4J [Y' A t ]

W ! ..::.. b r. _,..J I ts.)� ı)s- .J IA.) 1 .J l .J} .Jİ .!.U�J �I .J İJ � I r-W I � L.o � � � J/� 1 ..J�I � .J"'

l..�

!l � �

ıJs-

.Y"

..l...4Al 1



t...: i

4-;:i �

...; .:ı ':i 1 � .Y"

.r" y.J I

.JlS' � !

ı.;..,.; J

oh �

� 1 l:-!ı )ll

&J

.:ıi .bA.i � I � .;>-� I ts .)�I � L.. İ J JJ� I if1 ..::.. b r. _,..J I ts.)� .)1) .J! �i .!.U�J J �i 4-} ı./6

� ı_Şİ � I r-W I

'-? .l.! 1 .Y"

ı .ı... J

� L.o �



� L.o

.;-ı ı ıJ" _,-..J 1 .r" y.J 1 ts.) � ı.16 \A.) r. J �I r-W I � L.o 4J � if 1 ts.)� I .J İJ J).i ..1 1 t; ".>lS ıJ lS' ..L..ı \.Al 1 d ts::l 1 .r" y.J 1 ts.) � ı./6 IA.) r. J �

.r" y.J 1 .Y" '-? .l.! 1 '-? .)...

ı_Şİ

ı_Şll l

if 1J ü...lAl l



ı·

� I r-Wli ı_Ş J... _r-l l f"y.JI .Jİ .!.U�J � dts::l l .r" y.J I t> .)� � W" t_L..-l l � 4:..- l!l l .;>-İ J .!.U�J



o.) r.J

r-W I



� L.o

.J ! J �



'":-' � I

.!.U�



,) J � I J ..L..ı l.All

� I r-W I ı) � ! �� � � o.) r.JJ ı.;..,.; J � � I � I r-W I �.) � .J� � ı_Ş.l.11 .J! J � .J İ t_.J-"! ....A.? J d ts::J 1

.r" y.J 1

J

� w1 �

.Y" J

..l..ı \.Al 1

d ts::J 1

"

.r" y.J 1 .Y"

W! o }i; .:ı� ..L..ı l.Al lJ dts::l l � JJ .}. .bA.i ..L..ı l.Al l lh ı)s- J _,Al i l-4J � t3 Ji �lS' .JlS' . ı _,.... !l _r:...l l .) r. _,..J I

J

.Y"

· Jk 4 J } JuWI

' ·

296

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (.A)

[385] Eğer denirse ki; 'mantık ilminde her bir sanatın alimi kendi sanatının konusunun ilkelerini burhani olarak delillen­ dirmek durumunda değildir. Tabiat ilminin konusu da hareketli cisimdir ve ayrık/mufarık cevher de bunun ilkesidir. ' Bize göre de bu doğrudur. Fakat 'bir sanatın alimi, bu sanatın konularının ilkeleri hakkında konuşamaz' demenin anlamı, sebebi ve varlığı veren mutlak burhani yolla bunu yapamaz demektir. Çünkü bu, ilkelerin ilkeleriyle ve cinsin ilkelerinin ilkeleriyle yapılabilir. İ l­ kelerin ilkeleri, zorunlu olarak bu cinsten daha yüksek başka bir ıo

cinsten olduğu zaman, bu ilkeleri, sanattaki cinsten daha yüksek ve onun dışında olan cinsi inceleyen araştırmacı yapabilir. B u nedenle daha düşük olan sanatın bilgini bu sanatın cinsinin ilke­ lerini mutlak burhani yolla inceleyemez. Ancak sonra gelenler­ den önce gelenlere doğru seyretmek demek olan 'deliller' yoluyla

15

bu inceleme mümkündür. Tabiat ilminin konularının ilkelerinin ilkeleri olmadığı için tabiat ilminin ilkelerinin varlığı ile ilgili burhan, ancak tabiat ilminden sonra gelen şeylerle olabilir. Bu nedenle ayrık cevherin varlığının açıklanması, ancak hareket ba­ kımından olur. l lk hareket ettiricinin varlığına götürdüğü zanne-

20

dilen, hareketin dışındaki diğer yollar sadece ikna edici yollardır. Doğru olsalar bile bunlar filozofun ilminden/metafizikten alın­ mış deliller olurlar. Çünkü ilk ilkeler hakkında burhan mümkün değildir. İ skender'in düşüncesi , eğer çelişkiler ortadan kalkmaz ise zahirine hamledilmemelidir. Kastettiğim şey, onun oluşan ve

ıs

bozulan hissedilirlerin ilkesi ile ezeli hissedilirlerin ilkeleri ara­ sındaki ayrımıdır.

·-

.ı.....ı.ı ı .ı.u. ı.. r.-"' -·

L. � l:....., "':-"" L,.:. JS � 1 J.b:...l 1 � J J:i .ili J:i � l,f [ Y' A O] .JA �\ r-LJ I tJ4' _,,. J �l:....., tJ4' _,,. JIJl ıJA .r.! �t .J � L. �J � 1.1.. l:.ü J ;l.W I /> y.J I .JA oj -l:-4J !3 �\ � \

� �t e:'. l.:..,a.l \

1

297

l..r"

� l:....., "':-"" L..:J � � ...;t l..r" .!fü l..r" J:i LŞ.ll l J.l.la..l l �l.A .)1 � _). � ol.:...... �1 �l:....., tJ4' _,,. JIJl �

JIJlJ Jl}J I

.!ili

�t _,;ı:.T �

1f

JIJ� �� .!.lJj ��

ö.JJ�

.) _r.

ı./> JIJl JIJ�

_,JIJ �\ �

�lS' \ jl �\ JIJl

�\ .!.lJ j J � l:J \ .JA JIJ �\ .!ili J � l:Jli �\ .!.lJj 1f "':-"" L..:J � .!.ll .ili 4.:s. �.)\>- J � l.:..,a.l 1 � l..r" � t _,,. LŞ.ll 1 Jlk.JI �l.A .)1 �_). � � JIJt J

� �t ı.)4-1 1 � \.:..,a.l \

� \ ı..ş" J ..:..ı L. .ili.JI Jl ..:..ı l _,;ı:.6.JI 1f ..r:-JI �)o � L. tJ �\ r-LJ I t.J4'-"° JIJl ..:..; lS' WJ .!.lJ j � J ":i ..Lll �

�\ r-LJ I tJ4' y JIJl .)y:- J ıJA .r.! �l � � JIJl 4J � .)_r. J � Jl � ":J .!.ll .l! J �\ r-LJ I J ö_,>-6 .J Y � ":i ! Jl � lfjt � � � \ J)JIJ �_rJI � 1f ":i l J.J \.i. />y:-

_,ı J � J;. l+1S' ı./> �.rJ 1 �;. .r.f- l..r" J J� 1 !)..r-J 1 .r. J ts.) l:-.J I � ı,t ...J _,_.l:.4) 1 � 1f ö.)J ..U.... J ":i .) ..:,.; � � ..:..; lS' .U.- � ":J .J �":J \ 1f J _,Al l l.l+i · .JAJ. � � ":J JJ� I

' ·



.)

ts.)1.:--

ıJ.:!

�_;; �t �� \ IJ" � L. ":i l � � ) J O/> U; � . J j� 1 ıJ" _,.......ı 1 ts .) 1.:-- ,J.:!J ..\....ı LQ.11 .; �\ ıJ" _,.......ı 1

'

.

298 1

LAM I LAMBDA (/\)

Metafizik Büyük Şerhi

[386] l bn Stn:i. ise, 'hiçbir ilim kendi ilkeleri hakkında bur­ han getirmez' düşüncesinin doğruluğuna inanmış ve bunu mutlak olarak almış ve ister ezeli olsun ister olmasın, hissedilir cevherin ilkelerinin varlığını açıklamanın t ık Felsefe aliminin uhdesinde ol­ duğuna inanmıştır. Ona göre, tabiat :ilimi tabiatın varlığını postu­ lat olarak vaz'eder. Metafizik :ilimi ise onların varlığının burhanı­ m

ortaya koyandır. Burada konuşulan cevherlerin arasında açıkça

vaki olmuş bulunan bir ayrımı o, yapmamıştır. [387] Şöyle denilerek bir itiraz ileri sürülebilir: "Var olması ıo

bakımından varlığın ilkelerini inceleyen metafizik :ilimi ise ve bu makalenin başında söylenildiği gibi , mevcut olması bakımından mevcudun ilkelerini inceleyen kişi de cevherin ilkelerini i nce­ leyen kişi ise ve cevherin ilkeleri de tabiat ilminin konusunun ilkeleri ise bu durumda metafizik, tabiat ilminin konusunun

ıs

ilkelerini açıklamayı üstlenirken tabiat ilmi de bunları hipotez olarak vaz'eder." [388] B izde deriz ki: Evet, metafizik :ilimi, cevher olma­ sı bakımından cevherin ilkeleri olan her şeyi soruşturur ve ay­ rık cevherin, tabii cevherin ilkesi olduğunu açıkça ortaya

20

koyar. Fakat bu meseleyi, tabiat ilminde açıklanmış şeyleri müsa­ dere ederek (postulat olarak) açıklar. Bu durum hem es-Simdu 't­ t abit nin birinci makalesinde açıklanmış olan madde ve suret­ '

ten mürekkep olan, oluşan ve bozulan cevher içindir hem de es-Simau 't- tabit'nin sekizinci makalesinin sonunda açıklanmış olan, 25

hareket

ettiricisi

maddeden

uzak olan ezeli cevher için böyledir.

·-

.....ı..ı ı ..uu. ı.. r.-A' -·

1 299

� J5 ıJ� J _,4.1 1 � � I W,; � �I L. İ_, [,.. A ı ] ..,.. y.J ı ı.> .) L:-- ıJ i � ı J � k �!fü .b:-i _, .ıJ.) L:-- ıY' .r.! � J .,,"� 1 ü...l4J 1 � \...., J) _r.);. _, i � ) ıJ lS ı _,..... ..,.. _,-...J 1 ,.

�I r-LJ I � \...., ıJ l Jw lA.)y.-_, ıJ� � '°:? .ll l .JA '-:? .ll l _,,. �)' I r-LJ I � ı...., ı:> İ_, ö.)y.- _,,. � I ıJİ t:...,.; _, � l:.A lA t:! _, W' ı.!.fü J ı:r. ...... y.J 1 � J � r-' _, lA.) y.-_, ıY' .r.! . o ...... �

_JA



r ')l.S:J I l..iA J

� .)y.- _,.J 1 ls .) l:-- J _,J.; l:J 1 � İ J:i ıJ ı,; (,.. AV]

.) y.-_,,. _,,. � .) y.-_,.J ı es.) L:-- J _,ı.; l:J ı _, J _,'ı ı ü...l4J ı � ı...., _,,. Jl_,İ_, 4.ILWI o..iA J_,i J J:i W' ....... y.JI ı.> .) l:-- J _,J.;l:JI .JA

.) y.-y

r-W 1 ı 1 ı,; � 1 r-W 1 � l:...o tr1' _,,. ı.> .) l:-- ? " if- J}:lı ..,..� !.l_,-.Jı ı:> i � �l!.l ı __..>-T J

' ·

300 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Daha sonra oluşan ve bozulan cevherin ilkeleri hakkında açıklama yaparak onların cevherler olduğunu belirtir. Zira onlar ne bu cevher­ lerin küllileridir ne de sayılardır kısaca ne suretlerdir ne de matema­ tiksel nesnelerdir. İ şte bunlar Zay ve He makalesinde apaçık ortaya koyduğu şeylerdir. Yine aynı şekilde bu makalede mufarık ilk cevhe­ rin ilkesinin de cevher, suret ve gaye olduğunu, onun her iki cihet­ ten de hareket ettirdiğini açıklamaktadır. İ şte bu makalede öncelikli olarak açıklamayı amaçladığı şey budur. Fakat bu ilimdeki inceleme ıo

15

20

25

tarzı, ister ezeli olsun ister ezeli olmasın, cevher olması bakımından cevherin ilkeleri hakkında olduğundan bu makalede başlangıçta ezeli olmayan cevherin ilkelerini ele almıştır. Buna göre onların tabiat il­ mindeki durumları bakımından ve daha önceki makalelerde bu ilme özgü inceleme tarzıyla yapmış olduğu incelemelerden ortaya çıkmış olan hallerini zikretmiştir. Bundan sonra ezeli cevherin ilkeleri hakkında açıklama yapmaya koyulmuş ve tabiat ilminde ortaya çıkmış olan şeyleri yine postulat olarak almıştır. Bu konudaki incelemesi, söz konusu ilme özgü inceleme olmuştur, örneğin onun cevher, ilk suret ve ilk gaye oluşu gibi. Daha sonra hareketsiz cevher hakkında incele­ me yaparak onun bir mi çok mu olduğunu, eğer çok ise nihai olarak kendisine yükseldikleri Bir'in ne olduğunu ve onun bu çokluğunun tertibinin nasıl olduğunu ele almıştır. Söz konusu iki ilmin ortaklığı işte bu şekilde anlaşılmalıdır. Yani tabiat ve ilahiyat ilminin, cevherin ilkeleri hakkındaki incelemelerine dair ortaklığı kastediyorum. De­ mek istiyorum ki tabiat ilmi, hareketli cevherin ilkesi olması bakımından onun varlığını açıklarken, metafizik alimi, hareketli cevher olması bakımından değil cevher olması bakımından cevherin ilkeleri olması cihetinden inceleme yapar.

....,ıoı ı � L. .r.-A'

.r::-1 �lJ _,Aly. �l ..t..ı lA.l l J� I _,A y.J I [>�y J



1 30 1

W L-:J I �J ;_,...a.1 1 �J �4J �l �� I �J oh _,Aly. ..:.ı �I

oh

..}..

�l �J .. b..J I J (.$.. 1)1 �U..

ö;.J--P J .;Ay. �İ

..}..



(.$.. .lJ I r l h J

J;l.Ll l JJ � I .;A y.JI t� ıJİ � LW I

ı.Ş .ll l ,,,. l h J _,,.



lA:-. � 4 !l.T"-! dJ �l&.J [>�� J )i.:.l l r r-W I Ilı )a; Y-.:, ıJlS W � �LWI oh J oh J İ�I J j İ _d; Jİ �j İ ıJ lS .. ı_,.... _,Ay. r � _,A y.J I r-W I J lA r İ l..r° � � _?j,j J) _r.A.1 1 _,A y.J I [>�� �LWI ı.Ş.ll l � 4 4:i o)a; ıJİ � 4.. ...lA:...1 1 ..:.ı� LW I JJ � I

� J i ��



J }-1 1 _,A y.JI [>�y ıJ� J .!.1.1 � � t_rı � r-W I Ilı � )i.:.l l � )a; J � I r-W I J .!.1.1 � l..r° � L. �İ e:!' _;

ı ·

JJl �l&.J JJl Ö ; y.P J ı ;.- y. � .,s � r-W I lh � ı.Ş.ll l ıJ lJ _r.s Jİ ..l.> IJ r J- !l_r=... _r.A.1 1 _,A y.JI Ilı J



ö ;s;:J I oh � ) ....AŞJ .ı.:J l ı.)_rj ı.Ş .ll l ..l.> l_,.11 W l _r.s" ıJlS �� IJ � I � İ ı:r.LJI �h !ll_;.!-1 � ıJİ � I� �

lA�y. J

4J �





� I r-W I ıJİ � İ _,A y.J I [>�y J )i.:.1 1 J

r-W I Ilı � L.,.., J !l_r=... _,Ay. [>�y . !l _r=... _,Ay. � J _,Ay. ,,,. � _,A p

ı.,I' � l..r° [> � y ı.,I' �

,•

302 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (1\)

[389] Belki bu cihet, l skender'in; 'bu ilmin alimi ezeli cevherin ilkelerinin hangisi olduğunu inceler, fakat bu tarz inceleme tabi­ at ilmi aliminin onu hipotez olarak vaz'etmesine ve buna gerek duymasına ihtiyaç duymaz' derken kastettiği cihettir. Ve belki o; 'tabiat alimi, oluşan ve bozulan cevherin ilkelerinin ne olduğunu, kendine özgü bir tarzda yani yakın ilkeleri bakımından inceler, zira bu ilim/metafizik, hareketsiz cevherin hareketli cevherin ilkesi olduğunu açıklar' sözüyle bunu kastetmiştir. İ şte bu sözden anla­

ıo

şılması gereken şey budur, aksi takdirde çok ciddi sorun oluşturur ki İ bn Sina'yı yanıltan da budur. İ skender'in 'ilk nüshadaki , ikinci nüshadakinden daha iyidir' sözüne gelince, muhtemelen ikinci nüshadaki daha iyidir. Çünkü o (ezeli cevher) Aristoteles'in bu ilimdeki öncelikli amacıdır. [390] Cevherin üç çeşit olduğunu ve birinin de mufarık cevher olduğunu ve başkalarının bunu vaz'ettiğini belirtince, şahitlik ci-

15

hetinden bunu zikretti ve [dedi ki:] *Bu nedenle b� insanlar onun mufank olduğunu sôyler. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Çünkü onlar, bizim inandığımız şeye inanıyorlardı. [39 1 ] O gruptan bazıları söz konusu mufarık cevheri iki türe

20

25

böldüklerinden, bazıları ise iki türü bire irca ettiklerinden, diğer bir kısmı ise sadece tek bir tür kabul ettiğinden [dedi ki:] •ç11nkıl �­ lan onu t1ıt kısma ayınr. B�lan ise suretleri ve matematiksel nes­

neleri aynı tabiatta vaz.'eder. B�lan ise yalnu::ca matematiksel nes­ neleri kabul eder. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bazıları bu cevheri iki tabiat olarak kabul etti ki bunlar suretler ve mufarık suretlerle mahsus cevherler arasında kabul ettikleri matematiksel nesnelerdir.

r [ �......

l :[ _

ç

1_ [ 5=

�· �\.

.......

-

"'

�.

�.

L

� � f;:��

ıft• � :[t l +;t . 1. \. 1_ � "' '-

"' 1. �: "'



;�

t

[ rı. · .t + l _: l . "'



l· l� �- �-

\ � 1- + . ç . 1:. 1;C.· :fi .t J' Ci\ � . 1, +. � � ' · ı ç - ·[ c:..ı;; . t .... :! .. • \ � ''h. C.·- "'� ır e! � . ı...

f

.

�·

ı..

f

·�

·

.

(



ı..

C.·

l· 8 t:;;

"'

c:..

E::;

r:;:-'1 c:..

ı..

r-



c..-

[

�.

ı...

-

f f. ç ::,� � "' t. - t; ·

__.

ç s � . ıt' C.· .ı... e!. �I!.:. � _: � (!;.' �=· )ip t. �. " c.· ı_ � C..-...· - ·r � s. � . tç J. c;. · �. . � · t ç• s. il F '"-:[: .r-� (;.. c:.. r l � •G-. (;.. !"::;

t •

....



.

'

. .f.



o

.... . � ·

·

·

· .-t..e.. cı .(r� .r- � �l. l) - c.· )::.. ·· [� c,._�· le.. l. - t •G-.� ı... 1:- ·�-: ı__� " · } - c . ı: ..

·

"'

-

t. .�

ı..



"

.



t

r�

"'

('(­

-

"

......

....:...

r: ' "I. ·

ı..

ı..

ı.:.

'



e..

� �

t

·Ç +L-· . ı: �

�·

r:r '!:":i" 1 l e.· �� -: ı ':; r:-.

. i'

,..

·

c;

-

� t

·-



. c--



.

ç





c..

'

·

"'

� :f � {_l; l c.·r L l � � \_ \;[ \ f •G-.E::; r � - L ı l- �" . c.·_,. .ct. � � l ·(". E� l· . f-� ·("" ·� ,f,......., �" "-\ . 1-. � f" . ·�� Ci. r � .r t= - . r: 5 r ". E · . · E . "' � � r.- -r :; � f- rt :! L � r t;. � �· Ci\ !.:. k. � � C.· " · Y 'ı,... -� ;:-- ;· � · \;"" t· Ç' · (" v � � · ı..·

ç

1

....._..

{ .f

ı..



..,. o ..,.

304

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Bazıları ise suretlerle matematikselleri tek bir tabiat kabul ettiler. Diğer bir kısmı da mufarık cevher olarak sadece matematikselleri kabul ettiler ve suretleri kabul etmediler. İ lk görüş Platon' un görüşü­ dür. İ kincisi ise l skender' in anlattığına göre Platon'dan başkalarının görüşüdür veya onu izleyen öğrencilerinden bazılarının görüşüdür. Üçüncü görüş ise Pythagorasçıların ve her ne kadar sayıları kabul etmedikleri anlatılmış olsa da başkalarının görüşüdür. Onların bu cevher hakkındaki görüşleri hususundaki konuşma, bu makaleden sonraki makalededir. ıo

Aristoteles der ki;

İlk ikisi (cevher) hakkındaki konuşma, tabii incele­ menin işidir. Şöyle ki bunlar, hareketle birliktedir ve bu ise başka bir ilmin. Çünkü onlar müşterek bir ilke­ ye sahip değildir. Hissedilir cevhere gelince, o değişkendir [ 1 069b]

Değişim konu bakımından mütekibilden veya mutavassıttan olsa da bu, konu bakımından mütekibillerin tümünden olmaz -zira ses beyaz olmayandır-, aksine zıttan olur. Bu yüzden zıtlı­ ğa doğru değişecek konu olan bir şeyin bulunması zorunludur.

20

Çünkü zıtlar değiımez. Şu halde bu sabittir, zıt ise sabit değildir. Buna göre zıtlardan başka üs:üncü bir şey vardır; unsur/madde. Tefiir

25

[392] [ İ skender demiştir ki:] Hareketli cevher hakkında ko­ nuşup onu ezeli ve oluşan-bozulan şeklinde ikiye ayırınca, bu iki cevher hakkındaki incelemenin tabiat alimine ait olduğunu söylemektedir. Zira tabii inceleme, ancak hareketli cevherler hakkındadır

·-

.....ı.ı ı ..uu. Lo .r.--«' -·

1 305

� J ö ..l>IJ � W l..:! I J ;_,..a.1 1 r.- � J JJ� I J _,.AJ IJ ;_,..a.1 4 � r-1 J l.A..l>J Wl..:1 1 J ;li..l l ..ıA y.JI Jt ıJ }o� l ,;:Al J} ;� "ıl l � L..J '-İ l!! I J ıJ }o� t J} �

r.-

ı.!.Jl!ll J _,.AllJ ıJ }o� t öl.. ')\; � � .JJ� l.o � ıJ}o�� � � t . "ı/ y. ıf' � ..l.i ıJlS ıJ lJ � .d-J �J�l!:All J; ,j � ..ıA� ı ı.ı.. ,j . "ıl y. � r � ıJ J; LA.o ..;t .) ...w ı ,j ı:.ı _,.ı �

. o.L.





� I 4.ll.WI

.ı.._, 4S? � o.l.A c)l ı.!fü_, � I )a:.11 c)U � �; � r ')l.SJI_,

,-..J I ..ıAy.JI !..t_, !l_,:.:... ..1.>-I_, •l..l:ıl "ıl _, l.+l � r1 ;1 ıS;>-'J

JS � "ıl ı.J"

.ı......�I �

Jt t:i',,1 4 t4LiWI



,r.:A:JI c)lS c)� �

' ·

,.c.r- cJfo. c)l � ı_,; ..ı...Al l � J.ı �t "ıl �_,..a.1 1 cJ � t:i' _,.!4 t4U:..

ı..t_,

,•

."!

ı.ı. ı i � � "ıl .)ı..u'Jı c)\J �..ı...Al l Jl � '5 .ll l trı',,.. . �1 .)1..U'JI .r.J> l!JU •c.r- ı i�

,



."! ')l.i

..ı...Al l

,;.ı-A:J I

� � .J !l_r::.J I ..ıAy.JI ,j � W ;� "ıl l Jü [ 'l" � Y ] � I � L,.al l.r...ıA � I ı.r.. .L. ,j r� I c) l J � ...L... ti ı) lS.J �J,.. .r" 4S .,,.-1 1 ,j � I ..ıA l � I ,j � Wl � I �I ı:.ı t !lı;_, �I

,,

306 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

ve onların ilkelerini İ lk Felsefe'den alır. Hareketsiz cevher hakkın­ daki söz ise İ lk Felsefe'ye özgüdür. İ skender açıkça belirtir ki tabiat alim i, ancak hareketli cevher hakkında inceleme yapar ve onun ilkelerini İ lahiyat aliminden doğru kabul ederek alır. Zira İ lahiyat alimi bu ilkelerin varlığının apaçık ortaya konulmasını üstlenir. Söylediklerimizden açıkça ortaya çıkmıştır ki bu söz zahirine ham­ ledildiğinde yanlış bir sözdür. Zira tabiat alimi, hareketli cevher hakkında inceleme yapan kişidir ve onun bu husustaki incelemesi, ilkelerini soruşturmakla gerçekleşir. Şöyle ki bu da, tıpkı tabiat ıo

ilminde ortaya çıktığı üzere, sonra gelen şeylerden önce gelen şey­ lere doğru giderek olur. [393] •şoyle ki bunlar, hareketle birliktedir ve bu ise başka bir

ilmin. Çankıı onlar mılşterek bir ilkeye sahip değildir• [sözüyle de şunu kasteder:] Hareketsiz cevherdeki inceleme başka bir ilim için15

dir ki o da şu an ele aldığımız ilimdir. Bunun sebebi, o iki cevherin hareketli olması onlardan başka olan bu cevherin ise hareketsiz olmasıdır. Çünkü hareketli ve hareketsiz cevherin müşterek bir ilkesi yoktur. [394] •Hissedilir cevhere gelince, o değişkendir. Değişim konu ba-

ıo

kımından matekdbildm veya mutavassıttan olsa da bu btıtıln konu bakımından matekdbillerdm olmaz • [ l skender kendi tefsirinde bu sözle ilgili şu metne yer vermiştir:] Demiştir ki mahsus cevher hak­ kındaki inceleme, hareketli olduğu için tabiatçının işidir. Daha önce de demişti ki ister bir olsun ister çok olsun mahsus cevherin

25

unsurlarını idrak etmemiz zorunludur. Şöyle ki bunlar hakkında

�l � lo �

1 307

_r.AJI /' y.JI LoİJ JJ \ı ı ü....l..4l l ifi o ..Lıı ı::s � L:..o ..l>- 4 � if" if" ti-_ra; ı .ı.. J J J \ı ı ü...J..4l 4 V"' L> 4J r � li !.I � !.\ �I /' y.JI J fa. W! �I r-W I � L.,.. ıJİ J.;;$._,. � I .

� L.,.. ıJİJ �� I r-W I � L.,.. 0-" ..s � L:,.o � ıJ� ıJ l J _,.al l 1 ..Lıı ıJİ l:J_,.t ifi � ..UJ ı::s � l:-J I o ..Lıı � Y:- J ıJ l:! � r �I r-W I � L.,.. ıJİJ � _d- _,.; o /'U; ı)s- J­ ..s �L:,.o � ıJ� r 4J o_,Ja;J !.l� I /'y.J I � fa. ı,S .il l � W" ;_.� ı JJ""'\ı ı Jl ö,;>-hll JJ""' \ı ı 0-" � ı)� ...!..lJ .)J �� I r-W I

.

.

- � 1 r-W I J

� r-1 .)1 ı.Sr'ı .ı..J 4S_,> � .ı.. ı:,t ...!..lJ .)J ıJ}J [n v-] !.\ � _r.AJI /' y.JI J )a:JIJ [ ı�_r.] !l_;:.!..- .l>IJ ,.1.l:ıl °'i J l+] •



,.

�.) ı:,t ...!..lJ .) J � IJ � � '-?.ili r-W ' ı.ı.. rJ ,;>-İ r-W

!.l.rw-U � .)1 !.\� .d-J w_d- l..L.J �� �/'y.JI . 4l !.\ _;..:..,. i ...1.:-- !.\ � .r.Al 1 J

ı J _,.t Jl .;. •·} v-- _,-.1 1 _,..y.J ı LoTJ ıJ_,iJ [v- � t ] ıJ ! Jli W Jli � '-?.ili l ..Lıı o� J J.;;$._,. � I J_,A: e;-P ,,l4 4S _rJI J ıJl5 .)l � I ıJ 'L!. ifi V'" _,-.il /' y.J I J J _,.ali

UıU:..

/'y.Jı ..:.ıWk.... ı ..l>. t; ı:,i Ö JJ..ri' � ..u ..; 1 Jw r ..l4; ..u ı:,tsJ 1 .L. J }i:J I ıJ İ ...!..lJ .) J l j:!S ıJl5 ıJlJ l�IJ ıJl5 ıJl V'" _,-.il

"

308 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

ve tabiiyyatın ilkelerinin çıkarımları hakkındaki inceleme İ lk Filo­ zof'un hakkıdır. İ şte bu yüzden bu konuda sözü öncelemiş ve tabii cevherin ilkelerinin neler olduğunu açıklamıştır. Ö ncelikle bunun için apaçık bir öncülle başlıyor ki o da 'her mahsus cevher değişken­ dir' öncülüdür. Şöyle ki bunun gibi olan her cevher ya ezeli cevher gibi sadece mekanda değişen olacaktır ya nitelik ve büyüklükte veya örneğin oluştaki gibi cevherde değişen olacaktır. Bu öncül ile bir­ likte başka bir öncül daha alıyor ve buna ekliyor ki o da yine apaçık lo

olup şöyledir: Değişen şey, bir zıttan veya iki zıt arasındaki şeyden değişir. İ ki zıt arasında olan bu şeyin kesinlikle zıtlardan olduğunu söylemiyoruz. Şöyle ki değişimin bazen kendisinden uçlara doğru olduğu mutavassıtlar, mutlak olarak iki ucun zıddı değildir. Şu hal­ de kuşkusuz o, zıtlardan değildir. Buna göre zıtlar arasında olanın zıtların karışımı olması açısından, bunlarda ve bunlara doğru zıtlar-

15

dan olan değişimin nasıl olduğuna gelince, bu onun Ta makalesin­ de açıklamış olduğu bir şeydir. "Zıtlar arasındaki değişim deyince" [ İ skender demiştir ki:] Mütekabilleri burada zıtların yerine almıştır. Buna göre her değişimin, ancak zıtlar veya zıtlar arasındaki muta­ vassıtlardan olacağını vaz'etmiştir.

20

[395] •ztra ses beyat-olmayandır, aksint: :ottan olur• [sözüne gelince, İ skender demiştir ki:] Demek istiyor ki 'ses beyaz-olma­ yandır' desek bile sesin beyaz-olmayan oluşu sebebiyle beyazın ses­ ten olduğu söylenemez. Şöyle ki değişimin kendisinden olduğu şey, söz konusu şeyin zıddı haline gelmelidir. [ İ skender demiştir ki:]

- 4.J" y.

.:..ı � I JIJ t [.l _,;.:... I J J .Y"J �I _,Apll .:..ı Wk... I ı.,I' �t �J l,l.,. J �Jl u"%

� ı.J" _,,.-.,. _,.,. .f':" JS � t ı/'J ö _,.,. U; 4.A..u..

ı.!11 .ll ..i> l:i r � .1W ��I J I� � � � t Lo ! ı.ı.. � _,.,. .f':" JS �t ı.!11 .) J ...,., _,.,.pli J Lo !J �IJ �I J Lo !J ı.Ş J.o _;-ll ı.ş9 _,.,. pl i ;J .r-! � ,,.,..., ı� . � :.. . ı.S?. t 4.A ..u.. ;J\.A..J 1 o .ı.,. c: .l>- t..J � 1 Y' ı.,I' � ..l..;J 1 �

� 1..L..P � 1

4.J"

;J lA... J 4. ..u lA.i>-l .:..ı � l.4.:..J I J J li �..l..;J I � ı.Ş .ll l �I � ! J li WJ . J., Jt �ı..L..P "J ı 4.l" � � wı .f:iü JS �t � .,+i � ı ..L..P "ı ı J � l:.A . �l..L..P� I � � I

Uı.... _,:...ı ı 4.J"

J J.:S...,, 'J I Jli ..l..;J I 4.J" � �t 'J .:.ı_,....J I �� !J _,; LotJ [ Y' \ o] ı.!11 .) � 4.J" � 4.il .r.f- �t 'J .:.ı,...ı ı � ı J_,z �t \:..1 �lS �!J 4.il � � 4.i t ı.!11 .)J �t 'J .:.ı_,....J I �l � .:..ı_,....J I 4.J" �"JI ��

.)J.:S...,, 'J I Jli . .. �ı ı.!11 .) ..L..P � � Lo ..r)ü � ı.Ş .ll l �� �t

'.

"

310 1

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Belki böyle değildir. Demiştir ki genel bir şekilde değişimin, ancak mütek:ibillerden veya onların arasındakilerden olduğunu söyleyince ve mütek:ibiller de pek çok tarzda söylenince, bu du­ rumda açıktır ki değişimler rastgele herhangi bir mütek:ibilden oluyor değildir. Bu yüzden -Jıonu bakımından m11tekabillertn t11 -

m11nden oıma.t:• demiştir. Şöyle ki herhangi bir mukabil olandan, söz konusu tekabül oluşmaz. Zira biz deriz ki; ses, beyaz olana çelişik gibi tekabül eder. Çünkü biz 'ses beyaz değildir' deriz. Ne var ki bundan dolayı 'beyaz sesten oluşur ve ses beyaza doğru ıo

değişir' demeyiz. Şöyle ki kendisine beyazın olumsuzlaması söy­ lenen her şeyden beyaz oluşmaz. Zira açıkça ortaya konulduğu üzere değişim, herhangi bir mütekabilden değildir, fakat zıtlar­ dandır. [396] [ İ skender demiştir ki:] Bütün tabii ve değişken şeylerde-

15

k i ilkelerde zorunlu olarak b i r tür zıtlığın bulunması gerektiğini açıkça ortaya koyunca, kısa ve özlü bir şekilde zıtlardan değişen şeylerin tümünde, değişimin kendisiyle gerçekleştiği, bir vakitte bir parçasında başka bir vakitte ise diğer parçasında değişimin ol­ duğu zıtlara doğru değişen bir mevzunun zorunlu olarak bulunma-

20

sı gerektiğini ilave etti. Zira zıtların, aynı durumda sabit ve kalıcı iken zıtlarını kabul etmesi ve onlara doğru değişmesi imkansızdır. Bu, es-Simdu 't- tabii'nin birinci makalesinde açıkça ortaya koymuş olduğu ve yine bu makalelerde eklediği açıklamalarla ortaya koy­ duğu bir şeydir: Değişen şey, değiştiği sırada kalıcı ve sabit olur

1



' ' .ç_ t:

.r - t !: ı ·� -· ·

..� ı l.iA � Jll-1 1 .:ı� ı Lo1 .J LS'J �'11 y4 ı.İ Lo }J � I y 4 ı.İ

..:.ıl.dd li .J�I J 4.U:JIJ ..:.ıl.;Jt:ll J 416.:... 'YIJ � I J ,..:J IJ � .:ıt •1J� � wı., �ıJ JS' ı.İ � ı o,) w....ı ı ı.İ �.; wı . W."%

� �t � �

o,)WI

�I

ı:,, � l...i ! .;\r ,)ı .w.'l ı � ı:,, � wı .,r.::>d l ı:,, i � w [t . . ] ,)l...l.,P t ,)l...l.,P \r l � LoJ ,)l...l.,P\r l � L... Lo!J ,)l...l.,P \r l � Lo l �.r. . ,)wı r J t.14' y l!J� "if' 4-1 ı:,,� ,)ı ...l.,P\r ı ı:,, t �J

� ı.i

, ·

..:.. ı .dd ı 4:... ı:> _,5.; ı.;ı ı ,) w ı ..J�l ,)� � ı:,, t � .i.11 .,r.::>d l Lo ! �) ..:.. l .,r.::>d l ..:...i lS' W .;1 J � _,..; ..:.ıb�_,.J I J.1.l-! 1 ,) L...A.l l J J.1.6...l l ıJ � I � � .i.11 .JAJ ..r" r.JI ı.) ıJ�

"

320 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

ya nicelikte olur ki infiali niceliklerde olan değişim dönüşüm/isciha­ le diye isimlendirilir; ya nicelikte olur ki buna arcma ve eksilme de­ nilir; ya mekanda olur ki buna yer değiştirme/intikal denilir. Buna göre, değişen her şey bu dörc çeşidin her birindeki zıclardan değişir. Bu değişim türleri arasındaki farklılıkları ve değişimlerin kendisin­ de oluştuğu zıclar arasındaki farklılıkları es-Simau't- tabii'nin beşinci makalesinde açıkça ortaya koymuştur. Buna göre cevherdeki zıtlık, suret ve yokluktur. Nitelikteki zıclık, sıcaklık ve soğukluk gibi do­ kunma hissinde, cadılık ve acılık gibi tatma hissinde, beyaz ve siyah ıo

gibi görme hissinde kısaca, bir mevcuttan diğerine olan zıclıklar gibi zıclıklardır. Bütün bunlar Oluş ve Bozuluş (el-Kevn ve'l-fesad) kita­ bında açıklandığı üzere, dokunma hissine yükselir. Nicelikteki zıclık ise arcma ve eksilmedir. (40 1 ) Her değişimin yani dörc tür değişimin kendisinde oluş-

15

tuğu zıcların çeşiclerini vaz'edince dedi ki: •Madde her ikisinin im­

kanına da sahip olmak bakımından zorunlu olarak değişmelidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıklandığı üzere, bu zıclardan her biri için, birbirlerine değişmeleri bakımından takip edecekleri bir madde gerekiyorsa, bu durumda maddenin, cevherinde zıclardan ıo

biri bulunması bakımından değil de zıclardan her birini kabul et­ mesi bakımından madde olması gerekir. Bu madde, bir zıttan diğe­ rine değişmesi bakımından sabit kalan maddedir ki bütün bunlar es-Simau 't- tabii'de daha tam olarak açıklanmıştır.

�l... . .A.i � I �I . . ı.I. 1'.ı.Y'!.J ı ı..t 0:! Jj J Cj,J\r ı ..:;.Jl�I 4:... � I Jl..W.\rl o.L. 0:! '-?.l.11 J ')l:;.:. � IJ ..:;.Jl�I o.L. J '-?.l.11 ,L.a:Jı l.AİJ i ..uJIJ ö,;_,..a.l ü .;A y.JI ı.} ı.?.l.11 ,L.a:J ı l.Aİ

0:! '-? .1.11

.._; ')l:.,:. � ı

Ll> ı.} öJJ _r.llJ ö;l_rJI j!...J �I J Wd l � 4J � I Ll> ı.} Jl _,_l lJ �� IJ JJ.l.11 Ll> ı.} J � I J! ı.jZJ lf.1S o.L.J 'Y:-Y J! 'Y:-Y 1.1" 1'.ıfo. '-?.l.11 �. .l.11 , W 1 l.A İJ J LA.! 1 J l'.ı _,s::J 1 '-:'"' l::5 � . 0:! l.A ı.)s- ..,-il 1 L l> ö;l_,JIJ öJ')\>o.JIJ ..,-ili

,.

. 1'.ıl..aA:J I J öJ�)ü � I J

ı..,I' _# JS 1'.ıfo. 4:... � ı ,L.a:J ı J t:.....,İ 1'.ıİ � J WJ [ t • \ ] 4il J.i 1.1" iJWI _;.;.;; 1'.ıl e,;J.ri' � .liJ ! "::İ Jli �,;\r ı • .ı... ..l>-IJ � 1'.ıfo. 1'.ıİ � W" � 1'.ılS l'.ı !J (!-4.r.] l...a � � � J! � � Jl..W.\rl � �L..;:; öJl.A , ı ,,w. \r ı • .ı... '-"' '-"' ..l>-IJ JS J.Z \.+i İ J!). '-"' öJl.A ı.-:1' W! 1'.ı fa 1'.ıİ � ..ili w ! l+iiJ

l,.,. .;Ar.

Ji .us ı .ı...J ��

J ı:r. ..l.,.iJ 1 '-"' 1�1 J 4J l'.ı i J!). '-"' � ı:r. ..l.,.iJ 1 ı..,l'J ..w. J! ..w. '-"' � \.+i İ � '-"' öJl.A ı.-:1' . l'.ıl:-! �İ �I t_L-ll J �

,,

,.

322 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (1\)

Aristoteles tler ki;

Varlık iki kısım olduğundan her değişen, bilkuvve mevcut olandan bilfiil mevcut olana doğru değişir. Örneğin bilkuvve olan beyazdan bilfiil olan beyaza doğru. Oluş ve bozuluşta da aynı şekildedir. Şu halde bir şey sadece arazi yolla, (var) ol­ mayandan oluşabiliyor değildir, aksine mevcut olandan oluşur. Yani oluşan her şey bilkuvve mevcut, bilfiil mevcut olmayan­ dan oluşur. Tefsir ıo

15

20

[402] Maddenin, zıtların mevzusu olduğunu açıklayınca maddenin varlığının hangi varlık tarzında olduğunu açıklamak istemektedir. Bu nedenle de varlığın kategori cinslerinden her birinde, bilkuvve ve bilfiil olana bölündüğünü vaz'etmektedir. [ İ skender demiştir ki :] Bu, kuvve ve fiil hakkında konuşmuş olduğu H a makalesinde açıklamış olduğu bir şeydir. Bununla murat ettiği şey, söz konusu makalede kuvvetin varlığının fiilden önce olduğuna dair burhan getirilmiş olduğu ve kuvvetin varlığını, onu fiille beraber kabul etmekle inkar edenlere lazım gelen muhallerin zikredilmiş olmasıdır. İ şte bu, söz konusu makalede yapmış olduğu şeydi r. Bunu da kuvvetin varlığının burhan ile açıklanmaya ih­ tiyaç duyan bir şey olmasından dolayı değil onu açıkça göstermek cihetinden yapmıştır.

25

[403] Aristoteles mevcudun bilkuvve ve bilfiil olmak üze­ re iki şekilde bulunduğunu vaz'edince değişimin, bu değişim türündeki bilkuvve mevcuttan bilfiil mevcuda doğru ol­ duğunu söylem iştir. Ö rneğin , beyaza doğru olan değişim,

'•

.... .. ..ı.ı ı ........ ı.. .r.-"'

1 323

l_r._,.. y. L... � JS ,r.A. .ili

l.r-!.ri' � l_r.,JI l)lS W,., �'iı �1 ö_,Al4 '-?.ili �'iı � .!fü J \!- J-Al 4 .JA L. �1 ö_,Al4

4)� l)t � Wl � I�� l l...Al l_, 4)_,sJ I J ..!.ll .lS'_, J-Al 4 '-?.ili t:--' 4)fa '-it l_r._,.. .JA 1.- � � 1.- .l&ii �_,.J I �.)o � •

. J-Al 4 l.r._,.. .r.İ>J ö_,Al4 l.r._,.. .JA ı.... 4)fa ı;ı ı ·�'iı

0=

�.r. ll ..l..P � � _,...; _,..l l ı/" ö lWI ıJİ l.r-!

ıJİ ..!.ll .ll � .JAJ ölWI l_r. _, 4)\

y.

W [t . Y]

ywj

�� ı...r" 4-l (J" -1.> I_, JS J J-Al4 L. J !.J ö_,Al4 L. J! � ly:-,J I C. ...J _r- 4.!La.o J 4. J.i "if' Ilı ıJ ! JA J�'l l_, . ..:.ı'l,.,.WI l_r. _,JI ,.�l �

. h J 4.iİ ..!.ll � ll;İ wı_, J-Al l_, ö_,A}I J

��

� I ı/"-' ..:.ı'l l-.11 ��J J-Al l � ;... .il::.o ö_,A}I ly:- _, � Y" � 4.ILWI '-:? .ili Ilı_, J-Al l � LA � 4)� ö_,AJl l_r.J ıJJ fa. �.ili r fa � I . ı:.. " • _ :q l .r. J l.l· t "ı J 1.... ı�- � WI 4.ILWI .!11.i · � ör ..., ı I � ,_,•

. ıJ LA .r.!

ı ·

Y" .r.!.

ı./

ıJİ C.� "if'

L.!.J ö _,A.14 L.! l.r-!.ri' J.s- � y. ly:-,J I ıJİ C:Ö J W,., [ t • 'I"] ıi .ll l ly:-,J I J! ö_,A.14 � .ll l ly:-,J I � ıJ� Wl �I ıJ ! Jü J--Al 4

�� I Jl ıJ� � .ili _;.;d l ıJİ ..!.ll � J \!- _dı.:.1 1 � c;J I ..!.ll � J J--Al 4

,.

324 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

ancak bilkuvve beyaz olandan bilfiil beyaz olana doğru olur. Yine somut cevhere doğru olan değişim de bilkuvve cevher olandan bilfiil cevher olana doğru olur. Aynı şekilde bozuluşa uğrayan da bilkuvve bozuluşa uğrayandan olur. İ şte buna delalet etmek üzere •oluş ve bo­

zuluşta da aynı şekildedtr• demiştir. Demek istiyor ki cevherde veya diğer kategori cinslerinde oluşan her şey, sadece söz konusu kategori cinsinde ve türünde bilkuvve olan şeyden oluşur. [404] Oluşun kendisinden meydana geldiği mevcutların, bu anlama ilişkin durumunun bilinmemesi, kadim filozofların oluş ıo

hakkında hataya düşmelerinin sebebi olmuştur. Bu yüzden onlar demiştir ki ortada aslında bir oluş bulunmamaktadır, aksine mev­ cutlar varlıkta daha önceden bilfiil durumdaydılar. His bakımından mevcutların oluştuğu zannedilse bile gerçekte onlar oluş halinde değildir, sadece birbirlerinden çıkmaktadırlar. Bu görüşte olanlar-

15

dan birisi Anaksagoras'tır. Onları bu görüşe sevk eden şey, yokluğun varlığa dönüşmemesi sebebiyle mevcut olmayandan mevcudun olu­ şamayacağı inancıdır. Yine onlar mevcuttan da mevcudun oluşma­ yacağına inanmışlardır çünkü oluşan, mevcut olmadan önce zaten mevcut olacaktır.

20

[405] es-Simau 't-tabif'nin birinci makalesinde açıkça ortaya konulduğu üzere, oluşun ancak bilkuvve mevcuttan meydana gelebile­ ceğini vaz'ettikten sonra [dedi ki:] •şu halde btr şey sadece araz;tyolla,

(var) olmayandan oluşabiliyor değildir, aksine mevcut olandan oluşur. Yani oluşan her şey btlkuvve mevcut btlftil mevcut olmayandan oluşur. •

.... ....ı..ı ı ..w. L. •.

..

.r.-"

1

325

'°:?.UIJ J..A.1 4 �l .JA '-?.ili J! ö.,A.1 4 �l .JA '-?.ili ,J-4 iJ fo.. L...i ! ö.,A.1 4 .ıA y.J 1 .!.fü _,,. lS .u 1 ,j-4 İJ fo.. � ! ) l.!...1 1 .ıA y.J 1 J 1 İJ fo.. J.) '-:? .u ı _,,. l.lı J ..l..ı l.9 ö .,A.1 4 _,,. '-:? .u ı

� L...i ! ..l..ı l.Al l ..!11 .lSJ

J iJlS ıJlS" JS iJl .)1) L...i !J .) L.....Al lJ iJ_,sJ I ı} .!.U .lS.,, ıJ _,Aı � _,,. ı- iJfo L...i � ..:.ı� _,.wı � �t ,j-4 ..!.il .) .r.J:- J Jt .ıAy..1 1 - �_,.A.JI

,J-4

,j-4

t_rl l Jl � I

.!lJ.)

J ö_,A.14

'°:?.UI ..:.ıby.-_,.JI ..,.. t &" � I l.lı � J [ t • t ] ..r" t J .. L. .ill I ,j-4 .r.s tk:.:. t � l ,j-4 '-:? .u 1 � 1 İJ lS _,,. J 4.. ..lA::.o ..:.ıby.-_,.JI ..;...; lS J. �l iJ .,,S l:.A lA � ...; 1 1_,.lw ..:......:-! J 4.i � �t �' J.i ,j-4 � �l .r.J:- J..A.1 4 .) .r. _,.il iJ_,sJ I İJ .,,sJ 1

ı.>l ;



&"

�tJ �

&"

L...i !J U:WI J 4.i � '°:? .UIJ J- ; __,&. � I .JA '-:? l ) I l.lı



r-+ l '-:? l ) I l.lı Jl r-t5°;>� � r ..WI iJ� .)y.- _,,. .r.J:-

ı:fa.

,J-4

.) y.- _,,. iJ fo.. � ...; l IJ � I ı ;y.- _,,. İJ_µı iJ fo.. iJ lS ...; � .)y.-y ,j-4 �t iJ fo.. �J ı ;y.-J - � Y- iJl J.i

iJ fo.. L...i ! iJ_,sJ I iJl C:Ö J WJ [ t • o ] J.s- i.Jfo.. i.Jf � � l� l,t ıJ ü tU I &" JJ� I J � L. e::--- i.Jfa '-:?t .)r._,,. .JA 1- � � 1- J..ii �..,.J I �_,l, JMI 4 .)r. .,,,. .r.!>.J i.,Al4 .)r..,,,. _,,. ı- İJ fa ı;ı ı ,. � � 1 J.s- ö_,A.14

.).r._,,.

.f

\ .

\ O

326 1

LAM I LAM BDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Burada es-Simdu t- tabii nin birinci makalesinde zikredilmiş olan kuşkunun hangi yönden çözüle­ bileceğine işaret etmektedir. Şöyle ki orada denilmiştir ki 'eğer '

ıo

15

20

25

'

oluş mevcut ise ya yokluktan veya varlıktan olacaktır. Eğer yok­ luktan olursa bu durumda yokluğun tabiatında mevcuda dönüş­ mek bulunmaz. Eğer varlıktan olursa bu durumda da mevcut, var olmadan önce mevcut olacaktır. Durum bu şekilde olunca oluş mevcut değildir.' Bu kuşkunun çözümünde söz konusu makalede şöyle denilmiştir: Oluş, bilaraz gayrimevcuttandır. Çünkü o, bilkuvve mevcuttandır ki o da mutlak gayrimevcut olan yokluğun kendisine arız olduğu heyuladır. Yine o, arazi olarak bilfiil gay­ rimevcuttandır. Çünkü o, her ne kadar bilfiil gayrimevcut, bil­ kuvve mevcut olsa da oluşun bizzat kendisinden meydana geldiği heyulanın arazıdır. Orada açıklanan şeyleri burada tekrar hatırlatarak oluşanın sadece bilaraz gayrimevcuttan değil dahası bilkuv­ ve mevcut olan bizzat mevcuttan da oluştuğunu belirtmektedir. Yani 'oluşan ın, yokluktan oluşması mümkün değildir' şeklindeki söz konusu kuşkunun çözümünde 'oluşan, bizzat yokluktan değil, aksine bilaraz yokluktan meydana gelir' demekle yetinmemekte dahası buna ilaveten 'o bizzat mevcut olandan oluşmaktadır ki o da bilkuvve mevcuttur' demektedir. [406) [ İ skender demiştir ki:] Bu bağlamda madde hakkındaki konuşma, tam olarak yerine getirilmiş değildir. Çünkü es-Simdu 't­ tabii � � .ili � _,JI J! � J l..!. l l..; ! 1.lıı.J �_,>JI �lS � ! ..!ll l:.A J:i 4-Jl ..!.Ll .).J ��I _,.t J t.L-l1 1f J.J� I .

.

1f �lS �� Jy.- _,JI 1f Lo !.J r ..ı..J I 1f � � �l Lo ! 4' � ı;y.- _,.. Jr..,,..J ı lf �ts �!.J ı; y.-_,.. � � t r ..ı..J ı � J � r ..ı..J ı Jy.-_,.. ..rJ:- ��ü I� 1.lıı �lS l.) !.J �y. �l J:i Jy.-_,.. Jy.- _,..l ü ..rJ:- IJ" y. ��I � ! Jl.i �� 4.lli.JI � J ı.!.L!.l l 1.lıı y. J-i 4J d' f' � I J -'*1 Y'.J ö _,Al4 J y.-_,.. 1f 4'� d' _,..J 4 Jy.-_,.. J-.Al 4 J y.-_,.. ..rJ:- lf �t _,,..J J '.YJ:. k Jy.-_,.. ..rJ:- _,,. ı.? .uı r ..ı..J ı

..r):-

lf;... � I J.J:+ll d' f' 4'� d' _,..J 4 �l (J" ..!1! l:.A 0:! � la lA ..?� * ö _,Al 4 ÖJy.-_,.. .J J-.Al 4 ÖJ y.-_,.. Jy.-_,.. Y' l-.J J. d' _,..J 4 Jy.-_,.. ..d:- Y' l- �fo. � � µı JW 1 ı.!.L!.l 1 ..!11 .) J> ı.} A � � t ö _,Al 4 Jy.- rl 1 Y' .J .:.ı ı .u 4 �lS � ! .:.ıl.U4 �_,>JI

.

.

.

�fo. � 4' ! J J� �t r ..ı..J I 1f �� �l � � � _µ ı � ! IJ" � fo. 4' ! l .lıı � J J� �l.J J. d' _,..J 4 J. .:.ıl.U4 r..ı..J I IJ" . ö_,il4 J y.- _,..l l Y'.J .:.ıl.U4 Jy.- _,..

J öJ W I J r �I J_H r-' l..; ! 4'! J� J X.S::.... � l.J [ t . ,] 4-JlsJ �I t.L-l l J � Lo � � J y 4'� c:J' _,..l l 1.lıı Lo J � �I �

� .r. �lS 4-Jl � J--4

l-

1.lıı .J - � l::.S:l l

IJ" y.

..!lJ.)

J.J� I J -'*1

·•

.

:;

..!1!� _,s.;

J r �I �l

� J l>l.J

- � � I Jô

328

1

Meta.fizik Büyük Şn-hi

LAM I LAMBDA (J\)

Aristoteles der ki;

İtte bu Anaksagoras'ın bir'idir ve her feyin birlikte olduğu görütünden iyidir. Bu da Empedokles'in ve Anaksimandros'un karııımıdır. Tıpkı Demokritos'un dediği gibi, tümü bilkuvve bizim içindir ama bilfiil değil ta ki onlar madde fikrine sahip olsunlar. Tefiir

10

15

20

25

[ 407] Bu sözüyle murat ettiği şey, 'oluş' meselesinde vaki olan kuşkunun çözümü hakkında kadim filozofların söylediklerini açıklamaktır. Onlar heyulanın tabiatı hakkında zayıf bir mülahazaya sahiptirler ve bu mülahazalarla onun çözümünü arzu etmişlerdir. Ne var ki hakikatine vakıf olmaksızın tevehhüm etmişlerdir. Fakat onların tümü, sanki kendilerini hakikatin tabiatı sevk etmiş gibi onun tabiatına yönelmişlerdir. [408] •tşte bu Anaksagoras'ın bir'tdtr ve her şeyin birlikte olduğu g01ilşt11ıden iyidir• [sözüyle şunu kasteder:] Varlığını açıklamış olduğu bu heylıla, Anaksagoras'ın karışım olduğunu zannettiği şeydir. Ka­ rışımla benzerlik ciheti ise karışmış şeylerin bilkuvve olmaya yakın olması, fakat bilfiil birlikte olmak zorunda olmalarıdır. Bu nedenle [dedi ki:] •Her şeyin birlikte olduğu gOTllşllnden iyidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu kuşkunun çözümünde heylılanın bilkuvve mevcut her şey olduğunu vaz'etmek, onların karışımda bilfiil birlikte mevcut olduğunu söylememizden daha iyidir. Çünkü karışım hipotezi, bizi oluşun bilfiil mevcuttan meydana gelmesinden kurtarmaz. Bu durumda nezdimizde geriye, oluşu iptal eden kuşku kalmaktadır.

·-

.....ı.ı ı ..w. l. .r.-A' •.

329

� .Y".J IJ"'J���

'i .ll l �1)1 _,,,. ı.ı...J W'.J IJ"'J.J .X..-Z� 'i .ll l dl�.J v-:li� �I � �t .Y".J l:ı..t

l+lS' İJ� iJl Jli



1

l.J �4 .1i l.J ..U:-y. ı.r ')\; J.ı.Al 4 L.t.J ö,.;J4 l+lS' w ..;;..j lS' �I��

.ö�Wı

.r--A:J I

.!.l.!..1 1 J>- ıj .. Le.il.il J\; Le ı:,t � iJl J _,.;JI I� �.r. [ t • V] .1.:._1.., W I iJ ,,.,..., W Ü2.-I ıJ'1 .J::1"' . · ' I � 4..1 1 _,_,... � i l � l '-1· r""ı C!"I 1 1 .,,., ••



. •





ı.fa I� ı:,t .r.f- � �_,; t..r-"'_,; �t � ! 4l:i � � iy i; �l.J

- � ! ("'�·ı.h J.-1 1 � ı:, ts � ı_,.ol r+lS' � J �

� .Y".J IJ"'J��� 'i .ll l �l)I .Y" 1.1..J ıJ}.J [ t • A] J�I o.l.Aı.J [ı�.r.] l:ı..t l+lS' iJ� iJl .:,1 1.5. .ll l Y" t.. ��.J � �I . 4k.l::.ô...J I .. w� 1 iJl .k..l;J L.. ı�• - .J.J .k..l;J I ı'"I". '. t V"• JY· � 1 ı't-!. .Y".J ıJ\; dl.ll J J.ı.Al4 lA.. � � .J �.J ö,.;J4 İJ� ı:,l � �) ı./' � ö_,.iJ4 Ö��y J�I �.J.J [ı �_,..j l.:.... l+lS' iJ� iJl � � ı.İ J.ıAl 4 lA.. ö��_,.. l+ ! J_,A; İJt � � .!.l.!..1 1 ı.!fü J>- ı.İ .. �� 1

\ •







· ·

·



��_,.. � iJ_,s;:l l iJfo. iJl � � I �Y. � � 4.� � I ' - � i L.. . ıJ _,.,... - � " ı t. - ' I .!.l.!..1 1 l:... . .k � ı..r.., c.r-:•

.

ı•

330

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[409) [Aristoteles daha sonra der ki:] "Bu da Empedoldes'in kan­ şımıdır. • Bu heyula, Empedokles'in alemi şu mülahazayla vaz'ettiği zaman sahip olduğu düşüncesidir: Ona göre alem bir defasında sevgi yönünden karışım olur ve bu bozuluncaya değin sürer; sonra düş­ manlık yönünden bu karışımdan ayrışarak bütün dört unsur oluşur; daha sonra bu unsurların parçalarından sevgi yönünden diğer şeyler oluşur; sonra tekrar düşmanlık bakımından söz konusu karışım bo­ zuluşa uğrar.

ıo

15

20

ı;

[4 1 0) -Ve Anakstmandros'un kanşımıdır• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu adamın vaz'etmiş olduğu şey, bir şekilde maddeye ben­ zer. Şöyle ki onun vaz'ına göre, eşyanın unsuru olan ustukus/ele­ ment sonsuzdur ve bu, başkalarının da varsaymış olduğu gibi, hava ile ateş ya da su ile hava arasında mutavassıttır. Onlar, heyulada bilkuvve mevcut olan şeyin tabiatını mülahaza etmişlerdir. Çünkü onu, bilfiil mevcut olan şeyler arasında mutavassıt kabul et­ mişlerdir. Yine onlar, heyulayı vaz'edişlerinde heyulanın tabiatını, oluşun kesilmemesi için sonsuz olarak mülahaza etmişlerdir. Bu da unsurun/maddenin varlığı nın bilkuvve olarak mülahaza edil­ mesinin kaynağıdır. Çünkü onun, bilkuvve mevcut her şey olması, oluşun kesilmemesinin sebebidir. [ 4 ı ı ] •rıpkı Demolcrttos'un dediği gibi, tıımıl bilkuvve bizim için­ dir ama bilfiil değil• [sözüyle de şunu kasteder:] Demokritos madde­ nin tabiatıyla ilgili görüşlerinde, eşyanın unsuru olarak kabul ettiği parçalanmayan parçacıklar düşüncesiyle onlara daha yakındır. Şöyle ki bu parçacıklar, birbirleriyle bağlanmadan önce bilkuvve mevcut her şeydir ama bilfiil değildirler.

......ı.ı ı

J� I ohJ ıJ� �.> li'!I



-"" l. .r.-A' .

·-

�t .J"'J [ıJü �1 [ t • �1 J:i � ö.J\; � � WI ıJİ c:i' J � �,, li'!I � ıjl l � ..6.1:>.J I ı.!11 � � ıJ _A; ö J l.WI J:i � J fa. � � ı_i> �\ � .:JWk... � I .!ili .. ı?. l � ıJ fo. � 4••u� I .:JWk... � I � . öJl.WI J:i

1

33 1

J.6:.



..l...A.i � .. l._:..!.� I )L.... �I J:i

ıJ lS 1.Ş .lJIJ [ı -4 .r.1 IJ".JJ � 'i �.lll ı.!ll � J ı ..J _,iJ [ t ' • 1 �� I ı:,i � '-İ İ ı.!ll � J ö.>WI � Lo � � � ) l lh �

.. 1 _,..1 1 ıJ::! Üa.... _,::.. � ıJ lSJ ol:.::.o .d- .. l._:..!. � 1 � y. 1.Ş .lJ I .. 'i y. ıJ İ ı.!ll � J .d- ı.!11 � � ıJ lS LoS .. ı_,..ı ıJ .. W I J İ .Jl:J IJ Üa.... _,::.. o � �! J� I J ö.>y.-_,..1 1 ö __,A.1 4 Lo � l }W J J� I � � t l}.2-JJ J-ı.4! 4 ö.> y.-_,..1 1 .. l._:..!. � 1 ıJ::!

.>y.-} � �I

y.

w

lhJ ıJ�\ �

.. l._:..!. � 1



ol:.::.o

.d-

o �! �J

. ı:ı � ı � � ı:ı i J

� ö __,A.1 4 o.>y.-J ıJ� ö __,A.1 4 �İ _ra:..J I

\.+1S' l:.l ı.:...i lS �'�� J li

W"J ı ...ı _,; J [ t ' , 1 y. ö.)Wı � � J .. �y. � "':") İJ [ı -4 .r.l ')I.; � 4 � o � � ıjl l � p:.o _r.AJI ,.\ ?.� I J ...l _,; J �\� � � � ıJİ J:i ı.!ll �J .. l._:..!.� I � ö__,A.1 4 ..:..; lS l+İ .. l._:..!. � I LotJ ö__,A.14

' ·

. .



ı.J_,.iJ [ t \ '1"]

� ı_,;� (Jİ .. t.. .uı ı .:..W i if'

...,,. J>JI

� r-1 4.iİ ��J c;�wı _,... t '-"" �i t.. � ıhu ı� '1İ ..: :_ 1.:. 1 ı .J'· lS wı!J İ ı� ÜUJ ı't"'. : � ·· w � 0-4· � � • .

_

'.

.

•l::-!-� I '-"" ıJlS W W::;.. \.+it �1 bl.. ltl � ıjl l •l::-!-� I �_,

lfjt .;:i> bl.. ltl Ui:..1 4 o�

'•

334 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tefsir [4 1 4] [Demek istiyor ki:] Söylediğimiz gibi değişen tüm şeylerin bir maddesi var ise ve fakat değişmenin tabiatındaki çeşitlilik bakı­ mından maddelerin tabiatı da farklılaşıyor ise, oluşan şeylerin mad­ desi bilkuvvedir. Yer değiştiren şey ise bilfiil mevcut bir şey olduğu

10

15

için maddesi bilfıildir. Bu nedenle yer değiştiren şeylerden, oluş ve bozuluşa uğramayan şeylerin, oluşan ve bozulan şeylerin bilkuvve maddesi gibi maddeleri yoktur. Sanki şöyle demektedir; ezeli şey­ lerden yer değiştirme hareketiyle hareket edip oluşa uğramayanların maddesi vardır. Bunların maddesi, oluşan şeylerin maddesi değildir, fakat bunların maddesi, yer değiştirme demek olan bir yerden diğer bir yere hareketle muharrik olanların maddesidir. [4 1 5] Buradan da semavi cismin, cismin bölünmesi bakımından bölünen bir kuvvesi yani maddesel sureti olmadığı ortaya çıkmaktadır. Çünkü eğer durum böyle olsaydı semavi cisimde bilkuvve olan madde bulunurdu ki ezeli olan bir şeyde bozulma kuvvetinin bu­ lunmadığı daha önce açıkça ortaya çıkmıştır. Bu konu es-Semau ve'l-cllem'in ikinci makalesinin sonunda ele alınmıştır. İ bn Sina bu anlamda bilkuvve olan maddenin tüm cisimler için bulunduğunu

20

vehmetmiş tir. Aristoteles der ki;

ıs

Bir kimse kuşkulanarak şöyle diyebilir; oluş hangi mevcut-olma­ yandan meydana gelir? Şöyle ki mevcut-olmayan üç tarzda söylenir: Bil.kuvve olandan ise de rastgele herhangi bir kuvvetten değildir ama başkası başkasındandır. Yine bütün §eylerin birlikte olduğunu söy­ lemek yeterli değildir. Zira onlar beyti.la bakımından farklı farklı­ dır. Aksi takdirde hangi şey nedeniyle bir-olmayan sonsuz olacaktır.

"-::Jal l � l.. _,.,....A;

1 335

ö.)Lo 4J � � I .. l:-!ı� I C:--- ..:..; IS iJ!J [\"'4_r.) [ t ' t ] Lo i � ı � ..J L:..,.. İ � ,)1_,.J ı c:'. � ...A.1.::;..; � J l:.li W' j.GJ I iJIS �1 J.o-Al4 \+,) W UA:::....l l LoİJ ö.,AJ4 \+,)W � fo.J I

.. if' .JA ..;k; ö .,AJ4 if' � I if' J ..L... l.4l l �l.5:1l � I ö.)WI J � ..L... li lS� 4:.S IS .r.J- ı/' � I if'J �..u _rll .. l:-!ı�I � iJIS WSJ J l.i

'l J � IS

.r.J-

UA:::..J 1 � iJ IS Lo ı.!.U ..U J J.o-Al 4 ,) r. .,,-

!l � � I ö.)Lo � 4.:S�I ö.)Lo ..::.-:J �İ .r.J- ö,)Lo ili lli:.JI �r,

. lli:.l l if'J

cr.i Jl cr.i �

ı.?Jwı � ı 0i � \.:..- �J [ t , o] ..:.,;� ı.!.U JS ı.!.U� iJIS } ..;� �'lr.J> ö .ı� � İ � I r l....Z 4 '-:i J) .. if' �y. � ..;İ ;_d ..UJ ö.,AJ4 ı/' � I ö.)WI '-:i � .f

4-A;... ö_,i

'-:i �

�I � J ..l!J �W IJ .. wı � �\!JI _,.>-İ J ı.!.U�J ,)Wll ı.)s- öj · r 4�ı � �.,; ö.,AJ4 if' � ı Ö ,)wı 0i �ı ı .iA _,; �

ı.!.U�J iJ .,s:JI iJfo. ,).P:"_,,. _d. ı.?T � J_,A,J

� iJt iJW/U_, ı.?T � � � i _,Al4 iJIS iJI> ,,ı-;t �� � J� ,).P:",.JI .r.J; iJT l:...

.ı.,,-\r ı

r::;-.-

iJT �T � �_, ;T



;T � .- •••ı ;_,;

.i>I_, � �l:.::.. .r.J; �.ıl..o ·� ı.?'JJ �1.J J.J::tl 4 W:;.. �t ı.!.U�_,

,.

336 1

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Şöyle ki akıl bir'dir. Buna göre eğer madde bir olur ise madde bilkuvveyken 'bu şey' bilfiil olacaktır. Tefsir [4 1 6] Bu bölümdeki amacı, ilk maddenin bir olsa bile bilkuvve ve istidat bakımından çok olduğunu ve her bir mevcudun ortak maddeyle birlikte özel bir maddesi olduğunu bildirmektir. Çözü­ münü ortaya koymuş olduğu kuşkuyu vaz'ederek başladı ki o da mevcudun mevcuttan oluşmadığı, ancak mevcut-olmayandan oluş­ tuğudur. Sonra dedi ki; eğer bir kimse oluşun mevcut-olmayandan ıo

meydana geldiğini vaz'ederse bu hususta kuşku duyup diyebilir ki; oluş hangi mevcut-olmayandan meydana gelir? Zira mevcut­ olmayan üç tarzda söylenir. Mutlak mevcut-olmayan ki bu varlığı ve vehmedilmesi olmayan mutlak yokluktur. İ kincisi, heyuladaki yokluktur ki bu da suretlerin yokluğudur. Ü çüncüsü ise bilkuvve

15

mevcuttur zira bilkuvve mevcut hakkında 'o mevcut-olmayandır' denilir. Yani o, bilfiil mevcut-olmayandır. [4 1 7] Bu üç tarzı ortaya koyduktan sonra kendisiyle söz konusu kuşkunun halledilebileceği anlamı yani bilkuvve mevcudu vaz'etme­ ye geçiş yaptı ve [dedi ki:] •mıkuvvt: olandan ist: de rastgt:lt: herhangi

20

bir kuvvt:ttt:n değildir ama başkası başfıasındandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Her ne kadar söz konusu kuşku, 'mevcut bilfiil mevcut­ olmayan ama bilkuvve mevcut olandan meydana gelir' şeklindeki hipotezimizle çözümlense de bu rastgele herhangi bir kuvvetten rastgele

25

herhangi bir mevcudun meydana gelmesi demek değil-

dir. Fakat mevcutlardan her biri, oluşan şeyin bilkuvvesi olandan

.. .... .. ....ı.ı ı .uu. ı.. _,,...

1

337

· � 1 ı.!fü_, ö..l>I_, �t ö�WI �lS .J1 L.U ..l>I_, _,,,. JWI c:ıt ı.!fü_, .ö_,A.14 ö�Wı �lS .J.i L. JM.14 c:ı� �lS .JJ..., .)/� ı ö�Wı c:ıi � .Jİ �1 1.L. � ....;, � [ t ' ı] •�Wı � � y. _,,. � y. � .J İ J �ı ...v..:... ":l lJ ö _,A.14 ö _r.s �ı,; ö...1.> I _,

.Jİ .J""J .ı.i> ...li .JlS .ş .iJI ı.!.l.!JI t!'y, i � ı _, � ö�L. �µı .Jİ_, JW .) Y. .J'° � :_r .J� WJ..., .)Y. .J'° :_r .J� ":l .)y. � I � � .Jİ .U c:ıı,; .)y. _,,. � :.r .J� .J_,s;:l l .Jİ .J L; )' I t!' -'

J � .)y. � I � c:ıı,; .J _,s;:l l .J� .)y.� I � 4' � t

J.J':l ı a.)ı...a..J ı J_r.il

� L.!.:.J I } 4-::İ �J':J I ..;.. W1... ':J I c_l _rol ..J ')b.:- 1 �

. 4::1 .)J":"_,.J 1 ..J ')\:>. ':ı 1 ..;., l:J \SJ 1 J.J4'

� J.J::+l l J � L,.;.Jl � .. L. .ill l ıJ\5 W.J [ t \ A] �.J ıJl.i J .J::+l l J:i ;.r ..;.. b y:- _,.JI ö JS � I � ıJl ı'.>.JJ� J � � cll .ll .J [!�.r..l l:u ..:....i lS J_,..\r ı e::-:- ı:,t �t � ..:....i \5 ıJ_,s:JI 4;..o ı.jl l J_,.. ':J ı ıJ l J � ıJİ ..;.. by:- _,.JI ö}S � .. � l

\ .

ı .ı.. .J • _r.s '5 _,.al ı � � 1.) l •_,.al 4 o.) y:-_,.. ':ı .J J...ö.l 4 ı.:.... o.) y:- _,.. ;.r _? .) ;.r )U.J �4 4l} J IJ"'J�w:'.;':J r j ':ı y. ..!.L!JI

ıJfo. ıJl � I '-ı?tJ � r )! 4-l cil.).J o .) WI J ("+!İJ .. L. .ill l � �} .) ı _,.. t:... ı... ıJ� -:ı t.J J.4;1 .. � .. .. İ ;.r J.4; 1 .. � .. .. l .JA '-ı?.ll l � t ':ı ı.r ıJ fo. � �':J 1 ıJ h9 .)J":" _,.. .) J":"� ':ı ıJ � 4lü.:J l.J .k;.J 1 ı.r � ı.!.li ts J.4; 1 � t ':ı '-:? t ı.r J. .)_,,.,,\r 1

,•

� I � .) l.lA � r )! cll .lS.J 4lü.:.l l.J .k>J I � J� � İ � '-ı?.lJI �1_,.!1 ;.r o..l:; ..;.,W1...., ':t i � l,..,l;; �.)� l.J

. � w ı .) w ..l:; � ı

Y ·

340

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[4 1 9] Oluşun kendisinden meydana geldiği şeyi vaz'ederken, oluşun kendisinden meydana geldiği şeyin oluştan önce birlikte mevcut olduğunu söylemenin yetersiz olduğunu belirttikten sonra bunun sebebini gösterdi ve [dedi ki:] •ztra onlar heyala bakımından

farklı farklıdır. Aksi takdirde hangi şey nedeniyle bir-olmayan sonsut olacaktır. Şôyle ki akıl bir'dir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ö zellikle de Anaksagoras'ın düşüncesi yetersizdir. Çünkü mevcutların çoklu­ ğu ya heyulanın çokluğu veya failin çokluğu bakımındandır. Aksi takdirde mevcutlar hangi şeyden dolayı faklı farklı olacaktır. Aksine 10

onlara göre mevcutlar bir olmayıp farklılıkta sonsuzdur. Çünkü on­ lara göre fail bir'dir ve o da akıldır. Demek istiyor ki unsur ve fail bir olduğu zaman esasen bir çokluğun olmaması gerekir. Çünkü çokluk ya heyulanın çokluğu bakımından ortaya çıkar veya eğer farklı su­ retler için tek bir madde bulunması mümkün ise failin çokluğu ba-

15

kımından ortaya çıkar. Veya da çokluk her iki şeyin birlikte çokluğu bakımından ortaya çıkar. [420] •Buna gore eğer madde bir olur ise madde bilkuvveyken 'bu

şey' biy\il olacaktır• [sözüyle de şunu kasteder:] Buna göre eğer mad­ de bir olursa, oluşan şey ve kuvvet de 'bir' olur. Zira şey 'bir' olur. 20

Şöyle ki konu bir, onun içindeki kuvvet bir ve fail de bir olursa bu durumda çokluk için ortada asla bir sebep olmaz. Aristoteles der ki;

25

İlletler üçtür ve ilkeler üçtür. Onlardan ikisi iki zıttır. Bunlar­ dan birisi ise tanım ve suret olan şeydir, diğeri yokluk olan şeydir. Üçüncüsü ise maddedir. Bunlardan sonra (denilmelidir ki)

·-

; r-1 .J ..J '.>\:> � 1 J r-- � y l:.::.o .r.f- J. � ..:.> b � _,.JI ..::.>

� .ili -l>-1.J y. r-- � �WI ı:ı':J ö.l>-1.J ı:ı':l �i öJS cilt:... ı:ıfo. �i r ;ı ı�ı.J �wı.J ı�ı.J _ra:..J ı ı:ıl5 I�! �İ .)1) L..; !.J J.WI

y.

ı:ıı �wı ö ;s � ır .Ji ı) -'=*11 ö ;s � ır '-İ b ı:ıi L.! ö ;s::ı ı '-"4 ö ;s:J I � y ıJİ l.. !.J ö-l>-1.J ö.)L. � I .J _,-l! � _,; ıJİ �İ -�

,.

� l ö )S �

ıJfo. ,. � ı cil�_, öJ>I_, ö.:ıWI �l5 ı'.Jl L.Ü \ J } .J [ n • ] ö-l>-1.J ö.:ıWI �l5 ıJ! Lali [\�_r.] ö_,AJ4 ö.:ıWI �l5 ...u_, J-Al 4 ı.!.U�.J ı�ı.J ıJfo. .. � ı ı:ı� ö-l>-1.J ö _,A.11_, l�l.J ı:ı µ ı .. � ı_, -l>-1_, �WI_, ö.l>-1_, � � I ö _,_i.1 1_, l�I_, ıJl5 I�! t_rö _,.JI ıJİ .�i ö� � cilt:... ı:ıfo. �

\ O

�l»_,Ja...}. J li

.JA ,.ı.r- lfl.ı.. -l>-1_, ıJl..L..Al l l+:... ı'.J�I �".)U ts.:ıl.:--J l.J �".)U JLJli •

.ı..

·�

!r.J ö.:ıWI -"'

�u

,.ı.r-_, r ..u.ll -"' ,. ı.r-_, O.),_.Jı_, J_,AJI

'.

342

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

ne madde ne de suret olllfur. Kastettiğim nihai madde ve suret­ [ 1 070a]

tir. Şöyle ki değişen her şey, bir şeyden bir şeye doğru değişir Değişimin kendisinden dolayı olduğu şey muharrik, değişenin kendisi ise maddedir. Değişimin kendisine doğru olduğu şey su­ rettir. Şu halde eğer sadece dairevi bronz oluşmasaydı, fakat da­ irevilik ve bronz da oluşsaydı süreç sonsuza kadar giderdi, oysa zorunlu olarak durmalıdır. Tefsir

ıo

15

20

25

[42 1 ] Aristoteles bu makalenin başında, soruşturmasının cevher olması bakımından cevherin ilkeleri ve onun unsurları olduğunu bildirdi. Müteakiben cevherlerin biri hareketli diğerleri hareketsiz olmak üzere üç tane olduğunu ve hareketli olan cevherin ezeli ve ezeli olmayan diye iki kısma ayrıldığını vaz'etti. Araştırmaya ön­ celikle ezeli olmayan cevherin ilkeleriyle başladı ve tabiat ilminde bu konuda açıklanan şeyleri zikretti. Burada sadece neticeleri değil, dahası onu bu ilkeleri ispatlamaya sevk eden öncülleri de zikretti. Yine bunlara daha önceki makalelerde açıklanmış olan şeyleri de ekledi. Ö rneğin, cevherin ilkelerinin cevher olduğunu, kadim filozofların heyıilani ilkenin durumuyla ilgili kavrayabildiklerini ve bunlardan hiçbirinin oluş ve bozuluşun durumuyla örtüşen bir düşünceye sahip olmadığını, ilkelerin zıtlar olduğu­ nu söyleyenlerin yetersiz kaldıklarını zira, konu olan üçüncü bir durumun dahil edilmesi gerektiğini, bu konunun hangi yönden konu olduğunu düşünemedikleri için hiçbirinin bu konuda doğru düşünceye sahip olmadıklarını ve bu nedenle de oluşun ip­ tali konusundaki şüpheleri çözümlemeye güç yetiremediklerini,

.....,,ı.ı ı ..ı...; L. �

� L. JS .Jl �

!fü_, 1.r.?\1 1 �� �t öJ�I 'J_, .Jfa ö.>WI 'J �t

1

343

_r.A:.JI L.t_, !l.r-1 1 _,.t � L. L.Ü "if' J l.J "if' &- _dü .ili •.

� .Jl 41 �l+i 'J L. Jl 1�1 .J l.....)1 1_, öJ�ü � � 1 L. L.t_, ö.>WI _,.t öJ.J.r" � '-"" ı-;_, �t lj_, .ı... � lj_, .ı... .la.ü .J� '-"" 6.;J I �

· r� ı:,t

ı:P l:--

y. W! � .J İ 4.J LWI oh J_,t J _r.>l W [ t Y ' ] r- ly.JI .:;t � .JJ ..;Lak... \ (f' � \ 1 f>Y-:- y. � r- y.JI � J! � !l�ı .:;t1 !l� .r.f; _r;.T1 .!l� -l>- 1 1 ��

_.r.AJ 1 f' y.J 1 L>,) L:-- (f' � 4 \r J t i � 1 J ı.Ş J..o .r' .r.f; J ı.Ş J..o .r' _; l .J � ..r::1 � I rLl' ._j ı.!fü l..r" � � .J �J ı.Ş J..o .r' ..!ili ..::.> � ! J! ci? if1 ' ..::.ı L. ..l.W 4 .J �J � ..!fü l..r" 1W �l::J 4 J;t if1 1 ..::.ı ':J LWI J � .. l:-!ı i �İ ı.!fü J! ...J W. İ1 L) .>l:-.JI .. L. ..\A.l 1 .J l5' L. ;I J.A..o ,J:! J f'Y':" f' y.J 1 L>,) L:-- .J t ,J:! L. J!-o oh � \r _; � � -l>İ � � �t1 _; �_r.+11 l�ı _,.. i l..r" ı_,sJ,,t

� ,,ı,.w.i L>.>l:-.JI .J! r-t1} .J İ1 ,,uı1 .J_,s:l l _,.. t "'! �� .:;t ıh .J İ 1 U4' _,.JI y.1 .!J � _,.. i J L>,,1 1..r" � � �t1 "-!\AS' � � J l+> � ı.Ş� � � �1 � \r _; � � -l>l � � t.='4'rl ' .J _,s:l l J� l ._j J:i ı.Şlll ..!.l.!J I J> J.s- \JJ � � ..!.ll ll 1 � _,.;, Y'

\ .

"

344

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

maddesi ve faili tek olduğu halde oluşan şeylerdeki çokluğun illetini ortaya koyamadıklarını ekledi. Bütün bunları açıklığa kavuşturduk­ tan sonra bunlardan kesin olarak ortaya çıkan bir durumu zikretti ve dedi ki; illetler üç tanedir. t iki, zıtlardan birisidir ki bu da tanımın delalet ettiği şey olan surettir. İ kincisi, suretin yokluğudur ki bu konudur. Üçüncüsü ise bilkuvve olan heyuU.dır. [422] O daha sonra şöyle demiştir; suret ve madde oluşan şey­ ler değildir. Oluşan şey bunların toplamı olan şeydir. Şöyle ki, değişen her şey bir şeyden, bir şeyle ve bir şey sebebiyle değişir. 10

Değişmeye sebep olan ise hareket ettiricidir. Kendisinden hare­ ket edilen şey heyuladır/maddedir. Kendisine hareket edilen şey ise surettir. Şayet suret, oluşan bir şey olsa idi madde ve suretten bileşik olurdu. Çünkü o bir şeyden, bir şeyle ve bir şey sebebiy­ le değişir. Yine suretin de bir sureti olur ve suretin suretinin de

15

oluşan olması cihetinden başka bir surete sahip olması lazım gelir ve bu durum sonsuza kadar devam ederdi. Şu halde suret olması bakımından suretin oluşan bir şey olmaması gerekir. Heyulanın/ maddenin durumu da bunun gibidir. Şayet oluşan olsaydı o da mürekkep olurdu ve bir ve aynı olan mürekkepte heyulanın sonsuz

20

türleri bulunurdu. Veya oluş, bir şey-olmayandan meydana gelirdi ki bu da bu ilmin daha önceki makalesinde açıkça ortaya koymuş olduğu bir şeydir. [423] •şu halde sılreç son.su.vı kadar giderdi• [sözüyle de] suret ve maddeyi kasteder. Yani eğer bunlar oluşan olsaydı bir ve aynı şeyde

25

sonsuz maddeler ve suretler bulunması gerekirdi.

;.,.,,ı.ı ı � ı... _,,...;;

1 345

ö _r-5 ..:.ıl.i_,411 ..:.ı )..,.,, W � .ş.1 1 a.J I 1 � 0İ IJ.J -Ai 'lJ � .J.fa � _?� ...15 lh J � Wi -l>-IJ _yl.4.l ıJ -l>-IJ �IJ ..Wı � J-4 Lo y. �..ı....a.1 1 -l>-İ 0İJ �� JWI 01 JW ..!.1.1� J� I

y.

..!Jl!.ll tr"° rJI 0İJ ö.J_,....J I

i ...1s-

.; wıJ ö.J_,....J I J"J . ö _,Al � Y' 1.Ş.ll l

1.Ş.ll l W!J o.)WI 'lJ 0fo � ö.J_,....J I 0! J li � [ t n ] ..,;. � � w ı,; � JS 0i ..!.l.l�J 4.:... �ı 0fo.

!.I �ı * � .:.s. '5.ll . l Lolı � . yJ � . J!J ..:...i lS .,.ü ö.J_,....J I * !.I � .ı.:-1 ! Lo LoİJ J �ı * !.1 � w � _r)W ..:...i lS L._; \ı ö.J � J ö.)Lo � '-:Sr ..:...i ts::.l 0fo ö.J_,....J I i _;.4 0 lSJ Ö .)� l+l ÖJ_,.all ..:...i lS J ..,;. Y" J ..,;. J!J ..,;. ö.J� ..:.ıl� 0,ŞJ 0İ 4..; fo � Lo � � ö.J_,....J I ö.J� J � � ö.J_,....J I 0,ŞJ 0İ �IJ ı 1 ı,t �L.,; � J! r\1 1 �J •

Lo LoİJ

·

·

·

·

·

..:...i ts::.l 4..; fo ..:...i lS ) J� I J r\ı l ..!.1.1..iSJ 0fo 'l ö.J� �_,JI J ..!.l.l�J 4J � l._; 'l J� I � � _,;İ ..:.ı � JJ '-:Sr

J



..ıj

·

..,;. lhJ ..,;. 'l ·

1 •

0�1 0� 0l5" Ji � -l>- 1 ) 1 . � I lh � � � I ..:.ı'l l.WI

"

. l+J � L.,; 'l

"



ö.)WIJ ö.J_,....J I ı� �l.,; 'l L. Jl l;l 0l.... )' 1_, ıJ } J [ t n - ] J� _, .)lyı � -l>- 1 ) 1 . � ı J �Y- 0İ � lS 1.i lS 01 i _;.4 '-:? t

346

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[424) •Egu sadece dairevt br01!% oluşmasaydı• [sözüyle ise şunu kasteder:] Şayet oluşan'ı sadece mürekkep değil, fakat suret ve heyula olarak da farz edersek bu durumda bir ve aynı şeyde sonsuz mad­ deler ve suretler bulunması gerekirdi. Ö rneğin 'oluşan mürekkep dairevi bronz değildir, aksine dairevilik ve tuncun kendisidir' deme­ miz gibi. Zira durum böyle olsaydı dairevilikten önce de başka bir dairevilik ve daireviliği kabul eden bir şey lazım gelirdi. Aynı şekilde bronz da bir kabul edici ve surete ihtiyaç duyardı. Bunun mürekkep maddede imkansız, ancak ilk madde ve basit surette imkansız olmaıo

dığını söylemişti. •oatrevt br01!%• sözünü ise 'mürekkep' lafzı yerine almıştır. ' Dairevi' lafzını ise 'suret' yerine almıştır. 'Bronz' lafzını da kaz oluşturmak için genel ifadelerin yerine örnekli anlatım yapma afetine uyarak 'heyula' yerine almıştır. [425 ] •Fakat datrevtlik ve brorıt: da oluşsaydı, ... (oysa

15

zorun-

lu olarak durmalıdır)" [sözüyle de şunu kasteder:] Fakat suret ve heyulanın, mürekkebi öncelemesi zorunludur. Veya demek istiyor ki; fakat sureti 'oluşan' olarak vaz'edersek, madde de onlardan mü­ rekkep olanın hali gibi yine 'oluşan' olursa bu durumda suret ve maddenin mürekkebi öncelemesi gerekir. Ö rneğin 'dairevi' oluşan

ıo

olursa bronz ve daireviden mürekkep olması gerekir. Aristoteles der ki;

Bundan sonra; cevherlerden her biri kendi eşit-anlamlı­ Slndan (mütevatı) oluşur. Zira tabii olan şeyler cevherlerdir. Geriye kalan diğerleri ise ya sanat ile ya tabiat ile ya şans ile

·-

.... .. .ı..ı ı ..u... Lo �

ı..r" 6.:J I � � i.J l \J _,.i _, [ t Y t 1 c:> ! 4J �� � ,)ı_,.._, J� � -l>-1_,ll .. � ı ıj � y. c:> İ r � W! .!fü Jl!.o J�I_, ö;_,.all_, J. JaAi �r-JI y. � c:> µ l W) ö;l ..l::...ı �I J. .r. ..ı:..-l l ı.J"'l-:.ll y. �r-JI c:,µı � 4.i! J _,.a; c:> İ d [\ �.r.1 l j_,..u i.J�

1

347

J..ü

ö;l ..l::...ı ı ö;l ..l::...ı � ı r � c:,i r _;1 .!ll ..ıs .!lJj c:> IS c:,ı 4.il:! � ı.J"'ı.-:.ıı_, '-? .ili ı.ı.. _, Ö J�-' J.li Jl t.� ı.J"'ı.-:.ıı .!l]jS_, ö;l..l::...ı ')U J.1.i _, Ö.)wı ı.İ � wı_, ı.J"'ı.-:.ıı J!.o �r-Jı ,)ı_,.Jı ı.İ � .d:- Jl.i �r-JI J� o ..\>.İ ;_,..WI ı..r" ı.-:J I J _,_4j �I ;_,.ali_, J_,� I

J� I J� o ..\>.İ ı.J"'ı.-:.ıı ..ı;_, ö;yall J� o ..\>.İ J_, ..wı ..ı ;_, .j � /4J l;ll. � I r lA... J l!..l l J_,AJI 4.. 1.i ! ıj .,;,)� J.s-

r..1.f:t i.Jl

ö;.J.rJ1 � ı.J"' b.;-' Watl ljj.la � \J _,.i _,

,

.

[ t Y o1

_,İ �r-JI J.s- r ..LQ::; c:> İ ö;_,_r> � J�I_, ö;_,.all � [\�.r.1

ıj J t-!IS �� Watİ ö.)WI_, �� ö;yall 1.:.......P _, c:> ! � �.r. ;j..WI c) \S c:> l J!.o o.)Lo_, ö;� �� c:> İ � .ili � �r-JI • ı.J"'�-'

cJfo.

Wl _,-ly.JI



J .J.la �

l;S".)"" cJ� c:,i � .ili ��

-l>-1_, JS i.J\S W o .l.a

..\.--ı �_,

c:1-14 c;J I .. �'il i.Jl .!lJ j_, J t)- 1_,.JI � �4 Lol.J c:1-1 4 Lol.J ��4 i.JŞ i.Jl Lol � � I r'il

�_, _,-1�

4,/"

,,

348

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (A)

veya kendiliğinden oluşur. Buna göre sanat, ötekindeki ilkedir. Tabiat ise bizatihi ilkedir. Şöyle ki insan, insanı doğurur. Geriye kalan illetler ise bunlarm yokluğudur. Tefsir [ 426] Oluşan ve bozulan cevherin içinde mevcut olan ilkele­ ri yani suret ve heyulayı açıkladıktan sonra şimdi de ilk ilkele­ re ulaşmak için, onun fail ilkelerini açıklamak istemektedir. Bu yüzden cevher makalesinde, bu hususta açıklanmış olan şeyleri

ıo

zikretmeye başlamış ve demiştir ki; cevherlerden her biri, isim bakımından eşit-anlamlısından (mütevatı) oluşur. Ö rneğin insa­ nın insandan ve atın attan oluşması gibi. [ İ skender demiştir ki : ] Bir kimse b u n a ilave yaparak şu hususu d a araştırabilir: Çürümüş şeylerden oluşan hayvanlar, nasıl isimde eşit-anlamlısından olu­ şabilir? Şöyle ki bunun ne tabii ne iradi ne de rastlantı ile olduğu

15

zannedilir. Yine katır da eşit-anlamlısından oluşmaz çünkü o , katırdan oluşmamıştır. [427] İ lave edilen bu husus, söylenen hakkında daha çok kuş­ ku oluşturur. Zira 'tabii olan, ancak eşit-anlamlısından (müteva­ tı) oluşur' deyince bu sözüne ilave yaparak dedi ki: •Geriye kalan

20

diğerleri ise ya sanat ile ya tabiat ile ya şans ile veya kendiliğin­ den oluşur. • Zira bu sözler hakkında zannedilebilir ki; bunları sadece cevherlerin eşit-anlamlılarından oluştuğuna dair sarf et­ memiştir, dahası cevher olmayanlardan geriye kalan şeylerin tü­ münün de eşit-anlamlılardan oluştuğunu söylemek istemiştir.

·-

4-l.JI ..uu. ı.. r.-1' -·

.ul.l.ı t� "1*' �I t..l_, _r:-T J t� ı.I" �l:....l li 4....A.i ,.UlJ � L.)J .ı.. r lJrl � 4J� I JWI t..ti �l....i l ..Uy. iJl....i )' I iJl ı!fü_,

1

349

.•

ô.) _p.- .,.- � � I ..l...o l.All �ts::.l l �l.All ı:s.)�I �i � ı:,i �

,:.d

.;A y.JI

--4.r.

ts.)�



W

( t n]

J� ı_, Ô J� I � t 4::i � .? .l.ı i� li .J J_,\I\ ı:s.)�I J! ..!.ll .l.ı J)a::J .J

..!>-I_, JS ı'.>l J w .;A y.J I ..:..ı \1 1.A.. ıj ..!.lJ.) y- '-"' _,Al i_, iJl....i l y- ıJ l....i )' I ı) _,5 � ('"""" \1 4 .J c:.sk l_,..J I � · ...,a, ı:,i ı) l....i "'1 1w1 ı) I J JA! ) ..cS::.... \1 1 J IJ" yJ ı.! c..-.• • .J ..!.l) .) J I ...A. • •

l.J� _r1ıly.JI



·





y-

·

� ts::.l l ..:..ı l; lr.-JI ıJ fa ...AŞ �i l ..i.A ":J e;kl 4 ı'.>fa �i � ..ı.i o..İ.A ıJi ..!.l).)_, ('"""" \i l ı.} c:.sk l_,...l l 1.JIS .)! .J �1_,..J I � ı) � � I �i ";J _, J l.4; \1 4 ";J _, ô.)11)' 4 · � � 8 1S v-:-1

y-

ö..Üp 4; _,A..j l

..!.l).)_, \Sp )Sİ J � l.. � ..; � � l.. t.. l; [ t T V] ı .J ; ıJ.s- .)lj � ı� ı � iJ fa wı e;kl 4 � ı 1.J l J l.i w ..;i J UJ \14 l.. )J c::l-1 4 l.. )J �l:....l 4 iJ _,s;J ıJ l l.. l 4J�I _,> � I �_,

v-:-1 ..; i r � ı ı..ı..- ı.i � � ..ı.; ..;i ..!.lJ.)_, 4....A.i ,. u.u � t.. ı_, ,. 1.:-!ı":J I � _, � �l� I � �! Ja4i _r1ıly.JI ıj J� W! ..:-..J L..o ı:, - J ı �_,,k .)s- 0fa � I .. L;.!ı\ı l 0 fa �İ

�İ ._r:l U. _,la.... ) .)s- � 0İ � ._r:l �İ � f.. � I ._r:l 0 l5 � 1 4!1 1 .,.:.J I d' 0 fa JLii 'l l y �.)W I .. L;.!ı\' 1 0i ı.!.ll � .J ölSJI .. L;.!ı\' 1 , ı�i � W!.J Gı_,si � 0İ �

,

.

ı.S f..

lk>.J ı J"'

y

�l.:...a.l l .j

J.) ı.Ş JJI r .J �I .. L;.!ı\' 1 .j J L.ii \f l y �.)WI .j .1.. İ l � l # 4=il:JI JWI L.. l.J \J�

\ı ı ı.!.ll .15



� \:.....,

� I .. L;.!ı\' 1 � � � I .j �İ G ı_,s t ..;:.._; 0t j� '1 • .ı.. 0t WJ Jl )ı.J .!..> �

.o

"

352

1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

[ 42 9] [ İ skender demiştir ki:] Bu kitabın Zay makalesinde söz

konusu şeyler hakkında oldukça fazla konuşmuş ve mütevatı/eşit anlamlı şeylerden oluşanların her birini açıkça ortaya koymuştur. es-Simdu 'l- labif'de ise çürümüş şeylerden oluşanlar hakkında ko­

nuşmuştur. Bu şeyler mutlak olarak mütevatı/eşit anlamlı şeyler­ den olmasa da bir tür fiildendir. Şöyle ki konularda mevcut olan sıcaklık, buna benzer şeylerin oluşundaki illettir. Yine [ İ skender demiştir ki:] Bir grup onun 'mütevatı' sözünü şu tarzda anlamıştır: Tabiat bakımından olan şeyler tabii olarak oluşur. Zira tabii olaıo

rak oluşan şeylerin hiçbiri, sanattan dolayı veya başka bir şeyden dolayı oluşmaz. Ancak ve ancak tabiattan dolayı oluşur. Sanatsal şeyler de aynı şekilde sanattan dolayı oluşur. Rastlantıdan ve ken­ diliğinden oluşan şeyler de aynı şekildedir. Zira bunlardan hiçbiri ne tabiattan ne de sanattan oluşur. Onun burada açıklamış olduğu

15

şeyler işte bunlardır. [ 4 3 0] •Buna gôre sanat ôtekindekt ilkedir. Tabiat ise bt.zatihi il­

kedir• [sözüyle de şunu kasteder:] Sanat başkası olması bakımın­ dan başkasının muharrik/hareket ettirici ilkesidir. Tabiat ise şeyin kendisinin muharrikidir, yani şeyde bilaraz değil bizatihi mevcut20

tur. Bu hususu es-Simdu't-tabii'nin ikinci makalesinde açıkça or­ taya koymuştur. [ 4 3 1 ] Bu sözlerinde iradeden dolayı oluşan şeyleri zikretmemiş

olunca [ İ skender demiştir ki:] İ rade ile oluşan şeylerin de sanat ile oluşan şc::y !t:r!t: birlikle:: düzenlenmesi, 25

olması bakımından mümkün olabilir.

iradenin

de başkasındaki ilke

�ı -'-"! ı.. ,....;ı;

l.l.A J � .liJ ) � ':l l Jli � [ f y I\] � I .. �� I � J.>. IJ JS' l�Lo ıJ:!J '-:"" � I l.l.A � '-:? lj 4ll.i.. J ..:.J l.i _,.4.J I � i.> fa � I .. �� I J � .liJ 4:1.1_,:.JI � i.> fa I� l.J::!S'

1

353

�'.>\$'

4:1.1_,:.JI � � r-1 i.>!J .. �� I o.l.A i.>l � � I t_t-.l l J ı} ö .)� _,.JI ö;l__....J I i.>İ !.l.bJ Lo Jd � � 1,9 J'jJ,.�I � r_,i � .liJ Jli . �i o.l.A Jl!.. İ i.>fi J u.Jı ı.I" ..:.J�_,..P _,.J I ..

c;kJ 4 � ı .. �� ı i.>İ .Y" J _,.,..;j l l.l.A � 4:1.1_,:.JI � o.ı; y- i.>� c;kl 4 i.>fa � ı .. �� ı � • c.? ':l J ..;iJ i.> fa c;kll:i �\:...a.l ı ı.!.ll .lSJ �ı y- i.>fa �lJ _,>-T "c.? � J �\:...a.l ı

.. w.; � J J LG;':/ I y- i.> fa � I ı.!.U.lSJ �\:...a.l l y- i.> fa ..;lJ �\:...a.l l y- ':/J �I y- ":/ o.l.A � • c.? İ.) � � ..; ı,; . l:A lA ı.!.U � ıJ:! .li

4-4;

t� � �ı t..TJ _,>-T ı.İ t� � �l:...Al li ı o.J;J [ t r · ] � ı t.. l J _,>-T yıo Lo.ı _,>-'ı .!l_r- t� ı.I" �\:...a.l l i.>İ [ ı �..r.1 �ı � ..u J ı.rô .,..J 4 ':l �ı� .. �ı ı.) .)� .,.. LSİ 4-4; .. � .!l .r- � ..

..

..

..

..

ı

·

"

y-

i.> fa � ı .. �� ı J_,A.11 l.l.A ı} _?� r-1 WJ [ t r ' ] i.> fa � ı .. �� ı � ; i.>İ � .li ..;l ;�':l l J li ö.)l;� I �i Ö.)l./� 1 i.>l J:.i � �\:...a.1 4 ��I · �� I � �t Ö.)1;� 4 . _,>-T ı.İ i�

ı.I"

T .

