30 Ağustos


123 11 1MB

Turkish Pages [60] Year 1940

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD PDF FILE

Table of contents :
Front Cover
. ...
BIRINCI PERDE ...
İkinci sahne ...
Üçüncü sahne ...
Beşinci sahne ...
IKINCI PERDE ...
Üçüncü meclis ...
Altıncı meclis ...
Evvelkiler--iki nefer - Iki yarali-...
YAVER Oh... ...
ÜÇÜNCÜ PERDE ...
Recommend Papers

30 Ağustos

  • 0 0 0
  • Like this paper and download? You can publish your own PDF file online for free in a few minutes! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

UC - NRLF

B 3 184 368

P. HALKEVLERİ TEMSİL YAYINLARI

1543

0 0 3

CUSTOS Milli Piyes 3 Perde

Yazan : AVNI CANDAR

BERKELEY

LRY UX32.7Y OF ORNIA

CÜMHURİYET YENİ SERİ

1

HALK PARTISI TEMSİL YAYINI

No. 6

30 AĞUSTOS MILLI PIYES 3 PER DE

Yazan :

AVNI CANDAR

ULUSAL Matbaa, ANKARA 1 9 4 0

6181789 )

1

.

ESHAS : Kumandan

:

40 yaşında Yarbay

Yaver

:

25

Satılmış

:

55

:

35

Koca Durmuş

>>

Teğmen Köy muhtarı

Köylü

Çekirge Mehmet : 30

Dombay Ali Sarı Ömer

:

40

Gökmen dayı

.

45

A

Çoban Ali

>>

A

30

A

:

!

Birinci köylü İkinci Köylü

.

Kanber Düztaban

Imam Emirber Osman Birinci nefer

İkinci nefer

Köylüler, askerler... Dudu aba : 50 yaşında bir köylü kadın Fatuş 20 Güllü

:

25

Elmas

:

30

Köylü kadınlar, kızlar, çocuklar...

02155

BIRINCI

PERDE

SAHNE : Çorak bir köy meydani. Solda birinci planda ha

rapça kerpiç bir köy evinin bir kısmı görünür. Sağda bir çeş me. Arkasında iki ağaç göğdesi. Geri planda tepeler, kıraç, ka yalık dağlar. ( Perde açıldığı zaman ,

evin önünde yere yayılmış bir kilim

üstünde taş değirmende Güllü bulgur çeker. Koca Durmuş bir taga yaslanmış. elini başına dayamış. uzanmış yatmaktadır. Deyiş :)

Birinci sahne

Güllü- Koca Durmuş-(sonra) Dombay Ali ve çekirge Mehmet DEYİŞ — ( Šahne arkasından ve uzaktan yavaş ya vaş yaklaşır ) Oturmuş ak gelin taşın üstüne Taramış zülfünü kaşın üstüne Bir selâmı geldi, başım üstüne Alırım kız seni komam ellere

( Durmuş doğrulur. Güllü değirmeni bırakır, din lerler )

Bir taş attım karlı dağlar ardına Yuvarlandı düştü yarin yurduna

Ben yeni de düştüm sevdâ derdine Alirim ahdımı komam ellere ...

(Ses daha yaklaşır) . Atımın kuyruğu cura saz gibi Divana durmuş da ergen kız gibi Alarmış yanağı bahar yaz gibi

Getirin kır atım , göçem illere... 5 - 1

Düşmanı sokar mı Türk hiç yurduna

Kim karşı kor Ergenekon kurduna Bozulmaz hiç ey Türk güven orduna Alırım yurdumu komam ellere...

DURMUŞ - Hey hey... Yaşa be Çekirge... (Çekirge Mehmetle Dombay Ali girerler, çeşme den su içerler )

İkinci sahne

Evvelkiler -Dombay Ali-çekirge Mehmet (sonra) Satılmış DOMBAY VE ÇEKİRGE

.

Merhaba

bacım ...

Merhaba Koca Durmuş...

GÜLLÜ VE DURMUŞ

Merhaba... Hoş geldi

niz .

ÇEKİRGE

Ne goruyon bacım ? Ne

goruyon

Durmuş ?

GÜLLU — Ne gorum ağam ? Aşlık bulgur ediveri yon. Sen ne goruyon ? -

1

ÇEKİRGE

Şükür Allaha ... DURMUŞ - Nirden geliyonuz ? Uzaktan mı ? DOMĪBAY — Kasabaya vardıktı da... DURMUŞ

Ne habar var kasabada ?

DOMBAY - Ne habarı soruyon ağa ? DURMUŞ - Düğün habarı değel a ... Memlikât habarı... Muharebe habarı... ÇEKİRGE Sorma Durmuş... Habarlar kötü ... DURMUŞ Dimen... Hele bi yol oturun da ağ. natın bakalım ... ( Otururlar ) E ... Deyin bakalım ; ne du ruyonuz ? 6

DOMBAY

- Niresinden başlayalım ? Adamın di

li varmayor ki... Senin ağnayacağın düşman ilerliyor muş...

GÜLLU — Vış anam ... Buralara kadar da gelecek miymiş ? DOMBAY — Böyle giderse beş günecek kasabaya gelir diyorlar... DURMUŞ Bak hele.. Kasabaya gelir de bizim buraları gor mu ? E kasabalı bu işe ne diyor ?

DOMBAY – Ne desin ? İki elleri böğürlerinde yaslı yaslı düşünüyorlar ...

DURMUŞ

ÇEKİRGE DURMUŞ

E, heç bi çare düşünmeyorlar mı? Ne çaresi Koca Durmuş ? Ne bileyim ben ?... Hani karşı ko

mak falan gibi... DOMBAY - Köylüsüz kasabalı kaç mangir eder ? Köylü olmadı mı kasabalı acından ölür...

DURMUŞ Öyle emme köylüyü toplamak , öna yak olmak da kasabalıya düşer... Biz cahalız... Okumuş, iş bilir insanlar kasabada ... Onlar şöyle idelim , böyle ide lim derlerse biz de ideriz...

DOMBAY — Bi yol onu düşünmüşler. Mintaka Kumandarı Süleyman beğ köylere habar salmış, bizim köye de bizimle habar saldı... Silâhını alan gelsin dedi.

Yasinlide bir tabur piyade, iki bölük süvari, Durmuşlu da bir alay piyade, topçu ve süvari eskeri varmış. Biz de

toplanırsak onlara arka olurmuşuz... DURMUŞ İyi emme köylerde adam kaldı mi ki ? Yedi yıldır, aslına bakarsan öldüm ölesiye muhare be ediyoruz. Gidenlerin yarısı bile dönmeyor...

GÜLLU — Oh Durmuş... Öyle dime... Işte siz ne 7

güne duruyonuz ? İki yara yedin diye düşmana karşı var . maktan mı çekineceksin ? ÇEKİRGE - Eferim bacım ... Bir iki kurşun yidik deyi adamlıktan çıktık mı ? Biz erkek değil miyiz ? Biz de yurd sevgisi tükendi mi ? Son kalanımız da hep top lanıp düşmana kaşı varacağız ...

DURMUŞ - Ben de varmayacağız dimedim ... Az liğız dedim hani ? ... Yoğsam helbet varacağız ... DOMBAY -Satılmış ağa geliyor ... Bakalım o ne diyecek bu işe ?

Üçüncü sahne Evvelkiler-Satılmış (sonra) iki köylü SATILMIŞ ( Elleri arkasında girer) Ne o deli gannilar ? Dernek itmiş neler söyleşirsiniz ? DOMBAY Kasabaya vardıktı da... SATILMIŞ (Çeşmenin kenarına oturarak ) E

ne habarlar var kasabada ? ( İki köylü girer, birer tarafa çömelirler ) .

Ne habarı soruyon ağam ? SATILMIŞ - Memlikât habarı oğul... Çoktanberi millet işleri bozuk ... Her yanımızda düşman ...

ÇEKİRGE

DOMBAY

- Sorma ağam .. Beş günecek düşman

kasabaya girer diyorlar ... SATILMIŞ Düşmanı kasabaya sokmamalı... DOMBAY

Öyle düşünüyorlar ... Mintaka ku

mandarı bizimle sana habar saldı... Her köye de habar

itmiş ... Muhtara diyin , köylüyü silahlandırsın , alsın gel sin didi... Düşman karşısındaki eskere arka olalım diyor. 8

SATILMIŞ

Şu otuz evli köyde on beş çürük ça

nk erkek kaldık . Sizin gibi az genç olanların hepisi de birkaç kere yaralandınız , kiminiz sakat kaldı... ÇEKİRGE Ben sakat bacağımla da giderim Sa tılmış ağa... Topallaya topallaya ... GULLU -- Eşk ossun Memet ağam ... SATILMIŞ Gideceğiz oğul... Yurdumuzu koru . -

mak için kolsuz, bacaksız da olsak gideceğiz ... Elverir ki bir başımız olsun ...

DOMBAY — Ama şimdi bu milletin bir de başı -

varmış ... Mintaka kumandarı onun için büyük başımız, diyordu...

SÅTILMIŞ Kimmiş bu büyük baş ? Nolacağsa padişah mı yoğsam ? Yok canım ... Bırak şunu ... Çanak DOMBAY

kale'de en zorlu savaşları kazanan , düşmanı denize dö ken Mustafa Kemal Paşa imiş ... Ben eskerde iken onun ününü duydumdu. Yıldırım orduları kumandari idi... ( Dudu girer) Dördüncü sahne

Evvelkiler- Dudu Gonşular ... Benim oğlan va mı ? Düne yin kasabaya gittinidi ? .. DUDU

SATILMIŞ

- Işte gelmişler Dudu aba... Emme gi

nem gidiyorlar... Gidiyorlar mı ? Nireye ? Kiminnen ? Bi yol da köyde kalıp iş dutsaya ... SATILMIŞ - Hep köylücek muharebeye gidiyor lar Dudu aba... Sen hangi işi konuşuyon ? DUDU

9

DUDU DOMBAY

Muharebeye mi ? Benim oğlan da mı ? He ya... Mehmet onbaşı da gide .

cek ...

Hey oğul, sağlam gittindi, bir bacağın küt geldin ... Şimdi o topal bacağınan ne iş idebilin ki ? ÇEKİRGE Ana, ben bu topal bacağımla düş manın girisine bi depik atarım ki değme gitsin .. DUDU Get şurdan... Bu sefer de kendini öldür teceksin ... Kendine acımayon bari bana acı ey oğul... E lim irmez, gücüm yitmez ... Ana, düşman yurdumuza girerse ne ÇEKİRGE seni kor, ne de beni... Ondan ötürü hepimiz karşı vara cağız ... Karşı koyacağız ... DUDU

DUDU - Öyle oluncak ben de köyde kalmam ... Sizinle bile giderim ...

