بسم اهلل الرحمن الرحيم
Eserin Adı: İslam Devleti Emirlerine ve Askerlerine 30’ar Tavsiye Müellif: Şeyh Ebu Hamza El-Muhacir Yayına Hazırlayan: Al Hayat Medya | Türkçe Masası Kapak Tasarım: Al Hayat Medya | Türkçe Masası Grafik Departmanı Mizanpaj ve Tashih: Al Hayat Medya | Türkçe Masası Basım Yılı: H. 1437 | M. 2016 Basım Yeri: İslam Devleti Himmet Ofisi Matbaaları
Himmet Ofisi’nin Önsözü: Hamd, Allah’a mahsustur. Salat ve selam Allah Resulü’ne, ehline, ashabına ve izinden gidenlere olsun. Ve sonra: Eğer bir kelimeden kan damlamıyorsa o kelime, insanların kalplerine ulaşıp onu hareket ettiremez ve bir şeye itemez. Her ne zaman kelime yaşarsa, insanın kalbi de canlı olur. Ama sadece ağızlardan doğup dillerle söylenen, uğrunda hiçbir fedakarlık yapılmayan kelimeler zaten ölü doğmuştur.1 Mücahid kardeşim! Sana, İslam Devleti’nin liderlerinin biri olan, kanı Mezopotamya topraklarında akan, sözleri ayaklanıp kendisini sevenlerin kalplerinde yaşayan -Allah’ın izniyleşehid, bakan Ebu Hamza El Muhacir’in kalbinden çıkan; nurdan kelimeler seçtik. Şeyhin r öldürülmesinden beş yıl sonra Allahu Teala, şeyhin, İslami Hilafetin binasını kuran evlatları ve kardeşlerinin faydalanması ve onun üzerine terbiye olmaları için “İslam Devleti 1 Seyyid Kutub’un r Dirâsâtun İslamiyye kitabından bir sözü. 4
Emirlerine ve Askerlerine 30’ar Tavsiye” mesajının Himme Ofisi’nin matbaalarında basılmasını kolaylaştırdı. Allah’tan, muhacirin yazdıklarını hasenat mizanında kılmasını, bu tavsiyelerin gerek emirler gerek askerler olarak mücahidlere fayda vermesini niyaz ediyoruz.
5
Müellifin Önsözü Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Hamd, Allah’a mahsustur. Salat ve selam Allah Resulü’ne, ehline ve ardından gidenlere olsun. Ve sonra: Ey mücahid kardeşim: Bu, senin için adamların ağızlarından ve kitapların içinden topladığım bazı nasihatlerdir. Hikmet iddiasında bulunmuyorum. Allah’tan bunu, benim için de sizler için de faydalı kılmasını diliyorum. Allah kastı en iyi bilendir. Ebu Hamza El Muhacir Ramazan’ın başı 1428 H.
6
Emirlere Tavsiyeler
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Birinci Tavsiye
ALLAH YOLUNDA İHLASLI OLMAK: Zira dünyada ve ahirette kurtuluş bundadır. Allah Resulü g şöyle buyurdu: “Kendisini (evinden sırf) Allah yolunda cihad etmek ve Allah’ın sözünü tasdik etmek niyeti çıkararak, Allah yolunda cihad eden kimseye Allah onu, şehid olmak suretiyle cennete girdirmeyi yahut içinden çıkmış olduğu meskenine sevapla yahut ganimetle salimen döndürmeyi tekeffül etmiştir.”2 Amelinle, Allah’ın kelimesinin yüce olmasını hedefle. Ebu Musa’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resulullah’a g cesurluk, hamiyyet ve riya için çarpışan kimsenin hükmü soruldu. Bunların hangisi Allah yolundadır? (denildi.) Resulullah g de: ‘Kim yalnız Allah’ın sözü yüce olsun diye çarpışırsa işte o Allah yolundadır’ buyurdu.”3
2 Buhari, Hadis No:7463; Müslim, Hadis No:1876. 3 Buhari, Hadis No:123; Müslim, Hadis No:1904. 8
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
İkinci Tavsiye
KENDISINE BAĞLI OLANLARA (EMIRLIĞI ALTINDAKILERE) ADIL DAVRANMAK VE NASIHATTA BULUNMAK “Hiçbir aşiret emiri yoktur ki; kıyamet günü kelepçeli olarak getirilmesin. O kelepçeyi ancak adalet (adaletli davranmış olması) çözer ya da zulüm onu helak eder.”4 “Eğer bir yönetici Müslümanlar’ın işini üzerine alır; sonra onlar için çalışıp onlara nasihat etmezse onlarla birlikte cennete giremez!”5 “Allah’ın bir sürüye çoban yaptığı hiç bir kul yoktur ki, öldüğü gün sürüsüne hıyanet etmiş olarak ölsün de Allah ona cenneti haram kılmasın!”6
4 Müsned-i Ahmed bin Hanbel, 9573 ve başkaları merfu olarak tahric etmiştir. Munzir şöyle demiştir: İsnadı hasendir. Adamları da Sahih’in adamlarıdır. 5 Müslim, Hadis No:142. 6 Buhari, Hadis No:7151; Müslim, Hadis No:228-142. 9
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Üçüncü Tavsiye
DANIŞMA VE MÜNAZARA: Münazara, danışmanın bir ikizidir. Yani: Bir oturumda fikirleri ortaya atmak için oturmak, her şahsın, diğer bir görüşe yorumda bulunması ya da yeni bir görüş ortaya atılması, işin sonunda da doğru görüşün net bir şekilde ortaya çıkması. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Ve iş konusunda onlarla müşavere et.” [Al-i İmran, 159]. Allahu Teala, Peygamberini g aklının üstünlüğüne rağmen kendisinden daha alt düzeydekilere danışmaya yöneltirken sizin nasıl yapmanız gerekir? Şöyle denmiştir: “Danışan kişi pişman olmaz, istihare eden kaybetmez.” Ve şöyle denmiştir: “Kim kendi aklıyla yetinirse sapıtır, kim kendi görüşüyle yetinirse ayağı kayar, kim akıl sahiplerine danışırsa doğru yolu tutar. Kim akıl sahiplerinden yardım isterse umulan yolu kazanır. Genel emirden birliklerin emirlerine kadar her emirin, gerçek bir şura meclisi olsun. Ancak, bir haceti olup da onu gidermek isteyen ya da o hacette gözü olduğunu hissettiğin kimseye veya sabit görüşlü olup fikrini değiştirmeyene 10
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
de danışma. Şöyle de denmiştir: “Pişene kadar görüşü bırak.” Ali’den h şöyle rivayet edilmiştir: “Şeyhin görüşü, çocuğun tanıklığından daha hayırlıdır.” Yani savaşta.7 Ancak yalnızken danış. Çünkü bu sırrın saklanması ve açığa çıkarması muhtemel kişi tarafından duyulmaması açısından daha iyidir. Danışmak ve münazara etmek hakikaten bir rahmet kapısı, bereketin anahtarıdır. Onunla bir görüş sapıtmaz.8
7 Beyhaki, Es Sunenu’l Kubra’da Hadis No:20333. 8 Maverdi’nin Edebu’d Dunya ve’d Din adlı eserinde Ömer bin Abdulaziz’den rivayet edilmiştir, başkası da rivayet etmiştir. 11
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Dördüncü Tavsiye Sakın ola ki; kendi görüşüne uyan kişiyi öne geçirme ve kötü dosttan da sakın. Kendini, nasihat ehlinden olup da senin görüşüne muhalif olan kişilere sabretmeye alıştır. Onların sözlerinin acılığını ve kınamalarını yut. Bu konuda (görüş alma konusunda) fazilet, akıl, tecrübe, yiğitlik ve iffet ehlinden başka kimseye gitme.