354

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[432] [ İ skender demiştir ki:] Bunu söyleyince akabinde [dedi ki:] "ŞDyle ki insan. insanı doğurur. • Onun bu sözü şuna delalet eder: 'Bu durum, ancak eşit anlamlısından oluşanlarda olur' sö­ züyle mütevatılardan ilk anlamı murat etmiştir. Şöyle ki tabiat ve sanat bakımından olan şeylerin her birinin durumu böyle değildir. Bu yüzden onlar, bazen rastlantıdan dolayı bazen de kendiliğin­ den mevcut olabilir. Çünkü bu cihetten olanlar 'oluşlar' diye değil yoksunluklar diye isimlendirilir. l skender bu sözleriyle demek is­ tiyor ki; Aristoteles'in eşit-anlamlısından dolayı olduklarını söyıo

!ediği şeyler, birincil kasıtla tabiattan ve sanattan dolayı oluşan şeylerdir. Şöyle ki tabiattan ve sanattan dolayı meydana gelen her şey bu mecrada seyreder. Çünkü bir başka bağlamda rastlantı ile ve kendiliğinden meydana gelen şeyler araştırılmıştır. Bu yüzden de o, Aristoteles'in bunları 'oluşlar' diye isimlendirmediğine dair

ıs

delillendirme yapmaktadır. [433] [ İ skender demiştir ki:] Yine çürümüş şeylerden mütevellit olan hayvan da rastlantıdan dolayı ve kendiliğinden olanlardandır. Sanattan dolayı oluşan şeyler ise eşit anlamlısından (mütevatıdan) oluşur. İ şte bu, ilk makalelerde söylemiş olduğu bir şeydir ve bu-

20

rada da derinliğine inceleme için demektedir ki; 'Tıp bir şekilde sağlıktır' . Katırın da, ancak eşit anlamlısından oluşmasına gelince, bunu da yine ilk makalelerde açıkça ortaya koymuştur. Şöyle ki o, eşek ve attan oluşur ve bu ikisinin taşıdıkları ortak anlam nedeniyle bunlar için tek bir isim vaz'edilmiştir ve işte bu isim, oluşun kendi-

2s

sinden dolayı meydana geldiği mütevatı ile aynıdır. Demek istiyor ki katırın kendisinden meydana geldiği mütevatı anlam, eşek ve at arasındaki bir ve ortak tabiattır.

.....,,ı.ı ı � ı... �

1 355

.;t .!.U.>_, [ıJw] J_,Aı �l 1.1.A Jli WJ J � � I Jli [ t 'l"T ] � 1 J li � .)ı) l..; l �t ı)s- J b ıJA J;_, J li uwı ..uy. .;w)l ı

� L.... � J}l l ı.r-J I 4:1.lrJI � 1.J fa � I l.:-!-\1 1 J .Jfo. l..; ! �l:...a.! 4 Jl e;kJ 4 � I ,.l.:-!-\r l � 1.JlS l.. J5 .;l ci!.)_, ölblrJI ,. W; � l.. !.J Jl.4;� 1 � L.! l.+il � y. ..W J ı-J I o .l.A J I> � . G ı _,sl � L.: ı�t � ı ı.!.U; ı)s- 1.Jfa � ı ._r-1. L..; 1 1.J lS ,; 1 4---A.i l 1.J fa l+i l _,la... ) 4:İ Jli � I ,.l.:-!-\1 1 1.Jl J _,.al l I� J � � I �.r.! ı)s- �\:...a.l l �_,�I � ı.!.ı .,b.; � I ,.l.:-!-\r l � 4:1.lrJI � ..

�\:...a.l l �_, �I �

ı.!.ı� WS

1.Jl cl!.)J J_, \ı ı ..ı.....ül l 1.1.A _d;. J 6-4; ,. W; � J Jl.4;� 4 l.. � � ..\i .)1 � �I 1.1.A . Gı _,sl o .l.A � ı.r::l _,la... ) l.J � cl! .ll � yaJ e- rJI

��

,

' ·

� J Jl.4;� 1 � 1.Jfo. l-J J � � I Jli [ t Y"I"] �\:...a.l l � l.J fo. L. 1.Jl t. ti � _,.A.JI � ..ü � � .ili �l 1.Jlr.-11

6-4;

,.W;

J_,\r ı �� li.JI J Jli ..\i if' cl!..U 4:1.lrJI



L. tJ 4>....a.1 1 L. � ı)s- ya �ı_, � L. ..cs. �t l.:.A ı.. J �.J �� li.JI J 4. ..\i �l cl!..U J �lrJI � 1.Jfo. l..; ! � I 1.Jl 1.Jfa 4� 1.Jl.ill l w_, IJ"'_,A.!IJ J�I � 1.Jfo. �l ci!.)J JJ\r l ,.

� .ili �lrJI �

�I



�I

1.Jfo. L..; �

("""' I L..._J 1.Jfo. 1.J ls' l�IJ ı..i-­ 1.JlS � .il i uJ=. l rJ I ı.r-J I 1.Jl �.r.! � 1.Jfo. . ıJ"' _,A.J ı _, J L-..ll � µı Ö.l> 1_,ı1

'



'

.

ya.J � _,,.



356

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I l..AMBDA (/\)

[434 ) İşte bu bağlamda İskender'in tefsirinde söylemiş oldukları­

nın tümü bunlardır ve bu iyi bir yorumdur. Ne var ki konuşmasının lafızlarından 'Aristoteles'in cevherlerin dışındakilerinin de mütevatıdan meydana geldiğini kabul ettiği onun sözlerinden görülmektedir' demesi bizim için açıklığa kavuşmamaktadır. Şöyle ki onun •gmye kalan di­ gerl.eri ise• sözü, •eştt-arıJamlısuıdan (mtıtevatı) oluşur• sözüne matuf değildir ve sadece bu sözleriyle başlayıp şunları haber vermektedir: "Ya sanat ile ya tabiat ile ya şans ile veya Jıerıdiligirıderı oluşur.• [ 4 3 5 ) İ skender'in tefsirini dayandırdığı tercümeden farklı bir 10

15

tercümede •ya sanat ile oluşur• ifadesinin bulunmadığını görüyo­ ruz. Buna göre sanki o şöyle demiş gibidir: •oluşanlardan cevher olanlar eşit-anlamlısından (mııtevatı) oluşanlardır. Ama diğerleri ise ya tabiat ile ya şans ile veya kendiliğinden oluşur. • Buna göre onun bu sözlerine, yedinci makalede açıklanmış olan kuşkularla aynı olan bir kuşku arız olmaz. [ 4 3 6 ) Başka bir tercümede ise bu sözlerin öncesinde geçmiş olan­

20

larla bitişmesinin, cevherlerin zikredilmesiyle söz konusu olduğunu görüyoruz ki metin şöyledir: "Bu yll%den .tarunlu olarak bunun şun­ dan sonra oluşması gerekir. Çtınkiı her cevher isim ve tanım bakımından ortaklıkla oluşur. Tabiat ile oluşanlar cevherlerdir ve digerleri ise ya tabiat ile veya bitatihi oluşur. • [437) Zannediyorum ki İ skender'in kullanmış olduğu tercümede

25

•gmye kalan dtgerleri ise; .t'.ira onlar ya şans ile veya kendiliğinden• ifadeleri bulunmaktadır. Demek istiyorum ki •zjra onlar• ifadesi fazlalık olarak yer almıştır. Zira ancak bu durumda •gmye kalan diğerleri ise• ifadesi •eşit-anlamlısından (miltevatı) oluşur• ifadesine matuf olur ve daha sonra gelen ifadeler, sanki onların mütevatılar­ dan olduğunun açıklamasıdır.

...,,ı..ı ı -"'! l,. .r...A:.

� _,..J I l.l,.,. � J J�� I .Jli � .ili l.l,.,. J [ t 'l" t ] I � L. � �t u "j.S Jül '-"' l:J � � �İ � l � � !.f üJ .J; __,..,. U; � ! Y' J \j W' a. 1_,..J 1 '-"' �i ..u� __,..,. 1y.J1

1

357

4.1.S' y.

••

iJfo. W l \ .J_,.i � li.,,J-.. y. � �l:ll _r"Jı ..!ili_, \ .J_,.i 1.Ji L.lJ 4P\.:...Al 4 iJfa iJt l.. l \.J _,.i o _r.i-J 1 � 1 y. W !.J � 1_,..J I l.J" . 4-A; Ulı '-"' L.lJ �4 L.lJ d-1 4 ..

..

� I 4_,::l l � 4} � �J [ t 'l" o] ..:.ıl.i µ ı IJ! Jli � ki ı.ı.,. �J 4P\.:...Al 4 iJfa iJt l.. l \ l+-o .laA.... (.)fa w µ ?\ı 1 ..!.il; L.tJ ı:}-1_,..J 1 '-"' (.)fa � 1 ı-14 __,..,. ı r. ı-14 � '

..Iİ

J�� I

L-.ri

� fi � l.l,.,. �J 4-A; ,.lA.l:; l.J" L. 1.J � I lf L. 1.J � 1 !f l.. l . � WI 4l l.WI ı.) ıJ:! ı) 1 � ı i ı> rS ı....W iJ t ıi 1 ;I_,J..;. \il � V" t-i ,,t .nJ::.-e

.l.Ai

� �

_,,,...

V"

c;l.l 4 ıjl l_, ı-' \11 � Cb 1_,..l l � iJfo. _,.a 1 y.JI � ol> ı_, JS' iJ t c:l.3 4 t.. ı_, � l:...al 4 L.1 iJ.PJ �t !ll�_, �1.:11 _;:;-"Jı �.,, _,.a l ,r. � .. l:-!ı\ı l � iJl t"Y- ı.ı.._, lf,-Ait .. Lalı � t.. ı_, �4 t.. ı_, · J�\11 .ı.fü L. ..,... u; ı)s- �l_,:...1 1



y- iJfo. L. 4:i .ı.l l>-.) )' Ilı ı.) ı.!.L!.l 1 J>- � L. )S'İ_, [ t Y' �] _,,. �l:...al ı y- iJfo. t.. iJİ '-.)lj - 4J U.. �- � ..ü ...; � �l:...al ı )L... �1.:1 1 _;:;-"J ı � .)ı) ...; i '-.) ...\.:s- ..,.. \.lal ı � -' �l_,:...1 1 (.r" � l:...al 1 y- iJ fo. Lo 4:i j>-.) İ ..!ll .ll _, ..r" _r.l 1 I� Lo v.P 1 f"J 1 y- iJfo. � 41.:-b � 4;_,A.J 1 (.r" iJfo � 1 ..r" Iy.J L9 Ilı ı)s-_, � J L.i;\1 1 Y' iJ fo. Lo iJ\ı J L.i;\1 1 Y' iJ fo. � \1 &-1_,..l l lA .J"İ (.r" � oh_, �I (.r" ö.)_,....w �_,; i � \l.J r l.la; �� U... l:.=..J I �_,;\ı ı y- �t; � L..; !.J �I (.r" ö.) _,....w �_,; İ �İ �i oh ı.) J_,A.U � ')Ü Ö.).J..l>.ıa �) ı.) �..ı.-; ı.....; ı t.. ftİ_, t"-' t"_,; t_W I ı.) lA_,5"� _,la...) iJl .ı.l _,i Loİ.J J L.i;\1 1 y- 4!.)l> 4l l.WI oh iJ\ı LŞ lj 4J U.. ı.) lA _,5"� iJfo. iJİ � ı.....; ı_, � i �ı_, - � 1 � l+:... r _;.; ı l:.::J l ..:.J...p .J � I

1 .

,,

360 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[440 ] Çürümüş şeylerden tevellüt eden şeylerin mütevatıdan

ıo

15

20

tevellüt ettiğini söylediğimiz zaman bunun anlamı, İ skender'in yorumlarında onlar hakkında anlattığı gibi, onların sadece bilfiil sıcaklıktan tevellüt etmesi değildir. Bunun anlamı, kendisinden te­ vellüt olunan çürümüş şeylerin, üreyenlerdeki tohum mesabesinde olmasıdır. Demek istiyorum ki nasıl ki tohumlu şeylerin tohumun­ da oluşturucu kuvvet bulunuyor ise ki Aristoteles bunları zanaat ve sanata benzetir, aynı şekilde her bir hayvana özgü çürümüş şeylerin tohumunda da zanaat vari bir kuvvet bulunur. Zanaat ve sanattan dolayı meydana gelen şeyler eşit anlamlısından meydana gelince, bu durumda her bir hayvana özgü çürümüş şeylerdeki kuvvetten meydana gelenlerin de eşit anlamlısından meydana gelmesi gere­ kir. Çürümüş şeylerdeki zanaata benzer olan kuvvet ile tohumdaki kuvvet arasında bir fark yoktur. Ne ki tohumda olan kuvvet, tohum a sahip olandan v e Güneş'tendir. Çürümüş şeylerdeki kuvvet ise sadece Güneş'tendir. Bu nedenle Aristoteles; •insanı, insan ve Gıl­ neş doğurur• demektedir. Bu yüzden çürümüş şeylerden mütevellit olan hayvanlarda suretlerin dahil edilmesi lazım geldiğini zanneden Themistius gibi düşünmeye ihtiyacımız yoktur ki biz bunu daha sonra zikredeceğiz. Aristoteles der ki;

Cevherler Üf feşittir. Birincisi maddedir ki o görülmesi ba­ kımından 'bu fey'dir. Zira bu, düzen/nizam bakımından değil 25

temas bakımından olandır ki madde ve konudur. İkincisi tabiattır ki bu, mahiyeti ve melekesi bulunandır. Yine bunlardan [mü­ rekkep] ü5üncü bir cevher vardır ki, örneğin Sokrates ve Kalli­ as gibi her bir fey i5indir. Zira her bir feyde 'bu şey'in anlamı

·-

.....ı.ı ı ..uu. ı... r--4' -·

1f

..U�

..U�

l.J"

L:.l.i

1 361

J � � I � W- .J.ili J-A.14 ö ) y- (f ..U_,:; �l o l:.A.o � ı.11° � ..U_,::; ı.;J I 4.i >4JI ıJ l ..!fü ıf- W!J 4::f �J \.; -l>-l ,)s4.i _,s:.JI ö _,Ali ..ıJ.r.JI J ı:, l W- '-.il � l j..ı l:.:.J I J ..ıJ.r.JI .ti � ..!1!..lS � l:....ı:ı.l 1 J 4J 4 _,Ja... ) � ı.;J 1 ı.11° J ..ıJ .r.J 1 ı,ş.) t_;J • - � - t.., ı ı.I ı../'"'· I \ ö r': t ı ....1... 1.ı. �• ı.11° ıJI .? ıJI � � I 4.i _,... ı:,bl�I

4.ip

l.)!J [ t t • ]

L. ıJlS l.)!J ..ı.r.JI J ı.;J I L. ıJ fa. ı:,t �l_,i ı:,bl.,:...1 1 (.J"

�. -

ı.!.ı �

.s..ül ıJ!

.

W! �l:....ı:ı.l l J 4.J I

1f ı.!.ı �

4.i #1 J ı.;ı ı ö_,Ali (f ı.!.ı � ö _,A} I � J} �J ı:,bl�I 1f ı.!.ı � W! ıJ I_? ıJI� � I ..ı.r.JI J ı.;J I ı:>l �1 ..ı.r.JI J ı.;J IJ 4J 4 �I 4.i>4JI J ı.;J I

4.i>4JI J ı.;J IJ �IJ ..ı.r.JI ı,ş.) 1f ..:..,; lS L Jt J JA! ..!1!..ü J .J.ili ..!1! ..ü J ı...r- • i-- l J u' L...i l o.Ü y. u L...i � I u. .I y-

�I

1f ..:..,; lS

4J l>. .)! l:... � '-.il

l.J"

.



·

.

V"

·..lA.ı

L. �..).

r.k- l; j; ı.;J I ..ı �I J l>- .)1 dl l:J � l>- � o _;S L W- 4.i>4JI 1f ..U _,::; ı.;J I ..:..ı l.; lr.-JI J •

..ı.r-1 1 l .l.a 41"J ii.)Wli -l>-1_,ll L.t �� � l_p.JIJ

�� IJ ii.)WI y. rl.lm:J4 y. �J V"L.::l 4 y. Lo ı:>t �.)J jSJ ı,ş.ll l o.l.a

�tJ �J � .Yl �.il i l .l.a 41" �IJ ..ı.r ..ı.r J ıJ!> IJ" l:liJ l)ü... .ti� .!>IJ .!>IJ

l.J" �U

..ı.r-1 1 l .l.a ı,;-

.sr..

' ·

362 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bileşik cevherden başka bir şey değildir. Örneğin evin sureti gibi. Şayet sanat olmasaydı yine bunlarda oluş ve bozuluş olmazdı. Yine bunlarda oluş ve bozuluş yoktur. Fakat başka bir tarzda maddesiz ev, sağlık ve sanat ile oluşan her şey olarak onlar mev­ cuttur veya mevcut değildir. Belki tabiat ile olanlarda (bu şey' in anlamı bileşik cevher değildir) müstesnadır. Tefsir [ 44 1 ] Aristoteles mahsus cevherin ilkelerinin cevherler olduğunu

zikredince, bu bölümde cevherlerin sayısının ne kadar olduğunu ıo

anlatmayı amaçlamıştır. O bu konu hakkında cevher makalelerin­ de ve tabiat ilminde açıklanan şeyleri zikretmektedir ki buna göre, cevherler madde, suret ve bunların birleşmesi olan bileşik cevherler olmak üzere üç çeşittir. Bunları anlatması buradan ilk suret ve ilk gayenin bilgisine ulaşmak içindir. [ 442 ] [ l skender demiştir ki: ] Ö ncelikle madde hakkında şunu

15

söylemiştir: •Birincisi maddedir kt bu gDnllmest bakımından 'bu şey'dir. • B u sözlerinde muğlaklıklar bulunmaktadır. Bu sözü­ nün anlamı şudur: Cevherler üç çeşit olduğuna göre bunlardan ilki maddedir ve bu sureti kabul edip onunla birleştiği sırada 'bu 20

şey'dir. Zira bu sırada suretle birlikte olunca bilfiil suret olur ve orada görülür. Ama o bizatihi görülemez. [ İ skender demiştir ki:] Veya onun sözünün anlamı şöyledir: Madde görülmesi bakımın­ dan 'bu şey'dir. Zira madde bizatihi ve hakikatte 'bu şey' değildir. Ne

25

var ki görüldüğü ve zannedild iği kadarıyla her şeyde madde

bulunur ki o konu olan şeydir.

.... .. ..ı.ı ı .Lu. L. .r.-"'

.•

1 363

� r-' �l:..,.a.1 1 '1} 4.1 ö;� �� �_,..i l .;A� I � .JA �

ö.)�_,.. � _,t ö.)�_,.. 4/" _;>i � '11 o.la ,)w_, iJ_,5 �t �y,. . �4

L..::i "1J �t '11 �l:...Aı .,,,. Lo JSJ 4-.,..J J.>:!" � �

_,....._.i l

� � .?� -"'-' _;Aly.JI ö.)Lo

�� �İ �

.;A y.JI

ı:>,)� _?) W [ t t \ ]

� J..a.il l lh ı..İ .?� iJİ � � I r-LJ I ı..İJ .;A y.JI ..:.ı'l � ı..İ ..!.f ü 0-4

_;Aly. •.h� ..:..; ıs_,

ıJ"

.) .l&-

J_,� \ ö; _,....J I ü _,,.... Jl ..!.f ü

0-4

,_}_?. � � \_, ö;�J

. .J _,� ı �wı_,

L.t \ J_,A.JI lh ö.)W\ ıj \r_,i J�_, ;�'1 1 J ü [ t o ] lh ...ı _; ı..İ J ı.S} �t �_;, � --�ı 1.1.a 4/"-' bWü ö..1>-l}I � ..1>\}\; �� _;Aly.-..1 1 ..:..; ıs W �İ .Y' .J � Lo � J __,..; w l ..:..; ıs W �İ ..!f ü _, ..l>..:jJ ö;_,....J I � l.o...l:s- .. .r-ı ı lh '-:!"" J ö,)WI �\� '-:!"" Loİ_, l:.A La. ı.S)J ö;_,....J I JM\4 iJŞ-; ö;_,....J I � � ıh '-:!"" ö,)Wı iJİ .Y'J lh -"' ...ı � Lo � 0 _ş.,_ _,i Jü · ı.S J �

� �I .)s- _, �ı� ö,)WI iJİ ..!JJ )_, ı.S .r.. Lo �_;,

0-4 .. .r-ı ı

� I .js._, �\� ö,)WI iJİ ..!JJ )_, ı.S .r.. Lo .Y._,l, 0-4 .. .r-ı ı lh '-:!"" JS ıj 0i � 0-4 ıh � �_, � �i � .. .r-ı ı ıh '-:!"" � · t.J-P rJI .. .r-ı ı '-:!"" oh_, ö.)W\ J.>:-y ..1>\_,

,.

,,

364

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[44 3] İ skender'in bu iki türlü yorumunun anlamı şudur: İ lkinde

demek istiyor ki madde, suret yoluyla görülen veya hissedilen şeydir. Bunun zahiri şöyle demeyi gerektirir; 'madde bu şey nedir yoluyla

görülendir'. Oysa bu, "madde, gc:>nılen şey olması bakımından 'bu şeydir• sözünün aksidir. [444 ] İ kinci yoruma gelince, onun anlamı şudur: Madde histe

'bu şeydir' yani his, işaret edilenle onun arasındaki farkı algılamaz. Onu sadece akıl idrak eder. Bu nedenle kadim filozoflar, şeylerin cevherlerinin maddeleri olduğunu ve ortada cevher olan suretlerin ıo

bulunmadığını zannetmişlerdir. Şöyle ki suretler gayrimahsustur, ancak akledilirdir. [445 ] Onun üçüncü bir yorumu daha vardır ki biz onu daha

sonra zikredeceğiz. [ 446 ] [ l skender demiştir ki:] •ztra, bu d'lltenleme bakımından

15

degil temas bakımından olandır Jıi madde ve konudur• sözünü •o, gc:>­ nılmesi bakımından 'bu şey'dir• sözüne ilave etmesi şu bakımdandır:

Madde henüz düzenlenememiş ve mürekkep değilken, birbirleriyle temasta oldukları zaman maddeden oluşan şeylerde 'bu şey' olarak görülür. Tıpkı onlardan mürekkep olan oluşan şeyin halinde oldu20

ğu gibi. Zira 'bu şey' olmak bakımından maddeden oluştuklarında bu şeylerin madde olduğu zannedilir. Şöyle ki şayet bilfiil 'bu şey' olmasaydı birbirleriyle temas eder olmayacaklardı. Bu açıdan taş ve kerpiç, evin maddesidir; yan levhalar ve ahşap da geminin madde­

sidir. Veya belki de •gc:>nılmesi bakımından 'bu şey'dir• sözüyle şuna ıs

işaret etmiştir: Görülen madde 'bu şey'dir ve gördüğün madde ise

·-

!) l

• t:.....; J ./� 1

.... .. .ı.ı ı .ı..... Lo .r.-"'

l.. t .ıX.S::... ')IJ ı:.ı:4J hı 1

ı:r. .iA

� J [ t t '"]

1

365

ı.k)> 4.1" � Jt ı..> .r.. ı..>- .i! I .. �ı d6 o.)WI l.iA ı./' L. �)ot 4.1" ı..> } � ı ı./' o.)WI ıJ l J� ı:,i � y. �ı - ı..> J. L. �> 4.1" ır-1 ' ı.L. ı ı.._; ı Jli t.. � rJ .. � ı

_,.,.u:, ıJlSJ ö.ı_,....al l

·

l.Şİ �I ı) .. � 1 1.iA ı./' o.)WI ı:,i .t:..... � l!ll J.Jl::.ı ı J [ t t t ] J.W I 45'.ı� W !J � ! .ı l..W I �J � J_;l l !l.ı� v-:1 �I ı:,l .ı.r" o t,,,, v-:1 �İJ t,,,, .) ı_,... ı./' .. L:-!ı\r l _,.,.ı� ı:,l .. t.. ..lAl l � 1.l+J J . 4.1� ı./' W!J

L� _d;. .ı_,....al l ı:,i ..!.lJ;,J _,.,.ı� ı./'

r ua:.ı 4 'i """ L..:J 4 ,,,. t. c:ıt ı.!.ll �J ı �; J .ıx.s::... 'i ı J li [ u ı 1 4.1" ır-1 ' l.iA ı.F' w ı., \ J li l.. ,..).; o.) lj e.,,.; ,..ı ı J o.) wı ,,,. .. � ı 1.iA ı./' ı..> J o.)WI ı:,i ,..).; J� � i � 4.1" ı..SJ. L. �> � ..:.-.:JJ � � '-"" W �lS d-" ıJ fa lf;.. � I .. L:-!ı\r l ı)

,.



1..,.:... �_,..J I Y' J ıJLS:ll .. � I Jb- � y. L.S �J" Jl � l.iA ı./' � 4.1" lf;.. c:ı� W o.)WI 1.._;İ � ..li .. L:-!ı\r l • .L. ıJl,i ı.iA JAAJ 4 � � _,J � � """ w �ts t.. �i ..!.ll :,J .. � ı � IJ c_l _,J\r lJ 4. 1 o.)l.. � IJ ö.ı�I �I o.iA ,..).; J .. � I l.. �> 4.1" �I l.iA ! \.._; ! Jli l.. ıJ� ıJİ 4J Jİ �I o.)l.. ·

ı..S } � ı o.)WıJ .. � ı l.iA

ı./' ı..S } � ı ö.)Wı

c:ıl ,..).; J�

ı..S .r..

"

366 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

oluşan şeylerden her birinin yakın maddesidir çünkü o, şeyin içindedir. Belki de •gônllmest bakımından• ibaresi maddenin ta­ biatına dair bir bilgilendirmedir. Zira bu hususta başka bir bağ­ lamda 'o temsil ile bilinir' demiştir. Şimdi ise bunu ifade etmek için•gônllmesi bakımından• demektedir. Şöyle ki biz onun tabia­ tının tasavvuruna, görünen şeylerden intikal ederiz. Muhtemelen vermiş olduğu örnekle açıklamak istediği şey budur. Şöyle ki in­ tizam ile değil de temas ile olan şey, madde ve mevzudur. Tıpkı görülen şeyler arasında, örneğin ev gibi intizam ile olmasa da müıo

rekkep olan bir şeylerin olması gibi. Zira madde, evin kendisinden oluştuğu şeylerin yakını olarak görülür. Şöyle ki taş ve kerpicin durumu, maddenin durumu gibidir. Yani maddenin geriye kalan diğer şeylere nispeti bunların nispeti gibidir. Mümkündür ki onun

15

'bu şey' ifadesi, 'onlar cevherdir' sözünün yerine kullanılmıştır. İ şte İ skender' in söyledikleri bunlardır. [ 447 ] İ skender'in söylediklerinin anlamı ise şu şekildedir:

'madde his yoluyla algılanan işaret edilen olduğu düşünülendir' dediğinden, böyle zannettiğinde açıklama yapıp demiştir ki, örne­ ğin evdeki kerpiç ve taş gibi, şeyin kendisinden mürekkep olduğu 20

maddeleri birbirine temas eder. Zira evin kerpiç ve taştan başka bir şey olduğu düşünülmez. Ama şeyin maddeleri farklı farklı oldu­ ğunda onların şey olduğu düşünülmez. Buna göre 'düzen/nizam' ile sadece karışıma delalet etmiş olur. Başka bir nüshada bulunan­ lar bu yoruma delalet eder.

·-

......ı.ı ı .w. ı.. .r.--" •.

1 367

o.lı �l .!.Ll�J � fa "11 1 --�� I l..r° ..b-IJ � �_,.ali öJWI � � Y' l � l:>-! ($_y. L. Jt). '-"° ı J_,i �fo. �t 41..J J -- � ı J _r:.T c=i'-"' J

4::-9 ....ı li ı... � t .!.L1 �J öJ W ı .)� ul l J4:::.i t;l J:i '-"° .!.Ll�J {$.f. L. Jt). '-"° ! � ':i l J ü L. _,.; I --�� I l..r° � J l!.o..l 4 4. r.S. .ll l l.lı �fo. �t �J r.S) � . ,,. r l.Jiı.:;� 4 � IJ"'�4 ,,. '-:?.ll ı .. � ı �t .!.Ll�J � J i '-:?.ll ı .. �� I � J r.S) "11 1 .. �� I J �t LS .!.Ll�J t_ri> _,..J I J öJWI r.S} öJWI � � �I ;.J � r l.Jiı.:; � 4 � �fo. L. .. if' ı...:-5? "11 1 .:.r.J.llJ ö.J�I �t .!.Ll�J �I � fo. 4:... "11 1 .. �� I ö.JJ � � 4:i�I _r:.�I .. �� I ı.). � öJWI r.Sl. öJWI J l>S l+! � '"='"'""'

l:.:14 4.-_,ı..... l+' t

1"4i L.

T' y>:-

'-"°

l+'! J_,i �� --�I l.lı ı �fo. �l � ...li J o.lı · .J..cS::... � I J� Lo

,.

J li W .ı.; � JJ� I J_,A.11 J Lol .J..cS::... � I J� Lo ı..i-- J [ t t v]

� I �_). l..r° �1 .JL.:..J I ,. � ı l.+'i � � "11 1 � öJWI �! -- �ı ($.ili J ly ..:...i lS ı.i--" �fo. .!.Ll�J J \.ii .!.LI � � ı.i--" � . . ı.r- ı.r-:' . 1 11 J � l•. 1 1� .:. _ . L:. L.... .. • 1\ .._.s • I . · . ö .) ı--1 . 1 J ı.r."" .J' ....ı..ş-'

ı... tJ

\ O

ö.J� IJ .:.r.J.ll � .. if' �I �t � v-:1 .ı.; � �I J ;. _





l.lı ,>J --� ı l+' l � � � � .. � ı Jly ..:...i lS ı.i--" ..u:- Y. ı... �}:l ı ı.lı ıJs- J�J ı. ')b:. � ı ,> r ua:.ı 4 J .) w ı � fo. - ıSf- l � J

,.

368 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[ 44 8] •Madde gclnllmest bakımından 'bu şey'dir• sözüyle ilgili

olarak konuşurken yapmış olduğu üçüncü yoruma gelince, o bu yorumla yakı n maddeyi kastetmiştir. Buna göre o, yorumuyla sanki şöyle demektedir: Şeyin yakın maddesi, 'bu görülen şey'in maddesi olan maddedir. Buna göre onun, 'düzen ile değil de te­ mas ile olan madde ve mevzudur' sözü nün anlamı şöyle olur: Yakın maddeler, birbirlerine temas edenlerdir. Çünkü karışıp bir­ leşen şeyler, yakın madde değildir. Ö rneğin et, kemik ve parçaları benzer olan eli oluşturan diğer organlar, elin yakın maddesidir ve ıo

birbirleriyle temas ederler. Ama karışım halindeki dört unsur ise uzak maddedir. [ 44 9] Bu meseleyle ilgili yapmış olduğu dördüncü yorumun an­

lamına gelince, bu Aristoteles'in es-Simau't-tabii'nin ilk makalesinde söylediği şeydir. Yani ilk madde, ancak ve ancak nispetle anlaşılabilir 15

ve tasavvur edilebilir. Yani onun bilfiil mevcut olan bütün eşyaya nispeti, hissedilir maddelerin, maddesi oldukları şeye nispeti gibidir. Yani ki, örneğin ahşabın gemiye nispeti gibi. Onun bu yorumuna göre •madde gclnllmesi bakımından 'bu şey'dir• sözünün anlamı şöy­ le olur: İ lk madde, ancak görülen maddeler bakımından 'bu şey'in

20

maddesi olarak anlaşılabilir. Zira bu anlam ile maddelerden birleşik değil de temas halinde olanlar anlaşılır. [ 4 5 0] Bu adamın zikretmiş olduğu bütün bu anlamlar ya

Aristoteles'in başka bağlamlarda zikretmiş olduğu manalardır veya hiç kimsenin, maddenin durumuyla ilgili olarak daha önce 25

anlaşılmış bir fikir edinemeyeceği anlamlardır. Eğer bu sözün,

·-

......ı.ı ı .uu. l. r.--" -·

l.iA ı./" ö.>WI_, ı .J_,i ı.) .J\j '-? .ili .!Jl!ll J._,W I L.. t_, [ t t A] � J\j dsJ �_,Ali ö.>WI � .>I) ..;t _,..; ı$_r. L.. Jt)- � ,.�ı 9r-11 � ı l.L. ö.>L.. ı-1" if 1 ı-1" � �_,Ali ö.>WI_, J._,Wı 1.L. _,,. r �4 � '-"' L.:14 _,,. L.. .:ı T ��_, ı .J; ,_;.,..,. .:ı � ı .ı,,. � _, .:ı"'i � � ı.rW if 1 ı../" �_,Ali .>1_,.JI .:ıl f:!..P .,,.J I _, 1.> WI rJ.l I .:ı t .!.fü J l!.o �} Ö .) L.. ı-1" ..::-::1 ..:.,ı..b.jl J � 1 if 1 ı-1" �I 4:-a .::...:s; if 1 .. ı?."i l � �I .. �\'1 ;L.. _, � ı_, �..ı "i l ..:..ı Wk.... 'J I L.. t_, � � L� ı../" _, ..l:i! �_,Ali ö.>WI . ö� .>l yı � � ı-1" if 1 ..

..

.J\j L.. ot:.-.İ J_,AJI 1.l.ıı ı.) .J_, \; '-:?.ÜI � 1)1 J._,l:Jı L.. l _, [ t t �]

..ı_ra:;;J � Wl J_,"i ı ö.>WI .:ıt � tWI ;r J _,"'i ı �LWI ı.) � J--Al 4 ö.>y:-_,.JI .. �"i l � � � if 1 �t '-:?t �4 Jl � I � J!.. � t 4J .>lyı ı_/" if 1 Jl L _,-..j l .>l_,.JI

,.�ı ı.ı... � ö.>WI_, ı .J_,i

1 369

,_;.,..,.

' ·

.:ı� J._,t:lı 1.L. �_, �I

,. � ı 1.l+J ö.>L.. �l � Wl J_,"i ı ö.>WI .:ıt ı'-:?t !$} L.. Jt)- � 1 1..:.. 'J L.:. � .>1_,.JI � ıJlS" L.. .:ıt ..!.U�_, 1$} if 1 .>1_,.JI JtJ- �

"

.�ı l.L. � if 1 �

l+lS ı_/" �)1 l.L. � _ş� if 1 � L....J I o.L._, [ t O • ] � 4:-a .) � � .:ı lA.o L. !J t:i' _,.J 1 1 .ı,,. .r.f; ı.İ � _ş� ..ıj J_,All l.L. J� .:ıt �t .:ı� ö.>WI .ı"l � L: � J:i � r-' ıJlA,. L.. 1

,

.

370

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

maddenin durumuyla ilgili olarak daha önce düşünüldüğüne dair bir bilgi bulunmayan özel bir anlama delalet etmesi mümkün olur ise bu söze en layık olacak odur, özellikle de lafzın anlaşılmasına yardımcı olursa. [ 4 5 1 ] Bu sözün bana görünen anlamı şudur: O, bu sözüyle var­

10

15

20

25

lıktaki maddenin tabiatıyla genel suretin özellikle de cins olanın tabiatı arasındaki farkı tarif etmeyi amaçlamıştır. Zira bazen ilk maddenin, müşterek olması dolayısıyla, pek çok şeye yüklem olan küllinin tabiatına sahip oluğu zannedilir. Bu sebeple, bir grup fılozof, ilk maddenin cisim olduğunu zannetmiştir. Eğer durum böyle olsaydı suret sahibi olurdu ve sayı bakımından 'bir' olmazdı , ak­ sine suret bakımından 'bir' olurdu. Başka bir yerde onun sayı ba­ kımından bir olduğu söylenmiştir. Eğer durum böyle olursa sayı bakımından bir olan şeyin pek çok şeyde nasıl mevcut olacağının açıklanması zorunlu olur. Bilfiil olan bir şeyde bu gayrimakul bir şeydir. Bilkuvve olanda ise sayı bakımından bir oluşundan ve pek çok şey için ortak oluşundan anlaşılabilecek şey, her bir fertte mev­ cut olan ve kendileriyle birbirlerinden ayrıştıkları fasıllara sahip olmamasıdır. Şu halde sayı bakımından çokluğun kendisiyle var olduğu ferdi fasılları olmadığından onun hakkında 'o bir'dir deni­ lir. Sayı bakımından şeyin kendisiyle bir olduğu sureti olmadığın­ dan da onun hakkında 'o sayı bakımından çok olan şeylerin tümü için müşterektir' denilmiştir. Cinsin durumunda olduğu gibi ortak surete sahip olduğu için onun hakkında bu söylenmemiştir. Buna göre ferdi suretlerin fasıllarının kendisinden olumsuzlanması cihe­ tinden o, sayı bakımından birdir. Yoksa kendisiyle sayı bakımın­ dan bir olduğu ferdi s urele sahip olması cihetinden değil. Yine o, bilfiil ferdi suretin yokluğu cihetinden pek çok şey için ortaktır.

�1 Ol

" l r. -

� � [. ·r {;_

T_: ·� �o • . C""

-

1 ı (\i"

.t,1·'I .t,1·'I .t,1'I � l�I v "t G.. · ·J ç c-... -... -... t... � 1� � . C." 1 ı[: � \ . t � � f . L :t: f • _c� · :1- l -� ���.. ·� �I " \ : � f 1� � .i"" r t �" I� · . c... r. l � [ - l � 't° ç ( i"" �� 1��� 1_ \;" {ı_ ·�f�. � f ''-. 1 l � • 1� '§. � l ' · t.� �C...a 1 IS � ! � r ..1s­

� 4 J _,..a::ı ı ı .ı.,. � :r � ı CJ l>- �� .J l+l � ö�W ı 1 j _,...a.i ıJ IS � ! .;.J 1 ..l..ı l.4.1 1 .;.J � ts:J 1 � � _;..:.,. l.fj .,,S ı.jS' İ l+J ö�WI � ı..,I' � .ili .. � ı.; I� ı.ı.,. ıJIS l� !.J r .LJI � :r l+J

_,,. W l � 1 CJ 6:- .;.J b �r-J 1 :r � � _,.. .J r ..wJ ül l>... 4:... � � .il i .. � ı � ı.S.r. � .il i ı.J" � I � ı; �.,.. ' . . ii � wı r 1:J ı J _,..a::ı ı _,,. ı .ı.,. .J

l.fj .,,S

c:-" 1.r-JI :r c:-" r J � I o _j � � .. if' ı.ı.,..J [ t o Y ] � di ı.Slll . J_,All ı.ı.,. ıJIS ıJl,i ö�Wı ı.). �.Jliİ � .. ıf. ô:J .J

� di ı,S. llli ö�WI _,... i :r o l:J..i ı,S. .ill 1.l+J �Ua.. ıJL(.JI ı.ı.,. ı.). '-"" 6:- _,,. .J ö�Wı � � .J _,,. � � .J � i � � .ili .. � ı _,,. l.:.A lA ��.J � I ı); � �.J �I � :r _,,. �.J r-1--l l I� �I ı .ı.,. �t; I�! �İ.J l.:.A lA o l:J..i � .ili �I I� � l ö�Wı ı:>i � � � J_,Alı ı.ı.,. J .J.;Wi .;.J� � � � t;.J J.o t::l ı �� '-" _,.- U;. � c.# ı:>i .r.f- :r �ı ı.ı.,. ı); ;Jb .ı.;w� ı cll; ı.S .J .;.J�.Jt; � c:-" r-JI 1.l+J Jjl; :r � c? 1..-A }S'İ I� � .J/-

"

' ·

374 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Aksine kabul edeceğin bu yorumlama lafzın elvermiş olduğu bir şekilde o yorumlardan birisi olur. Eğer bu cihetten o yorumlara denk ve anlam bakımından en üstün yorum olursa bu da bu anlam hakkında yapılmış en üstün tefsir olur. [453] Buna göre •madde gi>nllmesi bakımından 'bu şey'dtr• sözünün anlamı şöyle olur: Maddenin varlığı veya ona somut olarak işaret edilmesi, ancak hissedilmesi yani kendisiyle mahsus bir hale geldiği şey bakımından olur ki işte bu da surettir. Şöyle ki madde zatı itibarıyla hissedilir değildir. O, ancak başkasıyla lO

yani suret ile mahsus olur. Onun varlığa sahip olması bizatihi mahsus olmasından değil, ancak başkasıyla mahsus olması ba­ kımındandır. Zira o, kendisiyle görüldüğü ve hissedildiği şey bakımından mevcuttur. [454] H eyulan ı n varl ığı, sadece o n u n kendisiyle görül-

15

düğü suretin varlığı bakımından ol unca [dedi ki : ] •ztra bu dii%:enlnt.tam bakımından değil temas bakımından olandır kt madde ve konudur. • [Bu sözüyle ş u n u kasteder : ] O n u n var­ lığı n ı n , ancak kendisiyle hissedildiği şey bakımından olma­ sının sebebi , tabiatı akledi l i r düzende yani makul suretin-

20

de değil de başkasıyla temas ve bitişmede olan ve başkasıyla yetkinleşen her şeyin maddesi ve mevzusu olmasıdır. Şöyle ki b u tabiatın, sureti olmadıkça makul anlamda bir varlığı olmaz ve onun varlığı, ancak surete olan izafettedir. San ki o , b u sözüyle maddenin tabiatının sadece izafette olduğu-

25

nu

ve özel

bir tabiatının bulunmadığı nı sö y lemek istemiştir.

�l � l.o �

1

375

11>.ıJ .laAl.11 JL..::>- 1 � ı.r Jul::.ı ı l.lı IJ� iJ \ �� _ı .) Jil J. * ıJ--1 1 ı.İ 4i _,.:.tJ � _,.ı ı l.lı ı.İ 4J �JL..... i)\S l.)!J 4-:... ıJ--1 1 l.lı ı.İ ..:..1:i � 1 .r.""' lA:.1 1 J...2t 'ı .

�> (..r4 ,. � I l.iA ı./"J ı .J_,i � İ) � l.iA ,j.s-J [ t O T' ] ..!..::>- ı.r y. Wl 4::-1 1 ö_,W.�I Jt 4J .)y:- _,.ll � I ı.,l'J ı l_?t ı.SJ.. Le ı./" o.lıJ L_,_,..... � �_, L.,o l_? .l!I .. � I J:i 1..r4 l_?l � ı./" ;....._,_,... ı.I" w ıJ �ı� ;..... _,_,... � Ô.)wı 1Jl �.>J ö_,_,...aJ ı IA� L_,_,..... \.+it J:i l..r° "Y l .)Y:-J 4J �J ö_,_,...aJ 4 l_?t IA� � l_? .l! I .. � I J:i 1..r4 ö .)y:- Y' ı./" W i \.+i � �I� L _,_,..... ')! - �J ı.S)

\



l.lı Jl l+a W.l ı.} y. Wl J J::+ll y:- _,.ll iJlS WJ [ t o t ] �L..:J 4 y. Le iJT �.)J ıJli ö_,_,...al ı y.J ı.S ) � ı.r l_? .l! I .) y:- _,.ll .)y:-_,J I iJl ı.j �IJ [ ı�J..] � ,JIJ bWI y. r Ui.:.l 4 .JA �J .)

IY'l.:J I ı.} � Le JS IJ °I � � l_? .l! I .. � I J:i 1..r4 y. Wl 4J � J_,A-.11 r Ui.:.ll ı.} � Le ')! � J �')l lJ ·� JL,a;')l lJ �I oh IJ°ı �.)J � _,.JIJ ö.)WI � 4l_,A-J I �-'.r" ı.} l_?t

4-:... J_,A-.11 ıJ--1 1 ı.İ \..ı. .)y:-J � r-3 Ö_ıJ'""' 4J � r-3 w 1J t J _,.alı ı� .)ı_,t .ı.; ts"J ö_,_,...aJ ı Jl üW. � ı ı.İ _,,. wı ı... .)y:- J 1 . _ .:.__ � � ı . t . . _ L IJ°I J /"! • . ..... ı.r:'1 .ı.;tJ ül.,.; "� I ı.I ı.I" Wl ı�

iJ\SJ

0

.......--

"

376

1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

Bu yüzden de 'temas' lafzını, burada izafet lafzının yerine kullan­ mıştır. Şöyle ki varlığı, kendisiyle bizatihi var olacağı makul bir ta­ biat bakımından değil de başkasıyla temas ve bitişme bakımından olan her şey heyuladır. Bu sözün lafız cihetinden en açık olan şu manaya delalet etmesi muhtemeldir: Madde kendisine his yoluyla işaret edilebilen şeydir. Şöyle ki suret ise his yoluyla idrak edilemez sadece fiili sayesinde idrak edilebilir. Bu nedenle onun idraki sadece akılla olur. Buna göre demiştir ki *dtızmlniz;am bakımından değil

temas bakımından olan şey madde ve konudur. • [Bu sözüyle şunu ıo

15

kasteder:] Bu nedenle ustukuslar ve unsurlar birbirine temas eden şeylerin oluşturduğu nizamın oluşturduğu şeyler değildir, onların kendisi temas eden şeylerdir. Burada nizam ile sureti kastetmiştir. Bu şekilde anlaşıldığında bu söz, yakın maddeye özgü olur. Onu 'ka­ rışım' lafzıyla değil de 'temas' lafzıyla tanımlamış olmasının nedeni, temasın karışım halinde olan ve olmayan ustukusları/elementleri kapsıyor olmasıdır. Demek istiyorum ki karışımlı şeyler önce temas eder ondan sonra karışır. [45 5 ] Bu cevheri zikrettikten sonra sureti zikretmeye başladı ve

20

[dedi ki:] *lktncisi tabiattır ki bu, mahiyeti ve melekesi bulunandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ kinci cevher ise unsur/madde olan cev­ herin kendisine doğru değiştiği tabiattır ki o da sahiplik ve meleke­ dir yani surettir. [456] [Aristoteles daha sonra der ki:]

1JçQncll bir cevher vardır 1d, 25

bunlardan [mllrekkep]

Drneğln Sokrates ve Kallias gibi her bir şey "Yine

�r. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu ikisinden mürekkep olan üçün­

cü cevher ise fertlerden her biridir. Ö rneğin Zeyd ve Amr gibi.

...,,ı.l l � l. �



ı... �� J Lo JS ıJt ı.!.U�J 4iW.�1 J�

�� Y' � &-

1 377

l:..a. \... L U I J.:,:.l;

y. 4:... �_,w � J:i &- 'l o� JL,a;'l lJ L UI &- ı... � i y. � ıfa J_,AJl l.lA J� ıJİ �J ,)� 1 y. �ı� ı.!.U�J �I �)o &- 4:1! J� ı.;J I ı./" ö�Wı ıJİ .JAJ J; lA.l\ı l � \+W �)o

!l;X L...i !J �I �)o

Le ıJt .!ll �_, [ıJW) J.Wl 4S IJ�1 ıJlS L...i ! ı.!.U .i!J ..::.ı Wk... \1 1 ..:.;ıs ı.!.U.i!J [ı�.,r.) ,)�IJ � ,.JI y. rl.la:J 4 .. � \ı ı lf' .!.ı� w ı r UüJ \1 � l.;;; ı.;ı ı .. �\ı ı ı.11' .r"' L:..J ı J ıJ� r _,..w ı ı.lA ıfa J _,Alı ı.lA J ö;_,..al ı r l.la:.l4 �ı)_, LL..:.J ı ..r" \ıı ..:.\ı .1'.>\:>- \i l ıJJ� L U 4 1... ..1>- W!J � _;.ll �1 _,...ı 4 W.1> 'l LU4

&-

y.

4k.b-ll ıJ i � i

4k.b-l l

&-

!l;X � ö;_,..al l ıJt

� J 4k.b-ll ..::.ı Wk... 'j 1 � ..;

� � .J i



l.;;;

[ ı J W] öJ_,..al l _ş � .b:-İ _;Ay..l l 1.lA _ş� WJ [ t o o ] ı./" J l!.l l _;A y..1 1 _, [ı�.,r.) � .J �İ �1 1.J -1>1.J JsJ '-5 .lJ I .ı.. &- ı!JU �t_, [ıJli �] [ t o ı] �.lA &- �_,...i l l.!.J l!.ll _;A y.JIJ [ı�.,r.) �l:li.J .J,. 1� � ,;:....ı •

. J .;os-.J

\ •

�j �;....ı u"" l>...:."J 1 &- ..1>-IJ ..1>-IJ y. !J_,A.11 lh J� .J_,; .JAJ LS.,>İ 4; - �_,...1 1 ya� 1 (..r' �.)l>öJ.r" �_; J-" � tsb_,..l lS J_,A.11 1.l+! Jİ WJ [ t o A] [! �_r.] :JWJ .:ı_,s �t � y. � r3 ! Jli 'ı/ r l Jy.a.11 (..r' 4i J LA.. lh J d' 1 _.r İ ı./' �! :JW 'ı/ J iJ fi ı+! � � l:..,.J I J.,..al l iJİ 'ı/ !

,.

�I J .>::"' .r.J:- J � y ..::.ı � �I J .. .. ı...A.Ş iJİ � � �I .J"'':/ I ıJ 1 J_,..a.1 J ı.!.ll .lS � L. lŞ ..UI � 1 J L. ! \.+i� 4i.) LA.o .r.J:- ı./' � l:..,.J 1 .) _,..al 1 .:ı l,i .)"' � 1 .:ı lS

"

�t �y.. "ılJ !lh J� .J_,; .JAJ LSf-İ 4; J �t � i � Y. J.,..al l .:ıi W' �! J li J� � ..!.l.l� J li W!J :J WJ .:ı _,s •.i+J LS.1l1 l�W ..

..::.ı� �I

-

. J� I ı.İ l.. !J

� O:J_,.-_,,. � Jt i:J_,.-_,,. ı/' _,>T � "ıl l [!Jli �] [ t o l\ ] [ı�.r.1 �� � 4..1 �t "ıl l �� .JA \.. JS'.J 4-.,p_, J.r." .r.N.

380

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Ne var ki bir kimse; suretler arasında mufarık olan bir suretin bulunması m ümkün müdür? diye sorabilir. Açıktır ki suretler arasında, tabii suretlerdeki durum dışında, maddeden mufarık bir suretin bulunması mümkün değildir. Zira onlar hakkında zan vaki olabilir. Sanatsal suretlere gelince, bu kuşku onlar hakkında vaki ol maz. Çünkü evin sureti ya kerpiçtedir veya mimarın zih­ nindedir. Aynı şekilde sağlık sureti de ya doktorun nefsindedir veya karışımlardadır. [ 460 ] Başka bir tercümede "Yine bunlarda oluş ve bo.tıtluş yoktur• ıo

ifadesini müteakiben şu ifade yer alır: 1ıeyalct ve saglık dışındaki ev

müstesna•. Bununla kastettiği muhtemelen maddede olmayan ev

ve maddede olmayan sağlığın bir tür maddede olduğudur ki o da nefstir. Muhtemelen demek istiyor ki, ev ve maddede bulunması mümkün olan diğer sanatsal suretler, gerçekte ev olarak kendisinde 15

bulundukları maddeden başkadır. [ 46 1 ] Daha sonra bu tercümede şöyle devam etmektedir: •sanat ile olanlann ttımtl başka bir tarz:dadır veya sadece tabiat ile olanlarda müstesna. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu nedenle bir kimse şöyle

sorabilir: Mufarık olanın sanatsal suretleri bulunması mümkün mü20

dür yoksa bu, ancak tabii suretlerde mi mümkündür? Aristoreks der ki;

Bu sebeple (ideal) suretlerin tümünü eğer bir şekilde mev­ cut iseler, tabii olarak mevcut olanlar şeklinde vaz'edenler kötü bir şey yapmamıtlardır. Fakat bunlardan atef, et, kemik

....,,ı.ı ı � ı.. �

1

381

.Jl"J 4.iJ lio -/" Lo J�I J �y. ı:>İ � � JL... J� � ..;İ )i l _,,...\ı l \ ..ıs. Lo J.J:+ll 4.iJ lio öJ_rP J�I J �y. ı:>İ � )' ..;İ � • • ..; \,; 4.......Jal l J .>-' _,, . -1\ Lo t; ı..r' l:.I\ e- 1� e-- ..r::"\&" U.- l:...a.l l J.>-' '-!'.

.. � \

u-..A.i J Lo!J � \ J l.o l -/" �I öJ_rP ı:>\ı .!.L!JI l.lı � . .1.'.)l.>.\ı l J Lo!J �I u-..A.i J l.o l -/" �\ öJ_rP �..iSJ -

.

.

-

.



\ J _,A.l L;.H; .s _;ı:.İ 4 j J l.lı J� � y.J [ t i • ] 1 ..L. J �ı_, J.ı:'" � ı.Ş.lJI 4 1 c:> T �1 \ J_,i .)W �-' ı:> _,s • -41 ../" __;l l �IJ J .J:'" .rJ- .) .s.UI .. .. .. .. �\ 0İ )il "-! �.r. 0İ �

�y. )' _,

0 i )' l �_;! 0 i �J __,...A.j 1 """J Lo J .J:'" J """ J .J:'" .rJ- J J �y ı:>İ � .;J I -/" �l:...a.l l J�I ,:.r �� .rJ-J �I .

ü.W L t:... ô.) r. _,,. . -

-

ı� """ ı...r-l\ J �I\ .r->' J .J:'" ·



·

4P� ı.?.UI JS_, \ 4 _,:.ll • .ı.. J Jl.9 � [ t ı ' ] � � J � � �.UJ [\� _,.J �4 � I ıj � 1 tf1l 1 v-:1 J )il �� � v-:1 Ji JJ lio y. Lo �l:...a.l ı J�ı J �y. ı:>i

J T _;ı:.T �

·

�Y-

� lS ı:>i •.ı.. c:>T J.,...a.l ı ı_,.......;_, lfl.uı � t1 �1 1-41_,

� I r--1! 1 ):..i l



.L. &"

.

.

, �\ ) � \

._,..

,

� �4 I �r._,,. ıJ lS Lo JS �

•r.

_,JI

\O

382 1

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

ve bat bütün hepsi maddedir. Cevherlerdendir ve daha fazla cev­ herdir. Şöyle ki bunlar sonuncu ve parçalanmazdırlar. Tefsir [462] [ İ skender demiştir ki:] O, bu sözleriyle Platon'a atıf yap­ maktadır, tıpkı bazı nüshalarda mevcut olduğu gibi. İ skender demiş­ tir ki: Onların mutlak olarak iyi yaptıklarını söylememiştir. Onun dediği sadece, onları tabii şeyler olarak kabul etmelerinin kötü ol­

lO

15

20

madığıdır. Bu sözü şu şekilde daha açık olarak ifade edebiliriz: Bu nedenle suretleri, eğer bir şekilde varlığa sahip iseler, tümüyle tabii olarak vaz'etmek kötü bir şey değildir. İ skender demiştir ki: Onun bu sözünü şu şekilde anlamak da mümkündür: Bu nedenle tabiat ile olan bütün bu şeyler için bir suret vaz'edenler eğer suretin bir şekilde bir varlığı var ise kötü bir şey yapmamışlardır. Demiştir ki; eğer şu değişiklikler yapılırsa daha açık bir şekilde anlaşılır hale gelir: Mevcut lafzı, suret lafzının yanına alınır ve 'onlar/fehiye' lafzıyla birlikte tertip edilirse böylece kelam şu şekilde olur: "Bu nedenle suretleri, tabiat ile olanların tümü için vaz'edenler eğer suretler mev­ cut ise kötü bir şey yapmamışlardır." [463] İ skender'in sözünü etmiş olduğu bütün bu yorumlar sonuçta iki manaya racidir ki bunların birincisi şöyle demek is­ temesidir: "Tabii şeylerin suretleri için mufarık suretler vaz'eden­ ler, eğer herhangi bir varlık tarzıyla mufarık suretlerin bir varlığı var ise, bu suretleri sanatsal şeyler için vaz'etmemiş olmaları ba­ kımından kötü bir şey yapmamışlardır." Veya demek istiyor ki,

'•

t.....lol l ..uu. L. .r--"' •.

,;>- 1\J1



383

..!.U.).J 1� �1 .JA 15.ll l .JA .J"y.J1 4.JI'.J ö�L. l+-:-.- IJ"'t)1 . is� .,r.AJ 1,,

� .J:!

l.r!

1

W' � _,J.. � İ � ! I� )..!. İ °"l ;�� I

�I

� J\j w ı., J�k ı ,,:.- i � 1 � � ,, J\j . � ı

J\j [ t ı 'I' ] �

l .i+I J I� R t �fo. J_,A.11 1..Lı.J Jli . �ı .. l::.!.� 1 � 15.ll l 4.JI' � Y. � .r':" J l+l � l5 � 1 ) _,._.:.! 1 1 _,.......; J .:r. .lJ 1 ls-! � � 1 �İ J_,i � ..l.İJ J\j -�4



�l5 L. JS �Jİ �� o yı:- _,J I .. l::.!.� 1 JS o .i+I ö;_,..o (:İ' J 15.UI ls-! � �1 1 .i+I J I� � ..l.İJ Jli o .r':"_,ll 4.JI' � Y. �.r':" J ö.)_,..a.ll �l5 �! �4 � ı.;ı ı 4.JI' � .rı:-.,.. � ..;.J.A; � i R i .!.U.; 4.JI' � Lı � fo. � i �

"

l .i+I J I� r °%JI � fo. ._;> # J_,t � 4.JJ ;_,._.:.i l � � �1 �4 ı.jl l � � o..iA �İ .J_,._.:.11 (:İ' J 15.UI ls-! � �I . � .r':"J )_,..a.U � l5

�; ;�� l l+}\j ı.jl l ..:.ı�Jt::J ı o..Lı. �J [ t n] ü).A.. lj_,..o ı_,......;,, .:r..UI ts-! � ..;i �ı) �fo. �t w ..1.> İ � .)y � .)_,._.:.! 1 o..iA 1 � � � İ � 4.JI' � 1 .. l::.!.� 1 .)_,._.:.! --4..r. J i �.r':"_,l 1 .. L:..;t 4.JI' � Ü).A.. .),..o l:.A lA � l5 � 1 � l;.,al 1 �!

,,

384 1

ıo

ı5

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(/\)

"bu sebeple tabii şeylerin suretlerini, mufarık suretler olarak ka­ bul edenler, sanatsal suretlerde bunu iddia etmemiş olmaları bakı­ mından kötü bir şey yapmamışlardır." Şöyle ki bu iki söz birbirine oldukça yakındır. Yani 'mahsus tabii suretlerin mufarık suretleri olduğunu söylemek' ki bu Platon'un sözüdür veya 'tabii suretlerin mufarık suretleri olduğunu söylemek'. Bu meseleyi araştırmak, bi­ zim için tabiat ilminin bir araştırmasıdır. Kastettiğim, tıpkı onun daha sonra araştıracağı gibi, tabii suretlerde ayrık olan bir şeyin olup olmaması meselesidir. Ama mahsus şeylerin suretleri olan mahsus/ hissedilir şeylerin suretlerinden başka ortada mufarık suretlerin olup olmadığını araştırmak ise tabiat ilminin araştırmasının dışındadır. Yani bizim tabii olarak arzu ettiğimiz bir şey değildir, ancak bir tür kıyas sonucunda yönlendirilmiş olan bir kimsenin onu kabul etme­ siyle araştırılması gerekecek bir meseledir. [464 ] •paJuıt bunlardan ateş, et, kemik ve baş bııtı:in hqst madde-

dir• sözüyle ilgili olarak İ skender' e göre iki şey anlamak mümkündür:

20

25

İ lkin, bu durum bütün tabii suretler için düşünülmez, fakat madde­ den mufarık olmadıkları kendi durumlarından bilinen bazı tabii su­ retler hakkında düşünülebilir. Ö rneğin ateş, kemik, baş ve etin sureti gibi. Bu yoruma göre sanki o şöyle demektedir: Fakat bu suretlerden, örneğin ateş, et ve kemiğin sureti gibi suretlerin tümünün maddesi vardır ve ondan mufarık olmaları mümkün değildir. Bu sözünden şu da anlaşılabilir; bütün suretler hakkında buna inanmak mümkün değildir. Şöyle ki tabii şeylerin suretlerinden bir kısmı, başkalarının maddesi olan şeylerin suretleridir. Ö rneğin ateş ve başkalarının mad­ desi olan diğer unsurlar gibi. Et ve başın maddesi olan kemik de aynı şekildedir. Onun sözlerinin lafzından yani "bıltlln Jıqst maddedir• ibaresinden en açık olarak anlaşılabilc:cc:k işte: budur. Çünkü önceki yoruma göre burada bir harf bile takdir edilemez.

ı/' �I .. ��I .;_,..o �! 1 _,J ü ı:r..ll l � r-l �I 1.l+J �t

�t ..!JJ �_, �uı .;_,..al ı J ..!JJ � ı�� r-l �l J.i IJ" 4i.;l.i. l �_,..o L .,...-J I �I .;_,...all � � J _,.ali LŞ İ 1 � � .;IA::.. � _,.ali

.;_,..o

.)_,..., ıJ'> . � 1 .)_,..al 1 �� J_,.al 1 _,t �_,k ':)Üi J� c..>. .ll 1 _,,._, 4i .) l.io .;_,..al i J �y. J.a � t l;J � � _,,. l.lA ıf' � ı_, 4i .;l.io

J.a ıf' �I L.t_, ..!JJ � ıf' � _,,. � W" J.;� L. �I L _,...-l l "�� 1 .;_,..o ı/' L_,...-J 1 .;_,..al 1 _;:}:- 4i.; l.io .;_,..o l:..a � _,,. L.; ı_, dal 4 l;J J� _,,. � LŞt � .;:}:- � ..,.. . ..:..ı L... l:i) I IJ" ıJ" l.:i �! ol,)t �! Jü � Jü L. � �I_, u.

ö.>\... I+-::-.- ıJ"l)I r-1W' � I .; l:..l l l.lA IJ" ı:,SJ ıJ_,;_, [ t ' t ] � � ...; l �..l>t � .) � � I Jü L.:i w � �t �

r _,ı.... �ı .;_,..al ı � ı:,SJ �ı .;_,..al ı � ı.lA ...;k.; r--Li l_, ı...r"İ)I_, r-1W ı_, .; l:..l l ö.;_,..o J!.- ö.>Wl J.;l.4; � �l r--Li l -' .;l:..l l J!.- .;_,..al i o.lA (J" �lS L. ı:,SJ J._,t:ll l.lA � J ü (J" � �t �_, lfi.;l.4; � t � �_, Ö.)L. J � r-1W I_, �i J.i (J" .;_,..al i � J llA � �t � � ...; t J_,.all l.lA u. r l

' ·

IJ"

"

"�� .)_,..., ı/' L. � 1 "�� 1 .)_,..., (J" r-1W ı_, r--Li l ..!JJ .lS'_, u. .r.Al Ö.) L. ı/' � 1 ..:..ı Wla.... � 1 JL... _, .) l;J 1 I+-::-.- ı J} � t Jül � � t _,,. l.lA _, ıJ" l )1 Ö.)L. _,,. LŞ.ll l

J!.- u. .r.Al ,) 1 _,..

ı/'

. J._,t:lı llA � W? � .)� � �! b\...

T "

386 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[465 ] ·cevherlerdendir ve daha f�la cevherdir. Şoyle ki bunlar

sonuncu ve parçalan�dırlar• sözüyle ilgili olarak yine İ skender' e

göre iki şey anlaşılabilir ki birincisi şudur: •oaha f�la cevherdir• sözüyle madde ve suretten mürekkep olan cevher kastedilmiştir. •So­ nuncu ve parçalan�dırlar• sözüyle ise madde kastedilmiştir. Buna

göre sanki o şöyle demektedir: Cevher olmak bakımından bileşik cevher her şey için müşterek olan son cevherden daha evladır. Veya •tJaha f�a cevherdir" sözüyle unsurlardan mürekkep olan cevheri,

'sonuncu' ile de unsurları murat etmiştir. Buna göre bütün bunlar ıo

yani suretleri ve maddeleri son cevherin maddesi olur. [ 466 ] [ İ skender demiştir ki:] Bu bölümdeki mana başka bir nüs­

hada daha açık bir şekilde geçmektedir: •Bu sebeple suretleri, tabiat ile olan her şey şeklinde v�'edenler, eğer suretler bir şekilde mevcut ise yanlış yapmamışlardır. Ne ki şunlar m1lstesna; ateş, et, kemik ıs

ve baş ki bunlann hepsi mevcut olması evla olanın son maddesidir. •

[ İ skender demiştir ki:] Burada son cevher ile maddenin kastedilmiş olması mümkün değildir. Bana göre ise, sanıyorum Hakim'in bunu söylemesinin nedeni, bu sözlerinde bilfiil cevherler arasında muka­ yese yapmış olmasıdır. 20

Aristoteles der ki;

Muharrik illetler/nedenler, daha önce mevcut oldukları için muharrik illetlerdir. Tarif/kelime gibi olanlar ise birliktedirler. Zira insan, sağlıklı olduğu zaman sağlık da mevcuttur. Bronz kürenin ıekli bronz küre ile birlikte mevcuttur.

.•

.... .. .ı.ı ı ..w. ı.. �

1

387

_,>\ti ı!.U .>,, I� ;s1 JA 15.ill _,,. ..r' y.JI �.J !J _,i .J [ t 1 o] L..A �t iJ � � � ı:ıt �t JxS..... �I Jli � � ts� .r.iJl.J

,JS-.J öJ.raJ IJ ö.)WI � �_,.JI ljAr. _,!S"l .J"' �.11 4 ,_;.s- iJ� iJl JJl y. � I ..r' y.JIJ Jli d,jls::; ö.)WI ts� .;:A) IJ _,>\1 4 .J"'J � .!.l_;..!...J I y. i.Ş..UI _,.:.\i l .r"y.JI � ljAr. iJ� iJ � � �_,.JI .r" y.JI �.r" y.JI J )S\' I .r"y.J 4 .)\) iJ� Jt � I � t oh � iJ ,ŞJ lh �J ..:..ı Wk... � I _,>\r 4J ..:..ı Wk... � I . _,.:..\r ı .r"p Ö.) l.A ı.... .) ı_,.. J ı.....)_,....,,

� Jt �y. J..aA.1 1 lh J i.Ş..UI �IJ JxS..... � I Jli [ n '] .)_ra.11 r::;:PJ 15 .ill tr-1. r.3 �I l-4JJ !J_,i .J"'J �_,.:.. t � J

\1 1 •r.,,ıı � �.J! .)_ra.11 �.; ı)lS' ıJ 1 d-1 4 ı.I" ı.jl l e:--- �t �_,.:..t o.) LA ı.I" L,1S' IJ"t)ıJ �ı,, r-LJIJ .) wı ıJt ı!.U.>J • -41 ıJt iJ� ı:ıt � �J JxS..... � I Jli . l�r.yı ıJ� ıJt ı)Jt JA 15.lll iJ'l �t � ı!.U.> Jli l....i lJ � . ö.)WI o ı.... _,.:..\r ı .J" y.J 4 ,_;.s· J-ı.41 4 � I J" ly.JI 0:-! J_,4)1 lh � ı..r! li L...i ! � I

�\Jı,�} J li

ı.İjjl !.Alı Jüi ..:..ı �_; �..w �t � ı./" W1 Q'_,-JI JL.ll.J Ö.),JI':"Y' �I } ....... � iJ l......i 1 ıJlS' ı ,;1 �t ı!lJ .)J � WSJ lS' . � l)"L.-:.11 ö,Ş.J 1.1" L.-:.11 ö,Ş �.J

1 .

ı •

388 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tefsir (467] Madde ve suret olarak iki illeti bulunduğunu açıklayınca bunlarla hareket ettirici ve fail illetin arasındaki farkı göstermek istemektedir. Diyor ki fail illet ile suret olan illet arasındaki fark şudur: Maddi ve suri illet, oluş ile birlikte bulunur iken fail ve ha­ reket ettirici illet oluşturdukları ve hareket ettirdikleri şeyden önce gelirler. 'Tarif/kelime gibi olanlar ise birliktedirler• [sözüyle de şunu kasteder:] Şeyin bütün ve bir olmasına sebep olan illet ile şey, bir­ likte bütün olurlar. Çünkü, bu illetin birleşimdeki durumu cüzlerin ıo

bütündeki durumu gibidir. [468] Daha sonra bunun örneğini verdi ve [dedi ki:] •ztra insan sağlıklı olduğu vmıan sağlık da mevcuttur. Brarı.t kılrenin şekli brarı.t kılrt ile birlikte mevcuttur. • Bu kendiliğinden anlaşılır bir şeydir.

Demek istiyor ki; sağlık, sağlıklı insandan önce gelmez. Zira sağlıklı 15

insandaki sağlık suret mesabesindedir. Sağlık yapanın ise zorunlu olarak sağlıktan önce gelmesi gerekir. Bunun gibi suret konumunda olan kürenin şekli de aynı şekilde küreden önce gelemez. Aristoteles der ki; Sonunda bir şeyin kalıp kalmayacağını araştırmamız gerekir.

20

Zira bazı şeylerde bunu engelleyecek bir şey yoktur. Ö rneğin eğer nefsin durumu böyle ise bütün nefs değil sadece akıl böyle­ dir. Tümü için bu mümkün olmayabilir.

'-:,loll � Lo �

1

389

�I

�� .:.ıt �t � ..r. ö.ı .,....al l J .J � I JWI .:,, l � W d [ t ıv] � J_,AJ I .Jl J� _,..; �lA.!IJ c_,-..l l 41.JIJ ı:dl... � J_;l4

c ..r-J IJ �lA.!I 41.JI .:,, l ö.ı_,....al l ı/' ı.;J I 41.JIJ �lA.!I 41.J I ı.s+9 �,) w 1 J � .)_,...al 1 41.J 1J 4S_r.;J .:,fa ı.S .ll I ,)s- 4.. ..lA::.o ı.s" .

l.:....i

�4 ��'



� l�IJJ � ,. �\ .JlS .Jl J L> � I

'-1"

L.ti ! 4l�

.

J,) l? .ll ı



l+JL> �lS �i

l.U



_,,.

u... J .

.:.ı � ı

� .

ı.;J I JWI L.U [!�.,r.] � .ıl..P � l.Ş.ll l ,. � IJ . JSJI '-1" ,. \ ?." � I

� .:.ı wı .:.ı ts ı�ı 4.il ı.!ll �J [!Jw] J� ıJl � [ t ı A] IJ...J l.U '-"'6.:JI ö.;SJ '-"'6.:JI ö.;S �J b,.,.=:-� �I � �I �lS l�i � I ıJW)/I İ ..l4.:;; 'ıl �I ıJl �..r. � İ� �I İ � .:.ı l �IJ 4' � � I L.lJ ö.ı_,....al l 43� � I '-1" .ö� I İ � 'ıl l+J ö.ı_,....al lS y. l.Ş.ll l ö � I � ..!1.1..lSJ ...--1 11',J-} J li

ı.!ll �J ı.!ll � (f � .:.ıt � ..w •.r4 � L. ·� ıJlS ıJl Lot.,

o.lA l+JL> �I �lS ıJ1 ı.!ll � Jl!.. � e! l.. � ·��I � � ı:,t .

� 'ıll "1..J l+iS" ı:,t ı.!ll �J J.WI � l+iS" 'ıl JbJI

,.

'.

390 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (A)

Tefsir [ 469] [ l skender demiştir ki:] İ kisinden mürekkep olanın bozul­

masından sonra bu suretlerden herhangi biri baki kalır ise bu duru­ mun araştırılması gerekir. O bu soruşturmanın nereden başlaması gerektiği konusundaki verileri sözlerine ekledi. Şöyle ki, insan nefsi insanın sureti olduğu için ve akıl da bir tür suret ve nefsin kuvvesi olduğu için insanın bozuluşundan sonra da akıl baki kalır. Buna göre, iki şeyden mürekkep olanın bozulmasından sonra belirli bir maddi suretin baki kalması mümkündür. Ancak nefsin bütün olarak ıo

baki kalmasının mümkün olmadığı açıklanmıştır. Çünkü, nefsin bir kısım kuvvetlerinin varlıkları madde ile birliktedir. Ö rneğin, bes­ lenme kuvveti, hissetme kuvveti, mütehayyile kuvveti ve şehvani kuvvet gibi. Yine nefsin bir kuvveti olan ve onun bir parçası olarak düşünülen aklın da baki kalması da mümkün değildir. Şöyle ki,

15

Kitabu'n-nefs'te baki olduğu söylenilen akıl yani müktesep akıl bu

akıl değildir ve yine o, nefsin bir parçası da değildir. Yine müktesep akıl söz konusu makalelerde açıklandığı üzere maddi suret de değil­ dir. •r11mt1 kalıa

değildir• sözüne 'belki' lafzını eklemiştir. Şöyle ki

bu gibi şeyler hakkında burhan getirme bu sanatın alanına girmez 20

ve bu konuya özü bir konuma da burada geçmez. Fakat bu Nefs t lmi'nin incelediği bir meseledir. [ 470 ] Bunlar l skender'in akıl konusundaki görüşleridir. Ona göre,

sonunda baki kalacak olan akıl, müstefad akıl diye isimlendirdiği mük­ tesep akıldır. Bilmeleke ve maddi akıl ise ona göre bozuluşa uğrayıcıdır.

...,,ı.ı ı � L.

.r.-Z

c..h J _,.,.:J I o h (.)" •if' �l5 � l � J..C.S::... � I Jü [ t H ] ..!.ll :, lf' � � T � ..w 4:15 (.)" �_rlı .)w � ö_,.>4 d,jl ..!.ll :, .J �Ua..J I o h ..::.ı _r.jl � T (.)" OJl:>-1 ..!.lJ;, ıJl ....H.;. TJ La öJ.r" YA J J.W I �lSJ �W)/I ôJ.r" �W)/ I � �l5 W ôJ.r" � � t � .ili �W)/ I � �i � ı..h � ô}J 415' �' �t Lali 4:15 (.)" �_rll ..w � t � ��.J:A La � I ı.S} � � t ..!.lJ;,J J-- .r.f- ..!.lJ;, � t � .ili � ;.... L..:.J ı ö _,Al ıJ �:,wı ö _,Alı ;.ı � Ô.)wı � YA L..i ! LA.) � J ö} YA � .ll l J.W I I lı �T �J �l � I ö _,A) IJ � I ö _,A) I J Jü � .ll l J.W I �t ..!.lJ;,J ı..h �l � l+J .. ?. d,j t �J � Ilı YA � '-:-'L...:S' I (.)" 1.5. .ll l J.W I �l . ı..h d,jt � I '-:-' l::S' ,_). W" ��.J:A ôJ.r" �t YA �J � .. ?. �t YA �J J.W I � � 415' �t ..!.ll :,.J ı .J} ı)! ı.JW. l.J ..::.ı � �I .!il; ı) � o h J> (.)" YA � o h Jl!.. i ı}s- � LA ..r,ll �l � (.)" 4J ı .J}

1

391



- �4 r-W I

J>-

(.)" � � ı.r-l>- r %11 �J � l:...,.J I

� d,jt YAJ J.W I ı) �tJ YA J..C.S::... � l .Jü � .ll l llıJ [ t v • ] .) lA::.-J I � � .ll l YAJ ö _,.>4 � I J.W I � ! ı..h JA&- l:.A LA ..L..ı ü o..l:J;. w� � �'°'*' j.WIJ �4 � .ll l J.W I L. TJ

' ·

ı•

392 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

'Nefsin bir kuvveti olan ve onun bir parçası olarak düşünülen aklın da baki kalması mümkün değildir' dediği akıl bu akıldır. Bu nedenle 'Kitô.bu 'n-nefs'te baki olduğu söylenilen akıl yani müktesep akıl bu

akıl değildir ve de nefsin bir parçası da değildir' sözüyle de müktesep aklın nefsin melekesi olan akıl olmadığını ve de nefsin bir parçası olmadığını anlatmak istemektedir. Demek istiyor ki Aristoteles'in Kitô.bu 'n-nefs'te kendisinden söz ettiği ve kalıcı olduğunu söylediği

müktesep akıl, ne nefsin melekesidir ne de onun bir parçasıdır. [4 7 1 ] Bu görüşler ne Teophrastos ve diğer kadim meşşailerin ne lo

de Themistius'un görüşleridir. Dahası pek çok müfessir maddi aklın baki olduğunu ve mufarık faal aklın, madde ve suretin bileşkesine bezer bir şekilde maddi akıldaki suret gibi olduğu görüşündeydiler. Zira onlara göre, faal akıl bir yönden akledilirleri yaratırken diğer yönden onları kabul eder. Yani suret olması bakımından onları ya-

15

parken maddi akıl olması bakımından onları kabul eder. [ 472 ] Biz iki ekolün görüşlerini de Kitabu 'n-nefs'te araştırdık

ve faal aklın maddi akıldaki suret gibi olduğunu, faal aklın, mad­ di akıl yönünden akledilirleri yaptığını ve onları kabul ettiğini ve de maddi aklın oluş ve bozuluşa uğradığını açıkça ortaya koyduk. ıo

Orada bu görüşün Hakim'in görüşü/öğretisi olduğunu ve bilmele­ ke aklın bir parçasının oluşan, bir parçasının da bozulan olduğunu açıkladık. Çünkü, bozulan onun fiilidir ve o zatı bakımından bo­ zulan değildir. Onun zatı bize dışardan dahil olur. Şöyle ki şayet o, oluşan bir şey olsaydı meydana gelişi de değişmeye tabi olurdu.

...,,ı..ı ı � ı.. ;r.-A;

ö_,i

y.

1.Ş.l.ll JWI lh �İ ')_, .J� .)1) 1.Ş.l.ll

1.Ş.l.ll JWI 1'.> l Jl.i ı.!.l.1.1.l_, � 1'.>İ � �

w-:l '-:"' l-:SI

y.

1

393

JWI 1.1.a_,

?. ...; i �_, �

1.Ş.l.ll JWI � İ � ...; ! �I '-:"' l:S" J � Jl.i Jl.i 1.Ş.l.ll �I JWI 1'.>İ °'4.r.! � ?. y. ')_, JWI lh y. l.r'

w-:l � ...; ! �I ..

6.S:.1.. y.

1.Ş.l.ll JWI

y.

..

J _,la... ) � - � "?.'" ')_, �

'-:"' l:S"

o _r.f- ')_, � )l:; � .l.. y. w-:l 1.1.a_, [ t V \ ] 1'.>İ l'.>-' J. ı_,;l5 lfl.r-W ı ;si � ıJ" .r.k-- l:i �.ı.. 'l _, �L!....l ı J ö;_,..a.l l5 y. J; l.WI JWJI JWI 1'.>İ_, J 4 � 'l-'*1 JWI

,. l,. ,.lj

I.)""

�_,..l l � � 'l-'*1 JWI y. L. � l.r' � ...; i � İ � l.r' �-' � l.r' ..:..ı 'l _,.t....J I - � 'l-'*1 JWI � l.r' �-' ö;_,...o J.l>.: 1.Ş.l.ll ...; \ _, ö;_,..a.1 1 _, ö.)WI

l.r'

J � .LJI � � .ili �_, [ t v Y ] ..:..ı 'l _,.t....J I � ...; İ_, � 'l-'*1 JW I J ö;_,..a.l l5 y. JWJI JWI �_, ..l.... ü �l5 � 'l°'*I JWI 1'.>İ_, � 'l°'*I JWI � l.r' �_, ..?. � 4S:W4 1.Ş.l.ll JWI 1'.>İ_, � I �.ı.. y. ı .ı.. 1'.>İ ı.!.Ll t:... ...; t_, ..l.... � v-:1i "" ı; J r L.t_, -.w y. ..l.... lA.l l 1'.>i_, ..l.... ü ..?. _, �l5

1'.>İ �_, �I

' ·

'-:"'l:S"

� � l:; �_,..l> l'.) lSJ G_,s::... 1'.>l5 _,.ı ...; t ı.!.LI;_, �)\.>. I.)"" � J>I.)

,,

394 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tıpkı metafiziğin cevher hakkındaki makalelerinde 'değişme ol­ madan meydana gelen bir şeyin bulunması, hiçten bir şeyin mey­ dana gelmesi anlamına gelir' açıklaması bakımından olduğu gibi. Bu nedenle bilkuvve akıl, bilmeleke aklın maddesi değil mekanı gibidir. Şayet bu aklın fiili, maddi akla bitişmesi bakımından oluşa uğramasaydı, bu durumda fiili, onun cevheri olurdu ve bu fiilinde maddi akıl ile bitişmesi zorunlu kılan bir şey olmazdı . Ancak maddi akıl i l e bitiştiğinden on unla bitişmesi yönünden olan fiili, cevherinden farklı olur ve onun fiili zatının değil farkıo

lı bir şeyin cevheri olur. Bu nedenle ezeli olan bir şeyin oluşan ve bozulan bir şeyi akletmesi mümkün ol ur. Eğer bu akıl insa­ ni yetkinliğe ulaşıldığı zaman kuvveden sıyrılır ise kendisinden farklı olan fiilinin iptal olması zorunlu olur. Bu durumda biz ya bu akıl ile asla akleder olamayız veya fiili kendi cevheri olması

ıs

bakımından onunla aklederiz ki bizim herhangi bir vakitte onun­ la akleder olmamamız muhaldir. Geriye bu aklın kuvveden beri olduğu zaman fiilinin kendi cevheri olması bakımından onunla akledici olmamız durumu kalır ki bu da en nihai mutluluktur (saadet- i kusva) .

ıo

Aristoteles Jer ki;

Buna göre af1ktır ki suretlerin mevcut olmasına bu bakımdan hi5bir şekilde ihtiyacımız yoktur. Zira insan, insanı doğurur ki o da insanlardan tek tek her biridir. Sanatlarda da bunun gibidir. Zira tıp sanatı sağlığın tarifidir.

)' � ır Ilı o�\r Jl.A:>. '.ı/ 1 ı.!.li fa. '.ıl ,, Ju � L. ıJl .J:> .:... ,, ...b..l W'.>\... L. J..s- J '9..i>- c:'.L.a.1 1 ır � .ı..i l ..!.ll � )a>- t � ıJlr.-JI :: .4h ıJ! ı.!.lil � c_Wı,, �.ili ır � L...o .}S'l �I ır � � 1 ..!.lL::.... .:.ı� .J 1 h (J° .,r.51 ,,,. '-:? jJ 1 ı) 1r.-J1 _,.. t J )i:.l 1 � ...li ;� .J ":"' L;l ıJfa ıJl (f � � � ..!1.LJ I Ilı 4::i W! ıJ\S ıJ!.J ıJ L;)' I ıJ� ..!.ll � (f J...ü L. J...ü � �I J � '.ıl '-? .ili Ilı �} J � J � ":"'� I ıJ j,t ıJ L; l !f' .Ufa. W JL:.JI o� � W!.J Jb- ır J..4i l ı./' �_;>l J � ıJ� ıJt � '.ıl ;_,..a.l l .J �I ır .;A l � I (J" -l>l.J JS � J � ...li

.:.ı�l.J ıJlr.-JI

(J"

-l>l.J JS

(J"

,

·

•. .•

J '.ıl ! � I J J..s- J � � l.J �I ır � ":"'\i l ır . r+4' . '. --· 4......lal l L. U .kii c,- I't"' L ___,,_ ı ı � ıJl . . . �1 .J o .r" L. ı-. ı-1._,...ı.ı--· �

4.-11 .) ,,_...'I..., -



-

_: _

.:.ıı '-"°. .r

'I

ı..s' .

4..JÜ

L. ül

·- '.ıl

ı.E'.J 4-k.l l ı) -·

l+i i ıJ _,ı.. ')Üt ı.S .Y- ı.;ı ı uP }i 1 J ı.;ı ı � 1 ı.11' .J �.J'" ..!.ll.4.1 1 ,, �I ws- � -l> l+i İ � U.. _,la.... ) ı.S .Y-.J ıj l.fll �� I

WS'

��

ı.11'.J uP ;J 1 � '-9 \.:_. JU; L. JU; ..::.. J L..o .!ll .il .J J w 1 � Lı_8 İ �I I� ıJİ Lı� c.:r..ill İ _,.Al i ı.S} ..U LS uP jJI ı:ıi (..r" -1! � .ı.,;i J_,AJI � .J Lı_,l� L. Lı� � r-" .J Lı fo. W.

ıJ l .. � ı ...U _,; J t.� LılS' jl J.J"'°.J '":"' L...i İ �ı J Lı fo. ---.- -....-1 ..l>. Y- �1 .J 41!.. il t.:... . ..:> 1 ı..r"• � w ...u �• ı.r-l•. ...u �. L. c.::ı.s'. ..!ili o..l> .J

� ..!,..,b.;

� .ı..i İ r-1.ü

\...

JAi

l.:..ı

ıJlS' J� I (..r" ÖJ .,..O _;>-İ ı.? J 4:... lS' �lS' t+ls' öJ�I ..!ili � ..!,...b..:i öJ�I . ö...U r-'- il �I ı.I· 4:... lS' ü.b...I L. ı.11'.J •.

' ·

..

·

.

� I J; ı.ı; ı...... J �)1 Ilı .J � L. � ı .ı.; [ t v o] ,jA.O L. .J ıJ _,s:J 1 ıJ fo. � � r-' .ı..i İ �) 1 Ilı İ "').S (..r" .J"' Uil l .J

� W .ı..i � yAy.JI ,, ..bJ4 .J c:):ol yı

WS-

Lı fo ı:, _µ ı Lı ! l:.l j ı ,-,·!,, 4JJ.,..o � '-ı?i 41!.. c:):oı,,.. l$. ı_;.>ı � w ı ı:ı _µ ı ı:ı l JY'� ı J ı:ıfo. ı:ıt � i j ıJ-'*' _,;, _ı>-T .. ı.? t+ls' ıJ-'*' J � İ 4; _,A..J I (..r" ö...U � I ..:.. � l.J ..:.. l.; l_r.-JI � J.J"'° �I

, ,



LılS' Lı l J� I oh J İ ;4.J �l.J W>..1 1 �I � l j.,..o � '-9 )A.o _,;, L. !.J '-9 )A.o ı... ı l.:, _;; LJ � LJ l u1 ı .,...ı 1 _jA � lAl 1

T



402 1

ıo

15

20

25

30

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

gayrimufarık nefsler, sadece kendilerine özgü aletlerde olurlarsa ve çürümüş şeylerden mütevellit hayvanların suretlerinin doğu­ rucu suretleri için görünür aletler ve özel mevzular olmaz ise bu durumda onlar mufarıktırlar. Veya bir kimse 'onlar gayrimufarık­ tır (ayrık olmayandır) , fakat sahip oldukları alet sadece ilk alettir ki o da hayvansal sıcaklıktır' diyebilir. Fakat eğer o, söz konusu niteliklerde ise hadistir ki bu durumda buna benzer suretler, han­ gi şeyden dolayı hadis olacaktır? Zaten her hadis olan şey eşit an­ lamlısından oluşmaz mı? Bu nedenle bu sözün suretleri kabul etmeyi zorunlu kıldığı zannedilir ki bu sadece çürümüş şeylerden mütevellit/doğan hayvanlarda değil dahası tohumlarda da lazım gelir. Zira tohumlarda sanatsal şeylere benzeyen ve tohuma sahip olanın faili olan kuvvetler ve suretler olması gerektiğini söylediği­ miz zaman ve onları hadis olarak farzettiğimiz zaman, onları da meydana getiren başka suretlerin olması da lazım gelir. Buna göre kaçınılmaz olarak ortada mufarık suretlerin bulunması lazım gelir. Bu yüzden bir grup, bütün cevherse! suretler, dışarda mufarık olan suretlerden meydana gelir demiştir ki bazıları bunu Vahibu's-süver (suretleri veren) diye isimlendirmiştir. Bunlar onu faal akıl olarak kabul ederler ve bunu şöyle diyerek delillendirirler: Fail kuvvetler, sıcaklık, soğukluk, yaşlık ve kuruluk olmak üzere dört niteliktir. Maddede bunlardan başka fıil yapan hiçbir şey yoktur. Demek isti­ yorum ki benzerleri bunlar yapar. Cevherse! suretlerin ise birbirleri üzerinde fiilleri bulunmaz. Ö rneğin ateş, ağır bir cisimde benzeri bir ateş fiili yaptığı zaman ondaki mesela hafıf cevherse! suret­ ler, ateşin oluşturduğu söz konusu ağır cisimde benzeri bir hafiflik meydana getirmez. Oluş ve Bozuluş Kitabı'nda ve başka bağlamlarda açıklandığı üzere, ateşte sıcaklık dışında bir fail kuvvet bulunmaz. Durum böyle olunca, örneğin ateş suretinin yanan cisimde benzeri olan başka bir ateşten meydana gelişi iki cihetten biriyle olmalıdır:

.•

......ı.ı ı .iN. l,. .r--"' •.

� �\>. ..:;.J�T � � W! ü.ılA..o _r.A.1 1 1.1"'� 1

1

403

.;:.J�İ 4.i_,A..J I � ö..U.,:.JI .;:.J t;l�l .ı_ral ö..UrJI .ı_rall o -4-J � � J Ü .ılA..o � l.fjl Jfü J� Ji ü.ılA..o # �\>. .,:.Jl&, _,.;. _,,. �J � �l� I ii.ıl_rll �J ı..)J"J I 4.1� 1 �! .;:.J�� I � 4J � Y- �

� .J lSJ

o .lı

..:..; lS

.Jl

Jl!.. İ ..!.ı� .. ı.? '-?İ

)a..a..

J _,_4.1 1 l.lı

� ��b- # ü.,a.ll o l+! o .lı ı.:..; lS .Jl .J İ � ..!.ll .ili ı:)o lrJI � ..!.ı�l> JSJ .ı _rall

4.i_,A..J I � ö..U .,:.JI .;:.J l;l�I � 1.lı r � �J .ı_ral 4 J_,_4.11 ıJ! .ı�J ı.Sj .ıJ.r.JI � .J� .J İ � �! l.:..li I � ! �� .ıJ.r.JI �J J. ��b- ı..,, ı.:...;. )J .ıJ.r.JI .;:.J \J.ll 4kWI � J � �I .ıy"i l � �J t:... ı.... .:ı� .:ıt r » 4!..w _;ı:- i .ı� 4.l .:ı� .:ıt r ..;l ..!.ı ..W l+1S � _,-�I .ı_rall .Jl r j Jli l:.A ı..,, � J ü.ılA..o

.ı� �



"

.J) �J .ı_rall �IY. r j � ı.f1 1 �J �.ı l> � ü .ılA..o ii.ı� · t. ..!.ll .ll · · 1 1 y..JA: • J JlA.4.11 ı.r- : 1 1 ıJ. - ' • ı.) · ,1 ı :-1 \ _,.,. 1.lı ı.l 4kWI ı.S .r . ı.l �

�_,1 )IJ ii�J_r.l lJ ii.ıl_rll � ı.f1 1 Cj.>"::J ı .;:.J WJ I � W! 1..i J 1.+1!- � Wl �t o .lı � � ,. ı.? ı)�ı � � �tJ -1 \ . -1 \ I& � · l - �� \ ,)' l; ..:..1J I � \ $ ,) l:.fü � ı.!. 1� � ı.r:'"" • ..,- .r:-- .>.r$ � ı.f1 1 4:f ı.f1 1 �_,- �I .ı _rall � r-1 J:Z r- � l.+i!! ü>. t � t; 4' r-4' '-? .ili J:A!ll � I ..!.ll � � ü;Jt C� ...\i � l.+i!4kü iij .ıl:JI � � �İ c::P _,,. � � J �uıJ .J�I �l.:S � � I � $ .ıl:JI ö.ı� ..!.ıJ..ı.-9 I� 1.lı ıJlS l�!J ö )_rll � 1 � J �i ı.)s- ..!.ll � .:,� .:, i � 1.+1!- ı.S.;> İ .ı t; � J.r-JI L r.:J IJ





,•

.:. _ .

,.

404 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA

(A)

Ya yanan cisimde ateş suretinin meydana gelmesi, tıpkı arazların meydana gelmede suretlere bağlı olması gibi, ateşsel sıcaklığın ken­ disinde meydana gelişine bağlı olur ki bu saçmalıktır. Zira bu du­ rumda suretin suret-olmayandan meydana gelmesi lazım gelecektir. Onlar bunu nefse ve bütün cevherse! suretlere kadar ilerleterek de­ mişlerdir ki; biz hiçbir nefsin bir nefsten meydana geldiğini görmü­ yoruz, nefs sadece nefs-olmayandan meydana gelir. Bu yüzden eğer oluş, isim bakımından eşit-anlamlıdan olsaydı bu durumda ortada bu nefsleri oluşturan mufarık bir nefsin olması zorunlu olurdu. Bu lO

Themistius'un Nefs Kitabı'nın son makalelerinde akıl hakkında ko­ nuşurken açıklamış olduğu bir şeydir. Tıpkı orada şunları söylerken yapmış olduğu gibi: Bu nefs, Platon'un ikincil ilahlardan varlığa gel­ diğini düşündüğü ve Aristoteles'in Güneş ve felek-i mail'den varlığa geldiğini düşündüğü nefstir.

15

[ 4 76] Bu mesele son derece zor ve karmaşık bir meseledir. Biz

bu konuda gücümüz yettiği kadar, İ skender'in dediği gibi, en az şüphe barındıran, varlığa uygunluğu en fazla olan, onunla en çok örtüşen ve de çelişkilerden en uzak olan Aristoteles mezhebinin bizde bulunan öncülleri ve usullerinin elverdiği ölçüde bu konuyu 20

açıklayacağız. Buna göre biz deriz ki; oluşu ve bir fail sebebi kabul edenlerin tümü, genel olarak birbirine zıt iki öğreti ve bunların arasında aracı öğretiler olmak üzere gruplanırlar. Birbirine tama­ men zıt olan iki öğretiden birincisi kümun teorisini benimseyen­ lerin öğretisidir. İ kincisi ise yaratma/ibda ve ihtira tezini benimse-

25

yenlerin öğretisidir. Kümun öğretisini benimseyenlere göre, her şey her şeydedir ve oluş, şeylerin birbirlerinden çıkmasıdır. Fail ise

·-

- � I J �wı C.JlJ �

406 1

ıo

15

20

25

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

oluşta şeylerin birbirlerinden çıkarılması ve ayrıştırılması için ken­ disine ihtiyaç duyulan şeydir. Bunların kabul ettiği failin, hareket ettiriciden fazla bir şey olmadığı açıktır. Yaratma öğretisini benim­ seyenlere göre ise, fail tüm varlığı yaratan ve yoktan varedendir/ ihtira' . Zira içinde fiilini yapacağı maddenin varlığı, onun fiilinin şartı değildir. Dahası O, bütün her şeyi yaratandır. Bu görüş bizim dinimizden kelamcıların ve Hrıstiyan kelamcılarınının kabul ettik­ leri yaygın görüştür. Hatta Farabi'nin değişken varlıklar konusunda naklettiği gibi Hrıstiyan Yahya en-Nahvi, imkanın sadece ve sadece failde olduğuna inanıyordu. Bu iki öğreti arasında orta bir yol tu­ tan öğretilere gelince, bunlar iki kısma indirgenebilir; onlardan bi­ risi de iki gruba ayrılır ve bu durumda tamamı üç grup olarak tasnif edilebilir. Bu üç grubun da ortak kabulü, oluşu, cevherdeki değişim olarak kabul etmeleri ve hiçten bir şeyin oluşamayacağı inancıdır. Yani onlara göre, oluşta bir konu bulunmalıdır ve oluşan şey de suret bakımından aynı cinsten olan şeyden meydana gelir. Bu grup­ lardan birisi, faili, sureti yaratan, varlığa getiren ve maddeye yerleş­ tiren olarak kabul eder. Bu görüşte olanların bir kısmı bu nitelikte­ ki failin asla maddede bulunmadığını kabul ederler ve onu Vahibü's-süver diye isimlendirirler ki l bn Sina bunlardandır. Diğer bir kısmı da bu nitelikteki failin ya maddeden ayrık veya maddeden ayrık olmayan iki durumu olduğunu kabul ederler. Bunlara göre maddeden ayrık olmayan {gayrimufarık) fail, örneğin ateşi etkile­ yen ateş ve insanı doğuran insan gibi faillerdir. Mufarık fail ise benzeri olmayan canlıdan var olmayan canlıları ve benzer tohumdan olmayan bitkileri doğurur. Bu da Themistius'un öğretisidir. Her ne kadar üreyen canlılarda bu türden failin varlığını kabulü hususun­ da kuşku bulunsa da Fi 'l-felsefeteyn isimli eserinde ortaya koyduğu düşünceleri bakımından belki Farabi de bu gruptan sayılabilir.

.......ı.ı ı ..uu. L. -·

.r.-"

·-

. :. _ . · l.l"' ı.... . •J � · I L...i l ...: cl .ı>' "ı ıJ_,.,..., İ ı.,? .ill .Jfİ ı.!.Jl!.11 "'=""" .l.J I L.İ.J la .r.:A:.J Ö.) w 1 .!l .T"-!. cJ � ..!.U.) .J ö J _,..al l .J ö.) w 1 l..r° ı..:S _,,.J 1 �

4::1 ı.? iJ ı ı.ı.. .J � ı J ı ö J_,...a.1 ı ıJs- ö_,Alı l..r° 4:i L. cfa. � l:-!ı ".>U \..: \.la;:; l .J � � 1 � ı...; ! � l4l 1 cJt ı.S .r.. l..r° ı.?iJ l..r° � �l4ll � "'=""" .l.J I lh l:.Lü-İ l:S ..U.J ��I "'=""" .lo .JA .J � _;::..J I � �� y. � _,1.... ) � �l4lı cJl �! LJ" l:.lı "'=""" ı .ı. _;5.) � • :"" · ' - �'I JI ö _,... . : 1., \..,. L. er--- ,,. L..; wI ü.bJ L.. ıJ::"': � b-. d5J ı.r-� � I J! ö _,Ali cif-! � l..r° ö;_,...a.1 1 .J J � I � İ �l.J ö _,Ali cJ� ı..:.5_,,.J I � }"- . � ö_,Ali J.Ull � .,...J I � cJ İ _r.i;- l..r° ...; İ � l..r° �İ e.r>- � I � .JA.J ö;_,...a.1 1 .J ö.)WI y. .J c)b ..u..::.. •

·







...

ö;_,...a.1 4 �4 � ...; � e .r>- � I J ;�.J � I J! ö _,A) 4 c)lS L. � .Jİ e.r>- � 4 Jü IJ° JS.J c) � I l..r° � 4::1 ..!.U .lS.J ö;_,..... � l..r°

, ·

� ...; .J .) 1_,.üj �I 1.lı l _,.:İ L..; � �_;::l l .J � I .Jİ c) � I � ı:)> ı .,...ı 1 l..r° 1..:--!} .Jt ı:)> ı .,...ı 1 l..r° cJ fo. ı:)> ı .,...ı 1 cJ ! _,1.... ) J _,i o l:..ıv

L..; !.J J ı:)> 1.,...J 1 ö; _,.....

4J;

_,..... .J 4JI .iı � ı:)> 1.,...J 1 cJ İ

o l:..ıv

y. �.J � I J! ö_,A)I l..r° J ı:)-1.,...J I ö;_,..... cfa. ...; İ � JL, ll.J � � ; l>- y. � .Jİ c; l>- l..r° � J � I ıJs- .)JYjb..1 1 ;y. � ...; � � l _r�I )l... � Jb..l lS y. ..!.U.) � _,,..y.JI ı � b- ö _,Al 4 ; bJ ı � ı...; !.J CJ l>- l..r° ö ;l r- _r.:-J ı � ı ı)sJA:' I 1.)1 � ı c)İ �i c)_,s:ll � w ı � ı � _,..\rı ..!.ll .ıs.J �4 c; l>- IJ° � ö.);l.J � j:i l..r° � t1 � J! � l..r° c) _,s:l l �

' •

c)� �li ••.