ÇEKİRGE -- Sen muharebede nideceksin hey be nim tatlı anam ? Düşmana kurşun çalaman. Gözlerin bi le beni görmez ...

DUDU – Ben muharebede niderim ? Gağnımızı koşarım, size zahra, cepane iletirim oğul... Size aş, çor ba pişiririm ... Yufka, pazlama iderim , çamaşırlarınızı yurum ...

GÜLLÜ

Ben de sana

yardım iderim Dudu

aba ...

SATILMIŞ

E ... Gari çekişmeyin ... Kalmak is

teyene guçeniriz emme, gitmek istiyeni yolundan goma yız ... Biz erkekli, dişili, gençli, ihtiyarlı bu öz Türk yur dunun koruyucularıyız ... Hem de koruyacağız ... Bize Türk derler... Yüreklerimizde yurd aşkı her şeyden üs

tündür, büyüktür... Çocuklar ben hepinizin yaşlısıyım ... Sizin babalarınız bile benden küçüktü ... Onların hepsi 10

bir başka muharebede öldü... Şu Koca Durmuşun baba si Yemenin kızgın çöllerinde döğüşürken öldü ... Dom

bay Ali, senin baban bir isyanda İşkodrada şehit oldu... Ben Sarı Ömerin babası Memişle birlikte Alasonya mu harebesine gittim ... Memiş orada şehit kaldı. Ben iki de

fa yaralandım. Emme gine şu Mehmedin babası Kerimle beraber Balkan muharebesine de gittim . O zavallı da Çongurada şehit düştü... Ben gine kaldım . Doğrusu va .

tan için ölmek ünü benden her zaman kaçtı ... Ama ben de artık bu ana topraklara göğsümü siper ederken ölmek istiyorum ... DOMBAY — Biz senden evvel öleceğiz ağa, önce sira bizim ...

SATILMIŞ

Yok evlât, ben hepinizden daha ko

camışım ... Ölüm evvelâ benim hakkım ... KOCA DURMUŞ Ölüm , gence ihtiyara bak maz. Hele önce muharebe etmek gençlerin borcudur. Biz ölürsek , iş başa der, siz de ardımızdan gelirsiniz ... SATILMIŞ Önden arddan yok ... Bu muhare bede gencimiz de, ihtiyarımız da bir sırada dövüşeceğiz. Nasip kiminse o ölür. Elverir ki ben yatakta inleye puf

laya ölümü beklemeyim ... DUDU – Siz ölümü paylaşmakta da kavga çıka racaksınız ... Zati kavgasız işiniz yok ya... Sizin hiç bir şeyde kafa birliği ettiğinizi ben görmedim ki ... Kafala rinızı, güçlerinizi birleştirmiş olsaydınız, bu düşman ba şımıza çıkar, yurdumuza saldırabilir miydi ? SATILMIŞ Bacım biz her şeyde kavga ederiz emme, yurdun korunmasında etmeyiz ... O iş konuşulun

ca hepimiz bir tek insan gibi elbirliği, kafa birliği, güç birliği yapar, dünyaya karşı koruz ... Memleket davası olduğu yerde biz ejderha kesiliriz ... Bu bizi besleyen de 11

de yadigârı toprakları hepimiz son gücümüzü harcar, bo uğurda seve seve ölür de öyle koruruz ... Bunu her işinizde, her zaman yapsanız DUDU ya ... Neyse... Artık lâfı kesin de hazırlanın ... Siz lâf ederken düşman durmaz , yürür... Su uyur,, düşman uyu maz hey ağa ... DURMUŞ Biz de onu nerde görsek orda karşı koruz ...

ÇEKİRGE

Hem de bozarız da kahbe oğlunu ...

DOMBAY

Denize de dökeriz evel Allah ...

SATILMIŞ Ama başımızdakilerde de bizim gi bi yurt aşkı, millet sevgisi, düşmanı denize dökmek kay gusu , isteği olursa ... DOMBAY

Varmış Satılmış ağa, varmış ... Is

tanbul'daki padişah , ona , düşmana karşı korsan seni a

sarım , demiş ; o da, elinden geleni ardına koma, ben memlikâtı düşmandan kurtaracağım , dimiş... SATILMIŞ — Ne günlere kaldık be ? Düşmana karşı koyanı, ödevini doğruca yapmaya kalkan bir ku mandarı asmağa kalkışmak ne olmaz işdir ? ... Bizim bil diğimiz, düşmndan kaçan kurşuna dizilir, düşmanla dö vüşen değil... Padişah düşmanla birlik olmuş ... DOMBAY Melmekâtı onlara bırağıvirmiş... GÜLLU - Tüh ... Allah cezasını virsin ...

SATILMIŞ — Kasabada bu işe ne diyorlar ? ÇEKİRGE - Müftü olacak , halife mi padişahtır, padişah mı halifedir, ne diyi bi sürü laflar karıştırmış emme hangisi neyin nesi bilemiyon, bildiğim, nolacağsa, padişah didikleri anğa kuşunun didiklerine karşı kona

maz, neyiniz varsa düşmana vireceksiniz, dimiş... Ama 12

mintaka kumandanı, candırma kumandarı kaymakam , mahkeme ireizi, hacı Arifin Sadık , Koca Güvelek , Man dacının Osman düşmanla birilk olanı biz, ne padişah , ne

de sözüm ona halife tanımayız dimişler ... Helbette gar şı koymak gerek diyi ayak diremişler. Halk iki taraflı ol muş, yüreklerinde kuvvat olmayanlar, imanında eğsik lik olannar karşı koyamak dimişler emme bizimkiler is lerinden giri galmamışlar... Zaten Mıstıva Kemal Paşa

da bu yolda çok sıkı emirler virmiş ... Onun didiği ola cak ...

İçimizde düşmana karşı koymayalım

DUDU

diyen de mi varmış oğul ?

ÇEKİRGE He ya... Öylesi de varmış ana... DUDU — Allahtan bulsunlar ... Onlar bize düş .

mandan daha düşman disen ya... SATILMIŞ Ne olursa ossun ... Madem ki mil fet topluca başına Mustuva Kemal Paşayı geçirmiş; o da düşmana karşı konmasını emretmiş, biz de sonuna ka C

dar, birimiz kalmayıncaya kadar döğüşürüz... Düşman da ayakta bir Türk kalmadan bu güzel yurdumuzu ala

maz ... Allah toprağını sevenlerle birdir ... Bu toprak lar için dedelerimiz , babalaırmız , hattâ biz az kan mu döktük ?

DURMUŞ - Bizim damarlarımızda kan yok değel ya ... Biz de dökeriz ... Hem kendi kanımızı döker ; hem __

de bol bol düşman kanı akıtırız ...

SATILMIŞ - O kolay, hep beraber varacağız ... Ama önceden iyi hazırlanmalı. Gidincek cepanemiz, zahramız, azığımızla gidelim ... Gittiğimiz yirde de bize eferim disinler ... DOMBAY Öyle ya ... Gağnıları da koşar yük lediriz ... Avratlardan yüreği söyleyenler de bizimle bile varırlar ...

13

DUDU DOMBAY

Yüreği söyleyenler mi didin ?

Öyle ya ...

DUDU — Get şurdan ... Türk olur da yüreği sa mit olur mu heç ?... Emme er, emme avrat...

DOMBAY – Yoh hanı, eğsikliler korkak olur da ...

DUDU — Sen onu halt itmişin ... Eriz dirsiniz em me, iş başa düşünecek çoğunu avratlara yükledirsiniz ... Biz olmasak siz acınızdan ölürsünüz hey oğul... Avrat

diyi hor gördükleriniz sizin üç misliniz çalışır ... Sizden de cessur olur ... Kucağına şu bebeği virsem , bir saat geç meden yorulun ... Emme şu Güllü kıza virsem, ölüm Al lahın emri, bi yıl taşır da ih dimez ... Bizi hor görmen gali ...

SATILMIŞ Doğru diyon Dudu aba ... Bu yini yitikler daha bunları fark idemezler... Emme bi gun ge lir öğrenirler ... DUDU - Ben varayım öküzleri getireyim ... Sen de Memet, koca gazanı gağnıya yüklet, iki çuval unu

muz var ... İki çuval da bulgur... Onları yükletebilirsen, alt yanını da ben hazır iderim gali...

SATILMIŞ

İşte hazırlık böyle olur ... Sakın tu

zunu unutma Dudu aba ...

DUDU

Yo... Unutmam ağa ... Sen heç kase

vet çekme...

DOMBAY — Biz de varalım hazır olalım ... (Dom bay, Çekirge. Dudu çıkarlar) Sizin tüfekleriniz nasıl ? İşe yarar SATILMIŞ gibi mi ? Tüfekler fena değil emme, cepane DURMUŞ az ... Benim skesen fişeğim var ...

14

SATILMIŞ

Bende de yüz otuz kadar fişek var .

-

Cepanemizi ortaya kor, kardeş payı yaparız ... Mintaka kumandarı bize fişek bulur... Bekli de bizi eskerin ara sına dağıtırlar. O zaman cepane kaygımız da kalmaz...

O bi şey degil, cepane bulamazsak , dipcik oynadırız, di şimiz, tırnağımızla düşmanı boğarız ... Ben bizi düşün müyorum... Köyde sade çoluk, çocuk kalıyor, bunla rin başına bi gaç dene de eli ayağı tutar, aklı başında adam bırakmalıyız ... Kim bıraksak gerek Durmuş ? DURMUŞ Beni bırkmaya kalkışma da kimi bırakırsan bırak ... Ben bi köroğlu , bi ayvazım ... Ço

luk, çocuk yoh ... Ben siperde çahmah çalarım , Güllü de giriden cepane iriştirir... Hamdossun bi çift okuzüm var . Ekini harman ittik , aşarcıdan giri galani ambara

goduk ... Artık düşmanı denize kadar kovalarım ... Sen ne dirsin bu işe Güllü ? GÜLLÜ Ne diyeceğim ? Helbet gideceğiz ... Anca beraber, kanca beraber ... SATILMIŞ - E kimi bırakailm köye ?... Sen kalır

mısın Hacı Ömer ?

ÖMER - Yoh ağam ... Kadınlar gider de ben ka lır mıyım ?

MUSTAFA - Bana heç sorma C

Satılmış ağa...