12
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Beşinci Tavsiye Güvenilir kişileri ve nasihatçileri tayin ettikten sonra her şeyle kendin ilgilen (araştır). Zira güvenilir kişi ihanet edebilir, nasihatçi kandırabilir. İşleri sıkı kontrol edin. Allahu Teâla şöyle buyuruyor: “Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; sonra seni Allah’ın yolundan saptırır.” [Sad, 26]. “Allahu Teala işi, direk müdahale söz konusu olmaksızın sadece dolaylı yolla sınırlı bırakmamış, (kişileri) işte görevlendirme ile yetinmeyi (kendisi ilgilenmeksizin) kafi görmemiş aksine bunu sapma ile bir saymıştır.”9 Bozgunculuk isteyen iftiracı kimseyi tasdik etmekte acele etme. Zira o nasihatçilere benzese de aldatanlar gibidir. Ancak onun söylediği sözü de ihmal etme. Çünkü (söylediği sözde) dürüst olabilir. Kardeşlerine hüsnü zan besle. Öyle ki; hüsnü zan, senden uzun bir yorgunluğu alır.
9 El Mevardi, İbnu’l Ezrak’ın Bedaiu’s Suluk fi tabaii’l Melik kitabından nakletti. 13
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Altıncı Tavsiye Emir, Allahu Teala’nın vacip kıldığı haklar ve emrettiği hadleri hem kendisine hem de askerlerine uygulamalıdır. “Din uğrunda çaba sarfedip savaşan kişinin, dinin hükümlerine daha fazla bağlı olması gerekir.”10 Ancak sen bozuk olursan ıslah edemezsin. Sen yoldan çıkmış olduğun halde irşad edemezsin. Sen sapık olduğun halde doğru yola iletemezsin. Kör kişi nasıl da yol gösterebilir, zelil olan nasıl da izzetlendirebilir? Masiyetin zilletinden daha zelil bir şey, itaatin izzetinden daha izzetli bir şey de yoktur. Düşük ahlaktan ve fasıkların sohbetinden uzak dur.
10 Allame Maverdi’nin El Ahkamu’s Sultaniyye kitabındaki sözlerinden. 14
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yedinci Tavsiye Sakın ola ki; bir konuda sıkıntıda olman, seni o şeyi haksız yolla talep etmeye itmesin. Öyle ki; bir sıkıntıya sabredip o sıkıntının senden giderilmesini umman ve onun akibetinin fazileti, peşinden geleceklerden korktuğun bir masiyetten daha hayırlıdır. Din, sabır eksenlidir.
15
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Sekizinci Tavsiye Sakın ola ki, kendini bir binek (araba vs.) ya da bir kıyafetle seçkin kılma. Öyle ki; Ömer, Ebu Musa El Eşari’ye k şöyle yazmıştır: “… Senin ve ailenin; kıyafetlerinizde, yemeğinizde ve bineklerinizde Müslümanlar’da benzeri olmayan bir görünümün yayıldığı haberi bana ulaştı. Ey Allah’ın kulu! Sakın ola ki, verimli bir vadiden geçip de şişmanlamaktan başka derdi olmayan, ölümü de şişmanlıktan olan hayvan gibi olma. Bil ki; yöneticinin ayağı kayarsa tebaının da ayağı kayar. İnsanların en kötüsü, kendisine tabi olanların kendisi yüzünden ayağı kayan kişidir.”11
11 Bunu, Kenzu’l Ummal’da El Dinuri’ye dayandırmıştır. İbn-i Ebi Şeybe de Musannef’inde bunun gibisini tahric etmiştir. 16
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Dokuzuncu Tavsiye Şöyle dendiği üzere; savaşın ağırlığı sabırdır, ekseni hile, merkezi ictihad, tesviye edicisi,12 acele etmemek, dizgini de dikkatli olmaktır. Bunların her birinin meyvesi vardır. Sabrın meyvesi destek, hilenin meyvesi zafer, ictihadın meyvesi muvaffakiyet, acele etmemenin meyvesi kısmetlilik, dikkatli olmanın meyvesi de selamettir. Amr bin Ma’diykerib’e13 savaştan soruldu. O da şöyle dedi: “Onda sabreden bilinir. Her kim ondan (savaştan) geri durursa telef olur.”14 Sakın ola ki, acele etmeyin. Öyle ki; acele etmek, sonunda pişmanlık getirebilir.
12 Demirden ya tahtadan mızrak ya da yay tesviye edicisi. (Zebidi-Tacu’l Arus). 13 Sahabelerin j kahramanlarından biri. 14 Ondan, Futuhu’l Buldan’da El Belazuri isnad etmiştir. 17
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Onuncu Tavsiye Savaş tıkandığında düşmana karşı yiğit ve sert olanları öne geçir. Zayıfları takviye etmek için onları seriyyelere dağıt. Zira onların cesaretiyle korkak olan da cesaretlenir. Sakın ola ki, kardeşlerine, yüzüstü bırakan ya da yaygaracı biri eşlik etmesin. Casuslara karşı çok dikkatli olun. Nice az topluluk, çok topluluğu Allah’ın izniyle yenmiştir. Ancak gazvede güçlüleri seçip de Allah’ın katındakini isteyen zayıfları terk etme. Öyle ki; Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Sizler ancak zayıflarınızla yardım ediliyor ve rızıklandırılıyorsunuz.”15 Allah bir kavme, zayıflarıyla yardım eder.
15 Buhari, Hadis No:2896. 18
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Birinci Tavsiye Alınabilmesi (taşınabilmesi) mümkün olan zırh, miğfer gibi teçhizatları (almayı) ihmal etme. Bunun korkaklıkla bir ilgisi yoktur. İnsanların en cesuru olan Allah Resulü’nün g bile bir zırhı vardı. Bu, uygun vaktinde, açık (zırhsız ve miğfersiz) savaşmaya mani değildir. Hubeyb, El Muhelleb’de16 şöyle demiştir: “Savaşta gördüğüm her zırhlı bir adam benim yanımda iki adam değerindedir ve her çıplak (zırhsız) iki adam ise benim yanımda bir adam değerindedir.” Bazı marifet ehli bu sözü duyduğunda “doğru söyledi” dediler. Silahın fazileti var. Görmüyor musun nida ettiklerinde “Adam, adam” diye değil “silah, silah” diye nida ediyorlar.17
16 Hubeyb bin El Muhelleb bin Ebi Sufra: Ez Zirkeli’nin El A’lam’ında geçtiği üzere El Mervani döneminde Arapların cesurlarından ve şereflilerinden biridir. 17 İbn-i Kuteybe, Ed Diynuri’nin Uyunu’l Ahbar adlı eseri. 19
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
On İkinci Tavsiye Hikmet sahibi emir, kardeşlerini gün boyunca takviye edecek yiyecek ve içeceklerden oluşan erzakla donatandır. Afganistan’da bazı savaş komutanlarının ceplerini kontrol ettiğimizde ceplerinde kuru üzüm bulduk.
20
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Üçüncü Tavsiye Emirin, her timin emirini belirlemesi ve kardeşlerinin arabalarını, silahlarını, erzaklarını yoklaması gerekir. Özellikle de gazvelerden önce! Ciddiyet ve şiddet anında (silah vs. teçhizat türlerinden) kullanmaya güç yetiremeyeceği şeyi gazveye sokmamalıdır. Hasar durumunda ve uzun mesafede ihtiyaç duyulacak şeyleri almamazlık etmemelidir. Özellikle de çatışmanın uzun süreceğini tahmin ediyorsa!
21
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
On Dördüncü Tavsiye Bir araçtaki savaşçıların sayısı, maslahat öyle gerektirmedikçe üçü aşmamalıdır. Emir, seriyyeler arasında planlı bir güvenlik iletişim ağı sağlamalı, konuşmaları için bir şifre, savaşları için bir slogan koymalıdır.
22
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Beşinci Tavsiye: Emir, kendisine tabi olanlara ve askerlerine, onların ruhlarını güçlendirecek, onlara, düşmana karşı zafer hissi hissettirecek şeyler dinletmeli, onlara zaferin sebeplerini ve düşmanlarını hakir görecekleri şeyler anlatmalıdır. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Hani Allah, onları sana uykunda az gösteriyordu; eğer sana çok gösterseydi, gerçekten yılgınlığa kapılacaktınız ve iş konusunda gerçekten çekişmeye düşecektiniz.” [Enfal, 43].