,

.

410 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Aynı şekilde mekandaki hareket de dışardan muharrikten gelen bir şey değildir. Bu nedenle failin kesinlikle bütün yönlerden eşit-an­ lamlının aynı olması gerekmez. Buna göre 'nefsi doğuran' dediği­ miz de bunun anlamı, maddede bir nefs meydana getiren değil sadece bilkuvve nefs olanı bilfiil nefs haline getirendir. Bu neden­ le ateşin, benzeri olan bir ateşten oluştuğu gibi hareketten de oluş­ tuğunu görürüz. Hayvanları oluşturanlarda mevcut olan nispetler ve suretlerin anlamı ise onların, maddede bulunan nispetleri ve suretleri kuvveden fiile çıkarmasıdır. Bir şeyi kuvveden fiile çıka10

ran her şeyde, bir şekilde çıkardığı anlamın bulunması gerekir. Bu onunla bütün yönlerden aynı olduğu için değildir. Bu yüzden to­ humlardaki, nefs sahibi şeyleri yapan kuvvetler bilfiil nefs sahibi değildir sadece bilkuvvedir. Tıpkı mimarın zihinindeki evin bilfiil değil bilkuvve ev olması gibi. Bu nedenle Aristoteles bu kuvvetleri ,

15

sanatsal kuvvetlere benzetiyor ve Kitıibu'l-hayvan'da diyor ki; bu kuvvetler ilahi kuvvetlerdir çünkü onlarda hayat verme kuvveti vardır. Onlar gayeye sevkedici oldukları için akıllar diye isimlen­ dirilen kuvvetlere benzerler. Bu tohumlar bunu, ancak kendilerin­ deki sıcaklıkla yaptıklarından ve sıcaklık da sıcaklık olması bakı-

20

mından sadece ısıtma, kurutma veya katılaştırma yaptığından, yine ne şekil ne nefs sahibi sureti bulunduğundan Aristoteles Kitıibu 'l-hayvan'da diyor ki; bu sıcaklık ne ateştir ne de ateştendir.

Çünkü ateş hayvanı oluşturan değil bozandır. Oysa tohumdaki bu sıcaklık onları oluşturucudur. Bu nedenle bu sıcaklık, sanatsal sı25

caklığa benzer. Kastettiğim, kendi yaptığı fiillerden birini yapmak için sanatın takdir ettiği sıcaklıktır. Bu durum sanatlarda bir tür sıcaklıkla yapılan bütün şeylerde böyledir. Bu sıcaklık ölçünün kendisiyle zorunlu olarak korunduğu bir surete sahiptir.

�l � Lo _,....A;

1

411

r.JL> ı.r ::ı JJ .. � ı.şA v-:l ��I J 45_,.-ll .!.U .lSJ � ı.r _,. _,. l)oı_,.. � 'lJ �wı �fa. �t r )! v-:l .!.ll .ll J w ı., J J::+ll J L:.A; � �i o L:..-.o v-:l � ..u r-J 1.t o _p.-_,ı ı

!l_r-1 1

.!.U.ll J

lf

' - � ' Lı L:.A; ı.r.r.A! ı.ı· İ .

JI ö .,,.� '.- Lı. •

L:.A; ı.ı· IS

· L. r.�

�İ ol:.A.o

� I �J l+1!.. J li 1f � fa L.S 45' _,.-ll 1f �fa ):.i l � � I C� \+i İ r ..:.ı li lr.-Li ..:.ı li _µ ı J ö ::ıy.- r-JI J�IJ ö_,A)I ı.r � r._;... JSJ � I Jl ö_,A)I ı.r JJ:+ll J � I J� IJ

�İ 'l

.. 1:-!ıi

� �y., �İ r ..;1:i �I Jl

� � I ı.şAJ JJ.r.JI J � I �_,AJ\.t o_p.-_,J I � ,f .J"' .J"' �

_,>İ '-:?.ll l �I .!.U� L.

� Y.

ı.şA w ı., � 4 LA:.:.. .. 1:-!ı i ..:..-:1 LA:.:.. � .!.U.llJ �4 'l ö.,AJ4 � �ı .. � ı � ı.) �.ll l 4 1 ı.) o.lA �1 �l�I �l:S J J�J �l:..,a.1 1 �.,AJ4 �_,Ali o.lA _,k... )

J � L.S ö _,Al 4

LA:.:..

.

�_,Al4 � ı.şAJ ö�I .. ik i ı); ö_,i

.

1 •

.

lf:i � IS � ! 4=+))' 1 ı.şA �_,Ali

W! JJ.r.JI o.lA ..:.;IS WJ � lAl l Jl ül _,... !+i_,s::l � p � � I 'll � ..:.-:J ö;l _r ı.şA � ö;l_,...J I J lf:i � I öJl _,....l 4 .!.U� �

J _,k... ) J� LA:.:.. ÖJ� 'lJ � 'l



Ji 1 • • •.i Ji

ı•



):J I ..:.;IS � ! J li ı.r ı.şA 'lJ l jli ..:.-:J öJl _,....l l o.lA �1 �l�I � l:S o.lA .!.U.ll J J 4.i� ÖJl _,...J I o.lAJ .J 4.i� 'l �lr.-Li ö� ı.şA � �l:...a.1 1 lAJ...lZ � I � İ � l:...a.1 1 ö;l__,-!4 � ı.şA ö;l_,.-ll � � l:...a.1 1 ı.r � IS L. JS J � .!.U�J � � I JW� I ı.r ÖJJ� ..r...ı.A::l l 4.1; � ..:.ıJL,., \+! ÖJ� ..:.ıl� ö;l.rJI o.lAJ L. ö;l .T--!

,

.

412 1

Metafizik Büyük Şn-hi

LAM

I LAMBDA (A)

Bu suret bilfiil bir nefs değildir, fakat bilkuvve nefstir ki Aristoteles işte bunu sanata ve akla benzetmektedir. Bu nedenle söz konusu bu sıcaklık nefıssel sıcaklık diye isimlendirilir, fakat ona nefs sahibidir denilmez. B u sıcaklık, tohum sahibinden ve Güneşten doğan to­ humdaki surete sahiptir. Bu nedenle Aristoteles diyor ki; insanı, benzeri olan insan ve Güneş doğurur. O diğer gezegenlerin sıcaklı­ ğı ile karışmış Güneş'in sıcaklığı bakımından toprak ve suda doğ­ muştur. Bu nedenle Güneş ve diğer gezegenler, tabiat ile canlı olan her şeyin hayatının ilkesidir. Bu yüzden Güneş'in ve gezegenlerin ıo

suda doğan sıcaklığı, çürümüş şeylerden doğan hayvanların, kısaca tohumsuz oluşan her şeyin oluşturucusudur. Bu durum Themis­ tius'un hikaye ettiği gibi, ortada Güneşten ve felek-i mail'den mey­ dana gelmiş bilfiil bir nefs bulunduğu için böyle değildir. Bütün bunlar Ki tabu 'l-hayvan'da açıkça ortaya konulmuştur. Bu fiilin Gü-

15

neşe nispet edilmesinin nedeni gezegenler içinde onun bu hususta­ ki fiilinin en görünür olmasıdır. Buna göre hayvanlardan her bir türün doğuranı olan, gezegenlerin sıcaklığından mütevellit sıcak­ lıklar bilkuvve olarak söz konusu hayvan türünün kendisidir. On­ lardan her bir sıcaklıkta mevcut olan takdir, gezegenlerin hareket-

20

!erinin ve yakınlık ile uzaklıkta birbirlerine göre durumlarının ölçüleri bakımındandır. Bu takdir, altında çeşitli sanatlar bulunan, biricik başkanlık sanatının biricik suretine benzeyen ilahi akli sa­ nattan (mihne) sadır olmuştur. Bu yüzden son derece düzen içeri­ sinde akletmeksizin bir fiili yaptığında tabiatın, akıl diye isimlen-

25

dirilen daha üstün kuvvetlerden mülhem olduğunu anlamak gerekir. Güneş'in ve diğer gezegenlerin hareketlerinden dolayı un­ surlarda meydana gelen nispetler ve kuvvetler Platon'un suretler/ idealar olduğunu ve onların asıl olduğunu düşündüğü şeylerdir. O,

.ı...,,,ı.ı ı -'A! lo �

1� . • . ..,.., ·I \

J ö ,...,: i L..

ö) .rJI oh � ..!.ll .ll J j.W4J � l:....a.l 4 _,la.... ) JJ _r.l I ı} ı../' ö J _,...J 1 .;.ı \j ö) .rJ 1 ohJ LA:.:.. l+i l 4-;:i J � ı.r-1 J •

_. '-:"

L:.A.;

·

l.:.A.; ..:.-J .

·

o.U y. ıJL..; )J I ıJ! _,la.... ) J� ..!.ll .ll J �IJ JJ.r.JI �j ıf' ö..U p ö) .r-- J:i er .. wıJ d:' }ı ı ı.İ ö..U _,:.. ı./" J � ' J ....l!.. ıJL..; !

; t.... J �ı :. as ..!.ll .ll J �ı�ı ; t.... ö/� � �' �ı �l�IJ �I ö) _ri �4 ı.ş>- � ö l:-} I İ� ı..şA �l�I ••

•.

4; _,.w ı er ö..U �' .;.ıtJl.r.-J.l 4;µ ı ı./" d:' J\rıJ .. wı ı.İ ö..U �'

..::.! ..1.> �4 L:.A.; !.l 1;.,,,. ıJ i � J � ..,;. er ıJ � L. � �4J � � ...ts" lhJ l..7" _r.la.-. l; � � W' �IJ �WI ..!.LlAJI

ıf'

�l�I � İ Lf.i\r � �I Ilı � WlJ ıJl�I "°:"" l::S' ı} tr ö..U _,...l l �l�I .;.ıl) .r-- ıf' ö..U �I .;.ıl).rJü ..!.ll j ı} � ıJl�I er t_rl l ..!.ll j ö_,.al4 ı.ş1> ı.;J I ı..ş"J .;.ı lJ l�I e _,; i er tj

.;.ı lS".r-- .r. u.. J:i er ,,,. w ı 4.:... ö ) .r-- ö ) .r-- ı.İ .).r. .,...ı ı .r. .il:J ı _r. .il:J I lhJ �IJ "°:"" _;.i l ı} � � � Jl,rİJ �l�I

ı../' ı.;-11 � 1 � )J 1 4-J 1 (f' J.) L.o ,,,.

ıJİ � ıh � � � l:._p � ı.;J I • . })1 ö ..1.> l_,ll � � ıJfa ıJ i ..,;. er r l.la:J ı � � ı} � � ..:,...; lS" \jl �ı ıJ i � � � ' ı./"J 4.:... .....t_,.:.i ı./" & ü �; er � Lf.il m� Ö..I.> 1_,ı1

ö J_,...J 4 4:-.!..-o

� 1 .;.ı lS"? (f' .;.ı L-.i.la..... � 1 ı} � .) L:....1 1 �_,.al 1 J � 1 ohJ ı.ş" J f İ LA�lJ J_,...J I Lf.iİ ıJ_,k')ljİ � J.ö ı.;J I ı../' �ı�ı ; t....J

,.

"

"

414 1

Metafizik Büyük Ş"hi

LAM

I LAMBDA (A)

tıpkı bir şeye çok uzaktan bakıldığı gibi bakarak onları teemmül etmiş ve suretlerin varlığını kabul etmiştir. Aristoteles'in, failin su­ reti yaratmadığı hususunda dayandığı şey şudur; 'şayet fail, sureti yaratmış olsaydı bir şey-olmayandan oluşan bir şey olurdu' . Bu ne­ denle ona göre, suretin oluş ve bozuluşu sadece bilaraz olur ki kas­ tettiğim mürekkebin oluş ve bozuluşu bakımındandır. İ nsan bu şeylerin incelemesini ifa ettiği esnada bu asıl ilkeyi dikkate alır ve onu gözden kaçırmaz ise söz konusu yanlışların hiçbirine düçar ıo

15

20

olmaz. Suretlerin yaratılmışlığını vehmetmek suretlerin ve Vahibu's-süver'in kabulüne götürür. Bu vehimde aşırıya gitmek, günü­ müzde mevcut olan üç dinin mensuplarından olan kelamcıları, bir şeyin, şey-olmayandan meydana gelmesini mümkün görmeye gö­ türmüştür. Zira suretlerin yaratılması/ihtiraı caiz görülürse küllün yaratılması da caiz görülür. Bizim dinimizin kelamcıları failin, ancak yaratma/ihtira ve şey-olmayandan ibda ile fiil yaptığına inan­ dıklarından bu oluş düzleminde birbirleri üzerinde fail olan şeyler­ de bu nitelikte bir şey gözlemlememişlerdir. Onlar demişlerdir ki burada bütün mevcutların tek bir faili vardır ve o, bir aracı olmak­ sızın doğrudan faildir. Zira bu yegane failin fiili, tek bir anda birbirine zıt veya birbiriyle müttefik sonsuz fiile taalluk eder. Bu yüz­ den onlar, ateşin yaktığını, suyun susuzluğu giderdiğini ve ekmeğin doyurduğunu inkar etmişlerdir. Çünkü onlara göre bu şeyler bir yaratıcıya ihtiyaç duyarlar ve fakat cisim, cismi yaratamaz ve cisim­ de bir oluş gerçekleştiremez. Hatta demişlerdir ki, insanın bir taşı

2s

yaslanarak veya fırlatarak hareket ettirmesi sırasında taşı hareket ettiren insan değil, fakat söz konusu faildir. Zira taşa yaslanma, onda olmayan hareketi meydana getirmez. Bu yüzden kuvvetin varlığını inkar etmişlerdir. Bütün bunlardaki hatalar bu ilimde yani İ lm-i ilahi'de, biraz eğitimi olan için hemen görülebilir şeylerdir.

o� '-5.lJIJ J.,..al 4 Jl.ü � (.;-' •�I Jl � W' 4:Jl P � I

_,,. ÖJ.,..al l 0 � �Lill l'.> l J _,k... ) � .rJ4 ':J! JW ':JJ � o� öJ_,..al! � ..!.U.ll J • if' ':J '-1" • if' vj I�! t_Ş.ll l y. J...:>� 1 l.lAJ oJWJ �__,..J I I'.>� J:i '-1" � l ltt J � fi r-l � r-l J · �� I oh J )i.:.11 4.; _,; � 1'.> L...; )' I .r." (.;-' .r." '-? .ll I _,,. J_,..al 1 e _;.>-1 r-- _,:; ..la:.l IS.� 1 oh (.;-' • if' _,,. r-- .,:ı ı 1 .1A .ı.. 1} lJ J_,..al 1 "-:""' 1Y. J_,A.11 J lJ J_,..,a..,aJ 4 J _,A.11 J 1 J _,A.11 J ı r � ı ÖJ y-:- _,...ı ı ı.!J ')\!} ı JW ı J- i '-1" � ı .r." t.?.ıı ı e.r>- ':J I j� 1'.> l �T ..!.L!�J • if' ':J '-1" • if' ı.!J � l'.>l � �� J- l '-1" 1'.> � I � I WJ �I J.s. e .r>- ':J I j � öJ_,..al l J.s. .

.

I)� � _;.>-1 _,! �t

.

l_H� r-l J · if' ':J (.;-' e �'>' ıJ e.r>- ':J 4 � L.;ı �wı l'.> t l:.::.L. · ı.I· ı�_ _ 4kl.ill J.Y'�I IJ"· l:.A LA W• 1 y' li ü...al l o i . . lL!. �



� _,..!. L:-.J 1 y. l+lS° b y-:-_,.J 1 � 1�1 J � ü l:.A LA I'.> ! JW� ...1.> I J 1'.>l J � ...1.> l _,! I � Lil l Ilı j..t l'.>lJ .la.... J � t.? J .r.. .wıJ J __,...; JL:Jı 1'.>fa l'.>l ıJ� � �� ':J UA.::.. J öJ L,a::.. � IJ �J t.� J! �b.; .�� I oh 1'.>� l _,! li � _r.;J IJ

'-1"

...,-:

·

, ·

.:.

.:..ı

,.

I'.> ! 1 _,! li ıf> Jl y-T '-1" � L> � I J 0 ':JJ � I t.-4 ':J � � l..UI y. � J � ..UIJ � J� ':J 4 _r.->JI l) L...; )' 1 �__,...;

0 ':J _r.->JI J.s. J� ':J 1 1'.> ı,t 45_,-ll � I y. � Lil l ..!.L!� Ilı J tla>J ıJ ö_,ili J y-:-J Ilı 1'.>ts::...! IJ �J � r1 45..r- � � )' I r-LJ I t_Şl r-LJ I 1.lı J � l._:;) � J 1'.> lS � � ':J �

' ·

416 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

Bu gruba arız olan şeylerin en acayip olanı da 'failin bir şeyi yok etmeye gücü yetmez' demeleridir. Çünkü onlara göre failin fıili, yok etmeye değil sadece kad ve ihtiraya taalluk eder. Bir bakar mısınız, onların nezdinde mevcudu, yokluktan varlığa nakletmek imkansız değilken varlıktan yokluğa nakletmek nasıl imkansız görülüyor.

ıo

15

Eğer 'size göre failin fıili hangi cihetten yok etmeye taalluk etmek­ tedir' diye sorarlar ise biz de deriz ki, kad konusunda ona taaluku hangi yönden olur ise ona da o yönden taalluk eder ki bu da kuv­ vetten fıile çıkarma şeklindedir. Zira bilfıil oluşan, bilkuvve bozulandır ve her kuvvet, ancak kendisi bilfıil olan bir çıkarıcı bakımın­ dan fıile çıkar. Bu yüzden şayet kuvvet mevcut olmasaydı ortada asla bir fail bulunmazdı. Ve yine şayet fail mevcut olmasaydı ortada asla bilfıil bir şey bulunmazdı. Bu nedenle denilmiştir ki bütün nispetler ve suretler ilk maddede bilkuvve mevcuttur ki onlar t ık Muharrik'te bilfıil mevcuttur. O d a yapılanın/masnu, yapanın nefsinde bilfıil var oluşu tarzında olur. Şimdi şerhimizde kaldığımız yere geri dönelim. Aristoteles tler ki;

İlletler ve ilkeler, çeıitli ıeylerin illetleri ve ilkeleridir. Bir 20

kimse genel olarak onların bir ve aynı olduğunu söyleyebilir. Bu yüzden onların tümü tenasüp yoluyladır. Bir kimse kuıkulanıp 'cevherlerin ilkeleri ve unsurları/ustukusları, göreliler ve katego­ rilerden her biri, bunun gibi bir ve aynı mıdır' diye sorabilir. Ne var ki ilkelerin bir ve aynı olması saçmadır. Çünkü bu durumda göreli ve cevher, cevherin dııında bulunduğu için kendisi mev-

cut olmayan bir ve aynı ıeyden olutmuı iki mevcut olacaktır. [ 1 070b] Geriye kalan diğer ıey, genel bir ıey olacaktır ve un­ sur da unsuru olduğu bir ıeyden meydana gelecektir. 25

..)s- J� � J&- IAl l .J! l_,.lü .Jİ i _,Ali .. � j+l

� _r LA �t ,:r J

� � _;:>- � IJ _, � )' 4 � l..; ! j&-\AJI J,.j .J'J 1_,Jü .. .r-ı ı İ l..u> l _,y. _,.ıı ,:r _, y. r1l J&- IAl l Ü4,; � � E-4 1 .....A.:? _)i;t; i l..u> )' 4 � � � .J I,; _, y. _,.ıı J ! i ..w ı ,:r clA; � � � r-l .J i ..w ı Jl

J



� � .ll l �_,.l4 l:..ü İ l..u> )' 4 r-5°� j&-\AJI J,.j � �

..ı..... t; � J..4! 4 � ts:l l .J I,; J..4) 1

Jl ö.,AJ4 LA c_l _.ı>- 1 � J _, � )' I · . ıı::-J ö r': i l.,. . ı � u-ı . � I L. � ı� . ı c_,.-.. 1 - � l \ J I .r-4'• \.._; \; ö y• (.)"' ı; ı:.r r u-(.)7 j&-\AJI � r-l }J �t J&-L; l.:..A Lı. .J\5 W ö_,y. _,,. ö _,Ali � r-l � .Jl J::i �.ll .J �i J..4) 4 � .. -? l.:..A ı..,. .J\5 w l�y. _,,. J J..4) 4 � J JJ'l l ö.,Wı J ö.,AJ4 ö_,y. _,,. � J y.a.ll.J � I •



� J J..4! 4 � I _,y.Y. � .. ı-;\r ı ,:r � JJ\r ı .!l_r-JI . Cr!J 1 ,:r � l:.5 LA J 1 � fo � L.a.l 1

"

..,..J �_,la...) J li

ı.)s- J� c:>t c:> W/U W' ı./".J W,:;..... .. �\t ı./" l>_,� ı.J JWl.J

�_), ı.)s- � l+i�� ö..1.>-l.J �I �_), ,:r ..1.>-l.J J5.J .:J lil.,4....1 1.J .ıJ>ly.JI .:J l....tl.... l.J l>_,� ı.>;t � l>_,� �\5 c:> l � (jt �1 1.+i�� ö..1.>-l.J JlWI l.lı ı.)s- .:J� _,.a.J I

c:ıt c:>W/U.J '-:-"l.::l l

,,

.. �t ""' �_,�_,,. c:>lifo. .;'>y.Jl_J .Jl.,4....1 1 c:ıt ��_J l+i�� ö..1.>-l_J

,:r

�Jl> �Y- (jt ��_J ı ;�_,,. l.lı c:>fo. u--:1 � l+i�� ö..1.>-l_J

l+J ı.r41-I y. � 1 ,:r ı.r41-l.J İ� ..� ı./' �l:JI .;>-\ti cl\;.J .ıJ>y.JI

,.

418 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

Ne cevher göreli olan feylerin unsurudur ne de bu feylerden biri cevherin unsurudur. Tefsir [ 4 77] [ İ skender demiştir ki:] Bu kuşku, bu sanatın baş tarafların­

da ortaya koymuş olduğu bir kuşkudur, fakat burada onu çözümle­ mek için tekrar bu kuşkuya dönmektedir. Söz konusu olan kuşku, on kategorinin ilkelerinin ve unsurlarının tek bir unsur mu yoksa çeşitli unsurlar mı olduğudur. O öncelikle onların kendisiyle bir ol­ duğu ciheti vaz'ederek başlamakta ve demektedir ki; on kategorinin 10

illetlerinin ve ilkelerinin, her ne kadar çeşitli şeyler için olsalar da tenasüp/nispet yoluyla bir oldukları vaz'edilmelidir. [ 478 ] Mutlak olarak bir ve aynı olmasının ve farklı farklı olması­

nın mümkün olmadığı açıkça görüldüğünden onların bu iki sıfatta vaz'edilmesinin gerektireceği muhalleri zikretmeye başladı ve [dedi 15

ki:] •Bir kimse kuşkulanıp 'cevherlerin ilkeleri ve unsurlanlustukus­ lan, gDreliler ve kategorilerden her biri bunun gibi bir ve aynı mıdır' diye sorabilir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onlar tevatu ile değil,

ancak tenasüp/nispet yoluyla bir olur. Çünkü bir kimse kuşkulanıp 'cevherlerin unsurları, aynıyla görelinin ve diğer kategorilerin un20

surları mıdır yoksa onlar farklı farklı mıdır?' diye sorabilir. [ 4 79] Daha sonra onların bir ve aynı olmasından doğacak im­

kansız saçmalıkları zikretmeye başladı ve [dedi ki:] "Ne var ki ilkele­ rin bir ve aynı olması saçmadır. Çıln1ııı bu durumda gDreli ve cevher, cevherin dışında bulunduğu için kendisi mevcut olmayan bir ve aynı 25

şeyden oluşmuş iki mevcut olacaktır. • [ Bu sözüyle şunu kasteder:]



,.

� l..i.tt � .J .Jl..A.J I � ıjl l ,.�'JJ v-Al- 1 .;A y.JI � .J l..i.tt.J · .;A� o.iA

�L:...a.! I o.Lı. J.,i .}

.,._Adi



ö _r..J 1 .;:., � _,A.J 1 es .) \.:-o J- .JA ı.!.L!J 1 1.1.ı. .J � ·� t:... LA r .J es � _,,..J üb;... L...ak... ı r i � ..b-l.J v-Al- ' � L...ak... ı.J es .) L:--J ı .J JLJ ı .J l J .,A: * ö..b-l.J � ./' '-:?.uı � _,ıı � \ı.Jt J İ .JlS .li ı.!.L!JI 1.1.ı. .J! Jli [ t vv]

.;:..

.Jl .JW;lli üb;... .. ��



·'-:-"1.:.:11 �� ö..b-l.J lfji �

c.;lS .J!.J _r..J I .;:.. � µ ıjl l

.:, i � � 4.iİ � ı�ı � wı ı.ı.. .:, ts w.J [ t v A] � r fa. Lo .?� .l> i J ".>lkk üb;... �.J J ".>lk k ö..b-l.J .Jfa .JW/U.J [ ! J lli] � I .:d lA l.)..b- � 4--ô .J ;f' .;:.,� l-J I

ö..b-l.J c.; lS W !.J [! �.r.] lfj�� ö..b-l.J ! .ı.l_,i �1 � c:>t J- J ;i: .J � .J İ .J W;ll .J� J1 1 fa. ö..b-l.J � '-:-" 1.:.:1 4 .;:., L...ak... l .J J l.,A.J 1 .;:., L...ak... I � .T6�1 .;:., L...ak... I .

./' üb;... ./'

r i .;:.. � _,.wı ; t...

ö..b-1.J 4--ô .J ;f' � I Jl-JI � r fa. Lo _?� ..6:.l � [ t v �]

ı.!.U�., lfj �� ö ..b- l.J cs.)1.:-o c.;ts .Jl �ı � 4.İT �1 [!Jw] � [ !�.r.] lfj�� ö..b-l.J .�t � ı:,t.).r.� .JU fo. .;Ay.Jt., .Jl..A.J I

,

.

,

,

420 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Zira cevherin ve görelinin aynı cinsin altına girmesi lazım gelir. Gö­ reliyi tahsis etmesinin nedeni, varlık bakımından diğer kategoriler­ den daha zayıf olmasıdır. Hatta bir grup onun ikinci makullerden olduğunu zannetmiştir. [480 ) Daha sonra onların bu sıfatta vaz'edilmesinden lazım ge­

ıo

lecek muhalleri zikretmeye başladı ve [dedi ki:] •Geriye kalan digu şey, genel bir şey olacaktır ve unsur da unsuru olduğu bir şeyden mey­ dana gelecektir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şöyle ki onların tümü için tek bir cins vaz'edilirse on kategoriden her birinden başka olan genel bir tabiatın mevcut olması gerekir ki o da müşterek tabiattır. [48 1 ] 'Bu tabiat on kategorinin dışında olmazsa onlardan biri

15

olması mümkündür ki o da cevherdir' denilebilir. Yine bazen cev­ herin diğer kategorilerin ve unsurlarının ilkesi olduğu zannedilebi­ lir. Çünkü onların tümü, ancak cevherde bulunur ve cevher tanım bakımından v e bunun dışındaki daha önce ele alınmış olan öncelik tarzlarıyla diğerlerinden önce gelir. Unsur/ustukus ise tanım ba­ kımından önceliklidir. İ şte bütün bunlardan dolayı [dedi ki:] "Ne cevher gôrelt olan şeylerin unsurudur ne de bu şeyluden biri cevhe­ rin unsurudur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat cevherin göreli

20

için ve yine diğer kategorilerden biri için ustukus/unsur olduğunu vaz'etmek mümkün değildir. [ 482 ) Bu vaz'dan dolayı lazım gelen muhalleri, zahir olma­

25

sı nedeniyle sessizlikle geçiştirmiştir zira açıktır ki cevherin us­ tukuslarının cevher, görelinin ustukuslarının da göreli olması gereklidir. Şayet cevher, görelinin ve on kategoriden geriye kalan diğerlerinin ustukusu olsaydı bu durumda tümünün cev­ her olması lazım gelirdi. Çünkü ustukusu cevher olan şey de

J l.,4.J I_, .;A y.JI iJ� iJİ i � .ı.;İ İ _,j � ı.i> .:..ı \l _,A.JI )l... IJ" I� � .J �j .,.;� J l.,4.JI � - � 1_,!ll .:..ı \l _,A-JI IJ" .ı.;j

�.J '-f' J L:-J I '-"° i � Lo ..,S� .l>-İ � [ t A • ] .;Ay.JI IJ" �J b:- �Y- .ı.;l ..11 �_, I��� 1.1. iJ� � l.... [!Jw] l+J �I y. � I '-"° �I_, İlP ,.� y. �l:JI _r�I .!ili_, � �_,; iJİ i � ..1>-I_, ,_,..:.:.:- l+l 41S' � -' iJİ ..11 :, _, [!�.ı:!] 45'µ 1 � 1 ı./".J ö_r..J 1 .:.ı \1_,.w1 '-"° Ö..I>- ı _, JS .r.f- ı./" t. lP ü..al l o�

.

�I o.l.. � � iJl.J .ı.; l J� iJİ JW iJlS W_, [ t A ' ] ı./".J 4:... Ö..I>- ı _, İJ _,s:.; İJi � ..w _r..J 1 .:.ı \1_,.w1 (f' �.) 6:�ı_, .:..ı \l _,A.JI )l... İ� y. .;A y.JI iJİ � ...l.i iJlS :,l .;A y.JI

1



..W4 � İ .il:.JI y. .;Ay.JI_, f' y.JI J �y Wl 41S' �lS �l i .il:.J 1 _,,. � \1 1 _, ı-A.L Lo d-s- i ..LCJ 1 � i '-"° ..1]:, .du..J ..

� I l:-!ı'jJ � 1 .;Ay.JI \1 _, ! J ü ..W 4 _;Ay.JI iJİ �Y- iJİ � � � [!�.):!] .;A � .ı. '-"° ,.� . .:.ı \1 _,.w1 )l... '-"° � �i \I _, ._j l...;ı..1.1 � 1 .JA �t \1 _,

'-' l.,4.JI IJ"

,.



I•

..

..11 �_, O J � �_,.ıı ı.ı. (f' i S>UI J L:-J I (f' .:..$...,, _, [ t A Y ] .:..ı Wk... ı _, l _?A� iJ _,s:.; iJİ i � f'y.J I .:..ı Wk... I iJİ _,... Lliı.l ı '-"° .ı.;i � L:J 1 ) L.. .J ..J l.,4.J 1 .:.ı Wk... I .>" _;Ay.J 1 iJ lS _,.!.J ..J l.,A.. ..J l.,4.J 1

_;A � 4'Wk... I Lo iJ \j 1 _?A� 41S' iJ _,s:.; iJ İ İ )l _r..J 1 .:.ı \1_,A.J1 IJ"

'

·

422

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

cevherdir. Aynı şekilde cevher olmayan diğer kategorilerden birinin, diyelim görelinin, diğerlerinin tümünün ustukusu/unsuru olarak vaz'edilmesi mümkün değildir. Zira bu durumda tümünün hatta cevherin bile göreliden olması gerekir. Yine şey, ustukuslarına çö­ zündüğü zaman cevherin herhangi bir vakitte göreliye, görelinin de cevhere çözünmesi lazım gelir. Bu durum, suret olan cinste değil unsur olan cinste lazım gelir. Aristoteles tler ki;

Yine tümünün ustukuslarının bir ve aynı olması nasıl müm10

kün olur? Zira ustukuslardan hiçbirinin ustukuslardan mürek­ kep olanla bir olması mümkün değildir. Örneğin B'nin A'nın bir kısmı olması gibi. Tefsir [ 48 3 ] Bu sözden açıkça görülmektedir ki on kategorinin un-

15

surlarının bir ve aynı olması mümkün değildir. Zira bu vaz'a göre ustukus ve ustukuslardan mürekkep olan şeyin bir ve aynı olması lazım gelir. [ 484 ] [ l skender demiştir ki:] Bu delil cedeli bir delildir. Zira

ustukus, uscukusu olduğu şeyin tabiatından olduğunda onun ve 20

ustukusu olduğu şeyin bir ve aynı olması gerekmez. Zira ustukus ve uscukusu olduğu şey bir ve aynı tabiattan olur; fakat ustukus

·-

.....ı.ı ı .uu. ı.. _,.,....., -·

1

423

..:.ı "Y ..,.w 1 ;t... (.J" Ö ...l.> 1 J ...l.>t � İJt � � ı.!l.l.lSJ ./' )"':" iJt r � 4.i 1-f ..Jl...a..J I ı.::..li �ts � L:..ak... I ./' � � � I

� ..li .. � I iJlS W �lJ ./' y.-.11 d-> ..Jl...a..J I l.J" 4JS' iJ fa ..Jl...a..J I J! L. ciJ 4:İ � ./' y.-.11 iJ� iJt r ) �Wk.... I J! 4:İ"Y

� y.

ı.Şlll �I 4:İ r j"Y 1.L.J _r.y.-.11 J! ..Jl...a..J I J . ö;_,...., .J"' ı.Şlll

ı.!l.l �J ��� ö...l.> I_, l+-:-. ..:.ıWk.... I iJfa iJf � ...AŞ �t_,

�;e .J"' ı,?lll_, I�J"':"� iJ.fo. iJt � ..:.ıWk.... "YI l.J" ...l.> I_, "Y _, 4.it . � � � iJfa T iJt L. 41_;:...ı ...l.> I_, ..:.ıw.ı......"Y I ı:r-

,

.

..:.ıWk.... I iJ fa iJl � � 4.il J_,All l.L. _r. U; [ t AY'] iJl � _,.ll l.L. r � 4.il ı.!l.l�_, � l.i:.-1_, L:..ak... I _r....1 1 ..:.ı "Y ..,.WI � l.i:.. I J � � "Y I ıJ" �_r)IJ � "Y I iJ� -

r � � 4.i l,İ �� ıŞ' �I o.L. iJ! J� ;J.:S:..... \1 1_, [ t A t ] y. iJ� iJl �I J y. �lll .. �I � l.J" � "Y I iJlS iJ! � "Y I iJl ı.!l.l�_, � l.i:.. I J � �I J y. ı.Şlll .. � IJ .

� "YI � ö...l.> I J



.

l.J"

�I J

y.

�lll .. �IJ .

.

y.

,,

424 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bu tabiatta basittir, ustukustan oluşan ise mürekkeptir. Bu söz­ den lazım gelen yalnızca şudur: Eğer ustukus onlardan biri ise ve onların tümünün ustukusu olarak vaz'edilirse bu durumda ustu­ kusun ve ustukusun kendisinden olduğu şeyin bir ve aynı olması gerekirdi. Bu ise sözün zahirinde verili bir şey değildir. Bu nedenle [ İ skender demiştir ki:] Belki de bu sözüyle şunu murat etmiştir; eğer bütün kategorilerin ustukusları, kategorilerden başka mevcut olan bir şey olursa onun için de bir ustukus gerekli olur. Çünkü ustukusu olan her mevcutla ilgili olarak ya söz konusu ustukusun/ ıo

unsurun da bir ustukusu vardır veya ustukus ve ustukustan oluşan şey bir ve aynı olur. [ 48 5 ] İ skender' in zikretmiş olduğu bu şeyler de ceddi deliller­

dir. Zira her mevcudun ustukustan olması gerekli değildir. Çün­ kü her mevcut ya ustukustur veya ustukustandır. Ne var ki her 15

mevcut bilfiil olarak vaz'edilirse ustukustan oluşması zorunludur. Eğer bütün ustukuslar bilfiil olursa bu durumda her ustukusun da bir ustukusu olması lazım gelir ve bu sonsuza kadar devam eder. Veya ustukus ve ustukusun kendisinden olduğu şey bir ve aynı olarak vaz'edilir. Bunun çözümü meseleyi şöyle vaz'etmektir:

20

Bilfiil olan şeylerin bir kısmının ustukusları bilfıildir bir kısmının ise bilkuvvedir ki işte bu mürekkeplerin ustukusları olan basit cisimlerin halidir. [ 486 ] Themistius'a gelince, biz onun bu faslı başka bir şe­

kilde tefsir ettiğini görüyoruz. Zira o şöyle demektedir: Eğer 25

on kategorinin onlardan başka olan tek bir ustukusu ve un­ suru olursa bu durumda kaçınılmaz olarak ya onların dışın­ da olur, yani onların üzerine yüklem olur veya onlara dahil olur,

i.:,lall � ı.. _,,... IS c:>l 4iİ J_,.all I� �I J .)y. y JS c:>� �I �İ J c:> fo. c:> İ �J ..:..ı )l _,A..J I .)ı)

�)il c:> fo. c:> İ L. !J �ı �)i l ..!ll .ll c:> fo. c:> İ \.. � · � 11.. ı J � �)i l � '-:?.ll l J 4iİ ..!ll .) J

4:} � �

�j J..c.5:.... )1 1 o_?.) '-:?.ll l l.lAJ [ t A o ]

\.. l .)y. _,.. JS c:> IS -l ! �I � c:> fo. c:> İ .)y. _,.. JS r � � � J-.Al 4 y. _,.. JS cJ İ c::!' y. cJ İ )1 ! � 1 � \.. !J L:.Ala..... I r _;l J-.Al 4 ..:..ı Wla... )1 1 � ..:...; IS c:> � ..:..ı Wk... I � c:> fo. c:> İ

\ •

.)

�� .r):- J ! ..!ll .l .r>-! c:> İ \.. � � ı �I J5::J c:> fo. ıJ İ � 11.. ıJ � �)i l � '-:?.ıı ıJ � )i l c::!' Y- c:> i L.! J �Wla... I \.. 4:... J-.Al 4 � I .. l:-!ı� I c:> İ c::!' y. c:> � � l.lAJ � I �I r 4 � I J l> ı.Ş> o.lAJ ö .,.al 4 ı.Ş> \.. 4:... J J-.Al4 . 4:S_,..J 1 ..:..ı Wla... I

\ O

I.,!'

J..a.Al l l.lı � o� Lil,9 1.l"r.k-- L; \.. İJ [ t A ı] _,,. �J ..l> IJ �I _r.JI ..:..ı )I µ c:> IS c:> ! J� 4iİ ..!11 .)J .;>İ �

ı.fa

4-:i �b Ji � � � '-:?i 4:... L:;-)l>- c:>fo. c:> i � ')Ü u.�

, ,

426 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

yani katego rilerden her biri onun üzerine yüklem olur. Bu yüz­ den eğer onların dışında olursa bu durumda ortada cevher ve diğer kategorilerden önce gelen bir şeyin bulunması lazım gel ir. Eğer onlara dahil olursa mürekkebin basitin üzerine yüklenmesi gerekir, yani mürekkep olanın , kendisinden mürekkep olduğu şey üzerine yüklenmesi doğru olur. Buna göre şey, unsuru üze­ rine yüklenir ve onlar bu anlamda bir olur. Hatta böylece hece, kendi unsurları olan kendisinin parçaları olan sesli ve sessiz harflerin üzerine tasdik edilir. İ şte bunu kastederek; •örneğin ıo

B'nin A'nın bir kısmı olması gibi• dem iştir, yani örneğin A sessiz

olandır sözümüz gibi hecelerle birlikte olan lafızların durumu da ayn ı şekildedir. İ skender tefsirinde b u sözleri daha sonra yorumlamaktadır. [487] Yine başka bir nüshada •Yine tümünün ustukuslarının 15

bir v e aynı olması nasıl mümkün olurr ifadelerinin yerine şu

i fadeler yer alır: -Yine aynı şeyin, tümünün ustukusu olduğu na­ sıl sôylenebilir7• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira mevcut ismi,

onlardan müşterek olan bir unsura delalet ederse bu durumda o , aynıyla onlardan her birine delalet edecektir ki onlar da un20

surların kendileridir. Aristoteles der ki;

Yine 'bir' ve mevcut gibi makul ustukuslardan da değildir. Zira bu ikisi, mürekkeplerin her birinde mevcuttur. Onlardan hifbiri ne cevherdir ne görelidir, fakat zorunludur.

'\;- r:". o.!

� \a

f

o.!

\. i ..

\a

(•

t.

� c_._ .. . ....

·�

1s C.·

.

�· �

ı;:,

� �

� t �'ı · \a

.t

): l

t "' ·�t . c... ·.ÇC""" (t[ •_, [ -[, i� f · : '\ r �-r. � r{ � (� � � � f ı;- I_, ')IJ .ı..i l �.)_, � � -l>IJ ,.� � _, � J .. �I �� � l�IJ � �_,.JI_,

"

430 1

Metajizjk Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[ İ skender demiştir ki:] Çünkü •onlardan hiçbiri ne cevherdir ne gfJ­

rtlidir, fakat .torunludur• sözü bu söze tabidir. Zira onun kelamı ustukuslar hakkındadır. Ona göre, •onlardan hiçbiri ne cevherdir

ne gfJrelidir, fakat .torunludur• sözünün anlamı şudur: Eğer 'bir' ve mevcut, cevherin ve görelinin ustukusu olursa ve yine ustukus ile ustukusu olduğu şey bir değil ise bu durumda cevher, göreli ve diğer kategoriler ne 'bir' olur ne de mevcut olur. Onlardan hiçbiri 'bir' ve mevcut olmaz ise yani onun 'bir' olması ortadan kalkar ise ne cevher ne göreli ne de geriye kalanlardan hiçbiri mevcut olmaz. ıo

Çünkü gayrimevcut madumdur, fakat 'bir' isminin bütün hepsine tasdik edilmesi zorunludur. [O demiştir ki:] Bazen •.tıra onlardan

hiçbiri ne cevherdir ne gfJrelidir• sözünün 'bir' ve mevcut hakkında olması mümkün olur ki o da bir kimsenin bunlardan birinin ustu­ kus olduğunu kabul etmesi durumunda söz konusu olur. Zira bazen 15

bu ikisi ve bunlardan oluşan şeyin bir ve aynı olmaması için bu cinslerden birinde olmamaları ve bu cinslerden her birinin 'bir' ve mevcut olmasına ihtiyaç duyulur. Bu sebeple 'bir'in durumu buna benzer değildir, yani onlarda bulunan bir gibi değildir. Mevcut da böyle değildir. Ne var ki 'bir' ve mevcudun, on cinsin dışında bu-

20

lunması mümkün değildir. Fakat bir şey mevcut ve bir ise bunlarda bulunması zorunlu olarak gerekir. Zira eğer ustukuslardan oluşan şeyler cevher, nicelik, nitelik veya geriye kalan diğerlerinden biri olursa yine ustukuslar da onlardan başka olursa bu durumda bu şey­ lerden hiçbiri mevcut olmaz. Ne cevher ne nicelik ne de geriye kalan

25

o şeylerden bir şey mevcut olur. Fakat bu zorunlu olarak gereklidir.

'J,, _,.y..1 1 'J 4:... 4Jfo. ·� 'J,, �t .!fü,, ı J _,i ı:ıi ..!.U::ı,, J li .::..ı L....lü.... 'J 1 J ya v "j.S ıJ t ..!.U::ı.J J _,A.! 1 I J.+l t! l; ya J \....W I

� li u.. 'J .J 1 _jA.r. 'J 4:... "if' ...,-).J 1 J} ,_;,... ıJ ! J �.J ıJ IS_, ...J L..W ı _, J"'� ._,..k.L 1 .).r. r-l ı _, ..l> l _,l 1 ıJ IS ıJ !.J )....;a.­ ...J L..W ı _, J"' y.J lj ..l> ı _, ..,-kL 1 J ya L. .J ya ...,-) ..,-kL 'J 1 lf:... "if' � r--1 ıJ!.J ı;.r.Y' 'J_, 11.-1_, � ..,--:l .:..ı 'J _,A..J I )L.. .J � 4:... ..l>I_, � r--1 ..l>I_, ..;t � �) ı:>! '-:?i ı;.r._,,.. 'J_, 11.-1_, .).r.rJ 1 y:i;- ıJ 'J .::..ı 'J _,A...l 1 J 4 'J .J ...J L..W 1 'J .J J"'y.J 1 'J ı; .r.Y' Jü - � Js- J � ..l>l_,ll t""" I ıJfo. ı:>İ _,k....:&.. � r _,..u.... ya 'J_, _,..r. 'J 4Jfo. 4:... •if' 'J,, �t ı.!.U::ı_, ıJ} ıJ fo. ı:ıi � ..ü_, .:,r..l.aı ı.r � ı:>İ 4JWl Jü ıJ ! .).r.r-l l.J ..l>l_,ll J J ü �! JU.. .. 1.:-!ı\j ı _, ı..... lj fo. 'J L..$1 ıJ � � .Ü .:r. .l.aı ıJt ı.!.U::ı.J ..,-kL 1 ya a.l.aı ı.r ..l>I_, J t;fo. 'Jİ J! � ..l>I_, .. if' 4 ı:>fa � I •

� 1 IJ.+l _, .).r.Y'.J ..l> ı _, V"' �'J 1 a.l.aı ı_r ..l> ı _, JS'.J V"' �'J 1 a.l.aı ..}- l>.ll İ J \;.J 1 ı_r l.l.aı � Js- ıJ fo. ..l> I} 1 'J - I ..l> I} IS � -

� J l>- .).r.r-l l_, ..l>l_,ll ı:>fo. ı:ıi � .r.f- ..;i 'J! .).r.rJI 'J_, 11.-1_, ı;F-"Y' .. if' ıJIS ıJ l öJ.J� � � ö_r-JI V"'�\j ı (f .::..ı l....lü.. 'J I ı.r � I ,.1.:-!ı '1 1 ..:...i lS ı:>! ..;i ı.!.U ::ı_, a.l.aı J ıJ fo. ı:ıt

ı_r "if' _,i �l.J � l.J J"' y.JI � J"'y.J 1 'J 1; .r. .J"' ıJ fo. 6..İ..aı ı.r .. if' )' .J � ı,; lA y:i;- .. 1.:-!ı i L....lü.... 'J 1 öJ.J� rj'J ..!.U::ı � 4:91.:JI .. l:-!ı'11 .!ili ı_r "if' 'J_, �I 'J_, ..:...i lS_, 4:91.:JI

\ .

,•

_,>'1 1 .!ili

.::,.ı

T



432 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Zira ustukusların mevcut olan şeylerden olması zorunludur. Eğer onlardan biri mevcut ve ' bir' olursa bu durumda da bunun kate­ gorilerden birine dahil olması zorunlu olarak gerekir. [ 4 9 1 ] İ şte İ skender' in bu fasılda söylemiş olduğu şeyler bun­

lardır ve onun bu fasılda ve öncesi hakkında söylediklerinin özeti şöyledir: Eğer on kategori, unsuru ve ustukusu olan tek bir şeyde, diyelim ki bu 'bir' ve mevcut olsun, müşterek olursa yine 'bir' ve mevcut yalnızca on katego riye delalet ederse bu durumda bu kategorilerin unsurları sadece ve sadece on kate10

gori olur ki bu da imkansız bir saçmalıktır. Çünkü ustukusun ve ondan oluşan mürekkebin aynı şey olması lazım gel ir. Yine ' bir' ve mevcut, nefsin dışında varlığı olmayan külli şeylerdir. Ö zetle 'bir' ve mevcut, mürekkep olanların yani on kategorinin her birine delalet etmezse kategorilerden her biri gayrimevcut

15

olur. Çünkü mevcudun delalet etmediği şeye, gayrimevcut de­ lalet eder. Buna göre ortada ne cevher ne nicelik ne de n i telik bulunur. Fakat bunlar zorunlu olarak mevcuttur. Bu yüzden 'bir' ve mevcut bunların ortak tek bir tabiatı değildir. Onlar katego­ rilerin her birinden başkadır.

ıo

Aristoteleı der ki;

Bu yüzden bütün hepsinin ustukusları bir ve aym şey değil­ dir. Söylediğimiz gibi onlar bir şekilde bir'dir, bir şekilde de değildir. Örneğin hissedilir cisimlerin ustukusları, belki suret olarak sıcaklıktır veya başka bir şekilde adem olan soğukluktur.

c...,,ı..ı ı -l"! ı.. �

1

433

ö,)y._,.JI Jy\' 1 ;r ..:.>l....laA.... \' 1 1.Jfa ;; i öJJrP � ..U 4.iİ ı.!..ll � J

1.lı 1.Jfo. ;;t ÖJJrP � .ili ıl>.ıJJ ı;y. _,... 4;.o ·...? 1.JlS ;;� . ..:.>\'_,A....1 1 ,:r ..l.>IJ � �I ,)

\.. �J j..\'_,A....1 1 \' ! ..:.>\'_,A....1 1 o .lı ..:.>l....laA.... I ;;_,>.; \Fİ �İJ ..l.>IJ • if' �_,.JIJ �\F i 1.Jfo. ;;i r)! 4.i� J t-..

� .ili _r..J I ..:.>\'_,A....1 1 � \' l 1.J \' � � ,)y._,.JIJ ..l.>1)1 1.JlSJ

4.:...

(_J l>- ,)y.J � � � I �I J.J"'� l ;r w ,)y..,.JIJ ..l.>1)1 ;; � ,:r ..l.>IJ J5 � ;;\'� \' ,)y. _,.JIJ ...l>- 1 )1 1.JlS �4J �I

,)y. _,... .r.f- ..:.> \' _,A....1 1 ,:r ..l.> 1 J js::i _r..J I ..:.> \' _,A....1 1 � İ ..:.> �_,.JI \' l.:.A LA �y. ')U ,)y._,.JI .r.f- � J� ,)y._,.JI � J� \' \.. ;;�

,)y._,.JIJ ..l.>1)1 � �_,; 1.Jİ )a...A.e � W \'J � \'J .I"y. . ..:.> \' _,A....1 1 ,:r ..l.>I J J5 .r.f- ı./" o l+!

�_r.,. ö..l.>IJ �

J_,ii W" 1.JfaJ l+i�� i.l>\_, �t � �Wü.... 1 1�1 ı.:-..:li

r ��I ..:.> l....laA.... I 41_;...ı � � Le y.; ,)s-_, Le y.; ,fa ö.l>IJ � r ..WI ;l� li _,>-İ y.; ,fa L.. 1J Jl-lli iJ_,....J lS L.. 1 4J t..._,_,...J I ..

,)

,

·

"

434 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Maddeye gelince, o kuvve halinde bu ikisidir; ilk ve bizatihi olandır. Cevher ise bu feyler ve bunlardan oluşanlar ve bu il­ kelere sahip olanlardır. Eğer sıcaklık ve soğukluktan bir olan bir fey varsa, örneğin et ve kemik gibi, o halde bunun zorunlu olarak onlardan başka bir şey olması gerekir. Bunlar bu ustukus ve ilkelere sahipken diğerleri başkalarına sahiptir. Aynı fey onla­ rın tümüne söylenemez, fakat onların birbirlerine kıyaslanması eşittir. Örneğin bir kimse derse ki, ilkeler üçtür yani suret, adem ve heyilla; fakat bunlardan her biri cinslerin her birinde farklı ıo

farklıdır. Renkten beyaz, siyah ve basit yüzey; lfık, karanlık (ve) havadan da gündüz ve gece (oluşur) . Tefiir

ıs

[492] On kategorinin ilkelerinin bir ve aynı tabiat olarak yani eşit-anlamlılıkla söylenen bir tabiat olarak vaz'edilmesinden lazım gelen imkansızlıkları ortaya koyunca [dedi ki:] •Bu ytızden bııtıln hepsinin ustuku.slan bir ve aynı şey değildir. • [Bu sözüyle şunu kas­

teder:] Açıkça ortaya çıkmıştır ki on kategorinin unsurları, mevcut isminin tevatu ile söyleneceği şekilde bir ve aynı şey değildir. [493] Kategorilerin unsurlarının mutlak olarak bir olmadığını 20

2s

açıkladığından ve yine onların ilkelerinin mutlak olarak farklı ol­ madığı, fakat araz kategorilerinin cevher kategorisiyle kurulduğu ve bazısının bazısından önce geldiği kendiliğinden bilindiğinden üçüncü bir ciheti ortaya koymaktadır. Ö nceden vaz'etmiş olduğu bu cihet doğru olan cihettir ve buna göre onların ilkeleri tenasüp yoluyla birdir. Buna göre [demiştir ki:] ·soyledtgtmtt: gtbt onlar bir şekilde birdir bir şekilde de değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:]

.. .... .. ..ı..ı ı ..uu. ı.. r.-"'

1 435

.JA W i.)WI L.t_, 1r l � I_, ıJ� ,.� ıJ\S ıJl.J l+I Cs,)l:--J I o .l.. � I ı./"-' .ı. 1r � ı_, .. �'il



-4i .ı'6_,.JI

L.t_, �I� J_,t ıJl.l.. i.,.aJ4



.li ıJfa l.. ıJl dl �_, � I_, � 1 4.1_;:.....ı ,)J � I_, J 6..l l

t..t_, es,) ı.:.._, � Wü.... ı ı.16 -4i .41 t..ti ı.!lli .r.'> _rT ı;_:. ı:>� ı:,t . . 'i I � 1 . 1 I_, � .Jklfa. \ı _,.a.. ,)y:- ,,.J I ('""' \ (J� ı_i> � \�\_, ı;_:. _r...J I

.:.. "Y _,.wı .:.. Wü.... I � �İ

� W_, [ H Y'] ü1:>.... � .)ı.:.. iJ fa � �i � ..J_, � ı ır �i (J\S_, J ')U.k � _, _,,,. � , 4.l � � -"" �ı f "':/ ı .:.. � _,.a.. � J ')U.k

--l>- 1_, �Wü.... 1 ıJ fa ıJİ � � �İ

_,,. _, � I _,,. t.1 .ll l 1.!.J\!ll [ J lli] '-:-" l::.! 1 �� i..l> 1 _, !

[ı�_r.]

4.1

r ..l.A::.A

�,) 1.:-o İJ _,s _,,. _, \ı _,i �_, ı.1 .ll 1 � L. � J.s._, L. � J.s. ö..l>I_, 4/" J .,,Z L.S ı:>fa_, �

}4 Jİ � ı)s-

�İ

\ O

436 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Onların mutlak olarak aynı olmadığı ve mutlak olarak farklı ol­ madığı açıkça ortaya çıkınca bu durumda onlar bir cihetten bir'dir başka bir cihetten ise 'bir' değildir ki işte bu tenasüp yoluyla 'bir' olmak demektir. [ 4 9 4 ] Daha sonra bütün kategorilerde tenasüp yoluyla söylenen

cevherlerin unsurlarını açıklayıcı bir örnek verdi ve [dedi ki:] •ör­

ıo

15

20

25

neğin hissedtltr cisimlerin ustukuslan belki suret olarak sıcaklıktır veya başka bir şektldt adem olan soğukluktur. Maddeye gelince, o kuvve halinde bu ikisidir; ilk ve bizatihi olandır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bunun örneği şudur: Açıkça ortaya çıkmıştır ki cevher­ deki ilkeler iki zıt ve bir mevzu olmak üzere üçtür. Zıtlardan biri­ si suret ve meleke gibidir diğeri ise adem gibidir. Suret gibi olana gelince, o bazı unsurların yani ateş ve havanın sureti olan sıcaklık gibidir. Çünkü bu nitelikler onları meydana getirmektedir. Adem/ yoksunluk gibi olana gelince, o da yine bazı unsurların yani toprak ve suyun sureti olan soğukluk gibidir. Mevzuya gelince, o öncelikli ve bizatihi bilkuvve olan bu iki zıttır. [ İ skender demiştir ki:] Bura­ da ademi, bir cihetten cevhere dahil etmiştir. Çünkü soğuk olan, ki bu soğuk cisimlerde sıcaklığın ve soğukluğun ademidir ve onların cevherlerini meydana getirir, onlardaki cevherlerdir. Bu durum kendisinde arazlar olarak bulundukları şeyin durumunun aksidir, yani soğukluk ve sıcaklık türlerini meydana getirmedikleri şeylerde cevher değildirler. Ne ki onların türlerini meydana getiren, örneğin müteneffı.steki nefs gibi başka kuvvetlerdir. [4 95) [Aristoteles daha sonra der ki:] •cevhtrisebuşeyltrvebunlar-

dan oluşanlar ve bu ilkelere sahip olanlardır. • [Bu sözüyle şunu kaste­

der:] Bunlar cevherin ilkeleri olduğundan ve cevherin ilkeleri de cevher olduğundan bu durumda cevher ismi bu üç şeye verilir. Kastettiğim,

·-

.....ı.ı ı .ı..... L. .r--"' •.

1

437

ö�IJ i.ıfo J')U. k � 'iJ J')U. k ö�IJ � �İ � 1.) 1.J . �l;:JI �� �ı_,ıı y. lhJ 1.S .;>- İ � ö�IJ .r.f;- J Lo �

if 1 �lp.JI ..:.. L..lü... I ı./" Lo 4.) � J� �İ � [ t � t ] r 4'il ..:.ıL..lü... I 41� [ıJW] ..:.ı'i_,.A..J I � J � � JlA.i

r ..wı ,,; � li .;>-T r ı.P Lo!J ;6Jli ö;,..-J lS ı... 1 ..LJ t...,,_-J ı i.ı İ � b Jl!.o [ı�_r.] �ı�_, J_,t i.ılh ö.,,AJ 4 -"' W bWI Lot_, i.ıl..wJIJ f:r'1' _,..J I J i.ı l..wJI �� �İ � ..l.i � p.JI J ı:s.)�I

ö;l.rJ\SJ o;,,..aJ lS '-ı?.uı ı... t r ..uJlS .ı>-� ıJ 4Sl...l ı _, o ;,,..aJ lS w�t oh ..:,.j\S .) l .. 1_,.JI_, ;l:J I ı.r l ..:.ıL..J.ü... 'i l � ö;_,..., ı.ş"' if l ö;_,..., ı./" if 1 öJJ.)\SJ r ..uJlS if 1 LoİJ 1+1 ��I ı./" ..:.ı�I

,.

y.

'-ı?.Uü f:r'1'_,...l l LoİJ .. wıJ �;�I c.r t ..:.ıL..lü... 'i l � �t r ..WI � ..l.i .,, ıJW I.,, r-tJ I 41 ;....ı

..u _,.::; _,.,.:.. i _,.,.ı yı:- ı.:..,; \S iJl.J [ !�_r.] � .;:f- ?T � iJfa..1 1 iJ\ı o.L. J� � LAJ� iJ fa iJİ �ı _,.; �I r �\ı ı

iJfo. iJt o.L.

l.T'

İJ � iJ fa

ı.Ş .l.! 1 ,. � ı � iJfo. iJİ

J ı.::..-:l �_;ıı ���ı iJİ w ..1"-! iJİ �ı ) ..; ts.,, iJ fa � ı.,? .i!I ..::.> l:SrJI J � � ..bsL:-JI ; � J. ö-l>-1.J � _,Al�I � O)� � 'Ü; �





J lfjİ .!il.>_, '-:-" l:.::l 4 ö-l>-1 _, � LA� r." � �_;) 1 LA�-'=""_, IJ' �rJ 1 c..İ -' �_,A � 1 •� L.a.:..J 1 J _,..al ı _, J _,\ı 1 J .Jo:+l I ..bsL:-J 1

'"

4:5'rJ 1 J_,...al 1 J .r.i Js- ..bs L:-J 1 J � 1 ö _,Al 1 ..bs L:-J I ts� L:-o iJ! J� iJİ � �_,.ıı 1 -4:-i )_,..al ı o.L._, y l..:.l ı _, �_;ıı . ö-l>-1_, ı.,/' L _,-...J I _,Al�I

J_,...al 1

IJ'

� L. ..::.> � _,.wı )l.... J � Y- Ji �t iJ \S w_, [ t w] '°4i .i+J L.ti !Jli lfj�� ı.,/' ı.,/' ı.::..-:l .J _,A�I J � I ts��I o..\+i _,.,.ıy.-.LI Leli [ ı�_r.] ?ti ?\ıı L.t_, ts � y.,, ..::.> l..Jü... I ı.I" _,.,.ı y...1 1 I � L. L.İ_, ts� y.,, ..::.> l..Jü... l l+! ı../' LAl.i� � � I _,.,.1�1 o.L. •



·!.+! � _,.,.:..i JYİ � L...ki... ü _,.,.:.. \ı ı J_,..\ı ı

IJ'

,,

440 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (/\)

[ 49 8] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Aynı şey onlann tılmil­

ne soylenemez, fakat onlann birbirlerine kıyaslanması eşittir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Aynı şey onların tümüne söylenemez yani cevherdeki bu üç şey diğer kategorilerin de ilkeleridir ama bunlar, onların varlığına sahip olmayıp sadece mukayese ve nispet cihe­ tinden onlara sahip olurlar. Yani araz kategorilerinin her birinde cevherin ilkelerinin cevhere nispetine benzeyen bir nispete sahip ilkeler bulunur. Bu onların tabiatlarının aynı olması anlamında değildir. ıo

[ 4 99] Daha sonra bu mukayesinin tümü için genel olduğunu

örneklendirerek [dedi ki:] •örneğin bir kimse derse ki; ilkeler 'llçtılr yani suret, adem ve hey4lı2, fakat bunlardan her biri cinslerin her birinde farklı farklıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onların ilke­ 15

leri, tenasüp yoluyla birdir dememizin anlamı şöyle dememizdir: Suret, adem v e heyula on kategorinin ilkeleridir, fakat cevherin suret, adem ve heyulası diğer her bir kategorinin suret, adem ve heyulasından başkadır ve yine bunlardan birinin olan diğerinin­ kinden başkadır. [500] Daha sonra bu ilkelerin nitelikte bulunmasına örnek verdi

20

25

ışık,

ve [dedi ki:] •RenJıten beyaz siyah ve basit yilZey; karanlık (ve) havadan da gılndaz ve gece (oluşur).• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ö rneğin renklerin suret ve adem yoluyla ilkeleri beyaz ve siyahtır. Kabul edici heyula yoluyla ilkeleri ise bilkuvve bütün renkler olan basit yüzeydir. Gecenin ve gündüzün suret ve adem yoluyla ilkeleri ise ışık ve karanlıktır. Kabul edici heyula yoluyla ilkeleri ise bilkuvve aydınlatıcı ve karartıcı olan havadır. Bunun sadece yakın ilkelerde olduğunun anlaşılması gerekir. Uzak ilkelerde ise cevherin ilkeleri­ nin bütün hepsinin ilkesi olduğu söylenebilir.

......ı.ı ı ..w. ı.. •.

.r.-A' ·-

1

441

45.J W � � � l+.\S 4:İ I � Jlft ı)f L.f.J ( ! Jü �] ( t � A] � I �')\!.ll o .ı... ıJİ �İ 1� l+.\S 4-:i J lft ıJİ Loi,, [!�.r.] �LWI

� �_;ıı �. i ��� ..:.ı� _,Lll Jl... l>,) � � . _,...� , ı.). �l.J �LWI � � l>,)l:--J I o .ı... � �.i W! � � ,) _y>:-r-! l+:J ! � Lo l>,)l:--J I ıf � l f-\'1 ..;., � _,i.o ıf ..1>- l.J JS J �y. 45 İ . ö..1>-I,, ı.16 �� c:,i � _,... �I J! _,... �l l>,)� �

..!fü

[!JW] � 95 �LWI o .ı...

��

.l> İ � [ t � �] J .J::+ll.J r ..ı.JI,, ö;�I 45T �')U C:S,)l:--J I ıJt ıJL...i l Jli ıJl 41 � [!�.r.l v-ı�'iı � ..L.>l.J JS � � .ı... � ..L.>l.J JS ı:ı t � 1 •

ö;�I ıJl J _,.a; ıJİ J!.o .JA "-:-\.:.::.1 4 ö ..1>- l.J � ,) � ıJl L:.l _,i � .J r ..w ı ,, ö;�ı � µı ..:.ı�.,wı l>,) � ı.16 r ..w ı ,, J_r.+!ı ,, J _,i.o 4.1 _,w � ı J _r.+! ı ,, r ..w ı ,, ö J� ı .r.f- _,... P � ı J _r.+! ı ,,

' ·

-�_;>">'.J � I .r.f- � ö..1>-l_,.I � l.J

ıJ,UI � [ıJW] �I J l>,)l:--J I o .l.A J� Jİ � [ o • • ] [!�.r.l Jh J � .ı... �.J "'.JA � ,._,.;, � � ,),,.... t �t �� I ı.16 r ..ı.Jı ,, ö;�I J!)o � ıJl_,.l� I ı:>,) � c:,i ..!.fü Jt:.. ö_,Al4 r 45 .uı �ı � ı � wı J_r.+!ı J:)o � ,, ,) ,,....� , ,, •

,._,.Al i r ..ı.Jl.J ö;�I J!)o � ; l+J l.J J:ll l l>,)�.J ıJl_,.l� I � .. � ö_,.il 4 .JA 45 .uı .. ı ,,..ı ı � wı J_r.+!ı J!)o � ,, r ")U&! ı ,, ı..İ Loi,, �_;ıı l>,) L:--J ı J .JA wı ı.ı... c:,l � ı:>i �,, �,,

. � ı:>,) �

ı../6 .r" �I

l>,) � ıJ! J lft ıJİ � ö�I

"

,.

442 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

Aristoteles der ki;

10

Sebepler sadece oluşan şeyde mevcut olmayıp, fakat muhar­ rik/hareket ettirici gibi dışardan da olduğundan apktır ki ilke ve ustukus başka başkadır ve her ikisi de farklı farklıdır. Hareket ettirici ve durdurucu şey ise bir tür ilke gibi olması bakımın­ dandır. Şu halde ustukuslar eşit mukayese ile üçtür. İlletler ve ilkelere gelince, onlar dört tanedir ve her başka şey için başkadır. İlk illet de her başka şey için başka muharriktir. Bedenin sağlığı ve hastalığını tıp hareket ettirir. Suret (ise) böyle bir tertibi olmaksızın mimarın sanatını hareket ettiricidir. Tefsir [50 1 ] Şeyin cüzleri olan ilkeler hakkında -ki bunlar madde ve surettir- konuşunca demiştir ki adem bir şekilde surettir. Şimdi ise dışardan olan ilke hakkında konuşmak istemektedir ki o da mu-

15

20

25

harriktir. Buna göre [dedi ki:] •sebepler sadece oluşan şeyde mevcut olmayıp, fakat muharrt1ı/hareket ettirici gibi dışarda.n da olduğundan açıktır ki ilke ve ustukus başka başkadır ve her t1ıtst defarklıfarklıdır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Sebeplerin tümü, şeyin kendisinden mürekkep olduğu ve bir parçası gibi olan sebepler olmayıp, aksine dışardan sebepler de mevcuttur. Bunlardan birisi muharrik sebep olup sebep ismini en çok hak eden bu muharrik sebeptir. Yine ustukus ise şeyin içinde bulunanlardan sebep ismini daha çok hak edendir. Bu durumda açıktır ki ustukus ve ilke birbirinden başka olan iki sebep­ tir ve her ikisi de farklı farklıdır. Bunu söylemesinin nedeni, sebep isminin içerde ve dışarda olana verilmesi, ilke isminin dışarda olana verilmesi, ustukus isminin ise şeyin içinde bulunana verilmesidir.

1=.,. .":::-"b lı..:. .çt: � f. !:. li\ • . ';,_ - 0 . " �ı..:. ...... ,, f T. f. . � - � f ·� f . r c�: j·� ·� · T._: �r �( fv ��. l-. �. · f 0\..- ·� �r Y. '1= r:""\� � " .c - "' C.· "--- . c. s. . y. . ( ""\ a. -� 'it. . ç . '-r° � I J!-4 \.+l J..i 'ı/ � İ \.+l �) · • l:.:11 öJ_rO J..i \.+l .r:-1 �l,i � I öJ_rO J! !l_,.,..; � I

'ı/ ôJ_rO

.r:ll»�;i J \i

� L.t.J ı:>Wl'J ıJl....i)' ü �I .��I J ı,?.ill !l_,-.JI L.Ü L.l.J �� l.. � '":"��I �p lA..U .Jl öJ_,...a.l ü �)I (J9 ya ""' ·l:.:l' 4Pl:....- .J � L. � ya �' ı:ıt ı!U�.J �Jt; ı..ıs:. ı,?.ill .ı. ,;:İ> c_J L> '-"° ya L. �t.J �l....i i ..uY- ı:>l....i i.J 4,1 ÖJ_rO

· � J.,t ya

'.

c::-J �İ � ıJİ �.r. �) '":"�� I ı:,'ı � W �İ [ o • A] lf' ..U � Lo.;ı,t • ı.r JS ıJlS I�! �! J � _ni �� J ! L. �Y. • LI - - 1 \ L... .la.1 1 J.J-A\'I ı.ş' � L...; •I ..U Y- ı)L...; 'ı/• I ı:>'ı ı.r l•. t"" 'ı/ I ı.ş' J u• _,...... JJ-A�I � L,,. ..u Jİ � öJ.ro ..U _; � ı.:-J I öJ _,...a.l l ıJİ J!-4.J ıJlS �! �� J ! L. � �J� I JWI C::- _;-. �İ � _ni � ı.:-l l Lo.; !J �) _,>i � �i ı.,l'.J öJ_,...a.! 4 �ı.J _,,. J ,,_..A..J ı .J J&-Li.1 1 � L. � 4, 1 öJ_rOJ •.r. L. � r �I ıJ ":J �� Jl .:;.. .) \$.

"



..

.

.

. ıJL...; l L. � ıJL...; )' I J �J

450 1

Metafizik Büyük Şnhi

LAM I LAMBDA (/\)

[5 09) Tüm şeylerin en uzak muharrikinin, yani ilk muharrikin

durumu, bir şekilde yakın muharrikin durumu gibi olunca ve ilk muharrik bütün suretleri hareket ettirince bu durumda açıktır ki ilk muharrikin sureti, bir şekilde bütün suretlerdir. İ şte onun "Yine

dlşardan olan sebep ise bundan başkadır ve tılmılnıln ilkidir• sözü buna delalet eder. [5 1 0) [ İ skender ise şöyle demektedir:] Bu sözü ilave etmesinin

nedeni, müteharrik olanların dışında bütün muharrikler için müş­ terek olan bir ilkenin bulunduğunu tarif etmektir. Zira bu ilkenin, ıo

müşterek olması cihetinden ortak ve uzak olduğu için mütevatı olması gerekli değildir. Çünkü ilk muharrik açıkça ortaya çıktığı üzere, ancak istikmal cihetinden hareket ettirir ve bu şekilde olanın mütevatı olması lazım gelmez. Gerçek şu ki ilk ilkede, diğer genel cihetlerden bir tevatu bulunsa bile özel ilkede bulunduğu anlamda

15

bir tevamnun/eşit anlamlılığın bulunmaması gerekir. [5 1 1 ) [Themistius demiştir ki:] t ık Muharriki zikretmesi, sadece

onun yakın muharriklerden farklı olduğunu tembihlemek içindir ve çok eminim ki sözlerinden bu açıkça görülür. [5 1 2) [ İ skender demektedir ki:] 'Mütevatı, ancak müteva20

tıdan oluşur' diyenin sözü, sadece yakın fail sebeplerde ve biz­ zat olanlarda doğru olur. Yoksa raslantısal olanlarda doğru de­ ğildir. Raslantısal olanlar, birincil kasıtla olan başka şeylerin yerine geçen fail sebeplerden oluşan şeylerdir. Onun daha önce­ ki sözlerinde geçmiş olan çürümüş şeylerden tevellüt eden hay-

25

vanlar görüşü, onun nezdinde bu cinsten olan şeylerdir. Za­ ten onun bu görüşlerinin ayrı bir şekilde araştırılması gerekir.

4-) JbJI J_, \r ı �l � ı.rıi\ı l .!.l _r-JI

�lS W_, [ o • �]

�! .!.l .r-! J_,\r ı .!.l_r-JI �lS_, '°:"'!_;J I .!.l_r-JI J JbJlS L. � Y. J � I � L. tr. .;; J � J_,\ı ı .!.l_r-JI �t � J � I �

.J"'

'5 .ll I o.lA

İ.Y'

c_Jl> .J"' L. �l-' ! J �

� J.) '5.1J1 .J"' l .lA-' . l+-:-.J J _,\'1

..J � J_,A]ı ı.ı... .)lj wı ..; 1 J� ..;� ) � )11 L.t_, [ o ' · ] .:.ılS.r-JI � .!.\ _r-- .:.ılS _r:.JI i.Y' c_)> _;>İ l� l:.A lA �i

r-- ..;t � (.)" 4:9 r )! � .!.Ir-- ..;t � (.)" t�ı ı.ı... �� ıJs- .!.l.r-! wı � w- J_,\rı .!.l.r-Jı �\r_, aı_,... �fo. �i �_, J-Jı_, . aı_,... �fo. �t r )! � ı .lSJ. _,,. L._, J � )l ı � İ�I J � .lJI �4 ölbl_,... 4-) �fo. )il � J_,\ı ı İ�I �i 4.o� � _;> İ � ölbl_,... 4-) �fo. �i_, ı.ro \;JI .!.I

,

.

.

�� sJ J_,\r ı .!.l_;-JI _.?� Wl ..;1 Jü V"" .r.k-- t._, [ o \ \ ] . J_,4)1 lh J '-:"fo.JI ..;i_, � _;J I .:.ılS_r-JI oh . v"j.S (.)" _,.,.u.;

.d- ..;İ ı)s�� lh_,

ı:)-1_,...l l i.Y' �fo. ı:)ı>l_,...1 1 �\.Ali J _,i �! J� J� )i l_, [ o \ T ]

ı•

)1 .:.ıl.1J4 � fa ı;J I J-' �_;J I 41&. WI '-:"�\ı l J � Wl " if' � _,...! �lS 41&. Lt '-:"�i (f �fa ı;ı ı ,.l:-!-\ı l ı/' -' JlA.i)l l

1f

_,A.J I 1f .1.l_,:; ı;J l .:.ıl;l�I � ! J_,i (.)" r JZ ..li _, . J_,\ıı ..l...aAl 4 _;>İ

� � 4 .)� �t � )i; J_,i J-' �1 1 .L. (.)" .� '-1"

4; .

,.

452 1

ıo

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(/\)

[ İ skender demiştir ki:] 'Mütevatı bizzat mütevatıdan oluşur' öner­ mesinde ortaya çıkan kuşku şu örnekler bakımından oluşan kuşku­ dur: Kırbaçta, dövülenin sırtında meydana gelen hiçbir şeyin bu­ lunmadığını söylemek; testerede, ağaçta meydana gelen kesme ve parçalama suretinin bulunmadığını söylemeye benzer. Ne var ki hu örneklerde fail sebepler değil aletler yer almaktayken onun sözleri sadece fail sebepler hakkındadır. Bu nedenle diyor ki testerenin yap­ mış olduğu parçalama, testereyi kullananın nefsindedir. Kırbacın yapmış olduğu incitme ise kırbacı vuranın nefsindedir. Buna göre o diyor ki; hu öncül, üç şartla doğru olur: Alette değil failde olmalıdır, uzakta değil yakında olmalıdır ve bilaraz değil bizzat fiil yapan failde olmalıdır. Aristoteles tler ki;

15

[ 1 07 l a]

20

Şeyler, bazen mufarık/ayra bazen gayrimufarık şeyler olarak mevcut olduğuna göre, öncekiler cevherlerdir. Bu yüzden onlar, sebepler olarak mevcutturlar. Eğer şeyler, cevherlerden hali olursa etkileri ve hareketleri mevcut olmaz. Bundan sonra onlar, belki nefs ve beden veya akıl ya da cisim­ deki arzu olacaktır. Tefsir [ 5 1 3) Kategorilerin illetlerinin tenasüp/nispet yoluyla bir oldu­

25

ğunu söylemenin mümkün olduğunu açıkça ortaya koyunca şimdi de cevherin bir şekilde bütün hepsinin illeti olduğunu açıklamak istemek­ tedir. Şöyle ki cevherdeki heylıla, bütün her şeyin heyulasıdır; kategorilerin heyulası ve onların sebebidir. Aynı şekilde cevherdeki zıtlar da

••

....ı.ı .. ı .Lu. ı... .r--"

1

453

..:.ıl.il 4 iJ� ı:,bl_,.JI iJ! tlsWI 4.. J.A.J I ,)s- 4-! � ı.Şlll_, J l.i .) �' _,+l; J � � \.... � if' � � .k _,_l l İJ � ı:,bl y � ı:r. lll l �I _, � I öJ_,..P � � J�I iJl J _,.a.14 4kü � l:- l � ..:.ı� i ı/' o h Jl!.ol .Jİ .!fü_, �ı J

� y. ��

ı.Şlll � I .Jl J� .!.l.l.il_, 4kWI � 1.:- \ı l J y. W! -.. "j.S_, J Y' .k _,_ı ı � ı.Şlll � ill i _, _,.!.l:.ll ._,..A; J .JA )�' � .k J _,.!. � � � 4.. J.A.J 1 o h ıJ ! J � Jfİ .k _,_l 4 � J L.,a.l I ._,..A; - I_, � ,J -'*11 ı./" _,.. � ı J � ı .J-'*11 iJİ .!fü_, � 4k •

T' �I

J � I .)l.t.,.;\ı l ı.!.U..iS_,

� ı..ş".J

..:.ı�_,A.JI .J.r.A

,,

454 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

diğer kategorilerde mevcut olan diğer zıtların sebebidir. Bunları cev­ her kategorisinde açıklamıştır ve fakat burada yeniden bir hatırlat­ ma olarak zikretmektedir. [5 1 4 ] •Şeyler. bazen mufanklayn bazen gayrtmufank şeyler ola­

ıo

15

rak mevcut olduğu.na gfJre. DnceJıtler cevherlerdir• [sözüyle şunu kas­ teder:] Burada 'mufarık/ayrı'1 lafzıyla bizatihi kaim olan cevherleri kastetmektedir. Yani dokuz kategorinin mevzusu olan cevheri kastet­ mektedir. Gayrimufarık lafzıyla ise dokuz kategoriyi kastetmektedir. Bu yüzden de o şöyle söylemektedir; kategorilerin bir kısmı mufarık bir kısmı ise gayrimufarık olunca bunlardan gayrimufarık olanlar cevher olmayanlardır, mufarık olanlar ise cevher olanlardır. İ şte bu, cevher kategorisinde açıkça ortaya konulmuş olan bir şeydir. Şöyle ki orada cevherin, onların tanımlarında alınmış olduğu ve fakat onların, cevherin tanımında alınmış olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bu nedenle cevherin onların illeti olması zorunludur. [ 5 1 5] Onların cevher olmadığını zikrettikten sonra bunun nede­

20

25

nini ortaya koydu ve [dedi ki:] •Buyıltden onlar, sebepler olarak mev­ cutturlar. Eğer şeyler, cevherlerden halt olursa etkileri ve hareketleri mevcut ol�. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Arazların cevherlerden ayrı olması bakımından cevherler onların sebepleri olarak var olur. Onların ayrı olmayışı, sadece diğer kategoriler olan arazların cevher­ den hali olamamaları bakımındandır. Zira hakikatte onlar, cevher­ lerin etkileri ve hareketleridir. İ şte buna şu sözüyle delalet etmiştir: •Eğer şeyler, cevherlerden hali olursa etkileri ve hareketleri mevcut ol�. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onlar, varlıkta sadece cevherle­ re nispet edilirler. Yani onlar kendi zatlarının değil cevherin vasıfla­ rıdır. Bu manaya ikinci bir tercümede şöyle diyerek delalet ermiştir: ı

Bu bağlam geçen 'mufarık' lafunın ıstılahi anlamda ayrıklık anlamına değil de literal anlamda bir şeyden ayrı/bağımsız olma anlamına kullanılmış olduğuna özellikle dikkat edilmelidir.

.. .... .. ..ı.ı ı .w. l. r.-"

1 455

� _,..,.pl i İJ_,s.J ..:.ı'J_,wı ;ı_,, ı.) �y._,..ıı ,)l..l.,.;�I ;ı_,, ı.) �I ı../"

.L. ljlS.l; ..!.l.l.lı .?� Y..J _,..,.pl i ..:.ı'JU.. ı.) 4. ..l.i ..:.ı'J_,wı �

ı../"

.�t.J

�J lA.. ı../"

�y .li

iJlS W.J ! J _,.ü [ o H ] _,..,. i pli l:.A L.ı. J ;l.W4 � .,; � _,..,. ı y. ""' ı.!.Ll::i � .) lA.. � JJLWI � � .J � I ..:.ı'J_,wt t_rö _,..l l � l �l.iı WlA.11 4:--- .J 4i;l4.. 4:--- ..:.ı'J_,A...l l ..:...i lS w ..; 1 J� .,... � I ..:.ı'J_,A...l l 1.1.. .J _,..,. ı y. ı../" 4i;LWl.J _,..,. ı y. � ı../" ii;LWI _,r.Ai 4i ;l4.. � :, y-:.t. _,..,. pl i iJ\ ıJ:! .lİ ..; t ı.!fü.J _,..,. pl i ..:.ı 'J U.. ı.) 4. ..l.i .. � .�t

İJ � İJ t � .J ..!.l.l.il .J _,..,.pl 1 J.> ı.) öj _,> t. ı../" ı.::..-:l .J l..ı. J.> ı.)

·�

.,..,. y.J ı

ı.) u,J4 Jl _,..,. ı r. ı.::..-:J � t _;:, w.J [ o , o] .,..,. ı plı � ljl> iJt � � �ts � ı.:.-t .ı.. �y ı.ı. � �.J � ._,..:. l _r � I iJ_,5 J:i � .J [!�.r. ] �lS..r>".J l-;Jb �_,; 'J � 4i;l4.. � ..:...i lS W !.J l+J �1.:-- l _,..,. ı plı �y _,..,. � 4i;lA.. ı.) � t ..!.l.lj.J _,..,. l y.JI � l j.6:- ._,..:. l _r� I )L,, � y 'J ..; t J:i � \J � � J,) � .ili y. .J �lS? .J .,..,. ı plı ..:.ıl ;Jb � I _,, , . , _,_ ı : wı 1..... :t. [! .ı.. .):!] ı.....�ts?.J ı.-.r.'·b J.>y "i .... , .r."" � .,- iJt ı.r. Jl..o .Jt 'J _,..,. � Jl..o .J l �t � t _,..,. pl i J! y. _,JI ı.) � \J � �l!ll �.rıı ı.) � J,) �.il i y. �I ı.ı.. .J �l .il [ !Jw]

..!.l.I:,

,.







.



.

.r

,)

"

456 1

ıo

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAM BDA

(/\)

·Bu illetler için her şeyin illetleri olan cevherler vardır. Çıinkıl in­ fialler ve hareketler cevherden başkasından değildir. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zikretmiş olduğumuz bu illetler için her şeyin illeti olan cevherler bulunur. Demek istediğim infiallerin ve hareketle­ rin varlığının, cevherlerden başkasından olmasının imkansızlığıdır. Buna göre bilinmelidir ki cevherler iki türdür. Bunlardan birincisi bizatihi kaim olan ve fakat arazlardan hali olması mümkün olmayan cevherlerdir ki bunlar arazları taşıyan cevherlerdir. İ kincisi ise biza­ tihi kaim olan ve bütün arazlardan hali olan cevherlerdir. t ık türden olanlar mahsus cevherlerdir, ikincisi ise makul cevherlerdir. [5 1 6 ] •Bundan sonra onlar, belki nefs ve beden veya akıl ya da

15

20

cisimdeki arzu olacaktır" sözüne gelince, bunu söylemesinin nedeni cevherlerin bir kısmının tabii bir kısmının ise müteneffıs olmasıdır. Müteneffıs/nefs sahibi olan cevher, durumundan görüldüğü üzere, tabii cevherlerin ilkesidir. Sanki o şöyle demiş gibidir: Bu sözden sonra deriz ki bütün cevherlerin ilk cevheri belki de nefs ve bedendir veya nefsteki akıldır veya sadece arzudur. Bununla da semavi cisim­ lere işaret etmiştir. Zira o, müteneffıs olan ve olmayanların ilkesi olduğuna göre kendisinin de zorunlu olarak müteneffıs olması ve ilkelerinin de beden ve nefs olması gerekir. 'Belki' demesinin nedeni ise durumun tam olarak açıklığa kavuşturulmamış olmasıdır. [ 5 1 7] Buna göre [ İ skender demiştir ki:] Cevherlerin her şeyin

25

sebepleri olması için, cevherlerin sebepleri olan sebeplerin, bütün her şeyin sebebi olması gerekir. Bunu haber verdikten sonra buna izafeten nefs ve bedeni zikretmiştir. Ama bu, ya ikisinin hayva­ nın sebepleri olması nedeniyledir veya özellikle bu ikisinin mufa­ rık cevher olduğuna inandığı içindir. Zira o, bu sebeple bu cev­ herler mufarık olmadığı için ne maddeyi ne tabiatı zikretmiştir.

·-

i.a..Jal ı .ı...... ı.. ..r.-A' •.

1

457

� �lS'_;-J I_, � ';JW,i':JI 1.J':J o.lA 4/" � I � jLJI • -4J.J ı./' � I jlı- l;_,5� � I jLJ I •-4J .J [\ �_r.] _,.a l�I ,,;. � � 1,.,.� .,=:-.J � ':J .:.. IS..,-11.J .::.ı ':J IAA.i ':J I f.J_,5 f.Jİ � İ _r"ly.JI � .(i l� � li .r".,=:- f.J�y _r"ly.JI f.Jİ � f.Jİ �.J .r" y.JI ,,;.

ı..rö l f".>ll J.ol-ll _r"y.JI y. l.lA.J ı..rö l f�I � � f.Jİ � � ı.J" _,-.J 1 .>"' J .J � l .J '-""' 1 f�1 � 0-" _,L.:. .>"' .J .(i l� � li .r" .,=:- .J . J_,.a-JI y. l.lA.J

"t 1.J.yı,, 4LJ �ı • .lA iJfa ..!fü � �" \.Jj t..i" [ o n ] 4:--.J � 4:-- _r"ly.JI f.J� .Jli W� � I J ö_,..!J I _,t �I

�I _r"l y.-11 İ ..l:-- \.+i İ � I .)"" t � � 1.JIS,, L4.:.=.o _r"ly.JI � J.J�I .r" y.JI f.J ! J_,A; J_,AJl l.lA � � .J J li

...;\SJ

4J

1 .

J i I� ; l.!.İ Wi.J JaAi ;.J+!.11.J �I � JW I .J İ f.J...lı.J � y. � 1 ,,;. .J 4-.A:.:..ll İ ..l:-- ..:....; IS W ...; İ .!11 � .J �.J U 1 r 1,r.-� 1 W i.J � ı.J 1.J.YI

4S�� 1.Jfa f.Jİ.J ö;.J� L4.:.=.. 1.Jfa f.Jİ �.J . t.:l:i Gl:! � � ı..! ...;� 4J \Jli

,•

'-:"l:--ıİ ı./' � 1 '-:"l:--ı� ı f.Jİ _r.>İ W ...; l J� ;� ':JI t..i.J [ o ' v] f.J _,s::J � �l:--ı İ f.Jfa f.Jİ

� I ı./' .r" 1y.J1 '-:"l:--ı� I w �lA f.J� l.. l f.JoYl.J �I _,s� ..!.ll � Jl ..JW.İ � 1.l+J ...;i .!11 �.J .ö;l.4.o _r"ly::- ı./' 4....P \>. �.lA f.Jİ � ...;� _,i f.JI� �l:--ı İ

.r" 1 y.JI



. ü;l.4.o � _r"ly.JI o.lA ..:...; IS � l �İ �l ':J.J ö�WI ':J .?� r-1 �I

' ·

458 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (/\)

[ İ skender demiştir ki:] Bu sebeple sözlerine 'belki' lafzını eklemiştir. Şöyle ki bir grup nefsin mufarık olduğunu zannetmişlerdi. Her ne kadar ona göre nefs mufarık olmasa da mufarık olan nefse kıyasla ilk surettir. Yine [ İ skender demiştir ki:] Bütün bunlarla kastetmiş olduğu şey, semavi cisimlerin durumudur. Bu yoruma göre akıl ile de semavi cisimlerin ilk muharrikini kastetmektedir. Arzu ile ise se­ mavi cisimlerdeki nefsi yani dairevi olarak hareket edenlerdeki nefsi kastetmektedir. [S 1 8] İ şte bütün bunlar birbirlerine yakın yorumlardır. Açıktır ıo

15

ki bu sözün özeti şudur: Cevherlerin diğer mevcutların ilkeleri ol­ duğunu zikredince cevherin ilkelerinin de nefs, cisim, akıl, arzu ve cirim olduğunu belirtmiştir. Burada tabii suretleri ve ilk maddeyi terketmiştir çünkü bunlar, durumlarından görüldüğü üzere, müte­ neffıs cevherlerin malülleridir. Bu da müteneffıs cevherlerin varlıkta onlardan önce gelmesi nedeniyle veya onların nefs v e bedenin duru­ munda olduğu gibi bilfiil cevherler olmaması nedeniyledir. Aristoteles der ki;

Yine ilkeler başka bir tarzda tenasüp yoluyla bir ve aynıdır. 20

Örneğin kuvvet ve fiil gibi. Ne var ki bu ikisi farklı şeyler için farklıdır ve farklı yönlerden [uygulanır] . Zira her bir şeyde bir ve aynı şey, bazen bilfiil bulunur bazen de bilkuvve bulunur. Ör­ neğin şarap veya et ya da insan gibi. Bunlar da yine sözü edilen illetlerde vaki olur. Zira suret mufarık olur ise bilfiil bulunur ve her ikisinden [mürekkep] olan da böyledir. Adem/yoksunluk ise

25

karanlık veya hasta gibidir. Bilkuvve olan ise heyuladır. İşte bu,

·-

......ı.ı ı .ı.u. Lo .r.-A' -·

1 459

v-4=JI ıJl l _pô L:} ıJt j=-9 lJ" 4LJ \J} J! JW.1 �1 1 .ieJ J Jli J}� I öJ�I � 4.i.ı LWI � o� v-4=JI �lS' ıJlJ ü.ı lA... �

r l_r.\11 _,.. t .ı..lS 1-4? �.r. JliJ ü.ıl.WI � v-4=JI J! 4..l" l:iJ 4 r l.r. )\J JJ \ı ı .!.I _,-J I JW4 �.r. J:}:.1 1 l.l.A ıfa J Jli · �J L-.11 45'_,...:....1 1 c.r t �J L-.11 r l.r.\1 1 .j � I v-4=JI ö �4J �J L-.11 J_,4.1 1 l.l.A

(J"

_,.,.l.la.llJ �

(J"



. ö) .x:... 1 ıfa

"-:'-1.)

.ı..lS

l.l.AJ [ o \ A]

ıJt .?� ..:.ıb�_,...i l J L. t.1.:-A � _,.,.ı�ı ıJt .?� w ..;t �4 "':" � tJ � IJ ö � IJ jW IJ � IJ v-4=JI � _,.,.�I L>,) l:-o

4.1_,ı..... lfjt o.l.A _,.. t lJ" � ıJlS' �! JJ\1 1 ö,)WIJ �I J� I �

,)�_,.i l .j � 4.. .il::.o 4-A:.::.J I _,.,.1�1 ıJ� 4-A:.::.J I _,.,.1�1 � . ıJ.YIJ v-4=JI .j J\.:.JlS' Jo.A.1 4 _,.,.ı� � lfj� Jt

,

.

�ı»fa..} J li

41� lfj �� ö.l>IJ 1.:-"l:.:ll c.:;,._,l, cfa ı>,)1.:-JI _r:.İ � �tJ ..:.ı lv.- cfaJ ı)� � l:J.�

ı.... �.ı,,.

c:>t �1 J-A.llJ •_,A.11

J-A.1 4 ll:> � -l>IJ ı.r �y. ı.r ı.r ı} c:>t ..!.U�J � .:ıu � Lot.J _ .:._ıı 41.rı --11 1 Jt r,._ijJ c:>W l Jt r· · iir . ..i �t .ı,,. '� ..

,.



,.

,.



.

.

ı.,f.UI_, �.ılA... ..::..; lS' «Jl J.-A.14 �_,; •.ı,...J I c:>t o.!fü_, � � I JWI 1.1.ıı_, J�I ;_,A.ILJ �_,.JI _,t 4...U&l l

41�

r ..WI_, L.+.lS'

lJ"

\ O

460 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (/\)

her ikisi olması mümkün olandır. Kendisinde aynı heytila bu­ lunmayan ve sureti bir ve aynı olmayıp farklı olan şeyler fiil ve kuvvet bakımından farklıdır. Örneğin ustukuslar yani ateş ve toprak, beytila ve özel suret insanın sebebidir. Yine dışardan baş­ ka biri, örneğin baba gibi ve bunun dışında Güneş ve felek-i mail/ekliptik gibi [insanın sebebidir] . Çünkü onlar ne beytila ne surettir ve yine ne adem ne de türdeştir, aksine mubarriktir.

Başka bir tercümede bu bölümün yerine şu pasaj yer alır.

lO

15

20

Yine ilkeler bir şekilde uygunluk yoluyla aynıdır. Örneğin kuvvet ve flil gibi. Ne var ki bu ikisi bir ve aynı olsa da farklı şeyler için farklıdır ve farklı türdendir. Zira bazı şeylerde bir ve aynı şey, bazen bilfiil olur bazen de bilkuvve bulunur. Örneğin şarap veya et ya da insan gibi. Bunlar da yine sözü edilen illet­ lerde vaki olur. Bilfiil olana gelince, suret mufarık olur ise bilfiil bulunur ve her ikisinden [mürekkep] olan da böyledir. Adem/ yoksunluk ise karanlık veya basta gibidir. Bilkuvve olan ise un­ surdur. Zira bu, ikisi olma kuvvetindedir. Başka bir anlamda fiil ve kuvvet kendisinde aynı beyôla bulunmayan ve sureti bir ve aynı olmayıp farklı olan şeylerde farklı olur. Farklı olanın örneği, insanın illeti olan ustukuslardır; beytila ve özel suret olarak ateş ve toprak (ustukuslardır) . Yine dışardan başka biri, örneğin baba gibi ve bunun dışında Güneş ve felek-i munbarif/ekliptik gibi. Çünkü onlar ne unsur ne surettir ne ademdir ve ne de bi­ çimdeştir, aksine muharriktir.

·-

� _ri �t � l;JI öJ�I_,

')I_, t.; � ')I_, �t öJ_,..o ')I_, ,).J:"' � .)1 J'WI .!.l.WI_, �I

.!lr-- J. �t er ' ı.t' \LJL.....

o.Lı iJT 'il • _,A.11_, Jo.AllS' � � J31_,�li �')I... Lo tr. �t_, iJlS' �J .�� I � ı.t9 iJ� _ri tr.-' _r� _rT_, � i-l>I_,

- llS' . ,,,. - -:: ı... ı., iJlS' ı....J.J ı.r-111 .Jt r-' -�ı ı �.J iJ l....i "� I .JLr. . ı _ : ı ı.,. ..l>I _,,ı ı � 1.Ş.l.ll_, �JlA.. �lS' iJl öJ�li Jo.Al4 Lot � � I JWI ı.t9 �t o.Lı ••

.!_



41� r ..ı.JI Lot_, � �

� li i_,A.14 Lot_, �rJ I _,t t...llal l

tf'J �'il iJfo. iJl ı.S� 1.Ş.l.ll _,,. ı.ı.. İJ� � � � I_, ..l>I_, � � � � I ı.t9 iJ W::;...

•_,Ali_, Jo.Al l İJ� _ri i..l>I_, iJ_,..o � lS'

d'J� ,_, Jl:..1 1

ı.::.ı WJ... ')il

iJ l....i 'j l

tW'

ı..s_rt_, ı..s.rt J.

o.Lı _r.P_, '":"�lS' c_Jl> � _ri � �t_, �l;JI iJ�I_,

')'_, r � 'i_, iJ_,..o ')I_, I� 'i �-' J�I .!.l.WI_, �I . 4Sr.o � ·J�4 _, L..... w

'.

·

' o

462 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[5 1 9] Daha önce nakletmiş olduğum bu bölümü İ skender'in nüshasında yine onun sözleriyle karıştırılmış bir şekilde bulmuş­ tum. Bu yüzden onu kati bir şekilde değil, kanaatlerim doğrultu­ sunda tanzim ederek naklettim. Daha sonra ihtiyatlı bir şekilde onu, başka bir tercümeden aynıyla tespit ettim.

Tefsir

10

[520] Bütün kategorilerin tenasüp yoluyla aynı illetlere sahip ol­ masının bazen mümkün olabileceğini ve bu illetlerin suret, heyula ve adem cihetinden illetler olduğunu açıklayınca şimdi de şunu açıklamak istemektedir: Yine bazen söz konusu aynı anlam, onlar için fiil ve kuvvet yönünden mevcut olur ki böylece bütün eşyanın ilkeleri fıil ve kuvvettir denilir. Zira bu ikisi de yine suret ve heyılla­ ya racidir.

15

[52 1 ] "Yine ilkeler başka bir tarzda tenastip yoluyla bir ve aynıdır. Ôrntğin kuvvet ve .ftil gibi• [sözüyle şunu kasteder:] Yine bütün kategorilerin ilkeleri daha önceki cihetten yani kuvvet ve fıil cihe­ tinden; farklı bir cihetten tenasüp/nispet bakımından aynı olabilir. Şunu kastediyor ki madde, suret ve adem dediğimiz gibi 'kuvvet ve fiil on kategorinin ilkeleridir' de dememiz mümkündür.

20

25

[522] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ne var ki bu ikisi farklı şeyler için farklıdır ve farklı yrmlerden {uygul.anır}. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ne var ki kuvvet ve fiil, farklı şeyler için var ol­ maları yönünden farklı olmak zorundadır ve yine mevcutların da onlara farklı yönlerden nispet edilmeleri zorunludur. Yani cevherin ilkesi olan fiil ve kuvvet, niteliğin ilkesi olan kuvvet ve fiilden haş­ kadır. Bu durum diğer kategorilerin her birinde de aynı şekildedir.

� �1 · J.-'*IJ öJ�I J! ı'..ı � IJ �t

w

lh ö.,.aJIJ

lf-h ı'..ı lJ ö.,.aJIJ

,fa ı:s�ı.:..J ı _,.>i e_r. �t_, ! � _,ü [ o n 1 �p� � y ..li �tJ [!�.r.1 ö.,.aJ IJ J-Al l 41 _;:....ı lfj �� ö..ı-1_, ,,/'J ;.,....l.4:.J ı � 1 _r.İ:- � ı)s- '":-" L:.:J 4 Ö.l> 1J .;., � _µ 1 � ,,/' J...Al I J ö .,.al 1 ı'..ı 1 J _,.A; ı'..ı t l:J � .,,; t �.;.! Jo.Al 1J ö.,.al 1 �

ı.:-l.:.:ll

J!).

· r .WI_, öJ�I_, ö�WI J_,.A;

LS

,.