Benden de al o kadar...

SATILMIŞ — ( Durmuşa ) O kalmaz, bu kalmaz... Kime söylesem ben kalmam diyecek , kalmak kavgası,

gitmek kavgasından daha uzun sürecek gibi geliyor ba na ... Nitmeli bimlem ki ? ...

DURMUŞ - 0 işe ben karışmam ağa ... Ben hesa bimi yaptım ... Bana beş dakke izin vir, tüfeğimi ala

yım , çamaşırımı hazır ideyim ... Güllü ile gağnıyı yükle yelim ... Hadi Gullü gidek... ( Değirmeni, yaygıyı toplar, çıkarırlar, Satılmış arkalarından onlara bakar) . C

15

SATILMIŞ Koca Durmuş kamlaz ; Dombay kalmaz, Hacı Ömer kalmaz, Satılmış hiç kalmaz ... Kim se kalmaz vesselâm ... Öyle emme köy de erkeksiz kal maz ... Bu iş savaş işinden daha zorlu ... Ha bak iyi ak

lima geldi... Imam var ya ... Bizim davulcu aptallar da kasalar gerek ... Bu fena bir fikir değel... ÖMER — Biz de varalım hazırlanalım ... Mustafa hadi gel ... ( Çıkarırlar)

SATILMIŞ

Bu iş de yoluna girdi sanırım ...

.

( Dombay girer) .

Beşinci sahne

Satılmış-Dombay SATILMIŞ

O sen hazırlanmışsın bile koca Dom

bay...

DOMBAY - Bizim hazırlığımızdan nolacak ağa ?

İşte bi tüfek, bi dağarcık , bi de Dombay ... Anşa gağnıyı koştu, ben de dört çuval zahra yükledim . Şimdi bi kaç kap kaçağı da yirleştirir gağnıya ... E işte hazırız vesse lâm ...

SATILMIŞ Sana bi şey diyeceğim ... Biz hep erkekler köyü bırakıp gidersek olur mu ? .

DOMBAY

Ağnamadım , ne dimek o ?

SATILMIŞ

Canım , biz hep gidiyoh ... Köyde

sade çoluk, çocuk kalıyor, yanlarında yaşlı başlı, güçlü, kuvatlı bi kaç insan istemez mi ? Uşahlar nideceklerini bilemezler ki ... DOMBAY

Öyle ya akılları yitkin değel ki...

SATILMIŞ Bunların başına kimleri bıraksak dirsin , bizden kim kalsa iyi olur ? 15

DOMBAY — Ne bileyim ben ? Beni bırakmaya kalkma da kimi bırakırsan bırak ...

SATILMIŞ ( Ortaya) Ya ... İşte bu da öyle söylüyor... ( Dombaya ) Canım sana kal demiyorum...

Muharebede asıl iş görecek sen ve senin gibi güçlü, kuv vetliler ... Aklıma bi şey geldi. Seninle de konuşalım di dim hanı ... DOMBAY

Sen daha iyi b'lin Satılmış dayı... İmamla bizim aptalları bırakailm ... SATILMIŞ DOMBAY - Olur... Pekâlâ işte... -

SATILMIŞ - E hadi öyleyse imamla şu aptalları ünne de gelsinler, konuşalım, köyü onlara ismarlar gi deriz, gözlerimiz ardımızda kalmaz... Emme sen onla . ra hiç bi şey açma, azacık buraya kadar gelivirsinler ... Olur ( Çıkar ). DOMBAY SATILMIŞ - Onlar gelinceye kadar ben de Mol la Memede Allaha ismarladık diyivireyim ... Herif yüz lük, kütün biri ... Gahamaz ki... O da ben de sizinle bi le varacağım diyi kakarsa yandık ... (Çıkar) ( Sahne bir an boş kalır sonra Osnianla Fatuş çe kişerek gelirler )

Altıncı sahne Osman - Fatus Faluş ben sana ne diyorum ? Senin de öteki kadınlardan farkın yok emme onlar bizim gibi de OSMAN

ğel... Sen taze gelinsin ... Evde gardaşlarımız hep guiça çük , onlara bakmak ister ... En büyüğü on iki yaşında... FATUS - Onların nesine bakılacakmış ? Aşlarını pişirmesini, eğmeklerini etmesini bilmezler değel ya... On iki yaşında kız guççük mü ? O kardaşlarımıza ba -

kar... Ben ona iyice öğüt veririm ... 17

OSMAN - Olmaz karıcığım ... Harp yirinde sana

da bi kurşun değivirirse sonra ben niderim ? ... Ya bi ta rafına bi gulle gelirse ? ... Ya bi tayyare gokten tepene bi

bomba atıvirirse ben nişlerim sonra ? ...

FATUŞ — Ben onu bunu bilmem... Ben de gide ceğem . Bu yurdun ben de kızıyim . OSMAN – Orası öyle emme ben hem senin , hem kendim için döğüşürüm .

FATUŞ — Yoo... Ölüm var, ayrılık yok ... Ben şu kadar bebe değelim ya ... Gidecem .

OSMAN — Kız bizim gağnıyı Kizban gotürecek ... Onun kocası şehit oldu ... Öcünü alacağım , cepane taşı yacağım diyi sızlandı. Ben de razı oldum . Sen ne işliye ceksin gelip de ... FATUS

Ben de seninle birlikte muharebe ede.

rim... Ben tüfek kullanmasını bilmemiyim ? Geçen yıl vurduğum kurdu unuttun mu ?

OSMAN — Düşman başka, kurd başka... Düşman adama top atar, kurşun atar ... FATUS Ben de atarım ona , benim elim armut devşirmiyor ya... OSMAN — Fatma ben olmaz dedim mi olmaz ...

FATUŞ - Osman ben de iderim didim mi iderim . OSMAN — Olmaz... -

FATUŞ - Olur... .

OSMAN — Ben alana gidiyorum . Var evinde otur. Sonra sana küserim ... ( Çıkar ) FATUŞ Sen istediğin kadar olmaz di... Evde rahmetli babamın silâhları ne güne duruyor ? Ben senin

sözünü tutarım emme melmekâtımı daha çok severim . 18

Helbet ben de gideceğim . (Arkasından elini sallayarak ) Ben de geliyorum, iyi bil. (Aksi taraftan çıkar) . .

Yedinci meclis

Satılmış- iki köylü ( Sahnenin iki tarafından aynı zamanda girerler)

BİRİNCİ KÖYLU - İşte biz hazırlandık , Satılmış -

ağa ; hani senin silahların ?

SATILMIŞ

Varayım ben de hazırlanayım ...

Çabuk gelirim ... KÖYLÜ - E var, sen de hazırlan ya muhtar... Ya rim saatacak yola çıkalım . (Satılmış girdiği tarafın aksi istikametinden çıkar ) . BİRİNCİ KÖYLU — Senin kaç fişeğin var ?

2. Ky.

C

Doksan iki tene ... Fişek bulunmuyor ki.

1. Ky. — Senin gine benden çok ... Bende topu to pu yetmiş fişek var...

Canım bunda senin , benim olmaz. İşine

2. Ky.

göre biribirimize veririz . Hem bize gideceğimiz yirde fi şek de verirler, tüfek de ... 1. Ky. - Hey gardaşım , milletin elinde tüfek , fi şek bıraktı mı düşmanlar ? Hepsini topladılar, aldılar di

mediler miydi ? Bütün eskerimizin silâhlarını ellerinden almışlar ... Ne tüfeğimizi, ne de topumuzu , cepanemizi bırakmışlar ...

2. Ky, - Öyleyse biz de gider düşmandan zorla a -

lırız ...

1. Ky. — Bak Çekirge Memet geliyor. Oğlan keçi gibi düz duvara çıkardı, şimdi bir bacağı sakat kaldı em

me ginem murahebe diye can atıyor. (Çekirge girer) 19 .

Sekizinci sahne

Evvelkiler-Çekirge- (sonra) imam -Aptallar Dombay-Satılmış Yaşa be Memet ağam... Düşman senin bir bacağını sakatladı emme yüreğin polat gibi maşal 1. Ky.

lah ...

Ben de bacağımı sakatlayan kopili ÇEKİRGE cehenneme yolladım ya ... Şimdi bi dene daha tepeler sem ... Eh gel keyfim gel ... Sonra ne olursa olsun ... Öl sem bile gam yimem ... Bire iki olur... ( Satılmış en geri plândan ve çıktığı taraftan girer) SATILMIŞ ( Elini ağzına siper ederek ve uzak Hey Hasan Hasan ... Ali var mı — ) tan gibi ünleyerek Ali ?

(Çok derinden ve kulisten) Deha 0

HASAN

rada malları sıvarıyor ...

SATILMIŞ

(Aynı tarzda) Unne ona, camisla

ni alsın da gelsin , camısları ... HASAN ( Aynı halde ) Hey Ali, Ali !... Satıl-. mış dayım seni ünneyo ... Cam :sları alsın da gelsin de

yo... Varıyo Satılmış ağa varıyo ... (Satılmış çıkar ) 1. Ky.

Satılmış ağa camısları götürecek gali

ba ...

ÇEKİRGE

Manda hayvanı daha fazla yük çe ker ya ... Şu yandan gelenler kim ? ( Ellerini gözlerine si per ederek bakarlar ) .

1. Ky. — İmam , Dombay, Aptallar... 2. Ky. — Onlar da duymuşlar ellalem , bizimle bir likte gidecekler ... ÇEKİRGE — Gitmeliler ya ... Onlar bu memlekât . ta doğmadılar mı ? Bu memlekâtta büyümediler mi ? Bu -

C

20

günün borcunu helbet ödeyecekler onlar da... Ama i

mam , ama aptal, ama benim gibi topal... 1. Ky. Topal emme köy düğününde yanşaklık . la kavga idip yaralanmadın ya... Harpte vuruldun ... ÇEKİRGE – Orası öyle emme işte adımız topala

çıktı... Biriniz azıcık kızıvirdiniz miydi, hemencecik hin , zir topal diyivirirsiniz ... 2. Ky. — Gerçek bazı bazı öyle münasebetszlikler

ideriz emme sen gene kusura kalma... İşin doğrusu bu topallık senin için bi şereftir ... Dokuzuncu meclis

Evvelkiler -imam -Kanber- Düztaban Dombay (sonra) Satılmış ( Yeni gelenler sahneye girerler ; hepsi birer mer haba derler )

ÇEKİRGE Hoş geldin imam , hoş geldin Kan ber, hoş geldin Düzdaban ...