23
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
On Altıncı Tavsiye Emirin, savaş mevkiini güzel bir şekilde incelemesi gerekir. Boşluğu doldurmadan etraflarının sarılması kolay olan bir mevkide savaşmamalıdır. Aynı şekilde askerleriyle, onları güvenli bir şekilde geri döndürmesinin imkansız olacağı kadar uzaklaşmamalıdır.
24
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Yedinci Tavsiye: Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Savaş hiledir.”18 El Muhelleb19 şöyle dedi: “Savaşta hileye başvurun. Zira bu, yardımcı kuvvetlerden daha etkilidir.” Hile türlerinden: 1-Casuslar yaymak. 2-Bilgiler toplamak. 3-Gazvelerde gizlilik. Nebi g bir gazveye çıkacağı zaman başka bir yöne gidecekmiş gibi yapardı. Eğer bir kişinin göğsü kendi sırrından daralırsa Sırrı verdiği kişininki muhakkak daha dardır! Şunların olmaması için düşmanına karşı daima dikkatli ol: 1-(Düşmanın) geçmemesi,
Yakından
fırlayıverip
harekete
18 Buhari, Hadis No:3030; Müslim, Hadis No:154-1066. 19 El Muhelleb bin Ebi Sufra. İbn-i Hibban, kendisini tabiinin güvenilirleri arasında sayarak şöyle demiştir: “Haccac tarafından dokuz sene Horosan’a vali tayin edilmiştir. İbn-i Sabiyye şöyle demiştir: “İnsanların en cesuruydu.” İbn-i Hacer El Askalani’nin Tehzibu’t Tehzib kitabına bakınız 25
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
2-Ya da uzaktan bir baskın düzenlememesi, 3-Ya da gaflet anında nüfuz etmemesi, 4-Veya da siz döndükten sonra takip etmemesi.
26
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Sekizinci Tavsiye: Emirin tecrübeli ve deneyimli olduğunun göstergelerinden birisi de fırsatları değerlendirmesidir. “O, bulutların geçişi gibi geçer. Bir şeyin bizzat kendisini gördükten sonra o şeyi bırakıp da izini sormayın.”20 İşin başında harekete geç, sonunda değil! Eğer rüzgarların eserse onu değerlendir. Her dalgalananın bir durağı vardır.
20 İbn-i Abdu Rabbeh El Endulisi, El İkdu’l Ferid’de, aynı şekilde İbnu’l Ezrak da Bedaiu’s Suluk’da, En Nuveyri de Nihayetu’l Erbi fi Fununi’l Edeb’de Ali’ye h dayandırmıştır. 27
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
On Dokuzuncu Tavsiye Ordunun emirinin, savaşta öldürülmesinin Müslümanlar için savaşa teşvik olacağını bildiği; şehadet isteyenlerden bir kimseyi şehadetle karşı karşıya getirmesi caizdir. Bunun tam tersi de doğrudur. Yani “seçkin bir komutan” gibi; öldürülmesi kardeşlerinin gücünün kırılmasına neden olacak birini koruması da caizdir. Bu nedenle merkez mevkii düşmandan en uzak ve en korunaklı mekandır.
28
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirminci Tavsiye Kardeşlerinin, saflarını bölmesi ya da sözlerinde ihtilafa düşmelerine sebep olması muhtemel olan bir durum söz konusu olduğunda, bir şekilde caiz olsa bile (karşılarındaki düşmanı) öldürmelerine veya esir almalarına izin verme. Zira savaş sırasında söz birliği ağırlıklı bir maslahattır ve hiçbir şey ona denk değildir.
29
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Birinci Tavsiye Kan konusunda çok dikkatli olun! Kanın, haksız yere dökülmesi konusunda çok dikkatli olun. Haksız yere kan akıtılmasından daha hızlı bir şekilde gazabı çeken ve nimetin yok olmasına sebep olan bir şey yoktur. Sakın ola ki; kendini ve askerlerini haram kanla takviye etme! Çünkü bunun sonu zayıflık ve takatsizliktir. (Böyle yaptığın taktirde) Senin Allah katında da bizim katımızda da bir mazeretin yoktur. Vallahi eğer bize Ehli Sünnet’ten bir masumun kanının, kanını döktürecek bir suç işlediğine dair apaçık bir delil ya da hiçbir şüphe olmaksızın, akıtıldığına dair şikayette bulunulursa muhakkak ki, onun hakkını alırız.
30
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi İkinci Tavsiye Herhangi bir operasyonun kolaylığı seni aldatmasın. Zira kolaylığın ardından zorluk olabilir. Bu nedenle bugününü de yarınını da düşünmelisin. İnsanlara, sadece gününü düşünen emirden daha zararlısı yoktur.
31
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Üçüncü Tavsiye İyilikte bulunanı iyiliğinden ötürü ödüllendir. Seriyyeyi, zaferden sonra ödüllendir. Cesuru, herkesin önünde onurlandır. Buna mukabil olarak kötülük yapanı, ona bozularak bile olsa bu kötülüğünden ötürü cezalandır. Zira emirin, emrine asi olanı terbiye etmesi caizdir. Eğer bunu yapmazsa iyilik yapan gevşeklik gösterir, kötülük yapan cesaretlenir, iş bozulur, amel zayi olur. İyilikte bulunana iyiliğin herkesin gözü önünde olsun, kötülük yapanı cezalandırmansa gizli olsun. Özellikle de fazilet ehli olanları cezalandırman (gizli olsun)! Bozgun ehline gelince onları herkesin önünde cezalandır. Şeriatta bu böyle gelmiştir. Sakın ola ki; cezada aşırıya kaçma ya da pişman olacağın bir affetmede bulunma. İnsanı kaçıran sertlikten sakın! Zira şeriat, hınç çıkarmak için değil ıslah etmek için cezalandırmaktadır. Gazap anında söz, sahibine “beni bırak” (beni söyle) dese bile, geri dönüşü olmayan bir söz söylemekten kaçın. Ey emir! Cezalandırmada da affetmede de sözünü saçma kılma. Cezalandırmada Allah’ın 32
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
sana çizmiş olduğu sınırı –saldırı ya da hevaya uyarak- aşma. Zira “Zulüm, kıyamet gününde zulmettir.”21 Bu nedenle kardeşim, cezalandırırken bile yumuşak olmalısın. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi.” [Al-i İmran, 159]. Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Kime yumuşak huylu olmaktan bir pay verilmişse hayırdan nasibini almış demektir. Yumuşak huyluluktan pay alamayıp mahrum olan kimse ise hayırdan nasip alamamış demektir.”22 Allah Resulü g ayrıca şöyle buyurmuştur: “Bu din sağlamdır. Ona kendinizi yumuşaklıkla verin.”23
21 Sahih-i Buhari, Hadis No:2447; Müslim, Hadis No:56-2578. 22 Tirmizi, Hadis No:2013 ve “Hasen sahih bir hadistir” demiştir. 23 Musnedi Ahmed bin Hanbel, Hadis No:13052. 33
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Dördüncü Tavsiye Bil ki; kardeşlerin, Allah’ın katındakini arzu ederek işitip itaat ediyorlar. Onların (emirlere) bağlılıkları bir yöneticiden korkmaktan çok; şer’i ve ahlaki gerekçelere dayanmaktadır. Ancak gerçekten din sahibi olduğuna, kabul edeceğine inandığın kişiyi edeplendir. Dininin (imanının) kendisini (yanlıştan) caydırmayacağını düşündüğün kişiyi ise sakın ola ki, cezalandırma. Aksine ona yumuşak davran ve onu ısındır. Affetmeye en layık olanlar, cezalandırmaya en çok güç sahibi olanlardır. Aklı ve kadri en düşük olan insanlar ise kendilerinden aşağı olanlara zulmedenlerdir. Allah’a ve insanlara, kendinde, ailende, kardeşlerinde ve kendine tabi olanlarda da olsa hakkını ver. Eğer bunu yapmazsan zulmedersin. Kim de Allah’ın kullarına zulmederse Allah o kişinin düşmanıdır. Allah her kimin düşmanı olursa ona karşı, tevbe edip o yaptığından uzaklaşana kadar savaş açar. Mazlumun duasından sakın. Zira onunla Allah arasında perde yoktur. Gök kapıları ona açıktır. Gün içinde bir saatini bir kişiye zulmedip etmediğini ya da kendisine yardım etmen gereken bir mazlum olup olmadığını düşünmek 34
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
için ayır. Kim Allah’ın gazabının hemen gelmesini isterse zulmetsin!