_r..J I .:.ı�.,A.JI ı:s� �

,faJ ı'.JlA.1.:;... � ,.�\t w ı:n.L. ı:.ıt � 1 [ !Jü �1 [ o y y 1 .. �\ı w�_p.J � � Jo.AllJ ö_,.all ı:ıt � ! [!�.r.1 � � lp.. � .:.ıb_p.�I l.+.J ! �_,...:...J � L;� ı:ıt � � Jo.Al 1 J ö .,.al' _r.İ:- .;A� 1 t ..y w ı:n.ill I ö.,.al 1 J Jo.Al 1 ı'..ı t LŞ t � .;.,

.:.ı�_,LJI )L... � -l>IJ -l>IJ ıj J"'\11 � .lS_, �I t..y w ı:n.ill l

"

464 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

Bu ikisinin bütün kategorilerin ilkesi olmasının neden i, her bir şeyin bazen kuvvet bazen de fiil olarak mevcut olmasıdır. İ şte buna işaret etmek üzere [demiştir ki:] •zira her bir şeyde bir ve

aynı şey ba.ten bilfiil bulunur ba.ten de bilkuvve bulunur. Ôrnegtn şarap veya et ya da insan gibi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu ikisi bütün mevcutlar için geneldir, çünkü mevcut olan her bir şeyde, aynı şey bazen bilfiil olur bazen de bilkuvve ol ur. Ö rneğin şarap bilfiil şaraptır bazen de bilkuvve şaraptır. Aynı şekilde et de bazen bilkuvve mevcut olur bazen de b i l fiil mevcut olur. İ nıo

sandaki durum da aynı şekildedir. [523] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bunlar da yine son edi­

len illetlerde vaki olur. Zira suret mufarık olur ise bilfiil bulunur ve her ikisinden [milrekkep] olan da boyledir. Adem/yoksunluk ise karanlık veya hasta gibidir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Zira ıs

fiil, mufarık olan surete veya madde ve suretten bileşik olana ra­ cidir. Adem ise hava ve ışığın yokluğundan meydana gelen karan­ lık gibidir. Yine adem beden ve sağlığın yokluğundan meydana gelen hastalık gibidir. [524) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bilkuvve olan ise heyf214-

ıo

dır. işte bu her ikisi olması milmkiln olandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Kuvvet heyulaya racidir ve onun suretle birleşik bir hale gelmesi yani mürekkep olması mümkündür. Zira heyulada­ ki kuvvet, ondan ve suretten mürekkep olan fert olma üzerine kuvvettir.

'•

.... .. ....ı.ı ı .ı..u. ı.. .r--"

ıJ4

..l> IJ JS ıJ\ı ..;.. ':J _,A...l l

\4.l� �

1 465

� ı:r.İ� ıJ l .iA ıJ lS W !J

L.t.J J-.41 4 � � ..l>IJ ı.r- � y. ı.r- ı.r- J ı:,T ��J _ .:._i l 41 .r4'! ö .r: I LJ. U.--11 1 J t .rW .I J [ L..l.ı .r.. ) ıJ W"� I J t r. if' if' JS J ıJ\ı ı.;.. by. _,..J I � � � ıJ l .iA ıJ lS öJ\,;J J-.41 4 öJ \,; 4:.... ..l>- 1 ) 1 ,. � I � Y- ..;.. b y. _,..J I ıJ4 J.) '-:?.ll l

JA

ı.ı.. J � ÖJ \.; J ö} ÖJ\.; ,,

,,

,,

••



"

� Y. .. �\ı ı

"

ı r> •

.

' - � I lı. ı..r-

� - J

1 - � l l.ı ı l•. ö .r . : i l,, . .:_ ı ı l.T" r> � ...\.>- J' ı'1"'. : ı1"';. � ı..r. . : i l,, � ...\.>- Y- . - l l l �.lS' J ö . : i l,, � u.. - J � - ör r . . .



.

.

-

r-

. ıJ W� I J J \.,..l l � .lS'J

��J � ıjl l JWI J �t o.lı. �J [ ! J ü � ] [ o Y'I"] r ..uJIJ 4:1S � '-:?.1.llJ �JU.. ı.::..i lS ıJ l J-.414 � _,; Ö J�I ıJt J 1 r::- .J! J-.41 1 ıJ İ ı.!fü .J [ \..� .r.. J �_,...I 1 J { WJi.l I 41 _r..ı öJ_,..a.1 1_, J r.+1 1 ıJ4 � I J ! _,t üJ U.. ı.,I' ıj l öJ_,..a.1 1 41 .;...ı _, .. _,.;ı.ı ı

r�

ıf J ,. ı _,..ı ı ıf ı..I' ıj ı WJi.J ı 41 _r..ı r..w ı _, . � I r� J ıJ .YI ıJ4 y. '-:?.ll l � _,...i l

ıJfo. ı:,t � ,,ı.r- ı.ı.. J Jr.+1 1 •.,Al 4J [ ! J ü ıJi � ıj l ı/' -' J r.+1 1 J l r::- ; ö _,Al ı_, ö.,AJ I ı:,t � �.J � _rl l � İ öJ_,..a.1 1 ıf J 4:....

,J4 J

4:.... � _,...ı 1 � 1

ı)s-

ı.,I'

,.

"

�] [ o n ] [ u-! .r.. 1 4:1S �I �

w l J -'* 1 ı..İ ıj 1

. ÔJ_,..a.1 1

T •

466 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (A)

[ 5 2 5 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Kendtstnde aynı heyııl4

bulunmayan ve sureti bir ve aynı olmayıp farklı olan şeyler fiil ve kuvvvt:t bakımından farklıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fail olan şeyler, heyuM ve suretteki farklılığı cihetinden, bazen kuvve ve fıil bakımından da birbirlerinden farklılaşırlar ki bu münfail şey­ lerin birbirlerinden farklılaşmasından başka bir tarzda olur. [Aris­ toteles daha sonra der ki:] •Ornegin ustukuslar yani ateş ve toprak, hey12l4 ve Ot:t:l suret insanın sebebidir. Yine dışardan başka biri, Or­ ıo

negin baba gibi ve bunun dışında Gtıneş ve ft:lek-t m4tUekliptik gibi [insanın sebebidir]. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bunun örneği şudur: İ nsanın heyulası dört unsurdur ve onun yakın muharri­ ki baba, uzak muharriki ise Güneş ile felek-i maildir. Bu yüzden onun heyulası ile babanın heyulası ve onların suretleri aynı değil­ dir. Güneş' in ve felek-i mailin heyulası ile insanın heyulası ve onla-

15

r ı n suretleri de aynı değildir. Sanki o, bu sözleriyle şunu açıklamak istemektedir: Nasıl ki münfail şeyler, suretlerinin ve maddelerinin farklılığı yönünden kuvvet ve fiilde farklılaşıyor ise aynı şekilde fail olan şeyler de suretlerinin ve maddelerinin farklılığı yönünden kuvvet ve fiil olarak münfailden farklılaşırlar.

20

[ 5 26 ] Fail şeylerin sebepleri, münfail şeylerin -yani şeyin bir

parçası olan şeylerin- sebeplerinden başka olduğundan baba, Gü­ neş ve felek hakkında [dedi ki:] •çıınkıl onlar ne hey12l4 ne surettir

ve ytne ne adem ne dt: tılrdt:ştir, aksine muharTiktir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Burada amaçlanan Güneş ve felek-i maildir. Zira 25

bu ikisi insanın ne suretidir ne de heyulasıdır. •Ne dt: tılrdt:ştir• demesinin nedeni ise yakın muharrikin türdeş olmasıdır ki o da babadır.

.......ı.ı ı ....... Lo -·

� ·-

1

467

ıjl I ö _,.4.1 1 _, Jıı.A! 4 U1::.;... _.ı>-T _r ı.)s-_, [ ı J li � ] [ o Y o ] � � ö ..I.> 1 J � l+J-'"'° ıjl I J ö..I.> 1 J ,) .J::" 4-:i ı.r::l ö r':ılı.

· '-!'· ı� .:. _ . � .

LŞlll � _.ı>-T

�-'

� ..::.ı w.k... ":J I L..

'..ls. W ı .. u\r ı .....4.1.:>..; ...li J [1..1..ı ..r..]

öJ _,...J ı _, J _ı:+1 1 .j � '.>\::>- 1

4.l�

ü1;:;....

J.:i (.;-" � ı_, •

.

[ıJli � ] . �I .. � \r ı .....4.1.:>..;



o":J� cJL..; )' I cJİ .!.ll � J� [ı � _r..] JsWI ..!.LWI_, ı .J_,; J! ıJL..; )' 1 �I �I_, ":-'\r l .J '-:-':! _,il i !l_r.JI_, �J\r l ..::.ı w.k... ":J I ö...1>- I _, 4J.r"J ":-'\r ı J�_, o":J� cJ L..; )' I L.. lı JWI ..!.l.WI_,

":J_, cJ L..; )' 1 J�_, L.,,, ":J � ı.::..-.:ü JWI ..!.LWI_, �I L.. İ _,

w- ...; i � cJİ ı� .)ı) ...; ts_, ö...1>- I _, t+J.ro ı.,,, J-'"'° J '.>\::>- 1 J.:i (.;-" � 1 J ö _,Al 1 .j .....4.1.:>..;

�ı .. �\r ı cJİ

.!.ll .iS

ı.,,, .) 1 _,... J

J '.>\::>- 1

,

.

J.:i (.;-" � 1 J ö _,Al 4 �i � 1 .....il l>..i '..ls. lA.l I "� \r 1

. L.,,, J .r"J L.,,, ":J �

.. �\r ı ":-'�i � '..ls. lA.l l .. �\r ı ":-'�t �l5 w _, [ o n)

�ı_, ":-'\r ı ,j Jli .. .r-ı ı (.;-" ?. t !fü J l!.o 9 .r.ı ı �> Js. l+l .t4' ı)f

1:J

.�t

�y

..li

�t



y. l �j ıJ! J _,.4' ıJl l:J _, ıJ l.....i /'J .JJ _,.. y. ıJ l.....i )' I .:,\_, ıJ l.....i )' I J .r.A J .J-:A y. ölr-JI o l+! � .ili ı.!-kll r .) .:,t_, �I y. � .ili I� .JJ _,.. •.

. .WI . . .) L!..J I

• tı

_..:__ �

Ilı

_,,.:.l l ıJl J _r �_,,.:J I �� JlZ ı>.)l:--J I ıJ l J _r W_, [ o Y � ] ya L. � J_,'�I ı>.)l:--J I J ( ı Jw ] ı.; .r.J ı y. � � I

� I ı>.) L:--J ı _, [ı�_r.] ö _,A} 4 _ı>-İ_, r ..u:.J I ya I lı J-Al4 "-;:-l l .; l.!... J �I [_.J l> �4 .)_,:>:-_,.. "if' �t la.;"_,:>:- ı.11' � I r ili ı ılı_, ılı Js. r .u::.. J_,\.J ı_, "-;:-l l .;L!... ö .,Al 4 _,,. � .ll ı ..ı>-\r ı_,

ı./"

J � .ll ı r ili ı 'ıl .) _,:::- _,ıı J � .ll ı r ili ı _,,. .; �'ıl ı J � w.:>lS' �! ..:.ı� _r.ll Js. �.ili J 4.. ..lA::.o ı./" ..:.ı�I ıJ!,i � .ili

.;" 1 _,:>:- ı.11' ..:.ı � 1 ıJl � ..li .!.U .il.i ..:.ı � _r.j I e:f; � lA;.) 4 .:>l .!.ll �_, ı./" � �I cll:i ı J l.i ıJ� Ilı .J _,; e:f l Ilı .:>l4!_,

� � I l�ı_, (ı�..r.J � I �_r..} I t�I ya � '5 .ll l � I Ilı .:,l .!.ll �J � I .)_,:::-_,..i l W!J �I (t.J l> lj_,:::- _,.. � I ıJ l.....i )' I .JJ fa.. t1 J "-;:-l l .;L!...

� � .JJ_; W! "-;:-l ! .; L!..J I

,.

,•

' ·

472 1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

külli insandan doğmaz. [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira in­

ıo

san, k&llt olarak insanın ilkesidir. Ne var ki hiçbir (k&llt) mevcut değildir. Fakat Peleus, Achilleus'un (ilkesidir) ve seninki babandır, bu 'BA' şu 'BA' içindir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Zira bazen külli olarak insan insanı doğurur denilir ama daha önce açıklan­ dığı üzere hiçbir külli doğurmaz ve doğmaz. Aksine Zeyd Amrın ilkesidir, baban senin ilkendir ve bu 'BA' şu 'BA'nın ilkesidir. Her ne kadar mutlak ' BA' mutlak ' BA'nın ilkesidir denilse de burada kastedilen 'BA'nın sesli olmayan ustukusudur oysa 'BA' sesli olanla mürekkeptir. İsknuler'in şerhintle bu bölümün geriye kalan lnmıınJaki Aris­ toteles metninin eksik olduğunu

görtlüm ve bunu başka bir ter­

riimetlen tamamltulım

ki o kısım pulur:

[530] •Fakat k&llt olarak 'B', basit bir şekilde mutlak olan 'B' 15

20

25

içindir. Ç&nk& cevherlerin diğer suretleri, sOylendiği il.tere diğer şeylerin ve ustukuslann illetidir: Aynı cinste olmayan renkler, zıt­ lar, cevherler ve nicelik (aynı ilkeye sahip değildir)• [sözleriyle de şunu kasteder:] İ lletler ve malüller külli olarak değerlendirildiğinde cins bakımından farklı olan cevherlerin suretlerinin, cins bakımından farklı olan şeylerin illetleri olduğu ve cins bakımından farklı olan ustukusların, cins bakımından farklı olan şeylerin ustukusu olduğu görülür. Tıpkı farklı cinslerde olan şeylerin illetleri gibi. Ö rneğin cins bakımından farklı olduklarından renklerin, zıdarın ve cevherlerin illetleri gibi. Bunu söylemesinin nedeni , illetlerin ya tür bakımından aynı, sayı bakımından farklı olmalarıdır ki bu­ nun örneği Zeyd ve Amr'dır. Veya illetlerin cins bakımından aynı, tür bakımından farklı olmasıdır ki bunun örneği insan ve attır.

�I � l. _,,_A;

1 473

4.it 'll �4 ı:>W/U ı:>W)'I ı:>t ��_, \Jli - � 1 1.JW)' I ,y ı.l+J .. � ı ı ..iA_, !ly,l ı.:.jf �., 1.1"µ U"H '11 ...l>- 1 _, 'l_, u-:1

4.iİ � ::,_, f \�_r.] J ')IJ. )'I ı.)s- '5.U I � � �4 ı.-t_, .. � ı -l>-1_, 'l_, � 4.il 'll 1.JW)' I .UY- 1.JW)' I IJ! � I �)> � J� !ly,İ_, _,_,.-ı � j J. J:i � !.- � ..U � 'l_, .UY- ..:.. � I �

..li

ıŞ' J')IJ. k � I .. �I 1.J l J� ..li 1.J\S IJ )J .. �I 1.1.cJ .. �ı l..iA_, � 4; >"°"" _r.A.l l .. �I � I ı./' � I .. � 4 �.r. J')IJ. k � I .. � ö..U _,.. . 4; _,..-J 1 4.:5' .rl 1 .. � 4_, ,,ı....) r ')l.S ir Wai li .u-l>.-_, J.a&l' 1..iA J4-' .� w ı ı-.-.rı ı � �t_, Jx5...,. 'lı c.� ı}

J ')IJ. )' 1 ,> '5.U I � � �4 ı.-t_, \ �} y. _, [ o r • ] ..:.. wı... ı _, .;:-\rı .. l:J.\rı � .;:-t .,.ıy.Jı J.>-1' ıJ\r .1=.� tf'!-'

.,. ı y.J ı_, .)\..l.,P\rl_, ı:>l_,J\11 i.J" ...l>- 1 _, � ı} � ıjl l J:.i L.S � ı � A ..:.. 'l _,ı-J ı _, JWI ..:.. ? I 1 ::. 1 4.iİ [\� _r.] �ı_, üi::>..o .. �\ı � � 4 � I _;Al y.J I J.>-1' ..:.. � _, J!.o �4 � .. �\r � 4 ül.::>... ..:.. wı... ı _, �4 .) l..l..P\ı 1 _, IJ 1_,J\r 1 � J!.o ül.::>...

1.1" �

i ı.İ

,.

"

ı./' � 1 .. �\ı 1 �

IJİ l- ! JWI ı:.ı\r �::, Jli W!J � 4 üi::>..o �� _,.ıy.Jı_, ı:.ı t ı.-ı_, _, rs- _, �j 4k J!.o .)..w4 � tf3 4 UA::.o ı:.ı fa 1.1" _,Ali_, IJ W)' 1 4k J!.o tr 4 � � 4 üA::.o IJ fa

T •

474 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Ya da illetlerin nispet bakımından aynı cinste ortak olmaları, fakat tevatu ile söylenen cins bakımından farklı olmalarıdır ki bunun ör­ neği de cevherin illetlerinin niceliğin illetlerinden, niceliğin illetle­ rinin ise niteliğin illetlerinden farklı olmasıdır. [53 1 ] Başka bir tercümede bunun yerine şu ifadeler yer alır:

·ç11nkıı cevherlerin fiilinin illetleri, başka şeyler için başkadır ve us­ tukuslan da başkadır. Tıpkı aynı cinste olmayan şeylere; renklere, :otlara, cevherlere ve niteliklere sôylendigt gibi. • [532] "Ne var ki uygun olanlar ve aynı surette olan ve suretleriyle ıo

15

farklılaşanlar mılstesna" [sözü ise] illetleri, cins bakımından farklı olan cevherlerden istisna eder ki bunlar da illetleri aynı cinste olan ve fakat tür bakımından farklı olan şeylerdir. Zira bunların illetleri, cinssel su­ ret bakımından aynıdır, fakat türsel suret bakımından farklıdır. [533] Başka bir tercümede bunun yerine şu ifadeler yer alır: •Mukayese bakımından eşit olan şeyler dışında diğerleri bir ve aynı dnstedir. Bu, tılr bakımından değil birleştirme bakımındandır diğer­ leri ise başkadır. • [534] •Aynı surette olan• [sözüyle] cinssel sureti kastetmektedir.

20

25

·suretleriyle farklılaşanlar• [sözüyle ise] türsel sureti yani başka başka olan türleri kasteder. Anlatmak istediği şudur: Cevherlerin illetlerindeki ve cevherlerdeki farklılıklar cins bakımından farklılık­ lardır ve bu on kategorinin illetlerinin farklılaşmasına benzeyen bir tarzda olur. Onların aynı olduklarını söylememektedir, fakat bunun istisnası olarak nispet bakımından bir olanları ve aynı cins ve surette ittifak etmiş olanları zikretmektedir. Çünkü bunlar cinssel surette ortaktır, fakat türsel surette farklıdır.

......ı..ı ı ..ı.u. L. r.-A' -·

·-

1

475

yıly...1 1 JAi iJ"J \lh �J lh J� ıS.;>- l 4; �J [ o f \ ] � J v..J � .ili J:i J.i L.S _;>- t o.JL..AJ... I J _;>-"J _;>- t � - � yıly.-11 ,)IJ...P 'iJ iJl_,J'iJ � �l.J ı...Al:;.;.J ·�ı,, i;_,.., J � ,,, r.J'j.; ı;ı ı ":J.;;.- L. \...l .} .J [ o n ] � J �4 ül.::.,;.,.. L+tk � I yıly.JI IJ" .. l..:!::.... I y. Wl ;�4

� � �J tfl 4 � L+tk � I .. �� I -� _,;J I ô;�4 � �I ô;�4 ö�IJ � oh

� iJl ı.!.ll � J �l.J

4-t l.WI il.J� ı;J I ıS.T" ı ıS.;>- l 4} � lh J�.J [ o Y'Y'] . _;>-i y. "':>,:l l � tfl 4 "i � �ı,, tf J ı;J I ıS?"J ı,,

� • �I,, i;_,.., J � I \ "3_,i.J [ o r t ] ıS?":l l � _,;� 4 ':? t �_,;J I ö;�I 4! � ;�4 ı...Al:;.;.J \ ...I .,i .J L. 4:... � � � I yıly.Jl.J _,Al y...1 1 � iJl .:ıl) Wl.J _r....l l "i _,.Lll � ı.J")b;.I IJ" �} � ,)s- � 4 � • "i J ...... l:.:l lı. ö�I .J l.... · � JJ-4!• iJf ":J.;;.- l,. ö�I J l'"t"'. '. .\ I'1'!"" . � J J-4! .'.1. ''1'!"" . � oh 1.J":l ö�ı ,, ö;_,.., ,, �ı ,, � J ı S .;• • 4:... 1.Jl5 t.. ":J.:»- t.. ,, - �_,;J I ö;�4 ül.::.,;.,.. �I ö;�I � UA:..

,

·

�ı ö;�I 4!

.;..

1•

476 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

[5 3 5) •paJuıt fertlerden her biri farklıdır• [sözüyle de şunu kas­

teder:] Ne var ki illecleri tür bakımından bir olan şeyler de sayı bakımından farklıdır ki bunlar münferit şeyler yani ferclerdir. Zira bunların her biri sayı bakımından arkadaşı olandan başkadır. İ şte bundan da anlaşılmaktadır ki illecleri tür bakımından ortak olan şeyler bulunmaktadır. [5 3 6 ) "Ve bu yü.tdt:n unsur, suret ve muharrik ktıllt tanım bakı­

10

mından aynı şey olsalar bile farklıdır• [sözüyle de şunu kasteder:] Unsur, suret ve muharrik, bütün her şeyin ilkesidir sözümüz, bunlar için aynı değildir. Ama onlar genel tanım bakımından aynıdır. [ 537] Başka bir tercümede bunun yerine şu ifadeler yer alır: •se­

15

nin madden, sağlık, hareket ettiren ve bt:ntm 4in olan ktıllt sôt tledtr. • Yani onlar mevcut olan her şeyin ilkeleridir. Zira onlar hakkındaki 'ilkeler' sözümüz her ne kadar aynı olmayan farklı anlamlara söylenmiş olsa d a tenasüp bakımından külli b i r yolla her şeye söylenmeleri aynıdır. Sanki o şöyle demektedir: Onlar tabiat bakımından bir ol­ masalar da ilkeyi ve illeti resmeden külli tanım olarak birdir. Aristoteles der ki;

20

25

Cevherin, görelinin ve niceliğin ilkelerinin ve ustukuslarının hangileri olduğu, onların bir ve aynı mı yoksa farklı mı olduğu soruıturulunca açıkça görülür ki onlar pek çok tarzda söylenen şeylerde her şey için birdir. Bölündüğü zaman bir ve aynı de­ ğildir, fakat farklıdır. Şu istisnayla ki belirli bir şekilde onlar her şey için birdir. Onlar nispet eşitliği ile bir ve aynıdır. Suret, muharrik ve yine cevherlerin illetlerinin hepsi benzer gibi­ dir. Çünkü onlar ortadan kalkınca diğerleri de ortadan kalkar.

......ı.ı ı ..uu. l. .r.-A'.. •.

1

477

ı:,t "Y l [ı�.r.] _,>İ ö.)_,A:..1 1 � .l.>-1.J JS ıJT "Y l ı.J_,;_, f o y- o] Jy\ı l ıŞ>.J .)..LJ4 üb... �İ ıŞ> tf34 ö .l.>- 1_, � � I .. l:-!ı\11 ':>" L.,.. _r.i;- _,>i _,,. L...i l 4:... .1.>-I _, JS • .lı ı:, l-i ..,.., l.%.!. \ı ı .ş t Ö.)µ ı · tf34

� ü4::.. .. l:-!ıi �i t:... t.. ı:,t .,;,,. � ı.lı_, .)..LJ4

� � � ıJ!.J !l_r � .ll 1_, ö.J�1_, _,,...wJ 1_, ı .J_,;_, [ o n] ıŞ> .!.\ _,,....J ı _, ö .J_,..aJ ı _, _,,...wJ 1 ıJ l l:J _,i J [ ı �.r.] JSJ 1 J _,Al 4 1 .;_ 1_, - � 1 J_,Al4 ö .l.>- IJ ı.şti ö .1.>-IJ _d;- .. l:-!ı\ı l � ts.)�

�.ll . l.lı J�J [ o Y-v] . lJ �1J !\ � -'="' ıJl> ı �_,>İ �; � ö.)� _,.JI .. l:-!ı\ı l � ts.)� ıŞ> ı .ş t jS J� ı/'.J ı) ıjl 1.J !l_r ö .l.>- 1 J _d;- üb... ıj L.... ı.)s- � .,A-o ts.) � 4::i l:J _,j ıJ lS' ıJ lJ .ı..i l.i . : ı�;. �.ı.,ik; ........, \..:.:. 4.) . : . ı 1 us::J I • L l r. .. u\ı ı c:·-! ö.1.>-I .J ı'i"' _,....., • ı.>!.r- ..s-. . .J'A .J � I J_,Al4 ö .l.>- 1.J ı.şti � 4 ö .1.>- IJ � � ı'.> l.J �l.i Jli . u...ı ı .J i�ı � r-".r. .ş.ll l

'

·



�1_, wl..,&.J 1_,

.T'y...1 1

..:..ı WJ... 1_, ts.)� l+!l � ıJl L.ti

ö_r.s ,.l-;t ı.)s- JIZ ıjl 1 �t _T'Uii W;:;... _,t � ö.l.>-1_, ı./' �;t 1� �t � L. ü1;:;... � � ö.l.>-1.J ı.:-:l ı.:...-.i 1�1.J .l.>-1.J �

_,-. ö.J.r" 4...t� 1 öl.Jl.....ı � l:P� ö.l.>-1.J � 1.lM t..l l..iatl 4-lSJ

.!ili ..:,.,.A;.)1 1�1 �; �t J.i � lf.lS l+-- �ts _;1'1y.J1 J1P l..iatt 1� .J 4S

,•

478 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Ve yine kemalde ilk olan da (ilkedir) . Fakat başka bir şekilde her şeyin ilk ilkesi zıtlardır. Zira bunlar ne cins olarak söylenir ne de pek çok tarzda söylenir. Ve yine onların maddesi (de öyledir). Tefsir [538] On kategorinin ilkelerinin bir ve aynı mı yoksa farklı mı olduğunu soruşturup bir oldukları ciheti ve farklı oldukları ciheti açıklayı nca yine cevherin ilkelerinin bir şekilde geriye ka­ lan kategorilerin ilkeleri olduğunu ortaya koyunca burada onları icmal ederek zikredip demektedir ki : Cevherin ilkelerinin bir ve ıo

aynı mı yoksa farklı mı olduğuna dair soruşturmaya gelince, açık­ tır ki onlar farklıdır. Çünkü ilke ismi, pek çok şeye delalet eder ve onların her birindeki delaleti, diğerine delaletinden başkadır. Fakat buradan, mutlak müşterek olan müşterek isim anlaşılma­ malıdır. İ şte buna işaret ederek [demiştir ki:] •Açıkça gôrülur kt

15

20

onlar pek çok tan::da sôylenen şeylerde her şey için birdir. • Başka bir tercümede bunun yerine şu ifadeler geçer: •Açıktır ki onlar pek çok ttlrde her biri için kullt olarak sôylentr. • Bu tercümede 'külli' lafzını ilave edilmiştir. Çünkü bu, isimlerin delaletinin du­ rumudur. Demek istiyorum ki onlar sorunlarda külli anlamalara delalet ederler. Zira her ne kadar gerçek varlık olsalar da cüziler üzerine burhan kurulmaz. [539] Daha sonra bu anlamı tekit ederek [dedi ki:] •Bolun­ dılğa. zaman bir ve aynı değildir, fakat farklıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ lke ismi bölündüğü zaman yani adem, heyula

21

ve muharrik şeklinde taksim edildiğinde, bunların her birin­ de aynı anlama gelmeyip farklı anlama geldiği açıkça görülür.

,) L:-- J.a L:.:-Uo l.. l J � � � _ş �J l:..11 L.ı. !ıb � ıJi --4..r. Lı. .Jt ı- ı ıJ \S .;ı � ı..... :t. r- 1.12; � _,i ı.....:�t - ıı . _ . •�t J /' _r.-J J--4 c.Ş .U t � y.:, ı)s- \.+:.o �t _, JS J J--4 ö_,;s t-.iİ ı)s- J--4 �I !l_;..!..J t ı- � I ��.) t.L. � � c:> İ � � � _ı>�I ö_,;s ,. ı-;T ı.)s- JUJ \+iT _,-lld ı.ı..I � � J.) c.Ş .UI _,,. t.L._, !lt_;:..!NI ı_,;s e;� JUJ \+iT � 1.ı..1; t..i.A J� 4=-i l!l t 4_;ı ı '-rİ-' ..ı-ı_, jSJ Jl>- ı./6 o ..i.A ..::..i \S .)1 4=.lS' 14 _;}I o ..i.A J .)\jJ \.+:.o ..ı-1_, jSJJ 4=.lS' c:>ı,t .:..ı 4 fo.JI J �I ıj t-.l l ı)s- J...v \+iİ �İ Lo....� I .:..ı � � .) - �4 .)�_,...ı ı _,,. c:> lS c:, ı_, c:>L.ı...r. � r� � �.r.Jı ..

..



..

,.

..

� ..:..-i ı.; ı_, [ ı J W] �I t..i.A ..iSİ � [ o f �] ı- ' � ı.;1 �i � �J [!--4..r.1 Ul:;... � \+i�� ö..ı-1_, � Y- r-' !l_,.-..ı ı _, J_t.:tlı _, r ..u.ıı_, •;�ı Jl � t t..1.:-..1 1 � ,_;...... ı)s- J. ..ı- 1 J ,_;...... ı)s- \.+:.o ..ı- 1 J JS J J --4

,

.

480 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (/\)

Yani cevherdeki suret diğer kategorilerde olandan farklıdır. Adem, heylıl:i ve muharrikte de durum aynı şekildedir. [5 40 ] Bu farklılık tam farklılık olmayınca yani isimleri ve ilkeleri

onların üzerine mutlak iştirak ile söylenmeyince [dedi ki:] •şu istis­

ıo

ıs

20

nayla ki belirli bir şekilde onlar her şey için birdir. Onlar nispet eşit­ liği ile bir ve aynıdır. (Suret, muharrik.)» [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu istisnayla ki onlar münasebet ve mukayese bakımından birdir. Yani kategorilerden her birinde her bir kategoriye nispeti aynı olan bir şey bulunur. Ö rneğin cevherin suretinin cevhere nispeti, her ne kadar onların her birindeki suret aynı anlama delalet etmese bile, niteliğin suretinin niteliğe ve niceliğin suretinin niceliğe nispetiyle aynıdır. Onların her birinde bulunan adem, heyula ve muharrikte de durum aynı şekildedir. Bu yüzden adem, heyula, suret ve muhar­ rik ismi onların üzerine tenasüp/nispet ile söylenir ki buna •muharfik• sözüyle işaret etmiştir. Kanaatimce burada onun 'suret, adem, heyula ve muharrik' sözü eksiktir. Şöyle bu, ikinci bir tercümede şu sözleriyle açıkça ortaya çıkmaktadır: •Boldüğün zaman aynı şey değil, aksine başka başkadır. Ne var ki bir şekilde ve tümü için aynı şey ola­ cak biçimde uygun olan şey bakımından boyle değildir. Çünkü unsur, suret, adem ve hareket ettirendir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu üç şeyde toplanan ilkeler ve isim, o kategorilerin üzerine ne mutlak iştirak/ortaklık ile söylenir ne tevatu ile söylenir, aksine tenasüp/ nispet ile söylenir. [5 4 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] '"Ve yine cevherle-

25

rin illetlerinin hepsi benı:er gibidir. Çünkü onlar ortadan kal­ kınca diğerleri de ortadan kalkar. • [ B u sözü yl e şıı n ıı kasted e r : ] Yine cevherlerin illetleri, diğer kategorilerde mevcut olan, cev­ herlerin illetlerine benzeyen illetlerin illetidir. Delili şudur ki

İ ..WI ..!ll .15J

..::..ı

':1 _,..Ll l J L... J

la.

_r.?. /' y.JI J ö J_,...J I iJ\ � \ . !l� IJ J�IJ

� � ..;\ � \ ı;1.; �")\::>. I ....; ")\::.,:. ':11 1.i,,. � � WJ [o t • ] l.lSJ. ı..;t "j.>. L. \ J \j � !l I _;:..!. 4 � J lZ L>.) L:-.J 1 J La. j t.-.1 !l� öJ_,..o �l.WI ölJ� \+�� ö..l>IJ # l.lSJ. L.t �t � ..l>IJ J5 J �Y- LŞl �l.WIJ �W4 ö ..l>IJ [+;\ '":}..::;. L. [ \�_r.]

� iJ\ ..!lJ.) J \!.. ö..l>IJ � 4..1 _,lA 4..1 _,lA J! � L. ':1 _,..Ll l 0-4 öJ-'4'.J �I J! �I öJ_,..o � ı./" _/' y.JI J! /' y.JI öJ_,..o .fa J ..ı.; ..:.--) � ..l>IJ ..l>IJ J öJ_,...J I ..:..; lS iJ!J � I J! � I JJ � ..l>IJ J5 J .:ı y. rJI İ ..WI J .r°\'I ..!ll .15.J ..l>IJ � J� !l� IJ öJ_,...J I J İ ..WIJ J� I r-"" t; !l� I JJ J�I ....ı; � d J:>IJ !l� \.J� � J.:ı L?llı .Y'J '":-"� � 1.)1.J \.J_,.i .Y' J �\!.il 4 _;.ll J 0-=! ..!lJ.)J !l.r--" J.r.>' İ � ÖJ.J4> iJfa t.f!J L. t.f! ..;t ':11 ..r>-fJ _r:.T J. l�IJ � ..:.-:Ü ..:...-i !l� LŞlll i � öJ_,..o � iJ'J �� LŞll4J l � IJ � � � _,lA u-:-1 (""""' ':11.J �*11 �� \ıı .l,,. J & L>.:ıl:-o iJ\ [ \�_r.] . '":-"� J. j1 ip, ':1 J � !il_;.!. 4 � ..::..ı



l+\S 4A�ts _,.. ı y.Jı

� l.lSJ.J [\Jli �] [o t ' ] WJJ [ ' �..r.] ...1lı ..:.....A;J l 1.)1 r!'J ı+t

r- ly.JI j1&- � _y ..ı.i ..; \ J:.l� r- ly.JI � � I

J.i



..::..ı

':1 _,..w ı ;L... J ö.:ı y. rJI JL..LI

' ·

"

T .

482 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

cevherlerin illetleri ortadan kalktığında diğer kategorilerin illetleri de ortadan kalkar. Bu yüzden cevherin heyulası, diğer kategorilerin heyulasının illetidir. Cevherdeki suret ve adem ile muharrikin du­ rumu da aynı şekildedir. İ kinci bir tercümede yer alan şu sözleriyle

ıo

de buna işaret etmiştir: •cevherleri için olan tılnl, tılmtlntln illetleri gibidir. Çtlnkıl onlar yok olup gittiğinde bunlar da yok olup gider. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu cihetten cevherin illetlerinin bütün kategorilerin illetleri olduğunu söylemek doğru olur. İ şte bu, ilk ka­ sıtta açıklamak istediği şeydir. Çünkü cevherlerin illetlerinin, diğer mevcutların illetleri olduğu açıkça ortaya çıktığında mevcut olma­ ları bakımından uzak mevcutların illetleri de açıklanmış olacaktır ki bu makaledeki amacı da budur. Bu yüzden cevherin ilkesi hakkında araştırma yapmaktadır. [5 42 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve yine kemalde tlk olan

15

da (ilkedir). Fakat başka btr şekilde her şeyin tlk ilkesi .tıtlardır. Zira bunlar ne cins olarak sDylenir ne de pek çok tarz:da sDylenir. • Buradaki •ve yine kemalde tlk olan da (tlkedtr)• [ifadeleriyle şunu kasteder:] Kemalde ilk olan, şeyin kendisiyle yetkinleştiği yakın il­ lettir. Şeyin varlığı, bu illetle meydana gelir ki bu illet kendisine

20

yakın olduğu her şeyin fail illetidir. Demek istiyor ki bu illet, tümü üzerine tenasüp yoluyla da yüklenir. •paJıat başka btr şekilde her

şeyin tlk tlkest .tıtlardır• [sözüyle de şunu kasteder:] Başka bir şekil­ de onlar hakkında 'zıtlar tümünden önce gelir' denilir. Yani onlar, isimleri mütevatı olan cinslerin söylendiği tarzdan başka bir tarzda 25

tümünün ilkeleridir ve yine müşterek isimlerin söylendiği tarzdan başka bir tarzda onların ilkeleridir. Yani onların iki ilkesi olan zıt­ lar ve heyula, isimleri mütevatı ve müşterek olanlardan değildir,

.•

.......ı.ı ı ..uu. ı.. .r.--A' •.

1 483

�y.JI J� �'ıl_,A.JI ) l... Jk ..;....A;J I �ly.JI Jk ..;....A;) l� l 1.Ş..Ü I İ ..W l .J ö J� 1 ı..j _,..\r 1 .!.U.lS'.J � 'ıl _,A.J 1 ) L.. J .J:'A � ı./"

4_;.il J- � J.) �..ili .JA l.lı .J !l .r-J l.J � y.JI J L.;!.J dl; � .)4 1�1 � �\t � I JW' � ly.-ll � .ll l t_fl l 1.1.a.J � Jk ı./" �y.-.1 1 Jk ıJl J� ı:.ıt � � _,ll I� ı:.ıt .)1) � 1�1 oj\f J}J I ...l...aAl l � � .)1) �..ili .JA l.lı.J �'ıl_,A.JI ı..1"' 4- l Jk . - .. ;.J �by. _,..J I _;L.. Jk ı./" �ly.JI Jk ı:.ıt J �by. _,..J I Jk � J....,, \Al l .r.f- .J J....,, \Al l ır t ı./" L. �ly.JI .!.U..i.l.J ��I o.lı ı..İ o..l...,a.i 1.Ş..ÜI .J>'.J �by. .J-A ı./" � � �I !J� �l!ll

·

-� y.JI t..1.:-4

(f- ....,_j



ı;J I JS' \t .Jt _ı>-T 1�.J JW:JI ı..İ J_,t �t_, [!Jü �] [ o t " ] \ J_,.ü ö.;;s -- �t � 'ıl _, J tz V" �\t lS' 'ıl .ı.. ı:.ıt o.) L.;ı.:.. ı./"

l+! ı;J I �_;.ll UJI JW:JI ı..} J/y 4 [!�.r.] JW:JI ı..İ J_,t �t_, �_;.ll ..1.>- I_, � � \Ali UJI ı./"-' o.)y._, �.J .. � I � '":-"l:.:ll J.!yb � �t � � JlA:i UJI o.lı ı:,ıl �.r. w J� _ı>-i f::r. .J [!�.r.1 o.)L.;ı.:.. ı./" ı;J I jS' \t _,t _ı>-T ı�_, !J_,i_, .r.f- tr. � ı:>.)� �t '-:? t � � 4-.. .U.. .)l..L.;>\r l ı:.ıı 4:9

,

·



1.Ş..ÜI t_fl l .r.f-.J � ip lAj L...... l ı;J I ı..I"' �\rı J lA:i � 1.Ş..ÜI v:J I ı:.ıı..wz.ıı l..A � l..1.:-4 ı:.ıı l:J} ı:.ıt �t �µı .. t.....\rı � Jtz �_, lAjL...... l �_;.!.JI 0" 'ı[_, lAjL...... l � ı _,:...ı ı 0" � J_r.tJ ı_,

' •

T •

484

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

fakat tenasüp ile söylenen şeylerdendir. Bu sanki başka bir tercü­ mede daha açık bir anlamdır: "Yine tamlık bakımından Onet: gelen ve

başka bir tarvla btıtiln .tıtlardan Once gelenler, ne cinsler gibi soylenir ne de pek çok tilrde soylentr. Onlar, ancak bir ve aynı şeydir. • [543] [ İ skender demiştir ki:] Muhtemelen; •.tira bunlar ne dns

olarak soylenir ne de pek çok tar%da sôylenir. Ve yine onlann maddesi (de oyledir)• sözüyle gerçek sebepliler olan ferdi sebeplilerin, gerçek sebepleri olan ferdi sebepleri kastetmiştir. Bu sözleriyle murat ettiği şey şudur: Onlar ne cins bakımından ne tür bakımından farklılaşır, ıo

aksine sayı bakımından farklılaşır. Çünkü cins bakımından farklı olanların sebepleri de cins bakımından farklıdır; tür bakı mından farklı olanların sebepleri de tür bakımından farklıdır; fert yani sayı bakımından farklı olanların sebepleri de fert yani sayı bakımından farklıdır. İ şte buna delalet etmek üzere demiştir ki: •Başka bir tarvla

15

btıtiln .tıtlardan Once gelirler. • Şöyle k i ferdi öncelik, tek tek türler­ deki külli öncelikten başkadır. Çünkü fertler, ne cinsler gibi söylenir ne de türler gibi söylenir. Sanki o, bununla her bir cinsteki ferdi sebeplerin farklı olduğunu açıklamak istemiştir. Aristoteles der ki;

[ 1 07 l b]

25

Hissedilirlerin ilkelerinin neler olduğu, kaç tane oldu­ ğu ve ne şekilde bir-aynı ve farklı olduğu söylenmiş oldu. Cevherler üç tane olduğundan ve bunlardan ikisi tabii bi­ risi de hareketsiz olduğundan bu konuda konuşmamız ve ortada ezeli ve hareketsiz bir cevherin bulunduğunu haher vermemiz zorunlu olarak gerekmektedir. Zira cevherler,

....,,,ı.ı ı � Lo _,,....

'-:-"�

Jtz � ı '-1" � � I .)ı..u\ıı r::-:- t. .U.. _;>İ t_r..J r l.:14 r .ı.WI �t.J . .l>I_, "if' 41" 41" W l.J ö_r.s ey� Jtz �.J V"" � \'IS

! J_,i .Y'.J ı.s_ı>i Jtz

4; J

1 485

0-:-!i �ly.JI ıj ıJ\S ıJ !.J r � I

� � y. ı.Ş J..o _r-l l � y.JI ıJl ��.J ı_Ş J..o _,...l l _d- .J ı_Ş J..o _r-l l � � y. �l ��.J ..ı.... lil l ��I � � '-:- l:.:J I ,_)s. JlZ � �i ı;ı ı 'ı1 �'l ı J � ı ö_,All � .:ı � ı ı..İ lS� ıJ l5 � ı ö_,All � �..l...4l 4

� .JA �\i l

,.

J J � ı_Ş JJI c:ıt ��.J Jl.i � y.JI J

ı•

488 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

Çünkü o, mekanda bir defasında bilkuvve olarak bir defasında ise bilfiil olarak bulunur. Buna delil olarak Aristoteles'in bu sözlerinde hareketli cevher ve hareketsiz cevher şeklinde bir bölümleme yap­ mış olmasını gösterir. [Aristoteles şöyle demiştir:] •cevherler Uç tane

ıo

15

20

25

olduğundan ve bunlardan ikisi tabtt birisi de hareketsit olduğundan bu konuda Jıonuşmamıt: ve ortada ez:elr ve hareketsit bir cevherin bu­ lunduğunu haber vermemiz: z:orunlu olarak gerekmektedir. • Ne var ki [on un] •ve ortada ez:elr ve hareketsit bir cevherin bulunduğunu haber vermemiz: z:orunlu olarak gerekmektedir• [şeklindeki sözü] bu cevherin varlığını belli bir kısım olarak vaz'ettiğini gösterir ki zaten �risi de hareketsit olduğundan• demiştir. Ne var ki onu bu taksimde al­ mış olmasının nedeni bütün kadim filozofların ortada hareketsiz bir cevherin bulunduğuna inanmış olmalarıdır. Çünkü bu makalenin baş tarafında da buna benzer bir şey yapmıştır. [5 46 ] Tasavvurumuzda kendisine dayanacağımız şey şudur:

Tabiat ilminde açıklandığı gibi, cevherler ezeli ve ezeli olmayan diye iki kısma ayrılırlar. Bu makaledeki amacı ise sadece ezeli cev­ herin ilkesi olan cevheri araştırmaktır. Çünkü oluşan ve bozulan cevherin ilkeleri Tabiat İ lmi'nde açıkça ortaya konulmuştur. Fakat bu ilimdeki konuşmaları mutlak olarak cevherin ilkeleri hakkın­ da olduğundan incelemelerini iki kısma hasretmek durumunda kalmıştır. Bunlardan ilki, ezeli olmayan cevherin ilkeleri hakkın­ daki kısımdır diğeri ise ezeli ilkeler hakkındaki kısımdır. Bu ne­ denle Aristoteles, bu makaleyi öncelikle iki kısma ayırmıştır. Birinci kısımda ezeli olmayan cevherin ilkelerini, bu cevherin ezeli olan cevherle ortak olduğu şeyleri ele almış ve bunları tabiat il­ minde vaz'ettiği şekilde vaz'etmiştir. İ kinci kısımda ise ezeli ol­ ması bakımından ezeli cevherlere özgü olan ilkeleri ele almıştır.

ı.ı.. � J�J �4 Ö.J"J ö_,Al4

Ö .J" lf.'J ı J � Y- ...; i .!.ll � J

JlJ !l � I ..r"�I J l J_,All 1.1.ıı J 4-i! I � _,la.... ) ı:.> � � �I ıJlS.J � '}U _,.. 1 �1 �lS WJ ıJu � !l� I .r.J;l�!: ı:ı t ..\i ...; t Jf"U.J 1 .1.ıı ı.I• ı-� .ili !l� �• -l>-1 ,.-'I ıJlSJ \ .J,; ı:.ı i ')1 1 !l_r-::.. .d- 1.$.J.o .r" La _,..y:- �Y- ıJt öJJ.rİ' � !l_r-::.. .r.J;- !.$ J.o.r" t.. _,.. r. �y. ı:ıT ıJJ,.r)J � ..\i ...;l �.J •

·

·



·



ı Ju � L;..;. J 4-i! I J ..r" �I 1.1.ıı .:ıy:- J � J ...; i � J:l.:ı L. � 4-il 1 J u..;, J w 1 ı:.ı fo. ı:.ı i ')1 1 !l_r-::.. .d- -l>-1)1 ıJ lS.J ı:.ı'J !l � .d- l_JAy:- l:..a. Lıı ı:.ıi ı:,,J � �L. .ull � �' ı:.>lS . 4.ll.WI o .l.ıı JJİ J J..i ı.ı.. J!.o

,

.

� I � I J � La � ı.Ş .M .r"J ..ş.>... .r" .r.J;- � ı:.>lA.:....o İ� .J1A ..iJ I .;A�I ,y � I .J1A Wl 4.ll.WI o .l.ıı ı) � ):- ı:.>İJ .

J ..L... W I ��I

.;A �I

ı>.:ı�

·

• · • .i

ı:.>lS � l ..ş.>... ,;-ll ..r" y..ll .

...\i

J ')lk k ..r" �I ı>� J r-LJ I 1.1.ıı J � ı:.> lS W � � I � I

ı>.:ı� J w-l>-İ � J 4::i fa.l l � ı:,, i � � J

,•

\r J i 4.l LW 1 o .l.ıı r--9 .!.ll ..iJ J ..ş.>... .;-l 1 ı>.:ı � J �� ı J ..ş.>... .r" _r.A.1 1 _,.. �ı

L. J ..ş.>... .r" .;:Al i _,.. �' ı:s .:ı� J 4::i � JJ'J ı �' � Jl � IJ � I � I � Li.,.; J .!.ll � � JJ ..ş.>... ,;-ll � 4::i !l_;.:...,. ..ş.>... .r" .J1A � � ı.;J I ..ş.>...,;-ll ..r"�I ı>.:ı� J 4::i � � l!.1 1

'

·

490 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Cevherin ilkeleri cevher olduğu için hareketli ezeli cevherin ilkesi olan cevheri ele almak gerekmiş ve bu cevherlerin hareketsiz ve ezeli cevherler olduğunu açıklamıştır. Fakat Aristoteles, talimi en yaygın ve en basit şekilde vaz'etmeyi sevdiği için insanların bu bağlamda vaz'etmiş olduğu hareketlinin ilkesi olan hareketsiz cevherin bulun­ duğu şeklindeki şeyleri de ortaya koyarak bu cevherin varlığının ilkelerini bu ilimden ve tabiat ilminden öncüllerle soruşturdu ve [dedi ki:] •zira cevherler bıltıln mevcutlara ônceliklidir. • Bu mukad­ dime daha önce açıklanmıştır. ıo

[ 547] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eger cevherlerin tılmıl bo-

.mlan olursa bu durumda bıltıln mevcutlar bo.tıılan olur. • [Bu sözüyle

şunu kasteder:] Bütün mevcutların illetlerinin cevherler olduğunu ve cevherlerin oluşan-bozulan olduğunu kabul ettiğimiz zaman bu durum zorunlu olarak bütün mevcutların oluşan ve bozulan olması15

20

nı gerektirir. Çünkü illetleri oluşan-bozulan olan her şeyin kendileri de oluş ve bozuluşa uğrar. Buna göre kıyas şu şekilde telif edilir: Cevherler bütün mevcutların illetidir; her şeyin illetleri, oluşan ve bozulan olduğundan her şey oluşan ve bozulandır. Buna göre netice şöyle olur; cevherler oluşan ve bozulan olursa bu durumda bütün mevcutlar oluşan ve bozulandır. [548] Bütün cevherlerin oluşan ve bozulan cevherler olması durumunda bütün mevcutların oluşan-bozulan olacağını vaz'edin­ ce talinin/ardbitişenin mukabilini istisna ederek [dedi ki:] •Ne

25

var 1ıt hareketin sonradan bir şekilde oluşması ve bir şekilde bo.tıılması mılmkıln değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ne var ki esasen kendisinden bir şey mevcut olmadıkça bütün mevcutla­ rın oluşan olması mümkün değildir. Yine esasen kendisinden bir şey kalıcı olmadıkça da bozulan olmaları mümkün değildir. Zira

t__

". c.-· ·

\. r..

t:::

[

·�

ft; t ·tl__E '* � = t �' '" . � t f. c:. . 1.. [� � . ;� - f lr F 1 C\ ;;:

t' ·1.. . f -

.



"'-

c_ c;



• •

JtCi\;. l ı;:





·1 . � ..

l�

-

·�· r



t.

t._•

ı

q �

(· '"' E \;" � '-

; \ . 1= ! f b 1 ...... • r' �

c,_ .

.

':;:'"



t.



....-.

.



D•

·

•-

>

C. t " ·�t. b· \;" -t. � F � � . 1=

-1 1� 1. ı.=� F � ı t;.' � '* Ci\ c·� . �r... �· �

)_

c.· ı. � c·� C.

�-

j'.:� t t:: �Y '*,. · 1= · �

D•

C�• Ci\ · � �� ';t-' \ G;.. � C.· �· t • Ç;:. b 'l

ı;: �

t.· Ci\

"-' ....--. c.·

ı;:

t: •

-

'\

ı;:



�·

\. '-

l· f.t

1= j'.:

1

l

ı;:

ı; t ı.=c.· ı ç

�C.·

.c D• rı;:

r �t: �'* t D•

-•

c:

� ". ·-;. ':;:'" .b -(.-· �Dt

-.

\..

t (, Ci\ c.· •

L.

r.r r ·l C\

c-· �· � c. "-� .f . � (.t ıc.· �..L

. [.

ı[.

.

• !;.

· c· t. -. ....� t c. "- 1. (. (• '°. · 1= C' {" ç. � � q,� � � ·� q,r 1= c· � Ci\. � ·Y 1 • J- 1 · '- Ci\ · ...,, � 1= ·



-





r. D•

D•

l ı;: .



!

...�

ı;: ,,. . t;.

V\

-

Jl

"'{;: ·�

�·

ı;:

C-

0

\;" "'

'";"

"'

.......

E

L

.r..

ı;;


�i J.a.ü ıJİ � _r.i;- 45' .rJI ıJİ � i !.\ _r::.. if' .,..... � 'ı/ ı; w .l..-.4; �i 'ı/ J � i !.\ _r::.. .

..li

1 493

..

...; i ..!.il .)"' [ı..ı:.r.1 wı_, ı.:.;ts ..ı; ...;t ı.!.lJ .)"' [ıJü �1 [ o t " 1 . JIJ 'ı/J J; r-l t..fü �I � I r1-3 1 ı.) �

� �i � )1 'ı/J [ı..ı:.r.1 �t ı)l..) 1 'ı/J [ıJl.i �1 [ o o · l

'ı/J �i � j � r-l ıJİ



8ts

� ıJİ � � l .:..ı b_p.�I

.�i �j .,..... � 'ıl ı;w ı L ü

� 'ı/ .)1 [ıJlii ] l.lı ,j �4 �İ � [ o o \ ] ıJİ ıJWl � 'ıl .)l [ ı..ı:_r.] �) 1 � r3 �1 1 ?-lı ;s\'ı_, U...lZ 'ı/J _rhJIJ r ..lA::.J I � � r-l L. .J....ı l.4.1 1_, ..!.ı_, b.JI � � � wı � 'ıli ı;>bJ \;...lA; ;s-t 'ı/J _r l:ı ıJ r ...IA:J ı � �

;s\' I

,_;-

..!.ı _, 6.Jı �lS �! ...; İ ı.!.lJ.)J �L. )1 ı?.t w ı.:r..i!I J:A::-J I _, � �I_, �IJ o -'_p. J � u..\&. � .ÜIJ � r-l ıJ 'ı � �J � .ili 1 1 1 �)1 � � j ,j ı)lS � _, ı,. ./') ı.?' 1 1 1 � ) ü � ) 1 J _,....:U � � � )1 t:....; ) ı.?' �4J � j ıJ L.. j JS � ı.!.U ..lS'J � j

y.

..

�.,JI l.lı ı); 1�1 45'.rJI_, [ıJü �1 [o o y ] 45',,-u \rt...a; ı _, L. 1,JJlı L.1.J ı � ı_, �lS �t L.1 ...; t ı.!.lJ.)_, ır ) 1 ıJfa ıJİ l�IJJ � j İ J � � )1 ıJ.,S � r fa.J [ı..ı: .r. ]

�t W'

' .

U..a:.

"

494 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

hareketin de ezeli, bitişik ve bir olması gerekli olur. Zira ya hareket ve zaman bir ve aynı olur veya zaman hareketin arazlarından bir araz ve hareketin infıallerinden bir infial olur. Şöyle ki hareket vehmedil­ medikçe zamanın vehmedilmesi mümkün değildir. [553] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bitişik hareket, ancak me­

kanda mevcut olur dairevt hareket de bundandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ya zamanla aynı olan veya zamanın tabilerinden biri olan bu bitişik hareket, ancak mekandaki hareket olabilir. Çünkü biti­ şiklik, ancak bu hareket için söz konusu olabilir. Doğrusal hareket ıo

değil de dairevi hareket bunlardandır. [5 54] İ şte bütün bunlar Simau 't-tabii'de açıkça ortaya konulmuş­ tur. Burada ise sadece bir hatırlatma babından zikretmektedir. Aristoteks tler ki;

Ne ki muharrik veya fail bir cevher olur da bir şey yapmaz15

sa hareket ettirme olmaz. Zira bazen kuvvet anlamında olan şeyin fiil yapmaması mümkündür. Aksi takdirde suretler gö­ rüşünü benimseyenler gibi ezeli cevherleri vaz'ettiğimiz za­ man, eğer onlarda değişimi mümkün kılacak bir ilke bulun­ maz ise bunun bir faydası olmaz. Ancak ne bu yeterlidir ne

20

de suretin dışında olan başka bir şey yeterlidir. Zira o olmaz ise hareket de olmaz. Cevheri, kuvvet olacak şek.ilde fiil yap­ sa bile olmaz. Çünkü ezeli bir hareket ettirme olmayacaktır. Zira bilkuvve olanın mevcut olmaması mümkündür. Şu halde böyle bir ilkenin, cevheri fiil olan bir ilke olması zorunludur.

.•

- _,,. �t _ı>-T • if' \IJ ı.ı.. \1 ,, � \1 d,jt \1 1 � iJt � L. iJlSJ J..i iJt \1 ,, �.r ;fa r-1 } � r-1 iJl d,jt .!U�,, ÖJ�' lf'

_,,. L. � ..u

d,jt .!U�J ı,i ..l.-.r �_,_; İJfo. \' d,jt ..!il�J ö.,,.

_,,,.r.

J..i _,,. _,,,.r. t�ı ı.ı.. J!.e iJfo. iJt ıi1 � ' �r..,.. iJfo. \it •_,A! 4 o

1'

496 1

ıo

ıs

20

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Yine bu cevherlerin maddeden hali olarak mevcut olması gerekir. Çünkü onun ezeli olması gerekir ki eğer ezeli başka bir şey daha var ise o da fiildir. Ne var ki burada bir kuşku vardır. Zira fiil ya­ pan her şeyin kendisiyle (fiili) imkana sahip olduğu bir kuvvete sahip olduğu zannedilir. Fakat kuvvetin imkan verdiği her şey fıil yapmaz. Bu yüzden siz kuvvetin daha önce olduğunu iddia ettiniz. Ne var ki böyle olursa mevcutlardan hiçbiri mevcut olmaz. Çün­ kü onda mevcut olma ve mevcut olmama imkanı bulunur. Fakat ilemin geceden doğduğunu söyleyen ilahiyatçıların ve bütün her şeyin birlikte bulunduğunu söyleyen tabiatçıların bu görüşlerine göre bütün varlığın ve her şeyin oluşması mümkün değildir. Aksi takdirde bilfiil illete sahip olmadıkça hareket nasıl meydana gele­ cektir. Zira marangozun mevzusu olan madde, kendi başına hare­ ket etmez onu, ancak marangozluk (hareket ettirir). Ne hayız kanı n e de toprak kendi başına hareket eder, fakat tohum ve sperm (muharriktir) . Bu sebeple Platon ve Leucippus gibi bazı filozoflar fıilin ezeli olduğunu kabul ederler. Zira onlar der ki hareket bir tür varlıktır. Fakat niçin ve nasıl böyle olduğunu haber verme­ dikleri gibi illetini de söylemezler. Zira hiçbir şey (kendi başına) hareket etmez. Fakat şu anda nasılsa daima böyle mevcut olacak bir şeyin bulunması gerekir. İster tabii olarak böyle olsun ister kasri olarak isterse başka bir şekilde. Dahası hangisi ilk olandır, zira buradaki fark oldukça fazladır. Tefsir

ıs

[5 5 5 ] "Ne lıi muharrik veya fail bir cevher olur da bir şey yap-

matSa hareket ettirme olmaz• [sözüyle şunu kasteder:] Tabiat ilmin­ de açıkça ortaya çıktığı üzere, ortada bir ezeli hareket olduğuna göre

....,,ı.J l � Lo �

Ji

ı)s- j..J _,.;

ıJlS �1 ö,,Wı

w-o

1 497

ljl>. ö,,r._,.,. f'ly.-ll .lA ıJfa .;t � �t_,

ı.ŞJ.o f'

o

_ı>-i ,.� �t ıJlS ıJl �J.of' ıJfa .;t �

� ö_,i J .;t � ,.� � � Ji ..;t ı.!fü_, cl.!. r:::J'_,.,. la LA .;t ıJl ..;t �1 r .ı;t �j ö_,AJI I�� � Ji ö_,A.14 � L.. JS �.J l+ı

j� Jİ ıJlS �1 , ;r._,.,. ı)� ..:.ıbr._,...l l .:.r- ..� � \ JSj. t.l.A ıJlS ..;t ı)s- ı ;r._,.,. .JA ı)� �t_, J.:.:-y, .;t 4-} � .;t � ıJ_,...ıs::...l l_, J:.ll l 0-' � WI ıJ_,..ıJY. lf-.1.1 1 ..:.ı l:fl)'I � ıJ_,...ıs::...l l

J� L..



ı/' ıJfa .;t � � t:... �lS \.+1S' Jy\tl .;t ıJ_,lıUll (""".J ..:.ı�I .;t ı.!.Ll�.J llP Ja41 4 l+l � � ıJl !\_,-:; � � 1.J � �

r ,, �.J öJ�I � 4--4; !l� .;t � � J� �_,..;._,.J I ö,,Wı JaAJI ıJ� r} �I 1-4-J.J � t_, J.J.r.JI � .._,;.}Jt �.J � I

L.. ,,.Y":".J 4SrJI ıJl ıJ�.A 4t ı.!.Ll�_, � ..h ıJ_,k�t 41� l:sb 0-'

,.� �.J ._;{ ı.!.Ll�.J UJ4 �.J l.J� r.li .lA ı/' �{.J ı.!.Ll � � �

�4 L.. 1 ıJ\it .JA L.S ·� l:sb J.:.:-Y. .;t � � !l� .. �\tı o

J_;Jt .;t ı.!.Ll�_, cJ_,\tı ı/' �t; � W-0.J _ı>-İ w-o L..1.J t;-t L.. 1.J 1� . ıL:- r.s ı.!.Ll� �

�li _,t !l� f'_,:>:- ıJlS" ıJl ..;t � 1 \ ...l ; [ o o o ] 4S'.;> la LA � lS l� l 4,j j [L.�_,J 4� ıJ� � �

� � .J �J.o f'

,,

498 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

ve her hareketin bir muharriki olduğuna göre bu durumda bu ha­ reket için de bir muharrik olması ve onun kendisine asla kuvvet bulaşmamış, yani hiçbir vakitte bilkuvve bir muharrikin olmaması, aksine mahza fiil olması zorunludur. Çünkü muharrik veya fail, bir cevher olursa ve mahza fiil olmayıp, aksine ona kuvvet bulaşmış olursa hiçbir zaman ondan bir hareket ettirme ortaya çıkmaz.

ıo

15

20

25

[5 56] Daha sonra bunun sebebini göstererek [dedi ki:] •zira ba­ .ten kuvvet anlamında olan şeyin fiil yapmaması mumkiindur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira cevherine kuvvet karışmış her muharrikin herhangi b i r vakitte hareket ettirmemesi mümkündür. Çünkü o , ancak kendisini kuvveden fiile çıkaran başka b i r muharrikle hareket ettirir. Buna göre bu muharrikin onu hazırlamaması mümkündür. [5 57] [Aristoteles daha sonra der ki:] •AJısi takdirde suretler gO­ rılşılnıl benimseyenler gibi e.telt cevherleri va.t'ettiğimi.t .taman, eğer onlarda değişimi mılmkıln kılacak bir ilke bulunma.t is e bunun bir faydası olma.t. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ezeli olarak hareket et­ tiren bir muharrikin bulunduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Bu nedenle suretler/idealar görüşünü benimseyenlerin vaz'ettikleri gibi kendi­ sinde hareket ettirme ilkesi bulunmayan ezeli bir cevher vaz'etmemizin bir faydası yoktur. Fiile sahip olmadıkça bu cevherin, ezeli hareketin varlığında bir faydası yoktur. [558] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ancak ne bu yeter­ lidir ne de suretin dışında olan başka bir şey yeterlidir. Zira o ol­ ma.t ise hareket de olma.t. Cevheri, kuvvet olacak şekilde fiil yapsa bile olma.t. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Zira kendi­ sinin ortadan kalkmasıyla hareketin ortadan kalkması gerek­ medikçe hareketliler için ne suretleri ilke olarak vaz'etmek ne de suretlerin dışında başka bir şeyi vaz'etmek yeterli olur. İ şte

.....ı.ı ı ..uu. l. r.-A' •.

·-

� ' r _,.w ı J � L. J.s. !l.r- 4-J ;sr JS' c:ııs_, �İ ö_,i �_H � � JAi _J16 !\_r- 45_,-11 o.l+l cJ� cJİ /" r. c:ııs c:ı 1 ..;� ö _,Al4 IS.r- ..:..ı li _, � ı � ..::..i _, c.sİ � y. � 1.5 İ . . cJ� � .ili ö_,.ill � _,..!.; c:ııs J. � JAi _,,. � � l.t _,i !l_r. ..:..ı li_,� ı � ..::..i _, J �� 4:.4

1

499

�ı _,;

c:ıt �

�t .!lJ.)_, [ıJW] l..Lı. J �4 Jİ � [ o o ı] �_,..!.; !l_r- JS' c:ıi .!lJ.)_, [ı--'-!.r.] � �t ö_,AJI � ya Le c:ı� ..li

wı .:N !I � �i ..:..ı \j _,� ı � ..::..i _, J � ..w o_;A r. ö_,.ill .!lJ.) J � .w J-All J! ö_,.ill � .u �_;.... _,.>T !\� !1�

. o� �İ !l.r-JI

,.

41� �.1.e.r" _;Aly:- l:......PJ 1.)1 ı.SJ� ':j; \11.J [ıJij �] [o o v] � .ili [ 1--'-!.r.l � c:ıt � L. t..L:-- l+.:i � � c:ıı ;_,...al 4 1_,Jli ı:n.ll l

� c:ıi J ö .ill.t � .!11 .ll_, Wb !\� .J16_, �.1.e_,... 1.f>y:- ı.:..,,. \.... c:ıi c:ı � ;.,.,.al 4 c:ı _,.uwı .!lJ.) c:!'_, w- �� i..L:-- 4::i � �.1.e_,... ı ;.ı.r. -�.1.e_,... 4Sr ::.y:-_, J ı.SJ� � J JAi .J c:ı� c:ııs L. .;A#l l..Lı.

�;l> _r:.T ,.� \'_, 1.1.A � \1 �T \11 [ıJli �] [ o O A] JAi c:ıt \'_, ;s.r � � _,.! � r-! c:ı1 �T .!lJ.)_, ö;_,...al l � i..L:-- c:!' y. c:ıt ı.şİ � � �i .!11 .) _, [ı--'-!.r.l ö_,i •/"r. c:ııs_, � r ;4 � ı.? ;_,..al ı � �; l> _,.>i " if' \'_, ;� ..:.ı \S� ı .J� � J ::. '-:?j.J\ ya l..Lı._, 0"_,-11 t.l.G;;I ,. � \ .!lJ.) t.LG;;I

"

,.

500 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (A)

•o olrr142: ise hareket de olrr142:• sözüyle buna delalet etmiştir. [Bu sözüyle şunu kasteder:] O olmazsa hareket olmaz, yani bu sıfatta bir şey kabul edilmedikçe hareket de olmaz. [5 59] [Aristoteles daha sonra der ki:] •cevheri, kuvvet olacak şe­ kilde fttl yapsa bile olmat. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu hususta,

10

15

20

25

mevcut olmadığında hareketin de olamayacağı bir şeyi kabul etmek yeterli değildir dahası o şey bu sıfatta olsa bile yani varlığı ortadan kalktığında hareketin de ortadan kalkacağı ve cevherinde kuvvetin bulunmayacağı nitelikte olsa bile yine de yeterli değildir. Aksine onda bu iki durumun bulunması şartına ihtiyaç vardır. Kastettiğim, ortadan kalktığında hareketin de ortadan kalkması ve cevherine kuvvetin karışmaması niteliklerinin birlikte bulunmasıdır. [ İskender demiştir ki:] Yine bu hususta ezeli ve bilfiil muharrik olma şartına ilaveten üçüncü bir şarta ihtiyaç vardır ki o da cisimlerin en üstünü olan semavi cismin kendisine doğru iştiyak ile hareket edeceği bir şey olmasıdır. Zira bu cismin kendisine doğru iştiyak ile hareket edeceği şey ne insandır ne de buradaki mevcutlardan biridir. Çünkü daha üstün olan daha aşağıdakine iştiyak duymaz. [560] Daha sonra bunun nedenini ortaya koydu ve [dedi ki:] •çunkii ezelt bir hareket ettirme olmayacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer bu muharrik, cevherinde bilkuvve olan cevher olarak kabul edilirse ki bu heyuladır (hareket ettirme olmayacaktır) . [56 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ztra bilkuvve olanın mev­ cut olmaması mumJıundi.ir. • Söylemiş olduğu bu şey bilkuvve cevher olursa bu durumda mutlak olarak mevcut olmaması mümkün olur. Yani herhangi bir vakitte bozuluşa uğrar ki bu tabiat ilminde açıklanmıştır. Demek istiyorum ki cevherine kuvvet karışmış olan her şey, oluşan ve bozulandır. Eğer mekanda bilkuvve muharrik olursa muharrik olarak mevcut olmaması mümkündür. Bu nedenle

..,,ı.ı ı � Lo �

1 501

L?i � r-1 _,! o? ı.fa r-1 ı:.ıı [ı-4.r.1 o? ı.fa � _,! � t3 ıJl o? ı.fa r-1 � r-1 _,ı L?i ü..oJ ı o� .. ,_r J .?. � ı.i-4 .

� °'Y J [ı-4.r.l ö_,i •.;Ar. ıJlS'J J.J ıJl °'Y J [ıJli �] [ o o �]

ıJl °'Y J � o ? ı.fa ı..1 1;�_,... � r-1 ıJ! .. ,_r J ,?. ıJİ Ilı J

of'� � ı..l J o_,.,.JI ..::-A;; I o:ı � J �;I ıf-4 LŞ İ ü..o.l l · � ıJlS'

..::-A;_,1 � ..ıl ı.i-4 � i � ı:.ıı.J"'\r ı � .ı.. A ı:.ıi [.� J. ö_,i [.� .ı..i l J� ; X.S::... °'Y ıJ . ö_,i Of'� �A ı:.ı� 'JliJ o_,.,.J ı ı:.ıt L?t JM-1 4 l5.r-- J

y.

�..l.o .r" i ..!.U;,_, �� .r" ı:> fa ı:.ıt � _, ..u ıJ lS ;,! ö.ll.. . ö_,; 4:9 � � J.J _,,. L. JS_, � J.J

� .li �t ..!.U�_, ı!U ti'_,.. t:.. t. ı:>t ı)s- [ıJü �] [ o ı r] .lİ ö_,A.14 � L. JS' �_, l+! � ö_,.i 4l i.Jt J..At .. � � Jı-41 1 ıJfo. ı:.ı t � ;:J I ..l.i Juü� I o.l.A �lS ıJ!_, [ı�...ı:? ] J..At Jı-411 J:i ö _,AJ I ıJ t � .li d ..!.U � _, � ..!.U � J ıJ ı,; ö _,AJ I J:i ö _,A.l 4 J..At ıJ t J:i ıJ lS .ili J..At L. JS ıJ i � ..l.i � t J:i ır e;kl 4 r ..u::....1 1 J L>- ı./" o.l.A _, � _,..; ö _,A.l 4 _,,. L. JS � _,

ıJ lS L. JS � _, ıJ l y,,> _,,. ıJ \....; ! _,,. L. JS ıJ lS w � t ..!.U;, J l!.o e;kl 4 ı:.ı w )' ı � r � ı:>ı�ı ı:.ıi J:i ır Gw ı ı:.ı LS" G ı r.> . Jı-41 1 l.r° r -lit ö_,AJ I ı 1 ı,;

'.

"

504 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

[5 64 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ne var ki böyle olursa mev­

ıo

cutlardan hiçbiri mevcut olmaz Çılnklı onda mevcut olma ve mevcut olmama imkanı bulunur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu imkansız­ dır. Çünkü muharrik ve fail olan her şeyde hareket ettirme üzerine kuvvet bulunacak olsaydı bu durumda kendisinde asla bir mevcu­ dun bulunmayacağı bir zamanın vuku bulması mümkün olurdu. Zira her şeyin mevcut olması ve mevcut olmaması mümkündür. Eğer ilk muharrikin yokluğu veya hareket ettirmemesi mümkün olur ise asla bir şeyin mevcut olmaması mümkün olur ki bu imkansızdır. İ şte bu daha önce araştırmış olduğu bir şeydir, yani fiilin kuvvetten önce olduğunu incelediği zaman ele aldığı bir şeydir. [5 6 5] [Aristoteles daha sonra der ki:] •paJıat ctlemin geceden

ıs

20

25

30

doğduğunu sDyleyen ilahiyatçılann ve bıltıln her şeyin birlikte bulun­ duğunu sDyleyen tabtatçılann bu gi>Tılşltrlne gi>re bıltıln varlığın ve her şeyin oluşması mılmkıln değildir. Aksi takdirde bi{/lil illete sahip olmadıkça hareket nasıl meydana gelecektir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Ne ki ilahiyatçıların ve bazı tabiatçıların söyledikleri, yani bütün her şeyin muharrik olmaksızın kendiliğinden oluştuğu düşüncesi ki, örneğin bir kısım ilahiyatçının söylediği, alemin kacanlıktan oluştuğu düşüncesi ve yine, örneğin oluşan şeylerin oluş­ masına, ister dört unsurdan biri olsun ister sonsuz parçalar şeklinde olsun sadece maddenin sebep olduğunu ileri sürmek gibi düşünce­ ler doğru olsaydı bu mümkün olmazdı. Yani mevcutların kendilik­ lerinden kendilerini hareket ettirmeleri, diğer bir ifadeyle eşyanın muharrik olmaksızın hareket etmesi mümkün olmazdı. Dediği gibi bunun örneği şudur; marangozun mevzusu olan madde yani ahşap kendi başına hareket etmez onu, ancak marangoz hareket ettirir. Aynı şekilde hayız kanının da sperm onu hareket ettirmedikçe insa­ nı oluşturması mümkün değildir. Yine toprağın, tohum onu harekete geçirmeden bitkileri oluşturması da mümkün değildir.

......ı.ı ı JJu. L. -·

r.-" ·-

1 505

.::J b_p.- _,.JI � ,.� ')IJ I� l.L. ıJlS ıJ l �t ":Ji [ıJli �] [o ' t ]

1.1.a J [ \�_r.] ı ;.P-",.. ıJ� ":Jt., �.Jt ı:>t � � ı:>t j� .1İ ı)lS j l

!l� ı:>t ı)s- ö; � �.Jt � LtJ !l_,.-. .. ı.? JS' ıJlS } �\ı t:=-" JS' 1.;\ı �t :J _r.,.. 4J � __,..::l � ci_, � c:>t �\ı � c:>t_, !l_,.-..ı ı i � c:>t �i lj ! 4.\ı �Y- ":Jt_, �Y- ı:>i � ı:>lS .. ı.? .. ı.? ı.ı..._, J,:>.::-o ..!.ll j_, �i .. ı.? � Y- ":Ji �i !l� ":J _,i J_,\ıı . ö_,AJI J:i J-All ıJİ � � �i i ..lZ

� � � ..U

.::J � �I ı} ıJ � I J ,,At � � �t >- [!Jli �] [ o , o] ıJ_,J.slA.1 1 r"'6_, .:J 1.:-::l.J I ı} ıJ� I _, J:ll l � ıJ WI ıJ_, ..uy., c:n.UI [ı�.r.1 � � ı./' ıJfa ı:>t � ":J \;... �lS l+lS' ;,.-� ı ı:>t � � I � J ..:.ı �)i l � ıJ � I J� � e"" } ":J l

1.

� J!.o !l_,-. � � �I� � �fa lf.lS' .. �\ı ı ıJİ 0-" �I � �I � � j!.oJ �I � ıJfo.-- ıJ WI ıJ l � � I 0-" Jli

� !J �;\i l ..:.ıw.t.a.... ":J I 0-" �I_, � l

.kü

��� ..:.ıb y:- _,.JI 1.Jfa 1.;i �i � ":J ..!.ll �_, �l:.:.o � .. ı?.t ..!.ll � J l!.o _, !l _,.-. _);. 0-" !l _r-:; ,. � \'I IJ fa '-? İ �I _,.U 45_,.-.

�J:+ll ..:.ıL;fa...1 1 ıJ_,5 "

!l� IJİ � ":J �I ı.I"J

;� 4&- _,.;. _,.JI ö:JWI IJ! Jli L.S w IJ� IJİ � ":J �I i :J ..!.ll .lS'_, ;�I 45"� ıJ 1.J l �

1.J l ..:.ı � 4:... IJ� IJİ � ..,P}i l ";J _, � I o� r-1 1.J l IJWl . ;r.JI 45"� r-1

'.

506 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[566] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu sebeple Platon ve Ltu­

ıo

15

20

2s

cippus gibi ba.tı ftloz:ofl.ar fiilin t.telt olduğunu kabul ederler. Ztra onlar der 1ıt hareket bir ttır varlıktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bir grup, kendisinden önce esasen bir hareket bulunmaksızın hiçbir şeyin hareket etmeyeceğini farkedince alemin oluşundan önce bir hareket kabul ettiler. Zira maddenin kendisinden hareketli olduğu­ nu vaz'edenle eşyanın tümünün sakin olduğunu ve sonra harekete başladığını vaz'eden arasında fark yoktur. Bu nedenle onlar alemin hareketinden önce ezeli bir hareket vaz'ettiler. Ö rneğin Platon'nun kabul etmiş olduğu düzensiz hareket gibi. Zira ona göre hareket düzensizdi ve sonra Tanrı ona düzen verdi. Yine, örneğin boşlukta hareket eden parçalanmayan parçaları kabul edenlerin ileri sürdüğü hareket gibi. [567] •lhltıın her şeyin birlikte bulunduğunu sDyleyen• [sözüyle ilgili l skender demiştir ki:] "Bu ifadesiyle Anaksagoras'ı işaret etmemektedir. Zira o, fail sebebi kabul etmektedir ve bu akıldır." Fakat bir şey, hareket ettirmeye başladığında öncesinde onun bil­ kuvve muharrik olması sonra bilfiil muharrik olması ve bunun da asla muharrik olmadan meydana gelmesi durumunda lazım gelecek şey, bunu kabul edenle muharrik sebebin farkında olmayan arasında bir fark kalmamasıdır. Bu cihetten Anaksagoras' ın da onların gru­ buna dahil olması uzak görülemez. A lemin oluştuğunu kabul eden herkes, ki sanki o da bunlardandır, ister muharrik sebebi itiraf etsin ister etmesin bu gruptandır. Sanki Aristoteles sadece muharrik ve fail sebebin farkında olmayanlar hakkında; 'onlar her şeyin birlikte olduğunu kabul ederler' demiştir. Çünkü ortada bir oluş bulun­ mayınca ne bilkuvve bir şey olur ne de bilfıil bir şey olur. Aksine

·-

.......ı..ı ı .Mu. l. .r--" •.

J..Al l iJ� r} �I l-4JJ [ıJli �] [ o 1 ı] [ı�_r.] l.o �Y.-J 4S'_p-l l iJl iJ.,l _,.it � t dl �J � .,JJ iJ_,l. ')IJl

1

507

41� L:Jb

c.ı> dl � � iJfo. iJİ � &" if' !l� ı.r:-1 4.iİ r } � WJ iJİ � &" � J) � ..; ı,t 45'.ı> r-! WI iJ� � 1� �i "

� 415' öl... �lS .. l::-!ı\'I iJİ � &"J ı..; ı � &" c_r:.. JJ:+lı J!.o Wb 45'.ı> r-! WI iJ� � .. � _;.ıı. � J l-4JJ 4!rJ4 ..:.ı İ�I � ö �y.-y �lS l+il iJ_,k')l;İ � J� � I � .r.AJI c_p-ll

iJ _,lılA.l l � J� � I '5_,.-il j!.o J r lla:J I Jl 411 1 � J � � � . ,. ')\.:;JI J !l_r=; �lS � I İp:;; � � I yle olduğunu haber vermedikleri gibi illetini de sôy�. • Hareketi bir varlık olarak kabul etmeleri hakkında konuşmasının nedeni kanaatimce şudur: Kadim fılozoflar­ dan bazıları hareketi mevcut olmayanlar içinde tertip ettiler ki bun­ ların ezeli kasri hareketi kabul etmeleri ve bunu tabii hareketten önce görmeleri lazım gelir. Şöyle ki bu Placon'un düzensiz hareket diye isimlendirdiği düşüncelerinden açıkça görülür. [ 569) •ztra hiçbir şey (1ıendt başına) hareket etmez:. Fakat şu anda

25

nasılsa daima bi>yle mevcut olacak bir şeyin bulunması gerekir. lster tabtt olarak bi>yle olsun ister 1uısr1 olarak isterse başka bir şekilde• [sözleriyle de şunu kasteder:] Zira buradaki hareket türlerinden her­ hangi birini ve muharrik türlerinden herhangi birini vaz'etmeksizin hareket eden bir şeyi vaz'etmek mümkün değildir. Çünkü buradaki hareketler ya tabii veya kasri olur. Muharrik ise ya ilk muharrik olur veya başkasının kendisini hareket ettirmesiyle muharrik olur.

�l � l. _,.,...A;

509

l+iS" .. ��I ıJfa ıJİ r� � ı;y. _,,.J � L.:.J ...lA.A .. if' 4:İ ıJ� 'il J �.J ...lA.A l+1S" ıJfa ıJ i

� � ıJ lS .)! Wb J-4!4 .

1

L:....

ö.)y.y

opl4 1_,.lli ..li � l �.).J � ).J ıJ_,k'.>Üİ ıJlS W.J [ o ' "] L.İJ .. ".)l>Jı J .. ı?.� I o� � _,ı L.İ � w ı ı:ı.,s J:-i Ö.)y._,..J I 45'.;> ı.Ş İ 1 _,l � ıJ İ ('"+° � ıJ lS ..ili � _r.A.1 1 45'pl � ıJ _,k '.>Ü İ W b o? ıJ fa ıJİ � � ..;İ ..!fü.J Wl..Lll 45'pl i o.lı c..;­ �l 1 _,ı � ıJ iJ ö .r. ..1:-...1 1 ıJ l5:..J 1 J ı;l ' LJ" J ıJ l5:..J 1 J � ' 'il ! W b 45'.;> ıJ! J� LJ" ıJ� Wb 45'.;> .. �� I o.lı !l_r-:; 1.)W J.) ı.Şlll y. l.lı.J Wb opl i ..!11; ..:..; lS W J� ıJİ � � 1...tt.J ı.!1.1.) r-' � L. .).Y':"J örJI .Jl .:>_,.!� �t ı.!1.1 �.J \J� � ıJ_,.I� � İ �İ � Jli W!J tW4 "/J IJ� r-1i o.lı ı./6 _r.AJ I J orJ 1 �.r. ıJ lS LJ" .. L. .il.11 LJ" ıJ� L. .) .Y':" J opl 1 ıJ ! �.il::.A .J W b �r-4-JI o pli I� ıJİ �İ ('"+° � .. 'l y. .J .)Y:-.J'° - � .r.J; ö.ı> � �.l.lı ıJ_,k'.>Üİ J; Lr" .'.r.! ı.!1.1 .).J �

� � !l� ,.�\ti � if' "/J "-İt ı.!1.l �J \ ..J}J [ o H] _ri � L.1.J 1.)-i Lol.J l.lS:ti c:;l-l4 l.o l .J�I y. W' if' �Y- .;t •

' ·

,,



.. if' t:i'Y- � ıJ! !l� .. if' t:i'Y- ı:ıt � 'il ..;t ı.!1.1 .)J [\� _r. ]

ı:ıt ı.!1.1 .)J ��ı e ; t LJ" .. if' 'j.J ı.:... LA ı;J ı ..:.ı lSplı e; i LJ" !l�IJ r-4-J4 0fa ıJİ L.!J � 4 ıJfa ıJİ L.! l.:.A l.A ı;J l ..:.ılS.rJI 4S

� _,>-İ ı:ıt J:-i LJ" \S__,-. ı:ı� ı:ıi L.!J 'i/ Jİ \S__,-. ı:ı� ı:ıt L.!

T .

510 1

ıo

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Demek istiyor ki alemin oluşundan önce bir hareket kabul eden kimsenin, onun bu hareket türlerinden bir tür veya bütün türler olduğunu tarif etmesi gerekir. Yine bu kimsenin bu hareketin mu­ harrikinin muharrik türlerinden hangisi olduğunu, tek bir muharrik mi yoksa birden çok muharrik mi olduğunu tarif etmesi gerekir. İ şte bütün bunları yapmamışlardır ve buna güç de yetirememişlerdir. Dahası alemden önce bulunan hareketin düzensiz hareket olduğunu söyleyen kimseyi, bu hareketin tabii hareketten önce olacak kasri hareket olması durumu ilzam eder. Bu ise saçmalığın ve imkansızlığın son noktasıdır. İ şte buna delalet etmek üzere [demiştir ki:] •va­

hası hangisi ilk olandır .ttra buradaki fark oldukça faa:ladır. • Burada

kastettiğim, tabii hareketin ilk hareket olduğunu söylemek ile onun kasri hareket olduğunu söylemek arasındaki farktır. Aristoteles der ki; 15

[ 1 072a)

Yine, 50ğu zaman 'ilkenin kendisini hareket ettiren şey' olduğunu zannedenPlaton'unbununneolduğunusöylemesimümkündeğildir. Zira dediği gibi nefs, semi ile birlikte sonuncudur. Tefsir [570] Bir kimse Platon için delil getirerek diyebilir ki; alemin olu-

20

ıs

şundan önce ezeli olarak hareket eden şeyler muharrik ilkelerdir ve bun­ ların bir kısmı kendilerini hareket ettiren ilkelerdir. Çünkü Platon'a göre kendisini hareket ettiren şeyler vardır. Bu yüzden buna cevap ola­ rak denilmektedir ki bunu söylemesi mümkün değildir. Çünkü onun nezdinde kabul edilmiş olan nefs kendi zatını hareket ettirir. Ona göre nefs, semanın oluşuyla birlikte en sonunda var olur. Buna göre o, nefsin düzensiz ezeli hareket vaktinde oluşmadığı görüşündedir.

-IJ .!.\ T � _,-l l o.Lt. .!.\ r'. �_,-.l l .;ı ı �_,-ıı 01 Jli 0-4 i h J. � \J .)� r-1 J \ � r-1 1.Lt. JS'J �.,-.Ali �_rJI 0 � 0İ � .r.f- �? ...::...; lS r-1 WI j:-9 ...::...; ts -l>-IJ

0-4

J.) ._ş .l.11

I�

_r.s

_;51

l.Lt. J �L..::.... ':ı' IJ 4s.l.:...!J I � ı; ..} ..:JJ .) J �\ j:-9 ..:JJ .> ıj J_,.tll 0� .)}JI ı./" �t; � crJ ıJ� � J-16

ı./" � 1 �_rJ 1 0 4 J_,Al 1 0::-! J _;.ı 1 .,ri . J ı..s' ı J"lı ı./" � - �. .r:1 1 1'"e"'. . : 1 J r: q � . .. I � f'"''I

0 4 J_,Al 1 ,j::!J .) J"l ı

t.. _,,. t�ı c:ıt � t.. l_r.!S' '-ı?.l.1 1 J� c:ıt � 'J ıJ_,1.')Ul �t_, . .. uı er ö.,,> 4 Jli W' �ı c:ıt ..!l.l.>_, �ı.> .!.lrt

�I

.;J I .. l;:..!ı°':J I 01 ıJ_,1.')IJ°':J � J� 0İ JW 0 lS W ...; t [ o v • ] ...::...; lS 4:... �_,-.l l (pl:-J I r-1 WI 0fi j:-9 Wb �? .!.\� ...::...; lS �I.> .!.lr'. � l.:..A LA c:ıl ıJ_,l:.')IJİ .si.J 0-4 0lS .>! !+IJ.> �T- � .J Ü � __,s � � r-11 l..i.A � Is. �.) � .!.\..!. .J ı)s- �y. .ili JM'I � r ..Ul ö_,AJI ıJt �I L.l [\JW] ı.S 4JU.. � ,)

ı : .ili \f L. � • ı.l• .J L. � • JW r ..lZ ..ıJ �l [\..1.ı•.r. ] �.) � ı.r. '-:? .UI � _,.11.J JM! I ı)s- � ..l.4:.o ö_,A.}I ıJ! J � ıJl � � '-:?.UI �_,.il � )4 � ..l.4:.o ö_,A.}I ıJl � _,.. L. _r.i;- � � ..ıJ �l �.).J � \f �

\ •



\f ıJlS .)! ö_,A.}I ı)s- J� k r � JM!l.J ıJfa.11 � I ı)s· JMl 4 � � � � \il JM! I Jl ö_,A.}I � � � C� � ıJlS .ili JMl 4 y L. ıJl 4lıWI � ..liJI � \f �.U.J [ OV 'T ]

_,.l.J J� k JM!I J.s- �..ı.A::..o ö_,A.}I ı.:...; � ..!ll ..iS �.) ıJlS _,.! � !:t ö_,A.14

!.\T""' _r.i;- � �I.) � � �\r 1 .:..5'.r-:J J � k JM!I J.s- �..ı.A::..o ö _,Ali ı.:...; lS

"

514 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Bu yüzden muharrik sebebi dahil etmek zorunda kalanların sözleri­ ni bu anlama şahit olarak ileri sürdü ve [dedi ki:] •Fttlin daha ônce olmasına gelince, Anaksagoras buna şahitlik etmektedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fiilin mutlak olarak kuvvetten önce olmasına gelin­ ce, bunun şahidi olarak muharrik sebebi dahil eden bütün fılozof­ ları zikretti. Ö rneğin fail aklı benimseyen Anaksagoras ve sevgi ile düşmanlığı vaz'eden Empedokles gibi. Yine ezeli hareketin varlığını kabul edenleri de buna şahit tutmaktadır. Zira onlar, örneğin Leu­ cippus gibi ezelt fiili kabul etmişlerdir. ıo

15

ıo

ıs

[573] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde kaos ve gece Sonsut def.ildir, fakat devir veya başka bir yônden e,zelt olarak aynıdır; eğer fiil kuvvetten ônce ise. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde fiilin kuvvetten önce geldiği açıkça ortaya çıkmıştır. Buna göre mevcutlar eğer geceden ve kaostan oluşmuş ise bu durumda ne kaos ne de gece, kendisinin zaman bakımından sonsuz olduğu söylenen şeylerdendir. Aksine onların oluş ve bozuluşu döngüseldir ve bu da ya tıpkı Empe­ dokles'in alemin bütününün bir defada oluşup bir defada bozulduğu­ nu düşündüğü gibi bütünde olur veya tıpkı ustukusların oluş ve bo­ zuluşundaki durum gibi döngü onun parçalarında olur. Kanaatimce "başka bir yônden• sözünü buna delalet etmek üzere söylemiştir. [574] Bu yüzden açıkça görülmektedir ki eşyada tür bakımından ka­ lıcı olarak mevcut olan şeyler var ise ve bunlardan bir kısmı da tür bakı­ mından baki olanların bekasının sebebi olan sayı bakımından baki olan şeyler ise bu durumda kuvvetin zaman bakımından femen öce gelmesi ve fiilin de mutlak olarak kuvvetten önce gelmesi zorunludur. Bu aksi­ ne döndürülebilir. Yani fiilin mutlak olarak kuvvete önceliği gerekirken kuvvetin oluşan şeye zaman bakımından önceliği gereklidir. Buna göre mevcutların iki sınıf olması gerekir: Birincisi sayı bakımından baki olan mevcutlar ikincisi ise tür bakımından baki olan mevcutlar.

·-

.....ı.J i .ı.... l.o .r.-A' -·

1 515

!""'_)a...; 1 �.ll l J_, liİ � � 1 1.lıı ,_)s. ô.)�4 .Jİ 1.l+l.J • - �ı ı .:,,t Lol,, [\JW] .!.l� . J\>..)I ı.J"•;,r· l..S:;l ..!.U.L. • . ı. r.ut c.rJ>- .)i � JS ..!.U� � J � k •_,Ali � r .ui J.All .:,i Loi,, [ !�..r'J ı • . lS'T'-" l:l �-1- 1 .J \>..)I '-!'· ıJ") ı: � L.;I. J .J ,,,_., t ;1_,ı......; 'JI

.

1

5 17

� lj_,.) �fü � _,,. _,,. ıJIS ı:,µ .4=)jt J_,"Jı -.L......J I ıiµ I� ·�..J .r--A:J I

J � LA j�� J _,.AJ I ı.ı.. J _;S� ..;l .J..l:.S:... 'J I J� [ o v o] ..!.U t:... J:i ..; l ..!lJ.)_, .)L.A.ll_, ıJ_,s::J I '":"'l:S J ��_, �I J._,ü\r l

_,,._, W b .Jfo. " if' l:.A lA .Jfo. .:ıt � .ili W b ıJ _,5 �y. ıJ IS .Jl Wb ıJ_,5 �y. .:ıl � � ıJIS ıJlJ ö) .x:... I ı)s- !.\_r:.JI � I

r.f- Wb ...L...W ı .:ıfo. .:ıl � ..w Ö.)wı � \llJ �b .)w \!_,

� � � � ')b:.\11 J-A.t ...l>- 1_, " if' .Jfo. _,t Wb ıJ_,411 � 1 ..1.l l J-.Al l J �I _,,. ...l>- 1_, J) "if' l:.A lA .Jfo. .:ıl � J. .:ı_# � \ı wt � J) " if--' ı�ı_, � � L...i ! ..;l � '-"°

,.

�r.Jl 4:5".r- J J_,\rı ,. L-Jı JI> • .ı.._, Wb W:.;... .:;.ı\l_,,..4.o � Wb ...l>- 1 _, � J...A; L...i ! �IS .)} 4-Y ı_,.o �l L...i ! J-.Al l i l -' .) ıJ�

4.UWI !.l�\rl J 1_,.J; � I # Wb � \ı wl J...A; � I LAt_, 4:5".r- J lA�_, ,.�\il ı_,.o �� # �I � � �t_, _;st .)L.A.l

I;... �IS .:;.. � 1.)1 ı..;t ..!lJ.) Jl!.. lA.. .)l...4;..J I J...A; �WI

\.;:.... lA� .Jfo. ...\i_, _;s\ı ı ıJ � \.;:.... �IS �} l.)J.J .:;.ıby._,...i l . �l LA .:;.ıby. _,...! .)W �}J LA .:;.ıby. _,...!

,•

518 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[ 576] •Eger aynı şey ezelt olarak dôngılsel olursa bu durumda

zorunlu olarak btzattht bu şekilde fiil yapması bigayrihi ise başka şekilde fiili yapması wrunludur. Şu halde ilk st:m4 ezeltdtr• [söz­ leriyle de şunu kasteder:] Eğer ortada ezeli bitişik bir hareketin bulunması gereği varsa bu durumda bizatihi bitişik tek bir fii l ya­ pan, bigayrihi ise farklı daimi fıiller bulunması için de çeşitli fiiller yapan bir şeyi n bulunması da zorunludur. Ortada semadan başka bu nitelikte bir şey yok ise bu durumda semanın zorunlu olarak ezeli olması gerekir. 10

15

20

25

Başka bir tert:ümetle bu bölümü şu şeki/Je bulmaktayız

Eğer bir şey dairevi olarak ebedi olursa benzer tek bir Sil ya­ pan, ezeli ve sabit bir şeyin bulunması gerekir. Eğer olUf ve bo­ zuluş mevcut ise bu durumda çeşitli türde fiiller yapan başka bir şeyin olması gerekir. Şu halde bizatihi bu şekilde fiil yapması ve başka bir şekilde d e başka tür fiiller yapması zorunludur. B u da ya başka türlerde veya ilk türde olmak zorundadır. Yine bu da zatının ve başkasınm illeti olacaktır. Şu halde ilki en iyi olandır. Zira o, benzer tek bir hal üzere ezeli olarak varhğm illetidir. Çeşitli türlerde varlığa illet olması ise başka olur. Çetitli türlerde ezeli olarak olUfturması ise her ikisidir. Açıktır ki hareket böyle değildir. Bu durumda ilkelerini soruşturacağm şey nedirl Aksi takdirde bu türden ve başka türden bütün her şeyin geceden oluşması ve mevcutlarm birlikte ve mevcut olmayandan olması mümkün olur. Bundan hali kalınamaz çünkü durmadan ezeli olarak hareket eden bir şey mevcuttur. İşte bu, daireviliğin hali­ dir. Bu durum sadece sözde açık değildir, aksine fiil bakımmdan da apaçıktır. Şu halde ilk sema ezeli olacaktır.



1

�t � Js- .N Lot_, LUI.) J>I_, .

,.

. ı.S.r-· i & J I c.b....i W::;... ı . u , •

.

"f""""'

.

524

1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

[583] [Aristoteles daha sonra der ki:] •çeşitli ta.rlerde ez:elt olarak oluşturması ise her ikisidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ lkinin ve ikincisinin toplamı, fiillerin daimi olmasının sebebidir. Fiillerin çe­ şitli olması ise ya ilki bakımından daimi olur veya ilkten sonra gelen bakımından farklı farklı olur. [ 5 84] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Açıktır ki hareket bôyle

değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıktır ki görülen hareket­ ler, başkaları nın vaz'etmiş olduğu ilkelere uygun değildir. Veya şunu demek istiyor: Açıktır ki bizden önce gelenlerin kabul etıo

miş olduğu ilkelerin gerektirdiği hareketler bu hareketler gibi değildir. Bu anlam başka bir tercüme daha açık gibidir: •Her ikisi

de bu şekilde hareketler için mevcut olur. • [Bu sözüyle şunu kas­ teder:] Hareketler için vaz'ettiğimiz ilkeler, hisle görülür olana uygundur. 15

[ 5 8 5 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu durumda ilkelerini so-

ruşturacagın şey nedir? Aksi takdirde bu ta.rdtn. • [Bu sözüyle şunu ..

kasteder:] Buna göre zahir olana uygun öteki ilkeleri vaz'etmemiz hangi tarzda mümkün olacaktır? Fakat eğer bu mümkün olmaz ise bu tarz üzere vaz'edilmeleri mümkündür. 20

[586] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve başka ta.rdtn biıta.n her

şeyin geceden oluşması ve mevcutlann birlikte ve mevcut olmayandan olması mtımk1ın olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu türden başka ilkeler vaz'ettiğimiz zaman teolog Dimos'un dediği gibi her şeyin geceden oluşması, mevcutların bir defada oluşması ve asla mevcut 25

olmayandan meydana gelmesi mümkün olur.

'•

.... .. .ı.ı ı .Lu. L. �

1 525

\ 0 W. � ,_;..!. t!Y� l �t 1.J fa IJ� L.t.J [\ J ü � 1 [ o A'l"1 .JİJ WI.'> Jw\r ı .:> fa .Jİ J �ı y. _; l!.lı .J J.J\r ı � .Jİ t.. J:i �

� t.. i.J J.J\r ı J:i � Wb t.. i � J W İ .:> fa . J.J\r ı



ı'.r.!

.Y".J [ \ J ü � ] [ o A t ] �.J .;J ı t p l:-J I � ı _,; � ö_,.aı l..lal l .:.ı lS'_r-l l .Jİ � .Y" .J .;ı 1 L> .') L:-J 1 ı.!il.i i _;l; .;ı 1 .::.> lS' _,,.J 1 .J i � ...; i --4 ..r. .J i \,; .d­ [ u-! ..r.1 ..!.U.lS � ..:.ılS'_rll 1.Jt

.Y" ._;....J 1 l h J .::.> lS' _,,.J 1 · -45 .'>� � 1.Jt 1.Jfo. ,.� �l:i [\Jü � 1 [ o A o ] W wı_,.. _,.,,:. i L> .') � t!' _,; .:>i � y.:, � i � [\--4..r.1 e_rl l

· t!' _,; .Jİ � _,.,...:J I lh � ..!.U� � r-1 .J! � �

�1 1.Jfo. 1.Jl �l u:JI lh _d- ,_}s.J [\J Ü � ] [ O A ı] ı.:.....,.; J 1 � !J [ \ --4..r.1 �.Y" ":/ l.r" .J lU .::.> �* 1 IJ fa IJ t.J J:.l l.r" J � L.5 J:.l (f �\ .J� .Jİ �l t_.rl l lh _d- � L>.'>L:-J I .JİJ w.'> .:.ı� j .:.ı�.,.JI 1.Jfa .JİJ � l_,.!JI � �� ıJ" .Y"-! .') . � i �.Y" 'j

(..r°

.J fa

"

526 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

(587] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bundan halt kalınamat

çünkü durmadan ezelt olarak hareket eden bir şey mevcuttur. işte bu, dairevtltgtn haltdtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ şte bu oluşan ve

bozulanlar herhangi bir vakitte oluştan hali kalamaz ve kesintiye uğ­ ramaz. Çünkü ortada hiçbir zaman durmayan bir hareketle hareket eden bir cisim vardır. Bu, ancak dairevi olması bakımından dai revi cisim için mevcut olur. [588] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu durum sadece sô.tde ıo

15

açık degtldtr, aksine fiil bakımından da apaçıktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Söylemiş olduğumuz bu şey, sadece söz bakımından açık değil, aksine his bakımından da açıktır. Zira ortada bu nitelikte bir hareketin bulunduğu açıkça görülmektedir. Demek istiyorum ki onun kesintiye uğradığı asla hissedilmemiştir ve hissedilmeyecektir. Zira o, döngüsel olarak hareket etmektedir ve diğer hareketler yükselerek ona ulaşır. [589] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde tlk sem4 ezelt

olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bütün bunlardan da görül­ mektedir ki ilk sema ezelidir ve semavi cisimlerin diğer hareketleri onunla tamamlanır. 20

(590] Başka bir tercümede bunun yerine şu ifade yer almaktadır ki

o da buna denktir: "Bundan halt olarak mevcut olan şeylerden degıldtr ve durağan olmayan bir hareketle hareket eden bir mevcuttur kt o da da­ irede olan harekettir. Bu sadece kelimede gOrfdmezfakat işte de gDnlltır. Şu halde tık semd ezeltdir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Burada kelime 25

tanım anlamınadır iş ise hisle görülen şey anlamınadır.