UÇÜ BİRDEN – Eyvallah ... Hoş bulduk ağam ... -

İMAM Satılmış ağa yok mu ? Bizi çağırttırmış ... Ne var acep ? -

ÇEKİRGE IMAM

.

Şimdi gelir, hazırlanmağa gitmiş ... Ne hazırlığı ? Bir şey mi var ? Muharebe hazırlığı imam ...

1. Ky . IMAM — Ne muharebesi ?

ÇEKİRGE

.

Şimdi bi de buna habar anatmalı...

Imam efendi düşman geliyormuş, duymadın mıydı ? IMAM — Nereye geliyormuş ?

ÇEKİRGE

Kasabaya yaklaşmış ... Bizim esker 21

de gelmiş ... Biz de eskeri arkalamağa, düşmana karşı goymaya gidiyoruz... İMAM — Öyle ise ben de giderim ... Ama benim tüfeğim yok ... Bana da bi tüfek bulun ... Bi vakitler

ben de askerlik ettimdi... Ben askerden kaçmak için medreselere yazılan yobazlardan değilim ... Balkan mu. harebesine de gönüllü gittim ... Lüleburgaz inuharebe sinde yaralandım ... Ben hem allahuekber demesini bili rim , hem de çakmak çalmasını...

BİRKAÇI BİRDEN — Yaşa be imam ... Tam Türk imamıymışın ...

İMAM — Gidip bende heğbeyi hazırlayım ... Siz benim için de Satılmış ağadan bi tüfek isteyiverin , olur mu ?

APTALLAR - Biz de hazırlanalım ... Bizim kafa-.

mız da kel değel a...

ÇEKİRGE —— Hazırlanın ya ... .

KANBER Kanbersiz düğün olur mu heç ? Siz nirede biz de orada ... C

HEPSİ - (Gülüşürler) Kanbersiz düğün olmaz... DUZTABAN — Düztabansız olur mu ? Düztaban siz da ne düğün oulr, ne de kavga ... İMAM -- E... Hadi ben gidiyorum ; varayım bi a yak evel hazırlanayım ... C

APTALLAR — Biz de gidiyoruz ... Çabuk geliriz,

bizim hazırlığımızdan nolacak ? ( İmam ve aptallar sol dan çıkarlarken Satılmış aksi taraftan girer )

Onuncu meclis

Evvelkiler-Satılmış SATILMIŞ - Bunlar nereye gidiyor yahu ? ... I -

mam , hey Kanber, Düztaban ... 22

ÇEKİRGE

Hazırlanmaya gidiyorlar muhtar a

ğa ...

SATILMIŞ — Hazırlanmağa mı ? Neye hazırlana caklarmış ?

1. Ky. - Muharebeye Satılmış ağa, bizim gibi; on lar da bizimle beraber gelmiyecekler mi ya ? ...

SATILMIŞ — Yahu ben onları köyde bekçi bırak mak için çığırttımdı... Hey ! ... Buraya gelin yahu !...

(İmam ve aptallar dönerek tekrar sahnye girerler ) IMAM - Ne o Satılmış ağa ? Bizi yolumuzdan niye

alıkoydun ? Herkes hazırlanmış ; bizi de bırak da hazır . lanalım ... Anca beraber, kanca beraber ... SATILMIŞ - Canım köy erkeksiz kalıyor ... Ben köyü , çoluk çocuğu size emanet edecektim . İMAM - Düşman kapıya gelmşi Satılmış ağa ...

Ben bu köyün imamıyım ; bekçisi değilim ... Korucusu değilim ... Ben muharebeye gideceğim ... SATILMIŞ E bari Kanberle Düztaban kalsın . lar ...

KANBER ve DÜZTABAN — Biz kalamayız ... Kalamayız ...

SATILMIŞ KANBER

Canım olur mu böyle şey ? Satılmış ağa, bütün köylü muhare

beye gidiyor... Heç Kanbersiz düğün olur mu ? Biz de gideceğiz. Gitmezsek yolsuz oluruz. Sizin yanınızda biz de hem davul çalarız ; hem de çakmak ... Siz de düğüne gider gibi muharebeye gidersiniz, düğün eder gibi dö . vüşürsünüz... Bana kalırsa bu, dövüşür gibi düğün et mekten helbet daha iyidir ... SATILMIŞ - Canım köyde hep çoluk çocuk kalı

yor... Onları gözetecek adam kalmıyor ... 23

.

İMAM — Satılmış ağa, boş yere nefes tüketme C

hiç... Memleketi düşman çiğnerken başka şey düşünülür mü ? Evvelâ bütün memleketi düşünemk lâzım ... Bizim

için memleketimizin her tarafı birdir ... Her tarafı kendi köyümüzdür, bütün yurddaşlarımız, Türkler bizim kar . deşimiz, çoluk, çocuğumuzdur... Türk yurd ve milleti

birdir, parçalanamaz, ayrılamaz ... Senin köyün , benim köyüm, onun oğlu, benim kızım yoktur... Bir Türk mem

leketi, bir de Türk milleti vardır, bu bizim hepimiziz ... Eferim imam , eşkossun ... BİRKAÇI BİRDEIN Ne de guzel ağnattın ya ...

İMAM — Işte bu kadar ... Sen bana fazla bir tüfe ğin varsa ver, başka şeye karışma... Hem ben burada ne iş tutarım ? Bütün cemaat muharebeye gidiyor... Ço cuklarla saklanbaç oynayacak değilim ya ... Hem mu harebe eder ; hem size namaz kıldırırım ... Ben şimdi gi diyorum ; heybemi hazırlayacağım , sen bana bi tüfek verecek misin ?

SATILMIŞ - Vereyim emme çoluk çocuk nola cak ?

İMAM — Canım çoluk çocuğu ne diye köyde bi rakıyorsunuz ?

SATILMIŞ - Ya nidelim ? Boğazlayıp çaya mi a talım ? Başka bırakacak yerimiz var mı ?

İMAM — Bu işi iyi konuşalım , ağalar. İşidiyoruz ki düşman girdiği yerleri harap ediyor, karı kızana sal dırıyor, dilediğini kesip biçiyormuş... Köyleri yakıyor . muş...

HEPSİ İMAM

He... ya ...

Allah göstermesin , geri çekilmek lâzım

gelirse, köy düşmanda kalırsa ne olur ? Erkekleri, baba 24

ları askerde diye düşman bu zavallılara etmediğini bi rakmaz ...

SATILMIŞ - Essah söylersin imam ... Doğru ya....

Öyleyse nidelim ? İMAM - Bütün varımızı beraber alarak düşmana karşı gidelim , daha cesaretle döğüşürüz ... Geri gitmek

gereğirse de onları düşman ayağı altında bırakmamış oluruz ...

SATILMIŞ

-

Öyle idelim ... Ne dirsiniz ağalar ?

Olur, imamın didiği fena değil...

HEPSİ

Karar virdik mi ? JATILMIŞ Virdik ... HEPSİ

SATILMIŞ - E hadin öyleyse ; hepiniz öyle hazır-.. lanın , bilmeyen gomşulara da habar edin ... HEPSİ — Olur ... ( Birer ikişer muhtelif istikame .

lerden çıkarlar )

Onbirinci meclis

Satımış-Dombay- ( sonra) Veli SATILMIŞ - Şu taraftan, Hacı İbişin tarlanın do ruğundan biri geliyor; görüyor musun Dombay ? DOMBAY Gğrüyorum ağa... Bekirliden Veli ye benzer... ( Bağırarak ) Hey Veli... Veli... -

VELİNİN SESİ - (Uzaktan ) Varıyon , varıyon ... Muhtar var mı ? DOMBAY

SATILMIŞ DOMBAY yelim ...

Burada ... Burada ...

Elâlem bi haber getirse gerek ... Şimdi anlarız... Hele bi yol bekle

25

SATILMIŞ Acep onlar da hazırlığa bulaştılar mi dersin ? DOMBAY — Bilmem ... Her halde... VELİ - ( Girerek ) Merhaba ağalar... SATILMIŞ Merhaba ... Hoş geldin , sefa gel din ...

VELI — Hoş bulduk ... Size de mintaka kuman darından habar ulaşmış ellalem ? Aşağı büyük alanda bi kaynaşma var ... SATILMIŞ

He ya... Siz ne idiyonuz ?

VELİ — Biz de hazırlanıyoruz. Beraberce varalım diyi bizim muhtar beni size saldı... Gonuşalım da nirde, na zaman buluşacağımızı karerleştirelim ... SATILMIŞ — Olur ... Hadin bizim odaya varalım da gonuşalım ... (Çıkarlarken perde iner ) -

( Perde esnasında münasip zamanlarda kulisden hayvan sesleri, uzaktan insan sesleri, çağırmalar duyu lur. )

26

IKINCI PERDE SAHNE : Aynı. Yalnız köy evinin önüne bir çadır veya

çardak kurulmuş veya her ikisi de var. Bir âdi tahta masa, bir sıra ve tahta iskemle.

Birinci meclis ( Perde açıldığı zaman : Satılmış çeşmenin önünde bir taşa o turmuş, harp gürültüsünü dinler. Bir kolu sarılıdır. Top, tüfek , ma . kineli tüfek sesleri duyulur, arada tayyare sesleri. Süngü takmış askerler tam teçhizatli olarak sahnenin ikinci plândan her iki ta.

rafa gelip geçerler. Kadın ve çocuklar mermi, cephane taşıyarak birinci ve ikinci plândan geçerler. Bir nefer ikinci plândan geçen arkadaşlarından ayrılarak koşar, çeşmeden su içer ve matrasını doldurur .)

SATILMIŞ

Hemşerim muharebeden mi geldi

niz ?

NEFER - Yok ... Biz akşamdanberi ihtiyattayız ; ama şimdi biz de tekrar muharebeye giriyoruz.

SATILMIŞ

Allah yardım etsin ... Allah gücünü

zü artırsın .

NEFER — Amin babacığım ... Ama artık düşman -

bozulmuş... Biz takip edecekmişiz. Kal sağlıcakla ... ( Nefer çıkar) ( Dudu ve Güllü ile bir kaç kadın ve ço cuk sırtlarında mermi, ellerinde cephane paketlerile gi rerler) SATILMIŞ

Dudu aba, bırak artık bu işleri genç.

ler yapsın ...

DUDU – Yooo ... İşte sırtımdaki bu gulleyi go ruyon ya ... Muharebeyi işte bu gulle kazanacak ... 27

GÜLLU - Her gulleyi böyle diyerek gotürüyon Dudu aba ... ( Çıkarlar ) .