35
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Beşinci Tavsiye Kardeşlerine ve insanlara iyi davran. Böylece onların kalplerini kazanırsın. Sevgi, iyilikle devam eder. Kötülükle ise sevgi ortadan kalkar. İnsanların geneline sıcaklık göster, böylece seni severler. Onlardan saygınlık kazanırsın. Güçlü kişinin sıcak davranması tevazudur. Ömer bin Abdulaziz insanlara, inanılmaz derecede yumuşak davranırdı. O kadar ki; Allah’ın bir emrini uygulamak istediğinde insanların ondan nefret edeceğini tahmin ettiğinde insanlar o emri sevene kadar bekler sonra o emri ortaya çıkarırdı. Kendisinden şöyle rivayet edilmiştir: “Allah Kur’an’da içkiyi iki kere yermiş, üçüncüde haram kılmıştır. Ben insanları hakka bir kerede taşıyıp onu bırakmalarını ve bir fitne olmasını istemiyorum.”24
24 Kendisinden El İkdu’l Ferid’in yazarı rivayet etmiştir. 36
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Altıncı Tavsiye İnsanların değerlerini, sınıflarını bilin ve bir kişiyi şu özelliklerinden ötürü öne geçirin: 1-İlim ve fazilet ehli olması. Zira onların faziletleri hususunda çok nas gelmiştir. 2-Yaşının büyük olması. “Büyüğümüzü saymayan, küçüğümüze merhamet etmeyen ve alimimizin hakkını bilmeyen bizden değildir.”25 3-Ehli beytin bir şerefi ve hakimiyeti vardır. Bunların başında da âl-i beyti’n nubuvve gelmektedir.
25 Ahmed, Hadis No:22753; Tirmizi, Hadis No:1920; El Müstedrek Li’l Hakim, Hadis No:421, Mekarimu’l Ahlak Taberani, Hadis No:147; El Munzir ve El Haysemi şöyle demiştir: “İsnadı hasendir.” 37
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Yedinci Tavsiye Şehidlerin ve esirlerin ailelerini kontrol et ve onları başkalarının önüne geçir. Hastayı ziyaret et. Kardeşlerinin hizmetçisi gibi ol. Sen onlardan bir adamsın ancak yükü en ağır, Allah katında en çok hesaba çekilecek olanlarısın. Yarın için çalış.
38
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Sekizinci Tavsiye Aşiretlere ve silahlı gruplara göndereceğin elçileri iyi seç. Aynı şekilde kontrol işlerini ve insanların işlerini yapacak olanları da iyi seç çünkü onlar insanların nazarında devletin çehresidirler. Eğer onlar iyi davranırsa biz iyi davranmış oluruz. Eğer kötülük ederlerse kötülük etmiş oluruz. Özetle: “Hikmetli bir kişi gönder ve ona bir şey öğüt verme(ne gerek kalmaz)”
39
İSLA M DEV LETİ EMİR LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Dokuzuncu Tavsiye Ey emir! Cahiliye taassupçuluğundan sakın. Sağlam inşa edilmiş bir mülkü ancak taşkın taassupçuluk yıkar. Bu taassupçuluğun ortadan kalkması için sadece güce değil zeka ve kurnazlığa da başvurulmalıdır. Öyle ki, Irak halkı Abdulmelik bin Mervan’a karşı İbnu’l Eş’as ve yanlarında Said bin Cübeyr ve onun gibi tabiinin seçkinlerinden bir grupla ayaklandıklarında Haccac onları Deyru’l Cemacim’de26 kuvvet kullanmaktan çok, kurnazlıkla yenilgiye uğrattı.
26 Deyru’l Cemacim Savaşı, Haccac bin Yusuf Es Sakafi ve Abdurrahman bin Muhammed bin El Eş’as arasında geçen nihai bir savaştı. Haccac’ın lehine sonuçlandı. Deyru’l Cemacim, Kufe’nin dış semtlerinden olup Kufe’ye 7 fersah uzaklıktadır. 40
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Otuzuncu Tavsiye: Ciddi ve üstün azim sahibi olmalı çaba sarfetmelisiniz. Acizlenmekten sakının. Vallahi bu en zelil haldir. Her ne kadar tökezlesen de tekrar dene. Zira deneyimlerle şu bilinmiştir ki; Allah bir işte yolu açmasın mutlaka o işte insan ardı ardına tökezler.
41
Askerlere Tavsiyeler
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Birinci Tavsiye:
SÖZDE VE AMELDE IHLASLI OLMAK Öyle ki; Allah, amelleri, doğru ve ihlaslı olmadığı sürece kabul etmez. Allah Resulü g şöyle buyurdu: “Ameller niyetlere göredir. Her kişiye ancak niyet ettiği şey(in karşılığı) vardır.”27 Ve şöyle buyurmuştur: “Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki, şayet bir yara Allah yolunda açılırsa kıyamet gününde açıldığı zamanki kılığında gelecek, rengi kan rengi, kokusu misk kokusu olacaktır.”28 Bunda (ihlasta) iki yurdu (dünya ve ahiret) kazanmak vardır. Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Kendisini (evinden sırf) Allah yolunda cihad etmek ve kelimetu’llah’ı tasdik etmek niyeti çıkararak Allah yolunda cihad eden kimseye Allah onu, şehid olmak suretiyle cennete girdirmeyi yahut içinden çıkmış olduğu meskenine sevapla yahut ganimetle salimen döndürmeyi tekeffül etmiştir.”29 27 Buhari, Hadis No:1; Müslim, Hadis No:1907. 28 Müslim, Hadis No:103-1876. 29 Buhari, Hadis No:7463; Müslim, Hadis No:1876. 45
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Cihadınızla, Allah’ın kelimesinin yüce olmasını hedefleyin. Ebu Musa’dan h şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resulullah’a g cesurluk, hamiyyet ve riya için çarpışan kimsenin hükmü soruldu. Bunların hangisi Allah yolundadır? (denildi.) Resulullah da g: ‘Kim yalnız kelimetullah yüce olsun diye çarpışırsa işte o Allah yolundadır’ buyurdu.”30
30 Buhari, Hadis No:123; Müslim, Hadis No:1904. 46
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
İkinci Tavsiye: Allah yolunda cihad farzında (bu farzı yerine getirmede) karşılaştığınız her durumda (olayda) ne yapmanız gerektiğini ilim ehline sorun. İlmin, amelden önce geldiği hususunda icma vardır. Allah Resulü g şöyle buyurmaktadır: “İlim talep etmek, her Müslüman’ın üzerine farzdır.”31 Ne için yaptığını bilmeden ne öldür ne de ganimet al! En azından ilmine ve dinine güvendiğin bir kişi sana fetva versin.
31 Hasen bir hadistir. İbn-i Mace Sünen Hadis No:224; İbn-i Abdulber de Camiu’l İlm’de tahric etmiştir. 47
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Üçüncü Tavsiye Sakın Allah’a destekte bulunurken (cezalandırmada Allah düşmanı) bir akrabayı ya da bir dostu kayırma. Bunun nefse zor geldiğini biz biliyoruz. Ancak Allahu Teala’nın şu kavlini hatırla: “Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişlerdir.” [Mumtehine, 1]. Allah’ın hakkı en vacip olan, Allah’ın dinine destek de en elzem olan şeydir.