...,,ı.ı ı � ı.. ,,_;;

1 527

!l� L. � l.J"J .,ı;.; 'l o"4i [ \ J li � 1 [ O ,.\V 1 ..:.ıl ..ı.... Ll.l l ..:.ı WLS:.l l • -4i [\ -4..r.1 ii;l.ı.::... 'l l Jl> ı/' o.L.J � � L.ıı Lı. l,) \J � 'l J ..:.ıliJ'1 ı :r4 ..;..j J ı..İ � _,s � 'l

'l

'S.;>

� � y. W 1 lhJ ..:.ıliJ'1 1 :r4 ..;..j J ı..) � 'l ;s? !l � . ..r. ...1:.-,.

.>"'

� ..r. ..ı.::..-l 1

J.Al4J J. Ja.ü J_,4.14 ı,r.:l � ı.!.IJ�J l \ J li � 1 [ O AA) J:i :r4 J � .b.A; J _,AJ 1 J:i :r4 � v-:-1 • L:Jj � jJ 1 1 h J [ \ -4..r.1 � r-1 .GI ı..r l Ü-,4) 1 · � ;s .ı> L.ıı Lı. l.J İ � .G \j � ı ..:.ılS.rJ I

J L..

l.JİJ l ) J � !l __,.,...:; �lJ � 'l J ..::.J.:.>- 1

� .ki

- 4-:1 1 �;

\ •

..ili [\-4_r.1 ii -4y dJ"JI ,.L-J\ l.J� l;ı,; [\Jli �1 [ O A �l ..:.ılS..r J L.. � 4-! l.J İJ ö -4.Y ı) J'ı ı .. wı l.J İ ..ıs ıh :r4 � - �JL-.11 i l?.'1 1

y.J 1 -4-J � L. y. Lo -s y>-l �j ı..) I lı J -4 � Y-J [ o � • 1 4$y> !l � ,.ı.r- � Y.J j>.; l.Jt o..i+J ı; _r. _,.. ı,r.:l L... J \ .j } Ja.ü � 4 � U;. .>"' ı,r.:l lh J iiJb ı} � 1 ı/' o.L. J �L.. _r.İ;Ll 1 � 4 [!-4_r.1 �jt ı/' ı.)}JI ,.l-JI ı;ı,; �t J-l4 � - � �Lliı.ll .. ..r-ı ı � 4 J

"

528 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

Aristoteles der ki;

Şu halde kendisi hareket etmeyen bir muharrik/hareket ettiri­ ci mevcuttur. Zira mutavassıt olan bir hareketli ve yine mutavas­ sıt olan bir muharrik bulunur. Bu durumda hareketli olmayan, fakat muharrik olan bir şey mevcuttur. Tefsir

ıo

ı5

20

[59 1 ] [ İ skender demiştir ki:] Bu delil ortada hareket etmeyen bir hareket ettiricinin var olduğunun delilidir ve es-Simau't-tabii'nin son makalesinde söylemiş olduğu şeyleri hatırlatmak babından son derece veciz bir şekilde söylenmiştir. Bu açıklama bazı öncüllere da­ yanmaktadır ki bunlardan ilki şudur: İ ki şeyden mürekkep olan her şeyde biri araz diğeri cevher olmadıkça birinin tek başına mevcut olması mümkün olduğu gibi diğerinin de tek başına mevcut olması mümkündür. Ö rneğin bal şerbeti gibi. Zira o, bal ve sudan meydana gelir, bal tek başına var olabildiği gibi suyun d a tek başına mevcut olması gerekir. Bu öncül nezdimizde karar kılınca ortada hem mu­ harrrik hem müteharrik olan bir şey buluruz. Bu şey, ilk muharrik ile son müteharrik/hareketli arasında mutavassıttır ki, tıpkı muharrik ve müteharrikten mürekkep olan şey gibidir. Buna göre biz ortada hareket ettirmeksizin hareket eden şeyler gördüğümüzden; muhar­ rikten ayrı olarak mevcut olan müteharrik bulunduğunda açıktır ki asla hareket etmeksizin hareket ettirenin bulunması da gerekir. İ şte bu kuvvetten beridir ve asla heyulada bulunmaz. [592] [Aristoteles der ki:] •şu halde kendisi hareket etmeyen bir

25

muharrik/hareket ettirici mevcuttur. Zira mutavassıt olan bir hare­ ketli ve yine mutavassıt olan bir muharrik bulunur. Bu durumda ha­ reketli olmayan, fakat muharrik olan bir şey mevcuttur. • [Bu sözle­

riyle şunu kasteder:] Hareket etmeyen bir hareket ettiricinin varlığı

...,,ı.ı ı � l. .,.,...A;

1 529

�y. ..li �t J:i �J !l� � �1 !lT-! L. ı i1 �y. .ili . !l� ":ıl �1 !l..,-. ,.� ı i1 �y. .ili l..i.tt .ı....,,:.-J !l..,-. L.i.ttJ L.i.tt

!l�

ı:,t ı.); � ı./' �I oh .;� ":i l Jli [ o � \ ] � J:i W ö .,.S.W I � ı.); --4 ..\..!. j �� 41_,.a.. ı..ş".J !l� ")/ ıJ.; � ı:, l::J ı ıh.J � ı t.L.......1 1 � o ..r.:>-\ı ı m.w ı .j .!.m w..l>l .j �l.J �:. � � t;s-"° ıJlS' t.. JS ı:,t t.. l ..l>! ..::.ı t.. .u.. !l _r-

t:.. la.



.i>l � � L. ı;_;... ...\:>:- y. ı:,i ?�I .j L.i.tl �l ı;_;... ...\:>:-y. ı:,l ıJlS' w J.-11 '-:" ı _,.:. ı:,l .!fü Jl!.o ı ;.ıoy:- ?� l.J w. f �I ı:,t .. wı .j �.J .. wı

� ı; _;... µı ...1:>:-.J.J J-.J .. t.. � \.:J. lA \,;...\:>:- .J.J ;.,..l.iJı oh l:J ..::.ı .;JAj 1�1,9 J.-11 � ı; _,A... �l !l rwJ l .J J .J \ı 1 !l__,-..1 1 .:r:? 'ı? ll 1 .ı.... ,,ı 1 _,,. .J !l� .J !l ..,.,_ .. if' ...\:>:- y. !l r-:-J I ıJlS' �� !l _,...:.J l .J !l__,-..1 1 � �__..J lS' Y'.J .,r.:>-\ı l ı:,l � � !l _r=; ,.l:-!-i t:.. la. � ..li l:.S �! !l__,-..i l � I� �l !l � ı:,l � � !l � � ...l:>:-y. ı:,l �l.J �t � !l _r-j . � t ı.) .r.A ı.) _,,. ..r::3 .J ö_,Ali � "ı.S. .r. _,,. !l__,-..1 1 1.J.+i . ...1:>:- y.

� 1 ı J} ı.) ! !lT-! l.. lil �y. .ili ıJ_,ü ( o � Y ] d,jt J:i � !l � � !l..,.,_ " if' 1 1 1 ...l.'!- y. .ili [ ı --4.r.l

!l� ":ıf

..li

1



ı•

530 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

üç şeyin akledilmesi bakımından olur. Birincisi sonuncu hareket­ li, ikincisi ilk hareket ettirici ve üçüncüsü de bunların arasındaki ilk hareket ettiricinin hareket ettirdiği hareketli hareket ettiricidir. Durum böyle olunca ilk muharrikin/hareket ettiricinin tamamen hareketsiz olması zorunlu olur. Çünkü hareketli hareket ettirse bile ilk değil mutavassıt olur. [593] Veya deriz ki sondaki taraf basit olursa ki bu onun sadece

ıo

hareketli olmasıdır, bu durumda onun mukabili olan tarafın da basit olması gerekir. Çünkü iki mütekabilden mürekkep olup bunlardan biri diğerinden ayrı tek başına olursa bu durumda diğerinin de bun­ dan ayrı olması zorunludur. [59 4 ] Bana göre bu delil söz konusu iki manada da anlaşılabilir

15

20

25

ki lafızları bakımından daha açık olan birinci anlamdır. İ kinci mana ise İ skender'in yorumlamış olduğu anlamdır. Ne var ki bana göre mürekkep ile ilgili olarak, onun iki taraf olan iki mütekabilden mü­ rekkep olduğu şartını koşmak gerekir. Zira, ancak o zaman öncül daha açık olur ve İ skender'in yaptığı gibi taraflardan birinin diğerine araz olmamasını şart koşma ihtiyacı doğmaz. Zira sen buna benzer öncüller hakkında 'bir taraf ve mutavassıt mevcut olduğunda öteki taraf da mevcut olur' diyebilirsin. Yine sen 'iki taraf ve mutavassıt bulunduğunda iki taraftan hiçbirinin mutavassıt olmaması gerekir' diyebilirsin. Demek istiyorum ki eğer taraflardan biri muharrik ol­ maksızın sadece hareketli olursa bu durumda mukabil tarafın hare­ ketli olmaksızın bunun muharriki olması gerekir. Yine diyebilirsin ki eğer bir ilk farzediyorsak bu ilkin mutavassıt olmaması gerekir. İ şte bütün bunlardan açıkça görülmektedir ki ilk muharrikin hare­ ket etmesi gerekli değildir.

.....ı.ı ı ..uu. ı.. -·

.r.-A' 1 ·-

531

J J l !.l.r-o .JA if' J _;:> t !.I __.,...:... .JA if' l:-!ı l �� l:.A LA Jiıü I� l.J J J� 1 !.l .f""-! � 15- .ll I !.I rwJ 1 !.l.ı=-J 1 .JAJ � .k... p ,_,.!. - J ,.

� l !.I_,.,...:..

,.

..

_d- J J� 1 !.l.ı=-J 1 IJfo. IJ l r )! .ili ..!.ll .15 ..!.ll � IJ lS . JJl � .k... p * !.I � 1.J l .:.'i ,,.

.:.§ .JAJ � _;:>� I ..J)all �J 1�1 .:. 1 J_,z Jİ [ o � y-] �J° JS 1.J'i � J J.LWI ..J_,bjl � y. 1.Jl �l _,.i .bW lS_,.,...:..

y:.':/ ı � y. 1.Ji �ı .,,.t

4:>l..ı:> lf'

ı; fa w»-l �y. �U:.. '-"' . �i ı;� y

�I ıf-h ı)s- �J;s. � l.Jl � �I o � [ o � t ] �I L.İJ .J;\A.ll � 15 .J;s. _,.J.;İ _,,. JJ� I �IJ �

.k A 1.Jİ 15- .J;s. �IJ .:.l �1 J J.:S_,, � I � LA� ,_;.- * ı)�I � 4-..l.WI IJ� 1.Jlt _). w �U:.. '-"' �J° .:.t '":"_rll J

J W. .r w»- i 1.Jfo. � i .kl_;.!-1 �! 4::i �� �J _,.J.;i 1.Jfa o h Jt!.ol J J,,Z 1.Jl ..!.1l 1.Jl ..!.ll � J J J.:S-,, � I .J.. _M. W- 4:> l..ı:>

_r:.':/ 1

..J _,bjl �J .k... _,::...} I J »-1_,.ll ..J _,bjl �J 1�1 .:.İ ..:.ıL..l.WI '-"' »-IJ 1.Jfo. � i �ı.,,.t .k... pJ 1.Jlt_). 1.JlS 1� 1 .:. 1 J_,z 1.Jİ ..!.ll J !.l.r-o .d- .bW lS_,.,...:.. ..l> 1_,.!1 ..J )al 1 IJ lS IJ 1 � i Ua...p lr-9)al1

_d- lS.r-o 1.l+J J.LWI ..J_,bjl 1.Jfo. 1.Jİ �ı .,,.t � 11.... p 1.Jfo. �İ � ':JJt ..!.ll l:.A W} I�! JJ'i l 1.J l J,,Z . !.I� ıJ'ı � � JJ'i l !.l .ı=-Jl 1.Jl � t>l:-!-� I o h

, ·

ı•

1.Jİ ..!.ll J !.l__.,...:..o

,

.

532 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAM BDA (A)

[ 5 9 5 ] Başka bir tercümede bunun yerine şu i fadeler vardır:

•şu halde hareket ettiren bir şey vardır ve hareketli olarak mevcut olması bakımından yine o muharriktir. Bu yıltden o, mutavas­ sıt olarak mevcuttur. Buna gfJre hareket etmediği halde muharrik olan bir şey vardır ki o eı:eltdir, cevherdir ve fiildir. • Mutavassıt lafzını kullanması onun, bu öncülde mütekabil iki tarafı kullan­ maya dayandığının del ilidir. Zira iki taraftan biri mutavassıttan

ıo

ayrıldığında ikinci tarafın ayrılması da zorunlu olur. Şöyle ki bu tercümede söylediklerinin anlamı şudur: Muharrik olan bir şey ve müteharrik olan bir şey bulunduğu zaman, mutavassıt olanın da bulunması lazım gelir ki o hareketli olan muharriktir. Muta­ vassıt olan ve taraflardan biri bulunduğu zaman ise ikinci tarafın da bulunması lazım gelir. Aristoteles der ki;

15

ıo

O hareket etmeyen arzu nesnesinin ve akledilirin hareket ettirdiği gibi hareket ettirir. Bunların ilkeleri aynıdır. Arzu nesnesi mümtaz olan iyiliktir/güzelliktir. İlk murat edilen de iyiliktir. Çok özel olduğu diifünülmesi bakımından daha çok arzu ederiz. Yoksa arzu edilmesi bakımından özel olduğu diifünülmez. Tefsir [596] t ık muharrik/hareket ettirici, tıpkı cisimdeki nefsin hareket

15

ettirmesi gibi, zati ve de arazi olarak hareket etmeksizin hareket et­ tirdiği için bu hareket ettiricinin, arzulanan lezzetli şeylerin özellikle de fiilini hayır olarak gördüğümüz akledilirlerin bizi hareket ettirdiği tarzda hareket ettirici olması gerekir. Arzulanan hareket ettirici şeyle­ rin bizdeki çeşitleri, bizi hareket ettiren akledilir şeylerin çeşitlerinden,

t...ı.ı ı JJu L. .r.-A' -·

.

·-

1 533

�t !lT--! ·� 1� 1 _,r._,...; ıı.ı.. J ..ı.ı .s_;>-i 4; � J [ o 4' o ] ,)r._,..i .ı.....,::.- ,)r. _,..i !l.,ı--.J �t !l_r-:.e ,)r.Y' 4.it J:i � .J

.k... _,:.J I o .l> İJ �.J .T"r..J ı.)jt Y' !l� "i �l !l.,ı-- �l 1� 1 �lA:....l ı �)alı o .l> İ ı.fa �..fu..l ı oh � � Wl 4.iİ ıfa J:l _, J )ali JJ� ı:,i � J

·�

�,,

�)ali �i J 1li 1�1 4.iİ cll � J 1�1 4'İ �rJ ı oh � J_,A: L. ,jA.O ı:,i ci!�J �l!.lı ya J .la... p � y,.

- �l!.lı ...; )ali

!} �1

.la... _,:.JI

!l ..r-J I

� y,.

ı:,i

r

ıJ İ

r

,.;.Y !l_r-:.e • � J !l _,-.

» �)alı �iJ .la... .,::.- �J ı�ı_,

o.l.. Js l.Jf.J !l� "i �l J_,.c-J1.J �1 !lT--! W' !l�...J J .J\q ,) 1 rl1 ,,

J:--!

Jir.! "i .J _;st

4..,p �

!l� ı:,i

'5JJ 1 ır-11 ,,,. J .,.:.:..! 1 ,, Jir.! 4.it J:i



4J �4 ı../" ı../"

_;st � .J iJ-> ,,,. '5JJ 1 · � ut J:i �

.r.J;- � !l� JJ\r ı !l..r-JI ıJlS l�lJ

�I

ıJ_,A: [ 0 4' ']

ıJİ �l_,i � I � '5JJI �I !l � W' � .rJ4 "i J ..:.ılJJ4 "i ö � I • l:-!.\1 1 l:S_r; L. � ı.fa !l� Wl !l..r-J I Ilı ıJ� ..:...; lS WJ ,;:?- l+1J ıJİ 15) � I 4.l_,.a-11 � "i J ö�.ill l 4.l_,.a-11 1_,.. \r ı Jl:....o İ

.r.J;- u� ı../"

' ·

45'..r-J I ..:.ı�I Jl:....o İ

,.

534 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

çoğunlukla bu iki tahrik birbirine zıt olacak şekilde farklı olduğu için semavi cisimlerdeki ilkelerin durumunda arzulanan şeyin ak­ ledilir/makul olduğu ortaya çıkar. Çünkü bizde, arzulanan şeyler, arzuları idrak etme kuvveti ile aklediliri idrak etme kuvvetinin fark­ lılığı bakımından akledilirden farklıdır. Şöyle ki, arzulanan şeyin leziz olduğu duyu ile idrak edilir. Akledilir ise fıilinin iyi olduğunu düşünen akıl ile idrak edilir. Canlılarda korunma durumu için bu­ lunan his semavi cisimlerde bulunmadığı için bunlarda arzularla akledilir şeyler faklı değildir. Zira akledilir muharrik/hareket ettirici ıo

iyi olması bakımından hareket ettirdiği gibi yine leziz olması bakı­ mından da hareket ettiricidir. İ şte ondaki lezzet ve akledilir birdir demesinin anlamı budur. [597] Buradan da bu semavi cisimlerin nefs sahibi olduğu ve

onlardaki nefs kuvvetinin yalnızca akıl ve mekanda hareket ettiren ıs

şevk kuvveti olduğu bütün açıklığı ile ortaya çıkmaktadır. Bu du­ rum şu bakımdan da ortaya çıkmaktadır: Semavi cisimlerin muhar­ riki, es-Simau't- tabit'nin sekizinci makalesinde ortaya çıktığı gibi, madde değildir ve ayrık surettir. Ve yine Kitabu'n-nefs'te açıklandığı gibi ayrık suretler akıldır. Buna göre bu muharrikin zorunlu olarak

20

akıl olması gerekir. Bu muharrik/hareket ettirici, hareketin faili ol­ ması bakımından ve hareketin gayesi olması bakımından hareket ettiricidir. Zira bu durum bizde farklılaşır ve çoğalır. Demek isti­ yorum ki mekanda bizi hareket ettiren, bunu fail olması bakımın­ dan yapar ve bizi hareket ettiren de gaye olması bakımından bunu

25

yapar. Hareket ettiricinin nefste ve nefsin dışında olmak üzere iki varlığı olduğu için, o nefsteki varlığı bakımından hareketin failidir,

..!.4.r.J �l � l �b � L. l j:!S �.r:JI lf..lA �l ı.i> \:S_r.; � I t>.)�' • .ı,,. ı} ..r"\r ı �l5J Jµı ..!4.r.J J')l>. �� � ' � Jµı _,,,. 4::-9 �I �l � �JUi r l_r.-- \r l ı) � ı ö_,AJI Jl _;i l J:i (.;" Jµı (.;" \,;� J_A W! � I �l � � � I � l ..!.ll �J Jµı � .!lJ..ı; � IJ � I � .!lJ..ı; � I

�l ıS.r.. '-ı?.uı >'6J J.W4 JµıJ J:.ill l >'6J ır-J 4 .!lJ� �lr.-JI ı) � I �\r � 'ı/ ..;..; l5 W �JUi r l .r.--\r ıJ � �l ..!.ll �J Jµı (.;" 4::-9 � I J fa. r-1 4.. � I c!' rJ >'6 W! J:.U �l _,.i � >'6 L. � (.;" .!l � .ı.;l C: .!l .r-JI Jµı

4-W

. ..1.> IJ J µıJ

� J:.ill l �! .Jj ıf- >'6 1.l+J

' ·

�JUi r l_r.--\r l • .ı,,. �l J � I JS' � t;.,,. (.;"J [ o l\ v] .!l_r-JI � l 4:i _,.:.il ö _,AJIJ j.WI 'ıl ! �I ıS} (.;" 4J � .ı.;lJ

LA:.=..

r l_r.--\r l • .l+l .!l_;-JI �l ..!.ll �J .J_,.il � l.lA � ..UJ ��I ı) (.;" 4:... l!l l ı) �J \A... öJ.>4' .ı.;lJ Jr.A ,r.f- ı) .ı.;l � ..u �JUi r ):i � ıŞ> � Jl.WI J,,...a.l l �l �I �L::S ı) �J t_UI � li .ı.;l � (.;" .!l� .ı.;lJ � .!l.r-JI l.lA �� �l ..!.ll � (.;"

,•

l:.:i Jfa. w ! l.lA �l ı.!.U�J 45'.rJ 1 � \$. .ı.;l � (.;"J 45'_,.-u \:S� ıS.ÜIJ � li .ı.;l � � ��I ı.s9 \:S � ıS .ÜI � l

.) �J

..

..

..

..

�I ı} .)_r.J lf..)F-"J .J �l J:i (.;" >'6 W! ..!.ll � J �\$. .ı.;l � 45'_,.-u � li �' ı} O .).r. J � (.;" _,.. �' (_J l>- .).r. JJ

T '

536 1

ıo

15

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

nefsin dışındaki varlığı bakımından ise gaye olarak hareket etti­ ricidir. Ö rneğin hamamın iki sureti vardır; biri nefsteki suretidir, diğeri ise nefsin dışındaki surettir. Buna göre nefsteki suret bizde belirdiğinde onu arzular ve ona doğru hareket ederiz. Demek is­ tiyorum ki nefsin dışında mevcut olan surete doğru yani ona da­ hil olmaya doğru hareket ederiz. Buna göre hamamın sureti nefste olması cihetinden arzu ve hareketin faili olur. Ama nefsin dışın­ da olması yönünden hareketin gayesi olsa da faili değildir. Şayet hamamın sureti , örneğin madde olmayanda bulunsaydı kendisine asla bir çoğalma ilişmeksizin fail ve gaye yoluyla muharrik olurdu. Semavi cisimlerin muharriklerinin bu şekilde anlaşılması gerekir. Onlar çoğalmaksızın iki cihetten de muharriktirler. Bu makullerin onların suretleri olması bakımından fail olma tarzında muharik­ tirler. Onların gayeleri olması bakımından ise bunlar onlara doğru arzu cihetinden hareket ederler. [598] Eğer bir kimse derse ki; bu suretlerden tasavvur edilenler

20

25

onların varlıkları olduğuna göre neden harekete ihtiyaç duyarlar? Zira sandık yapan ustanın sandıkla ilgili tasavvuru sandığın varlığı olsaydı sandık fiiline doğru hareket etmeyecekti. Buna cevap olarak deriz ki: Onlar, ancak kendi nefslerinde, onların kemal ve cevherinin harekette olduğunu aklettikleri için hareket ederler. Tıpkı sağlığını korumak için hareket eden kimsenin, sağlığı korumanın, ancak ha­ reketle olacağını akletmesi gibi. Yine onlar hareketlerinin bu suret­ lerde bilkuvve olanının, heyulani suret olan fiile çıkarmanın sebebi olacağını aklederler. Zira sanki bu suretlerin iki varlığı vardır: Bilfiil varlık ki o sahip olduğu heyulani varlıktır. Ve bilkuvve varlık ki o da bu suretlerde sahip olduğu varlıktır. Ben burada bilkuvve ile 'tıpkı

.• .... .. ..ı.ı ı ..ı..u- ı.. �

�İ

1

537

Jl!.. � \,;JI �_). ıfa !l.r-" �I l:Jl> oJ�J � .J4J ı;,ı:; �I l:Jl> öJJ"'°J �I J ôJ_,...o �\,;J.J"'° J r l.;.;.J I

ı.!.l);,

�li

öJ_,...z.l l Jl � İ � l l;S_rjJ o \;.A:;.!. I �I J � I �JJ"'° l;J L.l r wı ÔJJ"'° ı.::.ı J L.a.i J _,.,:.J Jl � t �ı ı:JL> ÖJ� _,..ı ı L. � .;r L.lJ �.rJIJ J _,.!.Ll & Lii �I J ı/' L. � .;r � r wı ÔJJ"'° ..:..; IS _,t &li � �..rJJ �w �ı ı.I"

�\,;JI �_). ıfa J �l4ll �_). ıfa �.r-" ..:..; � öJl.. .r.f- J r ı.r.-\ı ı ı.::.ı lS .r-" J � �i � ıJSJ. J �t J L. � �t .r.f­

.:r

� J .:iA:; �i .r.f- .:r �_,.ıı ıfa �.r-" \.+iİ �J wı .J4J �l4ll �_). ıfa �.r-" ı/' 4J JJ"'° ı.::.ı � _,4-JI . J_,.:J I � ıfa � !ly.;; l+l ı.::.ı � U.

' ·

� .ili � L. J!.. �.rJI J y. Wl lA � �J l+!W' �i l+-4-iİ .;r 1'1"' . :1�� Wı.,i J � .r-'i L. WI � Ja.4.>. �İ � .lü-.J !} �

,•

ı.!lli

ı/'





lAJ�J y. J_,...z.l l ..!ili ,;r J� L. � IS ljl J:i �� [ o � A] J�J y. � l _;>J.l �L.a.! I J� � IS _,.J '-.İ � �_rJI J! 4;.:ı:- l> W JA.ü \.+i\ı !ly.;; w l \.+i 1 J_,A.:.t � 1j>J 1 J.J J l !l_rj w � 1j>J 1 -

J ö _,al 4 -

.

..A ..r-





J - ..

L. ı:fa. � \ı � ,,,. 4=S'? � i JA.ü o.l+l �fo. �İ � '-.İ � ���I J_,...z.l l ı.ş" J J-.Al l Jl üJLWI J�JJ l+l ı,S .l.ll � ��I J�_,.ll ,JAJ J-.Al4 J�J �b�J J_,...z.l l

J_,...z.l 1

..!ili

.

J!..

l:..A

.

,,,.

lA ö _,al 4 � lJ J_,...z.l l

..!ili

J

l+l � .ili J�_,.ıı ,JA J ö_,al 4

T '

538 1

10

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

sanatsal suretlerin heyfılada bilfiil varlığı ve sanatçının nefsinde bilkuv­ ve varlığı bulunur' dediğimiz zaman kastettiğim anlamı kastediyorum. Bu nedenle söz konusu suretlerin, mufarık varlık ve heyUladaki varlık olmak üzere iki varlığının bulunduğu ve mufarık olanın heyılladaki varlığın sebebi olduğu düşünülmüştür. İ şte suretler/idealar görüşünü kabul edenlerin ram oldukları, ancak aşağısında kaldıkları şey budur. Fakat (gezegenlerin) hareketleri, bu suretlerin onların birinci kemali olmasına göre kuvveden fiile çıkışı nedeniyle değil, aksine bu suretle­ rin onların birinci kemaline tabi olan bir şey olmasına göre kuvveden fiile çıkışı nedeniyle oluşur. Ö rneğin sağlığını korumak için herhangi bir sanat alanında çalışan kimsenin birincil amacı sağlığı korumaktır ikincil amacı ise bu işin ortaya çıkan ürünleridir. [599] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Artu nesnesi mıımtat olan

1s

20

iyili1ıtir/gazellikttr. 11k murat edilaı de iyiliktir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Hayvandaki arzu, lezzetliyi ayırt eden ve onunla algılayan his bakımındandır ki bu arzu şehvet diye isimlendirilir. İ rade ise akıl ba­ kımındandır. •1Jk murat edilen de iyiliktir• sözüyle muhtemelen kas­ tettiği şudur: İ rade edilen ilk şey, mutlak iyiliktir/güzelliktir ve semavi cisimlerin kendisine doğru hareket ettiği şeydir. Muhtemelen demek istiyor ki akıl olması bakımından akıl nezdinde ilk olarak irade edilen güzelliktir. Bu nedenle [demiştir ki:] •ÇoJı Dzel olduğu dıışanalmest bakımından daha ço1ı artu ederiz Yoksa artu edilmesi bakımından Dzel olduğu • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bir şeyin, daha çok iyi olduğunda daha çok arzu edilir/iştah duyulur olduğunu zannederiz. Zira arzu/şehvet bir şeyin iyi/güzel olduğunu zannetmek bakımın­ dandır yoksa bizim onu arzu etmemiz bakımından onun iyi olduğunu zannetmemiz bakımından değil. Buna göre kendinde daha çok iyi olan daha çok arzulanandır. Sanki o demek istemiştir ki semavi cisimlerin muharriki her şeyden daha çok iyi olursa her şeyden daha fazla arzulanır.

duşümllmez

25

....,ı.l l � L. �

::;y. .J.J

1 539

::;y. .J

4J �l:...a.1 1 ;_,..al i 1'.ı l J_,.ij L. l'.l b y..J 4J )_,..al 1 • .ı.. l'.l i lS .r.. L. .!.ll .ll .J � L.al 1 � J ö _,Al 4 ı.} . lS. .11 1 "-:'":-" .>"' J;l.W I 1'.ıİ.J J� I ı.). ::;.r. .J.J J;l.i. ::;.r..J .r::l � 4.İ.J:l ı .,..; _,; ;.,,...al 4 l'.l ,lılil ı r ı; � .11 1 .>"' ı.ı.. .J J �ı J� I J J.-.41 4

.!.ll � l'.l t J.s- J.-.411 J 1 ö _,Al 1

;_,..al 1 • .ı.. r:_.J? � i (J° l+:S'? � l; � .>"' .!.ll � l'.l t J.s- J. J .J \ı 1 4J W' .>"' (J°

J l!.. J .J\ı 1 4J L.S:.l o ..l.,a.i c::'. l:..,a.1 1 (J° � \.:...o � J � .lW.J ._,.öl; .r., � .11 1 l'.l i .!.lJ� . �l:...a.1 1 .!1.l; ..N � .>"' � l!.! 1 o..l..ai .J � .laA>- .>"' J .J\ı 1 ,.

•.:

J.J\ıl ::;l;..1 1.J � � .11 1 �I .>"' J _,.!.:..1 1 .J [ıJli �] [ o � �] � lS. .11 1 � I � IJ" .>"' 1'.ılr.-JI ı.) . J_,.:.l l 1'.ıİ [ı�.r.,] ı:,-} I ya � IJ" ı.şA ö::;l;)'l.J ö* �I .>"' J_,.:.l l 1.1.a.J ..S;�.J �.ill i

' ·

J /�' 1 ::;l ;..1 1 1'.ıl �.r.. 1'.ıİ � ı:r-J I ya J}�I ::;l;..1 1.J ı.J_,i.J JWI

�.J �.J w ı r ı .r.-\ı ı • � !l_r:; � .11 1 .>"'.J J '.>lk k ı:,-ı ı .>"' .!.ll .ll .J �I .>"' � .>"' � JWI X$ J.J \ı ı ::;lrJI 1'.ıİ �.r.. 1'.ıİ

ıJlit 'J .J _;sT

lif �

1r

ö_,..!J I

� IS

'J



;si

.ı.....A;

4-.o 6:-

ıJlit 4iT � 1r _;sT �.J ı J li � }Sİ 4.iİ ,. � 4 � WS 1'.ılS l� !.J [ı�.r.,] �

4.il ,. � 4 � ı � IJ" J .>"'

w

,•

ı.şA l..i l ö_,..!j l 1'.ıİ .!.ll �.J _;si .J

� Lii � 1r � 4.iİ ,. � 4 Ja; L. l'.li

�.Jwı r ı.r.-\ı ı !l_r;ı 1'.ılS l'.l ! 4.il ::;1) 4.ils'.J � ;si .,..; � ,.l:-!ı \'1 � (J° ;si � _,..; � ,.l:-!ı \ı 1 � (J° ;st

'.

540 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

'"Yoksa ar.tıı edilmesi bakımından ô%el olduğu dtlşı1nıllme%"' sözüyle de aklın ve hissin şehvetini ayrıştırmak istemiştir. Zira kendisinde hissin şehveti aklın şehvetine galebe çalan şey, arzulanan olması ba­ kımından iyi olduğu zannedilen arzu nesnesidir. [600] Bütün bunlarla murat etmiş olduğu şey şudur: Semavi ci­ simlerin arzusu akıl bakımından olduğundan ve akıl da daha fazla iyi olanı arzuladığından bu durumda semavi cisimlerin bu harekette zorunlu olarak daha çok iyi olanı arzulaması gerekir. Onlar mahsus cisimlerin en üstünü ve en iyisi olduklarından onların arzuladığı rn

şey ve özellikle bütün semanın günlük hareketinde arzuladığı şey de mevcutların en üstünüdür. Aristoteles der ki;

İlke akıl ile tasavvur edilendir, akıl ise akledilirden­ dir. Ve akledilir kendinde ve tek başına başka bir seri15

dir. B u (zıtlık) serisinin ilki cevherdir. Bilfiil olan basit de bu seridendir. Bir ve basit aynı şey değildir. Zira (bir) öl­ çüme delalet eder. Basit ise onun haline/nasılına delalet eder. Yine unsurların birliğinde kendi zatından dolayı se­ çilen şey, eğer ilk olarak edinilirse, en mükemmel olandır.

[ 1 072b)

Hareketsiz olanda mevcut olan gayeye ise bölme ile delalet edi­ lir. Gaye bir şey için ve bu şey için bulunur. Şöyle ki ikisinden (sonuncusu hareketsiz olarak) mevcuttur ama bu mevcut de­ ğildir. Şu halde o sevilen şey gibi hareket ettirir ama hareketli olan söz konusu diğer şeyleri hareket ettirir.

·-

� J� ı:,i �

.... .. .ı.ı ı ..uu. l. .;:-"'

1 54 1

l;t � � � �., ! �� �ı)_, W! _,.i J.WI ı).s- �I ö_,..!. 4::i � '-? .ili ıJİ �.)_, �IJ � o.; i � � .r.?- o.; i �4 �

J.WI ö_,..!.

.

lf;_,..!. ..:..; l5 .l! '-!JL......1 1 r l..r.--� I ıJİ .J.s' I� �ı) W!J [ ı ] r ):9 4:..o G. }S"l y. L. � W! J.WI ıJl5_, J.WI � � • •

o .l.. ı.) � ı:,l '-!JL......1 1 r l..r.-- � I ı.) İİ JJ� �ti l+->-lJ L _,....-J I r ��I �l ı./' ..:..; l5 l.l !J 4:... G. � '-? .ili ��J .:.ıb y:-_,.JI � j y. � '-? .ili ı:ı--1 1

_;s-l y.

L. �_rll

..

. � r.JI �_rll ı.) \....r"4 ,. L.....J I

4/6 41,A-JI_, J,A-)1 ı)..i J.WI L.t_, J.W4 J� l .JA t�ı_, J_,t y. /'y.JI o.l. �J u. �1_;; 1 ı).s-J � \:> ı).s- �..,>\rl l:>-_,.ı..... � ı � l�I_, ı;,.;. '-:} � ı_, -'> l}IJ J-Al 4 ı,?.l.ll � I l.l.. �J �t_, � t:.. ...AŞ ı:,t � � I L.t_, �l..... ı).s- J� �.) c:ıt �.)_, y._, o.l. .:.ıWk.... � I �1-'>-J J �I.) �t � J � ı,?.l.ll ,.ı.rJI c:>� � L. Q�I .r.'> ı.İ �y.. ..\İ �t L.t_, � _,t A c:>l5 c:ı ı I� J..b l.i ,.� 1.1.l_, ,.ı.rJ �y.. �t � L. c:ıt �.)_, �I � J.lJ �t L.t_, �� lS ıiı !l;-.J �r.,.-.ı v-:li ı .ı.. L.t_, �r.y � � .)_, ._,>\il --�\rı � !l.N !l� 4

,•

542 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA {/\)

Tefsir [60 1 ] t ik Muharrik' in ezeli olduğun u , cevher olduğunu, mahza fiil olduğunu, maddeyle karışmamış olduğunu, hareket etmeyen m uharrik/hareket ettirici olduğunu, arzu nesnesinin ve leziz olanın hareket ettirmesi gibi hareket ettirdiğini ve her tahrikin ilkesinin bir şeyden ve bir şeye doğru olduğunu açık­ ladıktan sonra şimdi de hareketlideki bu tahrikin ilkesinin ne olduğunu ve tah rikin kendisine doğru olduğu şeyin ne oldu­ ğunu bildirmek istemektedi r. Buna göre [dedi ki:] •nke akıl ile ıo

tasavvur edilendir. • [ B u sözüyle şunu kasteder:] Semavi cisim­ lerde bulunan bu hareketin ilkesi, akıl ile tasavvurdur. O bunu söylerken bu hareketin ilkesinin tahayyül ve his olmadığını yal­ nızca akli tasavvur ve bu cismi, mekanda hareket ettiren arzu/ şevk olduğunu belirtmektedir.

15

[602] Aklın fiili olan akli tasavvur, aklın kendisi olduğu için ve akıl da Kitô.bu'n-nefs'te açıklandığı gibi akledilirin kendisi ol­ duğu için [dedi ki:] •Akıl ise akledilirdendir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Akıl, zatı ve cevheri bakımından, ancak akledilirdendir/ makuldendir.

20

[603] Akledilirler bir çok şey için olduğundan, semayı büyük hareketle bütün olarak hareket ettiren bu ilk akledilirin hangi ak­ ledilir olduğunu tarif etmeye başladı ve [dedi ki: ] "Ve akledilir kendinde ve tek başına başka bir seridir (ustuhıya). •

....,ı.ıı � Lo �

;.ı--CJ I

1

543

J..! �lJ f> Y':" � İJ j) J /� 1 .!l.r-JI �l � W [ı • ' ] W' .!l f'"'! � l J .!l _r-::.o .r.f- .!l .;- � l J J .J:+l I � _,.!j � � y.:.J ı..? ı.r .,,. 4.r--i JS i � � lSJ �.ill I J � 1 .!l � y. l.. J .!l � I � 4.r:JI l .l,,. t� y. l.. � �l � .r. "if' J.W4 ;_,...:d l y. T�ıJ [!Jw] .!l.r:JI oy.:. slll .. �ı ..

.; _,....a:.l l y. '-? JL.....J I r r.ll ö.) y>:- _,..J I 65_,-l l o .l,,. İ�J [!�_r.] � I y. � 65_,-l l o .l,,. t� �İ J -""=1 �fü J li WlJ JW 4 J r _r.J I l -4J .!l .r-JI J _,.!.! IJ JW4 .; _,....a:.l l y. W!J � I �J .

· JW 4 .; _,....a:.l l

if' y.

.

��I

JWI y. JW I J..! y. '-? .ili JW4 .;_,....a:J I �lS WJ [ ı • Y ] � 1 � l:S' J � l.. ı); ......;.; J _,.A-J I .,,. JW 1 � lSJ ......;.; Wl o f>y>:-J �I� j.WIJ [!�_r.] J _,.i-)1 � J.WI t.. TJ ! J li . J_,.i-)1

ı.r

.,,.

J� '-? l J.J":! .i>l ö_r.5 r-l.:-!ı":l .::.N _,.i-) 1 �lS WJ [ı • Y'] � ı �ı 65_,-J ı ı... _,.... � .. wı .!l� s.ilı J/� ı J _,.A-Jı ı.ı,,. _,,.

41_,.i-) IJ [!Jw] � _,...tJ ..::.ı lS_,-l l � l � ı.jl l y r.JI � . lA.)1 .,ZI ı.faJ l.fl� ı.fa s,ı>\11 �)a.... � I if6 .

.

, ·

I•

544 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

(604] [ İ skender demişti r ki:] Bu sözü çeşitli şekillerde anlamak mümkündür. 1 - İ lkin o şunu kastetmiştir: Pthagorasçıların vaz'et­ miş olduğu (zıtlık) serileri cinsinden birisi, bizatihi akledilirdir. Onlar bu serileri, ilkeleri soruştururken zikretmişlerdir. Zira on­ lar, zıtların bütün mevcutların ilkeleri olduğunu vaz'edince iki sıralı ilke olarak kabul ettikleri on zıtlık mertebesi düzenlediler. t ik mertebe iyilik mertebesidir yani iyilik cinsi altındakilerdir. Diğeri ise kötülük mertebesidir. Bunlardan bizatihi akledilir olan iyilik serisidir. Zira kötülük için olanlar bilarazdır. Zira onlar, iyi10

liğin yokluğuyla akledilir. Buna göre sanki o şöyle demektedir: Bu makul iyilik cinsine dahildir yani o, iyiliktir. Çünkü iyilik bizatihi akledil irdir. [60 5 ]

2-

[Dedi ki :] Muhtemelen şimdi de unsurları taksim

ederken belirttiği seriyi zikretmekte ve değişen şeylerden her biri15

nin değişiminin ilkesi olan cinslerden her birinde bulunan zıtlar hakkında konuşmaktadır. Bu değişimle kastettiğim, cevherde ve diğer kategorilerdeki değişimdir. Bu ikili zıtlardan birisi suret gi­ bidir diğeri ise adem gibidir. Suret gibi olan seri/ustuhıya ise bi­ zatihi akledilirdir. Adem gibi olan ise akledilir olmakla birlikte ne

20

öncelikli ne de bizatihi akledilirdir. Zira adem, suret olan meleke­ ye izafetle akledilir. Bu yoruma göre sanki o, bu akledilirin adem olan değil de meleke olan suretin cinsinde olduğunu kastetmiştir. Çünkü bizatihi akledilir olan melekedir. [606]

2s

3-

Ü çüncü tevile göre ise, burada ifade edilen son seriyle

ademin karışmadığı tam suret kastedilmiştir. Zira iki zıttan birine

.t.,,,ı.J l � lo �

1 545

J_,A.11 ıh � � ı:,i � .ı.;l J� ; ..c.S:... � ı_, [ı t t ] � 6..1_,.a.... ı.şA \+I� ö.l>-1_,ll l:>-_,la... � I ıJİ .)1) .ı.;i \... 1 .1>- l ıJ l­

ı..._,_ş� � I ı.fAJ J-;-"'l!:i JI �J � I l:>-_,.la... � I � � t>.)l:-- ı.şA .;.,b�I I_,...;. _, W � İ ..!..U �_, t) .) �.o.ll � J_,\ıı �; t).)�I \...� � I ö_r..J I ö.)L,a...l l I�; .;.,b�_,..J I

Xs-

�; ı).. 15__,>-\11_, .r."JI y. 15.. .ll l �I � 15.. İ .r."JI �; ı.).. � I ıJİ ..!..U �_, .r."JI l:>-_,.la... I ı.şA .ı:i l� 6..1 _,.a.... oh � �y � ı_, J_,.4-Jl lh_, Jli .ı.;k; J4.ü .r."JI r ..l.ıı.ı (+:İ ..!..U �_, � .,,J 4 ı.şA _ru . .ı:i l� J _,.a.... y. .r."JI ıJ� .r.> y. 15. İ .r."JI � ı.) . J>b y.

.rJ I

.j \..._;� � 1 l:>-_,la... �ı ı:,';J ı _;� ıJ� ıJİ J.:-ı__, Jli [ ı • o] � .1>- IJ JS .j � I .;.,b�I .j oh � �J .;.,Wk..., �I 4....-.i

,.

15.. .ll l _r.id l � .. � .. I '-7"' 4-\il .. İ .;.,lµ ı � .l>-IJ � _r.id l tP l:-- ı./" ö;_,...al lS l...A l .1>- l ıJl.ill l L...A_, .;., � _,A...J I � ..!..U � � .jJ .r" �I .j

� IJ 6..1_,.a.... \+I� ı.şA ö;_,...al lS ı.şA � 1 l:>-_,.la... � 1_, r ..WIS 15__,>-\ıl_, r ..WI ıJİ ..!..U �_, \+I� �J ('"!..lA::.1 4 ..!..U .15 � ı..;t � 6..1_,.a.... r ..WIS

"

lh J.s- .)\) .ı.;k; ö;_,...al l ı.şA � I QJ...1 1 Jl üW.� 4 � Wl QJ...1 1 if' � ı ö;_,...al l � �l .j �f" y. J_,A...J l lh ıJİ '"'bt:ll . \+I� 6..1_,A...J I if' QJ...1 1 ..:..; IS �l r ..WI ı.şA � I �

ö _r.>-\ı ı l:>-_,k... � 4 � ;., � ı:,t _,,._, ..!...! � J._, b_, [ ı • ı] lf-.)�I � .l>-1_,ll ıJİ ..!..U �_, r ..WI �� � � I 4.. 8 1 ö;_,...al l

,

·

546 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

adem karışır. Bu yoruma göre sanki o, söz konusu akledilirin, ade­ min karıştığı çelişkide değil de ademin karışmadığı makuller içinde sıralanmış olduğunu kastetmiştir. [ 607 ] 4- Dördüncü tevile göre burada ifade edilen son seriyle

madde değil suret kastedilmiştir. Zira madde olan ilke bizatihi ma­ kul değil, aksine bilmünasebe (nispetle) akledilirdir. Suret ise bi­ zatihi akledilirdir. Bu yoruma göre sanki onun kastettiği şey, bu akledilirin maddenin makulleri içinde değil suretin makullerinin içinde sıralanmış ve onların altına dahil edilmiş olduğudur. Çünkü ıo

suret olan seri, kendinde ve tek başına makuldür yani mutlak ma­ kuldür. Maddenin makulleri ise, ki bunlar on mevcuttur, nispet ile makuldür. Bu nedenle bu sözünün hemen peşinden [demiştir ki] •Bu serinin ilki cevherdir. • Bu son tevil/yorum lafzın bize sunduğu anlama en yakın olanıdır.

15

[ 608 ] O (Aristoteles) şöyle der gibidir; bu akledilir, nispet ba-

kımından olan maddenin akledilirlerine değil bizatihi anlaşılan su­ retin akledilirlerine dahildir. Bu akledilir, bu cinste cevherse! olan suretlerin türüne dahildir. Bu, cevheri suretlerin de basit olanların­ dandır. Şöyle ki, suretler önce cevherse! olan ve cevherse! olmayan 20

diye ikiye ayrılır. Cevherse! olanlar ise maddi olan ve maddi olmayan diye ikiye ayrılır. Bu ilk akledilir 'bilfiil olan basit' sözünün delalet ettiği cinse dahildir. Burada onun basit ile kastettiği şey, kendisine madde bulaşmamış olan surettir. Zira kendisine kuvve karışmış her şey mürekkeptir. Kuvvet başkası ile fiil ise zatı ile akledici olduğu

25

için kendisine asla kuvvet karışmamış olan, makul/akledilir ismine en uygun olandır.

...,,ı.ı ı � lo _,,_A.

J �J" r J _,.i-11 l.lı �t j!Jl:.ıl l.lı ı)s .)1) d,jtsJ r ..WI 4! .H · r ..WI �.H � I 4...a.i W I J 'J r ..1$- �.H 'J � I ..:.>'J_,.i-11

1 547

ö_r->-� I �_,.la... 'J 4 ı?- �� �İ .J>'J d J j!.JtJ h • v] �W4 J. �I� � � � l..l:-J I 1.lı �İ ,.!fü.J o.)WI 'J öJ �I .)1) J.}::l l l.lı ı)s d,j tsJ �I � 4.1 _,.i-11 ı./° � � öJ�I t.. İ J

J 'J

lp.; J>b J�I ..:.>'J� J �J" y. J_,.i-11 ı)s 4.1_,.i-1 1 ı./° ö J�I ı./° � I �_,la... 'J 1 �\j �-).� 1

..::.>

l.lı �l 'J �

..:.>by.,,..J I ,J.J-.:1> ..:.>'J� t..İJ J� k 4.1 � l? t L,,d _,A; IJ 4J l::>­ .J"� 1 o.lı �J !Jl.i �� J_,.all l.lı ...h) ..!ll .l! J �4 � oµ ı �

. .Jül � t.. ,J l ..:.>�Jl:.ıı '":-' ;t Y'J JJt _,,.

J �I ..:.>'J� J J>b y. J_,.i-11 l.lıJ Jl.i d,j lsJ [ı • A] � J>b .J>'J ,.) � 1 ..:.>'J� ı,/°J �W4 'J 4->1� � � I

\ .

t.. � .ı" y. ı./° � I J�I � tf-' 1 ıj � I l.lı t.. \.+:.- J � .,,. y. ı./° t.. \.+:.- J� 1 � i ..!ll .) .J � ı./° � 1

J o.lı

ı./° ..:.-:-!

�J

t.. \.+:.- J �'J .J-.:1>

l.Ş..l.11 .J>'J �I l.lı

ı./° t.. \.+:.- �.,,.y. ı./° � 1 J �.,,.y. .d-



J>I.) y. JJ� I J_,.i-11 l.lıJ �'J.J-.:1>

\



öJ�I .k:-:J 4 .)1) d,jj ..!ll .)J J..Al 4 c.iJJ 1J .la:-:J 1 ı 4l >4! � J.) WJ �J" _,..; ö_,.all °'!_,..:.; t.. jS' ı:>İ ..!ll .) J ,.) � 1 �_,..:.; � � I

� i ö .j .T

4.ı •

•· .}-'

' - �il .J U. �· 'J t.. �lS �l.L ı.r•

lo.JI ö ,...�ı. ı ..:..; lS

-�� �� ı :; ... � ı.r--



� l '"5f" l _,,.

,.

548 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

( 609] •Bir ve basit aynı şey değildir. Zira (bir) Olçume dela­

let eder. Basit ise onun haline/nasılına delalet eder• [sözüyle de şunu kasteder:] B i tişik üzerine yüklenen 'bir' ile mutlak basit olanın delalet ettiği anlamlar aynı değildir. Zira bitişik üzerine yüklenen 'bir', bitişik olanın bölünmesi mümkün olduğu için, bilkuvve çok, bilfiil bir olana delalet eder. Mutlak basit ise ister bilkuvve ister bilfiil olsun asla bölünemez olana delalet eder. Kısaca, basit ve ' bir' mutlak ve mukayyet olmak üzere iki şekilde söylenir. Bunlardan her birinin mutlak olanı, kendisine madde ıo

karışmamış ve kendisinde asla bölünme bulunmayandır. Burada ' bir' ile basit arasında bir fark bulunmaktadır. Çünkü bir ismi­ nin delalet ettiği anlamların en yaygı nı takyid ile söylenendir yan i bitişik üzerine söylenendir. Basit isminin delalet ettiği an­ lamların en yaygını ise mutlak basittir. Bu yüzden bir isminin

15

yaygın kullanımı yönünden basit isminde bir yanlış anlaşılma­ dan endişe etmiştir. Çünkü bu ikisi müteradif (eş anlamlı) ola­ rak kullanılmaktaydı. ( 6 1 0] "Yine unsurlann birliğinde kendi zatından dolayı seçi­

len şey eger ilk olarak edinilirse, en mukemmel olandır• [sözüy20

le de şunu kasteder:] Her birinin 'bir' ve basit bir anlamı olan ayrık cevherlerden, zatından dolayı seçilen ve arzu edilen ile bunun hareket ettirdiği cismin unsuru en üstün, en basit ve en fazla 'bir' olandır. Bu sözüyle kastettiği şey, el-Mebdeü'l-Ev­ vel ile diğer ayrık ilkeler arasındaki farkı ortaya koymaktır.

25

Zira, diğer ayrık cevherlerin durumundan başkası dolayısıyla

·-

li ,JA.J o .lA ..:;J WJ...., � I �l..b-J J �I.) C> .) l:-J I o.lA � er � 1 J �J �I.) � t er J � ı..> .ll l .. �ı r.1J �l.J � ..b-IJ � 4:--- ..b-1.J JS ı;J I 4iJLWI

�t



.

,,

.

J �I � Is. � 4:--- y. ı..>.. .ll l .. �ı � U> � y. 45T-1. ı..>.. .ll l .. .. L �ı � J A c:ıt y. J_,A.ll ı� o .ı..,.aj '-:? .ll l.J �l..b-}l.J 41. L:J I 1..-_,.. t er � ı:s.)L:-Jı ;L.. c:ıt ..!.lJ.).J ;.;JLWı ı:s.)L:-Jı JL.. J JJ� ı .

,.

550 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

istenen ve seçilen oldukları ortaya çıkmaktadır. Yani günlük hare­ ketlerin dışındaki diğer semavi hareketleri kastediyorum. Günlük hareketin hareket ettiricisi ise bizatihi seçilendir. Çünkü, bütün her şeyin kendi özel hareketlerinin en hızlı ve büyük olanı ile ona doğru hareket ettiği şey, bizatihi istenen ve arzu duyulandır ki bu nitelikte olan nihai kemal ile kamil olandır. [6 1 1 ) •Eger ilk olarak edinilirse• [sözüyle de şunu kasteder:] En üstün olan bizatihi edinilen olunca diğerleri onun sayesinde elde edilir. lo

15

20

25

[6 1 2) •Hareketsiz olanda mevcut olan gayeye ise bolme ile delalet edilir• [sözüyle ilgili olarak İ skender demiştir ki:] Bununla, yet­ kinleşende araz olan bir yetki nleşemenin kastedilmiş olduğunun zannedilmesi endişesiyle bu sözü söylemiştir. Zira yetkinleşenle­ rin kendisiyle hareket ettiği yetkinleşmelerin bir kısmı, hareket edenin kendisiyle yetkinleştiği niteliklerdir. Ö rneği n sağlık için hareket etmek gibi. Onlardan bir kısmı ise hareket ettikleri şeye benzemek yönünden hareket eden şeyin dışında bulunan cevher­ lerdir. Ö rneğin efendisi ve onun amaçları doğrultusunda hareket eden kölelerin yaptığı bütün fiiller ve yine, örneğin kralının maksatlarına doğru hareket eden bir ülke halkı gibi. Buna göre köleler için 'onlar efendilerinden dolayı var olur' denilir. Aynı şekilde söz konusu ülke halkının, kral ile ilgili durumu da böyledir. İ şte bütün mevcutların el-Mebdeü'l-Evvel ile ilgili durumları bu şekildedir, yani her şey ona arzu duyar. [6131 •Gaye bir şey için ve bu şey için bulunur• [sözüyle ise şunu kasteder:] Kendi başına kaim olmayan gaye bir şey için mevcut olur.

·-

......ı.ıı .ı..... ı.. .r.-"' •.

1 551

)L. ı:>.)�

� t lA � � l ;.r 4i_,.:.::.. _, öJ� lfjl � ...W 45".rJ 1 o.ı,,. !l .r-- Lo t_, � _r.l I 45".rJ 1 I� Lo �.J L-.l 1 ;.r � t_, tr' l 45"? o � lS _r:;.. �I .JlS -l l �I� J� ..;l ..:.ılS.rJI

� � I ..:.ılSrJI . �WI � I� J-�1 _,.i �I o .l+, .JlS Lo_, �

Jµı_, �I� J\:;..J I _,.i � l�I_, l�I_,

y. I� j..i> W I .JlS

.JlS -ll !J_,i_, [ ı ' ' ] � 1.-i!,-.iJ ı � ._; ts::_J � Lo .J'·L. .J �l..L !.>"""

-l l [! ..l:_r.] .

� _,t

l!:ı.

. !.>"""

.

J.l:i �t l.r Lo 45"�I _r.i; J �y. .Jt Lot_, ! J _,i J [ ı H ] .)1) ..;l � � c:.ıt ü t.%. J li W l J� J .J:5.-, �I c:.ıı,; t......Al l � ..:.ı� l...L � I c:.ıı,; �I � ı.J' _r- y. ı..s .il l Jl...L �I .!..U � ��

!.>"""

1.:4:S' ıJfa Lo � � �I !l� �t ;.r � I .

.

.:.ı

.

'

·

�) l>- _,..,. ı � c:.ıfa Lo �.J 4-.,a.ll c:.ıts::.J !l� � .ili � !l..,-:..1 1 �

Lo � � � I � � 4:Jl !l� � .ili .. ı.r-ı ı lf' Lo �J 4,.,P .}- �_, ..1:-ll � _,,.:.; 415" �I JWl

�y.

JAl �y. r+'· t tf::J. JU. ..l..J . J li .!il.JI ı.J"'· f _,_.· c:.ı .r. I _,.,- 'I � I 1..ls:._, � � � I JAl .!..U .lS_, �..1.:--- � t ;.r ı_, �_, Wl •

- �1

.

.



'9� � .ili �t J_,�I l�ı ı.ı,,. � .:.ı b�� I �

� l .il_, ,.�

�Y- �t � Lo .Jt .!..U .)_, ıJ_,i_, [1 H '] .. ır-ı �y. � �\j _,,. ..r:3 � .ili �t l.r Lo c:.ıt .!..U .)_, [ !..l:_r.1

,.

'•

552 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

Ö rneğin nefsteki mutluluk ve bedendeki sağlık gibi. Ama kendi ba­ şına kaim olan gayeye gelince, o, somut şu şey için somut başka bir şeyin yani bizatihi kaim olan somut bir şeyin bulunmasıdır. [6 1 4] •şoyle ki ikisinden (sonuncusu hareketsi% olarak) mevcut­ tur ama bu mevcut değildtr• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu iki gayeden cevher olanı bizatihi mevcuttur. Ö rneğin şehrin halkı için

kral gibi. Onların diğer türü ise bizatihi mevcut değildir, sadece başkasında mevcut olabilir. [6 1 5] ·su halde o sevilen şey gibi hareket ettirir ama hareketli ıo

olan sôt: konusu diğer şeyleri hareket ettirir• [sözüyle ise şunu kas­ teder:] Şu halde hareketsiz olan İ lk Muharrik (hareket ettirici) ilk

hareketliyi hareket ettirir. Bu, tıpkı sevilenin, hareket etmeksizin seveni hareket ettirmesi gibidir. İ lk Muharrik, ilk harekedinin dı­ şındakileri ilk hareketlinin vasıtasıyla hareket ettirir. Burada ilk 15

hareketliden kasıt, semavi cisim v e i l k cismin dışındaki diğer hare­ ketlilerdir ki bunlar da diğer felekler ile oluş ve bozuluşa uğrayan­ lardır. Zira ilk sema İ lk Hareket Ettirici'yi arzulaması bakımından hareket eder. Yani sevenin sevgilisine benzemeye doğru hareket etmesi gibi gücü ölçüsünde O ' na benzemek ister. Diğer semavi

20

cisimler ise, arzu yönünden ilk cisim sebebiyle hareket ederler. Bu nedenle diğer gezegenlerin hareketi iki kat harekettir. Yani doğu­ dan batıya ve batıdan doğuya doğru harekettir. Bunların dışındaki şeyleri yani felekleri ise, bu hareketler vasıtasıyla hareket ettirir. Oluş ve bozuluşu ise, onlarda bulunan mütekabil iki kat hareketler

25

vasıtasıyla, sürekliliği de ezeli bir hareketle yapar.

� I tf1 1J �...W I j.-\ı ..!.U..J I J!.. o � ıj .) yı:-_,.. y. W!J .).r.�

� ı.ı.. LotJ

::;yı:-_,..

ı.!ilJ !Ir:i !I .rwl 4 Lo tJ �r.-J lS' ıi 1 !l.T"-t \ J; J [" o] � c)lS' �! JJ\ı l !.lr-11 1.1.. l � l !.l.r:i [ı --4..r. ] y>� I .. l:-!ı� I � 1f J �I �_r.-JI !.\?-! W' � JJ\ı l !.l_r-:.JI !.\� .U.L. Y. � J/� 1 !.\ _r-:.ll cJJ.) Lo !.\� y.J �.r.-JI !.\ � c:.ıi )�J � JWI r _r.J I � J}J I !.\ _r-:.l4 � J J/� 1 !.\ �I c)�I ıj � I J !.l".>U'J I )L.. Y.J JJ\ı l r .r.JI cJJ.) Lo .:.ılS'�I J .,..:.l 4 !.\._..-.i l 1.1.. Y' !.\ � JJ \ı ı .. w ı c:.ıi .!.ll � J .) UI J J! �I !.\ �

W'

;� '! � c:.ı\ı �t .ı.:J l J L.. !.I �J '!� �ı

lpU.. ı) Lo

J .,..:J ı � � �Jwı r ' r.- \ı ı �w,... ;s? �'� ' ;u �lS' ı.!11 .l.I J JJ\ı ı r .r.J ı ;s_rJ Lo LoİJ J .r.J I Jl � _;..J I lf J � _;..J I Jl J.r.J I 1f � t cJ � 1 Lo İ .:.ı lS' .rJ 1 o .L. LoİJ l+l

�y

.U. L.Y. 45'.rJ

,

·

,•

!.\ ')U \ı 1 � İ o .L. cJ J.)

� ı � l.A::.J I �L..A...l l .:.ılS'.rJ4 � .)WllJ . Wl..UI ii-l>- 1 _,J I 4S.rJ � JL.a;I

,

·

554

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA {/\)

[ 6 1 6 ) Allah'ın (cc.) bütün varlıklara inayetinin kaynağı budur

10

ki Allah (cc.) onları tür bakımından korur/bilir. Çünkü sayı ba­ kımından korumak imkansızdır. Allah'ın inayetinin her bir ferde taalluk ettiği görüşünde olanların düşünceleri, bir bakımdan doğru bir bakımdan da yanlıştır. Doğru olduğu taraf, belirli bir ferde özel olan halin, ancak onun türünde bir sınıfa dahil olması durumunda mümkün olması bakımındandır. Durum böyle olunca, Allah'ın (cc.) fertlere inayet ettiğini söylemek bu açıdan doğru bir düşünce olur. Ancak Allah'ın (cc.) ferde başkasının ortak olmayacağı bir tarzda inayet etmesi İ lahi cömertliğin gerektirdiği bir şey değildir. Aristoteles eler ki;

15

20

25

Buna göre eğer bir fey hareketli ise farklı durumlarda olması mümkündür. Şu halde eğer yer değiıtirme ve kendisiyle hareket edeceği ilk fiil bulunursa cevherde farklılık olmasa da mekan bakımından farklı hallerde olması mümkündür. Onu hareket ettiren bilfiil mevcut olduğunda hareketsiz olduğundan bafka bir halde olması kesinlikle mümkün değildir. Yer değiıtirme, de­ ğiıimlerin ilkidir ve o dairevi yer değiıtirmedir. İıte O, bunun hareket ettiricisidir. Şu halde bir ilkenin mevcut olması zorunludur ve yine O, zorunlu olarak böyle bir ilkedir. Zorunluluk ıu tarzlara göre söylenir: İlki kasr/zorlama ile zorunlu olandır ki bu tabii eğilimin dışında olması bakımındandır. İkincisi ise mutlak olduğundan farklı bir ıekilde mevcut olması mümkün olmayandır. Şu halde semi ve tabiat böyle bir ilkeyle eıit anlamlıdır. O halde semi ve tabiat (ona) talluk eder. En üstün olma hali bizim için az bir süreyledir, ancak onun için bu ezelidir.

c-

� f::

-: r

:rp '-E• C.·

1' .Ç.

s:

f

.

·

T. 1.



r

\-

[

"i - �

.

-

c.. ,,. � c.. C.· r i; i"" l:ı.. � ı..t- .c.. r.� '\ 1 .C.c-• �-..:c.., ·� '( t ı � �. r i"" .. . 1. - f. ı. -. y. _,., � . I �. ı.İ llb.... �.):! �t _,.; ıJ l4!1 ı.İ 1 _r.;.:.. •



�I



!l.r-=t '-!

�.ll l J.J\ıl � l.J tla:J I � lS i.Jl l i � [\Jli r-S] [ı ' A] J *> 1 _rll� I J ..,-:l i.Jl.J U1::;... Jlr� i.J l4! 4 i.J� i.Jl � �- . - ·i l lll:J I o? ..::...; lS ....:,ı.;. . [\ ..ı...f.] 1..1"""":: .ili J .J \ı ı .!.l .r-'t ı 't""' � ı..r •

·

t .
c.;' I ı,/'.J ..::.ı l _r.A:JI J_,t UA:.11_, \ J _,; _, [" �1 4.1".J � 1 r-W 1 � � L. ı.)s- ..::.ı lS.rl 1 J .J t ı../' U4;J ı_, [ \ --4..r.1

. .J.w � j� 1 ı../' Ö _r. ..ı.:.-J I .Ji � ..\i � ! ;; ) •

"



il 'ıl

Ö _r. ..ı.:.-J I o ,l.,.

� .l.w 45_rJ 1 o-4-J !.\.;- ..t" J) 4' ! W

'-:?.uı J_,� ı !.l _,-J ı_, [\--4..r.1 • .ı. !l.;- -"' ı .ı.._, \J _,; _, [ı y . 1 . 4.k... I _,

�Y- ıiı ;l)a..ö 'ıl l � [\Jü �1 [ı n 1 � y. ı:,ıi ; 1 _,k...; 'ıl l 4.1" ı:.ıi � .ili [\--4..r.1 t� I� ;l)a..ö 'ıl l o.lA � J lit ;I )a..ö 'ıl 1_, \ J ü ; 1_,la...; 'ıl 1 4.1" Üo,41 I o l+! -"' t �

4.1" _,..

0.tt t�

c_;l> �t J.i 4.1" .;-AJ 4 -"' \... 4:....i ,. 6.;�I [\--4_r.1 � -"' L. ıJ � > J ')l.).)1 1 > l �y.-_,.. İJ� i.Jt � •� ı _,.. _, r-AJ 4 _,.. L. ıJs- w ..l>t � _,:, ıJs- J � ;1 )a..ö 'ılı_, � 'ıl L. > �i J�_, � -' · � I � � c_; l> ..tA '-:?.i.ll .Y' ı.ı._, � -"' L. ....; � ..::.ı ü _,� ı 4.1" .,;..; _, � 'ıl_, ı:.ı� ı:.ıi

'ıl L. �_, �I

:; y:-_,..

)

1_,la...; 4

lf'

-"'

,.}- \,; ..l..,ai �.u - 1 �1 .i� � Y' ı;ı ı Üo,4.\ 4_,

1



t � l;,,. lA ıJ ! l:J;

,.L...J I � l.lA J!.o t� ıi� \ � l..rll � � Jü � [ ı Y Y 1

.uı ı:.ıt � ..li 4'i [\--4..r.1 � U\... j WL.,., JL..S l:J �ı_, �I_, ;J_;-ll_, ö.ill l �� � � .Y' i� ı.:.J....ı; I ..\i �IJ

.ı� �l..j ı.;t � -"' t.Ş lll J.W4 J L.a;'ıl l � � l:Jl-5

1 .

560 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[ 623) [Aristoteles daha sonra der ki:] •tşte bu hal onun için

ez:elrdir, bitim için ise mılmkiin değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:]

Fakat semanın bu ilke ile ittisali ve ona bağlanması ezeli-ebedidir. Bizim, içimizdeki ilke ile ittisalimizin sürekli olması ise mümkün değildir. Çünkü bizde ittisal eden/bitişen parça, oluşan ve bozulan­ dır. Semavi cismin ittisal eden/bitişen parçası ise ezelidir. [ 624 ) Buradan Aristoteles' in kastının insan olması bakımından

10

15

insan mutluluğunun, Kitabu'n-nefs'te bizim hareket ettirici ve fail ilkemiz olduğu açıklanan akıl ile ittisal olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Zira mufarık/ayrık olmaları bakımından mufarık akılla­ rın, ilkesi bulunan şeylerin iki yönden yani hareket ettirici ve gaye olması yönlerinden ilkesi olması gerekir. Buna göre ayrık olması ve bizim ilkemiz olması bakımı ndan 'faal aklın' maşukun aşıkım ' hareket ettirdiği gibi bizi hareket ettirmesi gerekir. Ve eğer her hareketin, kendisini gaye yönünden hareket ettiren şeyle bitişmesi gerekiyor ise bu durumda bizim, semayı kendisine bağlayan ilke gibi bizi kendisine bağlayacak olan mufarık akılla nihai olarak bi­ tişmemiz gerekir. Tıpkı Aristoteles'in dediği gibi bu bizim için 'az bir süre' olsa bile.

20

25

Aristoteles der ki;

Zira haz onun da fiilidir. Bu nedenle uyanıklık, his ve an­ lama haz vericidir. Ümit ve hatırlama ise bunlardan dolayı (haz vericidir) . Bizatihi anlama, bizatihi en mükemmel ola­ nındır. En çok anlam en çok iyinindir. Zatını anlayan, makulü kesbetmesi bakımından akıldır. Zira o, dokunup anladığı zaman makul haline gelir. Şu halde akıl ve makul aynı şeydir.

......ı.ı ı .1.u. ı.. -·

r.-"

·-

1 561

� _r.iı- l:.l .J"'.J ı�t .,.; !.ll.U L.l J 6..l l • -4i [!Jli �] [ı n]

�b 4-J _,- "-! .k\iJ":J l.J .. L-.U t�l l..i+! JL.a.;":JI Ilı � [!�_r.] J.a=.JI iJ"i �b iJfa. iJ İ � y,:d l::i '°:? .ll I l � 4 l:.l l.,a.; I L. İ.J . J ji '-:?.J w ı r r.J ı (.]" J.a=.J ı .J ..l... Ü ı)lS l;..

ı.S.r. � l1U-. ;I i.>İ J.#JI J5 � l:.A (.]".J [ ı T t ] � I '":"' l:S' � � '-,? .ll l JA-J 4 � l.,a.; I y. W ! V"' ı.; � � V"' l:ll üJl.i. � � ü).WI J _,A.JI i.>İ .!l.l�.J l:.l �ü.J !.l_,...... l..l:-4 ..; j L. � (.]" � i � ı.:r..,...J 4 İ..l:-4 " � W İ..l:-4 i.>fa i.>l � JJl.i. _,- L. � (.]" JWJI JA-J ü �� � L. � (.J" .J �_,...... � J _,..:.-ı ı J.!. w ı !.ly%! L. � ,.fa l:S� i.>İ � ..u l:J İ..l:-4 .J ,_fa 45y%! '-:?.ll l .. � 4 J.,a:j i.>l � ..w �? J5 ..:..; lS i.> l.J ..U i.>fa ,_;.> JJ \.W I JA-J I 1-4! ö_;>-4 J.,a:j i.>l �1_,i � LiJ I � i.>l.J _,k... ) J� W" .. L-11 "-! ..:..Ak '°:?.ll l İ�I Ilı � � ii.>l...-1 1 i.>İ

. ı� �L.j l:.l .!l.l� i.>lS

� �•i l.J ı.ı--1 1.J 4lü.J I u.J I • .... LI.. .J l.iz.ıl .!1.!.U � 1 - � ö .ill l iJ I�� L.l .L.U . ı-•



�'� J.ıül -"" � ..illi �'� � .u ı �' L.l.J .lı İJ� _ş.u ı.J .. �)1

J_,AA.J I '":"'L...::S"4 JA-J I .J"' �I� � �.Ul.J ;st .J"' '-?..illi ;st .J"' �.U l.J -1>1.J ..ı.r- J_,AA.J l.J JA-J I l i l> r-+4'J

v-"� � �_,A.ıı.. r.At �I>

,.

562 1

ıo

Metafizik Büyük Şn-hi

LAM I LAMBDA (A)

Çünkü makulü ve cevheri kabul edici olan akıldır. O, ancak ona sahip olduğunda akleder. Şu halde ondan daha çok bu akıl ilahi olandır. Yine düşünce de çok haz verici ve çok mükemmel bir şeydir. Eğer Tanrı bizim az bir vakitteki halimize ezeli ve ebedi olarak sahipse bu hayret verici bir şeydir. Bundan daha çok ise bu durum daha çok hayret vericidir ki O, böyledir. O, hayattır çünkü aklın fiili hayattır. O, fiildir, bizatihi akıldır, hayat sahi­ bidir, mükemmeldir ve ebedidir. Buna göre deriz ki; Tanrı diri­ dir, ezelldir en mükemmel olandır. Şu halde O, hayat sahibidir ve ezell-ebedldir ki işte O, Tanrı'dır. Tefsir [625] •zira haz onun da .fiilidir• [sözüyle] el-Mebdeü'l-Evvel'i kasteder. Bunu bildirdikten sonra O'nun hazzeden/mültezz olma­

15

20

sının sebebini açıkladı ve [dedi ki:] •Bu nedenle uyanıklık, his ve anlama haz vericidir. • [ B u sözüyle şunu kasteder:] Hazzın sebebi idraktir. Sanki o demiştir ki; ' İ lk İ lke hazzedicidir. Çünkü O, idrak eder. İ drakin, hazzın sebebi olmasının delili ise bizdeki uyanıklık, his ve anlamanın haz verici olmasıdır' . [626] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ümit ve hatırlama ise bunlardan dolayı QılJ4 vericidir).• [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ümit ve hatırlama, ancak bilfiil olmayan şeyler anlaşıldığında haz vericidir. Çünkü bizden ümit eden, ümit ettiği şeyin varlığını bilfiil idrak ederek vehmeder. Hatırlayan da bunun gibidir. Sanki Aristoteles bu

25

sözleriyle, haz verici idrakin bilkuvve değil bilfiil olan için olduğuna işaret etmektedir. İ drakten önce gelen arzu ise haz verid olmasından daha çok elem duymaya benzer.

·-

.... .. .ı.ı ı ..... .. ı. _,,,....

1 563

c:> t � li !ıi J �1 J.i.ıı.t Wl.J � .Y" .ıA �l.J J _,..a,ı..J I J. W I ıJ '°i

ıJ 1.J





}S'l � )i l ı!.ll � JA-.1 1

ı!.ll .li L. cl .J J l:J b.S' I� t J)l 1 ıJ lS' ıJ lıi J..P li .J

I� .lt.U ,.� �t �l)l.J �t l.iA

ö ı.:-..ı 1 JA-.1 1 J..l cJ 'i ö l:> _,,,. .J ı!.ll .lS 41i � ;s-ti ;s-t cJ lS' J p i ..lıJ.a .J a,.; li ö l:> J .J �ı .ıı � .u 1 JA-.11,, J-ıAl 1 _,,,. ı!.ll � .J

jJl J..,.:ı.:.. .Y" .J ö l:> .Y" li !ıi � I � lP J jJl ır- J)ll ıJl . J)ll _,,,. ı.lA ,,

. J ,, � I t� ı ı � � .r. �t ı!.ll .U J.J ö.lll l ıJ !ıi ı J_,i [ ı v o ] tWI •-41.J [ ı J w ] ıl:L .:._,s J � 4 ıJİ ı!.ll � _r.>-İ W ,, !llJJ)J I .Y" ö.WI ı.) �I ıJİ [ı � .r. ] .lt .il �l.J �l.J ;t;a.11 �

' ·

!llJJ)J I ı:.ıt � J:l..UI ,, !lJ� .:.� ı l:L W l.J J li .:.tsJ . .lt.ü t:... � ı,, v--! l.J �I c:> İ ö.WI

wı,, [ ı � .r. l l.iA c:>� _,s .u ı ,, ,. �) ı L. t [ ı J l.i � ] [ ı n ] ÖJ_p.- ,,.. .r.f- .. l:-!ı'i � ..:..; lS' ı:.ı ı,, l � .Ü .,,s .u ı,, .. � ) 1 ) � ı!.ll .lS .J J-ı.Al 4 4S'J..Lo \A J y. .J r-1' .B l:... � 1 ) 1 ı:.ı i J:i � J-ı.Al 4

w _,,,. wı .lt.W ı !lı)J� ı ı:.ı i J! ı � A .:. ts ,, _,,s ..l::.J ı ıJ fo.. ıJİ � İ .Y" !.l lJ J� I r � � .Ü I J _,.!.) 1 ıJİ.J ö_,Al 4 � J-ı.Al 4

_,,,.

. ö.U ı:.ı fo., ı:.ı i

4:...

Wi

\ O

564 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[627] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bi2:atiht anlama bi.tatihi tn

makemmel olanındır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Başkası bakı­

mından değil de zatı bakımından akleden, kendinde bulunan akıl ile akledenden daha üstündür. [628] [Aristoteles daha sonra der ki:] •En çok anlam

tn

çok tyi­

nindir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Hazzın çok olanı, daha çok

anlayan ve daha çok akleden içindir. [629] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zatını anlayan, makultı kesbetmesi bakımından akıldır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zatını ıo

15

20

25

anlayan bizatihi hazzedendir ki bu gerçek hazzedendir. Bu niteliğe sahip olan da akıldır. Zira akıl makulünü/akledilirini elde edip anladığı zaman, zatı, anladığı akledilirden başka bir şey olmadığı için, zatını anlamış olur. Buna göre, akıl bizatihi hazzedicidir. [630] •ztra o, dokunup anladığı otaman makul haline geltr• [sözüyle d e şunu kasteder:] Bizim aklımız, akledilire dokunduğu za­ man zatını akleder ve onu bilfiil tasavvur eder. Akledilirini ta­ savvur etmeden önce bilkuvve iken bunu yapamaz. Çünkü akıl , akledilirini aklettiği zaman onunla aynı şey haline gelir. Aristoteles bununla; bazen bilkuvve bazen de bilfiil olan akıl ile maddede olmayan sürekli bilfiil olan akıl arasında ayrım yapmak ister gibidir. Bu nedenle bizim aklımız zatını sürekli değil herhangi bir vakitte akleder. [63 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·su halde akıl ve makul aynı şeydir. Çtınktı makultı ve cevheri kabul edici olan akıldır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Akıl ve makul/akledilir, ancak akledildiğinde aynı şey halinegelir. Çünküakıldakabuleden ve kabul edilenin her ikisi de akıldır.

�ı � ı.. �

[ !�_r.] �'� J..AiT ,,,.

�'� 1*41' � T., [ ıJli �] [ ı T v] · 4.::9 � � l.Ş.İ.ll l..r° J...2i l _Hİ o� 'l �I� � l.Ş.İ.llJ

ö.ill l _, [ı�_r.] .;sT

.J'"

1

565

'-? .illi

'5 .illi }S'T .J'" '5.İ.l l.J [ıJli �] [ı T A] ·�.J � ;st ,,,. l.Ş.ill ı.I"' ;st ı.I"' � I

J_,A...J I �L...::S' 4 J.WI

�I .) � '°1 .i.ll_, [ıJli �] [ı T �] l.Ş.İ.llJ � 4 ..l::W I J"J �I� ..W... y. �I.) � l.Ş.İ.llJ [ı�_r.] �I.) � �J J_,A...J I �I l.)l 4'\:i J.WI y. ü..a.l l o � y. y. 1 1 ! J.Wü � l.Ş.i.ll J_,A...J I _r.i;- ..,>İ � -=--:J �ı; �\S ;! W)J [ı�_r.]

.J'"

. �I� ..l::W I

r+4'..J

v-!� ı:r.> \ı_,.a.... � �µ ı .J} J [ıT' • ] O.)�J J_,A...J I ...r. � � �I.) l;.. J.WI �

l.r->

'l JMl 4

� y.

l.Ş.İ.ll J.WI

' ·

,,,. .)� O.)� I.)! J_,A...J I IJ� J_,A...J I .)� 1.Jt J:i •,,.al 4 ,,,. � IJ� � I ö_,AJI � J� 1.Jl I� �ı) �tsJ l�IJ � J_,A...J I _, W!

l;..

J.WI

�J

JMl 4 � J ö ,,.al 4 � � y. l.Ş.İ.ll J.WI

l..r°

.)� l-4JJ Jr." ı.İ v-:1 l.Ş.i.ll ,,,. 1.1.a.J JMl 4 Wb . Wb 'l � .:..i J

ı.) �ı; �

J.li IJ ":i J.>I_, .-ı.r- J_,A...J I _, J.WI ı�µ [ıJü �] [ıT' \ ]

JA-l l.J J � I .r-4!. WlJ [ ı �_r.] jü y. ,,.-�l.J J � I � w'% J.WI ;_,.. Jr.i.JIJ J.WI IJ� � I.)! l�IJ �

\ O

566

1

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Bu nedenle akılda akleden ve akledilen tek bir şeye racidir. Bu, ancak akılda mevcut olan durumların itibarları bakımından farklılaşır. Zira aklediliri tasavvur etmesi bakımından ona akleden denilir. Kendini ta­ savvur etmesi bakımından ise başkasını akledenden farklı olarak onun hakkında 'akleden, aklın kendisidir' denilir. Tasavvur edenin, tasavvur edilenin kendisi olması bakımından ise 'akıl makuldür' denilir. (632] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde ondan daha çok

10

bu akıl ilc2ht olandır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bizdeki akıl bazen bilkuvve bazen de bilfiil olduğundan ve söz konusu İ lahi akıl ise ezeliebedi olarak bilfiil olduğundan bunun bizim aklımızdan daha fazla mükemmel olduğu apaçık bir durumdur. ( 633) [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine dılşürıce de çok hat ve­ rici ve çok m'llkemmel

15

bir şeydir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bizdeki aklın tasavvurunun, son derece haz verici ve bizde mevcut olan her şeyden daha mükemmel olduğu açıkça görülmektedir. ( 634 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eger Tann bt.nm at bir va­

kitteki halimtte ea:elt ve ebedt olarak sahipse bu hayret verici bir şeydir.

Bundan daha çok ise bu durum daha çok hayret vericidir ki O, bc)yledtr. • 20

25

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bu nedenle Tanrı'nın hazzetmesinin lizatihi idrak edici olması, bizim aklımızın zatını idrak ettiğinde -ki bu bilkuvve olandan ari olduğu vakittir-, tatmış olduğumuz hazza müsa­ vi olduğunu görürüz. Ne var ki bu bizim için çok az bir süre olabildiği halde Tanrı için ezeli-ebedidir. Zira bu son derece hayret vericidir. Eğer bu O'nun için ezeli oluyor ise ve bu bizdekinden daha çok ve daha mükemmel ise bu durumda sonsuz derecede hayret vericidir. [ İ s­ kender demiştir ki:] Burada hazdan, infiale bağlı olan hazzı anlamak gerekmemektedir. Zira infiale bağlı o l a n kuvvetin mukabili elemdir. Akılda oluşan hazzın mukabili ise kendisidir. Zira o infial değildir ve bir mukabili yoktur. Çünkü bu idrakin mukabili cehalet değildir.

.... .. ..ı.ı ı ..w- l.

�.. 1

567

W l.J ..b-IJ · � d l .J � .r.. JWI l.J" J _,.a-.J IJ JiWI .JlS' ..!.Ll.ll J

.JA � l.J" .Jİ ..!.Ll.>J JWI � ö.)�.,.JI Jl y--� l .; � 4 o.lı J_,A::; ıJ l J:i .ı; I � .;_,...a:..o .JA � l.J"J Ji � d,j 1 � J:i J _,.a-.J 1 .; � .;�\ .J l � l.J"J o� jA."'! L. ....; � � JWI .JA JiWI . J_,.a-.11 .JA JWI .Jl J:.i � .;�I .JA

ı.> ı., [ı�.r..J \ .lı l.J" ;s1 � )1 1 ..!.LI .) JW1 1� 1> [ ı J li �] [ 1 T'T ] �y,. � � I JWI ..!.LI.> .JlS'J � ö.;LiJ ö_,i ö.;l.i � y,. l:... JWI .JlS' . � � .ll l JWI l.lı l.J" I� J..ai l d,j ı � _,.i '.>W Wb d

ıs:.

,

f

.;_,..a::l l .Jİ �J [ı�.rJ � li,, ı � �.ll �l)1J [ ı J li �] [ nY"] · l:.:' ö.)� .,.JI • 1.:-!ı�I � l.J" j..aiiJ I� �.ll l:... JW4

"" l:.l� 1�t � )1 1 .JlS' .JI> [ı J li �] [n t ] .:,i ı.S) t.. ..!.Ll.ll ,, [ı�.r..J .!1.1 .lS" 4li � .;su ;s1 .J lS .J!J � � � � � ı;ı ı ö.ill �,, l-o .ı;l.ll .!ll.;.)� 4 .ı;.ll ..:..; lS' .J l �� \ .!l.l .li L.

' ·

cl,,

lf' � ı.S .A � .ll l cl_,J I .JAJ .ı; I.) l:... JWI .!ll.;.) l � .J � I J..o .r"' � ;>\! � y,. � L. cl J ı.) l:.l � y,. ı,S.ll l l.lı .JlS'J �y,. Lo..o � J..ai i Wb � �y,. � .ll l .JlS' .Jl.J I� � .!l.I.)

ö _,A.! 4 L.

.

.

"

r-+4: .:,i � ı.r:l d,j l J� .; .J.:S..... ':l ıJ - �l,, �t .!1.1.li l:.l � l.i ı/' ı;l 1 ö _,AJ I ıJ 1,9 J L..A; '.>U � l.i ı/' ı;ı ı ö.ill I l:.A lA ö .ill I l.J" � JWI � .Jfa ı.jl l ö.ill l t. l,, � I � � ı.jl l ı/' JL..A; '.>U

� �� ı.r:l .!l\.;.)�I l.lı .JlS' -> l J.ll. 4J ':l J \f t...A; \

..:.-:l � l,9

' ·

568 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Zira haz, idrakin gereklerinden biridir. Ö rneğin cisim için gölgenin lazım gelmesi gibi. Eğer ortada mukabili olmayan bir idrak mevcut ise ve herhangi bir vakitte bilkuvve değil ise bu durumda idrak ede­ ne hiçbir zaman söz konusu idrakin yoksunluğu arız olmaz. [ 63 5] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •o, hayattır çünkü aklın.fiili

hayattır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Hayat O'nun sıfatıdır, çünkü

hayat ismi bir şeye sadece idrakten dolayı verilir. Aklın fiili, idrak olunca bu durumda aklın fiili hayattır. [ 63 6 ] [Aristoteles daha sonra der ki:) ·o, fiildir, bizatihi akıldır, lo

hayat sahibidir, mükemmeldir ve ebedtdir. • [Bu sözüyle şunu kaste­

der:) Fiili, hayat olduğu için akleden diri olduğuna göre, bizim aklı­ mız gibi başkasını değil de zatını aklederek akledici olan şey en mü­ kemmel hayata sahip olan diridir. Bu nedenle hayat ve ilim Tanrı'nın sıfatlarının en özel olanıdır ve işte bu Tanrı hayy ve alimdir. 15

20

25

[ 6 37] Bu bakımdan Hristiyanlar yanılmış ve cevherde teslisi kabul etmişlerdir. Cevherin üç olduğunu ve Tanrı'nın tek olduğunu söylemeleri onları kurtarmaz. Çünkü cevher çoğaldığında toplamın bir olması, toplam üzerine zait olacak 'bir' anlamındadır. Bu durum aynıyla bizim milletimizden olan Eşariler'i de ilzam eder. Çünkü onlar da bu sıfatları zat üzerine zait olan sıfatlar olarak kabul etmiş­ lerdir. Bu yüzden buradaki birliğin zat ve sıfatlar üzerine zait olan bir birlik anlamına gelmesi durumu onları ilzam eder. Bu iki mezhe­ bi ilzam eden ise şu durumdur: Terkip ve mürekkep/bileşik olan her şey muhdestir (sonradan meydana gelmiştir) . Ne var ki ortada bizatihi mürekkep olan şeylerin bulunduğunu kabul etmeleri istisna­ dır. Ama şayet bizatihi mürekkep/bileşik olan şeyler bulunsaydı bu durumda kuvveden fiile bizatihi çıkabilen ve muharriki olmaksızın hareket eden şeyler söz konusu olurdu. O'nun hakkındaki 'diridir

·-

.......ı.ı ı .ı..... ı.. r.-" -·

1

569

ı:ı� � Jl=i.l ı r .J ;l J!.o !.lı;� � ı r lj) .J' r j"Y ı/6 ö.Wı ı:ıt .!.ll �J !.l;..Wli L. ..::.J J J ö _,A.! 4 ..\=:-Y. 'YJ J.U.. J .r:l !.ll;�l o lA ı:ııs . .:Jli}� ı .J' L. ..::.J J J !.lı;�� ı r � ı.>�t

i�I

J.i-ll J..i iJ'J

·� JJ [ ı Jli

� .r:l

� ] [ır o J ,> 'Yl • ._,:. ,> � .r:l ö � I ı-' I ıJ 'J ö�4 ...J � _,.. . öl:> Y' J.WI J-.ü !.11;�� 1 Y' J.WI J...i ı:ııs � !.J !.11;�� 1

.Y'J [ı�.r.l

[\�.r.] tl.,.;li

i�

J.J ...; l .l.ı ı,?.lJI J.i-l l.J [ıJli �] [ır ı] � Ji� Y' ı.>.lJI ·�li öl:> Y' ...W �l � JiWI ı:ııs l�l.J ı.>.lJI ı.r-JI Y' ·�I .!.ll .ü l:... J.WI ı) JL....l ıs o.r.f:- � 'Y ...; 1 � ıŞ6 � l.J ö � I .:;..; ıs .!.ll .lJ.J �I �� J ıŞ6 � I ö � I J -

..

..

..

_,.,.y.J ı J � 4

-

- r-1�

..

ı.r

' ·

J�l l..i+t J�I ...J l,.p J\ �l

� w ı.>;WI � o .J'J [ırv] �..w 1�1 .;'J ..l>-IJ J�I �� .; l l_,.l � ı:ı l l.iA ,;r � .r:lJ � � I ,> ...U l j ..l>-IJ � 11>-l.J � I ı:ııs _,.,. y.JI ö ...U l j ...J l,.p J'J I I� �'J L:.::l.. J.-l .J' �__,.....!.'J I r )! � l.iA.J .:Jl.ll l ,> ...U l j ..l>-1.J � 11>-l.J ıJfa ıJ i (""+4 ):i .:Jl.lJI ,>

'Yl ..!.ı ..l>..A �� JSJ �_,:.i l 4):i � .w ı ":}S.J ...J l,.p J'J ıJ •l:-!ıl o ı... .:;..; ıs ) .J t.,;ı .l.ı �_;:; l:-!ıl o ı... ..\=:-Y- .; l ı _y � ı:ıT !.l�J l,; 1 .l.ı � I Jl ö _,Ali .J' c_fa • l:-!ı l ..:;..; � l,; 1 .l.ı �_;:;

,,

..

ı.r

.; ı

4:İ

l:..I } .J' � ı:ı l � .!.ll ..iS"J !.l _,-.

.r.?

.J' L,; 1 .l.ı

'.

570 1

LAM I LAM BDA (/\)

Metafizik Büyük Şerhi

ve hayat sahibidir' şeklindeki sözümüz mevzu ile bir ve aynı olan



cihet bakımından iki olan anlamında b r'dir. Ama bu iki cihet, tıpkı müteradif isimlerin delalet ettiği gibi, bütün cihetlerden tek bir ma­ naya delalet etmezler. Ö rneğin bai'r (deve) ve cemel (deve) lafızları gibi. Yine o iki cihet, tıpkı müştak/türemiş isimlerin ilk formdaki şeye delalet ettiği gibi de delalet etmez. İ lk formdan kastım, müştak isimlerin ilk formunda bulunanlara ilave bir anlamla delalet etme­ sidir. Ö rneğin hayy ve hayat sözümüz gibi. Çünkü hayat mevzuda olmaksızın manaya delalet ederken hayy sözümüz mevzudaki anlaıo

ma delalet eder. Bununla maddedeki sureti ve mevzudaki melekeyi kastediyorum. İ şte bu, maddedeki suret gibi olan şeylerin isimleri­ nin delalet etme durumlarıdır. Maddede olmayan suret gibi şeylere gelince, bunlardaki sıfat ve mevsuf varlık bakımından tek bir anlama racidir ki bunlar itibar bakımından yani sıfat ve mevsuf bakımından

15

ikidir. Zira b u zat, mevzu olarak alınıp herhangi b i r vasıfla vasıf­ landığında vasıf/nitelik ve mevsuf/nitelenen yüklemede bir olurken yüklemin mevzudan kendisiyle ayrıldığı mana bakımından ise iki olur. Fakat bu ayrı olma, cevhersel yüklemli önermelerdeki mevzu ile yüklemin ayrı olması durumu gibi bir ayrı olma değildir. Zira

20

vasıfla mevsuf aynıdır yani bu ikisi, tıpkı mufarık şeylerdeki gibi bilfiil bir ve aynıdır bilkuvve ikidir ki bu da aklın birini diğerinden ayırması durumunda söz konusu olur. Zira aklın tabiatında, varlıkta birleşmiş şeyleri, -her ne kadar varlıkta bazısı bazısından ayrılmasa da- kendisinden mürekkep olduğu şeylere ayırmak bulunur. Ö rneğin

25

aklın madde ve sureti tafsil etmesi ve suret ile madde-suretten mü­ rekkep olan şeyi tafsil etmesi gibi. İ şte suretler ve maddelerden mü­ rekkep olan şeylerle ilgili olarak; mürekkep olan suretle vasıflandı­ ğında veya taşıyıcı olan suretle vasıflandığında aklın durumu budur.

'•

i......lal ı .ı..... ı.. r--"' •.

1 571

.J�-'-! 4il � � 4 .J�I � _,...1 4 � ->- IJ � öl:> 4.1 .Jl.J 4;.)l�I ,.L-,.,\r ı � J.ı; W- ..:J�I � ;_,.. .>.>-IJ � �

J::.W I ı-" � I J -'-! W- J .ı; 4il � �J �IJ � I 4.1 �.) J!.o J � I � J -'-! \.. � J -'-! J::.W I ıJİ �İ JJ \r ı J � I y. ı,S.. .ll l J ..

J



l:J} J!.o ö.)4.i-! JJ \r ı ÖJ.,,...., � t �.,,.. J � � J -'-! ı..ş> l:J}J � .,,.. .r.f­ J ,.L-,.,\r l ..:J��.) Jl> ı/' o .ı.; � y J ;s:J.. J J.r.A J .r.J:- J ÖJ.,,...., ı/' if 1 .. �\rı ı.. tJ J.r.A J ÖJ.,,...., ı/' if 1 .. �\r ı � J .ı; ö \.:>J I .J\r öl:> J

ı..ş>

.)� }4 ->- IJ � J! 4::1 .J � r. J_,...., _,.JIJ U...., _,ll .J� J J:A 1;,1 ..:Jl.ll l o ..ı..,. .Jl ...!füJ ...;_,...., _,..J U...., J � t .J � l J � � 4 WJ

ı)lS ...; ı..,.. J \r ı ;_,.. u...., Y. .::...A...t:> J J 4s. _,...;, .,,.. ı/' � ;_,.. ..:J.i>l 4! LŞ.ll l �4 .J � I J.-l l J l�IJ J _,...., _,.JIJ lf;.. U...., _,ll

J_,-..J I �� if 1 4.1 \-11 � � � �_,...i l J_,-..J I �� ....; _,...., _,...i l y. U...., _,J I .J � �.ıA y.JI � I 4 L;ü.l l J � .,...U ü.;l.WI .. �\r ı J y. W- J.o.Al 4 � ->- IJ � 4i l �t � .Jl ..!11 ;,J _;>� I ;_,.. w.>.>-l jlıJI J..a.i lj! ..!11 ;, J .J � I ö_,Al4 WJ .. �\r ı J! .) � _,J I J ö..\>.:.JI .. �\r ı � .Jİ � ;_,.. jlıJI J!.o � ;_,..

,

.

,

.

� .)� ,,ı ı J J..aA;;

r-1 .J !J 4:... .::..-?,; if 1 ;_,.. � _,.JIJ öJ _,...a.l l 0:-! �J öJ_,..aJ IJ ö.)WI 0:-! � J _,...., ;_,.. �_,.JI .. �\r l J jlıJI Jl> ı/' o .l+i öJ_,..aJ I J i .)WI öJ_,...a.l 4 öJ _,.-LI � l-1 1 Jt öJ_,...a.l 4 �_,.JI U...., J ı;,! .)l y J

"

572 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Zira akıl onları bir cihetten birleşik bir cihetten ise değişik olarak anlar. Ö rneğin insanı nutuk ile vasıflaması gibi. Zira nutkun mev­ zusunu ve nutku ittihat ile tek bir anlam olarak anlar. Onlardan taşıyıcı ve yüklemi , birbirlerinden başka ve değişik olarak anlar. Ama vasıf ve mevsuf maddede olmayan şeylerde değerlendirildi­ ğinde ikisi de bu durumda bütün yönlerden aynı anlama raci olur ve ortada yüklem in mevzudan, vasfın da mevsuftan kendisiyle zih­ nin dışında yani şeyin zatında ve tabiatında ayrılabileceği bir şey bulunmaz. Fakat bu gibi şeylerde akıl bir vasıf ve mevsuftan, bir ıo

mevzu ve yüklemden bir önerme terkip ettiğinde o ikisinin manevi değil lafzi önerme olduğunu düşünecek şekilde müteradif isimler olduğunu anlamaz. Aksine o ikisini münasebet bakımından iki başka şey olarak anlar, yani bu gibi şeylerde iki şeyi birinin diğeri­ ne nispeti yüklemin mevzuya nispeti gibi olan iki şey olarak alır ve

15

onlardan yüklemeli b i r önerme telif eder k i aralarında varlık bakı­ mından asla bir başkalık anlamayıp sadece alış cihetiyle değişiklik görür. Yani tek bir manayı mevsuf ve vasıf olarak alması cihetinden değişik görür. Zira aklın, tıpkı pek çok şeyi nispet yoluyla anladığı gibi, mürekkep şeylerde yüklemli ve vasfedici önermeler kurarak

20

münasebet ve teşbih yoluyla bir ve aynı manayı bu iki cihetten anlaması mümkündür. Şayet akıl bunlarda sıfat ve mevsufu alma­ mış olsaydı, onların tabiatını anlaması ve haklarında konuşması mümkün olmazdı. [ 63 8 ] Zihinde ve varlıkta birbirinden başka olan şeyler arasında,

25

yine varlıkta değil de zihinde birbirinden başka olan şeyler arasında pek çok fark vardır. Yani bizim aklımız, onları varlıkta birbirlerin­ den başka olduklarını algıladığı gibi algılamadıkça onları anlamaz.



• r- C.ti..

....

er.-



- C.

· ·ti. . •;: •� o • .... ,r:.,. . � · � � o• � f_ :f �- f" ·

ç.,



�·

·

�· � f.• ı; ·'u_ ti. . !:::; � �� (o · t •�. [. • � f � � •

,r

.

.

, f·.

.r"

L s �

� f..

�[

\- '1= �: f.• ft:" � ·� �· � � 1 �o • C.-· V:.. � r-•

\.,

M!

,1

-1



� \

·�

� f" ft: t:. ·� �

_

_

_,.

·�

i ' ·at:. f - � lF fı:l \- -ı;:· f l f.,. �. · 1.. · � \- � - �: .j {' t �.1.. � � � - � - C.•l·• f .,.-. �- -..ti. :f" � �· ·- ·ti., . f. • •t'r .r. 't· f; c-. � . f� l- f· � � �· -]_ � �� l '- - l · · f \i - l· i ' s. ) . ,-; ( -ı � \ . - [ l · '\ c. · $:= � - -.. .· l s. r f ' • r - • f.- f �\.�'.

� ·t E 1.

\.,

.



}.

r V\

..c

·

.

f;, f � [ � �· C.·

l

M!

'

.

....

.

r:

·

·

e.. l

c;-

.

e.

·

.

,r

-

M!l

.r

.r

\..

t

..C

-•

f

l

� c.. � . l . 1. t 1 ı: [ 1 � ·ti.. - � 1.. .., · · � .f. - ç( ·�� t.. ·..,.t=-;::. çt f. �· F � -ıı:· ı;!:::; � t � t � • [ l · · t: � i.' f l 1· a. v. [;;.. � t ., �'!;:- t ·. · ,. . l. .f. [;; r. - 1 t ·fi .., . � ( � s l!J '":'�t J&S' ıJA �.uı e::--- L,.l; .:ıt_, ts::.ı.:...ı ı � ıJl�I_, �_,;JI Jk ıJ'i J_,� l J y. u-:-1 �WI_,

_,>T � t;.,;Jı .:ı'i � � � •.ı.- � � ı J r w ı_, ..,;Jı .:ıt ,.j-rl. ıJ W'j l ıJl l:J_,AS r t ,.ı.r J. tJj y. � J_,'iı_, 4.-\; 4.-.U:.. . t;.,;11 .ı.;... '5.u ı _ri J. ı .ı.- � ıJfo. 'ı?.ll l � �I J.i ıJfo.