SATILMIŞ Çok kızgın bir muharebe ... (Harp gürültüleri arasında bariz bir tayyare motör sesi duyu lur) Hele bak gene tayyareler geliyor. ( Bombalar pat

lar ) Ah ... Ah ... Şunlara karşı bizim de tayyarelerimiz

olsa ; bunları gökte kovalasalar ; yiğitlerimize vallahi çok yardımı olur ... (Koşarak bir nefer )

Ikinci meclis

Satılmış - Nefer - (sonra) Emirber Tayyareden mi kaçıyon hemşeri ? SATILMIŞ NEFER — Tayyareden niye kaçım ? Her gun tepe mizde kaç tene... SATILMIŞ

E ; ne diyi dızığıyorsun ?

İşim acele... İkinci taburdan geliyo

NEFER

rum . Alay kumandarı burada yok mu acep ? SATILMIŞ — Kumandar muharebenin bu civcivli vahtında burada durur mu heç ? Ya siperlerdedir, yahut da tarassut mevkiinde... Nideceksin kumandan ?

NEFER — Bizim tabur yaveri vuruldu da tabur

kumandarı beni gönderdi... Alay kudandarına tabur kumandarının raporunu getirdim ... Düşmanı bozduk ta hanı çabuk bulsam , versem de düşmanı kovalayan yol daşalrıma yetişsem ...

SATILMIŞ — Essah mı ? Düşman bozuldu mu ? ... NEFER — Bozulmadı, bozduk ; hemşerim ... Guz guna kuvvet, kamçıya bereket kaçıyor... Hani şu yüğ . -

sek tepe yok mu ? ... Onu bile elinden aldık . Şimdi orada bizim taburun iki bölüğü yerleşti... Arkadaki toplanı 28

-

da oraya çıkarıyorlar... Bizim taburun iki bölüğü de te

penin irelisine vardı. Düşmanın ön siperlerini de ard si perlerini de aldık ... Siperlerin içi hep leş dolu... Düş manın tutunacak hali kalmadı gayri... SATILMIŞ — Alay kumandarı bu habarları tele

fondan çoktan almıştır ... NEFER — Olsun ... Ben kumandarı bulup raporu vermezsem olmaz ... Emir emirdir Vazife de vazife...

SATILMIŞ - İşte emirberi geliyor, ona bi yol so ruver ...

Şu yandan gelen esker mi ?

NEFER

SATILMIŞ — He... ya ... (Emirber girer)

Üçüncü meclis Satılmiş-Nefer-Emirber- (sonra) kumandan - yaveri NEFER — ( Emirbere) Hemşerim sen alay kuman darının emirberi misin ?

EMİREER — Evet. Kumandar bey nirde ? Nideceksin ?... EMİRBER NEFER — Tabur kumandarından rapor getirdim .

NEFER

.

EMİRBER — Kumandar bey siperlere gitti idin ... Belki şimdi gelir ... Hangi siperde ise ben varayım . NEFER

EMİRBER — Şu taraftaki birinci taburun siperle rine gittinidi ... NEFER

Ben de o yana bi yol varayın ... ( Çi

kar) .

1

29

SATILMIŞ

Osman be ? Sen nereden geliyor.

dun ? ...

OSMAN -- Şu taşlığın irelisindeki siperlere gittim .

di... Oradan muharebe iyi görünüyor .

SATILMIŞ -- E... Muharebe nasıl oldu ? Hâlâ sü . rüyor mu ? ... EMIRBER OSMAN — Artık süreceği, müreceği

kalmadı sanıyon ... Düşman bozuldu. Artık dutunacak hiç bir siperi, istihkamı kalmadı... SATILMIŞ — Dört gündür bu lafı dinliyoruz ... A. ma hâlâ iyice bozulmadı şu mered ... Ne idem ki eski

halim kalmadı; gezip dolaşamaz oldum ... Yoğsam ben bu muharibede burada durur muydum ? Varır işin doğ

rusunu görürdüm . Hem de bi gaç gurşun daha atar, dö ğüşürdüm ...

Sen nöbetini çoktan savmuşun Sa EMİRBER tılmış ağa ... Bu harbe heç girmesen de olurdu... Inö nünde döğüştün, Sakaryada döğüştün ... Ama işte gene kendin istedin ... Neyse bari şehit olmadın ... SATILMIŞ — Keşke şehit olsaydım ... Satılmış va tanı yolunda şehit gitti derlerdi... Yurdumun hizmeti, korunması yolunda ölürdüm ... EMIRBER Şimdik de gazi oldun babacığım ... Şerefin daha mi az ? ... SATILMIŞ Evlât ; biz Türküz... Şeref değil bi.

ze yurdu kurtarmak gerek ... Hepimizin şerefi şu düş man memlekâttan çıkınca yerine gelecek ... Bu yana doğru birileri geliyor... Gözlerim pek seçmeyor ; hele bi yol bak ...

EMİRBER — ( Bakarak ) Kumandar beyle yaveri. ( Ayağa kalkarlar) (Kumandan ve yaver girerler) 30 -

Dördüncü meclis

Evvelkiler - Kumandan - Yaver KUMANDAN -- Nehayet düşmanı bozduk Satıl.

mış ağa... İşte memleket artık kurtuldu... Bittabi sizin köy de ... Artık köyünüzü yakamaz gayri... SATILMIŞ - Allah ömür versin beyim ... Bizim köyü değil, başkalarını da yakmasın gayri... KUMANDAN — Allah millete, Başkumandanımı .

za , büyük ve çok değerli kumandanlarımıza ömürler

versin ... Dün vatanın bağrına nalçalı çizmelerile basan düşman artık berbat bir hale geldi... SATILMIŞ Essah mi beyim ? Bu kâfir bi yol -

daha garşı goyamaz mı ? KUMANDAN Koyacak hali kalmadı... Peri

gan oldu, bitti ... Buna bütün dünya şaşacak ... Düşman lar tâ canevimize kadar girmişler, bütün silâhımızı, cep

hanemizi almışlar, ordularımızı dağıttırmışlardı... Her tarafa da mundar ayaklarını atmışlar; bizi paylaşmışlardı bile... Bu millet uyandı, o yokluktan bir kudret yarattı...

Eğer başımızda Mustafa Kemal olmasaydı, bu kuvvet belki doğamazdı... Dört bir tarafımızdan bizi saran düş. manlarla iki senedir bu halde boğuştuk ... SATILMIŞ Öyle beyim öyle ... Balkan, büyük

harpten sonra bizde döğüşecek hal mi kalmıştı ? KUMANDAN - Bu millet ölmze, Satılmış ağa... Asırlardan beri dünyaya hükmeden büyük Türk milleti

ölmez... İşte yine isbat ettik... Silâhsız, mühimmatsız kaldık, fakat yine düşmana boyun eğmedik, yurdumuzu müdafa için gülleye bıçakla karşı gittik, imanımızla her şeyi yendik ... Inönü muharebelerini hatırlarsın değil

mi ?... O zaman da düşmanı bozmuştuk ... Sakaryada -

31

da ona bir ders verdik , fakat bu sefer başka ... Dört gün

den beri başlayan bu muharebe son hamlemizi düşmana havale etmemizdir ... Şimdi artık onu adam akıllı tepele dik ... Biz işte hep bu günü bekledik , durduk ... Bu gün 30 Ağustos... Bu günü unutmayın ... Bugün Türkün var

lığında en mühim ve en büyük günlerden biridir... Bu gün artık düşman tamamile mağlớp oldu, öyle bir bozu luş bozuldu ki ... Sanırım bu halde denize kadar varabi lenleri de olmıyacak ...

SATILMIŞ — Cehenneme girsin ... Biz onu çağır madıktı ya ...

Düşmana âdeta acıyacağım bile geliyor... Böyle bir zaferi tarih hiç kaydetmemiştir... KUMANDAN —

Düşman her taraftan sarıldı... Ya bire kadar yok olacak , yahut da tesilm olacak ... Başka çaresi yok ... SATILMIŞ Hey Büyük Allahım ... KUMANDAN

C

Bugünkü Başkumandanlık mu

harebesi düşmanın bütün mukavemetini kırdı ... Her ta

rafı çevrildi... Süvarilerimiz de gerilerinde çok ilerlere "kadar sarktılar ... Düşmanın geriye gitmesine imkân kal

madı... Yolları hep tutuldu ... İşte biz niye ilerlemiyo ruz diye soruyordun ... Sebebi buydu... Bize düşmanı o yalamak vazifesi verilmişti ... Düşman üstündeki tazyi. kimizi artıramıyorduk , maksadı his eder, yahut dayana

maz, kaçar diye korkuyorduk ... Kaçsaydı elimizden bel ki kurtulurdu ... Halbuki biz onu oyalamak, etrafının sa rılması için zaman kazanmakla tavzif edilmiştik ... An ladın mı şimdi ?

SATILMIŞ — Ağnadım ... Habarımız ossaydı, çivi-. .

lerdik bile evel Allah ...

KUMANDAN — Her şeyi herkesten , hattâ kendi

mizden bile sakladık ... Düşmanı kuşkulandırmamak , ha 32

rekâtımızı gizliyebilmek için çok uğraştık ... Hiç bir şey anlayamadılar. Büyük taarruzumuz başladığı zamansa , artık iş işten geçmişti...

SATILMIŞ

Afedersin kumandar bey ; düşman

-

için hiç bir kurtuluş yolu kalmadı mı ? KUMANDAN - Belki bir mucize... Dört gün Türkün savletine yine iyi dayandı. Fakat bu müddet

zarfında etrafı sarıldı; bütün kuvvetleri iyiden iyiye hır . palandı, perişan bir hale geldi... Süvarilerimiz düşmanın çok gerilerinde harekât yapıyor ve demiryolunu elinde bulunduruyor. Düşmanın çevresi sarılmış ve her tarafla muvaaslası kesilmiştir ... Ordumuz düşmanın etrafında

çelik bir çember gibi... Düşmanın perişan kısmı küllisi bu çemberin içindedir... SATIMIŞ Bunların Izmirde başka kuvvetleri -

yok mu ? Onları buralara iriştiremezler mi ?

KUMANDAN - O geçti artık ... Süvarimiz yolla . n kesmiştir ... Şimdiden Salihli süvarimizin elinde bulun . maktadır... YAVER

Salihli mi ?

KUMANDAN

Evet... Salihli... Hayret mi e .

diyorsun ? YAVER Terlesin ?

Affedersiniz ... Süvarimiz bu kadar

KUMANDAN - Evet... Hayret edilecek şeydir ... Fakat bu harika gösterilmiştir. Bütün dünya ile harp et . tik ve kazandık ...