48
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Dördüncü Tavsiye Vallahi ben seni ve seni kurtaracak şeyi seviyorum. Bu nedenle önemli bir meselede sana tavsiyemi dinle. O da tekfir meselesidir. Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Bir Müslüman hakkında onda olmayan şeyleri söyleyen kimseyi de Allah, söylediği (bu) sözden dönünceye kadar, cehennem ehlinin vücudundan akan irinle toprak karışımı olan bir bataklıkta tutar.”32 Bil ki; ey kardeşim, küfür ismini koymak da, hükmünü vermek de Allahu Teala’nın hakkıdır.33 Bu hüküm ve isim ancak şer’an hak eden kişiye ve kişi hakkında verilir. Bunun (tekfirin) şartları ve engelleri vardır. Bir kişiden bir küfür söz ya da amel sadır olabilir ancak tekfiri engel olan sebeplerden birinin 32 Sahih bir hadistir. Ahmed, Hadis No:5385; Ebu Davud, Hadis No:3597; Hakim, Hadis No:2222; Mu’cemu’l Kebir Li’t Taberani, Hadis No:2460. 33 Şeyhu’l İslam İbn Teymiyye r El Bekri’ye reddinde şöyle demiştir: “Kim sana yalan söyler ve ailenle zina ederse senin ona yalan söyleme ve ailesiyle zina etme hakkın yoktur. Çünkü yalan söylemek ve zina etmek Allahu Teala’nın hakkı için haramdır. Aynı şekilde tekfir de Allah’ın hakkıdır. Allah ve Resulü’nün g tekfir ettiğinden başkası tekfir edilmez.” Mecmuu’l Fetava’da da şöyle demiştir: “Tekfir ve tefsik meseleleri ismî ve ahkâmî meselelerdendir. 49
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
varlığı nedeniyle tekfir edilmez. İslam’ı yakinen sabit olan bir kimse İslam’dan ancak yakin ile çıkar. Zandan sakın ve faal ilim ehlinin ihtilaf ettiği şeyde apaçık delil üzere ol (hareket et).
50
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Beşinci Tavsiye Şer’an sahih olan eman ve ahde vefa. Şeytanın süslemelerinden sakının! Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur.” [Fetih, 10]. Allah Resulü g şöyle buyuruyor: “Müslümanların kanları (kıymetçe) birbirlerine eşittir. Müslümanların (sayıca)en azı(bile) onların zimmetleri uğrunda koşar. Müslümanların en uzak olanı (dahi) onlar adına eman verebilir. Müslümanlar kendilerinin dışındaki kimselere karşı bir el (hükmünde)dirler. Onların kuvvetli olanı (elde ettiği ganimetleri ortaklaşa bölüşmek üzere) zayıf olana gönderir. Seriyye olarak (düşman üzerine) giden(ler) de (ele geçirdikleri ganimetleri beraberce paylaşmak üzere, cephede kendilerini bekleyip) oturanlarına gönderirler.”34 34 Sahih bir hadistir. Ahmed, Ebu Davud ve Nesai tahric etmiştir. Şemsu’l Hak Abadi’nin “Avnu’l Ma’bud Şerhu Süneni Ebi Davud” adlı kitabında Hattabi’nin şöyle dediği geçer: “Güçlü: Bineği güçlü olup güç katan kimsedir. Zayıf olan ise bineği zayıf olandır.” Sözü burada bitti. İbnu’l Esir’in Nihayet’inde de şöyle geçer: “Savaşçılardan güçlü olanların, ganimetlerden kazandıkları şeylere zayıfları da ortak etmesini istiyor.” Sözü burada bitti. Hattabi şöyle demiştir: 51
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Bil ki; biz askerlerden hiçbirine bir antlaşma yapma ya da eman alma izni vermiyoruz. Bu, mü’minlerin emirinin ya da onun vekilinin hakkıdır. Zira –genellikle- onun görüşü daha kapsamlıdır ve o devletin maslahatlarını daha iyi bilir.
“El Mutesserri: Seriyye’de çıkanlara denir. Hadisin manası şudur: İmam ya da ordu emiri onları gönderir kendisi de düşman ülkesine çıkarsa ve ganimet elde ederlerse onlar ve ordu arasında genel olarak bölüştürülür. Çünkü onlar, onlara destektir ve bir gruptur. Ancak onları gönderir de kendisi mukim olursa kendisiyle geride kalanlar ganimette onlara ortak olmazlar = Eğer onlara ganimetten bir pay yaparsa ona iki açıdan da başkası ortak olmaz. Bu, ordudan olması şartıyla geride kalanı için geçerlidir. 52
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Altıncı Tavsiye İtaat etmede gayret göstermek ve masiyetin başa getireceği felaketlere, nefsinin ve şeytanın şerrine karşı dikkatli olmak! Faruk Ömer bin Hattab Saad bin Ebi Vakkas’a k şöyle tavsiyede bulunmuştur: “…Ben sana ve beraberindeki askerlere Allah’tan sakınmayı emrediyorum. Sana ve beraberindekilere masiyetlere karşı, düşmanınıza karşı olduğunuzdan daha dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Zira ordunun günahları, kendileri için düşmanlarından daha korkutucudur. Allah’tan size, düşmanınıza yardım etmesini dilediğiniz gibi nefislerinize karşı yardım etmesini de isteyin.”35
35 El İkdu’l Ferid’de, Bedaiu’s Suluk’ta ve Nihayetu’l Erb’de varid olmuştur. 53
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Yedinci Tavsiye
NAMAZ! NAMAZ EY ALLAH’IN ASKERLERI! Zira o kalpleri güçlendirir, azaları canlandırır, kötülükten ve münkerden alıkoyar. O, Rabbe münacat etme, yardım isteme mahallidir. Kulun Rabbi’ne en yakın olduğu an secdede olduğu andır. O, dinin direği, Müslümanların şiarıdır. Onu, -Allah’ın doğru olup olmadığını bildiği- bir özür dışında erteleme.
54
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Sekizinci Tavsiye Kendini beğenmekten ve övülmeyi sevmekten sakın. Özellikle de düşmana karşı zaferden sonra! Zira bu şeytana, size cihadınızın ve uzun ribatınızın dünyada ve ahiretteki meyvelerini zayi ettirme yolundaki en büyük fırsattır.
55
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Dokuzuncu Tavsiye İki şey vardır ki, bunların akibeti rezalet ve kaybetmektir. 1-Zulüm-Taşkınlık: Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Ey insanlar, sizin taşkınlığınız, ancak kendi aleyhinizedir.” [Yunus, 23]. Taşkınlık ve zulümle birlikte zafer olmaz. 2-Hile: Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıpkuşatmaz.” [Fatır, 43]. Kandırarak dostluk yoktur.
56
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Onuncu Tavsiye Şehvetlere karşı nefsini kır. Canın her çektiği şey istenmez. “Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir.” [Yusuf, 53]. Oruç tut ki; iffetle rızıklandırılasın. Özetle Hevana sahip ol, sana helal olmayan şeyde nefsini sakındır. Öyle ki; nefsini sakındırmak; nefsin sevdiği ya da hoşlanmadığı şeyde hakkı gözetmektir.
57
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Birinci Tavsiye Görevlendirildiğin bir amelde Allah’a karşı dürüst ol. Sana verilmeyen görevi yüklenme. Zira Allah sana onu soracak değildir. Aksine her işinde dürüst olmaya gayret et. Çünkü dürüstlük kurtuluş, yalan ise uçurumdur. “Kişiye günah olarak her duyduğunu konuşması yeter.”36
36 Müslim, Hadis No:5-5; İbn-i Hacer Fethu’l Bari’de sahih olduğunu söylemiştir. 58
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On İkinci Tavsiye Seni Allah’a yaklaştırıp masiyetten uzaklaştıran her şeyde kardeşlerine uy. Onlara çokça gülümse. Senden büyük olanı dinle. Çalıştıklarını gördüğünde onlarla birlikte sen de çalış. Çünkü oturman, nefret ettirir. Eğer kardeşin sert çıkışırsa sen yumuşak ol. Öyle ki; hemen uzaklaşmak adaletten değildir.