"

\ •

576 1

Metafizik Büyült Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tefsir [ 64 1 ] Kadim filozoflardan tamlık ve kemalin ilkelerde bulun­

madığını, sadece ilkelerden meydana gelen şeylerde bulunduğunu, zira hayvanların ve bitkilerin tohumlar ve spermler olan ilkelerinden daha yetkin olduğunu söyleyenlerin zanları doğru değildir. Zira to­

ıo

ıs

humlar, ancak kendilerini doğuran yetkin şeylerden meydana gelir. Ö rneğin insanın tohumu insandandır. Buna göre tohumlar, tohum­ lardan mütevellit olan şeylerin ilkeleri değildir. Doğan şeyin ilkesi, ancak tohumların yetkinlik içindeki tohumu meydana getiren failidir. Ö rneğin mütenasil/üreyen türlerde olursa doğan şey gibi veya mütenasil olmayanlarda ondan daha yetkin olan gibi. Zira kendisin­ den doğduğu şeye benzemeyenden tevellüt eden şeyin ilkesi Güneş ve felek-i mail'dir. Benzerinden doğan şeyin ilkesi ise sadece türsel olarak kendisine benzeyen değildir, aksine Güneş ve felek-i mail ile birlikte odur. Bu nedenle Aristoteles der ki; insanı doğuran şey insan ve Güneştir. Aristoteles der ki;

20

ıs

Ezeli, hareket etmeyen ve mahsus şeylerden mufarık/ayrık. olan cevhere gelince, söylenenlerden apkça ortaya pkmıştır ki, bu cevberin bir büyüklüğünün olması mümkün değildir, dahası O'nun bir parçası ve bölünmesi yoktur. Çünkü O, sonsuz zamanda hare­ ket ettirir ve hiçbir sonlu şeyin sonsuz kuvveti olamaz. Bu durum­ da her büyüklük ya sonsuz veya sonlu olur. Bu yüzden O ne sonlu büyüklükte olur ne de sonsuz büyüklükte olur. Çünkü kesinlikle sonsuz bir büyüklük yoktur. Yine açıktır ki O, infiale ve değişime uğramaz. Zira diğer bütün hareketler mekansal hareketten sonra­ dır. Açıktır ki bu şeyler bu hal üzeredir.

·-

......ı.ı ı .Lu. l. .r--1" •.

1

577

.r--A:J I

..,-:l JWJIJ r l..::l l ıJ! .. t.. .W I � ıJ _,.! � �.ll l J \J � [ ı t \ ] ıJİ J:i � ı:p�I � � I .. �\ı ı J � y.. Lo.i !J ts.)�I J � y.. ..,-:l � � IJ ;J.r.JI � � I �.) � � JSİ .;.ı l::.J I J ıJlr.-JI

ö..U_,.JI � J 41.. � I .. �\ıı � � W! ;J.r.JI ıJİ ı.!.ll �J � � ..,-:l 1 1 ! ;J.r.Jli ıJl....i )' I � y. ıJl....i )' I ;.J! ıJİ ı.!.ll � J\!.. ;J _r.ll ;J_r.ll �WI ;.r..J I � ..U _,.il İ� W!J ;J.r.JI � ö..U .,:...1l ts.) � w JSİ Ji ll... W I e .,;\ı ı J ıJ\S ıJ l ..U_,:.JI J!.o J�I J Y.J ..U _,:.JI J!.o � ..U _,=; "ıl � I i� ıJİ ı.!.ll �J ll... W I .r.f:- J ıJ\S ıJ! 4J İ�I ..,-:l 4.\!.. � ..U _,=; � IJ JWI ı.!.LWIJ �I y. 4:sL. ı.!.ll .llJ JWI ı.!.LWIJ �I �J J. .lW tfl 4 4.\!.. y. l.. . �IJ ıJl....i ! o..UJ:? ıJl....i )' I ıJ l _,la... ) J�

� ı.::.ı l..._,....-11 J;l.4.. !l_,,..:. .r.İ"J �jl L. _,,.r. ıJl L.t;

"ıl y. J. 4 1 � f6_p.JI l-4J ıJ� ıJl � "ıl 4'l �Jt ..UJ J:i "ıl ı_,; 41 l:.:.. � �J 41 �� "ıl ut..J !l� 4''-J � "ılJ 41 ,,?.

L....

' ·

� I J ı)� "ıf 41.JI ..\+li l:.:.. l..1.J l:.:.. "ıf l.. 1 � JS li!> �l:.:.. 4'l � WatlJ 4 1 l:.:.. "ıl � � ıJ"'J ı,('l:.:.. "ıl ıJ� "ıf J � l:::...1 1 •1.:-!o"'JI � ��I � _r"-\1 1 ı.:.ı\S_,:o.ll � ıJ!> _r.M. "ılJ � "ıl o

' ·

·

o

o

o

o

o

.JbJI .lA ıfa �t 4. o

,

.

578 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (A)

Tefiir [ 642 ] Daha önce söylenenlerden açıkça ortaya çıktığı üzere ezeli

bir cevherin bulunduğunu ve bunun hareketsiz olduğunu, yine bü­ tün maddelerden ayrık olduğunu hatırlatmaktadır. O'nun cevher olduğu, akıl olduğu, sevilenin sevenleri hareket ettirdiği gibi hareket ettirdiği ve söz konusu muharrikin açıklanmış olan diğer sıfatları bu makalede açıklanmış şeylerdir. O'nun hareketsiz olduğu ve madde­ den mufarık olduğu ise es-Simau 't-tabii'nin sekizinci makalesinde açıklanmıştır. Bunları hatırlatarak [demiştir ki:] •Bu cevherin bir ıo

bılyılklılgtınıln olması mılmkıın değildir, dahası O'nun bir parçası ve bôlılnmest yoktur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Tabiat ilminde açık­

ıs

ça ortaya çıkmıştır ki bu muharrikin ne cisimdeki kuvvet olması ne de cisim olması mümkündür. Çünkü O, parçalara sahip değildir ve ne bizzat ne bilaraz bölünendir. Oysa her cisim parçalara sahiptir ve bölünebilir. [643] Daha sonra O'nda ne bizzat ne bilaraz parçaların bulunması­ nın hangi yönden mümkün olamayacağının sebebini gösterdi ve [dedi

ki:] •çıınkıl O, sonsuz zamanda hareket ettirir. • [Bu sözüyle şunu kas­ teder:] Buna göre O'nun sonsuz kuvvete sahip olması zorunludur. ıo

[ 644 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] '"Ve hiçbir sonlu şeyin son� kuvveti olamaz. •

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Sonsuz bir kuvvete

sahip olan şeyin, cisimden başka bir şey olması gerekir. Çünkü hiç­

ıs

bir sonlu cisim sonsuz kuvvete sahip olan bir şey değildir. Buna göre kıyas şöyle telif edilir: ' 1 lk Muharrik sonsuz kuvvete sahiptir; her cisim veya cisimdeki kuvvet sonludur.' Bunlardan ikinci şekle göre lazım gelen sonuç ise; ' İ lk Muharrik ne cisimdir ne de cisimdeki kuvvettir' şeklinde olur.

�ı � ı... �

1 579

iJİ JAJ i ..ı.A:.JI J_,A.ll ..j .J � � _?� ...; i [1 t Y ] ..r"' Y. 4.iİ Loi .)lrJI � J)L. JAJ !.l_r;:.o � _,. J) Lo ..r"' Y. Lo ;L... J l � 1 '-:"' .r.-J 1 !.I.?°"'! Lo J!.S !.\.r-4 4.i iJ � ..,;iJ \:J. Lı.

4-ii LoİJ 4.ll.WI o.Lı. ..j � '" if' * !.\_r-JI l .Lı. .::.ı l.Q..,., � � JAJ t_WI � .i:...o \!.l l _;>-T ..j � ..w J J:+ll J)..iA J !.l _r;:.o �

l.i+I İJ� iJt � 'i d �Jt J.iJ \ .J_,i ..j 4i .!D � .?� J � J.i J [ u �_r.] 4.-i 'i., .J ?. 'i ya � 4 1 � _,,,.y.-.ı ı JA 'i J r ._j ö} !.I_r-JI l.Lı. iJ � iJi � '1 ...; i � I � I •

r..J:> _,...ı 4 'lJ .::.ı ı .ll 4 '1 � 'lJ .. ı r.- i J� _,. -.r-1 4.i'l r · � J .. ı r.- i J� * r

JS'J

ı� iJ� iJi �





,.

.ş.ll ı �4 _;İ � [1 t r] .J �� 'i Ul.oj .!l� 4.i':J [\JW] ,_J:> _,...ı 4 'lJ .::.ı l .ll 4 '1 .. ı_r.i .� b � ö j .J iJ� iJ İ � f\�_r.]

'1



lL.�.r.] 4=A\.:.:... .r.f:- ö_,i .J o\.:.:.. if' -.r.1J [ıJti � ] [ı t t ] JS iJ 'l r � 4=A b � ö} .J Lo İJ � iJi � J �ı., •

"

o b .. if' -.r-1 J o b r ob r ._j ö} J İ r jSJ 4=A b � ö_,i .J J.,'J ı !.l_r-JI 1.1(.,,

'iJ

V"'

L:-4.l ı



....a; �

4=A b 'i

ö; .J

-.r-1 JJ \r l !.l _r-J I iJl .j \!.l l � I ._j .!D �



i J:! · r ..j ö}

Y •

580 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[ 64 5 ) Her cisim sonlu olduğundan ve cismani kuvvetler onun

bölünmesiyle bölündüğünden cisimin, ancak sonlu bir kuvvete sahip olması lazım gelince, bunun sebebini açıklamaya başladı ve

[dedi ki:] •Bu durumda her biıy1.iklük ya so� veya sonlu olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Cisimdeki her kuvvetin sonlu olması gerekir. Çünkü o sonsuz olursa ya sonsuz cisimde olması gere­

ıo

kir veya sonlu cisimde olması gerekir. Sonsuz cismin var olması mümkün değildir. Bu durumda o, sonlu cisimdedir. Eğer sonlu cisimde sonsuz bir kuvvet bulunur ise bu durumda es-Simciu 't- tabii'nin sekizinci makalesinde açıklandığı üzere, söz konusu cismi her an hareket ettirmesi lazım gelir. Çünkü burada bu şeyleri bir tür hatırlatma olarak zikretmektedir ki buna işaret etmek üzere [demiştir ki:] •Bu yiltden O ne sonlu biıy1lklükte olur ne de so� biıytıklükte olur. Çünkt.i kesinlikle s� bir biıytıklük yoktur. • [Bu

15

sözüyle şunu kasteder:] Sonsuz kuvvetin ne sonsuz cisimde ne de sonlu cisimde bulunmasının nedeni şudur: Sonsuz cisimde bulun­ maz, çünkü sonsuz cisim mevcut değildir. Sonlu cisimde bulun­ maz, çünkü o cismin bölünmesiyle bölünür ve sonlu bölünme ile bölünen de sonludur.

20

[ 646 ) Yahya en-Nahvi bu meselede Meşşailere yönelik olarak son

derece şiddetli kuşkular yöneltmiştir. Zira o demiştir ki: "Her cisim

25

sonlu kuvvete sahip olduğuna göre sema da cisim olduğundan o da sonlu kuvvete sahiptir ve her sonlu zorunlu olarak bozuluşa uğrar. Bu yüzden sema da bozuluşa uğrar. Eğer 'o bozuluş yoksunluğunu mufarık ezeli kuvvet bakımından almıştır' denilirse bu durumda kendisi ezeli olan ama bozuluşu mümkün olan bir şeyin bulunması lazım ge l i r. Bu ise es-Semdu ve 'l -Al em'in birinci makalesinin sunun­ da imkansız olarak açıklanmıştı."

;.....ı.ıı ..w. Lo •.

.r.:-"

'•

1 581

(.)"' �ı.::.. ö_,i lj iJfo. iJİ � ı ı.İ r ) wı iJlS' w.J [ı t o1 �4 .l> İ uU 4 4.-A;... ��' ö_,All.J ol::.. r-..:ı:- JS' iJİ �

[!--4.r.1 l::.. l.. )J l::.. � L. 1 � JS' li� [ıJw1 ,,!fü ı.) �4 � ..;...; lS İJ l 4, '1 � ı.::.. r-..:ı:- ı.İ ö _,; JS' İJ fa İJ l '-:-':" .J w !J o

o

r-..:ı:- ı.İ l.. !.J o ı.::.. � r-..:ı:- ı.İ L. ! İJ fa İJ i '-:-':" .J � ı.::.. iJ!.J ol::.. r-..:ı:- ı.) 1 1 ! � ol::.. � r-..:ı:- � y. iJİ � �.J ı.) � ı !fü !l� iJl i ) �ı.::.. � ö _,i oı.::.. r-..:ı:- ı.İ ..;...; l5 o ı.::..

•.

� _,..J I l..İA ı.) 4-'1 t_UI (.)"' �l!.11 4l li.JI ı.) � L. ı)s- iJ \tl .l+IJ ı.J� � J,, '-? .ili .JA l..İA.J L. l .) lS' .t .. l:-!ı'ı l o� ,;S� wı � � iJ'J � l::.. � iJfo. �.J � l:.:..1 1 �I ıJ iJfo. � a.JI o

ı.) iJ fa � �ı.::.. ,r.AJI ö_,All iJ� ı.) u...l l iJİ [ı--4.r.1 C:JI l::.. � � � I ı.) L. İ ı.şA l:.:..1 1 � I ı.) � .J ı.şA l:.:..1 1 ,r.AJI � I 4-J'YJ ı.şA �I ı.) L.İ.J ,,y;:-y � ol:.:.. _r.All � I �'j.j ı.şA �I

,

.

o

. ol::.. ı.şA �I İ w; 4 ı-W '.J � I İ w; 4 4.-A;...

4JLJI o ..İA � �L!..J I ı)s- �_,,..:J I � ı.!U ..U .J [ ı t ı 1 �ı.::.. ö_,i � r-..:ı:- JS' iJlS' lj! Jli 4-İ ..!.ll j .J d'��I --4...l.!. lk.:. -

-

..L... li o l::.. JS'.J �ı.::.. ö_,i 4.ü r-..:ı:- .. uı.J i ) 45 .; t.W ı 4:-1}� 1 ö .,.aJ ı � (.)"' ,,uı i .l&- .:... ,, \.4:.... 1 wı J:i iJ � ı.İ � ı.::.. ı � ..u .. ,_,;. 1..iAı J) .JAı ,,uı � .. ,_,;. �y. iJİ ö..L... li .. uu

"

Ö,;,J�

. ıJ W ı.J .. uı (.)"' ıJ.J'ı ı _,>T

,.

582 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[ 64 7] Buna göre biz ona deriz ki; hayret verici olan şudur ki onun

her cisim sonlu kuvvete sahiptir sözü doğrudur, fakat kuvvet pek çok anlamda kullanılır. Bunlardan biri cevherdeki kuvvettir, biri dönüşüm­ deki kuvvettir ve bir diğeri ise yerdeki kuvvettir. Açıkça ortaya çıkmıştır

ıo

ki semavi cisimde bu kuvvetlerden bulunmaz, ancak sadece mekandaki kuvvet bulunur. Şu halde bu öncül, kuvvetten yerdeki kuvvet anlaşıldı­ ğında her cisim için genel bir öncüldür. Kastettiğim 'her cisimde sonlu bir kuvvet bulunur' sözümüzdür. Zira 'cisimdeki her kuvvet sonludur' sözümüz hangi kuvvet olursa olsun doğrudur. 'Cisimde hangi kuvvet olursa olsun o kuvvet sonludur sözümüz' de doğrudur. Bundan ise her cisimde her kuvvetin bulunması lazım gelmez. [ 648 ] Şu halde semavi cisimde sadece ve sadece mekandaki kuvvet

ıs

bulunur. Eğer kendisindeki kuvvet bu ezeli hareketi yaptığı kuvvet olursa bu durumda kaçınılmaz olarak kuvvet ya sonlu veya sonsuz olacaktır. Eğer sonsuz olursa hareketinin her an olması gerekir. Eğer sonlu olursa sakin olması mümkün olur, fakat onun sakin olmadığı açıklanmıştı. Buna göre o, kendisindeki bir kuvvet ile hareket etmez. O asla bir mevzuda olmayan kuvvet ile hareket etmektedir. [ 64 9] Fakat bir kimse soru sorarak diyebilir ki eğer o, fiili son-

20

2s

suz olan bir kuvvetten hareket ediyor ise bu durumda, tıpkı sizin içinde bulunmasıyla ilzam ettiğiniz gibi onu hareket ettirmesi za­ manın dışında olmak zorundadır. Buna şöyle cevap verilir: Duru­ mu açıklanmış olan bu hareket, iki muharrikten telif edilmiştir. Birisi tahriki sonlu olan muharriktir ki bu kendisindeki nefstir. Diğeri ise tahriki sonsuz olan muharriktir ki bu da maddede bu­ lunmayan kuvvettir. Kendisindeki sonlu kuvvet ile hareket ediyor olması cihetinden zamanda hareket eder. Çünkü sonluluğun an­ lamı, (kuvvetin) hareketliye sınırlı bir nispeti bulunmasıdır ki o,

.... .ı.ı ı -·

..uu.

·-

ı. .r--"'

� JS J _,; c:.ıt � I ..;l J J _,A:.i h t v] .;16y.J1 J if 1 o _,Al 1 � o.r.s cJ \.... J.s. J \Z o _,Al 1 ı:,>:J J>- y. r .r.J.l � v-:-1 ..;İ � ..liJ ,y,_� 1 J if 1J 4.1 �':/ I J if 1J 4.-.il.JI oh ı 1 ı,; .1aii c:.ı�I J o_,AJI ':il (.5_,AJI oh � 1.ŞJWI \:J _,; ı.jS' İ ,y,_� ı J ; _,Ali ; _,Ali � ('-fİ l� l � JS J 4.-� ı./' Wl y. � b ı./' � J ;_,; JS \:J_,i c:.ıı,; � b ;_,; ':4İ � JS J_,; � b � �lS" ;_,; '-:?i � � JS w _,; J �lS" ;_,; '-:? i J>. ;_,; JS � � JS c:.ıfo. c:.ıi .!fü � r J: v-:I J J>

�b

;_,;

1

583

w

,y,_� I J o_,All ':il ;_,; � v-:-1 '-:?JW I r .r.J I 1 1 !,i [' t A] c:.ıi )>.J ")U � � � _;-ll 45'.rJI oh � !.l� if 1 o_,AJI �lS" c:.ıl,i .1aii

c:.ı _ş.; c:.ıi r ) � b .r.f:- � �lS" c:.ıı,; � b .r.f:- Jt � b c:.ıfa ':/ ..;t � ..u ı:,>:ı � c:.ıt �t � b �lS" c:.ıu c:.ı�ı J o.r-

,

·

- �t U4' � J ':/ ;� !.l� _,.; � ;� !.l� � � ;f'

!.l � cJ lS" cJ l J _,A.:i JL.. J � ..li ı:,>:J [' t 1\]

c) \.- j .;:):- J o � l �� cJfo. c)İ OJJ� � .ili ob .;:):..li 45'.rJI oh c:.ıı J J� c:.ıi ı.!..l.I � J "":"ly.JIJ � �lS" l� l � )İ l+W o _,; L..S

ı./'J 4.r-:JI ı./' b !.l_,.-. �_,.-. � ü!y �İ lA .J'°t � � -=--:l if 1 o_,Al 1 ı./'J 4.r-:J 1 ı./' b .;:):- !.l_,.-. J � if 1 � 1 J !.\ � � if ' �l.:=...! I ;_,Alı ;.;s- !.l� ..;t � � o,)Lo J ı..ş" J !.l� I J! o ,)J ..ı.-o � l+J c:.ıt y. ı..ş" l:.::.1 1 � c)lS" � l � j

"

,.

584 1

10

15

M�tafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

tıpkı mevzusunun ezeli olması gibi cevherinde ezelidir. Demek isti­ yorum ki onlardan hiçbirinin cevherinde imkan bulunmaz, imkan sadece hareketin kabulü yönünde mevzudadır. Yine onlarda sadece hareket ettirme kuvveti vardır. Semavi cisimlerdeki bu nispetin fark­ lılığı yani onların cisimleri ile nefsleri arasındaki farklılık ile hız ve yavaşlık da farklılaşır. Maddede olmayan kuvvet nedeniyle hareket ettirilmeleri sebebiyle devamlı ve bitişik harekete sahiptirler. İ şte bu cihetten semavi cisimlerde de sonlu kuvvetin bulunması tasdik edilir ki Aristoteles'in es-Semau ve'l-Alem'de söylediklerinin anlamı budur. Şayet ilk semada daha çok ve daha yavaş gezegenler olsay­ dı onların hareketi daha yavaş olurdu veya asla hareket etmezdi. Bu, kendisine ilişecek bir zayıflıktan dolayı olmayacak, fakat onda­ ki muharrik ile müteharrik arasındaki nispetin yokluğu cihetinden olacaktır. Zira muharrik, ancak kuvvetinin harekedinin kuvvetine üstünlüğü ile hareket ettirir. Hareketlisi büyüyen her şeyin kuvveti de büyür. Muharrikin kuvveti daha üstün olmadığında onu hareket ettirmesi de mümkün olmaz. Eğer az bir miktar üstün olursa yavaş bir şekilde hareket ettirir. [ 65 0] Ne ki semavi cisimde bozulma kuvvetinin olmama-

20

25

sı gerekir. Çünkü onun zıddı yoktur. Bu yüzden o , kendisindeki bir manayla değil bizatihi ve cevheriyle bakidir. Harekete gelin­ ce, onun zıddı bulunduğu için -ki o sükundur-, cevheriyle baki olması mümkün değildir. Buna göre hareketin bekası cihetinden cevherde bulunan bekanın hilafına zatında baki olan bir anlamı kabul etmemiz gerekir. Bu nedenle semada, ancak sakin olma imkanı bulunur ki bu imkanın imkansız olduğu açıklanmıştı. Öyle ise bunun, kendisinde ne bizzat ne bilaraz kuvvet bulunan muharrik bakımından olması gerekir. Bu nitelikte olan şey ise

.... .. ..ı.ı ı

.lı..

'•

L. .r--"

4-:.. ..l>IJ J ..,-:1 �l �l J) �_,....;y 0l W' 9) lA..r"y. J

1

585

4-::SJ 65.r)I J � J �_,....; ,,_. J 0�)' 1 WLJ _,.,.y.JI J 0�! � l �_,L-J I i l?\ı ı J �I oh ...J ')\::>. 4_, .l:W 4 � 1 J

J � � 4_, .. � ı_, �_,.JI J �I \.+_.i;l_, l+ol r.- İ .:r-ı .;J I lt)L,a;I_, 65.r)I İ l_,.:ı 4J �J .J.r.A _d- J ö_,i 1f- .!J � ı.+;İ � � y. �l 4l .ŞJL-JI İ .r.J I .fa J � ...li �I oh lf J ...:,.; \S _,.ı � l .. L-J 1 J _,la.... ) .J � L. ı.i-1"' yı 1 h J '-:.A \.:;;,.. ö _,.; ..:..; ts _,t � i 4:S"? ..:..; ts::ı � i _,t ;si �ı_,s .J_, \ı ı .. uı J i ..u- � l.r � � 0\S 'J-y.s 0l � l.r )/ �i .!J � )/

4-::S .!J _r--1 1 ıJ.:! ..;..; \S .;J I � I

..:;_,.; � .!J�I � L. j5J .!J�I ö_,i .fa ..:;_,.; � .!J � � cl...a.i 0 1.J #.S� 0İ � � � .!J _r--1 1 ö_,.; J.,aA; � ı� � Wi .!J _r--1 1 0l ..!11 �_, .!J �IJ



... � #.S_r> I�

.:ıWll .fa ö _,.; .ş_,L-J I i .r.J I J 0 � )] İ � _, WLJ [ ' ° • ] 65_rJI L.İ_, � � )] o_,.,. y._, ..:;1� J 4 * ..w .J ..,-:1 �\' 0µ1 Y'J 1.,.:. 4J 0\S �l lA _,.,. � �4 0fa 0l � -=-::1i

...J � ..:il� J l;i 4 ıJ-1v' y...ı.; 0l � � J 65_rl l .. � � � � 0l J )/! 0�l L-J I J ..,-:1 ..!.ll .lJ _, _,.,. y.JI J .ş..ül .. ll:J I � 1,r ..!11 � 0� 0l �1_,i � b l � ...li 0�)'1 Ilı � ü..a.1 1 o� 0\S L._, � .rJ4 )]_, ..:.ıl..iJ4 )/ �i ö_,i � ..,-:1 .!J _,-..

"

..

, .

586 1

Melllfaik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

maddede değildir. İ şte bu anlam nedeniyle Aristoteles der ki; hiçbir zaman semanın durmasından korkmayız. Burada bozulmasından bahsetmemiştir çünkü onda, tıpkı sükun gibi bozulmanın bulun­ ması da mümkün değildir. [ 65 1 ] Bu nedenle İ bn Sina'nın söylediği gibi zorunlu olanın bizatihi

10

15

20

25

zorunlu ve bigayrihi zorunlu diye ikiye ayrıldığını ve ortada zatından dolayı mümkün, başkasından dolayı ezeli ve zorunlu olan bir şeyin bulunduğunu söylemek doğru değildir. Bu sadece ve sadece semanın hareketi için söz konusudur. Bir şeyin cevherinde mümkün, başkası bakımından zorunlu varlık olması ise mümkün değildir. Çünkü aynı şe­ yin cevheri bakımından mümkün varlık olması ve başkası bakımından zorunlu varlık olmayı kabul etmesi mümkün değildir. Ne var ki şayet onun tabiatının değişmesi mümkün olsaydı bu söz konusu olabilirdi. Hareketin ise başkasından dolayı zorunlu olması, zatından dolayı da mümkün olması mümkündür. Bunun sebebi, hareketin varlığının baş­ kasından yani muharrikten olmasıdır. Eğer ezeli olarak var olur ise bu­ nun, ne bizzat ne de bilaraz hareket eden muharrik bakımından olması zorunludur. Buna göre hareketin bekası başkası bakımındandır. Cevhe­ rin bekası ise zatı bakımındandır. Bu nedenle zatı bakımından mümkün başkası bakımından zorunlu bir cevherin bulunması mümkün değildir, ama bu durum harekette mümkündür. Buna göre cisimdeki hareket et­ tirici her kuvvet bilaraz hareketlidir; bilaraz hareketli ve bizzat muharrik olan her şeyin ise zatından dolayı sakin olması başkasından dolayı hare­ ketli olması mümkündür. Eğer cisimde hiçbir zaman hareket ettirmekten geri durmayan bir kuvvet bulunursa o, zorunlu olarak kendisin­ de ister bizzat ister bilkuvve asla kuvvet bulunmayan bir muharrikten dolayı hareketli olacaktır. İşte bu, semavi cisimlerin durumudur. Aris­ toteles'in 'cisimdeki her kuvvet sonludur' sözünün anlamı işte budur,

...,.,ı.ı ı � ı. � - '- - l J · � L:..J t; l,. .,-) � �' I p..... ı... J J .r." ı.I ı.r:-l • .)L....ô.l l ;}.; ..l-.4; �t � rl J ...AZ �t ..:.ıliJ\ı ı ı.r ciJ J .. wı . �µı .JA ı..s � 8:- .JA �

\ ,._ ı..s-

..J

·

-

·

· - -

·

J) .ı.;ı� ı.r � .. ı..? l:.A � �! J� �t � "1 ..!1.1.l!J [ı o ' ] �IJ y. Lo '-" �1_,J I �! � �I J � L.s o_r.İ:- ı.r ı.SJJrPJ _,,. .. ,_,,,:. �y. �t LotJ .kAi .. wı 4.5'? J "1 ! o� �ı.u .ı.;ı� ..!fü � ')\; .)yı:- _,J I ı.ŞJJ_rP o _r.? � ı.r y. J � /' yı:- J .)_,.:ı:-_,.!1 � Of"yı:- � ı.r �fo. �t � "1 ..l>-1_,.!I .. � ı �\' LoTJ � � �t 9 �l _,.! "1 1 ı.ŞJJ.r.a.11 .)_,.:ı:- _,.ıı o _r.? ı.r �J �IJ �I� l..r° � � _r.? ı.r �IJ �� �l � � 4.S'_rl l �...Lo .r" ..:.ı�J � l:i !.l_,,_.1 1 .JAJ � _r.i:- ı.r 4-l .)_,.:ı:-_,.!1 �t ..!fü J � rl4 "1 J ..:.ıı ..l.! 4 "1 !.l� "1 !.l _,..... � ı.r �fo. �T �ı _; ..!.Ll .l! J .ı.;I� � � /' y..lJ LotJ � _r.? � ı.r 4.5'_ı-LI .. �l.i �tJ o _r.? ı.r ı.ŞJJrP .,.; ı� ı.r � /' r. � Y- �t � r-3 4.S'_rw:.a ÖJJrP # � J � 4.5'_,..... öj � 4.S'_rl l J ..!.LI� ı.r

�µı �

1 587

� ..:.ıl..l.14 !l_,..... �rl4 !.l_rw:.a JS"J � rl4

� � � � J ö; l:.A � ..: as � ı,; o_r.? ı.r !.l_rw:.a .ı.;ı� Y' 4.5'.r-=-- ö JJ ri' # ..:.ıli J \ıı ı.r ci J J 4_,,..:1 1 Y' ...AZ � t r _r.-.1 1 JL> � ohJ � rl4 "1 J ..:.ıl..l.14 "1 �T ö_,i 9 � !.\_,-.. � l:.:.. # � J öj JS" �t �) J; ,_;- y. 1"4i · ı.ŞJ L-l l

,.

\ O

••

,.

588 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA {A)

yani onun fiilinin sona ermesi mümkündür. Bu yüzden cevherin­ de kuvvet bulunan cisimlerin cevherinin değişmesi zorunludur ve bunların başkasından beka ve devamlılık elde etmeleri mümkün değildir. Bu, ancak cevherleri başkalaşırsa söz konusu olur. Sade­ ce mekanında kuvve bulunan cisimlerde ise bu kuvvetin bizatihi mümkün olduğunu, başkasından dolayı zorunlu olduğunu söyle­ mek mümkündür. [ 652 ] Yine semavi cismin kendiliğinden hareketli olduğu ve ken­

lo

15

diliğinden hareketli olan her şeyin kendiliğinden sakin olmasının mümkün olduğu açıklanmıştı. Kendiliğinden hareketli demekle irade ve arzu ile hareketli olan her şeyi kastediyorum. Fakat semavi cismin sakin olmasının imkansızlığı da açıklanmıştı. Bu yüzden, ne bizzat ne bilaraz hiçbir değişim tarzında değişme kuvveti bu­ lunmayan muharriki bakımından onun hareketinin devamlı olması zorunludur. Buna göre semavi cismin muharrikinin zorunlu olarak gayrimaddi kuvvetinin olması gerekir. [ 6 53] Bu nedenle mekanda hareketi ezeli olarak mevcut olan her

20

25

şeyin cevherinin de zorunlu olarak ezeli olduğuna inanmak gere­ kir. Cevheri ezeli olan mevcut bulunduğunda ise onun mekandaki hareketinin ezeli olması zorunlu olarak gerekmez, fakat eğer me­ kanda ezeli harekete sahip olursa bu hareketin, cisim olmayan ve ister ezeli ister ezeli olmayan cisimde bulunmayan kuvvete sahip bir muharrikten kaynaklanması zorunludur. Bu anlam son derece güç anlaşılır bir anlamdır. Bu nedenle bu bağlam alimlerin zillete/yanlışa düştüğü bir bağlamdır. Zira bu cisimin cevherinde ezeli olduğu açıklanmıştı. Buna göre bu varlığında kendisinden başka daha üstün bir ilkenin kabul edilmesine ihtiyaç duyulmayacağı zannedilebilir. Zira 'cisimdeki her kuvvet sonludur' sözümüzün

f" y.JI � ö _;

l ı:.r.:=-- � Ilı J � _,k.... ) J [ ı o t ] y ıJ � ı.r-1 o l:.:.. _dJ I � I ıJİ � l!JIJ �\:.:.. � J .r.A J öj '-:!" �\:.:.. _r.Al l 45.rJI !l __,-J I ıJİ � İ _» �\:.:.. öj 0-'°

�l!l l J ı:.r.:=-- -LW I

� La.

ıJ�



Y'J J .r." J ı.r-1

ıJ! �l _,s::l l ıJ l 4.il WI �..LWI ıJ! l_,.l\j Ilı ıJJ� _r.. 0-!lJIJ t_l-ll � ı_,s::ı ı ;.;...; lS _,.ı J ..l.,aj ;.;...; lS �� �\:.:.. � ı.S} � ıJlS

� ı:.ı� ı:.ıi � ...; 1 l_,.l\jJ öJ y J ö.:ıL. 0-'° 4-.? r �l �IJ 4 � 1 -.s" L;;;; ıJİ .!ll � J l_,.l\j � I �\:.:.. _dl.o J J '%) 1 � !l _,....:.J 1 y !l __,-J 1 4J G-..:.... 1 � 0-'° ..J:> /"!. � ıJİ � � � J� I � 'JJ • f" y:- J � 'J . .J �� 'J �

' ·

ıJ faJ ı.S;

"

J J \j 0-'° ıJ l � _,.J I Ilı J J � dr-6-- \; J [ı o o ] � � �� 'J ı.S} � ıJİJ �\:.:.. �l � ı_,s::ı ı ) l... J __,.-.!J I � �� 'J .;ı ı '-:!" J �ı_,s::ı ı J .;ıı •.,Al i ı:.ı "Y .Jj J � J J "Y ı

a.J L � .

L.I



ı ...rlı .....; _,;\r ı .J � Y- c:ıt ..;.J \S_rll ,:r .J � J r 4-\r ı C:--- ,:r .....; _,;t ıJ\S W ı.ŞJWI .....; _,; t .JA !lr-11 ıı. ıJ \S w J .k.ü ıJ � 1 J 45".rl 1 � 41 � JW I J c.Ş .ll l ı:,lLll L.U ö_;.s:.ıı J � •



t+i\s 1.,J li �J _,ı»\rl ıj.J _,ı»t JW I ıJ1 ıJ_,l� JW4 ıJ_,l� �.ll l ı./' ., ı»\rl ö}S & c.Ş\r L.l.J ö_µI Jl ö.,.J""-' t+i\s �J.J �L:::.. ":/ c:ı� �ı

·,jU._r. .)�I � � JAt � o-45'

Ö.)L. .d- ı.İ J ji --l>-1.J

c:ı ı.,

fi' f':"

.).rı:-rJ ı

l:.A \,,,.

_r--A:J ı

� Y-

fi' y.J ı



ı .ı.. J." � c.r- �i Q.ji

w [ı " ]

ıJlS" w.J . o.) ..\P � l_r.!S' ıJlS" � .L.:. i l:..:.A.. �.; ;_,....ı.1 1 .)l»i ı.) ı .,ı� r.! ; _,....ı.1 4 .:ı_,.uwı r" .J Q.ji dl�.J \,,,. _,....,.; .J ı.;ı ı fi' 1y.J1 ı.İ ı.ı.. � lf' r" � ıJ.s- �i .r.s r i --l>-1.J

4i; l.A...

r

f61� .. L...lA.11

1.1"



1.1"

�)ı.l l J fi ıJİ.J \,,,. ,) » � c:ıi �I o� _,-ly:ı:- c:J'.J � � li.d- j.ıJ lil � "il �J ıJü \,,,. .) ..\P L.a.>-1 J ! J.... Y- c.Ş .ll l �.J [ı-4.r.J ö.;.sJI J � 1.,J � r-1 � � r" lt Wai _;S.l; c:ıt J. . . L. _) 1 ..ı.A.o 1.:1 .J ı.;i · ı.:.1.;J ı ı r_ ı"t"':'! . c:ı '�I:" Li�· ı..r-ı . .J üi 0:-!.J ı-1 .r ı..r- �. ":al i •� w ı ı · ı ü ; 1.A... fi' ı � ı..r.:"' . ı!...!. ı't"' .r ·< · ı _,.,� . r ..

.

·"

ı-1

.



.

_

.

,

.

\ .

600 I

ıo

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[ 662 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •tdealar hakkındaki teori ise bununla ilgili Dz:d bir araştırmaya sahip degildtr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eşyanın misalleri/ideal modelleri ve suretleri bulunduğunu zannedenler, onların sayıları hakkında özel bir söz söylememişlerdir. Kastettiği, onların suret olmalarıdır. Aksine bu konuda bir sözleri olsa da bu onların sayı olmaları cihetindendir. İ şte buna delalet etmek üze­ re [demiştir ki:] •zira idealan kabul edenler, idealann sayı olduğunu sDylemekkdirler. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onlara göre bunların sayılar olmaları cihetinden söyledikleri, çok sayıda olmaları hakkındadır ve bu sözler sadece mufarık sayıların çokluğu hakkındadır. [ 66 3) Daha sonra ideal sayıları kabul edenlerin çokluk hakkın­

15

daki görüşlerini zikretti ve [dedi ki:] •sayılar hakkında konuşurken bazen onlann sonsuz olduğunu, bazen de on ile sınırlı olduğunu sDy­ lerler. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ deal sayıları kabul edenlerin çokluk hakkında iki düşüncesi vardır ki bunlardan birisi, onların sonsuz olduğunu söyleyenlerin düşüncesidir. İ kincisi ise onların su­ retlerinin/idealarının ikilik, üçlük, dörtlük ve böylece onlukta son bulacak şekilde olduğunu söyleyenlerin düşüncesidir. [ 664 ] [Aristoteles daha sonra der ki : ] •SayıJann çolıhığunun hangi

20

sebeple bDyle olduğunu ise hiçbir burhant çabayla sDylememtşlerdir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onların on olduğunu kabul edenler bu hususta kendisi hakkında burhani bir delil getirdikleri bir söz bile söylememişlerdir. Arütoteles der ki;

25

Bize gelince, daha önce tafsilatlandırdığunız men:ularla/esaslarla baflaınalıyız. Ziramevcutlann ilkesiwilki nebiutihi nedearaziolarak hareketeder.Ancakoezeliolanilk.wtekhareketi oluştunır.Hareketlinin bir şey sebebiyle hareket etmesi zorunlu olduğuna w İlk Muharrik de

.....,ı.ı ı � L. ,,....;;

1

601

� JW 4 Jall LoU [ \ J li � ) [ ı ı Y ) lA.) _,._,.J • l:-!ı\ı l J!.- ı..,I> J"l y.- L:...ı lA ı:ıl I � �.ili Lolı [\� .r.l r+1 � .J 1'.J l J. .) _,._, �t � �.;.! lA�..lP J LJ"" l>- J; r+1 � ıJ l> \ .J� � j� �.ili .JA l..iAJ �1..1Pl ı..114 Lo '-P.- � 4::i J; �I

u-Pl> � .J

4.iİ [\� .r. J �l..1Pl JW I ıJl ıJ .,l.,At JW 4 l)_,l _,At �.ili öJS J J _,A.1 1 y. r-- � �;s J J _,A.1 1 ıJlS" r-- � � ı ..lPi � i

'-P.-

-

l.r"

-

. ü.JLW I �1..lP\ı l

[\Jw] ö�I J �.)�ı �1..lP\1 4 �wı .. ı ) _ş � � [ı ,,.J Jl b.J -'-o �ts �.).J �l:.::.. .r.i> �ı 1.,Jli �.) �1..lP\1 1 �.J

ö ;s:J I ı.} �.J�I �l..lP\1 4 � lll.l � �.Ul.J [\�.r.J ö _,.!.AJ I Jli l.r" J; '-İ l!lı.J �b .r.f- �! 1+.i Jli l.r" J; W. -l>İ ı:ı 'J ; - �) ! .JI J! �4)1.J �')l!ll .J �l:!ll Jl � lAJ_,._, ıJ! -

-

1 •

.. .

JAt rli ·-45" ı,/'".J �1..lP\11 ı;s & �\ı Lot_, [\Jli �] [ı ı t ] ..!fü J 1}_,At ı..l ö ..,.:.S. �1 1'.J.,lıWl.J [\�.r.J �t...r. �tP.-1 � � . �lA .r. � �

ı_,;i \r ;

...::.> lo+l l J_,t_, t�ı I)!> � ı;J I ...::.> �_,..;,_,..J I l.J"' JA:..li � Lot_,

�..\...;-1 1 J_,\i l �..,-J I !1� 4.il.J �_,.J I t.r. "J _, .ul� "J !1� �

J_, \il !1_,-JI_, ·� !l� l)l )a...&o !l.,.:..1 1 l)IS � l> l.iatt ö..l>l_,11

"

602 1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

bizatihi hareketsiz olduğuna göre; ezeli lıan:ket ezeli bir muharrik ile tek bir lıan:ket de tek bir muharrik ile olduğuna göre; ve yine lıan:ket­ siz ilk cevherin lıan:ket ettlıdiğini söylaliğimiz bütünün/evrenin basit hareketinden bQfka ezeli gezegenlere fü:gü olan öteki lıan:ketleri gör­ düğümiize göre -ki FidJı'te iizere, dairevi cisimin hareketi ezelidir ve durması söz konusu değildir-, bu durumda bütün bu hare­ ketlerden her birinin, bizatihi hareketsiz olan bir şey ile ve ezeli olan bir cevher ile lıan:ket etmesi zorunludur. Zira tabiau da bir şekilde ezelidir. Muharrik ezeli ve yine hareketliden önce olduğu ifin cevherden önce gelenin de cevher olması zorunludur. Buna göre apk­ tır ki lıan:ketlerin sayısı kadar cevherler olması, bunlann tabii olarak ezeli olması, bizatihi hareketli olmaması ve daha önce söylenmiş olan sebepten dolayı büyüklüklerinin olmaması zorunludur.

�dığı.

yıldızlann

ıo

Tefsir 15

[66 5] [Diyor ki:] Bize gelince, ortaya koyduğumuz şeylere dayalı olarak bu cevherlerin çokluğunu ve onların sayısının elde edilebileceği yolları açık­ layabiliriz. Daha önce açıkladığımız varlıkların ilki ve onların ilkesi olan İlk İlke bizzat ve bilaraz hareketli olmayan bir şeydir. Çünkü bu ilke ezeli, bir ve bitişik/sürekli olan ilk hareketi yani günlük hareketi hareket ettirir.

ıo

25

[666] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Harekdlinin bir şey

sebebiyle

hareket. etmtsttorımluolduguna ve 11kMuharrlk de bl.ta1fht hareketsf.tolduguna g{Jre; �hareket. �bir muharrik ile tek bir hareket. de tek bir muharrik ile olduguna g{Jre; ve yine har� ilk cevherin hareket. ettirdigini s()ylediginıiz bıltılmlrılevrmin basit hareketinden başka ezelt gezegenlere DZ'8'l olan ôteki harekederl g{Jrdtlgi:urıiJ:le g{Jre -ki Fi.tik'te 1iZere, datrevt clsimin hareketi ezelldtr ve dunnası sô.t konusu def,lldtr-, bu durumda batan bu hare­ ketlerden her birinin, bizatihi har� olan bir şey ile ve � olan bir cevher ile hareket. etmtst t'OTUllludur. Zira yı1dız1ann tabiatı da bir e.t.tlfdir. •

açıklandJğr.

şekilde

[Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bizim vaz'edilmiş öncüllerimiz şunlardır;

;...,,ı.ı ı � Lo �

öJ>.l ,J t_, ı.5.J,...r" !l� �.;_.,ı-l l �_rll

1

60 3

lS.J �'� !lr. "ıl

lfS'r-t � l J_,A.i ı.;1 1 41. �I �I �.r .r.f- �t ıS) �.J J>.ly, ö� ı.;l l _r:.l �lS .r !l� .r.f- _,,. ı.5.ll l J/il .,-� I .!fü c::-P_,t ..U_, J u;_, "ıl ı.l.;_. .r" .ıtJ.:.....l l r �I ıJ l> � .;_..r" "� �lS .rJI o.lA



� Ü L. � .;_..r" r � I

ı:,.j

-l>-1.J JS !lr. ıJl )a.A...i ��I J



ıJ I} ı.5 .;_..r" .,-r._, �I� !lr. "ıl

J:i ı.5.ll l ıJ� ıJt )a..4...i !l_,..:.J I J:i_, �t �.;_..r" !l _,-JI ıJ lS ö� J..U c.P .,-1�1 ıJfa ı:ıt )ıa..A.. �t



� �t .,-r. .,-� I

ıJfa ı:ıt_, � ,_,� �� .;:f-.J d-1 4 �.;_. .r" ıJfa ı:ıt_, � .\ı_,t � ı.;ıı tWl � .r.f-

;..lÜ � L.l_, \ J _,A: [ ı ı o ] ı)s- u; Y- 4.:.. ı.;ı ı �)al 1 J l � ıJ t ) ,il; .J 4. ı.;ı ı ) _,... \r 1 � b y.- _,.J I J.Jt ı:,t � J:i • 4. L. _,,. ..!.U.U l � l.J \.A .) � lh ı:ıt.J v-" .rJ 4 "ı/ _, �1 .u4 "ıl !l � .r.f- •ı.? .JA LAl-l.:-- .J �

_;Aly.J I oh öJS

:r-;.

ı:ıl

� I ö-l>-1,J I � .;_. _rJI J.J \r ı �_rl l !l r-t ıS .ll l .JA l�I . y_r.ll �_rJ I ,r t

!lr. ıJl )a.,Ae !l_,..:.J I ıJlS ıJI} [\ J ü �] [ ı ı ı ] �� _,.,.; _,.JI � ıJlS ıJl> [ı�.ıt] L. � .;_..r" r � I � ıJ I}

\ J j Jl \:..l

1 .

,,

604 1

10

15

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

'her hareketlinin bizatihi hareket etmeyen ezeli bir hareket ettiricisi bulunur'; ve yine 'her ezeli hareketin bizatihi hareket etmeyen ezeli bir hareket ettiricisi vardır ve bu da Bir'dir. Zira, bir olan her hare­ ketin hareket ettiricisinin zorunlu olarak 'bir' olması gerekir. Aksi takdirde, bitişik ve bir olmaz. Fakat biz semada, hareketli olmayan İ lk Cevher'in hareket ettirdiğini söylediğimiz semanın bütüncül ha­ reketinden başka olan bir çok hareket görmekteyiz ki bunlar müte­ hayyir gezegenlerin hareketleridir. Ezeli cismin parçaları oldukları için bu hareketlerin de ezeli olduğunu açıklamıştık. Zira tabiat ilminde açıklandığı gibi, bu cisimlerin durması ve hareketlerinin son­ ları yoktur. Bütün bunlara göre, bu hareketlerin her biri için bizatihi hareket etmeyen bir hareket ettirici olması ve yıldızların tabiatı ezeli olduğu için bu hareket ettiricinin cevherinin de ezeli olması zorunlu olarak gerekir.

[667] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Muharrik ezelt v e yine hareketliden ônce olduğu için cevherden ônce gelenin de cevher olması .tarunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu hareketlilerin her biri­

20

nin muharriki hareketliden önce olduğuna göre ve onların hareket ettirdikleri de cevherler olduğuna göre bu durumda bu hareket etticicilerin tümünün cevher olması zorunludur.

[ 668] [Aristoteles daha sonra der ki:]

"Buna gOre açıktır Jıt hareket­

lmn sayısı kadar cevherler olması. bunlann tabıl olarak ezelt olması,

bl.tatlht hareketli olmaması ve daha ônce si>ylmmiş olan sebeptaı dolayı

bılyılkli11daintn olmaması zorunludur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] 25

Buna göre açıktır ki, bu hareket ettirici cevherlerin sayısının, açıkla­ nan illetlerden dolayı, hareketlerin sayısı kadar olması gerekir. Yine bunların, tabii olarak ezeli olması, bizatihi hareketsiz olması ve anla­ tılan sebeplerden dolayı, cisimlerinden başka olması gerekir.

JSJ ıJlSJ �I� !l � 'J J ) !l..,-.. J .!.\� JS' ıJİ ıJfo. ıJİ � ..;l ..!.lJ.)J -l>-IJ .J"'J �I� .!.\ � 'J '-? ..Lor' !l..,-..

ö..l>-1 J 'J J � ;_Ş;; r-1 'J u ..l>-1 J .!.1..,-.. ö..l>-1_,l1 4S..r1l if 1 L-l 1 JSJ if 1 4S.rJ 1 .d- ö .r.s lS? L-l 1 ı.İ ı.S; lS? ı.şAJ .!.\� .d- .J"' '-? .il 1 J /:i 1 ..,... y.J 1 4S� ı..; ! J _,.ij l.:.5J J

.:.o

I'

I'

1.fj":/ �..l.o.r" l.fjİ .:.ılS .rJI oh _,.. İ l..r" � ıJlSJ ö� I �l�I � t.. ,Js- c.rJ .. Lf:; ı 'JJ ..ı J}J 'J '-? ..Lor' � l..r" .. ı?.i .:.o

-l>-IJ JSJ ıJfo. ıJ İ _,b.;W o _,.. İ l..r" � I r-W I ı.) � ıJ� ,_;..Lor' o .;A y. ıJfo.J �I� .!.\ � 'J .!.1..,-.. .:.ılS.rJI . �..l.o .r" İ �I

oh

l..r"

,

·

)ı..&..i !l_r-::..J I �.J �..l.o.J""' !l.,,-J I ıJlS l.)l.J [ıJü �] [1 w] JSJ !l _,-J I ıJlS ı.; ı., [ı�_r.] ..,.-y. ..,.-y.Jı � '5.il l ıJfo. ıJT ..:.ılS.rwJI ..:..; lS.J ..:.s. .:.ılS�I J:i .:.ılS� I oh l..r" ..l>-1.J ..,.-ly. � � .:.ılS.,,-J I oh ıJfa ıJ İ )a..a...t ..,.- ıy. ..:.s. .

ıfa ..,.-ıy.Jı ıJ fa ıJT )a..4.- �T � [ıJü �] [n A] � ..LP ıJfo. ı:.ıi � �t � [ı�_r.] � � ' tW.I ı..ı; J! ı.!lli ıJ fa ıJİJ � if 1 JWl .:.ılS .rJI �� ,)s- 4S.,,-J I ..,.-ıy.Jı _d. ıJfa ıJİ,, �I� 4S� _d. ıJfa ıJİ.J � 4 � ..l.o .J""' JWI oh � if 1 JWl r 4i .:.o ı ,, .; �»

.

"

606 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Aristoteles der ki; [ 1 073b]

Buna göre �ıktır ki gezegenlerin hareketlerindeki düzen ölçü­ sünce cevherlerin bir kısmı ilk, bir kısmı ise ikinci olacaktır. Hare­ ketlerin çokluğuna gelince, bunlar hakkında matematiksel ilimlere özgü felsefeden, gezegenlerin hareketlerine dair düşünceleri delil getirmemiz gerekir. Zira bu ilim mahsus, fakat ezeli olan cevher hakkındaki görüşleri kullanmaktadır. Aritmetik ve geometri gibi

ıo

diğer (matematiksel) ilimler ise hiçbir cevher hakkındaki görüşleri kullanmazlar. Gezegenlerin hareketlerinin pek çok olduğu az bir inceleme yapanlar için bile açıktır. Çünkü gezegenlerden her birinin, birden fazla hareketle hareket ettiği görülür.

[669] [Demek istiyor ki:] Bu söylenilenlerden birden fazla ezeli

15

cevherin bulunduğu ve bunların içinde de bütünü hareket ettiren bir İ lk'in bulunduğu ve bu durumun ilk felek olan sabit yıldızlar feleğinden itibaren feleklerin mertebelerine göre ikinci, üçüncü, dördüncü diye gittiği açıkça ortaya çıkmaktadır.

[670] Bu söyledikleri daha önce söylediklerinden de açıkça anlaşıl­

ıo

ıs

maktadır. Evrenin/bütünün hareket ettiricisinin diğerlerinden önce gel­ mesi ise, kesin ve apaçık bir şeydir. Zira, onların tümü bu büyük hareketi izleyip ona tabi oldukları için O, tabii olarak tümünden önce gelir. Yine O, konum ve büyüklük bakımından da diğerlerinden önce gelir. Yani, O'nun önce geldiği, hareket ettirdiği şeyin konum, büyüklük, gezegen­ lerinin çokluğu ve hareketinin hızı bakımından diğerlerinden önce gel­ mesinden açıkça ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlar O'nun diğerlerinden üstünlük ve cevher bakımından önce geldiğini gösterir. Bu hareket ettiricilerin l lk Muharrik' e göre derecelenmesi ise, açıktır ki, felekleri­ nin mekandaki dereceleri bakımından olmalıdır. Zira, onların konum­ ları ve büyüklükleri üstünlük/şeref bakımından derecelerini belirler.

t.,,ı.ı ı � l.o �

1

607

..:.ılS'.ı> �ı_,.. J.u ı)s- .:ı uJ Jıl ı;.:.

lf:... .:ıtJ .r'ır. .:ıt t..lı 4WA.ll � � J.l:....i .:ıt � ..:.ı lS';-JI ö.}S L.tJ � �1.PJ I o.L. .:ı� �l.PJ I ..:.ı lS'_ı> ı)s- J.,A] I

� _,:;- �I L.tJ �J,...r"



W l.ı:l l r.,LJ.I �\;J I ...;t \11 ıJ".,.-... .)"r. c.İ �t)ı j-:..J

L.tJ �l.....J I cJ ı.jllJ :ı l�\rl cJ ı.jllS' �I .;Ar. cJ �t)I j-:..J

J.>. IJ JS .:ı\r lr. l_jlaj IJp IY-.llJJ � öJ}S ö�I ..:.ı lS'_ı> .:ıt .ö.l>- IJ 4S_ı> � _;st !lr::t ...;t 4S.ı! ö�I �1_,sJ I �

1.1. � � � ...;i L.li [!�_,,d [ ı H] � IJJ l!.Jl!_, ıJl!J �I !1.,,.-. yaJ J_,i 4-:i ıJİJ ..1.>-I_, � _;5l ,Y) . �i � �µ ı J/� ı .!.U.il ı '-"° !1'.>li\r ı �ı_,.. �

_,-.1 � l:..ı.



ıJİ J.,AJI

�ı !1.,,.-. r ..u.; t.. t J; � r ..u.; t...... _,.. u:. J\j �.ıı ı ı.ı. _, r ıv . 1 � I 4S_r-JI o.l. r y 415' ı..; t ı.!.ll �_, � � I� � � c:J' r-14 �t r ..l.4:.o _,.,. J dal 4 � � r ..l.4:.o * �J

J � !l_,,..:.J I r ..lZ J.i � � v ..lZ .Jİ � İ � 4 r ..lA:.oJ 415' o.l.J 4S_r-JI �.r" JJ �l�I ö.}S JJ � I L,İJ c:J' r-JI '-"° &,:S"r-JI \f _;.- �_; .:ıi L. İJ _,-.y.JIJ J _r.! 4 � v ..lZ � .:ı� ı cJ 45'.>lii �.; � .:ı � .:ıi � JJ\r ı !lr-Jı J • i l, 1 . 1 .:. LA; t; .q J .r-' . ......c:.o. _,...- 'I.., ı.I. ı"t""". _..u.; .:ıi ı.!.ll �J �i�- r�

_,-.U:ü



_

,

.

"

608 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (A)

Ancak hareketlerinin hızı bakımından bunun aksi bir durum gör­ mekteyiz. Yani onlardan yeryüzüne daha yakın olan, hareketi en hızlı olandır. Bu durum ya onların hareket ettiricilerinin üstünlüğü sebebiyledir ya da cisimlerinin küçüklüğü sebebiyledir. Zira, bü­ yüklüğü ve mevcutlardaki etkisinin büyüklüğü bakımından ve diğer gezegenlerin hareketlerinin kendi hareketi bakımından derecelen­ mesi ve ona tabi olması bakımından, Güneş'in hareket ettiricisinin, diğerlerinden önce geldiği düşünülür. Ancak onların hızı söyledi­ ğimiz gibi hareket ettirici cevherlerinin üstünlüğü veya cisimleriıo

nin küçüklüğü bakımından olabilir. Bunların üstünlük bakımından birbirlerine öncelikli olmaları, her bir gezegenin, mevcutlardaki etkisiyle uğraşan eskilerin, mesela, 'Güneşe, hayatı' atfetmeleri ve 'Zühale/Satürn donukluğu' atfetmeleri gibi tespitleriyle de biline­ bilir. Bunların el-Evvel'e göre dereceleri kesindir, ancak birbirlerine

15

göre dereceleri kesin değildir. Bunun için e n uygun olan belki de Aristoteles'in 'bunların dereceleri, konum bakımından dereceleri gibi olur' görüşüdür.

[67 1 ) Sonraki filozofların, evrenin hareket ettiricisinden önce gelen bir ilk cevherin olduğuna dair düşünceleri ise yanlış bir düşün20

cedir. Zira bu cevherlerden her biri hareket ettirici olması ve gaye ol­ ması bakımından mahsus cevherin ilkesidir. Bu nedenle Aristoteles, 'eğer ortada hareket ettirmeyen cevherler bulunsaydı bunların fiilleri batıl olurdu' demiştir. Onları bu zanna sevkeden şey ise, bu ilimde en küçük bir behresi olan herkesin yanlışlığına vakıf olacağı bir kıyastır.

25

Zira onlar demişlerdir ki, illetlinin illetten, sonucun sebepten zorun­ lu olması gibi, bu akıllardan bir kısmı diğer bir kısmını zorunlu kılar.

:L f .



..

L

ç

t



{: l--.l=.

�· �� ç - . � s. C\. � �C: c.... [' -E I 't.. . � �I� _,,. � .�t .ı.:..o .; � J.,.WI .!il; �l5 l�! ..!.ll � J � . �İ .ı.:..o � L. . .; _,...a::.l l 4r � 4r

� .;..ı by._,...ı



(J� (Jİ J�J

• wı r r.- !l� JJ\ı ı !lr-.Jı

1r

1�1

.)� w

1



[ıv Y ]

� J>-j ..!ili !l� .ı.:..o .;� L. � .UI � ı.) 4.WI .JAJ _,,. JW- 4:... -l>IJ J5' (Jİ �t 4:... -l>IJ -l>IJ .j _,..\ı ı ..!..U .lS'J �l5_;-- .;..ı ) l�J JJ\ı l 4.WI J�J o...,a;..; � I � .;� .j � (Jt � ..!.ll .ıs-J JS'.:.U .r._,...ı ı r Ui:Jı _,,. J 1 1>. ıJ � r .;; l+lS (Jİ � .ı.;İ � İ �_,s �.,>:J �_;. � ı .;..ı l5 rJI öJS .j _,..\ı ı o .)� � 4-:-9 !l � J5'J �.,s::ı ı or-! � ..r" l+lS (J fa J5' .;..ı l5_;-- .;... )..., ..!..U .llJ �_,>:JI ..!..U .ll U'°l>JI JJ \ı ı !l_,.,...J I � ..!.ll .lS'J 4.....4.i �.,s::ı ı o_r-- �J ö..l>IJ o_r-- r Y 4:... �_,s (JİJ 4.....4.i �µı ..!llil ı o.;-- r _;; !l')IJ\ı ı _; L... .;..ı l5.;-- (Jİ � (Jt .

.,p

.)

,•

,

.

612 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bunların hareket ettiricilerinden her birinin yetkinliği, bunlardan her birisi içindir. Yani her bir gezegenin ilk hareket ettiricisi, bü­ tünün İ lk Muharrik' i ile yetkinleşir. Bu nedenle tümü bu hareketi yani İ lk Muharrik'in fiili olan ve diğerlerinin fiilinin ilkesi olan günlük hareketi takip eder. Zira açıktır ki onlara özgü olan bu yöndeki hareketler söz konusu hareketten dolayıdır, ona tabidir, içinde bulundukları düzene yardımcıdır ve bu hareket onların fi­ illerinin ilkesidir.

[673] Şöyle bir itiraz yöneltilmesi mümkündür: Bütün feleklerin ıo

hareketleri, tümü için ortak olan bir fiil ve bir düzene/nizama uyar ise, ortada akledilir ve her bir feleğe özel olan suretin dışında bir su­ retin bulunması zorunlu olur ki bu durumda da diğer feleklerin her birinin kendisine doğru hareket ettiği surete ilave, gaye gibi olan bir suret bulunacaktır. Biz deriz ki; ortak ve külli gaye gibi olan bir suret,

15

ancak kendilerinin ortak fiili bulunan şeyler için olabilir. B u d a ilk semayı günlük hareketle hareket ettiren suretin halidir. Zira, semavi cisimlerin, varlıkların yaratılmasında ve korunmasındaki yardım­ laşmalarındaki durum, erdemli bir şehrin yönetilmesinde erdemli siyasetleri olanların, fiillerinde er-Reisü'l-evvel'in fiiline uyarak, bir-

20

birleriyle yardımlaşmalarındaki durum gibidir. Yani onlar fiillerini, er-Reisü'l-evvel'in fiiline tabi ve hizmetçi kılarlar. Tıpkı, şehirlerde er-Reisü'l-evvel'in fiillerin en üstünü olan kendine özel bir fiili bu­ lunduğu gibi. Aksi takdirde bu fiil atıl ve batıl olur. İ şte bu fiil, er-Rei­ sü'l-evvel'in altındaki herkesin fiilleri ile kendisine uydukları fiildir.

25

Zira, bu yönetimlerin bir ilk yönetimi olması gerektiği gibi yöne­ ticilerin fiillerinin de kendisine uyacakları bir İ lk fiil bulunmalıdır.

'•

........ı..ı ı .ı..u. l. ,r.-A' ••

1 61 3

JJ \j ı .!l _,,-J I � İ 4:... J.>.IJ J.>. l_,.I �_,,-J I � J.>.I J JS J W­ r Y � ;L.P ..!..lJ jJJ � J/� ı .!l ..r-J4 � ..!ili � )l... Ll�J JJ\j l .!l_,,-J I JAi ı.,I' � I yr.J I � İ 45.ı=-JI o.lı

ı.,I' �I o.lı � �l>JI �lS,r )l... 0İ � ..;İ ..!..ll �J l+JWİ ı.,l' J .ı... y '-:?lll r lla:..1 1 ı) �J l+J �t;J 45.ı=-JI o.lı � İ � . l+JWİ i�

� ry l+JS .!J'}IJ\jl .:..ı lS? �lS 0! .,;! J� 0İ � ...\iJ [' V Y'] ö.J.>.IJ ö;.J"P l+} 0� 0İ �l .,,.t � lS'_;,,!.,. 1.l.,... 1J L.: Ui.iJ 1.l.,... 1J ;,.,.. L;.J ı ö;�I �İ 4:... ..!ili JS rY- � I ö;�l ,:r �; L> 41� t,.,._,.,...; .!l� � I ö;�I ı)s:- ö..Ulj � \;J lS ö;.J"P L:... t,.,. 0hf '!

' ·

45_;..W I � \;J lS ö;.J"P L:... t,.,. � ..;! Jp .!l '}IJ\}I )l... � ..!ili ..!ili .!lr-J � I ö ;� I Jb- ı.,I' o.lıJ .!l_;,,!.,. JAi 4:... l+J 0 lS � 'J ! 4SJIJ �wı r l.r."11 0J W ı..İ J6..l l 0İ ..!..ll �J y r.JI 45.ı=-J I JJ\jı �wı

.:..ı l... l:-J I �J� J J b..l lS 4Jü>.J .:..ı b.f':'�I � L:... t,.,. � � J

ı) 0J � 0� ö..l.>-IJ a,.; t; �..ta L l:- ı)s:- 0yJ� �lll a.;l.Alı .

.

.

�.>L>J �t; t+1 Wi 0� �i �i JJ"lı �)1 � � t+1 Wi

Jd � 43 � 'J 0..wı ı..İ JJ"lı �)1 0İ L..>:i JJ"lı �)1 J..Al ,,,. J..Al l ı.lıJ � 4J � 0ts 'l!J Jw\jı ...J �i .J-AJ '! ı.r- L> o.lı ı) � 'J ..;İ W" ..;� JJ\jı �)1 0J.> � JS 4JW� """ Y. '-:?lll JJİ Jd � �L..j )I JWİ ı..İ � 'J ..!..ll ..\S JJİ L U; � .:..ı l... U)1

'•

T .

614 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tek bir sanat eserine doğru yardımlaşan sanatlardaki durum da aynı şekildedir. Ö yle ki böyle bir durumda onlardan bir kısmı diğerleri­ ne göre daha yönetilir bir durumdadır ve böylece bütün hepsi tek bir sanata doğru yükselir. Ö rneğin atçılık sanatına hizmet eden pek çok sanat gibi. Söz konusu cisimlerin kendilerini hareket ettiren suretleriyle birlikte arzettiği durum ve bu suretlerin birbirlerine göre durumunun bu şekilde anlaşılması gerekir. Zira birbirlerine hizmet eden sanatlarla birbirlerini akleden ve kendilerine özgü aklı kendi­ sinden aldıkları ilkeleri olan şeyler benzeşirler. Ö rneğin yular sanatı, lo

pratik ilkelerini atçılık sanatı uzmanından alır. Bu sanata hizmet eden diğer sanatlar da aynı şekildedir. Bu şeylerle sanatsal şeyler arasındaki fark şudur; sanatları hareket ettiren sanatların suretleri maddesindedir bunlar ise maddede değildir.

(674] Çağdaşlarımızın adeti olan, 'bu hareket ettiriciden şu hare15

ket ettirici sadır olur veya feyezan eder veya zorunlu olur gibi' lafızlar­ la konuşmak ayrık ilkelerin durumu için doğru değildir. Zira bütün bunlar failler için başlangıçta nitelik olabilir, ancak gerçek anlamda failin niteliği olamazlar. Zira daha önce söylendiği gibi, fail kendisin­ den bir şey sudur eden değil, ancak bilkuvve olanı bilfiil haline çıka-

20

randır. Oysa orada bir kuvve bulunmamaktadır. Bu nedenle orada bir fail de yoktur. Orada, ancak akıl ve makul vardır, sanatların birbirle­ rinden yetkinleşmesi gibi yetkinleştiren ve yetkinleşen vardır. Bu da ilkelerini birbirlerinden almaları ve bu alışların devamıyla bütün il­ kelerini, hepsini kuşatan külli sanattan almalarına varacak bir şekil-

25

de meydana gelir. Bu nedenle el-Evvel Sühanehu'ya özgü olan ilim,

.....ı.J l .ı,... \.. -·

.r.-A'

·-

�.J ..\> ı_, � _,_; �.J L..::; ,;J 1 � l:...a.1 1 J ..r"\r 1 d' fi ..!.U.15' .J J!.o ii-l>I_, �l:...o Jl 415" � ).J � ıfa L:; ..r" � ,;J I � �İ � l .1A � �_,).11 �l:...a.I d..o .) l>JI � l:...a.1 1 � _r.s o.1A J \.:.. .J ı..s� ,;J 1 � _,_A....J 1 u. J.J"'° � r �\r 1 o.1A J J l,,.J 1 . :. _ . r .l:>.; - 11 · l:...a.I L.. wi . :. _ . .) _,,_. �. ı� . -11., · � ı� .ı.; li � . '-:?""' c:. '-? .ll l JWI l+:-- ,1.:. 4 ,;J I L,l.)� � � � � J4.ıü ,;J I _, � µı 4S.)� ,1.:.l; Wl � I �l:...o �İ ..!.lJj J \!.. � � l:...a.1 1 o.l+l d.,.,) l>J 1 � l:..,a.1 1 )l... ..!.U.15'.J � .J ).11 � l:..,o � l...., � l:...a.1 1 .).J"'° � İ � l:...a.1 1 .)-""\r 1 0:!.J .. 1:-!ı\r 1 o.1A 0:! J ).11 W U . .) I _,.. J � o.1A_, .)I _,.. J � t.\.:....:zll 45_r.JI

1

615



,.

!.l .r-JI � 1 J� �� � L. j J.al � ii.)WI 4! .::.. .r:- L. L.İ_, [ ı v t ] o.1A � l L. _, i r ) ., l � d'li _,i ı�ı !.l .,r..- � j .J...o ı � ı

o.1A � � 4i.Jl..W I L>.)l:--J I o.1A ıfa v � � 'ı/ .. � bW\r l � wı �� � I � 'ı/ �- İ) I L> .) 4 � - � wı .:;_, � � 415" Jl ii.,Al 4 t.. �ı .ı>- ı 'ıl l .. if' � .)� � .ı.;1 1.:J _,; � r ..ız .li

� � Wl_, �li ..!.UL:... � ..!.U.ll _, ii_,i l.:... U. � -' � I � l:...a.l ı � '-? .ll ı Jwı ı.P 4! �"' �"' J�_,

�).J

� � � l:...a.1 1 � 4S.) � � ,1.:. t; � i J 1 ..!.lJj � o lk L..::; L..:i 415" .ı.;� J_,\1 4 �\r l r-LJ I �İ �j L. ..!.U.ll _, 4-! � I �I �



"

4S.)� � ,1.:.l; �� ..!.lJj_,

,.

616 1

LAM I LAMBDA (/\)

Metafizik Büyük Şerhi

el-Felsefetü'l-ula'nın ihtiva ettiği ilimdir. Altındaki ilkelere özgü olan ilim ise el-Felsefetü'l-ula'nın (metafiziğin) altındaki tikel ilim­ lere benzerdir. Bu durum Meşşai Nicholaus'un metafizik kitabında açıklamış olduğu bir durumdur. Bu nedenle söz konusu ilmin tahsil edilmesiyle insan, varlığının en tam/yetkin haliyle mevcut olur. Zira bu, onun fiillerinin en üstünüdür. Çünkü bu, en üstün mevcutların ortak olduğu bir fiildir. Platon'a atfedilen şu miti/lüğazı hakikat gibi kabul etmek doğru değildir: 'Bari melekleri kendi eliyle yarattı sonra onları ölümlü hayvanların yaratılmasına vekil kıldı. Kendiıo

si ise istirahat halinde kalarak bir fiil yapmadı.' Sanki Bari'nin bu nitelikte olduğunu zannetmek Beni İ srail şeriatında farzedilen sept gününün kabul edilmesinin illeti gibidir.

[675] Diğer felekelerin muharriki hakkında söylemiş olduğumuz bu şeyler, mütehayyir gezegenlerden her bir gezegenin hareketine ıs

yardımcı olan hareket ettiriciler topluluğu için de uygundur. De­ mek istiyorum ki her muharrik topluluğu İ lk Muharrik' e raci olur ve onlar bütün hareketlerinde, muharriki söz konusu İ lk Muharrik olan harekete uyarlar.

[676] Bu durum karar kıldığına göre şimdi kaldığımız yere 20

dönüyor ve diyoruz ki; bu ilmin alimi, tıpkı söz konusu ilkele­ rin varlığını tabiat aliminden aldığı gibi, hareket ettiricilerin sa­ yısını da astronomi bilgininden aldığına göre bu durumu zik­ rederek [demiştir ki:]

•Hareketlerin çokluğuna gelince, bunlar

hakkında matematiksel ilimlere Dzgll felsefeden, gez:egenlerin haıs

reJıetlerine dair dtışüncelert delil getirmemi% gerekir. • [Bu sö­

züyle şunu kasteder:] Metafizik aliminin muharriklerin sayısını,

"-:,loll � L. ...,__;;

1

617

r-LJ 1.J ı..h "':J 1 Ü-.lA.11 � .:.ı .P 1 ı... _,,. lh.J ı.).J"':J I Ü-.lA.11 � ıjl l 9.r.JI r #4 � y. ı:>.)�I

(J" \...

4.İ _J .) �

ı..r" \;J 1

�jj .J �I



L..J �l::S' ı.)

..

L!...J I

,_;..J ":J..ı; C.r" ..U ı..? ..

o.)y:- .J r-iİ ı)s- ıJ L; � I �y. ıJ L;jU r-LJ I Ilı J� ı:ıi ı.S ) ı....J .:..ı by:-_,.JI J..ai İ 4:i !11� '-?.ili J-.4)1 .ı..i"':l �Wİ J..ai İ 4.iİ.J � o� öJ�I J1>- ıJ _,; � 1L:JI ı:ıi o jJ ı.) ıJ _,1.'.>liİ y- J�

_;;.lt � J..i 'i �;:.- y. �.J � WI .:..ı l; l�I � �.J � _,,. ı:>1L:l4 �l lh � ı:ı� ı:ıi �.J J>.)1 ı)s- � ı ; ı � . J;l.r"! ı.j'; �_r. ı.) d".J.,,.W I �I

'i

ı.) Wz:i � !l'.>\i"':J I )L... ı.f_,,.... ı.) ol:..l.i l.Ş.ÜI lh .J ( w o] �I _,s:JI lJ" �_,5 �_,5 4S? ı)s- �.J L..::.....1 1 ıJ.:S'.r-JI �4 4J lS� r _;; �i.J J.Jİ !l .r-- ıJ ! �; �4 JS ı:ıi � i ö� ı . J.J"':J ı !l .r-JI �� 45.r-- ıjl l 4S_rll lf1S'

� l:S

ı... ıJ l �fo ı .ı.- ;.JZ ..u � !.J [w ı] � L.,., lJ" .:.ı lS.r-J 1 .) 1 � İ .b:.� r-LJ 1 lh � L.,., ıJ lS W � I r-LJ I �L.,., lJ" ı:>.)�I oh .) y:-.J ,b:.l; W' �I � � J..ı.:...i .:ıl � ı.::.ı lS_rll öjS Loti [ıJw] �� _j� ı.::.ı lS? � J _,.ali � �e.:Jl.::l l r ,,LJl � l;J I Ü-.lA.11 � 4.i l J p

r-LJ I lh

, ·

�L.al �

.:..ı lS .r-JI

.)�

ı... t; [\�,r.] r y.s:.ll

'•

618 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

el-Felsefetü'l-ıila'ya özgü olan matematiksel ilimden yani astronomi ilminden müsellem olarak alması gerekir. Ancak bu ilimden alınıp doğru kabul edilecek şeyler hareketlerin sayısıdır, bunun dışında kalan şeyler değildir.

[677] Daha sonra matematiksel ilimlerden bu ilmin hangi ba­ kımdan metafiziğe özgü olduğunun sebebini göstererek [dedi ki:] •zira bu ilim mahsus, fakat e.telt olan cevher hakkındaki gDnışleri kullanmaktadır. Aritmetik ve geometri gibi diğer (matematiksel) ilimler ise hiçbir cevher hakkındaki gDnışleri Jıullanma.tlar. • [ Bu lO

15

sözleriyle şunu kasteder:] Matematiksel ilimden söz konusu sa­ natı bu anlamda hasretmesinin nedeni onun ezeli ve hissedilir cevherler hakkında inceleme yapmasıdır. Ö rneğin aritmetik ve geometri gibi diğer matematiksel ilimler arazlar hakkında ince­ leme yapar.

[678] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ge.tegenlertn hareketlerinin pek çok olduğu a.t bir inceleme yapanlar için bile açıktır. Çılnktl ge.tegenlerden her birinin, birden fa.tla hareketle hareket ettiği gDrli­ lıır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bu gezegenlerin hareketlerinin

20

çok olduğu his ile idrak edilir. Zira matematiksel sanatları az da olsa inceleyenler için gezegenlerden her birinin birden fazla hareketi olduğu açıkça görülür.

[679] Bilmelisin ki, metafizik alimlerinin kabul ettiği hareket­

25

ler üç çeşittir: Birincisi, halkın görme hissi ile idrak ettikleri ha­ reketlerdir. İ kincisi, belirli aletler yardımıyla hareketleri gözetlenebilenlerdir ki bunlar da insan ömürlerini aşan uzun sürelerde idrak edilenler ve kısa sürelerde idrak edilenler olmak üzere iki­ ye ayrılır. Ü çüncüsü ise, kıyas ile ortaya konulmuş hareketlerdir.

.....ı.ı ı .ı.... ı... -·

.r.-""' ·-

1

619

y. ı.Şlll r-W I 1.1+! I� �l>JI � L.::l l r-W I '-"' lA .) ..1$ � ı'.Jİ 'ı/ ..:.ı\S _;-JI .)..\$ '-1" � L.... ..!.ll �.J �I � Y'.J ,_).J� I ü.-.lA.11



-� «.?� L.... ..!.ll � � '-"'

r-W I 1.Lı. ı'.J \S .ıl:i '-1" ı.Şlll � 4 Jl � [ ıvv] J ı.Şt)I J-W o.l.. ı'.Jl> [ıJw] r-W I 1.1+! �I y. r-:l l..::l l ı.Şt )1 J-W � ��I l..t.J �.;...r" �t 'ı/ l ıJ" ,_.. ,,,.r. W!.J [ı�_r.] 4>l-.ll J ıjl l.J .)l..1$�1 J � \S 41 .J'i.P-" J r

l.J"

J � �� r-:l l..::l l )l... � '-1" �I 1.1+! 4&. l:...41 1 o.Lı. � I J!.. � ı r-i J _p r-:l l..::l ı r � ;L.. l..i.J L ,_.. � ) _,,. ı r. . L..l:.fJI 4&.l:...o .J .)...uJ I 4&.l:...o

� ö_r.5 i�I ..:.ı\S_r ıJt l..t.J [ıJli �] [W A] !l� �t �.r. ·� ı �ı�ı '-"' .l>l.J JS ı'.J� ır. ı;ıa; ı,,)ıij �l�I o -4J ı'.Jİ v--\ 4 .!.lJ..WI '-"' ..;i [ı�_r.] ö.l>l.J ;s.r '-"' ,;s1 I � ljliı.i r-:l l..::l l 4&.l:...o J )iü � � ..;i ..!.ll �.J ö r.s ..:.ı \S?

' ·

ı:n.ill

. ö..l>-1.J 'S_r '-"' ;sl ö�I �ı�ı '-"' --l>- 1 .J js;:J ıJİ

ı.;J ı ..::.ı \S_,-ıı .ı.. ıJl r1.ü ıJl �,, [ ıv �] oJ..WI if' .J J� oJ..La if' L. lf;..o ..Jl:...o İ �� ı)s- r-W I ;...� ..::.ı 'ı/ T J .)L..o J� 4 'ıl ! l.,J\S_r .!.\J..u 'ı/ l.. lf.:..o.J �I � L. lf.:..o.J 4:JL.i�I J �� I J_,A; 4..1.;)o 4:...jİ J .!.\J..u L. lf;..o .ı...J

ı.ı.. '-:"'ı-...,, i

ı .-_·!

"



...,... l:41 4 9 ..:.ı\S? if' �l!.11 ....A:....aJ l .J ö � 4:... jİ J .!.\J..u •

'.

620 1

ıo

15

20

25

30

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

Zira, bu hareketlerden görme hissi ile basit olarak algılanan bir çok hareket, tabiat ilminin ilkelerinin gerekleri yerine getirilerek in­ celendiği zaman, onların birden çok hareketin bileşkesi olduğunu kabul etmek gerekir. Zira gezegenlerin hareketlerini inceleyen as­ tronomi sanatı, tabiat ilminin ilkeleriyle çatışmaksızın gördüğümüz hareketlere dayanarak sebepler mesabesinde olan durumlar ortaya koyamaz. Mesela, gezegenlere bakıldığı zaman, onların bir an hızlı bir an yavaş, bir an doğrusal başka bir an geriye doğru hareket eder oldukları görülmektedir. Bu durum semavi cisimlerin hareketlerinin gerektirdiği bir durum değildir. Yani, tabiat ilminde onların bütün hareketlerinin düzenli olduğu ve onların hızlı veya yavaş olmala­ rının mümkün olmadığı açıklanmıştır. Yani tabiat ilminde açıkça ortaya çıkmıştır ki onların bütün hareketleri eşittir ve onlarda hız ve yavaşlık mümkün değildir. Aynı şekilde onlarda istikamet ve dönüş bulunmasının mümkün olmadığı d a görülür. B u nedenle astronomi alimine gerekli olan şey, tabiat ilminde imkansızlıklar doğurmaya­ cak bu açık durumları gerekli kılan heyetleri vaz'etmesidir. Zira bu, ancak iki yönden denk gelebilir: Bir kere hızlı bir kere yavaş bir kere öne doğru ve bir kere geriye doğru olduğu görülen bu hareket ya pek çok hareketten mürekkep ve müellef olur. Ya da yine orada ale­ min merkezinin dışında dış merkezli ve farklı devirli felekler bulu­ nur ki çağdaşımız olan matematikçiler dış merkezli ve farklı devirli felekleri nitelemektedirler. Bu yüzden astronomiciler/müneccimler gezegenlerin hareketlerinin sayıları hakkında ihtilaf etmişler ve çoğu zaman gezenlerin hareketlerinin periyotlarını gözlemle ortaya koyup onları hesap ettikleri zaman bu hesaplama onların burçlar feleğinde belirli konumlarda olmasını gerektirmiştir. Aletlerle gözlem yaptık­ larında ise onların söz konusu konumlarından başka konumlarda olduğunu gözlemlemişlerdir. Bu da onların söz konusu gezegenlerin hareketlerini yeniden ele almalarını gerektirmiştir.

...,,ı.l l � Lo �



� � ..:.. IS .,,,....ı ı

o.lı

0-9



k.

1 621

lf.!5 ı:,i ..!.U�J

. � f""' t:.: ı�ık"� �11 . ...,:.j r .r. ı 4..-kJ I J .ro � I � Lo . . ı� � l:...a.l l o.lı ı:,i ..!.U�J ö...b- I J o .r- 0-9 ;si 0-9 � .r° �t 4::i if 1 ..:.ıl::+J I 0-9 � � �l�I ..:.. IS .r- J ö � l;.ll � �I







•.

J \.:..... �J

0-9

-

....._,..,,

.

Lo

� l '-:"�� I

ı.S _r.-o

l;.l

ı.S �

� ö �I �l�I ıJİ ..!.U� Jl!..o � I r-W I � � l.lıJ � J ô .J'° J � ö.r° �\J � ö .J'° J ö.r° � J � .u 4.iİ � �JUi r l?.� I ..:.ılS .r- C:'.l:l:. � Lo ı.)s­ .

�İ lA .r°İ

0-9

� �

.

4::i � � 4.iİJ �_,::.-. l+lS' �IS .r- ıJ İ � I r-W I � _,.; if.; � -' 4.-�I 4::i � � 4.iİ ı.S r. ..!.U.15J .. �)' IJ o.lı � r � 4 � ıJİ l.lı ı:,ıs;:.J r �I � �L.o ı.)s­ � ı r-W I J J \.:..... ..!.U� lf' r � ıJİ _d- 0-9 ö .;Al.la.il JIJ>" � I O J° � if 1 o.,,,....ı ı ..!.Lli ıJfa ıJ İ ı... ı � Y. � 1 � � ..!.U�J 0-° ül_;.. J �.r° ıŞ' o_r...l..A Ö J° J � Ö J° J � Ö ;" J � .r-" ft.r" lf' ftl__,.JI �;l> !l'.>liİ ..!.Ul:..c. �i ıJ� Ji ö r.5 ..:.ılS.r� ;l>JI !l'.>li� 4 � l....:l l 0-9 .!.ı..lo.ll � if 1 ıŞ' J � WI .) ..u:. J .:ı�ı ....A.\:>. 1 1.lı c:ılS:..19 r.Jl..dl !l'.>liİJ ftl__,.JI �l�I ..:.. IS.r- .) .J..A � )4 ıJ�fa. Lo l .):!5J �l�I ..:.. IS.r­ � y-ll

o.)J� t""' I_,... J ıJfa ıJİ ıJl:->JI ..!.U� � � I lA .r.- I�� � l r-J I ..!.Lli _d- J lAJ�J ..:.. � 4 lA J�J I�� [_J _r.l l clli 0-9 . ��I ..!.U.ll

o .r- ��

..!.U� � �ü

,

.

,,

,

.

622 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[680) İ şte bu yönden Batlamyus, Ay ve diğer gezegenler için kendisinden önce ispat edilmemiş pek çok hareket ispat etmiştir. Ö rneğin Batlamyus'un Ay için paralel hareket ve dış merkezli felekler için de gezegenler için vaz'etmiş oldukları çapların/di­ ametrik hareketi gibi. Bu adam söz konusu bu hareketlere bir hey'et vaz'edememiştir. Yine ona göre, mütehayyir gezegenlerin tek biçi m l i dış merkezli feleklerindeki hareketler, dış merkezli

ıo

feleklerden başka merkezler üzerinde hareket ederler. O söz ko­ nusu bu hareketlere de dayanmış olduğu ve dış merkezli felekler hakkındaki usullere göre bir hey'et vaz'edememiştir. İ şte bütün bunlar astronomi ilmine biraz aşina olan bir kimse için görüle­ bilir şeylerdir. Aristoteles der ki;

15

20

25

Bunların sayısının kaç olduğuna gelince, fimdi bir tür vehim olufması için bazı matematikçilerin söylemiş olduklarını söyle­ yelim ki zihnimiz belirli bir çokluk fikrini kabul etsin. Geriye kalanı ise bizim sorufturmamız veya soruşturmuş olanlarınkini incelememiz gerekir. Eğer bu şeyleri kullananlarda şimdi söy­ lenmiş olanlardan başka bir şey görülürse her iki gruba da saygı duymalıyız ama daha sağlam araştırılmış olan sözleri izlememiz gerekir. Eudoksos'a gelince, o Güneş'in ve Ay'ın hareketinin her birinin üç kürede olduğunu vaz'etmiştir. Bunlardan ilki sabit yıldızların küresidir. İkincisi burçlar feleğinin (zodiyak) orta­ sından geçen küredir. Üçüncüsü ise burçlar feleğinin genişliğine doğru sapmış olan küredir. Ay'ın içinde hareket ettiği küre ise Güneş'in içinde bulunduğu küreden genişliğine daha çok sapmış olan küredir.

......,ı.l l � Lo �

1

623

_,....41.1 ö _r.5 ..:.ılS_r U"' � 4i � _,ll l .i+! J [ ı A • ] U"' � � ı.jl l ;s .rJI J!.o .µ &" � r-1 �1 _,sJ I ı..; � ı.;ıı .r.Jl..l:.l l !l')Ü\r ;lki\r ı ;s.r J _,....41.1 öl� t.:-..1 1 ;s .r 4 4-J � ı:ıl � ) 1 l .lı ;� r-1 ..:.ılS_rl l o .l.. J ö� � ö�I �1 _,sJI ..:.ılS _r ı:Jİ &" � İ J � L. ..!ll .iSJ jSI J° y::i;- jSIJ° � !l � �_,::-J I jS_rJI � ; � I l.fS':>Ü l J _y ı.jl l J-""' İ � 4 ..!ll .U � ı:ı i ;� r-1 � ;�I !l')Ü\1 1 ._,..;. l; ;I ı:rJ .r" U; o.lS ı .ı. J C.J � 1 ..r.!J ..l:.l I .!ili � ı.11' J �

) UJ

. � ı � ._,..; L;; ; I ı).)t

� l...:J I � J li l.. � ıT-' ıJ'J I J,,Z li� o.lı .)� � L.fJ

L. 1 � ..!ll � J 4 L.TJ İ .)J .ı-.. ô}S lifo �.J L. tr. r-1'� �

_ri ,.ı.r- � ıJ 1 lAr.Uo �.u ı &" � � ıJl L. !J ır-' .yJ..i ı:ıt

� ı:ıt � �t � ,.ı.:.:.\r ı •.ı.. ıJ� �.ili ı:ı'Jı JJ L. .r:f;-

� ıJlS ..W c.r-S'.)JI L.ti w-J t" ..ül J.J li\r .)U:..i ı:ıt_, �_,Al i o.lı &" ı)_,\rl _,S"I ı!.ı ')U J � � I_, JSO _,..Al i_, �I "5_r

ı:,t

,;J I �WIJ c_J.r.11 .ı....._, J ,;JI 4=-iWI_, ö� .;:i> c.F' ıjl l �1_,s:ll Ulr l ;sf _,..Al i "-} !l� �.ll l ı:,l_, c_J.r.11 �_;- J J_r:..J I J -�1 "-} '5.ll l &" ._,..;._,...ı 4

' ·

624 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Tefsir [ 68 l ] Metafizik alimi hareketlerin sayısını astronomi aliminden

10

15

20

aldığı ve astronomi alimleri de bu konuda farklı görüşlere sahip oldukları için, Aristoteles bu konuda zamanının en yaygın görüş­ lerini zikretmeyi düşündü ve bunların ikna edici olmasalar da bir ölçüde faydalı olduklarını bildirdi. Çünkü, zihinde bunların gerçe­ ğini araştırma sırasında kullanılacak bir sayının bulunması, hiçbir sayının bulunmamasından daha iyidir. Bu tür ilkeler çoğunlukla ge­ zegenlerin hareketlerinin ölçülmesinden elde edildikleri için yaygın olarak bilinirler ki bu insan ömrünün idrak etmeye yetmediği bir şeydir. Şüphesiz astronomik gözlemlerde geçmişin verileri dikkate alındığı zaman gelecekte yapılacak ölçümlemeler doğru olacaktır. Batlamyus'un eskilerin bildiklerine ilave olarak Ay için iki hareket vaz'ettiği durumda olduğu gibi, gözlemlerde önceki veriler dikkate alındığı zaman, hislerle idrak edilebilecek hareketlere ilave başka bazı hareketler de ortaya çıkabilir. Badamyus'un belirlediği bu iki hareket, 'çoklu hareket' ve 'paralel hareket'tir. Bu meselelerin güç­ lüğü sebebiyle burada kesin öncüller kullanmak mümkün değildir. Bu konularda kesin önermelerin yerine meşhur/yaygın olan önermeler kullanılır. Ancak bu önermeler, üzerinde ihtilaf bulunmadığı zaman kullanılır. Zira onlar hakkında ihtilaf bulunduğu zaman or­ tada doğru kabul edilebilecek ve bir kanaat oluşturulabicek bir şey bulunmaz, sadece söz konusu ihtilafın içerdikleri mevcuttur. Fakat

ıs

nasıl olursa olsun bu hususta insanların söylemiş olduklarına sahip olmamız hiçbir bilgiye sahip olmamaktan iyidir. Bu yüzden [de­ miştir ki:] •şimdi bir tar vehim oluşması için batı matematikçilerin si>ylemiş olduklannı si>yleyelim ki tihntmtı: belirli bir çokluk ftkrtnt kabul etsin. •

.•

.... .. ..ı.l l ..ı.... . L. _,,....,

�I �

�l,p

0-4

� r-W I l.Lı.

�l,p

1

625

�I

0\5 W [ 1A \ ]

0i ı.ŞİJ .!ll j ,j ıµı � r-W I ı .Lı. '-:-'t.-.,.:.i 0ts_, ..:.ı\5_rJI .:ı� t.\:.j! � &- r.! 0!J ...; i _r.>-i_, ...; t.. j ,j k\r ı 0ts t.. .!ll j 0-4 .?�

� � � J_r.a-o .:ı� µı � 0� 0 i _,.._, t.. � � 01,; J�i_, �i .:ı� .� 0� \Iİ 0-4 j.aS İ ...; 1,; � � � ı ..;.,;; �1 4:--o r.s 0\5 jl ÖJ� .!ll j ;si �y �1 Jl}lı .Lı. '51J.:ı� � \1 •..,;. .!ll j_, �l�I ..:.ı\5 .r- _r..:ı l.4..o • l..a.> l .)s­ � �_, ..r" WI /'-1 1 4 0İ .:ıl.P J\r ı ,j � Jü .j Li)'I _,-.}I •

ö..Ulj _ri ..:.ı\5_r- ..:.ı_,+li. �) .:ıl.PJ\r4 Lı. _, p l ljl,i ..:.ıl5_rl1 _r....IZ .:.r.;:5.r- _,....lll � _, ,j '-""� �f' L. J!.- L _,_,....J 1 .)s-

�Wı.JI !l .rJ4 J _,,.; .jl l ı/' _, . t.. ..IA.l l !lJ.:ıİ L. .)s- � ..Ulj J�I .!ll j ,j � r.l • l:-!ı\r l o.Lı. _r..&- 0 � öljt.:-JI �.r- _, � _,.JI 1.Lı. ,j ..:.ılJ� I � •:.� ..:.ıL...lA... u-:Ü J')b:.1 4-::i 0\5 lj! ...; 1,; J')b:.I 4-::i � r.l lj ! � ..:.ıl;))I 0-4

��

' ·



� Jall &--' �! � .J"'İ .!ll \.:..!. j.aSİ .!ll j ,j '-"" l:.l l 4.lli � � L;� 0� 01' 0\5 L. ...A.? �_, .:ı� ı � J _,z l; � \Jli l.Lı. .:ı � .!ll � � L;� 0� \1 1 0-4 ö;s l;fo �..J L. tf-! �fa. � � l..:l l � J ü L. � J':WI .!ll j ,j �I L. \I !

,

,

626 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[682) •Geriye kalanı ise bitim soruşturmam� veya soruşturmuş olanlannktnt tncelememit gerekir• [sözüyle de şunu kasteder:] Eğer

hesaplanmış olan bu hareketlerden daha fazla hareket varsa bu du­ rumda bu ilimden başka bir ilimde onları araştırmamız veya onları araştırmış olanlardan almamız gerekir.

ıo

15

20

[683) Aristoteles bunları zikrettikten sonra dönemindeki ma­ tematikçilerin bu hareketler hakkındaki düşüncelerini anlatmaya başladı ve bu meselelerle en çok ilgilenmiş olan iki meşhur kişiyi zikretti. Bunlardan biri Eudoksos'tur ki bu Güneş ve Ay için üç felek vaz'etmiştir. Yani onlardan her biri için doğusal hareketin fe­ leği vardır ki onlardan her biri bu felekte, bir gün ve bir gecede doğudan batıya doğru hareket ederler. İ kinci felek uzunluk hareketi içindir. Ü çüncüsü ise genişlik hareketi içindir. Onun böyle yapması uzunluk ve genişlik hareketlerini iki ayrı hareket olarak görmelerindendir. Ancak zamanımızdaki matematikçiler bu hareketleri felek-i maildeki gezegen için olan tek bir hareket olarak kabul etmektedir­ ler. Buna göre burçlar feleğine izafetle ona uzunlukta bir hareket ve genişlikte bir hareket daha arız olur. Ortada iki cisimden dolayı iki hareketin bulunması ise ihtiyaç duyulmayan bir şeydir. Çünkü tabiatlar, bir alet ile yapması mümkün olan şeyi iki aletle yapmaz. Buna binaen Güneş'in sadece iki hareketi olur. Ne var ki kendisinde ortaya çıkan hız ve yavaşlık dolayısıyla üçüncü bir hareketi oluştu­ racak bir durum zorunlu olabilir.

[684) Dış merkezli ve farklı devirli/epicycles felekleri kabul et­ 25

mek ise tabiat dışı bir şeydir ve asla mümkün değildir. Zira dön­ güsel olarak hareket eden cisim, ancak bütünün merkezi etra­ fında hareket edebilir ve onun dışında hareket edemez. Çünkü,

� I � L. _,,_.A;

1 627

� � .Jt l.. 1 � �.) J4 L.t_, ı.JjJ [ ' A Y ] ii ..U lj ..:.ı\S? l:.A � ı:ıi L.ti [ı �.r.1 �� ı:,t.lil � � � Jİ r-LJ I l..Lı. .r.f- J � � ıJ İ \;J � ı..:-> İ � I o..Lı. � . � � � �..6;.t; .Jt l.. )J

J ıJ�L.:.11 .J � ıJ\S L. _?� ..6:-İ 1..Lı. _?.) W J ['Ar] r--- ..l..!. i � ciJ J ıJ.J � .:r.:b:- J r+-4 _?jj \+IS? J �l.. j __,...AJ I J � � ıJ\S �İ v--5 .) JI ı_r _?jj �I l..Lı. J � \.:;

�İ 4:i _r.ll 45'_,-il ..l>IJ ..!ili � ..l>IJ J(l � İ !l'.>U İ 4S'YıS U:J J r y. J '-:-'_,;..J I ı)l J_r..J I � � ..l>IJ J5 45� � I .. � l ..Lı.J � .rJ 1 45'.rJ ..!.J l!l I ..!.ll.4.1 1J J_,k.11 45'__,,.J c.İ l!l I ..!.ll.4.1 1 J

� .lJIJ ıJl;.)� ıJl::S? w � .rJIJ J _,k.11 45'? i,ıİ � r+-4 ıJfa � I ı.şAJ ii..l>IJ 45'? ı.şA L...i l l..Lı. l;.;l.. j J ıJ�L.:.11 � - � "... 45'? c_J .r.'11 ..!ili ı.s'.t ı ü W":/ I... .J ....r'· r-9· c.rl �Wı � ı.ş'· .... . .S _,.,... ıJl::S? l:.A � ıJfo. ı:ıi L.İJ � .rJI J 45'? J J_,k.11 J

,.



� .r:- ı_r

._w; ":/ ii ..l>IJ 4.14 c:'. �I ._w; ıJİ � L. ıJ � � l c_b.: ":J .. � _,..� ı � ı:ıi ":J l .k4i ıJl::S_;>- � ıJfo. L...i l l..Lı. � �4 . .. � � IJ �_r-l l



'•

4J � L. ıJ� 4!! � 45'_;>- Jl>.) l ı)l

c_J l> _,.. t f- J .x; � Jİ jSrJI c_J l> � J_,Ajli [' A t ] � .lJI � I .:ıl clJ.)_, �İ � _dJ ..r.J..ı.:.l l ..!ili L. İ c;W I � .)! .:,s. � J l> ":/ J(l l jS..r" J _,.,... !l � L...i l ii) J.:...ı ":J I � !l�

, .

628 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

dairevi olarak hareket eden şey merkezi yapan şeydir. Şayet bu merkezin dışında dairevi bir hareket olsaydı bu merkezin dışında başka bir merkez olurdu ki bu durumda yeryüzünün dışında başka bir yeryüzü olması gerekirdi ki bütün bunların imkansızlığı tabiat ilminde ortaya çıkmıştır. Batlamyus'un kabul ettiği dış merkezl i feleğin durumu da bunun gibidir. Şöyle ki, şayet bir çok merkez­ ler olsaydı, yeryüzünün konumunun dışı nda bir çok ağır cisim bulunurdu ve vasat olan, bir olmaktan çıkarak bölünür olurdu ve yine başka bir arzı olurdu ki bütün bunlar doğru değildir. Yine lO

şayet ortada dış merkezli felekler bulunsaydı semavi cisimlerde fazladan cisimler bulunurdu ki bunların bir faydası olmazdı, fakat tıpkı hayvanların cisimlerinde bulunduğu zannedildiği gibi dol­ gu olurdu. Bu gezegenlerin hareketlerinde görülen hiçbir şey, dış merkezli ve farklı devirli/epicycles felekleri kabul etmeyi zorunlu

15

ve gerekli kılmaz.

[685] Belki, Aristoteles'in bu astronomik modelde kendin­ den öncekilerin bilgileriyle vaz'ettiği spiral/levlebi hareket, bizi bu iki şeyden müstağni kılabilir. Açıktır ki, Hiparkus ve Batlam­ yus'tan önceki astronomi bilginleri ne dış merkezli ve ne de fark20

lı devirli felekleri vaz'etmiştir. Bu Batlamyus'un el-lktisas diye bilinen eserinde açıklamış olduğu bir şeydir. Batlamyus, Aris­ toteles ve ondan öncekilerin bu hareketlerin yerine spiral hare­ keti vaz'ettiğini iddia etmiş ve onların bu hareketlerden bir ço­ ğunu kabul ettiklerini söylemiştir. Fakat Aristoteles'ten sonra

25

gelenler basit bir yol tutmuşlar ve görünen daha az sayıdaki cisim­ lerin sayısı bakımından bu hareketlerin sayısını belirlemişlerdir.