SATILMIŞ — Eşimdik ne olacak Kumandan bey ? KUMANDAN - Ne mi oalcak ? Her tarafı sarı. lan düşman kısmı küllisi tamamile elimize düşecek . Ya 33

ni artık düşman cezasını görmüş, mukaddes Türk yurdu

onun makteli olmuştur. Bundan sonra ordumuz ufak te fek düşman guruplarını tepeleyerek , çiğneyecek İzmire, Bursaya, Çanakkaleye, Istanbula kadar gidecek ; yâni se nin anlayacağın , denize kavuşacak ...

SATILMIŞ — Akdeniz kaç günlük yol ki acep ? -

KUMANDAN - Artık bu bir yürüyüş işidir ... Ni-.

hayet on gün sonra İzmirdeyiz ... Biz de artık ileri yürü yüşe başladık . Karargâhımız da bittabi kıtaatı takip e decektir . ( Yavere ) Oğlum , hemen ağırlık kumandanını bul... ( Elindeki kâğıda bakarak ve haritada işaret ede

rek ) Alayımız Ahırhisar, İhsaniye arasından Ahadköy tarikile Öksüz köyde demiryoluna varmak için ilerliyor ... Öksüzköyde fırka anbar açacak. Kıtaatın ihtiyacı yarın dan sonra bu anbardan tedarik edilecek. Kolları bu ta rikle göndersin ... Ordunun süratle ilerlemesine göre ; ih

timal ki ve bence muhakkak burada durulmıyacaktır... O takdirde firkamız Uşak - Hocalar hattında toplanacak

ve oradan ileri yürüyecektir ... ( Bu konuşmalar esnasında silâh ve top sesleri u zayarak sürecek )

YAVER — Biz nereye gideecğiz efendim ? KUMANDAN — Fırka bu hatta yürüyüş istikame-. timizi tayin eder . Vaziyete göre ya Hocalara, yahut da Susuz'a. Haydi ağırlık kumandanına tebligatı yap. Ya .

rım saat sonra kollar hareket edecek. Sonra gelir, yeni gelen emirleri telefonla taburlara yazdırırsın ... YAVER - Peki efendim ... ( Selâ mverir, çıkar ). ( Arkadan sedyeler içinde yaralılar geçirilir ) .

( Sahnedekiler selâm verirler ; sedyeler bir lahza durur ). 34

İşte 30 Ağustosun şerefli gazile

KUMANDAN

ri ... Size ne mutlu ki ; Türkün otuz bin yıllık tarihinde en

büyük bir şan ve zafer gününde yaralandınız... O büyük şanın, zaferin damgasını sinelerinizde taşıyacaksınız ... Selâm size Türk yurdunun gazi çocukları... ( Resmi sela mi ifa eder ; sedyeler yavaş yavaş çıkıncaya kadar se lâm vaziyetinde durur ) SATILMIŞ ( Sedyelerin arkasından bakan ku mandana ) Demek artık sizi kaybedeceğiz, Kumandar Bey ?

KUMANDAN — Evet ama geri değil, ileri... Bü-. yük Başkumandanın verdiği ilk hedefe : Akdenize ... In şallah diğer hedeflerimize de böyle ereriz ... SATILMIŞ

- Inşallah ... (Emirber Osman girer)

Beşinci meclis Emirber Evvelkiler EMİRBER

Beyim sizi telefonda Fırka kuman

darı istiyormuş ...

KUMANDAN — Peki... ( Kumandan çıkar) SATILMIŞ

Hey Allahım ... Osman acep doğru

mu diyorlar ?

EMİRBER Hâlâ inanmıyor musun ? Bana inan mazsan koskoca kumandara da mı inanın yok ? O heç yalan söyler mi ? SATILMIŞ — Söylemez ... Söylemez amma nide yim yüreğim yanık ...

( Soldan Çekirge, Dombay, iki köylü muhtelif yer leri sarılı olarak girer) - 35 -

Altıncı

meclis

Satılmış . Emirber -Çekirge-Dombay - Ö. mer - Durmuş -Mustafa - (Sonra ) iki asker .

yaralılar - Güllü - Dudu -Çocuklar - V. S. Habarınız var mı ? Düşman artık SATILMIŞ essahtan bozuldu ... Bel kemiği kırıldı teresin ... DURMUŞ

C

Bozgundan ne habar aldın Satılmış

ağa ? ...

SATILMIŞ Düşmanın hep çevresi alınmış ; ka. çacak delik bırakılmamış. Sivarilerimiz tâ Sâlihliyecek varmışlar ... HEPSİ BİRDEN

Eşk ossun be...

SATILMIŞ - Kumandar bey on güne varmaz, Iz mir'e, Akdeniz'e ulaşırız , diyor.

ÇEKİRGE - Başkumandarımız, varacağınız ilk hedef Akdeniz demedi miydi ya ? Türk Başkumandari nin emrini dutmaz olur mu heç ? İşte Akdenize varaca . ğız ; hem de varıyok ... Varmazsak O'nun yüzüne nasıl bakarız ?...

DOMBAY - Ama ne sen , ne de ben gidemiye-. ceğiz ...

ÇEKİRGE Senin , benim lafım mı olur ? Giden ler de benim kardeşim ... Benim kanımdan , benim so yumdan , benim gibi Türk ... O da Türk, ben de... Bi. zim hepimiz birimiz , birimiz hepimizdir be... ( İki nefer kollarına girmiş oldukları iki yaralıyı ge tirirler, yaralıları sıra veya iskemlelere oturturlar. Du

du, Güllü ve çocuklar da karşıdan girerler ) . 36

Yedinci meclis

Evvelkiler-- iki nefer - Iki yarali -Dudu O

Küllü ve saire - Ben sana dimedim mi Satılmış ağa ? is DUDU te son götürdüğüm gülle muharebeyi kazandırdı... Vuş

anam ... Bu yaralılar da kim ? ... Bizim köyden mi ? DOMBAY

C

Bu bizim Osman be... Osman ya

ran nereden ? OSMAN

ÇEKİRGE

Omuzumdan, baldırımdan ... Bizim Osman gil ana ... Nasıl yara

landın Osman ? OSMAN

Siperden hücuma kalkdıktı... En son

düşman siperine saldıktı... Sabah erkenden ... Düşman

siperine vardık ; süngü döğüşü ettik... Gaçanı gaçtı, ka lanını depeledik ... Bi yol bi delikten üç dene düşman uğradı... Peşin birini süngüledim ... Öteki baldırıma süngüsünü sokmağa kalkıştı, onu da göbeğinden sap · ladım ... Ama halim de kalmadı ... Baldırım acımaya

başladı... Üçüncüsü süngüsünü tam göğsüme saplarken işte şu oğlan irişti; bir süngü sapladı, keferenin süngüsü benim azıcık omuzumu sıyırdı...

DOMBAY - Bu deliganni oğlan mı ? E... O ne zaman yaralandı ?

OSMAN — Benim heç yanımdan ayrılmazdı... Hücuma kalktığımızda da benim yanımda

seyirdiyor.

du... Gurşun değmiş olmalı ki bi yol yıkıldı idi ... Vakit olmadığından sonra döner yarasına bakarım didimdi ... Ama doğrusu tam sırasında erişti... Yoksa süngü tam

yüreğimi deşecekti... - 37 -

ÇEKİRGE - Kim bu oğlan ? Nireli imiş ?? OSMAN – Ne adını, ne melmekâtını dimedi ki... Bana gonüllü deyivirin dir, gezerdi... Biz de gonüllü i. dik emme ; ona gonüllü dirdik ...

Onun yarası niresinden ?

SATILMIŞ

SIHHİYE NEFERİ yırtmış geçmiş ...

DURMUŞ

C

Başından ama, kurşun si

Pek de gence benzer ... Çocuk ba

daha be ... DUDU ve GÜLLÜ

( Merakla iğilip bakarak ) Bunu bileceğim ben GULLU Durmuş ... Bu bizim Fatuşa benzer .

ülen ...

DURMUŞ

Hangi Fatusa ?

GULLU - Canım işte bu Osmanın karısı Fatu . ga ... ( Hepsi dikkatle bakarlar) HEPSİ

Sahi benzer ülen ...

DOMBAY

Deliganni... Senin adın ne ?

FATUŞ — Fatuş... HEPSİ Fatuş mu ? ... ( Bir sükût) OSMAN ( Ona dikkatle bakarak ) Gız ... Fa taş... Sen misin ?...

Benim ya ... Beni sen herkesten sonra

FATUS bildin ...

Yüzüne çamur mu sürerdin ne ? ... Su

OSMAN

ratını iyice göremiyordum ki ... Şimdi doktorlar yaranı sararken yüzünü de paklamışlar zahir ...

FATUS C

38

C

C

Yıkadılar ya...

1

OSMAN

Tüh ... Allah cezasını yirsin ... Ya o

-

kurşun kafanı patlatsaydı ben ne işlerdim ? FATUS - Ya o süngü senin yüreğini delseydi ben nişlerdim ? OSMAN - Ya seni kayboldu diyi ben ne gadar acındım , döğündüm ...

E artık onlar geçti... Şimdi varın

SATILMIŞ

hastahaneye yan yana uzanın da istediğiniz kadar çeki şin ... Hastahanede işimiz ne ? ... Orada bizden ağır yaralılar yatsın ... Biz kunde gider yaraları. mızı sardırırız ... Hem ben bu kadar döğüştüm . Düşma. OSMAN

nin ardı sıra İzmirecek gideceğim ... Son dipçiği denize dökülenlerden birisinin kafasında kırmazsam gozlerim açık gider ...

ÇEKİRGE

Ben de topal, çolak gitmek isterim emme komazlar ki... C

Sekizinci meclis Evvelkiler - Kumandan KUMANDAN

( Girerek )

Siz

vazifelerinizi

yaptınız aslanlarım ... Sizler; Birinci ve İkinci İnönünde, Sakaryada düşmanla aslanlar gibi döğüştünüz, bu son

harpte de yine hepiniz yaralandınız ; vazifenizi sonuna kadar yaptınız ... Sizin attığınız her kurşun ; Türk milleti ni zafere bir parça daha yaklaştırdı... Şimdi fırkadan , her tarafı çevrilmiş olan düşmanın akşama muhakkak

teslim olacağı ihtimali bildirildi... Artık yolumuz a çık... Hiç bir yerde durmadan , İzmir'e, güzel Izmir'e, yeşil Bursa'ya; Çanakkale'ye varacağız... ( Yaver girer) 39 -

Dokuzuncu meclis Evvelkiler - Yaver ( Girerek ) Kumandan bey, ağırlık ku

YAVER

mandanına emirlerinizi tebliğ ettim. Kollar hazırlanı yor ; bir çeyrek sonra yola çıkmış olacaklar. Verilen is tikamete hareket edecekler ...