59
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Üçüncü Tavsiye İnsanların; özellikle de emirinin ve kardeşlerinin ayıplarını arama. Aksine yapabildiğin kadar onların ayıplarını ört ki; Allah da senin ayıbını örtsün. Sana saklı kalan bir şeyi keşfetmeye çalışma. Allah Resulü g şöyle buyuruyor: “Zanda bulunmaktan sakının! Zira zan sözlerin en yalanıdır. Birbiriniz hakkında araştırma yapmayın, casusluk etmeyin. Birbirinize buğz etmeyin! Birbirinize hased etmeyin! Ve birbirinize sırt çevirmeyin! Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!”37 Malik’ten r şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Medine’de kusurları bulunmayan insanlarla karşılaştım. Onlar insanların kusurlarını araştırdılar, insanlar da onlara kusurlar buldular. Bir grup başka insanla karşılaştım. Onların kusurları vardı ve insanların kusurları hakkında sustular. İnsanlar da onların kusurları hakkında sustu.”38
37 Buhari, Hadis No:6064; Müslim, Hadis No:2563. 38 El Baci, Muvatta’yı şerhinde, Ebu’ş Şeyh İbn-i Hayyan En Nuket ve’n Nevadir’de nakletmiştir. El Circani, Tarih’inde Malik’ten başkasından tahric etmiştir. 60
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Dördüncü Tavsiye Bilin ki; ey Allah’ın askerleri bizler, Mezopotamya topraklarında bir İslam Devleti kurup onu korumanın şerefine nail oluyoruz. Ancak şunu da bilin ki; bu Harun Reşid’in devleti değil ki; o zamandaki gibi gökteki bulutlara seslenelim. Bu, mustazafların devleti. Düşmandan hem korkuyor hem de onu korkutuyoruz. Aynen Medine’deki ilk İslam Devleti’nde sahabelerin olduğu gibi! Onlar, korkudan silahlarını bırakmıyorlardı. Bir Yahudi sızıp da kadınların ve çocukların bulunduğu kaleye dolaşır da orada onu (o Yahudi’yi) öldürecek kadından başka biri bulunmazdı. Bu nedenle insanlara yumuşak davranın, onlara İslam’ın tadını ve izzetini hissettirin. Sakın ola ki, onlara İslam’dan ve hükümlerinden korku hissettirmeyin. Ehlimize acı gelen bazı şeyler olsa da insanların bu acıyı kabul etmesini sağlayacak güzel söz söyleyin, güzel şeyler yapın. Özetle: İnsanlara dinlerini, hükümlerini ve İslam Devleti’ni sevdirin. “Allah’ın en seçkin kulları, insanları Allah’a, Allah’ı kullarına sevdirenleridir. Onlar yeryüzünde nasihatçiler olarak gezerler.”39 39 El Beyhaki, Şuabu’l İman, Hadis No:405. 61
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Beşinci Tavsiye Es Sahibu bin Abbad40 şöyle dedi: “Sultana saygı duyup çekinmek şüphesiz bir farzdır. Bir şahid olarak kulak veren kimse41 için bu, (yapılması gereken) kaçınılmaz bir şeydir. Kendi nefsine, müminlerin emirine üstün saygıyı hissettir. Saçı ağarmış bir Müslümana saygı göstermek… ve Adil yönetim sahibine saygı göstermek Allah’ı yüceltmektendir.”42 Adil de olsa zalim de olsa masiyet dışında kendisine itaat etmek vaciptir. Haksız yere ona dil uzatmaktan sakının. Zira bu büyük günahlardan olabilir ve kulu helak edebilir. Ekseme bin Sayfi’nin 43 vasiyetleri arasında şöyle geçer: “Emirleriniz 40 Ez Zehebi onun hakkında Siyer A’lami’n Nubela’da şöyle demiştir: “Büyük Bakan Allame Es-Sahib… Edebiyatçıyazar… fasih ve derin biri idi”, Mizanu’l İ’tidal’de şöyle der: Şii-mutezile usta bir edebiyatçı… Şiiri çok güzel. Benzetmeleriyle örnekler veriyor. Bu nedenle akidesel sapmalarına rağmen edebiyatçılar ondan deliller getiriyor. 41 Bunu “Bedaiu’s Suluk fi tabaii’l Mülk’te nakletmiştir. 42 Ebu Davud, Hadis No:4843; Es Sunenu’l Kubra Li’l Beyhaki, 16658; İbn-i Ebi Şeybe Hadis No:21922; Buhari, Edebu’l Mufred Hadis No:357 hasen isnadıyla tahric etmiştir. 43 Meşhur Arap hekimi. İslam’a girip girmediği hususunda ihtilaf edilmiştir. Nebi’nin g çağında yaşamasına rağmen 62
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
hakkında anlaşmazlığı azaltın… Zira hakkında anlaşmazlık olan kişi etrafında birlik olmaz.”44
kendisiyle karşılaşmamıştır. İbn-i Abdu’l Ber, onun Müslüman olmadığı görüşündedir. 44 Ebu’ş Şeyh Emsalu’l Hadis’te tahric etmiştir. İbn-i Kuteybe de Uyunu’l Ahbar’da zikretmiştir. 63
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Altıncı Tavsiye Kendini emirine bırak ve onun görüşünü ve düzenlemesini kabul et ki; söz birliği bozulup da saf dağılmasın. Mesele bir görüş ya da bir ictihad meselesi olduğu ya da şeraitten bir tarafı bulunduğu, hiçbir şekilde masiyet olmadığı ve sen ecir kazanmayı istediğin sürece o ecir; şeriata aykırı olmadığı sürece işitip itaat etmektedir. “Topluluğun kötülüğüne sebep olmak” gibi; bahsetmenin şer’i bir maslahat olduğunu düşündüğün bir şeyi emirinden saklama. Bunu bildirmek nasihattendir, aksi ise aldatmak. Bu, haram olan gıybetten, yerilen karalamadan değildir. Ancak bunu, senin katında yakînen sabit olduğu ya da galebe çalan zannın bulunduğu takdirde yap. Nevevi şöyle dedi: “Hacet olursa, bunu yapmakta bir mani yoktur. Eğer imama ya da sorumluluk kendisinde olan kişiye “şu insan şöyle şöyle yapıyor, mefsedet peşinde koşuyor” denirse velayet sahibi kişinin bunu keşfetmesi ve ortadan kaldırması gerekir. Tüm bunlar ve benzerleri haram değildir. Hatta duruma göre bazısı vacip, bazısı da müstehap olabilir.”45 45 Nevevi’nin Müslim şerhi. 64
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Hain olmaktan ya da hainlerin temsilcisi olmaktan sakın. Zira şöyle denir: “Bir kişiye ihanet ya da hainlerin vekili olmak yeter.”46 Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler. Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine götürmüş olsalardı, onlardan ‘sonuççıkarabilenler,’ onu bilirlerdi. Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana uymuştunuz.” [Nisa, 83].