.....ı.ı ı .ı.... ı.. r.-A'

·-



1

629

ljJ� 45'? l:.A lA 0 1S .,Ü jS _rll � c.Ş lll y. ljJ� .!.l _r::.oJ I 0 1S jS_r] ı 1.iA � [..J t> _;ı:-T jSf" t:... LA 0� jS_r] ı 1.iA � � .;l>

� ..l.i

l.iAJ �}� 1 o.iA � �.;l> LS_ı>-t � ) ..!.Ul:.A 0� ı.!il.4ll J f"� I 0� 0t � ..!.UJSJ � I r-W I J �l:.::.o l jSI f" l:.A lA �IS _,.! "'l ..!.U�J ı.r'� � c.Ş ll 1 jS_rl 1 [..J l>J 1 ili'

0�J �.;� I (:!'>" � �.;l> "-� r 4l l:.A lA �� ö _r.5 'J ili' l.iAJ � 0� 0 1SJ � f' 41 0�J ..i>-IY. � .k... _,.1 1

J

� y.

�.;l>



0 # '1 1 � .!.Ut:... lh ıJ J J.,aj ı.E" r 4l �Jt.-11 r 4� ı � � � J 01.r.-JI r 4l J �y. ..\i "'İ � L. .)s- lj.!.>0� jSl.rJI

,r.J..ı:; ..!ili (:!' y. 0t



'JJ

.!.\")Uİ l:.A lA �IS _,.! �lJ

� " if' "'="51_,s:.ıı o.iA ..:JIS? ıf . jS.rl 1 [..J l> ..!ili 'J J

� � I Y. _,.lJI ..:JIS_,-11 lfif"� I � � ..\i ...WJ

' ·

�� � I o .iA J �U. lla.... ) ..!ili 'J 0� 'J 1 _,;IS �İ ı.r' �J ._r> .r. 1 � �I '":"'t-..o l J ı.r'� � c� ..\i ı.? ı.J.A J :ıs.rJı [..J t> ..!ili 'J J .r.J..ı:;

"

ı;� Jiİ r 4l �

,

f"t

ıf

_,.Allall 0�

[ı A o ]

4.o...lZ ıf �

,.

.µ 01S ıfJ � U. Ua.... ) 0t �jJ ı.r'L.a:i 'J 4 ..JJ _,-J I �l:S' r-"'..1.:; fa �j � 0� Y. _,.! ..:JIS? l.iA � _y � 0 1S o.iA ıf � İ �)> � j � �J '-'� r-"'� � ıf L.lJ ..:J IS_,-il � L. 1� 0t � t � t � t �)ali ,.

ır

.

630 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

O bununla farklı devirli/tedvir feleklere ve merkez dışı feleğe işa­ ret etmektedir. Yine O, 'tabiat boşa bir şey yapmaz' önermesi bakı­ mından bu yöntemin en kabul edilen iyi yöntem olduğunu iddia etmiştir. Zira bir şeyi az sayıdaki aletlerle hareket ettirdiği zaman bu şeyi, çok sayıdaki aletlerle hareket ettirmez. Batlamyus eskileri spiral hareketi kabule zorlayan şeyden kurtulmuştu ki bu da farklı devirli ve dış merkezli feleğin imkansızlığıdır. Ne zaman ki insan­

ıo

15

20

25

lar astronomik modelin yani Batlamyus'un kitabında ortaya konan modelin, hareketlerin dönüşünü kolayca ve basitçe açıklayabildiğini düşünmeye başladılar, eski astronomiyi, verilerini bir kenara bırakarak dışladılar. Bugün Aristoteles'in bu bağlamda söyledikleri eskilerin söyledikleri ile anlaşılamaz. İ skender ve Themistius bunu biliyorlardı, ancak zikrettiğimiz bu sebebi farketmemişlerdi.

(686] Bu kadim astronomiyi yeni baştan incelememiz gerekir. Zira doğru bir astronomik şema tabii usullere göre olur ki bana göre, gözlemlenenlere uygunluğu bakımından bir tek merkezi olan ve iki veya daha fazla eksenleri olan bir felek olması gerekir. Şöyle ki bu türden hareketler bir feleğe daha hızlı, daha yavaş, ileriye doğru, geriye doğru ve Batlamyus'un şema/model olarak tespit edemediği buna benzer diğer hareketleri verebilirler. Bunun gibi Ay'ın duru­ munda olduğu gibi gezegenin yakın veya uzak olarak ortaya çıkması mümkündür. Gençliğimde bu incelemeyi tamamlamayı düşünüyor idim, ancak daha önce bunu yapmamı bir çok şey engellediği için bu ihtiyarlığımda bu konuda pek ümidim yok. Ancak umulur ki bu sözüm bundan sonra bu konuları inceleyecek olanlar için uyarıcı olur. Zamanımızda Astronomi ilmiyle ilgili bir şey mevcut değildir. Mevcut olan ise hesaplamalara göredir yoksa varlığa göre değildir.

·-

ı.....ı.ı ı JJu. l.o .r.--1" •.

1

63 1

�)ali o h ıJİ �jJ _;)_rJ I �.ı l>JI .!ll.4J IJ .r_,..l:ll .!ili �! ..!11 � � 1�! lf.iİJ � � � �ı ıJİ (..r4 � J;:-JI J"\rı J:i (..r4 J..aiİ ı.F'

c� t1 •l:-ü ��4 t.. � !.I� ı:,i �l .!ili tl:.::.. 1 rJ 4:::J_,il i �lS _,,..J I �! l.o ..ı.Al l /)a..ô l ıJlS Lo � �� �İ lf.iİ 41 o � ._,... L:J I � Wi _;)_,,.J I �.ıl> .!ili tl:.::.. IJ .r.J X

._,...�J ö_r.5 ��4

ı:-

"':".rôİ

r_r.l l ._,...�

"':"l:S � �I �l �lS __,-i l .)_,.J J•·..iJ

41� t.. r.r.Jı � �J 4-ı r-W ı .r.- ı.i> �J.AJı 41 � ._,... u ı .ıX.S::.... � I ..!11 � J�I ...U J r_,.al l � j.A � �_,.JI lh � _,la...) lAl.i_,$� � I UJI o .l+l IJ_M r-1 � ._,...� l;.J ...

.

�J.All 41 oh � ._,... İ.ı (..r4 �I � ı:,l � [ıA ı] � ıŞ'.J �I J_,.....\; ı � � � I 4� 1 41 l+i \:9 "':" l.lı:ü İ.J � -l>l.J _;)J" � � ..l>l} I .!ll.4l l �? � ı,.S J:.s. � fi. ıJİ � ..;l ..!l.l�J _.,.Ui.! ı �� Lo � _;s'lı ıJ L:!I � .ı4.)!.J J � !J ı:-l.b-ı !J � .r" �ts__,-ı ı oh Jl!.. i J:i (..r4 �µ ..!11 .lSJ 4 4J � ıJİ ._,... � .ı� t1 � ı �lS__,-1 1 ) l..... J ...u J _,..Al ı � � .r t.. J!.- �J "':" } ıh J:i (..r4 41 � ı:,i � oh � � � t.. l.J � ı ıh J � ı:,i J.o_;i �� � ..:...:.S lh J-..1 �J J:i ..!11 � � � 1_,.JI � � �! ..!11 � (..r4 � .ili � ıJ \,9 L:-!ı\r l o h � � � (..r4 � � ıJ� J_,AJI � lh l.:.:i J � 41 � ö.)� _,.J I 4 1 W!J .)y..Y' ı:-ı.r. .) y. _,il � ıJ L:--U ili l y 4 ı.F' l h ı.:.:; J

,.

"

ı:-

.w.

,.

632 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (/\)

[687) Ay'a gelince, Aristoteles'ten sonra gelen kudema, onun için burçlar feleğini ve felek-i maili dik kesen mekansal tek bir hareketi atfetmişlerdir ki onu cevzehir hareketi olarak tarif ederler. Batlam­ yus ise Güneş'e kıyasla dördüncü hareket olarak ve Ay'ın eşit ha­ reketle etrafında döndüğü merkeze izafetle de beşinci hareket diye çıkarımda bulundu ve onu farklı devirli feleğin çapına paralel hare­ ket olarak isimlendirdi. Ama bu hareket üzerine kendi usulünce bir şema vaz'etmeye güç yetiremedi. Aristoteles der ki; 10

15

ıo

Mütehayyir/kararsız gezegenlere gelince, onlardan her biri dört kürededir. Bunlardan ilki ve ikincisi öncekilerle aynıdır. Mütehayyir/kararsız olmayan ise hareketiyle onların tümünü tatıyandır ve altında bulunan ve hareketleri burçlar feleğinin ortasında bulunanların hepsi için ortaktır. Üçüncüsü ise tümü içindir, zira kutupları burçlar feleğinin ortasındaki kürededir. Dördüncünün hareketine gelince, bunun (Zodiyakın) ortasına doğru sapmıştır; üçüncü kürenin kutupları da diğer gezegenler söz konusu olduğunda onlara özgüdür. Venüs/Zühre ve Merkür/ Utarit için olan ise aynıdır. Tefsir [688) Eudoksos'un, Ay ve Güneş için her birine üçer felek ol­ mak üzere, altı felek vaz'ettiğini anlattıktan sonra, Aristoteles her bir kararsız gezegen için dört felek vaz'ettiğini anlatmaya başladı.

25

Yani Güneş ve Ay için vaz'edilen üçer feleğe dördüncü bir felek ilave etmektedir. Sanki bu dördüncü felek, beş gezegende görülen ileri doğru ve geriye doğru hareketler içindir.

�l � L. �

1 633

�? .J l.,AJİ _,la... ) � .. L...WI .Jl,; _rAJ I L.İJ [1AV) �.;r! ı.;ı ı ı./"J y wı �J c_J .r.l ı .!ili �tz .:ı � �? ı.i"J �ı Jl l.l"'l:il 4 .J c__,;..:... ü 1.1"' � L.İJ _,,,. jpll �.,-ı �l; p _rAJ I � JJ .l.t. IS .il i jSlrJI J! � \..,.; °i 4 J �I; �? .!ili )ül öl� 6...J I �? l+:---! ı.f' I ı./"J w \>. � ? ı.Ş _,:-JI . 4 l+l � ı:,i .J.,,..,., t .).; 1� ı..! �.,,-ı ı o.l.AJ .r.J...l:l ı

ö.!.>IJ

�ı».,ı-} J \i

L.T •.l.A �J _,si 4-u) J 4:... .!.> IJ JS .Jl:i ö�I �1_,sJI L.TJ

l+\S" � �I ı./" ö� ;.:AJ.l � I ıJl:i � ..!ili # �\!JIJ J}JI l+ıs:l ı./" c_.J.r.ll .ı......J J lp?.J •.ı. � �.,,.. ı./" � I .:ıt_, lp� c_.J.r.ll .ı.....,,l ı./" � I J �u.;t .:ıı> l+ıs:l ı./" � I � \!ll L.t_, Q_,:.:... ı./" �\!ll ö.}JI �u.;t .:ıt_, o.lA J..._,.. Jl �r-:-- �l:i �1)1 e? ı...t_, .öJ>.1_,i 1ll.P_, ö_,.._;U �I l..lJ �� �1_,sJ I ;W �I l..l .rAJIJ � � ıJlS �İ ı.ı-5'.)JI

y- � W [ı AA] .!.>IJ � � ıJlS �i � �� ..i>İ �')\S 4-:-- J>.IJ � !bü i �

�J � I .!l')U\j l � '.>\!J I � ıJlS ı.Ş İ .!l".>Uİ �) ö�I � � 1)1 1.1.A .J� .Jİ �J �I; lS:.ı.; l-.l.t.� ıJlSJ .rAJIJ � . �I �1 _,sJ I o.l.A J ıf-/' lla.11 tf" )IJ t. lA:... ')ll

1



,,

634 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[689] •Bunlardan ilki ve ikincisi Oncekilt:rle aynıdır• [sözüyle de şunu kasteder:] Mütehayyir gezegenlerin birinci ve ikinci küresi, Güneş ve Ay'ın birinci ve ikinci küresinin benzeridir. Yani günlük hareketi idare eden felek ve bu hareketin aksi yönünde, batıdan do­ ğuya doğru hareket eden gezegenlere özgü olan hareketleri idare eden ve de burçlar feleğinin/Zodiyak ortasında olan felek.

[690] "Mutehayyirlkararsu:: olmayan ise hareketiyle onlann tU­ m1ln11 taşıyandır• [sözüyle ise şunu kasteder:] Her gezegenin ilk kü­ resi/feleği gece ve gündüz doğudan batıya hareket etmesi bakımınıo

dan, bütün felekleri taşıyan tüm semanın ilk küresine benzer.

[ 69 1 ] •Altında bulunan ve hareketleri burçlar felt:gı.nin ortasında bulunanlann hepsi için ortaktır• [sözüyle de şunu kasteder:] Tüm gezegenlerin ortak olduğu ikinci felek, burçlar feleğinin ortasından geçen felektir ki bu ilk felekten ayrılan felektir. Bu da yine tüm 15

gezegenler için ortaktır. Çünkü onların bu felekte hareket ettikle­ ri görülmektedir. Astronomi alimleri bu felekte yatay bir hareket gördüklerinden onun için de bir felek-i mail vaz'ettiler. Bu, kude­ manın burçlar feleğinden ve daireden kaynaklanan yatay hareketi konusundaki kabulleridir. Bu, Güneş'in, kutupları evrenin kutbu

20

olan semavi ekvatordan kaynaklanan yatay hareketinin dışında bir yatay harekettir. Bu nedenle eskiler diğer gezegenler için olduğu gibi Güneş için de üç felek vaz'etmişlerdir. Badamyus' a göre ise, sabit yıldızlar feleğinin ortasından geçen semavi ekvatordan kaynaklanan yatay hareketten başka bir yatay hareket yoktur.

.... .. ....ı..ı ı ..w. l.



·­

1

635

ı.,+İ �WI_, J}il L.t .iA IJ"J ı .JjJ [ı A �1 J}-1 1 ö> � � W I ö__,s:JIJ ö� J}-1 1 ö__,s:JI L.İ [ı�.r.1 y r.11 o.rJ I V. .r.� '-? .ll l ..!ili.il �İ riJ IJ � ı.;J I � W IJ ı.;J 1 �_,s:J 4 � l:>..J 1 ı../" J O.rJ 1 o .lA � V. ,;.! � '-? .ll 1 ..!lli.1 1 J �

.!J.lı

o

· [.J ,,r.l l ı.!lli .k.... J Js. c:.ı fa ı.ş=J IJ J_r..J I Jl "':" _;...1 1

IJ"

lf1S' 41-.i

ı.;J I ı/" ö� ;,:Ali ı.;J I cJ l,İ ı .JjJ [H • 1 ö__,s:JI ö> ı../" �fi �_,s:J ,) }'1 1 ö__,s:JI c:.ı l,i [ı�.r.1 lp'� J_r..J I IJ" lp'� !l".>Ü�I � � ı.;J I .. L-11 � J J� I . ll:lJIJ r r.11 J "':" _;...i l Jl

.k....J ı} 4:S'?J .iA � 4;_,.. ı/" ı.jll c:.ıtJ ı.JjJ [H , 1 y. � !l__;.!..J I � W I ..!lli.l l J [ ı �.r.1 -ıs_µ.... JsJ ı.I" CJ,,r.ll J J � ı ..!lli.1 1 y- J W 1 �.r. CJ ,,r.l I ı.!lli .la.... J Js. .r!. '-? .ll I ..!lli.1 1 Ilı J -ıs� 15} l..i l .:..; lS � l � o_µ.... �İ o h c:.ıl,i �L. � l+J 1_,.......; J ..!ili.i l Ilı J d' .r �İ l+J '5.r. 4.�J ..!ili.il IJ" W _r l+J c:.ıi ._,-.!.il J .. L...WI .>�I c:.ılS Ilı J ..!ili.il Ilı yo

� İ ; t+J I J ..u.... IJ" l+J '-? .ll l d' _rJ I 15 _,.,. ö )l..ll l 1..r4 J [.J ,,r.l l ı.!lli W" !l".>Üİ �� � ı_,.......; J .!.ll .ll J jsJI � V.L:lai ı.;J I ö)l..ll l \il d'.r � .� v-:1i '-"'� L.iJ �ı_,s::ı ı ;u ı _,.......; J

- �µ ı ..!ili.i l .k....J r '5 .ll ı ; l+J ı J ..u.... Jl m.,.;. � 4

,.

'•

636 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

[692] "Üçdncilsii ise tılmıl içindir nra kutuplan burçlar feleğinin ortasındaki ktırededtr• [sözüyle de şunu kasteder:] Ü çüncü felek her

ıo

15

gezegende burçlar feleğinin ortasından geçen bir meyil yapar. •zira kutuplan burçlar feleğinin ortasındaki ktırededir• [sözüyle ise şunu kasteder:] Burçlar feleğinin ortasından meyilli olarak hareket eden feleğin dışında burçlar feleğinin ortasından geçen başka bir felek vaz'edince, bu feleğin kutuplarının burçlar feleğinin ortasındaki da­ irenin kutupları olması zorunlu olmuştur. Zira, gezegenin hareketi, büyük dairesi burçlar feleğinin ortasından geçen feleğin üzerinde olduğu zaman ve kutupları bu dairenin üzerinde olan felek tarafından hareket ettirildiği zaman, burçlar feleğindeki orta daireye meyilli olduğu zorunlu olarak görülür. [693) ·nôrdılncılnıln hareketine gelince, bunun (Zodiyakın) orta­ sına doğru sapmıştır• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu felek söz konusu üçüncünün ortasından meyilli olan felektir. [694) "Üçdncıl ktırentn kutuplan da diğer gez.egenler sô.t konusu olduğunda onlara ôzgıldılr. Venıls/Ztıhre ve Merktır!Utarit için olan ise aynıdır• [sözüyle de şunu kasteder:] Zannediyorum, felek-i mail­ ler bütün gezegenler için ortaktır.

20

[ 1 074a]

Aristoteks tler ki;

Kalippos ise, kürelerin konumunu Eudoksos'un sistemin­ de vaz'ettiği gibi vaz'etmiştir. Onların sayısı ise onun sayıla­ rından çoktur. Ancak Müşteri/Jüpiter ve Zühal/Satürn ko­ nusunda Kalippos'un düşüncesi, Eudoksos'unki ile aynıdır. Güneş ve Ay hakkında ise gözlenenler verilmek istendiğinde iki ilave kürenin bulunduğu zannedilebilir. Diğer mütehay­ yirlere/kararsızlara gelince, her biri için bir (fazlası) bulunur.

�I � 1.. _r.-i;

1 637

4,/6 �l ı) �u.;t l'.> l,i � 4,/6 � I �l!ll L.t_, ı.J;J [1 °' T ) CJ.r.11 .la.... J � J:...3 1 J..A; c.;J I � l!lı o-4i [ ı�..r.J c.-'.r.11 .la.... ,ı C-'.r.11 .ı..... ,ı � � I J �u.;t ı:>l,i ı.J;_, ı..:S l _,s::.ll � �

c-'.r.1 1 .Ja.... J � � .!l� '-?.ll ı ..!..Llil ı ı_,.....; J w �� [ı � .r.J (.) � (J t � IJ (JlS C-'_r.l l .la.... _, � � Lo � .!l � LŞ lll ..!..Llil l .r.):­ .!l _rj I�! �_,s:JI (J \ cll � _, C-'_r.l l .la.... J ö _;b � ol:J.ai ..!..Llil l il.. ..!..Llil l � .!l _r;J C-' _r.l l .la.... Y. _;.; �I �_;b LŞ.ll l ..!..Llil l � Ja... _,J I ö)l ...ll l



�Lo

ÖJJ� ı..İJ ö)l ...ll l o.iA � o � LŞ.ll l . C-' _r.l I ..!ili � c.;J ı

ol.. .la.... _, Jl 41_,-:.- �l,i �1)1 . ..!.Jwı ı.iA .Ja.... J

i.S_r �

Lot_, ı .J;_, [H Y' ]

yLo ..!..Llil ı ı.iA (J \ [ı�.r.l

�\,,:. �1_,s:JI _;W 4,/6 �l!ll ö�I "':"u.;t ı:>t_, ı .J; _, [ ı °' t J 4.lıWI .!}')\j\tl cll � �t � [ı� .r.J ö..l>-1_,i .,JlldJ ö_,A,;ll t..T_, . .....S i l.SJ j.>JJ ı,i.;.:....l l J L.t ö}SJI J t..T_, _,ı;t ' �1 �..Ulj �.;S ı:>t Jit .ili .,....aı ı_, �' ı.İ L.t_, J� ı:>lS

ö..l>-1_, ö..l>-1_, JSJi ö�I _;W Lot_, �1_,.. U&1 1 � ı:>t ..l>-T

' ·

638

10

15

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAM BDA (A)

Buna göre gezegenin kendi cismiyle hareket etmemesi, aksine fe­ lekte/kürede hareket etmesi zorunludur. Eğer onlar mütehayyir olanların her birinde gözlenenler ölçüsünde toplanırlarsa, spiral hareketi veren ve söz konusu gezegenin altında yer alan gezegenin küresi olan ilk küreyi daima aynı konumuna getiren daha az sa­ yıda başka kürelerin olması zorunludur. Zira bütün gezegenlerin hareketleri sadece bu yolla mümkün olur. Şu halde gezegenlerin içinde hareket ettikleri kürelerin bazısı sekiz tane bazısı ise yirmi beş tanedir ve bunlardan sadece onların en temelinde bulunanın hareketini içerenin spiral hareketle hareket etmesi gerekmez. Bun­ lardan ilk ikisini spiral hareketle hareket ettirenler altıdır. Son dördünü spiral hareketle hareket ettirenler ise on altıdır. Hareket edenlerin ve bunları spiral hareketle hareket ettirenlerin toplamı ise elli beştir. Ama Ay ve Güneş için söylenmiş olan hareketler ilave edilmediği zaman kürelerin/feleklerin toplamı kırk yedi olur. Buna göre kürelerin sayısı bu kadar olsun. Tefsir [695] [Diyor ki:] Kalippos ise, feleklerin/kürelerin konumunu

20

Eudoksos'un sisteminde vaz'ettiği gibi vaz'etmiştir. Onların sayısını ise Eudoksos'un sisteminde vaz'ettiğinden daha fazla sayıda vaz'et­ mektedir. Ne var ki Müşteri/Jüpiter ve Zühal/Satürn konusunda Kalippos'un düşüncesi, Eudoksos'unki gibidir. [696] ·Ganeş ve Ay hakkında ise gözlenenler verilmek istendi­ ğinde iki ilave karenin bulunduğu zannedilebilir• [sözüyle şunu kas-

25

teder:] Bu adam Güneş ve Ay 'ın fcleklerinin say ısı hakkında Eu­ doksos'un söylediklerine, gözlenen hareketlerine uygun olması için her biri için iki tane olmak üzere dört felek daha ilave etmiştir.

'•

ı.....ı.ı ı ..ı.u. Lo .r.-"' •.

1 639

� ıJl ö.;S J .!l� J. � .!l� �_,sJ I ı.rl '-'t )a..A..i

ıJfa ı:.ıl ö�I ,J" ö.l>I_, JS J ..::J l �llall � La J.li ıfa ltlS

4-.P.J ul l ı.)/'11 ·�l l.}J �} JJ � JJ.Ü � ' Jil _r:.T .;Si ı:.ıfa ı:.ıt � .l..ü er' ,� '-'ı.t � �rl' �_,sJJ ""' �, ,�,

4'-!

� w � l+.i if' .!lr:s �' _ıS)'ı ı�ı,t •�ı c;-.- ..::J lS"_,. � I 4::J} '-S_r .!lr ı:.ıt � 'i •.ı.. ,J".J ı:.ı_,.rs-_, � �_, ı:.ıfa ı.r)/'11 �� Y.} '-S.r .!l� � li .l..ü �t l+.i .!l� �,_, .!lr � ' c;-.- l..w .rs- c... ı:.ıfa _r:. ı_,\ıı 4..ı.ıJ� �,_, c... ..::J lS"_rll .l>t ljt � ı:.ıı L.t_, �J � Y.} '-S.r •.ı.. .!l� ö_r.s � �)_, � _?'il c;-.- ıJfo �ı_, _,...&U 1.:.1i � I

,.

. J..u.11 I� ..::J lS"_rll

�'

. . r-11 ..s-t �. !1".>U\r l �· ıJ IS .ili ı.r" .r-.:"t L.l ıJ.JA-!.• (H o] � L... .}S't � ıJ ts:i !l".>U\rl ö..ıs. L.t_, �Jll � ıJIS (,,5 .ll l - �lJI J_,i J!.o .J_,i ıJ ts:i J>j.J � _;:.!..J I ı.) 'il �lJI

..__j

:

�.Ulj �.;S ı:.ıt � ..W _rAl l_, �I J Lal_, ı .J}J [' I\ '] �.it ıJIS J=:-) 1 1..Lı. ı:.ıt [ı�.r.] ..::J l �llall � ı:.ıt -l>l ll) l�l !l".>U t 4..ı.ı ) _rAl l_, �I !l ".>Ul l Js. ı.) �lJI .Jli L. ıfa �lJ �IS _r _,.. t ıJ" � La .!.U� � Lk:l � .l>I_, js:J

"

640 1

M�tafizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (A)

Zannediyorum bunları, Güneş ve Ay'ın hareketlerinde gözlenen hızlılık ve yavaşlıktan dolayı yani hızlılık ve yavaşlığın sebeplerini bunlara göre açıklamak için ilave etmiştir. Çünkü aynı gezegenin hareketinin birlikte hızlı ve yavaş olması doğru değildir. Ne ki bu bir çok hareketten mürekkep olduğunda söz konusu olabilir.

ıo

ıs

20

ıs

30

[697] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Diğer mtıtehayyirlerelka­ rarm:lara gelince, her biri için bir (jcu:lası) bulunur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] O (Kalippos) gezegenlerinin feleklerinin sayısını, her birine bir tane ilave ederek artırmakta ve her bir gezegen için beş felek vaz'etmektedir. [698] ·Buna gore gezegenin kendi cismiyle hareket etmemesi, aksine felekte/ktırede hareket etmesi zorunludur• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu ilave feleği vaz'etmesinin nedeni, gezegenin bizatihi hareketli olması yönünden çeşitli hareketler yapmasının mümkün olmadığını, aksine feleğin bir parçası olması yönünden hareket etti­ ğini düşünüyor olmasıdır. [699] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eğer onlar mütehayyir olanlann her birinde gO.denenler Olçüsünde toplanırlarsa, spiral ha­ reketi veren ve sO.t konusu gezegenin altında yer alan gezegenin küresi olan ilk küreyi daima aynı konumuna getiren daha cu: sayıda başka kürelerin olması zorunludur. Zira btıttın gezegenlerin hareketleri sa­ dece bu yolla mtımkün olur. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Hepsi kabul etmektedir ki her gezegen önceki kürelerden/feleklerden bir eksiğine sahiptir ve bu ilave kürelerin her biri de ilk kürelerden her birini, önceki kürelerin döndükleri cihetin aksi tarafa doğru döndürür. Böylece gezegenin burçlar feleğindeki ilk konumuna geri döndüğü gözlenir ve sonra doğrusal istikamet aldığı görülür. Sanki o burada şunu söylemek istemektedir: Bu feleklerin birbirine zıt ha­ reketlerinden gezegenin spiral şekildeki hareketi meydana gelmekte ve böylece geriye dönüp doğrusal hareket ettiği görülmektedir.

'-::Jal l � ı... �

1

64 1

� - IJ JS' ı)

�_.,.JI �� 4/' ı;JI � �J ı)l ı)J'°JI ö.}JI �.}J �_,) Jil .::.ı l _,sJI � �fi � ıJ t ı}s- ıJ _,AA:.. t+15°J [ \ �.r.] � � -l>IJ JS' .r.X ö..Uljll o l.. � ö _}' JS' ..l>IY. JJ \ı ı .::.ı l _,sJI � ıf> JJ\ı l _,s' � I ;J X �IS if i �I ..J� Jl JJ\ı l __,5'� 1 ..!ili � J J \ı ı u..;, Y' J ı

'.

"

e:-) ..Li �.,sJ ı t .!.lJ.) (.;$' r �

.!.ı� c:> l r )! 4.it �.r. 4.İtsJ 4. LG:.... � ı ı.i 11.:. t t ö� l....a:..l l !.\ ')Ü\ı l o.1.A .::.ı lS.r (f' �� - �J �I; J-l>- J �

,_)s- � 1 ö� L,a::.J 1 ..:;., l5_,,.J 1 .) l,S � '-;-' Uail ,_)s- t!' y .Jl ':J l .!.I� 0i � .r::1 ...; i .,r i � � � ı-16 ö..l.>-1_, '-:-'Uaii .ili ü.l::>...J 1 '-;-' Uai� 1 ,_)s- Lo lı -l>-1 J � ,_)s- � � L.,a:.. 0i5? ._ş..UI ..!.LLi.1 1 .J! Jli J � .Jİ ':J ! ü.l::>...J I ftl_rll ,_)s- ..!1.l.lS_, � -l>-1_, J5 ._şl ..J � J! .Jl5 � � � o l.iJ .lj l�l ��I � .Jİ � �I � .ş..UI ..!.ll.ill ..!il � :.r d' .,,; �t...., J� 4:... ':J �y-il 1 45'_,,.J 1 J y-i ı-16 45'_,,.J 1 • .lı � ı:.rs:J Y. _,J 45'? .!.\� ..:;.,l5_,,.J I • .lı J � .Jl J_,�I ..!il.ili �_, w ı r l.r.-� I ,_)s- j y..j ..!1.l�J � '-;-' lkii ,_)s- ö�l.,a:.. ..:;_,l5y> :r- .!..ı .l>.j ı+i Y. )J l

"

,•

T



644

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (J\)

gezegenlerin bazen ileri doğru bazen geriye doğru, bazen hızlı ve bazen de yavaş hareket ettikleri görülür. Yine bu bakımdan onların burçlar feleğindeki yatay hareketi de farklılaşmaktadır. Bu esaslar takip edilmelidir, zira bunları kabul etmek imkansızlıkları doğurma­ maktadır. Gözlemlenen tüm şeylerin bununla örtüşmesi mümkün­ dür. Bu spiral hareket, günlük hareket ile gezegenlerin felek-i mail­ lerindeki hareketleri arasında semada var olan bir harekettir. Yani astronomi alimleri, felek-i maillerin eksenlerinin günlük harekette evrenin/bütünün etrafında döndüklerini ittifakla kabul ederler. En10

dülüs yarımadasının matematik alimleri bu hareketin sabit yıldızlar feleğinin hareketi olduğunu iddia etmiş ve bu hareketi öne/ikbal ve arkaya doğru/idbar hareket olarak isimlendirmişlerdir. [702] •şu halde ge.tegenlerin içinde hareket ettikleri Jıtırelerin ba­ zısı

15

sekit tane bazısı ise yirmi beş tanedir• [sözüyle de şunu kaste-

der:] Yirmi beş küre, mütehayyir gezegenleri kendi özel hareketleri ile hareket ettiren feleklerdir. Zira bu adam mütehayyir gezegenler­ den her biri için beş felek vaz'etmiştir. Gezegenlerde beş tane olduğu için ona göre feleklerin sayısı yirmi beş olur. Sekiz küre ile de Güneş ve Ay'a ilave ettiği dörder döndürücü feleği kasteder ki bunlar ilk

20

feleklere spiral döngüyü veren feleklerdir. Bununla Güneş ve Ay için vaz'ettikleri felekler ve Zühal feleğini spiral olarak döndüren dört feleği kastediyorum. [703] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve bunlardan sadece onlann en temelinde bulunanın hareketini içerenin spiral hareketle hareket et-

25

mestgereJuntz • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu feleklerden hareketi en

kolay olan yani şiddetli olan kendisinde gezegen bulunan son felektir.

.... .. .ı.ı ı .Lu. l.o

r.-"

·-

1 645

..!ili (f' .......;. _r � iJI ..!.ll .) � �ı J vi' fi.J � Ö.J°.J ...,._;, J (f' vi'fi 'J ı.Ş .ill �� I 4.İ� �� I ı.ı... .fa � t_J.r.11 "'

-

ti

t

..,,. "-::J.,U I "J.S_rll o.L.J � L. � � �� iJİ �J J� �l�I "J.S? J � .r.11 "J.S _rll � J t.4; 4 ,.L-JI .) ö.) y:-.J'° "J.S? .!.\')\.t� J "'="'lkii iJİ 1_,AA; I ...li � ı iJİ � l 4.lıWI 45')\.tİ .)

...\.i -;.s _rll o.L. J �I � J .J>

� r.11

"J.S_rll .) _;JJ.j 4.lıWI ı..; l �.,lj� I ö .r-?. ..,,. ı.jl l ö .r-.r.JI o.L. JAİ � iJ �t.dl �j -_;4.))' IJ J L:i )'I "J.S? l+ir-:ı ı.jl l ..,,.J �.,s::..J I ..!.LlA.U � �J

�J 4::i W � l+:i � .!.lr:s ı;Jl .,S'Jl li� \ J}J [V • Y ] -;.s .ı> .!.\� ı.jl l _?'J I .:r._r...l l J � 4 [\�_r-] iJJ P.J �

,.

� iJlS ...\.i �)1 ı.ı... iJİ ..!.ll .)J ö�I �ı�ı

4-l:i � � l>­ ö�I �l�IJ .!.l')\.tİ � ö� I �l�I � �§ � 4::i Wl 4 � .r-J iJJPJ � o� 45')\.tİ .)� iJ_h; �

ö _r-..ı...l l ..,,. J r-4.1 1.J �I .) l.,,. �_j! iJlS ı.jl l ö_r- ..ı...l l �}11 � l.fj� iJlS ı.jl l .!.\')\.t� I �İ "-::J ) ö _; b! JJ� I 45')\.t� . "-::J ) ö _; b l j> j ..!llil ö _r-..ı...l l �.J� IJ r-4.! IJ .Y) -;.s.ı> .!.l.,._.

.!.\')\.t� I o.L. �� 1

...;



'-? .ll I

iJT � '1 .L. �.J [ıJü �] [v • r] iJlS L.J [ı� _r-] lf4.,.. t lf.:i .!.l � ı;JI

"



? \ı 1 ..!llil 1

Y' .J

(..,. � J.!,

'-? l

-;.s.rl 1

Jf-'

'

.

646 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Zira onun spiral hareketle döndürdüğü bir feleği yoktur. Bu ne­ denle döndürücü feleğin vaz'edilmesi geriye kalanlardan sadece bir eksiltir. Zannediyorum bunu söylemesinin nedeni Güneş'te ve Ay'da öne doğru ve arkaya doğru hareket görülmemesi, fakat hızlılık ve yavaşlığın görülmesidir.

[704] •Bunlardan tık ikisini spiral hareketle hareket ettirenler al­ tıdır. Son dbrdtınıl sptral hareketle hareket ettirenler ise on altıdır"'

[sözüyle de şunu kasteder:] Buradaki altı, Güneş'in ve Ay'ın taşı­ yıcısı olan ilk felekleridir. Yoksa döndürücü olan felekleri değildir. ıo

Yirmi altı felek ise diğer dört gezegenin yönlendirici felekleridir. Bu durumda feleklerin sayısı dediği gibi, elli beş olur. Bunlardan otuz bir tanesi taşıyıcı yirmi dört tanesi de döndürücüdür.

[705) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Ama Ay ve Gılneş için sfly­ lenmiş olan hareketler ilave edilmediği zaman kılrelertn/feleklerin 15

20

toplamı kırk yedi olur . . . (BunagDre kılrelertn sayısı bu kadar olsun)."'

[Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer Eudoksos'un sisteminde Güneş ve Ay'a ilave edilen dört felek hazfedilir ise, Aristoteles'in sisteminde feleklerin sayısı kırk yedi olur. Eudoksos'un sistemindeki feleklerin sayısı hakkında Aristoteles'in söylediklerinin zahirine göre, feleklerin kırk altı tane olması gerekir. Çünkü, o Güneş ve Ay için döndü­ rücü dört felek vaz'etmişken Aristoteles gezegenlere taşıyıcı beş felek ilave etmiştir. Aristoteles der ki;

25

Şu halde hareket etmeyen ve yine hissedilir olan ilkelerin bu sayıda olduğu düşünülmelidir. Zorunlu olan söz ise daha güçlü olan kimselere bırakılmalıdır. Ama eğer onlar hiçbir hareketin gezegenin hareketine uygun olmadığını düşünmezlerse ve bu söz

...,,ı.ı ı ..u..e ı.. �

1 647

� ö _r..4.11 c:J'.J .!11 .i.l_, Y. _,J ö.) b 1 o.r. --4 ı.!ill 41 ı.r-:1 � li - · ıı iJ\r . i w- ı.ı.. Jü L...i LJ - : ı ı .J ..r-l .laü ..1>1 Y. uw �ı .r- ı

(f'

. � �b � .r" 4-:i � ı_ŞJ., .) 4 .) 1 'l., J � l 4:i � ..___.

.

iJfa �_,"Jı �')IJ Y..,J �� !l� ırJ li \ 41 _,i _, [v • t ] !bü\r ı u 4 [\--4.r. 1 _r.s. c... iJfa _,:o:. ı_,"Jı � .))U ırl'-' c... _r.s. U 4 --4.r..J ö _r..4.11 'l Uil:JI �İ r.AJI_, � � I J_,\r ı � !l�\r l .) ...l&- Jü W' iJ_h; ö�I �l�I �.J)U ö_r. .4.11 . • .r. ..l.o iJ _, _r.s. _, �) _, m t; 4:... iJ ;-:;:, _, ..1> ı _, iJ _,,..-:>- _,

_,..ALI l.:.1i ırJ I ..l>T .)_jt r1

iJl Lot_, [\Jü �] [v • o] �.J\r l ..:..i l> I�! Loİ_, [\--4_r.] �)_, � _?'ll C:-:- iJ_,s::J Uil:JI (.)"' �)_, ._,.-S.)_,I �.1.- ı.)s- r.AJI_, � ö--4;.JI �ı_,

� .yıl- ı.)s- !l � \r 1 ,) .,.l&. İJ ıs ._,.-.5'.) .J 1 �.1.- ı.)s- ö � �.1.- ı.)s- !l�\r ı ,).,.l&. iJfo. iJİ � iJIS 41} _,.ı11 U:. ı.)s- _, �)_, � I if'.J �) ö_r..4.11 � --4.it iJIS _,:o:.\rl iJ\r �)_, � ._,.-S .)_,I � ö� Uil:JI � --4.it l)IS_, r.AJI_, � � iJIS .

_,-...ı ı_, !lr=1 'ı1 ırJ I cs.) � ı iJT Jıit iJT

�'-'

Lot.J �_,;t � lfl.ilJ !l_r:ü )a...W I "" J_,.il i Loti .)..uJI l.lı ı.)s. ı.:.. , - ' mı _:ı ı iJIS.J .._s _ı iJl J .r . r. < �_,... .., .J'" J:f'· '11. �� iJT 1� �t

4....

ı��

' ·

"

648 1

10

15

Meta.fizik Büyük Şerhi

LAM

I LAMBDA (A)

kendisinde infial bulunmayan ve bizatihi mevcut olan her ta­ biat ve cevherin en mükemmel duruma ulllfacağını düşünmek gerektiğini ilzam ederse bu durumda bunun dışında kesinlikle başka hifbir tabiat bulunmaz. Aksine cevherlerin sayısının bu kadar olması zorunludur. Zira bllfkası bulunursa bu durumda hareketin mükemmelliği olduğu ifin hareket ettirecektir, fakat söylenenlerden bllfka hareketlerin bulunması mümkün değildir ve hareketlilerden bunun düşünülmesi gerekir. Zira her hareket, hareketli sebebiyle olursa ve her hareket bir şeyin muharriki ise hifbir hareket kendisinden dolayı değildir ve başka bir hareket­ ten dolayı değildir, aksine onlar gezegenler sebebiyledir. Zira hareket sebebiyle bir hareket olursa bu durumda onun da bllJka biri sebebiyle olması gerekir. Şu halde mükemmellikte olan şe­ yin sonsuz olması mümkün olmadığından her hareket, semada hareket eden cirimlerden bir ilahi cirimden dolayıdır. Tefsir

20

25

[706] Aristoteles hareketlerin sayısını elli beş ya da kırk yedi ola­ rak vaz'ettikten sonra ve hareket ettirici cevherlerin sayısının ha­ reketli semavi cisimlerin sayısı kadar olmasını açıkladıktan sonra demektedir ki; bunların, maddi olmayan hareketli cevherlerin ve hareketli hissedilir cevherlerin sayısı olduğu ve bunların bu zamana kadar ortaya konulanların ikna edici olanları olduğu düşünülme­ lidir. Bu konuların gerçek ve zorunlu bilgisini ise bu sanatla tam olarak ilgilenenlere bırakalım ki bunlar kendilerini bu sanata adamış ve başka bir şeyle meşgul olmayan kimselerdir.

�·

''- ·

. : �.� · :• � } . -ı.-.

1 1,' � E

.[� 1--

cE �-. �·

r .

'

� ' t:

�� ·

F � -

),� �.r · ), }c.-· � r 1 1, - .. ·. :� �. .- ·� � � l � �

� \L. "c. . "t... Ç" ı;-

l

� G;.' '-� � .E v -::: [·V\. \_ - � - !;:.

\- f c.·

"

e\



'b

ı;-

'

ı:-

·ı_ :[)- ·�

�·

-

·

c_ . �

�:

Er: � � � � · . r·· J: �e\. ı l_� '- t ) " � -.! � .1:" T ) c.· \.r_ o L . i f. • 1.. � · Z'� � ·� .�� .;: - "-f.

rt.- � � � � C\·f.o� r. �· "" � s. � of." ) \. I.. � (:_ � ..: 1 \ c_. ı.

. r'

' c. ı,

·

__:

l



r. .

.I..r

Ci\



f

[ ''- · ' t� :f" (•

e\

:c

r

"!:=

1..

L

Ci\ y

ç, l' · �

Ci\

,

., .

e\ l

1..

.

C:

1..

·

ç l ., �� l � t .t .( t c r.ı. � ...... -•

'

.

c..

"'

1..

· r:. r. � '\= �... �L. �� "-t 1i · (· e\ cZ ) � ) . l. ) C· � ·� oe: � -l:: � 1 .t�- ) � c.·�� C.-· · �· �c 1 � c.·C' · .:;.-' . �� t= e\ t � � . :r qo • cf" ) (• : ·� Y 7 I 1.. ..C

1

y

-

1..

{

J

1..

..

"'"'

652 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

aksi takdirde varlıklarının abes olacağını vaz'edersek açıktır ki bu ayrık cevherlerin sayısını elde etmenin yolu gezegenlerin hareketle­ rinin sayısını elde etmekten geçer.

[709) Daha sonra bu anlamı tekit etti ve [dedi ki:] •zira başkası bulunursa bu durumda hareketin mUkemelliği olduğu için hareket et­ tirecektir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira bu cevherlerin dışında

ortada başka cevherler bulunursa, bu cisimlerden başka hareketli se­ mavi cisimlerin bulunması da zorunlu olur. Çünkü bu cevherlerden her birinin tabiatı hareketin sonu, gayesi ve tamlığıdır. ıo

[7 1 0) Daha sonra bu önermedeki talinin mukabilini istisna ederek [dedi ki: ] •Fakat sDylenenlerden başka hareketlerin bulunması mümkıın değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat idrak edilen ve

ıs

algılananların dışında başka hareketlerin bulunması mümkün değil­ dir. Şu halde hareketlerin sayısına göre olanların dışında muharrik cevherlerin bulunması mümkün değildir.

[7 1 1 ) [Aristoteles daha sonra der ki:] "Ve hareketlilerden bunun düşılnülmesi gerekir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Ortada söylenen­ lerin dışında başka hareketlerin bulunmaması gerekir. Çünkü zikre­ dilenlerin dışında başka hareketliler bulunmamaktadır. 20

[7 1 2) Daha sonra bu anlamı açıklamaya başladı ve [dedi ki:] •zıra her hareket, hareketli sebebiyle olursa ve her hareket bir şe­ yin muhaTTiki ise hiçbir hareket kendisinden dolayı değildir ve baş­ ka bir hareketten dolayı değildir, aksine onlar gt8genler sebebiyk­ dir. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Semavi cisimlerin hareketlerinin

2s

hareketlilerin ve hareket ettiricilerin sayısı kadar olması zorunlu­ dur. Çünkü, eğer her hareket hareketli bir şey için mevcut ise ve yine her hareket bir hareket ettiriciden dolayı varlığa geliyor ise,

......ı.ı ı ..ı.u. ı. .r.-A'.. -·

1

653

y. Ü J \A..J I ,.ıAly.JI o.lA ,.l..,a,. ! �.):o ıJl � � o:ıy. .J ıJ lS" ":ıf !.J - �1�1 .:.ılS".r- .. l....-- ! �> !l.ri l�l> _,>-l ı.::..; lS" ıJ l 4.il> (ıJlli] �I l.lA JSt � (v • �] _,>-t ,.ıAly. l.:..A LA ı.::..; lS" ıJl � IJ 4.il .!.U �J (ı�_r.] ö.r- rW ��

o.lA .r.J; �J L- 45'_r:.o r � l l.:..A LA ıJ fa ıJ l .ıA 1y.J1 o.lA .r.J; 4=!1.'-J 45'.r- �� � ,.ıAly.JI ..!.l.1.; l.r ...1>- IJ JS' ıJ� r�� I - \+aWJ

� �.J (!Jlli] J _,A.! I l.lA � Jl.:l l J.li. � I � (v \ • ] � v-:3 � [!�_r.] � ı.i'' .r.J; _,>-t �lS".r- ıJfa .:.ıt � ı:ıt l � l � � !lJ..l.i Jt ..:..SJ :ıt � I .r.J; _,>-l .:.ılS".r- � y ı:ıt •

v-:3 4.il J..i

.::.> lS"

(!�_r.] ö_r.:.JI l.r

.rJ 1 :ı� ı.)s-

l.r



4./" � 1 .r.J; 45'.f>"'" .ıA l y. ı:ıfa

' ·

.!.U� ıJ.fo.. .:.ıt �_, (!Jli � ] (v \ \ ] � I .r.J; _rt .:.ılS".r- l.:..A LA � y. ":ı' l �.J . .:.ı

_?� � 1 .r.J; _,>-l

.:.ı lS"_r:.o

l.:..A LA

ö.r- JS ı.::,.; lS" ıJl 4.il> (ıJlli] �1 1.lA � ..i>l � (V H ] ö.rJ � J lf31.U ö.r- 1� 1 � !l,,-. •ı.r-1 IS.r- JS.J !l _r.:.JI � .:.ılS".rJ ı :ı� ı:ı� ı:ıt r) ı� !.J [ı�.r.1

� ı� ı � 4./" J. '5rt

ı.şA w !,i ö.r- JS' ..::,.; lS" ı:ı ! 4.İ� .::.> lS",,,.-.ı ı J .::.> lS"_r-=.J 1 :ı� ı.)s!l .r--o "if' � t l.r 4./" w l �t ö.r- JS'.) !l _r:.o "ı.r-1 ö:ı.r.Y'

"

654 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA

(!\)

kendi zatından ve başkasından olmayan bir hareket de mevcut de­ ğil ise ve de her hareket gezegenlerden dolayı meydana geliyor ise hareketlerin, hareketlilerin ve hareket ettiricilerin sayısı bir ve aynı olmak zorundadır. Bunu söylemesinin nedeni, 'zikrettiğiniz hare­ ketlerden dolayı ortada başka hareketlerin bulunması söz konusu olabilir' denilebilmesidir.

[7 1 3) Daha sonra bu manayı açıklamaya ve izah etmeye başladı ve [dedi ki:] •zira hareket sebebiyle bir hareket olursa bu durumda onun da başka biri sebebiyle olması gerekir. Şu halde mtıktmmellt1ıtt lo

olan �eyin s� olması mılmkıln olmadığından her hareket, stmdda hareket eden cirimltrdtn bir ilaht cirimdtn dolayıdır. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Eğer hareket başka bir hareket sebebiyle oluyor ise bu hareket için de başka bir hareketin sebep olması zorunlu olur ve bu durum sonsuza kadar uzayıp gider. Kendisi için bir gaye ve

15

tamlık bulunanın sonsuz olması mümkün değildir. Çünkü sonsuz olanın bir gayesi yoktur. Buna göre, her hareketin, semada hareket eden cisimlerden yani gezegenlerden ilahi cisim sebebiyle meydana gelmesi zorunlu olur. Aristoteles der ki;

20

Sema'nın bir olması ise apapktır. Zira eğer pek çok sema olsaydı insan gibi olurdu. Ama her birinin ilkesi bir ise sayı bakı­ mından bir çoktur. Sayı bakımından bir olan şeylerin maddesi vardır. Zira bir ve aynı tarif/kelime pek çok şey içindir. Örne­ ğin insanın tarifi gibi. Sokrates ise bir'dir. İlk mahiyet olan ise

. _,,...,.,

......ı.J l ..ı.... I.. -·

.•

1

655

l.Sf-İ Q? � i (J" ')l_, 4-il� � l (J" ')I Q? � Y- � ıJlS_, � i (J" ıŞ' Q? JS � �ı�ı � 'ı (J" lS ?\r ı .!il; ..:..j \S ı:.ı ı., �.r-JI_, .:.ılS.rwJI_, .:.ılS_,-il .)� ıJfo. ıJİ �1_,i �� I .:.ı lS? l:.Jo LA J.-3 J � ıJ İ J LA.! ıJ\r .!l.l� J Li � l.J � -l> 1 .J .)�

·� .Ş� if 1 .:.ılS_,-il o..Lı. � İ (J" _,;o:. İ

..:..; IS ıJl 4'� [\JW] �Y..J �1 1..Lı. � .1>-'ı � [V \ '1"] . • • • Q.ı> "---' .!ili ıJ � .�� ı:.ıt � . � - . � �ı ı�·� c.r-ı: � lS .ı> t "---' . . . Q.ı> . . . b r 'r.-\r ı � ,,+1 1 r.r.J Q.ı> � � � r w � '5.uı iJfo. 1J t l.Sf-'ı Q? � Q_,-11 ..:..; IS ıJ !.J [\�_r.] L......1 1 � !\_,.,.::1 � I �� .r.f- J l ..r°\r ı �-' l.Sf-İ � �l Q_,-ıı .!1.1; ı:.ı fa iJİ r ) ı/' L:.::.J ı .r.f- ı:.ı\r o b .r.f- r w_, � � 4.1 '5.il ı iJ fo. 1Jl � �_, r r.- � r (J" ı/' �! Q? JS ı:.ıfo. ı:.ıt �ı_, ı 1 � �� 4.1 .r::-1 .

. �ı�ı � r .. wı � .!l � if 1 rır.-\r ı

iJ_,s:.:..J

•.r.s .:.ıı.J ı...... _r.s -l>l.J .)..W 4 iJ lS'.J

..:..; ıs iJ ı 4' �

&::' o-l> ı.J

J.J\ıı 4:i'14

�ı

ı.r.ıl�,ıa...} J \i

.w ı iJt Lot.J

-l>l .J -l>l.J JS ·� iJ lS iJ 1 Lot.J

l..iatt � � � �I o-l>l_,}I t..ıs:l l iJ�

(J"

,.

l:JI J!.o

� 41 _r.s .)..u..1 4 f-T.J U"

.JA Lo Lot.J -l>l_,i .ki_;... Lot.J iJW}/ I WS' J!.o .,;sJ

"

656

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I

LAMBDA (A)

maddeye sahip değildir. Çünkü o tamlaktır/mükemmelliktir. Şu halde hareketsiz olan İlk Muharrik, tarif ve sayı bakımından bir'dir. Buna göre daima ve sürekli hareketli olanın sadece 'bir' olması gerekir. Şu halde semi sadece bir tanedir. Tefiir (714] ·smıd'nın bir olması ise apaçıktır" [sözüyle şuna işaret eder:] Birden çok alem mevcut olmadığı için alem birdir. Çünkü, eğer pek çok alem mevcut olsaydı pek çok sema var olacaktı. Zira Aristoteles'in söylediği gibi, birden çok sema var olmuş olsaydı in10

san fertlerinin durumu gibi bu semalar tanım bakımından bir, sayı bakımından ise çok olacaklardı. Tıpkı Zeyd, Amr ve Halit gibi. İ şte buna delalet etmek üzere [dedi ki:] •Ama her birinin ilkesi bir ise sayı bakımından bir çoktur. " [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira sema birden fazla olursa her birinin ilkesinin sayısal olarak bir olması

15

gerekir ki bu durumda semaların ilkeleri tür bakımından bir, sayı bakımı ndan çok olur. Bu başka bir tercümede daha açık şekilde ifade edilmiştir: ·mr olan ilke, ta.r bakımından bir, sayı bakımından ise çoktur. • Muhtemelen demek istiyor ki; farzettiğimiz ilke tanım bakımından bir, sayı bakımından bir olur.

ıo

(7 1 5] [Aristoteles daha sonra der ki:] •sayı bakımından bir olan şeylerin maddesi vardır. " [Bu sözüyle şunu kasteder:] Sayı bakımın­ dan bir ve çok olan her şeyin yani tür bakımından bir, sayısal olarak çok olan her şeyin maddesi bulunur ki semanın ilkesinin maddesi bulunmadığı açıklanmıştır.

·-

.......ı..ı ı ..uu. Lo r.-"' •.

1

657

ı�ı,; J..ü ı�ı_, � ..:.ılS.ı> ı�t !l�ı iJfo. iJt � ı�ı,; uA-1 1_, •



. J..ü

..b-IJ



l-

� w ı ı:ı t J! "'! � ı:r.:i ö..b-I_, .wı iJl L.. t_, \ J; [v H ] ..:.ı� _,l ..!l.US ..!fü iJ lS _,l .ı.; 'J i _r.s � l y � .Ji. � .ı.;iJ ..b-IJ i .r.s ..:.ıl,- � .f ..::..i lS iJ! J li l...S .ı.;t ..!.l.l�., ö ..r.s ..:.ıl,­

ö .r.5 .W 4 ö..b-IJ ..:.ıl.,._ll iJfo ..,.. l:J ı ı...r" �t J!.a iJ � Jl � iJ lS �! ,, ..w 4 .r.5 .W 4 ..b-IJ .ı.;l,i ıJ L;� lS ,, ..w 4

ı)lS ı:ı 1 L.. t_, \ J � � J,, 1.Ş.l.l l Y' ı.ı. J ...11>. J J� J �j ..::..i lS ıJ! .ı.; i [\ �_r.] _,;5 ..b-IJ ,, ..w4 ıJlS ,,..w4 ..b-IJ ..b-IJ JS •

..lı

"

ıJfo ,, ..w 4 ..b- IJ • l- JS' t� ıJfo. ıJİ r y ö.r.5 ..:.ı l,ı..ş9 �t y. llAJ ,, ..w 4 ö .r.5 t.� 4 ö..b- IJ ..:.ıl.,._l l lS " �

..b-IJ

y.

..b-I_,

ya

�.l.ll l�I ıJfo.J \ J_,.i .JAJ ı..> ,;> t

4)

.w) 1.Ş.l.l l i� ı ıJhi �..r. ı:ıi �J ..r.s ,,..w4_, tr4 . ,, ..w 4 IJ::!S ,, ..w 4 11>1_,

y. Lo jS'J [ı�,.r.] � J _,;5 ,,..w4 ..b-I_, [ıJLi �] [v \ o] � ...U J � 4.1.i ,, .,W 4 .r.5 tfl 4 »-IJ 1.Şt ,, .,W 4 _r.s_, »-IJ -�

J � .wı t� ı:ıt

'

.

658 1

LAM I LAMBDA (A)

Metafizik Büyük Şerhi

[7 1 6] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira bir ve aynı tarifi kelime pek çok şey içindir. Örneğin insanın tarifi gibi. Sokrates ise bir'dir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Kelime yani tanım bakımından bir olan şey, sayı bakımından çoktur. Ö rneğin insan gibi. Zira o, sayı bakımından bir, bilkuvve ise çoktur. Ö rneğin Sokrates, Platon ve Kalias gibi. [7 1 7] [Aristoteles daha sonra der ki:] •nk mahiyet olan ise mad­ deye sahip değildir. o tamlıktırlmılktmmelltkttr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Durumun bu şekilde olmasının nedeni, şeyin varlığına delalet eden ilk mahiyetin zorunlu olarak maddeye sahip olma­ masıdır. Çünkü onun maddesi olur ise onun da başka bir mahiyeti olur ve bu durum sonsuza kadar gider. Bu nedenle tamlık ve gaye olması bakımından ilk suret için gereken şey suret sahibi olmaması ve basit olmasıdır. Basit olan her şey de maddenin dışındadır.

Çunkii

ıo

15

20

25

[7 1 8] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde hareketsit olan nk Muharrik tarif ve sayı bakımından bir'dir. • [Bu sözüyle şunu kas­ teder:] Şu halde 1 Ik Muharrik' in tanım ve sayı bakımından bir olma­ sı gerekir. [7 19] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Buna gfJre daima ve s1lrekli hareketli olanın sadece 'bir' olması gerekir. Şu halde semd sa­ dece bir tanedir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Hareket ettirici sayı bakımından bir olduğu için ondan, sürekli ve bitişik bir harekede hareket alan ilk harekedinin de sayı bakımından bir olacağı açıktır. Açıklandığı gibi semanın niteliği de bu olduğu için sema da sayı bakımından birdir. Yani, sayı ve tanım bakımından bir olan hareket ettiriciden hareketini alan sema sürekli, bitişik ve tek bir harekede hareket etmesi bakımından bir'dir.

�1 .ı.... l. ..

·-

_,,...,.,

1

659

ı.16 ı.16 ı.16

c.;ıı ö.l>l_,ll �ı ıJl,i [!Jli � ] [v n] � � I iJl:f [!..l:_r.] -1>1_,i .lı. l _,A.... L.l_, ıJW)/I � J!.o _r.s:ll -1>1_, ..;ı,t iJL..; )' i J!.o .).>..J 4 ö _r.5 � ..l>.! 4 '°:?t �4 ö.l>IJ - �J İJ � '.>ÜlJ .lı. l _,A.... J!.o ö _,.A.l 4 .r.s .).>..J 4

Utl

.ı.;'J � J � JJ'J ı �)1 4 _,. L. L.tJ [!Jli �] [v w] J.!j � ı ı..h\ı ı �wı ıJ\ı .!11 .lS .!ll j ıJts wı_, [ !..l:.r.l t.. r w iJlS' � l+l iJlS' iJ! .ı.;\ı � l+l iJfo. l' t � ı.r-ı ı .)_r. _, ı)s­ ö;_,..al l ı.İ � L. dl.ll J � ı..; � J ! _,.. \ı ı joJ ..:.ılj � iJ fa ıJl � � J rW · Jr-A � ı.İ

� � '-"" J_,\ı ı .tti � JS'J �

'.

.l>IJ !.I� )1 'ı?.ll l J_,'JI !.l.r-11 liı,t [!Jli � ] [V , A] 11=.. 1 _, J_,\' 1 !.l_r-JI iJfo. ıJl � l � l:f [!..l:_r.] .).>..J I_, � 4 . .).>..J I J ..l>.!4

..:.ılS_,> ı�l !.l..,.,.:.J I ıJfo. ıJT � ıiı,t [!Jli �] [v , \] !l.r-11 iJlS' lj!fa [ !..l:_r.] .laM ö.l>I_, ,.l...J I ıiı,t .laM l�I_, tL,.:.. Wb o_,> !l � iJlS' iJ! � JJ \ı ı !.I _r;:...l l ıJi

� .).>..J 4 1 1=-- IJ

� oh �lS' iJ!J .).>..J 4 Utl -l>IJ .ı.;l � ö.l>IJ -o.r> !l � ı..; r � '-"" �r .).>..J 4 ö.l>IJ wtt � t..

ı_)s.

..

UI Ü...o

. ..l>JIJ .).>..J 4 -l>IJ !l _,-.

..

:f

Wb �

, ,

660 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(/\)

Aristoteles der ki; [ 1 074b]

ıo

15

Eskilerden ve onlardan daha önce gelen bir kimseden haleflerine kalmış olan pek çok şey vardır. Örneğin sözlü geleneklerin, bunların ilahlar olduğu ve ilahi olanın bütün tabii şeyleri ihata ettiği şeklindeki (haberleri) gibi. Bunların diğerleri ise, çoğun­ luğun iknası, kanunların uygulaması için ve insanların iyiliği için sözlü gelenek türünde cereyan etmiştir. Bu nedenle onlar derler ki; bunlar bazı öteki hayvanlara benzer ve başka şeyler bunlara benzer, söylenmiş olanlardan ayrı olarak. Zira bunlar farklı farklı kabul edilir ve sadece ilki alınırsa ki onlar ilk cev­ herlerin ilahlar olduğu görüşündeydiler, bu sözün ilahi bir söz olduğu ve gerektiği gibi olduğu zannedilccektir. Çünkü her bir zanaat ve felsefe, mümkün oldukça pek çok kez söylenmiş ve sonra fesada uğramıştır. Zira onların bu görüşleri şu ana kadar belirli şekilde kalıcı olmuştur. Önceki atalarımızın küll/evren hakkındaki görüşleri bu ölçüde bizim için açıkur. Tefsir

20

25

30

[720] Aristoteles kendi zamanının düşünürlerinden bu ilkeyi kavrayan ilk kişi olduğu ve ondan önce hiç kimse bu düşünceyi/ teoriyi ortaya koymadığı için, kadim görüşlerle düşüncesini des­ teklemek istemiş ve kendilerinde hikmetin kemale erdiği zannedi­ len Keldaniler'le başlamıştır. Ancak bunların düşüncelerinden arca kalan yalnızca karmaşık semboller {lüğaz) mesabesindedir. [Buna göre dedi ki:] •EsJıtlerden ve onlardan daha ônce gelen bir kimseden haleflerine kalmış olan pek çok şey vardır. Ornegin sô.d11 gelenekle­ rin, bunlann ilahlar olduğu ve tll2ht olanın btitıın tabıl şeyleri iha­ ta ettiği şeklindtlıt (haberleri) gibi. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Günümüzde oldukça sembolik sayılabilecek olan, semavi cisimlerin tabii olarak var olan tüm şeyleri ihata eden ilahlar olduğu şeklindeki düşünceler en eski düşünürlerden nakledilmektedir.

��b.�\S r--..ı.a.ı � · · _ii: .�T ı� �.u�ı_, .t.. ..u.ı ı l.J"' .Lı:.T .u_,

..w �.> ;t... t..T_, d-1 4 ..;JI t:-..: � �}il c:>T_, 4tJT •.ı. c:>T .;:?- .JA ı.Ş .l.11_, v-::-- 1_,:.l l J ı.....:.... ı_, .rs\' 1 � �� b.�I er. ı.S.)>." _,>t .�T_, _,>�1 c:>l�I � � •.ı. c:> i c:>_,J� �.l.I_,

'-"'l:..U

�T .lW J_,� ı .Lı:.T_, •.ı. l.J"' ..l>T J} c:>l,i J.:i w 41;\A. ·� �

t.. ,>_, �}il J,,.al l �.> c:>T � 4tJT J_,� ı .;Aly.-1 1 c:>T IJJ.ıt ı; \S

4.4.....lAJ I_, � I l.J"' -1>1_, JS' �I J ö_r.s ljl.J"' � .1.i ->i � ı.ŞT; t..\i t..

�� c:>\l ı Jl ·· _ii: .u •.ı. r-•ı} 1.Jt_, LiatT ..1.-AJ l+iT_, . l.i.b

.;A�

"'

::,;; ; .1.i

l.J"' u; J l.J"'

I� JS' ,_)s. r .1.WI . 4\11

�I

J_,t .JA ıJ\S w [ v y • ]

�.1.i J.J Ü� .J ,,.al � ıJ l �.ıt ...\>l J ,,.al 1 1 -4J v ...lZ � r1 J r-".b d.s .1.i ..:...i \S � ' ıJ t � �.l.11 �ı..us::ı ı ;f' .:.ı..l>t .1.i J [ \ J w ] jA1J 1 ı.S f.'-" ı.Ş .r.: J.J Li \ı 1 ..!ili l.J"' � t.. ıJ t � l d-1 4 ..;JI t:-..: � ı .J j Jl I� � .1.i�I_, .t.. ..u.1 1 l.J"' .l>T ı.S f.'-" r .r.11 '5 � J._, Li t ı � � .u\ı ı ;r- ..:..1.a; .u J [ ı �.ıt1 � � ..;ı ı l+i lJ �T �_, uı r ' ?.\r ı .ı.,. ı:,t .JA-' jW\ı ı

t�ı 1.lıı �



J.-l

, ·

· d-1 4



�y

if ' l_:..!. \1 1 ...

"

662

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(/\)

[72 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bunlann diğerleri ise, ço­ ğunluğun tknası, lıanunlann uygulaması için ve tnsanlann iytltgt tçln sôrlıl gelenek tılnlnde cereyan etmtşttr. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Keldanilerden nakledilen şeylerin dışında bu cisimler hakkında var olan gizemler (elğaz) ve semboller salt sembollerdir ve hiçbir gerçek­ likleri yoktur. Ancak insanları ahlaken ıslah etmek ve hayırlı olan şeylere ikna etmek amaçlanmıştır ki kanunların uygulaması ile bunu kastetmektedir.

10

15

[722] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bu nedenle onlar derler ki; bunlar batı ôteki hayvanlara b�er. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu semboller onların semavi cisimleri hayvan türlerine benzetme konusundaki söyledikleridir ki burada onların feleklerin suretlerini bu dünyadaki suretlere benzettiklerine işaret edilmektedir. Zira bu dünyadaki suretler, feleklerin suretlerine itaat ederler ki bu astrolog!arın düşünceleridir. [723] "Ve başka şeyler bunlara b�er. sôylenmiş olanlardan ayn olarak• [sözüyle de şunu kasteder:] Başka bazı semboller de bu ilke­ lerin açıklanan durumları ile uzak bir tevil ile de olsa hiçbir şekilde örtüşmeyen şeylerdir.

20

[724] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ztra bunlar farklı farklı kabul edilir ve sadece ilki alınırsa lıt onlar ilk cevherlerin ilahlar ol­ duğu gôrılşılndeydiler, bu sô.tıln ilaht btr sôz olduğu ve gerekttgt gtbt olduğu zannedtlecelıtir. ,. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Eğer onların

25

ilahlarla sembolleştirdikleri şeyler, semavi cisimler ve semavi cisiml eri n ilkeleri olan ilk cevherlerle tevil edilir ise, bu tevil doğru olacak ve semboller gerçeği yansıtacaktır. Çünkü, ilahlar herhangi bir şey ile tabir edilecek olur ise buna en uygun olan bu cevherler olacaktır.

·-

.... .. ..ı.ı ı ..w- Lo �

1

663

� .> l>\.J I tf-! IS?- ..W �.) jl.... ı... t_, [ ı J l.i � 1 [v Y ' 1 j _,,. )1 1f � y. \... \... İ _, [ı� .r.1 �1_,:JI J t-:... 1 _, _}S'\.J I �

r 4 \t i oh ı.şİ j lA.l\t ı_, t_l:.i ! � � w ı,., if' J-1 1 ır 4:i � W&.-o j lA.I İ ı./' � .ll I y. ,., � _r.>- y. � .ili _, � ':)l..,:. İ r_')l.., ! t!' .,.J '-"" l:.l ı - � 1_,:.l l J t-:... 4 �

W � �l�I

if'

JZ

1f

ıSJs.

k.



..:.ı li l�I � � !+i l ıJ}A �.ll,., [ıJl.i �] [v n 1 � l+i! r 4\t l oh ı.şİ ıJ_,.I� ı... .JA j lA.l\t ı oh_, [ı�.r.1 _r\.Jı

l j lS if 1 � I J�I .)! � öJ L!. ! y. lh_, .:.ı li l�I t9 � � l:.A � if ' J�ı ıJi,., l:.A � if 1 J�ı J \!.. .).s- �! ıJ_,.I� · r y.-J ı r � i � � ı.:....,.. i J� � .ll ı y.,., ..!.ll::l

,.

[\�.r.1 J.:i .u W liJ lA.. • .l+ı •e � _rı:.T ,. �t,., ıJ _; _, [v n 1 4J tü l _,,. .d- _, l) .>�I oh .J"' i ır � ı.. if' � Jl> _,>İ j lA.l'ı_, .�ı �,., w 4 'ıl,., •.

ı_,;ts � Li .lııli J,.,".Jı .l>.t,., • .ı.. ır .bol J) ıJLi ıJ; ,., [v u 1 ı... cfa,., � � ı J_,All �.; ı:, t � �T J,.,\.Jı _,- l_p.JI ı:,T ıJ.J.Y.. l j lS �J � ':; 4 l.J f° J W l �t ıJW�I J ,., \; ıJ l-i [ı�.r.1 � r 4".J ı ,., �,., w ı r ı .r:-\t ı � ,) � ı./' if ' J ,.,\t ı .;A ıy.J ı ıJ ,., �.r. ıJ! 4. \t J>J ı Ji l y., ı ;.. J,., � ı�_,t; ıJ _µ �,., w ı ôJl:-JI o� ı.:;>İ ı./' .;A ly.JI o.l+i .. �\t ı ır if' if' � ':1 4

.r.-



,,

'.

664 1

ıo

15

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Eskilerin bu ilahlarla bu cevherleri kastettiklerinin delili, Aristote­ les'in, diğer sanatlarda olduğu gibi felsefenin de sonsuz kere var olup sonra bozuluşa uğradığına inanmasıdır. İ şte bunu kastederek [dedi ki:] •çıınka. her bir tanaat ve felsefe, mümk1ın old�a pek çok ket soylenmiş ve sonra fesada uğramıştır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eskilerin/kudemanın bu sembollerle, burhan ile açıklanmış olan bu ilkelerin durumunu kastettiklerine inanırız. Çünkü biz bu şeylerin, söylenmiş olan ve üzerinde pek çok defa durulmuş olan şeyler ol­ duğuna inanırız. Çünkü bu durum bütün zanaat ve sanatlarda ki felsefe bunlardan biridir, mümkündür. Zira oluşan ve bozulan her şey ve tür bakımından defalarca dönüp duran her oluşan ve bozulan şey sonsuzdur.

[725] •zira onlann bu gôrllşlert şu ana kadar belirli şekilde kalıcı olmuştur• [sözüyle de şunu kasteder:] Bu nedenle bu sembollerin, onların bozulan ve yok olup giden görüşlerinden geriye kalan şeyler olduğuna inanmak gerekir. Aristoteles der ki;

20

25

Önceki atalarımızın küll/evren hakkı ndaki görüıleri bu ölçüde bizim için açıktır -ki o da sadece akıl hakkındadır- ve onda bir tür fllfkınlık bulunur. Zira onun, gözlenenlerin en ililıisi olduğu dütünülür. Hangi hal üzere böyle olduğu hak­ kında ise bir tür zorluk vardır. Zira eğer hiçbir feyi aklet­ miyor ise onu kerem sahibi kılan fey nedir? O, ancak tıpkı uyuyan biri gibi ona sahip olur. Eğer aklediyor ise bllfka bir hükümran vardır. Çünkü onun cevheri bu akletme değildir. Aksine ona ait bir kuvve olacaktır. Şu halde o en üstün cev­ her olmaz çünkü kerem sahibi olması akletmesi nedeniyle­ dir. Yine eğer cevheri akıl veya akletme olursa bu durumda o

�l � L. �

o�

L. �ly.JI

1 665

.!.lt

_;L... � JWl5' ı; ö_r.5 1 .) 1 _,.. �

�\'4 ı_,.)I) W! .. L....1.4.l l 0İ ı)s- J:.l ...U I _, 4-l �l+i 'ıl ..:.ıl_,.. ..:.ı..t..J _, ..:.ı� j ...Li ü.-1.il l 1..r4

\ .J� .)ı) ı.? .ll ı y. ı.ı.,,. _, � uı [ u-! _r.] �t ..l-4; l+i tJ ü....lil 1 J � 1 1..r4 ..1.>-IJ JS' � 1 1..r4 0lA r,1 4 � L. j-4 )1 I� 1 _,..L..ai Wl .. L....1.4.l l 0İ l;..llı l W!J

...Lt � ı

...li .. lz.!.)1� 1 oh 01�

Ls.)�\ oh _,.. �I ü.-1.il l .;ı ı � \;.,.,., _, � JS � � ı.!.ll � 0l5' �! ö_r.5 ı;ı_,.. c_.,:.!4 JJ-4 ..l... \,; J � l5' JS_, ..l.,.\,; � l5' JS 0i ı.!.ll � _, 4.:... ö ...1.:> IJ � .......Ü J J



..ıA;....;

l; \)

1

. 4-1 �l+i 'ıl ı;ı_,..

4� ıJ\11 � 1 )! ..1i oh r-"''"1} ıJ!J \.J _,; J [v Y o] .;J I � ı ) 1.r � 4 � � jy )I o h 0i � 0i �J ı.!.ll .ll _, [\-4_r.] L.





"

. ..:.ı.) 4J ..:.ı..l..J

•·-:.; J..1i 1.L. JS' ı)s- r..l.WI .4\11 '-?tJ L.li '-?t ı)s- L.tJ 1� � 1 ..:.ı1yAU&ll lr �t � �l> L. .:.ıl� 9J .la.ü JWI ı) J"J

t; �

.

·�I W � � 'ıl ıJ l5' ıJl �l,i L. .ı-S- ı.!.ll� ı.;; Ilı J!.o ıJ� J�

_r::f .)_,_.,. ili � ıJ l5' ıJ!J �l;.l.l İ _?.)J .. 4';ı 1 � İJJ � Y.� I � İ)I oı......; � l�I ...\i .:>.r.il.illJ I .._;

_,.!.İ

.:.ıl;"U&ll � "'t � "'l:i [!Jw] ..!..l! .) J .!.L!J4 dl � [V Y V] .>"' .:ı� .:ıi � "'i l:J ..:.ıl;"U&ll (J'° "'i � "' � [!�;.] '� �1 � y. 'ıl ...;> .._; _rJ IJ � 1 � � d ı.> . . i l+1S" ..:.ı b y:- _,.J 1 .._; _,.!.İ • . � ......, .r"• i .. '-!"" l.o .rJ' ..!..l!.) � l.Lı. j!.e 4J� J l>. '-it ,fa LotJ [!JÜ �] [V Y A] Jw:JI �� J .:>� .:>İ � .ı..l )' I .:>İ J ı.r::l .!.L!.ll (:!'y .:>İ [!�.rJ ı.ı... .:ı� J l>- �i ,fa .>"' �l .!.L!.ll (:!'_,,. � .. � JS � J..a!İJ .

ı

·

.JbJI o.Lı. d .. .JA La � (f .ı.;I.) d .. Jw:JI � � d .. .JA ı.>.ll .. l .. �I ..

r"!_,s::l l ,.,r.JI W � � 'ıl 4J lS' 4J l "'l,İ [!JÜ �] [V Y �] .:>lS' .:> ! � "' � [!�;.] rll.:1l ı.5.ll lS' .ı..l ya W)J .ı..l .JA '-5.lJI r-l WI � 'ıl ı;J I Jı.:...1 4 Lal lf-rt -l>-4 L:sb .:> � .:ıi �� ı;J I JbJ4 .:>lS' .:>� � � 4::i ı;J I Jı.:...1 4 l.. !J � 4::i a,.; w ı 41 ı.:...ı ı .ı..1 � Y- ı.r::l.J rl l:.llS' * � 4::i � 'ıl

� 4::i � ı;J I JbJI

ı/'J

r-l WI

IJ'°

o.) y:- _,.JI

�_,s::J I

"

670 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

Çünkü bu durum, farzettiğimiz en üstün mertebe bulunmadığı için imkansız ve saçma bir durumdur. Eğer durumu ilmini kullanan ali­ min durumu gibi ise, O'nun bu durumda aklettiği şey nedir? Zira O'nun nihai hükümran yani varlıkların en şereflisi olması gerekir. Bu durumda da O'ndan daha üstün olan biri olacaktır. Çünkü, ak­ ledilen akledenin kemalidir. •Eğer aklediyor ise başka bir hükümrdn vardır• [sözüyle de şunu kasteder:] Ondan daha üstün bir şey vardır.

[730] [Aristoteles daha sonra der ki:] •çtınktı onun cevheri bu

ıo

akletme değildir. Aksine ona ait bir kuvve olacaktır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun sebebi şudur: Eğer O, başkasını aklediyor ise, cevheri fiili olamaz. Aksine cevheri bu fiili kendisiyle yaptığı bir kuvve olur ve zorunlu olarak bu fiil ile yetkinleşir. Tıpkı bizim aklımızın aklettiği şey ile yetkinleşmesi gibi.

[73 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde o en tısttın cevher 15

20

olmaz çtınktı kerem sahibi olması akletmesi nedentyledir. • [Bu sözüy­ le şunu kasteder:] Şu halde onun cevheri bütün mevcutlardan daha üstün olmaz. Çünkü onun üstünlüğe sahip olması, ancak başkasıyla yetkinleşmesi bakımından olur. Bu başkasının ise zorunlu olarak ondan üstün olması gerekir. Çünkü akledilen aklın kemalidir.

[732] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine eğer cevheri akıl veya akletme olursa bu durumda o zatı için veya başka bir şey için olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer cevherini aklediyor ise, kaçınıl­ maz olarak ya zatını veya zatının dışında başka bir şeyi aklediyor olmalıdır.

25

[733] [Aristoteles daha sonra der ki: ] •Eğer başka olursa buna gôre daima aynı olan ve başka olmayan şey nedir?• [Bu sözüy­ le şunu kasteder:] Eğer ezeli olarak başka bir şeyi aklediyor ise,

.... ..ı.ı ı -·

.ı.....

·-

L. r.-1-'

1

671

l:...,.; ) l:.S ...li J JI .»'J ı J..a.i� ..1.::-� � ..;'J J:>.:.- � ..!J.l jJ � r-l WI 4:i � � I Jl>J� 1.Jl5 IJ!J JI .» � I J..a.i � ..;l . JI ..!ili ı..ş9. ill.... ı.Ş l!I ,. ..,,-• t ı W ı..ş9. ı; J-" IJ Y"!

l;... � IJ � ..:..ı b y._,.JI J _r!ı l ı.Ş l �WI .Jl5 .:>!J ! .J � � J:J ı.Ş lll y. l ..iAJ JiWI JW' y. Jµı 1.J'J ü J _r!ı i y. .. ı.? [!� .r.1 y:.T :J ,_. .Ut � Ü J _r!ı l y:.T :Jy. y

.

[!�.r.1 .J ö_,i J. j.i.dl l..iA •.;Ay. � ..;'J [!Jü �] [VY' • ] J. d...t o .ı"'y. 1.J fo. � • .r.f- � 1.J l5 IJ! ..; İ ..!fü � �IJ

ô;J� � IJ � .J � 1 1..iA � � � I ö_,AJl o .;A y. 1.J fo.

-� ı_Şlll .. � � l:... j.WI � W' � 1 1 �

,.

.J J� Wl 4''J j.M'JI .;A_p.JI .:>� "ıl I�� [ıJü �1 [V Y' ' 1 � 1.r J..a.i'ı ı y. •.;Ay. 1.J� "ıl ı 1 � [ı� .r.1 � 4''1 r�' .!.Ll.ü o� � ..;i Jzi l.r J..ö.A.l l .J � W ! ..;'J ..:.. by. _,.JI

.J.WI JW' y. Jµı j l ü J..a.iİ IJ� 1.Jİ ô;J� � _r.AJI

ı�ı .,.; j.iıü Jt JAP •.ı"'r. .:>lS' .Jl �tJ [!Jü �1 [v n ] ')1.9 � 1.Ji � • .ı"' y. 1.Jl5 1.J!J [!�.r. 1 y:.i .. ,rı _,t �i li .:,� . �lj lf' � ;L> y:.T � _,t �lj � w ı 1.J� 1.Ji Lo l �

_r=.T "ı/ _, l�t y. y. �.lJI .Jl5 W _r=.İ .Jl5 .:> !J [ıJ ü � ] [V Y'Y'] 1.Jl5 w y:.T � JAa: 1.Ji � y. wı L:Jb •:J y. _, 1.J l5 1.J!J [ !�.r.l

,,

672 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

bu kendi varlığı ile birlikte başkasının varlığı olmaksızın ezeli ve bizatihi 'bir' olarak mevcut olmayacaktır. Aksine ezeli olarak başkasının varlığı ile mevcut olacaktır. Bu başka bir şeye ihtiyaç duymadan ezeli olarak var olan el-Mebdeü'l-evvel'in durumundan başka bir durumdur.

[734] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Mtıktmmeltn akletmestyle keyfi olarak vuku bulan arasında kesinlikle fark yok mudur?• [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ lah'ın iyi olanı akletmesi veya ister iyi olsun ister kötü olsun rastgele bir şeyi akletmesi arasında kesinlikle bir fark bulunmaması lazım gelir mi? ıo

15

20

[735] [Aristoteles daha sonra der ki:] '"Veya dtgişen şeyler hakkında aklttmest muhal midir? Zira açıktır ki o en tldht ve en ktrtm akıl olarak aklttmektedtr ve o degişnı.tzdtr. Ztra dtgiştm daha Jıbtıı olana doğrudur.• [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Veya O'nun aklının rastgele herhangi bir şeyle yetkinleşmesinin muhal olduğunu söyleriz. Çünkü, rastgele herhangi bir şeyi akledenin aklı, aklettiği şeye tabi olur. Yani sürekli olarak derece bakımından onun altında bulunur. İ lahi aklın üstünlük ve tamlığın son noktasında olması zorunluluğu, bizim ilk bilgilcrimizdendir. Yine başkasını akledenin, cevherinde bu başka ola­ na doğru değiştiğini ve başkasına dönüşen her şeyin daha üstün olana dönüşmesinin de mümkün olduğunu da biliyoruz. Zira daha düşük olana doğru değişmesinden kastettiği, İ lah'ın her şeyi akletmesi duru­ munda daha düşük olana doğru değişmesinin lazım geleceğidir. [736] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Bunun gibi olan şey bir tıır

25

harekettir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Aklı buna benzer olan, yani bizim aklımızda olduğu gibi kuvveden fiile çıkanın aklı bir tür hare­ kettir ve her hareket bir hareket ettiriciden olur. Buna göre, İ lah'ın başkasından münfail v e hareketli olması gerekir k i bu imkansızlığın ve saçmalığın son noktasıdır.

·-

.ı.....ı..ı ı ..ı..u. Lo r-"""' •.

LŞ JJI � I ı.ı.. � i i � 1 _,... t ;.r � J L. .r.J:- ı.!11 � J • .r.J:- �yı:-Y. 1 � i � Y- � • _r.i;­ - ..f'-İ � J! �l> _r.i;- ;.r l�İ � Y- �JJI y. JJ � I İ�I i.Jİ . .

..f'-İ

"""°

� Y-

1.Jİ

.r.J:- ;.r

�I� l.k-IJ l�İ

� Y-

1

673

·

·

LŞ .ll l J �I � ıft 41 J..aİ J � JAJ [ıJl.9 �] [V Y' t ] J�I L:.l l ; ! J 4 1 J..ai l.J � �İ r )! j-a> J [ ı�_r.] �.J L. ..AŞ

-� �; Jİ 1.JlS I� JAjl � �İ � Jİ �I � 1.Jİ c:ı= � . . ·

_,T [ ıJl.9 �] [ V Y' o] y. '5.ll l Jl .,r.A:J I ıJ � � �.J I� rt.;SJ I� l:fl l � � 1.J lfa J.4;1 � �� � � 1.Jl J b...o .ı.; 1 J .,_a; .Ji f ı�.r.l r. . ı.!.LIJJ �\; � l.J� JAjl � � �JJI �İ � �JJI .�I .. .. .. .. .. � :Y I J-W I 1.Jİ L:.l J /�' 1 r _,L....l l l.J'" J �_,..J I J .ı,;J� l�İ l.J� LŞ İ • · ı :; . . JJI 1.Jü Wı.,iJ r L..:l l J a...ul l 4..ı � ı..!• l.J . t: . 1.Jİ . .ı.;t

ıft

.ı,;� .:.ı lt.ı:AJI � � ı:>t Jt-.

·

·



� .. · 1.). İ � · L. JSJ • .r.&'. JI• •yA yı:- ı..!. � · · < .ili • .r.&'. JI � � ı..? .ı.;i �.r. � ._,..>- İ y. • ...? J! _r.!ü 1�1 ı.!.ll �J r. i _,,. LŞ JJI J! . ._,..>- İ y. LŞ.ll l J! � 1.Jİ r ;! • ...? JS � J :Y I i.JlS .r.&'

c.r-:-

l:?

·







ı ·





1.JlS L.J [\�_r.] L. ;s? _,.; ı.ı.. J!.o ı:>lS' L..J [ıJl.9 �] [v n] � J J � lS JM!I J! ö_,AJI ;.r �fa. LŞ İ J-W I 1.1.. J!.o �

� J�l 1.J� 1.Ji � !l_,-. (.;&' ;s? JSJ L.. ;s? y. 41.W .4lk.:... � IJ �l:...!.l l � � J ı.!.ll �J o.r.J:- (.;&' tS_r:.-J

,•

674 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (A)

[737] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Oncelikle akletmeyip, aksi­ ne bir kuvve olursa bu durumda dllşUnmenin sılrekliliğinin, onun için bıktıncı olması gerekirdi. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Aklında bir şeyden başka bir şeye intikal ediyorsa, yani bizim aklımızın aklettiği gibi bir şeyden sonra bir şeyi aklediyorsa ve bir defada akletmiyorsa bu durumda tüm akledilirleri akledip tümünü sayacağı zaman, on­ lara tabi olması zorunlu olarak bıktırıcı olacaktır. Bu durum, bütün eşyayı ardışık olarak, bir şeyden sonra bir şeyi akledecek şekilde far­ ıo

15

20

25

zettiğimiz zaman lazım gelecektir. O'nu eşyayı bir defada akledici olarak kabul ettiğimiz zaman bu durum lazım gelmez, fakat onda çokluk ve daha düşük olanla yetkinleşme meselesi lazım gelir. [738] [Aristoteles daha sonra der ki:] $undan sonra malumdur ki en ker1m olan başka bir şeydir. Akledenlertn aklındaki durum gtbi. Zira akıl ile taakkul eder ve ekstk olanı akledendtr.) ·sonra açıktır ki en ker1m olan akıldan başka bir şey (yani) akledilen olur. Zira en aşağı akletmeyle de akledtyor olsa bu akletme olacaktır. • [Bu sözle­ riyle şunu kasteder:] Malumdur ki son derece kerem ve fazilet sahibi olan ilke, keremini akledenlerdeki akıl mesabesinde olan fiili ile elde eder. Yani onlar fazileti/üstünlüğü aklın fiili ile elde ederler. Eğer İ lah, bayağı şeyleri aklederse bu durumda onun keremi ve fazileti bayağı şeyleri akletmesiyle olur. Buna göre onun fiili fiillerin en bayağısı olur. [739] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde bundan kaçınıl­ ması gerekse de bazı şeyleri gôrmemek onlan gôrmekten daha iyidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Üstün olanın, bayağı fiile sahip olmaktan kaçınması gerekiyor ise; bizim için tercih edilir ve daha iyi olan, bazı şeyleri görmekten ise onları görmemektir. Her ne kadar

l..:,Jol l � L. _,,...;,;

1

675

.:ıt �1_,i •_,i ıJ\S J. jlıü � r-3 .:ıı \r_,t., [ıJl.i � ] [v rv] .. � l.r � J � ıJ \S ıJ!.J [ı�_r.] l;-::.o .J �I C:ll.:a ıJfo. ı :.q � ı ;; L.s ,. '-!""• ...1..ıu \!....:. � ı ;; � .) \.;.... uı ;; . . ı.Ş i .. '-!"• " J I W .) � � � .:.ıi r.).r. 1.. ..ı:s. ı.;...=.. .J .:.ı � µı r:::f .:.ıfi..! .:.ı i �ı_,; .. l:-!ı� ' � � ...; l w; ...;.- r J: wı ılA., � � .:.ı t.J • .

•.



.!.ll �

r ): r-3

�fü.

ol:J) l � !.J .. �

. ..,...>-� � � .:.ıi.,

4....h

4J





.



� �

öJS 4J .:ıfo. .:.ıi r J:

.JA 1� r fa .JA l.. ıJl ı.!fü � r ,,ı,.....J (ıJl.i �] [V Y' A] JA.ıü .JA � .:ıt ..!.U �., ı'.J� cJ..1l1 l.r JW1 41� ,;>İ •if'

� ı:, � 1� l""!;::ı 1 .:ıt .ft �t � \ � ı.?.ıı 1 _,,. �w1., ı.Ş .ill � .:ı t .J JA-d 1 .:ı � �t ..!.U �., J _,A.-11 JW 1 .r.S- ,;>T r ;::ı ı 1.r �wı J ı.?.ıı ı t�ı .:.ıi r ,,ı,.... .J [ \ �.r.1 ui,)\rı JA-d1 .J

4l� � r ;:J1 � L..; 1 �l.J 1:; IA-1\ r.r-:. ı . ; . a..aA.J I ıJ .J ..ı....A::... l..; I ("'+' j � .J�I u \S u· \�;. u� ıJ hi L:->J 1 .. l:-!ı � 1 � 41..ai .J ..,5 ıJ hi �I .. l:-!ı � 1 ı'.J� �.ili ••



·

l.r

,

.

,



JWI









·

·

4.o

. JW� I _,..>. İ

l.r 4.W

ıJl � 1.iA ıJ\S ı'.J l 1�� ( \ Jl.i �] (V Y" C\ ] � '"="-*- ı:ı i � ıJ\S .:,, � [\�_r.] � .:ıt l.r _r.;- • l:-!ı 1 � � r4:! � i L;..cs. ıJfo. .:.ı i � ...; � ..r:->- J..i .J .:ı � .:ıi l.r �_r.ı ı

')i l ��



'-:".*-

ıJ\S ıJ!.J ıJ fo. ı:ı i � ı.r-3 .J

LA � ı:ı i l.r j.Atİ.J )İ • l:-!ı� I �

,.

676 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (A)

görmek görmemekten daha üstün olsa da bu mutlak olarak daha üstün olmak zorunda değildir. Aksine daha üstün olan şeyleri gör­ mek, onları görmemekten daha iyidir. Bunu söylemesinin nedeni, bu durumun İ lih'ın pek çok şeyin cahili olmasının lazım geleceğini iddia edilmemesini sağlamaktır. Sanki o, buna cevap olarak demiştir ki bayağı şeyleri bilmemek, onları bilmeye tercih edilir.

ıo

15

20

25

[740] '"Şu halde en üstün olan akletmez• [sözüyle de şunu kas­ teder:] Şu halde daha üstün olan daha bayağı olanı akletmez. Veya demek istiyor ki onun, altındakini aklettiğini kabul ettiğimiz zaman daha üstün olanı aklediyor olmaz. [74 1 ] [Aristotclcs daha sonra der ki:] •Bu yüzden kendini akle­ der. • [Bu sözüyle şunu kasteder:) O'nun daha düşük olanı akletmesi mümkün olmadığına göre ve yine O'ndan daha üstün olan bir şey bulunmadığından daha üstün olanı da akletmediğine göre O, ancak zatını akleder. •çıınktı en kuvvetli olandır• [sözüyle de şunu kaste­ der:] Çünkü O, bütün eşyadan akıl olarak daha üstündür. Bunu söy­ lemesinin nedeni, bizim aklımızın zatını, ancak bilaraz akletmesidir. •o, akletmeyi akleder• [sözüyle de şunu kasteder:] O, akletme olan fiilini akleder zira O'nun cevheri fiilidir. [742] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Fakat daima gôrılluyor kt ilim, his, zan ve akletme başka bir şey içindir ve kendileri için bilaraz­ dır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat ilim, his, zan ve akletme ile kastettiği anlam, kendisi için olduğu şeyden başkadır. Yani o, bizde­ ki akledilir, bilinir, hissedilir ve zannedilir olandan başkadır. Zira bu kuvvelerden olan bu fiiller kendileri için değil başkası içindir. Ancak bilaraz olarak kendisi için olabilir. Demek istiyorum ki his, zan ve akıl; makul, maznun ve mahsus içindir. Kendisi için değildir ve bu, ancak bilaraz olabilir. Yani bizim aklımız kendisini, ancak bilaraz ak­ leder. Yani makule aklın sureti olması arız olmak bakımından akleder.

.... .. ..ı.l l ..ı..... l..o .r.-"

.•

1 677

l r. ı.rl ..:.• i ı.!..l.l ; 0 � . [ıJli �1 [v t ' 1 �

j..at İ

_,,. Lo �y. �

0lS ; !



j..atİ

_,,. Lo � J ı.r>-� ı �

J..4i "i ı 0 ts ;ı [ı�.r.1 ı.>.,t\jı 0ts ; ı ıJ _,; J �ı; � wı ı � ı,; �ı; � u-:-1 t:... JA.JI 0� ı.!..l.l ; Jli Wl.J .. �"i l � l.l" � ,yta ı.Ş .lJI 4.1 � .ı.; İ [ı�.r.1 JA-:1 1 � Y'J ıJ _,; J � .rJ 4 �1 . 4.1

,,,.

o ./'

r. 0 i J:i

'-"'

JA-:1 1

Jıil l.J �IJ r-W I .ı>'l .:,T ı�T ı.>.r. �J [ıJü �1 [v t T 1 .)1) ı.Ş .lJI ,yta J � I ı.S.r. � J [ı�.r.1 ..,.P.;JL:i �l.ll Loti JA-:} l.J

J _,.a-.ı 1 _r.i;- ,,,. ı.Ş t J ,,,. ı.Ş .lJ 1 _r.i;- _,,. JA-:1 1 J � 1 J � 1 J r-W 4

1:.:-i 0_,.:J.W 1 J ıJ" _,...-.J 1 J i ,,ı......ı 1 J ,yta j.4.JIJ �IJ �l 0İ �İ � .rJ 4 �l � 1 .lJ � L.. ,;:il � ı.>,,AJI JA.JI � u-:-1 ı.Ş i � .rJ 4 � 1 �l.lJ � ıJ _,.:j.WIJ ıJ"_,_-.llJ J � J.Wl Ö J,,...., 0lS 01 J� � f Lo J:i er �t � .rJ 4 � ! �ı; l:..o o

.1..

er

J w"i 1 o .1.. 0 i

,.

,,

ı.!..l.l ; J

T



678 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Aynı şekilde maznuna/zannedilire zan olmak arız olduğunda ve mah­ susa hissetmek arız olduğunda da böyledir. Bunun böyle olmasının nedeni, aklın her yönden bizim makulümüz olmamasıdır. Bundan daha da uzak bir ihtimal bizdeki hissin mahsus olmasıdır.

[743] [Aristoteles daha sonra der ki: ] "Yine eğer akletme ve akledilme başka başka olursa ikisinden hangisi mukemmelltk olur? Zira akletmenin mahiyeti, tıpkı bcı.tı şeylerin bilgisinin bilinen şey olması gibi, akledilme ile aynı değildir. • [Bu sözleriyle şunu kas­ teder:] Eğer bu akıl başkasını aklediyor ise, bu durumda bir akıo

leden, bir akledilme (ini'kal) ve bir akledilen olacaktır. Akleden ikisinden hangisi bakımından üstünlük kazanacaktır. Akledilme ile mi akledenin zatı ile mi yoksa akledilen ile mi? Bu üç şey ken­ disinden başkası n ı akleden her şeyde benzer ve başkadır. Bu ne­ denle dediği gibi, aklın mahiyeti, bizim aklımızın fiili olan aklet-

ıs

m e v e bizdeki akledilen bütün yönlerden aynı şey deği ldir. Bunun sebebi, bizim için akledilir olanın akledenden başka olmasıdır. Maddede olmayan akıllara gelince, bunlarda akledilen, akıl ve ak­ letme fiilinin bir ve ayn ı şey olması zorunludur. İ şte buna delalet etmek üzere [demiştir ki:] •rıpkı bcı.tı şeylerin bilgisinin bilinen şey

ıo

olması gibi, Zira aklt şeylerde cevher maddesit:dir mahiyet de Dyle. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Tıpkı bilgi hakkında 'o bilinen şeydir' demek, bilinen şey hakkında da 'o maddedeki bilgidir' demek doğru olur. Sanat ve sanat eserinin durumu da böyledir, zira sa­

25

nat eserinin sureti için maddedeki suret ve sanatkarın zihnindeki suret olmak bir ve aynıdır. İ şte bu durum, maddeyle karışmamış olan ve sadece şeyin varlığına delalet eden suret olan aklediciler için daha çok lazım gelir.

·-

.r-J 4 � . .. � 1 .)y. .J J.s- 4.1 b ı./' Lo J ö .)� ı./' w lJ J .t.:tl 1 �_,.:.;

,

.

'.

680 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[744] •Ama tmıaşa edilen şeylerde şey tarif ve akletmedir. Şu hal­ de akledtlen akıldan başka değildir" [sözüyle de şunu kasteder:] Na­ zari şeylere gelince, tanımlanan şey tanımın kendisidir ve akledilen şey aklın kendisidir. [745] [Aristoteles daha sonra der ki:] •şu halde akledilen akıl­ dan başka değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Şu halde maddede olmayan şeylerden akledilen, makulden başka olmayan akıl olmaya daha layıktır. [746] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Buna gfJre maddesi olmaıo

15

20

25

yan her şey aynı olur çünkıi akletme ve akledilme de aynıdır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Açıkça ortaya konulmuştur ki maddeye sa­ hip olmayan her şeyde akıl ve makul bir ve aynı olur çünkü onlarda akledilme ve akledilen bir ve aynıdır. [747] O'nun kendisinin dışında bir şeyi akletmediği ortaya çıkınca zatını akledenin bir ve basit mi yoksa çok ve mürekkep mi olduğunu soruşturmaya başladı ve [dedi ki:] .Geriye akledilentn mu­ re'kkep olup olmadığı hususundaki şaşkınlık kalır. Zira bu durumda o bütün parçalannda degi.şecekttr. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Geriye O'nun akledilirinin basit mi yoksa bir çok akledilirin bileşkesi mi olduğu şüphesi kalmıştır. Ancak eğer o, bir çok akledilirin bileşkesi ise, zorunlu olarak onun birbirinden farklı ve birbirine benzemeyen parçaları bulunacaktır ki tabiatı böyle olan da bir çok şeyi aklede­ cektir. Bir çok şeyi akleden, zatının dışında olanı akleder ki onun aklettikleri zatının sebebidir. [748] "Veya insan aklı gibi maddesi olmayan her şey parçalana� mı?• [sözüyle de muhtemelen şunu kasteder:] Maku­ lünde madde bulunmayan akıllar, kendisinde akıl ve makulün

....,,ı.ı ı � t. �

1

681

Jloı::l ı _, w.s::ı ı _,.,. --�u �ı)ı --1:-!ı�I J t.. t_, \ ...ı ; _, [v t t ] .. � ı.; � )2:.ll .. l:-!ı\ı l L.tJ f \..l:.r.] J.WI .;:i:- J,,A-11 � I� � .J.WI ya J _,.a....J I J ..W I ya .)J�I

J ,,A-) 1 � l�l,t [\Jü � ] [ v t o 1 J.WI iJ � iJ � ı.S? i J _r.A J --=-:J � I .. l:-!ı\ı 1 ,:r J ,,A-)1

11� [\..l:.r.l J.WI �

_,;.