KUMANDAN — Peki... Sen telefona git de fir kanın yeni emirlerini taburlara yazdır. Bunlar uzun sey ler değil; kısa... Fakat çok canlı ve sevinçli ... (Yaver .

çıkar ) Bu iki yaralıyı neden bastahaneye götürmediniz ? Yürüyemiyorlarsa ; koşun sedye getirin oğlum ... Mem leketine hizmet ederken yaralananlar millet için mukad . destirler ... Onlara hepimiz bütün kuvvetimizle yardı ma borçluyuz ... SATILMIŞ Yok kumandar bey... Bu acayip

bir iş... Bunlar bizim köyden ... Karısı kaybolan ikinci tabura gönüllü giren Osman bu ... E? ... KUMANDAN Öteki de onun kayboldu sandığı SATILMIŞ mız karısı Fatuş... KUMANDAN — Vay ... Sahi mi ? SATILMIŞ Ya ... Essah ... KUMANDAN —- 0 O neredeymiş ? Kocasının yanında ... SATILMIŞ KUMANDAN Kocasının yanında mı ? -

C

SATILMIŞ

He ya ... O da gönüllü yazılmış ;

kocasının yanında çakmak çalmış. Yanyana döğüşmüş .

ler, bugün de beraber yaralanmışlar ... Şimdi burada bi liştiler. Fatuş kocasını ölümden de kurtarmış ... KUMANDAN Osman ,yanındaki karını nasıl oldu tanıyamadın da bize o kadar arattın ? ... C

40

OSMAN — Efendim suratına çamur sürmüş ... Ne bileyim ? Ana baba gunünde yanımdaki adamın yüzü ne dikkat edecek vaktımız mı vardı ? KUMANDAN

( Güleerk ) Hah hah hay... O

da var ya... Kızım niçin böyle yaptın ? FATUS Köylü muharebeye giderken o beni C

salmadı... Ben de arkalarından vardım ... Ben de onun

girdiği bölüğe girdim ... ( Osmana ) Ben sana dediğimi iderim dimedim miydi ? OSMAN — Didindi ... Didindi... Pardun

sana

Fatma...

KUMANDAN — Haydi artık hastahaneye gidiniz yaralarınıza baksınlar...

OSMAN — Yaraalrımız hafif... Ayakta da iyi o .

lur Kumandar bey... Hiç olmazsa ağırlıkta gidelim iz mirecek ... Zati benim bir arabam da var ...

FATUS

Ama beraber gideceğiz...

(Osman

muvafakatle başını sallar )

SATILMIŞ - Sahi Kumandar bey, bizi götürmü yor musunuz ? KUMANDAN

Ne bileyim ? Bir kere ağırlık

kumandanile görüşünüz. İhtimal ki sizin vesaitinize bir müddet için daha ihtiyacımız olur... SATILMIŞ Onunla ne diyi konuşalım ? Araba .

lanı, gağnıları koşar yanına varırız ... Helbet bizi boş ko maz ... Cepane, zahra yükleyecek bi şey bulur ... DOMBAY -- Bizim gağnılarımız düşmanın oto- ,. mobillerinden bile iyidir... Ne dağ tanır , ne bayır ... Keçi gibi tırmanır ...

SATILMIŞ

Varalım mı Kumandar bey ? 41

OSMAN — Izin ver Kumandar bey ... KUMANDAN

Madem ki istiyorsunuz ; mem

leket hizmetinden kimse alakonamaz. Bu kazandığımız harbin bütün zahmetlerini çeken bütün Türk milletidir. Zafer de onundur ... Tarih, Türkler büyük Başkuman danlarının yüksek ve çelik idaresinde barikalar yarattı diyecek ...

DURMUŞ Vallahi ne yarattığımızı bilemeyiz emme, çok şükür memlekât kurtuldu işte... Var olsun büyük kumandarlarımız ... KUMANDAN - Onlar da var olsunlar, siz de

var olun ... Herkes memleketini, milliyetini birlikte ve aynı kuvvetle sever , ve herkes vazifesini iyi yaparsa iş

te böyle büyük zaferler kazanılır ... Her şeyin başı bir lik ve çalışmaktır ...

Onuncu meclis Evverkiler - Yaver YAVER

(Girerek ) Emirleri yazdırdım beyim ,

KUMANDAN — Pek âlâ ... Şimdi de biz yol ha zırlığına bakalım ... ( Emirbere ) Osman , atım hazırlan . sin ... Söyle seyise ... EMİRBER - Baş üstüne efendim ... ( Çıkar)

SATILMIŞ

Bize de izin ver Kumandar bey ...

Biz de gağnıları koşalım ...

KUMANDAN — Peki... ( Hepsi selâm verir, çi karlar) .

42

Onbirinci meclis

Kumandan -Yaver- ( sonra ) Emirber va KUMANDAN - Ne temiz, ne saf yürekli, ne . tanperver insanlar ... Temiz kan Türk işte böyle olur ... Bugüne kadar kendilerinden yardım istemeye vakit bj. C

rakmadılar ... Biz onlardan bir şey istemeden ; bize ih tiyacınız var mı, bize hizmet var mı diye onlar evvel davrandılar ... YAVER

C

Evet beyim... Hattâ bu sebeple gü

zelliğini göklere çıkara çıkara karargâhı, bu ismi üstün de kötü köylerine yerleştirdiler ... KUMANDAN

Bize köylerinin

güzelliğini ne

kadar öğdüler değil mi ?

YAVER - Öğmek de ne demek ?... Onların söy C

leyişine nazaran köyleri âdeta yer yüzünde bir cennetti. Ormanı var, gölleri var, akar suları var ... Evleri ra . hat... Bir de köye geldik ki... KUMANDAN ca onlara ne dedin ?

Söyledikleri şeyleri bulamayın ,

YAVER — Hiç... Onlara sordum : Hani orman ? Şu iki kavakla söğütleri gösterdiler ... Hani göller ? Şu ördeklerin yıkandığı çamur birikintilerini gösterdiler .

Hani akar sularınız ? İşte çeşmeden akan şu cılız su... Bunları ne kadar da hasret ve sevgiyle gösteriyorlar di...

Öyledir ... Onlar için bu senin beğenmediğin yer ; dünyanın en güzel yeridir. Çünkü KUMANDAN

43

onların vatanıdır ... Onlar köyümüz derken , vatanımız

diye inlerler ... Vatanlarını köylerinin mikyası

içinde

severler... Onlar senin gibi okumuş değillerdir ... Keli. melerin güzelliğini, zahiri güzelliği değil ; temiz yürek lerinde büyümüş olan tabiî vatanlarını severler ... Vatan muhabbetinin Türkte tecellisi işte budur ... Asırlarca ev.

vel obam , avulum , uruğum , ilim, yurdum derken nasıl bütün Asya'yı, Avrupa'nın dörtte üçünü kendisine ait görüyorsa , şimdi köyüm derken yine öyle geniş mâna siyle düşünüyor ve bu güzel vatanı ; Türkün yirmi bin yıllık vatanını, Anadolumu'zu kasdediyor...

Haklısınız Kumandan bey... Onlar köyümüz derken adeta gaşyoluyorlar ... Gözlerinin içi YAVER

C

ne bir nur geliyor ; canlanıyorlar ... Köyleri için ne hari kalar gösterdiler; hepsi ölümle yüzyüze gelmekten çe kinmediler, yaralandılar. KUMANDAN — Işte bu işlenmemiş, iptidaî; fa kat çok temiz bir vatan muhabbetin örneğidir... Tür .

kün bütün ruhu, varlığı bir vatan sevgisidir oğlum... O , vatanı için, köyüm dediği, memleketim dediği vatanı i. çin her şeyini, varını, kanını, canını verir ... Onun ülküsü hep yurd aşkıdır. Yalnız bu sevgiyi beslemek , asrın icap

larına uydurmak lâzımdır ... Ona iş, hayat, fikir serbes tisi verildiği, cehâletten kurtarıldığı anda ; dünyanın en müterakki ve kudretli milleti bu asil Türk ulusu olur ...

Ve eminim ki olacaktır da... ( Emirber girer )

Onikinci meclis Evvelkiler - Emirber EMIRBER 44

(Girerek selâm verir,

elindeki bir

kâğıdı kumandana uzatarak) Şimdi birinci taburdan te lefonla yazdırmışlar beyim . ( Kağıdı okuyarak ) Düşman kısmı küllisinden bakiye kalan perişan bir miktarı baş KUMANDAN

kumandanlarile birlikte kitaatımıza teslim olmak iste .

diklerini bildirmişlerdir ... YAVER

Oh ...

KUMANDAN — Osman çabuk atımı... (Çıkarlarken perde iner)

1

45

ÜÇÜNCÜ PERDE SAHNE : Yine aynı köy meydanı.

Eski, kerpiç evin

yerine iki katlı ve beyaz badanalı güzel bir köy evi kurul. muş. Çeşmenin ilerisine, sahnenin önüne doğru bir katlı bir

binanın cephesi, bu binanın kapısında «Okuma odası» lev

hası var. Önünde bir masa , bir sedir ve bir kaç sandalya, is. kemle. Her taraf ağaç, bol ağaç. Geri plândaki eski çıplak yamaçlar hep yeşil ve ağaçlı.

Birinci

meclis

(Perde açıldığı zaman köylüler, biraz daha yaşlanmış; arkala . rinda temiz elbiseler, bir takı zaferin son süslerini yapmakla meş. guller. Uzaktan davul zurna sesleri ; yavaş yavaş yaklaşır ; kahkaha. lar, konuşmalr bğırışmalar, neşeli sesler akseder ; sığır, koyun hay. kırmaları . )

Fatuş-Güllü -Dudu- Durmuş- Dombay Çekirge - Osman - Ömer - Mustafa kadınlar çocuklar O

( Sahne daima hareketlidir) ÖMER - Hani bi de gelmezlerse yok mu ya ?... Zahmetime çok acırım ...

FATUS - Sen bu zahmeti gelecek misafirler için mi yapıyorsun ?