46 Ahmed Zuhd’de, Beyhaki de Şuabu’l İman’da Malik bin Dinar’a dayandırmıştır. 65
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Yedinci Tavsiye Zalim de olsa emirine sabret. Bu, dinin farzlarındandır. Allah Resulü g şöyle buyurmuştur: “Kim emirinden, hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin.”47 Abdullah bin Ömer Abdullah bin Muti’ bin El Esved’den, yaşadığı dönemin emiri olan Yezid’e itaati terk ettiklerinde –ki o dönemdeki zulüm bilinmesine rağmen- Sahih Müslim’de şöyle geçer: “Abdullah bin Ömer, Yezid bin Muaviye döneminde Harra vakıası olup bittikten sonra48 Abdullah bin Muti’e gelir. O da şöyle der: “Ebi Abdurrahman’a bir yastık atın.” O şöyle der: “Ben sana oturmak için gelmedim. Sana Allah Resulü’nden g duyduğum şöyle dediği hadisi söylemeye geldim: “Her kim bir eli taattan 47 Buhari, Hadis No:7054; Müslim, Hadis No:1849. 48 Hicri 63 senesinde meydana gelmiştir. Sebebi, Yezid bin Muaviye’nin fesada kasdettiği haberi kendilerine ulaşınca Medine halkının biatı çekmeleri üzerine yaşanmıştır. Ensar kendilerine Abdullah bin Hanzala bin Ubey Amir’i, muhacir de kendilerine Abdullah bin Muti’ El Adevi’yi emir yapmıştır. Yezid bin Muaviye, Müslim bin Akbe El Meri komutanlığında büyük bir ordu göndererek onları yenmiş, şehri ele geçirmiştir. İbn-i Hanzala ve ensardan çok kişi öldürülmüştür. (Fetih, C.14, S.21). 66
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
çıkarırsa kıyamet gününde Allah’a hiç bir hücceti olmadığı halde kavuşur. Ve her kim boynunda bir bey’at olmadığı halde ölürse, câhiliyye ölümü üzere ölmüş olur.”49 Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab şöyle demiştir: “Cihadın ister iyi ister kötü olsun imamla devam etmesi gerektiği görüşündeyim… Allah’a isyanı emretmedikleri sürece Müslümanların imamlarına (emirlerine); iyisine de kötüsüne de işitip itaat edilmesinin vacip olduğu görüşündeyim.”50
49 İbn-i Teymiyye’nin Mecmuu’l Fetavası’na bakınız. 50 Bunu, El Kebair ve Usulu’l İman kitabında zikretmiştir. 67
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
On Sekizinci Tavsiye Hangi cihad toprağında olursanız olun gece nöbetçi koyun. Üç kişinin bir emirleri ve bir korumaları olmaksızın uyumaları helal olmaz. Ebu Bekir h, komutanlarından birine şöyle tavsiyede bulunmuştur: “Uykuya dikkat et. Çünkü Araplar’da gaflet anında baskın yapmak vardır.”51 Nöbetin sırasında gözetleme yapma yerine başka şeyle meşgul olma. Zira sen boşluğu doldurmaktasın. Aman kardeşlerine dikkat et!
51 El Hindi Kenzu’l Ummal’da Ed Diynevri’ye dayandırmıştır. İbn-i Asakir Tarih’inde tahric etmiştir. 68
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
On Dokuzuncu Tavsiye Ey kardeşim hazırlık yap. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın.” [Enfal, 60]. Hazırlıklar arasında spor da yer alır. Öyle ki; spor vesilesiyle bedende ve savaş hareketlerinde güçlenme görülür. Şöyle denmiştir: “İhtiyaç anında talep etmeye kalkıştığın her şeyin vakti geçmiştir. Bu nedenle yarına girmeden önce yarının hazırlığını yap.”
69
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirminci Tavsiye Ribat! Ribat! Yani, cepheleri koruma, (mücahidlerin) kalabalığını artırma ve düşmanı korkutma adına zaman sana uzun gelse de kendini Allah yolunda cihada bağla. Eğer sen bir mekanda isen ve düşmandan korkuyorsan, düşman da senden korkuyorsa işte bu ribattır. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah’tan korkun. Umulur ki, kurtulursunuz.” [Al-i İmran, 200]. Allah Resulü g şöyle buyurdu: “Allah yolunda bir gün ribat, dünyadan ve üzerindekilerden daha hayırlıdır.”52
52 Buhari, Hadis No:2892. 70
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Birinci Tavsiye Kardeşim! Sakın ola ki; düşmanla karşılaşmayı temenni etme! Eğer bunu kendini beğenmek ya da övünmek ya da kendine güvenmek veya da buna benzer bir sebepten ötürü temenni ediyorsan Allah Resulü g şöyle buyuruyor: “Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin, Allah’tan afiyet isteyin. Eğer onlarla karşılaşırsanız sabredin. Bilin ki, cennet kılıçların gölgesindedir.53 Saflar karşı karşıya geldiğinde dua et. Zira bu duaya icabet edilir.” Allah Resulü g Ahzab günü şöyle dua etmiştir: “Kitabı indiren, bulutları yürüten, hizipleri hezimete uğratan Allah’ım; onlara karşı bize yardım et.”54 Allah Resulü’nün g dualarından biri de şuydu: “Ey Allahım, benim (yegane) dayanağım ve yardımcım sensin. (Düşmanların hilesini) senin (desteğin)le önlerim. Senin (verdiğin güç)le (düşmana) saldırırım ve (yine) Senin (desteğin)le (düşmana karşı) savaşırım.”55
53 Buhari, Hadis No:2966, 7237; Müslim, Hadis No:1742. 54 Buhari, Hadis No:2966; Müslim, Hadis No:1742. 55 Ebu Davud, Hadis No:2632; Tirmizi, Hadis No:3584. Tirmizi şöyle dedi: Hasen-garib bir hadis. 71
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi İkinci Tavsiye Kalplerinizi cesaretlendirin. Zira bu nusret ve zaferin sebeplerindendir. Bil ki; Allah askerleri için alışması en zor şeylerden biri savaş alışkanlığı ve çok olmasıdır. Düşmana kin beslemekten bahsedin. Çünkü bu atılganlığa sevkeder. Düşmanın, annelerinize ve kız kardeşlerine tecavüz ettiğini, sizi Cuma namazından ve cemaatten alıkoyduğunu, tarım ve ticaret yapmanızı engellediğini hatırlayın. Özetle: Onlar, din ve dünya adına size hiçbir şeyi geride bırakmadılar.
72
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Üçüncü Tavsiye Bir düşmana yöneldiğinizde rehberler edinin. Eğer kendi bulunduğunuz toprakları ve düşmanın bulunduğu topraklarınızı inceleyemezseniz de yanınıza yeterli donanımı (silah, yemek, ilaç) alın. Cihadında sana yardımcı olacak şeyi terk etme. Silahınla, iğnenle, ipliğinle ve fenerinle hareket et. Yanına yaralıya ilk yardım için gerekli ve acıyı azaltacak ilaçlar al. Elbiseyi ise fazla alma.
73
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Dördüncü Tavsiye Gazveden önce salih bir amel işle. Zira insanlara karşı amellerinizle savaşıyorsunuz.56 Amellerin en hayırlısı saf ve söz birliğidir. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.” [Saf, 4]. Niyetlerin farklı farklı olmasından sakının. Çünkü söz birliği sağlansa bile niyetler farklı olursa bu, kişiler arasında ihtilafa neden olur. Bil ki; bir kişi kardeşleriyledir. Bir atasözünde şöyle geçer: “Kınanan yalnız başına sahaya çıkandır.”
56 Buhari Sahih’inde “Savaştan önce salih bir amel” diye bir başlık açmıştır. Ebu Derda da şöyle demiştir: “Amellerinizle savaşıyorsunuz.” 74
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Beşinci Tavsiye Düşman sizi ürkütmesin. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Korkanlar arasında olup da Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: “Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü’minlerdenseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.” dedi.” [Maide, 23]. Bilin ki; zafer ve temkin sadece Allah’ın elindedir: “Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi ‘yapayalnız ve yardımsız’ bırakacak olursa, ondan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” [Al-i İmran, 160]. Taberi, tefsirinde şöyle demiştir: “İnsanlardan sizi yenilgiye uğratacak yoktur.” Ve şöyle diyor: “Dünyanın dört bir yanındaki yaratıkları toplansa dahi, O size yardım ettikten sonra hiç kimse size karşı galip gelemez. Allah’ın emri üzere olduğunuz, Allah’a ve Resulü’ne itaat üzere istikamette olduğunuz sürece sizin sayınızın azlığı ve düşmanın sayısının çokluğu sizi düşmandan çekindirmesin. Zira galibiyet sizindir. Zafer onların olamaz. Desteği dualarınızla Allah’tan isteyin. O’ndan yardım dileyin. Destekte, niyetlerin düzeltilmesinde dua ibadetinin şaşırtıcı bir etkisi vardır. Allahu 75
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Teala şöyle buyuruyor: “Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz.” [Neml, 62].”