. J,,A-JI � ya �

.:ı� � .J � L. � [\Jü � l [ v t ıl .J � L. � .:ıi � .ili [\ ..l:.r.1 �t -l>IJ Jli..i \1 1_, Jloı::.1 1 Jl.a..i 'J I .:ı':J � l�IJ � � J _,.a....J I J j.WI .J� � � -l>IJ .. if' �IJ

iJ�

_,.,. _,.,.

-

ı :; .... .:. ı.r--: · - w J [v t v1 ı ..;i l.r-':' · t>.. ) \>. l!... . -..J.kı .1.:-l � ,yı..r.:' � ..U_, [\Jw] ı..:-5.J" _r.s Ji � -l>IJ ya �I� ,:r � L. J"' ..u J [ \ ..l:.r.1 �I .. ı ?. t J .r.iü ı�ı 4' � l;S"_,.. J ,,A-11 iJlS iJl � ö.r.s ..:.ı 'J � ,:r ı..:-5_,.. J t � ya J"' ..:... J ,,A-11 J .!L.!. � _,;. .. ı?.\ı l .r. lA:.. Ö;J� _,.; ö_r.s ..:.ı'J� ,:r l;S_,.. .J l5 .:ıı � ö.r.s .. l:-!ıi � L.J ö.r.s .. l:-!ıt � _,.; ı.ıs::..ı .:ı l5 L. J lw. L!.:.. . �\� � ı./6 ..:... ..:.ı'J,,A-)IJ �I� ,y- t;;. ; \>. � � _,.;

'

.

• .

�ı.İL...i)/ I J.WI J!.-� .J � L.JS' l� 'J_, \.J}J [v t A] J__,.4.-J IJj.Wl.Jl5 � .illyaJ�.J_,.a....J � J_,A..l l ,:r iJl5L. JS.!:.r. iJi

"

682 I

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bir ve aynı şey olduğu akıllardır. Zira insan aklında parçalanma mümkün olduğu şekilde onda parçalanma mümkün değildir. Çün­ kü insan aklındaki parçalanmanın/cüzlere ayrılmanın sebebi, ak­ ledilenin bir yönden akıldan başka olmasıdır. Zira akıl ve makul onda bütün yönlerden birleşmiş olsaydı makullerinin çok olması ona ilişemezdi. Çünkü çokluğun sebebi, bizdeki akıl ve makul ara­ sındaki başkalaşımdır. Muhtemelen delillendirerek demek istiyor ki, maddeye sahip olmayan her şeyin, makul olanı insan aklından ayrıl­ mayacağı için, zatında maddeden ayrı olduğunu görürüz. O her ne ıo

kadar mutlak olarak maddeden ari değilse bile onda akıl ve makul bir ve aynı olur. Durum böyle olunca da mutlak olarak maddeden ari olanda akıl ve makul mutlak olarak bir olur. [749) •Mtırekkep olan bu bakımından bu şekilde mtıkemmel/iyi midir?• [sözüyle de şunu kasteder:) Mürekkep olan şeyler, ancak

15

terkibin azlığı ve söz konusu cinsteki ilk basite yakınlık hususunda birbirlerinden üstün olurlar. Demek istiyor ki, terkipte birbirlerin­ den üstün olan akıllar cinsi bulunduğunda yani makullerin akıl­ lardan başka olduğu akıllar cinsinde en üstün olan akıl, bu cinste terkibi en az olan akıl olur dahası o bu cinsin basitidir.

20

[750) Cinste üstün olmanın, terkibin azlığı ile üstünlüğe bağlı olduğunu söyledikten sonra [dedi ki:] •Aksine bir şeyde tısttın olan btıttındtır ve başka bir şeydir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:) Aksine her cinste, üstün olanın bütün ve parçalanamayan ba­

25

sit olması lazım gelir ki o, mürekkebin dışında bizatihi tekil bir şeydir. Yani onun cevheri terkipte değildir. Ö rneğin sıcak şeyler, ancak sıcaklığın azlığı ve çokluğu ile birbirlerine üstün olurlar.

·-

JWI � L. � ,. � �I � � ..,-:l �t

.... .. ..ı.ı ı ..w. ı.. �

1 683

JWI J ,. � �I � ıJ lS .l l ıj L...; )' I (J" ..:... J_,AA.J I J JWI ..1;...j l _,J � İ ı.!.lJ.)J JWI _r.i;- r L. � r ö}SJI � ı:.ı\r ö,r..!S .ı.;'ı/� ıJ� ıJİ w.J W .;.ı �I � J_,AA.J I ıJİ



1 1>. IJ �

.JA 4-/;l ..; )' 1 •

l:..o J_,AA.J I J JWI � � .ili _r. \.i.:.1 1 ıj L...; )' 1 JWI (J" ..:... J_,AA.J I t� 'ı/ � � � .J ..,-:l L. JS ıJİ J')lk)'I � G_r.;.. � r-l ıJ!J .ı,;I.) J Ö.)wı (J" o J� o lj l; � � .}.J..l.ll ıJİ �..r. ıJİ �J

ıJlS W ı.!.U JS ı.!.lJ.) ıJlS 1.l!J 11>-IJ � .r.A! ..:... J_,AA.J IJ JWI . J')\k k ...l.>- I J .,. � j.WIJ ..:... J_,AA.J ü J')lkk Ö.)WI � G_r.-

t.fll l.lA � l.lA ı} by..l l 4Ş_,...ll '5.ll l J ı .J } J [v H] .._.s . ı :. ; � wı w .r- ' ı ... w\r ı J [ı...l. ..r.] . . r·I\ m �· Wı..u. ı� ı..ı. ı..r.:.:.:- l:..ıı La. �J 1.l! �İ �..r. �I ı.!.lJ.) J JJ\r l �I (J" \.+! }J • i .._.s . :_ ı.., ı ö ..r. L;... �• ı..jS' L ; . ; , J :_ı ı . J _,_.,,. . r·I\ �. Wı..u. ı-e--: er--: .Y"""' .:. _

ı . ı..r-:-, , ı.!.U .l r u-: . _

ı.-.S u;. . . r·I\ 4lA.ı. r.r--:



· ı.:.s.r· ı •i r . ı.r

� .



· ,,_,-.:ı:-



,.



.

.:, _ ,

(J"

t : .• \r ü ı.r-ı :_ ı ı � .uı r � u. �ı ı.!.lJ.) J �I

u.;.l.4..J ı ıJI Jli W J [v o • l

,,

ı:.ıi r ;.4 J. [ı�_r.] _;.T if' .JAJ JS .Y' L. if' ıj J..ô W I J. ıJli L.

.



.)_;.. ... � .JAJ t� 'ıl �., JS r ı..r.:.:.:- JS J J..i> W ı ı:.ı� ı.!.lJ.) J l!.. ı..:-?_,:J I J o .;">.r. ..,-:l �İ �İ �r! I � (_J l>- .ıJ I � �.fS'J ö ) .rJı m J � � � w ı ö.;L-lı ... �\r ı ı:.ıi •



"

684 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA

(J\)

Bu nedenle mutlak olarak sıcak olan, kendisinde terkip bulunma­ yandır ki o ateştir. Çünkü ona başka bir cisim karışmaz ki bu ba­ kımdan sıcaklığı azalsın ve yatışsın. Aynı şekilde ilk aklın da mutlak olarak basit ve bir olması gerekir.

[75 1 ] •Bu duruma gDre akletme batıın zamanlarda kendisi için­ dir• [sözüyle de şunu kasteder:] O' nun basit olması sebebiyle za­ tının dışında bir şeyi akletmemesi nedeniyle, zatını aklettiğinde zamansal değişimden herhangi bir şey O'na ilişmez ve bizim aklı­ mızda olduğu gibi O'na yorgunluk ilişmesinden de korkulmaz. Bu 10

durum diğer ayrık cevherlerde de böyledir. Ancak el-Evvel onların en basltidir. Bu nedenle mutlak olarak Bir, kendisinde aklın akle­ dilir için değişmesi ve de akledilirlerin çokluğu bakımından asla çokluk bulunmayandır. Çünkü bizim aklımızda olduğu gibi, bir akılda akledilirlerin çokluğu, onda bulunana yani bizdeki akıl ve

15

akledilir arasında bulunan değişmeye tabi bir şeydir. Zira akıl ve akledilir tam bir birleşme ile birleşir (ittihad) ise bu akıl için olan pek çok akledilirlerin de birleşmesi ve bu aklın tüm yönlerden basit olması gerekir. Eğer bir akılda pek çok akledilir meydana gelir ise bunlar aklın zatı ile birleşmemiş olurlar ve de aklın zatı

20

onlardan başka olmuş olur.

[752] İ şte bu Themistius'un, aklın pek çok aklediliri bir defada akledebileceğini söylerken gözden kaçırdığı şeydir. Zira bu bizim şu sözümüzle çelişkilidir: 'O zatını akleder ve onun dışında bir şeyi ak­ letmez. Akıl ve makul bütün yönlerden bir ve aynıdır.' Zira o diyor ki; 25

onların ilkeleri olduğunu akletmesi bakımından hiirii n eşyayı akleder.

(:ıl.1 1

·-

.... .. ..ı..ı ı .ı.... . ı.. �

...;.r

1 685

(+i..ı... l> ö;l_rll � ..:...J L.o -4 � y:.i � 4kl � � C:,, lS .)! . J')\k k l .l.:.. I J.J � 0� .Jİ � JJ\r ı JA.-JI � .iSJ

_,A.Ü1 r:::--- J �1.lJ .J'6 Jia:l1 Jb..1 1 o.iA �J ! '1.1 } .J [v o \ ] �I.) ..L" '} .. ....,.,.

üJLWI J ,,.WI )L... J J"'\r l .J� .:.ıt � l�.J l:... JA.-JI J l>S öJS 4J � r-1 \.. J')\k k ..l>l_,ll C:,, lS �.ilJ � i ,,,. J.J\r ı .:.ıt '1 ! ..:.. '1 _,AA.J I öJS J:i � '}J J _,A-..U JA.-JI .r. lAi J:i � '} � İ •

.J'6 l:...



JA.-JI J Jl>JlS � -l>-1_,ll JA.-J1 J ..:.. '1 _,AA.J I öJS .:,,\'

� (.jİ 4J �y., '-? .ili .r.lA:l.I � t; .. ..,,:. if 1 ö ,r.s::.ı 1 ..:... '} _,AA.J 1 ..b.,';j .J İ r ) \! l; ı; �I J _,AA...l l .J ji-J 1 �I oy. _,ll r:::--- � � J 1.l.:.. I J � JA.-JI �.)J � JA.-J I �.il I.) ! ...;\'

..b.,';j

l:...

"

J_,AA.J I J JA.-JI

� ö_r.5 ..l>l_,l1 JA.-J1 J U.... b..l l ..:.. '1 _,AA.J I � 1.)1 ...; \'

. la � 111 �l.ü �I� 1 1 1

.J � .Ji j� ..!..:>- ıJ" �l; ı)s- �.) (.j.ill .J'6 l.iA.J [ V o T ) �I.) J-"! ...; 1 w; �� ı .ı.- .:.ıt �.)J w� ö_r.5 ..:.. '1 � J-"! Ji-J ı r:::--- � ..l> l,J ,,,. 4:... J _,AA.J 1 J Ji-J 1 .:.ı i.J

4:s- � J l> � J-"! '} J 4.1 i� ...;i J-"! ...;i J:i � \.+lS" .. l:-!-\ı ı J-"! ...; 1 J� ...;i �.).J oy. _,Jı

"

686 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

Bütün bunlar Aristoteles'in buradaki burhanlarını anlamayanların sözleridir. Ancak burada U ah'ın buradaki şeylerin cahili olması gibi bir saçmalık ortaya çıkmaktadır.

[753] Bu nedenle bir grup, 'O buradaki şeyleri cüzi bir ilimle değil külli bir ilimle bilir' demişlerdir.

[754] Gerçek şu ki, O , salt kendi zatını bilmesi bakımından varlıkları, onların varlığının illeti olan varlık vasıtasıyla bilir. Bu­ nun örneği , salt ateşin sıcaklığını bilen kişidir. Zira 'o, sıcak şeyler­ ıo

15

20

25

de var olan sıcaklığın tabiatının bilgisine sahip değildir' denemez. Aksine o, bu sıcaklık olması bakımından sıcaklığın tabiatını bilen kişidir. Aynı şekilde, el-Evvel Süphanehu, var olması bakımından varlığı mutlak olarak ki bu O'nun zatıdır, bilir. Bu nedenle ilim ismi O'nun ve bizim ilmimiz için isim ortaklığı yoluyla kullanılır. Zira, O'nun ilmi varlığın sebebidir, varlık ise bizim ilmimizin sebebidir. O'nun ilmi ne cüzi ve ne de külli olarak nitelendirilemez. Çünkü, ilmi külli olan, bilfiil olan cüzileri bilkuvve olarak bilir ve onun bildiği şey zorunlu olarak bilkuvve ilim olur. Zira külli, ancak cüzi durumların bilgisidir. Külli bilkuvve ilim olduğu ve de O'nun ilminde kuvve bulunmadığı için O'nun ilmi külli değildir. Bundan daha açık olanı, O'nun ilminin cüzi olmamasıdır. Çünkü cüziler sonsuzdurlar ve bilgi bunları kuşatamaz. Süphanehu Teala bizde bulunan ilimle ve bunun karşıtı olan cehaletle nitelenemez. Tıpkı bu niteliklerden biri kendisinde bulunmayanın bunlarla ni­ telendirilememesi gibi. Buna göre, bizdeki ilim ve cehalet ile nitelendirilemeyen varlığın ilminin ve varlığının birbirinden başka olmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır.

.... .. ..ı.ı ı .ı.u. \..

_,......, .•

J.-4 ..lİ � l:..A LA _,la... ) .:r." 1 .r. � r-1 � J} � _,,. 415" l.iAJ . t:..- LA � �� 41 )'1 IJ� IJİ .JAJ 4...:...:. 1.l.A ..;.J b y. _,.JI �

;L:JI ö ;1..f"'" �

.1W



••

. .

-

-

687

�I� � .ı..i İ � � .ı..i İ J>J IJ [ v o t ] !.f ü Jl!.. l.fjby.J J � .JA lŞ .ll l .)y._,.l4

w -'ı � - \rı ı.I· Ö.)y. .,.-ı ı • ) ı .r-' . . 41 ı..r:'ı .ı..i l w JLA.. � 4.ili .ıw ..!ll .lSJ ö;l..f"'" � � ö;l_rll � � lŞ .ll l .JA l.l.A J. � ö; l>..1 1 J')U.� .)Y.J'° .JA � .)y._,.JI � � lŞ .ll l .JA 4.i � J}'� I l:...kJ 4.i � � � '"y _,_io r-LJ 1 r-" 1 (.) lS ..!ll ..ill �I � .J'b lŞ .ll I '-:-":-" .) y. _,.J 1 J .) y. _,.J 1 '-:-":-" _,,. � (.) i ..!ll �J r-" � 1 !l 1_;..!. 4 � �.ili (.)� �.r.l 4 �J � 4 � � � .ı..i l-:- .......w � .JA ö JJ _rP _,L....i ö _,Al 4 J-4l 4 � � I ..;.J� � r-1� )iİ ı..)S ..

1

-



-

-



, ·

-

� I IJlS l�lJ � pl i ; y"YJ � r W l � I IJlS �1 ö_,.il4 � � �tJ � � .......w 4.İ� � J ö} �J •_,.il4 � _,,. .ı..o

� LA � �J 4J �l+i � ..;.J��I IJ�

�?. � IJ� �İ ..!ll � � u.. _,,. '-? .ili � 4 �J l:J '-? .ili r-LJ 4 � � 4.i l-:- * 1 1 1 � .ili l.+-- ..1.>-IJ 4J � Y- � İ d.!. L. 4. � � W" l:J lŞ .ll l � 4 � J l:J lŞ .ll l r-LJ 4 � � r-1� .)r._,.. .)y.J . � O.)y>:-J ):!� �J

"

T•

688 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAM BDA (/\)

Aristoteles der ki; Yine bütünün/evrenin tabiatında iyinin ve mükemmelliğin nasıl olduğunu araştırmalıyız. O bizatihi ayırt edilen bir şey mi­ dir veya düzen ile midir yoksa ordu gibi iki tür müdür? Zira iyi olan düzendedir ve ordunun komutanındadır ki daha çok bun­ dadır. Zira bu düzen nedeniyle değildir, aksine o {düzen) bunun nedeniyledir. Bütün şeyler bir şekilde birlikte düzenlenmiştir. Ne var ki balıklar, kuşlar ve bitkiler benzer düzen içinde değil­ dir. Onlar şeylerin birbiriyle kesinlikle ilişkili olmadığı bir halıo

de değildirler, aksine herhangi bir şeyle ilişkilidirler. Zira onla­ rın hepsi tek bir şeye bağlı olarak birlikte düzenlenmiştir. Fakat, tıpkı evin özgür insanları gibi, istedikleri fiili yapmakta nadiren özgürdürler. Dahası bütün fiilleri veya pek çoğu düzenlenmiştir. Köleler ve hayvanlara gelince, onların diğerleriyle müşterek olan

ıs

işleri çok azdır. Am a onların (işlerinin) pek çoğu tesadüfidir. O ikisinden her birinin ilkesi bunun gibidir, tabiat gibidir.

Tefsir

[75 5] Bu kısım Lam makalesinin üçüncü kısmıdır ve Aristote­ 20

25

les'in buradaki amacı, mevcut şeylerin birbirleri sebebiyle mi ve tümünün el-Evvel sebebiyle mi var olduklarını araştırmaktı r. Tıpkı insanın organlarının, kendisiyle herhangi bir insan olduğu ilk ilke ile olan durumu gibi. Yine bunlar arasında bir bağlantı olmayıp birbirlerinden tesadüfen mi yoksa tümünün ilkelerin dışında bir şey sebebiyle mi var olduğunu araştırmayı amaçlamıştır.

[756] Her mevcut için kendisinden dolayı var olduğu bir hayır/iyilik bulunduğu kendiliğinden açık bir şey olduğu için, Aristoteles düzende kendileri için bir hayır mevcut olmaksızın,

�ı � ı.. �

1

689

...-.J l»fa...}. J li

,.ı.r- y. J- j..ô W IJ _,y.J I JSJ I ci- J UŞ �t �J

�l ..UliJ by.J I �_,:}I J ıJ� � lS' �.fl4 Jt �_,:} 4 Jt �IJ.ı

� Uu

4J .lİJ l..İ.A tW .!fü J. �_,:ll .:ı� l..İ.A � �� _;s1 l..İ.AJ

ı.J"'J}JIJ ö)ll.llJ �WI �L.!.:.. �?. � �t �1 L. tr. �\t i � .:ı� L. ı.r- J. 41 ı.r- ı.)1 � ı..:... ..J� � �ts Jl> J �J Ji 41 )_r>t c:ıt W' �J ..l.>-IJ ,.ı.r- ı.)1 � W. )'4 Uu 4J l+-:--.­ ..

·

·

..

.!1:JUI L.tJ �J" lA_;s1 Jt r-+1Wt � J. lfiJ.,t L. JıJ r-+1 Jil.t L.

. ıw.t c:ı'�� �w t.. u.s:. lAr..eı' t..li aı; . . .!il� Jt Jw.\t �J l.!...l ı ı-· ıJ

. d-1 1 J!.e l..i.A J!.- 1...+:-- ..l.>-IJ JS' "..l.ı ıJ � �J �

ıJİ � o..L..a.i J 4.ll.WI oh � ..!J l!.11 pli y. pli Ilı [ v o o] � l � 4-JSJ � � İ � � ö_,y._,..J I �� I J- � ıJL.;! JL,., � 1.Ş.ÜI JJ\'1 i�I � ıJL.;)'1 �t J Jl-llS' J}� I

\ •

..

..

..

ı..şA J J1.A;� 4 �



..



.)_p.-J L..; !J J. �) � � Jt L. . lf:s- (tJ l> if' � t � 4JS ..

� L. .r.>- .J _,Y. .Y' JS' .:ıt � � ıJlS' WJ [v o '] .. if' y. ..::.ı b y. _,..J I J 1.Ş.ÜI � I J- � � � J 41:- İ �_,:} I J _,y. _,.. .r.>- 4J ıJ � ıJ İ _r.i;- � lf:s- .r..::.. (tJ l>

"

690 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM / LAMBDA (/\)

yani birbirleri sebebiyle düzenlenmiş olmaksızın mevcutlardaki hayrın onların dışında ve onlardan faklı bir şey olup olmadığını araştırmaktadır. Şöyle ki birbirleri sebebiyle düzenlenmiş olan şey­ lerde bulunan hayır, bu düzen dolayısı ile mi vardır yoksa bu hayır bütünden farklı olarak kendilerinde bulunmaksızın salt bu düzende mi bulunur? Yoksa bu iki durum içinde söz konusu olan bir şey midir? Yani kendisi dolayısı ile var olan bir şey midir? Ö rneğin, bi­ risi şöyle sorabilir; aynı mertebede bulunan her bir insan sınıfında mevcut olan hayır, yani fiillerinde amaçladıkları gaye bakımından ıo

aynı mertebede olan insanlarda bulunan hayır, kendilerinin dışında farklı bir şey midir? -ki burada sanki er-Reisü'l-evvel söylenilmek­ tedir- yoksa bunlardaki hayı r yalnızca birbirlerinden önce gelmeleri sebebiyle midir? Veya her iki durumda birden mi bulunmaktadır?

15

Yani hem birbirlerine öncelikli olmaları sebebiyle ve hem de er-Reisü'l-evvel sebebiyle olmaları. İ şte buna delalet etmek üzere [dedi ki:] "Yine bütünün/evrenin tabiatında iyinin ve mükemmelliğin nasıl olduğunu araştırmalıyız. O bizatihi ayırt edilen bir şey midir veya dtız:en ile midir yoksa ordu gibi iki tür müdılrr [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bu kişinin bu mevcutlardaki hayrın yani kendisi sebe-

20

biyle var olduğu şeyin onun dışında ve ondan farklı bir şey olup olmadığını, birbirlerinden dolayı var olmalarındaki derecelenmede olup olmadığını ve bu ikisinde de yani hem düzen bakımından ve hem de dışardan bir şey sebebiyle olup olmadığını araştırması ge­ rekir. Tıpkı ordunun durumunda olduğu gibi. Zira, orduda hayır

25

komutan sebebiyle ve orduda mevcut olan düzen sebebiyle bulunur. Ordu komutanında bulunan hayır, ordunun düzenindeki hayırdan daha fazladır. Çünkü, ordu komutanı düzenin sebebi olduğu halde düzen, ordu komutanın sebebi değildir. •zira tyi olan dtız:endedir

.r:

ı( 't.!. .( �t... l· : .

·�



t=

,ç_

�·

t;



]t_ -.



r

:[ . :[ . �· l l :[ . cı l 1= f 1= 1= 1 ç : ( . ·�· f l: . f 'f � L �. � � � � - ı./' .ı.. .J � .,.J 4 ı.,.

� .. � � İ ı:,lS.J �_,UI i l?.� I ı:,.J:ı l..ı Y'.J �.,.J4 �,;JI

i ..1$



) _r--� 1 ı:,1,9 �l.J )_r--� I � ,.ş.ül ...l> l _,l l J_r.11 � ı.Ş� 1.):!SJ �I l..ı İ_, J_r.11 �L,.., .r.! ..l.i �İ (..r" ":i l � ı:,µ ":i · · - - 'I ı.ı.. · .b:.İ J ·· - 'I ..d .w ı . ı - � . ı... � Wİ ı:, � '""' � � .r- .r.! .J"° .;::&'· � � 4; .li_, [ıJlli1 J_r.11 J -lo:- y. � ..!.fü � r-' WI

l.)"'J;JI_, ;u..ı ı_, c;ı WI �l.!.:.e �?. � �t ":i l L. tr. .. ��I ..l.i .:.>ol.o:- .J r-' WI J if 1 ..:.>l:ı _r. rJI � � y 1�!.J [ ı� .r. 1 J!.a � l..r° _;si ..!fü J � J. ö...l> I_, ö__d.J � ":/ l+.lS 4; . ..:.>L:-:JI_, _; Uıa.11_, ı:, lr.-JI l..r° c;ı WI J J 4J I

,

.

"

694 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[759] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·anlar şeylerin btrbtrtyle kesinlikle ilişkili olmadığı bir halde değildirler, aksine herhangi bir şeyle ilişkilidirler. " [Bu sözüyle şunu kasteder:] İ nceleme ve değer­ lendirme sırasında asla bir düzensizliğin bulunmadığı görülür, ki düzensizlik hiçbir şeyin başka bir şey dolayısıyla var olmaması du­ rumudur. Aksine açık bir şekilde düzen görülür.

ıo

[760] [Aristoteles daha sonra der ki:] •zira onlann hepsi tek bir şeye bağlı olarak birlikte da.zenlenmiştir. • [Bu sözüyle şunu kaste­ der:] Zira açıkça görülmektedir ki bütün hepsinin ortak tarafı, tümünün tek bir şey sebebiyle mevcut olmasıdır ve onların fiilleri söz konusu bu tek şeye yöneliktir. İ şte bu, alemin kendisinden dolayı var olduğu İ lk İ llet'tir. Tıpkı evde bulunan her şeyin durumundan, onların evin sahibinden dolayı var oldukları anlaşıldığı gibi. [76 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Fakat, tıpkı evin ôzgtır in-

15

20

25

sanlan gibi, istedikleri fiili yapmakta nadiren ôzgtırdürler. Dahası bütün fiilleri veya pek çogu da.zenlenmiştir. KiJleler ve hayvanlara gelince, onlann diğerleriyle müşterek olan işleri çok azdır. • [Bu sözle­ riyle şunu kasteder:] Semavi cisimlerin fiillerinin alemin kıvamında/ varlığının devamında birbirlerine ortak olmaları evin kıvamında/ varlığının devamındaki özgür insanların fiilleri mesabesindedir. Zira, özgür insanların arzuladıkları bütün fiilleri mutlak olarak ya­ pamadıkları, aksine onların bütün fiillerinin birbirlerine yardım se­ bebiyle olması gibi, semavi cisimlerin durumu da böyledir. Semavi cisimlerin altında kalan varlıkların hali ise, kölelerin ve evleri koruyan yırtıcı hayvanların hali gibidir. Zira, kölelerin fiilleri, özgür insanların fiillerine daha az ortak ve koruyucu hayvanların fıillcrinc daha çok ortak olduğu gibi, semavi cisimlerin altındakilerin semavi cisimlerle birlikte durumları da bunun gibidir.

·-

.....ı.ı ı .Lu. ı.. r.-" -·

1

695

Jl · � � .Jl...at \1 �ts Jb- ,j �.J [ıJli �] [v o �] �_rll �.u- ; � \i l_, .;k:JI ..c.&. � �.J [ı�_r.] 41 · � � �i ;r � ı.? � y.. \1 if l J\.:.JI ,j iJfa iJİ _,,. _, �i ..

..

- _,, 1 . . . 1:. . ı . � � c.r·"-:-"':'r

.l>- 1_, · � Jl 4iL.,.; )1 4 � 4J �_, [ıJü �] [v ı • ] o.)� .J'° L+l5 �i � � LŞ JJI iJİ � ..;i ..!.l.l�., [ı�.r.] ;J..J 1 o.l.a .J ..\> 1_,J1 ı.!.lb Y.:, � p \.+l Wİ iJİ.J ..\> l .J ı.? �

J.J� J_r.J ı ,j �Y- La JS iJİ w- r-1 w ı �i ;r if 1 J/·-j ı . J_r...1 1 �t..,., � i ;r ..;i o_ri ;r U - �.Jwı r ı..r:-\ı ı � �.,wı

4S;L!..J I r+' Wİ �I (.J°\ W" ..;i r ı ..r:-\ı ı İJ.J., l.:i .r \ı ı ..!.l.l .ıs t.� ı

'•

,

.

696 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[762] Daha sonra maddi şeylerin fiillerinde mevcut olan nizamın az olduğunun düşünülmesinin kendisi bakımından olduğu sebebi

göstererek [dedi ki:] •o ikisinden her birinin ilkesi bunun gibidir, tabiat gibidir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bunun böyle olmasının nedeni, bunlardan her birinin ilkesinin tabiat bakımından bundan daha faz­ lasını içermesinin mümkün olmamasıdır. Muhtemelen demek istiyor ki, bu iki sınıftan yani iradi ve tabii olanlardan her birinin ilkesi, iştirak ettiklerinde böyle bir araza sahip olmayı gerektirir.

ıo

15

20

[763] Bilmelisin ki, bunlar Aristoteles'in inayet konusundaki görüşleridir ve bunlarla inayet konusunda arız olan şüpheler giderilir. Zira bir grup demiştir ki 'hiçbir şey mevcut değildir ki Allah (cc.) ona inayet etmiş olmasın. Çünkü bunlar iddia etmişlerdir ki, Hakim olanın hiçbir şeyi inayetin dışında bırakması ve şer/kötü olanı yap­ ması gerekmez. Zira, O'nun bütün fiilleri adaletlidir. Diğer bir grup ise, meydana gelen b i r çok şeyin şer olması bakımından buna karşıt olarak, 'Hakim olanın bu şerleri vermesi gerekmez' demişler ve di­ ğer zıt ucu oluşturmuşlardır. Bu nedenle onlar 'asla inayet yoktur' demişlerdir. [764] Bu konudaki hakikat şudur ki; inayet mevcuttur ve inayetin dışında olup biten şeyler, failin kusuru bakımından değil mad­ denin zorunluluğu sebebiyledir. Hatta böylece bir grup çıkıp bu konuda; 'şerri/kötülüğü yaratan ve hayrı/iyiliği yaratan olmak üzere iki t lah vardır' demişlerdir. Aristoteles der ki;

25

Ben derim ki, onların tümü yargılarını ayırmak zorundadır zira evrendeki her ıeyin kendisine ittirak ettiği bu hal üzere olan bqka ıeyler vardır. Zira bizden bqkalarının

·-

.......ı..ı ı .w. ı.. r.:-A' -·

1

697

J �_p._,...J I r lJQ:.JI ı)\S ..µ � � .lJI � 4 .._;l � (V 1 Y ) J!.o � ..l>I_, JS �.lt ıJl,i [ıJLü) � � �':J�I ;y\ı l JWl � -1>1_, JS l� ıJ"J � .lS �j ıJ\S � ı_, [!�y.t) c}-J I J!.o l.iA �.):! ıJl �J l.l.A � ;sl �4 J �y. ıJl 4-:İ � � o.l.A � � I_, � �l;�I � t �I �.ı,,. � -1>1_, JS t� ı)�

. .._,;, .rJ 1 l.l.A J!.o !l) l.!..o.l 1 � J � y. ı) t

ı) l_, � l:..J ' J _,.la... ) � t ) .JA '.ı,,. ı) t r-1..ü ı) t �_, ıv " '] ..;! l_,.lü L:} l:.A lA ıJl �j_, �l:..J I J W ;WI !l_,s::.:.J I � � � � I ıJl I� j � \ı � � 411 1 _, ':ı' ! •if' l:.A lA � y. �

l+lS' JWl ıJl_, ı_µ � ıJl ":/_, � � ı)_,� � !l_?. ıJl � �_, J-'.r!- ./' l:-!ıt .!..ı_, .1> � ı_r.s � y. � J _,Al ı ı.ı,,. r _,; .,.ljw ı_,.ıu_, � w ı J)alı cJ ! ':/y. )� t.. � ıJl � � J..u-

, ·

..

..

.�t � � l:.A lA � ..;1 �.lJ

� � _d;- ı.P r.S .r:- Lo ıJl_, ö�_p.__,... � l:..J I ıJl �j J � I_, (v 1 t) J )i:J ı r_,. vt ıJ-> �wı � J.i � ':J J�ı ö;_,rö � .JA

. _;.:>.U Jll.>- Jı_, .rLI Jl l>- '-1! � l l:.A lA ıJ4 J_,AJI J! l.l.A �\Jı,�} J li

,•

698 1

10

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(J\)

görüşlerinden ortaya fıkaca.k muhal ve imkansız şeyleri ve hangi görüşlerin istihza ile söylenmediğini ve daha az şaşkınlık oluş­ turacağını gözden kafırmama.k gerekir. Zira onların hepsi bütün eşyayı zıtlardan oluşturmaktadırlar. Onlar ne bütün hakkında ne de zıtlardan oluştukları hakkında isabetlidirler. Çünkü zıtlar birbirlerinden etkilenmezler. Bize gelince, biz ÜfÜncü bir şeyin gerektiği sözüyle bunu fÖZÜyoruz. Her ne kadar onlar, tıpkı eşit­ olmayanı eşit ifin veya bir'i fOk ifin yaptıkları gibi zıtlardan birini madde yapsalar bile, biz bunu da bu şekilde fÖzüyoruz. Zira tek bir madde, hifbir şeyin zıddı değildir. Tefiir [765] Bu şeyler hakkında kendi görüşünü ifade ettikten sonra şimdi de kendi görüşünün bütün itirazlardan ayrıştığını ve bu gö­ rüşle ilkeler hususunda kadim filozoflar için vaki olan tüm kuşkula-

1s

20

2s

rın çözüleceğini tarif etmek istemektedir. Zira onlar, tek bir eylemde müşterek olan iradi şeylerde benzer iki sınıf fiilin bulunduğunu iti­ raf etmek zorundadırlar. İ radi şeylerde bu durum mevcut olunca ta­ bii şeylerde bunun için başka bir illet aramamız gerekmez. İ şte buna

işaret etmek üzere [dedi ki:] •Ben derim kt, onlann tıımıl yargılannı ayırmak zorundadır .rlra evrendeki her şeyin kendisine iştirak ettiği bu hal U.Zere olan başka şeyler vardır. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira bu anlam üzerinde konuşan herkes, tabiatta mevcut olan bu ihtilaf hakkında yargıda bulunmak ve onda bulunanı ayrıştırmak zorundadır. Bununla birlikte bu gibi şeyleri her eylemde müşterek olan durumlarda -ki bunlar iradi durumlardır-, itiraf etmelidir. San­ ki bu sözleri onları azarlamak için sarfetmektedir. Çünkü onların

·-

.....ı.ı ı .uu l. � -·

.

"i 1.,Jli t+tt.J U_r.i;- j._, lit ır � "i t..,, J b...J I 1r d'ft la e::--­

1 699

· �\r 1 e::--- iJ.J� iJ.,,..-.t � !> �I tli iJ_,;.; l+tt ır.J J.ifl 4

iJ\r ,,ı..u\rı ır �t ı.İ "i,, �' ı.İ "i � ..ri.J ,,ı..u\rı ır �'"

J� lh Jo.:.i

� t..t,, � ır � � "i ,,ı..u\rı

,, t...... � ı iJ,,� lfl.ll lS' ı� ,,ı..u\rı �t ı,,.r.--P iJ u ı!Ju � iJ� � 1.,J I � I iJ \> tfl l I� Utt lh Jo.:.i _r.s;:l l � 1,,.U ,,t 'ıf.J L-..U . ..u ·� _,,. ..ri

..J ft ıJİ �.r. .. �\r ı oh ıj �lJ

�_,,.; ır t)

_,.,...A:J ı

W [v ı o ]

�.J ..::..ı W. 1 � 'i l � � � '-?.ili '-:?i) 1 _,,. �tJ ıJl ıJt ı:ı,,� � İ ..!.U�,, ts,,�ı ıj .. t.. .il.LI W l_,ll !.lµı � 4::i � y. -l>- 1 _, � ıj !.\ _;..:.; � I �,,ıJ� I .. �\r l ıj ıJİ 1 _,i� 4-!

JY \r ı ıj I� y. _,.. ..!.U� ı'.JlS' 1� 1.J JW\rl lr �I lfl h J!.o ı.> ? İ � ..!1.1.ll �I Jy\r l ıj � c:ıi ı.I+'- � �,,ıJ�I � Jl l:.:.-. iJ,,)....A.t �t .!fü,, \J � � J,, '-:?.uı r ı.ı.. _,

JSJI ı.İ � I



l+,:.f !lJL!J J�I oh � _,>-t .�t iJl_, .l.,A.all � c:ıi J l � �ı ı.ı.. ıj � ır JS iJİ ..!.U�_, [\�_r.] 1.1.. � y. _, � la �-' �I ıj ,,y. _,...! 1 ..J ")\::>. ':i 1 1.1.. ,_); J _,..\r 1 '-!" .J � JS ı.İ !l_;..!,; J _,.. i ı.İ �y. lh J!.o ıJ l .....; � � � ı'.JlS ..l.i � l � �_,:l l � ,_); 1.1.. JL... ds,, �,,ıJ� I

'.

,•

' ·

700 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

söz konusu kuşkuyu buna benzer bir çözümle çözümlemeleri, ev­ renin ilkeleri (mebadiu'l-küll) hakkında buna benzer bir söz söy­ lemeleri ve mevcutların ilkelerini ve onlarda görülen sebepleri açıklamayı arzu ettiklerinde ortaya koymuş oldukları muhalleri ser­ detmemeleri gerekir. Bu nedenle peşine şu sözleri [söyledi:] •ztra bizden başkalannın gôrtışlertnden ortaya çıkacak muhal ve imkan­ m: şeyleri ve hangi gôrtışlerin isti�a tle sôylenmediğini ve daha at şaşkınlık oluşturacağını gôzden kaçırmamak gerekir. ,. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Bu nedenle bizim düşüncelerimize vakıf olanın, ıo

bizim sözlerimizle başkalarının sözleri arasındaki farkı göz ardı et­

15

memesi gerekir. •Hangi gôrtışlertn is�a ile sôylenmedtğint ve daha at şaşkınlık oluşturacağını• [sözüyle de şunu kasteder:] Onların bu minvalde söylemiş oldukları şeyleri istihza ile söylemedikleri ve on­ ların görüşlerinde en küçük bir kuşku doğuracak şey bulunmadığı gözden kaçırılmamalıdır.

[766) Bunu zikrettikten sonra onların ilkeler hakkındaki görüş­ lerini zikretmeye koyuldu ve [dedi ki:] •ztra onlann hepsi biltan

20

eşyayı zıtlardan oluşturmaktadırlar. Onlar ne biltan hakkında ne de zıtlardan oluştuklan hakkında tsabetltdtrler. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Onların tümünü ilzam edici olan hata, bütün mevcutların ilkelerini zıtlardan oluşturmalarıdır. Çünkü semavi cisimlerin ilke­ lerinde zıtlık bulunmaz. İ kincisi ise zıtların tek başına ilke olması­ nın mümkün olmamasıdır.

[767] Daha sonra ilkeleri zıtlar olan mevcutlarda, üçün25

cü bir tabiat yani maddeyi kabul etmedikçe sadece zıtlarla ye­ r i n ilemeyeceğinin sebebini gösterdi ve [dedi ki: ] •ç11nkıl nt­ lar birbirlerinden etkilenmezler. ,. [Bu sözüyle şunu kasteder:] Oluşanların ilkeleri olmakta zıtlar yeterli olmamıştır çünkü zıt,

� J.SJ I l>.)Y J 1 )� ı:ıi,, j>JI ıı.

L. Xs- �

� .!.L!.1 1 ı ı. ı� i.Jİ

lyİ ı.jl l ..:.ı� b..J 4 ly� �.J J _,AJI 1.1.. �� ı lh .J j ..J.)) dl.il ,, 4J � L. '":"'�i,, ..:.ıb�_,.JI l>.)Y '-"" � � t.. ,, J l-l ı '-"" ı.ıi' .ıAt t.. r::--- � '":-".lt �T � I � i.Jİ l _,.- I J

'":-".i: �i �,, lii ..fa ....Ai ,, ırJ � dl.il,, [ı-4.r.l t� j._, liT r )-! L. ..Jfi i.J 4 i.J � dl�,, t .r.f:- J.,, li i ,, �,, lii � J _;.ı ı � i.J_,s::; t+tT '-"",, JJ+l 4 � ı) li t+tT,, ı .J;,, t .r.f:- J.,, li\r J t-J ı '-"" o)� � dl� '-"" l ) li L. ı:ıT � '":-".i: �i,, f ı -4.r.l � ı t\i - � ..!.U � ı.ıi' fi � iJ � ı } J ..,-:1 --4 ı:ı t ı:ı ,, .) .lW .)ı..ı..;. \14 .)ı..ı..;. i 4S.)Y ..:.ıb�_,..ı ı [!-4.r.l � '-"" � � � .) \ .J...P \1 1 i.J\r [!Jw] ��ı ı./".J

'-"" i.JlS

..L..ô.l l i.J\r ..:.ı \:J �I lS .)Y i.Jfa i.Jİ J � 1..45 .)\ ..l..,P )\J ı.h � W !.J

T .

702 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA

(A)

bir zıttan başka bir zıdda oluş ve bozuluştaki mevcut yerini değiştir­ diğinde zıddı kabul etmez. Bu durum, es-Simıiu't-tabit'nin birinci makalesinde açıkça ortaya koymuş olduğu bir durumdur. Burada ise onu, hatırlatma babından zikretmektedir.

[7 68] •Bite gelince, bit llçllnctı bir şeyin gerektiği sô�yle bunu çô­ �yoruz• [sözüyle de şunu kasteder:] Bize gelince, biz zıtlara üçüncü bir şey ilave ederek bunu çözümledik ki o da ardışık olarak zıtları kabul eden maddedir.

[769] [Aristoteles daha sonra der ki:] •ner ne Juular onlar, tıp-

ıo

in eşit-olmayanı eşit için veya bir'i çok için yaptıkları gibi tıtlardan birini madde yapsalar bile, bit bunu da bu şekilde çô�yoruz. Zira tek bir madde hiçbir şeyin zıddı değildir. • [Bu sözleriyle şunu kaste­ der:] Zıtlardan birini diğer zıt için madde ve unsur olarak vaz'ederek bundan kurtulamazlar. Şöyle ki madde hiçbir şeyin zıddı olmamak zorundadır. Zira bu durumda maddesi olduğu şeyi kabul etmez. Ö r­ ,

ıs

neğin eşit-olmayanı, eşitin maddesi kabul edenler ve bir'i çokluğun maddesi kabul edenler gibi. Aristoteles der ki;

Yine onların biri dıtında tümü yanlıtlamaya maruz olacaktır. Çünkü kötülüğün kendisi unsurlardan biridir. Batkaları ise her ne kadar her feyde iyilik daha s:ok ilke olsa da 'kötülük ve iyilik ilkelerdir' demezler. Onlardan bir kısmının bunun ilke olduğunu söylemesi güzeldir. Ne var ki onlar da iyiliğin tamlık gibi, muhar­ rik gibi veya suret gibi ilke olduğunu mutlak olarak söylemiyorlar. [ l 075b) Yine Empedokles muhal olan bir fey söylemekte­ dir. Zira o, iyiliği sevgi olarak sevgiyi de ilke olarak alır. 20

·-

.......ı.ı ı .uu. l. r.--"' -·

1

703

ıJ �I J :. .r. _,.JI � L. � oJ..;, J:A: 'ı/ lA _,5� W!J t_L.....l l � J J'l l 4.11..W I J 4. ..U "ı..? l.i.AJ J..;, ı J:S".l; ..!.U � l:.A

J ! J..;,



:.l.....4ll J

l!Ju � .:, � �ıJ J� ı.ı.. � � L.lJ \.J_,iJ [v , A1 J.AJ l!ıu � :.IJ..;,'l l � \,; :.j .J� ..!.U� l:.11.- ..w � L.İJ [\ ..l:.r.1 .

. �l..::l l � ıJ.�I � if 1 ö:.WI

ıft.lJ lS' I � :.IJ..;, 'l l -l>l IJ.r."" .Jj_, [\Jli � ] [v , � 1 I� �t 1.1.. � � -l>l)I Jt �JL.....U JL.... '.>ll l .:ıJJ:"'&t .:,� �J [\ ..l:.r.1 J..;, � J.A � -l>l)I �I .:>!> e:rJ I ..

� �IJ J r.tl lS f-\r ı ...L..all ıJ.�I -l>İ ı� .:,� 1.lı � � 'ı/ ..:...i lS' � � � � ı l..; .Jfa 'ı/i � J�I .Jİ � � J L.....U J .r.A � JL.... 'ı/ .J � ıJ..lJI J!.o J J.r.A JAJ ,, � ı

' ·

..

. ö }SJ.l J.r.A -l>l)IJ

..l>l �I� _r.JI .:>'1 l�IJ ":k:- L. l+!SJ � '":"�I .:>� �lJ .:>lS' .:ıı_,

ts:.L:-o �IJ _r.ll .:ıı ı;.,At t1i .:ıJ_;;-� I L.lJ �w.ı....\11

J:-.- ..� ı.ı.. .:ıı J.,At � �J lJ.:.o �I .. �'l ı tr>." J ı.!fü ;s1 Jt !l? �.ll ts Jt r L..:J lS' tJ.:.o �ı .:ıı .ı,� ti'! .:ı;.,At 'ıl �t 'ıll �I �I J:"'&t �!> Jl-11

tf-! J.,At �t �_.. ı:r,IJ ii;,_...J lS'

'•

704 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

Çünkü o topladığı ifin muharrik, karaşımın parfası olduğu ifin de unsur/madde gibidir. Bir şeye hem unsur gibi hem de mu­ harrik gibi ilke olmak arız olabilir, fakat mahiyet ayna değildir. Sevgi hangi şekilde ilkedir? Yine nefretin/fekişmenin kesinlikle bozuluşa uğramayan olması da muhaldir. Çünkü bu kötü bir tabiattar. Tefsir

ıo

ıs

20

ıs

[770] "Yine onlann biri dışında tümtl yanlışlamaya ma� ola­ caktır. Çttnkıl kôtııltlğtln kendisi unsurlardan biridir• [sözüyle şunu kasteder:] Bazı insanlar bütün eşya için iki ilke vaz'etmişlerdir ki bunlar suret ve madde olan hayır/iyilik ve şerdir/kötülüktür. Eğer durum böyle olursa kötülük biri dışında -ki o surettir- bütün eş­ yada mevcut olacaktır. Bu durumda yine bütün mürekkep şeylerin tamamıyla kötü olması lazım gelecektir. Çünkü unsurlardan biri -ki o maddedir-, kötülüktür. İ şte buna işaret etmek üzere [demiştir ki:] ·çankıl kôtııltlğtln kendisi unsurlardan biridir. • [77 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Başkalan ise her ne ka­ dar her şeyde iyilik daha çok ilke olsa da 'kôtııltlk ve iyilik ilkelerdir' demetler. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Başkalarına gelince, onlar iyilik ve kötülüğün iki ilke olduğunu söylememişlerdir. Çünkü du­ rumundan da görüleceği üzere iyilik, bütün eşyanın pek çok halleri için ilkedir. [772] [Aristoteles daha sonra der ki:] •anlardan bir kısmının bunun ilke olduğunu soylemesi gazeldir. Ne var ki onlar da iyiliğin tamlık gibi. muharrik gibi veya suret gibi ilke olduğunu mutlak ola­ rak soylemiyorlar. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Kadim filozof­ lardan bir kısmı, l lk İ lke'nin iyilik olduğuna inanmışlardır. Fakat

·-

......ı.ı ı .Lu. L. .r--" -·

� I ..?. �� � ISJ & � µ !l.,,-J IS �� ..�

!l.,,-J ISJ �l � IS ·� .J 4J� 4Jl ..l>IJ •,rl

ı./"

o

1 705

.lAJ

�_;- 4JJ., 4'µ

4Jfa 4Jl �l J L....J I 4rJ 4:-ll l.ftl � ö..l>IJ � ��I ı,;:JJ

- � :>)I c;k .lA �IS .)1 41 ..ı....A; � � I �I o

ı�ıJ "j.>.. L. l+lSJ � '""="' � ı 4J� �lJ !.U_,i [ vv • ] ı _,....,.; J l.l"l:JI � ıJİ l!--'-!_r.] ..::J Wk... � I ..l>T �I� _r..l l 4J� ıJ !J J J:+l I J ö J_,...al 1 w �.ill I _r.J 1 J _r.>J 1 � l ..1.:-4 4-15' • l:-!ı '>1.1

l�IJ "j.>.. Lo •l:-!ı\ı l � J l�y,- y _r.JI 4J � �.İS �� 4) \S ı:ı\ı _r. Lıı .r" � 4-15' �r1 1 · l:-!ı\ı ı 4J fa ı:ıi r .i1! ı....; 0 ÖJ_,...al ı _,,.J _r.JI 4J� \.J� :> 1) .s.ill y. ı.ı.. J _r, J_r.+.1 1 .Y"J ' •- iik .ı J.>İ

,.

. ..::J Wk... � I ..l>l �I�

{S:>y _,;..ı ı J _r..l l 4Jl ı_,ı� rU 4JJ_,:o:.�ı L.lJ [ ! J ü �] [v v \ ] ıJJ.;> \r ı L.İJ [ !--'-!_r.] l..1.:-4 _,;JI • l:-!ı�I � J �� ;st 4J IS 4JJ.,

İ�I JI ıJ \S �1 ıJİ..1.:-4 .rJ IJ _r.>.11 ıJ l l_,l � �

. 4-Jı .J>i }S'l J .. l:-!ı\ı ı � J

tf-İl � 1 J,:.-. · � ı .ı.. 4J l J� 4r �J [ ! J ü � ] [v v Y l Jl !l.ı> �.lJIS Jl r L.:llS l..1.:-4 _,;..1 1 4J l 1' � tr. 4J _,l � � ı_,S:J .r.:- _,,. JJ\ı ı İ�I ı:.ıi � ' l.r .. Lo ..lA.l l ;rJ [!--'-!_r.] öJ_,...al lS

' •

706 1

Metafizik Büyük Şnhi

LAM I LAM BDA (/\)

onlar iyiliğin hangi yönden ilke olduğunu söylememişlerdir. O ev­ renin gayesi olması bakımından mı muharrik olması bakımından mı yoksa suret olması bakımından mı ilkedir? Onlar bu tafsili yap­ mamışlardır. Aksine bunu mutlak ve mufassal olarak değil mücmel olarak söylemişlerdir.

ıo

15

20

25

[773] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine Empedoldes muhal olan bir şey sDylemektedtr. Zira o, tytltğt sevgi olarak sevgiyi de tlke olarak alır. Çıınkü o topladığı için muharrik, karışımın parçası olduğu için de unsur/madde gibidir. ,. [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Yine Empedokles'in ilkeler hakkında söylediği söz, kendisine mu­ halin arız olduğu bir sözdür. Zira iyilik olan ilkeyi sevgi kılmakta, kötülük olan ilkeyi ise nefret kılmaktadır. Fakat ona göre, sevginin eşyayı toplaması cihetinden muharrik gibi bir ilkedir, karışımın bir parçası olması cihetinden ise unsur gibi bir ilke olmalıdır. Buna göre ona arız olacak şey, dışardan olan muharrik şeyi kendisinden müteharrik olan şeyin unsuru yapmaktır, yani muharrik ile müte­ harrikin karışması. [774] [Aristoteles daha sonra der ki:] •mr şeye hem unsur gibi hem de muharrik gibi ilke olmak aru: olabilir, fakat mahiyet aynı değtldtr. Sevgi hangi şekilde ilkedir?" [Bu sözüyle şunu kasteder:] Fakat eğer tek bir şeye unsur ve ustukus gibi bir ilkeye ve muharrik gibi bir ilkeye sahip olmak arız olursa bu durumda muharrikin mahiye­ tinin, unsurun mahiyetiyle aynı olması mümkün değildir. Şu halde bilemiyorum ki sevgiyi, sözü edilen iki cihetten hangisine göre ilke olarak kabul edeceğiz. Muharrik yoluyla mı yoksa unsur yoluyla mı? Zira bir ve aynı şeyin tek bir şeyin her iki cihetten de illeti olması mümkün değildir.

· l �r - � ı t ·f �.

�L -t Cl\

l4: l \1



.,,-.i t� ı'..>fo. ı:ıt ıftt� ı'..>_,....4t ı:r..ilJ � \l _,t � & '-:?'JJ ;st .)� .,,-.i ı;..1.ı ı:ı\t J.,..al l

(.)_,� ıft.llJ.J ;st -

.)�

� �tk:,:. ,,1,,u\ı l ı./" es ,,�I (.)� ı:r..UI_,

'.

ıJ� [VV A]

.>l ..u\ı ı ...Al _;: .!l _,-.. � r-3 IJ! ,,ı ..u\ı ı JL>.> k � \1 � � �t

- � .J

\1 � J l..o ıJ ..L>t J� ı.ri.J [ıJlli] ı:r..f'"-İ tk:.:. _?� r-S [vv \] l _,i �I ı:r..UI_, [ ı�..r.] l�I_, lf.lS' ı)_,� ıJ} �1 � �-' � ..L... ü \I_, dlS' .r.f- r L. �-' ..L... ü _, dlS' r L. �b�_,..J ı � IJ�

,.

712 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bunun sebebini göstermeye güç yetirememişlerdir. Çünkü onlar, mevcutların tek bir ilkeden oluştuğunu kabul ederler ki o da bir kıs­ mı oluşa uğrayan bir kısmı oluşa uğramayan maddedir. Bu nedenle bazıları da tümünü oluşan ve bozulan kabul etmişlerdir. Demek istiyor ki kendisi buna güç yetirmiştir çünkü semavi cisimlerin mad­ desi ile oluş-bozuluşun maddesi ona göre isim ortaklığı ile madde­ dir. Çünkü öteki bilfıildir bu ise bilkuvvedir. Yani semavi cisimlerin maddesi cisimdir, oluş-bozuluşun maddesi ise ilk maddedi r.

ıo

ıs

20

25

[780] Daha sonra oluşun sürekli mevcut olduğunu itiraf eden kadim filozofların hatalarından başka bir hatayı daha zikretti ve [dedi ki:] "Yine onlardan hiçbiri eğer oluş var ise hangi illetten dolayı olduğunu ve hangi illetten dolayı mevcut olduğunu sôylemez • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira onlar, oluş ve bozuluşun hangi illet bakımından mevcut olduğunu yani fail illeti söylememişlerdir. Yine onun sürekliliğinin sebebi hakkında da bir şey söylememişlerdir. Ama kendisi bu hususta bir şeyler söylemiş ve demiştir ki, fail sebep semavi cisimlerdir ve kabul edici olan ise ilk maddedir. Zira oluş ve bozuluş, sonlu maddelerde döngüsel bir yönde cereyan etmektedir. Onun dışındaki kadim filozoflar, oluşun sürekliliğiyle, bilfiil mevcut olan şeyleri sonsuz olarak kabul etmek zorunda kalmışlardır. Tıpkı Anaksagoras'a arız olan durum gibi ki bu muhaldir. [78 1 ] •ztra iki ilke v�'edmler için daha astun olan başka bir il­ kenin bulunması zorunludur• [sözüyle ise şunu kasteder:] Yine evren için pek çok ilk ilke kabul edenler, bu ister iki ister daha çok olsun, onlardan daha üstün olan bir ilke kabul etmek zorundadırlar. Bu ilke:, düzeni irade: eden ve bu evrende mevcutları birleştiren bir ilke olmalıdır. Çeşitli ilkeler bir araya toplanmaz ise bu durumda evren fesada uğrayacaktır.

� ..:..ı b y:-_,...i l ı.,, .r."" �"J ..!.lJ.) ı..İ � 4 ,.,,.� .Jl ı.,,J� r-' � U. .r." ı.!.U .lJ _, Q lSJI _;:i;.,, lf.:..o QlSJ I J� I !/'-' ..b- I J r'..r.-"J ı Ö .)L. .J"J ..!il .> ,_p ;..\A:i _,,. L. t.,, �..r. •..1...t li QlS l+lS' � .> 1 ı-- '1 1 .!ll_;..!. 4 ö.)L. o� !/' ö.i...ı W I QlSJI ö.)L._, 4.ul-11 ö,)L._, � ı !/' 4.ul-11 rt ..r.-"Jt ö.)L. i.Jİ � t ö_,A} 4 o.iA_, JMl 4 . J_,"Jı J �I !/' ö..1...t W I QlSJI

l ..1.:-9

.J� I}�I �.lJI L...L4.ll � �I.> _rİ � _ş.> � (V A • ] .J.,,S iJlS iJl J_,At r--- �T � �t.,, [�Jw] l�fü � y. .:>_,s:lt ı.,?� 1_,J_,At ı.J ·'1JA .Jl ı.!.U .>.,, [��..r.1 ya & ı.1"1.,, iJfo. & ı.1':JJ � ı..İ � 1 _,Jli 'J.,, &WI 4WI � t ,)L...A.1 1_, .J_,s:l l � y. & r '..r.-"Jı 1.1" J&- W ı �' ıJl Jw ..!il.> ı..İ Jı.; ..w ya L.t.,, .uı.,, ,) � ,_); i.J�� ,)L...A.1 1_, i.J_,s:ll .Jl.,, J.,,"J ı ö.)WI J!L&l l_, 4.ul-11 i '-'� J _,AJ I r-" )a..ö li . L. ..L4.l l � o _;:i; L. l_, �\.:.:.. .)\yı ı..İ 1_,..ll l ..!il.) ı.ıi' f W' �\.:.:.. _;:i; JMl 4 Ö .)y:- _,.. .ı.:.:.t Jljil J l .J _,s:l l . J b..o ı.!.U.).,, ı.} J_,ç. '-5:. 'J .

ı:ıt.W )a..A. .;l_, � 41 _,;_, [VA \ 1 ö.rJS c:s,)� jSJJ � � �l i �.,, [��..r.1 ;s-T ,- _rT ı.ş .lJI y. lf.:..o j...2i l l�t.,, İ..1.:-9 � ıJi _;si L.!J �I L.1 J _,t C:S,)� I � ıJ .Jlt � I l.iA ı..j y:- _,...1 1 .)l>.;'J I _, İl.lia:J I �..r.

' ·

\ D

l..1.:-9 iJfo. iJT �T.ı.:.e iJ�

,)

,)



�' ..l.-İ ül.=>.J 1

T '

714 1

ıo

Metafaik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[782] ·suretleri kabul edenler için de daha ııstıın olan başka bir tlJıt:nin bulunması zorunludur. Hangi illetten do'layı pay alırlar veya pay almarlar• [sözüyle de şunu kasteder:] Yine bütün mevcutların ilkelerinin suret/idea olduğunu kabul edenler, başka bir ilkenin var­ lığına ihtiyaç duyarlar ki o da suretleri telif eden ve suretlere sahip olan şeylerle birlikte onları toplayan ilke olmalıdır. Aksi takdirde ilk maddelerin, suretleri kabul etmemesinden ise kabul etmeleri niçin gerekli olsun? Zira onlar hangi illet ile bir vakitte onları kabul edecek ve başka bir vakitte onları kabul etmeyecek diye hiçbir şey söylememektedirler. Ama kendisi bütün bunlar hakkında tam olarak her şeyi söylemiş ve bu konudaki bütün kuşkuları çözüme kavuşturmuştur. Aristoteles der ki;

15

20

Yine bizden başkaları hikmet ve üstün ilim için bir tür zıt ka­ bul etmek zorundadır. Bize gelince, biz değiliz. Zira ilk'in zıddı yoktur. Çünkü bütün zıtların maddesi vardır ve o bilkuvve aynı şeydir. Cehalet zıddı ile zıt olur. İlk'in ise kesinlikle zıddı yoktur. Eğer hissedilir şeylerden başka şeyler olmaz ise ne ilke ne düzen ne de semi olur. Aksine ilke için daima bir ilke olacaktır. Tıpkı teologlar ve tabiat fllozofları gibi. Eğer suretler/idealar ve sayılar (ilke) olsaydı bu durumda hiçbir şeyin illeti olmazlardı; bu yüzden ne de hareketin (illeti olurdu). Yine büyüklüğü olmayan şeyden büyüklük ve bitişiklik nasıl oluşur. Zira sayı ne muharrik gibi ne de suret gibi bitişik olur. Tefsir

25

[783] [Diyor ki:] Yine zıtları ilkeler olarak vaz'edenleri, tlk 11ke'nin de zıddı olması -durumu ilzam eder. Buna göre eğer hikmet/ felsefe İ lk t lke'nin bilgisi ve İ lk t ike cihetinden mevcutların bilgisi ise

�..c -

'

"

f

t ..:.. "

'c.,

t - -[ �· [·. ·�



(•

(i.,-

Ci\

c;:.



'l. t 'C.·

�·



� �� 1.. - � ı;-

1'c:... '-

-5

· t-

1-

·(c. '-.r·

�·� ıt"""t":

·�

c:... �� . .

< >



·(

.C""'

ll

r; t

.

'/. '-� � t.

c:...

i;. �.. � t• - ;, t -l:. � L - t... t 1s .r

l -

-. ':l-

• .f:-

.r

-

..C E

'-

.

l•

-

e.

_

,,.

r.



'-

'-

1 ı.....



•-

"t..

.er,

·� � '!5. - (;.," b. )l. .(- 1 t._ · f)

k �

�·ff ·�:f t; � t � ·� . � l I · � � f: t 5= � 1_ (: � . ,. ·V ,f;- '-c.. �c. · r. t": \ l r � �· ı.· ·� 1 t.. � '-·� " l �� T:� T:c.· �� t;"" ·��: �< f ·V ·



.

ı:-"

C.·

..:ı

_.

t:-

c:...

C.·

• .

� c. .

"'

. -

i'



.1:-

.... .. ·�

-

'-

� ı ç

!: �

�-

� •L � �

- "'- �"\ı• ''/.· C.• � o

716

1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

bu durumda bu İ lk İ lke'nin bir zıddı olması gerekirse, O'nun bilgisi ve O'nun bakımından idrak edilenlerin bilgisinin de bir zıddı olur. Eğer O'nun bilgisi O'nun bakımından idrak edilenlerin bilgisi söz konusu hikmete zıt olursa ortada bu hikmetin zıddı olan bir başka hikmetin ve bu varlığın zıddı olan bir başka varlığın bulunması zo­ runlu olur ki bu saçmalığın ve imkansızlığın son noktasıdır. [784) [Aristoteles daha sonra der ki:] •Bize gelince, bit değiliz.

ıo

15

20

Zira ilk'tn nddı. yoktur. Çılnktı bıltıln .tıtlann maddesi vardır ve o bilkuvve aynı şeydir. Cehalet .tıddı ile .tıt olur. Ilk'tn ise kesinlikle .tıddı yoktur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bize gelince, bu saçma­ lık bizi ilzam etmez. Çünkü biz, t ık İ lke için bir zıt vaz'etmiyoruz. Çünkü zıddı olan her şeyin maddesi vardır ve onunla zıddı madde bakımından bir ve aynı şeydir. İ lk İ lke'nin durumunda açıkça ortaya çıktığı üzere O maddeden beri olmanın zi rvesidir. •cehalet %Uldı. ile .tıt olur• [sözüyle ise şunu kasteder:] Şayet hikmetin zıddı olsaydı bu zıt, cehalet olurdu. Çünkü hikmet ilimdir ve gerçekte ilmin zıddı, cehalettir. [785) Tabiat filozofları ndan pek çoğu semavi cisimlerin ev­ renin ilkesi olması hususunda yeterli olduğuna dair kuşkular ortaya koyduklarından [dedi ki:] •Eger hissedilir şeylerden başka şeyler olma.t ise ne ilke ne �en ne de semc2 olur. Aksine tike için daima bir tike olacaktır. Tıpkı teologlar ve tabiat ftlozojlan gibi. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] Yine hissedilir cevherin ilkesi ola­

25

cak hissedilir olmayan bir cevher vaz'edilmedikçe ortada ne bir İ lk İ lke ne gözlemlenen düzenin bir ilkesi bulunacak ve bu yüz­ den ne de semavi b i r i lke bulunacakcır. Aksine her ilkenin bir ilke­ si olacak ve bu durum sonsuza kadar gidecektir. Tıpkı teologların

.• � İJ fo. IJl �.J �1

. 4.IL>.:... 'j \.J �\ �u. J \.l.a .J

� iJ \J J .J'jJ

..l...ö

'j





1

717

�y. _,ıı 1-4J � l.,4..

Lol.J f ıJli �) [V A t ) .ul l .)1 �L..A.J l �1 iJl,, -1> 1.J ,,� i_,Al4 ı.,('.J 1� ,)1..L.P"il Li� � ı o.l.a l:..o p � � Loi,, [ı�.r.1 �1 ..L.P � J,,"iı L.T,, "if' o ..l..P J ,,,. J � 4.Ü ..l...ö .J Lo JS )1 ıl.;. J.J� \ İ � � 'i ;_,.. ı:> _r.l l � U. J ...; i o J"'l ;_,.. � .li J.J �1 l�IJ _ra:..J 4 -1>1.J �\j

� IJlS )J [ı� .r.1 .ull .)1 �L..A.J l � 1 iJT,, ! .Uj.J _,.A..J I .J �Wı...l l � lJ � � \ IJ� � 1 _,,. .ull ı.!fü IJ lS ..L.P

' ·

. ı...r ı .�11r:- ,,,. U..W l.

r ' ?.� \ IJİ J \� .li � \ ;_,.. _r.5 IJlS W,, [ v A o ] _r.i:- _rT ,, � � � iJ !J ı J li � l ..l:-4 �§ J ,.t;S. 4J 4uU1 •

.

'-:'6...P � W' T ..l:-4 t � ı�t J. �_; °'1 .J l ..L:-e � � � L..._,-...ı ı ı.J IJ! �iJ l ı�.r.1 � 1 r')l.SJ ı '-:'Lı...P � � JS � )l ı r')l.SJ1

���

'-1"

_,__J 1 T>pil İ..l:-4

_,,. '-1"� _r.i:- T>.r-:- �y..

1Jfo. J. LŞ.JL- l..l:-4 'i} T>uaı1 r l.la:..U i..L:-e 'i ,J J,,i i..L:-e l.:.ıl> ..rJ�I � ı J � ;_,.. J _,AS" � � _r.i;- cJ ! �:, �.J İ..l:-4 i �

, •

71 8 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

ve tabiat fılozoflarının söyledikleri gibi. Teologların söyledikleri ile 'evrenin ilkesi duman ve karanlıktır' diyenleri işaret etmiştir. Tabiat fılozoflarının söyledikleri ile de 'ilke su'dur veya ateştir veya un­ surlardan biridir' diyenleri işaret etmiştir. Zira onların her ilke için bir başka ilke kabul etmeleri lazım gelir. Çünkü ilke cisimdir diyen herkesin, cismin ilkesinin de bir cismi vardır demesi gerekir. [786] Mufarık cevherleri kabul edenlere -ki onlar sayıları ve ide­ aları ilke olarak kabul edenlerdir-, gözlenen düzen ve daimi hareket fayda vermeyince [dedi ki:] •Eğer suretler/idealar ve sayılar (ilke) ıo

15

olsaydı bu durumda hiçbir şeyin illeti olmatlardı; bu ytltden ne de hareketin (illeti olurdu). • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Eğer ayrık cevherler, Platon ve başkalarının kabul ettiği gibi suretler/idealar ve sayılar ise bu durumda ortada ne fail ne muharrik illetlerin bu­ lunması mümkündür. Bu yüzden söz konusu cevherler abes olur. Zira misal/ideal model olan suretler/idealar ve maddeler muharrik olmaksızın suretleri kabul etmeye doğru hareket etmezler. Tıpkı sa­ natsal şeylerin durumunda olduğu gibi. [787] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine bııytıkl'llğll olmayan

20

25

şeyden bııy'llkl'llk ve bitişiklik nasıl oluşur. Zira sayı ne muharrik gibi ne de suret gibi bitişik olur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Sa­ yıları cisimlerin ilkeleri olarak vaz'edenleri bitişik büyüklüklerin büyüklük olmayanlardan mürekkep olmaları ve bitişiğin ise par­ çalanmayan şeylerden mürekkep olması durumu ilzam eder. Buna göre sayıda madde gibi bir illetin bulunması mümkün değildir. Yine onların muharrik ve suret gibi bir illet kabul etmeleri de mümkün değildir.

"-:,loll � \... _,....A;

1

719

IJ" ı)l # � I � I J � � � � I r-LJ I J � IJ".J � I � I J � �.J �l.J ��I y. �I t� iJ l Jl.i

iJ � �l...Ala.... ":J I IJ" ..l>l.J .Jl Jl; .Jt .. L. y. l�I iJ l Jl.i IJ" J! l�I iJ l Jl.i IJ" JS c:ıt ..!11 �.J l� t � I� c:ıt � _;.4 .. ":J _;... ·�

� I l� iJfo. İ "if' � �jt .;.ı\u+ll � ı i � ö.,,.aJ I � J-All �t_, JS'.J .!> I_, � I_, � I .>..W I t.f '5� �t_, ..;t ı.!.ll .) '-İ J.:i ..u_, iJT � �.J .cyı t;.:, ı.!.ll .) '-İ r-".l>t JA � ..;� ,.�ı_, ;,....J I .>..W I J_,\tı iJl 1_,.lli ı:r..ll l t..t_, !l_,.-JI �..J l:.l_,AS' � r3 iJl JA .!> I_, JSJ .rt ts.>�.J ,P. .,,>i J"r. ı�t tfl ' ı.ı.. ,js-_, �l.::l ı _,>T 4:iİ '-İ ır::1 ..;� � '-İ � � b JSJ I J"r. "'-'� �� .;.ı \u+ll �_; r3 ö_,;s ts.>� ı.::...i \S iJl.J � r3 _,t iJ IS L. Ji lyı .!> l.J . .l>l.J �)1 � ,. L...j)I ö}S � � J. t... l::-J I �

1

721

"



'

·

� ciJ '-İ\:; 1;1.ı..,;, İ 41$' C:S.>�I iJ IS ıJ!J \ JA [V AA] ıJİ � ..wJI ıJ � lS _,..-.. �J � li .>l..\41� 1 1f � if' � y. ır

_,>İ i..1.:-- Jl e,.b-1 !l .r- I.) � !l .f""-! �i �J o..\41 !l .f""-!

. IS.,..-..

J-All �TJ \ .J _,i_, [V A �] J-All � ö_,AJI ı.::...i lS ı;ı.ı..,;, i ı:p�I ı.::...i lS ıJ! �İJ [\� .r.] 4:-1) .:.ı b r. _,...1l ıJ � ')l.j ı.!.ll .) ıJ IS

�jl .;.ı�_,.JI � t i � ö.,,.aJ I

.Jl.J



.:ı ıs �i

.

,.

722 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

(790] •Fakat bunlardan başka bir şeyin mevcut olduğu sDylen­ mtşttr• [sözüyle de muhtemelen şunu kasteder:] Fakat eğer bu mevcutlardan önce mevcutlar olursa ve onlardan önce de başka mevcutlar olursa bu durum sonsuza kadar devam eder. Bu hususta pek çok defa imkansızdır denilmişti. Muhtemelen demek istiyor ki; fakat ilkelerin zıtlar olduğu sözünü nefyetmemiz ve zıtlardan başka bir şey vaz'etmemiz gerekir. Bu hususta denilmiştir ki o baş­ langıç sırasında mevcuttur. (79 1 ] [Aristoteles daha sonra der ki:] "Yine nefs, beden, sayı, ıo

bıltt.ın suretler ve şeyler ne şelıtlde bir'dir. Zira onlann hiçbiri, bu hususta lıestnltlıle bir şey sDylemet. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Sayıların ilkeler olduğunu kabul edenler, kendisiyle nefs ve bede­ nin bir olacağı muharrik bir ilke öne sürmedikçe, nefs ve bedenin kısaca suret ile sureti taşıyan şeyin hangi sebeple bir olduğunu

15

açılamaya güç yetiremezler. Sanki bununla demek istiyor ki mü­ rekkep olan her şey, kendisiyle bir haline geleceği dışardan bir ilkeye ihtiyaç duyar. Eğer söz konusu olan bir de mürekkep olursa başka birine ihtiyaç duyar ve bu durum sonsuza kadar devam eder. Şu halde mevcutların tamamen bir olmaları nın sebebi olan mü-

20

rekkep olmayan ve tek maksada yönelen bir ilk ilke vaz'etmemiz kaçınılmazdır. Bu da, ancak söz konusu ilkenin maddeden mufarık olmasıyla mümkündür.

...,,ı.l l � l. �

ı!U .> •

ı.İ J.i .u., • .ı..

.ı.. � ..:.ı b y. _,,. l:.A

ı.ş'• ı.r-l ;; ..li J 4.'- '1". '. �· � ı:.ıi

_r.i:- _,.>T

,.� � ı .ı..ı ; ., [v � · ]

lA ..::..; lS ı:.ıı

JI

1 723

� �.r. ı:.ıi � 4'1

· ?· İ

,!fü .;-:'

..!il;

t :;;.

..:.ı l,) y. .r-'- 1 1

� �.r. ı:.ıi � "' ö _,;5 ı�ı r J \.:..... ..; 1 .!fü J J;; ..li J ,) L,4.. _r.i;- _,.>İ � c:4' J ,) ı ..w. İ ı:P � 1 ıJ 4 J _,Al 1 •



. .. ı � '1 1

ı.r.-

..ı:s. ,)y. _,,. ..;i

.!.LI .)

..b-IJ � IJ � I ,) ..u..1 1 tf '5 � UttJ [ıJli � ] [v � \ ]

�' �

ı!U .)

ı.İ � ..b-t J.,At 'J 4' l:i .. ır-1 ' "' .)_,..al i JS'J

ı..>- 4 l}.,At ıJİ ıJJ; � 'J ı:>,)�

d" -

,)l..1s-\r l ı:.> 4 ıJ _,lıWIJ [ı�J:!]

.. � IJ ö;_,..al l �4.J l�IJ � �IJ �I ..::..; lS � I ıJ lS



l�IJ

lS_,-,.

İ..1.:-4 1#--4 r-1 ıJ! ö; _,..all � L:.JI

0-" İ..1.:-4 J ! �� �r JS' ıJİ



.!.LI � --4.r. ..; ls'J l�IJ v-.4:.J IJ

� �;\>.

l;S" r �İ ..b-1}1 .!.lJ.) ıJlS ıJlJ l�IJ �_rl l .!.lJ.) ıJ lS

r.J;- J l .!.LI.lS' r \r l rt _,.>İ J l �b. I ..:.ıl,)y. r-J I ..::..; lS ıJİ J �I y. � r r.f- \rJi l� IJ İ..1.:-4 ıJ� ıJ \.ı 'l ! ıJ� 'J .!.lJ.)J ..b-IJ ..ı...ai Jl �IJ 1-l>IJ ":1S . J Jo:+l.l �.) L4.. i ..ı.:-J 1 .!.LI .)

c:4' ı:.ıtJ t



' ·

'1 1 1 � � 4-i



"

724 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (/\)

[792] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Btztm 'bunu muharrik yapar' sOtilmlltıl sOylemedikçe hiç kimsenin bunu sOylemesi mılm­ kıln değildir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Alem için muharrik gibi olan, alemin bir olmasının ve alemdeki her şeyin bir ol­ masının sebebi olan tek bir ilke öne sürmedikçe alemin niçin bir olduğunu ve içindeki mürekkep şeylerin niçin bir olduğunu açıklamak mümkün değildir. [793] [Aristoteles daha sonra der ki:] ·eı-Evvel'in matematiksel sayı olduğunu, bu şekilde daima başka bir cevherin t.dediğini ve ıo

her biri için başka bir ilkenin olduğunu sOyleyenlere gelince, on­ lar evrenin cevherini, birbiri içine girmiş olarak kabul ederler. • [Bu sözleriyle şunu kasteder:] İ lk İ lke'yi çizgi, yüzey ve cisim şeklinde kabul edip sonra bu ilkeleri, tıpkı çizgi leri ikilikten, yüzeyleri üçlükten ve cisimleri dörtlükten oluşuyormuş gibi ilke

15

kılan ondan sonra da yüzeyleri, çizgileri ve cisimleri yüzeyden meydana getiren kimseler evrenin cevherini içiçe geçmiş ve bir ağ gibi vaz'etmişlerdir. Buna göre hiçbir şey tek bir tabiata sahip olmayacağı gibi alemin bütününün de bir tabiatı olmayacaktı r. [794] D aha sonra bunun sebebini gösterdi ve [dedi ki:] •zira

20

mahiyette ister uygun olsun ister uygun olmasın başka biri yok­ tur. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Zira farklı şeylerde uygun olan bir şey yoktur. Ne varlık bölümünde ne de yokluk bölümünde, yani onların hiçbirinin varlığı, ötekinin varlığı ve varlığının yok­ luğu değildir.

�.J

l:.l_,AS' JAt r-! 1'.>l J _,At l'.> l � 'ı/ .J

!.l .r-J IS 1 � l .J r-1 Wl Ll:-4 j> -l: r-1 1�1 � I .. l::-! � 1

� ..:...i lS

IJ°

·-

......ı..l l ..ı.u. l.o .r.-"' -·

1

725

( ! J ü � ] [V H ] i [ ! -l:.r. 1

!.\

_,-..! 1

-l>-1.J JS.J l�l.J r-! WI �fo. �t ,j � I ..;



r-! J l�IJ r-! W I � IS r-1 J.,At �l



ö ..\> l J

.J16



r-! l�IJ

ı/'

..:.ı l:S J"'

�l,.:ll .)..uJI J.J\jı 1'.>l 1_,lli ı:n.l.11 ı.. t.J [ ! J ü � ] [v � r ]

tf' � -l>IJ JSJ _,>-T ts.)�J fo. _,>-T .ı" .r.- l�T v:J I I lı > .J IJ .r."' ı:,t lll.J [! -l;.r. ] � ı} � �\.) JSJ I .ı" ,r.- l'.>.J�

�,) � oh � ')\!) 1 IJ°

IJ.r."' � � IJ � l.J .k;JI . . . J/� 1 � I

r W:- � ı J .k _,Ja;J ı

� y.

� l:!l 1

c_}ı-l l J

IJ°

r--- �

.k _,.la>J 1

.. L::-! )U

'.

c_,ıa...ı ı ı .J ..r."" � � �) ı ır r ı r.- \' 1.J 'ı/ � � l .x:.. JSJ I .ı" y:- l�.J � c_}ı-l l IJ° ır

-�

t..i. T ı.I •

ı .;ıl""

[ ! J lli]

r-1 wı 'ı/.J ö-l>l.J �

!f ü

'-:!'·

�L

.. L::-! � I ,j � ._; � (! -l;.r. ] � � .Jt 1'.>IS v-:'

� '-? t r ..w ı � ı.İ 'ıl.J

•.

,).r.

. .

.

� ..

·i t'• [v � t ]

ı...s'

1..



Ji l .J'" -l>-1.J

_,>-l

_,.ı ı � ı.İ 'ıl m ı ,,.. ül:::>-l ı

. o,)y..J r � 'ı/J _,>-\i l ,)Y.J IA...l>- İ ,)Y.J

ı o

726 1

Metafizik Büyük Şerhi

LAM I LAMBDA (A)

[795] [Aristoteles daha sonra der ki:] •Eger pek çok ilke olur ise mevcutlar iyi bir yônettmle var olmarlar. • [Bu sözüyle şunu kaste­ der:] Eğer alemin ilk ilkeleri farklı ilkeler olursa bu durumda ora­ daki mevcutlarda iyi bir yönetim bulunması ve yönetim düzenine benzeyen bir düzen ile iyilik mevcut olmaz. Tıpkı yöneticiler pek çok olduğunda yönetimde bir düzen, istikamet ve itidalin bulunma­ ması gibi. Bu nedenle [dedi ki:] •Aksine yônetidlerin çokluğu Dvgilye değer degildir,fakat yônetidlreis tektir. • [Bu sözüyle şunu kasteder:] Bütün bunlardaki tabiat sanata benzer. ıo

[796] Bu makale hakkındaki sözler burada tamamlandı ve onun tamamlanmasıyla da bu kitap hakkındaki tefsirimiz nihayete erdi. Vahibu'l-akl ve'l-hikmet'e sonsuz ve daimi hamd olsun.

.. .... .. .ı.ı ı ..u..- t. �

� ..:..ı lt.,.1 1 �.; r-3 •.r.s ts,)� ..:...i lS' �1.J [ıJü �] [v � o ] � ts,) � r-3L..ll J.J � I ts,)L:-J I ..:...i lS' � 1.J [ı ..1:.r.] t... l:-) 1 'l .J t... l:-) 1 .r.>- l+:i � .J:! � l � 'l l.:.A lA ı.;J 1 ..:..ı 1,) F-" r-1 Ü r-3 ö .r.s ..:..ı L... ts J ı ..:...i lS' ı�ı �t w- o .r.>-.J t... l:-J ı r ua; � r ua; _r.>- "i ı J ü W" !1U..1.J J 1 � l .J .4... l.A:... I 'l .J r lla; t... l:-!J � y.

l.l.A ı.} �I !'.ll [1 ..1:.r. ] �l .J c.r:S)I J. ,.L... j )I ö .JS J - �l:...a.1 1 � •.



Li � �I �Wü.i4.J �lA....1 1 o .l.A J J_,All �I l.:.A.J [v nj �b l .):!S ..ı.-.l l �l.J JWI �1_,J.J '"':"�I 1 -4-J

DİZİN A Achilleus 468, 472

Ay 622, 624, 626, 630, 632, 634, 636, 638, 640, 644, 646, 650

açı 1 2

ayak ölçüsü 34

açıları eşit 82

aynk/mufarık 56

adem-meleke 1 22, 148, 1 50, 1 52, 1 60

ayrışık nicelik 26, 54, 729

adem ve meleke tekabülü 80

B

adem ve meleke zıtlığı 80 adem/yokluk 80, l 1 8, 1 20

bağlanma 8, 1 2

ağır 36

basit

ağırlık 28

basit suretler 24

ağır name 1 84

Badamyus 622, 624, 628, 630, 632,

nota

68

634, 650

akıl 50 alem 1 1 4, 320, 330, 334, 656 Alexander Afrodisias 250 altıgen 42

Bekir 230

beyaz

62

bilaraz 1 0

altın 94

bilgi 1 0 , 50

Amr 1 38, 1 40, 2 1 4, 230, 376, 472,

bilmeleke 392, 394

656

Anaksagoras 1 58, 1 68, 324, 328, 338, 340, 506, 5 1 2, 5 1 4, 708, 7 1 0, 712

Anaksimandros 328, 330 araz 54 arazi 88

Aristotdes l 6 Aritmetik 606, 6 1 8 arpa taneleri 32 artma 32 aruz sanatı 44 asıl 8 Astronomi 38, 630, 634, 729 ateş 1 8

bir'in hüviyeti 52 bir ismi 1 0, 22 'bir' olan 8 bitişik 8, 1 0 bitkiler 290, 398, 688, 692 bizatihi göreli 1 70, 1 72, 1 74, 1 76 bizzat 1 0 boyut 1 08, 1 1 0, 1 1 4 bozuluşa uğramayan 236, 238, 240, 242, 244, 246, 290, 294. 334, 704, 708

bozuluşa uğrayan 236, 238, 240, 242, 244, 246, 264, 266, 268, 290, 324, 492

bölünen 1 4 bölünme 8

730 1

Metafizik Büyük Şerhi bölünmeyen 1 0 bronz 220, 230, 342, 346, 358, 386, 388

D

daire 42

bronz küre 386, 388

dairesel hareket 8, 14

bu'du canini 40, 68

dairevllik 342, 346

burçlar feleği 642

Demokritos 328, 330, 332, 338, 508

burhan 288, 294, 296, 298, 3 1 6, 322,

derinlik 28

390, 478, 664

diassis 38

burhan! delil 260

dik açılı 86

burhan! inceleme 258

dik açılı dikdörtgen 90

Büyük Elif 252, 256

Dimos 524

büyüklük 38

dirhem 34 c

dişi 2 1 8, 220, 222, 234 dişilik 2 1 8, 222, 234

cedell 258, 422, 424

divan 88

Cedel Sanatı 258

doğru/sadık 60

cevher 1 6, 56

doğrusal bitişik 1 2

cevherin ilkesi 58, 70

doğrusal çizgi 64

cevher kategorisi 234

doğuştan kör 1 24

cevherler 56

dokunma 8, 1 2

cevherlerin bir olması 1 O

dört açı 8 6

cevherse( 86, 1 02, 224, 234, 238, 242,

dörtgen 8 2

402, 404, 438, 546, 570

Cim makalesi 260

dört unsur 24 duyulan şeyler 42

cins 52, 1 00

E

cinsler 56, 62 cinssel suret 474

eğri 1 2

cinsteş 1 92, 202

ekliptik 460, 466

ç

elbise 1 44, 1 54, 1 56 el-Evvel Süphinehu 686

çelişki 96, 1 1 8, 1 22, 1 82, 1 86

el-İktisas 628

çeyrek name 38

el-Mebdeü'l-Evvel 548, 5 50, 562

çivi 8

Empcdokles 328, 330, 338, 408, 5 1 2,

çocuğun sakalı 1 24 çokluk 78 çok türde söylenir 82, 84, 88, 94, 1 24, 144, 1 52, 484

5 1 4, 702, 706, 708

erkek 2 1 8, 220, 222, 234 erkeklik 2 1 8, 222, 234 esbab 44

n-Smulu vtll-Akm

580, 584

DiZiN

es-Simau't-tabii

1 20, 294, 298, 3 1 O,

320, 324. 326, 352, 358, 368, 444, 528, 534. 578, 580, 590, 702

Galen 200 Galm'e Reddiye 200

gaye 70 gece 434, 440, 5 1 2, 5 1 4, 634

Eşariler 568 eşit açılı dörtgenler 90 eşit kenar 90 Eudoksos 622, 626, 632, 636, 638, 646 evtad 44 ezeli 246, 272, 290, 292, 294, 296,

genişlik 28 geometri 606, 6 1 8 gerçek cins 2 1 6 gezegen 520, 626, 632, 640, 644 göreli 78

298, 300, 302, 304, 308, 332,

gördilcr 80

334, 342, 394, 484, 486, 488,

görelilik 1 1 8, 1 22

490, 492, 494, 496, 498, 500,

gümüş 94, 730

502, 506, 508, 5 1 0, 5 1 2, 5 1 4, 5 1 6, 5 1 8, 520, 522, 524, 526, 542. 5 52, 5 56, 558, 560, 562,

gündüz 434, 440, 634 Güneş 360, 404, 4 1 2, 460, 466, 576, 590, 608, 622, 626, 632, 634,

566, 574. 578, 580, 5 82, 584, 586, 588, 590, 594, 596, 598, 600, 602, 604, 606, 6 1 8, 670, 672, 720

F fail sebep 7 1 2

636, 638, 640, 644 , 646, 650

günlük hareket 40

H hidis 402, 492

hafif 28

Firibt 406

hakiki cins 1 02

fasıllar 1 90, 1 94, 1 96, 206. 226. 228,

lfakim 278, 372, 386, 392, 400, 696

230, 234

felek 400, 404, 4 1 2, 460, 466, 5 1 6, 520, 522, 576, 606, 626, 630, 632, 634, 636, 638, 640, 642, 644, 646

fclek-i mail 404, 4 1 2, 460, 466, 5 1 6, 576, 634

Halit 2 1 4 , 230, 656 hareket 8 Hareket Ettirici 70 hava 58 heceler 42, 730 heyUIA 328, 330, 334, 338, 340, 346, 380, 434, 438, 440, 452, 460,

Felsefecü'l-Ula 6 1 6, 6 1 8

462, 466, 478, 480, 482, 486,

fere 1 4

502

fiki r 1 0

Fi'l-fclsefeceyn 406

flzikçi

292, 3 1 2

Fizik /(jtabı 40, 70, 1 20, 1 30, 730 G

gai sebep 3 1 6

hız 28, 32 hızlı hareket 38 Hikmet 270 lfiparkus 628

hipotez 28, 38 his 32

1 73 1

732

1

Metafizik Büyük Şerhi hüviyye 60

inniye 1 1 0, 1 1 2

1

isimler 1 0 isim onaklığı 686, 7 1 2 İskcnder 250, 252, 268, 270, 274, 278,

ıstılah 34

t İbare 1 22 İbn Sina 54, 72, 76, 298, 302, 3 1 6, 326, 334, 406, 5 86, 731 icab-selb 1 52 ideal model 7 1 8 İlah Süph:inehu 668 ilim 1 1 2, 1 1 8, 1 70, 1 72, 1 74, 1 78, 1 80, 1 88, 268, 298, 302, 306, 3 1 4, 568, 606, 6 1 4, 6 1 6, 6 1 8,

280, 282, 292, 294, 296, 302, 304. 306, 308, 3 1 0, 3 1 2. 3 1 6, 3 1 8, 322, 326, 332, 348, 352, 354. 356, 358, 360, 362, 364, 366, 382, 384, 386, 390, 404, 4 1 8, 422, 424, 426, 428, 430, 432, 436, 450, 452, 456, 458, 462, 470, 472, 484, 486. 500, 506, 5 1 6, 528, 530, 544, 550, 566, 574, 630, 642 işitme 38 ittisal 5 5 8 , 560

666, 676, 686, 7 1 4

K

ilk Cevher 2 5 2 , 5 56, 604 ilk cins 1 0

kadın 2 1 8, 220

ilke 8, 28, 32, 38, 40, 66, 70, 1 04, 268,

kadim filozoflar 24, 286, 364, 698,

3 1 4, 3 1 6, 352, 442, 444, 446,

7 1 2, 73 1

470, 478, 494, 498, 502, 544,

kalaylı teneke 94

546, 5 5 8 . 560, 602, 656, 674. 688, 700, 702, 704, 706, 708,

Kalippos 636, 638, 640

7 1 0, 7 1 2, 7 1 4, 7 1 6, 7 1 8, 720, 722, 724, 726

Kallias 220, 228, 360, 376 kaos 5 1 2, 5 1 4

İlk Felsefe 270, 294, 298, 306

karış 34

ilk hareket 14

kategoriler 72

ilk Hareket Ettirici 5 5 2

kategorilerin zatları 74

i l k İllet 2 9 2 , 590, 5 9 2 , 6 1 0, 694

kategori/yüklem 56

ilk madde 24

Kcldanilcr 660, 668

İlk Muharrik 70, 4 1 6, 542, 5 52, 5 5 8 ,

kelime 1 0

578, 594, 596, 600, 602, 606, 6 1 0, 6 1 2, 6 1 6, 656, 658, 708, 73 1 ilk ölçü 36 ilk ölçüt 20, 26 ilk unsur 24 illet 1 0 llm-i il:iht 4 1 4 infialler 64

kemal 24, 536, 550, 668, 73 1 kemikler 220, 228 kenar 38 kerpiç 364, 366, 446 Kevn ve Fes:1d 5 1 6

Kitabu'l-burhan 288 Kitabu'/-hayvan 4 1 0, 4 1 2 Kitabu'n-nefi 390, 392, 534,

542, 560

DiZiN

Kleon 1 34, 1 36

matematik 88

konum 34

matematiksel 256, 290, 300, 302, 606, 6 1 6, 6 1 8, 720, 724

köşegen 38, 42 kuvve 70

mekan 8, 1 4, 20, 24, 26, 73 1

kuvveli-olmayan 1 1 8, 1 24

meleke-adem 80

Küçük Elif 256

meleke ve adem 1 20, 1 30

külli 10

melodiler 62 Merkür/Utarit 632, 636

külli arazlar 62 külli bir 60

Meşşai Nicholaus 6 1 6

külli cevher 62

Metafizik alimleri 256

külli kategoriler 56

metafizikçiler 256

külliler 56

mevcudun ilkeleri 252, 254

külll yüklemler 60

mevcut 12 mevcut ismi 56

kümıln 400, 404

L

mevcutların ilkeleri 254, 294, 3 1 6, 458, 544 mevzu 76, 1 22, 1 26, 3 1 6, 3 1 8, 372, 436, 570, 572

lafızlar 42 lafz.i önerme 572 Leucippus 496, 506, 508, 5 1 2, 5 1 4

M madde 24, 82, 84, 96, 1 1 2, 1 1 8, 202, 206, 220, 226, 228, 230, 232, 240, 264, 298, 304, 3 1 4, 3 1 6, 320, 326, 328, 332, 334, 336, 338. 340, 342, 344, 346, 360, 362, 364, 366, 368, 372, 374, 376, 386, 390, 392, 408, 442, 462, 464, 496, 504, 5 1 6, 534, 536, 546, 548, 570, 590, 680, 698, 702, 704, 706, 7 1 6, 7 1 8 , 73 1 , 732 madum 1 28, 1 30, 508 mahiyet 20

mısralar 44 mikyal 20 mil 28 mufarık insan 248 mufarık suretler 248, 382, 384 Muharrik 70, 3 1 4, 386, 4 1 6, 444, 446, 508, 532. 542, 5 52. 5 5 8 . 578, 594. 596, 600, 602, 604, 606, 6 1 0, 6 1 2, 6 1 6, 656, 658, 706, 708, 73 1 mutavassıt 1 1 8, 1 22, 1 24, 1 32, 1 36, 1 44, 1 46, 148, 1 54, 1 56, 1 80, 1 82, 1 84, 1 88, 1 90, 1 92, 1 96, 1 98, 202, 204, 2 1 4, 330, 528, 530, 532 mutlak adem 1 32

makale 1 0

muzaf 1 00

malum 1 70, 1 74, 1 78, 1 82, 1 88

münferit 1 0

mantık 1 22, 1 86, 254, 260, 286, 288,

mürekkep 44, 46, 66, 76, 88, 90, 1 66, 1 76, 1 88, 1 90, 1 92, 1 94, 1 96,

296 marangoz 504

1 98, 200, 228, 240, 264, 288, 298, 344, 346, 360, 364, 366,

1

733

734

1

Metafizik Büyült Şerhi 376, 378, 386, 390, 422. 426,

444

428, 432, 438, 442, 458, 460,

o nedir 1 02, 2 1 6

464, 528, 530, 568, 570, 572, 574, 590, 620, 640, 666, 680, 704, 7 1 8, 722, 724

on kategori 1 8, 92, 276, 278, 432, 732 ordu komutanı 690, 692

ö

mürekkepler 24 müşterek 54 Müşteri/Jüpiter 636, 638

ölçü-ölçülen tekabülü l 72

müteharrik l 4

öncelik ve sonralık 76

mütehayyir gezegenler 522

önce olan 8

mütehayyiz 84

önermeler 572, 624

mütekabil 78

p

mütekabiller 78 mütevahhit 1 32

Parçalanmayanlar 1 O

mütevatı 346, 348, 350, 352, 3 54, 356, 358, 408, 448, 450, 482

parmak 34

müzik 38

Peri Hermeneias 1 22

N

Peleus 468, 472 Platon 56, 58, 264, 286, 288, 304, 382, 384, 396, 400, 404, 4 1 2, 496, 506, 508, 5 1 0, 6 1 6, 658, 7 1 8, 732

nameler 42 natık 226, 232

Protagoras 48

nefs 60

Pythagorasçılar 56, 732

Nefs İlmi 390

R

nicelik 8, 20 Nicholaos ed-Dımeşkt 268 nihai fül 70

rabbü'l-hayat 520 redaet l 26, l 30

nispet delaleti 7 4

Relsü'l-evvel 6 1 2, 690

nitelik 28 nitelik kategorisi 234 nokta 1 6

renk 62 rezilet 1 26, 1 30

s

nota 38 nutuk 2 1 2, 572

saadet-i kusvi 394

o olumlama 146, 1 48, 1 52 olumlu-olumsuz 80 olumsuzlama 1 32, 1 46, 1 48, 1 52

Oluş ve Bozuluş

234, 288, 320, 402,

sağlık 362, 378, 380, 386, 388, 446, 476. 5 50. 5 52, 708 sağlık sureci 380, 446 sahiplik-yok/sun/luk 80 sakalın olmayışı 1 32 saklama kapları 34

DiZiN

sanat 1 2

300, 302, 304, 306, 3 1 2, 3 1 4,

Satürn 608, 6 1 O , 636, 638

3 1 6, 326, 342, 346, 348, 350,

s a yı da ki 'bir' 1 6 sayının ilkesi 20

400, 4 1 2, 420, 434, 438, 476, 486, 488, 490, 492, 500, 502, 5 54, 558, 604, 6 1 6, 620, 626,

sayısal ikilik 84 sayısal nicel ik 30 semanın günlük hareketi 40 semanın hareketi 38

Sema

ve

354, 3 56, 358, 362, 372, 376, 378, 380, 382, 384, 386, 398,

dkm 1 1 4

628, 630, 648, 650, 688, 696, 700, 708, 7 1 4 , 7 1 6, 7 1 8, 726, 733 tabiatçılar 56

semavi cisim 5 5 2, 596

Tabiat İlmi 488

semavi cisimler 40

tabiat ilmi bilginleri 56

sesli harf 64

tabii 1 2

sevgi 56

tabii bitişikler 1 2

sınai 1 2

tabii fert 1 4

sıvı 28

tabii mevcutlar 1 8

siyah at 220, 232

takdir/ölçme 26

Sokrates 1 34, 1 36, 360, 376, 654, 658

taksim 98, 1 22, 1 24, 1 26, 1 52, 290,

somut çokluk 84

478, 544

sonlu cisim 58

talent 28

soru edatları 1 38

tam aralık 40, 68

söylenme 72 spiral hareket 644

tam farklılık 1 1 0, 1 1 2, 1 1 4, 1 1 6, 1 1 8, 2 1 0, 2 1 2, 480

spiral/levlcbi 628

tam/kamil 1 1 2, 1 1 6

su 58

tamlık 20

suret 1 0, 12

tam meleke 1 20

suretler/idealar 248, 252, 4 1 2, 498,

tam ölçüt 36

538, 7 1 4, 7 1 8

tanımlar 1 0

suretteki farklılık 230

tarif 1 0

suret/tür 1 00

tasavvur 1 6

suret ve madde 84

tatlı ve acı 2 1 2

ş şekiller 64

tekabül türleri 78 tekil sayı 1 O Teophrastos 392

T tabiat 8, 1 0 , 1 8, 56, 58, 62, 64, 1 52, 1 54, 1 56, 242, 248, 266, 272, 274, 290, 292, 294, 296, 298,

teorik sanat 252, 254 tercüme 54, 524, 733 tevacu 20, 248, 280, 4 1 8 , 434, 450, 474, 480, 733

1

735

Metafizik Büyük Şerhi lhenıistius 250, 276, 278, 282, 3 1 8,

y

360, 392, 396, 404, 406, 4 1 2,

424, 450, 590, 630, 684

Yahya en-Nahvi 406, 580

ap 394, 396, 442, 446, 448, 708

yaş 36

tıp sanatı 394, 396

yavaşlık 32

ruckal 8

yeşil 1 54

tümevarım 1 04, 2 1 0

yetkin 48

tür 1 2

yıldızlar 38

türler 1 0

yıldızların felekleri 40

türs d suret 474

yokluk/yoksunluk 78 u

yöneticiler 726 yönetim 726 yüksek name l 84

unsur 1 8 ustukus 330, 420, 422, 424, 428, 430, 434, 438, 442, 444, 706

yüzölçümlü 32 yüzük 206

Utarit/Merkür 650

z

uzaklık 1 08, 1 46, 148 uzunluk 28

zaman

Ü üçgen 64, 68, 220, 230, 733 v

V"ahibu'l-akl 726 V"ahibu's-süver 402, 4 1 4 vasat l 84, 1 86, 628 Vav ve Zay makaleleri 272 vehim 26

8

Zeyd 84 zıtlar 28, 80 zıtların mefıilü l 20 zıtlık 1 04, 1 08 , 1 1 0, 1 1 2, 1 1 4, 1 1 8, 1 20, 1 22, 1 26, 1 28, 1 30, 1 32, 1 60, 1 66, 1 72, 1 74, 1 76, 1 88, 1 90, 1 94, 202, 204, 208, 2 1 0, 2 1 4, 2 1 8, 220, 222, 228, 230, 232, 234, 238, 320, 540, 544, 700

zira' ölçüsü 34

Venüs/Zühre 632, 636

Zodiyak 634

vezinli 32

Zorlama 1 2

Yahya b. Adiyy 358

Zühal 6 1 0, 636, 638, 644