ÖMER - Ya niçin be muhtar bacı ? DOMBAY - Biz bunları onlar için yapmıyoruz . Bu bayramımızda onlar da aramızda bulunsunlar iste .

dik ... 46

DURMUŞ - Hey oğul... Daha öğrenemedin mi ?

Kazandığımız 30 Ağustos zaferi sâyesinde erdiğimiz cumhuriyetin 15 inci yıldönümü bayramını kutluyoruz. Cumhuriyete 30 Ağustos Başkumandanlık muharebest sâyesinde kavuştuğumuz için o muharebe gününde bu. rada bulunan sevdiklerimizi aramıza çağırdık ... Bay ramımızda aramızda bulunsunlar diye... Yoksa onlar

gelmese de bizim bayram yine büyük bayram ... Şükür eriştirene ... DOMBAY

Acep mektuplarımızı aldılar mı ?

ÇEKİRGE -Tahütlü verdik . Aldıklarına dair de bize ilmi habar geldi. Kendileri de gelecekler mi acep ?

DOMBAY

Öyle bi özledim ki Kumandari. Hele o yaveri... Köye ilk geldiği zaman , ülen Dombay, guzel diye öğdüğünüz köy bu mu ? diye bi surat ekşittiydi... Gulmekten bayi layazdım ...

ÇEKİRGE

Şimdi o da binbaşı olmuş... Tabur

kumandarı olmuş. Alay kumandarı da general olmuş, sonra da tekaüt olmuş. DURMUŞ - Bizim köyü görünce bize eferim ço cuklar diyecekler mi acep ? On beş yılda köyümüzü has

cennete çevirdik ... Ağaçlarımız daha körpe amma, bir on yıl daha geçerse koca orman olur.

ÇEKİRGE — İşin asıl iyisi kocasuyun bir ayağını C

bu yana çevirmemiz oldu. Essahtan öyle. Meğer bol su ne yapmazmış... Çok zahmet çektik emme, köye de yeni can verdik . Artık ne kuraklıktan korkuyoruz, ne de su suzluktan . Tarlalarımızı gürültüsüz, patırdısız sivarıyo DOMBAY

47

ruz . Eskiden neydi o ? Şu bi parmak suyu sen alacan , ben alacam diyi az mi döğüşürdük ? Kıraçta bire beş mahsulü zor alırdık ; şimdi bire yirmi, otuz alanımız var . Çalıştığımızın zevki çıkıyor billâhi...

ÇEKİRGE

Ağaçları diktiğimiz fena mi oldu ?

Eskiden tezekleri hep yakardık. Şimdi şu gudük dalların kolları bize yitiyor; gübremizi de fazla mahsul kaldırıyoruz . GULLU

tarlalara

atıyoruz,

Çalışmak , hem de bilgiyle çalışmak

çok iyi şeymiş. Eskiden kuraklık olurdu ; ekin hep ya . nardı; acımızdan avurdumuz avurdumuza çökerdi. Mal. $

larımız, davarlarımız açlıktan hep

kırılırdı... Şimdi

hamdossun hışım , afat olmazsa çok ekin kaldırıyoruz.

FATUŞ

Hışım , afat bütün tarlaları, ekini boz

maz ki ... Bozulan yerlere de hükümet yardım ediyor, Canım şimdi eski halimize benzer mi OSMAN yiz ya ? ...

( Uzaktan bir at çıngırağı sesi hafifçe aksetmeye başlar)

BİR ÇOCUK - Yaylı geliyor ; yaylı... HEPSİ

Hanı ? Hanı ? ...

-

ÇOCUK

Deha... Değirmenin teee doruğun

-

da... Kocakavağın irelisinde ... DOMBAY - Ben de gördüm . Ama daha çok u. .

zak . Hadi çocuklar biriniz atlanın da bakın ; misafirler yaylıda var mı ? Varlarsa çabuk habar edin ; aşağı yola karşı varalım ...

Ben şimdi biner, uçarım ... ( Çıkar, u. ÇOCUK zaktan çıngırak ve at ayak sesleri daha kuvvetle akset mektedir ) . 48

Buranın benzemesi bitti mi ? Her şey

FATUŞ yerine asıldı mı ?

BİR KÖYLU - Burada iş tamam ... -

DURMUŞ — Ama aşağı alanda daha iş var . Bu-.

rada işleri bitenler oraya yardıma varsınlar. Asıl işin bü yüğü orada olacak ... Burada sade güleşler, oyunlar var . Orada koşular, cirit, at koşusu ...

HEPSİ -Olur... Olur... Oraya yardıma

gide

lim ...

FATUŞ — Hadi Ömer ağam ... Sen bunları topla, al da aşağı alana yardıma götür ... Her şey bitsin ... ÖMER (Gülerek ) Peki muhtar ağa. Hadin ço cukalr aşağı alana varalım . ( Çıkarlar) . CD

DOMBAY - Demir dört nala geliyor... Bi şeyler -

diyor emme, duyulmuyor. ÇEKİRGE - Yaylıdalar diyor. Hadin biz de on . lara karşı varalım . (Çıkarlar ; sahne boş kalır ; dışarıda, çıngırak ve

at ayak sesleri yaklaşır, durur. Gülüşmeler. Ol .. hoş geldiniz, hoş bulduk, safa geldiniz sesleri, vay , buyuru

nuz gibi konuşmalar)

ikinci meclis

Bütün koylüler -Kumandan - Yaver ve Satılmış DURMUŞ -Bizim kötü köyü nasıl buldunuz Ku mandar beyler ? C

KUMANDAN

- Burası şimdi o eski, on beş 49

yıl evvel gördüğümüz kötü köy mü ? Yoksa köyün ye . rini mi değiştirdiniz ? SATILMIŞ He ya ... Bizim eski köy ... Size yaylıda enkasdan dimedim ...

YAVER ( Binbaşı ) - Inanılacak şey değil... Ne kadar da değişmiş !? DOMBAY - Ben size, köyümüzün akarsuyu var, ormanlığı var, golü var dimedim miydi yaver ... şey .

Binbaşı bey ?... Işte görüyon ya ? Yalan dimedim ... Hele bi yol buyurun oturun , diynenin ... ( Otururlar ) KUMANDAN

Köyünüz çok güzelleşmiş ... Fa

kat suyu nereden buldunuz ?

Gocasudan çevirdik ... Te bi go naklık yoldan bu yana akıttık ... Insan gucüne dağ mi dayanır ? ... Orada boşuboşuna akıp duruyordu... Bir . SATILMIŞ

leştik gonşu köylerle, imeceyle koca bi ark açtık ... Su bu ... Yolunu buluncak bizim köye kadar geldi... ( U.

zaki..... çalmakta olan davul, zurra sesi yaklaşmaktadır )

BİNBAŞI

Fakat anlatın bakalım ; sade su ile

köy bu hale gelmedi ya ? Beş yüz yıllık kötü köyü bu güzel yurda nasıl çevirdiniz ? FATUS - Hah ... İşte bulduk... C

BİNBAŞI — Neyi buldun Fatuş bacı ? FATUŞ

Köyümüze yeni ismi ...

KUMANDAN - Anlamadık ki ...

FATUS - Evet paşam... Köyümüze yeni isim

bulduk ... Köyümüz eskiden essahtan kötüydü... Şimdi güzelleştirdik ... Adını da değiştirmek istedik,9 emme iyi 50

ye.

bir ad bulamadık ... Şimdi binbaşı bey Güzel Yurd de yince hoşuma gitti... Gonşular, siz de bu adı beyendi niz mi ?

ize

Ne

HEPSİ - Beyendik ... .

Öyleyse, bayramdan sonra varalım , FATUS dilek virelim ; köyümüzün eski adını değiştirelim ... HEPSİ

Olur ...

ar,

Еey

Fa.

mi

so

Tu J.

e

m

Hi

yi

Fakat bu sözleriniz binbaşının KUMANDAN sorgusuna karşılık olmadı ki... DOMBAY

Beyler ; çalıştık ... Bilmediklerimizi

gittik bilenden , kaymakamından dut, baytarına kadar sorduk ... Onlar bize yol gösterdiler ; biz de geceyi gune

kattık, çalıştık ... İşte köyümüzü cennete çevirdik ...

ÇEKİRGE Eskiden ne bağımız , ne bahçamız, ne de tereke ekdiğimiz sulu tarlalarımız yoktu ... Suyu getirdik, sonra da hepsini yaptık... Artık, bilerek çalışı mak lâzım olduğunu öğrendik ... Cumhuriyet sayesinde her şeye kavuştuk ... Allah bu millete zaval vermesin ... Biz yurdumuzu korumak için nasıl canımızı verirsek, o nu yükseltmek , zenginleştirmek için de öylece çalış.

maktan kaçınmayan büyük Türk ulusuyuz ... Evelce bi. ze gösteren ve çalışmamızı düzenleyen yoktu ki ... Şim di öyle değil ... Başımız sıkılınca gidip hükûmet memur . larına danışıyoruz ... KUMANDAN

İşte bize bunları hep o 30 A.

ğustos muharebesi kazandırdı ...

SATILMIŞ Öyle kumandar paşa ... Bi millet büyüklerinin didiklerini güzelce yaparsa böyle güzel şeyler kazanıyor ... Emme eskiden nidelim, padişahlar bizden sade para çekerlerdi... Bizi insan yerine koy 51

mazlardı... Biz ayağı çarıklı Türk diye hakaret görür . dük ... Şimdi memlekâtın evlatları olduğumuzu öğren . dik ... Biz de ona göre çalışıyoruz...

FATUŞ - Beyler, kusura kamlayın ... Bugün bu rada güleş yapılacak ; yerli oyunlar oynanacak... Yarın aşağı alanda yarışlar, koşular yapılacak ... Izin verirse niz güleşlere, oyunlara başlansın ... KUMANDAN

Hay

hay...

Başlansın ya...

Hem seyreder, hem de konuşuruz ... ( Davul, zurna ve mahalli vaziyete göre tanbura. cura gibi sazlar sahneye getirilir. Yapılacak bir program vechile evvelâ güreş - kısa olmak şartile - sonra da yer li oyunlar ve türküler yapılır. Misafirlere yerli olduğu

söylenerek yemiş, ve kavun, karpuz gibi şeyler ikram o lunur ... Bu sahneyi canlandırmak için mahalli varlıklar. dan istifade edilmesi zaruridir. Bu program alâka uyan

dıracak şekilde yapılmalı ve uzunluğu her halde yarım saati geçmemelidir. Oyunlar ve güleşlerden hangisi so na bırakılırsa ; onun sonu devam ederken perde neşeli sesler arasında kapanır ) .

PE R DE

52