76
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Altıncı Tavsiye Saldırgan düşmana karşı savaşta tüm gücünüzü harcayın. Tembellik ve acizlenmekten sakının. Zira bu ikisi Allah Resulü’nün g, kendisinden Allah’a sığındığı iki tehlikeli hastalıktır. Siz de onlardan Allah’a sığının. Bilin ki; ecir –bizim ibadetimiz gibi bir ibadette- çekilen meşakkat oranındadır. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Küçük, büyük infak ettileri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah’ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.” [Tevbe, 121]. Allah Resulü g şöyle buyuruyor: “Sana fayda veren şeye çaba göster; Allah’tan yardım dile ve âciz olma!”57
57 Sahih-i Müslim, Hadis No:34-2664. 77
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Yirmi Yedinci Tavsiye “Ey İslam ehli! İslam izzettir. Başarısızlık acizliktir. Yardım sabırladır.”58 Korkaklık katliamdır. Aç gözlülük mahrumiyettir. Savaşlarda gerisin geri kaçarken öldürülenlerin sayısı (düşmanın üzerine) atılırken öldürülenlerin sayısından kat kat fazladır. İslam’ın başında farz olan, Müslüman kişinin on kişiden kaçmaması idi. O günlere ne kadar da ihtiyacımız var. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Kim onlara böyle bir günde -yine savaşmak için bir yana çekilen ya da bir başka bölüğe katılmak için yer tutanın dışında- arkasını çevirirse, gerçekten o, Allah’tan bir gazaba uğramıştır ve onun barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o.” [Enfal Suresi, 16]. Savaşta ve saflar karşı karşıya geldiğinde emirine sabrı tavsiye et, onu rahatlat. Birbirine sabrı tavsiye etmek, yardımın gereklerindendir. Sabrın sonuçları güzeldir. Sabrın akibeti yardımdır. Gayelere temennilerle ulaşılmaz.
58 Uyunu’l Ahbar’da ve El İkdu’l Ferid’de Halid bin Velid’den senedsizce rivayet edilmiştir. 78
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Sekizinci Tavsiye Düşman görüldüğünde tekbir getirmek müstehabtır.59 Bu da Allah Resulü’nün g Hayber’de kazmalarıyla çıktıklarını gördüğünde “Allahu Ekber –üç kere- Hayber harap olsun. Biz bir kavmin yurduna girdik mi, inzar edilmiş (uyarılmış) olanların hali yaman olur”60 hadisine binaendir. Nevevi şöyle demiştir: “Bundan, karşı karşıya gelme anında tekbir getirmek müstehab olduğu Tekbir getirmek, genel anlaşılmaktadır.”61 itibariyle karşı karşıya gelme anında “Allah’ı zikir” kapsamındadır. Ancak Ebu Musa El Eşari’den Allah Resulü’nün g, savaş sırasında ses yükseltmekten hoşlanmadığı rivayet edilmiştir.62 Kays bin Ubad’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Nebi’nin g ashabı, savaşta ses yükseltmekten hoşlanmazlardı.”63 59 Fethu’l Bari’ye ve İbnu’n Nehhas’ın Meşariu’l Eşvak adlı kitabına bakınız. 60 Buhari, Hadis No:371; Müslim, Hadis No:84-1365. 61 Müslim’in şerhinde. 62 İbn-i Hacer, Ezkaru’n Nevevi’nin tahricinde hasen olduğunu söylemiştir. 63 Ebu Davud, Hadis No:2656; Beyhaki, Hadis No:18467; 79
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Utbe bin Rebia, Bedir günü, Allah Resulü’nün g askerlerini gördüğünde şöyle dedi: “Onları görmüyor musun? Yılanların tıslaması gibi sessizler.” Aişe i Cemel günü ashabının tekbir getirdiğini işitince şöyle dedi: “Çok bağırmayın. Karşı karşıya gelindiğinde çok fazla tekbir getirmek, başarısızlıktandır.”64 “Karşılaşma sırasında vurma ve ataklar haricinde müstehab olan gizlemektir.”65
Hakim, Hadis No:2543 Taberi dedi ki; Bu hadisteki fıkıh: Duada sesin yükseltilmesi sahabe, tabiin ve selefin icmasıyla mekruhtur. 64 Kendisinden i, Uyunu’l Ahbar ve El İkdu’l Ferid’de nakledilmiştir. 65 Kalakşendi’nin Subhu’l A’şa fi sınaati’l inşa adlı kitabı. 80
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Yirmi Dokuzuncu Tavsiye Sakın ola ki, ganimetlerden bir şey aşırmayın. Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Hiçbir peygambere ganimet malını gizlemesi (aşırması) yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek getirir.” [Al-i İmran, 161]. İbn-i Abbas’tan şöyle rivayet edilmiştir: “Bir kavimde ganimetten aşırma görülmeye görsün ki; muhakkak onların kalplerine korku atılmıştır.”66
66 İmam Malik Muvatta’da Haids No:1670; Yahya bin Said’den o da İbn-i Abbas’tan mevkuf olarak tahric etmiştir. 81
İSLA M DEV LETİ ASK ER LER İNE TAVSİ Y ELER
Otuzuncu Tavsiye Allah, bize bir tavsiyede bulunmuş ve bu tavsiyede tüm savaş adabını toplayarak şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz. Ayrıca Allah’a ve Resulü’ne itaat edin. Ve birbirinizle didişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” [Enfal, 45-46]. Allah Resulü de g şöyle tavsiyede bulunmuştur: “Allah yolunda savaşın. Sizler Allah’ı inkâr edenlerle savaşıyorsunuz. Ganimetlere ihanet etmeyiniz, insanların organlarını kesmeyiniz…”67
67 Müslim, Hadis No:1731. 82
ŞEY H MÜCA HİD EBU H A MZA EL MUH ACİR
Otuz Birinci Tavsiye: Mü’minlerin emirine, sonra da zavallı kardeşinize arkasından dua edin. Her kim kardeşine acıyıp merhamet ediyor, dini için tasalanıyorsa seher vakti, secdelerde, ezan okunurken, en önemlisi de safların karşı karşıya gelmesi anında duadan onu mahrum etmesin. Fudayl bin İyad şöyle demiştir: “Eğer (kesin olarak) icabet edilecek bir duam olsaydı onu imam için kılardım. Çünkü eğer o doğru olursa topraklar verimli olur, kullar da güvende.” İbn-i Mubarek, Fudayl bin İyad’ın başını öperek ona şöyle dedi: “Bunu senden başkası yapmazdı.”68
68 İbn-i Asakir Tarih’inde, Ebu Naim El Hulye’de, El Berbehari Es Sunne şerhinde, El Lalikai Usulu’l İtikad’da tahric etmiştir. 83
Son ve Dua Ben Duacıyım Siz de Amin Deyin: Allah’ım bana sözde ve amelde ihlas nasip et. Allah’ım beni hak üzerine sabit kıl, görüşümü de isabetli kıl. Allah’ım kalbimi, itaat ehline karşı hakka uygun şekilde yumuşat. Düşmanlarına karşı bana katılık ve sertlik nasip et. Allah’ım sana itaatte amelde ben zayıfım bana bunda canlılık ve kuvvet ver. Beni gafillerden kılma. Allah’ım beni katında üstün, kendi nefsimde alçak, kardeşlerimin nazarında sevilen-sayılan kıl. Allah’ım beni esaretten koru ve yolunda şehadet nasip et. Beni gaflet anında alma. Ey kalpleri çeviren! Tüm işlerimde sonumu güzel kıl. Kardeşiniz Ebu Hamza El Muhacir Ramazan’ın başı. 1428 H. 84
Allah’a Hamdolsun Bitti
Himmet Ofisi İslam Devleti “Doğru yola ileten bir kitap ve yardımcı bir kılıç” 1437 H.
NOTLAR .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. ..................................................................................................
NOTLAR .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. ..................................................................................................
NOTLAR .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. .................................................................................................. ..................................................................................................